B$40$ yazarsan sabitler. ama 6 satırda bi değişik yazman lazım

ufak bir makroyla yapabilirsin. "for" döngüsü ve "range" nasıl kullanılır araştırırsan çözersin

Alt alta 6 hücreye =$B40 yaz. Sonra 6'sını birden seçip B2 'den itibaren aşağı doğru yapıştır. Sonra da kesip A2'den itibaren yerleştir.

B2'den itibaren yapıştırdığın alanın yüksekliği 6'nın katı olmalı.

modlar öyle abisi. ben daha çok cevap sildim diye birbirleriyle yarışıyorlar. bunlardan vazife çıkarıyorlar. maalesef yapacak bir şey yok. tik verilmemiş diye cevap silen mod gördü bu gözler asdfsadfsaf

O zaman tik verip koruma altına alayım seni.

Ben o 17 karakterlik cevabı 3 saniyede yazmadım. 27 yıl + 3 saniyelik tecrübe ile yazdım. Bunun da not edilmesini diliyorum bir kenara.

abi benim o duyuruya yazdığım kendini tikle kendini de silinmiş ki ben zaten gülerek yazmıştım, silen mod da güldüm ama siliyorum diye not düşmüş. "kendini tikle kendini" soruya cevap mı dersen, bence değil. bilgi veriyor mu, hayır vermiyor. öncesinde soruyu yanıtlamışım, bilgi vermişim, silinmemiş. baktım, senin cevabın da silinmemiş. ufacık güldük eğlendik, silinsin yani, ne olacak ya.

Silinsin silinsin de, ben bunu sadece bu cevap için açmadım aslında, son zamanlarda ortaya çıkan bu cevap silme olayı çok yaygınlaştı maalesef. yani çata çuta gidiyor, ben bilmem kaç yıldır duyuruyu kullanıyorum da son zamanlarda mı kuralları çiğnemeye başladım.

Cekilmis gayfe mesela güzel bir noktaya değinmiş aralarında rekabet olabileceğini söylemiş, konuşulması gereken bu bence. Yoksa dediğin gibi emek yok o yazdığım cevapta, geri gelmesi de bana bir şey katmayacak.

Bir de şimdi duyuru sahibi dönüp bakınca verdiğimiz cevabı sahipsiz bırakmış olmadık mı? Adamla konuşurken bir anda sorusunu sallamayıp cevap vermemiş olmadık mı, bu durumda duyuru dünyasına ters gitmiş olmuyor muyuz?

diğer yanıtlar neden siliniyor bilemiyorum, ama objektif olarak dünkü durum şöyleydi. biz açıklamaya çalıştık, yetersiz kaldık doğru mu? sonra duyuru sahibi arkadaş kendi sorusunu kendi eksiksiz cevapladı. konu zaten orada kapandı bence. bizim üzerine yazdığımız yorumlar tırıvırı. böyle değerlendirince cevabı sahipsiz bırakmadık bence ama tabi nereden baktığına göre de değişir bilemiyorum.

aralarında rekabet olduğuna şüphem yok. çünkü açıklamaları o kadar uzun oluyor ki. birazdan birisi destan yazar niye sildiğine dair bekle bakalım.

Merhaba, cevabınızı ben sildim. şu an okuyunca yanlış değerlendirmiş olabileceğimi fark ettim. Haklısınız hakikaten.

Soru sahibi bir soru sormuş ve sonunda araya taraya kendi sorusuna yanıtı kendisi bulmuş gibi algıladım (hala da öyle düşünüyorum) altına gelen de iki cevap vardı. İlki 'kendini tikle kendini :)' idi ve diğeri de sizinkisi 'aynen kendini tikle'.

Ben bunları okurken sanki ''soruya cevabı bulmuşsun madem aferin, kendini tikle kendini :P'' olarak düşündüm, hele de sizinkisi ilk yazılan geyik cevap ''kendini tikle kendini :)''nin peşine yazılmış olunca açıkçası rakicandir cevabını teyit amacıyla değil de sanki bir üstteki cevabı artılamak için yazıldığını düşündüm. Hani ''Kendini tiklemeyi eksik etme.'' anlamında. Teyit olduğu aklımın köşesinden geçmedi ne yalan söyleyeyim.

Rakicandir cevabındaki 'teyit amacıyla yazdım' kısmını da götümle okumuşum sanki.Şu an dediğiniz şekilde okuyunca hakikaten öyle olabileceğini fark ettim.

Yanlış anladı isem özür dilerim ne desem bilemedim. Zorunuza gitme konusunda haklısınız, benim olsa benim de zoruma giderdi.
Arada doğruların yanında silinmemesi gerekenleri de sildiğimiz oluyor algılama problemi yaşayıp. Özür diliyorum şahsen.

EDİT: Kötü niyet okuyucuları ile her mod duyurusu altına çat diye damlayanlar gelmiş yine, hoşgelmişler, ortam şenlendi. ^.^ Ben cevabını sildiğim arkadaşa cevap verdim, bu yazdığım sadece dendiği gibi ego tatmini yazayım o zaman:

En çok cevap silenin namı yürüyor camiada, hatta istifa ve olası bir yol ayrılma durumunda Compu sağolsun referans olmayı eksik etmiyor, burayı hemencecik ekliyoruz cv'mize ''Moderatörlük-Ekşiduyuru : bilmem kaç yıl bilmem kaç gün'' diye :)Ayriyetten gerek Sözlük'ten aldığım yazarlık maaşı gerekse buradan aldığım moderatörlük maaş ve yarış primim ile altıma araba çektim, şimdi de ev kredisine gireyim diyorum. Moderatörlük çok güzel, gelsenize ^.^

soruyla alakasız ama yarış oluyor falan dediniz ya bu işten para kazanıyor mu modlar?

@for day to break adfasdfsadfs helal iyi bildin. fasikül geldi yine

@yue ego tatmini olarak kazançları var :))

@yue, silinen cevap başına 1, duyuru başına 2 paket mehmet efendi kahvesi veriyor compumaster, hem de taze çekilmiş, ohh...

SORUYA CEVAP VEREYİM DE MODLAR SİLMESİN: haklısın, soruyu hatalı silen özrünü dilemiş zaten ama yetmiycek tabii, biz kendi aramızda cezasını vereceğiz onun. muhtemelen 2 haftalık kahve paketlerini aramızda paylaşırız...

duyuruya gönül vermiş insanlara yaptığınıza bakın. siz de amma kötü niyetlisiniz ha!! sabahtan akşama kadar çalışıyor garibanlar bir cevabı silip silmeme konusunda kafa patlatıyorlar. yetmiyor her silinen cevabın ardından size sayfalarca açıklama yazıyorlar. bi onların emeklerine bak birde sizin mızıldanmalarınıza: tü size!

ya bu aralar benim de cevaplarımı '' beğenmeyip'' siliyolar hayırlısı bakalım...

soruya cevap versen de siliniyor boşver. son zamanlarda ben de sorgulamamayı öğrendim.

Gerçekleşecekse 1 aydan önce olmaz, o maillere dönüşler 30-60 gün arasıydı galiba.

cok faydali bilgi, tesekkurler, paylasayim ben de arkadaslarla.

evet kislik eldivende bi guvensizlik oluyor az da olsa, tam hakim olamayabiliyorsun.

senin cozumunde iyice hissizlik olur gibi, korumali eldivenin uzerine giyebilecegin kayak eldiveni baya genis olmali.

en guzeli yazlik eldiven + neopren elcik koruma. biraz cirkin duruyor ama hem his konusunda sorun yok hem de usumeye, yagmura karsi daha iyi korur.

urun.n11.com

bu en azından çoğu piyasadaki üründen çok daha iyi görünüyor, gerçi benim motosiklette gidonun sonları kapalı ama oraları kesip gidon ağırlığı takma planım zaten vardı, o süreç hızlanmış olur. Yalnız RC'de fazlaca komik duracak orası ayrı.

motosiklette hafif bir kazada bile ilk ve en cok zarar goren yerlerimizden biri ellerimiz. cunku elimizin ustune dusme egilimindeyiz hep. dolayisiyla korumali bir eldiven kullanmak gerek.

bana kalirsa paraya kiyip guzel bir kislik eldiven al. o hissizlik olayi alismamakla ilgili. uzun sure bisiklet eldiveniyle kullanip normal eldivene gecince ben de afallamistim ama kisa surede alisiyorsun. yani gaz kontrolunu dert etme. ayrica kayak eldiveni islanmaz mi? sonra ice gecirecek sonra daha cok usuyeceksin. kurutmak icin de bi dunya ugrasican.

en guzeli su gecirmeyen iyi bir kislik eldiven.

@jimicik
Yok zaten ana fikir korumalıyı kayağın içine giymekti ama şimdi tekrardan bakınca zaten yaza çok var, kışlığı şimdi alıp taksidi bitince de yazlığa girebilirim.

Ek bilgi, bendeki bu kayak eldiveni ısı yalıtımının dışında su da geçirmiyor aslında.

evet evet anladim korumali olsun istiyorsun zaten. ben hani biraz genel yazdim ilk paragrafta. guvenlik vurgusu seyetmek icin :)

iki kere masraf yapmak istemiyorsan cok kocaman pofuduk olmayan kislik eldivenler de var. yani kisin sicacik olmaz ama yazin da gebertmez. oyle biseyin ustune o su gecirmeyen eldiveni giyebilirsin. ama bu ellerinin hareket kabiliyetini gene de bir miktar azaltir. rahatsiz olabilirsin.

ilk paragraf sosyal sorumluluk anladım :) ,
Eldiven üstüne giyilen o yağmurluk astarlarından düşünmüyorum. Onun yerine sağlam su geçirmez bi kışlık alırım sanırım. Yazın için bu alacağım kışlık dışında zaten eldivenim var. O yüzden kışlık tam kışlık olsun fikrindeyim artık.
Yazın da kapalı deri eldivene dayanamadığım noktada file bi tane alırım artık.

Hakkaten komik bir olay:) Anonsu yanlis duymus olabilir misin? Sabiha gokcen'de ic-dis hatlar anonsunu birlikte duyuyorsun.

sabihadayim dogrudur, 3 kez bagirdilar ya turkce ingilizce :) son cagri falan bile yaptilar

www.eksiduyuru.com

o da guzelmis, kalkis vakti geldi

Askeri kargo uçağıyla iki kez seyahat ettim, Türkiye'de askeri bir meydandan kalkıp yurtdışında sivil bir meydana inmişti.

Arka kısımda paletler üzerinde sabitlenmiş kargo, üzeri ağla örtülü, önde çelik halatlar üzerine tutturulmuş bez koltuklar. 15-16 yolcu vardı. Kokpite yakın oturanlar üstünü başını çıkardı sıcaktan, kargoya yakın oturanlar, parka, bere ne varsa giymesine rağmen dondu.

-biraz serbest çeviri olacak ama yeterli olur diye düşünüyorum-
Sayın aileler,
kreşte beraber yenilen öğle yemeği çok hoş olmasının yanında konsanstrasyon ile sağ ve sol el arasında hızlı değişim sağlama gibi çeşitli yeteneklerin geliştirilmesine katkı sağlamaktadır. Bu yetenekler arasında her iki beyin lobunun aktif kullanımı ve etkileşimi, göz-beyin-el koordinasyonun sağlanması, konsantrasyon gibi bir çok aktivasyon sayılabilir.
çocukların gelişimi adına basit alıştırmalardan biri olarak, kaşık-çatal-bıçak ile yemek yenmesi gösterilebilir.
bizlere yardımcı olmak adına sizler de evinizde kaşık-çatal-bıçak ile yemek yerseniz memnun oluruz.
sevgiler-saygılar... Mond Grubu

ben de istiyorum onlardan, ama bildiğim kadarıyla senin ağzının kalıbı çıkarılıp ona göre yapılıyor.
yanlış biliyor da olabilirim.

Dişçi oyun hamuru gibi bir şeyle kalıp alıp yapmıştı bana uyurken kullanmak için. Kullanamadım o ayrı.

@freekara: onlar dışarıdan gelen darbelere karşı dişleri korumaya yarıyor bildiğim kadarıyla ve ağzın kapanması da zorlaşıyor.
onunla gece uyumak pek mümkün olmayabilir.
bu arkadaşın dediği gece yatarken takılan damaklı teller falan gibi bir şey.
ağzını rahatlıkla kapatabiliyorsun.

Spor mağazalarını bir zorlayim o zaman, en azından deneriz işe yaramazsa doktora gider kalıplı olandan yaptırırım.
@blatta hiberna, doktorun silikon bişeylerden bahsettiğini hatırlıyorum tel mel korkutucu geldi şimdi batmasa bari :)

Dişçinin kalıp alıp yaptığı telli değil şeffaf silikon gibi bir şeydi ve onunla da ağız rahatlıkla falan kapanmıyor dişlerinin arasında silikon kalıyor ki sıkınca zarar görmesinler. Onunla uyumak da bence pek mümkün değil ama spor yaparken kullanılabilir.

Dediğiniz gibi iki ayrı kalıptan bahsettiğini hatırlıyorum bi gece bi spor için hatta bi de bu süreci takip etmekten bahsetmiştı artık nasıl yapcaksa gece sıkıp sıkmadığımı anlayacakmış, verdiği kalıbın deformasyonundan sanırım. Bok vardı bıraktım gitmeyi dişçiye dönünce söz gidicem.

tel olduğunu söylemedim.
kullanım açısından teller "gibi" olduğunu söylemek istedim.
yani yatarken takıyorsun ve ağzına yerleşiyor.
spor mağazalarındakiler kadar büyük olmaması lazım diye biliyorum.

splint ölçü almak lazım, şeffaf akrilikten yapılıyor gece uyurken çalışırken takarsınız. spor esaslı olanlar farklı bi boka yaramaz. mesaj at yapalım

izmir kemalpaşada kımız çiftliği var,bir araştırın kargoyla yollarlar belki

Alaş Kımız Çiftliği Kazak Vadisi
Çinliköy - Kemalpaşa - İzmir
0232 878 14 43 / 0232 878 27 28

yakınlarınızda kırım çiğbörekçisi varsa olması ihtimali var.

hmm evet izmir'deki yeri duymuştum, iletişim bilgileri için teşekkürler. @jedilance sana da teşekkürler, çevredeki o tarz yerleri yoklarım, en azından onlar bulup içiyordur :)

topkapı'da bir park var o park'da bir tane uygur lokantası var orda alkolsüz olanı, vedat milor da filan da çıkmıştı orası

en.wikipedia.org

yani, plazmada aclik kan sekeri, HbA1c (hemoglobin a 1 ce diye okunuyo) ve plazmada aclik insulini baktirman faydali olur. kan vermeye 10 saatlik oructan sonra git. su icebilirsin ama herhangi bir sey yeme.

yani,

Aç değildim, kan şekerim düşmemiştir( akşam yemeği, üstüne de dondurma yemiştim).

dusuncen yanlis. yemek sonrasi, ozellikle de yemek ustu dondurma gibi bir ogun sonrasi kan sekeri dusmesi de oluyor, Ingilizcen varsa, senin de o linkten gorecegin gibi...

vay arkadaş, anladım teşekkürler. bizdeki de işte sağdan soldan edindiğimiz bilgilerin düz mantıkla işlenmesi sonucu oluşan yorumlar.

iyi de koşunca nabzının artması normaldir.

sen atıyorum 7 km/sa hızıyla yürüyorsun, önce nabzın yine atıyorum 130 civarlarında geziyor başlarda. sonra vücut alışıyor ve nabzın düşmeye başlıyor. eh bu noktada 7 km/sa'dan 8.5'a çıktığında deli atması normal.

ayrıca hem nabzını sağlıklı bir biçimde ölçüp hem de koştuğunu ya da tempolu yürüdüğünü düşünmüyorum.

Yok zaten koşma anında değil de durup hemen ölçüyorum, 3 aşağı beş yukarı doğrudur heralde, en azından ben hep aynı şekilde ölçtüğüm için yorumlamam pek hatalı değildir sanırım. Bir de ben asıl sorunumu anlatamamşım sanırım, nabzımın artması normal farkındayım, hatta istiyorum da artmasını o anda fakat asıl olay şu ki, durup ta nabzımı ölçmeye başladığım anda ilk sekiz dokuz saniyede yüksek tempoda atan nabzım( yüksek olması normal) ben tam ölçerken birim zamandaki vuruş sayısıni 4 te birine kadar indirdi. Bu azalış bir anda oldu sonra gözler karardı falan.

neden nabzını ölçme isteği duyuyorsun? koşuyorsun ve sonra bir anda durup eğiliyorsun. ayağa kalkınca başının durması normal. bir koşunun ardından hemen durulmaz, hızlı adım yürüyüş ile bir süre daha devam edilir.

nabzını da kendin o kadar iyi ölçemeyebilirsin. bunlar için kullanılan aletler var, koşarken nabzını ölçüyor. sen koşuyorsun, bir anda durup nabız ölçmeye başlıyorsun sonra yine koşuyorsun yine duruyorsun... bu zaten pek sağlıklı bir şey değil.

Haklsın ama yazdığım gibi ayakkabım söküldüğü için durmuştum, yoksa koşuyu bir anda bitirip nabız ölçmem normalde ayrıca eğilmiyorum ki ( yazdığımdan dediğin gibi anlaşılması normal haklısın ama önce nabza bakıp ardından kendimi toparladıktan sonra ayakkabı bağlama olayına giriştim. aslında ne aralıkta seyir ettiğimi meraktan bakıyorum nabzıma, dediğin saatlerden alacağım zaten kısmetse, hatta öneri varsa sevinirim.

saat&saat mi tam hatirlamiyorum ama ben saatime yeni bir kayis taktirmak istiyordum, boynerde sormustum sanirim, beni maslakta (eski boyneri bilir misiniz bilmem simdiki e-bebek) buranin sol tarafindaki sokaga ki orada boynerin outleti vardir, o binaya yonlendirmislerdi. ayni yeri soruyor olabilirsiniz belki?

Maslak Mah. Büyükdere Cad. Noramin İş Merkezi, No:237
212 444 72 28

@dutturudunya evet tam o aradaki yermiş, üşenmeyip kalkıp gittim beşi bir geçiyordu tüm işyeri bir anda boşaldı, ben de kayış peşinde koşuyorum, kısmetse başka bir gün tekrar gideceğim.

itü maslak kampüsünden bir sonraki durakta iniyorsun ya da metrodan çıkınca yukarı doğru yürümeye devam ediyorsun. solunda göreceğin 500 yıldır bitmeyen bir plaza inşaatını hemen geçince daha küçükçe bir plaza var yoldan tarafta cafe nero muydu neydi o görünüyor zaten. inşaat halindeki plaza ve bir sonraki plazanın arasındaki sokaktan girip 20 mt falan yürürsen girişini görürsün sağında

sultanahmette 5 kişilik odalı hostellerde kaç gün kalıcaklarsa onu söyleyerek biraz da indirim yaptırtarak, 25-40 tl arası kalabilirler aslında..fiyat değişebilir tabi..mekan zaman kalma süresi gibi şeylere göre değişiyor..

en son tek kişilik oda için 20 euro fiyat almıştım ayasofya'nın yanından..ona göre hesap yapabilirsiniz..mayıs başı idi..

Ben de internetten bir iki oneride bulundum dediginiz gibi ama arkadaslar cimri cikti, pazarlık bile yapmadan 20 liralik yer bulmuslar simdi bana onu soylediler tophane civarinda, ölmeseler bari.

Böyle de bişey var.
www.eksiduyuru.com
Mekan benim.
Beklerim :)

ntvspor yarı-final maçlarını yayınlayacak diye biliyorum.ayrıca 27 sinde roland garros başlıyor. :)

eşek değillerse grand slamleri de verirler artık eurosport'ta :)

swift yapmışsa en fazla 5 günde ulaşır diyorlar bankayı arasın bir? ibanı falan yanlış girmişsindir belki?

İban copyaste gonderdim ve simdi yine kontrol ettim dogru, bankami aradim, müşteri temsilcisinin dediğine göre bazen 15 güne kadar uzayabiliyormuş hatta onayda kalabiliyormuş bazen. Bu yüzden şubemi aramam lazımmış, vay vakıfbank vay.

www.youtube.com

Targus THZ045EUX-51 anlattığın gibi. İyi yani. Tek sorunu kademeleri zamanla kullanisini kaybediyor gibi ama koruma çok iyi.

en fazla yarım saatte gidersin. sular'da ineceksin. sulardan da 4-5 dakikada yürüyerek istasyonda olursun.

ha tabii extrem bi durum olur. otobusd çok kalabalık olur,trfik olur yol 40 dakkaya da çıkabilir. yerine göre 20 dakka da sürebilir.

edit. ya ben sorunun saatine falan hiç bakmadan cevap verdim tabii. 10 dkkada üniversiteden istansyona gidemezsin. neyse ya saat 8'e geliyor zaten.

Çok sağol, peki hareket saati ve sıklığı hakkında fikir?

sen en geç 6.40 da falan okuldan otobüse bin ne olur ne olmaz. üniversiteden sürekli otobüs geçer. otobüs bulmakta zorlanmazsın.

Tamamdır, sağol.

aha memleketim dedim ama birisi çoktan cevaplamış :)

yolculuk dönüşünde benim için de tren garının orda sular'da şadırvan dan bi döner ye ya.
özledim oraları.

Ya ben de Adana'lıyım da bir arkadaşım mersinden gelmiş, o geri dönecek e ben de birkaç yıldır istanbul'dayım balcalı saatlerini falan unutmuşum hepten. O yüzden yerine Şadırvana gidip döner yiyemem ama oralarda olan varsa bi ara hepimizin yerine şırdan yese çok güzel olur ya.

Bileydim adanada da duyuru sakinleri olduğunu Adana zirvezsi yapardık :)

@bysb adanalıyız ama galiba birçoğumuz şehir dışındayız. Ben de şu lanet ankaradayım burda durdukça adanamı gün geçtikçe daha çok seviyorum

doktora git.

Peki teşkkürler.

su iç, kola iç, meyve suyu iç... ama bişiler iç.
suyun emilimi en fazla kalın bağırsakta olur.

hala içemiyorsan doktora git.

su iç. kustukça daha çok iç.

doktora git, serum versinler damardan. hem elektrolit dengen düzelir, hem de kusup durmazsın

Son güncellemeyi veriyorum, son bardak suyumu içeli bir saat oldu henüz çıkarmadım, ayrıca canım hamburger kola istedi, iyiye işaret sanırım. Tüm tavsiyeler için teşekkürler, insan sayenizde yalnız hissetmiyor.

1- 150 Yeni Peru Solu = 98,8842936 Yeni Türk Lirası

$56 ediyor. raket bence çok güzel ama zerre anlamam..

head ise kötü olamaz gibime geliyor.

@whoosie, sağol.
@pitcheuse & der meister, tenise yeni başlayacak olsam belki tercih ederdim ama işte o 710 canımı sıkıyor, neyse hiçbir özelliğini bulamadığım bir raketi de almaya gerek yok hiç.
@mrt26, hiçbir şey anlamadım üstad :)

baska bir debenhams magazasinda?

Debenhams'ın sitesinde İstanbul'da sadece bir mağaza görünüyor :) başka senin bildiğin varsa güzel olur, teşekkürler.

bu seçenekler dışında değerlendirmek istersen şöyle bir önerim olabilir.

sorun olmayacaksa (taşıyacak eşyan fazla değilse) metrobüsle uzunçayır durağına gelirsin. orda 16S garajı var. yani ilk durakları uzunçayır. 15-20 dk da bir kalkıyorlar.1 saatte hava alanı önünde oluyorlar.

bu fikride belki değerlendirirsin.

evet eşyam fazla değil ve söylemeyi unutmuşum fikirlere açığım :) çok teşekkürler güzel bir seçenek oldu şu an.

arsivci +1

uygulanir ama kimse uygulamaz, turkiye de kucuk ve orta olcekte insaat sektorunde muteahhit amcam buralari boyle boyle yapicaz, 1 yila kadar binanin ince sivaya hazir olmasi gerek muhendis bey bir suru kredi aldim yoksa batariz, butcemiz su kadar ne kadar butcenin altinda yaparsan o kadar ekstra yuzdelik alicaksin der (bu kismi cost oluyor), muhendis ekibi toplar uyduruktan bir statik yapar, bina yapilmaya saldim cayira mevlam kayira ekolunde baslanir (bu kismi quality). Duvar ustasina ustam sivayi bol koy depremde falan dayansin denir, bir de kaza bela gelmesin diye is teslimi sirasinda kurban kesilir (bu kismi safety management),
eskiden de boyleydi simdiden de boyle ilerde de boyle olacak.
ne kanun ne duzen hicbir sey degistirmiyor iste.

not: dayim muteahhit idi.

Uygulanabilir/uygulanıyor.

Endüstriyel ve Toplu konut işlerinde uygulanıyor. Ama sokak arası müteahhiti uygulamaz doğrudur o en fazla cost management yapar onun zaten işine gelmez.

Küçük firma işini de açalım: önceki çalıştığım firma sadece izmirde iş yapan izmirli bir firmaydı. Genele bakarsak küçük bir firma. Ancak her anlamda proje yönetimi yapardık.ISO su OHSAS sertifikaları olan bir firmaydık. Ama toplamda saysan 10 tane mühendisi vardı. Dolayısıyla özellikle endüstriyel işlerde büyük de küçük de olsa firman yaparsın zaten senden bunu işveren ister çünkü işi ona yapıyorsun.
Toplu konut işlerinde yapılır çünkü ortada riskte olan çok şey var. Sonuçta proje yönetiminin ana amacı riskleri en aza indirmektir zamansal/kazasal/parasal anlamda proaktif bir yaklaşım sağlamaktır.

özetle türkiye de uygulanabilirliğini geçtim vardır.

yani açıkçası benim de düşüncem bu yönde, yurtdışında Türk firmalar taşeron olarak değil de müteahhit olarak iş alabiliyorlarsa ve rakiplerinin de proje yönetimini yaptığını biliyorsak bir şekilde aslında Türk firmaları da bu işi yapıyor ( yapmak zorunda)fakat nedense yazılı olarak birkaç kaynaktan başka bir şey göremiyoruz yönetimin uygulanması olarak. Bu firmalar dışarıda kârlılıklarını bu derece arttırdıklarını gördükten sonra bu sistemi neden Türkiye'de de uygulamak istemesinler ki. Sorunla şantiye kısmında karşılaşacağım gibi geliyor bana. Taşeronların bu konudaki davranışları gibi, yani adama günlük rapor verme ve haftalık dâhi olsa iş tamamlanması takibi konusunu yaptırabiliyor muyuz mesela şu an? Yoksa şöyle mi oluyor, "ya işte bitecek mühendis bey yetişecek yetişecek!"

Yaptırırsın ama ya sopayla ya havuçla yaptırırsın.(bkz: havuç sopa yöntemi) Şimdi iş ölçeğinin çok büyük olmadığını varsayıyorum. Büyük ölçekli işlerde taşeron da ona göre büyük firma olacağından adamların tam anlamıyla programa uygun imalat yapmasını sağlamak daha kolay olacaktır. Küçük ölçekli bir işte taşeron diye "kalfa ve 15 tane kalıpçı 10 tane demirci" çalıştırdığımızda onların programa isteyerek ve artıları eksileri görerek uymalarını bekleyemeyiz.

Misal yine kendimden örnekle gideyim. Şu an bir kontrollük firmasında çalışıyorum. 140 000 m ye yakın fore kazık imalatımız var. Bu imalat işverenin sorumluluğunda biz bu imalatı bitirttikten sonra ana müteahhit firma gelecek ve ana tesisin imalatına başlayacak. Bölge bölge yer teslimi yapılacak vs. Şimdi ana müteahhit dediğim yabancı bir firma ve sözleşmelerle bizi süresel anlamda çok ciddi sıkıştırmış durumda. Biz kazık imalatı yapan firmaya ne kadar yüklensek ne kadar program, rapor istesek de adamlar yetiştiremiyorlar şu an için yani program ve rapor veriyorlar ama uyamıyorlar. Sonucunda ne olacak sözleşmede yer alan iş gecikmesinde (gün başına 2.000 TL) ödenecek tutarla adamları tehdit etmeye başlayacağız sopa kullanacağız. Şunu da yapabilirdik işin başında bonuslu bir sistem yaratırdık daha hızlı bitirmeleri halinde x fazladan almaları gibi. Bu arada türkiyenin en sağlam firmalarından biri bahsettiğim firma. Her şey en başından çok programlı gitsin planlı gitsin isteriz elbette ama bu her zaman mümkün değil dolayısıyla adamlarla çocuk gibi oynaman gerekebiliyor.

Başka bir olay da ilk bahsettiğim dandik firma olayı bu durumda her şey düzgün gitsin istediğinde yapabileceğin şey o adamlar yerine onların işini yapmak. Nasıl hızlanırlar nasıl kaliteyi korurlar diye oturup kafa patlatman gerekiyor ekstradan. Bu aslında onların işi olmalı diye düşünüyorsun ama öyle olmuyor adam umursamıyor sen de umursayan bir insansan ya kavga edeceksin durmadan ya da kendin yapacaksın. Mühendisliğin birinci kuralı yaptıramadığın işi yaparsın. Falan filan filan...

cevaplar için çok teşekkür ederim baya emek var. dediğin gibi taşeron büyük olunca iş kolaylaşır ama bikaç kalıpçı demirciyle zor. en sondaki satır için ayrıca teşekkürler, tecrübesizlik zor iş :)