[]

semazenlerle istanbul özdeşleşmiştir diyebilir miyiz?

komik bir soru belki. ama semazen deyince benim aklıma ilk gelen konya oluyor. az önce istanbul'la ilgili yapılmış bir afişte gördüm semazen de ilginç geldi gözüme.




 
diyemeyiz. ama özellikle muhafazakâr kesim, dinle de bağlantı kurabilmek için böyle zorlama bir özdeşleştirmeye gitmeye çalışıyor.


  • microfiction  (07.12.12 22:17:53) 
benim de aklıma konya geliyor, istanbulla herhangi bir alaka kuramıyorum.


  • Godless  (07.12.12 22:18:14) 
[]

hiç böyle tepik yememiştim lan

bir geri zekalı vardır ve bir gün bir kıza aşık olur. birbirlerini çok sevdiklerini sanır bizim geri zekalı. birlikteyken her şey mükemmeldir de aslında. amma ve lakin oğlan x şehrinde, kız ise y şehrinde yaşamaktadır. -ve aralarındaki mesafe saatte 80 km hızla, 3 saatte bir yarım saat molayla 8 saatte gidilebilecek kadardır...... mizanseni bozuyorum.

şimdi bu üç dört hafta önce yanımdan gitti. gittiği zamandan beri her geçen gün soğuyordu bana karşı, hissediyordum. "benden ötürü mü, senden ötürü mü?" tarzı bir şey sordum birkaç saat önce ve biraz konuşmanın ardından "başka birinden hoşlanıyorum." dedi açık bir şekilde. ondan sonrası sırf caz.. konuşmayı bitirdik, kol boyutunda mesajlar döşenme faslına geçti ben bir iki şey deyince. işte evine döndüğünden beri her gün düzenli olarak ot içiyormuş da, bana bu haliyle dönmek istemiyormuş da.. ama hala konuşmak istermiş de.. filanlar falanlar..

şimdiye kadar tutarlı konuşmaya çalıştım da içimden bir ses "ver olm odunu jack!" diye kükrüyor. ya da ne bileyim en azından "ne kadar ağır sürtük olduğunu şimdi anladım." diye iğneleyici bir şeyler demek istiyorum. hayır, ondan sonra "lan neden böyle demedim, off.." diye çok pişman oluyor insan. bu sefer o sefer olmasın mı? yoksa yine alttan alayım, büyüklük bende mi kalsın? kısa bir yorum yaparsanız sevineceğim.

 
benim hatunu otobüse bindirdim, memlekete gitti. otobüsten iner inmez ben ayrılmak istiyorum dedi. eski erkek arkadaşına gitmiş, o da siktiri çekmiş. biraz ortada dolandı, şimdi bulmuş yine birini.

biz de mutluyduk halbuki.

büyüklük sende kalsın.
  • 1 saat bende 50 dolar  (05.12.12 23:43:45) 
herşeyin bi ilki var tabi.


  • cecilia  (05.12.12 23:44:49) 
sakın hakaret etme edersen oh der zaten adam değilmiş utanıp vicdan yapmasını sağla ok tamam peki falan yap inan bana hakaretten 10 kat iyi sonuç verir


  • nunishuris  (05.12.12 23:44:51) 
istediğini de nasılsa ilerde ne salakmışım boşuna üzülmüşüm diyeceksin içinde kalmasın yardır gitsin.


  • yok öle bişi  (05.12.12 23:45:57) 
ben hatuna şiirler yazarken o başka birisinin sidikli karyolasının yayları üzerinde zıplıyordu, mutluyduk. Büyüklük sende kalsın.


  • beni methetme kardeşim bana para ver  (05.12.12 23:49:02) 
bence hiçbir şey deme. yeniden aynı şehirde bulunma ihtimaliniz var ise ondan dolayı arasını iyi tutmaya çalışıyor olabilir. siktir et hacı, sövsen ne olur, konuşmaya devam etsen ne olur. hiçbir suçun yok ve o kötü bir insan, hepsi bu. bak dalgana, cevap bile verme, yok say.


  • ruhibirbanyo  (05.12.12 23:49:33) 
kız seni görmüş, beğenmemiş, döner dönmez de başkasının kucağına atlamış. siktiret uğraşma değmez, egosunu tatmin etmekten ileri gidemezsin. ama ilişkiyi kesersen ileride o sana dönebilir, bu seferde sen kıçına tekme atıp skoru 1-1e getirebilirsin. şimdilik sadece sabır.


  • eyyorlamam bu gadar  (05.12.12 23:51:35) 
valla beğendiğine eminim diyebilirim rahatlıkla. yok öyle intikamcı, maceracı bir kişiliğim yok ne yazık ki. skor filan tutmam pek.


  • jack of hearts  (05.12.12 23:53:44) 
sürtük deme de, böyle hakaret et ama daha ağır, ben seni böyle bilmezdim x, ama bundan sonra her gün başkasıylaymış deseler bile inanırım neden dersen iftiranın yakışanından korkacaksın falan de. bu arada ne demek istiyorsan de+10000 içindekiler seni yiyeceğine onu yesin.


  • ekaterina  (06.12.12 00:29:38) 
İgnore her. Görmezden gelmek sanki hiç yaşamıyormuş gibi davranmak en güzeli. Hakaret etme. Sen ona hakaret ettiğin zaman aa harbiden lan ben böyle bi kızım mı diyecek...hayır...yine olan sana olacak...sen öküz olacaksın. Çünkü o kız ve o kafa öyle çalışıyor. Hiçbir şey deme. Unut. En güzel ve en büyük rahatlama yöntemi budur.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (06.12.12 01:08:11) 
bak ağzına geleni söyle. yoksa içinde kalır. o içinde kalan şey her gün siker seni haberin olsun. yok şöyle olsaydı böyle olur muydu? bir sürü senaryo yazarsın kafanda.

ara içinden ne geliyosa söyle. hatta ne geliyosa. sonra siktiri çek. kapat telefonu ve numaralarını filan sil.

olum öyle bir kadına ihtiyacın yok. seni üzer o kadın. başka bir işe yaramaz.
  • kambocya diasporasi  (06.12.12 11:03:39) 
şimdi sen yerden göğe kadar haklısın, sürtüklü falan konuşursan haksız duruma düşeceksin. delikanlılığını bozma, görmezden gel, o yakında sana bi şekilde bişeyler sorar/söyler, o zaman edebinle koyarsın lafı.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (06.12.12 12:45:30) 
hep beraber ne kadar güzel saçmalıyorsunuz yahu.. bundan sonra yazacaklarım da ortaya, kişilere/kimseye değil..

cinsiyeti fark etmez, bir ilişkisi varken başka birinden hoşlanmaya başlamış.

hanginizin mantığı; kalbin birinden hoşlanma veya hoşlanmama isteğini kontrol ediyor yüce ve ulu büyükler, abiler ablalar? çıkacaktır aradan şimdi birkaç tane eminim.. ben de onlar "hı-hı. tabi paşam tabi ağam" diyeceğim...

kız başka birinden hoşlanmış.. belki ilk başta tam emin değildi, belki geçici diye düşündü?? sonra kalkıp söylemiş bunu açıkça. üstüne sürtüğü, bilmem hiç bir şeyi hak etmediği, bilmem nesi bilmem nesi kalmamış yani..

e, birlikteyken hoşlanmaya devam etseydi, hiç söylemeseydi, aldatsaydı.. daha güzel olacaktı değil mi? o zaman o güzel ağızlarınızdan hangi inciler dökülecekti acaba? o dökülenler de, konu mankeni kişileri değil o ağızların sahiplerini anlatıyor zaten..

sen de ağzına geleni söyle tabi.. içinde ne varsa dışına da o çıkar.. ama şunu unutma ki, söylediklerinle o kıza bir şey olmaz, sen "sürtük" dedin diye o kız sürtük olmuyor paşam, bu gerçeğin farkına varmak çok zor değil ama bir türlü varılamıyor nedense.. ama sen birlikte olduğun kız seni sevmemeye başlayınca hemen "sürtük" yaftası vuran beş para etmez biri olduğunu göstermiş olursun ancak.. davranışların/konuşmaların ne ise, kendine onları yakıştırıyorsun demektir. kişiliğin o demektir..

seni sevince dünyanın en iyisi, en kalitelisi, en güzeli, ama başkasını sevince yapıştırılmayan yafta yok... aferin size ileri ve gelişmiş görüşlü toplum bireyleri.. sonra niye kadın yok, bu kadınlar nerede, nereden bulurum, bilmem ne bilmem ne...

nasıl zihniyete sahip bir toplumda olduğunuzu görmek için lütfen şu görüntüye bir bütün olarak bakın...

şu rezil zihniyetleri gördükçe; "sussam gönül razı değil, konuşsam gözle sen ne inciler dökülecek ardından" diyorum...

buyursunlar, sıra sizde, dökün içinizdeki incileri..
  • holy diver  (06.12.12 14:59:37) 
e zaten bir aya yakındır varmış başka birisi. beni ipte tutmaya bakıyormuş, sıkıntı o. yoksa düzgün bir şekilde söyleseydi "sen orada, ben burada olmuyor. eskisi gibi hissetmiyorum sana karşı." diye, eyvallahımı çeker ve susardım. nitekim susuyorum şu an da. neyse ya.. uyuyup kalkınca ben de bana böyle davranabildiği için üzülmeme hiç değmeyeceğini anladım. iyi oldu böyle, iyi..


  • jack of hearts  (06.12.12 15:25:47 ~ 15:27:16) 
bak şimdi arkadaşım (ve okuyacak herkes);

durumun ister şurada anlattığından daha iyi olsun, ister binbir katı daha beteri olsun... karşındakinin yaptıkları onun kişilik hanesine yazılır, senin davranışların da senin hanene yazılır..

herkes kendi kişiliğine göre hareket eder.. yani "o da böyle yapmasaydı, o da şöyle olmasaydı" yalanlarının arkasına sığınmasın kimse... yaptığın, söylediğin her şey sensin.. gösterdiğin her davranış seni anlatıyor.. daha detaya bakarsak, yediğin yemek, giydiğin giysi, okuduğun kitap, yaptığın makyaj, seçtiğin saç rengi/modeli, vs vs her şeyin seni anlatıyor işte.. sözlere gerek kalmadan hem de.. sözlerle herkes kendisini istediği gibi yalan dolan anlatabilir, ama bu saydıklarımın hepsini birden yalan dolana ayarlaması mümkün değildir..

senin kız arkadaşının bir aydır başka birinin olması (bu arada "başka birinin olması" başka bir şeydir, "birinden hoşlanıyor olmak" başka bir şeydir) kaldı ki hangisi olursa olsun, kızın davranışları onuna kişilik hanesini gösterir, senin onlara vereceğin tepkiler de senin kişilik haneni gösterir..

diğer yandan, hoş veya etik veya ahlaki veya bilmem ne olmayan davranışları yapan insanlarla ilgili konuşurken, o davranışlarla ilgili konuşmak başka, o davranışlar üzerinden o kişilere hakaret etmek başka bir şey, bu "kocamaaannnn" farkı herkes neyiyle bakıyor da göremiyorum şaşırıyorum..

kız burayı görüp "sürtük" demen üzerine sana dava açabilir, bunu biliyor musun?

insanlara ne kadar kolay ve rahatça ve "basitmiş" gibi hakaret ediyor herkes. aklı sıra kendi düşüncesini söylediğini sanıyor. bir konuda düşünceyi söylemek" ile, "o konuda düşünen kişiye hakaret etme" arasındaki farkı görebilseler belki etmeyecekler.. valla dilimde tüy bitiyor bazı ve bu kadar "basit" şeyleri sürekli yazmaktan..

herkesin, cevaplarında bile başkalarına kolayca söylediği bir çok kelime, kanunalara göre hakarete giriyor ve karşıdakilere hukuki olarak hakkını arama hakkı veriyor.. yarın bir gün (ki ben kesinlikle öyle insanlardanım, yeri gelmişken söyleyeyim, kimse öyle burada bir şeyler sorduk diye, konuşuyoruz diye babasının malı zannedip de ağzına geleni sayamaz, hakaret edemez, terbiyesizlik edemez, anında hukuki hakkımı ararım) o konulara dikkat eden insanlara denk gelip de elinize mahkeme celbi geldiğinde, neticeniz tutuşup, bik bik ağlarsınız buralarda sonra..


yapmayın etmeyin yani.. hakaretli, çirkin kelimelerle konuşmayı bir şey sanıyorsunuz da hiç bir açıdan bir şey değil yani.. kelime dağarcığı yetersiz insanların kurtarıcısı oluyor yahu..

neyse, bayağı uzadı konu kusura bakmayın..
hadi selametle..

****
şunu da ekleyeyim;)

durum ne kadar kötü olursa olsun, bir insan ne yapmış olursa olsun;
kişinin o konuyu ele alış biçimi, yöntemi, yorum yapan kişinin kalitesine göre değişir.. kişiliğini ve kalitesini ortaya çıkarır daha doğrusu.. bu; haklıyı haksız, haksızı da haklı görme durumu değil..

misal kız arkadaşının yaptığı hoş mu olmuş? çok çirkin bir şey yapmış. demek ki kendine yakıştırmış yapmış. yakıştırmasaydı, baştan söylerdi..

diğer yorum olarak; senin ve cevaplardaki diğer sayılanları sayarak da yorum yapabilirdim. e ben de kendime yakışan şekilde yorum yapıyorum işte? benim haddime değil ki başkalarına yok "sürtük" yok, "orospu", yok şudur budur demek.. ki ben o kelimeleri hiç kullanmam bile.. çünkü tamamen başkaları için kullanılan sıfatlar.. ve ben kişilerden çok "durum/olay/davranış" ile ilgilendiğimden, hiç o tür sıfatlara gerek duymuyorum..

ayıp zaten ya, insanlar hakkında öyle konuşulur mu.. bir insan gerçekten fahişe bile olsa, yüzüne de söylenmez, hakkında da dedikodu yapılmaz.. bize böyle öğretmişlerdi büyüklerimiz.. ama şu ortamları gördükçe o büyükler bizim zamanımızdaki diğer nesillere niye öğretmemişler ona takılıyor kafam;))
  • holy diver  (06.12.12 15:39:47 ~ 15:47:18) 
ben nihayetinde isimsiz bir şahsım burada. nick'imin altına sığınıp sağa sola hakaret etme hakkım yok tabii ki. lakin isimsiz birinin, isimsiz eski sevgilisinden bahsediyoruz şu an. üslubumu beğenmediğini açık bir şekilde görüyorum da "dava edilirsin, ağlarsın buralarda." demen de bana rahatsız edici geldi mesela. daha önceden bundan tamamen bağımsız bir konu sebebiyle bir hakaret davasıyla uğraşmıştım ama hiç de tasvir ettiğin cinsten bir şey değildi açıkçası. göz önünde bulunduruyorum yazdıklarımın sonuçlarını. kaldı ki böyle bir durumda hakkı olması dahilinde dava edecek kişinin kim olacağı malum. bırak o karar versin. aramızda geçenleri, birbirimizle olan diyaloğumuzu filan hiç bilmeden fazla sert bir çıkış yaptığını düşünüyorum. belki aşırı dejenere bireyleriz,.. o bana yavşak diyor, ben ona sürtük diyorum. belki dün durum böyleydi ama bugün nişanlandık. ya da ne bileyim.. hiç böyle biri olmadı, başarılı bir yalancıyım veya şizofrenim.. burada insanlarla bu tarz şeyleri konuşmaktan büyük haz alıyorum. ne malum? dava edilecek olan ben, gözyaşlarına hakim olamayacak olan ben sonuçta.. boş ver.

edit: bunun dışında haklı olduğunu düşünüyorum ben de büyük ölçüde. hiçbir zaman pek terbiyeli biri olmadım ama yine de dün yazdıklarım kalitesiz gözüktü bugün bir daha okuyunca. anlık duygu dalgalanması, sinir, üzüntü, aşk, nefret, entrika, yalan rüzgarı ve katherine chancellor yüzünden böyle oldu diyelim.
  • jack of hearts  (06.12.12 16:16:00 ~ 17:34:16) 
@jack of hearts,

yanlış anlamışsın; her yazdığım konularla ilgili. sadece burada senin duyurun üzerinden yazıldığı için sanki sana yazılmış gibi düşünmüşsün.

sen de biliyorsun ki, o dediğim şeyleri burada 10 duyurudan 8 tanesinde görmek çok kolay.. yani çoğunlukta geçerli.. ben de kişilerle ilgili değil; zihniyet ve davranışlarla ilgili söyledim..

bahsettiğin seçenekler çok çok fazlasıyla geçerli evet.. ama işte bir noktada işler değiştiğinde, sen "ama biz böyleydik, ama şöyle derdik birbirimize" diye savunman hukuki ortamlarda geçerli olmuyor, yazılı kanunlar geçerli oluyor;)

bir yerde "ceza alacaksam ben alacağım, sana ne ki konuşuyorsun o kadar"a getirmişsin lafı.. ben kişisel olarak sana söylemedim ki onu, o tür davranan herkes için geçerli olan bir gerçeği (eminim herkes biliyordur) ben tekrar hatırlatmak istedim..

yoksa tabi ki sana, ona, buna, başkalarına verilen cezalardan bana bir şey olmayacak.. ama işte buna "sağduyu" mu dersin, veya ifade edecek başka isimler mi söylersin bilemem..

ama şurası kesin ki; yazdıklarımın hiç birisini ne kimseye kişisel olarak yazdım, ne de kötü niyetle yazdım...

kim kendinde görüyorsa ve almak istiyorsa alır.. sonuçta kimse kimseye bir şey öğretemez de, ileri götüremez de, kötü huylarından kurtaramaz da.. e ama bildiğimiz ya da düşündüğümüz güzel şeyleri "başkalarına da faydası olur belki" düşüncesiyle paylaşmak da bu kadar kötü karşılanmamalı diye düşünüyorum..

neyse daha fazla uzatmayalım da, tartışıyormuşuz gibi görünmesin.. sonuçta ben ne demek istediğimi anlaşılır şekilde ortaya koyduğumu düşünüyorum, bundan sonra devam etmek, gereksiz yere uzatmak olur..

son bir şey;
bu tür ifadelerimi, başka zaman başka duyurularda tekrar görebilirsin emin ol.. belki o zaman kişilerle değil, olay ve davranışlara yönelik fikir belirtmeye çalıştığımı daha net göstermiş olurum.


namaste,
  • holy diver  (06.12.12 16:58:09) 
[]

sırta kuş dövmesi

kız arkadaşım şunu sırtına yaptırmak istiyor:
waktattoos.com

bir karış kadar olacakmış tarif ettiği kadarıyla. ben beklemesini, çok daha güzel bir şey bulabileceğini söyledim. bence hiç yaptırmasa daha iyi tabii ama ikna edemedim.

böyle ankavari çizimler, dövmeler gördüyseniz daha önceden sağda solda.. link'ini atarsanız sevinirim. "onu yaptırmasın, bu daha iyi olur bence.." dediğiniz ne varsa sallayın. teşekkürler.

 
bence güzel. ama büyük 1 karış çok büyük :) narin bir çizim. o kadar büyük güzel olmaz sanki. o yüzden tavsiyem aynısını biraz küçük yapmalı.


  • ben smyrna  (02.12.12 12:00:46) 
ben de beğendim. yalnız o yazı olmasa daha iyi olur. sadece kuş yeter.


  • baldur  (02.12.12 12:01:55 ~ 12:02:21) 
yazı olmayacak zaten. küçük olsun bir de değil mi, daha küçük.. :) peki sırta ortalaması mı, yoksa bir tarafına yaptırması mı daha iyi olur sizce?


  • jack of hearts  (02.12.12 12:07:28 ~ 12:08:06) 
<a href="bit.ly"><img src="a1212.hizliresim.com " /></a>

<a href="bit.ly"><img src="a1212.hizliresim.com " /></a>
  • hmm  (02.12.12 12:11:57) 
bir tarafa daha güzel olur.


  • baldur  (02.12.12 12:35:54) 
[]

yet ve since kullanımı

tense içi kullanımlarından bahsetmiyorum. cümle başında "fakat" manasında kullanırken yet'i, sonrasında virgül gelmeli midir, gelmemeli midir? "yet, if he puts me out of temper again, i may kill him." mi denir, "yet if he puts.." mu denir?

bir de since için benzer bir sorum olacak. bu da "çünkü" anlamındaki since hakkında..
"i want to make up with you, since that quarrel was my fault." mu, yoksa "i want to make up with you since that qu.." mu?

cevaplar için teşekkürler.

 
virgül yok sincete.


  • solo  (11.11.12 10:02:31) 
yet cümlenin başına gelecekse virgül kullanmalısınız. ilki doğru yani.

since'in başında, dahil olduğu clause ikinci sırada geldiğinde, virgül kullanılmaz çünkü o however gibi, yet gibi tam bir cümle oluşturmuyor. "kavga benim hatam olduğu için...", cümle bitmedi. şu olurdu ama "since that quarrel was my fault, i want to make up with you."
  • ikease  (11.11.12 11:37:05) 
[]

şu cümleye bir el atıverin

"aşil'in öfkesi" hakkında yazı yazıyorum da şu an.. en sonda "this paper will analyze.." tarzı gerzek bir thesis kurdum. bu tarz cümleler hiç hoşuma gitmiyor ama başka türlü bir şey yazamadım, beynimin tıkandığı o vakitlerden birine denk geldim. şu son cümleye bir el atarsanız müthiş olur valla. paper'sız nasıl bir şey yazabilirim oraya? bi' de genel olarak gözünüze çarpan bir aksaklık varsa yazıda söyleyin lütfen.

.......
“Rage-Goddess, sing the rage of Peleus’s son Achilles” (77).
Despite the chain of events in which the great quarrel between Greeks and Troyans is portrayed, the first line of Homer’s Iliad indicates its principal theme as wrath instead of warfare explicitly. Throughout the whole story, Achilles’ rage seals the fate of himself and many warriors on both sides. His rage is the main dynamic in the action in the Iliad. At first, he gets angry with Agamennon and comes out of the war. It is not just a simple withdrawal, since he also relinquishes his dream of obtaining a form of immortality because of his feats on the battlefield. Later, he gets angry with Hector because of the slaughter of Patroclus and rejoins the war. Eventually, his rage becomes such an intensive that changes the course of the war completely and makes his name unforgettable for the Greek World. Considering all these, undoubtedly that in order to recognize the Iliad properly, Achilles’ rage and its effect on his destiny ought to be analyzed with all the details. Therefore, in this paper, starting with his conflict with Agamennon, to the death of Patroclus, and with the slaying of Hector, Achilles’s emotions and actions will be examined.
.......

 
yazacağın herşeyi yazmışsın zaten hemen hemen, introduction kısmında kitabın incelemesini yapma, sadece yüzeysel bilgiler ver ve at first, later diye başlayan cümlelerde kullandığın argümanları ilerki kısımlara sakla.

cümleyi passive yaparsan o paper oradan kalkar.
  • juusto  (11.11.12 00:45:57 ~ 00:57:18) 
[]

1946-1950 yılları arası türk siyasetiyle ilgili kitap

bu yılları kapsayan, dönem hakkında en şahane bilgileri barındırdığını düşündüğünüz kaynak nedir? teşekkürler.




 
tema, bağlam vb. net belirtmemişsin ama tahminimce dp merkezli bir çerçeve içindesin şunlar işine yarayabilir:

www.idefix.com

www.idefix.com

www.idefix.com
  • clive  (06.11.12 00:36:45) 
bence atatürk kitaplığına gidip, gazete arşivine bakabilirsin. tabii istanbul'daysan. baya geniş arşivi.


  • fauxhumanitas  (06.11.12 00:57:28) 
kitap demişsin ve hatta muhtemelen aklına da gelmiştir ama yine de bkz: demirkırat.


  • fatihkkk  (06.11.12 03:36:19) 
[]

su arıtma cihazı alınması şart bir hede midir?

eve yeni geldim. annem anlatıyor. arbury pure water systems'tan gelen bir pazarlamacı eve girip içme suyunu ve musluk suyunu test etmiş bir aletle. iki çay bardağında kahve turuncu renkteki tortuyu çöktürmüş bırakmış köşeye. "aha bunu içiyorsunuz, aletimizi alın temizini için." demiş. işte musluk suyu 115 birim zararlıymış, içme suyu 65 birim zararlıymış. bu cihazı alırsak vücuda verdiği zarar minimuma inecekmiş filan falan. ben "yoh ya, yalan yanlış şeyler onlar.. almayın sakın." dedim direkt ama fazla da bir bilgim yok açıkçası. alınma mıdır bu cihazlar, alınmalıysa hangi marka tercih edilmelidir? cevaplar için teşekkürler.




 
  • joelskellington  (31.10.12 19:39:16) 
damacana su bu yüzden var.


  • schwarze rose  (31.10.12 19:43:11) 
ona da 65 birim zararlı demişler işte. içme suyu dediğim damacana zaten.


  • jack of hearts  (31.10.12 19:44:27) 
Ayrıntılı teknik bilgi verecek durumda değilim ama içtiğinizde dahi o farkı anlıyorsunuz, herhangi bir ölçüme/teste gerek kalmadan. Şu water, bu water system filan diye bir sürü marka var. toplama bilgisayar gibi düşünün, siz de kendi markanızı çok kolay satabilirsiniz. öyle çin'e filan da gitmenize gerek yok. piyasada en az % 100 kârla satılıyor bu cihazlar. ki, biz markayız bik bik diyen ihlas ya da samanyolu gibi firmalar 1800 tl'ye kadar satabiliyorlar bu cihazları. 500 tlden fazla para vermeyin. hangi şehir?


  • ahmetdursun  (31.10.12 19:47:32) 
ankara.


  • jack of hearts  (31.10.12 19:48:24) 
bu şekilde pazarlanan arıtma cihazları yararlı- zararlı demeden sudaki mineralleri yok ediyor. yararlı kısmını dahi yani. almayın. (çevre mühendisi ve kimyager insanlardan aldığım bilgidir)


  • zgrydn  (31.10.12 19:55:54 ~ 19:56:49) 
ters osmos sistemi ile çalışan cihazları almak daha zararlı gibi geliyor bana.


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (31.10.12 22:17:44) 
ahmetdursun +1
arıtma sistemi kurdurun ve 500tlden fazla vermeyin.
Benim evimde var. damacana almıyorum çünkü plastikte haftalarca beklemiş suyu içmek bana mantıklı gelmiyor
  • spankenstein  (01.11.12 09:03:43) 
bildiğim kadarıyla, ters osmos sistemi nasa tarafından geliştirilen bir sistem ve türkiye'de de tübitak onaylı bazı markalar. cihazların marka ve tipleri farklı da olsa, pclerdeki işlemci ya da otomobillerdeki motor gibi asıl önemli parçası tek. bu cihazların, aslında bütün mineral ve bakterileri öldürüp saf su verdiğini düşünmek ya da iddia etmek nasıl bir şeydir bilmiyorum. başta tübitak olmak üzere, üniversiteler var vs vs. saf su içilir mi bu var. satın aldığınız ürünün tse, ce belgeli olmasına, garantisi olmasına dikkat edin. tübitak'tan analizi olanlar var, bu raporun bir kopyasını isteyin. tübitak'tan kontrol edin. orada da çalışan uzmanlar, mühendisler var, birkaç bir şey bilirler diye düşünüyorum.


  • ahmetdursun  (01.11.12 13:14:00) 
[]

fizik 101, dinamik sorusu

link'teki sorulardan birini yahut ikisini çözüp anlatabilecek kimse varsa kendisine şimdiden teşekkürlerimi iletiyorum..
s7.directupload.net
s1.directupload.net


 
2.soruda dikliği görüp o yoldan çözümü devam ettirdin mi ? bi işlem hatası yapıyorum sanırım /2y çıkıyo 4y yerine.

netekim işlem hatası yapıyormuşum, /4y doğru yalnız soru çözümü uzun biraz.
  • cinsiikinoktaustustesapik  (17.10.12 23:16:16 ~ 23:22:53) 
d'yi x ve d-x diye ikiye böldüm ve kuvvetleri ayırdım ben ama x'ten kurtulmadı denklem bir türlü. sonuna kadar değil de en azından gidiş yolunu biraz karalasan süper olurdu.


  • jack of hearts  (18.10.12 14:22:07) 
[]

devredir, gate'tir çizmelik program

xilinx'in vasfını yerine getirsin ama yüklemesi o kadar zahmetli olmasın. var mı alternatif bir şey?




 
selam bobi.

orcad pspice. ieee'nce geçerliliği var sonuçlarının. (akım voltaj watt değerlerinin..)

proteus. simülasyon kısmı iyi fakat burda çalışan devre normalde çalışmaz burda çalışmayan normalde çalışır. bir bilimsel geçerliliği yok ama simülasyonu gerçekten iyi.

eagle. bunu bilmiyorum. bir yerden indirmişim ama. rahatça bulursun herhalde. bana karışık gelmişti. proteus benzeri bir şey.
  • sparkle kiddle  (08.10.12 18:45:38) 
[]

gülümsemesiyle özdeşleşmiş gerçek yahut kurgu kişiler, karakterler

mona lisa gibi. var mı aklınıza gelen birileri?




 
julia roberts


  • findikkiran  (06.10.12 22:27:41) 
marilyn monroe.
iskeletor.

  • 9kuyruklukedi  (06.10.12 22:30:36) 
joker


  • halitkin  (06.10.12 22:30:43) 
eski sevgilim
sibel'di adı
ulan ne tatlı gülerdi ha
kokusu da çok güzeldi
çok güzel kızdı allah için
vay amınakoyim
  • hjarteblod  (06.10.12 22:31:50) 
bruce willis


  • juninho77  (06.10.12 22:33:31) 
melih gökçek.


  • geberix  (06.10.12 22:35:51) 
  • sen git ben geliyorum  (06.10.12 22:36:32) 
kemal sunal.


  • 9kuyruklukedi  (06.10.12 22:38:24) 
woody woodpecker
www.youtube.com

muttley
www.youtube.com
  • 9kuyruklukedi  (06.10.12 22:40:26 ~ 22:41:36) 
@shnhkn
muttley oluyor o işte zaten. :)

  • jack of hearts  (06.10.12 22:48:43) 
adile nasit


  • tezek  (06.10.12 23:29:04) 
Disney karakterlerinden goofy, hanna barbera'dan da değerli.


  • trawmatolog  (07.10.12 05:46:13) 
[]

cumhuriyet sonrası türk tarihinde araştırmaya elverişli bir konu

hist dersinin böyle bir zulmü var.. cumhuriyetin ilanından sonra tarihimizde yaşamış/yaşanmış herhangi bir gelişmeyi, kişiyi,.. ya da inşa edilmiş bir binanın tarihini filan araştırmamızı istiyorlar. haliyle internet araştırması olmamalı bu ödev, birinci dereceden kaynak bulmak şart. durum böyleyken, aklınıza araştırılmaya yatkın gelen bir konu geliyorsa lütfen belirtin. tabii konu başlığının kapsamını mümkün olduğu kadar özel tutmakta fayda var. konu ne kadar genel ele alınırsa işi o kadar çok olur.




 
musa'nın firavunlaşması deyip numan kurtulmuş'u yapabilirsin. bence bayağı birinci elden kaynak bulabilirsin has parti kadrosuna girip çıkan.


  • cagdas donem kuramcisi  (29.09.12 10:23:49 ~ 10:24:02) 
fazla haz ettiğim biri olmadığından numan kurtulmuş, hakkında ödev yapmaya kalksam çok gönülsüz bir iş çıkacaktır ortaya. ama bunun haricinde incelemek için fena bir konu değil, sınıfta söylesem mutlaka yapmak isteyen bir grup ortaya çıkar. ha bu arada, hazır aklıma gelmişken.. ödevi altı kişilik bir grup olarak yazacağız ve standardı 3000 kelime civarı olacak.


  • jack of hearts  (29.09.12 10:38:31) 
2007 seçimlerine giden yolda medya da olabilir o zaman. belki.


  • cagdas donem kuramcisi  (29.09.12 10:49:28) 
chp'nin ortanın solu politikasını belirlediği yıllardaki grup içi çatışmaları da ele alabilirsin.


  • eastanbool  (29.09.12 11:04:01) 
türkiye'de sol ve sosyalizm üzerine yapabilirsin, işçi partisinin ilk kez seçimleri kazanıp meclise girmesi, öğrenci hareketleri falan filan


  • kugsel adam  (29.09.12 12:02:35) 
1980 ve işkence konusu da olabilir bak. belli bir hapishane seç (diyarbakır, metris, mamak olmasın ama. bıktık onlardan), illa ki oradan sağ çıkıp hala yaşayanlar vardır. eğlenceli olmaz ama ibretlik olabilir.


  • cagdas donem kuramcisi  (29.09.12 12:32:59) 
[]

kızılay'dan oran'a giden ilk dolmuşun kalkış saati

kaçtır?




 
Emin olmamakla birlikte 6.15-6.30 olabilir diyorum.


  • buff  (29.09.12 04:29:16) 
[]

gölbaşı'ndan bilkent üniversitesi'ne ulaşım

benim kuzen gölbaşı'nda, haymana yolu'nun civarında oturuyor. bu sene üniversiteyi kazandı kız. okula gitmeye kalksa, hele ki dersi erkense sabah 6'da yola çıkmak zorunda. alternatif bir çözüm var mıdır bilkent'e gitmek için? okulun sitede servis yokmuş gibi gözüküyor. ama bir çözümü olmalı.. yakınlardan geçen bir başka servis filan vardır belki. öneri verebilecek olan var mı?




 
oran tarafından sabahları ve dönüşte bilkent'ten akşamüstleri öğrenci servisi var, konya yolu-dikmen kavşağından da geçiyormuş, ayrıntılı bilgi için www.transport.bilkent.edu.tr


  • marikaki  (22.09.12 22:12:34 ~ 22:18:22) 
[]

keçi sakal bırakmak ve cücük faktörü

jack sparrow'un sakalının örülmemiş haline benzer bir sakal keçi bırakmak istiyorum. ama cücük başıma bela oldu. ilk başta çene altındaki sakalların üç katı hızla uzamaya başlayıp göze batar bir hale geldi ve sivilce yaptı. sonra da cücük ve bir parmak altındaki bölge fazlasıyla kaşınmaya başladı. sonuç olarak dayanamayıp kestim. ama çenede geriye kalanlar yalın haliyle bir tuhaf durdu. işin raconu bu değil midir? hiç düzeltmeden, ölümüne salmak mı lazım sakalı? youtube'dan birkaç hayvani sakal uzatma girişimi izledim. bir noktadan sonra gavurun bıyık ve cücük uzaması duruyor sanki. makineyle düzelte düzelte devam ediyorlar tabii ki de, yine de sakalın sırıttığı bir poz anları yok? ne cücükle, ne cücüksüz oluyor.. :( bende mi bir anormallik var?




 
valla bi yıldır kesmedim, sakallar uzadı ama cücük ve bıyığın uzaması bi yerde durdu. bence senin cücükte sorun var hocam.


  • kabiz kugu  (22.09.12 02:47:21) 
aynen. koduğumun cücüğü niçin vücuduma dik yönde uzamaya çalışır ki acaba.. bıyıksa yavşak, kesmesem ilk ay sonunda nietzsche olur, üst dudağı komple kapar.


  • jack of hearts  (22.09.12 02:52:22) 
liseden soora olur 6 7 ay uzat düzelir.


  • macallan  (22.09.12 03:31:18) 
lise biteli oldu üç yıl. genetik bir şebekliğin kurbanıyım herhalde.


  • jack of hearts  (22.09.12 11:44:54) 
[]

roger nasıl okunur?

şu ingilizce'de "tamamdır, oldu bil" manasında kullanılan roger kelimesi ^rouga^ diye mi yokse ^rajır^ diye mi okunuyor? ikisini de duydum çünkü farklı ağızlardan, emin olamadım.




 
racı/r r biraz silik.


  • xenophobe  (07.09.12 21:58:31) 
hadii ama bizler counter nesliyiz.
racır det.

  • mutcai  (07.09.12 21:58:39) 
raacır


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (07.09.12 21:59:50) 
eyvallah. anime izliyordum şimdi, orada karakterler sürekli ^rouga^ deyince tereddüde düştüm. "alla alla, farklı bir roger'dan bahsediyorlar herhalde." dedim de.. değilmiş.


  • jack of hearts  (07.09.12 22:07:50 ~ 22:08:00) 
hiç mi kantır oynamadın la racır diye okunuyo. artislik yapacaksan racaa de


  • zombie0  (07.09.12 22:19:25) 
kantır gençligi iz hiyır
raacır.

sen caponlara bakma j-english diye bir dalgaları var onların hatta en güzel örnegi olarak
salermooooon
  • exodia  (08.09.12 01:36:08) 
[]

erkek için gözlük önerisi

güneş gözlüğünden bahsetmiyorum, uzak gözlüğü almak istiyorum da yeni..
şu an ray-ban'in çerçevesiz bir modelini kullanmaktayım ama sıkıldım o modelden. çok oynuyorum burna gelen kısmıyla filan. onu takmaktansa hiçbir şey takmayıp gözleri kısa kısa dolanmayı yeğliyorum çoğu zaman.
sizin kullanmakta olduğunuz ya da birinde görüp beğendiğiniz gözlük modelleri varsa modelini yazın, resmini koyun lütfen. marka, fiyat.. çerçeveli, çerçevesiz.. büyük, küçük fark etmez. maksat şablon genişlesin, almaya giderken daha çok fikir olsun aklımda. cevaplar için şimdiden teşekkürler.


 
Persol ve armani'nin modellerine bakmanızı öneririm


  • kaçanbalık  (07.09.12 16:52:33) 
[]

konuşurken tıkanma

son birkaç haftadır dikkatimi çekiyor bu halim. normalde gayet akıcı konuşan biriyimdir. kafam yerinde olduğu sürece duraksamam hiç. ama artık sık sık konuşurken şak diye laf boğazımda düğümleniyor nedense. öyle heyecandan filan olan bir durum değil. babamla konuşuyorum mesela.. "iş bugün nasıldı?" diyeceğim, onun yerine "iş buğğğbgbff.. (yutkunma) -ün nasıl?" çıkıyor ağzımdan. nefesimde mi sıkıntı var, ne bok var çözemedim. konuşmaya başladıktan bir süre sonra akıcılık yeniden sağlanıyor. on dakika susayım, başka biriyle konuşayım yine aynı şey oluyor ama. paranoya oldum. sürekli su bulunduruyorum yanımda. neden kaynaklı olabilir bu? ne yaparsam eski, sağlıklı, tuti dilime kavuşabilirim?




 
kitap okumak


  • kırkmerak  (29.08.12 20:04:24) 
sürekli okurum zaten. beyin tıkanması yaşamıyorum. :) soluk borusu, dil dolaylarında bir şeyler var gibi.


  • jack of hearts  (29.08.12 20:05:48) 
diyafram egzersizi yapın hoh hoh hah hah hih diye bu şekilde mozart ın Turk marşını söyleyin yararı oluyor. Sesli ama kimseden utanmayın ses ve diyafram çalışmasıdır bu unutmayın.


  • alixkandemir  (29.08.12 20:18:18) 
o bana da oluyordu. xhamster falan ac kamisi bi bosalt azcik rahatla gecer.


  • maresalx  (29.08.12 21:14:01) 
sesli kitap oku düzelir.


  • neysene  (29.08.12 21:19:11) 
[]

2010 model ford focus'un piyasası

2008 focus kullanıyorum. bir şekilde fırsat geçti elime. az biraz üstüne katarak 2010 model focus'la takas edebilme imkanım var şu an. araçlar arası çok büyük fark olduğundan değil de.. elimizdeki mal değerlensin hesabı.

2008 model olan 110 bin km'de, 2010'sa 50-60 bindeymiş. ikisinin şu anki gideri nedir? hangisi kaça sayılır? alt limit, üst limit vererekten yardımcı olabilirseniz şahane olur. sahibinden'deki ilanlar şişirme geldi biraz, güvenemedim. şimdiden teşekkürler.

edit: @ahmetcan44
bir anlık gaflet, haklısın tabii. :)
ikisi de dizel, 1.6 motor ve collection.

 
Dizel mi, benzinli mi, donanım seviyesi nedir? Bunları yazmadıktan sonra hiçbir anlamı yok ne yazık ki.


  • ahmetcan44  (28.08.12 23:50:59) 
abi öyle degerlenmez ya. bosver, araba ölü yatirimdir, yatirimlarin en kötüsüdür bu isle ilgilenmiyosan.

bu isle ilgilenip cok mutlu mesut olan bi babamlarin postacisi vardi, adam kapi kapi gezer agzi da laf yapardi, millete araba , ev ayarlardi, iyi araba buldumu kelepir, bastirir parayi alir, sonra iyi fiyatla satardi etc.

kisacasi bosver ya.
  • serabetan  (29.08.12 00:10:36) 
Az biraz ne kadar peki? 1000-1500 tamam derim ama neredeyse aynı olan iki araç için uğraşılmaz fazlasına. Hele ki temiz kullandıysan kilometre farkının hiç önemi yok.


  • ahmetcan44  (29.08.12 00:14:50) 
işi ayarlayacak olan feyzli bir ağbimiz var. :p kaça olacak bir fikrim yok ama konuşurken bileyim az çok durumu dedim.


  • jack of hearts  (29.08.12 00:19:03) 
araba al satıyla gerçekten uğraşan adam bilirki yıllık 20 bin km üstü yapan araca yanaşılmaz.
ne kadar temiz kullanılırsa kullanılsın 2 yıllık arabanın 60 bin km yapması düşündürücü iken senin 4 yılda 110 bin km yapman...
iyi kitlersin düşünme yap.
  • mutcai  (29.08.12 00:19:21) 
Gerek yok hocam, sen vazgeç bu sevdadan.

Ayrıca hesap kitap bilmeyen insanların klişe cevaplar vermesi çok abes duruyor. Yahu adam dizel araba almış, yılda kaç kilometre yapmasını bekliyorsun? Dizel araba alırken pahalı olur, ne kadar çok kullanırsan, benzinli ile aradaki farkı o kadar çabuk amorti edersin. Bu kadar basit.

Yılda 10 bin kilometre kullanacağı arabayı dizel seçen adam enayinin önde gidenidir. Kimse kusura bakmasın.
  • ahmetcan44  (29.08.12 00:23:54) 
bu arada ilk aracı da ikinci el almıştım. bilmiyorum fark eder mi..


  • jack of hearts  (29.08.12 00:27:26) 
[]

park caddesi'nden or-an'a dönmek

geceleyin gerçekleştirilecek bu eylem. otobüs var mıdır o civarlardan geçen saat yarım (ya da bir) gibi? bir ihtimal vardır diye düşünüyorum çevre yolundan geçen bir şey, umarım farklı bir güzergah seyretmiyorlardır.




 
çayyolu otobüsleri erkenden bitiyor. oran'a giden otobüs de yok zaten. o saatte anca taksiyle gidersiniz. ya da ümitköy köprüsünün oradan eryaman otobüsleri geçiyor kızılay'a giden. onlar da o saatte çalışıyor mu emin değilim ama.


  • eter  (26.08.12 12:31:16) 
iki üç sene önce yarım gibi dönmüştüm bir otobüsle aslında or-an'a. şanslı günümdü sanırım. nereden kalktığını hatırlamıyorum gerçi hiç.


  • jack of hearts  (26.08.12 12:37:01) 
kalabalıksanız taksiye doluşun, incek yolundan çabucak varırsınız. 23'ten sonra otobüs falan bulamazsın çayyolunda


  • tales from the south  (26.08.12 16:25:18) 
[]

bir kıza hanımefendi diye hitap etmek

muhabbetin nereden geldiğini açıklamayacağım. özü şu işin.. arkadaşla iddiaya girdik. birimiz diyor ki erkeğin kıza "hanfendi, bugün nasılsınız bakalım?" gibi şeyler demesi.. kısaca cümle kurarken içerisinde "hanfendi" geçirmesi gereksiz, sırnaşıkça, itici. diğerimiz de diyoruz ki "yok ulan ne alakası var.. şirinlik peşinde eleman, olur öyle." size nasıl tınıyor "hanımefendi" diye hitap etmesi erkeğin, şakayla karışık da olsa? çok abuk bir soru olduğunun farkındayım ama iddianın meblağı yüksek epey. geçerli bir istatistik elde etmek istiyoruz. cevaplar için peşinen teşekkürler.




 
erkekten hoşlanıyorsam sevimli gelir, hoşlanmıyorsam itici:)


  • kullanicadi  (25.08.12 21:00:06) 
tamam, yorum yok, 1 - 0. yazmadım demin ama şunu da belirteyim.. bahsedilen ikili öyle aşırı sıkı fıkı sayılmaz.

edit: @kullanicadı
hoşlanıp hoşlanmadığı meçhul olduğundan 2 - 1 sayıyor(uz/muşuz) bunu.
  • jack of hearts  (25.08.12 21:02:13 ~ 21:04:18) 
Arkadaşımsa diyebilir tabi, diyen de oldu nitekim. Gayet hoş ve sevimli.


  • saatgeceninonikisi  (25.08.12 21:03:58) 
bence de sorun yok.


  • devilred  (25.08.12 21:08:41) 
ben seviyorum (hatta bunun yabancı dillerdeki karşılıklarını matmazel, sinyorita vs. de seviyorum)
şunu da söyleyim: söylem tarzına/söyleyen adama göre adımı söylerken de gereksiz,şırnaşık ve itici bulabilirim bir adamı :)

  • niye ama  (25.08.12 21:08:51) 
"bayan"dan çok daha iyi. mesela "bayan kimliğinizi düşürdünüz" gibi bir cümle yerine "hanımefendi kimliğinizi düşürdünüz" çok daha şık.


  • there is a light that never goes out  (25.08.12 21:12:11) 
@there is a light that never goes out
öyle değil. telefon ediyorsun mesela.. "oo hanımefendi, görüşemiyoruz ne zamandır.." diyorsun. o kadar da alakasız kişilerden bahsetmiyoruz.

  • jack of hearts  (25.08.12 21:15:32) 
Ben bazen "Leydim" bile diyorum. Asıl önemli olan nasıl dendiğini. Söylemesini bilirsen çok hoş duruyor bence, söyleyen kişiye ve söylenen kişiye soylu bir hava katıyor.


  • burka  (25.08.12 21:32:51) 
@jack of hearts öylesi de eğer arkadaşsak itici değil fakat ben sitem seziyorum biri "oo x hanım nerelerdesiniz" ya da "nerelerdesiniz hanımefendi görüşemiyoruz hiç" vs dediği zaman. itici, sırnaşık değil aksine bir yumuşatılmaya çalışılmış bir taşlama var gibi.


  • there is a light that never goes out  (25.08.12 21:39:00) 
duruma göre, ortama göre, haleti ruhiyeye göre çeşitli hitap şekilleri kullanılabilir. sorun yok bence.


  • pangea  (25.08.12 21:43:38 ~ 21:43:52) 
hanımefendi olarak değil de hanfendi veya bayan olarak hitap etmeniz size + puan olarak geri dönüş sağlayacaktır.


  • matsiyah  (25.08.12 22:12:46) 
ezici çoğunlukla haklı çıkmış bulunuyorum sonuç olarak. :) herkese teşekkürler.


  • jack of hearts  (25.08.12 22:44:13) 
[]

bana bir bahane lazım

ailemle beraber yazlıktayım şu an. pazar geri döneceğiz ankara'ya. yalnız cumartesi dönsek bir konuda kafam daha rahat olacak (onlara kolay kolay izah edemeyeceğim bir şey.) "okulla ilgili bazı durumlar var, cumartesi dönsek daha iyi olur." dediydim pedere, onay verdi gibi. ancak detaylı bir bahanem yok. bana öyle sıkı bir bahane bulun ki "aa çocuğun bir gün önce dönmesi lazımdı, ondan gitti." desinler. "okula gidiyorum, evden ders seçilmiyor." favori bahanemdi bu tarz durumlar için ama eskidi.




 
kız/erkek arkadasimla bulusacagim, birinci senemizi dolduruyoruz.


  • feodal moruk  (23.08.12 23:24:54) 
-staj raporunda bir sorun çıkmış, tekrar imzalatmak gerekiyormuş.
-bir şeylerde bir şeyler olmuş, bir yerlere imzalatıp elden teslim etmek gerekiyormuş.
-yurtdışına çıkan arkadaşın öğrenci işlerindeki işlerini halletmek gerekiyormuş hayrına.
  • yvandal  (23.08.12 23:25:47) 
butunleme sinavlari baslayacak, arkadasa bir belge vermem lazim sinava girebilmesi icin diyebilirsin?

senin de aklina baska seyler gelir diye dusunmeden yazdim valla.
  • osuruklu  (23.08.12 23:27:47) 
okul, staj vs ile ilgili bahaneler cok inandirici degil. bu isler pazartesi yapilir. o yuzden pazar'i cumartesiye cekmek icin soylenecek bahaneler degil.

"yurtdisindan/sehirdisindan uzun suredir gorusmedigim arkadasim gelmis, pazar ogleden sonra donuyormus onunla gorusmem lazim."
  • crucio  (23.08.12 23:49:21) 
[]

tc kimlik numarası sorgulama

konu benle ilgili değil, o yüzden ayrıntıları geçiyorum.
bildiğimiz tc kimlik no sorgulama sayfasında aile sıra no, birey no, ot bok bir sürü şey soruyor. ancak söz konusu vatandaş nüfus kağıdını bulamamakta şu an için. ama pasaportu elinde. internet vasıtasıyla, sadece pasaport üzerindeki bilgilerle bu şahsın tc kimlik numarasına ulaşabilir miyiz? kesin ulaşılamayacağını düşünüyorsanız da "mümkün değil, olmaz öyle iş kardeş." diyin kafi. durum biraz acil. şimdiden teşekkürler.



 
benim pasaportta kimlik numarası yazıyor?


  • fluorescein  (22.08.12 22:32:35) 
yeni pasaportların foto kısmında tc kimlik nosu yazar. Eski pasaportların en arkasında ise aile sıra ot bok yazar


  • bonjurkes  (22.08.12 22:33:44) 
eski pasaport, evet. tc hanesi boş. dikkatlice baktım, arkasında da gerekli bilgilerden hiçbiri bulunmuyor. gerekenler: cilt no, aile sıra no, birey sıra no. üçte üç yok.


  • jack of hearts  (22.08.12 22:36:26) 
şansınıza küsün o zaman, o bilgiler olmadan internet üzerinden öğrenmeniz zor olur. anca nüfus müdürlüğü.


  • fluorescein  (22.08.12 22:39:35) 
yeni ehliyetlerde tc kimlik var. bir de e devlet nasil bilmem ama nufus idaresinden alinan vukuatli nufus orneginde butun ailenin bilgileri geliyor, yani herhagi aile bireyinden girilirse digerlerininki girulebilir


  • transall  (22.08.12 22:48:00 ~ 22:49:26) 
şöyle bir şey var.. nüfus cüzdanım yanımda. deneme yaptım, kendi tc numaramı bile göstermiyor kıytırık site.
tckimlik.nvi.gov.tr

  • jack of hearts  (22.08.12 22:49:11) 
tc kimlik numarasından isim öğrenmek kolay(mesela akbank'ın kredi kartı başvuru formuna yazın, ismi görün) ancak sadece isimden tc kimlik no öğrenmek yok diye biliyorum, zaten isim benzerlikleri falan ohoo.

ancak bir alternatif şu olabilir, bi ara ülkedeki herkesin tc kimlik no ve adı pdf dosyaları olarak internete yüklenmişti. o dosyaları bulabilirseniz, tc kimlik no da öğrenebilirsiniz.

bir diğer alternatif, bir akrabasının tc kimlik no'sunu biliyorsa sitelerden birinde(mesela: akraba.tatvan.net) olabilecek tc kimlik no'ları çıkarıp akbank'ın kredi kartı başvuru formundan ismi doğrulatmak olabilir.
  • buyuyup buyuk adam olacaktim  (22.08.12 23:15:05 ~ 23:17:07) 
ilgili kişi muhtemelen ailesine ulaşsa nüfus cüzdanınada ulaşır ama belki farklı bir durum var diye, ailesinden birisiyle cilt no aynı diğerleride ilişkili şeyler oluyordu. belki işinize yarar.

-----spoiler-------

Hiç Merak ettiniz mi icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil Şu bendeki Tc Kimlik numarasında neler saklı, içinde ne var ne yok ve nasıl hesaplanıyor gibi sorular icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil ?Hiç Merak ettiniz mi icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil Şu bendeki Tc Kimlik numarasında neler saklı, içinde ne var ne yok ve nasıl hesaplanıyor gibi sorular icon smile TC Kimlik No Algoritması ne nasil ?
İki kısma ayırdım. İkinci kısmın kullanım alanı farklı olduğu için en alta yazdım.

İlk Kısım ; Soy kütüğündeki kişilerin adı soyadı, doğum tarihi ve Tc.Kimlik numarası bilgilerini bulma

11 Rakamlı TC numarasını 3 Bölüme Ayırın;
İlk 5 rakam – 4 ve son 2 rakam diye

ÖRNEK ;
12345-6789-02
İlk 5 rakam 3 ile toplanır.Sonraki 4 rakamdan çıkarırız eğer 4 sayı 4 ten küçükse başına 1 koyalım.

(İSTİSNAİ DURUM: T.C. KİMLİK NUMARASININ İLK 5 NUMARASININ 3. RAKAMI DEĞİŞTİĞİ ZAMAN, SON RAKAMDAN 4 YERİNE 6 ÇIKARILIR.)

12345-6789-02 BU ÖRNEK TC NOLU KİŞİDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİYE BAKALIM.

12345+3=12348

6789-1=6788

02(4TEN KÜÇÜK OLDUĞU İÇİN BAŞINA 1 KOYARIZ. YANİ 12 OLUR). 12-4=8

TC NUMARASI ÇIKAR BÖYLECE: 12348-6788-X8

10.CU RAKAMI BULMAK İÇİN İSE;

İLK 10 RAKAMIN TOPLAMININ BİRLER BASAMAĞINDAKİ SAYI, 11. SAYIYA EŞİT OLMALIDIR.
10 rakam her zaman X olarak tanımlanmalı ve hesaplanmalıdır.

YUKARIDAKİ İŞLEME DEVAM EDERSEK,

1+2+3+4+8+6+7+8+8+X=TOPLAMININ BİRLER BASAMAĞI T.C. KİMLİK NUMARASININ 11. SAYISINA EŞİT OLMASI GEREKİYORDU. O HALDE, 47+X SONUCU ÇIKAR. X YERİNE 1 KONULDUĞUNDA BU EŞİTLİK SAĞLANMAKTADIR.

ELDE EDİLEN T.C. KİMLİK NUMARAMIZ; 12348-6788-18

AYNI ŞEKİLDE DEVAM EDİLEREK (BU T.C. KİMLİK NOSU ÜZERİNDEN AYNI İŞLEMLERİ YAPARAK) AİLE KÜTÜĞÜNÜZDEKİ İLK KİŞİYE ULAŞILIR.

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI NÜFUS VE VATANDAŞLIK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN Kimlik Numarası Sorgulama Sayfası LİNKİ TIKLANIR. ELDE EDİLEN T.C. KİMLİK NO VE RESİM DOĞRULAMA KODU GİRİLİR.

NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNÜN SİTESİNDE BELİRTİLEN T.C. KİMLİK NO BULUNAMADI GİBİ BİR UYARI VERİRSE, BU T.C. KİMLİK NUMARASI DOĞRU AMA HERHANGİ BİRİNE VERİLMEMİŞ ANLAMINA GELİR. YANİ BU T.C. KİMLİK NUMARASINDAN DEVAM EDİLİR. BU UYARI NADİREN KARŞINIZA ÇIKAR..

T.C. KİMLİK NO: XXXXXXXXXXX GEÇERSİZDİR. BU UYARIDA İSE MUHAKKAK BİR İŞLEM HATASIZ YAPMIŞSINIZDIR. İŞLEMİ TEKRAR GÖZDEN GEÇİRMENİZ GEREKİR.

BAZEN SADECE KİŞİNİN ADI, DOĞUM TARİHİ VE T.C. KİMLİK NOSU BULUNURKEN SOYİSMİ GÖRÜLMEZ.

BULACAĞINIZ EN ESKİ KİŞİNİN DOĞUM TARİHİ BÜYÜK BİR OLASILIK 1840LI YILLARDAN İTİBARENDİR. T.C. KİMLİK NO BULMAYA DEVAM EDERKEN 1840LI YILLARDAN BİR ANDA 2000Lİ YILLARA AİT BİR DOĞUM TARİHİ VE FARKLI BİR SOYİSİM GÖRÜLDÜĞÜNDE FARKLI BİR AİLE SIRASINA GELİNMİŞTİR.

B) SOY KÜTÜĞÜNDEKİ KİŞİLERİN EKSİK KALAN DİĞER BİLGİLERİNİ (BABA ADI, ANNE ADI, DOĞUM YERİ, BİREY SIRA NO) BULMA:

YUKARIDA BELİRTİLEN İŞLEMLE AİLE SOY KÜTÜĞÜNÜZDEKİ İLK KİŞİYE KADAR ULAŞILIR. BULUNAN ŞAHSIN ADI SOYADI, DOĞUM YERİ, RESİM DOĞRULAMA ŞİFRESİ, CİLT NO, AİLE SIRA NO VE BİREY SIRA NO GİBİ BİLGİLER GİRİLİR. CİLT NO VE AİLE SIRA NO SİZİN BİLGİLERİNİZLE AYNIDIR. ŞİMDİ BU İŞLEMİ NASIL YAPACAĞIMIZI GÖRELİM.

DAHA ÖNCE YAPTIĞIMIZ İŞLEMLE KİŞİNİN ADI SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASINI BULMUŞTUK. ŞİMDİ GERİ KALAN BİLGİLERİNİ BULALIM.

ÖRNEK: SİZİN CİLT NONUZ: 123, SİZİN AİLE SIRA NONUZ: 45,
AİLE SIRANIZDAKİ SİZDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİNİN ADI SOYADI: ABCD EFGH (SİZDEN BİR ÖNCEKİ KİŞİYİ İLK YÖNTEMLE BULMUŞTUK)

Kimlik Numarası Sorgulama Sayfası (T.C. KİMLİK NO SORGULAMA) ADRESİNE GİRİLİP İSTENEN BİLGİLER (ADI-SOYADI, DOĞUM YERİ, RESİM DOĞRULAMA KODU, CİLT NO, AİLE SIRA NO, BİREY SIRA NO) BÜYÜK HARFLERLE YAZILIR.

CİLT NO VE AİLE SIRA NO KISMI SİZİN BİLGİLERİNİZLE AYNIDIR. FAKAT SIRA NUMARASINA 44 YAZILIR. (SİZİN SIRA NO 45 VARSAYMIŞTIK) ÇÜNKÜ BU KİŞİ SİZDEN ÖNCEKİ KİŞİDİR.

AİLE SIRANIZDAKİ İLK KİŞİYE DOĞRU ULAŞINCAYA KADAR AYNI İŞLEM YAPILIR

BELİRTİLMİŞ OLAN SORGU BİLGİLERİNE KARŞILIK KİŞİ BULUNMASINA RAĞMEN KİŞİ AD VE SOYAD TUTMAMAKTADIR.

ŞEKLİNDE Bİ UYARIYLA KARŞILAŞIRSANIZ O SIRADAKİ KİŞİNİN BİLGİLERİNİ EKSİK YA DA YANLIŞ GİRMİŞSİNİZDİR.

BELİTİLMİŞ OLAN SORGU BİLGİLERİNE KARŞILIK KİŞİ BULUNAMADI.UYARISINDA O SIRANIN DAHA ÖNCE O AİLEDEKİ BİR BAYANA AİT OLDUĞU VE DOLAYISIYLA EVLENİP GİTTİĞİ AİLENİN SOY KÜTÜĞÜNE KAYIT OLDUĞU İÇİN BOŞ OLDUĞU ANLAŞILIR. BU UYARIYI SIRA NUMARASI 44 TE VERDİĞİNİ DÜŞÜNÜRSEK, SIRA NUMARASINI 43 YAPAR VE AYNI BİLGİLERİ TEKRAR GİRERİZ.

ŞAYET BULDUĞUNUZ İLK KİŞİNİN SOY İSMİ YOKSA SOYADI BÖLÜMÜNÜ DOLDURULMAZ VE YANDAKİ BOŞ KUTUSU İŞARETLENİR

KİMLİĞİNİZDEKİ SIRA NO – BİREY SIRA NO, SİZİN AİLE KÜTÜĞÜNÜZDEKİ SIRANIZI BELİRLER.

T.C. KİMLİK NUMARANIZDAKİ SONRAKİ 4 RAKAM, SİZE O YÖREDEKİ (İLÇE-KÖY) KAYITLI SIRANIZI VERİR.

T.C. KİMLİK NUMARALARININ HEPSİ ÇİFT RAKAMLA BİTER.

AYRICA SİZDEN SONRA BİR KİŞİYİ BULMAK İÇİNSE BU FORMÜLÜN TAM TERSİ UYGULANIR. YANİ İLK 5 RAKAMA 3 EKLİYORSAK BU DURUMDA 3 ÇIKARTIRIZ. SONRAKİ 4 RAKAMDAN 1 ÇIKARTIYORSAK ŞİMDİ 1 EKLERİZ.

------spoiler------
  • neysene  (22.08.12 23:19:56) 
kişinin ssk sicil numarası var ise ben bakıp söyleyebilirim.


  • kibritsuyu  (23.08.12 10:46:13) 
[]

one piece filmleri

one piece'i izliyorum bir süredir, şu an 4. sezon 30. bölümdeyim. duyduğuma göre filmleri de varmış serinin. ancak hangi filmi hangi bölümü izledikten sonra izlemem gerektiğini bilmiyorum. bir anda aşina olmadığım bir karakter karşıma çıkar, karakterlerin tipleri değişmiştir, ölen kalan vardır,.. gereksiz spoiler görmek istemiyorum şimdi. var mı yardımcı olabilecek? bana bu sezona kadar izlediysen şu filmi izlemende sakınca yok diyebileck?




 
buyur kardeşim; www.facebook.com


  • Kaczynski  (22.08.12 19:43:23) 
[]

uzak mesafe ilişkisi yürütmek mümkün müdür?

ön bilgi: ben ankara'da oturuyorum. bir hafta öncesine kadar ankara'daydım, şu an ise önce erdek'e gitmek, sonra da bursa'da kalmak zorundayım bir haftalığına.

öylesine, bir kızla buluştum geçen. normalde izmir'de oturuyor ama bir sebepten ötürü iki üç haftalığına ankara'ya gelmiş. arkadaşımın arkadaşıydı. büyük bir beklentim yoktu ilk başta yani. "amaan belki bir şeyler olur, eğlenirim. görüş gitsin." dediydim kendi kendime. gün geldi, buluştuk. oturduk, içtik, konuştuk.

konuştukça fark ettim ki uzun zamandır bana bu kadar uyumlu biriyle karşılaşmamışım. ağzından çıkan her kelimeyi hayran hayran dinledim. artık ne oldu bilmiyorum, aura'sına kapıldım diyelim kısaca ilk görüşte. bunlara ek olarak, kız gayet güzel de. ziyadesiyle etkilendim yani beklenmedik bir şekilde. bir işim vardı bursa'da. öyle olunca ayrıldım ankara'dan. dönüşte tekrar buluşmak üzere anlaştık. onu görmek için yine döneceğim üç günlüğüne.

ilk buluşma olması sebebiyle fazla ileri gitmedik tabii. benim hoşuma gitti bir şeyler, o ne düşündü bilemem. öyle de kaldı.. ben en iyi ihtimalle takılmalık bir kız gibi düşünüyordum görüşmeden önce, "geceye evdeyim bunla, ehehe." diyordum. çok uzun zamandır bu tandansta ilerliyordu kızlarla olan ilişkilerim çünkü.

lakin içimdeki bu tip tüm hayvani içgüdüler dizginlendi onu tanıyınca. sürekli o endeksli düşünmeye başladım her şeyi. bu kadar kafaya takmazdım kimseyi oysa ki. şöyle bir sıkıntımız var yalnız.. ben ankara'da okuyorum, o izmir'de. ben her ne kadar onun benim için doğru kişi olduğunu düşünürsem düşüneyim.. ya da o aynı şekilde düşünsün.. zor be o iş.

aynı şehirde yaşasaydık ne kadar da mutlu olacaktık kim bilir. uzak mesafe ilişkileri bana sürdürülebilir gelmediğinden hayal ettiğim gibi bir birlikteliğimiz hiçbir zaman olamayacak anlaşılan. ben onun için "görüştük birkaç ankara'da. tatlı kızdı, çok zekiydi. içtendi. şöyleydi, böyleydi.." minvalinde methiyeler düzeceğim. o da "öylesine bir çocuktu işte." deyip geçecek ve başka birini bulacak muhtemelen. bir süre sonra da tamamen unutacağız birbirimizi. ya da en azından başka kişilerle devam edeceğiz kaldığımız yerden.

böyle olmasını hiç ama hiç istemiyorum. bir şeyler yapabilmek istiyorum.. elimden gelen yeterli olabilse keşke. ankara'dan izmir'e kaç kere gidebilirim ki nihayetinde bir sene içerisinde? bunca yıldır ışınlanmayı mümkün kılamamış bilimin tarihine sokayım.. cismin hareketsiz haldeki kütlesine de sokayım.. onu ışık hızının karesiyle çarpayım, ona da sokayım.

bu uzak mesafe ilişkisi denen boku yapan nasıl yapıyor arkadaş yav? imkansız gibi bir şey değil mi bu? ben mi çok umutsuz konuşuyorum yoksa? birileri bir şeyler anlatsın, akıl fikir versin.. tadım yok günlerdir.

 
öncelikle okumadım. başlığa göre konuşacağım.

konu hakkındaki girdim:

www.eksisozluk.com

gayet de yürütebilirsiniz. merak etmeyin.
  • tormentorius  (20.08.12 13:39:07 ~ 13:39:23) 
:) okumamakla doğru yapmışsın bence de. son paragraf kayda değer kısmı. içimi dökmek istedim biraz sadece.


  • jack of hearts  (20.08.12 13:40:56) 
seninki yine izmir-ankara'ymış. benim en son tarif ettiğin gibi bir şey yaşadığım kız arizona'ya gitti amk.

neyse hülasa, uzun mesafe işe yaramaz hacı. yalan o iş. geçmiş olsun. seviş bol bol.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (20.08.12 13:42:26) 
yatay geçiş yap hacı. yada o kız yapsaymış ama sanırım bazı üniversitelerin basvuruları bitti misal dokuz eylül..


  • pispisim  (20.08.12 13:44:56) 
eğer gerçekten kıza karşı bir şeyler hissediyorsan hiç durma derim. karşındaki hayatının aşkı olabilir ve sen elinin tersiyle itmiş olabilirsin, sonradan pişman olacağın bir şeyi yapma. iyi düşün..


  • bayankus  (20.08.12 13:50:18) 
ne ben izmir'de bilgisayar mühendisliği okurum, ne de o ankara'da okur. birkaç sene aynı yerde yaşamış olsak da sonradan araya mesafe girse yürür belki. ama daha böyle başındayken işin ayrı şehirlerde yaşamak epey zor olsa gerek.


  • jack of hearts  (20.08.12 13:50:35) 
3 3.5 senedir boyle bir iliskim var. baslarda bursa antalyaydi sonra ben elaziga gittim devam etti. simdi almanyadayim o hala antalyada devam da ediyor.. yakinda mesafeyi azaltacagim belki de minimuma indirecegim. guveniyorsan ve seviyorsan olur bence.


  • rubiks cube  (20.08.12 13:51:50) 
o zaman bir sene boyunca gidip gelmelere çalısın. aynı durumda arkadasım var 1haftalık tatilde tanısıyor birisiyle o izmirde diğeride istanbulda okuyor. yarım dönem boyunca ikiside birbirlerine gidip geldiler 1bucuk ayda 1 kere falan simdide yatay geçişle ugrasıyorlar. bunlarınkide uzak mesafe ilşkisi fakat bunlar fırsat buldukca birbrlerine giderek o acıgı kapatıyorlardı onun dısında da zaten her gün telefon ve webcam..


  • pispisim  (20.08.12 13:54:45) 
kaç sene var üniversitenin bitmesine? yani ne zaman bir arada olabileceğinizi bilerek yürütmek daha kolay oluyor.

izmir-ankara dediğin otobüsle 7 saat. klişedir belki ama iki taraf da istedikten sonra yürür. karşılıklı sevgi, saygı ve güven herşeyden önde olmalı bu tür ilişkide.
  • cakabo  (20.08.12 13:58:39) 
inanmaya bakar. ben yaptım olmuştu.


  • achtundsiebzug  (20.08.12 14:04:01) 
Asla vazgeçme. İnan dediğin gibi bir kız bulmak bir insan için uzun yıllar beklemek gerektirebiliyor. Eğer kızda seninle aynı düşünüyorsa o iş yürür, karşılıklı fedakarlıkla çok rahat olur.

Eski zamanlarda bir sefer yıllar sürebiliyordu, Dünya savaşı esirlik kurtuluş savaşı derken 6-7 yıl ayrı kalan insanlar olmuş ama ilişkileri yürümüş.

Bence mutlaka dene, eğer ilerde bozulsa bile en azından içinde bir ukte kalmaz.
  • efrasiyab87  (20.08.12 14:20:07) 
bizim de aramızda 3.000 km var ve yürüyor. çabalarsan oluyor dostum. vazgeçme!


  • kurt cobainden hallice  (20.08.12 14:31:03) 
mümkün diil.


  • macallan  (20.08.12 14:53:39) 
Bursa/Balıkesir değişmeli (geneli Balıkesir) yaşıyor/okuyor kendisi, ben de Ankara'dayım. 3 senedir tanışıyoruz ve bunun son 1,5 senesi mutlu mesut birlikteyiz. Lakin güven konusu çok önemli. Aldatmaktan bahsetmiyorum, o ufak bir parçası işin. Her açıdan güvenini kazanmak lazım. Güvenini kazanınca o kadar tatlı oluyor ki, içinde "acaba böyle gider mi" gibi bir soru da kalmıyor. Kendiliğinden gidiyor. Her şey bir yana, güven bir yana. Ben bunu bilir, bunu söylerim.


  • ahmetcan44  (20.08.12 15:58:39) 
yurur veya yurumez demek abuk. istatistiklerle konusmak lazim:

buyuk ihtimalle yurumez(aha götumden atiyorum %76,2). yurumedigi takdirde inatciliginza oranla hirpanma katsayiniz artacaktir. gerisi matematik :P
  • natnan  (20.08.12 16:23:12) 
göz gezdirdim.
değildir.

  • yalnux  (20.08.12 17:44:47) 
3 sene Ankara- Izmir uzak mesafe yasayan arkadaslarim 3 yildir evli. Ben Ankara Almanya yasadim 1,5 sene simdi evliyim. Ankara Izmit 6 yillik iliski yasayan arkadaslarim ayrildi kiz baskasiyla evli.

Size bagli kisaca. Birbirinize ve bu iliskiye ne kadar zaman ayiracaginiza bagli
  • sharon and hope  (20.08.12 19:17:35) 
senin o kıza aşık olacağın varmış bence: www.eksiduyuru.com kendini şartlandırmışsın sen zaten daha görüşmeden. soruyorsan olmaz o iş.


  • wynter  (21.08.12 02:26:59) 
görüldüğü üzere, ilk başta kızla tamamen amaçsız görüştüysem de buluştuktan sonra cibilliyetim geri çark etti. kız hafif bir şeyse takılırım iki, değilse de donuk bir akşam geçirir ve eve yalnız dönerim sanıyordum. bahsettiğim gibi üçüncü bir ihtimal aklımdan geçmedi pek.


  • jack of hearts  (21.08.12 03:00:14 ~ 25.12.12 23:21:19) 
3 sene yürütmüşlüğüm var. olur yani. arada atlar gidersin yanına. mesela haftasonları. zaten aynı şehirde olsa haftada kaç gün görüşebiliyoruz işin gücün arasında. olur yani bence. ama tabii hatunun bu olaya bakışı da çok önemli.


  • mercyrium  (21.08.12 06:39:14) 
almanya bursa iliskisi biliyorum.bizzat ablam ve sevgilisi olur kendileri.suan ikisi de almanyada.olur bu is


  • azbirmüsade  (22.08.12 01:48:11) 
3 yıl 5 yıl birliktelikten ve yoğun paylaşımlardan sonra geçici süreli mesafelerde yürür.
ancak direkt mesafeli başlarsa ve yakın zamanda da, aynı şehirde yaşama olasılığı yoksa olmaz bu iş. herkesin ilgiye sevgiye ve paylaşmaya ihtiyacı var zira!

  • pinkket  (28.08.12 06:43:43) 
[]

tunalı'da sohbet etmek, eğlenmek için tercih ettiğiniz mekanlar

geçen akşam bir kızla dışarıdaydım. sabahtan cafe des cafes'e oturduk, akşam üstü david people'a geçtik. geceyi de corvus'ta noktaladık. süper içtik, aralıksız sohbet ettik.. iyi, hoş, güzel.. lakin böyle bir nebze olsun farklı bir yere gitseydik, canlı müzik filan olan, daha şık bir gece geçirirdik herhalde gibime geldi ertesi gün. benzer bir senaryoda, mekan arayan bir çifte nereyi tavsiye ederdiniz tunalı'da? "la tunalı'da saydıklarından başka nere var ki?" derseniz şayet, civar caddelerde bulunan alternatifleri de değerlendirmeye alabilirim.




 
Ben "Üst Kat"ı seviyorum. Yemekleri güzel, içki listesi de idare eder. Müzik rahatsız edici değil, ışık rahatsız edici değil... Bence denenebilir.


  • buf-e kür  (20.08.12 00:06:15) 
tunusta retrox var, ben çok severim. canlı muzik konusunda beklenti karsilamayabilir fakat mekan olarak candir


  • yetmisbesa  (20.08.12 00:09:58) 
canlı yok da, james cook kokteylleri pek iyidir. samimi bi ortam için de kafka@olgunlar.


  • njtbcrn  (20.08.12 01:57:36) 
[]

ankara'da havalar

bir süredir yoktum şehirde. yeni geldim, henüz adapte olamadım. kaçta kararır bu hava? saat 5 ile 10 arasında dışarıda olacağımı var sayarsak.. güneş gözlüğü almaya gerek var mıdır? şimdi dingil gibi elde, yakada dolanmak istemiyorum gözlükle akşam vakti.




 
Araç kullanmıyorsanız gözlüğe pek ihtiyaç yok.


  • disfircasiyimben  (16.08.12 11:04:41) 
gözleriniz renkliyse 6-7'ye kadar lazım olabiliyor (yoksa japon gibi kısılıyorlar), değilse almanıza gerek yok 2 saat için.


  • kayranin kedisi  (16.08.12 11:53:03) 
[]

gotye nasıl okunur?

grup olandan bahsediyorum. gotiy, gati, gatyie, götye.. nasıl okunur bu?




 
gotye diyee


  • ontheroad  (15.08.12 23:52:36) 
yazıldığı gibi diye biliyorum. gotye.


  • matchgrip  (15.08.12 23:54:24) 
gotiy


  • matsiyah  (15.08.12 23:59:48) 
translate.google.com.tr

fransızca kısmındaki seslendirme şeysi "gotiy" diyor. ne kadar doğru bilemedim.
  • zeplich  (16.08.12 00:02:08 ~ 00:02:32) 
gotye diye okunuyor.


  • avagadro  (16.08.12 00:08:34) 
  • ermanen  (16.08.12 00:18:53) 
yanlış hatırlamıyorsam belçikalı bu adam hollanda filan o taraflar, böyle gırtlaktan gelen bir (gh)otye diye okunuyor aslında ama insanlar gotye diyiveriyor.


  • dasher  (16.08.12 00:23:26 ~ 00:23:54) 
[]

tunalı'dan çayyolu'na taksi ücreti

tunalı'da içiyorum mesela, gece zifiri karanlık, toplu taşıma biteli saatler olmuş. ev de çayyolu'nda.. taksiyle kaça gidilir çayyolu'na?




 
Bi 35 lira falan yazar muhtemelen.


  • buff  (14.08.12 16:54:55) 
60-70 dedi birkaç arkadaş, ondan emin olamadım. 35'se iyiymiş cidden. en iyisi taksici birine sormak sanırım.


  • jack of hearts  (14.08.12 17:05:38) 
  • başka bir kullanıcı  (14.08.12 17:10:10) 
tunalı'dan(shell'in orası), yüzüncü yıl migros'a 16-18 lira yazmıştı geçen sene bir bindiğimde. bana kalırsa en aşağı 40 lira yazar. o da güzel hatrın için güzel abim.


  • saygilarefendim  (14.08.12 17:14:36) 
net cevap.. tunalı ve civarındaki üç durakla konuştum. ikisi 40-50, biri 35 dedi. buff'i tam isabet tahmininden ötürü tebrik ediyoruz.


  • jack of hearts  (15.08.12 00:26:49) 
[]

youtube ünlüsü, aşmış parçalar

varsa size de denk gelen youtube sağ frame ünlüsü süper parçalar, söyleyin gitsin. yeni ve farklı bir şeyler dinlemek istiyorum. soley'in pretty face'i gibi mesela. sahi sırrı nedir bu işin, neden o kadar prim tanıyorlar bazılarına? beş şarkı aratsam, dördünde çıkıyor sağda pretty face.




 
lindsey stirling


  • bass solo take one  (14.08.12 00:23:54) 
www.youtube.com ben bunu bulmuştum olur mu ki? 60milyon breh breeh


  • analogus  (14.08.12 00:35:31) 
lissie
nicolasage09
jayme dee (jaymedee333)

gitar istersen;

coulsonsam
couchpotatoslim
riffguy

edit: şu çocuu da çok seviyorum

www.youtube.com
  • fuerteventura  (14.08.12 00:58:15 ~ 00:59:12) 
[]

tanımadık bir kızla randevu

olayı kavratabilmek adına biraz fazla ayrıntıya kaçabilirim, baştan söyleyeyim.

benim en yakın arkadaşlarımdan biri bir senedir izmir'de çalışıyor.
çocukluğumuz beraber geçti keratayla, yazlıklarımız aynı yerdeydi..
her sene kesintisiz iki üç ay görürüm yani.

elemanın izmir'de sık sık görüştüğü iki kız var.
ikisini de sever sayar baya ama cidden kardeş gibi görüyor bu denyo ona biraz yüz veren her kızı. öyle bir huyu var.
bu kızların birini eh tanıyorum. diğerini ise hiç tanımıyorum. ikisi de benim olmadığım dönemde yazlığa gelirler genelde. o yüzden pek aşinalığım yok ikiliye.

her neyse.. bunlardan birinin bir sebepten bir aylığına ankara'ya gelesi tutmuş. ben de bizim elemanın korumacı, kardeşçi garip bir güdüsü olduğunu bildiğimden takılıyordum sürekli.. "olm o kız benden kaçmaz bak.. güzel kız çok lan.. sanırım aşık oldum." filan falan diye resimlerini gördükçe.
o esnada bir şeyler oldu işte.. dün kıza bir iki kelam yazayım dedim. bir baktım.. şakayla karışık, sadri alışık.. ankara'ya döneceğim pazartesi, sen neredesin, arkadaşın hala izmir'de mi filan derken.. gelecek hafta içinde buluşalım diye kararlaştırdık.

şimdi aklıma düşen hususları paylaşacağım.
bir, kız benim elemanla olan samimiyetimden haberdar olduğundan ben onu davet edince geri çeviremedi mi acaba? o zaman bizim bu buluşmamızın adı, vasfı ne olacak ki?
iki, acaba o ne düşündü ki? acaba macera mı arıyor, yoksa fazla mı hafif? ya da başka bir şey mi?
üç, buluştuğumuzda nasıl davranmam hoş kaçar? belli olmaz,.. nabzını mı yoklayayım illa?
dört, birbirimizi zerre tanımıyoruz. sadece fotoğraflardan tiplerimizi biliyoruz iyi kötü. sokakta görsem kızı, tanımam belki. e o halde ne konuşacağım yav ben bununla saatlerce?

kısaca.. ben böyle bir bok yedim. biraz tanısam çok şahane işin alından kalkabileceğime olan inancım tam ama böylesi ilk defa başıma geldi. ne yapsam?

 
iki- belki kızın canı sıkılıyordu sadece, sen de davet edince "biraz zaman geçmiş olur işte" mantığıyla kabul etti.


  • devilred  (12.08.12 05:01:13) 
hacı gidip buluş, konuş. tanımadığın insanla muhabbet daha rahat döner hem, anlatacak çok hikayen olur. daha senden hiç bir şey duymamıştır. kızın niyetinin ne olduğunu anlarsın zaten sana bakışından, duruşundan falan.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (12.08.12 05:02:56) 
Aman illa bi niyet mi olmalı plan-proje giriş gelişme mi olmalı?
Kızla ortak arkadaşınız varmış, Ankara'da sıkılır belki bilmediği yerdir vs. Buluşalım mı lafı açılınca da o sırada devleti memleketi kurtarmıyorsa buluşulur ne var. Sadece laflasanız iki bişey içseniz kötü bişey mi ki.
Ha baktınız hoşlandınız, uyuştunuz illa lazımsa bi ad koyarsınız, ona da sonra karar veriverin.
Rahat rahat davran işte o kadar sene yazlıkta tanışamadık bugüne nasipmiş dersin :)
  • niye ama  (12.08.12 05:11:32) 
@ok by
fazla uzun sürdü diye bazı noktaları atladım yalnız. anlattıklarım fazla dramatize edilmiş gibi durabilir ama varılması gereken sonuç tam da yazdığım gibi. mesela, bizim eleman kızla görüşecek olduğumu duysa küplere biner. kızın bunu göze alarak kabul etmesi şaşırttı beni. bunun dışında, konuşmalarında yer yer imalar sezdim.. onlardan çok emin olamadığım için meseleden bahsettim zaten.

öyle sabırla doğru kadını bekleyen bin yaşında bir keşiş edasında olmadım hiçbir zaman. "çok az tanıyorum." diyebileceğim bir çok kızla yemeğe çıktım ve gördüğüm kadarıyla devir hala benim kafamın gittiği gibi işliyordu. lakin bu kızı hiç tanımıyor oluşum fark yaratır mı diye bir merak içindeyim. laf lafı açar diyor genel kanı sanırım, bekleyip görelim o zaman. :) teşekkürler cevaplar için.
  • jack of hearts  (12.08.12 05:12:05 ~ 05:17:43) 
sen hemen gülücüğe odaklanmışsın panps. Dur bi sakin ol bi nefes al yiğidim. Ne vasfı ne adı normal bi buluşma işte kasmaya,anlam yüklemeye bu kadar hakkında düşünmeye,kafa yormaya,destanlar yazmaya,senaryolar yaratmaya ne gerek var?


  • skywalkeremre  (12.08.12 08:14:20) 
[]

iphone 4s'lerde çağrıyı bitirememe sorunu

telefonun şöyle bir sıkıntısı oldu. arıyorum x'i mesela. "x aranıyor" yazısı çıkıyor.. arıyor da arıyor.. ama x'in telefon çalmıyor. sonra "bitir"e basıyorum. bu sefer arama ekranında takılı kalıyor telefon. bitir tuşu fonksiyonsuz gibi bir şey yani. o ekranda kalırken de birisi beni aradı mı telefon kullanılanın dışında bir zil sesiyle uyarı veriyor yahut hiçbir sinyal vermiyor. bu sık rastlanan bir sorun mu? benim düzeltebileceğim bir şey mi? servise mi vermeliyim illa?




 
jailbreak yok. versiyonu da ilk aldığım zamanki gibi, 5.1.1'dir muhtemelen.


  • jack of hearts  (02.08.12 21:03:26 ~ 21:03:36) 
[]

sauna ile kalori yakmak

sık sık saunaya girip kalori yakarak kilo vermeye çalışmak mantıklı mıdır? yoksa saunada yakılan kaloriden hayır gelmez mi?




 
ben de sadece su kaybi diye biliyorum.


  • nekodunlangafana  (30.07.12 08:20:14) 
saunada gözenekleri açarsın


  • sli  (30.07.12 09:42:27) 
[]

anormal bir film

adları bir türlü hatırlanamayan filmlerden biri bu da. babam bahsetti, "zamanında böyle boktan bir film izlemiştim, çok küçüktüm. nasıl sapıkça bir şeyse bir türlü aklımdan çıkmadı." dedi. filmde siyah bir araba mevcutmuş. bu arabanın sürücüsü ruh hastasıymış, türlü gaddarlıkla buna denk gelen diğer araç sürücülerini öldürüyormuş. babamın 61'li olduğunu hesaba katıyorum, filmi de çocukluğumda izledim dedi.. muhtemelen 70'lerin sonunda, taş çatlasın 80'lerin başında çekilmiş bir film. ne bunun adı, bilen var mı?




 
tam anlamadım ama aklıma şu geldi ilk: goo.gl

araba da kırmızı zaten, bu değildir.
  • ufukcel  (19.07.12 23:45:20 ~ 23:45:46) 
şöyle bir liste var:
www.standardmadness.com

"christine" değilse, "the car" ve "the wraith" de olasılıklı geldi bu listeden
  • ermanen  (19.07.12 23:52:03 ~ 23:52:27) 
the car ihtimalle
goo.gl

  • yapacakbirseyyok  (19.07.12 23:53:10) 
stephen king'in christine adlı romanından uyarlama.

tr.wikipedia.org
  • narcissa black  (19.07.12 23:53:30) 
muhtemelen the car. sürücüsü herhalde vardır diye ben ekleme gereği duymuştum. arabanın kendi kendine hareket edebileceği aklıma gelmedi. christine de fragmanından gördüğüm kadarıyla fena bir film değil. onu izlemiş olsa saçma sapan diye nitelendirmezdi herhalde. teşekkürler cevaplar için.


  • jack of hearts  (19.07.12 23:58:03) 
[]

nedir bu gözlüğün modeli?

s7.directupload.net
s14.directupload.net

californication'da richard bates'in taktığı gözlük hoşuma gitti. merak ettim modelini, ilk gözlükçüye gittiğimde deneyeceğim. ama modelinden emin olamadım. ilk bakışta new wayfarer gibi geldi. sonra dikkatli baktım biraz daha.. çizgileri wayfarer'a oranla daha ince, ayrıca köşelerinde süsleme yok. var mı bilen, duyan bu gözlüğün modelini?

 
wayfarer değil mi zaten o?


  • alkolik imam  (19.07.12 01:59:51) 
images.gittigidiyor.com

wayfarer'lar köşelerine doğru üçgenleşiyorlar. ayrıca sağında ve solunda iki tane metal renginde süsleme bulunuyor, nokta gibi.. burna gelen kısmı da daha ince geldi gözüme bu gözlüğün. wayfarer numaralı olarak kullanıldı mı çok cibiliyetsiz duruyor böyle.. bu bir nebze farklı bir şey sanki. wayfarer'sa ve çok eminseniz de belirtin bunu lütfen. :)

edit: şu video sonrası bana da wayfarer gibi geldi şimdi..
www.youtube.com
  • jack of hearts  (19.07.12 02:06:29 ~ 02:09:48) 
Rayban olmadığını düşünüyorum; hangi marka olduğunu bulamadım.
Edit: İmla

  • onakomabunako  (19.07.12 09:52:18 ~ 09:52:47) 
[]

diyetle ilgili garip bir soru

böyle çok yemek istediğim bir şeyi sürekli gözümün önünde tutsam, ona baktıkça salya akıtsam ama onu yemesem.. bu yaptığımın diyet namına bir katkısı olur mu? hani sakız çiğnemek gibi.. vücudu kandırıp boş yere sindirim enzimi salgılatmaya zorlamak gibi gibi..




 
olmaz


  • leadri  (18.07.12 04:06:13) 
Kesinlikle faydası olmaz.Hatta atıştırmalık tatlı şeyleri ortadan kaldırın diye söylenir.
Bir de insanın canı sevdiği birşeyi çekince gene sevdiği bir şarkıyı dinlemeliymiş beyinde sevdiği yemeği yediği zaman oluşan algının aynısı oluşuyormuş.

  • denizcimavisi  (18.07.12 04:36:14) 
İnsülin salgısını arttırırsan, ters etki bile yapabilir ama pozitif etki malesef.


  • arnold schwarzeneger  (18.07.12 08:11:05) 
Asla, tam tersine iraden çok çok çok güçlü değilse gün bitmeden onu yersin. Diyet yaparken o arzuladığın şeyleri yemeyeceksin, gözünden ve aklından uzaklaştıracksın, haftada 1 kaçamak için yiyebilirsin.


  • efrasiyab87  (18.07.12 10:26:25) 
[]

eski istanbul taksileri

aklınızda böyle bir imge kaldı mı? "pee.. sene bin dokuz yüz altmış bir, sarı sarı x model taksiler vızır vızır dolanır idi." diyebiliyor musunuz? o halde neydi bu taksilerin modeli tam olarak?




 
genellikle bel air modeli kullılırdı, ancak belirli bir markası yoktu. o dönemler de soto, dodge ve playmuth modelleri daha ekonomik olduğundan bu işler için tercih edilirdi. ancak en sık rastlanan chevrolet bel air ve desoto idi. chrysler ve cadillac gibi pahalı arabaları ise genellikle ticari amaçla kullanılmazdı.
selamlar.

not: taksiler sarı olmalarından ziyade damalı olmaları ile sabıkalı idiler.
  • ohtararan  (16.07.12 17:16:45 ~ 17:19:48) 
değişirdi modelleri. ama genellikle 56-57 model chevrolet olurlardı (bel air ve diğer modeller)

bu arada taksi değil, daha çok dolmuş mantığıyla çalışırlardı.
  • nesilsiz  (16.07.12 17:18:12) 
  • nesilsiz  (16.07.12 17:19:22) 
[]

dexter navigator

şundan bahsediyorum..
img849.imageshack.us

navigator benzeri önerebileceğiniz ayakkabı modelleri var mı?
ön koşul hem klasik, hem spor bir havası olması ayakkabının.
yani, kumaş pantolon altına da, kot altına da giyilebilsin.
dün yaptığım kısa bir tur sonrası en beğendiğim model dexter navigator oldu. ama 250 liralık da bir ayakkabı olduğunu düşünmüyorum.
önereceğiniz model illa 250'nin altında olmak zorunda değil. vereceğim parayı hak edeceğine inanıyorsanız zibilyon lira olsa da fark etmez. cevaplar için şimdiden teşekkürler.

 
timberland'de bu tip güzel ayakkabılar var


  • dampire  (16.07.12 15:03:02) 
timberland ve lumberjack'in buna çok benzeyen modelleri var.


  • nesilsiz  (16.07.12 15:04:19) 
lumberjack ve timberland'e bakabilirsiniz.
benzer modeller onlarda da var, ama fiyatını bilemiyorum.

  • blatta hiberna  (16.07.12 15:04:36) 
fiyat faktörünü aradan çıkarsak, peki sizler hangisini tercih edersiniz?


  • jack of hearts  (16.07.12 15:09:49) 
sperry topsider.


  • dunyanin en gereksiz adami  (16.07.12 15:13:44) 
çok klasik bir model olduğu için hepsi zaten birbirine çok benziyor ve bence de erkek ayakkabısı olarak çok güzeldir.

sperry topsider'ı şahsen beğenmedim. biraz kaba ve burun kısmının kalıbı güzel değil.

onun dışında timberland-lumberjack-dexter arasında seçim yapamıyorum.
ama bildiğim kadarıyla (yanlış hatırlamıyorsam) bu asıl olarak timberland'in klasik modelidir.
  • blatta hiberna  (16.07.12 15:19:34) 
ben timberland'ı tercih ederim.


  • dampire  (16.07.12 16:02:43) 
bende linktekinden var. www.dockersturkey.com

sapasağlam ayakkabı. sökülme yırtılma vs yok ama bi dexter değil.
  • noolmus ki babam  (16.07.12 16:55:37 ~ 16:57:44) 
[]

neden ingilizce nick?

duyuru olsun, sözlük olsun, yahut bambaşka bir platform olsun.. niçin ingilizce menşeli bir nick seçiyorsunuz? elimden geldiği kadar şıklara böleceğim soruya verilebilecek olası cevapları. vereceğiniz cevap şıklarda olmayabilir tabii ki de. her neyse ingilizce nick tercih etmenizdeki sebep, onu da yazın. şıklarımız..

a) nick'imle aramızda tarif edemeyeceğim cinsten bir bağlantı var, ondan ingilizce. türkçe de olabilirdi yoksa.
b) bir gün tüm dünya ingilizce konuşacak, şimdiden biat ettim.
c) götlük olsun.
d) türkçe nick'i olanlar çok banal tipler, onlar gibi gözükmek istemedim.
e) ilk aklıma bu geldi, sebepsiz.
f) what're you talkin' about dude?
g) ndn türkce seçcekmişhimki, mathafakaa?!

benim nedenimden bahsedeyim kısaca. öncelikle, konuşurken ve yazarken sözcüklerin mümkün olduğu kadar türkçe olanlarını kullanmaya dikkat etsem de.. eğer ki bir şeyi ingilizce bir sözcüğün daha iyi anlattığını düşünüyorsam çekinmeden onu kullanırım. "lakap" ya da "kullanıcı adı" yerine "nick"i tercih etmem gibi şu anda. nick'ime gelirsek.. sözlük öncesi sabit bir nick'im yoktu, unutuyordum çoğu zaman bilmem ne forumuna hangi nick'i aldığımı. öyle olunca "ekşi sözlük'le beraber bu nick'i bir daha değiştirmeyeceğim arkadaş!" dedim kendi kendime. baktım yazarlara şöyle bi'.. nick seçimlerine göre ikiye ayırdım genel olarak; ingilizce nick'liler ve dikkat çekmek için kendini epey zorlamış türkçe nick'liler. elbet çok sade türkçe nick'li veya abidik gubidik ingilizce nick'li kişiler de var ama nedense benim ilk izlenimim böyle oldu. nick'imle sosyal mesaj vermek gibi bir gayem yoktu, sıradışı bir nick seçmenin bana sağlayacağı olası bi' popülarite de olmaz olsun diye düşündüm. böylece ingilizce bir şey seçmeye karar verdim. nick'imin pek özel anlamı yok benim için.. okur olmaya karar verdiğim o gün, bir şarkı dinledim (-ki pek sevmediğim bir şarkı), içinde "jack of hearts" geçiyordu işte,.. öyle.

 
a

bi gun tum dunya ayni dili konusacak ama onun kacari yok..
  • buzzlightyear  (07.07.12 00:42:18) 
h) aynı nicki gavur sitelerinde de kullanmak istediğimden. hoş şimdiki nickim ingilizce de değil ya.


  • homo sapiens gotgobekus  (07.07.12 00:42:19) 
Ben Türkçe aldım da ne oldu amk. Rumuza gel.


  • alkolik imam  (07.07.12 00:45:48) 
benimki ingilizce değil ama olsun.

nik arıyorum, ortamlara dalıcam. bulamıyorum. tam o sırada der meister çalıyordu. e anlamı hoş, kulağa hoş geliyor, yazması keyifli. bundan güzel nik mi olur? ben dili elinden geldiğince doğru kullanmaya çalışan bir insanım. ama gidip "usta" olarak alsaydım bunu, anlamsız olurdu. der meister benim için bir kalıptır, özel isimdir, terimdir. her nik, sahibi için öyledir aslında.
  • der meister  (07.07.12 00:45:57) 
h) eşşeğin şeyinden dolayı


  • be forever young  (07.07.12 00:46:36) 
a


  • hewit  (07.07.12 00:47:11) 
benimki de ingilizce değil ama fransızca,
fransızca çünkü fransızca bilen kızlardan hoşlanıyorum, nickimi anlayabilenlere tav oluyorum, zaten nickim ismimin fransızcası, öyle yani.

  • lunedor  (07.07.12 00:48:31) 
benimki Türkçe .Yihuuuuu


  • ucarkendusupolenkelebek  (07.07.12 00:55:24) 
a ve e.
bazen b.
nadiren de d.
  • goldentitan  (07.07.12 00:56:36) 
e olm işte yaa


  • ifıdieyoung  (07.07.12 00:58:22) 
we don't know why.


  • ben smyrna  (07.07.12 00:58:25) 
asla öyle bişey yapmam.

h)hiçbiri
  • hope ender  (07.07.12 00:58:57) 
sözlüğe kayıt olmak için nick arıyodum, bi yandan da prison break izliyodum. böyle bi diyalog geçti dizide, ben de bunu yazdım. gerçi yanlış olmuş biraz sonradan fark ettim "unless you got a better idea" olmalıymış, söylenişin doğrusu.


  • unless you gotta better idea  (07.07.12 01:01:29) 
benimki hiç bir kategoriye girmiyor :(

ama "neolojizm" var bak, hakkını yemeyim.
  • ermanen  (07.07.12 01:17:05 ~ 01:18:30) 
türkçe aldım da ne oldu, kedili nick :(


  • kayranin kedisi  (07.07.12 01:17:49) 
Bu soylediklerinizin disinda; hepimizin hakim oldugu dil anadili bu da cogumuz icin turkce oluyor. Diger dillere bu kadar hakim olamadigimiz icin daha curretkar olabiliyoruz. Ana dilimizde soylerken icimizden acaba cekecegimiz seyleri baska dilde soylemek daha kolay geliyor.

Alin benim nickim. Latin dillerinde kari-kocanin koca olani. Aldigima yasim 24'tu sanirim. Ben, hele de o yasta, acilin ben kocayim diye gezemezdim.

Edit: ilk entryme baktim da yasim 22 imis.
  • marido  (07.07.12 01:25:02 ~ 01:26:45) 
benımkı muzıkten gelme hacı. gıtarıst olur kendılerı


  • slash01  (07.07.12 02:48:52) 
benimki doğrudan bir şarkıdan arak, o yüzden h) hiçbiri. ha başka zamanlarda bunun türkçesini de kullanıyorum, o ayrı.


  • devilred  (07.07.12 04:06:14) 
benim rutin kullandigim ismim gibi olan ingilizce bir nickim var 98ten beri. fakat zaman degisti celik degisti, simdiki dunya gorusum daha spontan daha sade daha turkce. kayit olurken yatiyodum bacaklarida koltugun kenarina uzatmisim bacak bacak ustune atmisim khavenin agasi gibi keyif super oh mis :) en kotu gunum boyle olsun dedim, mavi coraplarimla evde otururken ki huzur hali anisina oldu yani :D


  • mavicorap  (07.07.12 10:07:36) 
[]

istanbulluya özgü kelimeler

ankara'nın "la"sı, "bebe"si, "hocam"ı.. bandırma'nın "sağdıcım"ı gibi.. var mı istanbul'a has deyişler?




 
caddeye gidiyorum, boğada buluşalım gibi şeyler geldi aklıma.


  • rearazem  (06.07.12 23:47:19) 
istanbul'a özgü bir kültür olmadığından öyle kelimeler pek yok sanırsam. varsa da istanbul'a ait diyemeyiz.


  • henrychinaski  (06.07.12 23:48:04) 
saray turkcesinde geliorum yerine geloor ; gidiyorum yerine gidoor gibin -iyor ekini -oor şeklinde telaffuz etme
cevaploorum gibi yapoorum gibi ((:

  • mortac  (06.07.12 23:49:56) 
zaten istanbul türkçesi o gibi yerel öğelerden arınmış türkçeyi tanımlıyor.


  • geldiler  (06.07.12 23:54:18) 
gerçek istanbullular makina değil makine, meyva değil meyve gibi ince olanı kullanır.


  • kjswbdlkjfdlkj  (06.07.12 23:55:42) 
(bkz: istanbul ağzı)
(bkz: istanbul argosu)
(bkz: istanbul türkçesi)
(bkz: istanbullu muhabbeti)

bir de "İstanbul Argosu ve Halk Tabirleri" diye bir kitap varmış.
  • ermanen  (06.07.12 23:56:02) 
benim aklıma hep "başka istanbul yok kardeşim!" gelir, buraya özgü olarak.

hani biri sırada önünüze geçer mesela, "hooop, birader! başka istanbul yok!" derler, nasıl bir alaka bilmiyorum ama..
  • sopiro  (07.07.12 00:03:16) 
kimsenin söylememesine şaşırdım; "karşıya geçiyorum" , "karşıdan geliyorum".


  • surlefil  (07.07.12 12:29:59) 
[]

acıkınca yoğurt yemek

diyetteyim bir süredir. normalde şu saatlerde acıkınca bisküvidir, makarnadır, sucuklu yumurtadır.. böyle harika şeyler yerdim. hele ki dışarıda kadayıfla şekerpare var, of! :p bok boğazım baskın geldi maalesef.. bir şey yememek için çok kastım ama dayanamadım. buzdolabında 250 g'lık yoğurt buldum, onu yemeyi planlıyorum. bu gibi açlıktan göz dönmesi durumlarında yoğurt bir kurtarıcı mıdır, yoksa dombililiğe giden yolda sağlam bir adım mıdır? bu gece için artık çok geç de.. ileriki günler için aklımda bulunsun. 12 sonrası hiçbir şey yememeye daha bi' şartlarım kendimi belki.

not: soranlar olabilir, peşinen yazayım. 1.77 boyundayım ve 73 kiloyum. hedefim 67-68.


 
yoğurt iyidir yiyebilirsin diyet esnasında bide yarım yağlı olursa daha iyi


  • berginyonbaenre  (05.07.12 03:18:43) 
bir avuç beyaz leblebi

diyetisyenlerin tavsiyesi.
  • password  (05.07.12 03:37:35) 
ben asıl orana takıldım. bence boy kilo orantılı, spora giderek vücudu şekillendirebilirsin.


  • onuncu deneme  (05.07.12 03:43:54) 
gidiyorum zaten. gözle görülür bi' karın kası için boyla kilo arasına en az on birim fark koymak gerektiğine karar verdim. o halde de olmazsa doksandan aşağı inersem şerefsizim.


  • jack of hearts  (05.07.12 03:47:49) 
pınar'ın yağsız yoğurdu var. iki günde bir kase götürüyorum.
www.bodyforumtr.com

  • yons  (05.07.12 10:38:23) 
sut ve yogurt yagsiz olmak kaydiyla hem besleyicidir hem de yagin bargirsaklardan fazla emilmeden atilmasini saglar. bence cok dogru bir tercih, ozellikle aksam vakti uykunu da getirir, guzel guzel oh miss!


  • mavicorap  (05.07.12 13:28:52) 
[]

saat satan zenci silueti (öeehh)

siluetten kastım şu tarz bi' şey..
www.sherlock-holmes.co.uk

olur da böyle bir siluet bulamadık.. gerçeğinden bir "saat satan zenci" resmi de beni idare eder.
hadi o da olmadı.. ceketinin bir yanını çaktırmadan açıp mal gösteren herhangi bir milletten insan figürü istiyorum.

isteklerim çok tuhaf, farkındayım ama lazım cidden böyle bir şey. :d bulduranlara teşekkürler.

 
www.google.com.tr

böyle bir şey buldum ben de, idare eder mi bilemedim.
  • devilred  (05.07.12 02:24:31) 
@leman lemon
bulsam, ederim tabii. diğer türlü kendim çizeceğim zaten de.. kaytarmaya çalışıyorum.

  • jack of hearts  (05.07.12 02:24:48) 
hem saat hem günes gözlügü satan olur mu:
img.fotocommunity.com

  • shi aila  (05.07.12 02:33:56) 
şunu şey ettim şimdi, olmuş mu?
s1.directupload.net

  • jack of hearts  (05.07.12 02:36:21) 
bu abi arap, belki zenci diye yutturulabilinir:
gallery.meingottwalther.de
bu abi beyaz, belki fotosokla karartilabilinir:
bilder.bild.de
bu abi sabit dükkanli:
img.fotocommunity.com
bu abi seyyar ama ne sattigi pek belli olmuyor:
www.zukunftia.de
  • shi aila  (05.07.12 02:37:19) 
@jack, teshirci gibi olmus o sanki :/


  • shi aila  (05.07.12 02:39:29) 
hehehe.. siluet halinde ne iş yaptığını belli etmez çok zor ya. sanırım vazgeçeceğim. teşekkürler herkese.


  • jack of hearts  (05.07.12 02:40:45) 
jack o son bulduğun saat satıcısından başka her şeye benziyor:))


  • erobur  (05.07.12 05:55:02) 
kahretsin! :)


  • jack of hearts  (05.07.12 13:36:46) 
bu kez de barselona'yı mı yapıyorsun jack :)

edit: yok la istanbulmuş sanırım.
  • sagopa kajmer mahlas kafkef  (11.11.12 01:50:36 ~ 01:52:48) 
[]

istanbul'daki ünlü heykeller

nelerdir?




 
(bkz: boğa heykeli)


  • nathanieltroy  (04.07.12 13:17:18) 
çok ünlü az ünlü neredeyse hepsi burada: wowturkey.com


  • hewit  (04.07.12 13:20:25) 
güzel kaynak ama en popülerleri lazım bana.


  • jack of hearts  (04.07.12 13:30:00 ~ 13:30:18) 
en ünlüleri heralde kadıköy'deki boğa heykeli'yle, beşiktaş'taki kartal heykeli olabilir. benim hatırladığım öyle çok ünlü heykeller yok.. dikilitaş var bi de, heykel sayılmıyor gerçi heralde :)


  • nathanieltroy  (04.07.12 13:34:25) 
akdeniz anıtı vardı zincirlikuyu halk bankasının önünde


  • bonnie and clyde  (04.07.12 13:36:44) 
düşünen adam olmazsa olmazdır bence

tr.wikipedia.org
  • jedilance  (04.07.12 13:39:23) 
taksim cumhuriyet anıtı, Barbaros Hayrettin Paşa anıtı, akdeniz heykeli var o da ünlü denilebilir belki,

hakkatten heykel yok...
  • hewit  (04.07.12 13:41:39) 
kartal meydanda neyzen tevfik heykeli?


  • rahmi pinkfloydoglu  (04.07.12 17:13:42) 
[]

bakırköy rshh'ın girişindeki düşünen adam heykeli

bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastane'sinde rodin'in düşünen adam heykeli (-nin imitasyonu) var ya hani.. onu "istanbul'un simgelerinden biri" diye nitelendirebilir misiniz? çocukken yaptığım kısa istanbul seyahatlerinden aklımda kalan yegane şey o heykel ama.. herkesin bildiği bir şey mi, değil mi karar veremedim.




 
nitelendiremeyiz bence, çoğu kişi bilmez, bilenlerin çoğu da görmemiştir. bakırköy rshh'nin bir simgeleşmesi söz konusu ancak bana kalırsa bu simgeleşme insanların zihninde pek somut değil.


  • hewit  (04.07.12 13:12:28) 
hayır tabii ki
kız kulesini hatırlamıyor olmazsın

  • bonnie and clyde  (04.07.12 13:37:42) 
yanlış laf etmişim. heykeller arası "yegane" demek istedim orada. :) iyi bilirim istanbul'u yoksa epey.


  • jack of hearts  (04.07.12 14:01:48 ~ 14:02:17) 
[]

istanbul'un bayan simaları

istanbulluların çok sevdiği kadın şarkıcı, tiyatrocu, aktris, yazar,.. kim var? erkeklerden nazım hikmet, orhan veli, münir özkul, sadri alışık, barış manço, cem karaca, neyzen tevfik, kemal sunal, zeki alasya ve metin akpınar cepte. kadınlardan aklıma gelen tek kişi türkan şoray. istanbulluluğuyla bilinen başka ünlü bayanlar kimler size göre?




 
adile naşit.


  • mortac  (03.07.12 17:42:51) 
afife jale.


  • nathanieltroy  (03.07.12 17:52:34) 
buket uzuner


  • microfiction  (03.07.12 18:01:13) 
halide edib


  • microfiction  (03.07.12 18:17:27) 
[]

bu kimdir? -test-

s7.directupload.net
link'teki kişi kim? başlıktaki "-test-" ibaresinin nedeni şu.. ben bu kişinin kim olduğunu biliyorum aslında ama üstüne bu efekti atınca biraz özünden şaşmış gibi geldi resim. ondan soruyorum.



 
halide edip


  • sir gawain  (03.07.12 17:12:01) 
ören bayan'ın kuzeni.


  • reyals  (03.07.12 17:13:10) 
latife hanim olabilir


  • keltikfrost  (03.07.12 17:13:46) 
doğru cevap nedir


  • pinokyo  (03.07.12 17:20:22) 
moralim bozuldu. :p "halide edip"ti doğru cevap.. şimdi sanırım başka bir resim aramalıyım halide edip'e daha çok benzeyen.


  • jack of hearts  (03.07.12 17:22:32) 
biraz geç kalmışım ama cevap veriyorum. gördüğümde halide edip dedim.


  • devilred  (03.07.12 17:57:34) 
kabul eder misiniz bilmem ama görür görmez halide edib dedim. dikkat ediniz, edip değil; edib dedim. onu da vurgulayayım.


  • microfiction  (03.07.12 18:13:35) 
[]

ünlü istanbullular

özellikle kadın olanlarını pek hatırlayamadım. aklıma sadece türkan şoray ve adile naşit geldi. ön şartımız sadece istanbul'da doğmuş olması değil kişinin, hayatının belli bir dönemini istanbul'da geçirmiş ve istanbul halkının aşık olduğu kimseler de olmalılar. var mı aklınıza gelen bu tarz ünlüler?




 
çok var da ben şunu yazim: neveser kökdeş


  • tahret muslugu  (02.07.12 14:19:55) 
erkek olarak aklıma gelen:

(bkz: mario levi)
  • nathanieltroy  (02.07.12 14:57:43) 
abdullah ercan


  • heritage  (02.07.12 16:43:25) 
(bkz: Roza Eskenazi)


  • tahret muslugu  (06.08.12 23:59:18) 
[]

tişörte baskı yapılacak çalışmaların boyutları

biliyorum, vektörel çizmek en makbul olanı. yalnız şöyle bir sıkıntı var, sadece ne demek olduğunu biliyorum vektörel grafiklerin. nasıl yapıldıklarına dair bir fikrim yok hiç. daha önceden birkaç baskı çalışmam olmuştu ve dolayısıyla bunları da vektörel çizemedim. hal böyle iken soruyorum.. mümkün olan en ideal ölçü nedir bir çalışma yaparken photoshop'ta baskı için? tişörtteki hali göz önünde bulundurulduğunda,.. 1/1 ölçek iyi mi, daha büyüğü mü icap eder?




 
"Az büyük olsun" derseniz 315x480 mm (A3 kâğıdın az irisi) yahut standart ölçü olan 210x297 mm (A4 kâğıdı) yeterlidir. Diğer sorunuzun yanıtına gelince vektörel çizim Adobe Illustrator, CorelDRAW vb. gibi programlarla yapılır ve resim baskısından çok daha kaliteli sonuçlar verir.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (28.06.12 22:44:50 ~ 22:46:02) 
[]

kıbrıs kumarhanelerindeki yaş sınırı

şu kumarhanelerdeki asayişi merak ettim. 20 yaşındayım ve iki hafta sonra kıbrıs'a gideceğim. elbet belli bir sınırlama koymuşlardır giriş yaşı olarak. okudum bir iki şey de, net bir yaş belirtilmemiş.. 18 diyen var, 21 diyen var, 25 diyen var. gidip görenler bilgilendirsin beni bu hususta lütfen. otelden otele değişebilir tabii sınır. ya da sallamayabilirler bazı yerlerde. o yüzden gideceğim yerin adını da vermekte yarar görüyorum; cratos. cevaplar için şimdiden teşekkürler.




 
bildiğim yasal sınır 25. ama dandik olanlara küçük göstermiyorsan girliyor...


  • redlinetheturk  (28.06.12 22:25:28) 
Sınır 25. Çok lüks otellerinkine gitmessen sorun olmuyor kontrol eden yok...


  • yatagants  (28.06.12 22:31:06) 
cratos premium lükslerinden sayılıyor sözlük entry'lerinden gördüğüm kadarıyla. tüh, çok niyetlenmiştim, üzüldüm. teşekkürler sizlere.


  • jack of hearts  (28.06.12 22:34:38) 
cratos lüks sayılır, doğrudur ve normaldir. acapulco mu ne vardı, orası da fena değil yakın sayılır yanılmıyorsam cratosa. bir bakın isterseniz.
bir de şortla falan almazlar içeri, düzgün giyinin, kimsenin suratına bakmayın çok temiz yüzlü değilseniz (16 yaşında göstermiyorsanız) girme şansınız var bence

  • kisa  (28.06.12 22:51:40 ~ 22:52:18) 
ikna edebilirsem bizimkileri, denerim şansımı, teşekkürler. temiz yüzlü sayılırım aslında ama 20'den de az göstermiyorum.


  • jack of hearts  (28.06.12 22:56:32) 
cratosa geçen sene 22 yaşındaki arkadaşımla gayet rahat girdim soran eden olmadı. ailenle gidiyosan ve ailenin casino tarafından tanınırlığıda varsa hiç sorun değil +18 sen sorun çıkmıyo


  • karaüzümhabbesi  (29.06.12 09:00:56) 
[]

istanbul ve ankara'ya dair kişiler/nesneler

geçen sene tamamen sportif maksatla bir çalışma yapayım dedim. böyle bir sürü, minik minik silueti birleştirip bir daire yapmak amaç. konsept olarak da istanbul'u belirledim. yavaş yavaş tamamlayıp koydum bobiler'e. şundan bahsediyorum:
s7.directupload.net
www.bobiler.org

sonradan bu çalışmanın tişörte basılmasını istedi bazı üyeler, yoğun talep üzerine de basıldı cidden. ama ben ne boyut olarak, ne de harcadığım emek, kalite olarak tişörte basılmalık bir şey ortaya koyduğumu düşünmüyordum.. hala da düşünmüyorum. istanbul'u oldu, ankara'sı niye olmasın dediler.. onu da yaptım bir haftada:
s7.directupload.net
www.bobiler.org

ikisi arasında çok bariz kalite farkı olmasını istemediğimden, aynı özensizlikle bitirdim bunu da. (özensizlik dediğim şu,.. aslında baya zaman harcatan çalışmalar ama detaylar konusunda pek titiz davranmamıştım ve nesnelerin yerleştirilmesi epey düzensiz olması gerekenden.)

gözüme çok kaba geliyor şimdi bunlar, hele ki tişörte basmak için.. bir şey yaptım mı tam layığıyla olmasını isterim. bu sefer her noktasını işleyeceğim yeni bir şey yapmayı düşünüyorum, elimden geldiği kadar hazır siluet kullanmadan. link'lere bakarak çakmış olmanız lazım. "uu şunu da koy bak.." dediğiniz şeyleri yazarsanız çok sevinirim. şimdiden teşekkürler fikirler için.

 
ben Ankara'nın tişörtünü alırım bu haliyle. Talibim yani, basılırsa veya basılacak olursa kesinlikle bilgim olsun.

Biraz düzenlenip yerleri değiştirilebilir, bence 2-3 versiyon gibi birşey yap en iyisini biz seçelim.
  • cro magnon  (27.06.12 21:02:56) 
ankara için olandan bilkenti daha kenarda bir yere alırsan ve behzat ç.'i de eklersen güzel olabilir bence.

ek olarak sıhhiye köprüsünü göremiyorum burada :)
  • free bird  (27.06.12 21:18:38) 
baştan çizmek en temizi. kişiler filan çok çok daha şık olabilirdi şu ankinden.. bir de sıkıştırma işinde tek bir parçanın değiştirmek epey zor. birçoğunun yeriyle oynamak icap ediyor genelde.


  • jack of hearts  (27.06.12 21:21:37) 
meclisi koy


  • ruhadam  (27.06.12 21:54:22) 
[]

bacak antrenmanı yapayım derken kötürüm oldum, yardım edin!

ağırlık çalışırken sürekli atladığım bir kısımdı bacaklar.. çünkü öyle bir baldırım, bileğim var ki değil 75, 375 kilo olsam da sırıtmayacakmış gibi duruyorlar. ama içim rahat etmiyordu hiç, hakkıyla çalışmadığımı düşünüyordum. ayda bir iki squat mukuat yapıyordum yine.

geçen sonbahardan beri elime ağırlık almamıştım iki hafta öncesine kadar. "bu kadar tembellik yeter, artık ortada bahane edeceğin okuldur, finaldir, ot bok da yok.. çalış ulan köpek!" dedim kendi kendime. yaklaşık beş kiloluk bir fazlam olsa da eskiye göre, baktım öyle gözle görülür bir hamlamam yok. bunun gazıyla, bacak çalışmazsam istediğim şekilde verimli olmayacağını bildiğimden antrenmanların, gittim bir program belirledim kendi kendime..

görünürde basit bir programdı, çalıştığım kilolar da düşüktü aslında.. hep o koduğumun lunge'ı yüzünden başıma geldi bunlar.. biliyorum. şuydu program merak edenler için:

4 * 12 dumbbell lunge
3 * 12 dumbbell step up
4 * 12 dumbbell squat
4 * 12 ball leg curl

ilk üç hareketin üçünü de 7,5 kiloluk dambıllarla yaptım. bu kadar kasmaması gerekirdi aslında. antrenman bitti.. ertesi günden bugüne kadar iki gün geçti. bacağımın önü, arkası, sağı, solu, çaprazı ve kıç loblarım saatlerce dayak yemiş gibi acıyor. öyle tatlı bir antrenman sonrası ağrısından bahsetmiyorum. yürürken farklı acıyor, oturunca farklı, yatınca daha bi' farklı..

bir daha bu tarz bir ızdırap çekmemek için nasıl bir bacak çalışması yapmalıyım sizce? bir de hiçbir ağrı kesici işe yaramadı, var mı tavsiye edeceğiniz mega etkili bir tane?

 
ağrı kesici içme, kas gevşetici iç. rantudil iyidir mesela.


  • nutella yerken sandalyeden dusup geldim  (27.06.12 20:27:26) 
bende 4-5 gün kadar sürmüştü bu tarz bi ağrı. Programımı değiştirdikten sonra olmuştu. Bikaç güne geçer, iyi ısınıp esnetmek lazım antrenmandan önce ve sonra.
Soğuk duş da iyi gelir.

  • yanik  (27.06.12 20:37:36 ~ 20:38:29) 
Esneme ve ısınma hareketlerini atlama, bacak çalışmadan önce birmiktar yürü ardından da bir miktar yavaş koş. Bu hareketleri önce vucut ağılığınla bir süre yaparak kendini alıştır, sonra dambıl kullanırsın. Ağrıların devam ederse sana doktor yolu gözükebilir.
Bisiklet bacaklarını çok güçlendirir tavsiye ederim.

  • commander64  (27.06.12 20:44:25) 
Başlangıçta olur. Üstüne git, zamanla geçer. Bacağı da ihmal etme asla.


  • arnold schwarzeneger  (27.06.12 21:34:11) 
123456   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.