Giriş
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(16)

yıllık gelirinizin % kaçını tatile ayırıyorsunuz?

benaslinda
özellikle maaşlı çalışanlar cevap verirse sevinirim, teşekkürler.
özellikle maaşlı çalışanlar cevap verirse sevinirim, teşekkürler.
0
benaslinda
(25.11.24)
%13 e denk gelmiş yaz tatili
0
eja
(25.11.24)
bu sene 3 tatil yaptım 1er haftalık.

toplamda 2.5 maaş gitmiş. hepsi yurtdışı ama. %20 falan yapıyor belki daha da fazla.
0
jelly bear
(25.11.24)
kabaca hesapladım şimdi %2.77.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(25.11.24)
%5-6
0
thracia
(25.11.24)
%5-10 arası ama yazlıklarım ve bir devremülküm var, onların finansman veya fırsat maliyetini de katmak lazım.
0
gabe h coud
(25.11.24)
1 maaşımmış.%8.33
0
Amaranta ursula
(25.11.24)
ulasim da dahil olarak

2024 9%. toplam 1.5-2 hafta para harcamali tatil yaptim sanirim.
2023 4% yeni ise falan baslamistim hic tatil yapmadim neredeyse
2022 6% 2 hafta tatil
2021 1.5% corona yüzünden hic tatil

tatile gitmeliyim.
0
robert bosch
(25.11.24)
0
0
eksimeksi
(25.11.24)
toplam net hane gelirinin %15'i.
0
taurina
(25.11.24)
%1-2
0
joooper
(26.11.24)
2 maaşımı
0
9kuyruklukedi
(26.11.24)
1 aylik net maas (3 kisi aile)
0
try again fail again fail better
(26.11.24)
Bu sene brüt maaşın %2.5-3'ü civarı tutmuş. Destinasyon uzak doğu. Süre 1 ay. Uçak biletlerini miller ve kredi kartında biriken puanlarla aldım ama.
0
synesthesia
(26.11.24)
normalde yüzde 10-12 bandında tutuyorduk bu sene abarttık, toplam hane gelirinin yüzde 20'si oldu.
0
engelbert humperdinck
(26.11.24)
Ayrintili hesaplamadim ama 1 aylik net maas civaridir benim de.2 yetiskin 2 cocuk.
0
turkuaz
(26.11.24)
%7 diyeyim yaklaşık. Bi' maaştan biraz az.
0
kumandanim
(26.11.24)
(6)

Mutluluğunuzu ve iyi oluşunuzu sağlayan şeyler sizce neler?

psmstc
Örneğin; rutinler, sosyalleşmek, multivitamin vb takviyeler almak, düzenli spor yapmak, açık havaya, doğaya çıkmak vs vs vs.
Örneğin; rutinler, sosyalleşmek, multivitamin vb takviyeler almak, düzenli spor yapmak, açık havaya, doğaya çıkmak vs vs vs.
0
psmstc
(22.11.24)
benim için; erken saatte kalkıp şehir kalabalıklaşmadan minimum 20 km olmak üzere uzun mesafe koşular.
0
kumandanim
(22.11.24)
Sağlık (dolayısıyla sipor diyet vs dahil oluyo)
Aşk ;)))))
Güzel aile ilişkileri
Maddi güvence (nispeten)
0
abuzer
(22.11.24)
Doğa yürüyüğü, yüzmek ve scuba diving. Yeni ülke/şehirlere seyahat. Tiyatro, sinema, konser gibi etkinlikler.
Sosyalleşme konusu çetrefilli benim için. Mutluluk kaynağı da olabiliyor, en büyük kabusum da.
0
auroraaurora
(22.11.24)
düzenli seks hayatı, sevildiğini hissetmek, sevmek...

bunlar dışında doğaya karışmak, yürüyüş, çiçekler, bitkiler, böcekler, hayvanlar güneş vs. bana çok şiirsel geliyor samimi gelmiyor. tamam insan doğasında olması gereken şeyler illa ki ruhu ve mutluluğu besliyordur ama en temele indiğinizde iş yine libido ve aşka çıkıyor.
0
ananiyimioguz
(22.11.24)
Doğada yürümek ve koşmak
En az haftada 1 gun insan detoksu
Sağlıklı beslenmek
0
Amaranta ursula
(22.11.24)
akista kalabilmek. oyun oynarken sadece oyuna odaklanabilme, yemek yerken sadece yemege, calisirken sadece ise, spordayken sadece spora vs. kafada surekli baska tilkilerin olmamasi, yatinca uyuyabilmek.
0
taurina
(22.11.24)
(3)

Turkcell'de çalışılır mı?

aguen
Merhaba duyuru,Linux adminlik yapıyorum, bu hafta rhcsa'yı fulleyince bir anda kariyer fırsatları yığıldı üstüme iyice :DTurkcell'de linux admin olarak çalışılır mı? Evet iğrenç bir kurum komple iğreniyorum ama her ne kadar şu anki işimde bireysel olarak mutlu olsam da prensip olarak buradan da nefr
Merhaba duyuru,

Linux adminlik yapıyorum, bu hafta rhcsa'yı fulleyince bir anda kariyer fırsatları yığıldı üstüme iyice :D

Turkcell'de linux admin olarak çalışılır mı? Evet iğrenç bir kurum komple iğreniyorum ama her ne kadar şu anki işimde bireysel olarak mutlu olsam da prensip olarak buradan da nefret ediyorum.

Çalışma şartları nasıldır, içeride siyasi bir baskı var mı yoksa çalışanları rahat bırakıyorlar mı? Ekstra mesai olayı ne durumda?

Bilgisi olan varsa buradan olur dm olur paylaşırsa sevinirim, çok teşekkür ediyorum.
0
aguen
(15.11.24)
calistiginiz ekibe cok bagli baski mesai vs olaylari. ben sebeke tarafinda calistim yillar once, siyasi sacmaliklara da sahit oldum, gayet guzel keyifli islere de. ekibin yoneticisi, gorunurlugu, mudurun hirsi onemli faktorler. genel olarak gordugum insanlar mutlulardi ama, uzun yillardir turkcellde kalmis cokca kisi vardi.
0
taurina
(15.11.24)
bu şekilde ön yargınız varsa hiç bakmayın size uygun değil.
0
nuisance2
(15.11.24)
Siyasi baski falan yok. Icerisi senin benim gibi insanlar. Ama ben olsam, igrenc diye nitelendirdigim bir yerde calismayi dusunmem. Iki tarafa da yazik.
0
mor oje
(15.11.24)
(10)

Şu an hayattaki en büyük sınavınız ne?

sekizdokuzon
Benimki; "Ezik değilim lan ben!"i kanıtlamak.Sizinki ne şu aralar?Teşekkür ederim.
Benimki; "Ezik değilim lan ben!"i kanıtlamak.

Sizinki ne şu aralar?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(14.11.24)
Makus talihimi delip geçmek.
0
feastofthedamned
(14.11.24)
Nefsime yenık dusmemek.
0
luluki
(14.11.24)
Bunu daha once sormus muydun yoksa cok pis dejavu mu yasiyorum?!
0
mor oje
(14.11.24)
Ben kin tutan biriyim malesef ve hafizam da baya iyi bu noktada.

Kindar yumurtaligim benim sinavim
0
robert bosch
(14.11.24)
(bkz: late bloomer)
0
Amaranta ursula
(14.11.24)
mevcut takımımdan ayrılıp başka bir takımda yarış mühendisi olduğumu kanıtlamak.

Ama tam şu an sevgili Alman tedarikçimizin hızlı teslimat seçeneği ile gönderdiği paketin bir kısmı dün İtalya'ya ulaşmışken neden geri kalan paketler Paris'te çözebilmek, umarım her şey yolunda gider de yarın İtalya'da olurlar yoksa çok zor zamanlar yaşayabilirim.
0
bartholomew87
(14.11.24)
Geniş geniş konuştuğum, istedigim ve kolay sandığım bir durumun içine düşmek ve onunla sınanmak. Sandığım gibi kolay olmadığını anlamak. Bir şey dilerken ayrıntı verin
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(14.11.24)
datanin gostermedigi seyleri gosteriyor gibi yapmak..
0
taurina
(15.11.24)
hayatimdaki major sorunlari, cikmazlari, korkulari tarihin karanligina gommek.
0
baldur2
(15.11.24)
x.com

iki çıkmazın arasından kurtulmak..
0
Hallegadola
(15.11.24)
(5)

Narsist İnsanlarla İlişkiler

rock n roll
GünaydınBunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?
Günaydın

Bunu sadece romantik ilişki anlamında sormuyorum, genel olarak soruyorum. Mesela çok sevdiğiniz yakın bir arkadaşınız olabilir, iş arkadaşı olabilir, romantik ilişkiler olabilir. Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi, yoksa o kişileri oldukları gibi mi kabul etmek lazım?

Narsist kişiler gerçekten sevebiliyorlar mı ve sevildiklerini hissedebiliyorlar mı?
0
rock n roll
(14.11.24)
www.instagram.com

Erkeğin tepkisine dikkat...

Hatta erkeğin tepkisine konuşmacının verdiği tepki de çok dikkatimi çekiyor.

Bir kadının duygusal ihtiyaçları neden "gerçekten çok fazla" olsun ki?

Her yerde bir sağlıksızlık var yahu.

(Çok fazla dememiş çok karışık demiş ama bunda bir karışıklık göremedim :) )

Madem bu kadar itiraz edecektin bu bağlantıyı niye verdin diyeceksin, narsistin neyi aradığını çok güzel anlatmış, zihninin nereye takılı kaldığını, duygusal olarak ne durumda olduğunu. Bu kadın erkek fark etmeksizin böyle, burada kadını konuşmuşlar ama erkekte de aynı. Bağımlı kişilikler çok narsist çekerler hayatlarına, benim de hayatımda çok narsist var maalesef, bütün söylenenler aynen doğru, bizzat yaşıyorum.

Sevildiğini hisseder ama sevgi vereyim demez. Sürekli olarak almaya odaklıdır, asla vermez. Sevgi gösteriyorsa mutlaka elindeki beslendiği kaynağı kaybedeceğini fark ettiği içindir, kaybetmemek için yapıyordur. Kaybetmeyeceğini adı gibi bildiği kişileri alabildiğine sömürür emcükler kanını iliğini kurutur, kan ilik gelsin diye beslemez, sadece bekler. Onun muhatabı da sinir hastası olur, hayattab hiçbir beklentisi kalmayıncaya kadar tükenir, umudu yok olur, bir enkaz haline gelir. Asla sevgi saygı alamaz, asla. Benim gördüklerim yaşadıklarım bunlar.
0
muhayyer divan
(14.11.24)
«Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi»

Hayir.
0
feastofthedamned
(14.11.24)
Benim narsist erkek arkadaşım o yönlerini sadece sevgilisine yani bana gösteriyordu. Diğer herkes onu mükemmel görürdü iş arkadaşları olsun tanıdıkları olsun bayılırdı. Romantik ilişkilerde ortaya çıkıyordu gerçek kimliği. Narsist ler empat seçer bir de. En iyi empat insanlar fark eder onların karanlık yanını. Bir de her narsist oooo ben mükemmelim diye gezmiyor. Covert narcissist i çok zor fark edersin. Dışarıya kendisini açık etmez. Dilinde kendini övme falan yoktur.

Hayır sevmiyorlar çünkü kendilerini de sevmiyorlar aslında. Kendini sevmeyen kişi başkasını da sevmez

Ayrıca bunu bir kez gerçek bir narsistten gördüğün zaman kolay kolay toparlanamazsın böyle bir psikolojik şiddet yok. Hep derim keşke darp etseydi, yatırıp dövseydi falan diye. Aksine öyle kibar bir adamdı ki şaşırırsın.
0
kullanicadi
(14.11.24)
Annnem dahil narsistlerle ilişki kurulmaz.
0
Kahvedesu
(14.11.24)
soylenmis ama tekrarlayalim:

Bu kişilerle sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurulabilir mi?
HAYIR.

Bu kisiler tek tarafli idare edilir anca, mudurunuz flnsa is degistirene kadar; komsunuzsa tasinana kadar. Sevgilinizse, arkadasinizsa birakin gitsin tonla insan var baska arkadas ya da sevgili olabileceginiz. Anne babanizsa da artik ya olene kadar ya da caniniza tak edene kadar.
0
taurina
(15.11.24)
(4)

Sizce bu tür bi vatandaşlik ilerde sikinti olur mu sizce?

Zetnikov
Youtube da nijeryali bi adam dunyanin kotu pasaportlarindan birine sahip oldugunu soyleyip dunyayi gezme hayalini gerceklestiremediginden bahsediyorFazla bilinmeyen ama cok fazla ulkeye vizesiz gidilebilen bir ada ulkesinin vatandaslik verdigini ogreniyor almanya ingiltere fransa dahil zor gidilebil
Youtube da nijeryali bi adam dunyanin kotu pasaportlarindan birine sahip oldugunu soyleyip dunyayi gezme hayalini gerceklestiremediginden bahsediyor

Fazla bilinmeyen ama cok fazla ulkeye vizesiz gidilebilen bir ada ulkesinin vatandaslik verdigini ogreniyor almanya ingiltere fransa dahil zor gidilebilen ulkeler dahil neyse 200 kusur bin dolar parayla vatandaslik alip bunun videosunu yapmis

İnsanlara baya reklamini yapmis ulkenin sizde alip umutsuzluga kapilmayin hatta yeni ulkem diye ziyaret ediyor falan


Bu durum hakkinda ne dusunuyorsunuz bu ada ulkesine vatandas olmasi sonradan bi sikinti olusturur mu bazi insanlar yorum yapmis para verdik vatandas olamadik paramizi geri alamadik muhattap bulamiyoruz gibisinden.

Sizce bu ada ulkesine para lazim bi sikinti olmaz mi diyorsunuz genel gorusleriniz nedir hic duydunuzmu boyle birsey
0
Zetnikov
(12.11.24)
“para verdik vatandaş olamadık” diyorlarsa sıkıntı o ülkede değil vatandaşlık işlerini halledeceğiz diyen aracı kurumdadır, dolandırıcı odur yani. bu eleman da onun reklamını yapıp komisyonunu alıyordur.

öte yandan 200bin dolar amerika için bile az bir para değilken nijeryali birisi nereden bulmuş da gitmiş ada ülkesinden vatandaşlık almış? o parayla ingiltere’de iş kurup yatirimci vizesi de alabilir, vatandaşlık yolunda büyük bir adım atabilirdi örneğin.

scam gibi kokuyor. şöyle umut tacirliği yapan, “nasıl zengin oldum” ve benzeri temalı şeyleri izlemeyin bence.
0
orient blue
(12.11.24)
Ben o adaya vatandaşlik başvurusu yapmak üzereyim ve çok heyecanlıyım. Oldukça cazip geliyor bana. Aracılar dolandırmıstir vatandaş olamayanlari. İlerde olabilecek sıkıntı belki vizesiz seyahat edilen ülke sayısı azalabilir. O adada rahmi koç gibi bisuru işadamının vatandaşlığı var. Arıza çıkması çok kolay değil. İngiliz Milletler Topluluğu üyesi ve İngiltere yasaları gecerli
0
deer hunter
(12.11.24)
Pratikte bir sıkıntı çıkmaz muhtemelen çünkü bu "Para karşılığı vatandaşlık" bu ülkeler için bir nevi gelir kapısı. Ancak diğer yandan teoride vatandaşlık belli yükümlülükleri olan bir şey. Yarın bir gün şartlar değişirse "Sen bu ülkenin vatandaşısın, buraya vergi ödeyeceksin" de diyebilirler, "Gel askerlik yap" da. Ha o durumda "Gelmiyorum, ödemiyorum kardeşim" der vatandaşlıktan çıkarsın herhalde.
0
salihdt
(12.11.24)
200k dolar harcayacagima vize alip gecerim gerektiginde temiz temiz. en azindan muhattap oldugum kurumlar tanidik bilindik dolandiricilar sgdjs
0
taurina
(12.11.24)
(3)

Mentörlük Yaptığım Çalışan Toplantı İstemiyor

depresif çocuk
Haftalık iş durumu toplantımız var. Burada amacım hafta boyunca nelerle meşgul olduğunu görmek, ilerleyişini takip etmek ve yapılan çalışmaları haftalık sunum vasıtasıyla dökümante etmek. Bu adam çalışıyor mu sorgulaması da yapıyorum bu toplantılarda ama esasen amaç fikir tartışması yapmak ve gençle
Haftalık iş durumu toplantımız var. Burada amacım hafta boyunca nelerle meşgul olduğunu görmek, ilerleyişini takip etmek ve yapılan çalışmaları haftalık sunum vasıtasıyla dökümante etmek. Bu adam çalışıyor mu sorgulaması da yapıyorum bu toplantılarda ama esasen amaç fikir tartışması yapmak ve gençlerin takıldığı konulara yardımcı olmak.

Fakat gördüğüm kadarıyla kendini baskı altında hissediyor. Bir şeyler sunmak zorunda hissediyor sanırım ve zamanla ilgili sıkıntısı var. Zaman baskısını sevmiyor. Bir türlü de haftalık toplantıda istediğim hazırlığı yapamadı şu ana dek. Hep noksanlık mevcut.

Ben hem bu bahsettiğim kontrol mekanizmasını elden bırakmayıp hem de çalışanın kendini daha rahat hissedeceği bir çalışma tarzına nasıl geçebilirim sizce?
0
depresif çocuk
(31.10.24)
buyuk resmi gormeni saglayacak ufak tasklar ver. sonra bunlara 2 gun onceli fake deadlinelar ver. 2 gun gec gonderirse ok dersin. eger onu da yapamiyosa escalate et gec.
0
buenosdias
(31.10.24)
işin mentorluk kısmını ve bu toplantılara yapılan hazırlığı angarya olarak görüyordur.
0
orpheus
(01.11.24)
siz neden bu adam calisiyor mu sorgulamasi yapiyorsunuz? O yoneticisinin isi degil mi?

mentorlugu ne kapsamda yapiyorsunuz? liderlik, profesyonel gelisim, problem cozme, sunum yetenekleri vs? ikiniz de ayni fikirde misiniz bu mentorluk iliskisindeki beklentilerinizde?

benim simdiye kadar tecrube ettigim kadariyla mentorluk mentor edilen kisinin ihtiyaci ile sekilleniyor. yani onun size bir problemle, dertle, tasayla gelmesi lazim ki siz yardimci olabilesiniz. sizin ondan istediginiz alakali alakasiz seyler, ona fayda saglayacak olsa dahi o istemedikce angarya olarak gorulur, zamanini 'gercek isine' ayirmayi tercih eder.

kendisine danisin nasil bir formatta (kapsam, siklik, gorusme sekli) ilerlemek istedigini. en nihayetinde o istemiyor veya useniyorsa da kendi bilir, siizn yapabileceginiz bisey yok baska.
0
taurina
(01.11.24)
(21)

iyi semt yüksek kira mı, düşük kira kötü semt mi?

saturn
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev ar
bostancı sahil şeridinde oturuyorum yıllardır. düzenli sporum var, haftada 2-3 sahilde gün koşuyorum. en büyük lüksüm bu ve vazgeçmeyi hiç istemediğim birşey. insan profili, sosyal hayat vs bu detaylara girmiyorum, anadoluyu tarafını bilenler biliyordur.

oturdugum bina kentsel dönüşüme girecek. ev arayışındayım. şu anki bölgemde e5 altı yerlerde 30 bini gözden çıkarmam gerekecek. (eşyalı ve yeni bina)

kurtkö-pendik-sultanbeyli taraflarında da ise 22-23 bandına kadar güzel evler var. (yine eşyalı ve yeni bina)

siz olsanız nasıl hareket ederdiniz?
ocak maaşım tahmini 75-80 bin olacak. temmuzda 100 bin olacak. yalnız yaşıyorum. içkim sigaram kumar bahis alışkanlığım yok :)

cevaplarınız okuyup tik atacağım.
tşkler.
0
saturn
(28.10.24)
alınabiliyorsa ev almak.

alınamıyorsa iyi semt yüksek kira.

(istanbulu pek bilmiyorum genel cevap)
0
AlsterWasser
(28.10.24)
İyi semt, yüksek kira
0
asteriks
(28.10.24)
çocuk varsa iyi semt
yoksa işe yakınlık çok çok önemli
kurtköy taraflarında güzel siteler de var ama ulaşım sorun olur mu olmaz mı bakmak lazım.
0
kisa
(28.10.24)
İstanbul'u bilmiyorum ama iyi semt yüksek kira derim. Kötü semtte oturulmaz.
0
rock n roll
(28.10.24)
hayatımın en az 20 senesi pendikte geçti. pendiğin iyi bir konumu olmasına rağmen ben pendiği hiç sevmedim. Şu an başa bir şehirdeyim benzer bir kararı verme arifesindeyim ve kesinlikle imkanın yetiyorsa iyi semt diyorum. Pendik benim gençliğini çürüttü desem yeridir İstanbul içi her yere uzak her işe 1-0 geride başlarsın burada. Bence iyi semt sonra pişman olursun.
0
saaman
(28.10.24)
kesinlikle iyi semt yüksek kira. hayat kalitesi, çevre şartları, güvenlik vs çok önemli. suanda kira yüksek gelebilir ama zamanla daha rahat edersiniz. 5-6K için ebesinin nikahına gidilmez. başka şeylerden kısın, sevdiğiniz yerde oturun.
0
awlmi
(28.10.24)
İstanbul'un kötü semti çok kötü. İyi semt yüksek kira +1
0
nawar
(28.10.24)
Başka şehir iyi semt
0
1837837
(28.10.24)
Bu arada neden pendik kurtköy, denize yakın maltepe mahalleleri diyorum.
0
1837837
(28.10.24)
30 binse iyi semt, hic dusunme. 3-5 az harcarsin, en azindan yasam kaliten ayni kalir. Bostancidan sonra sultanbeylide, pendikte filan aglarsin hic gerek yok.
0
mor oje
(28.10.24)
asiri cimri biri olarak yuksek kira iyi semt diyorum. gerekirse yiyecegimden kisip iyi semtte otururum.
0
hot potato
(28.10.24)
anadolu yakası sahili nimet kesinlikle bu taraflarda kalmalısın. özellikle altıntepe, küçükyalı, idealtepe hattını tercih et. en kötü kartal cevizli-dragos taraflarına kadar.
istanbulda anadolu yakasında sahil şeridi dışında yaşanmaz. e5 üstü kısımlarında da yaşanmaz. gerekirse 10-15 fazla verir yine buralarda kalırdım.
0
my fault
(28.10.24)
30bine eşyalı buluyorsanız hemen tutun.
bostancı sahil şeridie alışmış biri pendikte yapamaz.

bir şekilde oralarda ev almaya kasın hayatınızın bir döneminde.
0
nuisance2
(28.10.24)
kurtkoyde de kartalda da bostancida da yasamis biri olarak, kesinlikle iyi semt. iyi mahalledeki en kotu ev > kotu mahalledeki en iyi ev.

hele hele disariya bagli olarak oturmus sporunuz kosunuz vs bir duzeniniz varken, asla bozmaya degmez. sunun surasinda sahillerde saglikla kosabilecegimiz yillarimiz kac tane zaten. finansal olarak cok zorluyorsa maltepe sahil +1.
0
taurina
(29.10.24)
aradaki fark bu kadar düşükse tabii ki iyi semt.
ama fazla mı iyimsersiniz acaba bu rakamlar için?

bu arada maaşın 3te1'ini kiraya vermek günümüz koşullarda şaşılacak bir şey değil.

---
kadın iş arkadaşlarımdan biliyorum, kimisi kadınlar için yüzde elliye kadar çıkmayı makul buluyordu.
--

haftada iki-üç dertsiz tasasız koşuya çıkmak istanbul şartlarında lüks.
evde sıkılınca dışarı çıkıp bi kahve içmek ya da para vermeden bi bankta oturmak, 30 dk yürüyerek de olsa sahile ulaşmak özellikleri; bunların olmadığı yere kıyasla yüzde elli daha fazla kira vermeye değer.
0
biseysorcaktim
(29.10.24)
araç varsa izole yaşam sorun olmayacaksa kurtköy-pendik site içi evler o kadar üzmez, ama asla iyi semtin tadını ve olanaklarını da vermez.

feneryolunda oturuyoruz 10 dakika yürüme ile fenerbahçeye-sahile ulaşabilmek büyük nimet.
0
orpheus
(29.10.24)
Ayni durumda Bostanci'da yasayan arkadas Tuzla merkezde mustakil evlerin oldugu bir siteden ev kiraladi, o zaman 30 binli bir rakamdi, ofise gitme durumu yoksa semt olarak Tuzla merkez fena degildir. Sahilde belki tam Bostanci havasi esmez ama gene de iyidir bence.
0
mbond
(29.10.24)
hayatinda sultanbeyli'ne gittin mi? acil cikar listeden. petrolis mahallesi hem sahilde hem nezih bekleris
0
ala09
(29.10.24)
"Kötü semt, imkanları iyi site (spor salonu, havuz, bahçe)" seçeneğini de değerlendirin derim.
0
michael_knight
(29.10.24)
Bro sen Kurtköy Pendik Sultanbeyli üçgenine gittin mi hiç bilmiyorum ben Sultanbeyli'den geçmek zorunda kaldığımda kendimi İran'a girmiş gibi hissetmiştim, Pendik'in bazı bölümleri yaşanabilir Kurtköy de dünyadan uzakta bir bölge, mümkünse buralarda yaşamak da istemem yolum düşsün de istemem.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(29.10.24)
insan Attan inip essege biner mi tabiki iyi semt

Az para verip psikolojini sifirlamakta var
0
Zetnikov
(29.10.24)
(9)

ciftlere finans sorusu

robert bosch
finans durumlarini nasil ayarliyorsunuz?ayni evde yasaya veya zorunluluktan gecici olarak farkli evlerde yasasalar da birbirine bagli ciftlere soruyoruma) ortak bütce, ortak harcamalar, ortak birikim b) ortak giderler icin kullandigimiz ortak hesaba ikimiz de aylik X tutarinda para gönderiyoruz. Xin
finans durumlarini nasil ayarliyorsunuz?
ayni evde yasaya veya zorunluluktan gecici olarak farkli evlerde yasasalar da birbirine bagli ciftlere soruyorum

a) ortak bütce, ortak harcamalar, ortak birikim
b) ortak giderler icin kullandigimiz ortak hesaba ikimiz de aylik X tutarinda para gönderiyoruz. Xinden arta kalanla herkes ister birikim yapar ister harcama vs
c) ortak giderler icin kullandigimiz ortak hesaba maaslarin oranina göre biri 2x biri 3x gibi bir miktar atar kalaniyla herkes birikim ya da harcama yapar
d) diger (lütfen belirtin) :)
0
robert bosch
(27.10.24)
Vallahi bir kadından ne ortak harcama yapalımı duydum ne de ortak bir birikim yapalımı. Benim parama ise hep ortak oldular. Yaptığım harcamalar eleştirildi.

Olması gereken ise bence yüzde olarak bakmak. Ben 10k kazanıyorım o 8k ise burada 8k kazananın oran olarak daha az ödemesi gerekir derim. Birikimi bilemedim. Ayrı olması daha temiz olur sanki, ayrılık var, kavga var. Sonra bunun da kavgası olur yatırılan orandan veya miktardan bağımsız.
0
Shepard
(27.10.24)
d) Ben finansçı olduğum için para işini ben yönetirim.
0
gabe h coud
(27.10.24)
Kazancım hep, beraber olduğum kadınlardan hayli fazla olduğu için hiç konu etmedim, ama kafa yapıları 'Benim param bana ait, beyimin kazancı eve ait.' özdeyişine uygun çalışıyor. Ya da bana hep öyleleri rastladı.
0
Mirket
(27.10.24)
ayrı birikimlerimiz var. ortak hesap kavramını gereksiz buluyoruz. birbirimize yatırım tavsiyesi veririz, ne kadar paramız olduğuna da hakimiz. harcamalarımızı çok detayda bölmüyoruz ama atıyorum bir tatili ben ödersem bir sonrakini eşim öder. örn ben aile üyeliği yıllık gym paketini satın aldım, eşim kirayı ve sokakta bulduğumuz yaralı kedinin masraflarını halletti. ben daha iyi kazandığım için bir tık daha ben fazla üstleniyorum tabii ki ama oturup çetelesini tutmuyoruz.
0
awlmi
(27.10.24)
B
0
abuzer
(27.10.24)
A)

Kimin parası az ise digeri destek olur.
0
mirty
(27.10.24)
ikimizde eve yaptığımız harcamayı ortaya koyup yarı yarıya olcak şekilde mahsuplaşıyoruz. herkes kendi birikimini yapıyor. ortak birşey alıncaksa güçlerimizi birleştiriyoruz. örneğin araba modeli yükseltmek, yeni mobilya koltuk gibi.
0
xrated
(28.10.24)
Kredi kartlarımızı istediğimiz gibi harcıyoruz, maaşlarla giderleri kartları vs ödeyip kalanı bende toplanır. Ben de altın döviz borsa vs uzun vade yatırım yapar. bir şey alınacaksa mali işleri yöneten tarafım. 4-5 yıl eşim benden çok kazandı son yıllarda ben çok kazanıyorum bu sistem hep böyleydi.
0
yercekimini kendine ceken adam
(28.10.24)
d) tum hesaplarimiz ayri, ama tum harcamalarimiz ve yatirimlarimiz ortak :D

soyle ki, birimiz kirayi digerimiz tum faturalari oduyor.
gunluk harcamalar icin hersey kredi karti ile, artik en uygunu hangisiyse. kisi basi 2-3er kredi kartimiz var. hesap kesimi gecmis olan, en cok puan verecek olan vs. birini secip oduyoruz, ekstre gelince de herkes kendi kartinin borcunu oduyor.
tatiller icin de yine en avantajli kart hangisiyse onu kullaniyoruz, o kartin sahibi odeyip geciyor sonra.
belli bi tutarin uzerindeki hobi amacli harcamalar icin (enstruman, kahve makinasi vs) ufak bir onaylasma yapiyoruz o ayki tum masraflar bi anda sacmalamasin diye.
herkesin kedni yatirim hesabi, birikim hesabi var. isteyen istedigi kadar para biriktiriyor, yatirim yapiyor, ama hepsini ortak takip ediyoruz.
0
taurina
(29.10.24)
(5)

Soğuklarda kırığın ağrı yapması

icimdekipollyannatinerebasladi
Merhaba,Üzerinden 5-6 yıl geçen kırığın soğuk havalarda ağrı yapması normal mi?Ağrıyı önlemek için ne yapmalıyız? Kol kirigindan bahsediyorum. Teşekkürler
Merhaba,

Üzerinden 5-6 yıl geçen kırığın soğuk havalarda ağrı yapması normal mi?
Ağrıyı önlemek için ne yapmalıyız?
Kol kirigindan bahsediyorum.

Teşekkürler
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(25.10.24)
Önlem şekli için bir şey diyemem ama yaşadığınız durum normal.
0
diyecevaplandı
(25.10.24)
Bu konuda çok kesin deliller yok ama gerçeğe yakın en iyi tahmin hava soğudukça yaşanan atmosferik basıncın yaralı eski doku üzerinde yaptığı etki nedeniyle bu acının/ağrının hissedildiği yönünde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(25.10.24)
Sıcak tut.
Vicks sürüp elastik bandaj sar.
Durduk yerde ağrırsa yanına şemsiye al, yağmur yağacaktır çünkü.
0
Mirket
(25.10.24)
20 sene ilerden bildiriyorum, hala agriyor :)
0
taurina
(25.10.24)
22 sene once avuc içimdeki bir kemigim kırılmıştı, hâlâ ağrır soguklarda.
0
duster
(26.10.24)
(13)

Bu kiz kac yasinda gosteriyor?

summerof69
Yasini ogrenmeye calismadan, sadece goruntusunden tahmin etmeyi deneyin :)https://www.youtube.com/watch?v=ZpFwEwllbUstesekkurler.edit: kızın yaşı 15 imiş.
Yasini ogrenmeye calismadan, sadece goruntusunden tahmin etmeyi deneyin :)

www.youtube.com

tesekkurler.

edit: kızın yaşı 15 imiş.
0
summerof69
(19.10.24)
Küçük gösteriyor ama 25-27 arasıdır diye tahmin ediyorum.
Görüntü olarak 16-18
0
Bruce
(19.10.24)
abi videoda yasi yaziyor zaten :D

bence 25 gösteriyor. 15 degil.
0
alice in potatoland
(19.10.24)
27 civarı
0
diyecevaplandı
(19.10.24)
@Bruce o nasil bir cevap? hem 25-27, hem de 16-18 demissin.

@alice, lutfen kizin yasini aciklamayalim :)
0
🌸summerof69
(19.10.24)
en cok 17 fln.
0
taurina
(19.10.24)
20
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.10.24)
26-27
0
yurtsuz john
(19.10.24)
27 falan
0
baldan kaymak
(19.10.24)
27
0
ala09
(19.10.24)
27
0
meraklitursucu
(19.10.24)
33
0
robert bosch
(19.10.24)
Anca 18 gibi geldi.
0
mbond
(19.10.24)
23
0
brkylmz
(19.10.24)
(9)

İnsan neler yaparsa kendi hakkına girer sizce?

pembediken
sb
sb
0
pembediken
(18.10.24)
İnsan ne yaparsa kendi hakkina girmez ki?
0
pavlis
(18.10.24)
Hakkını tam olarak alamadığı halde o şeye devam ederse. Mevzu sadece iş değil bu arada.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.10.24)
Başkalarına gösterdiği merhameti, kendinden esirgediği zaman.
0
rock n roll
(18.10.24)
Valla zannımca kendine değer vermediğinde ve sevmediğinde.
0
Amaranta ursula
(18.10.24)
sağlığını önemsemediğinde
0
titanyum22
(18.10.24)
İntihar ettiğinde
0
etna
(18.10.24)
Konu ne, ona göre anlatalım?
0
muhayyer divan
(19.10.24)
potansiyelinin altinda yasadiginda. kendine zarari oldugunu bildigi halde durumu degistirmek icin bisey yapmadiginda (kilo olur, is olur, iliski olur artik akliniza ne gelirse)
0
taurina
(19.10.24)
taurina arti 1000. korkunun ece faydasi yok. fortune favours the bold. durmak yok harekete gecme zamani.
0
baldur2
(19.10.24)
(7)

İş ilanı sahte mi

cakmayazar
Merhabalar,Yurtdışında iş arayışım var . İndeed üzerinden bulduğunu söylüyor ama portala girdiğimde görüntüleyen görünmüyor. Bir de ben a ülkesi indeed hesabım var bunlar usa/canada yazmış . Neyse xxyy olarak belirttiğim firmadan iş tanımı istediğimde aşağıdaki gibi bir açıklama geldi.işin yetenekl
Merhabalar,

Yurtdışında iş arayışım var . İndeed üzerinden bulduğunu söylüyor ama portala girdiğimde görüntüleyen görünmüyor. Bir de ben a ülkesi indeed hesabım var bunlar usa/canada yazmış . Neyse xxyy olarak belirttiğim firmadan iş tanımı istediğimde aşağıdaki gibi bir açıklama geldi.işin yeteneklerimle alakası yok.

Şu an Başka bir şirkette çalışıyorum.bu maceraya part time girilir mi
?
İstenmeyen para transferi ne demek? Vpn ile usa bağlam”ntı görünüp mü yapılıyor?

Hello,

Xxxyy LLC. is a rapidly growing company dedicated to providing
cutting-edge technology solutions that support our clients' businesses
both today and in the future. We take pride in helping people achieve
their project goals and have built a reputation as a reliable,
results-oriented firm in the United States and Canada.

Compensation:
Full-Time: $124,520 annually ($2,120 per week)
Part-Time: $81,760 annually ($1,410 per week)

We are currently seeking an Asset Manager to join our team. In this
role, your responsibilities will include:
Performing unsolicited transactions
Managing deposit and withdrawal instructions
Closely monitoring day-to-day transactions and other related tasks

Additional requirements:
Must be over 18 years old
Current location in Canada or the USA
Access to a computer, mobile phone, and the internet

The position offers both full-time (40 hours per week) and part-time
(25 hours per week) options, with an initial home-based probationary
period. Compensation during the probationary period is $2,120 per week
for full-time employment and $1,410 per week for part-time employment,
with payments issued every two weeks. Post-probation, the annual
salary is $124,520 for full-time and $81,760 for part-time roles.

If you are interested in this excellent job opportunity and a
successful career, please complete the attached application form and
return it via email. We will contact you to continue the registration
process.

Thank you for considering this opportunity to join our team at xxyy LLC. We look forward to hearing from you soon.
0
cakmayazar
(27.09.24)
merhaba, haftada 1500 dolar verecek firma sende kuşku uyandırdıysa buradan seni, firmayı hiç bilmeyen insanlardan medet umma bence. başvuran sen işkillendiğin için ben ne sektöŕü ne seni biliyorum objektif yaklaşır diye düşünüp chatgpt ye sordum. O da bu ne ayak dedi.

Bu iş ilanı, bazı şüpheli işaretler taşıdığı için sahte olabileceğini düşündürtmektedir:

1. "İstenmeyen işlemler": "İstenmeyen işlemler yapma" ifadesi, bir varlık yöneticisi pozisyonu için alışılmadık ve belirsiz bir görevdir. Mevcut finansal işlerde böyle bir ifade genellikle kullanılmaz. Bu, dolandırıcılıkla ilgili olabilecek bir durumdur.


2. Belirsiz Sorumluluklar: İş tanımı çok belirsiz ve işin ne olduğu hakkında net bilgi vermiyor. Gerçek iş ilanlarında görevler açıkça belirtilir.


3. Yüksek Maaş: Verilen maaş ($124.520 yıllık veya haftalık $2.120) düşük sorumluluklar için oldukça yüksek görünüyor. Bu, dolandırıcıların insanları çekmek için kullandığı bir yöntem olabilir.


4. Şirket Bilgisi Eksikliği: Şirketin (Xxxyy LLC.) adı verilmiş, ancak doğrulama ve araştırma yapabileceğiniz somut bilgiler yok. Güvenilir bir iş ilanında şirketin doğrulanabilir bir geçmişi ve bilgileri bulunur.


5. Deneme Süresi ve Yüksek Maaş: Deneme süresi boyunca yüksek maaş verilmesi, dolandırıcıların dikkatini çekmek için kullandığı yaygın bir taktiktir. Ayrıca, deneme süresi sonunda maaşın aynı kalacağı belirtiliyor, bu da şüphe uyandırıcı olabilir.


6. Kişisel Bilgilerin Talep Edilmesi: Başvuru formunun e-posta yoluyla istenmesi, kişisel bilgilerinizi dolandırıcılara vermek için bir fırsat olabilir. Bu tür talepler dikkatle değerlendirilmelidir.



Bu iş ilanı ile ilgili şüpheleriniz varsa, şirketi iyice araştırın, online yorumları ve varlığını kontrol edin, ve kişisel veya finansal bilgilerinizi paylaşmadan önce işin doğruluğundan emin olun.


Tamam ben bi hafta part time çalışayım de 1410 dolar veriyolarsa yersin, hiç toplantı yapıp seni canlı kanlı görmeden cart diye iyi paralar sana da garip gelmiş, cv güçlü olsa bile görmek isterler çalısanı. (sen de onları görmüş olurdun) biraz ayağı yere basmayan herkese atılan olta hazır mesaj gibi duruyor. umarım bu paraları, fazlasını kazanırsın. içine kurt düştüyse, peynir gereksiz büyükse boka sarar seninde şüphen bu yüzden sanırım.
0
libertine
(28.09.24)
@libertine
Yorumun için sağol.
İsmimi ve soyismimi tam türkçe karakterleri ile yazmış. Ayrıca ilk attığı mail ile ikinci mail fontu farklı.
Websayfası vb iyi profesyonel gördüm.
Ek iş olarak yapsam başım ağrır mı onun peşindeyim.
0
🌸cakmayazar
(28.09.24)
Bir de başvuru formu göndermiş.
Aşağıdaki linke yükledim.açarken bir şey sorarsa rakamla bir yazarsın
easyupload.io
Form kolaylıkla sahte bilgi verilebilecek şeyler.
0
🌸cakmayazar
(28.09.24)
şu an değişiklik var mı bilmiyorum ama bu maaşlar abd için baya üst düzey maaşlardı. piyasaya hakim misin değil misin bilmiyorum değilsen "6 figure salary" diye googlela istersen baya her amerikan gencinin hayalidir 6 figure salaryler. seninkinin part time'ı bile neredeyse 6 figure olacak. kişisel bilgi paylaşmamışsın kimsin necisin bilmiyoruz ama çok üst düzey bir cvn yoksa gerçek olamayacak kadar iyi bir teklif bu. cvn böyle maaşları hak ediyorsa da gerçektir herhalde neden olmasın ki? bu paylaştıklarınla bu kadar yorumlayabildim.
0
semaforo de medianoche
(28.09.24)
tekrar merhaba. bahsettiğiniz gibi sadece 1 yazarak dosyayı indirdim. evrak dünyanın en basit metni, bana da çok alengirli geldi. maaşın 6 rakamlı olmasına takılan arkadaşı çok haklı buluyorum, yüzÿuze toplantı isteyip içinize sinmedikçe fazla ciddiye almamanızı öneririm.

bana arada whatsapp üzerinden disney den warnerbross tan sikik ingilizcesiyle muhtemelen hintliler olta atıyor. Canım sıkkınsa kendi dandik ingilizcemle cevap verip eğleniyorum. Senaryo okuyarak para kazanmak istemez misiniz falan diyorlar. biraz onlara benzettim.
0
libertine
(28.09.24)
boyle bir isin kanada'a ederi fulltime olarak senelik max. $50-55k

too good to be true, bobrek.avi
0
cooperr
(28.09.24)
kanada’dan bildiriyorum, bu ilanlar sahte.

hemen “hayirli olsun ise alindiniz yarin baslayin” diyecekler. sonrasinda iki ihtimal var:

1-sirketin portalindan kendinize ekipman siparisi vermenizi isteyecekler, bilgisayar, klavye, ekran, masa vs. bunu siz odeyeceksiniz, ama size iade edecekler parasini (yerseniz). siz odemeyi yaptiktan sonra toz olacaklar.

2-“calismaya” baslayacaksiniz, 2-3 hafta maasiniz biyerlere yatacak. sonra para cekmek isteyeceksiniz ama o da ne? bloke var hesabinizda, vergisi odenmemis, isletimi odenmemis vs vs. paranizi cekebilmek icin once 300$ odemelisiniz. bilin bakalim 300$ odedikten sonra ne olacak?
0
taurina
(28.09.24)
(3)

Koşu taytı öneriniz var mı?

@stubborn inferno
Selam arkadaşlar,Bundan seneleeeer evvel decathlondan kalenji marka bir tayt almıştım. O tayt o kadar uzun süre dayandı ki inanamadım. Bir daha onun gibisini de bulamadım zaten. Farklı modelleri yine var decathlonda ve aynı marka ama emin olamıyorum.Düzenli olarak yürüyüş ve koşu yapmaya başladım. V
Selam arkadaşlar,

Bundan seneleeeer evvel decathlondan kalenji marka bir tayt almıştım. O tayt o kadar uzun süre dayandı ki inanamadım. Bir daha onun gibisini de bulamadım zaten. Farklı modelleri yine var decathlonda ve aynı marka ama emin olamıyorum.

Düzenli olarak yürüyüş ve koşu yapmaya başladım. Var mı öneriniz, dayanıklı konforlu ve özellikle bacak arası dikişleri bir iki ayda atacak kadar dandik olmayan?
0
@stubborn inferno
(24.09.24)
decathlon hala iyi gayet, fiyat/performans.
0
taurina
(24.09.24)
decathlondan aldığım ürünleri yıllarca giyiniyorum. kalitesi çok iyi ve fiyatı da bu kaliteye göre gayet iyi.
0
asap raki
(24.09.24)
jerf. kalıplarının büyük olduğunu düşünüyorum not olarak
0
ala09
(25.09.24)
(8)

Sorum evlilere? Düğün-masraf vs.

jackyr
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
Evlenirken masrafları aileniz mi üstlendi kendiniz mi yaptınız? Takı, düğün, yemek, ev eşyası vs.

Aileniz ne kadar destek çıktı? Ne tür sorunlar, kavgalar yaşandı?
0
jackyr
(18.08.24)
Ben evlendiğimde ailem karşı çıkmıştı. Her şeyi kendim aldım, borca harca girdim. Ama en çok koyan ailemin yaptığı psikolojik şiddeti. Bir bayram günü bile içim rahat rahat ailemi ziyarete gidemedim.
0
numlock
(19.08.24)
Eşyalar konusunda her şeyi kendimiz yaptık, herhangi bir sorun yaşamadık, kimseden bir talebimiz olmadığı için kafamız rahattı. aileler ufak tefek hediye aldılar sadece (mutfak eşyası gibi)

Takı da talep etmedim ama iki üç bilezik filan takılmıştı diye hatırlıyorum. Ben yemekli istememiştim eşimin babası yemekli istediği için kendi ödedi. Benim ailem de nişan kına özeniyoruz dediler, kendileri yapıp ödedi. Biz eşimle genelde figüran gibi olduk yani yapın demedik, yapana da katıldık.
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.08.24)
biz de her şeyi kendimiz yaptık. çeyizlerimi de kendim aldım. onların verdiği şeylere ek fayda olarak baktık. kına nişandır vs evde oldu. kokteyl nikah yaptık düğün yapmadık. eşimin babası yemek organizasyonu düzenledi nikah sonrası akrabalara ona da biz karışmadık ve hatta gitmedik ahahahahah.

ben de takı istemedim bana nişanda set, nikahta dört bilezik taktılar. eşim apple watch istediği için annem ona onu aldı, babam da bana bir burma bilezik taktı o kadar.
0
Hallegadola
(19.08.24)
Masrafların neredeyse tamamını kendim karşıladım. Annem eşime set tarzı birşey hediye etti. Ev eşyaları tarafında ufak mutfak gereçleri ve nispeten dekoratif sayılabilecek ürünler haricindeki tüm ana kalemleri kendim satın aldım. Kimseden birşey talep etmedim istemiyorum dedim, olmaz diyip altın taktılar.

Ciddi bir sorun yaşamadık kavga tarzı bişey hiç olmadı. Hemen herşeyi kendimiz planlayıp uygulamaya geçtik. Makul bir süreç oldu.
0
Lethe
(19.08.24)
2 sene önce 220k tl bandındaydı.

geçen gün kabalama hesap ile 750-1.000k tl çıktı.
0
baldan kaymak
(19.08.24)
ailem çıgın destek çıktı. peder memleketteki düğünü direk kendisi yaptı zaten cebimden hiç para çıkmadı. annem beyaz eşyaları hediye aldı. çerçöp denen bir çok şeyi de hediye verdi.(yemek takımı zart zurt) kız tarafından saçma sapan bişi yaptık peder ona karışmam dedi onu biz ödedik pahalı değildi zaten. takılar bizimkilerden hediye oldu. Allah başımdan eksik etmesin. imkanı olmayanlar bişi diyemem elbette ama imkanı olup da yardım etmeleri çok büyük nimet.
0
andlee
(20.08.24)
herseyi kendimiz yaptik, 0 sorun cikti.

dugun 35k tutmustu (~200 kisi yemekli dugun + bazi konaklamalar, 2017), ev esyalari sanirim 7-8k civariydi (2016, 1+1, ikea. en pahali sey buzdolabiydi - 1500). gelen takilar bize kaldi, dolara cevirip bankaya koymustuk kisa bir sure sonra. yanlis hatirlamiyorsam dugun masraflariyla kafa kafaya, belki 3-4k uzeri bisey gelmisti.

tam dugun donemi bir suru masraf ciktigi icin ufak bir kredi cekmistik enparadan, 5-6k sanirim, 1-2 ay icinde geri odedik. hayat aynen devam etti sonra.
0
taurina
(21.08.24)
yaklasik 1/4'unu ben ustlendim, 1/4'unu hanimin ailesi, 2/4'unu sagolsun peder ayarladi.
imece usulu..
0
cooperr
(21.08.24)
(15)

Çocukken ne olmak istiyordunuz, aileniz ne istiyordu, ne oldunuz?

Zetnikov
SbMeslek
Sb

Meslek
0
Zetnikov
(03.08.24)
meslek: kimyager

istenen: araba tamircisi, milli piyango bileti saticisi (bir amcayla satmisligimda var), eczaci.

ailenin hayali: doktor.
0
Coma
(03.08.24)
Küçükken PTT'de çalışıp mektupları okuyabilmeyi istiyordum. Sonra Florance Nightingale'in hayatını okuduktan sonra savaş hemşiresi olmak istedim. Bu lisede doktorluğa evrildi.
Sonuç doktor olmadım. Eskiden üzülürdüm ama şimdi iyi ki olmadım diyorum.
0
Amaranta ursula
(03.08.24)
istenen: avukat
aile: tercihleri yok
meslek: öğretmen
0
biravekahve
(04.08.24)
Cumhurbaşkanı olmak istiyordum :)
0
gabe h coud
(04.08.24)
Astronot - makine mühendisi - kimya mühendisi.
0
pispinti
(04.08.24)
Marketçi - Pilot - Mühendis
0
ananiyimioguz
(04.08.24)
marketim olsun istiyordum ben de.
ailem doktor/eczaci/disci fln istedi.
muhendis oldum.
0
taurina
(04.08.24)
arkeolog olmak istiyordum. ailemin özel bir isteği olmadı. doktor oldum
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.08.24)
Ailemin bir isteği olmadı. Bilgisayar elektronik, makine, inşaat tarzı bir mühendis olmak istedim. İşletme okuyup mali müşavir oldum.
0
kibritsuyu
(04.08.24)
Avukat olmak istiyordum, oldum.
Ailem ne istersi hatırlamıyorum, spesifik olur şu olsun demediler hiç
0
kel aynak kusu
(04.08.24)
İlkokul'dan beri bilgisayar veya elektrik elektronik mühendisi olacaksın yoksa tamirciye çırak veririm diye kafama vurdular, elektrik elektronik mühendisi oldum (iyi ki de olmuşum)
0
kimlanbu
(04.08.24)
Astronot olmak istiyordum avukat oldum. Ailem bi şey istemiyordu ya, hiç şunu ol bunu ol dediklerini hatırlamıyorum.
0
vedatchilipeppers
(04.08.24)
Ben pilot olmak istiyordum (sağlık koşullarını sağlamadığım için olamıyorum), ailem akademisyen olmamı istiyordu. Akademisyen oldum. Çok mutlu olduğumu söyleyemeyeceğim.
0
marla is in my head
(04.08.24)
muhendis-doktor- muhendis
0
turkuaz
(04.08.24)
Mühendis-mühendis-mühendis.
Aile ile ve yasamla tek tutturdugum istikrar olabilir :))
0
c1b2k3
(04.08.24)
(8)

Nereye kadar kaçabiliriz?

ananiyimioguz
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?Dünya bozdu artık dedigimiz noktada
Önce mahallemiz bozdu, mahalle değiştirdik.

Sonra şehir bozdu şehir değiştirdik.

Sonra bölge değiştirdik. Yetmedi, yapabilenimiz ülke bozdu dedi ülke değiştirdik, kıta değiştirdik.

Atalarımız gibi göçebe mi yaşayacağız?

Nasıl bir yere ait hissedecegiz böyle yaşayarak?

Dünya bozdu artık dedigimiz noktada ne yapacağız? Mars planları yapıyor yolculuk oraya mı?

Gelecek planınızı nasıl yapıyorsunuz bu gidişat doğrultusunda?

Çünkü X bir yer, bu yurt disinda gelismis bir ulke bile olsa, bir onceki yillara göre yine "bozmuş" olmuyor mu orada yasayan icin? Tabi finlandiya norvec falan belki bu dedigimin disindadir oralarin degisiml konusunda bir bilgim yok.
0
ananiyimioguz
(03.08.24)
valla bence her yerde sıkıntı var. afgan, paki, bangladeşli, hintli gittiği yeri mahvediyor.
0
ferenc
(03.08.24)
Avrupa hatta dünya şu an üçüncü dünya ülkelerinden göçmen saldırısı altında. Nereye gidersen git o aradığını bulmayacaksın. Zaten aitlik hissi aramak asıl sıkıntı, boş bir umudun peşinden koşturmaktan farksız.
0
sincap ve mavi tuborg
(03.08.24)
Arkadasim zurihe mi ne gitmisti
Sok olmus hoc multeci yokmus
Ve asiri pahaliymis

Ama kaldirimlari bile cilalamislar falan diyordu mukemmel falan

Oraya salca olunabilir bi arastir
0
Zetnikov
(03.08.24)
Çok kötü avrupa aynen sakın kimse gelmesin, çok kötüyüz de kurulu düzenden gelemiyoruz.
0
logisticsmanager
(03.08.24)
@zetnikov

çok net hatırladığım bir olay var ama hayatta araştırıp bulamam. isviçre olduğuna eminim ama zürih mi bilmiyorum. türkün teki fener formasıyla gezerken hevaller bunu kovalıyor, isviçre kürtlerindir türkler defolsun burdan diye.
0
titanyum22
(03.08.24)
Ben bu kaçma gitme işini doğru bulmuyorum, her ne kadar bir şey diyemesem de... Ama geri geliniyor ve gelince de eski tas eski hamam devam ediyorlar ya, hiçbir şey öğrenmeden hiçbir ufukları açılmadan... İşte ona çok ayar oluyorum. Bir şey kat şu memleketin yaşantısına ne, bir iyiliğin olsun. Plastikleri ıslak çöplerle atma ayır öyle at mesela. Bişey yap. Yok. Sonra herkes değişimi başkasından bekliyor.
0
muhayyer divan
(04.08.24)
avrupa'yı çok idolize (ya da idealize, bilemedim) ederdim eskiden. ukrayna savaşından beri fikirlerim fazlasıyla değişti. farkındayım haberler veya politikacılar ile ülkenin yaşam koşulları, halkın refah düzeyi veya tepkileri arasında doğrudan ilişki yok elbette ama çok soğudum. eskisi kadar sevmiyorum.

biraz da yaşlandığım için galiba ben açıkçası pes ettim, çocuğum filan olmadığı sürece çok düşünmem üzerinde.

şöyle düşün yani koca insanlık tarihi zaten savaşlarla ve felaketlerle dolu. bugün perişan olmuş afganistan, ırak, suriye gibi yerlerde dahi milyonlarca insan HÂLÂ yaşıyor.

madem bize bu denk gelmiş, olabildiği en iyi şekilde yaşamaya gayret ediyorum. kolay değil elbet. insan bıkıyor, üzülüyor vs. ama yapacak daha iyi bir şey var mı? bilmiyorum.

"avrupa bitmiş yeğenim" diye söylemiyorum bunu ama mesela sunderland, leeds, southport vs. karıştı. sokaklarda aşırı sağcılarla vatandaş karşı karşıya geldi. neblim mültecilerden rahatsız olup isveç'e taşınsan orada bir mültecinin kafanı kesmesi ihtimali sıfır değil (hatırlıyorum benzer bi olay olmuştu geçen yıllarda, göçmen değil de oralı bir kızcağızı öldürmüşlerdi).

dünyada hiçbir zaman hiçbir şeyin garantisi yok. biz galiba sosyal medyayla büyüdüğümüz, stabil yaşam gördüğümüz için en ufak terslikte çok fazla panikliyoruz, herhalde 50-60 yaş altındaki çoğu insan bu gruba dahil edilebilir.

ya mesela 69 sonunda abd'de yaşıyor olsan çat diye kendini vietnam'da korkunç bir savaşın içinde bulabilirdin. 90'larda balkanlarda olsaydın keza. savaştan, toplumsal hareketlerden, düzenin bozulmasından, mülteciden, ekonomik krizden vs. kaçış kolay değil. biraz da şans işi bence.

o yüzden ben hayatımın geri kalanında ucuz avrupa marketi fişi videosu çekemediğim için kahrolmak yerine elimde olana odaklanmaya çalışıyorum şahsen, yoksa kafayı yer zaten insan. ne olursa olur, ben kendi hayatımı en iyi şekilde yaşamaya gayret edeceğim, gittiği yere ve olduğu kadar. bi kere geldim dünyaya, "vay neden norveç'te doğmadım" diye üzülerek yaşamak istemiyorum artık.
0
mark greg sputnik
(04.08.24)
cevrenizde biseyler bozulunca hemen kacmak yerine belki bir yere ait olmayi, anlamli iliskliler/arkadasliklar kurmayi deneyebilirsiniz belki. bozulan seylere karsi savasmayi, veya bozulmalari cok kafaya takmamayi, akisina birakip gitmeyi deneyebilirsiniz.

her yerde basiniza her turlu sacmalik gelebilir, ama birlikte vakit gecirmeyi sevdiginiz insanlarla keyifli bir yemek yerken akliniza gelmeyebilir dertler tasalar. ters giden seylere odaklanmak yerine ufak basarilara odaklanmayi tercih edebilir, cevrenizi genisletmek icin yeni hobiler edinmeye calisabilir boylece daha farkli dertler edinebilirsiniz (ne olacak bu ulkenin hali vs. yeni hali saha ayakkabim ne kadar da sahane). mutlu olmak cogunlukla kafa yapisiyla ilgili bisey.

bunlari 5 yil once kanadaya tasinmis biri olarak soyluyorum, evet burdaki hayat kalitem istanbuldakinden daha iyi ama mutluluk seviyem asagi yukari ayni. istanbulda en keyifli hatirladigim anilari burda da yaratabiliyorum. ya da istanbulda mizmizlandigim zamanlar ile simdi arasinda cok bir fark yok, icerik farkli ama his ayni.

1 tanecik hayatimiz var, zaman cok suursuzca akip geciyor. bizim icin onemli olan seyleri belirleyip onlara odaklanmaya baslamak gerekiyor bir an once. aksi takdirde geriye donup ‘ulan ne kadar da bombos yasayip gitmisim’ dememiz kacinilmaz.
0
taurina
(04.08.24)
(12)

Yazın aşırı sıcaklarda çay içenlerin savunduğu

AlsterWasser
şu argüman: "harareti alıyor."Arkadaşlar ben bunu duyunca anlayamıyorum. Anlayamıyorum derken insanları yargılayarak değil neyi ifade etmek istediklerini anlayamıyorum. Sadece şahsi deneyimim de kendim sıcak çayı havalar sıcakken pek tüketebilen biri değilim.Yabancılaşmamı giderebilirseniz sevinirim
şu argüman: "harareti alıyor."

Arkadaşlar ben bunu duyunca anlayamıyorum. Anlayamıyorum derken insanları yargılayarak değil neyi ifade etmek istediklerini anlayamıyorum.

Sadece şahsi deneyimim de kendim sıcak çayı havalar sıcakken pek tüketebilen biri değilim.

Yabancılaşmamı giderebilirseniz sevinirim. Bir de varsa bilimsel veya kültürel nedenleri öğrenmekten mutlu olurum.
0
AlsterWasser
(03.08.24)
Burada bahsedilen çay, içtiğimiz çay değilmiş öyle bir şey duymuştum. İçine girilen çaymış :)
0
rock n roll
(03.08.24)
Burda bahsedilen içine girilen çay değil ya öncelikle. Deniz harareti alır diyo muyuz mesela? Mantıksal yapıya uymuyor yani.

Diğeri de, bir mantığı yok da işte sıcak içecek içip terleyip vücut sıcaklığını azaltabilirsin belki. Onun dışında çay tiryakileri var, çaya bağımlılar yani. 50 derece olsa da içecek o çayı, bahane uyduruyor kendine. Seni de bu günaha (xd) ortak etmek istiyor işte
0
nundu
(03.08.24)
40 derece oldumu gorurum ben çay icmeyi
0
Zetnikov
(03.08.24)
Ben de @rock n roll'un dediği şeyi duydum geçen ay. İçilen çayın harareti almasından daha mantıklı geldi.
0
sekizdokuzon
(03.08.24)
rock n roll +1

Bunu yıllar evvel öğrendiğimde aydınlanmış gibi olmuştum. O kadar mantıksız ki ötekisi çünkü.
Evet dedim, tamam şimdi taşlar yerine oturdu.

Bazı insanlar sıcak havalarda da sıcak içecek içerler ve kendilerini savunmak zorunda bırakılmamalılar bence.
Ben de maalesef bu zorbalığa çok maruz kalıyorum, soğuk kahve sevmem bu sıcaklarda da hala sıcak kahve içerim ve sürekli bu konuda eleştiriliyorum.
Yazın kahve alırken "hayır sıcak lütfen" demekten darlandım, çalışanlar bile filtre kahve deyince "soğuk mu" diye soruyorlar.
Çayı da kahveyi de sıcak severim en sıcak günlerde de severek içerim, herhangi bir bahaneye ihtiyacım olmamalı :):)
0
mutekebbir
(03.08.24)
seviyoruz hocam başka bir açıklaması yok :) diğer mevsimlerde her gün kahvaltıda ve akşam yemekten sonra içiyorsan sıcak hava pek fark etmiyor. ayrıca akşam rüzgar eserken içmesi keyifli geliyor
0
black holes in the sky
(03.08.24)
Çay harareti alır ifadesinin içecek olan sıcak çay için kullanılması bana kitlesel histeri gibi geliyor. İnsanlar duymuş, bazılarıysa inanmış ve bunu çılgınca savunuyor
0
roookie
(03.08.24)
Türkiye'de "harareti alsın" diye çaya giren kaç kişi var allah aşkına? Burdaki çay içtiğimiz çay. Bu girilen çay mevzusu max 10 sene önce çıkan bir geyik. Ayrıca hadi dediğiniz gibi olsa, yemek doyurur gibi bi kapıya çıkıyor yani çaya girmenin hararet alması. Böyle bi söz olabilir mi ya. Hepinizin bunu sonradan öğrenip mantıklı bulmanızın sebebi bu açıklamanın sonradan uydurulması ve kitlelere yayılması. Ekşiye baktım mesela, 2017 senesine kadar çay harareti alırın içine girilen çay olmasıyla ilgili bir entry yok.

Ayrıca ingilizce aratılınca bu muhabbetin özellikle çay delisi İngilizlerde de olduğu ve bununla ilgili araştırmaların olduğu görülüyor. Smithsonian enstitüsünden bi yazı buldum mesela 2012'den. Yani çay harareti alır mı bilmiyorum ama bu sözdeki çay kesin olarak içtiğimiz çay.

www.smithsonianmag.com
0
nundu
(03.08.24)
soyleyenlerin bir bildigi var. coldeki araplar da cehennem sicaklarinda cay icer. redditte bilimsel aciklamasi var.
0
buenosdias
(03.08.24)
"çay harareti alıyor"daki çayın creek/stream anlamına gelen çay olması artık önemsiz çünkü bu artık gerçek anlamda galat-ı meşhur.

içilen çay da zaten harareti falan almıyor. iyice hararet yapıyor ama bağımlılık böyle bir şey işte.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(03.08.24)
Bugün dışarıdaydım uzunca yürüyüş de yaptım.Fatih'te tueistik yerleri dolaşıyorum.

Hava çok sıcaktı bir anda kendimi kötü hissettim.Sanırım güneş çarptı.

Yemek yedim, su içtim,dinlendim, soğuk meyve yedim, ayran içtim bir türlü beklenen rahatlama gelmedi.İçimde hissettiğim hararet geçmiyor.

Horhor'a indim bir yerde maç izlerken çay geldi,iki bardak içtim. Hararet, yorgunluk, sıcaklığın getirdiği daralma hepsi gitti.
0
hebanon
(04.08.24)
valla ben de anlamiyorum ve kitlesel histeri yorumuna katiliyorum. aliskanlik, sadece sevdigi icin icme tamam ok ama bunu boyle bi temele dayandirip baskalarina da icirmeye calismak zorbalik gibime geliyor. ayrica bu mantikla tersinin de dogru olmasi lazim. kisin -5 derecede usuyunce isinmak icin buzlu su icmeliyiz mesela, ama sicak corba iciyoruz onun yerine.
0
taurina
(04.08.24)
(4)

Kararan Gümüş Nasıl Parlatılır ve Kararmaması İçin Ne Yapmalı?

halitkin
Zara'dan şu bilekliği alalı 1 yıl olmasına rağmen geldiği hal: https://i.hizliresim.com/s8jz132.JPGBunu nasıl eski haline getirebilirim. Eski halinden kastım: https://www.zara.com/tr/tr/oymali-zincir-bileklik-p01012406.htmlBir de yine kararmaması için önerileriniz nelerdir?
Zara'dan şu bilekliği alalı 1 yıl olmasına rağmen geldiği hal: i.hizliresim.com

Bunu nasıl eski haline getirebilirim. Eski halinden kastım: www.zara.com

Bir de yine kararmaması için önerileriniz nelerdir?
0
halitkin
(30.07.24)
Makyaj pamuğuna diş macunu sık. Onunla ovala. Pırıl pırıl olur. Kararıyorsa hakiki gümüştür.
0
Tina
(30.07.24)
sirkede 10 dk bekletip durulayabilirsiniz.
0
taurina
(30.07.24)
Hocam şunu belirtmek istedim, o bileklik gümüş değil, gümüş kaplama.
0
kumandanim
(30.07.24)
Töbe bir daha gumus almam hep celik aliyorum daha iyi parlatma paslanma fln hicbir sikintisi yok ve ucuz
0
Zetnikov
(30.07.24)
(1)

En düşük şekerli meyveli maden suyu

prole
Hangisidir?
Hangisidir?
0
prole
(29.07.24)
besin degerlerine bakip anlayabilirsiniz, bunu ezbere bilen insan olmayabilir gida denetcisi filan degilse :)
0
taurina
(30.07.24)
(17)

Araba sürmek zihnen yorucu mu?

ya ben lan neyse
eğer yorucuysa sırf bu yoruculuk yüzünden bir yere gitmeye üşendiğiniz oluyor mu?
eğer yorucuysa sırf bu yoruculuk yüzünden bir yere gitmeye üşendiğiniz oluyor mu?
0
ya ben lan neyse
(03.07.24)
Acemilik döneminde her şeyi düşünerek yaptığınız için yorucu. Acemilik geride kalıp her şeyi otomatikleştirdiğinizde zihnen yorucu değil, fiziksel olarak uzun yol yapmak yorucu.

Araba kullanmayı seviyorum. Hiç dediğiniz sebepten bir yere gitmemezlik yapmadım.
0
pispinti
(03.07.24)
İstanbul trafiğinde yorucu, bu yüzden üşendiğim zamanlar oluyor.
0
clones
(03.07.24)
Araba kullanırken rahatladığım kadar hiçbişeyde rahatlamıyorum. Hele uzun yolculuksa tadından yenmez..
0
hops
(03.07.24)
zihnen de bedenen de yorucu. trafik varsa gitmiyorum çoğunlukla, 1 saat 1 buçuk saat trafik beni bitiriyor.
0
deartheodosia
(03.07.24)
Zihni yorgunluk sayilir mi bilmiyorum ama sehir ici kullanimda kapali ve yagisli havalarda, ozellikle aksam olduktan sonra cok fazla seye dikkat etmek beni geriyor. O yuzden bazen kacinabiliyorum.
0
mbond
(03.07.24)
Bir yaştan sonra benim için de öyle.
Mola vererek bile olsa tutupta yola baka baka 500 - 600 km. gidecek bir yapım yok.
O nedenle şoförlük cidden bir meslek.
0
diyecevaplandı
(03.07.24)
Özellikle şehir içinde araba kullanmamaya çalışıyorum.
0
prole
(03.07.24)
işe giderken şirketin kapalı otoparkına girip çıkmak bile benim için zihnen yorucu oluyor. araba kullanmayı yeni öğrendim, acemiliğimi attım artık ama kesinlikle zihinsel yorgunluk yüzünden gitmediğim bir çok yer oluyor.
0
barabas
(03.07.24)
Istanbulda suruculerin manyakliklari yuzunden yorucu ama hala keyifli.
Sehirler arasi da mis gibi, cok seviyorum.
0
mor oje
(03.07.24)
uzun yolda
güneşe doğru sürüyorsanız
yol dümdüz ise (bunu önlemek için devasa dönel kavşaklar yapıyorlar artık)
çok virajlı ise

yorucu.

kısa mesafede
sık trafik lambası varsa
yoğun saatlerde kullanıyorsanız,

her iki koşulda yakıt bitmek üzere veya lastikte taş olması gibi durumlarda yorucu.
0
janderzel zartanyan
(03.07.24)
İstanbul trafiğinde: Evet yorucu, evet üşeniyorum.
5 saatten uzun şehirlerarası yolculuklarda: Evet yorucu, evet üşeniyorum.
Diğer seçenekler: Değişiyor. Ankara'ya, Bursa'ya, Edirne'ye giderken yapılan uzun yol yorucu değil, keyifli de.
0
nawar
(03.07.24)
üşenmiyorum ama 10 bin volt yükleniyorum. Kısa mesafe sürüp bir yere gittiğim durum ile uzun mesafe sürüp gittiğim durum hissediliyor.

bununla birlikte alışkanlık mı yoksa kafayı dağıtan bir özelliği de var mı bilmem ama birkaç gün kullanmayınca bayağıdır binmedim diyorum. garip bir ilişki oluştu.
0
sparkle kiddle
(03.07.24)
inanilmaz yorucu ve buyuk amelelik. park etmesi, benzini, bakimi, cocugun topu, aynalar, temizligi, soldakinin onune firlamasi, hiz sinirlari, dibinize yapisan tipler, inatla yol vermeyenler, milletin uzunlari vs say say bitmez. insanlar nasil arac kullanmaktan keyif aliyoir, nasil sarkilar soyleyerek araba kullaniyorlar gercekten hic anlamiyorum.

araba kullanmadan bi yere gidebiliyorsam kesinlikle oyle yapiyorum. usenmekten ziyade, kafa rahatligi. yolda giderken telefona bakayim, biseyler okuyayim fln yani su yukarda saydiklarima dikkat etmektense. o yuzden taksilerin, uberlerin canini yiyeyim (konsept olarak, yoksa soforleri cok sik it oglu it oluyor o da baska konu).
0
taurina
(03.07.24)
6 saate kadar aralıksız uzun yol araba kullanıyorum ve çok zevkli. Bu yüzden fırsat buldukça long weekend yaparım. Yazlığa vs. kaçarım. Yatıp uyuyunca geçer.
0
gabe h coud
(04.07.24)
arabayi zihnen yorgunluk olarak gorenler arabaci insanlar degildir.

arabaci adam icin araba bir meditasyondur, tersine rahatlatir. altinda yakisikli bir alet oldugunda uzaktan baktiginda bile rahatlatiyor, yani en azindan bana etkisi oyle. kimisi her gun yikayarak kendini rahatlatir, kimi alir virajli yolda gazlar oyle rahatlar.
0
cooperr
(04.07.24)
uzun yolda ve sıkışık trafikte evet yorucu.

normal ve kısa sürüşlerde hayır hiç yorucu değil.
0
false pretension
(04.07.24)
benim için evet. firma bir yıldır servisi bıraktı ve kişilere araç verip belirli bölgeden personel toplatmaya başladı. bir yıldır 4 kişiyi düzenli olarak sabah alıp akşam evlerine bırakıyorum. bu olaydan önce araba sürmeyi çok severdim ama son zamanlarda iyice yorgunluk haline dönmeye başladı. her gün git gel 75 kilometre yol yapıyorum ve dikkatim inanılmaz azaldı iki ayda iki tane kaza yaptım bu saçmalık yüzünden.
0
kablelvuku
(04.07.24)
(18)

bebek gelecek evde kedi ?

administ
3 ay sonra bebeği olacak olan bir eve şimdiden kedi getirmenin bir zararı var mıdır? bebeklerle anlaşabiliyorlar mı bir zararı olabiliyor mu?
3 ay sonra bebeği olacak olan bir eve şimdiden kedi getirmenin bir zararı var mıdır? bebeklerle anlaşabiliyorlar mı bir zararı olabiliyor mu?
0
administ
(27.06.24)
Bizim için çok iyi gitti iyi ki kedimiz var diyoruz çocuğumuz iki yaşına basmak üzere. Ama yeni bir kedi ile nasıl olur bilemiyorum tabii. Bizim kedimiz zaten 6 yaşındaydı ve 4 ayşıktan beri bizimleydi.
0
kullanıcıadımbuolsun
(27.06.24)
Getirmeyin.
Mecbur değilseniz getirmeyin.

Çoğu kedi anlaşabiliyor ama yine de tetikte olmak gerek.
Bebek o evdeki hayatı zaten altüst edecek. Uykusuz geceler, endişeler, gazlar vs.

Bir kedinin sorumluluğunun eklenmesi için hiç de iyi bir zaman değil. Medikal olarak bir zararı yok bildiğim kadarıyla.
0
michael_knight
(27.06.24)
Hayvanların yeri doğal yaşama ortamlarıdır. Evler değildir. Bebekten bağımsız.
0
pavlis
(27.06.24)
Ben zararı olacağını düşünmüyorum benim de kedim var ve iki ay sonra doğum yapacağım.

Ama zararı olmasa bile getirmeyin. O kedilere genelde bebekten sonra ilgi azalıyor bakımı aksatılıyor. Üç ay içerisinde rutine oturmaz bazı şeyler diye düşünüyorum. Sonrası zor olur.
0
Gradient_tabanlı_mor
(27.06.24)
Kedi insan yavrusunun ne olduğunu anlayabilen ve ona göre davranabilen bi canlı. Özellikle evde hali hazırda kedi varken bebeklenen aileler gayet sıkıntısız oluyor.

Fakat hali hazırda bebek gelecekken ekstra bir can sorumluluğu daha almaya gerek var mı onu düşünmek gerek. Kediyi bırak kendilerini bile ihmal edecekleri bir 3 sene bekliyor kendilerini zira. Daha sonra kedilenseler daha mı iyi olur acaba.
0
hedep
(27.06.24)
Allah aşkına doğal yaşam ortamı mi kalmış dışarıda? Asfaltın üstünde, kaldırımda, arabaların ezmesi riskiyle mi yaşamaları mi normal olanı? Keşke yorum yaparken biraz düşünsek.


Soruya gelecek olursak, kediler genelde bebeklerle anlaşıyor. Kedili evlere gelen bebeklerin alerji riski yok denecek kadar az oluyor, ayrıca empati duyguları gelişiyor. Yani çoğu bakımdan bebeğin gelisimine de katkı sağlıyor.

Tek sorun, kediyle ilgilenebilecek misiniz? Sonuçta o da bir canlı ve ilgi istiyor. Bir köpek ya da bebek değil ama tek başına birakmak da onu strese sokabilir. Eğer bu konuda bilgisiyseniz ve ilgilenebileceginize inanıyorsanız kedili ev dezavantaj değil, aksine avantaj olur bebek için.
0
fraise
(27.06.24)
halihazırda kedi varsa bebek gelecek diye kediyi göndermeye çalışmayın. aşıları falan tamsa bebeğin veya annenin sağlığına bir zararı olmaz, bebeği de kolaylıkla kabullenir.

halihazırda kedi yoksa bebek gelecek eve kedi getirmeyin. o da bir can, ona da ilgi lazım. bütün ilgi bebekte olacak, muhtemelen kediyi pek takan olmayacak. size de zor olacak hem yeni bebek, hem eve alışmaya çalışan yeni kedi.

hayvanların yeri doğal yaşama ortamı lafını da kabul etmiyorum. cangılda mıyız, vahşi hayvanı evde beslemeye mi çalışıyoruz. sokaktan aldım getirdim kediyi eve. daha doğrusu kendi geldi yamandı salak. şimdi yediği önünde yemediği arkasında, yumuşacık yastıklar, sürekli sevip mıncıklayan insanlar, rahat rahat takılıyor. sokakta bıraksam muhtemelen kışı bile çıkaramayacaktı.
0
kibritsuyu
(27.06.24)
İki kedim var, eşim hamile. Ama senin için, ne gerek var? Yarın bir gün ikisi ile uğraşamayıp kediden kurtulmaya çalışma ihtimaliniz var.
0
prole
(27.06.24)
@pavlis dostum evcil hayvan kavramini oturtamamissin. ev kedisi diye biyolojik bir tur var. bu leopar veya balina degil. bu mantikla inegi koyunu falan da kamyona doldurup ormanin ortasina atalim.
0
hot potato
(27.06.24)
@sıcak patates, hayvanları eve koyunca evcil oluyor size göre. Kedi kışı geçiremezmiş, şimdi denk bir örnek aklıma gelmedi de x hayvan nasıl geçiriyor?

Hayvanı at sokağa iki güne yolunu bulur. Ölmesi gerekiyorsa da ölür. Kediler evcildir diye bir şey yok. İşinize gelince evcil, gelmeyince deyil.
0
pavlis
(27.06.24)
Ben de pavlise katılmayanlardanım. Evde kedi gayet de bakılır. Benim minnoş kedimin yeri benim yanım, sokak filan değil. Anası ona kurban olsun.

Neyse soruya gelirsek; bebek gelecekse kedi almayın. Biz 20 gündür kedi bakıyoruz. Bence başlı başına evin patronu oluyor. Bir bebekle kediye aynı anda bakmak için ikisinden birinin oturmuş bir düzeni olmalı sanırım. Kedimiz geldiğinden beri evde bir olağanüstü hal var. Üstelik geçen hafta sonu ishal oldu ve veterinere 5.300 tl para verdik. 1 aylık maması 900 tl. Kumu ayrı para. Kısırlaştıracağız o ayrı para. Çocuğum olsa çok zorlanırdım. Ben bazı günler işten çok yorgun geliyorum eve. Bulaşıkları bile toplamadan yatıp uyuduğum oluyodu normalde. Ama geliyorum yorgun bile olsam kumunu temizliyorum. Mama - su kabını yıkayıp tazeliyorum vs. Üstelik bunlarla kalmıyor. Kedi bu oyun istiyor. Evde bağımsız takılıyor biraz ama yazık çocuğa. İlla ilgilenmek biraz oynatmak lazım topuyla filan.

Bi de bu çocuk gerçekten bence bizi özlüyor. Normalde kendini sevdirmiyo ama mesela gece biz uyuduğumuz için sabah uyandığımızda kapıda bekliyo oluyo. Yatağa gelip sevdiriyo kendini filan. O ayrı bir bebek yani. Evdeki biblo gibi değil. Ben 20 günlük kedi bakıcısı olarak asla ve asla önermiyorum. Kendinizi bu aşamada böyle bir şeyin içine sokmayın. Hem size yazık hem kedişe. İlerde düzeniniz oturunca inşallah yine düşünürsünüz.

Ben bir süre daha bebek düşünmediğim için sahiplendim kediyi. Bebek düşünürsek o zamana kadar zaten düzenimiz oturur diye düşünüyorum.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
benim bebegim yok ama sahiplenilene kadar kedilere bakiyorum rutin olarak. 20-30 farkli kedi gidip gelmistir evime simdiye kadar, 2 hafta ila 3 ay arasi kaliyorlar genelde.

hemen hemen hepsi kabaca 2 hafta icinde rutine alisiyor. rutin dedigim de iste sabah 10-11 gibi kahvaltilarini, aksam 6-7 gibi de aksam yemeklerini vermek. gece yatarken de ortada kuru mama filan birakiyorum cogu zaman ki sabah 5te beni uyandirmasinlar. onun disinda gun icinde takiliyorlar kedni hallerinde, firsat bulursam arada top firlatiyorum, oltayla kovaliyorum filan ama bunlara ayirdigim toplam zaman gunde 30 dakikayi gecmez. aksam tv izlerken isteyen yanima gelip oturuyor, o zaman da seviyorum bol bol.

yavru kediler daha oyuncu, yetiskinler daha agirbasli. birbirleriyle arkadas 2 kedi bulursaniz onlar birbirleriyle oynuyor zaten gun boyu. yemegini suyunu verin, kumlari temiz olsun yeter, buna da ayirmaniz gereken sure gunde 10dk dan fazla degil.

yani bence kedi bakimi oyle cok buyuk bir sorumluluk degil, 3 ayda da hayli hayli alisirlar rutinlerinize. zaten gunluk yemeklerini uykunuzu fln sabit tutarsaniz daha da hizli alisirlar. tek sorun cok korkak urkek bir kediye denk gelirseniz eger, evin bir kosesinde aylarca saklanabilir alisana kadar. ama normal bir kedi icin 3 ay gayet guzel bir sure.

tekrar edeyim ama, bende bebek yok ve gun icinde hep evdeyim, kedilerle istedigim gibi oynayabiliyorum firsat buldukca. evde yanliz kaldiklari cok nadir oluror.
0
taurina
(27.06.24)
kedi evcil hayvandır. kedinin doğal ortamı evdir. başka bir doğal ortamı yoktur.
0
paintov
(27.06.24)
@taurina

Yok ya valla bir mesele bence kedi bakmak. Mesela ben normalde evin çöpünü 3 günde 1 filan atıyordum. Şimdi kedinin kumunu temizlediğim anda üşenerek çöp konteynerine götürüyorum çünkü bekletirsem çok pis kokuyor. Bebekli kadın duşa bile girecek zamanı olmayacak. Onunla uğraşması çok zor bence.
0
turuncu tonlarda
(27.06.24)
Annede kediye alışkanlık varsa bebeğe hiçbir şey olmaz. Ama anne de baba da alışkın değilse alışma süreci geçirilir, alerji gelişebilir, belli olmaz. Buna göre değerlendirin.
0
muhayyer divan
(28.06.24)
Bu alışkanlık dedişim şey kanda kedi tüyüne kedi varlığına gerekli antikorların oluşmuş olması demek. O antikorlar annede varsa bebeğe de geçer, hiçbir sıkıntı olmaz. Onu demek istedim.
0
muhayyer divan
(28.06.24)
ilgi ve kıskançlık konusu: kayınpeder ve kayınvalidenin kedisi vardı. kızım doğduktan sonra onlarda çok vakit geçirdi, haliyle kediye olan ilgi azaldı. şimdi kızımı inanılmaz kıskanıyor, malesef pek iyi anlaşamıyorlar.
alerji konusu: kızımda kediye alerji de oluştu, zaten bebeklerin neye alerjisi olacağı belli olmuyor, seçenekleri artırmaya gerek yok diye düşünüyorum.

gelen mesaj sonrası edit: bebeğimiz ilk sene tamamen kedi ile aynı evde kaldı, sonraki senelerde de gündüzleri kedi ile aynı evde kaldı. şimdi 5,5 yaşında.
0
hrskrs
(28.06.24)
bizim önce kedimiz vardı, kızımız sonra geldi. ama tersi olsaydı yapmazdım. kedimi de seviyorum ama çocuktan sonra ilgim azaldı mı derseniz azaldı çünkü enerjim kalmıyor başka bi canlıya. sağdan soldan, bebeğin ağzından bile kıl çıkması cabası... zar zor uyuttuğum bebeği uyandırdığı da oldu daha ilk aylarda kafasını ısırdığı da. yapmaz diye bir şey yok, kedi bu yani sahibinin gözünü çıkaran kedi de var. ha anlaşıyorlar, aralarına müdahale etmiyorum, kediyi sıkıştırdığında karşılığını tırnak ya da dişle alıyor, ağlıyor ve hayatına devam ediyor. ama ilk başlarda çok korkuyordum tabi zarar vermesinden.

doktorum sağlık açısından herhangi bir problem olmayacağını söylemişti ama hamileyken. zaten evcil hayvanların onlarla büyüyen çocuklara fiziksel ve psikolojik anlamda olumlu geldiği biliniyor. bi 'ama'sı var işte.

bir de kedi var kedi var. kimi çok sakin, kimi çok saldırgan, kimisi oyuncu... size en uygununu bulana kadar deneme şansınız yok ki bunu. risk almaya değer mi bilemiyorum.
0
elorelia
(28.06.24)
(10)

Dövme yaptırmış kişiler sorular aşağıda?

ulukayin
Dövme yaptırırken o anın acısını eşdeğer bir acıyla tarif edebilir misiniz? Son zamanlarda Ankara’da dövme yaptırmış kişiler minimal dövme fiyatları hakkında bilgi verebilirler mi? Cevap veren herkese teşekkürler.
Dövme yaptırırken o anın acısını eşdeğer bir acıyla tarif edebilir misiniz? Son zamanlarda Ankara’da dövme yaptırmış kişiler minimal dövme fiyatları hakkında bilgi verebilirler mi? Cevap veren herkese teşekkürler.
0
ulukayin
(25.06.24)
İgnenin dövdüğü yerlerde gerçek yanma hissi. Sıcak demir gibi işte ama ince uçlu hali.
0
pavlis
(25.06.24)
yapılan bölgeye göre ve kişinin acı eşiğine göre değişiyor acı. en az acıyan yerin acısı (bence omuz) benzetebildiğim bir acı yok. herkes yaptırabilir gibi geliyor. bir de küçük dövme için acı yok diyelim bence
büyük alanlar ve özellikle gölgelendirme çok acıtıyor. bitmeyen çılgın bir yanık acısı gibi. sürekli kaynar su döküyorlar gibi.
fiyat konusunu bilmiyorum, son dövmem yapılalı10 yıl olmuştur. ilki ise 27 yıl oldu
0
1980
(25.06.24)
Iki kolumda (biri ust kol, digeri alt kol) 2 dovmem var. Aci pek hissetmedim, minik cizikler atilmasi derdim ben. Oyle cok acimadi ama kemik ustu daha fazla aciyormus sanirim.
0
mor oje
(25.06.24)
Mobildeyim editleyemedim 2. dovmemi ankara’da yaptirdim, kendi tasarimimi dovmecimle yorumladik. 2 sene once 3.000 tl idi. Siyah (baska renk yok) ve ince cizgili, isaret parmagi uzunluguna yakin.
0
mor oje
(25.06.24)
Acısı pütürlü duvarda bir yerini çizmek gibi, bazısı dayanamıyor ama çok hassas bir yere yaptırmazsanız tatlı bir acı. Bence esas problem 1 hafta sonra öyle bir kaşınıyor ki yolup atasınız geliyor. Güncel fiyatlar hakkında bilgim yok.

Ucuz diye dandik bir yere yaptırmayın, ömür boyu taşıyacaksınız.
0
kimlanbu
(25.06.24)
@kimlanbu çok iyi tarif olmuş.

(burada da diğer sosyal medya platformları gibi " @ " mi kullanıyorduk unutmuşum. çok uzak kalmışım ben buralardan :)
0
1980
(25.06.24)
ust kolumun arka tarafinda var, dirsekle omzumun ortasinda.
sekli cizerken cok bisey hissetmedim, duvara surtunmek gibi belki ama aci diyemem, sahsen kas almak bence daha cok can yakiyor ozellikle gozlerin dis kisminda. lazer epilasyon da daha kotuydu.

bunda bi tek golgelendirme yapilirken epey bi acimisti, o da golgeleme yapilan yer tam kol derisinin inceldigi yere denk geldigi icin. onda da ayni anda 8 tane fln igneyle deldigi icin daha cok aciyor, sert bir kazima hissi gibi, ama yanma hissi de var beraberinde.

2019 da Kadikoy'de bilindik duzgun bir yere 800 lira varmistim 7-8 cm minimal olmayan dovme icin. dovmenin uzerini strec film gibi bir bantla kapatmislardi, 1 hafta sonra banti cikarip hayatina devam et demislerdi. ne kasindi, ne kabuk bagladi, ne dokuldu, ne yikayip bakim yapmam gerekti, tertemiz bur surecti. hatta o bandi cikarmak dovmeden daha cok acimis olabilir.

yeni dovme yaptiracak olursam asla bant kullanmayan yere yaptirmam.
0
taurina
(25.06.24)
en önemli kriter nerene yaptıracağın. kol bölgemde iki dövme var, acısını hatırlamıyorum bile.
0
sir gawain
(25.06.24)
bildiğim kadarı ile (tamamen hatalı olabilirim) ayak bileğinin altındaki yer (soket çorabın kapladığı alanlar) pek dövme tutmuyor, deri çok çabuk yenileniyor ve dövme zamanla kayboluyor. o bölgeye bir nokta yaptır acısını öğren. sor tabii ama emin olmadan yaptırma, belki yanlış biliyorumdur.

başka bir çözüm, dövmeciye gidip herhangi bir renk kullanmadan boş iğne ile makineyi gezdirsin derinde ne kadar acığıdığını öğrenmiş olursun, zaten iki çizgi atacak, renk de yok dolayısı ile ustalık gerektirecek de bişi yok, zaman + malzeme parasıyla ne kadar acıdığını öğrenirsin. kötü oldu iyi oldu diyecek bir durumda yok. her hangi bir izde kalmayacak.
0
selam
(26.06.24)
Kumsalda sıcak kumlara basmak gibi tarif ediyorum ben. İğneyi çekince gölgeye girmiş gibi, krem sürünce de denize girmiş gibi. Hangi bölgenin ne kadar acıdığı grafikleri var nette ama herkes için geçerli değil elbette. Bence en çok kemiğe yakın yerler acıyor.
0
hasmetizm 2046
(26.06.24)
(6)

kokan bardaklar

biseysorcaktim
bulaşık makinesinden çıkınca kokuyor bazen.makinede koku yapacak bir şey yok, arada bi temizliyorum. her bardak kokmuyor. finish quantum üçlü gibi bir şey kullanıyorum. temiz ve parlak oluyorlar.bazen deterjanlı kalmış gibi hissediyorum, bazense kokuyor gibi.açıkçası doğrudan makine ile mi ilgili, y
bulaşık makinesinden çıkınca kokuyor bazen.
makinede koku yapacak bir şey yok, arada bi temizliyorum. her bardak kokmuyor. finish quantum üçlü gibi bir şey kullanıyorum. temiz ve parlak oluyorlar.

bazen deterjanlı kalmış gibi hissediyorum, bazense kokuyor gibi.

açıkçası doğrudan makine ile mi ilgili, yoksa elde yıkayınca da mı oluyor seçemiyorum.

bardakları camlı rafa ağızları yukarı gelecek şekilde diziyorum, hava alsınlar diye.

ne yapmalı böyle durumlarda?
0
biseysorcaktim
(20.06.24)
2-3 ayda bir makine temizleyici kullan.
Filtreyi de sık sık temizle.

www.trendyol.com
0
Mirket
(20.06.24)
Bulaşık makineleri önce bir kısa cycle yapıp kaba yemek artıklarını temizliyor, sonra asıl yıkama kısmına geçiyor. Aslında makinelerde hem ilk aşama için hem de ikinci aşama için deterjan koyma bölümleri var ama artık kapsüller çıktığı için birinci bölümde deterjan kullanılmıyor, bu da bazen bulaşıkların yeterince temizlenmemesine sebep oluyor. Makineyi çalıştırmadan önce içine biraz normal bulaşık deterjanı koyarsanız yıkama performansı artacaktır.

Edit: Bir de yumurta artığı varsa baya kokutuyor, ona dikkat edebilirsiniz.
0
salihdt
(20.06.24)
filtredir muhtemelen.
0
icim urperiyor
(20.06.24)
filtre kesin kirlidir. ayrica su sicakligi dusuk olunca da koku yapabiliyor filtre cok temiz degilse.
0
bohr atom modeli
(20.06.24)
Geçen bardaklarınız yumurta kokuyorsa , şurayı temizleyin diye bir video görmüştüm , ( böyle tanımlıyorlar sanırım kokuyu )
Böyle bir aratırsan işine yarayabilecek sonuç çıkar sanırım .
0
dunyatuhaf
(20.06.24)
normal bulasik deterjanini makineye koyacaksaniz dikkatli olun: normal bulasik deterjani makineye konanlara gore daha cok kopuruyor, makina bu kopugu temizleyemezse suyunu bosaltamiyor, (her modelde olmayabilir). kopugu sonumleyen sey yag, o yuzden bulasiklarinizin epey yagli oldugundan emin olun, basiniza is acilmasin sonra.

alternatif olarak sunalri deneyebilirsiniz:

1 - filtrenizi duzenli temizleyin
2 - makinanizi arada bir yuksek sicakliktaki programda calistirin, ici temizlensin.
3 - icine sirke atip calistirin
4 - program bittikten sonra kapagini acin, bulasiklar icinde havasiz beklemesin.
0
taurina
(20.06.24)
(32)

Sigara İçiyor Musunuz?

rock n roll
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
Kimi görsem içiyor. Çalıştığım yerde sadece ben icmiyordum. Siz içiyor musunuz? Çok ilginç bir şekilde çoğunluk içiyor sanki.
0
rock n roll
(11.06.24)
Ben içiyorum ama ailemde benim haricimde kimse içmiyor. Artık işyerlerinde falan da çok kimsenin içmediğini görüyorum.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
İçmiyorum. 18 sene içtim ve epeydir içmiyorum. İçenleri engelli olarak görüyorum. Evimde arabamda yanımda içirmem. İçilen ortamda bulunmam. Dışarda içilmesinden çok irite oluyorum. Yolda ya da bir şey sırasında içen biriyle bir gün çok kötü şeyler yaşayacağım diye korkuyorum. Tahammül sınırlarımın sonundayım.

Bugün toplu ulaşımda kulaklıksız video izleyenlere karşı da tahammül sınırlarımın sonunda olduğumu farkettim. Son zamanların modası bir rezillik bu.
0
Mirket
(11.06.24)
3 hafta sonra 42 olacam.
hic icmedim, herkesin yaptigini yapmak bana hep ters gelmistir.
0
cooperr
(11.06.24)
Ama sanırım hala Avrupa ortalamasının üstündeyiz. O taraftan gelen eksiksiz herkes "Türkler çok sigara içiyor." diyor.
0
sekizdokuzon
(11.06.24)
Azaldı aslında epey, gençlerde de daha az sigara. En azından benim çevremde.
Ben 10 sene kadar içtim bırakalı 10 seneyi geçti.
0
hedep
(11.06.24)
Yorumlara şaşırdım. Herkes içiyor dışarı çıktığımda. En olmadık yerlerde. Otobüs durakları, atm kuyrukları, kapalı mekanlar. Yürürken nefes alamıyorum.

Arkadaşlarım ve akrabalarım da çoğunlukla içiyor. Sadece otlanarak bile sigara içicisi olabilirim.

Ben uzun süredir arada bir kaç tane içer sonra bırakırdım. Asla bağımlı olmadım, keyif içicisiydim. Son bi kaç aydır bi kaç paket almaya başladım, bi de ikram edilirse geri Çevirmez oldum. O kadar çok sigara içiliyor ki, bŞkasının dumanındansa kendi dumanımı çekerim diyorum
0
biseysorcaktim
(11.06.24)
İçmiyorum. Etrafımda içen çok olduğu için kokusundan nefret ediyorum. Belli bir yaşı sigara içmeyerek atlatınca kurtarıyorsun.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
içiyorum. hatta 22 yaşında başlayarak eşine az rastlanır bir denyoluğa imza attım. şu an 30'um. arada toplam iki yıla yakın içmemiştim. bu yaz tekrar deneyeceğim bırakmayı.

eskiye kıyasla daha az içiliyor ama hem biraz algıda seçicilik hem de rahatsızlık kaynaklı olabilir diye düşünüyorum. yani mesela otobüs durağında sadece bir kişi bile sigara yaksa rahatsızlık oluşabilir, durakta 10 kişi varken birisi sigara içiyorsa bile sigara içmeyen ve doğal olarak kokusundan rahatsız olan biri "her yerde içiliyor" diye düşünebilir. neticede bu hesapta içen yüzde 10 oluyor ama gittiğin her yerde görüyorsun.
0
mark greg sputnik
(11.06.24)
İçmiyorum ama arkadaş çevremde sigara içmeyen yok. Genelde her ortamda tek içmeyen ben oluyorum.
0
mrmlq
(11.06.24)
sevilen progressive türkücü -1
Ben pandemiye kadar paket taşımayan, dışarıya çıkınca otlanarak takılan sosyal içiciyken 3-4 senedir düz içici oldum.
0
Bruce
(11.06.24)
Çok uzun zamandır (yaklaşık 12 senedir falan) sosyal iciciyim. Alkolle ve arkadaslarla icerim. Dönem dönem artış oldugunda bıçak gibi kesiyorum (ornek ailem geldiğinde 3 hafta fazla icildi. Ardindan 1 ay içmedim). En son sigarayi 1 hafta önce ictim, haftaya içeceğim alkol alacagimdan.

Geçen doktor kontrolünde doktor bile "aman keşke herkes sizin gibi yapabilse" dedi. Yalan yok çok bagimlilik yapıcı ama bağımlılık yaptigini düşündüğüm her şeye yaklasimim aynı (çok alkol alirsam da keserim uzun dönem)
0
logisticsmanager
(11.06.24)
"sola dosis facit venenum" her şey ilaçtır zehiri ilaçtan ayıran dozu ve maruz kalma sıklığıdır.
"kullanma" terimi yanlıştır.
savaşa gideceksem yanıma kesin opioid, yani morfin eroin vs. klasından bir şey alırım acil durum olursa acıdan kıvranıp kalmak yerine hastaneye yürüyerek giderim.

sigara da öyle, eğer dindililemez öfke ya da aşırı öğrenme zorluğu çektiğim bir gün ise, ki ortalama 2 ayda bir oluyor, dopaminerjik olduğundan dolayı odağı hemen arttırıp konuyu öğrenir, öfkeden duvarı yumruklamak yerine serinlerim ki bu onu ilaç yapar.
ha ben orgasm olurkenki dopamin salınımını da bir şeyler öğrenirken kullanıyorum, böylece o bilgi beynime kazınıyor. sigara ilacı da aynı ama düzenli kullanımda etkisi tam tersine dönüyor. yani düzensiz, ayda yılda bir kullanıldığında etkili sadece.

nikotin ilaçtır, ona kara propaganda yapılmasının sebebi kullanmayı bilmeyen toplumdur.
0
architects creed
(11.06.24)
@bruce Sosyal içicilik de dediğime dahil.
0
sevilen progressive türkücü
(11.06.24)
İcmiyorum.
0
Feriyaanim
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.06.24)
Icmiyorum.
0
mor oje
(11.06.24)
içmek istiyorum ama çok sıkıldığım için içesim gelmiyor, yanlışlıkla bıraktım galiba. nasıl başlayabilirim bilen yardım etsin.
0
nic cage
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
brnbrs
(11.06.24)
içmem ve içilen ortamda durmaya da dayanamıyorum. müzik etkinlikleri seviyorum mesela ama oralarda çok sigara içen oluyor. içlerinde duramıyorum.

bazen bazı içen kişilere tahammul edebiliyorum. çok sigara kokmuyor bazıları nedense içtikleri halde. ve yanımda içmiyor mesela.
0
ermanen
(11.06.24)
İçmiyorum.
0
nawar
(11.06.24)
31 yaşındayım, hiç içmedim:)
0
nothing in my way
(11.06.24)
Ben şimdiye kadar hiç içmedim.
0
ms brownstone
(11.06.24)
33, hic icmedim.
0
taurina
(11.06.24)
20 kusur sene içtim 2 hafta oldu bırakalı çevremdekilerden binlerce kere özür diledim ve teşekkür ettim üstümün başımın ağzımın kokusuna onca zaman katlandıkları için ve kendime çok kızdım neden kendime bu işkenceyi senelerce yapmışım diye... Herkesin bu aydınlanmayı yaşamasını dilerim.
0
apocalipy
(11.06.24)
içmiyorum. hiç içmedim. pasif içici olmayı hep reddettim. gerekirse evime giderim ama kimsenin ziftini solumam.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(11.06.24)
13 yaşımdayken bir ay kadar içtim. Başka hiç içmedim.
0
gabe h coud
(11.06.24)
Bu kadar icmiyorum gorunce nedense mutlu oldum.

8-9 yaslarinda mahalledeki abilerin dayatmasi ile bir dal icmistim o kadar. Isin garibi benim cevremde de ya bir ya iki kisidir icmeyen. Nasil ben de icmiyorum garip.
0
va
(12.06.24)
Ben de hiç içmedim ve asla içmem. İş arkadaşlarımın hepsi içerdi, mümkün olduğunca yanlarında durmamaya çalışırdım ama bazen mecbur kalıyordum. Saçıma, üstüme başıma sinerdi. Hatta bir dönem inatçı bir öksürük olmuştu bende aylar boyunca geçmeyen onu da ona bağlıyorum. İçen arkadaşlardan özür dilerim ama bazen gerçekten çok bencilce davranabiliyorsunuz. Linçlerinize hazırım :))
0
🌸rock n roll
(12.06.24)
Lisede denedim o zamandan beri hiç içmiyorum. Kokusundan rahatsız oluyorum. Mesela alt komşu hep camda içiyor, duman direkt yukarı gelip bizim eve giriyor öğürüyorum.
0
wild honey suckle
(12.06.24)
13 sene olacak icmiyorum, icen birini gorunce, dumanina maruz kalinca falan ciddi anlamda midem bulaniyor.
0
bay b
(12.06.24)
çalıştığım oda da 5 kişi var 5ide içmiyor.
0
mikahakkinen
(12.06.24)
Eski iş yerimde mavi yaka personel için bunun listesini yaptırmıştım. 300 kadar işçi çalışıyordu ve sigara içme oranı %70-75 civarındaydı.

Benim gördüğüm yetişkin insanlarda sigara içenler içmeyenlerden daha fazla.

Ben içmiyorum. 2011'de bıraktım.
0
pispinti
(12.06.24)
(5)

Kaygı bozukluğu

don’t panic
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledi
Çocuğum olduktan sonra (4 yaşında şu an) bende sanırım kaygı bozukluğu oluşmaya başladı. İzlediğim veya duyduğum kötü olan her şeyi kızımın başına gelecekmiş gibi düşünüp zehir ediyorum o anı, o birkaç saati kendime. Az önce bi ayakkabının yürüyen merdivene sıkıştığı ve parçalandığı bir video izledim ve ya aynısı kızıma olursa diye düşünüp içime öküzü oturttum. Bununla ilgili çözüm önerilerinizi veya benzer şeyler yaşıyorsanız neler yaptığınızı dinlemek isterim arkadaşlar, teşekkür ederim.
0
don’t panic
(10.06.24)
Sadaka verin. İnsanların haklarına karşı dikkatli olun.
Bunlar manevi önlemlerdir.

Çocuğa tamamen hissettirecek derecede aşırı korumacı tavır gütmeyin. Bazı alınan önlemler gizli olmalı.
Kendisine bazı önlemleri almasını da telkin edin. Tv'de izledikleri de bu yönde olsun.
0
diyecevaplandı
(11.06.24)
Sadaka gibi olmadık, metafizik şeylerden medet ummayın. Bilimsel yoldan çözmeye çalışın, psikolojik destek alın. Ha benim çocuğum olsa ben de aynı şeyleri düşünürdüm ki çocuk istememe sebeplerimden biri de bu zaten. Ama gerçek dünyanın sorunlarına karşı yaşadığınız şeyleri olmadık yöntemlerle çözmek yerine mantıkla ilerleyin.
0
pianeta
(11.06.24)
benzer sekilde ben araba surerken inanilmaz kaygi bozuklugu yasiyorum. normalde epey sakin ve serin kanli biri olmama ragmen, araba kullanirken surekli gozumun onune felaket senaryolari geliyor, onumdeki tirin alev aldigini fln goruyorum, ya da direksiyonu yarim derece daha cevirirsem koprunun kenarina carpip ter donup zincirleme kazaya sebep oldugumu, ya da solda kendi seridinde giden arabanin bir anda onume kirdigini, ya da viraji alamayip taklalar attigimi fln. bunlar sadece ben araba surerken oluyor, baskasi surerken ruhum duymuyor. eger akilli saatimi taktiysam araba surdugum sure boyunca kalp atislarimin sacma sapan yukseldigi goruyorum durana kadar, saatim beni tebrik ediyor kardiyo yaptigim icim.

ustelik arabanin sorumlulugu bendeyse ve bi yerlere gittiysek "anahtari naptim? el frenini cektim mi? ya kapilari kilitlemediysem?" gibi sacma sorularla gece panik halde uykumdan uyanabiliyorum ve herseyin yerli yerinde oldugunu gormeme ragmen sakinlesmem 1 saati bulabiliyor.

nasil basa cikacagimi henuz bilmiyorum ama sadaka vermek hic aklima gelmedi sahsen, pek bi ise yarayacagini da zannetmiyroumn benim durumumda. genel olarak kendimi surekli telkin etmeye calisiyorum, her sey yolunda, sorun yok, seridimde gidiyorum, onumdeki kamyonla aramizda epey mesafe var, alev alirsa saga cekerim, soldaki onume atlarsa yavaslayabilecegim yer var, koprunun kenarina o kadar yakin degilim ucup gitmem durduk yere vs gibisinden seyler soyluyorum. bazen de ya bin turlu insan trafikte arac kullaniyor her gun sorunsuz bi sekilde, alkollusu, ergeni, sorumsuzu vs. ben de kullaniyorum iste gidiyoruz guzel guzel diye dusunmeye calisiyorum. etraftaci araclarin da kazaya karismak istemeyecegini ve onlarin da belli bir miktar dikkate sahip oldugunu hatirlatiyorum kendime (evet etraftaki herkesi mal kabul etmek daha dogru ve guvenli ancak bu kadar kaygiliyken o is oyle olmyuor). ozetle aklima/gozumun onune korku filmi senaryolari geldikce ben tersine odaklanmaya calisiyorum. olmaz degil, herkesin basina her turlu sacmalik gelebilir, ama ihtimallerin cok dusuk olduguna odaklanmaya calisyorum.

sizin icin de onerebilecegim sey aynisi olursa diye dusundugunuzu fark ettiginiz anda belki bir cozum senaryosu uretmeniz. salliyroum kizinizin yanindayken boyle bisey olursa kizinizi kucaklayip ordan alabileceginizi, ayrica boyle bir olasiligin gerceklesme ihtimalinin asiri dusuk oldugunu hatirlatmaya calisabilirsiniz kendinize. etraftaki insanlarin dikkatini cekecegini, insanlarin yardima kosacagini da hatirlatabilirsiniz. soruna odaklanmak yerine cozumlerine odaklanmaya calisabilirsiniz (ben oyle yapinca yeni sorunlar uretiyor beynim gerci)

ancak imkaniniz varsa, ve gercekten gunde birkac saatinizi bu sekilde kaygiyla geciriyorsaniz keisnlikle profesyonel destek alin. sizin dusunmediginiz, akliniz agelmeyen ama "aa evet mantikliymis bu" diyebileceginiz bor cok bakis acisi ile karsilasabilirsiniz bu vesileyle. boyle boyle beyninizi yeniden programlamis olursunuz. hayat kaygisiz cok daha guzel.
0
taurina
(11.06.24)
Sosyal medya kullanıyorsanız twitter'ı hayatınızdan çıkarın bence. ilginç bir algoritması var. 15-20 tane ilgi alanınızla ilgili video gösterdikten sonra 1-2 tane 'o gün unutamayacağınız ve gün boyunca sizi kötü etkileyecek' bir video gösteriyor. insan sürekli bunları izleyince de sanki dışarda sürekli bunlar oluyormuş gibi hissetmeye başlıyor. kendi yöntemim sosyal medyayı hayatımdan çıkarmak oldu (8-9 sene önce yaptım bunu ve sadece youtube'u aktif olarak kullanıyorum. diğer mecraları da işim gereği takip ediyorum fake hesaplardan.)

yürüyen merdivende sıkışan ayakkabı, araba çarpan çocuklar, ani gelişen felaketler. bir süre sonra bunlar sanki rutinmiş, dışarıda sürekli oluyormuş gibi hissediyor insan. halbuki milyonda bir olan olaylar sürekli size zorla izletildiği için böyle bir yanılsama yaşıyor insan. bu kaygıyı bastıramayınca da çocuk da kaygılı hale geliyor ve hata yapmaya başlıyor.
0
brkylmz
(11.06.24)
izlemeyin oncelikli olarak, neyi okudugunuz ve izlediginiz sizin kontrolunuzde. eger sizi negatif etkiledigini goruyorsaniz ve izlemeye devam ediyorsaniz bunu secmemek de bir secenek. yayinlanan her videonun kurbani degilsiniz. bu gerceklerden kacmak degil, bedeninizi ve dusunce yapinizi saglikli sekilde yonlendirmektir. zira gordugunuz abuk subuk videolar surekli olan seyler degil, herkes surekli ayakkabisina dikkat eder sekilde gezmiyor . neyi 'normaliniz' yaptiginiz sizin kontrolunuzde. surekli bunlarin icinde bogulursaniz yasami bunlardan ibaret sanarsiniz.
dunya o kadar korkunc bir yer degil ve milyonlarca cocuk, sizin cocugunuzdan cok daha tehlikeli sartlarda yetisiyor, buyuyor. ayrica gucunuzun farkinda olun, cocugunuza en oncelikli ornegi siz teskil ediyorsunuz, eger siz yasamdan surekli korkak bir halde yasarsaniz cocugunuzun da oyle olma ihtimali yuksek.
ebeveyn olmak iki ucu boklu degnek, hem caninizdan sakindiginiz bir parcanizi her kotu ihtimalden korumak istiyorsunuz hem de saglikli bir yetiskin olabilmesi icin onu gercekci risklerle basbasa birakmak zorundasiniz. kalbi de kirilacak, fiziksek olarak kazalar da yasayacak, onemli olan bunlarin olmayacagi bir ortam yaratmak degil (ki zaten bu mumkun degil zira kontrol edebileceginiz bir sey degil) onemli olan bunlarla bas edebilecek, bunlari yasadiginda tekrar ayaga kalkacak biri olmasini saglamak. bunun icin de oncelikle sizin bu ihtimallerle bas edebiliyor olmaniz lazim. bas edemeyeceginizi hissediyorsaniz, ozellikle duygu regulasyonu ile ilgili destek alin.
0
kassiopeia
(11.06.24)
(7)

Tatlı yememek için ne yapabilirim?

dedeminhirkasi
Tatlıya biraz düşkün olmam nedeniyle kilo vermede sıkıntı yaşıyorum 1 haftadır tatlı namına bir şey yemiyorum. Canım yavaş yavaş gidiklanmaya başladı. Bunu nasıl durdurabilir. Mesela çok canın istediyse git hurma ye gibi bir öneriniz olur mu?
Tatlıya biraz düşkün olmam nedeniyle kilo vermede sıkıntı yaşıyorum 1 haftadır tatlı namına bir şey yemiyorum. Canım yavaş yavaş gidiklanmaya başladı. Bunu nasıl durdurabilir. Mesela çok canın istediyse git hurma ye gibi bir öneriniz olur mu?
0
dedeminhirkasi
(24.05.24)
bir süre daha dişini sıkıp yemezsen bir süre sonra canın hiç istememeye başlıyor. hurma vb şeyler yemeni tavsiye etmem. çünkü tatlı isteğini artıracak daha çok canın çekecek
0
benarrivo
(24.05.24)
su icip midenizi sisirebilirsiniz, sonra fizyolojik olarak bisey yiyesiniz gelmiyor bir sure.
0
taurina
(24.05.24)
Eritritol ve stevia kullanın şeker yerine evde yapın tatlıları. Bolca hurma yiyin şeker ihtiyacını kesiyor
0
iwillsee
(24.05.24)
Benim kendi taktiklerim, bilimsel desteği yok;
Eğer yemek sonrası gelen tatlı istegiyse sicak suya limon sikip icmek. Gerçekten bütün tatli ve yeme isteğimi bitiriyor.

Bir gün sıfır ekstra şeker (yani meyve falan katmadan ekstra olan şekerler), bir gün normal şeker yeme. Bu şekilde yaklaşık 1 ay yaptım misal 15 gün şeker yememistim totalde.

Canım sekerli bir şey istediğinde su icmek. Bazen dehidrasyon da yapabiliyor bu isteği.

Bir de gene dan John örneği vereceğim; yok öyle snickers falan filan seyleri yemiyorum. Ama hanim tatli yaptiysa yerim. Sonuçta önemli bir şey. Annenin sutlacini yememek yapmam. Ha her gün olmadığı sürece tabiki ama bazen şeker yemeyecegim diyerek bu tarz hayattaki önemli seylerden kacmak yanlış.
0
logisticsmanager
(24.05.24)
öncelikle bu kadar sert bir şekilde tatlılardan uzak durmaya çalışmak doğru değil çünkü mutlaka ters teper ve bir gün normalde almanız gerekenden çok fazlasını alabilirsiniz. ikinci olarak instagramda youtubeda sürekli görüyorum şekeri minimumda olup (hatta bazen hiç koymuyorlar) yediğinizde tatlı hissiyatı sağlayan tarifler veriyorlar. onları deneyebilirsiniz.
0
tabii lan manyak mısın
(24.05.24)
Fellas high protein bar var, kırmızı, hindistan cevizli...

Ouff gerçek çikolatadan bile güzel. Ondan ye.. hurma da olur gayet
0
abuzer
(25.05.24)
Migrosta satiliyo
0
abuzer
(25.05.24)
(44)

Neden çocuk yapıyorsunuz?

ananiyimioguz
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesel
Biz pek düşünemiyoruz. Ben 30, eşim 32 olacak ama mantıklı gelmiyor. Aslında ben evlenmeden önce daha yakındım. Yani ileride çocuğum olur, babalık ve hatta dedelik hislerini yaşamak isterim diye düşünürdüm. Evlendikten sonra ülke, dünya, ekonomi, çevre vs. yüzünden ben de biraz uzağım ama eşim mesela kendini bildi bileli istemiyormuş, hala istemiyor. Oturup biraz konuştuk, biraz bencil olmak gerekiyor gibi geldi. Pek mantıklı bir sebep bulamadık.

- Olaya ilkel bakamıyoruz. Yani türümüzün devamlılığı gereği doğurmak gerekir falan diye düşünmüyoruz, öyle bir durum söz konusu değil zaten şu an. Hatta nüfus artışı dünyayı felakete sürüklüyor. Millet neden tavşan gibi ürüyor anlamıyoruz.

- Yine ilkel gelen bir görüş, nasıl ki eskilerde "boşanma" gibi bir kavramın olmadığı gibi, "çocuk yapmama" gibi bir bilinç de yokmuş gibi geliyor çoğu insanda.
Yani toplumsal olarak evlenince = çocuk yapılır gibi öğrenilmiş bir kalıplaşmış düşünce var. Kültürel ve dini olarak da bakıyor kimi. Çevre baskısı da had safhada. Bizde böyle şeyler de yok.

- Yine kırsal bir kafayla düşünüp, ya işte çocuk evin neşesidir dolansın ortalıkta, hem bağa bahçeye yardım eder, ne kadar çok çocuk, o kadar iyi. Birlikte büyürler gibi bir olayımız, düşüncemiz de yok. Zaten çok ilkel ve kontrolsüz bir üreme düşüncesi gibi geliyor. Çocuk sayısı arttıkça, çocuklar üzerine düşen refah azalıyor çok çok zengin değilse aile.

- İnsanın anlam arama ihtiyacı. Geçenlerde yaşarken çok boş oyalanmıyor muyuz gibisinden varoluşsal bir soru sormuştum. Öleceğini bilmek ve anlam arayışı zor bir süreç insanoğlu için. Bana çözüm olarak bir kaç kişi çocuk yap demişti. Belki bu bir çözüm olabilir. Fakat bunu yaparsam annelerimiz babalarımızdan ne farkımız kalıyor diye düşünüyorum. Onlar da büyük ihtimalle hayatı yaşamak için bir anlam bulamıyorum bari kendimi çocuğum üzerinden gerçekleştireyim diye düşündüler. Onlar için yaşadılar. Sonra da bişey olsa "yemedim yedirdim içmedim içirdim" diye başlarlar. "Ben kendim yaşamadım sen düzgün yaşa diye" diyerek yakınırlar. Yahu yaşasaydın kardeşim. Biz yaşamayı tercih edenlerdeniz. Bir çocuğa hayat adanması gerekliliğine karşıyız. Asgari düzeyde ayırırsın, ama hayatı kendin için yaşarsın. Ki ben, biz çocuk yapsak bile yine gezeriz tozarız diye düşünüyorum o kadar da paralatmayız kendimizi ama belli de olmaz. Çocuk büyüyüp ailesine dönüp bakınca kendini onun için heba etmiş bir aile görünce mutlu olmuyor ki. Çocuk en başta, birbirini ve hayatı seven ebeveynler görmek istiyorum.

Yani sonuç olarak bencilce bir yaklaşımla, sırf anlam arayışın için çocuk dünyaya getiriyorsan, bu hiç mantıklı gelmiyor. Çocuk sevme ihtiyacı için veya birinin sana bağlanması, sevilme ihtiyacın için vs... Hem belki çocuk sevmeyecek bu dünyayı veya seni.

- "Filmi bırak, peki çocuk olmuş mu?" Çocuk belki senin görüşlerini benimsemeyecek. Benimsemek zorunda değil belki biz özgür yetiştirme taraftarı oluruz ama aşırı aykırı davranacak belki. Hiç istemediğin bir yola sapacak. Sen ne kadar eğitim verirsen ver, görgü öğretirsen öğret dış dünyadan iyice soyutlanacak çocuk. Akran zorbalığına uğrayacak. Herkes aynı eğitim ve bilinç düzeyinde eğitmiyor ki çocuklarını. Sen ne yaparsan yap internet ve arkadaş çevresi sağ olsun beyinleri yıkanacak cocukların. Sana efendiyi oynayacak ama dışarıda bambaşka biri olacak belki. Ama sen kendi çocuğun diye yakıştıramayacaksın onu hep masum ve tatlı çocuğun, güzel kızın, aslan oğlum olarak gibi göreceksin. Ama belki pisliğin teki olacak. Veya aptalın teki olacak. Çocuk istedimiz gibi oluyor mu? Sanki bazen ne yaparsak yapalım olmuyor. Bunlar uç örnekler ama alınan sorumluluğun farkında mısınız?

- Kelebek etkisi. Siz nasıl yetiştirseniz yetiştirin. Yeni gelişen bir canlıya (çocuğa) uyguladığınız en ufak bir yanlışı, çocuk psikolojisiyle ödeyebilir. Başkası, çocuğunuzun büründüğü karakter veya huy yüzünden ödemek zorunda kalabilir. Çocuk, kendine zarar verebilir. İş yerindekilere kötü veya aşırı iyi davranabilir. Eşine ve çocuklarına karşı kötü veya aşırı iyi davranabilir (zarar göreceği düzeyde).

Yani "doğru" çocuk yetiştirmek ne demek? Bence böyle bir şey yok. Nasıl yetiştirirseniz yetiştirin, en ufak bir aktarılan bilginin sonucunu çocuğunuz yüzünden diğer canlılar çekecek. Bu iyi de olabilir kötü de olabilir. Çok iyi yetiştirirseniz kendi zarar görebilir, kötü yetişirse başkaları zarar görebilir. Yani etkisi zincirleme olarak etkileşim kurduğu tüm diğer canlı ve cansız varlıklara aktarılmış olacak. Bunun sorumluluğunu nasıl alabiliyorsunuz?

İşte ben annelik-babalık duygusu tadıcam, çocuk sevicem, ay birisi bana anne veya baba diyecek düşünsene *_* diye bencilce baktığınız bir olayın altındaki sorumluluğun büyüklüğünü görebiliyor musunuz? Bence çok fazla. Çocuk belki dünyayı görünce lanet olsun ne biçim yere geldim diyecek. İntihar edebilir, hassas bir kalbi olabilir sürekli depresif bir halde dolanabilir. Kendi doğrularınızı, kendi dininizi aktardınız diye aslında olabileceğinden, yani potansiyelinden daha kötü şartlarda büyüyüp ölebilir. Veya sizin gerçekliğinizden çıkıp dış dünyayı görünce sizden uzaklaşabilir.

Gerek var mı oyuna bir karakter daha sürmeye?

- Dış dünya tehlikesi. Çocuk her an bir savaşa, virüse, kimyasal bir saldırıya maruz kalabilir. Tecavüz edilebilir, vurulabilir, bıçaklanabilir, psikolojik sorunlar yaşabilir, dayak yiyebilir, veya bunları başka birine uygulayabilir. Dışarısı, aklı başında bir insanın pek de yaşamayı isteyebileceği bir yermiş gibi durmuyor. Ona nasıl koruma garantisi verebiliyorsunuz veya başına bir şey gelse, o sorumluluğu kaldırabilecek güçte misiniz?

Gibi gibi sebepler aklımızda dönüyor...

Edit: İmla.
0
ananiyimioguz
(23.05.24)
Bencilce olabilir. Ama doğal ve insani, bencillik de doğal. Sorumluluk da büyük evet, ama kendi adıma sorumluluk almayı severim. Ya ben bu adamın çocuğumun babası olmasını istiyorum dediğim biriyle tanışsaydım çok net anne olmak isterdim bi 10 sene içinde. Birine o kadar güvenmek bana asıl zor gelen kısım. Neyse nihayetinde bir insan yetiştirmek, beraber büyümek öğrenmek, hayatı deneyimlemek, birini kendinden çok sevmek falan çok fantastik duygular, deneyimler. Yaşamak lazım diye düşünüyorum. Ama hayatın amacı da değil. Çocuk güzel bi lüks bence, fakat ihtiyaç değil. Olsa da olmasa da hayat güzel olabilir, kişiye bağlı.
0
nic cage
(23.05.24)
Yapmiyoruz. Cevremdeki evli ciftlerde de oran yari yariya. Yani yarisi cocuk sahibi oldu ya da olmak istiyor, yarisi hic cocuk istemiyor.
0
sertac akin
(23.05.24)
Mantıklı düşünürsen zaten çocuk işine girmezsin, biraz dürtüsel bir karar. Benim oğlan 2 yaşına geliyor ben daha babalığı yeni anlıyorum. 2 senedir aralıksız ağlıyordum niye yaptık diye ama şimdi uyurken bile özlüyorum, garip bir durum. Mantık aramaman lazım bu işte.
0
mirty
(23.05.24)
Kimse bu kadar düşünerek mantık çerçevesine oturtup çocuk yapmıyor. Bu kadar düşünen yapmaz zaten. Nefes almak, yemek yemek, seks yapmak gibi bir şey çocuk yapmak da. Hayatta kalma içgüdüsünün bir sonucu, kendini çoğaltarak ölümsüz olma çabası. Hatta bu yüzden, mantık çerçevesinde düşünüp çocuk yapmamayı seçmek bir nevi pasif intihar gibi geliyor bana. (Ben de yıllardır antinatalistim)
0
duguit
(23.05.24)
denildiği gibi insanlar istediği için yapıyor direkt bir somut nedeni yok. evlat sahibi olmak anne baba olmak için yapıyorlar.

o kadar düşünen yapmaz zaten +1, yapanlar da o kadar düşünmüyor. sizin için gerek yoksa yoktur. yapana gerek var mıydı diye soramazsınız.

ben de istemiyorum mesela.
0
jülsezar
(23.05.24)
Çocuk sahibi olmak, yeme gibi, içmek gibi biyolojik bir ihtiyaç. Hayatın doğal akışı. Maddi sebeplerle olsun, zamanın modasıyla olsun istenmiyor olabilir. Bu yaşlarda hissedilmiyor olabilir ama travması, yaşam kalitesine olumsuz etkisi, psikolojik sorunları inanın ilerleyen yaşlarda üzerinize çökecektir.
0
Mirket
(23.05.24)
Ekonomik durum iyi değilse cehalet faktörü etkili. Toplum baskısı da var.

Her şey yerindeyse ekonomik durum vb gibi kişisel tercih. Ama evlilik ve çocuk fakiri daha da fakirleştirir.
0
ferenc
(23.05.24)
insanlar cocuk yapiyor cunku bu bizim dogamizda var. boyle hayvansal icguduleri beyaz yakali yaklasimlariyla irdelemek asiri manasiz. cocuk yaparsin ve genlerini aktarirsin cunku bu bizim (dunyada yasayan canlilarin) kodlarimizda var. bu kadar bunun cevabi.
0
bohr atom modeli
(23.05.24)
Ben de şu an 32 yaşındayım ve anne olmak istemiyorum ama çevremde o kadar çok kişi anne olmazsam pişman olacakmışım gibi hissettiriyor ki kabul etmekte zorlansam da etkileniyorum ve bazen "ya sonra keşke dersem" diye düşüncelere gark oluyorum.
istememe nedenim de tamamen sorumluluğundan. kendim kadar çok önemseyeceğim bir varlık kim bilir başına ne dertler açacak hastalanacak üzülecek vs vs seni tasalandıracak diyorum.
Baskın olan hissiyatım yapmamak yönünde. Yaparsam bencilce olsa da merak duygum olabilir.
Ama işin garibi de dışarıda gördüğüm çocuklar olsun kendi yeğenlerim olsun inanılmaz seviyorum ve çoğuyla fazlasıyla ilgileniyorum. Yani anaç yapım yok demiyorum ama kaygılarım ağır basıyor.

çocuk yaptıktan sonra pişman olunca vazgeçebilme hakkımız olsaydı keşke sgjskgksjg
0
Kediyi üzdün
(23.05.24)
@bohr atom modeli, hocam zaten türümüzü diğer hayvanlardan ayıran özellik frontal lobumuzun gelişmiş olması değil mi?

Yani zaten düşünmek ve sorgulamak üzere evrimleşmiyor muyuz?

Hala hayvansal iç güdülerle yaşayacaksak evrimimize haksızlık etmiş olmuyor muyuz?

Tamam ben de hala ilkel olduğumuzu düşünüyorum çoğu yönden ama en azından bir şeyleri yaparken sorgular seviyeye gelmişiz. Kodumuzu aktarıcaz diye düşünmeyelim mi ulan 1dk kodumu aktarıcam ama gerek var mı? İhtiyaç var mı? Herkes kodunu bilinçsiz aktara aktara dünya bu hale geldi zaten demeyelim mi?

O zaman ilkel dürtülerle aile kavramını da hiçe sayalım, birbirimizin üstüne atlayalım. Ne de olsa kodlarımızda vardır o da bir yerlerde.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
Çocuk bakmak aşırı zor bir mesela. Eşini artık çok da sevmiyorsan mesela çocuktaki eşine benzer tarafları görüp çocuktan soguyabiliyorsun bile yer yer. Yeğenimi çok severim normalde, çok da sabırlıýım çocuğa karşı. Ama babasına gıcık olduğum zamanlarda "Baban ne ki sen ne olasın" diye kuruluyorum üç yaşında çocuğa. Bir de ne kadar minyatür bir insan da olsa çocukla frekansınız uymayabiliyor. Sen çok sakinsen hareketli çocuga sinir oluyorsun, ikili diyaloğa giriyorsunuz :p Bir dönem ilkokul öğretmenliği de yapmıştım, oradaki deneyimlerimi de katarak anlatıyorum. Ama günün sonunda sosyopat değilsen ya da çok ciddi bir bunalım geçirmiyorsan barısiyorsunuz, öpüşüp koklasiyorsunuz. Gormediginde özlüyorsun, hayatının merkezine koyuyorsun. Yukarıda bir arkadaşın dediği gibi bu zamanın argümanlariyla işin içinden çıkamıyoruz. Olacağı varsa oluyor, sen de uyum sağlıyorsun duruma.
0
sekizdokuzon
(23.05.24)
Valla ben yazdıklarını okumaya üşendim. 29 yaşındayım. Ekonomik olarak durumları biraz daha toparlayınca 30ların başında falan çocuk yapmayı düşünüyorum yani sağlık sorunu yaşamazsak. Sebebi yok sadece anne olmak istiyorum, karnımda bebek taşımak böyle emzirmek onu büyütmek bir şeyler öğretmek beraber deneyimlemek vs bunları merak ediyorum. Merak duygumu tatmin etmek için çocuk istiyorum. Tabi ki kendi mersk duygum için çocuk yapayım derken onu perişan etmek de istemem tabi ki. Maddi manevi yeterli hissettiğim zaman yaparım bunu.
0
turuncu tonlarda
(23.05.24)
Tam olarak bahsettiğiniz sebeplerden dolayı yapmıyoruz. 32 yaşındayız, 2 yıldır evliyiz ve çocuk fikrine o kadar uzağız ki, uzak kelimesi bile yakın kalır. Zaten şurda kalmış bir bu kadar daha ömrüm, onu da çocuk derdiyle mi geçireceğim zaten? O kadar dertsiz tasasız bir hayatım olursa da çocuk yapmak yerine gezer tozarım. Evde kronik rahatsızlığı olan bir kedimiz var, gözümüz sürekli üstünde. Sırf 1-2 gün uzaklaştığımız zamanlarda aklımız kalmasın diye eve bebek kamerası bile aldım, arada açıp bakıyorum napıyor keyfi yerinde mi diye. Kedinin bile üstüne bu kadar düşerken, hastalandı mı diye gözünün içine bakarken, kendimden olan bir canlıya karşı olan stresimi düşünemiyorum bile. Ülke şartları falan da cabası tabi.

Çevremde "evimi aldım, arabamı aldım, mesleğimi garantiledim. evlenirsem çocuk yaparım çünkü insana hayatta bir amaç lazım" düşüncesinde olan tanıdıklarım da var. Neresinden baksan hastalıklı ve bencil bir düşünce bu bana göre. Sırf kendine amaç olsun, oyuncak olsun, saçma sapan varoluşsal sancılarına derman olsun diye dünyaya bir canlı getirmek büyük bencillik.


Ayrıca "genlerimizde var, üremek için yaşıyoruz" düşüncesi de bu bencilliğe uydurulmuş bir kılıftan başka bir şey değil bana göre. Genlerimizde üremek varsa, kafamızın içinde de beynimiz var. Neyin ne olduğunu sorgulayıp karar verebilme, muhakeme edebilme yeteneğine sahibiz. Şimdi ben çocuk yapmak istemiyorum diye insanlıktan mı çıkıyorum bu durumda yani... Teallam.
0
pianeta
(23.05.24)
Valla ben dünyaya katkım olsun diye yaptım. Çok iyi bir insanım üstelik müthiş zekiyim. Boşa gitmemesi gereken genlerim vardı.
Hep saçma sapan insanlar çocuk yapıp dünyayı daha kötü bir hale getirmesin, ahlaklı düzgün yetişmiş iyi kalpli insanlar da olsun gelecekte diye istedim.

İleride 3 4 tane daha düşünüyorum. Maddi olarak imkanım olursa tabi.
0
Gradient_tabanlı_mor
(23.05.24)
@Gradient_tabanlı_mor, gen aktarımının öyle cımbızla seçerek olduğunu düşünmüyorum da, diyelim ki oldu ve çok zeki, çok yakışıklı/güzel bir çocuk dünyaya geldi. Gayet aklı başında, efendi, saygılı vs. oldu.

Dünya bu özellikleri mükafatlandıran bir yer mi?

Diyelim ki sıyrıldı, mükafatlandı, soruyu şuradan sorayım, dünya bu çabaya değecek bir yer mi?

Dünyadaki en zekilere baktığımız zaman genelde kullanıldıklarını görüyoruz. Çok azı şanslı oluyor. Sistem kaşıkla verip kepçeyle alıyor.

Ayrıca cahiller, eğitimsizler çok fazla ürüyor böyle gitmesin terazinin diğer tarafına biraz bastıralım diye çocuk yapılınca çocuğa haksızlık olmuyor mu uğraşacağı insanlar, yani kötü diye gösterdiğimiz taraf daha çoğunlukta.

Mesela ben aksine, kendimiz gibi bir toplum veya ortam varsa oraya çocuğu koyarım.

Pakistanın orta yerine zeki ve bilinçli bir çocuk koymam mesela. Ona da yazık. Haksızlık. Ama norveç e koymak isterdim. Tr nin durumu da pek iyiye gitmiyor kötü tarafın doğum hızlarına bakılırsa.
0
🌸ananiyimioguz
(23.05.24)
bu kadar dusunen yapmaz +1

su an 33-37 yaslarindayiz, 6 senedir evliyiz, henuz cocugumuz yok.

insanlar cocugu tamamen hayattan beklenenler o yonde oldugu icin yapiyor. okula git --> is bul/kur --> evlen --> cocuk yap, model bu. kimse cocuk yaparken "insanlik devam etsin, turumuzun devamliligi" gibisinden seyler dusunmuyor. bu kadar dusununce okula gitmek de mantikli olmayabilir mesela.

dediginiz gibi, eskiden tarlada calisacak adam vs gibi is gucu alaninda ise yaramis epeyce cok cocuk sahibi olmak. bugun tarlasi olan az, sehirde yasamin da kendince finansal guclukleri var, hayat kalitesi tartisilir. ancak:

cocuk buyukmek eglenceli keyifli bisey, minicik beyinleryle biseyleri kesfetmeleri, akil etmeleri, oyun oynamalari, sizin hayatta akliniza gelmeyecek sorular sormalari vs epey keyifli. buyumesinde, dunyayi kesfetmesinde, kendini kesfetmesinde destek olmak, yol gostermek guzel seyler. bundan mahrum kalmak istememek gayet gecerli bir sebep.

diger yandan insanlar yaptiklari degil yapmadiklari seylerden daha cok pismanlik duyabiliyor, bu da bir baska sebep. 20-30lu yaslarda cok dert etmiyoruz ama hic 50-60 olmadik, tam olarak bilmiyoruz o yaslarda neye nasil ihtiyac duyabilecegimizi.

ayrica, cocuklar buyudukten sonra onlarin kurdugu ailelerle kalabalik olmak, arada birlikte biseyler yapabilmek, yanliz kalmamak, hastalikta yaslilikta cenazede davalik durumlarda vs samimiyetle siginabileci insanlar olmasi yine bir baska sebep.

zamanin "cocugu" olarak ben bugun ailemden uzakta yasiyorum oyle cok aman aman birlikte biseyler yapmiyoruz ama gercekten bir ihtiyac oldugunda atlayip gidebiliyor olmam, genel olarak varligim ailem icin guven verici bir durum. anneme kalsa en buyuk pismanligi daha cok cocuk yapmamis olmak.

dediginiz riskler elbette var, benim de kisisel olarak cocuk konusundaki en buyuk cekincem "ya buyudugu zaman cok stresli bir hayati olursa, ya anksiyetesi olursa, ya depresyonda olursa, ya intihar etmek isterse, ya kanser olusa, ya yatalak olursa" gibi seyler. tamam sorumluluk da istemiyroum belki ama erken cocukluk sorumluluklari citir cerez kaliyor bunlarin yaninda.

diger yandan bugun yetiskin insanlar olarak hepimizde belli bir olcude depresiflik, ankiyete bozukluklari fln var; cesitli hastaliklarla ugrasiyor, issiz kaliyoruz, sevgilimiz terk ediyor, dolandiriliyoruz, basimiza sacma sapan olaylar geliyor uzuluyoruz vs ama bir sekilde bunlarla basa cikmayi ve yasamayi ogreniyoruz; hayatin bir parcasi aslinda hepsi. ayni sekilde cok guzel yemekler yiyouz, sevdiklerimizle 2 kadeh tokusturuyoruz, konserlerde bagira cagira sarkilar soyluyoruz, gezip egleniyoruz. cesitli tibbi desteklere erisimimiz de gittikce kolaylasiyor. o yuzden biz bugun yetiskinler olarak bir sekilde var olabiliyorsak, hayatimizda biseyler yolunda gidiyorsa ve intihar etmiyorsak demek ki var olmak o kadar da kotu bir sey degil.

sonuc olarak konu gerek olup olmamasi degil, konu sizin bireysel olarak cocuk buyutmek istiyor olup olmamaniz.
0
taurina
(24.05.24)
Çocuk yapma kararı mantıkla verilen bir karar değil, duyguyla verilen bir karar. Mantıklı düşünürseniz evet sorumluluğu, yorgunluğu, özellikle küçük yaşlarda ihtiyacı olan dikkati verebilmek için kendinizi bile kaybetmeniz, vs. birçok olumsuz yanını bulabilirsiniz. 2 yaşında çocuğu olan bir anne olarak da bunların hiçbirini reddetmem. Ama dünyaları verseler de oğlumu değişmem.

Ben hamileliği bile çok sevmiştim. Ki çocuk yapma düşüncesi yapana kadar çok kafamı meşgul etmemişti bile. Karnımda minicik bir mercimek tanesi kadar olan bebemin şimdi bıcır bıcır konuşmasını duymak, karakterinin geliştiğini izlemek, büyümesine tanık olmak inanılmaz bir şey.

Bencil insan çocuk sahibi olmaz bana kalırsa, olursa da çocuğu hakkıyla yetiştiremez. Yemeyip yediren, uyumayıp uyutan bir anne veya baba nasıl bencil olabilir ki?
0
gmzo
(24.05.24)
@ gmzo, pek katılamıyorum. çocuğun kendisi zaten bencilce geliyor. çocuğa bakıyor olmak insanın eksik yanlarını besleyen bir şey, o durumu bencil olmamakla açıklayamayız.

François de La Rochefoucauld ve Sigmund Freud'un savunduğu şöyle bir görüş var;

"İyiliklerimizin çoğu, kötülüklerimizi gizleme sanatıdır." İnsanların yaptığı iyiliklerin bile aslında kendi kötü yönlerini ve çıkarcı doğalarını gizlemek için bir araç olduğunu söylerler.

"İnsanların yaptığı iyiliklerin çoğu, şeref ve erdemden çok gururdan kaynaklanır." İnsanlar güzel şeyler yaparken bile aslında gururlarını tatmin ettiklerini ve kendilerini daha iyi hissettiklerini öne sürerler.

"Narsisizm" Freud, insanların birincil ve ikincil narsisizm olarak adlandırdığı kavramlarla, kişinin kendi benliğine duyduğu sevgiyi ve bu sevginin nasıl dışa vurulduğunu açıklar. Bu bağlamda, birçok iyilik ve yardım davranışının aslında kişinin kendi narsistik ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapıldığını öne sürer.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
ben bekarım evlensem de hem ülke şartlarından hem şahsi ekonomik gücümden ötürü yapmak istemem. ancak milyon dolarlık bir topçu, aktör falan olsam en az 5 çocuk falan yapardım herhalde. harika bir kendini tamamlama aracı çocuk, paran çoksa eksilerinden mümkün olduğunca az etkilenirdin artılarını çok daha fazla yaşardın. çok iyi bir hayat yaşatacağın garanti olurdu zaten o yüzden bencillik değil tam tersine sahip olduğun iyi yaşamı paylaşmış olurdun. ülkede yarın bir gün iç savaş çıkıp millet değneklerin ucunda komşusunun kellesiyle gezse bile iyi hayat yaşayacağı garanti olurdu para böyle bir şey maalesef. ama ortalama beyaz yaka olarak türkiye'de çok zor bir kere muhakkak koleje gönderecek paran olmalı şu meb müfredatında çocuk mu yetiştirilir. bu bencillik olur bence de. avrupa'da bir orta sınıf olsaydım da eşle gezme tozma işlerinden sıkılma hissine gelirsek düşünebilirdim yok bizi kesmiyorsa bir türlü gezmek tozmak gene yapmak istemezdim herhalde.
0
semaforo de medianoche
(24.05.24)
bu inanç gibi bişey. Kalbin/beynin neye yatkınsa onu görürsün. Senin dediğin gibi, kendi genlerinden kendine benzeyen bir varlık yaratıp yetiştirmeyi müthiş bencil egoist bir şey olarak da görebilirsin, bir annenin yazdığı gibi 'kendimizi düşünmeyip onu yetiştiriyoruz bu nasıl bencil olabilir' diye de görülebilir.

Bu arada dünyanın gidişatına bakmak vs. yalan. Evet nüfus çok ve dünya kötüye gidiyor ama belki de en barışçıl çağdayız (tabii üçüncü dünya savaşı geliyor olabilir, gelmiyor da olabilir). Ben mesela üreyen ve üremeyen kesimi görünce "biz üremeliyiz yav" diyorum. Dünyayı b*k eden şeylerden biri de bu çünkü. İngiltere'de çocuklara en çok konulan isim Muhammed'miş. Neden acaba :D Türkiye'de de 20-30 yıla kimler iktidarda olacak tahmin etmek zor değil. Bunu sorgulayan insanlar yeterince üremezse hayatını belirleyen kararları hiç sevmediğin insanlar alacak (demokrasi yönetimi kaldığı sürece). Fakat bu da bencil ve "oy içi mi çocuk yapıyoruz yav" dedirtecek bişey. Bence zaten çocuk yapmak saadet zinciri gibi bişey. Sistemin devamı için üremek gerekiyor, yeterince genç olmazsa emeklilik sistemi bile çöküyor :D
0
nhk ni youkosu
(24.05.24)
@ thetruenorthstrongandfree, sizin şartlarınızda çocuk yapmak değil yapmamak ayıp olurmuş, o şartlarda çocuğa iyi bir ortam sunamayacağım diye kaygılanmayız ki. Verebileceğiniz imkanlar ve çevre bu düşüncemizi etkiler tabii ki.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
1 - bayragi ilerde birine devretmek icin

2 - her di$i hayvan mutlaka bir kere dogurmali, buna insan da dahil. annelik duygusunu yasamamis bir kadin yasliliginda sikinti ceker, cevremde gordugum yasini almis ve dogurmamis kadinlar sikintili, yerine kedi kopek kaplumbaga falan koymaya calisiyorlar ama yetmiyor.
0
cooperr
(24.05.24)
Bu kadar detayli dusunmek cok sacma. Hepimizin genlerinde var. Hayvanlar niye uruyor? Onlara ne faydasi var? Zarari bile var ugrasiyorlar ediyorlar gida bulup besliyorlar vs. Insanlarin ureme sebebi de bu kadar basit. Boyle kodlanmisiz.
0
The_Lollok
(24.05.24)
@ The_Lollok, hayvanlar neden ürüyorlar? bölünme, çoğalma, üreme canlılığın temelinde var. evrimsel sürecin başlama nedeni. bu konuda yetenekli olmayanlar tarih sahnesinden elendiği için günümüzdeki hemen her canlı üreme konusunda yetenekli ve iç güdüsel olarak hazır hale evrilmişler.

Fakat biz insanlar şu an neyin neden olduğunu ve nasıl çalıştığını az çok kavrayabiliyoruz.

Aklımızla düşündüğümüzde, insanlığın günümüzde üremesini gerektirecek bir sebep yok ki? Korunma yöntemlerini neden çıkardık, kontrol altına almak için. Veya hiç ürememek için. Soyumuz tehlikede, çoğalmamız lazım gibi sebep de yok.

Mesela hayvan çiftleştirince hayvanseverler hemen kızarlar ya "Sokakta bir sürü hayvan var kardeşim ne diye hayvan çiftleştirip onları alıyorsunuz veya sahiplendiriyorsunuz!!!" diye.

Ama sen niye ürüyorsun bir sürü kimsesiz çocuk var sahiplen dediğinde kalırlar öyle. İşte ama bağ falan... derler. Bencillik yani.

Nüfusu artırmanın kime ne faydası var şu an?

Mirasımı devredicem diyen var. Yahu ben öldükten sonra biri almış, almamış kime ne. Belki hiç edecekler geride kalanlar mirası. Bilemiyorsun ki. Belki birbirlerine düşecekler. Hadi onlar da idare etti diyelim, torunlar? Nereye kadar gidecek, ne kalacak, kime kalacak, herkes göçecek.

Bazı hayvanların da aklı olsa üremezdi veya çok kontrollü ve az ürerlerdi diye düşünüyorum soyları tehlikede değilse.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
Böyle kişisel bir konuda burada uzun uzun yazdığına göre sende fikirlerinde emin değilsin ve teyit edilmek istiyorsun. Ancak bu tamamen kişisel bir karar. Topluca böyle bir konuda mutabakat oluşmasını beklemen çok mantıklı gelmiyor.
0
dreamsandcolours
(24.05.24)
Biri sahane bi laf etmisti yillar once bana. İsin ozeti gibi. Sedat bak demisti... ne çocukla oluyor ne de cocuksuz. Ama cocuklu daha guzel.

5 yil yapmadik. Sonra gule oynaya cocugumuz oldu.
0
halk
(24.05.24)
Bazen ellerime kollarıma bakıp "olm milyonlarca yıllık bir evrim sürecinin ürünüsün. Bu noktaya gelene kadar ataların ne yollardan ne sıkıntılardan geçti ve sonucunda sana kadar ulaşıldı. Bu nasıl bir kibirdir ki 4.5 milyar yıllık yolu bir anda kesip atıyorsun"

Urememenin getirdiği bu kibir yalan yok hoşuma gidiyor.

Bir de çocuğu olan biri bencil olamaz tabirine takıldım yorumlarda. Ben tam tersini düşünüyorum. Doğanın yüklediği "turun devamliliginin kodlandigi" iç guduler o kadar kuvvetlidir ki, kendi yaşamının önüne koyarsin yavrunu = annelik.

Kesin olarak Bencil olamayacağını iddia edebileceğiniz tek insan türü, Çocuk yapma şansı olup yapmayıp evlat edinenler bence.

Tamamen akıl, merhamet ve kendinden olmayan bir şeyi kendi önüne koymak.

Bu insanları çok seviyorum.
0
makbur
(24.05.24)
Her şey söylenmiş zaten. Ozetle

1-turun devami icgudusu (zeki yaratik olarak aklinla bunun yersizligini kesfetsen de milyon yıllık evrimin getirisini hemen alt edemiyorsun, kervana katiliyorsun mejburr bazen; yakında senin de yapacağın gibi ;))

2-uzerine düşünmemek, standardi bu zaten deyip yapmak

Bence çocuk yine anlaşılabilir asıl delilik evlenmek. Ama onu da yaptık meselaam di mi
0
abuzer
(24.05.24)
Ben yapmiyorum (simdilik). Gereksiz bencillik ve sorumluluk gibi geliyor. Evlat edinme durumlari da var, onun tartismasi farkli olabilir.

Ama o cocuk yapma icgudusu tetiklenebiliyor. Tabii hayvanlar gibi ilkel icgudu degil. Daha cok "istek"
gibi. Gelismis beynimiz var sonucta. Cogu kisi toplumdan, etrafindan da etkileniyordur. Ve sonucta senin anne baban da var ve atalarin. Devam ettirme istegi oluyor. Gelecege yatirim gibi de dusunebiliyor insanlar.

Daha duygusal yonleri de var. Ve sartlari iyi bireylerde duygusal yon daha agir basiyor sanirim. Anne baba olmayi deneyimlemek. Sevecegini birini dunyaya getirmek.

Anne babaya da sorulabilir: "beni neden dunyaya getirdiniz"? :)

Ya da birey kendine de sorabilir. Felsefeye girecek ama "Ben neden dunyaya geldim?"
0
ermanen
(24.05.24)
Simdi biz doguyoruz, gozlemliyoruz ve birseylere alisiyoruz. Aslinda bircok sey aliskanliklarin getirdigi birsey bana kalirsa. Yani bir sekilde boyle kodluyoruz zihnimize. Yani ayni sekilde bizim de buyuyup evlenince bu sekilde olacagimizi, cocuklarimizin olacagini dusunuyoruz tum akis boyunca.
Farkli bir acidan yine bakayim, bizim yasayamadiklarimiz, pismanliklarimiz var bu hayatta ve bunlari birisinin yasamasini istiyoruz, planliyoruz. Bu da iste cocugumuz oluyor.
Butun bunlari durumumuz kotu bile olsa planlamiyoruz cunku durumu iyi olanin da kotu olanin da cocuk yapmak icin sebepleri farkli ancak illaki bir sebebi var.

3 yasinda oglu olan bir baba olarak, cocuk yapmadan once bir bebegi gozlemlemek ve vakit gecirmenin en onemli karari almanizi saglayacagini dusunuyorum. Bu durtu gelecek mi, cocukla zaman gecirmeyi ilgilenmeyi sevecek misiniz, yoksa size zor mu gelecek. Ondan sonra bu kadar detayli dusunmeyeceksiniz emin olun.
0
va
(24.05.24)
Karşı argüman üretiyorum diye katı bir şekilde karşıyım anlamı çıkmasın, dediğim gibi ben daha yakınım çocuk konusuna. Sadece mantıklı bir fikir, görüş var mı, insanlar ne düşünüyor veya düşünmüyor onlara bakıyorum.

Bana kalırsa ben sırf "ya bizim birlikteliğimizden doğan çocuk nasıl bir şey olur acaba, iyi kötü o kadar deneyim elde ettik, biraz da biz aktaralım bakalım kullansın onları çocuk, derdiyle dertlenelim, sevinciyle mutlu olalım.." düşüncesiyle bile çocuk yapabilirim gibi. Şimdilik sadece eşimden bağımsız ekonomik sebepler bizi ve ilişkimizi sarstığı için çocuk mantıklı gelmiyor. Ama bu sorunlar zamanlar çözüldükten sonra olabilir diye bakıyorum. Eşim o zamanda bile mantıklı bakamıyor.

Bu düşünce ile çocuk yapmak bencillik diyor. Ay merak ettim dur bi bakalım diye çocuk mu yapılır diyor. Zaten yoğun çalışıyorum, çocuğa nasıl bakıcam diyor. Hadi baktık büyüttük diyelim, iyi bir eğitim nasıl vericez bu topraklarda diyor. Çok deli rakamlar harcamak lazım veya. Kötü yetişecekse veya ortalama yetişecekse de çocuğa haksızlık değil mi diyor. Ona sonra "seni zor şartlarda büyü diye yaptık yavrum" mu diyeceğiz, demez mi çok daha iyi şartlarda dünyaya gelenler var, benim günahım neydi diye. Belki demez sonuçta biz razı olduk bir şekilde ama derse, bu büyük bir sorumluluk.

Ben kötü de olsa iyi de olsa hayatı deneyimlemenin, hiç gelmemektense bir artı olduğunu düşünüyorum. Ama eşim öyle düşünmüyor. Eğer @ thetruenorthstrongandfree ın sağladığı gibi bir şart sağlanmıyorsa çocuğa haksızlık edileceğini düşünüyor.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
vaaaay demek 30+ yaşında bir çiftsiniz ve çocuk istemiyorsunuz, hatta çocuk yapanların neden çocuk yaptığına anlam veremiyorsunuz. ohaaa ilk defa böyle bir durumla karşılaşıyorum :D

nedense hep çocuk istemeyenler kendini uzun uzun açıklama ihtiyacı hissediyor. aslında kimse sizin çocuk yapıp yapmamanızla ilgilenmiyor, merak etmeyin. bu kadar çok kafaya takıp sorguladığınıza göre bence siz kararınızdan emin değilsiniz. emin değilseniz kararsızım filan diyebilirsiniz.

çocuk yapmamak eskisi gibi yadırganmıyor zaten emin olun.

bahsettiğiniz -son paragraf - eşinizin başına da gelebilir. o zaman evlenmek de saçma.
hayatta her an her şey olabilir tabi ki insan en çok çocuğu için korkar da sebep olarak yarın bir gün tecavüze uğrar diye bi seçenek dile getirmek çok saçma.

yani bu iş böyle uzun uzun felsefeye dönüşecek tartışmalar yapılacak bir konu değil bence. isteyen yapar istemeyen yapmaz. herkesin kendince haklı sebepleri var. birine gidip neden kedi sahiplenmiyorsun ya da balkondaki saksına neden çiçek dikiyorsun demek gibi bir şey bu.
0
elorelia
(24.05.24)
Heh yani sen eşine sunmalik argüman istiyosun bı noktada...

Öyle harikayim böyle harikayim diye sallayanlari dinleme öncelikle. Kaldı ki sizin durumunuz da fena değil. Ortalama durumdasınız. Sevgi ve huzur ortamında olan bir çocuk için gaaaayet yeterli sartlariniz. Bı de o kadar kontrolcü olmayın (ben de oluom), belki çocuk ileride bohem bı şekilde kulübede yasamaktan keyif alicak ne bilionuz? Sizin planladiginiz yatlarinizi katlarinizi uçaklarinizi (xd) istemicek?

Çocuk ayakkabisini ysl almadiinizi anlamaz meraq etme. Evcil hayvan gibi düşün xdxd sevgini sakınma, gerektiğinde onu koruyacagini belli et, kalanı ileride kendisi halleder zaten o ozguvenle
0
abuzer
(24.05.24)
Cocuk ne ya hem de turkiyede. aklini peynir ekmek gibi yemen veya hayatsiz olman lazim cocuk icin. zaten doguranin yari akli da gidiyo hepten hayatimiz zorlasiyi
0
ala09
(24.05.24)
Benden iyi bir ebeveyn olmaz o nedenle çocuk asla düşünmedim ve düşünmem. Geçen ofiste bütün öğlen yemeği boyunca doğru kişi ile tanışırsan o isterse ne yapacaksın diye sorguya çekildim bir de yani insanlar her bir şeye burunlarını sokma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Size gelince daha geçen boşanma masrafı soruyordunuz şimdi biz hiç çocuk düşünemiyoruz diyorsunuz bence de düşünmeyin zaten.
0
peki madem
(24.05.24)
mahalle baskısı bu konuda büyük rol oynuyor. her ne kadar çocuk istesen de, günümüz şartlarında bunun altına girmek oldukça zor. zorumluluk tarafı ayrı.
0
kondansator
(24.05.24)
kedi götünü görmüş yara zannetmiş.
neden çocuk yapmayayım?

evladım olur. severim işte.
0
OgutucuRecep
(24.05.24)
ben bu olaya deneyim olarak baktım ve bu deneyimden neden mahrum kalayım diyerek istedim. sonuç kelimelerle tarif edilemeyecek kadar muazzam bir şey. bu dünyada başka hiç bir şey çocuğunuzun size hisettirdiklerini asla ama asla hisettiremez. başka hiç bir sevgi, aşk, bağ vs vs çocuk-ebeveyn bağına benzemez. bu işin bir yönü.

evet zorluklar da müthiş. zaten ekonomik koşullardan dolayı 2. düşünemiyorum. siz fazla sorgulamışsınız bir de tam tersi hiç sorgulamadan önüne arkasını düşünmeden birden fazla çocuk doğuranlar var. bu ülkedeki kaynaklar ve sistemin bu kadar çok çocuğa olması gerektiği kadar yetmesi imkansız.zaten düşüncesizce doğurup duranlar yukarıda bahsettiğim bağı falan kurmuyor ortaya salıyor ne eğitimi, ne güzel vakit geçirmesi saldım çayıra modunda. o yüzden de bir sürü psikolojisi bozuk insan var toplumda.

öte yandan evrimsel ve insanlığın gelişmesi açısından kaçırdığınız şeyler var. mesela siz hep 30 lu yaşlarda kalmayacaksınız. 90 yaşınıza geldiğinizde kalçanızı kırıp yatalak olup tuvalete gidemediğinizde bir başkasının doğurduğu eğittiği çocuk (hemşire olur hastabakıcı olur) sizinle ilgilenecek ve ona minettar kalacaksınız. herkes sizin gibi çocuk yapmasaydı sizin de muhtaç olduğunuz şeylere erişiminiz olmayacaktı bir de o yönden bakın.
0
iwillsee
(24.05.24)
@ peki madem, evet bize geliyorlar öyle arada pek sağlıklı olmayabilir zaten bizim çocuk yapmamız bir bakıma haklısınız ama

bazı dinamikler var çiftlerin ikisi de bireysel olarak çok iyi insanlar fakat birlikteliklerinde sorun çıkıyor. hal böyle olunca bir de çocuk varsa ayrılmaları daha mantıklı oluyor.

benim de anne babam ayrı mesela. ben hiç sıkıntısını yaşamadım daha güzel bile denilebilir. evde gürültü yok patırdı yok çatışma yok. istediğinde birine gidiyorsun istediğinde öbürüne gidiyorsun kalıyorsun. herkes kendi hayatında vs.

tabii ki en güzeli çocuğa da aile kavramını geçirmek için mutlu bir aile tablosu çizmek ama herkes kendi ilişkisine veya annesine babasına baksın 4/4lük bir hayat mı yaşıyorlar, bazen ayrılık daha mantıklı olabilir. ben ayrılık ile çocuğu engel olarak görmüyorum o yüzden. ülkeden bir sürü insanın annesi babası ayrı. eğer sıkıntı tipler değillerse öyle de sağlıklı çocuk büyütülebilir. ben bir insanla aynı evde yaşamak istemeyebilirim ama çocuğuna bakmak / çocuğumuza bakmak isteyebilirim.

@ iwillsee, teşekkürler deneyiminiz için. fakat yaşlılık konusuna katılmıyorum. ben kimseye yük olmak istemem gerekirse uyutsunlar diye vasiyet bile verebilirim. yaşlanınca kim bakacak diye çocuk mu yapılır bu iyice bencilce bişey. ben tek çocuğum, kardeşim yok bişey yok. eşimle olur da ölene kadar 'evlilik mücadelesini' :D sürdürebilirsek birbirimize bakıcaz işte çocuk olmasa da. en kötü bakım evi qeyf. o da olmadı uyutsunlar dediğim gibi. eşim de olmazsa bir köşede ölür giderim. nedendir bilmiyorum, böyle kaygılarım/korkularım yok.

Çoğu gelişmiş ülkede durum biraz daha farklı, ebeveynler çocuklarını yetiştirdikten sonra köylere kasabalara çiftliklere yerleşiyorlar. Ki kendi hayatlarını yaşasınlar biz yük olmayalım diye. Bizimkiler de gel evime desen gelir. Şimdi diyeceksiniz ki onlar sana o kadar baktı sen onlara bakmıyor musunuz hayırsız evlat. Bence burada kültürel ön yargılar var. Ben öyle bir sorumluluğu kabul etmiyorum ki, onlar da beklemesin. Doğuran bakmakla yükümlü hatta kimi bakmıyor bile. Ama çocuğun ebeveyne bakmakla yükümlü olduğunu düşünmüyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(24.05.24)
bu kadar düşünüyorsanız yapmayın zaten. çocuğa da yazık.
0
Whily
(24.05.24)
Tum bunlari sorgulamis ve cocuk istemeyerek 35 yil gecirmis bir insan olarak bu yil bebegim oldu. Butun hepsi bos muhabbetmis ve gereksiz dusuncelermis gibi geliyor su an bu cocuk yapmama gerekceleri ve varolan yeni insan dunyanin en gerekli ve mukemmel seyi oluyor doğduğu andan itibaren. Bir de ben genel olarak bir seyi isteyip istemedigimden cok emin değilsem yapmayarak pisman olma ihtimalini elemek icin yapmayi tercih ederim, cocugumu da iyi ki yapmisim. Akli basinda bunlari sorgulayan insanların bilincli bir sekilde cocuk yapması da insan ve toplum olma deneyimi açısından değerli.
0
instant crush
(24.05.24)
Maddi durumunuz iyiyse çocuğa büyükşehirde üç ev, bir araba veya bir dükkan ve araba filan ve yüklü miktar nakit para bırakabilecekseniz hiç düşünmeden yapın. Fakat kardeşini de 3-4 sene sonra yapın. İleride birbirlerine yoldaş olurlar.

Eğer maddi durumunuz orta direkse çocuklara çok iyi birer eğitim şansı ve hayat mücadelesi ruhu veririm diyorsanız o zaman da yine aynı şekilde en az iki tane yapın.

Fakat en önemlisi de şu. Aile içi huzurunuz fiziksel ve mental sağlığınız yerinde, eşler arası sevginiz muhabbetiniz karşılıklı saygı ve muhabbet sürekli olarak iyi seviyede varsa en önemlisi bu, tüm şartlar okeyse yapın.
0
psmstc
(24.05.24)
Bir de çocuk yapma işi mantıkla olmaz yoksa yapmazsın katılıyorum +1500
0
psmstc
(24.05.24)
Yazdıklarımı anlamamışsınız. Sizin yaptığınız çocuklar size bakar demiyorum. Evrimsel olarak yaşlanınca birileri tarafından yapılmış çocuklara ihtiyacınız olacak diyorum. Şimdi de öyle hiç mi doktora dişçiye gitmiyorsunuz sonuçta onlar da bi annenin doğurup büyüttüğü çocuklar.kimse çocuk yapmasın derseniz mantıksız oluyor
0
iwillsee
(24.05.24)
(7)

Bacakta köselik?

ananiyimioguz
İki bacağımda da simetrik şekilde avuç içi kadar bir yerde hiç kıl çıkmıyor. Bu uzun süredir böyle, bir zararı olur mu sizce normal mi bu durum, yaşayan oldu mu?
İki bacağımda da simetrik şekilde avuç içi kadar bir yerde hiç kıl çıkmıyor. Bu uzun süredir böyle, bir zararı olur mu sizce normal mi bu durum, yaşayan oldu mu?
0
ananiyimioguz
(14.11.23)
ayakkabi ya da corabin ucuna denk gelen yerler olabilir mi? esimde boyle, coraptan muhtemelen.
0
taurina
(15.11.23)
Bunun sebebi pantolon veya çorapların her adım attığımızda sürtünen kısmı var ise oradaki kılları tek tek koparıyor olması olabilir, saran kısımdan bahsetmiyorum sürtünme ile kopuyor. Saran bölgelerde hareket olmadığından kopma olmuyor.
Örneğin kalf kısımlarında genelde bahsettiğiniz şekilde tüysüz bir bölge oluşuyor.
Bir de diz kapağı taraflarında da bu durum söz konusu.

Benimkisi tahmin, bunun dışında sağlıksal bir durum var ise o başka bir konu.
0
c0sh_kun
(15.11.23)
Teşekkürler ama tam şurada www.hizliresim.com

Çok alakasız değil mi? Etrafındaki kıllar gayet bol o yüzden komik duruyor neyse ki o kadar kısa çok nadir giyiyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(15.11.23)
Fotoya bakınca farkettim oralar bende de kaymak gibi
0
gece abisi
(15.11.23)
:D vardır o zaman evrimsel bir açıklaması

açıkçası ben şeyden zannediyordum, küçükken(6) anneannem teyzemler falan oturmuş ağda partisi yaparlarken aa o ne demiştim acıtmıyor mu?

bak işte bu kadar acıtıyor deyip iki bacağıma yapıştırıp çekmişlerdi sonra ağlayarak geri odaya kaçmıştım :D

yerini tam hatırlamıyorum ama sonra zannediyordum ki oralarda bir daha hiç kıl çıkmadı, oralar da buralar. Ama öyle değilmiş demek ki sizde de varsa. Aynı senaryoyu yaşamadıysanız tabi sdfjg
0
🌸ananiyimioguz
(15.11.23)
Kot pantolondan diye var sayıyorum ben de o mevzuyu çoğu insanda oluyor.
0
hedep
(15.11.23)
pantolonun cebindeki cüzdan anahtar telefon vs baskı yapıyor ve sürekli sürtünüyor. Bende de aynı.
0
cek
(15.11.23)
(2)

Çene geliştirme (jawline) önerisi

havadakarada
Bunun için plastik bir şey satıyorlar da onu çiğnemek istemiyorum. Farklı bir alternatif var mıdır buna özel bir tür sakız gibi
Bunun için plastik bir şey satıyorlar da onu çiğnemek istemiyorum. Farklı bir alternatif var mıdır buna özel bir tür sakız gibi
0
havadakarada
(14.11.23)
duz sakiz iste? amac cene kaslarinin caismasi neticede, ne cignediginizin cok bi onemi yok. daha sert sakizlar (falim gibi) daha cok calistirabilir.
0
taurina
(14.11.23)
bu olayın kaynağı: www.reddit.com
0
dejame
(14.11.23)
(4)

fiyat performans su geçirmez bot/outdoor önerisi

baldan kaymak
lumberjack'te buldum 1.600 tl ye ama emin olamadım.Hangi marka model yada mağazadan bakayım? Öneri var mıdır?
lumberjack'te buldum 1.600 tl ye ama emin olamadım.

Hangi marka model yada mağazadan bakayım? Öneri var mıdır?
0
baldan kaymak
(13.11.23)
(bkz: jack wolfskin)
biraz daha pahalıdır ama üzmez.
0
elvan abeyiylegezse
(13.11.23)
greyder'e de bakabilirsin.
0
nothing in my way
(14.11.23)
sunu 5 yil dagda karda bayirda camurda giydim, bana misin demedi dayanikliligi ve su gecirmezligi konusunda:

www.decathlon.com.tr

camurlara girdikten sonra eve donup bahce hortumuyla yikiyordum ayakkabiyi hala ayagimdayken. tabani artik eridi diye bu sene bir ust modelini aldim (MH500), cok memnunum.
0
taurina
(14.11.23)
amazon'da columbia indirimi var.
0
buenosdias
(14.11.23)
(4)

Dijital Göçebe Yaşam Tavsiyesi

burka
Ben denizci olarak çalışıyorum. Normal şartlarda 4 ay çalışıp 2 ay izinli oluyorum. Dijital göçebe tarzında bir hayat düşünüyorum ama tam olarak kafamda netleştiremedim. Benimki tüm zaman yaşanacak değil de gemiden izne ayrıldığımda gidilebilecek geçici bir yaşam gibi olacak. Sakin, yaşaması kolay,
Ben denizci olarak çalışıyorum. Normal şartlarda 4 ay çalışıp 2 ay izinli oluyorum. Dijital göçebe tarzında bir hayat düşünüyorum ama tam olarak kafamda netleştiremedim. Benimki tüm zaman yaşanacak değil de gemiden izne ayrıldığımda gidilebilecek geçici bir yaşam gibi olacak. Sakin, yaşaması kolay, kendi halinde bir ülke arıyordum. Ülkede herhangi bir ticari faaliyetim olmayacak, gelecek sefere kadar evim olacak bir yer işte... Tavsiyeniz, bu konuda görüşünüzü öğrenmek isterim.

Teşekkürler
0
burka
(13.11.23)
dijital gocebelik olayi bir ulkeye yerlesmek degil ki, adi uzerinde gocebelik. sizin durumunuzda gemiden arta kalan her 2 ayri ayri bir yerde gecirmek seklinde olmali, 2 ay ispanya, 2 ay finlandiya, 2 ay kambocya, 2 ay costa rika vs gibi (aralarda 4 ay calisacak sekilde).

2 ay oldugu icin zaten vizede buyuk problem yasamazsiniz muhtemelen. gocebelik vizesi veren ulkeler daha cok uzaktan calisabilen insanlari 1-2 seneligine kendi ulkelerine cekebilmek icin veriyorlar; ornegin ABD'ye remote calisiyorsunuzdur, 2 sene Belize'de yasamak isterseniz boyle bir olanak var. ama 2 ay Belize'de gezmek isterseniz zaten oturum izni ya da uzun sureli vizeye gerek yok, cunku Belize'ye her girisiniz zaten 90 gun kalis suresi veriyor gibi dusunun, bu da size hayli hayli yetiyor.

Belize'yi ve kalis suresini salladim ornek olsun diye, siz gitmeden kontrol edin yine gitmek istediginiz ulkenin dis isleri bakanliginin websitesinden.
0
taurina
(13.11.23)
uzun sure denizcilik yapip balatayi siyirmamis tek adam gormedim, bir tane yakin akrabam dahil. balata patladiktan sonra senede 4 ay nerede yasadiginin pek onemi yok yaw zaten dunyadan ruhen ayrilmis vaziyettesin.

denizciligi birak mumkunse..
0
cooperr
(13.11.23)
balide çalışma noktaları ve senin gibi insanları bulabilirsin. Lokal yemeklerini ben sevmiyorum avustralya etkisi çok yüksek olduğundan güzel yemekler de bulunabiliyor.

Digital Nomad bali olarak arama yaparsan güzel bilgiler elde edebilirsin.

İyi yolculuklar
0
EXXE01
(13.11.23)
Merhaba

@taurina Aslında başlığı bu yaşam tarzı az çok bilindiği için verdim. Ben dijital göçebeden ziyade izinlerimde kafam rahat yaşayacağım bir yer düşünüyorum. İspanya gibi Avrupa ülkeleri buna çok uygun ama vize filan uğraşmak istemiyorum artık. Her seferinde kısacık vizeler için 7 ceddimizi soruyorlar. Daha da önemlisi çok büyük vakit kaybı, keyfim kaçıyor.

@cooperr Evet, denizcilik konusunda haklısınız ancak ben bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. Cruise gemilerinde IT alanında çalışıyorum. İş şartlarım, çalışma düzenim balataları sıyırmadan devam etmek için uygun. Hatta iş yükümü bile sorumluluğumun çok daha az olacağı gemilere geçiş ile sürdürmek istiyorum. "Çalışırken emeklilik" gibi çünkü iş yüküm en az 2-3 kat azalacakken gelirim ona kıyasla çok makul bir azalma gösterecek. Gene de orta-uzun vadede sizin tavsiyenizi aklımın bir köşesinde tutacağım.

@EXXE01, teşekkürler. İnceleyeceğim.
0
🌸burka
(13.11.23)
(10)

Annemin ameliyatından sonra psikolojik sıkıntılar

dedeminhirkasi
Dostlar merhaba, Annemin kalp damarlarının çoğunun tıkalı olması nedeniyle yakın zamanda kendisi ameliyat oldu. Bu ameliyat sürecinin başlaması benden kaynaklı. Mide ağrısı sonrası kustuğundan bahsedince kardiyoloji bölümünden randevu aldım. Gitmemek için çok direndi. "Benim bir şeyim yok" diye diye
Dostlar merhaba,
Annemin kalp damarlarının çoğunun tıkalı olması nedeniyle yakın zamanda kendisi ameliyat oldu. Bu ameliyat sürecinin başlaması benden kaynaklı. Mide ağrısı sonrası kustuğundan bahsedince kardiyoloji bölümünden randevu aldım. Gitmemek için çok direndi. "Benim bir şeyim yok" diye diye zorla götürdüm ve muayene sonrası anjiyoda 4 damarinin %70 üzerinde tıkalı olduğu ve bu zamana kadar kalp krizi geçirmemiş olmasının büyük şans olduğunu ileterek hızlı bir şekilde bypass ameliyatı olması gerektiğini ilettiler.

Bu süreç sonrası oturduk ailece konuştuk. Ameliyat olmak istediğini, başka hastanelere de gitmek istemediğini söyledi.
Ameliyat sonrası yoğun bakıma alındı. Yoğun bakımdayken uyandırıldigi haberini alınca görmek için yanına gittik. Benim girmemi istedi ailem. Normalde korkak bir adamimdir bu tarz şeylere dayanamam ama benimde içimin rahat etmesi için annemi görmek istiyordum.
Yoğun bakımi ben filmlerde gördüğümüz gibi sanıyordum. Camın arkasından annemi izleyeceğim annem uyuyacak ben bakacam diye düşünüyordum. Fakat oraya girdikten sonra 4 hasta vardı içeride. Hemşire işte anneniz karşıda değince şok oldum. Annem uyanmış ama resmen acı çekiyor. Saçı başı dağılmış. Çok kötüydü görüntüsü. Herkes inliyordu. Yani nasıl anlatım çok berbat bir andı benim için. Ağlamamak için kendimi zor tuttum annemin yanında. Yanına yaklaştım beni tanıdı. Bana dedi ki "oğlum bana neden bunu yaptın" bu sözü unutamıyorum. Şükür şimdi iyi, o söylediği laflara gülüyor, "acı çekiyordum ne bilim ne söylediğimi" diyor, fakat bu söz aklımdan çıkmıyor. Geceleri özellikle uyutmuyor. Yatakta dönüp duruyorum. Flaş şeklinde patlıyor gözümde o konuşması uykudan kaldırıyor. Bunun için psikiyatriye mi gideyim. Ne yapayım zamana mi bırakayim.?
0
dedeminhirkasi
(07.11.23)
bu anaların hepsi mi drama queen olur :D
öyle anlarda bu tür söylemler bence çok normal hocam.
kendileri için iyi bişey önerince veya yapınca, alışkanlıklarının dışındaysa, basit bir şey bile olsa, sanki işkence ediliyormuş gibi hissediyorlar.
kaldı ki, ameliyat zorunluymuş, ölümden kurtarmışsınız. bence hiç düşünmeyin, alınganlık yapmayın :D o ortamın etkisiyle de biraz fazla etkilemiş. artık anın tadını çıkarın.
0
MtKrt
(07.11.23)
Brocum acıdan söylemiştir sen şimdi onu senin sayende artan hayat kalitesi ile gör rahatlarsın. Ben de senin gibi düşünürdüm ama dışarıdan bir göz olarak rahat olman gerektiğini düşünüyorum :)
0
EXXE01
(07.11.23)
Ameliyat sonrası narkoz kafasıyla çok da mantıklı şeyler söylenmiyor. 3 yaşındaki kuzenim bademcik ameliyatı oldu. Uyurken gözlerini dahi açmadan ağlayarak “dondurmaaa” dedi sonra diğer tarafına dönüp uyumaya devam etti:) odadakiler de birbirine bakıp durdu, o neydi öyle diye:)
Annenizin hayatını kurtarmışsınız, acı çekerken narkoz kafasıyla söyledikleri bence hükümsüz…
0
boyalı kuş
(08.11.23)
bypass ameliyati kolay degil, gogus kafesini kesip kalbi cikarip legene koyuyorlar, sonra bacaklari kesip icinden damar ayiklayip kalpteki tikali damarlara monte ediyorlar, sonra kalbi geri cokup gogus kafesini kapatiyorlar, bacaklari dikiyorlar fln, bayaa frankenstein'lik mevzuular yani. ameliyati yapmasi bi dert, gecirmesi bi dert, toparlanip iyilesmesi bambaska bi dert. kazara kagit kesigi olan parmaklarimiz bile iyilesene kadar ne kadar soyleniyoruz bi dusunun, sonra bu islemlerden gecmis insanlarin narkozun da etkisiyle yari baygin sekilde neler soylebileceklerini hayal edin.

bypassi gectim, herhangi bir uyutulup icini acma, iceri girme, kesilip bicilme vs gerektiren islem basli basina korkunc zaten. sezaryen vs de boyle. had safhada vahsi, ancak sayelerinde az buz hayat kurtulmuyor. siz de bu sayede belki bi 10 sene eklemissiniz annenizin omrune, ikna kabiliyetinize saglik.

geceleri uyutmamasi konusunda diyebilecegim bisey yok, kisisel algilamamaya calisin, o durumda siz de olsaniz ayni seyleri diyebilirdiniz. belki olayi tum detaylariyla odaklanarak iyice dusunup kafanizda iyice canlandirirsaniz o anin bugun size olan etkisi azalabilir. sonucta su anda anneniz yaninizda ve iyi, gecti.

imza: ailede bolca hastane, hastalik, ameliyat vs gecmisi olan ve ilk elden o ortamlarda bulunmus biri.
0
taurina
(08.11.23)
psikiyatrinin bunu çözmesi aylar alır. annenizle diyalog kurup yüzleşmek çok daha direkt sonuç verir. gidip açıkça bunu konuşun.
0
orpheus
(08.11.23)
Pandemi döneminde eşim kalp krizi geçirdi bypass kararı verildi ama olmamak için direndi eşim. Tabi taburcu etmediler bizi,çünkü tekrar kalp krizi geçirecek diye. Neyse eşim tamam dedi 1 hafta sonra ama bu sefer de şeker düşsün diye beklenirken yine kalp krizi geçirdi ve ameliyata alındı.
Pandemi yine patladı ve kardiyolojinin bir bölümü covid e çevrildi,tek kişilik oda yok diye 4 gün yoğun bakımda kalmak zorunda kaldı.
Resmen çıldırdı eşim orda,çünkü 2 gün kalıp odaya çıkacak diye biliyordu.

Neyse yasak olmasına rağmen beni içeriye aldı Dr. Sakinlestireyim diye,gerçekten ilk gördüğüm anda korktum, ama belli etmeyim diye uğraştım hep,konuşarak telkin ederek dışarıda ki durumu anlatarak sakinlestirdim. Sonra zaten odaya çıkınca rahatladı.

Demem o ki annenizin verdiği tepki çok normal,bunu büyütüp kendinize dert etmeyin,hatta onun hayatını kurtardığınız için mutlu olun. Gerçekten kolay bir ameliyat değil ve o yoğun bakım süresi herkeste farklı ilerliyor. Eşim ilk uyandığında kıpırdamadan 12 saat oturmuş. Tepkisiz şekilde.

Geçmiş olsun,bundan sonrası daha güzel olacak kendinize yüklenmeyin.
0
brnbrs
(08.11.23)
Başlığı görünce annenizin psikolojik sıkıntıları olduğunu düşünmüştüm. Genellikle kalp ameliyatları huy değiştirtir derler. Kendi sıkıntınız için psikolog bence iyi gelecektir. Bana sorarsanız doğru iş yaptınız. Zaten birkaç günlük / aylık ömrü kalmış 90 küsur yaşındaki insanları ağır ameliyatlara sürüklemenin ben de doğru olmadığını düşünüyorum, ancak anneniz için durum başka. Kaç yaşında bilmiyorum ama 60-70 arasındaysa bence de +10 eklenmiş gibi düşünün.
Hepinize sağlık ve şifa diliyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(08.11.23)
Hayatın gidişatında çok zor karar verilmesi gereken durumlar olabiliyor maalesef. İçinizdeki "hayırlı evlat" güdüsü, annenizin uzun vadede iyiliği için bile olsa ona bir şekilde acı çektirmiş olmayı kabullenemiyor ancak bazen duygusal davranmayıp ipleri almanız gereken durumlar olur. Bu da öyle bir durum. Neyse ki güçlü davranıp en doğrusunu yapmışsınız.
0
silverleaf
(08.11.23)
ilk defa yoğun bakıma girdiğimde ben de şok olmuştum. Bir hepimizin yolu oradan geçecek. Benim annemin de geçti ve ikincisinde geçemedi, vefat etti.
Ez cümle, hayatın kısa olduğunu ve sevdiklerimizle vakit geçirmemiz gerektiğini ve (annem de olsa) kimin ne dediğinin çok önemli olmadığını öğretti bana bu süreç. Hayatınızı yaşayın, mutluluğu paylaşın ve kimsenin sizi üzmesine izin vermeyin.
drama queen konusunu katılıyorum, bir arkadaşın annesi gece 11de arayıp "beni çanakkale şehitliğine götürmediğiniz hiç diye ağlanmış" kadını paris'e bile götürmüşler halbuki.
0
spankenstein
(08.11.23)
Ameliyat sonrası yoğun bakımda insan hala narkozlu oluyor. Bilinçaltı bile değil deli saçması şeyler söylüyor. Üstünde düşünmeye bile değmeyecek sözler onlar.

Ben teletabi şarkısı söylüyordum ki sevmem teletabileri en son 20 sene önce görmüşümdür tvde. Güncel yaşamla alakası olmuyor yani.
0
Gradient_tabanlı_mor
(08.11.23)
(3)

gözlem konusu seçme

penceredengorunenmorbina
sekiz hafta bir şey gözlemlemeniz gerekse gözlemlerdiniz?her hafta bir iki saat boyunca gözlemlemeniz gerekiyor. avmde yemek yiyen 3-6 yaş çocuklar, metrodaki liseliler, iş arkadaşınız vs. şeklinde örnekler verebilirim. ama o gün o saatte avmde çocuk yoksa veya bindiğiniz metroda liseliler yoksa pat
sekiz hafta bir şey gözlemlemeniz gerekse gözlemlerdiniz?
her hafta bir iki saat boyunca gözlemlemeniz gerekiyor. avmde yemek yiyen 3-6 yaş çocuklar, metrodaki liseliler, iş arkadaşınız vs. şeklinde örnekler verebilirim. ama o gün o saatte avmde çocuk yoksa veya bindiğiniz metroda liseliler yoksa patlayabilir.
patlamayacak seçeneklere açığım.

edit: özellikle insan olması gerekmiyor.
0
penceredengorunenmorbina
(05.11.23)
İşe gidiş saatinde Karşıyaka vapur iskelesi önündeki gevrekçi ve müşterileri
0
Mirket
(05.11.23)
8 hafta uzun bir süre, daha genel bir çerçeve daha işe yarar olur. Ayrıca AVM'de yemek yiyen 3-6 yaş çocukları 8 hafta boyunca gözlemlemeye kalksanız bu dikkat çekici bir durum da doğurabilir. Bunu da gözardı etmeyin. Aynı şey sabit bir yerde satış yapan bir simitçi için de geçerli bence, adam sizi fark edip sorsa "8 hafta seni gözlemleyeceğim abi" demeniz çok etkili bir çözüm olmaz sanırım.

İşlek bir vapur iskelesindeki, otobüs durağındaki yolcuları falan gözlemleyebilirsiniz. Belli başlı bir caddeden geçen insanlar da olabilir, ya da cadde üzerinde bir stop noktası varsa oradaki insanlar olur. İzmir örneği için "sevinç pastanesi önü" bir seçenek mesela hem orda banklar da var. İstanbul için de beşiktaş iskelesi olabilir.
0
akhenaten
(06.11.23)
zamaninda market alisverisi yapan inasnlari gozlemistim ben. 8 hafta degildi, ama tam covid sirasinda degisen aliskanliklara denk gelmisti. maskeler, milletin biseyleri elledikten sonra hemen ellerini sanitizer ile silmeleri, sosyal mesafe, onceden verilmis siparislerin temasiz teslimi, otopark kargasasi vs keyifli olmustu. detaylandirmak isterseniz yas grubuna ve demografik yapiya gore detaylandirabilirsiniz.

haftada 2 saat olacaksa siz de kendi isinizi gordugunuz bir zamana denk getirecek bisey bulabilirsiniz buna benzer. kuafor, spor salonu, toplu tasima soforleri vs.
0
taurina
(06.11.23)
(5)

Aktarma yapilacak ülkenin transit vize isteyip istemedigine nereden bakilir

Zetnikov
Site taktik vs
Site taktik vs
0
Zetnikov
(03.11.23)
aktarma yapilacak ulkenin resmi dis isleri bakanligi sitesinden.
0
taurina
(03.11.23)
sadece ülke üstünden başka ülkeye (vizem olan) geçecegim. Havalimanından çıkmayacağım. Genede vize isteyen oluyor mu?
0
🌸Zetnikov
(03.11.23)
hangi havalimanı olduğu bile önemli bazı şehirlerde. mfa başta olmak üzere o ülkenin resmi kurumlarının sitesine bakmak lazım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(03.11.23)
6 ayrı havalimanına baktım arkadaşlar genelde havalimanından çıkmazsan, aktarman varsa falan gerekmiyor yazıyor

doha
dubai
manila ninoy aquino
muskat
kuala lumpur
abu dhabi
0
🌸Zetnikov
(03.11.23)
evet genelde gerekmiyor ama gereken bir yere denk gelince "ben baktım genelde gerekmiyormuş" demenin kimseye bir faydası olmaz. o yüzden hangi havalimanından nereye aktaracaksın, pasaportun hangi ülkeden ve ne vizesine sahipsin sorularının cevabına göre ilgili ülkelerdeki resmi kurumların sitelerine bakıp emin olmakta fayda var.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(03.11.23)
(4)

Kanada'ya Avrupa aktaramalı giderken transit vize gerekiyor mu?

herp
Selamlar, İstanbul kalkışlı Toronto varışlı bir aktarmalı uçuş direkt gidene göre çok daha ucuz. Ama arada Almanya'da veya Fransa'da aktarma yapıyor. Transit vize almam gerekli mi?
Selamlar, İstanbul kalkışlı Toronto varışlı bir aktarmalı uçuş direkt gidene göre çok daha ucuz. Ama arada Almanya'da veya Fransa'da aktarma yapıyor. Transit vize almam gerekli mi?
0
herp
(03.11.23)
Her ulke icin degisebilir, ilgili ulkelerin sayfalarini okumaniz lazim.

Hizlica Fransa icin baktim, diyor ki:

You are travelling from an airport in a country located outside the Schengen Area and staying in the international zone of an airport located in metropolitan France while waiting for your connection to your final destination, which is also located outside the Schengen Area. You must apply for an "A" airport transit visa (ATV) if you hold: An ordinary passport issued by ... Senegal, Sierra Leone, South Sudan, Sudan, Syria or Turkey

france-visas.gouv.fr

Yani Schengen disindan gelip Fransa ustunden Schengen disina giden bir Turk vatandasiysaniz transit vize almaniz lazim. Transit vizeyle havalimaninin uluslararasi aktarma bolgesinde kalabilirsiniz.
0
sertac akin
(03.11.23)
Avrupa icinde tek aktarma yapiyorsaniz vizeye gerek yok. Yani ist-almanya-kanada, ya da ist-hollanda-kanada gibi durumlarda vize istenmiyor, kanada vizeniz olmasi yeterli.

Avrupa ici 2 aktarmaniz varsa o zaman vize gerekir, ornegin istanbul-frankfurt-londra-kanada, ya da istanbul-muni-fransa-kanada gibi.

abd icin de ayni sey gecerli.
0
taurina
(03.11.23)
Net cevap: Hayir. 20+ senedir gidip geliyorum.
Allah kurtarsin..
0
cooperr
(03.11.23)
Bazı havaalanlarında (örneğin italyada var bunlardan), aktarma yaparken uluslararası alandan çıkış yapıp tekrar girmek gerekiyor.
0
kanepeee
(03.11.23)
(3)

Gün içinde AI Chat araçlarını ne şekilde kullanıyorsunuz?

biseysorcaktim
Benim için bir süredir chatGPT elim ayağım oldu. biraz daha informal şeyler için de bard iyi cevaplar veriyor. gün içinde özellikle iş konusunda (yazılım) çok faydalanıyorum. (şu kodda hata nedir, bunu şu hale getir benim için, böyle böyle yaptım ama daha iyi yolu nedir) şeklinde soruyorum çoğunlukl
Benim için bir süredir chatGPT elim ayağım oldu.
biraz daha informal şeyler için de bard iyi cevaplar veriyor.

gün içinde özellikle iş konusunda (yazılım) çok faydalanıyorum. (şu kodda hata nedir, bunu şu hale getir benim için, böyle böyle yaptım ama daha iyi yolu nedir) şeklinde soruyorum çoğunlukla.

* bu iki araç dışında kullandığınız yerler var mı? chatGPT'nin ücretsiz hali yetiyor şimdi, ücretli özellikleri gözardı edebilir (muhteşemse paylaşabilirsiniz yine de)

* gün içinde işi hızlandıracak, zaman kazandıran başka yöntem ya da pratikleriniz varsa paylaşabilirsiniz.

teşekkürler.
0
biseysorcaktim
(03.11.23)
excel için kullanıyorum ben de arada güzel çözüm üretiyor gerçekten.
0
veritaslibertas
(03.11.23)
dertleşiyorum.

onun pek derdi yok ama benim derdimi onun derdi gibi yapıyorum işte.
0
Lubb
(03.11.23)
kod yazdiriyorum.
0
taurina
(03.11.23)
(5)

Ielts hk basit bi soru

avatar is back
Bi yere başvuracam 7.0 ielts istiyor ama general or academic demişler. Daha önce academic girmiştim general daha kolay diye general’a gireceğim de booking yapınca general training çıkıyor. İkisi aynı şey değil mi? Attaya gelmeyelim. Bir de general vs academic speaking farkı ne acaba? Sorular az çok
Bi yere başvuracam 7.0 ielts istiyor ama general or academic demişler. Daha önce academic girmiştim general daha kolay diye general’a gireceğim de booking yapınca general training çıkıyor. İkisi aynı şey değil mi? Attaya gelmeyelim. Bir de general vs academic speaking farkı ne acaba? Sorular az çok benzer ama puanlandırma da mı fark var?
0
avatar is back
(20.10.23)
generalda bir başkente seyahatle ilgili soru sorarken academicte uzay yolculuklarıyla ilgili son gelişmeleri soruyorlardı diye hatırlıyorum örnek vermek gerekşirse. konular farklı
0
biseysorucam
(20.10.23)
academic daha teknik, grafik yorumlama, veri uzerinden analiz vb seyler yapmaniz istenebiliyor speaking ve writing'te. general daha basit, biseylerin kullanma klavuzu, yol tarifi, spor salonunun kurallari gibi seyler uzerine odaklaniyor sorular daha fazla. puanlandirmada cok fark olmasa gerek, ikisi de akiliciga bakiyor ama academic olanda dusuncelerinizi akademik bir dille ifade etmek daha cok puan kazandiriyor olabilir (anket sonuclarini yorumlarken "x% of survey responders showed and increased tendency in anger management" -vs- "some people were more upset according to surveys" demek gibi dusunun)
0
taurina
(20.10.23)
Dostum ikisinin sadece writing'in bir kismi, bir de reading farkli. Yani sinavin yuzde 70'i ayni. En fazla yarim puan oynar.
0
baldur2
(21.10.23)
Aslında ilk sorum, general ile “general training” aynı mı idi eksik yazmışım :) idp’de vs general training yazıyor booking yaparken de general dediğimiz bu heralde dimi
0
🌸avatar is back
(21.10.23)
evet kanka.
0
baldur2
(21.10.23)
(19)

Bir ayakkabiya en fazla kac para verirsiniz?

mhmtt
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
Az once 8k tl verdim bir tik uzdu. Pintilik mi yapiyorum merak ettim biraz. Sizin maks limitiniz ne?
0
mhmtt
(20.10.23)
Ben şahsen vermem. Ayakkabının özelliğine göre(koşu, goretex,ortopedik vs) belli bir rakama çıkarım ama 8bin çok uçuk.
Hele ki sneakers, günlük kullanım bir modele imkansız bu kadar verilmez.
Büyük ihtimalle sırf marka diye o parayı verdiniz.
0
my fault
(20.10.23)
Vibram tabansa, tamir edilip uzun yillar giyilecekse verilir. Sonuçta iki üç senede bir almak yerine 8-10 sene giymek var.

Onun dışında hayatta verilmez bana göre.
0
logisticsmanager
(20.10.23)
şu anki maddi durumumla veremem. 2k civarı bota veririm. spor ve günlük ayakkabıda daha altını veririm.
0
black holes in the sky
(20.10.23)
2-3 üzerine muhtemelen çıkmam şu anki durumda. Ki zaten hayatım boyunca giydiğim segmentteki ayakkabılar düşüyor bu fiyata da şimdilerde.
0
hedep
(20.10.23)
$300 verdim birkac kere, ustune cikmam.
ayakkabi hastasi biri degilim, bir de kolay parcaliyorum o yuzden benim icin cok degerli bir mevzu degil.
0
cooperr
(20.10.23)
2-3 bin arası
0
freebird5406_2
(20.10.23)
Yazık çok para

En fazla 2k
0
useless
(20.10.23)
Bu daha çok kişinin aylık geliriyle alakalı bir şey. Mesela aylık geliri 100 bin ve üzeri olan biri için olabilecek bir harcama. (şahsen benim o kadar gelirim olsa yine vermem bir ayakkabıya 8 bin)
0
limonlu eksi
(20.10.23)
Pahali. dokunmakta haklisin cunku hangi ayakkabi alsam 1 senede cope donuyor. hangi marka model?
0
mess
(20.10.23)
Ayakkabı güzelse 5kya kadar yolu var. Ama turkiye'de yollar, kaldirimlar bu haldeyken o parayi yine de verir miyim emin degilim.
0
nic cage
(20.10.23)
Geçen adidas goretex ayakkabı aldım, 2800. Bu zamana kadar verdiğim max rakam bu oldu. Daha üstünü veremem zaten.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(20.10.23)
3bin liranın altına güzel ayakkabı kalmadı, indirimde yakalarsan ancak oluyor.
8-10 verilir çok beğenince. Hiç vermedim henüz ama verene de yuhh demem.
0
Bruce
(20.10.23)
Belki bir bot için en fazla 1.500 seviyelerinde olabilir vereceğim para ama her ne olursa olsun verilmez böyle bir tutar.
İster kalite alanında kendisini kanıtlamış dünyaca ünlü bir markanın 25-30 bin TL'lik botu veya ayakkabısı 8000 TL düşmüş dense yine verilmez o para.
0
diyecevaplandı
(20.10.23)
Ben vermem. Ama para senin ayak senin. En kralı olsa, bende 4ü geçmez.
0
mikahakkinen
(20.10.23)
200-300 dolar arasi bisey veririm herhalde kendi capimda kullanacaksam. bunun ustu artik marka, designer vs islerine giriyor ki o konulara ilgim yok, oyle bir cevrenin de icinde degilim. ama o tarz detaylarin onemli oldugu ortamlara gireceksem ve benim icin onemliyse 700 dolara kadar yolu var.
0
taurina
(20.10.23)
3600 verdim.
0
baldan kaymak
(21.10.23)
170 euro max
0
abi bi dizi buldum on numara
(21.10.23)
tl olarak ben kaça almıştım bilmiyorum şuan 5900 olmuş benim ayakkabı mesela kaç tl vermiş olursam olayım ederi aynıdır yani bugünün 6k'sını vermişimdir enflasyondan fiyatlar yerinde durmuyor. 8k da çok farklı bir fiyat olmadığına göre evet çok beğendiğim bir modelse verirdim herhalde. adidas ultraboost light aldım ben.

$250-300 max diyelim zamansız yorum olsun.
0
konetsu
(21.10.23)
4000 verdim ama sürekli giydiğim sneaker ayakkabım. İkincil bir ayakkabıya bir 4000 daha vermem, maks 2000.
0
dr doofenshmirtz
(21.10.23)
(3)

Kolonoskopi öncesi Lavman yapılmaması?

jonas
Daha önceleri yapılan bir kolonoskopim öncesinde lavmanı kendim yapamamıştım, hastaneye gittiğimde orada yaptılar ama berbat bir şeydi, hala o anları düşündükçe geriliyorum.Yakında yine kolonoskopi yaptırmam gerekecek ve lavman işlemi var. Psikolojik olarak afbuyrun kendi kıçıma bir şey sokmak veya
Daha önceleri yapılan bir kolonoskopim öncesinde lavmanı kendim yapamamıştım, hastaneye gittiğimde orada yaptılar ama berbat bir şeydi, hala o anları düşündükçe geriliyorum.

Yakında yine kolonoskopi yaptırmam gerekecek ve lavman işlemi var. Psikolojik olarak afbuyrun kendi kıçıma bir şey sokmak veya bir başkası tarafından sokulması düşüncesi beni inanılmaz geriyor ve rahatsız ediyor. Kolonoskopi uyutularak olduğu için o kısımda sorun yok tabii ama lavman konusu çok geriyor.

Sorum şu. Doktorun verdiği hapları ve 250 ml'lik 2 şişe X-M solüsyonu kullansam ama lavmanı yapmasam, kolonoskopinin ideal şekilde yapılabilirliği açısından sorun teşkil eder mi acaba, bilgisi olan var mı?

Bir de "lavman yapılmadan" kolonoskopi yaptıran oldu mu hiç? Bağırsak temizliğiniz yeterli görüldü mü, kolonoskopi işleminin kendisi sorunsuz muydu?
0
jonas
(20.10.23)
ben pandemi içerisindeyken yaptırmıştım. Özel hastane olmasına rağmen Özel sigorta bile olsa ödenmeyen ilaçlardan hiç bahsetmediler ve kolonoskopi öncesi diyet+lavman yöntemiyle işlem yapıldı(çok zor gerçekten).

3 ay önce komşum kolonoskopi yaptırdı, ona oral bir ila vermişler ve lavman önermeyip bir günlük diyetle kolonoskopisini yapmışlar. muhtemelen yeni dönemde çıkmış bir ilaçla. Doktorunuza danışırsanız muhtemelen bilgilendirecektir.
0
en bi orijinal
(20.10.23)
merhaba,

kanadadan bildiriyorum, burda kolonoskopi yapilirken eger bireysel bir kisit yoksa kolonoskopiden 1 hafta once belli bir diyete sokuyorlar hastalari (kabuklu cekirdekli seyler yememe seklinde basit bisey). kolonoskopiden 1 gun once de PEG (polietilen glokol) solusyonu iciriyorlar 4-6 litre arasi. bu solusyon bagirsaklari tamamen bosaltmaya yariyor ama o gunun nerdeyse tamami lavaboda geciyor. solusyonu ictikten sonra kolonoskopi islemi bitene kadar biseyler yemiyorsunuz.

sonra kolonoskopiye gittiginizde ayrica lavman yapilmiyor.

belki bu yontemi arastirip doktorunuza sorabilirsiniz.

gecmis olsun, umarim hersey temiz cikar.
0
taurina
(20.10.23)
baya once acibademde yapilmisti. bir toz ilac yazmisti doktor ve tum gun renksiz sivi beslenmistim. sorunsuz gecmisti.
0
65 derece
(23.10.23)
(9)

Vatandaş olmak ile oturum almak farkli seyler mi anlamadim

Zetnikov
Mesela tr vatandasisin ayrica suriye vatandasisin. Hollandaya gidince orada yasamak icin sadece oturum mu aliyorsun?Bu cinli yada koreliler sanirim basla ulke vatandasi olamiyorlardi onlar gidip mesela abd den oturum mu aliyorlar sadece
Mesela tr vatandasisin ayrica suriye vatandasisin. Hollandaya gidince orada yasamak icin sadece oturum mu aliyorsun?

Bu cinli yada koreliler sanirim basla ulke vatandasi olamiyorlardi onlar gidip mesela abd den oturum mu aliyorlar sadece
0
Zetnikov
(19.10.23)
Ülkeden ülkeye değişir. oturum almak, çalışma izni, vatandaşlık kısmen bağlantılı olsa da aynı değil. Turist vizesiyle gidip yaşarsın ama çalışamazsın. Düzgün bir ülke önüne gelene çalışma izni vermez. O ülkeye vergi ödeyen kendi vatandaşı iş bulamaz veya ev bulamaz sonra. Örneği Türkiye.

1.5 milyar nufusu olan Hindistan'da adam tutamazsın aksi durumda. Sütlü kahve renginde yeni bir ırk türer.
0
roe
(19.10.23)
genelde farkli seyler.

oturum almak sadece ulkede bulunabilmek demek, duruma gore gecici vizeler bile oturum sayilabilir. ogrenci vizesi vs ulkede ogrenci olarak bulunabilme izni var demek.

calisma izni ulkede calisabilmek demek, yani sizi ise alacak olan isverenlerin yabancisiniz diye baska sureclerle ugrasmasina gerek olmamasi demek. ulkeler genelde bol keseden calisma izni vermez, cogu zaman topu sirketlere atar ki onlar ugrassin. calisma izniniz varsa ulkede buluabilir ve calisabilirsiniz, ancak cogu zaman calisma izniniz sadece calistiginiz sirekte baglidir, is degistirme konusu sikintilidir vs.

vatandas olmaniz durumunda herhangi bir kisit yoktur, istediginiz gibi oturur, calisirsiniz, ek olarak tum secimlerde oy verme hakkiniz olur. bazi ulkelerde yeterince uzun sure oturumunuz olduysa vatandas olmasaniz bile belediyte secimlerinde oy kullanma hakkiniz olur.
0
taurina
(19.10.23)
süresiz oturum sana sadece o ülkede oturma izni verir. vatandaslik ise ülkenin vatandaslarina tanidigi tüm haklardan yararlanmani saglar. örnegin oy kullanabilirsin, örnegin pandemide abd ve bazi ülkelerin yaptigi gibi sadece vatandaslara verilen maddi yardimlari alabilirsin, ya da yurt disinda basina bir is geldi diyelim, ülke seni korumak icin devreye girer. süresiz oturumda ölsen de kalsan da ülkenin umurunda degilsin, sana sadece ikamet izni verir.

almancilar yillarca iki ülkeden de emekli maasi alabilmek icin cifte vatandas oldu, daha sonra almanya cifte vatandasligi kaldirdi. simdi yine geri getirmesi gündemde. cifte vatandaslik hakki ülkeden ülkeke degisiyor. iki ülkenin de buna izin vermesi gerekiyor.
0
sir gawain
(20.10.23)
ayri legal statu bunlar. vatandas olunca oy kullanabiliyorsun, pasaport alabiliyorsun. vatandasliktan kovma proseduru komplike. oturum izni gecici veya kalici olabilir ama yine de tum haklarin yok. iptali daha kolay.

dedigin gibi her ulke cifte vatandasliga izin vermiyor. bazi ulkelerde bir sikinti yok, istersen 6-7 tane vatandaslik toplarsin.
0
hot potato
(20.10.23)
romanya sürekli oturum iznine (romen kadınla evlenmediğin müddetçe) sahip bir türk schengen ülkelerine giremez, schengen vizesi yoksa. fakat bir romen vatandaşı kimlikle schengen ülkelerine girebilir. öte yandan çalışma izni sayesinde oturum alıyorsan romanya'da, 5 seneyi doldurana kadar her sene oturum iznini yenilemek zorundasın. 8 sene kalırsan vatandaşlık hakkın doğuyor ama o da çok zor. öte yandan romanya çifte vatandaşlığa izin veriyor.
0
rain when i die
(20.10.23)
oturum - vizesiz giris, calisma izni, diger bazi sosyal haklar (egitim/saglik/emeklilik gibi) . Kaybedilebilen bir hak, her sene belli bir sure (min. 6 ay) oturum aldigin ulkede bulunman lazim genelde, yoksa kaybedersin. Pasaport yok, oy kullanma sansi yok.

vatandaslik - oturum + pasaport + oy kullanma hakki. Pasaportu aldiktan sonra ulkede surekli kalma zorunlulugun yok, pasaportu senden geri alamazlar.

cok oturum sahibi olmak bircok ulke acisindan sikinti degil, ama coklu vatandaslik problem olabiliyor. Mesela Almanya kabul etmiyor, birini sec diyor.
0
cooperr
(20.10.23)
tabii ki oturum ayrı, sınırsız oturum ayrı, vatandaşlık ayrı şeyler.

oturum normalde süreli oluyor, ve hangi sebeple oturum aldığına bağlı olarak o sebebin de devam etmesi gerekiyor oturumun geçerli olması için.

sınırsız oturumda artık bir şarta bağlı olmadan, o ülkede yaşadığın müddetçe oturum iznin oluyor. ama mesela almanyada eğer uzun süreli terkedersen ülkeyi (6 ay vs.) sınırsız oturumun da iptal edilebiliyor.

vatandaşlık da son adım artık, o ülkenin pasaportunu alıyorsun.

Çinliler eğer isterlerse başka ülke vatandaşı olabilirler tabii, ama Çin vatandaşlıklarından vazgeçmek zorundalar. Çin kabul etmiyor çifte vatandaşlık. Koreyi bilmiyorum.
0
king lizard
(20.10.23)
Oturum dedigin 90 gun siniri olmayan bi vize gibi. Ulkenin belirdigi sure icin veriliyor. mesela 2 yil.
Kalici ofurum bu vizenin daha uzun sureler olani. Izni kaybetmek icin kriterler falan oluyo ama zor. O ulkeye gitmek ve calismak icin hep iznin var yani.

Vatandaslik, bildigimiz vatandaslik iste. O ulkenin pasaportunu aliyosun. Faydalarindan yararlaniyorsun.
0
zimbirik
(20.10.23)
oturumun varsa bir kavgaya karışsan bile duruma göre seni postalayabilirler. hatta 6 ay ülkeye uğramazsan oturumunu iptal edebilirler, ülkeye bir daha giremezsin vs vs.

vatandaşsan böyle kaygıların olmaz.
0
bohr atom modeli
(20.10.23)
(5)

Dyson yurtdışından almak

widee
Dyson ı yurtdışından almak mantıklı mı? Daha ucuza mı geliyor, garanti işini bilen var mıCevap evetse almanya’da nereden almamı önerirsiniz
Dyson ı yurtdışından almak mantıklı mı? Daha ucuza mı geliyor, garanti işini bilen var mı

Cevap evetse almanya’da nereden almamı önerirsiniz
0
widee
(19.10.23)
voltaj farkı olabilir üretilen ülkeye göre. amerikada farklı olduğu için oradan alınması önerilmiyor. almanyayı bilemiyorum.
0
dedim ben sana
(19.10.23)
aradaki fiyat farkına değmez.
hem yolda kırılma riski var, hem de tr garantisi yok.
0
nuisance
(19.10.23)
Çin ve Almanyada yaklaşık aynıydı. 15b₺'de 2b₺ oynuyor mesela. değmez bence
0
PoscheN
(19.10.23)
ornek model olarak Dyson V12 Detect Slim Absolute modeli turkiye'de 20.000 kanada'da 20.800 vergisiyle.
0
hot potato
(19.10.23)
dyson sac sekillendirici aldim kanada'dan, ama voltaja bakmadim. calismadi turkiye'de, calistirmak icin ufak bir trafo satin almak gerekiyordu, banyoya koymasi vs derken epey sikinti yaratacagindan geri getirdim kanada'ya.

ikinci el aldigim icin trafo dahil totalde daha ucuza gelecekti turkiyede, ama o zahmete degmeyecegine karar verdim.
0
taurina
(19.10.23)
(3)

Tarzı nick cave'e benzeyen bir grup/şarkıcı

encokbenisevinnolur
Bir şarkısının melodisini hatırlıyorum ama buraya yazmak anlamsız olacak.Hüzünlü/melankolik tonda şarkıları vardı.Vokal erkek.Bazı şarkılarında sesini (sanırım özellikle) ağlamaklı yapıyor.Keman da belirgin bir unsur şarkılarında genelde.Kimdir bu bilen çıkar mı?
Bir şarkısının melodisini hatırlıyorum ama buraya yazmak anlamsız olacak.

Hüzünlü/melankolik tonda şarkıları vardı.
Vokal erkek.
Bazı şarkılarında sesini (sanırım özellikle) ağlamaklı yapıyor.
Keman da belirgin bir unsur şarkılarında genelde.

Kimdir bu bilen çıkar mı?
0
encokbenisevinnolur
(08.09.23)
Leonard Cohen belki?
0
taurina
(08.09.23)
Tindersticks
Madrugada
The national
Iron and Wine olabilir.
0
Amaranta ursula
(08.09.23)
Tindersticks imiş teşekkürler
0
🌸encokbenisevinnolur
(08.09.23)
(4)

Sırpça, Balkan dilleri

dissendium
Sırpça bilmek işe yarar mı Türkiye için? Ben Sırbistan'ın bir gün AB'ye gireceğine inanıyorum. Yatırımlık dil olarak görüyorum. Boş iş mi denemeye değer mi? Bir de hangi diller kolay sayılabilir? Ne bileyim Arnavutça?
Sırpça bilmek işe yarar mı Türkiye için? Ben Sırbistan'ın bir gün AB'ye gireceğine inanıyorum. Yatırımlık dil olarak görüyorum. Boş iş mi denemeye değer mi? Bir de hangi diller kolay sayılabilir? Ne bileyim Arnavutça?
0
dissendium
(03.08.23)
o tarafa göçme niyetin yoksa yaramaz. sırpça-hırvatça-boşnakça neredeyse tamamen aynı. bazı kelimeler ve kullanımlar farklı sadece. bi de sırpça kiril alfabesiyle yazılabiliyor (rusçayla tamamen aynı değil, bikaç harf farklı) ama o zaten bir günlük iş. arnavutça bildiğim kadarıyla tamamen farklı bir dil, gramer merakım olduğundan arada hangi dil nasılmış diye bakarım, bana fazla yabancı ve zor gelmişti. hint-avrupa diye geçiyo ama bence amariga'nın oyunu, öyle hint-avrupa dili ne duydum ne gördüm daha önce.

bence çok tatlı bir dil (sırpça için söylüyorum), şahsen iyi bilmeyi ve balkanların altını üstüne getirebilmeyi çok isterdim ama dediğim gibi o coğrafyada yaşamayı planlamıyorsan bence işe yaraması düşük ihtimal. milyonda bir filan yani durduk yere "bize sırpça bilen adam lazım!" diye birisi çıkacak, anca öyle.

sırbistan'ı ab'ye almazlar bu arada. kosova mevzuunun çözülmesi lazım. o da pek mümkün değil. gevşek vucic "yaa tmm hadi sizin istediğiniz olsun :))" deyip avrupa'nın tüm şartlarına eyvallah dese bile bu sefer vatandaş sokağa inebilir, ordu "sen hayırdır lo?" diyebilir vs... haklılığını haksızlığını bi kenara bırakıyorum, 99'da nato'nun bombaladığı bi ülkede yaşasam ve 2025-30'da vatandaşlarım ab'ye girmek istese muhtemelen kahrımdan ölürdüm.
0
mark greg sputnik
(03.08.23)
Kendi düşüncem; bomboş iş. Yani bunu yapmayıp boş oturulacaksa değil ama bir sürü dil varken boş iş.

Buna ek olarak Sırbistan gibi geçmişi olan ve bunlari reddeden bir ülke giremez. Onlar da sıkıntılı bir ülke.
0
logisticsmanager
(03.08.23)
bombos is +1

sirpca da arnavutca da biliyorum. balkanlara satis yapan bir yerde calismiyorsaniz hic bir isinize yaramaz. zaten ufak piyasalar genel olarak, satis yapan bir yerde olsaniz bile cironuz cok yuksek olmaz.

su anda turkiyede yasayacaksaniz arapca ogrenmek daha cok hayriniza olur.
0
taurina
(04.08.23)
Türkiye, Sırbistan'dan daha önce girer AB'ye o kadar uzak bir ihtimalden söz ediyorsun.
0
Hallegadola
(04.08.23)
(6)

Evlilik yıldönümü hediye önerileri

michael_knight
Kadına hediye edilecek 2-5 bin TL bandında önerilerinizi alabilir miyim?Sizlerin bu yıl, önceki yıllarda aldığınız ve içinize sinen hediyeleri öğrenebilir miyim?
Kadına hediye edilecek 2-5 bin TL bandında önerilerinizi alabilir miyim?
Sizlerin bu yıl, önceki yıllarda aldığınız ve içinize sinen hediyeleri öğrenebilir miyim?
0
michael_knight
(24.07.23)
Markasını hatırlayamadım ama güzel bir güneş gözlüğü almıştım fiyatı 3-4 bin TL civarındaydı.
0
Lethe
(24.07.23)
Güzel bir kolye iş görür.
0
okumakserbestbegenmeksart
(24.07.23)
hocam sizin icinize sinmesi hic onemli degil; onemli olan esinizin icine sinecek, begenecigi bir sey almaniz.

mesela bana gore super bir sey almistim ama eski esimin umrunda bile olmadi, bana gore cok sacma bir sey ama onu mutlu edecegini biliyordum, o da super hosuna gitti
0
sweetoffice
(24.07.23)
Güneş gözlüğü +1
Pandora(sonraki dönemler için de çok güzel çözüm oluyor)
0
garaser
(24.07.23)
michelin yildizli veya o duzeyde bir yere yemege gidin. yemekler gercekten kaliteli olsun. boylece ikinizin de faydalanacagi ve hatirlayacagi bir sey olmus olur.
0
taurina
(24.07.23)
Geçen sene altın kolye almıştı. Bu sene airpods almış. İkisine de çok sevindim ama AirPods şu an favorim.
0
Gradient_tabanlı_mor
(25.07.23)
(16)

Yıllık gelirinizin ne kadarı tatile ayrılmalı?

bak raist tavsanciklar
Eşimle tatil ucuz/pahalı tartışması yapıyoruz ve sizin de fikirlerinizi merak ettim. Bence hane gelirininin bir aylık tutarını senede bir tatilde ezmek pahalı değil.
Eşimle tatil ucuz/pahalı tartışması yapıyoruz ve sizin de fikirlerinizi merak ettim. Bence hane gelirininin bir aylık tutarını senede bir tatilde ezmek pahalı değil.
0
bak raist tavsanciklar
(19.07.23)
bence pahalı. en fazla yarısı olsun.
0
jelly bear
(19.07.23)
1 aylık hane geliri biraz pahalı olur bence. 1 maaş hadi biraz daha fazlası okey derdim. (eşler çalışıyor eve 24 maaş giriyor gibi düşününce)

aslında yılda ne kadar para biriktirilebildiğine bağlı. Ayda 100 bin mi giriyor 40 bin mi, tasarruf yapılabiliyor mu hepsi gidiyor mu vs. çok değişir. Tatilin zaten minimum bi maliyeti var asgari ücretli de x gün gitse minimum bilmemkaç lira verecek, ayda 300 bin tl kazanan da o minimumdan başlayıp istediği kadar yukarı çıkacak.
0
nhk ni youkosu
(19.07.23)
Gelire göre değişir. Binlerce dolar kazanan biri bir aylık maaşını tatile gömmez ama asgari düzeyde kazancı olan biri de ortalama bir tatile “çok pahalı” tatavası yapmamalı bence. Sanki ucuzu varmış da siz organize etmiyormuşsunuz gibi.

Ben son dakika maaşımın bir tık azıyla yurt dışı tatili ayarladım. Erken rez ile yarı yarıya getirebilirdim ama bunu düşünüp dert etmemeli insan.
0
ruhen hastayim ben
(19.07.23)
bu konuda tek bir yanıt vermek zor. gelir gider dengeniz, senede kaç tatil yapıyorsunuz gibi konular da var işin içinde..ben kendi adıma bu rakamı veriyorum ama tek bir tatile değil, bölerek
0
delidiyorum
(19.07.23)
yılda bir kere yapılcak kafa dinlencek bir tatil için 2 maaş veriyorum genelde 2 kişi için.
0
eja
(19.07.23)
Gordugum kadariyla Kadinlar daha comert genelikle. Ben fazlapara harcamama taraftariyim
0
camussar
(19.07.23)
Hane geliriniz ve tatil anlayışınız ile çok ilintili bu durum. Kişiden kişiye çok değişiyor ama biraz üst seviye otel konaklamaları tatiller haftalık 70-80K TL civarından başlıyor diye biliyorum ki az bile söylüyorumdur fazla bilgim yok. Hane gelirinle orantılı 1 aylık geliri harcamak normal.

Çok kazanıyorsan farklı lokasyonlarda daha kaliteli ve/veya uzun süreli tatil yaparsın, az kazanıyorsan daha mütevazı ve/veya kısa süreli olur.
0
Lethe
(19.07.23)
Kesinlikle pahalı. ama gelir de önemli tabii.

Bu arada doğru planlamayla aynı tatili çok daha ucuza yapabilirsiniz acenteleri aradan çıkartıp erken rezerve edip vs.
0
anten
(19.07.23)
1 aylik toplam hane geliri normal bence de sene icindeki tum tatiller icin.
0
taurina
(19.07.23)
tüm sene icin ve yol masrafi da dahilse uygun bence de.
0
sonsuz
(19.07.23)
1 aylik toplam hane gelirinin yarısı olmalı bence
0
Topalordek
(19.07.23)
Tek bir tatilden söz ediyorsanız 9 gün falandır o en fazla. Haliyle 1 aylık hane gelirinin altında kalmalı.
0
nawar
(20.07.23)
öncelikle iyi tatiller diliyorum. ve evdeki hesabın tatile uymayacağını belirtmek isterim.

şöyle söyleyeyim. hafta sonu bozcaada'da sadece 1 gün beach'e giriş+oradaki yeme içmeye 2 kişi 2.000 TL akşam yemeğine 1.500 TL (alkollü) ödedik. daha az olur düşüncesindeydik ama fiyatlar uçmuş. ona göre hesap yapın diye yazmak istedim. çocuk varsa abur cuburu-dondurması onun yemesi içmesi de çok tutar :)
0
naksidil
(20.07.23)
Yurt içi tatilse çok fazla ve gereksiz ama yurt dışında daha önce gitmediğiniz ülkeler ve şehirler için hem gezmeli hem dinlenmeli hem de denize, okyanusa girmeli tatilse olabilir.
0
iwasbornonamountainside
(20.07.23)
1 aylik parayi harciyorsun, kacari bence pek yok ozellikle aileni gezdiriyorsan.
direk maasla bir alakasi yok, cunku iyi kazanan gidip 2 yildizli otelde kalmiyor.
0
cooperr
(20.07.23)
bütçeye bağlı harcanabilirde harcanamazda asgari ücretle çalışıyorsa eşler ve tatil 5 yıldızlı herşey dahil falansa zor o iş ama aylık net kazanç 10k dolar falansa harcanır normaldir
0
basond
(21.07.23)
(5)

nasdaq bilenler?

sir gawain
boğanın da boğası bir dönemde nasdaq'a girmek doğru mu? kripto ve bist'i az çok biliyorum ama nasdaq'ın acemisiyim. mümkün mertebe al-sat yapmadan uzun vadeli yatırım amaçlı gireceğim.microsoft, meta, alphabet, amazon, tüm büyük tech şirketleri için analistler strong buy diyor ama zaten son bir yıld
boğanın da boğası bir dönemde nasdaq'a girmek doğru mu? kripto ve bist'i az çok biliyorum ama nasdaq'ın acemisiyim. mümkün mertebe al-sat yapmadan uzun vadeli yatırım amaçlı gireceğim.

microsoft, meta, alphabet, amazon, tüm büyük tech şirketleri için analistler strong buy diyor ama zaten son bir yılda hayvani artmışlar, bu hisselere şu anda girmek ne kadar doğrudur? onun yerine, paypal, pfizer, walt disney gibi 6 ayda istikrarlı biçimde düşmüş şirketlere daha sıcak bakıyorum.
0
sir gawain
(13.07.23)
boğa piyasasında strong buy hangi vade için diyorlar peki?

uzun dönem yatırım amaçlı girecekseniz vadenize göre piyasanın nerde olduğuna bakmanız lazım gelir aslında. uzun vadede borsa yine borsadır ve uzun vade davranışları kısa vadeye nazaran daha benzerdir. al sat yapmayacaksanız vadenize göre yatırım yapacağınız şirketlerin durumuna tek tek kendinize göre bakmanız gerekir.

nasdaq da yokum. ama olsam da kağıt öneremezdim. herhangi birinin başka birine kağıt önermesinin de imkansız olduğunu düşünüyorum. herkesin vadesi farklı çünkü.
0
AlsterWasser
(13.07.23)
strong buy'ı 12 ay için diyorlar, ki ben daha da uzun tutmayı düşünüyorum. hatta microsoft'a meta'ya vs. kademeli olarak iyi bir yerden girdiğimi hissetsem beş sene dokunmam bile bunlara.
0
🌸sir gawain
(13.07.23)
3.5 yillik nasdaq yatirimcisiyim, al-sat degil de al-unut seklinde. nasdaq'tan 3-5 hisse secmiyroum, nasdaq endeksinin kednisine yatirim yapiyorum boylece nasdaq icindeki TUM hisselere yatirim yapmis oluyorum. covid patlamadan hemen once girdim (2020 ocak), su anda o zamanki yatirimim -dolar bazinda- %50 kusur artmis (OHA ben bile sok oldum su anda, arada benim kendi ekledigim yatirimlari saymadim)

covid sebebiyle, ben girdikten 2 ay sonra, tum piyasalar cakildiginda bu da cakilmisti, satmadim. 2020yi +da kapatti, satmadim. 2021i +da kapatti yine satmadim. 2022'de artmadi, hatta dustu sanirim totalde, ama portfoyumun 2020 ve 2021 artislari sebebiyle zarar etmedim hatta karda kaldim, yine satmadim. bu sene +da an itibariyle.

covid oncesi de yine boganin bogasiydi, uzun vadeli (15-20 yil sonraki emeklilik donemi icin, arada baska bi sebep olursa satabilirim tabi) dusundugum icin girdim, elimde fazla kalan parayi da duzenli olarak yatirmaya devam ediyorum. tum yatirimlarimin %70i nasdaq veya teknoloji sektoru, kalan %30u da s%p 500 (ki epey ortusuyor aslinda ikisi).

3.5 yildir her hafta kontrol ediyorum, inisler cikislar surekli oluyor ve bunlari yakalamak isin gercekten icinde olmadan bence mumkun degil. medya ve basinda %2 ve uzeri dususler hemen cok buyuk yer kapliyor ancak %2 ve uzeri artislar icin cit cikmiyor. benim icin kendi yatirimlarim bu surecte duzgun bir trend olusturdu ve ne beklemem gerektigini daha iyi ogrendim. uzun vadeli dusunuyorsaniz, elinizde degerlendirmek istediginiz ve 3-5 yil ihtiyaciniz olmayacak olan fazla nakit varsa gunluk oynamalara takilmayin. yapabiliyorsaniz, hisse secmek yerine endeksin kendisine yatirim yapin, kafaniz rahat olsun.
0
taurina
(13.07.23)
ben çalıştığım sektörde bilip çeşitli sebeplerle güvendiğim birkaç şirket hissesine 2021'den beri sahibim. bunlar 2022'de ortalama %70 değer kaybettiler. satın alma yoluyla birleşmeler oldu, bilançolar beklentilerin altında kaldı, parasal sıkılaştırma vb, dca yapa yapa ancak birkaç ay önce artıya geçebildim. meta'yı da diplerden almam sayesinde nasdaq portföyünün geneli %30 artıda şimdi. çok spekülatif ve oynak oldukları için bu hisseleri zaten önermeyeceğim ama benzer bir durumla karşılaşmamak için kullanmak istediğiniz tutarı örneğin 10'a bölerek her ay düzenli alım yapmanızı ve hisse seçiminde zorlanıyorsanız sektör ETFlerini denemenizi kesinlikle öneririm.

kısaca nasdaq'a girmek kesinlikle doğru, saydığınız büyük şirketlerde olası 15-20% düşüşlere tahammülünüz de varsa hiç beklemeyin. yalnızca önceki tecrübemden ötürü bir anda yüklü girmek yerine aylara bölmek dca şansı verdiği için bana daha güvenli geliyor.
0
engelbert humperdinck
(14.07.23)
Microsoft temettü veren bir şirkettir. Hisse alıp unutacaksanız doğru bir yatırım olur. Her vadede iyidir.

Tesla, oto üreticisi değildir. Akü Sistemleri ve AI Data üreticisidir. Orta vadede iyidir.

Engelbert + 1 (özellikle son paragraf).
0
alfired
(14.07.23)
(9)

Yurt dışına gitmek istiyorum

cemallamec
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
Bunun için tüm yöntemleri bana yazınız. Bıktım bu ülkeden.
0
cemallamec
(13.07.23)
Uçak biletini al vize isteyen ülkeler için vize talebinde bulun vizesiz ülkeler için de direkt git.
0
Bir ben var benden şurada
(13.07.23)
Yaşamak için istiyorum, gezmek için değil.
0
🌸cemallamec
(13.07.23)
Yabanci ülkeden kiz/erkek birini bul. Evlen.
Çünkü verdiginiz bilgi ile verilebilecek tek öneri bu.
0
logisticsmanager
(13.07.23)
mesleğinle alakalı şirketlere mailler yaz, mülakatlar talep et. 40-50 şirket ile bunu yapabilirsen önümüzdeki sonbahara kadar illaki biri kabul edecektir. daha sonra sponsor olmalarını iste ve şirketin olduğu ülkeye taşın. bu kadar basit. bu yol ile sıfır sorun, sıfır problem rahatça gidebilirsin
0
avatar is back
(13.07.23)
Meslege göre degisir is bulup gitmek. Yurtdisindaki sirketin sana calisma izni cikarmasi, hem fazladan para hem de zaman gerektiren bir sey. Mesela ingiltere'de is buldun. Sirketin yillik 10 bin sterlin devlete para ödemek zorunda disaridan adam getirdigi icin. Ayrica senin ve ailenin tasinma masraflarini karsilamak zorunda. Tek kisiysen 3-4 bin sterlin eder..bazen vizeyi de ödüyorlar. Kisacasi biz masrafiz adamlara..
0
ubi dubium ibi libertas
(13.07.23)
isteyen gidebilse ülkede adam kalmazdı abi zaten. "istenen" olmak mesele. onun için de işte ya evleneceksin, ya çok paran olacak eğitim için gideceksin ve devamında tutunmaya çalışacaksın ya da yurtdışında eleman eksiği olan bir alanda tecrübeli bir çalışan olacaksın ki "sen gel" deyip sana sponsor olmak istesinler. yoksa çok zor.

mültecilerin sınırdan güle oynaya girdiği türkiye gibi muz cumhuriyetinde bile yasal olarak kalmaya çalışan yabancılar bissürü şeyle uğraşıyor. herhangi bir ülkede yasal oturum izniyle bulunmak cidden zor. çok somut bi şeyler lazım. onlar da daha o ülkeye giriş yapmadan lazım ki girişini onaylasınlar.
0
mark greg sputnik
(13.07.23)
ben 8-10 yil evvel, Avrupa'ya gitmek, orada bir ulkede yasamak istiyorum dedigimde aldigim cevaplarin %95'i "herkes istiyor ama kolay degil" idi. yani kimse tesvik etmedi, herkes ne kadar zor oldugunu soyleyip durdu.

cagri merkezi isine basvurdum, cook kisa bir sure sonra tasinmistim. 7 yildir yunanistanda yasiyorum. diger yurtdisina gitmek istiyorum diyen bircok kisiye yardimci olmak istedigimde ya isi/maasi ya da ulkeyi begenmediler. (gercek Avrupa gibi degil tabi). isimde yukseldim. maasim da yukseldi. su anki isimi TR'den bulup buraya gelmem mumkun degil mesela.

yani gercekten istiyorsan, Ingilizce'yi yabanci biriyle gorusme yapacak kadar biliyorsan (yani advanced seviye olmasina gerek yok) basvur cagri merkezi ilanlarina. o ilk adim olur sonra baska gitmek icin ufkunu acar. tek onerebilecegim yontem bu. zaten hicbir bilgi de vermemissin.
0
supergirl
(13.07.23)
1. yontem: yurt disinda is bulun
2. yontem: egitim bahanesiyle gidip oyle is bulun
3. yontem: yabanci uyruklu biriyle evlenin
4. yontem: iltica edin
5. yontem: gezmeye gidin, donmeyin, basinizin caresine bakin.
0
taurina
(14.07.23)
Avatar is back +1

İş kovalayacaksın. Ama hobi gibi değil, tam zamanlı, düzenli, atik bir şekilde iş kovalayacaksın. Cv ni gözden geçireceksin, bir güzel parlatacaksın. Başvuduğun her şirketi araştırıp oturup ön yazı yazacaksın her şirket için özel. İlanlarda verilen yönetici isimlerini, ik görevlisi isimlerini linkedinden ya da mail atarak darlayacaksın.

Şunu yapmasam da olur aslında demeyeceksin, bu şirkete de ön yazı yüklemeyeyim, bu şirketi biraz az araştırayım demeyeceksin.

Dil problemin varsa bunu aşacaksın.

Meşakatli bir süreç, yorucu da aynı zamanda ama elinde bir mesleğin varsa bu yöntemle gitmeme şansın yok.
0
zimbirik
(14.07.23)
(8)

"Bu benim hayatımı değiştirdi" dediğiniz şey nedir ?

darth plix
Hayatınızı değiştiren bir şey varsa o nedir diye soruyorum :)
Hayatınızı değiştiren bir şey varsa o nedir diye soruyorum :)
0
darth plix
(06.07.23)
Lisede kendimi düzeltip mühendis olmam diyebilirim. Aslında kendime çok uygun bir meslek seçmişim. Üniversite okumasaydım kesinlikle çalışmakta çok zorlanırdım. İşçilik gerçekten çok zor bir şey. 4 yıl eğitim alıp çok büyük bir yükten kurtulmak inanılmaz bir şey.
0
dissendium
(06.07.23)
-İngilizce öğrenmek için gösterdiğim çaba ve İngilizce bilmek.


Hem çaba hem İngilizcenin kendisini bilmek, ayrı ayrı hayatımı değiştirdi. Bunu 4 günlük Belgrad gezisinin kafam acayip güzelken yazıyorum.
0
put it in your appropriate place
(06.07.23)
18 yaşında ticarete girmek
İstanbul'a taşınmak
0
deer hunter
(07.07.23)
Lisede dil bölümü okumak. İngilizce öğrenmek bunun önemli bir parçası çünkü internetle beraber her şeye erişebiliyorsun ve her şey ingilizce. Kişisel gelişimim açısından çok önemliydi.
Sonra yine üni ve bölüm tercihi, hayata bakış açımı değiştirmesi, o açıyla beraber iş hayatında başarılı olmama sebep olması derken, kırılma noktası o oldu. Yoksa eşit ağırlık seçip avukat ya da öğretmen olup çıkardım. (kötülediğimden değil, benlik olmamasından)
0
Bruce
(07.07.23)
Kronolojik olarak

1. Ablam
2. Üniversitedeki hocam
3. Şimdiki eşim

(şey değil kim olarak)
0
halanne
(07.07.23)
internet erisimi: muhtemelen en onemlisi, verdigim tum kararlari etkilemis olabilir

ingilizce ogrenmek: ikincisi, ilkinin kapsamini genisletmek adina

universite, erasmus: kendi ayaklarim uzerinde durabilmemi saglayan seyler, maddi ve sosyal anlamda

2019'da kanada'ya tasinmak: ekonomik kriz, siyaset gibi koularin artik beni etkilememesi (ya da cok minimal etkilemesi), kendi yagimda kavrulup gidebilmek cok buyuk bir kafa rahatligi

spor: hayatimdaki yeni seylerden, mecburen duzgun beslenmek zorunda kalip sporla birlikte hem mental hem fiziksel olarak yarattigi etkileri gormem, kelimenin tam anlamiyla caki gibi olmam inanilmaz bisey. aksini hayat edemiyorum artik. ruhum duymadan tirmandigim daglar ve sahit oldugum manzaralar da isin cabasi.
0
taurina
(07.07.23)
Birincisi lise seçimim.
İkincisi erasmus.
0
asap raki
(07.07.23)
İki huyum: sevmediğim şeylerden koşarak uzaklaşmak ve ünideki hocamın deyimiyle hırslı köpek olmam.

Ben yetişme tarzım nedeniyle hayır demeyi çok öğrenemedim. Heleki anne-baba birşey diyecek, sen de hayır diyeceksin. Ben de bunun yerine kaçtım. Bizim eve çok yakın iyi bir üniversitede öğretmenlik okuyabilecekken uzakta kimsenin bilmediği bir üniversitede entel dantel birşey okudum. Baktım okul gerçekten tırt, öyle böyle başka bir meslek edindim daha öğrenciyken. İlk işimden nefret ediyordum, oradan kaçmak için iyi bir yükseklisans buldum yurtdışında, ikinci işimden de nefret ettiğim noktada durup konuyu çözmek yerine yurtdışında bir işe geçtim vs. Böyle herşeyden kaçarak gitti bu asdfg

Hırs da kibirden herhalde. İşte işimi Türkçe yapmak yerine yabancı dilde yapmayı seçtim. Türkiye'de yükseklisans yapmak yerine amerikada iyi bir okulda yaptım vs. Benimle aynı yerde bulunmuş insanların şimdiki konumuna bakıyorum, bu iki huy gerçekten beni kurtardı.
0
orangesandsea
(07.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.