[]

Kurs önerisi (yemek, dans, resim, tenis)

Çalışıyorum ancak çok boş vaktim var. İstanbul anadolu yakasında keyif alabileceğim kurslara gitmek istiyorum.

* Halihazırda düzenli spor yapıyorum. Spor salonlarını eliyorum.

* Karantinadan beri tuval boyayıp evin çeşitli yerlerine asıyorum. Eskiden bir ressamdan ders bile almıştım ama yeteneğim yok maalesef. Güzel bir tavsiyeniz varsa ikinci bir şansı verebilirim.

* Evde yemek ve kokteyl yapmayı çok seviyorum. Yemek kursuna gitmek mantıklı geldi ama kariyer odaklı kursların benlik olmadığını düşünüyorum. O kadar kasmak istemem.

* Dans kurslarının keyifli olabileceğini düşünüyorum. Anadolu yakası tavsiyelerinize açığım.

* Bir de sanat atölyeleri gibi bir şeyleri tasarlayabileceğim şeyler de ilgimi çekiyor. Bunun bir adı var mı bilmiyorum ama vazo, ahşap boyama gibi bir kurs da tavsiye edebilirsiniz.

* Tenise başlamak da çekici geliyor. Bununla ilgili tecrübe ve tavsiyelerinize de açığım.

 
aktif olarak kurslar başlamadı mı bilmiyorum. online ilerletiyor çoğu. yoga önerecektim ama spora girer derseniz elenir tabii.


  • fezagezgini_4  (21.07.20 20:33:23) 
Sonbahar gibi, vaka sayılarına göre kursa başlamayı düşünüyorum bu arada. Hemen şimdi değil.


  • ruhen hastayim ben  (21.07.20 20:34:18) 
Ben tenis kursuna küçükken gitmiştim. O da bana göre yetenek gerektiriyor. İzlerken kolay geliyor ama gerçekten öğrenmek için çalışmak gerekiyor. Tenis kurslarının ücreti biraz yüksek. Tenis esneklik gerektiren bir spor. Bir de iyi koşmak gerekiyor. Ama yine de zevkli bir spor. Enstrüman öğrenmeyi de deneyebilirsiniz.


  • dissendium  (21.07.20 20:44:38) 
Kaligrafi kursları,
Ebru kursları,
Heykel.
  • derleme  (21.07.20 21:10:15) 
sinematek


  • ankarakecisi  (21.07.20 22:53:46) 
Resim kurslarım var incelemenizi tavsiye ederim. Udemy uygulamasında.


  • Abdullahozsoy  (17.09.22 21:39:44) 
[]

Spiral kullanan hanımlar

Artıları ve eksileri hakkında tecrübe ve önerilerinize açığım. Teşekkür ederim. Yaş:23




 
Eski eşim kullanmıştı, çok fazla kanamaya sebep olduğundan bıraktı. Ama her insanda etkisi farklı olabilir.


  • antihero  (19.07.20 00:11:08) 
[]

Durup dururken ağlamak?

... kendi haline. Normal midir?




 
Hayir


  • hot potato  (18.07.20 02:15:55) 
Antidepresanı bilinçsiz kestiğim zaman aynısı oldu, dikkat edin depresyonda olabilirsiniz.
Bu durum sık oluyorsa profesyonel destek almanızı tavsiye ediyorum.

  • mcgrain  (18.07.20 02:16:10 ~ 02:16:59) 
Pms, depresyon, stress veya bir süredir baskılanmış ve üstü kapatılmış duygular sözkonusuysa normal.


  • pass  (18.07.20 02:16:37) 
normal. hatta gerekli.

ben karantina günlerinde sağlığıma dikkat etmeye başladım. spor, sağlıklı diyet ve ağlamayı aksatmamaya çalışıyorum.
  • cern de cayci olmak vardi  (18.07.20 02:17:04) 
@mcgrain, bir nedenden ötürü ilacımı alamamıştım. Kendimi iyiyim sanıyordum halbuki. Teşekkür ederim.


  • ruhen hastayim ben  (18.07.20 02:18:07) 
[]

Yatsan mı Yataş mı?

Çift kişilik 200-200 ebatlarında bir yatak alacağım. Bütçem 5-6 bin tl. Yatsan için bütçemi artırabilirim ama değer mi bilmiyorum? Tavsiyelerinize açığım. (Omurga rahatsızlığım var)




 
Yatak onemli, bir de omurga rahatsizligin varmis. Doktor ne sertlikte bir yatakta yatmani onerdi ise iki markanin da o tip urunlerine ait yorumlari okuyabilirsin.
Ben yatsanin degecegini dusunmuyorum acikcasi. Bir de yatsan rahat edememen halinde iade, degisim yapiyor mu? Yatasta smart match testini yapip yatak alirsan belli bi sure icinde degisim hakki veriyodu.

  • palmtree  (09.06.20 00:17:02) 
tempur


  • ismailbüyük  (09.06.20 00:32:19) 
yatsan ın otel yataklarına bakmanı öneririm.


  • sarcophagus  (09.06.20 09:17:07) 
[]

San sebastian nereden alınır?

B blok bakery 2 kilometreye kadar eve teslimat yapıyormuş. İkinci en iyi alternatif nedir?




 
Zula'nınki de hiç fena değil. Zorlu veya kanyon şubesinde var mı bilmiyorum ama.


  • Bruce  (03.06.20 01:18:44) 
geçen kendim yaptım valla on numara oldu. youtube'daki refika'nın tarifini uyguladım.
ha pastanede san sebastian yemedim hiç ama gerçekten güzel oldu, yumurta kokusu falan da olmadı :)

soruya cevap: istanbul'da yaşamadığım için bilemiyorum
  • burya  (03.06.20 01:22:06) 
[]

Şunun çıkış noktası nedir?

mobile.twitter.com

Şu ve benzeri videolara eklenen bu müzik her şeye cuk oturuyor neden bilmiyorum. Çıkış noktası nedir?


 
Sorunun cevabını bilmiyorum da, bu nasıl videodur arkadaş :D
İroni yap, trolle deseler bu kadar başarılı trol yapamam.

  • himmet dayi  (01.06.20 14:47:51) 
deep turkish web +1

www.youtube.com

bu video olması lazım
  • fezagezgini  (01.06.20 14:52:12) 
[]

Spordan anlayanlar bakabilir mi?

Kadınım. Düzenli olarak pilates yapıyordum. Haftada 3 veya 4 gün. Karantinadan sonra her gün yapmaya başladım. Hatta pilates öncesine karın çizgilerini belirginleştirmek için 10 dakikalık karın egzersiz de ekledim. Sorum şu, başlarda çalıştığım yerler ertesi gün boyunca yanıyordu. Bunun üzerine sporumu yapmaya devam ediyordum. Ama artık çalıştırdığım kısımlar ertesi gün yanmıyor. Sadece hareketleri yaparken o bölgedeki kasları hissediyorum. Bu durumda verim alabilir miyim? Yaptığım hareketler artık yetersiz geliyor gibi hissediyorum. Çünkü artık zorlanmıyorum. Ama bir yandan da yeni hareketler eklersem sporum bir saati geçecek. Zaten fitim her gün bir saatten fazla spora vakit harcamak istemiyorum. Ama yaptığım şey de boşa gitsin istemiyorum. Umarım anlatabilmişimdir.




 
Ilk başladığınız zamanlarda, hareketlere alışık olmadığı için ertesi gün agrilariniz oluyordu. Vücudun zamanla tepki vermemesi normal. Bu vücut artık gelişmiyor anlamına gelmez. Pilatesi tam bilmiyorum ama yapılan hareketlerde, kasılma süreleri uzatıp kasa daha fazla yük bindirilebilirsiniz. özlemiş olduğunuz agrilariniz geri gelecektir :)


  • VIPCH  (27.05.20 16:00:17) 
@VIPCH, birkaç gündür setlerdeki sayıyı artırdım ama böyle giderse sonsuza kadar sayıyı artırmam gerekecekmiş gibi hissediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (27.05.20 16:02:33) 
Sayıları artırmak yerine hareketleri daha yavaş yapın. şınav pozisyonunu örnek olarak alırsak, 3 saniye iniş, 3 saniye kalkış için vb. şekilde deneyin.


  • VIPCH  (27.05.20 16:28:43 ~ 16:28:59) 
Duyuru-nick uyumu göze çarpıyor asjakjhk.

Spora başladıktan belirli bir süre sonra adapte olursunuz ve başta yaşadığınız ağrılı-yanmalı süreçleri yaşamazsınız. Bu durum spordan verim almadığınız ya da yaptıklarınız boşa gidiyor anlamına gelmiyor tabii ki. Bunu yapmaya devam ettikçe fit halinizi korursunuz ve konsolide edersiniz.

Bunların yanında yeni hareketler eklemek yerine, basit gelen hareketleri başka hareketlerle değiştirebilirsiniz. 1 saat içinde daha zorlu bir antrenman yapabilirsiniz bu şekilde.
  • humblebirth  (27.05.20 16:34:27 ~ 16:37:10) 
spor yapmanın temelinde sürekli ağrıyan kaslar diye bir şey yok, ertesi gün kas ağrısı yaşamanız o bölgeyi çalıştırdığınızın göstergesi olabilir, ama belirli bir süre sonra bu "yanmalar" da belirli seviyelere iniyor. Amma velakin Muhtemelen vücut ağrlığıyla yaptığınız bir antreman sizi zorlamıyorsa gelişmiyorsunuzdur zaten. hani mevcut formunuzu korursunuz en fazla. tabi ben vücut geliştirme odaklı konuştum, pilateste 5 kg daha tak bi de öyle dene gibi bi amaç yok. esneklik, denge, core güçlendirme konusunda daha zor antremanlar deneyebilirsiniz.


  • Golgi  (27.05.20 16:35:26) 
vücut hamlıktan kurtulmuş demektir.


  • since1907  (27.05.20 16:40:27) 
Mevcut formumdan memnunum onu korusam yeterli. Hareketleri daha yavaş yapabilirim ama. Teşekkür ediyorum, aydınlandım.


  • ruhen hastayim ben  (27.05.20 17:01:16) 
Vucut alistigi icin agrimiyor. Ben de buna takip normalde yaptigim egzersiz yerine baska biseyler yapmaya basladim kesinlikle ham olmamama ragmen ertesi gun kaslarim acidi. Vucudu biraz sasirtmak gerekiyor. Strong nation 7 dk lik videolarıni tavsiye ederim farkli haraketler var. Youtube da var.


  • sanguine mcqaer  (27.05.20 19:33:07) 
[]

Migros sanal market alkol satmıyor mu?

Online alkol alınabilecek siteler var mı?




 
online alkol satışı yasak.


  • helenart  (26.05.20 17:26:03) 
mahallenin tekelini arayarak sipariş edebilirsiniz. online alkol satışı yasak


  • argent dawn  (26.05.20 17:27:32) 
[]

Emaar Mac’i önerir misiniz?

Emaar çevresinde herhangi bir spor salonu tavsiyelerinize de açığım.




 
ben kullanıyordum orayı korona öncesi. klasik iş çıkış saatinde gidiyordum. pazartesi günü çok kalabalık oluyor. cumaya doğru kalabalık giderek azalıyor. aletlerde sıra bekleme çok olmuyor. bir tık escort tarzı takılan kadınlar var. görüntü kirliliğine sebep oluyor. hocalar derslerde ilgileniyor. özel pt tutmadığım için birebirde nasıllar bilgim yok. ıslak alanlar temizdi. havlular temizdi. personel güler yüzlü.


  • kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili  (25.05.20 17:46:36) 
[]

Karantina tedbirlerinizi azalttınız mı?

Marttan beri ne işe ne başka bir yere gidiyorum. Tatile de gitmeyi düşünmüyordum ama yavaş yavaş tatile sıcak bakmaya başladım. Sizde durumlar nedir? Topuklu ayakkabı giymeyi özledim :(




 
azalttığım tedbirler: artık alışverişten dönüşte duşa girmiyorum ve komşudan ikram gelirse direkt gömüyorum. ölümle dans ediyorum adeta.


  • pide  (24.05.20 16:21:38) 
dün 2 ay sonra ilk defa bir tane acılı lahmacun söyledim. çok bozmuş iğrenç olmuş tadı, gevşetmeme kararı aldım tekrar


  • pgup  (24.05.20 16:22:17) 
İlk günkü kararlılıkla ilerliyorum. Hiç taviz vermedim. Normal hayatıma devam ediyorum. Dışardan geldiğimde elimi yıkamayı erteledigim aksattigim olurdu. Artık bir davranışa dönüştü. Mutlaka yıkıyorum. Onun haricinde hayatımda hiçbir değişiklik olmadı.


  • allah yazdiysa bozsun  (24.05.20 16:27:13) 
Yukarıda yazıldığı gibi sadece her marketten sonra duşa girmeyi bıraktım. Onun dışında bir değişiklik yok. Tatile gitmeyi düşünmüyorum. Tam bir "sana değil çevreye güvenmiyorum" durumu var bende. Yani herkes düzgün şekilde önlemini alsa sokağa çıkmaya, tatile gitmeye sıcak bakabilirdim.


  • fotrsapka  (24.05.20 16:28:44) 
Hiç çıkmıyorduk; son 2 haftadır 4-5 günde bir akşam saatlerinde maskeyle site etrafında 20-25 dakika kadar yürüyüp geliyoruz. Öteki türlü iyice bunalma noktasında gelmiştim. Başka da bir şey değişmedi. Daha hiç kimseyi görmedim/ görüşmedim. Haziran ortasına kadar da böyle devam ederiz sanırım. Sonrasına bakarız. Ama artık yuruyuse çıkarım diye düşünüyorum.

Diğer önlemlere de aynen devam.
  • fraise  (24.05.20 16:41:35) 
hiç bir tedbiri azaltmadım. ne tatil düşünüyorum ne de kuaför en az 1.5 sene kadar ikisi için de. hastaneden bile 6 ayda bir tetkik yaptırmam gerekmesine rağmen aşırı mecbur kalmayana kadar erteliycem. dışarda giydiğim kıyafetleri hep ayrı bir köşeye koyuyorum kullandığım çantayı vs. aldıklarımı üşenmeden tek tek deterjanla yıkıyorum ya da daha sonra kullancaksam balkonda bekletiyorum. bu aşamaların hepsinde yine her adımda ellerimi yıkıyorum. yalnız da kalıyorum ama şu an uğraşmak istediğim en son şey bile değil korona olasılığı açıkçası, başımda o kadar sıkıntı varken bi de onunla uğraşamam kafasındayım :)


  • superfluid  (24.05.20 17:16:17) 
karantina olarak fazladan sadece markete giderken maske takmaya başladım bir de dışardan gelince ellerimi sabunlamaya özen gösterdim. harici bir şey yapmadım pek yani ürün falan yıkayanlar vardı ya da eldiven takan onlardan olmadım o yüzden azaltma gereği duymadım aynen devam.


  • papuayenigine02561  (24.05.20 17:27:03) 
toplu alanlara girerken maske takmak ve eve gelince el yıkamak dışında bir bok yapmadım.
uygun sote bir yer bulursam tatile de giderim.

  • deranzo1  (24.05.20 17:30:50) 
pazara markete gitmeye başladım ara sıra. pazar neyse de market coronadan bağımsız olarak iğrenç ya insanlar zombi gibi plansız plansız geziyor. elinde 2 beyaz ekmekle marketten çıkan görüyorum ki marketin etrafında yerleşim yok pek her türlü daha yakınında bakkal vardır. boşu boşuna riski arttırıyor mallar.

görüşmeyi hiç sevmediğim bayağı yakın oturan bir arkadaşıma ise tam tersi sanki önlemleri arttırmış gibi yapıyorum görüşmek veya bana gelmek istemesin diye. berberler açıldığı gibi berbere giden insan sonuçta.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.05.20 17:32:35 ~ 17:34:01) 
Dışarıdan yemek söylüyorum, ellerimi eskisi kadar sık yikamiyorum. Bir defa misafir geldi. Onun dışında herhangi bir gevşeme yok. Bir de dışarıdan gelen her şeyi çamaşır suyundan gecirmiyorum artık.


  • epistemic_regress  (24.05.20 17:52:40) 
Kuaföre, tatile, spor salonuna gitmeyi yıl sonuna kadar düşünmüyorum bir de.


  • epistemic_regress  (24.05.20 17:54:21) 
elimi 20,30 saniye yıkamanın ve dışarı çıktığımda da maske takmaktan başka tedbir almadığım için bu soruya olumsuz yanıt veriyorum.


  • pangea  (24.05.20 18:09:02) 
Eskiden her disaridan geldigimde direkt banyoya gecip once ellerimi yikayip sonra montumu kullanmadigim bi odaya atiyodum. Sonra banyoya gir, ustundekileri makineye at, dus al..

Simdi sadece el yikiyorum. Kiyafetleri ikinciye disarida giymek icin odamda koltuk var onun ustune atiyorum.

Bi de cantami markette kasaya koyduysam vs onu da makineye atiyodum. Artik kapinin onune birakiyorum, hatta gecen koltuk ustune de koydum...

Yani su an sadece el yikama, market urunu yikama ve maske kullanma var.
  • Kittie  (24.05.20 18:21:20) 
Gevsetmedim. Aynen devam ediyorum.Market ihtiyaçlarını biriktirip not alıyorum. Sabah saatlerinde alışverişimi yapıyorum. Ulaşımını da özel araçla yapıyorum. Bu kadar.


  • fikox  (24.05.20 18:26:15) 
Hayır azaltmadım. Sadece önümüzdeki gunlerde kalabalık olmayan saatlerde yürüyüş yapmayı düşünüyorum.


  • chihirovekohaku  (24.05.20 19:58:10) 
Marketten getirdiklerimi silmek dışında ekstra bir önlem almadım. Dışarıya da bol bol çıktım, misafirliğe de gittim misafir de ağırladım. Haritadan bakınca yaşadığım yerde vaka gözükmüyor zaten de 80 milyonluk ülkede günde 1000 kişiye bulaşan hastalığı bu kadar abartmaya gerek görmüyorum.


  • catch the arrow  (24.05.20 21:24:17) 
[]

Kira öderken

Kontratta kira ödeme günüm 25-30 aralığında belirtilmiş. Ben ayın 25’inde ödeme yapıyorum. Ev sahibimin ödemesi gereken kredisi olduğu için. İki aydır da ayın 25’i tatil gününe denk geldiği için erken ödeme yapıyorum. Bu ay ayın 22’sinde ödeme yaptım mesela bayrama denk geldiği için. Ancak çevremdekiler ev sahibinin bu duruma alışacağını ve kıymet bilmeyeceğini falan söylüyor. Ben de üç gün erken ödemişim ne fark eder nasılsa cebimden çıkacak bu para diye olaya bakıyorum. Yanlış mı yapıyorum? Konum İstanbul.




 
Ev sahibinin bi yanlışı olmadıysa bu tarz ufak tefek jestler yapılabilir. Ev sahibine senin bankanda hesap açmasını söyleyebilirsin ya da sen onun bankasında açarsın vs.


  • mg3929  (22.05.20 15:06:33) 
Kira ödeme aralığı neyse onun içinde ödemek iyidir, diğer türlü iyi niyetin görev haline gelmesi an meselsi olabiliyor.


  • angelus  (22.05.20 15:06:41) 
Bur şey derse terslersin. Kontrat tarihinde öderim dersin biter. İki gün erken ödemek bir sıkıntı yaratmıyor güzel bir davranış.


  • kisa  (22.05.20 15:10:00) 
odeme gunu aralik olarak belirtildigi icin eger 25'i tatile denk geliyorsa 26 yada 27sinde odeyebilirsin tabi ki. ama 25-30 arasi komple tatilse onceki ilk is gununde odemen gerekir. dedigin gibi o para zaten senden cikacak 1-2 gun once odemenin sana bir zarari yok, ama gec odersen ev sahibinin isleri aksayabilecekse onden ode


  • crucio  (22.05.20 15:11:42) 
alıştırma derim ben de. angelus +1

insanlar o kadar iyi değil minnet duymazlar 26-27 hatta 30'unda yatırırsan canları sıkılır bu sefer.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (22.05.20 15:25:18) 
Ben her zaman aralık içinde ödenmesi taraftariyim. Angelus +1 diyorum.


  • fraise  (22.05.20 15:31:50) 
tam tersi ben erken ödeyen adamı ayrı bir yere koyarım.

mesela 50 tl için pazarlık adan adamı ayrı bir yere koyarım. (kira artışı için misal)

ayın 5'indeki ödemeyi inatla 8'inde yapanı apayrı bir yere koyarım.

bu tip kiracıları ben gidiyorum ya dediklerinde hadi güle güle ile uğurlamak lazım.
  • ozdek  (22.05.20 15:35:42) 
ülkemizde insan evladı ev sahibi bulmak piyango değerinde olduğu için zamanında öde hatta biraz geç öde . %90 ı zamanında ödeyeni görünce yolunacak kaz buldum deyip yapmadığı şirretliği bırakmaz. bakma sen ekşide şöyle iyi ev sahibiyim böyle tatlı ev sahibiyim diyene . ben daha görmedim,bize denk gelmedi.


  • x571  (22.05.20 15:59:36) 
valla bence bu devirde iyi kiracı ev sahipleri için çok değerli. ev sahibi olduğum durumlar için de biliyorum, kiracı olduğum durumlar için de; iyi bir kiracıyımdır.
ben bir kere kirayı yatırmayı unutmuştum geçen sene(daha doğrusu teknik aksaklık yüzünden yatmamış), adam ses çıkartmadı 2 ay boyunca. 2 sonraki kirayı yatırdığımda "öncekini de bu ay yatırırsınız diye tahmin ettim sıkıştırmak istemedim ama bunda da yatmayınca bir sorayım dedim" demişti. erken yatırmak sana bir zarar vermiycek neticede. adam alışıp da zorla 22'sinde kapına dayanacak değil ya. sorarsa söylersin "kontratta 25'inden önce ödemek zorunda olmadığımı görebilirsiniz" diye, "alışmasın" kısmına katılmıyorum bu sebeple. aksine ileride senin zorda kaldığın bir durum olursa sana faydası olabilir, olmazsa bile senin kaybın olmuyor.

böyle durumlarda iyilik jest yapmanın faydasını görmüşümdür hep, bence sen de yap.
  • Bruce  (22.05.20 16:15:02 ~ 16:16:53) 
3 Aylık Verince iyilik mi yapıyorsunuz? Nasıl bir bakış açısıdır bu? Abicim eline ne zaman para geçerse verirsin ya da o parayı bankada tutarsın sözleşmedeki aralıkta ödersin ne değişir. Sanki verdiğin kira ile 3 günde kaç para yatırım yapabileceksin.
şunu anlayın artık bence barınma en temel ihtiyaç ve ilk ödenmesi gereken gider kira gideridir.

  • GiderGelemes  (22.05.20 17:41:11) 
Ben de bi kere sehir dışına çıkacağım diye 10 gün filan erken vermiştim genel olarak da hep zamanında verirdim ben bu kadar öz verili olmama rağmen evden çıkarken benden fazladan aidat talep etmişti. Sonuç olarak kiymet bilmezler ama sen için nasil rahat ediyorsa öyle yap.


  • graupel  (22.05.20 21:16:30) 
Soylendi mi bilmiyorum ama tatil gunlerinde kredi taksidi çoğu bankada yok, yani onun da ödemesi bu ay icin 27sidir diye tahmin ediyorum.


  • pofudukayi  (22.05.20 22:37:10) 
türkiyede hiçbir ödemeyi erken yapmayın, gününde ödeyin.


  • retiredcolonel  (22.05.20 23:28:35) 
Nasıl olsa erken veriyor beklentisi olusturmamak için bazen 25 bazen 29 bazen 30da yatırın.

Yukarıda söylenen iyi niyetin göreve dönüşmesi vb.bir tarafı, ev sahibi en en iyi ihtimalle buna takılmayacak biriyse bile, "nasıl olsa erken yatırıyor" diye düşünüp kendini ona göre ayarlamaya alismasin yani.

Borç onun borcu, şayet o kadar kritik bir şeyse de sözleşmeye ona göre yazsaymis, yetişkin ve hatta gayrimenkul işleten biri olarak bu kadarını düşünebilir, şu haliyle onun sorumluluğunu siz alıyorsunuz.
  • encokbenisevinnolur  (23.05.20 03:06:25) 
[]

Kadehe alkolden farklı bir içecek koymak

Şu davranış çok avam değil mi? Su veya meyve suyu neden şarap kadehine koyulur?




 
isteyen istediği bardaktan içecek içer neden bunlara takılıyosunuz :d


  • jelly bear  (21.05.20 00:31:06) 
Şekilciliğe karşıdır. Bir sıvı içmek için tasarlanmış herhangi bir araç kullanarak başka bir sıvıyı içebilirsiniz. Yasa mı var şarap kadehinde meyve suyu içilmez diye :)


  • nundu  (21.05.20 00:33:06) 
şarap kadehine portakal suyu yakışıyor.


  • fezagezgini  (21.05.20 00:35:23) 
çay bardağından rakı içerken "story" atarken avam olunmuyor da bu mu rahatsız etti.

su seti diye bir kavram var. kadehli çoğu.

duyar kasma gibi olmuş bence.
  • bir ileti paylastim  (21.05.20 00:50:20) 
kavanozdan cezveden demlikten çaydanlıktan french pressten tencereden su içtiğim görülmüştür.


  • sutlu nescafe  (21.05.20 00:58:07) 
Kadehin tutuşunu daha çok sevdiğim için ben genelde suyumu kadehle içiyorum.
O bardakları seviyorum, ondan bişey içmek için herhangi bir özel sebep beklemek istemiyorum.
Ama misafir gelse su istese elbette normal bardakla veririm :)
  • megalomaniac  (21.05.20 01:07:09) 
Şarap almaya parası yetmiyordur belki?


  • paramolacak  (21.05.20 01:15:06) 
Türkiye'deyiz ve şekilli bardakların kullanılma amaçları diğer ülkelere göre farklı olabiliyor. Başka ülke insanları bu şekilde kullanıyor mu bilmiyorum. Sonuç olarak, diğer bardaklardan daha şık durduğu için kullanılıyor. Aldıkları bardakları bir şekilde kullanıyorlar. Daha başka sebepler de yazılabilir.

O kadar takıntı yapılacak bir şey değil.
  • ekşi duyuru sever  (21.05.20 03:26:05) 
Avam değil de sanki, özlediği ama ulaşamayacağı hayatı taklit etmenin bir sekansı diyebiliriz. Bardak seçimi önemlidir gerçekten, çünkü her bir içeceğin kendine özel bardağı, o içeceğin optimal verimle, lezzetle tüketilebilmesi için tasarlanmıştır.
gq.com.tr

  • alex  (21.05.20 03:52:09) 
ben de fazla şarap içmeyi severim. kadehler küçük ve fazla zarif olduğu için 50lik tuborg bardağına şarap koyup öyle içiyorum. bardağı ve ağırlığını seviyorum.
şarap içmek istemiyordur ama kadehi seviyordur, "adabı vardır rakı içmenin" gibi adaplara gereksiz şeyler takılmıyordur, ne istiyorsa yapıyordur

  • yanginmerdiveni  (21.05.20 11:19:40) 
buzlukta çeşit çeşit bardak koyarım hep. bira şarap viski tekila. ne denk gelirse soğuk bardağa koyup içerim. sorun neyle içildiği değil, bunu sunum haline getirip internete koymak olabülür.


  • hasmetizm 2046  (21.05.20 11:40:49) 
[]

Karın çalışan hanımlar bakabilir mi?

Günlük karın çalışıyorum her zaman yaptığım pilatesin yanında. Karın çizgilerim belirginleşti ve belim inceldi ama sanki bacaklarım birazcık kalınlaştı. Karın çalışırken bacaklarımı kalınlaştırmış olabilir miyim yoksa karantinadan dolayı hareketsiz kalmaktan mıdır? Tecrübesi olanlar bilgi verirse sevinirim.




 
Uzman değilim ama bana daha çok yanılsama gibi geldi bu durum . Karın bölgesindeki yağların azalması kasların forma girmesi bacakla kıyaslanmamalı sanırım. Sürekli Karına odaklandığın için bacaklar eskiye oranla aynı olmasına rağmen karna oranla kalın gözüküyor olmalı.


  • Erva  (15.05.20 18:45:25) 
Açıkcası günlük kalça, bacak, kol ve bel egzersizleri yapıyorum. Bacağım normalde inceyken sanki biraz daha kaslanmış gibi geldi hoşuma gitmedi.


  • ruhen hastayim ben  (15.05.20 18:53:33) 
[]

Akşam kaçtan sonra mesaj atılmaz/aranmaz?

Akşam kaçtan sonra mesajlara dönmüyorsunuz?




 
işle ilgiliyse 6 dan sonra dönmüyorum, normal insan evladıysa yatağa girdiğim dakikadan itibaren iletişim biter.


  • nahtoderfahrung  (05.05.20 22:00:02) 
Saat 10.00'dan sonra sadece samimi olduğum arkadaşlarım ve ailemin mesajlarına yanıt veririm.


  • Başkalaşım  (05.05.20 22:01:42) 
normalde 8 den sonra aranmaz. iş ile ilgiliyse 6dan sonra aranmaz.
ama müşteri ararsa 8-9a kadar açıyorum gece 12ye kadar arayan oluyor çoğu kişinin zaman kavramı yok.
patron mesaj atınca dönüyoruz mecburen onunda zaman kavramı yok.
  • kararsızataletfilozofu  (05.05.20 22:06:17) 
İşle ilgili telefon ve mesajlara 6'dan itibaren, arkadaş ve aileninkine de 9-9:30'dan sonra bakmam.


  • fotrsapka  (05.05.20 22:14:54) 
Akşam 10'da telefonum otomatik olarak sessize alıyor kendini, sadece ailem ve en yakın arkadaşlarım ararsa sesli çalıyor.


  • gmzo  (05.05.20 22:25:51) 
işle ilgiliyse 5'ten sonra dönmüyorum.

diğerlerine her zaman dönüyorum.
  • king lizard  (05.05.20 22:33:19) 
Gönül isterdi akşam 5ten sonra işle ilgili telefonlara cevap vermemeyi ama... Advisorın arıyor ve sen cevap vermiyorsun... Gece 12ye kadar zorunlu açık çeki var hocanın haliyle. Aile ve arkadaşlarsa 24 saat ulaşabilir :)


  • superfluid  (05.05.20 22:34:04) 
Boşsam saat fark etmez cevap veririm.


  • valarmurgulis  (06.05.20 00:44:09) 
7/24 bakabilirim, böyle takıntılarım yok


  • sta  (06.05.20 01:39:26) 
kim arıyor?
işle ilgiliyse; yakın çalıştığım partnerimse herhangi bir saatte dönerim ama öyle mesai sonrası işimiz olmaz genelde. yazıyorsa geyik içindir, onun cevabı aşağıda. şirket telefonu ise mesai biter bitmez bir kenara atılır, ertesi sabah mesai başlayana kadar kalır orada.

arkadaş falansa herhangi bir saatte arar ya da yazar; buna engel hissettirecek kadar az samimiyette arkadaşım yok sanırım. az samimiyette olanlarla genelde konuşmuyor oluyorum zaten.
ama ben canı istemeyince cevap vermeyen bir tip olduğum için kimin kaçta yazdığının bir önemi olmuyor; benim konuşup isteyip istemememle ilgili daha çok. mesai sonrası yorgunsam 8'de de cevap vermeyebilirim. ama cumartesi gece 12'de yazıp sohbet ettiğim de oluyor.
bitek evli kadın arkadaşlarıma 10'dan sonra bişey yazmamaya çalışıyorum.
  • Bruce  (06.05.20 01:46:57 ~ 01:47:30) 
aile arkadaş iş farketmez 7/24 uyumuyorsam bakarım.


  • kutukcu  (06.05.20 07:28:57) 
Saat önemli değil, müsait olduğum an cevap veririm.


  • iwasbornonamountainside  (06.05.20 09:17:52) 
Gece 12'de 1'de WhatsApp'tan mesaj atıp cevap bekleyen patronum vardı. Sabah 9'dan önce cevap yazmazdım. Sonra kovuldum zaten o işten sdsdhj.

Şimdi freelance çalışıyorum, düzenli çalıştığım insanlarla iş dışında da sosyal ilişkimiz olduğu için saat konusuna takılmıyorum ama onlarla gece 10'dan sonra mesajlaştığımız pek olmadı. Geyik yapacaksam her saatte yazarım, işle ilgili sorum varsa akşam 7-8'den sonra yazmamaya çalışıyorum acil değilse. Arada iş yaptığım bir adam var, kafası 24 saat işte olduğu için gece 10-11 demeden mesaj atabiliyor, ertesi gün cevap veriyorum ona.

Aile ve arkadaşlarda saat önemli değil. Geç vakitte arıyorsa zaten önemli bir şey vardır diye düşünürüm, mesaja samimiyetimize ya da o anki yorgunluk/keyif durumuma göre hemen ya da sonra dönerim. Sabah 4'te logo taslakları gönderip "hangisi daha iyi" diye soran arkadaşım var, ben uyanıp görene kadar kendi kararını vermişti zaten.
  • kobuzchu kiz  (06.05.20 09:30:32) 
Doğru olan 10-10 kuralıdır.
Sabah 10:00dan önce, akşam 10:00’dan sonra rahatsız edilmez kimse.

Otellerde uygulanmasının sebebi budur.

Aynı şekilde gürültü patırtı, temizlik, çamaşır makinesi vs gibi şeyler de site/apartmanda yaşayanlar için dikkat edilecek şeyler olmalı bu saat aralığında.

Benim sabahları 7:00de kalkmam ya da gece2de uyumam bişeyi değiştirmez.
  • jimjim  (06.05.20 09:45:03) 
Sesli arama saat 10'dan sonra yapılmaz, görgü kuralı. WhatsApp mesajları ya da email'i 7/24 atabilirler, ben müsait olduğum zaman dönerim. İşle ilgili hakikaten acil durum olursa saate bakmaksızın arıyorlar beni, ben de açıyorum (gece 12'den sonra ya da sabah 7'den önce arayan olmadı hiç). Şimdiye kadar bu konuda önlem almamı gerektirecek mallıklar yapmadılar. Aramaları hakikaten acil konulardı.


  • SiyamkedisiZorro  (06.05.20 09:59:30) 
Akşam 21 sabah 9 arası telefonum otomatik engelleme modunda, 1. derece ailem harici kabul etmiyorum telefonları.


  • John Bloor  (06.05.20 10:28:02) 
[]

Sokağa çıkma yasağında taksiler hizmet veriyor mu?

Sb




 
muhtemelen hayır, bitaksi "sokağa çıkma yasağından dolayı hizmet vermiyoruz" diyor; problem olmasaydı onlar da çalışırdı.


  • Bruce  (01.05.20 16:01:10) 
Sadece sağlık çalışanlarına ücretsiz hizmet verecek taksiler.


  • himmet dayi  (01.05.20 16:51:08) 
[]

1-2-3 Mayıs hastaneler açık mı?

Özel hastaneye gidip tedavi olabiliyor muyuz? İzin belgesi vs alınıyor mu? Nasıl alınıyor?




 
randevun varsa gidebiliyorsun. randevu bilgisi (sms, mail, cikti, vs.) soruyorlar durdurup. gosterince gecmeye izin veriyorlar. gecen haftaki yasakta bu sekilde oldu simdi de degismediyse boyledir yine.


  • in vino veritas  (30.04.20 20:12:19) 
1 Mayıs resmi tatil, 3 Mayıs pazar yani normalde de hastanelerde poliklinikler çalışmıyor. 2'sinde randevunuz varsa @in vino'nun dediği gibi.


  • kobuzchu kiz  (30.04.20 21:09:53) 
Değerli Hastalarımız,
01-02 Mayıs 2020 tarihleri arasında hastanelerimiz tüm branşlarda hizmet vermeye devam edecektir. Detaylı bilgi ve randevu almak için lütfen Çağrı Merkezimizi [08504606334] arayınız.
Sağlıklı günler dileriz.
MEDICANA SAĞLIK GRUBU
Bana böyle bir mesaj geldi.
  • kraltaci  (30.04.20 22:19:39) 
[]

Tek yaşayanlar

Anne babanız ziyarete gelince tahammül eşiğiniz düşüyor mu?




 
Evet.

Tekken büyük gelen ev onlar geldiğinde ufacık bir yermis gibi hissediyorum.

Annem mutfağa giriyor, babam evdeki eksikleri sayıyor vs. Aslinda güzel şeyler ama bir çok şeye karışıyorlar gibi hissediyorum. Daraltıyor. Kendi kurallarını uygulamaya devam ediyorlar.
  • biseysorcaktim  (12.02.20 21:10:45) 
uzun süre kaldıklarında düşüyordu. ilk 2 gün pek sıkıntı olmuyordu ama sonrasında sağa sola sardırmaya başlıyorlardı. sonrası sıkıntı. 2 gün ideal bence.


  • morcivert  (12.02.20 21:14:18) 
tabi. annem evin hiçbir şeyine karışmamasına/ellememesine rağmen.


  • pati  (12.02.20 21:18:35) 
Hiç düşmüyor, aksine mutlu oluyorum çünkü düzenimi bozmuyorlar. Herkes kendi halinde takılıyor.


  • superfluid  (12.02.20 21:19:45) 
Evlenince özlemeye başladım ama tekken evet. Özelikle annem herşey in yerini değiştiriyordu. Evlendikten sonra yatak odama girmez oldu.


  • margi kleinjan  (12.02.20 22:17:11) 
Belli bir yaştan sonra eğer bir zorunluluğunuz yoksa anne babayla aynı evde olmak çok da tahammül edilebilir bir şey değil. Yalnız yaşasam muhtemelen 2-3 günden fazla kalmalarını istemezdim.

O yüzden yalnız yaşayacağım günler için can atıyorum.
  • chihirovekohaku  (12.02.20 22:24:14 ~ 22:24:57) 
Görüşmüyorum yanlışıyla doğrusuyla. Kafam rahat.


  • benharbiden  (12.02.20 23:22:13) 
Kesinlikle hayır. Özel alanıma ve düzenime saygılı bir ailem var belki o yüzdendir. Keşke gelseler hatta. :(


  • landho  (13.02.20 08:10:22) 
aylarca kalıp zaman geçirmedikleri için uzun soluklu değerlendiremiyorum. ama geldiklerinde rahatsızlık bir yana, gayet memnun oluyorum


  • gazozailacatmauzmani  (13.02.20 09:34:24) 
[]

Kaliteli elektrik süpürgesi

Hepa filtreli, dandik olmayan bir süpürge istiyorum.

Bütçemiz: maksimum 3 bin lira.


 
O kadar çıkmaya gerek yok.

www.akakce.com

O kadar performanslı ve dayanıklı ki, henüz gerçek anlamda çıkması gereken sesin dışında "tık" sesi çıkarmadı. 1000 liraların altına bulunuyordu 2019'da, artık bu fiyatlara iyi diyoruz. Tek sıkıntı, turbo başlık kullanmak istersen 600-700 liraya mal oluyor.

Not: Hatalı ürün vermişim, SGEF3 olan modeli bendeki. Media Markt linki de gitmiş zaten, yeniledim.
  • aristarkos  (29.01.20 19:17:23 ~ 20:50:32) 
Aristarkos, turbo baslik dediginiz nedir ? Nerede bulunur ?


  • tunaktunaktun  (29.01.20 19:57:36) 
Şöyle bir şey;

www.gittigidiyor.com

Emiş gücü çok yüksek makinelerde halıyı çekme, halıya yapışma gibi sorunlar olabiliyor ve verimli bir temizlik olmayabiliyor. Bu başlıklarla bu sorun ortadan kalkıyor. Çakmaları da var ama ne kadar verimli hiç bilmiyorum. Turboyu da ben almadım, alanların tavsiyelerinden dolayı yazayım dedim.
  • aristarkos  (29.01.20 20:47:01) 
[]

İstanbul Ataşehir

Ataşehir Göztepe civarlarına tayinim çıktı. Öğretmenim. Pendik Çarşı’ da 2+1 deniz manzaralı evime 1200 + aidat veriyorum. Şimdi Ataşehir’de nezih ama kirası da 2000’in altında olan, tercihen 2+1 bir daire için nerelere bakmam gerekir? Oraları bilen birileri yardımcı olursa sevinirim. Emlakçıya danışmak istemiyorum.

Not: O paraya ahır bulursun ehe ehe diyenin kalbini kırarım.


 
1+1 düşünmezmisin


  • dafuq  (18.12.19 20:41:58) 
@dafuq, duruma göre olabilir hocam


  • ruhen hastayim ben  (18.12.19 20:42:37) 
Kozyatağ tarafında eski binalarda 2000 tl civarına bulabilrsin ama önerim yeni binaların olduğu ve bir minibüsle 15dk mesafede olan örnek mahallesi tarafına bakman. Ek olarak Salı pazarının üst tarafındaki çirkin rezidanslarda da o fiyata yer bulabilrsin sanırım ama aidat falan baş ağrıtır.


  • sarcophagus  (18.12.19 20:48:52) 
Şerifali tarafına bakabilirsiniz.


  • arenas  (18.12.19 21:16:38) 
Örnek mahallesinin yunus Emre Caddesi üstünde ve çevresinde yeni güzel evler var, 2bin altına ve bulursun ararsan. Fetih tarafına çıksan daha da rahat bulursun, 1700'e oturan arkadaşım vardı fetih'te.


  • Bruce  (18.12.19 22:06:35) 
Örnek Mah Tamirhane kısmı iyidir muhit olarak. Mustafa Kemal mah var, oradan kaçın, oradan ev tutmayın sakın. Şerifali iyidir ama göztepe'ye ters kalıyor. Tamirhane hem uygun hem nezih bir yerdir. Bulgurlu tarafından da bakabilirsiniz, Göztepe'ye yakın. Ümraniye Sondurak tarafları da uygundur, ucuzdur.


  • aynabugusu  (19.12.19 13:59:29) 
Çamlık, atakent, şerifali civarları uygun fiyatlı alternatifler.


  • vampir akrep  (19.12.19 18:19:22) 
[]

Victoria's secret'in büyük beden mankeni

foto.sondakika.com

foto.sondakika.com

öncelikle yüzü çok güzel. bunu bir kenara koyup sormak istediğim şeye geçmek istiyorum. bu kadın hakkında ekşi'de girilen entryler çok garip değil mi? "bunun nesi şişman?" "bu da büyük bedense ben neyim o zaman" "bu şişman değil sadece balık etli" türevlerindeki şeyleri okuyunca anlam veremedim açıkcası. kadın bildiğiniz şişman değil mi ya? şimdi şişman insanların seveni var o ayrı ama şişman insan şişmandır neticede. "göbeği yok ki" yazan bile var. insanımız sağlıksız beslenmeyi ve spor yapmamayı normalleştirmiş adeta. siz ne düşünüyorsunuz?

 
şişmanlık göreceli bir kavram ve günümüzde empoze edilen fikirlerler doğrultusunda beğeniler de şekilleniyor. misal ben 40+ yaş grubundayım. şimdilerde tahta gibi hatunlara ölüp bitiyorum diyenler bana çok tuhaf geliyor. ve evet bu kadın o kadar da şişman değil. bizim anladığımız şişman şöyle bir şey.
i.ibb.co

  • orijinal nick bulamadim  (10.10.19 12:57:33 ~ 12:58:39) 
Diğer cılız mankenlere göre şişman. Normal insana göre balık etli.


  • prizmatik  (10.10.19 13:07:59) 
Şişman bu :D Ben zayıf ve güzel manken seviyorum çünkü ne giyseler yakışıyor. özellikle tayt ve dar kot giydiklerine efso duruyor. Bu kadın şimdi ne giyecekmiş? Ne taşıyacakmış onu anlamadım.

örn:
www.filmymantra.com

www.gotceleb.com
  • eazy  (10.10.19 13:09:05) 
Kadın şişman ama şişmanlığı düzgün dağılmış, belli ki spor da yapıyor. Seksapeli de var. Giyinik görsek "devlet gibi kadın" tabir edeceğimiz türden.

40+ kadınım, şişmanım.
  • SiyamkedisiZorro  (10.10.19 13:28:08) 
Beden kitle indeksine göre şişman olabilir ama vucut tipi ve kilo dağılımı sebebiyle şanslı bir kadın.


  • Olive  (10.10.19 13:32:11) 
Şişman derim ben. Balık eti yanlış anlamışlar bence.
Dedikleri gibi fotoğraflar shoplu. Ben zayıf halimle bile göbek yapıyorum bu kadar yağ oranı olan insan göbeksiz olamaz ama eti sıkıdır ve dağılımı düzgün olduğu için sarkık görünmüyor.

  • eksi sozlugun tatli insani  (10.10.19 14:17:32) 
fotoğraflara baktığımda şişman birini görmüyorum, balık etli birini görüyorum. bana göre de şişman şişmandır, yuvarlaktır, obezdir. bu kadın kıvrımları yerinde, çogafedersiniz taş gibi bir kadın. beden kitle endeksine göre de şişman olduğundan şüpheliyim, bence olsa olsa üst sınırdadır.


  • evde liyakat kalmamis  (10.10.19 14:29:43 ~ 14:35:22) 
İnsanlar gıdısız ve yüzü poğaça gibi olmayan herkesi olduğundan zayıf görüyor. Bu abla buna güzel bi örnek olmuş.


  • noisette  (10.10.19 16:47:19) 
Çok zayıf kızlarda bile eğer düzenli spor yapmıyorlarsa bel ve basen bölgesinde yağlanma vardır. Bu manken şişman değil balık etli bence ama tam sınırda.


  • iwasbornonamountainside  (10.10.19 17:31:48) 
benim gözümde de şişman=obez. bu kadın, instagram hesabında gördüğüm kadarıyla, sporunu yapıyor. hiçbir yeri de sarkık değil. ben sağlıklı bir dişi görüyorum.
evde liyakat kalmamis+1

  • ganbatte  (10.10.19 18:52:24) 
Balık etli.


  • eylul  (11.10.19 00:34:19) 
kesinlikle şişman, hatta sözlükte birisi 65 kg olduğunu belirtmiş, o da net yalan.

orijinal nick bulamadım - verdiği görseldeki kadın da obez.

insanların şişmanlık algısı nasıl bu kadar farklı olabiliyor, şu an inanamadım.
  • khul  (11.10.19 05:22:31) 
[]

Afad'ın deprem bölge haritasında bir yanlışlık yok mu?

E-devlet üzerindeki AFAD uygulaması: www.turkiye.gov.tr (Afad türkiye deprem tehlike haritaları yazabilirsiniz)

Bu haritada bölge bölge deprem riski olan yerler gösterilmiş. Ancak günlerdir sahil şeridinden uzak durun uyarılarını okumama rağmen bulunduğum Pendik-Marina bölgesi risksiz olarak gösterilmiş. Bir yanlışlık olma ihtimali nedir? Veya benden kaynaklı bir yanlışlık mı var?

Mesela bir diğer anlam veremediğim durum da şu: Ailemin bulunduğu Etiler bölgesi yine sahilde olan Emirgan kısmından daha riskli gözüküyor. Kafam karıştı açıkcası. Günlerdir okuduğum şeylerle çelişiyor. Haritayı yanlış yorumluyor olabilir miyim?

 
evet, bence de yanlış çünkü bütün sahil kısımları açık renk görünüyor.
sahil kısımlarının renklendirmesini ciddiye almayın bence, çünkü tüm ülkenin deniz kenarı bölgeleri risksiz olamaz.

  • gkhncnzdgn  (30.09.19 14:34:10) 
ben de oraya baktığımda aynı şeyi düşündüm. skandal. bir haritayı bile güncel tutmaktan aciziz.

konuyla alakalı olarak, bilginiz var mı, istanbul'da bölge bölge hangi bölgeler güvenli diye? harita kaydıysa sahil dışındaki yerlerde de kayma olmuş olabilir gibi geliyor.
  • arvuti  (30.09.19 14:39:37) 
sahil kısımlarına baktığımda kayma olduğunu düşünmüyorum, temel mantığında hata var gibi. çünkü ülkenin tamamının sahilleri açık renk, sanki deniz kenarı depremden hiç etkilenmeyecekmiş gibi. bunun sebebinin kayma olduğunu sanmıyorum açıkçası.


  • gkhncnzdgn  (30.09.19 15:26:43) 
herhangi bir bölge üzerine tıklandığında riskin değerini 0'dan 0.5xx'e kadar gösteriyor harita. sol panelde i'yle gösterilen bilgi al butonuna tıklayıp ardından istenen bölgeyi seçerek. o şekilde baktığımda ben sahilleri gayet riskli ve 0.5'e yakın olarak görüntülüyorum. sadece renge bakıp risksiz diye düşünmeyin. istediğiniz noktaya tıklayıp riskini görebiliyorsunuz.


  • del piero10  (30.09.19 16:13:47 ~ 16:15:19) 
@del piero10, teşekkür ederim


  • ruhen hastayim ben  (30.09.19 16:16:28) 
[]

Düğünlük Elbise

2 haftaya şık ve zarif bir elbise bulmam gerek. askılı, hafif dekolteli ve tercihen kısa bir elbise bakıyorum. avmdeki mağazalarda bulamadım. Nerelere gideyim :(

şimdilik hoşuma giden şunu buldum ama çok içime sinmedi başka yerlere bakmak istiyorum: www2.hm.com


 
Avmlerde olmuyor bi sey. avrupa yakasindaysan bakirkoy, nisantasi, fatih, laleli gibi yerlere git. Ana cadde uzerindeki magazalarina bak.


  • Flipsflops  (10.09.19 22:53:07) 
Guzelmis bu arada hm.
Daha iyisini bulamazsan gayet iyi.

  • Flipsflops  (10.09.19 22:54:25) 
h&m'deki gayet şık görünüyor. trendyolmilla'da da sade ve hoş bir şeyler bulabilirsin.


  • fragile lady  (10.09.19 23:13:05) 
Gecelik ayol bu
Düğünden sonra geline verin balayında falan kullanır.

  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (10.09.19 23:30:11) 
içini göstermesin diye elbisenin içine giyilen jüponlara benziyor. gecelik gibi bir şey +1
ama gecelikten daha rahatsız.

179 tl mi? bu elbisenin maliyeti 5-6 tl max.

trendyolda bu fiyata çok daha düzgün şeyler çıkar.
  • martini girl  (11.09.19 00:04:03) 
www.denizbutik.com

şuraya bakabilirsiniz, genelde güzel çıkıyor elbiseleri.
  • karamell  (12.09.19 15:09:42) 
linkteki elbise güzel bence ama günlük hayatta giyilebilir gibi duruyor. düğün için biraz
daha farklı bişiler bakabilirsin. aradıgına benzer tarzda ama düğün için şunlar da olabilir. magazada denemen de fayda var tabii ki :

www.zara.com

www.zara.com

www.zara.com


altına bir de siyah yüksek topuklu bir ayakkabıyla bu iş olur bence :)
  • patlamis misir  (12.09.19 15:20:35) 
adil ışık'da cengiz abazoğlu'nun tasarım elbiseleri var. aynı şekilde koton'da da güzel tasarım elbiseler var. Bakmanı öneririm.


  • naksidil  (12.09.19 16:16:00) 
[]

Hangi Laptop?

www.vatanbilgisayar.com

www.amazon.com

Sizce hangisi alınmalı?

Bir de amazondaki piyasaya göre ucuz ama türkiye'de kayıt vs yaptırınca aynı fiyata mı denk gelir?

 
4 bin lirayı o leş pc'ye vermeyin. Aşağı yukarı benzer fiyata gelir.


  • Pybrain  (23.08.19 15:04:17) 
[]

Hödüklük değil mi bu?

Bir manzara önünde fotoğraf çekilmek için sağınızdaki solunuzdaki insanlardan (size temas etmedikleri halde sadece fotoğrafta çıkıyorlar) çekilmelerini istemek hödükçe değil mi?




 
Hödüklük


  • Mossy  (04.07.19 19:50:12) 
Yoo değil. Manzarayı bozuyorsun demek ki. EFENDİ GİBİ rica edilmişse 2 adım kenara çık, ölmezsin.


  • adwokat  (04.07.19 19:50:47) 
Degil


  • nax  (04.07.19 19:55:24) 
Eğer o insanlar orada sabitse zaten bizim çekmek istediğimiz manzaranın bir parçasıdırlar. ama sabit değillerse bir zahmet bak şuradan .... gitsinler. buna bile duyar kasıp hödük denilebiliyor olması çok acayip


  • elestirman  (04.07.19 20:07:13) 
amirimi blurlicakmışsın la.

fazla kasma şotofok çok gelişti.
  • tabii lan manyak mısın  (04.07.19 22:27:34) 
Tabii ki degil.


  • stavro  (04.07.19 23:23:29) 
elbette değil
ama kullanılan dil ve vücut dili çok önemli

  • otopsicocugu  (04.07.19 23:54:28) 
manzaranın önünde oturmuş keyfime bakıyorum, salağın biri gelip ya biraz öteye gider misin fotoğraf çekicem diyor? ben yokken çekersin derim


  • diyarbakir karpuzu  (05.07.19 00:09:14) 
kabalık da bencillik de. eskiden bu nadir olurdu. şimdi çoğunluğun derdi fotoğrafı paylaşmak olduğu için, ordan sizi de diğerlerini de çekip, dakikalarca istedikleri pozu yakalamak için deneme yapabilirler ki yapıyorlar. o sırada sizin keyfiniz bozulmuş, diğeri beklerken ağaç olmuş mühim değil, yeter ki o müthiş poz yakalansın.


  • asteriks  (05.07.19 00:40:26) 
Hödüklük.


  • bohemianrhapsody  (05.07.19 05:06:28) 
Hödüklük


  • Big bada bum bum  (05.07.19 09:16:35) 
[]

Siyah eldivenle hamburger yemek

Dışarıdan çok komik görünmüyor mu?




 
hayır.


  • datnet  (01.07.19 16:27:36) 
kim yiyo ki oyle?


  • aydonno  (01.07.19 16:32:26) 
hangi renk olsaydı komik olmazdı? (sorum ironi içermemektedir, tüketici eğilimini merak ettim)


  • yemrem  (01.07.19 16:33:06) 
@aydonno, bazı hamburgerciler eldivenle servis yapıyor. Herkesin elinde latex eldiven ceset parçalıyor gibi yiyorlar :/


  • ruhen hastayim ben  (01.07.19 16:34:04) 
Komik değil de abes geliyor bana.

Ay götüm elleri yağlanmasın istiyor ama pirzolanın kemiğini gırtlağına kadar sokmakta bir sorun görmüyor dediğim de oluyor.
  • chicha  (01.07.19 16:34:42) 
ilk defa duydum. komikmiş.


  • sir gawain  (01.07.19 16:37:58) 
ben eldivenleri çalıp bilimum fantazilerimde ve tuvalet temizliğinde kullanıyorum


  • sameidiott  (01.07.19 16:38:03) 
Komik bulmuyorum. Ama çok mantıksız buluyorum. Bir sebebi @chicha'nın dediği. Diğeri de şu: O lateks eldivenlerin en kalitelisi bile, kokuyor ve tat da bırakıyor. Yani iğrenç plastik tadını nasıl fark etmez ki kişi? Fark edip yapıyorsa daha da saçma.

Şuna baksanıza.

www.barmar.com.tr

Bir de siyah yani. Boya da var. Garip gerçekten.
  • windowsguvenlikduvari  (01.07.19 16:39:56 ~ 16:41:04) 
Ay ben ilk kez duyuyorum bunu, sacma geldi de trend olursa kesin normallesir gozumuzde.
Tvde goruyorum bazi ascilar siyah eldiven kullaniyor, bana cok sagliksiz geliyor. Siyah posede olan onyargimdan galiba.

  • somethinginthewayshemoves  (01.07.19 16:40:59) 
abi delirdiniz mi? gayet rahat oluyor elim yağlandıydı, kirlendiydi derdi olmuyor. bunu abes bulmak bence abes.


  • datnet  (01.07.19 16:45:04) 
siyah eldivenler lateks değil, nitril. herhangi bir kokusu da yok.

hiç yemedim ama gayet mantıklı buluyorum. buna gülen açsın bi tarafına gülsün. yeter la rahat ve konforlu olan her şeyi etrafa beğendirmek zorunda mıyız? komikmiş. komikse gül geç. aman paşam gülmesin diye ben bileklerime kadar vıcık vıcık yağlanmak mı zorundayım, hamburgerden mi vazgeçmek zorundayım? elli tane ıslak mendille oturup cayır cayır silineyim mi, yoksa lavaboya gidip bileklere kadar abdest mi alayım?

kimin aklıma geldiyse aklına sağlık.
  • kibritsuyu  (01.07.19 16:54:37) 
absurt bence de. bir yanda siyah plastik eldivenle ete ekmege dokunuyorsun, plastik eldiveni yalamak gibi bu, obur yandan gurme takiliyorsun, buranin hamburgeri cok iyi abi, eti kendi kasaplarindan aliyorlar, satir kiymasi, ekmegi soyle pisiriyorlar falan filan. e madem damak tadina bu kadar duskunsun, neden plastik yaliyorsun? tutarsiz.

ben ozenti ve cakma bir hareket olarak goruyorum.
  • jimicik  (01.07.19 16:59:50) 
@windowsgüvenlikduvari, burkalı arabistanlı kadınlar hamburger yiyor sanki. İlk izlenim bu olmuştu bende.


  • ruhen hastayim ben  (01.07.19 17:05:18) 
Komik bile degil bayaa cirkin.


  • chitosan  (01.07.19 17:13:38) 
Bir abimle izmir'de hamburgeciye gittik, siparişler geldi, ağzına kadar tıka basa dolu. Ben lan neresinden tutsam da üstüme başıma bulaştırmadan yesem diye girişmek üzereydim ki : "dur lan fakir, bak oraya eldiven koymuşlar ellerin kirlenmesin diye" dedi :)

İlk kez eldivenle hamburger yedim ve hoşuma gitti, ketçap akmış, marul çıkmış derdi yok, yumul.
  • kimlanbu  (01.07.19 17:20:17) 
Komik değil iğrenç görünüyor. Çünkü siyah eldiven takılmasının nedeni, hamburgerin içine hatta zaman zaman üstüne dökülen iki buçuk kilo çedar. Hamburger yıllardır yağlı bir yiyecekti ve eldivenle yenmiyordu. Yağlı bir şey yemen gerekiyorsa yedikten sonra ellerini sabunla yıkarsın geçer. Yediğiniz bir şeyi yağlı bulduğunuz için elinizle tutmak bile istemiyorsanız yememek daha mantıklıdır belki ? Elinize o kadar yoğun şekilde bulaşan yağın vücudunuza girmesi de pek hijyenik veya sağlıklı değil zira. Sonuç olarak mesele yağ değil. Hamburgerin içine psikopatça dökülen çedar ve iğrenç görünüyor.


  • evandro roncatto  (01.07.19 17:53:42) 
Komik gorunur.


  • stavro  (01.07.19 17:56:12) 
[]

Secita ve alkol - sigara

Günde 10 mg secita içiyorum. Ayda 5 6 biradan bir şey olur mu? Dün 2 bira 10 sigara falan içmişim vicdan azabı çekiyorum ama ortamın getirdiği bir keyif vardı ondan dolayı kaçırmışım. Arada olur di mi :(




 
Ben antideprasan, (paxil) kullanırken de alkol alıyordum. uzun süre de bu böyle devam etti. nasıl bir zarardan behsediyorsunuz? bu ilacın ayrı bir şeyi mi var cipralex muadili değil mi?


  • un  (30.05.19 18:43:50) 
@un, ilacın ayrı bir şeyi yok. Genel olarak bu kadar az içmeyle büyük bir zarar görür müyüm diye merak etmiştim. Teşekkürler cevap için.


  • ruhen hastayim ben  (30.05.19 18:57:19) 
[]

Bebek Starbucks

En az kalabalık gün ve saat için tahminleri alabilir miyim? Denize sıfır masalar için savaş verilmekte de.




 
hafta içi sabah saatleri pek kalabalık olmuyor.


  • insan opusen hayvandir  (09.05.19 16:43:21) 
hafta içi sabah erkenden +1. arada sabahın köründe gidiyorum. şahane oluyor.


  • scudman1  (09.05.19 18:16:59) 
sabah kacta aciliyor bilginiz var mi


  • tahtakafa  (09.05.19 18:28:43) 
[]

Hangisini okuyayım?

Ecinniler
Sefiller
Savaş ve Barış
Dağın Öte Yüzü -3 (Yaşar Kemal)

Hangisinden başlayayım?

 
Dağın öte yüzü


  • bitse de gitsek  (02.04.19 21:07:25) 
Yaşar kemal her türlü.


  • diffarentiationation  (02.04.19 21:20:08) 
[]

Gaziantep'te yaşanır mı?

İstanbul Etiler'de oturan birisi Antep'te yaşayabilir mi?




 
Asosyal birisi ise çok rahat yaşar.


  • katoba  (23.03.19 12:07:15) 
Yaşayabilir. Asosyal olmasına da gerek yok. Çevre edinmesi biraz zaman alır ama mutlaka kafa dengi birilerini bulur.
Bunun dışında, yapacağı işin de önemi var.

  • aylakadam  (23.03.19 12:09:05) 
Üzerine alınan arkadaşımız olmasın ama şehirde bir kadın rahat edebilir mi? Suriyelisi, yobazı çok mudur?


  • ruhen hastayim ben  (23.03.19 12:14:26) 
bu tamamen sizinle ilgili, yani yaşamak istemiyorsanız herşey gözünüze batar. liseyi ingilterede sonrasında ankarada üniv. okumuş arkadaşım burda 3 sene öğretmenlik yaptı gayet de seviyordu. erzurumdan gelip antepi beğenmeyen de vardır ama. ordan burdan gelen onbinlerce insan var. şehirde bir kadın rahat edebilir mi sorusunu soruyorsanız ciddi -yadırgamıyorum- önyargılarınız var demektir. durum bu kadar kötü değil, he cihangir gibi rahat olamazsınız belki ama bu mevzu da salt anteple ilgili değil. iyi bir işiniz ve geliriniz olacaksa yobazına suriyelisine rastlama ihtimaliniz istanbuldakinden fazla olmaz.


  • kapti  (23.03.19 12:24:17) 
@kapti, hocam ben de öğretmenim ve çevremdeki her şeyden bunaldım artık. Uzaklaşmak için iyi bir seçenek gibi geliyor, sonrasında istemezsem istifa ederim zaten. Ama ön yargılarım da var doğru. Teşekkür ederim güzel bir cevap oldu.


  • ruhen hastayim ben  (23.03.19 12:30:33) 
@rhb rica ederim, ben olsam denizi olan şehirler önceliğim olurdu, çünkü ben denizi özlüyorum:) ama arkadaşım gibi sizin de tayin seçenekleriniz kısıtlıysa antep kesinlikle kötü bi tecrübe olmaz. 9 sene istanbul sonra 4 senedirde antepte yaşayan biri olarak söylüyorum bunları. hakkınızda hayırlısı olsun.


  • kapti  (23.03.19 12:36:24) 
@ruhen
Bu arkadaş memur mu? Yoksa özel sektörde çalışmak için mi, gidiyor?

  • katoba  (23.03.19 12:38:12) 
@katoba, memur


  • ruhen hastayim ben  (23.03.19 12:41:12) 
Ankara Çankaya çocuğuyum. :) Avrupa'da 6 ay kaldım, Uzak Doğu'yu gördüm. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun bütün şehirlerini gezdim en yaşanılası şehir Antep. Doğuda 7 senelik bir memur olarak söylüyorum.


  • karacigerim vur kadehlere  (23.03.19 12:50:34 ~ 12:55:07) 
farklı bir önerim olacak ama Kaş'ı düşünebilirsiniz.


  • mysql34  (23.03.19 12:52:28) 
@ruhen hastayim ben,

Etiler'de de rahatsız edildiği olur mu bir kadının ?

Gaziantep'te bu durum hiç yaşanmaz diyemem ama şimdiye kadar hiç yaşayan bir kadınla tanışmadım.
  • aylakadam  (23.03.19 12:56:11) 
@aylakadam, evet oluyor.


  • ruhen hastayim ben  (23.03.19 12:57:53 ~ 12:58:01) 
geçen sene yakın bir arkadaşımın ailesini ziyarete gittik antep'e 2 günlüğüne. ibrahimli diye bir semtte oturuyorlardı, istanbul'da yaşayan biri olarak hayran kaldım ben. caddeler geniş, trafik yok; her yer park. insanlar gayet medeni ve modern. yemekler, tatlılar zaten muazzam.

istanbul'da çok sosyal yaşayan bir insan türkiye'de hangi şehre gitse zorlanır bence ama antep'te yaşanır mı derseniz bence yaşanır.
  • dylancash  (23.03.19 13:12:36) 
Yaşanır niye yaşanmasın, biz 4 sene Adıyaman'da yaşadık. Antep'te de urfada da tek yaşayan kadın arkadaşlar vardı. Adıyamandan Antepe latin dans kursuna gidenler vardı haftasonu. Konser falan olunca Antepe giderdik.


  • curukturpkokusu  (23.03.19 14:26:09) 
Cok uzun sure kalmadim antep'te. Ama anodolunun cogu icin ayni seyi dusunuyorum. Istanbulda yasayabilen her sehirde yasayabilir. Antep bu arada gercekten guzel sehirdi.


  • allah yazdiysa bozsun  (23.03.19 14:38:08) 
Antep'in Araban ilçesine bir arkadaş atanmıştı, öğretmen, kadın. Bir gün velilerden biri bunu bakkalda kısa kollu bir kıyafetle görüyor ve taciz ediyor. Fakat sonradan başka bir hadise duymadım. Tabii kadına da sormadım başka bir şey olup olmadığını. Antep'le ilgili başka bir şey bilmiyorum, ama bu aklımda kalmış. Tabii bu tür olaylar Anadolu'nun diğer herhangi bir yerinde de yaşanabilir. Belki de bahsettiğim arkadaş bu tür bir durumla karşılaşmamak için yöreye uyum sağladı ve bir daha kısa kollu elbise giymedi. Eh, orta yolu bulmak da lazım neticede. Şehrin ruhu mu desem, yazılı olmayan kuralları mı desem, öyle bir şey var deyip uzlaşma yoluna gitmek gerek bence. Amerika'nın her eyaletinde saçma sapan kurallar vardır ya hani, onun gibi bir şey.


  • osuran imam  (23.03.19 14:43:04) 
@osuran imam, bahsettiğim yobazlık da buydu. Özgürlüğüm söz konusu olduğunda orta yolu bulmak zorunda değilim halbuki.


  • ruhen hastayim ben  (23.03.19 14:50:50 ~ 14:55:48) 
Yani ben buna o derece kesin bir gözle bakamam. Taciz doğru mu? Değil tabii ki. Ama dediğim gibi, ben bunu şehrin ruhu olarak adlandırıyorum. Gidip orada insanlarla çatışmanın ne bir anlamı olur, ne de sonu. Yerleşik bir yapı var orada ve bununla mücadele etmek zorlu bir iş. Bunun için ya sıkı bir idealist olmak lazım ya da beş parasız biri. En iyi ihtimalle de maceracı ruhlu... Beklentiler, değer yargıları, tesadüfler... Bir sürü değişken var. Ama ben olsam bir yere giderken en kötü ihtimali göze alırım. Ha tabii şunu da söylemem lazım: Araban denilen yer, sanırım, Antep'in ilçeye en uzak ve en gelişmemiş ilçesi. Merkez ve diğer ilçeler bütünüyle farklı olabilir. Mesela Muş'un Varto ilçesi gibi... Orada yaşayan birileriyle doğrudan bağlantı kurmak daha iyi bir fikir olabilir.


  • osuran imam  (23.03.19 15:12:05) 
Antep'i bilmem, Antepliyi on metreden tanırım. Zira İngiltere'deki Türklerin yarısından çoğu Anteplidir. Alayı kuzen evliliği, gereksiz gereksiz tipler, en kalifiyesi kebapçı.


  • neck_and_neck  (23.03.19 15:31:30) 
Malatya'ya gel, Antep'ten daha az kozmopolit. Antep'te yakın zaten.


  • etna  (23.03.19 15:52:26) 
Antep'te yaşamadım ama anteplileri yazlıktan iyi biliyorum. Elit kitlesi bile 'doğulu'dur. Daha fazla bir şey söylemeyim. Antep'te üniversite okumuş arkadaşım ve tanıştığım tüm arkadaşları nefret ediyorlardı. Başka okula geçenler çok oluyordu. Her öğrenci şehirden şikayet eder ama bunlar tekrar össye giriyordu sen düşün.


  • the coon  (23.03.19 16:23:22) 
Etiler'den sonra Antep'e ancak günübirlik gidilir bence. Etiler, Beşiktaş, Ortaköy, Kadıköy, Çankaya gibi yerlerle geri kalan yerler aynı Türkiye değil.


  • bruce mclaren  (23.03.19 16:48:04) 
[]

Kasaptan kedi köpek için artık istemek ayıp bir şey mi?

Eskiden annemle kasaptan aldığımız etin tavuğun doğranırken çıkan çöpe atılacak kısımlarını ayrı paket yaptırırdık. Sonra sokaktaki kedilere köpeklere verirdik. Ama uzun zamandır kasaplar parasını verdiğimiz şeyin doğranırken çıkan çöpünü vermek istemiyor. Daha önce insanlar kasaplara gidip artık olanları ya ücretsiz olarak ya da cüzi bir miktar vererek alabiliyordu. Değişen ne oldu? Kasaptan artıkları istemek ayıp bir şey mi oldu? Yoksa parasını vermemizi istiyorlar da o yüzden mi artıkları yanında istediğimizde yüzleri düşüyor?




 
ayıp değil. bunu yapan insanlar var halâ. artık tarafları verdikleri kendi hayvanları vardır belki ama saçma yine de.

satın aldığınız etin artık kısımları da size ait, vermeliler.
  • runagain  (22.07.17 20:16:15) 
Vermiyorsa alış veriş yapmayın oradan. Payları satıyorlar.


  • glamdr1ng  (22.07.17 20:26:53) 
Köydeki köpeklerimiz için Eskiden tavukçumuz veya kasap bizi arardı abi gel bir sürü kemik birikti al diye. Şimdi çuval başına 25 lira civarına satıyorlarmış kedi köpek yem fabrikaları alıyormuş. Biz de böylece kemik satın almaya başladık.

Geçen migrostan et aldığımda kemiğini istedim. Çıkan kemiği tartıp geri göndermemiz gerekiyor dedi.
  • eleutheiros  (22.07.17 20:35:26) 
Parasını istediklerini sanmıyorum fakat, hem bununla uğraşmak istemiyor hem de artıklar için paketleme malzemesi harcamak istemiyor olabilirler. Haklılar mı? Değiller, sonuçta para verdiğiniz bir mal.


  • filipis  (22.07.17 20:47:04) 
Para isteyen yer rastlamadım, istiyorsa oradan alışveriş filan yapmayın..
Ancak sizi tanımıyor veya alışveriş yapmadığınız bir yer ise çok ufak bir ücret isteyebilirler..

  • st curse  (22.07.17 21:37:38) 
Bizim buradaki bir marketten alıyoruz genelde, tavuk artıkları kilosu 3 lira.


  • atom karincanin torunu  (22.07.17 22:06:05) 
Kesinlikle ayıp bir şey değil, bizim hep yaptığımız şey, ama biz bir "kedi mahallesinde" yaşadığımız için herhangi bir sorun çıkarmıyor bizim kasap.
Sizin kasabın veya kasapların yüzleri düşüyorsa (yukarıda @glamdr1ng'in de dediği gibi) bence kasabınızı değiştirin.

Hepsini geçtim nihayetinde parasını ödeyip aldığınız bir mal söz konusu, olmaz öyle vermemek.

Saygılar.
  • iwfx  (22.07.17 22:47:45) 
[]

Gözleri bozuk olanlar denize neyle giriyorsunuz?

Kardeşim uzağı göremiyor. Denize gözlüksüz ve lenssiz girince de hiçbir şey göremiyor dolayısıyla yüzdüğünden de bir şey anlamıyormuş. Denizde gözlük takmak hakkında internette alay edici içerikler okumuş morali bozuldu. Lens takmak da sakıncalıymış, ki lens takmasını biz de istemiyoruz. Bu durumda numaralı deniz gözlüğü almak dışında sizin uyguladığınız bir yöntem var mı? Ya da denize gündelik hayatta kullanılan gözlüklerle girse bir şey olur mu? Böyle yapanlar var mı?




 
lens takıp üstüne deniz/havuz gözlüğü takıyorum


  • nodrama  (18.07.17 18:14:05) 
internette herşeyle ilgili alay edici yorumlara denk gelebilirsiniz ki. zaten senede bir kere tatil yapılıyor onda da istediğiniz gibi takılın yahu deniz kenarında kim ne takmış ona mı bakıyor millet?


  • elorelia  (18.07.17 18:21:27) 
ben geçen yaz bir defa gözlüğümü unutup gözlükle girdim, bir defa daldım çıktım gözlük yoktu. daldıktan sonra arkadasım uyarmıstı, gozluk mu vardı sende? diye. yok yahu? dedim, sonra bakındım ama bulamadım.

not: gözlük çerçevesiz, titanyum, çok hafif, fark etmiyorsun bile taktığını.
  • rahip janick  (18.07.17 18:27:53 ~ 18:28:33) 
Lensle sakın denize girmesin, çok büyük sorun olabilir. Gözlükle Pamukkale'ye dalmıştım ben (o zaman yüzülüyordu), çıktığımda gözlerimin önü bembeyaz kalkerli su olmuştu. O zaman gözlükle daldığımın farkına varmıştım. Denize gözlükle dalarsa rahip janick'in dediği gibi daldığı anda kaybolma tehlikesinin dışında, yoğun yağmurda sileceksiz bir arabanın camından yolu görmeye çalışması ile aynı. Gözlüksüz halinden daha da beter göremez.

Ben miyopum, 2.75/3.75. Gözlüksüz gidiyorum. Çıkınca çantanın renginden şemsiyeyi çıkarıyorum, yüzerken hedef belirliyorum kendime, 'Ben şuradan girdiydim' diyorum. Bazen lensle gidiyorum, kabinlerde çıkarıp denize girdikten sonra yeniden takıyorum. Suda yakın yerleri görüyorum. Annemin babamın, arkadaşı yakındalarsa görüyorum, uzaktalarsa flu da olsa görüyorum, aşırı uzaktalarsa zaten 'Buradayız' diye sesleniyorlar, oraya gidiyorum. Sıfır görme ya da göremediğim için sıkıntı yaşama durumu pek olmuyor. Numarası bu dereceyse, kaçırdığı çok büyük bir şey yok. Asitgmat karışıksa daha bulanık görüyordur. Daha büyükse ve mutlaka bir şeye ihtiyacı varsa, nodrama'nın dediği lens üstüne deniz gözlüğü mantıklı ama ben kafama bir şeylerle sıkıştırınca rahat edemiyorum. İçinde gözüm terliyormuş gibi geliyor, hatta gözüm terliyor. Yoksa, niye dalga geçilsin ki, denizde zaten deniz gözlüğü takılır. Gözü bozuk olmayan insanlar takıyor. Deniz kenarına gözlükle gelsin. Gözlükle gelmekten utanıyorsa, numaralı güneş gözlüğü ile kamufle edebilir bunu ya da lensle gelebilir normal. Denize girerken zaten çok kişi gözlük takar, dalga geçilecek bir şey yok ki. Numaralı deniz gözlüğü de yapıyorlar, biraz pahalı oluyor ama oluyor. Artısı, dalıp dalıp balık bile görür.

Bir de deniz gözlüğünün tarzı da etkileyebilir. Yani, şöyle şeylerden utanır belki
sporcugozlukleri.com
spordunyasi.com.tr
Ama şu bayağı şık mesela, havalı da durur.
images-na.ssl-images-amazon.com
images-na.ssl-images-amazon.com
  • aychovsky  (18.07.17 18:40:02 ~ 18:47:09) 
Ben lensle giriyorum, yuzeceksem yuzme gozlugu, cimeceksem gayet gunes gozlugumle takiliyorum.

Annem babam duz normal gozlukle giriyolar, hic de yagmurda araba cami kivami olmuyor, su akip gidiyor yani. Dalga malga gozlugu goturebilir onda da gozluk bantlari var boyundan gecirilen filan.
  • kuehles blondes  (18.07.17 19:01:27) 
  • Lim5  (18.07.17 19:57:33) 
Senelerce lensle girdim cunku onumu goremiyordum. Ancak kesinlikle dalmamasi lazim, hatta su kacmayacak sekilde daha agir tempoda yuzmesi. Aylik lens kullandigim icin genelde son kullanimina denk getiriyordum tatili, bitince de atiyordum.


  • lallala  (18.07.17 21:50:07) 
lens+kaliteli yüzücü gözlüğü ile yıllardır denize girerim sürekli de kafam suyun içindedir hiç sıkıntı yaşamadım. gözlük su geçirmediği için misler gibi yüzersin dalarsın.


  • claws of perdition  (18.07.17 22:31:54) 
Numaralı deniz gözlükleri var. Gözlükçülerden bilgi alabilirsin


  • zidan  (18.07.17 22:42:22) 
[]

Teyzeye yer vermeyince küfür eden oluşum

Çok uzatmadan soracağım direkt. Bugün annem, kız kardeşim ve ben durakta oturuyorduk. Oturma yeri dümdüz olan duraklardan değil de, tek kişilik koltuk gibi olan beyaz renkli duraklardandı. Yanımızda da bir kadın oturuyordu. (Durak 4 kişilik) Toplamda yedi tane pazar poşetimiz vardı. Daha sonra biri 40 küsür diğeri 50 küsür yaşında iki şişman teyze geldi. Daha genç olan teyze daha durağa varmadan kardeşime seslenerek "hadi bakalım teyzeye yer verelim" diye onu kaldırdı ve yanındaki arkadaşını oturttu. Sonra benim önüme gelip toparlanıp kalkmamı bekledi. Ben de teyzenin rica etmemesinden hem de taşıyacak bir yükü olmamasından dolayı yerimden kalkmadım. Bir de duygusal davranarak kardeşimin ayakta iki poşetle kalmasına üzüldüm ve yanıma çağırıp "gel ikimiz sığarız buraya" dedim. Biz tek koltukta poşetlerimizle beraber otururken başka bir genç "teyze sen neden ayaktasın orada yer yok mu?" dedi. Teyze de az önce etrafı hiç komuta etmemiş gibi "ne yapalım yavrum olsun" dedi.

Ardından otobüs geldi. Hepimiz toparlanıp ayağa kalktık, o esnada aynı genç "bunların hepsinin anasını s... lazım. hepsi böyledir bunların yer vermezler." dedi. Ben de otobüs gelmişken kimseyi bekletmek istemedim ve duymamış gibi yoluma devam ettim ama annem çok sinirlendi ve adama kafadan hasta mısın der gibi bir mimik yaptı.

Yani şimdi asıl sorum, insanlar neden ahlak bekçiliğine soyunarak, toplumu hizaya(!) getirmeye bu kadar meraklı? Adam belki küfür etmeden bir cümle kursa, ben yine poşetlerimle kalkıp 40 yaşındaki teyzeye yer vereceğim. Ki başta skolyoz olduğumu ve buna bağlı olarak devamlı sırt ağrısı çektiğimi bilen annem benim oturmamda bir sakınca görmemiş. Başkaları da kim oluyor ki. Nedir bu toplum olarak her şeye burnumuzu sokma merakımız? Ahlak bekçiliğine soyunmasak herhalde başka sesimizi duyuramayız korkusu falan mı?

 
yer vermeyeceksiniz abi. hiçbir şekilde yer vermeyeceksiniz. kimse yer vermeyecek. 10 kişiden 1'i yer verince diğer 9 kişiden de bu beklenti oluyor.

götünü 5 dakika ayakta tutamayacak insan dışarı çıkmasın, otobüse binmesin. kendine taksi ayarlasın. taksi ayarlayacak maddi seviyesi yok diye de başka bir vatandaştan yardım beklemek yerine hayat standartını yükseltebilecek makamlardan yardım beklesin. oyunu ona göre atsın.
  • i drive the hearse  (16.07.17 21:11:03) 
Çünkü ulu orta, hiç tanımadığı bir insana , sonradan dahil olduğu bir konu hakkında ağza alınmayacak laflar edecek kadar terbiyesiz ve karaktersiz olduğunu toplumun önem verdiği "büyüklere yer verme" davranışını koruyarak gizlemek istemiş. Kısacası şunu demek istiyor, "bakın ben ne kadar efendi ve saygılı bir insanım ki size yer vermedi diye onlara küfrediyorum."


  • irene  (16.07.17 21:11:24) 
Böylelerinin anasını s........ lazım. Hepsi böyledir bunların. Biz bu millete her şeyi öğrettik, başkalarının tercihlerine burnunu sokmamayı öğretemedik.


  • l arrache coeur  (16.07.17 21:11:49 ~ 21:12:27) 
böyle emrivaki yer isteyenin de, kendini koğuş ağası sanan hıyarların da... neyse ya. bunların hepsi ruh hastası.


  • doxanikee  (16.07.17 21:21:53) 
50li yaşlar yine neyse ama diyeceğim ama 40 yaşında teyze olmaz o. Zaten teyze diye görmenizin sebebi yaşı değil de kilosu bence. Gelişmiş ülkelere baktığında insanlar 60 70 yaşında ama fit, dinç yani kendine bakıyor. Bizdekiler ise yiyip yiyip her yerde oturmayı bekliyor. Ben "ne yapalım, olsun" diyerek kendini mazlum göstermeye çalışan kadına da sinirlendim. Diğeri de tam şakşakçıymış.


  • reptillia  (16.07.17 21:31:35) 
Kimseye yer vermeyin, böyle bir şeye hakları yok. İyilik ve saygı da zorla olmaz.


  • fragile lady  (16.07.17 21:35:27) 
Içimden gelmedigi surece kendimi mecbur hissederek kimseye yer vermiyorum. Siz de oyle yapin. Isten güçten geliyoruz, hasta olabiliriz, yorgun olabiliriz. Canımız sadece oturmak istiyor da olabilir. Sırf yaşlı hatta şişman diye kendine her seyi hak gören insanlardan nefret ediyorum. Ahlak bekciligi ve Hizaya getirme çabası tamamen gosteriş meselesi. Bakın o saygisiz ben saygiliyim diyor işte. Insanimizin gereksiz yaranma, iyi gorunme cabalari. Küfür konusunda da muhatap olmamakla iyi etmişsiniz. Canınızı sıkmayın.


  • aquarium  (16.07.17 21:58:26 ~ 22:01:50) 
Küfür eden çok büyük terbiyesizlik yapmış.

Soruya cevabım ise sizin ve 40 yaşında olduğunu söylediğiniz kişi arasında yaşanan olay özelinde değil ancak tüm yer beklentisi olan kişiler için. Belediyeye ait taşıtlar ve duraklar kamuya ait yerlerdir ve dikkat etmişsinizdir belli uyarılar vardır kimlerin oturma önceliğine sahip olduğu ile ilgili. Bu uyarılar sözleşme şartıdır ve bir kişi hizmeti kullanarak sözleşmeyi ve şartlarını kabul etmiş sayılır. Yani yaşlı, hamile veya çocuklu kimselere yer vermek yapacağımız bir iyilik değil zorunlu olduğumuz bir şeydir. Bir kimsenin bunu hatırlatması burnunu sokmak değil vatandaşlık görevidir. Yapılması gerekir. Ama terbiyesizce değil tabi.

En başta söylediğim gibi bunlar sizin yaşadığınız olayla ilgili değil. Zaten hasta olduğunuzu söylemişsiniz.
  • scheisskopf  (16.07.17 22:11:32) 
Normal tipler değiller ülke iyice boka döndü zaten en iyisini yapıp cevap vermemeyi becermişsin.

Ben de geçen iş çıkışı durağı kaçırdım ve ilk defa bindiğim bir otobüstü dalgınlığıma geldi sonra trafik vardı şöföre kibar bir şekilde "orta kapıyı açma şansınız var mı acaba?" Dedim otobüste boş bu arada şöför cevap vermedi kapıyı da açmadı sonra gayet normal bir şekilde önümü döndüm diğer durağı bekledim 1 metre ilerideki adam yanındaki arkadaşına benim hakkımda "bunlarda ilk defa binmişler heralde otobüse böyle iş mi olur" vs gibi söylenmeye başladı ama ne yüksek ne alçak sesle dedikodumu yapıyor başta bir şey demedim ama uzatmaya ve hakkımda konuşmaya devam edince sinirlenip biraz atar yaptım bir de böyle mahalle delikanlısı tipli bir genç. Sonra kendiliğinden özür diledi benden.

Demek istediğim böyle tipler hep var kendi işi olmamasına rağmen her şeye burunlarını sokuyorlar daha kendi hayatlarını bile düzenleyemezken otobüs muhtarlığı yapıyorlar çok takmamak lazım :)
  • powerpufgirl  (16.07.17 23:00:11) 
cevap vermemekle iyi etmişsiniz.cevap verdiğinizde ya da üzreine yürüdüğünüzde anneniz gerilecek ve üzülecekti.bu tip yaşam formları elbet başka yerde ağzının payını alırlar merak etmeyin.


  • follow rivers  (17.07.17 00:20:10) 
oha lan insanlar be kadar cüretkar olmuş. Alenen cinsel küfürle hakaret ediyor hem de konuyla işgisi olmayan piçin teki. Bu yüzden herkes özellikle çomar aileler çocuk doğurmamalı, kısırlaştırılmalı ki nesilleri kurusun.


  • filipis  (17.07.17 01:04:36) 
Dayak yemeyeceğinden emin olduğundan coşmuş. Dayak dışında bir şey hizaya sokmaz o tipleri, kafaya takma.


  • arnold schwarzeneger  (17.07.17 11:33:57) 
haklısın ama takma. annen ve kız kardeşin varmış yanında bulaşmaman daha iyi olmuş. ciddi ruh hastaları bunlar. canını sıkmaya değmez.


  • nick bulamadim  (17.07.17 11:37:03) 
yine mağdur edebiyatı ya of bıktım keşke hepimiz zengin olsak da şu çomarların kahrını çekmesek hiç otobüse binmesek.


  • cabiday  (17.07.17 11:38:56) 
duymamazlıktan gel boşver, yanında ailen varken birinize zarar verebilirdi davarın teki.

kimse kimseye yer vermek "zorunda" değil. evet buna 80 yaşındaki de, karnı burnunda olan da dahildir benim için. bu kadar gerekliliği görünce eşek değilsek her birimiz yer veriyoruz zaten ama el insaf, sadece bunların mı resmi olarak oturmaya ihtiyacı var yahu?

evden 6'da çıkıp akşam 8'de girenler, hasta olanlar, yorgun olanlar ne yapmalı peki? valla ben ayakta bayılıyordum neredeyse, bir insan evladı kalkıp "neyin var" bile demedi. olduğum yerde dizlerimin üstüne çöktüm ki geçsin diye.

kimin mecburiyetten, kimin keyiften yer istediğini anlayabiliyorum. sırf kalabalık yapmak adına sokağa çıkmış gün teyzelerine yer vermem, umrumda da değil.
  • piremses  (17.07.17 11:43:20) 
[]

Amele nasıl bir kelime sizce?

Arkadaşım inşaat alanında uzanan bir işçinin fotoğrafını çekip "hayat ameleye güzel" yazarak sosyal medyada paylaşmış. Bana da inşaat işçisine "amele" demek biraz değişik geldi. Ama çevremdekilerden bazıları "ameleye amele denir. Amele kötü bir şey değil." dedi. Merak ettiğim, ölen kişiye direkt öldü demeyiz, vefat etti diyerek hoş olmayan kelimleri söylemekten kaçınırız. Bunda da durum o hesap değil mi? Orospuya hayat kadını, seks işçisi demek gibi bir şey değil mi?




 
inşaat işçisi amele
tarım işçisi ırgat
bunlar ayıp şeyler değil
  • cekilmis gayfe  (31.05.17 19:05:33) 
bazı kelimeler hakaret olmasa da hakaret gibi kullanıldığı ve benimsendiği için, amele demek küçümseyici bir yaklaşım.

zaten arkadaşınız hayat işçiye güzel deseydi de onu küçümseyici bir yaklaşımla yaklaştığı aşikar olacaktı.

Umarım bi' gün aynı şantiyede denk geliriz de hayatı ona güzel eylerim.
  • mete kudur  (31.05.17 19:05:43) 
bence sorun yok, amele gayet kullanilir.


  • cedex  (31.05.17 19:16:51) 
Arapça kökenli bir kelime. 'Amel', 'İş' demek. 'Amele' de 'İşçi' anlamına geliyor. Eskiden inşaat işçileri için kullanılırmış.
Meslek belirtir bazı eski kelimelerin sevilmemesi gibi bu da sevilmiyor.
Artık, kapıcı yerine apartman görevlisi, tezgahtar yerine müşteri temsilcisi, sekreter yerine asistan, bakkal yerine market sahibi gibi yeni sözcüklerimiz var. Eskileri sevilmiyor.
  • oguz altun  (31.05.17 19:17:40) 
Zaten amele inşaaat işçisine denir. Küçümsemek anlamında toplumda kullanılsa bile aslında amele inşaa işçisi demektir. Ben amele demem ama diyeni de normal karşılarım.


  • powerpufgirl  (31.05.17 19:22:59) 
Sozluk anlamı ile kullandığımiz anlam farkli
Bence biraz kuçuk görme var.

  • all girls dream  (31.05.17 19:27:17) 
ameleye amele, hademeye hademe, sekretere sekreter denir.
zaten bu gereksiz hassasiyet yüzünden gereksiz hitaplar türedi. artık tezgahtar, hademe, temizlikçi, bekçi, bulaşıkçı, sekreter değil kimse; satış görevlisi, temizlik görevlisi, güvenlik görevlisi, steward, yönetici asistanı oldu hepsi. niye? çünkü böyle daha havalı söyleniş şekli var ve hem daha az "aşağılayıcı".

  • m e b  (31.05.17 20:08:22) 
Ben ameleyi meslek anlamındansa hakaret olarak kullananlara daha fazla tilt oluyorum. Halbuki ne kadar çirkin bu kelimenin asıl anlamı haricinde, hakaret maksadıyla kullanılması. Bence ayıp olan bu.


  • i m cool with that  (31.05.17 20:13:03 ~ 20:14:52) 
Kelimelerin anlamları zamanla değişiyor.amele isci anlamıyla günlük kullanımdan düştü, artık bariz aşağılama anlamıyla kullanılıyor. Ben hayatımda işçi anlamıyla kullanmadım, kullanana da hoş bakmam.


  • doxanikee  (31.05.17 20:24:40) 
niyet ne olursa olsun, sınıf farkı olan bir kişinin, bu durumda arkadaşınız yani daha üst sınıf olan kişinin ne olursa olsun bunu kullanması o işçi tarafından hoş karşılanamaz.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (31.05.17 20:26:23) 
  • moderniko  (31.05.17 20:36:05) 
Hayir, ameleye amele denir. Onun adi ameledir. Ameleyi millet "dangalak" gibi bir anlamda kullanmaya basladiktan sonra boyle oldu. Aslinda amele demekte bir ssakinca yok, onu ameleyi kucumseyici anlamda kullananlara soyleyeceksin.

Bak mesela sana birini asagilamak icin, dalga gecmek icin soylenen birkac kelime soyleyeyim, "kamil", "kezban", "sakir" falan filan. Ulan bunlar insan ismi! Insan isimini degisik anlamalara sokup kullanmaya baslamislar, ismin sucu ne? Adami ismiyle cagirmayacaz o zaman asagilamak olacak diye.
  • stavro  (31.05.17 21:23:06) 
Amele ameledir bunda kotu bir sey yok, gecen de biri kopeklere kopek demeyelim diye duyuru acmisti, 4 ayakli dostlarimiz demeliymisiz


  • Traveller  (31.05.17 21:23:22) 
[]

İnternetten belgesel indirip kesmek istiyorum

İzlediğim belgesellerden birkaç dakikalık bölümler kesip kendime dev arşiv oluşturmak istiyorum. Ama youtube dışındaki sitelerden video indirip kesmeyi bilmiyorum. Nasıl yapabilirim? Ayrıntılı olarak yazabilecek varsa çok iyi olur. İleride öğrencilerim için sıkıldıkları anlarda veya bahsi geçen konularda açıp izlettirerek, genel kültür oluşturmayı düşünüyorum.




 
Getthemall
Video Downloader Professional
Internet Download Manager

bu 3lü ile istediğiniz her videoya erişirsiniz. Kesme işi için ise movie maker halleder herhalde sizi olmadı Camtasia Studio.
  • gozu acik sevisen yahudi  (22.05.17 22:31:19) 
bu siteye girin: www.onlinevideoconverter.com

*indireceginiz videonun linkini yapistirin.
*video formatini belirleyin.
*more settings secenegine tiklayip hangi kisimdan, hangi kisima kadar keseceginizi belirleyip videoyu indirin.

kesme isi icin daha detayli calismak istiyorsaniz onerildigi gibi camtasia kullanabilirsiniz.
  • hopeless  (22.05.17 22:36:57) 
Kullandigin tarayicinin internet sitesine girip pluginslerden video downloader yazip eklentiyi indir.
Kesme, kirpma bicme islemleri icin movie maker isini gorur.

  • imelih  (22.05.17 22:37:09) 
Hepinize çok teşekkür ediyorum, tek tek deneyeceğim hepsini.


  • ruhen hastayim ben  (22.05.17 22:43:26) 
[]

küçük bir çocuğun bıyıkları alınmalı mı?

Baştan uyarı: Derdiniz bu değilse başka bir duyuruya cevap yazabilirsiniz.

Geçen gün ilkokul 3. sınıfa giden bir kız çocuğuyla ilgilenmek zorunda kaldım. Burada bahsettiğim tüy değil, oldukça fazla ve siyah kıllar. Yaşına göre anormal bir durumdan bahsediyorum. Kardeşim "annesi neden almamış, ya dalga geçerlerse çocukla" diyince bana bir garip geldi. 3. sınıfa giden çocuğun bıyıklarını almak doğru mu? Hormonal bir bozukluk yoksa ve tedavi gerektirmiyorsa, hijyen bakımından almak normal bir davranış mı aşırı merak ettim.


 
Bence normal değil


  • pastörizesüt  (16.03.17 23:26:47) 
Normal değil, tedavi edilmeli


  • fragile lady  (16.03.17 23:27:33) 
Eğer çok rahatsız edici derecedeyse alınabilir. Gayet normal bence.


  • basubadelmevt  (16.03.17 23:29:29) 
kendine olan özgüveni açısından bence de alınmalı. çocuklar çok acımasız olabiliyor.
aşırı varsa ağda normal bence.

  • matilda  (16.03.17 23:31:17) 
bazı çocuklar böyle olabiliyor. çocuk bunun farkındaysa ve bu onu mutsuz ediyorsa alınmalı diye düşünüyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (16.03.17 23:34:32) 
rahatsız ediciyse alınabilir, anormal değil bence.


  • doxanikee  (16.03.17 23:37:53) 
Çocuk istiyorsa alınabilir bence. Küçük çocuklara özel günlerde bile olsa makyaj saç yapılması çok itici geliyor, ama bıyık almak pek rahatsız etmedi düşününce.


  • nocturnus  (16.03.17 23:39:33) 
o yaşta tüyleri alınırsa, ileride sıkıntı yaşama ihtimali var.
genç kızlığa adım attığında, hiç cımbız sürmeden iğneli epilasyon falan gibi bir yöntemle müdahale edilsin ki, ömür boyu elinde cımbızla aynayla dolaşmak zorunda kalmasın.

esmer çocukların hepsinin yüzünde tüylenme olur, normaldir.
anormal durumdaysa, hormonlarına baktırmak gerekebilir.

bunun dışında, bir çocuğun yüzündeki ya da başka yerindeki tüyle, hijyenin ne alakası var?
kıl/tüy = pislik diye bir şey yok.
tam tersine, o yaş için vücut kılı gerekli bir şey.
millet ergenliğe girmemiş çocuğuna ağda falan yapmaya başladı bu saçma hijyen anlayışından dolayı.
çocuklar idrar yolu enfeksiyonu olup duruyorlar sonra.

hormon dengesi oturmamış çocuğun tüyü alınmamalı.
çünkü bazen yaşı büyüdükçe toparlayabiliyor, müdahale edilmemeli.
  • blatta hiberna  (17.03.17 00:17:16) 
eğer dalga geçme durumları oluşur da bunu sorun etmeye başlarsa önce kıl tüyleriyle barışık olması öğretilsin. "bıyıklı" olmayı sorun etmeyecek olma ihtimali var neticede müdahale etmek için erken olur diye düşünüyorum. ergenliğe girdiğinde barışık olsa bile sosyal açıdan kıl tüyden kurtulması gerektiğini düşünürse kendi almaya başlar zaten.


  • baba jo  (17.03.17 00:25:51 ~ 10:15:42) 
Yaşı biraz küçük olsa da dalga geçilmesinden iyidir bence. O yaşta çocuklar acımasız oluyorlar ve tam güvenini oturtacak yaşlara gelirken anormal bıyık gibi dalgaya kabak gibi açık bir şeyle bütün ömür aşağılık kompleksine neden olmasın. Bizim bir Sosyal Bilgiler öğretmenimiz vardı, sakallı. Çok genç yaştayken çıkmaya başlamış. Kadın derslerde hep onunla nasıl dalga geçildiğinden örnek verirdi ve bu nedenle 'Ben çok üzüldüm, siz kimseyi üzmeyin' diye ders verirdi. Çocuklar Eric Cartman kadar empati yapabildiklerinden kadının bu örneği çok fena geri tepti ve öğrenciler kadınla sakallı diye dalga geçmeye başladılar. Tabii, koskoca kadın bunu sallamadı ama aynı şey 8-10 yaşındaki çocuğa yapılsa geri dönülmesi çok uğraştırıcı yara alabilir.


  • aychovsky  (17.03.17 02:08:02) 
Çocuğun dünyasını yıkmayın yüzde binn beş yüz alınmalı


  • photo85  (17.03.17 02:18:03) 
Kesinlikle alınmalı bence de. Çocuklar çok iğrenç şeyler söyleyebilir o kız çocuğuna. Bunun riskine girmek bile yanlış olur. Ömür boyu kalıcı psikolojik bozukluk yaratabilir.


  • kulagina kupe olsun  (17.03.17 02:23:38 ~ 02:24:01) 
Ben kızı kıllı bir anneyim.
6. sınıfa gidiyor kızım ve canı da çok tatlı. Bu sene kendi isteği ile yazdan beri koltukaltları için epilatör kullanıyoruz, çünkü müthiş koku yapıyor her gün duş aldığı halde. Şükür bıyık kısmı o yaş için feci değil. Ben de tamamen çocuk rahatsızlık hissediyorsa yapılsın, yoksa bırak kalsın görüşündeyim.

  • SiyamkedisiZorro  (17.03.17 10:33:01) 
kız - erkek - çocuk - yetişkin... eğer rahatsız edici ve normaldan fazla tüyler varsa alınmalı.

çok esmer insanlarda olabiliyor, ancak bir hormonal bozukluk vb olup olmadığını da kontrol ettirmek gerekebilir.
  • eindaclub  (17.03.17 11:47:01) 
normal değil tabii ki. yapılması gereken, bu anormalliği tedavi ettirmek. geçici çözüm değil.


  • piremses  (17.03.17 11:51:35) 
önce bi doktora götürmek lazım. doktora göstermeden alınmaz. belki gösterdiler de doktor almayın dedi. bilemeyiz. velisine sormak lazım.


  • elorelia  (17.03.17 11:53:50) 
endokrin uzmanına görülmeli, ancak bu tarz şeyler genetik de olabiliyor tabii ki.

benim de küçük yaşta aşırı tüylenmem vardı, 3.sınıfta değil de 5.sınıfta - çok kalın yapılı olmasa da - rahatsız edici boyuta ulaştı. dalga geçen çocuklar vardı, üzüldüğümü de hatırlıyorum ama ben de dalga geçenlerin başka fiziksel özellikleriyle dalga geçerek karşılık vermeye başladım bir süre sonra. baskın da bir karakter olduğum için öyle bir savunma mekanizması geliştirdim sanırım, bu sayede travma yaşamadım ama bu davranışım da doğru değildi neticede. 6. sınıftan 7.sınıfa geçtiğim yaz aldırmıştım ben. 7.sınıfta saçlarım dökülmeye başladı, doktora gittim ve polikistik over olduğumu öğrendim. ailem iki sene önce doktora götürseydi saçlarım dökülmeyecekti belki de.

o yüzden bıyıkların alınmasının öncesinde mutlaka doktora götürülmeli çocuk ve her sene düzenli tahlillere devam edilmeli. emin değilim ama bu tarz hormonal dengesizlikler de polikistik overin oluşmasına neden olabiliyor, ikisi birbirini doğuruyor sanırım.
  • gmzo  (17.03.17 12:28:39) 
[]

buna nasıl izin veriliyor?

az önce a haber'de bir programa denk geldim. atatürk ve o dönemde yapılan antlaşmalar yerden yere vuruluyordu. musul için "pazarda bile pazarlık yapılırken onlar hemen petrolün %5'ini tamam diye kabul etmişler saçımı başımı yolacağım." dedi adamın teki. elim ayağım titredi. nasıl ya? a haber'in ne halt olduğunu zaten biliyorum ama yine de çok fazla değil mi bu?




 
Yazacak bir şey bulamadım. Bu ülke beni boğuyor. Yoruldum.


  • doxanikee  (13.11.16 22:09:50) 
valla fazla, yillarca liboslar bunlari besledi simdi liboslarin kendileri dahil herkesin gozunu oyuyorlar, bizim millete mustahak...


  • mavicorap  (13.11.16 22:31:32) 
hem de ne fazla. Bazen bunlara beddua edesim geliyor, sonra bu çapsızlarla aynı ülkede yaşadığımı hatırlayıp vazgeçiyorum. Tarih bilgisinden, anlayışından ve felsefesinden yoksunlar işte ama ego tavan...


  • duyond  (13.11.16 22:40:53 ~ 22:41:03) 
ulusal kahramanları kötüleyerek şimdiki beceriksizleri bi halt sanmamızı istiyorlar. denetim mekanizmasının başında da bunu isteyenler olduğundan kimse birşey diyemiyor.


  • babilbaligi  (14.11.16 11:13:34) 
[]

kedi ve evde pişen yemekler

evde kedi besleyen insanlardan hep "kedim kuru maması dışında başka yemek yemez" tarzı şeyler duyuyorum. bu nasıl olabiliyor? mamalar sanırım daha sağlıklıymış ama evde bir balık, et vs. pişirdiğinizde ve kokusu yayıldığında kedinizde hiç hareketlenme ne bileyim bir istek olmuyor mu? daha önce hep sokak hayvanlarını evde pişen yemeklerle, peynir-sucukla beslediğim için konuya uzağım ama aklıma bu akşam bir soru takıldı.




 
olmuyor valla. çok nadiren yediğm tavuktan verdiğimde yiyor kedim. ama balık, sucuk, pastırma, peynir falan yemiyor.

hindi fümeye bayılıyor gerçi.
  • 111111  (07.11.16 22:35:19) 
Benim kedi sadece tavuk haşlaması ve özellikle ''patates haşlaması''nda hareketleniyor ve yalvarıyor. Onun dışında asla balık, kırmızı et vs sulanmaz. Masada yemek artığı filan olsa asla gidip yemez. Tavuk baharatlı ve sosluysa onu da yemez sade haşlamaysa yiyor :)

Edit: hindi fümeyi unutmuşum evet +1 !


Patates haşlaması > hindi füme > tavuk haşlama onun için.
  • neferkitty  (07.11.16 22:35:33 ~ 22:36:11) 
Benim teyzemin kedisi böyle, hayvan balık bile yemiyor. Bebekliğinden beri sadece kuru mama ile besledikleri için diğer şeylerin tadını bilmiyor, ondan yemiyor sanırım alışmamış yani.
Benimkiler affetmez, her şeyi yiyorlar.

  • buff  (07.11.16 22:36:13) 
ev kedileri, özellikle de kuru/yaş mamaya alışmış ev kedileri bizim yediklerimizi sindirmekte sıkıntı çekebiliyorlar. bu yüzden pek fazla verilmiyor.

kediler evde bir şeyler pişince, veya insanlarının yemek yediğini görünce hemen sulanıyorlar ama seçici oldukları için genellikle iki koklayıp "bunu mu yiyorsun ya, zevksiz." deyip gidiyorlar. eğer sevdikleri bir şeyse de vermeyeceğini belli ettiğinde ses etmiyorlar (kedisine göre değişebilir gerçi). o yemekleri de doymak için değil, şımarıklıktan istiyor sıpalar zaten. kedisi olan tanıdıklarım balık, hindi, tavuk falan pişirdiklerinde ufacık bir parça veriyorlar, kedi de onu yiyince otorite kendinde sanıp rahatlıyor.

bir tanıdığımın kedisi de çileğe bayılıyordu, her çilek yediğinde bir çileği kesip koyuyordu yere, kedi ona sarılıp yalıyordu çileği. bunu niye anlattım bilmiyorum.

ek: üstteki cevaplara ilaveten, bu bahsettiğim kediler de kesinlikle soslu, kızartılmış vs. etleri yemiyorlar. balık, tavuk ve hindi haşlama, onda da yağsız olması koşuluyla. tavuğun butunu yemiyor mesela, yağlı geliyor, illa göğüs eti olacak. kedilerden öğrenecek çok şeyimiz var.
  • knight of cydonia  (07.11.16 22:37:05 ~ 22:38:39) 
Benimkininde ne yediğim hiç umrunda değil. Şurda kuzu çevirsem bi miyav demez.


  • kaderimse np  (07.11.16 22:38:02) 
benimki baya yavşıyor her türlü yemeğe. tarif ettiğiniz gibi evde balık, et, ciğer kokusu olduğunda kıpırdanmadan duramıyor. çünkü eşim küçüklüğünden beri acıyarak ufak tefer verdi. ben hiç vermiyorum, vermemenin daha faydalı olduğunu düşünüyorum çünkü alıştığı diyetini bozmuş oluyoruz.

yavşamayan kedi gördüm ama istisnaydı. çoğunlukla şansını deneyen kedilerdi benim gördüğüm ev kedileri.
  • berkertoy  (07.11.16 22:54:35) 
benim kedi yediğim tüm yemeklere sulanıyor. geçen arkamı döndüm, bir baktım tabaktaki mayonezi abanmış yiyor. sindiremeyebilir, o yüzden kuru mama veriyorum.


  • dedimmidemedimmi  (08.11.16 10:44:44) 
benim kedim lahmacunumdan otlanırdı. çok pisboğazdı.


  • suwat  (08.11.16 12:15:02) 
Yemek pişirirken sevebileceği bir şeyse gelir ve tezgahın altına oturup yukarı bakarak bekler; biz yemek yerken de gelir dibimize oturur, bekler. Hatta ben diyelim ki bir şey almak için sandalyemden mi kalktım, hemen atlar ve sandalyeye oturur bekler ^.^

Mama piyasasının fazlaca abartılmış bir balon olduğunu düşünüyorum o sebeple de sevdiği ve ona zararlı olmayan şeyleri, ona uygun şekilde pişirip veriyorum mamaya ek. Ayrıca o minik kiremit renk burnu kokuyu alıp hareketlendiğinde kıyamıyorum. Tadına bakacak elbet <3

Ay hatta bir gün, yemek yiyordum (etli taze fasulye idi), telefona da mesaj geldi, cevap yazmak için döndüm bir çevirdim kafayı yandaki sandalyeden uzanmış usulca, yemeğin suyunu içiyor şıp şıp :D Bu da böyle bir bebeklik anısıdır.
  • kaymaktutmayansicaksut  (08.11.16 12:23:04) 
[]

spor salonları hileli ayna mı kullanıyor?

bugün bayağı hayran hayran karışısına geçip kendimi izledim çaktırmadan. aynalar hileli mi diye de soramadım. olabilir mi böyle bir şey? yapıyorlar mı :(




 
zayıflık anlamında mı güzellik anlamında mı hileli?


  • benaslindayohum  (18.10.16 21:24:31) 
bence zayıf gösteriyor normal ayna kullandıklarını sanmıyorum


  • lunedi  (18.10.16 21:26:44 ~ 21:26:55) 
@benaslindayohum, sıkılık/incelik anlamında.


  • ruhen hastayim ben  (18.10.16 21:26:47) 
evet, kesinlikle hileli.


  • benaslindayohum  (18.10.16 21:28:43) 
içbükey ayna koymuş olabilirler. uzun ve düz birşeyle gidip eğikliğini/eğrilik yarıçapının sıfırdan farklı olup olmadığını ölçünüz.


  • Gucci  (18.10.16 21:31:49) 
evde benim boy aynası da zayıf gösteriyo. Bir de ışık ve ortam sizin daha güzel görünmenizi sağlar. Ben mağazalardaki aynalara bakarak kendime aşık olurum hep.


  • cool pich  (18.10.16 22:45:49) 
[]

böyle anlarda konuşuyor musunuz?

lazer yaptırırken 40 dakika veya 1 saat boyunca susmayı yeğliyorum. çünkü kadının muhabbeti hiç sarmıyor ve zoraki bir konuşma olmasındansa susup kafa dinlemeyi tercih ediyorum. bugün susarken de hep bunu düşündüm. ki normalde de hep konuşacak bir şeyim olur.

şimdi soruya gelelim. böyle mecburi bir durumda, mesela lazer yaptırırken, kuafördeyken, okulda mecburen vakit geçirmek zorunda kaldığınız "az samimi" arkadaşınızla kantinde otururken, kasapta etin kesilmesini izlerken, spor salonunda hocayı beklerken kısacası alakanız olmayan bir insanla baş başayken muhabbeti sarmadığında ayıp olmasın diye konuşuyor musunuz? bir yerden sonra canınız sıkılmıyor mu? napıyorsunuz? susan kaç kişiyiz?


 
Konusmuyorum. Ayni zamanda da resting bitch face.


  • zannedersem tek eksiginiz bendim  (13.10.16 20:53:28) 
Ben genelde susarım.


  • bigbadabum  (13.10.16 21:05:19) 
Ben eskiden berberim konuşmak istiyor diye konuşurdum. Sonra şunu fark ettim; sen konuşmayınca o da konuşmuyor. Çünkü o da senin konuşmak istediğini düşünerek ve seni sürekli müşteri haline getirebilmek için ortak nokta arıyor. Eğer gitmeye devam edip de ısrarla konuşmamayı tercih ediyorsan bir süre sonra o da fazla konuşmayacaktır. He hala konuşmaya devam ediyorsa da, muhabbetinden sıkıldığını belli etmeden onun bilmediği ve öğrenmesinin de çok kolay olmayacağı bir kaç konudan bahsedebilirsin, böylece konuşamayacaktır. Bu bir kabalık değil bana kalırsa, yalnızca mahrem alan yaratma tekniği.


  • siyanurlu palyaco  (13.10.16 21:33:06 ~ 21:34:00) 
LAzerde soru sorulmadıkça genelde susuyorum ama aslında yapan kişi konuşunca canım hiç acımıyor yani fark etmiyorum başka şeye odaklandığımda. Bu nedenle yapan kişiler de farkında ve profesyonelleşmişler artık, sürekli beni konuşturuyorlar, seans bitince ''ay daha sohbet ediyorduk yarım kaldı'' tadında bitiyor :D

Kontrol seanslarında konuşmuyorlar ama asafds.

Kuaförde filan konuşmaktan nefret ederim, çok gereksiz bir muhabbet dönüyor. Mesleğin ne vs, sosyoekonomik, özel durumuna dair sorular döndükçe şahsi alanım tehlikedeymiş gibi hissediyorum.
  • neferkitty  (13.10.16 21:35:53 ~ 21:36:57) 
Genelde konuşmam. Bilakis konuşursam da kendimle ilgili fazla bilgi vermeden karşı taraf üzerinden sorularla troll muhabbetleri ceviririm. "Havalar da birden soğudu degil mi, ne de yağmur yağdı ama yağsın yağsın barajlar dolsun mahsuller artar mevlam ne eylerse guzel eyler amiin bereket yagiyor çogsukur." gibi. Böyle sikko muhabbetleri ciddi ciddi yapiyorlar sonra zaten kendilerinden bir sürü örnek veriyorlar ayaküstü. ben de fişekleyip içten içe egleniyorum. Yalniz bir erkek olarak tahammül edemediğim konu böyle zorunlu anlarda dahi olsa, hatta kısa bir süre zarfında bile hemcinslerim -yaş farketmeksizin- konuyu hemen bel altı muhabbetlere getiriveriyorlar. Ve bunlari yarıla yarıla anlatıyorlar.


  • karacigerim vur kadehlere  (13.10.16 22:32:27) 
ruh halime göre değişiyor.

iyi günümdeysem muhabbet sarmasa da konusmaya calısırım. konusmayınca gergin ve saçma oluyor gibi.

hatta cok iyi bildiğim seylerle alakalı hiç bilmiyormus gibi davranarak sasırırım falanıfjıfjd.
  • yuvarlanantencereninkapagi  (13.10.16 22:43:18) 
Politikadan konusuyorum. Ama guncel poltika degil. Sosyal kontrat, Hobbes, Rousseau, Montesquieu, devletin varlik sebebi falan :D ciddiyim. Agda yaptiran ya da sacini kestiren birinden beklenmeyecek kadar malumat sununca ve kafa karistirinca iyi oluyor. Kendimle ilgili bir seyden bahsetmem. Hep soru sorarim.


  • shadowcat  (13.10.16 22:44:21) 
bu tür anlarda gerilip inanılmaz saçmalıyorum çünkü awkward silence en korktuğum olaylardan biri. karşı taraf beni geri zekalı olarak kafaya kazıyor muhtemelen. ahdhff


  • nice tnetennba  (13.10.16 23:19:18 ~ 23:20:14) 
bazen hiç çekemiyorum ama bazen de sohbet edesim geliyor. karşımdakine de bağlı ortak bir şeyler beliriyor bazı insanlarla hemen onun hakkında sohbet ediyorum. ya da mesela ne yaptırıyorsam onla ilgili meraklarımı gideriyorum hem de bekleme sürem çekilir hale geliyor. ayrıca kendini böyle durumlarda geri çekmek biraz anlamsız geliyor çünkü yeni insan tanımak anlık da olsa zevkli bazen değişik hikayeler duyuyorsun bunlar güzel şeyler. ama ayıplamıyorum da o anki ruh haline bağlı oluyor kişinin. kısaca bende durum bu.


  • tiredpanda  (13.10.16 23:45:40) 
Ben gerekmedikçe konuşmayan biri olduğumdan, bu gibi durumlarda hiç konuşmuyorum.


  • shenergy  (14.10.16 00:43:57) 
kuaförüm 10 küsür yıllık dolayısıyla muhabbetin b.ku çıkmış durumda, lazerde de konuşmaya çalışıyorum yoksa uykum geliyor.


  • kassiopeia  (14.10.16 01:10:17) 
[]

kabataş'tan kuruçeşme cemil topuzlu parkı'na nasıl gidilir?

birbirine çok yakın iki yer ama biraz aydınlatırsanız sevinirim. teşekkürler.




 
Sahilden giden bir otobüse binerseniz, yol üzerinde zaten, kabataştan itibaren tam 9 durak.


  • cedilla  (23.09.16 16:20:53 ~ 16:25:43) 
[]

kitap okuyanlara bir soru

çevirmenin/yazarın ön/son sözünü okuyor musunuz? ben genelde okumuyorum. dostoyevski gibi sevdiğim ve büyük bir yazarsa okuyorum belki. ama çevirmen yazmışsa bakmıyorum bile. siz okuyup okumamak hakkında ne düşünüyorsunuz?




 
yazarın ön son her sözünü okurum. çevirmeni ı ıh.


  • shotgunwoman  (16.09.16 20:11:46) 
celal üster'in çevirdiği 1984'e kadar okuyordum. bir daha asla. daha doğrusu, artık kitabı bitirdikten sonra okuyorum önsözü, ne olur ne olmaz. adam kitabın önsözünde spoiler üstüne spoiler vermiş, sadece 1984'le ilgili de değil.


  • der meister  (16.09.16 20:12:41) 
@der mesiter, evet bir de böyle bir şey var. çoğu zaman arka kapağı bile okumaya çekiniyorum. mesela ince memed serisi :(


  • ruhen hastayim ben  (16.09.16 20:14:35) 
Çoğunlukla okuyorum. Sıkılrsam ya da kitabı çok merak ediyorsam atlıyorum.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (16.09.16 20:16:07) 
Kitap bittikten sonra okuyorum, spoiler oluyor bazen.


  • nickimin hakkini veremedim  (16.09.16 20:18:42) 
biyografi veya teknik bir kitap ise okurum ama roman ise yazara bağlı.


  • mungojerry  (16.09.16 20:19:53) 
Genelde okumam.
Sadece sevdiğim, hayatımda önemli yeri olan kitapların önsözlerini okurum.

  • olabilir ya da olmayabilir  (16.09.16 20:20:01) 
Okurum. Çoğunlukla önsözde kitabın yazıldığı dönem, metaforlar, vb. ile ilgili güzel açıklamalar oluyor ve kitapta o noktaları daha iyi yakalamamı ve kitabın ruhunu anlamamı sağlıyor. Bir de ben spoiler da seviyorum. Kitapların zaten önce sonunu okuduğum için sorun yok.


  • aychovsky  (16.09.16 20:20:53) 
Gençler okuyun çevirmenin ön sözünü ya belki önemli bir şeyler yazıyoruz alla alla, ayıp ediyorsunuz emeğe :D

Her şeyi okuyorum.
Okunmalı.
  • shadowcat  (16.09.16 20:22:23) 
valla ben de okumuyorum. doğrudan aksiyona dalmak daha keyifli oluyor. bıdıbıdıbıdı ne okuycam bi saat yok önsözdü, yok çevirmenin notuydu, yok editörün pitipitisiydi. gerek yok bence.


  • avianthem  (16.09.16 20:22:37) 
önsözleri yararlı buluyorum. yazarın yazdığını okuyorum çoğunlukla.

çevirmenlerinkine ise hızlıca bir göz gezdiriyorum. çevirmenlerin kitabın analizini yapmak gibi bir görevi olduğunu düşünmüyorum. varsa çeviri tekniği, dipnotları, çeviri notları gibi şeyleri yazmalı önsözde. yoksa spoiler üstüne spoiler vermemeli. çevirmenlere bu konuda kırgınım ve önsöz okumama sebebim.

kitabın ortasına kadar okuduktan sonra önsözleri okuduğum da oluyor.
  • dahinnotha  (16.09.16 20:24:08 ~ 20:25:08) 
Ben hep okurum.


  • Tyler89  (16.09.16 20:26:02) 
Okurum mutlaka.


  • veronica supertramp  (16.09.16 20:29:36) 
Tabii ki okuyorum. Birçoğu önemli bir kılavuz işlevinde zaten. Daha bilinçli okumanıza yardımcı oluyorlar. Önsözler de sonsözler de önemli.


  • mutlusismankedi2015  (16.09.16 20:35:40) 
çoğunlukla okuyorum. spoiler vermişse önce sinirleniyorum ama kitabı okurken unutmuş oluyorum.


  • passive aggressive  (16.09.16 20:37:59) 
okuyorum


  • fragile lady  (16.09.16 20:40:04) 
Kitap korsansa okumam orijinalse okurum, parayi cikarmak lazim.


  • signore  (16.09.16 20:42:12) 
Önsözü kitaptan sonra okuyorum, çünkü hem üstte söylendiği gibi spoiler mvzusu var hem de önsözü bazen başka bir yazar ya da çecirmen yapıyorsa objeltif olöuyor be okurun kitaba karşı tutumunu değiştirdiğini düşünüyorum.


  • ruh i tibbiye  (16.09.16 20:44:05) 
klasik okuyorsam okurum, yoksa es geçerim.


  • nice tnetennba  (16.09.16 20:48:57) 
Yazarın her yazdığını okurum da çevirmeni okumam, adamlar kitap hakkında kendi yorumunu bile yazabiliyorlar amk sen kimsin de kitabı yorumluyorsun bana. Senin görevin aracılık etmek fazlası işgüzarlığa giriyor.


  • angelus  (16.09.16 21:00:59) 
çevirmenler genelde spoiler veriyor ya. birçok kitapta gitmiş kitabın sonunu anlatmış adamlar. okuyorum yine de ama saçma.


  • bohr atom modeli  (16.09.16 21:03:09) 
Okunmadığını ilk defa duydum ve sayının ne kadar fazla olduğunu görünce daha da şaşırdım. Sadece edebi eserler için konuşsak bile, çevirmenin kelime ve dizilimi tercihleri eseri baştan sona etkiliyor. Neredeyse yazar kadar çevirmen de okunmuş oluyor yani. Bu yüzden çeviride belirtmek istediği tercihlerden kesin haberdar olunmalı (genellikle önsöz ve dipnotlarda belirtir).

Çevirmenden etkilenmemek için, onun yorumundan kaçmak için yapılabilecek tek şey her eseri orjinal dilinden okumak. Yolsa önsözünü atlamak değil.
  • protector  (16.09.16 21:07:28) 
kitabın yazarı veya başka önemsediğim bir yazar yazmışsa okurum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (16.09.16 22:38:56) 
Oncesi sonrasi ne var ne yoksa hepsini okuyan bir insan olarak, mina urgan'in sineklerin tanrisi icin yazdigi onsozu okuduktan sonra biraktim ben bu aliskanligimi.

11 sayfa onsoz yazip kitaptaki karakterleri tek tek tahlil edip, butun hikayeyi ozet gecmis... ben ki, kitap almadan once arastirir, millet ne demis, ne yazmis, kitap neyi anlatmis falan diye bakarim, beni bile rahatsiz etti.

Sanirim benzer durumla bir kere de aziz ustel cevirisinde karsilasmistim. Gecmis yillara ait bir moda olsa gerek diye dusunuyorum. Belki hala bu sekilde yapanlar vardir, bilemiyorum. (Bu da benim cahilligim)

Mesele spoiler mevzusu da degil burda, kitabi okurken insan kendisi kurmak ister zihninde bir seyleri. cevirmen her seyi anlatir, bir de tahlil yaparsa o zaman is farkli bir boyuta gecer. Bazen kendini sinirlandirilmis gibi hissettirir bazen de kitap hakkinda cevirmenle tartisiyor hissi yaratabilir. Bu durumdan hosnut olan da olabilir pekala.

Kisaca bi goz gezdirip, ondan sonra okumakta fayda var diye dusunuyorum.
  • aksiyom  (16.09.16 22:44:14) 
kitabı çok beğenmişsem bittikten sonra beelki okurum.


  • amelie poulain  (16.09.16 22:46:34) 
mutlaka okurum.


  • drako  (16.09.16 23:22:15) 
bazı yazarlarınkini okuyorum. onlar da özellikle alıntılanacak güzel şeyler olduğunu bildiğimden.

çevirmen ön/son sözünü pek sallamam bilimsel bir kitap değilse tabii.
  • kirazıseviyorum  (16.09.16 23:29:36) 
Asla önsöz okumam, hatta arka kapak bile okumam. Kitap bitince bakarım önüne arkasına.


  • firez  (17.09.16 00:22:48) 
Okuyorum mutlaka ama kitabı bitirdikten sonra


  • rn  (17.09.16 15:16:37) 
[]

cami parasını çalmak

hayır yapmak için birisi bizim buradaki camiye dükkan bağışlamış yıllar önce, o dükkandan gelen kiralar camiye veriliyormuş. ama caminin hocası da bu gelirden 11 bin tl çalmış. başka birisi de nasıl öğrendiyse şikayet etmiş hocayı, durum kesinleşince de işten atmışlar. herkes hocaya şaşırdı ama hocayı ihbar eden adam da suçlandı resmen. hocanın 3 tane okul çağında çocuğu varmış. çalmış ama işinden olmasına gerek yokmuş. namaz kılan biri nasıl namaz kılan birisini işsiz bırakırmış vs. vs. bu lafları duyunca kendi ahlak anlayışımı sorguladım.

sorum şu, böyle bir hırsızlık durumunda "ama çocukları var" demeden işten çıkarmak acımasızlık mı olmuş şimdi?


 
olmamış tabii ki


  • aweamadeus  (29.08.16 00:31:36) 
Olmamis.

Babamin da 3 tane okul caginda cocugu vardi. Bir kurus harama, rusvete dokunmadan yillarca calisip verdi emekliligini. Hatta sigortasinin buyuk kisminin asgariden yattigini ogrendi, aylarca maas alamadi, ondan caldilar yani aslinda. Ücümüzü de okuttu. Belki oyle zengin bir aile degiliz ama icimiz rahat en azından. O imam düsünecekti bunlari. Namaz kiliyor ama hirsizlik da yapiyor. Tanıdık geldi mi? Ben böyle birini taniyorum.
  • alwayschargeneverbend  (29.08.16 00:37:04) 
Bu işlerde daha çok okuyan/bilgisi olan varsa haram varsa düzeltsin, sanırım muhammed'in bu şekilde bir sözü var hadis şeklinde aktarılan. "Müminler birbirinin kusurunu açık etmeyin" manasına gelen. Hatta 17 Aralık'ta da buna referansla akp savunanlar çıkmıştı. Belki ona istinaden söylemişlerdir.


  • doxanikee  (29.08.16 00:45:31) 
  • doxanikee  (29.08.16 00:47:12) 
Abi bu iş tuhaf.
On küsur yıldır ateistim, hayatımda gittiğim namaz sayısı 1.
Fetva verecek son kişiyim. Ama tövbe gibi aracısız bir yöntemi barındıran bir dinden bahsediyoruz. Namaz kıldıran kişiye maaş veren sözüm ona laik bir devletin yurttaşıyız. Çelişki çok. Yani çok üsteleseniz ısrar da etmem ama cemaatin tavrını kendimce yanlış bulsam da o cemaate dahil olacak kadar islama inansam tavırda çelişki görmezdim.
  • kargn  (29.08.16 00:57:28) 
ne dini ne de saküler hukuka göre işten atılması yanlış değil bence.

ha bizim müslümanların geleneğinde vardır para cukkalayanları alkışlamak. bence o hocanın önü açık holding falan kurup birilerini çarpabilir.
  • Ufuk  (29.08.16 01:00:19) 
İmamı savunanlar aynı rüşvet yiyenleri savunanlar gibi. Doğrudan "elime fırsat geçse aynısını ben de yapardım" demek yerine böyle yumuşatarak söylüyorlar.


  • slayerrr  (29.08.16 01:01:14) 
İbrahimi dinler bir yığın çelişki zaten, putu yasak edip sakalı şerifi icat etmek, altın buzağı öyküsünü ve komünyonu sentezlemek değil de ne? Ama işte, 25 sene evvel o camide sakal teli görmek için izdihamı göze alan müminler ve onları dizginlemek için onu görmenize gerek yok o sizi görse yeter diye anons yapan görevliler her dimağa aynı tesir etmiyor.


  • kargn  (29.08.16 01:26:45) 
imamı hırsız olan bir cemaatten ne bekliyorsun ki? acımasızlık olmamış, eğer acıma gerekiyor ise çocuğu olan katiller, tecavüzcüleri ne yapacağız?

cemaate atalarımız imam osursa cemaat sıçar demişler, siz hırsız imamı takip ederseniz nereye varırsınız diye bir sor derim.
  • selam  (29.08.16 01:33:23) 
Isten atmalari sacma olmus. Isten atmak nedir yahu? Adam bildigin hirsizlik yapmis. Hirsizligin cezasi sadece isten atilmak mi?

Ben o dukkani bagislayan adama da kizardim. Camiye bagis yapma olayini ben hicbir zaman anlayamadim. Camiye ne icin bagis yapiyoruz? Caminin masraflarini devlet karsilamiyor mu? Ekstradan neyin bagisini yapiyoruz ki? Bir fedakarlik yapip sevap islemek istiyorsan ac insanin karnini doyurursun. Cami olmasa da namaz kilabilirsin ama ac adamin bir alternatifi yok.
Bagis yapan adamda da biraz kusur var bence. Kime neye guvenip de camiye bagis yapiyorsun?
  • stavro  (29.08.16 01:45:47) 
O zaman soyle düşünelim; hayat şartlarımız ağır olduğunda hırsızlık mesrulasiyor mu?

Benim de kendime göre ağır bir hayatım var o zaman, ölçüsünü kim belirleyecek bu ağırlığın?
  • piremses  (29.08.16 10:07:35) 
saniyorum islam hukukuyla yargilasalar hirsizlik yapan birinin elini kesmeleri gerekirdi. adam isten atilarak ucuz kurtulmus.


  • idexo  (29.08.16 10:11:49) 
Tevbe edecekse bir köşede yine etsin. Ama devletin altında çalışacak bir adam değil. Çalmadan önce o çocuklarını düşünmemiş, sen mi düşüneceksin? Hırsız bir imamın arkasinda namaz kılmak kaç kişinin içine sinecek


  • tosiba  (29.08.16 11:25:08) 
böyle bir durumda "ama çocukları var" demek yerine "oha dövmeden mi göndermişler eşşoğlusunu" derim ben olsam.


  • babilbaligi  (29.08.16 13:43:52) 
aslında islama göre elinin kesilmesi gerekiyordu.
yine dua etsin laikliğe.

  • supermatik  (29.08.16 13:54:28) 
[]

kafamdaki dikişler

kafamdaki dikişler (dört tane) çıkalı 1 yılı geçiyor. ama saçımı topladığımda hala canım yanıyor. özellikle gece uyurken sağıma döndüğümde uzun süreli yatamıyorum. bu aralar acısı iyice arttı. normal mi bu hiç geçmeyecek mi :(




 
Sacınızı toplarken sıkı mı baglıyorsunuz? Belki bu süre içersinde bşraz deforme etmiş olabilşrsiniz gerek kaşımak olsun ya da o bölgede uyguladığınız sac modeli olsun. Ya da sacınızı taradıgınızda o bölgeyi tahriş etmiş de olabilirsiniz. Benim kafamda değil de baska yerlerimde dikiş izi vardı bu tarz kasıma gibi durumlarda hassas oluyordu


  • fıytfıyt  (20.08.16 01:58:13) 
Benim yilllaaaar yilllaar önceden bir dikiş izim var kafamda. 15 sene falan. Hala garip bir hisse sahip orası. Kimi zaman acır. Normal bence.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (20.08.16 02:24:18) 
2 sene içinde yara eski haline dönebildiği kadar döner. Hiçbir zaman da yaradan önceki esnekliğine ulaşamaz.


  • Lim5  (20.08.16 02:45:54) 
[]

korsan kitap hakkında

az önce iletişim yayınlarının başlığını okuyordum. millet hep fiyatlardan dolayı korsana yöneldiğini yazmış. iş bankası başlığında da böyle şeyler var. siz korsan alıyor musunuz? sokakta ne zaman yere serilmiş kitaplar görsem içinde hep liseli kızların yücelttiği türden kitaplar oluyor. klasiklerin veya belli başlı kendini kanıtlamış türden kitapların korsanlarını satan bir yer mi var yoksa insanlar bu kitapları okumuyor mu?




 
ebooklarını korsan okuyorum


  • sta  (19.08.16 13:39:44) 
e-book korsan.


  • sanat guresi  (19.08.16 14:00:43) 
Para kazanmaya başlayınca korsan almayı bıraktım ama korsanı destekliyorum yine de, yayınevleri eşek kadar kar yapacak diye fahiş fiyatlarla kitap satılması çok ayıp.


  • angelus  (19.08.16 14:04:56) 
korsan e book okuyorum


  • kuzey li  (19.08.16 14:06:09) 
asla alıp okumam. ama şunu yapıyorum; aldığım kitabın e-book halini (epub) olarak indiriyorum. bunun da tek nedeni 1000 sayfalık bir kitabın fiziki zorluğundan.

hiç mi aldığım kitaplar harici elimde e-book yok? evet, hiç yok. çok takıntılıyım bu konuda.

diğer türlü zaten korsan kitap asla alıp da okumam. bahsettiğin üzere o kitaplar pucca tarzı ultra sikko kitaplar. bir güne bir gün, enis batur'un, nitelikli adam'ın, proust'un, canetti'nin korsanını görmediğimi de belirteyim.
  • mermize  (19.08.16 14:09:33) 
Gerekirse uzun süre sahafa gelmesini bekler geç alırım yine de korsan almam.


  • mutekebbir  (19.08.16 14:19:11) 
Önceleri korsan okurdum ama o zamanlar her köşe başında korsan tezgahı oluyordu. Şimdi özellikle aramadan korsan bulunmuyor. Olanlar da muhtemelen dediğin gibi 5 para etmez kitaplar olacak.

Kindle aldım, e book indirip okuyorum. Korsan bulamadığım ama çok istediğim kitapları da yasal ebook olarak dr'dan falan indiriyorum.
  • doxanikee  (19.08.16 14:40:32) 
Paramin yettiklerini korsan almam. Burger King'de bir menuden ucuzdur Iletisim de Sel de Otonom da! Neden korsanini alayim?


  • Traveller  (19.08.16 14:46:57) 
[]

televizyondaki yarışma programına katılayım mı?

trt 1'de yayınlanan altın petek adlı bilgi yarışmasına çağırıldım. perşembe günü görüşmeye gideceğim, onaylanırsam da yarışacağım. ama kafam karışık. daha önce hiçbir yarışmaya başvurmadım.

yarışmayı izleyenler bilir "kim milyoner olmak ister" gibi kolay sorular barındırmıyor. bazı yarışmacılara aşırı kolay sordukları olsa da insanlar soruları bildikleri halde 5 10 bin kazanıyorlar ya da elenip gidiyorlar. para kazanması öyle kolay değil gibi. bir de işin hemen elenip rezil olma durumu var ki ondan çok korkuyorum. çok bilinen bir yarışma olmadığı için "nasıl bilemedi ya yuh" diye herkes tarafından yerden yere vurulmam herhalde diye avunuyorum.

kısaca, daha önce herhangi bir yarışma programında yarışmış arkadaşlar varsa yorum yapabilirler mi? genel olarak cevap vermek isteyenler de yazarsa sevinirim. siz olsaydınız böyle çok göz önünde olmayan, biraz da zor olan bir yarışmaya (elbette onaylandıktan sonra) katılır mıydınız?

 
tabii ki katıl. ne kazansan kardır. milletin yorumlarını umursama.


  • nigeo  (09.08.16 17:28:53) 
katılmamak için bir sebep yok. zaten mülakata gitsen bile yarışmaya katılabileceğin garanti değil. biraz dikkat çeken, enerjik, farklı bir tip olmak lazım sanırım.

kız arkadaşım altın petekte yarıştı mayıs sonunda. 2 hafta sonra euro 2016 başladı, yayın komple futbol+ramazan programı haline geldi. hem turnuva hem de ramazan bitti, tam yarışmanın yeni bölümleri yayınlanmaya başladı darbe oldu yine bütün akış değişti. ağustos geldi hala yayınlanmıyor sanırım altın petek. parayı alabilmek için bölümün tv'de yayınlanması ve üzerinden 2 ay geçmesi gerekiyormuş. normalde çok rahat, konuşkan bir insan olmasına rağmen stüdyoda heyecandan ne yapacağını şaşırmış. 10 bin kazandı ama ne yarışma yayınlandı ne de para var ortalıkta. yarışsan bile oradan gelecek paraya da çok güvenme yani kısa vade için.
  • nrmnm  (09.08.16 17:58:29 ~ 18:06:07) 
çok heyecanlı bir tip değilsen katıl. ben mesela bildiğimi de unuturum (:
rezil olmayı falan da düşünme yahu en fazla bilemezsin bi iki takılırlar arkadaş arasında ne olacak yani hatıra olur.

  • Ufuk  (09.08.16 17:59:48) 
Sadece buna mı başvurdun? Başka nelere başvurdun? Ben de istedim şimdi.


  • yirmisantim  (09.08.16 18:28:13) 
@yirmisantim, başvurduğum ilk yarışma. formda facebooktan, instagrama kadar her şeyi istiyorlar. birçok ayrıntı var, başvur istersen^^


  • ruhen hastayim ben  (09.08.16 18:32:19) 
yerden yere vurulsan da unutulur. katıl.

@want2die: bana hırsız demiştin unutmadım pampa :).
  • ya ben lan neyse  (09.08.16 18:37:33) 
yarışmalar hakkında genel duyduklarımı yazayım, genelde görüşmeye çok fazla insan çağırıp eliyorlar galiba hani direkt seçildiniz gibi düşünmeyin. (kim milyoner olmak istere ve var mısın yok musuna birkaç arkadaşım görüşmeye gitti hiçbiri yarışamadı)

ayrıca para kazanırsanız uzak bir tarihte (8-9 ay sonra) alabiliyormuşsunuz.

yarışmayı hiç bilmiyorum ama gidin yarışın yahu ne olacak :) iyi şanslar.
  • rodriguez2  (09.08.16 18:40:37) 
özel mesaj gönderdim çok uzun, almazsanız haberim olsun.


  • cedilla  (09.08.16 20:53:10) 
sonuç?


  • since1907  (27.05.20 16:55:15) 
[]

kimsenin televizyonda yayınlanan şeyleri garipsememesi

üç gündür aşırı doz televizyona maruz kalıyorum. gerçekten modumu etkilediğini fark ettim. öncelikle tüm haber kanalları darbe, fetö, kahraman halk üçlemesi arasında gidip geliyor.

mesela dün atv köprüde yaralanan bir sivili hastahane odasında ziyaret etti. adamın birkaç yeri sargılı. başında da karısı bekliyor. çeşitli güzellemeler yapıldıktan sonra mikrofon adamın karısına uzatılıyor ve kadın şunları diyor: "ben kanser hastasıyım. tedavi oluyordum. sonra kocamın bu durumunu öğrendim ve hemen tedavimi bırakıp buraya geldim. sonuçta kanserden öleceğime vatan için ölürüm daha iyi." (oysa kadın ne kocası gibi çıkmış sokağa ne de başka bir şey yapmış. tedaviyi bırakmış ve şehit olacağım diyor.)

ya da "demokrasi nöbeti"ne elinde osmanlı bayrağıyla gelen şuursuzlar gösteriliyor boy boy. kimse de çıkıp "osmanlıyla demokrasi arasında nasıl bir bağ kurdunuz?" diye sormuyor.

az önce de bir şey çalıyordu televizyonda, annem türkü açıp gitmiş zannederken birden kulağıma "asılmalı bu hainler" gibi değişik sözler gelmeye başladı. meğer adamlar şarkı bestelemişler. çoluk çocuk dinliyor.

"suriyelilere yardım ettik onların duasıyla darbeyi engelledik" diyenden "15 şehitleri köprüsü şiiri" yazıp, okuyanlara kadar her şeyi duydum şu 3 günde. "kandırıldık" adlı drama değinmiyorum bile. belirtmeme gerek var mı bilmem ama ne darbeciyim ne akpli. oturup izlemediğim halde sırf duyduklarım yüzünden fiziksel ve zihinsel olarak yıprandığımı düşünüyorum. gerçekten saf ve eğitim adına bir şey görmemiş kitlelerin tüm gün bunları izleyerek nasıl canavarlaştığını anlayabiliyorum artık. çok korkunç değil mi sizce de?

 
korkunç tabi. ama ben bunu şuna benzetiyorum. bu gibi yanlış şeyleri farkeden bir kesim var, bir de hiçbir şeyden haberi olmayan tv izleyerek yönetilen kesim. haberdar olanları "ebeveyn", tv izleyen ise "çocukları" olarak benzetebiliriz. ebeveynler hep çocuklarının iyiliği için savaşıyor, çocuklar ise onların özgürlüklerinin kısıtladığını düşünerek onlara düşman oluyor. onların iyiliği için yapılanların farkında değil. ama işin kötü yanı gerçekte kimse kimsenin ebeveynliğini yapmak zorunda değil. herkes birey. olanların sorumluluğunu da üstlenmek zorunda. kendisi bunun farkına varmıyorsa çocukları çekecek cefasını. bizim elimizden pek bir şey gelmiyor.

bu yüzden böyle şeylerin ne düzeleceğine inanıyorum ne yapabileceğimiz bir şeyin olduğuna. rtük anca sigaraları, bacakları, kel kafaları sansürler.
  • sttc  (27.07.16 14:53:24 ~ 14:54:51) 
haklısın hacı haklısın da hatayı kabul edecek olan halk nerede?
bana medyayı verin bende size aha beyle bi halk vereyim diyen adamlar var.
herkes şehit zaten. normal ölenler haricinde herkes şehit.
misal sadece erkeklerin kaldığı otelde viagra kullansan ve kalp krizinden ölsen normal ölüm ama eğer öldüğün bu otelin lokasyonu kutsal toprak ise şehit. yani sadece erkeklerin kaldığı otelde viagra kullanmanın herhangi bir önemi yok, kutsal toprak kontenjanından direkt cennet. bir laf var " sen kandırmadın, ben kendim inandım. " bunlarda inanmaya hazır kitlenin davranışları işte. adam bugün beyaz diyor kitle siyaha küfür ediyor, yarın siyah deyince de beyazın mınagoyuyorlar. eğitim yok, sorgulama yok, ne oluyor diye sorma yok. adamlar biat kültürünü benimsemişler. seçtikleri adamlar bile biat kültürünü övüyorlar. bu görsellikler ise havacıva. körler sağırlar birbirini ağırlar. ülkücüyüm ama akapeye oy verdim abi adamlar güzel işler yaptı diyen ortadan hareketçiler ile akapeliler meydanlarda. sarıklı cübbeli abiler meydanda bağırıyor. ver ellerini demokrasiyi izle. bundan cariye olur mu lan diye düşünürler. demokrasiyi de kadın beller bunlar. türban takar, 3. eş yaparlar.
kısacası benim canım ülkemin kafası çok güzel.
heyecan var bu ülkede.
bir de bilinmedik durumların sorusu vardır.
cui bono
  • seyduna6687  (27.07.16 15:17:09) 
[]

rus edebiyatı vs. ingiliz edebiyatı

bana rus edebiyatı daha samimi geliyor. karakterlerin daha gerçekçi çizildiğini düşünüyorum. ingiliz edebiyatıysa daha tutuk kalıyor gözümde. bugüne kadar böyle bir genelleme yapmamıştım ama aynı şeyleri sabah kardeşimden de duyunca size de sormak istedim. siz ne düşünüyorsunuz?




 
ingiliz edebiyati daha guzel. ruslar onlar gibi mizah yapamiyor. terry pretchet ve douglas adams in kitaplari mukemmel.


  • charlotte blanc  (03.07.16 22:38:28) 
aynı fikirdeyim. aslında, ingiliz edebiyatını ruslarınkiyle karşılaştıracak kadar çok okumadım ama rus edebiyatına bayılırım. öyle rus edebiyatını da yalayıp yutmuşluğum yok ama benim için yeri çok çok ayrıdır, özeldir. çocukluğumda o kadar severek okuyordum ki rus romanlarını, hiç görmediğim halde kendimi rusya'da büyümüş gibi hissederim hala. bu anlamda benim için, söylediğin gibi muazzam gerçekçi ve detaylı işler.

dediğim gibi ingiliz edebiyatıyla rus edebiyatını karşılaştıracak edebi birikimim yok ama "düz okur" olarak şahsen rus romanlarının içine çok daha rahat girebildiğimi, oradaki karakterleri çok daha gerçek bulduğumu söyleyebilirim. o insanların memleketinin "rush b cyka blyat"çılara kalması çok üzücü. rus edebiyatıyla büyümüş, romanlardaki karakterleri hastalık derecesinde benimsemiş birisi olarak ukrayna'yı sevmek ve bu yüzden ruslara karşı tavır almak çok büyük eziyet, bu kederle ben de bi' kitap yazıcam gibi :(
  • der meister  (03.07.16 22:43:13 ~ 22:44:38) 
Rus edebiyatı 150 sene içerisinde parlamış ve sönmüş bir edebiyattır ve tamamen yoğun bir edebi çevrede, yazarlar arasında bir diyalog gibi gelişmiştir. Elbette eski metinler de var ama yoğun olarak puşkin-çehov arasıdır bildiğimiz anlamıyla rus edebiyatı.

İngiliz edebiyatı ise daha derindir ve uzun bir döneme yayılarak gelmiştir. Shakespeare den tut da Somerset maugham a, s. Walter scott tan aldous huxley e bir ton isin vardır.

Rus edebiyatı kısa dönem içinde bu denli geliştiği için zevkli geliyor bence. İngiliz edebiyatı ise çok farklı dönemlere ayrılan bir gelenek daha çok. Haliyle rus edebiyatı daha zevkli oluyor.
  • lesmiserables  (03.07.16 23:01:40) 
ingiliz edebiyatı bahsettiğin ölçüdeki bir yoruma indirgenecek kadar tipik değil, yani "bu da dahil bütün genellemeler yanlıştır" geyiğinden ziyade, ingiliz edebiyatı diyince senin aklına gelenlerle başkasının aklına gelen muhtemelen aynı değildir. en azından; aynı olmama ihtimali rus edebiyatından daha fazladır. rus edebiyatını bi karakteristiğe indirgemek daha kolay ve bu açıdan bakınca daha kompakt ve bir kısma hitap edebilir olduğunu söyleyebiliriz.

kısaca, nerede çokluk orada bokluk düz mantığından bakarsak evet, rus edebiyatı nitelik açısından daha yüksek bir "ratio" tutturabilir. her iki türün de en iyilerini karşılaştırmaktan bahsedeceksek ben katılmam yorumuna. rus edebiyatını şekillendiren sosyal ve politik gelişmeler ingiliz edebiyatını etkileyenlerden oldukça farklı ve belki de biraz bizim toplumumuza yakın, o açıdan daha "samimi" geliyor olabilir. mesela ben ise alexander pope hicvini şçedrin hicvine tercihe ederim.
  • baba jo  (03.07.16 23:35:26) 
iki toplum arasındaki ciddi kültürel farklar da size bunu düşündürmüş olabilir. rus kültürü, hayat tarzı bizimkine biraz daha yakın. nasıl desem; daha fevri, daha hareketli, daha sesli. ingiliz kültürü genel olarak daha durağan, daha sakin. bunlar edebiyat eserlerine de yansıyor tabii ister istemez.


  • belirsiz biri  (04.07.16 00:22:15) 
[]

simpsons

dizinin 2. sezonunu daha bitiremedim. çünkü sezon finali ve 3. sezon komple yok internette. neden böyle bilen var mı :/




 
bazen soruyorum google niye kullanmiyoruz diye.

ilk arama:

www.dizibox.com

su an s3e01 aciliyor mesela. gecen aylarda burdan tamamini izlemistim, eksik yok ama bazi bölümler karistirilmisti ismen. ama siralamasi dogru, bölüm adlarina cok takilma.
  • wiillii  (30.06.16 15:53:44 ~ 15:54:35) 
@wiillii, google da ney?

yarım saatlik arama sonucunda linklerin hiçbirisini açamadım. demek ki sorun benim laptoptaymış. böyle olunca içerikleri kaldırıldı diye düşünmüştüm. teşekkür ederim.
  • ruhen hastayim ben  (30.06.16 16:21:08) 
Ben de tüm sezonları var. Ankara da iseniz bir güzellik yapabilirim :)


  • tolgan  (30.06.16 22:25:17) 
Torrent yoluyla iletebilirim. Ben 20 küsur sezonu da o şekilde izlemiştim, rahat oluyor.


  • sevgikusunkanadinda  (30.06.16 23:03:22) 
[]

hangi kitaba başlayayım?

jack london - demir ökçe (ithaki)
turgenyev - babalar ve oğullar (iş bankası)
nabokov - lolita (iletişim)
orhan pamuk - beyaz kale (iletişim)
ihsan oktay anar - suskunlar (iletişim)
g. g. marquez - yüzyıllık yalnızlık (can)
victor hugo - notre dame'ın kamburu (dk)
sabahattin ali - kuyucaklı yusuf (yky)
sabahattin ali - içimizdeki şeytan (yky)

şu an tolstoy - anna karenina'yı okuyorum. 200 sayfa kaldı. yarın bitirdiğimde hangi kitaba başlayayım?

 
Yüzyıllık yalnızlık. Ben pek keyif almıştım okurken.


  • fraise  (24.06.16 17:23:30) 
turgenyev - babalar ve oğullar


  • for the record  (24.06.16 17:25:19) 
anna kalın bi kitap, yüzyıllık yalnızlık ondan sonra ağır gelebilir. ağır bi kitap zaten.
içimizdeki şeytan diyorum ben

  • asilyis  (24.06.16 17:45:11) 
lolita ya da yüzyılık yalnızlık ikisi de çok sürükleyici ve ilginç .

yüzyıllık yalnızlık için bana yavaş oku demişlerdi . bitince üzüyor gerçekten ..
  • devilone  (24.06.16 17:49:41) 
suskunlar


  • vacigok  (24.06.16 17:52:22) 
üst üste klasiklerden okumayın bence. türü de farklı olsun tabi. Bu yüzden benim oyum Suskunlar'a


  • sırtçantalı  (24.06.16 17:57:02) 
İçimizdeki şeytan- S.Ali


  • şapşiko  (24.06.16 18:06:04) 
Suskunlar.


  • premium hayat yan gel yat  (24.06.16 18:46:50) 
Bence de üst üste klasik okumayın. İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf, sonra da Babalar ve Oğullar diyorum. Sonra da Suskunlar.


  • mutlusismankedi2015  (24.06.16 19:07:36) 
Özet geç cevabı: İhsan Oktay Anar

...

ihsan oktay anar içlerinde en keyifli okunanı.
beyaz kale bence Orhan Pamuk'un en iyi kitabı. Ben çok beğenmiştim.
içimizdeki şeytan Sabahattin Ali'nin yazdığı tüm şeyler içindeki en yavan eseri. Tavsiye etmiyorum.
Kuyucaklı Yusuf çok iyi kitaptır, İhsan oktay anar'dan sonra ikinci sıraya koyarım.
yüzyıllık yalnızlık ihsan oktay kitaplarında yakalayacağın "büyülü gerçekçilik" tadının en üst eseridir. ama yine de ihsan oktay okumanı tavsiye ediyorum bundan önce.
lolita'yı okurken tiksinmiştim çok, o yüzden edebi yanını gözardı ederek son sıralara koyuyorum.
babalar ve oğullar çok başarılıydı; ancak anna karenina'dan sonra bence tarz değiştirip diğer yazarlara yönelmelisin.
jack london'ın bu eserini okuduysam bile hatırlamıyorum. ki bayağı bir eserini okudum.
notre dame'ın kamburunu okumadım.
  • sen git ben geliyorum  (24.06.16 19:29:28) 
lolita diyorum ve artırıyorum.


  • yuvarlanantencereninkapagi  (24.06.16 19:38:54) 
Yazın en güzel giden kitaplar klasikler, o yüzden v. hugo veya turgenev diyorum.


  • lesmiserables  (24.06.16 20:14:53) 
sırasıyla;
beyaz kale
kuyucaklı yusuf
demir ökçe
lolita'yı okudum.

sadece lolita'yı pek sevemedim. benim hüzünlü orospularım'ı da beğenmemiştim. sanırım konusuyla alakalı bir şey.

şimdi de babalar ve oğullara geçtim, bundaki beklentim daha yüksek. bakalım...
  • ruhen hastayim ben  (04.07.16 16:15:12) 
[]

ölüm belgesi hakkında (acil)

daha önce ölmüş olan bir yakının ölüm belgesine nereden ulaşabiliriz? devletin sitesinde böyle bir form görüntüleme/çıktı alma sistemi var mıdır acaba?




 
Hastanede ölünce veriyorlar ama uzun süre geçtiyse nüfus müdürlüğüdür diye düşünüyorum.


  • dissendium  (16.06.16 19:01:01) 
nüfus müdürlüklerinden alıyorsunuz.
başınız sağolsun.

  • kam davulu  (16.06.16 19:30:49) 
Öbs var ama sifre lazim


  • la noix  (16.06.16 19:36:48) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.