[]

Filmekimi 2015 kapsamında gösterilen filmler

ne zaman vizyona girer acaba? Spesifik olarak aradıklarımdan biri "Hasret: Sehnsucht"

beyazperde pek yakında demiş ama tarih belirtmemiş, google ve torrent taramasını da meraktan yaptım belki birşey çıkar diye ama şaşırmadım henüz düşmediğine. Vizyonu her hafta takip mi etmemiz gerekecek bu durumda?


 
Imdb'ye baktin mi


  • okuyucu olmak da iyi be  (25.10.15 16:17:25) 
türkiye'deki dağıtımcısına e-mail atabilirsin


  • hellojack  (25.10.15 20:22:09) 
[]

anlamlı bulduğunuz/bulacağınız bir hediye önerisi

hediye verilecek kişi saydığım sevdiğim bir büyüğüm, kendisi Alman bir teyze, emekli hakim. Hediye hacim ve ağırlık yönünden az olmalı valizde yer kaplamaması açısından. Bu platformda ilginç öneriler gelebiliyor, benim gibi ilginç hediye bulmakta zorlananlara ilham verebiliyor. Bir de şu değerli yazarımızın şu kitabı Almanca'ya çevrildi, Türk edebiyatını tanıması açısından güzel olabilir derseniz o da olabilir. Teyzemizin şık bir kütüphanesi var, sağlam okuyuculardandır, kitaba pek bir sevinebilir.




 
Kitap falan guzel olur da ben yurtdisina genelde pasabahce'den bisey secip goturuyorum. Cok super koleksiyonlari oluyor. Brezilya'ya bile goturdum, babul parcalandi ama guzel sardigimiz icin bisey olmadi


  • la noix  (23.10.15 11:01:52) 
[]

Kalorifer-soba vb. açmaya başladınız mı?

Bulunduğunuz il ve evin özel koşulları (ısı yalıtımı, bulunulan kat,cephe) gibi bilgilerle destekleyerek cevaplayabilirsiniz.
Ankara'da şu an bende oda sıcaklığı 20. 17'ye falan düştüğünde açarım genelde. Siz kaç dereceye düştüğünde açıyorsunuz?



 
eskişehir

dış sıcaklık - 12 derece
oda sıcaklığı - 23 derece

açmadım.
  • mr.goodcat  (13.10.15 21:46:28) 
aralık ortasından önce donsam da açmam. sonra belki. kadıköy'deyim. iki silahım, 400 kadar mermim ve bolca kazakla battaniyem var. doğalgaz faturasına verecek param yok. sadece banyo yapacağım zamanlarda banyonun peteğini açarım gebermeyeyim diye. normal insanlar her gün, bilemedin iki günde bir banyo yapar. bu da her gün kombi açmak demek. o yüzden tasarruf maksatlı banyoları da haftada bir güne indireceğim.


  • der meister  (13.10.15 22:03:59) 
Klima açık uyuyorum. Her seferinde bu küfrü ediyorum ama, cürümünü sktiğimin memleketi hangi akla hizmet Çukurova yazdım lan.


  • gunde 3 litre kola icen adam  (13.10.15 22:04:38) 
İstanbul, merkezi sistem açmadı pezevenkler daha. İmkanım olsa açmıştım.


  • noluyo yaa  (13.10.15 22:13:07) 
beykoz - açmadık daha.


  • lesmiserables  (13.10.15 22:14:23) 
Bugun bizim sitenin kaloriferlerini açtılar, ben de bir yarım saat kadar yaktim.


  • fraise  (13.10.15 22:20:03) 
kapi pencere acik yatiyoruz hala.


  • chaotic good  (13.10.15 22:25:34) 
Ben İstanbul'da elektrikli battaniyeyi ara ara açıyorum.


  • inawen  (13.10.15 22:43:05) 
antalya. valla ben.. nasıl desem.. sabah denize girdim işe gitmeden.


  • aykh  (13.10.15 23:11:51) 
sarıyer'de açıyoruz iki gündür. burası buz.


  • peggy  (13.10.15 23:16:33) 
izmir terasta mangal yakıp buzlu rakı içiyoruz. hayırdır kış falan mı geldi yoksa?


  • ground  (13.10.15 23:18:17) 
İzmir'de don atlet oturuluyor fakat uyurken pike az geliyor artık. Ben de evin ici 18-19 dereceyi görene kadar kaloriferi acmam, giyinerek idare ederim.


  • orient blue  (13.10.15 23:24:43) 
ankara, donuyorum. merkezi sistem olmasa 10 kez açmıştım...


  • yahveyire  (13.10.15 23:31:48) 
erzurum. sence?


  • ya ben lan neyse  (13.10.15 23:32:35) 
izmir. evin içi 25 diyo ama yalan bence. yine de kot ve tişörtle şu anda durabiliyorum. bir kaç gecedir iki tane elyaf yorgan ile yatıyorum. sabaha doğru serin oluyor ve sabahın köründe işe gittiğim için dün üstüme şu imitasyon deri ceketlerden aldım. doğalgaz içn biraz daha var. 18-20 olunca ben açarım.


  • bıdıbıdı  (13.10.15 23:51:17) 
İstanbul

Evde açmaya gerek duymadım daha ama ofis çok soguk oluyor açıyorum.
  • new day new life  (14.10.15 00:02:31) 
ağrı, ısı yalıtımlı, güney cephe 1 haftadır falan soğuktu ev. merkezi ısıtma olduğu için daha yeni yanmaya başlandı.


  • neverending nightmare  (14.10.15 01:06:28) 
ankara, teras kat.

evin etrafı açık durumda, hava akımı baya yoğun yani, yalıtım olduğunu düşünmüyorum.

merkezi sistem olduğu için henüz petekler sıcak değil, kapşonluyla çorapla yatıp kalkıyorum.

ha doğalgaz olsaydı açar mıydım? eğer o sayacı bozmayı başaramazsam açmazdım çünkü bu mevsimde doğalgaz yakmaya başladığın zaman ucu gelmiyor, bi nevi rahata alışıyorsun ve kış geldiğinde hava çok daha beter soğudunda direncin düşün olduğu için cüzdanını çok kötü yakıyor :/
  • Kykeon  (14.10.15 01:12:25 ~ 01:18:05) 
[]

Telefona gelen SMS'leri engelleme

Kesin bir yolu var mıdır saçma sapan yerlerden her gün gelen mailleri engellemek için. Telefonla pek alakası olmayan biri olsam da acil durumlar için basit tuşlu telefonuma her gün ortalama 5-6 farklı yerden reklam geliyor, bir ara mesaj almak istemiyorsanız opsiyonu sunulsa da bu mesaj atan yerlerin hiç böyle bir derdi yok, alakamın olmadığı iddaa-bahis siteleri gibi yerlerden gelen mesajlardan yıldım.




 
Android kullanıyorsanız engelli numaralar var. Iphone'da da vardır sanırım.


  • johnmalkow  (04.10.15 19:04:58) 
Johnmalkow laf arasında arkadaşlarım akıllı telefonda bu soruna çözüm olduğunu söylemişlerdi. Ben soruda yazdığım gibi tuşlu telefon kullanıyorum ve değiştirmeyi düşünmüyorum.


  • candanag  (04.10.15 19:21:20) 
[]

Türkiye'de etnik gruplar

Üzerine sağlam bir referans kaynak arıyorum bir arkadaşıma hediye vermek üzere, iyi bir kaynak bulabilirsem kendi kütüphaneme de eklemeyi düşünüyorum. Kitapları pek inceleme fırsatım olmadı ve etnisite gibi konularda pek bilgim yok, ama piyasada birkaç tane kitap görünüyor, bu kitapları veya başka sağlam referans bilenlerin görüşlerini almak istedim.
Ahmet buran - Türkiye'de diller ve etnik gruplar
Peter alford andrews - Türkiye'de etnik gruplar (bu kitap hakkında tam çeviri olmadığı ve tekzipler olduğu yönünde negatif yorumlara denk geldim)
Cemal Şener'in kitabını kitapyurdundaki olumsuz yorum sebebiyle şimdilik liste dışı bıraktım. Ahmet buran ın kitabına olumlu yorum veren olursa değerlendirmeye alacağım.

 
Peter Andrews'in kitabı oldukça yüzeysel, bir batılıya yeterli olabilir ama biz türklerin yutmayacağı yanlışlar var.


  • firez  (26.09.15 00:29:04) 
[]

ev satın alma sonrasında çıkan genel masraflar

diyelim kiradasınız, halihazırda var olan eşyalarınızı olabildiğince kullanacaksınız yeni satın aldığınız evde de, buna göre tam yerleşene kadar ayrıntılar hariç kabaca hangi masrafların öngörülmesi gerekir. Benim aklıma gelenler şu şekilde: Temizlik, nakliye, elektrik-su-internet gibi olayların alınması, halı-perde gibi yeni eve uygun malzemeler, doğalgaz-kombi-kalorifer-tesisat bakımları...




 
boya badana


  • sta  (20.09.15 22:34:12) 
tapu masrafı
nakliye +1
boya badan temizlik +1
nakliyede hasar gören eşya tamiri, kırılanların yeniden alınması
eğer bu işten alyanan yoksa avize vb taktırmak bedeli
  • kuzey li  (20.09.15 22:37:02) 
yeni ev sıfırsa iskan masrafı da eklenebilir.


  • hadi hadi  (20.09.15 22:41:59) 
yeni ev aldım.
gaz:1000 tl
gazla uyumlu ankastre seti (alma zorunlu gibi): 2500 tl
elektrik ve su aboneliği (yaklaşık): 1000 tl
tapu (metrekareye göre): 3000 tl
iskan: 1000 tl
bunlar net. diğer ıvırı zıvırı saymıyorum. örnek: anahtarı inşaat sorumlu ustasında alma 50 tl.
  • fempusay  (20.09.15 23:23:35) 
Periyodik olarak da aşağıdaki masrafları hesaba katabilirsiniz.
Her yıl deprem sigortası
Ev kredi ile alındıysa kredi sahibinin hayat sigortası ( her banka zorunlu tutmuyor veya baştan toplu bir meblağ alıyorlar)
Normalde kiracıyken dahil olmadığınız yatırım aidatları (dış cephe kaplama, asansör bakımı vb.)
  • mononoke  (21.09.15 00:05:00) 
Kısa ve öz 10000.


  • trejemu  (21.09.15 00:11:46) 
[]

doğal oda kokusu

marketlerde ve muhtelif dükkanlarda satılan kimyasal içerikli oda kokuları, çubuklu zamazingolar, yumuşatıcı, kokulu mum veya tütsü harici tavsiyeleriniz nelerdir? Turunçgiller mevsimi geliyor, kabukları ile falan bir şeyler yapılabilir mi? ya da ne bileyim hani çekirdek kahveyi çekersiniz ya da filtre kahve yaparsınız da hoş bir koku yayılır ya -bana göre elbette- bunun gibi çok kesif olmamakla birlikte devamlı veya uzun süre eve/odalara güzel bir hava katan önerileriniz nelerdir?




 
lavanta yastıkları, kokulu sabunlar, yağlar kullanabilirsin.
ben ful kokulu sabun almıştım. salonda sehpada duruyor seneyi geçti hala miss gibi koku veriyor.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.09.15 18:49:13) 
[]

deri mont kuru temizleme

bugün deri montumu kuru temizlemeye verdim de fiyatını görünce anlık bir şok geçirdim. Genelde takım elbise veren birisi olarak 10'lu 20'li rakamlara alışmışken 60'ı görünce şaşırdım doğrusu. Meraktan internette baktım da indirimle 50'ye yapan yerler var ama ortalaması 60 TL ve üzeri. Bunun sebebi nedir? ekstra nasıl bir işlem yapılıyor da fiyatı takım elbiseye nazaran üç katına çıkıyor?




 
Soruya cevap değil ama aklınızda bulunsun: Kuzenim, ülkenin önemli deri mühendislerinden biri (evet deri müh. de var ve kendisi de dalgasını geçer), bana dediği; " asla deri ceketini kuru temizlemeye verme". Nemli bir bezle silmek ve vazelinli bir süngerle bakım yapmak yeterli.


  • karmmark  (18.09.15 15:39:38) 
deri montu kuru temizlemeye verme. suni olsa bile verme. aman.


  • sansar  (18.09.15 15:43:27) 
[]

orijinal dili ve altyazısı İngilizce olan TV kanalları nelerdir?

Teledünya Üst Pakette bildiğim kadarıyla bu şekilde, yani İngilizce dil ve altyazı seçeneği bulunan kanal sadece English Club TV, diğer sağlayıcılar veya paketlerde bu şekilde olan başka hangi kanallar var? Kastım, belirttiğim kanaldaki gibi %85-90 İngilizce altyazı sağlayan -kendiliğinden veya seçmeli- kanallar, günde en fazla 0,5-1 saat falan video kliplerin sözlerini veren müzik kanalları değil.




 
Digitürkteki dizi kanallarımda ing. Altyazı seçeneği vardı


  • Mcfly  (12.09.15 20:56:55) 
[]

resimlerde görülen ve meyvesi olan ağacın türü nedir?

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

Elme veya armut cinsi değil gibi görünüyor ama yabanarmudu (ahlat)da olabilir, bilen çıkar diye düşünüyorum.

 
önce ayva gibi gördüm, sonra henüz kızarmamış muşmulaya benzettim. hurma yani trabzon hurması.


  • headredhead  (08.09.15 19:59:20) 
ayva


  • mayeskuel  (08.09.15 19:59:30) 
ayva.


  • lolita  (08.09.15 20:03:08 ~ 20:03:23) 
bana ayva gibi gelmedi onun için sordum aslında, en büyük hali bu kadar meyvenin artık ağaçtan dökülüyor, olgun hali yani.


  • candanag  (08.09.15 20:10:23) 
Bence ayva degil yabani armut turune benziyor.


  • delicevat  (08.09.15 20:32:30) 
  • m e b  (08.09.15 20:46:42 ~ 20:47:03) 
alıç meyvesi bu. buradan öyle görünüyor.


  • uzunuzunilgi  (08.09.15 21:18:20) 
[]

kek yapımından anlayanlar

yılda toplasan en fazla 2-3 kez keyfime göre kek yapan birisi olarak mesai arkadaşlarıma p.tesi görece sağlıklı kek -beyaz un, rafine şeker içermeyen-yapacağımı söyledim, belli ana maddeleri kullanır kafama göre zenginleştiririm, tabiki bunun oluşumunda nette var olan çeşitli tariflerden ilham alırım, soracağım soru bu sefer temel alacağım tarife kendi ekleyip çıkaracaklarım üzerine.

temel alınacak tarif: harbiyiyorum.com

şimdi ben bu tariften tahini çıkarmayı, yer fıstığının yanına ceviz ve fındık eklemeyi düşünüyorum. kuru üzüm yerine incir de kullanabilirim. Ama bu tarifte süt veya kabartma tozu bulunmuyor, sizce eklemelimiyim? son olarak bu saydığım malzemelerin yanına biraz da kakao eklesem nasıl olur?

sonradan akla gelen edit: kakao yerine evde bulunan çikolatalı whey proteinden kullansam nasıl olur acaba? bunu da merak etmiyor değilim.

 
emin değilim ama süt ve kabartma tozu daha çok normal unla etkileşime geçer diye düşünüyorum, belki yulaf kabarmaya meyilli değildir. Tahini çıkarırsanız biraz zeytinyağı falan koyun, tahin yağ sağlıyor sanırım. Kakao güzel olur bence, çok olmasın ama.


  • whoosie  (02.09.15 16:15:26) 
@whoosie tahini kesin çıkarırım da z.yağı yerine kekte doymuş yağ damak tadıma daha uygun olur, bu durumda tereyağ veya hindistan cevizi yağı kullanabilirim.


  • candanag  (02.09.15 16:18:47) 
Bir de bu tarifte hem yulaf hem yulaf unu kullanmış ama ölçülerini yazmamış. Yulafın ne kadarı un haline geliyor ne kadarı normal kalıyor acaba? (evet, ben de yapacağım sanırım :)


  • whoosie  (02.09.15 16:23:47) 
whey kurutabilir keki. evvelce denemedinizse tavsiye etmem. bir de, kakaosuz tarife kakao eklendiginde seker takviyesi yapmak gerekebiliyor.


  • e haliyle  (02.09.15 16:25:29) 
ben seviyorum doğrudan yulaf ezmesini kullanmayı ama çok sevmeyen de var, tahta gibi gelebiliyor insanlara, onun için ben tüm yulaf ezmesini mutfak robotundan geçirip un halinde kullanacağım. tarifte de sanırım sadece un olarak kullanıyor.


  • candanag  (02.09.15 16:27:55 ~ 16:29:27) 
hem metinde hem görselde tane yulaflar var da ben de o yüzden merak ettim.


  • whoosie  (02.09.15 16:37:30) 
olmaz değil elbette, yulaf ezmesi doğrudan da kullanılabilir, ben 500 gr falan yulaf kullanmayı düşünüyordum, 100 gramını doğrudan kullanmak daha güzel olabilir aslında.


  • candanag  (02.09.15 16:42:53) 
tarifi baya geliştirdim kendime göre ve böyle oldu, güzel oldu, tahta gibi olmadı, ama bundan sonraki denememde biraz daha yumuşatmak ve aromayı zenginleştirmek için limon-portakal kabuğu rendesi-suyu katmayı düşünüyorum.

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com
  • candanag  (06.09.15 15:02:27) 
[]

akıllı telefon aksesuarı

Antrenmanda kullanılan bu kolluk dışında vücuda ergonomik bir şekilde sabitleme aksesuarı bulunmakta mıdır?

Akıllı telefon kullanmıyorum ama kullananların sporda sadece kolluk ile bunu hallettiklerini görüyorum, böyle bir kolluk kullanmak istemezsek alternatif çözüm önerisi var mıdır cebe koymak dışında? konunun yabancısı olduğum için şunu da ekleyeyim, spor esnasında kullanırken şu marka şu model telefonun şöyle bir artısı var denilebilir mi?


 
göğüse sabitlenen bant gibi birşey görmüştüm birinde. o kolluğun göğse dolandığını düşün. ama çok kullanışlı ve pratik değiller.


  • baharat  (10.08.15 16:19:29) 
o kola takılan bant serum gibi sıkıyor kolu zaten çok kullanışsız. telefonu boynuna asıp atletin/tişörtün içine koymak dışında bir şey gelmiyor aklıma.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (10.08.15 16:22:41) 
kol bandını kolunuzun bilek ile dirsek arası kalan kısmına takrsanız daha rahat edersiniz.


  • elovitnas  (10.08.15 17:36:25) 
[]

kişiye özgü spesifik kilo artışı sağlayan yiyecekler

Malumunuz, bu ortamda her gün sağlıklı yeme-içme üzerine sorular soruluyor, üç aşağı beş yukarı nelerden sakınılması gerektiği üzerine herkes bilgi sahibi. Benim soracağım soru daha önce sorulmuş olabilir ama arama için uygun kelime aklıma gelmedi, geçen gün kilo alma-verme vs. üzerine arkadaş bir şeyler anlatırken bir arkadaşının yaptırdığı test sonucu domatesin kendisinde kilo aldırdığını öğrenmiş. Bu konuyu tekrar açamadım ama aklıma takıldı, sorayım dedim. Genel olarak basit karbonhidratlar haricinde abartmamak kaydıyla tüketilen ve sağlıklı olarak gördüğümüz domates gibi spesifik bazı meyve veya sebzelerin kişiye göre başlıbaşına kilo aldırması mümkün müdür? benim aklıma pek yatmadı ama zamanında bazı testlerle salt kilo alımı değil ama bünyeye dokunan yiyeceklerin tespit edildiği gibi bir şeyler de duymuştum, Ayurveda buna mı giriyor başka bir şey mi onu da bilmiyorum, bu konuda uzman olanlar aydınlatır belki.

Bununla dolaylı olarak bağlantılı bir de kan grubuna göre diyet olayı var, D&R da rast gelmiştim ayak üstü kendi kan grubumu incelediğimde özellikle kırmızı etten falan sakınmam gerektiği yazıyordu, haftada 3-4 gün tüketen birisi olarak daha da bakmadım kitaba, bu konuda pek aklıma yatmadı ama bilimsel dayanağı vardır belki bilemiyorum.


 
Sanmam öyle bir şey olacağını. Hani bu çok basit bir şey. Sağlıklı bir bireyde vücuda giren enerji çıkandan fazla olursa kilo alırsın. Daha da ilerisi yok. Bu sebepten tek bi besin kilo aldırır, diğerleri aldırmaz diye bir olay olmaz.


  • Haldamir  (02.07.15 11:19:26) 
Genotip diyetiyle ilgili destekleyen hiçbir araştırma görmedim.


  • arnold schwarzeneger  (02.07.15 11:23:14) 
Kan testi diyetine de bakındım, çok saçma geldi ve bilimsel olarak hiçbir dayanağı yok. Niye asılsız olduğuna bakmak istersen burdan bakabilirsin. Diyeti eleştiren akademik makaleler felan da var kaynaklar arasında.
en.m.wikipedia.org

  • Haldamir  (02.07.15 11:24:44) 
Yiyecekler herkes için aynı kaloridedir. Yani domatesi sen yediğinde kaç kalori alıyorsan ben yediğimde de aynı kaloriyi alıyorum, ki kilo alımına neden olan şey de en temelde ihtiyaç fazlası kalorilerdir. Kimi metabolik ve alerjik farklılıkları saymazsak eğer yiyeceklerin bireyler üzerindeki etkisi aynıdır ve değişmez. Bunun aksini iddia eden her türlü görüş gazete eklerinin orta sayfasındaki en süper 10 diyet mantığıyla ortaya atılmıştır iddialardır.


  • angelus  (02.07.15 11:31:01) 
Arkadasin dogru söylemis. Son zamanlarda kanitlandimi bimiyorum ama cesitli vucut tiplerine görede beslenme sekilleri var. Örnegin spor yapip kas kütlesi kazanmak isteyen birine devamli karbonhitrati ve proteini yükselt yagi azalt derler. Halbuki benim bünyede protein, karbonhidrat ve yag esit alindiginda reaksiyon gösteriyor.

Internette arastirirsan assagi yukari sende bir fikir sahibi olabilirsin. Genelde sorduklari sorular, kemiklerin kalin mi, yada tatliya mi yoksa karbonhidrat kaynaklarina mi dayanamazsin vs.

Kaynakta veriyorum :) www.sabah.com.tr
  • VIPCH  (02.07.15 11:47:35 ~ 11:48:27) 
[]

kinoa/esmer pirinç gibi ürünleri hangi siteden sipariş veriyorsunuz?

bu tip her markette bulunmayan kinoa-esmer (yabani) pirinç-h.cevizi yağı-chia gibi ürünleri toplu olarak aldığınız ve güvendiğiniz siteler nelerdir? ilk başta google aramasında Dimyat www.dimyat.com.tr geliyor, alternatif önerileriniz var mıdır?




 
Almiyorum, bulgurun yandan yemisinin kilosuna 40 lira vermek hic akil kari gelmiyo


  • balpolen  (25.06.15 18:27:57) 
[]

yeni dönem bilim kurgu film tavsiyesi

sanırım ilk defa film tavsiyesi isteyeceğim, benzer duyurularda bazen güzel filmler yakalıyoruz, ben de sorayım dedim, özellikle yapay zeka üzerine filmler daha çok ilgimi çekiyor, dizi olarak Black Mirror da baya hoşuma gitmişti.

eski dönemleri bir yana koyarsak yeni dönemden -ağırlıklı olarak popcorn üzerinden- izlediğim filmlerden aklıma gelenler şu şekilde:

- Interstellar
- Chappie
- Ex Machina
- Lucy
- Gravity
- Snowpiercer
- Her
- Automata
* Time Lapse başladım ama bitiremedim, sarmadı.
** Divergent izledim ama beğenmedim.
*** I Origins izlemedim, konusu çekmedi, yine de tavsiye eder misiniz?

 
Edge of Tomorrow


  • cyrus harding  (24.06.15 21:29:53) 
@cyrus harding "edge of tomorrow" da izlemeye başlayıp yarıda bıraktıklarımdan, izleyemedim.


  • candanag  (24.06.15 21:37:24 ~ 21:37:33) 
(bkz: moon)
(bkz: oblivion)

  • rodriguez2  (24.06.15 22:20:44) 
Pek yapay zeka muhabbeti yoktu ama sci-fi namına Pandorum vardı 2009 yapımı sanırım, ben beğenmiştim epey

www.imdb.com
  • panzerkampfwagen iv  (24.06.15 22:22:40 ~ 22:23:18) 
@rodriguez2 moon beğendiğim filmlerdendi, yazmayı unutmuşum, oblivion'u izleme listesine alacağım.


  • candanag  (24.06.15 22:23:09) 
[]

duyurunun doktorlarına ya da bilgililerine antibiyotik sorusu

idrar testi sonrasında eritrositin çok fazla çıkması sebebiyle doktor antibiyotik verdi (Cipro-500 mg), 12 saatte bir olmak üzere günde iki kez kullanacakmışım, bu 12 saat kuralı sabit midir? soruyu sorma sebebim oruç tutmak istersem bu sürenin 12 değil 5-6 saate inmesi.

Belki bu işin uzmanı ürolog buralarda olabilir diye eritrosit sınırının 0-3 olması gerekirken ben de 12 çıkması sebebiyle antibiyotik kullanımı dışında bunu indirmek için başka önerilerinizi de alabilirim, doktor sadece bol su içmemi önerdi.

NOT: röntgen-ultrason sonuçlarına göre böbrek taşı gibi bir oluşum yok.

 
12 değil 10 saat olur ama 6 saat olmaz. 5 gün oruç tutmamanız gerekiyor. keşke doktora söyleseydiniz de günde 1 defa içilen antibiyotiklerden verseydi. zimaks mesela uygun olabilir size belki.

he bu arada ne kadar araştırıldı bilmiyorum ama eğer enfeksiyon kesin değilse ve sadece kan varsa idrarda kan olması araştırılması gereken bir konu. antibiyotiği bitirdikten sonra hala kan olup olmadığının tekrar kontrol edilmesi gerekir.
  • fayfim  (22.06.15 16:30:14 ~ 16:41:58) 
12 saat kuralı (+/-1)sabittir, düzensiz içersen ilacın etkisi azalır çünkü kanda pik seviyesine ulaşmışken bunu devam ettirecek diğer doz gelmez ve ilaç konstrasyonu tekrar düşer ve her seferinde yeni başlamış gibi grafiğin altında kalır ve istenilen etkiyi göstermez.

Eğer bu dönemde antibiyotiğini düzenli içmezsen şikayetlerin belki geçer ama enfeksiyon kronikleşir ve kronik enfeksiyonları tedavi etmez her zaman daha zordur, özet: sağlığın için 12 saatte bir içmek zorundasın.
  • neferkitty  (22.06.15 16:31:46 ~ 16:32:12) 
14 tablet 7 günde bitecek, tamam oruç tutmayacağım ama doktora soramadığım bazı soruları sizlere sorabilirim sanırım, günde ort. 4 kupa çay-2 kupa kahve içen birisiyim, bunların negatif etkisi olur mu 3 litre ve üzeri su alınmasına rağmen. Ayrıca, bu idrarda kan çıkmasından beri daha önce antrenmanlarım dolayısıyla kullandığım protein tozu ve kreatini bıraktım, bunları tekrar kullanmanın negatif bir etkisi olur mu? haftada bir gün ara vererek kullandığım multivitamin ve balık yağının bir etkisi olacağını sanmıyorum ama diğerleri konusunda sizlerin görüşlerini alabilirim. Doktor ayrıca iki hafta sonra idrar testini tekrarlamamı istedi, o zaman belli olur azalma ya da yok olma, teşekkürler.


  • candanag  (22.06.15 16:51:33 ~ 16:53:09) 
[]

mutfak tezgahı köşesindeki açıklığı kapatmak

için öneri alabilir miyim? Dün Ankara Beğendik'te tamir malzemelerinin bulunduğu bölümdeki elemana görsel olmadan anlattım ve tamir takviye bandının işimi göreceğini söyledi, sizlerin de önerilerinizi almak istedim. Ben kendimce sağlam 1-2 yapıştırıcıyla bir süre tutturdum ama sonra yine açıldı daha sağlam bir şeye ihtiyacım olduğunu anladım, elbette bir taraftan orayı kapatınca kötü bir görüntü olsun da istemiyorum.
i.hizliresim.com



 
Mutfak tezgahı olduğu için sıvı teması çok olacaktır, o nedenle her yapıştırıcı güzel sonuç vermez. Şeffaf soğuk silikon ile orayı yapıştırırsanız bence sorun çözülür, hem de kötü bir görüntü oluşmaz.


  • johan sebastian  (24.05.15 19:48:11) 
çekomastik sürün


  • masa penisi  (24.05.15 19:49:32 ~ 19:49:57) 
şeffaf silikon +1

ama işlem öncesi ve sonrası bir süre kuru olması gerekir
tekrarlamasın
  • indescribable  (24.05.15 19:51:03) 
Silikon filan bu derde çare olmaz. Epoksi kullanın. İçine renkli dolgu maddesi katarak macun kıvamına da getirebilirsiniz. Bir kere tutunduğunda oldukça sağlam bir bağ oluşacaktır, boya rengini de tezgah rengine yakın seçerseniz kötü de gözükmez, uygulaması biraz zordur ama neredeyse kalıcı çözümdür.


  • roboute guilliman  (24.05.15 22:30:21) 
[]

7 haziran 2015 genel seçimlerinde

oy kullanacak Suriye kökenli kişi sayısına ve bunu 2011 verileriyle kıyaslamanın mümkün olacağı güvenilir bir bilgi var mıdır? Diğer bir ifadeyle son yıllarda ülke bazında vatandaşlığa geçen -ve dolayısıyla seçimlerde oy hakkı olan seçmen- kişi sayısı da anlamlı olabilir diye düşünüyorum.




 
suriyelilerin vatandaşlığa geçtiğini sanmıyorum. böyle bir şey olsa muhalif basında büyük olay kopardı. hükümet bu insanları vatandaşlığa alma politikası gütmüyor. ne mülteci ne vatandaş, misafir diyorlar. mülteci statüsü bile vermek istemiyorlar o derece, ne oy kullanması. ikameti bile belli olmayan bir sürü insan nasıl oy kullansın? isyan çıkar ülkede, sandıkta boğazlarlar adamları.

not: beni göt edecek bilgi dolu linki, cevabı verene şükran duyarım.
  • mistreated  (19.05.15 20:29:31) 
arkadaşlar antakya da içleride olduğumdan ve bildiğimden yazıyorum .ilk gelmeye başladıklarından bu yana ,genel anlamda akın akın türk vatandaşlığına geçme olayı ,durumu yok . varsa da en bilineni evliliklerde oluyor .
şunu da siz sormadan ben cevaplayayım. vatadaş olup oy kullanacak olsalar "tereddütsüz" akp ye oy vereceklerinden emin olabilirsiniz .

  • 1adam  (19.05.15 23:41:56) 
[]

Vatan Partisi'nin 152 adanın işgali üzerinden siyaseti

bu konuda detaylı bakamadım ama google da aratınca genelde Vatan Partisi ve onun yayın organları Aydınlık-Ulusal Kanal üzerinden haberler geliyor, objektif olmayabilir diye açıp okumadım ama bu konuda başka yayın organlarında da bir habere rastlamadım, çapraz sorgulama yapabileceğimiz Türkiye'nin dış politikasında bu konuya yer veren akademisyenlerin ya da farklı kuruluşların, o da olmadı ben bu konuyu iyi biliyorum diyorsanız kendi görüşünüzü de sunabilirsiniz, görüşlerini palaşabilir misiniz? Aslında beni bu Partinin seçim kampanyasından ziyade ilk bakışta büyük öneme sahip görünen bu işgal olayının neden farklı yayın organları tarafından verilmediği, belki de benim takip ettiklerim arasında yok ya da gözden kaçırmışım.




 
sadfasdgfdsagasdf çok komik bu perinçek.
12 adalar denilen yer ege adalarının bir bölümüdür. mesela midilli 12 adalarda değildir. güneydoğu ege adaları 12 adalardır ve 12 adalar da aslında 12 adadan çok fazladır ama 12 büyük ada olduğundan 12 ada denilir.
bu ön bilgiden sonra 12 adalar trablus savaşında italya işgaline uğrar ve uşi anlaşmasıyla italyanlara bırakılır. sene 1911. adalar 1945 yılına kadar italyanın kendi öz malıdır. nasıl ki kıbrıs 1960 yılına kadar ingiliz malı olduysa bunlar da öyleydi. 1945 yılında yunanistan 2. dünya savaşının galip bir devleti olarak mağlup taraf italyadan 12 adaları istedi. onlar da zaten bize uzak al senin olsun diyerek yunanistan'a verdi.
yani vatan toprağı geyiğinin en son yapılacağı yerlerden biri. batum veya musul için ağlasan anlarım da 12 adalar olmaz moruk.
bu saçmalığa diğer yayın organlarında neden yer verilmediğini anlamış olman gerek değil mi?
  • cekilmis gayfe  (10.05.15 21:04:32) 
İnternetten bakındım şimdi, bahsedilen 2004 sonrasında belli başlı kayalık sorunlarıymış. Ada(island) değil islet olarak literatürde geçiyorlar ve 16 adetmiş. Türkiye muhalefeti, bu de facto işgale ses etmeyen hükümeti eleştiriyor şeklinde haberler.

greece.greekreporter.com

www.todayszaman.com
  • protector  (10.05.15 21:14:32 ~ 21:15:54) 
[]

Sayın Apartman Yönetimine Zarfı

üzerinde sadece başlıktaki şekilde yazı bulunan kapalı zarf 2 gündür apartman posta kutularının üzerinde duruyordu, bugün yere düştüğünü görünce tekrar posta kutularının üzerine koyayım dedim, posta kutularının arkasında ince bir boşluk olduğunu bilmediğimden/fark edemediğimden zarf oradan aşağıya düştü ve uzanıp alınabilecek uzaklıkta ya da genişlikte değil, sorum son zamanlarda bu şekilde apartmanına zarf gelen varsa ne ile ilgili olduğudur, google da arama yaptım çıkartmaadım, lokasyon Çankaya-Ankara. Aklıma gelen ihtimallerden birisi seçimlerle ilgili (seçmen kağıtları gibi) olabileceği yönünde.




 
Isı yalıtımı vs gibi şeylerin reklamıdır muhtemelen.


  • otonom  (07.05.15 14:38:15) 
böcek ilaçlama,
doğalgaz
vesaire gibi saçma sapan reklam mektuplarıdır dert etme.
  • metket  (07.05.15 14:43:27) 
önemli bi şey olsa direk yöneticiye verirlerdi veya üstünde pul vs olurdu. reklam oluyo onlar genelde.


  • acukali ekmek  (07.05.15 14:45:58) 
[]

Ankara'da erkek saati

konusunda geniş ürün/marka yelpazesine sahip hangi mağazaları önerirsiniz?




 
  • cekilmis gayfe  (24.04.15 17:06:43) 
saat&saat in fiyatları piyasadan oldukça fazla diye biliyorum.


  • tosunpasa  (24.04.15 17:56:58) 
Ulusta adını yanlış hatırlamıyorsam alsancak pasajı var. Anafartaların arkasında. İçerisi saatçi dolu. Pazarlık yapma şansın var.
Almadan mutlaka internette fiyat araştırması yap.

  • corneillus  (24.04.15 18:01:46 ~ 18:02:05) 
[]

sayıların yazılışı

TDK da www.tdk.gov.tr böyle bir açıklama var ama bana çelişkili ifade varmış gibi geldi -ya da ayıkamadım- iki somut örnek üzerinden soracağım

1. X kentinin nüfusu "3,2" mi "3.2" mi?

2. X ülkesinin dünya ülkeleri Y endeksine göre ülke skoru 10 üzerinden "7,5" mu "7.5" mi?

 
Nüfus 3200 ise, 3.200 olarak yazılıyor. (yedinci madde)
tam sayı değilse, yedi buçuksa yani 7,5. (sekizinci madde)

  • burfak  (17.04.15 21:21:20) 
Türkçe'de ondalık basamak virgül ile, İngilizce'de nokta ile ayrılır. Yani örneklerinizde 3,2 ve 7,5 doğru olan.


  • dysbaricosteonecrosis  (17.04.15 21:22:09 ~ 21:22:25) 
kafamı karıştıran nokta, benim bahsetmek istediğim sayının normalde 3.200.000 kişi olması nüfus olarak ama benim bunu yer kaplamaması için kısaltarak yani 3,2 milyon ya da 3.2 milyon şeklinde belirtmek istememden kaynaklanıyor.


  • candanag  (17.04.15 21:25:23 ~ 21:25:39) 
Milyonu unutun, 3,2'deki iki rakamı ondalıkta olduğu için virgül ile ayrılması gereliyor. Şöyle düşünebilirsiniz; milyon diye yazabilmek/okuyabilmek için sağdan altı hane silmeniz gerekiyor, böylece iki rakamı ondalık basamağa düşüyor.

Sayıdan sonra söylediğinizin pek önemi yok, sayıya bakmak gerekiyor. Mesela 1.500 metre olsaydı linkteki örnek, bunu 1,5 kilometre olarak yazabilirdiniz.
  • dysbaricosteonecrosis  (17.04.15 21:33:34) 
Türkiye de ondalık ayraç için "," kullanıyoruz, bindelik ayraç için ise ".", bir de listeleme ayracı var, Türkiye'de ";" kullanıyoruz.


  • birdenbire  (17.04.15 22:28:02) 
[]

seçim haritası - milletvekili dağılımı hesaplama

secimharitasi.com bu sitenin alternatifi var mıdır?

bugün bu siteyi 5-6 arkadaş denedik, genelde mantıklı buldular, en fazla % 1-2 sapma var gibi geldi bize, alternatif bir site varsa karşılaştırma yapacağım, bu uygulama da başarılı bence ama, reelde seçim sistemi hesaplamalarındaki ayrıntı bazı hususlar sebebiyle bazı illerde (+/-)1 oynamalar olabilir ama genelde 5-10 milletvekilinden fazla olmaz bu sapma diye düşünüyorum, ama bazı kombinasyonlarda elbette bu 5-10 sandalye baya önemli olacak.


 
kendi soruma cevap vereyim, sözlükte denk geldiğim alternatif site icon.cat


  • candanag  (12.04.15 02:39:51) 
[]

Argo atasözleri

hakkında derli toplu bir eser arıyorum, bir nevi rahmetli Hulki Aktunç'un Argo sözlüğünün muadili atasözleri üzerine, netten az bir taramayla eksisozluk.com ve www.uludagsozluk.com gibi linklere ulaştım ama ben kütüphanemde bulunmasını istiyorum ara ara açıp okumak-incelemek amacıyla, 1-2 örnekle somutlaştırmak gerekirse,

"tedariksiz sıçmaya giden domala domala taş arar"
"götü kaşınan keçi çobanın değneğine sürtermiş"
"eşek bilmediği otu yerse başı ağrır"

 
"insan başına ne gelirse ya meraktan ya yaraktan gelir"


  • mrvengeance  (09.04.15 23:01:16) 
"Ağzının dömelmesinden Ömer diyeceğin belli"

"Çorumlu'yla arkadaşlık etme küstürürsün, silme götünü cam kırığıyla kestirirsin"

"Hacı, hacıyı Mekke'de sikermiş"
  • ruhi bir banyo  (09.04.15 23:12:42 ~ 23:13:19) 
[]

evimizin yeni üyesine isim önerisi

bugün sahiplendiğimiz 3 aylık erkek gri-beyaz kedimize isim önerilerinizi bekliyorum, klişe/bilinen ya da absürt (şakir, hacı, abbas vs. siz anladınız onu) isim önerenler ocak dışında kalacaktır.

NOT: evde ilk günü olduğu için masum ya da zavallı görünüşü yanıltmasın, bir aya kadar kendi diyetim gibi protein ağırlıklı bir beslenmeyle zımba gibi bir aslan olacağını düşünüyorum.

i.hizliresim.com

i.hizliresim.com

 
aragorn


  • rentts  (26.03.15 19:37:53) 
kuzeyin oğlu volkan konak


  • rakicandir  (26.03.15 19:39:42) 
shiva


  • soul sacrifice  (26.03.15 19:40:08) 
Pastel
Bu arada cirkin isim akimini sevmemenize güldüm ben de gicik oluyorum, osman diye abdul diye kedi mi olur. Marjinal olma cabalari hep

  • anneboleyn  (26.03.15 19:40:11) 
atilgan


  • rentts  (26.03.15 19:42:01) 
Ezio.

Yüzündeki renklerin oluşum desenini Ezio'nun kapişonuna benzettim:

galeri8.uludagsozluk.com
  • long live rock n roll  (26.03.15 19:43:30 ~ 19:43:59) 
bostik yada mastinox


  • basond  (26.03.15 19:44:30) 
Müflon

Çok sevimliymiş bu arada. Hiç zavallı da gözükmüyor. Baya da tonton 3 aylık yavruya göre. Kocaman, iri bir şey olur bu oğlan büyüdükçe :)
  • Thredith  (26.03.15 19:45:12) 
thor


  • Alt4y  (26.03.15 19:46:50) 
Lamazi :)
Gürcüce tatlı, güzel, sevimli anlamlarinda kullanılır.

  • eksi sozlugun tatli insani  (26.03.15 19:52:04) 
YOKEDİCİ_JOJUQ_KİNQ


  • patr  (26.03.15 19:55:08) 
Ceremi


  • heritage  (26.03.15 19:59:07) 
sizlere göre klişe ya da absürt kapsamına girer mi bilmiyorum ama şu anda "Kayra" ismi yakın gelmeye başladı, sokakta bulunup veteriner aracılığıyla edindiğimiz bu yavruyu eve almamızın temel nedeni yardım etmekti, bu nedenle kayra anlam itibariyle de uyuyor, ama son yıllarda popülerleşen isimlerden olduğunun da farkındayım.


  • candanag  (26.03.15 20:02:39 ~ 20:03:20) 
Anglif. Ben kedim olsa Anglif derdim ona


  • bihruzbey  (26.03.15 20:03:43) 
cısto veya kafka


  • seyduna6687  (26.03.15 20:06:00) 
mufasa(bkz: )en.wikipedia.org


  • old possum  (26.03.15 20:07:45 ~ 20:08:35) 
tabii ki aurello.


  • nacht des todes  (26.03.15 20:12:32) 
Duman


  • yeşilqueen  (26.03.15 20:25:01) 
Curri. Debatik Curri de olabilir.


  • yirmisantim  (26.03.15 20:29:26) 
fındık
çapkın
dost
asil
viski
alfa
zeki
  • u  (26.03.15 20:32:03) 
blu


  • laranja  (26.03.15 20:42:04) 
rodrick yakışır bence.

babynames.net sizin kedide nordik tipi var.
  • alice practice  (26.03.15 20:43:15 ~ 20:44:17) 
Püskevit


  • Hersheys  (26.03.15 20:46:13) 
pisică diye yazılır pisika diye okunur. romence kedi demek.

hem içerisinde "pisi" yi barındırıyor.

güzel fikir, bence düşün.

benim kedim olsa koyacağım isim budur.
  • emcekare olmadi einstein olsun bari  (26.03.15 20:49:44) 
Murpy

benzer kedimin adı,
  • retroow  (26.03.15 20:50:36) 
böbrek
ahmet
victor hugo boss
lamia
nejdet
albus
hayvan
  • vedat chili peppers  (26.03.15 20:52:13) 
Milan
Boris
Momo
Samuel
Odil
Macbeth
Hamlet
  • saçdemeti  (26.03.15 21:29:17) 
[]

Hamilelikte diyabet testi görüşleri sebebiyle Canan Karatay'a suç duyurusu

bugün haberlerde görmüştüm, sözlükte de değinilmiş ve haber linki olarak www.hurriyet.com.tr verilmiş.

Biraz önce tv'de başka birisi bir sunucu ile bu suç duyurusu sebebi ile konuşuyorlardı, adam hamilelikte diyabet testinin herhangi bir zararına dair bilimsel bir çalışma olmadığından falan bahsetti, yani anladığım kadarıyla Karatay'ın bu görüşünün hiçbir bilimsel dayanağının olmadığını söylemek istiyordu. Bu konudan anlayan veya bu konu hakkında araştırma yapmış kişiler varsa hamile kadınlarda diyabet testine dair olumlu/olumsuz görüşlerini, araştırmaları vs. paylaşabilir mi?


 
bebeğini riske atmak istiyorsan testi yaptırmazsın, bu kadar basit. bir kereliğe masus o şekeri içmediğinde diabet olduğu bilmezsin, bebeğinde pek çok komplikasyon olur. bunun mesuliyeti sadece ve sadece sendedir. ne gibi komplikasyonlar olduğunu tek tek yazmayacağım, küçük bir google araştırması ile görülebilir.

ogtt yapıldığında muhtemel yan etkisi: hızlı şeker yükselişi ya da düşüşü nedeniyle çeşitli şeyler olabilir. bunlar göze korkutucu da gelse hastane ortamında test yapıldığı için anında müdahale mümkündür.
  • la noix  (10.03.15 19:01:23) 
@la noix merakımdan soruyorum peki gizli şeker falan çıktı diyelim bunun tedavisi zaten diyet düzgün beslenme şekersiz beslenme olmayacak mı? e testi yaptırmadan zaten öyle beslensen teste gerek var mı? canan karatay da sanırım bunu savunuyordu


  • sta  (10.03.15 19:06:53) 
1. gizli mizli değil açıkça diabet çıktı, hba1c'si yüksek hem de. tedavisi insulin, diyet değil. ne yapacaksın? bu testi yapmasan nasıl diabet olduğunu bileceksin?

2. ayrıca diabet hastalarının pek çoğu öyle "şeker"li şeyler yemiyor. diabetin sadece BİR nedeni beslenmedir. genetik geçiş söz konusu, çevresel faktörler söz konusu. vejetaryen diabetliler var.
  • la noix  (10.03.15 19:09:13) 
Canan karatay'ın çoğu savunduğu şeye tıp otariteleri hep karşı çıkıyor zaten.

Açıkçası ben güvenmiyorum karatay'a, aklına ne gelirse, temelsiz olarak onu söylüyor.
  • yatagants  (10.03.15 19:14:02) 
ogtt'de 50 gr şeker zaten günlük aldığın şekerden çok çok yüksek bir değer değil. kontrolsüz şeker durumunda bebeğin göreceği zarara karşılık bu testin riski çok çok daha az. canan Karatay'ın söylediklerinde elle tutulur bir yan yok, sadece bu konu için değil genel olarak aklına geleni söylüyor.


  • doxanikee  (10.03.15 19:15:06 ~ 19:16:38) 
evet standart prosedür
hatta artık 75 gr glukoz ile ogtt öneriliyor
(önceden 50 gr ile diabet şüphesi çıkarsa 100 gr ile yapılıyordu, artık tek basamak 75 gr kabul görüyor)

bu arada benimki de bu cmt. daha önceden 2 kez yaptırdım başka sebeplerle, nefret ettiğim bir test. baba tarafımda diabet olmayan yok, risk grubundayım, bebeğim için yaptıracağım.
  • la noix  (10.03.15 19:18:12) 
peki sadece açlık şekerine ve sonra yemek yedikten 2 saat sonra ölçülen şeker var ya ona bakılsa neden yetmiyor?


  • sta  (10.03.15 19:21:04) 
çünkü o "tokluk" şekeri yeterince standart değil. ben yarım simit peynir yerim, öbürki yumurta reçel kaymak bal yer, öbürki sandviç yer, berisi 2 poğaça atar...hatta iki kişi simit yer ama simitleri aldıkları yer farklıdır...

bebek söz konusu olduğunda riske atmamak lazım
  • la noix  (10.03.15 19:24:08) 
ama peki doğru düzgün yesek kahvaltıyı zaten 2 saat sonra şeker olsa da göstermez mi kendini?


  • sta  (10.03.15 19:26:13) 
doğru düzgün kahvaltı tanımı nedir?

içindeki karbonhidrat/yağ/protein oranı herkes için eşit mi olacaktır? doktor mu verecek bu kahvaltıyı? zaten içinde 75 gr glukoz olacak o zaman o kahvaltının içinde :)

50 gr mı 75 gr mı tartışmalarının yapıldığı yerde doğru düzgün kahvaltı yapıp gelme söz konusu olamaz
  • la noix  (10.03.15 19:33:02) 
televizyonda ot satan dolandırıcılar bile bu kadar para kazanırken bu erken bunamış teyzemize kardiyologlardan sonra kadın doğumcuların da dava açmasına sevindim. sağlık bakanlığı boş boş işlerle uğraşacağına bu tip şarlatanlara karşı önlem almalı.


  • fayfim  (10.03.15 20:16:30 ~ 20:16:41) 
yaş gençse, aşırı kilo alımı ve başka belirtiler yoksa yapılması zorunlu değilmiş zaten. en azından karataya karşı çıkan doktorlar böyle ifade ediyordu.


  • red g  (10.03.15 20:21:08) 
[]

Ev yer temizliği hakkında

ev temizliğinde marketlerde satılan klasik saçaklı scotch-vileda tekelinde bulunan ürünlerin yer temizliğinde pek iyi olmadığı söylenir, pratik olduğu için kullanmakla beraber daha hijyenik bir alternatife de ihtiyacım olduğunu biliyorum. 3-4 ayda bir eve temizlikçi çağırdığımda bu aletleri kullanmadıklarını elde bezle temizlediklerini ve en iyi yer temizliğinin bu şekilde olduğunu duymamla birlikte bu konudan çok fazla anlamam.

Şimdi sadece bir siteden Vileda Easy Wring Ultramat diye bir ürüne www.n11.com rast geldim, bu işlerden anlayan arkadaşlar böyle bir ürünü tavsiye eder misiniz?

Bu ürün yerine daha etkili şunu tercih et diyebilir misiniz -elle silmek dışında-

Ayrıca bu ürün hakkında bilgisi olan ya da kullananlar, gerçekten klasik yer temizlik ürünlerine göre çok daha fazla etkili diyor musunuz?

Son olarak böyle bir ürünü almaya karar verirsem bu microfiber bezleri ne kadar dayanıyor ortalama haftada bir temizlik ve makinede yıkama koşullarında, iş göremez hale geldiğinde bunun yenisini marketlerde bulabilir miyim, yoksa Migros 5M, Bauhaus gibi daha büyük marketlere mi gitmem lazım?

 
Sıkoç bıraydın sil süpür diye bi icadı var
solutions.3m.com.tr
bununla tozları alıp
Şununla siliyorum
solutions.3m.com.tr
  • isimmisimyok  (07.03.15 14:34:04) 
Edit : yedeği büyük marketlerde var ama alırken stokla


  • isimmisimyok  (07.03.15 14:34:57) 
Buharlı temizleyicileri arastirin, cam duvar koltuk hali döşeme her yeri temizleyebiliyorsunuz. Yedekleri 3m Migrosta da görmüştüm.


  • gusano  (07.03.15 14:59:44) 
www.youtube.com

bütçe varsa bunlara bakın. türkiye'de de satışta.
  • kakao  (07.03.15 15:52:43) 
su zimbirti on numara: m.koctas.com.tr

baska markalarda da var, sunger omru klorakta ve suyun icinde birakmazsan oldukca uzun.
  • enaz3kedi  (08.03.15 00:39:22) 
[]

Ankara-Naber Dergi

bugün vaktim olmadığından Dost'a uğrayamadım dergi için, çıktıysa alacaktım, akşama doğru Çağdaş ve Migros Jet'e bakabildim bunların dergi-gazete bölümleri var diye ikisinde de göremedim, Dost Kitabevi'ne büyük ihtimal gelmiştir diye düşünüyorum, teyit için aradım Dost'u ama hep meşgul, bugün Dost'a uğrayıp Naber Dergisi'ni gören oldu mu acep? ona göre yarın uğrayayım diyorum.




 
Bildiğim kadarıyla bugün İstanbul dağıtımı yapılmış. Yarın veya en geç pazartesi Ankara'da olur diye tahmin ediyorum.


  • sevgikusunkanadinda  (26.02.15 19:42:51) 
ben ugradim ama gormedim. gozumden kacmis da olabilir tabii.


  • shotgunwoman  (26.02.15 20:18:50) 
[]

iç güvenlik paketinin geciktirilmesine dair

sözlükte bir başlık var gören görmüştür eksisozluk.com

burada yazılanları ve sebebini okudum da bana mantıklı gelmedi, bel bağlanılan nokta 6 Mart sonrasında yasama sürecinin yavaşlatılması ve Mart sonunda seçimler nedeniyle tatil olayı. Fakat Mart sonunda Meclis'in tatile gireceğini nereden öğrenmiş bu arkadaş onu anlamadım, öyle bir karar yok henüz benim bildiğim kadarıyla, AKP'nin isteği doğrultusunda karar çıkartılır ve Nisan sonuna kadar da olsa çalışılabilir ve bu tasarı yasalaşabilir. Bana dayanıksız bir argüman gibi geldi.

Bir de tabiki eski genel seçimlerde ne kadar ay önceden tatile girildiğine bakılması gerekiyor ki, AKP döneminde bu süre giderek kısaldı diye hatırlıyorum, belki araştırıp bu süreleri belirten birileri de olur.

NOT: www.tbmm.gov.tr linkinde grup önerilerinde görülen en son 31 Mart 2015 tarihi Meclisin tatile gireceğini ya da bu süre sonunda yasa çıkarılamazsa tatile girileceği anlamına gelmiyor bildiğim kadarıyla.

NOT2: 2011 genel seçimleri 12 Haziran 2011'de gerçekleşmiş ve Meclis 12 Nisan 2011'de tatile girmiş bir haberde gördüğüm kadarıyla t24.com.tr
Ha bir de, bundan önceki seçimlerin 2 ay öncesinde Meclis tatile girdi diye bu dönemde de aynı zaman aralığında girmek zorunda değil, yine bir danışma kurulu kararı/grup önerisi ile Nisan ayı boyunca da Meclisi çalıştırabilirler diye düşünüyorum.

 
linkini verdiğiniz yazıyı okudunuz mu? orada tatile gireceğiyle ilgili bir şey yazmıyor orada. 6 mart'tan sonra meclis başkanlığı'nın başka bir partiye geçeceği, muhalefet partisine geçince de başkan'ın isterse süreci yavaşlatabileceği yazıyor.


  • dahili meddah  (26.02.15 10:02:05) 
"...mart ayının sonunda meclis tatile giriyor. meclis tatiline kadar oylama işlemi tamamlanmazsa, o yasa tasarısı meclisten geçmemiş olacak. seçim sonrası göreve gelecek olan partiler ve oluşan meclis yapısı, o yasa teklifini yeniden gündeme alabilir veya doğrudan reddedebilir..." denmiş sebep olarak gösterilen linkte eksisozluk.com


  • candanag  (26.02.15 10:05:15 ~ 10:05:50) 
evet tatile girecek demiş ama neden tatile girecek onu yazmamış.


  • pinman  (26.02.15 10:20:09) 
Tatil diyelim Martın sonunda gerçekleşecek ama Mart sonuna kadar AKP'nin Meclisi hafta sonu dahil her gün çalıştırmaması için bir neden de yok, muhalefet başkanvekillerinin genel kurula başkanlık edecek olması elbette süreci yavaşlatacaktır diye düşünüyorum ben de ama bu yasama döneminde geçirmeyi kafaya koydularsa sonuna kadar zorlayacaklardır bu gibi ihtimalleri diye düşünüyorum.


  • candanag  (26.02.15 10:26:59) 
[]

kinoa mevzusu

bu kinoa iyi hoş da çok küçük taneli olduğundan ince dokunmuş süzgeçten bile geçiyor, suda yıkayıp süzmekte zorlanıyorum, pirinç-bulgur tanelerinin üstte kalması bu merette olmuyor, google taramasında süzgeç alternatifi olarak tülbent ve kahve filtresi gördüm. tülbentim yok ama kahve filtrem var ama süzgeçte bol su ile yıkamak kadar etkili olmaz gibime geldi, sizce kahve süzer gibi filtreden geçirmek yeterli olur mu yoksa başka bir öneriniz var mı?




 
şu un elediğimiz süzgeçlerde yıka.. yeterli olur..


  • defnex  (23.02.15 21:41:02) 
@cureforlove o basit süzgeçlerden geçtiği için sordum ben de soruyu -bahsettiğim ince dokunmuş süzgeç, makarna süzgeci değil- belki bunların un süzgecinden başlayarak kademelenmesi var bilemiyorum daha ince dokunmuşunu -un süzgeci oluyor o da herhalde- alacağım artık.


  • candanag  (23.02.15 22:06:52) 
[]

adını ve ne anlama geldiğini bilmediğim bir jest

bir kişinin konuşurken iki elini de kaldırarak genellikle işaret ve orta parmağını ileri geri yaparak bir şeyleri kıskaca alıyormuş gibi yaptığı jest nedir?
biraz önce bir konuşma izlerken yine gördüm, çevremde çok çok az kişide gördüm bunu, bir adı var mıdır, kişi bu hareketle ne anlatmaya çalışır?



 
ingilizcede "air quotes" deniyor

en.wikipedia.org

türkçede "el hareketiyle yapılan tırnak işareti" imiş.
  • ermanen  (14.02.15 20:30:26 ~ 20:31:29) 
ne olduğu yazılmış. türkçe konuşurken yapan görmedim.

yazı dilinde ironi belirten ünlem işareti gibi bir anlamı vardır. ironik vurgu yapar.
  • antikadimag  (14.02.15 21:07:47) 
[]

Aranıyor: Umut Sarıkaya

aylar oldu satın alamıyorum dergiyi, bakıyorum Umut yok tekrar koyuyorum yerine, hiç açıklama yaptı mı Uykusuz dergisi bu konuda ya da başka bir proje üzerinde mi şu an, bilgisi olan var mıdır, nerede bu adam?




 
hiçbir açıklama yapmadı. zaten bi şekilde bi bilgi olsa sözlüğe de yazılmış olurdu herhalde.


  • tepedeki psychedelic adam  (06.02.15 13:35:02) 
böyle bişey geldi.

(bkz: naber dergi)
  • tepedeki psychedelic adam  (10.02.15 22:58:09) 
[]

Afyon çevresindeki termal oteller

içerisinde birkaç siteden -tripadvisor ve booking- yapılan yorumlarla birlikte incelediğimde iki otel beklentilerim dahilinde ön plana çıkıyor: Güral ve Korel. Bu iki oteli de bilen ya da en azından birisinde kalmış olan duyuru sakinlerinin ilgili otel(ler) hakkındaki yorumlarını merak etmekteyim. Bu iki otelin haricinde bu çevrede başka bir otelin görece üstün bulduğunuz yönlerini de belirtebilirsiniz.




 
Afyon'da ki en iyi otel şu an için Güral, zaten Güral sektörün köklü isimlerinden. Korel yerel bir değer kalitesine bir şey diyemem ama Güral kadar profesyonel bir hizmet bekleme. Diğer otel tercihi olarak da Anemon düşünülebilir. tripadvisor yada booking te hangisi daha önplana çıktıysa f/p olarak değerlendirip son kararını ver bence.
Not: Turizmciyim ve Afyonsporluyum.

  • thevalentino  (22.01.15 19:03:09 ~ 19:03:46) 
Korel iyidir, lukstur. Gidip te memnun olmayan yoktur. Unlulerin ugrak yeridir. Kafanizda en ufak soru isareti olusmadan tercih edebilirsiniz. Gurali pek bilmiyorum ama iyi anlatirlar. Hemen yaninda anemon var, orasi da iyidir. Ha bir de ikbal var, duymussundur zaten. Hepsi de iyidir, isim yapmislardir. Sec begen al.


  • lionel andres  (22.01.15 19:08:11) 
ikbal in spor salonunu üye olup aylık ücretle kullanabiliomuyuz?bilen var mı squash da oynanıomuş orda


  • somali carsi alayina karsi  (22.01.15 19:53:40) 
sözlükte Korel hakkında yazdığına göre odalara termal su verilmiyormuş, Güral'da deluxe odalarda bu imkan sunulmakta, bence önemli bir ayrıntı. Şimdi ise merak ettiğim nokta daha önce internet üzerinden böyle bir rezervasyon yapmamış birisi olarak tripadvisor da sunulan üç ayrı firma aracılığıyla rezervasyonda farklı farklı fiyatların bulunması, mantık bir yandan en ucuz olan tatil.com aracılığıyla yapmamı söylerken diğer yandan oda konumu gibi önemli noktaları rezervasyon kapsamına sokan booking.com aracılığıyla yapmamı söylüyor, biraz daha incelemem gerekecek anlaşılan bu olayı.


  • candanag  (22.01.15 20:20:47 ~ 20:21:17) 
Güral da iyi Korel de. Güral daha yeni, Korel'in yemekleri daha güzeldi.
İkisi de güzel, hangisinin fiyatı uygunsa cevabım o.

  • urasil  (22.01.15 20:30:00 ~ 20:30:13) 
[]

pazar arabası

market-pazar alışverişinde muazzam bir kolaylık sağlıyor mu? dayanıklı mı bari bunlar?

haftalık market ve pazar alışverişimde -tüm mutfak/ev alışverişimi aynı günde bir defada tamamlıyorum- mesela 5kg z.yağı ve 7-8 kg deterjan aldığım zamanlarda kollara ciddi yük biniyor, bunu bir nebze kolaylaştıracağını düşündüğüm bu arabalardan model olarak bir öneriniz var mı? 34 yaşındaki bir adamın pazar arabasıyla market-pazar dolaşması garip karşılanır mı? 300 metre civarı bir alanda yer alan market-pazarları bu arabayla dolaşmak mantıklı mı? Pazar arabası dışında bir alternatif var mıdır?


 
Ben sahsen kullaniyordum arabam olmadigi zamanlar .niye garip olsun .ayrica agir seyleri attiktan sonra icine keske daha once yapsaymisim diyorsunuz


  • garagana  (09.01.15 16:49:35) 
gayet mantıklı pazar arabasıyla dolaşmakta da garip duran bir şey yok. baya kolaylık sağlar.


  • hayir bu koyden olsam nolcak  (09.01.15 17:09:26) 
ben hep pazar arabasıyla çıkarım markete. büyük kolaylık cidden.


  • rayde  (09.01.15 17:12:04) 
[]

üşüme konusunda kas ve yağ dokularının karşılaştırılması

ülkemizin çoğu yerinde malumunuz üzerine sağlam soğuk hava koşulları var, bazı insanlar gıkını çıkarmaz, bunun tadını çıkarmaya çalışırken, hatta ve hatta içlik-bere vs. takmazken, bazı insanlar da içlik üstüne içlik-bere vs. takmasına rağmen donuyorum nidaları atmakta.

Elbette bu durumu cinsiyet, alışık olunan iklim, çeşitli hastalıklar gibi bir çok sebeple açıklayabiliriz. Benim merak ettiğim nokta ise biraz önce izlediğim şu videoda www.dw.de -dk. 23.20'den itibaren- erkeklerdeki kas dokusu oranının fazla olmasına da değinilmesi. Akabinde baktığım iki yazıda teyit edici yakın bilgilere ulaştım: depts.gpc.edu , www.brianmac.co.uk

Şimdi, bu konuda bilgi sahibi değilim ve yukarıda verdiğim linklere hızlıca baktım. Halk arasında yaygın kanaat olan yağlı insanların daha az üşümesi düşüncesini de hesaba katarak -yazının başında verdiğim diğer koşulları sabit varsayarsak- yağ ve kas dokularının soğuk havayı engellemedeki etkilerini merak ediyorum.

Tam olarak açıklayabildim mi bilemiyorum ama bu konudaki görüşlerinizi, bu veya buna yakın bir konu duyuru-sözlük-araştırma sitesi vs. bir yerde tartışıldıysa bunun linkini veya bu konuda farklı yağ/kas oranlarına sahip deneklerle falan yapılmış çalışmaya denk geldiyseniz paylaşmanızı istiyorum.

 
kas dokusunda yoğun kan dolaşımı olur. yağ dokusunda ise çok azdır. kan insanın ısı kaynağıdır. bu durumda kas dokusu fazla olan insan soğuktan daha az etkilenir.


  • domates yiyom  (08.01.15 21:38:03) 
yağ iyi bir izolasyon sağlar bkz derin su balıkları, bkz balinalar, bkz kutup ayıları

soğuk değen damar büzüşür, yağ dokusu az ise damarlar yüzeyeldir ve daha çabuk büzüşürler. kan insanın ısı kaynağı falan değildir. kas fazlalığında metabolizma hızı üzerinden "daha sıcak" olunabilir
  • la noix  (08.01.15 21:42:07 ~ 21:43:00) 
Yağ dokusu içorganların hasar görmemesi için önemlidir. Vücut da zaten ekstrem durumlarda var olan yağı tamamen hayatta kalmak ve içorganların hasar görmemesi için kullanır. O nedenle, dağ başında mahsur kalan iki kişiden obez olanı hayatta kalır kaslı olan ölür.


  • angelus  (08.01.15 21:56:54) 
angelus'un tezi doğru ama soğukta yanan adam kaslı olandır yine de.


  • arnold schwarzeneger  (09.01.15 08:12:24) 
@la noix çok doğru, onun için kansızlık çekenler çok üşür değil mi? neymiş insana ısı veren şey? idrar mı?


  • domates yiyom  (09.01.15 10:43:49) 
@domates bir doktora insan fizyolojisi hakkında kafa tuttuğunun farkındasındır umarım

dilersen özel mesaj yolu ile aneminin neden üşümeye neden olduğunu anlatabilirim
ama şunu diyeyim, obez bir anemik, zayıf bir anemiğe göre daha az üşür
  • la noix  (09.01.15 11:43:58) 
Ben konuya ekstrem durumlarda hayatta kalma açısından yaklaştım ama ortalama bir durumda kaslı adam obeze göre daha az üşür. Zira ne kadar büyük kaslarınız ne kadar çok kas hücreniz varsa, o kadar fazla enerji üretir ve bu enerji üretiminin sonucu olarak daha yüksek vücut sıcaklığınız olur üşümezsiniz. Ayrıca soğuğun işlememesi için doğal bariyer oluşturur. Ben şimdi "Allah allah Angelus obezi mi övmüş" gibi bir ortam oluşturmayayım durduk yere. Dağ başında hayatta kalan obez olur ama sokakta her türlü kaslı olan kazanır.


  • angelus  (09.01.15 12:04:57) 
[]

Sizce hangi yiyecek ve içecek ürünlerinde sağlığa zararlıdır uyarısı olmalı

çeşitli şekillerini sigaralarda görebileceğimiz bu uyarının benzeri hangi/ne tür yiyecek ve içeceklerde bulunmalı sizce? Olası böyle bir uyarının olumlu/olumsuz etkileri üzerine de düşüncelerinizi belirtebilirsiniz.




 
bütün şekerli ürünler, özellikle de kola.


  • lily briscoe  (07.01.15 19:28:24) 
Bazı fastfood ürünleri=mc donalds, burger, kfc... gibi
coca cola, fanta...
renkli şekerlemeler...
  • secilmis uye  (07.01.15 19:33:56 ~ 19:34:27) 
@minik donut canavari ben "yiyecek/içecek" olarak sınırlandırmak istedim, bunların dışında çok fazla şey söylenebilir elbette. Ama asıl merak ettiğim pastane-fırın-fast food mağaza zincirlerinin ürünlerinde bu tür uyarıların bulunması hakkındaki görüşleriniz.
EK: başlık düzeltildi.

  • candanag  (07.01.15 19:34:58 ~ 19:40:52) 
kola(diyet-zero dahil),tavuk-et suyu tabletleri, hazır çorbalar, cipsler, meyve suları.


  • divit  (07.01.15 19:35:41) 
msg içeren ve fruktoz içeren (elmadan bahsetmiyorum burada elbette) herşey.


  • kulkke  (07.01.15 19:38:10 ~ 19:38:23) 
seker iceren butun urunlerde hangi sekerin kullanildigi (pancar sekeri, glikoz surubu vs gibi) kesinlikle belirtilmeli ve hatta yuzdeleri de belirtilmeli, fakat bu soylediginiz imkansiz birsey. bunu pazarlayan tekel olan sirket belli, silah ve ilac sanayinden hallice bir igrenclikle asla buna izin vermezler. bana sorsaniz ben ekrandaki icki sansurleme yerine fast food, zeytinyagi disinda butun yaglari, butun ama butun sekerli urunleri sansurlerdim. sansur salakca bir olay olsa da hic degilse bir gidim faydasi varsa dogru sey icin olurdu.
hah bir de gerzekcene tuketilen beyaz ekmek, ucuz et olsun diye tuketilen tavuk olamamis pilicler, butun butun bunlari insanlarin gozune gozune sokardim.
ama tabi anlayana insanlar bu ibareleri okur mu anlar mi bilemem?
  • mavicorap  (07.01.15 20:01:38) 
abartısız tüm fabrikasyon gıda ürünleri.


  • g7mor  (07.01.15 20:37:05) 
Bütün raf ürünleri ama özellikle şeker ve tahıl içerenler.


  • arnold schwarzeneger  (08.01.15 08:35:29) 
[]

Azo boyar

yurt dışından aldığım bir montun iç kısmında yeni farkettim ki "Azo Free" yazıyor. nedir bu diyerekten baktığımda www.radikal.com.tr gibi yazılara denk geldim, acaba Türkiye'de de tekstil ürünlerinde bu şekilde "Azo Free" benzeri şekilde kullandığı kumaşlarında Azo boyar bulunmadığını belirten markalar var mıdır, hiç denk geldiniz mi?




 
Benetton'un cocuk urunlerinde zararsiz boya kullanildigi belirtiliyor. (Azo diye direkt belirtiyor muydu hatirlayamadim su an.)


  • federer  (07.01.15 14:10:55) 
LC Waikiki > bit.ly


  • kill_them_all  (07.01.15 15:40:43) 
[]

yemek yerken ilk başta ya da en sonda çorbanın içilmesi

bugün hürriyet'in pazar ekinde bir haber vardı, sitelerinden aradım bulamadım burada alıntılayacağım:

"...öncelik et ve sebzede. bunları birlikte tüketebilirsiniz. İkinci sırada bakliyatlar, üçüncü sırada salata var. çorbayla yemeğe başlamayıysa önermiyorum, o en son yenmeli. vücudun sevdiği, ihtiyaç duyduğu protein ve yağları bu sıralama içinde alabiliriz..."

Söyleşi "Beden Aklıyla Zayıfla" kitabının yazarı Dr. Fevzi Özgönül ile gerçekleştirilmiş, ama haberde bu sıralamanın mantığı tam olarak açıklanmıyor, ben tam olarak anlayamadım. Benim ortalama bir ana öğünüm 10-15 dakika sürüyor, bu süreçte çorba içtiğim günlerde bunu en başta ya da en sonda gerçekleştirmemin -ki adetimizde çorba önceliklidir, onun da gerekçelerini sunabilirsiniz- ne gibi bir avantajı ya da dezavantajı var anlayamadım, çorba-protein-sebze-salata/yoğurt içerikli öğünümde sıralamada değişiklik yapsam da tüketim miktarımda bir değişiklik olmadığı varsayımı altında.

 
bunlar trofoloji denen geri kalmış bilimin yanıtlayacağı sorular. mide pepsin üreten, o pepsinle protein hidrolizi yapılan yer. burada proteinlerin pepsine ulaşmasını engelleyen her şey, proteinlerin sindirimini verimsizleştirecek. aslında proteinli yemekleri başlı başına bir öğün olarak planlamak lazım galiba. bunlarla olabildiğince az antiasit içeren yan gıdalar tüketilmeli.
ama trofolojide ve tıbbın alakalı dallarında fikri birliği görmedim ben.
çok çelişkili görünen tavsiyeler var
  • namus ninjası  (04.01.15 19:41:18) 
Benim bildiğim, proteinlerin aminoasitlere ayrışması için aç karınken yenmes daha etkili çünkü o zaman salgılanıyor ve sadece ona yoğunlaşıyor.

Diğer tarafta spor yapanlar için, farklı şeyler söyleniyor., kilo aldırdığı için.

Ama birlikte almak daha faydalı. Hele et gibi zararlı şeyler için mide daha farklı asit salgılıyor ve bir sürü artık oluşuyor.

Meyveler tok karınla yenmemeli mesela, mide doluyken yenince bekliyor midede. Midede sindirilmiyor çünkü.

Çok farklı şeyler, bunlara kafayı takınca biraz sorun oluyor ama düzene oturtunca vücut alışıyor zmaanla.
  • Cursed Chico  (04.01.15 20:11:41) 
geçen diyetisyen ayça kaya, yemeğe çorba ile başlamanın iştahı açtığını, avrupalılar gibi salata ile başlanırsa çiğneme ihtiyacı tatmin olacağından devamında daha az yeneceğini, bunun daha sağlıklı olduğunu söylüyordu.


  • manuel mandalina  (04.01.15 20:18:00 ~ 21:00:21) 
[]

Kaya Levreği Konservesi

geçen günlerde bu ürünü ve duyuruda ton balığı üzerine soruyu görünce ben de bir soram dedim, kullanan-tadına bakan var mıdır? fiyatı 8 Lira idi Ankara Beğendik'te, daha uygun fiyata bulunabilir mi? Ton balığı bayıyor bir süre sonra, bu tür farklı konservelere açığım doğrusu, sızma z.yağlı falan olması da ayrıca cezbetti.

www.kilicdeniz.com.tr


 
bence iyi. tat'ın uskumru filetoları da güzel. hatta bakmışken çipuralara da bir bak. bence hepsi özellikle de domates sosluların hepsi birbirinden güzel :)


  • m murphy  (02.01.15 20:02:50) 
[]

Canan Karatay vs Savaş Cebeci

sağlıklı beslenme ve spor (özellikle bodybuilding) ile ilgilenen arkadaşların öyle ya da böyle duyduğu ya da yakından incelediği -kitaplar ve videoları aracılığıyla- Prof. Dr. Canan Karatay ve Canan Karatay'ın görüşleri ile ortak ve zıt yönlerini ortaya koyan Savaş Cebeci'nin aşağıdaki videosu çerçevesinde bu konu ile ilgilenen arkadaşların görüşlerini belirtmesi burada güzel ve yeni sorular sormamızı ve cevaplar almamızı sağlayacaktır diye düşünüyorum. Bu konuyu duyuruya taşımamın sebebi neredeyse her gün beslenme ve spor ile ilgili gelen sorulara anlam kazandırabilecek veya daha farklı düşünmemizi sağlayabilecek bir yöne taşımak. çünkü neredeyse gün aşırı karbonhidrat-protein-yağlar gibi başta makro besinler olmak üzere spesifik bazı ürünlerde ve günlük beslenmeye dair farklı açılardan sorular geliyor. Hepimizin farklı bireyler ve beslenme ve spor anlamında farklı farklı amaçlarımız ve yönelimlerimiz olması sebebiyle bu videonun yararlı olacağını düşündüm. Bu videoda ve altındaki yorumlarda anlatılanlar elbette sorunu bitirmiyor ya da tamamen aydınlatmıyor, ama yeni ilginç sorular sormamıza imkan veriyor diye düşünüyorum.

Link: www.youtube.com

NOT1: kişisel olarak Canan Karatay'ın ve Savaş Cebeci'nin tüm görüşlerine tamamen katılmayan birisi olarak -özellikle üslup açısından Savaş Cebeci'nin üslubu itici gelmesine karşın- yorumlarınızda ilgili kişilerin üslubu-tarzından ziyade görüşleri bağlamında değerlendirmelerinizi yapmanızı umuyorum.
NOT2: başlık, pratik geldiği için o şekildedir, yoksa bu iki kişinin paralel düzeylerde olduğu anlaşılmamalı, aklımdan geçen asıl başlık uzun olacağı ve dolayısıyla sığmayacağı için bu şekilde oldu, yanlış anlaşılma olmasın, farklı düzeylerde farklı çevrelere hitap eden insanlar olduğu aşikar.

 
spor ile ilgili konulara burada herhangi birisi sonuç kazandıracak yetkide degil. amerikada bile hala dünyanın en saglam ordusu olmalarına ragmen belirlenmis bir egzersiz programları yok. sınav cekmeyi bile bilmiyorlar. (tamam belirlenmis programları var ama süphe icindeler) o yüzden spor ile ilgili ancak kimi seçersen onu dinlersin. zaten kas calistigin ve consistent oldugun surece genetik limitine her türlü ulasirsin. prof olacaksan ise buradan yardım istemek zaten sacma.

beslenme ile ilgili de keza, iki üc makale okuyan biri savas cebeci arkadasin dediklerini yapabilir. her kol büyüten adamın vücut geliştirme erbabı oldugunu dusunenlere hayret ediyorum. 2-3 tane sertifikası var diye allah yaptılar adamı. amerika da bi spor salonuna girseniz 500 tane cebeci görürsünüz. muhtemelen her acıdan da taklaya getirirler o fizigi ve kuvveti. o yüzden bunları biz fazla ciddyie aliyoruz. bunun nedeni ztn türkce konusabilmesi. bu konuda uluslararası arastirma yapan arkadasların hicbirisinin bu arkadası savundugunu goremezsiniz. ancak yeni baslayan acemiler bana gelip ornek falan gosterebiliyorlar.

karatay ise spor hocası ya da sporcu beslenme uzmanı falan degil. kadın diyor ki karbonhidratı kesin, su an oldugunuzdan daha saglıklı olursunuz. ve de bu dogrudur. yani burada bunu birinin falan filan diye karsi cikmasi bi şey ifade etmiyor. sporcuysanız denemeler yapın. ama degilseniz ben pilav yiyorum kilo almıyorum demeyin. bunları acıkladık her seferinde de aciklandı ve aciklandıgı onlarca yazı var.

su adamlarla ugrasana kadar jack lalanne in hayatını okusanız daha makbule geçer. sevgiler.

bi de cebeci ile karatay ı karşı karşıya koyamazsınız. elmaya armut.
  • sage  (07.11.14 11:25:24) 
bu isler biraz plasebo gibi gelmeye basladi bana son zamanlarda. yahu bakiyorsun 40 sene once adamlar 0 yag diyetleri ile cikmislar yarismalara. simdi ise yag kurtarici, karblar tokat ustune tokat yiyor.

gerci ben de kendi capimda low carb yiyorum. ama sanki bu isler insanin vucuduna neyin iyi geldigini dusundugune bagli, ve geri kalani detaylar detaylar.

bunun disinda arkadasin tez antitez surecini isletisi pek bilimsel ve analitik degil.
  • brawler  (07.11.14 11:29:40) 
Savaş Cebeci'nin "Karbonhidrat almazsan bir kere enerjin olmaz" demesinden sonra videoyu izlemeyi bıraktım. Bu çok klasik bir söylem; enerji olarak kullanılan tek kaynak karbonhidratlar değildir. Yağlar/ketonlar da son derece yüksek enerji veren kaynaklardır. Klasik "badici" kafasıyla konuşmuş burada. Bir de zannediyorum "Karbonhidrat almayın" derken yanılgıya düşen herkesle aynı yanılgıya düşmüş. Kimse kimseye, müsabık değilse, sıfır karb. alın demez. Sadece tahıl veya basit şeker kaynaklı karbonhidrat almayın derler. Siz hiç sebze yemeyin diyen birini duydunuz mu? Hayır. En güvenilir karb. kaynağı sebzelerdir zira. Ayrıca adamın doymuş yağlarla ve kolesterol ile ilgili söylediği birçok saçmalık var, gerekirse onları da yazarım ama hiç gerek yok.

Canan Karatay da, sage'nin dediği gibi, herkesçe kabul görmüş şeyleri söylüyor, bilinmeyen toprakları yeniden keşfetmiyor. Şeker yeme kilo alırsın diyor. E bunu herkes biliyor zaten; şeker yersen kilo alırsın.
  • angelus  (07.11.14 11:57:13) 
[]

insülin ve kilo alamama ile ilgili bağımsız iki soru

1. insülini genel anlamda yükselten bir gıda tüketilmese bile çok aşırı arzu edilse -ne bileyim pastane önünden geçerken pastalara iştahla bakmak, tv de bir kola reklamı ile olsaydı da içsem ne güzel giderdi demek gibi- insülin seviyesini artırır mı? artırıyorsa insülin direnci olanlar ile olmayanlar üzerinde farklı etkilerde mi bulunur? artırıyorsa o gıdayı tüketmenin insüline olan etkisiyle nasıl kıyaslanabilir?

Valla böyle bir şeyi ilk kez bir arkadaştan duyduğumda ilk başta saçma gelmişti, sonra hatırlayamadığım bir zamanda üstün körü bir şeker hastasının youtube da bir yorumunda buna benzer bir şey okumuştum. adam akıllı bir araştırma yapmadım bu konuda okuduklarım arasında da denk gelmedi.

2. Kabaca, genel olarak bilinen kilo aldıran ürünler neden bazı insanlarda hayat boyu işlemeyebiliyor. Normalde insanlarda kilo alımına sebebiyet verecek basit karbonhidratları sağlıksız olduğunu bile bile kilo almak için tüketse de kilo alamamanın bilimsel açıklamasını -herhangi bir hastalık tespit edilemediği ve aşırı/sportif bir yaşam tarzı benimsenmemesi koşuluyla- okuyan eden var mıdır? basit bir şekilde genetik-yapı-bünye diye geçiştirmek yerine bu mekanizma hakkında bilgi verebilecek arkadaşlar vardır diye düşünüyorum. Ayrıca günlük harcanan kaloriden fazla kalori alımı doğrudan kilo alımı ile sonuçlanması gerekirken akla gelebilecek metabolizma hızının uzun yıllar boyu yüksek seyretmesi -ki aklıma bu geliyor neden olarak- nasıl gerçekleşebilir sportif hayat tarzı benimsenmemesine ve sağlıklı bir diyet oluşturulmamasına karşın?

 
1: Beyin gücüyle insülin yükselmez. Lakin illa basit şeker tüketince insülin salgılanır gibi bir durum da yok. Sabah erken saatlerde kortizol en üst seviyededir, bu saatlerde uzun bir ağırlık çalışması yaparsan kortizol hormonu kan şekerini yükseltir, kan şekeri yükselince de insülin salgılanır. Gördüğün gibi, yemek yemeden insülinin yükseldi. Ama pastane camına bakmayla insülin yükselmez.

2: Basit şeker tüketimiyle bile kilo almayan insanlar, metabolizması ışık hızıyla çalışan insanlardır. Hastalık konusunu geçtiğin için Hipertiroidi durumunu geçiyorum. Bunlar kilo almazlar fakat şekerin vücutta yaptığı tahribattan kurtulamazlar.
  • angelus  (05.11.14 14:38:19) 
@angelus gıda alımı sonrası vücutta işlenişi ve dönüşümü hakkında benden daha çok okumuşsundur, biliyorsundur diye düşünüyorum, bu tip insanların bu gıdanın dönüşüm mekanizmasında neden yağ depolayamadıklarını merak ediyorum asıl. tahribat konusunda ben de hemfikirim.

ayrıca protein tüketiminin de basit karb tüketmek kadar insülin seviyesini yükselttiği yönünde çalışmalarla da karşılaşmışsındır diye düşünüyorum, duyuruda falan bu konuya parmak basan kimse görmedim.
  • candanag  (05.11.14 14:43:53) 
tr.wikipedia.org

bu abimiz hipertiroidi sebebiyle karaciğer yetmezliğinden öldü.
tiroid hormonları kontrolsüz artıyordu, vücut sürekli beslense bile bilançoda eksideydi.
  • namus ninjası  (05.11.14 14:50:21) 
candanag; bu tip insanlar var ama toplumdaki oranı çok düşük tahmin edersin ki, şimdi ortalama bir insanın bazal metabolizması 1700 kaloriyken A kişinin bazal metabolizma hızı 3 bin kalori olduğunu ve bu adamın günlük ortalama 2 bin kaloriyle beslendiğini düşün. Bu adamın vücudu nasıl yağ tutacak ki? Metabolizması zaten hızlı çalışıyor, bir de ihtiyacının altında besleniyor, haliyle kilo alması imkansıza yakın oluyor. Tabii yağ sentezi yapamadığı gibi kas kütlesini de artıramıyor bu adam. Zira enerji açığı bir zaman sonra proteinlerden karşılanıyor. Vücut hayatta kalmak için aminoasitlere saldırınca kas kaybı yaşıyorsun.Yağ depolamadığın gibi kas kütleni de kaybediyorsun. Şişman bir insandan daha kötü durumda biri varsa o da bu tip insanlardır.

Yağ haricinde her şey insülini yükseltir, yağlar yükseltmez. Yerinden bile kımıldatmaz. Protein de insüline etki eder fakat karbonhidrat insülini 2 saat içinde 10 birim yükseltiyorsa, protein 1 birim yükseltiyor. Önemli olan da bu zaten: Ne hızda yükselttiği. Ne kadar hızlı yükseliyorsa o kadar hızlı düşer. Kan şekeri düşünce haliyle Ghrelin salgılıyorsun, tekrar acıkıyorsun. protein tüketiminde insülin yavaş yükselir yavaş düşer, haliyle tok kalma süren daha çok uzar gereksiz besin tüketimini engellemiş olursun.
  • angelus  (05.11.14 14:52:46) 
Ilk soru cevaplanmis zaten ikincisine degineyim. Yuksek metabolizma hizinin pek cok nedeni olabilir ve bu nedenler cok karmasik olabilir; tiroid hormonlarina reseptorlerin asiri duyarliligi gibi duymadigim ve su an uydurdugum (ama tam tersi var olan bir durum olan; bkz refetoff sendromu) bir durumdan tutun da mitokondrial asiri calisma durumlarina (mitokondrial sitopati) kadar. Bunlarin da cogu, biliyorum oyle deyip gecistirmesek de biri aciklasa demissiniz ama; baslica genetik kokenlere dayanan sebepler.

Dolayisiyla, kolaylikla adi konsa da "hizli metabolizma"nin, tibben tam olarak neden oldugunu ortaya koymak icin baya ugrasip calisma yapmak gerekiyor. Dolayisiyla boyle metabolizma icin soyle yapmak lazim diye kesin bir tavsiye verebilmek cok mumkun degil malesef. (Spor dışında)
  • gibicibicis  (05.11.14 15:55:56) 
@angelus proteinin insülini düşük de olsa yükselttiği -birim olarak söyleyemem- ve yavaş yavaş yükselttiği bilgisi genel anlamda bende de vardı. Ama görüşlerine saygı duyduğum ve takip ettiğim bir yazarın kitabından bir parçasını kısaca buraya kopyalamaya çalışacağım, çünkü bildiklerimi tersyüz edici çalışmalara yer vermiş, böyle bir araştırmanın türevlerini de incelemek lazım aslında sağlıklı bir bilgiye ulaşabilmek için
yazar Appetite isimli bilimsel bir dergide yayınlanan deneylerin sonuçlarını alıntılarken şunu da diyor arada
"...yüksek proteinli öğünlerin insülini 'daha kısa süre' yükselttiği veya salınım süresini kısalttığı gibi yorumlar da düşünülerek süreler de inceleniyor. süreler de insülin düşmanlarını şaşırtacak cinsten, çünkü yüksek proteinli öğünde insülin daha kısa sürede daha yükseğe çıkıyor (daha hızlı ilerliyor) ve ayrıca salınım süresi düşük karbonhidratlıyla aynı..."

Washington Üni. yakın tarihli bir araştırmasının sonuçlarından yaptığı alıntıda (bu deneyde 4 farklı protein kaynağına 11'er gram karbonhidrat karşılaştırılarak deney gerçekleştiriliyor, ama karbonhidratın kaynağı verilmemiş)
"...bu deneyde de daha fazla yükselen insülinin 'daha uzun süre' yüksek veya düşük kalması söz konusu değil. bu deneyde de insülin seviyeleri pik yapıyor ve hızla yükselip sonra aynı derece düşüyor. karışımların tüketiminden sonraki ortalama 30'uncu dakika zirve değerine ulaşan insülin seviyeleri, bütün karışımlarda 60'ıncı dakikaya gelindiğinde normale dönmüş oluyor..."

başka bir kaynak aracılığıyla da bazı aminoasitlerin insülin salgılanmasını doğrudan sağladığını belirten yazar, insülini sorun olarak değil insülin yükseliğini bir sonuç olarak görüyor ve normal ölçülerde basit karbonhidratın (makarna, bulgur, pirinç, bakliyat gibi) sorun olmadığını sağlıksız yapay şekerlerin sürekli ve fazla miktarda tüketilmesi, bunun bağımlılığı ve hareketsizlik gibi sebeplerle sağlıksız ve kilo problemi yaşayan bireylerin ortaya çıktığını söylüyor.

EK: alıntılar için bkz. İlşad Özkan, Bilimsel Fitness, s. 110-114.
  • candanag  (05.11.14 19:25:32 ~ 19:29:14) 
candanag şimdi şöyle bir durum var: Her görüşün muhakkak ki karşıt bir görüşü bulunuyor, bunlar hakkında da binlerce makale yazılıyor ama ortada genel kabul görmüş, deneylerle ispatlanmış tartışmaya bile açık olmayan prensipler var. Bu protein/şeker konusu da o durumlardan biri. Hani 100 sene önce böyle bir şey söylense anlarım da bugün laboratuvar ortamında proteinin ve karbonhidratın kan şekerine olan etkileri ölçülebiliyor. Hepsini geçtim; beslenme ağırlığına göre bile kişiler kendi sistemlerinde fark edebiliyorlar bunu.

Bir de doğal şeker dediğin şey fruktoz; yapay tatlandırıcı dediğin şeyler de glikoz/yüksek fruktozlu mısır şurubu. Bu iki tür de, yani doğal ve yapay tatlandırıcılar aynı şekilde yükseltiyor insülini. İnsülin hem anabolik hem de katabolik bir hormondur, kullanım şekline göre yağlanma da yapar protein sentezine de yardımcı olur. "İnsülin çok korkulacak bir şey değil" dersen anlarım ama şekerin her türlüsü vücutta aynı tepkiyi verir, doğal veya yapay olması fark etmez. Bununla birlikte proteinin ve karbonhidratın kan şekerine olan etkilerindeki farklılıklar tartışılmaz bile.

Yani şöyle söyleyeyim: 200 gram et yersen, etin sindirimi çok uzun sürdüğü için kan şekerin 2 saatte yükselir; 200 gram şeker tüketirsen, şeker kana çabuk karıştığı için kan şekerini 2 dakikada yükseltir ve aynı hızda düşürür. Buradaki ayırt edici özellik şu: Düşük kan şekeri açlık hormonu salgılamasına, bu da daha çok şeker tüketme hissi yaşanmasına neden olur. Hani "Ya şekerim düştü bi küp şeker versene" denilen durum var ya, böyle anlarda yaşanıyor işte. Neyse, bu süreklilik de senin kısa sürede yağlanmanla sonuçlanır. Halbuki proteinde böyle bir durum yok: Şekerin yavaş yükseliyor, yavaş düşüyor. O sırada günün yarısı bitiyor zaten. Ayrıca biyolojik olarak da düşük şeker hissetmediğin için bir şey yemek zorunda kalmıyorsun.

Bir de başta dediğim gibi; insülin hem anabolik hem de katabolik bir hormondur. Spor yapan bir insan için insülin faydalı olabilirken günün 20 saati yemek yiyen biri için Şeytan olabilir.
  • angelus  (05.11.14 19:58:08) 
[]

Netmaster CBW-383Z4 modem kablosuz bağlantı problemi

google taraması ile başta donanımforum olmak üzere zebil gibi bilgi çıkıyor, 10 dakika dayanamadım, kafam allak bullak oldu, bu tür işlerden pek anlayan birisi değilimdir, ethernet bağlantısında bir prb yok 20 mbite yakın, ama kablosuz da aynı odada 1 mbitin altına düşüyor başka odalarda hiç görmüyor vs... aynı problemi yaşayıp kısaca şunu şöyle yaptım böyle ettim, şunu aldım şu bağlantıyı yaptım (bilmediğim ama duyduğum router, bilmem ne access olayları) ya da uydunet'i aradım onlar halletti türünden bu konularda sıfıra yakın teknik bilgi sahibine kısaca çözüm önerebilir misiniz?




 
kablosuz kanalını değiştirip dene. kablosuz perfomnası başarılı değil malesef. dediğin gibi router alıp modemi routera bağlarsan rahat edebilirsin.


  • sutlu nescafe  (02.11.14 21:25:39) 
[]

sol elle tokalaşmak

hayatımda sadece bir kez karşılaştım böyle bir durumla, solaklar genelde yine sağ ellerini uzatıyorlar, bu durum sağ elle tokalaşmanın gelenek haline gelmesinden mi kaynaklanıyor sizce yoksa sağalakların çoğunluğundan mı?

tanıdığınız/tanımadığınız birisinin tokalaşırken sol elini uzatması size garip gelir mi?

tokalaşmanın formel/informel kuralları veya gelenekleri türünden görüp hoşunuza giden yazıları da paylaşabilirsiniz.

 
Sol eliyle, sol koluyla ilgili problem görmediysem hep sağ elimi uzatırım.


  • sehpa fx350  (01.11.14 15:26:29) 
sağ eli olan ama rahatsızlığı sebebiyle çok kısıtlı kullanabilen bir arkadaşım vardı. onunla tokalaşırken sol elimle tokalaşıyordum acaip hoşuna gidiyordu. onun dışında rastlamadım.


  • battal gemalmaz  (01.11.14 15:33:20) 
artik alisilagelmis ya. ben solak olmama ragmen hic sol elimi uzatmiyorum yanlislikla.
sag elini kullananlarin tarih boyunca daha fazla sayida olmasindan kaynaklanan bir sey.

  • bohr atom modeli  (01.11.14 15:36:53) 
1- Sağakların çoğunlukla olmasından.
2- Evet.
3- Abartmayalım konuyu.
  • grgn  (01.11.14 16:04:54) 
raconda sol el düşmana uzatılır.


  • cursed  (02.11.14 00:03:19) 
solağım. bişey tutarken sağ elimi de kullanabiliyorum evet. ama tokalaşırken hangi elimi uzatıyorum. Aman solu uzatmıyim gibi düşüncem hiç olmadı şimdiye kadar. Belki de sol elimi uzatıyorumdur yanlış anlaşılıyorumdur bile..
bilmiyordum sol elle tokalaşmanın kötü olduğunu. niye böyle bir algı oluşmuş ki. farkında bile olmayabilir insan :(

hangi elini uzattığı bana garip gelmez dikkat bile etmem. ne büyük ön yargı.
  • gis  (02.11.14 00:11:08 ~ 00:12:11) 
[]

müzik önerisi - Psychedelic Rock

aşağıda verdiğim örnekteki gibi durduk yere takviyesiz uçuran (bana göre öyle elbette) psychedelic rock önerilerinizi bekliyorum.

www.youtube.com


 
careful with that axe eugene


  • saksı  (31.10.14 22:33:15) 
main theme pink floyd


  • saksı  (31.10.14 22:34:37) 
www.youtube.com

tür ne kadar istediğin gibi emin değilim de dinlemeyen kalmasın.

ayrıca senin paylaştığın da güzelmis.
  • nodrap  (31.10.14 22:36:33) 
  • bass solo take one  (31.10.14 22:40:12) 
one of these days


  • saksı  (31.10.14 22:40:34) 
The Gaslamp Killer In The Dark
psychedelic değil ama yoğun etkisini hissdersin

  • saksı  (31.10.14 22:42:24) 
porcupine tree'nin eski albümleri. voyage 34 mesela.


  • argent dawn  (01.11.14 12:08:22) 
öneriler için teşekkürler arkadaşlar. Ağırlıklı Pink Floyd önerilerinden sonra eccük sertleşerek stoner-psychedelic arasında gezinen Fransız grup Glowsun ile devam etmek istedim -ekşi bitmiş, tek bir entry bile yok böylesi sağlam bir gruba-. Stoner rock/metal öneriler gelir belki...

Glowsun - Monkey Time www.youtube.com

Glowsun-Virus www.youtube.com
  • candanag  (01.11.14 21:26:04) 
bir de bunu vereyim bak bu da güzel:

www.youtube.com
  • argent dawn  (01.11.14 23:33:23) 
soruda verdiğim grup güzel bir albüme imza atmış yine, buraya albüme ismini veren parçayı ekleyeyim "My Sleeping Karma-Moksha" www.youtube.com


  • candanag  (21.06.15 22:47:53) 
[]

Ankara'da Samsung Led Tv Tamiri

hakkında önerebileceğiniz Samsung yetkili servis harici bir yer-şirket var mıdır? Var olan problemi yetkili servis çözemediği için yetkili servis harici güvenilir bir yer arıyorum.




 
www.saracbilisim.com

ben burda philips yaptırmıştım kapasitor problemi falkan mı nedir sorunun? mutlaka pazarlık yap. elektronikci cocuk isi iyi biliyor temiz ve hizli yapiyolar
  • maresalx  (31.10.14 10:01:22) 
@maresalx Samsung larda genel bir sorunmuş, tvnin açılma sorunu var, kafasına estiğinde açılıyor, bazense hiç açılmıyor anca güç kaynağını çıkartıp tekrar takınca %90 açılıyor, bu konuda zebil gibi bilgi var ve youtube da çözüm öneerileri/videoları, işini bilen bir elektonikçiye ihtiyacım var, garanti kapsamında yetkili servis baktı etti, geldikten 1 hafta sonra aynı sorun devam etmeye başladı. pazarlık konusunda uyardığın için teşekkürler.


  • candanag  (31.10.14 10:17:59) 
@maresalx saraç bilişim tv tamiri yapmıyormuş hocam, monitör tamiri yapıyormuş, tutturamadık:)


  • candanag  (31.10.14 10:27:20) 
hacı dayı onun icin tv'yi tamirciye goturme. youtube'da tutorial var izle kendin de yapabilirsin. yataga yatirican vidalarini acican board'u söküp şişen kapasitorleri yenisiyle degistireceksin


  • maresalx  (31.10.14 11:43:01) 
adamlarin elindeki kapasitoru takiyor yine mal gibi sorun o yuzden cozulmuyor mesela 12'lik kapasitor yerine 9'luk takiyorlar o da sisiyor. sozluk'te bunla alakali bir baslik vardi ya


  • maresalx  (31.10.14 11:44:47) 
[]

çalışma koltuğu

bugün bir iş arkadaşımın kullanmaya başladığı koltuğu test ettim de baya hoşuma gitti (www.adoremobilya.com)

ben de almayı düşünüyor gibiyim. gövde iyi yerleşiyor-rahat-fonksiyonlu vs., bir de boş zamanlarda geriye kaykılıp şekerleme yapmak için baya müsait geldi bana. mağazanın satış yerinde 500 liraya kapatmış, bu tür fonksiyonlu koltuk kullananlar, sizce 500 lira bu koltuğa değer mi? veya alternatif koltuk önerileriniz var mı?


 
Abi nihayetinde bir adet çalışma sandalyesidir, en fazla ne kadar fonksiyonu olabilir ki? 500 lira ne ya, günah yani şuna o parayı vermek. Kaykılıp şekerleme yapmak istiyorsan bi tane normal sandalye al, bi tane de katlanır şezlong al. Koy masanın altına, uzanmak isteyince çıkar uzan. Ayrıca deri kıçını terletir.


  • buff  (23.10.14 22:22:18 ~ 22:22:58) 
600 lira nedir yahu? uçuruyor mu ne işlevi var? paranıza yazık bence

edit: bir de 900 tl'den bu fiyata düşmüş yeni gördüm. yuh
  • razvan rat  (23.10.14 22:24:30 ~ 22:25:47) 
@buff öyle diyorsun da, departmanın yarısı ya bel ya boyun fıtığından muzdarip. bunda koltukların da bir nebze etkisi olduğunu düşünüyorum. Arkadaş terletme gibi bir problem olmadığını söyledi, sormuştum.


  • candanag  (23.10.14 22:26:19) 
gününüzün üçte birini üzerinde geçiriyorsunuz. paradan kaçınmayın derim böyle bir şey için. yalnız denildiği kadar kaliteli miymiş onu iyi araştırın az para değil.


  • tescillimarka  (23.10.14 22:27:41) 
@candanag normal bir sandalye alırsın arkana da bir bel desteği alırsın, gayet kullanışlı olur. 2 senedir bel desteği kullanıyorum kendi sandalyemde, günümün büyük bir kısmını sandalyede geçiriyorum, belimde boynumda hiçbir sorun yaşamadım şimdiye kadar.


  • razvan rat  (23.10.14 22:27:54) 
fiyatları bilmiyorum da 8-9 yıl önce beşgen mobilyadan almıştık çalışma sandalyelerimizi/koltuğumuzu. daha doğrusu babam kardeşim ve bana almıştı, hala kullanıyoruz ne eskidi ne bir şey.


  • iste o kavunici balik  (23.10.14 22:31:43) 
@razvan rat yahu illa belde boyunda bir sorun şu an olmak zorunda değil, bahsettiğim kişiler genelde 30-40 yaşının üzerinde ve günün genelinde hareketsiz kişiler, spor falan da hak getire. ben böyle bir koltuğun çok önemli olduğu düşüncesindeyim günün önemli bir kısmını üzerinde geçirdiğim için, bu duyuruyu asıl açma amacım belki benzer özelliklerde daha uygun fiyata bir şeyler çıkar ve bir de bu fiyata değer ben de kullanıyorum yönünde cevaplar alırsam daha çabuk karar verebilirim düşüncesiydi.


  • candanag  (23.10.14 22:34:36) 
@candanag anladım. önerimi yapıyorum öyleyse. nispeten fiyat performans olarak daha makul:

www.hepsiburada.com
  • razvan rat  (23.10.14 22:40:55) 
sitede ürünün ismi şu şekilde:
Manager Space Profosyenel Fonksiyonlu Yönetici Koltuğu Deri-Siyah
bence çok kaliteli. o para az bile :D
  • nocturness  (23.10.14 22:52:56) 
aynısından kullanıyorum şu an geçen sene 450 lira vermiştik.. pişman değilim çok rahat dayanıklı..


  • ruyanda gorsen inanma  (23.10.14 22:56:30) 
@nocturness sen diyince farkettim gerçekten çok profosyenel olmuş:)


  • candanag  (23.10.14 22:59:11) 
[]

buhar kazanlı ütü/buharlı ütü

7-8 yıldır kullandığım Tefal buhar kazanlı ütü mortingen strasse oldu bugün. ekşi duyuruda baktığım kadarıyla daha önce bazı marka önerileri olmuş, tekrar soruyu sorma sebebim biraz önce sadece Tefal ve Philips'in sitelerinde ütü çeşitlerine baktığımda baya model çeşitliliği olduğunu gördüm. teker teker incelemek zor geldi, bu iki marka veya başka bir markanın şu modelini tavsiye ederim şeklinde önerilerinizi sunarsanız ona göre marka/modeli 2-3 e indirip birini alacağım en uygun bulduğum yerden. fiyat konusunda alt-üst limit belirlemedim henüz ama şimdilik aklımdan üst limit olarak 500-600 falan geçiyor.

neredeyse her hafta ütü yapan birisi olarak baya %100 pamuk gömlek ütülüyorum, buhar kazanlı ütüler baya rahat oluyor ama kazanlı olmayan ve performansı iyi olan ütü önerilerinize de açığım.


 
Üstad bunu tavsiye ederim.. Bizim evde de çok ütü yapılıyor özellikle benim iş gömleklerim hiç sıkıntı yaşamadık.. www.bulabilirim.com


  • white35  (19.10.14 22:06:47 ~ 23.11.14 21:49:13) 
marka önerim yok ama gecen sene biz philipsten aldik, baya memnun kalmistik. diyecegim su ki kazanli ütüde fiyat farki almanya ve türkiye arasinda baya yüksek. gelen giden birini bulursan almanya'dan aldirmani tavsiye ederim.


  • kimse  (19.10.14 22:09:29) 
@kimse o fiyat farkını biliyorum, ömrünü dolduran ütü de Almanya'dan gelmişti, şu aralar gelen-giden yok ve acilen bu hafta almam gerekiyor.


  • candanag  (19.10.14 22:12:17) 
Şunun fiyatı bence iyi: urun.gittigidiyor.com

Ya da daha ucuzu bu: www.evbella.com
  • Son Müzakereci  (19.10.14 22:30:31 ~ 22:37:04) 
  • zam sampiyonu domates  (19.10.14 22:34:26) 
buhar kazanlı deloghni aldım, çok memnun eğilim.
ondan önceki philips idi performansı çok güzeldi, yine philips bakmaya başladım.

  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (19.10.14 23:00:08) 
@hayat aklini konusacak bir filozof uret ben de şimdilik Philips'te karar kıldım gibi, kazanlı ütülerde yurt içi ve dışı arasında ciddi fiyat farklılığı sebebiyle buharlı ütü olarak Philips'in Azur modelleri üzerine yoğunlaşacağım gibi.


  • candanag  (19.10.14 23:42:37) 
benimde 7-8 senelik tefal kazanlı ütüm vardı yazın bozuldu buhar falan hak getire tık yok, servise götürdüm içinde bi aparat ve tabanı komple değiştiler 70 tl ye ilk aldığım gün gibi oldu şahane ütülüyor, servise göstereydin bi, ha olmaz dersen ben olsam ya tefal ya philips düşünürüm. kazansız olsun dersen philips. asla deloghni alma kazanlı ütüde ütü hafif olmalı ondaki bildiğin tunç gibiydi normal kablolu ütüler gibi ağırdı uzak dur.


  • bal dok yala  (19.10.14 23:48:41 ~ 23:50:24) 
[]

Konserve Ton Balığı

ayçiçek yağı içermeyen -z.yağı da içermese de iyi ama içerse de olur- konserve/poşet ton balığında ülke olarak Dardanel'e ve o fiyatlara mahkum muyuz? var mıdır ton balığı konusunda alternatif marka vs. önerisi olan.

Avrupa'da rahat bulunan Ringa balığı konservesi ithal falan edilse demek kral muamelesi görecek memlekette. diğer balık türlerinin konservelerinden hiç almadım. Protein değerlerini de hesaba katarak F/P açısından daha anlamlı bulduğunuz diğer konserve balıkları da söyleyebilirsiniz.


 
dardanel dışında zeytinyağlı veya yağsız ton balığı görmedim. indirim / kampanya olunca stokluyorum yağsız olanını.


  • inheritance  (17.10.14 16:09:56) 
yağsız ton balığı poşette satılan hem tadı çok kötü hem aşırı pahalı onun yerine bim a101 ton balığı al iki kat tülbent bir bezle bütün yağını sık içinde kalırsa 5-6 gr yağ kalır bu vucut için gerekli hemde daha lezzetli olmasını sağlıyor bimde 5.25 tl en son.


  • mrthany  (17.10.14 16:18:24) 
  • emininsel  (17.10.14 16:19:57) 
Dardanel'in yağı süzülmüş ton balıkları var, onun dışında ben hiç görmedim. Bir de Migros'un kendi markasıyla çıkardığı ton balıkları var, Dardanel'le aynı banttan çıkıyor diyorlar ama ben hiç güvenip yiyemedim. Onun dışında Dardanel'den şaşmamak gerekiyor zira diğerlerinin yağını ne kadar süzersen süz neticede ayçiçek yağı kullanıyorlar. Muhtemelen o da bitkisel yağın en kalitesiz olanıdır. Vücuda sokmaya hiç gerek yok.


  • angelus  (17.10.14 16:20:40) 
pınar'ı denedim ben, fena değil ancak dardanel ile fiyat farkı da yok gibi bişey. bir kere de bim'den mi a101'den mi ne almıştım ton balığı. tattıktan sonra üç ay ağzıma vurmadım valla o kadar iğrendim.

bu arada yine duyurudan güzide bir arkadaş uyarmıştı, haftada maksimum iki konserve yemeliymişiz. içerdiği ağır metallerden dolayıymış. ben ikna oldum.
  • john lee hooker  (17.10.14 16:23:28) 
@angelus geçen aya kadar Migros, dediğin gibi Dardanelle aynı banttan çıkan ton balığını ayçiçek yağlı ve yağsız olmak üzere iki şekilde sunuyordu, şu an Migroslarda yok ama bu yağsız olanı. z.yağı konusunda haklısın, benim de zaten son tercihlerimden birisi olur ehven-i şer mahiyetinde.


  • candanag  (17.10.14 16:24:07 ~ 16:24:40) 
dilimli olanları ile parçalanmış olanları arasında fiyat farkı var. iyice süzebilirsen yağlı olmaz...


  • cliquot  (17.10.14 16:47:13) 
Migros, karfur, kipa gibi marketlerin kendi markalarında var.


  • april12th  (17.10.14 17:12:59) 
ahh ahh... bu duyuruyu ben açacaktım aslında. ulan afedersin ama bu kadar fahiş fiyat olmaz ya. benim alışverişimi yaptığım markette en ucuz superfresh ama tabii hepsi acayip pahalı. iki konserve içinde azıcık balık 10 lira nedir arkadaş ya.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.10.14 17:13:17) 
[]

Ankara Kızılay veya Tunalı civarı kahve mekanları

haftada 2-3 gün iş arkadaşlarıyla öğle arası Kızılay/Tunus/Tunalı civarında kahve içen birisi olarak e birer birer mekanlardaki kahvelerden tat alamamaya başladık, daha doğrusu kahve kalitesinde bir düşüş gözlemledik. sizlerin bu civarlarda, Starbucks, Stockholm, Kocatepe, Hacıbaba, Aylak Madam harici filtre kahvesi güzel mekan önerilerinizi almak isterim. Bazı arkadaşlar cafe latte de tercih edebiliyor, şu mekanın cafe lattesi müthiştir gibi de cevap verebilirsiniz.




 
Cafe des cafes'ye ve Caribou'ya bakabilirsiniz.


  • protector  (14.10.14 18:21:54) 
aynen, iyiydi emme kapandı gitti.


  • candanag  (14.10.14 19:42:33) 
Cafe des cafes +1

Sardunya Cafe güzel, ambiyans hoş. Kahveler fena değil. Dörtyol'a yakın.
Güvenlik cad. Melis pastanesi gayet başarılı.
Flavor cafe var kebap49'un yanında, Bestekar - Tunalı arasında, kahvesi de iyi tatlıları da.
Bir de hep kahve hep kahve nereye kadar? Güvenlik cad. Şili meydanına çıkarken ışıkları geçince hemen sağda "Küçük Şeyler" isimli küçük bi mekan var, oranın el yapımı limonatası muhteşem.
  • burberry  (15.10.14 09:36:59) 
[]

4 günlük İstanbul gezisi

İstanbul'u bilmeyen iki turiste 4 gün eşlik etmek amacıyla bir Ankaralı olarak şöyle bir plan var kafamda, ben de aman aman ayrıntılı bilen birisi değilim, şuraya da şu gün kesin gidin veya şöyle bir etkinlik olacak falan ya da şuraya o gün gidilmez (kapalı-kalabalık olur gibi sebepler) benzeri uyarılarınızı almak istedim. Beşiktaş'ta kalınacak, müzeler-hisarlar ve önemli Anadolu Yakası muhitleri süre kısıtı sebebiyle dahil edilmeyecek.

1. gün (Cumartesi): Öğlen gibi Beşiktaş'ta olunacak. -Ortaköy-Bebek-Galata-Taksim/İstiklal ile sonlanacak.
2. gün (Pazar): Dolmabahçe-Sultanahmet-Ayasofya-Topkapı Sarayı-Yerebatan Sarnıcı
3. gün (Pazartesi): Adalar (Büyükada/Heybeliada)
4. gün (Salı): Kapalı Çarşı-Mısır Çarşısı-Eminönü

 
pazar sabahtan muze gezmeye baslanacaksa sultan ahmetten baslayin, gulhaneye ugrayin islam bilimleri degilse de arkeoloji muzesine ugrayin ordan da asagisi sirkeci zaten hic tramvaya binmeye gerek yok eminonune de gider carsilara bakarsiniz ekstra bi gunluk bi tarafi yok ki


  • mula  (17.09.14 11:45:30) 
ben de aynı durumdayım, plan yapmam lazım. ama ben saraylar, camiler ve kapalıçarşı, mısır çarşısını tek güne sığdırmayı düşünüyorum


  • innerbliss  (17.09.14 11:49:00) 
1. gün istiklal artık iflah olmaz bir çocuk. çok kalabalık ve varoş. farklı bir plan isterseniz cihangirde pizza vegasta ayaküstü pizza yiyebilirsiniz. asmalımescitte otto var, nezih güzel. istiklal caddesinde salt beyoğlu ve arteri gezdirin. farklı bir deneyim olur.
2. Gün'e şansınız varsa arkeoloji müzesini de ekleyin. nasılsa müze kart alacaklar. verdikleri paraya değsin. arkeoloji müzesinden çıkan insanların şaşkınlıktan düşen çeneleri elle kaldırılır. muazzam bir yer.
3. gün Büyükada'da mutlaka aya Yorgi'ye tırmanın ve manastırın yanındaki kır gazinosunda manzara eşliğinde bira içip patates yiyin. Büyükada'da eğer akşama kalırsanız ve bütçeniz uygunsa Fıstık Ahmet'in yerine gidin. o merkezdeki keşmekeşte, kalabalık mekanlarda yemeyin.
4. gün çok gerekli gelmedi. ikinci gün ile birleştirilebilir bile. öğle yemeği tarihi Sultanahmet köftecisinde yenir. akşam yemeği de eminönünde balık ekmek alınır. denize nazır bir bankta balık ekmek artı kutu bira çok güzel gider. etrafta çarşaflı, sarıklı tipler, sen kendi halinde. bu kontrastı görmeliler ;)
  • cliquot  (17.09.14 12:04:58) 
gayet iyi bence program.4. gün biraz zayıf kalmış oraya pierre loti ve miniatürk ekleyebilirsin.birbirlerine çok yakın yerler.bu kadar yer gezmişken oralarıda gezin.


  • uykulu_fb  (17.09.14 14:36:54) 
Kapalıçarşı pazar günü kapalı, hani ilk öneriyi hayata geçirecekseniz eğer, haberiniz olsun onu pazardan başka bir güne alın, Pazartesi de tabii müzeler kapalı.


  • bi mekan  (17.09.14 15:37:38) 
12345   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.