sea of thieves

o brother where art thou

İki şafak arasında - selman nacar

klasiklerden:
The Shawshank Redemption

yenilerden:
Parasite

not: kriterler, begendiklerin, izledikerin vs. de onemli ve ona gore de onerilebilir. benim sordugum ve cevap verdigim diger film duyurlari da fikir verebilir.

Arn: The Knight Templar bunun birde ikincisi var ama ilki kadar güzel değil çok tutunca ikincisini çekmişler tadında.

yenilerden stutz

life of david gale
iddia ediyorum pisman olmazsin

Dogville
Le haine

Naked

(bkz: three billboards outside ebbing missouri)

Precious (2009)
Ağlamaktan, üzülmekten mahvol.
Dünyanın en üzücü filmini şimdiye kadar neden izlememiş, duymamışım diye düşün.

nice guys

About time

video çekecekseniz ve işiniz bu alet üzerine olacaksa zaten pro max modellerine bakın bence.

imkanınız varsa 14 pro max yoksa 13 pro max de olur.

video kalitesinde dağlar kadar fark göremezsiniz ama 14 pro max i bi yatırım aracı olarak görürseniz sizi daha uzun süre götürecektir.

13 artık bir eski jenerasyon olarak kaldı.

13pro max+111

13 ile 13 Pro arasında özellikle de video-fotoğraf açısından çok fark var.
13 alırsanız pişman olursunuz.

13 Pro satılıyor olsaydı o da olurdu ama Apple artık onu satmıyor, başka mağazalarda satılıyorsa ve fiyat farkı sizin için önemliyse 13 Pro alın.

Bu arada video çekeceğinizi söylediğiniz için hatırlatayım isterim Pro'nun 128 GB versiyonu ProRes Raw mıydı neydi, bir formatta video çekmiyor. Videodan para kazanacak, ürettiğiniz video üzerinde oynamalar yapacaksanız 256 GB almaya çalışın.

merhaba, cevaplar için çok teşekkür ederim ama iPhone 13 pro da iPhone 14 pro da hiçbir yerde stokta yok. bir ay sonra getirim diyor, arkadaşım 2 hafta sonra gelecek.

bu durumda sadece iPhone 13 ya da iPhone 14 alabilirim :(

elimdeki iPhone 7 olduğunu düşünürsek, sanırım ikisi de bana level atlatır.

O halde telefoncudan 20 bin liraya 13 Pro alıp kayıt parası ödemek sizin için daha doğru olabilir.
O seçeneği de düşünün.

Eğer profesyonel video çekecekseniz Pro olmayınca sizi memnun etmeyebilir :(

14 o zaman

bana para kazandiran seyde tasarrufa kacmam..
alabilecegin en yuksek modeli al gec.

kesinlikle 14 pro.
14 pro ile diğerlerinin baya bir farkı var.

veraset belgesi çıkardıysan e devlette gözükür. hisseli malsa satamazsın. hepsi tüm hisse sana aitse satabilirsin.

veraset çıkardım ama görünmüyor. internette araştırdığımda da görünmemesi normal yazıyor. hisse bana ait değilse izalei şuyu ile sattıramıyor muyum?

Veraset çıkarmak yetmez intikal yapmanız gerekir. O zamana kadar sizin olmaz tasinmazlar. En azından hangi ilde olduğunu öğrenirseniz bir tapu sicil müdürlüğüne veraset ilamı ile gidip bilgi alabilirsiniz.

tereke tespiti davası aç nerede neyi var mahkeme yoluyla araştır

ayrıca siz veraset ile intikal ve paylı mülkiyete başvuracaksınız, varislerden sadece biri bunu yaptığında bile diğerlerinin mülkiyetleri de oluşuyor. yani diğer varislerin haberi olmadan diye bir şey yok...

Eğer çıkarsa kendi hissenizi satabilirsiniz veya izalei şuyu davası açıp ortaklığın giderilmesini yani malın satılıp parasının dağıtılmasını isteyebilirsiniz.

keske demeseydim ama yeni bir pandemiye giriyor ya da girdiriliyor olabiliriz. yeni bir coronavirus varyanti olabilir.

www.hsph.harvard.edu

bende perşembe günü kas ağrısıyla başlayıp 3 gün sürdü. bazen ağrılar çok artabiliyor. son gün baş ağrısı da yaptı. şimdi iyiyim. 3 aşılıyım. covidin yancısı olabilir. ama daha hafif. herkese geçmiş olsun.

yeni virüs var diyip duruyorlar

Slow tango in south Seattle galiba.

Şununla olması lazım.
unetbootin.github.io

Denedim bunu da işe yaramadı hocam maalesef

birkaç farklı alternatif önerilmiş:
www.technopat.net
machow2.com

Hiç biri yaramadı dostlar teşekkür ederim yine de

balenaetcher

hiçbiri olmazsa diski ms-dos fat32 ve mbr olarak formatla. sonra install.wim dosyası hariç tüm dosyaları diske at. sonra install.wim'i wimlib(homebrew ile kuracaksın) ile mesela 3500mb'lık iki parçaya böl. öyle at. bu şekilde legacy bios destekliyorsa eğer bilgisayar boot eder kurarsın. sonra uefi istiyorsan rufus ile windows'ta yeniden bir disk yapıp onunla yeniden kurabilirsin.

ama ben olsam bir internet cafe'ye gider rufus ile işi on dakkada çözerdim.

İnternet cafe yolu gözüktü bana :/

Böyle durumlar için virtualbox üzerinde çalışan bir windows 7'yi kenarda bekletiyorum hep. bunu söylemek şimdi aklıma geldi.

Bu arada cafeye giderseniz ventoy programını öneririm. Bir kere flasha yükleniyor sonra içine bir sürü işletim sistemini dosya gibi kopyalayıp seçip seçip yükleyebiliyorsunuz. bu

mx player. 3-4 farklı fon çeşidi var.

ders notu olduğu için 150 dakikadan uzun sürecektir.

anlayarak okumak günler bile sürebilir içeriğe göre. ben olsam rastgele önce 1 sayfa seçer okur sonra 5 sayfa seçer okurdum. süre sapmasından ortalama süre çıkartabilirsiniz böyle.

Ayrıca süre ilerledikçe verimlilik curve düşer. sapmada esas bunu gözetmelisiniz, doluluk vs de önemli tabi ama sapma oranını aşağı yukarı belirlemelisiniz.

ilk okuyuşunda 200 dakika civarı sürer. sonraki okumalarda kısalır.

evet, geç ısınır ve geç soğur. yavaş yavaş hissedersiniz.

yerden ısıtma çok geç ısınıp geç soğuyor. ilave olarak normal peteğe göre daha sık temizlik istiyor. eğer yeni değil de bir miktar eskimiş bir evse tesisat temizliği gerekebilir.

Biz de daha dün aynı şeyi konuştuk ailecek. Sağlıklı görünmüyor.

kötü adam tez gider. evet zayıflamış ama sanmam. ecel gerçi bilinmez.

aylardır görmemiştim sen deyince baktım da gayet normal duruyor yaşlı durması normal ya artık, yıllardır yanında çalışan herkes söylüyor gecelere kadar evrak mevrak çalıştığını uğraştığını.

bir de geçen sene falan da öyle dedikodu çıkmıştı yayında uyumuştu bilmem ne diye 1 hafta gözden kayboldu sonra baya dinç dönmüştü. heralde bu aralar baya uzak yerlere gidip geldi ondandır. 1 hafta iyi uyku beslenme ve dinlenme ile seçim startı verse çoğumuzdan canlı oluyor :d

barsaklarindan operasyon gecirmisti. ulseratif kolit veya chron gibi hastaligi olabilir, gecmis olsa bile. barsak emilimi az diye dusunuyorum. zayiflama yapar. vatkalı takim elbise giyince belli olmuyor pek.

Orada baya kötü duruyor, kafasını dik tutmakta zorlanıyor gibi. İşin ilginç yanı bazen böyle oluyor, sonra düzeliyor enerjik şekilde bağırmaya devam ediyor.

Hayır. Uzun bir süredir böyle. Makyajının düzenli olarak yenilenmediği ve rötuşlanmamış videosunu ilk defa görüyor olabilirsin.

bu kadar derde uyuyabildiğini dahi sanmıyorum. 20 sene bu memleketin derdi mi çekilir.

shakira'nın şarkısıydı da ismini unuttum, editlerim.

edit: ojos asi.

Emin olmamakla beraber şu şekilde biliyorum, bazı kişiler ekleme isteği göndermek için bazı ayarlamalar yapıyor. Linkedinde eğer ekliysen 1, ortak arkadaşınız var ise 2, hiç ortak arkadaşınız yoksa 3 yazar ismin yanında. Bazıları da diyorki beni hiç ortak arkadaşımızın olmadığı insanlar(yani 3) ekleyemesin. İstersem ben istek atarım o şekilde anca olur. E linkedinde diyor ki ağını genişlet ortak arkadaş bul manasında. Yani sayıya değil, ortak arkadaşa göre ayarlanıyor diye biliyorum.

%2.05 ve daha fazla faiz ödemeye rıza gösterince alınıyor özel bankalardan.

Kamu bankaları %1.29'dan veriyor ama en fazla 250-300bin. Onu da vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar.

peki bu konut kredileri ocak ayında açılacak muhabbeti nedir? hani rte nisan mayıs gibi konut kredileriyle ilgili açıklama yapmıştı yalan oldu o herhalde mi?

kamu banları 300-400bin veriyor, özel bankalara 2 üstü faizle yüksek kredi verebiliyor. orda da evin sınıfı ve ekspertiz değeri devreye giriyor.

ona da şuradan ulaşabilirsin.
i2.milimaj.com

kamu bankaları 200bin veriyor. vakıfı aradık sorduk 200 den fazla vermiyoruz derler.

Bir süredir, bu konuda çalışma olduğu haberleri geliyor. Hükümet seçim öncesi, tekrar kredi musluklarını açacak gibi görünüyor.


.

Gar'in avm kapisindan cikip karsiya gecin ustgecitten inince sol sag yapin karsinizda maltepe metro duragi. Kizilay'a iki durak cikinca direkt ataturk bulvarindasiniz zaten.

Kredi kartlari geciyor metroda ama cok guvenmemek lazim stabil degil sistem. AnkaraKart uygulamasi var telefonunuzda nfc varsa onla binebilirsiniz. Yoksa kart alin

anadolu yakasında araştıracaksan, yazıcıoğlu iş hanına bakmalısın.

anadolu yakasını bilmem ama avcılar'da anet bilişim var. her şeyi yaparlar mac tamiri ile ilgili.

beşiktaş'ta iteknik var. ucuz değil ama sağlam.

değil tabii ki. yoksa 50 kere yapılırdı.
aynı şey alkol-sigara için de geçerli.

www.teknosa.com

fibere geçtiğim için bu modemi satın aldım. ısınma yok. antenleri büyük her yerde çekiyor. asus kalitesi. muadilleri de aynı fiyat zaten. işin garibi 3-5 aydır bu modemin fiyatı aynı hazır fiyatı sabitken kacırma.

asus dsl-ax82u kullanıyorum. çok memnunum. ac1200'den sonra tüplü şahin'den ferrari'ye geçmiş gibi oldum.

www.vatanbilgisayar.com

500'e aldım.

animasyon değil ama live action olarak rurouni kenshin serisi baya güzel. bol bol kılıç dövüşü var.

3 bin bölüm olmayan ninjalı-samuraylı animeler:
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

off aynı durumdayım. özellikle şu öksürük beni bitirdi. 10 gün oldu benim de, çarşamba günü için randevu aldım.

Normalin 3 katı mukovit c aldım. Antibiyotik kullandım. O şekilde geçti.

Antibiyotik benim böbreklerimi ısırdı yarıda bıraktım. Bol bol sarımsak soğan yedim, günde 2 C vitamini içtim, çinko magnezyum aldım, doğal malzemelerle yapılmış hakiki elma sirkesi içtim, sık sık terledim. Terledikten sonra geçti benimki. Bir de bir doktor burun geniz akıntısını sağaltmak için alerji ilacı yazmıştı o da iyi geldi ama bende alerjik rinit zaten var. Teraflu veya aferin fort gibi bişeyler kullandım o da var. Bir de öksürüğü atmak için nac yazıldı ama kullanmadım, aşırı öksürüyordum çünkü.

Doğal yöntemler beni çok destekledi. Şekerli ve paketli gıda yememek lazım bir de. O bağırsakları fena yapıyor.

İyileştim ama zaten süper sağlıklıyım. Üç gün halsizlik yaptı o kadar.

Umca dene.

3 günde iyileştim, ki benim için uzun bir süre. Akıntı ve balgam için okaliptüs yağı ve zencefilli sıcak suda buhar çektim içime 3 defa günde, rahatladım ertesi gün. Dinlendim bi de tabii.

mutlular termal otel, gönen.
www.mutlulargonentermalresort.com

Aforia termal Afyon

Simav, Eynal kaplıcaları

denizli doğa termal bu işin kralıdır.

Dahiliye

Beslenme bozukluğu deyip diyetisyene ya da psikiatriye sevkedebilir.

Ayrıca yediklerini başkalarının yiyor olma ihtimalini değerlendirip gaita tahlili isteyebilir.

(Tahmin ettim)

dahiliye bakar. şeker hastalığı çeşitleri de sık sık acıkmaya neden oluyor şeker düştüğü için. dahiliye kan testinden bakıp teşhisi koyar.

Endokrinoloji bence. Tiroid bezine bakarlar.

İlk olarak dahiliyeye gidilir. Gerekli görürse başka yerlere de yönlendirir devamında.

once kendin cozmeye calistin mi? cok cabuk acikmak genelde sunlara dayali olabilir:

- sagliksiz beslenmek / iyi olmayan karbonhidratlar yemek (ekmek, unlu mamuller vs.), cok abur cubur, cok asitli icecekler, alkol vs.
- yeterince egzersiz yapmamak
- cok stres yapmak
- cok ogun yemek, gun icine cok dagitmak, gec saatlerde yemek yemek

eger bunlari halletiysen, daha ciddi bir hastaligin semptomu olabilir. diyabet ve hipertiroid gibi. once genel doktora/aile doktorua gitmek daha mantikli olabilir ve o da yonlendirebilir. yonlendirme gastroenteroloji de olabilir, endokrinoloji de, noroloji de.

her gün ekstradan bir avuç fındık bir avuç fıstık ekle bakalım diyetine. çözülüyorsa yağ ve proteini az yediğinden oluyordur.

bulaşıcı hastalık fikri çok makul gelmeye başladı covid'den sonra.

Hoca'ya sormuşlar "Kıyamet ne zaman kopacak" diye. "Hangisi" diye cevap vermiş. "Nasıl hangisi, kıyamet işte" deyince hoca da demiş ki: "Karım ölünce küçük kıyamet, ben ölünce büyük kıyamet".

Muhtemelen bu süreç o kadar hızlı olmayacak. Farkına varmadan yavaş yavaş azalarak biteceğiz. Sonunda dünya tamamen yok olduğunda üstü muhtemelen bomboş olacak.

-Küresel ısınma sonucu bütün buzulların erimesi, denizlerin taşması ve düşük rakımlı bölgelerin sular altında kalması sonucu dünya coğrafyasının değişmesi,

-İçilebilir su kaynaklarının aşırı azalmasının çölleşmeyi getirmesi, Kıt su ve gıdaya erişimin büyük kargaşa ve savaşlara yol açması.

-Aşırı ısınma sonucu denizlerin buharlaşması ve oluşacak buhar tabakaları/bulutların güneş ışınlarını engellemesi sonucu önce yeni bir Nuh tufanı, arkasından yeni bir buzul çağı.

bence kokteyl olsun bir yanda uzaylılar saldırsın diğer yanda yanardağlar eş zamanlı harekete geçsin depremler olurken yerin altından zombiler çıksın

dünya'nın yorungesi de degisiyor, manyetik alana gore sapma ve eksenin cikma sonrasinda mutlu son. yasadiginiz icin tesekkur ederiz.

en gerçekçi senaryo 3. dünya savaşı.
devletler birbirine atom bombası göndermeye başladığında konu kapanır.

uzaylıların gelmesi tabi ki hoş olurdu. virüs olacağını sanmıyorum.

Küçüklükten beri güneş veya dünyadan daha büyük bir meteor çarpacak da dünyanın sonu öyle gelecekmiş gibi geliyor bana. Aklımda neden böyle kalmış bilemedim.

ben de bir gun bi gok tasinin yorungeye girecegini ve eldeki tum teknolojiye ragmen cozum bulunamayacagini dusunuyorum.

Melancholia ya da Deep Impact gibi olsun

teknoloji

Boon cafe seviyorum rez gerekiyor mu bilmiyorum ama bi balkonu var gayet manzarali

Ben geçen sene covid oldum koku daha yeni geldi 1 sene sonra.

ben de gecen sene oldugumda koku ve tat alma 5 gun kadar gitmisti. insandan insana etkileri degisebiliyor.

aramiza hosgelmis olabilirsiniz... (bkz: parosmia)

covid'den birkac ay sonra kokular tatlar berbat bir hal aldi. 8 aydir ayni durumdayim.

hemen bir sogan sarimsak koklayin bakalim bozuk geliyor mu. sampuan vb de olur.

Maalesef şuan çılgın bir salgın var. Tüm çocuklar hasta. Genelde burun tıkalı olduğu için yemek yerken veya süt içerken nefes alamıyorlar. Bunu göz önünde bulundurun. Önceliğiniz burun açmak olsun her zaman. youtube dan çocuklarda burun açma diye arama yapın. Bir delikten sıvı vererek burun ve sinüsler boşaltılıyor. Böylece yemek yemek eziyet haline gelmiyor.

Ateş 38 üzerine çıkmıyorsa ateş düşürücü falan müdahale etmeyin. Vücut savaşsın.

Bağışıklığı arttırmak adına Wellkids immunance takviye yapabilirsiniz.

damyskitchen, instagram hesabından sıklıkla paylaşıyor; kozalak şurubu, kozalak macunu öksürüğü kesiyormuş. bi bakın isterseniz storylerine

yemekle içmekle zor ya. bence de nasorinse yapın yapmıyorsanız, burun açmak en önemlisi.

Ben olsam sıfır olan ve daha yeni model olan telefonu tercih ederim her zaman. Pro Max'ler bana göre aşırı büyük ve tek elle kullanımı imkansız. O yüzden de tercih etmiyorum ama bu subjektif bir konu tabii.

bence durumunu biraz daha zorla 13 pro al.

pro daki zoom lensi gereklilikmiş onu anladım.

13'ü seçerdim.
Ama madem sıfır alacaksınız yurtdışı cihazını Türkiye'de bir telefondan satın alıp bir günlüğüne Kıbrıs veya Gürcistan'a gitmeyi de düşünün.

www.sahibinden.com

Mesela bakın bu yukarıdaki linkteki mağaza (tanımıyorum, eğer ilan doğruysa) 29.500 TL'ye satıyor.
2700 TL pasaporta işletme ücreti ekleyeceğiz.

"Toplam 32.200 TL + Kıbrıs veya Gürcistan'a seyahat masrafı" şeklinde 14 Pro Max alabiliyorsunuz.
Bu durumda 25 bin lira verip iPhone 13 almak çok mantıksız görünüyor bana.

Sıradan bir kullanıcıyı etkileyecek en büyük fark telefonun şekli. Birisinde 3 kamera var ve daha büyük. Diğeri 2 kameralı ve küçük. (13'te cinematic video var galiba ama) dümdüz fotoğrafta 12 pro max daha iyi olur.

2.Elin durumundan eminseniz 12 pro max tabi ki daha mantıklı.

Pro max'ler her zaman 1-2 üst modelden daha pahalı oluyor. Yani şu an 13 Pro Max, 14'ten daha pahalı. Büyük ihtimalle 12 Pro Max de daha pahalıdır.

3. secenek, diger arkadaslarin soyledigi gibi 14 pro max alabilirsin ayni fiyata.

28 bin liraya iphone 14 pro max aldim kadikoyden.

gurcistana ucak bileti ve konaklama 1500 lira. (kimlikle gidiliyor, pasaport gerekmiyor)

kayit ucreti 2700 lira.

toplam 32200 liraya gelmis oldu.

ayrica eski telefonumu (11 pro max) 17bine ayni telefoncuya sattigim icin cebimden cikan 15200 lira oldu.

telefon fiyati artmistir ben aldiktan sonra, siz pro max degil pro ya da plus alirsiniz daha uyguna gelir.

selam
Ahmet Arslan - Felsefeye giriş kitabı ile başlayabilirsin. ben de felsefe okumaya başladım çok zevkli bir uğraş.
felsefe profesörlerinin youtube videolarını izleyebilirsin.öğrendikçe seviyor ve daha çok okumak istiyorsun.

ulus baker izleyebilirsin

Ben pandemi başladıktan sonra Anadolu AÖF Felsefe'ye başlamıştım. Şu an sadece 4. sınıftan 11 ders kaldı bu dönem 7'sini alıyorum, geçersem bahar dönemi için 4 ders kalacak şahsen tavsiye ederim. Daha sonrası için de hangi dönem veya konu ilginizi çekiyorsa ona özel okumalar ile devam edebilirsiniz.

@devilone @marlonbranda söylediklerinize bakacağım.
@love and trust bunları dümdüz sorguladığımda sıkıntıya giriyorum, bazı dayanaklarla falan işlemek daha güzel olurdu.
@bartholomew87 aöf çatısı altına girince bu iş benim için bir uğraştan çok sorumluluk adı altına gireceği için pek düşünmem bu yöntemi, sınavları vermek vs stresi içinde öğrenmek istediğim şeylerden kopabilirim biraz.

Bence direkt kaynak metinlerden başlayabilirsiniz. Platon diyalogları, Aristoteles gibi. Weber'in Felsefe Tarihi iyidir. Bir de felsefe sözlüğü alabilirsiniz, Cevizci olabilir.

Nigel Warburton'ın kitaplarına bakmanızı öneririm.

Ben de Apple TV - Sony tv - Grundig (dolby atmos’lu olan) üçlüsünü benzer şekilde arc üstünden kullanıyorum, bende sorun yok. Acaba hdmi kablo ile ilgili olabilir mi? Ya da Google tv’yi önce soundbar’a, oradan tv’ye bağlasanız (ya da tersi).

Kablo ile alakalı olabileceğini düşünüp başka bir kabloyla da denedim ama aynı sıkıntı devam ediyor. Sadece son denediğim kablo HDMI 1.4 destekli, acaba HDMI 2.1 destekli bir kablo almak iş görür mü onu denemedim henüz.

Kablolamayı değiştiremiyorum, soundbar'da tek çıkış var. Mecburen TV arada köprü vazifesi görmek durumunda.

sorun hem apple tv hem de google tv de mevcutsa tv de hata aramak lazım,
sadece google tv de oluyorsa cihazın ses çıkış ayarları ile oynamanız gerekir
bazen ayarlarda ki "auto" sorun çıkarabiliyor. Surround ile ilgili ayarları kapatarak açarak deneyebilirsiniz. bu ayarları değiştirdikten sonra cihaz istemese bile açıp kapatmanız (reset) gerekiyor bazen.

100 khz test sinyali indirip cihazların bozulmadan sinyali verdiği seviyeleri bulup denediniz mi?

Belki de cihazlar arasında sinyal voltajı farklılıklarından oluyordur.

Genelde verici ile anfi arasında gain ayarı için kullanılır ama denemekte fayda var.

Her seviyede mi çatlıyor yoksa belli bir ses düzeyinden sonra mı?

evet devam edebileceksiniz.

diğerinin kayıtlı olduğuna emin misiniz? Ücretsizken birini kaydettiren diğerini niye kaydettirmemiş acaba. iki imei numarasını da sorgulamanızı tavsiye ederim.

çünkü şöyle bir durum var, ilk sahibi telefonu size satınca e devletten imei kaydını silmiş olabilir. bu durumda diğer imei'de yakında gidecektir.

www.turkiye.gov.tr

@artci , genelde kaçak yolla gelen çift hatlı telefonlarda, uzaktan imei kayıt başına 300-400 tl alıyorlar. bu sebeple telefoncu kârı arttırmak için yalnızca bir tanesini kayıt ediyor.

not: pert telefonların imei leri atılıyor.

çift hatlı gelen telefonlarda tek imei kaydetmekle iki imei kaydetmek arasında ücret açısından hiçbir fark yok. fakat tek pasaporta iki telefon kayıt ettirmek için aynı telefonun ikinci imei numarası gibi başka telefon imeisini kaydedebiliyorsunuz. muhtemelen öyle yaptıkları için biri kayıtlı biri kayıtsız. kayıtsız olan kapansa da kayıtlı olan imei ile tek hat devam edebilirsiniz.

Asker telefonu bulunur yazan telefonculara bakabilirsiniz.

Samsung B310 kullandım ben askerde. Daha doğrusu modeli bu mu emin değilim internette baktım şimdi cevap vermek için ama özellikleri ve görüntüsü buydu. Yakın model yoksa budur aradığın. Çift hatlı, radyosu ve feneri var. SD card slotu da var. Yani şarkı, podcast, sesli kitap vs. alıp sd card'a yükleyebilirsin. Sudoku da var içinde ahahah. Akıllı telefon götürmeyeceksen askerde bir telefondan aradığın her şey var bir nevi.

Aralikta cikacak diye bekliyoruz yasa. Bekleyin 1 2 ay aceleniz yoksa. Silinecek

Silinecek derken, vergi borçları komple mi silinecek? 70 bin vergi borcumuz var, nasıl silecek bu kadar borcu? Bana yapılandırıp faizsiz ödeme imkanı sunar gibi gelir maksimum, genelde de öyle diyorlar zten.

ben iş bankasından cep telefonu ile aldığım krediye ziraate evrak vererek çıkartamıyorum ziraatden kredi alamamak çok normal.

Tabi ki faizler silinecek. Aktif borc gozukmuyosa cekebilirsiniz. Taksit yapacaksiniz. Toplu odemeniz gerekmiyor. Vadesi gecmis borc olmamaliydi en son.

kaydettirdigin pasaportla hattin uyumlu olmasi gerekiyor gibi bilgi var zihnimin derinliklerinde. Yani ayni kisi ustune olmali. Inanilmaz hatali olabilir.

Eğer yurtdışından gidip alırsam öyle evet. Ama ben direkt pasaport ile kaydetme mevzusunu sormuyorum. Eski telefonun IMEI'sini yeni telefona aktarmaktan bahsediyorum. Eski telefon zaten Türkiyede kullanıma açık olduğu için onun IMEI kaydı yeni telefonda da kullanılabiliyor mu onu çözemedim tam.

pasaporta gerek yok kimlikle gürcistan yada kıbrısa gidip gelsen tamamdır. aktarma falan diye bişey yok. bakanlık, btk ve telekom firmaları koordineli çalışıyor. imei, pasaport veya kimliğe kayıt ediliyor. sim kart ise kimlik yada pasaport ile alınıyor. eğer eşleşmezse hattı kullanamazsın.

amaç imeileri kayıt etmek değil yurtdışından gelen telefonlardan vergi almak olduğu için imei aktarma sözkonusu değil.

İş durumlarından dolayı hiçbir yere gidemiyorum şu an malesef. Yoksa gider alır gelirim kafam rahat olur, o yüzden farklı bir çözüm yolu bulmaya çalıştım ama tutmadı tabi.

imei atma olayı iphonelarda işlemiyor zaten ama işlese bile garantisi olan legal bir yöntem değil. bir süre sonra btkdan gelen bir mesaj ile kapatırlar o telefonu. eğer bu yöntem işe yarasa kim niye binlerce lira verip uğraşsın zaten.

Iphone 13 için pek değeceğini sanmıyorum bu kadar zahmet ve riske . 900$ + kayıt ücreti 22-23 bin yapıyor. sıfırı zaten 25 bin civarı

Iphone 14 için ise neredeyse yurtdışı ile 2 kat fark oluyor. bu farkı göze alarak . günü birlik 1000 tl verip yurtdışına çıkıp gelmek mantıklı bir iş.

Legal bir olay değil elbette ama iphone da imei atma durumu yok. android cihazlara yönelmeniz gerekir. onlarda da hepsine atılmıyor şimdilik.


BTK cihaz kontrolü yapmıyor. imei kontrolü yapıyor. bu sebeple eski bir android cihaz imei si yeni telefonda çalışıyor.

iphonelara imei atılamıyor. imesi değiştirilemiyor. android olsa okey herkes öyle yapıyor zaten de.
iphone için mümkün değil.

eski imei kullanılabiliyor olsaydı kim niye yeni telefon kaydetmekle uğraşıp devlete vergi verirdi ki? 1 tane telefon alıp hayatının geri kalanında onun imei'sini kullanırdık. güzel olurdu ama nooo.

@sirkelimon;

HTC m8 telefonumda eski nokia n97 imei si kayıtlı. - çalışıyor.
HTC u11 telefonumda Samsung ace imei si kayıltı. - çalışıyor.

İmei kaydettirenlerin %90 sınu IPHONE kullanıcı kalan %10 da bu tarz işlerle uğraşmak istemeyenler.

android telefonların çoğu yarı fiyatına sıfır olarak sarı siteden alınarak. 300 -400 tl ye imei attırılarak kullanılıyor.

geçen seçimden böyle bir haber vardı: www.hurriyet.com.tr

bir araştırın bu seçimde de olur büyük ihtimalle.

giriş katta kapıya en yakın sınıf engelli ve yaşlı sandığı oluyor. belli yaşın üstünü de giriş katlara veriyorlar zaten mümkün olduğunca. yaş sınırını henüz aşmamışsa seçim kuruluna başvurursunuz.

giriş katta özel sandık oluyor.

bireysel silahlanma, bol cephanelik.

The Road filmini izlemediysen, izle.

yazar yazmaz yazan yazar +1. en iyi hazırlık silahlanma olmalı. ve yedek. evine bir şey oldu ya da evinden uzakta yakalandın. gidebileceğin bir başka yer hazırlığı. minik bir depo kiralayıp orada tutabilirsin. kırsalda da gömmek bir çözüm olabilir. minik bir arsa alıp oraya hazırlıklarını gömersin.

mesela bu iş için tekne almazdım. silah varsa bütün tekneler bizim.

reddit'te preppers diye bir sub var, tam senin kafada insanlar. deli gibi kıyamet hazırlığı yapıyorlar. takip etmeni öneririm.

verdikleri en ana tavsiye fiziksel kondisyon. çok şaşırmıştım bu tavsiyeye ama aklıma yattı, adamlar diyor ki ne kadar stok yaparsan yap, sokaktaki güçlü adam değilsen stoklarını koruman mümkün değil. o yüzden bu herifler stoklamanın yanı sıra paso vucut geliştirme fitness falan kasıyorlar ahshsh.

Doğu Karadenize taşınmakla işe başlayabilirsin.
Küresel ısınma bu hızla devam ederse en son çöl olacak vatan parçası orası çünkü.

kaynaklari bol issiz bir yere git. mumkunse ada.

ama insanligin sonu gelsin bosver. dunyanin insansiz yeni bir baslangici daha iyi.

doomsday preppers diye belgesel vardı, youtubeda da aratırsan kafayı buna takmış insanların 5-10 yıl yaşayabileceklerini düşündükleri sığınaklarını gösterdikleri bölümler var

gibi
youtu.be

doomsday bunkers/shelters diye aramalar yap youtubeda

nato ve tsk üslerinden uzak bir yerde, yani nükleer saldırının hedefi olmayacak bir yerde, suyu olan ve toprağında buğday yetiştirebileceğin, merkezi olmayan bir yerde arsa alarak işe başlayabilirsin.

yapan bir asker tanıdığım var, yer lokasyon belirtmeyeceğim ama 3 sene önce 100 bin lira civarı bir maliyetle kendine ufak bir ev yaptırıp, çeşitli ürünler ve hayvanlar yetiştiriyordu. tamamen bu dediğin amaçla.

ondan gördüklerimi sıralayacak olursam, silah, depoda bolca kendi yetiştirdiği yiyecek malzemesi, yedek benzin, güneş paneli ile enerji üretimi, jenaratör, su deposu, et için 20 30 tane kaz, 3 sene gidecek kadar bir yemeklik yağ stoğu. hiç bir şeyimiz kalmazsa en kötü buğdayı haşlar yeriz diyor ki haklı adam.

ayrıca fiziki altın/gümüş kesinlikle. böyle bir senaryoda bankada milyonlarca liranın olmasının bir anlamı yok, devlet muhtemelen el koyar.

Şehir dışından ev al.

yahu bu anlatılan durumlara kadar düşülen bir senaryoda gerçekten hayatta kalmak isteyecek kadar yaşamayı seviyor musunuz? Fallout oyunundaki gibi nükleer kıyamet kopmuş
insanlar birbirlerini vurup yağmalıyor, ben hala kırsalda kendi kendime yaşamaya çalışıyorum ama ne için? Hayattan hangi keyifi almayı düşünüyorsunuz ki o aşamadan sonra? Elektrik zaruri ihtiyaçlar harici yok, gıda çeşitliliği çok az ve bir noktadan sonra hatta yok gibi, bulunduğun "güvenli" bölgeden ayrılamazsın, benzin falan zaten sıkıntı. Ee 10 yıl ya da daha fazla bu şekilde yaşadın diyelim bunun ne faydası var ki?

Bilmiyorum bu tarz bir "kıyamet" senaryosu olsa ben çok kasmam herhalde acısız şekilde giderim direkt. Ben yaşamayı seviyorum hayatta kalmayı değil.

kıyamet günü hazırlıkları yapan çok fazla insan var . aklımda daha çok kanada ve amerika'da yaşayanlar kalmış. bu konuda detaylı birkaç belgesel izlemiştim. evlerindeki sığınak depolarda koli koli konserveler stokluyorlardı .son kullanım tarihine göre tüketiyorlardı.tabi havlu kağıt tuvalet kağıdı powerbanklar vs.
hatta guruplar kurmuşlar tatbikatlar yapıyorlardı.
bu tip belgeselleri internette bulabilirsin.

Daha az film seyret. Zombili oyunları falan bırak. Bir de ciddi ciddi yanıt yazmışlar.

Oldu olacağı ülke içi ekonomik ve sosyal karışıklık, onu da yurtdışına yerleşerek kolayca aşarsın. İş imkanı falan ara, sorudan anladığım kadarıyla gençsin muhtemelen, o tür imkanlar sana daha açık olur. Çok pimpiriklenirsen Avustralya, Yeni Zelanda falan kas artık.

bide ciddi ciddi yazmışlar diyip akabinde akıl vermek...tamam en zekimiz sensin.

www.aleyha.com.tr

sitede farklı ürünlerde var göz atmanı öneririm.

Zombi apokalips senaryosu yazmışsın, onu ciddiye almadım ama diğer daha olası ihtimal için diyecek bi şey olabilir. Zannedersem yaştan. Belli bir süre sonra akıl verme modu otomatik yükleniyor. Neyse babam boomer ama ben X kuşağı mensubuyum, "OK boomer" çekmeden evvel peşinen söyleyeyim.

Mevcut dünyada gelişmekte olan bir ülkede orta sınıf hatta orta üst sınıf herhangi birinin bu tarz bir hazırlığa maddi ve mental gücü yetmez. Bu tarz kıyamet günü hazırlıklıklarının psikolojik bir tabanı var. Ama önce neden mantıksız olduğunu anlatalım:

Nükleer savaş senaryosunu ele alalım. 2 kişilik nükleer bir sığınak yaptırma maliyeti en az 2-3 milyon TL. Bu sadece inşaatı. Havalandırma sistemi, elektrik sistemi, gıda stoğu (ve bunların sürekli yenilenmesi), haberleşme tesisatı, radyasyon engelleyici kıyafetler falan derken çok rahat 7-8 milyon TL harcamanız gerekir. Kaldı ki burada bahsedilen ürünlerin birçoğunu doğrudan temin etmeniz çok zor. Ha bir de bu kadar masrafı yaptıktan sonra nükleer füzeler havada uçuşurken sizin sığınağa ulaşabileceğiniz mesafede olmanız lazım. Yoksa bi de yaptığınız masraf da boşa gider:D

Bilim kurgudan çıkalım. Kıtlık senaryosunu ele alalım. Bir depo tuttunuz mütevazı ölçüde. Gıda konserve istiflediniz. Peki o gıdayı kim koruyacak? Öyle ya da böyle birileri sizde gıda olduğunu görecek ve doğrudan hedef haline geleceksiniz. Kıtlık temalı birkaç film izleyince bile anlayacaksınız yiyecek sahibi sıradan bir vatandaş olarak neler yaşabileceğinizi.

Vandallık ve yağmanın gırla döndüğü bir dünya senaryosunda zaten orman kanunları geçerlidir. Sakladığınız her nakit, altın, gıda vb unsur sizi direkt hedef haline getirecek. Öyle ya da böyle sizden daha güçlü biri size saldıracak ve elinizde ne varsa alacak.

Daha da gerçek dünyaya inelim. Allah korusun bir savaş durumu... Siz uyanıklık ettiniz, böyle durumlar için bir depo tuttunuz yiyeceğinizi, paranızı ve kıymetli zıynet eşyanızı oraya sakladınız. 2 tehlike var: Savaş durumunda gıda sıkıntısı yaşanırken mutlaka birileri gıdanızın kokusunu alacak ve sizi bir şekilde yağmalayacak. 2. tehlike de şu sizi yavaşlatacak. Allah korusun yaşadığınız bölge yoğun düşman saldırısı altında diyelim. Herkes kaçarken siz malınızın derdine düşecek kaçamayacaksınız. Ya da her şeyi bırakıp kaçacaksınız. Sonrasında düşman askeri bölgeye geldiğinde sizin gıda deponuz ve varsa maddi birikiminiz size kalacak mı sanıyorsunuz?

Bu tarz hazırlıklar yapanlar yok mu? Var tabii ki. Mesela dünyanın birçok ülkesinde çok zengin iş adamlarının, girişimcilerin bazılarının bu tarz önlemleri var. Evlerinde, ofislerinde ya da ulaşabilecekleri noktalarda sığınakları olan iş adamları var. Hatta multimilyonerlerin mega yatlarının bazıları sığınak özelliklerine sahip:) Ama onları acil durumlarda o noktalara ulaştırabilecek bir ulaşım ağları da var mesela sizden farklı olarak. Uçak, helikopter, özel araçlar... O sığınakların ve ailelerinin güvenliğini sağlayacak güvenlik ve sağlık ekipleri de var mesela.

En önemlisi bunların hepsini finanse edebilecek, ve acil durumlarda ekibinin sadakatle onlara çalışmasını sağlayacak maddi güçleri de var.

Ya da devletlerin bu tarz acil durumlar için her sene güncelledikleri önemli insanlar listeleri ve tahliye sığınak planları var. Atıyorum ciddi bir felaket durumunda devletlerin "acil kurtarılacaklar" listeleri var ve direkt ordu eliyle bu adamları adreslerinden alıp sığınağa götürmek gibi planlar var. Mesela önemli bilim adamları, teknoloji üreticisi girişimciler, önemli devlet görevlileri için seviye seviye kurtarma planları yapılıyor. Bu senaryolar güncelleniyor.

Yani çok zengin ya da çok önemli bilimsel çalışmalar yapan önemli biri değilseniz, sıradan bir vatandaş olarak bunlarla uğraşmanın çok da bir manası yok. Ha acil durumlar için kenara biraz altın, nakit para atmak, nolur nolmaz diye konserve stoklamak sizin bileceğiniz iş.

ama bence harcayacağınız zamana ve masrafa yazık.

genelde insanlar alisveris bagimliliklarinin uzantisi olarak boyle seylere giriyorlar. terapi.

bir miktar nakdi döviz olarak evde güvenli bi kasada vs de tut.
cephanelik topla vs demeyeceğim ama bireysel silahlanma da evine yağmacı girdiğinde kendini korumak için başvurabileceğin bir diğer yol.
ev kendininse güneş/rüzgar vs gibi yollardan enerji elde etmenin yoluna bak.

kinetik enerjiyi elektriğe dönüştüren aletler var onlardan edin.
(benim deprem çantamda bir fener var mesela dinamolu ve usb çıkışı var mekanizmayı çevirdikçe en azından telefonumu şarj edebiliyorum)

daha profesyonel enerji çözümleri de var onlara da şuradan ulaşabilirsin
ecoflow.com.tr

bir de benim aklımda olan şey büyük bir depremde yolların çoğu patates olacağı için güvenli yerlere ulaşabilmek adına (tabi hayatta kalırsak) kross bir motosiklet.

otomobil ve arazi araçları en ufak bi engelde yolda kalır ama kross motoru dağa taşa vurabilirsin.

bu işin sonu yok, bütçene imkanına göre sky is the limit.

Zombi uzaylı vs değil de bir süredir amatör telsizcik lisansı fikri kafamda dolanıyor.

Deprem, sel, tsunami gibi sebeplerle iletişim alt yapımız zorlamaya çok müsait.

anadolu yakasındaysanız adatepe petmosfer'i tavsiye ederim.
sokak kedisi olduğu için daha makul ücretler istiyor veterinerler genelde.
bir de belli olmaz, kırık değildir çatlaktır veya patisine bir şey batmış bile olabilir.
bir göstermek lazım.

Anadolu yakasindanysa maltepe bld. veteriner işleri var. Oraya götürün. Ücretsiz bakarlar. Ama bir veteriner kadar iyi olmaz tabi. Veterinerler de sokak hayvanları söz konusu olunca cüzi bir ücret alıyorlar genelde.

kırık olmayabilir

Veterine götürün, önce gözle inceler.

1. Çatlak veya kırık yoksa belki ücret bile almayabilir, veya "muayene ücreti" alır.

2. Çatlak veya kırıktan şüphelenirse "röntgen" çeker ve ûcretini alır.

Ameliyat gerekiyor, ameliyatın niteliğine göre ücret çıkar, belli olmaz.

1 ve 2 nolu ücretler genelde Veterinerler Odası tarafından yayınlanan fiyatlardır. Internetten bakın, 2022 yılı için.

Eğer veteriner isterse, sokak hayvanı için indirim yapar. Ama her veteriner yapmaz açıkçası. Önceden sormanızda yarar var.

her topallayan kedide kırık olmayabilir. incinmiş veya birşey de batmış olabilir. bunlar için bir vet baksın. piyasa fiyatlarını tam bilmiyorum ancak hayvansever bir vet ise sokak hayvanı olduğu için sadece röntgen parası alır. o da 100 tl civarıdır. kırık varsa kırığın durumuna göre fiyatlar değişir, ancak bu durumda üsküdar belediyesinin minik dostlar kliniğini tavsiye ederim.

anadolu yakasindaysaniz minik dostlarda muayene ettirebilirsiniz bedavaya. ikametgahiniz yoksa bana yazin, ben yardimci olurum muayene konusunda.

Avr yakasındayim. Anadolu yakasina gotursem zaten benzin masrafi vet ucreti kadar olur.
Bugun goremedim kediyi sokakta.

satın alırken new york'a özel bir vergi çıkacak. siz de amerika apple sitesinden sepete ekleyip alıyormuş gibi son aşamaya kadar gelirseniz toplam ödenecek tutarı görürsünüz. 30-40 dolar bir şey çıkabilir.

599 + ny state taxi. Amerikada tax free diye bir sey yok

599dolar + %8,875 eyalet vergisi
toplam 652,16 dolar ödeyecek.
tax free newyorkta yok.
ama eğer biraz güneye delaware eyaletine inerse orada vergi oranı sıfır.

atmazdim. akpli biriyle atmaktan hicbir farki yok. turkiye'de herkes bolum bolum bolunmus. karsit goruslu arkadaslarin, akrabalarinin sana bakisi degisebilir.

Story atarim en fazla. Kalıcı post atmam. ama atsam da sorun olmsz cevremin cogunlugu benle ayni goruste.

Atarım, sosyal medyada akrabalarımdan olan çomarları dahi temizledim.

omar souleyman'la fotografim var 2015'ten. ama zaten son yillarda yilda bir post anca atiyorum, su an atmazdim. story akar. ama sen mesela 10 gunde bir post atan biriysen at bence cok da siritmaz

Atmam, ne gerek var.

ben atmam, zaten öyle bir fotograf cekilmem. hesabimda kendi fotograflarim da yok ki zaten, hobimle ilgili fotograflar paylasiyorum.

post değil ama story atarım.

sadece siyasetin içinde olan değil, genel olarak da "ünlüyle fotoğraf çektirme" meselesini oldum olası anlayamamışımdır.
ancak çocuksan falan olabilir.
dolayısıyla öyle bir fotoğrafım olmaz.

bırakın fotoğrafı, sevdiğim birini görsem en fazla göz göze geldiğimde ya da yanından geçiyorsam selam veririm, imza günü falan olmadıkça gidip konuşmam bile.

Paylaşacaksam story olarak atarım.

ne atacam o benle fotoğrafını atsın. ha çekilmem de zaten.

eğer çok sevdiğim bir ünlüyse post atarım.
orta derecede sevdiğim bir ünlüyse storyde bırakırım ki,post atacağım insanı çok sevmem lazım.

atmam zira kendimi paylasmiyorum.

atarım tabii ki. atmayacaksam herkes görmeyecekse neden çekindim. :)))

bu arada hem post atarım hem storyden paylaşırım. hem facebook hem instagram hem twitter'dan paylaşırım. :D

Oda tutup silme hayatta kalırsınız, sosyal hayatınız sıfıra yakınsar, dışarıda yemek yiyemezsiniz. 1 senedir her ay bir kaç hafta rotterdam'da kalıyorum, bu parayla imkanı yok.

2013 de hersey cok cok daha ucuzken, 1 odali yurda 500 euro veriyordum, ayda 600 euro harcamam oluyordu, ki su an hollanda fiyatlar o doneme gore karsilastirilamaz, bence zor belki yari zamanli is yaparsaniz olabilir ama bolumun yogunluguna da dikkat etmek lazim, agir bolumde iki is bir arada zor

bolume baslamadan departman ile iletisime gecin, 1200 euro bana yetmez, ben part time universitede calismak istiyorum diyin, pozisyonlar oluyor, prof yaninda ya da kutuphanede gibi, o zaman hem agir iste calismamis hem de gecinmis olursunuz

Eğer part time da bir iş bulursanız kendinize yetecek kadar bir gelir sağlayabilirsiniz. Üniversite'de iş bulmak mümkünse hele tadından yenmez. 1200 euro fena bir para değil, yurtta falan kalacaksanız gayet yeter. Ama biraz dişinizi sıkmanız gerekir.

son derece iyi bence. master ogrencisinin disarida yemek yemesi falan bu tip entitlement nereden geliyor hic anlamam.

daha ne olacak. elinden geleni yap bursu alabilmek icin. yetmezse bile universitede rahat is bulunur her turlu, kutuphanedir, labdir, sinav gozetmenligidir falan.

aslında gideceğiniz yerlere bağlı. Eğer turistik yerlere gidecekseniz metro+tramvay ile tüm turistik yerlere ulaşım sağlayabilirsiniz ancak ulaşım hızlı olsun, prime saatlerde kullanmam (07-10, 16-20) diyorsanız araçla daha konforlu gezersiniz.

İstanbul'da gezilebilecek turistik yerler otopark ve trafik açısından çile, toplu ulaşım açısından ise çok uygun bir ağ içindeler.

İstanbul'a kadar araba ile gelip gelmemenize bişey diyemem, ama gezmek için arabasızlık büyük lüks bilginiz olsun.

Ortaköy, beşiktaş, taksim, karaköy buraların hepsinde inanılmaz bir trafik ve otopark problemi var. Eğer hafta içi gezecekseniz daha şanslısınız ama hafta sonu gezecekseniz bence kesinlikle araba almayın.

bakırköy wow otel başlı başına saçma sapan bir yerde e5 ten içeri doğru giriliyor ama oralar çok tenha yürünmez bile, google street viewda bile çıkmıyor. hafta içi araba ile turistik yerler gezilebilir bence hafta sonu kadar kötü olmuyor, arabaya alışan biri iseniz bence metrobüs metro yorucu gelebilir.
atıyorum sultanahmete gitmek istiyorsun bakırköyden sahil yolundan cankurtarandan içeri girip rahat gidersin ama bunu toplu taşımada en az 2 araç değiştirerek(tahminen sizin otelden) yapmak lazım.

Bakırköy Wow aslında eski havalimanı kullanılırken iyiydi. Şimdi yakındaki fuar alanı harici bir numarası yok, muhtemelen konaklamanın orada olma sebebi de orada fuar olması. Yakında metro istasyonu var, DTM (Dünya Ticaret Merkezi) istasyonu. Bağcılar-Yenikapı hattı. Oradan diğer metro-tramvay hatlarına, Marmaray'a, metrobüse bağlantı var. Toplu taşıma açısından problem olmaz. İstanbul trafiğinde araba kullanmak tavsiye edebileceğim bir şey değil. Beni yolcuyken hafakanlar basıyor otobüste-minibüste falan, bırak kullanmayı.

Raylı sistemden şaşmayın, otele yakın metro istasyonu da varmış. Metro, tramvay ve marmaray üçlüsüyle rahat edersiniz, iş gidiş dönüş saatleri dışında tıklım tıklım da olmaz.

aldatılan insanın aldatıldığını bilmeye hakkı var.

ufo - space child

nikah elbiseleri var desek...


süreç içindeki genel masraflar
beyaz eşyalar arçelik
mobilyalar ikea
perdeler, mahalle perdecisi
mutfak takımları trendyol

...

100'u rahat bulur.

iki taraftan birinin beyaz eşyası, mobilyası varsa düşer bu rakam.

en az 200

Nikah elbisesi kimin var mesela gelinlik?

Evin yoksa kiralar uçmuş durumda, depozito, emlakçı komisyonu ve taşınma masrafları 20 tutar en az.

@gabe

Evlenme falan yok hocam ortada merak edip sordum :D

Ben 150 civarı hesapladım her şeyi.

Tahminim 130 binleri geçer totalde.
Atladıklarını sayayım;
Alyans/nişan/nikah kıyafetleri - organizasyon masrafları
Ev satın alma/kiralama
Özellikle ufak tefek göze batmayan şeyler birleşip dağ oluyor.

Yakın zamanda (mayıs 2022) ablamı evlendirdik. Kendisi pazarlık yapmayı bilmediği için her işe ben de gittim. Konum İzmir.

Beyaz Eşyalar: Hepsi Siemens, çamaşır,kurutma,buzdolabı,bulaşık makineleri. Totali yaklaşık 50k.

Mobilyalar: Bu inanılmaz geniş bir küme. Onlar 3+1 dizdi. Ortalama 2+1 için eşyaları da ikea'dan alırsan oda başı 30k küçük odalar için 20k alabilirsin. Perde dahil.

Perde: İkeadan yaklaşık 5k ya tamamlandı.
Mutfak: Yemek takımı+çatal bıçak+kahvaltı+tencere (12 kişilik) totalde 20k (jumbo, paşabahçe)
Ev içi dolaplar, ıvır zıvır 10k

Hocam güncel bilgileri veriyorum. Bu söylediklerimin hepsini geçen ay aldım.


Beyaz Eşya: 40 Bin
Mobilya: 90 Bin
Mutfak Eşyaları: 15 Bin
Perdeler: 12 Bin
Halılar: 8 Bin
tektaş, alyanslar, elbiseler, Gelinlik- Damatlık ıvır zıvır: 20 Bin

Beyaz eşyayı en ucuzundan seçtin diyelim altus, regal falan.
Onlar bile 20-25 tutacaktır en az. Bizim burada spotçu bile full beyaz eşya paketi yazmış 16bin.

Mobilyalar sadece temel ihtiyaçlar özelinde 30-40 civarı tutar.

Perde ve türevi nevresim falan ıncık cıncık eşyalar tahminen 10-15 civarına gelir.

TV ve küçük ev aletleri 10-15...

Ev eşyaları, tabak çanak 10-20...

Tüm bunların yanında bir sürü masraf da çıkıyor, evin elektrik tesisatı, suyu osu busu bir şeylerin değişmesi gerekiyor ya da ufak tadilat işleri çıkıyor mutlaka. Ya da bir şeylerin nakliyesi, kurulması, kurdurulması... Onlar da 5-10 tutar.

Bu kısım ev eşyası kısmı 80-100 civarında.

Diğer kısımlara geçelim.
En sade nikah bile, 20-30'a malolacaktır.
Gelinlik damatlık 20-25 (gelinliğin kirası bile 8-10 civarı)
O gün gereken hazırlıklar saç, makyaj, gelin arabası süslemesi vb ıvır zıvırlar 5-10
Nikah salonu 2 bin falan istiyor yine.
Fotoğraflar vs yine bir o kadar tutuyor. En düz haliyle tabii bu.

Bir de emlak maliyeti var ki o apayrı bir konu.

Özetle 150 minimum. O da en temel olsun diye yapıldığı halilyle.

her şey çok pahalı, düğün de olsun derseniz 300-400.

bi bulaşık makinesi 10 bin olmuş 100 diyenler neyi fiyatlamış acaba :)

beyaz eşya pahalısına gitmezseniz 50 falan tutar. kurutma da alınsın tabii...

mobilyalar 60 70 tutar.

perde toplamda maliyet bile değil.

gidiyor yani.

Min 200.

eksisozluk.com

Bugün evlenmeye karar versem sadece nikah ve sağlık raporu masrafı olur. Ağaç kovuğundan çıkmış gibi eşyasız mı yaşıyorsunuz yav?

Evlenme masrafı denilen şeyin maliyeti sonsuzluğa kadar uzanır. Her gün internette saçma sapan bir sürü şey görüyoruz. Bunun bir sınırı yok.

normalde 2 taraf da aileleriyle mi yaşıyor yoksa en az birinizin kendi evi var mı?
eğer varsa zaten diğeri onun evine taşınır böylece evlenme masrafı diye bir şey olmaz.
nikahta da beyaz bir elbise giyersiniz, evlenmeye başvurmak da ücretsizdi sanırım.
yani iş sadece bir imza atmaya bakıyor.

sözlükte biri hesaplamış standart türk düğünü tüm gelenekler içinde 350k

Eşimin çoraplarınin çoğu ben tanidigimdan beri böyledir. Takım elbise altına rengarenk gezegenli corabiyla fuara gitmisligi çoktur ki kendisi 40 yaşında.


Genelde internetten alıyor,karga'ninkiler fena değil. Ben geçen sene h&m'de de denk gelip almıştım.

Asla.

Hayır.

Çok giyerim.
En son nata socks isimli satıcıdan aldıklarımdan iyi çıktı
www.amazon.com.tr

giymiyorum fakat piyasada satılan o tarz çorapların çoğunun iplik kalitesi kötü, akrilik polyester naylon yoğunluklu ipten üretiliyor, ayağını ısıtmaz koku yapar vs

Basket oynarken giyiyorum.

Arada giyerim, eglenceli buluyorum.
Yurtdışında koca koca yöneticilerin giydigini gordum. Moda bir olay.

Kaliteli alıyorum tabi, ucuz ürünlerden değil.

Disi kisiyim. Resmi kiyafetin icine giyeni seksi buluyorum.

erkek kişiyim evet, bundan 7-8 sene önceye kadar tek markanın tek model siyahını alırdım. birgün eşimle pentide bu tür erkek çorapları aldım. 10 tane kadar. o zamandan beri giyiniyorum. çok memnunum

Şu an ayağımda bir tanesi var ve neden ayağımda olduğuna dair fikrim yok

Giyiyorum. Devir erkeklerin kadin, kadinlarin erkek gibi giyindigi bir devir.

Benim akıllı telefon ekranı gibi görünen bir çorabım var. Firmanın isminin yazılı olduğu ve uygulama ikonlarına benzetilmiş kareler falan var. Hediye gelmişti, telefonuma çok bakıyorum diye espri olarak doğum günümde verdiler. En çok çorabı bana alanın eve giderken giyerim :)

at olmaz hocam, In the North olur.

İlk In aklıma gelmişti aslında. İkisinin arasındaki farktan emin olamadım.

Markete gidip durumu anlatın, o saatteki fişlerine bakarlar. Onlar yönlendirir sizi. Epey fazla çekmişler çünkü.

Markete gidip yöneticiyi bulun. Tarih ve saat vererek durumu anlatın. Sistemlerinden ve kameralardan kontrol ederek, durumu düzeltirler.


.

fişi attığınız kötü olmuş. benzer bir durum setcardda başıma geldi (qr ile ödeme yaptım, pos iki kere hata verdi, üçüncüde onay verdi, karttan 3 kere çekildi) setcard müşteri hizmetlerini aradım. marketten dilekçe almaları gerekiyormuş. uzun sürdü ama iade oldu en sonunda.

hayır, ama inançlı işlemle olur.
eğer anlaşmazlık çıkarsa ikiniz için de kötü olur

böyle yapan çok kişi var, iyi yönetirsen sorun olmaz.

Hukuki bir işte marka yüzü vs olmaz. Bileceğiniz gibi avukatlara yönelik geniş bir reklam yasağı vardır. alacağınız avukat mesleğinin kurallarını biliyorsa zaten bu işe girmez. sonunda ruhsatını kaybetmeye kadar gidebilir.

Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliğine göre avukatların, "iş elde etmek için reklam sayılabilecek her türlü girişim ve eylemde bulunmalarının önlenmesini, avukatların mesleklerini özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmelerini, avukatlık sıfatının gerektirdiği saygı ve güvene yakışır şekilde hareket etmelerini, yargılama faaliyetindeki yerlerini ve işlevlerini olumsuzlaştıracak ve yargının görünümünü bozacak davranışlardan kaçınılmasını sağlamak" amacını taşımaktadır.

yönetmeliğin 8. maddesi, "Avukat unvanı kullanarak yazılı, işitsel, görsel iletişim araçlarında ve internet'te yönetmen, düzenleyici, danışman ve sair sıfatlar ile dizi, sürekli yayın, süreli ya da süresiz programlar hazırlayamaz, sunamaz, yönetemez, hazırlanmasına, sunulmasına ve yönetilmesine katılamazlar, ve "Gerek mahkemede temsil görevini yerine getirirken, gerek yazılı, işitsel ve görsel iletişim araçları ve internet ile ilişkisinde kendisini veya üzerinde çalışmakta olduğu hukuki işi reklam olabilecek nitelikte ön plana çıkaramazlar."

Ayrıca esası sizin doğrudan veya dolaylı olarak avukatın ruhsatını kullanacağınız veya aracılık yapacağınız gibi bir durum ortaya çıkarsa daha ciddi sonuçları olabilir.

Belki ufak tefek işlerde belki sorun çıkmaz ama isminiz duyulmaya başlayınca başınız çok ağrır.

Kanunen yasak ve cezası var

icindeki pim egilmis olabilir.

iki tarafta ses çıkarıyor pim eğik değil boşluk var gibi saatin kendi ve ilk boğum arasında. diğer boğumlar arasında o kadar boşluk yok. çıkarıp taktım şimdi o pimleri eğik değiller. ve sıkıştırılabilecek bir yer görmedim ama o ses yoktu. olsa daha önce rahatsız olurdum.

3 tane Edifice saatim var hepsinde benzer durum var hocam zamanla deforme olduğu için oluyor sanırım. Eğer bahsettiğin ses saati salladığına gelen şıkır şıkır ses ise tabi. Ses rahatsız etmiyorsa dursun boşver derim.