winamp'in normal hali ile hayır. bi eklentisi varsa bilmiyorum. hiç mıncıklamadım. lazım da olmadı.

sneakers?

banada adidas gibi geldi ama
vans veya etnies da olabılır

yok yani ne diye tarif edicem ben bunu gidince ? converse değil,

@jimicik,

sneakers'a da benzemiyor pek.

@ev kedisi,

adidas'ın zilyon tane modeli var ya..

@cmr_sa

vans ayakkabılar güzelmiş. nerede bulabilirim acaba ankara'da ?

"Opera, bir adamın sırtından bıçaklandığı sırada kanamak yerine şarkı söylemesidir." demiş Ed Gardner

aynısını az önce okudum. hatta radyo komedyeni mi neymiş. ama açıkçası bi bok anlamadım.

@spesifikasyon sayesinde daha ilk cümleyi bile okuyamayan trollerin olduğunu keşfettik.

şimdi böyle direkt sorunca hakikaten insan nasıl tarif edeceğini bilemiyormuş..

şöyle diyeyim, tiyatro izlemeye gittiğiniz düşünün, bir performans izliyorsunuz ancak canlı orkestra mevcut ve sanatçılar müzikli bir şekilde performans sergiliyorlar - yani söyledikleri şeylerin tamamı nağmeli.

sanırım şu video'dan daha anlaşılır olacak
www.youtube.com

Opera çok üstün bir sanat dalıdır. İçinde müzik, tiyatro, dans, resim, heykel gibi bir çok sanatı barındırır. Evet, YouTube'dan operalar seyrede seyrede ne olduğunu, ne olmadığını anlarsın.
Temel olarak insanlar klasik müzik orkestrası eşliğinde şarkılar söylüyorlar. Tiyatro oyunu gibi ama tiyatrodaki konuşmalar yerine şarkılar söylenerek sahneleniyor.

müzikal gibi ?

Evet müzikal gibi ama klasik müzik orkestrası var sahnenin önündeki koc-ca-man çukurda. Seyirci orkestrayı hiç görmüyor. Sadece en ön sırada oturan seyirciler, orkestranın en arka sırasında oturan müzisyenleri görür, belki bir ön sırayı daha. Ama diğer seyirciler göremez orkestrayı. Sadece müthiş sesini duyarlar orkestranın. Tabii ki orkestrayı yöneten bir de şef var. Sırtı seyirciye dönük. Sahnede ise opera sanatçıları, sahneye konmuş olan operanın özelliğine göre, rengârenk ve çok abartılı kostümler giyerler genellikle. Perde açıldığında, sadece bu görsel şölen bile seni heyecanlandırmaya yeter. Genellikle sanatçı kadrosu çok kalabalık olur. Tiyatrodan daha fazla sanatçı olur sahnede. Operada solo söylenen aryalar olduğu gibi bir de koroların söylediği eserler vardır. O orkestra ve o muhteşem koro, o dekor, o kostümler, o ışık, o koreografi ile birleştiğinde, başka hiç bir sanat dalının uyandıramayacağı bir zevk uyandırır seyredende. Operayı seyrede seyrede seversin. Başta sana bazı şeyler gülünç ya da saçma gelebilir. Ama okuya okuya, seyrede seyrede sonunda çok seveceğine eminim. YouTube'dan bol bol seyretmeni tavsiye ederim. Opera eserinde işlenen konu komik olabileceği gibi, son derece trajik de olabilir. Çok büyük bir ekibin, çok fazla emek vererek, çok büyük maliyetlerle sahneye koyduğu eserlerdir opera eserleri. Üstelik o ekip en uzun eğitimi almıştır. Yanlış bilmiyorsam, opera sanatçısı olabilmek için liseden sonra konservatuarda yedi sene okumak gerekiyor. Bütün bunlar bir araya gelince, adeta gözün kamaşır, "vay bee! sanata bak!!!" dersin.

ilk bakışta müzikal gibi görünebilir ama çok farklıdırlar. en büyük farkı vokal tekniktir. opera sanatcısının sesi kullandığı teknik vs çok farklı ve çok daha fazla özveri çalışma vs gerektirir.
müzik tekniği altyapısı filan çok daha komplikedir diyebiliriz.
opera'da konuşma neredeyse hiç kullanılmaz ancak bir iki kelime filandır ama müzikalde bu yarı yarıya bir oranda bile olabilir.

ikisi ayrı kulvarlarda..

@spesifikasyon, karşim "browser olandan bahsetmiyoruz." derken insanlar anlayamıyor mu bunun aynı zamanda bir tarayıcı olduğunu. fışkırıyor maşallah zeka.

şarkının ritmini mi arıyorsunuz?

(bkz: metronom)
evet, ritm kelimesi daha uygun bu durumda.

ilk kisim (vokal girene kadar) 173 bpm kalanini dinlemeye usendim.

benim için ne dediğimiz önemli değil. adını feriha bile koyabiliriz. yaklaştım gibi ama neyse..

@thefin,

8lik bunlar. ben en son 85 buldum. yani seninkine orantılarsak 170 oluyor. 3 bpm'nin de lafı olmaz. :)

edit: 85,4 bpm
son kararim :)

hocam ben 5er 5er atlıyorum yine de zorlanıyorum. virgülü ne alaka yav. onu nasıl buldun.

ios'da 'beats' adinda bir program var, onu kullanabilirsiniz.

songsterr'den buldum. piyanoyu yalnız bırak, bateriyi yalnız bırak, sağlama gibi bir şey yaptım yani. 168-171 / 2 bpm. çok teşekkür ederim.

Bilgisayar ile hesaplattığımda 85,5 BPM çıkıyor. Fakat dikkat ettiğimde bilgisayar 2 ölçüyü tek ölçü olarak algılamış. Yani gerçek temposu 85,5 x 2 = 171 BPM diyebiliriz. Belki bir iki sayı fark edebilir.

Hiç dinlemeyecek olmama rağmen parçayı indirdim, kotama yazık, bir tik atarsın artık :)

fiyatına göre fena değil. creative 2+1 öneririm. ben evde bas gitarı bi kaç kere bağladım eh işte. ama en kotu 10 luk amfi bile daha güzel ses veriyor.

arkadaşta 40lık amfi var. ama sesini kısmak zorunda kalıyoruz doğal olarak. ve bu yüzden de iyi ses alamıyoruz. bu 17 wattlık yani fazla sorun çıkartacağını zannetmiyorum.

ablan, senin numarana arama aktarma yapmış

sen arayınca ablan başkasıyla konuşuyor olmasın

@big bang,

big bang terksin abi. :)

@naturelist,

telefon ayarlarından mı yoksa sim/şebeke ayarlarından falan mı ?

nokia da: ayarlar> ara>arama aktarma

ablan arama aktarma seçeneklerini açıp aktarmaları iptal eti tıklasın.

ikisini de birbirine çeviren aparatlar var da ses sistemiyle ne derece verim alırsın bilemem.

ses sistemini boşverelim o zaman amfiye bağlarız. benim sorunum bir girişe iki jak takmaya yarayan çoğaltıcıların olup olmadığı.

var tabi, genel olarak bi girişten iki kulaklık çıkışı almak için kullanılır genelde, ama giriş ile kulaklığın jak ucu yapısı aynı olduğu için o iş için kullanabilirsiniz. performans açısından pek kaliteli olmaz, küçük mixerleri araştırın derim.

"Çok açık ve net: Senden hoşlanıyorum."

seni sikmemle sonuçlanacak bir sürecin başındayız dersen hatun senin charles bukowskiliğine hasta olup, önünde diz çökerek evlenme teklifi edecektir değerli mümin kardeşim.

@ornette

+senden hoşlanıyorum.
-evet !

böyle mi olacak yani ? :D

"artık sevgilim olsan diyorum" de.

yapış dudağa,gerisi gelir zaten. gelmezse de " -evet ! " den iyidir (:

Niye bir şey demek zorunda hissediyorsun ki. Elini tut, manalı bak. Gözlerin anlatsın. Allahda belamı versin kendimi klasik amerikan romantik filminde hissettim.

teklif olmasın, ne diycem diye düşünülmesin, olduğu gibi gitsin, nereye varıyorsa o yaşansın diyrum kardeş.
benim formatlara alercim vardır da, belki ondan.

@neynep,

onu da denedim. 2 sene geçti mal gibi. töbe ya yine aklıma geldi salaklığıma yanıyorum.

elini tutmak veya öpmek en güzeli. "hoşlanıyorum." boka sarabilir.

(bkz: biz şimdi neyiz) de denenebilir. :)

tarafların "kendiliğinden" davrandığı bir durumda böyle şeylere gerek kalmaz. taraflar "kendiliğinden" davranmıyorsa zaten bi' cacık olmaz.

dudaktan öpmek işi yaş, kızın gönlü bile varsa farklı bi' tepki verebilir. İşi sözle hallet. Örneğin; Sana karşı arkadaşlıktan öte duygular besliyorum vb. Biliyorum çok boktan oldu n'apayım düz adamım.

"alakalıyım seninle"
(bkz: yeditepe istanbul)

bu gidişata bir isim verelim.ne verelim haydar verelim rıza verelim

"üşüyorsun, gel sarılayım" dersen evlenebilirsiniz bile. Yaz gelmeden dene.

elini tut veya dudaktan öp, konuşmak ortamı soğutabilir, ve senden hoşlanıyorum demek kızları çoğu kez korkutur ama fiziksel temas heyecan vericidir, o da sana niyetliyse karşı koyamaz.

neden soru cevap islere takiliyosun arkadasım bosver.sen iltifatlarini yap.program yap,yemege mi götüreceksin sinemaya mi götüreceksin,tiyatroya mi götüreceksin.eger hatun kisinin gönlü varsa o cikma teklifi gibi kliseler ortaokul sıralarında kalmadımı hani okuldasindir mecburen sorulur ee cikalim mi cikalim ee biz cikioz geyikleri.haftasonu bir programin var mi biseyler yapalim beraber oh mis yeter cümleler olacagı var ise.baktın ilk sordun soguk biraz telefonu vardir diye umuyorum telefonu yoksa zaten yapacak biseyin yok.sabah aksam 2-3 gün günaydinlar ve iyi geceler arada geyige girmeden onu düsünüyormusun gibi yapabilirsin yada cidden düsünebilirsin sana kalmis.(telefonlar akilli artik hatirlatabilir sana atlamazsin saatleri) bu biraz ciddimi diye bakan tartan hatunlar icindir.yoksa cevap gelmiosa günaydinlara filan hic kasma baktin gelio hamleni yap haftasonu biseyler yapalim mi filan diye.arada bir cicek filan iyi gidebilir.(evet masrafli yapiorum seviyorum arkadas hatununa göre kacmamak lazim masraftan) ee olur olmuyorsada aa birine benzetmisim de gec dünyanin sonu diil...

benim dediğimi dunyayikurtaranadaminhalasininkayni'nın dediğini yapıp birlikte zaman geçirdiğinizde yaparsan daha etkili olur tabi :D

360p program yardımıyla 361p ye bile çıkamaz.

yükseltemezsin ancak düşürebilirsin. master kaydını filan bulmuşlardır.

Eski türk gilmlerine hd'ye çevrildiğini duymuştum, onu nasıl yapıyolar?

manyetik 35mm master kopyaya ulaşabilirsen uygun ortamda dijitale hd'nin 5-10 katı kadar daha kaliteli olarak bile taşıyabilirsin.

@diyanet takvimi. Filmin orjinal kayıtları üzerinde oynuyorlar. Bizim bilgisayarlarımızda yapabileceğimiz bişey değil.

yok mesela genişliğini 2 katına çıkartırsın, bilgisayar hd sanar -ki öyledir- ama görüntü doğal olarak götüm gibidir. ama bunda görüntü de bildiğin hd.

abi kaynağını bulmuşlardır işte. senin elindeki orjinal kaynak nı? tek örnek mi? sen bu görüntüyü elinde maksimum 360p çekebilen dijital kameranla mı çektin?

hd derken?

vay canına öyle düzenlenme yapılabildiğini bilmiyordum. teşekkürler. 720p işte hd dediğim de.

(bkz: upscale)

arkadaşa sordum şimdi. geçen sene hazırlık okumuştu o da. dediğine göre öğrenci işlerine dilekçe veren herkesi geçiriyorlar(mış). okulda en alt kattaydı galiba öğrenci işleri. gidip anlatsın durumu dilekçeyi de yazıp versin. sonrası onlara kalmış.

www.teknolojikarastirmalar.com

bahsi geçen yerde kobaltın +3 değerliği söz konusu,kobalt ve kobalt +3 ayrı şeyler ayrıca kobalt geçiş metalidir ve başka değerliği mevcuttur.

ünsüz türemesi asıl olarak, hak - hakkı, zam - zammı gibi örneklerde olan şey. kaynaştırma mantık olarak ünsüz türemesi olsa bile bu şekilde sınıflandırılıyor mu bilemedim şimdi.

Ünsüz türemesi başlığında görmüş gibi hissediyorum.

@baldur
Sizin bahsettiğiniz gösterdiğiniz örnek ünsüz ikizleşmesi.

(bkz: gimme fue gimme fai gimme dabajabaza)
(bkz: fuel)

edit: hatta thisisthestoryof.files.wordpress.com

img.memecenter.com

low man's lyric

Teknik bilgiler kısmında yazar. Olmadı baktığınız siteye mesaj gönderin, mutlak dönerler. Yahut model numarasını alıp Zuhal'e falan mesaj çekin ya da gidip sorun. Yardımcı olurlar.

sistem geri yükleme, belgelerim gibi klasörlere karışmıyor. inenler korunur belki ama devam edenler için birşey söyleyemiyorum, çünkü büyük ihtimalle ayarlar da geri yüklenecek.

yok benim dosyalarım farklı yerel diskte. c d ve m var. benimkiler m'de. windows c'de yüklü. dokunur mu m'ye ?

m'deki sistem geri yüklemeyi kapatabilirsiniz: www.techfuels.com

hocam bu dediğimiz yer win7'de ne oluyor tam olarak ?

www.nirmaltv.com

www.sevenforums.com

eğer sıkıntı yaşadığınız bir adım olursa yardımcı olmaya çalışırım.

kaldırdım tiki düzelmedi maalesef.

bilgisayarınızı yeniden başlattınız mı? eğer başlattıysanız, bahsedilen indexing kutusunda bir değişiklik görüyor musunuz?

evet tik kalkık. ama hala gom player ile açıyor.

sanırım bu çözümü başka bir problemi çözmek için kullanmıştım. elimdeki makineyle de test etmem olanaksız şu anda. internetten araştırınca şöyle bir programa denk geldim, tam da isediğiniz şeyi yapan. yalnız "üçüncü parti yazılımlara güvenmem" derseniz de windows'un içinden sorunu nasıl çözebileceğinizi bulmuş değlim henüz, belki işinizi görür bu.

www.winhelponline.com

ayrıca az önceki ayarı eski haline getirmeniz de faydanıza olabilir.

hocam daşşanı yiyim allah razı olsun sistem geri yüklemeye kadar gitmiştim resmen.

futbolda bu tür bir şey demek tam doğru değil bence. baskette saniyeler geriye sayarken belli.

ama futbolda hakem kafasına göre takılıyor.

semihin golü, hakem santra yapmadığı için, maçın en son anında geldi ancak semih birincilik koltuğunu binlercesiyle paylaşıyor. daha dün burak aynı durumda gol attı misal.

şöyle düşünsek. 122. dakika da atıyor ve maç bitiyor sonrasında. bence 125. dakikada gol atılıp da sonrasında devam edilen bir maçtakinden daha geç goldür (:

iş bankasından açtır ben onu kullanıyordum. hesap işletim falan da istemiyorlar. ama bunun için elbette okuldan belge isteyceklerdir.

faiz falan var mı hocam ? yanlış anlaşılmasın 3 kuruş bile değerli yani. :D

ben devlet bursu çekmek için kullanıyordum hesabı. üç aydan üç aya yatıyordu para ve iki aydan sonra bi an önce çekebilmek için kontrol ettiğimden bilmiyorum :) ama zannetmiyorum olduğunu :) internet sitesinden bakiyim bi bakalım
baktım ama bulamadım bir şey. buyur sen de bakıver :)

www.istegenc.com.tr

Normalde de hesap açarken ücret ödenmiyor. Yıllık bi miktar para kesiliyor daha sonra. Başvururken onu üzerine basa basa belirt. Ben öğrenci belgemle açtırmış olmama rağmen kesilmişti, sonra dilekçe yazmıştım geri yatırılmıştı o miktar. Tabi çok daha sonra olmuştu bu durum. Üniversiteye başladıktan sonra bilgileri tazeletmek gerekiyordu belki de.

İlle de okuldan belge isterler.

ikinci el davullara bak,kaç para alacağın alet? bu yaşlarda para biriktirme çabasına girme gez göz arpacık :) sosyalliğin sekteye uğramasın

paraya ulaşabilirliğini kıs.ailene ver, bankaya yatır,sende olmasın paran

kısa mesafelerı yuru mınıbus otobus fln yapıyım deme
kola ıcme su ıc saglık ıcın hem:D

3 simit naptın sen kardeş, 1 simit evden de peynir al bir kutuya :)) 2 lira daha kazandırdım :D

Simit de alma evden ekmek arası götür, e kadar atsan kenarı kar kalır sana.

okuldan sonra gidiyorum kursa. zaten çantanın için piknik sepeti gibi oluyor bir de onun için koyarsam asıl amacının dışına çıkar. :D ankaradayım, saat 5ten sonra 7 simit 1 tele oluyor. ama simit demeye bin şahit ister incecik bişey. hem zayıflamış oluruz dimi ama. :)

aile ile bankaya yatırma konusunda acı bir tecrübem var. o konuda iki soru sorayım,

1. veli onayıyla açılsın tamam ama benden izinsiz işlem yapılmasın.

2. 5-10 tl gibi küçük rakamlar ekleye ekleye yapsam çok mu komik olur ? ya da hesap parası falan alır mı ?

5 - 1o tl. yatırmaya kalksan kimse sana oyun mu oynuyorsun demeye kalkmaz, nihayetinde öğrencisin durumun belli. Hesap parası da alınmaz, hesap açarken de öğrenci belgesi vs ile başvur ki yıllık kesinti yapmasınlar.

dediğim gibi lise öğrencisiyim ama ? 18 yaşından küçüğüm yani.

18 yaşından küçükler kendi başına banka hesabı açtırabiliyor mu bilmiyorum ama velinle beraber hesap açsan da en son imzayı atan kişi sensin dolaısıyla annen baban senin adına bir şey yapamaz daha sonra, hesabındaki paraya elleme vb. gibi.

kardeşim harcamamak için euro dolar alıyordu şimdi altın almaya karar verdi resmen artış azalış takip ediyor ve bayağı para biriktirdi.

Döviz veya altın kısa sürede kar ettirmez. Bu da var. Biriktirmem bi kaç seneyi bulur dersen ozaman işine yarar belki.

okulun yakınsa minibüsle falan gitme yürü hem şişmanım diyorsun kilo vermiş olursun, 3 tane simit alacağına evden bir tane ekmek arası bişeyler yap simitçiyede verdiğin para cebinde kalmış olur, kontöre çok para veriyorsan bir kaç ay sık dişini kontör alma onun dışında ekstralarından kıs mesela ben çok çikolata yerim, çikolatayı yada onun dışında abur cuburlara vs. para verme..

sigara içiyorsan sigarayı bırak , eğer grubun varsa ve aktif olarak çalıyorsanız , stüdyo paralarını diğer elemanlara kitle. eğer cep telefonun kaliteli bişiyse sat onu , ordan gelen paranın bi kısmını ayır bi kısmına da 50-60 liralık bir telefon al.

muslimovic felaketsin valla. :) telefon aslında baya güzel bb torch 9800. ama satsam aileme ne dicem.

ben 40 tl lik tel kullanıyorum mutluyum sen de olursun:)

telefonu okutabildiğin en yüksek fiyata okut. sonra ailenede telefon çalındı de. hattınıda kır at. ailen ısrar ederse karakola gidip klişe bi tutanak tutturursun. taksimde , istiklalde yürürken arkadaşım aradı onla konuştuktan sonra telefonu cebime koydum , sonra arkadaşıma tekrar ulaşmak için elimi cebime attığında telefon yoktu dersin. telefondan sonrada ailen sana telefon alır zaten.

parayı topladığında davulu alma kıvamına geldiğinde elbette ailen soracaktır sana ; bu kadar parayı nerden buldun diye. onlar sormadan ; anne&baba arkadaşım bi iddaa kuponu yapmış 20 milyona 500-600 milyon veriyo , bende gaza geldim bende ona ortak oldum hadi hayırlısı diyip , biriktirdiğin paranın nerden geldiğine dair akıllarda oluşabilecek kuşkularıda bi nebze olsun yok etmiş olursun.

zaten sende bb torch 9800 varsa , büyük olasılıkla ailenin sana davul alacak durumu vardır, ama onlar derslerinden geri kalma diye almıyolardır. yanlış mıyım ?

hocam telefonu aldıklarında iyiydi. ama babam gençliğindeki ticaret zekasının hala devam ettiğini sanıp bir dersaneye ortak oldu. adamlar işin kurtları, piyasanın adamı onlar işletemedi babam mı işletecek. ben de o yüzden fazla yüklenmek istemiyorum aileme. olmazsa -oha artık yalana bak- bu telefon fazla kaliteli kızılayda falan çıkartamıyorum bunu satıp galaxy ace alcam karışmayın kendim hallederim. falan diyip işin içinden de çıkabilirim aslında. yalan söylemeyi pek beceremiyorum da. :)

zaten çevremde para biriktirme konusunda ne kadar uzman bir kişi olduğuma dair ünüm var. :D iddiadan kazandım dersem kafamı sikerler. zamana yayarım olur biter.

bir kaç bir fast food zincirinde işe girsen ?

gümrüğe kesin takılır. vergi vs bir ton işi çıkar.
ups, dhl gibi kargo şirketi ile gönderilirse ayriyetten masraflar çıkar

urun nedir ambalaj hacmi yeni mi eski mi vs. bircok seye bagli

ya dijital bateri alıcam. yaklaşık kaç dolar masraf çıkar hesaplayamaz mıyız ?

ortalama 200 dolar masraf dusun en iyi ihtimalle.

wolframalpha.com

cantaniza bir tane kopek kovucu koyun. saldiri riskine karsi kendinizi emin hissedersiniz.

yere eğiliğ taş alır ve atar gibi yapmak. peder yapardı. işe yaramadığını görmedim.

yerden taş alıyormuş gibi yapın. Kesin kaçar.
türkiyede yaşıyorsanız hayır, diye bağırın. Muhtemelen kaçar.
Köpekten kaçmayın, peşinizden zaten gelmez =)

ben de aynı durumdaydım, sonra bir gün geri geri kaçarken arabaya çarptım ve hepsi geri dönüp kaçmaya başladı. o günden beri cesaret geldi onlar bir gelirse ben üzerlerine iki gidiyorum, işe yaramadığını görmedim. ama kuduz falan çıkar bir gün orasını bilemem :).

sizin kopek korkunuzun daha fazlasi bende var. eger kisa bir mesafe varsa ulasmam gereken yerle aramda genelde kopek gordugumde o tarafa bakmadan hizli adimlarla yuruyorum. eskiden kosardim ama birkac sefer kostugumda onlar da oyun oynarcasina benimle kostular, adrenalin havuzuna dusmustum sanki, cok urkutucuydu. eger gidecegim yerin cok yakinindaysa kopek, mesela girecegim apartmanin kapisinin oralarda, o zaman yere egilip oturur gibi yapiyorum ve daha sonra sanki bir tas almis da ona firlatacakmis gibi davraniyorum. genelde ise yariyor bu da. bol kopeksiz gunler gecirmeniz dilegiyle.

beni 9 yaşındayken köpek ısırmıştı. hem de itinayla beslediğim komşumuzun alman kurdu :/
çok uzun bir süre, köpek gördüğüm an beni yiyecekmiş gibi kaçıyordum. yolu uzatıyor, bağırarak koşuyordum falan.
bir dönem yürüyüş yoluna bir köpek çetesi dadandı, yürüyemez oldum, efendi efendi yolunda yürüyen bile potansiyel tehlikeydi benim için. gittim belediyeye toplattım hatta onları o derece.
neyse üstüne gideyim dedim, bir köpek almaya karar verdim, forumlarda falan dolaştım, bir sempati duymaya başladım ama öğrenci bütçem yavrucağı sefil eder diye alamadım. yakın arkadaşımın bir köpeği vardı, çok zorlansam da onunla arkadaş oldum ve bu sayede büyük ölçüde azaldı korkum.
şuan korksam da küçükken duyduğum "korkunu hisseder" geyiğine olan tam inancım sayesinde köpek görünce korkudan izole ediyorum kendimi. derin nefes alarak, başka şeyler düşünerek falan.
işe yarıyor :)

ben bi gece alkollüyken saldıran köpeklere havlayarak karşılık verdim.
aklında olsun, köpek konusunda TEK püf nokta asla korktuğunu belli etmemektir.

köpekleri rahatsız eden frekansta ses çıkarma prensibi ile çalışan kovucular var, işe yarayabilir.

bahsettiğin köpek gerinmiş. yaparlar arada sırada, normaldir.

iyi bir taktik havlasa bile köpeği sallamadan sakince yoluna devam etmektir. bir süre havlarlar sonra herhangi bir tehdit oluşturmadığını anladıkları zaman bırakırlar. yanında yavrusu falan yoksa saldırma ihtimalleri yok denecek kadar azdır.

en önemlisi, bazı köpekler kaçmaya çalıştığını farkederlerse kovalamaya başlarlar. genel olarak koşanı kovalamaya daha meyillilerdir. bu içgüdüsel birşeydir. Özellikle genç köpekler oyun olsun diye kovalayabilirler. tabii sen bunu bilemeyeceğin için çok korkabilirsin. bu yüzden koşmanı tavsiye etmem. Zaten 80-100m gibi bir mesafede hemen her köpek seni kolayca yakalar istedikten sonra.

tamam da apartmana girecem, kapıyı açıyorum o da geliyo hala. ne edecem tepik atıp kapıyı kapatıp kaçacam mı ?

3-4 senedir düzgün dinlemiyorum. geçen albümleri idaretendi, kötü değildi şarkılar, bir violint hill filan fena değil, bu albümün ise suratına bile bakmadım, paradise'ı dinledim, albüme adını veren şarkıyı dinledim, yine idaretendi, bu da idareten. hatta daha da aşağıda olabilir ama öyle ilk dinleyişte söylenecek bişey değil bu.

bence coldplay'de bir miktar sıkıntı var, bu albümün diğer şarkılarını bilmiyorum ama bana eski heyecanı yaşatabilmesi için x&y, paraşütler yahut ah kafamdan kan akıyor albümlerinin yarısı değerinde birşeyler yapması yetecektir, yapabildi mi? ?

viva la vida'ya haksızlık mı ediyorum bilmiyorum gerçi, pek sindirerek dinlemedim ben, neyse, sindirtselermiş. kısmet.

coldplay ne kadar tarz değiştirebilir ki? eskiden daha güzeldi bence de. şu anda albüm yapmış olmak için yapıyorlar gibi.

Şarkılar bence gayet güzel ona lafım yoktu benim. Benim garibime giden, alternative rock'tan çok daha sert muzik yapan bir grubun nasıl bu tarz muzik yapmaya başlamasıdır.

pardon ilki sanmıştım o da sanırım erin

devletler yıkılır, büyür, küçülür. ırklara bakmak lazım sanki

hayır ben öyle bir şey var demiyorum. bize hep ırklara bağlı anlatıldı. ırklara bakılmalı mı bakılmamalı mı bilmem ama bizim bulunduğumuz durumlarda bakılıyor nedense.

sonradan gelen kavimlerin etkisi altında asimile olmuş olabilirler.
bazı kürtler, medler, asurlular gibi mezopotamya coğrafyasında yaşamış halkları sahiplenir, ataları olarak kabul eder.
cumhuriyetin kuruluş döneminde sümerlerin türk olup olmadığı da tartışılmış.

bulundugumuz durum ve yer nedir, ayni midir farkli midir bilemiyorum, kim size neyi nasil anlatiyor hic bilmiyorum hatta kafam karisti ortam hakkinda ama degisik cografyalardan 50-100 bin kisi (ki o da max sayi, yoksa o kadar ati beraber otlatacak bir yer yok) her 1000 yilda bir gelip 1-2 milyonluk nufusun etnik kimligini tumuyle kendilerininkine degistiremiyordu en son baktigimda, bu nedenle hepsi bizim atamiz, karisiyoruz guzellesiyoruz, bence. (buradan sonrasi geyik.)

haplogroup haritalari var bu konuda, kimin atalari nerelerden gelmis yolda nerelere ugramis rahatlikla gorulebilir. olay daha cok politik, bence, yani milliyet bir ufak ve guclu grubun ekonomik amacina ulasmak icin cogunlugun uzerinde kullandigi bir arac. ve insanlarin vatandasi oldugu ulke ile aralarindaki bag ozgurluk, duzen, kural ve sistem ihtiyaci ile alakali, birisinin bu duzeni aleyhe bozmasi da milliyetten bagimsiz olarak savunma gerektirmeli. ha oyle olmuyor ne yazik ki ama ne yapalim herkes ayni sekilde dusunmek zorunda degil, kimse cocugunun devlet butcesinin yirmi sene sonraki halini duzeltmek icin oldugunu kabullenemez, daha ulvi bir amac oldugu dusundurulmeli.. bu baglamda frigler, hititler falan da arazi olmadi, yoksa her gelen, devlet yikan orada takilan elemanlari kesip gitseydi vergi verecek arazi isletecek adam kalmazdi.

ayrica devlet kuracaksan nesillerle devami icin bir ortak nokta bulunmasi lazim, ben niye gelip sana vergi vereyim de semih'inkine vermeyim, yani bir sekilde bana satarsan bir aidiyeti birligi, inanci, devam ettiririm ismini tarzi bir durum da soz konusu. bu acidan bakarsak da, lidyalilar da marseille'dekilerin atasi diyebiliriz ama gittikleri yerde o sirada yeterli cogunluga ulasmadiklarindan sadece gemilerinden kuma biraktiklari bir kac sarap kufesi ve ateslerini sondurmeme gelenegi ile coktan avrupa genleriyle karismis kisiler tarafindan kulturel miraslarini yasatiyorlar. ha bundan bir kac yuz sene sonra fransizlarin manisada bir menfaatleri olursa hepimiz lidyali da cikabiliriz, belli olmaz. onun disinda gercek bir fark araniyorsa olay mitochondriada gizli, ve o da sadece anne tarafini gosterir.

bence sonucta kendini nasil hissediyorsan oylesin, herkesin ademi senin ademin, ben dionysos un torunu olarak gormekteyim su esnada kendimi ama yarin alparslan'in soyundan olacagim mesela. pazar gunu de buyuk buyuk babam antipope laurentius.

bugün türkiye'de yaşayanların atası. bugün türkiye'de yaşayanlara bakın, orta asya'dan gelenlere mi daha çok benziyorlar yoksa ermenilere, yunanlılara mı? orta asya'dan gelenlerle hepsi karışıp kaynaşmış işte. bu konuyla ilgili genetik araştırmalar da vardı. ege'de bir köy civarındaki kalıntılardan bulunan kemikler üzerinde dna testi yapıyorlar, oradaki köylülerin ataları çıkıyor adamlar.

çok komplike bi şey değil ya ciğer açılıyo işte. ben de ilk 15 dakka allahım sana geliyorum diyorum 40. dakkikadan sonra milleti ittiriyorum lan koşun hadi be koşun diye

ben de rahatsız olmuyorum. mesela uykuya dalmakta zorlandığımda saç kurutma makinesi sesi açıyorum youtubedan. beni rahatsız eden sesler daha ziyade değişken sesler. metronom gibi ritmik ses çıkaran şeyler daha çok rahatlatıyor.

1. facebook.com/about/timeline.
2. ayarları var diyollar.
3. bi üst cevap.
4. geri dönüş yok. zaten herkes geçecekmiş 3 ocakta.

2-3. 1 hafta preview evresi var. sonra dışarı açılıyor. ya da anında da açabiliyorsunuz.

peki bu timelineda şu zamandan önceki şeyleri sakla diyebiliyor muyuz?

çok emin değilim ama o deneme süresi yarına kadar gibi anladım ben, yani herkese zorunlu olana kadar. gerçi profillerde yapılan güncellemeler şimdiye kadar hiç herkeste bir anda olmadı, belki bu da öyle olur, ama bi 29 aralık lafı var. eski haline dönmüyor galiba, öyle bir ayar bulamadım.

eve devam eder.

guc ayarlarından kontrol et idle suresını, bilgisayarı kapatma suresini. kullanılmadıgı zaman kendını kapatsın dıye ayarlı geliyo

@bryan fury, utorrent çalışırken kendini kapatmıyo olması lazım idle lıktan.

windoz kapatıyor iste. hd yı kapat lfn ayarı var. idle senın input vermene baglı process lere egil.

aradan yüz gün de geçse yeni gördüm bende kapatmıyo dayı.

Yapılıyor diye biliyorum. Yani 7-8 yıl önce falan babam yaptırmıştı. Hala oluyordur herhalde.

simimi kaybettim derseniz olmaz, eskisini silerler

Aynı numaraya iki sim benim bildiğim kadarıyla yapılamıyor. Yeni sim çıkartıp aktif edersen önceki geçersiz olur. metalik'in bahsettiği tek sime iki numara koymak olabilir.

edit: ters yazmışım.

tamam da ben mesela ipad 2 almak istiyorum diyelim şöyle 3g'lisinden. illa ki ona özel bir sim mi almam lazım ?

yedek sim diye birşey var. araştırın derim. ama aynı numarayı 2 mobil cihazda aynı anda kullanmak mantıksız geldi bana..

Sen firmaya gidip ipad'e 3g paket alıcam dersen onlar sana simi de paketi de verirler zaten merak etme.

yok biliyorum ama iki tane sim kullanmak biraz mantıksız geldi.

iki tane sim mümkün,yapılıyor.şu an kullanıyorum.

ikinci kısımdaki isteğiniz olur fakat ilk sim iptal olur ve yenisini almış olursunuz.eğer bu aşamada ikiz kart isteğinizi belirtirseniz bu konuda size yardımcı olurlar.

ikiz kartlarda aynı anda açık olamıyor.birisini açtığınızda diğeri otomatik olarak etkinliğini yitiriyor.aynı anda kullanımı sözkonusu değil.benim alış amacım birini eski aracımın telefonu olarak kullanıyordum.aracı sattıktan sonra başka bir telefona taktım.bagajda yatıyor kendisi.telefonumu bir yerde unuttuğum zamanlarda kullanıyorum.

hilal diyerek bayrağı kast etmiş olması burdaki en baskın söz sanatı olduğundan dolayı cevap anahtarında öyle gösterilmiştir diye düşünüyorum.

ama düşündüğümüz zaman belki de en son kabul edilebilecek şey değil midir mecaz-ı mürsel ?

hilal insana benzetilmiş bence nazlı denilerek, burada istiare yapılmış.

çatma, derken de teşhiş yapılmış.

olarak buldum. peki benim dediklerimde bir hata var mıdır ?

bayraktaki hilale istinaden bayraga hilal diye seslenmis.arka planda kalıyo bence kapalı istiare baskın gibi

hayır dediklerin bana kalırsa da doğru, ben sadece cevap anahtarından yola çıkarak onu söyledim. ama ben de çözsem ilk olarak mecazı mürseli fark ederdim. dediklerinde hata yok ama tabi ki

insanla hilal baglantınızı soyle curutmek isterim:sair orda catma cehreni derken surekli dalgalan anlamında soyluyo.direkt olarak bayraga hitap var.

mecaz-ı mürselin en sık kullanılan örneğidir. hilal'le bayrağı kastediyor, parça-bütün ilişkisi.

işe yarayacaksa seçenekler,

mübalağa

mecaz-ı mürsel

kinaye

telmih

tecahül-i arif

e o zaman biraz test tekniği? adamlar şıkları ona göre ayarlamışlar işte. senin dediklerin bu sebeple şıklarda bile yok. baştan şıkları söyleseydin keşke.

@zxcv +1 şıklarda diğerleri yok zaten. Eğer üçünden ikisi veya üçü şıklarda ayrı ayrı bulunsaydı soru hatalı olurdu.

online ödemeye açık olmalı. kalanı bb'ci değilim ama online alışveriş sistemleri öyle.

internetteki tanıdık olmayan yöntemleri siktir et. daha önce gördüğün kafana yatan 3 hareket belirle bunları aslına uygun olarak adam gibi setler halinde yap.

kasların belirgin hale gelmesi için yağ yakmak şart. bu triceps egzersizleriyle beraber koşu, yürüyüş, yüzme gibi aktiviteler de yapabilirsin. ayrıca sadece kol kası geliştirmekle zayıflayamazsın. (istemeyebilirsin zaten sadece kuru bilgi)

kol kasına katkı olsun ayrıca tüm vücudunu diri tutmak için şınav öneririm. dünyanın en etkili hareketlerindendir tabi düzenli uygulandığında...

www.exrx.net
www.exrx.net

elindeki malzemeye göre seç yap, görüntülü

org, klavyesi olan bir enstrümandır.
ay çok güzel açıkladım valla bi taşla iki kuş.

Orgda Ses, körükle verilen havanın tahta veya metal borulardan geçerken üflemeli çalgılarda olduğu gibi içerdeki hava sütunlarını titreştirmesiyle elde edilir. klavyeli ve pedallı bir enstrumandır. Klavye ise çoğunlukla kaldıraç mekanizmasına sahip tuşlardan oluşan takımlar bütünüdür. Klavye aynı zamanda klavyeye sahip elektronik müzik cihazları için de kullanılan genel bir terimdir

Klavyeyi Ümit Besen çalarken Org kilisede çalınır :)

Çok hassas bir müzik kulağın yoksa farkı anlamazsın zaten. ses kartım bozuldugunda ben de amfi olarak 2.0 bir hoparlörü lehimleyip kullanmiştım. haa dersen ki ufak ayrıntıları bile yakalar benim kulağım, kart alman şarttır. ama değmez ikisini yan yana koysan farkı yakalayacağını sanmıyorum çok ekstrem bir ses sisteminde belli olur ancak

onbordla bile olur, ama ne anfisi olacak e.gitar, bass falan mı? :)

bas olacak.

bi duyuruda onboard ile iyi ses alamazsın demişler de, kafama takıldı.

onboard büyük ihtimalle olmaz. iyi ses alamamaktan değil, latency yüzünden.

bende bu var. gerçi para vererek almadım da, burdaki fiyatı dikkate alma. daha ucuz olmalı
www.mydukkan.com

gitar çalmak için creative falan bakma sakın,

harici m audio, tc electronics, alabileceğin en ucuz işini görecek kartlar ki bas gitarı duyabilmen için de güzel hoparlörlerin olması lazım,

ayrıca guitar rig, overloud gibi yazılımlara ihtiyacın olacak.

Anfi alcak paran mı yok ve ya kayıt falan mı düşünüyorsun ?

amplitube onboard'da çalışıyor ama performansı düşük tabi, arada takılma da yapıyor. bir de cızırtısı çok oluyor öyle. müzik için alacaksan creative i geçiceksin, m-audio lara bak. veya bende digitech rp-300 var, fazla distortionlı tonlar haricinde, blues tonları için falan oldukça iyi iş görüyor, istersen ufak tefek ayarlarıda amplitube den yaparsın.

kusura bakmayın baya geç cevap verebildim. biraz maddi imkanlar yüzünden bilgisayara bağlıyım diye düşündüm. ya da cep amfileri varmış ama bilmiyorum onların nasıl bir şey olduklarını.

eger belli bir baslik icindeki entryler arasinda arasin istiyorsan sagda "baslik icinde ara" kismi var

yok ben butun eksi sozluk entryleri icinde arayacagim derseniz o zaman googlela arama yaparken sonuna site:www.eksisozluk.com yazarak arayin, boylece sozluk icinde arama yapmis olursunuz.

www.youtube.com

youtu.be

istanbul için cevap gelebilir mi??

yazara not: ben buradan alır sana yollarım çıkmazsa ankara'da. (:

nasıl ya?

abi migrosa gidiorsun ankamall'a orada skateshop vardı adını unuttum orada çok var quiksilvera bak nike'a bak adidas'a bak.

bu konularda gerçekten çok cahilim. yani elbise mağazası say de 3 tane sayamam belki de. :) bu yüzden burada sormuştum. teşekkür ederim. ankamall'a bakacağım.

@eisfnm

o da olur hocam olmazsa ticaretini yaparız istanbul-ankara arası. :)

Hd videonun boyutu , full Hd acarsan ekranına sığmaz normalde, ama sığdırmaya calisicak belki azcik bozulma olur ama full Hd gibi olmaz tabi

splash pro mikemmel.

mirillis.com

cevap değil ama eğer hd işine giriyorsan aviden kurtulman lazım önce.
devir mkv devri.

km player

hocam indirdiklerim avi oluyor genelde. hiç bakmıyorum ben uzantısına.

splash pro +1, km player ile 6-7gb'lık filmlerde takılmalar yaşıyorken splash player çatır çatır oynatıyor.hd filmlere özel detay, motion gibi ayarları da var..

isteğe göre yapılıyor onlar. hazır olanları genelde resim kağıtlarıyla aynı boyda, 35*50, 50*70, 70*100 cm diye gidiyor.

35 x 50 klasik boyutlardan biri onu mu arıyorsunuz acaba bilemedim

bana bütün boyutları lazım. o yüzden sordum. a4 kağıdı kadar olan yok mu ?

sorunuzu yanlış anlamışım cevabımı sileyim dedimdi ama silinmiş zaten sanırım. affettirmek için şöyle söyliyeyim, hazır küçük tuval çok gördüm ancak a4 hiç görmedim sanırım. ancak a4 boyutlarında istediğinizi söylerseniz kolaylıkla yaparlar.

Set alma. Kaç kağıdın var?

ya ıkındırırsak her şey için bi 750-800 anca ayırabilirim. belki o kadar da çıkamam emin değilim. o yüzden işimi görebilcek, mümkün mertebede pahalı olmayan bir şey lazım bana.

800 ü de gitara ver ama sıfır alma ikinci el al kaliteli bir şey olsun. Sonra gitarı pcye gir ona da kulaklık takıp çal. Yeni başlayacaksın zaten hem efektlere de aşina olursun tonunu geliştirirsin pedal alıp satma işine girmezsin. 200 300 biriktirdikten sonra da karakteristiğine uygun amplifikatör alırsın.

800 tl ve ikinci el.. fazla kaliteli olur gibi geldi bana. çünkü bilmiyorum da bir süre sonra sıkılıp sıkılmayacağımı çünkü zaten bateriye de devam ediyorum.

sen de içmeye başlarsan ne alerji kalır ne bir şey. onun haricinde bir bardağın yarısına kadar sirke doldurup odanda tutabilirsin.

mutfak kapısı kapalıyken içilse de o koku illa ki yayılır. sonuçta mutfağa sık sık girilip çıkılır. anti-tütün isimli şu otomatik koku basan makinelerle uyumlu olan ürünler var. onlardan kullanabilirsin ama otomatik olarak bir fayda etmez. sigara içildikten sonra mutfağa girip sinek ilacı gibi her tarafa yoğun yoğun sıkman lazım.

bence balkonda kapıyı da kapatıp içmelerini söyle. hava soğuk ama yapacak bir şey yok. ceketle çıkılsın. ev içinde herkesin sağlığı düşünülmeli.

annen baban için üzücü ki aileni saygısız şahıslar olarak anons edebiliyorsun.yaşın 18 i geçmiş evdeki ortamı beğenmiyorsan kendi evini kur.kesin çözüm.bırak onlarda sigaralarını istedikleri şekilde içsinler.

balkonda, olmadı camda içecekler o halde. balkon işi tutar üstelik sigara sayılarını da azaltır çünkü her içiş öncesi ceket giy, çık, iç, gel, ısın merasimi tekrarlanıyor. mesela tv izleniyorsa, az daha sabredeyim reklamda içerim gibi düşünülüyor. uygulamaya geçiren tanıdığım var, sigara sayısında azalma oldu gerçekten. hem siz de solumamış olursunuz. win-win denen cinsten.

duptıs o beni de rahatsız etti hoş değil böyle lanse etmek ama kim olursa olsun beni böyle rahatsız etmeye hakları yoktur olamaz. ben nasıl onları etmiyorsam. ev olayı zaten kesinlikle kafamda. ancak bu kalan kısa zaman için geçici bir çözüm arıyorum. ben gidince isterlerse günde 5 paket içsinler banane.

biraktircaksin onlara.

saygisiz denebilir ailenin senle olan iliskisine göre,bende cok kizardim,onlar anlayisla karsilarlardi.sonra biraktilar zaten.

ailene rahatlıkla saygısız diyebilirsin. zatn biz anladık bu sözün sevecen bir öfke içerdiğini.
sigara içenler böyle oluyor. sigara içen birinin odasında mecburen uzun süre bulunmamdan kaynaklı bir öksürük ve ifrazatla uğraşıyorum günlerdir. canımdan bezdim. sigara içenlerin bunu anlaması imkansız ve dünyanın en iyi insanı olsalar bile, canları ciğerleri için bile sigaralarından fedakarlık edemezler.
o yüzden bir öğüdüm yok. sigara dumanına bir çare de yok.

başarabiliyorsan balkonda içmeleri için ikna et. evet biliyorum zor olacak ama hem daha az içersiniz, hem ev kokmaz. (anne perdelerin leş gibi kokuyo, koltuklar sapsarı oldu gibi psikolojik yöntemler işe yarayabilir)

eğer olmuyorsa, içtikleri yerde (pencere açık vaziyette içsinler bari) büyükçe bir mumu tabağa yapıştırın, dibine de su koyun (tabağın içine yani) içilirken mum yansın. kokuyu epeyce alır. ama pencere yine açık olsun.

genel anestezi yapılmaz. cok ıyı bır doktor onereyım ıstersenız, bır kerede ıkı 20lık dısımı bır dakıka ıcınde alıp benı dehsete dusurmuslugu vardır. en ıyı boyle bı cozum sunulabılır ama genel anestezı derdını hem bı dıs hekımı almaz hem de pahalı bı yontem zaten. anestezist cagıracak falan. bissürü iş. olmaz. seni rahatlatacak olan doktordur.

teşekkür ederim daha biraz daha zaman var harekete geçmek için. pahalılığı falan da önemli değil uçuk bir şey olmadığı sürece. (ne biliyim mesela gelir 2 sokar iğneyi 5 bin ister o zaman katlanırım o acıya.)

peki detayları öğrenebilir miyim ? toplam kaç dakika sürdü ? önce neler yaptı, çektiği dişi gördünüz mü ? çektikten sonra normal direk pamuk tıkayıp yolladı mı, 1-2 şey daha mı yaptı ?

inanın bana o anestezi ignesini hissetmek istemezdiniz:)) dısım uyustu ıste bı uc dakıkada, anlamadım aldıgını zaten. ınanın o kadar kısa nasıl surebıldı hala anlamam. neyse. aynen, pamuk tıkadı ve kalkıp gıttım. 1 saat sonra da uyusukluk gectı vs.

yarma, çekme ve dikiş falan yazıyordu sözlükte. bu yazarlar ne zaman aldırmış bu dişi ya o zaman ? :D

Ben 4 yirmilik dişimi de çektirdim ve son derece problemli yirmiliklerdi. Tecrübelerimi anlatırsam rahatlarsınız sanıyorum =) Benim alttaki yirmiliklerim ağzımda yer olmadığı için 70 derecelik açıyla (şaka yapmıyorum!) diğer dişlerime baskı yapıyordu ve diş etimin içine gömülüydüler. Dişçimin önce dişi kazıyarak küçültmesi gerekti. (Bu arada, dişçisine göre bu uygulama değişiyor sanırım çünkü bazıları törpülmeyip diş etini yarıyorlar ve bunun sonucunda yanağınızda yaklaşık 4-5 gün boyunca domates varmış gibi şişiyor!) 2-3 iğne ile dişimi uyuşturdu. İlk seferde sağ tarafı altlı üstlü çekti ve hiçbir şey hissetmedim, hatta "daha çok işimiz var" diye beni kandırırken meğer dikiş atmaya başlamış bile. Sol tarafı ise 1 yıl sonra çektirdim (üşengeçliğim yüzünden) ve bu sefer şehir dışına çıkmam gerektiği için dikişleri 1 hafta sonra dönüp aldıramayacağımdan dikiş atmadı, pamuk tıkadı ve bana kullanmam için fazladan 4'er tane pamuk verdi. Çekme işlemi de (her seferinde 2 dişi çekti) yaklaşık 10 dakika sürdü (buna uyuşma sürem de dahil).

Benim size tavsiyem dişlerinizi altlı üstlü çektirin ki bir an önce bu dertten kurtulun ve yanağınızı şişirmeyecek bir dişçiye gidin.

Ameliyat sonrasında ilk gece hafif ağrım oldu, ağrı kesici aldım ve o gün sadece çorba içebildim ama 2. günden itibaren daha rahattım.

Hic oyle stres olup da bosuna uzuntuye sokma kendini. Ben de acayip sekilde korkuyodum, bi de hafiften disin ozel durumu vardi hepten korkmustum. Hatta sonrasinda gittigim doktoru begenmedigim icin disci sandalyesinden kalktim. Birsuru doktor arastirdim herkese sordum en sonunda bi prof un elinde huzura erdim.

Dis cekildikten sonra ki donem cok hos degil tabi ama cekim sirasinda zerre aci yok ya. Hic korktuguna degmez. Sadece isin ehli ve agzinda iki saat ugrasmiycak hop diye cekebilcek birini bul. Normal disci olamamali, cene cerrahi olcak.

Ben de doktor tavsiye edebilirim ama biraz tuzludur.

2si normal çekimle 2side yarma kesme dikme vb sevimsiz şekillerde çekildi inan bana sorun çekilme kısmı değil esas sorun dişçiden çıktıktan sonra başlıyor.
bu arada her dişçiye çektirme özellikle de gömülü ise.

mesela bir ortodontist'in kollarında huzura kavuşabilir miyim ? yoksa bir çene cerrahı ya da ne biliyim böyle bol latince ismi olan tecrübeli bir isim mi lazım ?

sedasyonla çekilebilir. bilinciniz açık oluyor ama tatlı bir ruh halinde huzurlu oluyorsunuz.

böyle bir girişim için genel anestezi yapmak yasaktır.

yoo, hastanın yapısına göre yapılabilir, ama en son seçenektir. sedasyonlu çekimi düşünün diyorum tekrar

ben de aynısını istemiştim doktordan ama yapmamıştı öyle şey olmaz demişti çünkü acıyıp acımadığını falan soracağım sana muhabbetle geçecek hiç bir şey hissetmeyeceğine garanti veririm demişti. ki dişçi den tırsan biriyimdir. pis pazarlık yaptım ki çok ufaktım 20 lik ameliyatı için. 7.sınıfa gidiyordum sanırım beslenme ile alakalı 20 lik gelişimi.

emin ol önce diş etini uyuşturuyor sonra bir gidip geliyor iğne yapıyor yine gidiyor.. sonra gelecek dişini kesecek alacak..

toplamda 45 dakika sürüyor bu işlem.

korkmaaa.

ve sonracığıma antibiyotik kullanıyorsun değil mi?
ayrıca ameliyattan sonra çok feci ağrıyacak.. ben dişçiden çıktıktan sonra ışıklarantalya da gezerken annemlerle.. uyuşma bir geçti ben sokak ortasında hüngür hüngür ağlıyorum.. gözümden damlamıyor adeta fışkırıyordu göz yaşlarım.

diş ağrısı olacak dikkat et. korkma garanti veriyorum

bilgisayarının performansı, internet hızın düşer. yakında arkadaşlarından bana porno site reklamı göndermeyi bırak diye mail alabilirsin. msn'in hacklenebilir, japanese mi seviyosun cuckold mu istatistiklere konu olmuş olabilir vs.

kısacası, kusura bakma ama, windows kullanıyorsan tam cehalet antivirüs programı kullanmamak.

Ben de kullanmıyorum. Bilmediğim harici belleği, sidiyi Windows'dan önce Ubuntu'da kontrol ediyorum o kadar.

Bedava antivirus ve combofix le tara bak, birşey çıkmazsa sorun yok demektir. Dikkatli isen birşey bulaşmaz zaten benim virus programi birkac yılda sadece 1-2 kere virus uyarisi yaptı.

internet hızım (8 mbps ttnet kullanıyorum) 600-700'ün altına düşmedi şimdiye kadar. mail kullanmıyorum. msn kullanmıyorum. istatistik konusunda sorun yok. bilgisayarın performansı desek ağzımı böyle 3-5 karış açık bırakmıştır hep. harbiden ya çoh mübarekim, ya da çok cahilim ama bakıcaz.

tabi ki de gereksiz.

virüs programları kendi başlarına virüsün çoğu özelliğini ve zararlarını taşırlar zaten.

Kullandığınız işletim sistemi Windows ise, anti virüs kullanmak bir seçim değil, zorunluluk olmalıdır. Virüsler, en yaygın kullanılan işletim sistemlerine göre yazılıp dağıtılır. Net bağlantınızda bir yavaşlık, tarayıcılarınızda donmalar, açılış-kapanış süresinde bariz bir yavaşlık görmüyorsanız çok da ciddi bir virüs sisteminize bulaşmamış demektir. Ancak Windows biraz da güvenlik açıkları ile meşhurdur, siz siz olun, sisteminizi savunmasız bırakmayın. Bugün bir sorun yaşamamış olmanız, yarın sisteminizin bir anda çökebileceği gerçeğini engelleyemez.

2.5 senedir bilgisayara format atmadıysan zaten nasıl bir bilgisayarmış o bilemedim. Düzenli olarak windows güncellemesi yapıyorsan bile işletim sistemi bir süre sonra sapıtıyor, performans düşüyor.

Babayiğitlik yapmanın anlamı yok, bilgisayarınıza bulaşacak olan tek bir virüs götünüzden kan almaya getirecek kadar sıkıntı yaratır.

bilgisayarına format at, tekrar kur. Sonra da windows security essentials falan kur bedava olarak, memnun kalırsın

1,5 yıl önce win. 7 kurdum ilk zamanlarda kaspersky kurulu idi,çok kasıyordu sistem iyi olmasına rağmen belki ayarlardandır bilemedim.Yaklaşık 1 yıldır ne virüs programı ne bişey yüklü. ne saldırı ne başka bişey 8 mbit bağlantı torrent 800 le iniyor.msn zaten kullanmam.bazen key logger dan tırsmıyorum desem interaktif bankacılık işlemleri ile ilgili yalan olur

zamanında norton 360 kullandım, sonra nod32 kullandım, sonra bitdefender kullandım. baktım ki bilgisayarı sadece yavaşlatmaktalar. bir süre anti virüs olmadan kullandım. combofix ile tarattım, bir şey çıkmadı. birkaç gün önce ise microsoft security essentials kurdum ama bir işe yaramadığını bilmiyorum. belki ayda bir kez combofix ile taratırım, tamam, yeter.

www.meydansozluk.com

(bkz: uncle sam) olabilir mi?

i want you! diyordu o adam.

en.wikipedia.org

ikinci dünya savaşından çok önce de vardı uncle sam yalnız.
ayrıca uncle sam de şundan uyarlamaymış, ingiltere olduğuna eminseniz budur : en.wikipedia.org

amerika o

casting videolarına bak.

ya bi tane ablamız vardı ilk mcdonalds da mı ne çalışıyormuş sonra daha fazla kazanacağını anlayınca bu sektöre girmiş göğüsleri de orjinalmiş.. bence tamamen duygusal yoksa saatlerce kamera karşısında hiç bi şey hissetmeden kim sever bilemem :D

kolay yetişmiyor.

el emeği göz nuru işçilik ister

sadece yetişme de değil insanın içinden gelecek...

sıkı bir eğitimden geçiyorlar. himalayalar'ın tepesinde tapınaklara kapatılıyorlar. hiç erkek göstermiyorlar bunlara yıllarca. sadece resimlere bakabiliyorlar.

wtfcontent.com

Bu foto her şeyi açıklıyor.

pierre woodman'dan ögreneceginiz cok sey var, kendisi ismi ile müsemma bir insandir.

(bkz: dünyanın ilk uygulamalı seks okulu )

burdan yetişcekler artık .

sasha grey'in bir +bir dergisine bir röportajı vardı. şu an bulamadım ama sasha grey'i biraz araştır derim ben.

Boogie Nights adlı filmi izle bir çok cevabı orada bulacaksın reyizz.

ben cenabetken işlerim hep daha düzgün gidiyo aga. ben de anlamadım nasıl olduğunu.

dinci (dindar değil dinci) bir tanıdığım vardı benden büyük. sık sık uyarırdı bu konuda. işin rast gitmez de demezdi. direk "başına bela gelir kaza maza olur." derdi. o zat-ı muhterem yüzünden bilinçaltıma çok fena girdi bu konu.

bizim bir arkadaş sürekli cenabet geziyor

ay da bir kere kolu bacağı kırıyor

cumingsoon+1

müslüman olmadığım için her zaman cenabet geziyorum size göre. buna göre hayatımın bataktan çıkmaması gerekir ama kendimce başarılı bir insanım.

cenabet olmadığım zaman bile işlerim rast gitmiyor. böyle olsaydı müslümanlar dışındaki kimsenin işi rast gitmezdi. kısaca yok öyle bir şey.

inananlar için söylüyorum bu durumdan neden çok acele kurtulup temizlenmeliyiz...
cevap: başımıza her an ne geleceği belirsiz...bi kaza geçirip ölebiliriz inanan biri böyle gitmek ister mi öte tarafa...veya bi telefon aldık bi tanıdığımız bi kaza geçirdi veya vefat etti, acilen gitmemiz gerekiyo; orada bu halde bulunmak istermiyiz...
benim başıma geldi mi olayına gelince; hayatımın EN BÜYÜK dönüm noktasında sanırım o durumdaydım, tam olarak temizlenememiş olduğumu düşünüyorum, sonuç ne oldu derseniz: fiyasko...

ama temizlik iyidir.

toplumumuz hep cenabet geziyor hep cenabet geziyor bilhassa siz çok cenabet geziyorsunuz.

ben bikere arabayı vurmuştum. benim hatamdan olmuştu. o gün çok kötü geçmişti zaten.

işlerin yolunda gidip gitmemesini engelliyor mu bilmiyorum. ama şöyle bir durum var. cenabetken içimdeki sıkıntı, huzursuzluk oluşuyor. yaşadığım hayat çok yavan geliyor. yediğim, içtiğim şeylerden çok az haz alıyorum. uykumdam hiçbir tat alamıyorum.

cenabet olmadığımda ise tam tersi. yastığa başımı koyduğumda içim o kadar rahat ki anlatamam.

bana olumlu yansiyor, cenabet oldugum zaman eve lahmacun söylenir, müzik kanallarinda aradigim muzik denk gelir filan. gibi.

ama icim rahat etmez yine de, fazla bekletmemeye calisirim.

lan buna hala inananın ben aklını seveyim.. yok böyle bi şey. öss'ye bunu denemek için cenabet girdim, bir terslik yaşamadan istediğim puanı aldım. neredeyse 5-6 senedir "cenabet" dolaşıyorum, hayattayım, sevdiklerim hayatta, mutluyum mesudum.

bi de müslüman olmayan avrupalıları düşün. adamlar bizden kaç kat medeni ve zengin. ama hepsi de cenabet? nası olmuş da işleri rast gitmiş cenabetlerse?

@mistread yukarıda da bahsedilmişti. 'gusül' arapçada 'yıkanmak' anlamına gelir.gusül abdestinin amacı temizliktir. hep avrupalılar için çok sık duş alan insanlar derler. bu da onların çok fazla cenabet gezmediklerini gösterir.

senin için de aynı şey geçerli. belki cenabet olduğun an veya gün hemen gidip banyo yapmayabilirsin. ertesi gün veya bir başka gün eninde sonunda yıkanıp, paklanacağın için. sürekli cenabet gezmen söz konusu değil.

@pukay beğenmez miyiz. :)

@mistread

hepinizoleceksiniz haklı. gusül için illa girip niyet etmek falan gerekmiyor. suya girdiysen oldu bitti. ama sen 6 senedir yıkanmıyorum diyorsan seni afrika tam tam kabilelerine sevk etmek istiyorum.

olaydan kastım niyet etmek, ritüel havasına girmek falan. yokksa ben de yıkanıyorum herkes kadar meraklanmayın :) soru zaten işin rast gitmesiyle falan alakalı. ben de ona göre cevap vermeye çalıştım.

izmir caddesine git. ankara'nın en büyük ayakkabı dükkanı var etichet. aynı caddede ayakkabı dünyası var. bir de adidas ve nike var.

Armada Nike hiç fena değildir. Ancak pazarlık/indirim vs. söz konusu olmuyor orada. Aynı ayakkabıyı cro magnon'un dediği yerlerde bulabilirseniz zaman zaman ~50 TL daha ucuza almanız mümkün olabilir.