evet cinsine göre değişebilir. ama asıl köpeğin yaşam şekline göre. eğer çok aktif bir köpek ise daha fazla yiyecektir. ya da bazı cinslerde bazı mamalara karşı alerji oluşabiliyor.
yavrular için özel mamalar var.
bir de çiğ beslenme (barf/raw diet) seçeneğini araştırabilirsin.
uygulamayacak olsan bile yapay mamaya bağımlı olmadığını bilip, diğer seçeneklerini bilerek bilinçli şekilde yapay mama kullanıyor olursun.

Teşekkürler peki önerebilceğiniz bir mama falan var mı? Ben şimdi yavru köpek alacağım da gelişimi için mama çok önemli diye biliyorum.

Köpeklere bazen ırkına göre mama yapıyorlar mesela royal canin ya da proplan ırka göre özel mama yapabiliyor. Ancak genelde mamalar küçük ırk orta ırk, büyük ırk ve dev ırk olarak dörde ayrılıyor köpeklerde. Yavru köpekler için yavru köpek mamaları yine bu şekilde ayrılabiliyor. Başlarda sadece köpek mamasıyla beslemek önemli bence çünkü sonrasında mamaya geçmek çok zor olur çünkü köpekler mamayı pek sevmezler. Kuru mama da köpek ve kedilerin diş sağlığı açısından yararlı bir besindir. Ev yemeği de vermek isterseniz ikisini karıştırıp verebilirsiniz tabi. Ev besini olarak özel yemek hazırlamanız gerekir hayvanınızın tüm ihtiyaçlarını karşılamak için. Aldığınız ırkın özelliklerini de iyi öğrenmeniz gerekir. Mesela golden retriever alırsanız muhtemelen tavuğa alerjisi olacaktır vs.

Mama markası olarak da profesyonel mamaları tercih etmelisiniz. İlerde böbrek ya da karaciğer sorunu yaşamamak için. Proplan, eukanaba, bosch, royal canin alabileceğiniz en iyi markalar, biraz pahalıdırlar. En ucuza alabileceğiniz propac var diğerleri kadar iyi değildir ama profesyonel gruptur.

Buraya ilan verebilirsiniz.

www.facebook.com

Haysev'in internet sitesi:

haysev.com.tr

ben 2 tanesine talibim :)

ciddi misiniz acaba?

evet mesaj attım telefon numaramı... ilgilenirseniz çok sevinirim yazıktır sokağa bırakmayın ben bakarım evde...

ilk kopegin olacaksa, rottweiler gibi agresif kopekler alma. sen onu egitmeden once, senin onu ogrenmen gerekiyor. ayni tur olsa bile, kopekler kendi iclerinde karakter farkliliklari gosteriyor. sen kopege alisana kadar sagda solda millete zarar vermesine sebep olursan, pisman olursun. yazik.

diger acidan, zamanimin cogunu evde geciriyorum diyorsun, bu tip agresif kopekler disari cikmak ister, evde bunalir daralir. senin ona ayak uydurman gerekebilir, bu da zorlayabilir. nitekim ogrenciyim diyorsun, ders calisman lazimdir ertesi gun finalin vardir, bu cildirir beni cikar diye, cikarana kadar da havlar tum binayi uykusundan uyandirir. olmayan seyler degil bunlar.

nacizane olarak golden retriever besliyorum, muhtesem bir kopek. ayrica apartman dairesinde beslemek icin birebir. kesinlikle tavsiye ederim.

alacağım köpeğin koruma özelliğininde olmasını istiyorum o yuzden golden'a pek sıcak bakmıyorum

hem oyle olsun, hem boyle olsun gibi kistaslar koydugun zaman, uymayabiliyor. hem disari cikmayacagim diyorsun, yani pasif bir hayvan istiyorsun, hem de koruma icgudusu yuksek olsun istiyorsun, yani aktif bir hayvan istiyorsun. ikisini de yapabilen turler vardir belki, cok ugrasilirsa cikar ortaya ama, "golden'lar koruyamiyor" algisi cikmasin buradan.

tamamen verdigin egitim ile alakali. mesela benimkisi, evime yatiya es-dost-ahbap gelmis olsun, duzenli kalan birisi degilse ve onun bulundugu odaya yaklasiyorsa, kim oldugundan emin olana kadar hirliyor, susmuyor, seni de uyandiriyor. baslarda korkuyordu, bu konuda biraz agresif olmasini saglamaya calistim, basarili da oldum.

onerilerim bu kadar.

vaktimin çoğunu evde geçiriyorum derken köpek için dışarı cıkmayacagımı ya da cıkamayacagımı söylemek istememiştim :)gene de sağol önerilerin için

İlk köpek için kimsenin sana rottweiler, dogo argentino ya da benzeri türler önereceğini sanmıyorum. Özellikle rottweiler ilk köpek olacak yapıda değil. En azından ilk köpek olarak öneren insan evladına rastlamadım.

Herhalde olsa olsa Alman Çoban Köpeği olur aradığın şey. Hem arkadaş olur hem de korur diye düşünüyorum.

git barınaktan beğendiğin bir köpeği al. hem bedava, hem gariban bir hayvanı kurtarmış olursun. ve günün birinde onu bırakmak zorunda kalırsan, terk edilmiş hayvanlara bir yenisini eklememiş olursun. şuan "hayatta bırakmam" falan diyebilirsin. ama aldığın köpek 12 13 yıl senle olacak. bu büyük sorumluluk. eğer hayvan da üzülmesin sen de üzülme istiyorsan barınaktan bir köpek al. günün birinde onu bırakmak zorunda kalsan bile vicdanın rahat olur. çünkü onu barınaktan sen almıştın ve ona bakmıştın.

önemli olan hayvanın seni sevmesi sadık olması. ve barınaklarda binlerce hayvan sahipsizken, gidip pet shoplara para vererek rottweiler sibirya kurdu falan almak , köpekle hava atmak istemekten başka bir şey değil bence.

dediğim gibi. barınaktan bir hayvan alıp, ona iyi bakarsan, gayet sağlıklı ve besili bir köpek olur. hem de kıymet bilir, seni sever.

daha önce köpek besleme deneyimin olmadıysa rotweiler gibi deneyim gerektiren ırklardan başlama. illa ondan alacağım diyorsan da çok ama çok iti teorik bilgi edinmen gerek ki deneyimsizliğini dengelesin.
ben yıllarca köpek istedim, annem izin vermedi. üniversiteye başladığımdan beri (3 yıldır) sürekli köpeklerle ilgili araştırma yapıyorum. sağlıkğından, beslenmesine, eğitiminden, çiftleştirirken dikkat edeceğin genetik özelliklerine kadar araştırdım. 50ye yakın yabancı yetiştirici ile konuştum. köpek cinslerinnin çoğunu (türkiyede bilinmeyen onlarca ırk var.) araştırdım, karakteri nasıldır, kime uygundur, apartmanda beslenebilir mi gibi.
neyse sonunda 3-4 tane ırk belirledim en çok sevdiğim ve bana uyabilecek. (ki hiçbiri türkiyede yok ne yazık ki.)

eğitilmemiş ve sosyalleştirilmemiş bir köpek (hele ki eğitilebilirliği yüksek bir ırk ise) sahibinin elinde heba olmuş demektir. hiç deneyimin yoksa yukarıda bahsettiğim gibi bir araştırma yapman gerek. bu da nereden baksan 1 yılını alır en az.

ikincisi şu an öğrencisin ana o köpeğe iş hayatına geçtiğinde de bakabilecek misin? köpek alacaksan 10 sene ilerisini de düşünmen gerek. yeterince sosyalleştiremediğin köpek çocuğun olduğunda onu ısırdı diyelim, bunun kendi hatan olduğunu idrak edecek misin, evleneceğin kişi köpek istemem diye tutturursa ne yapacağını düşündün mü? tatillerde köpeği ne yapacaksın?
bu ve benzer soruları (ki en uç noktalardan olsun, hayatta ne olacağı belli olmaz.)

bir de koruma özelliği olsun diyorsun; bunun için gerekli eğitimi vermen gerekir. eğer çok sosyalleştirirsen bir golden gibi davranır hırsıza. ama yeterince sosyalleştirmezsen de sana bile agresif davranan bir köpeğin olabilir.

korumanın dışında bekçi köpekleri düşünebilirsin. bunlar seni hırsıza karşı korumaz ama hırsız girmeden önce deli gibi havlar, sen de önceden farkedersin.
ki bekçilik konusunda bütün teriyer ırkları öne çıkar.

eğer ben bir ırk seçtiysem ondan başkası olmaz tr'de yoksa bile yurtdışından getiririm diyorsan (ki doğu avrupada köpekler nispeten daha ucuz; sırbistan, hırvatistam gibi ülkelerde) sana önerebileceğim ırklar var. özel mesaj atabilirsin.

bir de iş hayatına geçip köpeğe daha az vakit ayıracağın dönem gelince ikinci bir köpek alman gerekecek, çünkü evde bütün güün tek başına olan bir köpektense evde sensiz kalan iki köpek daha iyidir. en azından birbirleriyle vakit geçirebilirler.

bir de rotweiler hem çok yiyen hem de çok egzersiz isteyen bir hayvan. her gün en az 4-5 kilometre yürütmen (bunun en az 1 kilometresi koşu olacak şekilde) gerekir. eğer yeterince egzersiz yaptırmazsan enerjisini atmak için kemirecektir. duvarlarını bile yeme kapasitesine sahip bir köpekten söz ediyoruz.

bu nedenle daha küçük (tercihen orta boy, çünkü küçük köpeklerin de başka zorlukları var.) bir köpek seçmen hem senin hem köpeğin hayrına olur. ikinci bir köpek alacağın zaman rotweiler alırsın. bir de öğrenciliğin bittikten sonra alman da daha iyi olur, benim yapacağım gibi. çünkü üniversite hayatının sağı solu belli olmaz. gece başkasında kalamazsın, hadi kaldın diyelim o köpek mutlaka evde bir şeyleri parçalamış ve halıya işemiş olacaktır.

ya da barınaktan sahiplenmeyi düşünebilirsin. ama barınktan alacağın köpeğin dezavantajları olabilir. senden önce kim tarafından ne koşullarda bakıldığını bilmediğin köpek; hiç tahmin etmediğin sağlık sorunları olabilir ki bu yüklüce para demek, öğrenci iken bunu finanse edebilecek misin? trawma geçirmiş olabilir, buna bağlı olarak aylarca depresyona girebilir. istenmeyen davranış bozuklukları geliştirmiş olabilir ve sen bu davranışları nasıl düzelteceğini bilmiyorsan o köpek kabus olabilir. ki çoğu köpeğin barınağa yeniden geri dönmesinin nedeni budur. her köpek böyle sorunlu olmaz ama önceden bilemezsin.
ama barınaktan al diye baskı yapanlar sana bunları asla söylemezler.

son olarak pet shoptan alma.

not: bir de tik atarsan iyi olur.

Gözü iltihaplanmış olabilir (Eğer akıntı falan da varsa kesin olarak görülen, iltihaptır). Eğer öyleyse onun özel bir damlası var. Onu alıp uygulamanız lazım bir süre.

Ilık çayla sildikten sonra Gentavet-G damlatabilirsiniz. Ama ağır bir iltihapsa veterinere götürmek gerekebilir. Kedi yavrularında bu çapaklanma sık olur. Önce bir bunları deneyin, geçmezse merhem falan verir vet.

Gentavet-G eczaneden alınabilir değil mi?

eczanede olmaz muhtemelen. veterinerden alıyordum ben.

Hayatim bebe kedilere bakmakla gecti. Veterinerlere paralar dokmenize gerek yok.

Ilik (ilik olmasi sart) cayli bezle (pamuklar portuk portuk kalabiliyor bebenin gozunde, pamukla yapmayin bence) silin. fazla bastirmadan.

sonra normal, bildigimiz "insan" icin olan goz damlasindan damlatin. Eczaneye de kedi icin demeyin de "bebek insani" icin diyin. Ondan versin.

Antibiyotik asssla vermeyin, gebertirsiniz cocugu. Agzindan sari sari kopukler gelir. Benim basima geldi ordan biliyorum.

onadron simple adlı ilaç konjektivite ve iltihapa iyi gelir, hayvanda da kullanabilirsin. 4-5 tl falan fiyatı, her eczanede vardır. sonra destekleyici olarak da "refresh" adlı suni gözyaşını da kullanabilirsin.

Gentagut alabilirsin eczaneden. Bir şey demene gerek yok, gentagut göz ve kulak damlası istiyorum dersen verirler. 2,5 lira civarı bir damla.

Çay demleyip soğutarak ufaklığın gözüne pamuk ya da peçeteyle sürebilirsin damla alana kadar. Gayet etkilidir. Leke yapmasın diye yeşil çay tavsiye ederler ama çok da önemli değil.

gece yatmadan önce 2 saat al gezdir biraz koştur. köpeğin cinsi ve yaşı ne bu arada. el kadar köpeği de harap etme :) yorulunca güzelce yatar uyur. ya da son çare alcan yanına koynuna birlikte yatcaksınız oynaya oynaya :) severler, yalnızlıktan havlarlar. oyalancak birilerini bulunca sesleri cıkmaz..

bi oku istersen yararı olabilir..
forum.petarkadas.com

www.eksisozluk.com

köpek 2 yaşında terrier.
dün bir sürü gezmişti zaten yorgunluk fayda etmedi.
hüzünlü bi hali vardı.
damla bakacam sakinleştirici o daha mantıklı geldi.

Şahsen ilaç verilmesi taraftarı değilim, arkadaşın da duysa istemezdi ama yine kendi kararınız. İlaçlar hayvanların psikolojilerini olumsuz etkiliyor. Aklınızda olsun. Tatlı dille biraz ilgiyle aşılabilecek bir sorunla karşı karşıyasınız. Sıkın dişinizi ;) siz ilgi gösterdikçe o da size ilgi duyacaktır, tek istedikleri sevgi ve ilgi unutmayın ;)
Kolay gelsin..

her havladığında "PŞŞŞŞŞ" diyip işaret parmağını göster hatta köpeği dürt. köpek muhtemelen sahibinden ayrı olduğundan değil öyle alıştığı için sürekli havlıyor. yani sahibinleykende aynıdır bence. eğlendirecek oyuncağı falan yok mu?

bi pet oteline götür bırak. arkadaşına da haber ver tabii.

bütün gece o stres çekilmez.

bi de komşulara da yazık tabi.

öncelikle bu durum tamamen arkadaşının hatası bunu bilmen gerek.

köpeği yalnız bırakmadan çok önce yalnız bırakma antrenmanları yapmaya başlamalıydı. 5 dakikalık yalnız bırakma alıştırmalarıyla başlayıp daha uzun süreli yalnız bırakma denemeleri yaparak uzun süreli ayrılıklardan önce köpeğin ayrılık endişesi yaşaması engellenebilir.

bunlar yapılmadığından şimdi iş başa düşmüş. bu durumda öncelikle köpeği iyice yoracak yürüyüşlere çıkarmak şart. parkta başı boş koşmaktan bahsetmiyorum. tasmalı, tempolu bir yürüyüş. bu yürüyüşün ardından oyun oynatabilirsin. iyi egzersiz yaptığında endişesini yenecektir. üstelik bu hayvanlar sürü halinde yaşamak isterler. terk edildiğini anladığında yeni bir sürüye dahil olmak ister. bu durumda da bu kişi sen oluyorsun. köpek havladığında bu duruma sinirle, öfkeyle ya da benzeri olumsuz duygularla karşılık vermemek gerekiyor. sakin kalıp köpeğin sakinleşmesine yardımcı olmak mümkün. ayrıca köpek havlama, sızlanma durumundayken kesinlikle sevgi gösterisinde bulunmamak, okşamamak dikkat edilmesi gereken noktalar.

zaman varsa köpeğin sahibinin yaptırması gereken alıştırmaları yapmayı deneyebilirsin. birkaç dakikalığına yalnız bırakıp geri dön. bunu birkaç kez tekrarla. ardından daha uzun süreli yalnız bırak ve geri dön. döndüğünde köpekle iletişime girme. bunu günlük aktiviteleri yaparmış gibi rahat bir biçimde yap ki hayvan da bunun normal bir durum olduğunu kavrasın.

uyumaya giderken köpeği endişeli vaziyette bırakma. o da uyumaya meyilli olduğunda, rahat bir enerji saçtığında, kulakları geriye yatık durumda olduğunda yatağa gidebilirsin.

bir kez daha hatırlatmakta fayda var. havlama ve sızlama gibi alışkanlıklarına kesinlikle sevgi gösterme. havlama için ses yoluyla uyarmayı deneyebilirsin. ses olmazsa karnını dürtebilirsin.

bunlarla durumun üstesinden gelebilirsin.

eğer çok hijyen takıntın yoksa son çare olarak beraber uyuyabilirsin.

Aynı yemekleri vermeye devam edin, alışacaktır.

inek sütünü sulandırıp ver daha küçücük hayvan daha önce mama yememiş bile olabilir, alışır zamanlar.

40 günlükse sütten kesilmiş midir ki o acaba?

kuru mamalarla başlayın. önüne koyup yemezse çekme işi mantıklı ama çok da abartmayın. hayvan daha henüz hiç mama yememiş bile olabilir, ne olduğunu anlayamamış olabilir. hayvana yakın olan birisi, hayvanın sevdiği birisi mesela hayvanın mama kabına ağilerek ağzıyla mamayı alsın, yesin. bir ihtimal bağlantıyı kurabilir o zaman.

mamaya alıştırmak zor, mamayı değiştirmek daha zor. o yüzden en baştan güzel, kaliteli bir mama ile başlayın, hep onunla gidin...

kefir içirin, çok faydalıdır, anne sütü az almış o, en az 2 ay annede kalması lazım aslında.
ama ben, doğduğu gün anneden alınıp 16 günlükken sokağa atılmış bir köpek büyüttüm, hayatında anne sütü görmemiş..kefirle adam ettim, şimdi canavar gibi.

son çare olarak sokağa atma hocam [mecazi mi söyledin bilmiyorum ama :)], yazıktır. ben gidip bi petshopa vermiştim eskişehirde.

o yavrular büyümedi mi hala, kaç zaman önce açmıştın duyuruyu?

ben istiyoruum ! 2 tanesini alabilirim. büyük akvaryumum var 2 köpeğim var hayvan bakma konusunda baya baya deneyimliyim yani.

alıcı bulamazsanız sokağa atmayın sakın. Gidip herhangi bir petshop a verebilirsiniz. Karşılığında ücret talep etmediğinizi söylerseniz onlar seve seve alır.

Selamlar, yavrulardan alabilirim. İzmir'deyim. Kısa zamanda özelden mesaj atarım alacak olursam :)

almak istiyorum

eğer erişkin ağırlığının yüzde 60-70ine ulaştıysa sorun olmaz. bu da genelde 6-9 aylıkken denk geliyor. bilemedim şimdi.

ölmez de iyi besleyin.
kuru mama yerine barf fln uygulayın.
internette barf, raw diet for pregnant cats diye arat.

barf diyeti kimi çevrelerce muamma.

gebe kedilerin günlük enerji gereksinimleri gebeliğin 4.haftasında yaklaşık olarak %40.7-8. haftasında %70 oranında artar. kuru maddede en az %10yağ ve %30 protein bulunması gerekir.özellikle gebeliğin son günleri çok önemli.

kuru ekmek mayasını eksik etme yemeklerinden

babasi belirsizse recm edin kediyi

biz küçükken hamile kalan kedimizi ciğerle (pişmiş) ve son zamanlarında yaş mamayla besledik gücünü koruması için. Son haftasında günde 10 öğün falan yiyor zaten. ölmez de, doğum sırasında güçsüz düşüp bayılabilir bizimki gibi. biz ilk doğumunda göbek bağını makasla kesip yavruları temizlemiştik elimizle çünkü hanfendi baygındı. 2. doğumunda tecrübe kazandı ama.

cinsel olgunluğa ulaşmış olmasına rağmen genelde 1 yaşından küçük kedilerin ilk kızgınlıklarında gebe kalmaları istenmez. maalesef sokakta buna engel olamıyorsun tabii. :) kedi ölmez ama fazla yavrularsa hepsine yeteri kadar süt veremeyebilir. doğumdan sonra emziren anneler ve yavruları için olan mamalarla besleyebilirsin. bir de fazla yavrulamamaması için dua edersin. ;)

pozitif yon olarak sahibi evde biraksa akli hayvanda olacakti, belki daha verimli calisir.
negatif yon olarak, ya diger calisanlar? mesela ben evimde kopek sevmiyorum, isyerimde de sevmezdim, pis olarak geliyorlar bana. (gerci kopegine gore degisir. ama benim gibi rahatsiz olani var, korkani var, vs)
kedi olsa isime konsantre olamazdim, kedileri sevdigimden :p

Yahu "Türkiye" kelimesinin içersinde bulunduğu bir soru bu dikkat lütfen. Toplumun yarısı hayvana değer bile vermiyorken iş yerinde izin olayı ancak bir 100 sene sonra olur, o da belki. Adamlar interneti yasaklıyorlar, yemek molasında saniye hesabı yapıyorlar iş yerinde köpek, kediye nasıl izin versinler yahu?

bizim şirkette var. her gün değil ama iki haftada bir perşembeleri çalışanlardan biri köpeklerinden birini (bazen ikisini birden) getiriyor şirkete, evde temizlik vs olduğu için. hayvancağız zaten dünyanın en sakin köpeği, kimseye bi zararı yok. herkes de seviyor. sadece bulunduğu oda biraz kokuyor ama kimseden şikayet gelmedi.
sayılır mı bu?

Merhaba, mesaj attım. Birkaç günlüğüne kedi bakma durumum var. Diğer ihtiyacı olanlara da duyurmuş olayım.

kendini oyuna kaptırıyordur, dışarda olduğu için heyecanlanıyordur.Yoksa bizimkiler öle şeylere gıcık olurlar hemen çıkarmaya uğraşırlar.

rahatsız etmeyecek tüy falan kaçmıştır ama bu hep rahatsız olmayacağı anlamına gelmez. ara ara veteriner hekime gidip göz çevresindeki tüyleri kısalttırın bence. yoksa devamlı sürtünme dolayısıyla kornea çizilir.

Yok mu buna cevap verebilecek kimse? Ben de merak ediyorum.

Benim bildiğim, annesiz yavru kediler için olan tarif bu. Annesiz kalmış yavru kedilere bakıyordum. Veteriner, pirinç ununu sütle kaynatıp biraz da su ekleyip biberona koyup içirin diyordu. Üç yavru annesiz kediyi öyle büyütmüştüm. Ancak benim veterinerimin söylediği tarifin içinde yumurta yoktu.

bana ulaştırın diyorum ama :( uzaktasınız.

Petarkadas.com'a da ilan bırakmayı unutmayın.

passiflora verebilirsiniz, ama ölçüleri için veterinere danışmalısınız.

hiç gerek yok. kediler küçük. (büyük olsa ortam değişikliğini anlar ve noluyoruz diyerek huysuzluk eder) aynı taşıma çantasında ve trende (otobüs olsa belki) sadece sıkılırlar ve bol bol uyurlar. kesinlikle bir şey vermeyin. sadece içine su mutlaka koyun taşıma çantasına (tabi dökmeyecekleri bir kaba ve sabit olarak tren içinde iken) ayrıca yolculuk gündüz ise küçük bir çarşaf gibi bir şey alın. gelip geçenden ürkmesin ve gelip geçen mıncıklayıp yormasın hayvanları.
kimliklerini mutlaka yanınıza alın. trene almama hakları var kimliği olmazsa.

Ben 10-12 saat olunca belki sıkıntı çıkarırlar diye düşünmüştüm. Peki örtü, su dışında tuvaletleri için ne önerirsiniz? Bir miktar kum falan alayım mı yanıma?

taşıma kabı genişse altlarına bol bol örtü havlu gibi emici şeyler sererseniz küçük tuvalet sorunu hallolur diye düşünüyorum. ama tabii büyük tuvaletlerini önceden yapmış olsalar iyi olur. en kötü ihtimalle bir tarafa yapar diğer tarafta uyumaya devam ederler. 10-12 saat çok da uzun bir süre değil o kadar uyuyan hayvanlar için. suyun yanına kuru mama da koyabilirsiniz. ama trende çok sıcakta havasız kalmamalarına dikkat edin derim hava felaket malum!

küçük oldukları için dendiği gibi bi kenara yapıp yatarlar. havlu falan koyun dibine. bi de yedek de alın. çünkü kokarsa ki kokabilir, dert olmasın. değiştirirsiniz. bi de bazen huzursuz oldukları için (rahat olsalar da ortam farklı) tutabiliyorlar kakalarını. o da indiklerinde geçer.

bebeğin eşyalarına tuvaletini yapması, size çok bağlı olduğundan bebeğe gösterdiğiniz ilgiyi feci şekilde kıskandığını gösterir. kendince tepki koyuyor bu duruma işte. bazı kediler kıskançlık konusu çocuğa ya da sahibine saldırabiliyor bile. ya da bu durum devam ederse ilgisizlikten depresyona girebiliyor. kardeş geldiğinde psikolojisi bozulan çocuk gibi düşünün onu. ilgi dozunuzu arttırmanız ya da bebeği ona bir şekilde kabullendirmeniz lazım.

ikinci konuda çok fazla bilgi sahibi değilim ama kızgınlığa girdiğinde ve çiftleşemediğinde çok huzursuz oluyor kediler. ayrıca biliyorum ki hangi tür kediyle çiftleşirse çiftleşsin, yavrular inanılmaz sevimli olacak. siz de onları torununuz gibi seveceksiniz :) bırakın çiftleşsin yavrucak.

iki basit sebebi var. birincisi bebek, ikinicisi kısırlaştırmamış olmanız. bir kere çiftleşsin vicdanı da pek bir garip. iki ay emzirip atacağı ve yine aynı iç güdülerle çiftleşmek isteyeceğini aklınıza not edin. annelik babalık hisleri yok, yalnızca çiftleşme güdüleri var.

erken kısırlaştırmış olsaydınız yani kızgınlıktan evvel muhtemelen bu sorunları yaşamayacaktınız. bebek gelse dahi.

yine de koşulları düzeltmek için geç değil.

Ek olarak;

"diğeri de kediler dünyasında "çiftleştirilmesi geciktirilmemeli fazla" gibi bir kaide var mı? "

güncel akademik veriler kısırlaştırma yaşı için 5-6 ayı işaret eder. Bu süre amerikadaki çoğu bilim çevrelerine göre 4 aya kadar inebilir. Aynı uygulama avrupa'da da vardır. yani kısırlaştırmak için bir yaşını geçsin, yok ilk kızgınlığı atsın, yok önce yavrulasın diye beklemek pek manasız ve eskimiş fikirler. bunu diyen veteriner hekim de alanındaki yenilikleri takip etmeyen bir hekimdir.

ayrıca yavrular bebekken tatlı evet ama büyüdüklerinde ne olacak, hepsine birden bakabilecek misiniz? diyelim sahiplendirdiniz, verdiğiniz kişinin nasıl baktığına garanti olabilecek misiniz?

Ben çiftleştirme işine bir açıdan daha bakmayı sağlıklı görüyorum; kedinin dünyaya getireceği x adet yavru size çok güzel anılar bırakacak diye düşünüyorsunuz. Fakat halihazırda sahiplenmeyi bekleyen yüzlerce minik kedinin de o duyguyu size birebir yaşatacağını ihmal ediyorsunuz. Bunca yavru bu sıcaklarda sokağa atılmadan evvel sahiplenmeyi bekliyorlar. Neden siz de bunlara yenilerini ekleyip, sonra bakamayacak duruma geldiğinizde birilerini aramanın derdine düşesiniz ki?

Derseniz ki doğacak yavrulara bakacak birileri zaten var, o zaman belki derim ama yine de düşünün, yavru kedi fazlasıyla mevcut. Bence bu nüfusu keyfî olarak artırmak savurganlıktan başka bir şey değil.

Kısırlaştırma konusunda o söylediğiniz şeyi bana bir veteriner söyledi. Bir kere doğum yapma olayını yani. Fakat sonra kedi konusunda bir hayli tecrübeli kişilerden duyduğum kadarıyla doğum yapmadan kısırlaştırmak çok daha faydalı oluyor kedinin fizyolojisi ve psikolojisi açısından.

kedi her girdiğinde ensesinden tutup salona götürün, ve tonlamaya dikkat ederek "hayır" diyin, 5., 6. dan sonra yapmaz.

tonlama derken, nasıl tam olarak ? Mesela sinirliymiş gibi mi? bağırarak mı? azarlar gibi mi ? tam olarak nasıl olmalı ?

Teşekkürler cevap için :)

yani yaptığının yanlış olduğunu belirtecek bir tonda. bir de her defasında aynı kelimeyi ve tonlamayı kullanmalısınız.

kolonya dökün kapının önüne şerit halinde. cinleri savan kiremit tozu gibi etkisi var :)

pati pençe her türlü yiyeceksin.

gözün sokak köşelerinde olsun hep yeni doğmuş kediler kaçmaz kimseden.

Sana yavşamayan kediye bulaşma bence. Söz konusu hayvanlar olduğunda hep karşıdan bekle ilk adımı :)

ama tamam da her ne kadar yavaş da gitsem 3 metre yaklaşınca bakıp bakıp kaçıyorlar hemen :/

sokak kedilerinin çoğu çağırınca gelir. iki, bilemedin üçüncü denemende bulursun sana sırnaşacak bir sokak kedisi. çağırınca gelmeyeni de sevmeye zorlama, pati yersin.

hocam gelmeyeni sevemem zaten, pezevenk çok hızlı kaçıyor. ne diye çağırıcam napıcam, yanıma gelince nasıl sevicem gerçekten çok cahilim bi konularda detaylıca yardımcı olsanız. :)

bakın burada da birçok yardıma muhtaç kedi mevcut (git: www.facebook.com )

bu arada sokak kedilerinden başlayayım demişsin :) bir kedi aldığın zaman normal şartlarda eleman seninle 12-13 sene kalabilir yani yaşar. Araba ya da benzeri şekilde sokak kedisiyle başlayayım cins kedilerle devam ederim gibi bir durum yoktur :) ayrıca sokak kedileri en iyileridir kapris yok bikere halkın içinden geliyorlar oynatırsan oynar uyutursan uyur zorda kaldıgın mama veremediginde de halk sütle yetinir benim elemanlar öyle yani..

@oldboy,

hayır hocam o manada demedim. bi kedim olsun çok istiyordum, dedim sen daha kucağına kedi alıp kafasını okşamadın ayı, yavaş ol. sokaktaki kedilerden falan yavaş yavaş başlayalım dedik yakınlaşmaya. :)

sokaktaki kedilerde iç parazit, dış parazit, kuduz, vs. her türlü hastalık oluyor. o çok pis olduklarını düşünmüyorum dediğin kediler bakteri parazit yuvası maalesef. :(

bir gün boğaziçi üniversitesi'ne gel.

ben kedimi eve ilk aldığımda annesi emzirmediği için sokakta kalmıştı ve hayatımda hiç hayvana dokunmamıştım. hatta başlarda çok minik olduğu ve elime almaya çalıştığımda yumuşak yumuşak hissediliyor olmasından dolayı kundak gibi bir şeye sarıp gezdiriyordum. sonraları alıştık zaten birbirimize, omzumda yaşamaya başladı eşek herif.

Şehir neresi? Yardımcı olalım hemen. :)

O sokak kedilerinin hastalık taşıma riskleri çok yüksek. Ayrıca onlar kendilerine o yaşa kadar bakabilmişler bir şekilde. Bence yapmanız gereken, imkansızlıktan dolayı yavruyken sokağa bırakılmayı bekleyen kedicikleri sahiplenmek. Hem daha tertemiz ve dünya tatlısı hallerinden ödün vermemiş durumdalar. Şehir belirtirseniz yardımcı olalım. Yavru kedi bir eve alınabilecek en güzel şeydir. :)

hocam şehir ankara da kısa vadede düşünmüyorum bir kedi edinmeyi maalesef.

kedi halsizse dışkısında minik kurtçuklar varsa ve zayıfsa iç parazit olabilir. hasta olup olmadığını genel hareketlerinden anlayabilirsiniz zaten veterinere ilk kez götürdüğünüzü söylerseniz muayene de yapacaktır. aşılar 40-50tl arası değişiyor. veteriner size aşı takvimi oluşturacak, siz sadece zamanı geldiğinde kediciği veterinere götürecekseniz. sağlık karnenizi de almayı unutmayın.

ilk önce genel haline bakacak ve iç dış parazit tedavisi yapacak. bulunduğunuz yere ve semte göre değişir fiyatlar. geneli 30-45 arasıdır.

iç ve dış parazitten sonra karmanın ilk dozu vurulacak bir hafta sonra karmanın 2. dozu. sonrasıda kuduz var. lökemi var.

Ankara'daysanız belediye veteriner birimleri oluyor. Son sorduğumda iç parazit aşısı 15 liraydı. Geçen hafta sordum bu arada.

Ayrıca her veterinere güven olmaz. Petarkadaş.com'a sorun, onlar yönlendirsinler. Veterinere kalsa her ay 2-3 aşı lazım. Soyguncu oluyor bazıları.

Ev kedisiyse, evden çıkmayacaksa iç parazit aşısı yaptırın. Dış parazit için boyun damlası alın. Sonra bir de karma aşı yaptırırsınız, başka da bir şeye gerek yok.

her veteriner zaten aşı öncesi muayene yapar ve size genel durumuyla ilgili sorular sorar. mukozalarını kontrol eder, ateşine bakar ve uygun görürse aşı yapar. yoksa erteler. hastalık durumunda veya başka bir hastalığın tedavisi süresince aşı uygulaması yapılmaz. aşı fiyatları 40-45tl, dış parazit 25 ve iç parazit 40 tl'dir.

6. hafta iç-dış parazit.
7. hafta karma
8. hafta lösemi
10. hafta karma tekrar
11. hafta lösemi tekrar
12. hafta kuduz.

bundan sonra her yıl tek aşıya dönülür. 2 ayda bir dış parazit, 3 ayda bir de iç parazit uygulanır.

ayrıca veteriner hekimlere bok atmaktan ne kurtulacaksınız merak ediyorum. utanmasanız götürdüğümüz hayvanı sikiyolar diyeceksiniz. adam gibi cevap verecekseniz verin, burayı hekimlere sataşma platformuna dönüştürmeyin artık.

Al işte, bir aşı hastası daha. Veterinerseniz açık açık yazın kardeşim, sağa sola çemkirmeyin. Mübarek yazmış aklına gelen ne kadar aşı varsa. Para tuzağı bunlar. Tuttuklarına geçiriyorlar...

Millet para sıçıyor amk, 3 ayda bir 200 lira aşıya verelim, bazı soyguncu kılıklı veterinerler de rahatlasınlar. Başka bir arzunuz varsa yazın.

3 ayda bir yapılan aşılar 200 lira tutmaz ki.

ama evde yaşayan bir kediyede 3 ayda bir iç dış parazit adı altında bir çeşit zehir yüklemek de insafsızca ve cahilce.

sadece kuru mama yiyen bir kedi de nasıl olurda iç parazit riski 3 ayda bir tedavi olacak şekilde görülebilir? bunu sorgulamak lazım.

çok basit düşünüyorsunuz. kedilerin parazit larvalarını alması sadece temasla olmaz. sizde ayakkabınızla ya da giysinizle larva içeren tüyleri eve sokup hayvana bulaştırabilirsiniz. ya da rüzgarla camdan girebilir. belli bağışıklık seviyesine ulaşmış bir yetişkin bir kedide belki diğer aşıların yapılmaması düşünülebilir ama iç-dış paraziti bunlarla bir tutmayın.

basit düşünmek mi? diyelim kedimiz evde ve dışarı çıkmayan bir kedi. dışarda bütün gün gezip o larvaları biz getiriyorsan 3 ayda bir parazit hapınız biz yutalım ya da sen yut. ezberlenmiş formüllerle bu iş yürümez kardeşim, ha gayret çıkar gözlüklerini dünyaya bak. işin mantığını kavrarsan zaten doğru yolu bulacaksın. zaten türkiye ve diğer başka 2. sınıf ülkeler dışında hiçbir yerde 3 ayda bir iç parazit ilacı verilmez hayvana. kaka muayene edilir, parazit varlığı teşhis edilirse o zaman tedaviye başlanır.

aspirin mi bu 3 ayda bir içeceksin, karaciğerine hiç dokunmayacak. mide ve bağırsak floranı hiç etkilemeyecek?

ilaç diye enseye damlatılan ve toksik etkisi 2 senede vücuttan ancak çıkan dış parazit damlasından bahsetmiyorum bile. evde yaşayan kedilerde gerek yok bunlara..

tamam arkadaşım senin kafan almıyorsa yaptırma o zaman. oturup bunu tartışamam senle. çok fazla hayvanlarla temas eden bir insansan zaten evinde kedi-köpek olmasa da bunu içmen gerekebilir. onların olduğu kadar senin sağlığında önemli çünkü bu konuda. ayrıca hangi bilimsel veriye dayandırıyorsun bu 2 yılda toksik etkisinin çıkmasını yayın gösterir misin? ömrü hayatında dış parazit damla yüzünden kronik toksikasyona yakalanan kaç kedi gördün sen?

süt parazit de yapar bu arada.

miyavın dediği gibi benim ki de çok halsiz sıcaktan ama oyununu falan oynuyor. bende 1-1,5 aylıkken uyguladım damlasını birşey olmadı. ama acaba veteriner yalayabileceği bir yere mi damlattı da yaladı pisicik?

sütü veteriner verdi, kedi sütü veriyorum. zaten çok az veriyorum. damlası ensesinden damlatıldı.devamlı uyuyor :(

enjektörle (iğnesini çıkartıp) ağzına yoğurt sıkın. uygulanan pire damlasını kazara yaladıysa midesini ağrıtmış olabilir. (sorumluluk kabul edilmez, sadece fikir)

Sıcaklarda yatma konusuna katılıyorum. Sıcaklar başladığından beri bizimkilerin hiperaktivite süreleri bariz biçimde kısaldı. Günde 10 kere ısırmaca oynuyorlarda, artık 5 kere zor oynuyorlar. Kalan zamanda yeme-içme-sıçma ve bol bol yatış.

süt parazit yapar efsanesini kim çıkardı merak ediyorum. süt parazit falan yapmaz. parazit yapmak ne demek ayrıca? eğer hayvan parazit larvasını alırsa ağızdan tabiki bağırsaklarında ergin parazit oluşur ve hastalık oluşur ama bunu süte bağlamanın bilimsel bir tarafı yok. sütün sadece sindirilebilirliği açısından yavru kedide sakıncaları olabilir onu da zaten sulandırarak önlüyorsunuz. pire damlasının da yavru kedilerde bazı toksikasyonları olabilir ancak 2 aylık bir kedide bu görülmez. zaten 2 aylık bir kedi içinde yavru kedi-köpek damlası kullanılır. dozu onlara uygun hazırlanmıştır. eğer yavru akan damlayı yaladıysa zaten birincil olarak ağızda köpürme görünürdü. büyük ihtimalle yapılan damlayla aynı günlerde halsızlik olduğu için bununla ilişkilendirilmiştir ama tesadüf olma ihtimali yüksek. birkaç gün takip ettikten sonra hekime tekrar götürürsünüz. google doktoru olmaya gerek yok!

cevap veren arkadaşlara teşekkürler. bugun veterinere gittik. ateşi çıkmış.zaten burnu kupkuru olmuştu bugün.veteriner çok ağır bir hastalık geçirdiği için vs vs dedi. sıcaklarla pek ilgisi yokmuş.just fa'nın dediği gibi damlayı yalasaymış köpürme olurmuş sadece. zehirleyecek kadar güçlü bir şey değilmiş. kalsiyum, vitamin ilaçları verdi. artık süt yerine de yoğurt veriyoruz, veteriner tavsiyesiyle.

Rivayetlere göre bir karga uçmadan bir meskenin etrafında dolanırsa ordan bir ruh çıkacağına inanılır.Ben görsem zira gider arkadaşımda kalırdım 3-5 gün.

karga nasıl vejeteryan oluyor yahu?

Kafayı gömüp uyuyor, uçamıyor mu? Kesinlikle götürün veterinere.Kanadı kırıksa tedavi eder, neyle beslemeniz gerektiğini de öğrenirsiniz. Ceviz ve peyniri herkes onaylamış, bir deneyin, gidene kadar. Veterinere götürmezseniz de yem etmeyin kedilere.

Şöyle bir soru da varmış:www.eksiduyuru.com

D.N: Kargalar vegan hatta. -_-

önce zabıta sonra polis

beyaz masaya şikayet edin.

köpeğin cinsi nedir efendim ? O cinse göre susturabilecek başka bir köpek edinin.En azından havlayan kendi köpeğiniz olur.O kadar batmaz.
Yazık arkadaş köpek ne yapsın.

itfaiyeye balkonda unutulmuş köpeği kurtarmaları için telefon açın. itfaiye bir kere kurtarmaya gelince bir daha zavallıyı balkonda bırakamazlar.

Benim köpeğim de çok havlıyordu. Aslında havlama tasmaları var havlayınca çok pis elektrik veriyor. son çare odur. eğer kuduz aşısı oludğuna dair kağıdı yoksa zabıta ilk geldiğinde alır götürür köpeği. yoksa apartmanca imza toplarsınız komşunuza gösterirsiniz bi çaresini bulmak zorunda kalır. Diplomasiden ayrılma. Diplomatik her türlü çözüm şekli var. Ama arkadaşın dediği gibi önce zabıta sonra polis. :)

bukalemun, iguana falan iş görürse pet shoplarda vardır.

sülümancık aslen kuyruklu kurbaa olduğundan bir yerden bir yere taşınması pek mümkün değildir. belirli sıcaklık, nem ortamı ister yaşam alanında.
gıdayı bulsa bile ortam yüzünden ölebilirler.
daha sağlam türlere geçiş yapmak gerekli.
alan yakınlarından minik keler bulabilirseniz onlar da olur.

Benim kedim de eve gelmediğim günler sonrasında, eve dönünce önce hasret giderir sonra bir güzel beni döverdi. ben cezalandırdığını düşünüyordum. ama bu acı miyavlamayı sadece ağır hasta iken duydum. üstünde gitmeyin. yumuşak davranın..çok stresli ise çok ilgilenmeyin.

benimkide, yalnız bıraktıktan sonra koyar tribini, fakat 5 gün bırakmadım hiç çok uzun bir süre, haralde bunun yansıması, çekicen artık, bi yaş mama açsan keyfi yerine gelir bence, yarında bir tavuk kanadı, oh bitti gitti.

güzel mama ve kum kulanacak, parazit ve aşı uygulamalarını düzenli yaptıracak, vakti gelince de kısırlaştıracak olursan aylık 100-150 lira gibi düşünebilirsin:)

arada bir kemirecekleri kulaklık ve şarj cihazlarını, tırnaklarıyla yırtacakları giysilerini, ilk başta alacağın kum kabı, kedi taşıma kabı, tırmalama direği gibi masrafları saymıyorum.

2 kedi yemek ve aşı dahil yıllık 1200-1500 tl kadar. tabi bunda üst sınır bulunduğunuız şehire göre değişiyor. benim adanadaki vet.im aşılara çok az para alıyor. ama mersindeki annemlerin vet.'i benim adanada 2 kediye ödediğim aşı parasından fazla parayı mersinde ödüyor. yani bunun dışında aylık yemekö + kum masrafı 100 tl'yi geçmez (geçmez diyorum, 40-50 tl bile olur. ikisi de dişi olursa biraz daha az yiyor dişiler (her zaman değil ama) benim birisi eşek kadar bir erkek olduğu için dişinin 2 katını yiyor. :) aşı sayısı ilk yıl dışında az zaten. ilk aylarda ve yıl köpeğe göre az ama yetişkin kediye göre fazla.

ben sokaktan bi kedi buldum. aldım eve getirdim. aşılarını yaptırdım, kısırlaştırdım toplam 100 lira.

ona kum alıyorum, mama alıyorum aylık 25-30 lira arası gidiyor.

ev kedisi olursa, dışarı salmazsan parazit aşısına gerek yok sürekli.

kum en pahalısı 13.75ti benim gördüğüm, aynı slika kumlar farklı yerlerde farklı fiyata satılabiliyor. ve 1 ay gider deniyor ama ben 3 haftaya yaklaşınca dayanamıyorum o görüntü ve kokuya.

mama da sana kalmış, market mamaları iyi olarak bilinmez genelde, ben science diet alıyordum 35 tl civarındaydı ama sonradan fazla gelmeye başladı daha uygun fiyatlara yöneldim.

kumkabı olarak kapalı olanları tercih edersen görüntü ve koku olayı bir nebze daha iyi olabilir.

ilk aşılardan sonra her ay aşı olmuyor zaten.

aylık mama masrafı yaklaşık 30-60 arası değişecektir mamasına göre. kumu da 15-20'yi geçmez. yetişkin bir kedi için yıllık aşı masrafı 125tl. 3 ayda bir iç parazit için 40tl, 2 ayda bir de dış parazit 25 tl. yani iç-dış yıllık 310tl. yavru alacağın için de aşıları bitene kadar ilk yıl 210 lira ödersin.

yavru ise bir kaba süt dökün ondan veri onlara yeterli olur.

süt veren komşumuz var zaten. avcum kadar ya. bi de alt kattaki şimarık kızlar hergün gidip seviyorlar deliricem. hayvanlar insan görmekten bıktı. her akşam 10 arkadaşıyla geliyorlar.

süt veren teyzeyi uyarın sütle suyu karıştırıp versin, yavrular için kedi maması alıp verebilirsin onlar öyle dolaşıyorlarsa yemeye başlamışlardır yada anneleri için de verebilirsin sonuçta gerçek sütlerinin kaynagı, sen normal çeşme suyu versen yeterli soguk su dediğin zaten bir kaç dakika içinde sıcak su olacaktır bu havada. çocuklar zarar vermeden seviyorlarsa da dert etme

çok teşekkürler evden çıktığımda uyaracağım sulu süt versinler. mamayı da akşama vermiş olurum. su evet çeşme suyu zararı olmaz değil mi?

kedilerin göz kapakları açık mı kapalı mı ? kediciklerin üzerinde parazit yumurtaları görülüyor mu ? çok sıcak ve güneş altındalar mı ? her 2-3 saatte bir öğünleri vardır.. anaları başlarında var mı ?

olmaz.
çeşme suyu içer.
kuru mamayı da yerler artık. sokak kedisi bu yahu. ne bulsa yiyecek.
1 kilosu 3 tl olan kuru mamalardan yardır gitsin yoksa paran biter.

kuru mama vereceksen yavrular için olan minik tanelilerden ver, diğer kedilerin yediklerini ısıramazlar. veteriner hekimden yavru kediler için olan pire damlasını alıp hepsine mercimek tanesi kadar enseden uygulayabilirsin. üzerinde parazit yumurtası göremezsin ama her ihtimale karşı iç parazit için şurup içirebilirsin yine hekimden dozunu öğrenip.

köpeğim vadı zamanında parazit damlasının nasıl uygulanacağını biliyorum sorun yok o konuda. onu yaparım. Gözleri de açık. günde 2-3 saat sıcakta kalıyorlardır muhtemelen ama ben onlara yuva yapmak istiyorum. Kartondan yapıcam da 1 tarafını tamamen açık bırakacağım essin rüzgar diye yoksa pişerler. başka oneriniz var mı?

kedinin tüyü ve kumunu temizleme olayı dışında bir pisliği yoktur. Kumlarını genelde çok kısa sürede öğrenirler ve sorun olmaz. Küçükke 1-2 kere etrafa işeyebilirler. Banyoya gerek olmadı benim kedimde hiç, kokmaz da. kumunu düzenli temizlersen evde koku da olmaz.
Ben ilk aldığımda kediyi yatakta falan ezicem diye korktum, çok küçüktü ve yatağımda yatıyordu çünkü :)

Tabii bunlar benim bilgilerim. kediden kediye değişebilir.

peki kuma alışana kadar ? :)

www.mihav.com

bi' bakın derim.

hiçbir şey sorun değil bakarım ama, bu kedi kumu olayı biraz riskli geldi bana. dişçinin ağzıma soktuğu şey yüzünden bile kusan bir insanım, güvenemedim o konuda kendime. :)

bugüne kadar evime 4 kedi geldi 4ü de hiç uğraştırmadan kumuna yaptı. zaten onlar içgüdüsel olarak kum arıyorlar üzerini de kapatıyorlar. ben bir paket kumu boşaltıyorum üzerinden alarak 2 günde bir temizliyorum, o kum uzun zaman yetiyor. elekli kürek bu açıdan çok kullanışlı oluyor. bir de kesinlikle kapalı kum kabı kullanın, ona alıştırma yöntemleri var isterseniz yardımcı olurum. aşılar var tabi ki veterineriniz size bir takvim hazırlayacaktır. bir de mama, kaliteli bir mama kullanmalısınız.

güven, özveri, tecrübe. sorumluluk sahibi olmak yeterli. kedi evde bakılabilecek en temiz hayvanlardan biri çok küçük olmasın yeter. gider sıçacağı yeri bulur arada ufak tefek yaramazlıklar yapar ama genelde kolay uyum sağlar.

peki hocam her yerde hazır mama kullanmayın, ömrünü kısaltır falan demişler. ben kendim beslemeyi düşünüyordum her gün fazlasıyla yemek pişiyor evde bir o kadar da dışarıdan geliyor. olmaz mı öyle ?

duyuruda yığınla kedi ile ilgili soru var.
ekşi sözlükte de yığınla başlık var.
önce onları okuyun.
sonra tatmin olmazsanız yine sorun.

dostum öncelikler evde pişenlerden, kedi efendinin yiyeceği yemeklerle besle tabiki, ama bir taze fasülye piştiği zamanda minnoşu uğraştırma aç bir whiskas, hazır mama bir yerde mecburiyet günümüz koşullarında.

kedi bakmak zor degildir. olmadik zamanalarda yaramazlik yapar bir tek. kumunu temizlemek tek sikinti. bunu yaparken de elekli kurek ve eczanelerde satilan agiz maskesi kullanirsan guzel olur.

lutfen gidip petshoplardan falan kedi alma. mumkunse sokaktan bir yavru al. tam da zamani simdi.

evde pişen yemekle besleme bu bir. çoğu yemekteki soğan iyi gelmez hayvanlara.
ikincisi kedi köpekler etçildir. çiğ beslenme diye bir şey var. barf diye arayabiilirsin. oku, ne olduğunu öğren, aklına yatarsa beslersin. kuru mamaya bağımlı değilsin. seçeneklerini öğren.
üçüncüsü çok araştırma yap. sadece buradaki cevaplara göre hareket etme. sadece türkçe kaynaklara göre de hareket etme. türkiyedeki hayvan sahiplerinin çoğu bilinçsizdir.
dört; her veterinere güvenme.

Ben maddi kısmına değineyim:

www.hizlial.com

Şu anda bütün evcil hayvan ürünlerinden kargo ücretsiz ve eğer kedi sahiplenecekseniz şu paketleri öneririm:

www.hizlial.com

www.hizlial.com

Masraflı görünebilir ama neredeyse tek seferde tüm ihtiyaçları almış olacaksınız. Mama çok iyi olmayabilir ama başlangıç için idare eder. Sonra Royal Canin gibi mamalara yönelirsiniz. Kargo ücretsizken kaçırmayın derim.

istanbulda isen selimiye hayvan hastanesinde aşı 25 lira boş vere itelettirme kendine

iguanasını gezdiren bir adam görmüştüm, ama muhtemelen o, ihtiyaçlarınızı karşılayamaz.

ev arkadasimi verebilirim istiyorsan sana. ama kargoyla ugrasamayacagim , eskisehir icinden elden teslime edebilirim.

gunde bi paket sigarasi var sadece , baska da sorunu yok.

konusuyo sayilir.

deve

keşkeee...

iamasloth.files.wordpress.com

al yanına televizyon izle bununla sabahlara kadar

ben maymun almak istiyodum eğitirim ev işlerine falan da yardım eder diye, kız arkadaşım bir eve bir tane maymun yeter deyince vazgeçtim hayvan falan beslemekten. gonzales alasım var bu ara.

Yaş kaç? Konaklama şartları? İş güç okul vs. durumu/ayırabileceğin zaman?

Kara kaplumbağası... Ben besliyorum, çok tatlı bir hayvan. Ama ben bahçeli bir evde oturuyorum; kışın hep evde bakıyorum, yazın gündüzleri dışarı çıkarıyorum, akşam eve alıyorum. Eviniz bahçeli değilse pek önermem.

Sen baya insan istiyorsun

maymun zor hocam, iki sene içinde cinsel olgunluğa ulaşıyor, bu sefer acayip agresif oluyor evi dağıtıyor falan.
tavşan derdim, komik hayvan, salak salak zıplıyo, çarşaf düzeltiyo falan. ama antalya sıcağında olmaz yazık hayvana. eğer zamanın çoksa sincap yavrusu al. bebekken alırsan hiç dibinden ayrılmaz, büyükken almayacaksın alışmaz öyle. ama biraz büyüyene kadar çok uğraştırıyormuş.

ördek,arada küveti doldurursun iki batar çıkar.

evlen. kadın besle.

semender al.ara sira yuvasindan falan kacar heyecan olur evde.

hiç belli olmaz. kedi bunlar.

yavrularsa hiç sorun olmaz alışırlar. veya bir yetişkin bir yavru olsun. iki yetişkin çok zor alışır.

Alışırlar. Çok güzel alışırlar, evin havası değişir hem de. :)

Ankara'daysanız hatta hemen yardımcı olalım. :))

ok by + 1

o yaşlarda yapıyorlar. benimkide birebirdi. yemeler falan. ben onu o yaşındayken kutuda bakıyordum çıkarmıyordum kutudan. altındaki gazeteleri değiştiriyordum. kakasını alıp kristal kumuna koyun falan derler ama ben şöyle alıştırdım;

sürekli aralıklarla kumuna götürüp, annelerinin yalama olayı varsa işemeleri için onu pamukla yapıyordum kumuna işiyordu. bir süre ben götürdüm daha sonra görebileceği bir yere koydum kumu yolunun üstüne geçerken yapıyordu :) yani birden yerini ezberleyip gitmesi mümkün değil ama çok kolay bir konu. yoksa benimkininde tam tv nin arkasına çişini yaparken yakalamışlığım ve havada çişini güzelce yapmaya devam etmişliği vardır :)

biraz sabır ;)

tuvaletini yaptığı anda alıp peçeteyle kumuna koy ve kedinin koklamasını sağla. bu zamanlar yeni yeni öğreneceği zamanlar çünkü. ara sıra kumuna koyup patileriyle kazmaya teşvik edebilirsin. ben öyle yapmıştım. ön patilerini tutup kum kapatma hareketini yaptırmıştım. iyice alışana kadar ortalığa yapabiliyolardı ama şu an sorunsuz tuvalete yapıyolar.

ben kendim uygulamadım, benimkini sokaktan almıştım. direkt kristale alıştı. ama nette araştırma yapmıştım, şöyle diyordu. ilk başta kristale alışamayabiliyorlarmış. sokaktan, plajdan falan normal kum, toprak al. ya da kristal olmayan kedi kumu al. üzerine kendi çişinden, senin çişin yani, dök biraz. hatta mümkünse kedi bakarken kuma işe. sonra kediye koklat. kedi ne zaman çiş, kaka yapmaya başlasa, hop diye al kume götür, oraya işet. bir süre sonra alışacaktır. (diye umuyorum)

kedin daha çok küçük. zamanla öğrenir.

ben iki tane yavrunun çişini kakasını temizledim haftalarca kapı arkalarından. bu süreçte olur yani. kumunu bentonit alın. minik kuzunun jelibon patilerini acıtıyordur kristal. yemek yediğinden hemen sonra kuma götürün. patisini tutup hafifçe eşeletin kumu. dışarı yaptığı kakalardan da koyun kuma. alışır zamanla.

"hatta mümkünse kedi bakarken kuma işe"

(git: 333853)

Açıkçası 1,5 aylık bir kedi için normal diyemeyeceğim. O kadar da küçük bir kedi değil. Bizim enikler 2 haftalık civarındaydılar eve geldiklerinde. O hafta bitmeden tamamen alışmışlardı kuma. Yöntemimi söyleyeyim:

- Kediyi yavaşça, korkutmadan alıp, kuma götürüyorsunuz ve eşelemesi için yaklaştırıyorsunuz. Hatta 1,5 aylık bir kedi için bizzat patisinden tutup, ufak ufak eşeleme işlemi gösterilebilir.

- Her zaman olmaz ama gözünüze, bir köşeye çekilmiş ve kuyruğu hafifçe kalkmış, poposu çiş-kaka yapma pozisyonuna gelmiş vaziyette çarparsa, biraz acele ederek kediyi kuma götürün. Peçeteyle falan olmaz o, pet şişelerin alt kısımlarını keserek ya da benzer şeyleri lazımlık olarak kullanarak yapın. Yani elinizin altında bulunsun bu tür şeyler.

yolculuklarda kedinin konduğu bir şey var ya, hani kutu gibi bir şey.

onunla bagaja koyuyorlar genelde, bagajın yan tarafında yukarda onun sığabileceği kadar bir yer var, oraya koyuluyor.

bir de kedinin veteriner tarafından uyuyulmuş olması gerekiyor

ne kadar kedi sevdiysem hepsi ayni moddaydi, kendim bakmadigim icin kesin bisey diyemicem ama bana normal geldi.

Sokak kedisiyse ya da sokakla irtibatı varsa kuduz riski var,tırnaklarından uzak durun.Ev ahalisinden ufak bi çocuk(varsa) veya başka biri hayvana şiddet uygulamış olaibilir,ufak kedilerde bu durum saldırganlığa sebebiyet verir.Her şeyi geçtim şiddet uygulanmasa bile kedi fazla afkalanmayı,sevilmeyi sevmiyor olabilir.Hepsini bi kenara bırakırsak kedi çok ufaksa zaten ele alınmaktan hoşlanmaz,kaçmaya çalışır yada sürekli bi yerlere ulaşmak istiyormuş gibi hareket eder bu da normaldir =)...

@yqzkrttpli amma yaptın be hacı..

durum gayet normal, kedinin tek amacı oyun oynamak istemesi. 4-5 tane kedi besledim, saydığın özellikler hepsinde vardı. büyüyünce geçiyor bunlar merak etme. senin yapman gereken kedinin enerjisini boşaltmak biraz. eline kolunu ısırıyorsa sende iple, topla falan oynat.

oyun oyun, ısırdıkça tırmaladıkça patilerine pıt pıt vurun alışmasın diyolardı vurdukça daha da azıttı ayı yavrusu, sonuç: nazlı bi kedi + çizik kollar.

Şimdi ısırma ve kol çizme dediğimiz şey herkes tarafından aynı şiddette algılanmayabiliyor. Siz sanki kedinin kabahati gibi anlatmışsınız. Dişlerini geçirmeye çalışıyor ve tırnaklarını bıçak gibi kullanıyor sanki anlatımınıza göre. Ben öyle olmadığını tahmin ediyorum. Her yavru kedide olan bir şey, oyun oynuyor.

Tecrübelerime ve diğer insanların tecrübelerine dayanarak söylüyorum; ısırdığında canınız yanmaya başladığında elinizi çekip acıdığını belli edin. Tırnak için de aynı şey geçerli. Şiddet uygulamayın herhangi bir şekilde. Zamanla o da ısırmanın ve tırnaklamanın bir sınırı olduğunu anlayacaktır. Oyun çağında kediciğiniz, o yüzden böyle hareketli ve kontrolsüz olması normal. Yardımınızla bazı şeyleri anlayacaktır.

Bu arada, tırnaklarını kesmenizde veya kestirmenizde fayda var.

@eyyorlamam bu gadar

yahu ben olasılıkları saydım sadece :D
sokakla ilişkisi olan bi kedinin kuduz virüsü taşımayacağı garantisi verebilr misin bana,yaşanmamış bişe değil bu =) ...
Dediğim gibi olasılıklar üzerinden hareket ettim.Bu demek değildir ki şu an bahsi geçen kedinin kuduz olduunu iddaa ediyorum.Yok öyle bişey :D
Bende 5-10 tane kedi baktım (önce iki tanelerdi soora noolduysa çoğaldı bunlar tabi ondan :P )
zaten söyledim kedi yavruysa ele alınmayı sevmiyordur falan diye :D
bahsetmemiş olsam da oyun unsuru da bunlardan biri elbet farkıdayım bende :D

Ev biraz kalabalik herkes sevmek istiyo o yuzden galiba o zaman saldirganligi. Kuduz asisi falan da yaptirmadim ama sokaktan gelme degil. Kolumu kizartiyo hergun ole cok takmam da kuduz durumundan biraz tirstim :)

Annesinde babasında kuduz yoksa ve sürekli evde bakıldıysa kuduz falan olmazsın merak etme. Bizim ufaklıklardan biri taşıma esnasında canı yanınca dişlerini geçirmişti parmağıma. Kanayınca telaş yapmıştım ama herkes aynı şeyi söyleyince rahatladım. Sen benim kolları görsen, ohoooo... :)

Kuduz falan olmazsın merak etme. Biraz oyun, biraz da terbiye, al sana dünya tatlısı bir ev hayvanı. :) Bir de fotoğraf paylaşsan çok güzel olur, merak ettim sıpayı. :)

biraz oyun, biraz tanıma, biraz da dişleri tırnakları kaşındığı için yapıyordur ancak böyle alıştırırsan böyle devam eder genelde. o yüzden ısırmaları tadında kalsın, alışkanlığa dönmesin.

ısırması normal ama alıştırmamak için poposuna hafifçe vurulabilir. büyüdükçe ısırması azalır.

www.haysev.com.tr

Facebook sayfaları da var. Ve sürekli sahiplendirme yapıyorlar.

www.petarkadas.com

haysev ve türevi kuruluşlar size yardımcı olabilir, ya da neredesiniz benim veteriner çok yakın arkadaşım var o karşılayabilir aşılarınızı

çok teşekkür ederim :) ankara'da olucak son aşılar.

kaç aylık bu yavru? ben de bu haftasonu 3 aylık bebeğimle 9 saat yolculuk yapacağım da, belki ben de yararlanabilirim cevaplardan..

Para sorununuz yok ise uyutmadan evcil hayvan transferi yapan firmalara verin derim ama dedigim gibi biraz tuzlu gecen sene istanbul izmir 250 lira civariydi.

sokakta bulduğumuz için hangi ayda doğduğunu bilmiyoruz ama veteriner en fazla 4,5-5 aylıktır dedi :)

250 lira çok fazla, ben daha çok uyutmadan ya da doğal yollarla uyutarak otobüse nasıl sokabilirim onun planını yapıyorum :D

şimdi bunu zaten bagaja koyuyor. otobüs firmaları. bagaja değil yukarı alacak bir firma bulursun. çok ses çıkaramaz zaten çok minik. olmadı ilaç verdim dersin. uçağa yanına alabilirsin. taşıma kabı ile 5 ya da altı olmasılazım geçmeyen hayvanlar kabine alınıyor. trende de aynı şey geçerli. kilo sınırı da yok. yani direk yanına alıyosun hiçbir şart yok. sadece kedi içine para ödüyorsun.

Nereden nereye gidilecek? Eğer uygunsa Doğu Ekspresi'nde kompartımana alabilirsiniz uyutmadan. Ayrıca hayvanlar için ayrı bölmeleri vardı sanırım trende.

tren seçeneğim artık yok maalesef. istanbul'dan ankara'ya gidiyorum.

Kedişi uyutmasınlar, o yolculukta şeker de yiyebilsin.

Sen neredesin bilmiyorum, İstanbul'daysan gideceğin şehir de yakınsa arabayla götürmeyi teklif edesim geldi. Canım sıkılıyor, evet bildiniz.

ya ne iyi insansın çok teşekkür ederiz ama zahmet olmasın ankara'ya gidiyoruz

@rearaze
onları ankaraya getirsen, sonra bizi ankaradan fethiyeye götürsen, hem tatil yapmış olursun fethiyede? :)

Zahmet değil hem kedişin uyutulmasını istemedim hem de birbirinin aynısı olan günlerime yeni bir soluk getirme hissiyatı taşıyorum.

Tarih uyuyorsa bu koca bir çılgınlık diyorum mezzosprite.

bu haftasonu gidiyorum ben, bi kaç gün bekleyebilirim de. phthalo blue red?

güzel olurdu ehehe :D ancak benim gidiş tarihim net değil. yurtdışından bi belge bekliyorum onu alır almaz gidicem, bugünlerde gelmesi lazım ama ne zaman olur bilmiyorum.

Tarihler benimle de uyuşursa ve kediş için başka çözüm bulunamazsa, teklifim geçerlidir. Özel mesajla ulaşabilirsiniz. Muhakkak görürüm. Kalın sağlıcakla.

Mezzo sen kocaman bir çılgınsın (içimden geliyor durduramıyorum).

tekrar teşekkür ederim haberleşiriz :)

Ne kadar iyi insanlar var. :) Sabah sabah mutlu oldum.

Bir şey sormak istiyorum; ben de muhtemelen o zamanlarda biri 3 aylık, diğeri 4 aylık olacak olan iki kedimle Ankara'dan Balıkesir'e gideceğim Temmuz ortalarında. Şimdi kuşetli vagonda, odada gitseler uyumadan, bu tuvalet işini nasıl hallederiz? Kediler nasıl davranırlar böyle zamanlarda? Uyutmak son çare olsun diyorum hep. Bilgisi olan var mı?

tuvaletleri geldiğinde aşırı huysuzlanarak belli ediyorlar. o durumda tuvalete götürürseniz kendilerine göre bi delik bulup oraya yaparlar :)

Merhaba ben rearaze, rumuzum silinmiş. rearaze gönderilerimdeki rumuza detaylı bilgi için tıklanınca boş sayfa açacaktır zaten. Sebebi hakkında hayal kırıcı tahminlerim var ama burada yazmayacağım.

İletişim için gerekirse diye bilgilendirmek istedim. Kalın sağlıcakla.

Allah belasını versin onların. Benim mahalledeki baytar var ama çene ameliyatları zor gb geldi.yapabilir mi bilemem.veterinerlik fakultesine görürsen çok mu uzak? Bi baytar daha var ama o da cash severlerden.

ortaköy'de beşiktaş belediyesi'nin hayvan barınağı var. dereboyu caddesi, mustafa izzet efendi sokak, no:5'te. bugün sokaktan aldığım kediyi aşıya götürdüm. çok leş bir yer, ama en azından en ucuz şekilde orada halledebilirsin gibi geliyor bana. ama önce bir arayıp sor. tel: 212.274 6364 çocuk erkek mi? sadece meraktan soruyorum.

çocuk erkek. yalnız leş bi yerse sakata gelir diye korkuyorum. ameliyat önemli çünkü kesinlikle mikrop kapmaması lazım. sanırım cerrah bulmam lazım. yarın bütün gün dolacağım işte her yere yazıyorum facebooktaki hayvan severler, sözlük falan, bi kaç telefon buldum. diğer resimleri için (bkz: #28881202)iyileştirirsem almak isteyen sözlükten iletişim kurabilir.

hayvan barınaklarının imkanları kısıtlı olduğu için böyle komplike ameliyatlarda zorlanabilirler. onlar da bu durumlarda fakülteye başvururlar genelde. siz de uygun fiyat istediğiniz için bence i.ü veteriner fakültesine gidin derim.

i.ü. veteriner fakültesine götürün oradaki hocalar üstesinden gelir

Nerede oturuyorsunuz?
Üsküdarda Selimiye hayvan hastanesine de ugrayın lütfen ,ayrıca kedi sizin olmadıgı için genelde sokak hayvanlarına %50 indirim yapılır,veteriner sokak hayvanları dostuyuz etiketini tasıyorsa.

acıbadem vethouse indirim yapıp makul bir ücrete çekti. tekme yüzünden dişi damağına girmiş ve enfeksiyon oluşmuş 2 gündür antibiyotik veriyorlar. eğer yarına enfeksiyon azalırsa ameliyatı yapacaklar. belediyelerin veterinerleri operasyonları çok baştan savma yapıyorlar. kızamıyorda insan kimbilir günde kaç tane böyle kedi köpek geliyor.

diyaz

feriha

ben minnoş, boncuk, kıl, tüy gibi isimlere karşı olduğumdan, önerim: ece. kedi asil hayvandır kraliçe gibi bir isim yakışır.

bir klişe: pamuk.

Bianca
Gözleri çok dikkat çekiciyse Zümrüt de olabilir.

kedu (noktali u)....eski kedimin adi , bidaha kedim olursa yine adi kedu olur.

plase;kezban.

kiz zirvelere de getir , severiz:):)

pirinç.

şemsi

yasmin

hamur

seray

sakız

beyaz

psişik.

kedi1

belki ileride yeni kedi alırsan kedi2, kedi3 diye adlandırabilirsin. takibi kolay olur.

o zaman taşınma işini eylülde filan yapmak lazım çünkü kasım denince bu sıpayı evde tutmak mümkün olmaz.

evet bence de bir süre dışarı çıkarmamak çözüm olabilir. gerçi canı sıkılır biraz ama, ya da siz de beraber çıkarsınız göz kulak olursunuz. çıkarsa muhtemelen şaşırıp eski eve gidecektir. dedemin kedisi bütün çabalara rağmen yıllarca iki sokak yukarıdaki eski evlerine gidip orada takılıyordu.

benim kedi ilk 2-3 gün etrafı kokluyor falan, sonra umursamıyor.

bizim arkadaşlarımızla irtibata mı geçseniz? facebook üzerinden ulaşma imkanınız olursa bana paylaşalım. elbet bu konuda size yardım edebilecek birileri bulabiliriz.

sözlükten ulaşın lütfen bana.

dişi kedilerin kısırlaştırılması daha zahmetlidir erkek kediye göre ancak anlattığınız olay bana veteriner hatası gibi göründü. zaten kedi anesteziden çıkana kadar veterinerin yanında kalıyor. ondan sonra da bu şekilde bir olayın olması çok garip. kısırlaştırma iyi bir veterinerle son derece kolay atlatılan bir dönemdir. dişi kedilerde 200-250 tl idi en son ama şehirden şehre değişir fiyatlar. eğer sokaktan sahiplendiyseniz barınaklar da yardımcı olabiliyorlar.

o ne pis bir veterinermiş. allah nasıl biliyorsa öyle yapsın onu. ne tehdidi ne karanlığı. 4 tane kedi kısırlaştırdım. hiç bir tanesinde de bir sorun olmadı, ilaçlarını verdik, kontrollerini yaptırdık. şimdi de çok sağlıklılar.

bir kere ameliyat, hastalık gibi durumlarda kedinizi gözünüzün önünden ayırmayacaksınız. normalde kedilerle ayrı uyuyoruz ama kedilerimden biri rahatsızsa aynı odada beraber yatıyorum ben.

valla bu sefer dakika başına nefesini sayacağım kızımın. bahsi bile ellerimi titretiyor. o yüzden soruyorum, kötü başka tecrübe yaşayan var mı benim aklıma gelmeyen başka birşey var mı diye.

kanka ben daha önce de bu boylarda kedi büyüttüm, ya bunu da büyütürüm ölmez, ama hani şöyle belli bir markanın mamasını çok tavsiye ediyorsanız falan onu kullanayım dedim. veteriner muhtemelen anlaşmalı oldugu bir mamayı verecektir bana.

edit: çünkü bu kedi aslında normalde olması gereken boydan 1-2 hafta daha küçük gösteriyor. (2 hafta belki çok oldu, 1 hafta falandır)

anne sütü değerinde tozlar var, veterinere danışmak da şart tabii

Öksüz yavrular için ilk hafta 8 kez, 2-3 haftalar arası 5-6 kez, sütten kesinceye değin 4 kez süt verilebilir. Mesela normalde 4 haftanın sonunda katı yiyecek yiyebilirler 7.haftanın sonunda analarında ayrılırlar.
kedi yavruları için yapay süt örneği
inek sütü %1 yağlı 600ml
yumurta sarısı 20g
yağsız peynir 190g
yağsız sığır eti 90g
soya yağı 30g
vitamin karışımı 10g

bileşimi %35 Ham protein, %20-25 ham yağ, %1.2-1.4 Kalsiyum.

kitty milk verebilirsin biberonla.

Yalnız veterinerin anlaşmalı maması falan ne demek? böyle bir ithamla hiçbir veteriner hekimi suçlayamazsınız!

ya bal gibi suçlarım.

bundan 3 sene önce, yavru bir kedimin göz kapakları bir acaibime gitmişti. fotoğrafını çekip veterinere gösterdim (göz kapağından kastım, göz kapağıyla gözünün arasındaki et parçası gibi şey işte) "o göz kapakları alınmak zorunda, getir hemen ameliyat edelim" dedi. sonradan araştırdım ki, bazen olabiliyormuş öyle bir şey. bir iki hafta sonra da geçti gitti zaten.

kısaca, bal gibi itham ederim. veterinerlerin tamamı demiyorum ama çoğu hayvan sevmeyen, parasının peşindeki insanlardan oluşuyor. böyle olmamasını isterdim ama böyle ne yazık ki. o yüzden bir veterinere en son çare olarak güvenebilirim (ölümcül olma ihtimali olan durumlar dışında)

bugüne kadar da hiç yanılmadım.

Arkadaşım İstanbuldaysan eğer bir arkadaşın kedisi yeni doğum yaptı, sadece bir yavrusu var belki süt anne olabilir.

internetteki bu saçma bilgiler yüzünden zaten herkes doktor avukat mühendis. yavru kedilerde görülen göz problemlerinin hepsi antibiyotikli damla ile geçmez. eğer göz yapısını kaybettiyse tabiki alınmak zorunda, bunda anormal bir durum yok. aradan birkaç tane bu yönde düşünen hekim çıkıyor diye koca bir meslek grubunu itham edemezsin. o zaman ben de "sen veterinersin bunu tedavi etmek zorundasın ama para vermem" deyip hayvanı kliniğe bırakıp kaçan sözde hayvan sahiplerini birçok şeyle itham ederim. ayrıca bir veteriner hekim emin ol en az parayı mamadan kazanır. bir şekilde suçlayacaksan bari araştır da konuş.

en önemli şeyi yazmayı unutmuşum kolostrum. kolostrum bolca antikor içeren yoğun kıvamlı süt. bunu hayvanın ilk 24 saatte anneden alması gerekiyor(du).

MADDE 14. - Hayvanlarla ilgili yasaklar şunlardır:
.
.
.
l) Pitbull Terrier, Japanese Tosa gibi tehlike arz eden hayvanları üretmek; sahiplendirilmesini, ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak; takas etmek, sergilemek ve hediye etmek.

www.tbmm.gov.tr

sosyal pitbullari seviyoruz ama insanlar hayvanlari zivanadan cikardi. maalesef duyurunuz legal degil.

Oğlum almayın şöyle itleri ya, sizin yüzünüzden sokağa çıkamaz olduk aq

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

aferin çok iyi üretimi yasaklansın,beslenmesi yasaklansın soykırım yapalım.ne gerek var bu hayvanın yaşamasına.koduğumun dünyasında peynir ekmek gibi silah satılıyor ağzını açan yok.

burda duyuru açmamım tek sebebi sizin veya çevrenizde her hangi birinin köpeği yavrulamış ise daha bilinçli kişilerden almak istememdir.yoksa 100-200 liraya satan dolu cahil cühela adam var.gerçi sizlerinde onlardan farkınız yokmuş da neyse...

1.si muhatabinizi bilmeden "sizin de farkiniz yokmus." diye yakinmaniz cok anlamsiz. pitbullar toplatilirken bizler dilekceler yazdik, medyaya baski yaptik. sizin bu konuda ve hayvan haklari yasasinin duzenlebmesi uzerine herhangi bir fiiliniz oldu mu onu bilmiyorum ama biraz dikkat etmeniz lazimdi.
2.si nezaketle verilmis bir cevaba dahi bu kadar agresif cevap veren birinin bu hayvana veya baska hayvanlara bakmamasi hepimiz icin daha hayirli olur sanirim.

ilk önce yürüyüşlere ve imza kampanyalarına katıldığım.genelleme yapmadan ziyade sizin bi altınızdaki yorumu yapan zihniyetlere karşı söyledim.ona buna pitbulların iyi yetiştirildikleri taktirde gayet aile köpeği olabileceklerini amerikada dadı köpek olarak kullanıldıklarını söylemekten dilimde tüy bitti.hatta muhabbet ortamında "hacı pitbull sahibini yiyormus,dobermanın beynı büyüyüp kafayı yiyormus" gibi söylemlere artık cevap dahi vermiyorum hee diyip geçiyorum.bu köpeklerın bu hala gelmesinde bilinçsiz sahipleri ve medyadan kaynaklanıyor.haberlerde görüyoruz pitbull çocuk parçaladı diye.haberi bi açıyorum köpek pitbull dahi değil.hemen farklı bir cins (dogo,bull terrier,mastiff vs) gördüklerinde pitbull damgasını yerleştiriyorlar.bu son yasa düzünlemelerinden dolayı çok üzgün ve sinirliyim hele hele yapmış olduklarınızı öğrendikten sonra çok mahçup oldum.özür dilerim.

dostum duyuru neden hayvan kategorisinde?

aslansın, kaplansın kır artık kafesinin parmaklıklarını kurtul seni bağlayan zindanlardan süpersin öyle böyle değilsin herkes sana hayran, adamın dibisin, hasısın, buharısın, daha ne diyelim :))

@arden v2; kendimi biliyorum desem?
@basond; eyvallah :)

sen kimsin ki?

aslansın kaplansın tuttuğunun kafasını koparırsın. harbi koparırsın yani :) sendeki yüz bende olsa bi siyah ceketim eksik yani ndrangheta'ya katılmak için.

@bilan ne önemi var? farz et en sevdiğin fitbolcuyum ona göre yaz :)
@neira karizmamı kıskandığını belli etmesen iyiydi ama ndrangheta'ya cv yolladım dönmediler 2 hafta sonra çok koştular peşimde ama ı-ıh olmaz dedim :)

öyle mükemmel bir yaratıksın ki. kedi canlar sana feda olsun, yâ lunedor!

mavi yap.suyu mavi gösteriyor güzel oluyor.
akvaryumun küçük olduğu için küçük balıkları al.dediğin gibi lepistes tarzı.
gidip sarı prenses,yunus falan alma strese girerler,ölüyorlar.
akvaryumun büyük olmadığı için aslında çok da gerek yok.
zaten besleyeceğin balıklar lepistes olduğu için.
en uygun malzeme istanbul'da isen eminönünden alınır.
olmadı sana en yakın akvaryumcu da işini görür belki.

hiç uğraşma hazır al, hatta ikinci ellere bak çok ucuza bulursun.

onun silikonunun bir özelliği var sıradna silikon zamanla suyu zehirliyor. bir de aydınlatma ve mobilya yapman da gerekecek vs. vs. çok iş.

Valla diyorum ya anne yoğurt kabında yaşıyor şu an ve bana hiç mutlu ve özgür gözükmüyorlar. Ki zaten bir homo sapiens sapiens'in hapis unsuru olarak ne kadar keyifli olabilirlerdi o ayrı. Ben de bu işlerin adamı değilim doğrusu, özenli bir akvaryumu 1 saat keyifle seyredebilirim ama sorumluluklarını almak başka bir şey. O yüzden dileyen buyursun alsın başta balıklar herkes mutlu olsun.

2 tane akvaryumum var. Buradan kimse cikmazsa ve verecek kimse bulamazsaniz, gercekten bakmak istemiyorsaniz bakabilirim. Sonucta canli doguran bu zorluk derecesi en dusuktur. Bi de fanusta balik beslenmez.

Valla dediğim gibi kesinlikle bu işlerin adamı değilim, zevk ve ilgi meselesi bu başka bir canlının sorumluluğunu almak benim için fazla. Bakalım hiçbir şey olmazsa sizin mürettebata katılırlar.

Tatlı yüzücüler hala kendilerine açılacak yuvayı bekliyoor.

evi pislemez. kediler akıllı ve temiz hayvanlardır. kum alırsınız, gösterirsiniz oraya yapar.
2-3 gün mama su koyarsanız evde kalabilir.
ayda mama ve kum 50-60 tl falan tutar.
aşıları para eder. tanesi 30 tl falan.

ama 2,5 yıl tek kedi, 1,5 yıldır da 2 kedi ile yaşayan biri olarak 2 kedi alın diyorum.
canları sıkılmaz o zaman hem. aklınız evde kalmaz.

kedi bakımı aslen çok zor değil. ama maddi açıdan öğrenciye ek bir yük demek. bu yük ileride batmaya başlayabilir haberiniz olsun.

kumu bulduktan sonra tuvaletini hep kuma yapar o. yalnız kum temizliği de biraz can sıkıcıdır. bok püsürden iğrenmeyen biri olsanız bile seve seve yapmazsınız. kakasını her yapışında kumdan almanız gerekir. aksi takdirde kumda kakası birikir ve sıkıntı çıkarır. kedinin ayaklarına filan bulaşır.

zemin kattaysanız kedi bakımının hiçbir fiziksel zorluğu olmuyor. biraz büyüdükten sonra dışarıya çıkışını özgür bıraktığınız takdirde tuvaletini eve bir daha yapmıyor. ama sokağa çıkan kedinin aşılarının her zaman düzenli yapılması gerek. evdeyken de gerekli tabi bu, ama sokağa çıkan kedinin parazit aşılarının her ay yapılması gerekir.

kedinize değer veriyorsanız markette satılan boktan mamalardan almazsınız. daha kaliteli mamalara yönelirsiniz. bu mamaları 5 kiloluk paketler halinde almak daha ucuza gelecektir, ama yine de masraf demek.

kedi tüyünden iğrenmeyeceksiniz. kediyi kıyafetlerinizle çok haşır neşir etmeyeceksiniz. öbür türlü bütün gardolabı döktüğü tüylerle kaplar.

özgür bırakma niyetiniz yoksa kesinlikle kısırlaştıracaksınız. sanırım 6 aylıktan itibaren yapılabiliyor bu. 100 lira veya daha fazlasına patlayabilir. ondan sonra bu konuda sıkıntınız olmaz.

problem yaratabilecek olan şeyler kıyafetlere ve eşyalara yapışan tüyleri ve kakasıdır. kedinizi seviyorsanız bunlar büyük bir problem teşkil etmiyor. değişebilmekle birlikte aylık 60-100 arası masraf çıkarır. kuduz, mantar gibi aşıları başta size masraf yaptırır. çünkü bir aşısı 30-40 lira tutar. ilk aşı döneminden sonra aşıları seyrekleşir. senede 1 kez filan yaptırmanız gerekir. parazit ilaçlarını ise 1-2 ayda bir düzenli alması gerekir. iç ve dış parazit aşısı aşağı yukarı 40 liraya patlar.

net söylüyorum kedi şu dünyada en kolay bakılan hayvandır.

mamasını koyarsın kaba günde bir kere kumunu temizlersin biter. aşıları için veterinere götürürsün.

bunun haricinde hiçbir şey yapmana gerek yoktur.

acayip titiz ve pimpirikli bir insan olarak, kedi ile uyuyabilir hale geldiysem herkes kedi bakar arkadaş.
ayrıca kediler insanlardan daha temiz.
ona iyi davranırsan o da sana o kadar iyi davranacaktır.
öyle hadi şunun notlarını bir dağıtayım demeyecektir en azından :)

Ciddi ciddi, kakasını bir avuç dolusu yaptıktan sonra poposu yine de tertemiz kalabilen bir hayvan. Boş vakitlerinde üstünde-başında ne kadar kir varsa yalayarak temizliyor. Daha temiz bir ev hayvanı olabileceğini sanmıyorum.

Kedilerle aram hiç kötü değildi ama birlikte uyumak diyen arkadaşıma da katılıyorum. Ne olursa olsun, sabah kalktığınızda battaniyenin bir ucunda biri, yastığın bir köşesinde de diğerini görünce güne mutlu başlıyorsunuz.

İki kedi konusuna katılıyorum. İmkan varsa zolayıp iki kedi alın. Yavru kedi almak iyidir. Tadı başka, sevimliliği başka. Her anına şahit olmak bambaşka.

Royal Canin 36 mamanın açık şekilde kilosu 15 liradan satılıyor. En iyilerinden birini örnek verdim. Kedi acıkırsa yemek de seçmez ama imkan varken biraz iyi mama da görmeli ev kedisi derim ben.

Kuru mamaya ne kadar çabuk alışırsa o kadar iyi. Tuvaleti 1 aylık olmadan öğrenmişti bizim sıpalar. Eve geldikten sonra 2 gün sağa-sola, üstümüze-başımıza yaptılar ama bir haftanın sonunda tamamen kum alışkanlığı kazandılar.

Alırsam golden retriever alırım ben abi havasında dolaşan biri olarak, kediden başka ev hayvanı beslemeyi düşünmeyecek hale geldim. 3 ay önce kedim yoktu. O kadar da rahat konuşuyorum. :)

Yalnız şunu da ekleyeyim; öğrenci evinde de kedi sağı solu dağıtıp, kumaşları, perdeleri tırmalayamayacaksa, bence hiç bulaşmayın. Köpek gibi değil, öyle dur, yapma etmeden anlamaz çoğu kez. Daha geçen ay yeni aldığım kulaklığı kemirip bir tarafını çalışmaz hale getirmişlerdi. Gözümün içine bakıyorlardı hiçbir şey olmamış gibi. Sarılıp öpüp, olsun lan bakmayın öyle sıpalar diyemeyecekseniz kedi almayın.

İki de fotoğraf atayım, tam olsun:

i.imgur.com
i.imgur.com

salarsam ölür hemen. sırf pislemesinden dışarı çıkartmak istemiyorum ya

bez bağla

welcome to hell.

bizim de evde var, babam hastası, sürekli hayvanı dışarda tutuyo. halıdan bok toplamaktan fenalık geldi. kafesin yanında bi rulo tuvalet kağıdı ve kağıt poşeti durur, biz de bok avlarız paso. hayvan yerinde de durmuyo ki heryere uçuyo. eve misafir geldi mi utanıyoz bi yerden çıkacak mı yeşil yeşil diye. bi ara kafayı yeme noktasına gelip nette araştırmıştım, şöyle bişi buldum:

www.avianweb.com

parası neyse verip getittircektim, peder kıyameti kopardı "ben yavruma taktırmam o şeyi" diye. isterseniz siz deneyin.

bazı kuş sadece kendi kafesine yapıyor. ama nası oluyor ben de anlayamıyorum. kuş psikolojisi karışık ya. bu saatten sonra öğrenemez bence.

hayır yemden falan öyle değil. hayvanın doğası o.
doğada nasıl ki uçarken altında toprak var, rahatça her yere sıçabiliyor; evde de her yere sıçacak.
ha ancak çok küçükten alırsın, iyi bir eğitimle öğretirsin, o zaman daha az sıçar.

hayvanı almadan her yere sıçacağını bilmiyor muydun? pembe sıçacak falan mı sanıyordun?

hayvan beslemek böyle bir şey. 13 yıl yaşamış bir kuşum var, 13 yıl boyunca kafesi hep açıktı hep özgür dolaştı. pisletecek, elbette alırsınız pisliklerini kuruduklarında kolaydır da... nolacak hiç problem değil ki, yeter ki o mutlu olsun. özgür özgür evde dolaşsın. yerim ben onu.

kuş kakasından rahatsız oluyorsan o kuşla biraz zor anlaşırsın. bu zamana kadar bütün kuşlarım kafesine sadece yemek için girdi, her yere kakasını yaptı. biz elimizde peçeteyle rahatsızlık duymadan temizledik. buna alışamam diyorsan işin zor.

sütü sulandırarak vermen gerekiyor.

çok küçük değilse, yani normal görüyor, yürüyor, miyavlıyor, oynuyor vs. ise çok ağır olmayan artık yemek ve/veya kuru mama verebilirsiniz. çok ucuz kuru mama alınabilecek yerler mevcut, netten bulamazsanız yardımcı olabilirim.

kediler proteinle beslenir. süt verecekseniz sulandırın, onun dışında pişmiş küçük parçalara ayrılmış et (tavuk ciğeri çok seviyorlar üstelik çok ucuz) veya et suyu da verebilirsiniz. onun dışında yaş/kuru mama elbette. zayıfsa yediği şeyin içine haşlanmış yumurta sarısı katın ki vitamin olsun.

süt yerine kefir ver, sindirmesi daha kolay, ve sindirim sistemi için yararlı.

Şikayet konusunda maalesef yardımcı olamıyorum ama tepkiniz abartı değil. Bu düpedüz acizlik.

işte tam burada tü kaka denilen kaba kuvvet devreye girmeli. yapılabilecek başka bir şey yok.

belki eğlencesine sıkmamıştır, köpek saldırınca kendini savunmak zorunda kalmıştır.

@passenger "...köpeğin kıvranmasından ve acı çekmesinden zevk alan bir insanı..."

bence öyle değildir.

ayrıca tepkin çok normal. ben şahit olsam ne yapıyorsun diye üstüne atlardım.

@passenger Saldırma falan söz konusu değil.

şikayet uzun ve sonucu kesin olmayan bi durum. bu gibilerin cezasını kendin vereceksin, şahsen ben olsaydım bayan falan dinlemez tokatlardım direk.

tepkini çok doğal karşılıyorum. çocukken evimize giren hırsız köpeğimizi öldürmüştü.
o günden beri böyle durumlar gördüğüm zaman kafayı yiyorum, tutup kafasını greyfurt gibi sıkasım geliyor.
Şikayetler konusunda dohayko gibi yardım derneklerine ulaşabilirsiniz, onlar bu işin yasal kısmını daha iyi bilirler. Ama bu işten 50-60 tl'lik bir para cezasından başka bişe çıkacağını sanmıyorum, o da yapan bulunursa tabi

Sen yeri söyle arkadaş topluca gidip ağzına şıçalım . Gazı attan verince nasıl olur gösterelim . O. çocuklarına !!!

adresi ver bence kadına sıkalım da görsün o acıyı

şikayetçi olabilirsin ancak hayvan sahipli değilse malesef bir cezai yaptırımı yok.

bu konuda facebook türü platformlardaki hayvan koruma dernekleriden yardım isteyebilirsin. eğer bu hareket tekrarlanıyor ise bu kişiyi sosyal baskı altına alabilirsin. örneğin sosyal medyada ismi ve fotoğrafı ile afişe etmek gibi.

Elinde video cekim olursa sahane olur,köpegin sahipsiz olması mühim degil,nerede oturuyorsunuz;?