Giriş
(1)

hdr fotoğraf

kibritsuyu
canon powershot a610'a chdk firmware'i ve bracketing scripti yükleyip bir iki de deneme yapınca çok hoşuma gitti bu olay. bu hdr (high dynamic range) denen fotoğraf tekniği ile ilgili türkçe veya ingilizce ayrıntılı kaynak arıyorum. çekim incelikleri, hangi tip fotoğraflarda daha etkili sonuç alable
canon powershot a610'a chdk firmware'i ve bracketing scripti yükleyip bir iki de deneme yapınca çok hoşuma gitti bu olay. bu hdr (high dynamic range) denen fotoğraf tekniği ile ilgili türkçe veya ingilizce ayrıntılı kaynak arıyorum. çekim incelikleri, hangi tip fotoğraflarda daha etkili sonuç alableceğim falan filan. var mıdır acep?
0
kibritsuyu
(21.11.07)
ravioli
(21.11.07)
(1)

facebook sorusu

kibritsuyu
facebook denen nane, kendi eklediğim bir fotoya tag eklemek istediğimde şöyle diyor bana:Unable to save tag. A photo may only have up to 30 tags. To add a new tag, you must first remove one of the existing tags on the photo. yalnız aşağıdan sayıyorum sadece 16 tag var resimde. hatta 18 taneydi de bö
facebook denen nane, kendi eklediğim bir fotoya tag eklemek istediğimde şöyle diyor bana:

Unable to save tag. A photo may only have up to 30 tags. To add a new tag, you must first remove one of the existing tags on the photo.

yalnız aşağıdan sayıyorum sadece 16 tag var resimde. hatta 18 taneydi de böyle dedi diye 2 tanesini de sildim, hala ekleyemiyorum. sildiklerimi de tekrardan ekleyemiyorum. bu 16 tagin hepsini kendim ekledim. resmi de kendim ekledim. resmin üstünde başkasının request ettiği ve kabul edilmemiş (kabul etemiş olduğum) başka tag yok. madem 30'a kadar yolu var, niye tagleyemiyorum ben daha fazla kimseyi?
0
kibritsuyu
(20.11.07)
bazen facebook'ta tuhaf tuhaf hatalar meydana geliyor, sonradan geçiyor. belki öyle bir şeydir.
0
deckard
(21.11.07)
(1)

basit bir excel sorusu da benden

kibritsuyu
eminim çok kolaydır bunu yapmak ama yapamadım.efendim şimdi bir hücredeki bir formülü alt satırlara kopyaladığımda formüldeki hücre de değişiyor. yani şöyle örnek vereyim. diyelim ki A3 hücresine =A1+A2 yazdım. bu formülü bir alt satıra yani B3'e kopyaladığımda formül =B1+B2 oluyor. C3'e kopyaladığı
eminim çok kolaydır bunu yapmak ama yapamadım.

efendim şimdi bir hücredeki bir formülü alt satırlara kopyaladığımda formüldeki hücre de değişiyor. yani şöyle örnek vereyim. diyelim ki A3 hücresine =A1+A2 yazdım. bu formülü bir alt satıra yani B3'e kopyaladığımda formül =B1+B2 oluyor. C3'e kopyaladığımda =C1+C2 oluyor. yani illa ki kendi satırındaki değerleri toplaması gerektiğini zannediyor. öyle olmasın. oralara da =A1+A2 diye en üst satırdaki formülü aynen kopyalasın. nasıl yaparım bunu?
0
kibritsuyu
(20.11.07)
hangi değerin değişmeden kalmasını istiyorsanız, o değeri formül satırında mouse ile seçin ve F4 e basın. $ işaretleri çıkacak, bu $ işaretleri değişkeni sabitlemek anlamına geliyor.
0
indeed
(20.11.07)
(8)

aynı anda adsl ve telefon kullanımı

kibritsuyu
yaa hemen splitter tak dediniz. ama öyle değil.malzemeler:- 1 adet hem telefon, hem adsl kullanmak üzere telefon hattı- 2 adet oda- 2 adet duvar tipi telefon prizi- 1 adet telefon makinesi- 1 adet bilgisayar- 1 adet modem.hazırlanışı:odalardan birine bilgisayar ve modem konur. modem, duvardaki telef
yaa hemen splitter tak dediniz. ama öyle değil.

malzemeler:
- 1 adet hem telefon, hem adsl kullanmak üzere telefon hattı
- 2 adet oda
- 2 adet duvar tipi telefon prizi
- 1 adet telefon makinesi
- 1 adet bilgisayar
- 1 adet modem.

hazırlanışı:

odalardan birine bilgisayar ve modem konur. modem, duvardaki telefon prizine bağlanır ve adsl'i alması sağlanır. link ışığı yanar, internet sorunsuz çalışır.

diğer odadaki telefon makinesi, o odada bulunan telefon prizine bağlanır. lakin ne zaman telefon kullanılmak istense internet kesilir haliyle.

soru: splitter nereye takılmalıdır ki bir odadaki bilgisayar internete bağlanırken, öbür odadaki telefon da kullanılabilsin? (doğru cevap "duvarın içi" değil, çünkü duvarı yıkıp içeriden öteki odaya paralel giden kabloya ulaşmak ve tam kavşak yerine splitter takmak mümkün değil)
0
kibritsuyu
(19.11.07)
dediğiniz gibi kullanamazsınız dear kibrit suyu
o oyle olmaz :)
çözümler:
1)duvarda matkapla delik açmak. (denenmiştir, oluyor)
2)kablosuz telefon kullanmak
3)evin her tarafından telefon kablolarının geçmesine ayak altında dolanmasına izin vermek (denenmiştir, oluyor, misafir falan gelince açıklama zorunluluğu doğabiliyor)

çalışan bir splitter için kurulum şudur:

sokaktan gelen kabloyu elimize alırız. buna splitter takarız.

splitter iki ucu boşta kaldı. (bu iki boş uc yan yana duruyor. ve her ikisinin üzerinde de line in yani hat girişi yazmıyor.

kalan iki ucun birini telefona diğerini modeme gidecek şekilde yeterli uzunlukta kablo döşeyerek takarız.
0
can see
(19.11.07)
olay şudur ki, yıllar önce daha adsl teknolojisi piyasada yokken evin her odasından icabında telefon kullanılabilsin diye bir tadilatta her odaya sıva altı hat çektirdim. her odada bir telefon prizi var. açıkta kablo olmasın, duvarın içinden gitsin diye onca masraf ettim. şimdi yine kablo mu döşeyeceğim yani açıktan. yani döşerim döşemesine de sistemi bozmadan bi yere taksam olmuyo mu? mesela 2 tane splitter alsam, birini modemin önüne taksam, birini de öteki odadaki telefonun önüne taksam?
0
🌸kibritsuyu
(19.11.07)
splitter modemden hemen önce takılsa yeterli. hatta bu sayede o odada da telefon kullanabilirsin.
malzeme listesine 1 adet telefon makinesi daha eklersen tabi
0
godless frog
(19.11.07)
splitter sadece eve gelen ana hatta takilir. dolayisiyla, sizin ana hat her odaya ayrilmis durumdaysa bunlardan sadece birini kullanmak zorundasiniz. yoksa adsl sinyalini baska bir odaya giderken kesersiniz.

malesef kablosuz 2-3 ahizeli bir telefon seti almalisiniz ve telefonun ana vericisini bilgisayarin oldugu odaya koymalisiniz, yani koymalisin...

sekil su ki: bilgisayarin oldugu odada, duvardan cikan hatta splitter'i takiyorsun; bir ucunu modemine uzatiyorsun, diger ucunu da kablosuz telefonuna. diger odalardaki soketleri de kullanmiyorsun. onlarin odalarina birer kablosuz telefon istasyonu yerlestiriyorsun. afiyet olsun.

splitter modemden hemen once takilsa yeterli pek degil. diger odadan biri ahizeyi kaldirinca diger odadaki modemin adsl sinyali kesilir.
0
kezzy homeros
(19.11.07)
kimse splitter başlığındaki entryleri (#6599252) okumadı mı , yada google da 2 saniyelik bir arama yapmadı mı acaba ???
arama sonucu 1: www.onsayfa.com
orada ADSL micro filter denen parçadan alıp telefonunuzla duvardaki priz arasına bağlamanız yeterli. modemin doğrudan hatta bağlı olmasında bir sakınca yok.
0
nicin ben
(19.11.07)
o linkten anlaşılan eğer birden fazla duvardan telefon hat çıkışı varsa "splitter" değil "DSLfilter" veya "Microfilter" denilen zımbırtının her telefonun arkasına takılacağı.

senin görevin kibrit suyu, eğer kabul edersen..
microfilter denen zımbırtılardan bulup her telefona takmak :))
0
can see
(19.11.07)
ben şöyle düşündüm. telekomdan gelen ana hat bir prizde son buluyordur, oradan diğer prize dağılıyor. ana hattın geldiği ilk prizden önce bir splitter bağlanabilir. bunun için prizi söküp splitterı içine yerleştirmeniz gerekiyor ve bunun için içeride yeterli hacim olmalı. fakat hesaplarıma göre sığar. bu durumda bir priz modem için bir priz de telefon için olmuş olacak.
0
paranormal
(19.11.07)
Bir çözüm de, modem'i telefonlu odaya taşımak, ve o modemi kablosuz modemle değiştirmek. Böylece tek splitter'la aynı işi yapmış olursun. Yaa ya çok zekiyim! Biraz pahalı bir çözüm ama idare etcen.
0
harzem
(20.11.07)
(6)

word belgesini pdf yapma - ACİL

kibritsuyu
arkadaşlar elimde pdf'ye çevirmem gereken word dosyaları var. bu iş için pdf995 denen programı kullanıyorum.sorun şu ki, elimde 4 ayrı word dosyası var (kapak, önsöz, içindekiler ve asıl metin olmak üzere) ve bunların hepsinin tek bir pdf'de birleştirilmesi gerekiyor.şimdi alayım tek word dosyasına
arkadaşlar elimde pdf'ye çevirmem gereken word dosyaları var. bu iş için pdf995 denen programı kullanıyorum.

sorun şu ki, elimde 4 ayrı word dosyası var (kapak, önsöz, içindekiler ve asıl metin olmak üzere) ve bunların hepsinin tek bir pdf'de birleştirilmesi gerekiyor.

şimdi alayım tek word dosyasına kopyala yapıştır yapayım dediğimde sayfa 1'den başlaması gereken asıl metnin sayfa numarası, başına kapak mapak önsöz vs. girince 15 falan oluyor. dolayısıyla sayfa numaraları sapıttığı için hepsini aynı word belgesine yapıştırayım da ordan tek pdf yapayım diyemiyorum. dosyalarda ve sayfa numaralarında hiçbir değişiklik olmadan bu 4 word belgesini nasıl istediğim sırada tek bir pdf dosyası yapabilirim?
0
kibritsuyu
(19.11.07)
Abi soruya ofelya'nın verdiği cevap işe yarar mı acaba?

(git: 7040)
0
colonizer
(19.11.07)
Oha şöyle de bi şey yapmış biri belki yardımcı olur;

66.102.9.104
0
colonizer
(19.11.07)
@kibritsuyu

1) her bir bölümü kendi içinde pdf yap
2) kapak, önsöz, içindekiler vs. diye bir kaç pdf dosyan olacak.
3) pdf programında bu ayrı pdf'leri birleştir.

bitti. olmazsa sorunun ne olduğunu yaz. hallederiz. ben de yaptım aynısını :)

---
ayrıca tez merkezine gönderilecek kopyaları hazırlıyorsan o iş öyle değil. yapmaya çalıştığın buysa onu da yaz.
---

tamamdır. olayı baştan sona burada canlandırdım :)
a) bunu bul. türkçesi de var. "pdf creator" ver. 0.9.3
b) word dosyalarını bir klasöre koy pdf creator ile sırayla aç (aralarda pdf creator'de kaydet, yazdır değil biriktire bas. tüm belgeleri atınca pdfcreatore'e ctrl+A ile hepsini seç. belge menüüsünden birleştir de. sonratasarımı kaydet. ve yazdır. bir pdf dökümanı çıkaracak

bitti. :)
0
can see
(19.11.07)
tez merkezine gönderilecek kopyaları hazırlıyorum evet. dediğin gibi yaptım. tek tek pdf yapıp pdf995edit diye bi programla istediğim sırada birleştirdim, oldu. yani benim istediğim gibi oldu. öyle değil derken, başka ne yapmalıyım?
0
🌸kibritsuyu
(19.11.07)
tez merkezi kopyaları 2 dosya olarak hazırlanır.

1. pdf'de kapak+özet+ingilizce özet vs falan varken ana metin bölümü yoktur.
2. pdf'de ise ya hepsi birden var ya da içindekiler bölümünden falan başlıyor..

kendi okulunun vermiş olması gereken tez teslim belgesini kontrol et. bu okulun kendi kendine karar verebileceği bir olay değil, tez merkezi kabul etmeyebilir.

ya da herkes napıyorsa onu yap abi :)aşfjş
0
can see
(19.11.07)
sayın hocam openoffice kurarsan hiç bir eklentiye gerek kalmadan pdf ye çevrmi yapabilirsin.adresini de vereyim tam olsun....

www.openoffice.org.tr
0
gamlibaykus
(20.11.07)
(2)

facebook sorusu

kibritsuyu
arkadaşlar bu facebook nanesinde tam isim arama gibi bir şey yok mudur? yani nasıl mesela atıyorum "can us" diye bir arkadaşımı aratıcam. adı can, soyadı us. "can us" yazınca yediyüzellibin tane sonuç geliyor içinde can ve us geçen. canan uslanmaz, caner uskan, cankut usanır bilmemne. yahu sadece ca
arkadaşlar bu facebook nanesinde tam isim arama gibi bir şey yok mudur? yani nasıl mesela atıyorum "can us" diye bir arkadaşımı aratıcam. adı can, soyadı us. "can us" yazınca yediyüzellibin tane sonuç geliyor içinde can ve us geçen. canan uslanmaz, caner uskan, cankut usanır bilmemne. yahu sadece can us olan varsa o gelsin olmuyo mu?
0
kibritsuyu
(19.11.07)
arama sonucunda üsttekiler daha doğru bilgi oluyor. peki google vs. için denediğimiz tırnak olayını deneyip arattın mı? "can us" şeklinde?
0
enola gay
(19.11.07)
teşekkürler... evet denedim de arama kutucuğuna tırnak işareti çıkmıyor. advanved search'te de "tam sonuç getir" gibi bir tik yok. sadece kendi networküm random bi sıralamayla üstte çıkıyor. çünkü ön sayfalarda "caner usanmaz" vs. varken daha ilerilerde birkaç tane "can us" olabiliyor.
0
🌸kibritsuyu
(19.11.07)
(4)

şahan gökbakar skeci

kibritsuyu
arkadaşlar eşim ısrar ediyor, şahan gökbakar'ın "bu yar banaa gelir mikiii, bu yar beni sever mikiii, miki mikiii mikii faaree" diye şarkı söylediği bir skeci varmış. youtube falan aradım taradım bi tane mikili şarkı buldum şahan'ın söylediği ama alakası yok. eşime de dinlettim bu değil dedi. var m
arkadaşlar eşim ısrar ediyor, şahan gökbakar'ın "bu yar banaa gelir mikiii, bu yar beni sever mikiii, miki mikiii mikii faaree" diye şarkı söylediği bir skeci varmış. youtube falan aradım taradım bi tane mikili şarkı buldum şahan'ın söylediği ama alakası yok. eşime de dinlettim bu değil dedi. var mıdır gören, duyan, link verebilecek olan?
0
kibritsuyu
(15.11.07)
bu yar bana gelir mikiii
bu yar beni sever mikiii
mikiiii miki
mikiiii fare
fa reeee fa sool
sol laa si do...
diye devam ediyordu ben de kulaktan dolma söliorum, ama linkini bulan olursa hoş olur hakkaten.
0
rentts1
(15.11.07)
0
can see
(15.11.07)
@can see: uzun versiyon diye verdiğini bulmuştum ama o değil aradığım. kısa versiyon diye verdiğindir tam olarak. teşekkürler :)
0
🌸kibritsuyu
(15.11.07)
can c rica eder sevgiler sunar :)
0
can see
(15.11.07)
(5)

ağaç yaşı

kibritsuyu
kütüğünün çapı yaklaşık olarak 80-100 cm. olan bir çınar ağacı ortalama kaç yaşındadır?
kütüğünün çapı yaklaşık olarak 80-100 cm. olan bir çınar ağacı ortalama kaç yaşındadır?
0
kibritsuyu
(14.11.07)
sanırım 70 ila 90 arasında birşey olması gerek, bahsettiğimiz çınar planatus orientalis ise.
0
swallowed arsenic
(14.11.07)
halkalarini saymak lazim ama, agaca da yazik.
0
turkish tekila
(14.11.07)
yaşını bilemem ama çınar olduğu için korunması gerekli tabiat varlığına girmektedir.
böylede gereksiz bir bilgi işte.
0
broo
(14.11.07)
ankara necatibey caddesindeki bu ölçülerdeki sıra sıra dikilmiş koca çınar ağaçlarını, melih gökçek bir gün gelir de bir nedenle keser mi diye endişe duyup duruyorum. o yüzden merak ettim yaşlarını.
0
🌸kibritsuyu
(14.11.07)
bir gün kesilmeleri gerekecek malesef. ama önce selvi ağaçları. 10 katlı apartman boyunda selvi ağaçları var. birinin kafasına (ya da kalabalık bir caddede 100ünün kafasına) düşecek bir gün (kesin olarak)
kimileride bina yakınındaki söğüt ağaçlarına takmıştır kafayı. kökleri çok uzaklara gidebilir ve bina duvarlarına (temel) zarar verebilirmiş. enteresan.
0
can see
(14.11.07)
(3)

bilgisayarda sorun nerededir?

kibritsuyu
arkadaşlar bilgisayarı komple yenileyecek durumum yok şu anda. 2001 model bilgisayarımı kullanak zorundayım. daha önce de sormuştum (git: 13812)ama eksik sormuşum. yavaşlarsa yavaşlasın. hız aramıyorum zaten ama şu problem çözülsün yeter. diyelim ki youtube'da bir video izlerken aradan 10 saniye geç
arkadaşlar bilgisayarı komple yenileyecek durumum yok şu anda. 2001 model bilgisayarımı kullanak zorundayım. daha önce de sormuştum

(git: 13812)

ama eksik sormuşum. yavaşlarsa yavaşlasın. hız aramıyorum zaten ama şu problem çözülsün yeter. diyelim ki youtube'da bir video izlerken aradan 10 saniye geçince video takılıyor, hem görüntü, hem sesi takılıyor, harddiskten normal ve kesintisiz bir okuma sesi geliyor bu arada. sanki "dur abi nefesim kesildi. bi soluklanayım" diyor bana.sonra 10 saniye düzgün, 10 saniye osnra yine böyle. eskiden flight simulator oynardım bu makinede, hiç sorun çıkmazdı. şimdi bu tip grafikleri olan oyunlarda da aynısı oluyor. uçak güzel güzel uçarken bir anda takılmaya, atlaya atlaya göstermeye başlıyor, harddisk aynı tepkiyi veriyor, sonra birden düzelip normalleşiyor. 10 saniye sonra yine aynısı. bezdim artık. hangi parçası bozuksa, hangi yazılım sıçıyorsa düzelteyim şu problemi. başka hız mız istemiyorum. şu sorun çözülsün yeter. nedir sorun sizce? (konfigürasyon, linkini verdiğim önceki duyuruda yazıyor)

not: aynı konfigürasyon ve aynı yazlımla daha önceden yapmadığı, sonradan peydah olan bir hata olduğu için konfigürasyonu ve işletim sistemini değiştirmeden tekrar soruyorum. bir program kasıyorsa veya bir donanım arızalıysa sadece ona yoğunlaşayım diye.
0
kibritsuyu
(13.11.07)
ramden kaynaklaniyor olabilir. her iki raminde bunda etkisi olabilir ayrica.

soyle ki ram kullanimi cok dibe vurursa hddden sanal disk kullanmaya calisiyor olabilir eger hddde rpm olarak dusukse o zaman yavaslama ve takilma oluyordur. herhangi bir video calistirdiginizda ctrl + alt + del ile performans basliginda fiziksel bellek > kullanilabilir e bir bakiniz.

eger buradaki deger 5000 ve daha altina iniyorsa ram azligindandir veya bozuklugundan.

diger bir aklima gelense ekran kartinin ramlerinin bozulmasi. sayet ekran karti onboard ise yine fiziksel ramlerin bozuklugu veya azligina dalalettir.

eger ramlerde bir sorun olmadigina eminseniz hdd rpm i gibi bilgileri verseniz guzel olur.
0
entrapmen
(13.11.07)
ekran kartı onborad değik asus geforce 256 v6800. sanırım 32 mb. harddisk 7200 rpm 30 gb quantum fireball. ram'ler 2 tane 128'lik sd ram. anakart da asus cusl2-c modeli.
0
🌸kibritsuyu
(13.11.07)
daha önce demiştim ama bence %90 harddisk bozuk eğer 2001'den beri kullanıldıysa. çünkü şu an aynısını ben yaşıyorum bozuk sector yok ama yüzey taraması yap diye ısrar ediyor (2001den beri aynı pc).
0
sourlemonade
(13.11.07)
(1)

ekskavatör kullanımı

kibritsuyu
arkadaşlar hep merak etmişimdir, construction destruction isimli oyunu oynayınca iyice merak ettim. bu alet nasıl kullanılıyor? şimdi gördüğüm kadarıyla operatörün sağında ve solunda birer joystick var. iki joystickle yapılabilecek maksimum hareket 8 tane. zaten ekskavatörün de yaptığı hareket 8 tan
arkadaşlar hep merak etmişimdir, construction destruction isimli oyunu oynayınca iyice merak ettim. bu alet nasıl kullanılıyor? şimdi gördüğüm kadarıyla operatörün sağında ve solunda birer joystick var. iki joystickle yapılabilecek maksimum hareket 8 tane. zaten ekskavatörün de yaptığı hareket 8 tane.

1. sağ dönüş
2. sola dönüş
3. kol en dipten yukarı
4. kol en dipten aşağı
5. kol ortasından yukarı
6. kol ortasından aşağı
7. kepçe yukarı
8. kepçe aşağı

paletlerinin ileri geri çevrilmesini geçiyorum, çünkü onlar ayaktaki pedallarla yapılıyor (ayrıca kolları da var) biliyorum.

şimdi bilen biri bana "sağdaki joystick'i sağa çekince alet sağa döner, sola çekince sola döner, soldaki joystick'i ileri itince kol en dibinden aşağı iner, vs." şeklinde bu sekiz hareketi hangi joystick hareketi ile yaptığımızı söyleyebilir mi acaba? web sitesi kaynağı da olur. teşekkür ettim.
0
kibritsuyu
(10.11.07)
ip ucu: bazı ekskavatörlerde o kol uzayabilir. bunun için de sağ joystic'te iki buton vardır.
0
insanimsi
(30.04.08)
(1)

minton klavye

kibritsuyu
arkadaşlar minton marka ucuz bi klavye aldım. niye başka almadım? çünkü backscape tuşu büyük, enter tuşu zik gibi i harfine kadar uzanmayan, virgül tuşu da enter'ın yanında olan tek model buydu. lakin dandikliğinden midir nedir, arasıra en alt satırdaki harflerden bazıları basmaz oluyor. ya hiç basm
arkadaşlar minton marka ucuz bi klavye aldım. niye başka almadım? çünkü backscape tuşu büyük, enter tuşu zik gibi i harfine kadar uzanmayan, virgül tuşu da enter'ın yanında olan tek model buydu. lakin dandikliğinden midir nedir, arasıra en alt satırdaki harflerden bazıları basmaz oluyor. ya hiç basmıyor, ya epey sert vurunca yazıyor. keşfettim ki klavyenin gıcıklık yapan tuşları nahiyesine gümmm diye yumruğu ekleyince düzeliyor bütün problem. bunun mantıklı bir açıklaması var mı, yoksa tamamen türk usulü tamir yeteneği mi? nedir ya? nasıl olur?

edit: yumruk falan da kar etmeyince cinnet geçirip klavyeyi kırmamla sorun kökten çözülmüştür.

anafikir: minton marka klavye almayın, aldırmayın.
0
kibritsuyu
(08.11.07)
ne mutlu türküm diyene!
0
insanimsi
(30.04.08)
(1)

dark frame subtraction

kibritsuyu
arkadaşlar fotoğrafçılıkta kullanılan bu terim nedir? sanırım görüntüdeki parazitleri gidermekte kullanılan bir yöntem ama tam olarak anlayamadım. neyi düzeltiyor ve nasıl yapılıyor, açıklayabilecek biri var mı acaba? (türkçe'e nasıl çevrilmş onu söylerseniz kendim de bulabilirim. ama google'dan bul
arkadaşlar fotoğrafçılıkta kullanılan bu terim nedir? sanırım görüntüdeki parazitleri gidermekte kullanılan bir yöntem ama tam olarak anlayamadım. neyi düzeltiyor ve nasıl yapılıyor, açıklayabilecek biri var mı acaba? (türkçe'e nasıl çevrilmş onu söylerseniz kendim de bulabilirim. ama google'dan bulduğum ingilizce sayfalar tatmin etmedi beni)
0
kibritsuyu
(05.11.07)
görüntü sensörünün elektronik gürültüsünün, pixel veya satır/sütun bazındaki nonuniformity (her piksel ışığa aynı oranda duyarlı olamıyor, sütunların sürücüleri veya satır amfileri de tamamen eşlenik değil) etkilerini azaltmak için yapılan bir işlem. aynı pozlama süresi ile bir karanlık kare çekiliyor (objektif kapalıyken mesela) bir de normal fotoğraf çekiliyor. normal fotoğraftan karanlık fotoğrafı pixel pixel çıkarılıyor. Sonuc(x,y) = Foto(x,y) - Kranlik(x,y)
Özellikle uzun pozlama süreleri ile çalışılırken etkin bir yol ancak gün ışığında filan çok gerekli olmuyor.
0
nop
(05.11.07)
(3)

canon powershot a610 ve raw

kibritsuyu
arkadaşlar canon powershot a610 makineme yüklediğim chdk yazılımı ile artık raw formatında resim çekebiliyorum. lakin bu alet resimleri crw uzantısı ile kaydediyor (değiştirilebiliyor sanırım menüden neyse konu bu değil). ben bu crw uzantılı dosyaları açamıyorum. görünürde photoshop ile ilişkilendir
arkadaşlar canon powershot a610 makineme yüklediğim chdk yazılımı ile artık raw formatında resim çekebiliyorum. lakin bu alet resimleri crw uzantısı ile kaydediyor (değiştirilebiliyor sanırım menüden neyse konu bu değil). ben bu crw uzantılı dosyaları açamıyorum. görünürde photoshop ile ilişkilendirilmiş olsa da photoshop "not right kind" falan diyip açmıyor. ee neyle bakıp düzelticez biz bu fotoları? fotoşopta olmuyosa neyde olucak? ben mi fotoşopun doğru yerinden açmayı başaramıyorum, plugin falan mı gerekiyor, başka yardımcı bir program mı kullanmalıyım, nedir?

(bu aşamaya gelebildiğim için sipeşıl tenks tu mrtksn)
0
kibritsuyu
(03.11.07)
sourlemonade
(03.11.07)
arkadaşlar kısaca tekrar sorayım. o kadar fotoğrafçı, bilmemneyci var, çok mu zor bi soru sordum? crw uzantısıyla kaydedilmiş raw dosyalarını photoshop'ta nasıl açarım? bütün soru bu. camera raw diye bi plug in yüklü ama yine de açmıyor lanet program. ne yapacam bi yol gösterin gözünüzü seveyim. xnview diye bi şey yükleim o açıyor ama şu saatten sonra yeni program öğrenmiyim, photoshop kullaniyim noolur ya.
0
🌸kibritsuyu
(03.11.07)
bu arada internetten aratıp bulduğum orijinalinde raw destekleyen makineler ile çekilmiş fotoları photoshop cillop gibi açıyor. sanırım benim makinenin çektiği raw'lar photoshop tarafından desteklenmediğinden oluyor.
0
🌸kibritsuyu
(03.11.07)
(3)

watt? desibel?

kibritsuyu
şimdi watt güç birimi, desibel ses yüksekliği birimi. hoparlörlerin de ses gücü watt olarak verilir ya genelde. bir alarm sireninin üstünde "ses çıkış gücü: 25W (B.P), 50W (G)" yazıyor. şimdi kaç desibele denk gelir bu? ne demektir? kuvvetli bir siren midir?ya da hesaplayabilmek için başka veri gere
şimdi watt güç birimi, desibel ses yüksekliği birimi. hoparlörlerin de ses gücü watt olarak verilir ya genelde. bir alarm sireninin üstünde "ses çıkış gücü: 25W (B.P), 50W (G)" yazıyor. şimdi kaç desibele denk gelir bu? ne demektir? kuvvetli bir siren midir?

ya da hesaplayabilmek için başka veri gerekir mi, gerekirse söyleyebilirim broşürden.
0
kibritsuyu
(01.11.07)
Desibel logaritmik bir oran, birimi yoktur. İki sinyalin birbirine oranıdır.

Örnek :

Giriş Sinyaliniz : 1volt
Çıkış Sinyaliniz : 10volt

db olarak = 20log(10/1) = 20db lik bir kazanç demektir. Güç için ise 10log(p2/p1) kullanılır.


edit : şöyle bir tablo da var ama kaynağı, referansı yok. ne kdar güvenilir bilmem.

www.atim.com
0
kimlanbu
(01.11.07)
ben anlamam bu işlerden. ama işyeri için görüştüğümüz tüm alarm firmaları, sirenlerinin ses şiddetini anlatabilmek için "100 desibel ses verir, 120 desibel bağırır" falan dediler. bu aldığımıza ise sormak aklımıza gelmedi ama sirenin broşüründe ses gücü 25W yazıyor. şimdi ossuruk gibi mi çalacak, yoksa bangır bangır mı bağıracak, diğer firmaların sirenlerine göre uyduruk bi şey mi bilemedim, o yüzden soruyorum. (bu arada parantez içinde yazan B,P ve G harfleri modelmiş. basic, premium, genius mu neymiş. ben aletin basic olduğunu varsayıp 25W diye soruyorum)
0
🌸kibritsuyu
(01.11.07)
o zaman şöyle bir tablodan ilgili ses şiddetini karşılaştıracak olaylar bulabilirsin. misal 100db araba kornasına denk geliyormuş.

www.hearnet.com
0
kimlanbu
(01.11.07)
(1)

canon powershot a610

kibritsuyu
canon powershot a610 kompakt fotoğraf makinesi ile üst üste pozlama yapabilir miyim? yani çektiğm resmin üstüne bir resim daha çekmem mümkün müdür? kullanma kılavuzunu bulamıyorum.
canon powershot a610 kompakt fotoğraf makinesi ile üst üste pozlama yapabilir miyim? yani çektiğm resmin üstüne bir resim daha çekmem mümkün müdür? kullanma kılavuzunu bulamıyorum.
0
kibritsuyu
(31.10.07)
öyle bi özellik yok, ardıl çekim var ama, tek resme başka poz ekleme yok... diye biliyorum
0
efruz
(31.10.07)
(9)

webcam'den güvenlik kamerası

kibritsuyu
efem güvenlik kamera sistemi kurduracak bütçemiz yok ama böyle bir şey vardı. şimdi her zaman açık duran bir bilgisayarımız var. buna webcam taksak, bi de programı olsa. bu sürekli değil de geceleri falan böyle hareket olduğunu algılayıp kayda başlasa ve sadece hareketleri çekse. hareket sona erince
efem güvenlik kamera sistemi kurduracak bütçemiz yok ama böyle bir şey vardı. şimdi her zaman açık duran bir bilgisayarımız var. buna webcam taksak, bi de programı olsa. bu sürekli değil de geceleri falan böyle hareket olduğunu algılayıp kayda başlasa ve sadece hareketleri çekse. hareket sona erince kaydı durdursa. ve hatta görüntüleri ister canlı, ister internetten evden izleme imkanı sunsa. ne de güzel olur ama olur mu? hangi programla olur?
0
kibritsuyu
(31.10.07)
olmaz.
0
os
(31.10.07)
Var öyle program. Dediğiniz gibi sadece hareket olduğunda algılayıp kayda başlıyor. Ama önceden kaydettiği şeyleri internetten izleyebilir misiniz bilmiyoum, canlı şeyleri izleyebilirsiniz ama gayet.

Şurada sorunuzun aynısı sorulmuş ve cevaplanmış program isimleriyle birlikte: ask-leo.com

Gene de tatmin olmazsanız Google'dan webcam, security, motion keyword'leri ile aratın bir sürü açıklama ve program çıkıyor...

edit: ben zamanında yapıyordum bunu ama harekete duyarlı değildi, evde ne olup bittiğini okuldan falan izliyordum canlı...
0
crown
(31.10.07)
supervision cam diye bi şey buldum. tam da istediğim şeyi yapıyor. internetten de izletiyor ama server lazım tabi. kaydettiği resimleri bi yere upload etmesi lazım. lakin shareware. görüntünün üstüne nal kadar program adı yazıyor. ve süre kısıtlamalıymış. crack falan bulabilirsem süper olacak.
0
🌸kibritsuyu
(31.10.07)
onun yerine 10 saniyede ya da 5 saniyede bi fotograf ceken bisey daha mantikli olabilir. sonucta hareket sensoro bok püsür lazim.
0
polifonik osuruk
(31.10.07)
yok abi ne hareket sensörüsü. bulduğum program istersen belirlediğin zamanlarda fotoğraf çekiyor, istersen de önündeki görüntü değiştiğinde takır takır kaydetmeye başlıyor. kayıt da elbette arka arkaya jpegler şeklinde oluyor. sonra istersen bunları avi olarak istediğin formatta encode ediyor. ayarları girince mail bile atıyor. şahane bi şey. üstelik shareware. crack bulsam da full kullansam tam istediğim şey valla.
0
🌸kibritsuyu
(31.10.07)
hareket sensörüne gerek yok. image processing ile kolayca hareket tespit edilebilir. bunu yapan programlar da var crown belirtmiş.

internetten izlemek için de radmin kurarsınız mis gibi olur.
0
kimlanbu
(31.10.07)
Valla ben dandik bi creative web camerasi almistim ondakin programda hareket algilayici vardi ama streaming falan yapmiyodu. Ama onu yapanda bisi arkadasda vardi bi sorim.
0
badseed
(31.10.07)
çeşit olsun diye yazıyorum, linux'unuz varsa motion var www.lavrsen.dk
Motion varsa illa benzeri bi' şey windows'ta da vardır.
İzleme olayını da, bir web sunucu kurarsınız makineye ordan bakarsınız resimlere/videolara.
0
yuxel
(01.11.07)
1 adet pci kart, 1 adet kamera ve xp yazılımı ve sürücüleri dahil 10 metre falan görüntü kablolu sistem var elimde. ilgilenen olursa ucuza verilir maliyeti 250-300 ytl civarına gelmişti ıvırı zıvırı. hareket algılayıcı yazılımı var o bölgede hareket olursa kayıt yapıyor. 4. katta bahçeyi gözlemek için kullanıldı eğer yüksekten kullanılmayacaksa çok daha güzel çeker. kameranın kutusu mutusu vardır -5 -10 derecede bile çalıştı. satılma nedeni casus uyduyla takibe başlandığı için atıl hale gelmiş olması.
0
ozdek
(01.11.07)
(3)

divx altyazı uzunluğu

kibritsuyu
yeni bir soruya daha karşınızdayım sevgili ekşi duyurucular.divx'lerimi divx player'da seyrediyorum. fakat altyazıların ekrana eksiksiz çıkabilmesi için 40-45 karakterden uzun olmaması gerekiyor. bugüne kadar elle ayarlıyordum fakat bunun için programlar olduğunu öğrendim buradan. bu programlardan b
yeni bir soruya daha karşınızdayım sevgili ekşi duyurucular.

divx'lerimi divx player'da seyrediyorum. fakat altyazıların ekrana eksiksiz çıkabilmesi için 40-45 karakterden uzun olmaması gerekiyor. bugüne kadar elle ayarlıyordum fakat bunun için programlar olduğunu öğrendim buradan. bu programlardan biri subtitla workshop. evet gerçekten de altyazı belirlediğim sayıdaki karakterden falza ise satırı bölüyor. lakin bu bölme işini kazla gelen karakterden itibaren yapıyor. yani 40 karakter olarak ayarladıysam ve altyazı satırı 45 karakterden oluşuyorsa program bu altyazıyı 40+5 şeklinde bölüyor. belirlediğim sayı olan 40 karakter üst satırda, fazla gelen 5 karakter alt satırda. fakat ben olabildiğince eşit bölmek istiyorum yani 25+20 ya da 23+22 şeklinde. var mıdır bunun bir ayarı ya da bunu yapabilecek başka bir program?

not: tabii ki bu 40+5 bölümünü yaparken kelimeleri zart diye ortasından bölmüyor. boşluğa denk getiriyor. 39+6, 38+7 falan da olabiliyor son kelimenin uzunluğuna göre. ama bütün cümle üst satırda, sadee son kelime alt satırda çok abuk oluyor arkadaş. yok mudur bi yolu?
0
kibritsuyu
(25.10.07)
yahu bu kolay bir şey! notepad'de (veya subtitle workshop'ta) aç altyazıyı, satırlar bölmek istediğin yerde enter'a bas.

ben mi yanlış anladım soruyu?

ama altyazının 45 karakter sürmesi de iyi bir şey değil - o kadar uzun cümleler mi kuruluyor filmde?!
0
geri yinekel
(26.10.07)
şimdi şöyle ki, evet yöntemin doğru. ben de böyle yapıyorum zaten. ama iki buçuk saatlik filmin tüm altyazılarının satır satır incelemem, uzun gözükenlerin 45 karakter edip etmediğini tek tek saymam, geçiyorsa ortasından entera basarak bölmem çok vaktimi alıyor. subtitle workshop bölüyor dediler. bölüyor ama 49 satır uzunluğundaki bir yazıyı:

hey corç versene borç, olmaz maykıl bende de yok.

şu şekilde bölüyor:

hey corç versene borç, olmaz maykıl bende de
yok.

oysa istiyorum ki:

hey corç versene borç,
olmaz maykıl bende de yok.

falan yapsın.

hatta diyelim ki altyazı şöyle:

hey corç versene borç, olmaz maykıl bende de yok.
ama istersen bulabilirim.

üst satır 45'i geçiyor ama alt satır da epey kısa. bunu da ne yapsın? şöyle yapsın:

hey corç versene borç, olmaz maykıl
bende de yok. ama istersen bulabilirim.

koca bir altyazı dosyasındaki uzun gözüken satırları tek tek inceleyip, tek tek karakterlerini sayıp elle yapıyorum bunu notepad ile. hatta ekranın 45 karaktere denk gelen yerine dikine cetvel dayayıp cetveli geçen satırları falan kısaltıyorum. tekoloji çağında monitöre cetvel dayanır mı arkadaş. program yapsın istiyorum. çok mu şey istiyorum?
0
🌸kibritsuyu
(26.10.07)
anladım şimdi - ki soru böyle sorulunca da doğrusu aştı beni. ilkece, basit bir makro yazıp 45 satırlık altyazı parçalarını word'ün bulmasını sağlamak mümkünmüş ve işe yararmış gibime geldi şimdi. ama o da benim anladığım bir şey değil. istersen bu duyuru sayfalarında "word'de makro" gibi bir başlık açarak sorunu yeniden yaz; o zaman belki word'den ve makrolardan anlayan yazarların bir katkısı olabilir.
0
geri yinekel
(26.10.07)
(1)

font sorusu

kibritsuyu
yol levhalarında kullanılan font nedir acaba ve de nereden bulurum?(görseldeki şebeklik konumuz dışındadır ve tamamen görsel malzeme yokluğundandır. google bunu bulabildi)
yol levhalarında kullanılan font nedir acaba ve de nereden bulurum?

(görseldeki şebeklik konumuz dışındadır ve tamamen görsel malzeme yokluğundandır. google bunu bulabildi)
0
kibritsuyu
(25.10.07)
Amerika'dakiler Clearview ve 800 dolar falan gibi bir fiyatı var. Bizimkilerle karşılaştırdım baya benziyorlar aslında.

clearviewhwy.com
typographica.org
0
sui
(25.10.07)
(2)

yerde yuvarlana yuvarlana gülen kırmızı peluş oyuncak

kibritsuyu
evet geçen gün cenk erdem'de, bugün de youtube'da gördüm bunu. yerde yuvarlana yuvarlana, tepine tepine gülen kırmızı peluş bi oyuncak var. acaip hoşuma gitti. nerelerde satılır bu? mümkünse ankara, değilse internet üzerinden?edit: efendim `tickle me elmo` imiş bu oyuncağın adı.
evet geçen gün cenk erdem'de, bugün de youtube'da gördüm bunu. yerde yuvarlana yuvarlana, tepine tepine gülen kırmızı peluş bi oyuncak var. acaip hoşuma gitti. nerelerde satılır bu? mümkünse ankara, değilse internet üzerinden?

edit: efendim tickle me elmo imiş bu oyuncağın adı.
0
kibritsuyu
(23.10.07)
galadnikov un belirttigi duyuruyu acmistim, kimseden cevap gelmemisti.

en guzeli amerikadan gelcek birinden siparis verdirmek.
0
la traviata
(23.10.07)
Ben gg'den eşime hediye olarak almıştım. Acayip eğlenceli bir oyuncak.
0
magarna
(23.10.07)
(4)

ağaçları koruma olayı

kibritsuyu
hep kafama takılan bir şey var. yok şu kadar az kağıt kullanın bir ağacı kurtarın, yok kağıtları ziyan etmeyin ağaçlar ölmesin falan denip duruyor. lan her ortamda ağaç kullanıyoruz. kapımız penceremiz masamız sandalyemiz parkemiz duvarımız tavanımız her taraf ahşap. kış geliyor tonlarca odun yakılı
hep kafama takılan bir şey var. yok şu kadar az kağıt kullanın bir ağacı kurtarın, yok kağıtları ziyan etmeyin ağaçlar ölmesin falan denip duruyor. lan her ortamda ağaç kullanıyoruz. kapımız penceremiz masamız sandalyemiz parkemiz duvarımız tavanımız her taraf ahşap. kış geliyor tonlarca odun yakılıyor. bunlar da ağaç değil mi? hem de saf ağaç değil mi? ağaçları korumak sırf kağıt tasarrufıyla mı oluyor? iki sayfa kağıt buruştursam ağaçlara yazık etmiş oluyorum da gidip sekiz kişilik yemek masası alınca hiç mi zarar vermiş olmuyorum ağaçlara? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
0
kibritsuyu
(19.10.07)
yemek masasini her hafta yeniden almiyorsun. 2-3 tane agacla yapilmis o masa yillarca idare ediyor. atacagin zaman bile baskalari tarafindan tekrar kullaniliyor. mobilyalar bu sekilde en azindan, isinma icin kullanilan tabii ki fazla tuketir... ama kagitta olay cok daha fazla. bi agactan az miktarda seluloz cikiyor, kullandigin kagida da tekrar cope atiyorsun.. cogu kagit turevi geri donusume gitmeden yok oluyor. kagit tasarrufuyla her yil adam basi 3-5 agac kurtarmak mumkun.

son olarak: mobilya gibi seyleri "agac tuketmeyelim" diye metalle, plastikle ikame etmek zor. ama 21. yuzyilda bilgisayar, pda vb bi yigin zamazingo varken otu boku kagida yazmak tamamen bir israf. neyseki 30 yil sonra kagit sadece muzelerde gorulebilen bir sey olacak.
0
507
(19.10.07)
kağıt kullanımını azaltmaya yönelik çağrılara değil, ama kağıdın geri dönüştürülmesi olayına yönelik bir açıklama getirebilirim.

meselenin özü şu; kağıdı geri dönüştürmek oldukça kolay.

kullanılmış kağıdı toplamak ve ayrıştırmak,geri dönüşüm işleminden daha zor. yeterli duyarlılık sağlanırsa ve altyapı hizmetleri uygun düzenlenirse, kağıt kolaylıkla geri dönüşüm tesislerine yollanabiliyor. Geri dönüşüm işlemi de tahmin edildiği kadar zor değil diye biliyorum ben. teknolojik olarak da oldukça basit bir işlem.
bu yüzden, kağıdı geri dönüştürmemeyi, musluğu açık bırakmak gibi düşünebiliriz.

ayrıca, dünyada kağıt yapmak için 1 yılda kesilen ağaç sayısı, mobilya için kesilenden kat be kat fazla olmalı.

ha bir de, bazı mobilyalar zaten geri dönüştürülmüş ağaç malzemeden yapılıyor.


odun yakma konusuna gelince.. odun yerine başka bir yakıt yaksak da problem aslında. aslında insanlık olarak "yakmayı" bırakmalıyız acilen. hey gidi karbondioksit, hey gidi karbonmonoksit..
0
flyalone
(19.10.07)
şimdi şöyle ki, ağaç bir kere geri dönüşümü en kolay ve sürdürülebilir malzemelerden biri çünkü üretiminde, işlenmesinde ve dönüşümde harcanan enerji muadillerine (çelik, beton) göre çok daha az. ayrıca ağacın neredeyse tamamı bir şekilde yan ürünlerle değerlendirilebiliyor. yani ürettiği atık miktari az.

bir evi veya yemek masasını ahşap yerine çelikten yapmak, o çeliğin üretilmesi için harcanan enerji, ortaya çıkan faydasız atıklar, vs düşünüldüğünde çok da çevreci bir davranış olmayacaktır.
0
chavezding
(19.10.07)
kağıt üretmek için sadece ağaç gitmiyor, elektrik enerjisi yakıt ve suyu da hesaplayınız. ama geri dönüşüm yapılırsa kağıtlara daha az enerji,yakıt ve su harcanıyor. olayın özü budur.
0
nihilanth
(19.10.07)
(4)

ip adresi öğrenme

kibritsuyu
önceki soruma tatmin edici bir cevap alamadım. bir de bunu sorayım, belki işe yarar.bir internet sitesinin ip adresini nasıl öğrenebiliriz? zamanında adres yazarak girilemeyen ekşi sözlük, youtube gibi sitelere ip yazarak girme yöntemini keşfeden arkadaş bu adreslerin yönlendiği ip adreslerini nasıl
önceki soruma tatmin edici bir cevap alamadım. bir de bunu sorayım, belki işe yarar.

bir internet sitesinin ip adresini nasıl öğrenebiliriz? zamanında adres yazarak girilemeyen ekşi sözlük, youtube gibi sitelere ip yazarak girme yöntemini keşfeden arkadaş bu adreslerin yönlendiği ip adreslerini nasıl bulduğunu da açıklarsa sevinirim.

daha kısa yoldan sorayım: facebook'un ip adresi ne?
0
kibritsuyu
(17.10.07)
Sorun da o zaten, whois siteleri ip adresini vermekte ve hepsi de çalışıyor...
Ancak facebook için arama yapınca verilen ip'ler hata veriyor. Facebook'ta var bir şeyler ama çözemedim.
İstiyorsan kendin de deneyebilirsin:
www.who.is
www.whois.sc
www.networksolutions.com

Ben yahoo, google, eksisozluk ve facebook'u denedim, diğer üçü sorunsuz açıldı ama facebook ip'si hata verdi...
Deniyorum, çözersem yazarım...
0
late viper
(17.10.07)
bir de amacın "facebook engelleniyor, ip ile girmeyi deneyeyim." ise gizlen.net ile bir dene derim...
0
late viper
(17.10.07)
Facebook'un ip olayı karışık biraz...
Mahkemelik falan olmuşlar, çalıntı ip iddiası varmış...
Belki ip ile ulaşılamamasının nedeni budur ya da metafizik öğeler harekete geçmiş olabilir...
0
late viper
(17.10.07)
IP adresi her zaman bir websitesine tekabul etmez. Mesala hosting sirketleri sadece bir IP adresine sahip serverda yuzlerce websitesi barindirirlar, sizin hangi siteye girmeye calistiginizi yazdiginiz adresden belirler. Neyse facebook serverlarinda muhtemelen baska bir site barindirmasada server ayarlari geregi dediginiz seyi calistirmiyor olarabilir.
0
badseed
(17.10.07)
(4)

silahı yan tutmak

kibritsuyu
bilumum mafyatik ve polisiye filmlerde ve dizilerde dikkatimi çeken bir hadisedir. eleman çoğunlukla silahı yan tutar. yani namlu hedefe bakmakla birlikte kabza aşağıya değil de sağ eldeyse sağ tarafa, sol eldeyse sol tarafa bakar. anatomik bir tutuş mudur, daha iyi isabet alabilmek için midir, arti
bilumum mafyatik ve polisiye filmlerde ve dizilerde dikkatimi çeken bir hadisedir. eleman çoğunlukla silahı yan tutar. yani namlu hedefe bakmakla birlikte kabza aşağıya değil de sağ eldeyse sağ tarafa, sol eldeyse sol tarafa bakar. anatomik bir tutuş mudur, daha iyi isabet alabilmek için midir, artistlik midir, niyedir?
0
kibritsuyu
(16.10.07)
cok estetik duruyor yerine gore. gez goz arpacik bozulmayacagindan pek etkisi olmaz isabet oranina. zaten nisan alan mi var, rastgele sikiyor herifler
0
turkish tekila
(16.10.07)
tabancada v gez ve sivri ya da düz arpacık mevcuttur. böyle bir sistemde arpacığı v nin arasına oturtmak (ve v'yi tam ortadan ikiye ayırdığına emin olmak) v nin üzerinden geçen hayali çizgiyle arpacığın tepesini çakıştırmaktan çok daha kolaydır. bunun böyle yapılmasının sebepleri:

1. hedef genelde bir insan olduğundan boyuna uzun, enine dardır. yani yükseklik hataları hedefin alnına nişan alınmadığı sürece çok problem çıkarmaz, tam istenen yerden olmasa da hedef vurulur. bu nedenle yatay nişanı daha dikkatli almak gerekir. silahı dik tutmak bunu sağlar. silah yan tutulunca v gez, > geze dönüşür. arpacık da - halini alır. böyle bir durumda dikeyde nişan daha rahat alınır ama yatayda nazari çizgiyle arpacığın tepesini çakıştırmak zor olacağından sağa sola kayık nişan alma, hedef enine dar olduğu için de ıskalama ihtimali daha yüksektir.


2. nişan alırken silahın titremesi daha çok yatay yöndedir. silah dikken bu çok daha rahat giderilebilir.

yan tutulmasının hiç avantajı yok mudur?

1.göz, gez ve arpacıkla çok daha rahat aynı hizaya alınabilir.

2.tetik çekerken silah yansa oynama dikey yönde (yukarı) olur. dik tutuluyorsa (sağ elle tutanlar için) sağa doğru oynar. yine hedef dikey olduğundan ıskalama ihtimali silah dik tutulduğunda daha fazladır. tabii tetik bilinçli çekilirse bu oynama olmaz.

son olarak tabanca kısa menzilli ve hafif olduğundan yakın çatışmalarda kullanıllır ve böyle bir durumda nişan almaya vakit yoktur. silah sadece doğrultulur. mafya a'bilerimiz çok büyük bir hata yapmamaktadırlar yani silahı böyle tutarken. hatta yararı olarak anlattığım sebepler silahın hedefe hızlı ve doğru yöneltilmesini, tetiğin de hızlı çekilmesini sağladığından çok ufak da olsa bir avantaj elde ettikleri söylenebilir. ama durup nişan alınıyorsa silah tartışmasız dik tutulmalıdır. (gerçi atış müsabakalarında yan tutan bir profesyonel görmüştüm bir kere ama otistikliğine veriyorum.)
0
cashkopat
(16.10.07)
sanırım (götümden sallıyorum) biraz daha kolay bir tutuş sağlıyor, insanın doğasına daha uygun. elinizi yumrup yapıp, kolunuzu da düz uzattığınızda en rahat duruş avuç içinin yere dönmesidir. tahminimce kolunuzu da daha uzun süre böyle tutabilirsiniz.
0
nicin ben
(16.10.07)
evdeki beretta görünümlü havalı tabancayla denedim yan tutmak tamamen artislik. aynı hedefe yan tutarak daha geç nişan alabiliyorum. bilek hareketiyle göz gez arpacık dengesini bulmak daha zor, sol ayakla fren yapmak gibi.
0
kimlanbu
(16.10.07)
(10)

kondisyon bisikleti

kibritsuyu
efendim birazcık kilolu, hafiften göbekli tipik bir türk erkeğiyim. şimdi benim bu kiloları vermem lazım. diyeti desteklemek amacıyla spor yapmalıyım haliyle. ama üşeniyorum kardeşim. şu dünyada yapabileceğim en iyi spor yüzme olduğu halde, akşamları işten çıkıp mayo terlik modunda havuza gitmeye üş
efendim birazcık kilolu, hafiften göbekli tipik bir türk erkeğiyim. şimdi benim bu kiloları vermem lazım. diyeti desteklemek amacıyla spor yapmalıyım haliyle. ama üşeniyorum kardeşim. şu dünyada yapabileceğim en iyi spor yüzme olduğu halde, akşamları işten çıkıp mayo terlik modunda havuza gitmeye üşeniyorum. hele insan evli de olunca hiç vakit olmuyor havuza bilmemneye. şimdi diyorum ki fiyatları da uygun, bir kondisyon bisikleri alsam, evde fırıl fırıl her gün bununla çalışsam götü göbeği eritmeye yardımcı olur mu, yoksa anca bacak kası mı yaparız? veya başka ne önerirsiniz? (koşu bantları çok pahalı abi).

tekrarlıyorum ev dışı sporlar, benim gibi evli ve üşengeç bir adama göre değil. keşke fırsatım olsa da üşenmeyip haftada 4 gün havuza gidip yüzsem ama nerde?
0
kibritsuyu
(16.10.07)
koşu bandı daha zevkli bisiklet oturmaktan kıç ağrıtıyor. ben aldım valla 10 saat bindim binmedim tozlanıyor şimdi. koşu bandı da çok ses yapıyor güm güm falan yer de kaplıyor o da mantıksız. en güzeli evin bitişiğindeki spor salonuna gitmek. yoksa açtırtmak falan.
0
ozdek
(16.10.07)
kondisyon bisikleti, mekik tahtası, koşu bandı hepsi işe yarar ama ana unsur motivasyon dur. 300 spartalı yı alın ve kusana kadar seyredin. kustuktan sonra tekrar seyredin. ekmeği ve hamur işlerini mimimuma indirin. antreman dozunu arttırın. 300 spartalıyı seyredin :)
0
justaddwater
(16.10.07)
bende bu gaza geldim ve su direnciyle çalışan kürek makinesi aldım. kullanıldığı takdirde vücuttaki kas gruplarının %70inden fazlasını çalıştırıyor. koşu bandı ve kondisyon bisikleti kullanılmamaya mahkum oluyor genelde ama kürek öyle değil. zevkli ve kürek çektikçe su dirençli olduğu için sanki denizdeymişsiniz gibi oluyor tavsiye ederim(hepsi öyle diil). 1.000 ytl civarı sanırım şu anda fiyatları ben ev için olan modelini aldım daha üst modelleri daha tuzlu tabi. kilo verdirme oranlarını yaktırdığı kaloriyi falan merak ediyorsan bir msj at.
0
atrin
(16.10.07)
maliyetine göre en yüksek performansı veren tarışmasız iptir. 15-20 liraya bir ip alın, ip atlayın. (nike'ınki 33 lira dün sordum.)(alt komşunun işten geç dönüyor olması lazım tabii. yoksa zemin kattan ev tutmak gerekirse maliyet arttırabilir.)
0
cashkopat
(16.10.07)
teşekkürler arkadaşlar. yalnız dediğim gibi 1000 ytl. falan benim için yüksek rakamlar. 200-300 ytl.'ye bisikletler var. onları düşündüm. evet maliyetine göre en yüksek performansı ip verir. lakin önce atlamayı öğrenmem gerek. hadi öğrendim diyelim. tavanından lamba sallanmayan bir odamın olması gerek. onu da halledersek, alt katında ev sahibinin oturduğu en üst kat bir evimin olmaması gerek. kısacası ip olmaz. kürek çekmeyi severim. mantıklı amao da paalı. bir de söylemeyi unutmuşum, bel fıtığı başlangıcım vari beli zorlayacak şeyler yapmamam lazım. nu yüzden kürek ve mekik de çalışamam. yapabileceğim ve yapabildiğim en iyi spor yüzmedir, eskiden lisansım bile vardı hatta ama dediğim gibi evliyim, üşengecim, vaktim yok.

tek amacım göbeğimi eritmek.
0
🌸kibritsuyu
(16.10.07)
dikey bisiklet bele baskı yapar yalnız. bir de kilolusun anladık da 90 üstüysen hatta 110 falan da üstüysen daha sağlam bir bisiklet alman gerekir. ben 500 e almıştım sanırım 120+ taşısın diye.
0
ozdek
(16.10.07)
bel fıtığından muzdarip bi arkadaşım kürek egzersizinin çok yararlı olduğunu söylemişti. belki de bir uzman görüşü alıp ona göre hareket etmelisiniz.
0
flyalone
(16.10.07)
üşengeçseniz bisiklet çürümeye mahkum olur, bizim evde var bir tane ondan biliyorum. kürek daha zevklidir, ayrıca daha kısa sürede daha çok kalori yaktırdığını tahmin ediyorum. 200 -300'e de kürekler var. ama bana en kesin çözüm günde yarım saat yürümek. araba kullanmayın, toplu taşıma kullanıyorsanız iki durak önce inin.
0
lykos
(16.10.07)
küreğim var, bel fıtığı başlangıcım vardı, kalmadı. yalnız kürek alacaksanız 200, 300ytl'lik amortisörlü modellerden almayın 300 ytl daha verin adam gibi bir şey alın. 2 günde elinizde kalıyor amortisörler. =)
0
atrin
(17.10.07)
ben yazin burdan 2 tane kondisyon bisikleti satmi$tim. birini crown aldi hatta istersen bir sor faydasi olmu$tur mutlaka
0
maresalx
(17.10.07)
(2)

ıslıklı telefon melodisi

kibritsuyu
arkadaşlar son zamanlarda birkaç kişinin telefonunda duyduğum sadece ıslıkla çalınan ve aslen hareketli bir türk halk müziği ezgisine benzeyen melodi nedir?not: kill bill ıslık melodisi değil. türkü gibi bir şey bu.
arkadaşlar son zamanlarda birkaç kişinin telefonunda duyduğum sadece ıslıkla çalınan ve aslen hareketli bir türk halk müziği ezgisine benzeyen melodi nedir?

not: kill bill ıslık melodisi değil. türkü gibi bir şey bu.
0
kibritsuyu
(15.10.07)
nehir ıslık melodisi diye geçiyor
0
efruz
(15.10.07)
Efkan Şeşen'in ve Haluk Levent'in de yorumladığı Dillirga isimli parça efenim onun orjinali. Ayrıca ne kadar çok dağılmış etraftaki telefonlara, parçadan tiksindim neredeyse hiçbir kabahati yokken.

Şu köşe yazısının altında bir yerlerde üç Kıbrıslı genç te tepkilerini dile getirmişler:
www.yeniduzengazetesi.com

Burada da müziğe dair bir yorum var (Çok jiletledim, bu son):
www.yeniduzengazetesi.com
0
gregor sarmisaa
(15.10.07)
(4)

AdobeR.exe

kibritsuyu
babamın bilgisayarında AdobeR.exe diye bir program çalışıyor. sanırım bir virüs bu. şu usb flashdisklerle bulaşanlardan. ama anlamadığım, babamın flashdiski de, benimki de yabancı bilgisayara takılmadı, hep nod32 korumalı tertemiz bilgisayarlarda kullanıldı. nasıl bulaştı ki bu virüs, internetten in
babamın bilgisayarında AdobeR.exe diye bir program çalışıyor. sanırım bir virüs bu. şu usb flashdisklerle bulaşanlardan. ama anlamadığım, babamın flashdiski de, benimki de yabancı bilgisayara takılmadı, hep nod32 korumalı tertemiz bilgisayarlarda kullanıldı. nasıl bulaştı ki bu virüs, internetten indirilen filmlerden de bulaşır mı? babamın bilgisayarı yeni ve içinde de 90 gün süreli norton internet security olduğu için süresi bitene kadar nod32 kurmayalım dedik. virüs başımıza bela oldu. şimdi biz bu virüsü nasıl temizleriz? norton'u tamamen kaldırıp nod32 kursam kökten temizler mi (kendi bilgisayarımda da olmuştu, nod32 kurunca tertemiz yapmıştı ama o AdobeR.exe değildi, başkaydı. bunu da tertemiz yapar mı acaba?)

bir de norton'u tam olarak kaldırabilmek için bir program sormuştum uninstaller gibi ama silmişim sanırım bulamıyorum duyurumu. nasıl kaldırırım norton'u bilgisayardan tamamen ve hiçbir iz kalmamacasına?
0
kibritsuyu
(09.10.07)
$oyle bir $ey var adober.exe icin: www.soruforum.com
bu da process hakkinda bilgi biraz: www.bleepingcomputer.com
0
sourlemonade
(09.10.07)
registry ile birlikte aratirsaniz cozumu cikar.
0
turkish tekila
(09.10.07)
özetle sorayım: başka ek bir işleme gerek kalmadan sadece nod32 kurup tarama yapsam sorunuma kökten çözüm olur mu?
0
🌸kibritsuyu
(10.10.07)
olmaz, nod32 dosyayı silse bile restart sonrasi dosya tekrar olusacak, cunku kendisini sistem baslangicina yerlestiriyor, dolayisiyla guvenli kipte, hem registry den silip hem de taratip, rastlananlari da silip temiz bir restart gerek.
0
turkish tekila
(10.10.07)
(1)

bereket heykeli

kibritsuyu
arkadaşlar kendi kadar çükü olan bereket heykelinin orijinal adı (latince falan) nedir? gavurlar ne diyor buna?
arkadaşlar kendi kadar çükü olan bereket heykelinin orijinal adı (latince falan) nedir? gavurlar ne diyor buna?
0
kibritsuyu
(08.10.07)
Kybele var bir de bereket tanrıçası.
0
ermanen
(08.10.07)
(3)

usb hub gücü aşıldı

kibritsuyu
şimdi bir tane usb klavye aldım. üzerinde de ekstradan usb girişleri var böyle flashdisk falan takmak için kasaya eğilmeyelim, arkasına dolaşmayalım diye. lakin klavyenin üstündeki girişe flashdiski takınca "usb hub gücü aşıldı" diye bir uyarı veriyor. yani aynı port üzerinden hem klavyeye, hem flas
şimdi bir tane usb klavye aldım. üzerinde de ekstradan usb girişleri var böyle flashdisk falan takmak için kasaya eğilmeyelim, arkasına dolaşmayalım diye. lakin klavyenin üstündeki girişe flashdiski takınca "usb hub gücü aşıldı" diye bir uyarı veriyor. yani aynı port üzerinden hem klavyeye, hem flashdiske gücü yetmiyor. ee neye yaradı o zaman bu ekstra usb girişleri? ben bu klavyeyi adaptörle ps/2'ye taksam olur mu acaba? kullanabilir miyim bu ekstra usb girişlerini?
0
kibritsuyu
(02.10.07)
Burada sorun pcnin usb çıkışı değil klavyenin içindeki hubtır. Bu hub pasif olduğu ve kendi güç kaynağı olmadığı için çıkışlara yeterince güç sağlayamıyordur. Hatta muhtemelen kendi controllerı olmayan sadece fazladan çıkışı olan basit bir devre vardır içinde. Normalde standartlara uyan usb 2.0 bir hub port başına 500ma ya kadar çıkış verebiliyor ama bu tarz hublarda 100ma yı bile geçemiyor. Ps2 konusunda bir yorum yapamayacağım. Harici adaptör varsa bir de öyle deneyin.
0
ntldr
(02.10.07)
internette usb hub araştırması yapan bir siteyi okudum. Türkiye de satılan usb hubların bir kısmı "şerefsizce" hazırlanmış. adamlar sadece ilgili uçları paralel bağlayarak bir hub yapmışlar. kontroller varmış havası yaratmak için entegre varmış gibi siyah plastik damlatmışlar devreye.

özetle aman diyim klavye markalı bir şey değilse ekstra usb cihaz takmayın, anakarta ve usb cihaza yazık olur.
0
kimlanbu
(02.10.07)
bilgisayarın ön paneline bağlı ve/veya klavyeden alınan usb portların voltaj gücü kasanın arkasındakilerden daha zayıf. kasanın arkasında usb portları dene. sadece bir cihaz (flash disk, cep telefonu) bağlı olduğunda dahi sçabiliyor bu portlar, apple'ın mac'lerinde bile geçerli bir durum, başıma geldi oradan biliyorum.
0
laugh
(03.10.07)
(10)

bilgisayar niye yavaşlar?

kibritsuyu
efendim 2001 model Pentium III-800, 256 MB ram sahibi bir bilgisayarım var (oha çok eskiymiş, ondan yavaşlar demeden önce okuyunuz lütfen).bu bilgisayar 2001 yılından beri gayet güzel işlemekteyken son 2 senedir yavaşlama, her programı çalıştırırken iki saat harddisk tıkırdaması, youtube'da video iz
efendim 2001 model Pentium III-800, 256 MB ram sahibi bir bilgisayarım var (oha çok eskiymiş, ondan yavaşlar demeden önce okuyunuz lütfen).

bu bilgisayar 2001 yılından beri gayet güzel işlemekteyken son 2 senedir yavaşlama, her programı çalıştırırken iki saat harddisk tıkırdaması, youtube'da video izlerken takılmalar falan yapıyor. bilgisayarın özelliklerinin düşük olduğunun bilincinde olduğumdan, oyun olsun, kastırıcı şeyler olsun kullanmıyorum. sadece internet ve microsoft office. bunları kullanmak için daha önce yeten bilgisayar şimdi niye kendiliğinden yavaşladı? format atıp tertemiz windows yüklüyorum, bir şey değişmiyor. acaba windows xp'yi kaldıramıyor olabilir mi, windows 98 mi kursam? ya da xp kurmakla beraber güncellemeleri, service pack 2'yi falan mı yüklemesem? ne önerirsiniz?

not: harddisk tıkırdamasından kastım anormal sesler çıkarması değil, harddiskin kendi okuma sesidir. ama bu takılmalar sırasında saniyede bir olmak üzere trık trık trık yapıyor, kesintisiz uzun uzun tıkırdıyor falan.
0
kibritsuyu
(30.09.07)
256 ram windows xp için şaka gibi diyebilirim. Kendisi zaten tüm visual effectleri kapatmama rağmen zaman zaman 768 mb iş yeri bilgisayarım 1gb ramli evdeki bilgisayarımı bile kasmaktadır. Bu nedenle software çözümleri aramak yerine en azından bir 256 ram daha alarak akabinde tune up utilities ile elden geçirmek çözüm olabilir.
0
ned flanders
(30.09.07)
$imdi zaten sp2 kurmadan win xp kullanamazsin, bir kere o mutlaka olacak (oyle ya da boyle illa ki kurmani gerektiriyor yani)
harddisk tikirdamasi demi$sin, ki bu harddisk'te bir sorun olduguna i$aret. yava$lamasi da ondandir. cok buyuk ihtimalle manyetik alan sorunu vardir senin harddisk'te de. saglam, duzgun cali$an bir harddisk takip kontrol edebilirsin. $u durumda sorun harddisk kaynakli gorunuyor.(diger donanimlari i$in icine katmadigimi vurgulamak isterim)
0
sourlemonade
(30.09.07)
Harddisk'de zamana bağlı olarak oluşan bir fiziksel sorun olabilir. Bad Sector ya da hareketli parçalarda bir eskime oluşmuştur belki. Onun dışında performans sorunu XP kurmanız ile mi başladı belirtmemişsiniz ama eğer öyleyse 98 kurun tabi. Zaten her durumda 98 sistemi daha az yorar...
0
crown
(30.09.07)
şimdi sorunun hangi aşamada başladığını hatırlayamıyorum. ilk olarak windows 98'de kullanmaya başladım ve flight simulator'ü en detaylı grafikte bile oynayabiliyordum (ekran kartını söylesem puhaha diye gülersiniz eminim). şimdi internet explorer'da youtube'u bile işkence gibi izlettiriyor. ram arttırmam sözkonusu olamaz çünkü ibne bilgisayar teknolojisi 6 ayda bir mimariyi komple değiştirdiği için sdram bulmam mümkün değil. bulabilsem bile bilgisayar kadar para isterler ona.

bu arada işyerindeki bilgisayarım da Pentium IV-3 ghz ve onda da 256 mb ram var, canavar gibi çalışyor. ,lk açılışta kasmasının dışında photoshop bile kullanıyorum (ki bunun ekran kartını söylesem gülmekle kalmaz altınıza kaçırırsınız. sözlükte de sürekli kötülenen nvidia geforce 5200) o yüzden ram eksikliğinden olduğunu zannetmiyorum. harddisk problemi olabilir evet. bunu nasıl tespit ederim? tarama marama yoluyla mümkün müdür?
0
🌸kibritsuyu
(30.09.07)
win98 'in scandisk'i ile bir tarama yaptir derim. bad sector varsa uyarir en azindan. ama mekanik bir sorun varsa yazilim ile tespit etmek haliyle zor.
0
sourlemonade
(30.09.07)
ben de bazi yeni surucu / codec / vs lerin artik fazlaca agir gelmis olabilecegi gibi bir sallama yapayim.
0
turkish tekila
(30.09.07)
ben daha eski bir pc(söylesem inanmazsınız 64 ram ühü hü) kullanaraktan bir yorum yapayım. hardisk eskimiş 2001den beri kullanıyorum aynısı bende de oldu 1,5 senedir. badsector olmasa bile bu harddiskler eskiyor(bill gates ayarlamış ehehe), scandiskle temizlersen biraz hızlanma oluyor ama sonra yine aynısı hatta bende defrag çalışmıyor artık. harddisk değiştirmekte problem, söylediklerine göre benimki 20 gb mı ne destekliyormuş nerden bulcam sağlam 20 gb'yi teyy tey. haftada bir 98-xp arası dolaşıyorum çok farketmiyor.
0
sourlemonade
(30.09.07)
seninkine benzer bir bilgisayar da bende var. 1000 mhz amd athlon 256 mb fx5500 ekran karrtı 400 mb ram 160 gb harddisk

sana birkac tavsiyem olacak

1. win98 se kur. o zaman herşey çok güzel olacak...

2. xp kurduktan sonra service packleri kurmadan internete girersen nedense (saldırı oluyor olabilir bilmiyorum ben ona bağladım) belli bir yavaslama oluyıor. bu olduktan sonra 98seyi bastan kurdum, bir sorun kalmadı.

3. sen de benim gibi ram harddisk ve ekran kartı tak. su an bilgisayarımda most wanted oynuyorum. toplam 200milyon bi harcama yaptım.
0
harbi light necosh
(30.09.07)
win 98'i boşver ve win ME kur. (biliyorum eleştirileri) 98'e göre sürücü ve program desteği daha fazladır. ha nedir? epey fazla çakılır... bunun ezici ağırlığı cd okumaya çalışırken olur.

diğer taraftan elindeki sistem win XP için yeter. temiz bir format ve en yeni sürücüler diyorum. eee bir de 256 ram daha al. aslında alma pahalı olur.. direk 512 ya da 1gb al.
0
can see
(30.09.07)
eskiyor abi bunlarında bir kullanım ömrü var, yavaş yavaş performans kaybına uğruyor yavaşlıyor. zaten harddisk gidici görünüyor ki o bile tek başına yeter . ayrıca bundan hızlı bir bilgisayar kullanıyorsan işte ve ya evde sana göreceli olarak yavaşlama hissi verebilir.
0
coren
(01.10.07)
(4)

torrent - ratio

kibritsuyu
torrent sitelerindeki ratio ne işe yarar? bu sanırım upload'un download'a oranı gibi bir şey. upload yaparak yükeltebiliyoruz. lakin yükselince ne oluyor, ne işimize yarıyor?
torrent sitelerindeki ratio ne işe yarar? bu sanırım upload'un download'a oranı gibi bir şey. upload yaparak yükeltebiliyoruz. lakin yükselince ne oluyor, ne işimize yarıyor?
0
kibritsuyu
(29.09.07)
belli bir seviyenin ustunde tutman gerekir sitede kalabilmek icin.
ki genelde bu 0.5 gibi bir orandir. 0.5 altina du$up oylece kalirsan atilirsin siteden.
0
sourlemonade
(29.09.07)
download'ın upload'a oranıdır. her site farklı oranlar ister. mesela torrentturk'te en az 0,3 olmalıdır. yoksa banlanırsınız.

şimdi benim... up:10gb down:20gb ratio: 0,5

ikisi eşit olsaydı ratiom 1 olacaktı.

ratio isteyen sitelerde indirdiğin dosyayı hemen kaldır deme, oranı kadar upload etmeden kaldırma. mesela 700mblik bi film indirdin en az yarısını göndermeden silme torrent programından..

kolay gelsin...
0
myfishbone
(29.09.07)
bi bazi sitelerde slot uygulamasi var
eger ratio yuksek ise daha hizli indirebiliyorsun(tabiki dusuklere gore)
0
algoritma
(30.09.07)
bu ratio olayı herkes için mi geçerli yoksa sadece üyelerle mi alakalı? mesela ben üye değilim bir siteye, sadece indiren tarafım benle de ilgilisi var mıdır?
0
trumanshow
(08.03.09)
(3)

acid vs. metal

kibritsuyu
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi. soruma geçeyim. doksanların başında metal müzik ile kapışmaya neden olan ve acid ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno gibi geliy
seksenlerin sonu doksanların başında çocuk ve genç olanlar hatırlar bu hadiseyi.

soruma geçeyim. doksanların başında metal müzik ile kapışmaya neden olan ve acid ismi verilen müzik türüne günümüzdeki en yakın tür nedir? hiçbir şey hatırlamadığım için kulağımda canlandıramıyorum ama techno gibi geliyor bana sanki?
0
kibritsuyu
(29.09.07)
ermanen
(29.09.07)
Sadece "acid", "techno"'nun alt "genre"'si oluyor galiba. Electronic dance türüne yakın oluyor.
0
ermanen
(29.09.07)
ermanen linkinde Acid techno için 90'ların ortaları diyor ki türkiye'de kapağında acid kafa (smile türkiye'ye ilk böyle geldi ya da yaygınlaştı) resimli kasetler (artık onlar albüm oldu) çok daha öncesinde satılmaktaydı. zaten kibritsuyu 80 sonları demiş. özetle wiki çuvallamış. teknonun adı türkiye'de acidden çok daha sonra geldi.
0
can see
(29.09.07)
(4)

acaip bir bilgisayar problemi

kibritsuyu
babama yeni aldığımız laptopta bir sorun olmuş. kullanan babam olduğundan, onun anlattıklarından anladığım kadarıyla size soracağım. biraz uzun olabilir kusura bakmayın.internet explorer'ı açmış. homepage'i olan google sayfası gelmiş fakat arama kutucuğu falan yarım gelmiş. içinde cursor falan yokmu
babama yeni aldığımız laptopta bir sorun olmuş. kullanan babam olduğundan, onun anlattıklarından anladığım kadarıyla size soracağım. biraz uzun olabilir kusura bakmayın.

internet explorer'ı açmış. homepage'i olan google sayfası gelmiş fakat arama kutucuğu falan yarım gelmiş. içinde cursor falan yokmuş, bir şey yazılamıyormuş. kapatıp tekrar açayım internet explorer'ı demiş, köşedeki kapatma çarpısına basınca bir uyarı penceresi gelmiş. üstünde "sekmeler" falan yazıyormuş (tam olarak ne yazdığını hatırlamıyor) altında da evet, hayır, iptal. iptal de dese, evet de dese, hayır da dese o pencere kaybolmamış. bilgisayarı yeniden başlatayım demiş, başlat menüsünden "bilgisayarı kapat" dedikten sonra gelen seçmeli ekranda (windows vista premium'daki kapat dedikten sonra gelen ve uyku, hazırda beklet, yeniden başlat, kapat, vs seçimi yapılıp "tamam" denilen menü) o seçimi yapmak için pulldown menüyü açma yerindeki minik oka bastığı anda bilgisayarı kapatma ekranı da kaybolup başa bönüyormuş. yine o "sekmeler" falan yazan uyarı penceresinin olduğu aşamaya. ne yaptıysa kapatamamış, en sonunda düğmesine basarak kapatmış. sonra da bir daha açılmamış bilgisayar.

sabah getirdi. hakikaten ben de elektriğe taktım (pili de üstünde) bastım düğmesine açılmadı. pilini çıkarıp denedim, gayet güzel açıldı. baktım ettim bir terslik yok. pilini tekrar taktım, elektriğe bağlayınca şarj ışığı yandı (pil doluydu halbuki).

pili bitmiş zannettim ama bilgisayarın elektriğe takılı olduğuna ve hatta adaptörün ışığı yandığına (sigorta atması, priz arızası olamaz), adaptörün diğer ucunun da bilgisayara takılı olduğuna eminiz. yani elektriğe takılı aletin şarjı niye bitsin. bitse de elektrikten kullanır. gözlerimle gördüm yani pil üstünde ve elektriğe takılıyken ilk denemede çalışmadı. ne olmuş olabilir şimdi bu bilgisayara? şu anda normal çalışıyor gibi. şarja taklı olduğu için çabuk dolsun diye açmadım bilgisayarı tekrardan.

not: bir de "norton morton yazdı" dedi. virüsten şüphelendim ama babamın norton yazdı dediği şey, internet explorer'daki, üzerinde kocaman yeşil renkte "fraud monitoring is on" yazan norton araç çubuğuymuş açınca gösterdi işte bu çıktı diye. oysa ki ben o araç çubuğunu gizlemiştim. niyeyse kendiliğinden yeniden çıkıp panik yaptırtmış adamı.

edit: şarj ışığı söndü. bilgisayar normal açıldı. lakin dikkatimi çeken iki şey var. birincisi, daha önceden windows'ta tray'deki pil simgesine gelince "%99 dolu, prize takılı, şarj olmuyor" yazardı. şimdi ise "%100 tam dolu" yazıyor. "prize takılı şarj olmuyor" falan yok. ikincisi ise, demin pilini sökerken, pili taktıktan sonra tık diye ola çekilip pili kilitlemeye yarayan minik bir düğme var. o kilitli değildi. yani pil klik diye yerine tam oturuk vaziyetteydi, oynamıyordu ama kilit mandalı açıktı. alakası var mıdır bilemedim.

edit 2: "sekmeler" yazan pencerenin de ne olduğu anlaşıldı. birden fazla sekme açılmış internet explorer penceresini kapatmaya çalışınca çıkan "tüm sekmeleri kapatmak istiyor musunuz" uyarısıymış. ama ne yaptıysa gitmemiş ekrandan, onu daha çözemedik niye gitmemiş. neyse çalışıyor hala.

edit 3: 3 saat oldu. sorunsuz çalışıyor hala.
0
kibritsuyu
(26.09.07)
bence sorunu cozmek yerine eger cok yeniyse degistirmeyi denemek lazim. sonradan problem cikartma olasiligi da yuksek gibi, yazilimi etkileyen donanimsal sorun gibi sanki, anakart, harddisk falan olabilir.
0
turkish tekila
(26.09.07)
eğer aynı olayı bir daha üretemiyorsan o hata değildir. :) panik yapma yani. 2-3 saat çalış bakalım sorun var mı yok mu kontrol et.
0
ozdek
(26.09.07)
arkadaşlar sorunu kendi gözlerimle de gördüm. bilgisayarın her şeyi normal çalışıyor ama ekrana üzerinde "tamam, iptal" falan yazan herhangi bir kutucuk, uyarı penceresi, özellikler ekranı vs. artık programcılıkta adı neyse o cins bir şey çıktığında (yani internet explorer penceresi, program falan değil. üzerinde tıklamalı buton bulunan bir cins pencere) mouse ile kesinlikle tıklanamıyor. üzerine gelince rengi değişiyor, tıklanacak gibi oluyor ama tıklayınca etki etmiyor. pencere kaybolmuyor, çalışmıyor. touchpad ile veya usb mouse ile fark etmiyor. lakin klavye kısayolu ile kapatılabiliyor, tıklanabiliyor. ctrl alt del yaparak görev yöneticisinden kilitlenen uygulama kapatılıp hiçbir şey yok gibi devam edilebiliyor. yani bilgisayar komple kilitlenmiyor. sürekli olmuyor. şu anda yeniden başlattım, yok mesela, her şey normal. ama biraz sonra ortaya çıkabilir.

edit: olayı tamamen keşfettim, fakat çözümünü bulamıyorum. windows açılırken ekranda hızlıca "splendid" diye bir logo belirip kayboluyor. trayde de üzerine mouse ile gelince "asus live update" yazan bir ikon beliriyor. o ikona sağ tıklayınca üzerinde yazılar olmayan boş bir menü açılıyor. bu olay her açılışta olmuyor. niye her açılışta olup olmadığını çözemedim. msconfig'de başlangıçta falan böyle bir şey yok. eğer bilgisayar açılırken "splendid" yazısı çıkar ve trayde de o ikon bulunursa bilgisayar bu dediğim abukluğu yapıyor. çıkmazsa her şey normal. şimdi şu splendid'in iptalini bir bulabilirsem olay çözülecek gibi duruyor. bu arada splendid teknolojisi de iyi bir şeymiş ve sürekli çalışıyormuş zaten. ama her açılışta logosu çıkmıyor.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.07)
forum.donanimhaber.com

asus f3jr'nin bilinen bir bugıymış arkadaşlar. kimi zaman ekranın orta yerine mouse ile tıklamama sorunu yaşanıyormuş. yama yüklenerek düzeltilebiliyormuş. denedim, hakikaten ekranın orta yerlerinde mouse işlevsiz kalıyor. örneğin ekranın kenarlarında sağ tuşa basınca menü açılırken, ortalarında sağ tuşa basınca hiçbir şey olmuyor. dolayısıyla o bölgeye denk gelen uyarılara falan da tıklanamıyor.

ilgilenen herkese teşekkürler. en kısa zamanda yamasını yükleteceğim servise.
0
🌸kibritsuyu
(26.09.07)
(1)

word 2007 sekme problemi

kibritsuyu
word 2007'de varsayılan sekme duraklarının default ayarı 1,25 cm. ben bunu 1 cm. yapmak istiyorum. paragraf ayarlarından 1 cm. yapıyorum fakat bir dahaki açışımda yeniden 1,25 cm. olduğunu görüyorum. Yazıtipi, satır arası, paragraf, her türlü ayarını default yaptım ama onları ayarladığım yerden sekm
word 2007'de varsayılan sekme duraklarının default ayarı 1,25 cm. ben bunu 1 cm. yapmak istiyorum. paragraf ayarlarından 1 cm. yapıyorum fakat bir dahaki açışımda yeniden 1,25 cm. olduğunu görüyorum. Yazıtipi, satır arası, paragraf, her türlü ayarını default yaptım ama onları ayarladığım yerden sekme durakları ayarı yapılmıyor. bi yardım edin be.

(office 2007 ile ilgili sorularım devam edecek. assert h bana önerdiğine pişman olacak :P şaka bi yana biraz çözersem güzelmiş be)
0
kibritsuyu
(23.09.07)
değişikliği üzerinde çalıştığın dosya için değil programın genel ayarları için yapmalısın. word'ü aç ama bir dosya açma. dosya-özelliklerden sayfa yapısına gir. burada yenidn ayarla, kaydet, çık.

bende 2007 yok ama ayarlama böyle yapılmalı sanki?
0
can see
(23.09.07)
(2)

windows vista ve ms office

kibritsuyu
windows vista home premium yüklü bir bilgisayara hangi office versiyonunu yüklemeliyim? elimde office xp cd'leri var. yüklesem uyumsuzluk, problem çıkarır da sıkıntı yaratır mı? yoksa daha yeni bir office sürümü mü edinmeliyim?not: office xp'deki belgelerimi de açıp değiştirebilmeliyim tabii ki icab
windows vista home premium yüklü bir bilgisayara hangi office versiyonunu yüklemeliyim? elimde office xp cd'leri var. yüklesem uyumsuzluk, problem çıkarır da sıkıntı yaratır mı? yoksa daha yeni bir office sürümü mü edinmeliyim?

not: office xp'deki belgelerimi de açıp değiştirebilmeliyim tabii ki icabında. "office 2007 kurduktan sonra "office 2007, office xp belegelerini açamaz" falan gibi salak uyarılar çıksın istemem.
0
kibritsuyu
(21.09.07)
office '07 kurun en guzeli. o tum 97-2003 surumlerine ait dosyalari acar.
ama kayit olayina dikkat. malum default sonunda x ile kaydediyor (.docx, .xlsx vb.)
0
sourlemonade
(21.09.07)
default kayıt tipini ayarlayabiliyorsun, her seferinde eski ofis uzantıları olarak kaydetmeye ugrasmazsın baska yerde acarken sorunun olmaz.
0
bryan fury
(21.09.07)
(9)

ekşi duyuru cevap verme etiği

kibritsuyu
merak ettiğim bir şey var. şimdi ben daha önce bir soru sormuşum ve cevabını almışım ve bu cevap benim işime yaramış.şimdi hemen hemen aynı soruyu, daha doğrusu bana verilen cevabın çözüm olacağı soruyu bir başkası soruyor. ben, daha önce bana cevap veren kişiden öğrendiğim şekilde bu soruyu cevapla
merak ettiğim bir şey var. şimdi ben daha önce bir soru sormuşum ve cevabını almışım ve bu cevap benim işime yaramış.

şimdi hemen hemen aynı soruyu, daha doğrusu bana verilen cevabın çözüm olacağı soruyu bir başkası soruyor. ben, daha önce bana cevap veren kişiden öğrendiğim şekilde bu soruyu cevaplamak istiyorum ama rahatsızlık duyuyorum. çünkü bu benim bilgim değil, ben de bir başka ekşi duyuru kullanıcısından öğrenmişim. bekliyorum ki yine o kişi cevap versin, ama o kişi cevap vermiyor. bir anına denk gelmiş ve bana cevap vermiş. şimdi ben bu sonradan sorulan soruya gönül rahatlığıyla kendi bilgimmiş gibi cevap vereyim mi, nickini hatırlıyorsam "ben de x'den öğrendim" diye refere edeyim mi, nickini hatırlamıyorsam ne yapayım?
0
kibritsuyu
(21.09.07)
ekşi duyuruya atabilirsin topu. senin soruna cevap verilmiş olması önemli değil, başkasının sorusuna verilen cevaptan da öğrenmiş olabilirsin.

daha önce burda sorulmuştu ve şu şekilde cevaplanmıştı denebilir. nick ve duyuru numarası hatırlanırsa daha faydalı olur tabe
0
efruz
(21.09.07)
ne olacak canım... basit şeyler bunlar... illa için rahat etsin istiyorsan başına "bana da buradaki bir arkadaş söylemişti" diye yazarsın olur biter... hem bilginin sahibi mi olur?
0
forrestgump
(21.09.07)
önce cevabı yazarsın, sonra "ben de şuradan öğrenmiştim" gibisinden duyuruya bkz verebilirsin. orada hem cevabı hem de diğer çözümleri görür, okur.
(tabi ekşi sözlük yazarı ise. okurlar her duyuruyu göremiyor.)
0
tabudeviren
(21.09.07)
sordugun sorunun linkini vermek en dogrusu sanirim, ki zaten yapiliyor duyuru kullanicilari tarafindan...
0
alpinsamuray
(21.09.07)
duyuru hala duruyorsa ve modifiye etmeye gerek yoksa öyle yaparım zaten ama eksik söylemişim. örnek vereyim. dvd writer'ın dvd'yi 6-7 dakika diye gösterip 40 dakikada yazması probleminin pio mod'dan kaynaklandığını ve nasıl düzeltmem gerektiğini, comptrol arkadaşımız mesaj yoluyla açıkladı bana. mesaj atıp açıkladığı için duyurunun altında cevabı yok. şimdi aynı soruyu arkadan kaç kişi daha sordu. ben "comptrol anlattıydı şöyle yapılıyor" mu diyeyim, comptrol'ün cevap vermesini mi bekleyeyim? belki benden başkasına yardımcı olmak istemiyor, sadece bana yardımcı olmak istedi (niye olsun öyle bir şey ama hadi neyse) sonradan soran adama gıcığı var, ben onun nickini belirte belirte cevap verirsem istemediği bir durumla karşı karşıya kalabilecek, nick vermezsem ayıp olacak. karışık işler...
0
🌸kibritsuyu
(21.09.07)
Sonuçta o da birilerinden öğreniyor, bilginin yayılışı böyle, her verdiğin cevaba şundan öğrendim diye yazmak garip olur, artık sen onu biliyorsundur, sen cevaplarsın.
Diye düşünüyorum.
0
sathaner
(21.09.07)
bir bilgiyi öğrendikten sonra bu, sizin bilginiz olur. kimsenin tekelinde olmayan nadir şeylerden biri de bilgidir: ) ha çok çok gerekliyse kaynak gösterilir sadece.
0
colg fusion
(21.09.07)
kimsenin o derece haset sahibi olacağını sanmıyorum. bence önemli olan sorunun en kısa sürede cevaplanmasıdır. tabii bir harf=40 yıl kölelilik şeklinde ifade edilen "bilgi edindiğimiz kaynaklara duymamız gereken saygı" icabı isim anılırsa daha iyi olur. lakin "adını hatırlayamadığım biri" nin de kimseyi rahatsız etmemesi gerekir.

mesele istenmediği halde "büyüyün biraz" diye hayat dersi vermemek, ya da en temiz duygularla sevilen kız hakkında sorulan soruya "fuckbuddy yapardım" dememektir zannımca. (bkmz: taş atma etiği)
0
cashkopat
(21.09.07)
@cashkopat
ne dertliymişsin öyle. ama haklısın taş atma etiği de aynı ayar verme etiği gibi ayar alanın takip ettiğinden emin olduğunda ayar vermeyi gerektirir. böyle alakasız yerlerde kaçamak sokuşturmayı ben mahalle karıları gibi dedikodu yapmaya benzettim. kaçak güreşmeyelim bir derdimiz varsa yazarıyla muhatap olalım. gaza gelip dövmek falan isterseniz de adresim yerim yurdum belli (avustralya dermişim) o yüzden yakıştıramadım açıkçası. bir de aynı sözlük gibi burada hakaret etmedikten sonra istediğimi yazmak istiyorum. ne o yani yakın arkadaştan fuckbuddy olmaz mı? sen yapsan olmaz mıydı?

bir de ayar yiyip sorusunu silen arkadaşlar var bunlara ne yapmalı?
0
ozdek
(21.09.07)
(2)

windows vista - windows xp ağ bağlantısı ve ms office sorunsalı

kibritsuyu
efenim bu vista yüklü bilgisayarı, iki adet xp yüklü bilgisayarın bağlı olduğu ağa bağladım. çalışma grubunu bilgisayar adını falan tanımladım. lakin ne xp'ler vistayı, ne de vista xp'leri görüyor. vista kendi kendisini görebiliyor ağ üstünden. demek ki ağ yapılandırması tamam. xp'ler de zaten oldum
efenim bu vista yüklü bilgisayarı, iki adet xp yüklü bilgisayarın bağlı olduğu ağa bağladım. çalışma grubunu bilgisayar adını falan tanımladım. lakin ne xp'ler vistayı, ne de vista xp'leri görüyor. vista kendi kendisini görebiliyor ağ üstünden. demek ki ağ yapılandırması tamam. xp'ler de zaten oldum olası birbirini ve kendilerini görürlerdi. xp ve vista niye birbirini göremiyor? ne yapmak lazım?
0
kibritsuyu
(20.09.07)
aynı sorun bizim ağda da var. ama vista linux haric diger windows'lari goruyor. goruyor dedigim ip'lerini yazinca girilebiliyor diger makinelere ama listelemede gozukmuyor yine.
a.k vista
0
yuxel
(20.09.07)
evet vista'dan ip'li makinenin ip'sini yazınca ağ sürücüsüne de bağlandı, istediğim paylaşıma açık klasörü de gördü. ama çalışma grubu bilgisayarları dediğimde hala o bilgisayarı listelemiyor. ayrıca hala xp'den vista'ya gördürtmeyi başaramadım hiçbir şekilde.
0
🌸kibritsuyu
(20.09.07)
(6)

laptop pili

kibritsuyu
iyi ki bi ekşi duyurumuz var. her bir şeyi sorar olduk. neyse şikayeti olan yoksa ben soruma geçeyim (rahatsız oldum her naneyi sormaktan. cevap da alıyorum iyi oluyor ama ne biliyim bi rahatsızlık duydum inceden. neyse).laptopun pilini tam şarj ettikten sonra, laptopu elektriğe takılı kullanacaksak
iyi ki bi ekşi duyurumuz var. her bir şeyi sorar olduk. neyse şikayeti olan yoksa ben soruma geçeyim (rahatsız oldum her naneyi sormaktan. cevap da alıyorum iyi oluyor ama ne biliyim bi rahatsızlık duydum inceden. neyse).

laptopun pilini tam şarj ettikten sonra, laptopu elektriğe takılı kullanacaksak pili üstünden çıkartalım mı? zaten tam dolu olduğu için pili bir kenara bırakıp elektrikten mi kullanır, yoksa denyo gibi pilden eksiltip sürekli şarj mı eder? (örneğin cep telefonum şarja takılıyken ve şarjı tam doluyken telefonla konuştuktan sonra bakıyorum, şarj göstergesi inip çıkmaya başlamış. yani benim konuşmamı pilden yapmış, eksileni tamamlıyor.)
0
kibritsuyu
(19.09.07)
üstünde takılı kalabilir. çıkar diyenlere hiç bakma hp laptop 2.5 senedir sürekli fişte duruyor %95 fişte %5 mobil kullanıldı. pili 2.5 sene sonra bile hala %95 gösteriyor ki o da son 6 ayda inmeye başladı. daha önce %97-98 falandı. eh 3 sene desen zaten yeterli bir süre pili çıkarıp da veri kaybı yaşama riskime değmez değil mi :)
0
ozdek
(19.09.07)
cıkarmana gerek yok, hatta ups vazifesi yapar. dalga emıcıdır, sok absorbe eder. elektirik kesintisinde hassiktr kaydetmemıstım dedirtmez
0
bryan fury
(19.09.07)
Niye cikariyorsun pili? Laptop ureticisi sana "pili cikar" demis mi? Bu pil cikarma olayi Turk esnafinin icatlarindan biri, hic aldirma. Laptop tasarlayan adamlar inan bizden cok daha fazla dusunuyorlar, kasiyorlar bu pil isini. Pil cikarma diye bir olay ortaya atmis degiller daha.
0
wpi
(19.09.07)
elektriğe takılı kullandığım şey isterse 20 kilo olsun, ne fark eder hafiflik? taşıyorsam zaten takmam lazım :)
0
🌸kibritsuyu
(20.09.07)
(git: 6180)
0
paranormal
(20.09.07)
hmmm reklam olmasın bu konudaki en kapsamlı ayrıntılı bilgiler donanimhaber forumlarında. abarıp her olasılığın denenmiş versiyonlarına ulaşabilirsiniz. emin değilim ama pil sık sorulanlar gibi bir başlık olabilir.
0
can see
(21.09.07)
(3)

nedir bu şimdi? erdim mi?

kibritsuyu
şimdi lucid dreaming diye bir şey var biliyorsunuz. uyurken rüyada olduğunun farkında olma, müdahele etme gibi bir şey. bende de bunun tam tersi oluyor ara sıra. özellikle sahurdan sonra tekrar yattığımda oluyor. uyurken rüyada olduğumu fark etmiyorum da daha uyumadan rüya görmeye başlıyorum. uyanık
şimdi lucid dreaming diye bir şey var biliyorsunuz. uyurken rüyada olduğunun farkında olma, müdahele etme gibi bir şey. bende de bunun tam tersi oluyor ara sıra. özellikle sahurdan sonra tekrar yattığımda oluyor. uyurken rüyada olduğumu fark etmiyorum da daha uyumadan rüya görmeye başlıyorum. uyanık olduğumun farkındayım. yani hissettiklrim aynen uyumadan önceki gibi. yatış pozisyonumun farkındayım. yanımda yatan eşimin hareketlerini falan fark ediyorum. sanki gözlerim kapalı ama henüz uyumamışım gibi bir durumdayım. hatta tuvalet ihtiyacımın geldiğini fark ediyorum. ulan kalksam mı acaba diyorum. neyse biraz daha yatayım şu rüya bitsin kalkarım diyorum. sonra eeh boşver rüyayı kalkayım diyorum kalkıp tuvalete gidiyorum. ama bariz rüya görüyorum. böyle hayal kuruyor gibi de değil. bariz rüya. nedir bu şimdi?
0
kibritsuyu
(19.09.07)
bana da oluyor o arada, zannediyorum hayal kurarken dalmaya basliyoruz, yani rem gecisi gibi bir sey galiba. ya da uykuya dalma saatiyle ilgili bir sey olabilir, genelde her zaman uyumaya calistiginiz saatte degil de kestirme, cok erken ya da cok gec yatma gibi veya henuz uyku mahmurlugunu uzerinizden atmadan tekrar uyumaya calistiginizda oluyor. rem konusuyla ilgili diyorum ben.
0
turkish tekila
(19.09.07)
Rüyayla gerçek dünyayı karıştırmadıktan sonra sıkıntı yapmayınız lucid im ben rüyadayım diye gerçek hayatta insan öldürmeyiniz..!
0
mikelarteta
(19.09.07)
Ama rüyanın farkında değilim diyorsunuz sonra da rüya bitsin de öyle kalkarım diyorsunuz yani aslında herşeyin farkındasınız ki bu da lucid dreaming'in bir cilvesi oluyor size...

Ama rüya içinde rüya görüyorsanız hiçbirşeyin farkında olamıyorsunuz o da ayrı tabi....
0
ermanen
(19.09.07)
(4)

asus f3jr laptop

kibritsuyu
uzun araştırmalar soruşturmalar sonucunda bunda karar kıldık ve aldık. şimdi daha makineyi bile açmadım ama dikkatimi çeken bir şey var. paket içeriğinde 3 tane cd var. biri nero yazılımı. diğer ikisinde de recovery files, drivers, utilities falan yazıyor. e hani windows vista cd'si yok mu? diğer ik
uzun araştırmalar soruşturmalar sonucunda bunda karar kıldık ve aldık. şimdi daha makineyi bile açmadım ama dikkatimi çeken bir şey var. paket içeriğinde 3 tane cd var. biri nero yazılımı. diğer ikisinde de recovery files, drivers, utilities falan yazıyor. e hani windows vista cd'si yok mu? diğer iki cd'den birini kendi makineme taktım baktım hakikaten driver gibi şeyler var. ama ötekini kendi makinem açamadı bile. acaba windows vista cd'si midir o? üzerinde en ufak bir "contains windows vista hede hödö" gibi bir şey yazmıyor. nedir? formatlayıp tekrar vista yüklemek istesem yapamayacak mıyım?

bir de nasıldır bu laptop? pişman etmez di mi bizi?
0
kibritsuyu
(18.09.07)
buyuk ihtimalle recovery cd'si oyledir zaten.
yani onunla boot edeceksin. o vista'dir.
ya sifir kurulum cd/dvd'sidir. ya da hazir kurulu sistemdir.
0
sourlemonade
(18.09.07)
vista için sabit diskin bir bölümünü ayıryorlar oradan kurulum yapabiliyorsun. asus için bilgisayar açılırken f9 basman gerekiyordu sanırım.(ama f9 yazmak için benim f9 basmam gerekmiyor(:) böylece format+vista krulumu+sürücüler+ msn gibi temel programların yüklenmesi 4 buçuk dakika sürüyor.
0
cashkopat
(18.09.07)
asus laptoplar fiyat-performans açısından iyidir. türkiye'de de bir merkez açmışlardı en son okuduğuma göre. pişman olacağını sanmam. ben de asus kullanıyorum ve hiç pişmanlık duymadım.

şimdi 3 cd olayına açıklık getireyim, bildiğim kadarıyla en azından: iki tane "recovery cd" olacak paketten çıkan. bunlar windows içeren ve bilgisayarın ilk geldiği gündeki gibi, cillop gibi, olmasını sağlayan 2 adet cd. bir de sürücü cd'si var. o da bu iki cd'nin ayrılmaz parçası olacak. bilgisayarı formatlamak istediğinde senden sırayla 2 cd'yi isteyecek ve onların yüklemesi bittiğinde de "driver cd"yi isteyecek. böyle işte.

bendeki cd'lerde de windows vs. yazmıyor ama içinde windows var o 3 cd'den birinin. windows vista ile geldiyse, o cd'lerde de windows vista vardır doğal olarak. başka bir bilgisayara o cd'ler ile yükleme yapılmasına da izin verdiklerini sanmıyorum. sonuçta yüklediğin windows'ta sen şifre girmiyorsun ve windows yükleme ekranının üzerinde "asus" yazıyor.
~

bu arada, güle güle kullan. hayırlı olsun. ;)
0
nuage
(19.09.07)
etmez.

o recovery cd'sinin icinde vista var, merak etme. ama cd/dvd'ye bir$ey olsa da zaten makinede recovery partition'i var. yani bilgisayarin servise dahi gitse, format atacaklari zaman yine o recovery partition'indan atarlar :)

normalde vista "kurmak" tabii kisa suren bir i$lem degil; ama recovery partition'inin olayi $u, hdd'nin belli bi bolumunde hazirda kurulmu$ bi vista var, tertemiz, cillop gibi. sen "recover eyle ey komputer!" dedigin anda, o partition oldugu gibi C surucusune atiliyor ;)

bi de recovery konusunda asus'u tek gecerim cidden. piyasadaki notebooklarin yarisinda harddiski ikiye bolme opsiyonu yok; o yonden de cok kraldir asus. yani format atarken bolecegin hdd'nin oranlarini bile ayarlayabiliyorsun :)

asus cok super bi$ey cidden. ama fani falan biraz gurultu yapabiliyor :) bir de unutmadan, optik surucun tsst corp ise $imdiden gecmi$ olsun, external fiyatlarini ara$tirmani tavsiye ederim :)
0
jack o lantern
(19.09.07)
(5)

laptop tavsiyesi

kibritsuyu
http://www.hepsiburada.com/productDetails.aspx?CategoryId=98&productId=bd71437bu fiyata bu özellikler nasıldır, iyi midir? bu bilgisayarı tavsiye eder misiniz? açıkçası marka olarak toshiba düşünüyorum bi tek. diğerleri niyeyse bi güven veremedi bana. (muhafazakar tüketici mode on).
www.hepsiburada.com

bu fiyata bu özellikler nasıldır, iyi midir? bu bilgisayarı tavsiye eder misiniz? açıkçası marka olarak toshiba düşünüyorum bi tek. diğerleri niyeyse bi güven veremedi bana. (muhafazakar tüketici mode on).
0
kibritsuyu
(14.09.07)
urun guzel, ram bu haliyle pek tabii ki yetersiz. hele ki uzerinde gelen vistayi kullanmayi dusunuyorsaniz. alirken 2 gb a yukseltseniz cok rahat edersiniz.
0
entrapmen
(14.09.07)
abi anladigim kadariyla sen t2450 i$lemci konusunda israrcisin :) oyleyse bu israrina saygi duyuyorum :) yani ben ayni fiyata (1750 ytl) bimeks'ten Dell Inspiron 6400-C282 aldim, xp kurulu alete, sonra ram alinca vista kurarim dedim.

anladigim kadariyla daha butik bir makina tercih ediyorsun,

oyleyse toshiba'ya ugramadan once yalcinlar'a gidip $u alete bir gozatmani tavsiye ediyorum.

www.yalcinlar.com.tr

bu makina toshiba olaninin tipkisinin aynisi. sadece daha kucuk (14.1 inc) ve daha hafif (yakla$ik 400 gram daha hafif). yani ikisinin de monitorunun etrafindaki plastik parliyor, cihazin genel anlamda goruntusu de $ahane... dahili webcam'leri bile ayni :) hem bu biraz daha ucuz sanirim... ;) bi de hp'nin dvd yazicisi lightscribe destekliyor :)

ama ben bu makineleri almam. yine de alana saygi duyarim :)
0
jack o lantern
(14.09.07)
jack o lantern: o pc uyguna gelmis olmuyor ki. uzerinde gelen ekran karti cok dusuk bir model. sirf o bile aradaki fark kadar eder (neredeyse). sayet tasimakta sikintiniz yoksa 14.1 yerine 15.4 u tercih edin (400 gr omuzda tasirken buyuk agirlik farki yaratir bunu da aklinizda bulundurun).
0
entrapmen
(14.09.07)
@entrapmen: kibritsuyu ile sozlukten mesajla$tigimdan ekran kartinin pek bi onem arz etmedigini biliyorum, o bakimdan oyle soyledim ;)

acikcasi ben de 15.4 tercih ederdim (ettim de vaktiyle) ama i$te kullanicidan kullaniciya degi$iyor hadise :)
0
jack o lantern
(15.09.07)
hp bizden uzak olsun. daha önce kendisinden de servisinden de ağzımız yandı tövbe ettik (altı üstü eelktrik kesintilerinden adaptörü patlamış laptopa bir tane adaptör veremediler. yani tamir falan bile değil. çıkarıp bi adaptör verecekler, kullanıcaz. yok. 2 ay yurtdışından adaptör bekledik. gelir gelmez de sattık kurtulduk).

ağırlık önemli değil zira taşımayı pek düşünmüyoruz. babama alacağız. laptopu var aslında işyerinde ama taşımayı sevmiyor, her gün her gün onu mu taşıycam diyor. e sabit bilgisayar alalım sana eve diyorum, onunla da istediğim yerde kullanamam, nereye kurarsak orda kullanırım, zaten fiyatları da çok farklı değil diyor. yani çoğunlukla sabit kullanılacak. babam kullanacağı için de öyle grafik ağırlıklı oyun falan oynamaz. en fazla internetten tavla oynar.

teşekkürler herkese.
0
🌸kibritsuyu
(15.09.07)
(6)

bu işlemcilerin farkı ne

kibritsuyu
hala tatmin edici bir cevap alamadığım için tekrar soruyorum.iki tane bilgisayar var incelediğim. birinin işlemcisinde diyor ki:intel pentium dual core processor t2130 1.86 ghz.öbüründe diyor ki:centrino duo mobile teknolojisi, intel core duo t2450 2.0 ghz.şu iki işlemci de çift çekirdekli. biri 1.8
hala tatmin edici bir cevap alamadığım için tekrar soruyorum.

iki tane bilgisayar var incelediğim. birinin işlemcisinde diyor ki:

intel pentium dual core processor t2130 1.86 ghz.

öbüründe diyor ki:

centrino duo mobile teknolojisi, intel core duo t2450 2.0 ghz.

şu iki işlemci de çift çekirdekli. biri 1.86 ghz, biri 2 ghz. bunun dışında bi farkları var mı? birinde uzun uzun "centrino duo intel core duo hede hödö" yazmış, birinde de sadece "dual core" yazmış. daha önce sorduğum soruların cevaplarına bakacak olursak bunların tek farkı işlemci hızı o zaman. (denmişti ki dual core çift çekirdekli demek, e core duo da çift çekirdekli bir işlemci). öyle mi hakikaten? biri centrinolu biri centrinosuz falan mı yoksa? öyle olursa ne olur?
0
kibritsuyu
(13.09.07)
pentium eski
core duo yeni teknoloji. wikipedia'da detaylı bilgi var ama cache olsun saat çarpanı vs olsun farkları var.

peki bu neyi değiştirir dersen en basiti laptoplarda acaip pil tasarrufu sağlar. işlemci kapasitesi ghz olarak yakın gözüksek bile arada uçurumlar vardır.
0
darknum
(13.09.07)
t2130 kodlu işlemcinin cache belleği düşük diye biliyorum diğerinden.
0
atrin
(13.09.07)
pentium centrino aklini karistimasin onlar ayni seye tekabul ediyor. Sen sadece hizlari ve cache'lerini karsilastir. centrino islemci, anakart, wireless card uclemesine denilen bi isim islemci gene pentium diye adlandirilabilinir. Model numaralarindan hiz ve cache farki oldugu hissinine kapildim ben.
0
badseed
(13.09.07)
tamam da niye ikisi de toshiba olan iki ayrı laptopun gerek özelliklerinde olsun, gerek laptop üzerine yapıştırılan etiketlerde olsun birinde "intel pentium dual core" birinde "intel core duo", birinde "intel centrino duo" yazıyor? sadece hızdan dolayı farklı etiket yapıştırmazlar herhalde. en tatmin edicisini darknum söyledi bana göre. başka farkları da var gibi (yenilik, eskilik, pil harcama, vs).
0
🌸kibritsuyu
(13.09.07)
centrino lar pentium m lerin devamı mobil islemciler. laptoplar ve wireles için farklılasmıslardır. dual core ilk seri cift cekirdek, core2duo lar ikinci nesil daha verimli cift cekirdekler.
0
bryan fury
(13.09.07)
ikisinden de uzak durmanizi $iddetle tavsiye ederim.
0
jack o lantern
(14.09.07)
(4)

emule sorusu

kibritsuyu
emule'de %87'si tamamlanmış olan film dosyasını önizleme yaptığımda sadcece başından ve sonundan birkaç saniyelik kısmını görebiliyorum. dosya geldi %87'de takıldı kaldı. tamam aralarda eksik olan parçaları göstermesin, atlasın ya da takılsın her neyse.tamamlanma çubuğundan gördüğüm kadarıyla da eks
emule'de %87'si tamamlanmış olan film dosyasını önizleme yaptığımda sadcece başından ve sonundan birkaç saniyelik kısmını görebiliyorum. dosya geldi %87'de takıldı kaldı. tamam aralarda eksik olan parçaları göstermesin, atlasın ya da takılsın her neyse.tamamlanma çubuğundan gördüğüm kadarıyla da eksiklik başta ve sonra az bir şey. yani filmin orta kısımları kesintisiz bi şekilde inmiş. ben sadece inen kısımları izleyemez miyim bitmesini beklemeden?
0
kibritsuyu
(12.09.07)
önizleme yaptığınız program olarak vlc değil gom player kullanmayı deneyin. ben görüntünün oynadıktan sonra donduğu noktadan hafif ileri aldığımda izlemeye devam edebiliyorum gom playerla
0
speedspasm
(12.09.07)
sag tiklayip ayrintilara girin temp dosyasinin ismini bir yere not alin. gom player veya vlc gibi bir playerla izleyebilirsiniz.
0
entrapmen
(12.09.07)
emule'u kapattiktan sonra baska bir medya player ile acmayi deneyin.
0
turkish tekila
(12.09.07)
avi index'i yazmadıysa izlemeniz zor. vlc açabilir ama gösteremeyebilir..
0
lepidodendron
(12.09.07)
(7)

arıyorum !!!

kibritsuyu
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
1. taklit ama kaliteli taklit (öyle pazar işi paçavra taklitlerden değil) klasik lacoste tişörtü arıyorum ucuza. ankara'da nerelerden bulabilirim?

2. ocağın üstüne konularak tost yapmaya yarayan o saplı aletten arıyorum. yine ankara'da (kızılay civarlarında) nereden bulurum?
0
kibritsuyu
(10.09.07)
Kızılay civarı değil de ikisi de Ulus'ta bulunur bolca.
0
carc
(10.09.07)
o eski tip saplı tost pişirgeçleri süper lezzet veriyor tosta. sanki tost değil de bambaşka bir şey yiyor gibi oluyorsunuz yahu. yazlıkta bi tane var ama burdaki evde yok. istanbul'da bulabilir miyiz onlardan, ben şimdiye kadar hiç görmedim..?
0
vita vinum est
(10.09.07)
ankara'yı bilemiyorum ama istanbul ile ilgili soruya cevap vereyim, beşiktaş'ta her gün o tost aletinin önünden geçiyorum, üstgeçitin ordan çarşıya doğru girip biraz yürüyünce sol tarafta mutfak gereçleri falan satan bir yerde açıkta duruyor.. sanırım öyle tencere tava satan yerlerin çoğunda vardır..
0
sharpenter
(10.09.07)
off, salçalı falan, ne güzel olur..
0
darashikoh
(10.09.07)
semt pazarında satıyorlar onları.
0
darknum
(10.09.07)
gelirken baktım, 8.5 ytl idi fiyatı.. niye almadım hala bilmiyorum.. süper alet..
0
sharpenter
(10.09.07)
onu bilmem ama şu var.

ayakkabı dünyası (izmir caddesimidir nedir? kızılayda) orada üst kata çık, adidas tişörtler var. orijinal, lacoste gibi yakalı, enine çizgili ve 30 ytl. (indirim olayı vardı. bitmiş olma olasılığı yüksek, yolun kızılaya düşerse gider bakarsın yoksa hiç kasma, aman aman güzel değiller ama fena da değiller)
0
can see
(11.09.07)
(3)

zor çalışan araba

kibritsuyu
efendim haziran ayında arabamı 45000 km. bakımına soktum. bakımdan önce gayet güzel sorunsuz olan araba, bakıma girip trigger kayışı, bilumum filtreleri, bujileri, yağı, bilmemnesi değişince sapıttı. şimdi 1970 model arabalar gibi (ki kendisi 2001 model bir clio'dur) sabahları ilk marşa basışta ya ç
efendim haziran ayında arabamı 45000 km. bakımına soktum. bakımdan önce gayet güzel sorunsuz olan araba, bakıma girip trigger kayışı, bilumum filtreleri, bujileri, yağı, bilmemnesi değişince sapıttı. şimdi 1970 model arabalar gibi (ki kendisi 2001 model bir clio'dur) sabahları ilk marşa basışta ya çalışmıyor, ya da epey uzun marşa bastıktan sonra çalışıyor. motor çalıştıktan sonra kapatıpyeniden çalıştırırsak canavar gibi çalışıyor ama. sabah işimize gidip park ediyoruz, akşam da yine biraz zor çalışıyor ama sabahki kadar değil. ne oldu bu arabaya durup dururken? şu sıcak yaz günlerinde sabahları zor çalışırsa kışın ne halt edeceğim ben?

bir de geçen gün bu zor çalıştırmanın akabinde gaz verdikçe siyah duman çıkardı egzozdan. çiğ benzin koktu ortalık. ama 1-2 dakika sonra düzeldi.yanmada mı bir problem oldu acaba, zor çalışması da bundan mıdır?
0
kibritsuyu
(07.09.07)
motor boğulmuş tabi çalışamayınca ki marşa bazma esnasında gaza basınca olur bu 1 dakikaya yakın gaza da basılıyorsa boğulur kalır yeni arabalarda gaza basmak gerekmiyor gerçi 2001 clio da öyle değil mi? e yine de marşa basınca bir gaz gitmesi lazım o yol açıyordur boğultuya. ateşleme problemi gibi görünüyor servise bir daha uğrayın. bir parçayı değiştirdik diyip değiştirmemişlerdir ki sorun buji gibi görünüyor. meme yapmıştır meme.
bir de kalitesiz benzin de yapıyor olabilir benzinci değiştirme gibi bir durum yaşandı mı? yakıt filtresi tıkanmış olabilir servisin acil bakmasında yarar var. 2001 model araba yazın çalışmamazlık etmemeli.
cıv cıv cıv cıv edip marş almıyor değil mi?
0
ozdek
(07.09.07)
evet gıv gıv gıv edip marş almıyor ya da zor alıyor. bujileri gözümün önünde söküp attı, yenilerini taktı, meme olmaz daha 3 ayda herhalde. rabayı bırakıp gidemem ben hasta gibi ustayla birlikte izlerim bütün her şeyi ama evet bak dikkat ediyorum da yakıt filtresini değiştirdiğini kaçırdım. gerçi değiştirdim dedi. orada bi problem olmuş olabilir, değiştirmemiş, takamamış olabilir. benzini nerede biterse oradan alıyorum. belirli benzincim yok ama shell, bp veya opet tercih ediyorum. çalıştırırken gaza basmayı gerektirmiyor. ama o siyah duman esnasında basmış olabiliriz belki çiğ benzin ondandır evet. teşekkürler...
0
🌸kibritsuyu
(07.09.07)
evet evet aynı sorun bire bir bende de var (98 hyundai accent-140.000 km)... hele 2-3 gün kullanmadıysam çalışana kadar anamı ağlatıyo...tek farkım 2 benzincim var ikiside güvenilir yerler onların dışında dışarıdan almıyorum...
0
denize karsi icen keci
(07.09.07)
(2)

canon powershot a610 ve makro çekim

kibritsuyu
canon powershot a610 fotoğraf makinesinin 1 cm. makro mesafesi var. güzel de makro çekim yapıyor. ben uzaktan optik zoom kullanarak makro çekim yapmak istediğimde bir türlü odaklanamıyor konunun üstüne. ama optik zoom yapmadan makineyi yaklaştırırsam gayet güzel odaklanıp net bir şekilde çekiyor. tı
canon powershot a610 fotoğraf makinesinin 1 cm. makro mesafesi var. güzel de makro çekim yapıyor. ben uzaktan optik zoom kullanarak makro çekim yapmak istediğimde bir türlü odaklanamıyor konunun üstüne. ama optik zoom yapmadan makineyi yaklaştırırsam gayet güzel odaklanıp net bir şekilde çekiyor. tırtıl, böcek, kelebek gibi hayvanatları ürkütmeden çekim yapmak istiyorum ama olmuyor bu durumda. makineyi yaklaştırınca gidiyor hayvan. ne yapabilirim? slr falan olmadığı için lensle falan da halledemem bu olayı. yok mudur bir yolu?
0
kibritsuyu
(03.09.07)
normaldir, benimki de öyle... düzeltmenin bir yolu yoktur diye tahmin ediyorum.
0
forrestgump
(03.09.07)
canon 300d + Sigma Telephoto 105mm f/2.8 EX DG Macro CANON = 1200ytl

böcek çekmenin başka yolu yoktur malesef.aklıma en ucuz çözüm bu geldi.
0
berhan
(04.09.07)
(4)

nokia 6230 problemi

kibritsuyu
şimdi bu telefonun 6230i olmayan ilk nesil modeli bir telefonum var. bu dallama telefonun ekranında wallpaper varken herhangi bir arama geldiğinde arayan kişinin adı (ya da numarası) resmin üstünde siyah renklerle çıkıyor. e resim de bembeyaz bir resim değil. ne kadar da olsa üzerinde siyahlar var.
şimdi bu telefonun 6230i olmayan ilk nesil modeli bir telefonum var. bu dallama telefonun ekranında wallpaper varken herhangi bir arama geldiğinde arayan kişinin adı (ya da numarası) resmin üstünde siyah renklerle çıkıyor. e resim de bembeyaz bir resim değil. ne kadar da olsa üzerinde siyahlar var. kimin aradığını anlayabilmek için epey bir incelemek gerekiyor. 6230i'de bunu çözmüşler sanırım. arama geldiğinde wallpaper'ın üstündde çıkan beyaz arka planlı bir çerçevede gösteriliyor arayan kişi. şimdi yazılım yüklemesiyle falan ben bu telefona o özelliği yükleyebilir miyim? yani arayan olduğunda wallpaper'ın üstünde beyaz arkaplanlı bir çerçeve çıksın, arayan kişi orada gözüksün. yoksa bu olay wallpaper kullanımından vazgeçirecek.
0
kibritsuyu
(01.09.07)
java tabanlı tel olduğu için programla falan bu tip bir sorunu çözmenin mümkün olduğunu sanmıyorum. firmware update belki çözüm olabilir ama üst versiyonlarda bu sorunu çözmüşler mi araştırmak lazım... bu arada 6230i de arkaplan görünmüyor, arka taraf beyaz oluyor komple...
0
forrestgump
(01.09.07)
telefonun mevcut yazılımı v. 05.50 ye upgrade edildiğinde bu sorun ortadan kalkacaktır.
0
varsayalim ismail
(02.09.07)
aç kapat düzelir.

imza: webarchive.org'u yeni keşfeden genç.
0
hem şişko hem deli
(30.08.19)
yok hocam kapat aç yapınca düzelmedi de, yazılımını güncelleyince halloldu.
0
🌸kibritsuyu
(31.08.19)
(2)

ücretsiz faks yazılımı arıyorum

kibritsuyu
windows'un var biliyorum. farklı programlardan farklı dökümanları sıraya sokayım, tek numara çevirişte hepsini göndersin istiyorum. örneğin excel'de bir döküman var, bir pdf dökümanı var ve bir web sayfası var. üçünü de gönderilecek fakslar olarak ekleyeyim, tek numara çevirişte hepsini yollasın. he
windows'un var biliyorum. farklı programlardan farklı dökümanları sıraya sokayım, tek numara çevirişte hepsini göndersin istiyorum. örneğin excel'de bir döküman var, bir pdf dökümanı var ve bir web sayfası var. üçünü de gönderilecek fakslar olarak ekleyeyim, tek numara çevirişte hepsini yollasın. her sayfa için ayrı ayrı arama yapmasın. var mıdır şunu yapabilecek ücretsiz bir faks yazılımı?
0
kibritsuyu
(29.08.07)
ne alakası var onları 1 word dosyasında toplasana? ya da pdf yap ordan yazdırır gibi bastır. gerek yok yani başka yazılıma falan. senin istediğin faks değil binder yazılımı olur ancak.
0
ozdek
(29.08.07)
microsoft image writer le tüm belgeleri bir tiff dosyasında toplayıp ver winfaxa gitsin.
0
transall
(30.08.07)
(4)

dalak şişmesi

kibritsuyu
dalak şişmesi nedir? aşırı efor sarfettikten sonra şişen gerçekten dalak mıdır? uzun ve tempolu bir şekilde yüzdükten sonra karnımın sağ yanı, yani tahminimce karaciğerimin olduğu yer (veya ona yakın bir yer) çok fena ağrıyor, dinlenince geçiyor. ama benim bildiğim dalak insanın sol böğründe olur. n
dalak şişmesi nedir? aşırı efor sarfettikten sonra şişen gerçekten dalak mıdır? uzun ve tempolu bir şekilde yüzdükten sonra karnımın sağ yanı, yani tahminimce karaciğerimin olduğu yer (veya ona yakın bir yer) çok fena ağrıyor, dinlenince geçiyor. ama benim bildiğim dalak insanın sol böğründe olur. nedir bu ağrı? dalak şişmesi midir? bir yerde ağrı yapan şeyin dalak olmadığı, diyafram kasının kasılması ya da diyafram kasına kramp girmesi olduğunu okumuştum. sanırım sözlükte okudum ve sanırım hlathguth'un bir entry'si idi. ama bulamıyorum şimdi.

not: yemek yesem de yemesem de oluyor bu. gerçi hiç çok aç gitmedim yüzmeye ama.
0
kibritsuyu
(29.08.07)
çift dalaklı bir arkadaşım vardı
12 yumurta kırıp yer üstüne kilometrelerce koşardı yorulmak bilmezdi
0
demlikposet
(29.08.07)
sportif aktiviteden hemen önce yemek yediysen dalak şişmesi denen şey olur. sağ taraftaydı diye hatırlıyorum ben. antrenmandan, yada iste yapacagin tempolu faaliyetten önceki yemegini 3 saat kadar once yersen olmaz bu durum.

yüzmede nasil bilmiyorum ama koşarken sol adımını attığında nefes verecek şekilde koşarsan etkisi azalıyor bu durumun...
0
alpinsamuray
(29.08.07)
bir arkadaş da orta okul yıllarımda sol tarafına elinle bastır geçer demişti bana.
0
ptahmos
(29.08.07)
@kibritsuyu: entrylerim üçtu gitti üstad, affedesin.
0
hlathguth
(29.07.08)
(4)

msn ve visible/invisible

kibritsuyu
icq'da vardı böyle bir olay. kendi modumuzu invisible (görünmez) seçerdik, görünmesini istediğimiz kişileri de visible (görünür) yapardık. o kişiler dışında kalanlar bizi online görmezdi. ya da tam tersi, bizi görmesini istemediğimiz kişileri invisible yapardık, biz online bile olsak onlar bizi göre
icq'da vardı böyle bir olay. kendi modumuzu invisible (görünmez) seçerdik, görünmesini istediğimiz kişileri de visible (görünür) yapardık. o kişiler dışında kalanlar bizi online görmezdi. ya da tam tersi, bizi görmesini istemediğimiz kişileri invisible yapardık, biz online bile olsak onlar bizi göremezdi ama iletişim kurabilirlerdi. yani bizi offline zanneden kişinin attığı offline mesaj elimize ulaşırdı. msn'de de mümkün mü böyle bir şey yapmak eklentiyle falan? (engelleme olayından ve çevrimdışı göster'den bahsetmiyorum. onun için yazdım bu kadar açıklamayı. çevrimdışı göster dedin miydi herkese çevrimdışı. ben çevrimdışı göster diyebileyim fakat istediğim kişiler beni çevrimiçi görsün. ya da ben çevrimiçi olayım da sadece istediğim kişiler benim çevrimiçi olduğumu göremesin.)
0
kibritsuyu
(26.08.07)
çevrimdışı göster diye bir olay var, bilmediğinizi sanmıyorum. bunun ötesinde bir şey yok.
0
paranormal
(27.08.07)
yahoo messenger'da var o dediğiniz, hem msn listesindekileri de ekleyebiliyorsunuz, msn messenger'dan daha güzel, onu tavsiye ederim size.
0
pispinti
(27.08.07)
eklentiler var bi'sürü özellik ekleyen. mutlaka vardır böyle bi'şey yapan. kuzenim bana çevrimdışıyken mesaj atıp duruyor mesela. ben de ona atabiliyorum ama konuşma esnasında çevrimdışı gözüküyor.
0
cashkopat
(27.08.07)
bende sormuştum bunu , malesef ki yok

mesela bende bazen bazı grupları kapatmak istiyorum olduğu gibi..
gitmişin izmire ama görünmek istemiyorum saklanıyorum, izmir beni göremesin lan diyorum
olmuyor
0
demlikposet
(27.08.07)
(2)

öde öde yeter lan

kibritsuyu
arkadaşlar bir mali müşavir olarak her ay 200 ytl. kdv, 200 ytl. bağkur, 200 ytl. ssk, bir ton da fatura ödüyorum. mesleğim icabı vergi kaçırmak da istemiyorum (başka meslekte olsam saniye durmam şerefsizim). bana acil bir şekilde para kazanma yolları lazım yoksa hem mesleği batıracam, hem evimi geç
arkadaşlar bir mali müşavir olarak her ay 200 ytl. kdv, 200 ytl. bağkur, 200 ytl. ssk, bir ton da fatura ödüyorum. mesleğim icabı vergi kaçırmak da istemiyorum (başka meslekte olsam saniye durmam şerefsizim). bana acil bir şekilde para kazanma yolları lazım yoksa hem mesleği batıracam, hem evimi geçindiremeyecem. ne yaparım da elime biraz daha fazla para geçirebilirim legal yollardan?
0
kibritsuyu
(24.08.07)
legal yollardan para kazanmak için elinizdeki şirketlerin web sitesini yapabilirsin, olursa çeviri işlerini yapabilirsin. programlama bilgin varsa havada kapacakları programlar yazabilirsin çünkü ne lazım ne lazım değil onlardan iyi biliyorsundur.

illegal yollar hakkında yorum yapmak istemiyorum zaten xxxen xxxyor bari sen yapma :)
0
kimlanbu
(24.08.07)
evet abi defterini tuttuğun şirketlerin bilişim işlerine talip ol. kendin yapamasan da sözlükte bu işler amatörce ama profesyonel gibi yapan bir sürü genç arkadaş var onlar da sen de kazanırsınız.
0
agk
(24.08.07)
(13)

su alma sorunsalı

kibritsuyu
arkadaşlar eskiden çeşmeden içtiğimiz suyu, kesintiydi, boru patlamaydı, kızılırmaktı derken içmekten vazgeçip damacana su almaya başladık. lakin şimdi şöyle bir sorun var ki suyumuz bitti (e haliyle). eşim de ben de sabah 7:30'da evden çıkıp akşam 19:30'da eve geliyoruz. biz evden çıkmadan bu sucu
arkadaşlar eskiden çeşmeden içtiğimiz suyu, kesintiydi, boru patlamaydı, kızılırmaktı derken içmekten vazgeçip damacana su almaya başladık. lakin şimdi şöyle bir sorun var ki suyumuz bitti (e haliyle). eşim de ben de sabah 7:30'da evden çıkıp akşam 19:30'da eve geliyoruz. biz evden çıkmadan bu sucu amcalar dükkan açmıyor ve biz gelene kadar da kapatıyorlar. kaç gündür susuz kaldık evde. bir şey önerin nasıl alacaz biz bu suyu? pazar gününe kadar susuz dayanamayabiliriz. boş damacanayla parayı kapıya koysak diycem ama her gün dilenci geliyor. sucudan önce parayı alır gider herifler. ne yapalım?
0
kibritsuyu
(24.08.07)
Biz çift damacana alıyoruz. Biri yedek oluyor. Takılı olan boşalınca dolusuyla değiştiriyoruz ilk fırsatta da boşu verip yenisini alıyoruz. Yani bi defaya mahsus çift damacana almanız lazım. Bir nevi temporary damacana veya damacanayı cache'a atma mantığı...
0
crown
(24.08.07)
komşuya, kapıcıya, hiç olmadı bakkala söyleyin alsın bir tane.
0
colg fusion
(24.08.07)
bende 3 damacana var sırf bu yüzden. kapıcı var mı apartmanda? parayı ona bırakın. ya da bir komşuya rica edin. parasıyla değil mi?
0
ozdek
(24.08.07)
boş damacanayı kapıya bırakıyosun, sucuya ya parayı peşin ödüyosun ya da damacananın bi tarafına sıkıştırıyosun, sucu kapıya gelip su bırakıp gidiyo
0
lord seithel
(24.08.07)
bir tane yedek alın tabi ki. olmadı bittiği zaman 5 litrelik damla sudan alın, reklam gibi olmasın da fiyatı eşit neredeyse. o yüzden zarara girmemiş olursunuz hem 2 gün daha dayanır o su size.
0
nihilanth
(24.08.07)
valla bizim burda 24 saat açık su istasyonu var :) damacana su satıyorlar. eğer eviniz bahçelievler'e yakınsa hizmet hastanesi'nin (türk böbrek vakfı) sokağına girin, hastanenin hemen bitişiğindedir bu istasyon. istediğiniz zaman gelip alabilirsiniz.

başka bir önerim de eğer tanıdığınız bir mahalle bakkalı, market vs. varsa adama rica edin, sizin için 2-3 damacana su alsın sucudan. sonra akşam eve dönerken siz uğrayın bakkala ve suyunuzu alın. herhalde bakkallar da 19:30da kapanmıyordur.
0
vita vinum est
(24.08.07)
kapıcı da yok, komşu da yok, bakkal da yok. hiçbir şey yok. herkes tatilde.
0
🌸kibritsuyu
(24.08.07)
arabanız varsa uzak bir yerden alıp getirseniz evinize?
0
vita vinum est
(24.08.07)
20 kilo suyu bel fıtığımla 4 kat merdivenden çıkartamıyorum.
0
🌸kibritsuyu
(24.08.07)
sizin adresi versene madem kimse yok keşfe geliyim apartmana. dur dur ip den buldum. (paranoya mode on)
0
ozdek
(24.08.07)
illa bi yerine sıkıştıracaksanız parayı boş damacananın altına koyun. adamlarada belirtirsiniz para altında diye.
0
agharta
(24.08.07)
evi değiştir.yukarıda iş sormuştun işide değiştir.su bayisi aç bi tane.piyasa da böyle bir açık varmış değerlendir bu boşluğu.

ya da netten market sayfalarından birine gir 5 litrelik sular 1 milyon lira coca cola nın yeni markası adını unuttum.damacanadan daha ucuza geliyor.eve teslim yaptır geç saate.
0
cizgilipijama
(24.08.07)
bence su aldığınız firmayı değiştirin. ben 20:00 da su alabiliyorum. açın sorun geç saatlerde de açıkmı diye farklı suculara, onlardan almaya başlayın.
0
metox
(25.08.07)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.