[]

flaş patladı ama ceza yedik mi?

tahmin ediyorum lapseki civarlarında bir bölgede, hız sınırının 70 olduğu bir eds'nin önünden 72 ile falan geçtik ve flaş patladı. eşim geçen tüm araçlara flaş patlıyor dedi ama emin olamadık.

sizce ceza yazmışlar mıdır, yazdılarsa ne zaman e-devlete düşüyor?
hız ölçümü önceden yapılmış, ama fotoğraf sonra çekiliyor olabilir mi? çünkü flaşın önünden max 72 ile geçtiğime eminim.

 
Ceza için yüzde 10 aşım gerekiyor.
Ama flaş patladiysa yenmiştir diye düşünüyorum.
Herkese patlıyorsa bir sorun olabilir.
  • kisa  (04.07.22 01:07:43) 
Sollama işareti varsa , sola kesikli çizgi devam ediyorsa sollayabililirsin demek. Hız limitine +10 ekle. Bişey yohtur yavv... rahat olun..


  • elitoangelito  (04.07.22 03:00:05) 
72 ile hiz cezazi yemezsiniz, 77 uzeri olmasi lazim


  • balpolen  (04.07.22 06:51:28) 
Yolun tamamı 70 değildir, kavşak yaklaşımı, ışık yaklaşımı gibi yerlerde 50’ye düşer, üzerinde siyah çizgi olan 50 işareti görene kadar da 50 olarak devam eder. O bölgede bu hız araliginda çalışan cok radar var. 70lik yolun 50lik kısmında yenmiş ceza, hayırlı olsun.


  • rezilrusfaadam  (04.07.22 10:04:12) 
benzer bir durum uşak girişinde başımıza gelmişti 2-3 sene önce. valla bana 3 ay sonra e devletten mail geldi cezanız var hayırlı olsun diye. yoksa ben o ara e devletten sorgulamıştım sürekli ama göremeyince peşini bırakmıştım


  • niyazi mısri  (04.07.22 10:12:37) 
geçmiş olsun, e devletten mail geliyor ceza ile birlikte. ceza gelirse haberiniz olur.


  • ayin yazari  (04.07.22 10:29:13) 
Hız da yapıyordum çünkü, o yüzden kurallara uydum neden ceza yazıldı diyemem :) Ama flaşın önünden yavaş geçtiğim için emin olamadım. Hayırlısı diyorum.


  • roket adam  (04.07.22 10:45:25) 
Bana da 2 kere patladi ceza gelmedi. Hizim da asiri dusuktu neye tetikleniyorsa artik.


  • divit  (04.07.22 11:55:02) 
sabit radarlarda oluyor o. çankırı civarında çok kör etti beni o flaşlar.


  • argent dawn  (04.07.22 14:38:23) 
lapsekiyi bilmem de bozhüyük’teki radar da gelen geçen arabaya flash patlatıyor ama ceza yazmıyor hız sınırını aimayana.
70 ise sınır 77 ye kadar yolu var, hatta kadran da 3-4 km fazla gösteriyordur, o yüzden 72 ile ceza yemezsiniz.

  • oz suser  (04.07.22 19:03:57) 
Bozüyük'te parkur ortalama hız tespiti var. Giriş çıkış arasında hızınızı ölçtüğü için girişte her aracın plakasını alıyor.


  • Mistyimage  (04.07.22 21:46:58) 
[]

içine atmak sağlığa zararlı mı

negatif duyguları hep içine atan, negatlfiiği karşısındakine yansıtmayan, dışarıdan çok pozitif görünen bir insanım. bi yemeği beğenmesem de karşımdaki kırılmasın diye yerim, bir çok lafı yutarım, insanları kırmamak için bir çok leyi içimde tutarım. stresimi, gerginliğimi, sinirimi yansıtmam kendi içimde yaşarım. (bunu eziklik olarak değil de gamsızlık olarak görür insanlar) gergin bir işim olmasına rağmen, geçen eşim sen yılda 2-3 kere sinirleniyorsun nasıl oluyor diye sorunca çok şeyi içime attığımı fark ettim. aslında sinirleniyorum ama yutuyorum yani bunları. işyerinde bağırıp çağırmak yerine insan gibi anlatıyorum derdimi. mesela hatalı sollama yapan biri olunca ne bileyim çocukken babası dövüyordur ondan böyledir falan diye sinirlenmemeye çalışıyorum. üzücü olayları arkadaşlarımla en yakınlarımla bile paylaşmam mesela.

şimdi bunlar beni şu anda rahatsız etmiyor, bir problem yaşamıyorum yani. ama acaba sağlığıma bir zararı var mıdır diye aklıma düştü şu an. hani bağırıp çağıran tipler daha uzun yaşar derler ya, sizce de öyle mi acaba? siz de böyle şeyler yaşıyor musunuz?


 
Sinirlenip sinirinizi iceri atmak baska sey, karsinizdaki olayi sizi germeyecek kapsamda degerlendirmek ve sinirlenmemek, sakinligi korumak baska sey.

Sinirlenip yumrugunuzu sikarak karinizdakine sinirinizi belli etmemeye calismak baska sey, olayin sizi sinirlendirmemesi icin kendinizi ikna etmek baska sey.

Eger kendinizi telkin edip sakin kalabiliyorsaniz bence sorun yok. Ama mesela trafikte sinirlenip tum yolu gergin geciriyorsaniz o zaman bu sorun.

Mesela ben de trafikte sacma sapan hatalar yapan insanlari gorunce benim de hatalarim olabiliyor bazen diye dusunuyorum. Nadir de olsa diger aracin onune herkes atlamistir bi kac kere. Sizin onunuze biri atladiginda da belki yilda bir kere yaptigi bir hataya denk gelmis olabilirsiniz. Boyle seylere sinirlenmek gereksiz geliyor bana. Bu tip seylere sinirlenenler ve gergin durumlarda sakinligini koruyamayanlar bana empati yoksunu gibi geliyor. Cunku olaylari karsi tarafin gozunden goremiyorlar.

Bence cok unursamayin, kafaniza taktiginiz bir sey varsa ve aktarmiyorsaniz bu kotu. Ama kafaniza takmiyor olmaniz, ic huzurunuzu koruyacak sekilde kendinizi telkin ediyor olmaniz bence saglikli olan.

Psikolog degilim.
  • zimbirik  (14.06.22 19:56:08) 
Sessiz kalip icine atiyorsan kendini kasiyirsan zararli, ama bu halinde okeysen zarari yok. herkes sollama yapan birine kufru basmak zorunda degil gayet kontrollu biriysen bence kendine de iyi bir sey yapiyorsun. etrafinda kotu olaylarin olmasini ozumsemis bi tavir. medeni olmak olarak yorumladim bunu.

eger kendinizi kasmaktan vucudunuza agrilar giriyosa, uykulariniz kaciyorsa ok ama sende oyle bir durum yok gibi
  • ala09  (14.06.22 20:15:22) 
[]

Satılık Mac Pro (Macbook değil)

www.sahibinden.com

Aranızda bu tarz cihazlarla ilgilenen varsa diye paylaşmak istedim. Yorumunuz varsa DM'den yazabilirsiniz.


 
[]

bengay solumak

burnum acayip derecede tıkalı. aklıma dahiyane bir fikir geldi ve kaynar suya 10 gram bengay koyup karıştırıp buharını birkaç defa derince içime çektim. tahmin edeceğiniz gibi yakıcı bi his biraz işe de yaradı ama şu an ulan kimyasalı neden çektim ki aptal mıyım ben düşüncesindeyim. sizce sabaha çıkamama riskim var mıdır




 
Bir şey olacak olsaydı, lisede futbol antrenmanından sonra 18 terli kişinin sıcaklığı ve salınan bengay kimyasalları dolu buhardan ben zehirlenirdim.

Bir dahaki sefere aynı işlemi viks ile yap. Oluru budur.
  • burty  (27.05.22 01:52:16) 
Vicks al burnunun ceperine sur


  • Mcfly  (27.05.22 07:24:11) 
Ölmedim ama gerçekten zehirlenme ve ölümle sonuçlanabilecek bir işmiş araştırdığıma göre. Herkesin aklında olsun :)


  • roket adam  (27.05.22 19:06:41) 
[]

diyelim ki şu an şirketinize genel müdür olarak atandınız

ve atıyorum ayda min 50 bin tl geliriniz oldu. bu 50 bin tl'yi nasıl harcardınız, yatırım yapar mıydınız, nasıl değerlendirirdiniz?




 
Araba alir tatile giderdim.


  • floydian  (19.05.22 00:39:34) 
Parayi kenara koyup ev almak icin biriktirirdim. Onu alabiliyorsam guzel bir yazlik.


  • hot potato  (19.05.22 00:49:56) 
rakamdan baglantisiz olarak, kenara duzenli para koyabiliyorsam ilk yapacagim sey yok kiradan kurtulmak olur. sonra da cesitli yatirimlar yaparak pasif gelirimi arttirmaya calisirim biran once cunku elime gecen paranin yarin kesilmeyeceginin garantisi yok..


  • cooperr  (19.05.22 00:56:33) 
neye yatirim yapmak istedigime karar verene kadar birikim. standartimi yukseltmezdim giderim ayni kalir param dovizde falan korunur. bi sure sonra o yatirima daha hazir olur ve ne istediginizi o donemin sartlarina gore(belki 1-2 sene sonra) karar verirdim.


  • ala09  (19.05.22 00:58:22) 
Gm olsam 50bin ayin 15 gununde biterdi sonra ac kalirdim.
Arkadaslarin da gm oldugu icin iyi gozukmek icin cok acayip para harcaman gerekiyor.
Aksam icmeye ciragan'a falan gidiyorlar.
  • divit  (19.05.22 01:40:44 ~ 01:48:45) 
Yatırım işini yıl sonu bonusundan karşılar maaşı bir güzel ezerdim. Zaten 50binle yatlar katlar almak artık çantada keklik değil. Divit'in söylediğine benzer şekilde önce günlük hayatımı yükseltir sonra duruma, varsa kalana bakardım. Gm seviyesi için 50bin çok fazla bi para olmadığı için kalacağını sanmıyorum. Gm arabası alayım desen 2 milyonu gözden çıkarman lszım. hadi a5'e fit olduk diyelim 1.6 milyon, basit kredi hesabıyla maaşın yarısı gitti bile. Şirket cip mip verdi diyelim, 2 milyona gm evi olmayan bir ev alırsın istanbul'da. Ev almadın, gm evi kiraları yine 20'lerde.

Ya gm gibi yaşamayıp tamamen yatırım odaklı olacaksın ya da gm gibi yaşayıp bir sonraki işte maaşı yükseltmeye bakacaksın, yatırıma ihtiyaç varsa.

Hasılı; ben yatırım işlerinin abartıldığını ve insanların hayattan aldığı zevki baltaladığını düşünüyorum, o yüzden ezerdim.
  • Bruce  (19.05.22 02:05:37) 
Evim yoksa ev alırdım. 50 bin TL aşırı büyük bir rakam değil artık.


  • Cruyff  (19.05.22 02:20:38) 
Ev ya da altin alirim.


  • halk  (19.05.22 11:55:14) 
Ev almak mantıklı ama 50.000 tl sürekli olacak mı yani bi1 8-10 yıl.


  • komando kani var bende  (19.05.22 13:25:03) 
[]

ilginç bir internet sorusu, topraklama, network, modem vs

çok ilginç bir sorunum var.

duvardan gelen telefon kablosu modeme bağlı.
modem ethernet üzerinden metal kasalı bir switch'e bağlıydı şu ana kadar.

şu anda modem kablosunu ethernet ile switch'e takınca, modem üzerinden telefon kablosuna kadar elektrik gidiyor, hatta bu yüzden tüm binanın (41 kat) interneti kesiliyor.

türk telekom ekipleri de geldi, teyit ettik. switch'i bağladığım anca telefon kablosuna elektrik gittiğini ve altyapının kendini korumaya aldığını iddia ediyorlar. gerçekten de switch dışında ne bağlarsan bağla çalışıyor. switch'i boş olarak bile taksam çat diye gidiyor. ancak switch'e başka şeyler bağlasam, switch gayet güzel sorunsuz çalışıyor net bir şekilde.

bazı arkadaşlar bunun topraklamadan dolayı olabileceğini söyledi ama kullandığım tüm prizler fişler zaten topraklı. yine de bu seçeneği de elemek istiyorum, spesifik olarak direkt o cihazı topraklamak için ne yapabilirim?

onun dışında bir fikri olan var mı? Switch'in direkt yenisini istedim zaten ama, başka yerde düzgün çalışan alet neden burada elektrik kaçırsın? hadi kaçırdı diyelim, ethernet'ten gelen elektriği modem neden direkt telefon kablosuna versin? Kafam karışık.

 
prizler topraklı ama toprak hakikaten var mı acaba? eskiden oturduğum kiralık evde toprağa nötr kablo bağlıydı sadece. ayrıca bir toprak kablosu yoktu.


  • inheritance  (18.05.22 16:46:10) 
Modemlerde toprak olmaz ki zaten, fisleri hep 2 cikislidir.
Varsa belki switchin fisinde toprak vardir.

Switch bozuktur muhtemelen, bu aletlerin ici asiri dandik oluyor buldugu kacagi ilk gordugu yerden saliyor.
  • divit  (18.05.22 17:43:16) 
Prizler kesin topraklı.
Modemde toprak olmayabilir evet, o konuda haklısın. Ama switch fişi de topraklı.

Switch de Dell marka enterprise bir cihaz, yani dandik bir şey olmasa gerek. Ama şu an switch'i söktüm, o olmadan internetim canavar gibi çalışıyor. Şaka gibi.
  • roket adam  (18.05.22 17:45:32) 
Switche bilgisayardan elektrik geliyor olabilir mi?
Pc'den ayri calistirinca da yapiyor mu bu sorunu?

Bazen hatali toprak hattindan da elektrik gelebilir.
Firin calisinca benim pc elektrik carpiyor dokunani.
Firin topraga elektrik veriyor o da ayni devreden bilgisayara iletiyor
  • divit  (18.05.22 17:50:42) 
Bence switch in elektrik bağlantı kablosunu değiştirin, başka bir kaliteli kablo ile. Data giriş soketini de değiştirip öyle deneyin.


  • Ruprect  (18.05.22 18:10:47) 
Switch'e sadece power kablosu ve modem bağlıyken de aynı sorun var. Yani PC'den geliyor da olamaz diye düşünüyorum çünkü kablosu bağlı değil.


  • roket adam  (18.05.22 18:21:02) 
Aynı port ve kablo ile switch i bi bilgisayara bağladığınızda her şey normal ise sorun modemdedir.


  • sttc  (18.05.22 20:12:34) 
Switch te poe özelliği var ise ethernet çıkışlarından elektrik veriyor olabilir


  • mirty  (19.05.22 01:06:15) 
PoE özelliği yok.
Aynı kablo ile bilgisayarı modeme bağlayınca modem çalışıyor internete bağlanıyor hiç bir sıkıntı yok.
Aynı kablo ile switch'i bilgisayara bağlayınca o da gayet iyi çalışıyor.
Modemi switch'e bağlayınca binanın interneti gidiyor.
  • roket adam  (19.05.22 01:14:00) 
model Auto MDI-X protokolünü desteklemiyorsa cross over kablo yerine normal kablodan dolayı hata veriyor olabilir mi?


  • sttc  (21.05.22 01:21:43 ~ 01:23:25) 
Çok ilginç ama switch'i sıfırıyla değiştirdik ve aynı konfigürasyon, aynı kablo, aynı yerde hiç bir problem kalmadı. Switch'de problem olmuş demek ki.


  • roket adam  (07.06.22 22:57:12) 
[]

hsbc premier kullanan var mı?

garanti miles & smiles kazanımları inanılmaz düşürdüğü için arayıştayım. hsbc premier için avantajlar epey mantıklı geldi:

- 20% discount on Restaurant Spendings at Weekends5
- 20% discount on TRY 100 and above e-commerce purchases at weekends8
- 50% discount for airport parking and valet service at Istanbul, Sabiha Gökçen, Ankara, Izmir, Antalya, Bodrum and Dalaman Airports6.
- 10% discount in restaurant and hotel spendings over TRY 100 abroad7
- Up to 33% discount in North & South America travel purchases with Premier Miles
- Advance miles up to TRY 3.000

kullananlar var mıdır? nasıl kart, işe yarar mı? uçak bileti vs verir mi? pek atm'si yok gibi, sıkıntı olur mu?

 
[]

restoran yemeklerinin kalitesi düştü mü

pandemiden önce kalburüstü denebilecek midpoint, ne bileyim big chefs, happy moons tarzı bi tık üst fast foodçuların yemekleri en azından fena değil denebilecek seviyedeydi. bu tarz mekanlara ne zaman gitsem kullanılan yağdan, etten, iğrenç plastik çedar peynirden artık midem bulanıyor. hamburgeri pizzayı bile mikrodalgada ısıtıp getiriyorlar ve 100 liradan fazla para istiyorlar yemeklere. porsiyonlar da hayvan gibi, yani kime neye hitap ediyor anlamıyorum. mayonezi, ketçabı bile atıyorum heilmann yazıyor ama kesin doy doy'dan falan doldurulmuş belli.

belli başlı istisnaları saymazsak dışarıdan yemekten hiç zevk almıyorum artık. maliyetlerden vs zam yapılmasına rağmen genel bir kalite düşüşü mü var, yoksa bana mı öyle geliyor acaba. gittiğim 10 yerin 8'inden nefret ederek çıkıyorum desem yeridir. ne dersiniz?


 
Kesinlikle katılıyorum. Dışarda yemek yemeyi keyifli bir aktivite olarak gördüğümden yemek yiyeceksek kaliteli bir yerde yiyelim de verdiğimiz paraya değsin mantığıyla hareket ederim hep. Fakat son zamanlarda hem fiyatlar uçtu hem de yemekler çok kötü. En son happy moon'sta bir somon geldi; yarısı çiğdi. Brownie diye kurumuş kek getirdiler.

hesabı ödedikten sonra fişi elimize aldığımızda biz bu yemeklere bu parayı mı ödedik şimdi diye düşünmeden edemedik. Fiyatı arttırmalarını anlarım ama ben de aynı oranda kalitenin sabit kalmasını bekliyorum. Hem kalite bozulup hem fiyatlar uçunca sinirim bozuluyor.

Big Chefs'de de eşimin salatasından salyangoz çıktı mesela geçen ay.
  • fraise  (17.05.22 14:04:19 ~ 14:05:32) 
Kesinlikle düştü. Burgerleri bile o kadar vasat ki.
Aynı konuşmayı yaptık geçen hafta.

  • kisa  (17.05.22 14:05:07) 
bunu ben de fark ettim.
zamlar bence çok garip. saydığınız yerlerden birinde daha dün 80 liraya beyaz etli ana yemek yedim. 80 liraya düzgün bi restoranda ana yemek çok zor.
tadı da sokak arasındaki bi işletme gibiydi, bir daha orada yemek yemeyi düşünmüyorum. ekmeğine kadar kalitesiz.
  • patronaj1  (17.05.22 14:06:59) 
Aynı ayarda Polonez Grill tavsiye ederim. Hem kalitesi değişmedi hem de fiyatlar iyi hatta midpoint vs den uygundur.

Genel olarak haklısın. Paranla rezil oluyorsun çünkü insanımızın artık değerleri iyice erozyona uğradı. Mutsuz insanlardan mutsuz işler çıkıyor.
  • gabe h coud  (17.05.22 14:23:30) 
maliyetleri cikarmak icin herkes bi uydurma pesinde. restoranlarin yuzlerce kalem gideri var hepsine dolayli yoldan zam geldi. onun parasini direkt fiyatlara yansitsa fiyatlar iyice ucacak o yuzden sagdan soldan kisma, cakallik falan yapiliypr


  • buenosdias  (17.05.22 14:57:05) 
katiliyorum. fiyatlar ucmus, kalite dusmus. daha gecen bir duyuru acmistim bununla alakali. yillardir gittigim kebabciya covidden bu yana ilk kez gitti. gecen. ne kebap iyi, ne mezeler hatta mezelerin cogunu kaldirmislar mesela birinin yerine "nane tabagi" koymuslar :)) bildigin naneleri tabaga dogramislar, koymuslar iste.
midpoint de aynisi. orada da fish and chips yedim gecen. kaplama and fries deselerdi ismine. patatesi bile kibrit getirdiler.
fiyatlari arttirmayi bilmisler ama tat, servis, kalite dusmus.
o ketcaplara ise hicbir zaman guvenmedim zaten.
  • Kittie  (17.05.22 15:06:35) 
kuzu şiş ve balık dışında dışardan yediğim bir şeye güvenmiyorum
bunlar en fazla bayat olabilir

bozmayan iskenderciler var
düzgün tereyağı, salça kullanan
  • mantık  (17.05.22 15:11:02) 
her segmentte kalitesizleşme var.

çiğ köfte dürüm 17,5 olmuş eskisinden de gramajı azalmış.

resmen sağlığımızdan olacağız diye aşçı olduk. evde kendim yapıyorum.
  • gatherer  (17.05.22 18:54:55) 
kalite asiri dustu. yemek yapmayan biriyim. duzenli siparis verdigim yerler biraz porsiyon kuculttu, mezesi azaldi falan derken yemegin de lezzeti dustu.

en son gecenlerde kahvalti icin evin caprazindaki dandirik kafeden tost soyledim ilk kez. sonra cok begendim ertesi gun yine soyledim bu sefer kapida ayakustu konustuk. aile isletmesi yaziyordu googleda. dedim cok begendim tsk ederim. dedi ki yenisiniz herhalde burada. 35 senedir bu isi yapiyoruz ama sonuna denk geldiniz. biz aile binasiyiz, burasi da aile isletmesi artik kurtarmiyor kapanisa dogru gidiyoruz bakalim. Kiraya verse ayni kazanci elde edecek adamlar. tam guzel bi yer buldum derken onun da bu sad storysini dinledim.
bizimkilerin de ticaret hayati "dukkani kiraya versek ayni kazanci elde edecegiz" diyerek bitmisti gayet de iyi olmustu. muhtemelen "iyi ve hakkiyla is yapanlar" kalamayacak malesef. zamla vs de kurtarmiyor kuryelik bile benzin maliyeti, dukkanin elektrigi ivir zivir...

her yerde kalite ve standartimizi dusurmek durumunda kaliyoruz
  • ala09  (17.05.22 23:11:33) 
Gıdada kalite genel olarak çok düştü bence. Marketten aldığım gıda ürünlerinin bile tadındaki değişikliği çok farkediyorum ben.


  • anthemis nobilis  (18.05.22 11:14:08) 
[]

günde kaç bardak kahve içiyorsunuz?

anket ve soru başlıktadır :)
ek olarak ne tarz kahve içtiğinizi de yazabilirsiniz.



 
1/7.

haftada 1-2 kahve anca içiyorum..
günde 3-4 kahve içenlere asla anlam veremem bana çok fazla geliyor. çay içer gibi kahve içiyolar.
  • jelly bear  (09.05.22 00:56:03) 
gunde 1 tane iciyorum genelde. haftasonlari cogunlukla sifir.

ev arkadasim starbucks tarzi kahvecilerden kahve alip moka pot denen seyde yapiyor, onu iciyorum. daha fazla bir bilgim yok :)
  • hot potato  (09.05.22 01:00:00) 
4-5 bardak
Bunun 3 bardağı filtre, kalanı granül ya da Türk kahvesi. Dışarda içeceksem flat white.

  • sevilen progressive türkücü  (09.05.22 01:00:09 ~ 01:01:15) 
400-500 ml civarı içiyorum.
Full manuel V60'ta demliyorum, pour over yani.

  • Bruce  (09.05.22 01:09:18) 
Günde 1-2 küçük kupa americano içiyorum, bu aralar sadece 1 tane içiyorum çoğunlukla. Hava sıcaksa buna bir tane de iced americano ekleniyor ya da sıcak kahve hiç içmeyip 2-3 iced americano içiyorum. Bu evde, normal bir günde içtiğim.

Arkadaşlar uğrarsa ya da ben dışarı çıkarsam fazladan 1-2 kahve daha (americano, filtre ya da biri yaparsa Türk kahvesi) içiyorum.

Ek olarak çay, kola gibi diğer kafeinli içecekleri neredeyse hiç tüketmiyorum.
  • kobuzchu kiz  (09.05.22 01:17:18) 
Yurtdisindayken gunluk 3-4 espresso(illy)turkiye ye geldigim zamanlarda sabahleyin tek orta boy kupa filtre kahve(sumatra)


  • duptıs  (09.05.22 01:56:50) 
günde 1-2 bardak. evde filtre kahve oluyor makinede veya v60'ta. dışarıda ise genelde espresso bazlı kahveler oluyor.


  • floydian  (09.05.22 02:03:34) 
ne yazık ki sadece kalktığımdan öğlene kadar(saat 9 ile 1 arası) 3-4 kupa içmiş oluyorum. yatana kadar 8i buluyor. ortalama olarak bakarsak gün içindeki bu kahvelerin yarısı filtre kahve, yarısı neskafe gold oluyor.


  • Barki  (09.05.22 02:50:24) 
nescafe gold içiyorum, şekersiz.

3-4 bardak, o da 600-800 ml yapar.
  • hayirsiz  (09.05.22 02:55:06 ~ 02:55:31) 
3-4 kupa, filtre


  • euteamo  (09.05.22 06:08:14) 
Sabah 2 fincan sutsuz sekersiz filtre kahve, cogu zaman okulda da bir latte.


  • sopiro  (09.05.22 06:36:21) 
Sıfıra yakın. Ayda belki 1 defa. Kahveyi sevmem


  • birmilyonunvarmi  (09.05.22 07:41:01) 
Değişiyor, artıp azalabiliyor. Şu sıralar sabah ve öğlen 2 fincan türk kahvesi bir de gün içinde bir yerlerde bir kupa nescafe.

Çalışmadığım günlerde evde sabah bir fincan türk kahvesi gün içinde de iki kupa filtre kahve.

Yazın sıcak kahve içmiyorum çok örneğin, filtre kahveyi buz dolu bardağa boşaltıp içiyorum böyle zamanlarda gün içinde 3-4 bardak kahve içiyorum.

Kışın ortasında da 4-5 kupa filtre kahve içebiliyorum yeri geliyor. Ondan sonra çarpıntım başlıyor ve azaltıyorum. Döngü böyle gidiyor.
  • akhenaten  (09.05.22 08:07:25) 
ben türk kahvesi ve nescafe içiyorum, günde 6 7 büyük kupa içiyorum ama yarım litrelik bardağa koyduğum kahve miktarı yaklaşık yarım tatlı kaşığı oluyor.

yani yoğunluğu çok düşük.

sütsüz ve şekersiz içiyorum, yaz olursa aynısını buzlu olarak yapıyorum.
  • killerbee  (09.05.22 08:16:33 ~ 08:17:07) 
sabah 1
aksam 1
soguk cortado
  • nibba  (09.05.22 08:18:39) 
hafta içi; home ofis çalışırken, sabah 1 tall americano, ofiste çalışırken, sabah 1-2 grande filtre kahve, öğleden sonra 1 türk kahvesi.

hafta sonu; sabah 2 tall americano, öğleden sonra 1-2 grande cappuccino .
  • gabe h coud  (09.05.22 08:47:55) 
Hafta içi sabah, öğle 16:00, akşam toplam 3 bardak filtre kahve.
Hafta sonu kafein detoksu için sadece akşamları.

  • onemoremile  (09.05.22 09:32:36) 
Direkt Bruce +1

öğütmeyi de kendim yapıyorum. Kahveyi sanalbaharat diye bi siteden aldım. Fiyatına göre çok iyi. Öneriyi buradaki bi duruyurdan almıştım.

www.eksiduyuru.com @hadi ya la
  • himmet dayi  (09.05.22 10:26:30) 
sabahları bir kupa şekersiz filtre kahve. nadiren akşam üstü ikinciyi içerim.


  • lazpalle  (09.05.22 11:09:33) 
haftada 2-3 belki.


  • false pretension  (09.05.22 11:11:21) 
en az 2 büyük bardak. (800-1000 ml ++)

americano / filtre kahve.
  • foolrules  (09.05.22 14:12:52 ~ 14:13:10) 
3.

Sabah americano, öğleden sonra ve akşam latte.
  • jazzabel  (09.05.22 15:31:47) 
günde 1-2 orta boy şekersiz ve sütsüz americano ve/veya filtre kahve.


  • blatta hiberna  (09.05.22 15:40:33 ~ 15:40:51) 
400-450 ml filtre kahve


  • mustafakesekci  (09.05.22 15:43:08) 
Evde 1 ya da 2 tane aeropress sert kahve.

Is yerinde de, kötüsünden filtre kahve. 1-2 kupa.

Disarida, simariklik kahvesi, 1 espresso ya da espresso bazli icecek. Her gün degil, haftada 2-3 kere.
  • buf-e kür  (09.05.22 16:20:23 ~ 16:21:28) 
[]

bulaşık makinası tuzu kullanıyor musunuz

geçen arçelik servisten gelen eleman, istanbul suyu için tuz kullanmanıza gerek yok, makinaya tuz koymayın dedi. çok şaşırdık, detayını soramadık vakit olmadığı için. detayı nedir bu konunun? siz kullanıyor musunuz? tuz koymayınca kırmızı ışık yakıyor alet. sizde durum nasıl?




 
sadece tablet kullanırım hiç tuz koymadım


  • jelly bear  (25.04.22 00:14:42) 
istanbul'dayken bazen koyardım, sonra da ışık falan yansa da önemsemezdim.
ankara'ya taşınınca ilk yaptığım şey makineye tuz koymak oldu.

su acayip kireçli, tuz koymadan bulaşık yıkayınca bardakların üzerindeki yazılar vs. anında silindi ve her şey çok mat çıktı makineden.
mecburen kullanıyorum artık.
  • blatta hiberna  (25.04.22 00:25:53) 
Ben kullanıyordum ama birkaç gün önce bize de servisten gelen biri İstanbul’da Anadolu Yakası’nda tuz kullanılmaması gerektiğini söyledi.


  • ms brownstone  (25.04.22 01:25:11) 
Kullanmıyoruz.
Tuz ışığının yanmaması için bir ayar oluyor makinelerde, kullanım kılavuzunda yazar

  • kobuzchu kiz  (25.04.22 01:56:51) 
Tamamen bullshit.

Bardaklarınız çizik çizik olur ve mat çıkar. Koyup unutuyorsunuz zaten, para desen para değil yani niye koymayalım?
  • Arthur Dayne  (25.04.22 02:29:15) 
@arthur Dayne
Tamamen eşyalarınızın sağlığı için...

Özellikle son dönemde, 3ü 1arada tablet deterjanların kullanımının yaygınlaşması ile birlikte artık Bulaşık makinalarında tuz ve parlatıcı kullanmaya gerek kalmadı. Çünkü tuzun fazlası suyu olması gerektiğinden daha yumuşak yapar. Yumuşak su deterjanı aktive etmez, dolayısıyla makineden sürekli kirli kalmış, temizlenmemiş eşya almak zorunda kalırsınız.
Mantık basit; tuzu, parlatıcıyı,deterjanı ayrı kullanıyorsanız makineye yeteri kadar ekleyin. Semtinizdeki suyun yumuşaklığı yeterliyse tuzu kullanmayın.

İkisi bir arada tablet kullanıyorsanız makinaya sadece tuz ekleyin. Yine eğer su yumuşaksa tuz kullanmayın.

Üçü bir arada tablet kullanıyorsanız makinaya hiç bir şey ilave etmeyin. Eğer suyunuz yumuşaksa, gerekirse ikisi bir arada tablete dönün.

(eski bir yetkili servis çalışanı)
  • balik kraker  (25.04.22 06:28:20) 
İstanbulda kullanmıyorduk ama bir süredir didimdeyiz, burada sular aşırı kireçli. tablet kullanıyoruz ama yine de tüm bulaşıklar benek benek su lekeli halde çıkıyor. Tuz koyunca da dedikleri gibi deterjanın etkilerini azaltıyor sanırım, bazen tam yıkamıyor. Nasıl yapıcaz bilemedim. Tuz ekleyince su lekeleri falan gidiyor çünkü.


  • ananiyimioguz  (25.04.22 08:03:26) 
Tuz koymamıza rağmen bardakların rengi bozulmuştu servisi çağırdık suyun kirecini ölçüp ona göre makinenin tuz alma ayarını yaptı düzeldi.
Kirecini ölçtürecek bir servis bulursan daha iyi olur

  • kararsızataletfilozofu  (25.04.22 09:12:29) 
Kullanıyorum, İstanbul'dayım. Kullanmayınca bariz gözle görülür bir fark oluyor, bulaşıklar sanki kurumuş ahşap gibi çıkıyor. Nasıl olur demeyin, oluyor.

Kullanınca ıslak mermer gibi sert bir yumuşaklık ve pürüzsüzlük oluyor üzerinde.

Zaten tuz uzun süre gidiyor ve çok bir masrafı da yok. Bence kullanmamaya değmez.
  • akhenaten  (25.04.22 09:35:10) 
arabaya yağ neyse, makine için tuz o . 2-3 sene sonra anlarsın hatanı.


  • ehti  (25.04.22 14:02:28) 
elbette ki kullanıyoruz. parlatıcı da.


  • gozo  (25.04.22 15:35:30) 
[]

kahve, çarpıntı ve anksiyete

hayatım boyunca hep çay içen bir insan oldum. kahveyi ise redbull gibi sadece enerji gerektiğinde içiyorum (çok uykum geldiğinde ama yapmam gereken bi iş olduğunda, vs gibi) haftada 1 bardak anca içiyorumdur.

özellikle çay dışı bir şey içmek için ve tadını da sevdiğimden daha çok kahve içmek istiyorum ama sıkıntı şu ki çarpıntı yaptığını, gece uyumakta zorlandığımı hissediyorum, ve artı olarak beni aşırı derecede hızlandırıyor. sanki kafamdan düşünceler 10 kat daha hızlı gidiyormuş gibi. acayip konsantrasyon yaşıyorum.

bu şekilde hisseden ve kahve içemeyen var mı bu sebepten acaba? yoksa bunlar tamamen psikolojik, kahveyle ilgisi yok diyebilir miyiz acaba.

 
fazla içince ya da açken içince kahve çarpıntı ve anksiyete yapabilir.
bir arkadaşa doktor ham kakaoyu önermişti.
ben de bazen alternatif olarak 1 tatlı kaşığı ham kakao ve 1 bardak suyu cezvede kaynatıp içiyorum. köpüğü de oluyor hem, tadı da müthiş.
ama ham kakao olacak, aktarlarda var.
  • bahçedekisandal  (24.04.22 23:35:04) 
bendede tam tersi 1 lt filtre kahve içeyim anksiyetem çosmaz çay iki bardak içeyim anksyitem artar.

psikolojik olarak kodlannmış düşünce olabilir kahve içtim bu olacak gibi.
  • alp9900  (24.04.22 23:43:03) 
tüm kafein ve uyarıcılardan uzak durulmalı. kafein, enerji sadece semptomları şiddetlendirecektir.


  • aegina  (24.04.22 23:56:57) 
Bende bunlar degil ama cok fazla gaz yaptigi icin, her gun kahve icmeye basladiktan 10 gun sonra kahveyi birakmak zorunda kalmistim.


  • hlot  (25.04.22 00:19:18) 
decaf denedin mi?
ben dogustan kalp hastasiyim ama kahve tutkunuyum. sadece icmek degil evde bi kac bin $$$$ makinalar, kursu dersi vb. Haftada 2-3 normal kahve icerim sanirim 10-15 arasi decaf. hic rahatsiz etmez.

sunumum vb oldugu gunler icmem normal kahveleride. evde, pazar gunu vb.
  • try again fail again fail better  (25.04.22 01:27:39) 
Ayni sebeplerden 6 aydir kahve tuketmiyorum. Cok gec farkettim sebebinin kahve oldugunu, bariz rahatladim sonrasinda.


  • lynda.com  (25.04.22 09:39:48) 
Günde 1 litre kahve içiyordum son dönemde, panik ataklarım sık olmaya başladı iyice, günde 1 fincana düşürdüm,. sabahları papatya çayı falan içiyorum artık.
Sürekli alkol kahve sigara derken bağırsak florası mahvoluyor. Bayramda doğada kalıp komple detox yapicam ve her alışkanlığı bırakacağım.

  • hasmetizm 2046  (25.04.22 10:35:09) 
[]

eksper bedelinin altına ev almak

diyelim ki 1m tl'lik bir ev alacağız.
satıcı diyor ki bu evi alalı 5 yıl olmadı, ciddi bir vergi çıkıyor o yüzden evin satış değerini 800 göstermek zorundayım. başka türlü ikna edemiyoruz.
banka kredisi kullanılacak, eksper gelecek, eksperin de 1m tl değerleyeceğini düşünüyoruz.
dolayısıyla eksper bedelinin %80'i 800 kredi, 200 elden peşin olacak şekilde satış yapacağız.

şimdi bu senaryoda, iki gün sonra vergi denetimcilerinin "kardeş sen eksper bedeli yani piyasa değeri 1m olan yeri 800'e nasıl aldın" deme ihtimali var mıdır? denmesi durumunda en kötü ihtimal nedir, ne ödemek gerekir?

bana kalırsa vergisini paylaşıp bu konuyu çözmek daha mantıklı ama o şekilde de çözemiyoruz.

 
Eksper değil de raic değeri önemli. Raic değerinin az yukarısında işlem yapılırsa sorun olmama ihtimali büyük (hiç bir şekilde kesin konuşulmaz:) )


  • kisa  (22.04.22 20:35:46) 
200ü elden nakit verirsen sorun olmaz. O evin rayic bedeli 500 600dur zaten.

(Ha en guzeli satisi normal bedelden yapmak ama adam satmiyor sizin senaryoda)
  • brkylmz  (22.04.22 20:55:06) 
hiç bi sorun olmaz bahsettiğiniz senaryoda.


  • nuisance  (22.04.22 21:36:42) 
niye bu fiyata sattın/aldın diye bir soru serbest piyasada olamaz. isteyen istediği fiyata satıyor. belirtildiği gibi, belediyeden alınacak rayiç bedeli altında olması sıkıntı.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (22.04.22 22:10:03) 
Bildiğim kadarıyla kredili ev alımlarında çekilen kredi miktarının altında satış göstermek sıkıntı oluyor. eksper evi 1m değerledi ama siz 700K kredi çektiniz ve satış fiyatını tapuda 700 ve üstü gösterdiniz sorun değil. Ama 700 kredi çekip 650 gösterirseniz ilerde sorun yaşama ihtimaliniz var.


  • Dr_Stat  (22.04.22 23:49:28) 
Kredili alımlarda, 500 bin lira üzerindeki evler için %20 peşinat zorunluluğu var bildiğim kadarıyla. Yani satış bedeli 800 görünecekse, sizin 160 bin lira peşinat vermeniz gerek. Çekilebilir kredi miktarı 640 bine düşüyor yani.


  • furry burns  (23.04.22 02:28:57) 
Çektiğiniz krediden sonra gelir idaresi sen 500lük ev alıp 800 kredi kullanmışsın diyor. Açıklamasını yapamazsan aradaki farkın vergisini ve cezasını istiyorlar.
arkadaşımın başına geldi. 3 yıl sonra 8.000 civarı bir bedel ödedi. Ayrıca satıcı da ödedi.
Kredi rakamını rayiç bedel civarında göstermeniz gerekir.
  • neymis  (23.04.22 07:06:45) 
Çekilen kredi, veya bankadan ödenen tutardan daha düşük satış bedeli göstermeyin asla. 5 yıl dolmadan ceza yersiniz maliyeden, kesin olmasa da kesine yakın ceza yeme ihtimaliniz.

Hatta çekilen krediden bi çıtır fazla gösterin satışı garanti olsun. Kredi 800 ise 850 tapu satışı yapın, 800 kredi + 50 bankadan havale + 150 elden ödersiniz.
  • John Bloor  (23.04.22 13:04:24) 
[]

nef 08 projesini nasıl bilirsiniz?

soru başlıkta




 
08 özelinde bilmem ama Nef'in evleri çok küçüktü. Klozette otururken ocaktaki çorbayı karıştırabilirsin diye bir espiriye de rastlamışlığım var. 1+1 veya 1+0 evlerde o küçüklük uzun süreli yaşamda insanı psikolojik olarak etkiler, boğar gibi geliyor bana.


  • Mirket  (20.04.22 01:43:58) 
[]

kredili yatırım tavsiyesi

600 bin kredi 200 peşin olarak 120 ay ayda 8 bin civarı ödemeyle istanbul'da fena olmayan semtlerde 1+0 alabiliyorum.
1+0'ın kirası 3000-4000 civarında.
biraz daha kenar mahallelerde 1+1 de oluyor.

ayda 8-10 bin civarı rahat ödeyebiliriz gibi görünüyor. sizce girilir mi bu işe sırf yatırımlık olsun diye.

 
hiç durma daha bi ay önce 600 bine aldığım ev 1 milyon oldu yer ankara


  • sizofren06  (14.04.22 16:05:38) 
al


  • mess  (14.04.22 16:13:05) 
1 arti 0'da devamli kiraci arama sorunun olacak mi? olacaksa alma. 1 arti 1 al bence. ya da dukkan al.


  • baldur2  (14.04.22 16:14:41) 
Ev olaylarını bilmiyorum ama yatırım düşünüyorsan bence tarla da alabilirsin. Şu an fiyatlar yerlerde.

Ben bi tarla satmaya çalışıyordum, 2 senedir yaklaşık olarak aynı fiyattaydı. Ancak bu ay satabildim. Dolarda parası olan adam bedavadan aldı yani. Kur krizi çıkmadan 2 ay önce satışa koysaydım yine aynı fiyata satardım muhtemelen.
  • plutongezegendegilmi  (14.04.22 16:16:35) 
[]

kiraya verdiğim ev günlük kiralık daire olarak kiralanırsa

ev sahibinin bir sorumluluğu var mıdır?

her türlü kira sözleşmesi vs var. adam kirasını da ödüyor. ama günlük kiralığa veriyormuş meğerse gibi bi senaryo düşünün.


 
Kiracı zaten yasal olarak başka birine kiraya veremez bu suç, ev sahibinin bi sorumluluğu olmaz.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (13.04.22 15:27:27) 
bi tane 1+0 ev almayı düşünüyorum ama kiraya verdiğim adam günlüğe verirse diye çekiniyorum açıkçası. benim için yasal olmayan bir durum olmuyorsa problem yok, ama bilmediğim tanımadığım kiracı yüzünden oturup uğraşmak istemem.


  • roket adam  (13.04.22 15:43:44) 
hakimin takdirine kalır herhalde
kiracıyla aranızda çıkar ilişkisi var mı onu inceler

  • mantık  (13.04.22 17:31:30) 
[]

telsiz sorusu

sadece çok ama çok acil durumda kullanmak üzere (mobil şebeke olmadığı durumda yani) üç adet telsiz alıp 3 bölgeye yerleştirmem lazım.

gop - ataşehir - 30 km
ataşehir - şile 60 km
şile - gop - 80 km

şimdi bu şartlar altında alacağım standart baofeng marka lisanslı telsiz sizce bağlantı kurar mı?
ikinci sorum da şu, telsizler neredeyse hiç kullanılmayacak gibi düşünebilirsiniz. yine de telsiz sınavına girmek gerekiyor mu bunun için? diyelim ki sınava girmedik, telsizleri de el altından aldık, bi frekans seçtik kapalı duruyor. 1-2 kez test için kullandığımızda problem oluyor mu?

 
Amatör telsiz alman lazım belgem yoksa ki onlarda çekmez zaten.
Baofeng için belge şart ayrıca kafana göre frekans belirleyip konuşamazsın, hangi frekansları dinleyip konuşabileceğin belirlidir profesyonel telsizlerde. Radyo amatörleri için belirli frekanslar vardır yani.

  • les yeux blanches  (13.04.22 13:13:38) 
Ozel antenin yoksa watt olarak yuksek degilsen o kadar uzaktan hayatta cekmez, camlicadan yayin yapan radyolar bile pendikte duzgun cekmiyor oyle dusun.

amator telsiz alip onlarin rolesini kullanarak iletisim kurabilirsin.

Telsizleri el altindan alman zor kimse belgeni gormeden satmak istemez, zaten inanilmaz cezalari var muebbet yesem daha iyiydi diyebilirsin. Tum dunyada telsiz cezalari cok yuksektir.

Amator lisansi olan biri satin alip sana kurabilir ama niye bu riski alsin.
Aileden biri sinava girsin belgeyi alsin.
Sonra bunlarin forumlarindan birine danismanlik ucreti odersen gelip sistemi kurabilir.
  • divit  (13.04.22 13:17:05) 
öncelikle amatör telsizci belgesi edinmelisiniz. hiçbir uhf/vhf el telsizi 30km gitmez.
el telsizlerinin yasal çıkış gücü 5w civarıdır ve bu güç ortalama 5km lokasyonlar yüksek ise 10 km kadar mesafe sağlar. sıkıntılı durumlarda (orman vs) bu mesafe 1km kadar düşebilir.

bu yüzden belediyeler, özel kurumlar vs bu iş için yüksek noktalara röle istasyonu kurarlar.

bu sistemi çalıştırmanın yolu bu 3 lokasyona sabit 100w vhf sistem kurmak ve bu sistemleri tercihen yaği çatı antenine bağlamak. (bütün lokasyonların yerden en az 20-25 metre yüksekliği olduğunu farz ederek)

kimse evde telsiz var ya da mandala bastınız diye kapıya dayanmaz ama amatör telsizcilik bir kültürdür ve kurallara uymamış olursunuz. ayrıca telsiz cihazı cep telefonu gibi aç konuş bir alet değildir. doğru kullanımı için teknik bilgi gerekir bu yüzden de temel de olsa bir eğitim verilir.

telsizcilik kurallarını bilmiyorsanız istediğiniz kadar çağrı yapın yanıt alamazsınız. kurallara uygun ve işi bilen biriyseniz el telsizi ile de belki 30 km ulaşırsınız. bu nasıl olur sizi duyan bir amatör istasyon çağrınızı iletir ve yanıtı da size aktarır. ama dediğim gibi bunun için protokolleri bilmeniz lazım.

baofeng çok çok çok kötü bir telsiz. bu tip acil durum için alınıyorsa en azından tyt, anytone gibi orta kalite markalar alınmalı.

çağrı işareti olmadan çinden telsiz alamazsınız (gümrükte kalır) bildiğim kadarıyla iyi cihazları satan hiçbir firma-şahıs çağrı işaretsiz satış yapmıyor.
  • orpheus  (13.04.22 16:21:20 ~ 16:29:39) 
[]

kasko fiyatlarındaki uçuş

Aracımın 2021 nisandaki kasko değeri --> 268 bin tl
Aracımın 2022 nisandaki kasko değeri --> 420 bin tl

Geçen yıl ödediğim kasko --> 1775 tl
Bu yıl verilen min teklif --> 8775 tl

Geçen yıl ile bu yılki hasarsızlık basamağım aynı (%40), ufak bir kazam olduğu için bu yıl bi üst basamağa çıkmadı.

Kasko değeri 2 kattan biraz daha az artmışken, kasko bedeli 4.5 kat artıyor. Hiç aklıma yatmadı ama ne diyorsunuz, sizde de durum böyle mi?

 
Evet akla asla uymuyor. Yeme içme dahil her türde kadar pahalılıkta asla normal değil dünyada.
Kaskodan ayrı olarak arkadaşlar bugün trafik sigortalarının neredeyse iki kat arttığını konuşurdu.

Gelecekte üretülecek araçlarla ilgili sürücünün hal ve hareketlerini sürekşi kayıt altında tutan (sanırım) sensörlü araçlarla ilgili bir yazı okumuştum.
Hal böyle olduğunda zararı ödememe konusunda sigorta şirketlerinin bunu delil olarak kullanabileceğinden bahsediliyordu.
Belki de bu gibi riskler yerine tamamen otonom/robot araçlara bineceğiz.(uzaktan hacklenmezler ise güvenli denebilir bir yere kadar)
  • Erva  (11.04.22 12:52:21) 
genel olarak isleyis farkli olsa da kasko degerinin %2' si gibi bir fiyat cikariyorlar ilk asamada. arac kasko bedeliniz seneye 500k olursa kaskonuz 10bin tl civarina cikacaktir.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (11.04.22 13:12:04) 
Arkadasim sifir araciyla kaza yapti ikame arac veremedi firma, sonra perte cikaramadi cunku araba 600bin olmustu, buna sifirini vermek istese arac yok, fiyat belirlemek icin bile arac bulamadilar.

Tamir ettirdi 100bin odedi sigorta firmasi.

Simdi araba kör topal halde yuruyor.
Bu gidisle 20-30 kasko odemek normal olacak.
  • divit  (11.04.22 13:58:12) 
2 hafta önce aracımı takasla değiştirdim. Yenisiyle eskisinin kasko değerleri çok yakın. Geçen sene eski aracım için 2200 lira gibi bi rakam ödemişim. Bu sene sigortam .net üzerinden gelen minimum teklif 3100 liraydı. Araya iş girdi yaptırmadan kalktım, ertesi gün aynı teklif 4 bin olmuştu ben de vakit geçirmeden yaptırdım. Diğer tekliflerden en düşüğü 8 bin küsürdü. Fiyatlar epey uçmuş durumda.


  • msb  (11.04.22 17:28:56) 
Sektörel olarak primler çok arttı, sağlık sigortalarında geçen ay ile bu ay arasında aynı kişiye çalışılan teklifte 500 tl fark var.
geçen yıla göre neredeyse tüm sağlık poliçe primleri 2 kat artmış durumda.
maliyetler çok yükseldi dediğiniz her sektöre konu sigortalarda artışlar bu yüzden. hastane, otomotiv, vb.
primlerden bağımsız sigorta konusu daha da önem arz ediyor artık. maliyetleri bütçeden karşılamak yerine sigortayla halletmek daha da mantıklı hal aldı. sigortalarınız yoksa yaptırın (kamu spotu) :)
  • erty_ksk  (11.04.22 17:57:26) 
[]

duvar tipi yataklar

otel odasından hallice bir evde, şu yatak iş görür mü sizce? 15-20 m2 kullanım alanı olan bir ev gibi düşünebilirsiniz:

www.ikea.com.tr

konfor beklentimiz --> kanepeden daha iyi olması sadece.

 
Bende var benzer bir yatak. Eski çekyatlarımdan ve şişme yataktan daha konforlu tabi. Ama ince bir matres var ve normal yatağın yerini tutmuyor.

Yani evde vardı zaten benim durumumda, ama kendin alıyorsan ve kapayınca sorunsuz kapanabiliyorsa kalitelimsi yüksek matres alırsan gayet normal yatak konforuna ulaşılabilir diye düşünüyorum.
  • mirafiori  (11.04.22 00:55:22) 
O çok çirkin.
Gaysan modüler mobilya diye bir aratır mısın. Daha hoş şeyler var.

  • Mirket  (11.04.22 01:02:37) 
Bu yataklardansa yatağa dönüştürülebilir kanepeler çok daha konforlu olur. Hem de o kadar küçük alanda hem oturma hem yatma ihtiyacınızı karşılar. Bu yatak hem konforsuz hem sağlam durmuyor.


  • mg3929  (11.04.22 01:13:47) 
bu yatakların işlevini pek anlamıyorum ben. yatağı toplayınca ne olacak mesela oraya yemek masası mı koyacaksınız? sonradan niye aldık biz bunu demeyin diye yazıyorum şu an.


  • neira  (11.04.22 01:23:52) 
[]

eşyalı evde kira gelir vergisi

selamlar arkadaşlar, bir evi alıp eşyalı olarak kiraya verince, gelir vergisi vs nasıl hesaplanıyor tam olarak? sanıyorum evde yapılan tadilat ve alınan eşyaları da ödenecek vergiden düşebiliyormuşuz. yapan arkadaşlar kabaca bilgi verebilir mi, bunun dışında "minimum" vergi ödeme yöntemi var mı? yıllık yaklaşık kaç çıkıyor?

google'da baktım ama gerçek hikayelerden de duymak isterim :) yardımcı olan arkadaşlara çok teşekkürler.


 
Biz evimizi eşyalı ve faturalar dahil olarak verdik ve hazır beyan sisteminden:
- Emlak vergileri
- Kiraladığımız eve gelen faturalar
- Kiraladığımız evin yönetim giderleri
- Bizim oturmak için kiraladığımız evin kiralarını düşerek beyan verdik.

Başka mahsup edebileceğiniz kalemler de var ama en yüklüsü bunlar zaten, diğerleriyle uğraşmadık. Hazır beyan sisteminde hepsi yazıyor, biraz çalışınca çözersiniz zaten.

Yine de çıkan rakam öyle çok düşük olmadı; aşağı yukarı 1 aylık kiranın biraz üstünü gelir vergisi olarak ödüyoruz. Elbette o yıl içinde kiraya verdiğiniz evden gelen ve varsa diğer gelirleriniz olması durumunda toplam tutara göre vergi dilimleri değişiyor.
  • malheiros  (10.04.22 23:38:04) 
çok teşekkürler, peki ev krediyle alınca ödenen faizi de düşebiliyormuşuz sanırım, bu konuda bir bilginiz var mıdır? ödenecek faiz ilk 2-3 sene konut kira gelirinden fazla olacağı için hiç gelir vergisi ödememem lazım diye hesaplıyorum çünkü.


  • roket adam  (10.04.22 23:40:00) 
gib.gov.tr

Burada 6.1 maddesinde yazıyor, evet o faiz giderleri düşülebiliyor
Bir de iktisap düşebiliyorsunuz siz
  • malheiros  (11.04.22 00:05:13) 
@roket adam
tl,dr; evet ilk 5 yıl neredeyse hiç vergi ödememeniz gerekiyor. (damga vergisi hariç)

1-)eşyaları evin amortismanı içine dahil edeceksiniz, direk gider olarak gösterilmez. yani evi diyelim 250bine aldınız(tapudaki değer) + eşyalar 50bin tl. 300bin tl amortisman bunun %2sini 50 yıl boyunca her yıl gider olarak gösterebilirsiniz.

2-) evin tapudaki değerinin %5inin 5 sene boyunca gider olarak gösterebiliyorsunuz. (iktisap bedeli diye geçer hazır beyan sitesinde)

3-) her yıl ödediğiniz faizleri gider olarak girebilirsiniz.

4-) ev için o yıl ödediğiniz sigorta, emlak vergisi, ufak tefek tamirat bedellerini gider gösterebilirsiniz.

rahmetli şükrü kızılot'u anmış olalım;
www.hurriyet.com.tr
  • nuisance  (11.04.22 00:09:29 ~ 00:11:12) 
Ne kadar vergi cikacagi gelir miktarina bagli olarak degisir. Orta gelirliysen %20 ya da %27 cikmasi muhtemel olan. Vergi hesabini kira gelirlerinin %85'i uzerinden bu vergi oranini uygulayarak yapmani oneririm.


  • dunal  (11.04.22 15:03:56 ~ 15:07:40) 
[]

yakın zamanda emlak kredisi kullanan arkadaşlara soru

devlet bankalarında 1.29 civarında bir faiz veriliyor gibi görünüyor şu anda. gerçekten 1.29 alan var mı aramızda?




 
evet ben 1.2 aldım sıfır ev


  • sizofren06  (10.04.22 14:35:30) 
@sizofren06 1.20 mi, nereden? Bir de maaşla bağlantısı var mı limitin veya aylık ödemelerin?


  • nano mercy  (10.04.22 15:38:10) 
[]

istanbul anadolu yakasında özel üniversite okuyan arkadaşlara soru

konaklamayı nasıl hallediyorsunuz
size ortalama kaça mal oluyor

çok teşekkürler.

 
[]

araç kaplaması yaparken kapı içi vs kısımlar ne oluyor?

aracım beyaz renk. mesela siyaha kaplatmak istiyorum, standart bi yere gittim. kapı içleri de dahil olacak şekilde tüm karoseri kaplıyorlar mı? yoksa bazı yerler beyaz kalıyor mu yine?

ayrıca yaptıranlar varsa artılarını eksilerini yazarlarsa çok sevinirim. bugün bi renk gördüm çok hoşuma gitti o yüzden merak ettim detayını. bi de yaklaşık kaça patlıyor acep.


 
Kapı içlerine de gerekli payı bırakıp dönenler var, ama illaki kıvrımlardan dolayı içerde ek ve kat izi belli olur.

Bu arada ruhsatda renk değişikliği de yapmanız lazım, biliyorsunuz di mi?
  • John Bloor  (01.04.22 12:56:01) 
[]

barcelona civarında 6 günlük seyahat planı

benim ikinci gidişim olacak, 6 gün vaktim var. 3 günü barcelona'ya ayırdık ama 3 gün boşta. arada uçak, otobüs, araba kiralama dahil her türlü ulaşımı kullanarak bi 2 gece - 3 gün olacak bir plan yapabiliriz. bcn yakınlarında vaktiniz olsa ek olarak nereye gidilir? portekiz'e gitmek mantıklı mı? ibiza'ya mı gidilmeli? tarih nisan sonu, mayıs başı. tavsiyeler için şimdiden teşekkürler.




 
multiple giriş varsa veya yeşil pasaportsa andorra'ya gidin.


  • do you remember me  (14.03.22 23:29:57 ~ 23:30:04) 
bcn yi bitirdikten sonra eğlence hayatı ve beach için ibiza Sant Antoni de Portmany tavsiye edebilirim.
iyi eğlenceler şimdiden.

  • redlabel  (15.03.22 00:16:14) 
Ne zaman gideceksiniz? Ben olsam 3 gün için kalkıp Portekiz'e gitmem. Biz 12 günlük seyahati Katalonya gezisine çevirmiştik, Barcelona'da kaldıktan sonra araba kiralayıp Girona ve Figueres'te konaklama ayarlamıştık. Hem buraları gezdik hem de Costa Brava sahillerini, Besalu ve Begur gibi çok güzel kasabalarını gördük. 3 gün her ikisine yetmez ama Girona'da konaklayıp, çevreyi gezebilirsiniz, kesinlikle tavsiye ederim. Girona'nın old town'ı, kentin içinden geçen nehrin çevresi, yeme içme imkanları çok güzel. Game of Thrones'un bazı sahneleri de burada çekilmiş dikkatinizi çekerse :)


  • gmzo  (15.03.22 08:46:35) 
ibiza'ya gitmeyin, değmez. yakınlardaki şehirlere giderim ben olsam ama uçakla gideceksem de binmişken portekiz'e giderdim.


  • kimwexler  (15.03.22 12:22:55) 
26 Nisan - 2 Mayıs arası gideceğiz.


  • roket adam  (15.03.22 13:43:13) 
[]

ahmet davutoğlu, ali babacan, temel karamollaoğlu'nun ittifaktaki yeri

kendini bildi bileli tertemiz chp'li, ancak çevresinde çok akpli olan ve akplileri de anladığını düşünen biri olarak yazıyorum: bu başlıktaki arkadaşlar 0.1'lik oy oranlarına rağmen neden hala millet ittifakının eşit bir üyesiymiş gibi öne çıkıyor? ne benim için, ne eski akp'liler için hiç bir karşılığı olmayan bir kaybedenler klübü bu. ne oy oranı olarak millette bir karşılığı var, ne de fikir ve proje olarak halkta karşılığı var. tam olarak gerçekten buradaki işbirliğini ve bize katkısını anlamlandırabilmiş değilim.

chp + hdp (ya da kürtleri içine alacak bir baz oluşum) fazlasıyla yeterli görünüyor. akpli perspektifinden düşündüğümde bu kaybedenler klübüne oy vermektense akp'nin orjinaline oy vermek daha mantıklı görünüyor. ne diyorsunuz sevgili dostlar? bu arkadaşlara sempati duyan dostların yorumlarını merak etmekteyim.


 
çoğu insan gibi şu an akp karşısına krem peynir çıksa basacak durumdayım. Artık düzenin bir değişmesi lazım. Piyasalara, hukuka güven gelmesi lazım. AKP giderse yıkılırız zırvalarına katılmıyor.

Sağı da kapsayacak bir insan gelmeli düşüncesi ile baktığımda mansur yavaş olmuyor ise bu 3ü arasında ali babacan mantıklı geliyor. Hem daha aklı başında hem de öncesinde akp ile çalışmış bir insan.

Diğerlerine normalde günahım olsa vermek istemem fakat dediğim gibi şuan kimi çıkartırlarsa vermek zorundayız diye bakıyorum.

Ama çıkarttığı kişi yanlıştır, stratejik bir hata yaparlar.. orasını bilemem.
  • ananiyimioguz  (11.03.22 15:21:28) 
türkiyenin gerçekleri dahilinde chp hdp birlikteliği hem chp hem diğer ittifak üyelerini ürkütür mantıklı olmaz. ittifakta ana belirleyici olan chpnin iyi parti harici muhafazakar partilerin sesine kulak vermesi çok saçma. yani aman ürkütmeyelim durumuna gerek yok. gayet belirleyici olan chp ipnin muhafazakarlardan bu kadar etkilenmesi bence saçma. şu andakinden ne farkı olacak ki? yani biraz ağırlık koyup chp ipnin daha ön plana çıkıp geliyorsanız gelin gelmiyorsanız buyrun demesi lazım.


  • mikahakkinen  (11.03.22 15:22:02 ~ 17:03:56) 
Akp'den bıkmış ama chp'ye mesafeli ve hatta öcü olarak gören kesime bakın biz de CHP yanındayız onlardan korkmayın cb seçiminde oy verin demek için sanki. İşin içine hdp girince hesaplar şaşıyor. Gelen ve gidene odaklanmak lazım. Açıktan destek zarar verir, başta iyi p. Kaybedilir. Bunlar bencesi bu konulara çok da hakim biri değilim...


  • sen de git sen de unut  (11.03.22 15:23:39) 
(bkz: rant)

herkes payina duseni almak istiyor. kazanacaklarindan emin olduklari icin de paylastiklari tum planlar gaz almalik, temelsiz ve orta vadede anlamsiz planlar. bir sonraki secim donemine kadar her seyin daha da kotuye gidecegini bildikleri icin de ne koparirsak diye hareket edecekler secimden sonra. bu sefer hepimize daha cok aci verecek yapilanlar.
  • ahmet oturum cerezi  (11.03.22 19:52:24) 
Yeni Türkiye'yi birlikte kurarken her kesimi kucaklayacağız, 28 şubat süreci ve benzerleri yaşanmayacak vs vs gibi bir altmetni var.

Devap ve gelecek de öyle %0.1'lik partiler değiller ayrıca. Hadi gelecek neyse de Devap bu seçimde 4 alsa bi dahakine 10'u zorlar, akp kaybederse çözülür çünkü.

Asıl bu ittifaktaki saçmalık Demokrat Parti. İyiP'in küçük kardeşi gibi dolanıyo etrafta ama mesela yerel seçimde İyiP'e Balıkesir gibi bi iki şehre maloldu Demokrat Parti'nin gereksiz yere çıkardığı adaylar. Şu an çok manasız bir parti bence ama belki bu ittifakla görünür olursa o bile %1 alabilir
  • nundu  (11.03.22 23:07:10) 
[]

şu boşluğu nasıl kapatalım

solda kitaplık ile duvar - cam arasında pis bi boşluk var ve milyonlarca kablodan ötürü orayı süpürmek de imkansız gibi bir şey. orayı kapatacak dekoratif bir fikri olan var mıdır? Acaba iki tane bambu mu diksem diye düşündüm ama bilemedim.




 
Kitaplığın arkasına ufak bir delik aç ve önden geçirdiğin kabloları ve solda birikmiş kabloları o raflardan birine toplayıp koy, sonra da önlerine kitap vs de koyup kapat, kitaplığı sola ittir o boşluğu kapat.


  • denizgonen  (09.03.22 08:55:00) 
Kallax ise zaten arkası açık olması lazım. Değilse @denizgonen +1. Arkasına bir delik açın. Tüm kabloları tek raftan sokun. O hasır sepeti veya yine ondan aynısından alacağınız bir tanesi o delik açtığınız rafa koyun. İçine atın kabloları. Benim de bir kallax var, aynı şekilde bir raf full modem vs. diğer rafta tarif ettiğim gibi kabloları kutuda topladım. Kallax arkası açık diye tüm kabloları arkadan diğer rafa atlatıyorum. Bu sayede görünürde hiç bişi kalmıyor.


  • ManikD  (09.03.22 11:03:14) 
Kablolar için derleyiciler var bi kere orayı öyle bi derlemek lazım:)


  • anten  (09.03.22 14:32:16) 
Dostum kablolara girmem imkansız, eve ilk taşınırken taktım 4 tane falan 10'lu priz takılı, oraya taşınana kadar girmeyi düşünmüyorum :p


  • roket adam  (07.04.22 11:39:45) 
[]

yatırım olarak ev yerine dükkan almanın avantajı nedir

soru başlıkta. mesela süreli sözleşme yapılabiliyor mu? yoksa ev gibi devletin açıkladığı yalan enflasyon oranında artış ile min 5 yıla mahkum mü kalıyorsun yine?




 
En büyük avantaj yeni kiracı bakımını yaptırıyor. Bakım masrafı yok gibi.

Ev eskiyor. Sorun çıkarıyor. Değeri düşüyor.
  • garylineker  (06.03.22 03:04:22) 
ev dükkan aldırmaz ama dükkan ev aldırır.
dükkan için yeri önemli. ev gibi her mülk sahibiyle takıştığında taşınırsan üç vakte batarsın. yok banyo şöyleymiş yok duvarların rengi kötüymüş gibi kozmetik denebilecek sorunlarla uğraşmıyorsun onlar kiracının sorunu kafasına göre düzenliyor mekanı işte.
diğer apartman sakinleri de senin sorunun olmuyor. komşunun çocuğu koşuyor diye ev sahibi arayanlar biliyorum.
üç tane evim olacağına aynı kira toplamının yüzde yetmişini falan getiren bir dükkanım olmasını tercih ederim.
  • Efoody  (06.03.22 06:12:53) 
süreli sözleşme kiracılar yanaşmıyor çünkü dükkanın içine milyon gömüyorlar.
onun dışında “ev gibi devletin açıkladığı yalan enflasyon oranında artış ile min 5 yıla mahküm mü” evet maalesef.

bi mülkümüz var rezil olduk 3aydır sözleşme yapamıyoruz. adam nasılsa enflasyon coşacak diyip bugün emsali kira verip seneye kara geçiyor. yani ekonomi kötüye gidince herkes için kötü. o gider gösteriyor herşeyi sen pasif gelirle zarara mahkum. kendim dükkana açsam simit satsam daha kar ederim ama ortaklı maalesef.
  • gatherer  (06.03.22 15:19:06) 
[]

tr'ye kaçan rus ve ukrayna vatandaşı iki arkadaş için öneri ricası

selamlar arkadaşlar, çalıştığım şirketin moskova ofisinde çalışan rus bir arkadaş ve ukraynalı eşi, geçen hafta son uçakla kendilerini istanbul'a atmışlar. en azından şu savaş tantanası azalana kadar 3-6 aylık uzaktan çalışacak şekilde bir plan yapmaları lazım ama acayip tıkanmış durumdalar. gördüğüm kadarıyla rus vatandaşlarının 60 gün kalma izni var tr'de, bunu uzatmak ve bu arkadaşlara konforlu denebilecek bi hayat sağlamak için önerileriniz nelerdir?

dediğim gibi iş sıkıntısı yok uzaktan çalışıyor, ama geri kalan her şey sıkıntı. şu an şişlide aylığı 2000 dolar çekilen bir airbnb de kalıyoruz ve kazıklanıyoruz diyor çocuk. alanya'ya falan gitmeyi düşünüyorlarmış daha çok rus olduğu için ama ne kadar mantıklı olur bilemedim.


 
Uzun süre kalacaklarsa ve iş problemi söylediğiniz gibi yok ise Antalya veya Alanya çok doğru tercih olur. Ben Antalya'da yaşıyorum, büyükçe bir mahalle kadar Rus ve Ukrayna'lı yerleşik nüfus var.

Alanya keza aynı, orada ek olarak Avrupa vatandaşları da var. Ayrıca eşyalı evler İstanbul'a göre çok daha uygun fiyatlı. Ayrıca $2000 ile burada her şey dahil otelde kalırlar.
  • en bi orijinal  (03.03.22 23:37:10) 
Gayet mantıklı aslında, yani ben olsam Antalya'da yaşayan Rusların kurduğu bir facebook, telegram grubu falan bulmaya çalışır, oradan yerleşik Rusların desteğiyle eşyalı bir daire bulup kaçmalarını sağlardım.


  • uvcray  (03.03.22 23:45:26) 
Eskişehir’de eşyalı apart evlerin kirası 1500-2000 tl. Bir müddet paraları yetecekse böyle bir şey düşünmezler mi?


  • sagini solunu bilmez cahil  (04.03.22 08:41:52) 
evden calismalari sorun degilse ve sosyalligi sorun etmiyorlarsa herhangi bir gelismis sehir olabilir.
onun haricinde belki o turist vizesine uzatma imkani vardir bir 60 gun daha, onu bir arastirsinlar. cogu ulkede, basvuru halinde uzatilabiliyor, belki turkiye'de de vardir.

  • baldur2  (04.03.22 13:30:59) 
[]

hatalı burun ameliyatı ve sonrasında düzeltmeceler

elimizde bundan 8-9 sene kadar önce burun estetiği olmuş bir birey var. ilk yapıldığında bir problem yokken, zaman içerisinde burnun bir tarafı daha şişik olacak şekilde gelişmiş ve şu anda asimetrik bir görüntüsü var. bu hem görüntü olarak rahatsız ediyor hem de nefes alıp verme noktasında problem yaratıyor.

iki sorum olacak ilgili arkadaşlara,
1) bu burun estetiğinin normal bir sonucu mu? yani lazerli göz ameliyatı gibi 10 sene sonra sıkıntı çıkma vs gibi bir durum mu, yoksa doktor hatası mıdır, yoksa bir komplikasyon mudur?
2) etrafınızda böyle bir olay üzerine düzeltme ameliyatına giren var mı? nasıl gelişiyor, sonuç nasıl oluyor.

çok teşekkür ediyorum.

 
bi arkadaşım ikinci ameliyatını oldu ama üçüncüyü de olacakmış. doktor hatası olduğunu düşünmüyorum, yıllar sonra bozulan burun durumunu hep duyuyorum.


  • deartheodosia  (25.02.22 11:00:36) 
[]

Apple Pencil alternatifi tablet kalemleri

en yeni iPad Air için, çizim için değil de sadece yazı yazmak için, yan sanayi Apple Pencil alternatifi kullanan önerebilecek biri var mıdır? orjinalini de alabilirim de çok karmaşık bi teknoloji değil gibi, eğer 300-500'lükler iş görüyorsa hiç masraf yapmayayım.




 
Logitech’in var baya övüyorlardı fakat o da pahalanmıştı biz alırken orijinali aldık sonra, ama oldukça basic bir şey aslında.


  • kullanıcıadımbuolsun  (20.02.22 01:55:23) 
logitech’inki fena değil galiba. ama klasik apple ekosistemi muhabbeti bunda da var, kendi kalemi çok daha verimli ve pratik gerçekten. parasını hak ettiğini düşünüyorum (dolar bazındaki rakamdan bahsediyorum)


  • vital  (20.02.22 18:06:24) 
Arkadaşım 400 küsür liraya şundan almış, birkaç gündür kullanıyorum eğer çizim yapmayacaksanız fazlasıyla iş görüyor: www.trendyol.com

Basınç ve açı sensörü yok o yüzden çizimde işe yaramaz. ha ben almaktan vazgeçtim çünkü el yazısı ile ilgili o scribble özelliği türkçe'de çalışmıyormuş. çizim de yapmayacağım için gereksiz geldi bana. el yazısıyla yazmaktansa klavyeyle yazmak daha kolayıma geliyor.
  • roket adam  (26.02.22 16:49:25) 
[]

iş teklifi kabul edilen firmaya tekliften cayma bahaneleri

şöyle bi durumum var. bi firmayla görüştüm, şu ankinden %50 civarı daha yüksek bir paket sundular, ben de kabul ettim, ihbar süremi başlatıyorum dedim. ancak mevcut işimdeki yöneticim sakın yapma bize birkaç gün ver biz direkt buna karşılık bir counter offer sunacağız sana, hem mevcut yerinde devam edeceksin hem de çok daha fazla kazanacaksın dediler. vaktim dolmak üzere falan diye bizimkileri sıkıştırıyorum ama diğer firmayı zaten kabul ettim.

şimdi diyelim ki mevcut firmam paketi acayip yükseltti ve iş değiştirmem anlamsız bir hal aldı. teklifini kabul ettiğim firmaya nasıl bir bahane sunayım ki kimseyi üzmeden bu işi kapatayım. aklına bir fikir gelen var mı?


 
Niş ya da küçük bir sektörde çalışıyorsanız gelecekteki mobiliteniz etkilenir en fazla. Ama keşke bu kadar acele etmeseydiniz. Normalde bu işin usulü önce teklif almadan informal bir şekilde ağız aramak, sonra teklifin eşlenmesini istemek hatta gerekirse iki tarafı birbirine kırdırıp en yüksek maaşa kavuşmak şeklindedir :)
Sonuçta aynı yerde sağlam terfi ve maaş artışı da genelde dışarıdan alınan teklifin eşitlenmesi hatta üstüne çıkılmasıyla yapılır özellikle retention önemliyse ve çalışan şirket içi bilgi ve deneyim gerektiren anahtar bir pozisyondaysa. Donanım sektöründeki bir arkadaşım her tarafı o kadar tatli tatli idare ediyor ki iki senede bir rotasyonla aynı 3-4 şirketten teklif alıp mevcut şirketiyle pazarlığa oturup aynı yerde kalıyor ve departmanında en hızlı yükselen ve en çok maaş alan kendisi. Sektörünüzden deneyimli bir insanla konuşabiliyorsanız konuşun, önünüzü kapatmayan diplomatik bir yanıt oluşturun.

  • feliss  (09.02.22 08:12:16) 
Ay diğer duyurularınızdan şimdi hatırladım siz zaten oldukça deneyimliydiniz sanırım. Bu bahaneler en kolay eş ve çocuk üzerinden oluyor, özellikle lokasyonlar çok farklıysa. Bir de ekonomik kriz ve good old son gelen ilk çıkar kuralı bahane edilerek bu zor dönemde mevcut şirketimde devam etmemin daha güvenli olacağına karar verdim denilebilir. Yurtdışına taşınma kararı almıştım, bir şirketle son aşamaya geldik ya da seçenekleri araştırıyorum, burada ne kadar kalacağım belirsiz, sizi zora sokmak istemem denilebilir. İlk aklıma gelenler bunlar.


  • feliss  (09.02.22 08:18:10) 
"Mevcut şirketimden counter offer/ iyileştirme aldım, kalıyorum" demek neden zor anlamadım, güzellemeler yazılmış buraya :) "Good old son" falan ne Allahaşkına, katolik kilise terminolojisi mi? :)
Ben demiştim bunu, hiçbir şey de olmadı. Hatta olabiliyor böyle durumlar diye olağan karşılamışlardı.
Bir an önce bilgi verin sadece diğer tarafa.
  • dreamnesiac  (09.02.22 09:05:10) 
Tersten düşünelim. Şirket size gel dedi. Siz istifanızı verdiniz.
Bir hafta kala diğer şirketin mali durumunda bir sorun oldu (büyük bir müşterisiyle anlaşması bozuldu mesela). ​
Asla bu kadar ince düşünmeyecek, size "kusura bakmayın alımları durduruyoruz" diyeceklerdi.

O yüzden takılmayın. Bahane bulmanıza da gerek yok, mevcut işyerimdeki koşullarım daha iyi bir noktaya geldi teşekkür ederim diyebilirsiniz. Emin olun bir sürü adayları vardır zaten.

Eğer çalıştığınız sektör çok küçük değilse çok takılmayın.

Benzer bir durumu ben de yaşadım hatta tam ihbar süremin dolduğu gün ben vazgeçtim dedim. Öbür şirketin yöneticisi yok bir daha buraya adım atamazsına getirdi. Bir sene sonra o adam o görevden ayrıldı. YEni gelen yönetici yine benle görüşmek istedi:D
  • anten  (09.02.22 09:35:43) 
counteroffer aldım, devam ediyorum demeniz lazım. bahane arıyorsaız en mantıklısı bu zaten.


  • megacracker  (09.02.22 09:36:46) 
Karşı teklif aldım deme. En sevilmeyen şeydir. İnsanlara kullanılma duygusunu yaşatırsın. İleride ne olur bilinmez. 2 sene sonra aynı kişilerle görüşme şansını yok etme. Ben olsam ileride benzer bir durumda yine karşı teklif alır, bizi yine kullanır diye düşünürüm.

Çalıştığım yerde aldığım olağan yıllık zamla teklifiniz düşük kaldı, daha düşük ücretle iş değiştirmek takdir edersiniz ki uygun, mantıklı olmaz.
  • gabe h coud  (09.02.22 09:37:43) 
uzun yıllar mavi yaka olarak çalıştım. counter offer diye terimler falan yoktu tabi bizde ama başka yerle anlaştıysan gideceksin mantığı hakimdi. mevcut yer adam olsaydı da ben daha iyi şartlar kovalamazdım ayrıca kal diye aklımı çelip sen gidemezsin biz şutlarız demeyecekleri ne malum? evet bunlar benim çalıştığım dandik firmaların raconu ama yine de yazayım dedim.


  • lazpalle  (09.02.22 09:58:45 ~ 09:59:03) 
niye yalan söylemek istiyorsunuz ki? counteroffer zaten yeterince açıklayıcı. kim daha düşük bi maaşa ve aynı pozisyonda yeni bir yere geçer?


  • ayin yazari  (09.02.22 10:22:19) 
gorustugum baska yer yok demediysen, cok da beklemedigim daha iyi bir teklif aldim diyebilirsin.


  • lemmiwinks  (09.02.22 11:12:28) 
Teşekkürler arkadaşlar, haklısınız. Evet duygusal olmaya gerek yok, bir bahane olmak zorunda değil gerçekten de. Biraz daha profesyonel düşününce ben de sizin gibi kusura bakmayın karşı teklif var deyip geçmeye karar verdim (tabii karşı teklif gelirse) Ve yine dediğiniz gibi biraz acele etmişim, sadece para için transfer oluyorsan mutlaka mevcut firmaya da gidip durumu anlatıp, diğer taraftan en az 1 hafta bi süre istemek lazım, bu da bir ders oldu. Cuma teklif yolladılar pazartesi cevap veririm dedim adamlara, ilk iş değiştirmen olmasa bile stresten insanlar böyle hatalar yapabiliyorlar bunu anlamış olduk :)


  • roket adam  (09.02.22 12:07:09 ~ 14:46:18) 
benzer bir durumda daha once bulunup, yerinde kalmis bir insan olarak sunu soylemeliyim gibi hissettim.
gittiginiz yerde gelecek zam donemlerinde gene iyilestirme imkaniniz olacak.
mevcut calistiginiz sirkette size bu karsi teklifi yaptiktan sonra, muhtemelen potansiyel baska gelistirme/iyilestirme imkanlarini sizin icin kullanmayacaklar. zaten yuksek bir artis yaptiklari icin.
cok seviyorsaniz kalin tabii ama bunu da dusunun bence, hatta belki de acik acik konusun.
TL kazaniyorsaniz bugun verdikleri karsi %50 teklif yakinda sizin icin anlamsiz, sizin tekrar bir duzeltme ihtiyaciniz sirket icin anlamsiz, tekrar is arayisina girmek yorucu olabilir.

ben kendi durumumda direkt arayip sirketimin yaptigi teklifi, kalmak istedigimi soylemistim. IK anlayisla, takim muduru siddetle karsilamisti :)
yukarida da yazilmis, benzer seyler oldu. 2-3 yil sonra tekrar o sirketten baska pozisyon icin gorusmek istediler.
  • lanetolasibeyaz  (09.02.22 16:10:35 ~ 16:14:32) 
Merak etmeyin muhakkak short listi vardır görüşme yaptığınız firmanın, anında o listeden devam ederler, duygusal düşünmeye gerek yok.


  • pistranger  (09.02.22 22:05:59) 
counter offer aldığınızı söyleyin, hatta onlardan da counter counter offer isteyebilirsiniz :)

bu arada;
www.recruitment-software.co.uk

kısaca iş değişikliği fikri bünyeye girdi mi muhtemelen yine gideceksiniz.
  • nuisance  (09.02.22 22:45:34 ~ 22:46:58) 
doğruyu söyledim, mevcut teklife +%15 counter offer aldığımı söyledim ve en azından 3-6 ay daha kalmam ve yeni arkadaşlar gelecekse onları eğitip öyle ayrılmam gerektiğini söyledim. biraz ısrar edip bencil ol kendini düşün falan dediler ama bi 6 ay daha kazandım gibi görünüyor b planı olarak kenarda tutulabilir. teşekkür ederim tekrardan tavsiyeler için.


  • roket adam  (19.02.22 22:36:26) 
[]

ev için yazıcı önerisi

ayda 30-40 sayfa için bi yazıcı almam gerekiyor. evde yazıcı kullanan arkadaşlar, hangi cihazları kullanıyorsunuz? önerir misiniz? kartuş toner vs işini nasıl hallediyorsunuz? dolum mu orijinal mi alıyorsunuz? teşekkürler.




 
bir öğretmen olarak canon mf237w kullanıyorum.en çok tutan cihazlarından biri. kartuşları internette 80-100 lira civarı satılıyor. Dolumu da 30-50 civarı oluyor. ben hiç doldurmuyorum, yenisini alıyorum.


  • bugisme  (02.02.22 08:48:50) 
Brother 1211w sadece siyah beyaz lazımsa işine yarar.


  • ykyt  (02.02.22 09:15:14) 
ben çocuklar için epson l3151 almıştım, tanklı olan modellerden. tarayıcı özelliği de var. şu ana kadar çok memnunuz ama bütçenizi aşar mı bilmiyorum. ben aldığımda 700-800 tl civarıydı.


  • mustafakesekci  (02.02.22 11:30:03) 
1200 tl civarına 2. el HP Officejet Pro 9013 aldım, kartuşlarını da doldura doldura kullanıyorum. Tavsiyeler için teşekkürler.


  • roket adam  (08.05.22 00:40:33 ~ 00:40:43) 
[]

su geçirmeyen telefon kılıfı

deniz kenarında bazen telefonu vs çantada bırakmak problem oluyor malum fiyatlar epey arttı. şu tarz bir kılıfla denize girmek mantıklı mı sizce?

Spigen Universal (Tüm Cihazlarla Uyumlu) IPX8 Sertifikalı Su Geçirmez Kılıf Crystal Clear - 000EM20923
www.hepsiburada.com

 
Boşa para vermiş olursun. Onunla denize girilmez. Denedim.


  • gabe h coud  (01.02.22 00:28:44) 
Dry bag denen çantalar var açık deniz yüzücülerinin kullandığı, genelde turuncu renk, içine telefon, anahtar koyabiliyorsun sonra çantayı balon gibi şişirip beline bağlıyorsun o da seninle birlikte suda yüzüyor

youtu.be
youtu.be
  • freebird5406_2  (01.02.22 02:35:48 ~ 02:55:46) 
Decathlondan almıştım ben, su içinde video fotoğraf vs için çok iyi ama yüzmenizi engeller. Suyun içinde takılayım vs. yeterli diyorsanız tabii ki casual şekilde yüzülüyor bunla ama değmez bence.


  • aguen  (01.02.22 08:24:08) 
Link verdiğim Spigen kılıfı aldım, denize girdim, mağara yüzüş aktivitemiz vardı onda da iş gördü. Bir sıkıntı çıkmadı açıkçası, içeri de kesinlikle su almıyor. Hatta paralarımı kartımı falan da koydum içine.


  • roket adam  (20.02.22 01:33:18) 
[]

saçıyla ne yapacağını bilmeyen erkek için kuaför önerisi

eskiden mahalle berberimde standart bir model kestiriyordum, pandemi döneminde saçları uzattıkça uzattım. şu anda her yerden uzamış saçma sapan bi saçım var. eski berberime gitme şansım da yok.

bana böyle stilist gibi, öyle bi yer önerin ki gideyim, adam katalogdan seçtirip bu model sana yakışır desin, gidip o modeli gerçekten kestirebileyim. istanbul anadolu yakasındayım ve 1 yıldır saçımı kestirmediğim için parayı problem etmeyelim şu an. şimdiden teşekkürler cevaplar için.


 
[]

oturmuş büyük bir firmadan startupa geçiş için % kaç artış isterdiniz

soru başlıkta
mevcut firmada bi sıkıntı yok, uluslararası büyük bilinen bi firma
bende 10+ yıl tecrübe
yeni firmanın bana az ama benim firmaya çok katkım olacaktır
startup dediğim de late stage 600m + yatırım almış bi firma
bir de şu anda istanbul odaklı bir görevdeyken yeni görev biraz seyahat da içerecek

sadece bu kadarlık bilgiyle aylık + yüzde kaç isterdiniz?

 
%50


  • Bruce  (28.01.22 00:39:19) 
+%50 veremezler. aynısını bile zor verirler. start up firma oturmuş büyük firmadan nasıl daha fazla ücret versin. ha diyelim ki isteyenin bir yüzü kara, iş değiştirmek için 2022 zamlı maaşına +%20 iste. terfi de varsa daha fazla olabilir.

bir arkadaşım örnek bir start up firmadan departman müdürlüğü için 38 bin brüt teklif aldı, kurumsal bir başka firma aynı pozisyon için 53 teklif etti.
  • gabe h coud  (28.01.22 00:42:17 ~ 00:46:00) 
100.


  • dreamnesiac  (28.01.22 00:43:15) 
TR'de çok olan şeyler değil ama başka bir yan hak (Hisse vb.) veremiyorlarsa, bir Startup çalışma ortamının her halukarda oturmuş firmadan kaotik ve stresli olacağını düşünerek %25 civarı fark isterdim.


  • salihdt  (28.01.22 01:16:54) 
eğer şirkete, poziyona ve onun gerekliliklerine tamamsanız sadece maaş ise konu bence min %25 civarı bir artış olmalı.


  • axl  (28.01.22 01:43:21) 
% 25 zaten kurumsal bir firmadan başka kurumsala geçerken isteyeceğiniz para
startup için 40 olması lazım

  • seyyar satıcı  (28.01.22 13:03:51) 
600m+ diyorsun o artık startup değil unicorn olma yolunda gidiyor. firmaya gerçektende bu kadar büyük katkın olacağını düşünüyorsan maaştan çok ufak oranda bile olsa hisse opsiyonu istemelisin.


  • orpheus  (28.01.22 13:39:13) 
[]

yazılımcılara soru: güvenlik işini ne yapıyorsunuz

malum yazdığınız uygulamalarda güvenlik açıkları olabiliyor. çalıştığınız firmalar yazılım geliştirme akışında güvenlik işini nasıl çözüyor. netsparker gibi otomatik test toollarını kullanan var mıdır? varsa otomatik araçların kalitesinden memnun musunuz?




 
Hacklenene kadar bekliyoruz, sonra sorunu görüp, çözüp, veri kaybı varsa (genelde olmuyor) yedekten devam ediyoruz. (şaka değil). Şu ana kadar çalıştığım ama hack'lenmeyen bi web uygulaması olmadı.

Onun haricinde genelde bu pentesting yapan firmalardan da hizmet alıyoruz, ama henüz bizim göremediğimiz bir şeyi görebilen çıkmadı. Onların bu tool'ları kullandığını zannediyorum. Genelde "sertifika" işi için gerekiyor, yoksa gerçekten bir işe yaradığına şahit olmadım.
  • plutongezegendegilmi  (27.01.22 23:58:01) 
@plutongezegendegilmi o kadar hakli ki :D Gercekten pek bir sey yapmiyoruz hacklenene kadar. O kadar korkutucu gelmiyor bizlere bu surec.


  • bedbed  (27.01.22 23:59:23) 
danışmanlar halediyor bazen


  • ShadowOfMoon  (28.01.22 00:07:11) 
yazılımcı olarak yapılacaklar; güvenli kod geliştirme kurallarını araştırıp uygulamak ve yaşayıp öğrenmekten başka fazla yapılacak yok.
şirket olarak iyi firmaların tecrübeli elemanları ile belli aralıklarla pentest yapmak olabilir. bir de bug bounty olayı var, bu da faydalı olur. eğer pentest yaptırılırsa bu süreçlere olabildiğince yakın olup bir şeyler kapmaya çalışmak da faydalı olur. hangi metedolojileri veya toolları kullanıyorlar, nereleri test ediyorlar ve tabi ki buldukları bulgular.

  • surprise  (28.01.22 00:13:31 ~ 00:15:17) 
Pair review, static code analysis (gitlab e entegre), owasp top 10 tabi, gerisi zaten framework library community e güven (her lib için benchmarkları koşuyoruz, gitte son release i ne zaman, kaç mr ı var kaç abondened issue var vs). Uygulama önünde sistem ekibinin yaptıkları var tabi benim dediklerim application server için. Firewall u var load balancer ı var kubernetes i var, DB için ssh tunnel i var, var babam var. Artı zaten ürünler AWS de onların kendi güvenlik önlemlerine girmiyorum bile.


  • wiekannich  (28.01.22 04:04:32) 
[]

endişe bağımlılığı, aşırı korumacılık

özelllikle bu son pandemi olayından sonra psikolojik olarak endişeli bir hal aldım. eskiden rahatça yaptığımız sahile bisikletle, scooterla inmek gibi basit aktivitelerde bile "ya şimdi çukura girersek, düşersek biri bize çarparsa" tarzı kurulmalar yaşıyorum. özellikle eşim ve sevdiklerimle ilgili endişelerim var hep, koca kadın ama tek başına çıktı gidip gelebilecek mi, başına bir şey gelir mi vs gibi aptalca düşünceler.

ailemde çok olan bir huy bu aşırı korumacılık ve bunun kalıcı olmasını kesinlikle istemiyorum. benzer sıkıntılar yaşayanlar bunları nasıl çözüyorlar? bu aşırı korumacılık sonucunda eşimin hayatı da etkileniyor zira onu da olumsuz şeylerle korkutuyorum bi anlamda. onu da tek başına iş göremez hale getirmek istemiyorum. ne yapmak lazımdır?


 
En temiz çözümü psikolojik destek. Bunun farkında olman ve negatif etkilerini etrafındakilerde hissediyor olman çözümü kolaylaştıran şeyler. Terapi ile çözülür gibi duruyor.


  • Bruce  (05.01.22 02:39:55) 
Konunun uzmanı değilim, sadece gözlem: Pek çok kişide pandemi ile arttı benzer şikayetler.
Duyuru'daki başlıklardan bile görebilirsiniz.
Destek +1.
Buna "ek" olarak, fizyolojik ufak değişiklikler de bir nebze olsun katkıda bulunabilir (az kafein, mümkünse stressorları azaltmak, daha sağlıklı beslenmeye çalışmak gibi)
Bir de diğer insanların da bağımsız bireyler olduğunu, kendileri için en doğru kararı alabileceklerini benzer durumlarda akla getirmek, pratikte belki işe yarayabilecek bir yöntem.
  • dreamnesiac  (05.01.22 03:10:07 ~ 03:13:02) 
En dogrusu psikoterapi. Boylece neden boyle davrandiginiza kadar kendinizle ilgili bircok sey ogrenirsiniz. Genelde bu tip yetistirilen insanlar ayni davranis egilimini gosteriyorlar. Yani korumaci ailenin korumaci cocugu.


  • EasyTiger  (05.01.22 07:10:19) 
Ben bir sene kadar once benzer dusuncelerle destek almaya basladim. Terapistim bir noktada, bu kayginin tam olarak hangi duyguya hitap ettigini dusunmemi istedi. Mesela, bunu tamamen atiyorum, diyelim ki ben 'ya annem hastalanirsa olurse' diye luzumsuz bir kaygi yasiyorsam bunun sebebi aslinda 'ya annemi de tek basina biraktim geldim buralara, terk etmisim gibi mi oldu benim keyfim yerindeyken' vs gibi bir sucluluk duygusunun yansimasi olabiliyor aslinda. Yani asil kaygilanilan sey annenin hastalanmasi degil de benim kotu bir evlat olup olmamam mesela... Cok iyi bir ornek olmadi ama anlatabilmisimdir umarim.

Keza diger acidan da, pandemi bize hayatimizda kontrol edilebilir sandigimiz seylerin bile kontrol edilemedigini, hayatin gelip geciciligini, hayatimizdaki bazi seylerin tamamen tesaduflere bagli olduguni gosterdi cok net. Bu oyle kolaylikla hazmedilecek bir sey degil, haliyle kontrol edemedigimiz seyleri ustune kaygilanarak kontrol edilebilirmis gibi gorunen seylere donusturebiliyoruz. Endiselenerek ustumuze duseni yapmisiz gibi hissediyoruz yani, cunku aslinda yapabilecegimiz bir sey yok. Bu gibi durumlarda ben kontrol edebilecegim seylerden emin olmayi biraz rahatlatici buluyorum. Yani anne hastalanmasi orneginde oldugu gibi, hastalanmasini kontrol edemem ama saglik sigortasinin guncel olarak odenmesini kontrol edebilirim. Arabanin cukura girmesi bir kaza olabilir, ama ilk yardim setimi guncel tutup yol yardim numarasini kaydettigime emin olabilirim falan filan. Gerisi sans isi zira.

Ozetle: terapi iyidir. :)
  • sopiro  (05.01.22 07:12:56 ~ 07:13:32) 
terapi bence de. sopiro güzel açıklamış, yangın sandığımız şey bazen sadece dumanı, asıl ardındaki sebebe ulaşmak gerekebiliyor.

benim hayatım altüst oldu beklemediğim şekilde ve artık "hayat planlar yaparken başına gelenlerdir" diyorum :)
  • hakikatler bosluga bakan aynalar miydi  (05.01.22 08:39:45) 
En doğrusu bir psikologla görüşmek.
Ankara için Ezgi Sarışen'i önerebilirim.

  • pangea  (05.01.22 11:37:17) 
zaten kaygi bozuklugum vardi, pandemi ile birlikte oldukca artti. en guzeli terapi ama sahsen hazir degilim ben ona, bu nedenle o bir kenarda bekliyor.

endise seviyem arttiginda derin bir kac nefes alip, "salak sacma dusunme 65 ne yapacaksin evden mi cikmayacaksin, adami mi eve kitleyeceksin cik cik cik" seklinde kendimi telkin ediyorum ve nefes terapisine devam ediyorum. ise yariyor, tavsiye ederim.
  • 65 derece  (05.01.22 15:50:53) 
[]

saat meraklılarına soru: bu saat bu haliyle ne kadar eder?

bu saatten bahsediyorum: letgo.onelink.me




 
Ederini bilmiyorum ama 200 e vereceğin saat buysa 300 veririm:)


  • kisa  (01.01.22 16:54:02) 
ben şahsen böyle "çalışıyor mu denemedim" "tamir ettirecek zamanım yok" "bana hediye geldi" gibi nedenler yazanlardan ürün almam. yüksek ihtimal çalıntıdır en iyi ihtimal çakmadır.


  • astronom bey  (01.01.22 17:09:03) 
çalışıp çalışmadığından emin olmadığın saati satmak hem zor hem fiyat düşürür


  • amusan  (01.01.22 17:14:19) 
250 tl verilir.


  • scholes  (01.01.22 17:23:58) 
swatch marka saat çalısmıyorsa alınmaz. tamiri çok zor. eğer pil bitmediyse


  • all girls dream  (01.01.22 17:37:17) 
[]

hediye gelen eşyanın hatıra değeri

selamlar arkadaşlar. evde yıllardan beri birikmiş bir sürü gelmiş ıvır zıvır eşya var, onları elden çıkarmaya çalışıyorum. mesela annem 2000'lerde ben daha ergenken doğum günümde swatch bi saat almış, epey kullanmışım, her tarafı çizik içinde, çalışmıyor. bir daha kullanmayacağım kesin, sırf var diye saklıyorum. bu saati biri almak istiyor şimdi, 150-200 lira vereceğim diyor.

bir yanım diyor ki senin kullanmadığın, rafta duran eşya başkasında yaşamaya devam edecek, üstelik para alacaksın ne güzel.

bir yanım da diyor ki insanlar düşünmüş ödemiş zamanında sana hediye almış, çalışmasa bile saklaman lazım. bu sefer de her taşınmamda vs bunları tutacak mıyım düşüncesi var aklımda.

siz ne yapıyorsunuz bu tarz eşyaları? hangisi doğrudur sizce?

 
Her şeyin anısı var sonuçta. Çok özel hissedeceğin şeyleri sakla gerisini ver. Bir yerden sonra çöplüğe dönüyor iş. Yani dönüp bakmayacagin şeyler birikiyor.
Annenden başka bir hediye varsa saati de kullanmayacaksan ver derim

  • kisa  (01.01.22 16:49:15) 
manevi değeri varsa sakız çöpünü bile saklarım.


  • rose parks  (01.01.22 16:57:46) 
Tüm hatıraları tek bir kutuda saklıyorum.


  • cilekli krep  (01.01.22 18:20:20) 
Eşyalara hatıra değeri vermiyorum. İşime yaramazsa atarım/satarım. Eşya eşyadır, hatıra olan fotoğraftır anıdır benim için. Eşyalara anlam yükledikçe ev doluyor.

Ben bu gözle baktığım için ailede çok eleştirirler :)
  • jazzabel  (01.01.22 19:56:40) 
Ben olsam satmazdım, 80 yaşına geldiğinde o saate 5 dakika bakmanın vereceği duyguyu şu anda 5 dakikada harcayacağım para birimine değişmem.


  • msb  (01.01.22 20:06:36) 
Ufak tefek şeyleri saklıyorum. Bu dediğim ve sattığım şeyleri fotoğraflamak güzel olabiliyor. Saklamasanız da anı geri çağrılıyor, his aynı oluyor. Sonuçta bu artık sizin anınız.


  • kullanıcıadımbuolsun  (01.01.22 20:31:06) 
Sakla bence


  • photo85  (01.01.22 22:36:42) 
Isime yaramiyorsa %99 atiyorum/satiyorum. Cok tasindmam bunu daha da kacinilmaz yapiyor. Cok nadiren sakliyorum, mesela hic giymememe ragmen annemin ordugu bir suveter var.


  • hot potato  (01.01.22 23:53:05) 
[]

karadağ seyahatine eklemeli arnavutluk turu, sınır geçimi, araç kiralama

yazın denize girmelik, gezmelik bir tatil olarak uçakla budva'ya gideceğiz. kotor vs zaten gezmeyi planlıyoruz. ama dedik ki gitmişken arnavutluk'ta da birkaç yeri gezsek mi. sonuçta 3.5-4 saat falan mesafede arabayla, git gel yapılır.

sizce mantıklı mı yoksa ikisini ayrı turlarda yapmak daha mı mantıklı olur? sınırda, yolda başımıza bir şey gelir mi? çorba parası at komşi derler mi? sınırda bekler miyiz? güvenlik sorunu yaşar mıyız? yollar çok kötü müdür? bu tarz sorularım var.


 
[]

bir insan neden boş iphone kutusu satın alır?

eskiden sattığım iphone x'imin BOŞ kutusunu buldum evde, letgo'ya koyayım dedim. dayının biri 50+25 lira kargoya aldı. ne yapıcan boş kutuyu diye de soramadım, sorsam da düzgün cevap alabileceğimi sanmıyorum.

boş iphone kutusunu neden alıyor bu adamlar? dolandırıcılık yapacak desek boş kutuya da gerek yok, direkt kutuya salatalık koyar gönderir. kendi telefonu var kutulu satmak için alıyor desek tel fiyatında 75 lira fark etmez + üstündeki IMEI numarası falan eşleşmeyecek. aklınıza başka ne geliyor?


 
Genelde telefonunu satmak isteyenler alıyor sanırım. Kutulu telefonlar daha güven veriyor ve kolay satılıyor. Bazen de dolandırıcılar alıyor tabii o ayrı konu...


  • alaimisema  (29.12.21 16:41:08) 
telefonun kutulu olmasi telefona kutu fiyatindan daha fazla deger ekliyor. satmasi da daha kolay oluyor.


  • robokot  (29.12.21 18:01:38) 
telefonum çalıntı değildir demek


  • gatherer  (29.12.21 19:24:44) 
[]

kedimiz çok hasta, ne yapmalı

önceki duyurumda belirttiğim üzere 7 yaşında bir çinçilla'mız var. zaten epilepsi geçmişi olduğu için zayıf bir kediydi, ancak çok iyi bakarak bu yaşa kadar bir şekilde yaşattık. geçtiğimiz günlerde günde 1 kez kusmaya başladı, mevsimsel tüysel vs'dir dedik, sonra bir kez kan kusunca direkt vete götürdük. vet midesinde ülser var dedi, ilaca ve sıvı mamaya başlattı. 1 gece öyle geçirdikten ve biraz normalleştikten sonra 2. gün hayvan birden nefes alamaz oldu. bu dediğim olay 15 dkda falan oluyor. suratında bir korku ve dehşet ifadesi, sürekli dili dışarıda. sağda solda telaş içinde dolanıyor, ayakta duramıyor. direkt vete götürdük, bir sürü tetkik vs, ciğerde sıvı var ve kalbinde de şekil bozukluğu var dediler ülsere ek olarak ve yoğun bakıma bıraktık.

2 gündür yoğun bakım ünitesinde, bugün görmeye gittik ama hiç bir gelişme yok desem yeridir. dili dışarıda, kutusundan dışarı kafayı uzatmış öyle duruyor. bizi görünce hareketlenmeye çalıştı ama kalkamadı yerinden. vet yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz diyor, biz de ağlamaktan helak olduk bu süreçte tabii. gerçek manada geberdik iki gündür.

1) yoğun bakımdan iyileşip çıkan kedi hikayesi varsa duymak isterim
2) yarın vet yapacak bir şey yok eve götürün derse, evde nasıl bakmak lazımdır bu zorluk içindeki arkadaşa
3) çok acı çekiyor mudur, uyutmak ve buna bir son vermek bir seçenek midir sizce? suratındaki dehşet ve yorgunluk ifadesi gözümün önünden gitmiyor. astımlı insanlar gibi nefes alıp veremiyor hayvan. ne yapacağımı bilmiyorum
4) ben işle güçle bir şekilde oyalanıyorum ama eşim gerçekten perişan oldu ağlamaktan. bu süreci daha kolay atlatması için ona ne önerebilirim sizce

 
Yoğun bakımdan çıkarıldığı takdirde uyutulmasına gerek kalmayacak diye tahmin ediyorum çünkü tedaviler onu muhtemelen çok yormuştur. Sizden uzak olmak da fazlasıyla yıpratmıştır çünkü kediler mekan değişikliği olursa zaten depresyona girerler.

Çok üzüldüm, üzüntünüzü çok iyi anlıyorum... yüksek ihtimalle kaçınılamayacak durumda. Maalesef muhakkak yaşanacak bir durum bu, belki kabullenmek gerek.

Bir fikir olarak sunuyorum, iyot çalışmaları var. Lugol isimli bir solüsyon içerisinde %2'lik ve %5'lik iki farklı dozda iyot kullandırılıyor insanlara. Hayvanlarına ve bitkilerinde deneyenler de var, çok olumlu sonuçlar alıyorlar. Hekime bunu danışmak ve denemek ister misiniz diye düşündüm.

Umarım iyileşir...
  • muhayyer divan  (27.12.21 01:38:08) 
malesef yapılacak şeyler bütçeniz ile alakalı. veterinere güveniyorsanız tedaviye devam edin. çok iyi hekimler-klinikler var ama fiyat zorlayıcı olabiliyor.

yoğun bakımdan çıkan kedi eğer genç bir kedi ve yaralanma vs sebebi ile yoğun bakımda olsa bu durumda uzun yaşama şansı çok yükseti. ancak kronik hastalıkları olan bir hayvanı eski haline getirme şansı az. bizim 14 yaşındaki kronik böbrek ve şeker hastası kedimizin bir iki yoğun bakım ve iyi beslenme ile ömrünü 1 sene kadar uzatabilmiştik. yani yoğun bakımdan çıkıp hayatına devam edebiliyor. sizinki daha genç şansı bir tık daha fazla diyebiliriz.

kedilerin insanlara kıyasla 5-6x daha az ömrü olduğunu ve hastalıklarının genelde çok geç tespit edildiğini de hesaba katın.
  • orpheus  (27.12.21 02:47:07 ~ 02:50:22) 
Öncelikle çok geçmiş olsun, veteriner her zaman gittiğiniz yani kedinizin geçmişini bile bir veteriner mi? Siz gönül rahatlığıyla tedavisine güveniyor musunuz? Bizim veterinerimiz kedimizle ilgili olarak " Başka bir yere de gösterin isterseniz." demişti, yani tabi ki kendisine güveniyordu ama başka bir bilenden de fikir alabileceğimizi söylemişti ve biz de öyle yaptık hatta gittiğimiz ikinci veterinerle telefonda görüştürmüştük kendisini. Tabi burda kedinizin durumunu da gözönünde bulundurmanız gerekiyor, götürürken hırpalanır mı, yorulur mu onu da düşünmelisiniz.
Bu tür süreçler çok yıpratıcı evet, maalesef insan çok üzülüyor. Evde başka hayvanınız var mı? Biraz da olsa faydası oluyor çünkü evde başka hayvan yoksa acaip bir boşluğa düşüyor insan.
Biz yine de iyi düşünelim, inşallah sağlığına kavuşur ve beraber mutlu yaşamaya devam edersiniz.
Allah şifa versin.
  • kumandanim  (27.12.21 09:22:18) 
merhaba, sizin önceki duyurunuzu da hatırlıyorum. çok üzüldüm, üzüntünüzü de çok iyi anlıyorum.

yoğun bakımdan çıkıp iyileşen kedi hikayesi çok var. misal benim çocukta bir sürü ek hastalığın yanı sıra kronik bir üst solunum yolu rahatsızlığı vardı, zaman zaman önce iştahı kesilir sonra nefes alamaz hale gelip olduğu yerde düşer kalırdı. fakülte de dahil olmak üzere bir sürü veterinere götürdük iki yıl içerisinde. yoğun bakımda yapacak bir şey yok bekleyeceğiz lafını çok duydum bu gittiğim yerlerden. ama yapacak çok şey var, gerçekten iyi bir veterinere danışabilirsiniz örneğin. burada kaç kere gözü kapalı tavsiye edilen -ağırlıklı istanbul'da olmak üzere- bir sürü veteriner hekim var. halihazırda yaptırdığınız tetkikler, uygulanan tedavi belli. birkaç hekimden daha görüş alsanız? şu an varsayımda bulunuyorum ama bana hiç güvenilir gelmiyor tetkik yapmadan ezbere serum vermek, ardından yaşanan komplikasyonlar sonucu başka rahatsızlıkların çıkması vs.

ben ilk kedimi kaybettiğimde bir hafta boyunca ailem beni uyutmuştu, çünkü uyandığım anda ağlıyordum. hala ara ara aklıma gelir burnumun direği sızlar. ameliyat ettirmesem kaç sene daha beraber uyurduk, bir başka veterinere gitsem belki ameliyat doğru karar değil derdi diye vicdan azabı çekerim. o zamanlar çocuk sayılırdım, güvendim başka görüş almak gelmedi aklıma, bilemedim doğrusunu. size tavsiyem, sorun soruşturun araştırın danışın. yapabileceğiniz her şeyi yaptığınıza, sorabileceğiniz herkese sorduğunuza emin olmadıkça bırakmayın mücadeleyi.

umarım bir mucize olur ve iyileşir, tüm kalbimle diliyorum. her zaman bir umut vardır.
  • evde liyakat kalmamis  (27.12.21 10:31:14) 
Geçen yıl 2 ay yoğun bakımda yatan, her gün uzun uzun ziyaret ettiğim kedimi ölmek üzereyken eve getirmiştim. Veterinerle tartıştık, onu ölüme götürüyorsun dedi, şu anda burada kalmasını istemiyorum ne olcaksa evde olsun dedim, giderek kötüleşmişti.
Evde uzun süre inledi, ben de başında ağladım. Ama veterinerin ısrarlarına dayanamadım tedaviye devam ettik.
Günde 2 sefer 1’er saat süren tedavisi vardı, serum alıyordu yemek yemiyordu, sıvı mamayı ve antibiyotiği evde ağzına sıkıyorduk. Tüylerini yalamıyordu 2 aydır, tırnak fırçasıyla hafifçe tarıyordum. Öylece yatıyordu yaşamıyor gibiydi. Sonra yemek yemeye, sonra kendini yalamaya başladı. Burnu kapalı olduğu için yerken tabağa sürüyor yara yapıyordu, avcumla besledim. Gerisi kolayca oldu zaten.
İnancınızı kaybetmeyin, sevginizi eksik etmeyin. Elbette olacağına varır, nasıl sonuçlanacak bilemeyiz ama süreçte kendi iç sesinizi ve bilimi takip edin, o sizin dostunuz siz de onun dostusunuz.
  • megalomaniac  (27.12.21 13:22:10) 
ben de merak etmiştim nasıl olduğunu.

ben önceki duyurudan hatırladığım kadarıyla veterinerinize pek güvenemedim.
biraz yetersiz geldi bana.
bütçeniz yeterliyse, en azından başka birkaç veterinere telefonda dahi olsa danışın derim.
söyledikleri sıvı ve kalpte şekil bozukluğu vb. dışında biyokimya sonuçları nasıl mesela?
içorganları ne durumda?
bunlar sonuç için önemli olan şeyler.

yoğun bakımdan çıkan kedi elbette oluyor, umudunuzu yitirmeyin.
henüz genç sayılır, yani hâlâ şansı var bence.
o yüzden ne yapılması gerekiyorsa yapın derim.

eşiniz için diyecek bir şeyim yok maalesef, çok zor şeyler bunlar.
sabırlı olmaya çalışacaksınız, yapılacak bir şey yok.
umarım bir an önce iyileşir.
  • blatta hiberna  (27.12.21 13:27:50) 
Biz küçük bir şehirde yaşıyoruz. Bir süre farkettiğimiz koşarken yorulma vs. Durumları olmuştu kedimizde. Röntgen çekildi bakıldı malesef kansere yakalanmıştı kedimiz. Oksijen küvezinde nefes alamayacak durumdaydı ve acı içindeydi. Uyutma kararı almıştık. Tüm yolları denedik. Hayatımda daha büyük bir acı yaşamadım ve uyutma kararını nasıl verirler diye insanlara kızardım. Ben ilk defa bir canlının o kadar acı çektiğini gördüm.
Burada size tedaviyi bırakın ya da devam edin diyebilmek çok büyük sorumluluk kendi adıma. Umarım kimse acı çekmez.
Acınızı ve durumunuzu anlıyorum ve sizinle acınızı paylaşıyorum.
  • Weeze3r  (27.12.21 13:53:28) 
Benim de bir chinchillam vardı: İpekimu. 10 yaşında öldü maalesef. Benim veterinerler konusunda tecrübelerim çok da iyi değil. İpekimu'nun karnında kitleler çıktığında koşup veterinere götürdük. Kist dedi, tümör dedi, ameliyat dedi. Biz de yaptırdık apar topar. Ameliyattan sonra 3 ay ancak yaşadı. Halbuki Zorro'nun da 10 yaşında bu kistleri çıktığında İpekimu tecrübemizden hiç dokunmadık, dokundurmadık. 17 yaşında şimdi. Kistleri hala var, arttı da ama son 3 ay görme yetisini kaybedene kadar neşesi gayet yerindeydi. Daha dün yine veterinere götürdük gözüne bir damla olabilir mi diye, gayet sağlığı (yaşına göre) yerindeymiş. Ben kedimi yoğun bakıma bırakmak istemem şahsen. 3-5 gün yoğun bakım parası alacaklar, biraz da vak'a görecekler diye veterinerlerin oyuncağı olmayı reddediyorum. En azından evinde huzur içinde elimde verir son nefesini. Orada tanıdığı, seveni yok yanında. Bilemiyorum, ben eve getirirdim. Çok geçmiş olsun.


  • SiyamkedisiZorro  (27.12.21 15:00:30) 
Arkadaşlar, değerli mesajlarınız ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim. Bugün ciğerlerindeki sıvıyı çekmişler ve endoskopi yapılmış, midesinde ve bağırsaklarındaki yaralar görüntülenmiş kesin olarak. 2-3 gün daha yoğun bakımda bırakmaya karar verdik, ciğeri tekrar su toplamazsa kurtulma ihtimali varmış inş. Bekleyeceğiz bakalım.


  • roket adam  (27.12.21 20:17:28) 
Cok geçmiş olsun, İstanbul'da Vetyonca var Anadolu yakasında. Cok ilgili kendi canı gibi hayvanları seven tedavi eden bir doktor, ne olur tek bir hekime bağlı kalmayın bir de ona gösterin, cok bilgili, elinden geleni yapacaktır umuyorum


  • Semi  (27.12.21 22:06:15) 
Arkadaşlar güzel mesajlarınız için teşekkürler, durumu paylaşayım biraz daha.

Bugün tekrardan gittik baktık, ciğerlerinde tekrardan sıvı birikmesi yok ancak neden olduğu anlaşılamadı, bu kısım muammasını koruyor. Çok ufak bir ihtimal olarak acaba şırıngayla ilaç verirken biz mi akciğerine kaçırdık diye sorduk ama o zaman hayvan o anda öksürür, aradan 4-5 saat sonra öksürmeye başlamaz diye o ihtimali de eledik.

Mide ve bağırsaklarındaki endoskopi görüntülerine baktık, resmen hayvanın mide ve bağırsak tabakasında yer yer yaralar var. Yabancı cisim ortada olmadığına göre, veteriner hayvan ancak kimyasal bir şey yediği için böyle olabileceğini düşünüyor. Evde de açık duran, kedinin yiyebileceği içebileceği kimyasal hiç bir şey yok, yani bu senaryo da imkansız.

Şu anda hala yoğun bakımda tutuyoruz, en azından nefes alabiliyor, ancak hala çok bitkin ve veteriner eliyle sıvı mama ile besliyor şu an için. Aşırı kan kaybetmiş bu kanama durumunda. Birkaç gün daha bekleyip kendine gelip gelemeyeceğini görmeye karar verdik, yoğun bakımda bıraktık. Ama en azından nefes alıp vermesinin düzelmesi biraz umutlandırdı. Umuyorum bu yoğun bakım sürecinde iyicene kendine gelir ve eve alırız, çünkü şu anda eve alırsak onu hayatta tutmamız zor görünüyor diye düşünüyoruz.
  • roket adam  (30.12.21 19:47:35 ~ 19:48:14) 
anlattıklarınızdan durumu biraz daha iyi gibi geldi, dediğiniz gibi nefes almasının düzelmesi bile iyi.

bu durumda veterinerde kalmaya devam etmesi bence de daha doğru.
umarım daha da iyi olur.
  • blatta hiberna  (30.12.21 20:07:11) 
Veterinerde bırakarak çok iyi yapmışsınız, eğer veteriner yakınsa ve siz de müsaitseniz tabi mümkün olduğu kadar sık görmeye gidebilirsiniz. Zor bir durum belki ama sizi görmek iyi gelebilir.
Allah bir an önce şifa versin, iyileşmesini çok istiyorum.

  • kumandanim  (31.12.21 11:54:03) 
Arkadaşlar merhaba, maalesef dün üzücü haberini aldık. Zayıf bünyesi daha fazla dayanamamış ne yazık ki. Yeni yıla giremedi güzel kedimiz. Teşekkür ederiz tekrardan mesajlarınız için. Yılbaşında kötü haber vermemek için buraya yazmak istemedim.


  • roket adam  (01.01.22 15:33:13) 
çok üzüldüm, başınız sağolsun. Zor bir süreç ama geçecek yapacak bi' şey yok maalesef.


  • kumandanim  (03.01.22 09:11:17) 
başınız sağ olsun, çok üzüldüm.


  • blatta hiberna  (03.01.22 09:41:44) 
çok üzüldüm. başınız sağ olsun, sabırlar dilerim size ve eşinize.


  • evde liyakat kalmamis  (03.01.22 10:12:17) 
Acınızı paylaşıyorum. Malesef kedilerimizin bünyeleri zayıf oluyor bir süre sonra iyi gözlemlemeli ve tetkikleri düzenli yaptırmalıyız. Emin olun siz elinizden geleni yaptınız ve sizi en iyi şekilde hatırlayacak. Biz kedimiz bizden ayrıldıktan sonra başka bir sokakta yaşayan, köpeklerden kurtardığımız bir kedi daha sahiplendik. (Köpekler de bizim baktığımız mahallemizde) dokunabildiğimiz her hayata dokunmak çok önemli.
Yeniden acınızı paylaşıyorum.

  • Weeze3r  (06.01.22 06:51:38) 
Abi başka kediniz var mı yok mu bilmiyorum ama yoksa eğer kendinizi hazır hissettiğinizde bi' tane sahiplenip beraber yaşamanızı tavsiye ederim, gidenin boşluğu büyük oluyor çünkü. Kendi hikayemi anlatarak vaktinizi almayayam ama bize çok iyi geldi.


  • kumandanim  (06.01.22 08:52:16) 
[]

şu laptop çantasının ederi nedir?

bir süredir ilanda duruyor, acaba çok mu yüksek yazdım diye düşünüyorum.

www.letgo.com


 
bence 700 tl'lik bir canta icin letgo yanlis adres. bir cantaya o fiyatı verecek kisi(ler)in letgo kullandigini sanmam.


  • helenart  (24.12.21 19:48:23) 
Sıfırı ne kadar bilmiyorum ama ben çantaya 700 tl verecek olduktan sonra ( veriyorum) gider sıfır ürün alırım. 200-250 tlye satarsanız iyi bence.


  • Weeze3r  (25.12.21 08:38:17) 
[]

hasta kedi nasıl bakılmalı

7 yaşındaki çinçilla'mız birden kan kusmaya başladı, vete götürdük serum vs takıldı ama inanılmaz halsiz durumda. normalde evde full serbest her yerde geziyor ama şu an hep kapalı kuytu köşelere gitmeye çalışıyor, oralarda da izleyemiyoruz bayıldı mı kaldı mı takip etmek çok zor. salyası akıyor, altına işiyor yani durumu fena ama vet de yapacak bir şey yok dedi yolladı.

hasta kediyi kutuda mı tutmak lazım acaba diye tereddüt ettim, ya da tuvalete ya da bir odaya mı kapatmak gerekir sizce? nasıl yapalım?


 
sizin de yanında takılıp takip edebileceğiniz, kuytusu köşesi olmayan veya varsa da o kuytu köşeleri kapayabileceğiniz bir oda varsa o odada tutmak kontrol açısından daha iyi olabilir. geçmiş olsun bu arada, umarım iyileşir.


  • evde liyakat kalmamis  (24.12.21 14:43:13) 
Kuytu arıyorsa ona kuytu verin. Mesela taşıma kabı eğer müsaitse battaniye ile yumuşatıp kontrollü kuytu verin ona. Kediler içgüdüsel olarak korunma arıyorlar böyle kendilerini kötü hissettiklerinde.


  • SiyamkedisiZorro  (24.12.21 14:55:51) 
@SiyamkedisiZorro +1 taşıma kabının üstünü örtüp altına battaniye vs yumusak yer ayarlayın, kontrollü ve dikkatli şekilde sıcak su torbası da güzel olur.


  • kaptan maydanoz  (24.12.21 15:02:22) 
vet nası yapacak bişey yok dedi çok enteresan, teşhis fln bişey yok mu?
mümkün olduğunca strese sokmamak lazım. Yumuşak bir şey koyabilirsiniz odanın köşesine bi' yere.

  • kumandanim  (24.12.21 15:16:28) 
acilen başka bir veterinere götürün, "yapılacak bir şey yok" diye bir şey yok.
mümkün olduğunca strese sokmayın +1

bir taşıma kutusunun içine battaniye falan koyun, içine girip yatabilir ama kapısını kapatmayın.
hapis tutmayın yani, zaten hastaysa çok yer değiştirmeyecektir.

kesinlikle başka bir veteriner daha görsün.
anadolu yakasındaysanız maltepe petmosfer.
  • blatta hiberna  (24.12.21 15:22:14) 
teşekkür ederim arkadaşlar. midesinde ülser olduğundan şüpheleniyorlardı, ona uygun tedavi verdiler, serum vs, bütün gün yattı ama şu an kuytudan çıkıp sağa sola gezmeye başladı tekrardan.

kedimiz cidden şekil olarak da perişan halde şu an (kan, idrar vs tüylerine yapıştı hep kurudu) ve kendini temizleyemiyor doğal olarak. vet biz yıkarız dedi ama ne yapmak lazımdır böyle bir durumda?
  • roket adam  (24.12.21 23:44:31) 
Su durumda yikatmayin + benim anladigim veteriner teshis koyamamis ve serum verip salmis durumu. Ben olsam kesinlikle baska veterinere giderim.


  • oscar  (25.12.21 04:01:08) 
[]

hepsiburada kargo ücretini nasıl karşılıyor?

trendyoldan bir şey alınca, ücretsiz kargo olması için mağaza bazında bir tutara ulaşmak gerekiyor. yani toplam sipariş tutarı değil, mağaza bazındaki sipariş tutarı göz önüne alınıyor. ücretsiz kargo 80 lirayken, 3 mağazadan 30-20-30 liralık alışveriş yapsan ücretsiz kargo alamıyorsun ve bu 3 siparişin için de kargo ödüyorsun. (şirket açısından mantıklı olan da bu)

hepsiburada'da ise farklı mağazalardan bile alsan toplam tutar üzerinden ücretsiz kargo uygulanıyor. bu senaryoda, 30-20-30 liralık siparişlerin her biri için kargo bedeli çıkmıyor, toplam tutar 80 tl olduğu sürece istersen 80 ayrı mağazadan 1 liralık alışveriş de yapsan kargo ücreti ödemiyorsun.

hb'nin yaklaşımı kargo ücreti açısından çok mantıksız değil mi? bu adamlar kargo ücretini nasıl kompanse ediyorlar?

 
Satici komisyonlari zaten %30'lari buluyor.
100 tl urun alsan bunun 30'u kar.
30'dan 5 lirayi kargoya ayirsa yine yuksek kar ediyor.

Bir de ucretli kargodan ekstra ksri var, atiyorum 12 tl kargo oduyorsun ama aslinda o kargo 5 lira. Oradan gelen 7 lirayla baska musterinin kargosunu odeyebiliyorsun.

Ty muhtemelen kacmani cok umursamadigi icin bedava yapmiyor.
Zaten kizlar falan toplu hesap kullanip siparis miktarin artiriyor, ust segment musteri olup kargo odemiyorlar.

Bir de saticilarin kendi kargo anlasmalari var.
Komisyoncu sitenin sirketini kullanmadan kendi hesabiyla gonderiyor. Orada da baska hesaplar devreye giriyor.
  • divit  (18.12.21 02:49:05) 
[]

Hatıra değeri olan eşya nerede satılır?

Elimde f1 nerd'lerinin seveceğini tahmin ettiğim ferrari pilotları tarafından imzalanmış bir şapka var. Şapkanın kendisi 80 eur'a satılıyor, imzalı olunca tabii ekstra bir orjinal değeri de var. Bunu nasıl kolayca satabilirim sizce?




 
Kolayca satamazsin ama yine de sahibinden en iyi mecra. Seveni coktur, fiyati da iyi diyorsan 150 200 verip vitrin ozelligi satin alabilirsin.

Ya da f1 ile ilgili facebook gruplarina post acabilir, facebook marketplace'e ekleyebilirsin ilgili hashtagleri kullanarak.
  • brkylmz  (17.12.21 22:46:11) 
Ebay'e koysan wise ile falan veya baska bir yontemle odemeyi onden alip kargolayabilirsin bence


  • floydian  (17.12.21 22:55:27) 
Hangi yılın şapkası birde ıslak imzalı mı nakış imza mı?


  • duptıs  (18.12.21 01:11:41) 
@duptıs, ÖM attım. 2021 tarihli, ıslak imzalı.


  • roket adam  (18.12.21 01:15:58 ~ 01:16:13) 
[]

philips airfryer ve bu tarz cihazları kullananlara soru

2 kişiyiz, amerikan mutfaklı minimal bir evimiz var. tavada kızartmayı sevmiyoruz çok yağlı olduğu için, ama sürekli fırında da yapılmıyor.

1) airfryer alsak, antrikot, pirzola, tavuk göğüs vb yiyecekleri direkt onun içinde pişirebilir miyiz, sağlıklı olur mu?
2) bir grup insan ürünün ciddi duman sorunu var diyor. bir grup insan kesinlikle duman oluşmuyor diyor. duman çok kritik çünkü yangın alarmını aktif edebilir diye çekiniyorum. sizde durum nasıl, duman yapıyor mu? (buhar değil, duman :)
3) sağlıklı beslenmeye çalışan bir çifte önerir misiniz?

 
1- Airfryer’ın en büyük haznelisi bile iki parça antrikotu yan yana almayabilir. Yani bu saydıklarınızı kat kay koyamayacağınız için sorun olur büyük ihtimal ama şayet hazne sorun olmazsa pişirebilirsiniz tabii ki, güzel de olur.
2- hiç duman sorunu yaşamadım.
3- kesinlikle. Zaten yağlı şeyler yapmıyormuşsunuz, sizin için ilaç gibi olur. Şunu bilmekte fayda var zira, bunda her şey daha sağlıklı evet ama lezzet olarak o yağlı şeylerin lezzetini vermiyor :(
  • giovanne  (12.12.21 15:19:01) 
1) Philips Airfryer var bende. giovanne'nin dediği gibi haznesi biraz küçük. Ama 2 kişilik biftek, tavuk vs. pişirmeye yeterli oluyor ucu ucuna da olsa. Ben köfte, balık, tavuk, patates kızartması falan yaptım. Köfteyi o kadar beğenmedim ama diğerleri müthiş oluyor. Bundan iyisi mangal bana göre.
2) Bende yukarıda söylediklerimi yaparken hiç duman çıkmadı. Yalnız balık kokusu mutfaktan zor çıkıyor, onu belirteyim.
3) Kesinlikle.
  • himmet dayi  (12.12.21 15:30:11) 
1. bende xxl'ı var, 5 parça kemikli tavuk pirzola alıyor, yeterli büyüklükte iki kişi için.
zaten çok kısa sürede pişirdiği için iki kerede pişirseniz bile normalden kısa sürer.
tavadaki gibi yağlı falan olmuyor, hatta etin kendi yağı bile alt hazneye aktığı için gayet güzel oluyor.
her türlü eti, tavuğu baharatlarla falan marine edip edip atın içine.
başında beklemek gerekmediği için zaman açısından da çok pratik.

2. bende bazen hafif bir duman yapıyor ama camı açarak çözemeyeceğiniz denli bir duman olmuyor.
hatta camları tamamen değil, sadece yukarıdan açsanız bile yeter.
aspiratör varsa zaten sorun yok.

3. tabii ki.

lezzet konusunda şu var:
patates kızartması bildiğimiz ve alıştığımız gibi olmuyor tabii ama yine de randımanlı oluyor.
bunun dışında mesela yağsız biber kızartmak falan gibi şeylerde aşırı başarılı.
lezzet konusunda patates kızartması dışında herhangi bir sorun yok, gayet iyi.
  • blatta hiberna  (12.12.21 15:30:50) 
[]

Harcama itirazı - online üyelik

evet sevgili arkadaşlar, sonunda benim de başıma geldi. gopro firması tarafından tam 50 dolar tokatlanmış bulunmaktayım. olay kısaca şu: cihaz almıştım, yanında yıllık abonelik şeklinde bir hizmet veriyorlardı, o aboneliği de almıştım. 1 yıl kullandım ama sonra gerek kalmadı, kendiliğinden iptal olur diye unutmuşum meğersem auto-renew varmış. çat diye 50 dolar çekmiş. firmanın kendisi telefonda hallederiz falan dedi ama case falan açmadılar, internette de auto-renew'in iadesi olmaz diyor.

bu senaryoda direkt garanti'ye harcama itirazı yapsam sizce ümit var mıdır? harcama daha çok yeni.
ayrıca, kartın sahibi ile ilgili sitede faturada yazan isimler farklı, bu bir kriter olur mu sizce?

 
En temizi bankaya ödeme itirazı hiç firmayla uğraşmayın


  • apocalipy  (10.12.21 23:20:45) 
[]

yurtdışında çalışılan parayı türkiye'ye getirme konusu

farz edelim ki italya'da bir şirkete uzaktan çalışıyorsunuz. orada residency permit'iniz work permit'iniz alınmış, banka hesabınız açılmış ama orada yaşamıyorsunuz, istanbul'dan remote çalışıyorsunuz. atıyorum 5 bin eyro brüt veriliyorken, vergisi ıvırı zıvırı düşülüp 3 bin euro bankaya yatmış. ben bu parayı biriktirip tr'ye getirdiğimde tekrardan gelir vergisi ödüyor muyum?




 
Tr'de ödemezsiniz. Diğer yandan çalıştığınız ülkenin dışında belli bir sürenin üzerinde kalırsanız şirket için vergi (ve oturum izni) problemleri çıkıyor. Şu an bazı ülkelerde, covid nedeniyle, bu kural (yönetmelik/yasa) esnetilmiş durumda.


  • archmage mahmut  (03.12.21 02:28:39) 
Sanmam da oturma izniniz iptal olur.
Oturma izni yenilemesinde ülkeye giriş çıkışlar, yurtdışında geçirdiğiniz süreye bakılıyor. Hiç oturmaz, elektrik, su vs odemezseniz uzamaz oturum.

  • logisticsmanager  (03.12.21 04:02:37) 
odemezsin.


  • baldur2  (03.12.21 04:26:21) 
bu tip durumlar için maaşlı çalışan iki ülkede de vergi ödemesin diye. ülkelerin aralarında çifte vergi anlaşmaları var. ilgili ülkelerin karşılıklı vergi anlaşmalarına bakman gerekir. ezbere bir yanıt yanıltıcı olur.


  • orpheus  (03.12.21 11:51:57) 
[]

ab ülkelerindeki maaş skalası

it sektöründeyim malum sebeplerden bu ara kafamızı biraz kaldırıp sağa sola bakınmaya başladık. lakin yaptığım birkaç iş görüşmesinde görüyorum ki yönetici - direktör vs değilsen individual contributor olarak net 3000-3500 eur üzerinde bir maaş bulmak pek mümkün değil gibi. yönetici - direktörlere de lokal adamları seçiyorlar genel olarak. eşi çalışmayan birinin 3000-3500 eur civarına ab'nin büyük şehirlerinde tamam yaşamak mümkün olmakla beraber kenara çok da bi para kalmıyor demek oluyor.

acaba bana bu kısa vadede denk gelen iş fırsatları mı düşük maaşlı, yoksa gerçekten de "evet abi maaşlar net 3000-3500 civarı, eşin de çalışacak anca öyle para biriktirirsin" mi demek lazım. çünkü bu şartlar altında tr şartlarında 25-30 bin kazanacak evli birinin taşınmakla uğraşmanın hiç bir manası yok gibi görünüyor.


 
bence turkiye'de yasamak ekonomik zorluklarin yaninda orta dogu ulkesi olmasinin risklerini fazlasiyla tasiyor. yani savas durumu veya diger guvensizmsosyal ortam. sen zenginsin ama hirsizlik artar veya dusuk profilli insan sayisi artacak. su an dunyanin sonu geliyor ve siginacak yer bakalim hissi ve dusuncesindeyim. bu yuzden avrupada yasamak --ki avrupasever biri degildim- benim icin artik yuruyus yapilabilen, egitim alinabilen vs imkanlari iyi olan bir yer. ozellikle cocuk dusunen biri olsam kesinlikle dusunurdum rahatimi bozardim. kalmak icin gecerli sebepler; cevreye asiri baglilik, turkiye askiyla yanip tutusmak, ikinci sinif muamelesi gormek istememek, konfor alanini cok sevmek(bu malesfki benim)


  • ala09  (01.12.21 14:29:36) 
Avrupa'da ev hanimi konsepti yok, maaslar boyle. Brut artsa da net olarak vergi dilimi nedeniyle maaslar 4 5 bin euro ustune cok nadir cikar. Bonuslar, hisse vs onemli o nedenle. Almanya ve etrafini bu sekilde yasanabilir kilan seylerin basinda da bu maas makasinin darligi geliyor. (bkz: sosyal demokrasi) ABD'de ozellikle bati yakasinda cok cok cok cok daha fazla kazanmak mumkun ama pahalilik ve sigorta vs isin icine girince her yerde (TR haric) yasam standartlari asagi yukari ayni. Palo Alto'da calisip Porsche'ye binersin belki ama 6000 dolar kira odersin les gibi daireye. Ayni isi Berlin'de yaparsan basit bir Audi A4 kullanirsin ama sigorta derdin olmaz cocugun okulu derdi olmaz. Her halukarda es calisacak yalniz, yoksa zor gecinirsin. Soyle ki sen ayda 10 bin euro brut de alsan eline gececek para karinla sen ikinizin 5 5 brut almasindan az olacak.


  • bana kedicik derdi  (01.12.21 14:34:02 ~ 14:43:07) 
eş neden çalışmıyor?
eş olmak ve çalışma hayatı bağlantısı baştan hatalı bi düşünce biçimi sanırım. çalışmayan yetişkin birey ne alaka yani diye bakmak lazım. geçici bir durumsa (dil/vize vb nedeniyle) e zaten geçici demek lazım, yatırım da şart değil o süre zarfında.

bunlar dışında 3-4 k eur az buz değil çalışan biri için avrupada. yani kendi işini yapmayanlar için skala böyle, maaş skalaları daha genişliği bizim gibi gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde olan bişey. batı avrupa genelinde rahat yaşam ve biraz birikim için maaş verilir. büyük fırsatlar yaratmak daha bireysel bi mesele. yani maaşın ortalamanın 3 5 katına çıkması vs. herkes hayatını rahat ve mutlu geçirdiği için zaten rekabet az vs. konu biraz ekonomik ama bir o kadar sosyolojik.
neyse, özetle net 3eur oldukça iyi. net 2800-3000 de gayet iyidir. burada 5-10 yıl deneyimli, orta düzey bir yönetici/grup lideri potansiyeli taşıyan bir çalışan için.

son cümlenize istinaden de; göç etme ve yaşama amacınıız salt eknomikse başka tabi, bunu biz bilemeyiz. ancak her gün şiddet haberi, katliam, tecavüz, yangın, yolsuzluk, insan hakları ve adalet ihlali, her gün işlenen kadın cinayetleri, bu şiddete maruz kalmak, dengesiz gelir dağılımı ve bunun sonucunda artan toplumsal gerginlik, ahlaksızlık eğitimsizlik vs bunları da düşünmek lazım. daha doğrusu bugün olan bu olayların 10 sene sonraki etkisini.
  • jimjim  (01.12.21 14:46:37) 
3-3,5 net zaten nitelikli göçmen vizesi aldırır size. dolayısıyla eşin çalışma vizesi otomatik çıkar. neden çalışmayacak diye düşündünüz?

bu maaşlar oldukça iyi. para için ekonomik alım gücünü değerlendirin, taşınmak için de yaşam standartını; tatiller, özgürlük, adalet, seyahat (oturum avantajı) kültürel deneyim, başka bir çalışma ekolü vb.
  • rewlack  (01.12.21 14:49:48) 
hollanda'da vergi indirimi var yuksek nitelikli isciler icin. bkz: thetax.nl
diger avrupa ulkelerinden fazla kazanmak mumkun yani. senior bir pozisyon 72-75 bin civarina bulunabilir. 72 bin dersek 4800 yapar aylik. ben senior olmadigimdan daha az aliyorum ama 3500'den iyi yine. tabi hollanda almanya'dan daha pahali sanirim. ozellikle kiralar ucmus gidiyor. cocuk da varsa tek kisinin calismasiyla para biriktirilmez ama fena da yasanmaz gibi. cocuk yoksa bir miktar para da biriktirilebilir. es calisirsa zaten esin maasi biriktirilebilir cok harcamaniz yoksa.

eve giren para 25-30 bin tl ise maddi olarak ayni rahatlik avrupada da olur sanirim. ama eve giren daha fazla ve avrupada tek maas olacaksa maddi olarak avrupaya gitmek mantikli olmayabilir.

ben maddi olarak turkiye'de daha iyiyken hollanda'ya gelmeyi sectim. bazen pismanlik olsa da henuz yeni geldigimiz icin buranin tum potansiyelini kullanamiyoruz. zamanla daha iyi olacaktir ve muhtemelen maddi olarak da en azindan ayni seviyeye geliriz 1 sene icinde.
  • lemmiwinks  (01.12.21 15:03:51) 
Kac yillik tecrube var? Uzmanliktan uzmanliga da maas degisebiliyor.

Burda iki gorus var bana kalirsa,

1- istedigim yuksek maasi bulana kadar gitmeyeyim.
2- istedigim kadar yuksek olmasa da kapagi bi oraya atim orda is daha kolay bulunur.

Ikisinin de kendi artilari eksileri var ama yurtdisinda yasarken is bulmak cok daha kolay, tabi evli olunca ve cocuk varsa belirli bir seviyenin ustunde maas da sart oluyor. Cogu arkadasim 1-2 yilda bir is degistiriyor, y.icinde de boyle y.disinda da. Bi sonraki iste maas/sartlar daha iyi oluyor haliyle. Ornegin 3500'un ilk yil icin yetecegini dusunuyorsan ve daha yuksek teklif simdilik gelmiyorsa bu teklifi kabul edip yurtdisinda bir sure tecruben olduktan sonra daha yuksek maasli bi yere bakabilirsin.

Benim durmumda ilk isimin maasi fena degildi, is degistirmeyo dusunmuyordum ama ilk senemin sonuna dogru baska bir yerden daha iyi teklif geldi, oraya geciyorum simdi.

Hollanda'nin ilk 5 yil maasin %30undan vergi almamasi ve almanyanin evli olanlara (esi calismayanlara) vergi acisindan baya bi kiyak cekmesinde var. yanlis hatirlamiyorsam berlin'de bekar 3000 alirken evli ve esi calismayan ayni brute 300-400euro daha fazla aliyordu.
  • fakyoras  (01.12.21 15:17:15) 
İşlerin "çoğu" 3-3,5 civarı, ama hepsi değil. Ben fazla tecrübeli biri olmama rağmen 5-6 arası teklif aldım, arkadaşlardan da benzer teklifler alanlar var. Önceki şirkette senior'lar 6-7 arası alıyorlardı vs. En yüksek maaş alan tanıdığım 12 alıyor, düz developer. Bunların hepsi Avrupa (Hollanda ve İngiltere aslında) ve net maaş, bonuslar vs. hariç.

Yani sana ihtiyacı olan şirketi bulman lazım, onun da denk gelmesi için biraz bakmak gerekiyor. 3,3-5 "yarın gideyim" ile "çok tecrübem yok" maaşı aslında. Baz gibi düşünmek lazım. Bir de Almanya, İsveç vb. yerlerde düşük maaşlar cidden.
  • plutongezegendegilmi  (01.12.21 15:20:54) 
Soylendigi gibi Avrupada maas makasi dusuk. IT sektorunde genelde 2.5K-5K arasi net olur ulkesi ve pozisyonuna gore. Asil onemli olan harcama ve tasarruf aliskanliklariniz olacaktir.

Esim ve benim toplam maasimiza yakin olan bir arkadasimiz para biriktiremezken, biz daha esim calismaya baslamadan once her ay kenara 600-700 koyabiliyorduk.
  • cleric  (01.12.21 15:33:17) 
mesajlar için teşekkürler arkadaşlar. tabii ki herkes kendince yorumunda haklı. benim bakış açım göç etme şeklinde değil, daha çok expat şeklinde gitmek üzerine. zira ülkedeki ıvır zıvır olayları hayatımı etkileyecek kadar kafaya takmıyorum. bir avrupa ülkesine taşınmak için yaşam standartlarımı düşüreceksem bunu yapmam. artısıyla eksisiyle memnunum burada yaşamaktan yani, gitmemin tek sebebi büyük para kazanmak, kariyerde ilerlemek. macera aramıyorum yani. çocuk düşünüyoruz, eşim için de öyle uzun vadeli bir kariyer planı yok o sebepten, tek çalışıp yettirmem lazım.

bu teklifin olacağı ülke de malta idi bu arada, maltanın durum malum çok daha yüksek olur diye bekliyordum, ben almanya vs'de daha yüksek alırım diye düşünüyordum (c1 almancam da var) ama pek öyle değil gibi durum.

buradan anladığım üç seçeneğim var, ya mükemmel teklif gelene kadar bekleyeceğim, ya da bu tarz ortalama bir teklifi okeyleyip çalışma izni blue card vs halledince orada iş arayacağım (2-3+ sene demek bu da), ya da vergi vs avantajı olan körfez ülkelerine bakacağım. gulf tarafı daha mantıklı geliyor şu anda zira dubai'de bir iş görüşmesi yapmıştım şu anda çalıştığım firmanın bayisi olacak ayarda bi firmada, 27000 AED gibi bi rakam veriyorlardı net (vergi olmadığı için). 6500 EUR yapıyor + child support, education support, zart zurt ekledin mi hayvan gibi para yapıyor yani. avrupanın kara kaşına kara gözüne kalkıp gitmeye değmez gibi hissediyorum şu an böyle fırsatlar varken. hem de ırkçılıkla falan uğraşmak zorunda kalmam.

neyse biraz daha beklemek en iyisi gibi sanki.
  • roket adam  (01.12.21 17:46:18 ~ 17:47:14) 
aynı sektörden biri olarak şunu da ekleyebilirim, en azından gördüğüm kadarıyla "gitmem lazım" demeyen, herhangi bir sebepten dolayı kalmak durumunda olan ve işinde iyi olanlar remote olarak yurtdışına çalışıp döviz ile kazanıyorlar. bu arada freelance'ten bahsetmiyorum bildiğiniz o şirkette işe giriyor ancak full remote. böyle olunca çok daha hızlı para topluyorlar. illa gitmek veya kalıp tl kazanmak dışında bu ihtimal de düşünülebilir. (belki de düşünmüşsünüzdür ama duyuruda göremedim) özellikle amerika'daki şirketler bu tarz işe alımlar yapıyor.


  • ilgeru  (01.12.21 19:26:13 ~ 19:26:55) 
[]

en uzun uçuşunuz + jetlag konusu

eskiden sık uçan biriydim ama max 9-9.5 saat gitmişliğim var. şimdi 18-19 saatlik bir meksika uçuşu planlıyorum. arada acayip da saat farkı var. meksika'da minimum vakit ve enerji kaybı için nasıl bir planlama yapardınız? uçuş öncesi birkaç gün oranın saat dilimine göre yaşasak işimizi görür mü sizce?




 
direkt uçuşu 14-15 saat. buranın saatiyle akşam 18.00 gibi çıkışla meksika saatiyle gece 23.00-24.00'te orada oluyorsun. sabaha kadar uyumaya zorlarsın kendini, bir şeyin kalmaz diye düşündüm.


  • gabe h coud  (28.11.21 19:58:39 ~ 19:58:58) 
imkan varsa oranın zaman dilimine üç gün önceden kendinizi alıştırın.

En uzak Los Angeles’a gittim. Bir şey olmadı zaten indim öğleden sonraydı, yol boyu uyumuştum gittim normal günüme devam ettim.
  • zoghurt  (28.11.21 20:00:03) 
daha geride ki bir zamana gittigin icin sorun olmayacaktır. tersi yönde insani sarsiyor o ayri. :)


  • helenart  (28.11.21 21:39:11 ~ 21:39:20) 
en uzun uçuşum 14 saat ve doğudan batıya. (dönüşü de tabii)

giderken çok sorun olmuyor. iniş saatinizde, vardığınız noktada eğer gündüz ise uyumayın. güneşin batmasını bekleyin. hatta olabildiğince geç yatın.

uçuş sırasında, oraya saat kaçta varacağınıza göre bir parça dinlenin/uyuyun. eğer oraya ikindi saatlerinde varacaksanız, az. sabah saatlerinde varacaksanız çok uyuyun, dinlenmiş olun ki orada uykunuz gelmesin ve gün içinde uyuyakalmayın.

oraya gün batımından sonra varacaksanız, buna göre planlayın. uçuş sırasında mümkün olduğunca uyanık kalın ki inince uyuyabilin.

özetle bu ve benzeri şekilde planlayabilirsiniz gidişi.

tek yön bilet değilse, ve dönecekseniz onu henüz çözemedim^^
  • kaptankedi  (28.11.21 22:07:49) 
1 gün işe yaramıyor. batıya gittiğin için daha zor alışmak. akşam 6-7 gibi uykun geliyor ve uykusuzluktan bayılıyorsun artık. en azından 4-5 gün geçince kendine geliyorsun. doğuya gidine ya da meksika'dan dönünce alışmak daha kolay. sabah 5'e kadar uyuyamıyorsun. o gün hiç uyumayıp ertesi akşam normal saatte uyuyunca kendine geliyorusn.


  • himmet dayi  (28.11.21 23:24:12) 
Maalesef yilda en az 7-8 kez 10+ saat, genelde se ist-lax arasi 13-14 saat uyuyorum. Eskiden cilginlar gibi icki icerdim, biraktim. Genelde ucustan once bitirebildigim kadar is bitirdigim icin birkac gece uyumamis oluyorum. Ucakta uyku saatimi varis ulkesi saatine gore ayarliyorum. Bol bol su, mineralli su iciyorum. Ucaga biner binmez su coraplardan giyerim: www.healthline.com
Birkac saatte bir cildimi ve dudaklarimi nemlendiririm. Bunun icin sprey ya da maske tarzi elimi yuzume cok degdirmemi gerektirmeyen urunler kullaniyorum. Bir de ucustan iki saat once baslayip ucus boyunca iki saatte bir ve ucus sonrasi aldigim homeopatik haplar var: www.amazon.com
Ben bu sekilde inisten hemen önce üstümü degistirip, makyaj yapip yemege gidebiliyorum. Sabahinda da hicbir sey olmamis gibi konferansa, toplantiya gidip sunum yapiyorum. Jetlagmis, sis ayaklar ve bacaklarmis vs olayi benim icin uzun sure once bitti.
  • feliss  (29.11.21 08:26:39) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.