Ekşi Duyuru

eğer karadeniz müziğini seviyorsan fuat saka'ya mutlaka bak. karadeniz müziği sevmiyorsan veya ilgini çekmiyorsa da bak hatta :)
rap atma serisinden başlayabilirsin.

yanayim yanayim ateslerde yanayim diye bir sarki vardi kibrisli birinin.

bir de cansever'in hey denysha sarkisi

www.youtube.com

aydilge-asik oldum

mahala rai

Sabah işe gelirken bunları dinlemiştim:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

cake by the ocean

www.youtube.com :)

Bir Karadeniz: www.youtube.com
Bir Akdeniz: www.youtube.com

www.youtube.com

kültür değil biyopsi ile teşhis koyuluyor. tedavisi ne yazık ki cerrahi olarak çıkarılması problemli bölgelerin.

Bol bol sevgi gösterin. Anesteziden sonra da midesine en geç ne zaman yemek/su girerse o kadar iyi.. 12 saat bekleyin derim. Kusabilir, korkmayın, safra kusacaktır büyük ihtimalle, sevgi göstererek temizleyin kusunca utanıyor benim oğlum ondan biliyorum :(

Anesteziden sonra yemekten önce ilk su girmeli vücuduna, benim oğlum reddetmişti kaptan içmeyi, avucumla içirince içmişti. Onu da kabul etmezse buz yalatacaktım bir iki tane, aklınızda bulunsun Sudan sonra yemek verin. İzin verin bol bol uyusun eve dönünce bir de, hiç uyandırmayın endişelenmeyin çok uyursa bile, ayılma süreleri değişebiliyor. Benim ve arkadaşımın oğlu çok uzun sürede ayılmışlardı(biri 14 saat biri ayılması için ilaç verildiği halde 2 saat)
Geçmiş olsun umarım her şey yolunda çıkar kanda<3

Ege'de çene cerrahisiyle uğraşan bir doktora görünsün bence.

michelle branch ve santana'nın birkaç tane şarkısı var.

Santana'nın 1 milyon kişiyle düeti var ama While My Guitar Gently Weeps olabilir belki.

Programı dinlemedim de While My Guitar Gently Weeps +1?

do you like the way

The game of love?

Ilaclar gecici cozumler saglar. Kesin cozum interoceptive exposure terapisidir.

marc reghay & afife siva gerede'den "luv you my way" imiş. ama youtube'da çıkmıyor. şuradan dinlenebilir:
durmp3indir.org

Sonuncuyu seçeceksin. LTE dediği bizim 4.5G hızı işte. Sırayla 3g ve daha düşük hızlardaki networkleri de deniyor. Ama 4.5G olmasın, daha yavaş olsun, kotadan gitmesin dersen 3g için WCDMA seçeceksin.

Ayrıca kesinlikle dolaşımda mobil veri seçeneğini işaretleme. Yurtdışında dolaşımda iken (roaming) mobil veri kullanırsan özel bir yurtdışı paketin yoksa binlerce liralık fatura gelir.

Teşekkür ederim neyehbe.

Sunucuyu tanıttım. Yanlış mı tanıttım bilmiyorum. Şöyle yaptım:
Mobil ağ ayarlarından servis sağlayıcıları arattım, kendi şebekemi işaretledim.
Listede iki tane Türkcell internet seçeneği vardı birinde minik kutu içinde 3g yazıyor diğerinde 2g yazıyor. 3g olanı işaretledim.

Normalde sim kartı takınca otomatik olarak ağ ayarlarını yüklemesi gerekli telefonun. Senin elle bir erişim noktası girmene gerek kalmıyor.

Öncelikle senin servis sağlayıcı aratıp şebeke seçimi yapman gerekmiyor. Hatta yapmamalısın. Cihaz sim kartın tanımlı olduğu şebekeye otomatik olarak bağlanıyor. Yani şebeke seçiminde otomatik olnaı seçeceksin.

Erişim noktası için de APN bilgilerini girmen gerekli. Ben Vodafone kullanıyorum. Turkcell için cihazına uygun ayarları şu sayfadan yapabilirsin:

www.turkcell.com.tr

Örneğin Samsung Galaxy S6 internet ayarları şurada:

www.turkcell.com.tr

TURKCELL-ISP isimli bir erişim noktası yaratmalısın.

Eheh, galiba yanlış anlattım ben :)

Telefon hattımda bir sorun yok, normal kullanıyorum. Evdeyken evin internetini wifi bağlanıp kullanıyorum onda da bir sorun yok. Turkcell hattıma tanımlı interneti dışarı çıkınca kullanmak istiyorum. İşte bunda sorun var, "İnternete bağlı değilsiniz" diyor.

Tamam, ben de paketine tanımlı internetini kullanman için gerekli adımları anlattım zaten. Esasında senin hiçbir ayarı yapman gerekmiyor, sim kartından bu bilgileri alıyor diyorum. Sunucu filan tanıtmışsın, servis sağlayıcılarından şebeke seçmişsin vs. Bunları yapmamalıydın zaten.

Ama istersen manuel olarak, yani illaki elle yapacağım diyorsan yukarıda verdiğim linkten kendi telefonunu seçip ilgili ayarları yapmalısın. Kontrol edeceğin iki şey var, o da önce mobil veri açık mı, ikincisi de TURKCELL-ISP isimli ve ayarları linkte belirtilen şekilde yapılmış bir erişim noktası tanımlı mı? Verdiğim linkteki adımları takip ettin mi?

Evet, linkten telefonumun markasını bulup baktım, ağ ayarlarını hatasız yapmışım.

şimdi tekrar denedim "kablosuz veya hücresel verinin açık olduğundan emin olun" diyor.
"hücresel veri"ye tıkladım, "Maalesef com.android.phone işlemi durdurdu " dedi.

Ayarlardan telefon durumuna bakmıştım IP adresi vardı şimdi tekrar baktım ıp kullanılmıyor diyor.
ıp varken de girememiştim.

Dunyadaki insanlarin yuzde 10'unun escinsel oldugu tahmin ediliyor. Elbette cogunlugu bunu gizliyor ya da kendileri bile kabul edemiyor. Ornegin Istanbul'da Osmanbey, Tarlabasi, Aksaray gibi yerler travesti seks iscileriyle dolu. Onlarla yatan kisiler gay deneyimleri olduklarini kabul etmiyor. Neyse...

Oran bu kadar yuksekken ve hayvanlarda bile neredeyse 200 farkli turde escinsellik gorulurken bunu yapay bir ilaca baglamak yanlis olur. Roma doneminde hiperaktivite ilaclari yoktu ve gayler toplum baskisi olmadigindan kendilerini gay olarak ifade edebiliyorlardi. Gunumuzde Hindistan'da binlerce yildir gaylik kimi dinlerce kutsal kabul ediliyor. Onlarin da hiperaktivite ilaclari ile baglantisi yok.

bu anne kızının ilaçlardan bir "hastalık" kaptığını düşünüyor ve siz onaylarsanız yani ilişkisi olabilir derseniz rahatlayacak. belki kızını "onun elinde değildi ne yapsın" diyerek kabullenecek.

ancak böyle söylemek hem bilimsel hem de etik açıdan yanlış bence.

@Traveler, evet onları biliyorum da ilaçların olmadık etkilerini de duyuyoruz. Böyle bir olasılık varsa ortaya koymak lazım.

@divine rapier, araştırılıp farkedilenler ortaya dökülüyor mu ki... Robert De Niro'nun otizme neden olduğu düşünülen çocuk aşılarıyla ilgili haber yapacak gazetecilere ödül vadettiği bir dünyada yaşıyoruz.

@peace.on, hastalık kaptığını düşünüyor demek doğru olmaz, etksini sorguluyor. Ve onaylarsak kabul edecek diye bişey yok, yine kabul etmeyecek çünkü yaşadığı toplumda karşılaşacağı zorlukları kızı için istemiyor. Hiçbir ebeveyn evladının toplumdan dışlanmasını, hor görülmesini, ötekileştirilmesini bu nedenle acı çekip mutsuz olmasını istemez. Biz sosyal varlıklarız neticede.

farkli cocuklarla ne yapacagimizi bilemiyoruz, sonra garipler "ben niye boyleyim?" diye diye kendilerinde baska gariplikler buluyorlar.

dikkat bozuklugu ve cinsel yonelim iliskisi hakkinda birsey okumadim. dusunuyorum da, yazmak da cesaret ister: lgbti olgusu hassas konu.

o anneye demek lazim ki, o cocuga cok yakin olsun. yargilamasin onu, macesarisini sevgiyle izlesin. cocugun anne ya da babayla sorunlari varsa, toparlamaya calissinlar. beraber terapiye gitsinler, mesela. hersey yoluna girecektir.

Concerta kullaniyorum. Gay degilim. Sacmalik. Cocugunu yargilamayip yaninda durmasini ogrenmeli. ADHD ilaclariyla alakasi yok bu isin. Hatta herhangi bir ilacla alakasi oldugunu sanmiyorum.

@divine rapier, sorgulamak karşısında olmak mıdır sence? hakkaten yani?

@e haliyle, anne kızını yargılamıyor, onun için endişeleniyor. kızın beraber olduğu arkadaşı evlerine geliyor, birlikte yemek yiyip zaman geçiriyorlar filan. baba ve abi de durumu biliyor, ailede " hayı olmaz" diyen karşı çıkan kimse yok. anne içsel olarak üzülüyor üzüntüsünün nedeni kızının cinsel yönelimi değil toplumdan göreceği zarar. anne epeyce yol katetti ben de konuşuyorum aile dışında bilen tek kişiyim. benim uğraşım annenin içsel olarak kabül etmesine yardımcı olabilmek. ancak bu kolay değil. şöyle düşünmek lazım, çocuğun sigara kullandığında eğer sonuçlarına vakıfsan onun için üzülürsün, içmesini istemezsin ama engel de olamayacağını bilirsin. zamanla onun zararını anlayıp vazgeçmesi için elinden geleni yaparsın. örnek durumu tam karşılamıyor biliyorum sigara alışkanlığı (bağımlılığı) ile cinsel yönelim farklı şeyler. şimdi anne "ben sigara içtiğim için mi o da kullanıyor" nevi bir soru soruyor. Bunun her sigara içenin ailesinin de içtiği anlamına gelmediğini biliyor.
Annenin içsel olarak kabul etmesi şu nedenle önemli; ancak o zaman kızına gerçek anlamda yardımcı olabilir, onun karşılaşacağı zorluklarla yüzleşmesine, kendini o yönde kuvvetlendirmesine yönderlik edebilir.
Tedavi alıyorlar. Terapi değil de psikolojik yardım alıyorlar.

2 kişi çok küçük bir örnek kümesi, çok saçma böyle çıkarımlar yapmak.

anneye Listag öneriyorum. bi filmleri var belki kabullenmesine yardımcı olur ve bi neden aramayı bırakır. bunların toplantıları vs var onlara katılabilir. listag.org

farklı bir mesaj uygulaması indirebilirsiniz onların mesaj filtreleme özelliği olabiliyor. sürekli farklı numaradan geliyorsa işe yaramaz bence ama.

tiss(google abiye yazın) ile şikayet edilebilir ama adı üstünde tıssss :D

Google abilik bişi değil ki bu, telefon hattıma geliyor mesajlar. Benim telefon numaram internetin hiçbir yerinde yok hatırladığım kadarıyla.

Telefon numaralarını göremiyorum ki. Yalnız bişi dikkatimi çekti son iki tanenin sonundaki kodlar aynı. Google abiye sordum bi şirketten geliyormuş bunlar. Şirketin sitesinde şikayet formu var, doldursam mı bilemedim. mesajın saatini adımı soyadımı filan soruyor.
Telefon numarama isteğim dışında mesajlar yollayıp beni bunaltan bi oluşuma da güvenemiyorum açıkçası.

Tüketici mahkemesine mi gitsem diye düşünüyorum.
Ne yapayım sizce?

clean inbox sms blocker

tiss.gtb'ye şikayet kaydı oluşturabilirsiniz. Benimkiler epey azaldı bu sayede. Bazı şikayetlerim savcılığa yönlendirilmiş. Fakat artık sistemde şöyle bir şey var, adres istiyor. Önceden yoktu bu. Firmalarla vatandaşı yüzyüze getirmek için mi bilmiyorum, adresimi paylaşmak istemediğim için artık kayıt oluşturamıyorum. Belki siz denersiniz.

Mastika diye geçiyor o sakız rakısı da diyorlar. Evde izmirden gelmiş reçel gibi sakızım ve yunanistandan aldığım hazır likörüm var. Likör çok tatlı geldi bitiremedim, o bitmeyince de kenfim yapmak için girişmedim. Ama yapsam o reçelden koyar 1e 3 ölçü su ve etil alkol koyar beklerdim bi kaç ay.

@Aman Sen de, reçelle de olur tabii. Ama reçellerin bazıları ( aslında macun desek daha doğru olur) fazla sakız içermiyor sanırım, kurabiyeye filan ekleyince sakız lezzeti alamıyosun. Liköre de sakız aroması vermeyebilir, en iyisi sakızın kendini kullanmak. kesin sonuç :)

Evet ya, likörlerin bazısı çok şekerli oluyor, ben de sevmiyorum. Linkteki tam kıvamındaydı bana göre.

Etil alkol tüketiciye satılmıyor diye biliyorum. Değişmiş olabilir ama yasaklanmıştı en son. Onun yrine biz votka kullanıyoruz mecburen ^^

Ben aslında linkteki likörün tarifini bulur muyum arayışındayım. Bu sütlü bişi ya da somata kullanılmış. Bi de baskın reçine aroması var. Tam benlik :)

Tarifi bulamazsam alkolden somata yapıp bekletmeyi, sakız tanelerini alkolü seyrelteceğim suda şekerle birlikte eritip yapmayı düşünüyorum. En son içine bir iki parça sakız da atarım.

edit: yapan firmayı buldum.
www.stefosouzo.com

Ben migrosta buluyorum alkolü bazen şarapların yanında bazen temizlik reyonunda oluyor. Votka daha garanti tabi ki, çok bekletmen de gerekmez.

Switch alman lazımmış galiba,
www.hepsiburada.com

switch ikisi aynı anda için uygun. ben tam tersi oluyor mu, seçme olayı var mı diye kısaca baktım, bulamadım.

teşekkr ederim arkadaşlar.
@passion rules the game, seçme olayı kullanacağım ekranı açıp diğerini kapalı tutunca olur sanki.

tabi o en açık çözüm :)
mac'te minidisplay port da vardır muhtemelen, oradan da çevirici ile hdmi çıkışı alabilirsiniz. ama çıkış kaynağı falan seçerken zahmetli olur.

evet, baktım, minidisplay port varmış. çevirici de olabilir belki evde, malzemelere bi bakmam lazım. evde olanlardan kullanmak istiyorum ama çok da anlamıyorum.
çeviricinin bi ucu hdmı bir ucu mini port için olacak demi, ilk zamanlar öyle bişi almıştık galiba.
çevirici bulursam nasıl yapacağımı buradan sorarım, yoksa çoklayıcı alırım, o kolay, onu kendim yaparım :)
çok teşekkürler tekrardan.

rica ederim, yalnız mac'i açmadan hangi çıkışa verileceğini ben de tam bilmiyorum. mini dp->hdmi çok kullandım ama otomatik veriyordu hep çıkışı. teoride iki çıkış verir ama en kötü aynı çıkışı iki farklı cihaza alırsınız, seçme olayı olur mu bilemiyorum.
kolay gelsin, umarım evdekilerle hallolur :)

eger ublock etkinse onunla ilgili elbette.

nerede okuduğunuzu veya yazının tamamını yazabilirseniz daha açıklayıcı olabilirim. başını sonunu yazmadan sorduğunuz ifadenin bir anlamı yok çünkü.

yine de açıklamaya çalışayım. vergi oranı %35 değil. vergi; %15, %20, %27, %35 şeklinde artan oranlı bir tarifeye göre hesaplanıyor. elde ettiğini kazanca bağlı.

başka gelirlerden dolayı beyanname veriyorsanız gayrimenkul satış kazancından muaf olmak diye bir şey yok. başını, sonunu tam cümleyi okuyabilirsem ne demek istediğini açıklayabilirim.

linki koymayı unutmuşum ya ben (burada mahçup ifade var :)
şu haberde okudum:
www.gazetevatan.com

evet aynen dediğim gibiymiş, cümlenin başı olmayınca anlamsız olmuş.

diyor ki tam olarak: "kazancın 11 bin TL’yi aşmaması halinde beyan edilmesi gerekmiyor. başka gelirlerden dolayı beyanname verilmesi halinde de gayrimenkul satış kazancı beyannameye dahil edilmiyor."

yani bu satış kazancı 11.000 lira istisnanın altında kalıyorsa beyanname vermiyorsunuz. haa başka gelirlerinizden dolayı beyanname veriyorsanız eğer, o beyannamedeki ilgili kısma bile yazmıyorsunuz. 11.000 liradan fazlaysa her halükarda beyanname verilecek. zaten veriyorsanız da ona eklenecek.

bunu niye belirtme ihtiyacı duymuşlar? çünkü bazı farklı gelirlerin beyanında istisna tutarının altında kalıyorsanız hiç beyanname verilmiyor. ama başka gelirlerden dolayı beyanname veriyorsanız istisna tutarının altında olduğunuz halde beyannamenin ilgili yerine yazıp, istisnayı da beyanname üzerinde düşüyorsunuz. bu onlardan değil, beyanname veriyorsanız bile dahil etmeyeceksiniz demek istemişler.

1- tabiki. tam değerleri su an telefondan baglansigim icin bulamiyorum ama su belki dogru olabilir. degilse de kilavuzdan bulabilirsiniz.

www.akademikakademi.com ( madde 4)

2- tabiki istediginiz zaman başvurabilirsiniz.

3-bol soru cozun.

yetkili servis disinda telefon acildiysa garanti gitmistir. bence yapilabilecek bir sey yok. garantisi varken yetkili servise verseydiniz bedavaya pili degistirirlerdi.

bataryayı içe yapan firmanın kendisi. . batarya değişimi dediğin her zaman yapılan bi işlem. batarya değişimini yetkili servise yaptırın diye bi ibare de koymamışlar. garanti dışı kalmasının mantığını anlayamıyorum. servis dediğin batarya değiştirmez ki, onun işlevi arıza gidermek değil mi?

şu anda yapabileceğiniz birşey yok. batarya değişimi yaptırdığınız kişi yaptığı işlemin cihazı garanti dışı bırakacağını size belirtmeliydi. "batarya değişimini yetkili servise yaptırın" diye bir ibare koymalarına gerek yok, garanti süresi içerisinde cihaza yapılan müdahale garanti dışı bırakır, bunu kesinlikle yazmışlardır.
bu yüzden sizinki gibi cihazlarda batarya değişimi de yetkili serviste yapılmalı.

Düşündürecek bir şey yok bence artık devletin sorgusuz sualsiz finansman kullandıracak araçları oldu ve bunların nerelere kullanılacağını tahmin edebilirsiniz.Latin Amerika'nın kesik damarları kitabını okursanız nasıl bir ele geçirilme içerisinde olduğumuzu anlarsınız.

gördük, bu ülkede artık görmek isteyenin fark etmeyeceği bir durum kalmadı. diğerleri görmeyenler aslında görmek istemeyenler ne yapılsa değişmeyecek kesim artık buna inandım.
o açıdan pes etmiş sayılırım. evet de çıksa hayır da çıksa sonuç kaos.

Bir yerde okuduğum kadarıyla bu kuruluşlar bu uygulamayla bütçe denetiminin dışında kalıyormuş. Bütçe denetimi yapılmıyorsa birileri bu kurumların gelirlerini istediği şekilde kullanabilecek demektir.

dissendium, evet, devredilen yer varlık kurumu a.ş. . bir şirket. ve denetim dışı.

murtii, biraz ekonomi haberi okumak bile yetiyor görmeye :/
kitabı okunacaklar listesine not ettim, teşekkürler.

"emekli mayışını unut, git bi köye yerleş iki kök patlıcan bi kök biber dik karnını doyur " diyonuz yani :P

Emekli maaşlarını mevcut çalışan primleri ödüyor diye biliyorum. Sakallı bakan var hani bi tane, o diyordu, modern sistemlerde bir emekliyi dört bizim sistemde bir emekliyi iki nokta iki faal çalışan besliyormuş. Devletin emekli için dikili ağacı yok.

kargn, yok öyle değil, emeklilik sistemini devlet besliyor bizde.

bu sene bişeyler olacaktı belliydi de böyle bişi beklemiyordum bu karar beni şoka soktu. hala kendime gelemedim kalkıp kalkıp oturuyorum. bildiğin voltaya çıktım evin içinde.

şimdi tam bi durum değerlendirmesi yapamıyorum ama tünel çok boktan bi yere çıkacak öyle böyle değil, bu kesin.. o kadar insanın hakkı, dişle tırnakla emekle elde edildi bu memleket varlıkları. canım çok sıkkın çok.

şu anda çalışan emekli olacak olan herkesi birebir ilgilendiriyor bu karar. bu çok büyük bi olay.
çocuklarımızın durumu ne olacak, yatırım yok, sat babam sat.

biri bana herşey olmasa da bazı şeyler güzel olacak desin bari.

İzmirde psikiyatrist Mustafa Özden öneririm.Aynı zamanda psikoterapide yapıyor.Alsancakta yeri.Türkiye genelini bilmiyorum.

Bu tarz zorlu durumlarda sema terapi iyi isleyebiliyor ama izmirde kime gidebilirsiniz bilemiyorum.

etraf sahte paikolog dolu, eğitim geçmişine bakıp öyle gidin :)

çok iyi olması danışan psikolog-psikiyatrist etkileşimine bağlı.

burhanettin kaya'yi bulun.

Yani en güzelini belirlemek için hepsine gitmiş olmak gerekiyor tabii ama ben British Culture'a gitmiştim. Memnun kaldım diyebilirim.

He valla himmet dayı, öyle bi sormuşum ki ben de... şimdi dönüp bakınca gendime güdüm :)
"duyumlarınıza deneyimlerinize göre bu işte en başarılı olan yer neresi?"" demek istedim diye düzelteyim bari :)

1.

gerçi oyum belli olduğu için okumaya da gerek yokmuş ama daha geniş bir zamanda tüm yorumları okurum.

linki daha önce kısmen inceledim. duyuruyu gören 28. kişiyim.

daha önce okudum. çıktısını alıp çantama attım ara ara boş kaldıkça okudum.

ilk bir iki değişiklik (yargının tarafsızlığı vs.) güzel şeyler. amma ve lakin cumhurbaşkanının yetkileri, görevleri ile ilgili maddeler geldikçe işler boka sarmaya başlıyor.

o yüzden hepimiz için hayırlısı olsun diyorum. hayırlı bir referandum diliyorum.

www.toplukatalog.gov.tr

tüm kütüphaneleri tarar

koha.ekutuphane.gov.tr

d&r'ın sitesinde alıntılanmış, oraya bakabilirsiniz.

Mantarlı sote yapabilirsiniz.

göğüs eti yağ oranı az bi bölge, ızgara gibin olmaz. salçalı yağlı bişey de istemedim. sote filan hiç çekmiyo şimdi beni. öyle naturel bi tad olsa iyi olacak

Çeşitli baharatlar ile fırın torbası.:) En pratiği bu. Yanına da iki üç patates, biber.

İnce kepek ekmekli çok güzel sandviçi olur bunun.

Ayrıca salatası da pek nefis ve doyurucudur. Peynir,domates,mısır,marul,yeşil/kırmızı biber...

Büyük ihtimalle Audio markadır, veya değilse bile yenisini Audio marka takarlar. Düz montajcı yapamaz ve anlamaz. Ama elektronikçi halleder. Tanıdık bulmanız lazım.

audio marka değil, kapel galiba ya da öyle bişey. takacak kişi var da zil butonu yok. buton lazım.

geçen gün jason statham'ın suikast'ine bilet aldım, sonra girmekten vazgeçip holde geleni geçeni izledim.

salondan gelen seslerden anladığım kadarıyla bayağı heyecanlıydı. tavsiye ederim.

Sizi çok derin düşüncelerim yüzünden kendini kalabalıklar içinde tıklım tıklım yalnız hisseden bir insan olduğumu başarısızca ima eden bir ön yazıyla ugrastirmayacagim ve hemen birkaç film söyleyeceğim.

1 kingsmen
2 man from uncle
3 tinker tailor soldier spy
4 from Russia with love
5 goldfinger

Lanet olsun adamım bugün kendimi çok İngiliz hissediyorum.

knight and day

(bkz: şu an ağlıyorum ve mesaj yazıyorum biliyor musun)

Konut kredisinde %20 peşinat vermek zorundalar. Ama kredibiliteleri yüksekse bu %20'yi yine ihtiyaç kredisi ile karşılayabilirler.

Tabii peşinatin kaç lira olduğu da önemli zira belli bir rakamın üstünde ihtiyaç kredisi çıkmaz. Vadesi de 48 ayla sınırlı olur. Mortage'i takviye etmek için ihtiyaç kredisi pek mantıklı değil yani.

toplam resmi gelirlerini ve hedefledikleri alım bütçesini yazarsan daha iyi bir cevap verilebilir.

Yuka Kinoshita'ya bayılıyorum :) İnsan psikolojisi ilginc, şişman kadın böyle yese iğreniriz de ince zarif japon löp löp götürünce vauvv oluyorum. Çılgın kalorili tıkınmaları var, bazen canlı yayın da açıyor, insanin da oturup birlikte tıkınası geliyor.

youtu.be

@Sulfaoxaflori çok teşekkür ederim ama bu pek işe yaramadı tam tersi etki yarattı bende :/

başka öneriler var mı?

Tasty videoları iştah açıcı geliyor bana. Buzfeed tasty diye aratınız youtubeta.

herhangi bir ilacin yanetkisi olabilir mi?

sahsen kividir, muzdur, nardir, balkabagidir, tatli patatestir... hem sevdigim hem de sayesinde beslenebilecegim seylerle geciriyorum oyle zamanlari. bir de tabii, hayvan dozlarinda supplement ile...

devamlı kullandığım bir ilaç yok ki.
yaa en sevdiğim şeyleri alıyorum, ı ıhh gitmiyo. sabah izmir'in en güzel boyoz yapan fırınından boyoz aldım, iki lokma yedim, gerisi gelmedi. bozmuş bu boyozları diye bi de içimden söylendim adama.
ksk çarşısı dibimde, az önce çarşıyı dolaştım geldim, canım bişey istesin de yiyeyim diye. koca çarşıda canımın istediği bi şey bulamadım.

@ e haliyle, dediğini yapıyordum bir süre idare ettim öyle. naturel taddakilere yüklendim bu sefer de potasyum yüksek çıktı hatta.
muz çikolata ikilisi favori atırştırmalığım onlar bana bakıyor ben onlara. kabak tatlısına bayılırım cevizli/ tahinli. yok anacım yok.
tıkandım.
şimdi iştahlı bi tanıdık düşünmeye başladım gidem onlarda kalam diyom nam nam yesin ben de gaza gelirim belki :/

Ahaha, yendim onu \/ ( sevinç şeysi yapacaktım buraya beceremedim, siz öyle görün artık)

Yaa o alangirli tabaklar, pastalar, çukular.. hiç biri fayda etmedi de bi çıtır çıtır yanan odun ateşinde bi kazanda pişen keşkek işe yaradı iyi mi :)

Bu arada; bazı köy pazarlarında pazarları keşkek yapılıyormuş yeni öğrendim. sizlerle de paylaşayım istedim. Keşkek özleyenlere sevenlerine duyurulur :)

bir de portakal kabuğu haşlamıştım günde bir iki çerez gibi yiyordum, muhtemelen onun da yardımı oldu.

Mutsuzsun demek ki. Önce bi onu çöz bence.

@postmodern, valla çok daha sıkıntılı günlerim olmuştu, şimdi herşey normal düzeyde, öyle çok sıkılacak bişeyim yok şükür.

@konuşma ben konuşuyorum, buraya sormadan kan tahlilime bakılmıştı, anormal bişe bulunmadı. bir iki sapma var ama anlamlı farklar değilmiş. demire de bakılmıştır sanırım. hangisi oluyo o?

Sindirim sistemimde helikobakteri piori varmış, zayıf pozitif çıktı. damla sakızıyla yenerim umarım, azcık toparlayayım endoskopi filan yapıtıracağım.

Valla ben zehir zemberek gibi gelse de zorlaya zorlaya yiyorum. Et fazla yiyemiyorum içim hiç almıyo, kinoa filan aldım protein olsun diye. kendimce idare etmeye çalışıyorum işte.

Teşekkür ederim herkese. Yine de böyle iştah açcak tarifler olursa sevinirim . Bi günlük olay değil çünkü bu, biraz sürecek gibi. Eserli, gidiyo geliyo filan.

Babam şey der bu konuda: çinliler pazarı ma'fetti.

Gri su, atık suyu sulamada kullanma vb uygulamalar aslında tuttu, yapan var ve geri dönüşü fena değil maddi olarak, ama ıspanak bazlı paneller tutmamış belli..

bunlar bir nevi zihni sinir procesi, ondan dolayı uygulama değil, konsept bunlar.

he bu binalar çok sanıldığı kadar iyi değil yaşam için. rahat değil.

ben +energiehaus bir yerde çalıştım, bir bina tükettiğinden fazla üretiyordu, iş yeri olarak bakıldığında avrupada sayılı yerlerden biri. ama bok gibi çalışmak orada. cam açamıyorsun, güneş girsin diye açıyorsun jaluziyi, hop 5 dakika sonra otomatik kapanıyor gündüz 12 de seni yapay ışığa mahkum ediyor. içeride kettle çalıştırmak, kurutma makinesi çalıştırmak etc. yasak. ısıtma soğutma sistemi otomatik, değiştirince otomatik ayarlıyor 5-10 dakika sonra, yazın az enerji harcamak için 24 derece yapıyor, kışın az harcamak için 19 derece yapıyor.

kışın soğuk yazın sıcak tutuyor şaka gibi.

kapı cam dediğim gibi kapalı hep. nano kaplama var wclerde su yok çoğunda iğrenç kokuyordu çoğunlukla.

böyle binlerce şey var. bir hoca hatta bundan dolayı oraya taşınan kendi enstitüsü ile gitmedi bu +energie binaya, herkes taşındı bir bu kaldı, 60 yaşından sonra lakabı "the last mohican" oldu.

English Central bir ara skype üzerinden yapıyordu

www.youtube.com

Yiğit Özer Tiftikçioğlu - Ege Üniversitesi

yeme içmeden ziyade strese girmemelisin. görünüyor ki şu anda zor zamanlardasın. bizim strese girme dememizle bir şey olmayacak...

Stresle alakalı olduğunu sanmıyorum, streste değilim, blakis güzel haberler aldım.

aynısı annemde de vardı, dil altı hapı verildi cok yukselmesine karsı. devamlı olcuyor su anda.

vücut bir makine, en kucuk sey tansiyonu etkileyebiliyor.

doktorunuza Kapril adlı ilacı sorun. Doğal olarak tuzdan kaçının.

Omron'un ya da Nordmende'nin elektronik tansiyon aletleri var, onlardan edinin 90 100 gibi birsey olması lazım.

sizinki gibi oynak tansiyon en sıkıntılısı. acilen bi kardioyoloğa görünüp gerekli tetkikleri yaptırarak altta yatan nedeni tespit ettirip, tedaviye başlanması gerekli.

Kardiyologa görünün +1

Neden yükseldiğine dair altındaki nedenleri araştırabilirler. Kalp, böbrek birkaç yere daha bakıyorlar. Detaylı muayene ederler mi bilmem ama mutlaka bir uzmana görünün. İhmale gelmiyor, siz yaşlarında tedaviyi reddeden amcam ansızın kalp krizi geçirip vefat etti.

Not: Yüksek tansiyon hastasıyım.

Dahiliye nefroloji ve kardiyolojiye mutlaka görünün. Ciddi bir durum.

nefroloji+kardiyoloji diyorum.

Helipak adlı üçlü antibiyotiklerle tadavisi mümkün. Yeni bir antibiyotik grubu daha var ama.

PPI + birkaç çeşit antibiyotik sırayla

helipaka çoğu suşlar dirençli artık. çoklu atb + ppi +1

doktor filan değilim ama geçenlerde doktorlar sitesinde okudum, bir doktora sorulmuş aynı soru, adam bununla ilgili çok yanlış tedaviler uygulanıyor dikkatli olun diye uyarıda bulunmuş. ama herhangi bir tedavi de önermemiş.

benim bildigim,

kalitesiz karbonhidratlar kesilecek (abur cubur)

gaz yapan yiyecekler de öyle

işlenmiş gıdalar yenilmeyecek

alkol vs. uzak durulacak. Yanlis hatirlamiyorsam en sevdigi sekerdi bu bakterinin.

edit: kesin diyet ile bu parazitten kurtuldugu soylenmemistir, sadece bakterinin işine gelen yiyeceklerle zayiflanmasi aciklanmistir.

zayıf pozitif çıktı benim sonuç. çok şey değil sanırım.

ben şeker, abur cubur, işlenmiş gıda (çikolata hariç), alkol tüketmiyorum zaten. benimki kötü koşulları olan bir yerde bir süre yemek yemekten oldu sanıyorum.

@hayat aklini konusacak bir filozof uret

dogrudur ve cikolatayi da kesmeniz gerekiyor maalesef ya da baya azaltmaniz lazim.

beslenme ile geçecek bir şey değil bu. prekanseröz kabul edilen bakterilerden. diyetle hallolur diyip tedavisiz geçiştirmeyin. reflü değil bu diyetle çözülsün.

yok yok, diyetle geçirmeye çalışmayacağım. zaten normalde de diyetimde yok o kaka şeyler :)

yarın sonuçları doktora göstereceğim, ilaç verirse kullanırım. büyük olasılık endoskopi kolonoskopi de yapılacak zaten. onkoloğum istedi bi görcekmiş.
diyetime ek olarak damla sakızı ekleyeceğim kür şeklinde. yardımı olabilir diye umuyorum :)

bu bakteri için son zamanlarda da düşünüldüğü kadar tehlikeli değil falan denmişti.
mide için gerekli olabilir de denmişti. ama sonra ne oldu bilmiyorum...
halen antibiyotik tedavisi oluyor galiba

www.ncbi.nlm.nih.gov

benim olmadı ama senin mesaj iyiymiş :D

Aaa hepsi çıkmamış, uzundu bu bayaa :)

"Yeni yılda Aşkınıza Vecihi gibi sahip çıkan birileriyle olmanızı dilerim Aynı zamanda hayatınızın Tosun Paşa’daki hamam sahnesi kadar eğlenceli geçmesini dilerim. Hayatınızdaki en korkunç deneyimin Gulyabani görmüş Adile Naşit suratı olmasını dilerim Aynı zamanda Tarık Akan öpmüş Gülşen Bubikoğlu şaşkınlığı yaşamanızı dilerim Hulusi Kentmen gibi patronlarınız olsun dilerim Kemal Sunal ve Halit Akçatepe gibi saf ve sürekli eğlenebildiğiniz arkadaşlarınız olsun dilerim Turşu kadar küçük kavgalarınız olsun dilerim Ama ne olursa olsun MUTLU SONLA biten hikâyelerle dolu bir yılınız olsun dilerim Yeni yılınız baldan tatlı, kelebek gibi kanatlı, katlı, yatlı, facebook, instagram "like"lı haftada üç gün ızgara kabaklı, cokca rakili şaraplı, geçen yıldan havalı kışın kayakta, yazın plajda seyahati bol, geri dönmesi zor, geliri giderinden fazla, dolu dolu sazla cazla, streslere kapalı, pamuklara sarılı uçuşları mill, etekleri zilli acısı sadece yediğiniz biberde, tatlısı sağlıkla uyandığınız her günde, kilonuz kararında, ruh sağlığınız ayarında, tabiatın kucağında, trafiğin uzağında, sevdiklerinizle birlikte, kem gözlerden uzak olsun... Tek derdiniz çok gülmekten bayılmak, para saymaktan yorulmak olsun! Mutlu Yıllar."

olacaktı. whatsApp karakterleri vardı aralarda, tanımamış herhalde :)

olmadı.
hepsi bayat,sıkıcı ve dostlar alışverişte görsün diye yazılmış yazılar.
zaten yeni yıl kutlama mesajı ne arkadaş ahghagshsa!
insanlar, ne kadar da önemli olduklarını düşünüyorlar öyle. çok komik geliyor bana bu durum.
böyle, face'den felan yazıyorlar, sanki ulusa sesleniş konuşması. ahahaha.

1 sene tercih yapamaz. Sonra yapar.

istatistikci varsa daha uygun aciklarsa guzel olur.

ama soyle (anladigimi) izah etmeye calisayim:
bu calisma 1050'si kadin, 1050'si erkek 2100 kisi ile yapilmis.
yuzde 50'lik persentil, yuzde 50'lik yuzdelik dilim demek. yani tablo 2 icin, "el uzunlugu" 196 cm civari olanlar asagi yukari 1050 kisiden daha uzun bir ele sahiptir. 202 cm civari olanlar asagi yukari 1575 kisiden daha uzun bir ele sahiptir. 178.55 cm civari olanlar 105 kisiden daha uzun bir ele sahiptir.

benim ulaşmak istediğim bilgi; her bir dilime kaçar kişi giriyor.
el uzunluğundan gidersek, diyelim bu 1050 kadına eldiven dikeceğim. her bir grupta kaçar kişi olduğunu bimeliyim ki herkese uygun eldiveni dikebileyim.

bebeklerin persentil çizelgelerinden hatırladığım kadarıyla 5 lik dilim en küçük değerli 5 kişiyi, 95 lik dilim en büyük değerdeki 5 kişiyi anlatıyordu. aradakiler ne oluyordu bilmiyorum :)

ss verilmiş ortalama verilmiş, belki ters işlemle gerçeğe yakın aralıklar bulunabilir (mi).

1050 kadın 1050 erkek var.

persentil değerleri @viva paulista'nın dediği gibi yüzdelik dilimler.

yani küçükten büyüğe doğru değeri sıralıyorsun (boy olsun bu), sonra ilk yüzde 5lik dilim için (.5 yazmışlar ama .05 olacak o) 1050 * 0.05= 52. kişinin değerini alıyorsun sıraladığın tablodan. yani kendisinden daha kısa 51 tane boy değeri olan bir doy değeri elde ediyorsun.

boy için konuşursak;

diyelim ki kadınsınız ve sizin boyunuz 177.4 cm olsun. bu durumda tabloya göre, çalışmadaki kadınların yüzde 95'inden uzunsunuz demektir. yani 1050 x 0.95= 997 kişiden daha uzunsunuz.

diyelim ki; erkeksiniz ve diz yüksekliğiniz 504.75 cm. bu durumda sizden daha kısa diz yüksekliğine sahip 1050*0.25 = 262 sizden daha uzun diz yüksekliğine sahip yaklaşık 787 kişi var.

bu veriyi nasıl kullanabilirsiniz? şöyle kullanabilirsiniz. erkekler için bir ürün yaptınız ve diz yüksekliği 520 cm oldu. bu durumda tabloya gidip baktığınızda bu deneklerin yüzde 25'i için bu ürünün kesinlikle ve kesinlikle uzun, 50'si için kesinlikle ve kesinlikle kısa olacağını söyleyebilirsin. bu durumda senin yaptığın ürünün diz boyunun birebir tutma olasılığı olan yüzde 25'lik bir kesim var demektir. tabii bu bir olasılık.

m aliyorum, omuzlar oluyor bel genis geliyor, s aliyorum bel oluyor omuzlar kucuk kaliyor. slim fit aliyorum zaten :/

pantolonlar daha rahat yine de.

Bazen on numara oluyor. Bazen de kesimleri çok güzel olmuyor.

kalca oluyor, arkada belde bosluk oluyor, cok oturmasini istedigim birsey ise terzide beli daralttiriyorum. bazen de ust bacak oturuyor, alt bacak bol kaliyor, yine terzide daralltiriyorum. benim prensibim her zaman buyuk al sonra kendine gore uyumlat yani.

Kalça otursa bel bol geliyor. Bel otursa kalça dar oluyor. Üst bedende omuzlar genellikle bol geliyor, göğüs kısmı da.

genelde m aldım mı cuk diye oturuyor üzerime eğer oturmuyorsa kesimi kötüdür diyorum. kırk yılda bir çok nadir.

Proletarier +1

M beden oluyor, nadiren olmayınca da "bu ne bicim kesim :/" diyip bırakıyorum.

network fabrika gibi markaların gömleklerinin omuzları mümkün değil olmuyor bol oluyor. pantolonların nerdeyse hiçbiri olmuyor. hepsinin beli bol geliyor. elbiselerin üstü oluyor altı olmuyor. geniş basenliler bu kadar fazlayken ülkede geniş basenlilere uygun kıyafet yok gibi.

Belim vucduma göre daha ince o yüzden tam olmuyor. Pantolonları hem likralı alıyorum son zamanlarda beli otursun daraltmak için götürmeyeli diye.

Beden buluyorum genelde salaş giyindiğim için büyük bedeni aldığım da olur. En çok sıkıntı yaşadığım şey kol ve bacak boyu. Koldan veya boydan kısa geldiği için bıraktığım çok sey oluyor.

slim fit giysiler, biraz göt göbek sahibi olduğumdan dolayı iyi durmuyor. gövdeye tam olan bir üstün bazen kolları uzun kalıyor. ama biraz arayınca uyanı bulurum.

deneyerek kalıpları size uygun olan markaları bulmaktan başka çare yok.
bi giyim öğretmeni arkadaşım benim vücudumun alman tipinde olduğunu söylemişti. belim normalden yüksek ve omuzlarım geniş. bu nedenle pek çok markanın kalıpları bana uymuyor.

en sıkıntı çektiğim konu; tişört, gömlek ve hırka omuzlarının dar kalması.

aga her firmanın kalıbı ayrı. mesela bana kığılı'nın falan takım elbiseleri gömlekleri asla olmuyor, göbek kısmını çok bol bırakıyorlar. bana damat'ın kalıplar süper uyuyor, zara'nın kalıplar tam oturuyor. yani vucut tipine göre arayıp bulman lazım. eğer atletik bi tipsen dediğim markalara bak derim.

Genelde diktiriyorum. Kot pantolon falan pek giymiyorum zaten. Genelde gömlek, farklı kumaşlardan pantolon.

moda terimi büyük ihtimalle.

şöyle bir şey buldum.

In the Soviet era, Russians had more limited choice of winter clothes than nowadays. Both men and women used to commonly wear a type of драповое пальто с подкладкой из ватина и меховым воротником (woolen cloth overcoat with a cotton-padding lining and a fur collar). If a person wanted to look more fashionable, he/she wore дубленка (sheepskin coat) rather than the драповое пальто.

yünlü kumaşmış burada dediğine göre yani.

edit: iyice detaya indim iyice araştırdım evet net bilgi yünlü kumaş. ulan bi de rusça derslerinden hep kaldım hoca kötü nabam.

edit 2: yünlü kumaştan yapılmış belirli bir kesime,hatlarave özelliklere sahip palto aslında. direkt şu linkte açıklıyor. ha tabii ingilizceye çevirdim öyle okudum ama google translate'in rusça ingilizce çevirisine güvenmek lazım.

vidy-tkanej.ru

edit 3: drape kelimesi ingilizce olarak karşılığına göre düşünürsek ki yazanlara göre bu ceketler de isimlerini yakalarının belirgin şeklinden(böyle ceketin üstüne doğru serilmesinden) almışlar büyük yakalı-kıvrımlı ceket/palto da diyebiliriz belki? saçmalamışım ilk dediğimde meister deyince fark ettim gaza gelip hemen sonuca ulaştım sanmışım meğer.

%100 emin değilim, yanlış yönlendirmek istemem ama hevesli bir rusça öğrencisi olarak palve'nin söylediğini yanlışlamamakla birlikte kelimenin anlamının "yün, yünden yapılmış" olduğunu sanmıyorum. onun anlamı farklı çünkü.

türkçede drap, drape, drapo veya ona benzer bir kullanım var mı? çünkü драп rusçada bir palto çeşidi olarak geçiyor ve fransızcadaki drap'tan alınmış direkt olarak, belki türkçede de benzer bir ismi vardır. soğuk geçirmesin diye iki katman halinde yapılan ve yanlış anlamadıysam bir tarafı diğerinden daha fazla yün içeren bir mont çeşidiymiş. türkçede veya ingilizcede özel ismi var mı bilmiyorum, wiki'de sadece estonca-rusça-lehçe sayfaları var. bizim ismen bilmediğimiz bir yöntem/çeşit olması muhtemel, ingilizcesi bile yok piyasada.

velhasıl, evet bu palto yünlü ve bu anlamda palve haklı ama kelime "yünden yapılma/yün" anlamına gelmiyor. bu bir palto çeşidi ve sorduğunuz kelime, orta cins sıfatına dönüştüğü için sözlüklerde olan bir şey değil. çok yüksek ihtimalle "drap" özel bir kelime ve bu onun sıfata dönmüş hali. küçük bir gramer dersiyle açıklayacak olursam,

rusçada tüm isimler eril, dişil ve orta olmak üzere üç cinse ayrılır. hepsinin çekimi buna göre değişir. çocukluğumda ben mi sıfatı yanlış öğrendim bilmiyorum ama ruslarda ismin önüne gelen her şey sıfat oluyor. örneğin gorod şehir demek. şehir parkı dedikleri zaman, oradaki şehir sıfata dönüyor. bize ilkokulda "ismi niteleyen kelime" demişlerdi sıfat için. şehir neyi niteliyor ki burada, özelliğini mi? türkçedeki sıfat konseptinden biraz farklı benim anladığım kadarıyla ama buna şaşıran sadece ben oldum şu ana kadar, başka kimse görmedim. sıfatlar isme göre çekildiği için, şehir parkı oluyor mu sana GORODSKİY PARK. sıfat eki aldı, sıfat oldu gorod.

palto, orta cins bir kelime. orta cins kelimelerin sıfat eki genellikle -oye'dir, nadiren -yeye ile biterler. dişi kelimelerinki -aya ve nadiren -yaya, erillerinki ise -ıy, -iy ve -oy. örneklendirecek olursak,

krasivIY dom = güzel ev
krasivAYA devuşka = güzel kız
krasivOYE more = güzel deniz

görüldüğü gibi sıfat isme göre çekimlendi. o ve e ile biten isimler orta cinstedir. -a veya -ya ile bitenler dişil, kalanı erildir. yumuşatma işaretiyle biten kelimeler eril veya dişil olabilir; isim canlı biri için kullanılabilen türdense (sekreter mesela) gerçek kişinin cinsine göre çekilir, yok değilse de hangi cinste olduğunu ezberlemek gerekir. bunun da istisnaları var elbette, mesela kofe (kahve) kurala göre orta olması gerekirken eril. imya (isim) veya vremya (zaman) dişil olması gerekirken orta.

bundan kelli, asıl kelimemiz PALTO olduğu için drap kelimesi büyük ihtimalle DRAPOVOE olarak sıfatlaştı. aynı şekilde imal edilmiş iki katmanlı, astarlı, yün bir çantadan bahsediyor olsaydık DRAPOVAYA SUMKA diyecektik.

bu arada tam şu anda bir aydınlanma yaşadım ve sanırım yeni bir bilgiye ulaştım: драп kelimesinin direkt anlamı, "kalın ve x kumaş" olarak verilmiş. x dediğim plotnoye ve çok fazla anlamı var, hangisi daha uygun olur bilemedim. sanırım en doğrusu "sık" olacaktır. kalın ve sık kumaş. rusçada "drap" dedikleri şey bu. drapovoye palto da büyük ihtimalle "drap palto" demek sadece.

eyyorlamam bu kadar.

EDİT: palve ne saçmalaması yahu estağfurullah. atağı başlattın, pası verdin, benden tekrar alıp yazdın golü. aynen dediğin şey işte eğer daha başka bi mesele yoksa. bu giyim işinden hiç anlamam, bi şey alacaksam mağazaya girip tipini beğendiğim ve ucuz bulduğum bi şey seçip çıkıyorum, tek olayım o. o yüzden içinden çıkamadım bi türlü nedir bu diye. dediğin çok mantıklı. bildiğin drape coat = drapovoye palto işte.

drape bizdeki tekstil literatüründe katlamalı anlamında kullanılıyor.
kalıp çıkarmada manken üzerine tercihen amerikan gibi ucuz bi kumaşı koyarsın, katlayıp keserek kalıbı çıkarırsın, mülaj veya drapaj denir.
tr.pinterest.com
veya kumaşı kıvırarak / büzerek model oluşturursun. drapeli model deriz.
www.semiyebottan.com

tekstilde kumaşlar dokunma tekniğine ve içeriğine göre adlandırılıyorlar. pazen, viskon, basma, kaşe, şantuk, krep... mesela yün krep, ipek krep var. malzeme farklı teknik aynı.

verdiğiniz linkte birbuçuk veya iki tabakalı yün dokuma denmiş.
bizde bu tür dokunan kumaşlara çift katlı dokuma deniyor. double face diyenler de var. atkı ve çözgüler ikişer veya biri tek biri çift oluyor filan.
bazı özel ad alanları var mesela benim bildiğim blackout perdelik var.

cevaplarınızdan benim çıkardığım sonuca göre; drapovoe çok katlı özel bi dokuma biçimiyle üretilen çoğunluğu yün bir kumaş çeşidi.

Drapp kumaştan yapılan demek. Drap Türkçe neye denk geliyor bilmiyorum, kalın yün kumaş oluyor. Şu palto ve kışlık ceketlerin yapıldığı kumaş işte.

Onkolog olarak Ege üniversitesinde prof. Bülent Karabulut öneririm.Metastaz icin yol, yordam bilmiyorum maalesef, doktor bilgilendirecektir.Iyi aksamlar.

doktora git adlı düzenleyiciden al

uh, florayla falan alakasi yoktur, psikolojik degilse muhtemelen bir sey kapmissin (bakteriyel veya viral olabilir), ne oldugu da anca tahlille anlasilir. doktora gitmen gerek direk.

benle beraber aynı yemeği yiyenlerde ertesi günü akşamına çok gaz olmuş sonra geçti. onlar ertesi günü yediğimiz mercimeğe bağladılar durumu. hiç birimizde mide bulantısı ishal olmadı. bende gaz var bi tek.

bana kalırsa benim sıkıntımı flora düzenleyici çözecek gibi. yine de "dohtor baksın bi"mı diyonuz?

i.hizliresim.com

Var, arkadaşım. Sen nasıl hastasın ona göre yönlendireyim. On yere fiyat soran, internetten üç beş şey okuyup uzman olanlardansan arkadaşıma ayıp etmek istemem.

Umarım yanlış anlamazsın.

bilmiyorum denediniz mi ama en azından işinizi görene kadar internet download manager'ı kullansanız?

SaveFrom.net helper adlı eklenti ile, tüm videoları tek tıklama ile istediğin kalitede indirebilirsin. Sitesinde kullanımı var.

eagle get indirme yöneticisi + chrome eklentisi.

tayt, tozluk, saç bandı, kıvırcık saç
tozluk mutlaka giyerdim

fosforlu kumaştan tayt, ayağın altında bantla biten tayt,
bunların üstüne yarasa kollu bluz,
karpuz kollu elbise,
şalvar gibi bol başlayıp bileğe doğru daralan tuhaf kesimli pantolonlar vardı, tarif edemedim ama onlardan. biraz şunun gibi ama kumaş ve üst kısmı daha geniş ehheh: www.magazinizmir.com

eula: end user licence agreement

Es file explorer android için güçlü bir dosya yöneticisi onu kullanın
Eula: son kullanıcı lisans sözleşmesi (okumadan okudum denilen kısım)
Dosyaları yine download adında bir klasör içinde göreceksiniz (tabi pek çok klasörün beraberinde)

Evet.

translate.google.com

öyleymiş www.timeanddate.com

bana mümkün gibi gelmedi.

ama şöyle bir şey olabilir.
fotoğrafı alıp işin ehli bir terzi veya tekstilciye götürürseniz size yaklaşık olarak söyler.

şöyle bir örnek vereyim,

işim icabı bir kot fabrikasına raporlamaya gitmiştim. fabrikanın sahibi benden habersiz 10-15 tane kot koymuş arabanın bagajına, eve gidince farkettim. kotlardan bazılarını denedim ve hepsi boy ve beden olarak cuk oturdu. kotları geri göndereceğimi söylemek için aradığımda adama "ya her şey tamam da bu kotları benim bedenime göre nasıl seçtiniz" diye sordum. adam da "çocukluğumdan beri bu işi yapıyorum, bırakın da bakınca anliyim" demişti. yani işi yapanlar rahat karar verebiliyorlar.

referans bir şey varsa orada bir nebze yardımcı olur. yani 1m yüksekliğinde 50cm eninde bir karton parçası olsa fotoğrafta mesela, veya ölçüsünü bildiğiniz her hangi bir şey. o zaman daha rahat tahmin yürütebilirsiniz.

Cevaplar için teşekkürler.

Benim aradığım tam ölçüyü verebilecek bir program. Referans noktası iyi fikir ama tahminle olacak gibi değil tam ölçüyü verebilmesi lazım.
Adobun grafik işleme programları vs gibin bişe olabilir mesela. Onun bi değişiği. Ultrasonda doktor noktaları belirliyor arasını ölçüyor ya "şu kadar mm lik taş var sende" diyor. onun gibi, noktaları belirleyeyim aradaki mesafeyi versin.

Biz ölçüleri aldık gerçi, şimdilk ihtiyaç yok ama bu tür bir program her zaman çok işimize yarar.

o program nasıl ölçecek düşündünüz mü hiç? cisim ne kadar uzaklıkta hangi lensle çekilmiş gibi bir ton bileşke var iki boyutlu görüntü olduğu için. program olsa bile referans gösterirsiniz perspektifi tanımlarsınız ona göre ölçer başka türlü çok zor.

Telefondaki menüyü kastediyor, (sorunuzu yanlış anlamadıysam).

genel chat listesi ekranına çıkın (herhangi bir kişiyle olan chatte olmaz) sağ üstteki 3 noktaya tıklayın orada "whatsapp web" var onu seçin, bilgisayardaki barkodu ekrana ortalayın tamamdır.

@frez, Ben de öyle zannetim ama telefondaki menüye uygulama açıkken ulaşılmıyor.

3 noktaya yanlış sayfada bakmışım heralde. şimdi oldu. çok teşekkür ederim @507.

sanırım dün baya büyük bi update geldi win 10 a. anniversary yi çıktığı gün yükledim ben. hiçbir sorunum da olmadı. chrome u silmemiştir, varsayılan tarayıcını edge yapmıştır. yükleme sonrası dizinleme vs gibi işlemleri sıfırdan tekrar yapıyor windows. pc yi bi kenara koy 2-3 saat takılsın kendi kendine sonra düze çıkma ihtimali var. dün eniştem kurdu, onun pc de pert olmuş. hdd kullanımı sürekli %100 ona da aynı şeyi söyledim. bilmyorum düzeldi mi.

kendimi bildim bileli pc ya da telefonum için gelen güncellemeleri düşünmeden yükleyen birisi olarak, yeni güncellemeyi yüklemek diyorum ben.

Anniversary yayınlanalı 1 ay oldu ve çıkan ana sorunlar 2 hafta içinde halledildi sanırım, dün yayınlanan büyük bir güncelleme daha oldu bunda da galiba bazı sorunlar olmuş ama bir önceki kadar büyük değil, @washe'nin dediği tarzda sorunlar.

Bilgisayarınızı yeniden başlatıp bir kez daha güncellemeleri kontrol etmenizi tavsiye ederim, bunun yanında basit ccleaner tarzı yazılımları çöp dosya temizliği ve kayıt defteri temizliği yararınıza olabilir.

Güncelleme öncesi sistem geri yükleme noktası oluşturulmuştur diye tahmin ediyorum isterseniz buna dönebilirsiniz.

Ayriyeten güncelleme gelişmiş ayarları içerisinde bundan sonra büyük güncellemeleri geciktir tipi ayarı açarsan daha seyrek sorun yaşarsınız.

anahtar kelimelerle bu çıktı:

en.wikipedia.org

O değilmiş, sorduğumun oyuncuları farklı. Fimden bir karenin fotoğrafını ekledim.

Un Village Presque Parfait

ben de anahtar kelimelerden bunu çıkardım

bu filmin sürekli remake'lerini yapıyorlar demek ki. bu da ingilizce versiyonu ki sırf brendan gleeson için bile izlenir!

www.imdb.com