[]

Bugünkü maç icin Kadikoy'de mekan tavsiyesi

tıkış tıkış olmayan güzel bir mekan. Içki kullanmadigim için içkisiz bi yer olursa güzel olur. Bir de iskeleye yakın. Teşekkürler




 
mekanların çok tıkış tıkış olacağını sanmıyorum, maçı star tv veriyor


  • ne istedigini bilmeden aglayan cocuk  (17.09.13 19:00:12) 
lan kamil ayarlayamadin mi hala bi yer.ucak indi yoldayim 15 dk sonra kadikoy iskeledeyim.ickil bi yer de olur ben icerim :)
boganin orda dev ekranli bi yer vardi oraya bi bak

  • arafa  (17.09.13 21:28:20) 
[]

Romatoid artrit, diz protezi, hileli mr sonucu vs.

İyi günler.

Annemde uzun zamandır romatoid artrit teşhisine bağlı ağrılar bulunmakta. Gitmediğiniz doktor, başvurmadığımız yol kalmadı desek yeridir.

Son olarak ortopedi hastanesine gitmişler. Orada çektirdikleri mr sonucu doktor diz bölgesinde sıvının tükendiğini, kıkırdak dokunun tahrip olduğunu ve kemiklerin birbirine sürtünmesine bağlı çürüme başladığını söylemiş. Bunun sonucunda da o bölgeye diz protezi takılmasını gerektiğini belirtmiş.

Doğal olarak eşe, dosta burada ameliyat olan birileri var mı diye sorduk soruşturduk. Bu hastaneye giden birinin yaşadığı bir olay kafamızı karıştırdı. Olay özetle şu; bu hastane, hastalardan para koparmak için mr sonuçlarına müdahale edip insanları ameliyata zorlayarak haksız kazanç elde etmesi vs.

Ben de olayın doğruluğunu teyit etmek için babama başka bir yerde, özel olarak ilgili bölge için mr çektirmelerini ve iki sonucun tutarlı olup olmadığını tespit edip, ona göre harekete geçmelerini söyledim.

Merak ettiğim konu,
mr sonucu üzerine böyle bir oynama yapılabilmesi mümkün mü?
Bu rahatsızlık üzerine tavsiye edeceğiniz hastane veya doktor var mı?

Teşekkürler.

 
romatoid artrit hastasıyım ve diz protezlerim var.
mr'da oynama yapılabilir mi bilmiyorum ama protez için basit bir röntgen genelde yeterli oluyor. nereden biliyorsun dersen, romatoloji doktoru ameliyattan önce mr istedi. çektirdim ama ortopedi doktorlarının hiçbiri mr'a bakmadı. mr var dediğimizde de gerek yok dediler. doktor olmayan biri dahi dikkatlice bakınca normal diz ile romatoid artrit nedeniyle kaybolan eklemler arasındaki açıklığın yok olduğunu görebilir zaten. ikinci bir mr yerine röntgen daha iyi olur zannediyorum.

istanbuldaysanız cerrahpaşayı önerebilirim. eğer ameliyat şartsa ve olursa fizik tedavi ve rehabilitasyonu hiç aksatmayın. ben aksattığım için dizlerim açılamıyor ve ayakta duramadığımdan yürüyemiyorum. tekrar rehabilitasyon görüyorum.

bir de 1-2 ay kadar evvel protez ihalelerinin yapılamadığı ve hastaların mağdur olduğu haberi vardı. onu da aklınızda bulundurun.

çok çok geçmiş olsun.
  • sutlu nescafe  (15.09.13 18:15:21) 
[]

Hell On Wheels dizisi giriş müziği tadında

www.youtube.com

Dinlediğim zaman iş yaptıracak, motive edecek, keyiflendirecek, canlı kanlı müzik tavsiyesi bekliyorum.

Teşekkürler.

 
madem dizi introsundan gidiyoruz bu da nacizane benden olsun: www.youtube.com


  • maxioteque  (09.09.13 12:00:39) 
madem dizi introsundan gidiyoruz bu da nacizane benden olsun:www.youtube.com


  • dokunmakalbime  (09.09.13 13:57:00) 
[]

Portland, Oregon

Günaydın.

Burası hakkında okuduğum her bilgiden sonra iç sesim hep aynı tepkiyi veriyor. "-Evet evet tam da benim hayal ettiğim gibi bir yer."

Bisiklet kullanımı, iklimi, milli parkları, doğa sporları için geniş bir seçeneğin olması, vergi durumu, toplu taşıma, kültürel aktiviteler vs. vs.

Asker dönüşü ne yapıp edip ingilizce seviyemi ilerletmek istiyorum. Bunun için de başlangıç olarak 1-2 senelik bir plan yapıp, orada hiç çalışmadan (en kötü senaryo) geçinebilecek şekilde bütçemi ayarlama niyetindeyim (web programalama üzerine freelance çalışabilir. iş konusunu şimdilik düşünmeyin).

Ne dersiniz? Uzaktan bakıldığı gibi bir yer mi? Yoksa otur oturduğun yerde mi dersiniz?

 
havasi cok kotu. 10-11 ay karanlik ve basik. depresyon'dan intihar oranlari (sayi dusuk ama nufusa orani cok) seattle'la birlikte ust siralarda. onun disinda oregon cennet, portland'da utopya. portlandia'daki hemen her seyi bizzat yasadim. fakiri zengini insanlari cok iyi, sinirlenmek nedir bilmiyorsun. herkes dost canlisi. sehrin south east (se) tarafi gencler icin daha uygun. ama havasi cok kotu. soguk degil ama hep yagmur yagiyor ve karanlik.

doga sporlari demissin, misal. outdoor magazalarina bir gitsen agzin acik kalir. belki en buyukleri degil ama kendine has kulturleri var.

toplu tasima her yere gidiyor. onda sorun yok ama yine de outdoor icin station wagon bi subaru sart.

ne demistik? sehrin her seyi utopik ama havasi cok karanlik.
  • tomcat  (02.09.13 14:28:22 ~ 14:29:58) 
[]

Yalova, Kocaeli, Bursa aralığında bisiklet turu için öneriler

Merhaba.

Yaklaşık 2 ay önce @mahsus mahal'ın da yönlendirmesiyle bisiklet tutkusuna kendimizi kaptırdık. Öncelikle sorularıma özelden sabırla cevap verdiği için buradan da kendisine teşekkür ediyorum.


Bisiklet ile ilgili kondisyon, ekipman gibi problemleri aştım. O yüzden bunlara takılmadan sizlerden yönlendirici tavsiyeler beklemekteyim. Konumuza geçecek olursak.

Yaklaşık 1 haftalık bisiklet turu için Yalova'ya feribot ile ulaşıp, tura başlamak istiyoruz. Bölge olarak Yalova, Bursa'nın kuzeyi ve Kocaeli ilinin güney kısımlarında bulunan alan içinde gezmek ve kamp yapmak istiyoruz.(Ekte daha net görebilirsiniz) Amacımız doğa içinde kafa dinlemek, huzur bulmak.

Kendimce başlangıç olarak şöyle bir harita oluşturdum. goo.gl

Bu bölge içinde sizlerin mutlaka gitmelisin, görmelisin, yemelisin dediğiniz tüm önerilerinizi beklemekteyim. Tavsiyeleriniz ile şu an ki haritayı da güncelleyip, herkesin faydalanması için açık tutacağım.

Teşekkürler.

 
yalova termali gezmediysen gezmelisin,ama güzel gezmelisin, yanlardaki çınarların çadır yaptığı yollardan geçmelisin.. yalova sahilinde yürümelisin, sahilde tadım balım'da dondurma yemelisin ki orda olduğunu anlayasın :) ayrıca yalovanın patates ekmeği de bir başka oluyor niye bilmem, öneririm.. iznik gölü vs. zaten gidersin, bu arada yalova tigem'de kamp yapılabiliyor/küçük prefabrik-bungalow tarzı bir şeyler görmüştüm son gittiğimde


  • fallopian  (20.08.13 19:01:20) 
[]

orjinal veya orjinale yakın, abercrombie kargo şort nerede bulabilirim?

abercrombie'nin kargo şortlarından arıyorum. (istanbul)

örnek : www.abercrombie.com

orjinal olur. orjinale çok yakın olur. benzer başka marka olur. ama daracık zara şortları değil, bol yandan cepli vs.

eski aramalardan çıkan sonuçlar:
- zeytinburnu sahilde outlet mağazası varmış..
- yurtdışı sitesinden alınca türkiye'ye yolluyormış..
- paladium, boyner?
- mecidiyeköy profilo (hayal meyal aşağı katta bir yer hatırlıyor gibiyim)
- merter'de bir anayol var o yol keresteciler caddesine çıkıyor..tam kerestecilere çıkmadan yolun sonunda veysel karanı camii var, caminin karşısı bınaların üst kat vitrinlerinde görebilirsin..beyoğlu işmerkezi ne falan burdan gidiyor.
bide aynalı çarşı keresteciler caddesinde onuda kime sorsan gösterir.
- Bakırköy Capacity B612

2013 için güncel bilgileri paylaşırsanız sevinirim.

REM-Sweetness Follows
www.youtube.com

 
  • neosphere  (08.08.13 01:02:20) 
[]

750 tl bütçe, analog fotoğraf makinesi, siz olsanız ne alırsınız?

merhaba.

nikon d90 ını kullanmışlığım var. ama nedense çok fazla manuel çekim yapıp kendimi eğitemedim. bir de çok büyük olunca taşıması etmesi bir sürü sıkıntı geldi. sonra da sattım vs.

şimdi ise analog makine alasım var. 750 tl bütçe dedim ama daha az olursa daha güzel olur. ama üstüne olan teklifleri de dinlemek isterim.

flickr da, orada, burada dolaştığım zamanlar "canon ae-1 program" çokça karşıma çıkıyor. teklifleriniz arasına bunun ile ilgili yorumunuz da olursa süper olur.

gövdedir, lenstir, alınacak yer tavsiyesidir hepsine açığım.

bayramınızı da tebrik eder; huzurlu, sağlıklı, sevdiklerinizle birlikte olmanızı dilerim.

bu da benim bayram hediyem olsun.
emin igüs - bu dünya bir pencere
www.youtube.com

 
araştırdığım zamanlarda karşıma hep çıkan; urun.gittigidiyor.com

ilginçtir ki sorduğum kişiler ya zenit 212 al diyordu ya da canon ae-1 al diyordu. :)

sizinki de huzurlu ve sağlıklı olsun.

benim hediyem ise;
grup vitamin - elalarını
www.youtube.com
  • papillon7  (07.08.13 17:55:49) 
abi güzel bir 50mm f1.4 lens + canon ae-1 al.
genelde 50mm f1.8 lens bol bol bulunur ama sen f1.4 al bütçen müsaitse.

  • chavezding  (07.08.13 17:57:02) 
bütçe baya güzelmiş. sen canon ae1 le başla zenit hiç çekmeyi bilmeyenler içindir. ona bir iki tane de lens daya döşe rahat edersin facebookta bit pazarı grubu var orada bulursun


  • kablelvuku  (07.08.13 18:02:09) 
[]

Üst kısmı istenilirse saydam olan veya pencereli çadır var mıdır?

Kamp işinde acemi birisiyim. Merak ettiğim bir konu var. Yardımcı olursanız sevinirim.

İnternette ve dükkanlarda gördüğüm çadırlar görünüm olarak birbirinin benzeri. Ancak işlevsellik olarak ne sunuyor ilk planda anlamak mümkün değil. Mesela gecenin bir vakti çadırın üst kısmını, yahut tamamını saydam yapma veya yine üst kısmı pencereli çadırlar var mıdır?

Teşekkürler.

 
tam anlamiyla saydam olan degil ama en uzerinden bir kismi acilan cadirlar var, hatta cogu oyle, bir ag kaliyor.


  • co2s2  (02.07.13 17:22:55) 
açıkçası bu fikrimin nedeni şuydu; kamp sırasında gece uykuya dalmadan önce insan gökyüzünü izlemek ister diye düşündüm. ama sabah güneşi konusununda hem fikiriz. bence böyle bir endüstri tasarımına ihtiyaç var :)


  • raif_efendi  (02.07.13 17:52:40) 
bunca yıl en az 50 çeşit çadıra girip çıkmış yarısında gecelemiş, bir çok defa da çadır tamirinde bulunmuşumdur.

böyle bir şeye rastlamadım.

gerekli gösterilen nedenlerden ilki sabah güneşi değil bence. işin materyal açısı var. şimdi kumaşlar tamam nem alabilir ancak çabuk kurur. dikişleri de ona göre yapılır. saydam olsun dediğiniz şeyi neyle yapacaksınız? plastik ise kalın olmalı ancak esneyip büküldükçe iz bırakmamalı. nasıl kulaklıkların yanından çıkan plastiği katlarsanız iz yapar beyaz bir geçmez de o. katlanamaz çadırınız olur tepesi saydamsa.)
ikincisi diyelim bu saydam plastik malzeme olmasına rağmen nemi aktardım havalandırdım. bu dikişleri nasıl yapacaksınız? çadır kumaşı esnek ancak bu plastik materyal esnek değil. çadırı germeye kalktığınızda toplarken her defasında dikişleri esneteceksiniz. çadırınızın 500 liraya mal olmuş su geçirmezliği yalan oldu iyi mi?
hadi diyelim hepsi tamam. su geçirmez esnek dayanıklı bir materyal bulduk. yapıştırmadan, dikmenin yolunu bulduk. bu dikilen parçanın ömrü ne olacak? güneş altında antalyada çadırın içi 50 dereceyi buluyor. eriyip yapış yapış olmasın mesela? eriyip saydamlığından kaybetmesin biraz da olsa. Gece yarısı siz uyurken çadırın dibine gelip tepeden bakılması gibi güvenlik kısımlarını saymıyorum zaten, önemli değil de yukardaki üretim ve çadır kalitesini bozan nedenlerden dolayı aklıma yatmıyor.

illa isterseniz zemini ve çatısı olmayan çadırlar var. kızılderili çadırları var, türkmenlerde benzer çadırlar var. almanların kohte dediği çadırlar var. çoğunun tepesi ve tabanı açıktır. sinekliği falan yoktur tabi ama içerde ateş yakılsa dahi sorun yaratmaz.öyle bir çözüm arayabilirsiniz ama rahat değiller, temin edebilirim.
  • wiillii  (02.07.13 18:34:31) 
@wiillii
tamam kızma ya hu! acemi olduğumu belirttim. sadece bir hayalden bahsettim. hepsi bu. belki sorudaki saydamlık kelimesi hatalı olabilir. kabul. ancak az önce dolaştığım sitelerde benim düşündüğümün benzerini adamlar ürün özellikleri kısmında belirtmiş.

örnek : www.everestoutdoors.com
ilgili sayfadaki metinden bir kısım : . Çadırın arzu ettiğinizde tentesiz de kurulabilmesi kuru havalarda yıldızları seyretmenizi kolaylaştırır
  • raif_efendi  (02.07.13 18:51:34) 
yok yazım agresif durmuş da niyetim öyle değildi. marmot'un çadırları iyidir güzeldir ama tentesiz kurulabilmeden kastı şunu anlatmaktadır:

dış çadır ıslakken veya çok sıcak havalarda veya çok nemli alanlarda insanlar yazlık çadırlara ihtiyaç duyarlar. ancak çoğu çadırın dış tentesindedir bambuların geçirildiği oluklar. hal böyle olunca önce dış çadır kurulur, sonra içine girilip iç çadırın üstündeki klipsler dış çadıra kurulur. çok gergin kurmak sıkıntı olabilmektedir.

kimisinde ise bambu iç katmandadır. önce içini kurarsınız. iç kısımda genelde cibinlikten fazla bir şey bulunmaz. (saydam değildir ama tül var gibi düşünebiliriz.) iç çadırı kurar sonra dışına asıl su geçirmezliği sağlayan 2. katman takılır. daha gergin kurmak kolay olur bu tipde. ama kurulum süresi azıcık daha uzundur bana göre.

sadece iç çadırı kurarsanız içerden görme şansınız olur ama soruda bahsettiğiniz gibi saydam kısım gibi duru bir görüntü sağlamaz. iç kısım daha hassastır bu arada.

benim dediğim kısımlar saydam kısımla alakalı. ama sizin dediğiniz linkteki de şöyle bir şey:

www.campsaver.com

www.google.com.tr

ama iç astar bu haliyle ne kamufle ettiği, ne su geçirmediği gibi nedenlerden dolayı sineklikten ibarettir bu haliyle. ama sizin tercihiniz bu olabilir.

son olarak, agresif algılanmasın, benim dediğim kısım saydam bir tabaka konamaması ile ilgili. isterseniz ama çok büyük çadırların tavanında baca çıkışı amaçlı pencere bölmeleri olabiliyor. kızılayın akutun deprem çadırları gibi mesela.

dipnotun dipnotu: bambuda çapraz bağlar var, çok da dayanıklı gözükmedi haberiniz olsun. mümkünse bambuları/çıtaları düz devam etsin, birleşip ayrılan kızımları varsa dayanıklılığı da yeni başlayanlar için ömrü de düşer. ama cibinlikten seyretsem de olur derseniz bolca model bulabilirsiniz.
  • wiillii  (02.07.13 19:06:29 ~ 19:08:20) 
[]

Ayakkabı vurması, uzun süreli erteleme ve teşhis hakkında tahmin

Günaydın duyuru'nun güzel insanları.

Yaklaşık bir sene önce aldığım ayakkabı yanlardan çok fena vurdu ve ayağımı tarumar etti. Neyse bir daha giymemek üzere ayakkabıyı bıraktık ancak etkisi maalesef hala devam etmekte. Benim de sorumsuzluğumla birlikte her geçen gün düzelmez hale geldi.

Şimdi fotoğrafını çekip midenizi bulundurmak istemiyorum. Ancak tanımlamak gerekirse şöyle bir halde. Her iki ayağın serçe parmaklarının üst, kenara yakın kısımları sert bir kabuk şeklini aldı ve dokunduğum zaman ağrı hissettiriyor. Sanki alt kısmı iltihaplı gibi.

Özetle hangi branş bu rahatsızlığa bakar? Doktora gitmeden bir çözümü olabilir mi? Bir de bu durumun tıpta karşılığı nedir? İlk başta nasır geldi aklıma ama pek nasırlık bir durum da değil gibi..

Teşekkürler.

 
doktor konusu hakkında bir fikrim yok ancak ayakkabı tasarımcısı olarak şunu söyleyebilirim ayakkabı seçerken önden veya arkadan sıkanı değil sağdan, soldan sıkanı seçin. ayakkabı sayaları enine kesilir o yüzden enine genişler aklınızda bulunsun.


  • thx 1138  (01.07.13 10:05:18 ~ 10:07:05) 
Dermatoloji bölümüne başvurmalısınız


  • the kene  (01.07.13 10:46:59) 
anatomik bir bozukluk varsa ortopediste eğer yoksa aile hekimine gitmeniz yeterli.

muhtemelen yara iyileştirici bir merhem verecektir. tıpta özel bir karşılığı olduğunu zannetmiyorum, yara olmuş ve enfeksiyon kapmış muhtemelen.
  • dahili meddah  (01.07.13 10:47:09) 
[]

Adidas Vespa Kahverengi Ayakkabı

www.nikestoreatlanta.com

Bu ayakkabının, bu rengini Türkiye'de ki hiç bir ayakkabı sitesinde bulamadım. Gören, duyan, alışveriş yaparken denk gelen var mıdır?

İstanbul olursa daha bi güzel olur.

Teşekkürler.

 
  • himmet dayi  (18.06.13 23:30:19) 
[]

Bahçelievler'den Soğanlık'a En Hızlı Nasıl Gidilir?

Başlangıç noktası : Bahçelievler metrobüs durağı civarı
Varış Noktası : Soğanlık metro durağı
Gün : Cumartesi

Merhabalar. Nadiren Anadolu yakasına geçtiğimden, sizlerden teyit almak istiyorum.

Şimdi metrobüs ile gidersem karşıda hangi durakta inmem mantıklı?
1 - Söğütlüçeşme'de inip Kadıköy merkeze mi yürümeliyim?
2 - Yoksa metronun Acıbadem durağıyla metrobüsün Acıbadem durağı aynı noktada mı?
3 - Son olarak da Bahçelievler'den Bakırköy iskele ile Bostancı'ya geçip, oradan mı metroya binmeliyim?

Teşekkürler.

Bana 2. seçenek en doğrusu gibi geliyor.

www.istanbul-ulasim.com.tr

Ek : @kedili madam'ın dediğine göre diğerlerinde 1.5 - 2 km yürüme mesafesi varken, tavsiye ettiği yol 300 m. oi42.tinypic.com
Tekrar teşekkürler.

 
her üç seçenekte de çok ciddi yürüme mesafesi olur. metrobüsten uzunçayır'da inip ünalan istasyonuna geçmek en pratiği olur. sözlükte yazanlara aldanma. burada da yürüyeceksin ama en azından yolu şaşırma vs ihtimalin 0.


  • kedili madam  (07.06.13 17:47:26) 
[]

En sevdiğiniz televizyon kanal tasarımları

Merhaba.

Arkadaşın ödevi için yapması gereken bir araştırma var. Biz elimizden geldiğince ulaşabildiğimiz kadar kanalları bulup izledik.

Sizin beğendiniz, hoşunuza giden tv tasarımları nedir? (Ulusal, uluslararası farketmez)

Tv tasarımında kastım; program öncesi ve program sırasında dönen grafikler, bilgiler vs. Genel konsept yani..

Teşekkürler.

Ek : İlla tek bir program olmayabilir. Genel olarak x kanalının tasarımı, renkleri hoşunuza gidiyorsa, onu da paylaşabilirsiniz. Aslında asıl merak ettiğimiz bu.

 
natgeo'nun 80'ler belgeseli için yaptıkları şu anda en sevdiklerim. tüm reklam kuşağı grafiklerini de değiştirmişler falan.


  • whoosie  (25.05.13 18:41:08) 
cnbce nin program arasi gecislerdeki efektleri hosuma gidiyor

bir de trt1 logosunu seviyorum
  • exlibris  (25.05.13 18:46:58) 
ntv nin tasarımlar 10 numero imiş. bu tasarım konusunda çalışan bir arkadaşım söylemişti. adamların yaptıkları iş dünya standartlarının üstünde imiş bu tasarım konusunda...


  • pause  (25.05.13 18:52:56) 
24 kitchen


  • passion rules the game  (25.05.13 19:06:22) 
Home tv, Mtv


  • sirena  (25.05.13 20:40:49 ~ 20:42:57) 
cnbc-e


  • goldenbrown  (25.05.13 20:44:52) 
[]

Teknogirişim, Tübitak ve Kosgeb dışında bildiğiniz sermaye destekleri

Merhabalar duyurunun güzel insanları.

Aklımda yıllardır olgunlaştırdığım 3-5 adet, web tabanlı proje bulunmakta. Ancak sermayesiz bir noktaya kadar gelebildiğim için süreci hızlanlandırma adına geç kaldığım hibe/geri ödemeli destek konularını araştırıyorum.

Şu ana kadar, başlıkta da gördüğünüz gibi 3 farklı yerden destek alınabildiğini tespit ettim. Kimisi biraz daha akademik altyapı beklerken, bir başkası sadece projeye bakıyor vs.

Ayrıca duyuru'dan aşina olduğum "roket adam" da sanırım böyle bir destek almayı başarmış. Onun deneyimlerini de yaptığım araştırmalarda okuma fırsatım oldu.

Özetle yukarıdaki 3 program dışında bildiğiniz, tavsiye edeceğiniz girişimcilik - şirket kurma programları var mıdır?

Teşekkürler.

 
etohum var. internet girişimleriyle ilgileniyorlar.


  • kedili madam  (24.05.13 14:36:46) 
[]

Mysql'de çoklu sütun index hakkında

Merhabalar.

dev.mysql.com

Bu adreste de bir şeyler yazıyor ancak ingilizcem iyi olmadığından kavrayamadım.

Örnek veriyorum bir tablodan yaptığım yoğun bir sorgu var. Bu sorgunun where kriterinde a>1 and b<100 şeklinde aralık belirtiyorum. Böyle bir durumda a ve b sütunlarını ayrı ayrı indeklemek ile birlikte, INDEX a-ile-b (a, b) şeklinde de birlikte indekslemek performans artışı sağlar mı?

Teşekkürler.

 
yoğun sorgudan kastın ne? tablonun yüzde kaçını seçiyorsun verdiğin kriter ile? eğer index kullanmanın mantıklı olacağı bir aralıksa, evet kompozit index işe yarar. ama unutma ki her yarattığın index, tablona gelen dml'lerde bir overhead yaratır. en iyisi test edip görmek.


  • altikereyedi  (16.05.13 13:57:20) 
[]

Mersin gezisi için olmazsa olmazlar

goo.gl

Merhabalar efendim.

Yukarıdaki adreste kendi çapımda yaptığım araştırmalardan Mersin'de yeme, içme ve gezme yerlerinin ufak bir listesini hazırladım. Sizlerin bu listeye katkısını beklemekteyim.

Teşekkürler.

 
göksel tantuni olmazsa olmaz.
ayrıca tarsus için:
tarsus şelalesi
st. paul kuyusu ve st. paul kilisesi
  • vejeteryanvampir  (15.05.13 14:01:48) 
Yeme icme icin kerebic yenilecek bir yer de ekleyebilirsiniz.Gezi,deniz tatili icin de Tisan adasi ve Aydincik eklenebilir.


  • fraise  (15.05.13 14:02:59) 
kerebiççi oğuz efenim.
ayrıca tam bisiklet sürmelik memleket.

  • ismail yk  (15.05.13 14:08:34) 
www.mekanist.net

buraya gitmeden mersin'den donme sakin abi. sato soyleyeceksin buraya gidip.. yaninda da ayran.. ince uzun dilimler seklinde kesip tabaktaki yagli ekmege sarip yiyeceksin. :)
goksel tantunideki tantuni cok kucuk.. unlulerin gittigi yer genelde yerlilerin degil.
onun disinda kusimato sokaginda atom icmelisin burada foursquare.com
  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.05.13 14:10:50) 
bisiklet surmelik memleket degil pek belki istanbul'dan gelenler icin trafik cok guzel olabilir ama psikopat surucu sayisi coook fazla.. bisiklet surerken olebilirsiniz cok kolaylikla.. cok cok cok dikkatli olmak lazim.


  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.05.13 14:13:14) 
www.facebook.com

heheh aradim biraz ama buldum.. simdi anladiniz mi ne demek istedigimi.. hey yavrum bee olsa da yesek..
  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.05.13 14:27:14) 
dondurmacı halil - cezerye/kerebiç
kervan humus (hem mersin hem tarsus): plus.google.com

  • vejeteryanvampir  (15.05.13 14:35:55) 
biz mersin'de hatay sofrasına gitmiştik:) hala ağzım sulanarak hatırlarım.


  • bipolar  (15.05.13 15:22:03) 
Yoğurtlu tantuniyi mutlaka dene.
Bir de yolun oraya düşecekse eğer Erdemli ile Silifke arasında çok sayıda tarihi yer var. Mesela Cennet-Cehennem, Astım Mağarası vb.
Ayrıca Narlıkuyu'da kahvaltı edilebilir ya da balık yiyebilirsin. Güzeldir.
  • feelinggood  (15.05.13 19:50:22) 
tarsus- devam:
kleopatra kapısı
kırkkaşık bedesteni,
şahmeran hamamı
  • vejeteryanvampir  (15.05.13 19:59:39) 
bak bir sey unuttum diyordum feelinggood yazmis yogurtlu tantuni..
ak kafe dedim ya ordan sahile dogru -guneye- inerken 2 3 dukkan gectikten sonra sagda salih tantuni var orada da yogurtlu yerseniz bu is tamamdir.
tantuniyi tavuk falan yemeyin "biftek" diyin.. ekmek cok yemek istemiyorsaniz "tek lavas" diye belirtin yoksa cift lavas getirirler yogurtluyu yemek zor biraz catalla yendigi icin agza girmiyor kocaman parcalar :) tek lavasta tadi daha iyi alinir
  • babamasoliimbananickaldirsin  (15.05.13 20:10:01) 
[]

Nikah Şekeri

Uzatmadan fikrimi beyan edeyim.

Bu kadar gereksiz, aptalca bir adet ömrü hayatım boyunca görmedim.

Tülün içerisinde ya şeker, ya da anlamsız bir şey. Arkasında bir yerlere tutturmalık mıknatıs ve çiftin adı... Gideceği yer en kısa sürede çöp olan bir saçmalığa neden insanlar bu kadar önem atfediyor?

Bu adetin akla, mantığa yatan bir tarafı gerçekten var mı?

Teşekkürler.

 
eskiden 5 tane badem şekeri konulurmuş. işte biri sevgi, sağlık, aile vs vs sembolize edermiş. yakında evleneceğimden dolayı annem de merak salmış durumda bu konulara.

sizinde aynı fikirde olduğum için saçma sapan çöp yerine kullanılabilir bi nikah şekerine karar verdim. merak etmeyin buzdolabı süsü değil :D
  • la noix  (09.05.13 14:39:20 ~ 14:43:44) 
size değer veren tanıdıklarınız hatıra olarak saklıyor çünkü. atan atsın, ipime kadar. en yakın arkadaşım kurabiye yaptırmış. evleneli beş sene oldu, belki kurtlanmıştır ama buzdolabında hala duruyor naylonun içinde. benim nikah şekerim yoktu, yaptırmadık. ama oğlumun doğumunda yaptırdığım buzdolabı mıknatısı da onun buzdolabında yapışık duruyor mesela.


  • kibritsuyu  (09.05.13 14:42:35 ~ 14:42:56) 
o nikah şekerini açıp yiyenler var,sakla yani dimi.ama iyi bi hatıra olabilir,mesela anneannemle,dedemin ki hala duruyo :)


  • rock n roll  (09.05.13 14:46:07) 
ben bademlerini yerim, süsü bir süre saklarım sonra çöp.
ama bazı süsler çok kullanışlı oluyor. öyle kanatlı, kelebekli tüllü tüylü şeyler değil de, böyle kutular oluyor mesela, ya da minicik çerçeveler. onlar daha uzun süre saklanıyor/kullanılıyor.

aslında nikah şekeri vermek çok eski bir gelenektir. saçma olan yeni moda abuk sabuk şeker süsleri.
  • nicki martin  (09.05.13 15:29:58) 
minik çam fideleri dağıtan da var hatıra olsun diye, sonra o fideyi bir yere dikiyorsunuz, bahaneyle ağacınız oluyor :)


  • balik kraker  (09.05.13 15:43:41) 
[]

greencard

bugün açıklanacaktı. türkiye saati ile kaçta olur?




 
7


  • ekyil  (01.05.13 17:19:54) 
gocmen dairesinin yeriyle ne alakasi var adamlar noon (EDT) yazmis sitede

www.dvlottery.state.gov

edt utc-4 oluyor turkiye de utc+3
turkiye de aksam 7 gibi yani yani tam 22 dakika sonra :)
  • babamasoliimbananickaldirsin  (01.05.13 18:38:47) 
aciklandi kankalar dalin


  • babamasoliimbananickaldirsin  (01.05.13 18:49:52) 
[]

Örnekteki web tasarımlarına benzer çalışmalar. (Aşağı kaymalı,step by step)

Tam olarak nasıl tabir edildiğini bilmediğimden örnekler üzerinden sormam gerekti. Zihnimden geçen tasarıma en yakın çalışma : www.tart.com.tr

kitchen linkinin biraz aşağısında step 1 - 2 - 3 alanı..

benzer bir mantık : 4primes.com

Şimdi yukarıdaki örneklerden gidecek olursak; bir web sitesi düşünelim. Ana sayfası Google gibi logo ve arama panelinden oluşmakta.. Hemen altına ise aynı tart'da olduğu gibi 4-5 adımda, benzer bir tasarım mantığında sitenin işleyişini anlatmak. Daha önce onlarca gördüğüm örneklerle alakalı şu an tek bir örnek bulamıyorum. Bu tasarımın genel bir adı var mı? google'da nasıl aratsam nokta atışı benzer işler bulabilirim.

teşekkürler.

ek 1 : mesajdan sonra ilk çıkan örnek : styletil.es
ek 2 : aklınıza gelen örnekleri de paylaşabilirsiniz.

 
Bu tip web siteler "landing pages" derler. Google'da ve stok sitelerinde bu kelimelerle arama yaparsanız çok daha farklı çeşitlerini görebilirsiniz.


  • cok sey hakkinda az sey bilen adam  (02.05.13 17:04:50) 
[]

Cins matematik sorusu

Ekteki sorunun çözümü hakkında yol gösterecek olan var mı?




 
705600 sayisini carpanlarina ayir.
7x7x5x5x3x3x2x2x2x2x2x2 yapiyor
bu sayilari ikili uclu esleyerek o delikanli sayilarindan bulacaksin. 19,13 ve 17 zaten asal olduklarindan eleniyor. 7 ile elde edilebilecek tek delikanli sayisi 14, digerleri de 15 ve 16 gibi 3 5 ve 2 ile bulunabilecek sayilar olmali.
sonucta 14x14x15x15x16 ya ulasiyoruz. yani (2x7x2x7x3x5x3x5x2x2x2x2)
son sayilarin aritmetik ortalamasi:
14+14+15+15+16 = 74 74/5=14,8
  • stanley weber  (23.02.13 09:58:01) 
Ciddi bir işlem amaleliğiyle beraber çözülebilecek bir soru.
bütün yaşları 13+n şeklinde yazıyoruz. Ve başlarına birer katsayı koyuyoruz.
a13+b(13+1)+ c(13+2)+ d(13+3)+ e(13+4)+ f(13+5)+ g(13+6)=SAYILARIN TOPLAMI
Aritemetik Ortalama=SAYILARIN TOPLAMI/SAYISAYISI olduğu için;
[a13+b(13+1)+ c(13+2)+ d(13+3)+ e(13+4)+ f(13+5)+ g(13+6)]/a+b+c+d+e+f+g=ARITMETIK ORTALAMA


İfadeyi düzenlersek ortalama;
(13) + [(b+2c+3d+4e+5f+6g)/a+b+c+d+e+f+g] şeklinde bulunabilir.

Verilen çarpım sayısı üssen ifade edilirse;
13^a * 14^b * 15^c * 16^d * 17^e * 18^f * 19^g = 705600
ifadesi bulunur.
14=2*7 15=3*5 16=2^4 18=(3^2)*2 şeklinde yazılabilceği için ifade değiştirilir;
2^(b+4d+f) * 3^(c+2f) * 5^c * 7^b * 13^a * 17^e * 19^g=705600
olur.
Şimdi 705600 sayısını çarpanlara ayırıyoruz;
ve üstsel olarak yazıyoruz. Hazır yazılmış linki
www4a.wolframalpha.com
2^6 * 3^2 * 5^2 * 7^2
buradan hareketle
b+4d+f=6 c+2f=2 c=2 b=2 diğer harfler ise 0(sıfır) bulunur.
denklemlerde c ve b'yi yerine koyarsak d=1 f=0 bulunur.
elimizdeki sayıları(d=1 c=2 b=2) ilk bulduğumuz aritmetik ortalama denkleminde yerine koyuyoruz;
13 + [(2 + 2*2 + 3*1)/1+2+2]= 14,8 cevabımız B şıkkı vatana millete hayırlı olsun.

Edit: benden önce de davranmışlar olsun canım maksat çözmekti :)
  • qwertqwert  (23.02.13 10:28:36 ~ 10:29:55) 
sayıların çarpımını vermiş, toplamlarını soruyor. ilk bakışta uzun uzun işlem yaparak çözülecek gibi bir soru. yani öyle birbirinin yerine koyup çözülecek bir şeye benzemiyor. kısa bir yolu yok, uzun uzun çarpma bölme yaptıracak bir soru.


  • sehpa fx350  (23.02.13 10:46:28) 
705600'ün son iki basamağı olan sıfırları elde etmek için öncelikle 2 tane 15'e ihtiyacımız var. 15*15=225 705600/225=3136 geriye kalanların çarpımı bu. 3136 13, 17, 19'a bölünmüyor. 16'ya bölünce 196 yapar, o da 14'ün karesi. yani 14+14+15+15+16=74/5=14,8

bence en kolay yol bu. stanley weber'in çözümüyle de birleştirilebilir.
  • lemmiwinks  (23.02.13 14:30:44) 
[]

Avrupa yakasında ucuz kar eldiveni nereden bulabilirim?

Günübirlik bir kayak keyfi için çok masraflı olmayacak eldiveni nerede bulabilirim?

Örnekler: urun.gittigidiyor.com

veya şöyle takım gibi bir seçenek de olabilir. 25 tl çok uygun çünkü.

www.sanalpazar.com

Teşekkürler.

not : merhum'un tavsiyesi ile 6.5 TL ye kar eldivenini migros'ta buldum. herkese teşekkürler.

 
tchibo


  • co2s2  (15.02.13 12:28:32) 
decathlon?


  • letheavendangered  (15.02.13 12:32:47) 
migros'ta 7-8 tl'ye görmüştüm.

takımdaki polar eldiven olmaz. şu geçirmez olmalı.
  • merhum  (15.02.13 15:04:52) 
[]

Özellikle Amerika'da veya yurt dışında "php developer" olarak çalışanlar?

Var mı aramızda böyle birileri?

Deneyimleri, yaşadığı kolaylık ve zorluklar nelerdir?

Oradaki çalışma şartlarını, iş süreçlerini, proje yönetimini vs. çok merak ediyorum.

 
compumaster öyle bişidi galiba.


  • enkolaykullaniciadi  (04.02.13 16:21:46) 
[]

Benim mi içim geçmiş, yoksa güzel mi?

Şu saat olmuş hala çalışıyorum. Canım da sıkıldı, aklıma takılan bir şeyi paylaşayım dedim. Artistlik yapmayın :)

Şimdi sabahtan beri bir saatlik şu konser kaydını (Mark Knopfler) dinliyorum. www.youtube.com

Sizce de güzel mi, yoksa ihtiyar işi, emekli ingiliz müziği mi dinliyorum?

 
Ben beğendim.. Ruh hali ile alakalı bu işler şimdi Mark Knopfler haftaya hit parçalar..


  • sorumvarbenim  (23.01.13 21:19:26) 
bence çok güzel.


  • meles  (23.01.13 21:29:30) 
bende dire straits dinliyorum şu an. emekli işi değil, kaliteli ve güzel müzik.


  • norec  (23.01.13 21:37:31) 
sacmalama, yeryuzundeki en sahane muzigi dinliyorsun. mark knopfler, eric clapton'un berisinde ritim gitar caldigi insan! dire straits her zaman benim bir numaram ve beni en zor zamanlarimda hayata baglayan bir grup olmustur. mark knopfler'i de sokakta gorsem kosar sarilirim.


  • sakura  (23.01.13 22:01:12) 
ben de phil collins dinliyorum hic de ihtiyar isleri degil bence


  • cogito ergo sum  (23.01.13 23:48:56) 
müzik tarihinin en büyük gitaristini dinliyorsun nazarımda.. var mı ötesi.


  • jahjah  (24.01.13 00:59:48) 
[]

C, C++ veya Python dilinin web programlamada kullanım alanı

Merhaba. Orta seviye php kodlarıyla haşır neşirim. Kendime yol çizme adına merak ettiğim bir kaç konu var. Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Özellikle yurt dışı iş ilanlarında "php developer" etiketi ile eleman arayan firmalarda bazı uzak kaldığım, kendimi geliştir(e)mediğim noktalar olduğunu farkettim. Aslında benim hissettiğim çok çok çok daha fazla geride olduğum, hatta çaylağın çaylağı bile olamayacağım yönünde vs.

Şimdi tekrar konuya dönecek olursam, öncelikle aranan şey, olmazsa olmaz konu OOP ve MVC mantığını bilmelisin. (Ek olarak sağlam bir framework bilgisi ciddi artı) Bunun üzerine bütün tecrübeni kurmalısın. Bunun dışında js ve bunun getirdiği jquery, node, backbone gibi yan yollar var. Bu da tamam.

Geriye başlıkta merak ettiğim mesele kalıyor. Bu konu ile ilgili yakın zamanda şu yazıyı okudum. ahmetalpbalkan.com Zihnimdeki bazı boşlukları nispeten doldurdu. Ancak burada deneyimi olan arkadaşlardan da fikirler almak istiyorum.

Yukarıda sayılan diller veya diğerlerini bilmek, web uygulama tabanlı bir projede ne tür katkılar sağlayabilir? Hangi dar boğazlarda bir çözüm olarak kullanılır? PHP ile hangisi daha güzel bir ikili olur veya hangisi ihtiyaca hızlı ve verimli bir çözüm olur.

Şimdiden teşekkürler.

 
bence sen webmatrix platformuna henuz giris yapmadiysan bi giris yap.


  • Wilhelm  (18.01.13 12:53:24) 
PHP'ye yandaş arıyorsan, bireysel projelerin için farklı bir dili yancı kullanman pek mantıklı olmayacaktır. Süper olmasa dahi, CodeIgniter adlı PHP framework'ü sana biraz OOP ve MVC mantığı yerleştirebilir. Ancak kullanmadan önce biraz teori olarak OOP'un ve MVC'nin ne olduğunu, ne işe yaradığını öğrenmen önemli. PHP OOP'u 100% öğretemeyecektir, çünkü OOP kullanma zorunluluğun yok. CodeIgniter da sana MVC'yi tam anlamıyla öğretemeyecektir; bu MVC mimarisini kullanan frameworkte MVC kullanmadan da kod yazabiliyorsunuz çünkü.

Yurtdışında C, C++ veya Java dillerinden herhangi birini iyi derecede bilmen bekleniyor, bildiğim kadarıyla. Çevremden duyduklarım bu yönde. Bununla birlikte nerdeyse 10 yıllık bir PHP kullanıcısı olarak PHP'nin oldukça ağır çalışan bir dil olduğunu da söylemeden edemeyeceğim.
  • gzg  (18.01.13 21:57:08) 
[]

Ösym sınav ücreti ödeme 1. oturum - 2. oturum arasındaki fark

Vakıfbank internet şubeciliği üzerinden sınav ücreti ödeme paneline geldiğimde iki seçenek çıkıyor.

- 2013 Yükseköğretime Geçiş Sn-1 OTURUM
- 2013 Yükseköğretime Geçiş Sn-2 OTURUM

İlki 10 tl, ikincisi 40 tl.

Bendeniz önce ygs, ondan sonra da lys ye girmek istiyorum. ne yapmalıyım?

teşekkürler.

 
- 2013 Yükseköğretime Geçiş Sn-2 OTURUM


  • solo  (10.01.13 16:47:31) 
[]

MF-4 puan türünden 232 puan ve üzeri almak için tahmini net?

10 senedir sistemden uzağım. Anadolu lisesi mezunuyum ve ortalamam, okul ortalamasının üzerinde. Bizim zamanımızda 80 üzerinden sanırım 72-74 arası bir puan gelmişti.

Tüm bu bilgiler ışığında benim sınavdan ne yapmam gerekiyor da, 232 puan ve üzerini MF-4 puan türünden almam yeter.

Teşekkürler.

Ek : sayısalcıyım.
Ek2: diploma notu 4.22

 
fen net x4.5
mat net x4
türkçe net x3
sosyal x1
gibi bir hesaplaması olması puanın. ona göre bak işte.
bu arada okul puan sistemi değişti bildiğim kadarıyla, artık okul ortalamasının üzerinde olman bir şey ifade etmiyor. 60 x diploma notun/100 = okul puanı, ona göre hesapla topla çıkar.
  • mutevazi  (09.01.13 15:14:51) 
www.sorubak.com

şurdan ilk ygsyi gireceksiniz, sonra da lys yi. ona göre de puan hesaplanacak. ygs den hepsi puan getiriyor, mf4 için en çok mat sonra fen sonra türkçe sonra sosyal getiriyor. hemen hemen @mutevazi nin dediği gibi. ancak mf4 için mat daha çok puan getiriyor onun dediği mf3 sanırım. lys den sadece mat ve feni gireceksiniz.

okul puanınız büyük ihtimal farklı gelecek. karne ortalamınızı 100 üzerinden hesaplayın, onu da 3/5 ile çarpın, okul puanı bu olacaktır.
  • youshookmeallnightlong  (09.01.13 15:26:20) 
bahsettiğiniz şekilde bazı netler girip hesaplama yaptırdım.
ekran görüntüsü şurada : imageshack.us

mf4 puan türünde 230 ham puan görünüyor. sizin söylediklerinize göre diploma puanı kısmına ne yazayım?
  • raif_efendi  (09.01.13 15:33:54) 
diploma notunuz 5 üzerinden ise baya iyimiş. 50 puan gelir gibi. matematiğiniz iyiyse dert etmeyin, girin bildiklerinizi yapın 232 puanı çok rahat bulursunuz. ygsde türkçeye de bir göz atarsanız daha iyi olur.


  • youshookmeallnightlong  (09.01.13 15:41:27) 
[]

Bu şekilde çalışan bir web sitesi var mı?

Bir arkadaşım az önce bir mesaj attı. Cevap veremedim. Belki içinizde bilenler vardır.

Kulüp üyeleri x sitesinde bir araya gelip belli bir ürün için grup oluşturup, o ürünü maksimum y fiyatına almak istediklerini belirtiyorlar. yeterli miktara ulaşınca site bir şekilde tedarik ediyor ve kullanıcılara uygun fiyata almış oluyor. Site de para kazanıyor.

Var mı böyle bir site a dostlar?

 
çok emin değilim ama sanırım sanal pazar'da buna benzer bir uygulama var. daha doğrusu daha önce çalıştığım şirkete bayilik anlaşması için geldiklerinde olduğunu söylemişlerdi. ama yanlış hatırlamıyorsam, satıcının böyle bir grup oluşturması ve istediği müşteriyi bu gruba dahil etmesiyle mümkündü. sen müşteri olarak olaya müdahil değildin. mesela x firması olarak bir dernekle anlaşıp üyelerine internet üzerinden özel bir indirim uygulayacağını vaad ediyorsun. sonra sanal pazar'daki sayfanda özel bir indirim tanımlıyorsun. vereceğin kodla üye olan müşteriler doğrudan bu indirimli fiyatları görüyor.

şimdi mabadımdan savuruyor da olabilirim ama anlattıklarından aklımda kalan buydu.
  • kaoss  (07.01.13 20:31:25) 
Aslinda groupon, markafoni, trendyol gibi sitelerin cikisi bu mantiktan geliyor. Anlattiginizin uygulanabilir hali bunlar bence. Sadece bir urun icin grup olusturulmasi, grupca maksimum fiyat belirlenmesi ve sitenin bunu tedarik etmesi pek verimli bir sistem degil sonucta. Varsa da bu sitelerin pek bilinmiyor olmalarinin nedeni de budur bence.


  • seoman  (07.01.13 20:36:27) 
ya buna benzer bi site vardı aslında. sitede ürünler vardı; "işte şu kadar kişi isterse fiyat bu olacak" diyordu, ürünün altında da isteyen/kalan kişi sayısı oluyordu. ama adını unuttum...


  • late viper  (07.01.13 21:27:44) 
[]

La Tribune'nin fontu nedir?

Soru başlıkta. Teşekkürler.

www.latribune.fr


 
www.myfonts.com

hatta surada preview secenegi de mevcut: www.linotype.com
  • fader  (07.01.13 12:14:44 ~ 12:19:20) 
helvetica neue


  • dokunmakalbime  (07.01.13 12:15:33) 
[]

Drive filmini izleyeyim mi?

Nasıl güzel mi? Vakit kaybı mı? Çoğunluk ne diyor?

Teşekkürler.


 
çoğunluk ryan gosling'e yazıyor.

ama iyi film. iyi. ruhu çok iyi. bir de 80'lerin filmi havası var. ben beğenmiştim.
  • pillowlust  (06.01.13 19:37:06) 
dün mü ne yakın zamanda izledim. farklı bir film. havası çok değişik pillowlust ın dediği gibi. ryan gosling sevdiğim için merak ettim, oyunculuğu iyi ama tuhaf da bi film. epey de gore sahneler var.


  • kediebesi  (06.01.13 19:37:15 ~ 19:41:00) 
(bkz: drive)


  • esenboga  (06.01.13 19:37:18) 
durduğun kabahat.


  • maden suyu  (06.01.13 19:41:23) 
çok gereksiz bir film bence. ryan gosling değil de başkası oynasaydı kimse "ruhu var, bla bla" diye övmezdi bunu. ha ayrıca adam oynamıyor da, öyle durup bakıyor bütün film.


  • weeping guitar  (06.01.13 19:52:25) 
adamın o donuk bakışları, tepkisiz odun suratı oyunculuk zaten. hem sade tipine bakmıyoruz, zaten her filmde bambaşka bir tiple oynuyor garip bi şekilde. anası evde resmen oyuncu olsun diye özel yetiştirmiş bunu acaip bi tip.


  • kediebesi  (06.01.13 19:54:35 ~ 19:55:12) 
[]

Motivasyon videosu izlemekten ders çalışamıyorum. Ne yapmalıyım?

Soru başlıkta.




 
bilgisayarı kapatmalısın.


  • rotario  (06.01.13 01:17:12) 
onların bi işe yaramayacağı gerçeğini kabullen, kendine bi playlist hazırlayarak biraz daha oyalan ve sonra notlarını oku.


  • bxgx  (06.01.13 01:19:06) 
Bir de şunu izle:

www.youtube.com
  • otonom  (06.01.13 01:57:02) 
seni bu paklar anca.
alkislarlayasiyorum.com

  • megoer  (06.01.13 04:50:45) 
[]

8 saat sonra açıköğretim sınavı var

Kimler giriyor?




 
bi arkadaşım girecek, işletme 2. sınıf


  • Ramiegovic  (06.01.13 00:53:57) 
ben 2 deki sınava gircem, niye girdiğimide bilmiyorum bakmadım hiç sanki geçicem

edit: sanırım niye girdiğimi buldum. belki finallerde ya da bütlerde geçebilirim diye
  • secilmis uye  (06.01.13 11:01:38 ~ 11:02:10) 
[]

Şarkılar ile ilgili ilginç hikayeler

Az önce Concerto De Aranjuez dinlerken ekşi'deki başlıklara bakayım, insanlar ne yazmış derken bir tanesi dikkatimi çekti.

30028851 nolu entry : deniz gezmiş'in idam edilmeden önce dinlemek istediği konçerto. www.eksisozluk.com

Elbette bunun şarkı ile dolaylı yoldan bir ilgisi var. Benim merak ettiğim, sizlerin herhangi bir şarkının doğrudan veya dolaylı olarak hikayesini biliyor musunuz?

Şimdi aklıma gelen hotel california'nın da acıklı(ne kadar doğru bilmiyorum) bir hikayesi olduğunu yönünde..

Bu da hediyemiz
Narciso Yepes - Concierto de Aranjuez
www.youtube.com

ekleme : mikado'nun bilgilendirmesi üzerine, ben sözlükte www.eksisozluk.com şu başlıkta bir entry görünce yok sanmıştım. demek başka başlıktaymış :( ama bu da az gibi.

 
(ara: şarkı* hikaye*) link çıkmadı. sözlükte arama kutusuna şarkı* hikaye* yazıp ara diyin.

bir de (bkz: türkülerin hikayeleri)

başlıklardaki linkleri tıklaya tıklaya bir sürü hikayeye ulaşabilirsiniz.
  • kibritsuyu  (03.01.13 21:18:19 ~ 21:19:04) 
Şu aralar çok dinlediğim şu şarkının (Deep Forest'ten Marta's Song) yanlışlıkla hamile kalan bir kadının kendi dilinde yaktığı ağıt olması gibi. www.youtube.com


  • Hallerlale  (03.01.13 21:19:35) 
The Doors - Ghost Song
www.youtube.com şarkının iki ilginç özelliği var.Birincisi şarkının Jim Morrison'un ölümünden sonra kaydedilmesi.Şarkı Jim Morrison'un okuduğu bir şiirin üzerine kaydedilmiştir.İkincisi ise Morrison'un okuduğu şiirde çocukken şahit olduğu bir trafik kazasından bahsetmesi.Kaza ise bir kamyonet dolusu kızılderilinin otobanda araçtan fırlayarak ölmesi şeklinde.

Rem - Let Me In
www.youtube.com Şarkı Kurt Cobain'e ithaf edilmiştir.Sözlerde de adeta Kurt Cobain'den bahseder.Şarkının kayıtlarında Cobain'in grubun gitaristi Peter Buck'a hediye ettiği gitar kullanılmıştır.REM ve Kurt Cobain ile ilgili diğer bir olay ise Cobain'in intiharı sırasında REM'in Automatic for the People albümünü dinlemesi(Bu kısım bir şehir efsanesi de olabilir.)

Beethoven - 3.Senfoni
www.youtube.com Beethoven bu eserini Napolyon'dan esinlenerek yazmıştır
  • nicotr  (03.01.13 22:21:01 ~ 22:23:54) 
[]

3 Metros Sobre El Cielo izleyeyim mi?

Durun celallenmeyin hemen. Bir film sorusu da ben sorayım. Masaüstümdeki dosyaya bu filmin adını kaydetmişim. Şimdi bir şeyler izleyip, uyumak istiyorum.

İzlenesi mi? Vakit kaybı mı?


 
  • entrapmen  (31.12.12 22:58:37) 
[]

Ronnefeldt marka çay nerede bulabilirim ve önerileriniz

Bir arkadaşım Conrad otelde bundan içmiş. Tadını öve öve bitiremedi. Sözlükte yazıldığına göre özel çay evlerine ve 5 yıldızlı otellere satılıyormuş.
Bir de www.cupoftea.uk.com bu sitede satılıyor.
Duyuru yazarken de www.perabulvari.com şu siteye denk geldim.

Bildiğiniz, aldığınız ve tavsiye edeceğiniz ürünler için teşekkürler.

Mutlu yıllar.

 
belki çoktan bulmuşsunuzdur ama şurada online satılmaya başlanmış bu çaylar:
www.gurmemoda.com&start=81
bir de Arkadaş kitabevi'nin içindeki kafede hem çayı içip hem de alabiliyorsunuz. En azından Ankara - Kentpark'taki Arkadaş'ta bu şekilde..
  • anil bey  (16.11.14 00:20:14) 
[]

Boğaziçi Üniversitesi Turizm İşletmeciliği'ni Kazanmak

En son 2003 yılında üniversite sınavına girdim ve İÜ Matematik'i kazandım. Anlayacağınız sayısalcıyım ve okulu yıllar sonra bıraktım.

Bugün tur firmalarını araştırırken bu bölüm de bir anlık dikkatimi çekti. Hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Anladığım kadarıyla iki yıllık bir bölüm. 10 senedir sınavlardan uzak duran biri için bu bölüm nedir, hangi puan dalından girilir, içinizde okuyan var mıdır? varsa bana(bize) biraz anlatabilir mi?

Sizleri seviyorum. Teşekkürler.

 
2 değil 4 yıllık bir bölüm, fakat yüksekokul statüsünde. ygs puanı ile giriliyor yani sadece birinci bölüm. kolay bölümdür.


  • yakuza123  (30.12.12 21:21:42) 
Bölüm ygs ile alıyor ama girmek o kadar da kolay değil.Ek puanlı meslek liseleri bu bölümü tercih ettiğinden puanı düşük değil o kadar.Ygs-6'yla 40binle falan kapatmıştı geçen sene sanırım.40 bin baktığında düşükmüş gibi dursa da bu 40binin içinde sayısalcı,sözelci,eşitağırlıkçı olduğundan biraz kasar.Yine de oturur çalışırsan neden olmasın?


  • botucat  (30.12.12 23:26:09) 
[]

Günlük 10 km koşmak (koşu bandında) insana ne kazandırır?

Bir yerde okudum. Elemanın biri bisiklet ile dünyayı turluyor. Tura başlamadan önce, sanırım 6 ay her gün 10 km koşmuş. Bu koşunun, kondisyon dışında insana nasıl bir katkısı olur?




 
kilo verdirebilir,

kendini zinde hissettirebilir.
  • serabetan  (29.12.12 14:59:57) 
bacak kası için faydası olabilir, arka adale falan... yani mantıken, 6 ay her gün 10 km koşan adamın bacakları çok güçlü olur. güçlenir. sağlamlaşır.

isim vererek tanımlayamayacağım ama çok şey kazandırır yahu. canavar gibi olursun. kilo, kondisyon, güç, dayanıklılık, ohov.

bisiklet sürmek kolay iş değil neticede, dünyayı dolaşacak birisi için özellikle. 20-30 dakika pedal çevirip nefes nefese kalmaması gerekir. haliyle çok uzun bir antrenman süreciyle hazırlıyor kendini olaya. çünkü adamın götü seleye verip tek seferde 300-400 km gidebilmesi lazım.

böyle uzun yolculuklarda molalar da yardımcı olmaz kondisyon çok yüksek değilse. yani düşünsene, hindistan'dan türkiye'ye geleceksin. çok güçlüsün diyelim, 2 saat pedal çevirdin. ağrı hissetmemek, aynı şekilde gidebilmek için koca bir günü dinlenerek geçirmek lazım. ölürsün öyle, bitmez yol.

haliyle bacaklarının, vücudunun, ciğerlerinin hayvan gibi olması lazım. bu yüzden, hindistan'dan türkiye'ye değil de, önce koşu bandında bi' 2 bin küsür kilometre koşuyor adam.
  • der meister  (29.12.12 15:06:16 ~ 15:08:36) 
bir dönem bunu yapıyordum. tekrar başlayacağım tabii. bana etkisi, eski bacak kası kütlemin tekrar sertleşmesi olarak döndü. kas hafızası denen bir şey var. ve eğer toplu düşüşler yaşamaz ve ağır hastalıklar geçirip yatalak kalmazsanız, uzun süre üzerinde çalışmış olduğunuz kasların canlanması, spora yeni başlayanlara oranla daha kolay olur. bende kilo kaybı, dinç hissetme gibi etkileri oluyor günde 10 km koşmanın. tabii bir de tempoya bağlı olarak da değişir. 8 km ve üstü hızda koşarsan iyi.


  • army14  (29.12.12 15:12:24) 
öfkeli bir alt komşu kazandırır.


  • slayerrr  (29.12.12 15:19:32) 
8 ay, haftada ortalama 40 km koşan biri olarak şöyle özetlerim;
3.bp.blogspot.com

yani amacınız ne? çok sağlıklı ve zinde olacağınız kesin de, adonis, six pack kasacaksanız fazla bu koşu. bir süre sonra vücutta yağ kalmıyor ancak kaslar da yakılıyor.

son 6 aydır haftada 10 km koşuyorum. gözle görülür bir hacim artışı oldu.

özet; o kadar da kasmaya gerek yok. günde 10 km koşan adam geberir. vücudunuzu ne ara dinlendireceksiniz? kaslar dinlenirken gelişir derler.

abartmaya gerek yok. 2 günde bir 6 km koşu mükemmel bir vücuda kavuşmanızı sağlar.
  • han20  (29.12.12 15:21:54) 
[]

Alkol kullanmayan yalnız adam ve içkili konser ortamları

Mevzuyu uzatmadan şöyle anlatayım.

Alkol kullanmıyorum ve tekim. Dünya gözüyle bazı sanatçıların konserine gitmek istiyorum ve bunlar çoğunlukla küçük (öyle tahmin ediyorum), bar tarzı yerlerde konser veriyorlar. (jay jay johanson, ceylan ertem, birsen tezer vs)

1 - Alkol kullanmamam bu yerlerde çok göze batar mı?
2 - Sap gibi takılmamın bir problemi var mı sizce? (derdim karı-kız düşürmek, ortam yapmak değil. biraz stres atıp, eğlenmek)

Bu da benim bugün görüp, gidemediğim için pişman olduğum bir konser kaydı.
S.O.S. - Eksik Şarkı
www.youtube.com

 
1. Biraz göze batabilir ama çaresi de var: Meyve suyu.
2. Sap gibi takılman problem değil ancak bazı mekanlar "sap"ları, yani tek erkekleri içeri almıyorlar. Ayrıca bu tür yerlere tek başına "stres atmak" için gidiyorsan, tek gelmiş olmayı sorun edebilir ve "niye yalnızım ben" bunalımına girebilirsin. Size herkes birileriyle konuşur, dans eder... Orada öylece tek başına oturmak biraz düşündürebilir.

  • otonom  (27.12.12 22:24:46) 
1. bir şey olmaz. demişsin zaten ortamla işim olmaz diye.
2. bir sorun olmaz ama almayabilirler. o sorun olur.

  • periphery  (27.12.12 22:26:11) 
ne güzel şarkı be. durum bende de aynı raif_efendi. ben bu iki sorudan evvel kendim sorun ediyorum. sıkıyorum yani kendimi. berbat bi duygu.
1. sen bunun eksikliğine takılmazsan arkadaşların da hiç önemsemezler. ortamdaki diğer insanlara değinmiyorum bile. onlar farketmezler bile.
2. sap sap ortada dans etsen garip olabilir. hepsini bırak sen kötü hissedebilirsin.

bu da benden. www.youtube.com
  • klark  (27.12.12 22:34:09 ~ 22:34:45) 
@klark

aslında danslık bir durum yok gibi. açık hava konserlerine filan gittiğim zaman kendimi o hafta için bile olsa nispeten yenilenmiş gibi hissediyorum. bağırtı, çağırtı, duyguların açığa çıkması filan güzel.
mesela maça gidince böyle olmuyor. devamlı bir stres hali. daha çok yoruluyorum. konser de ise sürpriz ile karşılaşma oranı nispeten az :)

Ben gideyim, bir kenarda şarkılara eşlik edeyim, o enerjiyi biraz hissedeyim yeter. kız arkadaş olsa senin her sevdiğini sevmiyor. tek başına olmuyor. iki erkek gitmek durumu daha da karmaşıklaştırıyor vs vs.

Sanırım bir nane olmayacak bu gidişle :)
  • raif_efendi  (27.12.12 22:39:39) 
niye göze batsın yahu. git soda al, meyve suyu al, keyfine bak. sap gibi takılmanda da bi sorun olmaz eğer milletin tepesinde dikilmezsen. kendini iyi hissediyorsan öyle git nolucak.

bi de iki erkek gitmek neden olayı karmaşıklaştırıyor anlamadım. ben gitmek istediğim bi konser olur da arkadaş grubumu ikna edersem topluca erkek erkeğe gidiyoruz eğleniyoruz, ne var ki bunda?
  • roket adam  (27.12.12 23:29:13 ~ 23:29:58) 
Birsen Tezer konserine geçen sene gittim, tektim ve içki içmedim, göze de battığını düşünmüyorum ben. Dinleyici kitlesi belirli konserlerden bahsediyorsun zaten. Keyfini çıkar, oraya 10 kişilik grup halinde gelenler bile o karanlıkta yine tek kalıyor, kimse birbirini görmüyor doğru düzgün.


  • Hallerlale  (27.12.12 23:54:36) 
Jay jay johanson'in tarihinden emin olmamakla birlikte, ilgilenirsen sana eslik edebilirim. Adam 100 kere geldi, ben ya da o olmeden goreyim istiyorum. Bunu Dio icin soyledigimde adam oldu orasi ayri.

Konserlere yalniz gitmek pek eglenceli degil ama disardan bakildiginda da absurt kacmaz.
  • lotesse  (28.12.12 00:05:15) 
[]

Nasıl çıkma teklif edersin temalı rocco reklamları hakkında

www.youtube.com

Öncelikle konuyla ilgili reklam yukarıda.

Şimdi burada er kişisi kızların yolunu kesip, güzelce soru soruyor ve cevap alıyor. Bu sizce kolpa bir video mu, yoksa %100 gerçek mi?

 
kolpa tabii ki. anlaşmalı çekilmiş bir video.

zaten izinsiz çekim yapmak yasalara göre suç.
  • ozmania  (24.12.12 12:41:39) 
kolpa.

hatta bir soruşunda, bir kız "aa sen şu rocco'daki çocuk değil misin" diyordu ama ilkokul müsameresi oyunculuğuyla.
  • Niddleman  (24.12.12 12:47:35 ~ 12:48:08) 
O elemana evet diyen varsa ağzına sıçayım ben zaten, kolpanın önde gideni.


  • mikail bey  (24.12.12 12:49:04) 
Bence gerçek olma ihtimali var. Dikkat edersen kızların çoğu reddetmiş/sallamamış ama bazı çirkin kızlar onay vermiş.

Normal bir insan yapmaz tabii ama sırf rocco reklamı olsun diye yapılabilir. Neticede (Rusya'da da olsa) şöyle bir gerçek örnek var elimizde:
www.youtube.com
  • long live rock n roll  (24.12.12 13:57:25) 
sana şu soruyu sorcaz sen bu cevabı verceksin gibisinden bir ön anlaşmanın olduğunu sanmıyorum, ama kampüste öğrenciler biliyordur atıyorum şu gün rocconun çekimi var, kampüs içinden öğrencilerle soru-cevap yapacaklar vb haberler çoktan gitmiştir, bir anlamda danışıklı dövüş, izlenildiği gibi kimisi çok hazırlıklı kimisi de olaydan uzak


  • speedy  (24.12.12 14:39:14) 
[]

Saç yıkarken kullanılan bir nesnenin adını soruyorum

Plastik, kaşağı gibi (biliyorum garip ama başka bir tabir bulamadım) böyle saçını yıkarken , diplere masaj yapıyormuş gibi rahatlatan nesnenin adı nedir?

Ayrıca bunun saç derisine bir zararı var mıdır?


 
Özel bir adı var mı bilmiyorum ama kafa masaj aletidir işte öyle dediğiniz, Google amcaya öyle sorsanız da cevap veriyor yani ama daha çok şu tel çırpıcılara benzer model var ya, ondan çıkıyor, son zamanlarda daha revaçta diye herhalde. Dediğim şey şu: images.gittigidiyor.com

Ama sizin dediğiniz tabanı plastik, üstü fırça el/tırnak temizliğinde kullandığığımız aparat mı?
Saç derisine zararına gelince, deriye direkt temas edecek maddenin serttliği ve sizin uygulama şekliniz önemlidir. Hafifçe masaj şeklinde uygularsanız, o bölgedeki kan dolaşımını artırır ve zararlı olmanın aksine, yararı olur.
  • Savina Y.  (18.12.12 10:25:02) 
senin dedigini biliyorum, kotu bi plastikten genelde igrenc renkli olur bunlar. avucunun icine sigarlar, hatta plastigin ust kisminda 2 tane bosluk var, ordan eline gecirip avcunun icinde sabitleme sansina ulasirsin.
berberlerde bulunur, adini ben de bilmiyorum. hatta bizim berbere, ustad su senin 'zamazingo' ile saclarimi bi ovsana diyorum, anliyor.

  • uyku semesi  (18.12.12 10:49:07) 
yıkama tarağı...
(git: www.dimaguven.com

  • celik comak  (18.12.12 10:51:28) 
[]

Gıdalarda bulunan katkı maddelerin listesi hakkında

Merhaba.

Öncelikle çok araştıramadım ama belki yönlendirici cevaplar gelebilir diye duyuru açmak istedim.

Örneğin x marka çikolatanın ambalajında; yağ, protein, şeker şeklinde içindekiler yazıyor. Ancak içindeki katkı maddeleri bu ambalajda belirtilmiyor. (yanlışım varsa düzeltin lütfen)

Peki ben bu ürünlerin içerisinde neler var, nasıl öğrenebilirim. Bir vatandaş olarak bunu öğrenme hakkım nedir? Teşekkürler.

Not: Katkı maddesi listesi ( www.gidaraporu.com )

 
katkı maddelerinin içeriğini mi merak ediyorsun yoksa aldığın ürünlerde hangi katkı maddelerinin bulunduğunu mu merak ediyorsun. Gıda kodeksine göre zaten bütün katkı maddeleri yazılmak zorunda. içeriklerini de internet üzerinden ya da Veteriner gıda hijyeni ve teknolojileri kitaplarından bulabilirsin.

kodeksin ilgili maddesi: www.gkgm.gov.tr (madde 20)
  • unique hint kumasi  (12.12.12 10:04:32) 
ürünlerin üstünde yazar.

ama yazmiyorsa ve bu kadar merak ediyorsaniz, telefon acip sorun.
  • serabetan  (12.12.12 10:34:55) 
aldığınız ürünlerin arkalarına baktığınızda 'katkı maddesi içermez.' yazısı göreceksiniz. arkadaşın da dediği gibi, bütün katkı maddeleri yazılmak -tabi bunu ihlal edenler var mıdır, elbette vardır- zorundadır. buradan anlıyoruz ki o yazıyı gördüğümüzde katkı maddesi bulunmuyor'u anlayacakmışız malum türkiye'ye göre.
diğer bir söylem ise şöyledir:
örneğin: coca-cola birçok zararlı içeriklere sahip, biliyorsunuz. bu zararlı katkı maddelerini düzgün bir dille anlatmak için sizin de verdiğiniz listenin başlığında olduğu gibi 'koruyucular, renklendiriciler, tatlandırıcılar' diye hayata geçiriyorlar. tatlı dille, hem bize geçiriyorlar hem de sağlık bilimine. yani artık o kadar kültleşmiş ki katkı maddesi sorunsalı verdiğiniz başlıklarla ambalajlarda hayat buluyor, diyebiliriz.
  • erenbey  (12.12.12 10:37:43) 
arkadaşlar cevaplar için teşekkürler.

bunu sormamda ki asıl sebep şuydu. aklımda, piyasada bulunan tüm ürünlerin içeriklerini madde madde bir veritabanına kaydetmek ve insanlara bunları sunmak istiyorum. belki her ürünün altında yorum bölümü olup, bu ürünler hakkında fikirler belirtilir. ayrıca insanlar filtreleme yaparak zararlı-az zararlı-zararsız gıdaları daha hızlı bir şekilde öğrenebilirler vs. vs.

sizce böyle bir veritabanı oluşturmak mümkün müdür? sizce mantıklı ve faydalı mı? amaç ticari bir kazanç değil. biraz daha bilinçlenme ve nispeten daha dikkatli olma.
  • raif_efendi  (12.12.12 10:47:06) 
kötü bir fikir.

kisa zamanda sitede ya sakirt patlamasi yasar, "xxx ,yyy markasi israile destek veriyo boykottt!!11!!" seklinde ya da abidik gubidik sacma yorumlar yazan kulaktan dolma gercekligi olmayan spam mailci tiplerin "xxx maddesi kisir yapiyomus, alien olmuyomusuz" seklidneki yorumlarla siten pic olur.

ugrastigina degmez. gereksiz.
  • serabetan  (12.12.12 10:50:29) 
@serabetan

tamam yorumlara kapatalım. eee içindeki ürünlerin belli bir dizine göre kaydedip, sunmak ve bilgilendirmek, gerçekten mi saçma?
  • raif_efendi  (12.12.12 10:52:00) 
bence sacma ve gereksiz. ki bunun yaninda eger yanlis bis listeleme yaparsan, o ürünün sirketinden karalama ,iftira diye dava acilma ihtimali var hakkinda.


  • serabetan  (12.12.12 10:56:59) 
ayrica, su anda gidalarin icinde insan sagligina direk olarak etki edecek maddeler yok 1950 lerdeki gibi regülasyonlar daha güclü ki regülasyonlara kalmadan böyle durumlarda sirketler üretmiyorlar cünkü öyle ürünler satilamiyor bundan dolayi bir cok katki maddesi cok abarti zararli olmadigi gibi zaten o katki maddesinden ne kadar kacarsaniz kacin, o vucuda girecek bir sekilde.

cikolatadaki xxx maddesinden kacarsiniz, o xxx maddesinin oldugu yem ineklere yediirili , sütünü afiyetle icersiniz.

öyle bi dünyadayiz ki su anda cogu peynirde damla süt yok.
  • serabetan  (12.12.12 11:00:14) 
güzel düşünüyorsun ama;
daha çok kişisel görüşler, kişisel ağlarda yapılmasını tercih ederim. eğer böyle ve bunun gibi hayata geçirecek paylaşımlarınız var ise kendi blogunuzda, web sitenizde, internet kaynaklarınızda...vd paylaşmanızı ve daha sonra buradaki arkadaşlara duyuru ile duyurmanızı tercih ederim. hem biz okumuş oluruz hem de siz yararlı bir şey yapmış olursunuz. bilgilendirmek için kişisel bir alan yaratın.

  • erenbey  (12.12.12 11:00:58 ~ 11:01:50) 
[]

Dido - Everything To Lose, ATFC Remix i gibi başarılı düzenlemeler?

Bugün, bu şarkının şöyle bir remix düzenlemesine denk geldim. www.youtube.com

Ve bu aralar ruh halim bu ayarda müzikler dinlemek istiyor. Özellikle 3:03 deki ritmler gibi... var mı öneriler :) teşekkürler.


 
ATFC Nam-ı diğer Aydın Hasırcı.
Zaten ATFC'nin açılımı: Aydin the Funki Chile'dir.
yani tarz olarak chill-out şeklinde parçaları takip edebilirsin.
  • FT5  (10.12.12 16:01:38) 
[]

Web sitesindeki şarkı listemi, youtube üzerinden çalıştırabilme [php, js]

Merhaba.

Yakın zamanda bir blog açma niyetim var. Blog ile birlikte kendi müzik listelerimi de fırsat buldukça düzenleyip, muzik.siteadim.com alan adı altında, veritabanıma ekledikçe şu şekilde listelemek istiyorum.

Şarkıcı adı, Şarkı adı gibi...

Yanına da mesela bir oynat butonu veya ilgili şarkı adına tıklayınca, sistem arkaplanda youtube üzerinden arama yapıp, dönen sonucu oynatmasını istiyorum. burada bir diğer mesele de video gözükmese daha iyi olur.

Sanırım fizy bir ara böyle çalışıyordu. Belki hala öyle çalışıyor. Hatta youtube api olduğunu da biliyorum.

Benim öğrenmek istediğim böyle bir şey yapılabilir mi?

 
"scm music player" tam senin istediğin gibi bir şey.


  • bi sey dicem  (30.11.12 15:20:08) 
[]

Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük hakkında

Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük sonucu oluşan durum hakkında

Birazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyük çoğunluğu kendi ayaklarımın üzerine durmakla geçti. Yaklaşık 6-7 senedir süreli-süresiz işlerde de çalıştım. Bunun son 3 senesi sevdiğim iş, iyi bir maaş ve sosyal olanakları da güzel olabilecek şekilde gelişti.

Bahsetmiş olduğum işe başlayana kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bu meselenin ise benim açımdan çok fazla detayı vardı. Neden olmamasını ise şöyle özet geçebilirim.
- Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Bir ilişkinin maddi ve manevi onlarca sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da sevdiğim insanla yola çıkarken tek hayalimin huzurlu bir yuva kurmak olduğunun altına çizerim.(Salt olarak vakit geçirmek, gençliğimi yaşamak bana maalesef çok uzak) Özetle bunun için de maddi olarak hazır olmam gerekiyordu.

Yaklaşık 2,5 sene önce bir kız tanıdım. Yüzünü dahi görmeden yazdıklarından dolayı aşık olmuştum. Günlerce, aylarca fotoğrafını paylaşmasını bekledim. Bir gün İstanbul'a geleceğini söyledi. Ben bir şans olur mu diye yüz yüze buluşma teklifi ettim. Kabul etti. Ben onunla buluşmadan önce 1 günlük bir İstanbul planı yaptım. O gelmeden gideceğimiz mekanları tek tek yerinde tespit ettim. O güne özel kıyafetler, hazırlıklar vs... Ve buluştuk. Onu kaldığı adresten aldım. Önce Emirgan Korusu'nda kahvaltı, sonra Otağtepe'de kahve-sohbet keyfi... Her şey mükemmel. Konuştukça konuşuyoruz. İkindi vakti Üsküdar iskeleden ve karaköy'e geçiyoruz. Tünel'den sonrada İstiklal caddesindeyiz. Yemekler, tatlılar, sohbetler derken gece 11 oluyor. Normalde akrabasından akşam 7 için izin alan ve benimle maksimum 1 saat görüşmeye planlayan kız ile çok zor ayrılıyoruz. Ardından İstanbul'da kaldığı sürece 2 kez daha buluşuyoruz. O buluşmalar da en az ilki kadar keyifli geçiyor.

Ben kıza aşık olmuş, çok sevmiştim. Sonra yaşadığı şehre döndü. Uzak mesafe ilişkisi başladı. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyordum. Ancak ilişkide problem yoktu. Onun okulu bitirmesi için bir kaç dersi vardı. Ben maddi manevi her anında yanında olmak için çabalıyordum. Ve bunları yaparken de zerre bir beklentiye girmiyordum. Bir gün , artık çalışmak istediğini söyledi. Tek bir işte çalışma hayali vardı. Ve bu iş için ben bağlantılarımı kullanarak bir ihtimal yardımcı olabilirdim. Yöneticilerime durumu açtım. Tek tek kapıları çaldım ve sonunda mülakat için bir gün aldım. Başvurdu. 1 ay sonra çağırdılar ve hayalini dahi zor kurduğu iş için kabul edildi. Bu süreç içerisinde ilk tartışmalar ufaktan yaşanmaya başladı ve çağrıldı günden (bundan benim haberim yoktu) bir gün önce buluştuk(Aniden çağırdı). Halbuki o beni o buluşmaya çağırırken ben onun için 25 farklı doğum günü hediyesi(onunla olamadığım her sene için bir hediye gibi düşünüp) hazırlamak için dükkan dükkan dolaşıyordum. Elimde bir kaç hediye ile yanına gittim ve ayrılmak istiyoruz dedi... Çok çok çok kötü oldum. Herkesin içinde hüngür hüngür ağladım. Çekti gitti. Ben öylece kaldım. Tek başıma bir evde kalıyordum. Kendimi eve atmam ile saatlerce ağladım. Gecenin bir vakti 12. kattan saatlerce baktım. Atlamak ile atlamamak arasında defalarca gidip, geldim.

Birkaç ay böyle geçti. Saçlarımı üçe vurdum. Evimdeki eşyaları yok parasına sattım ve geride her şeyi bırakmak için kendime söz verdim. Arkadaşların yanına çıktım. Bu süreç içerisinde de bir ay geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. Dişleri ağrıyordu. Kendi cebimden tüm tedavisini karşıladım. Telefona ihtiyacı vardı, gittim iphone aldım. Bu tarz harcamaları ayrılmamızdan önce de yapıyordum. Ancak ayrılık sonra bir daha onu kaybetme adına kendimden daha fazla fedakarlık yapıyordum. Doğumgünlerimiz iki gün araylaydı. Benim doğumgünümde o bana hediyeleri verirken, ben sürpriz yapıp bir hediye verdim. (nikon d7000) Mutlu oldu. İşi için ihtiyacı olacağı, hem de harika bir dslr makinesi olmuştu. İki gün sonra doğum gününde de kendisini özel hissettin diye kolye, kıyafet gibi daha önceden alamadığım bazı şeyleri hediye etmiştim. Ancak bunlara rağmen garip bir mutsuzluk vardı...

Yaklaşık bir 6 ay zaman zaman iyi, zaman zaman da mutsuz bir şekilde bir ilişki yürüdü. Bunların sebepleri arasında benim biriken 17 bin tl borcum oldu. Ancak bu borcun en büyük sebebi, onu biraz daha mutlu edebilirim mi diye, elimden geleni değil de, elimden gelenin fazlasını yapmak yüzünden oldu. Cebime 2 lira giriyorsa, ben 4 lira harcama yapıyordum. Sadece doğum gününde 5 bin tl nin üzerinde harcama yapmışım. Biliyorum bunları okurken beni mallık, kerizlik, enayilik ile suçlayacaksınız... Ama ben de böyleyim işte...

Bu mart ayında bir mesaj attım. Benimle olmaktan mutsuz musun diye.. Cevap olarak evet minvalinde laflar edip, ayrıldık. Aradan 1 ay geçti ve bana mail olarak evleneceğim diye mail attı. Ben de Allah mutlu mesut etsin dedim. Sonra da bende bazı emanetleri olduğunu söyleyip, son bir kez görüşelim dedim. Tamam dedi. Bana hediye ettiği hediyelerin büyük kısmını ona teslim ettim ve arkama bakmadan gittim. Mayıs ayı gibi evine hırsız girdi. Neyse ki kendine bir zarar verilmemişti ve maddi olarak kaybı yoktu. Ben bir şekilde bunu öğrendim ve geçmiş olsun demek için aradım. Şaşırdı. O dönem tekrar konuşmalar başladı. Aynı evde birden fazla kişiyle kalınmadığını, muhitin in kötülüğünden bahsedip duruyordu. Özetle tek başına eve çıkma niyetindeydi ve ben de saf gibi yine koşturmaya başlamıştım. Kendisi evi buldu. Ben o borçlu halimle evinin depozitosunu ayarladım. Tam 1 günde evinde yaşayabilecek şekilde bütün eşya işlerini hallettim vs. Bu dönem içerisinde dönem dönem sadece iletişim halindeydik. Evlilik meselesinin yalan olduğunu anlamıştım. Ancak üstelemiyordum. Kendisi ara ara gündeme getiriyor, ben de üzerinde durmuyordum. Bu arada evin kirası konusunda da ona destek oluyordum. Yaklaşık bu mesele de 3 ay sürdü. Ve artık bu süreçte de soğumaya başladım. Artık kira konusunda benden bir beklentisi olmamasını dile getirdim. Zaten bunca zaman borçları kapatacağım diye uğraşmaktan aylardır maaşımın tamamını bankaya yatırmaktan bıkmıştım.

Bu olaylar yaşanır yaşanmaz, çok kısa sürede evlilik meselesi bu sefer ciddi bir biçimde gündeme geldi. Bir anda bunu istediler. Ben evleneceği kişiyi öğrendim. Aynı iş yerinden bir çocukmuş. Normalde diyelim x semtinden aşağısı olmaz diye talep eden kız gitmiş, bir anda hiç istemediği semtte bile yaşayabilecek kız gelmiş. Belki aklınıza gelir diye şu detayı da paylaşmak istiyorum. Çocuk zengin değil. Yahut daha iyi bir mevkide filan da hiç değil. Hatta ona bunu öğrendikten sonra bir soru sormuştum. Seni taşıyabilecek biri değil diye. O da bana evet deyip, umarım ikimizi de yanıltır diye cevap verdi...

Biliyorum çok uzattım. Bu meseleyi kısmen ailem ile birlikte 3-5 arkadaşım biliyor. Düne bu kadar detaylı olarak kimseye anlatmamıştım. Ancak bir arkadaşıma yine hepsini olmasa da bir kısmını anlattım ve çocuk beyninden vurulmuşa dönüp, bana bir sürü laf söyledi. Özellikle benim kıza verdiğim tüm hediyeleri tek tek istememi söyledi. Eğer vermeye yanaşmazsa, git eşi olacak kişiden bunu talep et filan dedi. tamam %100 malın, enayinin, kerizin önde gideniyim ama bunu yapabilecek bir yapım yok. bana çektirdiği onca acıdan sonra benim de böyle davranmam bana gereksiz geliyor. Ama bir yandan da onca borcu kapatmak için eşek gibi çalışmak ve başka bir adamın çıkıp, ellerinle büyüttüğün bir çiçeği alıp koparması, koklaması insanın zoruna gidiyor.

Kimle evlenirse evlensin. Zerre umrumda değil artık. Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı... Biz en başından evleneceğiz diye yola çıktık ve ben ne yaptıysam sevgilim değil de, hanımımmış gibi mücadele ettim. Ben ne yapayım aaa dostlar?

 
Siz çiçeği ellerinizle falan büyütmemişsiniz, bir yığın para harcayarak sadece kendinizi böyle bir yanılgı içerisine sokmuşsunuz. Daha baştan itibaren kızın pek umrunda olmadığınız anlaşılıyor. İlk büyük aşkınızı tamamen kendi kendinize yaşamışsınız.

Psikolojik destek alın. Bilhassa şu saçları üçe vurdurma hikayesi falan kendinizi gereksiz yere derbeder aşık yerine koymaya meyiliniz olduğunu gösteriyor. Ama boşuna yapıyorsunuz. Kız şimdi evlenmeyeceğim, tekrar beraber olalım canım dese atlayarak gidersiniz, hiç de umrumda değil falan demeyin. Acaip kerizmişsiniz evet.
  • sanal hayvan  (14.11.12 13:30:39) 
harbi kerizmissin raif efendi, maria icin bile yapilmaz bunlar.

hediyelerini geri al, burdan ucuza satarsin bize.
  • nawres  (14.11.12 13:31:27) 
Seninle görüşüp, sonra tam istediği işi alınca ayrılalım demesi,

HEdiyelerinin enteresan bir şekilde çalınması,

daha çıkmıyorken senin aşırı yüce gönüllü olup kızın evinin parasını ödemen veya yardımcı olman,

üzerine 6 ay daha çıkıp çıkmadığın belirsizken kıza para yağman 17bin borca girmen filan,

ya hayatının sonuna kadar bu eziklikle yaşa, ya da git erkek gibi eşi olacak adamla buluşup kibarca bütün bu olanları anlatıp hediyeleri vb geri iste.
  • efrasiyab87  (14.11.12 13:32:10) 
öncelikle dediğin gibi malmışsın ve enayinin önde gideniymişsin. Kızı parayla satın almaya kalkmışsın ama o önce davranıp seni satın almış. Ben de kız olsam ve böyle bi mal bulsam iliğine kadar sömürürüm. Ayranı yok içmeye tahtaravanla gider sıçmaya hesabıyla davranmışsın. Cebinde paran yokken kirasına kadar vermişsin.

Benim öyle bi yapım yok demişsin, kusura bakma ama senin yapın filan kalmamış arkadaşım. Yüzsüzlüğün en son sınırına dayanıp kıza olmayacak şeylerle yanaşmaya kalkmışsın. Şimdi yapacağın şey arkadaşının dediği gibi "artık buraya kadar , ver bakalım eşyaları ve hediyeleri" diyip söke söke almak. Eğer vermiyorsa her türlü pisliği yapmak.(Kocası , ailesine söylemek) İcabında kirasına kadar ödediğini kocasına söylemek.
  • aspoo  (14.11.12 13:33:33) 
çirkin bi adammısın_? nedir yani senin olayın_?


  • clever  (14.11.12 13:35:27) 
Boş ver dostum hayatına bak. Çalışır ödersin borçları bundan sonra da kız arkadaşın olursa emin olmadan işini gaantiye almadan fedakarlık yapma.

aslında nickini okuyunca insan anlıyor nasıl bi acı çektiğini. benzer olaylar benim de başıma geldi evleniyor şimdi. bana bi beşiktaş forması almıştı bakamıyorum formaya bi arkadaşa verdim sende dursun dedim forma geçince sıkıntım alırım dedim. evleneceği kişi de beşiktaş'lı.

ona kürt mantolu madonnayı okutmuştum sen biraz raif efendiye benziyorsun demişti. boş ver hediye isteme görüşmeyi de kes. hatıralarını sil.

ve inan ki bana bu dünya seni sevmeyen biri için ağlamaya değmez. sevse yanında olurdu. bunca sıkıntının karşılığı tecrübe ve mutlu bi hayat. bundan sonra ilişkin olursa sen mutlu olabilirsin ama o ilk mutsuzluğunda seni hatırlayacak. sen mutlu bi ilişkiye başlarsan onu tamamen unutacaksın. acı çekeceksin doğru. ben evlilik haberini alınca hastaneye düştüm 4 serum verdiler kalbim çok hızlı atıyormuş. hemşire ambulansta bana baktı "gülüyor musun ağlıyor musun" dedi. monaliza oldum yani :)
  • meksi  (14.11.12 13:37:38) 
hayatımda bu kadar keriz bir adam görmedim. ilyas salman'ın canlandırdığı karakterler senin yanında kurnaz kalır.


  • baldur  (14.11.12 13:41:12 ~ 13:41:54) 
öncelikle şunu belirteyim. birlikte çok özel şeyler yaşadık. birlikteyken çok bir sorun yoktu. yani inek gibi süzme durumu yok. ben yaptım. o istemese de ben yaptım.

bu kadar açık açık yazdıysam, siz de benim samimiyetime inanın lütfen. hırsızlık olayı da %100 doğru. çirkinlik konusuna gelecek olursak. çirkin filan değilim. süper yakışıklı bir adam da değilim. 1,83 boy. 73 kilo. Eli ayağı düzgün, kendini bir çok konuda geliştirmiş, sosyal ortamda sevilen, sayılan birisiyim. sigara, alkol, kumar alışkanlığım yok.
  • raif_efendi  (14.11.12 13:44:54) 
Ayrıca özel mesejdan gelene de cevap olarak, ekleme ihtiyacı hissediyorum.

beni param için sevmedi. sonuçta zengin bir adam da değilim. ortalama bir hayatım var. ben onu sevdiğim için mücadele ettim diyorum. mesele sadece hediyeler değil ki. ona iş bulmam da mı paraya boğmak oluyor? yahut her sıkıntısında yanında olmakda mı paraya boğmak?
  • raif_efendi  (14.11.12 13:47:54) 
bir ekleme ihtiyacı daha.

ben onunla birlikteyken hep şunun söyledim. benim bir çift ayakkabım olsun, senin 10 çift.. ben sana 11. sini almaya hazırım. Akşam eve geldiğimde taşın suyunu kaynatsan ve yemek bu desen, ben oturur, onu içer, elini sağlık derim, demişimdir...

ben sevdim arkadaşlar. hepsi bu. mesele sadece para meselesi değil. lütfen biraz daha beni anlamaya çalışın.
  • raif_efendi  (14.11.12 13:49:51) 
sevmeyi bilmiyorsun raif efendi.


  • nawres  (14.11.12 13:51:51) 
birader tam salak asikmissin kusura bakma. kimsenin sevgisinden emin olmadan yatirim yapma. hem maddi hem manevi. kiz hic bir zaman sana asik olmamis. sadece onun icin olen biten birisini yayinda istemis. ha yaslariniz 35 civari olsaydi ya da kiz biraz erken evlilik guven telasina dusseydi evlenirdiniz bile. kizlar sevdiklerinde asik olduklarinda direk belli ederler. gozlerinden, davranislarindan herseylerinden anlarsin. sana asik olmayan birisine bu kadar baglanman kotu olmus. zamanla normale donersin fakat tahribat hep seninle birlikte olacaktir. gecmis olsun.


  • roadrunnerr  (14.11.12 13:52:05) 
uzuldum haline.
kiza karsi asiri duygu beslemis fakat ayni karsiligi gorememis gibisin. genelde turk insani iliskilerinde, bu bi standarttir. hep bi taraf verirken, diger taraf almaya o kadar cok alisir ki, vermeyi aklindan bile gecirmez.. burda veren taraf sen olmussun.
kiz seni finansal anlamda kullanmis gibi gorunuyor. ne zamanki finansal anlamda birazcik destege ihtiyaci varmis, o zaman seni tekrar hayatina almis gibi yapmis gorunuyor.
bence bu verdiklerini kendine dert etme, verdin gitti. bak burasi cok onemli: insan hayatinda her donem hata yapar.. ama kimse bile bile hata yapmak istemez. sen o anki hislerinin verdigi inancla, dogru oldugunu dusundugun seyleri yaptin, geriye donup bakinca her ne kadar cogu yanlismis gibi gorunse de. hangimizin hayatinda geriye donup baktiginda, hersey %100 dogru ki? sen de buna takilma bence. hayatina devam et. kendine eziyet etmeden.
ve herseyden ote sunu aklindan cikarma raif efendi: 'bu hayati sen yasiyorsun, bu hayat senin hayatin, kimse seni mutsuz edecek kadar degerli degil, en degerlisi sensin.'
  • uyku semesi  (14.11.12 13:58:52) 
www.yenicarsim.com

bi nikon d7000 2.500 falan ediyor raif kardaş ne yaptın sen ?
  • charlotte blanc  (14.11.12 13:59:05) 
Kız resmen senin aşkını harcamış, sana borç olarak geri dönmüş bunlar. Yaşadıkların tecrübe olsun sana abi, bu kadar enayi olmasaydın demeyeceğim, ol enayi ol ama daha önemlisi sevmeyi öğren..

Seni malınla sevmeyecek birini sev..
  • solo  (14.11.12 14:12:38) 
Seven insan enayi olamaz olsa olsa şaşkın olur. Olan olmuş bunu dert yapma. Hayat sana daha uygun olanını mutlaka çıkarıcaktır


  • essoist  (14.11.12 14:22:33) 
seninkine benzer şeyler yaşayan bir arkadaşım vardı. kız çocuğa altın seti bile aldırmıştı kendine hediye olarak.

bu olayda kız başta sevmiş olsa da, zamanla maddi konular çok ortaya çıktığı için bir noktadan sonra senden yararlanma yoluna gitmiş. başlarken böyle bir niyetle başladığını sanmıyorum ama sen abartmışsın panpa.
  • tantunisultansüleyman  (14.11.12 14:57:52) 
vay babam vay.
sen neler yapmışsın.
bence artık çirkinleşmen lazım.
bunun için kıza verdiğin tüm hediyeleri geri iste hemen.
sende nasıl bir kafa var anlamadım ben.
nasıl bir aşk ki bu kıza her seferinde gözün kapalı inanıyorsun.
  • pukay de souza  (14.11.12 15:09:13) 
Ne yazsam, nerden başlasam diye çok düşündüm. En iyisi kısa ve net yazayim dedim:

Hayatinda görüp görebilecegin en bencil insana denk gelmistir. Ahlaki acidan dünyada iki cesit insan vardir: iyi ve kötü insan. Sen kötü insana denk gelmissin. Cünkü bütün kötülüklerin nedeni, bencilliktir demisti bir felsefe hocam.

Gelelim bu durumun duygusal iliskiyle baglantisina.

Sana cok net bir cevap: seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin.

28 yasindasin. Hayat yeni baslarken, hatta ve hatta oturmuşken, böyle bir sey yasamak, seni diplere sürükler. sürüklesin, bosver. hayatinin tecrübesini yasadin, sonradan anlayacaksin... Yasin da bunu cabuk anlamaya müsait. Aklini basina topla, cik disina, pencelere, apartmanina disardan bak!

Herkesin ilginc bir hikayesi var buna inan. Seninki de bunlardan bir tanesi. koy bur çekmeceye, sakla. zamani gelince, cikar cikar, bak. ders al. duyurunu da silme ya da kopyasini al. 6 ay sonra falan bir bak. neler göreceksin, neler...

Sevmissindir, dogrudur. Zaten gönül sevince önünde hicbir sey duramaz. Sevmek, vermektir, fedakarliktir. Sen hediyelerle, üstelik düsünceli hediyelerle sevgini göstermek istemissin. ancak karsiligini alamamissin. alacagimizin garantisi yoktur her zaman. bu durumu kabullen. ama bir gün bunlarin karsiligini alacaksin, merak etme.

sen kalkip onun icin, o fizanda diye, fizana da gitsen, onun önüne dünyalari da sersen, benligini dahi teslim etsen, o insan seni sevmiyorsa, sevmez arkadaş. aci ama gercek; seni hiç de sevmeyecek. sen ona güzel seyler vererek, askini besledin. pisman olma, ders al. pismanlik faydasizdir. yaşam ise pragmatik ilerler...

" Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum."

Demissin. Ah be güzel kardesim. O yürek tir tir titrer. Agzina gelir. Yanarsin, donarsin. Ama aşk da bu değil midir zaten? Üstelik gözleri kör eden!!!

İyi ki kisa yazdim he?! :) Hediyeleri isteme. Sakin yapma böyle bir sey... birak o karakteri ve hayatla basbasa kalsin. Böyle bir cirkinligin karsisinda asaletini kaybedersen, sen de ondan farksiz olursun. "Bu yapabilecek bir yapim yok" demissin zaten. Evet, yapma. Seni cok iyi anliyorum bu konuda... Sakin sakin yapma.

Ha bir de son bir elestiri: aslinda belki ondan degil senden kaynakli bu durum. Daha önce de degindigim gibi, sen fazla vericisin. Bu yüzden, yineliyorum, durumu kabullen. Aşk gözü kör eder. Sen de kör olmussun, ama gecti. "Ucuz" atlattin. Bir de evlenseydin böyle bir insanla neler olurdu düsün! Bazen kötüde iyi vardir. Unutma...

Bir yakinim dügünün olacagi günün ögleni ayrildi. ayni senin gibiydi. hediyeler, istedigi her seyi yerine getirmeler falan... sonuc: yeni evdeki buzdolabinda yumurta yok diye her sey iptal. yumurta lan bu. yumurta. bakkalda tanesi 15 kurustu o zamanlar... ama olmayacagi varmis iste. simdi evli, tatli mi tatli bir kizlari var. gecen ablasindan yine dinledim. ölüyorum geberiyorum diye anirmis onu severken. sonra aldi yumurtayi...

Özet: bencil insana denk gelmis ve severken sikilmissin. Kurtuldun diye sevin.

P.s. Maria Puder, Raif Efendi'yi hic sevmedi. Raif Efendi de bunu hic göremedi...
  • hiçbirşeyyok  (14.11.12 15:56:24) 
arkadaşlar okuyup, beni dinlediğiniz için teşekkürler. büyük çoğunluk isteme taraftarı. annemle de durumu paylaştım. o da benim böyle yapmamın, doğru olacağını söyledi.

asıl mesele. ben, web sitesi yaparak para kazanan adamım ve müşterinin işini %100 yapsam bile para isterken yüzüm kızarır. O yüzden ayrıldıktan sonra aklımın ucundan dahi geçmeyen bu meseleler, arkadaşımın ağır konuşması sonucunda beni bu noktaya sürükledi.

Kız beni sömürdü veya değil. Ancak şunu anlamanızı isterim. Kendimi kabullendirmek için bu hediyeler alınmadı. Ezik olduğum için değil. Ondan başka bir seçeneğim olmadı için de değil. Arkadaşlar ben sevdim. Aşık oldum. Tamam ilk kez bir kızla çıktım. Ama size yemin ediyorum, ben bu zamana kadar beklettiğim için böyle oldu. Bu zamana kadar onlarca kızla da çıkabilirdim. Bu noktada kendimi anlatıp, böbürlenir gibi gözükmek ve anlaşılmak da istemiyorum.

Ben karşımdaki kişiye, paramla görgüsüzlük de yapmadım. Sadece inandım, güvendim ve onun mutluluğu için koşturdum. Teşekkür için yapmadım. Beklemedim de. Ki mesele onun yüzünü güldürmek için para ile yapılan meseleler de değildi. Duygusallık, romantizm, ince düşünme, sevgi, saygı, samimiyet vs vs... Ben bunların hepsini ona yaşattım. Bunu kendi de defalarca söyledi, hissettirdi.

Tekrar herkese teşekkürler.
  • raif_efendi  (14.11.12 15:59:53) 
millet eleştiriyor ama film olsa bayıla bayıla izleyip haklı çocuk dersiniz bence.

yaşayarak öğrenilecek şeyler listesinde top sıralarda yer alır senin durumun.
  • fukka  (14.11.12 16:13:02) 
komedi diyorum. hiç görmediğin birine sadece yazdıklarından mütevellit 1 günlük istanbul turu ha? o yea baby. sonrasında maddiyata dayalı sözde bir ilişki. Suyundan da koy. hayır, ne zaman bu derece sevdin, ne zaman aşık oldun, ne zaman o aklının gizli köşelerinde saklı kalmış ilişkiyi yaşamaya başladın? Senin özgüven kayış sıyırmış, hatunda bunun emarelerini toplamış. Hediyelerin geri istenmesi konusu ise ayrı bir tiyatro. Bırak yapma. Cezanı çek.


  • dokuzeylul  (14.11.12 16:19:10) 
@dokuzeylul

bu kadar şey anlattım. ilk tanışmada istanbul turu konusundan neden yalan söyleyeyim. tamam inanmayabilirsin ama inanman için ne yapayım?
  • raif_efendi  (14.11.12 16:23:09 ~ 16:23:44) 
sana inanmadım mı demiş ?

yaptıklarının saçmalğından bahsetmiş.

badaksın gördüğüm kadarıyla, üstüne üstlük beta-erkeksin. bunlar birleşince sen de sonunda seni kabul eden birini bulunca yardırmışsın, kız da kullanmış. olay bundan ibaret. hayatına devam etmeye bak ve yaşananları unut.
  • turk kelekom  (14.11.12 16:46:32) 
öncelikle aranızdaki ilişki belki başlarda iki sevgili olarak yürüyordu muhakkak. ancak zamanla bu biraz baba-kız ilişkisine dönmüş gibi gözüktü, ya da abi-kardeş. cinsel ilişkinizin içeriğinden bağımsız olarak, sadece anlattıklarından, o tarz bir ilişkinin varlığını hissettim. yani kızcağızımızın belki de aradığı şey böyle bir ilgidir hayatı boyunca, neden olmasın. ve bunu sende gördüğünde, önce aşk duygusu hissetti, daha sonra ise, zamanla bu aşk, yerini sadece sevgiye bırakmıştır. insanoğlu böyledir, bir insana her istediğini yaptığın takdirde, hatta karşısındaki insana bahsetmemesine rağmen, içten içe birşeyi arzu ettiğinde ve bu arzu ettiği şeyler bir bir gerçekleşirse, bunu gerçekleştiren kişiye karşı kendisini borçlu hisseder, bu borçlu hissetmenin devamında ise, o kişiyi sevgiyi paylaştığı bir insan olarak değil, daha çok hayatını sürdürebilmesi için hem zevk hem de ihtiyaç için istediği herşeyi aldırabileceği insan olarak görmeye başlamıştır. dolayısıyla, bir zaman sonra böyle bir ayrılığın olması gayet doğal. ayrılığın sonrasında dahi, senin destekte bulunman zaten yeni bir ilişkinin başlamasına dahi gerek kalmadan, senden destek alabileceğini görmesini sağlamıştır.

hediyeler almışsın zamanında, bu harcamalar sana yüklü bir borç olarak geri dönmüş. fakat ne yazık ki, hediyeleri gidip de geri istemek yakışık almayacaktır. anlıyorum borcun var fakat her insan yaptığı hatanın cezasını hafif ya da ağır çekmelidir. senin hayatında yaptığın bu hataların cezası da o borçlar. dolayısıyla hediyeleri geri istemek yerine, bir şekilde borcunu ödemek için çözümler aramaya koyul.

onun dışında, hediyeleri geri istediğin takdirde, unutman gereken bir insana, ilişki esnasında aldığın tüm hediyeleri görerek, tekrar o günlerin geri gelmesini istemen mümkün olacaktır. bu da sadece sana zarar verir. maddi olarak rahatlatır, ancak manevi olarak uzun vadede zarar vereceği aşikar. dolayısıyla hediyeleri geri istemeyip, kesinlikle bu kişiyle irtibatı bir an önce kesmelisin. telefon, mail, ona ait ne varsa hayatından çıkarıp, atmalısın. mümkünse kendi telefon numaranı dahi değiştirebilirsin. hem 28 yaşındasın, yaşayacak daha farklı anların olacak, çok daha iyi ya da kötü deneyimlerin olacak. bunu da hayatın boyunca yaşayabileceğin kötü deneyimlerden biri. bu yaşadıklarının sonucunda, hayata, insanlara, aşka, vefaya ve duygulara karşı bakış açının değişmesi gerekiyor, ki ister istemez değişmiştir bile.

özetle, şu saatten sonra, senin onunla alakalı ne varsa kafandan silip, ne hediye geri alıp ne de başka birşey yapmaman gerekiyor. kendi hayatına odaklan, kendine odaklan, işine odaklan, başka insanlar tanı, ki şüphesiz tanıyacaksın da. önemli olan, kendine olan saygını ve inancını kaybetme. onunla yaşadıkların senin için sadece bir anı olarak kalsın, geçsin gitsin.
  • soso  (14.11.12 17:44:22) 
Mallık, kerizlik, enayilik degil, bunun adi "delusion". Kendi kendine bir ruya tasarliyor ve kendini o ruyaya inandiriyorsun. Bu ruya, aklinin ve mantiginin onune geciyor. Deyim yerindeyse, "kendi kendine beyin yikama" da diyebiliriz buna. Tabii o ruyadan nemalanan taraf da, seni kullaniyor bu arada.

Olaya iyi tarafindan bakalim: Bi daha boyle bir sey yapmazsin. Tecrubelisin artik. Eh, tecrube de bedava elde edilen bir sey degil. Kimi daha az bedel oduyor, kimi daha cok. Su veya bu konuda tecrubeliyim diyen birisi, o tecrubeyi kazanmak icin maddi ve manevi bedeller odemistir. Bedel odemeden tecrube sahibi olunmaz. Kim ki, "Bedel odemeden tecrube sahibi oldum" diyosa, bil ki yalan soyluyordur. "Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı..." demissin ya, iste karsiligi, bu tecruben. Yoksa, hakime gidip "Evlenme vaadiyle beni kandirdi ve elimden su kadar liralik hediye aldi" dersen, ne cevap alirsin bilmiyorum. Hediyeleri geri iste. Isterken, "Cocuklar Gulsun Diye dernegine bagislayacagim" dersin.

"Elinle cicek buyutmek" ifadesi, hala romantizm pesinde oldugunu gosteriyor. Artik aramiza donmelisin.
  • compadrito  (14.11.12 18:09:10 ~ 18:10:04) 
cevaplar arasında gerçekten çok güzel yazanlar var. okuyucu olarak bana bile çok çok faydalı düşünceler. kendi adıma onlara teşekkür ederim.

*******

yaşadıkların yakından tanıdığım (kadın) birinin yaşadıklarına çok benziyor.
kendinin olmadığı halde sevdiğinin olması için çabalamaların, koşturmaların,vs..
o yüzden seni o kadar iyi anlıyorum ki..

sevmişsin..
tam da raif efendi gibi sevmişsin hatta..
ve sahip olduğun her şeyi vermek istemişsin..
"ben"den önce "sen" demişsin..

bundan sonra her karşına çıkana şüpheyle yaklaşacaksın, güvenemeyeceksin ve bahsettiğin kadar çoğu geçtim, normal bir ilişki yürütecek kadar bile sevemeyeceksin. ama, hayatının tecrübesini kazanmış oldun..

maddi olarak kaybettiklerini unut. verilen şeyler geri istenmez. ama ayrılmalarda çok ciddi büyük pahada hediyeler varsa geri verilmemesi de o kişinin ayıbıdır bence (bana sorsan, her şeyi geri veririm).

gerçekten çok düşük seviyeli bir yapıya sahipmiş karşındaki. ve ne yazık ki bu yaptıkları da (kendi çıkarı için senin borçlara girmene göz yumması) onun yanına kalmaz, çıkar aheste aheste.

onu ve onunla ilgili her şeyi hayatından çıkar. temiz bir sayfa aç ve hayatına öyle devam et.

umarım gerçek maria puder'ini bulursun..


çünkü piyasada o kadar çok sahte raif efendi'ler ve maria'lar var ki...



***
bir de söylemeden duramayacağım (ama kimseye karşı kişisel tavrım yok, lütfen yanlış anlaşılmasın); kişinin kendisine bir takım sıfatlar yakıştırmasıyla üçüncü kişilerin de aynı şeyi yapması aynı şey değildir. ayıptır. o kişinin kendisiyle olan bağı/ilişkisi/samimiyeti(ne derseniz artık) ile üçüncü kişiler arasındaki ilişkisi bir mi de o cüreti kendinizde buluyorsunuz anlayamadım. yakışmıyor diyeceğim ama herkes kendisine yakışan şekilde ifade ediyor düşüncelerini tabi..
  • holy diver  (14.11.12 19:12:53) 
öncelikle büyük geçmiş olsun. bu kız, sen hediyelerini geri istesen de sana iade edecek gibi gözükmüyor. bir daha ki ilişkilerinde de böyle pahalı hediyeler almaman ve büyük harcamalar yapmaman senin yararına olacaktır. Ama sen bir sonraki sevgiline ya da bu kız sana geri dönse yine bu kıza aynı harcamaları yapacaksın o ayrı... hayırlı başarılar.


  • pascaldiscoda  (14.11.12 19:32:52) 
böbreğinin gitmediğine şükret, kız insaflıymış.


  • kirkbir  (14.11.12 20:35:08) 
@dirildimde geldim

Bek gözel didin abim de, 17 bin lira borcla, AVM'ye gidip nasil "Tanrim beni bastan yarat!" denebiliyor?
  • compadrito  (14.11.12 21:15:28) 
vay anasını neler var ya. biz de gerçek değildir bu adamlar idare eder durumdakileri kaçırmayalım bari filan diyoruz.

hediyeleri isteme. neye malolmuş olursa olsun sen onları içtenlikle ve mutlu etmiş olmak için aldınsa ki öyle diyorsun, şimdi iş borç ödemeye gelince, kız terkedince dur geri alayım bunları kurtarayım olmaz. seven için, sevilenin sefası da cefası da boynunun borcu. alırken düşünecektin bu iş olmazsa ayrılırsak bana koyar mı bu fotoğraf makinesini almış olmak diyecektin. geçmiş gitmiş artık.

değişme, piç olma. herkes gibi olmak, devrin adamı olmak zorunda değilsin. sadece bir daha ki sefere şunu bil, seni seven kadın, seni öyle bir maddi sıkıntıya sokacak hediyeleri asla kabul etmez. yok ne gerek vardı hayatta olmaz filan diyip de neyse madem bu seferlik alayım vs değil bak, kesinlikle kabul etmez. kendimden biliyorum. sonunda onu mutsuz edecek hiç bir şey beni mutlu etmez çünkü.

bence güzel bi insansın. acı çekmek istemiyorum dersen anlarım ama yine de değişme bence.
  • yassa leyn  (15.11.12 01:00:57) 
böyle bir şeyi kendi senden istemedikçe neden yaptın sana minnet duymasını falan mı istiyosun ya da o bana bakar diyip senden vazgeçmez gibi bi fikirle mi yaptın bunları sevdim yaptım dersin biliyorum ama biraz başka şeyler var gibi hediyelerini geri istemen parasal olarak sana yararsa iste yoksa napıcan daha para harcama yeter kıza kendi borcunu harcını bitir yarın öbürsügün ailen olcak senin de onlara biriktir


  • nunishuris  (15.11.12 11:07:32) 
raif kardeş, enayiliği filan geçtim boşver onu da, ne yap ne et o hediyelerin hepsini çatır çutur al kızdan, senin öyle bir yapın yoksa ben senin için yaparım ama d7000'i ucuza vereceksin bana :d kız vermezse kocasına söyleyeceğini söyle her şeyi odü patlar garanti, belki sen istemiyorsun ama o hediyeleri geri aldığında kendini keriz hissetme katsayın çok düşecek, ayrıca al yani ıphone ne amk ?


  • gates  (15.11.12 21:28:21) 
Özür dileyerek yazıyorum ama ona iş buldum, şu hediyeleri aldım (modeline kadar), şöyle para verdim, tedavisini yaptırdım falan diyorsun da,bunları zaten dediğine göre isteyerek, severek yapmışsın, ne gerek var burada çarşaf çarşaf yazmaya, listeleyip göze sokmaya? Sadece para gücüyle yapılabilecek şeylerden bahsetmiş olman tuhaf bence. Tamam insan çok sevince her şeyi yapar, helal olsun ama dememişsin ki bana öyle bir bakardı ki nefesim kesilirdi ya da saçlarını okşarken sonsuza kadar sürsün isterdim o an. Ne mübarek, ne müthiş adamsın densin mi istiyorsun sana? Bazen bir minik öpücük o nikon d7000 midir nedir ondan daha değerlidir.


  • zuppa  (16.11.12 22:46:46) 
[]

2012 - 2013 için erkek yelek tavsiyeleri

hiç dışarı çıkmadım. nerede ne var bilmiyorum. zara'nın internet sitesinde de pek bişi göremedim. dolaşıp, dikkatinizi çeken, aklınızda kalan marka-model var mı?

aradığım tarz yelekler şu sitede örnek olarak bakılabilir : www.cati-kati.net

ayrıca beşiktaş taraflarında bir kaç dükkan görmüştüm. marka olmayan ama bu tarz kıyafetlerin olduğu. özellikle istanbul için önerileriniz var mı?

teşekkürler.

 
"mango he" ye bak.


  • pisekar v2  (07.11.12 14:30:58) 
pull&bear,h&m,jack jones.bunların birinde kesin vardır olmadı zarada da vardır.


  • jpsartre  (07.11.12 14:44:08) 
[]

Kendo ile ilgilenenler

Uzaktan uzağa ilgim olan uzak doğu spor sanatları arasında birinde karar kılıp, bu konuda kendimi geliştirmek istiyorum.

Okuduklarım kadarıyla başlangıç olarak malzemeleri biraz tuzlu gibi. Bunun dışında eğitim veren 3-5 yer de var.

Özetle bu sporla ilgilenen, devam eden arkadaşların fikirlerine ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.


Lokasyon İstanbul. Yaş 28.

 
şimdi kanka ben baya bir yaptım bıraktım sonra. 1. danım war yani bir shinai ile aklınızı alırım.

şimdi kendo da 3 temel alet var. birincisi shinai. antreman sopası. biz çinden getirtmiştik taa ne zaman kargo dahil kırk liraya falan gelmişti. ama tüm topluluk olarak almıştık. 20-30 tane falan.

sonra bogu denilen set var. ben boguyu yalan olmasın bir sene falan hiç giymedim. eşofmanla gittim shinaiyi salladım durdum havaya. 1 sene sonunda giydim. ama klübün bogusunu giydim. sınavlara falan da onunla katıldım. danı alınca sen al artık kendine dediler. arkama bakmadan kaçtım. en ucuzu o zaman 500 dolar falandı. el yapımı olanlar falan vardı 10000 dolar falan. öğrenciydim 500 dolar benim iki aylık paramdı alamadım. bir süre takıldım sinir oldum braktım.

üçüncüsü de kıyafet. adını hatırlamıyorum valla. benimki nerde onu da bilmiyorum. böyle bol paçalı siyah yada lacivert judocu kıyafeti gibi bişi. bu da çok ucuzdu. pamuklusu falan 17 dolardı. aldık.

şimdi o bouyu bir sene falan giymiyorsun zaten. o yüzden git gör. zaten ilk bir kaç hafta shinai nasıl tutulur, güç hangi koldanalınır vs gibi temel şeyleri öğreneceksin. sonraki bir kaç ay ayak ve bağırış kordinasyonu vs vs derken bir sene sürer işte bogu giymen.

kendo çok güzel bir spor. ben giderken antremanlar cuma akşam pazar sabahtı. çok stresliydim o aralar. cuma akşamları ilaç gibi geliyor. o shinaiyi indirdikçe yaptığın bağırışlar o tüm stresi atıyor. o zamanları atlattıysam kendo sayesinde.

ben ankaradayım. bilmiyorum yani istanbulda kurs.

bir de mümkünse japon sensei bulunduran bir kursa git. yaptığım sürelerde en zevkli kısım japon senseilerimin zamanıdır. türk senseiler çok artist oluyor çekilmiyor.
  • ayiadam  (01.11.12 09:59:30) 
ayiadam detaylı cevap için teşekkürler.

senin de dediğin gibi en pahalı parça bogu. internette ve sözlükte gördüğüm kadarıyla 1000 $ civarına alınabiliyor. Tabi bunun diğerlerine göre artısı eksisi nedir sanırım işin içine dahil olduktan sonra anlaşılabilir.

istanbul'da aylık 100 tl gibi ücretlere kurs verildiğini okumuştum. Bu ücret sence makul mudur? Bu kurs dışında kendi çapımda antrenmana ihtiyacım var mı? Ne düzeyde?
  • raif_efendi  (01.11.12 10:14:27) 
benim gittiğim üniversite klubüydü. para vermiodum yani ama 100 lira bence çok. sonuçta bir spor salonuna yazılabilirsin aylık 100 tlden. ama şimdi bilemedim yani. karate kursu falan da o kadardur düşününce.

kendi çapında antreman pek mümkün değil zaten. çünkü elinde bir buçuk metrelik sopa var ve vuruşları shinaiyi tam tepende dik tutarak yapıyorsun. yani boyun 170 olsa 150de shinai 4 metrelik bir yükseklik lazım sana. zaten ayağını yerde sürümen gerekiyor onun da sıkıntısı var. yani bireysel antreman spor salonu yoksa zor.

güzel bir spor tavsiye ederim. yani en azından bir sene git yap. görmüş olursun.
  • ayiadam  (01.11.12 10:19:55) 
son bir soru :)

bu sporda uzun boylu olmak dezavantaj mı?

boy 185. kilo 75.
  • raif_efendi  (01.11.12 10:22:07 ~ 10:22:17) 
çevik değilsen dezavantaj olabilir. ama 1 70lik adam kadar çeviksen gayet avantaj. çünkü puan el kafa boyun ve karından alınıyor. boy farkı ne kadar çoksa kafadan puan vermen o kadar düşer.


  • ayiadam  (01.11.12 10:25:07) 
kendo gibi günlük hayatta hiçbir işine yaramayacak bir spordansa aikido, ninjitsu vb. sporları tercih etmeni öneririm. kendo'yu kakalamak istemem aksine büyük saygım var, ama aikido'da mesela hem kılıçla çalışırsın, hem sopa-bıçak hem de silahsız çalışmalarla çok yönlü bi sanat icra etmiş olursun. ilgilenirsen mesajla detay konuşabiliriz, yardım edebilirim.


  • kertenkelebek  (01.11.12 11:03:03) 
Kendo en asil uzakdoğu sanatıdır aikido falan kenar mahalle papazcısı abilerin işi. Bayıl parayı git kendoya


  • esenboga  (01.11.12 19:45:54) 
[]

Rusça bir metin hakkında

İyi geceler dostlar.

Karşıma çıkan rusça bir metinde neler yazdığını merak ediyorum. yazılı halini bulsam google translate ile yine işimi görebilirim, ancak onu da bulamadım. çok fazla vaktinizi almadan yol gösterici bilgilerinize ihtiyacım var.

teşekkürler.

f.mypage.ru

 
bilen kimse çıkmazsa ve çok önemliyse, google translate ile çok çok uğraştıracak bir çözüm var. kaynak metin kısmında rusçayı seçtikten sonra sanal klavye işaretine basarak kiril harfi ile giriş yapabilirsiniz :)


  • kül  (23.10.12 00:42:20) 
aşk hakkında bu metin. "eğer bana bu hayatta gerçekten en önemli şey nedir diye sorsalar, sevmek ve sevgili olmak derim" diye başlıyor. anlatıcı kadın.


  • erobur  (23.10.12 00:52:42) 
"ne zenginliğin, ne sağlığın, ne şöhretin ne de yeteneğin kıymeti yok eğer bunları sevdiğimiz kişiyle paylaşamıyor isek" diye devam ediyor


  • alternatif  (23.10.12 01:19:11 ~ 01:19:54) 
Son paragrafta da " Anam babam doğum günlerinde bebelere hediye almaktan mutlu olurlardı ama bebeler onlara gülerek karşılık vermezse mutlulukları solardı" diyor.


  • bgraydin  (23.10.12 02:01:33) 
yardımlarınız için çok çok teşekkürler. özelden bir arkadaş da çok yardımcı oldu. hatta ilgili kitabı bile paylaştı. www.idrp.ru

Anladığım kadarıyla Ortodoks ahlakı ile büyüyen gençler için yazılmış bir gençlik kitabı. tekrar teşekkürler.
  • raif_efendi  (23.10.12 14:11:38) 
[]

Online menajerlik oyunlarında algoritma, simulasyon mantığı vs.

Selamlar duyurunun güzel insanları.

Bir konu hakkında beyin fırtınasına ihtiyacım var. Malumunuz envai çeşit menajerlik oyunları var. Benim de oynadığım online menajerlik oyunlarından bir tanesi de www.futbolmenajeri.com

Oyunu bilmeyenler için kısaca şöyle açıklayayım. Yönettiğiniz takımda her futbolcunun 5 ayrı temel kriteri var. Atak, Orta saha, defans, moral ve kondisyon... Daha sonra takımı ve dizilişi oluşturup, her gece simulasyon iki takımı simule edip, sonuçlandırıyor.

Anlamaya çalıştığım nokta şu. Ne tür bir algoritma ile hem adil, hem de taktik ve dizilişe göre nispeten güçsüz takım da galip gelebiliyor? Bu tarz oyunlardaki mantık sizce nasıl olmalı? Tavsiye edeceğiniz kaynak var mı?

Teşekkürler.

 
şimdi oyunu bilemiyorum, lakin şöyle birşey olabilir misal ben kodluyor olsam bi şans faktörü belirlerim atıyorum 5 seviye x yeteneği olan bi oyuncunun y hareketini yapması %40 rastlantısal ise 3 seviye %24 olur bu şekildede nispeten güçsüz takım şans faktörü ile zaman zaman galip gelebilir.


  • olurnedenolmasin  (17.10.12 19:33:51) 
[]

IP adresini devamlı değiştirebilmek

kevin mitnickler merhaba.

şimdi google ın bir hizmetini bir kaç günlüğüne yüksek kullanım miktarlarında kullanmam gerekiyor. fakat günlük kullanım limiti bulunmakta ve bu maalesef tahminlediğim işin aylarca sürmesini neden oluyor.

sistem, network konularında çok anlayan biri değilim. ancak bildiğim kadarıyla proxy ler aracılığıyla varolan bilgisayarın ip adresini değiştirebiliyoruz. bu ne kadar doğru, ne kadar verimli? google bunu yer mi?

yapmak istediğim çalışma için 320 adet farklı ip gerekiyor. bu durumda kurulan bir program, listesindeki binlerce ip adresini otomatik olarak değiştirir mi?

önerileriniz, uyarılarınız nedir?

teşekkürler.

 
Proxy kullanarak IP adresi değiştirilmez. İkisi ayrı şey.


  • gozyakansakiz  (04.10.12 16:08:26 ~ 16:08:35) 
peki benim derdime bir çare var mıdır?


  • raif_efendi  (04.10.12 16:10:05) 
platinum hide ip adlı program 100 küsür farklı ülkenin ip'sinden girmeni ve 0 ila 999 dakika arasında otomatik değişmene olanak tanıyor. ilaveten google'da yiyor. ne zaman ip değiştirip google hesabıma ulaşsam xxx ülkeden şüpheli login tespit edildi diyor. tabi google'dan bahsediyoruz. muhtemelen bu tarz çakallıkların önünü almış, günlük ne kadar farklı ip kullanabileceğin konusunda kısıtlama getirmiştir.


  • mayeskuel  (04.10.12 16:10:58) 
tor browser'ı deneyebilirsin


  • mirty  (04.10.12 16:12:47) 
@mayeskuel

bu değişiklik esnasında tamamen google hesapları logout etsem ve ilgili işlemleri bitirip, kendi ip adresimi kullanıma geçsem. bahsetmiş olduğun uyarıyı alma ihtimalin ortadan kalkmaz mı?
  • raif_efendi  (04.10.12 16:15:23) 
valla hocam eğer o yapmak istediğin iş google'un sandbox'ladığı seo çakallıklardan biriyse muhtemelen onun önünü almıştır. denemeden bişey söyleyemem.


  • mayeskuel  (04.10.12 16:25:30) 
yo yoo seo ile ilgili bir durum yok. google map ile ilgili.


  • raif_efendi  (04.10.12 16:37:57) 
şimdi hatırladım da google, ip değişikliği saptamalarında captcha doğrulama istiyor. yani ne zaman ip değişikliği saptanırsa captcha ile doğrulamanı istiyor ki yazdığın yada kullandığın scriptler engellensin. onun dışında olay gayet basit aslında hocam. ben google olsam ip, mip uğraşmam. direkt derim ki free kullanıcılar her ne halükarda olursa olsun günde 5 işlemden fazlasını yapamasınlar. iki satır kod'a bakar. sen ne kadar ip değiştirirsen değiştir o kullanıcı bilgilerin tek tabloda olduğu için istersen mars'tan gir gene yapamazsın.


  • mayeskuel  (04.10.12 17:06:18) 
ip değiştirme programları işe yaradı. ancak bu seferde localhost üzerinde çalıştırdığım script problem verdi :/


  • raif_efendi  (04.10.12 17:07:11) 
en basit yöntemle modeme reset atmak ip değiştiriyor.


  • soluman  (04.10.12 17:25:20) 
o şekilde ip değişir ama konum değişmez.


  • mayeskuel  (04.10.12 17:43:07) 
[]

Zeytinburnu metrobüsten,Beylikdüzü'ne kadar yol üstünde kaliteli çiğköfteci

Dostlar acil bir konu :)

Biliyorum çok saçma ama bu yol üstünde şöyle rokası, nar ekşisi olan tavsiye edeceğiniz bir yer.

Ne biliyorsanız yazıverin. Vakit çok dar.

 
Avcılar E-5 üstünde Elazığlı Çiğ Köfteci var.Ama hangi durakta inersen rahat olur çıkaramadım.


  • bathoryy  (20.09.12 18:51:26) 
Valla Beylikdüzünde Ekinoks Avm'de Cesa Çiğköfte var. Mükemmeldir. e-5 üzerinde Esenyurt'ta da şubesi mevcutmuş. bu da adresidir: Saadet dere mah. Tonguçbaba Cad. (Kiptaş ve Torrium AVM Karşısı)


  • mortingensitrayzee  (20.09.12 18:51:40) 
Elazigli icin avcilar merkez duraginda


  • dikenlitel  (20.09.12 18:56:02) 
Ben de şu adreste tatlıses çiğköfte yi buldum. gideceğim eve de yakın gibi.

wikimapia.org

önerir misiniz tatlıses çiğ köfteyi?
  • raif_efendi  (20.09.12 18:58:01) 
Hangi sune tatlisesin bakmadım ama beykent şubesinden hep yiyorum ben. Bence guzel


  • Eureka  (20.09.12 19:41:01) 
Oses den şaşmayacaksın


  • dikenlitel  (20.09.12 20:13:12) 
[]

THY'den gelen garip mesaj. Ne yapmalıyım?

xxx Kodlu Rezervasyonunuzdaki Uçuşunuzda Tarife Değişikliği Olmuştur. Lütfen İşlem Yaptırmak İçin şu şu numaraları arayın.

Şimdi arıyorum ama ulaşamıyorum. Bunun anlamı ne olabilir?


 
saati değişmiş uçağın


  • seyyar satıcı  (14.09.12 15:24:50) 
az önce ulaştım. dediğiniz gibi saat değişikliği olmuş. ben de bir an uçuşun tamamen iptal olma durumu olduğundan korktum :p

teşekkürler.
  • raif_efendi  (14.09.12 15:28:54) 
[]

Orta seviye php bilgisi olan kişiye öneriler

Lafı uzatmadan şöyle söyleyeyim. Orta seviye php, mysql bilmekteyim. Bu aralar hem mysql, hem sunucu taraflı optimizasyon nasıl olur onun araştırması içindeyim. Sadece optimizasyon değil, işin arkaplanında neler dönüyor, bir sunucu nasıl ayağa kaldırılır, yapılan iş kullanıcı bazında arttığı zaman ne tür çıkış yolları olur bilmiyorum ama merak ediyorum.

Örneğin, apache yerine daha profesyonel bir litespeed olduğunu okuyorum. Ancak bilgim minumum seviyede olduğu için bunlar okuma düzeyinde kalıyor.

Ben de bu işten anlayan, deneyimlerini paylaşacak arkadaşlara şunları sormak istiyorum.

- İstanbul merkezli bu tarz ileri düzey php, mysql, apache, linux vs.. üzerine eğitim veren kişi/kurum tavsiyeleriniz var mı?

- Gitmek istediğim yol yol mu? Doğru mu yapıyorum, yanlış mı? Doğru ise daha doğru nasıl olur? Yanlışsa doğrusu nedir?

- Bir cümlecik de olsa fikirlerinize ihtiyacım var. Teşekkürler.

 
evde server kur bilgisayarinda calis bunlari. light httpd dir o apache nin hizlisi. eger server yonetiminde ilerleyeceksen mutlaka network konusunda ders al dns nedir gibi temel seyleri ogren mx recordu nedir internet nasil isler mail protokolleri nedir vs.. saglam bir computer networks temeli lazim

kurs olarak c ve sistem programciligi dernegi var bildigim
  • iplikci  (14.09.12 12:26:37 ~ 12:27:45) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.