şimdi, benim bir dijital baterim var. tam olarak şöyle yapıyorum, aux in girişinden ipodu bağlayıp şarkıyı açıyorum. kulaklık girişine de hoparlörü bağlayınca hem müzik hem baterinin sesi geliyor doğal olarak. ben de internette okuduğum kadarıyla şöyle yapayım dedim, kulaklık girişine çoğaltıcı aldım. yani 2 tane kulaklık girişimiz oldu. tekine kulaklığı taktım. öbüründen de iki ucu erkek kabloyla bilgisayarın mikrofon girişine bağladım.

ancak şöyle bir sorun var, sesi açınca acayip bir cızırtı ve gürültü oluşuyor. ses düşükken de duyulmuyor bir şey :)

kabloda sorun yok eminim, değiştire değiştire denedim çünkü.

ben de diyorum ki, bilgisayarın mikrofon girişi yerine -eğer varsa- bir cihaz alayım aux girişi ile ses kayıdı yapabilen, ona takıyım kabloyu. onla da usb sd card falan bir şekilde bilgisayara atıyım.

var mıdır böyle bir şey ? çok teşekkür ederim.

dün gece sordum ama cevapların yarısı bana ait yani pek yardımcı olunamadı. :) ama teşekkür ederim yardımcı olmaya çalışanlara da tekrar. bir kez de yoğun saatte yazayım dedim.

sevdiceğin birkaç hafta sonra doğum günü var. yani acelemiz yok ama ben son güne bırakmak istemedim. güzel bir kolye almayı düşünüyorum. "kendin yap hem manevi anlamı olur baktıkça seni hatırlar da falan da filan da" demeyin, onu da çok düşündüm bir bok yapamıyorum ben. :) dedim gidip güzel bir kolye alıyım onla hatırlasın beni.

ama sunum bölümüne kafam takıldı, çok güzel olmalı. şimdi kızımız klasik müzik ya da klasik rock'n roll tarzı takılıyor yani 60s falan olsun da ne olursa olsun gibi bir şey.

ben diyorum ki, mesela elvis'in çok büyük hayranı. fazla satmamış yani kenara itilmiş bir albümünün best of'unun falan bir cd'sini alıyım, kutusundan cd'yi çıkartıp içine kolyeyi koyayım. hemen kutunun altına da koyayım cd'yi öyle sarıyım güzelce. ama dicem şimdi açma, eve gidince bak diye. sonuçta cd yani belli ne olduğu. :)

çok uzun yazdım be duyuru, mazur görün çok detaylı düşünürüm de ben. nasıl olur acaba ? eklemek çıkartmak istediğiniz bir şey var mıdır ?

çok teşekkür ederim.

edit: arkadaş ortamı da olacak. yani sadece ikimizin olması düşük bir ihtimal. o yüzden evde açsa iyi olur diye düşündüm.

iyi akşamlar duyurudaşlar, (yeni hitabım bu artık :) )

sevdiceğin birkaç hafta sonra doğum günü var. yani acelemiz yok ama ben son güne bırakmak istemedim. güzel bir kolye almayı düşünüyorum. "kendin yap hem manevi anlamı olur baktıkça seni hatırlar da falan da filan da" demeyin, onu da çok düşündüm bir bok yapamıyorum ben. :) dedim gidip güzel bir kolye alıyım onla hatırlasın beni.

ama sunum bölümüne kafam takıldı, çok güzel olmalı. şimdi kızımız klasik müzik ya da klasik rock'n roll tarzı takılıyor yani 60s falan olsun da ne olursa olsun gibi bir şey.

ben diyorum ki, mesela elvis'in çok büyük hayranı. fazla satmamış yani kenara itilmiş bir albümünün best of'unun falan bir cd'sini alıyım, kutusundan cd'yi çıkartıp içine kolyeyi koyayım. hemen kutunun altına da koyayım cd'yi öyle sarıyım güzelce. ama dicem şimdi açma, eve gidince bak diye. sonuçta cd yani belli ne olduğu. :)

çok uzun yazdım be duyuru, mazur görün çok detaylı düşünürüm de ben. nasıl olur acaba ? eklemek çıkartmak istediğiniz bir şey var mıdır ?

çok teşekkür ederim.

edit: arkadaş ortamı da olacak. yani sadece ikimizin olması düşük bir ihtimal. o yüzden evde açsa iyi olur diye düşündüm.

öyle uçan kaçan jazz sololarına girmeyeceğim. ortalama düzeyde rock şarkılarını çalsam yeterli benim için bas gitarda. bateri de çalıyorum belirteyim, belki faydası olur hani müzik kulağı, ritim duygusu falan. :)

"öğren hacu ya hem o kadar kompleks bir gitar değil" mi dersiniz, "boşver tamamen bateriye yoğunlaş" mı dersiniz, "al şu bas gitarı, şu amfiyi, güzelinden bir kurs bul" mu dersiniz bilmem. ama yardımcı olacağınızı umuyorum. :)

çok teşekkürler.

ilk olarak, hepinize iyi akşamlar duyuru sakinleri :)

bir arkadaşım, (bkz: bir arkadaşım ekolü) sevgilisine doğum günü hediyesi olarak şöyle bir şey vermeyi planlamış, işte bir kavanoz olacak, içine de 366 tane minik kağıt koyacak, (normalde 365'ti de dedim abi artık yıl bu yıl (= ) bu kağıtlara da işte sevgilisi hakkında minik şeyler yazacakmış. bu "mutluluğumsun" gibi tek kelimeler şeyler de olur, "tanıdığım en tatlı kişisin" gibi de olabilir.

10 değil 20 değil 366 amk. ben bile 3 kişi toplasam zor yaparım, ki dilime güvenirim. yardımınıza ihtiyacımız var yani. daha süremiz var baya, acelemiz de yok ama dediğim gibi 366 tane yani boru değil..

çok teşekkürler :)

arkadaşla diyoruz ki kapalım sırtımıza çantamızı, sıhhiye civarındaki büyük parkların tekine çimenlere ağaçların arasında falan yayılalım. 1-2 geceyi geçirelim orada. detaylı bir trekking ya da uzak bir yerde kamp kurma olasılığımız yok da. :) çok mu saçma olur acaba ? böyle telefonu ipodu bilgisayarı falan her şeyi evde bırakıp doğanın (!) kendisiyle bütünleşsek falan ? :) ya gerçekten çok saçma gelebilir ama elimizden bu kadar gelebiliyor anca :) ya da "hacı sizi anca burası paklar" diyebileceğiniz bir yer var mıdır böyle cıvıl cıvıl, 1-2 gecemizi geçirebileceğimiz ?

çok teşekkürler.

türkiyeden olmuyormuş sanırım. ama annemin bir kredi kartı var, bonus platinium mu ne öyle bir şey. bütün dünyada geçerli dedi banka buna. onu kullansam alabilir miyim acaba türkiyeden bir şeyler ?

üst üste ikinci sorum özür dilerim ama, kızılaydan cepa avm'ye nasıl gidebiliriz ? çok teşekkürler.

Ankarada hangisidir ? Acil lazim bana. Cok tesekkr ederim.

Edit: cepanin sitesinde bir seyler demis de, bilen birisi cevaplarsa harika olur var mi acaba orada emanet odasi ?

ya normalde alırım ben, öyle olması lazım bence de. ama kesinlikle normal bir kız arkadaşıyla bilet alıyormuş gibi hemen elini cebine atıp çıkartacak parayı. (biliyorum yani 1 kez falan tecrübe ettim) ama öyle fake bir atış değil gayet normal bir şekilde ödemeye çalışacaktır.

ne yapmam ne demem lazım ne odunca ne de feminist damarlarını kabartacak şekilde.

çok teşekkürler duyuru gençleri. eleştriden ziyade öneri olursa çok sevinirim. öyle bir şey olursa mesaj kutumu yakın burayı değil de.

edit: hepsinden bahsetmiyorum, sadece kendininkini ödeyecektir.

nasıl yazılır ? dümdüz mü yazıcaz hafif yana eğimli falan mı olacak. hiçbir bilgim yok da bu konu hakkında. küçük bir p.s gibi, not gibi bir şey olacak yani.

biraz acil de, çok teşekkür ederim.

Önce kizilay sonra ankamalla gecicem. Bir adet pelus ayi ve hediye kutusuna ihtiyacim var. Nereden alabilirim ? Kesin yer Soylerseniz harika olur. Cok tesekkurler.

Yazim hatalari icin ozur dilerim mobilden giriyorum.

bankamatik kartım var bunla oluyor mu ? 3pay falan geçerli mi ? eğer bankamatik kartımla oluyorsa nelere açık olması lazım acaba ? ve nasıl yapabilirim. itunes'ta ipad ve iphone bölümü var da sadece.

çok teşekkürler.

ya arkadaş tamam belki bin kez konuşulmuştur bu konu ama, nefret ediyorum şundan ya ! kışın 2-3 kat giyindiğimiz için belli olmuyordu da özellikle bugün şekilden şekile girdim kızın yanında. bi tişörtle çıktık dışarı, her şey meydanda ! inik olsa lafım yok da kobrayı salıyor resmen şerefsiz..

özellikle sevgiliyle yakın temasta bulununca çok korkuyorum yanlış anlaşılacak diye. 18 saat uyanıksam, çok ciddi söylüyorum en az 10 saati erekte geçiyor. evdeyken falan sal gitsin de, olmuyor dışarıdayken.

yok mudur bir çaresi çözümü ?

dün taze bir ipod touch aldık. iTunes falan her şeyi şükela tag'ler uygulamalar falan filan. ama fotoğraf atmayı bulamadım arkadaş ! music, movies, tv shows, podcasts var pictures gibi bir şey yok itunes'ta. hepsine atmayı denedim kabul etmedi hiçbiri.

nasıl atılıyor acaba ? çok teşekkürler.

evet güzel duyuru insanları. bugün de bana çalışacaksınız biraz maalesef. :)

ne kalın ne de ince bileğim var normal genişlikle. çelik kordon sevmiyorum. genel olarak tek tip dijital ya da normal saatler değil de, daha kompleks saatler daha çok hoşuma gidiyor. misal,

www.konyalisaat.com.tr

www.konyalisaat.com.tr

sınırım 400 o da çok güzel bir şey olursa. dijital + analog olur, böyle bol yelkovanlı akrepli bir şey olur 3-5 dijital iç içe geçer falan severiz böyle şeyleri sahalarda görmek istediğimiz hareketlerden.

yarın ankamall'da olacağım. mümkünse oradan alacağım. marka konusunda da bir takıntım yok. ama duyulmamış bir şey de olmasın. :) dediğim gibi çelik kordon olmayacak, kompleks bir saat olacak ve mümkünse su geçirmeyecek.

çok teşekkürler.

beşiktaş store'dan aldım. kırmızı beyaz siyah ince olanlardan. nasıl yapıyoruz üçünü de tek bileğe mi ? yoksa ikisi birisine teki öbürüne mi ?

biraz da rush hour civarı soralım, yanıt alamadık da birkaç saat önce :)

az çok bilgisi olan, bana yardımcı olabilecek bir erkek lazım bachata hakkında. birazcık acil de, çok teşekkür ederim.

edit: erkek demişim de, bana yardımcı olabilecekse canımdır herkes.

bu arkadaşınki gibi bir şeyden bahsediyorum,

www4.pictures.zimbio.com

yani nasıl diyim, ne üçgen ne kaslı ne göbekli ne zayıf. böyle tepeden bakınca dikdörtgen gibi. yapılı mı deniyor buna babaanne sözlülüğünde. :)

hafiften bi göbek var şu anda bende. yok etmeyi sormıcam cardio aban falan filan klasik cevaplar geliyor araştırdım yeterince.

ama böyle bir vücuda nasıl sahip olabilirim aceba ? neyle alakalı ?

çok teşekkürler schwarzenegger'ler. (bakmadan yazdım ((= )

edit: tikleriniz sabah hazırdır. teşekkürler.

canon 550d'yi görünce içim gitti bilmiyorum fazla mı o arkadaş başlangıç için. ama öğrenciyiz, ne kadar ucuz o kadar iyi. :) dediğim gibi hobi olacak. arkadaş çevremizde var zaten fotoğrafçılıkla ilgilenen 5-6 kişi. kendi aramızda eğleniyoruz öyle. :) ancak ben neyle başlayayım, nasıl başlayayım bilemedim. internetten öğrenerek uygulayıp geliştirebilir miyim kendim ? eğer cevap evetse, f/p'si güzel, mümkünse full hd video çekebilen bir makine önerebilir misiniz ? lens falan anlamam ben ama onları da "şöyle şöyle iyi olur." diye ekleyebilirsiniz. video şart değil ama olsa iyi olur yani. :)

çok teşekkürler. arama yaptım bu arada, ama net bir şey bulamadım. :)

şu anda 1902. sıradayım. sizce tahmini ne zaman yazar olurum ? bi ara 70 binden hemen 20 bine düşmüştüm. 1 hafta önce de 7 binden 2 bine düştüm hemen. neyse acelemiz yok. :)

benim merak ettiğim, mesela benim entry'leri incelediler, beğenmediler. teee onbinlerce kişinin arkasına mı atacaklar ? yoksa "bu dursun yarın tekrar bakarız" gibi bir şey mi olacak ?

"dekadan" kelimesine yanlış bir anlam kazandırmam lazım. bunu anlatıcam, ama arada bir yerde fire vericem bilerek. birisi de benim hatamı bulmaya çalışıcak. küçük bir yarışma gibi bir şey 3 kişiyiz, birimiz gerçeği anlatıcak. ben yalan söyleyen 2 kişiden birisi olucam. ama aklıma bir şey gelmedi. ne sıkabilirim acaba ?

çok teşekkürler.

10-11 yaşımdayken iki sene çalmıştım yaklaşık. ama şu anda hiçbir şey hatırlamıyorum desem yalan olmaz. ama gerçekten hevesim daha da kabardı son zamanlarda klavyeye karşı. :) sizce geç midir tekrar başlamak için ? kurs sorun değil güzel bir yer biliyorum. ama biraz maddi sıkıntı var. yani kurs parasında değil de klavye parasında sıkıntı. :) fazla bir şey ayıramam.

bir sorum da vardı, kursa kendi klavyemizi götürmüyoruz değil mi ? (ciddiyim :) )

eğer "başla bir şey olmaz" diyorsanız, güzel bir klavye de önerebilir misiniz acaba ?

çok teşekkürler.

www.youtube.com

bunun gibi bir şey dediğim. üst tellere daha mı fazla baskı yapabilmek için o ? yoksa tamamen artistlik mi ? ama öyle zor bir solo falan da atmıyor ki niye tersten tutsun. gitar konusunda pek bir bilgim yok o yüzden cahil kalabilirim konuya kusuruma bakmayın, sebebini öğrenirsem ufkum iki katına çıkacak ama.

teşekkürler.

şarkımız burada efenim,

www.youtube.com

bu şarkıyı da repetuarımıza eklemeye karar verdik grupça. ama bir sorun var ki, çevrede piyano çalabilen bir insan yok ve bulmayı da pek düşünmüyoruz. 1 şarkı çal sonra siktir git demek de olmaz zaten. :)

sorum şudur, piyanoyu çıkartsak, yani piyanosuz olsa çok mu sırıtır acaba ? ha diyeceksiniz olm ilk 2 dakika var napıyorsunuz siz diye. gitar ya da klavye ile bir şeyler yaparız sorun değil o kısım. son 2 dakikadan, şarkının yükseldiği kısımdan bahsediyorum ben.

çok teşekkürler.

kursuna falan da gidiyorum, ama benim bunu daha hızlı ilerletmem lazım. hani küçük püf noktalar olur ya, ne biliyim elini boş tutma şöyle yap ayağına dikkat et falan filan. önerilerinize ihtiyacım var. erkeğim.

çok teşekkürler.

www.eksiduyuru.com

cevap alamadığım için soruyorum tekrar. ne alabilirim daha zamanım bol. güzel bir polaroid makine olabilir mi aceba ? yoksa çok mu dandik kaçar ?

www.hepsiburada.com

şu tarz bir şeyden bahsediyorum.

ama elbette ekleyebilirsiniz siz de. çok teşekkürler.

evet, bu konuda zilyonuncu duyuruyu da ben açtım. hayırlı olsun.

erkek tarafı benim, daha çok vaktimiz var ben son ana sıkışmasın diye yavaştan yavaştan başlayayım dedim. :)

kaliteli bir cuplens alsam çok mu uyduruk olur ? evet bence öyle olur. müzik dinlemeyi seven, tiyatrosuydu her türlü klasik müzik ve 60-80s rock'n roll dinleyen bir insan. pikap falan var yani. ya da cuplens'in yanına bir tane de plak sıkıştırsam ? çok mu abartı olur iki hediye ?

yardım edin duyuru. çıldıriciğim.

şimdi duyuru, ipod almayı düşünüyorum. ve oturup 1 günümü şarkıların taglerine falan ayırıcam çünkü telefonumdaki bu aşırı düzensiz ve iğrenç dosyalama hoşuma gitmiyor. boş varktim çok, coldplay'in çok fena hayranıyım 9-10 konser playlist'ini indirmiştim. ancak benim sorum şu,

taglerken mesela toronto 2006 yazdım o konserinkilere, toronto 2006 albümüne girince onlar çıkacak. ancak ben istiyorum ki, a b ve c konseri olsun, x ve y şarkıları olsun diyelim.

x albümüne gireyim, x'in bütün konser kayıdı, akustik versiyonları stüdyo kaydı falan çıksın, ama a albümüne girince de a konserindeki x de çıksın.

mümkün müdür acaba bu ?

çok teşekkür ederim. program da alsam fena olmaz. :)

edit: albüm kapağı falan da yapar dimi bunlar ?

vol.1'e buradan ulaşabilirsiniz,

www.eksiduyuru.com

cevap alamadığım için tekrar soruyorum. teşekkürler.

yarın almam lazım da. nerede vardır acaba ?

telefondan bahsediyorum evet. "aşkım" "hayatım" gibi klişeler bana baya banal geliyor da merak ettim ne kullanmış güzel duyuru halkımız. erkekler söylerse özellikle daha güzel olur.

teşekkürler gençlik.

edit: evet çok yaratıcı şeyler geliyor.. sahneye çıkartsak demezsiniz bunları amk.

yarın benim çıkışta bi kızla randevum vardı, sevdiğim kız teklif falan yani. ama öğle arası sınıf maçı varmış. yeni haberim oldu. 30-40 dk maç yapsak, koku baya olur doğal olarak. deodorant kesin çözüm müdür ? sprey ya da öbür sürülenler fark etmez ikisini de yanıma alabilirim. yoksa boşuna uğraşma gitmez, girme maça mı diyorsun.

not: ikisini de erteleme ihtimalim yok. ya maça girerim ya da girmem.

teşekkürler.

birkaç şey okudum da bunun hakkında, nasıl oluyor acaba ? bb 9800'üm ile yapabilir miyim ? ayrıca app store'dan mı indiriyoruz yoksa illegal bir şey midir ?


çok teşekkürler.

araştırdım ama pek bir şey bulamadım. çok aşırı olmasa da elim terliyor bir eli öyle tutunca. var mıdır bir çözümü ? yoksa gizlice 30 saniyede bir elbiseme mi silicem bugün yaptığım gibi. :))

edit: @2'deki ultra zeki (dalga geçmiyorum (: ) kardeşimin tahmini üzerine yazayım dedim bunu da, dans ettiğim kız aynı zamanda sevdiğim kız. :) uzun hikaye ya boş verin. normalde de oluyor mu ki bu ?

şimdi, bu hafta sevdiğim kızı bir yere davet edicem ve biraz sohbetin ardından uzun süredir başınızı ağrıttığım sorumu sorucam sonunda. :)) bu detaylara girmeye gerek yok, ancak benim başka bir şey sormam lazım.

çoğu insan gibi mado, starbucks tarzı yerlerde oturmayı sever bu kızcağızımız. ancak benim kahveyi sevmediğimi biliyor. o yüzden ne zaman gitsek mado'ya ya da o tarz bir yere otururduk. ama hep 3-4 kişi gittiğimiz için kim ne içti ne kadar içti falan düşünülmezdi. direk ödenirdi hesap fiyatlara bakılmadan. ancak şöyle bir şey var, ben öyle köpüklü uçmalı kaçmalı şeyler sevmediğim için çay ya da kola içerdim hep. 3 tele. onlar ise kişi başı 9-10 liralık içeceklerden içerlerdi. biliyorlardı sevmediğimi o yüzden zaten bu konular kimsenin aklına gelmiyordu.

ancak ikimiz gidince, sanki hesabı az tutmaya çalışıyormuşum gibi bir izlenim oluşmasın ? yani o da kısar kendini falan. uzun süre oturacağımız için sorun değil, 5 kola 10 çay bile içebilirim. (: ne yapmalıyım nasıl davranayım gençler ?

teşekkürler.

"şurada şu var bak öneririm." gibi şeylere açığım. tiyatroya çok uzak değilim, her türlü oyun kabulümdür. ankaradayım. önümüzdeki 1-2 hafta içerisinde olursa süper olur. çok teşekkür ederim. eğer gittiyseniz "şuna git hacı kesin öneririm." dedikleriniz varsa da bekliyorum.

tekrar teşekkürler.

dün gece ankaray'da raylara indim, kulağımı falan dayadım demirlere fantezi olsun diye. sebebini sormayın kafam çok dağınıktı bi cesaret geldi yaptım. sonra tabi karşıdan gelen aracın ışığı kornası falan yan tarafa gaçtım direk. asıl sorum şu, ben niye çarpılmadım ?

neler oldu ? sözlükte emreyi karttan fatih terim kurtardı ve emre fatih terime dana gibi bağırdı entry'lerinin sayısı baya var da, merak ettim neler oldu.

evet fakirim yok lig tv'm ve sınırsız internetim.

www.eksisozluk.com

çok yanlış gelmiş. :) yanlış okudu herhalde başlığı. birisi uyarsın da düzeltsin bari.

şimdi duyurunun gönül işleri genel müdürlüğü, ben size klasikleşmiş bir duyuru ile geldim.

tahmin edebileceğiniz üzere bir kız var. evet evet haklısınız, seviyorum da bu kızı. :) çıkışta birlikte bahçeliden meşrutiyete kadar gidiyoruz salı günleri. metro ile tabi. bi yarım saatlik yalnızlığımız oluyor yani. bu zamanlar, yani o dakikalar duygularımı anlatabilmek için uygun mudur sizce ? bana pek uygun gelmedi.

yoksa bir yere mi davet etmeliyim ? yalnız olabileceğimiz bir yer yani. bir dinleti/konser gibi bir şey. sinema çok rutin geliyor bana hayatta yapmam. :))

önerilerinizi düşüncelerinizi tavsiyelerinizi eleştirilerinizi sorularınızı her şeyinizi bekliyorum. :) teşekkürler.

internetten dinleyeceğim isimli olduğuna göre. :)) her türlü jazz ve blues'a açığım. tek istediğim çalarken mümkünse şarkının adını, hiç değilse sanatçıyı göstersin bi yerde.

çok teşekkürler.

özellikle elma. zararlı mıdır ? daha doğrusu fazlası zararlı mıdır ? 1 taneyi yiyince hızımı alamıyorum da. :)

sözlüğü gezdim, bunun hakkında birkaç yazı okudum, defalarca düşündüğüm şeyleri de ortaya ekledim. böyle bir yazı çıktı ortaya. kesin sikim gibi yazmışımdır, herhangi bir değeri yok anlatım olarak. ama içimi döktüm hiç değilse. :)

çirkinlik nedir ? :) aranızda çirkin olmak kelimesinin ne anlama geldiğini bile bilmeyen, çünkü bunla uzaktan yakından alakası olmayan kişiler olabilir, ve var da zaten. sizin gerisini okumanıza gerek yok. :)

evet, ben ve benim gibiler, hayatında defalarca kez “sen hiç aynaya baktın mı ?” lafını duymuş olanlar. hepinizi çok seviyorum lan.

bunca yıldır, defalarca düşünmüşsünüzdür “ben çirkin miyim lan ?” “yok biraz giderim var sanki.” diye. cinsiyetinizin önemi yoktur. zaten eğer çirkinseniz, siz bütün insanlığın gözüne “cinsiyetsiz” gözükürsünüz. :) sizden iyi bir arkadaş olur, iyi bir dost, iyi bir sırdaş olur. ama hiç uğraşmayın, daha ötesi olamazsınız. “ben seni arkadaş olarak görüyorum.” bu lafı çok duyacaksınız. :) dikkat ediyorum da sürekli siz diyorum. “biz”e dönsem daha iyi olacak sanırım. :) her neyse, dediğim gibi biz hayatı “hard level”da oynuyoruz. bu sayede hiçbir beklentimiz de ol(a)maz hayattan. olsa ne olacak ki ? hayat bizi siklemiyor bile. :) aynı insanlar gibi..

aşık olma hakkın yoktur. varsa bile, formalite icabıdır o. :) herkesin ağzına dolanmış bir söz vardır ya hani, “sevdim sevilmedim; seveni de sevemedim.” diye. böyle salakça bir söz olamaz. neyse uzun uzun anlatmıcam. bu sözden esinlenerek söylüyorum, aşk hayatınızın özeti şu olacaktır, “sevdim sevilmedim; seven de olmadı zaten.” :) bir allahın kulu bile olmaz mı lan ? olmuyor işte.

şişman olsan zayıflarsın, sivilceliysen ilaç alırsın, odunsan, kültürsüzsen kısa sürede bunun da üstesinden gelirsin. gözlük seni çirkin mi yapıyor ? lens takarsın. ama bu meretin çaresi yok...

ha başka bir konu, “çirkin insan yoktur, çirkin bakan insan vardır, çirkin göz vardır.” diye. kim dedi lan bunu ? bi’ çıksın karşıma allah aşkına hanginiz uydurdu lan bunu ? sonuna kadar destekçisiyim güzellik göreceli bir kavramdır lafının. ama çirkinlik evrenseldir güzel kardişlerim. bana güzel gelen, sana güzel gelmeyebilir. ama çirkinlik için aynısını söyleyemeyiz. eğer çirkinsen, herkese çirkin gözükürsün. yani birisi senin hakkında çok güzel/yakışıklı derken, öbürü çok çirkin demez. birisi çirkin bulduysa olay bitmiştir. çirkinsin !

"çirkinlik güzelliğin zıttı mıdır, yoksa güzellikten artakalan mıdır?" demiş jamal fare diye bir arkadaş. hepimiz biliyoruz evet, güzel ile çirkin birbirine zıttır. lakin şöyle de bir şey var. mesela parlak, kıpkırmızı bir elma ilk baktığınız zaman ne kadar güzeldir değil mi? elmadan bir ısırık alırsınız. sonra bir ısırık daha, bir ısırık daha derken o güzellikten geriye çöp kalır. bildiğin pis çöp yani. ve bu sonuncusu da çirkin olandır. sokakta görsen tekmelemeye dahil tenezzül etmeyeceğin bir çöp. toparlarsak, şunu demeye çalışıyorum. biz, evrenin azınlıkta kalan çirkin kısmıyız. çöpsüz elma ne kadar güzel olurdu değil mi ? ama maalesef, bu evrenin trolleriyiz biz. :))

polyannacılık yaparsak eğer, iyi yanına bakalım olaya; bizi rahatsız edecek insanlar olmayacak. her zaman serbestiz yani. :)

herkesin ya güzel doğduğu, ya da öyle böyle bir yolla güzelleştiği bu dünyada; çirkin olmak emin olun bir orjinallik, bir marjinalliktir. ((=

www.youtube.com

soloya geçin direk. 3:25'e sarın ben sizi uğraştırmıyım.

bas gitarı aktif olarak sıfıra yakın, yani hiç duyamadığım için baya şaşırdım da sesini duyunca. :) basın sesi fazla falan mı açılmış yoksa ben mi karıştırıyorum sesleri. çok net duyuluyor değil mi ?

şimdi gençler, kızımız -her ne kadar duyuru bu kelimeden hoşlanmasa da :)- kültür seviyesi gerçekten çok yukarılarda birisi. yan bilgi olarak söyleyeyim, amatör olarak fotoğrafçılıkla falan da uğraşıyor. sizce ne hediye almalı ? ha daha vaktim var benim zaten, sadece çoğu kişinin yaptığı gibi son güne bırakmıyım dedim. :) uçmadığınız sürece fiyat sınırım yok.

benim aklıma ilk başta cuplens geldi ama vazgeçtim. önerisi olan varsa tikler geliyor.

slip makinelerinde falan da kullanabiliyor muyuz ? yoksa sadece bankamatikte mi kullanıyoruz ? teşekkür ederim.

aşağılardaki duyuruyu görünce aklıma geldi. :)

erkeğim ve resmen tek kaşlığın allahına oynuyorum. sol kaşımın burnuma yakın olan kısmı yani öbür kaşımın olduğu yerdeki bölümü de biraz yukarı doğru çıkmış öbürüne göre ama fark etmez o önemli değil. o ortanın bir çözümü var mıdır acaba erkek için ? çevremde bildiğin makineyle alan var ve gerçekten iğrenç duruyor sivri sivri. sakal gibi. her neyse.

berbere sordum, ağda yapmam lazım ama 23-24 yaşından önce yaptırman iyi olmaz gibisinden bir şeyler dedi, içimden ohayı çektim ama bir şey demedim belki bir bildiği vardır diye.

nedir çözümü acep ? dediğim gibi sorun inceltmek falan değil. sadece orta kısım.

Sorry for the interruption. We have been receiving a large volume of requests from your network. To continue with your YouTube experience, please enter the verification code below.

bu hatayı veriyor. nedendir acep ?

liseli diye dalga geçecekleri şöyle alalım, burada yazdıklarımda gerçekten çok ciddiyim.

şimdi, sokaktaki ilkokul 2 terk insandan tutun, adının önünde zilyon tane sıfat olan insanlara kadar kime sorarsanız sorun, herkes "ülkedeki eğitim sistemi çok yanlış ! cık cık cık !" diyecektir. benim sorum da biraz bunla alakalı.

ankara'nın, türkiye'nin sayılı anadolu liselerinden birindeyim. iyi bir dereceyle girdim okuluma da. herkes benim ve benim okulumdaki herkes için "iyi, bir odtü makineye girer.", "hehe oğlumuzu/kızımızı hacettepe tıp'a göndericez." , "boğaziçi mühendislik istiyor ama hadi bakalım girecek gibi." cümlelerini kullanıyor.

evet, bir aksilik olmazsa oraları kazanmam büyük bir şey olmayacak. keza aynısı bütün arkadaşlarım için de geçerli.

ama bana koyan, odun gibi yetişiyoruz arkadaş ! kültür sanat yok, bir müzik yok, bir tiyatro, ne bileyim bir spor yok. öyle ki 9. sınıftayken adını 3 ay sonra öğrendiğimiz 2 kız vardı sınıfımızda.

ben sırf bunu kırabilmek için biraz spora ve müzik yapmaya çalışıyorum. ama biliyorum ki, ailemin ve bütün çevrenin gözünde, benim bateri çalmam bir dersimin zayıfı bırakın, 3 düşmesinden daha değersiz. yani deseler ki, "biyolojisi 3 düşecek. bateri çalmayı bırakırsa 4 olur bu.", kesin zorla bıraktırırlar.

üniversiteyi bitirdim diyelim, benim gibi binlerce insan olacak. ancak ben tenise devam etseydim, bateriye devam etseydim, dünyayı bir kenara bırakıyorum, az çok türkiyede tanınır bir baterist veya tenisçi olabilirdim belki. mühendis olunca ne yapacağım ? benle aynı bölümü bitiren on binlerce kişiden birisi olacağım sadece. bir "hiç" kısacası..

çok depresifim duyuru çok..