[]

birader gel dükkanın başında dur dedi

teknik olarak hakim olduğum konu ama ticarete yabancıyım.
gidip ne yapacam ben orada? dükkan yeni kuruluyor.

perakende işi. doğa sporu ekipmanı vs.
evvelden şantiye işi, her cins part time, garsonluk falan, bok püsür bir sürü işe bulaştım. insan ilişkilerim kuvvetli denebilir.

 
perakende ise yalnizca urunler hakkinda biraz fikir sahibi ol. Musteri belli bir model urun sordugunda yada tavsiye istediginde cevap verebil yeter. Gerisi yalnizca para-cokomel egrisi dahilinde.


  • latios  (06.05.15 21:48:03 ~ 21:48:24) 
Doga sporlarina merakli olman, urunleri bilmen ve müşteriyi buna göre yonlendirmen gerekir. Doga sporlari sakaya gelmez. Adam üşürse, ayagi şişerse, baton elinde kalirsa gelir seni bulur.


  • teknikekip  (06.05.15 21:51:23) 
elde bir ufak çevre var hazırda. çoğu kulüp gençliği, üniversitede. hammaliye vs işler için gidiyorum ben zannedersem.


  • kargn  (06.05.15 22:21:10) 
Git dur işte. Doğa sporlarıyla ilgi ürünlerin alıcısı biraz bilinçlidir hem de bilgilidir ama öğrendikçe durumdan sen de zevk alırsın. Bu vesileyle doğa sporlarıyla da ilgilenirsin. Hayatın değişir, daha güzel olur belki de. Tabi bunlar benim varsayımım oldu ama...


Git bence.
  • otonom  (06.05.15 22:25:48) 
ben zaten tur bisikletçisiyim. oradan tutturur giderim.
para kazanırken dikkat edilecek hususlar varsa anlatanı dinlemek isterim.
mesela aylık ciro kaç olmalı ki kira vergi gibi giderleri kurtarsın.
mesela günlük cirosu (kâr değil) kirası kadar olan yerler büfe için ideal derler. (kaynak tophanedeki büfeci arkadaşlar)
yatırım mesela kaç ayda kendini kurtarmalı?

galiba gidicem evet.
  • kargn  (06.05.15 22:32:34 ~ 22:33:03) 
[]

grooveshark gitti ya şimdi..

ne boq yiycez olm?

aynı hissiyat içinde olan duyuruculara sorum, alternatif hiçbir web tabanlı müzik deneyimi yaşamayanlarınıza... benim gibi son güne kadar köpekbalığına sadık kalıp şu an göt gibi ortada kalanlarınıza...


 
rip groovesquid... pandora ve spotify'a kaldık iyi mi.


  • cetoxim  (04.05.15 22:19:21) 
ben hiç bilmiyorum pandorayı spotiyi. ilk kocasını erken yaşta kaybetmiş taze gelin gibi bi başıma kaldım.


  • kargn  (04.05.15 22:35:23) 
deezer iyi gibi. bakalım.. hayırlısı. otizmime iyi gelmedi ama müzik ihtiyacımı giderir.


  • kargn  (05.05.15 01:18:56) 
sürprüz

grooveshark.io
  • cetoxim  (06.05.15 00:15:25) 
  • yirmisantim  (06.05.15 00:51:00) 
[]

istanbul-tekirdağ arasında mangal kömürü yapıp satanlar

nerede var? karaburun taraflarında dolaşırken "şu yol kenarında çuvalını (10-20 artık kaç kiloysa) 50 tl gibi fiyata satan var" demişti bi abim, öylesi hesaplı olur ama o tarafa gitmiyorum. yolu uzatmadan nereden bulabilirim? istanbul-çerkezköy arası herhangi bir yer.




 
Çerkezköy'den Kırklareli tarafına yardırırsan orada da bulabilirsin. Torlukçular direk olarak kendileri yapıyorlar, satmayı boşver direk onlardan bile çuvalla alabilirsin. Poyralı köyünü bulduktan sonra orada köy kahvesine sorarsan onlar seni yönlendirir. Şu anda köyün tam ismini hatırlayamadım, anımsarsam köyün direk ismini de veririm.


  • oligomer  (30.04.15 10:22:34) 
[]

4+ kişi bir minübüs ile çerkezköyden hareketle

edirne kırklareli tarafında, insanların olmadığı, balığa çıkılabilecek nerelerde 3 gün sorunsuz kamp kurabilir.
sorundan kastım doğa şartları değil. beşeri faktörler. (yazlıkçı, çocuklu aile falan)
evet, 1 mayıs sebebiyle küçük burjuva kliğimizle maceraya yelken açıyoruz. içlerinde kamp tecrübesi olan tek ben varım ve baskı altındayım.
tecerübe? fikir?
teşekkür!

ekleme: rakı olabilir, meze tavsiyelerine de açığız. yeter ki göçebe usulü bi meze olsun. sürekli ateş falan olacak, közlenen bi meze tavsiyesi süper olur.

ekleme2:
şunu gördüm;
www.turcubaba.com
özendim. şu ayar bi mekan varsa oracıkta ruhumu teslim etmekten bahtiyar olurum.

 
rakı da olacak mı rakı :(

yav şu duyuruları ne hasetle okuyorum var ya...
  • m murphy  (25.04.15 01:39:54) 
iğneada


  • nihilist at  (25.04.15 01:41:14) 
babacım buralarda havalar hala buz kesiyor (lüleburgaz) balkanda totonuz donar, söylemedi demeyin.


  • oligomer  (25.04.15 10:10:03) 
[]

lafı hiç dolandırmayın

nasıl fücut ama?

puanlar 10 üzerinden, pintilik yapmayın.


 
çok orantısız emeğe saygıdan 5 verdim.


  • neferkitty  (24.04.15 22:18:33) 
On


  • damdanakan  (24.04.15 22:18:46) 
Bu arada ben mobildeyim.^^


  • damdanakan  (24.04.15 22:20:39) 
10


  • ucurulmamak umidiyle  (24.04.15 22:21:04) 
o ney lan? vücutçular toplamda o bacaktaki kadar kas yapınca "tamam oldum ben" diyor! ben 5 verdim, o da daha düşük verirsem döver falan diye...


  • loveinaflipbook  (24.04.15 22:22:28 ~ 22:24:13) 
o nasıl bacak ya 6. o da emek...


  • reavelyn  (24.04.15 22:22:40) 
Bu sekilde puan veremem, normal dik durugundaki halini gormem lazim. Illa bu sekilde naisl diye sorulacaksa igrenc.


  • stavro  (24.04.15 23:32:45) 
adamın bacağında ekmek var


  • Take it away honey  (24.04.15 23:35:47) 
[]

birden fazla webcam ile çoklu kayıt

elimde 3 kamera var. dell netbookun kendi kamerası, orta kalite a4 tech webcam, ve bir de nispeten daha iyi bir kamera (markasını unuttum şimdi).

netbooka bağlı olunca kamera, kamera2 diye ayrı görünüyorlar, sorunsuz. üçünü de bağlayabilirim teoride. pratikte henüz denemedim ama..

bunların aynı anda çalışıp ortak kayda girebileceği bir arayüz, bir program var mı bildiğiniz? 3 farklı çıktı oluşturmaları yeterli, daha sonra bir şekilde montajlanır.
bi taraftan bakıyorum internetlere, var gibi aradığım şeyler, deneye yanıla çıkar gibi ama yükle kaldır yapmadan işe yarar amatör bir şeyler bulursam işim kolaylaşır.

 
open broadcast software yapabilir gibi


  • glamdr1ng  (19.04.15 22:46:28 ~ 22:47:00) 
makinede xp kurulu, bu olursa biraz uğraştıracak, win7/8 diyor, başka fikirlere açık olmakla beraber aradığım gibi bir şey bulamazsam bunu deneyebilirim. her nevi öneriye açığım


  • kargn  (19.04.15 22:49:55) 
xsplit broadcaster? stream programs diye aratırsanız bulabilirsiniz hocam.


  • glamdr1ng  (19.04.15 23:15:47) 
[]

turşu teknolojisi

bu ev yapımı turşuların, hıyar ya da domateslerinde, böyle beyaz benekler oluyor hani. o nasıl oluyor? sırrı nedir?




 
Turşu hava alınca olur, suyu ve tuzu azalınca özellikle. Küf o.


  • aithra  (13.04.15 11:36:20) 
[]

bunlar nasıl akorlar?

rapidnature.com

-13, #9, delta7, 13 11 9,

bunlar ne yahu? - olunca akordan çıkarıp + olunca akora mı ekliyoruz?
delta gibi olan üçgen ne ayak?

 
üçgen, triad anlamına geliyor. üç ses yani. eksik 7'li, artı 7'li akorlar falan var. kuvvetle muhtemel bir caz şarkısının akorları da, siksen çalamam ben de.

çok kasmışlar hakkaten.
  • mermize  (18.03.15 14:05:37) 
caz evet. basitleştirilmiş versiyonu vardı bende, kaybetmişim.
www.keller.com
çalınca böyle bir şey olması lazımdı.
  • kargn  (18.03.15 14:13:10) 
çalan tord gustavsen mi?


  • mermize  (18.03.15 14:19:38) 
C-13 dediği do mib solb sib re fa la akoru oluyor ama tabi bunu değil de do mib solb sib la diye basmak ya da 9-13 dereceleri basmak daha doğru olur genelde.

o sayıların hepsi, başındaki nota ile başlayan dizinin dereceleri. Üçgen işareti majör demek. C(üçgen)7 dersen "do majör7" akoru oluyor. yani do mi sol si. onu koymazsan, dominant 7'li akoru yazmış olursun o da do mi sol sib olur.

+ olursa akorun kökü artmış(augmented) - olursa eksilmiş(diminished) olmuş oluyor. C7(do mi sol sib) C+7(do mi sol# sib) C-7(do mi solb sib) oluyor yani.
  • alperz  (18.03.15 14:55:44 ~ 14:57:04) 
Ha bir de, mesela üçüncü ölçüdeki Ab akorunu öyle köylü gibi tüm sesleriyle basmaya kalkarsan olmaz tabi. Onu kırarak basmak yani arpej gibi basmak gerek ki tadı gelsin. O da böyle ayrı bir melodi hattı gibi tınlar.


  • alperz  (18.03.15 15:03:28) 
[]

yurtiçi uçuşlarda org gibi şeyler taşıyan var mı?

usulü nedir?
bunu uçağa nasıl atayım? zarar gelir mi? yanında bir de bavulum olacak.
org 5 kg civarıymış. 61 tuş.
duyuruda önceden biri sormuş ama abd'den gelmiş o. ben elazığa gidicem yav. aynı muameleyi görmem galiba.
havayolu da onur bu arada..

 
Güzelce kılıfı vs varsa ambalaj yap ve uçağa binince kabin memurundan durumu anlatıp yardım iste. Yanımdaki hatunun iki adet tablosunu ayrıca bi yere koymuştu memur.


  • isimmisimyok  (11.03.15 21:32:43) 
Edit : ölçüler uçağa alınmaya el veriyor mu bilmiyorum 61 tuştan anlamadım :)
Bavulunu bagaja ver

  • isimmisimyok  (11.03.15 21:33:52) 
böyle bildiğimiz tavernacı orgu boyutlarında.
org taşımış biri varsa derdimi anlar diye söyledim öyle. 100 cm x 40 cm x 15 cm falan gibi boyutları.

  • kargn  (11.03.15 21:44:45 ~ 21:45:31) 
biraz zorlarsan alirlar. bagaja sakin verme. hard case bile kiriyorlar.


  • alperz  (11.03.15 21:48:26) 
[]

içine su kaçmış telefon çalıştı gibi ama

ekranda bi nane var.
geçen suya düştü, klozete. düşüren arkadaş sarhoş olduğundan dolayı üstüne bi de yıkamaya çalıştı falan. elinden zor aldım. 2 dakika falan su aldı. o sıra ekran kitlenmişti. pilini çıkardım hemen. bi kavanoz pirincin içine gömdüm. kapağı kapadım. tam 2 gün geçti üzerinden.
sony xperia, e1 modeli bu arada.
neyse bugün şansımı deneyeyim dedim. taktım pili, çalıştı. eyoo seviniyorum tam.
youtu.be
tam şu videoda başlama anındaki açılış harfiyen gidiyor, mavi ekran çıkınca o oynaşan animasyonlar falan da göründü ama mavileştiğinde arka planda kağıt üzerinde su lekeleri olur ya, kabarır hani, öyle bi görüntü peydah olmuş. ürktüm kapattım lan. pili çıkarak kapadım. çok da korktum.

yarın istanbuldan ayrılıcam. elazığa gidiyorum. bu telefonu napsam yav? böyle çalışır mı? gittiğim yerde servis mi arayayım?

telefonu 6 ay evvel 500 tlye aldım. ekranı değişse umut var mıdır? ekranı kendisinden pahalı olur mu? ya da aklıma gelmeyen başka neler neler?

 
birkaç zaman gider, sonra mortlar hocam. aynı olay benim başıma geldi. olmuyor, bir şekilde perte çıkıyor telefonlar öyle olunca. ben de sarhoş kafaya klozete düşürmüştüm s4 mini'yi.

şimdi asus zenfone5 çaktım. zorunluluktan bittabi. keşke böyle olmasaydı, ühü..
  • mermize  (11.03.15 16:00:18) 
öyle deme yav :(


  • kargn  (11.03.15 16:01:35) 
[]

kedinin gözündeki kapanıklık

kedim olacak şahane yaratık bugün eve geldiğimde tek gözü kapalı karşıladı beni. sokakta bulduğum ve yakın zamanda beraber kalmaya alıştığı bir de yavru kedim var. bu iki kedi zannedersem her zamanki oyunlarını oynarken bir kaza olmuş ve yavru bizimkinin gözüne tırnak denk getirmiş. muhtemel hikaye bu.

şu an sol gözü şişik ve kapalı, akıntı yok, ışığa bakınca zorlanıyor, sağlıklı gözüyle mukayese edersek içteki beyaz göz kapağı daha şekilsiz bir şişkinlik ve kızarıklık var. gözü direk oyulmamış kesinlikle ama bir mikrop kapma durumu var gibi.

akşam geldim fark ettim durumu, dolayısıyla veterinerim kapalı. acil müdahale etmeli miyim? bir damla ya da benzeri bir şey alabilirim çıkıp, nöbetçi eczane bol ve yakın. hastane var burada.

 
tam olarak sorunu anlayamadım ama şimdilik genta alabilirsin. antibiyotikli göz damlası. foto çekip koyabilirsen daha iyi anlaşılır.


  • supersonik turbo  (04.12.13 21:12:55) 
ben göz teramicyn i sürüyorum bizim kedinin gözü çapak yapıp tahriş olup kapandığında. antibakteriyel hem. ama normal teramicin değil, göz için olan ufağından.


  • alice practice  (04.12.13 21:26:12) 
foto zor yav, huysuzlanır ama deniyeyim.

denedim.

ışık çok yetersiz, her tarafa tasarruflu ampul koymuşlar. telefonun kamerasıyla olmadı.

şurada:
www.vetmed.wsu.edu

sclera yazan yer kızarık mesela, kırmızıya dönmüş.. ama daha pütürlü bir doku.
membrane kısmı yani şu beyaz göz kapağı da pütürlü.

göz kapalı. ışık rahatsız ediyor. bütün gözün etrafını sarmış kızarıklık. dışa taşma yok. akıntı yok. belirgin yara izi yok. göz sürekli kapalı olduğundan aralayınca biraz şaşı ve göz bebeği büyük görünüyor.

genel amaçlı bir dala önerisi iyi olur belki.
  • kargn  (04.12.13 21:33:00) 
bence veterinere götürün yarın. kendiniz ilaç vermeyin. antibiyotik gerekiyorsa vet. versin. sonra siz bir ilaç verdiniz diye esas tedavisi yapılamayabiliyor.

en basit göz tedavisi: ılık çay demine batırılmış pamukla gözü hafifçe silmek. rahatlatır bu.
  • m e l t e m  (04.12.13 21:41:23 ~ 21:43:15) 
veterinere götürmende fayda var bende sokaktan kedi getirdim eve gözü dediğin gibi kapanıyodu göz damlasıyla falan geçirdik onu sonrasında grip oldu 2 haftadır sürünüyor hayvanceğiz. yani grip başlangıcı olabilir veterinere götür.


  • svarte dauen  (04.12.13 21:54:03) 
veterinere kesin gidiyor yarın. sadece bir önlem alayım mı ya da gece için rahatlatayım mı diye düşündüm ama veterinere baktırmak en iyisi tabii. müdahale etmeyip uyuyana kadar gözlemlemeye karar verdim.


  • kargn  (04.12.13 21:57:00) 
veteriner tobrex verdi hep kullanıyorum. benimki iran kedisi olduğundan kelli gözleri çok sorunlu devamlı akıyor. bir göz damlası iyileştirir. panik yapmaya gerek yok.


  • mr fusion  (04.12.13 23:31:17) 
geçmiş olsun."eye drop" çözelti göz antiseptiği var,gözleri enfeksiyon kapmışsa işe yarayabilir.tabi siz yine de bir veterine danışın.


  • luchtaine  (05.12.13 16:50:50) 
[]

gezi parkıyla ilgili bir karikatür arıyorum

kızıl maske ormanda dolaşıyor. "bu ne lan her yer gaz kokmuş" diyor. az ileride tayyip ve birkaç kurmayı duruyor. kızıl maske ağacın ardından bunlara bakıp "lan bunların memleketinde halk ayaklanmadı mı? ne arıyorlar burada" diyor. tayyip kurmaylarına o sıra "böyle işte iki ağaç için ne tantana yaptılar" diyor. kızıl maske dehşet içinde kaçıyor. kaçarken "abov hala ağaç diyorlar lan" diyor.

bi buldurun şu karikatürü yav!


 
bu ne ya duyuru? memleketteki bilgisayara kayıtlıydı bu, gidip oradan bakıcam nerdeyse. bi yardımcı olmadınız. duyuruya olan inancımı kaybediyorum artık.


  • kargn  (03.11.13 07:59:43) 
i.imgur.com

sonunda buldum.
  • kargn  (16.11.15 22:48:02) 
[]

aklıma ilk sen geldin duyuru

bunu otoban kenarında buldum. geçerken göz teması kurdum o da benim minibüsün peşine takıldı. dedim ezilir mezilir. attım arabaya. şimdi de baksam mı acaba diye düşünüyorum.
fotoğraftaki kalem bildiğiniz tükenmez kalem. boyu hakkında fikir verir size.
ilk günümüzü ortalığa sıçmadan, hayvanı aç bırakmadan, mümkünse kendisini acilen temizleyerek ve balkonda kendisine bir yer tahsis edecek şekilde kazasız belasız atlatmak istiyorum.

ilk soru: buna ne yemek vereyim şimdi ben en hızlısından. bir dahaki öğünü ne zaman olsun. akşam dolaştırayım mı? dolaşacaksa benden kaçabilir, tasma olayına gireyim mi?

cins olabilir mi? cins ise muhtemel sahibini arayayım mı bulduğum yerde? ya da daha iyi bakabilecek birine vereyim mi yol yakınken?

denizlideyim. ufaklık erkek, pipisi var. hayvan sefil olsun istemiyorum önceliğim bu.

not: bu duyuruyu araştırma yapmadan açtım. bi ufak seferber olursanız, ben de 4-5 saattir uyanığım ve bu şey yüzünden daha kahvaltı falan etmedim. alınacak şeyleri belirlersek atarım arabaya bununla alışverişe çıkarız. nası fikir?

 
bol sütlü ekmek vermek mantıklı ilk etapta. sahipli olduğunu sanmıyorum bakımsız gözüküyor baya. şuanda ilk yapılması gereken veterinere götürmek. veterinere götürmeden sokağa gezdirmeye çıkartmayın güvenlik açısından. gerekli aşıları ve temizliği veteriner tarafından yapılmalıdır. tuvaleti için gazete vs kullanarak halletmeyi deneyin.
en önemlisi veteriner. yemekten daha bile önemli. gerekli gıda takviyesini orada zaten yapabilirler.

  • eschantion 3  (02.10.13 12:38:19) 
kıyamam. çok güzel. çok masum. lütfen ona kucak açın. belki de gerçekten sizin hayatınıza girmeyi hak ediyor.

şimdilik sabah - akşam yemek verin. maddi imkanınız varsa bir veterine götürün. yoksa eğer bir güzel yıkayın. pireleri varsa telaşlanmayın, insana geçmiyor. uygun fiyata bir pire ilacı alıp kullanabilirsiniz ancak veteriner tavsiyesinde olması önemli.

evde bakmayı düşünüyorsanız tuvalet probleminiz olabilir. bunu aşmanız mümkün. sadece biraz araştırma yapın ve biraz sabır gösterin.

sabah akşam mutlaka gezdirin ki eve tuvaletini yapmasın. hem hayatını yaşamış olsun. şimdilik tavsiyem tasmayla gezdirmeniz. eğer bahçeli bir yerdeyseniz çok daha şanslı olacaktır.

cins bir köpeğe benzemiyor. en azından ben hiç görmedim. dolayısıyla başkaları tarafından bakılma şansı çok düşük olacak. lütfen onu sahipsiz bırakmayın :(
  • dessy  (02.10.13 12:46:40) 
tamam, süt miktarını biraz az tutup yarı pişmiş yumurta ile ilk müdahaleyi yapmaya karar verdim. süt motoru bozabilir, şimdiye kadar baktığım kedilerde emzirme zamanı geçenlerin sütle çok sıkıntısı oldu hep.

eşantiyon veterinerden önce dışarı çıkarma demiş, haklı, çoluğun çocuğun seveceği tutar, hayvan ürker saldırganlaşır falan. o yüzden minibüsle etrafta veteriner arayıp şöyle geniş bir çayır bulursam bu it horozuyla iki tur koşmaya karar verdim. hem hacetini giderir. 1-2 saat dolaşırız.
  • kargn  (02.10.13 12:55:36) 
Özellikle iç parazit tedavisi çok önemli mutlaka yaptırın, hem kendi sağlığınız hem de onun sağlığı için. Çok tatlı bu arada, hadi hayırlı olsun.


  • old possum  (02.10.13 13:11:27) 
dostum öncelikle tebrik ederim düşünceli davranışın için,

boyutuna bakarak daha bir kaç kilo olduğunu ve genç olduğunu düşünüyorum öncelikle besin ihtiyacı fazla olacaktır çünkü bir de sokaktan geldiği için düzgün beslenememiştir maddi durumunu bilmiyorum o yüzden bol protein içerikli bir şeyler vermelisin kendine gelmesi için tabi birden protein veridğinden bir süre ishal olabilir.

pire muhtemelen vardır sana geçmez eve bulaşmaz ama bir veterinerden 20 tl ye pire ilacı alabilirsin yada 50 tl verip 3lü pakette pire damlası bu sana 9 ay gider.

fotografı net seçemediğim için cins olup olmadığını bilmiyorum ama muhtemelen değildir. o yüzden sahibi olduğunu sanmıyorum.

özellikle şunu bil. bu hayvanı kötü bir durumda kurtardığın için seni çok çok sevecektir. eğer bir de yalnız yaşıyorsan bakabileceğine inanıyorsan seninle birlikte kalsın yoldaş olsun sana köpek dertsiz hayvandır.

tasma al bir tane zaten pahali şeyler değiller sonuçta kaçma yada korkup başka yere gitme ihtimali var (artık senden kaçmaz muhtemelen ama garanti olsun) imkanın varsa 2 3 kere en az çıkart günde imkanın yoksa günde 1 kere kesin çıkart tuvalet eğitimi için özellikle.

yalnız yağmurlar geliyor havalar soğuyor balkon sıkıntı yaratabilir hayvana o yüzden biraz döküman ve sabırla wc eğitimi vererek evin içinde beslemen daha faydalı olur.
  • exodia  (02.10.13 13:49:22) 
sut verme, kabiz oluyorlar. kopek hemen hemen herseyi yer, sogan, sarimsak, uzum ve cikolata disida. bunlarin olmadigi herhangi bir artigi verebilirsin. cinssiz. daha iyi bakilabilecegine inaniyorsan aramaya basla. 4-5 saat aralikla disari cikar, tasma olayina ise senden kaciyorsa gir, yoksa sana alismasini bekle derim.


  • beriberi  (02.10.13 14:40:19) 
[]

basit bir exe indirememe sorunu

sorun şu:
downloader indirmeye çalışıyorum, o da internetten real player için kurulum dosyalarını indirecek. ama downloader.exe dosyası ki 750 kb bişey, inmiyor bir türlü. %99da duruyor diyeyim. baktım sorun için firewall, antüürüs felan demişler. ama ben bilgisayara antüürüs felan kurdurmadım, bildiğin xp yüklü, windos güvenlik duvarı kapalı şu an ve inmiyor. browser chrome. şimdi açıp kapayacam browseri ama zaman kazanmak için önceden yazayım dedim, işin püf noktası nedir?



 
bilgisayarın başına geleceği bildiği için kendini koruyor
real denilen illet bilgisayara kurulur mu :D
(bkz: real alternative)
  • kyha  (22.09.13 14:30:42) 
indirememe sorunu olamaz. indirme sorunu olur.


  • jacobbbbb  (22.09.13 14:55:55) 
@yakuppppp

üüüüevett. haklısın hacı.
  • kargn  (22.09.13 15:01:18) 
[]

erotikli çizgi dizi

evvelden, eski bugün gazetesinde miydi, meydan mıydı? tam hatırlamıyorum, öyle bir gazetede 3-4 karelik, gündelik yayınlanan bi amazon kadını temalı çizgi dizi vardı. böyle bi prenses ama savaşçı. maceralara dalıyor. neydi ki o çizgi dizinin adı?

doksanlarda her şey ne güzeldi yav.


 
çizgi dizi olmasa direk xena derdim. şimdi prenses, amazon ve savaşçı diyince akla direk wonder woman geliyor, ama bilemedim bunları mı arıyorsun.


  • blues buzz  (01.09.13 16:28:58) 
gazetede vardı sadece. meydanın kuponla bmx verdiği sene. bugün gazetesinin bildiğin tan-bulvar-şok çizgisinin bir alt seviyesinde takıldığı zamanlar. fantastik bir evrende geçiyordu. kahramanı maceranın başında giyinikti mesela, konu ilerledikçe ufaktan sütyen düşerdi, pelerin uçardı falan. böyle insansı yaratıklar ile takılırdı. barbarella tipi bir hikaye ama bilim kurgu soslu değil. komple fantastik.
benim yaş 30. en az bi 20 senesi var bu dediğimin.

  • kargn  (01.09.13 16:34:14 ~ 16:34:43) 
druuna değildir herhalde? gazete için biraz hartkor seviyede.


  • okumakistiyorumburadakileri  (01.09.13 16:45:13) 
druuna değil (bu arada kendisiyle tanıştığıma memnun oldum)

bu siyah beyazdı tamamen, kahramanı da sarışın olsa gerek, saçlarını mürekkeplemezlerdi. zaten hep karanlık izbe ortamlarda takılırdı. başına bişey gelir diye pek korkardım.
  • kargn  (01.09.13 16:47:28) 
www.complex.com

dc.wikia.com:Female_Characters

belki buralarda vardır.
  • blues buzz  (01.09.13 17:11:24) 
[]

asok şurada hangi şarkıyı dinliyor?

dilbert severler, shazam sahipleri.

www.youtube.com

eğer "youtube zaman uzantısı" yollarken gizlenirse, 9. dakika 12. saniyeye gelin. güzel şarkı di mi?

 
laaaan


  • kargn  (30.09.13 23:57:52) 
[]

kardeşin başına bi hal mi geldi?

kardeş benim arabayı getirecekti, akşama doğru 4 gibi çıktı. elazığdan. ben denizlide bekliyorum. en son gece 10 civarı konuştuk, osmaniyedeymiş. adana üzerinden falan gelecekti. tam rotasını bilmiyorum. az evvel yatmadan bi arayayım dedim. 1 çeyrek civarı. açmadı. sonra bi daha. bi daha. cevap yok. darlandım. evden çıktım. gittim gezdim bi 15 dakka. o sıra bi daha aradım. bu sefer ulaşılamıyor dedi. şimdi son cevap alamadığım aramanın ardından 2 saat geçti. iyice canım sıkılmaya başladı. kardeş telefonu açınca gelmesi gereken şebeke uyarı mesajını ya da en kötü ihtimal polisin plakadan telefonumu bulup aramasını bekler oldum.

böyle mal gibi oldum. bir trafik kazası falan olsa polisler en geç kaç saat sonra ulaşır ki bana? kardeşin adını internette aratıyorum, resmen kara haber gelecek diye bekliyorum lan.


 
aklına kötü şeyler getirme hocam. durumu anladım cidden fenalık geçirtir bu ama sen yine de olumlu düşün, hatta biraz uyumaya çalış. telefonun sürekli açık olsun.


  • norek  (03.08.13 03:24:33) 
yorulmuş olupta yol üzerinde bi yerde uyumuş olabilir. telin sesi kısıktır duymamıştır ve sarjı bitip kapanmıştır.

iyi şeyler düşünün. ulaştığınız zaman buradan duyurun lütfen.
  • refreshing towel  (03.08.13 03:29:42) 
polisi arayıp aynen bu şekilde anlattığın gibi anlat, plakadan belli olur kötü bir şey olup olmadığı. hatta ara bence, çaresiz beklemekten iyidir.


  • eyyor  (03.08.13 03:31:41) 
@eyyor +1
aynen polis ne güne duruyor? ara plakadan baksınlar, kayıtlara geçer direk kötü bir şey varsa. umarım yoktur.

  • heterodoks  (03.08.13 03:35:21) 
akşam 4'te yola koyulduysa, direksiyon başında bayağı vakit geçirmiş yani. arayacağınızı düşünememiştir, arabayı bir yere çekip uykuya dalmıştır. telefonunu da sessize falan aldıysa, o sırada şarjının bitmiş olması çok muhtemel.
siz içinizi ferah tutun. yanınıza vardığında "niye korkutuyorsun insanı" diye çıkışır, gülersiniz beraber.

  • idyl  (03.08.13 03:35:45) 
osmaniye üzerinden geliyorsa mersin konyadan geçer. oralarda gülnar mut gibi yerler var, kuş uçmaz kervan geçmez, pis virajlar var, orda telefon çekmez, yavaş gidilir. sen hiç merak etme, kötü haber tez gelir. telefonu çekmiyordur


  • chavez s venezuela  (03.08.13 03:37:58) 
bir süre daha bekleyip polisi arayayım madem.
ve çavezin venezuellası'na teşekkürler, güzergahı öyle olacaktı, adana falan da diyordu, eğer bi değişiklik yapmadıysa.

derdimle dertlendiniz, çok sağ olun, var olun.
  • kargn  (03.08.13 03:43:42) 
Umarım kardeşinizle ilgili her şey yolundadır. Ben burada evhamlandım sizin adınıza. Sağ salim görüşmeniz dileğiyle.


  • ateslizenci  (03.08.13 03:44:29) 
kardeş mılletı boyle ıste. Saat 10 cıvarı konusmussunuz ya artık gec oldu deyıp senın uyuyacagını ve onu aramayacagını dusunup haber vermemıs, uyumustur. Ama yıne de sor tabıı polıslere. Icın rahatlasın.


  • sen uyurken  (03.08.13 03:49:45) 
Yolların durumunu biliyorsun telefonlar cekmiyor neredeyse bütün seyahatlerde basimiza geliyor boyle seyler.
Telefonun cekmedigi bir bolgeye girmis olabilirler , belki telefonlar cekmiyor diye kapattilar acmayi unuttular falan. Kot seyler dusunme ustad zor bir surec Allah yardimcin olsun.

  • penquensiqer  (03.08.13 04:20:51) 
Bizi de haberdar et gördüğümden beri takipteyim. İnşallah güzel haberler verirsin bize de.


  • gupon  (03.08.13 05:49:14) 
Noldu ulaşabildin mi kardeşine?


  • indescribable  (03.08.13 09:29:58) 
var mı haber?


  • ianism  (03.08.13 09:30:12) 
durum nedir?


  • norek  (03.08.13 14:16:36) 
selam herkese. sabaha kadar çok az uyudum, sabah apar topar dağın başındaki işime gittiğimden yazamadım buraya.

bu sabah 8 gibi ulaştım kendisine. dün telefon görüşmemizden hemen sonra mola vermiş. telefonun iyi çekmediği bir yerde. sabah yine telefon ettim, uyandırdım hatta. esneye esneye açtı, telefonu kapatmamış anladığım kadarıyla, bulunduğu yerde çok sınırda çekiyordu telefonu herhalde. mola verirken "ben şuradayım, mola veriyorum" demeyi de gereksiz görmüş.
akşam varıyor denizliye, detaylı ifadesini alıp beni 5 saat uykusuz bıraktığı için gerekli cezasını keseceğim.

size de böyle bir durum olursa, kalbinizi olabildiğine ferah tutun e mi dostlar? ve siz benim kardeşim gibi umursamaz dallamalardan olmayın e mi?
hepinize teşekkürler tekrardan..
  • kargn  (03.08.13 16:15:53 ~ 16:17:16) 
[]

ehliyet randevusu alamama

istanbuldayken yazıldığım kurstan ehliyet sınavını geçtim, kurstan verdikleri evrakı aldım, sonra evrakı kaybettim, sonra buldum, bu sırada 2 yıl falan geçti, istanbuldan ayrıldım daha yeni, bir süre dönemeyeceğim.

aradım kursu geçen gün. dedim "evrakı buldum ama artık istanbulda değilim, denizliden alabilir miyim ehliyeti?". yok dediler, kursun kayıtlı olduğu emniyetten alabilirsin, şişliye randevu al, bir gününü ayır gel dediler. saçma geldi ama çaresiz uydum, randevu almaya yeltendim, emniyetin sitede randevu için denediğimde "BU İŞLEM İÇİN SEÇTİĞİNİZ BİRİMDE HENÜZ BİR PLANLAMA YAPILMAMIŞTIR!" diye hata veriyor şimdi,
bir de burada sorayım dedim:
denizli emniyete gitsem bu iş olmaz mı?
evrakın adli sicil kaydı-sağlık raporu kısmını yeniden çıkarmam yeterli mi?
adli sicil kaydı-sağlık raporu denizliden çıkarılsa emniyette yokuş yaparlar mı?
şişli olacak diyelim, bu işin sırrı nedir, daha randevu bile alamıyorum, uzun süreli istanbula gitmem mümkün değil. randevu aldığım gibi yola dökülemem, nedir bunun kolayı? kaç gün sonraya randevu alabilirim?

sorulara takılmayın, işin bi kolayını biliyorsanız anlatsanız da olur.
şimdiden teşekkürler..

 
yarına alacaksan bu sabah 8'de (pendik için öyleydi mesela) siteye girmen lazım. çok çabuk doluyor randevular.

diğer sorularını bilemiyorum.
  • mattiadestro  (28.07.13 14:52:17) 
[]

denizlide tur bisikletimle tırmanacak dağ arıyorum

kampüs-kınıklı-asmalıevler tarafındayım. bu güneybatıdaki dağlara neresinden tırmanabilirim? başladığım yere döneceğim efenim.




 
benim komşum bisikletle şahin tepesine doğru çıkıyor her gün. istediğin tarz börtü böcek doğa değil ama denizli merkezde o gibi yer bulmak zor. honazda var


  • la noix  (20.07.13 13:20:10) 
honaza kadar gidecekseniz, orda kasapların içinde nefis et kavurma yapılır. yemeden dönmeyin sakın.


  • nicki martin  (20.07.13 13:46:43) 
[]

çok özendim, bi tahmini loft maliyet çıkaralım

değerli müteahhitler, formenler, kalfalar ve hakedişçiler.

işin olurunu soruyorum, yapılsa nasıl olur diyorum, iş şu:
ekli fotoğraflarda burn notice dizisinin ana kahramanının dizideki mekanı var. tam yaşanacak ev anlayışıma uyuyor. bu tür bir fakirhanenin sıfırdan yapılması ne kadara mal olur? loft olmayacak, loft imitasyonu olacak. dolaplar, çekme kat, belki kolayı varsa bir miktar izolasyon, pencereler, sürgülü kapı, ve havalandırma fanı tabii.. devasa çelik profiller ve kiralık endüstriyel kalıplar ile kaç m3 beton gideceği falan. mühendislik yaklaşımlarınızı bekliyorum.

 
artık resmen unvanlı sanlı bir şantiyeciyim. demir hesabını çözdüğüm anda fiyatı kendim çıkarıyorum. ama yine de bi el atsaydınız eyiydi.


  • kargn  (15.07.13 16:22:55) 
[]

iş, sigorta ve saire durumları, meteliksizlik ve benzeri

ne yapmam gerektiğine karar vermem lazım. yol göstermenizi bekliyorum.

bu ocak sonunda işe girdim. şu güne kadar çalıştım ettim. odanın asgari mühendis maaşına anlaşmıştık girerken (1700 küsur), o zamandan beri maaşın tamamını elden alarak devam ettim çalışmaya.

girdiğimde iki şirketin ortaklığında kurulacak üçüncü bir şirkette çalışacağım söylendi. bu şirket henüz kurulmadığından, 1 ay kadar süreyle sigortam yapılamayacaktı. tamam dedim, tek sorun 30 gün eksik sigorta pirimi olsun dedim. sorun olmaz dedim. ama ay oldu şirket kurulmadı.

maaşımı başta ortaklardan birinden aldım. tam ve gününde yatırıyordu. daha sonra bunlar aralarında anlaştı, diğer ortağın sigortamı ve maaşımı ödemesi konusunda. tabii o sıra ilk maaşımı almışım sadece, sigortam hala yok. bu maaş konusunda anlaşmalarının üzerinden 2 ay falan geçtikten sonra, nisan ayında ilk sigorta girişim yapılmış gibi görünüyor, maaşımın altında bir ücrete ve sadece geçen nisanda 30 günlük ödeme görünüyor.

şimdi ben biraz yumuşak görünüşlüyüm ama aslında tersim pistir, işten soğudum, ayrılmak istiyorum, yatmamış 93 geçen aylardan, 14 gün bu aydan primim var. bunu nasıl tahsil ederim işverenden. içeride 15 gün geciken geçen ayın çalışmasının karşılığı olan maaşım, ondan önceki aydan 800 tl kadar alacağım falan var. bu ayın 14 günü de var. şu an çıksam, 3250 tl de maaş alacağım var.

nasıl hareket etmeliyim sizce?
sağlık sorunlarım var, doktora gitmeliyim, prim günü sebebiyle sgk ödemiyor, cebimden ödeyecek durumum yok, bu mağduriyeti maaşımı vermeyen işverene nasıl yansıtırım. ondan bu parayı nasıl alabilirim, alamazsam niye, alırsam ne kadar zaman? ödemediği sgp primlerimi ek tazminat olarak ya da geçmişe dönük prim ödemesi olarak almam mümkün mü? 5 ayı buluyor çalıştığım süre. daha 1 aylık prim var. bu iş çok can sıkıcı.

 
önceki çalışmalarını kanıtlayabilirsen, şikayet edersin.


  • son suser  (14.06.13 11:40:11) 
primi sen tahsil edemezsin, yani sana ödemezler, SGK'ya ödemeleri gerekiyor. Brütten anlaştıysan bundan önceki primlerimi ödeyin dediğinde senden bu primleri tahsil ederler, primleri SGK'ya değil sana ödemişler. Netten anlaştıysan önce primleri ödemelerini talep et, olmadı SGK'ya şikayette bulun.

İş Kanunu'na göre, ücretin normal ödenmesi gereken zamanından 21 gün sonra halen ödenmemiş ücret için sözleşmenizi haklı olarak feshedebilirsiniz. Noterden ihtarname çekin öncelikle, ödenmezse iş mahkemesine başvurun.

1 seneden az çalıştığınız için kıdem tazminatı hakkınız bulunmuyor.
  • [silinmiş]  (14.06.13 11:46:24) 
[]

kara panterler

var böyle bir grup. 60lar itibariyle elde silah, o sıra zenci mahallelerinde terör estiren ırkçı polisleri kovalayan, delikanlı dava insanları. bilen biliyordur bilmeyene özet olsun.
şimdi bu isyankar yüzyıl diye bir tek cilt ansiklopedi vardı, orada görmüştüm, sonra o ansiklopediyi aradım ama bulamadım, basımı kalmamış. bu kara panterlerin bir arması vardı. mermiye kafa atan bir panter, mermi yanağından sekiyordu. hah işte, onu bi buldurun. merminin surattan sektiği siyah beyaz fotoğraf.
bulup ulaştırana ahiret günü gil scott-heron şefaat etsin, amin.


 
lan lan lan buldum lan
i32.photobucket.com
google araması daha evvel sonuç vermemişti. şimdi oldu.
  • kargn  (08.06.13 10:12:06) 
[]

garantim yok ama bonusum var (uyarı:sorunun sonuna kadar argo var)

ing bonus. bunu kapatsam garantiye ufak da olsa bir çizik atar mıyım? eğer öyleyse borcunu kapatıp iptali yapıyorum. bi akıl verin. garantiye kafam girsin mi?

.
.
.
.
.
.

kişiden kişiye kişisel not: ayrıca jelibon hala burayı okuyorsan sana da kafam girsin. kahpe seni.

 
kapat tabi ki bu şekilde çizik atıcaz işte


  • metehan01  (03.06.13 22:01:54) 
Ne yapabilirsek o kardir;Bonus kartin garanti bankasi'yla bir iliskisi varsa kapatin tabii,ne duruyorsunuz.


  • fraise  (03.06.13 22:02:59) 
bunların kapatırsam ing'ye verdikleri bonus hizmetinden zararı var yani di mi? bonus garantinin şeyi di mi? cahilim lan, çok cahilim. bunların anlaşmalı olduğu iş yerlerine bile uğramayacam, siz ne diyorsunuz?


  • kargn  (03.06.13 22:07:34) 
Atarsın kardeşim kurtul gitsin yahu. Atmazsan da ING denen dandik bankadan kurtulmuş olursun. İş'e falan geç ne bileyim.


  • roket adam  (03.06.13 22:07:48) 
[]

biri daha her hatırasıyla beraber çıktı hayatımdan (sonu küfürlü bitebilir)

çok isterdim hep sürmesini ama olmadı. hiç anlatamamışım ona kendimi. onca kelimeden sonra hem de.. az evvel anladım.
yeni neslin anlamını bilmeyi bırak ve dahi hayatında duymadığı en şiirli sözlerle kendimi ilan ettim, kendisine. kabul buyurdu ekselans. huzurunda huzur buldum ben de. geçirdik günleri çifter çifter, önceden tektim ve onunla oldum çift ama erkenden bitti. çok erken bitti, çifter gitsek bile böyle hızlı tükenmemeliydi kalan günlerimiz.

tek taraflı bitti ve ancak şimdi arınabiliyorum. daha yeni dank ediyor kafama, gerçekten onsuz kalma fikrinin aslında nasıl çetin bir karar olduğu. bitirirken anladım. her şeyi kendi elimle az önce bitirirken..

hayatı yaşamak varken yüzümü fotoğraflara hapsetmeyi gereksiz bulurdum ben. o ise fotoğraflarından anlamıştı büyüdüğünü. şimdi hayatta sadece sıkıntı ve hüzün kaldı benim payıma ve ruhumu kağıtlara ya da düşük titreşimli monitör ekranlarına döküyorum, hiç unutamayayım diye galiba. fotoğraflarla belgelenmiş sevinci hatırlamaktan bu kadar kaçarken acıyı bedenime hakim kılmaya neden bu kadar istekliyim ki? ben acıdan nefret ederim. peki neden gerçek hep acıya bulanmak zorunda?

ne de çabuk söyleyiverdi tek kelimeyle: "olabilir." ihtimal mi?
"biri var mı aklında?" sorusunun cevabıydı bu hem de.. çok değil az evvel söyledi bunu hem de.. ne de tereddütsüz söyledi.

az damarına basınca..
nasıl da çabuk "evet" dedi. gerçek mi?

"başkası var aklımda, ona bağlandığımı hissediyorum."

da.. dedi.. (nasıl?) azcık daha damarına basmam yetti bunun için.

nasıl da kendimi ustaca gizledim. nasıl da aşkını kaybetmiş ve zevkinin peşinde koşuyormuş numarasını bu kadar zekice yaptım? onun tanıdığı adam gibi görünmemekte nasıl bu kadar mahirim? nasıl da bu cevapları "zaten bekliyormuş" gibi göründüm. ve daha kötüsü: nasıl böyle kolay inanabildi buna?

nasıl da ölmek istedim kahkaha atarken? hasta insan kahkahası atarken. ama bilmez ki benim hastalığımın bambaşka olduğunu artık. bilmeye tenezzül etmez. (nüzul-inmek, tenezzül-seviyesine inmek).
nasıl aşağılık biri oldum böyle?

azcık olmadığım gibi davranmam yetti.. sevgimin sahibi olabilmiş tek kadına, öncesini hatırlamadığım, sonrasına uyuşamadığım, hayranım, hayran olduğum (*), sahibi olmaktan gurur duyduğum, eşim, soyadımın eski sahibi, oyuncağım, kedilerimin anasına.. avcı kızımın ve heybetli oğlumun diğer sahibine..

o kedilerimi konuşmak için bahane etmeme, günler süren art niyetli planlarıma, makyavelli'ye rahmet okutacak faaliyetlerime, sinsice tuzaklar kurmama.. hepsine.. önce bir "olabilir" ile, sonra da bir "evet var artık benim için bir başkası, senden başkası" ile en hak ettiğim cinsten cevabı verdi ve yıllar öncesinden günümüze döndürdü beni. nasıl bu kadar ustalaşabildi? makyavelli'ye külahını ters giydirecek kadar? benle geçirdiği üç yıl bu kadar mı bana benzetti onu? eğer o artık bana benziyorsa ve benden artık hoşlanmıyorsa, ben "ben" olarak kendimden nefret mi etmeliyim? evet, sorum ve sorunum bu sanırım..

(*)hayran olunan kişiye arapçada "hayranki" denir imiş. bu haliyle türkçeye geçmemesi normal.

sonu küfürlü bitmedi, kısmet..

 
canin sag olsun.

zaten bir sure sonra bitecekti.

Fantasies have to be unrealistic because the moment, the second that you get what you seek, you don't, you can't want it anymore. In order to continue to exist, desire must have its objects perpetually absent. It's not the "it" that you want, it's the fantasy of "it."
  • Argaeos  (27.04.13 22:40:20) 
hmmm senin kesin blogun vardır.

hadi yapıştır şuraya bi link okuyalım seni.

sözlükte de yazarsındır. onu da bir amme hizmeti olarak açıklarsan..
  • cecilia  (27.04.13 22:44:17) 
@cecilia belki adam/kadin anonim olmak istiyor?


  • Argaeos  (27.04.13 22:53:25) 
@Argaeos
kafa birisin, cevaplarını beğenirdim zaten önceden de. kafamdaki sevgili temsilini açıklarken tam isabet yapmışsın. "bu da geçer ya hu" demeyi öğrenemediğimi bil yalnızca. telkinle bir yere kadar, bu geçmiyor işte, böyle döküyorum. defalarca tekrarlasam da söz dinlemeyen bir iştah bu. irade işlemiyor.

@cecilia
tamamı yanlış tahmin olsa da çok isabetli bir gözlem. nasıl oluyor demezsen sevinirim, işte öyle.. 4 defa çaylaklıkta takılan, anonimliği seven, isimsizliği benimsemiş, kız arkadaşına açılamayan arkadaşlarının açılma mektuplarını yazmaktan zevk alan, cyrano de bergerac gibi ceplerinde hep hazırda hayali bir sevgiliye yazılmış şiir bulunan, ama cyrano'nun aksine gerçek aşkına sahip olmayı başarabilip kaybeden bir biçareyim. duyuruda bir sahte hesabım var. hangisi olduğunu bulursan tebriklerimi bir hediye formatında sunabilirim.
  • kargn  (27.04.13 22:55:53) 
@Argaeos

kafa biri değilsin, resmen ruh ikizimsin. nasıl bildin cevabımı?

@cecilia
Argaeos ikinci hesabım değil. onu geç. o değil.
  • kargn  (27.04.13 22:57:58) 
birimiz sizo'ya bagladi ama hayirlisi. :S

gecen "bu da gecer" diyen eleman sen misin?

gecer gecer meraklanma.
  • Argaeos  (27.04.13 23:00:13) 
he yav. benim.


  • kargn  (27.04.13 23:04:12) 
nefes alamadigim anlar oldu sirf "o" diye inandigim kadin beni terk etti diye. ne bileyim dom za vasanje'deki perran gibi hem dans edip hem agladigim oldu. geciyor bir tek bunu biliyorum. iz birakiyor, yaraliyor ama geciyor.

hep gecti hep gececek.

bonus: www.youtube.com
  • Argaeos  (27.04.13 23:06:58) 
Yahu!
Güzel yazmış olmak için yazmamışsınız belli.
Amma ben ne edeyim, nasıl edeyim de "ruhunuza sağlık" demeden, öylece çekip gidebileyim?
Yazan vaaar, yazdıran var.

Hiçbir sike derman olamayan ben, buna da olamayacağım. Öyle boş tesellilerle falan da avutmayacağım.
Hayat Polyanna masalı hiç değil, hep bildim.
Ama siz de bilin ki, kendinizden nefret etmeye bir başladınız mı sonu yok o işin.
Anafor, girdap, dipsiz kuyu.
Artık ne derseniz deyin adına.
Sonra da bir bakmışsınız, "A-aa! Eski kafası gidiklerden olmuşsunuz."
İnandığınız güç esirgesin.

Ya da boşverin, esirgemesin.
Buralarda hava güzel.
  • eski kafasi gidiklerdenim  (27.04.13 23:15:30) 
sonum bir çingen pavyonuna düşmekse yine de yerine bunu tercih ederim:
www.youtube.com
belki ayıldığımda akıllanırım da.
  • kargn  (27.04.13 23:18:14) 
@eski kafasi gidiklerdenim

ruhum yerin dibine batsa en hayırlısı. "yazdıran" ona yeryüzünde rahat vermeyecek zaten. ben 10 sene önce de aynı ben idim, o zaman da "yazdıranlar" vardı ama bu hale gelmeme bir bu sebep olabildi. en kötüsü, o da biliyor ve önemsemiyor bunu.
inandığım güç ise çaresiz. kafamın içinde kıvranmakla meşgul şu an. böyle gri renkli iki kilo et. aşık olan et, yazı yazan et, soyutlama yapan et.

(ekleme: anladığım dilden konuştun ve derman oldun bile, amacım tavsiye değil, bunu yaşadığınızı ve atlattığınızı ispatlamanız, bana sizin gibi emsaller lazım.)
  • kargn  (27.04.13 23:30:19 ~ 23:32:38) 
düzeltme ihtiyacı duydum, cyrano bir yalancıydı. cebindeki sahipsiz şiirlerin aslında vardı bir sahibi.
bir de, peran'a yazık olmuş. davor'a ise çok yazık olmuş.

  • kargn  (29.04.13 09:19:24) 
[]

başlık soruda

aklıma tekrar tekrar aynı kelimeler geliyor. freudiyen yorumlar gelmesin diye yazmıyorum (psikanalizinizi de alın gidin). dururken geliyor, çalışırken de geliyor. meşgul olmam ya da vakit öldürür halde olmam etki etmiyor. kafamın içinde çınlıyor. 15 dakika sonra falan tekrar ediyor. kendimle konuşma gibi değil, yanlış hatırımda kalmış bir çift ingilizce kelime (sıfat tamlaması) kafamın içinde sürekli tekrar ediyor. ısrarla tekrar ediyorum, yok saydığım halde. nedir? kafayı mı yiyorum?




 
benzer bir şey bende de var ve ben "hangimiz normaliz sanki?" ile "normal ne amk" diyerek öteliyorum.

sıkma canını.
  • Argaeos  (25.04.13 08:37:26) 
psikiyatriste git bak bakalım kafada ne varmış.


  • zgrydn  (25.04.13 08:38:27) 
bi nedenle o nöronlara kuvvetli köprüler yapmışsın. bulmaca çöz. üstünde çok düşünme bu durumun. geçer.


  • kediebesi  (25.04.13 08:47:29) 
bi de misal kelimelerin anlamına değil de seslerine odaklan. çok tekrarlamak da yabancılaştırabilir. bi de pontypool filmini izle madem.


  • kediebesi  (25.04.13 08:58:57) 
[]

time lapse-hızlandırılmış çekim ama daha değişik

bir imalatın hızlı çekim gösterimi yapılacak. hızlandırma mefhumuna hakimim, açıyı sabitleyip belli aralıklarla kare kare çekilecek. onda sorun yok. bu sıra montajı yapılan makine sabit, net ve işin odağında görünmeli. ama montajı yapan kişiler flu olmalı (çünkü tipleri çok yamuk lan, başları götleri de ayrı oynuyor).
yapmayı amaçladığım şey ışık ayarıyla oynanıp hareketli nesnelerin ve kişilerin hareketini bulanıklaştırmak. bu efekti nasıl üretirim, bildiğiniz kolay bir yöntem varsa gerekli ekipmanla beraber yazarsanız şahane olur.

ekleme: obje sabit ya da çok az hareket edebilir evet.

 
En basiti objenin sabit olacağını varsayarak düşünürsek diyaframı kısıp yavaş enstantane ile çekim yaparsın. Yani diyelim ki 1/4'e f9 ile pozlarsan azcık hareket eden herşey bulanık çıkacaktır. Özetle hızı düşük tut diyaframı da ışığa göre ayarla işte.


  • inugard  (24.04.13 09:06:41) 
inugard +1

en zahmetsiz öyle yapabilirsin. ama tabii günün değişen zamanları için diyaframın ayarını güncel tutman gerekir, takibini iyi yapmalısın. yoksa resimler giderek kararabilir (ya da sabah erken çekime başladıysan patlayabilir)...
  • loveinaflipbook  (24.04.13 10:19:55) 
Hmm evet o aklıma gelmedi benim, iç mekan diye düşündüm. Love'ın dediği gibi ortam ışığı değişkense sürekli takip etmek yerine enstantane öncelikli TV modu varsa makinede onunla çek takibe gerek kalmaz. Yani 1/4de çek diyorsun diyaframı o ayarlıyor.


  • inugard  (24.04.13 11:30:13) 
[]

volüm yetersiz

bilgisayar kulaklığa cüzzi ses verdirtiyor. bunu artıracak proğram falan bulunur mu?

sitting in aaaaan english gaaarrrrden waiting for the sun... canlarım.


 
vlc yazılımsal olarak bir haltlar yiyor 200% kadar arttırıyuor sesi


  • Argaeos  (22.04.13 21:06:03) 
[]

değişken mouse hassasiyeti

mouse yay gibi bombeli gitmesi gerekirken merdiven gibi basamak basamak çizgi çiziyor. bu olduğu sırada kullandığım gimp adlı resim işleme programı. not alıyorum sorun nedir diye araştırmak için, ertesi gün gelip açıyorum. sorun düzelmiş. bilgisayarın huyunun değişmesi hoş değil. bence sorun hala çözülmedi. peki ama sorun ne? ekran kartını zorlayabilecek farklı farklı programlar var aynı anda çalışan. onlarla ilişkisi var mıdır? aklınıza gelen her şeyi dökün, tek tek deneyeyim. şimdiden teşekkürler efen'im.




 
direkt olarak mouse ile ilgili olmadigini zaten anlamissindir diye tahmin ediyorum. fakat sen de benim gibi supheciysen, deneyleyebilirsin baska bir mouse takarak.

ekrqn kartindan kaynakli bir davranis gibi geldi bana. musebbibi gpu ama isletim siatemi tarafinda bir sacmalama da olabilir. guncel driverlari bi kontrol edebilirsin.

fakat en guclu tahminim ekran kartinin isinmasi. everest (yeni adiyla aida64) tarzi bir programla normal davranis aldigin zaman ile anormalin sicaklik degerlerini karsilastirmayi dene.
  • chronic unholy  (13.04.13 09:12:46) 
[]

amele eldiveniyle full contact?

kendimce makul nedenlerim var. siz yine de nedenleri boşverin. bildiğiniz nitril amele eldiveni kavgada yumruk sallarken ya da güreşte rakibi tutup sallarken işe yarar mı? tutuşu arttırıyor. kaymayı engelliyor. daha sağlam güç iletimi olur gibime geliyor. bu kick box tayfası maçlarda kafaya krem kayganlaştırıcı sürüyor ya yumruklar kel kafalarında kayıp gitsin diye, ondan hareketle aklıma geldi.




 
karşıdakinin amına koymak için muşta: ki geri döndürülemez sonuçlar doğurabilir.

vurduğumu yıkayım diyorsanız: motorcu eldiveli. eldivenin dış kısmı sert plasik korumalı.
  • raskolnikov2  (12.04.13 02:37:54) 
yumuşak olması işlevselliğinde belirleyici faktör değil. çok ince zaten, emeceği kuvvetten şüpheliyim. tutuşu arttırıyor çünkü yüzeye yapışıyor, yumruğu atınca verdiğim gücü ıskalamadan tam şarj etsin bana yeter. şimdi söylemesi ayıp geçenlerde hafif siklet birinden karambolde bi yumruk yedim. tam tutturamadı, yumruk sol yanağımdan kaydı gitti. adam gücü yüzüme tam uygulayamadı yani. uygulasa iz bırakacaktı. ondan hareketle soruyorum biraz da. ben bu eldivenlere adamın bileğini boynunu kavramada güveniyorum açıkçası, kazmayı küreği tutarken elin daha az yorulmasını sağlıyor, demek tutuşu arttırıyor. bununla adamın bileğini sağlam tutsam güzel bir kafa darbesine karşı savunmasız bırakırım rakibi. bir de yumrukta işe yarasa tadından yenmeyecek ama ondan şüpheliyim. duyuruyu açtım sonra kardeşim üzerinde denedim tutuşu, işe yaradı.. da kıyamadım yumruklamaya. onu deneyemedim. o kısım hala soru işareti. (bisiklet sürerken takıyorum ben bu eldivenleri, geçen denyonun bir laf attı yanından geçerken, arıza çok elde bunlar varken kendimi nası korurdum diye risk değerlendirmesi yapıyordum)


  • kargn  (12.04.13 08:26:35) 
[]

metal imalatçıları bakın hele, kaynakçının iyisini nasıl anlarsınız?

bildiğin elektrik ark kaynağı yapıyor diyelim. şase falan kaynatıyor. ben bu adamın şantiyeye falan götürülecek kadar güvenilir, düzgün çalışan, tecrübeli biri olduğunu nasıl anlarım?




 
iyi kaynakçının penseyi tutuşu, maskeyi takış şekli bile belli eder tecrübesini. diğer taraftan yaptığı kaynağın örgüsüne, kaynak ağzı açış şekline de dikkat etmen gerekir. şimdi burdan nasıl anlatılır bilmiyorum ama o hissi sana verebilmesi önemli. diğer taraftan güvenilirlik vs kısımlarında daha önceki çalıştığı yerlerden referans isteyebilirsin. aynı yerlere işinin kalitesini de sorabilirsin elbette.


  • hevipeyra  (09.04.13 10:49:49) 
referansı var mı?
kaynakçı sertifikası var mı?
günde kaç metre kaynatabiliryor? (40 m civarı fena değildir)
kaynak düzgün görünüyor mu?
wps'den anlaması şart değil ama gördüğü resme göre iş yapabiliyor mu, gereken yerde kaynak ağızı gibi şeylere dikkat ediyor mu?
kaynaklarına %100 penetrant testi yap
bir ndt firması çağırıp xray'e de bakabilirsin.
güvenilir ve düzgün çalışan biri midir artık o senin hayat tecrübenle ilgili.
şu kadarını söyleyeyim, işçilerin üzerinden gözünü-kontrolünü hiç ayırmaman gerekir, fazla samimi olma ve ondan beklentini sıkça hatırlat.
  • tiny penny  (09.04.13 10:52:53) 
[]

güneş gözlüğünün ucuzladığı sezon?

var mı? bunların indirime girdiği, almayanı dövdükleri bir sezonu var mı? sonbahar mı? kış mı? ilk bahar mı? yazın hemen sonu mu? nedir?




 
dandik modeller kışın daha ucuz oluyor. klasik modellerin fiyatları pek değişmiyor.


  • sifirin altinda  (05.04.13 12:19:15) 
ekim kasım aralık aylarında ucuzlar. ucuzlamayan marka görmedim, yeni sezon için stokları eritiyolar. hatta hepsiburada.com'da şuan bile iyi markaların bikaç modeli indirimli.


  • only the strong survive  (05.04.13 12:46:44) 
[]

excel-open office-ve hatta libreoffice gurularına

selam, vaktiniz varsa aşağıdaki linkteki xls dosyasına göz atıverin.

www.eland.org.uk/pages/steeringformats/steering.xls

bu dosyada hesap tablosunda parametreler değiştiğinde grafikteki çizim de değişiyor. buna benzer bir şey yapmak istiyorum. nasıl yapabileceğimi öğreten bir tutorial ya da site bulunur mu önereceğiniz? google ile nasıl aratabilirim bunun hakkında? "parametric excel graphs" gibi aratıyorum bir şeyler çıkıyor gibi ama var mı daha kesin bi' adı bunun?

linkini verdiğim site amatör bisikletçiler, amatör bisiklet imalatçıları ve hobi arayan aylaklar için bire bir ayrıca.

 
excel'in ana işi bu tarz grafikler çizmek değil, excel yapsa yapsa plotting yapar yani grafiğe noktalar koyar ve sonrada istersen o noktaları birleştirir. olsa olsa vasat diyebilirsin. grafik çizimleri için başka programlar kullanılmalıdır. excel'in asıl işlevi bu olmadığın bu yönde grafik çizimlerine yönelik derin tutorial bulabileceğini de pek sanmıyorum.


  • desdinova  (03.04.13 10:51:35) 
desdinova, bunu tahmin etmiştim ama şansımı denemek istedim..
daha önce mesela bir akademisyenin blog sitesinde(*) yaptığı statik hesaplara konu olan kafes yapılarını böyle görselleştirdiğini, başka bir inşaat mühendisinin betonarme kesitlerini (çelik yerleşimlerini) böyle gösterdiğini gördüm. ben de şimdilik sadece birbirine paralel eğimli plakaların dizilimini göstermek falan istiyorum. ya da bir tank kesiti falan en fazla. ve su seviyeleri..
istediğim sadece kolay görsellik idi aslında.

(*)newtonexcelbach.wordpress.com
  • kargn  (03.04.13 11:07:28) 
[]

eng-tips.com'a açılamama

bilen bilir, iyi forumdur bu. yalnız bir süredir girilemeyen bir forum oldu. zaten kullanıcı falan olamıyorduk, yeni kaydı yoktu, millet yahoo answers'ta falan ağlayıp duruyordu "kayıt alınmıyor mu" diye, üstüne artık site hiçbir türlü açılmıyor. seviyordum ben bu siteyi yaa.. açabilmenin yolu yok mudur?
site isup.me ile bakınca erişilebilir görünüyor. ktunnel falan gibi şeylerle girilmiyor. bi el atın bea sevabına..



 
site bende aciliyor. tarayici gecmisi ve dns onbellegini silip tekrar dene.


  • tdl  (18.03.13 07:52:33) 
vallaha mı?

edit: evet, bugün nihayet hiçbir müdahale olmadan kendiliğinden açıldı. üstteki tavsiyeleri uygulamadım, çünkü uygulamıştım ve olmamıştı. şimdi oldu ve kendiliğinden üstelik. merkantilistler bunu da açıklasa..
  • kargn  (18.03.13 09:26:55 ~ 26.03.13 08:29:44) 
[]

piskiletçinin squat programı

haftanın 6 günü çalışan biri, işe giderken 9 km yolu aşmak için bisiklet kullanıyor, bunu yaptığı günlerde (sabah akşam yaparsa) 18 km, zaman olarak toplamda 1.5 saat bisiklet üstünde, haricen haftanın bir günü squat, deadlift içeren bir bacak programı uygulamak istiyor genel ağırlık çalışmasının bir parçası olarak.
fakat bacak gününden 3 gün sonra bile bisiklete binmek kişiyi zorluyor. ayrıca bisiklete binilen günün akşamında bacak çalışmak imkansızlaşıyor.
bu verilenler ışığında:
kişi ağırlık antrenmanıyla bacak kas kütlesini arttırmaya devam ederek haftalık bisikletle yaptığı yol miktarını nasıl en fazla seviyede tutabilir?
bisikletle sadece gidiş, sadece dönüş ya da gidiş dönüş yapabilirim (evet o kişi benim).
mesela cumartesi boş gün, pazar bacak günü, iki gün ara, çarşamba işe gidiş bisikletle. perşembe işten dönüş bisikletle cuma gidiş dönüş bisikletle, cumartesi boş. döngü tamamlandı. bu program nasıl?
bisikleti birer gidiş-dönüş arttırsam olur mu? olursa hangi günlere koymalıyım? hadi günlerle oynayamıyorum diyelim, şu 9 km yolun en azından akşam dönüşlerinde yolu uzatıp günlük bisiklet sürme zamanımı 2,5 saate falan çekeyim mi? ağırlıkla yaptığım kasları eritmeyeyim sonra?
editnot: fotoğraf temsilidir, ama şunlara bakın hele bi, peh maşşallah!

 
bisikletle eger o kadar yol yaparsan, bacak kaslarını büyütme şansın cok düşük. neden dersen, bacak kaslarını uzun mesafe için yordugunda, kas kendini buna compansate ediyor, bu yogunlugu kaldırmak icin kendini büyütmenin aksine küçültüyor.

kimse sana "su kadar bisiklete" binebilirsin diyemez, böyle bir kanun yok zira. sana ve genetigine bagli tamamen.

günlük 2.5 saat bisiklet falan diyorsun cünkü, cok cok cok zor. ha bisiklete binmesende o fotoğraftaki gibi bacakların olmaz zaten. o arkadaslar olimpik seviyedeler muhtemelen, cok baba hormon alıyorlardır :)

--

senin dedigin mantıklı. bacak calistiktan sonra 2 gün dinlenirsin, ondan sonra da sadece gidis ya da gelis yaparsin bir süre. en azından bacaklarin güclenir, ki ondanda süpheliyim aslında. iyi bir calisma konusu olabilir yaptigin, güzel dökümante et :)
  • sage  (16.03.13 20:48:22 ~ 20:49:27) 
18km çok az şöyle günlük 30 40km çekersen bi şeyler olur. bi ara günlük 60 70 yapıyordum evet bi şeyler oluyor ama bacaklarda yaglar eriyip sadece kas oluyor. yol bisikleti alırsan kucuk dislilerle daga agır pedal cevirir ve kasları erıtmemıs olursun


  • fukka  (17.03.13 00:48:59 ~ 00:52:41) 
[]

düşen uçakta inançsız kalmazmış hani

hiç düşen uçakta bulunmadım ama 17 ağustosta deprem başladığı an uyanıktım ve hayatımda o yaşa kadar hiç o 45 saniyelik sallantıdaki kadar korkmamıştım, 45 saniyede yerimden 4 ya da 5 adım atabilmiştim ancak, kaçacak kadar sabit bir yer/zemin yoktu, tam bir çaresizlik anı (hatırlatırım, çoğu uçak kazasında durumu düşünmek için o 45 saniyesi bile olmuyor kaza kurbanlarının). yaş 16 idi o zaman. evimizin bacaları yıkıldı, dehşetli gürültüler koptu, evin çökmesine ramak kalmıştı sanki ama hiçbir güce sığınma ihtiyacı hissetmedim, şoka falan da girmemiştim, evden son çıktım, battaniye falan aldım aşağı götürmek için, merdivende düşmemek için fener-mum aradım, sonra dışarı çıkınca elektrik olmadığından şahane bir gökyüzü gördüm, sıfır ışık kirliliği, kainatın bir kenarında o güzelliğe bakakaldığımda hayatın güzelliğini hissetmiştim. gerçi kalbim 2 gün boyunca ağrıdı sonra. şimdi sorum şu: bu düşen uçakta ateist olmaz muhabbetinin aksi bir örnek sayılmaz mıyım ben? eğer sayılmam diyorsanız, illa uçakla çakılmak mı lazım lan imana gelmek için?




 
bunu da muslumanlar aciklasin.


  • nawres  (11.03.13 14:35:02) 
düşmekte olan uçak ile depremden dolayı sallanan bina eşdeğer seviyede değil bana kalırsa. stall olup yüzeye doğru ilerleyen bir uçağın içinde bulunmak apayrı bir histir diye düşünüyorum.

edit : düşen uçaktaki imana gelen ateist geyiğine inandığımdan filan değil. sadece fikrimi söyledim.
  • periphery  (11.03.13 14:38:23 ~ 14:39:04) 
bu basit bi sav. uydurmuş işte birileri eminim bu lafın zekice olduğunu düşünen tipler vardır.
zaten korkuya dayalı inancın amk.

  • sifirin altinda  (11.03.13 14:38:57) 
@evrenos gazi

kulları arasında ayrımcılık yapan bir allah çok ilginçmiş
  • freebird5406_2  (11.03.13 14:47:17) 
olay uçak düşmesi, ev sallanması değil,, sen olayı anlayamamışsın.
ateistler tarafından elle gösterilen örnek olmak istiyorsun, lider ruhun var galiba

doğru yolu bulursun umarım..
  • Ramiegovic  (11.03.13 15:07:14) 
hepimiz toprağa gideceğimiz için fark etmiyor. nasıl öldüğün değil, nasıl yaşadığın önemli olan..


  • ermanen  (11.03.13 16:58:52) 
Bence bu "düşen uçak" olayına karşı argüman üretmek bile çok gerekli değil. Ters bir örnek olur mu, olur. Hayatın tehlikeye girmiş sonuçta. Ama dediğim gibi çok kofti bir söz bence.

depremden sonra gökyüzü harbiden çok güzeldi ama.
  • dampire  (11.03.13 17:41:42 ~ 17:42:19) 
[]

kaptanın seyir defteri

internet üzerinden nasıl nereden bulunur?
uzak deniz kaptanlarının hatıratı, kaşiflerin geri dönme ihtimalini göze alıp çıktığı seferlere ait günlükleri vs. internet üzerinden aradım, sonuçlar istediğim gibi değil. açık erişim kütüphane var mıdır böyle şeylerin güncel dile çevrilmiş halini içeren? ingilizce kaynaklar falan.

bi de, bahsettiğim böyle denizcilerin, tayfanın arıza insanlardan oluştuğu, gemide isyan falan bastırılan, haftalarca karaya çıkılmadığından vitaminsizlikten iskorbüte yakalanılan, psikolojik tahlil yapılabilecek bir şey.

 
eşim kaptan. öyle bi fix hatırat olmuyo bildiğim.. fantezi olarak tutan varsa bilmem


  • delfina  (24.02.13 17:10:13) 
şu limandan şu kadar yakıt aldım
24.02.2012 tarihi itibariyle personel sayısı 345 tir

vb bilgiler oluyor bro :)
  • köfte  (24.02.13 21:10:01) 
[]

daha önce inançsız birinin cenazesine katılanınız var mı?

nasıl oluyor bu? nerede oluyor? ailemin bir kısmı inançlı, bir kısmı inançsız. ben inançsız kısımdayım. yarın bir gün kuyruğu titretirsem karambole getirilip islami usulle gömülmek istemiyorum. öldükten sonra fark etmez tabii, gömsünler istedikleri gibi, orası öyle de cenazeme yakın çevrem ve ailemden en az 10 allahsız katılacaksa, geri kalan kısım zaten inançsız olduğumu biliyorsa, o kadar kişiye rol yaptırmak da gereksiz, öyle değil mi?
böyle gasilhaneye, musallaya düşmeden, münkere nekire bulaşmadan, ekiplerle dalaşmadan ebedi istirahatgahıma gitmenin yolu nedir? yazayım mı bi vasiyet? yazacaksam nasıl? bizim allahsız eşe dosta nasıl görevler düşer bu konuda?

(not: mezarıma şarap döktürmek gibi olaylara girmeyecem, azot, karbon ve fosfor döngüsünde şarabın yeri olmadığını biliyorum, dindar duyuru sakinleri umarım kışkırtmak için soru sorduğum düşüncesine kapılmazlar. sadece kendi halimde gömülmek/yakılmak/gazlaştırılmak/stabilize edilmek istiyorum. ayine en az benzeyecek şekilde olması tek derdim.)

 
noter onaylı belgeyi/vasiyeti varsa avukatına yoksa çok güvendiğin bir yakınına veriyorsun.
eğer istediklerin yapılmazsa dava açma hakkı olacağından kimse karşı çıkmıyor.

  • jimjim  (21.02.13 20:50:57) 
cenazeler ölen kişi için değil, yakınlarını kaybedenler içindir. bırak ailen nasıl isterse öyle gömsün seni. sana nasıl olsa zararı dokunmaz.


  • yakuza123  (21.02.13 21:01:35) 
Ailene yazik la onlari dusun, konu komsu orospu cocugu, laf ederler sen degil ailen duyar hep m


  • Mikail bey  (21.02.13 21:32:36) 
insanların törensel/ayinsel bir ortamda acısını yaşaması gerek. maksat son acının yaşanması, uğurlama, vefa. islami usül sadece vesilesi.

ailen ne yapmak istiyorsa onu yapsın, rolse rol. inançsız birçok insanla, inançsız insanların da cenazesine gitmişliğim var. zaten gördüğüm kadarıyla böyle insanların cenazesindeki kişi sayısı nispeten az oluyor. hatta birisinde 6-7 kişi anca vardı. çok üzülmüştüm onun adına.

bence bunu düşünmek yerine cesedini kadavra olarak bağışlamaya veya organ nakline sizinkiler ne der onu düşün derim.
  • calligrapher  (10.03.15 14:11:12) 
[]

elektrik tesisatı şizofren eğilimler gösteriyor

ampuller açılır açılmaz sigorta teli gibi davranıyor. pof ediyor, böyle tellerinde bir noktadan kırılma şeklinde değil, doğrudan tungsten tel eriyiveriyor. ampuller patlayınca içlerinde bir siyah toz oluşuyor, hafif hafif süzülüp sonrasında ampulün iç çeperine yapışıp kalıyor tozlar. bildiğin tungsten yav, nasıl erir anında? şıp diye ampulün dibine damlayıveriyor.
duyların tavandan çıkan tellerle bağlantıdaki kısımlarında da benzer sorun var. ampulden patlamadığında bu sefer bütün kablosu, ampulü, duyun kökünden kopup yere düşüyor komple.
duvarda prizler çıtır çıtır yanıyor, prize fiş takılıyken, ucunda bir tv bir bilgisayar varken dahi.
nedir sebebi? tesisat mı ölmüş? bir yüklenme mi var, yoksa kaçak mı? sigortalar atıyor ama illa bir erime kopma yaşanıyor atmadan önce. sanki kaynak makinesi gibi. hani şase yapar ya elektrotlar.
umarım anlatabilmişimdir.

 
kaçak kısa devre filan olabilir, aman diyeyim baktırın ona allah muhafaza yangın filan çıkartır.


  • kyha  (20.02.13 23:02:44) 
hocam bir an önce elektrikçiye baktır. aşırı yüklenme olabilir. evdeki bütün aletleri yakarsın yoksa.


  • inanmazsan inanma  (20.02.13 23:49:39) 
voltaj fazla olabilir. nötr gevşemiş olabilir. elektrikçi çağır.


  • mr fusion  (21.02.13 00:30:20) 
nötr sorunu gibi. elektrikli alet açmazdım ben olsam. elektrikçi çağırın.


  • hasmetizm  (21.02.13 05:53:27) 
[]

astronomi sorusu

ey kaldenin müneccimleri!
dolunay kaç kadir uleen?
internette bulamadım, nedir bunun tabak gibiykenki parlaklığı?


 
-12-12,5 olması lazım. güneş de iki katıdır hemen hemen


  • öptüm sezen  (07.02.13 23:52:08 ~ 23:58:04) 
-12.74 ile -12.6 civarı.


  • harzem  (07.02.13 23:54:26) 
harikasınız


  • kargn  (07.02.13 23:57:40) 
[]

biraz aciliyeti olan bir göz-lens-kullan at problemi

selam ahali,
daha önce kısa süre lens ve uzun süredir de gözlük kullanan miyop+astigmat hastasıyım/göz bozukluğum var. eski çerçeveli şimdiki gözlüğüm geçen gözümde durduk yerde parçalandı. şimdi acil iş görüşmesine gitmem gerekiyor. kırık gözlükle olmaz, hemen gözlük yaptıramam. günlük kullan at lensleri duymuştum, göz numarama en yakınından, bulabilir miyim?
astigmat önemsiz değerlerde, sadece miyop numarasına göre alsam gözlerin biri 3.75 diğeri 4 derece miyop desem?
önceden lens kullandım, alışmam sorun olmayacak, 1 saat içinde üstteki numaradan kullan at lensi temin edebilir miyim?
edebilirsem, avcılar-bahçelievler hattında nereye gitmeliyim ki işim en çabuk olsun?
kucak dolusu sevgiler..

 
Mikon Medikal Bilişim Ltd. Şti.

Adnan Kahveci Bulvarı No:10/A
Bahçelievler/İstanbul/TÜRKİYE
Tel : 0212 556 82 21
0212 556 82 80
0212 556 82 82
0212 556 82 93
0212 556 82 97
lensmarket'in merkezidir. konuya hakim uzmanları var. her türlü tavsiyeyi de yaparlar.
  • dokunmakalbime  (28.01.13 09:51:47) 
[]

kuru bakla-kısıtlı malzeme için işe yarar bir tarif?

şimdi dünden falan suya bıraktığım 2 su bardağı kuru bakla var. şu an haşlanmakta ve lakin hala hangi yemeğe dönüşeceği meçhul.

evde:
soğan
biber salçası
sıvı ayçiçek yağı
margarin
patatiz
havuç
ve temel baharatlar haricinde bir şey yok.

napam şimdi ben? zeytinyağsız favası bi şeye benzer mi bu meredin? yapayım mı ayçiçekle? ya da başka bi şey var mı öneri?

 
patates yemeği yap?


  • mattiadestro  (30.11.12 16:16:01) 
fava olabilir sanki?


  • samansapı  (30.11.12 16:17:56) 
zaman daraldığından fava tercihine giriyorum risk alıp. aslında patatesle de lezzetli bi şeyler yapılabilir ama bu seferlik fava olsun böyle olsun. kötü olursa yazarım iki saat sonra falan.


  • kargn  (30.11.12 16:22:08) 
fava çok iyi evcini.com daki tarif duruyosa bi bak.


  • kediebesi  (30.11.12 16:52:42) 
[]

algı kapılarını iptal eden sağduyuya aykırı sanat eserleri

sanatın ve sanatçının dostları,

bir kategori tanımlamak istiyorum ve bu tanıma uyan her tür dizi, her ebatta film, roman ve saire eser önerinizi hızla edinip özümsemekten mutluluk duyacağım.

olay şu: sağduyuya aykırı olayların döndüğü, kalıplaşmış davranış biçimlerinin dışında rollerin canlandırıldığı, hikayenin sık sık olağan dışı ihtimallere kaydığı, bazı sembollerin karmaşa içinde kafalara enjekte edildiği, insanın bazen sahnelerin arasında ilişki kurmakta zorlandığı, "ama bu böyle olmamalı" ya da "bu nesnenin/karakterin olaydaki etkisi ne ola?" dediği eserleri arıyorum. karakterlerin içinde bulundukları durumları tartışırken olağan dışı diyaloglar ürettiği ve bunu hikaye boyunca devam ettirdiği çalışmalar da konuya dahil. anakronizm gibi ucuz numaralar da olur.

örnekler: alice harikalar diyarında (kitap), the prisoner (dizi, 6 bölüm olarak yeniden çekilen), dava (şu kafkanın kitabı) ve benzeri..

amaç: kafamın içindeki ne işe yaradığı belirsiz gri eti tahrip etmek.

bu minvalde işleyen şeyler kabulümdür.

şimdiden teşekkürler.

 
tanım neye tekabül eder emin değilim aslında, evet sürrealizme yakın ama şart değil. yani mesela örnekteki the prisoner sürreal diyemem bana sorsalar. o sebepten örneklere göre verilecek bir cevap belki daha işime yarar.


  • kargn  (20.11.12 18:51:37) 
- Mülksüzler (kitap)

- www.youtube.com

- www.imdb.com diye attım.
  • yokartikdahaneler  (20.11.12 18:56:57) 
offf offf

The dreamers +1

Mülksüzler i de oku evet.

Aklima geldikce yazacagim daha bi düsüniyim.
  • hiçbirşeyyok  (20.11.12 19:06:05) 
@yokartikdahaneler
ilgi alanlarımız epey yakın anladığım kadarıyla. humming cuk oturmuş sanırım. hemen tüketmeyeyim diye 10. saniyede kapadım. dreamers da methini duyduğum kadarıyla epey isabetli.

yalnız bir itiraz: mülksüzleri bitirmeme 40 sayfa falan kaldı. çok sürpriz bir son olmazsa tanıma uymuyor. ya da belki ben fazla anarşistim, konu bana göre tam olması gerektiği doğrultuda gerektiği gibi akıyor :)
  • kargn  (20.11.12 19:06:56) 
senin aradigin sey icin anahtar kelimeler

surrealism / transgressive / grotesque / gothic / modern avantgarde / theatre of cruelty / pornography / gore

bir bak gel, başka da ekleriz arada.
  • atmacaged  (20.11.12 19:14:32) 
@atmacaged
cruelty veya gore pek kalbimin dayanacağı cinsten şeyler değil. apışıp kalmaktan çok mana ve alaka ararken inme indirmek istiyorum. ama kalanı güzel etiketler tabii.

  • kargn  (20.11.12 19:21:04) 
antonin artaud ve vahşet tiyatrosu falan diye arattir bakalim google'da, hemen karar verme. ortalik yerde adam s.kmiyorlar afedersin, yapilan bir tür yabancilastirma. elini de korkak alistirma, beynimi özgürlestirecegim diyorsan, bildiklerinin tersini yapiyor olman lazim.


  • atmacaged  (20.11.12 19:25:51) 
postmodernizm ve absürd tiyatro olarak da aratabilirsin.


  • ütopya  (20.11.12 19:47:41) 
pek anlamamis olabilirim ama basligi gorunce aklima the holy mountain geldi.


  • ainothia  (20.11.12 20:06:08 ~ 20:06:36) 
bu da aklıma existenz'i getirdi*, hatta buradan hareketle genel olarak cronenberg sinemasına bile göz atın. atmadıysanınız. orijinal the prisoner'a da bak bakmadıysanız.

*kemikli deniz canlısı benzeri, ne olduğu belli olmayan, daha sonra bir iki değişiklikle silaha dönüştürülen bir nane vardı. şu sorduğunuz ikinci soru aha bu nesneyi, dolayısıyla da existenz'i aklıma getirdi.

son anda da şu geldi şimdi: jacob's ladder.

bir ek daha: bence new-wave bilim kurgu yazınına da rahat rahat dalabilirsiniz. özellikle de philip k. dick'e. do androids dream of electric sheep'i okuyun, ardından da, belki kitaptaki o müphem havayı o derecede vermeyebilir ama blade runner'ı izleyin, tam olsun.

lem de bir diğer önerim.
  • sanat guresi  (20.11.12 20:35:00 ~ 20:41:09) 
yapmaya çalıştığım şeyin şarkısını yapmışlar:
jefferson airplane-white rabbit

şu sözlere bakınız ey cemaat:

when logic and proportion have fallen sloppy dead.
and the white knight is talking backwards and the red queen's off with her head
remember what the dormouse said
feed your head
feed your head

filmi de var, yeni izledim hatta, spoiler vermeyim diye susuyorum şu an. ama onu da izlerken durumu anladım, acayip tesadüf oldu tam şu üstteki duyurudan sonra. hayat ne garip.
  • kargn  (24.11.12 01:31:12) 
the lost room
logan's run

  • meriadoc  (24.11.12 01:43:57) 
shinboru ve taste of tea ikisi de film


  • kediebesi  (31.01.13 20:31:52) 
bad boy bubby


  • orhan tv  (10.08.13 22:25:13) 
[]

caiz mi? [capsli]

aziz ilmiye sınıfı mensupları,
bunun hükmü nedir?
www.nefisyemektarifleri.com
aro

 
www.eksisozluk.com

hazir yapilmisi yukarida.
  • atmacaged  (14.11.12 13:52:33) 
caiz, bunun uzerine allah diyen antep fistigi dokup yemek ise hem caiz hem cazip.


  • nawres  (14.11.12 13:54:44) 
caizden ote, neden sorusu kafami kurcaliyor. Inancli biri olarak belki duvarima o yaziyi asarim ama neden kekin ustune yapayim? Tadi dahami guzel olacak yiyenler imanami gelecek?


  • sfist  (14.11.12 14:25:35) 
abi sonra bu tabiri kullanınca kızıyorlar; neyin kafası lan bu?


  • nezaretten taharet  (14.11.12 14:59:11) 
[]

şöbiyet yiyen kedi şeker komasına girer mi?

az evvel tatlı koymak için mutfağa gittim kedilerim bir şöbiyetin yarısını kemirmişler. kediler ufak, 5 aylıklar, iki taneler. biri diğerinden fazla yemiş olabilir. sadece birini suç üstü yakaladım. yoğun şerbetli tatlıları yemelerinde bir mahzur var mıdır?




 
şeker geçici körlük yapıyor bildiğim kadarıyla. bir daha yemelerine müsade etmeyin mümkünse.


  • periphery  (10.11.12 18:05:25) 
evet var. yememeliler. ancak ne kadar yediler? ufak bir kemirmeden sorun olmaz, bir dahakine dikkatli olmaya çalışın.


  • iki arada bir derede  (10.11.12 18:05:42) 
çok kısa bir sürede kutusunu açıp ucundan kemirmeyi başarmışlar. bir şöbiyetin yarısı kadar yemişler. iş üstünde yakaladım. tatlıları sayılı aldığımdan tam sayısından da eminim. ayrıca kutuyu sessizce açabilecek kadar zeki olmaları beni de çok şaşırttı. bildiğimiz karton, kendinden kilitli tatlı kutusunu açmışlar çay demlenene kadar. bir süre gözlem altında tutayım bari.


  • kargn  (10.11.12 18:12:31) 
benimkisi püskevit yiyor mesela bişi olduğunu görmedim ama şerbetli ağır gelebilir. Şeker kediler için sakıncalı


  • false pretension  (10.11.12 18:12:34) 
Bisey olmaz.


  • Laplacee  (10.11.12 20:39:43) 
bunu alışkanlık haline getirmesinler. bir kerelikten bişi olmaz sanırım.


  • mea maxima culpa  (11.11.12 11:06:22) 
[]

bilgisayar klavyeyi tanımıyor

frizbi marka modelini bilmediğim bir klavyem var.

geçen küçük kardeşim internette iken klavye sebepsizce ve aniden çalışmaz olmuş. açıp kendim denemek istedim. bilgisayar açıldığında ışıkların yanmadığını farkettim önce. açılıştan sonra ps/2 bağlantı yerine takıp çıkarmama üçlü ışıklarını yakarak cevap verse de daha sonra çalıştığına dair bir belirti göstermiyor. aygıt yöneticisine bakmayı akıl edince ise klavyenin görünmediğini farkettim.

sorunun kaynağı ne olabilir?

 
klavye kablosunun ucundaki iğnelerden bir yada birkaçı kopmuş veya yamulmuş olabilir


  • necipnba  (19.05.11 12:55:44) 
klavyenin tanınmaması gibi bir sorun olamaz. anca donanım arızasıdır. bugüne kadar değiştirdiğim klavyelerin hep kablosu koptuğu için yenisini almak zorunda kaldım. koptu deyince, içinden kopuyor tabi. yoksa görünen bir kopma yok kabloda. siz de bunu dikkate alın. frizbi gibi donanımdan da uzak durun en azından a4 gibi kötünün iyisi markalardan alın. jack konusu çok doğru, ancak kablonun kopma ihtimali daha fazla.


  • ben smyrna  (19.05.11 13:27:21 ~ 13:27:44) 
[]

çaylak sırasında 1400 civarı beklerken bir sabah ansızın...

artık kullanıcı hesabımla sözlüğe giremez oluyorum.

"işte bunu düşünmemiştik: 0 empty"

uyarısı bütün frame'lerde yazıyor. işin kötüsü firefox'ta giriş bilgilerim kayıtlı olduğundan explorer ile sözlüğü açıp sorunun bana özgü olduğunu anlayabilmem saatler alıyor. neyse sevgilinin kullanıcı hesabından bakıyorum (o da kullanıcı evet), leyla ve çaylak olarak görünüyorum (hmmmm bunu sevmedim).
(bkz: işte bunu düşünmemiştik 0 empty )
(bkz: işte bunu düşünmemiştik)
bunları okuyorum.
"birkaç gün içinde yazar olup üzerine entry girmeden leyla ve çaylak olabildiysem bilmediğim bir prosedür var demek" diyorum.
yazdığım ve keyfi olarak bir kısmını çöpe yolladığım 70 küsur entry (eskiden bu çaylaklara 10 entry sınırı yoktu iki sene kadar önce, özgürce yazmıştım) ve kenarda duran yüzlerce entry ile beraber hesabım batıyor atlantik'in buzlu sularına. bi tuhaf oluyorum.
benzer durumu yaşayan ya da bilgisi olan biri var mı? bu 3 sene kadar mazisi olan hesabım leyla mı oldu? yazdıklarım, beklediklerim boşa mı gitti? klasman dışı mı kaldım? tek bir kurşun bile sıkamadan mı yenildim? ayaklarım yere basmadan uçuşa mı geçtim? cin olmadan cinci hocalara mı geldim? nedir? ne değildir?

 
şu demek.

firefox'a çift tıklanır.
sözlük adresi satıra yazılır.
sözlük giriş bilgileri kayıtlı olduğundan olsa gerek, ekşi sözlük "kullanıcı" hesabı açılmaya çabalar.
şu yazı çıkar:
"işte bunu düşünmemiştik: 0 empty"
defaatle f5 yaparsın.
defaatle bu yazı çıkar.
fakat explorer ile sözlük sorunsuz açılmaktadır.
zira explorer içinde kayıtlı bir şifre yoktur. (ondan hesaba giriş denemesi de aynı yazıyı çıkartır aynı hatayı verdirir)
bunun üzerine açılışta hata veren hesap durumu merak edilir.
çaylak sırasına girmemiş bir hesaptan kontrol edilir.
leyla ve çaylak ibareleri görülür kullanıcı bilgisinde.
sözlükten ve her tür benzeri çabadan bir anda soğur bünye.
leyla iyi bir anlama gelmiyor sanırım. çaylaklık malûmum.
insan da zor durumlarda kendi gibilerini arıyor.
var mı bu durumu yaşayanınız? her gün sorunsuz girdiğiniz hesaptan bu uyarıyı alanınız?
  • kargn  (21.12.10 16:30:41 ~ 16:31:21) 
kabul edilmemişsin ve uçurulmuşsun.


  • liane  (21.12.10 16:30:50) 
uçurulmak yerine taaaa kiii şahane bir yazar olana kadar çaylak onay listesinde kalmam gerekmiyor mu?


  • kargn  (21.12.10 16:32:10) 
ayrıca yazar olmadan nasıl uçuruluyor ki çaylak kullanıcı?
i.imgur.com

  • kargn  (21.12.10 16:34:28 ~ 19:41:00) 
taaaa kiii şahane bir yazar olana kadar çaylak onay listesinde kalman gerekmiyor. entry'lerin formata uygunsuzsa ya lanetlenirsin sonra tekrar kontrol edilmek için ya da uçurulursun. üzügünüm, sen uçurulmuşsun.


  • tepedeki psychedelic adam  (21.12.10 16:36:47) 
evet malesef gitmiş hesap, demek ki bu yeni kondoktor mudur nedir onlar girdiğin entryleri beğenmeyip direkt uçurdular yazar olmadan..


  • kalim  (21.12.10 16:36:52) 
noreply@sourtimes.org
to me

show details 11:06 PM (18 hours ago)

merhaba!

entry yedeklerinizi buradan indirebilirsiniz. yedekler alındıktan 30 gün sonra silinir. verilen yedek geri alınmaz.

ahmet backup
ekşi sözlük yedeklerden sorumlu imparatoru

bi de bu geldi ama verdiği link de "işte bunu düşünmemiştik: 0 empty" hatası verdi.
  • kargn  (21.12.10 16:54:30) 
"yazar olmadan nasıl uçuruluyor?"

çaylakken girdiğiniz entry'ler formata uygun değilse aynen uçuyorsunuz.
  • icemanr  (22.12.10 09:08:57) 
aynı saçmalık benim başıma da geldi. yahu 10 entry nin son entry sini gireli 1 yılı aşmış, bu arkadaşlar anca mı farketti uygunsuz olduğunu (ki uygunsuz olmadığına iddiaya girerim).
hadi uygunsuz oldu, bu nasıl bir burnu havadalıktır ki bir mail atıp gerekçe belirtme zahmetine bile katlanılmıyor. üstüne 6 mesaj atsanızda "yedekler" diye saçma sapan bir cml dosyasından başka hiç bir şey gelmiyor. Muhattap yok. Ciddiyetsizlik diz boyu. Tebrikler eksisozluk.

  • showman  (29.01.11 02:34:49) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.