[]

Tatil ve seyahat yorucu mu oluyor sizin için?

Tatil ve seyahat deyince insan dinlenmek ister aslında. Ama çoğunlukla yorucu oluyor gibi. Çok yürümek ve kısa zamanda bir çok yer görmeye çalışmak asıl sebebi oluyor. Fotoğraf çekme kaygısı ve sosyal medyada paylaşma dürtüsü de olabiliyor. Yolculuk da insanı yorabiliyor. Bunun yanında psikolojik yorgunluktan uzaklaşmış oluyoruz sanırım.

Tabii bazıları yorulmasını da seviyordur. Çok gezmeyi, çok görmeyi de. Ama mesela bir otele veya bir yere gidip, yiyip içip yatabilirsiniz de.

Sizin için tatil ve seyahat nasıl oluyor? Yorucu mu? Ya da yorucu ve yorucu olmayan farklı tatiller mi yapıyorsunuz?

benim cevap: benim icin baya yorucu oluyor cunku ben genelde müzik etkinlikleri icin seyahat ediyorum ve ayni zamanda etrafi da geziyorum. dans, yürüyüş, uzun sure ayakta kalma derken baya yorucu oluyor. ama zaten ben böyle tatil seviyorum ve yorulmaya değiyor :D daha kaldırabileceğimiz yaşlarda yorulmak, daha yaşlıyken yorulmaktan daha iyi tabii.

 
Ben hareket halinde olursam, yeni yerler görür yeni tatlar denersem dinlenmis hissediyorum. Hiçbir yere gitmeyip evde yatarak geçirdiğim tatiller hiç yapilmamis hissettiriyor.

32 k
  • abuzer  (11.03.24 17:29:12) 
yeni yerler görünce, yeni şeyler tadınca yorgunluk gibi gelmiyor. sonrası için deşarj olmuş gibi hissediyorum hatta.


  • noxie  (11.03.24 17:35:44) 
Gezip görmeyi seviyorum. Otel tatilinin yeri de ayrı, ama 3 günden sonra sıkıyor.


  • auroraaurora  (11.03.24 17:38:19) 
Tatil dönüşü evde 1-2 gün dinlenmeden işe dönemiyorum ben :)

Yiyip içip yatmalı tatilden çabuk sıkılıyorum, onu evde de yaparım (tropik adada çok huzurlu tatil hariç, ondan sıkılmam). Yürüyeyim, değişik şeyler yiyip içeyim, müze/antik kent/turistik yer gezeyim, işi düşünmeyeyim... Ama dönünce kendime gelmek için bir günüm olsun.
  • kobuzchu kiz  (11.03.24 17:42:59) 
Hem de çok, g.t başı dağıtıyorum. Bazıları nasıl jilet gibi oluyor merak ediyorum.


  • Kahvedesu  (11.03.24 17:52:57) 
cok hareket+1 guzel deneyimler yormuyor asiri bomba gibi donuyorum bir de denize falan gidince denizde hem yorulup hem dinleniyorum tatli bi yorgunluk o


  • ala09  (11.03.24 18:29:23) 
City break'ler yorucu oluyor ama deniz tatillerimde zaman duruyor, yan gelip yatmali geciyor. Ama en pisi bayram, aile ziyareti, akraba ziyareti, misafir agirlama gibi angaryalarla gecen tatiller.


  • freedonia  (11.03.24 18:48:23 ~ 18:51:56) 
Kafa yorgunluğu ile vücut yorgunluğuna bağlı değişiyor. Kafa dağıtmak istediğim zaman aklı kurcalayan, yeni yerler gezmeli görmeli, tempolu tatil işe yarıyor. Overthinker insanı dünyanın en güzel denizine plajına da götürsen güneşlenirken aklından uzaklaşamıyor. Yoğun tatiller kafa dağıtmak için daha uygun bana.


  • Bruce  (11.03.24 19:03:04) 
Tatil kısa sürecekse yorucu oluyor çünkü zamanım az olduğu için gezmeyi ve görmeyi yetiştirmeye çalışıyorum.


  • rock n roll  (11.03.24 19:14:00) 
ben çok yoruluyorum arabamız olmasına rağman 2gün yatasım geliyor.


  • geveze yazar  (11.03.24 19:31:47) 
[]

Şişme mont çamaşır makinesinde yıkanır mı?

Şişme mont çamaşır makinesinde yıkanır mı? Yoksa mesela dezenfekte bezle mi silsem? Sleepy gibi olanlardan.

Ama geçmeyen bi koyu lekeleri var. güneş kremi veya yağdan oldu herhâlde. bi de koku sinmiş üstüne sanırım.

hassas ve soğuk ayarda mı yıkamalı?

bir de ufak bi yırtığı var iç taraftan. oradan su girip içindeki elyaf bozar mı veya koku yapar mı?

 
kuru temizleme. ben makinaya 4 kere attım, ilk üçünde bir şey olmadı. dördüncüde içindeki pamukları saçma sapan bir yere yığıldı, yakasını dik tutan pamuklar cep kısmına kadar falan düştü. terziye verdim anca öyle düzeldi ama o da tamir ederken ekstra pamuk koymak zorunda falan kalmış.


  • nolmus yani  (06.03.24 22:02:20) 
etiketinde yazar talimatları ama sadece kurutemizlemeye uygundur o kesin.


  • neira  (06.03.24 22:55:09) 
40 derece kisa programda yikadim hicbir sey olmadi.


  • nic cage  (07.03.24 00:59:59) 
kuş tüyü montum var. 3-4 tenis topuyla beraber tek başına yıkanması öneriliyor. etiketinde veya aldığınız mağazadan bilgi alsanız daha iyi olur.


  • jepa  (07.03.24 02:55:55) 
narin programında en düşük ısı sıcaklığı ile sıvı deterjan ile 2 şişme mont yıkadım topaklanma olmadı, eğer topaklanma olursa içine fön makinası tutarak şişirilip oklava ile döversen açılıyor topaklar.


  • eja  (07.03.24 07:45:36) 
[]

Boyun fıtığı ve yastık önerisi

Doktor, MR sonucu ile boyun fıtığı teşhisi koymuş. Boyun fıtığı için özel yastık alınmasını önermiş. Var mı bildiğiniz önerdiğiniz yastık? Nerden almalı? Online mağazalarda daha çok seçenek oluyor.

Bir de yatakta sadece yan yatılabiliyor. Yan yatanlar için ayrı bir şey varsa da iyi olur.

Boyun fıtığı için başka önerebileceğiniz şeyler varsa da ekleyebilirsiniz.

 
eksisozluk.com

şu entryde linki verilen yastığı kullanıyorum. yan yatarken diz arasına koymak için de bunu: www.yatasbedding.com.tr

normal bir yastığda kollarımın arasına sıkıştırıyorum.
  • inheritance  (06.03.24 17:00:54) 
Ben yillardir sunu kullaniyorum, gayet memnunum: www.yatasbedding.com.tr

Bence herhangi bir visco yastik isinizi gorur.
  • ahm1  (06.03.24 17:02:04) 
Hahah @inheritance ile ayni linki vermisiz resmen


  • ahm1  (06.03.24 17:02:49) 
linklerde verilen yastık hakikaten çok iyi, annemde var boyun fıtığı o vesileyle denedim. boyun fıtığı olmayan kişilerin bile kullanması lazım.


  • gule gule  (06.03.24 17:09:04) 
"Visco Therapy Boyun" var bi de. ve onun muadilleri. bir tarafi daha alcak.


Visco Therapy Standart yine de daha mi iyi? Ya da yan yatan biri icin mi daha iyi.

Simdi evde tekrar baktim da ustunde Yataş Visco Therapy Puffy yazan bir yastık var. bu eski model miydi acaba? Bu benim başıma göre yüksek baya. Üstüne bacağımı koymak için kullanıyordum.

edit: mesela trendyol'da bi marka var. ortopedik boyun fıtığı yastığı çok daha ucuz. yorumları da iyi. bilindik marka'dan şaşmamak mı lazım.
  • ermanen  (06.03.24 18:59:56 ~ 19:05:12) 
Bin tane yastık denedim. En son küçük bir ortopedik yastığın en ince tarafına kolumu koyup yatarak huzuru buldum. Birden çok para harcamayın.


  • spankenstein  (07.03.24 16:51:13) 
@spankenstein

dedigini tam anlamadim maalesef. hangi yastik? ve nasil bi pozisyonda yattin tam olarak? bas icin ayri yastik mi?
  • ermanen  (07.03.24 17:32:09) 
[]

Yediğiniz en iyi hamburger?

Yediğiniz en iyi hamburger? En iyi hamburgerci?

Franchise ve gurme olarak da ayırabilirsiniz.

Franchise olarak yurtdışında Five Guys en iyi bana göre.
İstanbul'da Baltazar iyiydi. Adana'da The Bull Burger.

 
ankara'da etmanyak
istanbul'da barto's
amsterdam'da the beef chief
berlin'de burgermeister

1. etmanyak
  • lemmiwinks  (28.02.24 12:22:27) 
İzmir’de burger street olabilir, güzel smash burger yapıyorlar. Bir de hamburgerci olmamasına rağmen dükkan sandviç çok güzel hamburger yapıyor.

Yurtdışı için cevap vermek zor, genel kalite çok çok daha yüksek, birçok ülkede/yerde iyi hamburger yenebilir ama benim en çok keyif aldığım Londra honest burger idi sanırım.
  • orient blue  (28.02.24 12:25:18) 
istanbul
zapata burger
zula burger
  • neira  (28.02.24 12:29:01) 
kadıköy namu burger çok mu açtık bilmiyoruz ama bayadır namu üzerine iyi hamburger yemedik.


  • eja  (28.02.24 12:38:10) 
Brno'da, Būcheck 'te yediğim hamburger gerçekten bugüne kadarki en iyisiydi.


  • lüzumsuz adam  (28.02.24 12:58:47) 
Amerikadaki Five Guys subeleri.
Patatesi bazen cok tuzluyorlar ama hamburger konusunda benim icin rakipsizler.

  • VIPCH  (28.02.24 13:21:56) 
Istanbul zula kesinlikle


  • mor oje  (28.02.24 14:06:40) 
Üç aşağı beş yukarı hepsi aynı geliyor nihayetinde hamburger bu komplike bir yemek değil ekmek arası kıyma köftesi ve garnitür malzemesi kaliteli olsun yeter.


  • doharkoman  (28.02.24 14:38:49) 
ankara'da kulina.


  • summerjam0306  (28.02.24 16:15:00) 
zapata burger - istanbul


  • noxie  (28.02.24 17:19:30) 
istanbul zula
izmir burger street

  • axl  (28.02.24 17:31:58) 
Kapandı ama İstanbul için;
Gourmet Burger Kitchen.

  • kumandanim  (28.02.24 17:40:05) 
nisantasi virginia angus disinda yememeye calisiyorum.
zula'yi begenmemistim ben.
halbuki double cheeseburger yani nasil farkli yapilabilir ki. :))
  • arakaali  (28.02.24 18:40:22) 
90 Larda yediğim mcdonalds hamburgerleri efsaneydi.


  • ferenc  (28.02.24 18:48:48) 
İstanbul Eminönü Virginia Angus.


  • alimcgraw  (28.02.24 19:15:28) 
Bostancı'da metro ile sahil arasında bir hamburgerci vardı. Kapandı. Ekmeğini, sosunu vs. taze olarak el yapımı hazırlıyorlardı. Ekmek, inanılmaz önemli hamburgerde. Bayat hamurları ısıtıp hatta ızgarada hafif yakıp kitliyorlar birçok hamburgercide. O yüzden benim için önemli o konu.

Eminönü Virginia Angus birkaç yıl önce yediğimde iyiydi. Bu pahalılıkta kesin bozmuştur ama. Etin pişme oranını sorup daha sonra istediğin pişme miktarında getiren nadir yerlerdendi. Normalde orta-az dersin orta, orta dersin iyi pişirip getirirler.

Koşuyolu'nda da mm&g's burger var. Orayı da üçüncü sıraya yazarım.

Burada sayılan birçok yeri denedim. Güzeller ama adını hatırlayıp yoluna gidecek kadar değil. Yemek tamamen tecrübe konusu. Daha lezzetli halini yiyene kadar, en lezzetlisi o gibi geliyor. McDonald's ve sonrasında Carl's Jr. vs. franchiselar hep bu algı ile hamburgerlerini sattılar.

Gerçi hayal kırıklıklarından dolayı artık dışarıda hamburger yemiyorum pek. Köftesini ve ekmeğini kendin yapıp evde ızgarada, tavada, fırında artık nasıl istersen yapma yolundayım uzun süredir.
  • nawar  (28.02.24 19:43:16) 
Ratskeller, Munich


  • gabe h coud  (28.02.24 19:57:35) 
Ankara için Volkie's


  • kendi helvasını kavuran zombi  (28.02.24 21:24:31) 
Taksim islak hamburger dermişimmmm


  • Zetnikov  (29.02.24 00:04:50) 
[]

En rahat ayakkabı? Uzun süre yürüyüş, seyahat, müzik festivali vs. için?

En rahat ayakkabı(lar) hangisi? Size göre? Sizin giydiğiniz?

Daha çok uzun yürüyüş için, seyahat veya müzik festival için. Günlük giyime de uygun olabilir.

Şimdi bende çok rahat bir Skechers modeli vardı normalde ama o çok yırtıldı, yıprandı artık. Yurtdışında almıştım. Onun gibi bulamıyorum.

Reddit'te genelde Adidas Ultraboost öneriyorlar. Onun da bikaç sene önceki modeli var bende ve o da eskidi baya. Aslında rahat ama yan tarafları biraz sert bence. Geniş ayak için çok rahat değil. Asics, Hoka markalarını öneren de oluyor.

Yoksa ben Trekking / Hiking ayakkabısı mı alsam? Her şeye gider gibi. Columbia, Merrell vs. Arada doğaya gitmek için de iyi gibi.

Not: Erkek ayakkabısı soruyorum ama kadınlar da muadillerinden bahsedebilir.

 
www.boyner.com.tr

bende bundan var. cage kısmı eski ultraboostlar gibi rahatsız etmiyor sadece tasarım için var gibi. hatta bunlarda cage'i kesip atanlar da var ayakkabı zaten çorap gibi sarıyor ayağı ipini bağlamak vs. gerekmiyor. ipi de gevşek şekilde sadece bağlamış olmak için bağlıyorum.

hatta ultraboost serisinin uncaged modelleri de var. yani yanları sert dediğin o plastik kısımlarsa yeni seride pek problem değil.
  • konetsu  (23.02.24 22:49:39) 
Ayağıma tam oturan bir lumberjack modeli vardı 2018'de, suya dayanıklı. 5 çift aldım, 4. Çifti kullanıyorum keyifle. Bunun verdiği konforu, rahatlığı, performansı north face ya da columbia'dan alamadım. Tnf'in 45'i biraz dar gibiydi, 46'sını çorap üstüne modern patik ile giyiyorum ayaklarım içinde ileri geri oynayıp durmasın diye.
Yani, ayağına tam oturan en kralıdır bence

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (24.02.24 09:16:28) 
[]

Ucuz Android telefon? Samsung A04s nasıl?

Ucuz Android telefon alacağım. Ne alayım? Samsung A04s nasıl? 64 GB olanı en ucuz Android telefonlar arasında.

Xiaomi Redmi nasıl? Bunun sadece 128 GB'ı gözüküyor her yerde. O yüzden biraz daha pahalı.

Bir de Trendyol'da daha ucuz bulabiliyorum. Online mı alsam? Bir sorun olur mu?

Ek soru:
Türkiye'den alınan Android telefonlarda OEM/bootloader unlock (OEM kilidi açma) yapılabiliyor mu? Geliştirici Seçenekleri (Developer Settings) kısmında yapılıyor.

 
xiaomi redmi note 8 pro'yu neredeyse ciktigindan beri kullaniyorum. tas gibi alet, tavsiye ederim. aldigimdan bugune bana misin demedi. zamaninda hepsiburada'dan almistim, bir sorun olmadi. bir sorun cikarsa muhatap kim bilmiyorum ama xiaomi garantili vs. yaziyordu sanki.

oem unlocking secenegi gozukuyor gelistirici seceneklerinde.
  • gule gule  (23.02.24 14:40:16) 
A04s 64gb 5 ay önce babama almıştım 5.200 liraya. bugün aynısını anneme de aldım 4.800 lira amazon'da

f/p olarak muazzam telefon.
  • yazar yazmaz yazan yazar  (23.02.24 14:48:10) 
işlemcisi çok kötü. yavaşlama, takılma gibi durumlarla karşılaşırsınız ileride. en azından redmi 10c alınabilir.


  • kesmekes laleler  (23.02.24 16:06:21) 
[]

Dünyada zaman dilimleri olmasaydı ne olurdu?

Bildiğiniz gibi dünya dikey zaman şeritlerine bölünmüş ve bunlara zaman dilimi denilmiş. Her bir zaman dilimi yaklaşık 15 derecelik boylama göre dizilmiş. Zaman dilimleri Greenwich, İngiltere'deki 0 derece boylamından başlatılmış.

Bu zaman dilimleri olmasaydı ne olurdu? Neler etkilenirdi? Bir avantajı olur muydu? vs.

Mesela dünyanın her yerinde Eşgüdümlü Evrensel Zaman ya da özgün kısaltmasıyla UTC kullanıldığını düşünseydik...

 
Küresel İletişim ve İşbirliği Zorlaşırdı. İnsanların biyolojik saatleri sekteye uğrardı.

Avantaj olarak, seyahatlerde zaman farklılıklarının hesaplanmasını kolaylaştırırdı.
  • VIPCH  (21.02.24 11:24:35) 
Demek istediğinizi anladığımı sanarken UTC'den örnek vereiğiniz için anlamadığımı fark ettim. Dünyanın her yerinde UTC kullanmak zaman dilimi olmaması anlamına gelmiyor ki? Sadece saat 12.00 her zaman öğlen değildir, saat 00.00 da her zaman gece değildir anlamına geliyor. Dünyanın her yerinde UTC kullanılsa değişen tek şey saati söylerken söylediğiniz rakamlar olur.


  • akhenaten  (21.02.24 11:29:04) 
güney amerikalı arkadaşım vardı. ocak gibi ülkesine dönecekti "yaz tatili" için planlarından bahsetmişti. onlarda yaz bizdeki kışa denk geliyor. böyle farklılıklarda ikimiz de şaşırıyorduk.

zaman dilimleri aynı olsa benzer şaşkınlığı yaşardık. "sabaha karşı çöken hüzün", ya da "gece ikiden sonra akla düşen düşünce" gibi ifadeler de komik hale gelirdi kimi yerlerde. bizdeki gece iki, başka bir yerde öğlen 15 olacak mesela. akşam yemeği 19'da yenir, sabah mesai 9'da başlanır gibi tüm ifadeler de anlamını yitirir.

bu saydıklarım gündelik yaşamda olup çok önemli olmayan şeyler ama iletişim ve haberleşme noktasında sorunlar çıkabilirdi.
  • biseysorcaktim  (21.02.24 12:14:32) 
dünya düz olsaydı demek gibi bir şey aslında.


  • paintov  (21.02.24 12:26:37) 
bunun daha yerel ölçekteki hâli Çin'de var. Koca ülke, Pekin'den geçen tek saat dilimi kullanıyor. Bu durumda ülkenin en batısında yaşayanlar (Çoğu da bildiğiniz gibi Sincan Uygurları) çok saçma saatlerde kalkıp çok saçma saatlerde yemek yiyorlar. Mesela bugün baktım güneş 9.30 gibi doğuyormuş Urumqi'de. Bizim Iğdır saat dilimiyle yaşadığımız problemin 3-4 katını yaşıyor ordakiler yani. Hatta bu yüzden yerel Uygur halkı kendi saat dilimlerini oluşturmuşlar ona göre yaşıyorlar ama bölgedeki Çinli popülasyon (ki sayıları çok artıyor) buna karşı çıktığı için sorunlar yaşanıyormuş.

Bi de herkes aynı saat diliminde olsa, dünyada bir yerlerde yılbaşını öğle saatinde kutlayanların olmasını gerektirir :D
  • nundu  (21.02.24 12:43:31) 
[]

Asansör kontrol panelleri ne kadar radyasyon yayıyor? Zararlı mı? EMR boya?

Panelin fotosu:
ibb.co

Ev en üst katta. Bir duvarın arka kısmında asansör dairesi ve paneli var. Ev/oda için ne kadar zararlı bu durum?

Not: Elektromanyetik radyasyon ölçer alet ile evin içinde bu duvara biraz yakın kısımlar yüksek gösteriyor. yani panelin veya başka bir şeyin bir kaç metre radyasyon alanı var gibi.

Elektromanyetik radyasyona (EMR) karşı koruyan boyalar varmış. Bunu yapan biri asansör panelleri çok tehlikeli demiş ve bütün apartmana da radyasyon yayabilir demiş. Biraz abartmış sanırım satıcı olarak. Duvara bu boya gerekli mi sizce?

Ev aletlerinden ve telefonlardan da elektromanyetik radyasyon yayılıyor sonuçta. Başka şeylerden de maruz kalıyoruz. Asansör paneli daha mı tehlikeli? Radyasyon etki alanı daha mı fazla?

İngilizce kaynaklara da baktım ve pek bir şey bulamadım. Ama genel olarak düşük frekanslı elektromanyetik radyasyonun insan sağlığına zararlı olduğu kanıtlanmamış.
www.who.int

 
size iş çıkartmak için sallamışlar. asansör kontrol panelinin veya herhangi bir kontrol panelinin insan sağlığına zarar verecek kadar radyasyon üretmesi mümkün değil. ayrıca boya ile herhangi bir izolasyon falan da mümkün değil, tamamı pazarlama hilesi.


  • malheiros  (20.02.24 12:21:43) 
Oturup bilimsel makale aramadım bununla ilgili ama hiç sanmıyorum. Çok tehlikeli diyen kişinin referansı neymiş? Basit bir elektrik düzeneği var fotoda. Herhalde asansörler anlık olarak yüksek akım çektiği için böyle bir düşünce oluşmuş ama bunlar sınırlar içindedir. Aksi halde böyle kontrolsüz satılmasına müsaade edilmezdi. Dediğiniz gibi evlerimizde yüksek frekansta çalışan birçok elektromanyetik radyasyon yayan cihaz var. Hepsi belirli limitler dahilinde çalışıyor. Ha bir de iyonize edici olmadıktan sonra bu cihazlardan kaynaklı radyasyonun tek bilinen etkisi herhalde göz ardı edilebilir seviyede ‘ısınmamız’ olur.

Özel boya mutlaka bir ölçüde faydalıdır ama diğer taraftan mevcut cihazların (cep telefonu, modem gibi) çalışma performansını kötü yönde etkiler mi bakmak lazım.

Uzmanı değilim ama okuduğum kaynaklara göre böyle yani. Aksini öğrenirseniz yazın lütfen, ben de öğreneyim.

Edit: böyle özel boyalar var, baya sertifikalı, test edilmiş falan.
  • orient blue  (20.02.24 12:32:21 ~ 12:34:36) 
@malheiros

karbon allotrop bazlı boyalar varmış ve EMF kalkanı oluşturabiliyormuş.
pubmed.ncbi.nlm.nih.gov

daha endüstriyel alanlar da kullanılıyor sanırım. firmalara da güvenilebilir mi, gerçekten işe yarayan boyayı mı kullanıyorlar mı tartışılır ama.
  • ermanen  (20.02.24 12:33:13 ~ 12:46:59) 
o panonun içinde buna sebep olabilecek bir ekipman mevcut değil. Motoru kontrol eden sürücü(inverter, frekans ile motor kontrolü sağlar) elektronik cihazlarda parazite neden olabilir deseler bu kadar küçük bir sürücünün çok da bir etkisi olmaz derdim.

Attığınız fotoğrafta güç kaynağı, trafo, inverter, sigorta&koruma grubu, asansör kontrol ve haberleşme kartları mevcut, standart bir kontrol panosu, muhtemelen sürücü ve frekans olayıyla alakalı kulaktan dolma bilgilerle birşeyler sallamışlar.

www.normsis.com
www.arkel.com.tr
  • sealth  (20.02.24 12:35:39 ~ 12:57:16) 
bahsettiğiniz düşük frekanslı elektromanyetik radyasyonun zararı ancak buna düzenli ve sürekli olarak maruz kalırsanız olur. oradaki emr maruz kalmak için panoya 1 cm uzaklıkta yaşamanız gerekir.


  • durbidakka  (20.02.24 14:06:12) 
yanınızdan hiç ayırmadıgınız cep telefonunuzun sar degerleri bu asansörün zararından yüzlerce kat fazla. bilginize


  • limonlu eksi  (20.02.24 14:24:25) 
Avrupa'da 12 Gauss'dan fazla manyetik alan ölçülen yerlerde insan yaşaması yasaktı. Şimdi de aynıdır sanırım. Elektromanyetik değer ölçen cihazla ölçebilirsiniz (avometrenin benzeri uyduruk bir alet).

Örneğin cep telefonunuz varsa, veya 380 kiloVolt enerji nakil hattı (boynuzlu direkler) altında yürümek bu limiti aşar. Ülkemizde serbesttir.

limonlu eksi + 1
  • alfired  (20.02.24 14:48:27) 
sıfır

iyonize olan radyasyon ile iyonize olmayan radyasyonu karıştırıyorsun.
  • orpheus  (20.02.24 15:58:08) 
"Elektromanyetik radyasyona (EMR) karşı koruyan boya" - bunu kim salladi ise onunla iliskiyi kes yaw.

Bisey olmaz oynat devam +1
  • cooperr  (20.02.24 17:47:02) 
[]

Avusturya vs. Macaristan vizesi? Schengen? Bu seyahat planı mantıklı mı?

Şimdi asıl seyahat Budapeşte, Macaristan ve normalde onun vizesi alınacaktı. Sanırım hem Macaristan turistik vizesi hem de Macaristan için alınan Schengen vizesi var.

Biz Budapeşte'den önce bikaç gün erken gelip Viyana, Avusturya'da kalmayı düşünüyoruz. Planı sadece öncesinde yapabiliriz maalesef. Budapeşte'de bulunmamız gereken tarihler var ve sadece öncesinde boş gün olacak.

Avusturya vizesi veya ordan Schengen almak daha zor sanırım.

O yüzden Macaristan Schengen vizesi alacağız. Daha kolay Macaristan için almak değil mi? Ondan sonra Budapeşte'ye ineceğiz çünkü Schengen vizesi alınan ülkeye inmek gerekiyor ilk. Sonra hemen arabayla veya trenle Viyana'ya gideceğiz. Viyana'da bikaç gün kalacağız. Belki Prag'a falan da uğrayacağız orda kalırken. Sonra Budapeşte'ye geçeceğiz ve Budapeşte'de daha uzun süre kalacağız.

Avusturya vizesiyle uğraşmak yerine böyle yapmak daha mı mantıklı? Yani Avusturya Schengen vizesi alıp direkt önce Viyana'ya da gitmek var ama vize almak daha zor olabilir diye çekiniyoruz. Bi de Budapeşte'de daha uzun kalacağız.

 
yanlış anlamadıysam ilk olarak macaristan’a girip orada kalmadan doğrudan avusturya’ya geçecek, ondan sonra macaristan’a döneceksiniz değil mi?

haliyle macaristan vizesi almanız lazım. genel kural ilk giriş yapılan ülkeden vize almak. birden fazla ülke içeren seyahatlerde en uzun kalınacak ülkeden vize alıp girişte bunu belgelemek daha doğru olabilir ama siz her iki ülkede de üç asagi beş yukarı aynı süreler kalacağınıza göre hangi ülkeye giriş yapacaksanız oraya başvurun.

istatistiklere göre avusturya red konusunda diğer ülkelere kıyasla daha “cömert”.
  • orient blue  (13.02.24 13:31:15) 
@orient blue

evet Schengen vizesi alınan ülkeye gitmek gerekiyor ilk. onu biliyoruz. editleyip biraz daha açıklayıcı yazdım. asıl konu hangi ülkeden schengen vizesine başvurmak aslında.

avusturya macaristan'a göre Schengen verme konusunda daha mı cömert yani? edit: pardon daha çok red veriyor anlamında demişsin.

biz bir de budapeşte'de festivale gitmeyi düşünüyoruz ve vize başvurusunda bileti de göstereceğiz sanırım. onun etkisi daha fazla mı olur vize alma konusunda?

edit: bikaç kaynağa baktım. avusturya vize konusunda en çok zorluk çıkaran ülkelerden biri denmiş.
  • ermanen  (13.02.24 13:35:11 ~ 13:46:52) 
durumunuzu bilemedigim icin avusturya vize verir vermez bilemem ama macaristan'a inip trenle avusturya'ya gecebilirsiniz, gayet mantikli, trenler de normal isliyor. araba kiralamaya gerek yok, viyana'da basiniza dert olur. viyana'dan da trenle prag'a gecebilirsiniz, o da gayet mantikli.


  • kassiopeia  (13.02.24 14:28:14) 
En uzun kalacaginiz ulkeden vize almaniz lazim. Ilk neren girdiginiz onemli degil.

www.as-visa.com

“ Başvuru sahibi birden fazla schengen ülkesini tek seferde ziyaret edecekse, en çok kalınacak olan ülkenin schengen vizesine başvuru yapılması gerekmektedir.”

Daha once hollanda’ya giris yaptigimiz seyahatimizde dah uzun kalacagimiz icin fransa’dan vize aldik, bir sorun da yasamadik.
  • lemmiwinks  (13.02.24 14:53:25 ~ 14:54:41) 
nerden girdiğiniz değil nerde çok kalacağınız önemli. ancak planınızı sağlam yapıp macaristanda daha çok kalacak şekilde gösterirsiniz. bu şekilde alabilirsiniz


  • paintov  (13.02.24 19:28:11) 
[]

Schengen vizesi aldığımız ülkeye inmek ama hemen başka ülkeye gitmek

Schengen vizesi aldığımız ülkeye uçakla indik diyelim. Havaalanında araba kiralayıp hemen komşu ülkeye gideceğiz diyelim. Böyle bir şeyde sorun olabiliyor mu? Sınırda kıllanırlar mı vs.?

not: Schengen alınan ve inilen ülke Macaristan. Ardından arabayla gidilen ülke Avusturya. Bazı yerlerde aralarında hala pasaport kontrolü olduğu yazılmış. Mülteci durumları yüzünden kontroller olabiliyormuş sanırım.


 
3 duyuru aşağıda çok benzer bir soru var. O vizeyi ilk kez kullanıyorsanız vizeyi veren ülkeden giriş yapmanız tavsiye ediliyor.


  • mustafakesekci  (10.02.24 11:41:25) 
@mustafakesekci

benim sorum farklı. o soruyu görünce benim sormam gereken bu soru aklıma geldi.
  • ermanen  (10.02.24 11:42:17) 
Geçen sene arkadaşlarım İtalya Venedik’te yarim gün takıldı sonra Avusturya’ya geçti.


  • dedeminhirkasi  (10.02.24 11:47:33) 
indin hemen uçakla başka ülkeye geçtin mesela. sonraki vizelerde sıkıntı olur mu


  • paintov  (10.02.24 12:06:27) 
Hic bir sıkıntı olmaz.aralarında pasaport kontrolu yok,yol kontrolleri daha cok alman-avusturya sınırında onlarda bilgisayar üzerinden değil manuel kontrol.avusturya vignetinizi almayı unutmayın.


  • duptıs  (10.02.24 13:30:54) 
kusura bakmayın ben yanlış okumuşum :) vizeyi veren ülkeye giriş yaptıktan sonra ne kadar kaldığınızın önemi yok. schengen ülkelerine dilediğiniz zaman geçebilirsiniz. bir arkadaşım almanya vizesi için randevu bulamayınca lüksemburg'tan aldı, uçakla oraya inip hemen arabayla almanya'ya geçti.


  • mustafakesekci  (10.02.24 13:31:59) 
@paintov,hiç bir sıkıntı olmaz.


  • duptıs  (10.02.24 13:33:26) 
bir dipnot düşeyim; araba kiraladığınız firmanın kiralama şartlarını iyi okuyun. şengen ülkelerine arabayla seyahat serbest olsa da bazı firmalarda bilgi verme zorunluluğu ve gidilen ülkeye göre ilave ücret var. gözden kaçırırsanız ve tespit edilirse (ceza vs yerseniz) depozitodan ciddi kesinti yaparlar duruma göre.


  • mustafakesekci  (10.02.24 13:36:43 ~ 13:37:42) 
Sıkıntı olmaz


  • basond  (10.02.24 21:02:03) 
[]

Beğendiğiniz veya ilginç yabancı isimler neler?

Beğendiğiniz veya ilginç yabancı isimler neler? Kulağınıza hoş gelebilir, sevdiğiniz birinin ismi olabilir, hayranı olduğunuz birinin ismi olabilir, bir karakterin ismi olabilir vs.

Genelde İngilizce olan isimlere, İngilizce konuşulan ülkelerde kullanılan isimlere aşinayız. Ama herhangi bir ülkeden olabilir. Genelde ünlü kişilerden, kitaplardan, medyadan vs. biliyoruz. Arkadaşınız da olabilir tabii.

Arap ülkeleriyle ortak isimlerimiz de var. Türkçede kullanılan biçok isim Arapçadan geliyor. Arapçada biraz farklı olabiliyor tabii okunuş ve romanizasyonu (Latin alfabesinde yazılmış hali). Arapça versiyonunu sevdiğinizi de yazabilirsiniz, ya da onlara özgü de olabilir.

bazen hem Türkçede (Türkiye'de) hem de yabancı ülkelerde kullanılan isimler oluyor. Lara gibi. Ali gibi. (Ali, Arapça dışında ABD ve İngiltere vs. gibi ülkelerde de Alice, Alison, Alisha, Alexander gibi isimlerin kısaltması gibi de kullanılıyor ya da direkt isim olarak veren de var sanırım).

şu da var:
(bkz: ingilizcedekine benzeyen türkçe isimler)

benim cevap:

Persephone
Yunan Mitolojisi'nde bitki ve yeraltı tanrıçasının ismi. Demeter ve Zeus'un kızı. Hades'in eşi. Ama isim olarak da kullanılabiliyor günümüzde. Mitolojik isimler daha çok ilgimi çekiyor.

Pers diye nadir bi isim de varmış, kulağıma hoş geldi. Peter ve Perris'in muadili imiş. Tanrıyı onurlandırmak için doğan anlamı taşıyormuş. Türkçede de Pars var benzeri.

 
Jackson


  • dissendium  (09.02.24 16:56:02) 
Bianca


  • marsli gocmen  (09.02.24 16:57:29) 
Emily, fonetiği çok güzel ve Daphne-Defne


  • iwasbornonamountainside  (09.02.24 17:21:19) 
Annabeth, Annabelle, Adrian, Martin


  • black holes in the sky  (09.02.24 17:34:50) 
Jessica
Isabella
Anastasia
Elle
Icardi :D
  • baldan kaymak  (09.02.24 17:52:56) 
bertha, tara, lipe, racheli, sarah


  • ala09  (09.02.24 18:26:06) 
Naomi, rhea, keanu


  • nic cage  (09.02.24 20:55:04) 
Justine. Fransizca olan.


  • bohr atom modeli  (10.02.24 02:21:52) 
[]

En son oynadığınız güzel oyunlar. PC. Puzzle/survival/horror vs.

Ey gamer'lar, en son oynadığınız güzel oyunlar neler? PC için soruyorum daha çok.

Puzzle platformer/survival/horror/story rich severim. Ama onun dışında da önerebilirsiniz. Az bilindik de önerebilirsiniz. 2010'dan sonra gibi olsa daha iyi olur. Ama çok iyiyse önerin yine de.

En son oynadığım Puzzle Platformer:
NaissanceE
2014 yapımı. İlginçti baya.

En son oynadığım Survival Horror:
Visage
2018 yapımı. Korkunçtu.

Onun dışında en son oynadıklarım, beğendiğim:
- Viewfinder (oynadığım en ilginç oyunlardan biri)
- God of War (yeni çıkanlardan PC versiyonu)
- Bramble: The Mountain King
- Middle Earth Shadow of Mordor
- Little Nightmares 2
- NieR:Automata

Daha önce oynadığım bunun gibi veya sevdiğim oyunlar:
- The Evil Within 1,2
- Shadow of the Tomb Raider
- Rise of the Tomb Raider
- Uncharted serisi
- Alien Isolation
- Outlast 1,2
- The Swapper
- Portal 1,2
- Antichamber
- Layers of Fear

Çoğu bilindik oyunu biliyorum zaten. Çoğu bilindik platformları da oynadım:
- Limbo, Machinarium, Botanicula, Inside, Ori, Never Alone, Brothers: A Tale of Two Sons, Gris, Braid, Trine serisi, Mark of the Ninja vs.

Çok oyun oynadım. Aklıma gelmeyen birçok oyun vardır. Siz önerin yine de bildiğinizi veya aklınıza ne geliyorsa.

 
Portal tadında bir puzzle oyunu olarak Talos Principle iyidir. İkincisi de geldi kasım ayında


  • nundu  (08.02.24 19:53:15) 
Son zamanlarda puzzle ve story rich olarak oynadigim en iyi oyun forgotten citydi. Pisman etmez


  • floydian  (08.02.24 23:08:33) 
@aman üstüme geliyorlar

dogada survival tarzi pek oynamadim. degerlendirecegim onerilerini.

"this war of mine" oynamistim, guzeldi.

@nundu
"Talos Principle" biliyordum ama hep ertelemisim oynamayi. oynayim bi artik.

@floydian
"forgotten city" hic duymamistim. steam'den baktim. ilginc duruyor. oynarim kesin.
store.steampowered.com
  • ermanen  (09.02.24 13:32:38) 
Bu yıl popüler oyunlar oynadım hep. Baldur's Gate 3, God of War, Hogwarts Legacy, , Last of Us, Mafia (remastered olarak), Red Dead Redemption 2 ve Witcher 3.

1,5 yılda 1254125125 tane oyun aldım. Fiyatları ve dolara geçişi ön görerek. O yüzden beni bekleyen bir sürü oyun var ama zaman yok tabii ki. Kingdom Come: Deliverance ve Elden Ring var şu an hedefimde. Bir ara da Star Wars: Jedi Survivor, Assassin's Creed serisi, Plague tale vs. diye devam ederim.

Bütün bunları yaparken arada dönüp dolaşıp 512512512 yıldır oynadığım Heroes III, Civilization V ve FM var.

Yukarıdaki oyunlara ek olarak istediğin kategorilerde tavsiyelere gelirsek "en son" kaygısı olmayacaksa şunları oynamanı öneririm:

- Alan Wake
- Amnesia serisi
- Batman Arkham serisi
- Dragon Age serisi
- Dying Light
- Fallout serisi
- Far Cry (hangisi en iyi olur bilemedim)
- Ken Follet's The Pillars of the Earth
- Star Wars Knights of the Old Republic
- The Walking Dead (Telltale oyunu olan)
  • nawar  (09.02.24 13:48:03) 
@nawar

guzel oneriler. yazdiklarindan oynadiklarim:
- Amnesia serisi
- Batman Arkham serisi
- Fallout serisi

Digerlerinden bikaci Steam'de duruyor oynamadim hala. "Last of Us" hep merak etmistim, PS yok diye oynayamamistim. PC'ye de geldi sonra. Oynayacagim kesin. Baldur's Gate 3'te story rich diyorlar, onu da dusunuyorum. Baldur's Gate birincisi cocuklugumun oyunu.
  • ermanen  (09.02.24 16:17:50) 
The Misadventures of P.B. Winterbottom oldukça keyifliydi, belirttiklerinize ek olarak.


  • lüzumsuz adam  (09.02.24 16:37:04) 
[]

[Korku filmi] Az diyalog, sürükleyici, belki yaratıklı. A Quiet Place gibi

Şöyle kriterlerde korku filmi arıyorum:

- Diyalog olabildiğince az olsun. Hiç olmasa da olur.
- Sürükleyici olsun
- Genelde yaratıklı oluyor örnekleri. Olmasa da olur ama korkutsun

Bu kriterlerde izlediklerim:

- A Quiet Place
- A Quiet Place Part II
- No One Will Save You

Signs, Underwater, It Follows filmleri de uyuyor gibi.

not: "No One Will Save You" filmini yeni izledim ve baya iyiydi. filmde sadece tek bir cümle, 5 kelime, diyalog var. bir de dünya dışı dilde diyalog var. daha fazla söylemeyim.

 
Annihilation


  • sanguine  (02.02.24 16:27:54) 
@sanguine

Annihilation izlemistim. Iyiydi baya. Kriterlere tam uyuyor.

Bunun gibi baska daha az bilindik onerilere acigim.
  • ermanen  (09.02.24 17:01:44) 
10 cloverfield lane
It comes at night
The lodge
  • iwasbornonamountainside  (09.02.24 17:17:39) 
[]

İngilizce özel ders ücretleri ne? Nasıl verilir? Konuşma dersi?

Şu aralar ingilizce özel ders ücretleri nedir? Tecrübeye göre de değişebilir tabii.

Ücretlendirme nasıl yapmalı sizce? Ve ders vermek için püf noktalar? Özellikle konuşma dersi için de.

Thank you.

 
Amerikalı hocadan 500 TL,
konusma kulubu özel ders 900 tl,
amerikan kültür 500 TL, 900 diyorlar da 500'e okey dedi 2-3 arkadaş ders alcagız ama hepimiz ayrı ayrı.
  • liberal  (01.02.24 09:33:14) 
[]

Erkek şampuan öneri. Head & Shoulders Saç Dökülme Karşıtı iyi mi? Başka?

Ben uzun süredir bunu kullanıyorum:
Head & Shoulders Erkeklere Özel 2'si 1 Arada Dökülme Karşıtı Kepeğe Karşı Etkili Şampuan
www.headandshoulders.com.tr

Bende çabuk kepeklenme sorunu da var zaten. Her gün bu şampuanı kullanırsam kepek sorunu olmuyor. Saçlarımda ön yanlardan seyrelmeler de başladı.

Sizce Head & Shoulders'ın bu şampuanı iyi mi? Bunun muadili daha iyi var mı? Daha doğal bir şey kullanmak daha mı iyi olur? Şampuan değiştirmek mi lazım? Bildiğinizi söyleyin.

Erkek saçı şampuanı öneriniz.

 
ikisi bir arada şampuanlar içerisinde saç kremi bulundurduğu için saç döküyor. saç dökülmesi yaşayan biri olarak head and shoulders'ın herhangi bir ürününden memnun kalmadığımı, hatta saçımı daha da mahvettiğini söyleyebilirim. bunun haricinde belirli bir marka öneremem ama mutlaka içinde saç kremi olmayan şampuanlara yönelin.


  • stronzo  (31.01.24 12:23:17) 
Paylaştığınız linkteki görselde, markanın hemen altında "kepeğe karşı etkili şampuan + saç bakım kremi" yazıyor...

Edit: "2'si 1 arada" kaç özelliği olduğundan bağımsız olarak şampuan+saç kremi için kullanılır. İkisi bir arada şampuanlardan uzak durun +1
  • kobuzchu kiz  (31.01.24 12:37:54 ~ 12:40:47) 
saç dökülmesinin sebebi genetik erkek tipi saç dökülmesi ise şampuan'ın faydası olmaz.

saç ekimi yaptıranlara genelde prozinc plus şampuan öneriliyor.
www.trendyol.com

Vichy'in mor ve kırmızı şişede ki şampuanlarıda iyi ancak fiyatları bayağı yükselmiş durumda.

alternatif doa kozmetik bakım şampuanı+kepek şampuanı kombosunu deneyebilirsin.
  • sealth  (31.01.24 12:53:18) 
revox at kuyruğu şampuanı, revox men. 2-3 ayda etkisini görürsün


  • Improbable  (31.01.24 13:17:49) 
Her insanin saçi ve saç derisi bir degil. Senin kendi durumunu cozmen lazim once. Normal sac mi kurumu yaglimi fln.

Mesela benim saclar cok yaglaniyor. Yagli saclar icin derinlemesine temizlik kullaniyorum. Diger limonlu bilmem neli yaglanma karsiti yazanlarda ise yaramiyor sadece bu soyledigim ise yariyor head and shouldersta ve fazla bulunmuyor. Bu model urunu tezgahta.
  • Zetnikov  (31.01.24 23:15:20) 
[]

Vanilyalı whey isolate protein tozu var mı Türkiye'de (online veya mağaza)

Vanilyalı whey isolate hiç bulamadım.

Vanilyalı, vanilya aromalı whey var, kullandım. isolate değil. isolate olması lazım. Türkiye'de veya online buldunuz aldınız mı hiç?

yurtdışı online mağazalardan getiremiyoruz heralde?

 
Bu var gibi ama vanilyali dondurma demiş.
www.proftein.com

Yurtdışı getiremezsiniz.
  • logisticsmanager  (29.01.24 17:37:51) 
hmm vanilya ve vanilyalı dondurma aromalı protein tozu tat farkı nasıl olur acaba. vanilya aromasına aşinayım. denerim belki bu proFtein markayı. pahalı gibi gramına göre.


  • ermanen  (29.01.24 17:49:05 ~ 17:50:12) 
Anladığım pek yok isolate vanilya Türkiye'ye gelen ondan bir de ufak satiyorlar o da var.

Zaten supplementler uçtu gitti artık fiyat olarak bir de isolate olunca.
  • logisticsmanager  (29.01.24 17:56:27) 
[]

Metafizik, fizik, bilim, paralel dünyalar, boyutlar, varlıklar, quantum

başlıktakileri kapsayan soru/sorular sormaya çalışacağım ama tam beceremeyebilirim. tabii soru diye çok ayrıntılı yazmayacağım. ayrıntılı araştırdım ben de ama sizin görüşlerinizi merak ediyorum. geniş ve karmaşık bir konu. siz kendi cevabınızla aydınlatabilirsiniz. konuyla alakalı da yazabilirsiniz.

aslında fizik ile metafiziğin çatışmasını sormak sorgulamak istiyorum genel anlamda. metafizik felsefeye de giriyor tabii. bir de teorik fizik var. belki fiziksel (veya ötesi) dünya/evrende olan ama daha keşfedilmemiş veya keşfedilemeyen şeyler de metafiziğe girebiliyor. mesela 200 yıl önceki bi insana bugünün teknolojilerini göstersek bizi büyücü falan sanırdı.

bazı tv veya online programlar/yayınlar oluyor. böyle bir sürü farklı bilgileri deneyimleri olan insanlar getiriyorlar. boyutlardan bahsediyorlar. paralel dünyalardan. farklı frekansı olan insanlar. biyoenerjisi olan insanlar. uzaylılar veya farklı varlıklarla iletişime geçenler. bilimin daha keşfetmemiş olduğu veya kabul etmediği şeyler. bu tür insanlar hakkında ne düşündüğünüzü de merak ediyorum. safsata diyecek de çoktur tabii ama bilim her şeyi bilmiyor veya bilmemezlikten de geliyor diye düşünebiliriz. ya da saklanan şeyler de olabilir.

bilimin en son geldiği/araştırdığı yerlerden biri de quantum dünyası/mekaniği ve tam olarak bilinmeyen bir konu. sanki yukardaki durumlarda quantum ile kesişen yerler olabilir. quantum veya quantum gibi başka farklı olgular doğaüstü veya yukardaki gibi durumları açıklayabilir mi sizce? nedir, ne değildir?

 
Ne olup olmadıklarının cevabını vermek zor. Birikimimiz yok zaten.

Metafizik, bilimle inanışlar (din, soyutluk,mistisizm) arasında köprü konumunda bir yerde bilimin açıklamadığı hususlarda araya iki fayansın arasındaki derz gibi o boşluğu doldurur.
Belki de Metafizik burada bilimde yaratılışı savunanlarla, maddenin önceliğini savunanların buluşma noktası.

Bilimin geldiği noktada kantum ve ona bağlı kavramlara tasavvufi açıdan bakmanı öneririm.
Ben çok araştırmadım ama edindiğim bilgilere göre kuantum denilen şey ve başka alemlerin varlığı hususu tasavvufi kaynaklarda belirtiliyor.

Mesela misal alemi,ervah alemi, ecsad alemi tasavvufun konuları içerisine giriyor.

Einstein'in bazı görüşleriyle tasavvuf konuları arasındaki benzerliklerden de söz edildiğini biliyoruz.
  • diyecevaplandı  (29.01.24 18:54:16) 
"bazı tv veya online programlar/yayınlar oluyor. böyle bir sürü farklı bilgileri deneyimleri olan insanlar getiriyorlar. boyutlardan bahsediyorlar. paralel dünyalardan. farklı frekansı olan insanlar. biyoenerjisi olan insanlar. uzaylılar veya farklı varlıklarla iletişime geçenler."

Kontrollü şartlarda, iddia ettiği doğaüstü yeteneğe sahip olduğunu kanıtlayabilen bir kişi bile olmadı şu ana kadar. Hatta kanıtlayabilene ödül veren bir sürü yer var, o ödüllerden birini bile alabilen olmadı: en.wikipedia.org

Hepsinin anlaşmalı şovlar, el çabukluğu veya düz kandırmaca olduğunu düşünmek için güçlü sebeplerimiz var yani.

Kuantum mekaniğini mistik konularla ilişkilendirenlerin de "A'yı anlamıyorum, B'yi de anlamıyorum, o zaman A B'yi açıklar" şeklinde bir yanılgıya düştüğünü düşünüyorum. Kuantum mekaniğiyle ilgili öne sürülen hipotezlerin hepsi bilimsel yöntem çerçevesinde ciddi bir şekilde teste tabi tutuluyor ve bu doğrultuda ilerleniyor, sanıldığı gibi belli belirsiz yapılan işler değil. Doğaüstü durumları açıklar mı bilemem, doğaüstü durumlar test edilmekten kaçmazlarsa belki.
  • aloha snackbar 3  (29.01.24 20:03:38 ~ 20:10:29) 
Hocam ben fizikçi değilim. Muhtemelen siz de değilsinizdir. İkimiz de fizikçi olsaydık dahi muhtemelen bu kadar geniş skaladaki konular hakkında çok derin bilgi sahibi olamazdık zaten. O yüzden bence kendi kendimize açıklama üretmeye çalışmamalıyız. Açıklama bilgi gerektirir, ancak metodolojik bir konuda akıl yürütebiliriz.

Fizikten ciddi anlamda anlayan, günümüzün en önde gelen bir teorik fizikçi olmak için gerekenlerden haberiniz elbette vardır ancak bunları tekrarlayıp idrak edelim.

Her şeyden önce bir üniversiteye girmeniz gerekiyor. Ülkemizdeki üniversiteler "en önde gelen" bir fizikçi olmak için ne yazık ki hem imkanlar bakımından hem de akademik bakımdan yetersiz. Muhtemelen MIT, Harvard, Oxford, Stanford gibi bir okulu bitirmiş olmalısınız.

Üstüne master, doktora ve post-doc süreçlerinden geçmiş yine aynı üniversitelerin ilgili bölümlerinde çeşitli proje araştırma ve arge konularında çalışıyor olmalısınız.

Elinizden geçen akademik kaynağın, bilimsel ve teknolojik data ve ekipmanın ucu bucağı görünmüyor olmalı. Yıllar boyunca konferans ve sempozyumlarla dünya genelindeki gelişmeleri ilk elden takip etmiş, kendiniz de bu gelişmelere katkıda bulunmuş olmalısınız.

Değil mi? Yani böyle insanlar var dünyada. Birçoklarına eğitim veriyorlar. Utanmasalar analarının karnından fizikçi olarak doğacaklarmış, hayatlarını adamışlar ve inanılmaz donanımlılar.

Ancak gelin görün ki bu biyoenerjici tayfanın "ilminden" haberleri yok. Onların açıklayabildiği şeyleri bunlar açıklayamıyor.

Sizce bu durum ne kadar akla yatkın? Sizin bahsettiğiniz insanların sahip olup da bu insanların sahip olamadıkları imkân sizce ne olabilir? Ya da sizin bahsettiğiniz kişiler empirik olarak kanıtlayamakdıkları şeyleri hangi yollarla keşfedip bunlar üzerinde uzmanlaşabiliyorlar ve diğerleri neden bunu yapamıyor?

Bunu samimiyetle sorun lütfen kendinize. Belki çok detaylı fizik sorularına cevap veremeyebiliriz, ancak bunlara cevap verebiliriz. Bunun mantıksal ve felsefik açıdan sorgulamasını yapabilirsiniz. Bunu sorgulamak bir bilgi birikimi de gerektirmiyor, herkesin yapabileceği bir kıyas ancak yine de etkili bir sonuca götürüyor ve hayatın her alanına da uygulanabilir.
  • akhenaten  (29.01.24 20:05:02 ~ 20:16:38) 
[]

Mutlu seneler. Napiyorsunuz yilbasi gunu/gecesi?

Evet, napiyorsunuz yilbasi gunu/gecesi? Normal bi gun gibi mi sizin icin? Yoksa plan var mi, disari cikiyor musunuz vs.?

Biz ailece yemege gidecegiz, sonra eve geceriz. Izlemeye deger bisey varsa da ekleyebilirsiniz.

Mutlu seneler. Happy 2024.

 
arkadaşlarımızda toplanıp yemek yiyip içmece. ekstra bir şey yok, dışarıda olmayo tehlikeli ve pahalı buluyorum. zaten yarın sabah kalkıp bu ne dünün aynısından devam edeceğiz


  • tuborg yesili  (31.12.23 10:28:24) 
Oyun oynarım muhtemelen.


  • put it in your appropriate place  (31.12.23 11:17:42) 
Biz iki güne yaydık. Dün akşam sofra kurduk, yemekleri kendimiz hazırladık. Eve kapanmalı keyifli bir gündü. Bugün boğaza bakan bir oda tuttuk, birazdan spaya gideceğiz akşamı manzara karşısında geçireceğiz. 2023 çok güzeldi 2024 daha güzel olacak hissediyorum.


  • ruhen hastayim ben  (31.12.23 12:23:38) 
Kız kardeşimde yemek yiyip sonra tek başıma dışarı çıkacağım.


  • ditu  (31.12.23 13:15:52) 
Bilgisayarda çalışacağım.
Arada yan gözle televizyona bakarım.
Kokteyl ve çerez eşliğinde.
  • pro9it9is9  (31.12.23 16:40:33) 
Ailece sofra kurmaca ve icmece seklinde geçecek. 2023 o kadar zor bir seneydi ki, bu sene yılbaşı kutlama moduna geçebiliyor olmamız bile mucize bizim açımızdan.

Gerci normalde de ben yilbaslarinda dışarıda olmaktansa evde sevdiklerimizle vakit geçirmeyi severim.
  • fraise  (31.12.23 16:44:50) 
ışıkları severim, ışık oyunları ve ekipmanları. bol trip hop parçalar ve şarap...


  • evimin paspasi  (31.12.23 16:49:06) 
[]

Avokado iyisini bulmak zor mu artık?

Avokado nerden alsam kötü çıkıyor. Doğru düzgün olgunlaşmıyor. Pazardan da alsam, farklı marketlerden de alsam aynı. Son zamanlarda böyle bi sorun mu var? Türkiye'de mi bi sorun var? Başka ülkelerde de var mı acaba aynı sorun?

Bazı yerler yazın başına kadar hasadı olur demiş. Yazın mevsimi olmuyor o zaman. Bunun etkisi var mı? Her yaz mı sorun var o zaman?


 
portekizdeyim 1 haftadir avakado yiyorum. kocaman, etli, yagli, krema gibi muhtesem. orada resmen avokado diye erik yiyormusuz. m e vsimle alakasi yok bence ulkedeki kalitesizlik trendi ile alakali.


  • buenosdias  (20.07.23 17:18:15) 
Avokadonun da kendi içinde cesitleri var. Hass avokado çeşidi en lezzetlileri bence; dışı kahverengimsi olanlar. Bulabilirseniz onlardan alın; daha büyük ve içleri daha kremamsi oluyor.

Ama bunun dışında Türkiye'de yaşarken son 4-5 aydır ben de hiç düzgün avokado bulamıyordum, şimdi gayet lezzetlilerini alıyorum.
  • fraise  (21.07.23 00:24:58) 
[]

Az bilindik güzel dizi öneriniz

çok dizi var ya. seçmek zor. ne önerirsiniz?

daha çok gizemli ve şaşırtıcı dizileri seviyorum. bilimkurgu, aksiyon, gerilim türlerinde daha çok. korku, fantezi, doğaüstü de olabilir. "Dark" fena değildi mesela. Black Mirror, Westworld falan bilindik zaten. Az bilindik güzel dizi arıyorum ben. 1899 gözüme çarptı, tek sezondan sonra iptal edilmiş ama, belki izlerim.


 
tabula rasa


  • chanandler bong  (21.06.23 14:09:56) 
the lost room

eli yüzü düzgün gizemli mini dizi
  • freebird5406_2  (21.06.23 14:14:13) 
bron/broen


  • bay b  (21.06.23 14:25:17) 
  • unalub  (21.06.23 14:26:17) 
gamorah. pişman olmazsın


  • koela  (21.06.23 14:31:31) 
Gizemli şaşırtıcı değil ama komedi için Spaced, Peep show.
Gizem için Mindhunter derdim.

Edit: Gizem ve şaşırtıcı için amazon prime'da upload vardı. Güzeldi, öneririm.
  • Amaranta ursula  (21.06.23 14:41:54 ~ 14:58:51) 
welcome to eden nispeten gizem barındırıyor. 2 sezonu bitti fakat 3. sezon için henüz onay almadı


  • janavarorion  (21.06.23 14:50:47) 
Devs, Continuum, upload


  • bartholomew87  (21.06.23 14:53:02) 
barry


  • buenosdias  (21.06.23 15:10:43) 
Ozark net.

Bron/broen de olabilir.

Plasem ise trapped.
  • drako  (21.06.23 15:15:05) 
utopia (uk)


  • pide  (21.06.23 15:19:22) 
severance. son zamanlarda izlediğim en iyi diziydi.


  • sta  (21.06.23 15:29:41) 
drops of god güzel bir diziydi, öneririm. shrinking de aynı şekilde.
önerim de dizi izleme sitelerinde apple tv dizilerini araştırman. bir kaç tanesinde bunun ayrı bir sekmesi de var. genelde apple dizileri tr deki mainstreamlerde olmadığı için duyulmayabiliyor, dikkatlerden kaçıyor. ama dizileri onun da diğerleri kdr iyi.

  • sirkelimon  (21.06.23 16:48:35) 
Muhteşem bir kaç tavsiye;

The missing
Black spot
  • deer hunter  (21.06.23 19:41:53) 
Fleishman is in trouble


  • gap  (21.06.23 20:58:44) 
easy


  • fakat  (22.06.23 05:29:39) 
[]

Dikişli yara izine krem, bakım, yağ. İz en az nasıl kalır?

Bugun operasyondan sonra iki tane nur topu gibi dikişli yara izim oldu. Şimdi pansumanlı duruyor. Yarın akşam sabunlu suyla yıkayacam.

Operatör doktor krem sürmeyi önermedi. Ama öneren doktorlar da varmış. Yani izin daha az kalma olasılığı varken neden krem kullanılmasın ki?

Araştırdığım kadarıyla en iyileri:
- Contractubex
- Madecassol
- Scarex
- Dermatix
- Mederma
- Fucidin
- Colostre
- Siliskar

Başka unuttuğum vardır heralde. Sarı kantaron yağı da varmış ama yeni yaraya sürülmüyor demişler. Yeni dikişli yaraya en iyisi ne olur? Contractubex de mi yeni yaraya sürülmüyor? Scarex mi acaba en mantıklısı. Ya da dikişler alınana kadar bekleyip sonra mi krem kullanmalı...

 
Açık yaraya hiçbir şey sürmeyin. Dikişler alındıktan sonra doktora bir daha sorarsınız. Listelediğiniz kremler şu durumda zarar verebilir.


  • kobuzchu kiz  (03.06.23 00:43:20) 
dikişten sonra ilk yazdığınızı kullanırsınız. en etkilisi o.


  • candide  (03.06.23 00:47:04) 
kantaron yağı kullanın


  • cptxxx  (04.06.23 18:56:14) 
[]

Deprem ve zemin yapisi, jeoloji uzmanlari, alüvyon vs. kaliş vs. taraça

Merhaba,

Simdi Adana'nin jeomorfolojik yapisini arastiriyorum. Guney taraflari aluvyon ve bu deprem icin en riskli yerlerden. Hatay'daki bir sorun da zemin yapisinin aluvyon olmasiydi okudugum kadariyla. Adana'nin bazi yerleri ise kaliş veya taraça. Bir de yerlesimin cok olmadigi kuzeybati taraflarinda handere formasyonu var (kil, kiltasi ve silt iceren). Bunlar arastirdigim kadariyla aluvyondan daha iyi. Kalis sanirim bunlar arasinda en saglam olani oluyor. Raporlar ve makaleler de okudum ama depremle iliskileri hakkinda detayli bilgiler bulamadim.

Aramizda daha cok bilgisi olan var mi? Aluvyonun iyi olmadigini biliyorum ama diger zemin cesitleri hakkinda bilgi olursa iyi olur. Jeoloji uzmani cevap verebilirse de sukela olur.

Not: Bu arada kendi bulundugunuz yerleri de arastirin veya uzman kisiler tarafindan arastirilsin. Binanin durumu ve dayanikliligi da onemli.

 
kiltasi silt seyl hatta bazen arasina marn gelip ardalanir. bunlarin dayanimi pek yuksek degildir hatta yagmur gordugunde camur gibi olur ayrilir dagilir. ha uzerine bina yapilmaz denmez. ama bir kirectasina bazalta andezite gore daha dayanimsizdir. kiltasinin uzerine yeterli derinlikte radye ya da forekazik ya da jetgroud gibi imalatlar yapmak ve cozum uretmek icin siklikla uyguladigimiz imalatlar.

( dip not; hem insaat muhendisiyim hem jeoloji muhendisiyim)
  • turbo sadık  (08.02.23 19:08:57) 
[]

Insan hayatta ne istedigine nasil karar veriyor?

Evet agir filozofi sorusu gibi ama gercekliginde ta kendisi. hayatta ne istedigimiz aslinda daha cok okumak ve isle alakali ama daha farkli durumlar da olabilir. cogunlukla paraya da variyor bir nevi, durum nasil para kazanilira geliyor. evlenmek de var secenekler icinde.

evet bircok kriter ve etkileyen faktor var. toplum/cevre, aile, okul hayati, unv/bolum secimi, unv sinavi (ulkesine gore), hobiler, biriyle beraber olmak vs. zaman da buyuk bir faktor.

mesela neden o kadar bolum varken bu bolumu okuyorum, neden bu ise giriyorum, neden bu kisiyle evleniyorum. insanlar sanki kendini belli bir seye mecbur kiliyor gibi ve genelde lineer bir hayata. bi de sosyal medyacilar var tabii, orda da bisey olmaya calisanlar. internet ve sosyal medya aslinda cok fazla firsat ve secenek de getirdi.

cogu kisi icin kolay degil farkli seyler denemek, dusunmek, istedigini yapabilmek. turkiye ve enflasyon durumlari bu tip sorulari biraz hafife itiyor gibi ama daha genel dusunebiliriz. kendinizden ornek de verebilirsiniz. felsefi veya norofizyolojik de dusunebilirsiniz.

 
27 yaşındayım bu zamana kadar hiç tam olarak ne istediğimi bilemedim, bilebileceğimi de zannetmiyorum. Her zaman “neyi istemediğim” ile hareket ettim. Sonsuz seçenek içinde istemediğimiz şeyleri yapmayı eleyerek mutluluğa yaklaşabiliriz gibi geliyor bana.


  • ruhen hastayim ben  (15.01.23 19:04:10 ~ 19:05:39) 
Bu soruya ben de çok kafa yoruyorum. Ne istediğimi bilmek yerine genelde neyi istemediğimi bilme üzerinden ilerliyor ve bu da seçenekleri bir nebze azaltsa da bilinmezlik baki kalıyor. Allah'ını seven biliyorsa bana da söylesin.


  • Amaranta ursula  (15.01.23 19:05:22) 
Yaşayıp görerek, hayal kurarak karar veriyorum ben. Olacak olan var, olmayacak olan var. Meksika ilgimi çekiyor ama gidip yaşamam, yaşayamam. Bu bir çeşit alışveriş. İstediklerini yapmak için bir şeyler veriyorsun. Karşılığında aldığın şeyler verdiklerine değmeli. Hayatımızı bu kadar kolay değiştiremeyeceğimiz için çoğu hayalimiz gerçekleşmiyor. Ben ABD'de yaşamak istiyordum. Ama şu an hem ekonomik hem de hayat düzeni olarak kalkıp gidemem. Gitsem de hayalimdeki ABD'den farklı olabilir. Sonuçta oranın da gerçekleri, sorunları var. Karışık bir konu.


  • dissendium  (15.01.23 19:16:46) 
Valla ben hep gelişine vura vura 28’e geldim; bundan sonra daha planlı ve stratejik hareket ederim ama yaptıklarımdan da pişman değilim…


  • vedatchilipeppers  (15.01.23 19:30:47) 
Karar veremeyen, verdiği her kararda pişman olan biri olarak takipteyim.


  • Kahvedesu  (15.01.23 19:33:57) 
schopenhauer'in dedigi gibi insanin iradesi uzerinde hicbir kontrolu yoktur. tam tersine irade bizi kontrol eden kor bir guctur. yani insan evladi istedigini yapabilir de, istedigini isteyemez.

hayatimizdaki her sey cevresel sartlarla belirleniyor. burada kati bir determinizm var bence. mesela ben muhendis oldum. istiyor muydum hayir. niye oldum? cunku ajlik cok kotu bir sey. amerika'da millet neuroscience'ini felsefesini rahat rahat okuyor halbuse.

insanlar degil de cevreler bizi belirliyor. meshur 1927 solvey konferansi fotosu mesela. hepsi mi beyaz avrupali erkek olur arkadas (curie haric) nedensellikle aciklanamaz gibi gozuken seylerin baglantisini kavrayamadigimiz icin oyle gozukuyor. ve yine spinoza'nin dedigi gibi serbest dusus halinde taslar olarak, dustugumuz yere isteyerek dustugumuzu dusunuyoruz. ancak bunlar hep ilizyon.
  • antikadimag  (15.01.23 20:40:11 ~ 20:43:29) 
antikadimag +1

Öğrencilik hayatımın başından sonuna kadar ne istediğimi bulamadım. Üniversiteyi çoktan bitirmeme rağmen hala kariyer testlerine bakıyorum.

İstediğinizi sandığınız şeyler gerçekleştiğinde de mutsuz olmanız olası. Bazı insanlar küçük yaşlarda karar veriyor ve arkasında durup mutlu bir hayat yaşıyor. Ama onlar azınlık bir grup. Aslında çok istediğiniz bir şey olmadığından karar veremeyebiliriz. Bu bir problem değil zaten.

Ben deniyorum. Denemeden, saatlerce kafa patlatarak keşfedilecek bir şey değil.
  • perfectlysplendid  (15.01.23 21:04:30 ~ 21:06:58) 
Bir yerden başlayarak. Ciddi kararsızlık yaşayan kişilerde mükemmelliyetçilik eğilimi olabiliyor. Verdiğim her karar en doğrusu olmalı gibi. Zaten düşüncelerimiz, duygu ve deneyimlerimiz kararlarımız için ipuçları oluşturuyor. Kendimizce en mantıklı yola bu şekilde yöneliyoruz. Eğer ki yanlış kararsa, o süreçte yaşananları tecrübe olarak nitelendiriyoruz. Zaten büyüme ve kendini tanıma süreci dediğimiz şey de bu. Adım atmayıp en doğru hamleyi yapmayı beklediğimizde, konfor alanımızdan çıkamamış oluyoruz bence. Mesela evlilik kararı. Kendi kişiliğimize uygun, birlikte güzel vakit geçirebildiğimiz sağlıklı bir ilişkimiz var. Bu noktada sezgilere ve deneyimlere, düşüncelere güvenerek bi adım atılıyor. Bu adımı evleneceğim kişi benim için en ideal en doğru kişi olmalı biçiminde bi algıyla atmak var, bir de bu insan bana uygun birisi evleniriz anlaşamazsak boşanırız çözümsüz bir şey değil diye düşünmek var. Rahat bir bakış açısına ihtiyaç var hayatı deneyimlemek ve gelişebilmek için bence.


  • personaa  (15.01.23 22:04:38) 
Ne istediğimi bilmek zor ama yaşayarak ne istemediğini öğreniyorsun istediklerin buna göre şekilleniyor.


  • titanic kemancısı  (15.01.23 22:14:40 ~ 22:15:02) 
bizler biyolojik olarak hayvan sınıfındayız. beynimiz ve zayıflığımız bizi beraber yaşamaya ve doğaya hükmetmeye kadar götürdü. doktor, mühendis, öğretmen, yazılımcı, imam, tarihçi veya bilim insanı.. tüm bunlar insani icatlar. toplumsal yaşantımızın çıktıları. doğal değil. yerden bitmiyor yani.
dolayısıyla ben bunu yapmak için doğdum demek kendini kandırmak olur. insanlar hangisinde çok şöhret ve para varsa oraya yönelir veya çocuğunu yöneltir. parada, güvenlik ve dolayısıyla daha kolay bir şekilde hayatta kalma güdüsü var. şöhrette ise ego ve dolayısıyla zevk vardır.

hepimiz aynı makineden çıkıyoruz. düşüncelerimiz ve hayatımız temelde aynı. bir başka insandan farklı veya özel değiliz.
peki ben kimim derseniz, size şunu söylemek isterim; kendinizi ilişkilerde görebilirsiniz. kitaplarda veya aynada değil. bir başka kişinini ağzından da kendinizi göremezsiniz.
insanlarla olan ilişkinizide, doğa ve hayvanlarla olan ilişkinizde kendinizi görebilirsiniz. ilişkiniz sizi farklı kılar.

hayattan ne istiyorum diye soru soruyorum. sonra hayatın bana bir şey verme gibi bir görevi olmadığını hatırlıyorum. gelen giden hayattan bir şey istiyor. hayat oldukça yoğun, hayattan bir şey istemiyorum. hayatın yanına oturmuş, akıp gidiyorum. bir gün oturduğum yerden düşüp yok olacağım ve hayat varolmaya devam edecek. yüzyıllardır devam ettiği gibi.
  • Leonardo~Da~Vinci  (15.01.23 22:25:48) 
biraz deli edici bir düşünce fakat kırıklarla dolu bir betona dökülmüş su gibi -çok şanslı değilsek- bir yüzeye rastgele kırıklardan akıyoruz, biraz da isteğimizle mümkün olan yolu takip ederek ömrümüzü geçiriyoruz. içine doğduğumuz aile, din, ülke; yaşayabilme olasılığımız olan akabileceğimiz daha "iyi" kırıkları daha "iyi" hayatları baştan kesip atıyor, biz de önümüzde kalan kırıklardan akarak bir şekilde yüzeye düşmeye devam ediyoruz. adil mi? değil ama en azından hepimiz sonunda yüzeye düşüyoruz yani ölüyoruz, böyle bir adilane tarafı var, yersen.


  • marlonbranda  (16.01.23 01:22:09) 
fularsız entellik podcastinin özgür irade serisini dinleyin bence.
open.spotify.com

  • unalub  (16.01.23 11:17:51 ~ 11:26:05) 
[]

Urun paketlemede kullanilan, yirtilabilen kapak emniyet filmine deniyor?

Urun paketlemede kullanilan, yirtilabilen kapak emniyet filmine ne deniyor? Genelde silindir paketlemede oluyor. Silindir ilac kutularinda oluyor hep. Silindir protein tozu kutularinda da oluyor. Daire seklinde.

Protein tozu kutularindaki ince sac, aluminyum gibi. Ilac kutularinda genelde guclu bir kagit gibi oluyor.

Turkce'de tam olarak ne deniyor bulamadim.

Emniyet filmi diye arayinca farkli seyler cikiyor.

Ingilizce'de de farkli isimleri var sanirim: (ama hepsi ayni olmayabilir)
- cap liner (ama bunlar kapaga birlesik olanlar da olabilir)
- bottle seal
- pressure sensitive seal
- safety seal
- tamper-evident seal
- tamper-proof seal

 
Anladığım kadarıyla alüminyum folyo kapak ve/veya medikal conta
www.serkanetiket.com.tr

Edit:
ya da kapak folyo/folyosu
www.assanaluminyum.com
www.etapak.com.tr
  • kobuzchu kiz  (27.12.22 12:55:02 ~ 12:56:06) 
[]

Turkiye'de taharet muslugu nasil, ne zaman baslamis? Bide (bidet) niye yok?

Turkiye'de taharet muslugu nasil, ne zaman baslamis? Bide (bidet) niye yok?

Simdi taharet muslugu Islam ile alakali sanirim. Osmanli'lara mi dayaniyor peki? Nasil ve ne zaman baslamis yani?

Avrupa ulkelerinin bazilarinda "bide (bidet)" kullaniliyor. Sanirim Fransa'da cikmis ilk. Turkiye'ye neden "bide" gelmemis mesela? O bence daha iyi ve su sicakligi daha iyi ayarlaniyor.

Simdi modern taharet musluklarinda da su sicaklik ayari oluyor. Ek soru: Sizdeki nasil?

 
Osmanli zamaninda evlerde musluk ne gezer yahu. sebeke suyu/tesisat yoktu, disarida tuvalet ve tas/ibriklerde su vardi.

bidet hic kullanmadim da neticede turkiye'deki alafranga tuvaletlerdeki muslugun biraz daha luksu iste. hemen hemen ayni konsept. alaturka tuvaletlerde de zaten normal musluk var bidet koyacak bir yer yok.

genel olarak soruyu pek anlamadim.
  • hot potato  (25.12.22 23:21:44 ~ 23:23:13) 
@hot potato

Osmanli evlerinin nasil oldugunu bilmiyordum. Su tesisati tarihini de bilmiyorum. Osmanli'lara dayaniyor mu derken, su anki taharet muslugunun atasi olabilecek seyler de olabilir diye dusundum. Su anki evlerde olan taharet muslugu direkt alafranga tuvaletle mi baslamis mesela? Tuvaletin, alafranganin tarihi de isin icine giriyor. Tarih sorusu iste.
  • ermanen  (25.12.22 23:26:33 ~ 23:48:24) 
Bildiğim kadarıyla,

Osmanlıda ibrik sistemi var, alaturka tuvaletlerde hala tas ya da ibrik kullanılıyor.

Kazakistanda hortumlu şunun gibi musluklar kullanılıyor mesela alaturkada da klozette de,

www.interplast.info.tr

Klozete monte edilmiş taharet musluğu japonlarda var. Onlardan gelmiş olmalı.
  • Mirket  (25.12.22 23:38:51) 
yıl 2023 oldu, hala daha ankara'da yeni yapılan binalarda küçük tuvalete hela taşı koyuyorlar, hala erkan plastik marka ölçekli maşrapayla göt yıkanıyor. yeni yapılan ev diyorum. instela-static.info

osmanlı'da evde tesisat, musluk falan olsa bile klozetin tarihi maksimum 50-60 yıl falandır herhalde. o da lüks evlerde. köyden gelen sakar şakir* ayak yıkama banyosu ve boşa su akıtma makinesi zannediyordu mesela 46 yıl önce.

bidet'i bir türlü anlamadım. kıçımızda bokla klozetten kalkıp ördek yürüyüşüyle ötekine mi oturuyoruz, nasıl kullanılıyor o hiç anlamadım. sevdiğimin fransızı musluğu klozete adapte etmeyi akıl edemeyip yıkamaya ayrı klozet mi koymuş?
  • kibritsuyu  (25.12.22 23:43:36) 
@kibritsuyu +1


  • boyle buyurdum  (26.12.22 00:04:20) 
taharet musluğu değil de kaka yaptıktan sonra yıkama alışkanlığı evet eskiden gelen bir alışkanlık ve sanırım dini tarafta da sünnet. bir çok batı ülkesinde bu alışkanlık yok, kalkıp direkt gidiyorlar ya da kuru peçeteyle siliyorlar.

ibrik, musluk ya da bidet bunların araçları, asıl farklılık araçta değil de yöntemde. adam böyle bir yıkama ihtiyacı duymuyor yani.
  • roket adam  (26.12.22 00:38:08) 
Bide ya da bidet bunun aslında taharet musluğuyla ilgisi yok. Kadınların cinsel temizliği için yapılmış bir şey ama duyurudan anladığım kadarıyla zamanla evrilerek farklı kullanıma kaymış.

Çünkü bideye normalde ata biner gibi oturularak temizlik yapılır ve erkekler açısından pantolonla bu pek de ergonomik olmayacaktır :)

Yani dolayısıyla banyo ve yıkanmanın islamda temizlik açısından önemi düşünülürse bide ihtiyacının neden olmadığı anlaşılır. Avrupada özellikle de Fransa’da çıktığı düşünülürse amaç genel banyo yapılamadığı için bunun yerine kullanılan bir temizlik unsurudur. Türkiye’de Yalova’daki Atatürk müzesinde Atanın kullandığı banyoda hem klozet hem de bide bulunmaktaydı. Belki de ilk örneklerinden biri olabilir sanıyorum.

Osmanlı döneni için zaten yukarıda bilgi verilmiş. Hatta o kadar eskiye gitmeye gerek yok, şehirlerde tuvaletlerin evin içine alınması o kadar da eski değildir sanırım. Köylerdeki dışarda tuvalet olayına benim yaşım yetiyor seksenlerde bu çok normaldi.
  • epitaf  (26.12.22 01:04:29) 
bidet kullandım. taharet musluğu daha efektif, en güzeli japonların tuvaletleri.

taharet musluğu türk icadıdır. yurt dışına yaşamaya/çalışmaya giden, bavuluna taharet musluğu koyan birini tanıyorum.

benim evdeki vitra, taharet musluğu entegreli. necasetten taharet. kullanmak isteyip fırsatını bulamadığım için ortaya yazayım öyle. ilginç bir kelime taharet. alternatifi olmayınca en entel ortamda bile söylenmek zorunda.
  • gabe h coud  (26.12.22 09:23:45) 
Aslında çok güzel bir yerde soruyu özetlemişsiniz, aslında taharet musluğu/çubuğu alafranga tuvalet ile birlikte girmiştir mutlaka hayatımıza.

Çünkü alafranga tuvalete kadar, osmanlı sarayında da köydeki baraka tuvalette de popo taharet temizliği ibrik/sürehi/maşrapa tarzı kaplara doldurulmuş suyun sol ele dökülmesi ile yapıldı bin yıldan fazladır.

Alafranga tuvaletin hayatımıza girişi ve taharet musluğunda Japon'lardan etkilenmiş olabiliriz +1
  • John Bloor  (26.12.22 10:55:33) 
[]

Turkiye hakkinda begendiginiz, sikayet etmediginiz neler var?

Simdi tabii sikayet etmekte haklilik payiniz var, enflasyon, bilmem ne. Salgin da var. Dunya'da da bir enflasyon sorunu var tabii, ve genel sorunlar.

Ama biraz pozitiflik olmasi acisindan bunu sorayim dedim. Yeni yil zamlari gelmeden :)

Turkiye hakkinda begendiginiz, sikayet etmediginiz neler var? Yasadiginiz yerle/sehirle de alakali olabilir.

 
E-devlet süper bir icat. En yakını Estonya'nın sistemi. Ama biz hemen hemen herşeyi e-devlet üzerinden yapabiliyoruz.


  • heritage  (25.12.22 22:39:19) 
güzel yemekler. güzel iklim.


  • another satisfied lover  (25.12.22 22:44:36) 
Yemekler olabilir bence. Bu coğrafyanın yemekleri lezzetli ve sağlıklı. Bunun dışında yok benim açımdan.

2000-2002 döneminde yardımlaşma, milli birlik beraberlik vb insani özellikler güzeldi.
  • seaman  (25.12.22 22:45:15) 
Sağlık sistemi çökmüş haliyle bile bir çok devletten iyi.


  • Mirket  (25.12.22 22:45:27) 
1-e devlet uygulaması, komsu ülkelerde kurumlar ve bürokrasi çok ağır işliyor.
2-Turk mutfağı
3-Civardaki komşu ülkelere göre (kira ve alkol/sigara haric) hala ucuz olmamız
4-es dost akraba bağı
5-toplu taşıma ağının yaygın ve ucuz olmasi(Numbeo sitesinden karşılaştırma yapilabilir)

Evet yardımlaşma kültürü de son kalan değerlerimizinden.
  • uzayuzay  (25.12.22 22:46:56) 
Sigaranın ucuz olması, biber salçasının bulunabilmesi, her yerde bakkal büfe market olması, günün hemen her saati ihtiyaç duyulan şeyin bulunanilmesi, kaliteli çerez, çeşit çeşit yoğurt, pireyi deve yapmayan doktorlar ve genel olarak sağlık sistemi, taharet musluğu, tesisatçı/marangoz vs gibi zanaatçilere her yerde kolayca ulaşılabilmesi, her yerde camii olması dolayısıyla tuvalet aramak zorunda kalmamak, tahin pekmezin kolay ulaşılır olması..


  • IncredibleMau  (25.12.22 22:52:09) 
Doğu'da yaşayanlar gülüp geçebilir ama çok soğuk olmamasını beğeniyorum. Yaz bence çok güzel. Yazı çok seviyorum. Soğuk bir ülkede yaşasaydım yazın Türkiye'ye, Yunanistan'a gitmek zorunda kalacaktım belki de. İstatistiklere göre soğuk ülkelerde yaşayanlar en çok Türkiye, Yunanistan, İtalya, İspanya gibi ülkelere gidiyor.

Yemek konusunda da şanslı olduğumuzu düşünüyorum.

Tarih konusunda da Anadolu iyi bir yer.
  • dissendium  (25.12.22 22:54:12) 
Sağlık sistemi her şeye rağmen iyi ya. Yani ciddi fukara olduğum ve psikiyatrik tedaviye ihtiyacım olan bir zamanda çok iyi doktorlara denk geldim devlet hastanesinde. Onun haricinde kardeşimin ayağı kırıldığında da yine bir devlet hastanesi doktoru çok iyi ilgilendi.

Yemekler zaten dünya klasmanında en tepelerde bana kalırsa. Diyarbakır'da yediğim ciğeri hala unutamıyorum, Antep'e falan gitsem kafayı yerim herhalde.
  • vedatchilipeppers  (25.12.22 23:04:48) 
Türkiye'nin pek çok sorunu siyasi ve ekonomik. Siyaset ve ekonomi bu kadar kötü diye her şeye bok atmaya hakkımız yok.

Ülkedeki doğal güzellikler, yemek kültürü, yardımlaşma kültürü, misafirperverlik, tarihi zenginlikler, kültürel çeşitlilik ve daha pek çok şey Türkiye'nin artı değerleri.

Bunun dışında yukarıda belirtildiği gibi;
-çökmesine rağmen çoğu ülkeden iyi olan sağlık sistemi,
-e-devlet uygulaması,
-her telden çalabilen bir ortamın bulunması,
-bazı şehirlerde sokaklarda kedi, köpekten geçilmiyor olması

güzel, pozitif olan şeyler.

Ama iyi ama kötü, her ülke gibi bizim de çok farklı yönlerimiz mevcut. Politikacılara küstük diye ülkeye küsemeyiz sonuçta.
  • lesmiserables  (25.12.22 23:22:37 ~ 23:23:22) 
Apartmanlarin standart yerlesim modeli olmasi, yani daha cok "residential density". 3+1'lerin 4+1'lerin bollugu. Dolayisiyla zengin bir ulke olmamasina ragmen ev almak kolay, fiyatlar dusuk. Ayni sekilde kiralayacak evin bollugu, kolay ulasilabilir olmasi.


  • hot potato  (25.12.22 23:25:01 ~ 23:25:59) 
e-devlet denmiş denmese aklıma gelmezdi pek sık ihtiyaç duymadığımdan ama hadi kabul. genel olarak iyi sayabileceğimiz bi hizmet...
onun dışında aklıma gelen tek bir iyi yönü bile yok. türk mutfağı umrumda değil, zaten tadını sevmiyordum çoğu şeyin ki artık sağlıklı beslendiğimden türk mutfağındaki hiçbir yemek bana uygun değil. ha bu tüm ülkelerin mutfakları için geçerli, beslenmeyi keyfi değil de bir ihtiyaç olarak gördüğümden bu hiçbir ülke için bi artı veya eksi değil direkt olarak. ama Amerika'da ortalama bi kişinin alım gücüyle gidip grass fed et alabilecekken burada en ucuz kıymayı alıp geçiyorum mecburen yani yemekler açısından baksak da kalitesizliği veya alım gücüne oranla pahalılığı yüzünden türkiye yine kötü.

sağlık sistemi denmiş, toplu taşıma denmiş... ücretsiz sağlık hizmetine veya toplu taşımaya mecbur bırakan yine ekonomik olarak kötü durumda olmamız. yurt dışında yüzüne bakılmayan 5-10k birim paraya alınan arabalar burada lüks, haliyle toplu taşıma ciddi anlamda bir ihtiyaç. ihtiyaç duymamam gereken şeyler iyi diye bunlardan memnun olamam.

bir gün buradan kurtulabilirsem dönüp baktığımda özleyeceğimi düşündüğüm tek bir şey bile yok. beğendiğim yok da şikayet etmediğim herhalde mevsimlerinin pek kötü olmaması. kışları bi Kanada kadar soğuk geçmez veya yazları bi Texas kadar sıcak olmaz. Amerika'da görülen kasırgalarda, sellerde vs. evlerin filan paramparça olduğu durumlar yok. Amerika'da en sevmediğim şeylerden biri ahşap evler mesela, türkiyenin her tarafı betona boğulduğundan beton sevicilik içime mi işledi artık bilmiyorum ama beton binalar daha çok güven veriyor. tabi türkiyede o da tam güven veremiyor ucuza kaçan malzemeden çalanlar yüzünden ama tahminen güvenli olduğunu düşünüyorum şuanki evimin, tünel kalıp. tabi bahsettiğim gibi çoğu her konuda ucuza kaçılan yapılar olduğundan ve müstakil ev hayal olduğundan, evinde rahat rahat bişey izleyemediğinden/dinleyemediğinden genel olarak türkiyenin mimarisini seviyorum da diyemem o da aslında topluca ele alırsak negatif.
  • konetsu  (25.12.22 23:28:42 ~ 23:36:53) 
E devlet cok buyuk bir guvenlik zafiyeti bu arada. Ben kotu olarak degerlendirirdim.


  • another satisfied lover  (25.12.22 23:30:33) 
e-devlet
e-nabız
mhrs
internet vergi dairesi
e-beyanname
dijital bankacılık hizmetleri

aslında bu dijital dönüşüm dedikleri şey
  • astronom bey  (25.12.22 23:48:02) 
Karsi cins ile senin ana dilin ayni:) Daha ne olsun.

Usta, marangoz, terzi, kuru temizleme, tesisatci, boyaci, tamirat isleri vs ucuz, ulasilabilinir.

Mutfagimiz, yemek kulturumuz cok genis. Sebze, meyve bol ve secenek cok.
  • neck_and_neck  (25.12.22 23:50:41) 
E-devlet +1. İsviçre gibi ülkede kağıt kürek işleri için sürekli bir yerlerden para karşılığında kağıtlar almam gerekiyor, iki üç gün beklemek de cabası. Ayni kağıtlar 10 snde e-devlet sayesinde elimde.

Sağlık sisteminin iyi olduğunu düşünmüyorum ama bu diğer ülkedeki standarta ve insana verilen değere alistigim için sanırım. Hep örnek veririm ben bir covid aşısı oldum, sanki ameliyat olacakmışim gibi ilgilenildi ve bu hep boyledir. İki gün sonra esim Türkiye'de oldu; kurbanlık koyun gibi dizip içeri aldılar. Aşıyı yapıp yolladılar. Alerji olur mu diye bekletmediler bile. Herkesin suratı da bir karıştı.

Yemekleri seviyorum. tabii ki doğal güzelliklerini, denizini ve iklimini de. Bunları da iyice mahvetmeden fabrika ayarlarına dönmemiz tek dileğim.
  • fraise  (26.12.22 00:02:05 ~ 00:02:58) 
Yemekler

Para kazanmanın çok kolay olması

Edebiyat
  • deer hunter  (26.12.22 00:06:06) 
eğitim nasıl bi artı olarak görülüyor ki? hele ki bin kere değişip her seferinde daha kötüye giden eğitim sistemini düşününce? pozitif bilimlerin ağırlığını azaltıp dini eğitimi arttırdılar, düz liseleri kaldırıp anadolu liselerinin seviyesini düşürdüler, her yeri imamhatip doldurdular, her yere ilahiyat fakültesi yaptılar... üniversite ücretsiz olunca sanki zorunluymuş olmazsa olmazmış algısı gelişti ve aslında kişiye hiçbir şey katmayan sadece 4 yılını çöp eden bir süreç haline geldi. dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında durumumuz ne? son sıraları dolduracak, barajı zor geçenlerin doldurduğu bin tane apartman üniversitesi olması herkesin üniversite mezunu olması mı iyi? kendini geliştirmeyen, öğretim görevlisi olduğunda bulduğu veya hazırladığı slaytları güncellemeden on sene aynı şeyi okuyup geçen adamlar ne kazandırıyor öğrenciye? 60-70 kişilik sınıflarda genelinde ders programında belirlenen saatlerin tamamı bile işlenmezken, hocanın keyfine göre bazen dersler iptal olurken, öğretim görevlileri sorumsuzken ne öğreniyor öğrenci? kendi kendini geliştiren internetten yararlanan araştıran kişiler öğreniyor. kendi kendine öğrendiği bilgi ile dersleri geçiyor. okul öğretme yeri değil de bilgiyi test edip birkaç sınav sonunda diploma veren bir kurum durumunda. bilgisayar bölümündeyim daha ingilizcesi ilkokul seviyesinde olan tonla kişi var sınıfta... okulda anlatılan dışında kendini geliştirmeyenin kaldığı seviye bu. öğrenmeden ortaokulda lisede bi şekilde geçmişler o dersleri, artık kopyayla veya ezberle bilemiyorum ama öğrenmemişler... dünya genelinde eğitim genel olarak teknolojiye ayak uyduramadı günümüz şartlarına uygun durumda değil ama türkiyede mevcut sistem için bile kötü seviyede. örgün eğitim üniversite seviyesinde genel olarak saçma ama örgün eğitim kalitemiz yerlerde. kaliteden çok sayıya bakıyoruz üniversite mezunu sayımız artınca ülkece daha eğitimliyiz sanıyoruz aslında iyi eğitim alanların sayısı günden güne azalıyor. yurtdışı kaynaklarını kullanıp kendini geliştirenler olmasa şuan başarılı gördüğünüz bilim adamları, mühendisler vs. bu eğitim sisteminden çıkmazdı.


  • konetsu  (26.12.22 00:07:30 ~ 01:37:07) 
Yemekler ve iklim +1


  • sanal uyku  (26.12.22 01:00:48) 
İyi olanlar:
Bankacılık sistemi
Sağlık sistemi
E-devlet

Kötü olanlar:
Adalet sistemi
Vergi sistemi
Siyaset kurumu
Eğitim sistemi
Toplum yapısı
Çalışma hayatı
Altyapı hizmetleri
Kadın erkek ilişkileri
  • nickini degistiren yazar  (26.12.22 01:12:46) 
Sağlık sistemi nerede iyi ya? bedava diye millet abanmış randevulara. e-nabızdan randevu alın bakalım. Neresi iyi anlamadım. Paralı sistem olsa ihtiyacı olan gider. Bu tam bir israftır.

Eğitim de aynı şekilde israf. Doktor bedava okuğunu için işini sevmiyor. Çoğu kişi boş yere üniversite okuyor. Bu ülkeden kimse kalkınma beklemesin.
  • OrangeYellow  (26.12.22 01:16:48) 
ha bu arada ücretsiz eğitim ve sağlık ile ilgili şunu eklemek lazım, zaten kaliteleri kötü o ayrı... ama aslında ücretsiz diye bişey yok. sonuçta vergilerle karşılanıyor bunlar. yine halktan çıkıyor... bize yük olan aslında ekonomiye zararlı şeyler bu ikisi de. ücretsiz sağlık hizmeti de, üniversite de olmasa hem bu sektörlerde para akışı olacak hem aşırı yüksek vergilere olan ihtiyaç azalacak. ha tabi eğitim ve sağlığa gelene kadar vergilerin boşa harcandığı tonla şey var ama daha yanlışı var diye bu yanlışa yanlış diyemeyecek miyiz? bizde tabi bunları kaldırsalar da yine vergiyi azaltmaz harcayacak başka bi saçmalık bulurlar.

düzgün bir sistemde bu iki hizmet ücretsiz olmasa, vergiler adil olsa benden zaten bunları karşılayabileceğim kadar daha az vergi alınacak. ihtiyacı olmayan adam boşuna kullanmadığı hizmete para vermeyecek.
  • konetsu  (26.12.22 01:59:42 ~ 02:01:39) 
bankacılık, e-devlet bir de özellikle pratik zeka öne çıkıyor bence. plansızlığın, kervan yolda düzülür mantığının kusurlarını yaşıyoruz ama günlük hayatta karşılaştırdığımız sorunlara çözüm getirmekte biraz da bu sayede daha iyiyiz gibi geliyor bana.


  • zgrydn  (26.12.22 02:08:09) 
Üniversiteler ücretli olmuş olsa ara eleman daha fazla olacak, eğitimin değeri daha yüksek olacak. 2-3 soruyla bedava üniversite çok yanlış. Sağlık sistemi zaten iyi falan değil. Kontrolsüz göçmen alımından sonra sistem çöktü tamamen.

Bedava olan her şey kalitesizleşir, amacından sapar, vatandaşa yük olur.
  • OrangeYellow  (26.12.22 02:12:21) 
sevdim bu soruyu. :)
bir de biraz pozitiflik olsun diye soralim denmis ama biri gelip yine uzun uzun negatiflik sacmis. :) olumsuz diye duyuru acilsaydi binlerce sey siralanacakti burada, onda hepimiz okeyiz zaten.

kisa suredir (1 sene) yurt disinda yasayan biri olarak onem sirama gore;

1- insanlarla ayni dili konusabilmek. yani dogustan gelen dilin ayni olmasi. cok cok onemliymis bu. istedigin kadar ingilizce bil.
2- yemekler ve yesil erik :)
3- is degistirirken "work permit" sureclerine girmemek.
4- bir basketbol sever olarak efes ve fenerbahce maclarina gidebilmek. (istanbullular icin)
5- iklim
6- pazar gunu marketlerin ve avm'lerin acik olmasi. (tabii bu madde bencilce, aslinda calisanlar acisindan olumsuz)
  • juninho77  (26.12.22 03:25:47) 
1- bir toplum olmasi. amerika'da toplum diye bir sey yok ve bu bence hic iyi degil.

2- yemekler. damak tadina uygun olup olmamasini gectim bir yemek kulturu var. cin mutfagi da mesela kisiye hitap etmeyebilir ancak zenginligi inkar edilemez.

3- iklim. cografya. dunya haritasindaki en guzel yerlerden biri. serefiye payi vermemiz lazim yani o kadar guzel bir yerdeyiz ki.

4- devletin isleyisi. tr'de burokrasi cok azdir ve devlet mekanizmalari hizli isler. simdi devletle hukumet ozdeslestigi icin insanlar devlete cok tepkili ancak tr devlet gibi devlet olan az sayida ulkelerden biriydi akp'ye kadar. bedava egitim ve saglik hizmeti sunuluyordu ve kaliteliydi.
  • antikadimag  (26.12.22 04:14:28) 
Taharet musluğu, iklim, şirketin sağladığı düzgün bir özel sağlık sigortanız varsa üst düzey ve ucuz sağlık hizmetleri, bulunduğum hiçbir ülkede karşılaşmadığım muazzam bankacılık servisleri (diğer ülkelerin ciddi anlamda öğrenecekleri çok şey var bankacılık konusunda)

yemekler için aynı görüşte değilim maalesef. lokanta/restoranların çok büyük çoğunluğu kalitesiz hizmet sunan paragöz işletmelerden oluşuyor. iyi yemeğe ulaşmak zahmetli ve pahalı. dünya mutfağına erişim ise diğer birçok ülkeye göre çok kısıtlı.
  • synesthesia  (26.12.22 06:31:41 ~ 06:32:50) 
- Türk mutfağı
- Herkes gibi tekrarlayayım. e-devlet ve buna bağlı online hizmetler.
- Bankacılık (Internet dahil)
- İklim
- Haftanın 7 günü neredeyse 24 saat hayatın olması. Avrupa'da pazarlar hayat olmaması da diyebiliriz
- Arkadaşlıklar ve keyif kültürü. Pek bireyselleşmediğimiz için her an herkesi hadi kahve içelim diye kaldırıp 3 saat keyifle sohbet edip dağılabiliyorsunuz. Bu, yine Avrupa'da planlı etkinlik gibiydi biraz.
- Trafiği, park sorunu ve aşırı kalabalığı olmasa İstanbul derdim bir de.
  • nawar  (26.12.22 09:21:23) 
1 sene avrupa'da yaşamış, pakistan gibi 3. dünya ülkelerinden tutun da dünyanın en gelişmiş medeniyetlerine kadar 30'un üstünde ülke gezmiş biri olarak yazayım:

her şeyin idare eder versiyonu ücretsiz veya çok ucuz. yani evet acıbadem'de müthiş bir hizmet alıyorsun ama kanser olup devlet hastanesine düşersen 5 kuruş para vermeden ömrünü uzatacak bir tedavi alabiliyorsun. aynı şey eğitim için de geçerli, hırslı ve çalışkan biri olursan hiç para vermeden boğaziçi'nden mezun olup yabancı dil bilen başarılı bir birey olarak hayatını yaşarsın, yurtdışına bile gidersin.

yemek ve iklim, özellikle iklim çok iyi. meyve sebze vs konusunda da çok lezzetli ürünler çıkıyor topraktan.

yardımlaşma ve toplum kültürü. sınırları iyi çizemezsen negatif yanları da var bunun ama bizim toplumda batıda pek olmayan bir safety net de mevcut. ailenin en dandik bireylerinin bile birileri elinden tutmaya çalışıyor. hayatta hiç bir şer beceremediysen bile hemşeri derneği, bilmemne cemaati vs gidip bir baltaya sap olabiliyorsun.

güvenlik. uae gibi konsept bölgeleri saymazsak bölgedeki gerçek devletler arasında israil'den bile daha güvenli bir yerdeyiz.

fiyat, elektronik cihaz, alkol ve otomobil gibi ek vergi olan şeyler dışında neredeyse her şey avrupa'dan ve benzer ülkelerden çok daha ucuz. ek vergi olan şeylerde inanılmaz pahalı ama oradan dengeliyor olabilir. keza otomobil fiyatları da 2. elde bile değer kaybetmiyor o da bir avantaj denebilir, pahalı ama aldıktan 5 sene sonra bile dolar bazında aynı fiyata satıyorsun. avrupada 5'te biri fiyatına zor satarsın.

turizm konusunda yurtdışına hiç çıkmaya gerek kalmadan her türlü tatil planı yapabiliyorsun, yaz tatili, kayak tatili, kültür tatili vs.

fırsatlar ülkesi olması, stabil bir ekonomi olmadığı ve devlet sürekli piyasaya müdahale ettiği için arada inanılmaz fırsatlar çıkıyor, 2020'deki ev konusu, 2019'daki otomobil kampanyaları, 2010'lardaki krediler vs.

negatif yanlara gelirsek de en önemli 3 konu şu:
- stabil değil. günü kurtardın ama uzun vadeli plan yapmak imkansız. çok stresli bu sebeple.
- cezaların yetersizliği. bu ülkede kötü insanlar devletten korkmuyor, cezalar caydırıcı değil. alkollü araç kullanmak bile mesela çok ucuz.
- arabesk kültür. biz öldük bittik biz çok eziğiz diye takılan bir güruh da var, dünyanın en iyisiyiz osmanlıyız diye takılan bir güruh da var. bu kadar zıt dünya görüşleri olan insanların bir arada yaşaması gerçekten çok zor, zorluğunu da görüyoruz zaten.
bir de son, çok kalabalık. bu kadar nüfus olmaması lazımdı. inanılmaz kalabalığız maalesef.
bir edit daha, kadına olan bakış açısı. yine bölgedeki ülkelere ve müslüman çoğunluktaki ülkelere göre çok iyi durumdayız, ama maalesef bu da kanayan bir yaramız olarak devam ediyor ve edecek. belki de bir isviçre olmayı hiç bir zaman beklememek lazım.
  • roket adam  (26.12.22 09:41:22 ~ 12:42:30) 
Edevlet güzel ama bilgilerimizin ortaya saçılmayacağının garantisi yok. Hatta şu an bile benle alakasız bir eczacı hangi hastalıklarım olduğunu, düzenli kullandığım ilaçları rahatlıkla görebiliyor. Ayrıca bir gün sgk kayıtlarımın ya da tapu kayıtlarımın uçmayacağını garanti edebilr misiniz?
Yemek konusu da sanırım Almanya - amerika gibi ülkelerle karşılaştırılmış. İtalya, ispanya, Fransa, yunanistan gibi ülkeler de var ve bize daha benzer ülkeler bunlar.

  • vizivozo  (26.12.22 11:29:49) 
[]

Evrenin sonu nasil gelecek?

Simdi farkli teoriler var tabii. Hangi teori daha gecerli, daha kabul gormus su anda? Ya da sizin destekli teorileriniz, okuduklariniz var mi? Astronomlar da cevap verse guzel olur.

Mesela bir belgesel izledim daha yeni. Evrenin evrelerini anlatiyordu: the Primordial Era, the Stelliferous Era, the Degenerate Era, the Black Hole Era and the Dark Era.

Stelliferous evre'nin sonunda yildizlar sonmeye basliyor. Denegerate Evre'de kahverengi ve beyaz cuceler (sonen yildizlar), notron yildizlari ve karadelikler var. Black Hole evresinde de sadece karadelikler var ve onlar da hawking radyasyonu ile yok olmaya basliyorlar. Dark Evre'de ise cok az madde var ve onlar da zamanla yok olmaya basliyor. Tabii bu evrelerde trilyonlarca yil sonradan bahsediyoruz.

Evren, dark era'nin sonunda bir bosluga donusebilir (void) yukardaki evrelerin sonuna gore. Belgesel evren sonsuza kadar genisleyebilir veya zaman kavrami tamamem ortadan kalkabilir de dedi. Evrenin kendi icine dogru patlamasi (big crunch, buyuk cokus) ve yarilmasi (big rip) teorileri de var. Ama bir de tam anlamadigimiz karanlik enerji var. Daha utopik coklu evrenler teorileri de var tabii ve cabasi.

 
youtu.be

dediklerinin animasyonlaştırılmış hali, insanın nefesini kesiyor, bir yerden sonra insanın zaman kavramı videoda bahsedilen büyüklükleri kavrayamıyor :)
  • freebird5406_2  (22.12.22 17:40:35) 
@freebird5406_2

Evet izledigim belgesel o idi :) Mukemmel gorseller ve muzik esliginde.

Onun disinda da bircok evren belgeseli izledim, izliyorum.
  • ermanen  (22.12.22 17:51:48) 
onceleri gravitasyonun her seyi toplayacagi ve buyuk cokusle sonlanacagi dusunuluyordu. daha sonra dark energy ile evrenin genisledigi ve bu genislemenin gecmiste bir yere kadar yavasladigi, ancak simdi tekrar hizlandigi fark edildi.

bunu bilmek mumkun degil hocam. cunku butun teorilerimizle en fazla inductive reasoning yapabiliyoruz. yani su anda gordugumuzun gelecekte de ayni sekilde devam edecegi varsayimi. ancak evrenin uniform olmak gibi bir yukumlulugu yok bize karsi.

david hume tam olarak bunu gosterdi mesela. inductive reasoning bilgi degil inanc saglar bize.
  • antikadimag  (22.12.22 21:02:50) 
astronom da değilim teorik fizikçi de. deneyselciyim ondan benden çok bir şey çıkmayabilir maalesef sadece ilgimi çeken bir konu olduğu için genel okumalarım var. merakla takibe aldım şu an :).

her şeyden önce evrenin başı ve sonunun olup olmadığı bile muamma. öncesinin olmadığı ve sonunun da olamayacağına dair de çeşitli teoriler var bu konuda, ve hiçbirini kesin olarak gözlemleyemiyoruz zaten. tamamen yok olacağına dair şu teoriler var benim bildiğim ;

büyük donma; mesela bu benim favorim. belki eski kafalıyım ama hala geçerliliğini koruduğunu düşünüyorum. entropik olarak her şeyin sınıra ulaşması üzerine bir teorem. mutlak sıfıra ulaşan evren artık titreşmeyerek hayatına donmuş bir şekilde devam eder. buna ne kadar yaşamak denirse... mutlak sıfıra ulaşmak çok ayrı bir boyut. bence mükemmel. ve zaten evren dediğimiz şey entropi ile çok ilintili. neden bilmiyorum bu donma fikrine çok sıcağım. (oksimorondan öleceğim bir gün)

(senin bahsettiklerin) genel meşhurlar var; büyük çökme ve büyük yırtılma diye geçiyor. işte bunlar klasik. evrenin bigbangden beri patlama sonrasında genişleyerek hayatına devam etmesi üzerine teoremler. rip olan biraz daha az olası geliyor bana neden bilmiyorum. uzay-zaman dokusunun ışık hızını aşan ilerlemesi ve (evet karanlık enerjinin baskınlaşması vs vs) yırtılması sonucu evrenin paçalardan dökülmesi gibi bir şey. crunchı de mutlaka herkes bir kere de olsa duymuştur. aynı şekilde aşırı genişleyen evren dayanamayıp kendi üstüne çökmesi durumu.

bunlar tamamen yok olma senaryoları, bunların yanı sıra çok farklı yaklaşımlar da var. mesela bu çökme sonucu oluşan tekillik noktasının farklı fizik kurallarına sahip evren/evrenler oluşturabileceğine dair. einstein'in ve penrose'un da bir cyclic modeli var.

çok çok çeşitli teoriler var ama bunu şu an net bir şekilde evrenin nasıl son bulacağını söyleyemiyor teorikçiler. hatta kesinlike son bulacağını bile söyleyemiyorlar baktığında. çünkü bu olayların yaşanacağı zaman dilimlerinde evrenin kuralları değişmiş olabilir bile.:D hepsinin şu an kendi içinde tutarlı yanları var. tutarsız yanları da var. o yüzden her şey yaşanana kadar teorik olarak kalacağını düşünüyorum...
  • susannah delgado  (23.12.22 04:25:31 ~ 04:25:56) 
her şey proton bozulmasına bağlı :)

şaka bir yana, aşağıdaki linkte güzel bir kronoloji mevcut.

tr.wikipedia.org
  • altinci nesil caylak  (23.12.22 08:57:19) 
[]

Mouse pad nasil temizlenir? Yikanir mi?

Elimizde bir adet kirli ve ustunde kir tabakalari olusmus mouse pad var. Yillardir temizlenmiyor.

Nasil temizlemeli? Bulasik makinesinde olur mu mesela yoksa islevini mi yitirir?

Elle bulasik deterjaniyla mi yikamali (fircayla citileyerek) ve sonra guneste mi kurutmali?

Ne oneririrsiniz?

Not: Bunun "wrist pad" denen jel kismi var bi de.

 
Ben bulasik deterjani ile yikamistim. Kendi icine katlayip citiledim hep. Sonra tezgaha koyup elimle bastirarak suyu kenarlarindan attim ve kalorifer peteginin üstende kuruttum. Ilk günkü gibi oldu ama benimkinin o jelli kismi yok.


  • reactionic  (19.12.22 15:21:09) 
[]

Hiç durmadan en çok yiyebileceğiniz yiyecek ne?

Hiç durmadan en çok miktarda yiyebileceğiniz yiyecek nedir?

Benimki antep fıstığı.

Not: Cevabınız bir yemiş, bir meyve, bal, yoğurt vs. gibi tek bir besin de olabilir; bir abur cubur da olabilir; ev yemeği, yöresel yemek, tatli veya dışarda yediğiniz bir şey de olabilir.

Not 2: Marka da soyleyebilirsiniz, ozellikle abur cubur, cikolata vs. icin.

 
İskender
Kabak çekirdeği
Mandalina
Patlamış mısır
  • pispinti  (18.12.22 17:18:51) 
Antep fıstığı demeye gelmiştim. Yok böyle bir yiyecek bence ya.


  • primetime  (18.12.22 17:22:32) 
guacamole


  • AlsterWasser  (18.12.22 17:22:38) 
Gün tabağındaki her şey. Kısır, mercimek köftesi, yaprak sarma vb.
Bir de kalamar

  • Josephine.  (18.12.22 17:22:53) 
çikolata


  • sta  (18.12.22 17:23:40) 
Cevizli sucuk.
Edit: Fıstıklı baklavayı unutmuşum.

  • Amaranta ursula  (18.12.22 17:32:48 ~ 17:38:27) 
Patates kızartması
Meyveli kek
Baklava
Kizartma
  • logisticsmanager  (18.12.22 17:36:59) 
Lahmacun
Bira
Tiramisu, magnolia gibi kremali tatlilar
Sobiyet/baklava
Pogaca
Sucuk
Cekirdek
  • mor oje  (18.12.22 17:40:44) 
Hayatımdan her türlü zararlı maddeyi çıkardım/ azalttım. Kola hariç :(( kola diyorum.


  • ruhen hastayim ben  (18.12.22 17:42:35) 
eski tip gofret. epeyidir görsem de almıyorum çünkü açınca paketi bitiriyorum.
luppo da son bir aydır bu şekilde. galiba onu da almayacağım artık.

  • oyokbuyoknevar  (18.12.22 17:52:27) 
Aklımda direkt bir şey canlanmadı. Cevaplar da yardımcı olmadı. Ama az tuzlu çekirdek diyebilirim bağımlılık yapanlarindan :)


  • 2027  (18.12.22 18:11:21 ~ 18:12:48) 
Patates kizartmasi.


  • j r r tolkien hayrani  (18.12.22 18:23:13) 
patates kızartması


  • roket adam  (18.12.22 18:43:38) 
Domatesli pilav
Patates tava
Fındık
  • d max  (18.12.22 18:51:06) 
Midye


  • basond  (18.12.22 19:04:30) 
1- pasta 2- cips ozellikle sade patates cipsi
3- kavurma

  • ala09  (18.12.22 19:58:55) 
patates kızartması ve nugget :D yanında soslarla mhhmm


  • theseachange  (18.12.22 22:12:34) 
kestane (tabi iyi kızartılmış ve kaliteli bir tür olması lazım)


  • orpheus  (18.12.22 22:18:02) 
Luppo veya uno'nun minik kruvasanlarına başlayınca duramıyorum o yüzden eve almıyoruz bayadır.

Sevdiğim şeylere düşündüm, menemen, sinop mantı falan ama öyle hiç durmadan yiyebileceğim hatrı sayılır bir şey yok bence ya.

hiç durmadan her sabah deseydin menemen derdim ama başladıktan sonra hiç durmadan en uzun besin aklıma gelmiyor hepsi eşit yerlerde bitiyor. öyle sıyrılıp giden fark yaratacak bir şey aklıma gelmedi :(

kuruyemiş çok severim ama bir eşik var oraya gelince bayıyor hepsi.
  • ananiyimioguz  (19.12.22 00:32:03 ~ 00:32:13) 
Tek oturuşta yarım kilo antep fıstığı yemişliğim var. Antep fıstığı+1 diyebilirim bu yüzden.

Bir de patates kızartması ve makarna.

Edit: En büyük zaaflarım olan sokak simidi ve beyaz ekmeği unutmuşum. Yani karbonhidrat :(
  • ms brownstone  (19.12.22 01:09:04 ~ 01:14:32) 
hiç özellikle zorlamadım max ne kadar yiyebilirim bilmiyorum ama bi oturuşta 1kg üzeri tavuk eti yiyebiliyorum rahatlıkla hiç şişmeden. ama tavaya 1kg tek seferde sığmadığından yarım kilo yapıp onu yedikten sonra kalanını pişiriyorum genelde. 1.5kg da çok zorlamaz herhalde kendimi zorlasam 2kg'ı görürüm ama rahatsız eder.
aynı şekilde 1kg kırmızı eti de rahatlıkla yiyebilirim ama kırmızı et zaten daha yağlı olduğundan gerek yok. ortalama 500gr kadar yiyorum kırmızı eti bi öğünde.

"en çok miktarda" diyen arkadaşlar hacimsel anlamda mı diyor yoksa ağırlığına göre mi? çünkü 1kg eti neredeyse herkes yiyebilir ama burada cips çikolata vs. diyenler 1kg'ı tek oturuşta yiyebilir mi acaba?

eskiden pizzayı çok yerdim. dominos'un buradaki şubesi güzel yapıyordu mesela. büyük boy dublex cheddar hamurlu ekstra peynirli filan pizzayı üstüne kampanyayla bedava gelen orta boyu(yine dublex hamur ve ekstra peynir ekliyordum) bitirebiliyordum. yanına da 1l civarı coca cola zero. bu şekilde dublex hamur ve ek peynirle standart ince hamurlu halinin iki katından fazla oluyordur herhalde... ama 2 yılı geçiyor pizza yemeyeli, sağlıksız şeyleri bıraktım artık sadece et yiyorum haliyle bundan sonra en fazla yiyebileceğim şey et :D
  • konetsu  (19.12.22 01:10:13 ~ 01:11:00) 
tahin pekmez


  • kim bilir  (19.12.22 01:11:52 ~ 01:24:11) 
Tereyağı, limonu bol, taze ve sıcak olacak şekilde schnitzel..
Karnım aç ve aklıma girdi yine.

  • quaker  (19.12.22 15:23:12) 
[]

Paranormal olay ne yasadiniz?

Evet. Paranormal, aciklanamayan, urkutucu vs. ne olay yasadiniz?

uzaylilar/ufo, uc harfliler, garip bir his, aciklanamayan bir olay veya baska seyler olabilir. Gece gece urperelim.




Ben tek uyurken bana dokunma hisleri olmustu bikac kere. Sert oluyordu bazen ve uyandiriyordu. Buna aciklik getirememistim. Onun disinda ciddi bir karabasan olayi kucukken olmustu ama o bilimsel olarak uyku felci, o yuzden paranormal degil. Kucukken korkunc gelmisti tabii. Yetiskin zamanimda da bikac kere uyku felci oldu, yan yattigim halde. Sanki kavranmisim gibi bir histi, tam uyku felci degil gibiydi.

 
böyle şeylere inanmam anlam da vermem. Zaten mutsuz olduğum, hatta bir takım sorunlarım olan bir zamanda ekstra bir iç sıkıntısı yaşadım. Tam anlamıyla iç sıkıntısı. Üzerime öküz oturmuştu. Biraz başımdaki kalabalık azalınca fark ettim ki doğum günüymüş, kutlu olsun.


  • sparkle kiddle  (15.12.22 00:07:28) 
Gece gece ürpermeyelim hiç bana kalırsa :) meraktan okuyanlar gece kalkıp tuvalete gidemeyecek sonra


  • havadakarada  (15.12.22 00:29:41) 
14-15 yaşlarında, sanırım uyku felci geçirdiğim bir sırada bedenimden ayrılıp yükseldim ve yaklaşık yarım metre mesafeden kendi uyuyan halimi gördüm. Tam o esnada sabah ezanı okunuyordu. Aha dedim öldüm buraya kadarmış her şey. Ölmemişim :)

Yine yaklaşık aynı yaşlarda sahur vakti annem odamın kapısını aralayıp sert bir ifadeyle "uyanmıyor musun hala" dedi, ki hiç yaptığı yapacağı bir şey değildir. Uzuun uzun bakıştık. Sonra mutfağa gittiğimde annem sahur sofrasını hazırlıyordu. Öyle bir şey olmadığını söyledi, zaten anneme kapıda bakarken onun annem olmadığını anlamıştım, dizlerim titriyordu korkudan...

Böyle.
  • msb  (15.12.22 02:34:19) 
ben 13-14 yaşlarında kendimin yeşilini görmüştüm gece odada. üniversiteye gidene kadar odamda uyuyamadım sonra.


  • birmilyonunvarmi  (15.12.22 08:44:20) 
lisedeyken arkadaslarla bulustum, bagdat caddesinde turluyoruz.
karsidan birileri geldi, yanimizdaki kizlardan biri karsidan gelecen cocugu taniyorum ama ismi aklima gelmiyor dedi
cocuklar gecti gitti, 10-15 saniye sonra birisi kulagima "Umut" diye fisildadi resmen. Dondum kiza elemanin ismi Umut dedim, harbiden Umut cikti. Kiz Umut diye bagirdi cocuk tak dondu, sohbet ettik vs. O gun kendimize gelememistik.
  • cooperr  (15.12.22 08:52:59) 
10 12 yaşlarında falandım heralde. evde annem ben ve kız kardeşim battal gazi filmlerinden birini izliyorduk. bir sahnede battal gazi birinin boynundan kolyeyi kopararak çıkardığını görünce küçükken biraz yaramaz olan ben kız kardeşimin boynundaki kolyeyi de çekerek çıkardım. Kolye çıktı ama kopmadan çıktı. çıktığında iki ucu birbirine bağlıydı. hala daha konuşuruz annemle kardeşimle mantıklı bir açıklaması yok.


  • metos  (15.12.22 09:17:26) 
zayıf olduğum konulardan biri. çok isterdim açıklanamayan, mantıklı bir izahı olmayan şeyler yaşamış olmayı ama malesef.. sıradışı demeye en yakın yaşadığım şey şu olur belki: durduk yere aklıma seneler öncesinden tanıdığım birinin gelmesi ve o kişiyle o dakikalarda bir yerde karşılaşmam. en fazla iki kere yaşamışımdır bunu.

geliştirmem gerekiyor bu yönümü.
  • IncredibleMau  (15.12.22 09:38:26) 
çok var...


  • evimin paspasi  (15.12.22 10:27:49) 
Eski bir arkadaşımı rüyamda gördükten birkaç ay-1 yıl falan sonra onun çalıştığı yerde işe girmiştim. O rüyanın aynısını dekoruyla, insanlarıyla, hatta konuşulan konuyla falan yaşadım. O an mağazanın ortasında "amanın" diye bir çığlık atmışım. Hayır anlatınca olayı "hımmm ilginçmiş" diye devam ettiler, aldırmadılar bile.


  • d max  (15.12.22 10:38:21) 
Hiç ürkünç olmayan ancak paranormalliğini göz ardı edemeyeceğim bir anım var. Ofisten ekipman almam lazım, biraz da geç kaldım. Haliyle aceleyle çıktım evden. Kentkart ceketin cebindeydi. Söğütlüçeşme metrobüse bindim, karttaki miktar da ucu ucuna yetti. Zincirlikuyu'da inince fark ettim ki cüzdanım yok. Sabah vakti, milyon tane insan bir yerlere gitmek için yanımdan geçip gidiyor time lapse edasında. Bir anda adeta bir ışık huzmesi belirdi ve en yakın arkadaşlarımdan birinin korkunç kalabalığı yararak, sırıta sırıta bana doğru geldiğini gördüm. End of the paranormalite vol.1.


Ha bir de:

Aşırı alkollü bir akşamdı, arkadaş grubundan geriye 2 kişi kaldık. Saat sabah 05:00 suları. Caferağa spor salonu önündeki merdivenlerde mola verelim dedik, uyuyakalmışız. Çok tatlı bir yağmur başladı, yüzüme düşen damlayla gözümü açtım ve genç, siyah giysili bir kadının tepemde dikildiğini gördüm. Kadını tam seçemedim. Hemen arkadaşıma döndüm, o da uyanmış; sorgular şekilde birbirimize baktık, ceplerimizi kontrol ettik. Yarım saat falan olmuş uykuya dalalı. Hemen arkasından kalkmamıza rağmen gizemli siyah kadının izine rastlayamadık, yok oldu. End of the paranormalite vol.2.
  • lüzumsuz adam  (15.12.22 11:13:14 ~ 16:07:35) 
10-12 yaşlarında kömürlükte karanlıkta kalıp korkmuştum.


  • gabe h coud  (15.12.22 11:22:46) 
[]

IMEI kayıt harc bedeli ne kadar, e-devlet'te kaydetmeden once mi odeniyor?

IMEI kayıt harc bedeli ne kadar, e-devlette kaydetmeden once mi odeniyor? E-devlette kayit olurken harc odemesiyle ilgili bir numara mi giriliyor? E-devlette kaydettikten sonra odenir mi? Bi de kaydettikten sonra ne kadar sure gecerli?

E-devlet'te, IMEI Kaydet sayfasinda, harcla ilgili sadece bu yazilmis:

"Harç bedelinin vergi dairelerine, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen bankalara ya da sisteme entegre ödeme kuruluşlarına başvuru sahibinin T.C. Kimlik numarası ve kayıt edilecek cihaza ait IMEI numarası belirtilerek yatırılması gerekmektedir."

Edit: Bir ilintili soru daha:
Harci kredi kartiyla odeyebilir miyim?

 
-şu an 2732, 1 ocaktan sonra 6091 tl.
-önce ödeme sonra kayıt.
-pasaport sahibinin kimlik numarası ve imei ile ödeme yapılıyor. e-devlet kaydı yaparken ödeme yapıp yapılmadığı sistemden belli oluyor.
-ödeme yapmadan kayıt işlemi yapamazsınız.
-telefon için süre sınırı yok. pasaporta 3 sene yeni telefon kaydedilemiyor.
  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (13.12.22 20:20:18) 
IMEI kayıt sayfasında sistem sizi yönlendiriyor zaten. e-devlet'ten kayıt sayfasına girin bu soruların tümü cevaplanacak yönlendirmelerle.


  • pispinti  (14.12.22 09:37:04) 
[]

Steam download cok yavas, ayrica ethernet de yavas, ne garip bir baglanti

Internet Superonline, normalde 25 Mbps olmasi lazim.

Hiz testlerinde 10/11 Mbps gosteriyor indirme (download) hizi

Steam'den oyun yuklerken de en fazla 2.5 MB/s oluyor. Bu Wifi ile.

Ethernet kablosuyla denedim. Ilginc olarak onla cok daha yavas, KB/s'lere iniyor.

Internette yazan herseyi denedim. steam download cache, bandwidth ayarlari, server degistirme, router ayarlari, ipv6 devre disi birakma vs.

hic birsey cozmuyor. nasil cozulur sizce? cozen oldu mu? superonline'da mi bir sorun var? baska bi saglayiciya mi gecmeli?

edit: b'leri duzelttim.
Mbps: megabit per second
MB/s: megabyte per second

Steam yukleme hizi normal mi o zaman? 3 Megabyte per second'a kadar cikabilmesi lazim sanirim. Speedtest'lerde dogru sonuc gostermiyordu.

 
steam bandwidth ayarlarında problem olmadığına eminsen birkaç ihtimal kalıyor.
1-cpu ve disk kullanımı ne durumda bu indirme işlemi sırasında? oyunlar sıkıştırılmış oluyor bi yandan indirirken sistemin bunları extract ediyor yani işlemcin güçsüzse veya hdd kullanıyorsan filan bu işlemdeki en yavaş şey internet hızı olmayabilir, işlemcin veya diskin maksimum o kadarına izin veriyorsa daha hızlı indiremezsin.
2-isp yükü azaltmak için throttle etmiştir, türkiyede karşılaşabileceğimiz bir durum sonuçta bu. vpn aktifken test etmeyi dene. eğer vpn ile daha yüksek hız alıyorsan problem isp kaynaklıdır.

internet hızın 200-250mbps mi? 25mb/s göreceğin internet türkiyede pek yaygın değil. standart 100mbps bağlantıda teorik maksimum göreceğin 10-12mb/s

edit: bi dakika :D normalde "25 MB/s olmasi lazim" derken internet hızın 25mbps mi? o megabits per second. megabytes per second değil... 2.5mb/s zaten normal hızı eğer öyleyse.
  • konetsu  (07.12.22 15:08:04 ~ 15:28:27) 
o internet hızına o indirme hızı normal değil mi zaten?


  • sta  (07.12.22 15:23:51) 
eğer 25 mbit sahibiysen steamde 2.5 mb/s normal.

hız testi her zaman doğru ölçümü yapmıyor. speedtest'de sana en yakın server'ı seçip ayarlardan single connectionı seçerek test yap. eğer 25 mbit'e yakın hız çıkmazsa bir yerden kayıp yaşıyorsun. eğer modemin dibinde değilsen wifide kayıp normaldir.

ethernete gelirsek; ya kablon kötü ya da ethernet kartın bozuk. ayarları da bozuk olaiblir o yüzden ethernet kartının driverini kaldırıp tekrar kur. bir ihtimal ethernet ayarlarındaki "hız & ikili" 10 mbps'ye ayarlı olabilir. aynısı wifi kartı için de geçerli olabilir.

en son çare superonline'ı arayıp uzaktan ayar çektirmeniz.
  • false pretension  (07.12.22 15:43:02) 
modeme reset at.
süperonline'i ara internetim yavaş bi kontrol edin de.(genelde bu çözüyor.)
modem kablolarını kontrol et ezik, ya yıpranmış kablo varsa değiştir.

2.5mb download için 20-25mb internet paketin olması lazım.
  • durbidakka  (07.12.22 17:16:28) 
[]

Hobiniz / ilgi alanınız ne?

Hobiniz / ilgi alanınız ne var? Az bilindik, ilginc bir sey de olabilir, bilindik de olabilir. bir veya birden fazla yazabilirsiniz. şu anda yaptığınız, ara verdiğiniz veya tamamen biraktiginiz olarak da bahsedebilirsiniz.


bendeki bazilari:
- gaming (video oyunu oynama)
- elektronik müzik / dans
- film / anime / belgesel izleme
- seyahat (yapabildigim kadar)
- bisiklet sürmek
- vucut gelistirme
- dilbilim

su anda coguna ara verdim, hayat degisikligi, aile, hastalik vs. durumlari yuzunden. daha once "gaming pc" ve bisikletim vardi, onlar yok artik. vucut gelistirmeye yapabildigim kadar devam ediyorum. dilbilim hep arastirdigim, ogrendigim bir alan. genel olarak yeni seyler ogrenmeyi de severim. film ve belgesel de izlemeye calisiyorum arada.

 
Yalnizken 50+ ulkeye turist olarak seyahat ettim. Simdi cocuklarla bir yerden bir yere gitmek cok zahmetli oluyor.Yalniz seyahat ederken gozumu karartip, kopek baliklari ile dalis, gorilla trekking vs. bir dolu uc aktiviteye katilabiliyordum. Simdi Jamaica'da ya da Dominik cumhuriyetinde havuz kenarinda icki iciyorum. Ne yazik ki seyahat hobim olmaktan cikti.

Bir arazim var. Okyanus kiyisi. 180 donum. 400 tane agac diktim. Elektrik hatti cektirdim. Su kuyusu actirdim ve septik tank yerlertistirttim. Su an sadece 35 foot uzunlugunda bir camper aldim. Gecen yaz 5-6 gece camper'da kaldim. Oldukca hosuma gitti. Su an tamamen off the grid seceneklerini arastiriyorum. Monolithic dome seklinde bir ev dusunuyorum. Henuz tam karar vermedim. Bu tur konularda okumak, ogrenmek, bir seyler izlemek oldukca hosuma gidiyor.

Kar motoru. Su anda beni en cok rahatlatan aktivite bu. Resmen her turdan sonra yeniden doguyorum. Iki tane kar motorum var; biri yamaha vk professional digeri yamaha apex. Her kis en az bir haftalik kar motoru turlarina gidiyorum. Iyice profesyonellestim bu konuda da.

Hobi olarak birkac emlak yatirimi yaptim. Bazilari biraz sorunlu ama rakamlara baktigim iyi gibi su an icin. Bu hobinin daha pasif olacagini dusunuyordum ama resmen normal isimin yanina bir iste daha calisiyor gibi hissediyorum. Kararsizim; birkac yil tutup binalari satmak ruh sagligim icin iyi olacak gibi geliyor ote yandan emlak islerinde uzun sure tutan genellikle kazaniyor. Bu hobi benim icin b.mbok bir seye donustu. Daha dun 5 tane camasir makinasi 5 tane kurutucu aldim...

Spor salonuna 5 yildir 24 saat uyeligim var. Yilda 10 kez gidebildigimi sanmiyorum. Keske buna daha fazla vakit ayirabilsem ama surekli bir seyler pesindeyim.

Iki tane ari kovani aldim. Online aricilik kursu aldim. 1 yil oldu. arilar hala hayatta :) Henuz bal almadim ama uzun vadede kovan sayisini arttirip bunlari blueberry ciftliklerine kiralamayi planliyorum.

Benim butun hobi olarak basladigim seyler genellikle omzumda yuke donusuyor ve rahatlaticiliktan uzaklasiyor. Casual seyler hep disiplin ve is gerektiren seylere donusmaya basladi.Yeni hobilerden uzak durmaya calisiyorum.
  • thetruenorthstrongandfree  (02.12.22 20:00:46) 
3d animasyon.

refik anadol tarzı ama onu normal videolar ile birleştiricem falan.
  • duyurukullanıcısı  (02.12.22 21:09:08) 
Karate yapmıştım üniversitede. Kahverengi kuşağım var. Zamanım, enerjim olsa judo öğrenmek istiyorum.

Fotoğraf çekmeyi seviyorum ama fotoğraf makinelerinin fiyatı uçuk.

Piyano öğrenmek istiyorum ama yine pahalı.

İlgilendiğim şeyler pahalı olduğu için ulaşamıyorum. :D

İlgi duyduğum yabancı dilleri öğrenmeyi seviyorum. Bir süredir Almanca.

Uzay, arkeoloji, fizik, kimya, biyoloji ilgi alanlarım.
  • dissendium  (02.12.22 21:45:21) 
- Suluboya yapıyorum
- Çok fazla dizi izlerdim artık çok konsantre olamıyorum ama eve kapanıp dizi izlemek hala hobim.
- Seramik ve porselene ilgiliyim ama çok zaman&nakit harcamayı gerektiriyor, enerjimi topladığımda yine döneceğim oralara.
- hem ihtiyaçtan hem de sevdiğimden ingilizcemi geliştirmeye ciddi bir ağırlık verdim.
  • amelie poulain  (02.12.22 22:30:33) 
-Çok okurum. Deli gibi okurum. Ne bulursam. Lüzumsuz bilgi çöplüğü gibiyim.
-Türkiye'de gezmediğim, görmeye değer yerlerini görmediğim şehir kalmadı. 4 de yabancı ülke. Seyahati seviyorum.
-Karakalem çalışırdım. İyiydim de. Yıllardır elime kalem almadım. Köreldim.
-3 Mevsim kamp ekipmanım var. Kamp işini seviyorum. Son birkaç yıldır popülasyon bozdu. Hevesim kırık.
-Bir motokaravan hayalim var. Yol arkadaşı yokluğundan beklemede. Bir de bu yakınlarda bir yasa düzenlemesi olmalı diye bekliyorum.
-Karbon ayak izi sıfır olan ve tüm ihtiyaçlarını kendi karşılayan bir çiftlik hayalim var. O konuda ne bulsam okurum. O da yol arkadaşsızlığından beklemede.
-Kırmızı siyah tae kwon-do kuşağım var. Oryantiring yaptım. Pandemide sekteye uğramışsa da VG çalışıyorum. Evde bir oda ekipmanım var. Tekrar salona başladım.
-Tohumdan çam yetiştirme işine takmıştım bir ara. o an bulunduğum şehirde 10 yaşında çam ağaçları var.
Tıbba merakım var. Bir daha dünyaya gelsem hekim olurdum.
-Sağlıklı beslenme takıntım var. Peynir, ekmek, zeytin, yoğurt, kefir, şarap,vs. kendim yaparım.
-Borsa merakım var. Ufak ufak ve hep kazanırım.
-İMDB 500 listesi içinde seyretmediğim film kalmadı. Severim.
-Bisikletim var. Ama karşılıklı bakışıyoruz.
Bu kadar sanırım.
  • Mirket  (02.12.22 22:53:32) 
-Evde 3 tane akvaryumum var, türlü balık yetiştirip satıyordum bir ara şimdi taşındık boş duruyorlar
-Antika aracım var topladım ancak halen sağını solunu söküp takmayı seviyorum.
-Fırsat buldukça motosikletimle geziyorum ancak bebeden eskisi kadar fırsat olmuyor, iki tane eski motorum daha var toplamak üzere bekliyor.
-Ayda bir 1/12 maket araba yapıyordum ancak bebeden gene fırsat olmuyor.
-15 yıldır trombon çalışıyordum ancak yine bebeden fırsat kalmadı:D
  • mirty  (03.12.22 00:43:52) 
-yazmayı unutmuşum hafatada iki günde boks antrenmanım var 4 yıl oldu başlayalı


  • mirty  (03.12.22 00:45:49) 
Bayraklar, haritalar, ülkelerle ilgili değişik bilgiler, coğrafya vs konularında okumayı öğrenmeyi çok seviyorum. Bu konuların dışında da genel kültürüm baya iyi olmakla beraber bu konularda çok iddialıyım.

Hobi olarak Türkiyedeki şehirlere bayrak tasarlayıp Redditte bayrak seven insanların takıldığı r/vexillology subredditinde paylaşıyodum. Tasarım programı bilgim çok yüksek değil ama fena değillerdi bence :d bi ara kendimi geliştirmek istiyorum tasarım konusunda.

Logoları da çok severim. Özel ilgi alanlarım siyasi parti logoları, belediye logoları, futbol federasyonları gibi ülke federasyonları logoları ve olimpiyat ya da dünya şampiyonası gibi büyük organizasyonların ve bu organizasyonlara adaylık logoları. Bunlar dışında belli hikayesi olan ve genelde bir ülke/şehir/bölge ile bağlantılı logoları seviyorum.

Siyaset takip etmeyi severim. Seçimler özellikle büyük keyif aldığım bi konu. Mesela askeri ya da ekonomiyle ilgili haberlerden çok keyif almam ama seçim ittifakı, kim hangi partiyle ne yapacak tarzı tartışma programlarını saatlerce dinleyebilirim.

Belediye seçimlerini özellikle çok severim. Seçimlerden önce belli başlı partilerin hemen hemen tüm büyükşehir için proje kitapçıklarına internetten bakarım. Kendi şehrime ait olanları zaten seçim bürolarına gidip topluyorum

Seçim sevgim sadece Türkiye içinde değil, yurtdışındaki pek çok seçimi takip etmeye çalışıyorum. ABD gibi seçimleri bol malzeme veren ülkelerinki zaten apayrı bir zevk.

Şu ana kadar iki tane puzzle yaptım biri 1000 biri 2000 parça. 2000 parça olanı çok daha hızlı yaptım çünkü güzel bir dünya haritası puzzle'ıydı, ezbere bildiğim için çok kolay oldu. Bi tane de orta çağ haritaları gibi bi puzzle'ım var bi ara da onu yapıcam.

Dizi/film, sosyal medya, video oyunları gibi klişeleri yazmıyorum. Kitap yıllardır okuyamıyorum maalesef muhtemelen gün içinde çok fazla şey okuduğum için kitaba odaklanamıyorum.

Eurovision izlemeyi sevdiğim gibi Mayıs ayı yaklaştıkça Eurovision ile ilgili haberleri takip etmeyi de seviyorum. Ama bu daha dönemlik bir ilgi. Yılın 3-4 ayını kaplıyor :D

Satranç oynarım ama çok da iddialı değilim, arada kafa dağıtmak için bi iki el atıyorum. Puanım da düşük sayılır.

Bi de sırf hobi olarak Anadolu AÖF'te Uluslararası İlişkiler okuyorum. Hep içimde kalan bir bölümdü, Boğaziçi falan puanım tutuyodu ama gittim tıp okudum maalesef :d normalde sadece çıkmışlara baksam da geçerim ama dersleri dinlemek keyif veriyor bana.
  • nundu  (03.12.22 01:25:52) 
koleksiyon (islemci ve madalya)
araba restorasyon
yarim maraton (sakatlik yuzunden biraktik)
yazin alabalik avlamak
fransizca (bir aralar pesindeydim, baydim)
  • cooperr  (03.12.22 07:30:17) 
[]

kıyamet (insanlığın veya dünyanın sonu) nasıl gelsin?

bu konu revaçta şimdi, ben de bunu sorayim dedim.

kıyamet (insanlığın veya dünyanın sonu) nasıl gelsin?

bazi aklima gelen olasiliklar:
insanlar birbirini yok etsin, dunya savasi, zombi, uzayli, meteor, pandemi/virus, gama isini patlamasi.

not: tabii dunya da bizi yok edebilir, ona ve dogaya verdigimiz zararlardan dolayi.

yavas mi olsun hizli mi? ve sectiginiz kiyamete gore ne yapardiniz?

ciddi de muzip cevaplar da kabul.

 
bulaşıcı hastalık fikri çok makul gelmeye başladı covid'den sonra.


  • roket adam  (28.11.22 16:27:41) 
Hoca'ya sormuşlar "Kıyamet ne zaman kopacak" diye. "Hangisi" diye cevap vermiş. "Nasıl hangisi, kıyamet işte" deyince hoca da demiş ki: "Karım ölünce küçük kıyamet, ben ölünce büyük kıyamet".

Muhtemelen bu süreç o kadar hızlı olmayacak. Farkına varmadan yavaş yavaş azalarak biteceğiz. Sonunda dünya tamamen yok olduğunda üstü muhtemelen bomboş olacak.
  • d max  (28.11.22 16:49:16) 
-Küresel ısınma sonucu bütün buzulların erimesi, denizlerin taşması ve düşük rakımlı bölgelerin sular altında kalması sonucu dünya coğrafyasının değişmesi,

-İçilebilir su kaynaklarının aşırı azalmasının çölleşmeyi getirmesi, Kıt su ve gıdaya erişimin büyük kargaşa ve savaşlara yol açması.

-Aşırı ısınma sonucu denizlerin buharlaşması ve oluşacak buhar tabakaları/bulutların güneş ışınlarını engellemesi sonucu önce yeni bir Nuh tufanı, arkasından yeni bir buzul çağı.
  • Mirket  (28.11.22 16:55:22) 
bence kokteyl olsun bir yanda uzaylılar saldırsın diğer yanda yanardağlar eş zamanlı harekete geçsin depremler olurken yerin altından zombiler çıksın


  • freebird5406_2  (28.11.22 17:41:05) 
dünya'nın yorungesi de degisiyor, manyetik alana gore sapma ve eksenin cikma sonrasinda mutlu son. yasadiginiz icin tesekkur ederiz.


  • evimin paspasi  (28.11.22 17:46:16) 
en gerçekçi senaryo 3. dünya savaşı.
devletler birbirine atom bombası göndermeye başladığında konu kapanır.

uzaylıların gelmesi tabi ki hoş olurdu. virüs olacağını sanmıyorum.
  • durbidakka  (28.11.22 17:52:21) 
Küçüklükten beri güneş veya dünyadan daha büyük bir meteor çarpacak da dünyanın sonu öyle gelecekmiş gibi geliyor bana. Aklımda neden böyle kalmış bilemedim.


  • etna  (28.11.22 18:05:23) 
ben de bir gun bi gok tasinin yorungeye girecegini ve eldeki tum teknolojiye ragmen cozum bulunamayacagini dusunuyorum.


  • Kittie  (28.11.22 18:54:41) 
Melancholia ya da Deep Impact gibi olsun


  • gabe h coud  (28.11.22 22:12:06) 
teknoloji


  • damba  (28.11.22 22:16:45) 
[]

Gelecekten geldiğimi nasıl kanıtlarım?

zaman makinesiyle gelecekten geldim. zaman makinesi ya gelmedi benle ya da calismiyor. onla kanitlayamiyorum diyelim.

piyango, borsa falan bilmek de kanit degil. veya gazete, yapit vs getirmek. veya bir teknoloji. bunlarin hepsi gunumuzde gizlenmis, ustlerdeki veya derinlerdeki adamlarin bildigi seyler olabilir. ya da sahte olabilir. doga olaylari da geldi aklima ama onlar da tahmin edilebilir.

nasil kanitlayabilirim sizce?

 
ben de şu anda bunun derdindeyim. En kısa yoldan aklıma gelen; bir alttaki cevap "Kanıtlayamazsın!" olacak.

çok sınırlı sürem var. Gelecekten geldim. bana inanmak zorundasınız.
(bkz: bazı şakalar)
  • sparkle kiddle  (26.11.22 19:56:10) 
Bana tarot falı bak, inanırım.


  • Kahvedesu  (26.11.22 20:21:02) 
Önümüzdeki seçimde hangi adayın ne oranda oy alacağına dair küsuruna kadar doğru bir kehanette bulunsanız mesela ve buna benzer, kafadan sallayarak öngörülmesi imkansıza yakın olan iki-üç tane daha küsurlu sayısal veri sunsanız, şahsen ben yüzde yüz ikna olurum.


  • huçi kuçi  (26.11.22 20:28:55) 
Ben de bi ara böyle abuk subuk şeyler düşünüyordum. Hatta kanıt olarak ünlü bir simanın ölüm tarihi ve nedeniyle ilgili detay vermeyi düşünmüştüm ama soruşturma açarlar diye korkup vazgeçtim bu fikirden.

Geçmişe hazırlıksız şekilde gittiysek eğer kanıt olarak sunabileceğimiz doğa olayları, ölümler trajik olaylar, hatırda kalır sansasyonel şeyler geliyor akla ama kitlelere ulaşabilmek biraz zahmetli.
  • IncredibleMau  (26.11.22 20:54:37) 
Şimdi araya başka şeyler de giriyor ama... Mesela gelecek sabit mi? Siz herkese gelecekten geldiğinizi kanıtlamak için bir şeyler yaparken gelecekte gerçekleşecek her şey sizin anlattığınız gibi yaşanmak zorunda mı olacak?

Eğer öyleyse kolay, olacak her şeyi önceden söylediğiniz takdirde birkaç seferden sonra herkes inanacak zaten. İlla tek seferde inandırmanız gerekmez heralde. Yani birisi çıkıp her olayı olmadan önce sağa sola çekilemeyecek şekilde net cümlelerle anlatıyorsa insanlar da bu kişinin sözlerini dikkate almaya başlar zaten. Esas problem bu "dikkate almaya başlar" bölümünden sonra ortaya çıkıyor. Geleceğin sabit kalması çok olsı değil birileri size inandıktan sonra.
  • akhenaten  (26.11.22 22:50:16) 
Illuminatici der geçerler. Suikaste falan uğramak çok olası, istihbarat örgütleri peşini bırakmaz vs.

Ben olsam etliye sütlüye bulaşmadan full piyango kasardim dicem ama orada da birkaç kez kazandıktan sonra radara girersin.
  • materyalist imam  (26.11.22 23:39:08) 
Bin yıl önceye gidersen peygamber ilan ederler içinde bulunduğumuz zaman diliminde söylersen tımarhaneye atarlar. Kanıtlayamazsın.


  • uvcray  (27.11.22 01:32:06) 
Dedelerin, buyuk dedelerin mezar yerleri belli mi?

Anne/Baba ile 50% DNA paylasimi
Kardesleri ile 50% DNA paylasimi
Dede/ Amca vs. ile 25% DNA paylasimi
Buyuk dede ile 12.5% DNA paylasimi var.

Kemik DNA testine bakilarak bu sekilde bir 100 yil kadar ileriye donuk tahmin yapilabilir. Annen ya da baban hayattaysa onlarin ornekleri alinip, daha da ileriye bakilabilir belki. Sonucta fosillerden bile dna toplayabiliyorlar.
  • thetruenorthstrongandfree  (27.11.22 02:21:38) 
uzayla ilgili gelişmeleri anlatırdım ben.


  • bohr atom modeli  (27.11.22 13:47:04) 
[]

Deprem uyarı sistemi (Android) birkaç saniye önceden uyarıyor mu gerçekten?

Bir haberde soyle yazdi:

"Gece Düzce'de yaşanan depremden 3-5 saniye önce Google tarafından bildirim gönderildiği takipçilerimiz tarafından aktarılıyor."

Deprem uyarisi, Android telefon ayarlar kismindan, konum ya da guvenlik acil durum menusunden aktif hale getirilebiliyor.

Bu uyari bikac saniye onceden geldi mi gercekten? Nasil biliniyor bikac saniye oncesinden? Tahmini olarak dipteki yer sarsintilarindan mi?

 
Aynen uyarıyor. geçenlerde 3,8 mi neydi deprem oldu gece 2 sularında. Android uyarı sisteminden 4 küsür şiddetinde deprem bekleniyor şeklinde bildirim geldi. Okuduktan sonra saniye geçmeden sallandık.
Nasıl bilindiğini bilmem de keşke 3-5 saniye 3-5 dakikaya çıksa

  • metos  (23.11.22 15:15:58 ~ 15:18:37) 
bence %100 sağlıklı değil sistemler.
buna güvenerek hareket etmemek lazım, malum bizim memlekette depremde balkondan atlamak ata sporu. o yüzden bildirim gelir gelmez millete panik yaşatması kötü sonuçlar doğurabilir.

  • erty_ksk  (23.11.22 15:18:19) 
Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba? Bana çok ciddi dalga geçiliyormuş gibi geliyor. Hatta, yakında deprem habercisi bir takım giyilebilir teknolojiler satışa sunulacakmış gibi de geliyor.


  • muhayyer divan  (23.11.22 16:31:33) 
Bana da 1 keresinde bildirim gelmişti 3 saniye kadar sonra deprem oldu. 3-5 saniyede çok şey değişir. En azından deprem olacak sakin olmalıyım hissine girersin, bir anda panik olmazsın.


  • sassot  (23.11.22 17:41:44) 
Deprem öncesinden bilinmiyor. @biseysorcaktim 'ın dediği gibi deprem olduğu anda yayılan primer dalgalar ilk uyarana ulaştığı anda bildirim gidiyor olması lazım. Yani merkeze yakınsan ya da bağlantıda herhangi bir yavaşlama olursa erken haber alamazsın. Aksi halde teknoloji el verdiğince ulaşır.


  • nawar  (23.11.22 17:58:08) 
depremin enerjisi ses hızında yayıldığı için. bu uyarının süresi deprem merkezine olan uzaklığa göre değişir. deprem merkezine 10km uzaklıkta biri için bu 5-10 saniye kazandırabilir. tabi birincil dalganın erken tespiti de bu konuda önemli.

ama merkez üsten uzaklaştıkça zaten etkisini yitireceği için asıl yıkıcı olduğu bölgede erken uyarı sistemi bir avantaj sağlamıyor. 3-5 saniye önce uyarıyı alanlar depremin merkezinden uzaktadır.
  • orpheus  (23.11.22 18:25:17) 
@muhayyer divan "Hayır 5 saniyede ne değişecek acaba?"
Saka mi bu, her saniyenin onemi var.

  • speedy  (23.11.22 18:40:30) 
@speedy

Bence asıl 5 saniyeye çok fazla anlam ve değer yüklemek şaka. Ne halde olacaksınız o anda bilmiyorsunuz. O anda telefonu görebilecek misiniz bildirimi alabilecek misiniz bilmiyorsunuz. Son derece saçma bir halde olabilirsiniz, iç dünyanız depreme hiç ummadığınız bir tepki de verebilir ve 5 saniyede hiç beklemediğiniz işler yapabilirsiniz, 5 saniye kadar kısa bir süreye bu ne çok değer biçmek??

Sanki binalarımız sapasağlam, sanki bu ülkede yaşam standartları sürekli yükseltiliyor, sanki insan hayatına verilen değeri sürekli yüceltiliyor... ne komiksiniz!!
  • muhayyer divan  (23.11.22 20:00:09) 
modern dünyada neyse ki kimse "5 saniyede ne olacak ki yaaaa" gibi düşünmediği için bu tarz teknolojiler hayatımıza dahil oluyor.

5 saniye hiç ummadığınız kadar hayat kurtarıcı olabilir. Tabii ki bu insanın iç dünyası düşünülerek yapılmıyor bu sistemler. Ya da siz koşa koşa dışarı çıkın diye değil, güvenli bir pozisyon alın diye önemli.

Şimdi önce nasıl çalıştığını anlatayım:

basitçe anlatmak gerekirse telefonların içinde titreşimleri algılayabilen sensörler var. Genelde deprem öncesinde bizim doğrudan hissetmediğimiz bir ilk dalga geliyor. Sensörler bunları fark ediyor. Bir bölgede aynı anda binlerce telefon bu sinyali aldığı zaman Google diyor ki burada bir sismik hareket var.

Kendince tahmini bir ölçüm yapıp etki alanında kalabileceğini düşündüğü tüm noktalara uyarı gönderiyor.

Şimdi gelelim bu neden önemli?
-Yoldaysanız aracı güvenli bir şekilde durdurmak için 5 saniye yeterli bir süre. Şiddetli bir sarsıntıda araç kontrolden çıkabilir.

-Yukarda da yazılmış, trenleri, iniş yapan uçakları, pistte hareket eden uçakları durdurmak ya da en azından yavaşlatmak için zaman kazanıyor.

-Fabrikalarda tehlikeli makineleri durdurmak için yeterli süre.

-Eğer bir cihazı mesela bir vinç, bir güvenlik tertibatına bağlamak gerekiyorsa sarsıntı başlamadan yapabilmek için önemli bir süre.

-Bu uyarı insanlar bulundukları yeri terk etsin diye yapılmıyor. 5 saniyede binaları boşaltamazsınız. Ama bina içinde güvenli bir pozisyon alabilmek için yeterli bir süre.
Akut yıllardır "yaşam üçgeni" diye bağırıyor. Bina çökse bile, büyük ve sabitlenmiş eşyaların yanında doğru pozisyonu alan insanların sağ kurtarılma şansı daha yüksek diyor. 5 saniye içinde evde ya da ofiste doğru pozisyonu alabilirsiniz.

-Büyük binalarda merkezi sistemde doğalgazı otomatik kesmek için işe yarar.

-Binada yanan bir şömine, soba, kuzine varsa, 10-15 saniye kazanmak en azından bir sürahi su döküp söndürmeye yarar. Mesela çok acı ama 12 kasım 1999 Düzce'de kış başladığı için birçok enkaz içten içe yandı. Çünkü kıştı, herkes soba yakmıştı. O sobalar devrildi. O insanların çoğu 10 saniye önce bilse en azından sobasına su döker söndürürdü.

-Sokaktasın, en azından 5 saniyede binaların yakınından uzaklaşıp açık alana koşarsın.

Bu önlemler 1 kişinin bile hayatını kurtarabilecekse kurtarsın düşüncesiyle yapılıyor. Elbette büyük bir depremin etkisini hafifletmez 5 saniye önce haber almak. Ama yaralanma ya da kayıpları %5 azaltsa bile kâr.
  • anten  (23.11.22 20:26:46 ~ 20:36:30) 
Uyarıyor. Ancak bugünkü depremde bildirim gelmedi.


  • baldan kaymak  (23.11.22 21:19:20) 
uyarı sistemi otoyoldaki tüm araçları uyarsa
yarısı yavaşlamaya karar verse
yarısı yola devam etse
tamamı kazaya karışır

hayat üçgeni muhtemelen oluşmaz, oluşsa da kimse 10 kat apartmanı kaldırıp sizi kurtarmaz (yardım bekleyenlerin %99,9999 una sıra gelmez)
enkazda kalırsanız bari naaşınızın bulunması için dua edin

bina iyi olacak bina stoğu yenilenecek
www.youtube.com

yani yapacak bir şeyiniz yok, endişe etmeyin
  • comp  (23.11.22 22:32:53) 
[]

Hava temizleme cihazi onerisi (kedi alerjisi ve internetten satin alma)

Hava temizleme cihazi alacagiz. Daha cok kedi alerjenleri ve tuyleri icin.

Arastirdim baya. Levoit'e karar vermistim. Levoit Core P350 model. Uzerinde "Pet" yaziyor. Daha cok evcil hayvani olanlar icin onerilmis. O olmazsa belki Core 200S modeli. Ama filtresi HEPA H13 degil. Winix Zero Pro da cok oneren var ama o pahali.

Turk markasi olarak ailem Arcelik olani oneriyor. ATP 6100 model silindir seklinde. Levoit'e benziyor.

Levoit sanirim sadece Amazon'da. Turkiye'de online alma tecrubem pek yok. Bu cihazlari Amazon Turkiye'den veya baska siteden alip sorun yasayan oldu mu? Taksit oluyor mu? Garantisi, tamiri, filtre alimi vs nasil oluyor? Elektrik donusturme sorun oluyor mu? Bir suru soru isareti var. Bir de kargo da pahali sanirim.

Arada kaldik. Size de sorim dedim. Onerdiginiz, kullandiginiz hava temizleme cihazi var mi? Turk markalarindan alip memnun kaldigniz var mi? Internetten veya magazadan satin alma tecrubenizi ve bahsettigim durumlari da eklerseniz memnun olurum.

edit: xiaomi 4 lite var bi de hesapli olanlar arasinda. daha ust modelleri gereksiz pahali geldi

 
Cihazin fiyatini salla, filitrelerinin ne kadar tuttugunu ve her filitreyi ne siklikta bir degistirmen gerektigini ogren. Duzenli filitre degistirmezsen ise yaramiyor bu aletler. Ve Yazici murekkebi gibi adamlar asil parayi filitreden kiriyorlar.


  • compumaster  (22.11.22 23:18:58) 
@compumaster sagol hatirlattigin icin. evet onlara da dikkat ediyorum. filterlerde fiyat cok degismiyor genelde ama birden fazla filtresi olanlari da cok dusunmuyorum. hepa ve karbon birlesik olanlar daha hesapli. guc kullanimi da onemli. on filtreli olup da temizlenebilenleri de dusunuyorum.


  • ermanen  (22.11.22 23:40:55) 
alacağın cihazın profesyonel olmadığını var sayarak cihaz seçiminde sana yardımcı olacak bir kaç ipucu vereyim. bu tip cihazlar kullanım amacına, kullanım yerine göre hangi amaçla kullanılacaksa o yönde seçim yapılır.

1. kesinlikle kullanacağın odanın metrekaresine ve hacmine uygun cihaz al. aynı şekilde hacime uygun cadr değerini gerçekten verebiliyor olsun.

2. lazer sensörü kesinlikle ve kesinlikle olsun (mümkünse 3 metre ötedeki hava kalitesini okuyabilsin), sadece içine çektiği yada 40-50 santim yanındaki hava kalitesini ölçüp hava kalitesi kirli odayı sana temiz diye kakalamasın, auto mod lazer sensörü ile çok daha verimli çalışır. (örneğin cihaz sende 2-3 metre uzakta cihazın olduğu yerde hava temiz hatta oda temiz sen 2-3 metre uzakta elektronik sigaradan bir fırt aldın ve nefesini verdin. uzak lazer sensör varsa ve cihaz oto modda ise direk bunu tespit edip yüksek hızda çalışıp buharı çekip temizliyor. bu özellik yoksa bekle ki cihaz yavaş yavaş havayı kendine çeksin de kirli havayı algılasın temizlesin)

3. filtre seçeneği bol olsun, tek bir filtrede hem formaldehit hem antibakteriyel hem partikül fitresi olmasın. amaca yönelik direk filtreleri olsun. misal sana lazım olan partikül filtresi, all in one filtre alırsan her bir katmanın kalınlığı 3-5mm yi geçemez ancak amaca yönelik filtre alırsan partikül filtre kalınlığı 2-3 santimden fazla olur ve cihaz çok daha başarılı sonuçlar verir. iç karbon filtre katmanı tüm filtrelerde standarttır.

ben elektronik sigara içilen yaklaşık 55 metre kare salon için 2 yıl önce xiaomi mi air purifier pro aldım. formaldehit filtresi (kendinden karbonlu) + ekstra iç karbon filtre ile 1 yıl kullandım aşırı memnun kaldım. bu yıl ise aynı makineyi partikül filtresi ile kullanıyorum. bu filtre ile de memnunum ancak elektronik sigara buharı konusunda formaldehit filtre kadar başarılı değil, seneye muhtemelen yine formaldehit filtreye dönerim.

unutmaman gereken, bu cihaz yerdeki tüyü tozu temizlemez, sadece havada asılı kalan mikron boyutundaki parçacıkları çalıştığı süre boyunca temizler. cihazı 7/24 çalıştırıp ev neden hala toz kıl oluyor dememek lazım ev yine toz olacak yine tüy olacak.

benim kullandığım cihazın filtreleri rfid korumalı. yeni filtreyi kullanmaya başlayınca cihaz 180 günden geriye saymaya başlıyor. sıfırıncı güne gelince filtre bitmiyor sadece uyarı veriyor filtreyi değiştir diye. ben filtre daha uzun ömürlü olsun diye defactodan aldığım bez çantayı kesip filtrenin etrafına sarıyorum büyük parçacıklar o bezde toplanıyor ayda bir yeni bez çantadan tekrar sarıyorum. bu yöntemle 1 sene rahat rahat filtreyi kullandım. şuan amazonda orjinal filtresi 662tl görünüyor, gayet iyi fiyat.

tavsiye edermiyim? etmem çünkü benim makinem odama göre ve kullanım amacıma uygun. bana uygun olan sende böyle perfomans veremeyebilir yada odana büyük gelebilir.
  • krtkartal  (23.11.22 01:46:42 ~ 01:53:41) 
@krtkartal sagol ayrintili bilgiler icin. cok guzel yazmissin. birden fazla filtreli olanlar uzun vadede daha masrafli olur diye dusundum. Silindir tipli hava temizleyicilerde silindir tek parca filtre oluyor ve bu alanda cok iyi olanlar da var h13 filtreli, yorumlar da cok iyi. 360 derece hava emmeleri de daha avantajli gibi.

bunun disinda onerdigin markalardan da bahsedebilirsin bilgili biri olarak. xiaomi olarak fiyat olarak "4 lite" modelini almayi dusunurum sanirim. parasina kiyip daha iyi modeli olmaya deger mi sence? burda yazmak istemedigini ozelden de yazabilirsin.
  • ermanen  (23.11.22 10:57:27 ~ 11:02:39) 
[]

Protein tozu nerden alinir? (Turkiye'de ve/veya online)

Turkiye'de protein tozu nerden alinir, aliyorsunuz?

Online? Spor magazasi?

Yurtdisinda Decathlon'a gidiyordum. Turkiye'de de fiyat olarak Decathlon'dan almaya deger mi acaba? (Decathlon'un kendi markasi whey proteini vardi daha ucuz yurtdisinda, turkiye sitesinden baktigimda kendi markasi cikmiyor sonuclarda)

Cimri'ye de baktim, bicok secenek sunuyor. Ucuzlar pttavm sitesinde cikiyor daha cok ama eksisozluk'te yorumlar pek iyi degil bu site icin. Markalari da pek bilmiyorum Optimum Nutrition disinda.

Amazon peki? Baska? Marka olarak da oneriniz. Bir de daha cok Whey Isolate dusunuyorum. Cok pahaliysa Isolate olmayani da dusunurum.

 
supplementler.com fena değil çeşit olarak.


  • orpheus  (14.11.22 16:03:26) 
Ben bunu kullanıyorum, f/p.

İndirime girmiş:

ty.gl
  • ruhen hastayim ben  (14.11.22 16:08:48) 
www.protein7.com
www.supplementler.com

bu iki siteden alışveriş yaptım hiç sıkıntı yaşamadım.

trendyol, n11 gibi sitelerden alışveriş yaparken satıcının ismine dikkat edin ve satıcı markanın ta kendisi olsun.
  • false pretension  (14.11.22 17:51:22) 
[]

Kedi alerjisi ve ilginc batma semptomlari

oncelikle sozluk basligini okudum. eski duyurulari da okudum. guncel bilgi gelir diye tekrar soruyorum. tesekkurler simdiden.
(bkz: kedi alerjisi)

ben 3 kedili bir evde kalmaya basladim ve alerji semptomlari basladi. doktora gidilip teshis konulmadi ama sanirim eminim kedi alerjisi olduguna. ama yine de cogu kisinin yazmadigi semptomlar da var gibi, ama farkli kisilerde farkli semptomlar da olabiliyor tabii.

semptomlar:
- bogazda batma hissi (sanki kil batmasi gibi)
- cigerde batma hissi (sanki oraya kil girmis gibi)
- balgam gelmesi
- oksuruk. bazen kuturlu oksuruk cigerlerden
- bazen gos yasarmasi
- bazen deride kasinti

olmayan semptomlar:
- cok kasinmak
- goz sismesi
- burun akmasi
- kizariklik
- deri sismesi
- nezle semptomlari

not: batmalar bazen gidiyor sonra geri geliyor. disari ciktigimda da devam edebiliyor. kortikosteroid burun spreyi kullaniyorum, bazen iyi geliyor gibi.

acaba alerji ile birlikte gercekten cigerime de bisey girmis olabilir mi diye dusunmeye basladim. o ince ucusan kedi tuyleri gibi mesela. mesela agzimdan da nefes aliyorum cogu zaman ve uyurken de.

bu durumda neler onerirsiniz? ve kullandiginiz kedi alerjisi ilaci da onerebilirsiniz.

 
Alerjilerin tipik semptomlarindan biri de bu batma hissidir zaten, cigerinize bir şey girdiğinden değil; alerjik durumun ciğerdeki bronslarinizi da etkilemesinden kaynaklanan bir durum. Yıllarin alerjik insanı olarak buna en iyi çözümün ağızdan alınan hava spreyleri olduğunu soyleyebilirim(Özellikle tıkanma da varsa).

Kedi alerjisi kişiden kişiye fark eden bir durum sanırım. Bende başka alerjilere eşlik eden kedi alerjisi de var; kedi alerjisindeki tek semptomum gözlerde yaşarma ve ses değişikliği mesela.

İyi bir alerji uzmanına gorunurseniz size uygun bir tedavi yöntemi uygulayacaktır. Ama alerjen ile sürekli muhatap oluyorsanız ya da toz, polen gibi süreklilik arz eden bir alerjiniz varsa genelde sürekli kullanacağınız komplike bir alerji ilacı+ burun spreyi+ hava şeklinde bir kompozisyon yapıyorlar. Ben kıslarimi bu şekilde rahat geçirmeye başladım iki senedir.


Yalnız mutlaka doktora görünün zira tedavi edilmediği durumlarda alerjik astıma varabilir bu durum.
  • fraise  (12.11.22 14:28:50) 
Fraise +1
Kortizonlu spreyler de sürekli kullanılacak şeyler değiller. Bir an önce bir alerji uzmanına görünün derim ben de

  • kuehles blondes  (13.11.22 04:31:07) 
[]

Dizi soruları (sonu en şok eden, en sürükleyici, en gizemli, en garip)

dizi sevenler, dizi uzmanlari, cok dizi izleyenler sorum sizlere. sizin fikrinizi soruyorum. istediginizi cevaplayabilirsiniz. cevaplar ayni olabilir. cevaplara gore dizi de sececegim. tesekkurler simdiden.

1. Sonu en şok eden/etmiş dizi(ler). sezon finali de olabilir.

2. En sürükleyici dizi(ler). her bir bolumunu merakla beklediginiz, basindan kalkamadiginiz, kalkmadan bitirdiginiz.

3. En gizemli dizi(ler). gizemlerle dolu olsun. mistik havalar. bir suru soru havada kalsin. sonradan cevaplanan sorular, cozulen gizemler vs.

4. En garip dizi(ler). izlediginiz/bildiginiz en garip, acayip, degisik, nev-i sahsina munhasir.

5. Baska akliniza gelen bir madde ("en" sorusu veya baska) ve dizi cevabini yazabilirsiniz.

 
1. Forbrydelsen, Kalifat
2. The Looming Tower, The Investigation

4. Regular Show, Skins
  • heritage  (01.06.22 21:38:04 ~ 21:38:32) 
2- behzat ç 10 yıl önce yayınlanırken bu diziyi hafife alırdım. hatta izleyenleri hor görürdüm. senarist sahiden çok çok başarılı. sadece erdal beşikçioğlu için bile izlenebilir. az parayla baş yapıt çıkarmışlar.


  • halk  (01.06.22 21:59:27) 
twin peaks


  • tepedeki psychedelic adam  (01.06.22 22:16:16) 
The missing
Forbrydelsen
Bron broen
Black spot
  • deer hunter  (01.06.22 23:02:04) 
Behind her eyes


  • karayel  (01.06.22 23:15:22) 
2. Breaking Bad. Hayatımda bitirdiğim tek dizi.

Sonu ne olacak diye diye bitti.

5. Hayatın içinden olan dizi Behzat Ç.

Sanki dizi değil de gerçek hayatı gizli kamerayla çekmişler gibi.
  • dissendium  (01.06.22 23:31:53) 
1- sonu için denir mi bilmiyorum ama özellikle sezon finalleri kafayı yediren bir dizi olarak lost 1 numaraydı benim için.

2- lost, game of thrones, sherlock, big little lies (1. sezon), dark, house of cards (son sezon hariç), narcos (escobar sezonları), 3. sezon sonrası breaking bad

3- the lost room. 6 bölümlük mini dizi sadece o yüzden sürükleyici kısmında yazmadım ama bir solukta biten acayip mistik bir iş.

4- legion
  • semaforo de medianoche  (02.06.22 10:15:31) 
The terror. Tek sezon ve guzeldi.


  • unabomber  (02.06.22 14:47:04) 
30 güzel dizi var, bakabilirsiniz bedavainternet.com.tr


  • saroglua  (28.02.23 18:38:35) 
[]

Bu hangi hayvan olabilir? [CAPS]

Resimler ekte.

Haberlerde cikmisti da bulamamislardi ne oldugunu sanirim.

timsah, yılan ve müren degil gibi.

 
kürek balığı


  • false pretension  (30.05.22 14:06:24) 
kürek balığı benziyor ama onun agzi kucuk ve o daha ince uzun


  • ermanen  (30.05.22 14:09:53 ~ 15:54:14) 
image search ile çıkan sitelerde derinlerde yaşayan bir yılanbalığı cinsi demişler.


  • inheritance  (30.05.22 15:14:49) 
pelikan yılanbalığı (pelican eel, gulper eel) buldum ama ona da tam benzemiyor gibi. boyle buyuk disli degil o.
en.wikipedia.org

  • ermanen  (30.05.22 15:39:20) 
[]

Korku filmi önerisi (son zamanlardan, güncel)

Korku filmi önerir misiniz? Son zamanlardan olsun, son 2-3 seneden. Belki cok iyiyse son 5 seneden.

Sunlari begendim mesela:

yaratikli/gizemli:
- a quiet place part II
- underwater

dogaustu/psikolojik korku:
- hereditary
- the night house
- us

bilimkurgu/korku:
- the platform

found footage tarzi:
- host

gore/intikam/slasher:
- mandy

kategorisi zor tanimlanabilecek degisik bir korkumsu/gizemli film:
- the lighthouse

daha cok psikolojik/gizemli yapimlari seviyorum ama her turlu korku onerebilirsiniz. korku faniyim. begendigim ve yazmayi unuttugum olmustur. az bilindik iyi korku da onerebilirsiniz.

 
m.imdb.com
You wont be alone

m.imdb.com
X

ikincisi psikolojik değil ama teen slasher tarzına yeni bir yorum
  • freebird5406_2  (24.05.22 21:23:50 ~ 21:26:36) 
X +1
Ich seh ich seh var bi de, psikolojik gerilim ama arthouse tarzı var.
Yine psikolojik lodge var.
  • Bruce  (24.05.22 21:59:02) 
Midsommar
Annabelle Serisi
Conjuring Serisi
  • Uncle Sam  (25.05.22 08:27:05) 
it
it follows

babadook
the witch
the nun
doctor sleep
resurrection
de uskyldige
the night house
malignant
the killing of a sacred deer
la piel que habito
sinister
creep
let me in
  • gabe h coud  (25.05.22 08:40:28 ~ 08:52:49) 
@freebird @Bruce
X izledim onerinizden sonra. ilginc bir slasher. begendim.
"You won't be alone" ve "the lodge" izleyecegim.

@Uncle Sam
Midsommar izlemistim. degisikti ama biraz yavasti.
Conjuring serisi bilinik baya tabii. Onlar guzeldi.

@gabe h coud
guzel liste. eskilerden de yazmissin. cogunu izledim ama izlemedigim var aralarinda. izlicem. onerinden sonra "de uskyldige" izledim, degisikti ama yavasti baya.
  • ermanen  (27.05.22 16:36:35 ~ 16:36:53) 
[]

Zombi pandemisi/kıyameti yakın mıdır?

Daha pandemi devam ediyor. Mutasyonlar ve yeni virusler de var.

Amerikanya'nin saglik acentasi CDC de soyle bisey yayimlamisti bir ara: "Preparedness 101: Zombie Apocalypse" (hazırlık 101: zombi kiyameti)

Nostradamus, 2021'de zombi kiyameti olacagini ongormus tee 500 sene once falan. (aclik/kıtlık ve asteroid carpmasindan da bahsetmis). biraz hata payi verebiliriz :)

ne olacak sizce? bize neler oluyor?

-------------------------------------------------------------------------------

not: illa filmlerdeki gibi curumus hortlaklar olarak degi de, beyin fonksiyonlarini etkileyen bir virus/parazit olarak da dusunebiliriz. saldirganlik ve isirma icgudusu olusturabilir. mesela gercek hayatta zombi paraziti denen bir mantar turu var. bazi karincalara bulasip davranislarini degistiriyor:
en.wikipedia.org

film ornegi verirsek, "28 Days Later" ve "28 Weeks Later" filmindeki zombiler biraz daha realistik diger filmlere gore. "Rage" adi verilen virus insanlari delirtiyordu. Asiri saldirgan, dusunmeye odaklanamayan ve kanibalistik insanlar oluyorlardi. Yeterince yemezlerse acliktan oluyorlar ya da beslenme yetersizligi yuzunden zamanla oluyorlar.

not2: kuduz ve grip melezi bir virusun zombi virusu olusturabilecegi olasiligi tartisilmis. National Geographic makalesi irdelemisti:
""If a rabies virus can mutate fast enough, it could cause infection within an hour or a few hours. That's entirely plausible," Andreansky said.

Airborne Rabies Would Create "Rage Virus"

But for the rabies virus to trigger a zombie pandemic like in the movies, it would also have to be much more contagious."
www.nationalgeographic.com

pubmed makalesi teorik olarak kuduz virusu mutasyonundan zombi virusu olabilir demis:
www.ncbi.nlm.nih.gov

 
Hocam bunun Nostradamus'la bir ilgisi yok hemen hemen tüm canlıların yok olduğu 5 dönem olmuş dünya tarihinde yine olabilir, oluyor çünkü. Ha bugün olmaz da 1000 yıl sonra olur 1 milyon yıl sonra olur.


  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.05.22 18:21:04) 
@Kaleci Saçlı Forvet

Dunya'nin ya da canlilarin sonu gelir elbet de bir sekilde, ama zombi kiyametine daha mi yakiniz diye sormak istedim. ya da hangi sona daha yakiniz acaba gibi...
  • ermanen  (24.05.22 18:29:41 ~ 18:30:25) 
Abi ben bu zombilik olayını araştırmıştım bir dönem, yani hatırladığım kadarı ile bu şöyle oluyor: Kuduz mikrobu beynin r kompleksi denilen bir yer var orası hariç tüm beyni etkiliyor, bu r kompleksi de kabaca insanın hayvan özelliklerini açığa çıkaran bir bölge, sen bir şekilde sadece bu r kompleksi aktif bir şekilde hayatta kalıp türlü hayvanlıklar şerefsizlikler yapıyorsun aynı zombiler gibi, bir tür zombi oluyorsun, zombi kıyameti olsa olsa ancak bu şekilde olur ama öte yandan kuduz da modern dönemlerde salgın boyutuna erişebilecek bir alan bulamaz bence, en nihayetinde aşısı var kılı yünü var, bilim bunun ne olduğunu biliyor, o nedenle ben böyle bir şey olabileceğini düşünmüyorum.

Ha bununla birlikte bi asteroidin göktaşının dünyaya denk gelip çarpacağını da düşünmüyorum zira bu asteroitler Mars'la Jüpiter arasında, Jüpiter'in efsanevi çekim alanında takılan uzay varlıkları, bunların bu çekim alanından ayrılması çok olası değil ama hadi ayrıldı diyelim, Dünya'ya denk gelip hayatı yok etmesi de çok mümkün değil. Yani şöyle düşün uzay boşluğu öyle tahayyül edilemez büyüklükte bir boşluk ki göktaşının dünyaya çarpması aynı Kadıköy'den 1 tl'lik bozuk parayı fırlatıp Taksim'deki Beşiktaş dolmuşunu vurmak gibi bir şey olur, o kadar zor. İmkansız değil ama imkansız gibi. Ha ama 1 milyar yıl sonra evren yine aynı evren mi olur bir şeyler değişir mi bu değişiklik Dünya için tehlike yaratır mı onu bilemeyiz tabii, şimdilik bi sıkıntı yok ama.
  • Kaleci Saçlı Forvet  (24.05.22 18:36:10 ~ 18:47:43) 
Yok degiliz. Bu kadar filmi yapilan seyin felaketi olmaz. Filmi hic olmayan veya cok az olan bir temadan gelir felaket


  • floydian  (24.05.22 19:17:20) 
zombicilik asiri sacma, enerjisizlikten yerinden kalkamazsin zombi olsan.
Ot mu yiyeceksin enerji nereden gelecek?

Muhtemelen yine saglam bir grip salgini gelir 100 yil icinde, 50 milyon falan kill alir sonra hayatimiza devam ederiz.
  • divit  (24.05.22 19:27:09) 
[]

Turkiye'de son 5-10 senede cikmis iyi yapimlar (izle,bak,dinle,oku)

Turkiye'den pek bi uzak kaldim uzun sureler. Turkiye'den cikmis tek tuk filmler izledim sadece. Sizin onerebileceginiz iyi yapimlar/eserler neler var son 5-10 senede cikmis?

Mesela:
- dinlemelik sarki/turku/eser
- izlemelik film/dizi/belgesel/klip/video
- izlemelik komik skecler/videolar
- okumalik kitap, bilimsel makale veya okumaya deger birseyler
- gormelik/bakmalik ne olursa belki internette

sanata ve bilime onem veriyorum daha cok.
gercekten komik/guldurecek seyler de guzel olur.

 
son zamanlarda en çok gündemde olan tartışmaları takip edebilmek açısından gibi'yi izleyebilirsin mesela.
ayrıca gerçekten komik.

az önce onunla ilgili bir duyuruya cevap yazınca aklıma ilk bu geldi, aklıma geldikçe eklerim.
  • blatta hiberna  (20.05.22 00:28:02) 
Film olarak:
İnsanlar İkiye Ayrılır, 2020
Kapıyı Açık Bırak, 2021

Yukarıdaki iki filmi yazdım aslında ama İstanbul Modern her sene şöyle bir şey yapıyor:
www.istanbulmodern.org
  • bartholomew87  (20.05.22 00:28:11 ~ 00:29:34) 
film: sarmaşık


  • ted  (20.05.22 01:05:11) 
son bikac senede aklinizda kalanlari da yazabilirsiniz. illa 10 sene onceyi hatirlamaniza gerek yok. hatirlarsaniz da ne guzel :)


  • ermanen  (20.05.22 12:08:08) 
Yapım yılını bilmiyorum, 10 seneden eski de olabilir ama Bornova Bornova filmi benim çok hoşuma gitmişti


  • encokbenisevinnolur  (20.05.22 12:17:30) 
Nuh tepesi filmi.


  • halk  (20.05.22 13:06:00) 
Bir Başkadır (Dizi - 2020)
Şahsiyet (Dizi - 2018)
+1 Gibi (Dizi - Güncel)

+1 Sarmaşık (Film 2015)
  • michael_knight  (20.05.22 16:25:23) 
film/dizi geldi sadece. sarki, kitap vs. yok mu hic? :)


  • ermanen  (20.05.22 18:43:37) 
Orhan Pamuk kitap çıkardı, İhsan Oktay Anar kitap çıkardı. Sevdiğiniz yazarlardan zaten haberiniz vardır.
Son 10 yılda muazzam bir yeni yazar veya kitap gelmiyor aklıma.

  • michael_knight  (21.05.22 02:44:59) 
Teoman eski bi ruya ugruna albumu


  • halk  (21.05.22 14:42:49) 
[]

En sürprizli, en şok edici, en garip veya konusu değişen diziler

en sürprizli, en şok edici, en garip veya ilerledikçe konusu/gidişatı değişen diziler neler? öneriniz lütfen.




 
Dizi degil de filn geldi aklima sadece. From dusk till dawn. Gerci dizisi de cikmisti bunun ama asil olay filmidir saniyorum.


  • floydian  (01.05.22 15:03:48) 
Sherlock
Dark
Game of thrones
Black mirror bazı bölümler
Dexter belki.
Westworld olabilir.
Stranger things
House of cards da olur sanırım.
Young pope da betimlemelerinize uyuyor gibi.
Angels in america
Konusu değişen the wire da uyuyor evet, biraz da plot twistli belki.

Aklıma geldikçe yazarım.
  • jen  (01.05.22 21:16:47 ~ 23:39:02) 
The Wire
OZ.

  • Amaranta ursula  (01.05.22 21:22:47) 
[]

Son üç yılın en iyi filmleri

hangileri size gore? Oneriniz lutfen.

Birazcik konusu hakkinda bilgi verirseniz de makbule gecer.


 
Son üç yıldaki tüm filmleri izlemedim ama izlediğim filmler arasında son üç yılda çekilenlerden en çok etkilendiğim So long, my son (2019) oldu:
m.imdb.com
Çin'deki sosyo-ekonomik ve politik değişimleri 2 aile üzerinden ele alıyor.
  • Amaranta ursula  (29.04.22 23:20:11) 
Parazit

Joker

1917

1917 iyi bir savaş filmi.
  • dissendium  (29.04.22 23:50:55) 
1917
Interstellar
King Richard
The Irishman
Knives Out
Dunkirk
Once upon a time in Hollywood
Nomadland
  • gabe h coud  (29.04.22 23:59:04 ~ 23:59:33) 
2019 dahil yazıyorum:

Portrait of a Lady on Fire
Parasite
The Two Popes
Jojo Rabbit
The Father
  • absel  (30.04.22 01:36:06) 
letterboxd'de 2020 ve sonrası yapımlarda 4 ve üstü puan verdiklerim

the father
titane
druk
dune
tenet
possessor
soul
shiva baby
last duel
nomadland
emma
borat subsequent moviefilm

3.5 vermiş olsam da ekleyeyim bari dediklerim

spencer
the worst person in the world
  • jen  (30.04.22 14:29:44 ~ 14:34:10) 
[]

Ingilizce "bi bitmediniz"

ya da "bi bitmediniz ha (amk)"

ayni etkiyi verecek sekilde nasil soyleriz Ingilizcede? tabii ayni konsept mot-a-mot sekilde olmuyor.

sozluk'te baslik acmislar ama ordakiler icime sinmedi:
bi bitmediniz ha amına koyayım'ın ingilizcesi
- enough fuck you
- are you retard

"get lost already" geldi bi de aklima ama bi de size sorim dedim.

 
enough with your fucking problem diyorum ben, anlıyorlar.


  • ripolip  (07.11.15 18:05:59) 
i've had enough of your bullshit.


  • timmie  (07.11.15 18:19:06) 
@ripolip ve timmie

onlar daha cok "yeter be" gibi...
  • ermanen  (07.11.15 18:36:28) 
fuck sake derim ben o tur durumlarda, bana gore benzer ikisi.
yanina bir adet de gtfo koyarsan tam olur akjshdkja

  • chaotic good  (07.11.15 18:52:34 ~ 18:53:17) 
Enough (with you) already. Go get fucked.


  • whoami  (08.11.15 14:58:03 ~ 15:18:09) 
enough bullshit
cut the crap

  • masa penisi  (08.11.15 15:01:03 ~ 15:01:13) 
[]

Yıldırımın önemli bir unsur olduğu filmler

neler?

ilk akla gelenler:
- back to the future
- powder
- thor

başka?

 
war of worlds


  • empat  (06.11.15 20:09:31) 
zeus lu filmler olur mu?


  • ya ben lan neyse  (06.11.15 20:14:22) 
benjamin franklin'li filmler


  • mesgul ve huzursuz  (06.11.15 22:13:34) 
frankenstein


  • nickbulmayamuvaffakolamam  (06.11.15 22:15:01) 
[]

Banyoda geçen korku filmine isim

Banyoda geçen korku filmine ne isim verirdiniz? tek mekan filmi gibi düşünün. sadece korku/psikolojik gerilim ya da korku komedi de olabilir. iki farklı türe iki farklı isim düşünebilirsiniz.

Not: "Banyo" ya da "Banyoda" gibi ek almış halleri dışında :) Tabi şimdi de aklınıza "tuvalette" veya "helada" gelir. :)

not2: Türkçe veya İngilizce

 
Hamam böcekleri


  • principia  (29.10.15 20:45:22) 
Sicarken acilan kapi


  • floydian  (29.10.15 20:45:32) 
The Arapsabunu


  • cokponcik  (29.10.15 20:45:35) 
Duşakabin
Duşda
Duj
  • rhan  (29.10.15 20:49:11) 
ipse lotus aqua gibi, banyo anlamına gelen latince kelimeleri aratırsanız, latince ürkünçtür :D ingilizce konuşulan dünyanın çoğunda latince fetişi olduğundan boşa gitmez


  • alice practice  (29.10.15 20:50:24) 
A Hundred Bucks of Death (eve gelen, 7 günaha takıntılı, fuhuş yapan erkekleri öldüren bir kadın üzerine)
asdjfsdaf :D

  • rodriguez2  (29.10.15 21:00:35) 
girdap, buharlı cam.


  • halitkin  (29.10.15 21:14:08) 
bathfear

bathofobia
  • evimin paspasi  (29.10.15 21:37:09) 
sabun


  • air  (29.10.15 21:40:36) 
buhar


  • hayir bu koyden olsam nolcak  (29.10.15 21:47:03) 
köpük / sabun köpüğu
buhardan silüetler

  • montauq  (29.10.15 21:55:12) 
Kızıl Losyon


  • oldtimer  (29.10.15 22:18:32) 
Kanlı Lif


  • cokponcik  (29.10.15 22:23:47) 
gider


  • hlt1985  (29.10.15 22:25:02) 
bok yolu.


  • ya ben lan neyse  (29.10.15 22:28:56) 
Cenabet


  • selamun aleykum kitty  (30.10.15 00:26:01) 
[]

Türkçede neden ayçiçeği deniyor?

Çoğu dilde bu çiçeğin ismi güneş içeriyor. Mesela İngilizcede "sunflower"(güneşçiçeği).

"ay" ne alaka?

not: diğer ismi günebakan ama o daha az biliniyor sanırım.

not2: nişanyan sözlük'te açıklanmamış. "ay" kelimesi altında benzer sözcükler listesinde geçiyor sadece.

 
günebakan aslında onun ismi. ayçiçeği nereden gelmiş bilmiyorum.


  • innerbliss  (27.10.15 17:45:01) 
Ay gibi bi kismi siyah bi kismi beyaz oldugu icin olabilir.

Tamamen salladim.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.10.15 17:45:38) 
tamamen sallıyorum, hicri takvimden gelmiştir belki. nişanyan sözlük'e bakmaya çalıştım ama üyelik istiyormuş, üşendim.


  • inheritance  (27.10.15 17:51:53) 
Güneşi takip ettiği için.

(bkz: döngü)
  • clia  (27.10.15 18:17:32) 
clia'nın yazdığı cevapla birlikte resmen kafamda taşlar yerine oturdu. güneşi, ay misali takip ettiği için olması çok mantıklı. aydınlandım.


  • devilred  (27.10.15 18:22:41) 
Nasi ya. Ay gunesi takip etmiyor ki.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.10.15 18:25:41) 
Hepimiz Güneş'in etrafında dönüyoruz, ayçiçeği de yüzünü sürekli Güneş'e dönen bir bitki. Bağlantı o.


  • angelus  (27.10.15 18:28:47) 
@proletarier aller lander vereinigt euch

o da doğru, dolaylı bi takip diyebiliriz ama bence yine de. dünyaçiçeği olsa daha iyiymiş tabii sagdg.
  • devilred  (27.10.15 18:28:50) 
bunlar hep cehape zihniyetinin ürünü. adamlar illa marjinal olacaz diye genel konan ismin tersini koymuşlar asfgdfsds


  • air  (27.10.15 18:36:39) 
123456789  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.