hani turk filmlerinde assolisti gosterirlerken ya da birinin basi donunce ekran ona onikiye bölünür verev şekilde orada aktrisin görüntüsü döner. Çoklu ayna efekti gibi bişey anlatabildigimi umuyorum boyle bir film sahnesini hatirlayaniniz fil adi verebileniniz cikar mi acaba?

Günaydın

Hollanda da bir bağlantım var, ne istersen gönderebilirim dedi. Ben de bu işi ticarete dokebilirim diye düşündüm. Eksiduyuru ve sahibinden com aracılığıyla.

Ne getirip burda satabiliriz? Daha doğrusu neyin burda müşterisi olur?

Teşekkür ederim

arkadaşlar selam, arkadaşımızın doğum günü sebebiyle bir meyhaneye gitme kararı aldık ama nereye gidebileceğimiz hakkında fikrimiz yok. 8-10 kişilik bir grup olacağız ve kızlar çoğunlukta olacak, kendi halimizde eğlenebileceğimiz, yemeği ve ortamı hoş olan mekan önerilerinizi bekliyorum.

sb <3

edit: yok mu baska yöntem :/

tek yaşama tutunma sebebim birkaç hedefim olması. onun dışında sürekli hayata lanet okuyorum. onların da amaçsız olduğunu biliyorum ama en azından tatlı bi heyecan katıyor. mesele borcum var, kız meselesi tipim kayık vs durumları değil. cidden insanların rutinlerine ve tabularına katlanamıyorum. uzun zamandır dinsizim. galiba agnostiğim ne olduğumu ben de bilmiyorum. çalış, evlen, kredi çek, köle ol, rahat emeklilik,öl kronolojisini kaldıramıyorum. ha yok bırak düzeni sal doğaya kendini kendin ek biç yaşayı da benimsyemiyorum. hunharca yok olacağına inanarak düzen tutmuyor valla olmuyor. unutuyosun bazen yine yaşamın akıntısına kapılıyosun belki de mutlu oluyosun sık sık ama o her şeydeki anlamsızlık ve eninde sonunda silinecek olma hissi her şeyi değersiz kılıyor. mesele dinsizlik değil valla bak. bir çok agnostik arkadaşım var. bırak kendini öldürme hissini ellerindeki yaşamı bi lütuf olarak görüp çok daha dolu dolu geçirmek her şeyi deneyimlemek istiyolar. yok abi yok olmuyor. ben yapamıyorum. bi şey hiç olacaksa uğrunda saçımı süpürge edemiyorum. sürekli kırıyor bu lanet durum motivasyonumu. böyle giderse akademisyenlik de yalan olacak.

ha aşık olmuyo muyum oluyorum ya da olduğumu sanıyorum işte. onunla birlikteyken kalbim deli gibi atıyor, elim terliyo hatta içim ısınıyo lan. mutluyum işte sikeyim ölümü yaşamana bak olm diyorum ama eninde sonunda her şeyin dopamin, noradrenalin ve phenylethylamin ile beyinde dönen kimyasal uyarılar ve üremeye programlanmış düşünen hayvan olduğumuz gerçeği beni ele geçiriyor. pat diye gidiyor o duygu o heyecan.

Yanlış anlaşılmasın kimseyi "yaeee amaçsız olum bunlar ne takıyosunuz, hiç olacaksınız" vs diye aşağılamıyorum. Aksine sonunu bile bile hayattan mütemadiyen zevk almayı başaran ve hedeflerine ulaşan, insanlığa faydalı olanlara saygı duyuyorum. ama yok abi ben bi diziye başlarken bile bakarsın şuradan kevin spacey falan çıkar şaşırım heyecanlanırım diye kapağına oyuncularına hatta türüne bile bakamıyorum. oğlum bu hayatın spoilerı en başından belli benim için. boom ölücem, addaaa gidicem, uf olucam, yok olucam bok olucam. hatta bazen "lan bakarsın Allah falan şans eseri gerçek çıkar da yok olmazsın en azından" diyip sonsuz cehennem ateşini bile kabulleniyorum. ne bileyim bakarsın Allahların da allahları vardır ve allahları nasıl bi sistem kuracaklarıyla sınıyodur falan olur mu olur. biz de buna denk gelmişizdir tabi allahların allahı bizim allahı allahsızlıktan cezalandırırken bakarsın bizi de salıverir. ha sonsuz yaşamı hiçliğe tercih ediyorum diye anlaşılmasın. onu da istemiyorum(reenkarnatif bi şekilde hafızamızı resetleyip yeni bi hayata başlamadığımız sürece) Geçer mi olum o sonsuz yaşam. Ben diyorum ki keşke hiç varolmasaydım ama şimdi de varolmuşken hiç yokolmayim bari ehehe. ee kesin anlamda yok olacaksam da hemen olsun bitsin ne uğraşıyorum çabalıyorum.(yaşamak istemiyorumdan kasıt budur)

cryonics falan benim zamana gelişir mi ki la?

ya da ulan kendimizi böyle bi simülasyona falan soktuysak böyle oyunu sikeyim ben. bu ne lan. daha dün bi heyecanla tanıştığım güzel kızın da birkaç aptal hareketini gördükten sonra direk soğudum. tutunamıyorum olmuyor.
(bkz: sims 130 çok bozdu)

(haşa yine de ben kimseden üstünüm daha zekiyim falan demiyorum. ben de sağlam gerizekalıyımdır. küçücük şeylerden irrite oluyorum sadece.)

hiç olmayım bir şeylerin anlamı olsun diye, kuantum dalgalanması, multiverse, bakteri evrimlerini okudukça iyice tırsıyorum üstün güçsüz bir yaşam fikrinden. ha bak o uzaylıların petri kabında yaşıyo olmak ya da bizden üstün uzaylı ırkın oluşturduğu "0" "1" lere bağlı olmaksızın öğrenme yetisi verilen makinelerin kendilerini tehdit eden yaşam formlarını yok ederek evreni ele geçirip duygunun ve organik yaşam formların gen havuzu evriminin ne olduğunu, kökenini kavramak inceleyebilmek için bizim evreni oluşturmaları insanları incelemeleri falan olsun yani kabulümdür.

(bkz: ay olabilir mi öyle bir şey lütfen olsun çünkü)

hayatının %80'inı ırmağın tersine yüzüp yumurta bırakmak/döllemek için harcamak kölelik değil de nedir? nereden geldi yahu bu dürtü? noldu bizim tabula rasaya?

neyse konu çok saptı. senelerdir duyurudayım. intihar edicem glb ben yaa. .s .s ayarında bi dikkat çekme ya da yardım çığlığı değil bu. sadece cesaretimi toplayamıyorum. arkamdakileri düşünüyorum yapma etme onları düşün bencillik etme diyorum kendime. hep ona tutunarak daha küçücük 5 yaşındaki beni deliler gibi seven kardeşim için bastırdım bu yokolma dürtüsünü. ama artık tam tersi bana yapılan bencillik değil mi? hayatımın 3/4'ü işkence olarak geçiyor. sırf geride bıraktıklarım kahrolmasın diye. evet biliyorum hiç bi zaman kendi mevcudiyetimi sonlandıracak cesaret yok bende. hatta ne öldürmesi olum daha bugün metrbosüte saçları kazıtmış şapka takmış montları şişkin duran birini görüp canlı bomba sandım diye ödüm bokuma karıştı ilk durakta indim 2 arkadan gelen araca bindim. işte neyse böyle hayatı sikeyim ben. size bi şey olmasın. keşke hiç olmasaydım ben ya.

Şimdi okuyamadık durumumuz yokculardan başkaları bi cevap versin hele

1) hayata benim gibi bakan birisi nasıl yaşama tutunur ya da yokolma isteği konusunda nasıl daha cesaretli adımlar atılır?

2) asıl bencillik başkalarının (ailemin, çevremdekilerin) bana dayattığı işkence ile yaşama zorunluluğu olayı değil midir?

not: skydiving falan var bende zaten. extreme hobi önermeyin lütfen. her türlü psikolog, psikiyatri yolu da denendi.

Nerede Satılır?
Pastaların falan içine konulabilecek türde olanları nerede satılır hiç gören var mı?

Merhaba

Bugün 14:30 da motorumu çalmıslar. Sitenin kamera kaydından çalanları izledim, 2 çocuk... ben ne yapayım simdi hayatlarını çökerteyim mi bu iyi aile çocuklarının?

ortalarında kanlı kanlı bir doku var. daha önce de tükettim ben bundan hiç böyle olmuyordu, her tarafı o beyaz-pembe renkte olurdu. ne yapayım ben şimdi bunu? tüketici hattını arayayım mı?

ellerim ttriyor,beceremiyorum. cok video izledim..likit deniyorum ama olmuyor, kuyruklar birbirini tutmuyor. kuafore 5 lira verip jel cektiriyorum.
komplekse girdim resmen.
likit beceremiyorum. jel fircasiyla beraber yaklasik 100 e gelecek. sizce daha kolay midir?

bana yol gosterin, hem ellerim cok titriyor irsi, hem asimetrik yapiyorum.
kendime kustum :(

hello everyone. şimdi erkek arkadaşım benden bir playlist yapmamı istedi. dropboxa mp3leri atmamı daha doğrusu. ben de evvela yazdım bir kağıda. 150 küsur şarkı var. bunlar bilgisayarda mevcut değil indirmem gerekecek önce. çok vaktimi almasın istiyorum. en hızlı nasıl indirir ve dropboxa atarım bir akıl verir misiniz? bu arada playlisti spotify gibi bir stream platformunda hazırla tavsiyesini kabul edemem çünkü erkek arkadaşın bulunduğu ülkede spotify yok. o da zaten dosyaları cd ye yazıp arabada dinlemek niyetindeymiş

Arkadaşlar ultrasonda pcos'lu olduğum çıktı ve doktor bana diane 35 verdi. biraz araştırdım bu ilaç yüzünden ölenler bile olmuş. çok korktum kullanmak istemiyorum. ilgili bir doktor arıyorum gerçekten durumdan çok iyi anlayabilecek, ancak özele gidecek durumum yok devlet hastanelerinde yok mudur böyle iyi doktorlar? kadın-erkek doktor olması fark etmez, önerilerinizi bekliyorum

selamlar, başlıkta da belirttiğim üzere takip ettiğiniz müzik blogları veya bu konuda yazan eden takip edilesi twitter kullanıcısı falan kimlerdir? teşekkürler.

Bugün kız arkadaşımın kardeşiyle yaşanmaması gereken bir diyalog yaşadık. Benden hoşlandığını söyledi gibi birşeyler oldu. Sabahtan beri yerimde oturamıyorum, kafam allak bullak oldu, ne yapacağımı düşünmekten kafayı yemek üzereyim. Ne olur bi akıl verin yoksa muhtemelen sevgilimle olan ilişkim boka saracak.

Kız arkadaşım İstanbul’da tek başına yaşıyor. Haftanın yarısını onun evinde geçiriyorum ben de. Kız arkadaşımın kardeşiyle geçen yaz tanıştık. Metallica konseri için İstanbul’a gelmişti. Konserden önce 3-4 gün kalıp konser sonrası memleketlerine geri dönmüştü. Kızın ablasıyla sevgili olduğumuzdan haberi vardı uzun zamandır ama ilk defa orda yüz yüze tanıştık. Daha sonra beraber yemek için dışarı çıktık 3ümüz. Orada sohbet sırasında kız arkadaşımın kardeşi ilk defa bir metal konserine gideceğini söyledi. Konsere giden başka tanıdığı da yokmuş, tek başına gidecekmiş konsere. Kız arkadaşım hiç hoşlanmaz bu tarz müziklerden. Ben ise eski metalcilerden sayılırım, gittiğim konserlerdeki tecrübelerimi anlattım orda. Metal konserlerine gidenler bilir, ön sıralarda inanılmaz bir itiş kakış yaşanır. 2008 Judas Priest konserinde ayaklarım yere değmeden 15-20 saniye boyunca milletle vücut vücuda sağa sola uçmuşluğum var. Millet yorulup konserdeki yerine razı olana kadar yarım saat sürüyor bu tarz itişmeler, bunları anlattım ben de işte yemek yerken. Dedim kız başına önlere ilerlemeyi deneme, zaten boyun da kısa göremezsin oralardan. Susuzluk sorunu oluyor, yanına bi şişe su alıp öyle önlere ilerle, tuvaletini yap önceden, konser sırasında sıkıştırırsa oradan çıkıp bi daha önlere ilerleyemezsin falan filan tüyolar verdim kıza. Ben bunları anlatınca kızın gözü korktu, benim de onunla birlikte konsere gelmemi istedi. Kız arkadaşım da kardeşimi yalnız bırakma öyle ortamda diyince itiraz edemedim, gittik bana da bi bilet ayarladık.

Neyse efenim konser günü geldi, biz öğleden sonra atladık arabaya, itüdeymiş konser, gittik oraya. Kız arkadaşımın kardeşi üzerine vücudunu saran dar bir metallica t-shirti giymiş, altında da kısa sayılabilecek siyah bir etek var. Üzerindeki t-shirtin kollarını kıvırmıştı bi de, çok güzel duruyordu üzerinde. Kardeşi kız arkadaşımdan daha güzel denebilir ama ben tabi o gözle bakmıyorum ona sevgilimin kardeşi olduğundan. Neyse ben kıza konseri arkadan izlemeyi teklif ettim, 2mizin de boyu uzun değil daha rahat ederiz uzaktan dedim. Kız tutturdu hayatımda bir kere görecem Metallica’yı, önden izlemek istiyorum diye. İkna edemeyince başladık öne doğru ilerlemeye. Ben boyu kısa insan kolluyorum önlerde ki yerler sabitlenince görüş açımız iyi olsun. Neyse demirlerden sonra 4. sırada iyi bir yer bulduk sahneyi görebileceğimiz. Konser saati yaklaştıkça itiş kakış başladı. Sağa sola savruluyoruz herkes vücut vücuda. Baktım olacak gibi değil kız arkadaşımın kardeşine sen önüme geç dedim. Arkasına ben geçtim yabancı herifin biri geçip sürtünmesin diye. İtiş kakış sırasında birbirimizden ayrı düşmeyelim diye belinden sarıldım sıkıca. Kafasını hafifçe bana doğru çevirip gülümsedi. Böyle daha iyi oldu dedi. Sonra konser başladı millet şarkılara dalıp sakinledi, sağa sola savrulmalar azaldı iyice. Ben de konseri daha rahat izleyebilmek için kıza sarılmayı bırakıp biraz geriledim. 1-2 dakika sonra kendisi gelip tekrar bana sokuldu ve ona tekrardan sarılmamı istedi. Ben de kendisini kalabalıkta güvensiz hissettiği için böyle bi istekte bulunduğunu düşünerek kabul ettim. Yalnız bu sefer kalçalarını da vücudumda hissediyordum. Saçları da çok güzel kokuyordu birkaç kere burnumu boynuna doğru yaklaştırıp kokusunu hissettim. İstemeden de olsa küçük bir hareketlenme başladı bende ama kız arkadaşımın kardeşi olduğu için ona o gözle bakmıyordum. Konser bitti, yorgunluktan halsiz düşmüştük, yine birbirimize destek olmak için sarmaş dolaş eve döndük. O gece kız arkadaşımda kaldım. Sonraki gün ben evime döndüm, o da memleketine geri döndü. O tarihten beri görüşmüyorduk.

Bu haftasonu da yine kız arkadaşımda kalıyordum. Dün sabah kız arkadaşımın kardeşi yüksek lisans mülakatları için İstanbul’a geldi. Şimdilik 2 hafta falan kalmayı düşünüyormuş birkaç üniversiteye başvuru yapacakmış. Kazanırsa İstanbul’a taşınacakmış. Neyse iş çıkışı ben kızları akşam yemeğine götürdüm. Oradan da kahve içmeye falan derken geç döndük eve. Kız arkadaşımla ben odamıza çekildik. Kardeşi de misafir odasına geçti yatmaya. Ben cumartesileri çalışmadığımdan sabah 11 gibi uyandım. Kız arkadaşım çoktan işe gitmişti. Kardeşiyle ben varız evde. Gittim mutfağa kahvaltı hazırladım kendime. Ben yemek yerken geldi yanıma oturdu muhabbet etmeye başladık. Gayet normal bir şekilde sohbet ediyorken konserden sonra hep o günü düşündüm tarzı bişeyler dedi. Ben de evet bayağı güzel bir konser olmuştu dedim. Güzel olan sadece konser miydi diye sordu... Soruyu duyunca duraksadım cevap veremedim. Dün gece çok ses çıkardınız uyumakta zorlandım dedi. Ben evdeyken de mi sevişmeden yapamadınız diye sordu. Arka arkaya bunları duyunca soğuk soğuk terlemeye başladım birden. Ablamı seviyor musun diye sordu. Evet ablanla ciddi düşünüyoruz haberin vardır heralde farkındasındır dedim. Kızın birden gözleri doldu. Ben buraya ne hayallerle gelmiştim dedi. Senin için istanbul’a taşınmaya karar verdim, o geceden beridir aklımdan çıkmıyorsun tarzı birşeyler dedi. Ben iptal oldum orada, midem bulanmaya başladı korkudan. Korku dediğim de içimden dedim ki tamam boku yedim hayatım karardı. Kız ağlamaya başladı hafiften, daha fazla ağlamasın diye sakinleştirmeye çalıştım. Dedim aklında böyle birşey olduğudan haberim yoktu. Önce yüksek lisansını kazanmaya bak sen eğitimini tamamla sonrasına o zaman bakarız tarzı birşeyler geveledim ama kafam tam çalışmıyordu o anda söyleyecek birşey bulamadığımdan saçmaladım bayağı bi. Sonra benim eve gitmem lazım, sen şimdilik sakinleş, haftaiçi sakin kafayla oturup konuşalım bunları, ablana sakın bahsetme dedim. Tamam dedi o da. Şimdi sabahtan beri kafayı yiyorum, ne yaptıysam bi çözüm yolu bulamadım. Bir yandan herşeyi kız arkadaşıma bire bir anlatmayı düşünüyorum, ama anlattıktan sonra herşey eskisi gibi olur mu emin değilim. Kız arkadaşımı cidden çok seviyorum ve kardeşi yüzünden aramıza böyle bir soğukluk girmesini istemiyorum, ya da benim yüzümden kardeşiyle arası kötü olur ve bu yüzden beni suçlar diye korkuyorum. Kız arkadaşımın kardeşiyle hafta içi gizlice görüşüp bir şekilde onu ikna etmeye çalışırsam da kız arkadaşımın arkasından iş çevirmiş olacağım. Gidip ablasına herşeyi yanlış bir şekilde aktarmasından da korkuyorum. Ne yapacağıma karar veremedim, boka batmış durumdayım, bi akıl verin ne olur...

Merhabalar, bir hafta sonra arkadaşımla Berlin'e gideceğim, neler yapıp edebileceğim hakkında çok bir fikrim yok, internet sitelerine giriyorum ama yabancı dilde olması çok bunalttı beni, bilen birilerinden Türkçe olarak tavsiye almak istiyorum. Charlottenburg-Wilmersdorf'da bi hostelde kalıcam ve öğrenciyim yani bilmemkaç liralık turlara falan katılamam ama hem sokaklarına gezmelik, hem de ufak tefek müze vesaire görmelik yerler ya da yapılabilecek ilginç şeyler konusunda bilginiz varsa çoook mutlu olurum, şimdiden teşekkürler

nelerdir?
hareketli ağır farketmez.

Bir ay evel migrostan trakya ciftligi diye bir markanin cam bardaktaki krem peynirlerinden olusan 3lu paketinden aldim. Rokforlu ve cedarliyi tukettik sonuncu olan duz krem peynire geldik. Actik baktik ustunde bezelye kadar bir küf var. Son kullanma tarihini gecirmemisiz ki daha 8 ay var. 2015in 9.ayinda bir tarih var kapakta skt diye. Saklama kosullarina da uyduk (4-20 °C arası diyor, biz buzdolabinda sakladik) kapagi acip hava almasina da sebep olmus degiliz zira plastik ambalaji acip metal kapagi kaldirinca karsilastigimiz manzara bu. Ihmal yok benim acimdan, bicak da surmedik. Neyse aradik bu firmanin telefonunu bir kadin acti. Firmanin/tesisin adini soylemek yok. Alo dedi dogrudan. Dedim gc gida mi orasi, evet dedi. Bir urununuzle ilgili sikayetim var, musteri hizmetlerine bunu iletecegim. Dedi ki oyle bir birimimiz yok, sikayet neydi dedi. Boyle boyle dedim. Ben size gida muhendisimiz fatih beyin numarasini vereyim ona iletin dedi. Dedim iyi madem baglayin. Dedi, yok baglamayacagim, ben size fatih beyin cep numarasini vereyim siz arayin konusun. Olur mu oyle sey hic falan dedim. Iyi oyleyse ben ileteyim sikayetinizi o sizi arasin dedi. Sikayetimi not etti iletecegini soyledi. Ancak arayan yok bir daha aradim nooldu diye sormaya. Ilettim ama aramadilar mi sizi dedi, bir daha soyleyeyim dedi. Sevinirim dedim kapadim. Hala arayan yok. Bu konusmalar cuma gunu sabah ve aksam saatlerinde oldu. Simdi ben ne yapayim. Ne oneriyorsunuz. Kufu siyir, peyniri ye demeyin kalbinizi kirarim. Hakkimi arayasim var, isik tutun yoluma bi akil verin.

Sabahtan beri whatsapptan ulaşmaya çalıştığım biri var. Mesajlarim iletilmedi(çift tık olmadı hala tek tık) tangodan aradım, çalıyor ancak açılmıyor. Telefonun internete erisimi yokken tangodan birini arasaniz o telefon calar mi?

Evvela bu ilaca kafama göre başlamıyorum jinekolojik muayenemi, tam kan ve idrar tahlillerimi oldum, hastalık öykümü doktorla paylaştım. Doktor da bir sakinca olmadigini bu ilaci korunma maksatli kullanabilecegimi soyledi. Kafama gore is yapmiyorum yani. Adet donemini ertelemek maksatli blisterdeki plasebolari atlayip ikinci kutunun asil ilaclarini icmeye devam etmem gerekirmis. Bunu daha once yapaniniz var mi? Nasil bir hissiyat uzun sure adet olmamak? Rahatsizlik verici mi? Ne gibi etkiler gozlemlemistiniz?

Dun ya da ondan onceki gun yayinlanmis olmasi lazim. Denk gelen var mi hic? Google aramalarim sonucsuz kaldi da

Sizce Tarkan mı yoksa Ronaldo mu daha yakışıklı ?

Az önce ablam aradı, bir klip izlemiş ama adı sanı yok şarkının ve şarkıcının. Klibi anlattı, aklında kalan detayları yazıyorum: Bir tane bereli adam metroda piyano çalıyor. sonra metro duraklarındaki reklam panolarını bilirsiniz, oraya bir kız geliyor ve o panoya resimler çiziyor. Oturan kadın, oturan adam, şemsiye tutan insan falan... Klip hakkındaki detaylar bunlar. bilen varsa bi aydınlatsın beyler, hanımefendiler. Teşekkürler.. (=

Not: Duyuru ahalisine çok güveniyorum, o yüzden yarım saate döneceğimi söyledim ablama. :p

Brüksel'e gidiyoruz 6-7 kişi ucuz hostel bilen varsa yazabilir mi? nisan 2-3 gidiş tarihleri. bir de bayram varmış ondan her yer pahalı e euro da malum.

bir tanıdık memleketi irana gidip geri gelecek. ne getireyim sana diye soruyor. ne isteyeyim? iran'ın neleri meşhurdur ne diyorsunuz?

Sıkça resimlerde karşımda çıkan kedi, pizza ve uzay üçlüsünün olayı nedir? Bunu gibi 1-2 örneğim daha var. Daha çok tumblr cıvarı yerlerde karşıma çıkıyor.

şimdi cicişler önümüzdeki ay avrupada bir kaç şehirde bulunacağım. kah foursquare den kah trip advisordan ilgimi çeken yerleri mekanları işaretleyip kaydediyorum. bayağı bir yer kaydetmişim. foursquare'de sağda bir haritaüstünde bir sürü nokta ile gösteriyor oraları hatta. işte ben bu haritayı offline iken kullanmak istiyorum. yaklaştığımda sokak sokak detaylı bir biçimde görebileceğim ve kendi zevkimden mekanların işaretli olduğu hususi bir şehir haritasını telefonumda barındırıyor olmak arzum. bu mümkünlü mü? o haritayı indirip kullanabilir miyim gönlümce. ya da bunu yapmama yarayacak başka benzer bir app var mıdır?

Bu yaş grubundan gençlerin hayatta genel uğraşları, vakit geçirme eylemleriyle ilgili detaylara ihtiyacım var. Çevrenizde gözlemleme şansınız olan kişilerden yola çıkarak aklınıza gelen bi iki şeyi paylaşabilir misiniz benimle? Özellikle odalarında nasıl vakit geçirdiklerini merak ediyorum. Napar bu gençler?

Örn: 13 yaşındaki melike okuldan eglir gelmez çantasını bi tarafa fırlatır ve yatağına atlar. Telefonla mesajlaşmaya başlar. Kendine ait odası olan melikenin duvarlarında one direction posterleri vardır. Ergenliğin doruklarında olan asi melike odasında yalnız kalmak ister.

Çok kötü bi örnek oldu ama uyduramıyorum işte gerçek karakterlere ihtiyacım var. Bi ödevimde kullanıcam. Teşekürler.

vergi iadesi alabilmek için tax free belgesi düzenletmek onaylatmak, gümrükte o işin peşini kovalamak falan gerekiyormuş. tam bir hak hukuk özürlüsü, zırcahil bir suser arkadaşınızım. beni bir aydınlatın canlar. sözlükteki entryleri, konu ile ilgili duyuruları da detaylıca okudum ama hala aklımı kurcalayan sorular var.size bir senaryo yazıyorum bu senaryo üzerinden sorularımı sıralayacağım.

senaryo: zinom amsterdama gitmiş ve euronun neredeyse 3 lira olduğu şu günlerde bir çantaya 75 euro bayılma salaklığında bulunmuş. 75 eurodan geriye ne iade alsam kardır diye düşünüyor.

soru 1: vergi iadesi alabilmesi için ille de elektronik alışverişi yapmış olması mı lazım? yoksa çantanın da vergi iadesi olur mu?(duyuruda herkes elektronik eşyalar üzerinden sorular yönelttiğinden bunu merak ediyor zinom)

soru 2: çantanın vergi iadesi olsa bile 75 euro tutarında bir alışverişe vergi iadesi yapmayı kabul ediyor mu hollanda yasaları?

soru 3: amsterdamdan brüksele geçecek olsa zinom vergi iadesini brükseldeki havaalanından tahsil edebilir mi?

soru 4: edemezse eğer amsterdamda schiphole gitmeden vergi iadesi alabileceği bir yer var mıdır?

istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz, başarılar.

corvus ve corvusun oldugu tum bina, hayyami, twister, bomonti, bien haric. mumkunse kitir ya da random da olmasin.

Elimde tablet Rennie'ler var. Onları kırıp pet şişenin içindeki suda eritsem faydasını görür müyüm? Yoksa illa şurup olanını mı kullanmak gerekiyor?

Bu arada alerjik rinit ve reflüyüm, kronik öksürüğüm var ilaçların da çözemediği. Bugün için tavsiyeleriniz var mı acil lütfen....

hah simdi diyelim ki rimirimiley diye bir yazar var ve onun 12345678 no'lu bir entrysi var. başka bir entryde bu yazara ait bu entrynin bkz ini verecegim va yazarin adi da gorunecek. nasil yaparim bunu?

Okulda benden bir dönem üstte aynı liseden mezun olduğum bir er kişi var, facebookta arkadaşız twitterda takipleşiyoruz lakin herhangi bir konuşmuşluğumuz yok. İletişimi nasıl başlatabilirim, neler yapılabilir? Mesela kantinde gördüğümde selam vereyim mi bilemedim, bi akıl verin dostlar.
-Okulda aynı liseden bir sürü insan var yani bu özel bir ortak nokta değil.
-Bir de bu üniversiteye başladığında vücut geliştirmeye merak saldı baya da iyi sonuç aldı peşinde koşan çok kız var o yüzden egosu da epey yükseldi ilgi çektiğinin farkında.
-Okula da çok sık gelmiyor.

absürd/ komik bir durum ile ilgili entry gireceğim. bu durum diyalog içermiyor. hangi başlığa girmem uygun olur?

beyaz tenli birine gelincik rengi yakışır mı? saçlar da koyu sarı bu arada

vize alması gereken bir arkadaşım var. vizeyi isveçten mi alacak bu durumda?

gerçi sadece hacdan dönmüş insanla mı yapılır bilmiyorum da, böyle eller karşılaklı sandviç yapılıyor dua gibi bir şeyler söyleniyor sonra elleri yüze sürüyorlar falan? onun bir adı var mıdır? müsafeha/musafaha değil adı başka bir şey

Bu telefonu kaydettirmem gerekiyormus galiba. bu islem havaalaninda iner inmez yaptirilmasi gereken bir islem midir yoksa daha sonra da yaptirilabilir mi? Telefon samsung,meselabir samsung magazasindan falan?

ev telefonundan yurtdışına ait bir cep telefonu arıcam. cep telefonunda + nasıl yapılır biliyorum da ev telefonunda kare tuşu var yıldız tuşu var + yok nası yapıcam ?

yarın doktora gideceğim. hangi bölüme gitmeliyim?

ağustosta berline gideceğim. gideceğim yer tegel havaalanına daha yakın ama brandenburg a da çok ucuz bilet buldum. artık s bahn dır u bahn dır brandenburgdan tegel e ulaşmanın en kolay yolu nedir? bi söyleyiverin bana. çok mu uzak ikisi birbirine?