Giriş
(14)

İkinci el araba aldım, neler yapmalı?

yadigar
Dün çok koşturdum. Önemli bir şeyleri atlamış gibiyim. Neyi unutmuş olabilirim, ne yapmalı, ne yaptırmalıyım?Yapılanlar:-Ekspertiz-Sigorta-Güvenli Alım. Noter.-Kasko (Fotoğraflar çektim 4 taraftan)-Sadaka/Bağış.-Yeni HGS-Detaylı iç temizlik (Aldığım gibi götürdüm. Bu akşam geri alacağım)-Site yöneti
Dün çok koşturdum. Önemli bir şeyleri atlamış gibiyim. Neyi unutmuş olabilirim, ne yapmalı, ne yaptırmalıyım?

Yapılanlar:
-Ekspertiz
-Sigorta
-Güvenli Alım. Noter.
-Kasko (Fotoğraflar çektim 4 taraftan)
-Sadaka/Bağış.
-Yeni HGS
-Detaylı iç temizlik (Aldığım gibi götürdüm. Bu akşam geri alacağım)
-Site yönetimine araç değişikliği bildirimi.

Yapılmayacaklar:
-Boya koruma, seramik, ppf vs.
-İşyeri/okul araç değişikliği bildirimi. (Yok)
-MTV, Muayene (Ocak 2026, Ağustos 2027)
-Taşıt tanıma (Şahıs aracı. Şirket değil)

Yapılacaklar:
-Kağıt Ruhsata kap ayarlanacak.
-Bagaj havuzu ve stepne alınacak.
-Plastik/havuzlu paspas yoksa alınacak. (Paspasları hatırlamıyorum)
-Yangın tüpü tarihi kontrol edilecek.
-Ocak'ta bakıma götürülecek. 90bin bakımı. Öncekiler yetkili serviste yapılmış, teyit ettim.

Çok kritik bir şeyi (HGS, kasko gibi) atlamış gibi bir his var içimde. Koşuşturmadan üstümde tedirginlik mi kaldı, yoksa gerçekten de unuttuğum bir şey var mı?

Edit:
Telefon araç şarjı almam gerekiyor. Dün şarjım bitti, akşam ulaşılmaz oldum. Aracı temizliğe bırakınca bir baktım şsrjım bitmiş. Uzak yerdi. Eve toplu taşımayla dönene kadar saat 22.00 oldu. Merak ettiler. Muhtemelen buydu hatırlamak istediğim. Yine önerisi olan yazabilir.
0
yadigar
(21.10.25)
hayırlı olsun. herşeyi yapmışsınız gibi gözüküyor. sitede oturuyorsanız yeni plakayı yönetime söyleyin diyecektim onu bile yapmışsınız.
0
inheritance
(21.10.25)
ben genelde yeni aldığım aracın bakımlarını hemen yaptırıyorum. yağ ve filtrelerin değiştiğinden emin olmak istiyorum. kış aylarının yaşandığı bir bölgede iseniz antifriz seviyesini ölçün/ölçtürün.

hayırlı olsun, kazasız belasız sürüşler. sigortacınız yok mu ruhsat kabı ayarlasın size.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(21.10.25)
- ilk yardım çantası
- el feneri
- nazar boncuğu :)
+1
elektr10
(21.10.25)
Cam filmi yoksa onu unutma
0
etna
(21.10.25)
Silecek lastiklerini değiş.
+1
since1907
(21.10.25)
bir tane çakmaklığa bağlanan lastik şişirme kompresörü.
0
lazpalle
(21.10.25)
benzinciden lastik şişirme ve onarım köpüklerinden al. dursun arabada. bir kere lazım olur rahat ettirir. onu kullanınca direkt lastikçiye gidersin, oldu diye gezme sakın.
0
kisa
(21.10.25)
hayırlı olsun, her şeyi yapmışsınız gönlünüzü ferah tutun. ekstra olarak kendi arabamda tuttuğum şeyleri sıralayayım belki bir gün faydasını görürsünüz:
-kaza tutanağı(galiba artık edevletten dolduruluyormuş ama olsun)
-usb ile şarj olabilen kafa feneri
-wd40 yağlayıcı/pas sökücü
-lastik tamir kiti
-tornavida seti
-cam suyu
-isviçre çakısı
-güneş gözlüğü tutucu(güneşliğe takılanlardan)

edit: keçeye yapışan bagaj organizer'ı, kurulama havlusu, yıkama süngeri, detay temizlik fırçaları(1 kere bile kullanmadım :d)

bonus: araç 5 yaşını geçmişse 1 litrelik yedek motor yağı
0
cisimcik golgi
(21.10.25)
bu kadar kafaya taktıysan sıfır alaydın.
0
mikahakkinen
(21.10.25)
Kafaya bir şey takmadım. Orada yazdığım ve sorduğum şeylerin yüzde doksanı sıfır araç alımında da geçerli. Sen sıfır alacaksan al.
0
🌸yadigar
(21.10.25)
arabaya kaza tutanağı koy ve ön, arka araç kamerası.


araç kamerasını hemen al hemen.
0
xu
(21.10.25)
Brake fluid i kimse yazamamis hayret
0
lapaz
(21.10.25)
Araç kamerası kesin alın.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.10.25)
kazasız belasız kullanmanızı diliyorum. araç kamerası +1

bir de aile üyelerine (varsa yakın ilişkiniz komşulara) ısmalamak üzere baklava almayı unutmuşsunuz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(21.10.25)
(5)

direkt alıp fişe takıp kullanabilecek mutfak tezgah floresanı yok mu?

xu
mutfak tezganı üstündeki alana takmak istiyorum direkt alıp fişe takıp kullanabilecek bir model yok mu? gördüğüm kadarıyla hepsi elektrik bağlantısı filan gerek yazıyor, elektrikçi çağırmak istemiyorum. Direkt satın alıp fişe takıp kullanabileceğim bir floresan yok mu?
mutfak tezganı üstündeki alana takmak istiyorum direkt alıp fişe takıp kullanabilecek bir model yok mu? gördüğüm kadarıyla hepsi elektrik bağlantısı filan gerek yazıyor, elektrikçi çağırmak istemiyorum. Direkt satın alıp fişe takıp kullanabileceğim bir floresan yok mu?
0
xu
(20.10.25)
floresan değil de LED bulabilirsiniz o şekilde. 220v bağlantılı led diye aratabilirsiniz çoğu çift taraflı bantla yapıştırılıyor
0
eisberg
(20.10.25)
www.elektrikdeposu.com

bunun boy boy olanı var. hatta uç uca da eklenebiliyor. en sondakine de teyp kablosu tabir edilen elektrik kablosundan takıp fişe takıyorsunuz.
0
kibritsuyu
(20.10.25)
www.trendyol.com


şimdi şunu gördüm. bunu direkt fişe takıp kullanabilirim sanki di mi?
0
🌸xu
(20.10.25)
@xu evet. 220v yazıyorsa kullanabilirsin
0
eisberg
(20.10.25)
dolapların altında uygun bir alan varsa şerit led de düşünebilirsiniz. doğrudan prize bağlanan, ya da USB ile çalışan bir dolu model var.
+1
co2s2
(20.10.25)
(41)

Eşimle yaşadığımız son büyük tartışmayı yorumlar mısınız? (Evli ve boşanmışlara soru)

mahmuttt
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk. Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırı
Sabah uyanıyoruz. Küçük çocuğumuzun keyfi yerinde. Hafta içi çalıştığımız için aile ortamını hafta sonları daha çok yaşıyor çocuk.

Eşim (karım) genelde sabahları gergin. çocuğun saçını toplamak istiyor. (Çocuk henüz iki yaşında bu arada). Kuzu gibi gelip önüne oturmuyor tabi. Eşim de kızıyor bağırıyor çocuğa zorla saçına tokat takıyor.

O esnada ben koridordayım çocuk baba diye ağlamaya gözlerinden yaşlar gelmeye başlıyor. Tabi bu yüzlerce kere tekrar eden bir sahne olduğu için, artık benim tepemin tasa atıyor.
Gidiyorum içeri ağzımdan bir küfür kaçıyor dayanamıyorum çünkü sonra çocuğu alıyorum kucağıma o odadan çıkıp koridor tarafına geçiyorum.

Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var bu arada.

Bu gibi sözlerinden dolayı dün akşam çok gitmek istediği şehir dışındaki arkadaşına aile ziyaretini yapmayacağız dedim. Çünkü bana bu şekilde saygısız, terbiyesiz konuşan bir insana “hadi gidelim” dediği bir yere gitmek ona “Aferin” deyip ödül vermek gibi geliyor. Katlanamıyorum.

Bunun hazımsızlığı sabah da üzerindeydi diye düşünüyorum bu arada…

Çocukla bu olay yaşanmadan öncesi de var. Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum. Çünkü dün cumartesi tüm günü kendi Çekirdek ailemizle beraber keyifli bir şekilde geçirmiştik. Ve tüm haftayı da.

O da bugün kendi ablasına gitmek istiyordu. Tamam diyorum sabah annemle kahvaltı yapalım; öğleden sonra da ablana gideriz.

Sonra dönüp bana diyor ki annen kahvaltı yapmıştır zaten. Ben de o esnada öğrenmek için annemi arıyorum. Sonra bana diyor ki bana sormadan niye arıyorsun. Sonra telefonu kapatıyorum. O esnada annem geri arıyor. Ben de emrivaki yaparak yarım saat sonra seni alacağız diyorum kahvaltı yapacağız. Bu emrivakiyi yapmamın sebebi ise şu. Annemle çekirdek ailemi bir haftada sadece yarım gün bir araya getirmek bana göre bir yaşlıyı sevindirmek iyi bir şey. Çocuk için de bu ortamı görmesi iyi birşey bana göre. Ve eşim maalesef bu konuda ikna edemediğim için buna mecbur kalıyorum.

Sonra biz çocukla beraber hazırız. Onun giyinmesini beklerken diyor ki ben gelmiyorum. Çocuğu da hiçbir yere çıkaramazsın. Sen git annenle ne yapıyorsan yap. “ Annen neden aramıza giriyor” diyor.

Fakat konik olan annem çok nezaketli gariban bir kadın. Asla eşime karşı karşı bir gün bile en ufak bir kaynanalık yaptığı olmamıştır. İşine karıştığı asla yok, aksine sürekli annelik yapıyor. Bu arada çalıştığımız için beş gün çocuğumuza da o bakıyor.

Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor.

Sonra ben de çok ağır ağırıma gittiği için bir tokat atarak karşılık veriyorum. “Sen bana nasıl vurabilirsin” diye.

Sonra izin verdi ben çocuğu aldım ve anneme geçtim. O esnada kendi annesini aradım. Çünkü kendisi benden önce arayıp yanlı bir şekilde olayları anlatacağına çok emindim.

Annesine bu durumları açtım, konuştum. Annem de kadınla gözlemlerini paylaştı. Dedim ki ben bu olaydan sonra o eve hiçbir şey olmamış gibi gidemem ya siz kendisini çağırın evinize, çocukla beraber gelsin konuşun.

Bu durumu kayınpederime de paylaşın. Ya da siz gelin bir hafta burada hem çocuğa bakın hem de bu konuyu konuşun. Terbiye saygı sınırlarını aşırı bir şekilde aşmış durumda çünkü dedim.

Muhtemelen kayınpeder de arka planda dinliyordu.

Sonra kayınvalidem kayınpedere olayı durumu sansürleyerek anlatır diye durumu bütün açıklığıyla mesaj olarak Kayınpedere de yazdım.

Allah rızası için şu olayı lütfen bir yorumlayın. tecrübe deneyimlerinizle bana bir yol haritası çizin lütfen.

Teşekkürler.

İhtiyaç üzerine Ekleme:

annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
0
mahmuttt
(19.10.25)
Kendisini yetiştirememiş sözde iki yetişkin görüyorum. Arada olan gariban cocuga acıdım.
Bu anlattıklarında da ikiniz haksızsınız. İkinizin de ciddi şekilde düşüncesini davranışını değiştirmesi gerekir ama bu saatten sonra ve fiziksel siddet olaylarından sonra bence bu iş öyle veya böyle bitecek gibi görünüyor.
+6
dedeminhirkasi
(19.10.25)
ikiniz de haksızsınız boşanın kurtulun çocuğa da yazık, ayrıca hikayenin seninle ilgili olan taraflarını yumuşatarak ballıyarak anlattığın belli, niye kadın sürekli annen aramıza giriyor muhabbeti yapıyor?
+7
nahtoderfahrung
(19.10.25)
Saygı ve tahammül kalmamış geçmiş olsun.
+2
anon1m
(19.10.25)
Çocuk varken ayrılmayı kesinlikle düşünmeyin. Son çaredir o ve o aşamaya daha çok zaman var.
Ya ikinizin de saydığı bir aile büyüğünün hakemliğine gidin. Ya da bir aile terapisti bulun. İncir çekirdeğini doldurmayacak büyüklükte devasa sorunlarınız var sizin.
Ayrılın diyenler için de bir atasözü geldi aklıma. Bekara karı boşamak kolay gelirmiş.
-10
Mirket
(19.10.25)
selamlar, yaşadığınız bu sorun için üzüldüm ama her ne olursa olsun eşinize tokat atmanız çok yanlış. bunu geçtikten sonra eşinizin geçinmeye niyeti olmadığını, sizin anneninizle kendisini yarıştırdığını düşündüm. bunu sadece sizin söylemlerinize dayanarak söylüyorum karşı taraf ne der ne anlatır bilemem. sonuçta hakim de değilim avukat da ama her ne olursa olsun üzüldüm.
+2
Fodera
(19.10.25)
öncelikle ikiniz de psikiyatriye gitmelisiniz. bunu kardeşim hastasınız vs. diye söylemiyorum, lütfen kötü algılamayın. öncelikle kendinizi ve neyi tetiklediğinizi çözmeniz lazım. bu süreçte de ilaç desteği yardımcınız olur.

anneniz, arkadaşlar şu bu çok gereksiz bir çok yük edinmişsiniz. siz birbirinizle evlisiniz. o şunu dedi bu bunu dedi, yok annemle kahvaltı falan bunlar sadece ikiniz arasındaki ilişkiyi devam ettirirken yük olan noktalar.

merak etmeyin kimseye bir şey olmaz.

ortada çocuk var iki insan olarak o çocuğun sağlıklı büyümesini sağlamanız gerekli.

tokat vs. zaten rezalet bir durumdasınız. bunu kibarca ifade etmenin yolu yok.

ilişki sürdürmek zaten aşırı zor bir durum daha da zorlaştırmayın kendinize. bi antidepresan alın.

başkalarını unutun ilişkinize bakın.

sürekli ben haklıyım o haklı, ondan bunu esirgerim düşüncelerinden sıyrılın. önemi yok.

bizim düşüncemizin de önemi yok.

sakin olun.
+5
gurur
(19.10.25)
kadin tarafi cocugu coktan silah olarak kullanmaya baslamis. cocugu alamazsin, götüremezsin, görüstüremezsin... üstelik cocugun gelisimini, özgüvenini yaralayacak cirkin laflar ediyor, bunu yapmasindaki amac da kocasini yaralamak. babasinin oglu gibi laflari cocugunu ve esini eziklemek icin sarfeden insanlar bence anne baba olmamali.
ayrica cocugun sacindan memnun degilse götürüp kestirsin sacini yani, erkek cocuguymus madem, her sabah toka takip toplamaya calismak, sonra cocugu bu sebeple aglatip huzursuzluk yaratmak nedir?

"ben kadinim, tokat atabilirim ama sen erkeksin, bana tokat atamazsin" diye bir sey yok. fiziksel temasta bulundugunuz an cinsiyetin önemi kalmiyor, her ikisi de aile ici siddet. üstelik küfür de bir siddet formu.

esine misilleme yapmak icin hödük babasina iki yasindaki cocugun odasinda sigara icirten biri bu kadin. diger yanda sizin emrivakiler, haftanin 5 günü gördügünüz annenize haftasonu bile anacim da anacim diye gitmeyi dayatmaniz, problemleri cözmek yerine ödül-ceza gibi cok primitif mekanizmalar kullanmaniz ciddi sorun. kisilik olarak gelisememis iki insan görüyorum. aranizda saygi, tahammül ve sevgi kalmamis. bu artik bir evlilik degil. ailelerin bu cirkinligin icine cekilmesi de bircok acidan sorun. evlendiyseniz ailenizin kicindan düseceksiniz ya da evlenmeyeceksiniz. haftada 6 gün anasiyla görüsen koca da sahiden cekilecek dert degil.
bazen bosanmalar evliliklerden daha cok huzur ve mutluluk getirir. siddetin oldugu bir evlilikte bir saniye bile durmazdim sahsen.

evli ve cocuk sahibi demissiniz, ben bu iki sartin 1.5'una uyuyorum (gebeyim).
+5
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.10.25)
Abicim, hani o bosanmalarda cok duydugumuz "Siddetli gecimsizlik" tam olarak budur.
+3
thetruenorthstrongandfree1
(19.10.25)
ikinci evliliğini yapmış er kişiyim. birlikteliğinizde çok temel sıkıntılar olduğu açık, siz de biliyorsunuz zaten belli bir durum bu. ama benim anlamadığım sıkıntı yaşayıp anne babayı aramak nedir? kusura bakmayın ama bu yetişkin ilişkisi değil, nezaketle söylemek istiyorum ama 20 yaşında köy yerinde evlenmiş insanların sahip olduğu gibi bir ilişki mevcut. burdan sağlıklı bir ömür boyu birliktelik, mental olarak sağlıklı bir çocuk çıkması gerçekten çok zor.
+10
awlmi
(19.10.25)
Ben bekarim, sizin gibi medeni cesaret gösteremedim daha,

o cesareti gösterdiginiz saf duygulara dönmeyi denemelisiniz,

kendini yipratan seyleri karsiya anlat, oda sana anlatsin ve ilk günku gibi olamayi istediginizi soyleyin,

Cocuk herseyi gorur,duyar ve sizin hayatiniz, onunda tercihlerini belirler,

eşin stresi kaldiramiyor ve cocugada bunu yansitiyor, akli selim hareket edemiyorsaniz destek almayi deneyin,
ama siz, ana-babasiniz,akli selim olmalisiniz,bencil olamassiniz artik,

Egonuzdan siyrilarak birbirinize dertlerinizi pozitif kelimeler ile anlatmayi deneyin.
0
designer
(19.10.25)
Herkes çok olumsuz şeyler yazmış. Ben de ikinizi de haksız gördüm.

Bence çocuksuz bir kafa dinlemeye ihtiyacınız var. Ayrıca oturup konuşmaya. Gerçek düzgün bir konuşmaya. Hatta ben olsam baya ciddi ve yer yer kötü xor örneklerle konuşurdum. Kavgalarda boşanma lafının geçmesini hiç doğru bulmam ama bazen en kötüsünü de görmek göstermek lazım. Atıyorum adi Özlem. Derdim ki bak Özlem önümüzde iki seçenek var ya bu şiddetli kavgaya devam edeceğiz giderek dozu artacak ve bir şekilde boşanacağız ya da toparlamak için elimizden geleni kalbimizle yapacağız. Ben sana ve çocuğumuza iyi bir eş ve baba olarak elimden geleni yapmak istiyorum. Hayatın yükünü iki kişi omuzlamak istiyorum. belki şuan boşanmak sana iyi bir seçenek gibi görünebilir ilk başta ama işler senin için benim için olacağından daha zor olacak. Bütün evin yükünü market temizlik araba mevzuları herşeyı ama herşeyı tek yapman gerekecek. Ben sadece çocuğumuzla alakalı olan konularda yardımcı olabilirim. Sevgililer gününde ya da doğumgününde romantik bir hediye isteyeceksin ama benden sonra bu sefer cocukla herseyı dengeye oturtman cok daha zor olacak. Bak beni hala seviyorsun ya da sevmiyorsun bilmiyorum. Bazen saygılı cümlelerinden artık benı sevmedıgını hatta nefret DAHİ ettıgınj dusunmeye başladım. Ama ben seni hala seviyorum. Ve ilişkimiz için çabalamak istiyorum. Her zaman ailemizin direği olarak huzurlu yuvamıza seninle ve çocuğumuzla olmak istiyorum. Ama bunun için sadece benim çaba göstermem yetmez. Öncelikle cocugu bir silah olarak kullanmayı bırakman lazım vs vs vs.

Tabi bundan önce bence tokat için öncelikle özür dile. Cidden özür dile ve birkaç gnü daha dişini sık. Alttan al. Ortalık bir durulsun. 1 hafta fln. O şekilde konuş. Şuan eşinde haklı olarak tokatın siniri olduğu için herşey birbirine girecek. Ve ben olsam cidden bu boşanma seçeneğini de önüne koyar başına gelecekleri söylerdim. Ben boşanmış kadınların da aşırı mutlu olduğunu düşünmüyorum. Kadının toplumdaki rolleri çok fazla. İşte çalışıp kariyer inşa ederken bir yandan ev işleri bir yandan çocuktan kaynaklanan iş yükü. O yüzden hayatın yüküne dair bazı şeyleri hatırlatmak iyidir.

Ve bence eşin çok yıpranmış. Hiç bir insan boşanacağım mutsuz olacağım sinir krizleri geçireceğim sinir krizleri geçirteceğim diye evlenmiyor. Herkes sevdiği ve mutlu olmak istediği için evleniyor. Eşin bir şekilde çok yıpranmış. Ev iş çocuk ev iş çocuk bitmeyen bir iş yükü döngüsü. Hayatın yükü çok fazla omuzlarına binmiş. Ve bu yük altında okdr çok ezilmiş ki neyi görse duysa laf sokuyor geçiriyor bağırıyor sinirleniyor.

Bence eşin ciddi bir konuşma süreci sonrası toparlayabilir. Belki kendisine biraz zaman ayıracak birşeyler yapmak iyi gelebilir. Kendisine zaman ayırması derken evde tek kaldığında evi düzenlemesi temizlik yapması fln değil. Direk kendisi için birşeyler yapması.

Ve de tokatın karşılıklı olması birşeyi değiştirmez. Biz türk toplumunda kadın olarak şiddetin ortasında bir cinsiyet olduğumuz için, ben olsam ben de attığım tokada bakmaz sen nasıl bana vurursun bana vurdu fln derdim. Takıldığım tek şey olabilirdi. Ne yazık ki bu kültürel birşey. Yaşarken burda yazabildiğimiz kadar medeni ve olgun olamıyoruz ne yazık ki. O yüzden ilişkini toparlamak istiyorsan sen sana düşenleri yap da, öncelikle tokadın özüründen başlayarak ve uygun bir zamanda konuşup ona da kendisinin düzeltmesi için zaman tanıyarak. Zaten düzelirse düzelecek yoksa bu şekilde gitmez. Sizin de bir yerde kafanız atıp ayrılmak istemeniz muhtemel.
-2
mobydick
(19.10.25)
"Yine bu sabah Yalnız yaşayan bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı diyorum."

2 yaşındaki çocuğunuza haftada 5 gün bu kadının baktığını da yazmışsınız. Çok merak ediyorum çocuk yaparken böyle mi planladiniz mesela "Ee çocuğa da annem bakar bakıcı parası cepte kalır oh mis" ya da bakıcı tutmaya gücünüz yoksa o zaman neden çocuk yaptınız?

2 yaşındaki çocuğun enerjisine Eşinizin dahi yetemedigini zaten kendiniz de belirtmişsiniz. Peki yaşlı anneniz?

Anlattiklariniz 2 kişinin gecimsizliginin vs dışında çok daha temel problemler barındırıyor aslinda.

Çözüm odaklı bakarsak; eşinizle baş başa sakin kafayla her şeyi konusacaksiniz. Hatta bu görüşmeden önce bir kağıda birbiriniz hakkında hoslanmadiginiz her şeyi yazın, görüşmede de tek tek konuşun.

Bunların hepsini de çocuk için yapacaksanız. Yapamiyorsaniz bir an önce boşanın ki çocuğun da hayatı bir düzene girsin.

Umarım çocuğunuz için her şeyin en iyisi olur.
+2
makbur
(19.10.25)
birkaç haftadır neredeyse her haftasonu benzer duyurular ekliyorsunuz, çoğunda da amacınız size "haklı" olduğunuzun söylenmesi gibi geliyor. bunu duymak için de (@nahtoderfahrung +1) anlatımlarınız fazlaca yanlı geliyor. kendinizi pirüpak göstermeye çalışıyorsunuz.

eğer yanılıyorsam da ciddi bir iletişim probleminiz var demektir ki eşinize ve hatta eşinizin ailesine bir türlü bu iyi niyetinizi anlatamıyorsunuz. zira eşinizle yaşadığınız olayı sıcağı sıcağına kaynana ve kaynataya ayrı ayrı aktarmak istemeniz bence aşırı. onların yerinde olsam sabah sabah damat niye beni arıyor, mesaj atıyor der keyfimi kaçırdığı için de sinirlenirdim.

bir de çocuğun her şeyi reddedip, bağırması ve o durumda işine gelen ebeveyn hangisiyse ona yönelmek istemesi bence doğal. sizin buna gösterdiğiniz tepki ise abartı (hatta anlamsız gibi geliyor). zaten bu davranışınız da gününüzün geri kalanını şekillendirmiş.
+4
tnz
(19.10.25)
Uzun uzun yazamayacağım ama ikinizde haksızsınız+1 aranızı düzeltmenin yokuna bakın yoksa işin sonu avukat
İki tarafında fiziksel şiddeti doğru değil sırf bu bile yardımla çözülmesi gereken bir durum
0
basond
(19.10.25)
Çocuk iyi evliliği bozar, kötü evliliği boşar. Bunu bilerek anlaşmanın yolunu bulun. Yoksa çok da uzatmayın. Sonu boşanma olacaksa, ucunda bunu görüyorsan, ya şimdi ya 15 sene sonra.
+1
gabe h coud
(19.10.25)
İkiniz de haksızsınız, +1.

Karşı tarafın iyi kötü neyi yanlış yaptığını görüyorsunuz ama öz eleştiri için; "bir haftadır görüşmediğimiz yaşlı annemle sabah bir kahvaltı yapalım mı" sorusuna eşiniz "annen kahvaltı yapmıştır zaten" diyor, kibarca hayır diyor. Ve siz bu cevabı kabul etmek istemiyorsunuz. Üzerine anneniz zaten haftada 5 gün çocuklarınıza bakıyor. Ortada gerçekten karşı tarafı bayan ve sizin farketmediğiniz bir durum var.

"Eşimin özellikle son bir aydır bana karşı “yanıma hiç yakışmıyorsun, anasının oğluşu” gibi tahrikkar sözleri de var." Bu başlı başına başka bir duyuru konusu. Buna verdiğiniz misilleme ayrıca yanlış. Haklıyken haksız duruma düşüyorsunuz.

"Sonra ben eşime diyorum ki giyin, hazırlan çıkacağız. Bu Sinir krizine giriyor. Sonra ben Yatak odasında kapıyı kapatıp Çocuk görmesin diye, Sert bir şekilde Uyarıyorum. Bağırmamasını hazırlanmasını söylüyorum. Ve kalkıp bana bir tokat atıyor."
İlk olarak sinir krizine giren birinin üzerine gitmek çok yardımcı olmaz. İkinci olarak siz kimsiniz de kime nereye gitmesini ne yapmasını emrediyorsunuz. Çok istiyorsanız en başından tamam ben annemle kahvaltı yapmak istiyorum çocuk kimde kalsın diyin, planınızı yapın.

İki tarafın da sıkıntıları var ama amacınız çözüm bulmak, sorun çözmek değil.

my 2 cents:
-İki tarafta aklında olanları içinde biriktirmeden, sakin sakin paylaşmalı.
-Her konuda anlaşmak ve orta yolu bulmak zorunda değilsiniz. İnsanların sizin annenizle iletişiminizi kısıtlayamacağı gibi, kendi hayatına eşinin ailesini, eşi her istediğinde sokmama, görmeme, kahvaltı yapmak istememe hakkı olduğuna da inanıyourm.
-“yanıma hiç yakışmıyorsun" laf değil, altında yatan ne ise konuşmak lazım.
- tokat kısmına hiç girmiyorum, oturun siz kendi adınıza samimi olarak özür dileyin.
+2
archmage mahmut
(19.10.25)
evli değilim ama
hem haftada 5 gün annem bebeme baksın ---hal böyleyken nasıl kadınla haftaboyu görüşmemiş oluyorsunuz hiç anlamadım? ışınlayarak mı gönderiyorsunuz çocuğu?--
hem de h.sonu annemle birlikte kahvaltı yapalım, diye bir dünya yok...koca olarak bu beklentiniz aşırı saçma.

o dünyanın olması için mesela oldukça ataerkil yetişmiş bir aileden bir eşiniz olması (yani cidden "kız almış" olmanız) lazımdı. mesela benim dışardan gayet modern, çalışan kadın vs olan kardeşim esasen böyledir, "gelin ettik" gitti babasının evine sadece senede 2 kere yarım saat geliyor. ailem fazlaca ataerkil o yüzden kimse için tuhaf değil durumlar -ben hariç, benim kafam ayrı çünkü. neyse, gidip böyle birini "alaydınız" madem böyle bir evlilik istiyorduysanız...

ya da mesela annenizle eşiniz kanka gibi filan olmalı onu sizin "gariban" anneniz olarak değil kendi kankası olarak görmeli.

her türlü, bunu sorun etmeden yapacak (şehirli, modern, çalışan vs.) kadın sayısı oldukça azdır. cidden etrafımda 1 elin parmağını geçmez yani.

5 gün k.valiyeye çocuk bırakmış gelin bir de h.sonu onunla kahvaltı yapacak...bunu "olağan" görüyorsanız o da "anasının oğluşu" der size..işler çirkinleşir. bunu nasıl normal görüyorsunuz? siz hangi gezegende yaşıyorsunuz? kaynana yahu sonuçta, isterse melek olsun. hayret bişeysiniz.

ha eşiniz de çok normal bir insan olsa, zaten annen 5 gün bakıyor, biz birlikte azıcık zamana sahibiz, gel şöyle bir program yapalım der normal makul konuşulurdu. o sizin aileyle kendi ailesini yarıştırıyor, çocuğu götüremezsin diye pazarlıklar filan ,korkunç. burada da onun tuhaf kafasını görüyoruz bence.

eşiniz işine kafası rahat devam etmek, bakıcı parası vermemek, istediği gibi çocuğu geç almak filan türü konforlar için k.valideye çocuk baktırıyor evet, (e aynı rahatlıklar sizin için de var ama sizin anneniz, onun değil, ona minnet borcu çıkıyor, gıcık bir durum...). yüksek ihtimalle siz 2niz anneniz olmasa zaten çocuk filan da büyütemezsiniz de ortalama Türk gibi siz de ailelere güvenip yapmışsınız işte. sonra neden 20 yaşında evlenen köylü gibi aileler herşeyin içinde deniyor, kuzum aileler olmasa hayatta kalamıyorlar çünkü, ondan olabilir mi?

neyse, eş bu duruma karşı zaten öfkeli (kendi çocuğunu kendisi büyütemiyor) olduğu için pasif agresif şeyler yapıyor. bu model türk kadını genellikle olmasını istediği ama olduramadığı şeylere karşı böyledir. intibam bu yönde... çünkü olmasını istediği o şeylere layıktır aslında.

misal sizin mesleğiniz değil de x meslek birini istemiştir, k.valideye baktırmak değil yabancı dadı isterdi, ama oluyor mu bunlar. olmuyor. e öyle bir imkan yok.
enteresan şekilde yine aynı türk kadını bu imkanları sunmasını da eşten beklediğine göre (çünkü neden evlendik o zaman?) öfkeleneceği kişi sizsiniz...."yanına yakışmıyor"sunuz. (ya da kendi fikrince layığını bulamadığı için aslında kendinedir öfkesi artık bu kadarı psikiyatrist işi benim işim değil)

kısacası ne o sizin beklentilerinizi karşılıyor ne de siz onun beklentilerini karşılıyorsunuz...böyle anladım.

boşanınca aşırı iyi bir nafaka ev araba herşeyi vermeyecekseniz öfkelenir öfkelenir geçer, şu anda boşanmaz. tümden deli değilse, onu tek bir konudan bilemedim açıkçası.
kadının şimdi yükü 80se boşansa 180 olacak çünkü. küçük çocukla boşanmak kolay değil. çocuk tamamen kadına kalıyor. kadın daha toka takarken deliriyorsa yemez yani boşanmak. çocuk büyüdükten sonra bu durum değişir.

ha 1-kadının aileden filan durumu iyiyse 2-cinsel hayatınız kötüyse 3-size olan öfkesinin arkasında başka birisinin ilgisi de varsa, o zaman o boşar zaten.

sevgi nerede burada...
valla bilemedim. ortada seven biri var gibi geçmedi konu. birbirine tokat atabiliyorsan sevmiyorsundur , bencesi böyle.
+2
subcomponent
(19.10.25)
boşan diyenlere bakma sen kardeşim.
sorumluluk sahibi, çözüm arayan bir baba için çıkış yolu her zaman vardır.

Annenle olan bağını korumak istiyorsan, bunu eşinle çatışmadan değil, uzlaşarak yapmanın yollarını ara
-2
jamswety
(19.10.25)
Resmen sen haklısın diyelim diye acayip taraflı şekilde anlatmışsın ama evli bir birey olarak haksızlığın buram buram kokuyor.

Karının tek hatası çocuğa bağırmak ve sert davranmak. Bu büyük bir hata. Geri kalan her şeyde sen haksızsın. Böyle bir kocam olsa zevkle boşardım. Öyle bir boşardım ki boşadığım için aklıma geldikçe sevinç duyardım.

“Yaşlı zavallı anneciğin” ile zaten haftanın 5 günü görüşüyorsunuz sanki aylarca görüşmemiş gibi bir haftasonucuk kahvaltıcık diye küçültmeye gerek yok. O kadar yaşlıysa çocuk baktırmayın zaten orda çelişki var.
Tüm hafta içi çalışıp yorgun argın bir tek haftasonunu bekliyorsun ve o da ne? Haftasonu yine KAYNANA. Oldu mu yani kim kabul eder bunu? Bir de emrivaki yapmaklar geleceksin diye bağırıp çağırmalar.

Üf yazamayacağım daha fazla sinirlerim bozuldu. Evli çocuklu bir insan olarak bunları okuyunca cinnet geliyor bana. Gidip kocamı öpüp şükür edeceğim. millette ne adamlar var ya.
+2
Gradient_tabanlı_mor
(19.10.25)
haklı olduğun taraflar çok ama taraflı anlatıyorsan bilemiyorum. tokat işi çok yanlış. uç bir nokta. çocuğu bir yetişkine bırakıp 1-2 saat baş başa konuşmayı deneyin. iki tarafın da adım attığı bir konuşma olursa sürüyor öbür türlüsü zaten mahkeme.
0
summerjam0306
(19.10.25)
kanka boşa gitsin. sana tokat atma gibi bir şeye cürret ediyorsa ahlaksızın önde gidenidir. yanıma yakışmıyorsun falan ne demek. ben olsam dünyanın kaç bucak olduğunu çok fena gösterirdim ona. erkek ol ve boşa. hiç ılımlı olayım anlayış göstereyim deme. bu tipler öyle şeyleri prenseslik olarak adlandırır. acıma.
-1
archmeister8
(19.10.25)
Çocuğunuz çok muhtemelen normalde annesinin sözünü dinleyecekken, sizin vereceğiniz tepkiyi bildiği için huysuzluğu artmış.

Kadın gayet kibarca kahvaltıyı annenizle yapmak istememiş, üstelik başka arkadaşlarıyla olan planı “cezalandırmak için” iptal etmenize rağmen kibar davranmış yine, siz emrivaki yapmışsınız. Üstüne de odaya çekip “had bildirmişsiniz”, üstüne de kadını kendi anasına babasına şikayet etmişsiniz hem de annenizle bir olup.
Ya allah eşinize sabır versin. Bir kadını ne kadar bunaltabilirseniz o kadar bunaltmışsınız. Şiddet kötü bir tepki ikiniz için de, hele de evde çocuk varken haklı görmüyorum ama bir kediyi bile bu kadar köşeye sıkıştırırsanız, tırmalar.
+6
physcos physcos
(19.10.25)
Bitmiş okeye dönüyorsunuz. Boşa zaman kaybetmeden boşanın. Ben böyle evliliklerin devam etmesini ve devam etmesini tavsiye edenleri anlamıyorum. Mesela siz bu saatten sonra nasıl seks yapabileceksiniz ki?
Sizinki evlilik değil ev arkadaşlığı olacak.
İşte birbirinizi tam anlamıyla tanımadan 5 yıl evli kalmadan çocuk yapmamak bu yüzden önemli.
+1
dawsonscreek
(19.10.25)
ikiniz de anormalsiniz. sakın boşanmayın, başka insanlarla evlenip onların da başını yakmayın
0
benarrivo
(19.10.25)
karın haklı.

annenle her hafta sonu görüşmek zorunda mı? zaten annen haftanın beş günü evinizde görünüşe göre. zorla kahvaltı yaptırtmaya çalışıyorsun, kadın istemiyorken. sonra tartışıyorsunuz ve anne babasına ispiyonluyorsun. pardon sen nasıl bir yetişkinsin? onun kendi annesiyle dertleşmesi ile senin aileleri karıştırman ve onu anne babasına şikayet edip durman aynı şey mi? kadından fiziksel olarak da uzaklaşmışsın ki çoğu aldatmalar ve boşanmaların kaynağı yatak odası. tabii senin duygularını da anlıyorum bu noktada ama yanlış bir davranış. bunun dışında söz verdiğin geziyi sırf ceza olması için iptal ediyorsun, halbuki belki gitseniz eşin sana minnet duyacak ve aranızdaki buzlar eriyecek.

kadın yorgunluğunu ve bıkkınlığını çocuğuna yansıtıyor olabilir ama ne korkunç bir anne!!!! demeden önce kanını canını çocuğu için verebileceğini düşünüyorum ben, burada eşinin yanlışı aranızdaki olumsuzlukları çocuğa yansıtmak.

haksızsın.

edit: sondan başlayarak yorumları okumaya başladım, physcos physcos +1 çocuğun annesinin sözünü dinlememesi de babasının nasıl davranacağını bilmesi. üstelik gidip kadına küfrediyorsun yok yere.

edit2: hızımı alamadım, Gradient_tabanlı_mor +1
+3
deartheodosia
(19.10.25)
düzenleyemedim, eşinin “yanıma yakışmıyorsun” demesi de muhtemelen onu yatak odasında reddedip durmandan kaynaklı bir yorum.
+1
deartheodosia
(19.10.25)
Eşin senin her hareketini abartmış. Sen anne sevgisini biraz abartmışsın çünkü eşin sen değil, ona göre bu hafta nasıl geçti bilmiyoruz, sen de bilmiyorsun, belki farklı şekilde rahatlamaya ihtiyacı var. Evli çiftlerin her hafta sonu anne baba ziyaretine gitmesi bana çocukluktan çıkılamadığını düşündürüyor.

Burada sorun senin eşini görmüyor, ihtiyaçlarını (özellikle duygusal ihtiyaçlarını) fark etmiyor olman, ben öyle anladım. Çünkü bir kadın çocuğuna bu kadar basit bir şeyden öfkelenmez. Belli ki deli gibi dolu, ağzından burnundan taşıyor.

Her hafta sonu anneni görmeyin. Onun annesini de görmeyin. Yaşlı sevindirmek tamam ama önce siz önemlisiniz. Eşin bunalmışsa önce onu ferahlatmak zorundasın, annen ikinci planda artık bu hayatta. Çünkü sen bir kadınla evlisin. Anneni yok say demiyorum, annenle bu kadar sık görüşme, hele ki eşin iyi değilse eşini rahatlatmadan hiç görüşme.

Bir ailenin annesi mutluysa o aile her türlü mutlu olur. Bu anne senin annen değil eşin. Bir kadını mutlu edecek tek kişi ise eşidir arkadaşım, başka kimse değildir.
0
muhayyer divan
(20.10.25)
öncelikle boşanmayın bence. en en son çözüm bu olmalı.

biri demiş eşin çok yıpranmış çocuktan çıkarıyor diye yüzde yüz katılıyorum bu yoruma. siz el bebek gül bebek büyütülmüş olabilirsiniz gariban ananız tarafından ama çağ değişti şartlar değişti bi kez olsun karınıza sordunuz mu neyin var seni bu hale getiren nedir diye?

haftada beş gün anneniz bakmıyor mu çocuğunuza? bir de haftasonu neden annenizle vakit geçirme ihtiyacı duyuyorsunuz? benim kocam peş peşe iki gün kendi annesi babasıyla vakit geçirince üçüncü gün fazla geliyor istemiyor kaçıyor normal değil sizin anne bağımlılığınız.

biri daha demiş sizden yüz buluyor, çocuk annesini dinlemiyor. ikilik yaratmayın çocuğun hayatında. böyle böyle anne kötü oluyor.

eşinizle ciddi konuşun belli ki bir sorunu var. evden bunalmış olabilir işten bunalmış olabilir. hiçbir şey yapmamaktan bunalmış olabilir. mutlu bir kadın ne bunları size yaşatır ne de çocuğunuza. kendi ister annenizle hep buluşmak.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Boşanmak çözüm değil ben boşandım bu anne düşkünlüğünü çözemedim. Evliyken annesinden çıkmazdı şimdi de velayeti bende olan çocuk her dakika annesinde olsun istiyor eski eşim. Çocuğun okulu ödevi hak getire, kafaların değişmesi lazım. Haftanın altı gününü bir çocuğun babaanne ile geçirmesi normal değil. Çalışan anne çocuğu ile sadece haftasonu etkinlik planlayabiliyor onu da kayınvalide ile neden geçirsin?

Aranızda saygı kalmamış tokat, kötü söz vs. çok çirkin ama çözüm eşinizin kök ailesi olmamalı. Aile olan siz eşiniz ve çocuğunuz sorunun çözüleceği yer de sizin eviniz. Aranızda uzun uzun konuşun ve kesinlikle destek alın derim.
+1
cilekli pasta
(20.10.25)
annene bağımlısın diyenler için durumu sanırım yeterince anlatamadım biraz daha detaylıca açıklayayım izninizle.

Annem hafta içi sabah çocuğu evimizde teslim alıyor ve biz evden çıkıyoruz. Bu 3-5 dakikalık bir süreç. Sonra eşim eve geliyor ve annem kendi evine geçiyor. Yani hafta içi bir arada bulunduğumuz demeyelim, birbirimizi gördüğümüz toplam süre her gün 3-5 dakika.

Buna ek kadının yanında fiziken başka kimsesi yok. Yakınında olan tek çocuğu benim.

Ben bunlardan bağımsız haftada bir veya 10 günde bir hep beraber bir araya gelelim istiyorum.

Çocuğuma da bana da bunun iyi geldiğini gözlemliyorum çünkü.

Eşime gelince ben normalde bu konuda emrivaki de yapmazdım fakat aynı gün zaten öğleden itibaren kardeşine de ziyarete gidecektik. Annem konu olunca ben gelmiyorum sen git annene vs. dedi. Önceki olaylardan dolayı da bana bir karşıt gelme durumu vardı.

Benim anneme bağımlı bir durumuma gelince.

Hergün ararım, halini hatrını sorarım. Bu bağımlılıktan öte annemin benim nezdimde bir değerinin olması ile ilgili. Çocukluğumdan beri bir anne oğuldan daha çok iyi anlaşan yetişkin arkadaşlarız da.

Ve onun şuan yanında olan tek yetişkin olduğum için bilerek bunu yapıyorum. Bir vefa borcu adına ne denirse densin. Örneğin Allah korusun vefat etse benim dışında onun kapısını tıklatıp yoklayan başka kimse yok.

Biraz daha açıklayıcı olmuştur umarım
-6
🌸mahmuttt
(20.10.25)
Alışkın olduğum bir sahne gözümün önüne geldi.

Bana göre sen haklısın ama senin de bazı olumsuz davranışların var belli ki.

"yanıma yakışmıyorsun" lafı çok kritik, boşa söylenmez. Barışsanız bile buranın üzerine git.
Böyle bir kadına karşı yapılacak şeyler çok sınırlı. Ailelere haber salmakta da iyi yapmışsın, neyin ne olduğunu bilsinler, herkes kendine çeki düzen versin. Arada çocuk olduğu için alttan alan kişi sen olman lazım. Biliyorum içinden gelmeyecek ama yalandan da olsa git özür dile, çiçek al, hediye al. hevesle story atacağı mekanlara götür.

2-3 gün geçtikten sonra psikoloğa gidelim iyi gelir de (ilk başta genelde ret ediyorlar uzatma, ara ara lafı geçirerek ikna etmeye çalış).

ilişki sıklığını arttırın bunun çok faydası oluyor.
0
duyuruuser
(20.10.25)
geçmiş olsun.

anlattığınız ortamda en olgun kişinin 2 yaşındaki çocuk olması çok acı.

sizin iki eş arasında olan rekabet ve üstünlük kurma hevesini kırmanız lazım.
+2
galahad reloaded
(20.10.25)
Bir eşiktesiniz, sevginin vb durumların bittiği, olgunluğun ve birbirinizin kararlarına saygı duyma evresinin başlayacağı, aynı zamanda çocuğun durumunu da dikkate alarak normal insanlar gibi yaşayacağınız bir geçiş bu.
Bu durum biraz sürebilir, neredeyse her evlilikte oluyor, bir tarafın sakin kalarak kendini geri çekmesi lazım.
Zor bir durum değerlendirmek tabi size kalmış ancak bu eşiği aşsanız bile ben bu evliliği çok sürdürülebilir bulmuyorum mutluluk açısından, mutlu olduğunuzu düşünmüyorum.

İkinizin de haklı ya da haksız olduğunuzu da düşünmüyorum, sadece bir uyumsuzluk gözlemliyorum. bu tür durumlar bir kök sebebin tetikleyicisi, dediğim gibi bekleyerek ve olgunlaşarak, ya da bir bilene giderek bu sorunları çözebilirsiniz. Ama ne olur çocuğu bunlarla etkilemeyin.
0
va
(20.10.25)
Eşinizin çocuğa zorla toka takmasına sinir oldum çocuk ne istiyorsa onu yapmak çok zor değil herhalde. Tokası olsa ne olur olmasa ne olur.

Haftanın beş günü gördüğü kaynanasını herrr hafta sonu da kadın görmek istemiyor bundan daha doğal ne olabilir? Siz gidin görün, kadını niye peşinizden sürüklüyorsunuz?

Arayıp velisine şikayet ettiğiniz yeri okurken patladım kusura bakmayın :d evlisiniz ve çocuğunuz var ya aileleriniz niye bu kadar her şeyin içinde? Bir yuva kurduğunuzun farkında değilsiniz, üzücü.
+3
sadakatsiz
(20.10.25)
reyiz halen daha anne bağımlılığını göremiyorsun bir de anlayış bekliyorsun.
0
Hallegadola
(20.10.25)
Acilen boşan.

çocuğu yapmış nafakayı garanti altına almış kadın sendorumu yaşatıyor sana.

''yanıma yakışmıyorsun'' kasıtlı bilerek düşünerek söylenmiş bir söz.
0
xu
(20.10.25)
yanıma yakışmıyorsun lafı neyin lafıymış onu bir aç.
seni mi beğenmiyor artık.
çok mu güzel kadın.
işin sonu aldatmaya varmasın sonra?
eğer böyle bir durum yoksa boşanma.
oturup güzelce konuşun. kadın biraz sıkıntılı sen daha mantıklısın.
en azından bu aralar biraz daha idare et.
sen bayağı darlanmışsın.
0
OgutucuRecep
(20.10.25)
ben ailelerin araya sokulmasini anlattiginiz sekilde yanlis buluyorum, kendi iliskimde kesinlikle yapmayacagim bir sey. bence evlilik iki kisi arasindadir. ama elbette tercih ve yetistirilme meselesi. siz nasil uygun goruyorsaniz.
cocugunuzu neden krese vermeyi, belki en azindan haftada bir kac gun dusunmuyorsunuz? 2-3 yasindan itibaren cocuklarin yasitlari ile oyun oynamaya ve ebeveynlerine ihtiyaclari var aslinda daha cok, anneanne/babaanne'den ziyade. ben bunun ayrica evliliginizi de degistirecegini dusunuyorum, zira eslerin de birlikte kaliteli zaman gecirmeye ihtiyaci var, simdi sanki anlattiklarinizdan daha cok ailelerle birlikte toplu bir evlilik gibi geldi kulaga. zira mesela cocugunuz haftada 2-3 gun krese gitse, haftada bir aksam annenizden cocuga bakmasini isteyip esinizle birlikte sinemaya gidebilirsiniz belki, bir yemege cikarsiniz? bu hali ile, evden ise isten eve, e anne zaten her gun cocuga bakiyor, bir de bir aksam da baksin istenmez. ben anlattiginiz yasamda bogulurdum diye dusunuyorum.
ayrica unutmayin, bu kadinla evlenmenizin bir nedeni var. bir noktada begenmissiniz, o donemde yaptiginiz her ne idiyse o donemde keyif almissiniz, onlari hatirlamaniz onemli, her ikinizin de. birbirinizi sevdiginiz donemi, birbirinizde ve birlikte sevdiginiz seyleri hatirlamak onemli. bu anlattiginiz programda bunlari unutup kaybolmak cok normal.
ancak elbette, dedigim gibi hem herkesin hayati, aliskanliklari bambaska hem de disardan konusmak daha kolay.
0
kassiopeia
(20.10.25)
Oncelikle cocugun yaninda esine kufur etmen muthis yanlis. Bu gibi hareketleri yapiyorsan esinin psikolojik durumunu sen bozmus olabilirsin.

Bunun disinda anlattiklarinda haksiz oldugun bir konu gormedim. Anlattigin davranislari hic uygun degil. Ailesine durumu anlatmakla iyi yapmissin. Esine saygisizlik yapan kadinla aile olmaz. Ayrica buradan tavsiye almani onermem, anne bagimliligiyla konunun alakasi bile yok.

Cocugu boyle bir ortama daha fazla maruz birakmadan bir sekilde cozersiniz umarim. Tam psikolojisinin oturacagi yaslar ve hep sandigindan fazla seyi gorur, hisseder ve anlarlar.
0
osssy
(20.10.25)
neredeyse aynı şeyleri yaşadığım için sizi çok iyi anlıyorum. anne bağımlılığı vesaire kimseyi dinlemeyin. eşiniz yokken anneniz vardı. anneye gidilecek. anneye gidilmiyorsa kimseye gidilmeyecek. bu kadar basit.

ancak ne olursa olsun sizi tek taraflı okuduk, sizin de kabahatleriniz olmuştur. karşılıklı tokatlar falan ne oluyoruz? iki tarafın da kabahati olmadan işler bu raddeye gelmez. bu noktada suç ile kabahati ayırmak lazım. suçunuz yoktur ancak mesele buraya gelmeden bazı şeylerin önlemini almanız gerekiyordu. örnek vereyim. ben boşanmış biriyim. boşanma sebebim eşimi gereğinden fazla serbest bırakmak. çocuktan sonra işini bıraktı, bir süre çocuğa baktı ancak çocuk okula başlayınca sürekli gezmeye başladı. okul tatillerinde de sürekli memleketine ailesinin yanına gitti çocukla. halbuki şimdi anlıyorum, bağırıp çağırıp evde oturtacakmışım. karşı tarafa müsamaha göstermeyi, bazen iyilik ya da saygı zannediyoruz ancak karşı tarafı kendi hatalarından da korumamız gerekiyor. gerektiğinde sesinizi yükselterek.

bu anlattıklarınız çerçevesinde sizin tek hatanız, şiddete şiddetle karşılık vermek olmuş. yanlış. yanlışa yanlışla cevap verilmez ve ne olursa olsun siz erkeksiniz, onun tokadı ile sizin tokadınız bir olmaz.
-4
co2s2
(20.10.25)
Eşin hafta içi çalışıyormuş, o halde hafta sonunda aile ile ecirmek istemeyebilir. Sizin zorlamanın saçma. Sizinle kahvaltı yapmak isteyebilir ama her hafta zorlaman saçma. Ayda bir normal. Ve bunu eşinle paylaşırsan kabul edecektir,kabul etmiyorsa o zaman haksız duruma geçer. Ayda bir de onun ailesine gidersiniz.
Bu arada sen anneni daha sil görmek istiyorsan kimse sana karışamaz. Git görüş ancak bebeğini götürme. Çünkü kadın zaten 5 gün yorulmuştur. Extra zorluk çıkarıyorsun..bal olsa yenmez her gün.

Eşine neden sürekli had bildirme derdindesin? İletişim kuramıyorum bu da ilk hatalının sen oluğunu gösteriyor. Saçını acımıyorsa al coxugu kalır,annesi yakala akala diyip oyuna cevir,coxugu yatakta ye,üzerine esini de at,onu da ..o anı geçir. Ama sen ne yapıyorsun küfür ediyorsun. Bence olayları idare etme sürecinde sorunlu birisin.
Kusura bakma ama eşinin haksız olduğu her noktanın öncesinde senin haklı davranışın olduğu için havanın büyüğü sende
0
hacirotti
(06.11.25)
(11)

Annem dikey süpürge istiyor. ne almalıyım?

xu
bir tane dikey süpürgemiz vardı 5 bin tl'ye almıştık geçen sene ama bozuldu, kendi kendine çalışıyor, şarjı hemen bitiyor filan tamire gönderdik hala aynı dengesizlikleri yapıyor.O yüzden yeni dikey süpürge istiyor daha iyi biley alayım istiyorum ama ne alayım bilmiyorum.Işığı olsun istiyor. gecede
bir tane dikey süpürgemiz vardı 5 bin tl'ye almıştık geçen sene ama bozuldu, kendi kendine çalışıyor, şarjı hemen bitiyor filan tamire gönderdik hala aynı dengesizlikleri yapıyor.

O yüzden yeni dikey süpürge istiyor daha iyi biley alayım istiyorum ama ne alayım bilmiyorum.

Işığı olsun istiyor. gecede temizlik yapıyor çünkü.. 10-15 bin civarında olabilir.

var mı tavsiyesi olan ?
0
xu
(09.10.25)
arkadaşım bosch aldı, bosch matkabı da var, aküleri bir biri ile uyumlu olsun istedi. süpürgenin ışığı var, şarj konusunda batarya alternatifi hep olacağı için bosch üzmez diye düşünüyorum.

bu arada memnun süpürgesinden, robot süpürgesi de var. bu arada matkap filan diyince erkek olduğu sanılmasın.

ama geçen sene badilerimden birisi bir markayı önermişti onun da seveni çok, sözlüğe bakıp gelicem
(bkz: #164403188)
0
hoot
(09.10.25)
ben elektrolux kullanıyordum çok memnundum taa ki akordeon borusu yırtılana kadar :( sonra motoru ve toz torbası üstte olan aldım hiç memnun değilim çünkü aşırı ağır bir kullanımı oluyor. tavsiyem haznesi aşağıda olan bir şey alın. mesela annemde dyson v8 var o herkesin bayıldığı ürün fakat o da aşırı ağır ve sağ sola hareket ediyor yani sıfırdan bisiklet öğrenmek gibi :D
0
neira
(09.10.25)
@hoot'un arkadaşıyla aynı sebepten ben de einhell aldım memnunum genel olarak ama bu fiyatlara veya az üzerine süpürge olarak performansı daha iyi olan ürünler vardır. tercih sebebim, önceliğim farklıydı. bu bana yeter dedim ve batarya kısmı karar vermemde etkili oldu...
www.amazon.com.tr
ister 2.5ah akü alırsın hafif olur ister 4ah alırsın şarjı uzun gider istersen daha büyüğünü de alırsın... istersen çoklu akü alırsın biri biter de işin yarım kalırsa diğeriyle devam edersin.
ki bunlar gömülü bataryalı modellere göre çok daha hızlı şarj oluyor.


değiştirilebilir batarya ilk önceliğimdi, gömülü bataryalı ürün sevmiyorum...
değiştirilebilir olup da bataryayı bulamayacağın veya fiyatının çok yüksek olacağı ürünler de kötü bence. mesela philips yeni modellerde değiştirilebilir ama sadece bataryası 7000 filandı son baktığımda. ve philips o modeli ne kadar süreyle üretecek? yeni seride aynı standart batarya mı olacak belirsiz... einhell/bosch vs. markalarda yıllar sonra da uygun aküleri bulma ihtimalin çok yüksek.
0
konetsu
(09.10.25)
Bu cihazlarda en güçlü modda 15 dk.dan fazla çalışan marka yok mu? bu süre çok kısa geliyor temizlik bitmeden şarj bitiyor..
0
🌸xu
(09.10.25)
Arcelik marka kullanıyoruz gayet iyi ama gideceğimiz için ev eşyalarını satıyoruz. Düşünürseniz 2. El almayı fotoğraflarını gönderebiliriz.
0
Mükü
(09.10.25)
Dyson en ucuz modeli aldım ben çok güçlü meret memnunum.
0
kararsızataletfilozofu
(09.10.25)
rowenta almıştım yıllar önce, gayet mutluydum. geçen ablama kuzenler toplanmış philips almışlar. en iyisi oymuş.
0
co2s2
(09.10.25)
Araştırmalar sonucu Samsung Jet 75E'de karar kıldık biz. 1.5/2 aylık kullanıma binaen çok memnunuz. Uzun vadede ne olur bilmiyorum.
0
yadigar
(09.10.25)
@xu ben 3+1 evi full turbo modda süpürüyorum bahsettiğim einhell süpürge ile 4ah akü takılıyken. 22dk demiş çalışma süresine 4ah ile ecoda 50dk. 8ah ile 44dk turboda 100dk ecoda çalışabiliyor. ve dediğim gibi yine çoklu batarya sistemi ile biri biterse diğer bataryaya geçip devam etme imkanı sunuyor.
0
konetsu
(09.10.25)
@xu bosch'lar normal süpürmede 45 dakika şarjı veriyor diye biliyorum. (arkadaşımın dediğine göre) ben de evi baştan sona süpürürken 45 dakika süpürüyorum yani tüm ev 45 dakika sürüyor. en üst güce göre değerlendirme, normal güç bence yeterli
0
hoot
(09.10.25)
şarjla kullanıma süresi ile ilgili : ben dikey süpürgeyi, klasik süpürge ikamesi gibi görmüyorum. yere bir şey mi döküldü, ya da bir yeri az kirli/tozlu mu gördüm, hemen dikey süpürgeyle çıtçıt süpürüyorum, o arada sağını solunu, odanın kalanını da süpürüyorum. her gün böyle bir oda süpürünce, haftalık ekstra süpürmeye gerek kalmıyor.
0
co2s2
(10.10.25)
(13)

Martin Eden’i okumuş olanlar (spoiler içerir)

titanic kemancısı
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında he
Bu kitap beni çok sarstı açıkcası :(
İçerisinde çok fazla işlenmiş mesaj barındırması ayrı bir konu; tamamen sevilme ihtiyac ile mücadelesine başlayan Martin’in inançlarının çöküşü ayrı bir konu. Jack London’ın başka kitaplarını da okudum ama en derin kitabı buydu sanırım. 1900’lü yılların başında hem felsefe yapıp, hem kapitalist sistemi eleştirip ( özellikle çamaşırhane bölümleri çok dramatikti), hem burjuva eleştirisi yapıp hem de Nietzsche’nin üstün insanına “toplumla bağ kuramayan var olamaz” diye gönderme yapmayı nasıl başarmış gerçekten hayranlık duymamak elde değil. Bu kitabı beğenenler hadi biraz yorum yazın bir de bunun tersi bir hikaye olarak Tatar Çölü adlı kitap öneriliyor okumadım; elimdekiler bitince okuyacağım umarım. Sizin “bunu beğenen şunu da beğendi” diyeceğiniz bir kitap var mı?
0
titanic kemancısı
(22.09.25)
Sevdiysen levent cinemre nin (kitabın çevirmeni) jack london ve martin eden üzerine youtube da konuştuğu videoları izle, o da senin gibi içselleştirmiş bunları
youtu.be
youtu.be
0
grimavi
(22.09.25)
Martin Eden, Türkiye olduğu gibi Avrupa'da popüler bir kitap değil. Beyaz Diş, Vahşetin Çağrısı kitapları Avrupa'da daha çok bilinir.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme nedeni insanlarının tam bir empati kurabileceği bir karakterde olmasıdır.

Türkiye'de köpek gibi çalışmazsan başarıya ulaşamazsın. Başarın ve ünün olmazsa da insanlar içinde sönük kalırsın. Türkiye'de sevdiğin insanı bile etkilemek istiyorsan it gibi çalışman ve iyi bir konuma gelmen gerekir.

Martin Eden, Martin Eden olmayı bu şekilde başardığı için Türkiye'deki insanlar onunla çok kolay empati kuruyor.

Türkiye'de başarıya giden yolda ailen sana destek olmaz, devletin sana destek olmaz. Başarıya ulaşmak istiyorsan, tek başına var olmalısın. Her şeyi tek başına başarmalısın. Yoksa silik ve değersiz bir hayatın olur ve o değersizlik içinde ölürsün.

Martin Eden'in Türkiye'de sevilme ve sahiplenme nedeni tam olarak budur.

Benim de başucum kitaplarım arasında yerini alır :)
0
arkady svidrigaylov
(22.09.25)
Evet. Güzel kitap. İnsan oturup hayatı sorguluyor kitap bitince.
Tatar çölü için elindekileri bitirmeyi bekleme. Bir solukta okursun. Ama peşin söyleyeyim, insanı kötü yapıyor. Resmen sarsıyor. Okumadıysan Simyacıyı da koy bence listeye. Monte Kristo kontunu da önerebilirim.
0
Mirket
(22.09.25)
martin eden çok sevdiğim bir kitaptır ama tatar çölü bambaşkadır. ikisi de farklı şekillerde de olsa aynı hüzünlü sonla biter.

martin eden'i bir kez ilk gençlikte bir kez de 29-30 gibi okudum. son okumamın tadı bambaşkaydı tabii. martin'in mücadelesi ruth'u diğer çocuğa kaptırdıktan sonraki boşvermişliği enfesti.

iki kitabı da çok seven biri olarak öyle bir kitap var ki alın ve hemen başlayın :

gecenin sonuna yolculuk
0
sırtçantalı
(22.09.25)
Burada sorduğum kitap sorularına her zaman muazzam cevaplar aldım; yine şaşırtmadınız:)
Gerçekten çok kıymetli tavsiyeler ve yorumlar verdiniz çok teşekkür ederim. Hepsini not ettim; videoyu da izleyeceğim tadını çıkara çıkara. Tavsiyeleriniz ve önerileriniz farklı bir bakış açısı oluyor; kitapta benim göremediğim ya da düşünemediğim anlamları daha da sindirmiş oluyorum sayenizde.
0
🌸titanic kemancısı
(22.09.25)
Soruyu görür görmez, tıpkı bu kitabın adını veya bahsini her gördüğüm veya işittiğimde olduğu gibi, yine içim cız etti.

Seneler seneler evvel bir kitapçıya girip bu kitabı almaya tereddüt ettiğimden arka kapak yazısını okuma gafletinde bulunup spoiler yemiştim. Unutmak için yine seneler boyu ertelememe rağmen yediğim spoileri unutmayınca okumaya karar vermiştim. Düşünüyorum da spoiler yememe ve sonunu öğrenmeme rağmen beni bu denli sarsıp ağlama noktasına getiren, birkaç gün boyunca hayattan ve anlamından koparıp ruh gibi dolanmama sebep olduysa spoiler yememiş olmadan okusaydım acaba ne olurdu? Hayatımda okuduğum ve beni tam anlamıyla sarsan ve günlük yaşamın koşturmacası ile unuttuğumuz gerçeği her yönüyle tokat gibi suratıma vuran belki de en ama en vurucu kitaplardan biriydi. Jack London’ın bile değil, edebiyat dünyasının en iyi ve büyük eserlerinden biri.


Tatar Çölü ise bambaşka boyutta ve vurucu nitelikte ama Martin Eden derinliği ve çok katmanlılığına sahip değil. Yine de üst üste bu iki kitabı okumamak lazım.
0
m e b
(22.09.25)
kendini tekrar eden kısımlar biraz bunaltmıştı beni. romandaki entelektüel sohbetlerin daha fazla olmasını isterdim açıkçası. beyaz diş kitabını merak ediyorum ilk fırsatta okuyacağım. tavsiye olarak da Tanpınar'ın Huzur romanına bakabilirsiniz
0
bahçedekisandal
(22.09.25)
Steinbeck'i seversiniz.

Çok çiğ bir yorum yapacağım. Eden zamanında Prozac olsa hayatta kalırdı. Kendi depresyonumu okudum hikayesinde, ama ne empati ne de sempati duyabildim karaktere. Gerçi London'ın Eden'ı sevdirmek gibi bir gayesi olmamış.

Tatar Çölü'nü de sevmedim. Bir varoluşçuluk formülü geliştirip hikayeye uygulamış gibi. Kafka'yı öneririm okumadıysanız.
0
auroraaurora
(23.09.25)
xu
(23.09.25)
@arkady svidrigaylov

Martin Eden, yokluktan gelerek çok çalışıp başarılı olan birinin öyküsü değil ki Türk okur kitapla böyle bir etkileşime girsin. Tam tersi, toplumda başarı olarak tanımlanan şeyin ne kadar sahtekarca ve içi boş olduğunu, entelektüel diye tabir edilen kişilerin nasıl bir balon olduğunu anlamasıyla girdiği bunalımı ve büyük hayal kırıklığını anlatan bir kitap. Tabi türk okurunun büyük kısmı okuduğunu anlamıyor ve bu kitaptan başka bir anlam çıkarıyor diyorsan buna itiraz edemem.
0
thracia
(23.09.25)
thracia +1. Ben de o açıdan bakıp sevmiştim.
Martin Eden gerçekten bambaşka bir kitap. Bence yazılabilecek en iyi şey.

Konudan bağımsız, klasik ve popüler olacak ama Çavdar Tarlasında Çocuklar, İçimizdeki Şeytan ve Şeker Portakalı.
0
nickini vermek istemeyen uye
(23.09.25)
@thracia

Başka bir Martin Eden kitabından bahsetmediğine emin misin ?

Martin Eden; romanlarıyla ünlü olup parayı bulmadan önce günü birlik yaşayan, ablasının evinde kalan, ablasının bile maddi destekte bulunmaya çalıştığı, eniştesinin hor gördüğü, oldukça fakir bir adamdı.

Romanlarını yazdığı geceler daha fazla mum yakmak için içtiği çayları bile azaltmıştı.

Konuşurken çok fazla kelime hatası yapan biriydi. Sırf bu yüzden Ruth'tan konuşma dersleri aldı. Toplumda silik ve önemsiz biriydi. Aşık olduğu Ruth ile arasında müthiş bir sınıf farkı vardı.

Buralardan gelip, tüm gazetelerin konuştuğu birine dönmek yokluktan gelerek başarmak değil de ne olabilir ?

Martin Eden kitabının yarısı bir başarı öyküsünü anlatır kalan yarısı ise başarısıyla aralarına girdiği, aydın zannettiği kesimle yüzleşmesini anlatıyor. Bu kitabı okuyan birçok insanın başarma isteklerinin arttığını gördüm. Kendim de dahil.

okudukların ile yazdıkların arasında bağ kurmayı beceremiyorsun. Başka bir yazarın "Martin Eden" kitabından bahsediyorsan bu dediklerimi iptal, üstüne alınma.
0
arkady svidrigaylov
(23.09.25)
@ arkady svidrigaylov

Yani şu kitap için pek çok şey söylenebilir; sınıf eleştirisi, burjuva eleştirisi, hatta sosyalizmin bireyciliğe olan bakışını eleştirdiğini de söyleyebilirsin. Ama bu kitaptan tam da eleştirdiği şey olan, mevcut sistemde eğer çok çalışırsak her şeyi başarabiliriz, herkesin onayladığı makbul insan olabiliriz anlamı çıkarmak kusura bakma okuduğundan hiçbir şey anlamadığın anlamına geliyor.

Sen bu anlamı çıkarmış olabilirsin, bu seni motive de etmiş olabilir, kendini iyi hissettirmiş de olabilir. Bunların hepsi tamam, ama şu kitap için "yeteri kadar çalışırsan her şey olur" anlamını dayatmak, tam da karşısında durduğu ve eleştirisini yaptığı kapitalist "amerikan rüyası" güzellemesi yapmak oksimorunun ağa babasıdır. Bence insanlara okuduğunu anlamamışsın demeden önce soluklanıp bir kez daha düşünmende fayda var.
0
thracia
(23.09.25)
(28)

gözümün içine bakarak yalan söyleyen kreşe sinirim bozuldu

alice in potatoland
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler. ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağ
dün kızı kreşten aldım. gittiğimde ağlıyordu. küçük yas grubu olduğu için üç tane pedagog duruyor başlarında. o saatte orada ikisi vardı. dedim bir şey mi oldu, yok olmadı bugün çok iyi vakit geçirdi gideceği için ağlıyordur dediler.
ama ağlamasında bir gariplik seziyorum. neyse aldım eve geldim. ağlaması durmadı. yıkadım, yedirmeye çalıştım, uyuması için yatırdım ama hep savaş halindeyiz, ateşini ölçüyorum normal, karnını göğsünü dinliyorum normal ama çocuk garip. içime kurt düştü. eşime mesaj attım, kızla hastaneye gidiyoruz diye. hastanede ilk değerlendirmede bir şey yok dediler, eşim bizi aldı biz gene eve geldik ama dün gece hiç uyumadı. bir süre sonra ağlaması durdu ama huzursuz ve uyumuyor pek. bu sabah pediatristini aradım, arkadaşım, hemen bizi sabahtan gördü. çocuklara normalde uyguladığımız değerlendirmelerin baya dışına çıkarak bir sürü tetkik yaptı ve sonuç olarak biz ambulansla hastaneye sevk edildik.
14 aylık kızımın bacağı kırılmış amk.
o yaşta bebeklerde kemik doku jöle gibidir. o çocuğun bacağının kırılması için çocuğa uygulamanız gereken force çok büyüktür. ben kendim pediatristim. ben, hastanedeki acildeki doktorlar, hatta kızımın peditristinin muayenenin ilk 20 dakikasında, herkesin bunu gözden kaçırmamızın sebebi bu durumun bu yaş çocuklarında pek rastlanmaması.

iki seçenek var, çocuk ya yüksek bir yerden düştü ya da yüksek bir yerden üstüne bir şey düçtü. bence başka bir çocuk atladı. düşme ihtimali pek yok çünkü daha tam yürüyemiyor, ancak işte altı falan açılırken düşmüş olabilir. ama ikinci seçenek çok olası çünkü 1-3 yaş grubu oldukları için yürüyebilen, koşabilen çocuklar var. çocuk ağlamaktan helak olmuşken bana bilerek yalan söylediler. eminim travma ilk gerçekleştiğinde de ağlamaya başladı, yani ne olduysa oldu ve olanı pedagogları biliyordu. bana bunu söylemiş olsalar zaten ben kırık çıkık var mı diye çocuğu direkt kendim orada muayene ederdim. koca bir gece çocuğu kırık bacağıyla etrafta gezdirmezdim.

şu an kreşe çok hiddetliyim. kreş yönetimine mail attım, bana verdikleri cevap, buradan aldığınızda kırık yoktu.
ya ne biliyorsun yoktu? doktor musun? kaç tane doktor gözden kaçırdı, sen ne biliyorsun? ben mi kırdım çocuğumun ayağını? bu çocuğun kırığı yoktuysa ben geldiğimde neden ağlıyordu?

ben çocuğumun kreşte düşmesiyle, başka çocukların onu ısırmasıyla falan okayim, bunlar büyümenin bir parçası, ama tutup da öğretmenlerinin gözüme bakarak yalan söylemesi sonra da burada kırık yoktu gibi insanı salak yerine koyan bahaneler üretmeleri aşırı itici ve hiç profesyonelce değil. bu yalanın çok ciddi sonuçları da olabilirdi. kafatası travması almış olsaydı belki şu an bambaşka bir senaryo ile karşı karşıyaydık çünkü vaktinde müdahale gecikmiş olacaktı. hastalık, yaralanma, düşme, düşürülme gibi bir olayda ailelere de yalan söyleyemezler ama.
şu an kreşi belediyeye şikayete gideceğim, ancak başka ne gibi seçeneklerim olduğunu merak ediyorum. kanton st.gallen.
isviçr'de yaşayan kişiler varsa bu konuda fikir bekliyorum.
teşekkürler.

edit: gelişmeleri altta yazdım. gene birkaç gün içinde bir sey olursa yazarım.
0
alice in potatoland
(19.09.25)
Aiy ne yapilacagini bilmiyorum ama icim acidi :( cok gecmis olsun. Hem de up olsun
0
abuzer
(19.09.25)
Bence bir avukatla görüşün acil. Kreşte kamera var mı?
0
anon1m
(19.09.25)
kamera kayıtları ne diyor?
0
xu
(19.09.25)
Ya öncelikle sakinliğinize ve profesyonelliğinize hayran kaldım. 13 aylık oğlum var, daha okurken elim ayağım boşaldı benim.

Bence maille filan olmaz o iş olayların sıcağıyla farketmediniz sanırım ama KIZINIZIN BACAĞINI KIRMIŞLAR.
ortalığı ayağa kaldırın avukat tutun, sorumlular ceza alana kadar da peşini bırakmayın.
0
kaptan maydanoz
(19.09.25)
müthiş soğukkanlı davranmışsınız tebrik ederim. muhtemel bir kırığı kasten saklamak bana gerçek olamayacak kadar fazla canice geliyor ama sonucu değiştirmiyor. bence de avukat tutup gittiği yere kadar götürün, korkutun, terör estirin, hakkınızdır.

14 aylık çocuğun kırığının olması insanın içini acıtıyor gerçekten. büyük geçmiş olsun.
0
beyfendi
(19.09.25)
Oha diyorum hocam, 3 yaşında oğlum var ve sürekli aynı kaygıları yaşayan biri olarak ağzım açık okudum, çok geçmiş olsun. Acil bir avukat ve kamera kayıtlarını talep edin demekten başka bir şey gelmedi elimden.
0
mirty
(19.09.25)
geçmiş olsun.

kırığı bilerek saklamalarını pek mümkün görmüyorum. muhtemelen onlar da kırık olacağını beklememiş, bunun muayenesini yapmamış ve haliyle yok zannetmişlerdir. siz bile hastaneye götürüp rutin kontrol yaptırmanıza ve kendiniz de çocuk doktoru olmanıza rağmen rutin muayenede değil, ekstra muayenede tespit etmişsiniz, kreş bunu nereden tespit etsin. kreş öğretmeni veya pedagog kırıktan çıkıktan ne anlar.

burada sorun, çocuğun başına bir iş geldiğini saklamaları. en azından akşamı bile beklemeden derhal telefon edip çocuğunuz düştü veya çocuğunuzun üstüne arkadaşı düştü, hastaneye götürseniz iyi olur şeklinde bilgilendirme yapmaları gerekirdi.

türkiye'de olsa ne yapılması gerektiğiyle ilgili bir şeyer söyleyebilirdim. avrupa'da bu işler nasıl oluyor bilmiyorum ama illa ki şikayet edilecek bir üst merci, bir denetim mekanizması vardır.
0
kibritsuyu
(19.09.25)
Çocuk ayağı kırık halde yürüyebiliyor muydu?
Çocukların kemiklerinin anlattığınız kadar zor kırılabileceğini bilmiyordum bunu tespit etmenin yolları var mı?
En azından biz de bilinçlenelim.
0
duyuruuser
(19.09.25)
kamera yok maalesef kreste. az önce belediyeye gittim, dilekce verdim. ilk gün aldigimiz raporlari toparladim, kendi doktorundan da tekrar degerlendirme yazisi istedim, hastaneden de aldim. bunlari avukat araciligiyla belediyeye gönderecegim.

@kibritsuyu, zaten kizdigim nokta o. ben de onlarin "bacagi kirilmis" demelerini beklemiyorum zaten ama normalde bu tip olaylarda bilgilendirildigimiz icin ben bu olay sonrasinda da "kizinizin üstüne cocuklardan biri atladi bugün, o yüzden agliyor" demelerini beklerdim. ah cok güzel gün gecirdi, diyip beni yanlis yönlendirmeleri inanilmaz bir salaklik. benim tepki verme süremi geciktirdiler.

normalde de öyle cazgir falan bir veli degilim. cocuktur bunlar, itisirler, düserler, ari sokar bahcede falan, ki olmamis seyler degiller ama bana haber edilmesi gerek. yani kizim cenesini masaya carpinca söyleyen okul, bu kadar büyük bir düsme ya da ezici darbe olayini bilerek söylemedi, sonra da burada kirik yoktu diye isten siyrilmaya calisti. korkunc.

kizim zaten daha iki aydir gidiyor krese. ilk bir ay komple oryantasyondu. daha yeni yeni sabah 7:30'dan öglen 12'ye kadar birakiyorduk. simdi cocuk en az 2 ay krese gidemeyecek. tüm o okul oryantasyonu cöp oldu. yürümesi gecikecek. cok güzel emekliyordu, simdi o da yok tabii. yani gelisimsel olarak da aksatiyor, yerine konmayacak seyler degiller bu yasta ama sinir bozucu oldukca.


@edmond, cocugun aglamasi devam edecegi icin hastaneye kaldirilir, hastanede ikinci tetkikten gecerdi muhtemelen. o sirada fark edilirdi diye düsünüyorum.

@duyuruuser, maalesef daha tay tay yürüyordu, bir yerlere tutunarak, pek kendi basina degil. dün krese gittigimde yerde oturuyordu, ben kucakladim, sonra da zaten hep kucakta kalmak istedi. ayaginin üstüne hic bastirmamistim. muhtemelen bastirmak isteseydim avaz avaz aglayacagi icin o an anlardim kirdigini ama zaten huzursuz diye ben de hic yere koymamistim.
konusamadigi icin derdini de anlatamiyor. soramiyoruz ki cocuga, kizim bir yerden mi düstün, biri üstüne mi atladi, nasil oldu diye.
su an daha iyi, uyuyor, uyaniyor, emiyor, pek bir sey yemek istemiyor ama su an dünkü uykusuzlugun acisini cikariyor.
0
🌸alice in potatoland
(19.09.25)
Çok geçmiş olsun. Benim oğlumun da omzunu morartana kadar ısırmışlardı 2,5 yaşında iken görece lüks bir kreşte. Yönetimi aradım hocam hiç mi görmediler diye okulda olduğunu ne malum evde de ısırılmış olabilir demişlerdi.
Ana oğul yaşıyoruz sabah sağlam verdiğim çocuğu inler cinler mi ısıracak kafasını kırsa bizden değil mi yapacaksınız diye kıyameti koparıp almıştım o okuldan. Demek kırsalar da aynısı olacaktı. Yardımcı öğretmen diye kız meslek mezunu 18 yaşında tecrübesiz kızları koyuyorlar özellikle. Gerçekten rehberlik ve psikolojik danışmanlık mezunu öğretmen ise pedagog dedikleriniz yine iyiymiş.
Kesinlikle avukatla görüşün savcılığa dilekçe verin delillerin korunması için silinmemesi için ayrı bir dilekçe var avukat yönetir süreci.
0
cilekli pasta
(19.09.25)
Türkiyede olsaydı savcılığa şikayet etmeniz gerekirdi, mutlaka orada da buna benzer bi mekanizma olmalı, çok geçmiş olsun okurken ben de çok üzüldüm kıyamadım yavruya. Umarım bir daha yaşamazsınız Allah korusun.
0
Sadece soruyorum
(19.09.25)
Böyle bir durum kabul edilemez. Cocugu kresten alin ve mutlaka dava acin bence.
0
sonsuz
(19.09.25)
14 aylik cocuk kreste ne yapiyor? Siz 14 aylik cocugunuzu krese verirseniz, bu ihtimali de kabul etmis oluyorsunuz. 1 yasini doldurali 2 ay gecmis bir cocugu krese biraktiginizda sizin verdiginiz ilgiyi, sefkati ve ozeni vermelerini mi bekliyorsunuz. Isterse 50 tane pedagog olsun baslarinda. Iş yapiyor bu insanlar, para kazanmak icin oradalar. Adile Nasit sefkati ve ilgisi beklemek fazla hayalperestlik degil mi?
0
narod
(19.09.25)
@narod, sana ne kücük comar?
avrupa'da 6 aydan itibaren krese verilebiliyor.
0
sonsuz
(19.09.25)
@narod, sosyal dinamikler ülkeden ülkeye degisebilen seyler pek tabii biliyorsunuz ki.
insanlar calisiyorlar, büyükanne-büyükbaba her durumda torun bakmak istemiyor ya da bakabilir saglikta olmuyor, bu sebeple devletler sistemlerini buna göre kuruyorlar. ayni zamanda göcmen cocuklarinin ilkokul öncesi kres baslama yasinin mümkün oldugunca erken olmasi, cocugun dil gelisimi icin istenilen bir sey avrupa'da.
cocuklarin bircok avrupa ülkesinde 12 aydan itibaren okula baslamasi cok normal.
op'nin de esi tarafi isvicreli, öyle bizdeki gibi cocugu büyükanneye birakayim dinamikleri yok yani.

Kimse cocugu aman da aman hoppidi hoppidi prensesime diye simartin demiyor kreste, ama 14 cocuga 3 pedagog düsen bir ortamda bu kadar ciddi sorunlar yasanmasin, yasaniyorsa da bir zahmet ailesine dürüstce haber edilsin.
maalesef bilgileriniz ve dünyaya bakis aciniz fazla demode ve türkiye ekseninde kalmis.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.09.25)
Benim bile sinirim bozuldu. Ne biçim olmuş. Çok geçmiş olsun.
Dediğiniz gibi kazalar da olur istemeyiz tabi ama garantisi yok. Hiçbiyerde garantisi yok ama burası ekstra güvenilmez bir kurum belli ki. Kötü de bi yaşantınız oldu şimdi. İmkanlarınızı başka bir kreş bulma yönünde zorlayın bence.
Ve umarım yaptıkları yanlarına kalmaz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(19.09.25)
@narod, mortgage'imizi sen ödeyeceksen ben bugün isi birakirim.
yok sen ise git, cocugunuza ben bakarim diyorsan ona da okayim.
0
🌸alice in potatoland
(20.09.25)
Abi morgıç birden mi çıktı? Böyle haberiniz yokken mi çektiniz kredileri? Çocuk da mı aynı şekilde? Yani ufacık çocuğun var gidip millete emanet ediyorsun. E orada böyle diyebilirsin ama sen oranın suriyelisi olabilirsin onların gözünde. Bir anne evde kalıp çocuğu ile ilgilenmeli, mümkün değilse de bunların olabileceğini kabullenmeli. Kreştekiler de az şerefli değilmiş, ağzı yüzü kırılmalık. Emanet ediyoruz lan çocumuzu, niye adam gibi bakmıyorlar? Doğru yer değilmiş, şikayetler, yeni yer bakma şeklinde ilerlersiniz zaten. Ama şunu unutmamalı insanın olduğu yerde hata, aman boşver diyip bazı şeyleri her zaman yapmama olabiliyor.

İnşallah iyileşir hızlıca kerata.
0
Shepard
(20.09.25)
yozgat'ın köyünden gelmişçesine yapılan yorumlar gerçekten göz kanatıyor.

avrupa'da kreşler çocukları 1 yaşından sonra kabul ediyor. bunun tek sebebi anne babanın çalışması değil, çocuğun akranları ile sosyalleşmesi, anne-baba dışında başka insanlarla da iletişim kurmaya başlaması, dil öğrenmesi, bir sürü sebebi var.

çocuk kreşe gidiyor diye annesi neden bacağının kırılmasını kabullenmeli, gerçekten kafalar gitmiş.

yaşadığınız olay avrupa, hele isviçre standartlarında büyük bir skandal. öncelikle kreşten yazılı bir savunma isteyin. doktor raporu alın. isviçre'yi çok bilmiyorum ama her kantonun çocukları korumakla yükümlü bir makamı vardır. oraya bu belgelerle şikayetinizi yapın. bu asla öyle örtbas edilecek affedilecek bir olay değil.
0
sir gawain
(20.09.25)
soruya cevabım yok. çok geçmiş olsun demek için yazıyorum. allah belasını versin böyle insanların. gece gece üzüldüm, umarım kızınız daha iyidir :(
0
respect
(20.09.25)
Işinize gelmeyen cevaplari tiklemeyip, karsi tarafa hakaret eden eden cevaplari sizi destekledigi icin tikliyorsaniz siz de karakterinizi az cok belli ediyorsunuz zaten.

Yok mortgage, cok gecim derdi, yok 1 yaştan sonra cocugun sosyallesmesi. Bir seyi oldurmak isterseniz her seye bir aciklama bulabilirsiniz. Bu memlekette neler hangi cumlelerle aciklanip kabul gormuyor ki. Gerekli sebebinizin olmasi yaptiginizin dogru oldugunu gostermiyor.

Siz o yaştaki cocugu krese verirseniz bunu kabul ediyorsunuz. Buraya gelip aglamanin bir anlami yok. Bunlari kabul edemeyecek durumda iseniz buraya baslik acip cevap yetistirmek yerine oturup evladiniza bakin.
0
narod
(20.09.25)
kafalar gidik sahiden ya. bunlar sey zannediyorlar, dünya kendi kücük perspektiflerinden ibaret ve annelik demek telefondan eksi duyuru gibi tirt bir platforma girerek iki üc satir bile bir sey yazmadan cocuk bakmak demek :) halbuki cocugu emzirirken gayet yapilabilir bir sey. sanki kadin cocuk uyurken bile gözünü ayirmadan cocugu izleyecek, asla yasamayacak, calismayacak, nefes almayacak.

halbuki calismiyor olsa bile kadinlara cocugu kücük ¥asta krese vermeleri öneriliyor, cünkü kres demek oyun teyzesi ile vakit gecirmek demek degil. hadi cocugun sosyallesmesi, dil gelisimi falan denmis, belli ki bunlari umursamiyorlar ama kres ayni zamanda 1. cocuk icin daha güclü immün sistem demek 2. anne icin aylar sonra kafasini evden cikarip yavas yavas kendi sosyal hayatina dönebilmesi demek. ücüncü partiden alinan cocuk bakiminin annenin depresyon riskini %64 azalttigi biliniyor.

bu sey gibi, cocugunu kuran kursuna ya da kiliseye gönderen kisi cocugun tecavüze ugramasini kabullenecek.
cocugunu ekmek almaya gönderen araba carpmasini kabul edecek.
cocugu okula yürüyerek gönderen cocugun kacirilmasini kabul edecek.
vay anasini.

www.whijournal.com
hediyem olsun.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(20.09.25)
yahu delireceğim. çocuğunu erken yaşta kreşe verdi diye elinin kolunun kırılmasını niye peşin peşin kabul etmesi gereksin? geç yaşta verse ne fark eder? deli olursun yemin ederim. çıldırırsın.

burada şikayet edilen şey verilen ilginin, eğitimin bir anne baba kalitesinde olmaması değil. kreşte bezini kötü bağlamışlar pişik olmuş dese, al o zaman kendin bağla beğenmiyorsan dersin. bu yaşına geldi renkleri öğrenemedi dese, o yaşta kreşe veriyorsan bunları kabul etmen lazım, al da kendin öğret dersin. konu öyle bir şey değil.

ortada çocuğun bacağının kırılmasına yol açacak bir hadise var, adam doktor olarak bunun olabilmesi için çok ciddi bir darbe almış olması gerektiğini de anlatmış.

ama bu anne babadan saklanıyor. SAK LA NI YOR. bunun fark edilmemiş olma ihtimali ayrı skandal, fark edilip aileye bildirilmemesi ayrı skandal. çocuk kaç yaşında olursa olsun hangi insan bunu niye peşin peşin kabul etsin ulan?

ayrıca okuduğunu anlama özürlüsü müsünüz, kör müsünüz, zihinsel olarak yetersiz misiniz? adam çocuğumu düşürmüşler, ayağını kırmışlar da demiyor. şikayet edilen şey çocuğun kreşte başına bir iş gelmesi de değil. bunun saklanması, bir şey olmadı diye yalan söylenmesi. çocuğu teslim ederken "her şey çok iyiydi lay lay loy" demek yerine "bugün şöyle bir olay oldu, o yüzden huzursuz olabilir, bir kontrol ettirseniz iyi olur" deseler adam ona da okey amk.

şikayet edilen konunun ne olduğunu anlamak için sadece başlığı bile okumak yeter. "çocuğuma iyi bakamayan kreş" dememiş, "çocuğumu düşürüp ayağını kıran kreş" dememiş, "çocuğuma zarar veren kreş" dememiş. ne demiş? her okuma bilenin okuyup anlayabileceği üzere ne demiş, "gözümün içine baka baka yalan söyleyen kreş" demiş. yani neymiş, kreş veliye yalan söylediği için şikayet ediliyormuş. ripit aftır mi, neymiş, kreeeeş evet, veliyeee, yalaaan YALAAANN söylediği için, eveet neymiiş, yalaaan söylediği için şikayet ediliyormuş.

adam senin okuduğunu anlamayan şuursuz yazına niye tik versin.

bir çocuk sahibi olarak delirdim artık, kusura bakmasın kimse.
0
kibritsuyu
(20.09.25)
öncelikle sakin kalıp araştırmanız ne kadar mantıklı olduğunuzu gösteriyor. türkiyede yaşamıyorsunuz galiba. onun için türkiyedekilerin önerileri sizin sorununuzu çözmez. türkiyede de özel kreşlerde çocuk nasıldı dediğinizde kötüydü diyen yüzde 1 yoktur. 1 sene boyunca kızım özel kreşe gitti her sorduğumda iyi dediler, ilerleyen süreçte hocam iyi yanlarını iyi kötü biz de görüyoruz ancak kızımın eksikleri veya geri kalan davranışları neydi diye sorunca söylediler. özel okul olduğu için sürekli gazlamayla veli kandırıyorlar. kızımın bir gün dudağı patlak geldi, öğretmenine sorduğumuzda diğer arkadaşının ittiğini söyledi ancak o dudak ittirmeyle patlayacak görünümde değildi. tabii ki kafa bastırılmış. kreş şakalaşırken olur dedi ve geçiştirdi.

türkiye de de her sınıfta kamera yok. genelde ortak kullanım alanlarında kamera oluyor.

kreşte çocuk düşmüş olabilir. yurt dışında bu olaylar daha farklı ilerliyor. inşallah çözülür.

ayrıca insanları 14 aylıkken kreşe yolladın diye eleştiren kafalar gerçekten size ne? insanları yargılamayın size ne ya herkesin çocuğu kendine. 5 6 yaşına kadar kreşe göndermeyip 5 yaşına kadar emzirmek istiyorsunuz galiba.
0
mikahakkinen
(20.09.25)
Merhaba,
Soran çok olmuş, buradan yazayım dedim.
Öncelikle herkese teşekkür ederim. Gerçekten.
Ben yaşadığımız yerin belediyesine dilekçe verdikten sonraki gün avukatla görüştüm. Sınıflarda kamera yok ancak elimizde çok somut bir şey (kırık bacak) olduğu için ilerlememize engeln olmuyor. Avukat hemen kreşten olayla ilgili rapor istedi. Hem gözetmenlerden hem de kreş müdüründen. Biz raporları beklerken belediyeden aradılar, belediyeden iki kişi ve bir avukat geldi, biz ve bizim avukatla oturup görüştük. Burada hukuki sorun olayın bana aktarılmamış olması tabii ki.
Belediye Genugtuung (bir tür para) verip olayı kapamak istiyor ancak ben öğretmenlerin idari uyarı almalarını ve tekrar eğitime gönderilmelerini de istiyorum.
Eğer bana bunun sözünü vermiş olsalardı dava açmazdım ama bize kvkk gibi sebeplerden öğretmenlere ne yapacağımızı sizle paylaşamayız gibi resmen salakça bir cevap verdiler. Bununla tatmin olacağımı zannettiler, eşim tam bir İsviçreli olarak tatmin de oldu ama ben olamadım. Davayı bugün itibariyle açtırdım. Dava sonucunda muhtemelen istediğim gibi pedagoglar idari ceza alacaklar, yeniden eğitime gönderilecekler ve belediyenin ilk önerdiği paradan daha fazlasını alacağız.
Çocuğu da yeni yılda başka bir kreşe başlatacağım.
0
🌸alice in potatoland
(07.10.25)
sürecin sizin lehinize ilerlemiş olması çok güzel bir haber. evet size yaşananları detaylı olarak aktarmaları gerekirdi, onların hatası ile yaşanan bir şey değilse bile saklayarak sorunun büyümesine neden oldukları için hatalılar, kabul etmeyerek de süreci uzatmaktan başka bir şey yapmamış oluyorlar.
0
Sadece soruyorum
(08.10.25)
çok geçmiş olsun, umarım bunu saklayanlar gereken cezayı alır
0
sweetoffice
(08.10.25)
çok geçmiş olsun.
Eğer istersen Google maps'den saldırırız 1 yıldız ve durumu anlatan yorum ile.
15-20 yorum ile artık onlar sizin peşinizden koşar.
0
high hopes of the sozluk
(08.10.25)
(11)

Maçlarda basketbolcular mı daha çok yorulur futbolcular mı?

cccbehzatccc
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.futbolcul
Çenem düştü kusura bakmayın, kafa dağıtmaya çalışıyorum maç izlerken.
Bu hafta 12 dev adam maçında spiker birkaç kere "oyuncular yoruldu" vurgusu yaptı. haklıydı da...
bana göre basketbol sahası küçük, sürekli mola alıyolar ve futbola göre süre daha kısa. nasıl bu kadar yor4uldular anlamadım.
futbolcular bu kadar yamulmuyor; saha daha büyük süre uzun...
sizce hangisi daha yorucu?
0
cccbehzatccc
(18.09.25)
tabiki futbolcular daha çok yorulur. benzer bir soruya daha önceden verdiğim cevabı yapıstırıyorum

www.eksiduyuru.com

seyahat ve statların dolmasını yukarıda yazmışlar zaten.
ben de şunu diyeyim. basketbolcular fiziksel olarak çok yorulmuyorlar. futboldaki gibi depar atmak yok. zaten basketbol sahası küçücük. oyun kurucular zaten 5 metre gitmiyor bile pota altına hiç girmedikleri için. pivotlar desen onlar da usul usul duruyor. yani futbol ve diğer branşlara kıyasla yorucu değil. yorulan olursa zaten kenara alınıyor, dinlenip tekrar oynuyor. bol bol mola ve 4 devre var zaten. dinlene dinlene oynuyorlar.
futboldaki kadar fiziksel mücadele yok, koşma yok, yere düşme yok, uzağa doğru top atmak yok.
0
abelardo
(18.09.25)
12 dev adam 2 güne bir maça çıktı ve sürekli yüksek tempoda oynadılar o sebepten yorgun dendi. Yani bunun tam bir ölçeri yok. Sürekli depar atan ve fiziksel mücahadeledeye giren futbolcularda iyi yoruluyordur. bisikletçiler 6 saat kesintisiz bisiklet sürüyor, bir f1 yarışçısı 1,5 saatte 5 kgya kadar kg verebiliyor. kimin daha çok yorulduğunu anlamak için kas ve kalp ritimlerine bakmak lazım. 40 dk kesintisiz basketbol oynayan basketçiyle defansta bekleyen futbolcu karşılaştırılırsa, basketbolcu daha çok yorulmuştur.
0
mikahakkinen
(18.09.25)
Basketbolcular 2 gün arayla maç yapabildiklerine göre futbolcular kadar yorulmuyorlar demek ki. Bununla birlikte oyun esnasında yapılan uzun koşular kısa sprintler patlayıcı güç uygulayarak yapılan hamleler molalar devre araları maruz kalınan darbeler ile tüm bu aerobik/anaerobik süreçler sonucunda vücudun aldığı hasarlar ve iyileşebilme (kas-sinir sistemi recovery'si boşalan glikojen rezervlerinin tekrar dolması vs.) süreçleri bilimsel olarak ölçülebilir ve programlar buna göre uygulanır, zaten bunlar ölçülemez olsa bu kadar sürdürülebilir olmazdı.

*Yukarıda yorgunluk ölçülemez gibi gibi bir cevap vardı biraz ona istinaden yazmıştım ama o cevap gitmiş havaya konuşmuş gibi olmayayım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(18.09.25)
forvet +1

basketbol, futbol kadar yorucu/yıpratıcı bir spor olsaydı 2 günde 1 maç yapmak mümkün olmazdı.

NBA'de bir takımın oynayacağı maç sayısı 110'a kadar çıkabiliyor. Bir sezon da 240 gün kadar sürüyor. Yani yaklaşık 2.2 günde bir maç yapıyorlar (en düşük ortalama bu tabii). Böyle bir tempo futbolda imkansız.

Örnek olarak şöyle bir sekans var normal sezonda:

i.imgur.com

1'er gün arayla maçlar. Bir tane maç var 2 gün ara girmiş. O maçtan sonra da ara yok, ertesi güne maç var. Böyle bir fikstürü bir futbol takımına göstersen oyuncuların hepsi emekliliğini ister.
0
himmet dayi
(19.09.25)
Basketbolcu. 2 günde maç yapmaları yorulmamaları değil, o kondüsyona sahip olmaları. Futbolcu istediği an aktif dinlenmeye geçebiliyor, baskette böyle bişey yok.
0
gobekliraki
(19.09.25)
basketbol; küçük saha uzun bacaklar vs futbol; uzun saha kısa bacaklar.
0
ground
(19.09.25)
Basketbolda ölü zaman yok, her oyuncu hem hücumda hem defansta aktif görev aldığı için yarı sahada bekleme durumu yok, her pozisyon sonunda bir o potaya bir bu potaya gidiyorsun. Futbolda üst beden çok hareketli değil genelde ama basketbolda hem bacaklar hem kollar durmadan hareket ediyor. Futbolcular çok zıplamıyor, basketbolda hemen her hücum/savunmada zıplaman ve sık sık yere düşmen gereken pozisyonlar oluyor. Ortalama 2 metrelik oyuncularla çarpışmalar da hiç az değil.

Box to box ortasahalar, git gel yapan kanat bekler daha çok yoruluyodur ama ortalama bir stoper, forvet vs o kadar yorulmuyordur maç içinde. Basketbolda her pozisyondaki oyuncular (30+ dakika alan) hep oyunun içindeler. Mola dediğiniz şeyde iki dakika kenarda oturuyorlar, ortalama bi futbol maçında da oyun zaten zırt pırt duruyor yani

edit: nba'de iki günde bir maç varken futbolda olmamasının pek çok sebebi var. NBA'de antrenman yok, darbeye bağlı sakatlık riski futbolda daha fazla (yorgunluktan bağımsız), NBA kapalı bir lig ve birkaç sakatlığı tolere edebilir, Futbolda yıldız bir oyuncunun sırf maç sayısı artsın diye eklenen önemsiz bir maçtaki sakatlığı daha az tolere edilebilir, futbol çimde oynanıyor ve çim bakımı daha uzun ve masraflı, salonda günde 20 maç yap istersen bir sorun olmaz vs vs.
0
nundu
(19.09.25)
tabi ki basketbol daha yorucu. istisnası bile yok.
0
duyuruuser
(19.09.25)
buna futbol diyen gamer filandır.
0
xu
(19.09.25)
futbol tabii ki. biri 100 metrede oynanıyor biri 25 metrede.
birinde mesafe kısa birinde mesafe uzun. futbolda asla 2 günde bir maç yapamazsın.
baskette yaparsın ama. basketbol 40 dk bin tane molası var. futbol 90 dk 1 tane molası var. basketbolda dokunmak bile yasak futbolda ağız burun kol bacak rahat kırılabiliyor.

basketbol diyen sırf oyuncular uzun diye diyor da futbolcularda hobbit degil sonucta
0
koela
(19.09.25)
Basketbol yorucudur
0
basond
(19.09.25)
(12)

Şu araba alınır mı?

matlii
Merhaba, sizce şu araba alınır mı? Alınmaz derseniz konunun acemisine nelere dikkat etmesini önerirsiniz?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-nissan-bayan-memurdan-acil-satilik-1270128923/detayTeşekkürler şimdiden.
Merhaba, sizce şu araba alınır mı? Alınmaz derseniz konunun acemisine nelere dikkat etmesini önerirsiniz?

www.sahibinden.com

Teşekkürler şimdiden.
0
matlii
(11.09.25)
Ben almazdim. el degmeyen bir tavan kalmis.

Tabi biraz da kisisel ekonomiye bagli bir durum. Ucuz diye alan da cikabilir.
0
nuevo
(11.09.25)
güvenli değil bir kere.
0
xu
(11.09.25)
yani başka seçenek yoksa sırf ayağını yerden kesmek için alınabilir ama 20 yıllık otomatik vites araba almak büyük risk. sanayide ustalarla kanka olabilirsin.

alacaksan iyi bir ekspertiz gerekiyor. onun için de bütçe ayır, sakın ucuza kaçma.
0
sir gawain
(11.09.25)
Eyyyy, reno fluence 2012 ve üstü otomatik bak.
0
Shepard
(11.09.25)
Bu mayıs ayında 94 model opel corsa aldım tüp+benzin. 200bin liraya, kimseyle kanka değilim. Maddi durumum buna yetti, öncesinde de 97 model suzuki carry kullandım, şehir dışına çıkmadım. 3 yıl sadece 1 buji, 1platin değişimi ile idare etti beni. Ben de eski araç alırken korkuyorum ama temizse araç bence sıkıntı olmuyor. Tanıdık ustalara soruyorum.
Arkadaşım 600bine sorento aldı, daha gelirken bozuldu, 2 kere sıfır motor yapıldı arabanın maliyeti milyona vardı.
Şans işi galiba?

Eski araç düşünüyorsanız ustası çok, yedek parçası çok, kronik problemi olmayan araçlara bakmaya çalışın. Ne kadar elektronik aksam o kadar problem.
0
strawberry first
(11.09.25)
Bunların motoru sorunsuzdur. Şanzımanları da öyle onlara bi baktır, sorun yoksa 450 civarına kroniği pek olmayan ideal araçtır.

20 yıllık araçta değişen boya var mı diye bakmak komik. Onu geçin. Ayrıca 450’lik araç atana 700’lük araç önermek de komik, bari passat önerin :)
0
avatar is back
(11.09.25)
alınır.

motoruna, şanzımanına iyi baktırın.

piyasasını bilmiyorum iyi pazarlık yapın.

baya değişen boya var. şase podye direklerde işlem var mı baktırın. varsa almayın. ama minik arabalar hep böyle. çok değişenli oluyor.

satarken de gider bu. ama ucuza bağlamak lazım.
0
gurur
(11.09.25)
Alma sakın, 21 yıllık araba. Ufak da, motor da küçük, benzinli. Dediğim arabaya bak, sedan geniş geniş binersin. Daha konforlu be eşeğe göre. 8 yaş fark var. Düşme buradakilerin tuzağına, japon fetişi var onlarda. UFACIK ARABA, a segment minicik.
0
Shepard
(11.09.25)
şu araba avrupada hurdaya gider burada 500bin. böyle piyasa mı olur ya. 2004 de doğan çocuk şu an üniversiteyi bitirdi.
0
mikahakkinen
(12.09.25)
direksiyonun kılıflı olması bir anımı canlandırdı. seneler önce eşime micra almıştım. yolda görüp beğenmiştik. ablasının olduğunu doğuda öğretmen olduğu için yıllardır garajda yattığını söyledi genç bir adam. km de aşırı düşüktü. ancak direksiyon derisi çok fena yıpranmıştı. neyse aracı aldık fakat çok yaktığını farkettik. arızalar vermeye başladı. izmirde nissan tuncay var. sadece nissana bakıyor en son ona götürdük. direksiyonu görür görmez dediki bu aracın km doğru değil. meğer 300 bin falanmış tahminen. uyarayım dedim.
0
ground
(12.09.25)
kapı pencere değişsin problem değil. önemli olan aracın şasisinde, motorunda ve şanzımanında herhangi bir problem olmaması.
0
co2s2
(12.09.25)
4. fotoğrafta range olarak miles yazıyor km yi az göstersin diye mil ile değiştirmişler gibi hissettim bu araba alınır ama bu adamdan alınmaz.
0
belkider
(12.09.25)
(7)

yazili basin

sonsuz
evine gazete, dergi alan var mi?ben ünide yurttayken yurdun girisine gazete koyarlardi. ofiste müdürün önündeki sehpada gazete dururdu.böyle seyler var mi hala görüyor musunuz?
evine gazete, dergi alan var mi?

ben ünide yurttayken yurdun girisine gazete koyarlardi. ofiste müdürün önündeki sehpada gazete dururdu.

böyle seyler var mi hala görüyor musunuz?
0
sonsuz
(11.09.25)
Son 10 yilda berber ve discide gordum gibi hatirliyorum.
0
mbond
(11.09.25)
Var. Çok azaldı ama emekli insanlar seviyor. Ben bile seviyorum gazete okumayı. Berberlerde var.
Türkiye gazetesi kaldı sanırım bu eve dağıtma olayında.
Gençken hafta sonu altı yedi gazete alırdım en büyük zevklerimden idi. Hey hey
0
Cezcez
(11.09.25)
evde sakal traşı olurken kullanıyorum dün 3 tane aldım ben.
0
xu
(11.09.25)
En son taşınırken bardakları sarmak için almıştım. 10 yıl oldu.
0
Mirket
(11.09.25)
Tubitakin Merakli Minik dergisini aliyoruz cocuk icin sadece.

Onun haricinde 10 yil falan olmustur en son dergi-gazete alali.
0
nuevo
(11.09.25)
gazeteyi bulmaca için alıyordum bayağıdır almadım. bulmaca dergisi de bayağıdır almadım. notos, varlık falan alırdım artık ilgimi çeken bir temaları yoksa onları da almıyorum.
0
black holes in the sky
(11.09.25)
ben kilo ile alıyorum. köy evinde lazım oluyor. hep 2025 gazateleri. okunmamış bile.
0
ground
(12.09.25)
(8)

Edirne saroz körfezi bölgesi denizlere girmek için hangi ilçede kalmak

xu
merhabaEdirne saroz körfezi yakınlarndaki denizlere/koylara girmek için hangi ilçede kalmak gerek? hangi bölgedeki otellere bakayım?
merhaba

Edirne saroz körfezi yakınlarndaki denizlere/koylara girmek için hangi ilçede kalmak gerek? hangi bölgedeki otellere bakayım?
0
xu
(21.08.25)
enez-erikli-mecidiye
0
eja
(21.08.25)
erikli'ye bakılabilir.
0
nwnd
(21.08.25)
güneyliden uzak dur, esnafı kafayı yemiş, eriklinin denizi güzel ama düzgün kalacak yer bulabilirsen.
0
tuborg yesili
(21.08.25)
1 saattir bakıyorum ve vazgeçmek üzereyim. yorumlarda herkes rezalet demiş tüm edirne tarafı için.. anlam veremedim. tek amacım denize girip güneşlenmek, kaldığım otelde de klima ve yatak olması ama istanbul'a yakın 4-5 gün kalabileceğim uygun yer bulamadım bir türlü.
0
🌸xu
(21.08.25)
mecidiyede günlük kiralık yerler mevcut. Denizi de süper. Keşan'a bağlı bu arada.
Mecidiye/Keşan.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(21.08.25)
bolayır bakılabilir.
0
sinematikcrop
(21.08.25)
Akdeniz veya Ege'de alıştığımız turizm anlayışı o bölgede yok.
İstediğiniz gibi bir otel bulacağınızdan, bulsanız da memnun kalacağınızdan şüpheliyim.

Ama deniz çok güzel. Hele arabayla İtalyan koyu ile Kömür Limanı arasındaki birkaç tane inanılmaz güzel koy var. Ama arabayı tepeye parkedip biraz zahmetli şekilde denize yürümek gerekiyor.
Günlük ev kiralama seçeneklerine de bakmak isteyebilirsiniz.

Erikli Otel istediğiniz gibi klima, yatak, deniz üçlüsünü size sağlayabilir ama oraya kadar gitmişken oradan denize girmek de yazık olur.
Mecidiye, Yayla, Erikli civarlarına bakmanız gerek.

Enez'e yaklaştıkça sinek problemi artar, ama ne kadar ciddi olduğunu tarif edemiyorum, gerçekten gününüzü mahvedecek kadar kötü olabilir sinek durumu.

Denizden uzak bir yerde kalıp arabayla her gün gitmek konusunu bilmiyorum. Keşan var ama her gün o yolu gitmek de can sıkıcı olur.

Şimdiden iyi tatiller,
0
michael_knight
(21.08.25)
Mecidiyenin kumsalı çok istisnaidir. Bildiğiniz anlamıyöa turistik hotel bulamazsınız. Onun dışında insanı rahattır. Ev ayarlayıp gidebilirsiniz.
0
sanal hayvan
(21.08.25)
(4)

Tuvalet sifonuna basınca baya yüksek sesle ciuvvv sesi çıkıyor

xu
çözüm ne olabilir içine w-40 filan mı sıkmak lazım bu nasıl bir sorundur?
çözüm ne olabilir içine w-40 filan mı sıkmak lazım bu nasıl bir sorundur?
0
xu
(05.08.25)
Patlak var sanki, hava sıkışıp ses çıkarıyor gibi anladım.
0
muhayyer divan
(05.08.25)
suya basıyorum 10-15saniye sonra muhtemenelen dolarken ciuvvvvvvv diye sesler var ama baya yüksek sesli.
0
🌸xu
(05.08.25)
Tesisatçıyı özlemiş, ilgi istiyor. :)
0
muhayyer divan
(05.08.25)
Ana vanayı kıs biraz.
0
primetime
(05.08.25)
(7)

Gürültü Önleyici Kulaklık

pro9it9is9
Merhaba duyuru kullanıcıları.Sosyoekonomik yönden yetersiz bir mahalle sınırına yakın bir yerde oturuyoruz. Evimiz cadde üzerinde. Dolayısıyla keyif için egzoz bağırtanlar, yüksek sesle müzik açıp dolaşanlar eksik olmuyor. Yerine oturmayan kanalizasyon kapaklarının sesi de cabası. Özellikle sabah ve
Merhaba duyuru kullanıcıları.
Sosyoekonomik yönden yetersiz bir mahalle sınırına yakın bir yerde oturuyoruz. Evimiz cadde üzerinde. Dolayısıyla keyif için egzoz bağırtanlar, yüksek sesle müzik açıp dolaşanlar eksik olmuyor. Yerine oturmayan kanalizasyon kapaklarının sesi de cabası. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunlaşınca bu durum da artıyor.
Gece çalışıp sabah uyumak zorunda olan birisi için konforlu, uyurken kullanılabilecek, gürültüyü kesen bir kulaklık öneriniz olabilir mi acaba?
(Pencereler için şu anda yapabilecek bir şey yok).
Çok teşekkürler.
0
pro9it9is9
(18.07.25)
Sizin ihtiyacınız kulaklık değil, gürültü önleyici kulaklık hiç değil “kulak tıkacı”
Herhangi bir eczaneden veya internetten alırsınız.

İyisi, güzeli silikon olanlar galiba. Bilenler şimdi gelip anlatır.
0
michael_knight
(18.07.25)
Mistyimage
(18.07.25)
Gürültü önleyici kulaklıklar sabit ya da sabite yakın frekansta gürültüleri tersi yönde dalga yayarak sönümler. Bahsettiğiniz gürültüler için kulak tıkacı +1
0
himmet dayi
(18.07.25)
bende kulak tıkacı var. kulak tıkacı bu gürültüleri çözmüyor 5dk kullanımdan sonra kulak acımaya başlıyor. bende kulağımda müzik açık olmasa bile dışarıdan gelen sesleri kesen bir kablosuz kulaklık bakarken gördüm duyuruyu. arkadaşım şu kulaklığı önerdi ama hakkında bayada şikayet var.

www.hepsiburada.com

edit; bu arada aldım kulaklığı
0
xu
(18.07.25)
İhtiyacınızın kulak tıkacı olduğu zaten yazılmış, ben de katılıyorum.

Ayrıca gürültü engelleme özelliği ile ilgili olarak şunu söylemek isterim: Yaklaşık 4 senedir zamanına göre gürültü engelleme özelliği iyi ve aldığım zaman markanın en üst modeli olan Jabra Elite 85T kullanıyorum.

Kullandığım kulaklık özelinde, gürültü engelleme özelliği bence oldukça konforsuz çünkü adını tam koyamadığım bir rahatsızlık veriyor bana. Dışarıdan gelen gürültüyü "bastıran" ters frekans kulağımda çınlama ya da uğultu varmış gibi bir rahatsızlık veriyor. Bu nedenle uçak, otobüs ya da tren gibi sabit gürültünün olduğu yerlerde ve kulaklıktan ses geldiği sürece dahi gürültü engellemeyi açamıyorum. Hele olur da gürültü engelleme açıkken sesi durdurmak zorunda kalırsam, maruz kaldığım ters frekans beni aşırı rahatsız ediyor. Kimileri uçak, otobüs ya da tren gibi taşıtlarda uyumak için kulaklığı takıp gürültü engellemeyi açıyor, kesinlikle yapamam ben. Onun yerine gürültüde uyurum çok daha iyi.
0
10551037
(18.07.25)
sizin derdinizin dermanı bu : www.loopearplugs.com (benim de derdimin dermanı bence bu) lakin konum türkiye. Sizinki değilse şanslısınız :) Ya da bir imkan varsa, ben bu markanın kulak tıpalarına, her duruma göre farklı özelliklerde var, epey bayıldım.
0
kucukne
(18.07.25)
ptt linki paylaşılan turuncu renkli kulak tıkacını kullanıyorum. yüzünüz tavana bakacak şekilde dik uyuyabiliyorsanız sıkıntınızı büyük oranda çözer. yan dönüp kulağınızı yastığa temas ettirirseniz 1-2 saat sonra ağırı olabiliyor. makasla tıkacı bir miktar kısaltarak bunun önüne geçtim.
0
HellKeePer
(19.07.25)
(15)

blog işi bitti ?

denizmaniaherif
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.sizin fikriniz nedir ? 1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuarada
kafamda bir blog yazma işi var.. sosyal medya hatta youtube bağlantısı da olacak blogta ama hiç gerek yok gibi de geliyor bir yandan.. çünkü kimsenin artık yemek tarifi falan hariç dev gibi web sayfalarına bile baktığını düşünmüyorum.

sizin fikriniz nedir ?
1- yoo bence bloglar hala etkili ve şuaradan ücretsizini ( zamanının blogspot vb. ) açabilirsin..
2- hiç girme instagram ve x yeter.

konu : bilimsel ama popüler şeyler üzerine hem yazı yazacağım hem tarif vereceğim hem de videoya dökeceğim basit videolara..
0
denizmaniaherif
(08.07.25)
biteli 10 sene oluyor
0
xu
(08.07.25)
Tek başına blog da olmaz instragram da olmaz, hepsi senkronize olacak hatta tiktok da.
Para kazanma gayesinde olmazsanız ve bıkmadan düzenli içerik üretirseniz başarılı olursunuz. içerik olduktan sonra sadece platformlarda paylaşmak kalıyor.
0
duyuruuser
(08.07.25)
blog değil de site domaini alıp kendi siteni yapacaksın. düzenli şeyler yazarsan, illa ki dönüşü oluyor. okumak işi hala bitmedi. hala insanlar bir şey araştırırken en çok arama motorunu kullanıp yazılı metinlere ulaşıyor.
0
koela
(08.07.25)
Beni takip etsinler..
diye bir derdin yoksa , online bir kütüphanem kayıt aracım olsun diyorsan özgün olarak bir şeyler yap.

Kitap okuma işi bitmediği gibi blog devri de sürecektir.
0
diyecevaplandı
(08.07.25)
Yapay zeka içerik üreticilerini bitirdi. Şu videoya bakın: www.youtube.com
0
amortisman
(08.07.25)
en son 2008-2009 yıllarında yazmıştım.

insanlar artık görsellik istiyor, ses istiyor. videoyu ilerleterek izlemek istiyor.

podcast var artık, youtube var.
0
yurtsuz john
(08.07.25)
Blog ekosistemi eskisi gibi değil ama Substack kullanıyorum ben okuyucu olarak, çevremde de okuyan ve yazan epey insan var.
0
fotrsapka
(08.07.25)
yapay zeka hunharca ve etik olmayan bir şekilde içerikleri ezberleyip sanki kendi alametifarikasıymış gibi sunuyor. aslında sizin blog'unuza girip öğrenmem gereken bilgiyi chatgpt'ye sorup çat diye öğrenebiliyorum.

google bile -türkçe aramalarda değil- bir soru sorduğunuzda gemini aracılığıyla bir cevap üretiyor en üstte. ve bu cevap gerçekten çok tutarlı (doğrulu kesin değil ama iş görecek kadar tatmin ediyor). böyle olunca birisi araştırma yapmıyorsa alt sayfalara kaydırıp sizin blogunuzu bulma zahmetine katlanmıyor bile. ki daha yolun başındayız.

insanların ürettiği bilgilerle kendini doyuran yapay zeka; insanları üretmekten/yazmaktan alıkoyacak fakat bu gidişle öğrenecek yeni bilgi bulmakta zorlanacak.

geçiş aşamasındayız şu an, tahminim bir süre üretkenlik azalsa da ilerleyen yıllarda yine üretmenin değerini anlayıp blog'lar yazmaya, içerik üretmeye devam edeceğiz.
0
brkylmz
(08.07.25)
Çok spesifik şeyler dışında blog okumuyorum. En son okuduğum blog yazısını geçen hafta okudum, spesifik derken "stoacilarda zaman anlayışı" şeklinde bir derleme yazısiydi ve epey iyi referanslar vardı.

Yine de instagram + blog + youtube fena fikir değil hala, spesifik konularda yazmıyorsanız bile.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
İnstagram diyorum. Okumaya tahammülüm kalmadı, eskiden kitap kurduydum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
@xu +1

Instagram'da tanıtım, YouTube'da yayın, websitesinde kaynaklı ve detaylı açıklama (blogdan daha genişletilmiş ve derli halde) olanı en makul sanırım.
0
nawar
(08.07.25)
medium var.
0
deartheodosia
(08.07.25)
blog biteli çok oluyor. ben bile 2010 yılında bıraktım, hey gidi.

blogu geçtim, websitesi işi bile bitti gibi.
0
sir gawain
(08.07.25)
Milletin yarısı adhd olmuş, dikkat süreleri 1 dakikadan fazla değil. Shorts videoları dışında tutması zor yeni bir şeyin. Hele blog falan imkansız.
0
but that was just a dream
(09.07.25)
ne tiyatro ne radyo bitti.
basılı gazeteler azalsa bile tamamen bitmedi.
karikatür dergileri de bitmedi (birer birer kapansa bile hala dergiler var)

blog'lar da bitmez.
ama basılı gazete/dergi ne kadar az etkiliyse artık, bloglar da öyle.

takip edeni var, arada bir denk geleni var.
bence insta/twitter için hali hazırda üretiyorsanız bir şeyler, blog'a da ağırlık verin.

millet adhd olmuş, 1 dk'dan uzun süren şeyleri okuyamıyor +1
ama bu davranıştan kurtulmak isteyen de ciddi bir kitle var.

arz/talep meselesi gibi biraz.

ben blog okumayı bıraktım, çünkü yıllar önce takip ettiklerim birer birer bittiler.
en son bu kaldı takip ettiklerimden.
altı ayda bir güncelleniyor.
benbugunbunuogrendim.blogspot.com
0
biseysorcaktim
(09.07.25)
(5)

hacıosman'dan yeni havalimanına toplu taşıma ile nasıl ve ne kadar sürede

xu
hacıosman'dan yeni havalimanına toplu taşıma ile nasıl ve ne kadar sürede gidiliyor bilgisi olan var mı?
hacıosman'dan yeni havalimanına toplu taşıma ile nasıl ve ne kadar sürede gidiliyor bilgisi olan var mı?
0
xu
(07.07.25)
hacıosmandan metroyla gayrettepeye geçiyosunuz. ordan da gayrettepe havalimanı metrosuna binip gidiyosunuz.

hacıosman gayrettepe süresini bilmiyorum ama gayrettepe yeni havalimanı 30-35 dakika sürüyor.
0
spirit crusher
(07.07.25)
@spirit crusher şimdi h8 diye bir hat buldum hacıosmandan kalkıyormuş. belki onu kullanırım. ama iett'ye güven olmaz diyerekten yedek olarak birde havaş'a binebileceğim bir konum lazım. levent yazılmış ama levent'in neresinden biniliyor istanbul havalimanına gitmek için?

iett.istanbul
0
🌸xu
(07.07.25)
En garantisi Hacıosman metrodan Gayrettepe'de aktarma yaparak havalimanı metrosunu kullanmak.
Hacıosman metrodan havalimanına en fazla 60-75 dk ulaşırsınız.
0
duyuruuser
(07.07.25)
4. levent otobus duragindan geciyor ama ara durak, bu otobusler yer yoksa almiyor ara duraktakileri boyle sacma bi durum var. o yuzden metro+metro yapmak en mantiklisi bence.
0
bay b
(07.07.25)
google 1 saat 40 dk diyor. metro ile garrttepe aktarmali ist havaalani.

rayli tasimada -marmaray haric- cok aksama olmuyordu ama ist metrosunu hic kullanmadim.

siz 2 saat hesaplayin, daha da garanti olsun derseniz 2.30 saat gibi davranin.
0
taurina
(07.07.25)
(9)

ekşi sözlük referans sistemi hk.

xu
10 yıllık aşkın yazarlığım var ama referans ol sekmesi gözükmüyor. Sorun ne olabilir?referanslar sayfasındareferanslar----------------------@xu onay arabirimindendiye bir uyarı var. bu nedir? Sorun ne olabilir?
10 yıllık aşkın yazarlığım var ama referans ol sekmesi gözükmüyor. Sorun ne olabilir?

referanslar sayfasında

referanslar
----------------------
@xu onay arabiriminden

diye bir uyarı var. bu nedir? Sorun ne olabilir?
0
xu
(17.06.25)
Hocam referans hakkı verilirken kayıt tarihine değil onay tarihine bakıyorlar, sen 2014 yılında kayıt olmuşsun ama Ekşi yazarlık onaylarını 2-3 seneden önce vermiyor diye biliyorum, bu durumda senin onay tarihin 10 yıldan eski değildir muhtemelen, o nedenle gözükmüyor olabilir ama bu tahmin tabii. İlk kullandığın mail hesabın aktifse oradan, eğer duruyorsa, onay mailine bakarak kaç yıllık geçmişin olduğunu görebilirsin.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.25)
@kaleci 2016 mart'ta onaylanmış benim üyelik. 0 zaman 2026 mart'ta referans olacağım bu mantığa göre ama hiç senin dediğin gibi bir uyarı görmedim.
0
🌸xu
(17.06.25)
Bunu ilk duyurduklarında 10 yıl ve daha eski yazarlar demişlerdi diye hatırlıyorum, kayıt olduktan sonra yazar olana kadar geçen süreç çaylaklık olarak sınıflandırıldığı için baz tarih olarak kayıt değil onay alınan tarihi seçmişlerdir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.25)
referans olmak için zaten çaylağın profiline gidip üç noktalı kısımdan "referans ol" seçeneğine tıklamanız gerekiyor, herhangi bir çaylağın profili üzerinden baktınız mı? kendi profilinizde zaten öyle bir şey olmaması lazım, orada sadece "referanslar" sekmesi olacak.
0
mark greg sputnik
(17.06.25)
onay tarihine göreyse çok saçma. 3 yıldır çaylakta bekleyen arkadaşımın hesabı var. 10 yıllık üyeliğim var ama referans olamıyorum demek ki benim hesabımda 2-3 sonra falan onaylandı. çünkü kayıt tarihi 2014. 2014 tarihli hesaptan referans veremiyorum.
0
koela
(17.06.25)
Kendi istatistik sayfasından baktığında referans hakkı varsa zaten "kalan referans: 1" şeklinde bir bilgilendirme notu görüyor; referans hakkı yoksa görmüyor, illa başkasının info'suna girmesi şart değil.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.06.25)
@mark greg sputnik '' üç noktalı kısımdan "referans ol" seçeneğine tıklamanız gerekiyor'' demişsin ama çaylak kişinin üç noktasına tıklıyorum engelle ve sessize al çıkıyor.
0
🌸xu
(17.06.25)
@koela emeklilikte yaşa takılanlar gibi kaldık ya 2014'de kayıt olmuşsuz ama ref olamıyoruz.

kanzuk istifa
0
🌸xu
(17.06.25)
Ben de anlamadım durumu zira benim kayıt tarihim 2012; yazar olma tarihim de 2014. Her türlü referans sisteminin açılması gerekiyordu, acilmamis.

Edit: şimdi farkettim. Mobil uygulamada gorunmuyormus. Tarayıcıdan girince açıldı.
0
fraise
(17.06.25)
(6)

İkinci el otomobil alımı için eksper sürecinde dikkat edilecekler

osssy
Eksperler hangi dolandırıcılıkları anlıyor, hangilerini anlamıyor? Km düşürmesi sık yapılıyormuş sanırım. Bu ortaya çıkıyor mu? Başka nelere dikkat edilmeli?
Eksperler hangi dolandırıcılıkları anlıyor, hangilerini anlamıyor? Km düşürmesi sık yapılıyormuş sanırım. Bu ortaya çıkıyor mu? Başka nelere dikkat edilmeli?
0
osssy
(17.06.25)
Satıcı size bir eksper önerirse buna kesinlikle dikkat etmeyin. En büyük dolandırıcılık bu yüzden oluyor. Takla atmış aracı "tandık eksper, indirim yaptırırım sana" diye anlaşmalı dolandırıcı ekspere götürüyorlar ve kazasız diye rapor veriyorlar.

km düşürme işlemi muayene kayıtlarından da ortaya çıkabilir. aracın her 2 yılda bir girdiği tüvtürk muayenesinde kilometresi kaydedilir. mevcut km'den daha yüksek bir kayıt varsa düşürmüşler demektir.
0
himmet dayi
(17.06.25)
tarcanlar'a gidin. gerçekten işlerini iyi yapıyorlar. diğer yerlerdeki gibi paket paket kontrol detayları değişmiyor, standart bir paket var ve her araca aynı full kontrolleri yapıyorlar. diğer yerlerde düşük paket alıp ilerde sorun yaşadığınızda, biz ona bakmadık düşük paket almışsınız filan diye bahane uyduruyorlar. tarcafnlar gerekli her şeye bakar km vs.
0
awlmi
(17.06.25)
Aracın geçmiş tüm muayene kayıtlarını tuvtürk listelemiyor sanırım?
0
🌸osssy
(17.06.25)
Son zamanlarda takip etmedim ama benim bildigim motorda olan her sorun kendini gostermeyebiliyor. Mesela yag yakma durumu varsa ortaya cikmayabilir. Sanzimanda kendini hemen gostermeyen sorunlar olabilir. Imkan varsa araba sogukken araba calistirilip test edilse, guvenilir bir ustaya da gosterilse iyi olur. Tabii bunun yaninda ayrica expertiz de olacak.
0
mbond
(17.06.25)
hangi aracı alıyorsan şikayetvar'da kronik arızası neyse ona bak. her arabanın kronik arızası olabiliyor.
0
xu
(17.06.25)
Kesinlikle kurumsal ekspere gidin. adı sanı duyulmamış yere gitmeyin.
işlem bitince eksper size raporu anlatacak ve çıktısı verecek.
Bunların resimleri çekip whatsapptan arabadan anladığını düşündüğünüz herkese atın ve fikirleri alın. yeterince cevap gelmeden eksperden ayrılmayın takıldığınız yerleri netleşinceye kadar sorun.

Eksperlerin yaptığı en sık aldatmaca rapora kötü el yazısıyla sorunları yazıp, anlatırken onlar önemli şeyler değil, tüm araçlarda çıkıyor deyip geçiştirmesi. Satıcı da burada işlem bitti ofise geçip konuşalım diye sizi orada çok tutmak istemez.

whatsaptan tanıdıklara gönderdiğiniz raporlar için çok olumsuz dönüşler olursa satıştan vazgeçebilirsiniz
0
duyuruuser
(17.06.25)
(28)

Fakir alışkanlıkları

sekizdokuzon
Arkadaşlar önümüzdeki üç ay bayağı fasfakir bir hayat süreceğim. Hiçbir zaman çok varlıklı bir insan olmadım ama kendimi şu yaşıma kadar çok da kısıtlamıs, hesap kitapla hareket etmiş değilim.Bana bu üç ayı atlatacak fakir pratikleri tavsiye edebilir misiniz? Sigarayı kartla değil nakit almak gibi.
Arkadaşlar önümüzdeki üç ay bayağı fasfakir bir hayat süreceğim. Hiçbir zaman çok varlıklı bir insan olmadım ama kendimi şu yaşıma kadar çok da kısıtlamıs, hesap kitapla hareket etmiş değilim.

Bana bu üç ayı atlatacak fakir pratikleri tavsiye edebilir misiniz? Sigarayı kartla değil nakit almak gibi. 3 lira fark alıyorlar her seferinde, ayda 90 lira yapıyor gibi.

Troll duyuru değildir, cidden durumum hiç iç açıcı değil. Burada "Yemek yemeden kaç gün yaşanır", "Hapishaneye girsem daha mı az harcarim" gibi duyurular açan biri vardı yakın zamanda. Onun bir tık üstüyüm.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(12.06.25)
Para harcayacağın sosyal etkinliklere katılma. Termos park yürüyüş ve ibb etkinlikleri içerisinde kal.
alışverişi pazardan yap, yemek yap.
bütçe ve yaşantın hakkında daha çok bilgimiz olsa daha net şeyler söylenebilir
0
kisa
(12.06.25)
Erkek çocuğu gibi yaşıyorum
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
Sebze ve meyve alışverişi için pazara git ama akşam saatlerinde. Akşam daha uygun oluyor fiyatları. Bir de çıkma sebze ve meyve alabilirsin, onları yarı fiyatına veriyorlar. Bazı marketlerde de son tüketim tarihi yaklaşan ürünleri biraz daha uygun fiyata satıyorlar üzerinde uyarı yazısı oluyor.

Ekmeği de halk ekmek büfelerinden alabilirsin.
0
rock n roll
(12.06.25)
sigarayı bırak daha iyi fırsat olamaz. 2025 yılında hala sigara içen cahillerin arasına girme.
0
xu
(12.06.25)
Sigarayı karttan al değil de doğrudan sigarayı bırak mesela. Gereksiz bir alışkanlık ve gereksiz bir masraf kalemi
0
kullanicadi
(12.06.25)
@xu: şu an bir sürü mücadele var hayatımda, bir de sigarayı bırakırsam infilak ederim maalesef
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
Etmezsin! Öyle gibi gelir ama bir şey olmaz
0
kisa
(12.06.25)
Market poşeti almak yerine çantada katlanan alışveriş torbalarından bulundur.
Market market dolaşıp, ana gıda ve hijyen maddelerinde indirim takip et, gerekirse stokla.
Yoğurtla beslen çoğunlukla, yoğurt önemli.
Dışarıdan su, kahve, çay alma, su mataran, kahve termosun hep evde dolmuş ve dışarıda yanında olsun.
Evden gerekmedikçe çıkma, dışarıda çalışman gerekirse kütüphanelere git. Sıcakta çıkma, sabah erken saatte veya akşam serinde evden çık. Bir de güneş kremini tazeleyip durmak zorunda kalmazsın. Şapka tak.
Buzdolabı poşeti, yağlı kağıt gibi ürünlere para verme. Balmumlu kağıt keselerin veya silikon fırın matın olsun. Fırını da çok çalıştırma, elenktrik gider.
0
tiredofwaiting
(12.06.25)
Psikolojik olarak, temel zevk ve kozmetik konforundan fazla odun vermeyeceğin bir plan yap derim. Yoksa o üç ay üç yıla dönüşür.

Kilo fazlan varsa, üç aylık diyet yapabilirsin, ekmek makarna pilavı kesince aylık 600-1000 lira cepte demektir.

Dışarı çıktığında örneğin kahve içiyorsan çay iç bazen. Dışarı çıkma.sikligina göre buradan da ayda 1000-2000 lira artar.

Yürüme mesafelerini uzatmayı göze al (gündüzleri dikkat et güneş carpmasin). Haftaici her gün işe dönüşü yurusen buradan da bir 600-1000 lira artar.

Toplamda 4-5 bin lira artırdık sanırım.
0
encokbenisevinnolur
(12.06.25)
İnfilak falan etmezsin sigara içmek çok low bişi zaten. Bir kez bırak hayat kaliten artacak inan

Aktüel indirim sayfaları var instagram da. Onları bul takip et, ne nerede ucuz, hangi markette 2 al 1 öde var vs onlara göre yaparsın alışverişini.
0
kullanicadi
(12.06.25)
Noodle ye ve sadece su iç. Bundan daha fakir olunabilir mi bilmiyorum.
0
runaway
(12.06.25)
Sigarayı bırakmak lazım cidden :(
0
🌸sekizdokuzon
(12.06.25)
özel indirimler dışında ucuzcu marketler hala daha ucuz. indirimleri takip et. temel gıdadan şaşma.

madem bir kaç ay diyorsun, makarnaya ağırlık ver. ucuz ton balığı alabilirsin. pahalısından çok farkı yok. pahalısı daha lezzetli tabi ama ucuzu da yenir. kuruyemiş tüketiyorsan pazardan al. marketten aldığımız paketli cevizin kilosu 1000 küsür. pazarda ince kabuklu cevizin kilosu 250. kırıp içini ayırmak kolay, kabul firesiyle olsun 350-400.
peynir ve süt ürünleri çok pahalı oldu. bir süre uzak dur. bizim kasapta tavuğun fiyatı markettekinin iki katı tam olarak. biri 150yse diğeri 300. bu kadar da olur mu, oluyor. aldığın her şeyin fiyatına dikkat et.

dışarıdan zinhar yeme.
dışarı mümkün mertebe çıkma. adım başına para.
ben marketlerde kaldığım süre ile ödediğim para arasında bir korelasyon görüyorum. son günlerde kaça yükseldi emin değilim ama migrosta durmamın dakikası 40lira civarında.

trendyol go gibi yerleri arada bi kullanıyordum market fiyatları aynı diye.
değilmiş. hem bir sürü getirme ücreti hem de ürün başına ortalama yüzde 20 daha pahalı.

biz pahalılığı kanıksadık bir çok konuda. biraz dikkat edince giren kazığın haddi hesabı olmadığını görüyoruz. halbuki hepimiz 3 kuruşun hesabını yapar gibi yaşamalıyız kazıklanmamak için.
0
biseysorcaktim
(12.06.25)
sigarayı bırakmak konusunda bir şey diyemicem ama illa kullanacaksan bari tütün al.

zaten orjinal paket sigaralar içilmeyecek kadar kötü. bazı tütünler bazı marka sigaralardan iyi bile.

ufak ufak sarıp içince hem az içiliyor porsiyon olarak hem de sararken zaten içme ihtiyacının bir kısmı karşılanmış oluyor. bir de ucuz tabi.
0
biseysorcaktim
(12.06.25)
migros markalı ürünleri alıyoruz biz genelde. fakirin dibiyken de peyniri süzme peynir alıyorduk örneğin, ekmeği iyilik marka olanlardan alıyorduk. yine migrostan devam edicem :) toplu alışveriş yapanlar için indirimleri oluyor, örneğin bu ay tek seferde en az 1000 liralık 3 alışveriş yapınca 300 liralık indirim veriyor gibi. o yüzden alışverişleri toplu yapmak işe yarayabilir. biraz da alışkanlıklarınızı bilmek gerekiyor, ona göre nereden kısacağınız konusunda fikir gelebilir.

bir de bunu daha çok abur cubur almamak için uyguluyorum gerçi ama, karnım tokken alışverişe çıkıyorum ve o reyonların önünden geçmiyorum alışveriş yaparken.
0
pide
(12.06.25)
benzer durumda ben alkolü bırakacağım. sen de sigarayı bırakabilirsin.
bunun dışında gerçekten zorunlu ihtiyacın olmayan şeyleri alma. şampuan, çamaşır deterjanı gibi şeyleri indirimdeyken al stokta dursun. pide'nin ve tiredofwaiting'in önerileri +1.
0
cilacı ökkeş usta
(12.06.25)
tam aksine para sikintisi varsa acil olmayan seyleri ihtiyacindan fazla bolca alip stoklamak hata olur. bir de elinde fazla miktarda bulunan seyi insan daha savurgan kullanir.

onun disinda evde yemek yapmak onemli. noodle degil de makarna diyelim biz onun ismine.
0
hot potato
(12.06.25)
sigara degil de asıl mesele alkol olabilir. evde şarap yap şarap mayası alıp, bir süre alkol ihtiyacını giderebilir 5 litrelik falan yapıyorlar maliyet 500-600tl gibi. filtre kahveyle cold brew yapabilirsin evde yine termosla götürmek için. dışarı çıkma etkinliğinde insanların oturmaya da geldiği tarzda bir parkta oturmak, yürüyüş, koşu olabilir özgürlük, maçka, kalamış parkı gibi hem kendini çok soyutlanmış hissetmezsin hem de para harcamak zorunda değilsin. pazardan sebzeyle evde yemek zaten çok iyi paran olsa da yap xd
nacizane eğer param olmasa birilerinden mutlaka bir şey isterdim zaten normalde de istiyorum canın bir şey çekerse isteyebileceğini düşündüğün biri varsa, çekinme.
her erkek gibi sen de excel tablosuna giderlerini not alıp seni aşacağını düşündüğün yerde dur. kısmanın da sınırı yok ki içme suyu bırakıp çeşme suyuna bile dönebilirsin
0
ala09
(12.06.25)
ekstrem fakirlik için üç ay uzun bi süre. bi şekilde maddi destek alma şansın yok mu? param olsa ben verirdim direkt, aynı yoldan geçtiğim için kimsenin bu kadar uzun süreli fakirlik yaşamasını istemem açıkçası, insan ruhsal olarak hastalanıyor resmen.

en başta sigarayı kartla nakitle almayı geçtim tütüne geç. iğrenç oluyor evet ama bir paket cuvarete 80 lira vereceğin yerde o parayla dört paket hazır sarılmış sigara alabilirsin. ayrıca berbat olduğu için normalde olduğu kadar içmeyebilirsin. ekstrem fakirlikte sigara ciddi masraftır - bunu %75 oranında düşürmek mümkün.

çalışıyorsan işyerinde, öğrenciysen okulda vs. yemiyorsan evde baklagillere ve ucuz yiyeceklere saldır. üç ay idare etmen gerektiğini düşünürsek AŞIRI fakir olmadığını varsayıyorum. salça, ucuzundan tereyağı, bütçeyi çok zorlamazsa zeytinyağı al. nohut, mercimek, fasulye, pirinç, makarna... bayağı götürür.

hayat tarzı ve bünyeye göre değişebilir tabii ki ama AŞIRI FAKİR iken günde bir öğüne dönemk iyidir. imkanın varsa bunu tavsiye ederim. ben günlük iş-güç sürem 4-5 saati aşmadığı için böyle zamanlarda günde 16 saat filan uyurum. çok uyuyunca hem vakit geçiyor hem de aptala döndüğün için pek acıkmıyorsun.

bu normalde sağlıklı yaşam tavsiyedir ama BOL BOL SU İÇ. acıktırmaz.

gerçekten sıkıntılı bi fakirlikten söz ediyosak zaten temel fonksiyonların ötesini pek umursamıyor olman lazım. mental olarak çok zorlayıcı bi şey elbette, insan "bugün fasulye yedim başka da bi şeye ihtiyacım yok" diyemiyo tabii ki ama para yoksa ister istemez katlanıyosun.

ücretsiz ilgi alanları bulmaya çalış bi de faydalı olabilir. dizi-film olur, oyun olur, parkta kuş izlemek olur vs... para harcamadan geçirilecek güzel/keyifli vakit bu süreçte kafayı sağlam tutma açısından faydalı.

ama hepsinin ötesinde sınıf bilinci ve komünizm tavsiye ederim. sen bugün aç gezip yarın toparlarsın ama bizim bugünkü halimizle sürekli yaşayan milyarlarca insan var. bizim de zaten "iyi" sandığımız hal bile başkalarını zengin edip cebimizde iphone olduğu için kendimizi zengin saymaktan ibaret. iş güç sahibi, cebinde parası olan adam bile tatili anca 8 taksitle senede 3-4 gün filan yapabiliyor. çok küçük bir kesim gittikçe zenginleşirken koskoca uluslar, nesiller heba oluyor. millet iyi bi firmaya gireyim de daha çok zengin edeyim, bana da üç kuruş fazla vrsinler diye yarışıyor, bunu yapan "hayırlı evlat" oluyor filan...

dünyada herkese yetecek kadar kaynak var, kimsenin aç ya da fakir gezmesine gerek yok. bunu da düşün derim. zenginleri rahatsız etmek için pilav ve kuru fasulye yeter, "fakirim" diye üzülüp kenara çekilme.
0
mark greg sputnik
(12.06.25)
Param yok diyip sigara içen fakir olmaz. Sigaraya para buluyorsan paran vardır. Kumar ve alkol için de aynı şekilde.
0
Shepard
(12.06.25)
Aynı durumdayım kendi yaptıklarımı yazıyorum:
İlk etapta sigarayı bıraktım zor olabilir evet bırak demek istemiyorum o da bir rahatlama ritüeli tam tiryaki değildim bırakabildim sana kalmış.
Etkinliklere ara ver.
Platform üyeliklerini dondur.
Minimum nakitle gez sitelere kart bilgin kayıtlıysa sil bir şey alacağın zaman bilgileri girmen gereksin.
İstediğin değil ihtiyacın olanı almayı alışkanlık haline gerir.
Benim için en önemli kalem dışarıda yemekti. Şimdi baktım en son şubat ayında dışarıdan yemek söylenişim ki ben nazlı bir tipimdir iş yerindeki yemeği beğenmem söylerim, evde kahvaltıya vakit bulamam söylerim… hepsini bıraktım. Çok zaruri durumlar olmadıkça dışarıdan kahve almayı da yemek yemeyi de bıraktım.
Kahvemi evimde yapıp işe götürüyorum. İş yerinde uygun yemek yoksa eve bırakıyorum ya da aşçıdan rica ediyorum bana göre bir şey yapıyor.
Kıyafet alışverişi yapma, dolabını bir dök bir sürü şeyin olduğunu göreceksin kendine bir haftalık kombin hazırla mesela, askıda ertesi gün giyeceğin şeyin hazır olması “kıyafetim yok” düşüncesini bitiriyor.
Kullandığın markaların yerine alternatifler bulmaya çalış hem iyi hem daha uygun bir marka bulunabilir.
Aklıma geldikçe eklerim.
0
mutekebbir
(12.06.25)
+ Suyunu, kahveni termosla götür iş yerine.
+ İnternetten para kazanabileceğin işlere (chatgpt'ye bununla ilgili fikrini sorabilirsin) yönelebilirsin. Az zamanda minimal gelir getirecek işler bulunabilir.
+ Sahibinden'e/Facebook'a ilan aç, (aylık x ders y lira!)
+ Çalışmadığın günler için random işler bulmaya çalış.
0
rakicandir
(12.06.25)
çalışmadığım ve ultra fakir olduğum bir dönemde hakmar'dan paket tavuk döner alıp fırında pişirip yerdim akşam yemeği olarak.
0
tabudeviren
(12.06.25)
sigarayı tütüne çeviriyoruz.
dışarı çıkmıyoruz.
belediye çorba falan dağıtıyorsa oradan karnımızı doyuruyoruz.
protein tozu alınabilir. ben öyle yapıyordum f/p oluyordu ama sindirim sistemi siki tutuyor.
5 lt su olmuş 15 lira. çeşmeden içiyoruz.
hastalanmıyoruz.
siksok abonelikleri iptal ediyoruz.
donanımhaber sıcak fırsatları mesken belliyoruz.
elde satılabilecek bir şeyler varsa satıyoruz. fiziki olur dijital olur. ben sözlük hesabı satmıştım. o günden beri hep yedek akçe gibi sözlük hesabı tutarım kenarda. kara gün dostu.
eğer durumumuz birkaç aya düzelecekse bankaların harcama sözü kampanyanlarına katılınabilir. bana atıyorum aylık 500 lira harcama sözüne 500 lira puan veriyorlardı zamanında. düşündüm aylık 500 her türlü harcanır. harcamasam bile bana verdiği 500lük puanı 12 ayda parça parça alacaktı. bir nevi faizsiz kredi. alıp 3 5 ay sonra durum düzelince caymıştım vs.
0
kixo
(12.06.25)
Simdiye kadar yaptiklarimi yaziyorum:

Migrosta son tuketim tarihi yaklasmis urunleri indirimli aliyorsun, onlari takip et.

Cay kahve icin termos.tasimayi.aliskanlik haline getir, disarida cay kahve icme.

Kiyafet alisverisini kisitla, mumkunse hic bir sey alma.

Para harcama aliskanliklari seni zorlayacak arkadaslarinla gorusmeyi aza indir.

Evde satilacak bir seyler varsa, kitap, giysi, kullanmadigin elektronik gibi (mutlaka vardir) onlari internetten sat.

Kendine ufak luksler belirle, ne kadar zorda olursan ol, lukslerinden vazgecme. Sigara olur, haftada bir alkol olur, sinema olur, kendini iyi hissedecegin seylerden vazgecme.

Hepsi geciyor, zaman gelecek, lan parasizliktan neler yapiyormusuz diye dusuneceksin.
0
deckard
(13.06.25)
yemek evde yapılacak, ancak beslenme kalitesi önemli, haftada bir ton balıklı pilav, makarna vs. gibi bir şey gerekiyor. sebze, mümkünse pişirmeden yiyebildiklerin. eğer ağır fiziksel bir iş yapmıyorsan, günde tek öğün.

sigara için tütün denmiş, olmuyorsa elektronik sigara, hatta diy likitler. 1000 liralık diy likit 3 ay yeter.

bu ikisi zaten genel maliyetleri büyük ölçüde kısıtlıyor. sosyal medya, twitter, instragram mutlaka telefondan silinmeli, reklamlar çok fazla etkiliyor, gereksiz alışverişi körüklüyor. browser için de ublock.

tüm abonelikler iptal. bunlarda küçük küçük ancak bir sürü.

günlük bir harcama limiti belirleyip her şeyi o çerçeveye sığdırmalısın. mesela günlük 300 lira gibi. sigaran, yemeğin, her şeyin bu 300 lira içinde kalmalı. bir kaç gün kolay, sonraki günler zor sonra alışklanlık olur.
0
selam
(13.06.25)
Pastörize dost süt bimde 35 Lira. Pastörize Sek süt migrosta 80 Lira aynı lezzet aynı besin değeri. Dost günlük süt süper bir amme hizmeti.
0
Batuhanolabilir
(14.06.25)
dusa girdiginde su isinana kadar akan suyu bos bir kovada topla. onunla balkon yikar, yer silersin. su masrafin azalir.
hicbir seyi elde yikama (bardak dahi). makinede yikansinlar, gene su tasarrufu saglar.
bir süre ütüye ara ver. ütü cok elektrik ceker.
saclar uzunsa kestir, fön makinesi kullanma süren azalir (ütü gibi en cok elektrik ceken ev aletlerinden biri de fön makinesi), kullandigin sampuan ve su miktari da büyük oranda düser.
beyaz ekmek alma, eksi mayali esmer ekmek al. yemeklerini ekmekle ye. hem doyurucu hem besleyici. ekmekle daha iyi doyacagin icin et ve sebze maliyetin düser.

ek gelir yaratma imkanin var mi? ders vermek gibi, vs?
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.06.25)
(32)

alemin kerizi benmişim

koxy
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim. ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık. fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı.
cep telefonundan yazıyorum, hatalarım olabilir.
olaydaki kişileri hızlıca tanıtıp esas kısma geçeyim.
ayşe: benim lise ve sonrasında arkadaşım. arkadaş grubumdan biriyle sevgili oldu, oradan arkadaş olduk. aynı fakülteye gittik derken işte arkadaş kaldık.
fatma: ayşe'nin çocukluktan beri arkadaşı. ben de ayşe sebebiyle tanıyorum. arkadaşım diyemem ama tanıştan da bir tık öte.
ikisi de halen çocukluğumuzun gençliğimizin geçtiği yerde ya da yakın yerlerde yaşıyor. ayşe yeni evli sayılır.
ayşe, eşini aldatıyor. bu, herkesin bildiği, herkesin de herkesin bildiğini bildiği ama bilmiyormuş gibi yaptığı bir şey.

bayramda nasıl olduysa fatma ile yolum kesişti.
ben de işte biraz yalnızlıktan falan yakındım. başka bir arkadaşımıza rastladık çocuğuyla. o çocuğu falan sevdim, oynadık biraz işte.

bütün bunlardan sonra fatma "sen madem bu kadar çocuk seviyorsun, çocuk istiyorsun eee ayşe'de istiyor. boşanacak zaten evlenin işte" gibi laf söyledi.
ben de birkaç saniye mal mal baktım ve "saçmalama mk biraz düşünerek konuş" dedim.
fatma ise bunun aşırı mantıklı olduğu konusunda ısrar etti.
ben de en sonunda hali hazırda evli olan ve eşini aldatan biriyle benim böyle hayali planlarda yer almamızın bile beni rahatsız ettiğini söyledim ama tabii bu kadar usturuplu bir şekilde değil.

aldığım cevapsa "aldatıyorsa aldatıyor, seni mi aldatıyor? kim biliyor ki zaten bu hadiseyi? sen, ben." oldu.
"benim bilmem yetmiyor mu zaten?" dedim ve bu konuyu bir daha hiçbir şekilde ağzına almaması gerektiğini söyleyip ayrıldım ortamdan.

yeni bir gün doğdu. ben bu saçmalığı nasıl zihnimden silerim diye düşünürken ayşe'nin ablası whatsapp'tan yazdı. kendisini tanıyorum ama numaramı hiç vermedim. hiçbir mecrada ekli değil. dışarda görürsem selam verir, hal hatır sorar, siktir olup yoluma giderim.

konuya "senin bizim şubede ticari hesabın varmış" falan bir şeyler anlatarak girdi. bayram günü ne bankası ne hesabı. "hesap 5 yıl öncesinin. sizin şube bile değil" dediğimde "ya öyle mi? ben karıştırdım herhalde. ayşe'nin durumlarından böyle oldu. ne dediğimizi ne yaptığımızı bilmiyoruz ailecek" falan bir şeyler anlattı. konu bir şekilde benim bekar oluşuma, ayşe'nin ne kadar da yanlış bir evlilik yaptığına, hiç görüşüp görüşmediğimize falan geldi. "abla, hesapla ilgili acil bir şey yoksa malum bayram, ben de kaç saatlik yoldan geldim, sonra mı konuşsak?" deyip sıyrıldım.

ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak.
ancak inanılmaz rahatsız oldum ya.
hatta şimdi bu rahatsızlığımı daha net ifade etmediğim için daha da çok rahatsız oldum.

ayşe'ye karşı hayatımın hiçbir döneminde hiçbir çekim hissetmedim. kendi hayatında ne halt yediği de beni alakadar etmez.

nasıl desem... evlilik, çocuk isteyen erkek çok mu keriz gibi duruyor uzaktan merak ediyorum. bende mi bir alıklık olduğunu düşünüyorlar acaba? yoksa aldatmanın o kadar mühim olmadığı bir çağa geçtik de ben mi mağaramdan çıkmadığım için kaçırdım?
0
koxy
(10.06.25)
Daha bir olay olmamış kafanda büyütmüşsün. Diyelim ki üçü de böyle insanlar mesafe koyar geçersin başını ağrıtmadan
0
grimavi
(10.06.25)
aman aman... olay tamamen planli. ayse'den ve cevresinden uzak dur.

cocuk istedigini söylesen insanlar keriz gibi duruyor evet. kartlari cok acik oynamamak lazim. buraya gelip ama dürüstlük ve aciklik cok önemli diyecekleri inanma. teoride öyle ama pratikte karsi tarafi kaciriyor ve böyle garip garip insanlari cekiyor :)

ya belki senin gibi saf ve temiz duygularla bunu isteyen de vardir ama one in a milliondir.
0
sonsuz
(10.06.25)
üstte yazılan gibi kadına karşı açık kart oynama herhangi bir konuda. ve yine dendiği gibi milyonda bir hariç hepsi birer ayşe.

bunlar sizi bayağı enayi olarak görüp yüzlerini göstermişler sadece. ya da elleri güçlü olmadığından açık oynamak zorunda kalmışlar siz eli güçlü sinsileri düşünün :D.

"ayşe'nin bunlardan haberi var mı bilmiyorum. organize bir şey mi emin olamıyorum kesin olarak." gibi bir cümle kuruyorsanız zaten bir silkelenip kendinize gelmeniz lazım çevrenizdekiler karşı. maalesef herkes kendiniz gibi değil, en azından kucağınızda bir bebekle yazmıyorsunuz bunları :) umarım güzel dersler çıkar herkes için.
0
gule gule
(10.06.25)
Benzer birkaç tanesi başıma geldi geçmişte, kendi evime tasindigimda, birkaç ortak arkadaşa lan evlilik yaşı da geldi ha muhabbeti açtığımda, çocuk muhabbeti için de aynı.
Bu tür kadınlar bir çeşit gizli çete gibiler bence, planlı organize olmasına da gerek yok birbirlerinin dramalarindan ya da drama çözücü olmak üzerine yaşıyorlar herhalde.

Üzerinize alınacak bir şey yok, bazı kişilerin kafa böyle çalışıyor herhalde, ama amaç ne bilmiyorum.

Ayrıntısını düşünüp kendinizi paranoyaklastirmayin.

Bir daha benzer iletişim çabaları olursa da ya hiç contact kurmayın mümkünse, değilse de dolaylı "kapalıyız, ilgilenmiyorum" mesajı verecek şeyler söyleyin.
0
encokbenisevinnolur
(10.06.25)
keriz değilsin de keriz olma ihtimaline oynamışlar. belli ki yemezsin bunları. iletişimi kes, yoluna bak, ayşe de eksik olsun hayatında. ablasını da kvkk ya aykırı davranıştan şikayet edebilirsin senin hesabına telefonuna bankadan baktıysa.
0
kisa
(10.06.25)
çocuğa bakacak keriz arıyolar. keriz olarakda seni seçmişler.
0
xu
(10.06.25)
bence planli, hatta ayse seni begeniyormus zaten bence. arkadasinin birden aklina gelip, soyledigi bir sey oldugunu sanmiyorum ben. aysenin de parmagi var.
uzak durun.
0
65 derece
(10.06.25)
Uzun süre görüştüğün olmadıysa eğer düzgün birini bulamıyor kimseye güvenemiyor diye düşünüp hazır tanıyor d ayşe'yi yapalım bunları demiş olabilirler. Fatma ile olan konuşmada yalnızlıktan dem vurunca bir de yol yapıyosun bile zannetmiş olabilirler. Özetle aslında saf zannediyorlar seni.
0
beyfendi
(10.06.25)
hepsini engelle
0
Hallegadola
(10.06.25)
bundan ayşe'nin haberinin olmaması im-kan-sız. imkansız yani. ablasını falan da o dürtmüştür şu banka hesabını bahane edip araması için. siz konuşurken ablasının yanında sizi dinliyordur hatta, öyle zihnimde canlandı. ben olsam tüm bu insanlarla görüşmeye devam etmezdim, ıyk.
0
deartheodosia
(10.06.25)
Valla hocam tuzakta olabilir. ben mi çok şüpheciyim bilmiyorum. Ayşe'nin kocasını senin üstüne salabilirler. Ayşe'nin kocasıyla seni birbirinize kırdırırlar. böylece ayşe aradan sıyrılır ve kendine yeni bir tokmakçı şey pardon sevgili bulur.

Bence uzak dur.
0
komando kani var bende
(10.06.25)
olayda adı geçenlerden hangisiyle birkaç gece geçirebilirsen kârdır. sonra arkana bakmadan kaç. bu senaryodan zarar almadan çıkacacağın başka bir ihtimal yok. ağır hasarlı yedi taklalı aracı kozmetik boyalı dosta gider diye ittirmeye çalışmakla aynı şey bu.
0
Whily
(10.06.25)
Uzun zamandır böyle acayip hikaye okumamıştım. Koşarak uzaklaş. telefondan engeli bas. Şunlardaki rahatlığa bak ne kadar da kolay söylüyorlar.
0
gilbeys
(10.06.25)
bu insanlarla ilişiğini kes. muhatap olmamaya çalış. bir süre sonra onlarda vazgeçecektir.
0
koela
(10.06.25)
o kadın ne iş yapıyo
0
lambırcek
(10.06.25)
Operasyona bak be.

Aman hocam Ayşe'sini de Fatma'sını da ablasını da engelle görüşme bir daha. Bu soft bir hamle en azından. @gule gule'nin dediği gibi de olabilirdi böyle sinsi insanlardan her şeyi bekleyin. @whily'nin dediğini de unut Ayşe prezervatifi deler, çöpten alır içine sokar her şeyi yapar. Herkesi kendiniz gibi sanmayın.
0
chicha_v2
(10.06.25)
(bkz: tezgah lan bu)
0
respect
(10.06.25)
Birincisi öncelikle duruşun sebebiyle tebrik ediyorum. Kendimi yalnız hissediyordum Sen de varmışsın sağol bro.

İkincisi evet keriz duruyoruz. Ama emin ol bizim gibi olan düzgün kadınlar bu dünyada var.

Bana söyleneni sana iletiyorum: sana kakalama olaylarındalar, düşme ahmed. Ve olabildiğine uzak dur. Yöntemleri biliyorsun.
0
baldan kaymak
(10.06.25)
Aiy tezgah! Banka hesabına kadar konuşulması falan nedir? Boşluktayım imajı çizmişsiniz ama kerizlikle alakası yok. Boşanılmamış bi ilişkide durup dururken en zararlı çıkan siz olursunuz. Topuklar vura vura...
0
beetlejuice
(10.06.25)
organize olup olmadığından şu yüzden emin olamadım. bunlar zaten haftada en azından bir iki birbirini görüyor, denk geliyor. bayramda bu denk gelme kesinlikle yaşanmıştır zaten. belki bir yerde adım geçmiştir diye düşündüm açıkçası.
0
🌸koxy
(10.06.25)
Bir şekilde organize+1

Kaçın
0
enteg
(11.06.25)
nasıl bir imaj çizmişsen bunlar seni ağır keriz sanıyor herhalde. ama verdiğin cevaplar falan ağır bir kerizin vereceği cevaplar değil. kafalarından ne geçiyor anlamak güç. ayşenin olaylardan habersiz olma ihtimali de %0,1 falan. koşarak uzaklaş bu tiplerden.
0
bobinhoo
(12.06.25)
Senin keriz olduğun varsayımından yola çıksak bile ortada bir tuhaflık var. Bir insan sırf keriz olduğu için onunla evlenmek istenilmez, ortada başka bir motivasyon olması gerekiyor. Bu durumu enteresan buldum ve üzerine kafa yordum.

- Ayşe senin yerine neden eşini aldattığı kişiyle evlenmiyor?

- Mal varlığı olan biriysen para koparmak için seninle evlenmek istiyor olabilir; ancak yoksa seninle evlenmeyi istemesi için ortada ciddi bir motivasyon da yok gibi gözüküyor. Onu tatmin edebilecek bir mal varlığına mı sahipsin?

- Sana platonik aşık olsaydı ilk hamlesi evlenmeye çalışmak değil de sevgili olmaya çalışmak olurdu. Neden sevgili olmadan hemen evlenmek istesin ki?


Bu grup hiç sevgililik yaşamadan evlenmeyi kendi normalleri haline getirmiş olabilir, bu durumda zihinsel olarak 60'lar Anadolu'su paralel evreninde yaşıyorlar demektir. Ortadaki tuhaflığı ancak böyle bir gerekçe açıklayabilir.
0
fobfilm
(12.06.25)
ayşe'nin benim bildiğim sevgililerin hepsinin de evli olması, neden onlardan biriyle evlenmiyorun cevabı sanınırım.

mal varlığım yok. havadan bir 10k$ gelse sıfıra sıfır noktasına gelirim öyle durumdayım yani. ancak bakarsak ayşe'nin ailesine damat gitmek kağıt üstünde hiç de fena bir fikir değil. malın mülkün haddi hesabı yok. ama o kadar onursuz değilim. zaten kocası da muhtemeldir ki bu yüzden boşamıyor.

ayşe bana bakacak bir kız değil normalde.
0
🌸koxy
(12.06.25)
güncelleme:
ayşe başka bir halt daha yemiş. kasaba ufak bir karışmış.
kocası nakit 2m tl alıp salağa yatmaya devam ediyor.
üçlü ile olan iletişimim sıfıra yakınsadı, pişman değilim.
0
🌸koxy
(14.08.25)
ay ne olmus peki?
ayse hamile miymis? koca neden para almis?
uzerimize dedikodu atin :D
0
65 derece
(15.08.25)
ayşe daha pazartesi başladığı yeni iş yerinden biriyle perşembe basıldu.
ancak basan taraf kendi kocası değil de karşı tarafın eşi olunca olay bayağı büyümüş. basılma anına dair videolar şunlar bunlar.
kızımız bu durumu affetmesi için kendi eşine 2m verdi.
diğer tarafa da bir şeyler verdi videoları almak için ama ne verdi bilmiyorum.
0
🌸koxy
(17.08.25)
güncelleme 2:
ayşe hamile.
baba belirsiz.
bunu takip eden gün ayşe'nin kocasıyla diğer potansiyel adaylardan biri arasında silah tüfekli kavga çıkmış dsljkjldfs
allahtan aramızda binlerce km var ya şu kaosta arada harcanırdım.
0
🌸koxy
(26.09.25)
ne hayatlar var ya.
0
deartheodosia
(27.09.25)
buna benzer hikayeler çok oluyor.
son güncellemelerden sonra olay netleşti.

ayşenin pek çok manitası var ama bebeğin babası belli değil (iğrenç durum)
bebeği kitleyecek düzgün birisini arıyorlar.
adaylardan birisi de sensin. seni kendi aralarında konusmuslar. çünkü uzun zamandır tanıyorlar ve sorunsuz birisi oldugunu biliyorlar.
fatma bir bahaneyle konuyu ikinizin evlenmesine getirmiş.

sen kesin bir dille istemeyince olay durmuş.

bunlarla -özellikle bu dönemde- hiç iletişimde olmamak en doğrusu. bir yalan uydurup başına iş açabilirler.
0
abelardo
(27.09.25)
ayşe'nin planı belli, yatağına girmedik adam bırakmayacak. ben asıl fatma ile olan durumunu merak ettim. ayşe gibi ücretsiz bir kadını karnındaki çocuğuyla beraber itelemeye çalışan birine iki çift laf etmekle olmaz, üzerinden kamyon gibi geçmek lazım.
0
beyfendi
(27.09.25)
ooooneler neler
(cekirdek citleme mode on)
0
65 derece
(28.09.25)
(5)

Şu araba için ne düşünüyorsunuz. Alınır mı?

Kediyi üzdün
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-renault-lansman-renk-dusuk-km-otomatik-clio-1245973178/detay
0
Kediyi üzdün
(26.05.25)
anlatıldığı gibiyse 600 civarına falan alınabilir. 800'e alınmaz.
0
orient blue
(26.05.25)
10 senelik, kaput boyali araba. Ben almazdim.
0
narod
(26.05.25)
o arabaya o parayı vereceğine şunlardan birini seç. turbo, 1.2 icon paket

www.sahibinden.com
0
xu
(26.05.25)
Eski pahalı ve dizel. Dizel mi kaldı?
0
luluki
(26.05.25)
120 bin üstü otomatik dizel eşittir el bombası
0
mikahakkinen
(26.05.25)
(12)

Türkiye'de nerede çocuk yetiştirmek isterdiniz?

chicha_v2
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.Nereye taşınırdınız? Neden?
Şu an İstanbul'da yaşıyorsunuz.

Kalabalık, pahalılık, suç, pislik derken burada çocuk yetiştirilmez dediniz.

Nereye taşınırdınız? Neden?
0
chicha_v2
(21.05.25)
yasam masrafi ve gelir kaynaklarindan bagimsiz olarak

amasra
kas
alanya
izmir
0
sonsuz
(21.05.25)
İstanbul’da (ve hemen her şehirde) nezih mahalleler de var, tehlikeli mahalleler de. Bence yaşadığınız muhit yaşadığınız şehirden daha mühim. Ben şahsen memleketimin yahut omum komşusu bir şehrin nezih bir muhitini seçerdim…
0
yadigar
(21.05.25)
Ben taşındım, Akdeniz'deyim. 66000 nüfuslu bir ilçe.
Okuldan Çıkınca çocuğu deniz/balığa/kampa götürmek iyi geliyor. Dağa taşa tarlaya gidiyoruz. Küçük, güvenle sokağa yolluyorum. Küçük yerde büyürse illa büyük yere alışır ama büyük yerde büyür ve tutunamazsa küçük yerde hiç yapamaz.
Burada avm yok. Oğlumun da böyle bir kültürü yok. Hala eski hayat tarzına benzer bir yaşam sürebilmek beni mutlu ediyor. Notere giderken sokakta yavru kedi sevmek, berbere giderken dalından dut yiyip kıpkırmızı gitmek vb burada normal. Tarla, toprak, dağ, deniz, balık (hiç biri benim değil, hepsi eşten dosttan imkan) ne varsa içiçe büyüyor.
0
strawberry first
(22.05.25)
türkiye'de sadece edirne ve canakkale ama merkez degil. gökceada olur, gelibolu olur, enez olur. kirklareli'nde de sadece burgaz, ama orada deniz yok. türkiye'de yasayacaksam en azindan denize yakin olmak isterdim.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(22.05.25)
@konuşma... cevabına ilave bir şeyler söylemek istedim. Ablam gökçeada doğumlu. Ben o zamanları tabii bilemem ancak özellikle kışın, fırtına vb durumlarında Çanakkale ile irtibat kesiliyor, feribot seferleri iptal olabiliyormuş. Son 4 yıl da Kıbrıs'ta yaşadı. Uçak olduğu için bizzat sıkıntı yaşamadı ama taşucu feribot seferlerinin yapılmadığı ya da yapıldığı zaman yolcuların midesinin kaldıramadığım durumlar çok oldu. Haliyle adaya gelen her malzeme de feribotla geldiği için inşaattan beslenmeye pek çok sektör (haliyle malzeme) Bu durumdan ya yoklukla ya da pahalılıkla etkileniyor. Bilginiz olsun.
0
strawberry first
(22.05.25)
ya turkiyede istedigin yere tasin turkiye turkiyedir. cevap belli=hicbir yerinde

soruyu suna donusturursem, daha sakin ve daha guvenli, dogal guzellikleri olan kucuk bir yere tasinmak istesem, sikintidan cocuk yapma istegi doguracak kadar sakin bi yer==>>muglada kosullara uygun herhangi bi yer fethiye, ula, kas(cok yokus annecim ama kasta acayip bi cocuklu yeni nesil/home office/sehirden kactik agbi tarzinda aile populasyonu var)
0
ala09
(22.05.25)
Hiçbir yerde. Hele ki izmir gibi fuhuş ve uyuşturucuya teslim olmuş bir şehirde asla.
0
runaway
(22.05.25)
İzmir maalesef demografik yapısının bozulması için aşırı göç aldırıldı, 10 sene önce olsa evet ama artık İzmir olmaz
0
mirty
(22.05.25)
izmir yazanlar izmirin son 10 seneki etnik yapısından habersizler galiba. küçük bir şehirin dezavantajıda eğitim kalitesi.
muğla
eskişehir
denizli
ankara
0
mikahakkinen
(22.05.25)
sinop heralde. çünkü türkiyenin en mutlu ili seçiliyormuş.
0
elorelia
(22.05.25)
malum ırk'ın az olduğu yerler.
0
xu
(22.05.25)
Kastamonu cideye çocuk büyütmek için gitmiştim, lise çağına kadar mükemmel bi yer, sonrasında nitelikli lise yok.
0
antihero
(22.05.25)
(20)

Erkek Çocuğuna İsim

waztp
Deniz mi Ege mi?
Deniz mi Ege mi?
0
waztp
(21.05.25)
Ege
0
Topalordek
(21.05.25)
ege
0
deartheodosia
(21.05.25)
egede her yer ege isimli erkek çocuk değiştirin bence. benim sülalede bile 5 tane var.
0
mikahakkinen
(21.05.25)
İkisi de güzel ama ne kadar erkek Deniz tanıdıktan pek sevemedim. Egeler mülayim oluyorlar ama :)
0
primetime
(21.05.25)
Deniz.

Uniseks de olsa gayet güzel bir isim ve erkeğe de çok yakışıyor bence.
0
fraise
(22.05.25)
Fraise +1

Oğlum olsaydı deniz koyacaktım. Kızım oldu koymadım, o kadar yakışıyor erkeğe bence de :)
0
sadakatsiz
(22.05.25)
uniseks isim sevmedigim icin bu ikisi arasinda Ege.
0
cooperr
(22.05.25)
Deniz çünkü ege kadar saçma değil. Çocuğa isminin anlamını sordular diyelim, yunanistan'da çökmüş bir deniz falan mı diyecek.
0
Karim iceride uyuyor ben seni dusunuyorum
(22.05.25)
ikisi de çok güzel. deniz bi tık daha ağır bastı.
0
duyuruuser
(22.05.25)
kadın erkek deniz çok güzel isim bence. Uniseks sıkıntı olmasın diye iki isim düşünülebilir belki
0
dfn4
(22.05.25)
Ege
0
abuzer
(22.05.25)
ikisinden biraz:
Denge
0
ermanen
(22.05.25)
ege denizi ?
0
bay b
(22.05.25)
herkesin çocuğun ismi deniz ya da ege. başka isim kullanmak yasaklandı mı?
0
xu
(22.05.25)
başka isim +1
ayrıca egeli değilse ege koyma. trabzonlu ege biraz sakil oluyor gibi geliyor bana
0
anadolu flamingosu
(22.05.25)
İkisi de fena değil , klasik isimleri ve uniseks isimlerin erkeklerde kullanımını severim bu sebeple ben Deniz'i tercih ederdim sanırım, bir de Ege bu dönemde çok popüler sanki, Deniz de az bulunan bir isim değil elbette ama Ege kadar çok kullanılmıyor gibi, bu durum da tercihe yön verebilir. Bu arada Ege ismi de erkeklerde daha çok kullanılıyor olsa da uniseks.
0
(22.05.25)
deniz uniseks o yüzden ege diyenlere kötü haber, ege de uniseks.

ege çok bölge adı derdim. sülaleden egeliyseniz anlamlı tabii.

deniz asla eskimeyen tertemiz bir isim.
0
robin crusoe
(22.05.25)
Bence ikisi de çok hoş isimler; Deniz daha kapsayıcı ama Ege’ye istinaden :)

Bence ikisini de koyun Deniz Ege olsun.
0
vedatchilipeppers
(22.05.25)
Ege denizi
0
Hallegadola
(22.05.25)
Deniz.
0
sinematikcrop
(23.05.25)
(8)

Trafik kazası yapınca ne yapıyoruz?

tahirkemalbozoglu
Ben veya karşıdaki hatalıysa nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. Veya adam suçunu kabul etmiyor, veya anlaşamıyoruz, ehliyeti yok vs vs cadde de olan kaza, mahalle arasında olan kaza bunların her birinde farklı farklı şeyler yapıyoruz polis çağırıyoruz ya da kendi aramızda tutanak tutup geçiyoruz kaz
Ben veya karşıdaki hatalıysa nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. Veya adam suçunu kabul etmiyor, veya anlaşamıyoruz, ehliyeti yok vs vs cadde de olan kaza, mahalle arasında olan kaza bunların her birinde farklı farklı şeyler yapıyoruz polis çağırıyoruz ya da kendi aramızda tutanak tutup geçiyoruz kaza durumuna göre.
Bu yüzden madde madde ne yapacağımi açıkçası yazarsanız sevinirim. Bilmiyorum çünkü. Bir kaza olduktan sonra ne yapacağımı. Aracım kaskolu
0
tahirkemalbozoglu
(09.02.25)
tutanak tutuyorsunuz. karşı tarafın ruhsat ve ehliyet bilgilerini alıyorsunuz, olayı herkes kendi tutanağına kendince yazıyor aşağıda çizim yeri var oraya çizim yapıyorsunuz, kazanın fotoğraflarını çekiyorsunuz. ne kadar detay o kadar iyi. görgü tanığı kısmı var etraftan bulursanız birini görgü tanığı olarak yazıyorsunuz. 2 taraf da birbirinin tutanağına imza atıyor ve dağılıyorsunuz sonra.

cadde mahalle arası falan gibi konularda süreç değişmiyor. kaza olunca pozisyonu bozma, hemen fotoğrafını çek sonra araçları trafiği engellemeyecek bi yere al yeter.
0
floydian
(09.02.25)
yaralı-ölü varsa, alkol şüphesi varsa, ehliyet ruhsat yoksa, karşı taraf kaçtıysa vs polis çağırıyorsun. polisin sorumluluk alanı dışında bir yerse de jandarma.

bunlar dışında her türlü kendi aranızda tutanak tutarak hallediyorsunuz. anlaşamıyorsanız bile herkes kendi istediği gibi kazayı tutanağa geçer. tüm kanıtlarla birlikte değerlendirilerek suç oranları belirlenir o yüzden bir çok açıdan bol fotoğraf (varsa tabelaların ışıkların vs) önemli.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(10.02.25)
şüpheli bir durum varsa polis aranır. özellikle yaralı veya ölü varsa araç pozisyonunu değiştirmeyin. anlaşmazlık olursa olay büyükse gene polis aranır. olay küçük anlaşmazlık varsa kasko firmanızı arayıp ona göre işlem yapın. ne olursa olsun kazayı fotoğraflayın.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Trafik kazası öncesinde de araçta kamera olsun. Kaza olursa hayatınızı kolaylaştırır.
0
master of ceremonies
(10.02.25)
önce kavga etmemek gerekiyor.
0
xu
(10.02.25)
O an orada kimin hatalı kimin hatasız olduğu ile ilgili bir karar verilmiyor.
Herkes kendine göre olayı anlatıyor kağıda (iki tarafın bölümleri ayrı), sonrasında imzalanıyor. Polis sonrasında suçlara karar veriyor.

Bu durum yaralanmanın olmadığı, en az iki taraflı ve iki tarafında da tüm evraklarının tam olduğu durum için geçerli.
Karşı tarafın evraklarında eksiklik varsa alkollü olduğuna dair şüphe varsa polisi çağırıyorsun o tutanak tutuyor.
Aksi halde polis gelse de uğraşmamak için "siz tutunak tutun" deyip gidiyor.
0
burfak
(10.02.25)
Öncelikle ruhsatında her zaman tutanak kağıdı olsun, ardından yaralanma yoksa şöforler kendi aralarında tutanaklarını doldurur yoluna bakar. Anlaşamama durumu söz konusu değil kazayı her iki tarafta kendi bakış açısına göre yazıyor ama yalan söyleyende çıkabilir sana itiraz eder onun içinde üstte arkadaşın dediği gibi aracına 2 kamera alırsan bi ön bi arka olmak üzere çok işine yarar, direk delil kabul edilir.
0
dirildimde geldim
(10.02.25)
Araçtan iner inmez hemen fotoğraf çek ne yapıyorsan ondan sonra yap. İki arabayı da yolu da görecek şekilde çekin
0
hebanon
(10.02.25)
(3)

aylik net 35.000 lira kira(daire) gelirinin vergisi ne cikar?

dokunmakalbime
hesaplama ve matematik cahiliyim. bi kac sorum daha olacakj.bunlarin hesaplamasi yillik mi yapiliyor? nereye nasil yapiliyor?bi de diyelim 5 ay sonra kiraci cikti. sadece 5 aylik mi kira odenecek? tskler.
hesaplama ve matematik cahiliyim. bi kac sorum daha olacakj.

bunlarin hesaplamasi yillik mi yapiliyor?
nereye nasil yapiliyor?
bi de diyelim 5 ay sonra kiraci cikti. sadece 5 aylik mi kira odenecek?


tskler.
0
dokunmakalbime
(17.12.24)
yillik hesaplaniyor tabii

kira-vergisi.hesaplama.net
0
sonsuz
(17.12.24)
Merhaba, bir takvim yılı içinde (1 Ocak- 31 Aralık) elde ettiğiniz kira geliri vergiye tabidir. 2024 yılı içinde elde ettiğiniz kira geliri için 2025 yılı Mart ayı içeresinde beyanınızı bizzat kendiniz hazır beyan sistemi ile verebileceğiniz gibi herhangi bir vergi dairesinden de verebilirsiniz. İki tür vergilendirme usulü (Gerçek usul ve götürü usul) var. Ben götürü usul vergilendirmeye göre anlatacağım. Örneğin, 5 aylık 35.000-TL olmak üzere toplam 175.000-TL kira geliriniz olduğunu varsayalım. 2024 yılı GMSİ istisna haddi 33.000-TL. Öncelikle elde ettiğiniz kira gelirinden istisna düşülür. 175.000-33.000=142.000-TL. Götürü usulde giderlerinize karşılık olmak üzere %15 gider gösterme hakkınız var. 142.000-21.300=120.700-TL. Bu tutar sizin matrahınızdır. Yani üzerinden vergi hesaplanacak tutar. Gelir vergisi artan oranlı gelir vergisi tarifesine göre ikinci dilimde yer alan matrahınızın 110.000-TL’si %15 üzerinden vergilendirilir. 110.000*0,15=16.500-TL. Kalan 10.700-TL’lik kısmı ise %20 üzerinden vergilendirilir. 10.700*0,20=2.140-TL. Özetle, 16.500+2.140=18.640-TL gelir vergisi ödenir.
0
i'm a dreamer
(17.12.24)
yıllık ortalamada 1 kiraya yakın vergi çıkıyor.
0
xu
(18.12.24)
(21)

yurtdisina gocmek

baldur2
bir aile var. 2 cocuklari var, ingilizceleri var, ikisi de ogretmen. 5 milyon tl gibi de bu ugurda harcayabilecekleri varliklari mevcut. gelismis bir ulke olarak, nereye goc edebilirler? en gercekci olasilik nedir? var mi bir sekilde bir yol onerebilecek olan? yeni meslek ogrenmeye ve yapmaya da aci
bir aile var. 2 cocuklari var, ingilizceleri var, ikisi de ogretmen. 5 milyon tl gibi de bu ugurda harcayabilecekleri varliklari mevcut.

gelismis bir ulke olarak, nereye goc edebilirler? en gercekci olasilik nedir? var mi bir sekilde bir yol onerebilecek olan? yeni meslek ogrenmeye ve yapmaya da aciklar.
0
baldur2
(17.12.24)
Unskilled mesleklerle göç edemezler. Eğitim gelişmiş ülkelerde pahalı olduğu için üniversite eğitimi alamayıp unskılled çalışan çok var. Türkiye'de kamuda çalışıyorlarsa ben hiçbir yere kıpırdamalarını tavsiye etmem.

En gerçekçi olasılık gidecekleri ülkede bir eğitim sürecine girmeleri.
0
wd40
(17.12.24)
wd40 + 1

Önceden iş bulmak kaydıyla Almanya olabilir belki, Türkiye'den öğretmen olarak gidip iş bulanlar var MEB ile. Ama torpil filan veya yeterlilik nedir bilemiyorum.

Bir de yurtdışında en önemli harcama maddesi sağlıktır. Sakın sağlık konusunu araştırmadan karar vermeyin, sağlık sözkonusu olduğunda sizin 5 milyon 1-2 ayda bitebilir.
0
alfired
(17.12.24)
almanya olmaz. almanya'da türk ögrencilere meb tarafindan ders verilebiliyor ama o cok az. o da göc degil hem diplomat gibi görev itibariyla gidiyorsun.

almanya'da sadece ingilizceyle ögretmenlik de olmaz. denklik cok zor ve uzun sürüyor. ögretmenlik, yabanci dil ögretmenligi degilse zor malesef.
kamuda ögetmenseler bence de kalsinlar.

illa göc edicez diyorlarsa meslek degisimi gerekebilir o da bu yastan sonra zor.
0
sonsuz
(17.12.24)
öğretmen olarak tr'de 5 milyon biriktirmişlerse bereket versin deyip ellerini ovuşturup kalmaları gerekir. "gelişmiş ülkelerde" tr'deki öğretmenliğin hiç bir karşılığı yok zira. kafe falan açabilirler yahut kebapçı da olur. usta vs hazırsa 5 milyona çok rahat halledilir.

2 çocuklu bilmem kaç yaşında insanlara "eğitim sürecine gir" denilmesi bağırtarak güldürdü. Avrupada bile üniversiteler ciddi tartışma konusuyken, millet alanında iş bulamazken napacaklar okul okuyup merak ettim. "yurtdışında en önemli harcama gideri sağlıktır, 5 milyon 1-2 ayda bitebilir" kısmı da büyük bağırttı. ingilterede nhs temel sağlık hizmetlerini beleşe veriyor :d almanyada ise brüt maaşının %7'si falan gidiyor sigortaya sadece. arkadaşlar abd'yi tüm dünya sanmış maalesef.

her şeyden önce kendilerini ne yapmak nereye varmak istiyorlar onu netleştirmeleri lazım. bu yaştan sonra eğitim falan olmaz öyle zırvalıklara girmesinler. el yatkınlıkları varsa kafe restoran oto tamir işlerinde güzel paralar dönebiliyor. genç ve bekar olsalardı herhangi bir ülkede mutlaka house repair'e baksınlar derdim
0
avatar is back
(17.12.24)
degil 5 milyon 20 milyonum olsa bile sadece birikim ve ogretmenligime guvenerek birsey yapmazdim. maalesef sizin gibi arada kalan ve yurtdisina cikmaliyiz stresinde olan cok fazla orta halli kucuk aile var. herkesin derdi cocuguna iyi bir gelecek hazirlamak; anliyorum ama eger stratejik ve ciddi bir kalkinma planiniz yoksa hic bulasmayin. cok gitmek istiyorsaniz stratejik bir planlama yapmaniz(pasif gelir, is kurma, is arama vs..) sart onun da altyapisini hazirlamak ortalama 2 yil.
0
buenosdias
(17.12.24)
otursunlar oturdukları yerde zebil etmesinler çocukları.
0
deranzo1
(17.12.24)
Öncelikle branşlarına göre yurtdışı öğretmen görevlendirmelerine bi baksınlar. Belki istedikleri bi ülke vardır içlerinde. Sınava girerler, kazanırlarsa hem o ülkede maaş alırlar, hem türkiyedeki maaşları birikir. Görevlendirmeler 5 yıl. 5 yıl içinde de işlerini güçleri ayarlayıp süre sonunda istifa ederler.

Meslek olarak aklıma ağır vasıta şoförlüğü ve iş makinesi operatörlüğü geliyor. Türkiyede ehliyet alırlar. O ehliyetle iş arayabilirler. En baştan üniversite falan okumak çok zor olur. Ya da esnaf olmanın yollarına bakacaklar, al sat yapacaklar bi dükkanda.

Bence en güzeli ana baba çocuklarına ön ayak olsun, kendileri kalsın çocuklarını göndersinler yaşları geldiğinde. Dikiş tutturmalarını sağlasınlar.
0
antihero
(17.12.24)
Antihero+1
Hani yurtdışında işe yarayacak şeyler olsa neyse de şu an "ne yapsak da yurtdışına gitsek" gibi şeyler genelde ancak parayı yiyip dönmek ile bitiyor. Hele bir de iki çocuk var.

Batı avrupa tabiki genel olarak Türkiye'den çok daha iyi de yurtdışında pek aranmayan meslekleri olan çocuklu aile için daha iyi olmaz.
0
logisticsmanager
(17.12.24)
alfired +1

önceki duyurularımda ben de sizinkine benzer bir duyuru açmıştım.

Ben vazgeçtim.Unskilled çekirdek aile için şu an hiçbir yere kıpırdamamak bana en mantıklı tercih olarak geldi.
0
digits
(17.12.24)
logisticsmanager'a katılıyorum. "ne yapsak da yurtdışına gitsek" gibi şeyler genelde ancak parayı yiyip dönmek ile bitiyor" aynen olan bu çoğunlukla.

çünkü sorun lokasyonla birlikte kişinin kendisinde. gidilecek ülkede herkes zengin değil. mükkemmel bir insani gelişmişlik bulmak da herkes için mümkün değil.

en temiz yollar evlilik, bir iş bularak gitmek, şartlar uygunsa bir eğitim sürecine girmek. ama eğitim de garanti bir yol değil. Abd ve avustralya'da kalıcı olabilen uluslararası öğrenci oranı %15-20 bandında
0
wd40
(17.12.24)
10 arkadaşımın 8 i amerikada idi döndüler. 2 si eli kulağında.
güvenlik had safahda problem bakmayın toz pembe amerikan rüyalarına diyor hepsi ağız birliği etmişcesine.
0
jamswety
(17.12.24)
Herkes oraya gittiklerinde ne yapmalari gerektigini veya ne yapmamalari gerektigini yazmis fakat asil yazilacak seyi unutmuslar ki o da "nasil kabul alacaklari".

Yilda 3-4 defa Avrupa'ya çikan adamlar vize reddi yemeye basladi son iki yildir, bu aile skilled worker bile olsalar isleri allaha kalmis derdim.
0
feastofthedamned
(17.12.24)
Aslinda 5 milyon tl universite sonrasinda kalici oturum/vatandaslik verecek bir ulkede okuyup kalmak icin fazlasiyla yeterli... Ama -genellemek gerekirse- ortalama bir Turk ailesi bunu kotaramaz. Hem canlari cok tatli oluyor, hem ingilizceleri sandiklari kadar iyi olmuyor, cocuklarin varligi ayri bir mesele vs vs.
0
hot potato
(17.12.24)
En kolay ve ucuz kaçış Almanya olur.İkisi de öğretmense,pedagojik formasyonları varsa Almanyada kreşlerde Erzieher/in(anaokulu öğretmeni) olarak çalışabilirler .
B1 almanca ile yarı denklik,B2 almanca ile tam denklik alınıyor(biz aldık).
Kamuda çalışıyorlarsa daha da kolay,1 yıl ücretsiz izin alır,yapamazsa geri dönerler kamuya.İngilizce ile çok dilli kreşlerde de iş imkanları olur.İlla öğretmen olucaz daha aşağısı pozisyonda çalışamayız derlerse ilerde C1 Almanca sertifikasıyla öğretmenlik yolunu da deneyebilirler.
0
arenas
(18.12.24)
amerikaya tasinip e-2 yatirimci vizesi alırlar çok çok rahat.
0
oscar
(18.12.24)
+Öncelikle branşlarına göre yurtdışı öğretmen görevlendirmelerine bi baksınlar.

buna kesinlikle katılıyorum. yurtdışında 5 sene yaşadıklarında, zaten çevreyi, belki çevredeki ülkeleri görüp tanıyacak ve bir sürü bilgiye sahip olacaklar. hem yol gösterici olur, hem de gitmek istiyorlar mı gerçekten bunun üzerine düşünme şansları olur. maddiyatı düşünerek plan yapmak çok stresli olur aksi takdirde.
0
damba
(18.12.24)
yurtdisi memur adamin yiyecegi nane degil, madara olurlar +23535

millet bu isi basit bir aktivite saniyor da, adamin biryerinden kan alirlar baldurcum, bunu sen de gayet iyi biliyorsun.
0
cooperr
(18.12.24)
@cooperr,

Gocmenlik insanin bir gun her sey cok guzel olacak hayaliyle hayatini ziyan etmesi ya, baska bir sey degil.
0
🌸baldur2
(18.12.24)
ben de bu durumda bi yere gitmezdim fakat şu motivasyonu kaçırmamak lazım, gitmek isteyen aileler kendilerini feda edip çocukları için gitmek istiyorlar.
0
nuisance2
(18.12.24)
türkiye'de öğretmen = dünya'da işsiz.
0
xu
(18.12.24)
en oluru amerikaya yatırımcı vizesiyle gidip küçük bir yemek işletmesini devralmak.
0
inawen
(21.12.24)
(6)

Pkk koy katliamlari

WithWorth
Bunlar 30 yil oncesinin olaylari.Baskindan sag kalanlarla cekilen belgeseller var mi?Olenlerin, akrabalarini kaybedenlerin dernekleri var mi ?Baskin sonrasi koylere ne oldu ? Koyler o travmalari nasil atlatti ?Olenlerin akrabalari ne yapti ?O anilari gelecek kuşaklara aktaracak; bir kitap, film, tür
Bunlar 30 yil oncesinin olaylari.

Baskindan sag kalanlarla cekilen belgeseller var mi?
Olenlerin, akrabalarini kaybedenlerin dernekleri var mi ?
Baskin sonrasi koylere ne oldu ? Koyler o travmalari nasil atlatti ?
Olenlerin akrabalari ne yapti ?
O anilari gelecek kuşaklara aktaracak; bir kitap, film, türkü? bir şey ortaya koydu mu özellikle o bölgenin halki ?
0
WithWorth
(28.11.24)
merhaba. ben 84'lüyüm. şişlide bir özel okulda okudum. bir gün okula aynı soyisme sahip yaklaşık 25-30 ögrenci geldi. ilkokul 1 den lise ye kadar tüm sınıflara birer, ikişer dağıtıldılar. şırnak beytülşebbaplıydılar. bizimki azınlık okulu olarak açılmış sonra kuralları esnetilmiş bir okuldu, ben o zamana kadar hıristiyan kürtlerin olduğunu bilmiyordum. eskiden çok konuşulmazdı zaten din min işleri ki bomontide sözde bir italyan lisesinde canım sıra arkadaşımın şırnaklı keldani hıristiyan bir kürt olabileceğini asla hayal edemezdim.

onlarca çocuk jandarma köylerini bombaladığından kamyon kasalarında gelmişlerdi. pkk ile türk askeri arasında kalıp göçe zorlanan çok köy vardı o zamanlar. yani kabaca asker her daim köylerde koruma sağlayamıyor, kışları pkk gelip erzak, hayvan alıyor, yazın asker gelip neden yardım ediyorsun diyor, çare göç etmeleri.
benim tanıdığım bu arkadaşların ayak tırnakları yoktu mesela, çocuk halimle çok üzülmüştüm, soğuktan hepsinin kamyonlarda düşmüş. samimi olduklarımda hep bir doğdukları toprağa geri dönme özlemi vardı. bu özlem cok güzel sonuçlanmadı.

-devlet o köylere geri dönebilirsiniz dedi, yurtdışından asuriler, keldaniler, süryanilerin bir kısmı geri döndü. fransada yaşıyorlar diyelim köye dönüp bireysel ya da havuz oluşturup kiliselerini tekrar yaptırmışlar, evlerini dikmişler yılda bir kaç ay geliyorlar ( ben gurbette değil de köyümde öleyim diyenler temelli dönüyor) ben de youtube da izledim. asuri/ keldani / nasturi dönüş falan yazarsan bulabilirsin.

Kürtçe zazaca illa ki türküleri vardır da, "ben iki dil bir bavul" filminde batılı bir öğretmenin doğuda yaşadığı sıkıntılar hariç son dönemde türkiye de sanatsal bir eser hatırlamıyorum, o işlere herhalde yılmaz erdoğan bakıyor.

selahattin'in ilk kitabı iyiydi ama kısa hikayeler, bir tanesinin hatta kısa filmi var youtu.be

açıkçası son yıllarda özellikle kürtlerin acılarına üzülemeyecek kadar kendimize, türklere üzgünüm.
0
libertine
(28.11.24)
O yıllarda yüzlerce kadar acı yaşanmışken, bunların içinden kitap film türkü dernek aramak çokta mantıklı gelmedi.
Yaşanmışlıkları gelecek kuşaklara aktarmak için barkodlu, yönetmenli senaristli yapımlara gerek yok. Bir taraf acı yaşarken diğer taraf bu acılar üstünden bir zahmet para kazanmasın.
(Hollywood un her savaştan kendine maddi kazanç sağlaması, Oskar dağıltılması gibi.)

Düşünün, teröristler kapıya geliyor: çocuğun bize lazım..
diyerek onu dağa götürüyorlar terörist olarak yetiştirmek üzere.
Karşı koymak ya da artık o çocuğun "normal yollarla" eve geri gelmesi imkansız. Böyle bir ortam.

90larda doğuyu gördüm. Gece saatlerce süren taciz atışlarını, araç içinde patlayan ve bütün şehirde yankılan bomba seslerini duydum.

"bir şey ortaya koydu mu özellikle o bölgenin halki ? " Bu soru yanlış. Doğrusu :
- Doğulu olduğu ve o olaylara yakın olduğu halde bizdeki sanatçılar bu olaylara ne kadar duyarlı kaldı? Terörden zarar gören ailelerin ne kadar yanında yer aldı? Terör karşıtı söylemlerde ne kadar bulundular? mesela kitap film belgesel ise zarar gören halk kendi başına ne yapabilir?

Terörden bir şekilde zarar gören insanın en doğal yapacağı şey çok çok evinde ağıt yakmaktır.

@libertine
ben senden yaşça daha büyüğüm ve batıda özel okulda değil, doğudaydım 90larda.
Askerliğimde yine doğudaydım.
O kadar olay varken ve yaşanmışken gördüğün bir örnek üstünden devletimizi bile arada kaynatmışsın.
O dönem arka planda olanları şimdilerde yorumcular bazı videolarda belirtiliyor.

Ayrıca bir acı yaşanmışsa bunun Kürdü Türkü olur mu?
Her Kürt değil doğuda daha çok terör örgütünden zarar görenler, müslüman vatanına bağlı kürtleridir. Burası önemli.
Yerli halktan şehit edilenlere bakın. cami imamı bile var.
(Aziz Tan)

Kürtle Türk'ün gerçekte bir sorunu da yok. Mazlazgirt zaferinde bile yanyanaydılar.
0
diyecevaplandı
(28.11.24)
ümit özdağ'In tüm saldırıları derlediği kitabı var.


1000kitap.com
0
xu
(28.11.24)
sadece bu tip haberler yapan "anadoludan görünüm" adlı bir program vardı. her şeyi bulabilirsin orda. tam bir külliyattır bu konuda. bazen propaganda da oluyor.
0
ground
(28.11.24)
"Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece. Oysa hic kursun yaram olmadi benim."

Anlatacak cok sey var ama bunlari dinlemeye layik cok az kisi var.
0
krmzbvl
(28.11.24)
En yakın arkadaşlarımdan biri Doğulu, köyünden ve kendi akrabalarından çok sayıda insanı bu şekilde kaybetmiş ve hepsini aslında bir şekilde devletin yaptırdığına inanıyor. O bölgedeki genel kanı bu şekilde, neredeyse kökleşmiş travmalarını da devlete nefret kusarsa atlatacağına umut bağlamış pek çokları.
0
duygusalatasi
(28.11.24)
(1)

Temu aliexpresste black friday

lapaz
Icin ne gozunuze carpti?
Icin ne gozunuze carpti?
0
lapaz
(27.11.24)
tr'nin uyguladığı vergi çarptı gözüme. temu'dan bisey almak ekonomik değil artık.
0
xu
(28.11.24)
(4)

temu'da sınır kaç tl oldu

xu
767 tl'lik sepet yapmışım 460 tl vergi çıkıyor oha oldum. bunun bi yolu var mı? biraz daha alışveriş yapınca vergi düşüyor mu ya da daha az yapınca?
767 tl'lik sepet yapmışım 460 tl vergi çıkıyor oha oldum. bunun bi yolu var mı? biraz daha alışveriş yapınca vergi düşüyor mu ya da daha az yapınca?
0
xu
(04.09.24)
Çin vergisi 60%
0
Yourcousinmarvinberry
(04.09.24)
@duygusalatası 30 euro = 1130 tl yapıyor benim sepet 767 tl yahu. 767 tl siparişe 460 tl vergi abartı değil mi gardaş ya?
0
🌸xu
(04.09.24)
sen bi de 30 euroyu geçince gör. 10 tllik ürün de alsan 6 tl vergi gelcek.
0
jelly bear
(04.09.24)
30€ altı her şeye 60% vergi var.

760 liranın 60%'ı aşağı yukarı o tutarda.
0
Yourcousinmarvinberry
(06.09.24)
(6)

at yarışında kazanç neye göre hesaplanıyor?

xu
ilk defa at yarışı oynadım.4'lü ganyan hepsini bilmişim ama aldığım ikramiye 162 tl.https://hizliresim.com/rf4hdb5kupon bu üstte yarışı kazanan atların oranları yazıyor ama misli oranımla ( 4 tl ) çarpınca çok daha fazlası yapıyor. hesaplamada hata mı var başka bir durum mu var anlayamadım.
ilk defa at yarışı oynadım.4'lü ganyan hepsini bilmişim ama aldığım ikramiye 162 tl.

hizliresim.com

kupon bu üstte yarışı kazanan atların oranları yazıyor ama misli oranımla ( 4 tl ) çarpınca çok daha fazlası yapıyor. hesaplamada hata mı var başka bir durum mu var anlayamadım.
0
xu
(13.04.24)
Toplanan tüm paranın belirli bir yüzdesi bilenler arasında pay edilir.

Yani herkesin bildiğini bilirsen para getirmez.
Sürpriz ata oynar ve kazanırsan zengin olursun.

Şöyle bir haber vardı mesela. 7-1 lik sonucu bilen tek kişi olarak milyoner olmuş
www.gazetevatan.com
0
Mirket
(13.04.24)
@mirket abi o zaman yarış başlamadan önce her atın ganyanı oluyorya mesela x atına 10 ganyan veriyor y atının ganyanı 1.10.. bunların ne önemi var? ben 5.000 tl lik kupon yapıp 20 tl'de kazanabilirim yani di mi? at yarışındaki ganyan iddaa'da ki takımların kazanma oranının aynısı değil mi?
0
🌸xu
(13.04.24)
O oranlarda eğer tek ayak oynarsan o atın getirisi.

Yani 3. Ayakta 10 oranlı ata oynadın ve geldi. 100 ₺ bastın 1000₺ olur. Ama altılıda 4 lüde bir anlamı yok. Çok bilen varsa bölüşülür.

Ama şu da var bu ülkede güvenli mi? Denetleyici var mı? Bilinmez.
0
andy kaufman
(13.04.24)
İkinci olarakda 500.000₺ lik kupon yapıp 1.000₺ de kazanabilirsin 6’lıda. Tamamen gelen kombinasyonun nadirliğine bağlı
0
andy kaufman
(13.04.24)
At yarışı müşterek bahis. İddaa gibi sabit oranlı değil. O yüzden bütün kazanç 4 lu ganyani (veya altılıyı) bilenler arasında pay edilir. Evet 5000 TL kupon yapıp 20 tl kazanabilirsin. Buradaki amaç kimsenin kuponuna koymadığı atları bulup onların kazanmasını beklemek
0
etna
(14.04.24)
çok seçeneğe oynayarak yükselttiğin paranın kazançla ilgisi yok, sadece kazanma şansını arttırıyorsun. Eğer az ata oynar ve mislini arttırırsan, o zaman az da kazanılsa sen kazancını katlayabilirsin…
0
her giriste sifresini unutan adam
(14.04.24)
(3)

Black friday'de ne alcaksiniz

lapaz
Soru erken ama merak ettim
Soru erken ama merak ettim
0
lapaz
(03.11.23)
Philips hue play + hdmi sync box
0
Bruce
(03.11.23)
Galaxy buds
0
akhenaten
(03.11.23)
500 tl'ye düşerse bundan almak istiyorum

www.hepsiburada.com
0
xu
(03.11.23)
(6)

mart ayında brezilya

karsiyakaliyiz
balayı için mart ayında brezilyaya gidelim diyoruz. sao paulo + santos + rio + fortaleza gibi bir rota çıkardım kafamda. virüs de göz önüne alındığında ne dersiniz yapılır mı?
balayı için mart ayında brezilyaya gidelim diyoruz. sao paulo + santos + rio + fortaleza gibi bir rota çıkardım kafamda. virüs de göz önüne alındığında ne dersiniz yapılır mı?
0
karsiyakaliyiz
(20.01.21)
virüs göz önüne alınırsa yapılmaz.
0
hazen
(20.01.21)
Aşı olmadan Brezilya'ya gitmek, orda virüs kapmak, yoğun bakım, sigortanın covid kapsamaması veya hastane masraflarıyla ilgili ödeme sorunları.. yıllarca anlatabileceğiniz bir balayı tecrübesi olur. Sabırlı olup aşıyı bekleyin.
0
mikro patlama
(20.01.21)
Rotayı çıkarırken belli ki virüsü göz önüne almamışsınız. İzole deniz tatili yapın geçin.
0
zihua
(20.01.21)
Brezilya mutasyonunu duymadiniz sanirim? Pandemiyi en kotu idare eden ulkelerden, gidilmez.
0
kuehles blondes
(20.01.21)
xu
(20.01.21)
Brezilya da benim arkadaş şuan başına bela almak istiyorsan git.

Halk ya zircahil ya orta halli. Covid önlemi hak getire. Sağlığını kaybedebilirsin.
0
lion de la Turquie
(20.01.21)
(9)

Kurgu Dışı Kitap Tavsiyesi

kljgslsdkjsd
Evet başlık açık. Kriter falan yok. Kurgu dışı olsun eli yüzü düzgün olsun bir şeyler katsın falan.Var mıdır? Evde sıkılıyorum.
Evet başlık açık. Kriter falan yok. Kurgu dışı olsun eli yüzü düzgün olsun bir şeyler katsın falan.

Var mıdır? Evde sıkılıyorum.
0
kljgslsdkjsd
(09.04.20)
Kurgu dışı kısmını anlamadım, kurgu dışı derken?
0
anatomik
(09.04.20)
Kurgu dışı derken non-fiction yani. Kurgu olmayan. Edebiyat olmasın yani. Tarih sosyoloji ekonomi felsefe gibi alanlardan olsun. Düşünce/araştırma olsun.
0
🌸kljgslsdkjsd
(09.04.20)
1.İnekler, domuzlar, savaşlar ve cadılar
2. Beynine bir kez hava değmeye görsün
0
sta
(09.04.20)
mimesis
mekanın poetikası
0
lenin benim amcam olur
(09.04.20)
Tüfek, Mikrop ve Çelik
0
black holes in the sky
(09.04.20)
-Bedava Müzik, Stephen Witt
-Mutlu Para, Elizabeth Dunn-Michael Norton
-Zihinden Maddeye, Dawson Cruch
-Masalların Büyüsü, Bruno Bettleheim
0
buzbebek
(09.04.20)
azeroth
(09.04.20)
bu duyuruyu silersen iki elim yakandadır.

henüz okumadım ama ilk fırsatta alıp okuyacağım iletişim yayınları şehir hastaneleri kitabını yazayım.
0
windows95
(09.04.20)
şu kitapları aldım çoğu 80 sayfa filan.


www.hepsiburada.com
0
xu
(09.04.20)
(48)

Covid-19 pozitifim ve hastanede karantina altındayım.

nicky nick
Hastane odasında canım çok sıkılıyor. Corona ile ilgili soruları olan varsa cevaplayayım hem amme hizmeti olur hem de vakit geçiririm biraz.
Hastane odasında canım çok sıkılıyor. Corona ile ilgili soruları olan varsa cevaplayayım hem amme hizmeti olur hem de vakit geçiririm biraz.
0
nicky nick
(05.04.20)
yaş kaç? kronik rahatsızlık var mı? sigara içiyor musunuz? hastanede kaç tane koronalı vardır? komple tecritte misiniz yoksa yakınınıza başka insanlar gelebiliyor mu?

hangi semptomlardan şüphelenip gittiniz? şu anda ne durumdasınız? oseltamivir, Hidroksiklorokin ve/veya azitromisin kullanıyor musunuz?
0
nabrukk
(05.04.20)
Tedavi süresince hangi ilaçları, vitaminleri kullanıyorsunuz?
0
GoodMorningTeacher
(05.04.20)
geçmiş olsun. umarım en kısa sürede atlatırsınız.
belirtiler neler oldu hastahaneye yatışınız nasıl yapıldı (özel mi devlet mi)
yoğunluk var mı ? herkes tek kişilik odalarda mı ?
vakit nasıl geçiriyorsun ? kitap-bilgisayar-televizyon var mı ?
hangi ilaçları kullanıyorlar (bunu isterseniz özelden atın stokçular toplanmasın)
0
kararsızataletfilozofu
(05.04.20)
duş alma imkanınız var mı?
0
ala09
(05.04.20)
@nabrukk
1- 31
2- hayır
3- 6 sene önce bıraktım, bazen nargile keyfi yapıyorum haftada 1-2
4- Devlet hastanesine gittim, tüm belirtiler olmadığı için test yapmadılar, ismini vermeyeyim özel bir hastanedeki tanıdığımı aradım, yanına gittim akciğer röntgeninden pozitif olduğumu anladılar, direkt yatış verdiler. Bir sonraki gün il sağlık'tan test geldi ve pozitif çıktım. Şu an kaç kişi olduğunu bilmiyorum ama özel hastane olduğu için çok değildir.
5- %100 tecritteyim, sadece hemşireler ve doktorlar girip çıkıyor power rangers kıyafetleriyle.
6- Normal, ağır olmayan bir grip geçiriyor gibiydim. Ateş 38'i nadiren geçti, genelde 37,5 - 38 arasında gezdi. İlk gece biraz zor oldu uyutmadı, sonraki 3 gün ve gece ise sadece halsizlik ve ateş vardı. Bu kadar hafif geçmemeli diye corona olduğuna imkan vermiyordum fakat tad alma ve koku duyumu kaybettiğimi farkedince kafama dank etti.
7- Ciğerlerime indiği için oksijen sıkıntısı çekme ihtimaline karşı bekletiyorlar, hiçbir şekilde ateş veya halsizlik kalmadı. Tad alma ve koku duyularım hala 0.
8- plaquenil, enfluvir ve azitromisin veriyorlar.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@goodmorning teacher, yukarıda yazdığım ilaçların yanında düzenli parol ve serum yapıyorlar. Bunların haricinde başka birşey yok.

@kararsızataletfilozofu Özel hastane olduğu için yoğunluk pek yok gibiydi ben girerken ama şu an bilemiyorum tabi odadan çıkamadığım için. Fakat bulunduğum katta yatan insanlar var. ÖZel hastane olduğu için T.V var. Evden bilgisayarımı getirttim telefondan bağlayıp dizi film izliyorum.

@Ala09 var ama kolumda damar yolu açıkken çok rahat olmuyor. 4 gündür buradayım 1 kere alabildim.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun. Size bulaştırmış olduğunu tahmin ettiğiniz birileri var mı? Siz pozitif çıktığınızda yakınlarınızı, iletişim kurduğunuz insanları, uğradığınız mekanlardaki insanları vs. test yapma durumları oldu mu?

Salgın için yeterince önlem almadığınızı düşünüyor musunuz, yoksa önlem almanıza rağmen mi bulaştı? Bulaşmadan önceye gitseniz neyi değiştirirsiniz?
0
nabrukk
(05.04.20)
@nabrukk
Sadece markete çıkıyordum. Nereden geldiği hakkında hiçbir fikrim yok. Geçen hafta cumartesi 3 arkadaşım bana geldi bira içmek için. Ben de pazar gün rahatsızlandım zaten onlardan kapmış olamam fakat pozitif çıktıktan sonra Bakanlık ve İl Sağlık Müdürlüğü aradılar son 3 haftada görüştüğüm kişilerin iletişim bilgilerini ve isimlerini ve Tc'lerini istediler. Ben de arkadaşlarımınkini verdim, onların da evlerine gidip ateşlerini ölçüp 14 gün evden çıkamazsınız demişler.
Birşeyi değiştirmezdim açıkçası aynı şekilde yaşardım nasıl kaptığımı ben de anlayamadım.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
geçmiş olsun öncelikle.

arkadaşlarınızdan nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? onlara test yapıldı mı? geçen hafta geldilerse 7-8 gün geçmiş ve inkubasyon süresi içersinde değil mi? içlerinden biri bulaştırmış olma ihtimali yüksek bana kalırsa.

son 2 haftadır maske kullandınız mı dışarı çıkarken? kullandıysanız maskelerin çeşidi türü neydi?
0
false pretension
(05.04.20)
Nasil nereden bulastigini anlamadiniz? Bu surecte ise gidip geliyor muydunuz? Arkadaslarinizda herhangi bir belirti yok muydu? Kimden veya nerden bulasitginin tespit edilmesi konusunda bir sey yapilmadi mi?
0
postmodern rh
(05.04.20)
@false pretension
Arkadaşlarım cumartesi günü geldi ve ben pazar günü hastalandım, arada sadece 1 gün var. Onlardan birinden kapsaydım kuluçka süresinden dolayı bu kadar çabuk ortaya çıkmazdı diye düşünüyorum.
Arkadaşlarıma test yapılmadı. Sağlık durumları şu an iyi. Rahatsızlanırsanız bizi arayın demişler ve 14 gün sokağa çıkamazsınız diye tembihlemişler.
Maske kullanmadım ama çok dikkatliydim dışarıda kimseye temas etmedim, eve gelince hemen kendimi dezenfekte ettim. Belki de maskesiz çıktığım için oldu bunlar bilemiyorum.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@postmodern

İşe gitmiyordum, arkadaşlarım sağlıklılardı ve hala sağlıklılar. Nereden kapmış olabilirsiniz diye sordular tahmin edemiyorum dedim. Umreden, yurtdışından gelen tanıdıklarınızla görüştünüz mü dediler o da yok tabii.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Bu post yukarı sabitlense faydalı olur diye düşünüyorum.
0
nabrukk
(05.04.20)
bir arkadaşım pozitif çıkmıştı, bunu hekim bir arkadaşıma anlatınca, korkma 5 günde belirtiler çıkar demişti, hastaneye gitmeden önceki 1 haftada ne yapmıştınız? market vs.?

Geçmiş olsun.
0
wishmaythşngs
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun. Umarım kısa zamanda iyileşirsiniz. Yanlış anlamadıysam şuan özel hastanedesiniz. Sağlık bakanlığı hastane masraflarınızı karşılayacak mı, kesin bir bilginiz var mı?
0
GoodMorningTeacher
(05.04.20)
Markete gidiyordum 2 günde 1 kere. Devlet muayene masrafını karşılıyor fakat özel oda masrafını karşılamıyor. Ona da indirim yaptıracağım artık. Günlük 500 TL civarına düşerler sanırım gecelik oda fiyatını. Pandemi olduğu için oda fiyatları 2 kat kadar pahalıymış özel hastanelerde. Başıma böyle birşey geldi artık para kısmını çok da düşünmüyorum o yüzden. Devlete gittim test de yapmadılar röntgen de çekmediler. Başka şansım yoktu.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Ailenizden kisiler ile gorusebiliyor musunuz yani aslinda su sekilde ozel kiyafetler ile odaniza girmelerine izin veriliyor mu istenmesi durumunda?
Ayrica solunum sikintisi yasadiniz mi tam olarak nasil bir sey hissettiriyor?
0
postmodern rh
(05.04.20)
Nefes darlığı ya da alınan nefesin yetmemesi gibi şeyler yaşadınız mı?
0
pudra
(05.04.20)
Hayır tamamen yasak. Kimseyi görmedim yattığım günden beri. Virüs ciğerlerime inmiş ama solunum sıkıntısı yaşatacak kadar ilerlememiş. Hiç solunum sıkıntısı çekmedim. Tad ve koku hissiyatsızlığı insanı biraz sinir ediyor yalnız.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun, yalnız mi yaşıyorsunuz evdekilerin durumu nasıl?
0
bal dok yala
(05.04.20)
Kardeşim de pozitif çıktı fakat o evden hiç çıkmamıştı, benden aldı virüsü. Ciğerlerinde sıkıntı olmadığı için tedavisine evde devam ediyor o.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Cok geçmiş olsun. Hangi sehirdesiniz?
0
aslil
(05.04.20)
ne kadar süredir hastanede yatıyorsunuz? Ne kadar sürede iyileşirsiniz? Solunum sıkıntısı olunca nereyi aramamız gerekiyormuş? Acil şifalar dilerim
0
ashleybon
(05.04.20)
Konya'dayım.
4 gündür hastanedeyim, bir aksilik olmazsa yarın taburcu olup evde devam edeceğim.
Herhangi bir belirti hissederseniz 112'yi arayın demişler arkadaşlarıma.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Geçmiş olsun. Anlaşılan o ki eğer özel hastanede tanıdığınız yoksa kendi başınızın çaresine bakacaksınız.

Koku ve tat kaybı bir anda mı oldu? Yoksa normal nezledeki gibi seyrederken mi kötüleşti?
0
bruce mclaren
(05.04.20)
Yavaş yavaş mı köreldi bilmiyorum ama ben bir anda farkettim. Yüzde 10 civarında tad alabiliyordum. Hastaneye yattıktan sonra 0'a düştü ve hala da 0 şu anda.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@nicky nick hastalığın başlancıdından sık sık hapşurma var mıydı sizde?
0
xu
(05.04.20)
çok geçmiş olsun. ilk başladığında boğazınızda gıcıklanma, balgam, boğaz ağrısı oldu mu?
0
denlar
(05.04.20)
Öksürük oldu mu? Bu öksürük nasıl bir öksürük? Gıcık tutmasından vs farklı mı? Ayırt edici bir özelliği var mı? Bir de, ben ancak tomografiyle corona virus anlaşılıyor sanıyordum, röntgende de belli oluyor mu?
0
PhoenixRising
(05.04.20)
@xu şiddetli alerjik rinitim var ve her sene Mart ayında başlar. Çok fazla hapşırma mevcuttu. Ama dediğim gibi bunun sebebi büüyk ihtimalle bahar nezlesiydi.
@denlar boğazımla ilgili hiçbir sorunum olmadı. Her insanda farklı seyrediyor. Doktorlar bile net birşey söyleyemediler bana burada.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@Phoenix pardon ilk geldiğimde hem röntgen hem tomografi çektiler, orayı atlamışım.
Öksürük belirtisi de hiç yaşamadım. Bir kere bile öksürmedim diyebilirim.
Şunları belirtmemde fayda var. 5 senedir düzenli spor yapıyorum, hem ağırlık hem de kardiyo beraber. Bunun haricinde beslenmeme çok dikkat ediyorum, günlük aldığım protein miktarı vb makrolarımı sayarım. Basit şeker tüketmem mesela. Hiçbir hastalık geçmişim veya kronik rahatsızlığım yok. Bunlar sayesinde biraz rahat geçirdiğimi düşünüyorum.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Peki bağışıklık konusunda net konuşabiliyorlar mı? Ne kadar sürede taşıyıcılığınız bitiyormuş? Yarın taburcu olmanıza sevindim inşallah tamamen atlatırsınız.
0
ashleybon
(05.04.20)
Ciğerlere inmiş demişsiniz ama nefes darlığı hiç yaşamadınız değil mi? Eğer yaşadıysanız tam göğüs kafesinin alt kısmında mı bir baskı oluyor nefes almak istediğinizde? Yani hiç bir yerde okumadım da henüz bu nefes darlığını kimse net anlatmamış, anksiyetiyeden farkı nedir?

Bir de ateş ve diğer belirtiler olmadan direk nefes darlığı olabiliyor mu?
0
superfluid
(05.04.20)
Geçmiş olsun. Corona tedavisinş öZel sağlık sigortası karşılıyor diye mailler geldi bizim sigrpta şirketinden. Sizin yok muydu öss’nız yoksa mailler yalan dolan mı?
0
condom kurşunu
(05.04.20)
@ashley Onun için takip edecekler beni. İl sağlık müdürlüğünden evime hergün gelip ateşime bakacaklar ve nasıl olduğumu soracaklarmış. Negatif sonucu görene kadar belirli aralıklarda da testler yapacaklar sanırım.

@superfluid
Ciğerlerimde var ama çok yayılmış değil sanırım. Ben nefes sıkıntısı çekmeme sebebimi buna bağlıyorum.Doktora sorduğumda o da öyle düşündüğünü söyledi. İlk yattığım gün sanki dediğiniz gibi anksiyetedeki gibi bir darlık yaşadığımı düşündüm fakat odadaki parmaktan ölçü yapan makinadan devamlı olarak oksijen satürasyonuma baktım hiç 95'in altına düşmedi. O yüzden kuruntu yaptığımı düşündüm.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@condom öss maalesef yok bende. öss'ler pandemi kapsamında ödeme yapmıyor gibi okumuştum bi yerde ama tekrar bi check edin bence.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
İshaliniz de var miydi acaba? Geçmiş olsun
0
eylul
(05.04.20)
ayyi çok geçmiş olsun.
yazın tabiki arada sıkılınca.
ama iyice de dinlenin, uyumaya çalışın.

hangi şehirdesiniz? çalışıyor muydunuz? nereden kapmış olabilirsiniz? hangi ilaçları veriyorlar?

tekrar geçmiş olsun.
0
jimjim
(05.04.20)
@eylul ishalim yoltu fakat antibiyotik azeltin vermeye başladıklar o ishal yaptı.
@jimjim normalde çalışıyorum fakat hastalıktan önce 15 gündür işyeriyle bir temasım olmadı.
@cesario bende çıkınca kardeşimi de çağırttılar ve kardeşimden de swap alıp teste gönderdiler, ciğer tomografisine bakıp temiz görünce kendisi eve gönderdiler. Eve gönderirken 14 gün boyunca kullanacağı tüm ilaçları kendisine verip nasıl kullanacağını anlatmışlar. Ertesi gün de onun da pozitif sonucu geldi zaten. Bugün bu başlığı açtıktan sonra kendim hiç muhattap olmadan bir arkadaşımı hastaneyi arattım. Bir gece yatış herşey dahil 750 TL demişler. Pandemi olduğu için 2 katına çıkmış fiyat
fakat ekstra hiçbir şey yok herşey 750'nin içinde. Ben tanıdığım aracılığıyla biraz indirim yaptırırım büyük ihtimalle. Çok para belki ama konu sağlık olunca,bir de böyle bir hastalık söz konusu olunca göze batmıyor; vereceğiz artık.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
Çok geçmiş olsun umarım tez zamanda atlatırsınız.

Herkes fiziksel durumunuzu sormuş ama ben ruh halinizi ve duygu durumunuzu merak ettim. Test sonucundan sonra neler hissettiniz? Panic, korku, endişe vs gibi değişimler oldu mu? Yani gerçekten nasılsınız? Kendinizi bu süreçte nasıl motive ediyorsunuz?
0
Amaranta ursula
(05.04.20)
@amaranta Açıkçası benim psikolojim öyle çok bozulmadı. Tad ve koku hislerim körleştikten sonra zaten covid-19 olduğunu anladım ve hastalığı hafif geçirdiğimin farkına vardım. Doktorlar da rahatlattı ve pek bi korku da olmadı içimde. En zor yanı hastane odasında insan yüzü görmeden vakit geçirebilmek. Hayatında daha önce hastane yüzü görmemiş, serum dahi yememiş, çok hareketli bir ruha sahip bir insan olarak bir hastane odasına tıkılı kalmak biraz yıpratıcı oldu.
Yalnız bir de şunun farkına vardım. Böyle haberler inanılmaz hızlı duyuluyormuş. Belki 5-7 senedir görüşmediğim, çok samimi omadığım arkadaşlarım aradılar veya yazdılar. Bir de öyle bir konuşmaları var ki sanki pankreas kanseri oldum 6 aylık ömrüm var.
0
🌸nicky nick
(05.04.20)
@nicky nick, bugün nasılsınız?
0
chihirovekohaku
(07.04.20)
@chihi Taburcu oldum, ilaç tedavim evde devam ediyor. Gayet iyi hissediyorum.
0
🌸nicky nick
(08.04.20)
dostum cok gecmis olsun, ucuz atlatmissin.
cok merak ettigim bi konu var market alisverisini dezenfekte ediyor muydun?
bir de arkadaslarimla bulustum demissin ama nadiren virus cok erken de cikabiliyormus.
0
galandar kostumu
(08.04.20)
Çok geçmiş olsun.
0
amelie poulain
(08.04.20)
Atesin kacinci gunde dustu? Bizim arkadasin 10gundur dusurulemiyor da.
Hastanede asagi yuakri ne kadar masraf cikacak bir fikrin var mi? Tat ve koku alma sikintisi ilaclarin etkisi olabilir mi?
0
stavro
(08.04.20)
geçmiş olsun. arkadaşlarım şu an iyi dediniz ama en son ne zaman konuştunuz. hasta olsalardı haberi size gelir miydi?
markette insanlara yaklaşıyor muydunuz? kasada sıra beklerken ki mesafeler 1,5-2 m miydi?
alışveriş sırasında elinizle yüzünüze temas eder misiniz?

eve her gelişinizde kendinizi iyice temizlediniz mi?

bu kadar detaylı soruyorum çünkü nereden geldiğini merak ettim herkes gibi. sosyal mesafeye ve ürünlerin hijyenine dikkat ettikten sonra virüs size nasıl bulaşmış olabilir acaba?
milyonlarca insan alışverişe devam ediyor. belki yanılıyorumdur ama tüm kurallara dikkat edilmesine rağmen virüs diğer insanlara geçiyor olsaydı çok daha fazla insan hasta olurdu gibime geliyor. siz ne düşünüyorsunuz?
0
a man alone
(08.04.20)
@galandarkostumu @amanalone
Markete giderken eldiven ya da maske kullanmadım.Sanırım bu kısımda biraz cahilce davrandım. Markette normal sıraya girdim öyle çok fazla bir mesafe filan koymadım kimseyle arama ama kimse ile de kesinlikle temas etmedim. Dikkatli olduğumu düşünüyordum o günlerde ama biraz küçümsemişim heralde virüsü. Eve gelince de kıyafetleri çıkardım ve makinaya attım, elime bol miktarda dezekfektan sıkıp duş aldım. Elimi yüzüme götürdüğümü hatırlamıyorum ama istemsiz olarak götürdüysem de bilemiyorum farketmedim. Başka ihtimal olmadığına göre büyük ihtimalle alışveriş esnasında kaptım ama nasıl, kimden veya nereden kaptım maalesef bilemeyeceğim.
@stavro Ateşim evde 3 gün devam etti, hastanede ise ilk gün bir kere 38'i gördü, sonra bir daha yükselmedi. Arkadaşının ateşi devam ediyorsa da solunum sıkıntısı yaşamadığı sürece büyük bir problem yok bence. Doktorların en çok korktukları şey solunumdu ve devamlı sordukları soru da "Solunumda güçlük çekiyor musun?" sorusuydu. Zaten röntgen ile virüsün akciğerdeki yayılım populasyonunu biraz anlayabiliyorlar sanırım ve ona göre yorumlayabiliyorlar.Her sabah röntgenimi çektiler.En azından bende öyleydi.
Hastaneden çıkış yaparken ödeme kısmını benimle ilgilenen hemşireye sordum. Bizim bilgimiz yok siz evinize gidin sizinle sonra iletişime geçerler dediler. Hala da bir ses çıkmadı.
Arkadaşlarımla ise hergün konuşuyorum, sağlıklılar herhangi bir sıkıntıları yok.
@ amanalone dediklerinde haklısın. Ben de önlem alındıktan sonra alışverişte virüsün kolay bir şekilde bulaşabileceğini düşünümüyorum, öle olsaydı dediğin gibi tüm insanlık virüsten kıvranıyor olurdu. Ben maskesiz ve eldivensiz çıktığım için olmuş olabilir.
0
🌸nicky nick
(08.04.20)
(2)

Sodexo - Restaurant Pass

bfm
Merhaba,Geçen aydan bu yana evde çalışıyorum ve kartımda 1100 TL para birikti. Restaurant Pass olduğu için market alışverişlerinde kullanamıyormuşuz sanırım, ne yapıyorsunuz bu durumda?Dışarıdan yemek siparişi vermek istemiyorum, parayı nasıl nakite çevirebilirim tavsiyeleriniz var mıdır?Bir de için
Merhaba,
Geçen aydan bu yana evde çalışıyorum ve kartımda 1100 TL para birikti. Restaurant Pass olduğu için market alışverişlerinde kullanamıyormuşuz sanırım, ne yapıyorsunuz bu durumda?

Dışarıdan yemek siparişi vermek istemiyorum, parayı nasıl nakite çevirebilirim tavsiyeleriniz var mıdır?
Bir de içindeki parayı 3 ay sonunda sıfırlarlar diye de çekiniyorum bir yandan, son tarihi falan oluyor mu?
0
bfm
(04.04.20)
Market alışverişlerinde kullanılıyor, uygulamadan veya sitesinden görebilirsiniz hangi marketlerde restaurant pass ile alışveriş yapabileceğinizi. Bazı marketler sadece gıda alabilirsiniz diye kısıtlıyor temizlik malzemesi falan alırsanız onları ayrı ödemenizi istiyor. Ama ben çok defa 300-400 liralık market alışverişi yaptım. Son tarihi şirketten şirkete değişir mi bilmiyorum ama bizde hiçbir zaman bakiye silinmiyor.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(04.04.20)
kim markette geçiyor. sigara hariç tüm ürünler. bakiye silinmiyor.
0
xu
(04.04.20)
(6)

Kolonya neden yok hala?

xu
hadi 1 hafta herkes kolonya aldı bitti. yeni kolonya üretilmiyor mu? neden hiçbir yerde kolonya yok. üretim yasaklandı mı?
hadi 1 hafta herkes kolonya aldı bitti. yeni kolonya üretilmiyor mu? neden hiçbir yerde kolonya yok. üretim yasaklandı mı?
0
xu
(17.03.20)
Ben bugün migros'tan aldım.
0
fraise
(17.03.20)
@Eksiduyuruhesabim sariyer- maslak tarafında 1 haftadır bulamıyorum ben. migros-carfur online'a bakıyorum ordada yok. eczanelerde de yok. ben ne zaman gitsem yok yani. siz hangi ülkedesinz?
0
🌸xu
(17.03.20)
Bugün girdigim tr eczane ve markette gördüm.

Sorun fiyatı yukarı çekmeleri.

200 ml en az 20-25 tl olmuş.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(17.03.20)
var hala. ama üreticiler alkol sıkıntısı yaşıyorlarmış.
0
candide
(17.03.20)
Arz talebi karşılamıyor o yüzden. Piyasada kolonya sıkıntısı yok sadece süpermarketlerde sıkıntı yaşanıyor lokal olarak çünkü ürün gelir gelmez tükeniyor olağan dışı talep var. Ancak bir kaç market veya eczane gezerseniz bulursunuz her yerde sıkıntı yok.
0
acebi
(17.03.20)
kayınçonun hanımı deva firmasında çalışıyor. büyük bir ilaç firması ve kolonyada üretiyor. kolonya üretimini 1 vardiyadan 3 vardiyaya çıkarmışlar. ama ben mesela 1 senede 1 kere en fazla kolonya alırım bayramda, 1 sene gider o. virüs yüzünden 8-10 tane aldım. bir anda üretimi 10x büyütemezler.
birde uluslararası piyasada kimse kimseye alkol satmaz artık.
benzine katılan %3 alkol ne oldu onu bilmiyorum. tüpraşta onbinlerce ton etanol olması lazım o hesaba göre.
0
aslindasorunumpsikolojik
(18.03.20)
(3)

tv'lerde neden türk bayrağı var?

xu
11 mart'a baktım bayram filan değil. sebebi nedir? idlib mi? ama 15 gün sonra mı akıllarına geldi?
11 mart'a baktım bayram filan değil. sebebi nedir? idlib mi? ama 15 gün sonra mı akıllarına geldi?
0
xu
(11.03.20)
12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü olabilir mi ?
0
synax
(11.03.20)
@synax 11 mart'tan mı koyuluyor türk bayrağı?
0
🌸xu
(11.03.20)
11 mart'tan koyuluyor.
0
Improbable
(11.03.20)
(6)

Hangi yayınevi

Alyoşa
Klasikler için soruyorum. Tolstoy, Dostoyevski, Gogol kitapları için iş bankası mı daha iyidir yoksa iletişim yayınları mı? Ya da kitaptan kitaba, çevirmene göre değişir mi? Hangisini tercih ediyorsunuz?
Klasikler için soruyorum. Tolstoy, Dostoyevski, Gogol kitapları için iş bankası mı daha iyidir yoksa iletişim yayınları mı? Ya da kitaptan kitaba, çevirmene göre değişir mi? Hangisini tercih ediyorsunuz?
0
Alyoşa
(16.02.20)
Ya iletişim orijinalden çeviriyor diye reklam yapmıştı ama bazı sıkıntılar var diye okumuştum. İş bankası iyi genel olarak. Bence fiyatı uygun olanı ya da bir ondan bir ondan al. Çevirmen önemli tabi ama bu iki yayınevi zaten belli bir skalada. Sorun yaşamazsın ikisinde de.
0
prole
(16.02.20)
iletişim vs iş bankası diye bir kıyas yapamayacağım ancak iş bankasından çıkan bir kitabı okuyup da muhtelif sebeplerle beğenmediğim olmadı.

yapı kredi yayınları ve iş bankası yayınları güven duyup sevdiğim yayınevleri. klasikler için tercihim bu ikisi olur.
0
biseysorcaktim
(16.02.20)
iletişim denemedim. iş bankası iyidir.
0
papuayenigine02561
(16.02.20)
İletişim pahalı olmasaydı tercih ederdim. İş bankası.
0
ryhmer
(16.02.20)
iş bankasından okudum çoğunu bi sorun yok ama karamazov kardeşler'de iş bankasında sorun var o yüzden can yayınlarından aldım. diğerleri iş bankası.
0
xu
(16.02.20)
Aynı kitabı alıp karşılaştırma yapmadım. İnsancıklar'ı İletişim'den, İnsan Neyle Yaşar ve Oblomov'u (gerçi Gonçarov'u saymamışsınız) İş Bankası'ndan okudum.

Çevirmenden kaynaklı bir sorun -en azından klasikler için- duymadım ama eğer Poe'yu nereden okuyayım diye sorsaydınız kesinlikle İletişim derdim.
0
bruce mclaren
(16.02.20)
(2)

Kapsamlı ve objektif Kitaplar

cranium
Arkadaşlar merhaba, biraz absürt bir başlık olabilir ama demek istediğim şey şuydu; sanat, edebiyat, siyaset, felsefe,sosyalizm-liberalizm-kapitalizm vb gibi yönetimsel kavramlar ve son olarak tarih hakkında , ülkemizi ve dünyayı ele alan kapsamlı ve objektif kitaplar önerebilir misiniz? Günümüzde o
Arkadaşlar merhaba, biraz absürt bir başlık olabilir ama demek istediğim şey şuydu; sanat, edebiyat, siyaset, felsefe,sosyalizm-liberalizm-kapitalizm vb gibi yönetimsel kavramlar ve son olarak tarih hakkında , ülkemizi ve dünyayı ele alan kapsamlı ve objektif kitaplar önerebilir misiniz?

Günümüzde o kadar çok kitap, o kadar çok Bilgi var ki ömür yetmez okumaya, olabildiğince ney, kapsamlı ve örneğin sosyalizm demişim, okuyunca sosyalizm buymuş diyebileceğim kapsamda doyurucu eserler biliyorsanız güzel önerilerinizi bekliyorum.her yukarıda üzerinden geçtiğim konuda olabilir, bir tanesinde olabilir, yeter ki olsun.
0
cranium
(08.02.20)
paul lafargue - tembellik hakkı bi araştır. karl marx'In damadı bu adam. kitapda baya ince ama kapitalist sistem hk.
0
xu
(09.02.20)
1915 Osmanlı Ermenilerine ne oldu? - Guenter Lewy
0
havadakarada
(09.02.20)
(11)

ekspertiz ücretleri ortalama ne kadar?

xu
2.el araç alırken ekspertize gidiliyor ya.. o kaç para oluyor? ve aracı alan kişi mi ödüyor ekspertiz ücretini?
2.el araç alırken ekspertize gidiliyor ya.. o kaç para oluyor? ve aracı alan kişi mi ödüyor ekspertiz ücretini?
0
xu
(22.08.19)
Alan öder. Ankara'da 200₺ gibiydi geçen sene yanlış hatırlamıyorsam.
0
malheiros
(22.08.19)
onlarin paketleri var hocam. degisiyor. satici sizin expertizini odemek zorunda degil.
0
turbo sadık
(22.08.19)
350 ye kadar çıkanlar görüm
0
basond
(22.08.19)
dediğinden başka bir şey çıkarsa sen ödersin diyebilirsin satıcıya.
0
cosmicgadin
(22.08.19)
mesela diyorlarya aracın hiçbir sorunu yoktur boyaszıdr filan sonra sen gidiyosun aracı almaya ekspertize gidiyosun bi bakıyosun araba ortadan 2'ye ayrılmış başına gelmeyen kalmamış. bu durumdadamı almak isteyen kişi ödüyor ücreti?
0
🌸xu
(22.08.19)
Saticiya diyeceksin iste "soylediginin disinda bir sey cikarsa sen odersin" diye. Kabul etmezse hic bulasma zaten.

Normal test boya motor vs 200 lira. Youtube'da meshur olanlar var bir de (tarcanlar kocaeli gibi) airbag'ine kadar sokup bakiyorlar, bayramdan once 350ydi.
0
brkylmz
(22.08.19)
ekspertiz işi çok önemli. 89 model torosun motoruna yüzde 90 performans çıkaranlar var. kaportadan vs den anlamayan bir sürü iş yapan ekspertiz firması var, avlarlar dikkat et. sen ilanı at biz akıl veririz.
0
mikahakkinen
(22.08.19)
ha bu arada turkiye'de dyno imis motor yuzdesi imis bunlari yapabilen yok gibi bir sey cok detaylo motoru acman gerekiyor piston kafalarinin olcumu vs derken ozet geceyim.
YALAN motor yuzdesi olayi. ayni araci bakima sokun oyle goturun mesela motor yuzdesi farkli cikacaktir.

motor yuzdesine dyno testlere inanmayin. ha illa yapan yer mi ariyorsunuz. eskiden f335 yapardi simdi halihazirda bildigim yok. o derece.
0
turbo sadık
(22.08.19)
türkiye'de 2.el araba almak inanılmaz stresli bir iş. yanlış bişey yapsak eve haciz gelecek ailede herkes aids olacak otomatikman gibi. arabanın borcu çocuklara kalacak gibi hissediyorum. ben arkadaşımla gitmek istemiyorum bu işleri bilen profesyonel birisinden yardım alamıyor muyuz? yani yanımda ekspertiz işlerinden anlayan bu işi yapan bir firma çalışanı bulmak istiyorum.
0
🌸xu
(22.08.19)
@xu, dusunceniz cok normal, turkiyede agir hasarli araclar geziyor sokakta devlet ise son derece gevsek davraniyor davalar 5 yil suruyor. avrupada bildigim bazi ulkelerde agir hasarli arac yok direkt presse. trafigi cikamaz. mesela.avrupada bir araba boyanirsa boyali ise degeri artiyor, bizde boyali araba sikintili araba, fiyati duser.
arabalar turkiyede pahali ondan bu durumlar.
cok iyi expertizler var aracin %100 bilgisini cikartmak mumkun degil de epey bi sey sana sunuyor. yani iyi biri km'yi geriye aldiysa servis kaydi vs de yoksa bilgisayari da baglasan bomba da atsan yapan iyi ise km'nin oynandigini anlayamazsin. iyi expertiz zaten bunun garantisini vermiyor. iyi bir boyama.yapildiysa pahali araclarda olur, boya makinesi ile anlayamazsin ayni degeri verir.
adam 2012'de sikintili arac aliyor. mahkemeye veriyor galeriyi. 5 yila mahkeme sonuclaniyor galeri haksiz cikiyor musteri hakli. mahkeme diyor ki parayi geri ver, ya da atiyorum ayni arabanin sifirini ver musteri sifir almis. e bazi arabalarin artik sifir uretilmiyor. e piyasa oyle oldu ki ikinci el arabalarin fiyatlari eskiye nazaran artti. arabayi verse ayni paraya bir sey alamayacak yeniden falan bi dunya sikintili is.

iyi expertizler var onlara gidin. noterde arabadaki sikintilari yazdirin. fiyat ne ise onun uzerinden satis gosterin. sase ve plaki sorgulatin. servis kayitli arac alin. expertizi de siz bulun satici degil. baska da bir sey lazim degil.
0
turbo sadık
(22.08.19)
geçen sene 300 verdim, ankara
0
9kuyruklukedi
(22.08.19)
(16)

Üzerime kasvetli kitap atın

eylul
Mesela dönüşüm gibi ya da genç wertherin acıları.. Bu aralar bu tarz kitaplar okuyasım bar
Mesela dönüşüm gibi ya da genç wertherin acıları.. Bu aralar bu tarz kitaplar okuyasım bar
0
eylul
(21.07.19)
Sadık Hidayet- Kör Baykuş
0
Amaranta ursula
(21.07.19)
Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles
0
ruhen hastayim ben
(21.07.19)
kör baykuş demeye gelmiştim
0
freebird5406_2
(21.07.19)
Dag Solstad'ın Mahcubiyet ve Haysiyet'i de olabilir.
0
tel tokasini duzelten samuray
(21.07.19)
Çürümenin Kitabı
0
alfred
(21.07.19)
Sana gül bahçesi vaadetmedim

Yazarken yine içim daraldi, off

Bi de iklimler diye bi kitap vardi, belki sana kasvetli gelmez bilemiyorum.
0
a perfect lie
(21.07.19)
Kafka, Dava
0
black holes in the sky
(21.07.19)
Malte-Laurids-Briggenin-Notlari bu da var bak,
0
a perfect lie
(21.07.19)
yeraltından notlar.

ben dostoyevski okumaya alışığım. buna rağmen zamanında okumaya yeltendiğimde bir tanıdığım, "senin bu ara canın sıkkın. şimdi okuma bunu. biraz toparlanınca okursun. şimdi okursan hepten kafayı yersin" deyince "aaa o kadar mı lan" diye düşünüp merak etmiş ama yine de ona güvenip okumamıştım.

dosto baba bunu yazdığında "sosyal fobi" yahut "anksiyete" hastalık sayılıyor muydu, literatürde böyle bir rahatsızlık geçiyor muydu bilmiyorum ama adamcağızın o zaman için (muhtemelen) ismi bile konmamış rahatsızlığı inanılmaz bir hassasiyetle açıklamış olması ürpertici.

bu rahatsızlıklar hiçbir zaman kolay değil ama şimdi en azından insanlar biliyor. tedavi olabiliyorsun. bunun dışında artık psikolojik-zihinsel rahatsızlıklar konusunda bilinç düzeyi de oldukça yükselmiş durumda; herhangi bir sebeple problem yaşadığında seni anlayışla karşılayıp bu konuda destek olabilecek birini görebiliyorsun, artık insanlar bir hafta evden çıkmayana "aa gafayı yemiş yazık, dangalak" demiyor çoğunlukla. belki 50-60 sene sonra bu tip hastalıklar basit bir enfeksiyon gibi olacak, kolaylıkla çözülecek.

ama işte daha ismi bile konmamış ve insanın hayatını darmaduman eden bir rahatsızlığı o dönemde yaşayan bir adamın kaleminden okumak beni kahretti. kitabın kendisi öyle inanılmaz boğucu veya karanlık gelmedi bana açıkçası, kısa zaten, ama yine de çok üzdü.
0
der meister
(21.07.19)
Knut hamsun- açlık
0
brena
(21.07.19)
David Vann - bir intihar efsanesi
0
megalomaniac
(21.07.19)
bugünlerde okuduğum jose saramago - körlük.
0
nothing in my way
(21.07.19)
martin eden.
0
aziz dostum jack
(21.07.19)
Kartal yuvasi - Anna Kavan
0
EasyTiger
(21.07.19)
kırmızı pelerinli kent
0
aziz dostum jack
(21.07.19)
xu
(21.07.19)
(2)

Yeni İddia Sistemi Ne Zaman

Jeckson
İddiada tek maç ve canlı olacak dediler.Yeni sistem ne zaman başlayacak acaba?
İddiada tek maç ve canlı olacak dediler.

Yeni sistem ne zaman başlayacak acaba?
0
Jeckson
(17.07.19)
Demiroren grubu ihaleyi aldı, sistemin işletmesini ağustos sonunda ustlenecekler. Oyun türlerinin ne zaman ne şekilde olacağına dair bir açıklamaları olmadı.
0
kisa
(17.07.19)
eylül'de başlayacak.
0
xu
(17.07.19)
(12)

Son bi tahmin alayim imamoğlu yüzdesi Yıldırım yuzdesi

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(22.06.19)
yüzde 52 ekrem
0
xu
(22.06.19)
53 imam 46 binali
0
mikahakkinen
(22.06.19)
52 Binali Yıldırım
48 Ekrem İmamoğlu
0
(s)AINT
(22.06.19)
51 eko basgan
0
Ley
(22.06.19)
ekrem 52-47
0
istambul
(22.06.19)
şimdiye kadar erol mütercimlerin her dediği çıktı e m e i nun kazanacağını söylüyor bu tahmini de gerçekleşecektir.
0
hepkosturmaca
(22.06.19)
iyice bol keseden sallamaya başlamışsınız 52'ler 55'ler havada uçuyor hey maşallah. 17 senede fikri değişmemiş akp'liler 1 ayda döndüler evet :)

fark 100-120bin olacak. yani yüzde 1.2-1.5 fark. o da 48.2'ye 49.5 gibi olacak gibi.
0
avatar is back
(22.06.19)
%50.9 ekrem imamoğlu , %49.1 binali yıldırım.
0
scottish
(22.06.19)
@hepkosturmaca,

iyi sallamışsın. nereye çıktı erol mütercimler’in her dediği. geçen sene dolar fırlarken 10 tl’ye çıkacak, 7,5’ta çapalayacaklar dedi, daha 7,5’a bile çıkmışlığı yok 1 senedir :)

2019’da iç savaş çıkacak, herkes birbirini kesecek dedi. millet türkiye ittifakını konuşmaya başladı bu sene, 15 yıllık kutuplaşmanın ardından. belki bu seçim sonrası gerçekten gerçekleşecek bile öyle bir ittifak. cüppeli bile atatürkçü oldu başımıza.

ortaya 10 tane şey söyleyip 2 tanesi tuttuğunda oo işte müneccim reyiz diye milletin goygoy yaptığı birisi. mantıklı konuştuğu konular var, direkt havaya salladığı, ya çıkarsa diye söyledikleri var. zaten senin dediğin doğru olsa, adam peygamberliğini ilan ederdi beolum.
0
del piero10
(22.06.19)
% 50 ile imamoğlu kazanır, diyorum.
Hdp'li kararlı bir şekilde oy kullanır.
Mhp'de kafalar karışık son olaylardan rahatsız olanlar sandığa gitmez.
31 mart'ın kahramanı Kürt seçmendi.
Bu sefer, bir oydan birşey olmazcılar seçime dahil olurlarsa, çok güzel şeyler olabilir.
0
lemon cake
(23.06.19)
Totem tuttu, iyi.
0
(s)AINT
(23.06.19)
burada 7/24 binali algısı kasan troller nerede bakayım:)
0
nothing in my way
(23.06.19)
(4)

kopmayan kulaklık

black mamba
var mı böyle bir şey? 30-40 liralık kulaklıklar alıyordum hep kopuyordu. sonra şunu aldım daha dayanıklı çıktı ama bir tanesinden ses yine gelmiyor. amazon.com.tr/Philips-She9105-Mikrofonlu-Kulak-Kulaklık/dp/B00R49F79Y/ref=sr_1_4?m=A1UNQM1SR2CHM&s=electronics&ie=UTF8&qid=1537340302&sr=1-4var mı sağl
var mı böyle bir şey? 30-40 liralık kulaklıklar alıyordum hep kopuyordu. sonra şunu aldım daha dayanıklı çıktı ama bir tanesinden ses yine gelmiyor.

amazon.com.tr/Philips-She9105-Mikrofonlu-Kulak-Kulaklık/dp/B00R49F79Y/ref=sr_1_4?m=A1UNQM1SR2CHM&s=electronics&ie=UTF8&qid=1537340302&sr=1-4

var mı sağlam bir kulaklık modeli? bozulanların parasıyla dr dre almıştım.

bir de kulaklıkların frekansı falan var mı? her ne deniyorsa. bazı kulaklıklar çok tiz ses veriyor bazıları çok pes. bu neye göre değişiyor ve nasıl seçeriz?
0
black mamba
(21.04.19)
xu
(21.04.19)
Sağlam ve ses kalitesi iyi bir şey arıyorsanız, Razer Hammerhead V2 kulakiçi kulaklık öneririm. Biraz pahalı fakat ömürlük bir kulaklıktır.
0
Beherit
(21.04.19)
10 liralıklardan almanı öneririm watsons, gratis'te olan. pahalı alınca da kesin kaybolacak, kopacak veya bozulacak.
0
diffarentiationation
(21.04.19)
Jack kısmının ucundan içten kopuyor genelde. Becerikliyseniz youtube ile tamir etmeyi deneyin. 3-5 tl ye bilen biri de takar sanırım.
0
influx
(21.04.19)
(5)

Trump avm'ye nasıl gidiliyor?

xu
metrodan çıktıktan sonra mı yürüyüyoruz yoksa mecidiyeköy'de metrodan indikten sonra metro geçidi mi var?
metrodan çıktıktan sonra mı yürüyüyoruz yoksa mecidiyeköy'de metrodan indikten sonra metro geçidi mi var?
0
xu
(02.04.19)
@Cesario şişli tarafından mı yoksa mecidiyeköy tarafından mı gidiliyor?
0
🌸xu
(02.04.19)
www.google.com!3m1!4b1!4m5!3m4!1s0x14cab665cc6acb1d:0x16e0398ddb08ec45!8m2!3d41.067981!4d28.992696
0
inekadam
(02.04.19)
@inekadam mecidiyeköy metrodan 11 dk. gösteriyor o kadar uzak olamaz ya metronun altında 11 dk süreceğini zannetmiyorum.
0
🌸xu
(02.04.19)
ne diyeyim ki hiç ölçmedim. yönü mönü belli, yeri belli işte.
0
inekadam
(02.04.19)
hocam
yürürsün 10 dk felan ama
altgecit calisması bitti herhalde direk hic dısarı cıkmadan direk girersin
0
kingcyrax
(03.04.19)
(4)

Enpara'nın Kidega kampanyası

fragile lady
Enpara'nın yaptığı Kidega kampanyasından faydalandınız mı? Faydalandıysanız kaç ay faydalandınız ve bu kampanya kapsamında satın aldığınız kitaplar neler?
Enpara'nın yaptığı Kidega kampanyasından faydalandınız mı? Faydalandıysanız kaç ay faydalandınız ve bu kampanya kapsamında satın aldığınız kitaplar neler?
0
fragile lady
(01.10.18)
ben yarın faydalanmayı düşünüyorum.

ıvan gonçarov - oblomovluk
t.kiyosaki - zengin baba yoksul baba
nigel w - felsefenin kısa tarihi

bu 3 kitabı belirledim.
0
xu
(01.10.18)
- stefan zweig seti (10 kitap)
- camus - yabancı
- dönüşüm - kafka
- tembellik hakkı - lafargue

hepsi 35 tl mi ne tutmuştu. yine bir şeyler bakayım.
0
passion rules the game
(01.10.18)
Faydalanacağım.

Iskandinav mitolojisi ve tüfek mikro ve çelik alacağım
0
kablelvuku
(01.10.18)
faydalanmadım. isteyen olursa kullandırabilirim.
0
yüzyıllık yalnızlık
(01.10.18)
(11)

kariyer, iş hayatı vs..

mehmed resad
benim size bi sorum var, nasıl hissediyorsunuz? memnun musunuz? her gün işe gidip gelmek, bi hafta sonunun yolunu gözlemek, yarın erken kalkma kafasıyla uyumak.. nasıl hissettiriyor size? bırakma şansınız olsa kariyer şansı olmayan, insanların burun kiviracagi belki ama daha rahat bi is için, bırakı
benim size bi sorum var, nasıl hissediyorsunuz? memnun musunuz? her gün işe gidip gelmek, bi hafta sonunun yolunu gözlemek, yarın erken kalkma kafasıyla uyumak.. nasıl hissettiriyor size? bırakma şansınız olsa kariyer şansı olmayan, insanların burun kiviracagi belki ama daha rahat bi is için, bırakır mısınız?
0
mehmed resad
(24.09.18)
Aslina bakarsan cok da iyi bir hayat yasiyor degilim, onceden iyiydi ama artik tukendim. Zevk vermiyor. Notr. Ama yine de insanalrin burun kiviracagi bir ise girmem. Zaten insanlarin burun kiviracagi is pek de rahat bir is degildir muhtemelen.
0
stavro
(24.09.18)
yani günün yarıya yakını memnun olmadığınız bi işle geçiyor, uyku vs de işin içine katınca size pek bi zaman kalmıyor. peki bundan kurtulmak için bi seyler yapan var mı? daha rahat, sade ve yeni bir hayat için? ne gibi şeyler mesela yapan varsa da..
0
🌸mehmed resad
(24.09.18)
kendimden ve seçtiğim yoldan tiksiniyorum. her şeyi bırakıp defolup gidesim var. çok net söyleyebilirim.
0
monogram
(24.09.18)
@monogram +1000. Kendime dair umutlarım bir bir azalıyor. Öyle bir seçim yapmışım ki sanki dipsiz kuyunun dibini arıyorum.
0
desktopu
(24.09.18)
sectigim yoldan buyuk keyif aliyorum. bir kac konu haricinde idealizm sifir. calistigim kurumsal sirketi olabildigince corrupt etmek icin elimden geleni yapiyorum. bir gun bile ise erken gidip zamaninda cikmadim. 1 gun surecek ise 15 gun veriyorum 15 gun de buffer ekliyorum. herkes bir yozlasma icinde oldugu icin oyunu kurallarina gore oynuyorum. parami kazaniyorum, keyif aliyorum. bu sekilde gittikce kariyerim daha da ilerliyor. isimde orta seviye bir insan oldugum icin turkiye piyasasinda iyi oldugumu dusunuyorlar. girdigim kurumsal ortamda iyi olmak, o sirkette yatanlar icin tehlike arz ettiginden, herkes koyununu gutmek gayesinde oldugu icin cok basarili olmamdan ve onlarin pozisyonlarini tehlikeye atmamdan cekiniyorlar. koltuklarinin sarsilmamasi icin yan gelip yatmama seyirci kaliyorlar. ben kendime ve kendi islerime zaman ayirabiliyorum bu sayede disariya yaptigim orta seviye islerden guzel paralar kazanabiliyorum. bence herkesin kendi yontemini ve calistigi ortami iyi analiz etmeye ihtiyaci var.
0
bedbed
(24.09.18)
Nefret ediyorum müdürüm yanımda boğulsa ilkyardim yapmam izlerim.
0
yatakdosek
(24.09.18)
hayatta kalabilmek için para kazanmak lazım. hayatta güzel kalabilmek için daha çok para kazanmak lazım. kişisel olarak; yapmayı sevdiğim şeyler için para kazanmam lazım, bunun için emeğimi kiralıyor olmak her ne kadar ideal gelmese de adil geliyor; haliyle durumdan şikayetçi değilim. gerçekçi bakmak lazım, kimse kimseye yattığı için para vermez. şanslı kesim değilsen, havadan para akmıyorsa çalışmak zorundasın. bunu kabul edip kendine uygun şartları belirler ve belirli bir prensip içinde bu ticareti gerçekleştirirsen sorun yaşamazsın.

kendi adıma konuşursam, çalışma şartlarım zorlayıcı değil ve 3 kuruş daha kazanmak için bu şartları zorlaştırmayı seçmiyorum. kariyer hedefim yok ama daha çok para kazanmak için neler yapmam gerektiğini biliyorum. hiçbir zaman emeğimin karşılığını alamayacağımı biliyorum ama bunu değiştirmek için yapabileceğim bir şey yok. önemli nokta nelerle mutlu, nelerle mutsuz olduğunu bilerek bir hayat standardı oluşturmak ve o standardın altında kalmadan bir şekilde devam etmek.
0
Bruce
(24.09.18)
sabah işe gitmemek için daha az kazandığım bir işte çalışıyorum. sadece akşamları çalışıyorum, ondada bahis yapıp kitap okuyorum. dönüşte otobüsle gitmiyorum taksiyle dönüyorum iş yeri karşılıyor. iş -ev arası 10 dakika. spor salonu iş arası 20 dakika. iş yüküm 1 saat filan sürüyor. 2.5 sene oldu ne kadar daha sürer bilemiyorum. 1 kez bile erkenden işe gitmedim zamanım gelince saniyesinde işten çıkıyorum. keyfini sürmediğim hayatın çilesini çekemem.
0
xu
(24.09.18)
sevdiğin işi yapmak herhalde bunun çözümü ama sistem dışı yaşam kurmak da çözümdür bireysel, çift ya da küçük komünite. bu şekilde yaşayanlar var tercih etmeyip sonra sızlanmak bana anlamsız geliyor
0
kush
(25.09.18)
sevdigin isi yapsan bile isyeri ortami adami isten sogutur. para kazanmak zorundayiz, bu olum gibi bir gercek. cok degil 1000 dolar ayda hazir para gelse hayatta calismam. tembellikten degil, hakkini alabilecegine inanmadigimdan.
0
cedex
(25.09.18)
iş güzel. haftasonu yolunu gözlemiyorum pek. hemen hafta sonu oluyo. erken kalkmak da zaten olması gereken bi şey. alıştıktan sonra sabah kim kalkıcak şimdi diye düşünmüyosun. her gün 2 de yatar, 7de uyanırım. bazen alarmı kapatıp uyuyakaldığım oluyo tabii ama o kadar olur. üst üste her gün 5 saat uyuyunca normal.
0
Delay Fuze
(02.10.18)
(2)

yaşamak vs

yuvarlanantencereninkapagi
bugün markete gittim. yaşamsal ihtiyaçlarımı alırken bile düşünerek alırım. evet hiçbir şey ucuz değildi ama yeni fiyatları görünce dehşete düştüm. neden bir peynir, yumurta alırken bile düşünmek zorunda kaliyoruz. bunlar " lüks" mü olmalıydı yani. bir sürü eksik şey var, hangi birini alacağımı bi
bugün markete gittim. yaşamsal ihtiyaçlarımı alırken bile düşünerek alırım. evet hiçbir şey ucuz değildi ama yeni fiyatları görünce dehşete düştüm.

neden bir peynir, yumurta alırken bile düşünmek zorunda kaliyoruz. bunlar " lüks" mü olmalıydı yani. bir sürü eksik şey var, hangi birini alacağımı bilmiyorum. faturalar, kira. gerçekten bunları düşünmekten, kafamın sürekli bunlarla meşgul olmasından bıktım.

yine bugün markette, bir anne ve yedi sekiz yaşlarındaki oğlunun yanından geciyordum. çocuk " eee anne parası olan alıyor" dedi. ne bileyim, o yaştaki bir çocuğun bunu söylemesi üzdü beni.


ben idare ediyorum. ama asgari ücretle ev gecindiren, çocuğu olan insanlar var. nasıl? çıldırmamak elde degil.

bunları düşündükçe yaşamaktan soguyorum. çok ofkeliyim. her şeye, bu durumda olmamıza sebep olan herkese. " yaşam sartlarina" , yillardir her gün apaçık şekilde kandirilmamiza ve hayatımızın elimizden alınmasına, ucu bucağı olmayan adaletsizlige. bazen hiçbiriyle başa cikamadigimi ve " birakmak" istediğimi hissediyorum.


siz napıyorsunuz, nasıl sağlam kalıyorsunuz? napmaliyiz?
0
yuvarlanantencereninkapagi
(24.09.18)
(bkz: cahil insanların kararlarının yükünü çekmek)

bunlar kötü günlerimiz daha kötü günler gelecek.
0
xu
(24.09.18)
Bu yasina kadar bunalima girmeyen ben resmen bunalima girdim iste bu yuzden. Ben markette hicbir zaman fiyatlara bakan adam degilim, elime sepeti alir gozume hos guzkeni canimin cektigini sepete patir patir atar gecerim. Ama artik bunu yapamiyorum ve bu beni ciddi sekilde rahatsiz ediyor. Fiyatlara bakmam, fazla ucmamam gerekiyor artik.
2 yil once sifirini alabildigim arabanin 2. elini su an alamiyorum. Psikolojik olarak berbat bir duruma sokuyor bu da beni.

Cevap; saglam falan kalamiyorum. Kafayi yememek icin fazla dusunmuyorum, baska seylere odaklaniyorum. Gelecege yonelik planlarima odaklaniyorum rahatlamak icin.
0
stavro
(24.09.18)
(4)

Gurbetçi kızlar hakkında tecrübelerinizi aktarır mısınız?

syd barrett in kedisi
ne diyorsunuz beyler? bunların huyu suyu nasıl olur?
ne diyorsunuz beyler? bunların huyu suyu nasıl olur?
0
syd barrett in kedisi
(20.08.18)
geçen ay tekne gezisinde kimsenin birbirini tanımadığı 20 yaşındaki gurbetçi kız annesine ''anneee bu ay adetimi geciktiricemmmm bişey olur muu'' diye bağırıyordu 10 metre mesafeden.
0
xu
(20.08.18)
5 ay almanyada yaşadım. genel olarak Türkiye'den gelenler pek anlaşamadı gurbetçi gençlerle. ben 4-5 tanesiyle tanıştım. biriyle hiç anlaşamadım. acaip farklıydı. bir diğeri kendisini alman olarak tanımlıyordu ve çok acaip bir kızdı. diğer ikisi çok şekerdi. ama iki kültür arasında kalmışlık enteresan bir şey.
0
omonia
(20.08.18)
Hayattaki en büyük idealleri evlenmek. Elbet böyle olmayan da vardır ama çoğunluğu böyle benim tanıdıklarımdan.
0
caletti
(20.08.18)
ben de yaklaşık 2 sene berlinde yaşadım.

dışarıdan bakımlı ve güzel gözüküp, halbuki muhafazakar ve aile geleneklerinden kopamayanlar çok var. bunların tek derdi evlilik ve kafa yapısı olarak buradaki anadolu halkından bi farkı yok. daha kötü bile olabilir.

bi de kendini alman olarak tanımlayan ki bu gayet nprmal bişey, kızlar oluyor. benim tanıdıklarımdan bunların çoğu çok güzel, bulursan kaçırma ama türklere de çok bakmıyor olabilirler, özellikle son yıllarda ülkenin imajı boku yiyeceğine, alman-fransız erkek varken türk erkek arkadaş yapmak çok havalı değil
0
kotakotkota
(20.08.18)
(14)

Eve gitmeye korkuyorum

balpolen
Arkadaslar gecen duyurumda da bahsettigim gibi iki gun once evimde akrep gormustum. Onu oldurdum, dun aksam da erkek arkadasimda kaldim, bu aksam kendi evimde kalacagim. Fakat birakin gece uyumayi, eve gitmeye korkuyorum. Cogu yerde akrepler genellikle tek degil, eşli dolaşirlar gibi bişey okumustum
Arkadaslar gecen duyurumda da bahsettigim gibi iki gun once evimde akrep gormustum. Onu oldurdum, dun aksam da erkek arkadasimda kaldim, bu aksam kendi evimde kalacagim. Fakat birakin gece uyumayi, eve gitmeye korkuyorum. Cogu yerde akrepler genellikle tek degil, eşli dolaşirlar gibi bişey okumustum. Onu duşundukce daha kotu oluyorum. Oneriniz nedir? Korkumu nasil yenebilirim?
0
balpolen
(01.08.18)
Deli misin eve gitme sakın.
Evi ilaçlat ve bu süreç bitene kadar sevgilinde kal, çok yük olmuyosan.
0
megalomaniac
(01.08.18)
erkek arkadaşınız gelip evi bi arasın.
0
neverlose
(01.08.18)
akrep ısıya duyarlıdır size yaklaşmaz.
0
kulustur
(01.08.18)
akrepler çift gezer, evde bir tane çıktıysa kesin bir tane daha vardır diye bir geyik vardı ben çocukken, bilimsel bir doğruluğu var mı bilmiyorum ama kumrular çift gezebiliyorsa akrepler de pekala gezebilir.

aklıma gelen en mantıklı çözümler yukarıda yazılmış:
-evi ilaçlatın.
-tanıdık bir kedi varsa eve kedi salın.
0
sir gawain
(01.08.18)
erkek arkadaşın attı akrep'i eve.
0
xu
(01.08.18)
olayın psikolojik boyutunu atlatmanıza yardımcı olabilecek şey ilaçlama olabilir. 2 sene önce yazın evde birkaç kara çiyan öldürünce aklım nasıl gitmiş ki sabah 5den önce uyuyamıyordum. sağlam bir ilaçladım şimdi onlar düşünsün modunda uykum normal saatlerde gelmeye başlamıştı.
0
Hendrix'e tapan adam
(01.08.18)
birsey olmaz ya. bizim ogrenci evinden de cikmisti. arkadas yanlislika ustune basip da oldurunce farkettik evde akrep oldugunu. zaten oldugu icin hayatimizda 30saniyelik yer isgal etti ondan sonra kaldigimiz yerden devam ettik. baska da akrep cikmadi evden
0
crucio
(01.08.18)
Bizim de yazlıkta bir hafta arayla iki defa çıkmıştı ama karı koca olduklarını sanmıyorum jungleın içinde bir yerdi :) akrebe karşı ilaçlama bilmiyorum ama bildiğim şey süte geldikleri ve mavi renk boyaları ev pervazlarına sürüyorlar akrep gelmesin diye. Kedi mantıklı bizimkini ödünç verebilirim :)))
0
mabesa
(01.08.18)
Gec Isırır kulağından erkek arkadaşında kal
0
hz emreyiz
(01.08.18)
biz 5 yıl önce evde akrep bulduk, salonun ortasında. üzerine önce tabak kapattık sonra attık. 5 yıldır bir daha başka bir akrebe rastlamadık.
0
eindaclub
(01.08.18)
bir şey olmaz ya. geçen günkü kalkışmayı bastırdığına göre daha cesaret edemezler. emir komuta zinciri halinde saldırmıyor bunlar.
0
Neill
(01.08.18)
Keşke sabahtan sorsaydın ilaç önerirdik, şimdi bu saatte ilaç bulamazsın. Yine de korunma anlamında yapabileceğin şeyler var.

Böcekler kokuyu sevmiyorlar. Çamaşırve yiyecek dolaplarına, kurutulan meyve vs tenekelerine kokulu bitkilerden konmasının nedeni böcek korunması. Varsa lavanta adaçayı gibi kokulu bieyler yak ev bi tütsülensin. Kendin de parfüm gibi kalıcı bi koku kullanabilirsin.
Varsa koyu mavi bişeyler giy, mavi çarşaf kullan. Köylerde evlerin pencere ve kapıları böceklerden korunma yöntemi olarak maviye boyanır.
Evde gazyağı varsa yatağın yere değen kısımlarına sürebilirsin. naftalin olabilir, parfüm olabilir.
Son olarak da kuytu bi köşeye onun sevdiği bi yiyecek bırkabilirsin, karnını doyurup köşesine çekilir evin içinde yiyecek aranmaz.

Ayrıca; rahat ol, akrep kendini tehlikede hissetmezse sokmaz. Akreplerle ve diğerleriyle birlikte yaşanıp gidiliyor yüzyıllardır. Yukardaki önlemleri al, rahat rahat uyu. Bişey olmaz merak etme.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(01.08.18)
önceki duyurunuzu okumadım ama ilaçlatma konusunda bir şey diyeyim. eğer apartmanda kalıyorsanız diğer komşularla konuşup olayı anlatın, ortak olarak bütün apartmanı ilaçlatın. kim bilir nereden girdi sizin dairenize? apartmanın muhtelifnkuytu köşe yerlerine, duvar içlerine yuva yapmışlardır belki.
0
issiz karga
(01.08.18)
yavru yapmışsa sorun olabilir. ilaçlatın hemen çok pahalı bir şey değil. bir gece evde kalmıyorsun ilacın kokusu gidince evi kullanabiliyorsun. o gece de erkek arkadaşınızda kalın şu an ev çok sağlıklı olmayabilir
0
KidLazer
(02.08.18)
(4)

Enpara'da çeyrek altın neden 30 tl daha pahalı

xu
gram altın normal satış değerinden 1-2 tl fazlayken çeyrek altın piyasada 300 tl ise enpara mesai saatleri içinde 330-340 tl arasında bu neden böyle?
gram altın normal satış değerinden 1-2 tl fazlayken çeyrek altın piyasada 300 tl ise enpara mesai saatleri içinde 330-340 tl arasında bu neden böyle?
0
xu
(01.08.18)
mesai saatleri disinda makasi baya aciyorlar. mesai saatleri icerisinde alim/satim yapmak daha mantikli.
0
seksli harf
(01.08.18)
@seksli harf mesai içinde 30-40 fark var. ondan bahsediyorum.
0
🌸xu
(01.08.18)
Çünkü banka öyle belirliyor prensip olarak
0
mutlusismankedi2015
(01.08.18)
Üstteki cevaplar yanlış. Piyasada fiziksel olarak satın aldığın çeyrek altınlar 22 ayardır, yani saflığı 0,916'dır. Ağırlığı yaklaşık 1.75 gr'dır. Yani içinde 1,605 gr civarı saf altın bulunur.

Enpara çeyrek altın olarak 1,75 gr altın hesaplıyor, ama fiziksel çeyrek altın 1.61 gr. Yani enpara'da aldığın sanal çeyrek tamamen safmış gibi işlem görüyor. Dolayısıyla bir kaybın yok. Gerçek çeyrek altın fiyatını gram fiyatını 1.61 ile çarparak bulabilirsin.
0
neyehbe
(01.08.18)
(3)

telefona değilde sadece whatsapp'a şifre koyabaileceğim bir uygulama var mı

xu
android için kullanan var mı?
android için kullanan var mı?
0
xu
(28.07.18)
kullanmadım ama şu iş görür gibi

play.google.com
0
senolll
(28.07.18)
5 tane yükledim hiçbiri çalışmıyor bu nasıl bir dünya
0
🌸xu
(28.07.18)
Applock var. Simgesi gri kasa şeklinde. 3-4 senedir kullanıyorum, harika. tam istediğiniz gibi.

play.google.com
0
glutamin
(28.07.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.