[]

İş değişikliğinde kümülatif vergi matrahı

Yeni başlayacağım işyeri bunu istedi. Ben eski işyerimden henüz ayrılmadım. Son maaşımı da henüz almadım. Hatta, son maaşıma ek, artan izinlerimin ücretini de yatıracaklar.

Yine de kümülatif vergi matrahı alabilir miyim? İleride ödenecekleri de sayarak. Yoksa her şey hallolduktan sonra mı istemeliyim bu belgeyi?


 
her şey hallolduktan sonra bordro isteyin.


  • rhan  (17.10.23 17:11:33) 
Bu belgeyi işten ayrılırken son gün teslim alırsın. İK standart olarak çalışma belgesi, KGVM gibi belgeleri işten ayrılırken sana veriyor. Muhtemelen birkaç tane de belge imzalayacaksındır, varsa PC-telefon iade edersin yine aynı gün. Çıkış prosedürünün bir parçası olarak düşünebilirsin.


  • Lethe  (18.10.23 09:23:49) 
[]

Marketteki ayvalar neden tüylü değil

Farklı cins mi? Ben çocukken bütün ayvalar tüylü olurdu. Şimdi dışı elma gibi olmuş, elmadan farkı biraz yapışkan olması sadece.




 
ben de ayvaları hep tüysüz görürüm, asıl tüylü olanlar az bence.


  • candide  (21.02.22 21:11:14) 
Benim de çocukluğumda ayvalar ağdasız geziyordu ama muhtemelen aşılamayla alakalı. Onlar aynı zamanda aşırı susuz oluyordu, markettekiler o kadar değil.


  • msb  (21.02.22 21:48:57) 
Cunku parlak gozuksun diye siliniyorlar. Zor degil bir bezle siliyorsun cam gibi oluyorlar


  • rockinside  (22.02.22 00:29:19) 
öyle pis pis kirlenmiş gibi dizerlerse hiç cazip olmaz. hepsi güzelce siliniyor. ayvalar sapsarı ve tüysüz, elmalar pırıl pırıl parlak oluyor.

hatta arttırıyorum, bu işi meyveyi kasalayan bile yapıyor olabilir. bazı elmaların dışı mumlanıyor mesela parlasın diye. bunu marketçi yapmıyordur.
  • kibritsuyu  (22.02.22 01:18:55) 
[]

Düdüklü tencere kapağındaki zımbırtılar

Ekte bir resim koyuyorum.

1. Resmin en altında ortada, tüm düdüklü tencerelerde olan, ucunda anahtarlık halkası gibi bir şey olan bir yükselti var.

2. Onun biraz üstünde, ucu kırmızı renkli bir çubuk var. Düdüklü tencere çalıştığında, bu çubuk, kapağın tutma kolundaki yuvarlak boşluğun içine girecek şekilde yükseliyor.

3. Sol tarafta mavi renkli yuvarlak bir şey var. Tencere kapağı kapalıyken görünmüyor, çünkü tutma kolunun altındaki metal kısmın altında kalıyor, hemen CE yazısının altında kalıyor yani.

4. Arka tarafta da resminde görünmeyen düdük var, onun ne işe yaradığını biliyorum.

1, 2, 3 ne işe yararlar?

 
Yemek yapmam ama bildiklerimi yazayım;

1. o halkayı çekerek içerideki fazla basıncı hızlıca dışarı çıkarırsınız bu tür basınçlı sistemlerde, o halka bir subaba bağlı.

Diğerlerini bilmiyorum, fotoğraftan da çalışma mantığını çözemedim ama basınç ayarı/pişme süresi için olabilir kırmızı olan.
  • John Bloor  (21.02.22 12:13:07) 
[]

Vesikalık fotoğraf

Bir yere vesikalık fotoğraf vermem gerekiyordu, özel bir şartı yoktu biyometrik gibi. Hadi dedim güzel vesikalık fotoğrafım olsun, berbere gittim, güzelce giyindim, saçlarımı yaptım falan.

Hayalimde şu vardı: images.unsplash.com
veya şu image.shutterstock.com

ama sonuç şöyle oldu: i0.wp.com

Nasıl desem, yüzümdeki kırışıklar belli olsun, bir taraf gölge kalsın, kafam biraz yamuk dursun istemiştim. Tabi öyle bir vesikalık fotoğrafı resmi işlemlerde kullanabilir miyim, onu da bilmiyorum.

Mahallenin bıçkın fotoğrafçısı mı bu işten anlamıyor, kamerası/ışığı mı kötü, yoksa talep bu olduğu için isteneni mi yapıyor?

 
Aslında ilk iki foto da benzer ekipmanla çekilir çekilmesine ama ilkinde hem ışığın açısı farklı hem de lens. Alan derinliği de sığ. Yoksa çok farklı değiller. Son foto ise hem kötü kalitede çekilmiş hem rötüş yapılmış hem de taranmış, yoksa ikinci fotodan aman aman farkı yok teknik açıdan.

Vesikalık deyince ışığın eşit dağıldığı, gölge alanın olmadığı, her yerin net olduğu bir foto akla geliyor, o yüzden öyle çekiyor fotoğrafçılar. Tabii bu şekilde çekince de biraz “ruhsuz” oluyor foto.
  • orient blue  (17.02.22 22:32:25) 
biyometrik fotoda zaten gülünmez, retuş yapılmaz.


  • ankarakecisi  (17.02.22 22:50:40) 
vesikalık tamda bu şekilde olur zaten. bütün yüzün net ve eşit bir şekilde aydınlatıldığı, mimiksiz fotoğraflardır. hangi fotoğrafçıya gidersen git vesikalık istiyorum dediğinde bunu çekecektir. ama senin istediğin tarz daha çok business portre veya editorial portre diye geçer. bunu da fotoğrafçıya belirtmen lazım.


  • astronom bey  (17.02.22 23:21:31) 
Sizin fotoğrafınızın derinliği yok, ışık kötü kullanılmış. aslında özetle çeken kişinin sanatsal bir bakışı, bir imzası yok.

vesikalığı mahalledeki fotoğrafçıya çektirmeyin. fotoğraftan anlayan birini alın, arkaya fon olarak bir şey koyun. boyası güzel olan bir duvar dibinde de durabilirsiniz. amatör olarak bile fotoğraf çeken kişi çok daha iyi işler çıkaracaktır. dükkanı olanlar genelde basmakalıp şekilde çalışıyorlar. çekilen fotoğrafı gidip onlarda Tab ettirebilirsiniz.
  • lovemyself  (18.02.22 00:01:47) 
ışığın eşit dağıldığı, gölge alanın olmadığı, her yerin net olduğu +1

Vesikalık deyince istenen bu. Ama mahallenin bıçkın fotoğrafçıları genellikle rötuşu fazla kaçırıyor. O konuda önceden fazla rötuş yapmamalarını (hiç yapmamalarını?) rica edebilirsiniz.
  • kobuzchu kiz  (18.02.22 08:28:04) 
[]

Apple tv ne işe yarıyor?

Mi box denen aleti biliyorum, bu da onun gibi mi? Farkı ne?




 
Mi Box Android işletim sistemli. Haliyle korsana daha elverişli. Apple TV'ye korsan yayın izlenebilecek uygulama yüklenemiyor. Marketteki uygulamalar ile sınırlı.

Mi Box'a Google Play dışından da uygulama kurmak mümkün (ör: stremio). Apple TV'de bu mümkün değil. Temelde benzer işler için varlar ama Adroid tarafı daha özgür. Tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi. Tabii bu durum güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Yine iOS vs. Android kıyaslamasında olduğu gibi.
  • himmet dayi  (17.02.22 21:03:57) 
mi box fiat egea ise apple tv bmw 1 gibi düşünün. sonuçta ikisi de araba. zaten apple ekosistemindeyseniz, para problemi de yoksa apple alınır.


  • orient blue  (17.02.22 21:31:35) 
ikisi de aynı işi görüyor. Sadece işletim sistemleri farklı. Apple tv tahmin edeceğin gibi ios tabanlı işletim sistemine sahip. Mibox android.

zaten kurabileceğin uygulamalar da aşağı yukarı aynı. Youtube, netflix, spotify, amazon prime vs... Standart bir kullanıcı için çok farkı yok. Öyle kalite olarak da efsane bir fark yok.

Ben android tv'yi daha kullanışlı buluyorum. Apple cihazlar da kullanan biri olarak. Üstelik playstore dışında resmi appler dışında da bir app kurmadım.

Ufak detay farklılıkları var sadece. Apple bir ara show olsun diye apple hesaplarına android cihazlardan "güvenli değil" diye erişime izin vermiyordu. Ama şimdi o da kalktı hatta android tv için apple tv+ app'i var. Eskiden apple müzik hesabına da erişemiyordun. Şimdi android telefon ve tabletler için onun da appini yayınladı mecbur kalınca apple. Yakında android tv için de çıkacaktır. Çıkarmasa bile chromecast ile telefonumda apple müzik açıp tvye aktarabiliyorum zaten şu anda.

apple tv'de daha fazla oyun var, android tv'de bu az. ama yani tv kumandasıyla oyun oynayacğaım diye çıldırmıyordur bence kimse. Ama eğer nvidia shield pro alırsan bu android tabanlı total bir medya istasyonu, içine geforce now yükleyip konsol gibi de kullanabilirsin.

hangisi daha kullanışlı dersen bu çok subjektif. Biraz da elindeki telefona ve diğer cihazlara bağlı. Yani androidse telefonun android tv'den daha fazla verim alırsın. iPhone'un varsa apple tv'den.

Bir de yukarda da belirtilmiş android tv daha kolay modifiye edilir. Apple tv'de sıradan kullanıcı için bu neredeyse imkansız ya da çok zor. Ama bir android tv'yi neredeyse bilgisayarda yapabileceğin birçok şeyi yapabilecek hale getirebilirsin. Ama bunu niye yapasın aşırı geek bir tip değilsen o da ayrı konu:D
  • anten  (17.02.22 23:34:27 ~ 23:53:23) 
apple cihazlarin ekranlarini yansitabiliyorsunuz.

ornegin macbook var, kablo olmadan direkt baska monitore cogaltip/genisletebiliyorsunuz ekrani (ben bu amacla kullaniyorum acikcasi)
  • supergirl  (18.02.22 14:58:10) 
[]

Elektrik faturası ödememe işi noldu

Öyle bir kampanya başlamıştı ama herkes ödedi galiba sonradan.




 
Kılıçdaroğlu'nun lafıyla böyle bi işe girecek kimse olduğunu zannetmiyorum TR'de.


  • plutongezegendegilmi  (15.02.22 21:45:52) 
Ortada kampanya falan yok, adam ben ödemiyorum dedi ve kişisel tepkisini gösterdi.


  • kanlakarisikyagmur  (15.02.22 21:49:58) 
aleviler ödemiyordu


  • ShadowOfMoon  (15.02.22 22:35:59) 
valla 70 yaş üzeri insanların artık normal düşünmediğini anlamayan kalmadı heralde. z kuşağı iş bulabilecek mi ki oyun konsolu alsın.


  • mikahakkinen  (16.02.22 00:19:24) 
Kılıcdaroglu ben ödemiyorum dedi, siz de ödemeyin demedi. Soruna dikkat çekmek için böyle bir adım atması gerekti. Şu an bence daha büyük sorun ödememek değil , ödeyememek


  • monicapp  (16.02.22 11:54:48) 
[]

Arabanın el freni ışığı yanıyor

Yokuş kalkış desteği ile ilgili olduğunu düşünüyorum.

Eskiden yokuşta kalkarken biraz geriye kaçacak gibi olursa o ışık yanıyordu, bu normal diye düşünüyorum.

Şimdilerde hafif eğimli bir yokuşta giderken bile el freni ışığı yanıyor. Neden olabilir?

 
El freni elektronik değilse indirdiğinde üzerine basılan düğmede (el freninin kendi bastığı düğme yani) temassızlık vardır ya da el freninin altına bir şey kaçmıştır tam inmiyordur. Yokuş kalkışta ışık yandığını hiç görmedim. VW grubunda 'Auto Hold' var. Onun rengi yeşil. Ama o yokuş kalkış değil. Biraz daha gelişmiş versiyonu. Işığın rengi kırmızı ise o düğmeye ya tam basılmıyordur ya da düğme bozulmuştur.


  • himmet dayi  (13.02.22 13:00:53 ~ 13:01:11) 
el freni ışığı eğimde yanıyorsa fren hidroliğiniz azalmıştır.

önce kaçak olup olmadığını ve/veya balatalarınızın bitip bitmediğini kontrol edin. bunlar da fren hidroliği seviyesini azaltır. bir problem yoksa bir pinçik hidrolik yağı ekleyin.
  • kibritsuyu  (13.02.22 13:08:26) 
fren hidroliği +1


  • sanal uyku  (13.02.22 17:23:38) 
Hidrolik +1

Sıvı azalınca, yokuş çıkarken yağ geriye toplandığı için müşür okuyamıyor ve ışığı yakıyor.

Balatalar incelince seviye aşağı düşer, eğer bir kaçak yoksa balatalar bitmek üzeredir.

Kontrol etmeden kafaya göre yağ eklerseniz, balatalar yenilendiğinde hidrolik hazneden taşar ve boya için çok zararlıdır.
  • John Bloor  (14.02.22 11:00:50) 
[]

Telefonda covid için gelen sms şifresini sordular

Selamlar, covid testim pozitif çıktı. Ertesi günü ankaradan bir numara aradı. "Geçmiş olsun" dedi, "işyeri için rapor gerekiyor mu" dedi, karantinada olduğumu anlattı. Sonra telefonuma gelen sms'teki şifreyi sordu, söyledim. Sms'te "kapıya gelen sağlık görevlisine şifreyi söyleyin" yazıyormuş meğer. Kaç gündür de zaten görevli falan gelmedi.

Telefondaki kişi neden bana şifreyi sordu, işin içinde bir iş var mı?


 
bu sms şifre olayını kargo şirketleri imza yerine kullanıyorlar artık. benzer mantık vardır, kapıya gelen kişi kapıya geldiğini ispatlarken eskiden imza alıyordu, şimdi şifre soruyor. sana bir şey olmaz.


  • himmet dayi  (06.02.22 15:04:43) 
Kapıya gelmemek için mi böyle yaptılar acaba diye merak ettim, çünkü gelmediler.


  • vatanperver  (06.02.22 15:06:47) 
[]

Telefonda whatsapp diğer insanların sesini kapatıyor

Samsung galaxy m12 marka telefon, whatsappta görüntülü görüşme yaparken, eğer benim yanımda başka birisi daha varsa, ikimizden birinin sesini karşıya iletiyor, diğer kişinin sesini kısıyor/kısmaya çalışıyor.

Hani cafede falan kullanılsa aslında kullanışlı olurdu.

Bu özelliği nasıl kapatırım?

 
[]

usb-c neden şarj etmez?

Problem olarak gördüğüm için değil merakımdan soruyorum.

Macbook şarj aletim usb-c. Telefon şarj aletim de usb-c. Bu şarj aletleri gayet iyi biçimde çalışıyorlar. Fakat usb-c olan bluetooth kulaklığım macbook şarj aletinden şarj olmuyor, telefonunkinden oluyor. Merak ettim, neden olabilir? Macbook şarj aletinin kulaklığı bir tehlike/kısa devre olarak görüp şarj etmemesi gibi bir şey geldi aklıma.


 
dediğiniz duruma benzer olarak giriş çıkış değerleri uyuşmadığından dolayı şarj etmiyor. üstünde yazdan amper ve volt değerlerine (input-output) bakarsanız daha iyi anlayabilirsiniz.


  • paraustunualmayanadam  (29.01.22 23:40:43) 
MacBook şarj aleti, kulaklık icin fazla güçlü


  • kaptankedi  (30.01.22 09:53:14) 
Benim de yeni aldığım Samsung telefonun sarji eski c type girişli telefonumu şarj etmiyor deli oluyorum. Eski şarj aleti her ikisini de şarj ediyor.


  • sanguine  (30.01.22 12:18:33) 
usb sarjla ilgili cesitli protokoller var, bazilari standart bazilari markalara ait. bir cok durumda hem adaptor hem alakasiz cihaz ayni standardi desteklediginden tatlis tatlis sarj olur. diger durumlarda ortak protokol olmadigindan cihazi direk fise takmiscasina sarj eder. yani adaptor cok gucluyse, alakasiz cihaz (her cihazda olmaz ama) bi sikinti var aga diyip kendini korumaya alir. ya da adaptor cok gucsuzse yavas sarj olur/ sarj olmaz.


  • redlinetheturk  (30.01.22 21:29:58) 
[]

Vanası kapalı olan kalorifer yanıyor

Biraz da benim suçum. Vanaları bir açıp bir kapatıp bu hale getirdim sanırım.

Normalde vanayı peteğin sadece bir tarafından açıp kapatıyorum. Vana bozulunca, onu açık bırakıp diğer taraftakini aç/kapa yapmaya başladım. Ama bozuk olan da bozuk kalmasın istiyorum. Nesi bozulmuş ve nasıl tamir ederim?


 
Vana alıp anahtarla kendin bile değiştirebilirsin. Eğer kolektör bağlantılı ise etrafa fazla su fışkırmaz.


  • musmus  (27.01.22 20:38:32) 
Vanayı sökmeden sadece göbeğini (salmastra) da değiştirebilirsiniz.

Evin sistemi kolektör dağıtıcılı ise o hattı kapatıp işlem yapın, yine de az da olsa su akar, yerlere eski havlular vs atın.

Kolektör sistemi yoksa banyoda boşaltım ağzı varsa basıncı boşaltın, yoksa banyodaki bir petek/havlupandan hava alır gibi memeyi açın ve basıncın boşalmasını bekleyin.

Sonra değiştireceğiniz vana ile uğraşın.
  • John Bloor  (28.01.22 11:35:56) 
[]

Osmanlı zamanında alışveriş poşeti

Mesela sene 1650, şehir Bursa. Aktardan çay ve karabiber alacağız. Yanımızda kap kacak mı götürüyoruz, genelde neye koyuyoruz? Aktarda kese kağıdı diye bir şey yoktur herhalde? Yanımızda topraktan yapılma birer kap mı götürüyoruz, birisi çay diğer karabiber için? Çuval gibi bir şeye belki çay girer de karabiber olmaz.




 
Kese?


  • Zaman Tamircisi  (22.01.22 00:21:33) 
kumastan yapilan kucuk torbalar, heybeler gibi esyalar kullaniliyordu muhtemelen. simdi dusundum de cop diye hic bir sey yok etrafta ne guzel, ne plastik ambalaj atigi, ne kagit, ne yumurta kartonu etraf tertemiz vay be


  • exlibris  (22.01.22 00:29:36) 
baharat ya da şu an toz olarak kullandığımız diğer şeyler belki toz olarak satılmıyordu, örneğin karabiber top şeklinde tarçın çubuk şeklinde, insanlar evde havan gibi birşeyle taşla vurarak öğütüyor olabilirler kullanmak için

yine bunları da kumaş keselere koyuyorlardır diye düşünüyorum ben de
  • freebird5406_2  (22.01.22 00:47:15) 
File gibi bir şey olabilir mi o zamanlar acaba? Bu arada örnek olsun diye yazmışsınız ama o dönemler çay yoktu ülkemizde.


  • mezarkabul  (22.01.22 03:25:24) 
1650 bol keseden kesekagidi uretimi icin fazla erken. kitap/mektup gibi amaclar icin kagit uretilirse anca.

cevabim: bez torba ve kap kacak.
  • hot potato  (22.01.22 08:41:10) 
bez torba ve file gibi örülen taşıma aksesuarlarının yanında yine örme sepetler ve daha geniş alışverişler için hamalların taşıdığı küfeler kullanılıyor. aynı şekilde tablalı at arabaları da başka bir taşıma aracı.


  • akhenaten  (22.01.22 12:18:15) 
[]

Köpek bana havladı

Sabah kahvaltı için ekmek olmadığını farkedince fırına koştum. Zaten yeni uyanmışım kafam dalgın. Ben koşarken kedi kadar ufacık bir köpek benim önüme atlayıp havlamaya başladı, ödüm patladı bir anda. İpi falan yok. Sahibi kadın da "ponçik oğlum ayıp yapma" falan dedi. Sabah sabah adrenalinle doldum, o heyecanım geçmedi bir türlü, sinir oldum.

Konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

A. Olur öyle şeyler arada, takma kafana
B. En azından ip takıp köpeği öyle gezdirmesi gerekirdi
C. Diğer

 
Sahibine kızıp, bağırsaydın. Tasmayla dolaştırsınlar. Ponçik olduğunu nerden bilelim. Bir ısırsa dikiş falan atmaları bile gerekebilir.


  • sevilen progressive türkücü  (18.01.22 19:22:20) 
A ve B

Kafaya takılacak bir şey değil alttan alınabilir bir durum.

Yasal olarak sanırım zaten tasmalı olması da gerekiyordu hayvanın tam emin değilim.

Yanıt yazdığım en güzel başlık olabilir bu bu arada :D
  • hedep  (18.01.22 19:23:47) 
Eğer köpek normalde hiç yapmiyorsa; olabilir. Köpekler de insanlar gibi. Ama yasal olarak tasmasiz gezdirilebilir dışında olduysa kişinin hatası dünyanın en güzel köpeği de olsa.

Yok köpek normalde boyleyse; sahibinin salakligi.

Reaktif köpek sahibi biri olarak; köpeğim insanlara havliyor üzerinde çalışıyoruz. Ama köpeğimi asla tasmasiz gezdirmem.

Köpek havlayabilir yani hayat. Herkes köpek sevmek ya da korkmamak zorunda değil.
  • logisticsmanager  (18.01.22 19:24:58) 
Köpek sizi ısırsaydı bile sahibinn gözünde yine de ponçik kalacaktı, belki sizi bile suçlardı. Daha büyük olsa ısırırabilirdi de. B diyorum.


  • izza  (18.01.22 19:35:45) 
b asikar. cevreye rahatsizligi bir yana, kopegin selameti icin de b.


  • ateistanbul  (18.01.22 19:51:11) 
A

Köpeğin sahibi ben olsam "kusura bakmayın sizi de korkuttuk" derdim.
  • pispinti  (18.01.22 20:25:10) 
D şıkkı .
Ponçik kadar bir köpeğin havlamasına verdiğin o andaki korkuyu başkaları gördü. Belli de asıl sorun budur.

  • Erva  (18.01.22 20:26:38) 
Genelde ufak kopekler daha agresif olur, normal yani.


  • hot potato  (18.01.22 20:31:46) 
Belki seni koşarken görünce hareketlenmiştir, öncesinde uslu uslu yatıyordur… sinir olacak kadar takma bence


  • her giriste sifresini unutan adam  (18.01.22 20:34:36) 
Hem A Hem B bence


  • psmstc  (18.01.22 21:09:55) 
küçük köpeklerin geneli ota boka her önüne gelene havlar ve saldırır. aşırı derecede şımarık oldukları için agresifler. burada A diyorum kafana takma.

ama B konusunda sonuna kadar haklısın. köpeğin boyutu ne olursa olsun tasmalı gezmek zorunda. ısırması durumunda sahibi tamamen suçlu.
  • unique hint kumasi  (18.01.22 22:13:38) 
[]

2000'lerde bakmıyor çeşm-i siyah klibi vardı

Klipte şarkıyı söyleyen adam beyaz giyinmişti galiba, belki de arka plan beyazdı. Kimdi o, hatırlayan var mı? Ahmet Özhan falan demeyin, genç birisiydi.




 
[]

Bir spor salonundan beklentiniz nedir?

Ve bu beklentilerinizin karşılanıp karşılanmayacağını üye olmadan önce anlayabilir misiniz?

Bir diğer sorum ise şu: banyoyu kullanmayacaksanız bütün spor salonları az-çok aynı mıdır? "En ucuzuna üye ol" mu dersiniz?


 
Anlık danışabileceğim, bilgili birinin etrafta olması, salon içi temizliğe dikkat edilip gelenlerin de kişisel temizliklerine uymak konusunda teşvik edilmesi ve tabi ki ihtiyacım olan ekipmanın mevcut olması.

Danışma seçenekleri ve temizlik şöyle bir bakıp sorular sorarak anlaşılır, ama eğer acemiyseniz ekipman konusunu sonradan fark edebilirsiniz.

En ucuzunun ucuz olması için sebepleri vardır. Onun için ayırabileceğiniz maksimum bütçeyi belirleyip bu doğrultuda bakarsanız faydanıza olur. Atıyorum 200 lira verebilecekken 100 liralık salona bence gitmeyin.
  • akhenaten  (13.12.21 20:48:23) 
Öncelikle eve yakın olması çok önemli iş çıkışı veya haftasonu üşenmeden gidebilmek için ee yakınsa duşu da evde alabiliyorsun pandemi sebebiyle çekinirsen eğer.

Diğer dikkat ettiğim konu ise grup derslerinin olması pilates, boks, zumba gibi dersler oraya gitmem için inanılmaz etkili oluyor ve eğlenceli geçiyor.

Diğer nokta ise hijyenik olması, her aletleri kullandıktan sonra temizliyorlar, havuzdan günlük test için örnek alıyorlar gibi…

Başka nokta da şu mesela üye oldun 1 yıllık ödedin ama gidemedin 2-3 yıl için o üyelikten faydalanma şansın olabiliyor.
  • esinikaybetmiscorap.  (13.12.21 21:21:17 ~ 21:23:12) 
Eve yakın olması ve erkek yoğunluğunun az olması.


  • ruhen hastayim ben  (13.12.21 22:00:17) 
Eve yakın olması ve erkek yoğunluğunun az olması +1


  • Bruce  (14.12.21 01:19:15) 
Etrafta sürekli dolaşıp konuşan kendine hoca diyen ama çoğu spor okulu mezunu ve pek de bilgisi olan kisilerin olmaması (asagiladigimdan değil ama yüzde 90'ina verecegim cevap;
youtu.be )

Eve yakin olmasi
En az bir, ideali birden fazla squat racki olması.
Soyunma odasinin büyük olmasi (bos kabin bulamamak kadar saçma olay yok)
Sporda duş almadığımdan sorun yok.
Yeteri kadar ağırlık olması (şu anki salonda tahminen 1-2 ton var. Önceki salonda tahminen 300-400 kg anca vardi. Haliyle sandalye kapmaca oluyordu.

Evet; salona giriyorum. Squat racki var mi diye bakiyorum. Kaç kg plaka var bakıyorum. Soyunma odasi bakıyorum, bitti gitti. Ne tvli yürüme bandi, ne aletleri umrumda değil.
  • logisticsmanager  (14.12.21 02:30:45) 
en ucuz=ergenlerin mekani hele bir de merkezi bir yerdeyse.


  • Coma  (14.12.21 03:36:05) 
[]

Rezidansta yüksek katta oturmak güzel mi?

Perde kullanmayıp etrafı görebilmek güzeldir diye düşünüyorum. Gerçi belki perde gerekiyordur, artık gökdelenler bile yan yana. Sahi o camlar kirleniyor mu, ne sıklıkla siliniyor?

Bir de o ufacık evlerde (net 30-50 metrekare) oturanlar, sıkılıyor musunuz, keşke daha büyük bir ev olsaydı diyor musunuz?


 
ben 3+1 mutfagi da amerikan olmayan bir bi yerde oturuyorum yaklasik 20. katta falan. fikirtepe civarinda butun sehir gozukuyor, eglenceli bence. camlar kirleniyor bazi siteler disardan temizliyor, bazilari temizlemiyor.

30-50 m2 sikici gercekten.
  • eksi sozlukte eksiyen adam  (13.12.21 18:37:42 ~ 18:37:53) 
o kadar kucuk bir daireyse sehir merkezinde, sokaga adim atinca her turlu olanaga erisimi olan bir konumda olmasi lazim. rezidansta hem izole hem de minicik daire cekilmez.


  • hot potato  (13.12.21 18:55:01) 
Rekorum 16. kat studyo daire, 20m2 falandi. Bekar/ogrenci falan iken etkilemez zira evi otel gibi kullaniyorsun. Bence 5-6 kattan sonrasi "insancil" degil, o katlara kadar agaclar ulasabiliyor, ustune cikinca agactan topraktan kopuyorsun.


  • cooperr  (13.12.21 19:01:30) 
Ferah. Artısı bu.
Bir diğer artısı da bina içi spor tesisi.
Eksileri;
Bin küsür insan aynı binada. Ürkütücü. Mesai saatleri içerisinde 20 dakika asansör beklemeniz olası.
Sürekli moto kurye sirkülasyonu mevcut.
Camlar yılda bir asansör iskele yardımı ile temizleniyor genel olarak.
Airbnb, günlük kiralık 'hangi rezidans olursa olsun' had safhada.
  • han20  (13.12.21 19:34:40) 
25. kattayım, perdeyi sadece gün batımında çalışıyorsam güneşin gözümü almaması için kullanıyorum. ev geniş olduğu ve balkonlu olduğu için rahatım.

45. katta çok yakın arkadaşımın evi var, o kattan dolayı balkona veya tam açılan pencereye sahip değil, evi 90-100m2 ama pencere açılamadığı için 30m2 gibi hissediyorum o eve gittiğimde. camlar 2 ayda 1 kez dağcılar tarafından tertemiz siliniyor, o konuda bir problem yok. komşuluk ilişkisi yok, güvenlik çok sıkı, havuz ve spor salonu hizmeti var, kuru temizleme, market vs. 1 mesajla kapıya gelip kapıya getiriyor ürünleri.

iyi tarafları da var kötü tarafları da var. yaşam tarzına bağlı.
  • kent sakini  (13.12.21 19:35:40) 
Oturduğum rezidansta ses yalıtımı hiç iyi değildi, ayrıca en üst kattayken kış mevsiminde bulutlardan manzara görünmüyordu. Komşular eline sonradan para geçen görgüsüz tayfadan değilse keyifli, değilse işkence.


  • BuddyGuy  (13.12.21 20:41:09) 
önü açık bir binada, 26 katta, 70 m2 2+1'de oturuyorum cevaplayayım.

- perde kullanmamak, sürekli güneş ve gökyüzü görmek mükemmel bir şey.
- günün bir kısmını dışarıyı seyredip müzik dinleyerek geçiriyorum.
- güneş evin içine doğuyor, evin içine batıyor. o yüzden yazın aşırı sıcak oluyor evin içinde bronzlaşıyorsun, klima şart bu bir eksi.
- camlar büyük ve geniş olduğu için evin her yeri hep ışık alıyor, o yüzden evin küçüklüğü psikolojik olarak darlamıyor. bizimkinin 2 katı büyük ama ışık almayan evler gördüm, içinde durulmuyor güneş çok önemli.
- hayatını evinin küçük olduğuna göre belirliyorsun, ikea evi gibi yaşamaya alışmak zorundasın. misafir odam olsun, bir sürü eşyam olsun kafasındaki insanlara göre değil. ya da 50 kişi toplanıp parti yaparız dersen büyük rezidans dairelere bakman lazım ki epey pahalı.
- otopark, güvenlik spor salonu havuz vs'yi saymıyorum ama benim için çok önemli bir kriterdi.

en büyük eksisi --> gürültü kirliliği. yukarı çıktıkça şehrin tüm uğultusu sende toplanıyor. 20 sokak ilerideki egzos sesi bile geliyor. cam kapalıyken sorun değil de açıkken can sıkıcı.
diğer eksisi --> camlar tamamen açılmıyor gökdelen yönetmeliği gereği, hatta bazı dairelerde cam hiç açılmıyor. bizim 2 oda hiç açılmıyor, ek havalandırma var.
bi diğer eksi --> camlar yılda birkaç kez siliniyor, temizlik takıntın varsa sıkıntı, sürekli güneş evdeki tüm kiri tozu gösteriyor.

ben çok merak ediyordum, 4 senedir falan yaşıyoruz acayip keyif aldım, o yaşı da geçtim bir dahakine şehirden uzak ama villa tarzı bir yerde yaşamak istiyorum. istanbulda merkezi bi yerde yaşıyorsan ve ortalama üstü gelirin varsa, eski kafa takıntıları olmayan modern bi bireysen, aidat ödemek falan koymayacaksa bence mükemmel bir tercih.
  • roket adam  (13.12.21 20:59:53 ~ 21:01:55) 
[]

Ev hırsızlıkları ne durumda?

90'larda çok duyardım hırsız 4üncü kata tırmanmış, kapıyı çilingir gibi açmış falan diye.

O işler ne oldu? İnsanlar paralarını altınlarını bankalara yatırıyor diye hırsızlık azaldı mı? Ya da artık hep giriş/bodrum katlarına mı giriyorlar?


 
benim etrafımda duyduğum bütün hırsızlıklar hep planlı ve haberli algısı yaratıyor.

artık insanlar evlerinde pek değerli bir şey tutmuyorlar. altın olmuyor, para olmuyor. dolayısıyla hırsızın kendini riske atabilecek pek motivasyonu kalmadı gibi.

son yıllarda 3 hırsızlık duydum birisi üst katımız olmak üzere. hepsinde de aynı tema vardı. düğün sonrası altınlarını evde tutan yeni evli çiftin altınları çalınmıştı. bunun çifti yakınen tanımayan ve bu durumu bilmeyen biri tarafından yapılmış olması imkansız bence. üst katımızda da öyle oldu. altınları gitti genç çiftin maalesef. alarm vs. taktırdılar sonrasında ama bence aileden veya yakın çevreden birinin eve girip alıp çıkmasından ibaretti.

başka türlü hırsızlık pek duymuyorum. yani hırsızlık var ama niteliksiz ölçüde. iki kere kapı önünde bulunan ayakkabıları çalan hırsız girdi misal bizim apartmana. ikincisinde kamera da taktırmıştık apartmana bant yayından tekrarını izledik ehehe. dış kapıyı kart ile nasıl açtıklarını görünce ufak bir demir kaynattırdık dış kapıya o da kesildi. klasik bit pazarı hırsızlığı yani.

ha bizim mahalle genel olarak nezih sayılabilecek bir mahalle istanbul şartlarında. daha varoş kesimde daha sık yaşanıyorsa onu çok bilmiyorum açıkçası.
  • syozkn  (12.12.21 19:30:50) 
iki hafta once arkadasimin evine girdi sadece taki aksesuarlarini alip gitmis tv almamis. ayakkabi hirsizligi da devam. hem arkadasin hem benim ayri yerlerde kapi onunden calindi ayni binada bir suru bebek arabasi akulu araba falan varken sadece benim iki sneakerim gitti muhtemelen hirsizlik gibi dusunmedi de begendi alip gitti :)


  • ala09  (12.12.21 19:52:10) 
Geçenlerde televizyonumuz gitti. Yaygın aslında. Çünkü artık televizyon, telefon, bilgisayar eskiye göre servet değerinde. Bundan 10 yıl önce 5 bin liraya televizyon çok yoktu ama şimdi internete girebilen her televizyon 4, 5 bin lira.


  • dissendium  (12.12.21 20:23:31) 
Birkac yil once kardesimin epey bir takısı çalındı gündüz vakti. Zannedersem apartman apartman dolaşıp boş daire arıyorlardı.


  • chavezding  (12.12.21 21:06:57) 
ege bölgesinde bir ilçe cezaevinde çalışıyorum. gece vakti hırsızlık daha zor ve maddesi falanda daha yüksek galiba. genelde gündüz hırsızlıkları oluyor. ege bölgesi olduğu için zeytinyağı, incir, su motoru testere hırsızlıkları da mevcut. hurdacılık hırsızlıkları arttı. boş okul binalardan metal eşyaları alıyorlar.


  • mikahakkinen  (12.12.21 22:35:52) 
Şu ara cok duyuyorum. Klima vs. çalıyorlar. Ekonomi kötüleştikce artıyor hepsi. Hurdacılar, iddia, şans oyunu, btc gibi şeyleri oynayanlar ve hırsızlıklar :(


  • westblack  (13.12.21 00:07:50) 
Nisan'da sabaha karşı bizim eve girip laptop ve tablet ile uzerimizdeki 3-5 yuz tl yi aldılar. Tv, monitör vs dokunmadılar. Şikayet için karakola gittiğimde aynı saatte birçok kişinin evine girildiğini gördüm, resmen organize bir şekilde girmişler. Birinin düğün takılarını çalmışlar. Polis halen bulamadı, aradığını da sanmam.


  • vampir akrep  (13.12.21 05:50:05) 
İstanbul Anadolu yaksından bildiriyorum,tam gaz devam ediyor.Çilingir gibi hiç ses çıkarmadan kilitleri çıkarıp paspasın üstüne bırakıyolar.Son bir yıl içinde 3 kez apartmandaki farklı dairelere girdiler.Evlerin altını üstüne getirmişler.Çok iyi takip ediyolar kime gireceklerini,bence birileriyle işbirliği yapıyolar istihbarat konusunda.


  • arenas  (13.12.21 10:21:02) 
Artık bikiniyle hırsızlık yapıyorlar :)

youtu.be
  • John Bloor  (13.12.21 10:35:46) 
[]

Et yiyenler gut hastası oluyor mu?

Aslında avrupalılara kıyasla çok et yemiyoruz, şöyle bir grafik var:

landgeistdotcom.files.wordpress.com

Yine de gut olan insanlar duyuyorum çok nadiren de olsa. Et yemenin aşırısı ne?

 
Guta üre neden olur, üre artışı proteinden çok fruktoz nedeniyle olur, bu sana bi fikir versin.


  • Zaman Tamircisi  (12.12.21 18:08:42) 
Sadece diyet degil, hatta daha cok genetik faktorler gut hastaliginda onemli. Hic et yemeyen birinde de gut olabilir yani. Bir enzim eksikligi urik asitin vucutta atilamamasina neden oluyor ve gut olusuyor.


  • gibicibicis  (12.12.21 18:10:14) 
Şuan gut atağı yaşarken yazıyorum, genetik yatkınlık önemli bir faktör.


  • hayaletimsi  (12.12.21 20:30:57) 
[]

Americano'nun dibi neden ekşi olabilir?

Geçen gün içtim, sanki limon sıkmışlar gibi, o derece. Barista makinasıyla değil de, tam otomatik makinayla yapmışlar, o besbelli. Ama neden dibi ekşiyor onu çözemedim. Son yudumu aldığıma pişman oldum.




 
yeterince demlenmeyen kahve ekşi olur. ya olması gerekenden kalın öğütülmüştür -ki muhtemelen sebep budur- ya da az su kullanılmıştır. demleme süresi daha büyük etken ama otomatik makinede bu çok sorun olmaz diye düşünüyorum. keza su sıcaklığı da etkiler ama makinede bunlar standarttır. makine bozuksa bunlardan biri de sebep olmuş olabilir.


  • Bruce  (09.12.21 17:47:06 ~ 17:47:46) 
Üstteki yoruma katılmakla birlikte, espresso zaten soğudukça ekşir. Normal aslında. Tabi ki çekirdeğin kavrulmasının, demlenmesinin vs. çok fazla etkisi var ama en güzel espresso/americano bile soğuyunca ilk haline göre ekşi tat vermeye başlar. Bu da kahvenin kendi kimyasıyla ilgili.


  • anatomik  (09.12.21 19:13:08) 
[]

Bariyerli ispark otoparkları kapanıyor mu

Saat geç olduğunda ne oluyor? 7/24 açık mı bunlar? Yoksa görevli bariyeri kaldırıp evine mi gidiyor?




 
Bazıları 24 saat açık bazılarının ise kapanış saati var. Girişlerindeki tabelada yazar genelde. Ama siz yine de görevliye sorun mutlaka:)


  • anten  (06.12.21 09:21:56) 
[]

Demlik poşet çaylar nasıl?

Çaydanlığın üstünü temizlemek biraz zor geliyor. Çaydanlığımın üst tarafının ağzında süzgeç var.

Demlik poşet çaylar lezzetli mi, bir de paket çaya göre daha pahalıya mı geliyor? Ne kadar daha pahalıya geliyor? Kullanışlı olduğuna şüphe yok.


 
demlik poşet çaylar hem pahalı, hem de lezzetsiz geliyor bana.

şundan kullanıyorum: www.rossmann.com.tr

çok memnunum.
  • kaptankedi  (01.12.21 22:22:25) 
ben de sundan almistim birkac paket hala var. aliexpress defterini kapattigim icin sonra ne yapacagim bilmiyorum. (yurtdisindayim da)

tr.aliexpress.com

bu bulabildigim en buyugu burada. yine de daha buyuk olmasini dilerdim. bagcikli filan guzel.

Turkiye'de sunlar var aslinda denemek isterseniz: www.hepsiburada.com

bunu da denedim, boyutu da iyi ve fakat agzi acik oldugu icin gerekenden daha a koyup veyahut dik durmasini saglamak gerekiyor.
  • supergirl  (01.12.21 23:04:02 ~ 23:04:19) 
demlik poşet çayların tadı biraz yapay. şu linktekine benzer demlik içine konabilen silindir şeklinde bir süzgeç var genelde onu kullanıyoruz: www.trendyol.com kapaksız bizdeki. bunu temizlemek de o kadar kolay değil ama demliğin kendisini temizlemeye tercih edilebilir.


  • curious mind  (01.12.21 23:53:50) 
Biz demliği şöyle temizliyoruz:

Bir tane plastik süt süzgecimiz var. (Google'a yazın direkt çıkıyor)

Süt süzgecinin özelliği delikleri aşırı küçük, çay tanesinin geçemeyeceği kadar.

Demliği temizleyeceğimiz zaman lavaboda demliğe biraz su doldurup süzgece hoop döküyoruz. Sonra tekrar ediyoruz. Ta ki demlikte hiç çay tanesi kalmayana kadar.

Bütün çaylar süzgeçte kalıyor. Süzgeci de hoop çevirip çöpe döküyoruz. Yapışan çok az çay kalıyor, süzgecin altından pat pat 2-3 kez vurunca onlar da dökülüyor.

Demlik temizlemek 30 saniye falan sürüyor, herkese tavsiyemdir.
  • la lykia  (02.12.21 00:18:51) 
Porselen çaydanlık kullanırsanız temizlemesi çok daha kolay olacaktır. (Tadı da çelikten daha iyi olacaktır muhtemelen)

Porselen çaydanlığa 2 defa su doldurarak temizliyorum hiç vurmadan sarsmadan.

Demlik poşet çaylar da fena olmayanları var aslında ama yine dökme gibi olmuyor, ben earlgrey demlik poşet alıp dökme çaya ilave ediyorum en fazla.
  • hedep  (02.12.21 00:25:18) 
[]

Screenshot çektiğimin karşı tarafa bildirilmesi

Sanırım telefonda instagram ve snapchat bazı durumlarda bunu yapıyor, değil mi?

Peki bir uygulamanın bunu yaptığını nasıl anlarım? ***Mesela*** whatsapp'ı güncelledim diyelim. Belki de adamlar "sohbet ekranının görüntüsünü alınca karşıya bildirim gitmesi" özelliğini getirdiler yeni güncelleme ile. Bunu önceden bilmenin bir yolu var mı?


 
Yeni sürümde yapılan yenilikler düzeltilen eksiklikler yazılır sürüm notunda, böylece herkes bilir


  • freebird5406_2  (01.12.21 22:33:52) 
store'daki ürünün sayfasında güncellenen ana başlıkları genelde yazıyorlar.

bir de whatsapp, instagram gibi büyük sosyal medya platformlarında, o tarz olayları bütün gazeteler, sosyal medya haber yapıyor. whatsapp'a 1 saat erişim olmayınca bile her yer çalkalanıyor, o tarz gizlilik güncellemelerini illa ki görürsün haberlerde.

şu tarz siteler de var; www.ipa4fun.com

whatsapp app update history diye aratırsan genelde güncelleme geçmişlerini versiyon versiyon bulabilirsin.
  • ilgeru  (02.12.21 10:46:48 ~ 10:48:25) 
[]

Kendi fikrinden olmayan yeri/ülkeyi terketmek

Böyle bir terim vardı, galiba ???? voting gibi bir adı vardı. Neydi o?




 
foot voting

vote with your wallet dediklerine benzer bu da vote with your feet anlamında
  • aguen  (26.11.21 22:06:32) 
[]

Zam hariç arabanın benzin deposunu tam doldurmak mantıklı mı?

Diyelim ki önümüzdeki 5 gün zam gelmeyecek, ve siz bu 5 günde bir depo kadar yol yapacaksınız.

Ben şey düşünüyordum: yarım depo doldurayım, yolda benzin istasyonuna denk geldikçe üzerine eklerim. Böylece tam deponun ağırlığını taşımamış olurum. Tabi bunun etkisi ne kadar olur bilmiyorum.

Bir arkadaşım dedi ki: o pompalarda hata payı oluyor. Mesela ilk bir litreyi doldurmuyor (ya da öyle bir şey). Bu yüzden depoyu tam doldurmak daha iyi.

Hangisi mantıklı?

 
Valla hata payini bilmiyorum fakat ben fullerim, bir daha da ugrasmam


  • balpolen  (24.11.21 21:24:04) 
Her hafta zam geldiği için uğraşmazdım stresi bile yordu


  • olaylar olaylar  (24.11.21 21:27:26) 
depo 50 litre desek 25 litrenin öyle gözle görülür bir fark yaratacağını düşünmüyorum. uçak değil bu sonuçta.


  • jelly bear  (24.11.21 21:27:42) 
Kayda değer bir faydası olacağını düşünmüyorum. Ona bakarsan Benzinlige girerken motoru susturup tekrar calistirmak ta fazladan yakit tüketimine neden olur. Hatta detaylara dikkat edeceksek tasarruf yapmak için yakıtı sabah değil gece almak da etkili olur.


  • Kirmizibavul  (24.11.21 22:05:05) 
Devamli tam depo tasimak arabanin daha cok tuketmesine yol acar. Stepneyi bile cikardi araba ureticileri.

Arkadasin salliyor oyle hata olsa motosiklete alirken goruruz. Bombos depoyu fullesem bile 8 lt aliyor. Goruyoruz ne kadar aldigini.

Onun dedigi olay suydu, pompacilar musluk ile pompa arasindaki hortumda kalan benzini caliyorlardi eskiden.
90larda haber olmustu.

Belki izbe yerlerde yapan vardir, kalabalik yerde imkansiz.
  • divit  (24.11.21 22:49:48) 
muhtemelen benzinlikde durup arabayı yeniden çalıştırdığında daha fazlasını yakarsın.

aa bir de şey var, sürekli %50'nin üstünde depo dolu olacağı için, %50'nin altında olduğundan daha fazla yakacaksın.
  • altinci nesil caylak  (25.11.21 08:14:54) 
Bankaların kampanyaları var. 125 x4 liralık benzine 40 lira indirim gibi. Kampanya hangi benzinlikteyse. Başka şubesine denk geldikçe 125 liralık almak diyorum ben.


  • baal  (25.11.21 08:24:37) 
Yakıt tüketimini hesaplamak daha kolay oluyor depoyu doldurunca.


  • inheritance  (25.11.21 08:55:20) 
[]

Hangi pantolon diz yapmaz rengi atmaz

Siyah ya da lacivert pantolon almak istiyorum. Eskiden LCW'den chino pantolon alırdım, hem rengi birkaç yıkamada solardı, hem de giydikten kısa bir süre sonra tuhaf bir şekil alırdı, sandalyede oturup kalktıktan sonra bile.

Galiba kumaşının %100 pamuk değil de başka bir şey olması lazım? Ne almak lazım, o tarz pantolon? Marka, model veya kumaş içeriği tavsiyeleri alabilirim.

- Senin aradığın A markada var.
- Senin aradığına B kumaşı deniyor.

gibi cevaplarınızı bekliyorum.

 
Hocam lcw veya o ayarda markalardan giyinerseniz bu sikintilari yasarsiniz, ust segmente cikmaniz gerekiyor. Kiyafette bu markalardan dogru durust bir sey çıkmaz. Zara, jack jones gibi markalardan alin kıyafetleri. Bu seviyelerde markalara bakin.


  • stavro  (10.11.21 23:47:10) 
Zara'yı falan geçtim Levi's kotları bile yapıyor.


  • roe  (11.11.21 00:17:10) 
[]

Apple store öğrenci indirimi

Apple store'un fiziksel şubesine gidip indirimli fiyattan alabiliyor muyum? Evet ise, öğrenci belgesi mi götürmek gerekli? Evet ise, öğrenci belgesini çıktı almak mı gerekli, yoksa pdf dosyasıyla gitsem bir şekilde hallederler mi?




 
pt.com.tr'den al ne alcaksan. çok daha ucuz eğitim indirimi ile.
yetkili apple satıcısı

  • jelly bear  (09.11.21 17:45:32) 
Evet, PDF yeterli ama mail atmanız gerekiyor, onlar çıktı alıp kendi arşivlerine kaldırıyorlar.


  • orient blue  (09.11.21 17:57:17) 
[]

Özel sağlık sigortasını kullanmak

İşyerim bana özel sağlık sigortası yaptı. Her ay yenileniyor. İşe başlayalı 1 ay oldu. Kalabalık devlet hastanelerine gitmekten çekinip ertelediğim birkaç şey vardı (dahiliye, cildiye).

Acaba diyorum, özel sağlık sigortasıyla anlaşmalı bir hastanede hem dahiliye hem cildiyeye gitsem sigorta "noldu ya daha bir ay oldu, 2 doktora gittin, sana artık sigorta yapmıyorum" der mi? Bir tane daha gitsem? (göz doktoruna)


 
demez zaten limitin vardır(karşılama limiti)


  • floydian  (07.11.21 15:05:51) 
Sigortanızın çağrı merkezinden ya da Uygulamasından limit ve ne kadar kullanıldığı bilgisini öğrenebilirsiniz.


  • dreamnesiac  (07.11.21 15:47:35) 
Eskiye dayalı bir rahatsızlık ise karşılamaz. Siz doktora gidince şikayetim geçen seneden beri var vs demeyin sadece. Ben o kadar bünyesi zayıf biriyim ki bazen ayda 5 doktor görüyor beni.
Bunun haricinde bazı poliçeler muayenenin %20 si eczanenin %40ı gibi fark ödemek üzere örneğin senede 10.000tl karşılamak üzere yada yılda 10 muayene gibi anlaşmalar ile yapılır. Yani sigorta 10.000tl ye kadar anlaşmadaki oranlar üzerinden karşılar kalanı sizden. 10 muayene gibi sayılı case var ama tam nasıl oluyor deneyimlemedim.
Siz işyerinden sigortanızı öğrenin hangi firma ise çağrı merkezini arayın poliçenizi atsınlar. Limitine hangi hastanelerde geçtiğine bakar gidersiniz.
Bir de poliçeler yıllık olur o limitleri bir sene boyunca kullanacaksınız aylık sıfırlanmaz ayrıca özel bir madde yoksa.
  • cilekli pasta  (07.11.21 17:13:42) 
[]

Geometri/desen çizme sanatında bir teknik

Şu resme bakalım:

encrypted-tbn0.gstatic.com

bunu cetvel ve pergelle çizmek bir şekilde mümkün. Benim anlamadığım, bunu şu aşağıdaki hale nasıl getirebiliriz? (desenler %100 aynı değil ama aynıymış gibi düşünün)

i.pinimg.com

İlk resimdeki siyah çizgiler, ikinci resimdeki kalın beyaz şeritlerin tam ortasına denk geliyor. Nasıl yapılacak bu?

 
İlk eskiz ikinci eskizin orta akslarını belirliyor. Yani örneğin ikinci eskizdeki şeritlerin genişliği 1 cm ise ilk eskizdeki aksların sağ ve solundan 5 mm paralel çizgiler çektiğinizde şeritleri oluşturmuş olursunuz.
Sonrasında hangi şerit üstte kalacaksa onunla kesişen çizgileri silersiniz. İlk eskize ek bir dış çerçeve çizilmiş onu da çizer ve boyamasını yaparsınız.

  • glavina  (23.10.21 14:40:42) 
youtube a how to draw islamic geometry pattern yazarsan bir çok uygulama videosu çıkıyor


  • freebird5406_2  (23.10.21 14:41:57) 
@glavina peki o 5 mm çizgileri nasıl çiziyorum? Gerçekten 5 mm ölçerek mi? Bu biraz zor gibi. belki 5 mm kalınlığında bir cetvelin (o kadar ince bir cetvel varsa) bir kenarını orta aks'a dayarım, diğer tarafına çizgiyi çekerim?


  • vatanperver  (23.10.21 15:20:51 ~ 15:23:06) 
Oynar başlıklı açısı ayarlanabilir t cetvellerinden kullanabilirsiniz. Bir gönye yardımıyla mesafeyi ayarlayıp cetveli kaydırarak çizebilirsiniz. Daha basit bir yöntem ise aksları çizdikten sonra geniş uçlu bir marker ile çizgiyi ortalayarak üstünden geçmeniz.


  • glavina  (23.10.21 20:04:37) 
[]

Araba düşük hızda tuhaf hareketler yapıyor

Geçen sene çok yavaş trafikte birinci vitese takardım, sonra ne debriyaj ne gaza basardım, kendi kendine sakince giderdi, 5-10 km hızla.

Şimdi öyle olmuyor. Araba birinci vitesteyken ve hiçbir pedala basmıyorken şunlar oluyor: Hani araba stop ederken ileri geri gider titrer ya, onun gibi oluyor. Stop etmiyor, ama edecek gibi neredeyse.

Mecburen sürekli debriyaja basıyorum, sonra tekrar arabayı hızlandırıyorum, tekrar debriyaja basıyorum...

Arabada değişen bir şey yok. Ne olmuş olabilir?

 
Rolanti düşmüş gibi geldi. Mevsim değişince olur. Broadway olsa cikleyi çek hafif derdim


  • top_secret  (16.10.21 17:09:04) 
debriyaj balatası bitmiş olabilir.

www.otopratik.com.tr
  • false pretension  (16.10.21 17:16:22 ~ 17:17:11) 
Filtrelerle ilgili sıkıntı olabilir son bakım üzerinden uzun zaman geçtiyse tekrarsan bir bakım yaptırmanızı tavsiye ederim


  • apocalipy  (16.10.21 17:38:25) 
baskı balatayı bitiriyor olabilirsiniz. bahsettiğiniz kullanma yöntemi tam olarak bunun nedeni imiş (başkasının yalancısıyım).


  • zgrydn  (16.10.21 18:59:38) 
Buji.


  • abuzer  (16.10.21 19:05:23) 
Dostum bir ateşleme sikintisi var buyuk ihtimal. Buji veya bobinler sikintili. Buyuk ihtimalle de bujidir bobin değil.
Baski balata oldugunu sanmıyorum. Bujilere baktir.

  • stavro  (16.10.21 19:52:37) 
Yukarıda yazıldığı gibi çok fazla sebebi olabilir. Öyle ki piston arızası bile olabilir.

Basitten ilerlemek lazım. Bujiler, buji kabloları, gaz kelebeği temizliği, direkt enjeksiyonlu motor ise subap kirlenir onun temizliği, oksijenmetre arızası diye gider.
  • bana kedicik derdi  (17.10.21 00:32:07) 
[]

Hızlı tren nasıl yapılır

Entry'lerde görüyordum:

"yüksek hızlı tren kaza yaptı, çünkü adamlar eski rayların üzerine hızlı gidebilen treni koydular. böyle iş bilmezlik olmaz"

gibi şeyler diyorlar. Peki halihazırda iki şehir arasında tren hattı varsa, ve bu şehirler arasına hızlı tren yapılmak istense ne yapılması lazım?

Yeni ray mı döşenmesi lazım? Evet ise, bu yeni rayların eskisinden farkı ne olmalı?

 
Uzman değilim ama mantıken trenin daha yüksek hızda gidebilmesi için daha “düz” raylara ihtiyacı var. Daha geniş viraj açıları, rayın virajlardaki eğimi, daha rijit raylar, düzgün ek yerleri, uygun sinyalizasyon, vesaire. Eski trenlerle yht’lerin iz genişliği ve teker taban genişlikleri aynı mı bilmiyorum. Farklıysa zaten mecburen yeni ray lazım. Ekolojik etkiler de var tabii. Kuş sürülerinin arasından 50’yle geçmek başka, 250’yle geçmek başka malum.


  • orient blue  (09.10.21 16:28:55) 
chrome'da sayfayı türkçeye çevirince anlaşılıyor: www.quora.com


  • ya ben lan neyse  (09.10.21 16:50:39 ~ 16:50:52) 
Bir Makinist olarak orient blue arkadasa katiliyorum.
Almanyada YHT lere öncelik taniliyor mislal ayni yolda yük yada banyölü tren varsa onlar solaniyor.

Önemli olan 160km/h dan hizli gitmek icin ETCS kontrol sistemi gerekiyor, lamba gibi sinyallere gidemez bir tren. 250-300kmh firen mesafesi yetmez.
  • samiabi19  (09.10.21 20:55:04) 
[]

Troy apple mağazası

Bir iphone'u capitol avm'deki troy apple mağazasından almak ile zorlu/akasya avm'lerdeki apple mağazasından almak arasında ne fark var?

Fiyat? Garanti?


 
garanti farkı yok. troy bazen indirimli satıyor. apple mağazaları hayatta indirim yapmaz.


  • jelly bear  (08.10.21 20:58:29) 
Apple Türkiye’nin getirdiği cihazı satıyor ama kota doldurmak, hedef tutturmak icin indirim yapabilir ya da taksit, kılıf hediyesi/indirimi gibi güzellikler yapabilirler.


  • fever  (08.10.21 23:00:19) 
Apple store ilk 14 gün içinde memnun kalmasan iade alıyor. Diğerlerinde yoktu


  • efruz  (08.10.21 23:01:22) 
[]

Hangi bulaşıkları suya tutsak yeter

Deterjan kullanmadan, elimizle birazcık ovabiliriz.

1. havuç kesilen bıçak
2. elma kesilen bıçak
3. içine üzüm konmuş tabak
4. içine dilimlenmiş elma konmuş tabak
5. içine dilimlenmiş domates konmuş tabak
6. kuruyemiş tabağı (fındık, fıstık, çekirdek, kaju vs.)
7. türk kahvesi fincanı
8. türk kahvesi tabağı
9. türk kahvesi cezvesi

 
Kuruyemişler yağ bırakabiliyor.
Diğerlerinin tümü yağsız. Sadece su ile yıkanabilir.
Su tutmak derken de, tabağın kurumamış olması halinde su tutmak yeter.
  • pro9it9is9  (03.10.21 19:24:49) 
içine meyve konmuş ve meyve suyu ile sırılsıklam olmamış tabak

ancak ağız, tükürük değen nesneler deterjanla yıkanmalı görüşündeyim.
  • janderzel zartanyan  (03.10.21 19:26:18) 
yalniz yasiyor, tabak canagi sadece sen kullaniyorsan yag degmemis seyleri suya tutsan ve elle ovalasan yeter evet. yag degdiyse (lavabo icine koyduysan ve degdiyse de) sabunlaman gerek yagi cozmek icin.

birden fazla kisi kullaniyorsa tabii hepsi sabunlanmali.
  • robokot  (03.10.21 19:44:43) 
6 ve 7 makinaya.

Diğerlerinde su ile durulamaktan kastınız kalem başına 1 bardaktan fazla ise makineye koymanız daha çevreci olur.
  • zimbirik  (03.10.21 19:44:57) 
Türk kahvesi fincan tabağı haric hiçbirini duru su ile yıkamam.

En masumları meyve tabakları duruyor ama yine de Meyve tabakları için bir küçük fırt deterjanla hepsini sıradan ovalarım, ama yine de sadece su tutup geçmem :(

Kahve fincanı, cezvesi filan zaten...
  • invictae  (03.10.21 19:45:31) 
9 daki kahve yokunun akması baya su götürür çeşme altında. O yüzden makinaya.


  • zimbirik  (03.10.21 19:45:36) 
bana hepsi gibi geldi.


  • bohr atom modeli  (03.10.21 23:38:30) 
bu durumlar için amway'in konsanstre sabunu var. bir sprey şişesine 1 lt suya 1-2 kapak şeklinde ekliyorum. sadece suya tutmak yerine önce güzelce spreyleyip durulayınca çok daha temiz oluyor.


  • orpheus  (04.10.21 00:00:23) 
[]

Yapı kredi mobil (android) - kampanya bildirimlerini kapatma

Zırt pırt "şu kadar kredi çekin şöyle kazanın" falan diye bildirim (notification) geliyor.

Uygulamada bildirim ayarlarlarına girdim, para giriş-çıkışı, kredi kartı ödeme hatırlatması gibi bildirimlerin ayarlarını buldum, ama reklamların bildirimlerini bulamadım.


 
telefonunuzda: ayarlar -> bildirimler -> tüm uygulamalar altında istediğiniz uygulamanın bildirimini açıp kapayabilirsiniz.


  • fuurkan  (07.10.21 21:15:22 ~ 21:15:34) 
@fuurkan iyi de ben onu sormadım ki


  • vatanperver  (07.10.21 22:14:42) 
[]

İş değiştirirken gelir vergisi beyanı

Merhaba, memurluktan istifa edip özel şirkete geçtim. Arada 2 gün işsiz kaldım. Bana dediler ki, "önceki işveren nezdindeki kümülatif gelir vergisini vergi dairenize bildirin."

Önceden memur olduğum için bir şey yapmam gerekir mi?


 
gerekmez, devlet kaynakta kestiği için bildiriyor zaten.


  • fistikthecat  (25.09.21 21:13:09) 
Özel şirket vergi kesintilerini bu sene içinde siz hiç gelir elde etmemişsiniz gibi, sıfır gelirden başlatacaktır. Burda olay gelecek sene gelir vergi borcu çıkmaması için devletten aldığınız son bordroda yer alan gelir vergisi matrahını yeni başladığınız özel şirketin İK, muhasebe ya da bordro/maaş işleri yapan birime bildirmeniz. Brüt maaş üzerinden özel şirket ile anlaştıysanız, maaşınız düşecek, ancak gelir vergisi borcu ile uğraşmayacaksınız.


  • erdogo  (25.09.21 22:40:38) 
[]

Aliexpress siparişlerimiz noluyor

Bir ara (yıllar önce) sipariş vermiştim, hiçbiri gelmemişti. Peşine düşmemiştim ucuz şeyler diye. Zaten takip numarası da yoktu. Şimdi yine birkaç zamazingo alsam diye düşündüm.

1) Dikkat etmem gereken bir şey var mı? Kargo şu olsun bu olmasın gibi.
2) Türkiye'de bunun vergisiyle uğraşacak mıyım? Ziraat bankasına git para yatır dekont al vs.
3) Fiyat sınırı var mı? 20-30 dolarlık bir şey alsam mesela.
4) Vergisi varsa ne kadar tutuyor belli mi? Daha pahalıya patlamasın.

 
Amazon gibi onlar da artık vergisini direkt alıyorlar alışveriş esnasında, bir şeyle uğraşıyorsunuz yani.


  • veritaslibertas  (19.09.21 16:23:12) 
Takipli kargo olmasına dikkat et.
Ayrıca bazı ürünlerde direkt vergi yansıtılıyor.

Takipli aldığım kargoların hepsi ulasti
  • kaiserr76  (19.09.21 16:29:26) 
[]

Gömleğimin yakaları çok açılıyor

Normal erkek gömleği işte.

Bazı gömleklerin yakaları şöyle açılıyor:
cdns-images.dzcdn.net

Halbuki ben şöyle dik dursun istiyorum:
foto.haberler.com

Sorularım:

1) Düzeltmek mümkün mü? İçeriden dikmeyi düşündüm ama saçma mı olur? Diksem neresini dikeyim?

2) Gömlek alırken o şekilde olup olmayacağını önceden anlayabilir miyim? Mağazada dik duruyor, yıkanınca bazısı açılıyor.

 
ütülerken yakayı katlayıp ütülemeyi denedin mi? ben öyle ütülüyorum açılmıyor. bazı gömleklerde orası açık durmasın diye düğme oluyor. dümdüz dikersen garip durabilir ama bir düğmeyle beraber dikebilirsin eğer modeli müsaitse.

www.dufy.com.tr
  • olutaklidi  (19.08.21 22:11:37) 
Düğme dikersen ilik de açman gerek. Bana daha çok düğme dikerek çözülür gibi geldi. Bazı modeller öyle açık dursun diye yapılıyor.


  • 1bir1bir1  (19.08.21 22:13:18) 
ben bu derdimi bir kuru temizlemecide dile getirmiştim. yakanın altına, gömlekle yaka arasının iç üst kısmına çift taraflı bant yapıştırabileceğimi söyledi. o günden beri öyle yapıyorum. özellikle şeffaf bantlar iyi iş görüyor. küçük kare şeklinde yapıştırsanız bile olur. ancak bant varken yıkamamak ve ütü yapmamak ya da dikkat etmek gerekir.


  • violetsky  (19.08.21 22:53:15) 
E kravat bunun için var.
Kravatlı giymek için yapılmış gömlekler almayabilirsiniz, keten veya pamuklu casual gömlekler giyin
Hem yakası açık hem de kravatsız bu modeller (görselde paylaştığınız da) hiç hoş olmuyor, şık durmuyor.

Uygun gömlek seçin
  • rewlack  (19.08.21 23:35:46) 
çözüm yaka balini.

tuhafiyelerde de, internet ortamında da satılıyor. yakalarında göreceksin, balin girişi varsa bunnlardan takıyorsun, dimdik duruyor yakalar.

m.n11.com
  • mermize  (20.08.21 08:21:37) 
Bazen görünmez çıtçıt da işe yarıyor. Yani ilk düğmeyi geç (kravat düğmesi diyelim) ikinci düğme biraz aşağıda kalıyor, zayıf ya da ünce boyunlu falan olunca yaka çok açılıyor gibi. Onun çözümü şu: şeffaf çıtçıt alınıp hayalet ip ile içten iki düğme arasında istenilen açıklık sağlanılır ve dikilir. Yani tam anlatamadım ama yaka çok açılmasın diye iki düğme arasına toplu iğne takmış mantığı gibi düşünün.

Bu işlem yakayı topladığı için hem çok açılmaz, hem yakalar dikleşir. Yukarıdaki yaka balini yakanın dik durmasını sağlar ama bağrın açıklığı için yazdığım işlemle kesin çözüm olur. Terzi tavsiyesidir
  • epitaf  (20.08.21 08:39:59) 
yaka baleni ya da çıtçıt ya da çift taraflı bant demeye gelmiştim. hepsi söylenmiş. bana bir şey bırakmamışlar.


  • co2s2  (20.08.21 10:46:42) 
[]

Aynı pozisyona farklı sitelerden başvurmak

Yazılımcı pozisyonu için bakıyorum ki şirket hem linkedin hem kariyer.net hem de başka sitelerden ilan vermiş.

Bunların sadece biri yerine, birkaç tanesinden başvuru yapmak kötü bir fikir mi?


 
bu isi cok istedigine dair bir ozur notu ile 2. basvuruyu yaparsan degil.


  • buenosdias  (30.07.21 12:38:25) 
evet, kötü fikir.

"başvurduğu işin aynı iş olduğunu bile anlamadan sıradan başvuruyor" derler.
  • co2s2  (30.07.21 12:39:25) 
yabancı ülke ise kötü fikir
türkiyede kötü olmayabilir.

  • rewlack  (30.07.21 12:40:12) 
Binlerce başvuru alacak bir pozisyonsa ikisini de deneyebilirsin, insanların çoğu böyle yaptığı için artık bir noktadan sonra çok olumsuz bir etki bırakmıyor. Ama kesinlikle işi çok istediğinin göstergesi değil.


  • Bruce  (30.07.21 12:50:11) 
Bir sürü yazılımcı başvuru arasında bu kişi 2 kere başvurmuş diyemezler.

Bence kötü fikir değil. Bir çok kişi linkedin inde koydukları ya da kariyerde koydukları bi kriterden elenebiliyor, belki görüşmeye gitse işi alacak ama ik nın önüne cv bile gelmiyor. Cvnin görülme ihtimalini bir kaç yöntem ile başvuru yaparak arttırmak mantıksız değil.
  • zimbirik  (30.07.21 14:08:16) 
Alanım yazılım değil ama böyle sağdan soldan saldırıp freelance iş almışlığım var. Şu an ona devam ediyorum hatta.


  • adetsancısı  (30.07.21 14:33:27) 
[]

Dışarıda arabada ne sıklıkla kuş pisliği oluyor

Bizde kapalı otopark yok, arabada günde 2 tane falan kuş pisliği oluyor. Üstelik çok ağaçlı bir mahalle de değil burası. Ağaç altına koymuyorum. Üstüne konup mu pisliyorlar anlamadım.

Kapalı otoparkı olmayanlar, size de aynısı oluyor mu? Hemen temizliyor musunuz? Boyaya zarar veriyor diyorlar.


 
Uçarken de yapıyorlar. Hemen temizlemiyorum. Pek önem vermiyorum arabaya. Belki çok para versem, sıfır almış olsam o zaman dikkat ederdim.


  • himmet dayi  (11.07.21 21:24:40) 
Uçarkenyapıyorlar. Çok umursamıyorum. Bizim araçta da çok oluyor kuş pisliği. Yağmurlu bir dönemse o zaman nemli kaldığı için zarar verebilir belki ama kurumuş kuş bokunun bi zararı olmaz gibi düşünüyorum.

Bizim araçta kavlama dökülme olmadı.
  • zimbirik  (11.07.21 21:38:20) 
Dün yıkattım yaklaşık bir saatlik kadar sürede kuş pisliği iki ayrı noktada kendini gösterdi.
Bazı kılavuzlarda da yazar boyaya zarar verdiği. Oje - aseton ilişkisi gibi düşünebilirsin.
İmkan varsa hemen temizlerim.
Bazen de, dünya malı zaten eskiyecek diye çokta bakmıyorum.
  • Erva  (11.07.21 22:19:05) 
Ek bilgi. Sgac olmada da elektrik tellerinin altina cekiyorsaniz kuslar oralara da konup hacetlerini gideriyorlar. Bir de bana denk gelen kuslar butun işkembeyi bırakıyorlar. Ya da ben sansima.

Tellerin altina denk getirmemeye calisin prk ederken
  • exlibris  (12.07.21 00:38:16) 
Boyaya zarar verir, eritiyor vernigi aninda silmen lazim.


  • divit  (12.07.21 01:23:38) 
ustune su dokup iyice islatip nazikce o pisligi temizlemen lazım. sakın ha 3-4 gun falan temizlememezlik yapma.


  • phiphi  (12.07.21 01:58:02) 
Bir ara bizim sokağa martılar dadanmıştı, her gün pislik oluyordu. Büyük kuşun pisliği büyük oluyor, tam da kapı aralarına denk getiriyorlardı. Kurursa çıkarması da zor oluyor, görünce arabada taşıdığım camsil ile 20-30 saniye kadar bekleyip mendille temizliyordum.


  • Tutkun  (12.07.21 08:37:19) 
[]

Lavabo gideri taşıyor

Banyoda lavabonun hortumunun girdiği yer var ya, oradan su akıyor, taşıyor. Ama hemen değil, musluğu açtıktan 5-10 saniye sonra.

Ne yapmalı, nasıl düzelir?


 
lavobo açıcı döküp kaynar suyu basın (2 litre). O borunun takıldığı yerden sonrası pislikle dolmuş, borunun debisi azalmış. Su da tam gidemediği için saçma sapan yerlerden taşıyor. Lavobo açıcıyı basınca yağ gibi akar (Mr. Muscle lavobo açıcı iyi bir ürün örneğin).


  • himmet dayi  (11.07.21 20:48:21) 
ya da bir gider alıp değiştirin, 10 lira bir şeydir. koku falan da yapma durumu vardır bir yandan, sakaldır, saç kılı tıkanmıştır illaki.

iki dakikalık iş. elinizle sıkıp hallederziniz, biri zaten lavabonun altına bağlanır, diğer ucu adaptörlü gidere sokuverirsiniz.
  • mermize  (11.07.21 20:58:14) 
[]

Burun ameliyatı olayım mı?

Daha rahat nefes almak için. Doktora sordum, "sen bilirsin, istersen burun kemiğindeki hafif eğriliği düzeltiriz" dedi.

Özellikle geceleri ağzımı açıyorum daha rahat nefes almak için. Gündüzleri iyiyim genellikle.

Bazı ameliyat olanlar diyor ki, "ilk bir sene iyiydi, sonra eski haline döndü." Öyle olacaksa hiç boşuna ameliyat olmayayım. Ya da otrivine kullanayım ara sıra.

 
Bizim ailede de var bu. Biri annem olmak uzere 4 yakinim ameliyat oldu. Hepsi de maalesef birkac sene sonra geriledi diyorlar ama ameliyat olmadan onceki hale gore yine iyilermis.


Bende de ayni sorun var, ben de kararsizim olup olmamak konusunda.
  • invictae  (29.06.21 15:53:53) 
Valla ben yıllar önce oldum, bi farkını da hissetmedim en başından beri.


  • noluyo yaa  (29.06.21 15:54:18) 
Ben de oldum ve herhangi bir gelisme olmadi. Yani basta iyiydi sonra tekrarladi diye bir durum yok, hic iyilesmedi. Bazilarinin sansi daha iyi oluyor tabi.


  • hot potato  (29.06.21 16:34:50 ~ 16:35:15) 
yıllar önce oldum, hala iyiyim. benim için hayatımı değiştiren bir ameliyattı. geceleri ağzımdan nefes aldığım için sürekli üst solunum yolu enfeksiyonu geçirirdim. (yılda min 5-6 kere)


  • ofelia  (29.06.21 16:45:30) 
eğrilik dışında problem varsa, mr ve tomografi ile baktıysa nefes almada güçlük çekiyorsan olmayı düşünebilirsin

ama orjinali bozma değmez
  • bir soru sorcam  (29.06.21 16:45:54) 
bende de herhangi bir gelişme olmadı, hatta zaman zaman daha da kötüleşmiş gibi hissediyorum.


  • vestasy  (29.06.21 16:47:56) 
ben oldum. süper bir şey. sen de ol. nefes alabieleceksin.


  • silver apple  (29.06.21 17:02:35) 
Çok gerekli olsaydı, bence doktor "sen bilirsin" demezdi.
Sadece burundan değil, geniz eti de sorunun nedeni olabiliyor.
Mentollü ajanlar (Vicks gibi) da burun delikleri çevresine dıştan sürülünce rahatlatıyor.
  • pro9it9is9  (29.06.21 17:24:58) 
Ben de cuma günü olucam bu ameliyattan. Yıllardır aynı sorunu yaşayıp duruyorum. Bir süre sonra geri dönerse aralıklı olarak radyofrekans uygulatmayı düşünüyorum. Yine de bu haline göre iyi olur bence.


  • dougsampson  (29.06.21 18:14:37) 
[]

ipad için pdf okuyup not alma programı

Hepsi aylık/yıllık üyelik sistemine dönmüş, yılda 300-400 lira falan istiyorlar.

Ücretsiz olanlar en fazla 3 pdf okuyabilirsin vs diyorlar.

Mümkünse ücretsiz, değilse de tek seferlik çok fazla ödeme yapmadan kullanabileceğim uygulamalar neler? 100-150 lira veririm diyelim maksimum.

 
Ben uzunca bir sure Flexcil kullandim (TR fiyatini bilmiyorum maalesef $5 odemistim tek seferlik) ama artik Apple'in ucretsiz Books uygulamasini kullaniyorum. Not almam gerekirse de multi window'dan Notes ya da One Note'u aciyorum yanina :100:


  • elon  (24.06.21 21:13:52) 
GoodNotes, çok memnunum. Okulda çoğu arkadaşım kullanıyor.


  • gokank4  (24.06.21 23:55:04) 
ibooks not alamıyor muydu yav? Pdf de epub da açıyordu alayını güzel güzel.


  • hedep  (25.06.21 00:17:58) 
Goodnotes ve Liquidtext

Ben tableti defter gibi kullanıyorum. Goodnotes kalemle not almada çok başarılı. Aynı zamanda içeriye pdf aktarıp ilgili dosya içinde kalem/klavye ile not alabilirsiniz.

Bir de çok beğendiğim liquidtext var. Bir defada 280 lira ödeniyor. Ben öğrenci kimliği fotoğrafını yükledim öğrenci fiyatı olan 90 lira ödedim. Bir yandan pdf okurken notlarınızı kenardaki alana ekleyip, eklediğiniz notları export edebiliyorsunuz. Bence aradığınız uygulama bu. Ücretsiz versiyonu indirip bir karıştırın.
  • jazzabel  (25.06.21 00:19:58) 
liquidtext ciddi okumalar için iyiydi, ben de aldım ama fazla özelliği vardı bana göre.

ben not vs. için senelerdir notability kullanıyorum
  • passion rules the game  (25.06.21 07:20:27) 
[]

Eve çiçek almak

Kazıklanmadan nereden nasıl çiçek alıyorsunuz?

1) Bazen uzun dayanıyor, bazen hemen çürüyor.

2) Mesela sokaktan 20 karanfil alıyorum, ufacık demet oluyor ve çiçekler birbirini eziyor. Halbuki bazı çiçekçiler çalı gibi bir demet yapıp aralara 6-7 tane karanfil koyuyor, çok da güzel görünüyor.

3) Bir de ben fiyat biçemiyorum. Çiçekçi diyor ki, abi şöyle bir demet 100 lira olur. Hadi 70 yap indirim yap diyorum. Tamam 80 olsun diyor. Kazıklandım mı anlayamıyorum.

 
Almıyorum çünkü sürekli kazıklanıyorum :) Onun yerine lavanta alıyorum, çok uzun süre gidiyor. Birine alacaksam da çiçeksepetinden alıyorum valla, ortalama bir şey oluyor ama ne ödeyeceğimi biliyorum en azından. Bazı insanlar herkesle muhabbet kurup pazarlık yapabiliyor, ben tam tersiyim maalesef :(


  • whoosie  (22.06.21 18:09:33) 
genellikle ayni cicekciden aliyorum (sokak tezgahi) hangi gunler cicek almaya gittigini bildigimden hep sonraki gun aliyorum boylelikle yaklasik 1 hafta dayaniyor.
fiyatlari genelde hep bi 10 tl yuksek soyluyorlar nasilsa pazarlik yapacaklar diye galiba. dedigim gibi ayni yerden ve duzenli alinca ne o beni yoruyor ne de ben onu yoruyorum, bunlar 20 ama sana 15 olur diye kendisi soyluyor. eger cok pahali gelirse bu seferlik su kadar olsun diyorum, orta yol buluyoruz.

  • 65 derece  (22.06.21 18:33:02) 
[]

Burası istanbul'da tam olarak neresi? Beşiktaş galiba

Beşiktaş kabataş civarı bir yer ama tam olarak neresi?

Dolmabahçe sarayının bahçesi mi?


 
Beşiktaş Anadolu Lisesi'nin bahçesi.


  •   (19.06.21 19:41:04) 
bal'ın bahçesi +1


  • rose parks  (19.06.21 20:08:32 ~ 20:13:42) 
sabancı öğretmenevi'nin orası gibi geldi.


  • evimin paspasi  (19.06.21 22:30:09) 
[]

Geç yaşında avrupaya taşınınca emeklilik

22 yaşında çalışmaya başlayan birisi, 35-40 yaşında avrupada (mesela almanya) iş bulup orada çalışmaya başlasa ve geri dönmese, türkiyede brüt maaşından kesilen emeklilik primleri boşa mı gitmiş olur? Almanyaya gidince 10-15 sene kalıp geri dönse, almanyada ödediği primler boşa mı gitmiş olur? Bu kişinin emekliliği nasıl olur?




 
bildiğim kadarı ile ödemeler boşa gitmez,

ama doldurman gereken bir gün var. o gün hesaplanır ve değeri ile çarpılır. sen bu değeri elden ödemeyi kabul edersen emekli olup maaşını alırsın.

mesela atıyorum 320k öde sana 3200tl maaş bağlayacağız dediler. 100 ay 9 yıla çıkarırsın. şimdi tabi binbir türlü hal var o sebeple yaşlılık zamanlarında gelen garanti ödeme bence yaşlılık için faydalı. bildiğim kadarı ile herşeye haciz geliyor ama emekli maaşına gelmiyor mesela.
  • duyurukullanıcısı  (18.06.21 12:21:56) 
Bir fikir söyleyeyim, emekli sandığı - sgk geçişleri şu şekilde oluyor,

Emekli sandığının daha çok kesintisi var, emekli olduğunda daha çok maaş alıyorsun. ama atıyorum 100 günlük prim için senden 200 birimlik para kesiliyor.

SGK da ise daha az kesinti var. Emekli olduğunda daha az maaş alıyorsun. 100 günlük prim için senden 150 birimlik para kesiliyor.

Emekli olacağın zaman hangisinden emekli olacaksan diğerindeki iş günün emekli olacağın sisteme devrediliyor. Ama yalnızca iş günün devrediliyor. eğer emekli sandığından ödeyip sgkdan emekli olursan daha çok prim kesintisi olduğu halde sgk nın aldığı maaşı alırsın.

Bu tip bir mantık var mı bilmiyorum. Ama iş günü devrin olur merak etme diyenlere önemli olan iş gününün devri olmadığını söylemek istiyorum.
  • zimbirik  (18.06.21 12:57:31) 
turkiye-almanya (ve bir cok ulke) arasinda karsilikli anlasmalar var, hicbir priminiz yanmaz.


  • bay b  (18.06.21 13:13:13) 
alttaki linki ve ornekleri iyice oku.Tum sorularinizin cevabi bu linkte

www.dunya.com
  • turkuaz  (18.06.21 14:19:50) 
hiç çalışmasanız dahi adınıza yapılan prim ödemeleri yanmaz. emeklilik yaşınızı doldurduğunuzda toplu ödeme alabilirsiniz.
ayrıca ülkemizin birçok avrupa ülkesiyle sosyal güvenlik anlşması vardır dolayısıyla bu ülkelerdeki çalışmalarınız anlaşma kapsamında birbirine eklenir veya borçlanırsınız.

  • windymimas  (18.06.21 15:04:29) 
Ben size bu meselenin Türkiye ayağını anlatayım.

Almanya ya da Nikaragua farketmeksizin, Yurtdışında sigortalı olarak çalıştığınız süreleri daha sonra belgelendirmek şartıyla borçlanarak ödeyebilir ve Türkiye'deki günlerinizde ekleterek gerekli şartları sağladığınız takdirde emekli olabilirsiniz. Eğer çalıştığınız esnada TC vatandaşlığından çıktıysanız, sadece Türk Vatandaşı olarak çalıştığınız süreleri borçlanma hakkınız oluyor.

Çok gelen bir soru:

Almanya'da senelerce çalıştınız diyelim. Zaten bir dünya para kesildi sizden, yine de mi para ödeyeceksiniz?

Evet, ödemeniz lazım maalesef. Günlüğü en düşük 53,66 TL ve yatırdığınız primler Bağkur primi sayılıyor. Emekli olunca en çok ne kadar maaş alırsınız bilmem ama en az 1500 TL maaş alırsınız. Gerçi günlük 53 TL den fazla ödemediyseniz de zaten muhtemelen en fazla da o kadar alırsınız.

Aslında arada sözleşme olan bazı ülkeler için (mesela Almanya) iki ülkedeki primleri birleştirerek emekli olma yolu var ama kimse kullanmıyor bu yolu çünkü nihayetinde aylık 100 - 200 TL maaş bağlanan saçma sapan bir uygulama. Sözleşme aylığı deniyor buna.

Yeryüzünde 200'e yakın ülke içinde gerçek anlamda prim transferi yapabileceğiniz tek ülke ise İsviçre. Oradaki çalışmalarınızı Türkiye'ye transfer ederek normal bir şekilde emekliliğe hak kazanabilirsiniz.
Tabi ki yeteri kadar çalışmak ve diğer normal emeklilik şartlarını da taşımak kaydıyla.

Bazı ülkeler şahsa prim iadesi yapıyor ama tabi bir sürü şartı olabiliyor bunun. Kaldı ki neticede size yapıyor o iadeyi. Oradaki haklarınızı kaybetmiş oluyorsunuz. Siz iade aldınız diye buradan emekli olacağınızın da bir garantisi yok. Türkiye'de ise kadınlar 58, Erkekler 60 yaşına gelmeden prim iadesi alamıyor.
  • nihayet  (19.06.21 01:05:59) 
[]

Sokaklardaki pitbull'lar

Ya bu konu hayli canımı sıkmaya başladı. Korkuyorum napayım. Geçen gördüm, pitbull öyle tek başına dolaşıyordu çarşıda. Kahvedeki amcalar höyt hoşt falan dedi, köpek başka bir tarafa gitti.

Mahalle aralarında da görüyorum, bazen tasmalı bazen tasmasız. Belki sahibi uzaktan izliyor, gezsin diye biraz bıraktı.

Bununla ilgili atılan bir adım var mı? Sokakta pitbull görünce takdir edersiniz ki polisi aramak yerine hızlıca oradan uzaklaşmayı tercih ediyorum. Kaldı ki polis gelene kadar hayvan da gitmiş olur.

 
Malesef bireysel birşey yapmak zor. Türkiye'de sokak köpeği ve köpek sahipliginin kontrol altına alınması lazim. Örnek verirsem;
Pitbul ve benzeri köpekler Fransa'da kategorili(pitbull 1. Kategori üretimi ya da üremesi yasak. Kisirlastirilmasi zorunlu ve ülkeye girişi yasak). Oldu da barinakta var ve sahiplenmek isterseniz onayli bir veterinerden vs psikolojik test belgesi almaniz lazim ek olarak sokakta agizliksiz ya da tasmasiz dolastirmak yasak.
Onun dışında normal köpek için de benzer kurallar var (misal köpeğim birini isirirsa valilige bildiriyorum, ardindan onaylı bir veteriner 24 saat içinde, sonraki bir hafta ve 15 gun icinde olmak üzere 3 kere görüşme yapıp köpeğin durumuna yönelik analiz yapiyor. Bu analize göre verilen sonuçta eğer köpek cok agresifse otenazi diger türlü egitmen ile egitim vs ve 1/2/3 senelik onay belgesi ile takip var.

Yani cok zor değil bunlari yapmak, sadece sistem isi, takip isi. Yeteri tepki olsa yapilir ama ne düzgün ki bununla ilgilenilsin.
  • logisticsmanager  (15.06.21 18:26:28) 
[]

Android spotify bildirimi

Spotify açtığım zaman, sonraki önceki şarkıya geçebildiğim, durdurup yeniden başlatabildiğim bir bildirim geliyor. Bu çok iyi.

Sonra, işim bitince, spotify'ı arka plandaki uygulamalardan kaldırıyorum. Ama o bildirim durmaya devam ediyor. Sonra bir ara kendiliğinden gidiyor.

Halbuki arka plandaki uygulamaları kapatınca o bildirimin anında gitmesi gerekmez mi?

 
Arka plandaki uygulamaları kapatma işi hayal ettiğiniz gibi çalışmaz, eğer çalışsaydı mesajlar ulaşmaz, bildirimler gelmezdi uygulamalardan. Ben sağa kaydırarak yok ediyorum müziği durdurup. Arka plan uygulamalarını kapatma gibi bir alışkanlığım yok, size de tavsiye etmem raminiz az değilse. Geri tuşuyla uygulamalardan çıkmanız yeterlidir çoğu zaman.


  • atom karincanin torunu  (08.06.21 16:46:51) 
Bana da bazen oluyor, cok onemsemedim. Ama oyle oldugunda tekrardan spotify'i acip geri plandan kapattigimda bildirimdeki de yok oluyor.


  • invictae  (08.06.21 17:22:45) 
[]

Mavi ekran hatası

Lenovo IdeaPad S145 bilgisayar ara sıra şu mavi ekran hatasını veriyor. Sonra, yüzde yüz olunca bilgisayar kendini kapatıyor ve normal bir şekilde açılıyor.

www.hizliresim.com (aynı resmi duyuruya da ekliyorum)

1) Hatalar arasında zaman aralığı değişiyor. Örneğin, az önce oldu. Bir sonraki hata 2 dakika sonra da olabilir, 2 gün sonra da.

2) Bilgisayarın yorulma durumuyla ilgili değil. Bilgisayar çok işlem yapıyorken de olabilir, hiçbir şey yapmıyorken de olabilir. Lenovo servisi bilgisayara uzaktan bağlandı, bilgisayarı çok yoracak işler yaptı, ama hiç hata oluşmadı.

Problem yazılımsal mı donanımsal mı?

 
Selam, hangi seri? X serisinde ssd'nin olduğu yerden tutunca böyle oluyor, biraz baskı yaptığında.


  • devorgilla the gunslinger  (06.06.21 17:29:53) 
Merhaba, IdeaPad S145 serisi. Masada öylece dururken kullanılmazken bile oluyor bu problem.


  • vatanperver  (06.06.21 17:35:06) 
ram olabilir. memtest86 testi yapın. eğer ramlerde hata çıkarsa donanımsaldır diyebiliriz.


  • false pretension  (06.06.21 17:44:17) 
Bunu pc'lerde ram overclock'un stabil olmadığı durumlarda görüyoruz.

Genellikle ryzen işlemcilerde olur bu hata.
  • bana kedicik derdi  (06.06.21 18:45:46) 
[]

İdeal sağlık sistemi diye bir şey var mı?

Birkaç ana problem var konuyla ilgili:

1) ücretsiz olmalı mı? bedava olunca suistimal edilebilir.

2) doktor risk alabilmeli mi? başım ağrıyor diyene 1000 tane test yapmalı mı? belki adamda beyin kanseri var, milyonda bir ihtimal.

3) tedavisi milyonlarca dolar olan hastalıklar ne olmalı? devlet vergilerin önemli bir kısmını buna mı ayırmalı?

4) kendine bakmayana devlet bakmalı mı? örneğin diş bakımı yapılmazsa, pahalı bir tedavi olan diş implantı gerekebilir.

Dünyada bunları dengeli biçimde çözebilmiş bir ülke var mı?

 
Eğer bu sorduğun soruların başında vatandaş vergi veriyor ise hepsine ücretsiz olmalı.
Vermiyor ise hayır.

  • paramolacak  (06.06.21 14:49:37) 
1) Vergi veriyorsan çoğu şey onun karşılığında ücretsiz olmalı. Ama çoğu Avrupa ülkesi tam da bu yüzden "aylarca sıra bekliyorsun" diyor. Türkiyedeki gibi devlet + özel hibrit çözümler daha iyi bence.

3) O hastalıklara para ayırdığı için diğer şeyler şaşıyorsa sıkıntı. Denge bulunmalı bence.

4) Kendine bakmak ne demek? Mesela ülkede alım gücü çok düşük, herkes işlenmiş et almak durumunda, bunun sonucunda yaşlılığında kanser olacak belki de. Bunu insan kendine mi yaptı yoksa devletin etkisi de var mı? Fakir bırakıldığı için mi zorunda kaldı?

Dümdüz dişini fırçalamadığı için dişi çürüdü gibi mantık yürütsek o bile doğru değil. Kimi genetik olarak daha yatkın oluyor, kimi hiç bakım yapmasa da çürümüyor. Zaten genel sağlık sistemleri iki tarafı da koruyan orta yolcu sistemler oluyor işte.

Bildiğim kadarıyla artık hasta olduktan sonra değil, tam tersi hasta olmaması için yapılan şeyler öne çıkarılıyor. (bkz: önleyici sağlık hizmetleri)
Mesela devlet sağlık sistemini geliştirmek yerine, stresi azaltıp insanları spora ve daha sağlıklı beslenmeye yönlendirse daha iyi sonuçlar alınacak belki de.
  • nhk ni youkosu  (06.06.21 15:15:22) 
Hollanda fena degil.

Aile hekimi isini iyi oturtmuslar doktor ustune titriyor, evine mektup atiyor yarin ac gel tahlil yapicam diye.
Devamli takip ediyor senin hastaligini. Bizdeki gibi aile hekimi pesinde kosmuyorsun.
Ben kendi doktorumu 1 kere denk getirip muayene olamadim. Ne zaman gitsem cikmis oluyor, oradaki doktorlar da trip atiyor.

Sana para veriyorlar spor salonuna git diye, ya da salon devletin tam bilmiyorum. Bi sekilde sporu zorluyor ev kadinlarina falan. Boylece hastaligi onluyor.

Dis olayi zaten rutin sanirim, emin degilim de duzenli gidiyorlar diye biliyorum.

Ayni doktor 3 nesil aileye baktigi icin her seylerini biliyor.

Ama orada da uzman doktor olayi cok zor, cat diye gidemiyorsun bu yuzden hastaneler bos.
Gitsen de cozemiyorlar.


Sigortan yoksa hayvani masraf cikartiyorlar. Mecburen sigorta yaptiriyor herkes.

Yaslaninca patliyor sistem.
Bu yuzden olene kadar calisman lazim, mezarda emekli oluyorsun.
  • divit  (06.06.21 15:15:32) 
İnsan en başta tedavi olmayı değil hasta olmamayı bilmeli. Hasta olanın sağlığa ihtiyacı vardır ve belli bir düzeyde bu harcama gerektirir. Genel olarak Devletin her hastaya ücretsiz bakması şu zamanda zor görünüyor. Öncelikle sağlık giderleri, ilaçlar ve ekipmanları tamamen yerli olmalı.

Hasta ve devlet arasında işleyişi sağlayan doktorla diğer ara kurumlara kadar yeniden yapılandırılmalı. Tamamen her şey ücretsiz olmasa da maliyet/fiyat düşürülebilir.

Osmanlı ve Selçuklu zmaanında parası olmayan hastaya ücretsiz yardımda bulunulur ve dönüşü için yol parası dahi verilirmiş. Bu bakımdan eskilerden ama asla değerini yitirmeyen geçmişimizde öğreneceğimiz çok şey var.

Senen 90lara gelindiğinde ise hastane ölen masraflar karşılanmadığı için rehin kalabiliyordu. Hasta ziyareti mi ? O da "ücretliydi"
Trafik kazasından sonra acı içinde kıvranan, konuşamaz haldeki yerdeki yaralıya müdahale için ambulansla gelen sağlık görevlisinin ilk sorusu "sigortan var mı? " ydı
Doğum yapan anneye, çocuğun öldü diyerek evine gönderilmesi çocuğun başka ailelere verilmesi. neredeyse her ameliyattan sonra hastanın vücudu içinde unutulan gazlı bez ve makaslar, gizli kamera görüntülerinde ispatlı olarak doktorun hastasından ameliyat için bıçak parası istemesi, daha neler neler.. akşam haberlerinin değişmezleriydi.
Kısacası insan odaklı tedavi anlayışına sahip doktor ve böyle doktorların yetişmesini sağlayan bir sağlık sistemi anlayışı/müfredatı gerekiyor. Tabi o da temelde manevi değerlerle sağlanabilecek bir şey.

Geçen sene salgın başında aşıların geliştirilmesi bile 2-3 seneye varabilirken açıklamalarda.
Bu pazarda(!) farklı ülkelerden, farklı rakipler ortaya çıkınca 1 senede bir çok ülkeden aşı haberleri gelmeye başladı.
Sağlık anlayışının içinde kapitalizm olduğu sürece insanlar sağlığına kavuşmaz.

3. Soruya cevap tedavi yüksek tutarlı hastalıklar için geçmiş kaynaklar sıkı bir araştırılmalı.
Ve dışarıdan tedavi değil kendi kültürümüze, toprağa ve doğal kaynaklara bağlı bir tedavi anlayışı geliştirilmeli.
O zaman hastaneleri arttırmak yerine tedavi olan insanları arttırmanın önemi daha çok anlaşılır.
  • Erva  (06.06.21 15:35:35) 
1) ücretsiz değil zaten. öyle ya da böyle birileri ödüyor. olay kimin ödeyeceği. sigorta herkese zorunlu olursa türkiye'deki gibi, olan ücretli çalışan ya da geliri çok aşırı uçlarda olmayan orta sınıfa oluyor. gibi gibi

2)sevk zinciri bundan ötürü var. uzman doktora aylar sonra görünebilmek anlamına gelse de, doğrusu daha çok bu.

3)sma en güncel örnek. evlilikte eşlere test yapılabilecek bir hastalık. hepatit falan gibi zorunlu tutulabilir. diğerleri de vergiler arasında önemli kısım değildir, virgülden sonraki basamak falan olur anca.

4)kendine bakmayı kolaylaştırmak gerek.

dengeli çözebilen ülke... yok heralde.
  • heeresgruppe  (06.06.21 16:20:39) 
Bunu tam çözebilen bir ülke yok bence. Ki zaten çok zor bir denklem. Ben kendi deneyimimden soyleyecegim;
1) ucretsiz saglik diye bir olay yok. Biri her sekilde ödüyor. Türkiye'de sağlık ücretsiz değil. Ek olarak sürekli devlet hastanesi kullanıp ilerlemeye kalkarsaniz Türkiye'de de deli bir sıra var. Isteyen denesin uzman doktor randevusu. Fransa'da da bu var, isleyis; aile hekimi kontrol edip sevk ediyor. Uzmanlarda sıra var. Suistimal edilebildigini sanmıyorum.

2-sevk zinciri. Onun dışında bu risk olayi cok kolay cozulebilecek bir şey degil. Gecen bir yerde gördüm, doktor parmağında birşey yok demis. Bu da inanmıyorum, eğer kirik cikarsa dava edebilir miyim diyordu. Maalesef zor yani bunlarla ugrasmak.

3- sma'dan bahsediyorsaniz test ile anlasilabilecek birşey ama test en son baktigimda ciddi pahaliydi (10bin lira diyordu özel). Bunu devlet karsilamaz ya da ucuzlatmazsa ödemeli. Ki Avrupa'da bazi ulkelerde ödüyorlar milyon euroluk tedaviyi (Fransa'da gene doktorlar onay verirse zolgensma ödeniyor.)

4-ucu acik. Türkiye gibi siyasal islam ülkelerine alkol sigara icen kendine bakmaz odemiyoruz derler. Kendine bakmak tabiki önemli ama onun için de sağlıklı ürünleri daha ucuz yapmalisin, insanlari spora teşvik etmelisin vs. Türkiye'de saglikli besin cok pahali, çoğu ekmek ve karbonhidrat ile besleniyor. Spor salonu pahali ama spor hobisi daha da pahalı. Yasadigim yerde herkes haftasonu doga yürüyüşü, daga tırmanış, göle gitmede falan. Etrafimda kilolu insan yok resmen.

Ama bunu tam çözebilen ülke yok.
  • logisticsmanager  (06.06.21 18:25:00) 
Olay eğitimle de alakalı. Eğitimli insan daha az hasta oluyor. Öncelikle bilinçli oluyor. Çocuğu ağlamasın diye önüne cips, meyve suyu dayanıyor. Bu durum maddi gelirden alakasız, eğitimle ilgili. Ikinci olarak eğitimli kişi insan vücudunu tanıyor. Akcigerle karaciğeri çok yakın sanan çok insan var. Örneğin geçen hepatit aşısının covid'e iyi gelecegini sanan insanlar duydum. Çünkü hepatit karacigerdeymis, covid akciğere gidiyormuş, ikisi de ciğer olduğundan hepatit aşısı akciğere iyi gelirmiş. Durum eğitimsiz insanlarda bu şekilde. Sonra antibiyotik kullanımı gelişmiş ülkelerde çok az. Diğer ülkelerde aspirin gibi alıyorlar..


  • howfaristhesky  (06.06.21 20:24:59) 
[]

Evin önüne araba koyulmasın diye taş koymak

Bir tanıdığımın evi tek katlı, çok geniş bir bahçesi var, üstelik köşede, yani iki sokağa da cephesi var. Etrafta da hep çok katlı apartmanlar var. Bu kişi, evinin önünde bir yere taş koyuyor kendi arabasını koymak için. Tamamına değil, bir araba sığacak kadar bir yere.

Dedim ki: "Burası belediyenin sokağı, senin hakkın var mı kendi araban için özel yer ayırmaya?"

O da dedi ki: "Bu evin çoook geniş cephesi var, benim de bir tanecik arabam var. Şu yanımızdaki apartmanların hepsinin benden az cephesi var, arabalarını bizim evin önüne de koyuyorlar, ben kendime bir arabalık yer ayırdım"

Sizce onun yaptığı doğru mu yanlış mı?

 
Herkesin yaptığı yanlış aslen, evi kocamansa içeri park yeri yapması herkes için en iyisidir bence.
Eğer kendine yer ayırmak istiyorsa belediyeye parasını ödeyerek bütünüyle ayırabiliyor galiba.

@kibritsuyu nun bakış açısı en doğrusu oldu bence :)
  • atom karincanin torunu  (03.06.21 00:24:52 ~ 10:45:13) 
Kesinlikle doğru. adam yayılmamış ki yani oraya tek araçlık yer var izin versinler de o kadar cephesi olan evin sahibi bi araç koysun


  • biseysorucam  (03.06.21 00:25:26) 
yer ayırmak yanlış ama bir esnafın dükkan önünü boş tutmasından daha az yanlış


  • sttc  (03.06.21 00:33:29) 
Bana adam haklı gibi geliyor.

Her binanın önü o binaya ait gibi düşün, senin bi binada 200 kişi oturman senin problemin, adamın değil. Zaten bu yüzden apartman yapılıyorsa otoparkının da yapılması gerekiyor. Orada oturanlara bahane bulduğumdan değil de, "ucuza" ev bulmanın böyle maliyetleri de var işte, katlanmak lazım. Misal ben araba kullanmak istediğim için şehrin göbeğinde oturmuyorum, hem kalabalık yere taşınıp hem de yer bulamamaktan şikayet etmek anlamsız olur.

Bir de adam en kötü bahçesine garaj yapar arabayı oraya çeker, senin apartmanda bi eleman çocuğuna araba alır, sen yine park yeri bulamazsın. Adamla tartışmak sorunu da çözmez yani, o yüzden çok darlamamak lazım bence.
  • plutongezegendegilmi  (03.06.21 00:33:37 ~ 00:35:44) 
binaların tıkış tıkış olduğu geniş bir sokakta oturuyorum. yan binada hala insan içinde yaşamayı öğrenememiş köy zihtiyetli 1 kişi 2 tane duba almış(bildiğiniz yol çalışmalarında koyulanlardan) her sabah çıkarken arabasına yer ayırıyo. bir gün o dubaları çöp kovasında paramparça olmuş bir şekilde bulacak. böyle saçma sapan bir şey olmaz. madem bahçesi var kendine 1 arabalık otopark yapsın o zaman. köyde mi yaşıyoruz ya.


  • golgi aygıtı  (03.06.21 00:38:29) 
eğer tek arabalık yer kapatıyorsa bence haklı. zira bahçesine otopark yapsa zaten şu anda kapattığı yerin boş kalması gerekecek ki otoparkına girsin-çıksın. e madem birşey farketmeycek, park ettiği araç ile sokakta trafiği de engellemiyorsa aracını dışarıda bırakmasında bir mahsur yok.


  • semyasa  (03.06.21 00:57:54 ~ 00:59:46) 
Soru bir etik sorusu mu, kanun sorusu mu?

Kanunen yapamaz, belediye gelir o tasa ceza keser.

Etik olarak da dogru degil, kamunun hakkini kendine ayiriyor.
Bizim ulkedeki herkesin olayi yorumlarken kendisine yontmasi cok iyidir.
Ee hadi kendi bahcene garaj yap desen 1 saat aglar.
  • divit  (03.06.21 01:41:13) 
Ulkede fundamental sikintilar var.Bina yonetmelikleri de boktan, buyuk binalara yeterli garaj yapilmiyor. Cephe hesabiyla olmaz o is, nufus hesabi yapilip ona gore park yeri ayarlanmasi lazim. Tabii kanunlar islemeyince orman kanunlari gecerli olmaya basliyor, gucu gucu yetene stili.

Senin gon$u birisi gelip kafasini kirana kadar devam eder. Sonra birisi onu ortadan kaldirir o alana kendisi coker, sonra baskasi gelir onu yok eder vs. Kisir dongu.

Yasadigim ulkede kendi evinin tam onune bile 72 saatten uzun sure kaldirmadan arac koyamiyorsun, sikayet edilirse cekiyorlar. Eger tas falan koyarsan herhalde SWAT gelip seni ters kelepce alir goturur buranin zaptiyesi sen misin len diye...
  • cooperr  (03.06.21 01:55:47) 
Adam tek başına o kadar cephe için vergi vermiş bırakın da bir araçlık yer ayırsın.


  • zoghurt  (03.06.21 02:11:08) 
Ülkece gelemedigimiz medeniyet seviyelerinden biri de bu :) adamlar evinin önünü kendine ait bir yer saniyorlar, neymis cephe genismis. Yahu isterse araba degil tek bir tas koymak istesin ev sahibi, bunu kendine özel rezerve edemez. Oraya dileyen diledigi sekilde farkli sokaktan, farkli mahalleden, hatta farkli sehirden olsa dahi araba koyar. kimin hangi kosulla araba koyacagina ev/mekan sahibi degil belediye karar verir. Cünkü evin önü ev sahibine degil belediye'ye aittir. Diger türlüsü köy kafasidir.


  • bosver nicki  (03.06.21 02:33:53) 
Bana göre yanlış değil.


  • nucleon  (03.06.21 08:17:39) 
Bence haklı ama kanunen haksız.

Evine garaj yaptirsin demisler. Apartman garaj yaptirsin asıl. Her yer apartman. Hic birinin garajı yok.
  • westblack  (03.06.21 08:46:08) 
medeniyetsizlik veya köy kafası değil bu. adam çıkıp "burası benim evimin önü, evimin önüne park edemezsin kardeşim" deseydi, o zaman adama medeniyetsiz köylü derdik. adamın tavrı bu şekilde olsa adama kesinlikle haksız derdim.

adam kanunen haksız, lakin isteği mantıklı. sadece kendi arabasını park edebilecek tek arabalık bir yer istiyor. burası benim evimin önü, başkası park edemez demiyor. herkes park etsin, ama bana da bir arabalık yeri bıraksın diyor. etraf çok kalabalık, kimsenin otoparkı yok, bana yer kalmıyor diyor.

bahçesine otopark yapsın denmiş. bahçeye otopark yaparsa, otoparkın giriş yolunun önünde yine en az 1, belki 2 arabalık yer boş bırakılmak zorunda kalacak. üstelik o çevre apartmanlardan malın biri gelip illa o otoparkın önüne arabasını bırakacak, adam her gün girip çıkarken elalemin peşinde koşturup araba çektirmeye çalışacak.

böyle şeylere ifrit olurum ama kanunen haksız olsa bile ben adamın tavrından dolayı hak verdim kendisine.
  • kibritsuyu  (03.06.21 09:04:00 ~ 11:43:23) 
Yaptığı yanlış tabii ki. Evinin önü bile olsa yer ayırma diye bir olay yok, belediyenin sokağı. Eğer arabasını çok seviyorsa geniş bahçesinden biraz feragat edip aracını içeri alacak.

Sırf bu tarz insanlarla uğraşmamak için yıllardır otoparklı siteye aidat ödüyorum, otopark kavgasına millet birbirini vuruyor bu ülkede.
  • roket adam  (03.06.21 09:25:21) 
Bence haklı. Koskoca müstakil evi var, bir tane arabasını diğer araçlar yüzünden kendi evinin önüne park edemiyor. Bahçesine garaj yapsa onun bile garaj çıkışına park edecek tipler var. Duba - damacana koymak kesin çözüm ne yazık ki.


  • Tutkun  (03.06.21 09:26:29) 
Kanunen haksız olsa da ben problem etmezdim. Kendi oturduğu aparmanın önünde duba ile yer ayıran komşu gördü bu gözler.

Zaten adam bahçe içine otopark yapsa otopark kapısı boş kalacak aynı şey.
  • zimbirik  (03.06.21 10:42:15) 
yanlış. belediyeye şikayet edin. evin cephesinin önü halkın alanı.


  • mikahakkinen  (03.06.21 10:58:39) 
bizim apartmanın kendisine ait otoparkı var, bu otopark hane sayısına yada araç sayısına yetmiyor bir kaç kişi sokağa park etmek zorunda kalıyor buna rağmen her gün otoparkta yabancı araç var, sağda solda işi olan cart diye aracını bizim otopark'a sokuyor. her gün bir kavga gürültü. üstelik belediyenin ve özel işletme olarak kapalı otomarkda var 5 lira vermiyim diye bunu yapıyorlar. 12 metre karalik toprak alan vardı, onu da otopark yaptılar adamlar hem içine hemde önüne park ediyorlar, kimse girip çıkamıyor.

bu araç ve park yeri konusu çok büyük bir sıkıntı istanbulda.

yukarıda demişler, kanuni olarak suçlu olsada insani olarak adam haklı.
  • selam  (03.06.21 11:03:35) 
kanunen hiçbir hakkı yok. Ben olsam direkt ararım belediyeyi şikayet ederim.

Türkiye'de niye işlerin düzgün yürümediğinin özetidir bu ve bu durumda adama hak verenlerin bakış açısı.

Dünyanın çoğu yerinde otoparksız apartmanlar vardır ve insanlar sokağa bırakır arabalarını. Boş bulduğu yere park eder, duruma göre bazen 2-3 sokak öteye çeker.
Ancak bizde niyeyse gurur meselesine döner bu "evimin önüne park ettirmem" tavrı.


türkiye'de de kanun belli, yönetmelik belli. illa sokakta yer ayırtmak istiyorsa kendine gider belediyeye işgaliye parasını öder, tabelasını çakar arabasını koyar.

Para ödemem diyorsa, o geniş bahçesinin bir köşesine arabası için park alanı yapar.

Onun dışında sokaktaki boş yer bulanındır.
  • anten  (03.06.21 11:19:23 ~ 11:20:28) 
belediyeye şikayet edip halkın alanı olduğunu talep etmek, işin kanuni yolu, ancak mantıklı yolu değil.

teyzemin apartmanının bahçe duvarını yıkıp, yanyana 3 arabanın park edeceği ufak bir otopark yaptılar. sorun şu ki, 8 daireli ufak bir apartman ve sadece 1 kişinin arabası var. şimdi bu adam otopark yapılmadan önce kendi arabası için apartmanın önündeki tek kişilik yere duba koysa, kamu malı, halka ait, yasal değil derdik. adam apartmanın bahçesini açtırttı, apartman bahçesine üç arabalık otopark yaptırttı. şimdi bahçeye kendi aracını park edebiliyor, ek olarak otoparkın önü olduğu için halkın alanından 3 arabalık yere de (otoparka girilip çıkılabilsin diye) dubaları dizebiliyor, hem de yasal olarak. ne oldu? adam tek arabalık halkın alanını yasal olmayan şekilde işgal edecekti, tek istediği arabasını koymaktı. ama şimdi kendi arabasını bahçeye koyduğu halde üç arabalık halkın alanını "otopark önü" sıfatıyla yasal olarak işgal edebiliyor.

yani yasal olmayan şey her zaman doğru ve mantıklı olduğu anlamına gelmiyor. adam "misafirlerim de kullanır" diye evin tek cephesindeki bahçeyi komple 10 araçlık otopark yapar, otoparkın önü diye de gayet yasal olarak oraya kimseyi koydurmaz, o zaman görürsünüz belediyeyi kamuyu.
  • kibritsuyu  (03.06.21 11:20:26 ~ 22:29:21) 
Sonucunda cikan sey icin yapacak bisey yok ama normali o tasin konmamasi. Kanun eksik aslinda.
Ustte bahsedilen 72 saat kurali mantikli.

Bizim burada yatay cephesi 1 sokak boyu olan bir sirket var, hatta 3 sokagin tam ortasinda kaliyor, kendi esek kadar otoparki da var.

Adamlar kendi otoparkini bos tutmak icin en az 20 tane isyeri minibusunu sokaga diziyor duba niyetine.
Duba niyetine kullandiklari arac gidecek olursa yerine ic otoparktan bir arac cikip yeri koruyor.

Ben bunu sikayet de ettim ama ise yaramadi cunku herif duba degil 200binlik arac koyuyor :)

Bu kavgalarin en sonunda genelde ispark ya da kadikoy park geliyor butun sokagi parali hale getirip sorunu kendince cozuyor.
  • divit  (03.06.21 17:02:36) 
[]

ido pendik-yalova

Arabayla gideceğim.

1) Önceden internetten bilet almam gerekir mi? Yarın gideceğim ama saatine tam karar vermedim. Oraya varınca bilet alırım diye düşündüm.

2) HGS geçiyor mu?

3) HGS geçmiyorsa kredi kartı geçiyor mu?

 
1-cuma günü yoğun olduğu için evet önceden bilet almanız daha iyi olur.
2-hgs geçmiyor. biletli hat pendik-yalova
3-kredi kartıyla hem gişeden hem mobilden hem de webden alabilirsiniz.
  • golgi aygıtı  (27.05.21 21:08:57) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.