Giriş
(8)

Günlerdir uğraşan ama yapamayan ustaya para verilir mi?

ananiyimioguz
Geçenlerde bir pasajda ustaya 2 tane elektronik cihaz bıraktım.Günlerce uğraştı, oldu dedi gittim aldım 300 lira verdim geldim.Evde yine çalışmadı, tekrar götürdüm, tekrar yaptı, tekrar parça değiştirdi, yine bir iki gün kaldı ama eve gelip kullanmaya başlayınca yine olmadı.Bu böyle 3 sefer birbirin
Geçenlerde bir pasajda ustaya 2 tane elektronik cihaz bıraktım.

Günlerce uğraştı, oldu dedi gittim aldım 300 lira verdim geldim.

Evde yine çalışmadı, tekrar götürdüm, tekrar yaptı, tekrar parça değiştirdi, yine bir iki gün kaldı ama eve gelip kullanmaya başlayınca yine olmadı.

Bu böyle 3 sefer birbirini tekrarladı. En sonunda olmuyor sanırım bataryan da bitik, benim taktığım kontrol ünitesini de bozuluyor. Zaten kendi üstündeki yanmış dedi ek yaptım o da yemedi dedi.

E peki dedim usta olmadıysa ücret iadesi yap o zaman. E 3 tür parça deniyorum benim parçalarımda sorun yok ki senin cihazın bozuyor gibisinden saçmaladı ben de neyse öyle olsun dedim 300 lira bişey değil, o kadar uğraştı adam, çıktım.

Başka bir usta daha önerdiler ona götürdüm. O da bir hafta sonra yaptım dedi aldım ikisini eve geldim 1i gerçekten olmuş sorunsuz çalışıyor günlerdir, diğeri de yine bozuldu geri götürdüm 1 haftadır da ona bakıyor o dikiş tutmuyormuş çipinde çatlak var birleştirdik falan ama olmadı gelip alabilirsin dedi.

Şimdi ben almaya gideceğim ama, bu usta benden ikisi için 900tl para istedi. ilk oldu dediğinde vermiştim almaya gittiğimde çalışıyordu.

Şimdi usta olmadıysa bir cihaz parası al benden diyeceğim ama o da kaç gündür uğraşıyorum birsürü şey heba ettim falan diye zırvalarsa ne diyeyim?

Öyle çok esip gürleyen bir insan değilim. Gerçi belli de olmaz nadiren tepem atıyor ama pasajda bütün esnaflar dip dibe, olay çıkmasın şimdi.

Benim tatlı dille tatlı tatlı mantıken dövmem lazım. Ne diyeyim madem öyle zabıtayı veya x yeri arayayım gelsinler onlar çözsünler mi diyeyim?

Tüketici haklarına falan gitsem, internet alışverişlerinde işe yarıyorda burada ne yaparlar bilmiyorum.

Gerçi belki adam yarısını iade edecek bilmiyorum ama, diretirse neler diyebilirim onu düşünüyorum.

Mantıken usta bir işi yapıyorsa onun fail olma durumunu da hesaba katar. Bir şey olmuyorsa onu müşteriden çıkarmaz, diğer müşterilere öyle fiyatlar verir ki (başarılı olan işlerde) o faillik durumların parasını oralardan çıkartır. Yanlış mıyım? Ama bu pasajda işler böyle yürümüyor mu anlamadım.

Öte yandan bazen eve birilerini çağırıyoruz, sırf gelme parası 300 500 alıyorlar.

Veya hanım bazen çalışırken bir iş yapıyor, bu tutmayabilir diyor, olsun siz yapın diyorlar 1000tl alıyor mesela. sonra tutarsa tutuyor tutmazsa e demiştim ben size diyor parasını vermiyor.

o yüzden bazen ustalar da kendilerince haklılar mı diyorum ama bizim durumda böyle bir konuşma geçmedi.
0
ananiyimioguz
(27.05.24)
ustayi az cok tahmin edebiliyorum. kohne bir pasajin dibinde dandik bir dukkanda 3, 5 sey tamir ederek hayata tutunanan basit bir adam. o kadar primitif yasiyor ki zaman, kalite, egitim, arastirma, emek, maliyet, fiyat gibi modern kavramlara hakim degil. evrim surecinde 10. istasyondayken kalkip 3. istasyondaki adamla muhattap olmussun. tartisma, kavga, hakem heyeti vs.. girersen onun levelina daha cok girmis olursun. ben olsam pahali bir hayat dersi aldim onun ucretini odedim diyip yoluma bakardim.
0
dokunmakalbime
(27.05.24)
Hayatın olağan akışında hiç bir insan emek sarfetmediği bir şey için para talep etmez. Bu dolandırıcılık olur zira. Eğer uğraştı yapamadıysa da para talep etmemesi gerekir. Ortada bir değişim olmamış zira. Dolayısıyla siz güzel güzel saldırgan olmayan vakur bir şekilde tavırla para mı istiyorsun bir de gibisinden vermeyeceğini hissettirirsin.

Fakat adam böyle birşeyi "esnafsa" zaten talep etmez. O zamanda sen maddi durumun iyiyse adamın yapamasa da emeğine karşılık bir çorba parası bırakırsın.

Ben olsam hiç bu yukarıdaki diyaloglara girmem. Fahiş bir rakam istemiyorsa veririm. Emekçinin Emeğinin karşılığı olarak.
0
psmstc
(27.05.24)
Alete bağlı herşey tamir olamayabilir yada tamir etmemek daha mantılkı olabilir nasıl dersen yedek parçası 700 tl komple yenisi 900 tl yeni almak daha mantıklı. Bunu en başta söylemek gerek ama bakayım olur birşeyse yaparım denerim olmazsa şöyle olur vs diye
adam emek harcamış işçiliği ödemek gerek ama dediğim gibi en başta söylemesi gerekirdi bunlardan olabilir şöyle olursa böyle olur diye
0
basond
(27.05.24)
Ustanın evrim sürecinde senden 7 istasyon önce evrimlestigine inanıyorsan para vermene gerek yok kanki. Ha benim emeğe saygım var diyorsan, elektronik aletlerin her zaman tamir olamadığı bilgisine de sahipsen ödeyebilirsin borcunu.
0
hasmetizm 2046
(27.05.24)
Tamirde kabaca bir kaç ihtimal vardır

1) Tamir olur
2) Görece pahalı bir yedek parça ile tamir olur
3) Tamir olmaz ve arıza sebebi bulunur.

Usta 3. ihtimal için bile olsa parayı hak eder ve vermek gerekir. Ha sizin durumunuzda sallamamıştır, becerememiştir, bir yerinden arıza uyduruyordur orasını bilemem.

Bunu baştan konuşmak gerekir, size de tecrübe olmuş.

Ayrıca bazı ürünlerin tamiri ekonomik olarak mantıklı değildir. Örneğin 1000tl ye yenisi alınabilen cihaz için 500tl masraf edilmez.
0
kimlanbu
(27.05.24)
Cihazınız tamir olur veya olmaz bu durum muallak siz verilen emeğe ücret ödüyorsunuz tamir işlerinde itimat esastır.
0
doharkoman
(28.05.24)
tamirci o parayi bu urunun tamir edilemeyecegi bilgisini vererek hak ediyor aslinda

adam orada zamanini satiyor. sen gidip bir miktarini almissin. farz edelim ki, tamir edilmesi mumkun olmayan tonla zivir getirilip duruyor adama. o halde adam hic para kazanmadan mi hayatini surdurecek ?
0
foster
(28.05.24)
para verilir ama yapamadığı tekine kaç para istediğini sor, fiyat çoksa kır
0
lambırcek
(28.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(4)

Mangal pası problemi

ananiyimioguz
Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.Hal bo
Selamlar, mangalda cok bir tevrubem yoktur. Gecen yillarda barbaku almistim onu kullanirken cok sorun yoktu tel izgara vardi ustunde, mangal sonrasi zaten evin bahcesinde yaptigimiz icin yikayip kaldiriyorduk.

Fakat ormanlik yerde hemen yikayip kaldiramiyoruz bazen evde gelince yikiyabiliyoruz.

Hal boyle olunca her yer pas oluyor.

Pasini giderebilmek icin aksamdan sabaha kadar 2 litre elme sirkesi ve limona yatirdim.

Gecmesine gecti ama ben surekli böyle sirke mi heba edeceğim.

Mangal sevdesindan vaz mi geceyim ne yapayim?
0
ananiyimioguz
(18.05.24)
Pas, temizlememekten olmaz, demirin hava ile temasından olur. Güzelce temizleyip antipas atarsan, hatta üzerine birde boya, hiç bir şey olmaz bundan sonra.
0
etna
(18.05.24)
Adi bir mangal almışsın. Çok sağlıksız bir olay. Ya sanayiye götürüp o mangalın ızgarasına bir galvaniz attır ya da galvanizi iyi yeni bir mangal al.

İlla ki bu haliyle kullanacağım diyorsan, iyi bir tel fırça ile kullanma öncesi bütün pası temizle sonra bir iç yağı veya kuyruk yağı parçasıyla ızgarayı bir güzel sil.

Bir kasaba gidip mangal temizlemek için dersen onlar bilir. verir bir parça kuyruk yağı.
0
Mirket
(18.05.24)
Sdhfjg mobilde hep yanlis yazmisim.

www.nurgazshop.com.tr

Valla izgara şu, hala iade sürem duruyor. O kadar ugrasacaksam baska pratik ürün önerilerine acigim, bunu da iade edeyim.
0
🌸ananiyimioguz
(19.05.24)
Bence siz çok temizlemekten galvanizini kaldırmış olabilirsiniz.
Evdeydi yıkayıp kaldırıyorduk diyosunuz. Biz pek deterjan dokundurmuyoruz mesela ızgaraya. 1 kere yıkamışızdır evde.
Ateşte duran şey zaten. Bir sonraki mangalda ilk 5 dkda temizleniyor. Ya da çok kirliyse mangalın sonunda bi harlayıp yakıyoruz üzerindeki kalıntıları. O sıcakta bakteri falan kalmıyor haliyle. Yağ zaten problem değil.
0
zimbirik
(19.05.24)
(6)

Şöyle bir uçuş arama platformu var mı?

ananiyimioguz
Mesela istanbuldan tokyoya haziran-ağustos tarihleri arasındaki en uygun seferi bulsun istiyorum.Çünkü biz güne göre değil, fiyata göre kendimizi ayarlamak istiyoruz.
Mesela istanbuldan tokyoya haziran-ağustos tarihleri arasındaki en uygun seferi bulsun istiyorum.

Çünkü biz güne göre değil, fiyata göre kendimizi ayarlamak istiyoruz.
0
ananiyimioguz
(16.05.24)
skyscanner.com
0
numlock
(16.05.24)
onu biliyorum ama takvimde renkli dairelere göre mi seçiyorsunuz?

Ben o yeşiller arasında da en uygununu arıyorum mesela teker teker önümüzdeki 3 ay için tüm yeşillere bakmam mı gerekecek?

bir de orada daha spesifik kalkış ve varış seçtiğinde çıkıyor onlar.

mesela ben genel olarak türkiyeden kalkacağım dediğimde fiyat için renkler çıkmıyor.
0
🌸ananiyimioguz
(16.05.24)
Gun gun degil de tum ayi secerek arama yapin. Gidis mayis, donus haziran gibi.(ya da mayis mayis)
0
brkylmz
(16.05.24)
elvan abeyiylegezse
(16.05.24)
Aramalar icin kiwi.com kullaniyorum. Tarih araligi secmek mumkun, akla gelecek neredeyse her filtre uygulanabiliyor.
0
mbond
(16.05.24)
arkadaslar yazmis ama ben vaktinde hepsini arastirmistim. bulabildigim kadariyla 3 tane platformdan yapilabiliyor.

kiwi
fliglistio
skyscanner
0
buenosdias
(16.05.24)
(7)

Çadırda kalmak için gece örtüsü, battaniye, pike tavsiyesi

ananiyimioguz
Geçtiğimiz haftasonu bir göl kenarında çadır denedik. Günübirlik gittik kalmadık. Çadırı denemek istedik yeni almıştık.İyi güzel sevdik ama gece ister bu mevsimde ister yaz olsun üstümüze bir şeyler örtmemiz gerekecek belli ki. Gece üşürüz çünkü.Tulum kullanılıyor gelende onlara baktım ama biz öyle
Geçtiğimiz haftasonu bir göl kenarında çadır denedik. Günübirlik gittik kalmadık. Çadırı denemek istedik yeni almıştık.

İyi güzel sevdik ama gece ister bu mevsimde ister yaz olsun üstümüze bir şeyler örtmemiz gerekecek belli ki. Gece üşürüz çünkü.

Tulum kullanılıyor gelende onlara baktım ama biz öyle larva gibi duramayız. Belki bir hareket alanı vardır ama illa ki arada üstümüzü açıcaz, birbirimize sarılıcaz falan bana pek kullanışlı gelmedi.

Battaniye desen, bazen motorla gidebiliriz ormana falan, zaten çadır büyük, bir de battaniye taşımayayım çok yer kaplıyor.

Pike deseniz, bana uyar ama hanım gece onunla yazın bile olsa üşüyor bazen.

Bize şöyle yükte hafif ama ısıtmada başarılı bir şey lazım.

Bu tarz bir ürün biliyor musunuz? Termal tagini ekleyince depremzedelere örtülen alüminyum şeyler çıkıyor.

Nasıl bir şey almamız lazım?

Powerbank ile çalışan ısıtıcılı şeyler gördüm ama onlar da çok küçük, vücudu kaplamıyor.
0
ananiyimioguz
(15.05.24)
çadırda her halükarda polarla/kazakla/hırkayla uyumak lazım. buna ek olarak kalın bir battaniye yeter. çadır zaten yatak gibi değil, yatayım da 12 saat uyuyayım bir mekan değil. gece 12-1de yatsan, ister istemez sabah en geç 7-8de uyanırsın. ama dediğim gibi polar tarzı, kapşonlu şeyler şart. ha hayvan gibi içip sızarsan şortla da uyursun o ayrı :)
0
numlock
(16.05.24)
cift kisilik yani fermuarlari birbirine gecen tulumlar var, ayrica tulum dusundugunuz gibi daracik degil deneyin bence mutlaka arkadastab vs alip, en ideali o cunku kamp icin. Hem tasimak hem kullanislilik acisindan
0
tuborg yesili
(16.05.24)
çadır için altına önce bir branda aldım. onun üstüne kuracağız.

sonra yatacağımız yerlere mat sereceğim. yine de rahatsız mı olur?

şişme yatak buldum amazondan bir tane, hatta pompası da kendinde var kenarına bastırdıkça şişiyor. içinde yani pompası. ama yorumlarda geri iniyor çabucak yazmışlar. şişmeden de vazgeçtim.

çok rahatımıza düşkün değiliz mata yatarız da üstümüze ne örtücez onu bulamadım.

tulum konforluysa ona da kayabiliriz ama keşke deneyebilsek bir yerde sdfjsg
0
🌸ananiyimioguz
(16.05.24)
arkadastan odunc alma ihtimali yok sanirim, decathlona gidip orda kurulu cadirlar oluyor onlarin icinde deneseniz? Cadirlarda mat ve tulumda serili oluyor cunku. Bir diger aklima gelen de tulumu alip deneyip begenmezseniz iade etmek.

Sisme yatak cok kisa omru olan bisi, sahsen tavsiye etmem. bu arada mat da ister istemez soguk cekebiliyor dedigjm gibi en iyisi tulum.
0
tuborg yesili
(16.05.24)
Mat üzerinde yatmak rahat olmaz. En azından şişme mat, uygunu da şişme yatak olur. Dechatlondan alınmış şişme yatağım var. Yıllardır inmedi. İki kişi için iki tane tek kişilik uygun oluyor. Aksi taktirde yani çift kişilik bir tanede diğer kişinin en küçük hareketi uykunun bölünmesine neden oluyor.

En uygunu uyku tulumusur. Hiçbir rahatsızlığı yoktur. Olmazsa yan fermuarını açık bırakırsın, ya da fermuarını hiç kapamayıp yorgan gibi kullanırsın.

Olmaz arkadaş illa ki tulum dışı bir öneri isterim dersen polar battaniye hem hacim ve hem de ısıtıcılık olarak iyidir.
0
Mirket
(16.05.24)
Tuborg+1
kullandım aynı şekilde, çok rahat oluyor.
0
hasmetizm 2046
(16.05.24)
Decathlon'dan bir şişme yatak alın. Mat almanıza gerek yok, motorsikletle giderken gereksiz yük olur.

Üzerinize kalın eşofman, polar giydikten sonra bir de battaniye alın üstünüze. Battaniye taşımak zor olur diye düşünmeyin, taşımak zorundasınız. Hafiflik ve ısıtmada çok başarılı olduğu için göçebeler yüzyıllardır battaniye kullanıyor.

Şişme yatak masrafından kaçmayın. Rahat uyumanız için elzem.
Yıllardır iki kişilik şişme yataklarda partnerimle yattım, hareketlerden rahatsız olmadım hiç.
0
michael_knight
(16.05.24)
(2)

Vue.js excel e kolon ekleme

ananiyimioguz
Selam duyuru dev.leri, bir excel dosyasını satır satıp apiye gönderip, sonucu da o satırın sonuna yazmam gerekiyor. Yani result excel hazırlayacağım.Excel i arayüzde kullanıcıdan alıyorum, içinde geziyorum, satırları okuyorum, buraya kadar son yok.Her satır için başarılı/başarısız durumlarını da tut
Selam duyuru dev.leri, bir excel dosyasını satır satıp apiye gönderip, sonucu da o satırın sonuna yazmam gerekiyor. Yani result excel hazırlayacağım.

Excel i arayüzde kullanıcıdan alıyorum, içinde geziyorum, satırları okuyorum, buraya kadar son yok.

Her satır için başarılı/başarısız durumlarını da tuttum diyelim.

Bu yeni satırları yüklenen excel e yeni bir kolon açıp basmam gerekiyor.

O kısım için düzgün bir js kodu veya kütüphane bulamadım destek olabilecek var mı?
0
ananiyimioguz
(13.05.24)
############ CHATGPT #############

const Excel = require('exceljs');
const axios = require('axios');

// Excel dosyasının yolu
const excelFilePath = 'dosya.xlsx';

// Excel dosyasını aç
const workbook = new Excel.Workbook();
workbook.xlsx.readFile(excelFilePath)
.then(() => {
// İlk sayfayı al
const worksheet = workbook.getWorksheet(1);

// Her satır için döngü
worksheet.eachRow(async (row, rowNumber) => {
// Satır verilerini al
const rowData = row.values;

// API'ye gönderilecek verileri hazırla (örneğin, rowData'dan gerekli bilgileri al)

// API'ye istek gönder
try {
const response = await axios.post('API_URL', { data: preparedData });

// API'den gelen yanıtı işle
const apiResponse = response.data;

// Sonucu Excel'e yaz
const resultCell = worksheet.getCell(B${rowNumber});
resultCell.value = apiResponse; // Örneğin, API'den gelen yanıtı yaz

// Excel dosyasını kaydet
await workbook.xlsx.writeFile(excelFilePath);
} catch (error) {
console.error('API isteği başarısız oldu:', error);
}
});
})
.catch(error => {
console.error('Excel dosyası okunurken bir hata oluştu:', error);
});
0
badcode
(13.05.24)
teşekkürler ancak bu node tarafı için olabilir, ekranda çalıştıramadım. o kütüphanenin write metodunu.
0
🌸ananiyimioguz
(14.05.24)
(4)

Eldiveni dokunmatik hale getirme

ananiyimioguz
Yazlık eldivenimde var ama kışlık eldivenimde yok.İşaret parmağının ucuna ne takılıyor da telefon ekranı onu algılayabiliyor?Ekranlar elektrik yükleriyle veya ısıya duyarlı çalışıyor.Ama nasıl bir yöntem veya malzeme kullanıyorlar bilmiyorum.Önereceğiniz bir kumaş parçası, aparat, silikon, sticker v
Yazlık eldivenimde var ama kışlık eldivenimde yok.

İşaret parmağının ucuna ne takılıyor da telefon ekranı onu algılayabiliyor?

Ekranlar elektrik yükleriyle veya ısıya duyarlı çalışıyor.

Ama nasıl bir yöntem veya malzeme kullanıyorlar bilmiyorum.

Önereceğiniz bir kumaş parçası, aparat, silikon, sticker vs. var mı?

Bir girişim buldum nanotips diye bir oje çıkarmışlar, onu sürünce oluyormuş ama ülkemizde bulamadım.

Pratik ne yapabilirim?
0
ananiyimioguz
(13.05.24)
Decathlon’da dokunmatik eldivenler satiliyor, direkt ona baksan?
0
mor oje
(13.05.24)
www.hanvosafety.com:~:text=Sewing%20conductive%20thread%20onto%20the,your%20device%20or%20a%20stylus.

Belki denenir.
0
playing star again
(13.05.24)
Motor eldiveni kastediyorsunuz diye varsayıyorum.
www.youtube.com
Eldivenin parmak uçları iğne iplik geçirebileceğiniz gibiyse iletken ip alarak şu videodaki ilk yöntemi kullanabilirsiniz sanırım. İletken iplik diye arayınca Trendyol'da, Amazon'da vs bulunuyor.
0
kobuzchu kiz
(13.05.24)
teşekkürler iletken iplik gayet pratik ve mantıklı geldi bir deneyeyim.

@ kobuzchu kiz, evet motor eldiveni olduğu için o seçenek uymuyor @ mor oje
0
🌸ananiyimioguz
(13.05.24)
(3)

Ufak bir inovasyon yapalım mı, küçük bir yay fikri lazım

ananiyimioguz
Motorumun selesi bazen tık deyip havaya atmıyor. yılı biraz var haliyle yıpranmış olabilir normal. servise sordum meşakketli iş abi pahalıya patlar şimdi oranın kilit mekanizması, sen idare et dediler.fakat iki elim doluyken parmağımla tuşa basılı tutup, diğer elimle de seleyi kaldırmam gerektiği iç
Motorumun selesi bazen tık deyip havaya atmıyor. yılı biraz var haliyle yıpranmış olabilir normal. servise sordum meşakketli iş abi pahalıya patlar şimdi oranın kilit mekanizması, sen idare et dediler.

fakat iki elim doluyken parmağımla tuşa basılı tutup, diğer elimle de seleyi kaldırmam gerektiği için elimdekileri bir yere bırakamıyorum ve kaldıramıyorum.

öndeki düğmeye basınca selenin yukarı atması lazım. böylelikle sadece işaret parmağımla sırayla önce düğmeye basıp sonra hafif hava duran seleyi kaldırabilirim.

kilit çalışıyor aslında ama bir miktar yukarı fırlatmıyor işte.

bunun için aklıma basit bir çözüm geldi. resimde gördüğünüz alana 5-6 cm lik bir yay koyarsam, kitlenince gerilir, kilit serbest kalınca da seleyi bir miktar yukarı atar.

ibb.co

bunun için şimdi inovasyon işin şakası tabi böyle bir yay vardır da, sağı solu çizmemesi de lazım. estetik de dursun istiyorum.

oraya şu oyuncağı kullan, şu aleti kullan, normal bir yay al ama altına üstüne şundan tak vs. gibi pratik fikirlere ihtiyacım var benim aklıma bişey gelmedi henüz.
0
ananiyimioguz
(10.05.24)
hocam yay yerine silikon kapı stoperi gibi bir şey de düşünebilirsiniz. çift taraflı bantla yapıştırırsınız, sonra gerektiğinde sökersiniz de. bunların siyah renk olanları falan da var, görselliği bozmaz. şu aşağıdaki gibi bir şey işte.

www.trendyol.com
0
shadowfollower
(10.05.24)
mekanizmaya wd40 sık. zamanla yağlara yapışan tozlardan dolayı sıkışmıştır.
0
orpheus
(10.05.24)
@ shadowfollower, teşekkürler o da mantıklıymış. Kapanınca ne kadar yükseklik kalıyor onu bir tespit edeyim de ona göre alabilirim.

@ orpheus, onu bakımları yapılırken serviste denediler de yemedi ya. biri kilit değişmeli diyor diğeri bunun bisikletlerdeki fren yayı gibi bir yayı var o eskimiştir diyor yay değişmeli diyor. yay da yok piyasada bulamadım. kaldı ki ondan mı emin değiliz bazen tık diye atıyor ama çoğu zaman atmıyor.
0
🌸ananiyimioguz
(10.05.24)
(7)

Şu süpürge bataryası neden bu kadar pahalı?

ananiyimioguz
Babamdaki çok önceden aldığım dyson v6 nın ve philips XC7043 şarjlı dikey süpürgelerin bataryası ölmüş.dyson a baktım kendi sitesinde 3.200 falan.yan sanayi olarak da 1500 falan.bence okey.ama philips e baktım hem tr de hem yabancı sitelerde 4500TL falanyav yuh aleti daha uyguna almıştım ben. şimdi
Babamdaki çok önceden aldığım dyson v6 nın ve philips XC7043 şarjlı dikey süpürgelerin bataryası ölmüş.

dyson a baktım kendi sitesinde 3.200 falan.
yan sanayi olarak da 1500 falan.

bence okey.

ama philips e baktım hem tr de hem yabancı sitelerde 4500TL falan

yav yuh aleti daha uyguna almıştım ben. şimdi de mesela 9 bin fiyatı. yarısı batarya mı yani?

allah aşkına bir bakın batarya şu: www.amazon.de

bunun içinde altı üstü şundan 6 tane yok mu neden batarya alırken milyonlar havada uçuşuyor?

www.robotistan.com

içini söküp pilleri değiştirsek olmaz mı?
0
ananiyimioguz
(09.05.24)
Yanlış anlamıyorsam philips bataryasini bulmak zor. Fransa'da bile ancak Amazonda falan var. Kendi sitesinden bile ulaşılamıyor yedek parcaya.

Dyson aksine kendi sitesinde var üstüne yan sanayi var.

Tahminen Philips parçasını tedarik eden monopol gibi haliyle fiyati geçiriyor.

Abi ben günlük kullanacagim ürünün lityum pillerini böyle degistirecek kadar ucmam. Kendin bilirsin tabi.
0
logisticsmanager
(10.05.24)
lehimini kaldırıp şöyle üçgen şekilde veya yan yana lehimliyorsun aslında çok zor bişey gibi gözükmüyor www.trendyol.com

ama atladığım ve bilmediğim bir şey olabilir, neden piller 800tl ediyor da bataryanın parçası 4bin küsür ediyor
0
🌸ananiyimioguz
(10.05.24)
Abi bu arabanın yağını kendim degistirebilirim ya da arabanın frenlerini falan kendim değiştiririm neden bu kadar pahalı gibi. Ben misal dediğin şeyleri yapmakla hem uğraşmam hem de riskli bulurum. Sen bulmazsin yaparsin. Bunun neden çok daha pahali olduğunu anlamak zor değil yani. Dünyada kaç kisi batarya değiştirmek yerine batarya açıp içindeki pilleri değiştirip lehimliyor?
0
logisticsmanager
(10.05.24)
katılıyorum fakat 2 kat fark olur anlarım.
4-5 kat koyuyorsa ya milleti fazlasıyla keriz yerine koyuyor ya da atladığım bir şey var, bilemedim.
burada bir pasajda bu tarz aletlerinin pillerini değiştiren bir elektrikçi var, gidip ona bir soracağım merak ettim.
0
🌸ananiyimioguz
(10.05.24)
Yok dediğim gibi yurtdışında da böyle. Belli ki bu aletin yedek parçası konusunda sorun var. Yani en basiti philips kendi satmıyor çok garip.
0
logisticsmanager
(10.05.24)
Aynı güç değerlerinde pilleri değiştirirsen olabilir.
Bu pillerle ilgili de face grupları var. Elektronik işlerine yakın bir tanıdığına da sorabilirsin.
0
diyecevaplandı
(10.05.24)
philips her alana el atan her şeyi üreten bir firma oldu. yedek parçadan çok para kazanıyor. mesela rowenta süpürgede iyi tefal ütüde philips tvden tüy alma makinesine kadar üretiyor. hiç bir zaman philips önermem bir firma her şeyi üretiyorsa parçası kesin pahalı olur.
0
mikahakkinen
(10.05.24)
(2)

Şu silikonlar nasıl çıkar

ananiyimioguz
Motorun grenaj korumasinin bandini yenileyecegim ama altindan boyle bisey ciktihttps://ibb.co/Ht4xJm6
Motorun grenaj korumasinin bandini yenileyecegim ama altindan boyle bisey cikti

ibb.co
0
ananiyimioguz
(09.05.24)
vodaseal sr78 ile çıkar
0
bravoteam
(10.05.24)
Hıım güzelmiş eyv ama şöyle bir ibare var

"Bazı plastik vb. hassas yüzeylerde deformasyona neden olabilir."

O yüzden bi gerildim yine de alıp görünmeyen bir yere sıkıp deneyebilirim teşekkürler

www.hepsiburada.com
0
🌸ananiyimioguz
(10.05.24)
(2)

Şu pantolonun cepsizini bulabilir miyiz?

ananiyimioguz
Renk yine haki olursa güzel olur.https://www.liwali.com.tr/erkek-slim-fit-haki-kargo-pantolon
Renk yine haki olursa güzel olur.

www.liwali.com.tr
0
ananiyimioguz
(09.05.24)
defactoya bakabilirsin
0
numlock
(09.05.24)
delidiyorum
(09.05.24)

Şu tipte bir kulak içi bluetooth kulaklık var mı?

ananiyimioguz
Kulak deliğinin içine bir silikon girmemeli.Dış tarafında, aşağı doğru bir çıkıntısı olmamalı.Üst kıkırdağa tutunan bir çıkıntısı kesinlikle olsun.Yani tip olarak kablolusunu buldum, bunun kablosuzu olsa tam uyacak aslında.https://shop.davids.se/produkt/urbanears-medis-mulberry-20Veya şunun, kulak d
Kulak deliğinin içine bir silikon girmemeli.
Dış tarafında, aşağı doğru bir çıkıntısı olmamalı.
Üst kıkırdağa tutunan bir çıkıntısı kesinlikle olsun.

Yani tip olarak kablolusunu buldum, bunun kablosuzu olsa tam uyacak aslında.

shop.davids.se

Veya şunun, kulak deliğinin içine girmeyen tipte bir modeli olsa aradığım o işte:

www.samsung.com

bende galaxy buds 2 var, kulağımdan düşüyor. ve kulak deliğime giren kısım beni rahatsız ediyor.

daha önce galaxy buds plus vardı. O kulağımdan düşmüyordu çünkü dediğim gibi bir çıkıntısı var. fakat o da kulak deliğime girdiği için rahatsız ediyordu.

bunlardan önce kablolu marshall minor 1 vardı ve mükemmel bir aletti benim için.

bkz: en.audiofanzine.com

sonra urbanears da aynı kasadan çıkardı onu da yukarıda attım.

fakat bir allahın kulu firma da şu tasarımda bir bluetooth kulaklık çıkarmadı mı arkadaş ya!

aslında marshall minor 2 aradığım kriterlere uyuyor ama onun da boyundan geçen kablosu var. keşke minor 3 ü airpods gibi yapacaklarına aynı şekilde kablosuzunu yapsalardı. bunun kulak deliğine girmeye yeltendiği tasarım da okey benim için. yeter ki o yuvarlak silikon benden uzak dursun hem basınç yapıyor hem kaşındırıyor.

edit: huawei free buds önermeyin lütfen kask takıyorum o ofsaytta kalıyor.
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
(15)

Tanıdığım her yazılımcının altında porsche var

ananiyimioguz
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, h
Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. Ne yapıyor abi bu yazılımcılar?

Benim tanıdıklarım 30-120 arası kazanıyor kim bu "her" yazılımcı?

Ciddi soruyorum vardır elbet 150k üstü kazanan da...

Örnek verir misiniz bu arkadaşların ürettiği şey nedir, hangi dili kullanıyor, hizmet verdiği sektör neresi vs.

Çok mu zeki herkes yani literatüre yeni şeyler kazandıran tipte insanlar mı, expert mi bu adamlar, yoksa sıradan işler yapıyorlar ama bir şekilde ticarete mi atılıyorlar?
0
ananiyimioguz
(08.05.24)
valla ben de it sektöründeyim. okulunu okumadan sonradan itci olanlardanım çevremde de hem bilgisayar mühendisliği mezunu hem de benim gibi sonradan olanlar var en az 2 yıllık tecrübeli hepsi. tanıdıklarımdan 2'si 35k alıyor, 1'i asgariye yakın aldığı işten ayrıldı 40k aldığı bir işe geçti, 1'i 40k aldığı işinden kovuldu, 1'i 60 alıyor, diğeri biraz daha iyi tam bilmemekle birlikte 80 falan olabilir. yani 10-20 yıllıklar mı bu korkunç paraları kazananlar ya da odtü, boğaziçi mezunları mı sadece ben de anlamadım.
0
semaforo de medianoche
(08.05.24)
200 de kazansan parayla porsche alamazsin.
Baktim ortalama 8-10 milyon lira civarı. Kredi cekemezsin zaten. 260 bin euro civarında. Kişi her ay kenara 10 bin euro koysa 2 sene sonra alır.
Bu mantıkla ayda 350 bin lira üstü kazanan yazılımcı alabilir. Peki ayda 350 bin üstü kazanan kaç yazılımci var? Senin tanidiklarin etrafini dolduracak kadar yok.

Bana acayip boş muhabbet, goygoy geldi. Insanlar atmayı çok sever, bir tane örnek gördü mu ilk anlatimda bir olur sonra iki olur sonra herkeste porsche var olur.
0
logisticsmanager
(08.05.24)
3-5 yazilimci taniyorum, ortalama para kazaniyorlar abartacak bisey yok.

ama bir tanesi her ay kilciksiz $15-20bin dolar ve uzeri para yapiyor yurtdisina is yaptigini biliyorum ama ne yaptigini cozemedim. turkiye'de dandik bir vakif universitesinden mezun.

her meslekte saglam para yapabilirsin, hem exper olacaksin hem de isin ticaret kismini yurutebileceksin. experlerin zaten genel olarak sikintisi isin ticaret kismini becerememeleri, becerdigin zaman koseyi donersin.
0
cooperr
(08.05.24)
Tanıdığım her travesdinin altında audi r8 var
0
ferenc
(08.05.24)
Porsche deyip çok büyütmemek lazım. Al bak orta segment suv fiyatına çıkan araçlar

shbd.io
0
numlock
(08.05.24)
abi 94 dogumlu yillik bonus+stock 210 bin $ kazanan da var, 90 dogumlu 50 bin lira kazanan da var.

turkiye'de akademisyenlik yaparken 5 bin eur kazanirken, ayni kisi munih'te(avrupa'da olmasina ragmen) intelde 15 bin eur kazaniyor.

thy'nin ceo'sunun maasi 45 bin $ bile degil, ki bu duyuldugunda yandasliktan bagimsiz sadece maasa ne yaygaralar koptu. bu capta sirketin ceo'su bu parayi kazanmamaliymis..bunu da gectim turkiye'de teknoloji sirketi deyince akla yemeksepeti, trendyol falan geliyor(yavas yavas degisiyor en azindan) bu sirketteki adam isini yaparak maasla ne kazanabilir en fazla.. ki bunlar ortalamanin uzeri kazanan yerler.

bu yuzden turkiye'de herkeste porsche var lafi cok komik.

yukaridaki yazdigim kisiler bayagi ucuk ama salliyorum polonya'da amazon'da calismak zor bir sey degil, porsche olmasa da guzel bir araca binersin maasinla.

ne is yapiyorlar?
intel -> www.youtube.com
210k$ -> vmware mts 3
0
gule gule
(08.05.24)
"Bugün bir esnaf söyledi. Ve genelde karşılaştığım insanlar böyle diyor. "
yalan söyleyene herhangi bir yaptırım olmamasındna kaynaklanıyor
0
bir soru sorcam
(08.05.24)
bizim yöneticilerde bile porshe yok. hatta olan insan sayısı belki 100 binde bir falandır.
adam bariz yalan söylüyor sen de inanıyorsun.

500 bin de kazansan porsche almak kolay bi şey değil.
150-200le alınmaz zaten.
0
jelly bear
(08.05.24)
yazılım sektöründe değilim ama bana bile çok mantıksız geldi bu önerme.

Bi arada yine böyle milletin ağzında "İngilizce yetmez artık, MİLLET 4-5 dil biliyor da öyle iş yapıyor" geyiği vardı. O 4-5 dil bilen millet kim hiç göremedim yani benzer bir sallamasyon işte
0
nundu
(08.05.24)
ekşisözlük yazarı olabilir o esnaf:) aklıma bütün gün sözlükte kendini öven, maaşıyla hava atan tipler geldi. yok bütün mühendisler en az 100 bin alıyormuş da bilmem neymiş. inanmayın hocam o tiplere. @nundu'nun dediği gibi böyle geyikler her dönem var.
0
nothing in my way
(08.05.24)
yıllardır sektördeyim.
aileden durumu iyi olanlar, üst düzey yöneticiler de dahi porsche duymadım görmedim.

en fazla olanda bmw 4, mercedes e kasa fln var.
bu aralar tesla çok, o da 1.8 milyon :)
0
nuisance2
(08.05.24)
adam yazılımcı değil sadece her ne iş yapıyorsa yazılımcıyım cevabını veriyor olsa gerek.
0
neira
(08.05.24)
turkiyede esnaflik = yalan, dolan, abartma, bos, beles

cok ciddiye alma.
0
buenosdias
(08.05.24)
Yazılım işi ölmek üzere. Vur deyince öldüren Türk halkı, burda da limite dayandı. Herkes yazılımcı olma peşinde. Kendini çok yetiştirmeyenler, vasat maaşlara razı olacak.

İyi paralar kazanmak istiyorsanız, mavi yakalı işler peşinde koşun. Araba tamirciliği, elektronik eşya tamirciliği, elektrikçilik, vinç operatörü, ev temizliği vs. vs. Bu tarz meslekler şu an bile çok para kazanıyor, yakında daha da popüler olacak.


.
0
kartallar yuksek ucar
(08.05.24)
cahille sohbeti kesin.
0
adivar
(08.05.24)
(5)

Şu kamp ızgarasından bulabilir miyiz

ananiyimioguz
Eğer link dakikaya gitmez ise dakika 14:25https://youtu.be/wFn-jqLc10k?t=865Edit: nurgazın var büyüklü küçüklü ama onlar biraz hantal geldi.Biraz daha kibar ve compact bir şey arıyorum.
Eğer link dakikaya gitmez ise dakika 14:25

youtu.be

Edit: nurgazın var büyüklü küçüklü ama onlar biraz hantal geldi.

Biraz daha kibar ve compact bir şey arıyorum.
0
ananiyimioguz
(07.05.24)
Değişiği

tr.aliexpress.com

Yalnız adam harlı ateşte ızgara yaptı. Zehirlenecek, başımıza kalacak.

Birbirine vidalanan iki galvaniz çubuğu da, sapına, o çubuğa uygun yivsiz somun kaynatılmış ızgarayı da elinden az iş gelen bi demirci yapar. Ağırlık merkezi farklı yerde olacağından zaten sen nerede istersen orada asılı duracaktır ızgara.
Kılıfı için de elinden az iş gelir bi çadırcı lazım.
0
Mirket
(07.05.24)
Cok güzelmiş de ürün 500 tl, tr ye gönderimi 3500tl shdhdjf
0
🌸ananiyimioguz
(07.05.24)
www.nurgazshop.com.tr

burada farklı farklı seçenekler var.
0
durbidakka
(08.05.24)
bunun aynısının döküm oolanı bende var, lava marka. acayip memnunum.
0
babilfish
(08.05.24)
Şundan aldım ama 1 kere kullandık, temizledik pas olmuş normal mi iade mi etsem?

Ürün: www.nurgazshop.com.tr

Pas: ibb.co
0
🌸ananiyimioguz
(13.05.24)
(4)

Çakmaklık girişinin wattını artırmak?

ananiyimioguz
300cc bir scooterım var. Çakmaklik girişinde max 15W yaziyor.Buna gittim 45w hizli sarj özellikli bir adaptor taktim telefonumu sarj edecektim.Biraz sarj etti kapandi. Dedim adaptor bozuk herhalde, araca taktım, calisiyor.Aractakinde max 120 watt yaziyor onda sorun yok demek ki.Ben bu motosikletteki
300cc bir scooterım var. Çakmaklik girişinde max 15W yaziyor.

Buna gittim 45w hizli sarj özellikli bir adaptor taktim telefonumu sarj edecektim.

Biraz sarj etti kapandi. Dedim adaptor bozuk herhalde, araca taktım, calisiyor.

Aractakinde max 120 watt yaziyor onda sorun yok demek ki.

Ben bu motosikletteki 15watt ı nasil yukseltebilirim aküyü mü değiştirmem lazim? Motor aküleri küçük oluyor ama.

Bir de mesela 30 40 wattlık sis farı var motorda o nasıl calisiyor?
0
ananiyimioguz
(05.05.24)
Bunun aküyle ilgisi yok. Tesisat ve sigorta 15w vermesi için tasarlanmış. Biraz şarj edip kapandıysa kendini korumaya almış. Sis farına giden hat ve sigorta da 30-40w için tasarlanmış.
Elektrikçinin yapamayacağı bir şey değil aslında ama 15w verdilerse bir sebebi vardır çok kurcalamamak lazım bence.
0
denizgonen
(05.05.24)
bir tamirciye götürdüm. sigorta yetmemiş atmış dedi. 2amper bağlamışlar oraya stock olarak dedi. onu 7 ampere çıkardı. daha da fazla çıkaramam dedi. tüm motora aküden toplam 30 amper gitmeli en fazla sen düşün dedi daha fazla ayıramam oraya dedi.

kaç volt geliyor peki dedim, 12 volt dedi. tamam dedim döndüm artık çalışıyor ama şunu anlamadım;

stock olarak max 15 watt yazıyordu yani 12v x 2a = 24 watt etmez mi 15 ne alaka?

acaba 1 amperlik mi sigorta vardı?

yani şimdi 12v x 7a = 84 watt a kadar güç çekebilir miyim?
0
🌸ananiyimioguz
(07.05.24)
sigorta keyfine konmuyor. sigorta tesisatı yani kabloları korur... 2a sigorta ile kullanılacak hattaki kablo sorunsuz 7a taşıyacak kesitte değildir büyük ihtimalle... eritirsin, yakarsın. düzgünce yapılacaksa kablolamanın da daha kalın ve yüksek akım taşıyabilecek kablolarla değişmesi gerekir yoksa riskli iş.
0
konetsu
(07.05.24)
zaten 7 amperin hepsini kullanmıycam 45w güç verse yeter. yani yarısını kullanınca kurtarıyor gibi. o kadar da toleransı vardır diye ümit ediyorum
0
🌸ananiyimioguz
(07.05.24)
(4)

Bu et normal mi

ananiyimioguz
https://ibb.co/bBDR71bhttps://ibb.co/hM0RxGDhttps://ibb.co/M81BVC5https://ibb.co/5BRN8X3https://ibb.co/StRq3Jqhttps://ibb.co/8mKbqxGDaha yeni aldık şimdi açtımDışı kırmızı iç tarafları sanki önceden pişmiş gibi
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co
ibb.co

Daha yeni aldık şimdi açtım
Dışı kırmızı iç tarafları sanki önceden pişmiş gibi
0
ananiyimioguz
(04.05.24)
Etin birbirine temas eden kısmı kararır. Normaldir. Afiyet olsundur.
0
Mirket
(04.05.24)
Hmm sanirim ilk defa birbirine temas eden et aliyoruz dogru shdjf :(

Thank you :*
0
🌸ananiyimioguz
(04.05.24)
Aslında o kısımlar kararmıyor, dış kısımların rengi açılıyor.

Etin doğal rengi koyu, çok hafif morumsu, sönük bir renk. Bu rengi myoglobin veriyor. Et oksijenle temas halinde kaldığı sürece myoglobin reaksiyona girerek oksimyoglobine dönüşüyor ve rengi parlak kırmızıya kayıyor.

O koyu kısımları bir süre açıkta bırakırsanız kızarır. Bu durum milyonlarca yıldır böyle aslında, eğer aldığınız etlerde genel olarak bunu hiç görmüyorsanız kırmızı görünsün diye hileli işlemlerden geçmiş etlerden alıyor olabilirsiniz. Bu pazarlama taktiği olarak yapılıyor çünkü. Tabi illa hileli olması gerekmiyor, eşit derecede havalandırılmış da olabilir.
0
akhenaten
(05.05.24)
Teşekkürler peki kabın içine baya kanı akması ve airfryer da pişirirken iyice her yerinden kan fışkırması normal mi çok zor pişirdim uzun bir süre çiğ kaldı.
0
🌸ananiyimioguz
(05.05.24)
(4)

Ütü kireç temizleme

ananiyimioguz
Selamlar ütümüz yeni sayılır fakat içi biraz kireç olmuş, ütülerken çamaşıra düşüyor.Bunun için bir kaç temizleme videosu izledim ama bana çok ilkel ve yorucu geldi.İşte içine sirkeli su koyup sürekli buhar veriyor. Dökülen dökülüyor, dökülmeyeni kürdanla tek tek almaya çalışıyor. Kimi tekrar içine
Selamlar ütümüz yeni sayılır fakat içi biraz kireç olmuş, ütülerken çamaşıra düşüyor.

Bunun için bir kaç temizleme videosu izledim ama bana çok ilkel ve yorucu geldi.

İşte içine sirkeli su koyup sürekli buhar veriyor. Dökülen dökülüyor, dökülmeyeni kürdanla tek tek almaya çalışıyor. Kimi tekrar içine kaçıyor.

Yani bana pek pratik gelmedi bunun daha kolay ve kesin bir yolu yok mu? Mesela ütüyü söksem komple?

Ütüde kireç toplama özelliği yok. O tarz bir ütü mü alsak bu sıkıntıyı yaşamamak için?

Veya genelde kaynamış su veya arıtma suyu kullanıyoruz, başka bir şey mi kullanmak gerekiyor saf su falan?
0
ananiyimioguz
(02.05.24)
Kimsayasal bir şey deneyebilirsiniz:

www.migros.com.tr

daha sonra sadece arıtılmış su kullanın. arıtma cihazının kireci sıfırlaması lazım.
0
faithless
(03.05.24)
Musluk suyu çok mu sert? Arıtıcıdan su kullanırsanız hiç kireç olmaz.
Calgon da kireç söküyor, bunu da deneyebilirsiniz.

Bizim ütüde bir tuş var, temizliyor kireci. Biz hep musluk suyu kullanıyoruz, yılda bir falan temizlik sirkesi döküp temizleme tuşuna basıyorum, içinden çamura benzer tortular çıkıyor.
0
Tutkun
(03.05.24)
kullanma klavuzunu okudunuz mu? belki kireç temizlemek için bir yöntemi vardır. benim ütü philips, kireç temizlemek için doldurup çalıştırdıktan sonra bir tuşa basarak lavabo üzerinde sallamak gerekiyor.
0
inheritance
(03.05.24)
şu internette görürseniz karbonatlı sirkeli suyu tepsiye koyup ütü tabanını içinde bekletiyorlar, o olay paslanmasına sebep oluyor.
0
eja
(03.05.24)

Allibaba'dan ürün alırken bilinmesi gerekenler?

ananiyimioguz
Selamlar, ben alibaba yı hiç kullanmadım. aliexpress i biliyorum kullanıyorum ilk çıktığı zamanlardan beri ama son bir kaç yıldır onu da kullanmıyorum.Aklımda şey diye kalmış, alibaba'da toptan ürün satıldığı için, sadece firma olarak bir şeyler alabiliyorsun, bireysel olarak alamıyorsun. Böyle bir
Selamlar, ben alibaba yı hiç kullanmadım. aliexpress i biliyorum kullanıyorum ilk çıktığı zamanlardan beri ama son bir kaç yıldır onu da kullanmıyorum.

Aklımda şey diye kalmış, alibaba'da toptan ürün satıldığı için, sadece firma olarak bir şeyler alabiliyorsun, bireysel olarak alamıyorsun. Böyle bir şey var mı?

Bir kaç yüz tanelik bir ürün almamız gerekiyor. Şirket üstüne mi alalım, bireysel mi alalım?

Euro sınırı ne kadar? Sınır aşılırsa gümrükte mi kalıyor? Mesela limit 100 euro, alacağımız ürün 200 euro. Böyle olunca alamıyor muyuz yoksa daha mı fazla vergi ödüyoruz?

Sınırı aşmayınca vergi ne kadar çıkıyor? Vergi + kargo ödeme kısmında hesaplanıyor mu? Yani amazon gibi mi yoksa sonradan masraf çıkıyor mu?

Limite takılmamak için ürünlerin ikiye bölünüp ayrı ayrı faturalanıp kargolanmasını istesek mantıklı mı?

Teşekkürler.
0
ananiyimioguz
(24.04.24)
(3)

Android - Bildirim kaydedilicelere ne oldu?

ananiyimioguz
Denediklerimin hiç biri sağlıklı çalışmıyor. Normalde app bazlı history tutardı ben de silinen mesajları veya yanlışlıkla beğenenleri falan görürdüm.Yeni bir android update ile güvenlik açığı diye kapatıldı mı ne oldu bilen var mı?Aslında tüm gerekli izinleri de veriyordum halbuki. tabi her bildirim
Denediklerimin hiç biri sağlıklı çalışmıyor. Normalde app bazlı history tutardı ben de silinen mesajları veya yanlışlıkla beğenenleri falan görürdüm.

Yeni bir android update ile güvenlik açığı diye kapatıldı mı ne oldu bilen var mı?

Aslında tüm gerekli izinleri de veriyordum halbuki. tabi her bildirimi okuması ne kadar güvenli orası tartışılır ama yine de ben seviyordum.

Çalışan bir yöntem bileniniz var mı?
0
ananiyimioguz
(20.04.24)
Bildirim geçmişi var ayarlarda telefonun kendisinin. Çok geçmişe kadar kaydediyor mu bilmiyorum ama gün içinde gelen bildirimleri oradan kontrol edebiliyosun.
0
nundu
(21.04.24)
aa öyle bişey gelmiş onla mı çakışıyor acaba. o kısa ama son birkaç tane gösteriyor
0
🌸ananiyimioguz
(21.04.24)
Samsung için Good Lock diye bir uygulama var. Bir şekilde ya Samsung'un bizzat kendi geliştirdiği ya da desteklediği bir uygulamaydı bu detaylarını hatırlamıyorum şu an. Galaxy Store'dan indiriyorsunuz.

Microsoft Powertoys mantığında çalışıyor. Uygulamanın 2 bölümü var bir kısmı NovaLauncher gibi tema uygulamalarında yaptığınız şeyleri yapmak için, diğer kısmı da daha çok powertoys mantığıyla çalışan bildirim geçmişi, titreme geçmişi, geliştirilmiş ekran görüntüsü alma, dokunmatik özelliklerini geliştirme, özel çoklu dokunma, kamera asistanı gibi şeyler için.

Sizin aradığınız şey bu uygulamadaki NotiStar özelliği. Belirlediğiniz aralığa göre 1 yıla kadar bildirim geçmişini tutuyor. Uygulamalara göre eleme, ekleme ve gruplandırma falan yapabiliyorsunuz.

youtu.be
0
akhenaten
(21.04.24)

Yazdığım soruyu oturum sonlandığı için gönderemedim

ananiyimioguz
Az önce ufak bir roman yazmıştım fakat yazarken oturumum sonlanmış, gönder dediğimde beni ana sayfaya attı.Geri gelmeye çalıştım ama olmadı, gitmiş yazdıklarım.Tarayıcıda network loglarını tutmuyorum, göremedim.Başka bakabileceğim bir yer var mı tarayıcı veya pc üzerinde?1 saattir yazıyorum evlat ac
Az önce ufak bir roman yazmıştım fakat yazarken oturumum sonlanmış, gönder dediğimde beni ana sayfaya attı.

Geri gelmeye çalıştım ama olmadı, gitmiş yazdıklarım.
Tarayıcıda network loglarını tutmuyorum, göremedim.
Başka bakabileceğim bir yer var mı tarayıcı veya pc üzerinde?

1 saattir yazıyorum evlat acısı gibi oldu.
0
ananiyimioguz
(17.04.24)

Şu kabloyu en uygun nerede bulabilirim? Usb to 2.5mm jack

ananiyimioguz
Aslında bir tane buldum ama bence 50 liralık kısa bir şey vardır ülke sınırları içerisinde.https://www.hepsiburada.com/platoon-plh025-usb-to-stereo-saat-kamera-kablosu-usb-2-5-mm-pm-HB00000GJJQ2https://tr.aliexpress.com/item/4000382010568.htmlhttps://tr.aliexpress.com/i/1005004151542124.html?gateway
Aslında bir tane buldum ama bence 50 liralık kısa bir şey vardır ülke sınırları içerisinde.

www.hepsiburada.com

tr.aliexpress.com

tr.aliexpress.com

Edit: Ne için lazım derseniz, intercom şarj etmek için kullanılacak.

usb to 2.5mm stereo,
usb to 2.5mm aux,
usb to 2.5mm charging cable

diye arattım ama uygun bir şey bulamadım. aliexpresste 1 dolar olan şey niye 300-500 e satılıyor anlamadım.
0
ananiyimioguz
(17.04.24)
(3)

Transferwise 101

ananiyimioguz
Freelance bir işten yurt dışından para almamız gerekiyor.Euro hesabı istemişler benim var ama onu versem direkt gelmiyor sanırım?Bir arkadaş wise hesabı aç onu gönder dedi ama açtım, para gönderme seçeneği var, alma seçeneği bizim ülkemizde kapalıymış.E ne anladık ne kullanacağım ben :/
Freelance bir işten yurt dışından para almamız gerekiyor.

Euro hesabı istemişler benim var ama onu versem direkt gelmiyor sanırım?

Bir arkadaş wise hesabı aç onu gönder dedi ama açtım, para gönderme seçeneği var, alma seçeneği bizim ülkemizde kapalıymış.

E ne anladık ne kullanacağım ben :/
0
ananiyimioguz
(15.04.24)
enpara eur olabilir, onun da fazla masrafı yok. wise'dan tl çekersen veya eur banka hesabına gönderirsen kur veya komisyon farkı oluyor.
0
fistikthecat
(16.04.24)
enpara eur en mantıklısı. kullandım hepsini.
0
Kahvedesu
(16.04.24)
Euro hesabinizin IBAN ve BIC bilgisini paylasirsaniz Swift yapabilirler.

Enpara Euro hesabina gelen paradan 45-50 lira gibi bir sey kesiyor, daha 1-2 ay once yaptim 1,5 euro gibi kusuratli bir sey kesti.
0
supergirl
(16.04.24)
(6)

Alkaline pil toplu halde en uygun nereden alınır?

ananiyimioguz
Toplu dediğim 50-100 tane falan alacağım. Bunun bir yeri falan var mı toptancısı vs. Marka önemli değil, alkaline olsun yeter.Piyasadaki AA pillere bakıyorum, çoğu çinko karbon. Milletin alım gücü düştükçe pil kalitesi de düşmüş.
Toplu dediğim 50-100 tane falan alacağım. Bunun bir yeri falan var mı toptancısı vs. Marka önemli değil, alkaline olsun yeter.

Piyasadaki AA pillere bakıyorum, çoğu çinko karbon. Milletin alım gücü düştükçe pil kalitesi de düşmüş.
0
ananiyimioguz
(15.04.24)
migrostaki foreverplus gayet iyi. migros adına üretilen bir ürün zaten... eski kipa piller ile aynı. ve orbus ile aynı ürün sadece farklı marka. yıllardır hep kipa-orbus ve foreverplus kullandım ben.

normal fiyatı bile uygun, arada pillerde 40% mı ne indirim yapıyor migros. kampanya bekleyebilecek durumdaysan takipte kal.

www.migros.com.tr


sözlük başlığında aktı diyen olmuş ama ben daha kipa döneminden beri bu pilleri kullanıyorum, yüzlercesini kullanmışımdır akan olmadı. bilemiyorum... memnunum. tam tersi akma yapan duracell pillerle karşılaştım :D indirimle 12'liyi 42 lira civarına alabiliyorsun zamlanmadan tekrar kampanya gelirse ^^
0
konetsu
(15.04.24)
aylar yıllar önce internette birisi AA pil testi yapmıştı. Duracell vs bir dolu marka ile bim'de satılan powerB marka pil vardı. performansları çok yakın olmasına rağmen, bim'deki pillerin fiyatı kat kat düşüktü. o günden beri sadece bim'den alırım pillerimi.
0
co2s2
(15.04.24)
Evet o incelemeyi hatırlıyorum ama o diğer piller de yine alkalin pildi. O yüzden marka çok da fark etmiyordu. Duracell yerine bim pili alıyorduk. Şimdi bakıyorum üzerlerinde alkalin yazmıyor artık.

Ama migrostaki uygunmuş ben şunu bulmuştum, bundan daha uygun.
www.akakce.com

Hatta çinko karbon pillerden bile uygun ilginç. Şimdilik listenin üst sırasına koydum teşekkürler.
0
🌸ananiyimioguz
(15.04.24)
pilburada mağazalarından alabilirsin toplu alırsan indirim olur
0
alp9900
(15.04.24)
Şarjlı pil kullanılamayacak bir alet vs. mi kullanıyorsun?

Sağlam bir şarjlı pil/şarj cihazı kombosu ile de ilerleyebilirsin.

Bu kadar pili aynı anda kullanmayacaksan çok almanın çok bir esprisi olmayabilir bekledikçe az da olsa eskiyorlar malum.
0
chicha_v2
(15.04.24)
evdeki koridoru aydınlatan sensörlü lambalar, oyun kollarım falan sürekli pil istiyor.

şarjlı piller, pil masrafı + şarj aleti masrafı + harcanan elektrik düşünüldüğünde daha mı avantajlı oluyor, hesabını yapmadım.

çok önceden kullanıyordum ama yedekli ilerlemek lazım o da hem maliyeti artırıyor hem de bazen takmayı unutuyorum oturup dolmasını bekliyorsun falan rezillik.

o yüzden en güzeli kullan at demiştim. onları da biriktiriyorum geri dönüşüme vermek için.
0
🌸ananiyimioguz
(15.04.24)
(4)

Çadır kurmanın yasak olduğu yerler?

ananiyimioguz
Geçenlerde hanım dedi ki çadırı kurup uyuyabilmemiz için illa paralı kamp yeri mi olmak zorunda?Ben de hayır ama bazı ormanlar orman yangınlarından ötürü gündüz kurdursa da belli bir saatten sonra konaklamaya izin vermiyorlar dedim.Benim bilgilimi yalanlayacak veya güncelleyecek olan var mı çünkü he
Geçenlerde hanım dedi ki çadırı kurup uyuyabilmemiz için illa paralı kamp yeri mi olmak zorunda?

Ben de hayır ama bazı ormanlar orman yangınlarından ötürü gündüz kurdursa da belli bir saatten sonra konaklamaya izin vermiyorlar dedim.

Benim bilgilimi yalanlayacak veya güncelleyecek olan var mı çünkü her yeri bilmiyorum.

Mesela sahilleri bilmiyorum. Normalde sahillerde çadır görüyoruz. Bunlara kimse karışmıyor mu? Yani hem paralı hem de parasız yerlerde çadır yasağı olabilir mi?

Gaziantep'ten Aydın'a bir rota çizdik diyelim ve sahil şeridinden gidilecek.

Kalacağımız orman veya sahilleri nasıl seçelim? Her yeri teker teker arayıp sormak mı lazım?
0
ananiyimioguz
(01.04.24)
hocam sizin arabanın markası neydi, genişçe ise stealth camping e çevirin arabayı, yanınıza çadır da alın
0
grimavi
(01.04.24)
Genel olarak bildiğim kadarı ile herhangi bir yere çadır kurmak kanunen yasak. her hangi bir yerde 15 günden fazla devlete bilgi vermeden geçirmende yasak. ancak pratik hayat bundan farklı. kimi bölgelerde işi çok sıkı tutuyorlar özellikle yangınların yaygın olduğu sıcak ve kuru iklimlerde, akdenizde, ancak kimi iklimlerde o kadar da büyük dert değil.

insanların sıklıkla gittiği bilinen alanlar var, bilmemne ovası, bilmemne tepesi, şu gölü falan, insanlar gidip kamp yapıyor jandarma bi ara gelip şöyle bir geziyor etrafa bakıyor gidiyor. bir iki günlük kampçıların yerleri. atla aracına bas git kimse bişi demez.

jandarma tipi bozuk içmeye gelmiş kişilerin derdinde içip içip sapıtmasın diye geziniyo falan ekipmanın düzgünse niyetin belliyse en fazla kibarca başka yere yönlendirir.

bir rota planladıysan o rota üzerinde kamp yapılacak alanları belirleyebilirsin, instagram, facebook grupları üzerinden. tam olarak nasıl bir rota olacağını sen belirleyeceksin ki ona göre kamp yapılacak yerleri çıkart.

sana tavsiyem rota üzerindeki doğa güzelliği alanlarını tespit etmen, oralara yakın kamp yapacak uygun yerler bulunur.

ateş yakma, kamp tüpü al tamamdır.

ücretli yerlerin konforu oluyor, tuvalet, duş, mutfak yada mini marketimsi şeyler falan.

instagram'da ve facebookda kamp yapabileceğin yerlerle ilgili bir sürü grup var.
0
selam
(01.04.24)
türkiye'de herhangi bir kısıtlma ya da regülasyon yok bu konuda bildiğim kadarıyla. wild camping tamamen mümkün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.04.24)
1. Belediye mücavir alan sınırları içinde çadır işine belediye karışır. Mutlaka bir encümen kararı vardır ve kurdurmaz.

2. Belediye yetki sınırları dışındaki yerler, şahıs arazisi ya da girilmesi yasaklı yer değilse kurarsın.

3. Ancak, son yıllardaki orman yangınlarından sonra yaz sezonlarında çadır kurmak için ayrılmış ücretli ya da ücretsiz yerler dışında çadır kurulması her yıl yasaklanıyor. Bu sene henüz bir yasak konmadı ama işgüzar bir polis ya da jandarma ekibi gelip huzurunuzu kaçırabilir ya da bir yerleşim yeri yakınındaysanız, sakinler sizi huzurumuzu bozuyor diye şikayet edebilir.

4. Son yıllarda kaçp malzemelerinin 3 harfli dükkanlarda satılması, kamp işinin genlerimizde olması ve ucuz bir tatil çeşidi olması nedeniyle bu işler sahillerde aldı yürüdü.
Kamp yapılan yerlere çökülür oldu. Karavanlar, tekerlekli sabit gecekondular oldu ve hepberaber halkta bir antipati yarattılar.

Bir şekilde kamp yapanlar kamp alanına Anadolu irfanını her tür atıklarını bıraktılar.

Uygun ve temiz bir yer bulma ve huzurlu kamp konusunda sıkıntı yaşayabilirsiniz.
0
Mirket
(01.04.24)
(16)

Yemek kartınıza ne kadar yatıyor?

ananiyimioguz
İl ve tutar şeklinde yazar mısınız?İstanbul - 5000
İl ve tutar şeklinde yazar mısınız?


İstanbul - 5000
0
ananiyimioguz
(01.04.24)
remote -250 günlük. nakit ödeniyor.
0
jelly bear
(01.04.24)
Yani aylık 5500 mü
0
🌸ananiyimioguz
(01.04.24)
aylık değil günlük hesaplanır, o ayda kaç iş günü varsa onun üzerinden.

genelde 22 gün vardır.
0
benaslinda
(01.04.24)
Tamam işte 22 gün olarak düşünüp söyleyin da. 5500 yapıyor işte yormayın insanları yoruldum vallahi yoruldum. Bize her ay aynı yatıyor, aylık hesaplanıyor.

Diyorsanız ki öyle doğru sonuç çıkmaz, günlük çalışanlar da var, tamam hadi günlük yazalım.

İstanbul - 230
0
🌸ananiyimioguz
(01.04.24)
istanbul-40 tl (evet yazıyla kırk lira)
0
akiskan
(01.04.24)
istanbul - 275 günlük
0
pide
(01.04.24)
istanbul, 6000
0
gabe h coud
(01.04.24)
İstanbul - günlük 225 x remote çalışılan gün sayısı
0
arenas
(01.04.24)
ankara - 6500
0
summerjam0306
(01.04.24)
ben türkiye'de çalışmadım ama staj yaptım. orada da aylık hesaplanırdı; günlük değil. isterse ayda 10 iş günü olsun, isterse 25 iş günü. her ay aynı para yatardı.
tabii sene 2013'tü, o sebeple burada yazmam saçma olur miktarı.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(01.04.24)
Aylık 5500 yatıyor, remote.
0
mirty
(01.04.24)
Günlük 220 diye biliyorum. İstanbul.
0
put it in your appropriate place
(01.04.24)
Günlük 215 ama sadece home office çalışılan günler
0
meraklitursucu
(01.04.24)
Ankara - 250 - remote
0
yenibirgüzelnick
(02.04.24)
Ankara - 8800
0
plutongezegendegilmi
(02.04.24)
istanbul aylık 4500
0
nesenbilneben
(02.04.24)
(5)

Erotik zayıflama aleti reklamı

ananiyimioguz
Arkadaslar bunu gecen yillarda da sormuştum kimse bulamamisti.Şimdi bir benzerini gördüm tekrar soruyorum. Belki bu hatırlamanıza yardımcı olabilir.https://www.instagram.com/reel/C5GW259x0md/?igsh=YzJvbXF2NWdjenN0Şu tarz bir aletin reklami dönüyordu birkac sene once.Bir kadin reklamda oynuyordu ayni
Arkadaslar bunu gecen yillarda da sormuştum kimse bulamamisti.

Şimdi bir benzerini gördüm tekrar soruyorum. Belki bu hatırlamanıza yardımcı olabilir.

www.instagram.com

Şu tarz bir aletin reklami dönüyordu birkac sene once.

Bir kadin reklamda oynuyordu ayni bu sekil. Ben cok memnun kaldim diyordu ama sesler ve görüntü bu biçim.

Bana o ilk yayılmış olan video veya reklam lazım bulabilir misiniz?

Edit: Bu arada tabii ki erotik degil de işte o anlam çıkıyor diye öyle dedim.

Edit 2: Video kalitesi kötüydü, 8-10 yıllık olabilir.
0
ananiyimioguz
(29.03.24)
Zayıflama olduğuna emin miyiz?
Bölgesel beyazlatıcı uygulaması yapan bir cihaz ve dr. vardı, o da çok yayılmıştı en az 5 sene öncedir. Onu bulabilirim gibi :)
0
megalomaniac
(30.03.24)
@megalomaniac, evet evet cihaz yine bunun aynısıydı
0
🌸ananiyimioguz
(30.03.24)
gnosis
(30.03.24)
işine yararsa. dün bizim borsa grubunda paylaşmışlardı.
twitter.com
0
lazpalle
(30.03.24)
Bunlar degil arkadaslar :(
0
🌸ananiyimioguz
(31.03.24)
(14)

Oyalanmamız doğru mu?

ananiyimioguz
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler ha
Uzun bir süredir insan ırkı olarak çok azımız dışında geri kalan herkesin oyalanıp gittiğini düşünüyorum ve bu bana rahatsızlık veriyor.

Çünkü ben de oyalanıyorum. Kendi ırkım için faydalı bir şeyler yaptığımı veya yaptığımızı düşünmüyorum.

Kitaplar, kurgular, filmler, diziler, siyaset, ideolojiler hatta dinler.

Kısacık ümrümüzü güzel geçirdiğimizi düşünmemiz/sanmamız için yine kendimizin yaptığı, yani yine kendi beynimizden çıkan araçlar olarak görüyorum.

Bir kitabı okurken veya filmi izlerken o heyecan hoşuma gidiyor. Bir inanca kaptırıp gitmek, ölümden sonraki bilinmezliği doldurmak hoşuma gidiyor. Fakat yoğunlaşma bittiğinde pişmanlık hissi duyuyorum.

Sürekli belli yalanlar kurguluyor, birbirimizi inandırıyor ve bu kurgular hakkında tartışıp duruyoruz. Herkes kendince bir amaç buluyor, kimi dini inancı gereği orada söylenenleri uyguluyor veya uyguladığını düşünüyor en azından iyi hissediyor, kimi farklı duygusal veya bilimsel inanclar geliştiriyor onlara sarılıyor.

Bunu yapıyoruz çünkü birileri öyle istediği için değil de, yapmasaydık eğer türümüzün devamlılığını kendi kendine getiremezdik yani inanç meselesinin de evrimin bir parçası olduğunu düşünüyorum yani bu inancın illa dini olması gerekmiyor.

Fakat her ne olursa olsun, her ne bulursak bulalım oyalandığımızı düşünüyorum. Çoğumuzun "anlamlı" bulduğu şeylerin bile bir yalandan ibaret olduğunu düşünmek bana rahatsızlık veriyor.

Bu konuda ne yapabilirim?
0
ananiyimioguz
(23.03.24)
çocuk xd senin ilacın bu.. yap bak kalıyo mu bi tane varoluşsal sancın

bi de domates salata falan ekebilirsin
0
abuzer
(23.03.24)
çocuk da umduğum gibi olmayabilir :( ayrıca o da bir çeşit oyalanma ve anlam bulma nesnesi değil mi?

gerçi hoş, başka ne yapabiliriz ki herkes bir buluş yapacak diye bir şey yok.
0
🌸ananiyimioguz
(23.03.24)
öncelikle zaten her şey çok anlamsız, anlamı biz yaratıyoruz. sizin de kendi anlamınızı inşa etmeniz gerekir. oyalanıyoruz bu beni rahatsız ediyor, bir şeyler yapıyorum hoşuma gidiyor sonrasında pişman oluyorum demişsiniz ya. başka bir şey yapamazsınız çünkü. değiştirebileceğiniz şeylere odaklanın. değiştiremeyeceğiniz şeylerin peşinde heba olmayın. neye inanıyorsanız ailenize, sevdiğinize ya da devletinize, ona en iyi hizmeti kendinize yatırım yaparak, kendinizi geliştirerek, bu iğrenç sistemin dişlilerinden biri olmayarak yapmış olursunuz. savaşarak bir şeylerin elde edildiği dönem bitti. kim akıl sağlığını koruyorsa o güçlüdür.
0
tabii lan manyak mısın
(23.03.24)
türümün devamlılığı ya da insanlık umrumda değil, ben dünyaya oyalanmaya gelmişim kimseye bir zarar vermeden de zamanı gelince ayrılacam bu kadar
0
grimavi
(23.03.24)
Ne kadar kaliteli oyalanabiliyorsan o kadar iyi.
0
kimlanbu
(23.03.24)
Git Mardinli Şeyhmuz Amca'yla tanış. Yakınsın nasıl olsa.

www.youtube.com

Jadav Molai Payeng'la tanış diyeceğim de o uzakta.

onedio.com
0
Mirket
(23.03.24)
@grimavi +1

Dünyaya bir şey katmak benim de pek umrumda değil. Mesleğimdeki ilerlemem ya da ilgi duyduğum başka bir şey belirsiz bir gelecekte "dünyaya bir şey katmakla" sonuçlanırsa bile böyle bir niyetim olduğundan dolayı olmayacaktır. Zaten böyle bir şey de olmayacaktır.

Hayatın genel bir anlamı olduğunu sanmıyorum, ama yaşamaktan memnunum. Canımı sıkan şeyler var, ilgimi çeken şeyler de var. İnişli çıkışlı gidiyor işte. Olması gereken de bu gibi geliyor.

Gününüzün güzel geçmesiyle, güzel geçtiğini sanmanız arasında bir fark olduğunu da sanmıyorum. Hayatınızı kimseye muhtaç olmadan geçirmek için belli başlı sorumluluklar var, bunları yerine getirdiğiniz sürece geri kalan zamanda ne olduğu çok önemli değil bence.
0
akhenaten
(23.03.24)
Valla anlamsız da gelse sabah erken kalkıp kahvaltımızı yapacaz sporumuzu yogamızı yapacaz işimize gidecek en az emekle max parayı kazanmaya çalışacaz mutlaka her ay para biriktirecez en ucuza en güzel yemekleri nasıl yiycez onu düşünecez kaliteli uyku uyuyacağız mümkün olduğunca doyurucu cinsellik yaşayacaz. Buraya kadar olanları anlamsız da olsa yapacaz. Bunlar oyalanma değil. Bunlar yoksa sağlığımız ekonomimiz bozuluyor. Gücümüz azalıyor. Gücümüzü artıracağız. Fiziksel maddi manevi sosyal ekonomik gücümüzü artıracağız. Bunları düzenli yapıyoruz peki sonra? Hayatla ve insanlarla bağ kuracağız. Bu bağları da güçlendirecekğiz. Hayatın her anını bir festival olarak göreceğiz. Tamam herkes çok acılar çekti herkes oyalandı falan ama bi sürü güzellik de gördük. Öteki sperm birinci gelseydi sen bu güzelliklerin hiçbirini göremeyecektin. İyi ki gelmişiz.
0
gece abisi
(23.03.24)
Felsefe okumya başla. Uzun zamandır okuyorum
0
sonhakan
(23.03.24)
On not: telden uzun cevap yazarken site log off etmis beni ve gondere basinca cevap gitmedi. Cok sagol eksi duyuru. Genis konu ve oyalanmanin anlami degisebilir veya daha felsefi/derin de dusunulebilir. Biraz daha kisa maddeler yazim:

- hayata bir sey birakma istegi, oyalanmamanin ana temasi sanirim ya da toplum bilinci onu dayatiyor. Bunun en yaygin ve gecerli olani cocuk yapmak oluyor. Tabii bunu biyolojik/evrimsel bir icgudu olarak da dusunebiliriz.

- kendimizi karsilastiriyoruz. Son yillarda sosyal medya en buyuk etken. Bence karsilastirmayi birakmaliyiz. En azindan bir cok rastgele insanla. Ama ilham almak iyi bir sey veya sonucu iyi olabilir. Daha onemli kisilerden, sanatkarlardan, bilimadamlarindan ilham almak daha anlamli bence. Onlar da kendilerinden once gelmis buyuk kisilerden ilham alabiliyorlar veya onlarin calismalarini ilerletebiliyorlar. Boyle insanlar sayesinde de medeniyet/bilim/teknoloji vs. ilerlemis.

- dini ve ruhani durumlar da insani etkileyebiliyor ve kisi icin hayatin anlami oluyor. Ruhun veya bilincin sonsuz oldugu inanci ve bu umutla yasamak, dunyanin bir test oldugu inanci ve kendini bir yaraticiya adamak. Kisi, dunyada, dine ve kurallarina gore yasayinca da zaten tatmin oluyor ve oyalanmamis oluyor.

- kendimizi veya dunyayi evrenle karsilastirdigimizda her sey anlamsiz kaliyor. Bir anlam aramamiz da anlamsiz gibi. Ani yasamali bir nevi. Mutlu olmak ve insani degerlerimizi korumak en guzeli. En basitinden dusunursek, etrafimiza/cevremize yaptigimiz kucuk iyilikler ve yardimlar yeterli olabilir.
0
ermanen
(23.03.24)
bu dunya zaten oyalanma yeri

aslinda dinlere gore, bir cesit nezarethane. bir suc islendi ve biz o nedenle buradayiz.

babaannem cocukken hep soyle derdi, o zamanlar anlamazdim


malda yalan mulkte yalan, var birazda sen oyalan
0
foster
(24.03.24)
@grimavi +1
Bütün bilgeliğimle şunu eklemek istiyorum: ya ne yapacağıdık?

Girdiğiniz yolun sonu nihilizme çıkıyor, güzel bura.
0
kobuzchu kiz
(24.03.24)
einstein da olsan, mehmet emmi de olsan yasayacagin omur belli. bence oyalanmak daha iyi. einstein hayati boyunca calismis, belki de berbat bir hayat gecirmis. sonunda ikisi de hayatini kaybediyor ve yaptiklarinin kendileri icin hicbir anlami olmuyor.

biz einstein'i guzel aniyorsak bunun einstein'a ne faydasi var? adam oldu gitti. belki cok calistigi icin cok sevdigi bir yemegi bir kez daha yiyemeden oldu. bu yemek bence einstein acisindan tum bilimsel calismalarindan daha onemli bir sey olabilirdi. cunku hazzin da bir siniri var. belki bu adamin aldigi nobel mehmet emminin aldigi ikinci inekle ayni derecede haz verdi ona. on yillarca calisma sonucu aldigin haz mehmetin alti ay para biriktirip aldigi inekle ayni hazzi veriyor. kisisel olarak asiri kotu bir emek fayda orani degil mi bu?

biyolojik olarak ayniyiz, salgiladigimiz hormonlar ve yasadigimiz haz ayni. ne kadar cok sey yaparsak bu hazza ulasma esigimiz artiyor ki bu olumsuz bir sey.

ozetle bence oyalanmak dunyaya bir seyler katmaktan cok daha iyi. ignorance is bliss diye bosuna dememisler.
0
bohr atom modeli
(24.03.24)
Uzun bir süredir dediğin 200 bin yıldır böyle zaten. İnsanlığın küçük bir kısmı ilerlemeyi ve gelişmeyi sağlıyor. Geri kalanı da ikiye ayrılıyor. Buna doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayanlar ya da uyanlar bir grup, topluma gram faydası olmayan yük olarak arkadan getirilenler/geri çekenler de diğer grup. Bırak tamamını, aynı anda yaşayan nüfusunun çeyreğinin Dünya'yı ileriye taşıyan adımlar atıp icatlar yaptığı bir toplum hiç olmadı zaten.

Sende yaşanan şey işte bu diğer iki gruptan birinde olduğunu fark etme anı. Nasıl oyalanacağın ve oylanırken topluma yük olup olmayacağın senin elinde. Kendini fazla yıpratmana gerek yok.
0
nawar
(24.03.24)
(8)

Bütün motorlara binmek istiyorum

ananiyimioguz
Ülke sınırları içerisinde bunu nasıl gerçekleştirebilirim?Yani gideyim bir yere ve naked, advanture, racing, touring, chopper.. Sıradan hepsine bineyim.Hangisini daha çok seveceğime karar vermek istiyorum.Kiralanıyorsa saatlik kiralayım bir yerden ama bu çeşitliliğe tek seferde nasıl ulaşabilirim?Ed
Ülke sınırları içerisinde bunu nasıl gerçekleştirebilirim?

Yani gideyim bir yere ve naked, advanture, racing, touring, chopper..

Sıradan hepsine bineyim.

Hangisini daha çok seveceğime karar vermek istiyorum.

Kiralanıyorsa saatlik kiralayım bir yerden ama bu çeşitliliğe tek seferde nasıl ulaşabilirim?

Edit: Bazen fuarlar oluyor, oralarda binebiliyorsunuz ama süremiyorsunuz.
0
ananiyimioguz
(20.03.24)
öyle 10-20 dakikalık sürüşle buna karar veremezsin. hepsinin sürüş stilinin ayrı keyfi, amacı ve uzmanlığı var. chopper sürer gibi cross süremezsin mesela. crossun keyfini alacak tecrübeye ulaşman da aylar sürer. ya da bir enduroya boş yolda bindin iki tur attın, şehir içine girip o dar trafikte at gibi motorla güreşmeye başlayınca işin rengi değişir. çok fazla faktör var.
0
orpheus
(20.03.24)
farkındayım ancak bir yerden başlamak lazım değil mi
0
🌸ananiyimioguz
(20.03.24)
bu kadar uzun birşey değil bu.

öncelikle hepsine fuarda oturun. hangisinin üstünde oturuş rahatsa 1, hangisinin üstünde kendinizi beğendiyseniz 2. - foto çektirin her bindiğinize 2.yi ancak böyle bulursunuz.

sonra 1 ve 2 arasında seçim yapacaksınız.

ben mt9 cb hornet da mutluyum ama tracer twin serisine hayranım mesela. böyle birşey çıkacak sizde de.
0
baldan kaymak
(20.03.24)
o da hiç yoktan iyidir fakat durduğu yerden hissiyatı anlayamam kaldı ki orpheus un dediği gibi başka dinamiklerde var.

o yüzden mümkün olduğunca binip sürebilirsem iyi olacak.

teker teker ilanlara yazıp test sürüşü için binmek istesem gibi bir fikir geldi aklıma ama herkes vermeyebilir. bir de çok yorar farklı yerlere git gel.
0
🌸ananiyimioguz
(20.03.24)
Tanımadığım kişiye denemesi için arabamı/motorumu vermezdim, ilan sahiplerine mesaj atma işinin hüsranla sonuçlanması kuvvetle muhtemel.

Kiralık seçenekleri değerlendirmek iyi olur ama orada da motor tipi ve güç seçenekleri büyük olasılıkla sınırlı olacaktır. Yurtdışında çok çeşitli kiralama alternatifleri mevcut ama Türkiye'de zor.

Bu durumda bence çalışacak tek alternatif, motosiklet sürücülerinin topluluklarına dahil olup arkadaşlık ilişkisi geliştirdikten sonra motosikletlerini denemek. Ama burada da şöyle bir sorun görüyorum. Bu soruyu soruyorsanız, muhtemelen ilk motosikletiniz olacak zira biraz tecrübeli bir motosiklet kullanıcısı böyle bir soru sormayacaktır.

Eğer ilk motosikletiniz olacaksa motosikletin türünden ziyade başlangıç için uygun olan modellere öncelik vermenizi öneririm. İlk mesajınızdan anladığım kadarıyla scooter düşünmüyorsunuz. Başlangıç için genelde 125 cc'lik motorlar tavsiye edilir, 250 cc'nin üzerine çıkılması pek önerilmez. Bu aralıkta model çeşitliliği üst hacimlerdeki kadar fazla olmadığından, racing ya da cruiser gibi skalanın uçlarında yer alan motosikletler yerine daha ortada olan naked modellere yönelirdim ben olsam.
0
10551037
(21.03.24)
devam ediyor mu bilmiyorum ama hondanın güvenli sürüş akademisi vardı. orada önce 125cc commuter ile başlatıp en son 600cc kadar kullandırıyorlar. hem eğitim hem de farklı segment motorları yeterince test etmek için kullanılabilir.
0
orpheus
(21.03.24)
sukuter düşünmüyorum çünkü zaten 125 ve 300 lük kullandım aslında seviyorum, memnunum ama diğerlerini merak ediyorum.

daha önce honda cbf 150 ve suzuki inazuma 250 denedim fakat bunlar dışında hiç tecrübem yok.

tecrübeli sayılmam ama bu deneyimi herkes yaşamak ister neden x kategoriyi bilen birisi diğerlerini denemek istemesin ki anlamadım
0
🌸ananiyimioguz
(21.03.24)
Belli bir motosiklet tecrübesi olan sürücünün etrafında da genelde çok sayıda motosikletçi olduğundan arkadaşlarının da motosikletlerini tecrübe etme fırsatı bulacaktır, en azından benim çevremdeki motosiklet sürücülerinin deneyimi bu yönde.

Mevcut durumu bilmiyorum ama 7-8 yıl önce cruiser için tek alternatif görece düşük kaliteli Çin malı motosikletlerdi, bu nedenle başlangıç için kimse cruiser önermiyordu. Yine 300 cc'ye kadar touring motor var mı bilmiyorum, aklıma gelmiyor. Adventure için sanırım KTM'de model var ama başlangıç için pahalı olabilir. Naked ve racing alternatifler daha bol, hem daha uygun fiyatlı Japon hem de daha pahalı Avrupa markalarında bu modellere ulaşmak mümkün.

Madem ilk motosikletiniz olacak, zaten bu motosikleti yıllarca kullanmayacağınız için tipten ziyade başlangıç için daha makul modele yönelmek bence daha mantıklı. 125'lik bir motosikleti 1 yıl kullandıktan sonra zaten büyütmek için kaşınmaya başlayacaksınız. Bu süre zarfında etrafınızda motosikletçilerden oluşan bir çevreniz oluşur, siz de her türden motosikleti kullananların tecrübelerini ilk elden öğrenir, bu sırada bazı motosikletleri dener, ona göre karar verirsiniz.
0
10551037
(21.03.24)
(13)

Aramızda youtuber var mı?

ananiyimioguz
Yazın yotube a bir video atmıştım birden 100bin izlendi. Ben de bi gaza geldim video atmaya devam edeyim dedim.Bir de para kazanma olayı varmış onu açayım dedim. Önce dedi ki videoların bilmem kaç izlenmesi lazım ön koşul olarak. Onu geçtim zaten 100bini geçince. (şuan 200bin)Sonra dedi ki 500 abone
Yazın yotube a bir video atmıştım birden 100bin izlendi. Ben de bi gaza geldim video atmaya devam edeyim dedim.

Bir de para kazanma olayı varmış onu açayım dedim. Önce dedi ki videoların bilmem kaç izlenmesi lazım ön koşul olarak. Onu geçtim zaten 100bini geçince. (şuan 200bin)

Sonra dedi ki 500 aboneyi geçmen lazım. benim 10 abonem falan vardı. Zamanla 100-200 derken 500 oldu. Para kazanma paneli açıldı. Benden google cüzdan falan bişeyler istedi kart tanımladım banka hesabı tanımladım falan.

Neyse gel zaman git zaman benim toplam video izlenmelerim 250bin görüntülenmeye ulaştı ama henüz para mara yok. şimdi de 1000 aboneyi geç diyor. Yav bu ne her adımda yenisi mi açılacak anlamadım.

abone sayım 980 falan yakında 1000 olurum o zaman mı kazanıcam ben anlamadım bu işten bişey.

hayır vereceği de 1-2 dolar bişeydir allah bilir de heves ettim :(
0
ananiyimioguz
(13.03.24)
son 365 gün içerisinde 4000 saat izlenme (geçmişsindir tahminen)
+
1000 abone.

500 abone olayı şey, izlenmeden/reklamdan para gelmiyor ama izleyiciler super like gibi şeyler atıp para verebiliyor destek olabiliyor.
0
nhk ni youkosu
(13.03.24)
kanal paylasin da like atalim :P
boyle kuru kuru olmuyor
0
cooperr
(14.03.24)
aynen merak ettik videoyu paylasir misiniz :)
0
The_Lollok
(14.03.24)
Kauntum bilgeliği ve tasavvufla ilgili arkadaşlar sizlik bir sey yok
0
🌸ananiyimioguz
(14.03.24)
iki dakikada harcadı duyurucuları
ayda en az 1 düzenli video atmak para kazanma paneline etkili diye biliyorum.
0
eja
(14.03.24)
''Kauntum bilgeliği ve tasavvufla ilgili arkadaşlar sizlik bir sey yok''

teşekkürler hahahahahhaha

Ben ilgileniyorum ya.
0
Kahvedesu
(14.03.24)
YANLIŞ YAPMIŞSIN,

banka hesabı tanımlamadan önce gidip vergi dairesinden yazı alacaksın sonra bu yazı ile bankaya gideceksin, önce banka hesabı açınca sorun oldugunu izlemiştim.
0
liberal
(14.03.24)
@liberal, ama her şey onaylı gözüküyor banka bilgilerimi falan girdim, vergisel bir sorun yazmıyor (en azından şimdilik), acaba yatırılırken mi sorun olur?

ne gibi bir sorun oluyor yani şu saatten sonra ne yapabilirim, vergi dairesine gidip ne yazı alacağım? bu arada hemen öyle yüklü miktarda para geleceğini sanmıyorum şimdilik dikkat çekmeyebilir :D
0
🌸ananiyimioguz
(14.03.24)
1.900.000 TL gelire kadar zaten vergi kaydı açtırmana gerek yok ama gelir elde ediyorsan vergisini ödemen lazım o da bankaya para yatınca kendisi kesinti yapıyor.

youtube'da videolar var izle derim.
0
liberal
(14.03.24)
Devlet yıllık x liraya kadar kaynağından kesilecek %15 vergi getirmişti arkadaşın dediği onun içindir. Sen beyan edip gelir vergisi vs ödemiyorsun da geldiği anda yüzde 15 kesiliyor. Bunun için bildirmen ona göre yeni banka hesabı açman oraya para alman vs gerekiyor diye biliyorum ama deneyimlemedim.
www.parasut.com
0
nhk ni youkosu
(14.03.24)
Ama benden banka hesabından ziyade kart istedi sanki ya.

Ve vergi kısmında onaylı gözüküyor nasıl oluyor ben bişey yapmadım.

hizliresim.com

Bir de benden web sitesine reklam vermemi istiyor. Hanıma açtığım web sayfası vardı kendimin yok da, ona gömdüm. Bu sefer de trafiği az falan diye kem küm etti google. Bu gerekli mi "para kazanmak için sitenizi bağlamalısınız" diyor. E ben youtube üzerinden kazanıca site şart mı yani
0
🌸ananiyimioguz
(14.03.24)
tasavvuf ile ilgilisin ama 1-2 dolarin pesine dusuyorsun.
bunu takipcilerin duymasin oguzcum :)
0
cooperr
(15.03.24)
mülk allahın bız sadece emanetciyishdjf
0
🌸ananiyimioguz
(16.03.24)
(5)

Şu japon ile yapışır mı?

ananiyimioguz
https://ibb.co/fD2KBcgDeri yapistiricisi diye ayri satilan bir sey var ama evde sadece normal japon var.150 lira falan deri için olan. Ondan alip mi yapistirsam yoksa japonu basayım mı?150 lira bisey degil ama bir kac damla kullanicam yani bidaha nerede deri yapistirma işi denk gelsin bu yasima geld
ibb.co

Deri yapistiricisi diye ayri satilan bir sey var ama evde sadece normal japon var.

150 lira falan deri için olan. Ondan alip mi yapistirsam yoksa japonu basayım mı?

150 lira bisey degil ama bir kac damla kullanicam yani bidaha nerede deri yapistirma işi denk gelsin bu yasima geldim ilk defa kullanicam.

Ya da 50 lirayi şu esnafa ver o halleder mi dersiniz? Ayakkabici cantaci falan?

Hem işgence aleti gibi bisey var ya, ona koymak gerekir belki?
0
ananiyimioguz
(12.03.24)
Bence yaptırın. Japon tutar tutmasına ama elastikiyetini kaybeder.
0
orient blue
(12.03.24)
japon tutar ama dikkatli kullanman lazım. her yere bulaşıyor çıkmıyor da.

ayakkabıcılar da halleder bu arada. bally deneyebilirsin mesela.
0
jelly bear
(12.03.24)
yapışsa bile sağlam olmaz
çift komponentli bir şey olması lazım. ben hızlı yapıştırıcı derim ama mikro boyutlarda nasıl uygulayabilirsin bilemedim. ya da iran yapıştırıcısı denen bir şey var. bu ikisinden biri olur ama kordonu bebat etme riski de var.
0
etna
(12.03.24)
nereye götüreyim peki neresi yapar bunu en sağlıklı şekilde?
0
🌸ananiyimioguz
(12.03.24)
valla ayakkabıcı çantacı da bally ile yapıştırır isterseniz siz de bi bally alıp yapıştırın
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(12.03.24)
(26)

Anne babanız ele ayağa düşse evinize alır bakar mısınız?

ananiyimioguz
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.A) evime alir bakarimB) bakıcı tutarim kendi evinde bakılırC) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gonderirizD) bakim evine veriririmE) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksinEdit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye bil
Siz de 40 yasindasiniz ve evlisiniz.

A) evime alir bakarim
B) bakıcı tutarim kendi evinde bakılır
C) ben bakamam kardeslerimden biri bakar ona para gondeririz
D) bakim evine veriririm
E) hic ilgilenmem baslarinin caresine baksinlar, devlet sahip ciksin

Edit: Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
ananiyimioguz
(11.03.24)
b
0
gabe h coud
(11.03.24)
a ya da b duruma göre değişir.
kendi evimde bakmasam da kendi evinde çokça baktım.
0
jelly bear
(11.03.24)
Allah büyük konuşturmasın da

a-b
0
ya ben lan neyse
(11.03.24)
babam erken ölünce bunları konuşur olduk annemle. kendisi kimseye yük olmayan tonton nene olarak ara sıra bizim yanımızda olmak isteyeceğini ama KESİNLİKLE ona bakmamamızı söylüyor. evlat olarak gelin, görün, halimi hatrımı sorun, beni yalnız bırakmayın ama sizin başınıza kalacağım bi durum da olmasın diyor sigma reyiz.

o yüzden bana en mantıklı gelen B veya kendisi isterse C. bakıma muhtaçsa eğer ne yaptığını bilen, ona iyi davranacağını da bildiğim bi profesyonele işi yıkmayı tercih ederim. mümkünse annemin bize olabildiğince yakın yaşamasını sağlarım. bakımıyla profesyonel uğraşır, ben de hep yanında yöresinde olurum. hem o kimseye yük olduğunu hissetmez hem de oğlunun yanında olduğunu bilir.

A çok sıkıntılı bir olay. yaşlanan anamı öylece bırakmayı kendime yakıştıramıyorum, doğru bulmam. diğer taraftan 40 yaşında adamım, evliyim, eşim "ben senin annene mi bakıcam bu saatten sonra" derse o da haklı. ne biliyim. çok zor iş. umarım hiç öyle bi noktada olmam ama olursam da eşime güzelce açıklamaya çalışırım, anamla ilgili tüm sorumluluğu üstlenirim, hem eşimin rahatı bozulmasın hem de annem kendini rahatsız hissetmesin diye uğraşırım. 40 yaşındaki adamın önceliği kendi karısı ve çocuğu olmalı diye düşünüyorum ama anamı da sokağa bırakamam yav, gönlüm razı gelmez.
0
mark greg sputnik
(11.03.24)
Yatılı bakıcı fiyatlarını araştırın ya da hiç araştırmayıp B seçeneğini eleyin bence.

Bakım evi dediğiniz Devlete ait huzurevleriyse hem yıllar önceden sıraya girmesi gerekiyor ve hem de 'kendine bakabilecek yeterlilikte' şartı var. Dolayısıyla E maddesinin virgülden sonrası da iptal.
Özel huzur evi diyorsanız eğer onun için de B maddesi için söylediklerim geçerli.

Benim cevabım A.
A dışındaki maddeyi düşünenleri (gerçi şahsi görüşümdür kimseyi bağlamaz da) insani bulmam.
0
Mirket
(11.03.24)
B
Mevcutta benim anne babam daha genç ama yatalak hastalarımıza böyle bakıyoruz. Annem vakti zamanında anneanneme bakarken bel fıtığı oldu. Senelerdir ceremesini çekiyoruz yatan hastaya bakmak herkesin harcı değil.
0
cilekli pasta
(11.03.24)
Benim evimde bakıcısı olur. Ben çalışıyorum, eşim de çalışıyor olacak. O yüzden bakıcı olur. Ekonomik durumumuza göre ya yarım gün ya da yatılı olur. Evin her yerine kamera koyarız, tuvalet ve banyoya ise sadece ses kaydı alan tipte kamera eğer varsa. Biraz detaylı anlattım ama :))
0
rock n roll
(11.03.24)
Duruma göre a ya da b. A olacaksa mutlaka yine bakıcı olur evde. O ilgilenir ama benim gözüm üstünde olur. B olacaksa da benim evime yakın bir yere taşınılir. Ben yine her gün, gün içinde görürüm. Başka türlüsünü hayal edemedim. Bu arada aynısı eşimin annesi için de geçerli.


Bu arada ben yurtdışındayim, ailem de öyle. Buna gore cevap verdim.
0
fraise
(11.03.24)
Allah kimseye öyle bir durum yaşatmasın ama A şıkkı fazla hayalci.

Kendi evinizde bile baksanız bakıcı tutmak zorunda kalabilirsiniz zira pek hareket edemeyen bir hastayı kaldırmak, oturtmak, yatırmak, yıkamak vb. zor işler ve üstüne "dışarıdan" biri psikolojik olarak o işi daha iyi yapıyor. Sürekli yanınızda kötüleşen ve ölüme giden biri olması, ve o kişinin anneniz babanız olması sizin için de aşırı yıpratıcı olacaktır. Anneannem alzheimer'dı ve göçmen bakıcı tutulmuştu onlarla bile psikolojik harp oldu, komple annem veya teyzem baksa onların psikolojisini ve bedensel sağlıklarını(bel vs.) kaybederdik sanırım.
0
nhk ni youkosu
(11.03.24)
A. Ama bu senaryoda ben de çalışacağım için bakıcı tutmam gerekecek.
0
Amaranta ursula
(11.03.24)
Bana kalsa ben A isterim. İçim ancak öyle rahat eder ama ailem çok karşı bu bakma olaylarına. Onlar B dışındaki tüm seçeneklerde mutsuz olur. İkisi de bana ve kardeşime yük olmama konusunda aşırı takıntılı.
0
juliette
(11.03.24)
B zaten kendi evinden baska yerde olmak istemez ana biz gununirlik temizlikci bile zor bulurken bakimina guvenecek kisi bulmak zor. imkan varsa C en guzeli ama kardeslerime de yazik olur. insanlar boyle sorumluluk alinca bir anda hayatsiz oluyorlar ve o sorumluluk ustune yapisiyor. ama evliyken eve anne baba gelmesi allah korusun misafir olarak bile yatili kalmasini istemem hic benlik degil. eger alzheimer gibi bi hastaligi varsa D secenegi en sagliklisi ki bizimkiler de bunu ister muhtemelen
0
ala09
(11.03.24)
b.

Gördüğüm kadarıyla A uzun vadede her iki taraf için çok zorlayıcı oluyor düzenli bakım gerektiren hastalık durumlarında, C kardeşler arasında sürtüşmelere sebep olabiliyor, D ne yazık ki Türkiye'de hala insanlara tuhaf geldiği için çocuklarda vicdan azabına sebep olabiliyor, E aile ile olan ilişkinin kötülüğüne göre bir seçenek.
0
lolita
(11.03.24)
A. Daha genç ve bekarım ama alzheimer olan annemi baktım/baktık. Alzheimer hastasını biz ailesi olarak zor bakarken bakıcıyla nasıl olurdu düşünemiyorum. Annemden birkaç yıl sonra komşumuzun kardeşine teşhis kondu, bakmak istemediler ve bir bakımevi bulup yerleştirdiler. Kadıncağız bir yıl bile dayanamadı, öldü.
Genelde çevremdeki aileler de dünüşümlü bakıyor. Birkaç ay sizde birkaç ay başkasında şeklinde.
0
gnosis
(11.03.24)
Bakıcılar 1000-2000 dolar arası alıyor diye biliyorum bu arada onu da hesaplıyor musunuz düşünürken?
Bakım evine verseniz de yine 500-1000 dolar arası bir ücret isteyecekler.
Kaldı ki her şey dahil mi yani ilaç veya bez paraları dahil olmayabiliyor onları da eklemek lazım.
0
🌸ananiyimioguz
(11.03.24)
@ananiyimioguz'un da işaret ettiği gibi, bakıcı ve bakımevi seçeneği artık biz fakirler için yok.

Verilen cevaplardan insanımızın yeni ekonomik düzene fikir olarak tam bir geçiş yapamadığı anlaşılıyor.
0
Mirket
(12.03.24)
En güzeli yan daire, alt/üst daire vs gibi yakınlıkta oturup B seçeneği. Hem senin ayrı hem onun ayrı yaşam alanı olur, hem sürekli gözümün önünde olur. A ya da dediğim şekilde B diyorum ben.
0
yazdonumu
(12.03.24)
insan eti ağırdır. kimseye bakamam. bakılmak da istemem ötenazi haktır.

mümkünse b yi seçerim.
0
anon1m
(12.03.24)
Siz ne plan yaparsaniz yapin olay esinizin bu konuda ne dusundugunde dugumlenecek.Umarim anlayisli esleriniz vardir/olur
0
turkuaz
(12.03.24)
Bence insani olan hatta olması gereken A'dır fakat bugün Türkiye'de gerek toplumsal yozlaşma gerek egoizmden dolayı ebeveynler çocuklarına dahi bakmıyorlar, kadınlar evde yemek pişirmek istemiyorlar. Bana göre A dışındaki seçenekler tartışmaya kapalı benim için ama Türkiye gerçeği B ne yazık ki.
0
doharkoman
(12.03.24)
Annem anneanneme, amcam ve eşi babaanne ve dedeme baktı. Dede dışında ağır hastalığı olan yoktu, birlikte yaşadılar diyelim.
Annem de abimlerle yaşıyor. Ben başka şehirdeyim. Yaşlılığında da böyle devam ediyor diye düşünüyorum.
Kendi şartlarımdan bağımsız olarak ve annemle yakın bir ilişkim olsaydı B’yi seçerdim. Hasta insana bakabilecek beceriler yok bende.
0
auroraaurora
(12.03.24)
valla benim için 40 olmadan yaşanacak bir durum olabilir. 32 yaşındayım babam neredeyse 80 olacak. ev üzerinde ev olmaz bence. bakımlık bir durum olunca da eşim de ben de çalışıyoruz nasıl bakacağız? imkanım el verdikçe "b" seçeneği benim için. öbür türlü gene evde yalnız kalıyorlar bir anlamı olmuyor.
0
wild honey suckle
(12.03.24)
parasından bağımsız olarak A. yani bakıcı fiyatı 100 dolar da olsa seçenek değil benim için. annem babam çocukken bakıcıya vermedi beni. ele ayağa düşmelerine de gerek yok, başımın üzerinde her zaman yerleri. şu an 10 dk mesafede yaşıyoruz, haftanın en az 3-4 günü birlikteyiz.
0
mustafakesekci
(12.03.24)
doğrudan süreci yaşamış ve hala da yaşayan biri olarak tecrübelerimi paylaşayım.

88 yaşındaki babam özel bir bakımevinde kalıyor. kendi isteğiyle oraya yerleştirdik. yani bizim için cevap önce a, sonra d.

a. evime alır bakarım.

çok vicdanlısınız ama sanırım işiniz gücünüz yok, çalışmıyorsunuz. yani evinize aldıktan sonra 24 saat yanında kalmayacaksanız evinize almanın mantığı nedir? evinize aldıktan sonra bırakıp gidebiliyorsanız zaten elden ayaktan düşmüş değildir.

babam hastaneden ilk çıktığında 3 ay kadar bizde kaldı. bizim bir şikayetimiz yoktu. keşke işsiz güçsüz adamlar olsak da evimizde bakabilsek. ben 3 ay işime gücüme gidemedim. ayağa kalkıyor, yürüyor, tuvalete gidiyor ama kalkıp dolaptan yemeği bulup, ocağa koyup, ısıtıp yiyemez. o yüzden iki öğün arasındaki süreden daha uzun yalnız bırakamadık. yemeğini koyup çıkıyorsun, diğer öğünden önce de dönmek zorundasın.

o yüzden a şıkkını eliyoruz. bakımevinde kalıyor olduğunu duyan pek vicdanlı kişiler evime niye almadığımı sorguluyor, ya da bana babasını köpek gibi barınağa vermiş şerefsiz ibne gözüyle bakıyor, yüzlerinden hissediyorum. ama karı koca sabah işe gidip akşam döndüğümüz evde bu adam bütün gün ne yer, ne içer, ne yapar, kimse onu düşünmüyor.

b. bakıcı tutar kendi evinde bakılır.

güzel fikir. babam bakımevinde kalmak istediğini söylediğinde ben de baba olur mu öyle şey, bakıcı tutalım evde baksın dedim. dedi ki naapıcam ben bakıcıyla bütün gün evde? evet minimum 1000 dolar gibi bir rakam istiyorlar. ayrıca evin elektriği, suyu, doğalgazı yine ödeniyor. babamın ve bakıcının yediği, içtiği var. üstüne bir de nazını kaprisini çekmeniz gerekiyor ve kalıcı olacağı da garanti değil, bir şeye tepesi attığı anda yaşlı maşlı demeden, haber bile vermeden çekip gidebiliyor, yüz üstü kalıyorsunuz. ekonomik de değil, verimli de değil. üstelik 7/24 kendi evinde kös kös bakıcıyla oturmak pek eğlenceli de değil. bir de kadının biriyle evde yalnız kadın "beni elledi, bana sarktı, taciz etti" dese, 88 yaşında al başına belayı.

c. tek çocuk olduğum ve benden başka bakacak kimse olmadığı için bu şıkka bir şey diyemiyorum. keşke 3-4 kardeş olsaydık da üçer dörder ay her birimiz baksaydık. hep bunun için keşke dedim. ama kime "keşke kardeşim olsaydı" dediysem "biz kaç kardeşiz de ne oldu, herkes birbiriyle küs, kimse kimseyle konuşmuyor, şükret haline" diyor. belki de böylesi daha hayırlı. öyle olsa ben baktım, sen bakmadın diye tatava çıkacaktı. hepsi tahmin tabii, bilemeyiz.

e. o kadar da şerefsiz vicdansız hayırsız değilim.

d. devlet bakımevleri kendi işini kendi görebilen ve aklı başında yaşlıları kabul ediyor. kendi işini, temel ihtiyaçlarını kendi göremeyen ve/veya alzheimer/demans hastası yaşlıları kabul etmiyor. sıraya giriyorsunuz, sıranız gelince kabul ediyorlar. sıra nasıl geliyor? birileri vefat ettikçe... babam çok şükür kendi temel ihtiyaçlarını görüyor, aklı da başında. ama biraz daha iyi hizmet için devleti tercih etmedik. devlet de ücretsiz değil ama özelin yanında çok cüzi bir ücret alıyorlar.

özel bakımevinde kalıyor. 3 öğün yemek veriyorlar. ara öğünlerde meyve, kurabiye, bisküvi falan veriyorlar. elektriği, suyu, ısınması içinde. bakım personeli var, hemşiresi var, doktoru var. ilaçlarını veriyorlar, çamaşırını yıkıyorlar, banyosunu yaptırıyorlar, sosyalleşebileceği arkadaşları var, kimsenin nazını çekmiyorsunuz, onlar size hizmet sunmak için uğraşıyorlar. devletin karşıladığı bütün ilaçları alıyorlar. babamın bez ihtiyacı yok, kullanmıyor. ama raporunuz varsa devlet bez için de bir ödeme yapıyor, onu veriyorsunuz, bezi de karşılıyorlar. yetmediği kısmı siz karşılıyorsunuz. başına bir iş geldiği zaman anında haberim oluyor, gerekiyorsa ambulans çağırıp hastaneye gönderiyorlar. düştü mü, kalktı mı, fenalaştı mı, rahatsızlandı mı aklınız kalmıyor. çok affedersiniz ishal olup tuvalete yetişemediği de oldu. evde bakıcı olsa eeh ben bununla uğraşamam diyip bok içinde bırakıp gidebilir, burada öyle bir derdiniz olmuyor, temizleyip, yıkayıp paklayıp, üstünü başını değiştirip sizi de haberdar ediyorlar.

bugünün fiyatıyla da aylık 23 bin lira ödüyorum, emekli maaşı ile hemen hemen karşılanıyor. kendisi de memnun, benim de kafam rahat. elbette evindeki kadar rahat bir ortam değil, yatılı okul gibi, öğrenci yurdunda kalıyor gibi. ama bu şartlarda hepimiz için en iyisi bu. üstelik kendi evini de kiraya verdik, oradan da güzel kira geliyor.
0
kibritsuyu
(12.03.24)
iyiki kardeslerim var: C
olmasaydi B + periyodik ziyaret
elden ayaktan dusmus bakim gerekiyse D
0
buenosdias
(12.03.24)
evliysem b ama ben de sık sık giderim, evli değilsem a ama bakıcı da tutarım maddi gücüm varsa.
0
nic cage
(12.03.24)

Harici Klavyedeki Fn tuşunun yerini değitirme?

ananiyimioguz
Normalde tuş ataması yapabiliyorum bir kaç tane yerlerini yazılımsal olarak değiştirmem gereken tuşlar oldu.Fakat şu lanet Fn tuşu ilk basışta bir action üretmediği için olsa gerek, o tuşu tek başına tespit edemiyorum. Yani (Fn + bilmem ne) şeklinde basınca bir çıktı üretiyor ya. E o zaman da o çıkt
Normalde tuş ataması yapabiliyorum bir kaç tane yerlerini yazılımsal olarak değiştirmem gereken tuşlar oldu.

Fakat şu lanet Fn tuşu ilk basışta bir action üretmediği için olsa gerek, o tuşu tek başına tespit edemiyorum. Yani (Fn + bilmem ne) şeklinde basınca bir çıktı üretiyor ya. E o zaman da o çıktı neyse onu yakalıyorum.

Yani Fn i tek başına tespit edemedim ki o tuşu bir yanındakine atayım da yer değiştireyim.

Bu derdim mac os'da geçerli. Tuş atamaları için Karabiner Elements yazılımını kullanıyorum. Orada ön tanımlı Fn tuş seçeneği var ama onunla değiştirince çalışmıyor. Büyük ihtimalle başka bir şey seçmem lazım ama bulamadım.

Klavye şu: www.monsternotebook.com.tr

Monster a da mail attım bakalım.
0
ananiyimioguz
(09.03.24)
(11)

Evin duvarlarını boyamaya yardım için komşuya ne kadar verilir?

ananiyimioguz
Ufak bir yazlığımız var 55-60 m2 falan. Kiracı çıkınca boyatalım dedik çünkü biz de boyasız teslim etmiştik, onlar da boyatmamış.Annemler de aynı yerde yaşıyor. Emekli genç ruhlu bir komşuları var, tüm sokağın işlerine koşturuyor. Adamın her iş elinden geliyor. Bazen hatır gönül, bazen de 3-5 bişey
Ufak bir yazlığımız var 55-60 m2 falan. Kiracı çıkınca boyatalım dedik çünkü biz de boyasız teslim etmiştik, onlar da boyatmamış.

Annemler de aynı yerde yaşıyor. Emekli genç ruhlu bir komşuları var, tüm sokağın işlerine koşturuyor. Adamın her iş elinden geliyor. Bazen hatır gönül, bazen de 3-5 bişey alıp yapıyor tüm tadilat tamirat işlerini.

Onunla bir boş eve gider misiniz dedim annemlere, bi baksın çok iş var mı diye. Para falan konuşulmadı hiç başta.

O da ilk bakmış burasının yine biraz işi var ya bunu biz yapamayız öyle ufak iş değil demiş.

Bizimkiler de ne olacak ya biz de yardım ederiz, hem ustaya vereceklerine sana verirler işte cocuklar demiş. Öyle deyince (ilk hiç vermiycez mi zannetti bilmiyorum) e şöyle bi baktım da tekrar neyse boyanır ya falan demiş sdfsgjh

Fakat yine rakam konuşulmadı. Öyle bir insan değil az biraz tanıyorum. Sorsak da kesin ne verirseniz işte ya falan diyecek.

Sadece duvarlar boyanacak. Ben 15kg boya kargoladım onlara. Başka ufak tefek şeyler de lazım dediler onları da kargoladım. Annemler de yardım edecek ama genel olarak boyayı o yapacak.

Mesela daha önce annemlerin diğer komşularının bahçesini düzenlemiş, budamış falan 300 vermişler yani bir yemek parasına koşturuyor öyle çok bir beklentisi de yok gibi geldi. Yine de emeği neyse vermek lazım ufak tefek bizimkilerin motoru veya bisikleti bozuluyor mesela yardımcı oluyor da şimdi boya için düzgün bir ödeme yapmak lazım.

www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(08.03.24)
bin lira atarım ben olsam. 300 neymiş ya çok az.
0
entropik
(08.03.24)
en az bin lira vermelisiniz. şu an 5-10 bine falan boyuyor millet.
0
summerjam0306
(08.03.24)
@entropik, o işte bahçe işi için ya örnek verdim. onun için de az ama bence de.

@summerjam0306, piyasıyı bilmiyorum ama evet bizim de kafamızda 1-2bin göndermek vardı da işte az mı çok mu bilemedim.
0
🌸ananiyimioguz
(08.03.24)
bilemedim ama bana sorsanız 1000 tl bile para değil bu iş için. Kaç gün sürecek ki iş? yani 2-3 günlük bre işse ki bana öyle geldi en az 2000 tl diyorum.
0
kumandanim
(08.03.24)
- Asgari ücretin günlüğü 700 TL civarında,
- Günlük temizlikçi fiyatları 1000 TL civarında,
- Günlük inşaat işçisi fiyatları (tam emin değilim) 1200 TL civarında.
Bu kişilere yemek de veriliyor.

İşin ne kadar sürdüğüne, kalitesine, aranızdaki iletişime göre yukarıdaki örnekleri kullanarak bir ücret belirleyin derim.

Belirlemeden önce komşunuza ısrarla sormanınızı da öneririm, belki de aklında bir fiyat vardır.
0
michael_knight
(08.03.24)
Şimdi armut.com'a sordum. 2.500 ile 6.500 lira arası fiyat verdi.

Bu durumda 1.500 uygundur diyorum.
0
Mirket
(08.03.24)
60m2'yi 5 ay önce babamın arkadaşına boyattık, adam boyacılık yapıyor, 3500TL verdik. Tanıdık olmasa belki 5000TL'ye boyardı. Bence en az yarısı kadar vermek doğru olur. Uğraşmak istememiş ama parayı başkasına vereceğimize sana veririz deyince adamı beklenti içine sokmuşsunuz, yani orası 5000TL'ye boyanacaksa adama da 5000TL verecekmiş gibi konuşulmuş bence. Çok güzel boyayamayacağını düşündüğüm için yarısını verirdim.
0
Tutkun
(08.03.24)
1000 tl az 2000 gönderin yüz yüze bakıyorsanız ilerde çıkacak işlerde yardım istediğinizde yüzünüz olur.
0
eja
(08.03.24)
1000 lira nedir yahu çok az. 2500 civarı verirdim ben en az. boya işi öyle kolay bir iş de değil.
0
elorelia
(08.03.24)
2500'den aşağı ayıp olur.
0
adivar
(08.03.24)
Sadece salonsa 25...
0
nop
(08.03.24)
(6)

Dolaptaki sebze meyveler donuyor?

ananiyimioguz
Dondurucu kısmı altta, normal kısım üstte olan bir model.Dolap şu: https://www.hotpoint.co.uk/hotpoint-ffu3d-x-1-fridge-freezer-stainless-steel-f160803/pÜst tarafın en alt kısımda sebze meyve haznelerinde, -dondurucuya değen zeminde yani- ne varsa buz kesiliyorlar.Daha önce böyle bir şey yaşanınız o
Dondurucu kısmı altta, normal kısım üstte olan bir model.

Dolap şu: www.hotpoint.co.uk

Üst tarafın en alt kısımda sebze meyve haznelerinde, -dondurucuya değen zeminde yani- ne varsa buz kesiliyorlar.

Daha önce böyle bir şey yaşanınız oldu mu nasıl çözüldü?

Usta çağırmadan çözülebilecek bir şey mi?
0
ananiyimioguz
(06.03.24)
Dolap kaç derecede?
0
Tina
(07.03.24)
+2 +4 +6 +8

dereceleri var üst taraf için. +6 da duruyor.

alt taraf da -18 den -26 ya gidiyor o da -20 de duruyor
0
🌸ananiyimioguz
(07.03.24)
-18 yaparsanız düzelir diye düşünüyorum yani bizimki öyle
0
Tina
(07.03.24)
termostat bozulmustur belki de, yani 6 derecere sabit tutması gerekirken daha düşük ısılara iniyor olabilir. ek olarak da buzdolabının duvarlarından 4-5 cm uzak koymak gerekiyormus ürünleri. fazla yakın olması da dondurabiliyormus
0
delidiyorum
(07.03.24)
Dolabın fazla dolu olması, hava geçecek yer olmaması sebep olabilir, bir şey yapmadan önce ona dikkat edin.
0
michael_knight
(07.03.24)
muhtemel durumlar

-dolap hava sirkilasyon fanı bozuk
-hava akışını kesecek şekilde yiyecek istiflenmesi yapılmış
-dolap termostat vb. ilişkili ekipmanlarda sorun var.
0
Rao
(07.03.24)
(6)

Otobüsle motosiklet nasıl taşınır?

ananiyimioguz
İstanbul'dan Gaziantep'e motoru getirmem gerekiyor. Armut com üzerinden teklif istedim ama hiç yazan olmadı.Sanırım oradan buraya bu iş için araç bulmak zor.Otobüse koyanlar duydum ama bir ara böyle bir şeyi merak edip sormuştum, biz o sorumluluğu alamayız demişti bir kaç firma.Peki koyan nasıl koyu
İstanbul'dan Gaziantep'e motoru getirmem gerekiyor. Armut com üzerinden teklif istedim ama hiç yazan olmadı.

Sanırım oradan buraya bu iş için araç bulmak zor.

Otobüse koyanlar duydum ama bir ara böyle bir şeyi merak edip sormuştum, biz o sorumluluğu alamayız demişti bir kaç firma.

Peki koyan nasıl koyuyor, bu işin raconu nedir yani yolcu parası verelim altta getirsinler. Sığar herhalde? Arkadaş koyar oradan ben buradan alırım.

Motor: Yamaha xmax 300

Öte yandan ben nasıl güveneceğim? Tanıdık falan da yok ki. Sizin var mı? Çalınsa falan veya bir çalışan kötü niyetinden okutsa okutur gibime geliyor. Hani düşük bir ihtimal ama yine de gerilirim yani.

Nasıl çözebilirim bu işi? Kendim gidip birlikte mi döneyim? Ama o kadar yolu nasıl çekeceğim, ve de uyurum yani yine kontrol edemem ki sdfdskdg

Son seçenek: Arkadaşla geze geze o kadar yolu gelmel. Hem vlog çekmeye başladım malzeme çıkar ama ölümüz de çıkabilir emin olamıyorum :D
0
ananiyimioguz
(04.03.24)
motosikleti istanbul'da satıp, aynısından gaziantep'te satın al?
0
malheiros
(04.03.24)
Bir gece Ankara'da, bir gece Kayseri'de kalsanız (şehirleri kabaca Google haritaya bakarak uydurdum ama bence tuttu) üç günde geze geze gidersiniz.

Arkadaş motorunu Antalya'ya götürürken Afyon'da mola verip iki günde gitmişti. Gerçi o büyük motordu, uzun yolda daha konforludur diye tahmin ediyorum ama yapılmayacak iş değil.
0
kobuzchu kiz
(04.03.24)
ben xmax 250 ile istanbul'dan nevşehire 8-9 saatte gelmiştim. siz de gaziantep'e 1 veya 2 gece konaklama ile rahatlıkla gidersiniz amma....

mevsim malum. mabadınız donar. çok iyi kıyafet, ekipman ve uzun yol tecrübesi lazım. yağmur olacak, rüzgar olacak, belki de kar olacak. ufak bir yanlış harekette Allah muhafaza...
Yaz olsaydı valla ne güzel püfür püfür gidilirdi. xmax uzun yolda çok konforlu bir motor, eğer şimdi değil de 2-3 ay sonrası için soruyorsanız hiç düşünmeyin derim.
0
mustafakesekci
(04.03.24)
Ben İstanbul'dan Mersin'e yolladım motorumu. Yerel firmalar alıyor. Bir yolcu parası ödedim sanırım tam hatırlamıyorum. Ön camı ve çantayı söktürmen gerekiyor varsa eğer. Firmanın kendi garajından kolayca koymuştuk. Otogardandan zor olur sanırım. Ruhsatı ıvır zıvırı çantaya koyup anahtarı şoföre vermiştim. Bagajın direğine bağlamıştı muavin.Arkadaşım karşıladı karşıdan. Karşılama şart. Koyduktan sonra fotoğrafını çekmiştim arkadaşa yollamak için. Hem kanıt da olur. Firma çok doğal karşılamıştı bu arada biz neler yolluyoruz yiğenim demişti dayı :) Yerel firmalarla konuşun.Adı Has ve özle başlayan bir firmanın almama ihtimali yok.
0
Godless
(04.03.24)
Artı 1 yolcu parası verip muavinle şöförü gördügünde otobüsün bagajında getiremeyecegin hiç bir şey yok.
0
limonlu eksi
(04.03.24)
@malheiros, zaten buradalarda xmax 300 olmadığı için oradan aldım. 1-2 tane olsa bile pahalı. istanbulda uygundu baya.
0
🌸ananiyimioguz
(05.03.24)
(7)

Kuvvetli Bir Alkış - Annemi filme çekmişler

ananiyimioguz
Kuvvetli Bir Alkış'ı Netflix'te izleyen oldu mu? Normalde özellikle de bizim ülkemizde yayınlanan netflix dizilerini pek sevmem ama bu baya güzel olmuş bence. Bundan önce bir de Bir Başkadır'ı sevmiştim. Bunu da muhakkak izlemelisiniz toplumdaki herkesi tokatlıyor sıradan. Elbet sizin de payınıza bi
Kuvvetli Bir Alkış'ı Netflix'te izleyen oldu mu? Normalde özellikle de bizim ülkemizde yayınlanan netflix dizilerini pek sevmem ama bu baya güzel olmuş bence. Bundan önce bir de Bir Başkadır'ı sevmiştim. Bunu da muhakkak izlemelisiniz toplumdaki herkesi tokatlıyor sıradan. Elbet sizin de payınıza bir kaç tokat düşmüştür.

Fakat parça parça giydirmelerden ziyade filmin ana fikri olan anne var ya.

Hah benimki tam ondan.

-spoiler-

kısa dizi, aslında kendisi mutsuz, ilişkisi mutsuz, hayattan bir anlam, bir mutluluk bulamamış bir kadının, çocuk yaparak tüm hayatının merkezine çocuğu koyup, hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi, çocuğu üstünden gerçekleştirmeye çalışan bir kadını anlatıyor. Çocuğu doğurmuş olsa bile aslında hala karnında taşıyan. Emzirmeyi bırakmış olsa bile hala emzirmeye devam eden bir anne.

soru: ve ben de dizideki gibi çok içe kapanık, depresif bir çocukluk geçirdim. sürekli kendimle konuştuğum bir dönem oldu. liseden sonra açılsam da kelimelerle ilişkim bitmedi. hala sürekli gözlem yapıyorum, tartışmalarda uzun uzun edebi edebi baya baya sürdürüyorum tartışmayı. Böyle bir annenin çocuğu neden böyle oluyor?

-spoiler-

daha geçen yazmıştı acıklı acıklı ıslak kek yaptım bayadır yapmıyordum sadece sana yapardım gel ye diye.
ondan önce de senin adını seslendim tofi (köpeğimiz) pencereye koştu hemen özlemiş demek ki seni bekliyor diyor.

anne adımı söylersen bekler tabi diyorum.

şimdi belki kızacaksınız allahın ruhsuzu diye ama diziyi izlediğinizde daha iyi anlayacağınızı düşünüyorum. sanırım toplumumuzda çoğu anne böyle.

küçükken de düşerim, olsun annem ben yanındayım.
sınavım kötü geçer, olsun annem ben yanındayım.
iş ararken strese girerim, olsun annem ben sana bakarım.

yahu bir sal gözünü seveyim git gez ülkeyi gez dünyanı gez yeni arkadaşlar edin, sohbet et muhabbet et. Yok. varsa yoksa ben. 30 yaşıma geldim ama o daha kendi hayatını yaşayamadı.

Evlenip gidiyorum artık ona da zorluk çıkarmıştı hatırlarsanız kavgalar edilmişti, ben karşı çıktığı için yeter artık benim yerime kararlar almayı bırak diye çekip gitmiştim. Sonra da diyor ki ben hep senin için yaşadım böyle kolay gidemezsin o zaman bana yaşatmadığın hayatı geri gel.

Ya dedim allah askına sanki ben olmasam sen hayatı yaşayan bir insandın da bunun sorumlusu olarak beni göremezsin hadi şimdi emekli oldun yaşa bakalım dedim. 1 senedir pek konuşmuyoruz hiç bişey de yapmamış yazlıkta oturuyor bütün gün. Arada yürüyüşe çıkıyorlar. Aklı da sürekli bende aramaya çalışıyor yazmaya çalışıyor.

Tekrar söylüyorum bu noktada bana kızacak, hayırsız evlat diyecekler ortadaki sorunu anlamak için kısa diziyi izlemenizi tavsiye ediyorum.

Fakat izleyince tekrar çok üzüldüm. Annemin kişiliğine, benim büründüğüm kişiliğe, kitlesel şekilde bunların yaşandığına..

Bunun çözümü nedir benim yapabileceğim bir şey var mı annem 60 yaşına geldi, onun yapabileceği bir şey var mı? hala ben nasılım diye düşünmekten kendi hayatını yaşayamıyor biliyorum.
0
ananiyimioguz
(03.03.24)
Diziyi izlemedim ama benim eşimin annesi de benzer durumda. Benzer diyorum ama bu kadar sert şekilde değil, bunun daha hafif versiyonu. Kadın yine de bir tık da olsa gerçekçi olabiliyor.
Ve bu durum en çok çocuklarına zarar veriyor. Çünkü sürekli el üstünde büyütülmüşler, bir dedikleri iki edilmemiş (hem anne tarafından hem dede vs tarafından). Ve şu an sosyal hayatta çok zorlanıyorlar, yapılan en ufak şeye darılıp sinirleniyorlar. Bazen diyorum hatta siz cam fanusta büyümüşsünüz ama gerçek dünya öyle değil diye, kızıyorlar tabi. Onlara göre sevginin tanımı bu olmuş ve onlar gibi olmayan insanlar yeteri kadar sevgi beslemiyorlar birbirlerine. Ulan anneyse bizimki de anne, bizi de leylekeler getirmedi ya da ağaç kovuğundan çıkmadık, biz de çocuk olduk ama hiçbir zaman bir dediğimin iki edilmediği olmadı.
Neyse çok da alakalı olmayabilir ama okuyunca anlatmak istedim. Zor bir durum, özellikle de çocuklar açısından zor bir durum bence. Çünkü bu tarz büyütülen insanlar dış dünyaya karşı fazla savunmasız ve hassas oluyorlar. İkinci olarak da böyle yetiştirilen insanların hayatına giren insanlar için zor bir durum. Çünkü ailesinden gördüğü muameleyi hayatındaki insanlardan göremeyince kendisine değer verilmediğini düşünüyorlar.
Gerçi sizde durum farklı, siz bunun yanlış olduğunu görüp tepki gösterebilmişsiniz ama çoğu kişi bunu yapamıyor.
0
pianeta
(03.03.24)
Komedi diye açtık fantastik dram çıktı. İnsanın çocuğu sağ salim yanındaysa başka bir şey istemiyor. Ha zaten isteyecek olsa çocuk yapmaz ya da büyütürken bırakır gider.
0
gece abisi
(03.03.24)
Anneniz sizinle bagli degil bagimli bir iliski kurmus anladigim kadariyla. Siz yetiskin olup, kendinizi ortaya koymaya calisiyorsunuz.

Elimden gelen bir sey yok dogru bir ifade degil. Siz artik bir yetiskinsiniz, kendi sinirlarinizi koymayi ve bunlari uygulamayi ve kendinize ve ihtiyaclariniza sahip cikmayi ogrenebilirsiniz. Annenizin "ben sana omrumu verdim" ifadesindeki surekli kurban olma psikolijisini, siz de 'annem bana boyle yapiyor, bir salmiyor, benim elimden bir sey gelmiyor' diyerek benimsiyor olabilirsiniz. Halbu ki bu da bir kurban rolune burunme durumudur. Boyle karsilikli gecinip gidebilirsiniz. Ya da yetiskin olarak farkli kararlar alip annenizle bagli iliskiler kurmaya calisabilir, kendinize ve hayatiniza sahip cikabilirsiniz. Bu da bir secim. Kontrol edebileginiz seyler, kendiniz ve kendi tavirlariniz. Kontrol edemediginiz seyler, anneniz ve onun davranislari. Kontrol edebildiklerinize odaklanin. Bu arada kolay oldugunu kimse soylemiyor, boyle bir taahhut yok, o kadar zor da degil. Kilit soru ne kadar kendi yasaminizi daha saglikli yasamak istediginiz.
0
kassiopeia
(03.03.24)
@planeta bence verdiginiz ornek benzer ancak duyuru sahibi bu bagimliligi kirip gercek iliskiler kurmak ve yasami daha saglikli bir yetiskin olarak yasamak istiyor diye anliyorum. Sizin verdiginiz ornekte ise, bu durumu sorgulamayan ve cocukluktan yetiskinlige gecmek istemeyen bir durum soz konusu, zira kusmek, trip atmak duygularini regule etmeyi bilmeyen cocuk tepkisidir, iliskilerde hep alici olmak, kendi gordugunu baskalarina dayatmak vs de saglikli ve sorumluluk almak isteyen yetiskin davranisi degil. Dolayisiyla ayni tarz anneden hep ayni tarz cocuk cikiyor diyemeyiz, bazilari da iliskideki garipligin farkinda oluyor ve kendi sorumluluklarini kendileri almayi ogrenmek istiyor.
0
kassiopeia
(03.03.24)
@kassiopeia
Yok ben de yazının sonunda bundan bahsetmiştim zaten. Duyuruyu açan kişi durumun yanlış olduğunun farkında, hatta tepkisini bile koymuş daha ne yapsın zaten. Ama çoğu kişide böyle olmuyor, en azından benim gözlemim bu. Çünkü bu tarz kişiler gerçekten fanusta gibi yetişiyorlar bence.
0
büyük engizisyoncu
(03.03.24)
oo yine annelik gömüyoruz geldim

hayattan alamadığı mutluluğu, ilgiyi, sevgiyi, mücadeleyi; iş, akademi, kariyer, maaş üstünden almakla anne olarak almanın farkı ne mahiyet olarak? :)

ilki bencilce diyecektim ama bencillik bile değil, ancak restorana zaraya yargıcıya 2. evi alırken müteahhite faydan dokunuyor filan. ötekinde product insan, onun da faydaları vardır heralde, sanırım

insan yetiştirmek bir iş zaten. başlı başına. bunu yapanın yaşanmamış bir hayatı olmuyor. öyle olsa gelmiş geçmiş 110 milyar insanın 100 milyarı bi hayat yaşamadı. anne olsan ya da çocuğun olsa nasipse, anlıycan. o bölümün kilidi şak diye açılacak.

şerh düşmek istedim. diğer konular göreceli. haklısındır.
0
lambırcek
(03.03.24)
@pianeta, yani yakın aslında ama tam dediğiniz şekilde de olmadı evet, annem fazla disiplinliydi çünkü ben 2 yaşımdayken boşanmışlar. Annem boşandıktan 20 sene sonra tekrar evlendi. Tek başına hem anne hem baba olmaya çalışıyordu. O yüzden bende öyle pek tek çocuk şımarıklılığı veya herhangi bir şımarıklılık oluşmadı. Sadece biraz birey olabilme, güçlü olabilme durumlarında eksik kalmış olabilirim. Bir de annem öyle uygulanabilir bir sevgi göstermeyi bilmiyordu sarılmak öpmek koklamak gibi. Arkadaş gibiydik daha çok. Ama ona rağmen üzerime titrediğini de her fırsatta bir şekilde gösteriyordu. Ama ben öyle bir şey beklemiyordum ki. Kendi hayatımı yaşayayım, kendi hatalarımı yapayım istiyordum. Annemse her şeyi bilmek istiyordu, nereye gittim, kimle gittim, ne yedim, ne harcadım vs. vs. Ben artık dayanamayıp annemle bu iletişimi keskin bir şekilde sınırlayıp yeni ilişkiler kurmaya başlayınca, ve kendisinin hiç bir şeyden haberi olmayınca (ya da çok az) olunca. Bu sefer de yeni ilişki kurduğum kişiye kurulmaya başladı. Sanki ben böyle değildim de beni hayatıma giren kişi bozmuş gibi düşündü sanırım. Halbuki benim savaşım sadece annemle yani dış dünyanın buna bir teması yoktu ki.

O yüzden bu durumları ona nasıl anlatacağım bilmiyorum. Annemin şu an evliliğimle ilgili bir derdi sıkıntısı olmasa da başlarda çok istemiyordu. Çok razı değildi. İstemeye gelmedi, nişana gelmedi, sadece düğüne geldi onu da artık dibinde yaptık gel bir zahmet yani. Geçenlerde bi bunalıma girdim çıktım evden kimseden habersiz telefonlarımı falan kapattım gittim bir parkta kitap okudum. Kimse bana ulaşamayına da annem öldüğümü sanmış ağlamış karakola falan gitmiş. Neden haber vermiyorsunuz ben senin icin canını veririm falan dedi. Ben boyle bir sey istemiyorum ki. Ve niye böyle bir şey yaptım evli barklı adam ben de bilmiyorum. Belki böyle yetiştirilmemin bir sonucudur. Belki az da olsa bir şımarıklılık kalmıştır. Bilmiyorum.

Dedi ki niye böyle yapıyorsunuz. Dedim sizin yüzünüzden yani bu yaşıma kadar yanındayız arkandayız dediniz ama evlenirken yoksunuz, eve geçtik yoksunuz, bir yuva kurmaya çalışıyoruz, yoksunuz. Sonra canımı verirdimler... e kılını kırpmadın bu mudur canını vermen. Bu arada kac yaşına gelmisim yanimda olmak zorunda değiller, çiftler kendileri de yuva kurabilirler fakat şu kısmı insanlara anlatamıyorum; madem öyle bi anda ortada bırakacaktınız, beni neden öyle yetiştirmediniz? Ben de o güçlükte bir karakter olurdum. Madem hayat böyleydi, önceden hazırlasaydınız o zaman
0
🌸ananiyimioguz
(03.03.24)
(8)

Bitcoin eski rekoruna geldiğinde, diğerleri neden gelmiyor?

ananiyimioguz
Mesela btc 65ten 20ye düşmüştü. yani yaklaşık %70 düştü.Şimdi bakıyoruz %300 artarak 60lara geldi tekrar.değerleri bir kanara bırakırsak, insanlar kaç dolara girdiyse şuan o kadar dolara çıkabilirler yine. (enflasyonu saymıyorum)Fakat etherium a bakıyoruz, eski rekorunun ancak yarısına gelmiş.doge,
Mesela btc 65ten 20ye düşmüştü. yani yaklaşık %70 düştü.
Şimdi bakıyoruz %300 artarak 60lara geldi tekrar.

değerleri bir kanara bırakırsak, insanlar kaç dolara girdiyse şuan o kadar dolara çıkabilirler yine. (enflasyonu saymıyorum)

Fakat etherium a bakıyoruz, eski rekorunun ancak yarısına gelmiş.

doge, shiba falan eski rekoruna gelmesi için 10 kata yakın artması lazım.

Benim hatırladığım genelde top listedeki coinler rekor tazelediğinde hepsi tazeliyordu, şimdi neden göremiyoruz? Btc den sonra mı hareketleniyorlardı yani oradan kar ile çıkan alt koinlere mi kayıyordu yoksa böyle bir kural yok muydu?
0
ananiyimioguz
(28.02.24)
bana alt coin’lerin hype’ı geçti gibi geliyor. 2016-2017 yılında türkiye’den kriptoya girmek için parayı konsomatris gibi oradan oraya gezdirirken iotalar, tronlar vs ile çok güzel para kazanılıyordu ve bu alt coin’lerin arkasında gerçekten bir proje, fikir, iş modeli olduğunu sanıyorduk. sonradan bu coin’lerin çoğunun arkasında bir şirket bile olmadığı ortaya çıktı ve birçoğu battı zaten. btc ile paralel yükselmelerinin tek nedeni oluşan hype dalgası ve insanların merakıydı. o dönemden sonra alt coinlere güven büyük ölçüde azaldı.

bir de kripto borsası yaygınlaşıp amcaların teyzelerin bile girebileceği bir yatırım aracı haline geldikçe daha ciddi ve risk sevmeyen kitle piyasada hükmetmeye başladı. artık kimsenin kumara yatıracak parası yok. ben de şu an kriptoya yüklü para koyacak olsam etherium’a bile bakmam, btc alır geçerim. belki daha somut nedenleri vardır ama benim dışarıdan bir göz olarak gözlemim böyle.
0
sir gawain
(28.02.24)
Faizler yuksek, kumar oynayacak parayi borc almanin bedeli yuksek. Bir de bu tip seylerin ozelligi tahmin edilemez olmasidir. Her sey her seferinde beklentiler dahilinde inip ciksa herkes ayni anda zengin olur.
0
hot potato
(28.02.24)
Btc tek geri kalan bir de o yüzden.
Ayrıca btc yükseldi diye diğerleri yükselecek diye bir kaide de yok.
Mantıken öyle olması beklenir ancak short ve long pozisyonlar yüzünden iki yöne de engelleyebiliyor borsalar.
Misal: btc yükseliyor, eth alalım veya eth'ye long basalım.
O kadar kolay değil şşte.
Bak bugünkü yükselişe hemen hiçbiri adamakıllı tepki bile veremedi o yüzden.
0
marcus fenix
(28.02.24)
pasta bölündü. Toplam market cap 800 milyar dolar olduğunda (2018 başı gibi) ortalıkta 2000 coin varsa bugün 2.33 trilyon market cap atıyorum 9000 coine bölünüyor. Ethereum eski değerine gelsin diye bekliyorsun (belki de gelir) ama paranın akacağı bir sürü L1 - L2 chain denen ethereum'un üzerine şunları yapıyoruz diyen chainler var.

Btc durakladığında para altlara akar o yine aynı devam eder bence ama "hangi coinlere?" Her dönem bir furya oluyor dex, fintech, nft bilmemne ara ara çıkıyor ama geçen sefer "köpekli coin" furyasında ben artık düşünmeyi bıraktım :D aklıma yatanları alıyorum geri kalan saçmalığı düşünecek vaktim yok.

Bu arada tam bu dediğin sebeple "sol eskiden 280 dolardı, yine olmalı, 120den alayım" diyenlerin bir kısmı yaya kalabilir. Solana öylesine bi örnek.
0
nhk ni youkosu
(28.02.24)
eth tutanlar satıp btc'ye geçti de ondan.

bi de geçen yazdan beri btc etf'leri yüzünden millet btc alıyor.
0
plutongezegendegilmi
(28.02.24)
"Benim hatırladığım genelde top listedeki coinler rekor tazelediğinde hepsi tazeliyordu"

yanlış hatırlıyorsun. her zaman önden btc gider, altlar sonradan gelir. geçmişte de hep böyle oldu
0
benarrivo
(28.02.24)
Amerika menkul kıymetler borsasının yönetimi (Adı her ne ise) yatırım şirketlerinin Bitcoin'e yatırım yapmasına onay verdi. Bu durum da Bitcoin'in önünü açtı. Diğer Coin'lerden ayrışmasına neden oldu.
Hem mevcudiyeti daha meşru hale geldi hem de daha ulaşılır hale geldi.

Bir de bir şirketin toplu alımı oldu. İkisi bir araya gelince patladı.
0
Mirket
(28.02.24)
bizim borsada da genelde aynı olur. önce babalar ve belli yan tahtalar hareketlenir. oradaki marj azalınca diğerlerinde hareket başlar.
alt coinlerin de zamanı gelir bir gün.
0
lazpalle
(29.02.24)
(2)

Veriler flash disklerde / sd kartlarda nasıl depolanır?

ananiyimioguz
Bir video çekiyorum da ucu buralara dokunuyor bahsetmem lazım.Aslında bilmediğim veya unuttuğum bilgilere aratarak ulaştım birazına. Veya bazılarını chat gpt ile tartıştım artık ne kadar doğru bilmiyorum ama bir şeyler oturdu. Oturtamadığım bazı şeyler var. Bilenler varsa maddeler halinde yazsam cev
Bir video çekiyorum da ucu buralara dokunuyor bahsetmem lazım.

Aslında bilmediğim veya unuttuğum bilgilere aratarak ulaştım birazına. Veya bazılarını chat gpt ile tartıştım artık ne kadar doğru bilmiyorum ama bir şeyler oturdu. Oturtamadığım bazı şeyler var. Bilenler varsa maddeler halinde yazsam cevaplayabilir mi?

1- Anladığım kadarıyla sd kartlarda ön bellek olmuyor. Varsa da çok çok küçük oluyor. Bu alan ne için kullanılıyor çok çok küçük ise?

2- Normalde benim bildiğim ön bellekte tekrar erişme ihtimali olan datalar tutulur. Ama bazen düşünüyorum datanın boyutu fazla ise burada ne tutuluyor? O datanın kendisi yerine bellekte bulunduğu adresi mi?

3- Yani bu da düşünüldüğünde, her önbellekte data tutulmuyor, adresin veya meta verinin tutulduğu yöntemler de var diyebilir miyiz? Bunlar hangileri mesela cpu,ram,hdd,ssd önbellekleri arasında ne gibi farklılıklar var?

4- Manyetik disklerde yazma ve okuma olaylarını biliyorum. Katı halli disklerde de öyle. Fakat flash diskleri tam anlamadım. RAM i de az çok hatırlıyorum fakülteden. Fakat ram sadece sistem çalıştığında kullanıldığı için ve geçici bellek olduğu için yani datalar zaten elektrik gittiğinde silindiği için kafama biraz daha yatıyor ama mesela ssd ler tam yatmıyor elektrik bilgim zayıf olduğu için. Bazı animasyonlar izledim. Elektron tutabilen hücreler vardır, oralara elektron yüklenir veya yüklenmez. Bu da 0 ve 1 durumuna karşılık gelir. Böylelikle data yazabilir diyor. Kimisi belli voltaj aralığına kadar tutabiliyormuş yani 1 bit değil 1 byte ya da fazlasını tutabilenler de varmış. Okurken de ilgili adreslerden voltajı geçiriyor, voltaj farklarına göre data okunuyormuş. Fakat buradaki "data tutma" olayını tam anlamadım. Ssd veya sd kartı cihazdan çıkardığımız zaman elektrik yüklü bir şey orada bozulmadan durmaya nasıl devam edebiliyor? Data nasıl korunuyor yani? Pil gibi mi çalışıyor? O kısmı tam anlamadım.

5- Depolama aygıtlarını farklı dosya formatlarıyla biçimlendirdiğimizde, farklı kullanım alanları sunuyorlar kullanıcıya. Çünkü bir miktarı meta veri ve veri kurtarma için kullanılıyor. Başka ne için kullanılıyor bilen var mı? Bir de eğer mesela dataların adresleri de yazıyor ise, bir nevi bu kısma ön bellek diyebilir miyiz?

6- Bir sd kart veya ssd nin hızını ölçerken paket boyutu ve süre seçiyoruz. Sanırım 64kb lik parçalar halinde 10gb lık dosyayı atmak ile 128mb lik veya tek parça halinde 10gb ı atmaya çalışmak arasında farklılıklar var. Dosya ne kadar tek parça ise hız artıyor sanırım. 5mb lık bir görsel ile 5mb lık içinde trilyonlarca klasör ve dosya olan bir şeyi atmak arasında fark var. Ama 5mb lik tek dosyayı da laps diye taşımıyor ki onu da bitlere bölüyor. Bu kısımdaki senaryoları da açıklayabilir misiniz?

7- SD karta dosya yazılırken buffer görevini neresi görüyor mesela fotoğraf makinamda fotoğraf çektim diyelim, buffer makine üzerinde ayrı bir devre değil mi? Bu dolunca çekimde de bir yavaşlık oluyor. Bu neden doluyor, çünkü sd kart yeterince hızlı değil. Yığılma oluyor. Bu esnada bu trafik sıkışıklığını kart üzerinde dağıtmaya çalışan kartın kendisi mi yoksa işlemci mi? Yani hop birader sen şu adrese git diyen kartın devresi mi?

8- Buffer devresi normalde depolama birimlerinde olmaz değil mi? Mesela yüksek hız kapasiteli sd kartlar var. Bunların özelliği üzerlerinde cache veya buffer barındırıyor olması mı yoksa aktarım organlarında kullanılar malzemeler daha mı iletken falan da o yüzden mi hızlı çalışıyorlar?

Danke
0
ananiyimioguz
(27.02.24)
SD Cardların içerisinde milyarlarca su kovası olduğunu düşün (transistörler) ve bunlara suların nasıl dağıtılacağını söyleyen birisi var (controller chip). transistorlar minik miktarlarda elektronları hapsedebiliyorlar, elektrik kaynağı kesilse bile hapsedilenler orda duruyor(non-volatile memory) bunun aksi de pclerdeki ramler(volatile memory). bu elektronların karşılığı da bit değerleri oluyor. controller chip dediğimiz usta başı da bu kovaların dizilimini biliyor, şöyle çalışıyor 523453. sıradan 104 kovanın içindeki elektronların bit karşılıklarını oku örnek:
01100001011011100110000101101110011010010111100101101001011011010110100101101111011001110111010101111010
bunu da bilgisayar ekranda senin nickine çeviriyor.

controller chipde önbellek olabilir, benim bildiğim ilginç bir özelliği yoksa kullanılan cihazın memorysinde tutuluyor. yeni nesil memory çiplerini takip etmedim dram ve slc falan ismen biliyorum sadece. elektron dizilimi transistörlere aktarılmadan önce buffer(önbellek) doldurulur önce bir hata yoksa buffer dolduğunda ilgili transistörlere veri aktarılıyor.
0
nahtoderfahrung
(28.02.24)
teşekkürler peki bu controller chip ve barındırdığı cache, sd kart hafızasının dışında mı yoksa ondan mı yiyor?

64gb bir sd kart aldığımızda 59gb kullanmamımız nedeni mi bu? Dosya sistemi belli bir algoritmaya göre adresliyor ya, bu adresler bu yenen alanda mı tutuluyor?
0
🌸ananiyimioguz
(28.02.24)
(7)

Diğer inançlara sahip insanların orada kalma sebepleri ney?

ananiyimioguz
Veya şöyle sorayım, farklı inançlara sahip kişiler, tek doğru olarak kendilerinin seçtiği yolu mu görüyorlar yoksa "başka dinler de var biliyorum ama biz bu yolu seçmişiz" gibi bir farkındalığa sahipler mi?Yoksa bu soru inanç ile çelişiyor mu? Yani ben ineğe tapıyorum diyelim, bunun için geçerli seb
Veya şöyle sorayım, farklı inançlara sahip kişiler, tek doğru olarak kendilerinin seçtiği yolu mu görüyorlar yoksa "başka dinler de var biliyorum ama biz bu yolu seçmişiz" gibi bir farkındalığa sahipler mi?

Yoksa bu soru inanç ile çelişiyor mu? Yani ben ineğe tapıyorum diyelim, bunun için geçerli sebeplerim var. Farklı bir yoldan gittiğimin ve bizim de kendimizce böyle bir motivasyonumuz var'ın farkında mıyım yoksa diğer herkes yanlış da ben doğruyum gibi bir inanç mı olmalı illa bir şeye inanıyorsam?

Mesela bir hristiyan neden o inancını sürdürüyor? Hani biz diyoruz ya son din bizimki o yüzden buna inanmamız lazım.

E madem son din bizimki gibi bir kanıtlanabilir bir şey var elimizde, diğer farklı inançtakiler neden bizimkine inanmıyor? Bunu sadece biz mi biliyoruz? Bizim savımızı neden onlar benimsemiyor? Öyleyse güçsüz mü bizim savımız?

Bir hristiyanın, bir budistin, bir musevinin hala orada durma motivasyonu nedir yani?

Veya biz nasıl ki tek doğru bizimkidir... gibi bir inançla bağlıysak, onlar da öyle bağlıysa, bizim inandığımız din de onlarınkinden farksızsa, burada bizimkini özel kılan nedir? Başkalarının dinlerine nasıl bakıyorsak, onlar da bizimkine aynı boş vermişlik veya inançsızlık ve yanlışlık ile bakıyorsa, biz de bir illüzyonun içinde olamaz mıyız?

Yani aynı bedende ingilterede doğdunuzu düşünün, büyük olasılıkla hristiyan olacaktınız. Şimdi oradan orta doğuya bakın. Müslümanlığa bakıp ne düşüneceğizi düşünün. Veya yahudiliğe. E şu an aynı şekilde biz de burada müslümanlıktan onlara bakıp aynı şeyleri düşünüyoruz. Demek istediğimi anladınız mı yani tek doğru bizimkidir nasıl diyebiliyoruz, orada doğsaydık başka bir şey diyecektik.

Bir hristiyanın, bir budistin, bir musevinin hala orada durma motivasyonu nedir yani? Sorusuna cevap tabii ki yetiştirilirken büyüdüğü kültür ama yetişkinlikten, yani düşünmeye ve sorgulamaya, araştırmaya başladıktan sonra da kalıyorsa neden kalıyordur? Çok çok nadir din değiştirenler veya dinden uzaklaşanlar var. Diğerleri sorgulamıyor mu?
0
ananiyimioguz
(27.02.24)
Sen hasan mezarciya neden inanmıyorsan, Hristiyanlar da o yüzden Muhammed e inanmıyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(27.02.24)
Senin burada durma motivasyonun nedir? Sen Müslüman olmadın, Müslüman doğdun, Acaba deyip dinini araştırdın mı? Kuran'ı hiç baştan sona Türkçe okudun mu? Farklı tefsirler var deyip tefsirler arası kıyaslama yaptın mı? Tam tercümesi olmayan arapça kelimelerin özünü anlamaya çalıştın mı? Eski Ahit ne der, yeni Ahit ne der diye baktın mı? İncil'i okudun mu mesela, On emir nedir, niyedir, araştırdın mı? Kuran'da Avesta'dan izler bulmaya çalıştın mı? Roma Paganizmi ile Yunan Paganizminin arasındaki farka kafa yordun mu? Bugünün dinlerinde Amon Ra'dan izler aradın mı?

Yanlış anlama. Bu sorular sana değil. Biz Müslüman olmadık, Müslüman olarak doğduk. Bize ne söylendiyse, gerek kendi dinimizle ilgili, gerekse diğer dinlerle ilgili ona inandık. Motivasyonumuz falan yoktu. O din mensuplarının da bir motivasyonu yok.
0
Mirket
(27.02.24)
Şahsen farklı milletlerden sonradan Müslüman olan çok fazla insanla tanıştım bunların içinde Avrupalı, Afrikalı ve bir çok Rus var benim tanıdıklarımın ortak özelliği ise çok fazla okuyan araştıran insan olmaları çevrelerinde bir müslüman tanıdığı arkadaşları olmamasına rağmen araştırarak tamamen kendi iradeleri ile İslamiyet'e geçmişler hatta en son tanıştığım Rus arkadaşın yaşadığı bölgede hiç müslüman bulunmuyor genel olarak şunu söyleyebilirim öncesinde İslamiyet'e ve müslümanlara karşı önyargılı veya yanlış bilgiye sahipler genelde öncesinde ateist veya deizme yönelmiş kişiler. Bu konu açıldığında İslamiyet'in inkar edilemeyecek hakikatlere sahip olduğunu ve mantığa hitap ettiğini ifade ediyorlar.

Bizdeki ateisme, deizme veya satanizm gibi inançlara özenen kişiler ise tamamen popülizmin tesisiyle ve sosyal medyanın etkisiyle bu tarz inançlara veya inançsızlığa yöneliyorlar aslında bir temelleri ve omurgaları yok mensup oldukları inanç veya kimlik hakkında bilgi sahipleri değiller sadece propoganda ne yönde ise o yöne meylediyorlar moda gibi veya takım tutmak gibi.
0
doharkoman
(27.02.24)
Semavi dinler özelinde her din kendinden sonra gelen dinleri yalancılıkla suçlar. Hıristiyanlara göre Muhammed yalancıdır. Hatta orta çağ'da bazı hıristiyanlarca deccal olduğu düşünülür. Aynısı isa için de geçerli. Yahudiler eski ahit'te bahsedilen mesih'in isa olamayacağını, isa'nın eski ahit'te verilen mesih tanımına asla uymadığını söyler. Kendi aklınızla bir karar vermiyorsanız, ailenize veya bir din bilginine gidip "bakın ama böyle bir din varmış, son din olduğunu iddia ediyor" derseniz muhtemelen "boş ver onları, onlar yalancı" gibi bir cevap alırsınız. Kaldı ki hıristiyanlar İsa'nın tanrı olduğuna ve hakikati zaten dünyaya getirdiğine inanırlar. Dolayısıyla ondan sonra daha önemli bir güncellemenin gelecek olduğuna inanmaları mantıklı değil. Tanrı bizzat tecessüm edip gerçekleri söylemiş, daha sonra gelecek fanilerin ne önemi var diye düşünürler.

Semavi olmayan dinlerin birçoğu (bunların bir kısmı dinden çok öğreti gibidir) tek ve asıl din olma iddiası taşımazlar. Dolayısıyla diğer dinleri ve öğretileri kabul etmeleri daha kolay olur.

Öte yandan bir üst cevapta popülizm falan diye saçmalayan arkadaşı ciddiye almayın lütfen.
0
stronzo
(27.02.24)
İnsanların büyük bir kısmı bu konuya kafa yormuyor, doğduğunda gördüğü gelenek ile devam ediyor.

Yani özellikle bu dinle devam etmeliyim motivasyonu yok, diğer kültürel konulara baktığınızda da aynısını görürsünüz. Kolay kolay başka bir yaşam, yemek, giyim kültürü benimsenmez, insanların büyük bir kısmı gördüğüyle devam eder.
0
xephyr
(27.02.24)
Burada asıl sorulması ve üzerine düşünülmesi gereken şey, "A dinine inanan birini B dinine geçmekten alıkoyan şey ne?" sorusundan ziyade, insanları bir dine inanmaya iten ve inanmaya devam ettiren şey ne? sorusu olmalı.

İnsanın dine inanma ihtiyacının sebeplerini ve dinler tarihini incelediğinizde zaten bu soru otomatik olarak oluşuyor. Tarih boyunca pek çok mitolojik anlatı birbirini etkiledi ve besledi. İnsanlar da tarihin farklı dönemlerinde bu anlatıların peşinden gittiler. Peki ne oluyor da bu kadar bilimsel gelişme varken insanlar hala uçan bir atın üzerinde göğe yükselme mitine inanmaya, ayı ortadan ikiye ayırma hikayelerine inanmaya devam edebiliyor ve bugün dahi, burada bunun propagandasını yapma motivasyonuna sahip olabiliyor?

Bence bu soruya verilecek cevapları, daha yukarıdan bir pencereden bakarak insan varlığını sosyolojik olarak anlamanın da bir yolu.
0
thracia
(28.02.24)
manevi inanç ve pratikleri rasyonalize edip, içlerinden birinin diğerinden daha doğru olabileceğini varsaymışsınız. maneviyata belli bir vakit ayırmış; biz neyiz, nereden geldik neden buradayız ve buranın öncesi sonrası nedir gibi konuları düşünen, tabiatı takdir etmeyi bilen herkes bulunduğu kültürün dini ritüellerini anlamlı bulmaya yatkındır. ancak temelde hepsi aynı şeyi yapar. ve olayın temelde aynı olduğunu o insanlar anlar. bu soruyu sorduğunuz için, sizin henüz düzenli bir pratiğe sahip olmadığınızı varsayıyorum. herhangi bir keşiş, imam ve papazın birbiriyle sohbetini canlandırın. onların "bizim savımız" ya da "desteklemek"ten bahsedeceklerini sanmıyorum. dini öğretilerden gelen farklar kültürel ve dünyevidir. bunlar olaya maddi boyuttan bakan biri için her şeymiş gibi görünür. "vay canına biri yumurta boyuyor diğeri oruç tutuyor diğeri et yemiyor diğeri kök bitki yemiyor. bunların hepsi aynı anda 'doğru' olamaz" diyebilirsiniz. ancak dinin varlığı maneviyattan gelir. niyette ve insanın içinde olan dışarıya farklı biçimlerde yansıyabilir. neticede kültlerin ortaya çıkışlarında konum ve zamanda farklılıklar var. iklimler ve kültürler farklı. tehdit ve fırsatlar farklı. yas ve kutlamalar farklı. bu yüzden dışarıdan baktığımızda işin maddi kısmı farklı görünecek. manevi boyutta aynılar. daha da derine gidip manevi kısmı da rasyonalize etmeye çalışırsanız bazı tezli programlara başvurabilirsiniz :)
0
Etanglement
(28.02.24)
(1)

MacOS uygulamasının eski sürümünü indirme?

ananiyimioguz
App Store'dan iMovie indireceğim fakat benim sürümüm Ventura 13.4.1,indirebilmeniz için minumum 13.5 olması gerekiyor diyor.Şirket cihazı olduğu için update hizmeti IT tarafından kapatılmış durumda.O yüzden cihazı güncelleyemiyorum.Bir önceki imovie i haricen indirip kurabilirsem sorun çözülecek gib
App Store'dan iMovie indireceğim fakat benim sürümüm Ventura 13.4.1,

indirebilmeniz için minumum 13.5 olması gerekiyor diyor.

Şirket cihazı olduğu için update hizmeti IT tarafından kapatılmış durumda.

O yüzden cihazı güncelleyemiyorum.

Bir önceki imovie i haricen indirip kurabilirsem sorun çözülecek gibi.

Çünkü bir kaç ay önce zaten indirim kurmuştum sonra silmem gerekti.

Torrent e falan baktım bulamadım nasıl çözebilirim?
0
ananiyimioguz
(24.02.24)
Tam istediğim şeyi bulamadım app store da hesap ayarlarına girip satın alınanlar kısmında imovie yi bulup indir dediğimde "daha eski bir sürüm indirilsin mi" diye soruyor. Oradan tekrar indirilebiliyormuş en son sürüme bağlı kalmadan.
0
🌸ananiyimioguz
(25.02.24)
(5)

İnternet hızlarında neden megabyte değil de megabit kullanılıyor

ananiyimioguz
Artık aktarım hızları eskisi gibi yavaş değil ki yani bitler ile konuşmaya ne gerek var?Direkt desin mesela 10 megabyte download veriyorum diye.Neden 80 Mbit diyorlar 10MB demek varken?
Artık aktarım hızları eskisi gibi yavaş değil ki yani bitler ile konuşmaya ne gerek var?

Direkt desin mesela 10 megabyte download veriyorum diye.

Neden 80 Mbit diyorlar 10MB demek varken?
0
ananiyimioguz
(22.02.24)
internet uzerinde paketler bitler olarak gonderildiginden diyebiliriz ama asil sebep marketing.

kim 100 mbps demek varken 12.5 MBps demek ister.
0
gule gule
(22.02.24)
Tamam da megabyte deyince de yine temele indikçe bit e çıkmıyor muyuz

yakında gigabitler konuşulacak 2 gigabit demekle 250 megabyte demek aynı şey değil mi

ben neden sürekli download speed calculate etmek zorundayım direkt mb cinsinden kullansınlar işte
0
🌸ananiyimioguz
(22.02.24)
2gigabit = 250 mb dogru, ama internet uzerinde transferde aracin yol alisindaki 1km = 1000 m mantigi calismiyor dogrusal bir akis yok. farkli metrelerle toplanip kilometre elde ediliyor bu yuzden terminoloji olarak da bit kullanimi dogru.

aslinda soruyu tersten sorsak neden data volume'u bitlerle degil de bytelarla hesapliyoruz diye daha rahat anlasilir transfer kismi. bunun yaninda tarihte de 1 byte her zaman 8 bit'e esit degildi.

tabii yine de son kullanici icin 2 gigabit yerine 250 megabyte desek hicbir sey farketmez.
0
gule gule
(22.02.24)
Bir karakteri (harf, rakam, vs) karşı tarafa iletmek için isterseniz 4bit, 5bit, 8bit, 9bit, 10bit kullanabilirsiniz.

1 byte (genellikle) ise, 1 start bit artı 8bit karakter artı 1 stop bit olarak iletilir. Bu yüzden bit-per-second (bps) kullanılır.

Örneğin 240 bps demek, 30 byte/s değildir (240/8). 24 byte/s olarak düşünülmesi gerekir, yani 1 karakter = 10 bit. İsterseniz start/stop bit vs kullanmazsınız ve hesap değişir.

Not: Start bit, stop bit, ve başka bit'lerde kullanılır ama tercihe bağlıdır.

Bu yüzden bit önrmlidir.
0
alfired
(22.02.24)
aslında ifade ettikleri anlamlar farklı olduğu için bu kullanılıyor. megabyte kavramını trafikteki arabalar ve megabit kavramını da yoldaki şeritler gibi düşünebilirsiniz.

100 adet aracı hem 2 şeritli hem de 4 şeritli bir yoldan gideceği yere ulaştırabilirsiniz. değişen şey ulaşma süreleri olacaktır. internete erişirken size verilen limitler de bant genişliği yani megabit olarak veriliyor. ayrıca bazı internet paketlerinde uygulanan kota da geçiş sayısını sınırladığı için megabyte-gigabyte olarak veriliyor.
0
bravoteam
(22.02.24)
(6)

Öleceğini hissetmek

ananiyimioguz
İnsan bunu nasıl hissediyor bilimsel bir açıklaması var mı? Genelde inanç olarak malum oldu, melek gördü gibi şeyler duyuyorum ama bir insan öleceğini nasıl hissedebilir?Çoğu ölüm hikayesinde, ölümden bir gün önce veya birkaç saat önce hissettikleri yönünde şeyler duyuyorum.Ne oluyor olabilir? Zaten
İnsan bunu nasıl hissediyor bilimsel bir açıklaması var mı? Genelde inanç olarak malum oldu, melek gördü gibi şeyler duyuyorum ama bir insan öleceğini nasıl hissedebilir?

Çoğu ölüm hikayesinde, ölümden bir gün önce veya birkaç saat önce hissettikleri yönünde şeyler duyuyorum.

Ne oluyor olabilir? Zaten kalp rahatsızlığı var diyelim. Kalbi sıkışıyor diyelim. E hep aynı sıkıntıdan daha önce yatmış bir insan, nasıl sonuncuyu ayırt edebiliyor?

Nasıl sevdikleri ile vedalaşabiliyor? Hormonel olarak bir şeyler değişiyor da o his, şimdiye kadar yaşadıklarının dışında oluyor da, onun artık yolun sonu olduğunu mu anlıyor?
0
ananiyimioguz
(20.02.24)
Aman üstüme geliyorlar +1

Anneannem en az 20 kere böyle öleceğini görmüştür.
Dedem de misal hiç bir şey yokken kalp krizinden gitti.
Babannemi gittik gördük hastanede çok iyiydi, yarın cikar dediler. Eve döndük ertesi sabah haberi geldi.

Bilimsel bir açıklaması yok çünkü ortada olan bir şey de yok. Nefes almasi agirlasan, yorgun olan, bitkin olan insan zaten ölü gibi hisseder yani.

Ben hayatimda ne hissedene denk geldim ne duydum. Gördüğümüz üzere sizin çevrenizde daha çok böyle inaniliyor demekki, yoksa genel geçer bir şey olsa kesin denk gelirdi.
0
logisticsmanager
(20.02.24)
Ben böyle dini inançlılardan melek gördü gibi bir tabir de hiç duymadım. Hatta insanın öleceği anı yalnız Allah bilir inanışı yok mu İslam'da?

Bilimsel bi olayı da yok zaten arkadaşların dediği gibi. Çünkü böyle bi olay yok. Sonucu bilinen olaydan çıkarım yapma durumu var bence de ki hiç böyle "Ölümünü bildi" durumuna denk gelmedim
0
nundu
(20.02.24)
Bendeki doneler şöyle;

1- "Normalde baba hiç sevgisini göstermezdi, ölmeden bir gün önce hissettirmeye çalıştı" diyen var.

2- Annemin babası için "normalde yemekten sonra hep salona geçip haber izlerdi ve gece 11 gibi yatağına girerdi, hasta da olsa salonda yatardı ama öleceği gün saat daha 6 olmasına rağmen yatağına gitmişti" dediler ve uyuyarak ölmüş.

3- Büyük teyzemin her yeri kanserdi çok savaştı en sonunda beyin kanseri oldu konuşamıyor yemek yiyemiyordu. Su bile diyemiyordu Hareket bile zor ediyordu. Ne hikmetse ölmeden bir kaç saat önce anne diye sayıkladı. Anneannem yanına gitti elini tuttu. Dakikalar içinde nefes verdi ve öldü. Ben de oradaydım. Tüm aile evinde yanındaydık çünkü doktor artık yapacak bir şey yok evde yanında durun demişti. Ama biz odasında durmuyorduk. 1 haftadır su bile diyemeyin kadın "anne" dediği için hepimiz başına toplanmıştık.

4- Bababamın babası rutin rahatsızlanmış köyden hastaneye yetiştiriyormuş babam. Son zamanlarında sık sık rahatsızlanıyordu. Öleceği gün ilk defa yolun ortasında "oğlum neyse geri dön" demiş. Babam da ne dönmesi baba iyi değilsin yine yeiştireyim demiş. Dedem gerek yok dön sen dön demiş. Babam da şaşırmış durmuş yol kenarında. Bi an anlamamış çünkü ne oldu iyileşti mi birden demiş. Kemerini çıkarmış kapısını açmış adam oracıkta ölmüş.

Ben de diyorum ki farklı bir şey hissediyorlar herhalde?

Edit: bir de kedilerim hastalanınca yine yanımda duruyorlardı ama hepsi ölecekleri zaman hep bir kuytu aradılar. Onlar da hissediyor derler sanki öyle bir bilgi kalmış kafamda.
0
🌸ananiyimioguz
(20.02.24)
ben de hissediyorum ama bir türlü ölmedim.
0
deartheodosia
(20.02.24)
Bence bilinçdışı da olsa insan vücudu kendinde olan şeyleri hissediyor. Daha geçen ay bir tanıdığım vefat etti, vefat etmeden önce de “ben bu yıl kışı geçiremem o yüzden hiç hazırlık yapmayacağım sonraki seneye” dedi. Gidip insanlarla vedalaştı. Hastalığı filan da yoktu sağlamdı ve öldü.

Diğeri de benim başıma gelmiş bir olay. Ben anne karnındayken ikiz kardeşim benim iç organlarıma yapışık olarak kalmış ve ve karnımda bir kist ile kaplanmış. Bunu 27 yaşında öğrendim. O güne kadar da neredeyse iki üç ayda bir rüyamda kendi kendimi doğurduğumu, karnımdan kendimin çıktığını görüyordum. En sonunda doktora gitmeyi akıl edip ameliyat oldum ve bir daha bu rüyayı görmedim.

Yani vücut biliyor bence her şeyi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(20.02.24)
insanlar hep bir anlam arayışı içinde. haliyle en ufak anlam çıkarabileceği olayı hatırlayıp büyütürken. kendince ruhani anlam bulamadıkları olayları görmezden geliyorlar.
0
orpheus
(20.02.24)
(2)

2023 nmax 125 i satıp 2018 xmax 300 e geçmek mantıklı mı?

ananiyimioguz
Diğer soru da dursun ama büyük ihtimalle ilk ilerleyeceğim seçenek bu olacak. Temiz ve bakımlı 30binde buldum mesela.. yılı biraz eski olsa da konfor performans olarak bana mantıklı geliyor ama kaçırdığım bir şeyler olabilir.şuan nmaxten de memnunum aslında şehir içi ama şehir çevresi iki kişi turla
Diğer soru da dursun ama büyük ihtimalle ilk ilerleyeceğim seçenek bu olacak. Temiz ve bakımlı 30binde buldum mesela.. yılı biraz eski olsa da konfor performans olarak bana mantıklı geliyor ama kaçırdığım bir şeyler olabilir.

şuan nmaxten de memnunum aslında şehir içi ama şehir çevresi iki kişi turlarken iş görse da can sıkabiliyor performans olarak. O yüzden bir arayış içindeyim.

Bu arada sattıktan sonra sadece 20k koyacağım üstüne. Yani neredeyse başa baş.

Benim motorumdan farklı olarak bulduğum xmax'te kablosuz şarj, uzun tur camı, elcik koruma yok sadece. kalan her şey bendekiyle nmax ile aynı.
0
ananiyimioguz
(19.02.24)
bende ilk sizin gibi düşündüm baya kafa yordum ama son model xmax te karar kıldım. ha şimdi de bunu da satmaya karar verdim 7binde 2021model, düşünürsenizde konuşuruz tabi.
0
hunharca ben
(19.02.24)
@hunharca ben, tesekkurler alirsam direkt 300lük alirim sizinki 250lik sanirim, yeni olsa da min 300lük düşünüyorum şuan.
0
🌸ananiyimioguz
(19.02.24)
(3)

BENELLİ TRK 502X mi VOGE 525 DSX mi ?

ananiyimioguz
Bütçe max 300 civarı. Başka tavsiyeler varsa açığım. 500cc yi geçmemesi ve 2020 model üstü olması yeterli.
Bütçe max 300 civarı. Başka tavsiyeler varsa açığım. 500cc yi geçmemesi ve 2020 model üstü olması yeterli.
0
ananiyimioguz
(19.02.24)
VOGE dolu ama çin malı. Benelli de çinde üretiliyo ama en azından italya ayağı var. Ben Benelli derdim. VOGE şu an bende pek güven uyandırmıyor
0
KidLazer
(19.02.24)
Marka olarak Benelli bana da daha yakın ancak belli bir devir ve hız üstünde titreşim sorunu var diyorlar trk 502de. Voge da mesela sr4 maxi scooter ı komple bmw motoru ve altyapisi diye duydum.

525dsx i de yine bireylere benzertmisler motor tasarimi olarak ama detaylari cok bilmiyorum
0
🌸ananiyimioguz
(19.02.24)
benim kendimce şöyle bi istatistiğim var: motorun fiyatı 550 600ü aşmadıkça titreme olur. kendi kalite paritem sadece bi dayanağı yok. svartpilen 250 ile başladım. böbrek taşı düşürür. triden 660'a geçtim, çok daha iyiydi ama yine de ufak bir titreşim vardı. şimdi tracer9gt'deyim çiçek gibi.
0
KidLazer
(20.02.24)

Şu komik videoyu arıyorum

ananiyimioguz
Annem, babam veya eşim yan koltukta otururken ve aracı onlar sürerken...Tarzında bir karşılaştırma videosu vardı.Sürerken gayet haşinler ama yan koltukla olunca en ufak bir kasis, viraj veya hızlanmalarda ortalığı velveleye veriyorlar ya.. Bu durumu abartılı bir şekilde gösteren komik bir videoydu.
Annem, babam veya eşim yan koltukta otururken ve aracı onlar sürerken...

Tarzında bir karşılaştırma videosu vardı.

Sürerken gayet haşinler ama yan koltukla olunca en ufak bir kasis, viraj veya hızlanmalarda ortalığı velveleye veriyorlar ya..

Bu durumu abartılı bir şekilde gösteren komik bir videoydu.
0
ananiyimioguz
(16.02.24)
(5)

Vücut ağırlığı ile yapılan egzersizler için youtube, tv app, android app?

ananiyimioguz
Pc başında oturmaktan hareketsizlikten hığğk deyip gideceğim.Spor salonuna gitmeyi deniyorum ama çok sıkıcı geliyor ortamını da sevmiyorum açıkçası. E hazırlanması giyinmesi soyunması da çok zahmetli geliyor. Hep başlayıp başlayıp 1-2 ay sonra bırakıyorum.Evde hiç denemedim. Evde 1 tane mat ve bir i
Pc başında oturmaktan hareketsizlikten hığğk deyip gideceğim.

Spor salonuna gitmeyi deniyorum ama çok sıkıcı geliyor ortamını da sevmiyorum açıkçası. E hazırlanması giyinmesi soyunması da çok zahmetli geliyor. Hep başlayıp başlayıp 1-2 ay sonra bırakıyorum.

Evde hiç denemedim. Evde 1 tane mat ve bir iki dambıl var.

Ama ne yapacağımı bilmiyorum. Fıtığım var 3 tane ellerinizden öper. Onu zorlamayacak şeyler yapmam lazım. Aynı zamanda da sırt kaslarımı geliştirmem lazım ki fıtığım ilerlemesin.

Boy: 191, KG: 110 benim acilen 95 lere inmem lazım. Aslında dışarıdan bakıldığında sadece göbeğim varmış gibi gözüküyor ama ben 90lardan buralara geldim. 90 olunca da baston gibi dolaşıyorum o da rahatsız ediyor.

Hangi adımları izleyebilirim evde?
0
ananiyimioguz
(16.02.24)
Google "you are your own gym". Her seyi anlatıyor.

Ama fıtık demissiniz. Bu biraz sıkıntı çünkü youtube ya da kitap size fıtığa sorun yaratmayan diye anlatmaz. O kısım biraz zorlu.
0
logisticsmanager
(16.02.24)
Kilo vermek için diyet yapman lazım. Sağlıklı ve dengeli beslenirsen kilo verirsin, sporla değil.

Fıtığın varsa web'den ya da uygulamadan spor seçip yapmanı önermem. Bir gün iki büklüm kalabilirsin.

Bir reformer pilates salonuna yazılmanı öneririm. Hem postürün düzelir 2-3 ayda, hem sırt kasların güçlenir.
0
Mirket
(16.02.24)
Better me diye bir app var, on gündür kullanıyorum. Ufak bir ücret karşılığı (indirimde 100 küsur liraydı sanırım) beklentiniz, hedefiniz doğrultusunda size üç aylık program hazırlıyor. Keyifli memnunum şimdilik, bakabilirsiniz indirip
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(16.02.24)
Soruna tam cevap değil ama spor salonuna gitmeye zorla kendini. Yoksa bu tembellik usengeclik ile evde de pek verimli ve düzenli spor yapacagini zannetmiyorum. Kilo fazlan var ve disiplinli şekilde sedanter yaşamdan çıkmalısin. Spor salonuna hazırlanmaktan bile useniyorsun. Bu usengecligi yenmek için üzerine gitmeli ve salona düzenli gitmelisin. Bir zaman sonra usenmeyeceksin.
0
abelardo
(16.02.24)
Youtube => walk at home.

Hiç bir alet gerektirmeyen her yaşta ve seviyede insanın kolaylıkla yapabileceği kardiyo egzersizleri.

iyi bir diyetle birlikte düzenli uygularsan kilo vermek garanti. Tarafımdan denendi onaylandı.
0
zikardo
(17.02.24)
(6)

İlk araç alımında ÖTV indirimi kesin mi? Ne zaman gelecek?

ananiyimioguz
Bir süredir duyuyorum bunu. Mesela B ehliyetlilerin 125 cc ye kadar motor kullanma izni de bir süredir konuşuluyordu. Çıkacak mı çıkmayacak mı diyorduk ama bu günlerde kesinleşti.Şimdi ilk araç alımında ÖTV alınmayacağı da gelirse yeni araç almak için bekleyelim.Ne zamana olur bu olay bilen var mı?
Bir süredir duyuyorum bunu. Mesela B ehliyetlilerin 125 cc ye kadar motor kullanma izni de bir süredir konuşuluyordu. Çıkacak mı çıkmayacak mı diyorduk ama bu günlerde kesinleşti.

Şimdi ilk araç alımında ÖTV alınmayacağı da gelirse yeni araç almak için bekleyelim.

Ne zamana olur bu olay bilen var mı? Bir de bir kaç sorum var.

Mesela tıpkı engelli indirimiyle araç alma olayı gibi 5 yıl satamama şartı var. Ama o şekilde alınca engellinin kendisi veya 1. derecede akrabaları dışında aracı kullanamıyor.

Bunda da böyle bir şey söz konusu olur mu?

Diğer bir sorum; ben daha önce hiç sıfır araç almadım ama 2. el aldım sattım.

Bu durumda ben bu olaydan yararlanamıyor muyum?

Yararlanamıyorsam bir akrabam üzerinden alırım.. fakat o durumda da aracın kimlerin kullanabileceği durumu soru işareti yaratıyor öyle bir kıstas gelirse sıkıntı.

www.yurtgazetesi.com.tr
0
ananiyimioguz
(16.02.24)
İlk defa duydum, halit bolkan’a referans verilmiş ama öyle bir açıklamasını bulamadım. Sıfır ötv gelmesi mantıklı gelmiyor, tüm ülke başkasının üzerinden rahatça alır, abi kardeş baba kız vs derken ilk araç alanlara diye bir detay olmamış olur. Diğer taraftan ötv’siz araç ile vergili arasında 2 milyon lira için 700-800k fark var. Tamam 5 yıl sonra satmasın ama 5 sene sonra o parayı satarken aldığında havadan para demek. Ayrıca piyasa nasıl dengelenir bilemedim. 0 araç 1,5 milyon 2020 50k km’deki halini millet 1,4’e satmaya çalışırken böyle bir kararla belirli kişilerin 800bine falan 2024’ünü alma şansı doğacak falan.

Ayrıca kamuda milyonlara 1k$ ile 1,5k$ maaş veriliyor, emekli yaşı olmuş 40 bu açık mümkün değil deli gbi ötv toplanmadan kapanamaz. He olursa en çok benim işime yarar orası da ayrı ama gerçekleri de görmek lazım
0
avatar is back
(16.02.24)
genel seçimden önce gelir belki o da muallak. onda da her bayiiye limit verilir mesela ayda 5 ötvsiz satış izni gibi.
0
mikahakkinen
(16.02.24)
Biz geçen ötv siz araç aldık engelli indirimi ile babama.

3 senedir da bu olayı deniyoruz sürekli. Ancak alabildik.

3 senedir hangi bayi ile konuşsam, biz zaten engelli limitine giren araçların hemen hepsini ötv siz satıyoruz millet öyle rahatlıkla 0 araç alamıyor ki veya almak istemiyor bir şekilde ötv siz alıyor demişti.

Biz bu işe ilk giriştiğimizde limit 300bindi. Max. seat ateca, opel grandland x falan alınabiliyordu. Hala da öyle sayılır. Sonra 500-1000-1600 diye arttı limit. Bu rakamda bir araç alırsanız %40 falan altına alabiliyorsunuz yani bu şekilde alan tonlarca insan var.

Yani zaten kullanılan bir şey, o yüzden olmaması için bir sebep göremiyorum.

Büyük ihtimalle yine engelli indirimindeki gibi bir üst limit sınırı getirilecek.
0
🌸ananiyimioguz
(16.02.24)
öyle bir şey geçmedi ki daha. bi ara konuşuldu sadece. böyle bir olay geleceğini sanmıyorum.
0
jelly bear
(16.02.24)
hocam tüm harcamaların kısılmaya çalıştığı bu dönemde neden ötv indirimi gelsin? cari açık patlamış, döviz ihtiyacı hat safhada iken yapılacak en son şey ötv indirimi gelmesi olur.
0
eisberg
(16.02.24)
Uzun zamandır böyle bir şey duymadım. En son Kılıçdaroğlu'nun seçim vaadiydi bu.

Türkiye'de bu saatten sonra vergi ve fiyatlar düşmez. Aksine seçimden sonra kur ve araba fiyatları artar.

İhtiyacınız varsa, üçe beşe bakmadan evinizi, arabanızı alın. Çok çok çok ihtiyaç yoksa nakitte kalın. Araba dediğiniz şey çok masraflı bir iş. Aylık ortalama en az 8-10 bin masrafı var.

NOT: Yatırım tavsiyesi değildir!


.
0
kartallar yuksek ucar
(16.02.24)
(6)

Cennette neden elma ağaç ırmak gibi fani dünya nesnelerinden var?

ananiyimioguz
Ruhani, ilahı bir boyuttan bahsediyoruz. Ama orası için anlatılan tasvirler hep dünyada olan şeylerden ibaret.Ruh, melek, şeytan gibi kavramlar çok eski inançlardan beri var zaten yani onlar da elimizde vardı.O zaman kutsal kitaplar artı olarak ne gibi farkı bir boyut katmışlar öbür dünya için?Köprü
Ruhani, ilahı bir boyuttan bahsediyoruz. Ama orası için anlatılan tasvirler hep dünyada olan şeylerden ibaret.

Ruh, melek, şeytan gibi kavramlar çok eski inançlardan beri var zaten yani onlar da elimizde vardı.

O zaman kutsal kitaplar artı olarak ne gibi farkı bir boyut katmışlar öbür dünya için?

Köprüler, ateş, huriler falan..
0
ananiyimioguz
(15.02.24)
İnsana bilmediği bir şey ile tasvir yapılamadığı için. X cismi var desen ne anlayacak insanlar ama elma armut gibi daha lezzetli şeyler var dersen anlar.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.02.24)
@Gradient_tabanlı_mor, ama bu sefer de insan beyninden çıkmış olduğu izlenimi yaratıyor
0
🌸ananiyimioguz
(15.02.24)
iste bu cikarimlari yaptigin andan itibaren deist, ateist oluyorsun. kutsal kitabi buyuk bir heyecan, mana, beklenti olmaksizin turkce okursan buyuk hayal kirikligina ugrarsin.
0
dokunmakalbime
(15.02.24)
Dokunmakalbime +1
Böyle sorular sorarsan hayal kırıklığı var. Zaten doğru soruları sorarak çıkıyorsun dinden genelde.
0
logisticsmanager
(15.02.24)
Evet öyle uyandırıyor ama başka bir seçenek de aklıma gelmiyor açıkçası. İnsan aklının almayacağı şey insanlara hitap etmiyor çünkü.
Ben tanrı olsam ben de böyle yapardım çünkü bunların kafası anca buna basıyor 4.boyut filan ne anlatsam anlamazlar derdim.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.02.24)
peşin not: tartışma amaçlı değil, sadece @ananiyimioguz'a cevap veriyorum. yanlış anlaşılmasın

dine direkt sorgusuz sualsiz inanmak gerekiyor.

neden muz, ananas, domates, zeytin vs yok? çünkü keşfedilmemiş. yazan kişi bilmiyor.
neden cehennemle tehdit ediliyor, çünkü arabistan sıcak, daha da sıcak daha kötü olur diye düşünülüyor. halbuki antarktikada çıksaydı bu din, muhtemelen cehennem buz gibi olacaktı

cennette ırmak, ağaç, kadın var çünkü bunlar arabistanda yok. özlem duyulan neyse onu karşılıyor. ve hep erkeklere hitap ediyor.

en başta dediğim gibi. inanacaksan direkt sorgusuz sualsiz inanacaksın.
0
artci sarsinti
(15.02.24)
(3)

B ehliyetlilerin 125cc motor kullanabilecek olmasi fiyatlari nasil etkiler?

ananiyimioguz
2023 model nmax 125im var.Geçtiğimiz Nisan ayinda aldım henüz 2700km de.Ben 130a almistim. 10bin de masraf yaptim etti 140. Ben aldigim zaman bayilerde motor bulunmuyordu cok zor bulmustum.Agustos gibi 2.el fiyati 210bin liralara cikmisti.Sonra hem arabalar hem motorlar gelmeye baslayinca, sifirlari
2023 model nmax 125im var.

Geçtiğimiz Nisan ayinda aldım henüz 2700km de.

Ben 130a almistim. 10bin de masraf yaptim etti 140. Ben aldigim zaman bayilerde motor bulunmuyordu cok zor bulmustum.

Agustos gibi 2.el fiyati 210bin liralara cikmisti.

Sonra hem arabalar hem motorlar gelmeye baslayinca, sifirlari bulunmaya baslayinca suan fiyatlar yine 140 lara kadar düştü.

Ben de tas catlasa dolu motor oldugu icin 150 160a satabiliyorum.

Ama simdi yeni haberle birlikte, fiyatlar artacak ise simdilik bekleyeyim yaza dogru satsam daha mi iyi olur?

Ama xmax 300 almak istiyorum. 200e temiz bulabiliyorum. O da yaza 230 olursa bi anlami kalmaz simdiden satip alsam mi alicisi var?
0
ananiyimioguz
(12.02.24)
artsa ne kadar artacak ki? bayiilerde şu an motor mevcut, ancak motorlar yazın para eder. xmax alacaksan bekleme al o da zamlanacak şurdaki fark en fazla 10 bin kar zarar yazar sana.
0
mikahakkinen
(13.02.24)
artık motor bulunabiliyor. bu haber daha çok çin mallarını hareketlendirir. motor fiyatları kur/enflasyon paralelinde artar, yani önceki gibi karaborsa fiyatları oluşmaz bence. o yüzden ben olsam kasko değerini tavan alırdım. örneğin kasko değeri 10 lira ise maks 9’a (+ekstra aksesuarlar ama orda da aksesuarın sıfır fiyatının %60’ı maks olacak şekilde) satmak lazım. bu işin doğrusu bu ama siz bilirsiniz.
0
orient blue
(13.02.24)
50ccler çöp olacak. Sizinki etkilenmez bence de +1
0
jackyr
(13.02.24)
(9)

Plakanız XX ASS XXX şeklinde olsa değiştirir miydiniz?

ananiyimioguz
Bulunduğum şehirde çok görmeye başladım komik geliyor ama insanlar takmıyor sanırım
Bulunduğum şehirde çok görmeye başladım komik geliyor ama insanlar takmıyor sanırım
0
ananiyimioguz
(12.02.24)
hayır degiştirmezdim. Çünkü istek harfli özel plakalar büyük paralar. onun dışında araç plakalası alırken bunun dışında sana seçim hakkı vermiyorlar
0
limonlu eksi
(12.02.24)
Hayır.
AM (ki vermezler), GOT, SIK ise değiştiririm de yabancı dil ise kimse takmaz
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(12.02.24)
Neden değiştireyim ki, özellikle tutarım :D
0
akhenaten
(12.02.24)
Yani degistirmek isteyebilirdim. Plakada da her seyi begenmiyorum ben, buna gore araba secmemisligim var :)
0
mor oje
(12.02.24)
ass varsa boşta alırım. değiştirmem.
0
mikahakkinen
(12.02.24)
Değiştirmem
0
abelardo
(12.02.24)
değiştirmem
0
black holes in the sky
(12.02.24)
Ben tepesine "i like big", "give me your" vs bile yazardım :) Kesinlikle tutardım.
0
kimlanbu
(12.02.24)
alirim+1
0
ala09
(12.02.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.