düzenli abonelik denemedim ama mesela amazon troy ile ödeme almıyor. hepsipay'e otomatik yükleme kartı olarak troy'u tanımlayıp hepsipay kart numarasını kullanırsam otomatik troy karttan hepsiburadaya aktarılıp hepsipay üzerinden amazona ödeme yapılıyor. abonelikli sistemde de sıkıntı yaşanmaz herhalde...

"Tanrım lütfen daha az konuşsunlar" diye yalvarırdım.

tak kulaklığı aç müziğini podcastini bak keyfine bro

Başkalarını rahatsız edecek derecede fazlaca konuşma, genelde boş kalmaktan kaynaklanıyor. İş yerinde verimlilik açısından onlara yeni görevler verilmesi hususunda plan , projeler yapar üstlere sunulabilir mesela.
Ama bunları yönetime birden ardı ardına bildirimlerle değil geniş zaman aralığına yayın.
Amacımız tabi ki bu gürültücü kimselere eziyet, yağcılık, kişisel maddi bir menfaat değil, kurumumuza biraz faydanın dokunması.
O kimseler ilkokul hayatlatında öğretmenden ödev isteyen çalışkan öğrenciye de karşı çıkmışlardı.
imgflip.com

o saçma muhabbetlere katılıyormuş gibi yapar içten içe gülerdim. ciddiye aldıkça büyür bunlar kafada çünkü. mottomuz "çok da fifi" yani

eğer sevmediğim insanlarsa, katlanamayacak kadar kötüyse istifa ederdim. bu çözüm için ağırsa yerinin değişmesini de isteyebilirsin.

@Improbable +1

siz sanki zaten konsantre olamayacakmışsınız da, başkalarını bahane ediyormuşsunuz gibi geldi. kafaya takmazsanız rahatlarsınız. takın kulak üstü bir kulaklık, rahatlayın. hem duymazsınız, hem de kulaklık taktığınız belli olur. soran olursa, çok ses oluyor, o yüzden takıyorum dersiniz. yoksa gidip amirinize "amirim bunlar çok konuşuyor" diye ilkokul 3'teki gibi şikayet mi edeceksiniz?

verdiğiniz problem tarifi "iletişim kurmadan derdimi nasıl anlatırım?" gibi bir ifadeye dönüşüyor.
i-le-ti-şim kur-ma-lı-sı-nız

kulak tıkacı tak. soracaklardır. çok konuşma var odaklanamıyorum dersin. mesaj iletilir.

öyle tek seferde her bilgiyi verirsen yapamyor şimdilik. örneğin bir buton yaptıracaksın. önce diyorsun bana bir buton yap tıkladığımda şu olsun yapıyor. sonra butonun boyutu büyük oldu şu ölçülerde küçültelim. sonra şu noktaya taşıyalım şurada konumlandıralım. sonra içinde şu yazsın. sonra köşeleri oval olsun. böyle böyle küçük adımlarla yaptırırsan kusursuza yakın yapıyor.

duruma göre değişir ama canvas özelliğini aktif hale getirip kodun çalışıp çalışmadığı önizleme yapıp bakıyorum. en azından istediğime yaklaşıp yaklaşmadığını görebiliyorum.

duckduckgo.com

Chrome tarayici kendisi yapiyor.

Whily +1
Gğvenebilirsiniz, duck bitanedir

Sizi bir ziyaret edelim, ettikten sonra bir gün ihtiyaçları olursa dönerler. O vakte kadar ara ara kendinizi hatırlatmakta fayda var.

son 1 aydır bu konuda kvkk, iys gibi mevzuatları tarıyorum, kanun esnaf ve tacirlere önceden onay alınmadan ticari ileti gönderilebilir diyor(6563 sayılı kanun md. 6-2).

kvkk için ise tüzel kişilik olarak başka bir tüzel kişilikden potansiyel müşteri adayı tüzel kişiliklerin bilgisini talep etmenizde bir problem yok(bkz: https://www.kvkk.gov.tr/Icerik/5423/2018-131).

bence kendi şehrinizde olanları yüz yüze ziyaret edin. diğer illerdekilere telefon-mail pazarlaması yapılabilir. mail pazarlama yapacaksanız ekte fiyat listenizi kesin paylaşın.

Pazarlamacı göndermek. Bu hem sizin için hem karşı taraf için iyi olur.

En güzeli yüzyüze ziyaret, müşteride ilgili kişiyi linkedinden bulup iletişime geçebilirsin.
İlk aşamada whatsapp olmamalı, çok irite edici

www.nineandminedogalyasam.com

Fazlasıyla güvenebilirsin.kendileri üretip hazırlıyorlar.

tam olarak ne iş için kullanılacak?

dell 24inç 2k şeklinde arama yapabilirsiniz.

Karton masura diye arayın. Daha uygun fiyatlılar çıkacaktır ama kapakları olmayacak oraya birşey uydurup bantlamak gerek.

kod yazmakla guvenligin ne alakasi var onu anlamadim. bir developerin yazdigi kodla sonnet'in yazdigi sey ayni olmayacak mi?

Güvenliği web sitenizin içeriği değil, barındığı sunucu belirler. Siz web sitenizi yapın, barındıracağınız sunucu (hosting) hizmetini nereden alacağınızı belirleyin, özellikle paylaşımlı sunucuların neredeyse tamamı dahili olarak belirli güvenlik duvarı ayarları ve saldırı korumalarıyla gelir.

şimdi siz login/database olmayan statik bir web sayfası yapmak istiyorsunuz. anladığım kadarıyla da bunu bir yere koyup servis edeceksiniz.

en fazla iki şey olabilir;

biri bu sunucu üzerindeki tüm verilerinizi ele geçirir, üzerine tuhaf şeyler yazar. pornos sitesine yönlendirme koyar mesela. siz de görür, sunucuyu kapatırsınız, olur biter.

ikincisi de, başkası sizin sunucunuzu izinsiz kapatır. bunun da çözümü kolay, sıfırdan geri açar, yüklersiniz.

database yok, login yok, kullanıcı yok, arkada yönetim sistemi yok. hepi topu 5-10 tane html olan bir sunucuya başka ne olabilir ki yani!?

olmaz.
zaten vergi dairesinde size yardımcı olurlar. birkaç örnek alıp gitseniz bile bakmıyorlar bile.

fan olmadigi icin yuk altinda isinmasi normal.

İntel işlemcili olanlar da ısınıyor m1 de. M2’yi bilemiyorum.

Ciktigindan beri M1 Max kullaniyordum. 3 ay once M3 Max e gectim.
M1 Max e gore farkli olan bir isinma durumu soz konusu degil.

Sizin sorunuz iPad veya Macbook Air da fansiz olarak kullanilan cip sanirim. Onunla ilgili bir bilgim yok. Ancak Mac Pro lardaki cipte bir problem yok.

M3 işlemci ile sonuna kadar zorlayacak işlemler yapıyorum. Aşırı bir ısınması yok. Macbook Prolarda fan var, yoğun işlemci gücüne ihtiyacınız varsa, pro tercih edin.

MacBook Air ya da Mac mini alacaksanız, ağır yük altında çalıştıracağınız zaman bir soğutucu temin edersiniz, konu çözülür.

2 aydır kullanıyorum m3 pro, eski intelle kıyaslayınca hiç ısınmıyor. Aynı işlemleri yapmama karşın kullanımı m işlemcili olanda cpu kullanımı 20yi geçmedi. O yüzden ısınmıyor da olabilir. Intel olanda o işlemlerde fan tam güç kullanılıyordu.

m3 max'lı macbook pro kullanıyorum. ısınıyor fakat intel laptoplara nazaran hala iyi. rahatsız edecek bir şey değil yani ve normal geliyor bana. bütün gün unity falan açıksa ısınıyor mesela. başka programlardayken bir sıkıntı olmuyor.

Öyle olsa bile bu sebeple gidip m2 almanı gerektirecek bişey değildir bence.

Fakat m1'den m2ye geçişte mi ne ssd hızları çok düşmüştü öyle bir problem vardı. Ha mesela m3 pro işlemcinin veri yolu m2 prodan azdı öyle saçmalıklar yaptılar. Ama performans isteyenleri etkileyecek şeyler.

M3 3 nanometre, m2 5 manometre diyor mesela. Normal şartlarda m3 daha az ısınmalı.

20 yıldır booking kullanıyorum . hiç problem yaşamadım. fotoğraflar tamamen gerçek , yorumları okuyarak otel seçiyorum. ben de mutlaka yorum yazıyorum.
1 defa iptal durumum oldu, ben farketmedim ama booking maille bana ulaştı ve ödememi takip etti iban istedi ve geri gönderdi.

Trivago gibi tarama sitelerinden bakıp en uygunu hangisiyse onu kullanıyorum.

Yunanistan seyahatimiz için Hotels.com'dan almıştım, Japonya için en uygun Agoda'daydı fiyatlar oradan aldım. Başka bir tanesinde Booking en iyi fiyatı veriyordu oradan aldım.

Hiçbirinde de sorun yaşamadım.

sırasıyla booking, agoda, hotels

son zamanlarda en iyi fiyatları hep agoda'dan aldım.

eskiden booking.com harici hic bir yere bakmazdim, son 1 yildir booking kendini bitirdi, musteri hizmetleri coktu, artik hic ilgilenmiyorlar, sifir hatta eksiye dustu. Abarti olabilir ama batiyorlar belki de, hacklenme olaylari olmustu fidye mi oduyorlar, yoksa dava acana tazminat mi bilemiyorum. Booking coktu su an. Sadece yorum icin kullanin booking'i. Onun disinda kimin ucuzsa ondan alin. Booking'de son 1 yilda yasadigim olaylar:
- otelimin kapi kolu kirik, kapi kapanmiyor, otel baska oda vermeyince sinirle booking'i ariyorum, kapi kolu kirik falan filan. Size ayni hotel muadlinde baska bir otel bulayim diyor, secenekler sunacagim diyor beklemeye basliyorsun. Donus yok o butun gece. Kapinin arkasina cekmece koyarak otelde geceyi tamamliyorum. Sonrasinda ucret iadesi istiyorum, kolu kirik kapinin video, fotosunu paylasiyorum, otel oyle bir sey olmadigini soyledi, kapida sorun yokmus diyor bana telefondaki. Sonra otele ulasamadik falan filan. 4 ay ucret iadesi icin beklettiler isi cozemediler en sonunda otele gittim mafya gibi verin parami dedim, oyle geri alabildim otelden parami.
- Bir baska olay Yunanistan'da geciyor: bir sorun cikti booking'e ulastim, ama booking kendi otellerine dahi ulasamiyormus, butik hotel sahibi boooking'in telefonunu acmiyor, bunlar da bir sey yapamayiz sorun hakkinda diye hic bir sey yapmiyorlar. En sonunda otel sahibinin cebini buldum verdim, buradan arayin sorunumu halledin diyorum kurumsal numara disinda arayamyaiz diyor. Ev sahibi booking'in telefonlarini acmiyor, hicbir sekilde cevap vermiyor, booking'in otele yaptirimi sifir.
- Partner offerli bir yer tuttum, orasi partner offerli biz ilgilenmiyoruz diye customer service. Ulan o zaman niye yaziyorsun: Your booking is with kake hotels marketing co.,ltd. Any changes to your personal and booking details are not possible. Requests can be made directly with the property but are not guaranteed. Booking.com's customer service support is available to you for this booking. diye
- Yorum yazarsin yorumu sansurler, otellerin kopegi booking diye isim tesciline gidebilirler yakinda
Daha cok var da uzatmiyim, booking olmus, aglayani yok su an.

Marka bilmem ama kekik çayı iyi geliyor.

Soruya cevap değil ama bitki çaylarının hiçbirini bir haftadan daha uzun süre içmeyiniz.
Bir hafta içerseniz bir hafta ara veriniz.
Düzgün marka alırsanız ya da internette araştırırsanız bu uyarı vardır da ben hatırlatayım dedim.

music.youtube.com

Uyku, meditasyon, kitap okumak, sakinleşmek, sessizlik ihtiyacımı karşılamak vb durumlar için yıllardır bunu kullanıyorum lazım oldukça.

Dinlerim zaman zaman. Genelde çözemediğim bir şey olursa sıkıntımı tarif eden anahtar sözcükleri yazıp, youtube'da çıkanlardan kafama yatanı, iyice üfürükçü gibi saçma sapan görünmeyeni dinliyorum.

Çalışma hayatındayken şunun faydasını görüyordum (binaural değil gerçi isocronic diye birşey):
www.youtube.com

Bunu da severim. Stüdyo ghibli'nin doğal ortam ses ve görüntülerinin birleşimi. Harika bir şey.

youtu.be

IP Adresi kişisel veridir. Google araştırması ile bile bulunabilir bu basit bilgi. Aksi nasıl iddia edilebilir anlamıyorum.

Çerez politikasına sahip olman lazım, idealde opt in opt out sistemler var. Onlarla işin var. Örneğin Ip yi pazarlama amaçlı sağlarsan ticksiz gelmeli müşteri tiklerse toplayabilmelisin. Ama güvenlik amaçlı veya işin kolaylaşması amaçlı (örneğin site dark Mode seçti kullanıcı bu kişinin ip sini sakladın tekrar ziyarette dark Mode çıktı gibi) default seçili gelir.

Çerez olayı çok yönlüdür. Zorunlu çerezler sıkıntı olmaz ama zorunlu olmayan çeeezlerde mevzuat uyumu önemli olabilir

bahsettigin loglama en basit haliyle access.log. bu her webserver'da standart olarak bulunur. dolayisiyla herhangi bir izin veya bilgilendirmeye ihtiyacin yok. cunku senin sisteminde kullanicidan herhangi bir data almiyor ve kullanmiyorsun.

evet girer.
site kullanım şartları (terms of service), veri gizliliği (privacy) politikasında bunu belirtebilirsiniz. siteye devam ediyorsanız bunları kabul etmiş sayılırsınız gibi...
örnek olması açısından şunu buldum: (bkz 2.4) adaturkiye.org

kendi uygulamamış fakat biraz anlayan biri olarak birkaç kaynağa denk geldim. işinize yarayacağını düşünüyorum:

cpanel'den awstats ve benzeri veri toplayıcıları engelleme: docs.cpanel.net
support.cpanel.net

konu şurada tartışılmış belirli çözümler sunulmuş: sourceforge.net

cpanel log rotation konusu: docs.cpanel.net

server'daki awstats klasöründen geçmiş logların silinmesi: www.awstats.org

mehmettheslim hocam bu şekilde hukuk yorumlama, o zaman fotoğrafta kişisel veri olmaz, çünkü fotoya bakınca şıpdanak kim olduğunu anlayamazsın, 5 saat uğraşsan da anlayamazsın.

bak aşağıdaki kvkk kararında tam senin gibi düşünenlere cevap vermiş kvkk. (savunma yapan kuruluş yalnızca IP ile tespit edemeyiz diyince kvkk basmış cevabı )

www.kvkk.gov.tr

O tip iddiaları var ama L-Teanin yeşil çayda da olan bir madde, benzer etkileri vardır. Onun dışında 5-htp takviyesini araştırmanı öneririm.

benim kaygı bozukluguma iyi gelen bugune kadar tek ilaç "dideral"

paintbrush.sourceforge.io

Online da halledebilirsin:

jspaint.app

instagram - hizmet sektörü

Ben konunun uzmanı değilim, yıllardır okuduklarım duyduklarımla anladığım şu:

Konu acente ile değil otel ile ilgili.

Otel, odalarından 10 tanesini 4 aylık yaz boyunca günlüğü 100'er dolardan Avrupa'daki acenteye satıyor. Garanti parasını alıp cebine koyuyor otel. Acente o odaları ister 80 dolara satsın isterse 300 dolara satsın, ona karışmıyor. Ama o acenteye sadece Avrupa pazarı için satış yapma izni veriyor. Normalde bizim otele gelmeyecek müşterileri getirsin istiyorum o acenteden.

Türkiye'deki Türkler ise bu otele zaten gelirler. Onlara 200 dolara satıyor. Gidip de avrupalı acenteden oda alırlarsa onları otele kabul etmiyor.

Yasaklanma isini soruyorsaniz sadece booking.com yasakli (buyukler arasinda).

Sehir otellerine yurtdisi sitelerden rez yapabilirsiniz, sorun olmuyor fakat her sey dahil tarzi tatil otelleri yurtici acentelerden almanizi istiyor.

engel bookingle alakalı. ama yurtdışı acentelerinden alınan odalar için oturum veya pasaport arıyorlar.

Böyle bir kural yok, başıma gelmişti. Acenta sürümden kazanmak için otelle günlüğü 1.000 liraya satmak üzere anlaştığı odayı size 850'ye satabilir ama otel 1.000 liraya satıyordur çünkü acenta 800 lira artı 200 lira kar ile sattığı odaları acil paraya ihtiyacı olduğu için kârını düşürerek hatta sıfırlayarak bile satabilir bir süre.

Düğün zamanından hatırladığım kadarıyla eski almak daha mantıklı. Çünkü yıl geçtiğinde, 'daha eski' ile 'eski' arasında bir fark olmuyor.
Çünkü zaten 1 yıl sonra hepsi eskiyor. Şu an 2024 2023'ten pahalı. Ama 2025'te 2024 = 2023 olacak.

Ata altında tarih yazmıyorsa eski-yeni ayrımı da yoktur.

Ata lirada eski-yeni olayı yok.

Çeyrek, yarım, tam altınlarda var. Bu senenin basımı altın istersen bir miktar farkı var. Ama bozdururken genelde hepsini aynı fiyattan alırlar.

Ben yeni tarihli altın hiç almadım. Bir anlamı yok.

chatgpt ücretsiz versiyondan ara ara yardım alıyorum, işimi görüyor. Ücretlisi çok daha iyi tabi ama ben henüz almadım.

yazilim alaninda ilerleme kaydetmek icin birkac ogrenme yolunu iyi bir sekilde harmanlamak gerekli diye dusunuyorum. bunlar;
- kendi kendine ogrenme
- kendi projeni gelistirme
- bir uzman tarafindan yonlendirilerek ogrenme
- profesyonel calisma

bunlarin hepsi, ogrenen kisinin farkli yonelerini gelistirip, farkli problemlere cozum sunacaktir. ornegin bazi problem vardir ki sizin uzerine calistiginiz ortama has problemdir. bu tarz problemler icin cozum bulmak cok zordur ve cok zaman alir. iste bu durumda cevrenizde bir yol gosterici olursa, onun probleme yaklasim tarzindan, problemi nasil inceleyip nasil cozum urettiginden cok sey ogrenebilirsiniz.

bu durum sadece yeni ogrenen icin degil uzun yillar calisan gelistiriciler icin de ayni. onlarca yil tecrubesi olan gelistiriciler bile bazi durumlarda birbirlerine danisir, farkli bakis acilarindan cok sey edinirler.

ama tum bunlarin yaninda kendi kendine ogrenmek ve proje gelistirmek isin %80 lik kismi. kendi kendinize ne kadar ilerlerseniz, bir uzmandan alacaginiz destegin de kalitesi artar, ona soracaginiz sorularin kalitesi bile degisir.

ozetle yuz yuze, kendi kendine hepsi beraber nitelikli bir ilerleme kaydedilir.

Yazılım ve yüzyüze eğitimi bağdaştıramadım. Bence böyle bir eğitimin yüzyüze olması eksi yazar. Yol, kurs fiyatının pahalılığı, yorgunluk. Onlar da ekrana yansıtıp anlatacak, başka nasıl olur ki ? Ayrıca yüzyüze yazılım kursu var mıdır bilemiyorum. Mantıklı değil bence çünkü. İnternette istemediğiniz kadar kaynak var, istediğinizde durdurun pratik yapın vs. Udemy gibi platformlardan ilerlenebilir. Kurs yorumlarına da bakın ama.

emrahday +1,

yüz yüze eğitimin bir avantajı var, sohbet muhabbet, anlamadığınız şeyleri sorabileceğiniz bir kaç kişi, eğer bu networkü online'dada kurarım derseniz (email, irc, slack, etc) sorun yok. hiç kimse ilk seferde her anlatılanı hatta kendi yaptığını bile anlayamaz, bazen kafanızdaki oturtmak için konuşmaya birilerine anlatma ihtiyacı hissedersiniz, bu olmadığında kendinizi başarısız görürsünüz.

bazen çok basit bir şeyi sormaya çekinirsiniz, o soruyu sormadığınız için anlayamazsınız, kafanızda takılı kalır.

Tabii burada yaş da önemli, 20 yaşında olmakla 30 hevesli biri olmak arasında baya fark var. yüzyüze de kendinize uygun yaş grubuna denk gelmelisiniz.

bir proje şart, başka bir şeyin kopyası bile olsa şart

www.instagram.com

408 Gt ama var mı bilmiyorum. Togg da bakardım.

şarz imkanı varsa sıfır togg

Cherry tiggo yu begeniyorlar ben hiç binmedim ama.

2-3 yaşında cr-v de gayet sorunsuz ve güzel olur ancak

Sıfır alabiliyorsanız yeni kia sportage veya toyota corolla cross hybrid bakın derim.

En full tiggo8 pro da çok mantıklı olabilir fiyat/performans açısından. biz tiggo7 aldık memnunuz.

Onun dışında yine sıfır seçenekler seat ateca ve renault austral var.

Az yaksın diyorsanız hibrite ağırlık verin. yakıt sorun değilse chery çok güzel inceleyin derim. yani 1.8m param olsa 2.el cr-v yerine en full tiggo8 pro alırdım arabada yok yok. malzeme kalitesi güzel. çarpışma testlerinden de 5 yıldız aldı falan..

yaktığı da yani o baktığınız cr-v den 1 litre fazladır çok değil

Öncelik sağlamlıksa Corolla Cross Hybrid tavsiye ederim.

Crv'ye b ek olarak tonale bakılabilir.

1.5 tsi dsg li vw tiguan

Misal
shbd.io

o tur programlardan satmak icin urun aramayın, sizin gibi 100 kisi urun arayıp sonra ayni urunu bulup satmaya calisiyorlar. sonuc hüsran

Merhaba, "eğer vektör halinde bir svg dosyası olarak satarsam, tasarımlarımın başkaları tarafından kopyalanıp (belki biraz değiştirilip) satılma riski olmaz mı?" İnternete düşen herhangi bir şey bir şekilde kopyalanır ve mutlaka paylaşılır. JPG de paylaşsanız, PNG de paylaşsanız Vectorizer.AI gibi sistemler onu kolayca vektör dosyasına çevirir. Tasarımlarınıza güveniyorsanız KAFT gibi tasarım tişörtler satan firmalara dışarıdan tasarımcı olarak çalışmanız daha iyi olur. Bireysel olarak emeğinizin haklarını koruma isteğinize saygı duyuyorum ama maalesef durum böyle...

ben sürekli svg kullanıyorum tek renk baskılarda, png yi renkli baskılarda tercih ediyorum. ille dizaynlarınız calinacaktir kacisi yok.

Rfid zaten saçma olur Decathlon değilsiniz.

Benim aklıma gelen şey;
Her ürünün bir barkodu olmalı ama bu demek değil ki her ürüde barkod takın. Sadece giriş ve çıkış sırasında o barkod taratilmali. Misal irsaliyede 50 tane x var; o barkod taratilmali.

Yok ama bahsettiğiniz ürün satışı çok karmaşa ve bu şekilde yapilamayacak haldeyse yapabileceğiniz tek şey sürekli sayım yapmak. Bu kötü degil, bunu yapan yüz milyonlarca dolarlık şirket gördüm ben. Misal haftalik genel sayım olabilir. Buna ek olarak hafta içinde random sayım olabilir özellikle önemli malzemelere. Misal abc analysis yapıp hangi ürünler çok satiyor, hangi ürünler fiyati pahalı o yüzden dikkat etmeli vs diye. Bu şekilde onlari birçok kez sayabilirsiniz hafta içinde.

Maalesef ana sıkıntı satışın karmaşıklığı sebebiyle (pazar gibi demissiniz) barkod vs olmaz evet. Ya da misal satış sırasında bir irsaliye bir şey varsa bir adet veri giriş elemanı alacaksiniz bu bunlarin hepsini sisteme giriş yapacak (kariyerimin başında yaptım böyle bir şey:).

Biraz daha bilgi verirseniz yeri biraz hayal edebilirsek farkli düşünceler çıkabilir.

Öncelikle özelleştirilmiş bir stok programına ihtiyacınız var.

Tahminimce hırdavatçı deposu ve vida, somun gibi ufak şeyler başınıza bela oluyor.

İlk yapılması gereken belli ürünlere minimum satış adedi belirlenmesi. Varsayımımın doğru olduğunu kabul ederek somundan örnek vereyim, sallıyorum metrik 3 krom fiberli somundan 1 adet ve 10 adet örneklenir. Bu sayede üretim toleransı dikkate alınarak ağırlıktan adet yüksek doğrulukta çıkarılabilir.

Ardından her ürüne bir qr kod üretilir ve saklandığı kutuya yapıştırılır.

Siparişi hazırlayan kişi el terminali ile qr kodu okutarak kaç adet istiyor, yazar, sistem ağırlığını hesaplar, görevli bunu kalibrasyonu düzgün bir terazi ile tartar ve virgülden sonraki ikinci basamağa kadar sisteme girer.

Ürünlere düşük stok uyarı limitleri belirlenir, düşük stok uyarısı gelen ürün tartılır, stoktaki ağırlıkla otomatik karşılaştırılması sağlanır ve varsa fire/fazlalık hesaplanır. Raporlanır.

Kısa özeti bu. Eğer somun civata değilse ürünler nedir söylerseniz bir yöntem mutlaka bulunur. Tek sıkıntı kara düzen çalışmaya alışmış personel sıkı takip sistemine düz dünya söver.

web tabanlı paraşüt programını kurdurmuştum bi ara bi depoya. (balık işi, gramla, kiloyla falan çıkış oluyordu).

stok girişlerini biz yapıyorduk, depodaki elemanlar kapıdan çıkan ürünleri cep telefonlarından manuel olarak çıkış yapıyorlardı. (tek yapması gereken açılır listeden ürün türünü seçip, diğer kutucuğa da miktarı yazıp kaydet demek)

kullanıcı adı şifre verdiğimiz herkes de stoğu anlık olarak cep telefonlarından izleyebiliyorlardı.

normalde program bir ön muhasebe/muhasebe programı. fatura kesme, cari takibi vs. yapılıyor ama biz sadece depo takibi için gayri resmi olarak kullanıyorduk. işe de yaramıştı ama 1-2 ay sonra depodakiler yine cozuttu, ay onu unutmuşuz, vay bunu başkası almış gibi gibi bahanelerle güzelim sistemi kullanılmaz hale getirmişlerdi. sonra tabi altından başka olaylar çıktı vs.vs.

velhasılı sağlam bir depo elemanınız varsa sistem güzel yürür.

air 4-5 yeterli olur aslında, ikisi de pro'lardaki gibi tam lamine ekrana sahip (dokunmatik panel ile kalemin temas ettiği alan arasında boşluk yok yani, kalem havada yazıyor gibi bir his yok).

Fakat pro'ların 120hz ekranı ve 12 inç alırsanız ekran boyutu büyük avantaj. Profesyonel çizim yapıyorsanız bence pro alın. 120hz özellikle çok fark yaratıyor.

Kullandım ilk birkaç ay, sonra skerler deyip bıraktım. Kullandıkça gevşiyor yapısı, rahatsız edici olabiliyor.

Kullanmadım, kullanana da yargılar gözle bakıyorum.
O kadar para verip almışısınız madem, o zaman doğru düzgün tam verim alabilecek şekilde kullanın şu aleti diyorum. Klavye koruyucunun olayını da tam anlamıyorum. Maksat tuşların eskimemesi ve soyulmamasıysa, varsın eskisin ve soyulsun. Maksat sıvı dökülmelerien karşı korumaksa, o zaman biraz dikkatli kullanımla sorun olmaz diye düşünüyorum.

klavye koruyucu opsiyonel ama ekran koruyucu kesinlikle kullanin. ekran koruyucu ile birlikte klavye koruyucu da kullandim, tus izlerini koruyucudan silince cikiyor. belirli bir sure sonra zaten sagi solu ayri oynamaya basliyor klavye koruyucunun kaldirip attim.

ben klavye koruyucuyu klavye donusturucu olarak kullaniyordum. ulkemizde ingilizce q modeli satilmiyor malum. evde apple q ingilizce klavye kullaniyorum artik.

hayat bu kadar hassas olmak için çok kısa.
ne güzel macbookunuz var, klavyesine dokunmayacaksanız ne yapacaksınız?

ne dış kılıf ne klavye koruyu.
uzun yıllardır kullanırım.
bir şey olursa yenisini alırım.

ben de ilk günlerde takılıyordum bu konuya ama sadece dışına kılıf aldım. (o da çatladı gerçi.)
almak istememin sebebi ise sakar olmamdı; eşyalarıma çok kolay zarar veriyorum. lakin bir senelik kullanımımla birlikte diyebilirim ki üstteki umursamazlara +1
hiç sıkıntı yaşamadım şimdiye kadar.

Midjourney ve Dall-E "üreten kişiye ait" diyor. Makineyi kullanan ve komutları veren o çünkü.
help.openai.com

docs.midjourney.com

Çok benzer veya birinin yüzü vs. olursa garip davalar olabilir, ama birebir olma ihtimali yok gibi bişey. Sen bile aynı şeyi iki kere yaptıramıyorsun. Fakat esas problem bunların eğitildiği materyal. "Empresyonist şöyle şöyle çizim yap" dediğinde Monet'in tablolarını örnek alarak çiziyor. Bu yine problem değil ama fare çiz dediğinde Mickey Mouse benzeri bi fare çizerse al başına belayı :) gerçi onun da ilk çiziminin telifi geçenlerde doldu yanlış örnek oldu ama anladın olayı.

Yapay zeka şirketleri "telif hakkı sizindir" ya da "benimdir" dese dahi telif hakkı statüsünde değil şu an için. Amerika'da mahkemeler yapay zekanın telif hakkı sahibi olamayacağı yönünde görüş bildirdi. Yani işin özü siz telif hakkı sahibi olamamanızın yanında bir de ürettiğiniz içeriğin faydalandığı bir sanatçının tarzı olursa ve o içeriği gelir elde etmek için kullanmışsanız size dava açabilir.

Vector Magic diye bir uygulama vardı, keza Inkspace'in kendi aracı var ama özellikle görsel görece karmaşıksa kesin bir çözümü yok benim de bildiğim. Genelde Inkscape kasmasın diye grayscale 4-5 tona ayarlayıp sonra çıkan sonucu elle düzeltme yoluna gidiyorum.

vectorizer.ai

ben birkaç görsel yaptım bu sitede, epey başarılı

Merhaba.

Eşim takı tasarım işiyle uğraşıyor.

Instagram üzerinden @tomris_taki_tasarim (git: www.instagram.com) hesabından ulaşabilirsiniz. Doğal taş da dahil birçok farklı ürün portföyü var. Trendyol ve hepsiburada'da da var ancak komisyon ve kargo maliyetleri sebebiyle oradaki fiyatlar mecburi olarak artmak durumunda kalıyor. Göz atarsanız aldanmayın lütfen :) Instagram üzerinden mesaj atarsanız daha uygun fiyatlandırır.

Özel talebiniz olursa ona uygun da tasarım yapabilir.

Niyetlenirseniz ben de şimdiden size teşekkür ederim :) Bu vesileyle takı merakı olan diğer arkadaşları da sayfaya davet etmiş olayım :)

limited-anonim şirketler borçlara karşı sınırlı sorumludur, fakat kamu borçları için ortakların da şirketten ayrı olarak tam sorumlulukları var. ürettiğiniz bir ürün için şirkete açılacak dava, davanın içeriği, falan bunlar çok çeşitli olabileceği için şirket şahsınızı ne kadar korur o tartışılır. bunun yerine ürettiğiniz ürünün sertifikalarını almak falan daha önemlidir.

Airbag'in düzgün çalışabilmesi için aracın önü vs. ile beraber hareket etmesi gerekir (kazadan belli bir süre sonra patlar, sonrasında direksiyon ile şoför arasında belli bir mesefa kalması gerekir vs.). Bu tip bir hesaplama yapılmadan patlatılan airbag, faydadan çok yaralanmalara sebep olur.
1975 model Vosvos'ta böyle bir tasarım çalışması yapılmadığı için yalnızca airbag bir işe yaramayacaktır elektronik olarak başka bir arabadan tüm sistem komple kopyalansa bile.

Motorcularin kullandigi tarzda giyilebilir Airbag daha guvenli olur muhtemelen

pegasus flex var mesela. bilet başına ekstra ücret ödüyorsunuz kesintisiz iade alabilmek diğer.

diğer türlü sizin mantığınızda herkes bilet alır alır iptal eder yani.

Ya normal biletin 1.5 katı gibi bir fiyata sahip olanlardan alacaksınız ya da bizim şirketin yaptığı gibi "portal" kullanmanız lazım. Bu portal firmalarından bilet alırsanız son dakikaya kadar iptal ücretsiz oluyor, ayrıca gemi adamı iseniz indirimleri oluyor vs.

canva

Seramik fırınları oluyor, sizin gibi bir şeyler yapan insanlar getiriyor veriyorlar yaptıklarını, talebe göre 1-2 hafta arası birikiyor seramikler sonra fırınlanınca teslim alıyorsunuz.

Bahçelievler'de bir tane vardı böyle ama Şişli için bilmiyorum, kesin vardır.

otomatik kontrol ediyor botlar işte. telif hakkı ile korunan paylaşılmaması gereken bir içeriğe ait link de varsa otomatik ihlal bildirimi atıyorlardır. bildirimi veya ilgili linki paylaşmadığından tahminden öte gidemiyorum tabi şuan :D

ama muhtemelen bu var olmayan linkten anasayfaya yönlendirme işlemini 302 kodu ile yapıyorsan sonrasında da anasayfa haliyle 200 kodu ile yükleniyor. sanki o içeriğin linkini değiştirmişsin de anasayfan o içeriğin yeni linkiymiş, o telifli içerik sitede varmış gibi algılanabilir. gerçekte bu telifli içerik sitede bulunmadığından yasal bi sorun olacağını sanmam ama bulunmayan sayfalara 404 sayfası yapıp 404 döndürmen daha uygun olur.

şuan şu içerik sitende var mı diye soran botlara yok kardeş bizde o içerik demiyor senin siten yani.

gerçek kişi olarak ticari faaliyetiniz yoksa vergi ödenmez. ancak ticari faaliyetiniz kapsamında ise kdv2 ödenmesi gerekebilir. sizin istisnai olarak özel işleriniz için bu hizmeti aldığınızı varsayarak ödemeniz gerekmeyecektir.

Dünya bankasının SEECO projesi var. Araştırabilirsiniz.

Nasıl animasyon, karakter animasyonu mu. Motion graphic gibi bişey mi.

Yakından takip ettiğim bir şey değil karşıma çıktığı kadarıyla biliyorum ai ama hala tertemiz motion graphics tarzı bişey yapamıyor gibi. Zira insan tasarımından en temel ayrıldığı yer kasıtlı çizgiler/hareketlerden ziyade özellikle 2d çizim/dizaynlarda kasıtsız, manasız çizgilerle dolduruyor gibi ortalığı.

örneğin bir manzara görselinde bulutların hareket etmesi veya bir yolda arabaların hareket etmesi gibi. Yani kurgulanmış ve bir çok şeyin bu kurguya göre hareket ettiği bir animasyon olmasa da en azından biraz hareket, ama görsele uygun bir hareket.

Bildiğim ve bahsettiğinize en yakın teknoloji bu.
www.youtube.com

Monoville kullanıyorum.
Hafta sonu Karaköy'de perfumeatelier.com.tr bunlarla tanıştım. Çok güzellerdi ama değer mi değmez mi emin olamadım.

Balen