Tahminim ve kendi tecrübelerimden anladığım; bir geçiş süreci yaşıyorsun. Şu anda ne kadar kassanda daha önce kolaylıkla yapabildiğin ve aslında halen yapabilecek olduğun konulardaki kapasiten biraz rafa kaldırılmış. Başka mevzular var aklında, ya da bir yenilik yapılacağı için bu kısımlar tadilatta. İster tadilatta olduğu halde buraları zorlarsın, ister başka şeylere yönelerek düzelmesini bekler kendini yormazsın. Body building buna örnek olabilir, ama benim önereceğim bir şey değil. Çünki bunu yaptıktan sonra "kendine güven" dediğin şeyi kazandığını zannedip aslında tamamen kaybetmiş olduğunun farkında olamamak gibi bir durum oluşma ihtimali var. Etrafında "badi" çalışan varsa bir bak, anlarsın. Tanıdığın yoksa bile taksim'e falan çık, barlarda kendi kasları ve hatunlar dışında başka bir şeye odaklanamayan tiplere bak, yine anlarsın. Tabii ille böyle olacak diye bir kaide yok.
"Kendine güvenmek", "kompleksli olmak", "kompleksli olmamak (böyle bir şey yok tabii ki)", "kompleks" gibi kavramlar bir şekilde kişinin hayatında dikkat çekecek kadar bir yer tuttuğu anda bunlarla ilgili bugüne dek sıkıntı yaşamamış bünye "acaba...?"larla başlayıp kendi kendisinin mmmna koymaya başlar. Uzun da sürebilir, kısa da.
Klasik "kendini sev" önerisi güzel bir öneridir, yapılabildiğinde işe yarar. Ama buna gereksinim duymak için de kişinin kendini sevememesi gibi bir durum gereklidir. Yani aslında zaten kendini seviyorsan bu konuya da el atmana gerek yok. Sana "kendini sev, önemse kendini, kibirli ol,..." falan gibi şeyler söyleniyorsa, yani/ya da böyle olmadığın düşünülüyorsa, buna inanmadan önce çakmakla elini yakmaya kalk, ya da "madem kendimi sevmiyorum sevgilimi terk edeyim de kendime bir ipnelik yapayım." diye düşünerek sevgilini terk et (onun suçu ne di mi, kötü örnek di mi?). Seviyorsan ve yapamıyorsan demek ki kendini seviyorsun, yani yalan söylüyorlar sevmediğin konusunda.
Bir de kendine "gereken" değeri vermiyor olma ihtimali var. Bunu da gözden geçir. Savaşma kendinle ve ama aklına gelen her şeyi sor, merak etme yorulmazsın.
Yaşamayı sevmeyi unutma, daha önce mutlu olduğun zamanları ya da şeyleri unutma. Yeryüzündeki tek güzel zaman dilimlerinin o anlardan ibaret olamayacağını belle -dünya senin için dönmüyor, ama bunun tadını çıkarmayacaksın diye de bir zorunluluk (yahut sorunluluk) yok, olmasın.
Daha uzar... Uzatayım mı?
"Yapamayacağım." demek, bir işi yapmak için gereken altyapıdan yemektir. Bellekten, şevkten, zevkten, istekten, akıldan yemektir. Yapabileceğin halde bir şeyleri yapamıyor olma nedenin "yapmak için gereken iş gücü"nü bu safsatalara yormandandır.
Bence kibirli olmak, insanlardan üstünüm aslında falan demene falan gerek yok. Ne isen osundur ve evet geliştirebilirsin de, batırabilirsin de. Çok mutlu da olabilirsin, kendini de asabilirsin. Çizeceğin yol sana kalmış. Sktimin dünyasına bir kere gelecen, böyle şeylerle günlerini, senelerini harcama; git çiçek al sevgiline sonra da kafayı çek, "Ben nasıl böyle skim şeylere kafayı takıyorum ya" diye efkar yap. Birilerine durup dururken iyilik yap, sevmediğin birine bağıra çağıra küfür edip kaç, kaybol, ayakların götüne vursun kaçarken.
Geçer, geçsin de zaten. Keşke bana da anlatacak birileri olsaydı. Ama olmadığı halde geçiyor merak etme.
Lan gün ortasında bira açtırdın bana, bahane oldu muydu efkar yapmaz mıyız hiç? Arabeskle büyüdük hiç duymasak minibüslerde, ske ske etkilenecez.
Affola...
0