Ekşi Duyuru

Çok uzun süredir maçlara gitmiyorum, ilk kez 2000 civarında inönü'ye gittiğimde tribünlerin tepesinde "dikkat av sahası" yazıyordu, ordaki seyirciyle birleşince boğazım düğümlenmişti, gözümden yaş geldi sevinçten.

Sadece mac icin sormuyorum bu arada, hayatin geneli icin..

ben o sevinçte mutluluk göremedim valla. çok hırslanmış ama mutluluğu böyle tarif etmem ben.

norek +1

bu benim için de mutluluğu göstermiyor

Delicesine sevindigim anlar oldu da dogrudan kendimle alakali seyler icin sevindim.
Bir spor klubu icin sevindigim olmadi:)

Var.

Var. Abim olur kendisi. 5 vakit namazını da kılar. Akp'den nefret eder, yıllardır tanırım her kadına arkadaş gibi yaklaşmıştır. Evli zaten. Gerici yada yobazlıkla alakası yok, evde ki kütüphanesini görürseniz aklınız şaşar. Çocuk olmadan önce ayda 1-2 sinemaya da giderdi eşiyle. Yurt dışına çıkıp gidip gezmelerini anlatmıyorum bile. Özet geçmek gerekirse; hem dünya hayatını yaşıyor hem de dinine bağlı takılıyor. Senin etrafında çok sorunlu tipler olabilir uzak durmaya bak sen.. ayrıca dediğin sorunlar tüm müslüman dünyasında var

2 kisi biliyorum yakindan. Ikisinin de siyasetle alakasi yok.

doymadınız elalemin müslümanlığını tartmaya ölçmeye biçmeye. "şu adam düzgün AMA reisçi." tek bir örnek vereyim diyorsun verdiğin örnek film karakteri adeta. yani sanki o senin her boku yiyen arkadaşın tüm müslümanların ortalaması. noluyo size iftara doğru bi "bunlar da güyaaa oruç tutuyo amk" "türbanlısından korkucan bu zamanda" edebiyatına başlıyosunuz hemen. nedir derdiniz?

benim tanıdığım bir aile var. bilmiyorum onların belki mutluluklarından etkileniyor da olabilirim. sanki müslümanlığı tam yaşıyorlar gibi geliyor. ve hiç karamsar değiller, hiç cahil değiller, hiç yobaz değiller. birbirlerine çok sıkı kenetliler. bunlar dışarıya masa kuruyorlar tüm aile mangal yapıyor hafif ilahi ya da sanat müziği eşliğinde yemeklerini yiyorlar. kadınların hepsi kapalı. erkekleri namazlarını hep camide kılıyor. mübarek gecelerde hep bir şeyler hazırlıyorlar başka evlere yardım yapıyorlar. bazen keşke benim ailemde onlar gibi olsaydı diyorum. birde bunlarda reisçi. bir tek bu huylarını sevmiyorum zaten.

Dini duyguların yoğun olduğu Portekiz deyim uzun süredir. Haç taşımayan dövmesini yapmayan yok. Hepsi hırıstiyan... Ama her türlü pislki var. Taciz tecavüz oranı Tr den katkat fazla. Ama kimse hıristiyana bak yakışıyor mu hiç demiyor? Bizim ülkede neden bu bakış açısı var anlamıyorum. Aslında anlıyorum. Gerçekten mütedeyyin kesimin iyi insanlardan olduğunu biliyorum Tr de. Ama uç örnekler olunca hemen Müslüman kesime bir şeyler yıkılmak isteniyor. Dün akit gazetesi yönetmeni öldürlmüştü, yorumlara bi baktım işte müslümanalr böyle falan diye. Yahu dünyanın her ülkesinde birileri öldürülüyor ama Müslüman olunca niye müslümanlar böyle deniyor? Türkiye de kayınpederini öldüren ilk kişi bu değil ama oooo işte alın size Müslüman katil diye yaygara koparmak saçma. Ensar olayında bile iki yüzlülük var. Maalesef çocuk tacizcisi olayı ilk değil ülkede ama keşke her zaman bu kadar duyarlı olunsa idi.

tabi ki var.
söylediğin örnekler göze battığı ve bir çoğu yavşak ve yırtık olduğu için göz önündeler.
müslümanlığı doğru bildiği şekilde yaşayan, haram ve kul hakkından korkan çok yakınım var. en yakın örnekleri annem, teyzemler, kayınpederim ve kayınvalidem, rahmetli dedem vs vs daha çok sayarım.
5 vakit namazlarını kılarlar, ibadetlerini sağlıkları el verdiği sürece aksatmazlar bunun yanında hepsi laik cumhuriyet kadın ve adamları. hiçbiri haram nedir bilmezler.

Yani soruya cevap vereyim annem babam 5 vakit namazında niyazında insanalarıdr ve bırakın insana zarar vermelerini hayvanlara zarar verdiklerini bile görmedim. Artık kurtulun şu Müslüman kalıplarından.

Tr de tüm karikatürlerde cami hocası, Kuran hocası hep agresif sert çocuk döven kişiler olarak lanse edildi ediliyor. Ama normal okullardaki hocalara karşı böyle bir algı yok. Ben ilkokulda cami hocasından sevgi gördüm Türkçe hocamdan dayak yedim. Cengiz hoca aq hocası

benim eski ev sahiplerim.

adam-kadın 50 yaşlarında. ikisi de namazında niyazında insanlar. 2 kız 1 erkek çocukları var.

taşınmama rağmen hepsiyle hala görüşüyoruz. o kadar güleryüzlü insanlar ki neredeyse bir şeylerden şüphe edersiniz. anne baya türbanlı uzun eteklikli falan. baba desen benimle tokalaşırken bile utanır, yüzü kızarır. bir keresinde "bu bize köyden alışkanlık kaldı, ne yapalım. orada kadınla el sıkışmak bile ayıptı." demiş anneme. kızlardan küçük olanı liseye gidiyor, canı ne isterse onu giyiyor, çıkıyor geziyor. büyük kız evlenmiş, boşanmış, tekrar ailesinin yanına dönmüş. o da türbanlıydı ama şimdi açık. oğlan biraz enteresan sadece. evlendiği kızın başını zorla kapattırdı. ama kız bir sene sonra dayanamadı dedi ki sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun :D oğlanın anne babası da kızı desteklediler. helal olsun demiştim. şimdi o da başını açtı.

anne babaya bayılıyorum ama. çocukları için "onların hayatı, canları ne isterse öyle yapsınlar. biz onların tercihlerine saygı duyarız, gerektiğinde destek oluruz" diyorlar. (kadın annemin arkadaşı. ona anlatmış.)

ben o evde kaldığım zamanlar daha okuyorum diye kiramı 5 yıl boyunca hiç artırmadılar mesela. karşı dairemde oturdukları için sürekli yemek, pasta, börek verirlerdi. eve arkadaşlarım gelip duruyordu, kızlı erkekli baya gürültü patırtı yapıyorduk, içki şişeleri dairenin önünde yığılıyordu. ama bir gün bile şikayet etmediler. ben bir gün utana sıkıla "ay çok ses ettik dün galiba" falan dedim kadın dedi ki "olur mu evladım gençsiniz eğlenin tabii."

sonra kadın sürekli bana derslerimi sorup benim için dua ettiğini anlatıyordu.

siyasi görüşleri nedir bilmem.

ne bileyim. böyle aileler insana dini sevdiriyor :)

Etrafımda hiç yok diyenlerin öyle bir çevresi yok sadece gördükleri haberlerden öyle algıları var. Üstteki blue nikli arkadaş buna örnek. Bir tane namaz kılan tanıdığı olmadığına adım gibi eminim.

Benim yok.

Kelimenin doğrusu şifahi olacak. Sözle yapılan demek.

çevremdeki herkes gerçek müslüman. Gerçek müslüman böyle oluyor abicim, bırakın şu müslüman güzellemelerini, gördüğünüz her müslüman gerçek müslüman. büyüyün artık

Gerçek müslüman ne ki? Kime göre, neye göre?

Tam Kuran'da yazıldığı şekilde mi? Kaldı ki şu anki Kuran da bilindiği kadarıyla Hz. Muhammed öldükten sonra parça parça toplatılmış bir kitap. Ve birçok farklı yorumu var.

Diyeceğim o ki, bu iş dine kitaba bakmıyor bence. Tamamen karakter meselesi. Hırsızlık yapan, yalan söyleyen vs bir şekilde kitabına uyduruyor, adamın karakterinde var ve ona göre bu günah değil. Bir kulp buluyor yani.

Ama dürüst ve onurlu bir insan ateist de olsa, budist, müslüman, hristiyan da olsa her zaman dürüst.

Sorun müslümanların ikiyüzlüğü değil dolayısıyla, sorun insanların genel olarak ahlaksızlığı.

ben varım.

bir tane arkadaşım var öyle. okuyan araştıran sorgulayan biri. bana hatta şunu demişti "ben bunca yıl sünnilik adında islamdan uzağa düşmüş yozlaşmış bir dine inanıyormuşum" eskiden kendime müslüman dediğim için vicdan azabı çekiyorum gibi bir şeyler daha eklemişti. öyle yani. gerçekten çok düzgün birisi, o kadar maddi manevi bir sürü zorlukla uğraşmasına rağmen üstelik. ben olsam çekerdim emaneti çükerdim adaleti.

parayla imanın kimde olduğunu bilemezsin. insanları sınıflandırmayın böyle...

benim dedektör geçen 0.03 kişi tespit etti ama. nerede o eski müslümanlar...

yaşca sizden büyük oldugumdan
ben eskiden çokca, samimi ve iyi kalpli mazlum müslüman görüyordum.
ama kalmadı. cidden kalmadı.
bu konuda levent gültekin'in teorisi mi dogru acaba diyorum.
yani onlar ellerine fırsat geçmediği için kötü değillerdi acaba diye düşünüyorum.

Biraz tekraren yaziyorum, bazi arkadaslar hemen savunmaya gecmis " neden musluman= şöyle/böyle" diyorsunuz, " zaten herkes böyle, neden musluman olunca laf oluyor" turunden tuyleri kabartmislar, buna hic gerek yok, ben cok daha basit,cok daha icimizden, cok daha etrafimizdan bahsediyorum,
Arkadaslar hepimizin etrafinda yok mu,
Yilda bilmem kac kere zina yapip oruc tutan, alkol alip oruc tutan namaz kilan, harama hirsizliga katli yapan ses cikarmayan destek veren....
Ornekleri binlerle carpabiliriz..
" sanki sadece muslumanlar yapiyor" demeyin, onlar ben Allah' tan korkuyorum demiyor, mevzu onlar degil,
Mevzu, Allah'a inaniyorum deyip te bunlari yapan binler olmasi..
Gercekten korksa , tir tir titrerdi bunlari yapmaktan..
Soru ise şu idi: gercekten Allah'tan korkar gibi yasayan tanidigi olan var mi..
Kimseye bir isnat, hakaret, iftira ima falan yok..
Sadece benim etrafimda yok, olan var mi diye merak ettim.
Hani ben mi cok garip bir ortamdayim diye..
Ama gel gor ki 35 yildir gordugum insan malzemesi bu galiba ne yazikki

"Etkileneyim, ben de kendimi dine daha iyi vereyim" hissi veren kimse yok. Vecibelerini yerine getirmeye çalışanlar var ama en basitinden ölü eti çiğneyip duruluyor dedikodu, elalemi çekiştirme gırla.
Herkesin mutlaka bir taraftan eksiği var, ne yapacaksın.

gecmis olsun. onun hasar kaydi sende cikmaz merak etme.

şöyle birşey buldum,

Diğer Sorgulama Şekilleri:
“Şasi No” ile sorgulama:bu sorgulamada HASAR ve ŞASİ NO arasına S harfi konulmalıdır.

Örnek:

HASAR S WL38CVJHE1K313615

şasi numarasını doğru yazdığına emin ol.

ekleme: şasi no km bilgisini vermiyor diye biliyorum bu arada.

Peki km bilgisi alabilecegim bir sistem veya yontem var mi

Eskiden hasar sonuçlarına ek olarak km kayıtları da geliyordu, herhangi bir ek ücret olmadan. Ama birkaç ay önce kaldırdılar. Artık sms ile km bilgisi gelmiyor. Sadece km için mesaj atacaksanız atmayın.
Aracın servis kayıtları varsa oradan kontrol edin, ya da adamdan son tüv muayene kağıdını isteyin o bilgiler doğrultusunda tüv den önceki muayenelerle ilgili bilgi almaya çalışın.

tüv trafik muayenesine girişinde de kilometre tutuluyor varsa ona bak

Evet, @tamam nickli arkadasin tavsiyesine uyup sorgu yaptim, normal kaza sorgusu geldi, gitti 7 tl daha, cani sagolsun:)
Orada detay yazin gonderin falan diyor, onu da yapmistim, orda da plaka degisikligi ivir zivir geliyo, yani @battal arkadasin dedigi gibi sanirim km bilgisi almak su an icin mumkun degil,
İyi de, ben araci boyle aldim, yarin bu uygulama ri gelirde ben satarken aracin km si ile oynandigi ortaya cikarsa ne bok yicem ben afedersiniz?
Sozum tabiki boyyuklerimize:((

Aracin markasi ne? Ozel servislerde cihaz oluyo. Baglayinca km yi gosteriyo beyindeki. Bosch kts530/550/650 cihaz turevleri cok var sanayilerde. Bilgisayarli ariza tespit yazan bi dukkana girip sorun.

muayene sisteminde km kayıt altına alındığı için km düşürme olayı çok karşılaşabileceğin bişey değil artık

seni böyle bi tereddüte düşüren şey ne oldu ?

tekser turizm uzmandır.

Anatolian Balloons bu işi başlatmıştır ve en büyük balonun sahibidir.

kesinlikle turco travel..

istanbul'dan uçak veya otobüs ile programları mevcut. sizin isteğinize göre de düzenleme yapılıyor.

Bebek'ten başla.

ortaköy'de köprünün ayağından bebek sahile kadar uzanıyor. hatta oradan da devam ediyor. nereye kadar bilmiyorum ama.

Ortaköy - Bebek arası (bebek starbucks'a kadar olan kısım) İstinye-Tarabya kadar güzel değil bence. Çünkü araya bir sürü yapı giriyor. Macro Center / Ağaoğlu / Reina vs.

Bebek sahilden başlayıp ikinci köprüye kadar olan (balta limanına kadar) kısım daha iyi olabilir.

bebek'ten yürümeye başladığın zaman fatih sultan mehmet köprüsü'nün altından başlayarak baltalimanı polis evi'ne kadar olan kısımda deniz kesiliyor. evler, hastahane falan var. kaldırımlara da araçlar park ediyor, o kısım biraz sıkıntılı o yüzden. bence yürümek için en ideal kısımda yürümüşsün sen. biz genelde istinye-çayırbaşı arası yürüyoruz. avrupa yakası için en ideal yürüyüş yolu orası bence.

aracınızın emme (intake) manifoldu girişinde flap olarak da tabir edilen bir parça vardır. bu parça o anda ihtiyaç duyulan motor gücüne göre manifold girişini açarak yada kısarak (intake) emme manifolfundaki hava basıncını kontrol eder.

ustanız bundan bahsetmiş yüksek ihtimalle. dediği gibi "çekiş" performansını bu parçanın tam olarak çalışmaması etkiler.

Tesekkurler, buna bakmak icin motor acmak (indirmek) sart midir? Eger ariza burdan kaynakliysa tamiri/degisimi ne tutar? Baska bi ustaya gostermistim " boyle de kullanmak istiyosan kullan motora zarari yok sen bilirsin" dedi, bu ne kadar dogru? Malumat sahibi birisine benziyorsunuz biraz ayrintili anlatabilir misiniz, tesekkurler tekrar, borc harc alinan bi aracta ilk gunden boyle bisey cikmasi gercekten can sıkıci..

Geçen de babamın arabasında oldu. Önce yakıttan zannettik (dizel) sonra sanayide bakıldı. Motor inmiyor sadece turbonun devreye girmesini sağlayan o parça değişti. Parça işçilik 500 tuttu.

Arabanin marka modeli ne? Hangi motor? %99 dizeldir zaten.

@Zentiva'nin dedigi gibi emme manifoldu temizligi yapilmasi gerekiyordur buyuk ihtimalle. Kurum bagliyo o zamanla. Ama ondan öte

Araba kaç km de?
En son bakimi ne zaman yapilmis? Hangi parcalar/yaglar degismis?
Turbodan yada enjektorlerden de olabilir cekis problemi..

Arac 2008 megan sedan 1.4 benzinli,
Bakimlari yapilmis, en azindan yol bilgisayarinda daha bakima 12000 var gosteriyo..

123000 km de

1.4 16v ler zaten 98 beygirmis fabrika verisi olarak. Arabanin normal gidisi oyle olmasin? :)

Bana kalirsa ustanizi degistirin. Adam seven bir esnaf abimize benziyor..

tura gerek yok, ölüdenize ulaştıktan sonra kabak koyuna giderek 3-4 gün hem kafa dinlersin hem yeşile doyarsın hem de denize.
ille tur gibi yapmak istersen yürüyüş turu yapabilirsin likya yolu üzerinde, şu an tam zamanı.

en son bir ay kadar önce çok şiddetli bir problem yaşadım benzer bir konuda.
Doktor, vocalzone pastilini içime çekerek tüketmemi söyledi.
majezik'in boğaz spreyini verdi.
en az iki gün boyunca hiç konusmamamı söyledi, yazarak anlaşıyordum. İşim konuşma gerektirdiğinden iki gün rapor verdi hatta.
ben her konuştğumda kötü oldu açıkçası, ne zaman uzun süre zorlamadım, o zaman daha iyi oldu.
çok sıcak ve çok soğuk şeyler tüketmememi söylemişlerdi ayrıca.

çok rahatsız olduysan dekort ampülü kır, meyve suyuna karıştır. İçerken Boğazından fırlana fırlana aksın ama aheste

fiyatlari aynıysa ya 2008 olanda bir sorun var ya da 2004 olan fazla pahalı gibi geldi. 20-30k km farkı çok değil yani. hem de bu yaşta araçlarda. 2012 modele biniyorum şimdiden 140k oldu.

arada 4 yil var
2-3 yil binerim , arac 180 bine gelince satarim diyosan 2008 alirdim

Benzinli ve tüpsüz tercih ettiğim için az km normal gibi geldi ama umarim oyledir:)

120 k km fazla bir km degil diğer arabalar fazla yatmış gibi geldi yatan arabadan biraz uzak durmak gerekir iyi gibi durur fakat kullanmaya başlayınca sorunları çıkar . yüksek km'li araç nispeten digerlerine göre fazla kullanıldığı için sorunları oldukça parçaların değişimi yapılmıştır. 4 sene uzun bir süre plastik aksamının yıpranması için. 2008 modele yoğunlaşırdım

peder beyin 240k 2000 model opel astra'sı var. 2. el almıştı. sabit hızla şehirler arası yolda yapılmış kilometrenin çoğu. sahibi de sürekli zamanında bakıma götürmüş. bozulan parçaları orjinal gm parçalarla değiştirmiş. stepnede çiziği bile yok. dikiz aynası ve arka silecek harici trim sesi yok. 1 ufak kazası var. diyeceğim o ki yüksek kilometre türkiye'de çok abartılıyor. eğer alacağınız aracın sahibi "nasılsa satacağım en dandik yan sanayiyi takayım, hava filtresini bile 20 liralık filtrelerle değiştireyim" gibi bir düşünceye sahipse o araçtan uzak durmak gerekir. kaputun altında duran her parça orjinalse, değişen kasa parçası yoksa ve şaft- aks oynamamış, kaynak görmemişse o araç alınabilir. ama km'si yüksek olduğu için satarken zor elden çıkarırsınız.

Ben geçmişte aynı kasa olan iki seçim arasında daha eski ama düşük kilometreliyi tercih etmiştim. Daha genç yüksek kilometreliyi tercih etmedim. Hiç de pişman olmadım 3 yıl kullandım en ufak bir sorun yaşatmamisti bana.

Daha önce de sormuştun ben yanıtlayayım yine. Şimdi 1.4 boş alacaksınız sanırım. Fiyat farkından dolayı buna karar verdiniz.

Öncelikle 2. viteste de boğulma yapmaz. Ama daha önce başka marka araç kullandıysanız özellikle dizel çekişi sizi tatmin etmeyecektir.

www.auto-data.net

özellikleri bu 1.4 modelin.

Arka hoparlörler yok bu arada sadece öndekiler oluyor.
Klima var. Ön camlar otomatik arka camlar düz.
1190 Kg ağırlığı var 1.4 e ağır gelen derken bundan bahsediyorum, bahsediyordum. Çok da önemli değil aslında.
ABS, yol bilgisayarı var.


Günlük kullanıcam param bu kadar diyorsanız alabilirsiniz. Az yakar. Özellikle 110 u geçmezseniz daha az yakar. 1.4 olması şehir içi avantaj, şehir dışı dezavantaj. Lpgli alın. Triger, Baskı balata, Fren balatası kontrol ettirin öyle alın ki masraf çıkarır bunlar. Araç mümkünse ilaç mümessili çıkışlı olmasın araba hırpalanmış olmasın. Symbol ve bu araç ilaç sektörünün tek elindeydi 3-4 sene önce. Bence alabilirsiniz. Çok bir beklentiniz yokmuş zaten. Görür işinizi.

Daha önce çok gömmüştüm kusuruma da bakmayın. Çünkü gerçekten tatmin etmemişti beni.

Uzun yol yapacaksan ve arabayı şehir dışı kullanacaksan 1.6 al. 1.6 güçlü motor rampada bayılmaz.

Tesekkurler, dikkatiniz de takdire şayan:)
İlk sordugumda sorgu cemberim daha genisti, simdi sadece bu ikisi arasinda kaldim, o yuzden bu kadar ayrintili yazdim

bu bir kredi türü zaten, ilk isteyen kişi siz değilsiniz.

www.qnbfinansbank.com

Eyvallah , bilmiyordum, burda oran degismiyor gibi gorunuyor ama extra bir ucret farki cikar mi acaba?

Çıkar evet, 15 gün ileri atmakta bile baya fark çıkmıştı.

borcu ne kadar geç öderseniz o kadar fazla faiz işler. bu bir ceza değildir, faiz hesaplamanın formülüdür. Ancak fazla gelecek o faiz dışında ek bir komisyon almazlar, tabii ki en başta ödeme tarihlerinizi buna göre ayarlama konusunda anlaşacaksınız.

sefaköy'e gidene binebilirsin yakında indirir.

Megane parçası daha rahat bulunur gibime geliyor. Primera biraz albenili duruyor evet ve bu model baya doluymuş. Araba temizse alın gitsin derim.

biri c sinifi biri d. avantajlari/dezavantajlari o yuzden farkli, fiyatlari o yuzden birbirine yakin.

klasmanlarının alakası yok ama bu fiyat aralığında nissan note bakardım ben. daha kullanışlı buluyorum, üstelik model yaşı açısından da 2-3 sene fark var o fiyat skalasında.

veya her halükarda hem parçası hem servisi hem de gerektiğinde elden çıkarması açısından megane daha banko bi araç.

satışı çok ağır bir araçtır. bu yüzden gördüğün ilanlardan epey pazarlık payın olabilir.

megane ise çeyrek altın gibi uygun fiyat verirsen aynı gün satabilirsin. benim tercihim primera olurdu.

primera'nın megane ile aynı cümle içinde geçmesi biz otoseverlere hakarettir. ama yine primera ile megane ın aynı cümle içinde geçmesi biz al-satçı çakal tayfa için yine hakarettir.

bence biraz karışık oldu ama çok iyi açıkladım.

almera bakabilrsin.

tanıdıgım iki kişide vardı, biri yıllarca sorunsuz kullandı hiç şikayet ettiğini duymadım. Diğeri ise sanayiden çıkmıyodu önceki sahibinden kaynaklı arızaları vardı bir sürü. Ben bindiğimde hoşuma gitmişti

Wiki de mustafa kemal e ait gorunuyormus, ahh ahh kiymetini bilememisiz..

28-30 liraya çok güzel 407 alınır bence konfor vs sürüş bakımından megane'ı her türlü katlar

bende eskiden 2006 modeli vardi. cok konforlu ve rahat bir arabaydi.
ancak bir gun enteresan bir sey yasatti bana. yagmurlu havada giderken kendini kilitledi.
farlari yakip sondurmeye ekranda degisik karakterler gostermeye basladi. gitmedi.
cekiciyle servise goturduk. 600 tl para aldilar. aciklama olarak yazilim yukleme dediler.

sonradan bu arabayla ben efsane bir kaza yaptim. takla attim vs. araba paramparca oldu.
burnum bile kanamadan icinden ciktim.

araba cok az yakiyor oncellikle. tabi panel, surus olarak eski veya cok kontrollu olmadigi belli yani yeni bir arabadan alacaginiz konforu beklemeyin. ben cok ariza yasamadim ama + olarak soylemek gerekirse yedek parca, bakim sikintisi cekmiyorsun. araba genis, az yakan, torku yuksek bir araba. tavsiye ederim ama 30 bine de 160 binde megane alir miyim bilmiyorum

Ben halen 2006 1.5 dizelini kullanıyorum, o paralara alınacak bir araba hiç pişman olmazsınız. Ancak 1.4 benzinli almayın bence, dizellere yönelmenizi tavsiye ederim. Ben 4 sene önce 100bin'de aldım aracı, şuan 202bin civarında, çok şükür bakımları dışında pek arıza çıkarmıyor. Geniş, konforlu sayılır ve en önemlisi çok az yakıyor. Şehir içinde bile maksimum 5 lt. / 100km ortalaması ile kullanıyorum, uzun yolda kullanıma bağlı olarak 4.3'lere kadar geriliyor.

1.4 alma. 2 sene ailede kullandık. Kasa ağır geliyor çekmiyor. 130 dedigimde mesela vites istiyordu araç ekstra. Yoruluyordu bayirda falan. 1.6sina da bindim kullandım. Cok fark var arada.

1.6 otantik al en boşu yani fiyat olarak daha uygundur.

Zaten 1.4 te de sadece en bos kasa var.

Sevindim..

her banka farklı.Geçen sene maaş hesabım olan Yapı kredi bana 30 bin tl vermedi enpara online olarak 5 dakikada verdi

Adalara gidiyor diyecektim ki yazın evet. Eskiden deniz otobüsü vardı her pazartesi sabah 8 de kadıköy'e giderdi, cuma günü de akşam 6'da geri gelirdi ama kalkmış sanırım.

o vapuru ben de gördüm ama yanına gidip bakmadım sanki bir afiş vardı üzerinde cafe restoran gibi bir şey olduğunu düşünüp geçmiştim
avcılardan ada seferleri nisan sonu gibi başlıyor sanırım
bunun dışında yazın marmara adasına ve avşaya da seferler var
istanbul deniz ulaşımı açısından çok müsait keşke değerlendirilse

1) ücretli
2) orda mangal yapılabiliyor ama yapanlara iyi gözle bakılmıyor
3) civarda atatürk arberetumu var çok güzeldir
4) belgrad ormanı koşu yürüyüş tarzı spor aktiviteleri için uygun bi yer.

Parkurda yürüyüş, sonra kahvaltı. Mangalla uğraşmayın sabah için.

aslinda tam bahcekoyun ordan gecerken bir borekci var. meshur gibi. hep dolu. enteresan enteresan borekler yapiyorlar. orda kahvalti edebilirsiniz.

bilice borekcisi

(bkz: glisemik indeks)

Şeker hastalığı olmasın sakın

insülin direnci o :/ şekerle ilgisi var. geçmiş olsun.

günde içmen gereken kadar su içiyor musun? içmiyorsan iç, fark ediyor.

karbonhidrati cok cok azaltip ve hatta birakip insulin direncinizi kirmaniz gerek. dogal yag ve protein tuketin. en iyisi karatay hocayi okumakla baslayin. dahiliyeye gozukun. metformin gibi ilaclar yerine bence, bana kalirsa beslenmenizi duzelterek yenin coo ciddi bir diyabetiniz yoksa.

Tesekkurler herkese, biraz kurcaladim netten, sanirim sekerle ilgili ciddi bir meselenin baslangicindayim, diyet ve spor sart oldu..

Özetle: hemen partili olacak ortam musaitse erken secim sonra party hard.

Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılması, değişikliğin yayımı tarihinde,
mevcut anayasada Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim, tasarı, kanun hükmünde kararname, Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ibarelerinin kaldırılmasına dair değişiklikler de TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda cumhurbaşkanının görevi başladığı tarihte yürürlüğe girecek.Milletvekili sayısının 600'e çıkarılması, TBMM seçimleri ve cumhurbaşkanı seçimlerinin 5 yılda bir aynı gün yapılması, cumhurbaşkanı adaylığı ve seçimine ilişkin değişiklikler, birlikte yapılacak ilk TBMM ve cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin takvimin başladığı tarihte yürürlük kazanacak.m.haberturk.com

Evet cikacagi kesin, evet cikmazsa ikinci referandum yapilir. Haziran secimlerini hatirlayalim.

Basim gozum ustune... basimin gozumun sadakasi olsun gibi deyislerle de bir ilintisi var sanirim.
Ilginc bir betimleme. Ben de merak ettim simdi.

Daha akıcı olduğu kesin ama tutunamayanları sevmeyen birinin gecenin sonuna yolculuğu seveceğini sanmıyorum.

"Kanla ve özdeyişlerle yazan, okunmak değil, ezberlenmek ister."

Ben değil, Nietzsche diyor. İvedilikle okuyun. Sonra Céline'i araştırın biraz. Ruhun şad olsun Bardamu!

tutunamayanlar alınıp da okunamamasıyla ünlü falan değil. herkese hitap eden bir kitap olmadığı için ve hitap etmeyen kesimler tarafından adı duyulduğu için o şekilde konuşuluyor. tutunamayanlar'dan daha akıcı evet ama aramis'e katılıyorum. dolayısıyla böyle bir görüş içerisindeyseniz seveceğinizi düşünmüyorum. çünkü dili akıcı olsa da kendi içinde ağır konulardan bahseden bir kitap. herkese göre değil.

Hukukçu değilim ama illa ki sahtekarlık ve dolandırıcılıktan ceza alması muhtemel. Çünkü banka transfer aktivitelerinde, özellikle yüklü meblağlar önce banka genel müdürlüğü, gerekiyorsa muhabir banka, gerekiyorsa t/t ödemelerde - ki bu genelde new york'tan gerçekleşiyor illa ki bir yerde denetlenir ve takılır. ama bu durumda hepsinden bir şekilde geçtiyse, sorumluluk ödeme alandadır. Aldığı o yanlış ödemeyi ihbar etmesi lazım.

mesela avustralya'da böyle bir olay meydana gelmişti geçen sene sanırım;

www.milliyet.com.tr

sebebsiz zenginleşme :) o parayı tıkır tıkır alırlar..Ha malın mülkün bir şeyin yoktur o zaman başka .

İste ben de onu soruyorum, ne kadar ali? Hani bir tür değer mi? sorusu...

Banka fark ettigi an bloke koyar zaten. Ola ki alip harcadın sebepsiz zenginlesme ile o parayi her turlu alirlar bir kere. Cezai olarak da "kaybedilmis esya" sayilabiliyor. Arastirip ilgili yere haber vermeyip harcadigin icin şikayet uzerine hapis ya da para cezasi var. Para cezasina cevrilir muhtemelen zaten.

Peugeot diyorum sanki satması daha kolay olur

hocam ikisi de aynı araba sadece logo farkı var. hangisi daha uygun fiyatlı daha donanımlıysa onu al

c-elyesse

sifir alacaksaniz daha ucuz ve bir iki ozellik fazla oluyor. yoksa iki araba da bire bir ayni.

fransız alıp da pişman olmayan var mı acaba? ille de france diyorsan yerli üretim renault al bari. yedek parça vs. avantajın olur

301 daha sağlam.

duvel var %8.5 ama sise kucuk ve pahali. yani amsterdam'dan baska her yerde bulunan uygun fiyatli yuksek alkollu bira yok.

Duvel çok yoruyor beni. İçtikten sonra sanki kilometrelerce yürümüş gibi hissediyorum.
F/p oranı en iyi bira Amsterdam.

Bi' de duvel'in 1,5 lt'lik şişesi var.

Eve gelmiyorlar, tebligat gönderiyorlar. Sokakta yakalarlarsa da hadi askere demeye hakları yok. Yine tebligat verip bırakıyorlar.

zamaninda genelkurmay tarafindan asker kacakları facebook üzerinden bulundu ve askere alındı. gerekirse yataktan da kaldirirlar. icra esyaları aliyorsa, devlette adamı alır. adı üstünde gitmeyen, kaçak sıfatına tabi oluyor.

Tecil 31.12de mi bitiyor ya? Bence tecil edilmemiş otomatik e devlet tarihi o

Artık kolundan tutup götürme devri yok. Kaçakken yakalanırsan para cezan artıyor o kadar.Evine kimse gelmez, çevirmede denk gelirlerse de para cezan katlanır. Bu kadar.

almazlar.
anca askere gideceksin de ne bileyim geri dönmeyeceksin filan... anca böyle şeylerde gelir alırlar, öpücüklere boğarlar :)
ama otellerde vs sıkıntı çıkar kesin, o konuda biraz dikkatli olmak lazım.

Kalınan otele gelip, gecenin köründe uyandırdıklarını gördüm.

biri ispitlerse bu evde asker kacagi var diye. eve gelirler ama alirlar mi bilmiyorum.

liste varsa göster, ona göre söyleyim sana. Bir de ne seversin genel olarak onu bi söylesen.

Abi free shoptan niye bira aliyorsunuz viski miski alsin rakilar ucuz ordan yurusun

duty free den alacaginiz herhangi bir birayi istanbul da bir tekel bayisinde bulabilirsiniz. yerel bira getirebiliyorsa almanyadan getirsin.

Bilgisayar olmadan kullanabilirsiniz tabii ki, sadece modem yeterli.

Bilgisayara zaten gerek yok ki. Wireless a telefonla bağlanıp istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz internette.

is analisti gecen sene 3500 gibi bir sey aliyordu. o da ayni civardadir tahminimce.

bizde de normal uydu var. ulaşılabilir konumda olduğu için 2-3 defa temizledik dünden beri, hiçbir sıkıntı yok. çanak antenin kafa bölümüne pet şişe koyulduğunu görmüştüm ne derece etkisi olur bilemiyorum, tehlikeli bir yerdeyse dikkatli olun

reina zengin kesimin takıldığı bir gece kulübü değil mi, ekşici ne arasın orda.

@juninho77 her biri en az 5000 tl maaş alan ekşiciler için mi söylüyorsun bunu:)

Bir tane vardı. Ben okurken gördüm. Ama nickini hatırlamıyorum.

Bana da oluyor, özellikle içtikten sonra gece yemek yemeden yatarsam sabah açlıktan uyanıyorum. Bazen aç olmasam da uyanıyorum. Susuzluk olabilir aslında sebep.

Ben de 5te uyudum 3 bira ictim gerci cok bisey degil ama uyandim 10da. Hanim hala uyuyor.

fazla kaloriden tahminimce.

bana da aynısı oluyor ve hiçbir şekilde başağrısı olmuyor. Uzun uzun uyuyamıyorum bir türlü sarhoş sarhoş.

al benden de o kadar. bende şöyle oluyor: sabahın köründe zımba gibi uyanıyorum ama ilerleyen saatlerde çok uyku bastırıyor. bildiğin uyku bastırması da değil. halsiz, hasta hissediyorum. baş ağrısı olmuyor ama çünkü çok su içerim alkolün yanında. içtiğim şey de 4 tane bira zaten, ağrıtmaz herhalde. bugün yine 9'da zıplamıştım ama ara ara da olsa 1'e kadar uyuyabildim neyse ki.

connection & connected

havacılıkta bu kalıp kullanılıyor en azından.

var zaten merak etme.

Keske olsa, keske...

Tabii ki isterdim. Söz konusu bile değil. Cennet, cehennem, din olaylarını bir kenara koyuyorum.

tanrıya gerek yok. bu dünyada kötülüklerin karşılıksız kalma sebebi, nasıl olsa tanrı verecek cezasını diye kabul edilmesi.

eğer bir tanrı olsaydı en büyük cezayı kendisi çekmeliydi.

Eğer tanrı varsa ve hala tüm bu kötülükler oluyorsa yok benim dediğime uymadı dedeleriniz ondan bu haldesiniz vs kafasındaysa siktirip gidebilir.
Br lafına uymadıar diye cocuk tecavüzü gibi bir şeye izin veriyorsa çok kibirli. Varsa ona güvenip inanmamak için zilyon sebebim var.

Zorunlu aciklama: tanridan kastim evrensel ahlak ve vicdan kurallarina bagli 100 de yuz adaletli bir ust varlik, yoksa elbette isidcilerin kabul ettigi degil.. (Bir an icin boyle bir varligin olabilecegini kabul ederek yuruyelim)

tabii ki isterdim. hani cenneti cehennemi geçtim ölümsüz olmak demek bi nevi bildiğin. e zaten bundan ekmek yiyor bu kadar.

Bir tanrı değil de, aklımdaki (ve muhtemelen pek çok sorgulayan kişinin aklındaki) soruların yanıtlarını bilmek isterdim. Evren, yaradılış, varoluş, yaşam gibi bizi fazlasıyla aşan şeylere dair beni bilgilendirebilecek bir varlık, artık adını sen koy fikri belki içimi biraz rahatlatabilirdi :)

ı-ıh. adı bile ortalığı bu kadar karıştırmaya yetiyorken, gerçekten var olduğunu düşünmek...

iyi böyle iyi.

iyi olursan seni kollayacak en kotu olumden sonra ihya edecek, kotulerin ayagini dolastiracak bir varlik olsa? tabii ki super olurdu. zor zamanlarda icimiz huzurla dolardi falan hos seyler bunlar. zaten kimseye zarari olan bir insan degilim yani karli cikardim bu isten. He bana tapinin da tapinin diyen bir megalomanyak tanridan bahsetmiyorum tabii (modern dinlerdeki), bahsettigin adil "cool" tanri olayi guzel olurdu.

"evrensel ahlak"ın da tanrı kadar varsayımsal olduğunu belirtmek isterim.
want2die +1

asadfghj isterdim tabi ki. zaten 2-3 günde bir yok olacağım aklıma geliyor üzülüyorum. bunu başkasının sonsuza kadar azap çekmesi için ya da alacağım ödüller için değil sadece yok olmamak için isterdim ama.

fasulyek +1
Istemezdim. Varolan kotuluklerin yapildiktan sonra cezalandirilmasini, ornegin bir cocuk tecavuzcusunun o cocugun hayatina sicip sonra da bunu cehennemde yanarak odemesini istemezdim; cocuga olan olmus oluyor, o hayat yine mahvoluyor, ustelik bunun faili de cezasini olumden sonra cekerek ruhunu bu suctan 'arindirma' sansina erisiyor. Daha iyi bir alternatif degil bu.
Bir de, (belki de fazla iddiali bir soylem olmasina ragmen) eger ki varsa bir tanri, ben onun varolmadigini dusunurken daha guvende. Cunku yaniliyorsam ve butun bunlar boyle bir varligin planinin bir parcasiysa, korksun benden.

Tabi lan manyak mısın? Süper olurdu.

Mesela bu memlekette şehir merkezinde tekbir getirerek 37 insan diri diri yakıldı. Hem de gupegündüz.

Şimdi düşün; bu katillerin her birinin evine ertesi gun yıldırım düşse. Burnu boktan kurtulmasa bu sürü üyelerinin. Süper olmaz mı?

Ya da mesela milyin dolar rüşvet var evinde. Çat diye evi sel bassa. Paralar sel sularıyla aksa gitse. Aynı anda ufak da bir trafik kazası falan.

Ama oyle olmuyor, yapanın yanına kar kalıyor hep.

Yalniz celiski yok mu burada. Bahsi gecen vicdanli, iyilik melegi tanrinin varliginda kotuluk de olmazdi zaten ki kotuluk ve ahlaki mevzular da goreceli seyler.

tanrının canı sıkılıyormuş biz ona tapalım diye bizi yaratıp irade vermiş biz de ortalığın amına koymuşuz...
eee şimdi bu mu ya da bizi solucanları biz nasıl görüyorsak öyle gördüünden sorunlarımızın hiç önemi yok. burada biz acı çeksek savaş olsa binlerce insan ızdrap içinde olsun ama bana tapın pls.........

tanrı = sonsuz yaşam gibi olacaktıysa cidden isterim, ne güzel biraz burda biraz orda sonsuza kadar yaşar giderdik.

malum zat şamda cuma namazı kılacaktı şimdiyse geldiğimiz noktada halepte cenaze namazı kılınıyor cihatçıların.

burdan giden silahlar, petrol ticareti vs. bunlar da işin parasal nedenleri.

Bunlar ezelde beri Şii olan bölgeleri sünnileştirmeye çalışıyorlar, zamanında Osmanlı ataları İran'ı sünnileştirmeye çalışıyordu bunlar da Suriye için aynı şeyi isteyip oradaki terörist cihatcıları destekliyorlardı ama olmadı, olmadığı için üzülüyorlar işte yoksa sivil halk falan kimsenin umurunda değil. Sivil halk zaten cihatcıların tecavüzüne uğruyordu işkence görüyorlardı öldürülüyordu, o zaman hiçbirinin sesi çıkmıyordu. Suriye ordusu bölgeyi ele geçirince Halep'te katliam varmış gibi gösterilmeye başlandı, bizim çomarlar da tepki göstermeye başladı haliyle.

kankaları halep'te hezimete uğradı. kıstırıldı. oradan kurtarıp fırat kalkanı harekatında tekrar kullanmak istiyorlar.

www.aljazeera.com.tr

dertleri de bunları tahliye edebilmek. esad ordusu da esir alıyor ya da öldürüyor. bu zavallılar da çaresizce bağırıp yalan dolana sarılıyorlar.

"esad iki haftaya gider" diyen bi arkadaş vardı, esad kaldı o gitti. bunlar da o hesap. nasıl bir tesadüfse, kimi destekleseler tarihe gömülüyor.

suriye'ye tır tır silah gönderenler, silahlar patladığında ağlıyor, yersen...

doktor değilim. Doktor tavsiyesi olmadan agumentin kullanmasan iyi olur. böyle durumlarda doktora gidemiyorsam geçici rahatlık vermesi açısından aferin içmişliğim var. biraz idare ediyor.

antibiyotik almayın canım öyle, öyle 2 antibiyotik alıp bünyeyi yalan etmeden önce (doktor tavsiyesi değildir) bir nurofen bir minoset (ya da başka bir parasetamol) kürü yapın, iyi gelebilir. Ben öyle yapıyorum yani. Bir de gargara, gargara önemli. Tantum ya da kloroben kullanıyorum.

doktor değilim. agumentin kullanma. hatta grip/nezle oldun diye hiçbir antibiyotiği kullanma. sana basit bir grip/nezle geçiriyorsun diye antibiyotik yazan doktor varsa ona da pek güvenme.

yerinde olsam bol vitamin(meyve), bol su, zencefilli limonlu karışımlar, viks sürmece ve ayağıma sıcak su torbası koyardım. geçmiş olsun.

mutlaka doktora bi uğra. hastane değil, en azından mahallendeki sağlık ocağına bi gözük. belki de daha ciddi bir rahatsızlığın olabilir.

Doktora git. Öneri bu.

Yat dinlen iyi beslen. Tuzlu su ılık gargara yap. Uyu.

10 bin dolores.

sağlam bi yalama isteniyorsa min 50 bin eur

artistlik olsun diye soylemiyorum; yapamam.

Kalemim uçlu kalem değil de sağlam bir şeyse 300 bin sterlinden açarım pazarlığı.

passat şart;)
(bkz: passat medyası)

sanırım satamazdım. trollük yapayım diye ikinci sözlük hesabı aldım. duruyor öyle. onu bile beceremedim.

10bine fitim. Mahlasla ikinci köşeyi de yazarım lazımsa. Tetikçilik yapacaksam iki mislini isterim yalnız.

Parayla veya ödülle satacağımı sanmıyorum, çünkü ihtiyacım yok. Zengin değilim, hatta fakirlliğim garanti bir 3-5 sene ama çok da aramıyorum. Ceza karşılığı yaparım. Bir daha hiç iş bulamayacak şekilde işten atılırsam, ailemi tehdit ederlerse, banka hesaplarıma el koyarlarsa, hapse girecek olursam, vb dönebilirim. O da şu anki şartlarla değil de, hakikaten kapıma dayanılırsa.

Pazarlığı etmeden önceki akşam kapıya polis gelirse parasız da yaparım. Bu adamların ne yapacağı hiç belli olmaz.

Parayla yapmam da, zorla öyle bi yaparız ki hepimiz... aklın durur...

parayla yapmam, yapmak zorunda kalırsam yaparım +1. parayı severim, sevmediğimden değil ama samimiyet benim için daha önemli.

gerçi çoğu insan sadece para için yapmıyor bunu, işin içinde güçlü olma dürtüsü var çünkü biliyor ki toplumun büyük bir kısmı seni okuyacak, dikkate alacak, sevecek, sayacak. hele ki kişi normalde bir işe yaramayacak bir yazar/gazeteci olduğunu biliyorsa para almadan da yapar bu işi.

kar geliyor. akdeniz - ege turu diyorum. hatta karia yolu denen rotayı yürüyerek katetmek gibi bir hayalim var.

akdeniz-ege +1.
edirne üzerinden geçip feribotla çanakkale'ye geçersiniz. hatta edirne'nin içine uğrarsanız(selimiye, karaağaç, sağlık müzesi(1488 yılında kurulan çok hoş bir yer)) sizi birkaç saatliğine gezdirebilirim geleceğiniz gün yoğun olmazsam. tabi ciğer falan ısmarlarsınız herhalde(sinyal) :D neyse çanakkale'nin içini gezebilirsiniz güzel yerleri çok. ister bursa'ya geçersiniz isterseniz izmir'e hareket edersiniz çanakkale'den. muğla(sarsala koyuna ve datçaya uğrayın)-fethiye-antalya(özellikle olimpos) en son da isterseniz bir adana'ya gidip kebap yiyip dönersiniz.

Ben karadeniz diyorum, bu mevsimde karadeniz çok keyifli oluyor daha yapraklarda tam dökülmedi, yağmuru karı karadenize çok yakıştırıyorum, istanbul çıkışlı beypazarı safranbolu amasra(ki sonbaharda gidip aşık olmuştum) ordan şehir şehir trabzona kadar gitmek isterdim senin yerinde olsam. yaylalarda kaybolurdum, tam mekan olarak ets jolly gibi turların karadeniz turunda nerelere uğradıklarına bakabilirsin.

bonus: sonbahar filmi autumn izlenebilir karadeniz kar uyumu için

ben kapadokya,göreme civarları derim. kar yağdığında bir başka güzel oralar. ege taraflarına gelip, buraların kuru soğuğunu çekeceğine git kar manzarasının tadını çıkar,bu mevsimde konaklamada uygun oralarda, çok uygun fiyata peri bacası odasında bile uyuyabilirsin.

mehdi olduğuna inanan ve inanılan adam darbe yaptı
büyü hastanesi olmuş çok mu?

Müslüman kişi kurana inanan kişi. Kuranda yazan sorgulanmaz, mantık aranmaz. Mantıksız gelen yerde "bizim aklımız ermiyor" olur.

Sen müslüman bi arkadaş anlatsın demişsin. Müslümansa kurana inanıyordur. Dolayısyla kuranda anlatılanları da kabul eder. Ya bence şurası mantıksız ben o kısma inanmıyorum deme olayı, hakkkı yok.

Ha muhtemelen birazdan burada birçok kişi, bu akıl ermeyen ve mantık bulunmayan işlere türlü kılıflar uydurmak için açıklamalar dökmeye başlayacak. işte 2016 yılında türkiye'de cine büyüye inanmadaki akıl ve mantık tam da budur.

Ben bu açıdan neye inandığımı pek bilmiyorum esasen ama bizim algı sınırlarımız dışında bir enerjinin varlığı ihtimaline ''yoktur yea'' diyemiyorum direkt. Olabilir, olmayabilir de, düşünmemeye çalışıyorum.

İnançlı biri değilim, daha doğrusu varlığı ile yokluğu bana fark etmez kafasındayım. Tek bildiğim köpeğim boşluğa kitlenip havlayınca ödüm bokuma karışıyor.

ek olarak, insanların inançlarına körü körüne bağlı olduğu ve mantığı çok da devreye sokmadıkları zamanlardan geçtiğimize inanıyorum. Kültür düzeyi ne yazık ki büyük etken. Dün hukuki bir durum danışmaya gelen adam, ''Şeriatın kestiği pamak acımaz.'' dedi, şeriat hukuku uygulandığını sanıyordu ciddi ciddi halen ülkede. Kızın mirastan pay alamayacağını düşünüyor ama geriye kalan kadın eşin ölen eşten kalan tüm mirasa hak kazanacağına inanıyordu.

islam'a inanan adam her şeye inanır. adam şeyhim badeliyorum diye aile boyu oral seks yaptırmış. böyle 100 tane haber çıkar arasam ötesi var mı?

acaba bu büyü işlerini harry potterdaki gibi falan sanıyor olabilirler mi ya hastanesini açmak baya fictional görünüyor.

ayrıca mesela sgklıya bakacak mı bu hastane, her ay hayvan gibi maaşımızdan kesiyorlar bari gidip üzerimizde "hayattan aşırı sıkılarak patlama" büyüsü falan var mı kontrol ettiririz.

boş işler tabii de diğer yandan bazı tipler var suratına bakarak geçmişini söyleyip ardından geleceğinle alakalı tahminlerde bulunuyor ve bunlar tutuyor. onlar ne ayaktır bilmiyorum. sadece yüzüne bakıyor lan eleman. bakırköy'de vardı bir tane. ben gitmedim de başkaları anlatıyordu, oradan biliyorum.

bütün dinlerde var böyle inançlar. Bize cin giriyor, onlara şeytan vs giriyor. Eskiden adı konmamış ruhsal hastalıkları bu tür doğaüstü varlıklara bağlarlarmış.

Şimdi bilim var, bütün bu rahatsızlıkların literatürde yeri var, tedavisi var ama bunlarda hala kafa yok. Cahillik.

Fala bilmemneye de inanmıyorum. Yahu geleceği gerçekten görebilen bir insan, gerçekten böyle büyük bir gücü olan insan, dünyanın hakimi falan olur herhalde, ne bileyim gider bir şeyler yapar, cafe köşelerinde sürünmez:D

adamlar 2016 yılında ayın ikiye yarıldığına, peygamberlerinin bir hayvana binip göğe uçtuğuna inanıyor. cin, büyü vs. çok soft kurmacalar kalıyor bunların yanında. fazla şaşırmamak lazım. hayatını mantıkla idame ettiremeyen insan her şeye inanır. metafiziğin sınırı yok.

cinler tabii ki var. islamda da yeri var ve cinleri kabul etmemek dinden çıkartır. ancak her cinciyim diyene de inanmamak gerekir. yani etraftaki cincilerin çoğu evet dolandırıcı. ancak bu cinlerin olmadığı anlamına gelmiyor. mesela alternatif tıp diye de bir şey var. her ot satan alternatif tıpçı mı oluyor? ya da sıradan ot satan dolandırıcılar yüzünden alternatif tıp safsata mı demeliyiz?

@black mamba,
Yanlis anlama da gercekten tahsilini, meslegini ve kazancini merak ettim, yaz da buradakiler de ogrensin, hangi donanima sahip biri cinlere inaniyor biz de gorelim bilelim ve bir daha sasiralim ya da sasirmayalim..

onu bilmiyorum da online olarak izleyebiliyosun su an.

yify de torrente düşmüş durumda. ben izledim beğendim.

araştırdığım kadarıyla merter e-5 durağından geçen bir otobüs yok. en temizi yenibosna'dan geçen bir otobüsle aktarma yapmak. yenibosna'ya bakırköy ve yenibosna metro'dan kalkan otobüsler uğruyor. (79K ve 79B) hatta o duraktan giden minibüsler de olabilir. yalnız minibüsler kağnı hızı ile gidebilir.

50-100 arası olması lazım.

5-10 tane anca. okuduğum kitapları insanlara dağıtırım. rafta mal mal duran kitabın bana bir hayrı yok.

evde cok kitap tutmuyorum, okuyup veriyorum birilerine.... o yuzden 200 civari

4 bin civarında.

200'den fazla.

2000 küsur...

en fazla 20'dir. kütüphaneden okuyorum kitap. hem koyacak yer yok hem de kitaplar pahalı :(

dijital kitapları da sayıyor muyuz?
eğer öyleyse, 60-70 arası birşey.

1600 civarı (kayıtlı 1556'ymış). bir ara bibliomani geliştirmiştim. çoğu o dönemden. şimdi pişmanım ama.

15 falan

Dijitaller sayilmaz))

Sanırım 300 civarı. Mesleki referans kitaplar + başucu romanlar. Bu kadarı bile üstüme üstüme geliyor odamda. Sürekli söz veriyorum kendime, çok elzem olanlar dışında almıcam diye ama, uygulamada sıkıntılar var :/

200 kadar var

700 diyen, 2000 diyen arkadaşlar sayıyorlar mı tek tek? benim bir duvar boyunca kitaplıkta kitabım var ama oturup da saymadım açıkçası. amaç ne ola ki?

pdf olarak yaklaşık 30.000

50 civarı.

@antikadimag
benim hemen hepsi kayıtlı bilgisayarda. elimde bulunan bir kitabı bir daha aldığım olabiliyordu. onun önüne geçmiştim. daha iyi bir baskısını bulduğumda oradan kontrol edebiliyordum. ayrıca ulaşmak istediğimde yerini bulmak kolay oluyordu. bir de takıntılarım oluyor, kronolojik olarak okuyordum bir ara. kayıt altına almam şart olmuştu o dönem.

60-70 civarında.

Hiç saymadım ama en az 1000 civarıdır. Bir oda dolusu ve şehir değişikliğinden sonra hala taşıttıramadım, sırf bir posta nakliyatla taşınması gerekecek kadar çoklar. Kitaplarım en değerli hazinem asla sevdiğim bir kitaptan vazgeçemem.

e-kitap sayılıyorsa 3000'den fazla. sayılmıyorsa 300 falan.

bence yanıtlarda yaş da belirtilmeli. hattâ hatırlanıyorsa ilk kitap biriktirip okunmaya başlanan yaş. istatistik o zaman yorumlanabilir oluyor.
200 (22)

Kaca yeniliyor pardon??))

Yenilem diye bir şey yok. Yeni alacaksın. Güncel fiyatlara da pasaport şubenin Web sitesinden ulaşabilirsin.

Defter Bedeli 87,5 TL

Harç Bedeli
6 AY 111,7 TL
1 YIL 163,3 TL
2 YIL 266,4 TL
3 YIL 378,3 TL
4 - 10 YIL 533,1 TL

epasaport.egm.gov.tr

En az 200 yani??

En az 200 ama 6 aylik pasaporta vize almada sorun olabiliyor bazen (EN AZ 6 ay gecerli pasaport isteniyor) ozellikle aninda vizeye basvurmayacaksan en az 1 yil al.

Zeytinburnu'nda inip yürümek daha mantıklı geliyor bana.

Zeytinburnundan sonra yurume mesafesi mi oluyor yoksa indi bindi gerekir mi?
1.45 te film varda))

Tahmini 10-15 dakika yürürsün. Ama istersen minibüs var o da 5 dakika sürer.

Zeytinburnunda in 10 dk ya ordasin

Tesekkurler..

www.millipiyango.gov.tr

merak ettim bende simdi, maliyeti ne kadar ? kazanc ve kar durumu nasil

Nescafe
Verdigin link icin sagol, ben nasil dusunemedim! Lakin benim merakim 3 bayilik birden ( milli piyango, iddaa, ganyan) alinabilir mi? Nette hep ikisi bir arada var, ucu bir arada neredeyse yok gibi, neden acaba?

Ben de 12/2017 diye biliyorum.

Ayrıca @hsmbnl soruya cevap vermeyeceksen kalabalık yapma

Aile şikayetini geri çektiği için beraat etmedi, kamu davası devam ediyor. ama yiyeceği ceza bayağı düşüyor aile şikayetçi olmadığı için. haberlerden takip ettiğim kadarıyla biliyorum bunları.

altında yatan hukuki mesele, belli bir yıldan az cezası kalanların cezalarını evlerinde çekmesi prensibine dayanıyor. hapis cezası evde çekilir mi demeyin, yaptılar oldu. paralı falan olmaya gerek yok, son 4 (?) seneyi evinizde her gün/hafta karakola imza atarak çekebiliyorsunuz. adı adli kontrol.

şimdi kamu açısından adam öldürmenin bir cezası var, bir de birinin yakınını öldürmenin cezası var gibi düşün. ilki şikayete tabi değil, ikincisi tabi.

şimdi şikayet geri çekilince ceza düştü. yattığı süreyi düşününce şöyle bir durum ortaya çıktı;

lan biz buna bu cezayı versek bile herif zaten cezasını evde oturup karakola imza atarak çekecek. o zaman biz bunu evine gönderelim, imza atmaya başlasın.

minarenin kılıfı bu. yoksa sen git polis arabasını çiz, sittin sene yatarsın.

Way babanin kemigine, bir yakini olan ile olmayanin cezasi farkli mi? Bir yasima daha girdim..

aile şikayetçi olmazsa, veya şikayeti haksızsa ceza düşüyor tabi lan.

lan hukuk ile adalet aynı şey değil, mesela fetöcü firmaya satış yapan firmayı basabiliyorsun, ama terör örgütüne "ne istediniz vermedik" diyen siyasetçiyi tutuklayamıyorsun. bunu da kanuna "tşk'lı olana dokunmayın" diye yazmıyorlar da başka türlü yazıyorlar.

niye şaşırdın ki?

@alttaraf şöyle düşün, bi ailesi olan kişi öldürüldüğünde ailesi de mağdur oluyor zarar görüyor. kimsesiz biri öldürüldüğünde zarar gören tek kişi maktul. heralde budur mantıklı açıklaması

imdb'de türkiye gösterim tarihi yok. girmemiş. zaten ev videosu piyasasına yönelik bir film anladığım kadarıyla.

bimden 2 3 tl olanlardan. 3 4 ayda bi değiştiriyorum.

ucuz ve 1-2 ayda bir.

ucuz colgate markalılardan. 2-3 ayda bir değiştiriyorum.

oral-b'nin kenarında ortasında plastik şeyler olan diş fırcalarından alıyorum ben. 6-7 ay sonra da değiştiriyorum. şimdiye kadar hiçbir diş fırçam için de ya mal gibi olmuş bu çok eskidi değiştiriyim demedim. zaman bakımından değiştirmelerim oldu hep.

Colgate'in ucuzlarından kullanıyorum, en fazla üç ayda bir değiştiririm.

oral b ikili paket var 3 lira gibi bir sey fiyati. bundan kullaniyorum. kaliteli
www.hepsiburada.com

2-3 ay bile olmadan degistiriyorum.

Ayda bir. 5-6 liralik signal mignal bir sey iste. Dis fircasindan cok beklentim yok.

bim'dekilerden alıyorum, 3-4 haftada bir değiştiriyorum.

Ucuzlar çok sert oluyor, acıtıyor. Yumuşak olanları tercih ediyorum ben mecburen. Haliyle onlar da pahalı oluyor biraz. Yalnız son zamanlarda şahane bir fırça keşfettim, fiyatı hem uygun hem de yumuşacık. Rossmann'da satılan Perlodent diye bir markanın yumuşak fırçasından alıyorum. Fiyatı 3.99 (ya da 4.99) muydu neydi. O bayağı güzel bak.

Benim dişlerimde tel olduğu için fırça 2-3 haftada yamulup parçalanıyor. Hangi marka kullanırsam kullanayım bu böyle. Biraz da sert fırçalıyorum sanırım ben, onun da etkisi var. Dolayısıyla 2-3 haftada blr değiştiriyorum.