Geçmiş olsun. Sıkıntı bir durum çünkü bir sonraki vize basvurunuzda karşınıza çıkacak. Benim bildiğim şu an yapacağınız bir şey yok (size x yıl Schengen yasağı vs bir şey demediler değil mi?)

Bu noktada sonraki basvuruda karşınıza çıkarsa diye hazırlıklı olun.

İyi bir durum değil maalesef, AB bu konularda biraz takık, eski kız arkadaşım Schengen bölgesinde fazladan 1 gün kaldı diye sonradan başvurduğu turistik schengen vizelerinde red yedi bundan dolayı, umarım sizde böyle olmaz.

Overstay yaptığın için ileride vize almada sorun yaşarsın. Başka bir şey olmaz

Döndüğünde tekrar başvuru yap ki red olsun . Sonrakine sıra gelsin.

Betonarme bir yapı olsaydı, içinden çıkan demir için bedavaya bile yapılırdı. Bu şekilde bir sürü bina yıktırdım bedavaya.

Ama kerpiç evden geri dönüşecek bir şey çıkmaz. O bölgede bu işleri yapan birini arayıp sormaktan başka çare yok, bölgeden bölgeye çok fark eder.

Yıkım kolay, ekskavatör (kepçe) ücretini öğrenir hesap yaparsınız, ama molozu uzaklaştırma işi daha önemli.

www.turkishairlines.com
Şuradaki bilgilere güvenebilirsiniz bence.

istemiyor.

Henüz geçen hafta gidip geldim, ne aşı kartı ne de pcr sordular. ama tedbiren aşı kartının çıktısını alıp pasaportun yanına koydum ben

Aynen bahsettiginiz gibi yaparsanız gayet de yeterli.
Dış ünite ile iç ünite arasındaki enerji ve haberleşme kablosu kutunun içinden çıkar ve servis kendisi takar. Siz sadece klimanın dış ünitesine giden enerji kablosundan sorumlusunuz.

Mobil Edit: ayrıca bu kısmı servis gelmeden halledip hazır tutarsanız servis geldiginde sizin yaptırdığınız tesisatın uçlarını direk klimaya takar gider.

Geçen hafta klima taktırmış birisi olarak tavsiyem; yeterli uzunlukta hatta biraz daha fazla 3x2.5 luk elektrik kablosunu hazır bulundurmanız.Daha incesi tavsiye edilmiyor.
Ben ucuna fiş yaptırdım,prize taktım klimayı.

İngilizce konuşulmayan ülkede bence dil öğrenilmez. Eğer öyle yapacaksan ona vereceğin parayla bilkentte düşük puanlı bir bölüm yaz 1 yıllık ücretini ödeyip hazırlık sınıfına katıl mesela çok daha iyi seviyede bir dil eğitimi alırsın. İngilizce konuşulan ülkeler de biraz pahalı ama bütçeni bilmiyorum.

hali hazırda c# yazan biri olarak ben de merak ediyorum. Swift ile ios app yazmayı düşünüyorum.

eger farkli diller ile yazilim altyapiniz var ise ve asil amaciniz hizla bir uygulama cikarmak degil de, daha cok ogrenme ise native uygulama gelistireceginiz dillerden birini kullanin. yani kotlin veya swift iyi bir secenek olur. bunlarla gelistirme yaparken dilin kendisini ogrenmenin yaninda android/ios api ve sdk de ogrenmis oluyorsunuz. bunlari bilirseniz ilerde hizla cross platform urun cikarmaniz gerekirse flutter veya react native ogrenmek cok daha kolay olur. yani kisaca native gelistirme tecrubesi daha yavas edinilir ama uzun vadeli ve ogreticidir.

ama asil amac bir an once fikrinizi veya fikrinizin prototipini ortaya cikarmak ise flutter veya react native iyi bir secenek olur. ama bunlarla her fikri gerceklestirmek kolay olmayabilir. bircok proje gordum flutter veya react native ile baslanip, daha sonra olmuyor denilip native gelistirmeye donulmus.

o nedenle bu karari verirken amac ve gelistirilmek istenen projenin niteligi onemli.

maui'ye göz atmanızı önerebilirim. hazır c# bilginiz de var. unity de olabilir. hem de cross platform.

iş alanı en çok react native'de var. üstelik react native öğrenmek, webde de react altyapınızı sağlamanızı sağlıyor.
çok ısınamadım derseniz flutter da olur.

diğer her şey boş macera olur.

Tam aynı tecrübe değil ama paylaşmak istedim, biz teras katında bir duvarı kırıp cam yapmak isterken şikayet etmişler, hemen yapim aşamasında zabıta gelip incelemişti. Sizinki hali hazırda yapılmış bir daire. Birileri uğraşır mı şikayet için bilemedim.

terasın kapatılmış bölümü bir başkasının manzarasını kapatıyorsa ve sizin durumunuzdan haberdar ise şikayet eder yıktırırlar. benzer şekilde apartmanda bir kavga gürültü olursa veya mesela apartman görevlinizi işten çıkarmak isteseniz falan, sizin elinizi zayıflatmak şikayet etmekle tehdit edebilirler. onun dışında ben de bir sıkıntı yaratabileceğini zannetmiyorum. çünkü birçok binada hala iskandan sonra izinsiz yapılmış eklentiler falan mevcut.

duruma bakın. aynı kattaki diğer mal sahiplerinin nabızlarını tutun. yönetici ile konuşun. eğer sorun olmaz derlerse alırsınız. ayrıca seçimler önce bir kez daha imar barışı çıkacağını tahmin ediyorum. ondan yararlanır ve eklentiyi yasal hale getirirsiniz.

şikayet eden yok ise sorun olmuyor.

Genelde iskan alındıktan sonra yapılır çok yaygındır. Bir şey olmaz rahat olun.

Evimin salonu ayni şekilde kapatılmış teras. Bu şekilde satın aldik, 10 yildir bir sorun olmadı. Siiayet durumlari yeni iş yaparken oluyor genelde. Yillar once yapılmış iş ile kimse uğraşmaz.

Yalniz alanın kime ait olduğuna da dikkat edin. Apartmandan terasa doğrudan kapi görünüyorsa planda apartman ortak alanı olabilir. Bu durumda komşuların hak iddia etme ihtimali her zaman mevcut.

Daire sıfır mı?

Sıfırsa henüz iskanı alınmadığı için kat mülkiyetine geçilmemiş olabilir.

Sıfır değilse, 3-5 yıllık bir bina ise, iskanı alınmış ama tapuda cins değişikliği yapılmamış olabilir.

Sıfır da olsa biraz yaşlı da olsa, iskanı alınmamış olabilir, iskanı almaya engel bir durum olabilir.

Sizin dairede durum hangisi onu öğrenin, binada diğer kat sahiplerine sorun, belediyeye sorun.

kat irtifakı tapusunda, ortada yasal olarak tamamlanmış bir daire/bina olmadığı için, arsa payından tapu sahibi olursunuz. kat mülkiyetinde ise daireye ait tapuya sahip olabilirsiniz.

kat irtifkı tapusu olması, o binanın iskanının olmadığını gösterir. iskanın neden olmadığına bağlı olarak belirli masrafları vardır. (ruhsata uygun değildir, ödenecek harçlar ödenmemiştir, yapı denetim firmasına borç vardır vb.) belli bir tarihten sonraki binalarda, örneğin iski, dairenize ayrı bir saat olsa bile, size ayrı bir hesap açmaz, binaya ortak hesaba gelir, ücreti de normal daireye göre fazladır.

kendi sitemizde iskan alınamadı. toprak sahipleri müteahhit ile o şekilde anlaşmışlar ancak müteahhit sallamamış, yapı denetime olan borçları ödememiş. bütün dairelerini satıp gitmiş, müteahhite ait daireler üzerindeki rehinleri hiç bir şeye bakmadan kaldırmışlar, takip etmemişler vs. her ey ruhsata uygun olmasına rağmen, inşaat bitimi %60 görünüyor, %80 olsa iskan için başvurabileceğiz, ancak yapı denetim, her ne kadar kendi limitlerini etkilese de parasını almadığı için iş bitimlerini vermiyor, dolayısı ile iskan alamıyoruz.

yapı denetim ile anlaşalım dedik bu sefer de daire sahipleri, çıkan masrafı ödemekten kaçındılar, öylece bekliyoruz.

heh cevap vereyim derken kendi dertlerime daldım sanki :) bu arada suyumuzun ortak olması, her ay kişilere bölüştürmek ve suyun bir miktar daha pahalı olması dışında bir zararını görmedim. bir de, iskanı olan daire olmayana göre %10-15 daha fazla ederi olur.

Oturduğum daireyi 4 sene önce sıfır aldım, iskan yoktu ilk oturum başladığında, bir sene öyle devam etti. İskan alındı herkes Kendi faturasını üzerine aldı ve tapu kat irtifakı olarak değişti, şuan hiçbir sorun yok alış satış yapılabilir kredi de çıkar. İskan olmaması biraz problem olabilir ama kat irtifakı o kadar etkilemez diye düşünüyorum çünkü mülkiyete çevirme masraflı bir işlem, tüm ev sahiplerinin onayı ve ödeme yapması gerekiyor onun için irtifaklı ev çok var. Tek artısı satarken 5 e satacaksan mülkiyet olunca 7-8 e satarsın.

önceliğiniz kat mülkiyeti olsun ama evi beğendiyseniz neden kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmediğini öğrenip bunun bir problem yaratıp yaratmayacağını bir emlakçıdan öğrenmeye çalışın. bir emlakçı kat irtifakı şu şu sebeptense sıkıntı olmuyor ama şu şu sebeptense oluyor gibi bir açıklama yapmıştı zamanında ama ben yine de kat mülkiyetli daire almıştım.

en önemli eksikliği kredi çekememe olasılığının olması iskansız dairelerin. ben evi aldığımda kat irtifaklıydı, (7 yıllık, 3 bloklu 72 daireli butik site) ben aldıktan 3 ay sonra iskana başvuruldu, ıvır zıvır bir sürü bedel ödendi. tanıdık varsa belediyede daha hızlı oluyor ama yine de aylar sürüyor iskanın alınması. 2021 başlarında yaklaşık 7 bin lira ödemiştim bir çok kalemin toplamı olarak. tapudaki arsa payına orantılı olarak çıkıyor ana kalem.

bunun dışında diğerlerinin de belirttiği gibi, iskan alınamama sebebi çok önemli. yoksa piyasadaki evlerin bir çoğunun iskanı yok, alım satıma engel bir durum değil. sadece iskan aşamasında kat maliki iskan masraflarını ödemekle yükümlü. 10-15 daha indirim talep edin.

9 senedir bir evin iskanı alınmadıysa orada şüpheli bi iş olabilir. Bir eksiklikten dolayı alınamıyordur mesela, o zaman o eksikliği gidermeden iskan alamazsınız, bu sefer de dert oluyor her halükarda. Bedeli sırf iskan alma bedeli olarak düşünme, mesela tadilat gerektiren, revize gerektiren bir işse bir ton masraf çıkabilir.

uzak durun sıkıntılı olabilir

1-banka krediyi vermeden önce expertiz yaptırıyor, ve maksimum expertiz raporundaki tutar kadar kredi veriyor (yasal peşinat düşüldükten sonraki tutar) bu işlem ücretli, kredi kullanmasanız bile expertiz ücretini veriyorsunuz bankaya

2-çekeceğiniz kredi tutarı kadar gösterseniz iyi olur

3-tapu harcı tapuya giderken yatırılıyor, kredi çektiğiniz tutar tapu dairesinde memur tarafından otomatik olarak karşı tarafın hesabına banka tarafından yatırılıyor, kalan parayı kendi aranızda hallediyorsunuz ya elden ya da mobil bankacılık ile transfer ederek


Bildiklerim bunlar, siz yine de araştırın

1-internet araştırması ile bütçenize uygun, güvenebileceğiniz bir kurum bulabilirsiniz.

2-kredi kullanırsanız tapuda kredi tutarından düşük gösteremiyorsunuz, bir de belediyedeki rayiç değerinden. kredi kullanmayacaksanız, geriye bir tek belediyedeki rayiç değerininin altına düşmemek kalıyor.

3-"ev almadan önce yapılması gerekenler" google araması ile buraya yazabileceklerimizden çok daha fazlasına erişebilirsiniz. farklı kaynakları okumaya gayret edin.

1-zaten ekspertizi her türlü yaptıracaksan başka aman aman masraf çıkmıyor ki? emeklilik memeklikik iteliyorlarsa al, sonra 2 ay içerisinde iptal edip paranı iade alabiliyorsun zaten, tabi sen yine teyid edip başvurursun.
2- bir ilişki yok. rayiç bedelin ve kredi tutarının üzerindeyse bankaya "sana ne kardeşim satıcı benim tipimi beğendi belki ondan bu fiyattan veriyor" diyebilirsin. ama banka üzerine vazife olmamasına rağmen ben böyle yaptığım için emlakçıyı arayıp doğrulamaya çalışmıştı tutarı. hala niye böyle bişey yaptı çözemedim, dolandırılıcaz diye herhalde.

bankaya gidiyorsun, kredi tutarını söylüyorsun ve başvuru yapıyorsun.
burada detay şu; çekeceğin kredi tutarı tapuda göstereceğin rayiç değeri aşamaz. rayiç değer nedir? - tapuda satış için randevu alacak olan satıcıdan istenilen, satacağı eve ait rayiç bedel ( temiz kağıdı) istenir eğer borcu falan varsa bu kağıdı vermemeleri lazım. rayiç bedel 150bin tl ise sen o ev ile ilgili alım-satım işlemini 150bin tl altında yapamazsın anlamındadır. Çekeceğin kredi için banka sana eksper yollar, eksper eve bakar ve belli bir piyasa fiyatı ortaya çıkar. mesela ben evi 480bin e aldım, eksper 400bin değer biçmişti. buralar oturdu ise sonrasında kalan işlem şu; randevu tarihinde gidip tapuda işlemlerinizi yapıyorsunuz. kredi tutarınız bankada bloke olarak kalıyor. siz imza atınca bankadaki kredi tutarı otomatik olarak satıcının hesabına geçer. kalan parayı da ister elden ister bankadan yaparsınız. bankadan daha garanti olur, ben elden ödedim mesela ama dekontu ona imzalattım. bu satıcı alıcı arasındaki bir ilişki. hukuktan ziyade kendine güveneceksin, aksi halde hukuk falan yıllar heba olur. başka sorun olursa yaz hacı, b de sakın vakıfbanka bulaşma, her konuda en kötü banka.

daha önce böyle bir soruya verdiğim cevabımı yapıştırıyorum. ısıtma kesinlikle çok zor oluyor. hem dubleks hem en üst kat olduğu için sanırım. bir de güneiş alıp almadığı önemli tabii. ilk baş tutarken çok tatlı vs gelmişti bize ama bir yerden sonra üstümüzü değiştirmek için bile yukarı çıkmaya üşenir olmuştuk. gün içinde de sürekli bir şeyler almak için çıkmak zor geliyordu. temizlik de zaten zor. süpürgeyi, viledayı taşımak. bizim merdivende ışık yoktu geceleri flaşla çıkmak zorunda kalıyorduk.

Cam yünü var diyorsun. O zaman izolasyon sağlanmış olması lazım. Bu durumda niye sıcak olsun? Havalandırma mı yetersiz?
Bir de cam yünün ıslanıyor olma ihtimali geldi aklıma. Su çektiyse izolasyon işini ondan yapamıyor olabilir mi?

Kışın alt kattan 2 derece daha soğuksa yazın 4 derece daha sıcak olur. Ev sahibinin kastettiği bu. Taş yünü, ahşap kaplama ve şıngıl standart uygulama. Bunun dışında yapılabilecek olan pek bir şey yok, özellikle yaz için. Anca klima falan konulur. Kışın da su ve soğuk girmesin diye normal cam kenarı, duvar kenarı falan kontrol edilmeli. Yazın üst odalar pek kullanılmaz (gündüz vakti). Bir de yakıt maliyeti arakata göre fazla olacaktır.

Dubleks evde yaşıyorum, yeni taşındık. Alt katta salonda oda termostatı var ve 22.6 dereceye ayarlı. Üst kattaki yatak odası 20-20.5 derece civarında oluyor. Şu an için hafif serin olduğundan uyurken problem yaratmıyor hatta daha da iyi geliyor. Yazın nasıl olacak bilemiyorum daha yaz geçirmedik bu evde.

Evin cephesi de önemli olabilir. Bizimki kuzey cephe. Güney cephe evler daha sıcak olabilir diye düşünüyorum.

uc farkli cati kati evde yasadim, biri dubleksti. izolasyon iyiyse yazin sicak, kisin soguk olmaz. izolasyonun yeterli gelmedigini yazin egimli tavana dokunarak anlayabilirsin. ek izolasyon (iceriden) elbette yaptirilabilir. benim tecrube ettigim iki problem var.

ilki alt kat ile ust kat sicaklik farki. isinan hava yukari ciktigi icin ustkat, alt kata gore hep daha sicak oluyo. yazin ayri bi dert, kisin ayri bi dert.

ikincisi de su icmeye, tuvelete gitmeye alt kata inmek kadar iskence bi sey yok. eger ust katta da tuvalet varsa bu bir sorun olmaktan cikar elbet.

ust katinda kimse olmamasi, hele hele ust katta ortak duvar olmamasi komsudan gelen gurultuyu sifira indirdigi icin ben memnundum. ama klimasiz olmaz.

Fındığın neredeyse % 80'nini Nutella'nın üreticisi İtalyan Ferrero kapatmış durumda.
TMO kalanları alıyor ve aldığını satıyor. kalanların da iyi olduğunu düşünmüyorum.

TMO dan ben de fındık almıştım. Pikola almış olmayasın? İnciri bilmiyorum ama pirincini de seviyorduk biz.

Bazen işe yarıyor bazen yaramıyor, hatta bazen otelin kendi fiyatı turun fiyatından pahalı bile olabiliyor.

Telefon edip fiyat sorun, otelden otele değişir.

yapsan ne kaybedeceksin? indirim olmazsa en fazla tesekkur eder kapatirsin telefonu mecburen odemek zorunda kalmiyorsun sonucta telefon edince. bisey olmaz ara sor oteli cekinme bu kadar. indirimi de sana verecekleri fiyata gore gerekiyorsa talep edersin kafana gore.

%20 ye kadar yolun var indirimde daha da fazla olabilir ancak o işler öyle de değil, yukarıda demişler bazen işe yarıyor bazen yaramıyor diye bu otelin alacağı bir risk, parası yoksa riski alır parası varsa o riski almaz.

turcular veya diğer rezervasyon satanlar X adet odayı %80 (misalen) doluluk garantisi ile anlaşarak alır o odaları dolduramazsa cebinden parasını öder, bununla birlikte kapıdan girdiğindeki fiyattan daha ucuza anlaşır. otelcide odayı belirli bir fiyatın altına indiremez, hem pazarı kırmamak hemde kendi markasına zarar vermemek için. bunlar anlaşmada belirtilmiştir, eğer otelin fiyat kırdığı anlaşılırsa ceza öder falan. size fiyatı kırabilir, kırarsa da kimseye söylemeyin diye tembihler, sizde söylemeyin

Direkt arayın. Eğer küsuratlı bir rakamsa tur sitesinde onu yuvarlayarak bir fiyat önerin. Atıyorum 2740 tl ise 2500 olur mu diye sorun. Genelde yapıyorlar ya.

yeterli bilgim yok kemer hakkında.
hangi otelleri seçtiniz acaba?

Genelde isten ayrilan arkadasa kalanlar toplanip bir hediye alir. Siz alacaksaniz da bir onerim yok:))

8-9 kisiye toplu bir hediye olmaz, kisisel alman lazim. hediye karti falan olabilir her birisine.

aslında toplu derken aynı tip ama üzerine isim yazdırılabilecek yani kişiselleştirilebilecek bir hediyeden bahsetmiştim. Teşekkürler,

Yapılıyor mu bilmiyorum ama herkese üzerinde haklarında ne düşündüğünü 2-3 kelimeyle yazan birer USB bellek hediye edebilirsiniz belki?

Eğer varsa piyasada böyle bir hizmet süper olur.

3 farklı tip anahtarlık seçtim. üzerine isimlerini ve şirket2020 hatırası diye yazdırdım.
Ayrılmadan önce herkese vereceğim.

Herkese teşekkürler.

Kitapta yazana göre evet, derhal ayrılmak ister de karşı taraf buna razı olmadığı durumda ihbar tazminatını işçinin ödemesi gerekir.

Evet; ihbar tazminatını ödeyerek hemen ayrılabilirsin. Kimse seni bir yerde zorla çalıştıramaz.

şimdiye kadar çevremde hiç bunun bedelini kabul eden şirkete denk gelmedim(elbet vardır). işi gücü toparlayıp ayrılmaya müsade edebilirler belkide

anlaşarak ayrılmak her zaman en iyisidir, 4 hafta ihbarınız var diyelim,igünlük 2 saatlik iş arama izniyle 3 haftaya düşer zaten, kibarca ik ya da kim bakıyorsaa onlarla konuşup 2 haftada işlerinizin yetişeceğini, onlar için de uygunsa 2 haftada el sıkışmak istediğinizi söylerseniz büyük ihtimalle kabul edeceklerdir.

yok illa etmeyeceklerse ve ihbar sürenizin parasını sizden talep edeceklerse günlü 2 saatlik iş arama süreniz var, onu düşmeyi unutmayın.

parasını vererek ayrılabilirsin, seni çalıştıramaz.

en son görüştüğüm şirket önümüzdeki hafta başla, tazminatını biz ödeyeceğiz kanunen bunu yapabiliyorsun demişti.

e tabiki teklifte brüt/net ücret yan haklar vs.. yazması lazım.

bunların yazmadığı teklifte ne yazıyor :D

eşine çocuğuna arkadaşına rica ediyorlardır bence.

eşim hallediyor

joya del mar marmaris.
jiva beach resort fethiye.

abd gumrukte aninda indirirler onu. akrabaniz malzemeleri orada bulup yapmaya calissin.

@ubi hocam ürün legal bir şey, yani daha önce arkadaşlarım ve annem giderken yanlarında götürdüler sorun olmadı. Sorun olabilecek bir ürün değil bunu bildiğimden zaten rahatım.
Ayrıca ürünü türkiye' den direk yollayan web siteleri de var ama adamlar fiyatı çok yüksekten çekiyorlar.(tabi bunda doların da etkisi var)

tanıdık olmadıktan sonra yiyeceği kimsenin alacağını sanmam. 1 muz için 3 saat bekletip 6 tane valizi didik didik arayan adamlar bunlar. evet çok fazla yiyecekle giren insan var eyvallah da yakalanıp ceza yiyen tanıdığım da var.

ürünün ne olduğu belli değil tam olarak. bu bir kere sorun. ne belli havaalanında bu uyuşturucu demeyecekleri? ne olduğunu tam olarak yazın da bilinsin.

parayı öncen mi havale edeceksiniz? yoksa gidecek olan kişi teslim edince mi? önden havale edecekseniz dolandırılma ihtimaliniz var. yok sonradan havale edecekseniz, ne belli edeceğiniz?

yani tanımadığınız biri size böyle bir teklifle gelse ne dersiniz allah aşkına. azıcık izanlı, azıcık makul olun ya. sanki şehirlerarası otobüsle turşu taşınıyormuş gibi muamele etmişsiniz. içinde fda tarafından sakıncalı bulunmuş bir madde olsa al başına belayı.

abd'ye asla başka birinden alacağım yiyecekleri taşımazdım. kendi taşıdıkların için bile form doldurup yüz binlerce soru soruyorlar, bavulları açıp tarıyorlar falan. yanlış anlamayın ama o kavanozlarda neler neler olabilir yani. kendine güvenen yapsın askdj.

edit: editli kısmı şimdi okudum.

herkese teşekkürler sağolun. Ürünü türkiye'de yurtdışına satış yapan firmadan aldım. 24 TL lik ürüne 200 tl ödedim ve artı olarak kargo. En azından komplo teorilerine falan dinleyip sinirimin bozulmasına gerek kalmadı.

3000tl bandında düşünülebilir. 4bine çıkarsanız s10e almaya çalışın 4100tl. Oppo piyasada yeni ben olsam beklerim bir süre hatta oppo yerine xiaomi düşünürdüm. A70 s10e klasmanindan bayağı geride. Bunun dışında xiaomi mi9t düşük ışıkta mate10pro ayarında foto çekiyor. Mate 10pro 2 bucuk senelik makine olmasından dolayi kamera sensoru biraz ufak şimdiye kiyasla tabi amiral gemisi nihayetinde. Bir de sd kart desteği yok.

@karacigerim vur kadehlere tavsiyeler için teşekkürler. 4 bin bandına çıkınca işler iyice karmaşıklaşıyor. 3.5 k bandını aşılmaması gereken sınır olarak belirledim. Bakalım büyük ihtimalle mate 10 pro olacak gibi duruyor.

Bütçe nedir? Nereye yakın olmanız gerek?

no19

biz şirket fiyatı almıştık, uygun olmuştu, normal fiyatını bilemiyorum ama yine duyurudan birinin bana önerdiği ataköşk otelden çok çok memnun kaldık biz.

duyurudan daha önce bana etap altınelde önerilmişti, otel eski ama konumu gereği çok rahat etmiştik orda da, fiyatı da oldukça uygundu.

hangi gün?

Özel bir ismi yok, arayıp bulmak gerekiyor. Koton ve h&mden bulmuştuk.

H&M'de var, erkek arkadaşıma alıyoruz hep. Ama birbirine benzeyen birkaç model var, iyice bakın.

teşekkür ederim cevaplar için. h&m den basic t-shirtleri istediğim yakadan zaten bir daha bulamam diye her renkten iki tane aldım h&m den. Mavide buldum aynı t-shirtten bir tane aldım bir tane daha alacağım. durum gerçekten zor bir durum :(.

kurtköy'ün tam olarak ne tarafları?

@datnet, arkadaş da onu soruyor işte tam olarak :)

Benim bir arkadaşım kurtköyde oturuyor, evleri baya güzel ama sitenin adını unuttum, sorayım ona editlerim.

Yenişehir mah. iyidir,o tarafa bakabilirsiniz.

anladım hocam. @archery'nin dediği gibi yenişehir mahallesinde yeni ve çok güzel siteler var ama arabasız uzak kalıyor. havalimanı haricinde insanı cezbeden bir şey yok bence buralarda. iş yeri falan yakında değilse değmez hatta yakınsa bile değmez bence. ama dediğin gibi evler güzel.

verilen her kanda bulaşıcı hastalıklar test ediliyor.

www.kanver.org

Kan vermeden önce doldurduğun forumda yazar. Bulaşıcı hastalığın henüz testinin pozitif çıkmadığı dönemler vardır. O sebeple korunmasız riskli ilişki yaşadıysanız falan enfeksiyon hastalıklarına gidin falan diye.
Ayrıca bütün hastalıklara bakma şansı yok maalesef. Hayatı tehdit eden ve bulaşıcı olan bazı hastalıklara bakılır.

*formda

Yok. Ama Antep’de en iyi baklavacılarda 80 TL kilosu.

ee maliyeti 40 tl diyorsun, diğer masraflar ne olacak kira vb?

süt yumurta yağ pahalı.
fıstık, ceviz olayına girmiyorum bile..
80 TL az bile sayılabilir.

40lık olanlar glikoz şurubu, berbo yumurta (fabrikasyon, atibiyotikli) ve yer fıstığı karışık malzemeyle mümkün belki..

(evde yapmayı denersen zaten anlarsın..elbette seri üretim fiyatı düşürmeli diyeceksin ama o zaman da işletme karını düşünmeli. )

zaten ne ucuzki baklava pahalı olsun hocam? enflasyona göre zam gelmiş işte normal fiyat. (enf: %55)

maliyet 40 tlyi geçer. tereyağ zeytinyağı antep fıstık fiyatları tavan. 40 tlye çakma baklava zor alınıyor.

evet bir tek size öyle geliyor. evde yapmaya kalkın anlarsınız.

kilosu 11-12 Euroya tatlı pahalı değil, siz fakirsiniz.

malzeme maliyeti 40’sa, kira, vergi, sgk, muhasebe, faturaları eklemeyi, üstüne adamın kendisinin kazanacağı parayı unutmuşsun.

ciddi açıklamalar için teşekkür ederim. Demek ki tatlıcıların hepsi karın tokluğuna çalışıyormuş onu anladım.

@babilbaligi adamlar unu, yağı tonla alıyor o yüzden evde yapınca pahalı olur olması normaldir. Seri üretim, maliyet falan bunları da bir araştır bakalım bir şeyler öğrenmene vesile oluruz belki.

@kraldan cok kralci: (bkz: entry nick uyumu)

evde kira yok, stopaj yok, işçilik yok, kdv yok, geçici vergi yok, sigorta yok, muhtasar yok, elektrik faturası yok, su faturası yok, kıdem taznimatı yok, tabela vergisi yok, portör muayenesi yok, kutu yok, poşet yok,... yok oğlu yok.

bir gün gimat'a gel misafirim ol. ba bakalım toptan fiyatlar o kadar fark ediyor mu?

malı toptancıdan almak nakliyeyi ancak kurtarır. demedi deme.

@babilbaligi al sana ispat dostum. Bütün fıstıklı baklavayı 25 tl ye satıyor adam. Linki aşağıda araştır. Adam maliyeti çıkarıyor hemde kâr ediyor. Sen işi değiştir bence anlamıyorsun, elalemin adamları yapıyor bir şekilde.

forum.donanimhaber.com

böyle tatlı/pasta gibi çok sık tüketilmeyen ve fire veren ürünlerin perakende satışında kar marjı yüksektir. aksi halde zarar edip kapatırlar.

bu arada üretim maliyetini hesaplanırken verilen emek/ustalık gözden kaçmış gibi.

adam günlük 25 ton üretiyor. o ufak detayı atlamışsın.

@ kraldan: "sade yağ tereyağından daha kaliteliymiş"den sonrasını okumadım. size afiyet olsun.

Sorgulanacak bir şey yok. Çocuklar 18 yaşına kadar devlet güvencesinde.

@naksidil sorgulanacak bir şey yok derken bir soruya bak derim. Çocuğuma uygulanan tedavi falan nedir nereden görülür diyorum. Bilgin yoksa yorum da yapma bir zahmet.

e-devlet'te müstehaklık sorgusu geldi aklıma ama detaylı bir şekilde aldığınız sağlık hizmetini görebilmeniz ancak tedavi olduğunuz hastanenin sitesindeki kayıtlarda mümkün olabilir.

@makarnavodka e-nabızdan çocuklarım sekmesi varmış oradan tahlil sonuçlarını ve yapılan işlemleri görebiliyormuşsunuz.

Fatura parayı ödeyen adına kesilir. Vermemeleri normal.

Sgk ya başvurup devlet hastanesindeki doğum ücretiyle ödenen arasındaki fark alınabiliyormuş. Belki biliyorsunuzdur. Bu yüzden her şekilde kılıfına uydurup vermiyor hastaneler.

12 yıllık mesleğimi ve yaşadığım şehri sadece icgudume güvenerek bıraktım ve bir günlük deneyimim ve bilgim olmayan bir isi ticari olarak kurdum. 14 senedir de o işi yapıyorum. Hayatımın en doğru iki üç kararından biriydi. Zaten mantıkla alınan kararlardan hem kendimin hem çevremin bişey elde etmediğini yerinde saydığını gördüm. İcguduyle alınan kararlar her zaman basamak ağlatıyor.

Biz sizin yapmak istediğinizi yaptık ve bu yaşadıklarımız çok uzun bir süre önce yaşanmadı 2018 Mayıs ayında başladı. Tecrübelerimizden kısaca bahsedeyim. Öncelikle İstanbul'da site içerisinde parkı yeşilliği sosyal imkanları olan bir sitede yaşıyorduk. Yazılım sektöründe olduğumuz için ortalama gelirin üstünde maaş alıyorduk. Rahatımız pek yerindeydi. Bir gün eşime iş teklifi geldi Letonya'dan. Bebeğimiz 15 aylıkken aldık gittik. Stalin döneminden kalma 2+1 ev kiraladık. 18 aylıkken Alman okuluna yazdırdık. Gitmek istemede. Bu yüzden işe başlayamadım. Baba ve oğul 2 yaşına kadar takıldık. Arada anneanne ve babaanne geliyordu. Bana destek oluyorlardı. Annesi öğlenleri geliyor emziriyor uyutup tekrar işe gidiyordu. Trafik olmadığından tüm bu işlemler 30 dk sürüyordu. Yaşadığımız yer gereği oyun grubu, aktivite vs pek yoktu. Kışları çetin geçiyor hava erken kararıyordu. Dışarı çıkma şansımız pek olmuyordu. Aşırı stresli geçiyor bebeği oyalıyacak pek bir şey bulamıyordum. Çocuk açısından gideceğiniz yerin aktivite olanakları önemli. Çocuğunuz büyükse daha rahat geçebilir bu süreç. Rahatlık açısından firma eşyalarımızı taşıma masrafını karşılamadığı için eşyalı bir ev tutmak zorunda kaldık. Kendi yatağın olmayınca pek zorlanıyor insan. Onun dışında pek zorlanmadım. Ama her şey çocuğumuzun geleceği için değip katlanıyoruz. Şimdi Letonya'dan ayrılıyoruz. Zaten burası bizim için geçici bir yer olarak görüyorduk. Yeni yerimiz olan Lüksemburg'a gidiyoruz. İstanbuldan ayrılırken eşyalarımızı depoya kaldırmıştık. Yeni firmamız eşyalarımızı karşılıyor. Oyun grubu ve kreşler biraz daha fazla olduğu için çocuk açısından bir rahatız. Gideceğiniz ülkeye göre çok değişiyor.

@John Bloor çok net olarak açıkladığınız için teşekkür ederim.

John Bloor arkadaşımızın yazdıkları doğru. şimdiye kadar yapılan kentsel dönüşüm işlemlerinin yüzde 90 ı bu şekilde yapıldı. ve yapılmaya devam etmekte.

Ancak 16 şubat 2019 tarihinde riskli yapılar ile ilgili olan

6306 SAYILI KANUNUN UYGULAMA YÖNETMELİĞİNDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK

yayınlandı.

6306 sayılı kanun riskli yapılar ile alakalı olan kanundur. Bu yönetmelik üzerinden işlem yapılır.

16 şubat 2019 tarihinde ne oldu peki anlatayım:

çevre şehircilik bakanlığı 81 ile tebligat gönderdi. Valilikler de ilçe belediyelerine.

yapılması istenen şu:

her ilçe belediyesi kendisi riskli ALAN / BÖLGE tespiti yapacak diye belirtiliyor.

yani önümüzdeki zamanlarda ilçe belediyeleri tarafından burası riskli alan ilan edildi, kentsel dönüşüm 5 yıl içinde zorunlu kılınacak diyebilirler.

buradaki sorunsallar şunlar:

1. belediyelerde riskli alan tespiti yapacak kalifiye eleman yok.
2. batmış olan inşaat sektörü canlansın diye yapılmakta.
3. daha önce bu şekilde belediye tarafından sapa sağlam olmasına rağmen rant için sağlam yerlere riskli yapı alanları ilanları yapıldı.

.....

bu kanun çok yeni şu an 200 sayfa bu hafta incelemeye başladım. şu an için yaptığım toplantılar sonrasında bunları aktarabiliyorum.

bu konuda uzman ve tarafsız riskli yapı tespiti yapan yetkili firmalarla görüşebilirsiniz üstte belirtildiği gibi.

yazacak çok şey var aslında da

iki büyük sorunu söyleyeyim size

1. bina yeni yapı olsa bile depreme dayanıksız inşa edilebilme tehlikesi içinde 2019 yılında bile olsa.

2. mal sahipleri artık yüksek oranlar istiyor müteahhitten. dertleri sağlam bir yapı değil mütahhitin karına ortak olmak.

sizlere yüksek oranda sözleşme yapan müteahhite gitmek onlarca soruna yol açmakta.

elinizde yapıya ait fotoğraf inşaat ruhsatı adres ve proje varsa ön inceleme yapabilirim.

belediyeler 16 şubat tarihli yönetmelik sonrası bu konu ile ilgili özel birimler kurabilir ya da vatandaşa hizmet verebilir.

ama her şey çok yeni ve imar 7 yapı kontrol müdürlükleri bir kaosun içerisinde.

bizim işimizle alakalı iki yıldır sürekli yapım uygulama denetim yönetmelikleri yenileniyor.

imar yönetmeliği - deprem yönetmeliği - yapı denetim vs vs vs

belediye memurları zaten iş yapmamak üzerine bir anlayışa sahipler. proje müellifi konuya hakim bile olsa, memurun olaylardan çok bilgisi yok.

başka sorunuz olursa elimden geldiğince yardımcı olacağım.

olası bbir depremde istanbul için sadece eski yapılar değil yeni inşa edilmiş ve yüksek yapılar çok daha büyük risklere sahip bunu da belirteyim.

@disardayim hocam çok teşekkür ederim. Benim bahsettiğim ev yalova'da arkadaşımın oturduğu ev. Kendisi balkon duvarında tadilat yapılırken deniz kabuğu görmüş acaba deniz kumu kullanılmış mıdır falan diye korkuya kapılmış.

İkisi de uygun olur. İkramı abartmamak gerekiyor yalnız, güne dönüyor diğer türlü. Bir de kesmesi, paylaşması zor şeyler ikram etmemesini öneririm. Tek çeşit kurabiye, meyve, çay ve kahve yeterli olur. Başarılar arkadaşınıza.

pastaneye gitsin tatlı tuzlu alsın plastik tabakta sunsun. çay kahveyi de oradaki kantinden ayarlar. fazla abartmasın. ülkemizin akademisyenleri fazlasını hak etmiyor.

Ben 1 kg baklava almış, hocalardan ziyade enstitü personeline ikram etmiştim. Çünkü bir devlet kurumunda gördüğüm görebileceğim en özverili, en yardımcı, en kibar insanlar bizim enstitüde çalışıyordu.

Ögle yemegi pahaliya mal olur.
Ikram yapsin sadece.

Sadece ikram yapsın

250

Parça başı 250-300 tl gibi fiyatı olmalı.

şuan aracımın ön çamurluk, arka çamurluk ve kapısı boyanmak üzere sanayide. sorduğumda parça başı 300, parça arttıkça da fiyat azalıyor dediler.

ben 150'ye boyattım ankara'da

Otogardan her yarım saatte bir 600 kalkar. Bir saat sürer havalimanına varması en fazla 15 dk gecikir, 75 dk sürer. 800 otogardan kalkmaz, onun kalkış yeri konyaaltı.

Ayrıca bildiğim kadarıyla artık tramvayda gidiyor her iki noktaya. Ben olsam 600 e biner yoluma bakarım.

Otogardan antray’a biniyorsun havalimanının içinde iniyorsun. 45dk sürer tahminim. Yalnız dikkat et, iki hat var birisi havalimanına kadar gidiyor.

600'e binmek amelelik tamamen. Trafik vs derken 1 saati bulur havalimanına gitmen. Tramvay çok rahat. Otogarın içinden biniyorsun, iç hatlarda iniyorsun. Otogarda bilet satış noktası sanırım yok ama insanımız çok yardımseverdir. Birisi yerinize kart basar.

satış bedelini tespit etmek oldukça zor çünkü tapu senetlerinde satış bedeli "belediye rayiç bedeli" üzerinden gösterilir ve bu da genellikle çok çok düşük olur. böyle yapılmasının sebebi harçtan kaçmaktadır.

şu an için ulaşılabilmesinin en mümkün yolu eğer paralar havale/eft ile yapıldıysa banka hareketlerinin incelenmesi ki bu da dava süreci başlamadan mümkün değil.

bu olay miras malın habersiz satılması değil bence.

şimdi ölen şahıs ölmeden önce bu evi sizin hala dediğiniz insanın üstüne yapmış mı? yapmış.

mal artık onun, istediği gibi satar, isterse size para verir, istemezse vermez.

siz bu evin kaça nasıl satıldığını öğrenmek yerine eğer bu devir işleminin usülsüzlüğünden şüphleniyorsanız eğer, derhal bir avukat ile görüşün. olayı anlatın, fikrini alın ona göre hareket edin.

yoksa 3 e gitmiş 5 e gitmiş, bunlar bence şu durumda gereksiz şeyler. hala istemese 5 kuruş vermez size.

@killerbee babaanne normal şartlarda evi halanın ya da herhangi bir çocuğun üzerine yapacak diğer çocuklarını dışarıda bırakacak bir insan değil. Babaanne yaşlı ve hasta iken ev halanın üzerine geçilmiş. Nasıl olduğu ve Neden olduğu ile ilgili bir allahın kulunun haberi yok zaten. Ayrıca halanın ilk ve tek vukuatı da bu değil. Yani ortada baştan bir sorun var.

tamam işte ben de onu diyorum ya, malın kaça satıldığı değil, usülsüzlükten gitmeniz lazım bunun için de en kısa zamanda bir avukatla görüşmeniz lazım.

onun dışında herşey afaki kalır.

avukatınız ben bu davayı alırım derse. belki bir sözleşme hazırlar, halaya gidersiniz avukatla, ya dava açıp kazanıcaz ya da bu sözleşmeyi imzalayıp bizi de hak sahibi yaparsın diyebilirsiniz.

herşey avukatta şu an, ne desek ne yapsak boş.

Satış bedelini kurcalarsanız halanızın ters tepki vermesi çok olası, killerbee'nin dediği gibi, 5 lira fazla koparalım derken, halanızın vermek istediği miktardan da olursunuz.
Mal tamamen halanızın olmuş artık. Annenizin takdiri.
Başınız sağolsun.

hukukçu değilim. Ama şöyle bir duruma rastlamıştım. Çok sevdiğim bir yakınım vefat etmek üzere ve çocuğu yok. Hanımı ve 2 kız kardeşi hayatta. Kız kardeşleri o'nun hanımını sevmiyorlar ve mirasa konmak istiyorlar. Bu dayı da karısının mağdur olmaması için kendi payını 3. şahısa satıyor -an azından resmi olarak öyle gösteriyor-. Daha sonra ise hanımı o evi 3. şahıstan satın alıyor "resmi olarak". Şimdi annenin ölmeden önce evi tek kızının üstüne yapmış olması evin doğrudan hak sahibinin kızı olacağı anlamına gelmiyordur. Sonuçta o satışı illegal şekilde de yap(tır)mış olabilir? Hukukçu arkadaşlar daha iyi biliyordur durumu.

avukatlar bu durumda ilk devir için tapu iptal davası açabiliyorlar. o da ilk devire ilişkin yeterli gerekçe toplayabilirlerse. hukuksal süreç başlatmadan hiç bir bilgi yeterli olmayacaktır sizin için.

@diyanet takvimi bu mal paylaşımı benim değil akrabamın sorunu. Ayrıca söyleminde 5 kuruş koparmak diye söylediğin şey haklarını aramak oluyor. Kendilerinin olmayan bir şeyden istemiyorlar. Ayrıca bu akrabam işin parasında değil kardeşinin geçmişten beri bir çok durumda böyle haksızlıklar yapması oldu. Artık bardağın taştığını düşündüğünden gereğini yapacağını söylüyor. Avukat ile görüşecekti en son bakalım neler çıkacak.

ayni zamanda vitamin c de var. bu isler biraz havada.

kalsiyum demir emilimini tamamen azaltmiyor. bu kalsiyumun dozuyla da alakali. zaten yuksek doz kalsiyumu diger minerallerle beraber almak cok saglikli degil. yuksek doz kalsiyum diger dusuk dozdaki minerallerin emilinimini de azaltir.

bazi diger vitaminler, ozellikle vitamin c, demir emilimini arttirir. bunlar da goz onune alindiginda belli oranda demir emilimi azalsa baska bir sekilde bunlar ekarte edilebiliyor.

ama kalsiyum ve magnezyum gibi bazi yuksek dozda almamiz gereken mineralleri daha cok multivitaminlerden ayri almak daha saglikli.

Varsa prospektüsündeki biyoyararlanım kısmına bakın.

belki sizin anlayamadiginiz bir farklilik vardir, zannettiginiz gibi ayni teknik detayin farkli projelerde ayni onemi yoktur, bence direkt niyesini anlamadiginiz seyleri sorsaniz daha guzel gecer zaman is yerinde, gercekten gereksiz oldugunu dusunuyorsaniz, teknik bir sunum hazirlar, bir guideline biraraya getirir, fikrinizi kanitlarisiniz, bundan sonra da bir daha tartisma olmaz, firmaya kuruma katkinizdan dolayi da hem siz hem o daha mutlu olursunuz. yapici olmak lazim. ben daha cok yonetici grubuna daha yakin oldugum icin genelde calisan ile ugrasmak belasindan sikayetciyim.

hocam böyle insanlar her yerde var. Yapman gereken basit. "aa gerçekten süper fikir" diyerek kabul etmiş gibi yap, sonra unut. O vazgeçmez tekrar ederse, 3. tekrarda o işi yap. Yoksa gerçekten unut :)

"Kesin gereksiz diyecek ama ben yine de yapıyım nolur nolmaz"
"Benim içime siner hale gelsin de, o beğenmezse yine onun istediği şekilde değiştiririm"
Ben bu mantıkla çalışıyorum. Umursamama kısmı, zamanla oluyor alışıyosun.

müdürümle anlaşıyoruz, ama direktörümle hiç anlaşamıyoruz. mümkün olduğu kadar konuşmuyorum onla da. hatta kaçıyorum (müdürüm bunun yanlış olduğunu söylüyor). bir şey yapmamı söylediği zaman, saçma bir şeyse, he diyorum geçiyorum ve yapmıyorum. memura bağladım zaten.
müdürüm ve diğer çalışma arkadaşım da aynı durumda olduğu için kendi aramızda dertleşiyoruz, o iyi geliyor.

tabiki anlaşamıyorum. sene başında kendi daha çok ilerletebileceğim başka bi yere geçmemi engelledi. kadın yöneticiye karşı. bunu yüzüme de söylüyor. hem istemiyor hem de göndermiyor öyle bi tip. mnümkün mertebe yüz yüze gelmiyorum, konuşmuyorum. işle alakalı pek tecrübesi yok. zaman zaman benim sözüme geliyor ama asla senin dediğin gerçekten iyiymiş, doğruymuş demiyor. söylediği fikirlere asla karşı çıkmıyor tamam olur diyorum. uygulamasını takip etmiyorum bi zahmet kendi takip etsin.

kısacası asgari ölçülerde işimi yapıp mesai saatimi doldurduktan sonra evime gidiyorum. çünkü vakti zamanında beni göndermediği için "beni bi sene isteksiz bi şekilde çalıştıracaksınız, ekstra hiç bişey yapmam" dedim bu yüzden asla üzerime gelmiyor.

cevaplar için teşekkürler,

@mavicorap adam gerçekten kritik olmayan bir projede ki bunu kendisi de söylüyor çok titiz çalışmalıyız şunu da yapmalıyız deyip kılı kırk yarıyor. Sonra gerçekten çok önemli kritik projede aynı şeyleri biz söyleyince ya gerek yok falan diyor sonra 1 ay geçince çok dikkat etmemiz gerekiyor bunlara diyebiliyor.

Genel itibari ile işimi çok sahipleniyorum ama artık sahiplenmeyeceğim işimi yapar gerisine karışmam moduna bende gireceğim. Yazılanlardan anladığım kadarı ile ben işi gereksiz fazla sahipleniyorum galiba.

Tekrardan teşekkürler,

ayrıntılı fatura iste. neleri geçirdikleri yazar orada.

emin olmamakla birlikte sanırım o değişti 3 yıl içinde 2 sınav hakkı veriliyor diye hatırlıyorum ama dediğim gibi tekrar değişmiş olabilir emin değilim

yazdıktan sonra benim de kafama takıldı yanlış hatırlıyormuşum, herhangi bir sınır yok hatta 3 yıl sınırı da yok dilediğiniz kadar sınava girme hakkınız var. Burada çok net açıklanmış isgasistan.net

alınan, yazılan ilaçları bir eczaneden kontrol edin muhakkak. duruma göre en yakın SGK'ya şikayette bulunabilirsiniz.

Bildiğim kadarıyla bir sağlık kurumunda aynı gün 2 kere giriş yapılsa bile 2 kere ücret kesilmiyor. Bence şikayet etmeden önce sağlık ocağına sorun neden öyle olduğunu. Aile hekimlerinin toplum sağlığı çalışmaları kapsamında yapmak zorunda olduğu işler de var. Mesela anket doldurtmak, eğitim vermek gibi. Belki bu tip bir şey işaretlenmiştir ama sizin baktığınız sistemde görünmüyordur.

aile hekimi yapılan işlem başına değil, kayıtlı olan nüfusa göre ücret(hak ediş) alır. diğer iki girişte de tanı olmadan ilaç yazamaz. muhtemelen kayıtta bir sorun olmuştur. aile hekiminin bu işlemlerden bir fayda sağlaması olası değil yani.

Binlerce adet özel üretim olacak dersen belki konya'da yapacak birisini bulabilirsin. Bunun yerine uzmanlığı bu olan yurtdışı kaynaklara yönelmen daha mantıklı olur. Misal dc motor üreticileri.

daha önce buradan başka bir arkadaşa önermiştim hoşuna gitmişti. ben hiç kullanmadım ama denemeye değer. bu tip işlerinize teklif alabiliyorsunuz.

www.turkcadcam.net

Normal

bildiğim kadarıyla balık temizlemek için ücret talep eden yok.

ama istanbul gibi biyerdeysen herşey olabilir.

pişirme ücretini bilmiyorum.

kilosuna 6 lira. geçen sene 5 lira alıyorlardı.

iki tane palamuta 2 hafta önce 6 tl ödedim.

kabuklu fındık. yeni mahsül ordu kg başına 20 tl ye satıyordu arkadaşım

Kırılmış fındık arıyorum, açıkçası kırmak zor geliyor.

bizim köyde şu tüccar parça parça da satıyo diye biliyorum. facebook'tan yazabilirsin.

kendisi sadece tirebolu ve görele fındığını alıyo çiftçiden. bu bölgeler en iyi fındığın çıktığı yerler bu arada. kabuksuz fındık genelde kavrulmuş olarak satılır. eğer kabuksuz ama çiğ istiyorsan, yine de sorabilirsin.

www.facebook.com

selamlar şu siteden alıyorum ben sahiplerini de tanıyorum, gayet memnunum. Ordu/Ünye'den geliyor ürünlerin tamamı.

www.sebilehanim.com

genelde doğuma kadar takibini yapmadıkları hastaları doğum için kabul etmiyorlar zaten- belli başlı hastanelerde özellikle, belli bir limit oluyor atıyorum 4. aydan sonra başlayamıyorsunuz.

Tahliller dahil değil. Bazılarının doğum paketine doğum fotoğrafçısı oda süsleme falan dahil sadece.
Muayeneleri tamamen bağımsız

sadece kare içine aldığın kulaklar mı lazım?

malzemesi nedir? bakır mı? üstündeki tellerin malzemesi ne?

kalınlığı ne kadar, eni boyu ne kadar, tam şekli nasıl, düz mü ? L şeklindemi.

o karta benzeyen kulakların bağlı olduğu şeye nasıl sabitlenmiş? malzemesi ne?

fotoğraf çok sıkıntılı.

Oradaki devre elemanı ne? Transistör değil sanırım. Switch mi? Entegre mi? Arkasını çevir bir de öyle bakalım.