Ekşi Duyuru

büyük ihtimalle değil ama Two-Lane Blacktop geldi aklıma.

www.imdb.com

Hala ariyorum :)

11:14 olabilir mi? www.imdb.com gerçi eski değil ama

www.mydukkan.com

Budur herhâlde, görüntü aynı, manyetikler aynı, fiyat da aynı.

js11 de 2 humbucker manyetik var, jackson marka.

12" radiuslu klavyesi

radius bu
images.contentful.com



12" radius klavyesi böyle oluyor

upload.wikimedia.org

Selam, ben bu işlere uzun süredir uzağım ama eskiden uygun fiyatlı elektro dendi mi washburn ve cort gelirdi akla, onlara bi bak istersen.

şimdi soruya soruyla karşılık vereceğim daha uygun bir gitarı bulabilmek için :) yeğenin hangi grupları dinliyor ya da rocksmith'de hangi şarkıları daha çok çalmak istiyor bi sorup öğrenebilirsen iyi olur

Bu bütçe ile 2. el gitarlara yönelin. Hediye olacak 2. el olmaz demeyin. Sabit köprülü bir gitar terchiniz olsun.

www.sahibinden.com

Eskiden olsa ibanezin en dusuk modellerini onerebilirdim cort'un yani sira. Ama ben de uzagim ve dolar cok yukseldigi icin muhtemelen en dusuk modeller bile cok yuksek fiyatlara cikmistir.

@synesthesia +1

tellerin de klavyeye yakın olmasına özen gösterin. benim de ilk başladığımda en acı tecrübem bu olmuştu. çocuk işkence çekmesin. rocksmith kaç alacaksın bilmiyorum ama zaten ağırlıklı olarak rock ve metal parçalar var. arada belki indie çalan da çıkabilir. bende 2014 var, satriani bile var yani. dlc paketleri de çıkıyor. eğer ps3'ü kırdırmadıysa dlc'ler yüklenebilir diye tahmin ediyorum ps ağından.

zaten 8 gb'lık telefonların en kötü yanı o oluyor. ben öyle durumlarda google play store hizmetlerinden, facebook'tan vs. önbelleği temizliyordum, ferahlıyordu telefon. oyunlarda denememek lazım, yoksa sıfırlanabiliyor seviyeler.

şu alette filtre kahve sormak ayıptır.

bu alet espresso aleti.

filtre kahve daha basit ve primitiv. bence en lezzetlisi french press, ama damlatma makineler zaten çok ucuz.

bu arada bu aletin yorumları pek iyi değil amazonda.

@kurnaz kahve olayindan anlamadigimi soylemistim. filtre kahve yapiyor mu yapmiyor mu bi onu soyle ya kasmadan :)

hayır. yapamıyor.

Bu tarz makineler filtre kahve yapmaz. Espresso ve espresso bazlı kahveler yaparsınız ancak.

Filtre kahve de istiyorsanız yanında french Press alabilirsiniz.

500₺ olan bir makineyi almak yerine önce birazcık internete girip kahve çeşitlerini araştırır mısın?
Olmadı bi workshopa falan git. Nisan Ağca nın sosyal medyasını takip et ve sonra olduğu Zaman workshoplarına katıl temel kahve bilgisi edinirsin.

filtre kahve yapmaz ama espresso ve sıcak suyla americano yapılır. Ayrıca kahve tutkunuysa zaten bir french presi falan vardır.

yanlis hatirlamiyorsam kalite secenegi twitch'le ortaklik alindiktan sonra konuluyor.Digerlerini adam nasil sunuyorsa oyle izliyorsun

izleyici sayisi belirli bir sayinin uzerine ciktigi zaman kalite secenekleri geliyor.

Garanti de kalktı dedi geçen ve cidden geçen Temmuzda kesmediler. Ben döviz hesabı için ücret var mı nedir diye sormak için aramıştım "o kalktı ki zaten artık yok" dediler :)

inanın:) Nisan ayında bana da aynısını demişlerdi. Benim de iki otomatik ödemem vardı, bir tanesi, hesapta yeterli bakiye olmadığından ödenmemişti. Ben de bir panikle, hesabı kapayayım da, hesap işletim ücreti ödemeyeyim boşuna diye akbank'a telefon açmıştım. Onlar da, hesap işletim ücreti alınmıyor artık, yargıtay kararı var demişlerdi. Tabii, bu bankacılar temyiz vs ile itiraz ederlerse, durum değişebilir. O zaman da bizi haberdar etmeleri lazım sanırım.

Abi shazamdan falan baktin mi? Mobilde oldugum icin bakmıyorum ama bi denesene

Sabah sorduğunda Shazam ile baktım ama şarkı çıkmadı.

kulağa pantera gibi geliyor

Bir iki kısım yanlış anlaşılmış düzeltiyorum. Çocuğun sürdüğü bisiklet normal bisiklet değil. Akrobasi yapılan bisikletlerden. Çocuk tahminimce oturma yerlerine falan da çıkıyor. Polis bunun üzerine bazı hukuk kurallarına atıf yapıyor. O duyduğum numaralar şu kanunun şu maddesi gibi bir şey. Çocuk bunun üzerine kendini savunuyor.

Edit: yeni açıklama.

kaldırımda bisiklet süremezsin diyor ve tartışma başlıyor.

Moba mantığını bildiğim için anlatayım yoksa lol oynuyorum genelde. Takım olarak oynamak önemli amaç zaten defans yapmak bunu ister en iyi defans saldırıdır dersin saldırırsın ya datamamen savunma yapabilirsin. Nexus ayakta kaldığı sürece sorun yok. 1-1-3 şeklinde bölünebilirsin ya da oyun neyi gerektiriyorsa. Kill alman senin item almanda avantaj sağlar tabi level olarak da ama takım kompozisyonu bozuk ise kaybetmeye mahkumsun diyebilirim.

kill almanın ekonomik avantajı var. altın kazanıyorsun, rakibin gelişimini yavaşlatıyorsun mesela. onun dışında skorun herhangi bir anlamı yok, referans olması için bulunuyor sadece. yani yerine göre 15 kill alıp 70 kez ölerek de kazanabilirsin oyunu ama genel anlamda rakibi öldürmek her zaman daha iyi. çok sayıda farklı strateji olduğu için kill score zaman zaman hiçbir anlam ifade etmeyebilir.

diyelim ki a takımında çok sağlam bir jungler var. gerçi ben de bayağıdır oynamıyorum ama diyelim lifestealer oynuyor adamlar, ormandan çıkarmıyorlar onu. 20 dakika geçiyor. a takımı kill'lerde 15-3 geride. buna karşılık b takımının hero'ları mid-game'de etkili olan, sona doğru etkileri azalan türden. a'nın ise lifestealer'ı var, kastıktan sonra allah olan cinsten bir hero.

bu durumda sen o kill avantajını oyunu bitirmek için kullanamazsan, lifestealer gelir seni bir kere keser. buyback atarsın, tekrar keser. senin ölü olduğun 100 saniyede çata çuta vura kıra bitirir rakip takım oyunu.

kill sayısı sadece bilgi amaçlı yani. senin amacın daha fazla kill almak değil de atıyorum storm'u 6 olmadan gank'lemek olur. karşıda jungler varsa rakip jungle'ı ward manyağı yapıp elemanın kasmasını engellemek olur. kill bu açıdan önemli, yoksa ben 5 kez öldürdüm sen 3 kez öldürdün bu TEK BAŞINA anlam ifade etmiyor.

Daily Gift internet sitesinden ultimate team'e girilince veriliyordu eskiden pc veya ps farketmyor şuan öyle mi bilmiyorum. Packler ise eski oyun olduğundan çıkmıyordur.

Haha sendeki takıntıyı çok iyi anlıyorum :D

Sanırım steam de böyle bir durum yok ama maalesef profil neredeyse oradan devam. İnş ben yanılıyorumdur :)

Rocket League'de sıfırlamana gerek yok. Her şey tamamen kozmetik. Stat falan yok ya da satın alma da yok yani sıfırdan da başlasan hiçbir şey değişmeyecek.

rocket league için imkan varsa bile sıfırlamanın bir mantığı yok...
bu arada RL oynayan varsa, organize olalım.

hayır bazı valve oyunları istisna olmak kaydıyla(orange box için), aldığın paketi bölemezsin. ya hepsini hediye edersin ya hepsi kütüphanene eklenir.

steamdb.info

eğer chrome yada firefox kullanıyorsanız Enhanced Steam (git: www.enhancedsteam.com) eklentisini kurun. steam store da herhangi bir oyuna baktığınızda şimdiye kadarki en düşük fiyatı gibi bilgileri gösteriyor.

arz meselesi. bi üründen pazarda ne kadar çok varsa fiyatı o kadar düşüyor. nadir bulunan ürünler daha pahalıya gidiyor haliyle.

bir silah skin'i şu renklerde olabilir;

1) - White - Consumer grade
2) - Light blue - Industrial grade
3) - Darker blue - Mil-spec
4) - Purple - Restricted
5) - Pinkish purple - Classified
6) - Red - Covert
7) - Exceedingly Rare ★

7 en değerlisi, 1 en değersizi.

sonra bu silah skinlerinin durumu da etkiliyor. aynı silahın şöyle farklı kalite seviyeleri var; Factory New en iyisi, Battle-Scarred en kötüsü.

Factory New (FN)
Minimal Wear (MW)
Field-Tested (FT)
Well-Worn (WW)
Battle-Scarred (BS)

atıyorum Kırmızı seviyede bir silah düşürdünüz. bu silah bayağı pahalı olacaktır. ama o skin'in battle-scarred durumundaki daha ucuz, factory new durumundaki hali daha pahalı olacaktır, çünkü factory new durumundaki daha az oluyor piyasada.

arkadaşlar güzel açıklamış ama soruya tam olarak cevap verilmemiş ben vereyim :) silahı oyunda kullanmanızın fiyatına bi etkisi yok.

-evet yalan oluyor.
-eksi puan değil de, sürekli oluyorsa bağlantı kopup maçı bitirememe mevzusu, cooldown alıyorsun maçı terketmiş sayılıp. tekrar sıklığına göre 30 dk, 1 saat, 2 saat, 12 saat, 24 saat, 1 hafta falan gibi competitive maçlara girememe durumu oluyor.

maçı bitirmeden çıkmışsın hala puan derdindesin. Geride bıraktığın 4 yetime acı.

eksisozluk.com

Her olumsuzlugu Obama'ya yukleme trendi.
www.youtube.com

hayır. quicksell değeri kartın türü ve futbolcunun overall'ı ile ilgili. oynamayla artmaz.

Anahtar kelimeler kan şekeri+insülin+hipoglisemi. Bir de böyle aratın.

the tudor'da da the other boleyn girl'de de anne boleyn vardı. bu anne erkek kardeşi ile birlikte oluyodu. o olabilir belki tudors deyince o aklıma geldi.

Pan'ın Labirenti
Pan's Labyrinth

kraliçe değildi ama feodal bir aile idi. "the pillars of the earth"

blackpool'da da oyle bir vaka vardi.

run > compmgmt.msc

d.pr

windows tuşu+r -> diskmgmt.msc yaz enter'a bas. orada unallocated space şeklinde görünür diskin eksik kısmı zaten.

oha duzeldi galiba lan. her guncellemede default haline donuyormus sanirim. dunden beri ugrasiyordum guncellemeler bitince ayarlar sabit kaldi. xp <3

gillette fusion proglide, babalar günü indiriminde carrefourdan 4 bıçak + makine 27.50ye aldım.

watsons tıraş bıçağı alma, yüzüm kan içinde kaldı.

wilkinson sword classic + feather jilet

sakal duzeltme makinasını sıfıra getiriyorum mis.

wilkinson sword classic ( 10 lira bişi bu) + herhangi marka yaprak jilet 10lusu fln bi lira.

onun tasagini butun komedyenler yapti amarigayla turkiyeyi karistirmamak lazim konusma ozgurlugunun amina goyuyorlar oralarda afedersin.

tv den sinemadan adini silseler tv de sinemada adam kalmaz herkes yapiyor :)

www.examiner.com

linkte de diyor: Here is a clip from one of Louis C.K.’s YouTube channel on the topic which dates back to 2007

yapip koymus demek ki adam.

louis c.k neyi ne zaman söylediğinde korkmuş ki? amerika'da ingiltere'de buna benzer çok daha abartılı mizah örnekleri de oldu. her yer türkiye gibi değil :)

orjinal kozmosun ilk bölümünde var. teorik olarak tabiki, daha kendi güneş sistemimizden çıkamadık ki karadeliğe ulaşıp tatbiğini yapalım.

eksisozluk.com

kara deliğin kütlesi ve sahip olduğu kütle çekim enerjisi bunda etkilidir.
biraz karmaşık bir konu ama en basit haliyle şöyle diyebiliriz; boyutları büyük kara deliklerin çekim kuvvetleri küçük kara deliklere göre daha azdır. büyük kütleli kara deliklerin yakınlarında kütle çekim enerjisi düşük olduğundan zamanın yavaşlaması, maddenin veya ışığın bükülmesi vs. durumlar daha bir ihtimal dahilinde oluyor.
fakat tabi bunlar hep teori.

en azindan benzeri yasandi. karadelik degil ama uzaydaki astronotlar bize gore daha gec yaslaniyor. karadelik etrafinda da zaman yavaslar. hatta kara delige girersen zaman durur. biz senin goruntunu sabit olarak goruruz. tabi bu bize gore. oradaki fizik kurallari farkli isliyor olabilir. yani sen aslinda durmuyo olursun ve hayatina devam edersin. tabiki ongorulere gore karadeligin icinden sag cikamayiz. en azindan bizim bildigimiz anlamda olamayiz.

antik.eksisozluk.com

yasada banka ücret alabilir gibi bir madde var yanlış hatırlamıyorsam ama gerçekleşmeyen ücrete işlem alınması çok mantıklı gelmedi bana. müşteri hizmetlerini arayın bence.

Hep olan bir şeydi bu, ebce de doğru değil ama alınıyor. Ödediğiniz ücret EFT hizmet ücreti, sizin durumunuzda da banka parayı karşı bankaya iletip hizmeti sağlamış; karşı tarafın bilgilerinin doğruluğu sizin kontrolünüzde olan bir şey. Yani itiraz etseniz de bir şey çıkmaz. Bu arada 6,50 lira internetten EFT için çok büyük para.

geç eft yapmış olabilir misiniz?

musteri hizmetleriyle gorustum, ayrintili bilgi aldim. meger ben o hatali eft girisimini 3-4 defa denemisim. her denememde 1.3 lira civari bi islem ucreti aliniyormus, bilmem ne vergisi de eklenerek. 6.5 lira da hatali denemelerimin toplam ucreti gorunuyormus.

kafami karsitiran nokta, 2-3 defa denedigimde dekontta islem ucreti sifir lira olarak gozuktu, en sonki girisimimde de 6.5 lira yansiyinca sadece tek islemin ucreti oldugunu sandim. megersem butun islemlerin toplam ucreti yazmis. ben de bunun boyle olmamasi gerektigini, her islemimde bu ucretin ayri yansimasi gerektigini soyledim. cevap veren arkadaslara tesekkurler.

miniclip.com

birde eskiden showtv.net vardi bir suru flash oyun vardi icinde hala varmidir bilemedim

japonca olan siteyi bilmiyorum ama.. malzeme toplayarak craft yaptığın 2d oyunun adı minecraft. o japonca olan siteyi bende merak ettim. bilen varsa söylesin

edit: minecraft 2d değil ya doğru.

1- malzeme topplayıp craft yapabileceğin milyonlarca oyun var

2- minecraft 2d değil

asıl soruya cevabım: bilmiyorum :)

bak tenis oyununun adini buldum fantasy tennis'mis. sitenin adi da sanirim alaplaya.net oluyor. japonca olayi nereden aklimda kaldi bilemiyorum, anime karakterlerden herhalde. ama tenis ve dedigim 2d craft oyununu kaldirmislar. tutmamis demek ki. zamaninda iyi oynuyordum ya, neyse sagolun. :)

çok oynamadım, en uzun oyunum 4-5 sezondur. başladığım takımda bitiriyorum hep.

en uzun fm 2007 oynadım, onda teklifler geilyordu bol bol. sadece fener boştayken fenerli olduğum için ben kendimi önermiştim takıma. çok da gerçek dışı denemez yılmaz vural alenen fener ve milli takıma yanlamıyor mu sanki :)

tek ülkeden bütün ligleri açıp bütün kariyeri tek bi takımda yürütür ve bitiririm. olaya ortadan girince zevk alamıyorum. en baştan başlamam lazım yoksa olmaz.

Başladığım takımı ne olursa olsun bırakmam. Milli takım gelirse şimdi Fatih Terim'in yaptığını yapıyorum.

Bir ligde bir müddet oynadiktan sonra sıkılıp başka liglere gecerek takim takim dolastigim oluyordu (koltugu boşalan kuluplere basvuru yaparak) ama belli bir müddetten sonra oyuncular yaşlanip, tanidik adamlar bitince, regenlerden bi genc kadro yapmadiysan elinde yaşli oyuncularla kaliyosun. En uzun oynadigim ise 9 sezon beşiktaş'tı. Onda da surekli genc oyuncu aldigim icin onlari yetistirme motivasyonuyla oynamistim.

ya denizlispor ile başlarım ya da yıl sonunda ligden düşeceği tahmin edilen takımlardan biriyle başlarım. kovulana kadar devam ederim ama istifa etmişliğim de vardır. takımlardan teklif gelmesini bekliyorum ; milli takım için add manager da yapmam ; onu da sabırla beklerim.

genelde oyunlardaki medyanın sezon sonu düşeceğini düşündüğü takımları alıp ucuza veya bedavaya oyuncular alıp kendimi ispatlamaya çalışıyorum. fm 2007'de denizlispor , diyarbakırspor , sivasspor , beşiktaş + milli takım şeklinde bir kariyer yapmıştım. ucuz ama kaliteli oyuncu bulup pahalıya satma stratejim vardır ; 15 sezonu rahat bulurum aynı oyun içinde.

bu zaman zaman benimde basima geliyor. cayi demlemeden once, poseti demlige atip daha ustune kaynar suyu dokmeden once bir miktar suyla calkalayip oyle demlemeyi dene.

bu arada berk cay kotu degildi sanki.

berk cay guzel ya memnunum tadindan. bu kararma olayi enteresan geldi. :)

Bu her marka cayda olur Sallamasinda da posetinde de tanesinde de. Bekliyor cunku az buz da degil 3-4 saat demissin. Cözümü oldugunu zannetmiyorum. 1 tane demlik poset cayla uc bardak zaten icmissin yenisini demleyiver. :)

çay bayatlar, tazesini demle ki ülser olma :D

Çay bence en fazla 2 saatte bir yenilenmeli 3-4 saat çok uzun süre.

ya 2013'te daha net o. 2009'u hatırlamıyorum ama şu an head of youth'un özelliklerinin iyi olması artı kulübün tesisleri artı kulübün oyuncu bulmaya akıttığı para çok önemli.

mesela napolideyken hiç gelmiyordu bana çünkü takım para ayırmıyordu, git normal bütçenle adam al, hiç yetiştirme diyordu.

anladim. o head of youth fm 2009da karsiligi youth coachlar iste. bu hocalarin hangi ozellikleri kaliteli oyuncularin kadroya katilmasina yardimci olur ki? judging player ability ve judging player potential olmasi lazim sanirim.

www.eksiduyuru.com

@freekara abi anlamadigim icin soruyorum zaten. okudum herhalde. anlasam neden sorayim? :(

yani sen de sunu yazacagina evet olur ya da olmaz kardesim yazamadin mi? :(

iste bu abi tesekkur ederim. :)

ısırılmadığın sürece, ellerini yıkadıktan sonra bir şey olma ihtimali yüksek değil. sokak kedileri içinde büyüdüm ben. Bilerek tüy yemişliğim bile var. 20 yıl boyunca karşılaştığım tek sorun bileğimde çıkan büyükçe bir yaraydı.

rahat ol.

köpeklerin saldırma ısırma olayını geçtim, uyuz yok ise(zaten uyuz köpek belli olur her tarafı kıpkırmızı olur yara olur), köpekleri severken ağzına burnuna dokunma(kendi ağzın burnun) eve gelincede antibakteriyel bi sabunla iyice yıkarsan el ve kollarını bi sıkıntı olmaz.

hem kendi sağlığın için hem de köpeklerin sağlığı için arada pire tozu alıp köpeklerin ensensinden kuyruğuna kadar düz bir çizgi halinde dök. imkanın varsa sokak hayvanlarına ücretsiz bakan ya da çok az para alan veteriner klinikleri var. oralarda aşılarını yaptırt.

köpekten sana bulaşabilecek şeyler kurt-tenya vs dir. onlar da ağzını burnunu hayvana yalatmadığın, aynı kaptan yemek yemediğin (!) ve ellerini iyi yıkadığın sürece sorun olmaz.

Veterinerimiz sokak köpeklerinin tüylerine dikkat edilmesi gerektiğini söylemişti. Bu yıllardır geyiği dönen hayvanın kılı kist yapar muhabbeti, aşısız ve sokaklarda çiğ sakatat falan yiyerek beslenen köpekler için geçerliymiş sadece. O nedenle tüy yutmamaya dikkat edersin. Ama ben yıllardır gördüğüm her köpeği öperim, koklarım, daha bir şey gelmedim başıma.
Hayvandaki uyuz insana geçmez. Hayvandaki pire insana geçmez, insanda bit olur zaten.
Pire tozu öyle hayvanın tepesinden aşağı dökülüp bırakılacak bir şey değil. Onu döktükten sonra sık dişli bir tarakla pirelerin dökülmesi için epey bi taraman lazım. Ayrıca hayvanın yalamamasına falan dikkat etmen lazım. Ayrıca çok etkili de değil. Onu boşver o yüzden, pire olur sokak köpeğinde engelleyemezsin. Yalnız kene görürsen bir peçete ile tutup çıkartabilirsin, bi sıkıntı yaratmaz.
Eve gelince de elini yıka işte. Bu kadar. Hiçbir hastalık bulaşmaz.

savunamaz.
adamda haklıdır.

Ses kaydı yapmadan nasıl hiç yorumsuz yazabiliyor? Bütün röportajı aklında mı tutuyor? Sonuçta öyle bir durumda tam güvenilir olmaz o röoprtaj zaten.

ses kaydi yok ama not aliyor mesela. şahıs gazeteciyi yalanladığı zaman ispat edecek bir materyali yok demek istemiştim. not alsa bile ses kaydı kadar geçerliliği yok yani. uydurdun bunlari diyor şahıs. mesele akılda tutamaması değil.

yabancı değil türktü. kiiip değil şiiip diyordu. adı aklıma gelmedi. ama bandista gibi bir ismi vardı.

www.youtube.com

?

aynen!

Bu grup Türk :)

tvtropes.org


"However, the "no parent should have to bury their child" line was added by Bernard Hill. He heard it from a woman who had lost a child, and felt that he had to add it. Damn good actors."

şu an mümkün değil. eskiden bir ara vardı.

Evet. Hayır.

bios ayarları sıfırlanır. Ki önemsiz ayarlar zaten. Tarih saat falan. Açılmama ihtimali yok. Alt tarafı bir pil...

Elektrik fişi takılıyken değiştirirsen gitmez. Ama dikkatli olmak gerek.

yok yok fisi misi cekerim. tirsarim ben. tesekkurler.

ben cm 03/04`den sonra hic birisinden tat alamadım

yok giremedim ben de.

açılmıyor.ayrıca oynamayın şöyle saçma sapan oyunları ya.yazık etmeyin kendinize.

@yusufist sana haxball diliyle cevap vermek istiyorum. "yiyosa teke tekte gel."

Hala kapalı.

i organized concerts in diffirent cities for my music group and i choose your kafe/bar. if you take care about tickets price i will be happy.

kafe bar kısmını sen düzelt artık o mekanlar neyse ona göre isim ver. mekanın ingilizcesini space diye çeviriyor google, komik oluyor.

tesekkurler @the kene, bar ya da place uygundur.

hangi ırk pigme olarak sıfatlandırılıyor? dwarf, gnome?

hakaret ya da benzetme olabilir de ırkçı ifade değil.

"gol makinesi dedik aldık çamaşır makinesi çıktı" beyanatı kadar ayrımcı değil ama ayrımcı, ırk ayrımcı.

bence futbolcuya duyulan kin yuzunden hakaret icin kullanilmis. "belhanda denen kürt", "belhanda denen türk"ten farksiz degil. fikrinizi sormak istedim.

bir antropolog tarafından kullanılmadığını varsayarsak, pigme türk toplumunda küçümseme anlamında kullanılır. ırkçı değildir çünkü türkler genelde pigmeyi ırk olarak değil, cüce ve aşağılık olarak görürler. ırkçı değil, hakaret, küçük düşürücü söylem.

Bütün pigmeleri öldürelim, pigmeler insanlığın yüz karası, pihgmeler düşman bir ırk şeklinde bir şey hiç duymadım.

pigmelerin ayırd edici özelliği boylarıdır.

o bakımdan hakaret var, ırkçılık yok.

gene de malca bir söylem

her şeyi ırkçılık olarak nitelendirebilen bir güruh var, önlerinde saygıyla eğiliyorum.

güç seçeneklerinden ayarlayacaksın onu.
i.imgur.com

@ucan spagetticanavari sagol ama sorunum o degil. ayarlar olmasi gerektigi gibi.

Zekice bir gol.. Atsaydım makara yapmazdım, yeseydim de başımı önüme eğerdim.

sonuçta etik bir gol. yani bir sakatlık falan söz konusu değil. bu durumda da karşı tarafın yerleşmesi için beklemesi falan gerekmiyor. akıllılık yapmış, güzel bir gol atmış. her şey oyun dahilinde.

bi sıkıntı yok golde. çok akıllıca hatta, bu sebeple yesek de atsak da akıllıca bulurdum golü.

mahmuz

ingilizcesi "spur"

İlk hava atışını kazanan takım 1 ve 4. çeyreğe başlar. Diğer takım 2 ve 3. çeyreklere.

Herkes pro takımda. Çok feci kazanıyorlar ayrıca. Super Bowl hala Amariga'nın en çok izlenen spor etkinliği. Finalde yayınlanacak reklam için saniyesine bilmem kaç yüz bin dolar isterler.

Tabii bu NFL için geçerli.

sadece abd'de değil, dünyanın genelinde alerji vakaları çok fazla. ancak bölgesel/iklimsel olarak çeşidi değişiyor. abd'de genel olarak yiyecek alerjileri fazlayken (fıstık, çilek vb) türkiye'de ev tozu, polen, hayvan alerjileri yoğun.

@freekara soruda kinaye yaptigimi dusundun sanirim ama yok oyle bir sey. merak ettim sordum. dalga gectigim felan yok yani. :)

valla sırf bizim evde, arı sokmasına olan alerjisi nedeniyle ölümden dönen bir erkek kardeşim ve saç boyası/boyar maddelere olan genel alerjisi nedeniyle bir kere saçını boyatıp kafası boynu burun boşluğu şişen, yüzünde kalıcı deformasyon kalmasının kenarından dönen, bir kere de kulağımın arkasına temas eden saç bandının boyası nedeniyle çift taraflı kabakulak gibi gezen ben varım.alerji olayı yaygın yani.
yemeklere olan alerji hakkında da, herkesin çevresinde yumurta yiyince isilik gibi bir yerleri kabaran şişen insan vardır bence, ben baya tanıdım böyle.

Kesinlikle haklısın. ABD'de bir restorantta çalıştım. Her gün en az 5 kişi ' X'e alerjim var, içerisinde X olmayan yemekleriniz neler?' diye soruyordu. Hatta yemekte kullanılan yağların, baharatların, dondurulmuş mamüllerin içindekiler kısmının toplandığı bir kitapçık vardı, onu görmek istiyorlardı. Burda hiç karşılaşmadım böyle bir durumla. Orda gerçekten çok fazla. Belki de bizden daha bilinçliler, bilemiyorum.

ABD dunyada benzeri olmayan bir ulke cunku gercek bir gocmen ulkesi. bu ulkeye cok degisik yerlerden cok degisik insanlar gelmis hala da geliyorlar.
Sonucta insan yasadigi yerdeki proteinleri taniyor iken, hayatinda hic gormedigi (ozellikle hamilelik zamani vucuduna tanitilmayan) proteinleri ve molekullere karsi intolerans gelistiriyor. eger bu proteine karsi vucut bagisiklik sistemi olarak harekete gecerse de bugun bildigimiz alerjiye neden oluyor. Atiyorum yillarca X meyvesini yememis bir topluluk,
(aslinda bu X meyvesi yakinlarda yetismedigi icin nesiller boyu kimse yememis) bu X meyvesini yedigi zaman vucut buna saldirabiliyor.
bunun disinda bilinc de cok onemli bir olgu, cunku misal turkiye'deki insanlarin yarisindan fazlasinin sute alerjisi var. yani sut proteinlerini sindiremiyorlar, tabi bu proteinleri vucut tanidigi icin (daha onceden sut vucuda giriyor) bunlara saldirmiyor, oldugu gibi bagirsaklara gonderiyor...
genelde bu alerji vucutta bir soruna neden olmadigi surece bunu farketmiyorsun, misal gluten alerjisi aslinda insanlar arasinda sik gorulen bir hastalik, bagirsaklara zarar verdigi icin insanlar bunu farkediyor. bildigim kadariyla turkiye'de de pek cok colyak hastasi var.
bu tabi sadece proteinlere degil, baska molekullere de oluyor. Misal avrupa ve civarinda augmentin kullanan ve tolere edebilen bir insan, abd'de azitromycin vb. makrolid antibiotikleri aldiginda, bu antibiotikler normalde aygmentin'den daha mild olmasina ragmen senin vucudunda alerji yaratabiliyorlar.

yanındaki küçügü koruyor.
Tek başına olsa, o da aglar anneye koşardı.
iç güdü bu, ögretilmiş birşey degil, seninle aynı dnadaki canlıyı koruyorsun.

Böyle bir deney vardı, insanlardan birileri için nefeslerini tutmaları isteniyordu
kendisi için ve başkaları için kısa süre tutarken, akrabaları için, küçükleri için falan bu daha da uzuyordu.

ilk başta anlık korku/şaşkınlık yaşıyor. Daha sonra zaten tam kapı eşiğindeyken karşısında bir tehdit varken yapılabilecek en mantıklı şeyi yapmasını söylüyor beyni, kapıyı açık bırakıp kaçmak yerine onu en iyi koruyacak seçenek olan kapıyı kapatıp kilitlemeyi seçiyor. Kardeşini korumaya çalışmış da olabilir ancak kardeşi orda olmasa da muhtemelen yapacağı şey aynı olacaktı.

kardeşini koruma içgüdüsü tabii ki vardır ama yanında hiç kimse olmasa da aynısını yapardı bence. yani sırf küçüğünü koruma içgüdüsü değil kendini koruma içgüdüsü var burada.
durum ancak şu şekilde farklı olurdu: yanında ağabeyi, ablası veya kendisinden daha büyük biri olsaydı kapıyla uğraşmayıp direk bağırarak kaçardı, o sorumluluğu da yanındaki büyüğüne bırakırdı.

uniblue driver yükle.

support.asus.com

chipset driver package olanını yükleyeceksiniz sanırım, sadece network driver yazan bir indirme yok çünkü görünürde.

polise git ve şikayette bulun motorum çalındı diye. 1 hafta içinde motorunu geri alırsın, eleman da hapse girmek istemeyeceğinden, borçları ödeyince geri devredersin.

ruhsat devretmedim diye birşey olmaz ki.
NOTER SATIŞI motosikleti alan kişinin 1ay içerisinde motosikleti kendi üstüne alması gerek.
sizin yapacağınız, arkadaşınıza sattığınız zaman yaptığınız noter satışını vergi dairesine ibraz etmek.
ha notersiz sattım diyorsanız o zaman direk çalıntı ilanı verin dicem ama polis te size "bu saate kadar neredeydin" diyecektir.

YAW ADAM NOTER ASTIŞI YAPTIM DEMİYORKİ ADAM DEMİŞ BU MOTORU BANA SAT KANKA DEMİŞ ODA VER 500 AL GİT DEMİŞ VERMNİŞ ALMIŞ GİTMİŞ BENİM ANLADIĞIM KADARIYLA ANLAMADIĞIM NOKTA SEN NOTER SATIŞI YAPILDIĞINI NERDE OKUDUN AMK.

cevaplar icin sagolun. polise motorumu çaldırdım diye ihbar ederim etmesine de, ruhsatin nerde peki diye sorarlar. cevab veremedi.

motoru satin alan ruhsatiyla almiş gitmiş. noterli moterli bi olay degil maalesef. bilgisizlik işte, satmış gitmiş... borc morc onemli degil de, eleman birine carpar eder, suc bana kalir diye tirsiyorum bi yandan da. adama bi sekilde ulaşabilsem, gerisi kolay.

cevaplar icin tesekkurler.

sana suç kalmaz. ruhsatı da kaybettim, yenisini çıkaramıyorum motor kayıp olduğundan ve borçları biriktiğinden dersin.