[]

Videodaki çocuğun tepkisinin psikolojik alt yapısı nedir?

YouTube shortsda takılırken önüme düştü. Çocuğun bu tepkisinin sebebi sizce nedir?

Bazen ben de özellikle yorgunken, bitkinken aynen bu gözleri yaşlı kıvamda oluyorum sanırım. Karşımdaki kişilere de olumsuz bir enerji verdiğimi görüyorum hatta.

Hiç istemeden videodaki çocuk gibi üzüntülü halimi maskelemeye gayret ederken diyalogda olduğum kişiyi ağlatmışlığım dahi var. :))


Bu durumun psikolojide adı ne olabilir?



(git: youtube.com

 
santral sinir sistemi bozukluklarının bir çeşidi olarak davranışsal bir durumdur.
Bunun sebebi bireylerin yaşadıkları psikolojik sorunlara işaret edebilirken, bu durumun arkasında nörolojik bir problem de olabilmektedir. Bu durumun arkasında anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu, duygudurum bozuklukları gibi ruhsal rahatsızlıklar bulunabilmektedir.

  • jamswety  (27.04.24 18:38:17) 
Davranış bozukluğu diye tahmin sallayayim. Korku görüyorum ben çocukta, ağlamak kötüdür bilgisine sahip olabilir. Anneye de iki çift laf edeyim: boş yapacağına çocuğa sarıl tangası boklu kezban


  • hasmetizm 2046  (27.04.24 18:58:43) 
[]

İstanbul içinde tiroid cerrahı doktor önerisi olan var mıdır? (Acil)

Eşimin tiroidlerinde küçük boyutta 3 mm bir nodül çıktı. Tsh’ı düşük. T3 T4 değerleri ise yüksek. Ultrason çekildi. Kan tahlili istendi. Süreç nasıl işliyor? Ve özel hastahane ve doktor tavsiyeniz olur mu?


Şimdiden çok teşekkürler...

 
Tiroit için en iyi cerrah Yusuf Bükey'dir. 2019 senesinde ameliyatımı ona olmuştum. Sonraki kontrollerimde endokrinoloji için hem yaşadığım ülkedeki hastaneyi hem de Metin Özata'yı tercih ettim.
Avusturya'daki hekimler bile ameliyatın me kadar güzel yapıldığına bakıp bakıp şaşırıyorlar.
Panik olacak bir şey yok.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (27.04.24 14:43:34 ~ 14:46:08) 
Yeditepe universitesi Erhan Aysan. Annemin tiroid ameliyatini yapmisti gecen sene.


  • passive aggressive  (27.04.24 14:58:07) 
Nodül olması illa ameliyat olması gerektiği anlamına gelmiyor. Biyopsi istenip, sonuca göre hareket edilebilir. Ama küçük olduğu için istemeyedebilirler biyopsiyi, takip edelim denilebilir. Tiroid hormon değerleri için levotiron, euthyrox vb. ilaca başlatabilirler.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 15:33:20) 
ilk cevabımın devamını vereyim.
size henüz ultrason istendiği dışında bir şey denmemiş. cerrah arayışına geçmeniz yersiz ama süreç şöyle işliyor:
önce nükleer tıp uzmanı bir ultrason alacak. ultrason sonuçlarını alıp endokrinoloğa gideceksiniz. ultrason ve kan tahlilleri değerlendirmesine göre gerek görürse endokrinolog ince iğne biyopsisi isteyecek. ince iğne biyopsisi için tekrar nükleer tıbba gideceksiniz ve sonuçları tekrar endokrinoloğa götüreceksiniz. biyopsi sonuçlarına göre ameliyata karar verilebilir.
şayet ameliyata karar verilirse tekrar nükleer tıbba gidip ameliyat için detaylı hazırlanacak bir ultrason çekileceksiniz ve o sonuçları ameliyat olacağınız hekimle paylaşacaksınız (cerrah ilk kez burada devreye giriyor).
ameliyat sonrasında doku patolojiye gönderilecek. patolojiden gelecek sonuçlarına göre de (bunu size cerrah söyleyecek ve burada cerrahla olan işiniz bitecek) radyoiyot, halk tabiriyle atom tedavisi olup olmayacağına karar verilecek. radyoiyot tedavisini bir hastanede nükleer tıp biriminden alacaksınız. sonrası da var ama şimdilik bu kadar bilmeniz yeterli.

ultrason ve ince iğne biyopsisi için bağdat caddesi'nde İbrahim Gözükara var. onu önerebilirim. avrupa yakasında nişantaşı'nda da Nuri Tenekeci var. her ikisi de çok iyi doktorlar.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (27.04.24 22:35:13 ~ 22:38:42) 
[]

İşverenin size güvenmemesi

Şöyle ki işvereniniz önemli bir topluluğa sunum için sizi görevlendiriyor. Ama bir meslektaşınızı da dinleyiciler içerisinde tüm gün tutuyor. Ve gün içinde de aynı iki seansa da kendi ara ara katılıyor.

Ve 1 yıl beraber çalışmışsınız.

Bu ne anlama gelir? Nasıl algılamalıyım?

Tam güvenmiyorsan neden görev veriyorsun diyorum içimden. Demoralize edici çünkü.

İçimi de dökmek istedim.

Şimdiden teşekkürler…

 
Guvensizlik, o is siz yapabilecekken baskasina verilmesidir. Bu soylediginiz sey yaptiginiz isin kontrol edilmesidir yalnizca, ki bence her alanda herkesin bu tarz bi kontrol mekanizmasina tabii olmasi gerekiyor. Bu tarz olaylari kisisel almamanizi onemiririm.


  • bosver nicki  (27.04.24 15:30:31) 
Bence de güvensizlik değil bunun adı. Kontrol kelimesi daha uygun. Siz işveren olsanız böyle önemli bir sunum için her şeyin yolunda gidip gitmediğini kontrol etmez miydiniz bir şekilde? Biz her hafta başında toplanıp ekip yöneticimize bir önceki hafta neler yaptığımızı anlatıyoruz. Biz çalışıyor muyuz çalışmıyor muyuz buna olan güvensizlikten mi mesela bu :) hayır kontrol mekanizması ile ilgili. her şeyin yolunda gidip gitmediği, işlerin yürüyüp yürümediği vs.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (27.04.24 15:37:28) 
Sunumu nasil yaptiginizi merak etmesi kadar dogal bir sey yok. Size guvenmese hic size yaptirmazdi. Ki onemli bir sunum diye kendiniz diyorsunuz. Kendinize guvenin, gelip izlemesinden de zevk duyun, bunu govde gosterisine cevirin hatta. Gozune daha cok girin bu firsatla


  • mor oje  (27.04.24 15:47:32) 
İtimat kontrole mani değildir diye düşünürdüm ben olsam.

Önemli bir görevi size tevdi ettiyse size güveniyor ya da güvenmek istiyor demektir. Bir meslektaşınızı gözlem yapması için yanınıza veriyor, ara sıra kendisi de bakıyorsa sizin iş yapabilme kapasitenizi ölçüyor olabilir, sonuçtan memnun kaldıysa benzer ya da daha yüksek çapta görevleri size verecektir.

Diğer yandan, varsa olası eksiklerinizi - yanlışlarınızı gözlemlemek de istiyor olabilir. Bunlar da çok önemlidir, bir hatayı bir kere yapmak sorun değildir ama aynı hatayı ikinci kere yapmak hiç iyi bir şey değildir.

Bence kötüye yormayın, hatta iyiye yorun. Ben anlattıklarınız itibarıyla burada sorunlu bir durum göremedim.
  • 10551037  (27.04.24 16:32:20) 
Güvenmeyen insan sizi görevlendirmez.
Diğer meslektaşınızın orada tüm gün olma sebebi belki de onun da o işi öğrenmesini istemesi.
Sizi kontrol etmesi de çok saçma olmazdı.
  • michael_knight  (27.04.24 17:05:11) 
Sunumu senden başka yapabilecek arkadaşların mutlaka vardır ama seni seçmiş. Bu sana güvendiğini gösterir. Bir de çok rica ediyorum artık kendini bir sal.


  • rock n roll  (27.04.24 17:20:08) 
[]

Evlilikte eşinizle ihtiyaçlar dengesini nasıl kuruyorsunuz?

Ben işler dolayısıyla tükenme yaşadığım bitkin aşırı derecede yorgun bir haftayı geçiriyorum. Eşim ise evde çocuğumuza bakıyor. Eşim örneğin çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşına destek olmak adına hastanede ziyaret etmek destek olmak istiyor. Ben ise pestilim çıkmış derecede yorgunum. Ve eşim isteğinde talebinde ısrar ediyor, (müthiş psikolojik baskısını stres olarak ben hissediyorum) konuşmamız böyle 15-20 dakika sürüp gidiyor.

Bu bir örnek tabi ki.. Evliliklerde iki tarafın ihtiyaçlarının eşzamanlı uyuşmadığı şüphesiz çok durumlar oluyordur…. Burada ölçü nedir? Denge nedir?

Biri bir tarafın temel dinlenme ihtiyacı, kafayı ve bedeni tekrar toparlama gereksinimi, diğeri ise karşı tarafın sosyal ağıyla ilgili bir ihtiyacı gibi. Evliliği iyi gidenler böyle durumlar söz konusu olduğunda neye göre, ve nasıl bir yol izliyorsunuz ? merak ediyorum

Şimdiden teşekkürler

 
Soruya cevap değil ama hastanede ziyaret etsin ne olacak ki bunun neden sorun haline geldiğini anlamadım. Seni de mi yanında götürmek istiyor? İki saatten bir şey olmaz ya gidiver. Tartışmaya değmez.


  • Gradient_tabanlı_mor  (25.04.24 17:44:54) 
ben evliyken denge göz etmiyordum. eşimi mutlu edecek her şeyi baş tacı edip, elimden geleni yapıyordum.


  • numlock  (25.04.24 18:50:18) 
Hanima ayni yumurta ikizi olmadigimizi 10 senedir anlatiyorum, heryere el ele tutusup gitmenize gerek yok. Onceleri garipsiyordu, sonra alisti. Simdi kendi kendine ben baydim 2-3 gun uzaklasacam diyor, aman diyorum ne olur git, alip basini gidiyor. Bazen nereye gittigini bile bilmiyorum. Herkesin yalniz kalmaya ihtiyaci var arada.

Ozetle: Zaman lazim...
  • cooperr  (25.04.24 19:02:01) 
zamandan da ote anlamak lazim. bir de surekli bahane ureten taraf misin diye donup bakmak isterim hep mi yogun hem mi bitiksin? boyleyse sorunlarin icin ne yapiyorsun? esinin bu konuda destek oldugu anlar var mi? drama mi yoksa ekstrem bir donem mi? cubku surekli yogun surekli kafam dolu muhabbeti yapiyorsan inandiriciligi ya da gecerligi azalabilir sorulacak cok soru var bence. ha hastane ziyaretine de kendi gidebilir o da biraz yapisik ikiz olmus onun derdi de kurcalanmali..... destek olmak isteyen kendisiyse gidip olsun iste :(


  • ala09  (25.04.24 20:26:55) 
biz her şeyi beraber yapmıyoruz.
yani benim eşim bana arkdaşımın çocuğu ameliyat olacak ziyaret etmeliyim dese, hay hay derim. elbette ziyaret edecek, arkadaşlar böyle zamanlar için var. çocuğunun ameliyatında arkadaşnın yanında olmayacak da ne zaman olacak? gitsin ziyaret etsin. ben çok yorgunsam ve gidemiyorsam hastaneye eşim gitmeden önce bir telefon açar iyi dileklerimi sunarım.

ayrıca tnz+100
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (25.04.24 21:38:56 ~ 22:35:34) 
çok spesifik bir örnekten dem vurmuşsunuz ancak "çocuğu ameliyata girecek olan arkadaşa destek olma ziyaretine gitmek" her zaman olacak, tekrarlanacak bir şey değil. yani keyfi bir olay değil. hele ki bu kişi ailecek tandığınız görüştüğünüz bir insansa, sanki siz biraz bencillik etmiş gibi oluyorsunuz.

önceki mesajlarınızdan yeni çocuk sahibi olduğunuzu gördüm. bu süreçte eşinizin ebeveynlik duygusu sizinkinden daha gelişmiş olduğu için "çocuğu ameliyata girecek arkadaş"tan da etkilenmiş olma ihtimali yüksek.

ayrıca yoğun çalışıyorum, yorgunum, o ise çocuk bakıyor diyerek sanki çocuk bakmayı basite indirgiyor, eşinizi hafife alıyormuşsunuz gibi geldi. eşiniz gününü sadece çocuk bakarak geçirdiği için sosyalleşmeye, birileriyle konuşmaya ihtiyaç duyuyor olabilir. yani bu ziyaret ile hem arkadaşa destek olmak, hem ebeveyn olarak kendini geliştirmek, hem sosyalleşmek, hem de eşiyle vakit geçirmek istemiş, bir taşla 4-5 kuş vurmak istemiş olabilir.

çocuksuz bir evli çift olsaydınız çoğu düşüncenize hak verebilirdim. ancak siz bile isteğe dünyaya getirdiğiniz bir çocuğun ebeveynsiniz artık ve ilişkinizin dinamikleri çocuğunuzun büyümesiyle her hafta/ay değişecek. o yüzden bir müddet çocuk ve çocuktan sorumlu olanın (bu durumda annenin) sağlığı sizden daha önemli. yani bence sizin dinlenme hakkınız çocuğunuz belirli bir evreye gelinceye kadar yok :) sonra değişir.
  • tnz  (25.04.24 22:11:41) 
Hocam asıl enerjinizi ailenize ayırlamalısınız. Hayatınızdaki en önemli şey aileniz. Siz tüm verimizini, işe verip bitirince ailenize bir şey kalmıyorsa haliyle sorun çıkar.

Aile standart arka planda dönen duran bir şey gibi görünse de öyle değil. Yatırım yapmanız, zaman ayırmanız, ilgi göstermeniz lazım. Hele bir de çocuğumuz varsa eve enerjinizi tamamen bitirmiş bi halde gelmemelisiniz.

Eşiniz ve çocuğunuz sizden ilgi ve zaman bekler. İkili ilişkileri karşılıklı ilgi ayakta tutar zaten. Onlarla bir şey yapacak, zamanınızı, enerjinizi onlarla harcayacak hevesiniz yoksa zamanla onların da hevesi biter. Bu durumda sizi sadece attığınız imza ve alışkanlıklar bir arada tutar hale gelir.

O yüzden eğer eşinize çocuğunuza hevesle koşmuyorsanız. Onların istekleri için harcayacak enerjiniz kalmıyorsa o zaman ya aileyi ya da işi değiştirmeniz lazım.
  • zimbirik  (26.04.24 08:33:56) 
İki ayrı insanız ve bunun farkındayız, birlikte yaşasak da ikimizin de bireysel bir hayatı daha var. Ortak yolu bulmanın da tek yolu konuşmak. Sizin örneğinizde ben yorgunsam ve gitmek istemiyorsam ve eşim gidilmesi gerektiğine inanıyorsa gidebilir, ilişkilerde her şeyi birlikte yapmak zorunda değiliz. Oturup konuşmak dışında bir yol pek yok, evlilik karşılıklı anlayış üzerine kurulu bence.


  • tuborg yesili  (26.04.24 10:37:44) 
@zimbirik +1

Aile her zaman birinci sirada olmali.

Is guc bazen yogun olabilir, ancak ailenin onune gecmemeli.
  • adventchant  (27.04.24 22:01:23) 
[]

İşte yorulunca, aşırı sosyalleşince siz de ağlamaklı- üzgün oluyor musunuz?

Bir günün yarısından fazla sürekli sosyalleşme veya iş dolayısıyla insanlarla konuşmak zorunda kalınca öğleden sonra zihnim bitkinleşiyor, ağlamaklı üzgün bir şekilde hissetmeye başlıyorum

Bu normal bir durum mudur? Neden oluyordur acaba? Başka yaşayan var mıdır?

Teşekkürler..

 
oluyor. bence sosyalleşmek değil yaptığınız, "yük almak". o da insanı yoruyor, sürekli yük alıyorsunuz (kötü enerji, fazla sorumluluk vs. vs.)


  • numlock  (24.04.24 15:18:40) 
ilgi ve takdir isteyen çocuk ruhunuz ortaya çıkıyor.


  • gabe h coud  (24.04.24 15:32:49) 
Sempati ile dinleme sebebidir tahminimce. Kendin ile karşılaştırmalar da yapıyorsan insanların tüm duygularını yükleniyorsundur. Empati ile dinlemeyi öğrenmeni tavsiye ederim.


  • hasmetizm 2046  (24.04.24 16:07:38) 
Daha önceki bazı duyurularında da dikkatimi çekmişti. Sen çok fazla dışa dönük biri değilsin daha içe dönüksün ve bu sana sanki normal bir durum gibi gelmiyor. Şu an anlattığın konudan çıkardığım sonuç kendine çok yüklenmenin ortaya çıkardığı ruh hali. Tabii ben bu konuda uzman değilim ama bence insan kendini olduğu gibi kabul etmeli. İçedönüksen dışadönük olmak için çabalama. Hayatını buna göre dizayn et. Ben mesela çok içedönük de değilim çok dışadönük de değilim. Hiçbir zaman sohbet başlatan taraf olmadım. Evim haricinde nerede olursam olayım orada bulunduğum süreyi hiç konuşmadan gecirebilim. Hiç konuşmadığım için herkes şaşırıyor. Ama konuşmaya başladığımda sen aslında çok eğlenceliymişsin diyorlar. Ben kendimi hiç kasmıyorum. Konuşmak istemezsem konuşmuyorum. Ben daha çok evimde kendi başıma zaman geçirmeyi, dışarı çıkacaksam tek başıma çıkmayı seviyorum. Demek ki sen de böylesin, değişme ne olacak?


  • rock n roll  (24.04.24 16:25:43) 
sosyalleşmeyi tanımlamak lazım.

genellikle şikayet, dırdır, dedikodu oluyor sohbetler. bu da gerçekten ağır enerjiler içerir.
eğer kişilerin birbirini aşağılamadan, kötülemeden neşelenmesi, üretmesi, ürettiklerini tevazu ile paylaşması vb böyle hissettirmez.

komşularımla görüşmüyorum bu yüzden. her gün epsom tuzlu banyo yapıyorum falan.
  • janderzel zartanyan  (24.04.24 20:21:21) 
[]

İşyerinde herkese saygılı, nezaketli ama mesafeli olmak problem midir?

Müdürlerimden yaptığım işimle ilgili olumlu geribildirimler alıyorum. Ama asosyalsin, mesafelisin gibi geri bildirimleri de konuşma içerisinde birşekilde samimiyete bağlı olarak geçiyor.

Özetle sosyalleşmeyi seven ama sosyal iletişim veya sosyal zeka konusunda bir yetişkine göre biraz zayıf bir yapım var. Bugüne kadar güleryüz, saygı ve nezaketle bir de sanırım bu açığımı telafi etmeye çalıştım.

Sizce bu iş hayatında sürekliliğim için büyük bir problem midir? Acaba daha az sosyal iletişim beklentisi olan iş sahalarına mı yönelmeli?

Şimdiden teşekkürler…

 
Beni ve yöneticilerimden aldığım geri bildirimleri tarif etmişsiniz. :D
Benim tecrübem şöyle: İnsanlara zamanla alışıyorum ve daha fazla diyaloğa girebiliyorum. Onlar da beni tanıdıkça olduğum gibi kabul etmeye başlıyorlar. İş dışı konularda sohbet ettiğim kişi sayısı üçü dördü geçmez.
İletişim becerilerini geliştirmek üzerine biraz çaba harcayabilirsiniz bence bir yandan. Mizaç önemli olsa da kendinizi geliştirmek mümkün. Ben psikoterapiye başladım mesela. Faydası olacağına inanıyorum.
  • auroraaurora  (22.04.24 16:03:23) 
Pozisyon satış, pazarlama gibi bir alansa ya da müşteriyle iletişim halinde olmak gereken bir alansa gerçekten ciddi sıkıntı bu ilerlemenize engel olur.


  • titanic kemancısı  (22.04.24 19:42:40) 
[]

Dükkandaki kiracımızla kira artışı için sizce nasıl diyalog kurmalı?

Bir dükkanımız var. Rahmetli babamla kiracımızın arası bazı konulardan dolayı açılmıştı. Şimdi ben adamla yeni, yeni iletişim kuruyorum. Ağabey vs. diyerek saygılı nezaketli bir biçimde.

Rahmetli babam 5 senelik sözleşme yapmış ve her sene %10 kira artış oranı yazdırmış.

Şimdi bu sene kiracının 4. senesi doluyor. Ve yine %10 artış yapacak.

Ve malumunuz ödediği fiyat enflasyona göre ve emsal dükkanlara göre kuş gibi kaldı.

Ama adam öncesinde babamla konuşmuşlar, eski sözleşmenin üstüne yatıp kabul etmemiş. Avantajına çünkü. Bu arada maddi durum olarak hiç ihtiyaç sahibi de değiller. Büyük bir firmanın şubesi

Şimdi ben hazır yeni iletişimdeyken ve (bu ay kira arttırım ayımız) tatlı dil belki işe yarar mantığıyla bir whatsapp mesajıyla abi sizi seven bir kardeşiniz olarak durumumuz böyle böyle annem ve biz geçinmekte zorlanıyoruz sizler bu yıl bütçenize göre bir güncelleme yapabilir misiniz diye yazsam.

Makul olur mu yoksa 1 sene daha bekleyip kira uyarlama davası mı açsak?

Annem bu arada hiç diyaloğa girme diyor. Ve 5 senesinin dolmasını bekleyelim diyor. Öncesinde babamla aralarının açılmasından dolayı. Karşılıklı ihtarname yollandı vb. o sebeple.


Şimdiden teşekkürler....

 
şansını dene zaten nemrut bir adam belliki red edecek kabul etmezse beklemeden avukata ver. ben kiracıdan çok çektim hiç göz yaşına bakma neyse rayici emsali ödesin.


  • eja  (22.04.24 10:29:29 ~ 10:30:33) 
Hiç uğraşmayın, 1 sene sonra dava açarsınız. Aile durumunuzu sizin ticari ilişkiniz içinde "astınız" olan birisine asla açmayın. Sizi "nazik" görüp "gereken" cevabı kendince verir, böyle tipler. Aceleye gerek yok. Diyalog kurmaya da. Zaten aralar bozulmuş, bunun hiç ama hiç faydası olmayacaktır.

Öte yandan, kiracınızın yerinde olsam ben de aynısını yapardım. Enflasyon %70, kira %10. bal kaymak.
  • anlatamıyorum  (22.04.24 10:43:38 ~ 10:44:29) 
siz bireysel olarak hiç karışmayın. zira büyük firma şube müdürünün amacı masraflarını düşük tutarak karını arttırmak. dolayısıyla kibarlığınızın ve anlayış beklentinizin karşılık bulacağını zannetmiyorum.

bir avukat ile görüşün kira sürecini onun yönetmesini isteyin. daha önce yapılanları anlatın. bunu söylememin sebebi belki hukuki olarak önceden atılması gereken bazı adımlar vardır, siz bunları şu an es geçiyor olabilirsiniz. avukat parasını sorun ediyor olabilirsiniz, ama bırakın avukat halletsin. başınız ağrımaz.
  • tnz  (22.04.24 10:54:05 ~ 10:57:08) 
Bu kadar sene %10'dan zam yaptıysa konuşmaya gerek yok, sözleşme 5 senelik, belirsiz süreli değil. Avukatla konuşup doğru zamanda müdahale edip direkt tahliye ederdim ben olsam.


  • kimlanbu  (22.04.24 12:23:23) 
Ben olsam asla abicim, zor durumdayiz vb. soylemlerde bulunup aradaki mesafeyi bozmazdim.
Tavsiyem notr bir dil ile sozlesmenin gelecegini netlestirmek istediginizi yazin.Iki secenek sunun: 1) Ya simdi adil olmayan bu kiranin gelecekteki artis miktarlarini da duzenleyecek sekilde tekrar belirlenmesini kabul etsin yada 2) gelecek sene sozlesme bittiginde sozlesmenin yenilenmeyecegini cikis icin yasal bildirim yapacaginizi bildirin simdiden yer arasin.

Ev sahibi olarak kendinizi neden yalvaran bir sekle sokuyorsunuz ki?
  • turkuaz  (22.04.24 12:37:00) 
bir avukatla anlasmak en iyisi bence.


  • bay b  (22.04.24 12:42:52) 
kendinizi böyle şeyler yazarak küçük düşürmeyin. düzgün bir dille artırmak istiyoruz emsallere göre çok düşük kaldı deyin. kabul etmezse muhatap olmadan bir avukat ile çalışın. seneye tespit davasını açarsınız veya avukatınız bir tahliye yolu bulur.


  • paintov  (22.04.24 13:26:21) 
Bence zor durumdayız vs. demeyin ama "%10 artış ve kira çok komik kalıyor artık. Düzgün bir artış yapalım, şu kadar TL olsun" deyin.

Olmazsa üstelemeyin ve önümüzdeki sene çıkartın.

.
  • kartallar yuksek ucar  (22.04.24 13:41:39) 
Kira sozlesmesini yenilemeyi ve güncel rakamdan devam etmeyi teklif edin. Cevapları olumsuz olursa sözleşme bitiminde tahliye edeceginizi bildirin. Koz sizin elinizde.

pısırık durmayın dükkan bu konut degil.
  • Fritz-X  (22.04.24 16:34:18) 
[]

Takıntılı günlük rutinleriniz var mı?

Bende her akşam tv açma takıntısı var bir iki aydır. Arka planda öyle açık oturumlar filan oluyor. Bi yandan telefonumla sosyal medyada takılıyorum.

Sizin de böyle takıntılı günlük rutinleriniz var mı? Ve Nasıl aşılabilir? Teşekkürler..


 
bende de uyanır uyanmaz,eve gelir gelmez ses olsun diye müzik veya televizyon açma alışkanlığı var ama takıntı olarak değerlendirmemiştim.


  • penceredengorunenmorbina  (17.04.24 22:56:36) 
hiç yok.

telefonla takılıyorum bende yapcak bişi yok diye. ama bu normal.
  • baldan kaymak  (18.04.24 00:06:30) 
sabah uyanınca ilk iş çay koyuyorum ocağa. bu özellik yakın zamanda geldi yoktu önceden. yaşlanıyorum sanırım sdfjsg

gün içinde maden suyu içmeye çalışıyorum. yaşlanıyorum x2
  • ananiyimioguz  (18.04.24 00:54:53) 
günlük planladığım egzersizi yapmadığımda kendimi baya kötü hissediyorum takıntı gibi oldu
bir de sonradan oluştu ben de akşam yemekten hemen sonra çay içmek çay kırmızı çizgim oldu resmen

  • windymimas  (18.04.24 14:33:32) 
Her gün en az 50 sayfa kitap. Sabahları özellikle, uykudan yarım saat feragat edip bir kupa kahve ile kitabımı okur öyle başlarım güne


  • bir fincan kahve ile film izlemek  (18.04.24 14:40:57) 
var hergün saat 11 de kahve ve hergün saat 2bucukta maden suyu içerim.
cumartesi günleri klasik içerim. cumartesi günleri bir aksilik olmazsa yüzde 90 bahçeme giderim.
her sabah işe gelince ilk önce maillerimi kontrol ederim.
  • sizofren06  (18.04.24 15:00:36) 
çalıştığım günler sabah muhakkak kahveyle güne başlıyorum.
öğleden sonra 4'te de muhakkak yine kahve içerim çalıştığım günler.

  • noxie  (18.04.24 15:30:04) 
[]

Şu paragrafta ne anlatmak istiyor? (İngilizce)

Paragraf akış deneyiminin anksiyeteyi ve stresi azalttığını mı ifade ediyor? Yoksa tam tersi arttırdığını mı? Ve öz saygı diğerlerine nasıl etki ediyor.

Teşekkürler..

İlgili paragraf:

"Results revealed that the experience of flow negatively predicted anxiety, and both self-esteem and academic self-efficacy fully mediated the path between flow and anxiety.Specifically, self-esteem played a crucial and complete mediating role in this relationship, while academic self-efficacy mediated the path between self-esteem and anxiety. Our findings enrich the literature on flow experience and help with identifying practical considerations for buffering anxiety and more broadly with fostering strategies for promoting psychological sustainability and resilience."

 
Bu paragraf, akış deneyiminin anksiyeteyi azalttığını ifade ediyor gibi görünüyor. Ayrıca, öz saygının bu ilişkide önemli bir rol oynadığı ve akademik öz-yeterliliğin öz saygı ile anksiyete arasındaki ilişkiyi aracı olarak etkilediği belirtiliyor. Bu sonuçlar, akış deneyimi hakkındaki literatürü zenginleştiriyor ve anksiyeteyi azaltma ve daha genel olarak psikolojik sürdürülebilirlik ve dayanıklılığı teşvik etme stratejilerini belirlemede pratik düşünceleri tanımlamaya yardımcı oluyor.


  • pheno  (16.04.24 14:51:31) 
kaygıyı azaltıyor. "olumsuz anlamda etkiliyor"dan kastı o.


  • summerjam0306  (16.04.24 15:03:09) 
[]

7 aylık bebek kendini niye sıkar veya kasar?

7 aylık bir kızımız var. 1 haftadır genel bir huzursuzluk hali başladı.
Sinirlenme nöbetleri oluyor. Anlık kendini bütün vücut olacak şekilde sıkıyor. Kasıyor. Kesik ve kısa süreli ağlama, sızlamalar da bu nöbetlerde eşlik ediyor.


Bu ara ilk iki dişi yeni çıkıyor. Bununla mı ilgilidir?

Başka bir problem ne olabilir? Teşekkürler...

 
Boşaltım sistemi normal seyrinde devam ediyor mu?
Diş çıkması da sebep olabilir.
Doktor değilim.
  • drmuhendis  (14.04.24 12:30:45) 
kabız olmamasına dikkat edin. uzun süre yapmayınca kaka sertleşiyor ve yaptığında çocuğa acı veriyor. sonrasında da kaka yapmamak için kendisini tutmaya başlayıp kötü bir kısır döngüye giriyorlar.


  • hrskrs  (14.04.24 12:55:42) 
kendisini sıktığına emin misiniz? yani epilepsi nöbeti falan geçirmediğine? ya da katılmadığına?


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (14.04.24 16:13:45) 
O anlarını kaydedip, birkaç video kaydıyla bir çocuk uzmanına danışmanızı öneririm.


  • Mirket  (14.04.24 16:40:11) 
[]

İnstagram takipçi sayısı arttırmak için tavsiye edeceğiniz firma var mı?

2-3 ay düzenli paylaşım yapmama rağmen 300’den fazla takipçi sayımı arttıramadım. Aktif takipçi sayısını arttırmak için güvenilir firma vb. öneriniz var mı?




 
firmaları boşver. bir kaç tane tiktokçu bul. tanıtım, çekiliş vs düzenle sayıları katlarsın.


  • bravoteam  (12.04.24 13:13:17) 
takipci satin alirsan istatistiklerde belli olur ve organik olmayan takipci sana bir fayda saglamaz. reklam vermek en kesin cözüm.


  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (12.04.24 14:10:58) 
Düzgün hedeflenen reklam + takip edip yeni paylaşımlarını beklemeye değer bir hesap gerekli.


  • nhk ni youkosu  (12.04.24 18:37:39) 
[]

Evliyken eski sevgilimle evlenseydim çok başka olurdu dediğiniz oluyor mu?

Eşime evlendiğinizden bu yana bir davranışı veya sözüyle saygısızlık yaptığını söylediğim zaman saygısızlık yapmadım bu saygısızlık değildir diyor. Sabah bir işim dolayısıyla tatil günü haber verip çıkıyorum. Öğlen 1’de eve dönüyorum. Geç kaldın diye sitem ediyor. Birşekilde Huzursuzluk çıkıyor.


Karakter uyumsuzluğu ve kesinlikle frekans anlamında bir uyuşmazlığımız var.

Nişanlılık zamanı ailesinin özelliklerde babasının isteklerini üzerime gelerek, uzun uzun telefonda konuşarak bana yaptırmaya çalışıyordu. İlk defa boyun ağrılarım o dönemde başladı. Muhtemelen stres kaynaklıydı. Sinirle göz devirme vb psikolojik şiddete varan hareketleri oluyordu. Çok sert şekilde uyardım. Fakat az bir değişimi oldu.

Belki Ayıp belki üzücü ama şu sıralar son sevgilim çok aklıma gelmeye başladı. Aramızda müthiş bir ten uyumu iletişim ve muhabbet vardı. Aile meseleleri dolayısıyla evlilik yoluna giremedik. Acaba evlense idik aşk dönemi canım cicim dönemleri geçince bu şekilde kavga gürültümüz uyumsuzluğumuz başlar mıydı olur muydu çok merak ediyorum. Gerek İçimi dökmek gerek evliliğinde benim gibi başka bunalanlar, frekans uyumu hissedemeyen var mı sormak istedim.

 
Hayat kötü hissettiğin bir evlilikte ısrarcı olmak için çok kısa. Evlilik terapisti deneyin olmuyorsa hiç sabretmeye çalışma. Gerçekten kötü evlilik insana zulüm bence.

Ayrıca benim de sık sık aklıma geliyor o sebeple başlık dikkatimi çekti. Bunu eşimle hiç söylemedim. Ama bazen bir durum oluyor ve bu olayı önceki sevgililerimle yaşasam ne tepki verirlerdi diye kıyaslıyorum her seferinde bin kere şükrediyorum eşimle evlendiğime. Allahım hangi sevabımın karşılığı beni o eski sevgililerden ayırıp bu adama verdin diyorum.
Özür dilerim bunu kötü hissettirmek için söylemedim sadece belki kötü bir evlilik yerine iyi hissettiğin bir evlilikte düşüncelerin böyle olabilirdi diye söylüyorum. Umarım mutlu olursun.
  • kaptan maydanoz  (11.04.24 21:46:34) 
"Eski sevgilimle evlenseydim boşanmakla uğraşıyor olurdum" dediğim çok oldu.


  • prole  (11.04.24 22:02:18) 
Dsdfhg genel anlamda olmuyor da bazen çileden çıktığım zamanlar olay bazlı insanın aklına şey geliyor.

"ya burada 2. sevgilim olsa sorun yaşamazdım",
"bunu 3. sevgilim olsa sorun etmezdi"
"x olsa şuan başka şeyi konuşuyor olurduk"

gibi ister istemez içimde hala ufak kıyaslar yaşıyorum.

ama genel olarak baktığımda zaten onlar daha iyi olsaydı eski olmazlardı dönmeye çalışırdım.

genel itibari ile eşimin iyi yönleri kötü yönlerinden fazla veya şöyle söyleyeyim benim idare edemediğim şeyler çok az. büyük oranda ya zaten hoşuma gidiyor ya da idare edebiliyorum.

bence ona da sorsanız benim için aynı şeyleri diyecektir.

öyle birbirimizin ruh eşi olduğumuzu falan düşünmüyorum elbet farklılıklar oluyor ama tamamladığımızı düşünüyorum.

sizdeki gibi genel bir düşünce yok bende, öyle düşünüyorsanız üzücü, eğer geçici bir şey ise veya eskisinin etkisi henüz bitmediyse göz ardı edilebilir ama ciddi ciddi öyle düşünüyorsanız sürdürmenin çok bir anlamı yok bence.
  • ananiyimioguz  (11.04.24 22:04:58 ~ 22:07:17) 
boyle karsilastirmalara ben girmiyorum, elimdekiyle mutlu olmaya calisiyorum.
mukemmeli aramak mutsuzluk getirir.
halamin biyiklari olsaydi amcam olurdu, geciniz..
  • cooperr  (12.04.24 02:21:06) 
sonuçta eski sevgili ile evlilik yoluna girilmemiş, ailelerin iç yüzü görülmemiş. O yüzden objektif bir kıyas olmaz diye düşünüyorum. Zaten bu ihtimaller üzerinde durulduğu sürece var olan ilişki daha da tehlikeye giriyor. Ailelerin dahil olduğu bu evlilik sürecinde yolları ayırmak sancılı evet ancak mutsuz bir evlilik için haya çok kısa


  • kondansator  (12.04.24 12:11:15) 
evli değilim. ama diyorum.

bekarlığımdan daha büyük uyandırıyor.

kıyas hep vardı bende de ve hep olacak. özlem duyuyorum.

şahsen o sarışının peşinden daha çok koşmalı ve onu eş seçmeliydim. sonra icardi girdi tabi hayatımıza, şampiyonluk şarkısı düşmesin dillerden! :)
  • baldan kaymak  (13.04.24 00:13:58) 
[]

Arabada içeri su alma problemi yaşayan var mı?

Böyle bir sorunumuz var. Araç 2012 model golf. Muhtemelen arka taraftan bir yerden su aldığı kanaatindeyiz. Çünkü istetme tekerinin konulduğu kısım ve altı komple su gölüydü açtırdığımızda. Yetkili resmî Servise götürdük nokta tespiti yapamadılar tüm parçaları değişeceğiz diyorlar 100 bin lira fiyat biçtiler o da süreçte artabilir dediler arabanın değeri zaten 500-600 bin liradır.

Özel bir tamirciye götürdük nereden aldığını bulamadılar. Gerçekten Çok bela bir durumla karşı karşıyayız. Araba kış dönemi iç kısmı komple yeşil küf oluyor. Bu sorunu nasıl çözeriz?

Şimdiden teşekkürler.

 
Daha öncede arkadan kaza sebepli bir sorun yoksa, genelde arka farların kasayla bağlantı noktalarındaki çok küçük boşluklardan kaynaklanır.
Aracın face gruplarına da bir bakın sorun derim.

Yetkili servisin nokta tespiti rayiç değil, kazık fiyat biçmekten ibaret olmalı.
Golf alan biri varını yoğunu bu araç için harcar diye düşünüyorlardır.
  • diyecevaplandı  (10.04.24 09:02:43) 
Arac sunrooflu ise %99 problem su mavi hortumlarin yillar gectikce kisalip alttan cikmasi:

www.youtube.com
2013 tiguan icin yasadim ayni problemi.

Daha once de bir sunroof olmayan hatchback focus'da yasamistim. Bagaj ici sag sol taraflari actim, oradaki sac gozlerinin birisi su doluydu. O gozun agzini metal slikonu ile kapattim sorun cozulmustu. Problemi kendiniz bulabilirsiniz, genelde bagaj icinin sag yada sol tarafinda oluyor. Oralari biraz vakit ayirip acarsaniz bulunur.
  • The_Lollok  (10.04.24 10:28:07 ~ 10:38:00) 
yetkili servis ilgilenmemek için öyle bir fiyat çekmiş. direkt su kaçağı tamirinde özelleşmiş yerler var onları bulup gitmeniz gerekmekte. youtubeda video çeken ustalar var onlara ulaşıp sorun bi deneyimli olanı çıkacaktır.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (10.04.24 10:49:04) 
Oncelikle stepne,istetme diye bir yer yok.stepne en olmadi istepne.

Muhtemelen aracin tahliyeleri tikali suyu iceriye kusuyor.sanayide bir otocamci vs olur gidin kilvuz kabloyla butun tahliye deliklerini acsinlar.sorun bu degilse fitilleri kontrol etsinler.bagaj islaniyor dediginiz icin motor tarafindan bir sizinti degildir.arka silecek aksamina bakilsin.

Youtube a wet floor on your car yazip cikan videolari seyredin.

100 bin falanda vermeyin.bir iscilik atilmasi yeterli bir istir.illa verecegim diyorsaniz bana 20 bin atin ben hallederim.
  • duptıs  (10.04.24 11:51:39) 
golflerde kroniktir. silikon ile 100 liraya çözersiniz.

www.youtube.com
  • mutlu yillar sana  (10.04.24 12:43:16) 
arka farlar olabilir


  • paintov  (10.04.24 15:38:50) 
Bende Golf varken sağolsun birisi daha aracı aldığımın 2. haftasında otoparktan çıkarken sol arka çamurluğa vurmuştu. Tekerin üst tarafında göçük oldu, o dönem hemen yaptıramadım ve kış mevsimi idi.

Aracı servise götürüp yaptırmak istediğimde yedek lastiğin olduğu bölümün göl haline geldiğini söylemişlerdi. Kaporta düzeltilince sorun kendiliğinden giderildi. (Kaportacıda yaptırdım)

Aracın arka bölümünde belki fark etmediğiniz bir göçük vs. olabilir, bir de bu gözle ustaların incelemesini tavsiye ederim. Suyu tahliye eden bir bölümde hasar oluşmuş olabilir.
  • Lethe  (10.04.24 17:17:06) 
Arka far. Kesin bilgi. Geçmiş olsun.


  • hunharca ben  (11.04.24 00:56:10) 
[]

Her bayramda isme özel mesaj atmak ama asla aramamak

Sosyal iletişimi zayıf birisiyim. Şöyle ki 6-7 sene önce çıktığım işlerdeki müdürlerimi müdür yardımcılarımı çıktığımdan beri hiç aramadım ama her bayram ismiyle bayram mesajı atıyorum. Sağolsun bazıları her bayram ismen cevap veriyor. Bazısı (beni işten çıkaranlar) hiç cevap vermiyor. Bazısı da başlarda cevap veriyordu son bir iki yıldır cevap vermiyor. Acaba hiç aramadığım, iletişimim aktif olmayan kişilere bu şekilde bayram mesajı atarak doğru mu yapıyorum. Yoksa tuhaf mı kaçıyor?

Dürüst olmak isterim mesaj atma sebebim de olası iş arama durumunda yardımları olur belki diye düşünerek atıyorum.


 
Onlar senin müdürlerindi arkadaşın değil. Aramak zorunda değilsin, aramadığında ayıp etmiş olmuyorsun. İsmiyle bayram mesajı atıyormuşsun zaten yeterli. Cevap verirse verir vermezse vermez. Şöyle de bir şey var gerçekten kimse kimsenin umurunda değil. "Bak görüyor musun, bir kere bile aramadı sadece bayramdan bayrama mesaj atıyor sadece" demezler zaten. Çünkü senin onlarla sadece iş ilişkin vardı. Müdürlere çok anlam yüklemek doğru değil.


  • rock n roll  (10.04.24 08:07:26) 
isimle mesaj atmak çok doğal bi mesaj atmak değil bence. altı üstü bi ismi değiştirip aynı mesajı gönderebilirsin. itici bile olabilir, "mini çakal" karikatürü gibi, bi isim değişikliğiyle herkesi idare eden bir görünüm.

ben zaten kimseye kutlama mesajı atmam. WhatsApp veya Instagram'da genel kutlama mesajı paylaşırım sadece. iş arkadaşlarıyla zaten dışarıda görüşüyorum. hele yöneticiye asla mesaj atmam.
  • tabudeviren  (10.04.24 08:46:02 ~ 09:02:53) 
Tuhaf


  • enteg  (10.04.24 08:51:17) 
ben asla mesaj atmam. önceden hayvan gibi atıyordum :d artık asla

sms hakkımı kullanmamı hak etmiyorlar :D
  • baldan kaymak  (10.04.24 11:19:46) 
[]

Tamircide arabadan parça çalınması ihtimali nedir? Nasıl tespit ettiririz?

Aracımızı bir tamirciye bıraktık. Bıraktığımızda ortada olmayan sorunlar çıktı. Bırakma sebebimiz de çözülmedi. Parça değiştokuşundan şüphelendik. Bunun olma ihtimali nedir? Ve nasıl nerede tespit ettirebiliriz? Arabanın kaskosu da var bu arada.

Kasko bu gibi durumlarda yetkili anlaşmalı servise gitmediğimiz için yanar mı?


 
kaskoluk durum yok. kasko araba arızalarını karşılamaz. bunu da karşılamaz yani.
kasko sadece hasarları karşılar. bu hasar değil.

  • jelly bear  (08.04.24 00:59:49) 
obd cihazına bağlayıp araç içinde bir elektronik bir değişiklik olup olmadığı belki anlayabilirsiniz.(araç içinde seri numarası eşleşmeyen bir ecu falan var ise belki bu yolla çıkabilir.) onun haricinde obd cihazı size arızanın hangi bölümde olduğu ile ilgili bir ipucu verebilir.

sanayi esnafında bu tip olaylar sıklıkla rastlanıyor ve çalınan parçalar az çok belli.
sorunu anlatırsanız sıklıkla çalınan parçalardan biri olup olmayacağı ile ilgili biri fikir sunabilir.

hukuki olarak şu link var. hukuki olarak kanıtlanması ve tazmini kolay olmayacaktır.

www.azizcihank.av.tr
  • alp9900  (08.04.24 08:34:41) 
üstad araçta ne gibi olmayan sorunlar var? o sorunlara göre aracı yetkili servise götürmek lazım. yetkili servisteki ustaya da anlatırsın. böy böyle oldu diye o ustada o parçayı söker anlar orjinal olup olmadığını.


  • komando kani var bende  (08.04.24 10:11:21) 
değiştirilen parçalar az çok belli. eğer bunlar kaputtan ulaşımınız olan parçalar ise bir şişe oje alıp gitmeden parçalara ufak bir işaret koyuyorsunuz. çıkışta da bakıyorsunuz işaret duruyor mu.


  • kibritsuyu  (08.04.24 12:30:23) 
[]

Apartmanda tahta kurusu vb böceklerle nasıl mücadele ederiz?

Tüm dairelerde görünüyor. Daireleri İlaçladık ama çözüm olmadı. Dairelerde bazalar ve dolaplar var.
Bir de tavandan ahşap bir çatı katımız var. Kaynağını nasıl buluruz? Kökten bitirmek adına Kesin çözüm nasıl olur?

Bir de kanuni açıdan bir firmayla mı anlaşmamız gerekiyor? Bina yönetimi olarak bizim kendi kendimize ilaçlamamız suç olur mu? Teşekkürler.

 
İlaçlama firmaları var. Netten bulursunuz. Tüm dairelerin ve ortak kullanım alanlarının ve o çatı arasının tek seferde ilaçlanması ve bildiğim kadarıyla 3 gün ıslak temizlik yapılmaması lazım.

Ama öncelikle çatı arasında kuş gübresi varsa çok iyi temizliği ve kuşların artık bir daha girmemelerinin sağlanması gerekiyor.
  • Mirket  (29.03.24 17:12:20) 
[]

Yalnızken özgüvenin düşmesi normal mi?

Partnerinizleyken gezme tozma aktiviteleri hoş güzel. Özgüveniniz sağlam. Ama o yokken bu tür dışrı aktiviteleri tek başına yapmanın korkutması, evden fazla uzaklaşmamak neyle ilgili bir durumdur?




 
Herkes bana bakacak diye mi düşünüyorsun? Benim herhangi bir durumumla ilgili alay edecekler gibi bir düşüncen varsa eğer bu doğru değil merak etme. Çünkü aslında kimse kimsenin umurunda değil. Herkes kendisiyle meşgul. Sana tavsiyem birgün tek başına dışarı çık. Kendine bir gün belirle, o gün yalnızsın. Avm olur, kafe olur vs. Tek başına git. Sen de göreceksin. Bundan sonra hep tek başına çıkmak isteyeceksin. Mesela benim en sevdiğim aktivite tek başıma dışarı bir gün geçirmek.


  • rock n roll  (24.03.24 08:49:30) 
Para ?


  • kimlanbu  (24.03.24 10:41:08) 
Ben obsesyon derdim ama tanıyı doktor koyar, derecesini doktor belirler, tedavisini doktor yapar. Arkadaşa hayatının güzelleşeceği konusunda bilgi verip psikiyatri doktoruna yönlendirmek güzel olurdu, hayat konforu artar.


  • hasmetizm 2046  (24.03.24 13:09:26) 
Pıçaklanma fobisi


  • gece abisi  (24.03.24 14:56:15) 
Sosyal anksiyete?


  • instant crush  (24.03.24 15:39:08) 
[]

Öz disiplin ve irademi nasıl geliştirebilirim?

Küçüklüğümden beri uykusuzluğa direnemeyen, yapması gerekenleri ya yapan, veya uzun süre erteleyen bir yapım var. Hala dişlerimi düzenli fırçalamıyorum örneğin. Şekerli abur çukurları 1-2 senedir sözde bırakacağım. 2-3 senedir hesapta spora başlayacağım. Fakat böyle böyle 30 yaşını buldum.
Hepsine başlasam da en fazla 2-3 gün sürüyor sonra devamı yok. İş hayatımı da etkilemeye başladı bu durum. Dürtüsel davranmak yerine öz disiplin mi irade mi artık her ne ise nasıl geliştirebilirim?



 
Yapması 2 dakikadan kısa sürecek işleri ertelemeden yapın. Bunu bi' yerde okumuştum.


  • kumandanim  (21.03.24 09:08:31) 
2-3 gün yaptınız, 2-3 gün kestiniz diyelim. sonra aklınıza geldiğinde hemen yeniden başlayın. kendinizi zorlayacaksınız, başka yolu yok. bu şekilde beslenmeme dikkat edip çok yavaş da olsa kilo verebiliyorum.

işin sırrı asla bırakmamak. yani o bıraktığınız anları küçük molalar gibi düşünüp kendinize gelince tekrar başlayın.
  • noxie  (21.03.24 09:34:29) 
"atomic habits" diye bir kitap var al oku.


  • tezek  (21.03.24 10:24:05) 
Stoacılık oku


  • prole  (21.03.24 11:15:46) 
atomatik aliskanliklar kitabini okumani tavsiye ederim


  • robert bosch  (21.03.24 11:44:20) 
[]

Hisseli konutun kira geliri beyannamesi nasıl veriliyor?

2023'te daireden toplam 78 bin tl kira geliri aldık. 4 hissedarız. Beyannameyi nasıl vermemiz gerekiyor? Kişi başı gelir yıllık 19.500 tl. Başka mülkümüz de yoksa bu rakamdan vergi çıkar mı? Şimdiden teşekkürler.




 
bu kira geliri ve diğer kira gelirleri toplamı 21.000 TL'yi aşmayanlar için beyanname vermeye gerek yok.

fakat bir hissedarın ayrıca 15.000 tl kira geliri var diyelim o zaman 15.000+19.500 üzerinden beyannamesini vermek zorunda.
  • liberal  (12.03.24 15:59:04) 
Web üzerinden hazır beyan doldururken görebilirsiniz, hisseli durumu da girebiliyorsunuz


  • ayheytmayselfenvanttuday  (13.03.24 02:43:14) 
[]

İşyeri kiracısının stopaj ödemeleri dijital vergi dairesinde görünüyor mu?

Yani kiracıdan stopaj ödeme listesini istemeden de yapabilir miyim?


Aşağıda ekran görüntülerini aldığım bir bölüm var. "Adınıza yapılan vergi kesintisi tutarı" yazıyor. Bu kısımdan girince çıkan toplam değeri, beyanname doldurma kısmında kesilen gelir vergisi bölümüne mi yazmamız gerekiyor?

Bir de konut gelirinde 12 binlira aldıysak yıllık 12 bin lira yazıyoruz.
Fakat iş yeri olunca brüt 15 bin lira olarak yazıyoruz doğru mu?

Şimdiden çok teşekkürler.

(git:ibb.co )
(git:ibb.co )
(git:ibb.co )

 
[]

Kira geliri vergisi hesaplamayı nereden öğrenebilirim?

Bir de kiraladığımız dükkan için stopaj ödemesini kiracının ne kadar yaptığını nereden öğrenebilirim?




 
Dijital vergi dairesi


  • Mistyimage  (06.03.24 16:20:39) 
Kiracını ara, kiracının mali müşavirinden sana döküm versin. Bu döküm ile hazır beyan'da çıkan tutar aynı mı kontrol et.

Beyanname verirken kendi çıkıyor tutar zaten.
  • liberal  (12.03.24 16:58:32) 
[]

Hiçbirşeyden zevk alamadığınız uzun dönemler oldu mu?

Anhedoni dedikleri durum kısacası. Bu sanırım genellikle travmalardan sonra oluyor.


Peki sizde geçti mi; nasıl geçti?

 
klişe olacak ama zamanla geçti. kendimi dış uyaranlara kapatmıştım ama sonra öylesine boş boş telefona bakıyorsun ve sosyal medyada gördüğün bir yerin resmi seni oraya götürecek bir motivasyon sağlıyor gibi...


  • noxie  (05.03.24 13:37:24) 
Multi vitamin +
hobi +
sporumsu seyleri zorlamak +
Guvenilir arkadaşla deri sohbetler ve paylaşimlar +

Haftanin bir gunu kendini odullendirmek +

Deniz kenarina gitmek deniz gormek yada mumkunse bi kac saat bogaz turlarina katilip cay icme esnasinda dusunmek, martilarda simitlenilebilir belki
  • Zetnikov  (05.03.24 15:05:22) 
Bu tür ciddi sıkıntılar zamanla geçmez. Zamanla geçiyorsa depresyon değildir zaten. Terapi alarak ilerleme/iyileşme sağlayabilirsiniz.


  • ruhen hastayim ben  (05.03.24 15:19:21) 
Utancı farketmek paylaşmak ve yasını tutmak iyileştirici ilk ve büyük adım olacaktır.


  • hasmetizm 2046  (05.03.24 17:01:21) 
Var şuan.


  • Kahvedesu  (05.03.24 17:54:12) 
Var gecer gibi oluyor tekrar ayni hale geliyor su an mesela gecmise bakip istediğim hic bir seyin olmadigin dusunup gelecekten de umudu kesiyorum.olsem de olur modu.cok kotu .’mutsuzum


  • bugunolmadiamayarinkesinolacak  (05.03.24 21:31:52) 
sadece bir seferliğine de olsa yeni bir şey denemek, yeni insanlarla tanışmak vs., monoton düzeni kısa bir süre olsa da bozmak iyi gelmişti.

onun dışında yazılmış zaten ama vitamin ve gün içerisinde olabildiğince fazla aktif olmak, insanlarla iletişim kurmak da genel olarak modu yükseltiyor.
  • william morris  (05.03.24 21:55:50) 
6 aydır sürekli bu durumdayım öncesinde de oluyordum ancak 6 aydır kesintisiz sebebini biliyorum boşanma hapise girme ve mahkemelerden dolayı ne zaman geçecek bilmiyorum psikiyatri ilaç verdi kullanmıyorum


  • hhhh99  (05.03.24 23:19:55) 
psikiyatriste gitmek lazım. lustral 100mg vaktin gelmiş.


  • gabe h coud  (05.03.24 23:27:16) 
[]

Aşırı ilgi, aşırı güleryüz göstermek çocuğu sağlıksız yapar mı? Ölçüsü ne?

6 aylık Kızımı her gördüğümde 32 diş sırıtıyorum. Gülüyorum. İlgi gösteriyorum. O da beni her gördüğünde gülüyor.

Çevresindekiler de tombul tatlı bir çocuk olduğu için hep ilgi gösteriyorlar. İlgi bombardımanı oluyor. Acaba bu ileride kişilik gelişimi açısından zararlı olur mu ilgi bağımlısı şımarma vs gibi

Çocuğa İlginin ölçüsü nedir ve pedagoji açısından nasıl olmalı?

 
yok be cocuk sevgiyle büyür. şımartmayın yeter.


  • sizofren06  (04.03.24 13:57:21) 
bu konu karmaşık. her yaş için ayrı davranmak daha doğru. çocuk gelişimi üzerine kitaplar okuyabilirsin.


  • benarrivo  (04.03.24 17:32:38) 
bunlarin cevaplarini kimse bilmiyor hocam. cocuk gelisimi uzmani vs diyenler de bilmiyor. cocugun gelisimi
a) on yil suruyor. bu kadar uzun sureli calisma yapan akademisyen yok.
b) sizin cocuga gulmeniz disinda sayisiz parametre etki ediyor gelisimine. dolayisiyla bunu yalitamaz kimse.

dolayisiyla sevin cocugunuzu, cok takilmayin kimin ne dedigine.
  • antikadimag  (04.03.24 23:56:42) 
çocuk yaptığı hataların karşısında bir bedel ödemezse şımarır.
bardağı bilerek yere atıp kırar da karşılığında bir yaptırım olmazsa mesela.
sevgiden ötürü şımarmaz.
zaten 6 aylık bebek henüz bu tip bir neden-sonuç ilişkisini düşünmek için oldukça küçük.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (05.03.24 00:16:00) 
Prenses sendromu denen bir olgu var.
Çocuğa, bulunduğu ortamda herkes gibi bir birey olduğunu hissettirerek yetiştirmek gerek bence.
Dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü, kendisinin daima odak olduğunu hissederek büyüyen çocuk, ilerde,
bunun böyle olmadığını gördüğünde aşırı mutsuz olup içine kapanabilir,
kreşte, anaokulunda, ilkokulda herkes gibi olmayı içine sindiremeyip uyum sağlayamayan çok çocuk var.
ya da
antisosyal kişilik özellikleri geliştirebilir
diye düşünüyorum.
Konunun uzmanı değilim.
  • Mirket  (05.03.24 00:16:01) 
daha çok bebek tabii ki ama ilgi göstermek disiplinsizlik ve sınırsızlık demek olmamalı.
günümüzde uçaklarda, otobüslerde, toplum içinde ya da özel ortamlarda herkesin şikayet ettiği çocuk davranışları, disipline etmeyi ve sınır koymayı çocuğa kötülük yapmak olarak görmekten geliyor biraz.

bu yaştaki disiplin ve sınır ne olur?
karşı çıkanlar olacaktır ama mama ya da süt emme saatleri belli bir düzen içinde olmalı mesela.
o her istediğinde veya her gak guk dediğinde ağzına meme, biberon, mama tıkıştırmak, oyun haline getirmesine izin vermek, daha da büyüdüğünde peşinde mamayla koşturmak yanlış.
belli saatleri olacak, o saatlerde yiyecek, yemezse (ki yemek istemeyebilir, bunu illa şımarıklıktan yapıyor diye bir şey yok) sonraki saati bekleyecek.

uyku düzeni de aynı şekilde önemli mesela.

büyüdükçe buna başka şeyler de eklene eklene gidecek.
bu tarz detaylar önemli, onun dışında sevgi göstermekte bir sakınca yok tabii ki ama ilgi bombardımanı çok abartılıysa belki çocuğu değil de, gelen ilgiyi biraz dizginlemeye çalışmak gerekebilir.
  • blatta hiberna  (05.03.24 08:26:40 ~ 08:29:22) 
[]

Kira geliri otomatik hesaplaması nereden yapılıyor?

Bir de bazı aylar kiracı bankaya yatırmaya üşenip ayaküstünde elden vermişse bu ayları da beyannamede yansıtmamız doğru olan değil mi?

Son olarak dükkanlardaki stopajı düşerek kira geliri hesaplama olayı nasıl oluyor?


 
Dogrusu kiranın tamamına ait beyanname vermek, bankaya yatıp yatmaması önemli değil.

işyerinde belirli tutarı var, o tutarı aşmıyorsa istesen de beyannamede gösteremezsin, göstermemen gerekiyor.
  • liberal  (23.02.24 16:45:02) 
[]

1 milyon TL değeri korumak için bankada hangi yatırımda tutmak makul olur?

Soyut Altın Dolar Euro dağıtmak mı yoksa komple soyut altın yapmak mı?

Fiziki altın borsa faiz tercihimiz değil. Üsteki üçlü içerisinden bir yatırım düşünülüyor.


 
hepsi de paranı eritme garantili. en az eritecek olan altın olur bana göre.


  • yazar yazmaz yazan yazar  (22.02.24 15:59:54) 
fon alabilirsiniz.

tefas'ta fon performanslarını ve fonların içerisinde nereye yatırım yapıldığını görürsünüz.

fonun son 5 yılına kadar performansını da görebilirsiniz.

fed faizi sonrası gümüş, altın bitcoin artabilir.

ancak çok vaktiniz yoksa iyi fonlara park edin paranızı olsun bitsin.
  • gurur  (22.02.24 16:27:41) 
Yatırım fonları +1

En risksiz yatırım enstrümanı. Banka, karını fondan aldığı için; fonun karını maksimize etmeye çalışır. Hem yatırımcı hem de banka için kazan - kazan
  • substituent  (22.02.24 16:41:48) 
4'e böl.

altın fonu, eurobond, hisse senedi fonu, karma fon
  • gabe h coud  (22.02.24 16:44:30) 
Hisse senedi fonu.


  • doharkoman  (22.02.24 19:21:52) 
[]

Araba koltukları neden sürekli küflenir?

Aktif kullanmadığımız bir arabamız var. Arabanın içini her defasında temizletiyoruz fakat yine koltuklar nemli ve küfleniyor. Camlar da sabah hep buğulu. Sokaktaki diğer araçlarda böyle bir durum yok. Bu durum olur ve nasıl önüne geçeriz? Şimdiden teşekkürler…

Ek not: konum İstanbul


 
aracınızın içi temizleniyorken su basılıyor mu? bazen yıkamacılar kapı içinden tazzikli su basabilir. yağmur suyu giriyor olabilir mi? araçta izolasyon kötü mü? aracın içine su giriyor mu? kontrol ettirdiniz mi?
rutubet nem giderici tabletler var. onlardan aracınıza koyun ve tekrar küf ve nemlenmeyi gözlemleyin.

  • false pretension  (11.02.24 16:14:50 ~ 16:15:43) 
İş bilmeyen yıkamacılar koltukları makinede yıkarken koltukların içine döşemenin altına su kaçırıyorlar onlar da küf yapıyor. Sizin saglıgınıza da kötü etkisi olur. Aracı temizlettiginiz yeri değiştirin. Güvenilir bir yere çekip tüm kapıları açıp en azından yarım gün havalansın araba


  • limonlu eksi  (11.02.24 17:23:06) 
aracın kapı altları, ön cam yanları varsa sunroof ve klima bölgesi dahil tüm tahliyelerinin açık olduğuna emin olun. tıkalı bir tahliye varsa iç mekan sürekli nem yapar.


  • orpheus  (11.02.24 20:26:54) 
[]

Kaza sonrası araç maddi değer kaybınızı karşı sigortadan nasıl aldınız?

Aşağıda yazdığım evraklar içinde eksper raporunu almamız şart mı? Şartsa nereden alacağız? Aradığım eksperciler değer kaybı için eksper diye birşey bilmiyorlar. Genel eksper yaparız vs. diyorlar.


-Kaza tespit tutanağı
-Eksper raporu
-Araç ruhsat ve poliçe bilgileri
-Hasar görenin kimlik bilgileri
-Aracın hasar ve varsa onarım fotoğrafları
-Başvuru vekil aracılığıyla yapılıyorsa onaylı vekaletname sureti ve avukat bilgileri


Ve Sanırım ilk aşama karşı tarafın sigortasına dilekçe/mail ile başvuru yapmamız gerekiyormuş değil mi?

 
siz aracınızı tamir ettireceksiniz. servis size bir dosya açacak, o dosyada yukarıda yazdıklarınıza ek olarak:
- eksper raporu dediği, hasar tespit raporu ve eksperin tamirin nasıl yapılamasını istediğine dair rapor
- fatura, servisin sizin kaskonuza, karşı tarafın trafiğini veya size kestiği fatura
- eğer kazada karşı tarafın trafiği, ehliyeti, ruhsatı yoksa, tutanağın polisten olması da gerekiyor

neyse bunları toparlandıktan sonra, sigorta şirketleri arasında kusurun taraflara verildiği dosya açılacak ve mutabakat yapılacak. bu mutabakat bittikten sonra siz kusurlu olmadığınız kadar değer kaybı başvurusu yapabilirsiniz. eğer size 100 kusur varsa olmaz mesela.

karşı tarafın kaskosuna başvurulacak. fakat 2016-2017'de ben başvurmuştum ve kendi sigorta şirketim karşı tarafın sitesinden evrak yükleyerek yapacağımı söylemişti ve yapıp almıştım. şimdi olay avukat üzerinde dönüyor, bana servis de, sigorta şirketim de avukat aracılığıyla alacaksınız dedi. avukat da değer kaybının %20'sini alıyor, kalanı size. belki hala kendi alanlar da vardır, fakat ne kadar kolay oluyordur hiç fikrim yok.
  • malheiros  (05.02.24 17:46:10 ~ 17:47:59) 
eksper raporu her tutanaklı kazada var zaten. değer kaybı için ayrı bir rapor yok.
istenilen belgelerle karşının sigortasına başvuruyorsun. onlar yatırıyor parayı direkt.
vekalete avukata gerek yok. maille bile hallediliyor. dilekçe yeterli.
  • jelly bear  (05.02.24 19:12:20) 
[]

İstemediği bir durum olduğunda suratını asan bir partneriniz oldu mu?

Bu sağlıklı bir iletişim yolu mu sizce? Bu tip iletişimi olan bir insan sevilebilir mi?

Ben bu tipte partnerim olduğunda içimde bırakın sevgiyi aşkı bir nefret soğukluk kin hissi oluşuyor. Bunu nasıl aşabilirim onu da bilmiyorum.


 
bunu yapan net bencildir.
o yüzden arkana bakmadan kaç.
bencil insan toksiktir, seni sallamaz ve ondan bi cacık olmaz.
  • rentts  (04.02.24 11:45:16) 
İnsanların istemedikleri her durum karşısında en uygun şekilde davranmalarını beklemek sizce de realistik olmayan bir beklenti değil mi?

Bazı durumlarda insan kendine hakim olabilir, bazılarında olamaz. Önemli olan bunun ne kadar sıklıkla yaşandığı, bunun neyin sonucunda gerçekleştiği ve neye yol açtığı.

Bazen boş bulunursunuz, bazen her şey üst üste gelir, bazen de ufak bir olay bardağı taşıran son damla olur. Hayatınız boyunca size hiç surat asmayacak birini hiçbir zaman bulamazsınız. Kaldı ki sizin de surat astığınız zamanlar olacaktır.

Problemler olabilir. Problemler çözülemez değilse bunlarla baş edebilmek, bunlar için çözüm yolu bulmak için uğraşmak sağlıklı bir davranış şekli.

Sorunuzda karşınızdaki insanın ne yaşadığı, neyin sonucunda böyle bir tepki verdiğiyle ilgili hiçbir şey yok.

Kendisi her şeye burun kıvıran negatif biri de olabilir, baş edemediği farklı bir problemle uğraşırken de bu tepkiyi vermiş olabilir. Bu ikisi çok farklı senaryolar.

Ancak sadece sorduğunuz kadarıyla insanlar istemediği bir durum karşısında suratını asabilir ve bu normal ve insani bir tepki olur. Ancak insanların hiçbir şeye surat asmamasını beklemek sadece sizin hayatınızı zorlaştırır. Bu sebeple birinden soğumuyor olmalısınız.
  • akhenaten  (04.02.24 12:39:42 ~ 12:42:32) 
abi erkeğim ,yeri geliyor ben de surat asıyorum. bak trip yapmıyorum bir hareket davranış o an canımı sıkıyor istem dışı yüzüm geriliyor suratım asılıyor kız düzeltiyor tamam diyorum ama sinirlendiğim için bir anda toparlamak kolay olmuyor. bu yüzden herkesi bu kadar kolay harcamayın herkes suratını asar duruma göre.


  • ercu cozer  (04.02.24 13:49:28) 
belki sizden anlamanızı istediği bir durum vardır ama söylemek istememiştir.
hani "ben söyledikten sonra bir anlamı yok" gibisinden..

  • tabudeviren  (04.02.24 17:07:27) 
[]

Ev almak için doğru zaman mı? (İstanbul)

Arsamızı satıp alacağız.

Ek olarak depreme karşı tedbiren alacağımız daireyi barındıran apartmanın neyine özellikle bakmalıyız?


 
Eğer zemini ve yapıyı düzgün seçerseniz mantıklı. bildiğim kadarıya istanbulda emlak sektörü kötü durumda şu zamanlar.

biz 4 sene önce didim den yazlık aldığımızda istanbuldaki evin yarı fiyatıydı.

şu an yazlık 4m ediyorsa ev de 4m ediyor yani yakalamış oldu. insanlar istanbuldan kaçışıp kıyı kentlere veya memleketlere yerleşince + deprem tehlikesi yüzünden fiyatlar yerlerde. yıkılmaz da ayakta kalırsanız değeri iyice artacaktır. en azından şuan gaziantepteyiz, burada öyle oldu. Depremden önce 1.5m olan ev şimdi 4m e satılıyor burada.

istanbulda ev için benim bildiğim 4.levent çevresinde zemin sağlam. bir de üstüne son 5 yılda yapılan bir bina alırsanız risk azalabilir. çeliktepe, emniyetevleri, sanayi mah. falan biraz daha uygundur o muhitte.

onun dışında çekmeköy, taşdelen tarafları da depremin yıkıcı etkilerinden uzak diye biliyorum.

sarıyer, göktürk, bahçeköy, kemerburgaz tarafları da güvenli olabilir.

anadolu yakasının kıyı şeritlerinden hiç bakmayın bence en riskli yerler oralar. yani kadıköyden başlayıp pendiğe kadar uzanan kısım.
başka bir deyişle tem otoyolunun üst tarafları daha güvenli.
  • ananiyimioguz  (03.02.24 12:00:00 ~ 12:06:49) 
iki yakanın da kuzeyleri güvenli güneyleri tehlikeli. deprem düşünen birinin de istanbulda kalmaya devam etmesi mantıklı değil. evi sağlam kalsa bile


  • paintov  (03.02.24 12:58:10) 
Ev almak için mantıklı zaman. faizler yüksek, krediler kesik, o yüzden evler kolay kolay satılmıyor. Ama arsanızın da satılabileceğine emin olun, aynı durum arsayı da vurabilir.


  • kojonotsuki  (03.02.24 13:15:17) 
Fay hattına uzaklık kadar önemli olan bir şey de zeminin sağlamlığıdır.
Şurada istanbul jeoloji haritası var, direkt sokak ismi girerek zemin sağlamlığına bakabilirsiniz:
mapelse.github.io

Ataşehir'de Esatpaşa, Aşıkveysel, Örnek mahallesi civarı da çok sağlamdır mesela.
  • fobfilm  (03.02.24 13:31:21) 
[]

Apartmanınızın merdivenleri kaç TL ücret karşılığı siliniyor? (İstanbul)

Ve ayda kaç sefer siliniyor? (5 katlı apartman standardı öğrenmek için sormaktayım)




 
Bizde daire başı 80 haftada 1


  • efruz  (30.01.24 21:14:19) 
Haftada bir ve sanırım 4 katlı tüm apartman ortak alan ve giriş temizliği toplam 500 lira.


  • prole  (30.01.24 22:43:49 ~ 22:44:29) 
6 kat 12 daire haftada 2 kez 1000 tl


  • gencfb  (31.01.24 08:42:19) 
nerede oturduğunuza da bağlı, beşiktaş'ta her gün çöp toplama + haftada bir temizlik için 4 bin alıyor.


  • malheiros  (31.01.24 08:45:42) 
[]

İstanbul’da yaşayanlar kendinizi nasıl rahatlatıyorsunuz?

Ben 3-4 yıl küçük bir şehirde yaşadım. O pastoral ortamın uzanan yeşil ovaların rahatlamasını İstanbul’da bulamıyorum. Heryer kalabalık, bolca beton ve araba. İstanbulda bu şartlarda siz nasıl rahatlıyorsunuz?

Araç sesinin olmadığı yeşil bir alan gördüğümde resmen çölde su bulmuş gibi seviniyorum.


 
sahile gidip kayalıkta veya bankta oturup denizi seyrediyorum.


  • tabudeviren  (29.01.24 21:31:27) 
kalabaligin azaldigi gun ve saatlerde cikmaya dikkat ediyorum. cok daraltirsa adalara kacis


  • ala09  (29.01.24 21:58:26) 
Belgrad ormanında çok çeşitli yerler var. Sarıyerdeki kapıdan girerseniz daha nezih bir ortam oluyor. Genelde tabiat parklarının girişe yakın yerlerinde mesire alanları olur, o kalabalığı arkanızda bırakınca spor amaçlı yol şeklinde uzun yürüyüş parkurları var. Yol olmasın derseniz doğrudan ormanın içini dolaşan trekking parkurları da var.

Belgrad ormanı doğal orman olduğu için istediğiniz kadar ağaç, çiçek, böcek, mantar, hayvan falan bakabilirsiniz. Ormandan daha pastoral bir şey bulamazsınız zaten.

Yanınıza bir tane kitap, bir termos kahve bir de sırta takılan açılır kapanır sandalye alın bir köşeye kurulun.
  • akhenaten  (29.01.24 22:13:17 ~ 22:17:58) 
Geceleri yürüyorum, rahatlatan tek sey bu hem sakin oluyor. Yesillik arayisim yok, cunku araci olmayan biri icin kolayca ulasilabilir sakin yesil bi alan yok. Kabullendim.


  • nic cage  (29.01.24 22:35:57) 
hafta sonu sabah 7-11 arası çok güzel İstanbul.


  • gule gule  (29.01.24 22:38:59) 
Cumartesi Pazar günleri erken saatte kalkıp (6-8 arası) kalkıp sahilde uzun koşular yapıyorum (12-30 km.) sonrasında İstanbul ile işim bitiyor desem yeridir :)


  • kumandanim  (30.01.24 08:59:39) 
rahatlatamıyorum, en ufak bir güzelliğe ulaşmak için bile o trafik kaosuna girmek gerekiyor. Mecburi hizmetim burası olmasa beş dakika durmam.


  • biravekahve  (30.01.24 11:44:46) 
[]

1 haftalık izinde kişisel olarak neler yapılabilir?

İş varken mesai saatlerinde yapılamayan resmî işlemler mesela.

Örneğin can babamızı kaybedeli 2 ayı geçti. Onun üstüne olan fatura aboneliklerini annemin üzerine alacağım.

Başka neler yapılabilir? Siz olsaydınız neler yapardınız?

Bu aralar bir ticaret yapma hevesim de var. Toptancıları mı bir gezsem acaba.

 
Vefat için 2 ay yakın bir süre. babanızın borç olarak alacakları ve verecekleri varsa araştırın.
Yakın arkadaştan bankalara kadar.

  • diyecevaplandı  (29.01.24 00:08:01) 
madem baba vefat etti ve calisan bir insansiniz. bu sureyi maksimum keyif ve tatmin ile gecirmelisiniz bence.

hamam, sauna, masaj.
heykel, resim, yemek workshoplari.
sehrin pasajlari, kitapevleri, cafeleri, restoranlari, carsilarini kesif etme.
vs..
  • buenosdias  (29.01.24 12:05:30) 
[]

290 m2 konut arsasına 3 katlı 6 daire apartman yaptırma ne kadara mal olur?

Yer sakarya adapazarı. Kat sınırı 3 olacak. 6 daire çıkacak muhtemelen. Komple anahtar teslim apartman için hesaplama nasıl yapılıyor. m2 fiyatları filan varmış sanırım?


Bir de inşaat mühendisi yakından ve bir güvenilir ustadan destek alarak müteahhite filan gitmeden kendimiz yapsak süreç çok yorucu riskli olur mu?


Son olarak arsa olarak satmak mı? bina yapıp daireleri satmak mı?
arsa olarak ederi 4-4.5 m daire olarak 2 mx6 12 milyon-yapım maliyeti gibi oluyor.

Şimdiden çok teşekkürler.

 
JOHN BLOOR rumuzlu arkadaş buna tam cevabı verir gibi, duyuruda kendisi.


  • liberal  (26.01.24 15:59:27) 
2024 yılında uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri belirlendi. Meskenler için betonarme karkas lüks inşaatta asgari 6378 lira, ortalama 6768 lira, azami de 7158 lira metrekare maliyeti ortaya çıktı.

tabiki bina+daire
  • jamswety  (26.01.24 16:38:33 ~ 16:40:29) 
[]

Referans dışı kan değerlerim sizce nasıl, ne yapmalıyım?

(git: ibb.co)

(git: ibb.co)


 
Bu yaşta kolesterol neden yüksek? Yediğine içtiğine dikkat etmen, hatta spora başlaman lazım. Sağlıklı, dengeli beslen. Az ekmek, az kızartma, çok protein, çok sebze.

Üre kreatin az yüksek. Bol su iç. 6 ay sonra bir daha baktır. Evhamlıysan bir üroloji uzmanıyla görüş.

En güzeli, buradan tıbbi görüş alma.
  • Mirket  (24.01.24 14:23:57) 
[]

Spor disiplini sağlamak için ne yapıyorsunuz?

Spor konusunda sürekliliği bir türlü sağlayamıyorum. Ehli keyf tembel bir yapım var. Bu konuda tavsiyeniz neler olur?




 
senin gibi biriydim spor konusunda. Evime en yakın salona gittim ve şans eseri orası sadece PT ile çalışılan bir salonmuş. Salonda aynı anda 4 kişi çalışıyor ufak bir yer, direkt antrenör ile çalışılıyor. Üyelik de 10-20-30 ders üzerinden satın alınıyor ve hep aynı gün aynı saatte, son anda cayma şansı da yok en azından bir gün önceden haber vermek gerekiyor. Böyle bi sistem olunca dünyanın en üşengeç ve hımbıl insanı olarak baya iyi bir spor disiplini edindim. Hem görece pahalı standart bir spor salonuna göre. Hem de bireysel antrenörle çalıştığım için kaytarma şansı azalıyor.

Etrafınızda (mümkünse yakınınızda) böyle bir salon varsa bakabilirsiniz bende baya etkili oldu 3 aydır zorunlu durumlar hariç (il dışında olduğum) gitmediğim olmadı hiç. Haftada üç kez düzenli gidiyorum
  • nundu  (23.01.24 12:50:10) 
Sevdiginiz sporla ugrasin baska hicbirsey. Defalarca fitnessa yazildim hep yarim biraktim. Para da motive etmiyor ancak yuzmeyi com seviyorum. Hic bir motivasyon gerektirmeden gidiyorum


  • dogredsector  (23.01.24 12:55:28) 
Strength training.

Sporu spor için değil daha fazla ağır kaldirmak için yapıyorum ve bana bir amaç kattı. Ilk basladigimda 60kg deadlift squat ile öğrenerek başladım. Su an 10 yıl sonra squat 205 deadlift 230. Haftada 3-4 gün sürekli gidiyorum.

Yani spora iki makine bir bisiklet diye gidince insan sıkılıyor. Beni bağlayan bu oldu.
  • logisticsmanager  (23.01.24 13:32:13) 
kesin bir formulu yok ne yazik, neden spor yapmak istedigine dair kendine esasli bir sebep bulup onun pesinden gitmen gerekiyor. bunu yaptiktan sonra spor yapmak isin en onemsiz kismi oluyor inan bana.

siskosun ve aynada gordugun goruntu hosuna gitmiyor, zayif celimsiz vitaminsizsin ve bu goruntu hosuna gitmiyor. aslinda fena degilsin ama daha atletik, aktif vs olmak istiyorsun gibi.

bir de yaptigin spora hakim olmayi ogren, agirliksa salondaki hocalardan daha iyi ogren, kosuysa internetten okudugun kaynaklari kendince yorumla ve kendine adapte et gibi. ama zoraki salaona yazildim, hoca program verdi 3 st 10 tekrar bench verdi meeh dersen olmaz.
  • bay b  (23.01.24 14:15:06) 
Her türlü disiplini sağlamak için kullandığım tek yöntem zorla yapmak.

Önceden bunun bir seçenek olduğunu bilmiyordum. İnsanlar bir şeyleri düzene koymanın yolunu bulmak için çok fazla detay düşünüyor. İstemediğim bir şeyi kendime zorla yaptırmanın iyi bir şey olmadığını düşünüyordum. Ancak sonra kendimi istemediğim bir şeye zorlamadığımı fark edip aydınlandım. İstediğim şeyi yapmaya zorluyordum; evet böyle bir kavram olduğunu da bilmiyordum.

Neden düzenli spor yapmak istiyorsunuz sorusuna bir cevabınız varsa bunu yapmayı istiyor ve gerekli görüyorsunuzdur. ancak düzenli olarak spora gitmek sizin için zorsa, siz de istemeseniz de zorla gidersiniz. Basit.

Zamanla kendi kendine oturuyor, özellikle sonuç almaya başladıktan sonra.

Bazı şeyler emek istiyor ve genelde emek vermek zor bir iş. Haliyle her zaman istekle yapmanız gerekmiyor, ancak bir sonuca ulaşmak için yapmanız zorunlu. O halde yapılacak. Bunu kabul ettiğinizde ayağınızı sürüyerek de olsa evden çıkabiliyorsunuz.
  • akhenaten  (23.01.24 17:14:08 ~ 17:18:49) 
[]

İşveren olarak kandırılmamak için ne gibi önlemler almak lazım?

Eczacı kalfası tarafından dolandırıldı, restoran sahibini çalışanları dolandırdı. Bu türde haberler çok duyuyoruz. Bizim de bir aparatımız var. Bizden Habersiz müdür kiralama yapabilir, 3-4 günlük otel gibi müşteri alıp cebe atma şansı var. Veya usta çağırdık geldi diyor. Bir tamir fiyatı söylüyor. Bunu yüksekten söyleme, hiç ustalık bir iş olmamız olması ihtimali var. Bu gibi durumları engellemesek de en aza indirmek için ne gibi önlemler alabiliriz.

İlk konu için mesela bina girişine bir güvenlik kamerası koymak aklımdan geçti. Başka ne tür önlemler olabilir?


 
ödemenin müdüre yapılmaması için bir yol bulmalısın.


  • gabe h coud  (22.01.24 19:32:04) 
kapılar otel usülü kartlı olursa sanırım mecburen hangi odanın aktif olduğu kayıt altında olur.

çıkılan oda temizletiliyordur, temizlikçi ayrıca hangi odaları temizlediğinin listesini tutsa (belki zaten tutuluyordur) çift doğrulama olur. Arada giriş yapanlar listesiyle temizlik listesini karşılaştırırsınız?
  • nhk ni youkosu  (22.01.24 19:44:54) 
işin başında duracaksınız, yani günlük bir kontrol sisteminiz olacak. mesela her sabah gideceksiniz ve bir önceki günün muhasebesini, satılan odaları, yemekleri, kasayı, satın almasını falan inceleyip, yapılacak ödemeleri de onaylayacaksınız; sabah kahvenizi orada içeceksiniz vb. ve bu sistemi müdürü işe aldıktan sonra yapmayacaksınız, müdür sizin sisteme entegre olacak. yoksa kamera falan güvenlik, hırsızlık için tamam, işletmenin kontrolü için çalışmaz. bu sistemi oturttuktan sonra raporları günlük alacaksınız, haftada bir de otele gideceksiniz vb.


  • malheiros  (22.01.24 21:21:53) 
Mümkünse siparişi en az 2 kişi onaylasın, faturayı ve ödemeyi en az 2 kişi onaylasın. Bu dört kişi mümkünse farklı kişiler olsun. Böylece olasılığı çok düşürürsünüz. Bankalar mesela böyle yapat.

Islak imza ile şart. Onaylanan işleri mutlaka size anında iletsinler. Buna rağmen çeteleşirlerse de, muhasebeyi günlük veya haftalık bizzat kontrol edin.
  • alfired  (23.01.24 00:10:35) 
[]

Bu durum manik atak mı yoksa sadece panik olmak mı?

Arada gelen huzursuzluk, bilinçsiz şekilde yüksek sesle konuşmaya başlama, sakinleşememe, odaklanmada güçlük, kaygı hali, uykusuzluk neyle ilgilidir?

Özellikle çok şekerli ve ağır şeyler yiyip yattığım gece artıyor.

Bir de sık sık ateş basmaları oluyor.

 
Öncelikle bir kan tahlili yaptırıp açlık kan şekerini bir ölçtür.
Ordan bir şey çıkmazsa bir Dahiliye uzmanına görün, ağır şeyler yiyince kötü oluyorum de. Ultrasonda bir safra kesene baktırsın. Daş falan var mı diye.

Sonrasını sonra düşünelim.
Geçmiş olsun.
  • Mirket  (20.01.24 16:55:48) 
Bence de önce dahiliyeye görünün, sonra psikiyatri...
Eğer kadınsanız ve30 yaş üstüyseniz kadın doktoruna da gitmenizi öneririm. (Menapoz ve hormon dengesizliği için)

  • cccbehzatccc  (20.01.24 22:34:59) 
[]

Hiç hasım veya tehdit korkusu ile bir dönem geçirdiniz mi? Nasıl başettiniz

Evimin sokağındaki dükkan sahibiyle sokak üstünde park yeri konusunda biraz restleştik. Ne onun tam dükkanının önü ne benim evimin önü. Yer yanındaki dükkanının önü.

Eski ev sahibimle de geçmişte benzer bir restleşme sonrası huzursuz aşırı tedirgin bir dönem geçirmiştim. Hiç birleşe odaklanamıyordum.

Benzer bir duygu içindeyim. Bu hislerim normal mi aşırı mı? Siz hiç böyle durumlar yaşadınız mı?

 
2 seçeneğiniz var
ya kafanızda kurarak konuyu büyütmek, tekrarlamak, diyaloglar yazmak, ölüm-kalım meselesi haline getirmek

ya da geçici bir taviz (alttan almak, ilk adımı atmak, nezaket gibi) ile karşı tarafla diyalog kurarak uzlaşmaya varmak

esnaf para kazanma derdinde, iyi iş yaptığı bir gün denerseniz daha kolay sonuç elde edilir (lehinize)

yine de çalıyı dolaşmak daha mantıklı
  • bir soru sorcam  (16.01.24 20:26:21) 
Çok takmazdım, günlük rutinime devam ederdim. Çok çekiniyorsam uzak durmaya çalışırdım, 50 metre öteye park ederdim. Karşıdaki adamın profili buna müsaitse ve ben de çözmek istiyorsam yanına gider "ya abi o gün öyle bir şey oldu ama bla bla bla" diye konuşarak tatlıya bağlamaya çalışırdım.


  • pianeta  (16.01.24 21:02:19) 
Bir şey olmaz hacı


  • glamdr1ng  (16.01.24 21:44:58) 
arada restlesmek iyidir kani sulandirir, herseye eyvallah cekmek de iyi degil.
bisey olmaz +1

  • cooperr  (16.01.24 23:28:46) 
gündelik şeyler kafaya takmaya gerek yok. haberlerde gördüğünüz bindebir gerçekleşen olayları baz almayın.


  • orpheus  (17.01.24 13:10:26) 
sorunuz anlaşılmamış sanırım. herkes park yeri konusunda tavsiye vermiş.

bu tarz durumlarda ben de aynı hisleri yaşarım. sorun çözülene kadar günlük rutinimde sürekli kafamın bir köşesinde durur, huzursuz eder. ben bunun belirsizliğin getirdiği tedirginlik olduğunu düşünüyorum. o yüzden bu tarz duygular yaşatan durumları olumlu ya da olumsuz bir an önce bir sonuca bağlamaya çalışırım. park yeri örneği üstünden şöyle anlatayım: dükkan sahibiyle yaka paça kavga etmek de bir sonuç, tatlı dille diyalog da bir sonuç. iki sonuç da belirsizlikten daha az huzursuz ederdi beni.
  • robin crusoe  (17.01.24 14:06:10) 
[]

Bazı mekanlar ve bazı insanlar sizin de ruhunuzu basıyor mu?

Bunu yeni farkediyorum. Bazı insanlar ve bazı mekanlar her görmem her gitmemde ruhuma kasvet veriyor. Size de oluyor mu ve neyle ilgilidir bu?




 
Herkese olur, hafızanın çeşitli türleri var. Gördüğünüz şeyler size doğrudan sıkıntı versiyese ya da sizin yaşadığınız sıkıntılı süreçlerde siz o zaman farkında olmasanız bile dolaylı yoldan oradalarsa size kötü çağrışım yapar.

Örneğin ben beyaz ışıktan bunalırım, lavantalı oda kokusundan aşırı rahatsız olurum. Dağınık öğrenci evi tarzı bir yer görürsem içim sıkılır.
  • akhenaten  (16.01.24 14:57:21) 
Havalandırılmayan muhafazakar insan evlerinde oluyor bana. Asla cam açmıyorlar ve evde ağır bir yemek kokusu oluyor. Yanık salça gibi


  • ferenc  (16.01.24 21:06:20) 
[]

Kirası emsallerin çok altında olan kiracıyla iletişim

Bir dükkanımız var 2020’de kiraya verdik şuan emsallerinin yarısından daha da az bir ödeme yapıyor.
Sözleşmede de yüzde 10 üzerinden anlaşılmıştı. Fakat enflasyon o dönemden itibaren malum aşırı yüksek seyretti. Kurumsal bir beyaz eşya markasının şubesi. Kiracı Kesinlikle sözleşme dışında bir artışa yanaşmıyor.

Bu konuda ne yapabiliriz, derdimiz emsallerle aynı ödemesi değil ondan daha az olsun ama makul bir fiyat olsun ama o da yok yani.

 
Üfe Tüfe oranında artış yapabilirsiniz %10 yapmak zorunda değilsiniz. Siz yeni rakamı bildirin yazılı olarak ödeme yapmazsa tahliye davası açacağınızı söyleyin. Sonuçta sizin söylediğiniz rakamda piyasa altında ise tahliyenin sonunda onun da gideceği rakamlar daha fazla olacak. Bu tahliye olana kadar az öder ama sonra ona da zarar. Bu durumu anlatmanıza rağmen yanaşmıyorsa dediğim gibi tahliye davası açacaksınız ve gerekçe olarak da enflasyona göre iş yeri kira zammı yapmıyor olmasını gerekçe gösterin.


  • Kediyi üzdün  (02.01.24 13:48:28) 
tapuda kira şerhi koydurttu mu ?


  • nivoandmira  (02.01.24 13:49:17) 
Gayrimenkul alıp kiraya vermek ülkemizde bir yatırım çeşidi.
Yatırımlar kimi zaman kazandırıyor kimi zaman kaybettiriyor. Örneğin Sasa adlı hisse senedinden ya da Coinlerden köşeyi dönenler de oldu batanlar da oldu.
Gayrimenkul kiralama da Anaparaya zarar vermiyorsa da bu dönem kazandırmayanlar listesinde.
Ben geçen sene Dolar aldım. Altın, Borsa, Faiz fırladı gitti ama Dolar yerinde sayıyor diye gidip Bankayı darlayamıyorsam, buna hakkım yoksa senin de kiracını darlamaya hakkın yok.
Sineye çekip oturmak dışında yapacağın her şey YANLIŞ'tır.
Bir ev sahibi olarak söylüyorum bunu.
  • Mirket  (02.01.24 13:52:30) 
Yanlış bilmiyorsam ufe tufe üstü rakam yazilsa yasal olmuyorken kiralayan bilerek bunun altında zammi kabul ediyorsa yasal oluyor. Eğer böyleyse yüzde 10 karşısında yapacak bir şey olmayabilir. Avukata danışmanız ideal.


  • logisticsmanager  (02.01.24 13:58:35) 
5 yılı bekleyip emsal davası açacaksınız.


  • nuisance  (02.01.24 15:07:33) 
%10 anlaştıysanız yapacak birşey yok. kira artış oranı enflasyonun üzerinde sözleşmeye yazıldıysa enflasyon oranı geçerli ama altında bir oran ile sözleşme yapıldıysa sözleşmede yazan geçerli. 5 yılın dolmasını bekleyip rayiç davası açmanız gerek.


  • mustafakesekci  (03.01.24 13:21:16) 
[]

Deprem için sizce nasıl hareket etmeli?

Elimizde ikisi yaklaşık 35-40 senelik 5 katlı iki ayrı apartmanda iki daire, bir de en az 50 senelik 3 katlı küçük bir apartmanın orta katında bir daire var. Biz ilk yazdığım dairelerde oturuyoruz. Yeni daireler ise olmuş 6,5-8 milyon arası. Eski iki daireyi satıp bir yeni daire alsak deprem için aynı muhitte olduğumuz sürece bir teminat olabilir mi?


Şehir: İstanbul

 
Binaların hangi ilçede olduğu da önemli.

Bu hikayede 3 katlı olan bana daha güvenli gibi geldi.
  • John Bloor  (19.12.23 10:16:24) 
Bence muhit önemli mesela kıyı şeridi riskli alanlarda iseniz iki bina da sorun olabilir ama daha kuzeydeniz ikisi de belki sorun olmayabilir. Lokasyon vermek istemezseniz kuzeyde mi kalıyorsunuz ya da boğaz iç kesimine doğru mu? Anadolu- Avrupa? john +1


  • titanic kemancısı  (19.12.23 10:25:26 ~ 10:25:48) 
[]

Ciddi göbeğim var. Kondisyon bisikleti kilo vermek için işimi görür mü?

Spor salonuma gitmek için aşırı tembel, miskin bir halim var. Menisküs yırtığım da mevcut. Kondisyon bisikleti kilo vermek için ideal midir? Tavsiye eder misiniz? Yoksa koşu bandı mı?

Bir de diyet konusunda da çok iradesizim. Sadece sporla olacak iş değil sanırım doğru mu?


 
Kilo vermek için gerekli olan tek şey diyet yapmak, adamakıllı diyet yapmayacaksan kendini boşuna yormuş olursun ben diyet yapıp spor yapmadığımda kilo veriyorum diyet yapmayıp spor yaptığımda kilo alıyorum.


  • Bir ben var benden şurada  (16.12.23 11:11:17) 
Aslında sadece diyet isi. Evrimsel olarak da aktivite ile fazla kalori yakmamak normal çünkü hayatta kalmazdik.

Sadece diyet yapsaniz bile olur. Sadece baklava yeseniz bile kaloriniz harcadiginizdan azsa kilo vereceksiniz. Spora gerek bile kalmayacak. Günlük yaptiginiz bisiklet olsun 300 kalori 1-2 saat yaparak. 2 baklava kalorisi, o kadar düşük.
  • logisticsmanager  (16.12.23 11:19:49) 
Sadece sporla asla kilo veremezsiniz.

Rahatınızın kıymetini bilin. Oturun oturduğunuz yerde.

Ayrıca şöyle bir şey de var.

twitter.com
  • Mirket  (16.12.23 18:28:25 ~ 18:37:31) 
Direkt göbekten kiloyu götüren en büyük faktör 5ten sonra yememek, unlu şekerli gıdaları bırakmak, baslarda zorlanıyorsun ama ben yapabildiysem -eğer bir rahatsızlık yoksa- herkes yapar diye düşünüyorum. Dr. Ayşegül Çoruhlu'yu takip etmenizi öneririm. Ayrıca cocuklarda zeka geriliğinden tut kanser yapan katkı maddeleri içeren hiçbir paketli gıdayı kullanmıyorum, cips delisiysim hepsini bıraktım, arada bitter yiyorum veya haftada bir dışarıda güzel bir tatlı bir de hafta sonu dışarıdan yemek yiyerek ödüllendiriyorum kendimi, insanız sonucta, bir de her gün en azından 45 dk yürünürse bayağı etki ediyor. Bu işin anahtarı gün ışığı azaldığında yemeyi kesmek, ne kadar erken o kadar iyi.


  • Semi  (21.12.23 23:01:07) 
[]

Girişimciliğin,aktifliğin karşıtı nedir?

Kimi insan her sabah 5’te uyanıp sporunu yapıp işine saldırıyor. Kimi her boşlukta kendini uykuya, abur cubura veriyor. Bu ikinci profilin durumunun adı, eksikliği nedir?




 
ilk aklıma gelen miskinlik oldu.


  • MtKrt  (13.12.23 09:27:38) 
sedanter yaşam?


  • kibritsuyu  (13.12.23 09:57:16) 
Atalet bence cuk oturuyor. Ayrıca her sabah 5'te uyanıp sporunu yapıp işine saldırana göre tecih ettiğim daha mantıklı bir yaşam olduğunu düşünüyorum :) en azından ikisinin ortasını bulmak lazım dshsh


  • nundu  (13.12.23 11:45:23) 
[]

Kondisyon bisikleti modeli tavsiye eder misiniz?

102 kg menisküs yırtığı olan biriyim. Hangi marka-modeli tavsiye edersiniz? Şimdiden teşekkürler.




 
Model veremeyeceğim ancak denemeden almayın derim. Ben yorumlara bakıp aldım, üzerindeyken çok sallanıp dengesiz durunca kullanamadım duruyor hala evde


  • kondansator  (10.12.23 23:25:49) 
[]

Yüksek sesle konuşmak özgüven ve motivasyon için size de iyi geliyor mu?

İş dolayısıyla birden fazla insanla iş konuları ile ilgili yüksek sesle, baskılı şekilde konuşma yapmak depresif olan modumu yükseltiyormuş. Bir farkındalık olarak yeni farkettim. İşle ilgili dikkatim ve motivasyonum da artıyor. Bu durum ne ile ilgili olabilir?




 
hocam bu konuda uzman değilim fakat bu tarzla film dizi ya da gerçek hayatta baskın, sözü geçen yönetici ceo vs figürleriyle kendini özleştirdiğin için iyi geliyor olabilir, sözünün dinlenmesinin verdiği iyi his olabilir, bir nevi fake it till you make it motivasyonu, zira konusunda bilgi sahibi insanların sesi yüksek çıkmaz, sakin ve konuşma sesiyle kendilerini ifade ederler


  • freebird5406_2  (09.12.23 17:03:14 ~ 17:04:35) 
Söylediğini duyduğunda ikna olma ihtimalin artar konu tamamen bununla alakalı. Sizin örneğinizde aksi bir durum yok, uygulayabilirsiniz ancak büyüsüne kapılmayın, yanlışlarınız da doğru gelir bir süre sonra.


  • erty_ksk  (09.12.23 21:06:00) 
bu modelden her şirkette birkaç tane var. arkalarından dalga geçilip taklidi yapılmayan örneğine rast gelmedim. önermem.


  • brakgn  (09.12.23 22:33:17) 
Bana özgüvenden ziyade kendisiyle ilgili saklamak istediği bir eksikliği basrtırmak için bu tür aşırılıklar arkasına girilme gibi geldiğinden asla başvurmadığım bi yöntem şahsen :)


  • truf  (10.12.23 02:23:16) 
[]

Emlakçıya kiralaması için ev nasıl verme nasıl oluyor?

1-Bir emlakçıya eşyalı evimizi kiralaması için vereceğiz. Evi günübirlik kulllanılması, kendisinin kullanması gibi durumlara karşın ne gibi önlemler alabiliriz.

2-Sadece karşı taraftan bir kira kadar ödeme alıyorlar değil mi? Ev sahibi bir ödeme yapmıyor.

3-Sözleşme vb yapılmalı mı?

4- Bir de kendimiz mi kiracı aramamız daha iyi olur, emlakçıyla mı?

 
Esyali evi asla emlakciya vermezdim. Adam onune gelen ilk insana verir gecer komisyonunu alir yoluna bakar. Sen ev sahibisin, senden para cikmadigi icin guzel gibi olsa da asil kaybeden sen olursun.


  • floydian  (30.11.23 11:44:29) 
yani olay biraz sizin kontrol etmeniz gereken bir şey, gitmediğiniz yer sizin değildir. bina veya sitenizde doğru düzgün bir yönetim yoksa, sizin kiraladığınız kişi de alt kiralama, airbnb falan yapar ve ruhunuz duymaz.

kurumsal emlakçıya verirseniz işte biraz daha düzgün müşteri bulabilirsiniz, fakat bunlarla yetki sözleşmesi imzalarken de sözleşme süresine dikkat etmeniz ve süresiz gibi olmayacak şekilde tarih yazmanız gerekli.

eğer bununla uğraşacak zamanınız yoksa kesinlikle emlakçı, yok uğraşırım diyorsanız siz de verirsiniz ne olacak?
  • malheiros  (30.11.23 12:01:51) 
Güvendiğiniz veya referanslı bir emlakçı ile çalışın.
yetki vermek zorunda değilsiniz hatta vermeyin.

sadece karşı taraftan ödeme alınıyor.

kendi kiracınızı aramak daha iyi olur ama çok zaman harcamanız lazım.
  • nuisance  (30.11.23 12:35:02) 
[]

Trafikte şu durumda kim suçludur?

Sağ şeritte araçlar park etmiş. Parkeden araçların sol yanından sıfır bir biçimde motor geçerken sağdaki park halinde araç sürücüsü sürücü kapısını açıyor. Motorlu kapıya dikine çarpıp düşüyor. Hafif yaralanıyor.

Bu durumda hangi taraf suçludur? Şikayet halinde hapis cezası para cezası vs olur mu?


 
sağdaki aracın şoförü arkayı kontrol etmeden kapıyı açmamalı. araç şoförü hatalı.


  • sta  (26.11.23 19:10:11) 
"sol yanından sıfır bir biçimde motor geçerken"
motor şeritten/ortadan gitmiyor o da sıkıntı ama şoför de bakıp açmalı. Ama aynada ölü bölgeye gelmiş olabilir, Dutch Reach dedikleri ters kolla açıp arkaya bakma işi önemli ama çoğu kişi yapmıyor, aynadan bakıp geçiyor veya hiç bakmıyor.

  • nhk ni youkosu  (26.11.23 19:15:25) 
park halinden harekete geçen şoför sinyal verip, aynadan yola bakıp kontrollü çıkış yapmalıdır. park eden araç ise parktan sonra kontrollü olarak kapıyı açmalıdır.

araç şoförü hatalı. motor veya diğer araç şoförleri kenardaki yüzlerce aracın içini görüp kontrol edemezler.
  • avatar is back  (26.11.23 19:17:28) 
motor da hatalı, çünkü "park halindeki aracın kapısı açılmaz" diye bir kaide yok. araç sürücüleri yol ve trafik durumuna uygun kullanmak zorundalar, genel kaide budur. ona göre sıfır geçmeyecek veya sıfır geçiyorsa da güvenli şekilde durabilecek hızda geçecek. hapis falan çıkmaz, para cezası da zannetmiyorum.


  • malheiros  (26.11.23 19:55:07 ~ 19:55:42) 
İki taraf da hatalı değil mi? Motosiklet hakkında çok bir bilgim yok ancak eğer doğru biliyorsam motosikletlerin şerit kullanımları otomobillerle aynı. Yani motosikletli eğer sağ şerit kapalıysa sol şeridi ortalayarak gitmeliydi.

Aynı şekilde araçtan çıkarken emniyetli çıkış yapmak da park halindeki aracın sürücüsünün vazifesi.

Burada tek başına ya o ya bu hatalıdır demek çok mümkün değil gibi.
  • akhenaten  (26.11.23 20:15:31 ~ 20:17:41) 
[]

Kadiköy Moda caddesi üzerinde ufak dükkan kiraları ortalama ne kadardır?

Meşhur Selanik kuru fasülyecisi civarında ana cadde üzeri küçük dükkan kiraları nasıldır? Şimdiden teşekkürler.




 
25+


  • jamswety  (21.11.23 18:21:33) 
[]

Kira ve aidatların aynı hesaba yatması vergi için sorun olur mu?

Bir apartmanımız var. Hem kira hem aidatın aynı kişisel hesaba yatması vergilendirme için sorun olur mu? Ayrı ayrı hesaplara atılması kiracı için iki iş gibi oluyor zira.

Bir de bir meskenin 1/2’sini birine, 1/2’sini birine iki ayrı bireysel sözleşmeyle altı aylık kiraya vermemiz hukuken uygun mu?

Teşekkürler.

 
[]

Üzüntü, kaygı günü duygular ne kadar çabuk dışarıdan anlaşılabiliyor?

Kişi üzüntülü ama gülüyor, neşeli gibi davranıyor. Veya yüz ifadesi normal nötr şekilde. Sadece gözleri biraz nemli. Üzgün olduğumuz zamanlar karşı taraftan hemen anlaşılabiliyor mu? Yoksa dışarıdan yorgun gibi mi görünüyoruz sadece.
Yani duygularımız dışarıdan ne kadar doğru ve hızlı okunuyordur? Yoksa sosyal ilişkilerde birbirimize biraz daha kör müyüz? Tahminler mi sadece yürütüyoruz bugün biraz durgunsun vs gibi. Teşekkürler.



 
Bana hemen yapıştırırlar ''üzgün, durgun görünüyorsun''.


  • Kahvedesu  (09.10.23 10:24:34) 
insanoğlu makine değil ki üzüntülü olduğunda hep aynı tepkiyi versin. üzüntülü olma derecesine göre bile değişen bir şey bu. üstelik insandan insana da tamamen değişir. bu işin bir tarifi, metodu yok. kimisi hiç belli etmez, asla anlamazsın. kimisi ufacık moral bozukluğunu çok daha dışa yansıtacak şekilde yaşar.


  • Flybutter  (09.10.23 10:25:21) 
karsinizdaki dikkatli biriyse anlar, ayrica yuz ifadesinden degil, enerji farkli oldugu icin bence cok rahat anlasiliyor. odaya birisi girdiginde bile enerjisinin ne getirdigi cok rahat hissediliyor bence. buradan hareket ediyorsuz siklikla.


  • songforsomeone  (09.10.23 11:00:12) 
Eğer karşındaki hassas, empatisi yüksek biriyse, dikkatli biriyse sen normal davranırken nötr haldeyken gözündeki o hüznü görüyor, samimiyetim varsa ben farkettiğimi hatrını sorarak belirtirim.


  • mslny  (09.10.23 11:01:37) 
Hal tavır her zaman belli etmeyebilir. Yaklaşık 100 tane duygu var genel bilinenler dışında. Kişi kendi de bilmez çoğu zaman. Şiddetsiz iletişimde duygu tahmini yapmak da eğitimin bir parçası ama bunu karşı tarafın hikâyesine göre yapıyoruz genel olarak. Fiziksel tepkiler çoğu zaman kişiye özel olsa da belli başlı formlar var elbette fikir veren. Vücudun bükülmesi kaslarda gerginlik yüz hatlarında değişim vb.
Birden fazla Duyguyu yoğun hissedebiliriz tetiklendigimiz zaman, aynı anda üzgün sinirli kafası karışık olabiliriz. Kendi duygularını tanımak da Empatik yaklaşımda şarttır doğru tahmin için. Duyguyu belirlemek de neye ihtiyacımız olduğu konusunda yönlendirici olur sonra bize.
Bkz. Şiddetsiz iletişim
  • hasmetizm  (09.10.23 12:29:11) 
1234567  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.