Ekşi Duyuru

yemek kulubü diye klasik bir giriş olsun

bu sekilde acmis olur. bir sey de olmaz.

mesaj attım.

Kardeş sana bi mesaj attım neden cevap vermiyorsun?

alkoldendir.

ben 1,5 sene önce pegasus ile isveç - tr arası 400 tl'ya gidip gelmiştim. bi kontrol et istersen.

skyscanner'dan arat.
gerekirse farkli rota ciz:aktarma yap.

thy ne ya? bu devirde hala thy kullanmayin artik.

pegasusuun stockholm uçusu var sabiha gökçenden
bir de stocholm-berlin arası çok ucuz misal (diğer havaalanından) ben avrupa içi aktarmalı daha ucuz bi dolu bilet bulmuştum 4-5 ay önce

bıletlerınızı almadan once olacakları araştırmıyorsunuz sonra thy nın amk dıyorsunuz. havacılık demek malıyet demek yüksek malıyet demek ,tuttugunu affetmezler vs uzar gider. almadan once bakıcaksınız.

uçakların ve otellerin olayı bu, ne kadar az yer kalırsa fiyat o kadar artar. o uçak da zamanla dolduğu için fiyatları artıyo. pegasusu deneyin derim ben de.

ayrıca edit: zamanında esnek bilet alsaydınız şimdi rahatça değiştirebilir, hatta cezasız iade bile edebilirsiniz. thy değil, bütün havayollarında başınıza gelebilicek bişey bu.

En basit ifadeyle "kara para aklama" biz komisyonumuzu alalım, bir şekilde yolunu bulmuş olan da bu parayı aklasın mantığı...

senbanabakma+1
ister pezemenk ol ister uyuşturucu baronu ol istersen insan ticareti yap beni ırgalamaz diyo. parayı al gel barışah la diyo. kılıfını da hazırla gel beni uğraştırma diyo.

tek mesele varlık barışı ile kesilen %2 değil, bu para/taşınmaz kayıt altına alınmış oluyor. böylece ileride bu varlıktan elde edilecek olan kazancın da vergisi garanti altına alınıyor.

bir de aklımıza hemen mafya gelmesin, bu ülkede mal varlığını kim doğru düzgün beyan ediyor ki? belki dürüst geçinenlerin bir çoğundan daha çok vergi ödeyen uyuşturucu baronları vardır. :)

eger milli bilet alindiysa bir ay icerisinde baska bir gune degistirebiliyorsun sanirim. ama cezasi var. bizden 20euro istemislerdi. bu fiyat sabit mi yoksa biletin belli bir orani mi emin degilim. eger milli bilet degilse biletin durumuna gore yine ceza odeyerek yada bedelsiz degisiklik yapabilirsin.

ps: ben burda thy ile ilgili bir sorun goremedim. yanlis tarihe bilet alan sensin. thy nin sitesini kullanmayim acentadan alan da sensin. rezervasyonun gozukmemesinin de yine acentanin yedigi bir boktan dolayi oldugunu dusunuyorum.

yazın bile ayda en fazla 3 kere giderim ama sağlam mekanlara giderim.neyine eğleniyorum peki,müzikler iyi oluyor artı süper bass veriyorlar kafada iyi oluyor tabi bir nevi terapi gibi oluyor.ben de pek bilmem-sevmem dans etmeyi.ama arada bir cidden terapi görevi görüyor gaziosmanpaşa şanzelize cafe tarzı yerlere gitmezsen tabii :)

dans etmek için gidiyor(uz), keza tek kişi asla gidilmez bence, çok saçma olur. ben dans etmeyi çok seviyorum, içki içtikten sonra dans etmek hoplamak zıplamak inanılmaz deşarj ediyor. yanımda da sevdiğim arkadaşlarım varsa çok eğlenceli oluyor.

Çok seyrek gitmek durumunda kalıyorum (özellikle yazın kızlar eller havaya moduna giriyor) ama nefret ediyorum şahsen. Gidenlerin %10'u falan eğleniyordur herhalde. Eğlenmek için deli gibi içmen lazım zaten.

Edit: Sortie'ye de gittim, Viyana'da dubstep çalan club'a da, Amsterdam'da sıradan pop çalan bir yere de. TR'dekilerde 'para' odaklı bi sistem var, yurtdışında daha ekmek çıkma ihtimali çok daha yüksek. Sıradan bir bardan fazla değildir ama yine de.

Sevmem. Dans etmeyi de sevmem. Ki genelde iyi dansettiğimi söylerler ama hiç içimden gelmez işte, pek dans da etmem. Klüplerde çalan müziklerden nefret ederim. Demet Akalın vs... çalıyorsa hayatta tepki vermem. Gece klüplerinde genelde depresiflik basar beni, kalabalık içinde yalnızları oynarım.

Millet eppek için gidiyor çoğunlukla. Dikkat çekmek için saçma salak dans ediyorlar. Dans etmeyi bilen adam da az zaten, çoğunluğun figürleri komik. Herkes tuttuğunu öpme derdinde olduğundan, önemli olan tutabilmek işte. :)

Dans etmek için, ama sıkma canını tiplerin yüzde 98,7 si zaten dans etmiyor ya salınıyor ya da mala bağlıyor. Türkiye'de de böyle Avrupa'da da böyle. Eğer öyle bir yere gitmek zorunda kalıyorsan alkolun bokunu çıkar. :)

edit: çok üst sınıf biryere gitmedim reina falan gibi belki orda daha farklıdır. standart, ortalama yerlerden bahsediyorum.

En az 3-4 kişilik bir grupla sortie, anjelique, masquerade'e gitmeden sevmiyorum dememek lazım.

yanındaki insanlar eglendirir ortam bar disco hikaye (yılları gece hayatında gecmis birisi)

yamulmuyorsam bildiğimiz klasik soru. bilmemneyi açıklayınız gibi.

tamam oyle diyelim. peki binlerce ogrencinin girdigi sinavlarda bu tip sorulari sormalari mantiksiz degil mi ? nasil degerlendirecekler verilen cevaplari ? cok uzun zaman alir bu. objektif olmamasi da cabasi.

fransadaki sınavda bir kağıdı 7 farklı kişi değerlendiriyor sonra ortalamaları alınıp sonuç çıkartılıyor.

torpille adam kayırmanın meşrulaştıralacağı sistem, ki uygulanması imkansız gözüküyor zaten. değişmesi gereken bi sistem varsa bu sınav sistemi değil eğitim sistemi kaç yıldır bir çözemediler gitti

hatay 2 yildir sayisiz yuruyus yapti. olaydan once defalarca binlerce insan yurudu hukumetin politikasini protesto etti. terorist kapmlari kapatilsin dedi... bir gun sonra 10.000 kisi hukumet istifa diye bir daha yurudu. bunlardan kacini duydun?

medya hukumet yalakasi olmus. isine gelmeyenleri yazmiyor.

reyhanlı halkı 2 yıldır kan kusuyor.
www.youtube.com

nasıl çıkıp açıklamasını bekliyorsun ki. hastanelere getirilen ölü sayıları biliniyor ama yandaş medya tarafından hiç bir zaman bu konuya değinilmedi. ulusal kanal ile yürekli bir kaç televizyon hastane kayıtlarını yüreklilikle açıklayabildi. 50 ölüden bahsedilirken her an yeni cenazelere ulaşılıyordu o alanda. tarihin en büyük terör saldırısıdır..

şimdi tayyeap amca 19 mayısta olacakları bildiği için amerika gezisini 2 gün daha uzattı. haber ajanslarına abd'den düşen fotoğraflar malumunuzdur. ailece tatile gidildi. ülkede milli yas uygulamak bir yana, sanki saldırı papua yeni gine'de olmuş gibi davranıldı. etrafa gülücükler saçıldı. televizyonlarda eğlence programları tavan yaptı..

hatay halkı 2. sınıf vatandaş, sığınmacılara sınırsız imtiyaz. mültecilere baktığımız kadar bu ülkede gelir düzeyi düşük halka yardım edilseydi emin olun aç insan kalmazdı. sınır kapıları o*ospu oldu, giren çıkan belli değil..

BU ŞEREFSİZLER ANITKABİR'İN RÜZGÂRINDAN KAÇIP WASHINGTON'UN YAĞMURUNA SIĞINANLAR...

fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net

tabi ki saklayamazlar o kadarını, böyle dönemlerde insanlar bir şeylere inanıyor sürekli.

bana da kolpa geliyor o rakamlar. kayıp sayısı da bellidir kimsesiz bile olsalar reyhanlı halkı farkeder adamın kayıp olduğunu bir haftada.

tren kazasında da önce 150 deniyordu sonra 40a düsmüstü.
kopan parcaları ayrı ceset torbalarına koymuslardı. bu yüzden hastanelerden yanlıs bilgi gelmisti.

allahım neler konusuyoruz

hatay halkı böyle söylüyorsa demek ki kabul edilmesi gereken durumlar var...

"18/05/2013: reyhanlı'da öso katliamının birinci haftasında gerçekleştirilmek istenen protesto eylemine polis barikat kurarak engel olmaya çalıştı.

halk barikatları yıktı, polis Reyhanlılara biber gazı, gaz bombası ve joplarla saldırdı. bazı eylemciler polisin plastik mermi kullandığını belirtiyor."

18/05/2013 bugünün resmi ( sayıya dikkat ) kabul etmeyenlere;
pbs.twimg.com

99 depreminde de çok saklandı böyle ölümler , çünkü Marmara bölgesine vergi affı getiriyordu belli sayıyı aşması halinde ölüm sayısı,bunu Kızılay başkanı bile söledi zamanında

bebeğe veriyorlar vatandaşlık. uçakta doğsa bile alır pasaportu.

eksisozluk.com

ekşi sözlük is your friend

cok guzel bir olay. neden boyle birsey yapiyorlar peki ?

bu boktan ülkeden kurtulmak için.

amerikan vatandaşı olmak avantajlı bişey olduğundan?

Uçakta doğuma beyaz pasaport veriyorlar, o insan dünyanın bütün ülklelerine girip çıkabiliyor hayatı boyunca diye bir şey duymuştum. Efsane mi acaba? Buna da başlık açmak lazım :)

lan onlar niye gidip orada doguruyor demedim. amerika neden boyle birsey yapiyor dedim.

uçakta ve herhangi bir ülkenin havasahasının dışında dogarsa
birleşmiş milletler pasaportu alıyor.

dünyada 100 kişi falan var bu sayede pasaport alan.
diger birleşmiş milletler pasaportu olanlar görevliler.

sadece amerika yapmıyor. pek çok ülke için vatandaşlık şartı iki tanedir: 1) doğum yerinden ötürü vatandaşlık 2) kan bağı nedeniyle vatandaşlık (anne-babanın vatandaşlığını otomatik alma)
bu durumda çoğu ülke kendi topraklarında doğan bebeleri doğrudan vatandaşı yapmakta. amerika da bu şekilde bir sistem belirlediğinden ve abd vatandaşlığı en cazip vatandaşlık olduğundan insanlar abdye doğum yapmaya gidiyorlar.

sanırım ergenekon davasına kadar TC plakalarını yalnızca kaşşaklı abiler alabiliyordu. ümit karan'ın kardeşi de galerici. bi araba al-sat davası yüzünden böyle bi diyalog geçmiş olabilir

bu helikopterler göreve çıkarken tek başlarına çıkmazlar. genelde 2 helikopter olur. biri dağı taşı cehenneme çevirirken diğeri onu korur. prensipleri böyledir. teröristlerin elinde ısı güdümlü füze yoktur. fakat yanlış hatırlamıyorsam ele geçirdikleri ısı güdümlü füzeyle 1 helikopterimizi düşürmüşler ve pilotlarımız şehit olmuştu.

denk getirebilirlerse doçka'yla vurabilirler helikopteri ama pilotlar bunu farkettiği anda o doçkayı teröristlerin g.tüne sokabilecek silah sistemine sahip helikopterler.

ısı güdümlü füzeyle düşen o helikopterimizi başka bir helikopter vurmuş diyorlar kaynak: (bkz: inci sözlükteki muhteşem askerlik hikayesi )

Bence bu sorunun cevabini bir tek allah biliyor. sinav vardi, onun bile ne ise yaradigi bilinmezken, o sinav da kalkiyor. simdi suna gore olcak diyen insan varsa iskembeden salliyordur.

ingilizce uluslararası ilişkiler mezunu olup, kara harp okulu savunma bilimleri enstitüsünde master yaparken dondurup askere gittim üstüne kpds'den 90 aldığım sınav sonucunu belgeledim de verdim, eğirdir dag ve komando okulu'na piyade asteğmen adayı olarak gönderildim. yeterince açık olmuştur sanırım.

cok aciklayici oldu valla bro sagol. peki baska soru. bu allahin lutfu, dunyanin en zeki, en harikuleda en akilli komutanlarina ve annesi babasi kayitli olan generallerine sahip bu ordu neden egitime aldigi askerin ozelliklerine dikkat etmeden gorev dagilimi yapiyor ?

bunun cevabı çok klişe olacak ama gerçekten doğru bir söz

(bkz: askerlikte mantık aranmaz)

maalesef öyle.

alakası yok.
tamamen şans.
ama mezunlara iyi iş düşüyor.
biraz akıllı adam işi veriyorlar.
ben revirciydim misal.
gecenin köründe yok götüm ağrıyo yok karnım ağrıyo.
amk manyakları ile uğraşıp durdum.
gerçi ben "lan siktir git yat, sabah bakarız" diyordum da neyse.

öncelikle bi psikologa gitmen kesinlikle sana pozitif olarak geri donecektir. dikkat psikiyatri demedim.

eskiye göre değişim varsa yani karakterinin değiştiğini düşünüyorsan salla psikoloğu doğrudan psikiyatra git.

sırf ders kaynaklı değilse dikkat eksikliği de olabilir ama muhtemelen tembelliktir. zevk aldığınız şeylerden de sıkılıyorsanız, odaklanamıyorsanız doktora gidin.

cipralex ic direk .

ben de zamanında amazonda kredi kartında sorun yaşamıştım. amazon çoğu abd sitesi gibi 3 haneli güvenlik kodunu sormuyor. Banka da bu bilgi istenmeyince işleme onay vermiyor. Sorun bu olabilir.
Farklı bir kredi kartın varsa Amazon'dan bilgilerini değiştirsen olmaz mı?
Veya İsveç'te mağazalarda stored value card bulabilir misin?

garanti kredi kartını paypala bagla. amazona paypal uzerinden odeme yap.

Gönderebilir.

tehlikede değilsen hayır.

en fazla ucuz bir otel adresi verirler.

niye yardım etsinler? plansız, programsız mülteci gibi giden boş adamlarla mı uğraşacaklar?

ben su ana kadar türk konsolosluklarindan zerre yardim almadim, yardimi gectim hep köstek oldular bana.

kisaca kesinlikle vermezler diyorum.

yeme içme epey pahalıydı ya fransa'da.
otelden beklentine göre değişir.

300 Euro iki gün için iyi bir miktar, çok lüks ihtiyaçlarınız yoksa yetecektir. Fakat couchsurfing varken otele ya da hostela para vermek mantıksız, ki birde öğrencisiniz.

yeme, icme, normal bir otel icin yeterli. ancak bu hesaplar paris'e nereden gidecegine gore de degisir.

hostelde kalacaksin. hatta 2 gun icin ensuit oda olmasina gerek yok. 3-4 kisilik odalara da bakabilirsin, kahvaltiyi hostelde yapacaksin. oglen 1 ogun degisik seyler dene ama aksam icin marketten aldiklarinla idare edebilirsin.

cikolatalari, saraplari duty freeden falan degil marketten (karfur) al/

o ortamı sevemediysen izleme derim. ben de tamamını izleyemedim henüz, ama izleyeceğim. çünkü o ortamı ve görüntüleri çok seviyorum. ayrıca yavaş bi dizi, evet. öyle de gidiyor.

kesinlikle bir sans daha ver. ben de lk bolumu izleyip begenmeyip bayaa bi ara verdikten sonra tekrar izlemeye basladim ve su anda en begendigim dizilerden biri. bir kac bolum sonra bayaa saricak, en azindan beni sardi:)

ı-ıh. değil.

www.eksiduyuru.com

ayrica:

---- ankara.pol.tr ----
HUSUSİ PASAPORT KİMLERE VERİLİR
1- TBMM eski üyeleri (kurucu ve danışma meclisi üyelerine bu sıfatları gereği yeşil pasaport verilmez).
2- Eski bakanlar
3- 1. 2. 3. derece kadroda bulunan devlet memurları ve kamu görevlileri ile emeklilik veya çekilme sebepleriyle görevlerinden ayrılmış bulunanlara,
4- 1. 2. 3. derecede kadrolara karşılık gösterilmek üzere sözleşmeli olarak çalıştırılan devlet memurları ve diğer kamu görevlileri ile emeklilik veya çekilme sebepleriyle görevlerinden ayrılmış bulunanlara,
5- Sözleşmeli olarak çalışanlardan kadro karşılıkları olmayan ancak T.C. emekli sandığı ile ilgilendirilip emekli kesenekleri 1. 2. 3. kadro derecelerden kesilmekte olan devlet memurları ve diğer kamu görevlileri ile emeklilik veya çekilme sebepleriyle görevlerinden ayrılmış bulunanlara,
6- Görevleri süresince, İl ve İlçe Belediye Başkanları ve ilk kademe Belediye Başkanları, eşleri, bu tür pasaportu almaya hakkı bulunduğu sırada vefat eden ve başkasıyla evlenmemiş eşlere
7- 18 yaşını ikmal etmemiş çocuklara ( müracaat tarihi itibariyle ay, gün ve yıl dikkate alınarak 6 aydan az olmamak kaydıyla)
---- ankara.pol.tr ----

bir de su sitede wowturkey.com birisi gayet aciklayici yazmis.

---- kopi peyst ----
Yeşil pasaportu her devlez memuru da alamıyor. Belli seneler çalışmış olmanız, ve 3/1 kademesine düşmüş olmanız gerekmekte. Eğer yeşil pasaportunuz varsa, tamamen Devletin sorumluluğunda oluyorsunuz, yani devlet size kefildir. Her türlü kaydınz, emeklilik işlemleriniz, mal varlığınız bilinmekte ve kayıt altındadır. Sadece o memurun değil, o aile fertlerinin hepsinin mal varlığı kayıt altında. Yani ülkeyi terk etmeleri, o ülkede kaçak kalmaları mümkün değil. Birinci derece Devlet memurları olduklarından dolayı, Devlet kendi memuruna kefil oluyor. Bu kefaletten dolayı da, bize vize uygulayan ülkeler de ya kendilerinden vize almıyor ya da hemen vize veriyor. Dediğim gibi tüm memuruna kefil olmuyor Devlet. Ancak 3/1 kademesine gelen, uzun süredir memurluk yapan vatandaşlara ve ailelerine kefil oluyor. Yasalara göre yeşil pasaport ancak bu kişilere veriliyor. Yabancı ülkeler de bu renk pasaportu vizesiz kabul ediyor. Her vatandaşa yeşil pasaport veremez ki. Kanunda belirlenmiş kimlerin ne renk pasaport alabildikleri. Tabii ki Devlet önce kendi bünyesinde çalışan, her türlü sicil raporu elinde olan, her türlü güvenlik soruşturmasından geçen kişi ve ailesine öncelik tanıyacaktır.
---- kopi peyst ----

ben kendi ailemden biliyorum, devlet memurları yurt dışı görevlendirmelerinde sorun yaşamasın diye veriliyor biraz da yeşil pasaport. tabii ki derecesine bakılarak. ailesiyle gitmek istediği\gerektiği durumlar söz konusu olabileceği için de eş ve çocuklarının da yeşil pasaport hakkı var.

ayrıca berker kilicli da çok doğru söylemiş. ben elimi kolumu sallayarak gitmiştim neyime güveniyorsam. bir an almayacaklar sandım beni ülkeye. çok soru soruyorlar. çook.

haksizligin dik alasidir.

devlet görevlilerinin zaten görevleri amaciyla gidecekleri ülkelere kolaylik icin hizmet pasaportu var, yesil pasaportu devlet görevlerinde kullanmak illegal zaten, sadece turistik amacla kullanilabilir yesil pasaport.

ek olarak berker kilicli örneginde cok güzel bi yesil pasaportun yanlis ve legal olmayan yöntemini görüyoruz, yesil pasaporta aile sebebiyle ögrenci olarak alabilmek icin 25 yasina kadar aile ile birlikte yasamak gerekmekte, yani yurt disinda oturum var ise zaten yesil pasaport hakki otomatik olarak kayboluyor!

devlet memurlarina kisisel kullanim icin herkesten farkli pasaport vermek haksizliktir kisaca.

konusu açılmışken ben de başka bir şey sorayım.

18'den küçükken yeşil pasaport sahibi olmuş, fakat şu anda 25 yaşını doldurmuş öğrenci olmayan erkek yine yeşil pasaport alabilir mi?

bianet var hiç okumadım ama çevremde entel dantel ne kadar tip varsa bayılıyo

bende giriyor mozilla

chrome'dan giriliyor bende.bence chrome'u baştan kur.kesin çözüm.

proxy mi kullaniyorsunuz?

c:/windows/system32/drivers/etc

dizini içinde host dosyasını not defteri yardımı ile aç. orada google diye bir adres var mı? varsa o satırı sil.

mantar, patates, misir, bezelye ve baharat eksik olmasin bence mutfagindan. cok sik yemek yapmam, zaten yapmasini da bilmem pek ama bu saydiklarimi farkli kombinasyonlarla harmanlayarak sos falan yapiyorum yaninda da makarna, gayet de güzel oluyor.

isvec'te balik da vardir bol. hazir sos ve krema alip firinda somon baligi da yapabilirsin, inanilmaz lezzetli oluyor.

borcam gibi biseyin icine patates, mantar, rendelenmis peynir falan atip firina verebilirsin.

ben bunlari yapiyorum yemek yaptigim zaman.

Para sıkıntın yoksa dışarda yemeni öneririm.

İlla evde yiyeceğim diyorsan tavada biftek pişirebilirsin, hızlı, lezzetli, doyurucu.

@asgm Arkadaş zeka problemin mi var ? Dışarda yiyebileceğin tek yemek hamburger mi ?

öğlenleri büfe konsepti oluyor bir çok restoran'da(70-90 kron arası değişir heral); özellikle ofislerin bulunduğu yerlerde. Paranız varsa gidin bunlara abanın; akşam da meyva ve yoğurtla geçiştirin; mis :).

he yok pişireceğim diyorsanız, yurtdışında olmanız çok bir şey ifade etmiyor. İsteyen her tür malzemeyi buluyor orada.

yemek yapmaya alisana kadar ilk asamada konserve yemek ve corbalardan al. e-lezzet.com gibi tariflerlerden de yararlanabilirsin. bir yemegin birden farkli tarifine bakarak hangisi isine geliyorsa yapabilirsin. zamanla elin alisir.

üstünde medusa kafasına benzeyen bi kafanı olduğu, kırmızı beyaz ambalajlı ecoeuro gibi markalı bi ürün serisi var. onların pişirmeye hazır, ya da ısıt ye temalı bir sürü hazır yemekleri var. çorbadan lazanyaya kadar. tatları da fena değil. eğer hiç pişirme becerin yoksa bir süre de bunlarla idare edebilirisn.

ben pişiririm dersen her türlü malzeme, bizim alıştığımız tat ve görünümden farklı olmakla birlikte -bacak gibi pırasa, ya da kol gibi hıyar vs vs- herşey marketlerde mevcut. biz mantı, melemen, musakka bile yaptık. ana malzeme adıyla nette arama yapsan yüzlerce site çıkar. mesela uzman tvde gayet basit anlatımlı yemek tarifleri var.

bu arada özellikle somon süper oluyor oralarda. hftada bir yapardım ben olsam. hazır dilimlenmiş somon al, üstüne krema dök, biraz horseradish rendele. sür fırına. çıkarmaya 5 dk kala dereotu doğra. aynı anda fırına tek tek alimünyum folyaya sarılmış, patates, soğan, sarımsak da at. al sana garnitürlü somon.

o kalabalıkta polisin şüpheleneceğini hiç sanmıyorum.Ya çok büyük bir salaklık yaptılar ya da biri ispiyonlamıştır.

kesinlikle birisi ispiyonlamış.

ne yapıcaklar da fark edilecekler anlamadım ki ben, kesinlikle biri ispiyonladı. olaya gelince etik bir durum değil, adil bir yarış olmazdı yani gerçi sınav da adil değil.

Böle çok olaylar döndüğünü düşünüyorum. Neticede parmak izi falan alınmıyor.

1792 yılında suçlular, altın ve gümüş paraların kenarlarını aşındırıp değerli metali satarak iyi kâr edebilecekleri gördüler. günümüzde madeni paraların kenarlarının tırtıklı olmasının sebebi de budur.

şey yapabilirsiniz mesela, aynı haberi farklı kaynaklardan okuyabilirsiniz. aynı şeyi farklı yollardan anlatıyorlardır onlar da herhalde.

paraphrasing diye birşey var. o yardımcı olabilir başka türlü yazmanız için

okuyun alıntılayacağınız yeri. kapatın sonra. aklınızda kalanları yazın.

genellikle aktarmakta zorlandığım yerleri tırnak içine alıp referansı veriyorum. onun dışında çoğu zaman anladığım şekilde yazıyorum. bir de konu ile ilgili tez vb çalışmalara bakıyorum daha açıklayıcı oluyorlar.

plagiarism, paraphrase ederek, aklında kalanı yazarak filan atlatabileceğin bir şey değil. senin dediğinle adamın dediğinin kelimesi uysa plagiarism sayarlar. referans vermeyi alışkanlık haline getirmek gerek. bol bol APA, MLA çalış.

tırnakla da olsa paraphrase yapsan da okuyup anladıgını yazsan da referans vermek zorundasın zaten. referans vermedikten sonra ne yaparsan yap plagiarism olur zaten
tabii sadece tırnakta kullanılmaz onun belli bir sınırı vardır.

benim yaptıgım şey paraphrasing. passive yap, aynı anlamda başka kelime kullan. kaynakta birleşik birkaç cümle varsa onları ayrı cümleler olarak yaz. ayrı cümleler varsa tek cümlede toplamaya çalış. olmuyorsa anladıgını yaz.

ancak anladığını yazınca da okudugundan pek farklı birşey yazamıyorsun. adamın sana anllattıgı şekilde ve kelimelerle oluyor ne yapsan. sonunda da benzerlik çıkıyır tabi.

236 adet.

en.wikipedia.org

ctrl + f basıp 236 yaz.

(git: )www.incilturk.com

www.imdb.com Emin olmamakla birlikte bundan sanırım.

piyanist olacağını hiç sanmam olsa hatırlardım. ama children of men'in sonunda böyle sisli bir sahne vardı sanırım.

children of men olmadığından eminim

www.imdb.com

büyük ihtimal.

doğruymuş

www.youtube.com

kodlarında hata var, neden hata var bilmiyorum ama var. sen hangi bilgiye ulaşmak istiyorsun ben doğrudan link vereyim.

personel
www.diyanet.gov.tr
www.diyanet.gov.tr
www.diyanet.gov.tr

cami
www.diyanet.gov.tr
www.diyanet.gov.tr

kuran kursu
www.diyanet.gov.tr
www.diyanet.gov.tr
www.diyanet.gov.tr

hac
www.diyanet.gov.tr

din hizmetleri
www.diyanet.gov.tr

bütçe
www.diyanet.gov.tr

bir de şöyle bir site var,
www.atheistcensus.com

internet explorer ile gir açılıyor.

Ahmet Mücahit Ören var galiba.

Oğlu Ahmet Mücahid Ören var. Sanırsam tek oğlu Mücahid ören o yüzden bir sorun yok.

bugün hürriyetle alakalı görmüştüm.. www.ensonhaber.com

sözcünün paspas olayı var, www.yazete.com

haberturkün şöyle bir manşeti vardı www.sondakika.com

upload.wikimedia.org

aboo. o karı hamile mi olmuş lan? gerçek.

bariz fake, çenenin yanından geliyor

kusma işi yandan geliyo gibi de, o son tükürük gerçek gibi geldi.

Çünkü adam başbakan, bir zahmet adamakıllı konuşsun. Bakkal değil, başbakan.

cümlede bir şey yok. siyonistler sinirlendiler abd dışişleri bakanına söylettiler bunu.

israil siyonist bir yapıya sahiptir.
tepki gösterenlere bakarsan israil tarafı ve yandaşıdır.

malesef başbakanın bu konuda doğruları çok sert söylemek gibi huyu var, diğerleri gibi lafı çaktırmıyor, lafı çakıyor

siyonizm yahudiler hariç herkesi 2. sınıf insan gören bir ideolojidir, ironik bir şekilde nazizm ideolojisine benzer, veya vice versa. Antisemitizm sami ırkından olan herkesi aşağılık görür(araplarda sami ırkındandır ama burada yahudiler ağırlıklı olarak düşman görülüyor)Faşizmi söylemeye gerek bile yok.

İslamafobide aynı klasmanda, tüm müslümanlar terörist, barbar cahil vb.

Doğruyu tayyip söyledi diye b.k atmaya kalkmayın, adamı öldür hakkını ver.

Adam hitler kötüydü dese, aslında o bir melekti alçak tayyip diyecek bir kitle görüyorum sanki.

edepsiz dediği için açmış davayı. rakı fotoğrafını sonradan kendi deşip çıkardı davayla ilgisi yok.

@galadkinov; fotoğrafları koyanlar montaj olduğunu kabul edip özür dilerlerse affedicek, dilemezlerse savcılığa verecekmiş aşfksdf öyle yazıyor.

iyi de montaj değil ki o

eğer bildiğimiz popcornsa tencereye çok az sıvı yağ (bir yemek kaşığı) ve tuz at, sonra popcornları at. kapğı kapat. tencereyi salla sürekli.

mikrodalganiz yoksa onu yapma sansiniz yok. mikro dalgaya atiyorsunuz, orda patliyor, paketin agizini acip yiyorsunuz.

en.wikipedia.org

ya hu mikrodalga yoksa onu yapma şansı olmaz mı, aç pakedi yine tencereye boşalt aynı hikâye. mikrodalga paketlerindeki mısırlar başka mısır değil ki.

Güç gösterisi başka bir şey değil. Ültimatom vermek gibi.

Diğerleri bunu yapmayın, girmeyin böyle işlere diyorlar. Karşı safın yaptığı ortak güç gösterilerine karşı çıkıyorlar.

Tatbikatlar ülkeden ülkeye değişse de büyük organizasyonlarla yapılıyor her sene. Gene bu tatbikatlar hava, deniz, kara olmak üzere ilgili ülkenin ordusunun ne kadar güçlü olduğunu diğer rakip ülkelere göstermesini sağlıyor. Özellikle füze sistemlerinin savaşlarda etkili olduğu günümüzde nükleer denemelerle öne çıkan ülkeleri görüyoruz. Güç gösterisi...

A: Bende şu savaş teknolojisi var adam ol akıllı ol.
B: Haa sende ondan varsa bende de bundan var gel bakalım neler oluyor.

bende de öyle, sözlük sıçtı.

an itibarıyla gördüğüm: i.imgur.com

mesajlara gittim. referanslı mesajlarda entry numarasına tıklayınca da görünmüyor entry'ler. bozdular.

edit: tamir ettiler.

beta düzgün bu arada.

bende düzgün
firefox

birinci dünya savaşıyla ikincisini karıştırıyor heralde.

birinci dünya savaşına ne zaman birinci dünya savaşı dendi diye soruyor. o da ferdinand öldürülünce diyor bununla da dalga geçiyolar yani savaş daha başlamadan buna birinci dünya savaşı demişler çoktan haa diye.
adam 1939'dan sonra diyerek aslında doğru cevap veriyor ama doğru kabul etmiyorlar piçliğine ve cevabı değiştirip duruyolar adam yanlış bilmiş olsun diye, komiklik işte.

(spoiler) she is a cop diyolardı. yani kızın polis olmasına şaşırıyolardı.

departed'a gönderme. orada birbirlerine "are you cop" diye bağırıyolardı, bi önceki bölümde marshal -ted birbirine bağırıyodu.

oha. tanesi 40 kron patlıcan mı olurmuş? kilo fiyatı olmasın o. isveçteyim ve tanesi 40 kron olan patlıcan görmedim.

neyse, ali nazik yap bence. kıymalı yap ama.

ha bi de hangi şehirdesin?

patlıcanları at fırına pişsinler, çıkar soy, çatalle ez, az limon az tuz, al sana nefis patlıcan salatası.

aljsşladkşsaş olm dedim ben kuru fasulye bilav iyidir diye...

meze yap bari o badılcanları. közde patlıcan mıydı onun adı, öyle bir şey.

edit: desdinova +1

desdinova +1+soğan ve varsa pul biber.

küp küp kesip yağda kızartın . domates sarımsak tencerede öldürün sos niyetine

oha bir patlıcana 11 lira ödemiş :/

güvece sırayla, 1 kaşık tereyağı, doğranmış et, patlıcan, havuç, mantar artık ne sebze varsa yerleştir tuzla 1saat kısık ateşte pişir.

ben karnıyarık yap demiştim :/
patlıcanlar zaten fırında kendi kendine közleniyor, onları soyup tepsiye dizecektin, bıçakla karınlarını yarıp kıymalı iç koyacaktın ve kendi kendine pişiyor zaten.

karnıyarık.
hem yapması kolay, hem de istisnasız tüm yabancı arkadaşlarım seviyor.

cafefernando.com
bu da cenk beyin bloğu, malzemeler hem türkçe hem ingilizce olduğu için rahatça bulabilirsiniz (bazı malzemelerde çeviri sıkıntı oluyor çünkü).

bu arada kaç sene yurtdışında yaşadım, ayran seven bir kişiye bile denk gelmedim. hep çok garipsediler yoğurdun içine su koyup içiyor olmamızı.

pizza,spagetti falan yapabilirsin hem kolay olur :)

oda arkadaşları isveçli mi?
isveçliyse, iskandinavyada bir süre yaşadığım için ağız tatlarını iyi kötü tahmin edebiliyorum. yağlı ve şekerli yemekleri, ki türk yemeklerinin birçoğu böyle, boşverin bence adamlar kaldıramıyor. baklava bile yedikleri zaman kötü oluyorlar aşırı şekerden. mantı vs. yapmayın yani.

hafif olarak yaprak sarması filan olabilir ama yaprak bulmak zordur muhtemelen. belki türk tarzı köfte olabilir, hafif baharatlı vs. yanında bulgur pilavı ya da kuskus (arap marketlerinde vardır).

sıcak yemek değil ama oldukça güzel olabilir: kısır. yanına dereotlu naneli ayran. kısır hem kolay hem malzemeleri de kolayca bulabileceğini düşünüyorum.

pilav üstü kuru, yanına turşu.

Yabancı arkadaşlarım mücveri çok seviyor, o tarz bir şey olabilir.

zeytinyağlı ve mezelerden birşeyler yapabilirsin

İslim kebabı(bunu köfteyle veya et/tavuk soteyle yapabilirsiniz. Göründüğü kadar zor değil)
Bulgur pilavı(Suyunu tam ayarlayamasanız da tutar genenlde yapın kesinlikle)
Turşu
cacık

+ 1 Mücver iyi olur

* hiç olmadı şakşuka yapın. patates, kabak, patlıcan, biber küp küp doğrayıp sırasıyla kızartın. Üstüne domatesli sarımsaklı sos yapın.
www.yemektat.com

arkadaşım karnıyarık yaptı. ilk denemesiydi ve gayet başarılı yapmış. evet tattım:) fin kız da çok beğendi.

bunun dışında hatırladığım kadarıyla baklava da ikram etti. çok şekerli gelmiş ve gene de sevmiş.

ayranı sevmemiş. çok tuzluymuş.

biber dolması... karnıyarık gibi uğraştırıcı da değil hem yarım saate pişiyor ;)

AB ve Avrupa Parlamentosu. Kürt siyasetçilerin buralarda konuşma yapmasıyla PKK'nın AB tarafından terör listesine alınması arasında bağlantı kuruyor, "çelişkiyi" vurguluyor.

tek kişi de olsa böyle eleştirecek.demokratikleşmenin geriye gittiğini herkes söyleyebilir bu ülkede.

asla geri dönme.

soğuk ve karanlık

danimarka üzerinden tren ile gidiyorsan camdan bakmayı ihmal etme. birde snus kullan ama çok değil. ilk kullandıgında ağzına 2 tane birden koy sonra hobaaaa. birde üstüne bira vur bitti. ayrıca bana bir paket snus hediye etmeni tavsiye ediyorum isveç hakkında, çünkü çok zevkli ve bu bir gelenekmiş oranın adetlerine göre...

son tavsiye, türklerle takılma.

ikea nin merkez magazasini gezebilirsin, ablam oyle yapmisti :)

Benim ilk yurtdışı çıkışı yaptığım ülkeydi. Rüya gibi bir yerdi benim için her ne kadar gidiş amacı iş için olsa da.

Sporu, müziği seviyorlar.
@halanne'yi görüp artıyorum, yağmurlu ayrıca.
Norveç'e, Finlandiya'ya gidersin zaten.

puc'u görüyorum ve arttırıyorum isveçe gidip baltık turu yapmayanı türkiyeye geri sokmuyorlarmış. danimarka, norveç, finlandiya (aslında helsinkide bi b.k yok ama adet yerini bulsun diye yazıyorum) hele riga ve talini görmeyeni adam yerine koyup selam vermezler. ee oraya kadar gitmişken st petersburgu görmeden de olmaz tabi. hazır vize derdi de yok.

ayrıca detaylı bilgi için bkz: eksiduyu.ru

isveç için değil de çevresi için konuşursam, stockholm'dan ferryler kalkıyor. hayatımda bu kadar güzel bir yolculuk geçirmedim. kesin bin.

çevre yerlerden riga, tallinn, st. petersburg'u kaçırma. helsinki biraz sıkıcı gelebilir ama 1 günlük şehir zaten. yol üzerinde bile görebilirsin. bir de turku diye bir şehir var, oraya da bir git. çok güzeldi.

giderken prezervatifleri buradan alaydın , orada pahalı baya.

kesinlikle açabilirsiniz. herhangi bir tüketici hakları derneği şubesi de yardımcı olur. fişinizi saklayın. paketi atmayın. üzerindeki numaralar uyuşsun.

fis yok :/ bir de nakit odedim di galiba

kutu var ama

çaktırmadan gidin bi tane daha alın bu sefer kreid kartı ve fişinizi de alın:)

174 alo gida ihbar hatti

nestle müşteri hizmetleri böyle şikayetleri baya ciddiye alıyor. Oraya bunları yazabilirsiniz..

www.facebook.com

bildiğim kadarıyla yok.

sitesine mail atın bence ilgisi yoksa bile ilgisi olur belki umarım

olmaz.

olmaz.

sydney için konuşuyorum.

vali olmaz dedi ya

"nac" diye bi ilaç var sandoz gibi. suya atıyosun gazoz gibi içiyosun. o giderebilir.

her ne kadar önerilse de tuzlu suyla gargara diş ve dişeti problemlerine iyi gelirken, boğaz kısmına zarar veriyor. pastil daha iyi gelir.

oha hangi üniversite o? medya + hukuk nasıl yapıyosun ya? bitirebilirsen bildiğin avukat olabiliyorsun yani öyle mi oluyor?

1.gider
2.bence kas kendini ve ikisini devam ettir
3.dün baya alkol aldım,nane limon içiyorum :D
4.hatırlamadığım kadar çok uzun zaman oldu sen sorana kadar
5.pass
6.sevgilimle hobbiti izledik
7.şahsen haftada bir gün evde film izlemeye ayırıyoruz ve yiyişme,sevişme olmadan normal insanlar gibi izliyoruz hacı

bilgi universitesi. burslu kazandiysan bedava yapiyon diger anadali. tabi beni hoppadana diye almadilar. gpa yuksek olacak, 4 hukuk dersini vericen ve onlarin notlari da belli bir ortalamada olacak. sonra basvurucan sonra seni uygun gorurlerse aliyorlar. diger bolumlerden anadal yapmak daha kolay bir onkosul yok.

1_ gidiyor ama saat başı falan.
2_ çok da şart değil medya. bana öyle geldi. kasıyosa siktir et. edit: pardon medya yan dal sandım ben. devam et :)
3_ meyve yedim az önce.
4_ yılbaşında mesaj atan bi ex olur mu acaba dedim. siklemedi kimse.
5_ pazartesi başlıyor, yarrağı yedim.
6_ oha resmen hatırlamıyorum.
7_ yiyişmeye ve sevişmeye döner. yani bende öyle oluyo (23). 30 yaşında falan olsam dönmez belki.

1. gider
2. bilmem
3. patlamis misir
4. sabah uyaninca dusundum. cunku dun gece ruyamda gordum. ayrilali neredeyse 1 ay olacak ama hala haftada 3-4 gun ruyamda goruyorum.
5. vize final yok benim unide en yakin sinav 5 hafta sonra.
6. kardesimle hobbite gittik.
7. izlerken arada yiyisiriz film cok sarmissa sevismeye donmez ama her an donebilir de.

www.sahibinden.com

Serencebey'de havuzlu, panaromik bogaz manzarali, guvenlikli, kapali otoparkli vs cok guzel binalar var.

Avukata gerek var mı bilmiyorum, parayı yatırmak istediğin banka şubesinin müdürüyle beraber milli piyango idaresine gitmen yeterli sanki.

kim olduğunun öğrenilmemesi için gereken bir şey. avukatla gidersen bir tek avukat bilir kendin gidersen milli piyango genel müdürlüğünde seninle muhatap olan çalışanlardan tut gittiğin banka şubesindeki tüm çalışanlara kdr kimliğinin yayılması muhtemel

tamamen kendiniz halledebilirsiniz. ancak dikkatli olmalısınız (burası şehir efsanesi değildir) orada mafya sizi zor kullanıp bileti elinizden bile alabilir (binaya girerken hissederlerse) amaç para aklamak tabi.