[]

şehirden kaçmak

çok sevgili duyurunun sakinleri, karanlığı özlüyorum. zifiri karanlığı. uyku sorunum bile var iyi geleceğini tahmin ediyorum. ormanı, temiz havayı özledim yoldaşlar, gardaşlar, çıtı pıtı hanfendiler. yani istiyorum ki kamp yapayım. ama bir iki samimi dost dışında kimseyi çekmeyi de istemiyorum. o arkadaşlar da denk gelmez, uzaktalar. tek başıma cidden kamp nasıl yapacağım? öyle elinden her iş gelen bir tip de değilim. köy yaşamım bile yok ömrümde. yani öyle uçan kaçan biri olsaydım bu duyuruyu açmak yerine yola çıkardım. ne yapmalı? nasıl olur bu işler? nereden başlasak? illa kamp olmasına da gerek yok da bir yol gösterin işte. maddi olarak da ayarlarım belki bir şeyler.

not: ikamet trakya bölgesi. zaman var uygun olsun giderim uzaklara da.


 
şehir iyidir. çıkma şehirden. yatağında yat. olmadı askere git.


  • nedendir bilinmez  (15.06.18 00:27:06) 
Muğla Gökova'da tek başıma yaklaşık 10 gün çadırda kaldım. Çadırım deniz kenarıda, rüzgarlı ve ıssız bir yerdi. Rüzgar çadırımı üstüme yatıracak kadar fazlaydı kimi zaman. Deniz ve rüzgar sesiyle uyudum. Çadırımın içinde minik bir lamba ve işportacılardan aldığım minik bir radyom vardı. Onu dinleyerek uyurdum. Lambam pilli bile değildi. El gücüyle çevirerek şarj ediliyordu.


  • birşeylersoracağım  (15.06.18 02:10:38 ~ 02:13:11) 
Öncelikle giden arkadaşınız yoksa bu aktivitelerle ilgili gruplar var onlara katılıp birileriyle planlayabilirsiniz. Ya da kamp alanlarına gidip gunluk çadır ve ekipman kiralayabilirsiniz. Bazılarında hem bungalov hem çadır alanı oluyor.


  • beetlejuice  (15.06.18 08:11:28) 
[]

Uzun süredir İşsiz olan Arkadaşlar hayatınıza anlam katabiliyor musunuz?

farklı bir şey soruyorum. durumun maddiyat sorunu gibi daha önplanda olan sorunlarınız vardır muhakkak ama dediğim hayata tutunmayı başarabiliyor musunuz? her gün düzenli yaptığınız bir şeyler var mı? maddi sorunu çok önplanda olmayan arkadaşlar neler yapıyor mesela? garip bir şey farkettim çalışan insan da mutlu değil, işin sıkıntısı ayrı bir dert ama kişi işten çıkarılsa ve maddi sorunu olmasa bile bu sefer boşluğa düşüyor. garip.




 
Çalışmadığım dönemde fazla para harcamamak için evden çok fazla dışarı çıkmıyordum. Tüm gün müzik, film, dizi, kitap, yazı gibi aktiviteler arasında bunalıma giriyordum. En son hastalık hastası oldum, kalbimde problemler hissettim, panik atak çıktı vs. vs. Derken, yüksek lisansa başlama kararı aldım. Fıtık oldum. Onla mücadele ettim ve akabinde işe başladım. Aynı anda denk geldiler. 8 aydır çalışıyorum, hayatıma bu şekilde de pek anlam katabilmiş değilim. Tedavi sonrası spor maksatlı aletli pilates yapmak dışında şu an düzen katabildiğim pek bir şey yok.

Her sabah 6'da uyanabilmemin tek motivasyon kaynağı ise kahvaltı ve kahve. Ofiste bir şekilde gün geçiyor. Çok sıkılmıyorum, muhabbet çok güzel ama vakit öldürmek dışında pek bir anlamı yok.

Çalışmadığım süre çok uzun olduğu için bu yorumu yapma gereği duydum. O zaman da anlamsızdı, şu an da anlamsız. Bilmiyorum neler olacak.
  • desdenova34  (03.06.18 20:22:57) 
işsiz olduğum dönemde (yeni mezun iken) yüksek lisansa başladığım için haftada 3-4 günüm zaten okulda geçiyordu. Boş kalma imkanım olmuyordu o yüzden.


  • unstabledotpy  (03.06.18 21:00:01) 
uzuuuunn bir sure issiz kalmis, bu zaman zarfinda intihar ile banka soyma fikri arasinda gitmis gelmis ve su anda da mezuniyetten cok daha dusuk ve alakasiz is yapan biri olarak nacizane tavsiyem,
en kotu is issizlikten iyidir, aradigin isi buluncaya kadar gecici de opsa bi is edinmeye calis,
evden uzak dur, o duvarlar insanin ustune dogru gelir surekli, ulke avm cenneti, git bi avm ye otur, gazete kitap kafa dagit, aksam mesaiden doner gibi eve don,
ustanin dedigi gibi
ya yeni bir yol bul ya yeni bir yol yap,
ben korsan taxi yapmistim mesela..
kolayliklar dilerim
  • alttaraf  (04.06.18 00:03:13) 
[]

uykusuzluk için en müthiş önerileriniz?

uzun zamandır uyku problemim var. doktora gitmek, ilaç kullanmak gibi tavsiyeler dışında ne önerirsiniz?




 
Bu problemin alasini yasamis ve yasamaya devam eden biri olarak caresi yok diyorum, bosuna umitlenmemek lazim. Doktora gitmekten baska care yok. Gerci sizin durumunuzu bilmiyorum, belki kurtalabilir durumdasinizdir da benim vucut saatim bozuk ve hicbir sekilde duzelmiyor.


  • stavro  (29.05.18 11:42:39) 
Uykuzluk derken, yoğunluktan dolayı az uyumaktan mı bahsediyoruz yoksa uykuya dalamama gibi bir sorun mu var.
Ben uykuya dalamama durumunu yaşadım günlerce uyuyamadım delirmek üzereydim neredeyse.
Kendi kendime birkaç şey yapıp çözdüm. Birçoğu zaten yaptığım şeyler olmasına rağmen kendimi psikolojik olarak özellikle uykuya hazırladığım için işe yaradığını düşünüyorum.

Öncelikle hiç sıvı tüketmediğim için suya dikkat ettim. Kendimi zorladım günde en az 2,5 litre içebilmek için.
İzin günümden bir gün önce eve gider gitmez nevresim takımımı değiştirdim, odamı güzelce havalandırdım. Kıştı o zaman bu yüzden yatmadan hemen önce camı kapattım şu an üstten açık tutuyorum. Pijamalarımı özenle seçtim. Yastık spreyi diye bir şey aldım lavanta kokusu eşliğinde uykuya dalmak müthiş bir şey. Bir de göz bandı kullanmaya başladım. Ertesi gün izinli olduğum için alarm kurmadım ve telefonumu yanıma almadım.
Öyle iyi uyudum ki her yaptığımı bir alışkanlık haline getirdim.
Telefonu her gece uçak moduna alıyorum mesela alarm için başka alternatifim yoktu o zaman olsaydı hiç yanıma bile almazdım.
Ve uyurken odada herhangi bir elektronik eşyayı açık bırakmıyorum.
  • mutekebbir  (29.05.18 11:51:52) 
O kadar basit degil. Oyle yorulmak falan yemiyor ciddi uyku problemi olan insanda.


  • stavro  (29.05.18 11:53:32) 
yorulmak +1

ama bazen tam tersi etki yaratıp uykusuzluğa da sebep olabiliyor. denemekten zarar gelmez.
  • dedim ben sana  (29.05.18 11:55:59) 
yorulmak çok denediğim bir şey. spor vs. yaptım. işe yaramadığını biliyorum.


  • forlife  (29.05.18 11:57:09) 
Yorulmak
Yatmadan bir süre önce film kitap internet zihni meşgul eden şeyleri bırakmak

Nefes egzersizleri

Ben de şu an uyuyorum ama uyku kalitesi düşük olduğundan ağır spora baskayacagim
  • seyyar satıcı  (29.05.18 12:37:01) 
facebook'ta simya evi diye bir sayfa var, yag karisimlari satiyorlar; cilt, kirisiklik, sivilce, catlak, bit, deodorant vs. gibi urunleri var.

bir de relax diye bir kapsulleri var. lip stick gibi kabi. acip burnuna cekiyorsun uykudan 10dk once. beton gibi uyuyorsun sonra. ama ertesi gun cok ayik olmuyorum ben. sizde nasil olur bilemem.
  • jimicik  (29.05.18 12:47:14) 
meditasyon
nefes egzersizleri

  • pinkket  (29.05.18 13:09:48) 
çok zahmetli olsa da yürümek. 10 km filan yürümek. hani uykusuzluğun +40. saatlerinde bir enerji geliyor ya işte tam o enerji geçince yürümeye başlıyordum. 10 km filan yürüyüp sıcak bir duş alıp uyuyordum. en azından bir gün deneyin. durumunuz fazla ciddi değilse deneyiniz.


  • mind mischief  (29.05.18 13:21:39) 
zikir çekmek.


  • for day to break  (29.05.18 13:45:33) 
Mindfulness diye bir kitap okumuştum, kitap kayıtlı meditasyon egzersizleriyle birlikte geliyordu. Bu egzersizlerde body scan ve düzgün nefes teknikleri gösteriliyor. Onu dinlerken uyuyakalıyorum ben. Ne zaman uyku sorunu yaşasam onu açıyorum o sebeple. Genelde konuşan terapistin sesi o kadar sakinleştirici geliyor ki, egzersizi yapmasam bile uyuyorum.


  • sopiro  (29.05.18 14:03:12) 
telefon, televizyon, bilgisayar, floresan lamba gibi gözlerini yoracak ışık kaynaklarına en geç 9 gibi veda et. ışık loş olsun. yatarken de interneti modemden kapat ve telefonu uyuduğun odadan uzaklaştır. televizyonu kumandadan kapatma fişini çek. erken kalkman gerekiyorsa çalar saat al.
benim sorunum bu saydıklarımdı, yaptım çözdüm. kendi sorunumu nasıl tespit ederim dersen gün içerisinde yaptıklarını yaz bir yere. büyük resmi göreceksin.

  • cliquot  (29.05.18 14:25:01) 
Melatonin almak


  • aychovsky  (29.05.18 16:14:59) 
[]

spor salonu harici soğuk havalarda yapılabilecek sporlar

spor salonunu sevmiyorum. bisiklet biner, basket oynarım. soğuk havalar bunlara engel oluyor. evde harekete de üşeniyorum. önerileriniz?




 
Kayak, snowboard?

Tempolu yürüyüş.
  • bir ileti paylastim  (28.02.18 23:00:49) 
dışarda yürüyüş. ama götüm dondu. =)


  • kveldulv  (28.02.18 23:01:46) 
[]

mazeretli kayıt yenileme

üniversite döneminde mazeretli kayıt yenilemede ek olarak bir belge sunmak gerekiyor mu? yüksek lisans kaydında geç kaldım mazeretli kayıt yenileyeceğim ne gerekçe gösterirsem kabul olur genelde? bir de ek olarak belge gerekmeyecek bir mazeret var mıdır?




 
Genel mazeret halleri:
Doğal afetler
1. ve 2. derece akraba ölümü
Sağlık problemi (Doktor raporlu)
Çeşitli kazalar (trafik kazası gibi)
Örnek olarak Ankara Üniversitesinin mazeretli kayıtta (veya kayıt yenilemede) kabul ettiği mazeretler:

Akademik takvimde belirtilen kayıt yenileme döneminde raporlu olmak,
Kabul edilebilecek bir nedenle yurt dışında olmak (Pasaport giriş çıkış tarihleri kontrol edilecektir),
Birinci derece yakınının vefatı,
Milli sporcu olup yurt dışı müsabakaya katılmak veya milli takım kampında bulunmak,
Yönetim Kurulu tarafından kabul edilecek diğer mazeretler.

Öğrenci yukarıda tanımlanan mazeretleri belgelemek zorundadır. Bu belgeler Kayıt Yenileme tarihleri arasındaki süreyi kapsamalıdır.

işin çok zor dostum. geçmişe yönelik doktor raporu alman lazım bunun için de tanıdık doktor olması lazım.
  • no more patates  (15.02.18 10:11:49 ~ 10:13:00) 
Ben odtu’de annemin rahatsizligi nedeniyle ders ekleme-cikarma doneminde ders kaydimi dilekce sunarak yaptirmistim bir donem. Herhangi bir belge eklemedim ayni yonetmelik odtu’de de olmasina ragmen. Bolum ya da enstitu ogrenci islerine sorun bence. Kolayliklar diliyorum.


  • lamira  (15.02.18 10:27:20) 
şimdi sordum. kolaymış ek belge de istemiyorlar. iyi oldu bu.


  • forlife  (15.02.18 10:36:27) 
[]

web sitesi için basit tasarımlar (logo vs) amacıyla program önerileriniz

Logo, infografik vs. gibi şeylerle uğraşırken büyük keyif alıyorum, keşke üniversitede bu alanların birinde okusaydım diye hayıflanmaya bile başladım. tabii hiç eğitim olmayınca sıfırdan yapmıyorum hazır şablonlarla epey oynuyorum. online olarak canva'yı kullanıyorum güzel ama onun dışında ücretsiz veya çok düşük ücretli program önerilerinizi de bekliyorum. bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum.

yalnız dediğim gibi sıfır olduğum için nasıl ki wordpress site yapma işini kod bilenlerin tekelinden çıkardı onun gibi program önerilerinizi bekliyorum.


 
Adobe illustrator tonla tutorial mevcud youtubeda


  • all girls dream  (05.02.18 18:42:36) 
[]

ızdırap mı ıstırap mı, muzdarip mi mustarip mi?

word bunları ısrarla ıstırap, mustarip yapıyor. ekşi'ye baktım evet doğrusu ıstırap, mustarip yazmışlar. tdk'ya baktım muzdarip, ızdırap var. galiba eskiden ıstırap, mustarip ti sonra tdk muzdarip ile ızdıraba mı döndü?

nedir durum? çoğu insan ızdırap, muzdarip diye kullanıyor ama konuya hakim biri yanıtlasın lütfen. bana göre şöyle, böyle olayına girmeyelim :)


 
tdk gibi içi boşaltılmış, atatürk'ün kurduğu haliyle hiçbir alakası kalmamış bir kurumun dediğini dinlemektense kendi kulağına hangisi güzel geliyorsa onu kullanmanı öneririm naçizane. dil nehir gibidir, önüne ne kadar engel de koysanız kendi yolunu bulur.


  • Bruce  (29.01.18 22:09:04 ~ 23:41:04) 
konuyla alakalı bir şey diyebilir miyim izninizle. :) dil şudur ki insanlar bir araya gelip kurallar yaratalım, şuna şöyle diyelim, artık bu böyle kabul görsün, bu böyle okunsun, şöyle yazılsın falan dememişler. insanların dediği neyse doğru olan da odur. dil canlı bir varlıktır, devamlı değişim halindedir.
şimdi siz bu kelimeyi "ızdırap" diye kullanıyorsanız öyle kullanmaya devam edin. kaldı ki bu kelimeler tartışmalı kategoride. bir kurum böyle diyor, diğeri başka. tdk denilen kuruma zaten güvenmeyin. son yıllarda çokça değişimler meydana getirdi.

arapça orijinalinde "dad" harfi ile yazılan bir kelimeyi niye "ısdırap" olarak yazıyorlar, bunu da anlamadım. bu harf d veya z sesi veriyor. bunu da arapçacı arkadaşlar açıklasın. :)
  • thomaswantsmore  (29.01.18 22:18:38 ~ 22:19:56) 
Olay basit: Dil kuralları sebepsiz yere varlar, imlâ kurallarını TDK öyle dediği için uyguluyoruz, herhangi bir mantıkları olduğu için değil. Ortada resmi bir sınav varsa kabul edilmesi gereken TDK'dir doğal olarak. Ya yoksa? Yoksa neyi kullanıyorsan kullan. Dil derneği sarmısak diyor TDK sarımsak diyor, bunun gibi bir sürü şey var, hepsi de rastgele ayrımlar. Ben de mesela ağabey yazmayı sevmiyorum, ağbi yazıyorum. Bu kelime dışında ise kaynağım her zaman TDK'dir. Önemli olan tutarlı olmak, ıstırap deyip sarmısak demiyorsan bir sıkıntı vardır.


  • i was made for you  (30.01.18 00:02:31 ~ 00:03:04) 
İmla kurallarının da mantığı vardır. Sebepsiz değildir. Bunu Ana Yazım Kılavuzu'nun başında gayet güzel izah ediyorlar. Peşi sıra TDK'nın tutarsız ve mantıksız uygulamalarını da eleştiriyorlar. Bu arada belirteyim piyasadaki en güvenilir (yayınevleri, akademisyenler vb. hep bunu kullanır) imla kılavuzu eski TDK
başkanı Ömer Asım Aksoy başkanlığındaki bir kurulca hazırlanan Ana Yazım Kılavuzu 'dur ve orada da Istırap ve mustarip demekte.

  • microfiction  (30.01.18 01:39:56) 
@traveller
duyurunun editlenmedigi ortada. bi pardon desen sorun cözülcek aslinda ;)

  • pilav  (30.01.18 14:33:54) 
ıstırap doğru. mustarip konusunda emin değilim fakat aynı kök olduguna göre, ıstırap doğru ise, diğerinin de mustarip olması gerekecektir.


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (30.01.18 14:41:24) 
[]

yazarların yazı yazma ritüelleri

fiziksel anlamda soruyorum. sizin de özel yöntemleriniz varsa siz de yazın lütfen veya köşe yazarı olur, blog yazarı olur, kitap yazarı olur onların alışkanlıklarını listeleyen bir site linki de atabilirsiniz.

merak ettiğim şu: profesyonel olarak yani düzenli olarak yazı yazan insanların yöntemleri. ne bileyim hala kalem kağıt kullanan varsa bunu nasıl konforlu hale getiriyor? bilgisayarda yazan varsa tablet alıp dışarıya gidip kafede mi yazıyor? uzun süre oturmak rahatsız ediyorsa yazarken sesli not alan mı oluyor?

evet böylesi şeylerde herkesin tarzını merak ediyorum. ha bir de bilgisayarda yazı yazmak beni epey yoruyor kalemli tablet mi kullansam vs. vs. vs.

 
reklam yazarıyım. önemli senaryoları sessiz bir yerde word'e gömülmeden yazamam. küçük işlerde de sağdan soldan ses duymam ya da müzik dinlemem kafamı daha çok çalıştırıyor.
ama benimle aynı yerde çalışanlardan kimisi dışarıda bir kafede daha iyi yazıyor, kimisi evde koltuğuna yayılarak daha iyi, kimisi son ses müzik dinlerken, kimisi elindeki defteri karalarken.
herkes nasıl alıştıysa öyle daha iyi yazıyor. bunun bir metodu yok yani.
  • patronaj  (29.01.18 17:15:26) 
akademik çalışmalarım için yazarken maalesef ev benim için uygun bir ortam değil, basık ve karanlık geliyor. geniş penceresi olan ve ışık alan bir yerde, masada çalışmak benim için önemli. üniversitedeki ofisimde bu ortamım var, bilgisayarımın ekranı da çok geniş yani her yer ferah ve istediğim gibi. söylediğim gibi bilgisayar üzerinden yazıyorum ama yoğun okuma gerektiren durumlarda okumaları çıktı üzerinden yapmak daha verimli geliyor, üzerine çizimler yapıp notlar alıp çıkarımlar yapabiliyorum. yani bütünü görmek önemli. makalemin bittiğini düşünüyorsam çıktı alıp son hali üzerinden de son okumamı yapıyorum. tüm bu çalışmaları yaparken sakin (sözü olabilir) bir müzik dinlemek konsantrasyonumu arttırıyor.

bunun dışında her gün okulda olamadığım için ve evde de çalışmalarıma konsantre olamadığım için bir kafeye bilgisayarımı da alıp oturabiliyorum. gürültü vs. açıkçası beni etkilemiyor, tek başıma olduğum ve çalışmaktan başka da çarem olmadığı için kahve eşliğinde mis gibi de çalışabiliyorum.

ek: her çalışmam için mutlaka ayrı not defteri edinirim ve bu not defterini sürekli yanımda taşırım çünkü aklıma geldiğinde onları kayda geçiririm. bu çalışmalarımı yönlendirmemde etkili bir yöntem. metnime eklediğimde de notumun üstünü çiziyorum.
  • duyond  (29.01.18 17:22:21 ~ 17:24:02) 
  • brakgn  (29.01.18 17:26:38) 
@brakgn :)


  • forlife  (29.01.18 17:30:43) 
[]

psikoloji kitap önerileri

alfred adler'in bireysel psikoloji kitabını sipariş vereceğim. ona ek olarak hikaye/öykü/kişisel gelişim olmadan bilgi içeren ama kendimizi, davranışlarımızı gözlemede de faydalı olacak ve bir netice verebilecek kitap önerilerinizi bekliyorum. bu alanda çok bilgi sahibi olmadığımdan ağır kitaplar yorabilir.




 
dan ariely'nin akıl dışı ama öngörülebilir'i (bkz: predictably irrational)

hal niedzviecki'nin dikizleme günlüğü ve ben özelim kitapları

rainer funk- "ben ve biz, postmodern insanın psikanalizi"

pascal bruckner- ömür boyu esenlik (bkz: l'euphorie perpetuelle)

Ayrıca okuması kolay ve farklı fikirler edinebilmek için alain de botton kitaplarına da göz atabilirsiniz. Bence seversiniz.
  • sarap dumani  (08.01.18 19:57:22) 
Doğan Cüceloğlu Üstün Dökmen ve Engin Geçtan. Bu üçü Türk toplumu içerisindeki psikoloji için çok iyi.


  • yaren  (08.01.18 20:00:08) 
Daniel goleman - duygusal zeka (neden IQ'dan daha önemlidir ?)


  • EasyTiger  (08.01.18 20:00:45) 
bu konuda kitaplar ya çok teknik ya da çok vasat- popüler (bana göre üstün dökmen,doğan cüceloğlu vasat ve popüler) ben bu aralar psikeart dergisini takip ediyorum.


  • demirKamil  (08.01.18 21:01:13) 
engin geçtan-hayat

engin geçtan-insan olmak

ericc fromm- insanda yıkıcılığın kökenleri

victor frankl- insanın anlam arayışı

ırvin yalom tüm kitapları

david burns- iyi hissetmek

şimdilik aklıma bunlar geldi, başka gelince editlerim.
  • ruh i tibbiye  (08.01.18 21:14:26) 
[]

bilgisayar için en iyi kablosuz bağlantı

yeni taşındığım evde altyapı olmadığından adsl bağlantısı alamayacağım. en mantıklı seçim hangisi olur? turkcell vınn fena değil gibi. bu konuda en yüksek hız vs nedir?




 
bölgesel olarak wireless üzerinden hizmet veren firmalar var. onları araştırın derim. il/ilçe neresi bu arada ?


  • delidir yakalayin  (15.12.17 18:44:54) 
tekirdağ/çorlu.


  • forlife  (15.12.17 18:47:35) 
pelicell diye bi olay cikti ama nereleri kapsiyor bilmiyorum


  • egokalp  (15.12.17 19:13:00) 
bende çorludayım :) genelde tüm çorluyu kapsıyor bu arkadaşlar ;

wifi.net.tr
  • delidir yakalayin  (16.12.17 00:22:39) 
[]

marka ve patent vekilliği

marka vekilliği ile patent vekilliği birleştirildi mi? yani tek ünvan mı? üniversite mezunu olarak bu vekillik sınavını kazansam altın bileziği takmış olur muyum :)) yani bir gelir elde eder miyim? herhangi bir kurumla bağım yok.




 
Hayır, birleşmedi.
Bu mesleğe meylin varsa bir patent bürosuna gir 3-5 yıl çalış ki işi öğrenebilesin. Öğrenince güzel para kazanma şansın var, ama sadece unvan işine yaramaz.
Zaten girebileceğin en yakın sınav da 2019'da.
  • babilbaligi  (13.11.17 09:51:41) 
[]

sağlık açısından en ideal duvar boyası?

ev boyamasında kullanılacak boyayı seçerken sağlık açısından nelere dikkat etmeli? sağlıklı boya yoktur muhtemelen ama piyasadaki seçenekler arasında en ideali hangisidir?

edit: bu iş görür herhalde: www.filliboya.com


 
Badana en sağlıklısı ama şimdi yapan yok.


  • scorpion37  (07.11.17 22:30:46) 
Polisan elegans anti-aging.


  • etna  (07.11.17 23:59:29) 
[]

magnezyum takviyesi için önerileriniz?

sb.




 
Kalsiyum+Magnezyum tablet -> m.amway.com.tr

Kalsiyum+Magnezyum çiğneme tableti -> m.amway.com.tr

Magnezyum toz (dil üstü, emilebilir) -> m.amway.com.tr

Toz olanını ve tablet olanını kullandım farklı zamanlarda, toz zaten daha yeni bir ürün. Çiğnenebilir olanı da kullanan insanlar tanıyorum. Uzun zamandır ürünlerin danışmanlığı ile ilgileniyor ailem ve henüz şikayeti olan duymadım.
  • olanlaolunmaz  (20.10.17 16:10:31) 
magvital 365 takibi.


  • imelih  (20.10.17 16:22:42) 
Magvital 365 +1


  • yaren  (20.10.17 16:47:06) 
magnezinc kullanıyorum


  • orpheus  (20.10.17 17:47:31) 
[]

yıllardır patinaj yapıp duruyorum

şikayet etmeyi pek sevmem aslında. zaten herkesin derdi kendince başından aşkın, o da bir gerçek ama başlıkta dediğim gibi bir kısır döngüde dönüp duruyorum çok uzun zamandır. bunu buraya yazma sebebim bir yanım diyor ki şu anda kısır döngüde olduğumdan burnumun ucundaki gerçekliği görmekte dahi zorlanıyorum bir yazayım bakayım ama şu düşüncenin de gerçekliğinden oldukça eminim: hayatta hiçbir şey elimizde değil. elimizde olan olarak gördüğümüz şeylerde dahi çevrenin, yaşananların, ailenin vs vs. etkisi var. genelde insan bir şeyi başardığında kendinden bilir, başarısız olunca etrafa mazeret uydurur ama ben bu açıyla bakmıyorum. bir düşünün çok uzatmayayım ama bu böyle.

neyse somut olarak karşılaştığım sorunlar ne iş yapacağımı bilemiyorum, maddi olarak büyük beklentilerim olmadığından günlük olarak sıkıntı çekmiyorum ama kendimi oyalayamıyorum artık. ikincisi çok ama çok yalnızlaştım. bu sürecin başlarında kitaplardan çok şey öğrendim belki kendime çok şey kattım -her ne kadar zaman zaman hiçbir şey değişmemiş diye düşünüyorsam da-

neyse soru da tam olmadı ama maksat muhabbet. diyeceğim o ki ben de şöyle bir bug var. kısır döngüye girersem boğuluyorum. bir yere çııp gidemem. battıkça batan bir psikolojim var. sizler böyle durumlarda ne yaparsınız? bir arkadaşınızın yanına mı gidersiniz? ne bileyim veya işler istediğiniz gibi gitmeyince ve bu işler önünüzü tıkayınca nasıl önlem almak gerekir?

 
işler her zaman istediğimiz gibi gitmiyor zaten hatta bence çok nadir gidiyor. genel olarak hayatta hiçbir şey elimizde olmayabilir ama elimizde olan küçük şeylerle güzel bir hayat da yaşanabilir bence. yani bazı şeylerin tedbiri alınır, özen gösterilir, çaba harcanırsa illa güzel şeyler olur diye düşünüyorum.


  • who cares wins  (14.10.17 23:52:37) 
[]

internet reklamcılığı parasal olarak neden bu kadar kötü durumda?

bugün insanlar özellikle belli bir yaş üstü dışındakiler tv izlemiyor tamamen internette zaman geçiriyor. yoğun bir kullanım var. hal böyle iken bu internet reklamcılığı denince olay google adsense'te bitiyor. epey farklı görüş okudum her ne kadar yerli yabancı adsense tarzı aracı firmalar varsa da adsense'in en iyisi olduğu yönünde herkes mutabıktı. en iyi derken en iyi ücreti veren ve güvenilir vs.

şimdi bence internet sitelerinin aldıkları hitle kazandıkları para arasında uçurum var. günlük bilmem kaç bin hitlik siteler çok komik paralar kazanıyor, araştırdım. tv reklamcılığında inanılmaz paralar hala dönerken mesele müşteriye ulaşmaksa bence daha başarılı olan internette neden bu kadar kötü bir durum söz konusu? tv'de mesela ntv'de birkaç saniyelik reklamın tam olarak kaç kişiye ulaştığını bilemezsin ama internette bunu bile ölçebiliyorsun üstelik.

hem tv'de dönen reklamda sadece gösterime para ödenirken adsense gösterime değil kullancının reklama tıklamasına para ödüyor. tv ile kıyaslamak belki hata ama burada da bir yanlış söz konusu değil mi?

diyeceksiniz ki kuralları adsense belirliyor. soru 1: adsense tamamen pazarı tıkamış durumda mı? yani kazandığı paranın damlasını mı site sahiplerine veriyor? yalnız piyasada böyle büyük bir dengesizlik olsa illa ki başka bir şirket daha iyi ödeme vaadiyle ortaya çıkar piyasayı -iktisat tabiriyle- dengeye getirirdi. demek ki bir sıkıntı var.

çok uzattım lafı. haksız mıyım :) ne düşünüyorsunuz kısaca?

 
Reklam verenlerin cogu geleneksel medyaya daha iyi anladiklari ve degisime nispeten kapali olduklari icin olabilir.

Neticede yayincinin (bu bir tv kanali, web sitesi ya da YouTube kanali olabilir) ne kadar kazanacagina reklam veren karar veriyor, degerini reklam veren biciyor. Eger reklam verenler butcelerini geleneksel medyadan dijitale dogru kaydirmaya devam ederse dijital yayincilarin gelirleri de artacaktir.

"mesele müşteriye ulaşmaksa bence daha başarılı olan internette" demissiniz, o sizce oyle iste. TV'nin satin aldirma gucu ve erisimi Turkiye'de hala cok yuksek. Hatta bazi ulkelerde radyonun erisimi de hala cok cok yuksek. Dolayisiyla pazarlama kampanyalarinda butceler dijitalden ziyade geleneksel medyaya kayabiliyor ulke sartlarina bagli olarak.
  • crown  (14.10.17 22:27:39) 
TV reklamları daha çok güven veriyor. İnternetteki reklamın çoğuna millet dolandırıcı gözüyle bakıyor. Televizyona ise gerçekten sermayesi olan, güçlü firmalar reklam veriyor. Bu şekilde bir algı olduğunu düşünüyorum.


  • empty blank  (14.10.17 22:29:36) 
@trollziya

ben de google'un çok adaletsiz bir dağıtım yaptığını düşünüyorum ama serbest bir piyasa. şimdi denecek ki google burada çok güçlü adeta bir monopol. yalnız türkiye'de böylesi şirketler var. iyi bir şirket kurar türkiye'nin en çok ziyaret edilen atıyorum 50 sitesi ile (ekşi, milliyet, hürriyet, memurlar vs.) görüşür onlara daha fazla pay vaat edersen adsense'i aradan çıkarırsın. adam daha fazla kazanacak nasılsa. sen de payı azaltsan bile yine iyi kazanırsın. yani bu türk sitelerine reklam vermek isteyenler de doğal olarak sana gelir.olmaz mı? :)
  • forlife  (14.10.17 22:41:20 ~ 22:43:19) 
yalnız bu şekilde en azından türkiye pazarını elinde tutabilirsin. ki benzeri uygulamalar olmuş dediğin gibi. admatic mesela. ama bunlar da adsense nasılsa az veriyor deyip yine az ödeme yapıyormuş. bence karı iyi dağıtan şirket piyasayı tutar elinde.

dediğini anladım adsense çok basit şekilde çok ama çok sayıda sitede reklamı yaynılıyor ama dediğim gibi admatic gibi örnekler reklam alıyorsa bence reklamverenler çekilebilir. üstelik türkiye'nin en çok ziyaret edilen siteleri ile anlaştığın an bence zaten türk reklamverenin başka şansı yok. hem mantık aynı olacak. yani ekşi, milliyet, memurlar vs. bunlara reklam vermek isteyenler tek bir şirketle muhatap olacak.
  • forlife  (14.10.17 22:53:12) 
Google adaletsiz dağıtıyor olabilir ama kimse google ın kalitesine erişemez bu arada. İstediği gibi büyük firmaları elinde tutsunlar arama ağı google da olduğu sürece bu değişmez.


  • öteki ben  (14.10.17 22:57:41) 
Online reklamlari geleneksel reklamlardan ayiran en buyuk problem fraud yani dolandiriciligi onlemek.

Televizyona reklam aldiginda ne satin aldigini biliyorsun.

Sokakta panoya reklam aldiginda ne satin aldigini biliyorsun.

Gazeteye ilan verdiginde ne aldigini biliyorsun.

Internette bir siteye reklam verdiginde ne aldigini bilmiyorsun. Sana rapor geliyor reklamina 1000 kisi tikladi diye. Sen de 1000 kisilik para odemistin zaten. Ama bu 1000 kisi gercek mi? Bakiyorsun satislarinda bir artis yok. Sitenin yoneticisi bir bot kiralayip sitesindeki reklama 1000 kere tiklatmis. Sonuc olarak cebinden para calinmis, bir kismi reklam saglayiciya bir kismi site sahibine gitmis. Sen bu platforma bir daha para verir misin? Vermezsin. Platforma ne olur? Batar.

Sen site sahibisin, gayet edebinle namusunla icerigini olusturmus reklam almissin. Millet girmis sitene, ilgisini ceken reklamlarina tiklamis, sen de payini alacaksin. Ama o ne? Reklam platformunun algoritmalari senin gercek tıklarını (yanlislikla - algoritmalari yeterince gelismis olmadigindan) bot olarak isaretlemis, senin kazandigin parayi o yuzden sana vermiyor. Sen site sahibi olarak bu platformdan reklam alir misin? Almazsin. Platforma ne olur? Batar.

Sen bugun Google ile mucadele edeceksen reklam konusunda, bu ve bunun gibi dolandiricilik olaylarini cozmen gerekiyor. Bir reklam platformunun yaptigi cok sey var, en onemlilerinden biri her reklami gorup onaylamak - reklam verenler de dolandirici olabiliyor - ama daha da onemlisi bu dolandiriciligin onune gececek sistemleri kurabilmek. Gunde milyarlarca reklam tıklamasının kaynagini insan gucuyle belirlemenin yolu yok bunun icin oldukca maliyetli (hem gelistirmesi hem calistirmasi) yapay zeka sistemleri gerekiyor. Bu kalibrede isleri yapabilecek buyuklukte cok fazla sirket yok.

Dunyada milyonlarca bilgisayara yayilmis botnetler var, bu makinelerde kullanicinin haberi olmadan arka planda botlar sitelere girip reklamlara tikliyor (yoneticilerinin istedigi sitelere). Bu kisilerin trafiginin gercek kullanicilarin trafiginden ayirmak ve hem icerik saglayiciya hem reklam verene hem de kendine kar yazdiracak bir reklam platformu kurmak cok cok cok zor. Milyarlarca dolarlik yatirim istiyor.

Bu sistemi dogru duzgun calistirabildiginde, ANCAK o zaman reklam veren platformda reklam vermekten pozitif bir donus alabiliyor. Insanlarin reklamlara guvenle tikladigi bir platform ve site sahiplerinin reklam sahiplerini dolandiramadigi bir platform. Ancak o zaman reklam veren "ben bu reklama on bin dolar harcadim, bana getirisi yirmi bin dolar oldu ben bundan biraz daha alayim" diyebiliyor. Reklam platformu ancak o zaman hayatta kalabilir kar eden bir sirket haline donusebiliyor.

Boyle bir sistem kur(a)madan bu ise giristigin zaman reklam verenlerin reklam verip kar edebilecegi bir platform olusturamamis oluyorsun ve bu sebeple batiyorsun.

Google - facebook kalibresindeki sirketlerin yapabildigi, yeni gelenlerin yapmasi cok zor olan sey budur.
  • robokot  (15.10.17 00:47:33 ~ 01:41:43) 
@robokot şu ana dek bütün diğer yerler dahil okuduğum en doyurucu cevaptı. teşekkürler.


  • forlife  (15.10.17 01:59:07) 
[]

nasılsınız şu an?

sb. içinizden geldiği gibi yazın, ileri zamanda tamamen anlamını yitirecek bu subjektif duyuruyu çok tutmadan sileceğim için rahat olun :)




 
sigara rahatlatıyor mu peki?


  • forlife  (11.10.17 05:07:04) 
Sigara yakıldı pencere açıldı rahatlanıldı.. the office 8x9 açıldı kafa dağıtıldı.


  • iscanthere  (11.10.17 05:15:50) 
Kötüyüm ama birisi var aga açıyorum fotoğraflarını çok güzel gülümsüyor O bana iyi geliyor. Az önce yine açtım baktım iyi geldi.


  • eazy  (11.10.17 05:19:37) 
Ailem yurt dışına çıktı dün, haber alamıyorum. Umarım keyifleri yerindedir. Haftaya İstanbul'a taşınacağım iş sebebiyle. Ailemin yanından ilk ayrılışım olacak. Endişeliyim. Doğru yapıp yapmadığımı bilmiyorum. İşyerini sevdim aslında ama biraz daha beklesem beni çok daha mutlu edecek bir yer bulur muydum bilmiyorum. Bunun dışında yakında ABD'ye yerleşecek advisor'ım Türkiye'deki işlerini askıya alıp tezimle ilgilenmediği için bir sene uzatma ihtimalim var master'ı. Kariyerimde nasıl bir etkisi olur tez savunmasını önümüzdeki yaz yapmak zorunda kalırsam bilmiyorum. İçimde istek de kalmadı tezi tamamlayacak. Kısacası kötüyüm.


  • jack of hearts  (11.10.17 06:41:51 ~ 07:51:50) 
@jack of hearts... her şey çok güzel göründü bana oysa. ki bence öyle de :)


  • forlife  (11.10.17 07:02:07) 
birkac saattir kalp ritmimi belli araliklarla cok kuvvetli hisettigim icin biraz tedirginim, gun icinde kahveyi cok tuketmis olabilirim diye dusundum. onun disinda poncik gibiyim.


  • chachachablues  (11.10.17 07:24:19) 
Üşüttüm. Burun fırıl fırıl, tam olarak şu adam gibi bir surat ifadesi/gözler ve burnumda tuvalet kağıtları ileyim. Burun kenarları kırmızı. "Uzayda olsam burnun akmazdı" diye planlar yapıyorum. Sırtımda havlu var. Tam nane/limon havasındayım.
c3.thejournal.ie
Bir yandan çalışıyorum.
  • aychovsky  (11.10.17 07:24:38 ~ 07:27:27) 
günde 13 saat mesai. ayakta... su, çay, sigara içmek bile zor. aldığın da üç kuruş.

borçlar, borçlar...

hala rahatsız eden, akıldan çıkmayan eski sevgili mevzuları...

kötü, kibarca.
  • runagain  (11.10.17 08:20:52) 
canavar


  • superb  (11.10.17 08:25:44) 
Cevaplarını bilmediğim sorularım var kendime, sanırım ben deliyim.


  • purple rain  (11.10.17 08:26:19) 
Sikintili bir bekleyis icerisindeyim


  • baldur2  (11.10.17 08:30:24) 
çok iyiyim, 23 yaş bunalımını hızlı atlattım her şey tıkırında, yoluna koydum hayatı gidiyor öyle.


  • vedatchilipeppers  (11.10.17 08:45:31) 
genel olarak iyi sayilirim... okula basladim, yasadigim yeri seviyorum, arkadas falan da edindim sayilir. maddi problemler ve onu cok ozlemem disinda bir sorun yok gibi, bunlar da zaten cozulmeyecek meseleler degil. bes senenin ardindan yine dolu dolu yasadigimi hissediyorum diyebilirim. iyi geldi. yine de neyden kaynaklandigini bilmedigim bir bosluk var tabii, huzunluyum biraz. kesin onu ozluyorum diyedir. geciyor diyorlar ama, bakalim.


  • der meister  (11.10.17 08:52:44) 
Çok yorgunum ve boynum tutulmuş.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.

  • mutekebbir  (11.10.17 10:30:20) 
eh


  • Apocalypse  (11.10.17 10:31:23) 
hem deyimsel hem gerçek anlamıyla "I'd rather be in Philadelphia" demek istiyorum.


  • sopiro  (11.10.17 10:38:50) 
uykusuzum ve önümüzdeki 12 saat bilgisayara bakmak zorundayım.


  • muslugubozukhayrat  (11.10.17 10:49:13) 
Fena hallerdeyim. Bir iki yabıştırsam kendime gelirim. Böyle yeri göğü inleten cinsten.


  • [GODDARD]  (11.10.17 12:22:02) 
dün test yaptım hamile olmadığımı öğrendim . pek keyfim yok o yüzden


  • mrv  (11.10.17 12:23:01) 
biraz uykusuzluk dışında gayet iyiyim ya. hafta güzel geçiyor, bakalım.


  • aquarium  (11.10.17 12:43:10) 
Hastayim.


  • stavro  (11.10.17 14:41:41) 
Bir dersin toplantısına geldim. Sınıf mankenlik ajansı gibi. Mutluyum niyeyse.


  • dissendium  (11.10.17 14:44:35) 
grip olmamak için direniyorum, onun dışında uzun zamandır ilk defa gerçekten çalışmalarıma yoğunlaşabildiğim için mutluyum.


  • duyond  (11.10.17 14:56:18) 
[]

insan değişir mi?

belki boş muhabbet olacak ama biraz konuşalım istedim bu konuda. insan gerçekten değişir mi sizce? yani ne bileyim örnek olarak uyuşuk bir adam aktif bir adama döner mi mesela? travmatik bir şey olur, o olur, bu olur herhangi bir sebeple olumlu yönde insanın karakteri, alışkanlıkları değişir mi?

yoksa zamanla yine eskiye mi dönüyor insan? huylu huyundan vazgeçmez de demişler.


 
bazı huyları değişir, bazıları değişmez. bence tamamen değişemez bir insan.


  • diffarentiationation  (08.10.17 21:17:16) 
Tamamen değişeceğini sanmıyorum, ama bakış açısı değişebilir ve onun getirdiği bazı değişiklikler olabilir.
Ama kıskançlık, aldatma eğilimi gibi negatif şeylerin değiştiğini düşünmüyorum.

  • sopiro  (08.10.17 21:20:15) 
değişmez, değiştiğini sanar ve günün birinde patlak verir.


  • dedimmidemedimmi  (08.10.17 21:25:20) 
[]

ingilizce cümle çevirisi

for the growing good of the world is partly dependent on unhistoric acts; and that things are not so ill with you and me as they might have been is half owing to the number who lived a hidden life.

bir türlü oturtamadım cümleyi kafamda. they might have been bir bağlaç olmalı ki ondan sonra is gelmiş o is hangi özneye ait muhtemelen for the growing good of the world'e ait ama for bağlacı yerli yerine oturmuyor vs. lütfen emin olanlar yazsın şöyle olabilir böyle olabilir diye tahmin yürütmeyin.


 
adam gibi ceviri istiyorsan cumlenin tamamini yazmakta fayda var:
“But the effect of her being on those around her was incalculably diffusive: for the growing good of the world is partly dependent on unhistoric acts; and that things are not so ill with you and me as they might have been, is half owing to the number who lived faithfully a hidden life, and rest in unvisited tombs.”

  • cooperr  (18.09.17 20:34:30) 
cümle tamdı aslında bahsettiğin eksik kısımların çeviri için etkisi olduğunu düşünmedim. peki çevirebildin mi?


  • forlife  (18.09.17 20:52:55) 
as they might have been şu kısımla ilgili: things are not so ill with you and me

yani sendeki ve bendeki hastalıklı şeyler olabileceğinden daha az hastalıklıymış, bunun sebebi de aşağıdaki cümle

is half owing to the number who lived faithfully a hidden life, and rest in unvisited tombs.

Olay bu.
  • i was made for you  (18.09.17 20:57:19 ~ 21:00:08) 
[]

sim kart değişiminde yeni sim kartın açılması

aynı operatörde telefon değişikliği ile nano sim kart dedikleri -4.5g ye de geçme amaçlı- yeni sim kartımı aldım. bu arada eski telefonumda sim kartım çalışılır haldeydi. ne zaman yeni sim kart devreye girer diye sorduğumda eski sim kartınızdan sniyal kesilince dediler. eski sim kartı da çıkardım ama yeni sim kart aktif olmadı. işlemin üzerinden yaklaşık 3,5 saat geçti. genelde ne kadar sürer? normal mi?




 
ben yeni sim kart aldığımda alır almaz eski sim kart sinyali gitmişti hemen yenisi açılmıştı (turkcell)


  • sta  (14.07.17 01:36:47) 
@sta benim de turkcell ama olmadı nedense. yalnız ben aynı zamanda faturalı hatta da geçtim bilmiyorum etkisi var mıdır, sanmam ama.


  • forlife  (14.07.17 01:38:00) 
1 günde açılmıştı sanırım benimki


  • glamdr1ng  (14.07.17 04:28:50) 
eski sim kartı çıkarmanıza gerek yok. o dursun, o çekmemeye başlayınca yenisini takın demek istiyorlar. yanınızda dursun yenisi de, açılınca açılır.


  • prodeq  (14.07.17 10:14:40) 
[]

şu telefonlardan birini almak akla yatkın mı?

bir ara -haliyle yıllar önce- iphone 4s gelmişti bana hediye. telefonu çok seven biri değilim, sosyal medya hesapları ile de işim olmadığından fotoğraf çekeyim dertlerim yok, stabil olması ve ios'un görebildiğim kadarıyla android'e göre uygulamalar vs. konusunda daha standart bir hali olması hoşuma gidiyor. hatta kimilerine göre kullanıcının kısıtlanmış olması olarak eleştirilen şeyler benim için kafa rahatlığıydı iphone'da. neyse telefonlar artık verginin etkisi ile -kur baskını hadi geçtim- gereksiz pahalı. 1500'ün üzerine çıkmak istemediğimden:

huawei p9 lite 2017. (iphone çkaması diyorlar benim için mesele değil hatta kullanım da iphone benziyorsa belki avantaj :)
lenovo p2.

bu iki telefonu hedefe koydum. lenovo bataryası ile öne çıkıyor ama ben öyle oyun vs. oynamadığımdan yeni bir telefonun bataryası ile zaten çok sıkıntı çekeceğimi sanmam.

yoksa illa ios'ta kalayım desem 2 bin lirayı gözden çıkarıp iphone se alırım galiba. ekranı küçük olması hoş değil tabii o da var ama iphone'dur.

neyse altı üstü bir telefon işte çok uzattım lafı. buyrun yorumlara:

 
Evet p 9 lite. P2 nin sorunları vardı düzeldi mi bilmiyorum. Burdan biri almıştı yazar belki.


  • fyodor dostoyevski  (07.07.17 19:00:47) 
1600 liraya Xperia Z5 öneririm. Lenovo, ekran yönüyle sizi tatmin etmeyebilir. İnceleme fırsatım olmuştu. İlla ikisi arasında kaldıysanız Huawei p9 Lite derim.


  • empty man  (07.07.17 20:05:24) 
[]

yarın açık kargo firması var mı?

soru başlıkta.




 
ptt


  • giovanne  (26.06.17 14:26:27) 
[]

starbucks gloria jeans tchibo

filte kahvesi en iyi olan -kahve çekirdeği yani paket olarak değil bardakta hazır olarak- yukarıdakler arasında sizce hangisi? bir de küçük boy filtrenin güncel fiyatları neler bu mekanlarda?




 
bence starbucks kesinlikle. 5,75 olması lazım küçük boy, 50 kuruş fark oluyor büyüdükçe


  • oscar  (14.05.17 18:27:13) 
Kesinlikle gloria jeans.
Bi aralar kahvelere merak salmıştım ve buradan aldığım kahveleri bi daha bi yerde bulamadım.

  • etna  (14.05.17 18:30:32) 
star'a yanık diyorlardı.

ben hep sütlü kahve ictigim icin pek farkedemiyorum.
  • supermatik  (14.05.17 18:33:40 ~ 18:35:46) 
gloria > starbucks > tchibo


  • cedex  (14.05.17 19:48:39) 
gloria jeansı ben beğenemedim, filtered yada americano çeşitleri çok sulu gelmişti ve kahvenin tadını alamamıştım. starbucks iyi benim gözümde, tchibo'da starbuckstan çok aşağı kalır bir yanı yok diye düşünüyorum.

starbucksta şöyle birşey var fakat. dönemlere göre koydukları kahve değişiyor. mesala colombia kahveleri vardır, bir dönem o gelir ve colombia çok güzel bir kahvedir bence. yılbaşında christmas blend dedikleri kahveden koyarlar. buna göre değişiklik gösterebiliyor.
  • empty bottle  (14.05.17 20:08:33) 
[]

gramer açısından çözemediğim bir ingilizce cümle

cümle the guardian'dan -basılı, internetden değil- o yüzden gramer hatası olacak bir yerden değil yani. cümlenin anlamını yanlış değilse çıkarıyorum ama nasıl bir adjective clause kısaltması kullanılmış böyle bir kısaltma nasıl olur anlamadım:

'the weight the party will give to immigration remains a big unknown.'

'partinin göçmenlik konusuna vereceği önem -ağırlık- büyük bir soru işareti olarak kalacak' gibi bir anlamda çeviriyorum cümleyi. burada the weight ve the party arasında muhtemelen bir which ile adj. clause kısaltması vardır diye düşünüyorum. sonuçta çevirimde o cümle -party sonrası- the weight'e katılıyor. ne diyorsunuz?

 
Relative clause'da yan cumle baska bir ozne ile basliyorsa (the party) which ve that atilabilir.

Sunu hatirliyor musun: The person you have called cannot be reached at the moment. Aradiginiz kisiye su anda ulasilamiyor. Bak orada da who ya da that atilmis.
  • Traveller  (19.03.17 23:30:06) 
@traveller haklısın kafam karışmış. bu kısaltmalarda arada bir aklım mavi ekran veriyor :) teşekkürler.


  • forlife  (19.03.17 23:36:48) 
the weight hangi weight? "the party" nin weight i değil;
"the party will give to immigration" ın weight i.
yani partiyle değil, bu weight partiyle alakalı olsa cümlenin devamında anlam sapıtıyor, cümle bozuk oluyor. bu weight partinin göçmenliğe vereceği önemle alakalı. bu bariz ortada olduğu için that ya da which i kaldırmışlar.
  • AWD  (20.03.17 00:19:11) 
@awd cümlenin tamamını yazmamak için the party dedim sadece. zaten devamında -party sonrası- yazdım. malum çeviride de o anlamı verdim zaten. yine de teşekkürler bilgilendirmen için.


  • forlife  (20.03.17 00:25:00) 
[]

felsefe okumalarına başlamada tavsiyeleriniz

felsefe üzerine eğitim alabilecek bir bölümde okumadım, bu yüzden el yordamıyla ilerleme sağlama durumundayım. elbette amacım ''kendimi eğiteyim'' kaygısı değil merak ettiğim konuları öğrenebilmek. yalnız bilmediğim şeyleri de merak edip etmediğimi bilemem. neyse fazla felsefe yapmayayım :) felsefe denince önce şu kitaplar ile bir başla dediğiniz kitapları yazabilirsiniz. spesifik olarak örneğin diyalektik düşüncesini derinlemesine öğrenmek istiyorum. nasıl bir yol izlenmeli? veya felsefe'de eski zamanlardan günümüze büyük ilgi uyandıran soruları ve filozofların cevaplarını öğrenmem iyi olur. islam felsefesini de isteyen dahil edebilir.

bir de siyasi düşünceler tarihi okumalarından da bir tecrübem var. bazen direkt o düşünürü -yapıtlarını- okumak yerine o kişi veya o akımın takipçilerinin tamamını içeren onları anlatan kitapları okumak daha faydalı olabiliyor.

not: bu duyuru zamanla silinebilir.

 
Jiddu Krishnamurti - Bunları Düşün
Jostein Gaarder - Sofie'nin Dünyası

  • dreadplayer  (18.03.17 15:03:41 ~ 15:08:01) 
felsefe ile ilgili hicbir sey okumadi isen, sofi'nin dünyası. diyalektik düsüncesini derinlemesine ögrenmek icin hegel, hegel'i ögrenmek icin klasik yunan'i ögrenmen lazim. remzi yayinlarindan cikan klasik yunan felsefesi kitaplari da yardimci olur.


  • thewizardofearthsea  (18.03.17 15:06:52) 
Felsefe tarihini de unutma Remzi Kitabevi'nden

Bir de Ahmet Cevizci'nin Felsefe Sözlüğü.

Bunlar olmazsa olmaz...
  • market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava  (18.03.17 15:09:25) 
Söylevler-Epiktetos
Düşünceler- M. Aurelius
İnsanın Görkemi-Emerson
  • harvey  (18.03.17 15:12:34) 
Sofie'nin Dünyası'ndaki mektupları oku geç. Lisede öyle yapıyordum.


  • Playground Love  (18.03.17 15:15:25) 
Sofie'nin dünyası, eğer ortaokulu bitirdiysen, bir işine yaramaz. Ahmet Cevizci'yi ise çok bayat buluyorum. Metinleri birincil kaynaklardan okumak çok önemli, ancak en başta genel çerçevenin bir farkında olmak lazım; yani haklısın.

Ben bunu keşfettiğimde başlangıcı geçmiştim ancak başlangıç için en önemli kaynak kesinlikle Frederick Copleston'dan History of Philosophy (11 cilt). Ancak ingilizce okumayamıyorsan (ki en azından ingilizce bilmezsen, özellikle batı felsefesinde nasıl ilerleyebileceğini bilmiyorum. Çeviriler az, bazıları da çok kötü türkçe için) farklı öneriler de yapılabilir. Mesela Bryan Magee - Felsefenin Öyküsü; David West - Kıta Avrupası Felsefesine Giriş.

Felsefe disiplini üstüne okumanın hakkını ver ve aramaya inan. Hem ekşiduyuru hem de google üstünden yapılacak bir arama; çok başarılı okuma listelerini karşına getirecektir. Mesela muhteşem bir giriş kapısı açalım: plato.stanford.edu
  • protector  (18.03.17 15:33:51 ~ 15:37:01) 
İstersen ilk çağ felsefesi ile başla. Say Yayınları çıkarıyor zaten gayet güzel.


  • patatesli yumurta  (18.03.17 16:08:44) 
önce kavramları iyi anlamanızı tavsiye eder,

Nigel Warburton- Felsefe'ye Giriş ( Mehmet Ata Arslan'ın çevirisi )
Takiyettin Mengüşoğlu - Felsefe'ye Giriş kitaplarını okumanızı öneririm.
  • Hendrix'e tapan adam  (18.03.17 16:24:16) 
Bana da çok değerli bir hocam Macit Gökberk'in Felsefe Tarihi'ni okuyarak başlayabileceğimi söylemişti.


  • duyond  (18.03.17 16:43:08) 
şu liste işine yarayabilir en.wikipedia.org


  • silver apple  (19.03.17 03:27:22) 
[]

vites küçültürken araba sarsılıyor

frenlerken vites küçültülebilir mi? gerek var mı? çünkü hafif dahi frenlerken vites küçülttüğümde hissetirmeden vites değiştirme olmuyor. onun yerine frenden ayağımı çekip gaz pedalına basmayıp dokunduğumda dahi vitesi küçülttüğümde güzel geçiyor. deviri ayarlayamıyor muyum?

araba ile tek sıkıntım fazla debriyaj kullanıyorum galiba o kaldı. şehir içinde 2. , 3. viteste fren yaptığım gibi debriyaj da yapıyorum. bilinçaltım devirin düşmesinden kaçınmamı kodlamışım halbuki biliyorum o viteslerde zaten çok küçük hızları kaldırabilir araba. yağmurlu havalarda debrijayla fren yapmak biraz sıkıntılı bir şeymiş sonuçta.

bir de abartarak sorayım. diyelim ki 5. viteste giderken hiç vitesi düşürmeden çok düşük hızlara indim devir epey bi düştü. gaz vermeyene kadar bunun araba için bir anlamı olur mu? yani yeniden gazlamadan önce vites değiştirirsem sadece hız düşürmek büyük viteste arabanın stop etmesine yol açar mı?

çok soru sordum. en temel merak ettiğim konular özetle: frenle debriyajı sık kullanıyorum. kafaya takılacak bir konu mu? yavaşlarken vitesle yavaşlamak bir marifet midir? iyi bir şey midir?

 
  • nickimin hakkini veremedim  (14.03.17 22:06:17) 
yavaşlarken hafifçe debriyaja basarsın, ardından hafifçe frene basarsın,

eğer daha da yavaşlamak gerekmiyorsa frenden ayağını çekersin sonra yavaşça debriyajdan çekersin.
sonra sarsılmasını hissedersen biraz gaz verirsin.

baktın daha da yavaşlamak gerekiyorsa, vitesi boşa alırsın, artık yavaşlamak gerekmediği zaman frenden ayağını çekersin, uygun bir vitese alırsın debriyajdan ayağını yavaşça çekersin ,
sarsılmasını hissedersen biraz gaz verirsin.
hızlı olduğunu hissedersen biraz frene dokunursun.
  • kararsızataletfilozofu  (14.03.17 22:38:44) 
arabanın devir/tork eğrisi vardır. arabadan arabaya değişir. uygun devirdeyseniz sarsmaması lazım. mesela babam dizel arabada 1500 devirde vites yükseltiyor (normali 3000 civarı). üst vitese geçince araba 1000 devirin altında kalıp sarsılıyor haliyle. kafamı kaputa vurasım geliyor yemin ederim.

sarsılacağı noktaya kadar debriyajsız yavaşlamak, sonra daha fazla yavaşlayacaksanız boşa almak veya yavaşladığınız hızda devam edecekseniz 1 alt vitese geçmek benim yöntemim.

ayrıca, bu konuda uzman olmadığımı da belirteyim, araç kullanırken sarf malzemelerinden kaçınmayı pek güvenli bulmuyorum. bu baskı balata araba kullanıldığı sürece harcanacak sonuçta. o yüzden öncelik nasıl alıştıysanız o şekilde güvenli sürüş olmalı yeni öğreniyorsanız. detayları zamanla kavrarsınız zaten. debriyajlı veya debriyajsız yavaşlamak en fazla %10-15 daha erken bitmesine sebep olur balatanın.
  • icim urperiyor  (15.03.17 00:14:22) 
Okuduğumu yanlış mı yorumluyorum anlamıyorum ama yavaşlarken debriyajı kullanmak son derece gereksiz değil mi, yani ben debriyajı tamamen durmayacaksam eğer frenleme yaparken hiç kullanmıyorum, doğrusunun da bu olduğunu düşünüyorum ama bilemedim şimdi. Yavaşlarken debriyajı kullanmak çok gereksiz gibi sanki.


  • angelus  (15.03.17 00:22:34) 
@angelus devir çok düşse bile debriyaja basmaz mısın? yani 4. viteste giderken çok ilerde duracaksan hemen boşa mı alırsın mesela?

diyelim ki 5. viteste giderken hiç debriyaj yapmadan ve boşa almadan sadece durmaya yakın debriyaja basarak durabilir miyiz?
  • forlife  (15.03.17 00:45:47) 
[]

firefox sıkıntı büyük

hizliresim.com

firefox resimde görüldüğü şekilde açılıyor. üstelik bilgisayarı yeni açtığımda bu sorun başladı. yani bir şeyleri kurcalamadım. güncelleme yaptı galiba. firefox'u kaldırıp tekrar kurdum ama düzelmedi. ne yapmalıyım?


 
sorun ne ben anlamadım. açıklar mısın detaylı.


  • illegalstar  (09.03.17 00:36:59) 
tamamen sıfırlayıp düzelttim gerçi ama sorun şu şekildeydi: resimde görebiliyor musunuz bilmiyorum ama firefox'u açtığımda küçüçük bir kutuda açılıyordu. resimdeki gibi. diğer yerler gri kalıyor.


  • forlife  (09.03.17 15:05:19) 
[]

wordpress teknik bilgisi olanlar veya yazılımcılar

merhaba, bir sorum olacaktı. wordpress siteme w3 total cache'i kurup kısa bir süre sonra sadece eklentilerden silerek kaldırdım. ardından super cache'i kurup onu da aynı şekilde sadece eklentilerden silerek kaldırdım. biraz araştırma yaptığımda bu eklentileri kaldırmanın meşakketli olduğunu ayrıntıları olduğunu gördüm. sitemde herhangi bir soruna yol açmadı gözlemlediğim kadarıyla ama ileride yol açar mı? gereksiz ağırlık vs yapar mı? eğer öyleyse öncesinde siteyi yedeklemiştim. tekrar o yedeği kurayım.




 
Herhangi bir soruna yol açmaz.


  • mrmlq  (30.01.17 11:46:04) 
sağol cevabın için.


  • forlife  (30.01.17 11:57:02) 
[]

internet sitesinde basit tasarım değişikliği için gerekli kod bilgisi

bir wordpress sitesi kurdum. hoşuma giden sade bir tema yükledim ama bu temada basit bir iki değişiklik yapmak istiyorum. mesela üstte bir menü var ve bu menün üstündeki kategorilere gelindiğinde içerisindeki yazılar görülüyor. yalnız alt başlıklar dikey bir şekilde sıralanıyor. ben yatay bir şekilde ve her yazının kendine ait bir resminin de görünmesini istiyorum örneğin. veya ilk giriş sayfasında tablo şeklinde yazılara giden resimlerin olmasını istiyorum vs. gibi

hiç kod bilgim yok bugün sadece online bir kurs üzerinden temel html, css işte renkler, yazı stili değiştirme gibi işlemleri öğrendim. kod bilgisi ile böylesi değişiklikler yapabilmek kendi başıma öğrenmek çok mu güç? veya direkt sonuca gidebileceğim bir yöntem var mı? yani belki temel bilgileri öğrenmeden direkt yapmak istediğim değişiklikleri öğrenmek mümkün mü gibi.


 
ben çok iyi değilim ama az buçuk bişey biliyorum, önce sorularına cevap veriyim.

kendi başına öğrenebilirsin css ile ilgili binlerce tutorial var.

hiç css'e girmeden direkt sonuca da girebilirsin evet. burada ihtiyacın olan şey anahtar kelime olacak. ne yapmak istediğini aratıp kendinde deneyeceksin. böyle böyle yürüyebilirsin. bu hiç css öğrenmeden yapılabilecek bişey.

sayfanın ekran görüntüsünü atarsan kod içinde bakabilirim. belki de bilmediğinden karışık anlatmışsın bi hizalama sorunu var sanırım bakarız yapabilecek miyiz :D
  • freetakilir  (26.01.17 03:24:43) 
@freetakilir yok aslında tamamen tasarım değişikliği ile ilgili bir konu. aslında yapmak istediğim türden menü bir sitede de mevcut. şimdi kendi sitemle o sitenin kaynak kodlarına baktım biraz :) acelesi yok aslında çünkü benim site yeni ve içerik pek bir şey yok henüz. kodlama öğrenerek o seviyeye gelir miyim merak ettim çünkü derya denizmiş bu kodlama işi :)


  • forlife  (26.01.17 03:44:20) 
templated.co
bu sitedeki basit temaları düzenleyerek kendini geliştirebilirsin. ben bu sitenin temalarıyla başlamıştım bu işe. bir rengi bile değiştirince mutlu oluyordum. ne güzel günlerdi :(

  • nugre tias  (26.01.17 04:02:55) 
@nugre hocam yanlış mı anladım bilmiyorum ama bu sitede sadece temalar var. ben zaten kendi sitem için bir temayı düzenledim. o konuda sıkıntım yok. belli başlı kodları değiştirirek temadaki tasarım değişikliği yapmak istiyorum. şu an khan academy isimli bir siteden html,css temel kodlamaları çalışıyorum. sizin verdiğiniz sitede wordpress temaları var sadece.


  • forlife  (26.01.17 04:10:24) 
başlığın yanında postun görseli gözüksün istiyorsan cssden fazlasına ihtiyacın var,
wordpress php tabanlı bir sistem, biraz php ögrenip sonra wordpress in php kod parçalarıyla kolayca halledersin.

  • luchetti  (26.01.17 05:39:29) 
[]

Nasıl okuma yapıyorsunuz?

okuduğunuz kitaplar aklınızda kalıyor mu? kitap okurken not alma vs gibi taktikleriniz neler? kendi düşünceleriniz ile kitaba yaklaşıyor musunuz? bilginiz olmayan bir konuda kitap okuduğunuzda o kitap dışında nasıl özgün düşünce geliştiriyorsunuz?

edit: örneğin 'kant gezmeyi pek seven biri değildir, düşünceleri ile ... etkilemiştir, eserinde x konusunda çelişkili düşünceleri vardır' diye bir yazı yazabilmek için kant hakkında iş sadece çok kitap okumakta mı biter?


 
not almazsam aklimda kalmiyor. hep yazar ne dusunmus diye okurum kitabi.


  • eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum  (21.01.17 04:36:32) 
@eksi notları kitabı daha sonra eline aldığında önemli yerleri hatırlamak amacıyla mı alırsın?


  • forlife  (21.01.17 04:38:28) 
olay örgüleri ve bazı hoş cümleler aklımda kalıyor. bide tat tabii ki. onun dışında şeyleri unutuyorum. mesela şu an lise hayatımda okuduğum ince memedin tadını çok iyi alıyorum. aklımda harika kalmış.

bu aralar telefondan okuduğumdan programın not alma özelliği oluyor onla şeediyorum.

e yani senin tek düşüncen o okuduğun şey olmuyor onun hakkında daha önceden de bir şey düşünmüş olabiliyorsun haliyle bişeyi okurken düşüncene uymuyorsa eleştiriyorsun. uyuyorsa da harika bi duygu yaşıyorsun (tam düşündüğünüzü anlatan biraz tespitçi, betimlemeli kitaplar bu yüzden harikadır mesela kitap değil ama "taylanların esmer ve yavşak olması" gibi. bu konu ortaya fırladığında çoğunlukta aynı his belirdiğinden bu olay büyüyüp gitti. ekşişeylere falan konu olmuştu heralde.) işte bu "ayyynen öyle" hissi olmadığında eleştiriyorsun.

şimdilik böyle düşündüm sonra düşüncem değişebilir çok emin değilim kendimden :D
  • freetakilir  (21.01.17 04:45:32) 
ben romanlarda falan da not alirim. biz lisede olay orgusu karakterler falan bunlari hep cizelgeye yazardik. bakinca hep hatirliyorsun. diger kitaplarda ise dedigin gibi onemli gordugum yerleri hatirlamak amaciyla not alirim.


  • eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum  (21.01.17 04:47:22) 
romanlar için konuşursam, genellikle unutmuyorum. büyük kısmını unuttuklarım daha çok angarya olarak okuduğum romanlar oluyor.

yorum içeren kitaplarda durum farklı -tarihten edebiyat tarihine, felsefeden sosyolojiye kadar- bilgi-yorum sentezi sunan kitaplardan okunanları akılda uzun süre kayıpsız olarak tutmak imkânsız bence. bunlarda ben, "bunu unutmamam lazım" dediğim kısımları dönüp tekrar hatırlayabilmek için işaretliyorum, sayfa kenarına birkaç kelimelik açıklamalar yazıyorum.

kitapta kafama yatmayan bir şey olunca da ilgili yere itirazımı soru/yorum olarak yazıyorum.
  • inpinkwefloyd  (21.01.17 04:51:01) 
üzerinde çok düşünerek okuduğum, altını çizdiğim şeylerin olduğu kitaplar bile aklımda kalmıyor. not aldıklarımın bazı kısımları kalıyor.

en çok aklımda kalanlar birkaç kez okuduklarım veya liseden, üniversiteden kalma, işlenmiş ve üzerine sınav, inceleme vs yapılmış olanlar.

not alırken bazen olayları, kavramları vs birbirine bağlamak için başka sayfaların numaralarını yazarım. fizik kitapları çalıştığım zamanlardan kalma bir alışkanlık olup romandan belge niteliklisine kitaplarda yaptığım bir şey.

onun dışında yıldızlar koyarım. bir, iki veya üç yıldız. BAK yazarım, SOR yazarım. bazen kitap sayfasını kompozisyon kağıdı gibi kullanır okuduğumun bana düşündürdüğü zıtlaştığım ya da sorguladığım her şeyi oraya döşenirim. notumla notumun malzemesi olan içerik aynı yerde olunca o not daha az "yalan" oluyor. geri dönülüp bakıldığında kitap tam teçhizatlı kavram haritası gibi olabiliyor. gerçi bu kadar abartılısını eskiden çok yapıyordum.

ama bende bir kalem eşiği vardır, önce okuduğum şey onu geçerek kalkıp kalem almamı tetikleyecek.

kendi düşüncelerim olmadan kitaba yaklaşabileceğimi sanmıyorum. beynim tabula rasa değil, öyle bir şey bence fiziksel olarak mümkün değil. ama bunun ne kadar farkında olursam, hani mağarada olan ama bunu bilen insan gibisinden, algılarımı o kadar iyi kontrol edebilirim en azından. düşünce bazen tohum gibi hatta kimyada kristalleşmeyi anlatan "lattice structure"daki toz parçası gibi. üzerine asılarak bina olan, birbirine relatif itme ve çekme kuvvetleriyle konuşlanan diğer eşit veya alt düşünceler bazen ancak beraber ele alındıklarında bir bütün ifade edebildiği gibi kendini dışlayan bir noktaya da varabiliyor. bu son durum zaten kitapta çok ilerlemeden kendini belli ettiğinden dönüp de her şeyi baştan yeni bir perspektiften algılamaya gerek kalmıyor. özellikle bir varsyaımım varsa ve onun zıddı durumla beraber olasılıkları 1 eden bir mantık söz konusuysa ben varsayımımı yaparken adım adım, zıddınında farkında olmak zorunda kalıyorum zaten. dolayısıyla o toz parçasına zıt yerde ve zıt yönde başka bir düşünce kristali de oluşmaya başlıyor. valla neden böyle benzetmeler yaptım bilmiyorum, aklıma şu an bunlar geldi, biraz da garip oldu farkındayım ancak sorunuza net bir cevap verebileceğimizi varsayabiliyorsak o zaman ancak bu kadar net bir benzetmenin yapılabileceği durumlardan bahsedebilirim sanırım. bazen zıtlıklar değil aykırılıklar söz konusu olup kafada birbirine bağımlı veya bağımsız pek çok kavram kümesine yer vermek zorunda olduğumda böylesine basit bir sebep-sonuç-sebep ilişkisi kuramam sanırım.

bilgim olmayan bir konuda kitap okurken özgün düşünce üretmeye başlayabildiğim nokta kitap içeriğindeki tutarlılığın bozulmaya başladığını veya teklediğini düşündüğüm durumlarda görünür oluyor. elimde çıkarsama yapmaya yetecek kadar temel malzemeyi kitap sağladığında o tutarlılığı izleyebilir hale gelebiliyorum. "x'tir." dendiğinde "x değil" durumlar ve x'in aykırı evrenler oluşturduğu ve bunun yarattığı bağdaşmazlık-yanlış kategorilendirme duygusu ise ikinci bir önermeyi görüp de tutarlılığa bakmadan da hani başta "heuristic" denebilecek şekilde duyumsayabileceğim bir geçersizlik anlatıyor veya bu ihtimale işaret ediyor.

ya aslında ben genel düşünüş biçimlerimizi biraz karmaşık bir şekilde izah etmiş oldum. sanıyorum ki belli bir bilinçle kitap okumaya çalıştığımız zamanlar bunları otomatik denecek bir doğallıkla yapıyoruz. bilinç ve otomatiklik birbiriyle çelişir gibi dursa da kastettiğim durumda çelimiyor. çünkü elmanın yere on farklı serbest düşüş yapma şekli yok. farklı şekillerde düşünebiliriz ama eleme yapmamız, genellemelerimiz, tümdengelim ve tümevarımlarımız... düşünüş şekilleri belli yani, güneşin altında keşfedilmemiş yeni bir düşünüş tipi olması için sanırım yeni bir algı tipinin de biyolojik olarak gelişip beyinde veya zarında kendine göre bir korteks falan yaratması gerekir. yalan yanlış biyoloji terimleri kullanmayayım da ifade sorunu yaşıyorum şu an, ondan böylle yazdım.
  • godoşu beklerken  (21.01.17 05:01:43 ~ 05:06:52) 
Kantın kitaplarını, bir de kant gibi adamlar hakkında yazanlara bakarım ve kesinlikle not alırım.

Genelde metroda falan okudugum, yolda okudugum kitabi ozumseyemiyorum. Eve dondugumde tekrar okuyorum. Cunku not almamis oluyorum. Yazmadigim seyi unuturum, ama bir alan hakkinda cok okuma yaptiysam bir sure sonra pekisir. Ornegin, kent calisiyorum su sira. Literature hakim oldukca unutmamaya basliyorum kim ne demis, biraz daha hakimiyet artiyor. Ama bu da yine okurken not almakla baglantili. Notlara geri donmesem de hatirliyorum.
  • mrsmoon  (21.01.17 08:57:48) 
Yazarına -ve kitabına- göre değişiyor not alma durumum. Atıyorum Murakami, Alper Canıgüz, Trevanian vb. yazarları okuyorsam almıyorum. Pessoa, Proust, Joyce, Oğuz Atay vb. yazarları okuyorsam not almama, cümlelerin altını çizmeme gibi bir seçeneğim yok. Yetkim dahilinde değil. Hayatımdaki en müthiş emrivaki.

Bilgim olmayan konuda kitap okumuyorum. Kitabı okumadan önce ön araştırmalarım sayesinde bilgi ediniyorum. Bu zamana kadar aldığım hiçbir kitabı "aa şuna da güzel diyorlar, alayım." diyerek almadım. İnanılmaz seçiciyim.

Ben görüneni okuyup, onu anlamaya çalışıp, görünmeyenle ilgileniyorum genelde. Yazar ne düşünmüş değil de, ona bunu ne/neler düşündürmüş gibi.
  • papillon7  (21.01.17 11:29:18) 
romanda, şiirde çok etkileyici bir cümle olmadıkça not almam.

belirli bir konuda bilgi vermek amacıyla yazılmış bir kitapta, denemede vs. ise not almaya başladım. çünkü şunu fark ettim, okuduğun kitabın yarısı kalıyor aklında. not tutarak bu oranı arttırabiliyorsun. gerekirse sonradan dönüp tekrar bakıyorsun.
  • antikadimag  (21.01.17 11:55:59 ~ 11:56:17) 
Romanlarda papillon gibi davranıyorum. Kimi romanlar bana hiçbir şey ifade etmezken kimileri de bütünüyle kavrayıp sarabiliyor. Her iki durumda da internete girip kitap hakkındaki düşüncelerimden farklı olan düşünceleri, bilgileri yerli, yabancı sitelerde okumaya özen gösteriyorum.
düşünce akışına sahip kitaplarda da mutlaka yazarın düşünce tarzını algılayıp onu izlemeye çalışıyorum. not almak istediğim durumlarda kitap sayfasının fotoğrafını çektikten sonra hakkında bir word dosyası açıp kendi notlarımı alıyorum.

  • gkct  (21.01.17 12:03:35) 
Sayfaların kenarına ya da kitap felsefi türden bir şey ise ayrı bir not defterine açıklamalı not tutuyorum. Kitap bana o an konuya örnek olarak neyi hatırlatırsa o şekilde not tutuyorum. Örneğin korku ve titremeyi okuyorum diyelim, aklıma arthur koestlerin bir kitabı geldi ya da dreyerin bir filmi geldi o an, onu o sayfaya not ediyorum. Kendi kafamda bir şeyler oluştuysa onu da aynı şekilde not ediyorum

Bilmediğim karmaşık kitaplara hemen girmiyorum. Kademeli olarak daha basitlerden başlayıp ön bilgi ediniyorum
  • lesmiserables  (21.01.17 13:58:39 ~ 14:00:43) 
Okurken not alamam.
Okuduğum bir şeyi de kısa sürede unuturum.
Sadece sonucu hatırlarım, "beğendim" ya da "beğenmedim".
Kitapçıda gezerken "bak bunu oku çok güzel" dediğimde kitapla ilgili bir soru soruyor karşı taraf ve kalıyorum öyle çünkü tamamen gitmiş bazı kısımlar var aklımda o da anlatmak için yeterli değil ama çok güzel bunu biliyorum.
Böyle sıkıntılı oluyor işte.

Bir kitabı yıllar önce okuduğumu kitabı bitirince hatırladım mesela hangisiydi hatırlamıyorum şu an ama okurken hep bi tanıdıklık vardı, okudukça hatırlıyordum, bitirince de daha önce okuduğuma emin oldum.

Gerçek bilgilere dayanan bir kitapsa o konular üzerinde araştırmalar yaparak daha kalıcı olmasını sağlayabiliyorum sadece.
  • mutekebbir  (21.01.17 14:06:26) 
arkadaşlar yazdıklarınızı tek tek dikkatle okudum. öncelikle ayrıntılı cevaplarınız için teşekkür ediyorum. bu konuda eksik olduğumu geç farkettim ama zararın neresinden dönsek kar. ülkemizde nasıl araştırma yapılır, öğrenme süreci nasıldır, kitap nasıl okunur gibi temel noktalarda maalesef eğitim hayatında bir bilgi ile karşılaşmıyoruz. temeli olmayan bir bina yapmaya çalışmışım. şimdi kendim için bir blog sitesi oluşturayım derken onca kitaptan doğru düzgün bir şey çıkaramıyorum. yazamıyorum. tıpkı senin gibi @mutekebbir. ne kadar kitap hoşuma giderse gitsin ondan bir kısmı alıp çıkarmayı, onu özetlemeyi kitabın bütünlüğüne ters, kitabın ruhuna aykırı diye mi düşünüyordum da bir kısım yerlerin altını çizmiyordum yoksa kitabı kendimden ayrı soyut bir parça olarak değerlendirdiğimden mi ona eleştirel bir düşünce ile yaklaşmıyordum bilemiyorum. yani belki de kitaba karşı tarafsız kalmayı içgüdüsel olarak öğrenmiştim. bir tür muhafazakar bir düşünce. ama geriye koca bir 0 bırakıyormuş. tekrardan teşekkürler.


  • forlife  (22.01.17 01:45:59) 
[]

istock fotoğrafları telif hakkı/ blog için ücretsiz fotoğraf

çok bilgisiz olduğum bir alan. blog sitesi için telif hakkı sorunu olmayan fotoğraf arıyorum. istock fotoğraflarında zaten adamlar istock yazılarını basmışlar her yanına fotoğrafın. para vermeden bu şekilde kullanılabiliyor mu? nedir durum?

edit: sitelerinde web sitesi kullanımı standart lisansa tabii o da ücretsiz diyor ama bilemedim, emin olmak istedim.


 
değişiyor.

para kazanmıyorsanız oradaki fotoyu creditleyerek kullanabilirsiniz. sitede reklam varsa kazanca ve lisans değişimini gerektiren bir konu.

her sitede ayrı bu, kimisi para kazanmayan, reklamsız siteye credite gerek yok, watermarklı photoda der. kimisi para kazanmayan sitede photo kullanabilirsin ama credit ver der.

para kazanıyorsan ben daha ücretsiz veren yer bilmiyorum. ama aylık abonelikler ucuza geliyor.
  • kurnaz  (10.01.17 01:59:02) 
@kurnaz para kazanmıyorum yalnız google reklamlarını siteye yerleştirirsem ilerde sıkıntı olur belki. basit bir blog sitesi olacak. sıkıntı olacağını düşünmüyorum ama ahlaki olarak bedava verilen şeyi kullanmak istiyorum bu durumda emin olamadım istock'u kullanmaya.


  • forlife  (10.01.17 02:02:50) 
yani dediğim gibi aldığın kaynağa bağlı. %99 credit gerek, ama sitede reklam varsa satın alman filan gerekebilir.

ya google reklamı filan alma zaten ufak steye 5 kuruş kazandırmaz.
  • kurnaz  (10.01.17 02:14:59) 
[]

turhost'u önerir misiniz?

wordpress hosting için uygun fiyatı burada buldum. almak üzereyim. hizmeti nasıldır?

godaddy'e ısınamadım.


 
bu ay 1 yıl doldu, hostingi yeniledim 1 sene daha. kurumsal maili de oradan aldık. çok büyük bir sorun yaşamadık zaten, olan durumlarda da destek taleplerimize falan hızlıca dönüş yaptılar. şimdilik memnunuz.


  • nrmnm  (27.12.16 17:16:50) 
[]

mağaza alarmları her geçişimde ötüyor

hangi dükkana girsem son 1 aydır alarmlarla karşılanıp alarmlarla uğurlanıyorum. bu güne dek hiçbir görevli de bir şey demedi ama can sıkıcı bir durum. eskiden yurtdışından aldığım bir ceket gibi bir şeyin üzerindeki şeyin çalmaya sebebiyet verdiğini anlayıp çıkarmıştım ama şimdi ilk ötme olayının başlangıcı ile ne yeni bir kıyafet aldım ne bir şey. neyin ötmeye sebebiyet verebileceğini çözemiyorum. sebep ne olabilir?




 
aynı durumdaydım sonradan fark ettim. cüzdanmış. içine bişe koymuşlar, çıkardım da rahatladım.


  • amuzende  (15.12.16 17:27:45) 
@amuzende cüzdan yıllardır yanımda. acaba bu alarmların da bi yazılım güncellemesi vs oluyor da hassasiyetleri değişip eskiden ötmedikleri şeye öter hale mi geliyorlar anlamadım ki.


  • forlife  (15.12.16 17:29:50) 
çantanda yada cüzdanında hologram gibi ince bir sensör olma ihtimali var, her üründe öyle dana gibi ikaz aleti olmuyor kimisi ince şerit şeklinde oluyor ve scanner gibi bir şeyin üzerinde deaktif ediliyor.

tek tek deneyip o ürün ne imiş bulmalısın.
  • basond  (15.12.16 17:30:13) 
decathlon'dan falan bir şey aldıysan onların etiketlerinin kendisi güvenlik. öyle bir şey denk gelmiş olabilir.


  • argent dawn  (15.12.16 18:34:52) 
Makyaj malzemesi ve kitapta çok başıma geliyor.


  • manuel mandalina  (15.12.16 18:45:59) 
zara'dan aldğım bir pantolonda yıkama önerileri, kumaş içeriği vs yazılı uzunca 2-3 etiket var içinde. onlardan şüphelendim şimdi.

@denizgonen öyleyse halimiz fena.
  • forlife  (15.12.16 19:04:50) 
Eğer etiket hologramlar değilse... kredi kartları banka kartları üstüste gelirse yine öter. Kartları birbirine değdirmeden geçin sorun yaşamazsınız.


  • iddaaci  (15.12.16 19:32:59) 
@iddacı kartlar üst üste. sebebin bu olma ihtimali yüksektir öyleyse.


  • forlife  (15.12.16 19:35:34 ~ 19:35:51) 
[]

düşük hızda aracın gaz vermeden hızlanması

düz vites araçta henüz bir iki aylık tecrübe sahibiyim. pek sıkıntı yaşamıyorum zaten ama merak ettiğim bir şey oldu bugün. 2. viteste gideren -araç dizel bu arada- hızım epey düşük -ki 2. viteste normaldir :)- yani ayağımı gazdan çekmiştim trafik durumuna göre ama araç kendini ileriye atmaya başladı. arabayı yeni çalıştırmıştım onu da söyleyeyim. benim düşüncem motor soğuk olduğundan araç gaz istedi diye bi senaryo uydurdum ama tecrübesizim bilemiyorum. neyse aracı neredeyse debriyaja basarak dizginleyebildim. niye böyle oldu ki acaba?




 
Devir düştü ise yani araç gerekli gazı almadan düz bir yolda düşük devire gelip durma noktasına gelirse tam bu dediğin hareketi yapar.


  • gozu acik sevisen yahudi  (03.12.16 23:14:05) 
Beyinle falan alakasi yok diye biliyorum, bahsettiginiz sey turbo basincinin dusuk devirde araca ittirme kuvveti uygulamasi. Ayni sekilde duz yolda 1.viteste gaz vermeden de araci hareket ettirebilirsiniz, cevap turbo olacak.


  • hailtothethief  (03.12.16 23:46:55) 
Bu arada sikintili bir durum yok aracinizda, ittirmeseydi sikinti vardi onu da ekleyeyim dedim.


  • hailtothethief  (03.12.16 23:47:51) 
işte bu yüzden sıkışık trafikte yarım debriyaj kullanılır (her zaman değil, yoksa baskı balatayı kısa sürede yersin) Araç stop etmeye meylettiğinde debriyaja stop etmeyi engelleyecek kadar, trafik duracaksa sonuna kadar basarsın. Trafik hemen açılırsa debriyajı yedire yedire bırakırsın.

araç 2. viteste rölanti devrinde atıyorum 20km/s yapmak istiyorsa ve sen bu süratin daha da altına düşersen ya vites düşüreceksin ya da yarım debriyaj yapacaksın, yoksa araç stop etmesin diye kendisini rölantide tutmaya çalışır. Düz yolsa tutabilir, yokuşsa stop eder.
  • kimlanbu  (04.12.16 02:03:42 ~ 02:07:44) 
[]

site tasarım programları ve wordpress

wysiwyg web builder güzel bir program ama ücretli. bunun gibi ücretsiz güzel program önerileriniz var mı?

wordpress'e ısınamadım bir türlü ama yine de wordpress ile site kurma ihtimalim de yüksek görünüyor. daha yazıların birikmesi için zamana ihtiyacım var. bu süreçte host, domain almadan bir wordpress temasını indirip bilgisayar üzerinden editlemenin nasıl yapılacağını bulamadım. illa wordpress üzerinden bir site açarak mı bu işi yapabilirim? temayı bilgisayara indirip bilgisayarda düzenleyemez miyim? genelde gösterilen hep alınan site üzerinden yönetici ayarlarından tema seçip düzenlemek şeklinde.


 
wordpress çok kullanışlıdır, basittir ve eklentiler ile güvenli hale getirebilirsin. bilgisayara indirmene gerek yok ki zaten temayı, neden illa bilgisayara indirmek istiyorsun? tarayıcıdaki panel üzerinden her türlü değişikliği yapabilirsin ücretsiz temalarda. onun dışında ftp'deki tema dosyalarında değişiklik yapabilirsin. mesela temanın bir kısmı 300x300 jpg formatında kırmızıdır. sen aynı özelliklerde mavi bir jpg yapıp ftp'ye yüklesen tema mavi olur.


  • kemence  (03.12.16 23:02:24 ~ 23:04:40) 
@kemence henüz wordpress üyeliği veya host, domain almadım. dediğim gibi yazılar biriksin öyle siteyi yayına sokacağım. bu süreçte site editleme konusunda uğraşmak istiyorum. host veya üyelik olmadan nasıl tarayıcı üstünden değişiklik yapıp kaydedebileceğim temayı? o yüzden bilgisayara indirip oynayayım dedim.


  • forlife  (03.12.16 23:05:00) 
hee anladım. onu yapabilir misin bir bilgim yok.


  • kemence  (03.12.16 23:51:42) 
localhost'a wordpress kurulumu şeklinde ararsan istediğine ulaşabilirsin.


  • kahoan  (04.12.16 00:39:28) 
[]

kod bilgisi olmadan internet sitesi kurmak

wix diye bir site var. tasarımları güzel. bu sitede domain ücretleri yüksek olduğundan başka bir siteden domaini hostingi vs alıp kurayım diye düşündüm. en altta bu site wix tarafından kurulmuştur diye bir yazı görünecek çok mesele değil ama görüşlerinizi de merak ettim.

genelde insanlar wordpress kullanıyor. aklın yolu birdir diyerek bu wordpress'i mi öğrensem, galiba kolay zaten. site tasarımı ile de uğraşmak istemediğimden hazır siteler var galiba bunda da.

bir de yıllar önce ihs'den bir site kurmuştumm. wordpress için şöyle bir paketi var: www.ihs.com.tr wordpress'in hosting paketi neden farklı oluyor normal siteden?

bir de wordpress'i öğrenmem için iyi bir kaynak tavsiyesi verirseniz sevinirim.

 
Squarespace var bir de, ona bak derim.


  • fortisvita  (01.12.16 23:09:30) 
host paketi pazarlama stratejisi. hazır kurup verecek onu alınca, diğerinde kendiniz kuracaksınız. ki birçok firmanın panelinde çoğu scripti tek tıkla kuran bir sistem olur. php hosting alın yeter.


  • prodeq  (01.12.16 23:55:15) 
@prodeq php hosting daha pahalı yalnız.


  • forlife  (02.12.16 00:00:59) 
derli toplu bilgi olması bakımından kitap öneririm.
www.kitapyurdu.com&filter_name=wordpress

php hosting, wordpress hosting paketi gibi şeylere girmene gerek yok, kafa karışıklığı yaratır, herhangi bir pakete (linux/windows) wordpress kurup çalıştırabilirsin. sanıyorum ki daha da uyguna gelir bu şekilde.

video şeklinde kaynak istersende vidobu.com işini görebilir.
  • tamamhosdiyonda  (02.12.16 00:27:07) 
wix ile çalıştım ben ama sıkıntılı uyarayım.
mesela ios ve android'in bazı sürümlerinde açılmıyor. ben sitenize iphone4'ten girmek istiyorum giremiyorum mesela. boş sayfa çıkıyor.
her yerde wix reklamı çıkmasın istiyorsanız kendi domaininize taşımak için 25tl filan ayda ödüyorsunuz. mail adresi açmak istiyorsanız 15'er lira adres başına kesiyor(yuh). yani 3 mail adresiniz var 45tl her ay oradan yazıyor.
siz wix'ten istediğiniz gibi yapın sonra gidin kodlayıp teslim etsinler. bulamazsanız yazın ben yardımcı olayım.
  • brakgn  (02.12.16 00:27:45) 
wix'in sıkıntılı olduğu şeyler var. benim karşılaştığım iframe, responsive olayları.

wordpress deneyin hocam. zaten uğraştıkça öğrenirsiniz. eğitim materyalleri de mevcut, öğrenmesi de kolay sayılır.
  • qobel  (02.12.16 00:42:23) 
@evet, wix pahalıymış. zamanla wordpress'e ısınırım. teşekkürler arkadaşlar.

@tamamhosdiyonda ayrıca teşekkürler, video eğitim sitesi de güzelmiş. yalnız ücretliymiş :)
  • forlife  (02.12.16 00:46:22 ~ 00:49:10) 
wixi kendi hostinginize taşımak için para vermeniz gerekiyor diye hatırlıyorum,
domain yönlendirme için de para vermek gerekiyor ama daha ucuzdu yanılmıyorsam.

wordpress öğrenin, özgürlüğün tadını çıkarın.
wordpress paketinde de servlar ssd oluyor galiba daha hızlı olması açısından zira wordpress zaman geçtikçe şişen bir sistem.
  • luchetti  (02.12.16 04:37:56) 
[]

sennheiser'ın iki kulaklığı kıyas

sennheiser hd 471 ile yeni çıkan hd 2.30 ikisi de indirime girmiş. ben hd 2.30 modelini aldım ama sonradan baktım ki hd 471 400 küsurdan inmiş ve aralarında sadece 10 lira fark varmış. bu iki model arasında çok fark var mıdır? varsa uğraşıp durayım belki iptal ederim de diğerini alırım. gerçi bu iki modeli de denemiş olan çıkacağını pek sanmıyorum.

edit: kulaklıklar konusunda cahilim. fark var mıdır diye sormuş olmak bunu gösteriyordur zaten.

ürünler: en-us.sennheiser.com

en-us.sennheiser.com

 
hocam böyle fiyatları yakın kulaklıklarda teknik detaylar ses kalitesi konusunda pek detay vermiyor. en iyi ölçüm dinleyerek karar vermek tabii ki. ama belirgin fark birisinin on-ear, diğerinin closed back kulaklık olması. hd 471 (closed back) daha iyi ses izolasyonu sağlar, dışarı daha az ses verir. dış mekanda kullanacak olsaydım tercihim hd 471 olurdu.


  • sporty  (26.11.16 00:40:54) 
hocam aslında hd 471'te sağlam indirim olmuş sonradan farkettim 400 küsurmuş fiyatı 240'lara düşmüştü. o yüzden şüphelendim ama artık hayırlısı olsun zaten benim açımdan diyeyim :) sağol mesajın için.


  • forlife  (26.11.16 02:49:41 ~ 02:49:47) 
[]

şu senaryoda vites nasıl değiştirilmeli?

2. Viteste giderken devir yükselip 3. Vitese geçeceklen biraz daha ileride trafiğin tıkandığını gördü şoför. Vitesi geçerken gaz verecek mesafe yoktu ilerideki araçla ama biraz mesafe de vardı. Vitesi gaz vermeden 3 e attı ilerledi yaklaşınca durdu veya trafik açıldı vs vs. Bu durumda araç bağırırken aynı viteste kalıp yavaşlasak daha erken mesafe var daha çünkühatta araç bağırmaya devam bile ediyor bi kere devir yükselip vites değişmeyince gazdan çeksen de ayağı yine böyle devir sıkıntılı oluyor. Yanş kısaca şoförün tutumu doğru mu? Gaz vermeden vitesi yükseltip o mesafeyi öyle almak?




 
evet 3'e alır gaza basmadan ayağını frenin üstüne koyar devam edersin. biraz daha yavaşlayınca boşa alır yavaşlamaya devam edersin.


  • cekilmis gayfe  (14.11.16 19:36:53) 
2'nci viteste motor bağıracağına, devir 3.000 lerde'de gezse, 3'üncü vitese alır, (durma mesafesini az çok kestirir zaten aracını tanıyan kişi), motoru bağırtmadan daha yavaş bir şekilde, tıkanıklığa geldiğimde durdurmuş olurum. Boşa alsak fren yapılacak. 3'te giderim, az fren yaparım.


  • empty man  (14.11.16 19:47:05) 
Yapılan şey doğru ama durumun kesin bi matematiği yok
2.olarak debriyaja basılırken azcık frene dokunup tekrar ikiye geri dönülebilir.
3.olarak benim yapacağım boşa alıp salarım arabayı frenle dururum tıkanan yerde.(giden araç boşa atılmaz dalgası var tabi insiyatifinize kalmış bu)
  • enter saltman benim  (14.11.16 20:44:50) 
Genel olarak trafik durumunda belirsizlik varsa doğru vitesin ne olduğu da belirsizdir, o zaman ya yüksek viteste gaz vermeden veya boşta giderim (zaten birkaç saniye sürecek). Durum belli olunca da o anki devir durumunun gerektirdiği vitese geçerim. Ben bunları belirsiz durum için yazdım, mesela tam 3'e alacakken yavaşlamam gerektiği ortaya çıkarsa o zaman gazı kesip 2'yle yavaşlarım.


  • mikro patlama  (14.11.16 20:57:57) 
[]

ingilizce gramer

gece çalışınca böyle oluyor demek. kafayı şu cümlelere taktım:

i felt the ground shake. bu cümle i felt it when the ground shook cümlesinin kısaltılmışı mıdır? öyleyse bu bir adverbial clause kısaltması mıdır? ve bu reduction'ın kuralı hangisiydi?


 
Depremi hissettim diyor yani, zemininin sallandığını hissetmiş. Gramerim iyi değildir ama kısaltma değil bana göre.


  • va  (12.11.16 09:30:22) 
bence oradaki shake verb olarak değil de noun olarak kullanılmış. sarsıntı manasında yani.


  • lazpalle  (12.11.16 10:19:03) 
Shake burAda isim olarak kullanilmis. Ground shake yer sarsintisi olarak cevir.
Bu sekilde kullanim coktur ingilizcenin derinlikliklerinde kaybolursan daha cok Boyle ornege denk gelirsin.
It was a nice move by Kobe Bryant.
They pulled the win.

Win ve move burada isim, fiil degil.
  • baldur2  (12.11.16 14:41:46) 
arkadaşlar söz konusu kullanım fiilimsilerde geçiyor.

ayrıca: www.grammaring.com
  • forlife  (12.11.16 15:13:59) 
o da dogru. yerin sarsildigini hissettim anlamina geliyor. fiilimsi degil, shake yerine her fiil kullanilabilir. i saw him go, i heard him sing, i helped him carry his bags, vs..


  • baldur2  (12.11.16 15:23:34) 
Oradaki shake, bare (yalın) infinitive oluyor. Yani infinitive without to. Bu da to'suz infinitive demek. Shake noun değil, verb. Shook fiili de shake fiilinin past simple'ı oluyor. Burada bir anlam farkı var.

I heard your friend sing. (Arkadaşının şarkı söylediğini duydum.)

Bu şöyle açıklanmış. I listened to your friend's song from the beginning to the end. Arkadaşının şarkısını baştan sona dinledim. anlamını vermek için bu yapı kullanılıyor.

Zaten açıklamada da "the infinitive expresses a completed action" yazıyor. Yani duyu organlarınla tamamen tanık olduğun bir şeyden bahsediyorsun.

Yer sarsıntısı örneği de aynı şekilde. Deprem olurken onu hissettim ifadesi kulağa biraz saçma geldiğinden direkt depremi hissettim demeye çalışmış. Ben böyle anladım.
  • dissendium  (12.11.16 22:31:14) 
[]

d vitamini alacağım hangisini almalı?

bu klasik kırıp ekmeğe bandığımız galiba devit denenden mi almalı yoksa solgar'ınki daha mı iyi?




 
devit sağlık bakanlığı, solgar tarım bakanlığı onaylı
d vit özelinde bilmiyorum ama solgar'ın bildiğim tüm ürünleri tarım bakanlığı onaylı

  • la noix  (19.09.16 09:38:17) 
D vitamini epey eksikti benim. devit kullandım iki tüp 15 gün arayla. normal seviyenin üstüne çıktı. bi parça ekmeğin üstüne döküp yiyorsun.


  • teknikekip  (19.09.16 10:20:21) 
[]

sanatsal -sanat konulu- belgeseller, gezi programları vs.

başlık saçma oldu ama demek istediğim örneğin bir ressamın tablosunun anlatıldığı -işte tablodaki sembollerden, hikayesine vs.- veya mesela bir haftalık bir tekne gezintisinin yer aldığı yaşam stili içeren programlar, belgeseller her neyse arıyorum. programın teknik detayı ile eğlence dozu iyi ayarlanmış olması en büyük kriterim.




 
ilk bahsettiğin temada yapılmış, eskiden TRT 2'de gösterilen bir belgesel vardı.
hatta şurada seriye ait bir link de var:

www.ressamlar.gen.tr
  • oxygene  (28.08.16 23:37:45) 
  • silver apple  (29.08.16 02:31:56) 
emre zeytinoğlu'nun programlarına bakabilirsin. gerçi spesifik olarak resim üzerine değil ama..


  • nax  (29.08.16 12:08:45) 
@nax sadece resimden bahsetmiyorum zaten. hatta gelen linklerle birlikte özellikle yaşam stili içeren -mesela ayhan sicimoğlu'nun programlarının daha çok bbc formatında yani teknik detay içeren haliyle arıyorum, mesela tekne'de koyları dolaşa dolaşa gezen birinin yaşamına bakış gibi-


  • forlife  (29.08.16 13:45:50) 
[]

booking.com'da kredi kartı ile rezervasyon yapma

rezervasyonun kesin olması açısından kredi kartı bilgisi isteniyor. ben oraya bankamatik kartının bilgisini girdim. kartta da satın aldığım hizmet kadar para zaten bulunmuyor. şöyle bir bilgi var:
' Rezervasyonunuzu kredi kartınız ile onayladınız ve garanti altına aldınız.
Otel veya oda koşullarında aksi belirtilmediği sürece, tüm ödemeler konaklamanız sırasında tesiste yapılacaktır.
Varışınızdan önce kredi kartınızdan ön-provizyon çekilebileceğini lütfen unutmayın.'

işte ben konaklama sırasında ödeyeceğim ama önprovizyon çekmeye kalkarlarsa çekemezler. o zaman rezervasyon iptal mi olur?

 
Benim de başıma gelmişti bu. Ben hemen ardından oteli arayıp sormuştum. Kredi kartı yazıyor ama banka kartıyla yapınca da geçerli oldu, kabul ediyor musunuz diye. Adam normalde olmaması lazım aslında ama sorun değil demişti.


  • bossokaklarsensizbensiz  (01.08.16 20:36:11) 
@bossokaklar.. ben güncelleyip bir kredi kartı girdim artık ama banka kartı kabul ediyormuşlarsa iyiymiş.


  • forlife  (01.08.16 20:42:52) 
Aynısı bugün başıma geldi. İçinde yeterli bakiye olmayan sanal kartimla bookingte bi otelden yer ayirdim. On odemesiz ce son gune kadar ücretsiz iptal seçeneği vardı. Muhtemelen bugün para çekmeye kalktilar ve cekemediler. Hemen mail atmislar 24saat içinde kredi kartimi guncellemezsem iptal edeceklermis rezervasyonu. İşte haberim olmadan para çekmeye kalkmasinlar diye kullandim ben o sanal karti.


  • melengich  (01.08.16 20:48:24) 
[]

sahili açısından antalya'nın hangi bölgesini tercih edersiniz?

hangi ilçe en ideali?




 
antalya'yı merkez kabul ettiğinde, sol taraf yani Alanya tarafı genelde kumlu ama denizi kötü; sağ taraf yani kemer - adrasan tarafı genelde taş çakıl ama denizi iyi şeklinde bir değerlendirmem var benim.

adrasan sahili süper.
Kemer sahilleri genelde taşlık ama su çok güzel.
Çok sığ olsun kumlu olsun dersen sol tarafta Side - Evrenseki sahili güzel.

Nerede kalacağına, nasıl bir sahil istediğine bağlı...
  • minyatur dev  (01.08.16 16:01:22) 
Antalya sahillerinin tamaminda bulundum. En guzel yerler (bana gore) kalkan-kas arasi ve adrasan. Side titreyengol ve gazipasa da gorece guzel. Ama gazipasa turistik degil bir iki otel anca var. Manavgat alanya yolu uzerinde pek cok buyuk otel var ama ben sahsen tavsiye etmem. Kalkan/kas ve adrasan hem tarihi hem turistik olarak guzel yerler.


  • hailtothethief  (01.08.16 16:07:31) 
çeşitli sebeplerle tek başıma 3 günlük bi deniz tatili yapma amacım var. gece hayatı vs. umurumda değil açıkcası. sahil kriterim de mükemmel olamaz elbette ama işte sürekli dalgalı olmasın deniz girelim çıkalım kuma uzanalım. dediklerinizden kaş ve yakın çevresine bakacağım. alanya tarafı dalgalı kısımları var galiba. hotel tavsiyesi olan varsa -her şey yani aslında 3 öğün yemek dahil olanlar cinsinden :) gerisi beklentim değil- tavsiyelerini de alabilirim.


  • forlife  (01.08.16 16:12:09) 
kaş bence de.. tekne turu safari filan yapıp vakit de geçirirsin, yalnız da olsan sıkılmazsın. otel için de pansiyon filan da bakabilirsin merkezden. booking'den bak bence.


  • kaputt  (01.08.16 16:23:34) 
Çıralı diyorum.


  • inawen  (01.08.16 16:59:36) 
Çıralı +1


  • çakıstes  (01.08.16 17:03:35) 
hailtothethief + 1
bizal dalgalı olması dışında kaputaş enfes bir plaj örneğin.

  • battal gemalmaz  (01.08.16 17:08:13) 
[]

antalya otelleri

kaş'ta bir tatil yapmaya niyetlendim. bu bölgede tavsiye otellerinizi alayım. -internetten de araştırıyorum ama kişisel deneyim veya tavsiyeler daha iyi oluyor- saatlerce denizde yüzeyim, sahilde güneşleneyim klasiği için geldiğimden kriterim güzel sahil, iyi, temiz yemektir. yok aktivite, yok havuz vs. umurumda değil. bir de tek başıma gideceğim ona göre yalnızlığıma yalnızlık katan bir yer olmasa belki iyi olur :)




 
Kaş't belirttiğin tarzda otel yok zaten. Butik otel oda kahvaltı şeklinde. Nur otelde kalmıştık çok güzeldi. Küçükçakıl plajına 2 dk uzaklıkta.


  • intihar etsem de kendime gelsem  (30.07.16 23:49:22) 
[]

the north face /vans ayakkabı

www.maceracumhuriyeti.com

bu sitede indirimim olduğundan bir ayakkabı alacağım. rahatlığı önemli. sizce bu ayakkabı nasıl?

ha bir de şu var: www.maceracumhuriyeti.com

veya başka ayakkabı önerilerinizi de alabilirim.

bir de bu maceracumhuriyeti.com'dan sipariş veren var mı? tavsiye eder misiniz?

 
siteyi bilmiyorum.
ayakkabılardan ise siyah olanı güzelmiş.
diğerine bulaşmam.
  • seyduna6687  (27.07.16 16:08:17) 
Ben bu siteden ayakkabi almistim, sorun cikmadi. Linktekiler rahat ayakkabi degil bana sorarsan. Yani bu model ayakkabilar pek rahat olmuyor. Ya da bana rahat gelmiyor.


  • stavro  (27.07.16 16:10:47) 
@stavro sen ne tarz önerirsin? daha çok sportif ayakkabılar rahat oluyor gibi ama onlar da kesenin ağzını açmak gerek galiba ama yine de önerdiğin link atabileceğin var mı?

şunu günlük kullanımda da giyebilirim galiba: www.maceracumhuriyeti.com
  • forlife  (27.07.16 16:19:58 ~ 16:23:16) 
ilk gönderdiğin siyah güzelmiş.
ama son attığın güzel değil rahat olsa bile tercih etmezdim.

  • kaputt  (27.07.16 16:55:54) 
estetikten ziyade rahatlık daha önplanda benim için şu an.


  • forlife  (27.07.16 22:08:14) 
tipini çok beğenerek vans aldım, severek de giyiyorum ama bir iki saatten sonra rahat değil, çok rahatsız ediyor. rahatlık arıyorsan vans alma.


  • şubatsonrası  (27.07.16 22:30:42) 
www.maceracumhuriyeti.com bu attigin 3. linkteki daha rahattir bana sorarsan. Ama daha pahali tabii. IStersen magazada dene gitme imkanin varsa. www.maceracumhuriyeti.com


  • stavro  (28.07.16 10:14:09) 
@stavro şunun siparişini geçtim www.maceracumhuriyeti.com bakalım artık. ama dediğin gibi sanki bana da o diğer ayakkabı daha rahat edilecek ayakkabaymış gibi geliyor. istanbul'da olmadığımdan mağazalara gidemedim.


  • forlife  (28.07.16 12:52:32) 
dümdüz bir erkek ayakkabısının ne muhabbeti döndü ha
buna benzer zibilyon tane modeli var kinetiks'in 50'şerden 3 tane alırsın
beğenmediğini atarsın :)
  • supermatik  (28.07.16 13:08:55 ~ 13:09:43) 
[]

marmara üni. göztepe kampüsüne ulaşım

arkadaşlar metrobüs kullanmadan avrupa yakasından metro/marmaray veya vapurla göztepe kampüsüne nasıl ulaşabilirim? metro otogardan bineceğim için marmaraya aktarma yapmam daha hızlı görünüyor. ona göre tavsiyeleriniz daha hızlı ulaşım sağlar benim açımdan galiba.




 
marmaraya bin avrupa yakasından, ayrılıkçeşmesinde in, kadıköye git metroyla, rıhtımdan pendik dolmuşlarına bin, minibüs yolundan giden. önünde inersin.


  • interview with the vampire  (03.06.16 08:59:59) 
minibüslerden ziyade belediye otobüsü var mı önünden geçen?


  • forlife  (03.06.16 09:09:06) 
trafiden baktım: 14ŞB otobüsü geçiyor diyor.


  • interview with the vampire  (03.06.16 09:12:16) 
ziverbey'den geçen her otobüs önünden geçer.

sayamayacaım kadar çok otobüs geçiyor.
  • suicides underground  (03.06.16 09:12:49) 
@interview yanlış.

ayrılıkçeşmede in. ardından Nautilus çıkışından çık. ordan kalabalığı takip edince köprü altına doğru yürürler. tam köprü altında, ışıkların ordaki minibüslerin hepsi göztepeye gidiyor.

önce rıhtıma gidersen çok fazla vakit kaybedersin.
  • tchuck  (03.06.16 09:13:21) 
@tchuck o zaman yanlış değil, yeterince pratik değil diyelim :)


  • interview with the vampire  (03.06.16 09:15:53) 
doğru dedin :)))


  • tchuck  (03.06.16 09:16:15) 
[]

vücut geliştirme/ ''kaliteli kilo alma''

kaslı görünmek gibi bir hedefim olmasa da kilo alırken erkek olarak göbekten alacağıma biraz daha fit alayım/irileşeyim -boy da var- istiyorum. yalnız özellikle havaların da güzel olduğu bu dönemde zaten bana saçma gelen dört duvar arasında enerji harcamış olmak için enerji harcamaya isteksizim. basket oynuyorum ama sizce basket oynamak göbekten ve kalçadan kilo almak yerine bu orantılı irileşmeyi sağlar mı? 3 ay boyunca yüzme imkanım yok. o olsaydı iyiydi.tarla yok tarlada çalışsam o da iyiydi. yani spor veya ortaya bir ürün koymak insanı aynı zamanda mutlu da eden şeyler üstelik burada enerji harcamak veya vücudun şekil alması amaçtan araçsallığa iniyor ve bu daha sağlıklı geliyor bana.

genel manada fikir alışverişi yapsak iyi olur.


 
o kadar enerji harcıyoruz da bi işe yarasa keşke konusunda katılıyorum. elinizden gelen işlere ve çevreye bağlı biraz. sezonluk fındığa gidilir, gruplarla trekking (tam sezonu), bi arkadaşa ağır işlerde yardım edilir, sosyal sorumluluk projelerine katılınabilir vb.. onun dışında ip atlama bisiklet güzel.


  • kaichi  (04.05.16 02:36:49) 
Ağırlık kaldıracaksın. Az tekrar çok ağırlık. Kendi kendinle yarışacaksın. Not alacaksın kaldıramadığın ağırlığı kaldırdığını bitiremediğin seti bitirdiğini göreceksin. Isınma önemli.

www.muscleandfitness.com

www.bodybuilding.com
  • ThomasJefferson  (04.05.16 02:47:26 ~ 02:48:02) 
StrongLifts + yüksek kalorili low carb ya da ketojenik diyet.


  • arnold schwarzeneger  (04.05.16 10:18:14) 
[]

hindistan cevizi yağı kullanan var mı?

ne faydasını gördünüz? ne şekilde kullandınız?




 
Saç kremi niyetine saçıma sürdüm. Yumuşacık yaptı.
Traş jeli olarak kullanan var, yemeğe katan var, nemlendirici olarak kullanan var. Ben bir yerlere kaydetmiştim kullanım alanlarını bulursam atarım.

  • jazzabel  (19.04.16 23:02:01) 
gıda olarak tükettiniz mi hiç?


  • forlife  (19.04.16 23:29:14) 
Bol olmadığı, diğer bir ifadeyle pahalı olduğu için malum yer dışında -bilemiyorum belki basura da iyi geliyor diye rivayet de vardır- her tarafa sürülüyor, tereyağının kullanıldığı her yerde kullanılıyor, yemekleri pek leziz yapıyor.


  • candanag  (19.04.16 23:31:20 ~ 23:35:13) 
duştan çıktıktan sonra 6-7 damlasını nemli saçlarıma yedirdim ve saçlarım kolayca taranır oldu. ayrıca kuruttuktan sonra yumuşacık yaptı. onun sayesinde saç kremini hayatımdan çıkardım. gıda olarak ise tüketmedim ama kurabiye vs. gibi tatlı hamur işlerine çok yakışacağını düşünüyorum. sebze yemeklerine de de yakışır sanki.


  • köstebek kurabiye  (19.04.16 23:35:32) 
Kahveye koyuyorum. Uzun koşular öncesi yiyorum.


  • arnold schwarzeneger  (20.04.16 10:28:36) 
Banyodan sonra saçım ıslakken sürüyorum, nemlendirmeye yarıyor.


  • chitosan  (20.04.16 14:39:18) 
saç bakımında düzenli olarak kullanıyorum. saçlarımı yumuşak ve canlı yaptı. hem de gürleştirdi.

dirseklerimi de nemlendirici niyetine sürüyorum, kimyasallardan daha iyi etki gösteriyor diyebilirim.
  • muslugubozukhayrat  (20.04.16 14:42:44) 
[]

organik/kaliteli yemek yeneyecek yerler veritabanı

böyle bir liste oluşturmaya çalışıyorum, istanbul için. ne bileyim mesela tavuklu salatasındaki tavuğu gerçekten organik olan veya masasına nar ekşili sos yerine gerçek nar ekşisi koyacak kadar kaliteli ama farklı diye de hak ettiğinden fazla fiyat koymamış olsun. örnek vereyim ist. da yeşilliklerini kendileri küçük saksılarda yetiştiren bir mekanda salata çeşitleri 14 lira. lüks görünüme vs. ihtiyacım yok salaş yerler de olabilir. sadece aklınıza salata yapan yerler gelmesin çok farklı menüler de olabilir. her türlü farklı/kaliteli öneriye açığım.

hangi semtte olduğu adresi ile birlikte çeşitli önerilerinizi veya önerilerin olduğu bir adresi vs. paylaşırsanız sevinirim.


 
ek biç ye iç diye bir yer vardı taksim-gumussuyu tarafında. hiç gitmedim ama.


  • synesthesia  (04.04.16 17:56:35) 
doğaya dönüş www.vedatmilor.com


  • nıç  (04.04.16 18:13:46) 
Mobildeyim cevapları bu sekilde takip edeyim, kusuruma bakmayın.


  • balik kraker  (04.04.16 19:53:14) 
[]

Tavsiye yemek ve mekan - ist.

Farklı bir şeyler denemek istiyorum. Sağlıklı bir şeyler. Uzun zamandır et yiyorum kırmızı et, balık, tavuk olmasın. Ağır olmamak koşuluyla hamurlu bir şey olabilir. Farklı bir salata olabilir. Butik bir yer olması güzel olur. Evet önerileriniz?




 
beyoğlu klemuri, gayet butik ve şirin bir yer. fiyatları pahalı değil.
alkol kullanacaksanız da kadeh değil şişe tercih edersin.

  • mrtkbl  (30.03.16 16:06:14) 
pizza olabilir, trio pizzeria var taksim'de. vejetaryen pizzaları da var türlü sebzeli peynirli vs.
duran sandviç'te güzel sandviç ve salatalar var. bir çok yerde de şubeleri var.
taksim'de hayvore var. bir süzü sebzeli yemek var. karadeniz yemekleri temel olarak.
fıccın var yine taksim'de. çerkes yemekleri yapıyorlar.
  • dahili meddah  (30.03.16 16:08:56 ~ 16:09:56) 
damario'da pizza
lokanta armut'da risotto ve salmon gravlax

  • try again fail again fail better  (30.03.16 16:15:13) 
vegan yemekleri deneyebilirisin,
listelist.com

  • peggy  (30.03.16 16:18:16) 
açılın gurme geldi.

pizza beşiktaş point hotel in altındaki pialo da yenir.

que tal-şişhane (ispanyol)

hacı abdullah-taksim (osmanlı-türk)

5. kat- cihangir-sıraselviler hellimli salata özellikle. şef döktürmüştü.

daha bir sürü yer var. tavsiye verebileceğim ama bütçenizi bilmiyorum.

bebekte nişantaşında casita var mesela. mantısı on numara.

göktürk-kemerburgaz yolunda kardeşler lokantası var. kuru fasülyesini sabancılar bile tatmıştır.

ya da four seans hotel e falan git. adamlar döktürürler sana. salataysa salata. sebzeyse sebze.

liste uzar gider.
  • mza  (30.03.16 20:18:50) 
[]

ülker sports arena ulaşım

marmaray'dan üsküdar durağında inip otobüs -16m- hattına geçecem. bu hat direkt önünde mi indiriyor? pazar günü sefer aralıkları nasıl?

edit: ha bir de yarınki all star maçına küçük bir çanta ile gitmeyi düşünüyorum. çanta ile girişe müsaade var mıdır maçlara vs giden arkadaşlar?


 
ben de merak ediyorum maslaktan oraya ulaşım nasıl oluyor? bilen bilgilendirsin.


  • the coolest dude  (24.01.16 10:10:30) 
hanımlar/beyler, google'a ülker arena ulaşım yazmak bu kadar mı zor?

www.ulkersportsarena.com

edit: çantaya bir şey demiyorlar normal maçlarda all-star'da da sıkıntı olmaz. bazı manyaklar kalem almayabiliyor ama içeri..
  • nrmnm  (24.01.16 10:14:10 ~ 10:16:01) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.