[]

yeni gelen KYK kredi ödemesi zammı?

Merhaba, Geri Ödeme Başlangıç Tarihi 2020 Temmuz olan KYK kredi ödemesi Anapara 27500 TL olarak görünüyor, herhangi bir gecikme zammı vs... yok. Hatırladığım son borç 18000 küsür TL idi.

Bu 27 bin borç ne iştir? tefe/tüfe muhabbeti midir? artacağını bilsem 18 bin iken ödeyemez miydim?

ve Geri ödeme başlangıcına kadar bir zam daha yeme ihtimali var mı?

Teşekkürler şimdiden.

 
Benim de aynı durumda. 15 binden, 25 bine gelmiş. Bu sene iş bulup ödemezsem muhtemelen seneye ocak ayında bir zam daha yiyeceğiz.


  • osuran imam  (23.06.19 22:32:23) 
Beyaz eşyaya endeksli dedikleri bu mu oluyo


  • (s)AINT  (23.06.19 22:38:22) 
17.3ten 21e fırladı benim. ödeme erteleme talebinde bulundum 15 gün oldu neredeyse ne zaman sonuçlanır kesin erteliyorlar mı bilen var mı?


  • bahoho  (23.06.19 22:38:50) 
27500 borçta 18000 küsür TL borç değil mi? ödeseydin o zaman, bu nasıl mantık?


  • vladimirdökümov  (23.06.19 23:12:25) 
BEnim 10k ya 2 k görünüyor faiz

Burdan bakıyorum
intvrg.gib.gov.tr
  • CursedChico  (24.06.19 00:54:17) 
Artacağını zaten biliyordun almaya başladığın gün öğrenmiş olman gerekli :) imzaladığın formda yazıyor herşey.


  • yekkyea  (24.06.19 05:29:22) 
[]

Cleocin-t tüpü benzerini bulmak

Cleocin-t diye bir sivilce losyonu var, bunun ucu kilitli süngerli bir şekilde, bastırınca içerideki losyonu az miktarda dışarı salıyor.

resmi ekte görebilirsiniz. bu kutunun benzerini çoklu olarak nereden bulabilirim ve ne olarak aratmalıyım? yaptırmak istesem nereler yapar?

teşekkürler şimdiden.

 
Nereden bulursunuz bilmiyorum fakat Sünger aplikatörlü şişe diye aratınca benzer şeyler çıkıyor.

turkish.alibaba.com
  • JK  (22.11.18 13:59:23) 
[]

yaşlı bi adamın tasavvufi yolculuğunu anlatan bir film?

iran yapımıydı sanırım tasavvufi bir filmdi. yaşlı bi adam var sakallı yanında da bi çocuk var bu ikisi kervanlarda hanlarda dinlenerek yolculuk yapıyorlar. çocuk nereye gidiyoruz diye soruyor sürekli adam filmin adını verecek olan bi cümle söylüyor, hatırlayamıyorum. sonunda adam aslında bi ölüm seremonisine gidiyormuş, bütün ermişler aynı mezarlığa gidip ölüyorlar.




 
Bab aziz miş filmin adı, göndere bastım aklıma geldi...


  • zebragibi  (28.05.18 22:03:42) 
Güzel filmdir..


  • dragons  (28.05.18 22:30:32) 
[]

Yaptıkları şeyleri hevesle yapan insanlar bunu nasıl başarıyor?

Gözlemlediğim bazı insanlar yaptıkları her şeyi büyük bi hevesle yapıyorlar. kitap okurken, ders çalışırken, spor yaparken hep büyük bi heves ve isteğe sahipler ve ben bu insanlara özeniyorum ama bir türlü o ince ayrıntıyı yakalayamadım. yaptığım neredeyse her şey gereksiz bi eziyete dönüşüyor, beni heyecanlandıran nadir şeyler ise en fazla 1 ay sürüyor sonra o da aynı sürünceme.

depresif bi yapım var ama depresyonda değilim, 4-5 yıldır sevmediğim bi şehirde boş bi hayat yaşıyorum. burdan gideceğim günü bekliyorum büyük bi istekle, bu da beni baya dibe çekiyor ama bunların dışında bi yol yordam yok mudur? böyle bi şeyler yapsam ve girdap gibi yukarı doğru yükselsem istekli, hevesli bi insan olsam?


 
2 ihtimali var, birisi iç enerjilerinden bu motivasyonu sağlıyorlar. 2.si ise önce zorla yapmaya başlıyorlar sonra seviyorlar.

Bi' kız tanıyorum, sevmediği bi' erkekle birlikteydi sonra çocuğa aşık oldu evlendiler.(god damn it) misal...

Ben de dota2'yi sevmiyordum ama deli gibi oynuyorum(gerçi hala sevmiyorum, bu örnek sayılmaz)
  • mete kudur  (28.03.18 00:54:07) 
Instagram.

Instagramı hayatlarından çıkartın çoğu kişi yaptığı aktivitenin yanından bile geçmez. Herkes başkasına hava peşinde.
  • gozu acik sevisen yahudi  (28.03.18 01:00:48) 
Msn döneminde kimse böyle değildi. Millet evde çay sigara takılıp arabesk müzik dinliyordu.


  • gölgede aynı  (28.03.18 01:54:59) 
Hiçbir şey amaçsız hedefsiz ve zorla olduğu halde 'hevesle' olamaz.

Eğer kişinin inandığı bir amacı ve hedefi varsa geri kalan her şey teferruata dönüşüyor ve önemsiz oluyor. Kişi o hedefe giden her yolu ne kadar zor olsa da veya hatta etik dışı olsa da göze alabiliyor.

Motivasyon dedikleri de kendiliğinden olmuyor işte, hedefler kişiyi güdülüyor. 'İç enerji' dediği 'itki', insanın doğasından gelen bazı arzularından kaynaklanıyor. 'Başarma arzusu', 'kendini gerçekleştirme arzusu', 'takdir görme arzusu', 'hayatta kalma arzusu' gibi çeşitli düzeylerde genelleyebiliriz.

'Zorla başlayıp sonra sevme' diye de bir açıklama yok, yine hedefler yoksa kişi güdülenemez. Zorla başlama meselesi alışık olunmayan bir eylemi alışkanlığa çevirme sürecinden ibaret.

Tekrar: Kendine inanabileceğin bir hedef ve amaç bul. Çevrene faydalı olmak istiyorsun diyelim. Sana en basit gelen bir konuda ihtiyacı olan birine yardımcı olsan bile olur. Bu yardım maddi olmasa daha iyi, çünkü aslında birine yardım ederken kendine yardım edeceğinden zihnen bu yardım sürecini yaşaman lazım. Birine zorlandığı bir konuda(en basit karşıdan karşıya geçmek isteyen bir yaşlı, sakat, yardıma muhtaç biri dahi olabilir, matematik, yabancı dil de olabilir) yardım edebilirsin mesela.

Sosyal bir hedef veya amaç seni şu anda olduğundan bir kademe yukarı taşıyacaktır. Bu davranışları alışkanlık haline getirirsen de uzun vadede pozitif biri olabilirsin, bir çok kişiyle tanışabilirsin... Önce kendini geliştirme gibi kişisel amaçlar yerine sosyal amaçlar bulmanda bu yüzden fayda var. Daha sonra bireysel bir düzeye geçersin.
  • idexo  (28.03.18 02:07:49) 
insan faktoru burada onemli. ve isine nasil bir bakis acisiyla baktigin, yani anlam, motivasyon devamliligi icin oldukca onemli bir etken.

insan faktoru, varligimizi ve sagligimizi diger insanlarin varligina borclu oldugumuz icin onemli. yaptigin is de diger insanlarin hayatina nasil bir etki yarattigi ve nasil bir pozitif etki yaratacagi isine olan sevginin en temel dayanagi. neden? cunku biz insanlar birbirimizle variz. bu sebeple benim isim- her ne ise artik- diger insanlarin hayatina katacagi degisim ve farki ve kolayligi dusunmek, sahsen beni ayakta tutan yegane seydir. ben para ile motive olamiyorum, sohret ile de. anlam ile motive oluyorum. beni ayakta tutan sey bu.

bu sebeple bence yaptiklari seyi hevesle yapan insanlar islerinin anlamini cozmus kimseler.
  • tomcruise  (28.03.18 02:13:51) 
Kafamda tam idexo'nun yazdiklarinin tersi vardi. Tam tersi degil de, bayagi bayagi ters.

Isini hevesle yapan sansli insanlardan biriyim. Neden bana maas verildigini on kusur yildir anlayamiyorum, param olsa "Ne olur bunu yapayim mi ben, lutfeeen" diye para veririm. Amac, hedef, degerlendirme, yarisma, kiyaslama gibi kavramlarin tam tersine heves ve tutkuyu baltaladigini, hatta oldurdugunu dusunuyorum. Tutkulu oldugun ya da yapmayi sevdigin icin degil de, bir seyleri basarmak icin yola koyuldugunda ulasip ulasilmayacagi belli olmayan bir hedefin insani yozlastirdigina ve tutkudan, hevesten ziyade hirsa yol actigina inaniyorum. Otesinde, basarili olma fikrinin anksiyete yarattigini ve bunun da performansi kotu etkiledigini dusunuyorum. GIdilecek yol ya da gecilmesi gerek bir esik oldugunda, o nokta insana yuk olabiliyor.

Tutku ve heves tam tersine basaridan tamamen bagimsiz geliyor bana. Tutkuyla bagli oldugun bir is ya da hobi, bos zamanini onunla doldurmak istedigin, kimsenin haberi olmasa bile ilgilenmek istedigin, issiz adaya dussen yapmak isteyecegin, hatta yarin olecegini bilirken zamanini o sekilde gecirsen pisman hissetmeyecegin is ve hobidir bana gore. Basarisiz olsan ya da bir ton kotu geri bildirim alsan bile vazgecmek istemeyecegin istir.

Burada bagimlilikla tutkuyu ayirmak gerekebilir. Burada birkac ayrim birden yapilabilir. Kanada'da bir universitedeydi sanirim, orada bir arastirma bunu iki sekilde ayiriyor. Ilki tutku ile yaptigin bir aktivite istenildigi zaman yapilabilir ama bagimlilik kontrol edilemez. Ornegin, "Benim canim bugun Duyuru'ya girmek istemiyor" deyip girmiyorsan ama Duyuru'yu cok seviyorsan; o bir tutku olarak tanimlaniyor ama "Lanet olsun, bugun Duyuru'ya girmeyecektim. Yine on saat burada kaldim" diyorsan, o bagimlilik oluyor. Ikinci fark da ciktilari uzerinden. Bir aktivitenin sana olumlu getirisi olacaksa bu tutku olarak tanimlaniyor ama getirisi olumsuz olacaksa bagimlilik olarak tanimlaniyor. Ornegin, kumar tutkusu tutku olarak degil, bagimlilik olarak tanimlaniyor. Iskoliklikte de calisarak kendi isteginle sagligina zarar vermek olarak goruluyor. Ornegin. Japonlarin karoshi denilen bir kelimesi var ve "cok calismaktan olmek" anlamina geliyor ve Japonya'da siklikla olmasa da diger ulkelere gore daha cok karsilasilasilan bir kavram oldugu soyleniyor ama Japonlarinki is bagimliligi sayilmiyor. Ne kadar kendi istekleri ile orada olsalar da, bunun altinda kultur ve mahalle baskisi yatiyor ve Japonlar baska seceneklerinin olmadigini dusunuyorlar. Ayni sekilde, "Ya atarlarsa" ya da "Yarina kadar muhlet verdiler bu is icin" diye kendini zorlamak da bagimlilik sayilmiyor, cunku kendi isteginle degil. Diyelim ki zaten basarilisin ve seni kovalayan yok ama yine de calisirken kendine zarar verecek hale geliyorsun; o sartlar altinda canini cikaracak kadar calismak iskoliklik olarak tanimlaniyor. Cok sevilen bir iste ya da hobide tutku ve bagimlilik sinirlarda yuruyebiliyor.

Birkac ornek vereyim bu konuda, isimlerini vermeyeyim. Ilki Turkiye'nin en buyuk stratejik yonetim uzmanlarindan ve kendi adina cikardigi yontemleri ve patentleri var. 1000'den fazla kurum ve kurulusa danismanlik yapmis, meclise kadar danismanlik yapmis ve yurtdisinda isler almis. Adamin evinde usaklari var. Bu adamla birkac kisi konusma sansimiz oldu ve tam da yilbasi zamaniydi. Insanlar piyango biletine para cikarsa ne yapacaklarini hayal ediyorlardi. Bu adam uc tane stratejist adi soyledi kendisi gibi ama yabanci, onlarla bir calistay yapardim. Cok eglenceli olurdu, butun gunumu oyle gecirebilirim" dedi.

Diger bir ornek yine basarili bir kisi. Bir arkadasimin esi Turkiye'de cok unlu diyemem ama kendi capinda unu olan bir asci. Kendi lokantasini acti ve Eksi Sozluk'te lokantasini gectim, kendi adina da birkac entry var, ki kac kisi bilir gittigi lokantanin sefinin adini. Bu kiz bir gun lokantasini devretti ve bir hotelde baska bir sef ascinin iki kati altinda calismaya basladi. Maas dort kat falan dustu sanirim, 6-7 yildir entry'yi giren yok. Lokanta batti. Nedenini sordugumuzda "Muhtasarlik vergisi gibi kavramlarla tutkumun kirlenmesine daha fazla seyirci kalamadim. Simdi emir aliyorum ama en azindan sadece sevdigim seyi yapiyorum" dedi. Demek istedigim, bazen tutku basarinin ve hedefin onune gecebiliyor. Bu noktada "Hobini isin yapma" da diyebiliriz ama her zaman araya muhtasar vergisi zorunda degil tabii. Bazen gulu seven dikenine katlanabiliyor.

Ucuncusu ise abimin kiz arkadasi. Ikisi birlikte birkac yil once okculuga basladilar. Abim birazcik basarili ama kiz arkadasi basariyi gectim, bayagi kotu bir okcu. Yine de her firsatta "Hadi, ok atmaya" diyor, "Savasci olcam ben" diye kendi ile dalga geciyor ama her firsatinda ok atmaya gidiyor. Kac yuz, kac bin ok atmistir bilmiyorum ama kizin yetenegi o konuda degil. Yine de her seferinde "Ok atmaya gidelim" diye ilk gunku heyecanini koruyor. Bundan para kazanmaya calissa fakir kalabilirdi ama hobi olarak cok mutlu ve cok seviyor.

Gorev gibi, "Sevecegim" diye kendini zorladigin is zamanla aliskanliga da donusebilir, iskenceye de. Bunlarin disinda, olabildigince cok sey deneyerek tutkunun nerede yattigini aramak olabilir ama her seyi kisacik deneyerek degil de, bir "Bakalim oluyor mu" diye biraz zaman taniyarak. Bircok sey ilk basta zor veya anlasilmaz olabilir, biraz o aktiviteyi tanimaya zaman vererek degerlendirilebilir.
  • aychovsky  (28.03.18 03:58:54 ~ 04:00:06) 
@aychovski'nin anlatmak istediği benim söylediklerimle aslında çelişmiyor. Zira güdüler her zaman tatmin edilemiyor veya çoğu zaman eksik tatmin ediliyor.

Doyurulamadığı zaman, mesela başarılı olunmazsa, bu arzu 'tutku'ya da dönüşebiliyor. Öte yandan doyurulan güdüler daha sonra tekrar ortaya çıkabiliyor, şiddeti artabiliyor... Dolayısıyla benim söylediklerimin başka bir boyutu gibi görülebilir.

Kısa kısa fikir vereyim:

Alışkanlık, Duyarsızlaşma durumları tekrardan gelen bazı sonuçlar. Kişi davranışı değiştirdiğinde bunu sürekli hale getirince duyarlılığı azalır, daha yüksek uyaranlara maruz kalmadıkça uyarılmaz(olumlu veya olumsuz)

Alışkanlıksa kişinin bazı davranışları reflekse dönüştürmesi diyebiliriz. Yani düşünmeye gerek kalmadan daha önce deneyimlenmiş bir davranışı tekrar ettirme. Bu bağlamda bağımlılık sandığımız çoğu şey alışkanlık.

Bağımlılık bambaşka bir durum.

Tükenme diye de bir şey var. Kişi daha üst bir amaç ve hedef bulmakta zorlanıyorsa veya hedefler çok yüksek, uzun vadeliyse aşması gereken engeller kısa vadede bir tatmin vermeyeceğinden kişi 'tükenmeye' başlayabilir. Çoğumuz etkin hedef koymayı bilmediğimizden tükeniveriyoruz. Amatörlüğü veya intermediate platosunu aşamıyoruz. Dolayısıyla hiçbir şeye başlarken hedefsiz değiliz, bir şekilde bir hayalimiz var. Ama bazen işi elimize alır almaz hayalleri yıkılıyor, bazen de uzun süre sonra. Bilinç düzeyinde olmayan, hayaller de hedeflerdir.

Durumlar, kişiler, çevre, sonuçları ve sebepleri etkiliyor. Algı düzeyi, kendini kontrol yeteneği davranışlarımızı etkiliyor.

Sonra 'hevesli' olmaksa deneyimsizlikten gelir. Hevesli profesyonel yoktur. Onun yerine disiplinli profesyonel vardır. Bir şekilde amatör ruhu korumayı başarırlarsa aynı zamanda heyecanlarını da koruyabilirler fakat emin ol her profesyonel de zaman zaman zorsunduğu problemler karşısında yılmanın eşiğine dahi gelir. Onlar öyle bir durumda kendi kendilerini mantıklı veya mantıksız sebeplerden motive edip durumu aşarlar. Çünkü profesyonellik maddi ve manevi olarak bunu gerektirir. Amatör yarım bırakabilirken, profesyonel bırakamaz.

Bütün bunların dereceleri, nereden nasıl kaynaklandığı da kişiden kişiye değişir. Hem aynı güdü çeşitli kimselerde başka türlü eyleme dönüşebilir, hem de aynı davranışın altında çeşitli kişilerin başka güdüleri ortaya çıkabilir...

Yukarıda vermek istediğim daha ziyade pratik önerilerdi. Tutku gibi bu işin çok kişisel boyutlarına girmek istemedim ve zaten şu aşamada pek de bir faydası olmaz.

Japonları da uzun uzun tartışmak istiyorum ama yukarıdakileri bile açacak pek vaktim yok. Hızlı hızlı yazdım.

@aychovski bu kadar içinden gelerek 10 yıldır ne iş yapıyorsun? İşini hevesle yapmanın sebebi karşında sürekli yeni konu, kişi veya durumlar olması mı? Sürekli bir yenilik ve keşif mi var? Seni güdüleyen nedir?
  • idexo  (28.03.18 10:29:49 ~ 10:41:40) 
beklentileri küçük. sürekli eğlenmeseler de oluyor. kendilerini sürece bırakabiliyorlar.


  • e haliyle  (28.03.18 11:25:44) 
[]

arapça bir kelime çeviri

image.prntscr.com

imaj olduğu için translate kullanamadım. bir meslek bu, ne diyor burada?

teşekkürler.

 
muhasebe


  • qobel  (17.02.18 21:00:11) 
muhasebe degil, muhasib. (bkz: muhasip)


  • dilemma of subscribtionability  (17.02.18 21:41:59) 
muhasib +1


  • tantunizade murat efendi  (17.02.18 21:44:47) 
[]

papara adlı sorumsuz ödeme firması hakkında

Bu saçmalığı sakın kullanmayın mümkünse her yerde anlatın böyle aptal sorumsuz bir firma olamaz.

bu gereksiz oluşuma acil bir sebeple, aptal gibi internette araştırmadan para yatırdım fakat para ne sitelerindeki hesaba geçiyor ne karta iade ediliyor, kaç tane mail attım dönen yok, müşteri hizmetlerini arıyorum 70 kişi var sırada diyor, 10 dakikada 5 kişi eriyor en fazla.

şu aşamada ne yapsam parayı geri alırım? bankaya dilekçe mi yazayım? savcılığa suç duyurusunda mı bulunayım? durduk yere iş çıkardılar başıma.

 
benzer sıkıntıları yaşayan çok kişi duydum. dediğiniz sırayla iadesini gerçekleştirirler ama bu da zaman alıyor malesef. keşke önce ufak bi araştırma yapsaydınız. beklemekten başka çare yok.


  • Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir  (24.11.17 15:50:33) 
[]

ekranı çatlamış led tv ve arkadan gelen beyaz ışık

82 ekran bir led tv var ekranı saçma bir sebeple darbe gördü ve görüntü vermiyor, değişim için tv'nin kendisinden yüksek fiyat verdiler.

ben öndeki led ekranı söktüm, can sıkıntısından. bu ekranın arkasında beyaz ışık veren bir ekran var.

yani sonuç olarak tv'yi bilgisayara bağladığımda ses alabiliyorum ve parlak beyaz yumuşak bir ışık izleyebiliyorum, şu an tek fonksiyonları bunlar.

ben bunu nasıl değerlendirebilirim? farkındayım belki saçma ama dolabın üstünde atıl duracağına bir işe yarasın dedim.

aklıma gelen basit bir örnek vereyim ekranın üstüne kağıt koyup detay çizimler için kullanabilirim. gibi...

 
röntgen filmi okuyabilirsiniz :) tavana asıp lamba yapabilirsiniz. ben ofise led panel aldım, aynen tarif ettiğiniz gibi oldu valla. 60x60 beyaz ışık çıkan bir tv kadar.


  • tukenmez adam  (10.11.17 18:52:07 ~ 18:53:06) 
[]

Öğrendiğim şeyleri geri çağıramıyorum

Okuduğum veya çalıştığım bir konuyu -çok veya az tekrarla- farketmeksizin geri çağırmada sıkıntı yaşıyorum, birinin onu bana ucundan hatırlatması lazım veya direk bağlantısı olan bir konunun arkasına hatırlayabiliyorum.

bu sorun eğitim, sınav değil de daha çok günlük yaşamda ve okuduktan 2-3 hafta sonraki süreç için geçerli. uzun süreli hafızaya alma problemi gibi görünse de bence değil çünkü yukarıda yazdığım gibi ufak bir yardımla hatırlayabiliyorum.

yaşım 30'un altı ve eskiden -3-4 yıl önce- çok az bağlantısı olsa dahi herhangi bi konuyu çok rahat hatırlayabilirdim.

bir fikriniz var mı? tavsiyeniz, bu durumu yaşayan?

teşekkürler.

 
gizli depresyon, odaklanma problemi. asiri porno/masturbasyon yada b vitamini eksikligi olabilir.


  • mayeskuel  (08.10.17 13:48:45 ~ 13:49:10) 
Yaşlanıyorsun.


  • secrexv2  (08.10.17 13:55:33) 
Ben senelerdir böyleyim. Benim ciddi odak problemim ve b vitamini eksikliğim var. Düzenli olarak vitamin alıyorum ama yine de böyleyim. Kabullendim durumu. Ama bence dikkatini az vermekle alakalı sınavlarda yapıyorum baya çünkü.

Yaşım 23.
  • kendi kendine yasayan yavrucak  (08.10.17 15:13:01) 
[]

değişik araç arızası sorusu

merhaba, 2 yıllık bir nissan qashqai araç var 2. sahibiyiz. şehir ankara.
bugün sabah araçla 30 kmlik bir yol gittim hava 22 derece civarıydı, 9 saat açık parkta kaldı o sırada yağmur yağdı vs hava sıcaklığı 17 civarına düştü. aracı oradan alıp 1 km mesafe gidip tekrar parkettim 1 saat sonra geldiğimde aracı çalıştıramadım.

tüm ışıklar radyo klima far düzgün çalışıyor fakat kontağı ikinci çevirdiğimde marş almıyor tık tık tık sesleriyle ışıklar yanıp sönüyor ve araç çalışmıyor. bir iki saat sonra bir araçla akü aktarımı yaptık araç çalıştı.

yarın ilk iş tabi yine aynı sorunu yaşamazsam gidip aküyü değiştiricem fakat merak ettiğim 2 yıllık bir aracın böyle bi sorun vermesi normal mi?
ve tüm elektrik aksamı kesintisiz çalışırken dalgalanma vs yok iken bu akü nasıl marşa elektrik veremiyor? acaba sorun başka bi yerde de olabilir mi yoksa yeni nesil araçların araç içi elektrik için ayrı bir sistemi vs. mi var?

teşekkür ediyorum şimdiden. mobilden yazdım hata varsa affola.

 
marş motorları yüksek akımla çalışır aküler bu akımı kısa süreliğine sağlayabilirler
yani araç aksaamları sorunsuz çalışırken gücü motoru döndürmeye yetmeyebilir.

Ancak 2 yıllık bir araçta bu olmamalı dahili bir kaçak olabilir öncesinde ışıkları açık unutmuş olabilirsiniz yada benzeri aksaamlardan açık kalan bir şey olmuş olabilir.

şarj dinamosu çok mantıklı evet
  • basond  (26.09.17 22:39:26 ~ 22:46:42) 
akü/şarj dinamosu sorunu olabilir gibi geliyor. çok normal değil dediğiniz koşullarda ancak akünün ömrü de değişkendir, genellikle kısa sürüşlerde kullanılırsa akü pek şarj olacak fırsat bulamaz. ancak 30 km yol yaptıktan sonra yeterince şarj olmuş olması gerekirdi, dizel bile olsa 9 saat sonra marş basabilmesi gerek.
aküyü boşaltacak başka bir unsur yoksa, bu ikisinden birisi kabahatlidir fikrimce.

ayrıca teybin falan çalıştığına bakmayın, dizellerde marşa basmak için şahane akım gerekir. tam olarak bir sayı veremem ama belki farlar (motor ve klimadan sonra en çok güç çekenlerden) marşın onda biri falan akım çekiyordur. yani diğer elektrikli elemanların çalışması sizi yanıltmasın, benzinli araçlarda belki bir gösterge olabilir bu ama dizellerde yanıltıcı olur.
  • gkhncnzdgn  (26.09.17 22:41:38 ~ 22:43:50) 
aküye elleme sakın. şarj dinamosu bozulmuş.

derin suya girdiniz mi hiç?
  • shenergy  (26.09.17 22:42:49) 
araç benzinli, işin ilginci 9 saat sonra çalışıp 1 saat aradan sonra çalışmaması yani 1 saat için bir şey açık olsa bile böyle bi sorun saçma.

derin su durumu hiç olmadı sadece dediğim gibi bugün sağanak yağmur altında kaldı, ani hava değişimi oldu fakat aynı şey değil tabi.

bir de bi şeyin açık kalması mevzusuna özellikle dikkkat ettim araç hiç bi şeyi açık bırakmıyor fakat aile fertleri aracın her şeyi açıkken kapatıyorlar ve araç çalışırken klima radyo bir anda çalışıyor bunun olması da belki bir etken olabilir mi? başlarken fazla akım çekmekten dolayı amper azalması gibi bir durum?
  • zebragibi  (26.09.17 22:52:15) 
Marş motorları 1-2kw elektrik çekiyor. 12V için 80-150amper gibi bir değer. Aküde yeterli güç yoksa, diğer elektronik sistemler çalışırken marş motorunu döndürememesi normal. Voltmetre/multimetre falan varsa araç çalışmazken ve çalışırken akünün voltajını ölçün. Normalde araç çalışmıyorsa 12,4-12,6 arası olması lazım. Araç çalışırken şarj edebilmesi için 14-14,4 civarında gezmesi lazım. 2 yıllık akü bozulmaz diye bir şey yok ama ihtimali düşük.


  • reactionic  (26.09.17 23:20:43) 
o 9 saat zarfında bir şeyler olmuşsa 1km'lik yolculuk için marşa basabilmiştir belki, fakat eğer araç şarj olmayı bıraktıysa o 1km'lik yol boyunca her şey aküden yapılmıştır, ateşleme, klima, far, teyp falan. o da etkili olmuş olabilir. ancak evet, her gün rastlanacak bir sorun değildir herhalde.
bu arada ben hiç olmazsa havalandırmayı kapatıyorum, araç çalıştığında yazın soğuk hava kışın ise sıcak hava verene kadar motorun az da olsa çalışması gerekiyor nasılsa, açtığınız gibi tam verimde çalışmıyor sonuçta. iki dakika sonra çalıştırıverin.

  • gkhncnzdgn  (26.09.17 23:24:25) 
sefvise gir ucret odemeden olctur akunu. Bazı aküler arızalı oluyor iki yılda arıza verir başka yerde sorun arama serviste dinamonu olcerler arıza varsa da tamiri kolay ama cok dusuk ihtimal yeni arabaların sarj dinamosu kolay kolay bozulmuyor.


  • steward  (27.09.17 01:11:25) 
araçta start-stop varsa akü kaynaklıdır sorun.


  • piotr  (27.09.17 09:40:35) 
mobilden editleyemedim, start stop kaynaklı akü sorunuymuş, yeni aküyle hallettik, teşekkürler cevaplar için.


  • zebragibi  (27.09.17 17:12:06 ~ 21:58:48) 
[]

led tv ekran değişimi gerçekten tv'nin kendisinden pahalı mı?

öncelikle, araştırdım fakat tatmin edici cevaplar bulamadım.

Merhaba, tv'nin dış ekranı gayet normalken tv'yi açınca sağ üstte büyük bir darbeyle tv'nin her yerine yayılmış çatlaklar gördüm, nasıl olduğu hakkında hiç bir fikrim yok.

marka model; LG 32MB17HM 950 tl'ye almıştım, şimdi çöp mü oldu bu cihaz?

sanırım garanti bir şey yapmaz, paneli kaça ve nereden temin edebilirim? ya da başka ne yapılabilir?

 
bi arkadaş aliexpress'ten sipariş etti lcd paneli ve evde kendi değiştirdi, şimdi kullanıyor :)


  • secrexv2  (21.09.17 22:06:33) 
5-6 senelik tv için 2-2500 lira masrafı olur dediler.102 ekran


  • sutlu nescafe  (21.09.17 22:09:18) 
kullanma kılavuzunda, teknik servis kılavuzunda vs kullanılan ekranın kodu olur. Başarabilirsen servisten bu kodu al. Yurtdışından 50-100$ arasında bir fiyata bulabilirsin.

Değişimi elin yatkınsa kendin yaparsın, yoksa 100-200tl de ona gider.
  • kimlanbu  (21.09.17 22:16:29) 
abi 50 dolara 32" panel nerden bulup hangi kargoyla ne kadara saglam bir sekilde getirtiyorsunuz cok merak ettim.

panel televizyonun her seyidir. paneli cikardiginizda elinizde bi kac devre elemani ve ufak bi board ve plastik kalir. ve evet, televizyon butun olarak seri sekilde uretilip topluca kargolanip satildigi icin, fabrikadan sadece paneli almak, panel halinde lojistigini saglamak ve el becerisi ile degisimini yaptirmak televizyonun sifirindan daha pahaliya gelir.

5" telefon paneli olsa diger soylenenler dogru, aliexpressten alip degistirmek mumkun. ama televizyonlar icin gecerli degil.
  • icim urperiyor  (21.09.17 23:17:46) 
[]

spotify aile üyeliği hakkında

Merhaba, ben açtığım aile üyeliğini evden 2 kişiyi ekledim, fakat yazdığım adresimi bilmediğim için tahmini bir adresi girdik diğer 2 kişiye, fakat posta kodu doğruydu.

kullanan 2 kişiye mail geldi posta kodunu onaylayın diye yine aynı kodu yazıp gönderdik biz size 1 hafta içinde dönücez diye mail geldi.

bunun sonucunda diğer 2 kişiye bir pürüz çıkar mı yoksa hesap yenilemesine 2 gün kalmışken aile hesabını iptal edip yeni bir hesapla tekrar mı eklesem diğer 2 kişiyi garanti olması açısından?

 
aynısı başıma geldi. sözlükten birini posta kodunu verip üye yaptım. bir iki hafta sonra mail geldi adresler tutmuyor, düzeltmezse bu kişiyi çıkarıcaz senin ailenden bir hafta içinde diye. bir ay oldu hala çıkarmadılar. ölü taklidi yapın bir şey olmaz herhalde.


  • sir gawain  (18.08.17 16:42:52) 
şans işi biraz bu galiba. aynı mail bana da geldi ve doğru posta kodunu girmeme rağmen beni aileden attı. tekrar eklemeye çalıştık ama onu da kabul etmedi.


  • theseachange  (18.08.17 16:45:36) 
bizim aile paketinde herkesi çıkardılar. soyadı aynı olmasa bile adres olarak aynı yeri yazın. öyle yapınca düzeldi, tekrar aile olduk.


  • isott  (18.08.17 17:10:21) 
[]

Ankara çevresinde kamp yapmış olanlardan yer tavsiyesi?

Kamp yapılabilecek alanlar genelde Ankara'nın üst tarafında kalıyor, mesafeler de az çok birbirine yakın, bunların arasında ailecek veya sevgilinizle gidip memnun kaldığınız bir yer oldu mu?

çekincem hayvanlardan ziyade insanlar, anahtar kelimeler; tofaş, çomar.


 
pek yakin degil ama catacik ormanlari harika.
kizilcahamam istikametinde de bir yerler varmis ama gitmedim

  • jedilance  (08.07.17 18:07:48) 
[]

cepteteb üzerinden direk dolar harcamak

merhaba, benim cepteteb banka kartımda bi miktar dolar ve euro var fakat para birimi ne olursa olsun her türlü alışverişte -fiziksel pos veya sanal ödeme- kartta türk lirası varsa onu euro veya dolar'a çeviriyor ödemeyi öyle gerçekleştiriyor, hesapta try olmadığı zaman yetersiz bakiye veya ödeme reddi gösteriyor.

parayı anlaşmalı atm'lerden nakit olarak çekebiliyorum, o konuda sıkıntı yok.

SORU/ÖZET: direk hesaptaki dövizi harcama imkanım yok mudur? aliexpress vb.. siteler üzerinden.

 
aTM kartları TL hesaplarına bağlı açılır. Siz söylemedikçe döviz hesaplarını bağlamazlar. İnternetten veya telefon bankacılığından bakınız o döviz hesapları karta bağlı mı? Eğer bağlıysa, tel. bankacılığından niye böyle olduğunu sorun belki yapabilecekleri bir şey vardır.


  • 507  (05.07.17 17:08:52) 
ekstre ayarlarından döviz ekstresi isteyeceksiniz. doları dolarla euroyu euroyla ödersiniz o zaman.her ay 3 farklı ödemeniz olur nur gibi.

edit: banka kartıymış o zaman olmaz. hangi hesaba bağlıysa ondan çeker banka kartı. biraz da şundan çek yapamaz. gerçi ben kredi kartımla dolar hesabımdan da euro hesabımdan da tl hesabımdan da çekebiliyorum ama talimatla oldu sanırsam o iş.
  • argent dawn  (05.07.17 17:12:47 ~ 17:14:00) 
Yurtdışında yapılan işlemler yerel kurdan dolara, dolardan türk lirasına çevrilerek gerçekleştirilir. Ceptetebte oluyor mu bilmiyorum, kredi kartı isteyin, döviz işlemler için ayrı ekstre talep edin, ekstre gelince döviz hesabınızdan ödeyin.


  • inheritance  (05.07.17 17:19:04) 
banka kartınızın yurtdışında kullanacağı hesabı yabancı para cinsine çevirebilirsiniz. onun haricinde yapacağınız tüm harcamalar ana hesabınızdan düşecektir.


  • gliderpilot  (05.07.17 19:50:36) 
yurtdisinda anlasmali atmlerden ben de euro cekememistim. arayip sordum, doviz hesabinizi ana hesap yaptirmaniz gerekliydi dediler. internet subesinden ya da cagri merkezinden doviz hesabini ana hesap yaptirirsan sorun cozulur bence


  • exlibris  (05.07.17 20:57:17) 
[]

arada elektro gitar ile bir iki melodi çalmak?

merhabalar, zamanında gitar çalmayı bilmememe rağmen, elektro gitara ilgimden dolayı alıp duvara astığım -evet duvara astım- bir epiphone vardı, gerçi çalmaya da zamanım yoktu ama hiç öğrenmeye girişmedim, arada alır kurcalarım ama hiç anlamlı bi ses çıkaramadım.

şimdi bi süre boş zamanım var, şöyle arada sıkıldıkça elime alıp üzerinde bir iki melodi çıkarabilmek istiyorum -ileri seviye bi hedefim yok- ve fakat nereden başlasam bilemedim. genelde reverbli gitar içeren müzikler dinlerim, öyle hızlı sololarla işim yok.

gayet amatör birisi olarak soruyorum, motive edici ve yormayacak tavsiyeleriniz iyi olacak benim için. kafa rahatlatmak için giriştiğim bi şeyin benim için stres kaynağına dönüşmesini istemiyorum.

 
Youtube'dan justinguitar'a bakabilirsiniz. Sıfırdan başlayarak anlattığı seriler var. Ucundan kıyısından armoni öğrenmek isterseniz güzel bir e-kitabı da var.

Bluesa ilgi duyuyorsanız slow backing track diye açın, onun üzerine bir iki dizi öğrenip keyfine doğaçlama takılabilirsiniz.
  • crescendo  (02.07.17 19:49:02) 
Rocksmith'i bi incele.


  • manuel mandalina  (02.07.17 20:34:16) 
[]

Dolar bozdurunca para dışarı mı çıkmış oluyor?

Cahilliğimi mazur görün tam kafamda oturtamadım bu olayı.
Şimdi ben döviz bürosunda 500 dolar bozdurunca bu 500 dolar direk ülke dışına mı çıkmış oluyor? çıkmıyorsa "ülke ekonomisine" katkısı nasıl gerçekleşiyor?

Döviz bürosunun çalışma sistemini de kısaca anlatacak biri olursa sevinirim.

 
çıkmıyor ne alaka. sen dolar arzını arttırmış oluyorsun, böylece beklenen dolar fiyatının düşmesi. ama milyar dolarlar gerekiyor bunun için 300-500le olmaz. millet show peşinde olduğu için görüyoruz böyle hareketleri.


  • cekilmis gayfe  (03.12.16 16:45:46) 
Ülke ekonomisine bi katkısı yok, ülke dışına da çıktığı yok. Normalde piyasada ne kadar çok dolar olursa doların değeri o kadar düşüyor ama bu çomarların bozdurduğu 100 dolarlarla olacak bi şey değil tabii.


  • angelus  (03.12.16 16:47:38) 
5 dolar bile bozdurulsa önemlidir bu. sadece katilimin büyük olması gerekiyor. kar tanesi önemsiz gibi görünse de ancak yıgıldıkca çığ olur (ve önem kazanır)


  • 1adam  (03.12.16 17:05:13) 
evet herkeste 500 dolar var çünkü.
etme cahille muhabbet küstürür demişler.

  • cekilmis gayfe  (03.12.16 17:23:21) 
gerçekten cahille muhabbet küstürüyormuş asdfasdf tamam he dükkan kirasını bozdurursa dolar düşer. futbolcular da aldıklarını bozdursun çünkü hepsine dövizle ödeme yapılıyor. allahım sen büyüksün biraz akıl dağıtırsın umarım. amin


  • cekilmis gayfe  (03.12.16 18:31:07) 
Dolar bozulunca paraya hic bir sey olmuyor. Basimizdakiler dahil hic kimse ekonominin nasil isledigini bilmedigi icin boyle islere giristiriyorlar insanlari. Bugun organik gerekcelerle degil (dolarin degersizlesecegini dusunmek) biri dedi diye organik olmayan sebeplerle para bozdurmak, parani yabanciya bedavaya vermektir.

Dolar alim satim icin cok fazla opsiyon var (doviz burosu, banka, forexp platformlari etc.) ama olay sonunda arz talebe gelir ve butun bu elektronik sistem basit hayal edilebilir bir sistemin elektronige donusturulmusudur.

Soyle hayal edilmeli:

Bir odada bir suru insan var. Bu insanlarin bir kisminda dolar var, bir kisminda TL var.

Dolarini 3.51 liraya satarim karsiliginda Tl alirim hemen diyen 50 kisi var diyelim. 3.52 den satarim gerekirse bekleyebilirim diyen 40 kisi var. 3.53 liraya satarim anca diyen 30 kisi var vs. bu boyle gidiyor.

Benzer sekilde Elimdeki her TLnin 3.51 tanesini 1 dolara satarim diyen insanlar var. Ondan daha az 3.50 tanesini satarim diyen var. 3.49 tanesini 1 dolar karsiliginda veririm diyenler var.

Bu insanlar bir arz talep dengesi olusturur.

Ornegin elindeki dolari 3.51 liraya satmak ve TL almak isteyenlerle Elindeki her 3.51 TLyi 1 dolara satmak isteyen kisiler eslesir ve alis veris yaparlar. Diyelim ki bu alisverisler gerceklesirken "3.51 lira verirsen sana 1 dolar veririm" diyen kisiler bitti ve sadece 3.52 lira karsiligi 1 dolar veririm diyen kisiler kaldi. Odada 3.52 lira karsiligi 1 dolar almaya biri razi olana kadar (kimse 3.51 e satmadigina gore) hic bir islem gerceklesmez. Sonunda biri razi olur ve 3.52 liraya 1 dolar alir.

Tebrikler! dolarin fiyati 3.52 lira oldu!

Bunun tam tersi de olabilir, 3.51 liraya dolar satan kisiler bitmez ama 3.51 liraya dolar alan kisiler bitebilir. Bu durumda dolarin fiyati duser.

Burada dikkat edilmesi gereken, DOLAR SATMA EYLEMI dolarin fiyatini dusurmez. Cunku her satilan dolar icin karsi tarafta TL satan biri vardir. Sen dolar satip TL aliyorsan, baskasinin sana TL satiyor olmasi lazim.

Mantik bu olsa her seyin fiyati ayni kalirdi. Durum oyle degil, arz talep dengesi yukarida anlattigim gibi.

Simdi bilmemkim dedi diye insanlar dolar bozdurmaya giderse, degerlenecegini dusundukleri bir seyi duygusal sebeplerden bozdurduklari anlamina gelir. Normalde bozmayacaklar, ama rasyonel olmamasina ragmen bozuyorlar anlamina gelir.

E elin yabancisi da haber izliyor olan biteni goruyor. Senin butun dolarini fiyatini ucuza elinden alir. Sen nasil olsa bozduracaksin. 3.51 den baslayarak fiyati dusure dusure BUTUN dolarini alir. Cunku bilir, o kadar dolari bir anlik gaza gelip bozdurduktan sonra gelecekte mecbur geri alacaksin? Satin aldigin kullandigin her sey dolar ile satiliyor sonucta yabanci mal.

Ne olur? Senin elindeki malin (dolarin) degerinden bagimsiz olarak satmaya razi oldugunu bildikleri icin elindeki dolari alir sana TL verirler. Hatta kendileri de yan kanaldan akin akin TL alir ve fiyati dusururler. Sen dersin ki "ooh ne guzel yaptigim eylem ise yariyor". Elindeki dolari dusen fiyattan ucuza alirlar.

Yarin sana verilen gazin etkisi gecer. Dolar lazim olur. TL verip dolar almaya gidersin (belki sen gitmezsin ama ithalatcin ihracatcin enerjini alan devlet vs. gider).

O zaman dusun bakalim sana kaca satarlar? Elindeki TL ile dolar almaya mecbur oldugunu (cogunu degerinin altina zaten sattigin icin) bilen kisi sana o dolari kaca satar? Dolarin fiyati o zaman o olur. Sen 4 de ben 5 diyeyim dayioglu 10 desin.

Iste boyle elini belli eder ekonomide duygusal kararlar verirsen adami oyle soyup sogana cevirirler.

OZET: "Ben bile bile degerli oldugunu ve degerlenecegini bildigim bir seyi duygusal sebeplerle buyuk miktarlarda satiyorum ve bunu da tum dunyaya ilan ediyorum" dersen dunyadaki butun spekulatorler "hay hay" der fiyati dusurur elinden ucuza alir ve ihtiyacin oldugunda ayni fiyata geri almak istediginde sana kucuk surprizler yapar. Fiyat ucar, hulog da "neden boyle oldu yav" diyerek kafasini kasir. KAsaba kurnazligiyla foreign exchange piyasasini manipule ettigini sanirsan gulunecek duruma dusersin boyle.
  • robokot  (03.12.16 20:24:00 ~ 20:31:00) 
Bu bakış açısıyla arz-talep meselesinin ırzına geçmiş oldun, tebrikler.


  • smurfsmurfsmurf  (03.12.16 21:57:48) 
mantik su: ahmet ben x fiyata satiyorum dolarimi diyor, mehmette diyorki ben x den daha dusuk fiyata satarim, elime daha cabuk para gecer. alicilar ahmeti sallamiyor artik cunku mehmet daha ucuza veriyor. noldu mehmet yuzunden dolarin fiyati dustu. sonrada hasan geldi ben mehmetten de ucuza satarim dedi. herkes hasandan almaya basladi. daha da dustu fiyat. boylece noluyor, bu 3 arakdas yuzunden piyasaya dolar pompalaniyor. bi yerde bi maldan coksa, o malin degeri duser, cunku isteyen azdir, satmaaya calisan coktur, rekabet olur. biyerde bisey azsa, almak isteyen coksa, satan azsa, rekabet satin alan insanlar arasinda olur ve fiyat yukselir. kisaca olay bu


  • bak bi  (03.12.16 22:00:52) 
smurfsmurfsmurf bana mi diyorsun arz-talep meselesinin irzina gectin diye? cok merak ettim nesi tuhaf geldi. bu islemleri en transparan olarak gorebilecegin piyasa futures piyasasidir. forex de merkezi bir mercii yoktur retail traderlar kör calisir cogu yukarida acikladigim mekanizmayi bilmez. Ama futures trade edersen acarsin orderbook ve tape'i ve yukarida yazdigim islemlerin birebir bu sekilde gerceklestigini transparan sekilde gorebilirsin. Insanlarin belli fiyat seviyelerine koyduklari gercek ve tuzak emirlerden olusan bir piyasadir, ozelligi yukarida anlattigim seyin transparan olmasidir. senin farkli bir teorin varsa cok merak ettim gercekten...

Belki anlasilmamistir soyle bir surreal ornek vereyim... kendi cikarini dusunen 2 kisi dusunelim. Birinin elinde çaputlar oburunun elinde altinlar var. Bugun 1 altin almak icin 3 caput vermek zorundasin.

Elinde altin olan kisi diyor ki ben altinin degerli oldugunu ve degerlenecegini biliyorum. temel ihtiyac maddelerini almak icin de bu altina ihtiyacim olacak. fakat yine de duygusal sebeplerle elimde bol miktarda altini elden cikartip karsiliginda caput almak istiyorum, bunu kesin yapacam. burada kilit nokta, dunyada gecerli paranin altin olmasi (petrol icin, enerji gaz vs icin lazim en basinda), elinden cikaracak kisinin eninde sonunda ihtiyaclarini almak icin gelecekte elindeki caputlari tekrar altina cevirme mecburiyeti olmasi, ve bu eylemi deger kaygisiyla degil duygusal sebeplerle yapacagini butun dunyaya duyurmasi.

Elinde caput olan kisi kendi cikarini korumak icin ne yapar? "oo cok altin bozuyorsun yav arzin cok fazla caputa talep cok caput cok degerli oldu yav birden, sana 2 caput veririm 1 altin icin" Ama biliyor ki aslinda caput degerlenmedi, senin neden sattigini bildigi icin (bu normalde olmaz) senin oyununu yemis gibi yapar.

Demin 1 altinin degeri 3 caputtu, simdi 2 caput. caputun degeri "artti". Tirnak icinde yaziyorum.

Ama bu adam senin altinlari neden sattigini biliyor, deger kaygisiyla degil duygusal sebeplerle satiyorsun. Yarin tekrar caput verip altin alacagini biliyor.

Sana verilen gaz gecip de sen "abi sende altin vardi baya gecen satmistim sana, onlar lazim oldu, sana caput vereyim, sen bana altin ver 2 caputa 1 altin alis veris yapiyorduk hani ne guzel ben sana 2 caput vereyim sen bana altin ver" dedigin zaman o kisi ne der?

1 altin 4 caput. Isine gelirse.

Ne oldu? planin basina yikildi.

Caputu degerlendirmeye calisirken yaptigin manipulasyon GIZLI yapilirsa ise yarayaBILIR. Piyasalarda her gun her hafta yapilir. Hem FX de hem hisse senetlerinde. Suni olarak fiyati arttiran veya dusuren cepleri derin spekulatorler (Soros gibi tipler) bu isi yaparak cok para kazanir.

Ama bunu ancak gizli ve anonim bir sekilde yaparsin.

Bunu yaptigini dunyada 1 kisi bile bilse bu plan islemez, sadece zarar edersin, karsindaki yaptigini gorerek pozisyon alir, istedigin sonucun tersi olur. Butun dunyanin gozunun onunde yaparsan bunu yapan haric butun dunya senin zararindan nemalanir.

Acik acik insanlarin yapacagini bile bile "doviz satin" demek bu dovizini satan insanlari yabanci spekulatorlerin kucagina oturtmaktir bu sebeple. Aptal degil onlar da haber izliyor, ne yaptigini cok iyi biliyorlar.

Sen sonra ihtiyacin olacak bir seyi "ne olursa olsun bunun degeri dussun diye saticam" dersen karsindaki senden ucuza alir. Geri dondugunde sana pahaliya geri satar. Aradaki fark onun olur.

Bunu neden yaptigini bilmezse gizlice yaparsan bir ihtimal planin ise yarayabilir. Bizimki gibi acik acik yaparsan cok cok komik sonuclar dogurur. Gulmekten aglatir.
  • robokot  (03.12.16 22:45:43 ~ 23:15:09) 
[]

Spotify aile paketine ücreti mukabilinde ekleyecek olan var mı?

aile paketine dahil olup enpara üzerinden ücreti geçebilirim, gününde öderim.




 
hocam dm gel, ücret falan da şey olmaz.


  • zoque  (21.10.16 13:18:32) 
[]

MSA çıkışlı biri ne kadar kazanır?

Merhabalar, aramızda MSA(mutfak sanatları akademisi) bilgisi olan bazıları vardı diye hatırlıyorum. bir kaç sorum olacaktı.

profesyonel aşçılık sertifikasını aldıktan sonra -istanbulda ortalamanın üstü iyi bir işletme/otel/..de- hangi pozisyonda başlanıyor? ve aylık tahmini maaşı ne olur?

aynı pozisyonda ne kadar süre çalışmak lazım bir sonraki aşama için? ve pozisyon arası maaş farkı ne kadar olur?

teşekkür ediyorum şimdiden.

 
Msa değil ama gastronomi lisans mezunuyum.
Daha önce bir tecrubeniz yok ise mezun olduktan sonra başlayacağınız pozisyon Commis pozisyonu olacak, tahmini maaşınız 1600 -1800 Tl civarı olur. Performansınıza göre pozisyon atlayabilirsiniz, ancak şirket politikasına göre 6 ay /1 yıllık periodlarda bunu gerçekleştiriyorlar. Commis 2 olarak başladığınız yerde 6 ay içinde Commis 1 olmak mümkün, maaşlar arası fark ise benim en son çalıştığım firmada 200 TL civarındaydı.

  • tss  (18.08.16 14:35:52) 
Kalifiye eleman olarak çıkıp komi olarak başlamak biraz mantıksız geldi bana en azından Msa için öyle değildir diye düşünüyorum?


  • zebragibi  (18.08.16 16:21:40) 
sorunuza tam cevap değil ama;

msa için de öyle. sizi staj süreniz bitince direkt sous chef olarak almazlar misal. öyle bir hayaliniz varsa şu an bırakın. benim üç arkadaşım aşçılık hayaliyle msa bitirdi, hepsi başlangıçta saçmasapan işler yapmak zorunda kaldılar.

ayrıca iyi otel veya işletmelerde benim bildiğim kadarıyla mutfakta kıdem olur, siz en iyi ihtimalle prep cook olarak başlarsınız, onların da aldığı 2500ü geçmez diye düşünüyorum.
  • evde liyakat kalmamis  (18.08.16 16:30:32) 
msa'yı gözünüzde büyütmeyin o kadar. para verip 2-3 ay eğitimle mutfakta malesef çat diye yükselemezsiniz. hatta lisans okuyanlar arasında msa biraz ezik kalır

lisans okumak başka, ben de lcb mezunu olacağım seneye (finansı verirsek alsdkad) ama buna rağmen türkiye'de tırı vırı yapıyorlar. ne kadar kazanır olayı biraz kendini satmana bağlı ama msa'lı elemanlar genelde 2'yi geçmiyor.
  • dannyb  (18.08.16 16:35:42 ~ 16:36:04) 
gastronomi okuyan komi olarak başlıyorsa msa illaki öyle olur.


  • zgrydn  (18.08.16 16:45:38) 
bu işte istediğiniz yerden mezun olun, henüz türkiye piyasasında tecrube önyargısını aşamıyorsunuz. Aslında mantıklı bir durum aynı zamanda. Okullu olmanın avantajı pratiğin yanında teoriyi de kavrayarak mutfakta rasyonel düşünebilmek. Aslında herkes yemek yapar,ancak mesele stres altında akıllı düşünüp hızlı çalışmakta. Bu yüzden alaylılar ( bir çoğu, süper yeteneklerden bahsetmiyorum ) daha uzun sürelerde yükselirken, okulluların daha kısa sürede yükselme şansları var. ancak komi bilemediniz demi olarak başlayacağınız kesin.( yine çok şanslı olmadığınızı ve kendini mükemmel pazarlamadığınızı varsayarak)


  • tss  (18.08.16 23:02:49) 
[]

Spor öncesi karbonhidrat kaynağı olarak meyve tüketmek?

Spor öncesi pirinç, makarna çok sıkıldım, sos falan da koysan bi yere kadar.

spordan önce protein kaynağını aldıktan sonra şeker oranı düşük meyveler tüketsem, yediğim pirinç veya makarna yerine geçer mi?

miktarı karşılamak için çok fazla meyve mi tüketmem gerekir?

teşekkürler.

 
Fruktoz glukoz gibi enerjiye çevrilmez.


  • angelus  (06.08.16 18:18:21) 
[]

led tv ile ilgili 2 soru

80 cm lg led tv aldım, tv'nin sağ alt kısmında hafif bir pembelik var, açık renkte 2 parmak boğumu boyunda. özellikle pc'yi bağladığımda çok belli oluyor, tv izlerken göze çarpmıyor.
salondaki tv'de buna benzer ışık lekeleri vardı, kuran servise sormuştum, olur öyle demişlerdi, salon olduğu için çok önemsememiştim ama bunu çoğunlukla monitör olarak kullanacağım için biraz rahatsız oldum.

normal midir bu pembelik?

2. soru, ekranda sabit bir resmin uzun süre durması bir sıkıntı yaratır mı? desenlerin ekranda kalması vs gibi..

 
normal değil ömrü geçen tv lerde pembeleşme görülür.


  • jamswety  (27.07.16 20:10:56) 
pembelik normal degil, eger sadece koyu siyahlarda gorulen grilik varsa (bulutlanma) cok dert degil ama pembe is hasarli.

ekranda sabit resmin uzun sure kalmasi sadece plasma'da problem olur, onu da kullanan kalmadi artik, lcd veya ledlerde yok oyle bir problem.
  • ocaan  (27.07.16 20:19:14) 
[]

Yurtdışı çıkış pulu kullanmak

Şubatta bu pulu benim pasaporta yaıştırmadılar, aldığım gibi kaldı, ben de geri cüzdana koymuştum. şimdi 1 haftaya yurt dışına çıkacağım tekrar, bu pulu versem bi sıkıntı olur mu? üzerinde tarih yazmıyor sadece sıra no ve fsm köprüsü resmi var?

teşekkürler.


 
damga basmışlardır o pula bir kere ibraz ettiysen. damgalı değilse kullanabilirsin damga varsa işe yaramaz.


  • in vino veritas  (13.06.16 21:59:14) 
evet, çok silik bi şekilde damga var. pulun kendisindendir diye düşünmüştüm.

teşekkürler.
  • zebragibi  (13.06.16 22:02:13) 
zaten pullar değişiyor benim bildiğim sürekli, polis bakıp da bu eski diyeiblir. bilmiyorum gerçi bir anlamı var mı.


  • liriamer  (13.06.16 22:53:23) 
zamanı yok onların, kullanılmamış pulları kullanabiliyoruz zamandan bağımsız. ama dediğim gibi kullanılmamış (damgasız) olması lazım.


  • in vino veritas  (13.06.16 23:16:07) 
[]

ABDde toplu parayı saklama

Merhabalar Temmuz başından iitbaren 35 günlük bir abd gezim olacak new york cityde olacağım zamanın çoğunda. Tüm geziyi finanse edecek parayı nerede saklayabilirim.

işlem ücreti vs gibi gereksiz giderler olmasın.
haftada 1 defa ihtiyacım olan parayı çekebilsem yeter.

en kötü ihtimal babanne cüzdanına koyup koynumda saklayacağım :).

nasıl yapsam sizce?

 
Nakito card, Turkish bank


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (08.06.16 18:49:54) 
walmart'ta şu karttan al paranın yüklü kısmını buna yatır. harcamalarını heryerde bu kartla yap.

www.walmartmoneycard.com

tabii bunu türk kredi kartıyla da yapabilirsin neden o kadar çok para elde götürüyorsun bilemedim. paran türkiye hesabında dursun, harcadıkça karta yatırırsın. abd'de kağıt para ödemek zorunda kalacağın çok çok az şey var. aklıma bir dilenciler geliyor sadece. bahşişler ve taksiler dahil heryerde kart geçer. illa nakit ödeyeceğin ufacık şeyler için de 1-2 kez bankamatikten çekeceğin avanslar yeter, kafayı takmaya değmez çaldırma riskine.
  • 507  (08.06.16 19:01:39 ~ 19:02:37) 
Türk bankalarının dertleri burada bitmiyor bi de dertleri oraya taşımak istemedim. yanımda götüreyim orada bir yere yatırayım diye düşündüm.


  • zebragibi  (08.06.16 19:04:57) 
16 günlük gezimde yanımda 200 dolar götürdüm ve 160 dolarını geri getirdim. amerikada nakite neredeyse ihtiyacın yok. street food yemenin dışında takside bile kredi kartı kullanabilirsin (uber, lfyt)


  • mr.goodcat  (08.06.16 19:09:35) 
her banka, her credit union sana "debit card" verebilir. sadece card'ı şubede hemen veremeyebilirler. bu yüzden walmart card daha hızlı olur sanırım. bizim bankamatik kartlardan farkı yok. sonuç olarak yanında nakiti yüklü taşıma birini seç yatır.

ha şunu da yazayım: hangi kartı kullanırsan kullan atm'ler senden komisyon alır. sadece her banka kendi kartından almayabilir. bu da tr'dekinin aynısı sonuçta.
  • 507  (08.06.16 19:12:25) 
www.cepteteb.com.tr

Amerika'da Bank of America ATMlerinden dolar hesabinizdaki parayi ucretsiz dolar olarak cekebiliyorsunuz
  • MBrain  (08.06.16 19:28:11) 
[]

2.5 inç Hard disk kutusu ile ilgili

öncelikle başımız sağolsun.

2,5 inç sata HDD kutu diye geçen ürünler,

image.prntscr.com
image.prntscr.com

bu şekil girişleri olan hdd'yi çalıştırabilir mi? IDE olduğunu düşünüyorum bunun.

teşekkürler.

 
IDE değil sata o harddisk.

www.newegg.com

ama zaten kutu da sata. yani çalışmalı.
  • prodeq  (07.06.16 13:42:41) 
fotolar elindeki hdd'ye aitse özelliklerine baktım sata diyor:

www.cnet.com

yani o kutu da sata olduğuna göre uyumludur.
  • mr.goodcat  (07.06.16 13:47:34) 
biraz eski bi model olduğu için ide'dir diye düşünmüştüm. teşekkürler.


  • zebragibi  (07.06.16 13:47:40) 
[]

Torrent hakkında bir kaç soru

Ratio sistemi olan kapalı torrent sitelerinden bir dosya çektiğim zaman download'umda atıyorum 3 gb artıyor, bunu nasıl yapıyor? ve ben torrenti başkasıyla paylaşsam benden bir 3 gb daha mı artacak?

seed yaparken sitedeki upload miktarım artıyor, aynı dosyayı farklı bir bilgisayara yüklesem ve uploada başlasam 2 katı olarak mı artacak?

site bunları nasıl anlıyor da sistemine geçiriyor?

 
kısaca anlatayım. o indirdiğin dosya inerken içinde sana özel bir kodla şifreleniyor. buradan anlaşılıyor her şey. eğer sen o dosyayı başkasıyla paylaşırsan hem ration düşecek, hem de site çok büyük olasılıkla hile yaptığını düşünüp üyeliğini iptal edecek.


  • japan  (25.05.16 15:20:21) 
sen tracker'dan .torrent dosyasını indirdiğin zaman o dosyanın içinde senin hesabına özel bir kod oluyor. yani aynı film için farklı hesaplardan indirilen .torrent dosyaları farklı oluyor. dolayısıyla o .torrent dosyası üzerinden ne kadar upload/download yapıldığı takip edilip sisteme işleniyor.

sen indirdiğin torrent dosyasını farklı makinelerden download/upload için kullanırsan bu da hesabına yazılır. hatta aynı dosyayı aynı bilgisayardan art arda indirsen de indirdiğin kadar hesabına işlenir, torrentin toplam boyutu kadar değil.

bazı private tracker'larda güvenlik için siteye login olunan ip ile torrentin indirildiği ip uyuşması gerekir. yani sen .torrent i indirip bana göndersen ben o .torrent dosyasını çalıştıramam çünkü ben siteye login olmadım. dinamik ip bile kullansan hangi ip adresiyle nerden giriş yaptığın hepsi veritabanında saklandığı için sıkıntı olmuyor.
  • battal gemalmaz  (25.05.16 15:25:22) 
[]

Ankaradan İstanbula Üniversite değiştirmek.

Merhabalar, Ankara'da özel bir üniversitede dil bölümünde %50 burslu okuyorum 2. sınıf bitti fakat çok bunaldım; şehirden, yaşamımdan, neredeyse yok denen çevremden.

YGS, DGS dışında sınavsız olarak İstanbulda bir üniversiteye geçme imkanım var mı? belki bilmediğim bir yol vardır.

teşekkürler.

 
Yatay gecis


  • mukrime  (21.05.16 13:19:07) 
@mukrime yatay geçişin şartları biraz zorlu, ortalama vs gerekiyor, benim için pek mümkün değil.


  • zebragibi  (21.05.16 13:38:34) 
istanbuldaki okullara yatay geçiş oldukça zor. 3.70 + bir ortalama gerekir.

Bunun dışında başka yol yok.
  • ıch will  (21.05.16 15:32:26) 
[]

Die dunkle Seite des Monde - filmi bulabilecek olan?

www.imdb.com

Die dunkle Seite des Mondes (2015)

linkteki filmi arıyorum, "46 yok olan dizi"ye esin kaynağı olmuş bir film/kitap olduğunu duymuştum.

aradığım kaynaklarda malesef bulamadım, almanca ağırlıklı torrent siteleri bilen veya farklı kaynaklardan bulabilecek birileri olabilir diye sormak istedim.

şimdiden teşekkürler.

 
Ben de bu filmi arıyorum ama yok! 46 yok olan'ı izlemedim hiç, ona esin kaynağı olduğunu bilmiyordum. Bir şekilde bulacak olursanız bana da haber verir misiniz? aynı şekilde ben de bulacak olursam mesaj atarım.


  • it oynamis yonca masarasi  (17.05.16 04:09:08) 
  • partizan  (04.07.16 01:48:46) 
[]

Psikoloji okuyan veya psikologlara kısa bir soru

bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi hakkında ne düşünüyorsunuz?

akademik anlamda ve iş hayatında çokça kullanılan ve etkinliği kanıtlanmış yararlı yöntemler midir?

ilaç tedavisinden daha faydalı olduğunu söyleyenler bile var, sizce doğru mudur?

teşekkürler.

 
Çok kısaca; bilişsel davranışçı terapi kişinin bilişlerine odaklanır ve semptom azaltmak ön amacıyla çalışır.Şema terapi ise bdtyi kabul eder ve aynı zamanda psikanalitik bakış açısına da atıfta bulunarak var olan bilişlerin, şemaların 0-6 yaşta karşılanmayan ihtiyaçlar doğrultusunda oluştuğunu öne sürerek kategorize ederek çalışır.
Her ikisi de akademik anlamda etkinliği kanıtlanmış bilimsel ekollerdir. Psikolojik semptoma ve hastaya göre bir ekolün diğer ekolden daha çok işe yaradığı söylenebilinir. Mesela okb, depresyon tedavisinde semptomu ortadan kaldırmak adına gayet geçerli yöntemlerdir ancak narsist kişilik bozukluğu için psikanalitik yaklaşımın eline su dökemezler bana göre.
Ilaç tedavisi için şu söylenebilir. Bir ruhsal hastalık iki sebepten sürer.
1- hastanın hastalıktan ikincil kazançları
2- hastanın çevresindekilerin hastanın hasta olmasından kazançları.
Biyolojik bir alt yapı yoksa ilaç bu döngüyü kırmak için belli bir düzeyin üzerinde etki gösteremez bu sebeple evet bazen ilaçtan daha faydalıdır psikoterapi.
  • buraya yalniz uyanmak icin geldim  (09.04.16 03:07:46) 
[]

Kolay şekilde kiril alfabesi ezberleme

Bu kiril harflerini nasıl ezberlerim, kolay ve hızlı bir şekilde?

mutlaka aranızda bu aşamayı atlamış birileri vardır?

vize yaklaştı ben hala okuyamıyorum.

 
maruz kaldikça ezberliyorsun. 3 gün skopje'de kaldigimizin 2.günü ezberlemistik. makedon arkadaslarla takiliyorduk tabi, muhabbeti donuyordu soruyorduk falan.


  • no christ requires  (27.03.16 17:49:27 ~ 17:49:57) 
latin alfabesiyle görmeye alıştığın şeyleri kiril alfabesiyle okumanı öneririm. mesela rus futbol ligindeki takımları biliyorsan aç abi rfpl'nin sitesini hepsinin kiril alfabesiyle yazılmış hallerini oku. bu şekilde, "şu harf şudur" olayı daha rahat oturuyor insanın kafasında. aman efendim V kiril alfabesinde B oluyor, yok işte R oluyor sana P diye tek tek harflerle uğraşmaktansa, halihazırda aşina olduğun kelimeleri çalışmak daha iyi.

vize yaklaştı hala okuyamıyorum dediğine göre sanırım rus dili ve edebiyatı ya da ona benzer bir şey okuyorsun. size muhakkak İVAN CYKA BLYAT DEDİ. SERGEY FEED'LEDİ. VADİM VODKA İÇTİ. HEPSİ DANS EDİYOR. gibi basit cümleler içeren hikayeler vermişlerdir. dönüp dönüp onları oku.
  • der meister  (27.03.16 17:53:48) 
Ben Rusça, Bulgarca şarkı çok dinlerim. İstediğim şarkıları ararken bir bakmışım hepsini okuyorum. Önce kiril harfinin hangi latin harfine karşılık geldiğini anlamaya çalış. Sonra da gördüğün her şeyi okumaya çalış. Bu dönüşümü yapan bazı siteler var. Deneme de yapabilirsin.


  • dissendium  (27.03.16 18:17:07) 
arkadaşların adını yaza yaza pratik yapmıştım. eğlenceliydi de :) küfür yazdığım da oluyordu.


  • mutlusismankedi2015  (27.03.16 18:37:53) 
Ben lisede kiril alfabesiyle kopya yazardım. Bir haftada öğreniliyor yeter ki pratik yap.


  • jazzabel  (28.03.16 00:40:10) 
[]

5 lambayı tek priz ile çalıştırmak

merhabalar elimde 23 wattlık 5 florasan lamba var, 5 tane de tij ucu/ duy var.

1-bu 5 duy'u nasıl birbirine nasıl bağlayacağım ki tek priz ile çalıştırabileyim?
elektronik terimlerinden pek anlamam ne diye aratmam lazım bilemiyorum.

2-5x23 watt= 115 watt tek prizle çalışırken bir sıkıntı çıkarır mı? ışık azalması, elektrik akımını çok çekmesi gibi?

3-10x23 watt= 230 watt olsa tek priz ile sıkıntılı olur mu?

4-topraklama kablosu vs gerekli mi yoksa sadece eksi ve artı kablolar ile yapmak yeter mi?

 
Paralel bağlantı diye arat, mesafeleri uzak olmazsa azalma olmaz,tek prizle sıkıntı olmaz.


  • nasrettinhoja  (21.03.16 18:13:59) 
lambanın çekeceği akımdan bir zarar gelmez o nedenle tek priz sıkıntı yaratmaz, ısınır derseniz porselen duy kullanmaya önem verin, plastik eriyebilir, onun dışında eksi uçları bir arada bağlıyorsunuz artı uçları da bir arada sonra kendi aralarında birleşmiş olan bu iki ayrı kutbu cereyana bağlıyorsunuz. yani paralel.


  • theconqueror  (21.03.16 18:14:55) 
[]

debit kartlarda ödeme iptali sorunu

bu banka kartı/debit kart/atm kartı dedikleri kart ile yaptığımız ödemenin iptali/geri iadesi neden böyle sorunlu oluyor? bazen gelmesi çok uzun sürüyor bazen hiç gelmiyor?




 
İadeyi bankaya dilekçe yazarak gerçekleştiriyorlar mecburen. O yüzden biraz zaman alıyor. Fakat paranın gelmemesi olayını ilk kez sizden duydum hiç başıma gelmedi. En fazla 5 iş günü falan sürdü paranın geri gelmesi.


  • JK  (18.03.16 19:47:03) 
[]

Skyscanner aktarma süresi hakkında?

Resimde görünen uçuşu aldığım taktirde amsterdam'da 16 saat 30 dk mı bekleyeceğim yoksa 16.30 saat tüm uçuşun toplamı mı?

ne kadar süre aktarma havalananında bekleyeceğimi nasıl öğrenebilirim?

bir de amsterdam dışında, nerede aktarma yapmamı tavsiye edersiniz? çok sıkılmadan vakit geçirmek açısından?

teşekkürler.

 
toplam süre 16 saat 30dk

alt kısımda ayrıntılar yazıyor. oraya tıklarsan sanırım gösterir ne kadar bekleyeceğini
  • mr.goodcat  (04.03.16 21:11:18) 
bas üstüne açılır orada bilgiler. uçuşun toplamı olması gerek.
british airways'e de bak londra aktarmalı uçuşlara.

  • cekilmis gayfe  (04.03.16 21:11:49) 
Londra icin transit vize yoksa almiyor ingiltere. Aklinizda olsun. Amsterdam cok eglenceli, havalimani mihtesemm.
Belki munih ve frankfurt da olabilir.

  • kuehles blondes  (04.03.16 21:32:04) 
@kuehles, amerikan vizesi olunca ingiltere vize istemiyor. 10 sene önce böyleydi en azından :)


  • cekilmis gayfe  (04.03.16 22:05:31) 
[]

milli kütüphanede sıra çok mu?

şu an orada olan, yeni çıkmış veya tam şu anda sırada olan birileri varsa diye soruyorum; nasıl çok sıra var mı?




 
felaket hocam


  • bobinhoo  (22.02.16 18:22:28) 
[]

abd vizesi kalınacak süre hakkında

Merhabalar, abd turist vizesine başvuracağım, bana planlanmış veya planlanmamış olsa dahi ne kadar kalacağım hakkında bir soru soruyor.

amacım turist vizesiyle yazın 30-40 gün gidip bir kaç eyalet gezmek.

fakat 40 gün bir turist için uzun bir süre, ben oraya ne yazsam? 2 hafta yazsam mesela, vize çıkması durumunda ülkeye girerken "sen buraya 2 hafta yazmışsın o zaman sana 2 haftalık giriş veriyoruz" deme ihtimalleri var mı?

kalacak yer, ulaşım; vize çıkması durumunda halledileceği için kesin bir şey de diyemiyorum açıkçası.

 
40 gün uzun değil, turist vizesi ile bir seferde max. 6 ay kalınabiliyor. zaten bildiğim kadarıyla turist vizesi sadece 10 senelik veriliyor. kalacak yer ve ulaşım planlarını sorabilirler ama.


  • calincia  (13.02.16 14:00:13) 
şengen gibi düşünme 40 gün de kalabilirsin turist vizesiyle abd'de. direk 10 yıllık bize veriyorlar zaten @calincia'nın dediği gibi. yalan söylemeye gerek yok boşuna..


  • nrmnm  (13.02.16 14:04:36) 
40 gün uzun sure değil ama hesabınızda ki paraya güvenmiyorsanız 40 gün gezeceğinizi söylemeyin. yine de 10 yıllık verirler zaten. Ben en son gittiğimde 5 ay kalmıştım turist vizesi ile. Sorun olmuyor o kadar.


  • allanpoe  (13.02.16 14:16:43) 
Durustluk esas bence. Yani adamlar davranis uzmani gibi. Yalan soyledigini anlarlarsa alacagin varsa da alamazsin. Ama zaten alacaksan 10 sene veriyorlar 2 hafta 40 gun fark etmez. Ayrica giriste sana su kadar kalabilirsin diye tekrar izin vermiyorlar sadece soruyorlar ne kadar kalacaksin falan diye. Yani elindeki vizeyle 6 aya kadar tek seferde kalabilirsin.


  • ghaash  (13.02.16 14:23:51) 
Hmm ghaash'in cevabı düzeltmek istiyorum.
Girişte sana su kadar kalabilirsin diye izin veriyorlar. Normalde 3 veya 6 ay oluyor o sure. Pasaporta damga vurduklarında çıkmanız icin bi tarih verilmiş oluyor yani. Girişte de dürüst olmak lazım. Bu arada Pasaport kontrolü icin dönüş biletinizi filan yanınızda bulundurun

  • allanpoe  (13.02.16 14:54:41) 
poe+1
son çıkış tarihinizi yazıyor ve söylüyorlar. o da 3/6 ay oluyor.

  • sayns  (13.02.16 15:27:01) 
25 mayısta girdiğimde 26 ekim çıkışı yazmışlardı pasaporta.


  • oscar  (13.02.16 21:22:16) 
[]

alçıdan kil kıvamı elde etmek mümkün mü?

alçı kullanarak elde şekillendirilebilir bir kıvam oluşturmak mümkün mü?

içine koyacağımız ekstra bir malzeme ile veya farklı bir şekilde?


 
evet elde edersiniz ama işleme süresi çok kısa olur. süreyi uzatmak için soğuk su kullanmak, silika vs maddeler koyulabilir


  • lushdiamond  (06.02.16 20:58:21) 
[]

ziraat bankkart internet alışverişinde sıkıntı yaşayan var mı?

3 defa müşteri hizmetlerini aramama rağmen hala internetten alışveriş yapamıyorum. böyle bir sorun yaşayan var mı?




 
yurtdışı sitelerden alışverişe izin vermiyor birkaç aydır. yurtiçinde bir sorun yok. müşteri hizmetleri de papağan gibi aynı şeyleri söyleyip duruyor.


  • ufukcel  (08.01.16 21:28:15) 
spotify ödemesi yapamıyorum...


  • dirty pussy and cock  (08.01.16 21:46:44) 
Amazon bir türlü çekemedi.


  • Lim5  (08.01.16 22:17:10) 
[]

3 hafta 4 şehirlik avrupa gezisi için hangi çantayı almalıyım?

Özet: ocak ortası benelux çevresi 3 hafta 4 avrupa şehri için iki çantadan hangisi?
-40 litre yeter mi yanına 30 litrelik jansport çanta almalı mıyım?
..........................
Ocak ayını ortasından Şubat'ın ilk haftasına kadar 3 haftalık bir avrupa gezisi yapacağım. ilk 7 gün amsterdamda, 1. ve 2. haftaları ise 2 farklı şehire ayırmak istiyorum yani toplma 3 maksimum 4 şehirde sabit kalarak çevre şehirleri gezeceğim.

şu iki çanta arasında kaldım, ben ilk görünen bavul tarzı olanı almak istiyorum. Çok fazla dolanmayacağım için soldaki benim için daha kullanışlı olur gibime geldi? ayrıca sırt çantası olma özelliği de var. ne dersiniz, avantaj, dezavantaj?

2- iki çanta da 40 litre 3 hafta için yeter diye düşünüyorum. 30 litrelik bir jansportum var onu da alabilirim yanıma?

www.decathlon.com.tr

www.decathlon.com.tr

 
sırt çantası tavsiye ederim her türlü. elde taşımak bir süre sonra eziyet çünkü.
bence 40 lt yeterli olur.

  • interview with the vampire  (30.12.15 14:13:06) 
sırt çantası mutlaka, sadece günlük eşyalarını taşımak için (su, harita v.s) decathlonda satılan minik sırt çantaları var onlardan da bir tane alabilirsin


  • luchetti  (30.12.15 14:17:57) 
8 gun boyunca gezdim ben de. 15 veya 20lt'lik standart sirt cantasi vardi, icinde 1 pantolon 2 kazak gibi kalin sweat, 3 tisort, 8-9 cift corap, 6 tane de boxer vardi. tam doldu canta o kadar efektif yerlestirmeye calissam da, gerci ek malzemeler vardi HDD, powerbank gibi.

senin yerinde olsam sirt cantasini alirdim
  • jedilance  (30.12.15 14:18:57) 
Bir yerde sabit kalacaksin, kabin bagaji boyunda cekcekli bavul (icine daha cok sey sigar)
Yqninda tasimalik da jansport gibi bi canta.
Boyle cok cok yer gezdim. Sirt cantasiyla gezmekten daha rahat bence.
  • kuehles blondes  (30.12.15 15:15:47) 
[]

booking provizyon bloke kaldırıldı fakat ziraat hesabıma gelmedi.

1.5 ay önce bookingden ücretsiz iptalli bir yer ayırttım ilk gece ücretlerini provizyon olarak hesaptan bloke etmiş. booking ile iletişime geçtim otel provizyonu kaldırmış bize dökümanı gönderdi bankanızla görüşün dediler.

zirrat müşreti hizmetlerini aradım anlattım olayı biz bakamıyoruz buradan harcama itirazı yapın gibi şeyler söyledi eleman. bookingi tekrar arayıp anlattım olayı, para bankalar arasında sıkışmıştır, yatar hesaba vs. dedi.

şimdi ben ne yapayım 20-25 güne gideceğim, paraları da euroya çevirmem lazım nasıl hallederim bu işi en kolay şekilde?

sanal kart kullanmadığıma pişman oldum.

 
Yatar dediği gibi 1 hafta içinde normalde.
Ama gidip şubeden daha hızlı işlem yapabilirsiniz.

  • oz suser  (19.12.15 19:11:28) 
harcama itirazı yapabilirsiniz. Hızlı çözülecektir.
booking'de daima sanal kart kullanmanızı öneririm.

  • luchetti  (19.12.15 19:33:06) 
[]

guinness draught tadı hakkında?

denemek için bir kutu aldım, soğusun diye buzluğa koymuştum 10 dakika sonra aldım. açarken köpürerek açıldı biraz.

tadı güzel fakat çok yumuşak geldi bana yani bir tuborg gibi efes gibi etkisi olmuyor ağızda.

genel olarak içimi yumuşak bir bira mı yoksa ben hiç mi ettim güzelim birayı?

 
normal bence, hiç benzemiyor zaten tuborg'a efese. tamamen farklı tür bir bira.


  • king lizard  (14.12.15 14:36:49) 
tuborg gibi asitli bir lager olmadığı için normal. yumuşak içimlidir guinness. çok soğutmanıza gerek yok. mümkünse kutudan değil de sifondan için bir yerlerde. cam şişesi bulunuyorsa o da olur. köpürmesi de normal, özellikle köpürsün diye bir mekanizma var kutusunun içinde.


  • orient blue  (14.12.15 14:37:31) 
öncelikle, marketten aldığın guinness i bardağa koyup da içmelisin. marketten alınan guinness'in buzdolabında 2-3 saat bekletilmesi tavsiye ediliyor. koyduktan sonra da renginin tamamen siyah olmasını beklemen gerekiyor. zaten 1-2 dk sürmez bile bu.

tadı çoğu kişiye başlarda acı gelir. zamanla alışınca tadından yenmez ama. orient'in dediği gibi asitli olmadığından su gibi gider. guinness'in kendi gibi köpüğü de mühim. köpürmesi gerekiyor ve köpüğünün tadı farklıdır. köpüğünün bile ayrı fanları var. musluktan koymasının da bi adeti yordamı vardır. öyle diğer biralar gibi bardağı yan yatırıp koymakla olmaz. son olarak da, kutulardaki guinness in ya da istanbuldaki herhangi bir bar/irish pub daki guinness'in tadı dublin'de içilen guinness'in yanına bile yaklaşamıyor.

soruna gelirsek; sanırım fiyatı, rengi vs dolayısıyla inanlar daha büyük bir etki bekliyorlar ama etki bakımından diğer biralardan farkı yok. yani, hiç etmemişsin. :)
  • washe  (14.12.15 15:23:56) 
soğukluk, köpük v.s. üstte söylenen her şeye katılıyorum.
Sadece Washe'nin sonda söylediği "Dublin'dekinin yanına bile yaklaşamaz" doğru değil.

Guinness dediğin atölyede üretim yapan bir şirket değil. Dünyanın her yerinde aynı tadı yakalamadıkça satış bile yapmazlar.

Kutu - şişe - fıçı arasında fark olabilir, itiraz yok.
Ama şişeyi ister Sivas'ta iç ister newyork'ta, farkı anlayamazsın.

Fark var diyen, kendini ortamın, şehrin güzelliğine kaptırmış demektir.
  • theli  (14.12.15 15:45:40) 
@theli, dublin'de guinness storehouse da içtiğim guinness'in tadını başka hiçbir yerde almadım. dediğin gibi guinness kalite kontrol olarak çok sıkı çalışıyor. publardaki guinness muslukları da özel, nitrojen soğutma vs var ve dublin'de hatta muhtemelen irlanda'daki her bar/pub'ı ayda 1-2 sefer gezip kontrollerini yapıyorlar ve birayı koyan barmenleri nasıl koyduklarını izleyip teste tabii tutuyorlar. bunca şeye rağmen üzgünüm. ben dublin'de içtiğim guinness tadını başka yerde almadım.

irlanda dışında (ingiltere ve ispanya hatırladıklarım) ülkelerde de guinness içen arkadaşlarım var. orda içtiklerinde hiç sevmemişler. ortam güzeldi o ayrı ama ben istanbul'u da seviyorum :)
  • washe  (14.12.15 22:48:40) 
[]

uygun fiyatlı domain almak

dolar yüzünden midir nedir, domain fiyatları 25-30 lira arası.

daha uyguna nereden alabilirim?


 
Bazı firmalar ilk alımda genelde kampanya yaparlar. Godaddy örneğin birkaç dolarlık kampanyalar yapıyor. Ama 1 sene sonra yenileme ücretinde indirim bulamazsın, yine 10-12$ civarı ödersin. Şu siteden ilk alımlarda uzantıya göre en uygun fiyatı veren firmaları görebilirsin:

www.domcomp.com
  • Abdurrahman  (23.11.15 15:22:27) 
netinternet.com da 14 lira. ama google'layınca ilk şikayet entryleri çıkıyor.


  • stereoseyfi  (23.11.15 15:24:35) 
www.guzel.net.tr
ilk yıl 13,90tl, yenileme 26,90. Gerçi böyle düşününce kod bulup godaddy'den 1-2 dolara alırsın ilk yıl, sonra yenilemeye 30-40 lira verirsin yine aynı hesaba geliyor. (ben ikisini de yaptım, godaddy'de ikinci kez kod kullanamıyorsun o yüzden diğer domaini buradan aldım, hostingim de var memnunum)

  • rodriguez2  (23.11.15 15:53:00 ~ 15:53:32) 
Genelde kupon kodlarıyla godaddy den 2 dolara alınabiliyor. Önce böyle alıp sonraki yıl daha uygun fiyatlı bir yere transfer edebilirsin.


  • gezgin rocker  (23.11.15 21:38:55) 
[]

booking.com'dan ücretsiz rez. iptali para çekilmesi

booking.com'dan ücretsiz iptal ve sonra öde seçeneği olan bir rezervasyon yapmıştım.
rezervasyonu yaptığımda ilk günün ücreti kadar bir meblağ çekmiş az önce iptal edip farklı bir rezervasyon için hesabımı kontrol ettiğimde farkettim.

bazı yerlerde rezervasyon yapılınca ilk günün ücreti kadar bloke konduğu ve provizyon vs.. gibi bir şeyler olduğunu okudum.

özet olarak bu parayı uğraşmadan alabilecek miyim, çok uzun sürecek mi? yoksa uğraşmam mı gerekecek?

 
1-2 günde geri yatar
özel bir şey yapmana gerek yok

  • basond  (13.11.15 19:30:34 ~ 19:32:27) 
paranin hic cekilmemesi gerekiyordu. booking'e mail atmalisin.


  • tdl  (13.11.15 20:29:03) 
bence de booking normalde para cekmiyordu.

tweet at ona da bakiyorlar
  • hot potato  (13.11.15 20:36:30) 
hayır para çekmez sadece bazı oteller sanal kartla zor durumda kalmamak için yeterli limite bloke koyuyor ki rezervasyon yapıp gelmezse para alabileyim diye.

bloke koyması normaldir.
  • basond  (14.11.15 06:49:18) 
[]

5+1 ses sisteminden 1 speaker'ı ayrıca kullanmak

meramımı google'a anlatamadım, galiba benim hatam.

şimdi 5 speakerlı bir ses sisteminde sadece 1 speaker'ı alıp bir şekilde telefona veya mp3 çalara takıp tek olarak kullanmak istiyorum. mutlaka bir amfi olması gerekiyor mu? böyle bir şey mümkün mü? mümkünse nasıl yapılır?

şimdiden teşekkürler.

 
amfi lazım, ses çok kısık çıkar.


  • dedi kalabaligin icinden bir ses  (08.10.15 22:53:36) 
[]

Gitar üzerindeki bazı şeyler hakkında

1-treble ve rhythm ve boşta olacak şekilde ayar yapan kısım ne işe yarıyor? treble'dayken ne iş yapar? rhythm'deyken ne iş yapar?

2-dönen buton(adı nedir?)lardan birisi volume diğeri sesi boğuklaştırıyor, o nedir?

3-tellere giden uzun çubuk ayrıca alınıp takılabiliyor mu, gitarda olmasa bile? sesi dalgalandırdığını biliyorum? o parçaya ve yaptığı etkiye ne deniyor?

şimdiden teşekkürler.

 
Treble ve rythym iki magnetik arasında seçim yapmana yarıyor. ortadayken ikisi de çalışıyor. treble dediği köprü, rythym dediği sap pozisyonu.

onlara potansiyometre(potans) deniyor. volume olanı sesi açar kısar, tone olanı tonu şekillendirir. parlaklığını açıp kısmaya yarak.

o çubuğa tremolo kolu deniyor. eğer köprü öyle bir kola uyumluysa ayrıca alıp takarsın. bir sürü köprü tipi var(wilkinson tremolo, floydrose tremolo, sabit köprü, gretsch köprü falan filan) köprüyü oynatıp sesin pestleşmesini ya da tizleşmesini sağlıyor. ritchie blackmore'un 69-73 arası dönemini dinle anlarsın. bolca kullanır oralarda.
  • alperz  (24.08.15 19:43:59) 
[]

gitar jak'ını uzatacak bir kablo arıyorum?

çeşitli şekillerde arattım fakat bulamadım, ne diye aratmam lazım? veya birisi bulup link gönderirse daha makbule geçer.

aradığım şey; gitarın jak çıkışını uzatıp 1 metre öteden çıkış verecek, bir tarafı dişi bir tarafı erkek gitar jak uzatma kablosu.


 
Male to female extension jack diye aratin cikar.


  • rebellion  (18.08.15 21:43:31) 
Ya da 6.35 mm female to 6.35 mm female adapter diye de aratabilirsiniz.


  • rebellion  (18.08.15 21:51:29) 
Mobilden editleyemedim

www.amazon.co.uk

www.amazon.co.uk
  • rebellion  (18.08.15 21:53:35) 
[]

Fotoğraftan anlayanlara "nasıl çekilir?" temalı soru

Ekteki fotoğraf gibi bir fotoğraf elde etmek için makine üzerinden nasıl bir ayar ile çekmem lazım?

ve çeşitli programlar kullanarak efektler uygulamak mı gerekir? gerekirse neler?

bir de bu fotoğraf için kullanılan lens nedir?

 
gece çekimi olduğu için tercihen tripod kullanmalısın ve uzun pozlamalısın. doğal olarak diyaframda 2.0 ın altında olmalı bence.


  • bruceandwayne  (29.07.15 23:29:03) 
fotoğraf için kullanılan lensi tahmin etmemiz epeeey zor :)

ama yığılmaya bakarsak geniş açıda çekilmediğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

bu tarz bi fotoğraf çekmek için uzun pozlama yapman ve tripod'a sahip olman lazım.
  • scent of a pastrami  (29.07.15 23:29:15) 
ek olarak

@playing star again'in dediği gibi manzara fotoğrafı olduğu için alan derinliğinin fazla olması gerekli. o yüzden diyaframdan ziyade pozlama süresini uzatarak ışıktan faydalanmak daha makul olur.
  • scent of a pastrami  (29.07.15 23:35:10) 
50 mm f4 iso 400 4/1


  • Frederick Co  (30.07.15 01:57:12) 
geniş diyafram olmaz o fotoda. tripod şart, düşük iso + epeyce uzun pozlama ya da yüksek iso (makine önemli) + nispeten düşük pozlama ve elbette iyi bir prime lens.


  • orient blue  (30.07.15 09:53:32) 
Fotoğraf kötü bu arada, sen böyle çekme.


  • vodafona kayıtlı böyle bir kullanıcı yoktur  (30.07.15 10:23:02) 
[]

Bilişsel davranışçı terapi seans ücretleri?

bir istek üzerine ortalama ücretleri nedir öğrenmem gerekiyor.
ücretleri bilen daha önce gitmiş olan, yardımcı olabilir mi?

ankara/istanbul

teşekkürler.

 
istanbulda en uygun 180 den başlar 700 en maksimum duyduğum.

edit: ortalama 200tl diyebiliriz.
  • panda  (02.07.15 15:14:39 ~ 15:15:08) 
[]

Yurtdışı telefon kaydı için vergi yatırma, tahakkuk sıra no?

bu kayıt işi e-devletten yapılabiliyormuş. ziraat'ten vergiyi yatıracağım ama resimde görünen tahakkuk sıra no ve tahakkuk tarihi hakkında bir bilgi bulamadım? nedir? nerede yazar?

teşekkürler şimdiden.


 
vergi ödeme sayfasında vergi kategorileri yok mu? 95,96,97 vs? o kategorili kısımdan belki görebilirsin. yapıkredide bu şekilde ama orda da bu telefon vergisi ödenmiyor.

soruna yanıt değil ama bankaya gidip yatırsan çok zaman almaz.
  • sttc  (26.06.15 22:01:34) 
[]

yurtdışında arama vs..yapmadan yüksek fatura gelmesi

bir hafta yurtdışına çıkacağım, hattım da yurtdışına açık. şöyle bakıyordum da 500-600 tl faturalardan bahsediliyor.

telefon açık olduğu halde herhangi bir arama/sms/3g kullanımı olmadığı halde faturaya herhangi bir miktar yansıma ihtimali var mı?

hattı yurtdışına kapatmak gerekir mi? çünkü gerekirse oradan kontörlü bir hat almak daha risksiz.

 
yok öyle bir şey. o rakamlarda faturası olanlar muhakkak bir şey yapmıştır. 452354234 kez faturalı hat kullandım yurtdışında, türkiyeye döndüğümde hiçbir sürprizle karşılaşmadım. 3g'nin kapalı olduğundan emin olsan yeter.


  • letheavendangered  (18.06.15 13:42:33) 
hiçbir şey yansımaz o şartlarda. size gelen smslerden de ücret alınmaz. 7 aydır telefonum açık ve yurtdışındayım, hiç ücret ödemedim.


  • prodeq  (18.06.15 13:47:45 ~ 13:47:56) 
letheavendangered +1
3g'yi kapatmayı unutmayın yeter.

  • i like dance and i like romance  (18.06.15 13:57:35) 
Yurtdışında "Dolaşımda Veri" seçeneği aktif olmasın yeter.


  • teknikekip  (18.06.15 14:10:17) 
Yurtdışında olduğunuzda başkası sizi ararsa sizden de ücret gidiyor. Haberiniz olsun. Yani başkası beni arıyor ben beleşe konuşuyorum diye düşünmeyin.


  • mr.goodcat  (18.06.15 14:38:25) 
Ben de açık tuttum, hem de faturalı değildi. Kuruş bile gittiğini görmedim.


  • Lim5  (18.06.15 14:39:50) 
[]

Iphone 6 mı Galaxy a7 mi?

Bu işlere hiç takılmayan bir insandım piyasadan da haberim yoktu. telefonum bozulunca araştırma işine girdim en son 2 telefona kadar düşürdüm fakat karar veremiyorum resmen beynimin bir ucunu kemiriyor.

1 haftaya almanyaya gideceğim, elektronik bana fuzuli masraf geldiği için olabildiğinde az para vermek bana huzur verir ayrıca öğrenciyim daha önemli masraflarım var, kâr etme peşindeyim ama yoklukta değilim.

almanyadan a7'yi 1350 tl'ye,
iphone 6'yı 1900 tl'ye alabiliyorum.(tax düşülmüş fiyatlar.)

-İki cihazda da yapacağım şeyler aynı, iphone'a karşı hep sempati besledim sistemi ios olması, stabil olması ve tasarımı ilgimi çelen konular.

Galaxy a7 tasarım olarak iphone'a yakın; ince, sade ve metal aksam bu açıdan iyi.Kamerası gayet tatmin edici, arttırılabilir hafızası müziğimi yanımda taşıdığım için bir avantaj.

iphone'un tek dezavantajı bana göre fiyatı, bir telefona o parayı vermeye elim gitmiyor açıkçası. (bu sefer istisnai bir durum olabilir.)

-Aldığım telefonu uzun süre kullanırım, 4 yıl kullandığım galaxy note bozulunca yeni telefon ihtiyacı doğdu.

İphone'da fiyattan dolayı 16 gb'ın üzerine çıkmam, bu durumda hafıza biraz sıkıntılı bir durum.

İki cihazı birleştirip ortaya bir füzyon telefon çıkarıp fiyatı da ikisinin ortalaması yapasım var, ütopik bir şekilde.
aradaki 600 tl için bu kadar kafa yormaya değer mi? ver kurtul der misiniz? bilemiyorum.

 
sadece ikisinden biri olacaksa iphone. samsungun 2014 sonrası çıkan modellerini önermem.


  • cetoxim  (12.06.15 18:52:50) 
iphone 6+


  • Xenus  (12.06.15 18:57:12) 
İşletim sistemi daha önemli bence. Android istiyorsan samsung, ios istiyorsan iphone.


  • etna  (12.06.15 19:04:25) 
İki tane iPhone var evde, biri son modeli, diğeri iPhone 4. iPhone 4'ü 2010'da almıştım, kaç defa sağlam düştü kırılmadı, sapasağlam duruyor hala. Yazılım güncellemesi nedeniyle eskisinden çok daha az dayanıyor şarjı ki telefonu uzun süre kullanacaksan senin için de aynı problem çıkacak - yeni yazılımlara eski modeller dayanamıyor, şarjı daha az dayanmaya başlıyor. Tahminimce aynısı Samsung için de geçerlidir yalnız, onlar da yazılımları her sene güncelliyor nitekim. 2-3 senede bir sim kartı çıkarıp kolonya ile silip, kuruyunca takmak gerekiyor, yoksa telefon sim kartı göremiyor. Başka bir problemi yok. Samsung telefon kullanmadım ama bilgisayarım ve 1-2 elektronik eşyam Samsung, kesinlikle Apple daha iyi bir marka genele bakacak olursak.

iPhone için olan ve diğer telefonlarda bulunmayan bazı uygulamaları da şahsen çok seviyorum. O da benim için artı, ama sende öyle bir durum olmayabilir tabii.

Ben oyumu iPhone'a veriyorum.
  • iamelf  (12.06.15 19:11:52) 
[]

hannibal s03e01'de 27:20'de çalan müzik?

googleda aradım ama bulamadım belki bilen birileri vardır?
dakika 27:20'de yemek yerken arkada çalan jazz tarzında hafif bir müzikti.

alttakilerden hiç biri değil.

3.01 - Antipasto

Beethoven, Piano Sonata no. 21 in C, op. 53 “Waldstein,” III: Rondo : Meeting Dimmond

Donizetti, Don Pasquale - Sogno soave e casto : In Dr. Fell‘s appartment

Debussy, Prélude à l’après-midi d’un faune : Eating (with) Gideon (part 1)

Dvořák - Serenade In E, Op. 22, II: Tempo di Valse : Dancing with Bedelia

Schubert: String Quintet in C major D. 956 : Meeting Sogliato

Chopin, Prelude No.15 in D-flat Major. Sostenuto : Florentine connivers

Ravel, Pavane pour une infante défunte : Eating (with) Gideon (part 2)

 
aynıları var mı dikkat etmedim de şuraya bakın bi: www.tunefind.com


  • empati kuramayan psikolog  (11.06.15 19:16:16) 
[]

Ankaranın yollarını.....

Ankaranın iç kısmına işim düştüğü zaman işimi toplu taşıma aracılığıyla görüyorum. ben kuzey batısında oturuyorum, okulum orta batısında yer alıyor, yani batıda hayatım geçiyor.

uzun yıllar istanbulda araç kullandım fakat çocukluğumdan beri orada olduğum için az çok her yeri tanıyorum iç güdüsel olarak yol sıkıntı olmuyordu.

Ankarada yol bilmem iz bilmem referans noktam bile yok, soru saçma gelmesin diye böyle bi açıklama yapma gereği duydum.

Ankaranın yollarını temel olarak nasıl öğrenebilirim?
ana yollarını ve bilmem gereken yolları yazabilir misiniz? veya nereden başlayayım?

Teşekkürler.

 
Cetin emec ve ataturk bulvari.

Google mapten bakarak gidiyorum bn her yere. Gittigim yollari kafamda haritalamis oluyorum.
  • goldentitan  (04.06.15 19:37:54) 
merkezi yerleri bilsen yeter. ulus meydan, anafartalar cd. .
kizilay'da karanfil ,yuksel basta olmak uzere o civarda ki sokaklari.
tunali, bestekar,tunus .
bahceli 7 cd. 8cd. tandogan.
  • 1917  (04.06.15 19:38:50 ~ 19:39:12) 
kuzey ve batıdaysan bilmen gereken ana yollar istanbul ve eskişehir yolları. bu ana arterlerden alacağın çıkışları öğrenmen gerek.
merkeze gideceğin zaman eskişehir yolundan gidince mecliste yol kuzey ve güneye ayrılır. kızılay-sıhhıye-ulus'a gideceksen kuzeye yani sola gideceksin. gop-tunalı-esat-bestekar'a gideceksen de sağa yani güneye döneceksin.
ankara'nın güzel yerleri güney'de ve batı'da. en tırt yerler doğuda.
  • cekilmis gayfe  (04.06.15 20:44:11) 
[]

Gitar marka/model tahmini?

resimde gördüğünüz elektro gitarın marka/modelini bilen var mıdır acaba?
dream-pop, shoegaze tarzı çalan bir grubun gitarı.

ve bu tarza uygun alternatif gitarlar da önerebilirseniz fena olmaz.

edit: www.youtube.com arkadaşın elinde ne olduğunu merak edenlere gelsin.

 
fender stratocaster diyeyim, ayrıntısını strat uzmanlarına bırakayım.


  • gibicibicis  (02.06.15 00:00:19) 
headstock fender tarzı,zaten fender yazısı da az çok görünüyor, gövde alder, sap ve tuşe maple. single coiller ve knopların beyaz olduğu model çok fazla ama kilit nokta abinin elinin altında da manyetik var mı acaba, varsa da humbacker mi yoksa single mi?


  • ne desem bilemedim  (02.06.15 00:03:39 ~ 00:04:54) 
peki bu yumuşak tonları veren gitar mıdır yoksa pedal mı?


  • zebragibi  (02.06.15 00:25:09) 
hem gitar hem pedal hem de amfinin ton üzerinde etkisi var. en az etki pedalın diyebilirim ama. kötü amfi artı iyi pedal ile alacağın performans iyi amfi artı kötü pedal ya da pedalsızdan alacağın performanstan daha iyi olmaz.


  • blues guitar forever  (02.06.15 00:28:03) 
Alttaki mini toggle bana elinin altında split edilebilen bir humbucker olduğunu düşündürüyor.

Yumuşak ton öncelikle parmaktan çıkıyor. Senin elinde vızır vızır gelen gitarı başkasına versen güzel bir ses çıkarabilir.

Sonra gitar, manyetikler, ampli geliyor. Öncelikle nasıl çaldığın önemli.
  • alperz  (02.06.15 00:32:36) 
bu eleman pedal kullanmıyor diye biliyorum, grubun diğer şarkılarını biliyorsanız soundu hep aynı gitarın. bu tip imza sesler kullananlar amfide sabitlerler genelde ayarları, gitar modelini de pek değiştirmezler. olay gitarın ağacından, tellere, manyetiklere ordan da amfiye kadar gidiyor yani. efektler de amfidendir büyük ihtimalle (reverb, delay vs.). o aşağıda ayağıyla bastığı şeyi efekt pedalı sanıyorsanız diye belirteyim, o 1 oktavlık bir ayak klavyesi. 2. klavyeyi gitarist ayağıyla çalıyor.

kaliteli amfiler gitardan pahalıya geliyor bazen, lambalı olanlardan böyle sıcak ve güzel ıslak ton alabilirsin. dijitaller çok veremez bu tonlara yakın, yani verir de anlarsın yani dijital olduğunu, kalitelileri dışında.

ayrıca eleman parmaklarını slide gibi de kullanabiliyor, hafif oldukça ve uçları olması gerektiği gibi sert.

bu tarz müzik yapacaksanız ve kayıt vs aldığınızda sonradan soundcloud vs linkini de paylaşırsan sevinirim :)
  • loveinaflipbook  (02.06.15 09:07:31) 
loveinaflipbook'un yazdığından iki tip ampli olduğunu ve bunların lambalı ve dijital olduğu sonucunu çıkaran varsa çıkarmasın.

ampliler güç katı ve pre katı olmak üzere iki ana bölümden oluşuyor. bunlar da ya lamba ile çalışıyor(vacuum tube, valve) ya da entegre transistör ile çalışıyor. "lambalı siker yaa" gibi bir durum da yok ayrıca. rolan jazz chorus 120 diye bir efsane var neticede.
  • alperz  (02.06.15 12:00:52) 
olm o değil de beach house ve en sevdiğim şarkısı (:

yukarıda zaten gerekli bilgiler verilmiş. bu müzik için telecaster da yine ideal. gerçi ben o noktada gitardan ziyade pedallara yöneliyorum. gibson'la da ya da epiphone'la da yapabilirsin. sonuçta aman benim prs'im var, efendim ben pop çalamam diye düşünmek, komik bir düşünce. alet elindeyken patronu da sen oluyorsun. hatta bir adım ileri gidiyorum, gitardan ziyade amfi daha bir önemli yapacak olduğun tarzlarda. hayalimdir, orange th 30'a sahip olmak misal...

dream-pop ve shoegaze'in olayı ise bol reverb ve delay'de bitiyor aslında. bunun için de ben baya bir stomp box kullanıyorum. kesiyor da:

t.c. electronic - hall of fame (reverb)
carl martin - red repeat (analog delay)
electro-harmonix - small clone (chorus)
  • mermize  (02.06.15 12:11:56) 
123  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.