Giriş
(4)

3 gün fitness 2 gün yüzme nasıl olur?

six packsiz
Şuan 4 gün yüzüyorum. Güzel spor ancak vücudu biraz daha şekillendirmek istiyorum. hafta içi 3 gün fitness ve cumartesi pazar cardio olarak yüzsem nasıl olur?
Şuan 4 gün yüzüyorum. Güzel spor ancak vücudu biraz daha şekillendirmek istiyorum. hafta içi 3 gün fitness ve cumartesi pazar cardio olarak yüzsem nasıl olur?
0
six packsiz
(16.02.17)
Tek kelimeyle harika. İyi beslen, üç dört haftada farkı görürsün.
0
sylr
(16.02.17)
süper olur.
0
filteria
(16.02.17)
Düzene oturtursan ve beslenmeye de dikkat edersen kısa zamanda six packli olabilirsin:)

Vakit ayıramadığın zamanlar fitness sonrası da yarım saat yüzebilirsin, ben bazen öyle yapıyorum.
0
peggy
(16.02.17)
O zaman 1 ay sonra başlıyorum bu dediğime :)
0
🌸six packsiz
(16.02.17)
(10)

dizel arabanız var diyelim...

sanat guresi
yakıt için petrol ofisi, lukoil veya aytemiz istasyonlarından hangisini seçerdiniz?
yakıt için petrol ofisi, lukoil veya aytemiz istasyonlarından hangisini seçerdiniz?
0
sanat guresi
(16.02.17)
eğer bu üçünden birini seçeceksem en ucuz olanı seçerim, çünkü hepsi gözümde kötü.
0
ocanal
(16.02.17)
petrol ofisi
0
speranza
(16.02.17)
bp, po ya da shell. nedenini söylemek gerekirse dizel arabam var ve opet'ten ne zaman alsam motor arıza göstergesi yanıyor. 2 kez servise götürdüm ve hiçbir sorun bulamadılar sıfırlıyorlar ve sönüyor. opet'e gitmedikçe problem olmuyor. aynı sorun babamın aracında da oldu.(aynı marka aynı model araç) opet'e gitmiyoruz dolayısıyla. opet hadisesini de ben farkettim garip şey. biz de orası birazcık daha iyidir diye gidiyorduk oysa.
0
insomni4c
(16.02.17)
Hepsinden birer depo alıp kullanın. Motor performansı ve gittiği km den anlarsınız tercih edeceğiniz yeri.
0
hayde bre
(16.02.17)
shell bulamazsam petrol ofisi, o da değilse opet, yoksa bp daha da yoksa fark etmez zaten.
0
tekil3.şahıs
(16.02.17)
shellden alıyorum. alternatif olarak da total veya bp. söylediğin istasyonlara aracımı yıkamak için gidiyorum.
0
sylr
(16.02.17)
Üçü arasından PO
Opet kullanıyorum hep. Hiç sıkıntı çıkmadı.
0
sutlu nescafe
(16.02.17)
Bunlardan po yu secerim. Normalde total den aliyorum mazotu.
0
battal gemalmaz
(16.02.17)
3 sene aytemiz kullandım, tek sıkıntım olmadı.
0
prompter
(16.02.17)
dizelde marka yoktur, istasyon vardır. aynı markanın istasyonları arasında o kadar büyük bir fark oluyor ki, aklın çıkar.

iki po istasyonu arasında ciddi fark var.
0
babilbaligi
(16.02.17)
(7)

Hiç borç vermek istemiyorum

ya ben lan neyse
borcuna sadık olduğuna yüzde 100 emin olduğum çok kaliteli bir arkadaşım benden 500 lira borç aldı ama belli ki unutmuş. parayı verdiğimde dolar 3.40 mıydı neydi.ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki
borcuna sadık olduğuna yüzde 100 emin olduğum çok kaliteli bir arkadaşım benden 500 lira borç aldı ama belli ki unutmuş. parayı verdiğimde dolar 3.40 mıydı neydi.

ulan bu kaçıncı. valla benim sıfat milletin aklında onlar farkında olmasa bile "enayi" diye kodlanmış. ya da öyle siklenmeyen bir tipim ki heriflerin bilinç altı unutuyor. bu yukarda bahsettiğim arkadaş geçen aradı beni. "hacı acil geliyorum beraber dövüz bürosuna gidicez..." dedi. ben de heyecan yaptım "aha verecek" diye. herif güle oynaya gelip bütün maaşıyla yanımda dolar alıp siktirip gitti. bana da döviz bürosunun yerini göstermiş olmak kaldı.

benim borcum olsa telefonuma hatırlatma kuruyorum. kime söylesem "aaa ben de öyleyim borcum varken geceleri uyuyamam valla..." diyor. ulan herkes öyleyse neden ben sürekli birilerine borç verip geri alamıyorum?

eski ev arkadaşım düğününden önce 250 lira borç istedi benden. bir ay sonra da vericem dedi. 2 sene kadar önce... hala alamadık tabi.

daha 2010 yılında üniversitede uzatmalı öğrenciyken, parasızlıktan sürünürken yine pustun biri 140 lira para aldı benden. -bir de üst limit de yok pezevenkte. ne kadar verebilirsen ver diyor...- aradan 7 sene geçti yaşıyor mu onu bile bilmiyorum.

alem göt olmuş arkadaş. borcu olunca uyuyamayan adam sayısı yüzde 1'i geçmez.

paramı geri istemeye de utanıyorum lan.

siz de benim gibisiniz değil mi?

edit: lan aklıma geldi bak. 3 sene önce adamın birine 150 lira para verdim. çok acil işim olduğundan 60 lirasını geri alabildim. 90 lira kaldı. lise 1'deyken de cebimdeki son 2 lirayı verdiğim adam borcunu vermemişti. lise 3'te en yakın arkadaşımdan 1 lira mı ne borç almıştım. acayip yakınız ama. herif 2-3 gün sonra "borcunu ne zaman vercen" diye mesaj atmıştı lan. daha bundan fazla hatırlamadığım var.
0
ya ben lan neyse
(13.02.17)
zaten burası türkiye'nin o süper ahlaklı yüzde 1'ini temsil ediyor. ben öyleyim. kaldı ki borç para değil okulda ders notu bile istemeye yüzüm tutmaz. borç para zaten almam ama birinin parası bende kalırsa(o da çok nadir oluyor şansa bak ama tam tersi baya olur) içime dert olur ilk fırsatta telafi ederim. ancak tam tersi durum olmuyor işte.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.02.17)
türkiyede borç almak = bedava para kazanmak
0
masa penisi
(13.02.17)
Aynı karakterde olduğumdan borç vermem; mümkün olduğunca da almamaya çalışırım. Mesela arkadaşla bir etkinliğe gitsem, o benim biletimi de alacak olursa gerilirim, havale vs. mümkün olduğunca çabuk parasını veririm.

Ne kimsenin bende, ne de benim kimsede param kalsın. Herkes kendine yetsin.
0
kaportaci mahmut
(13.02.17)
Sizin sorununuz isteyememekte, belki de hatirlatsaydiniz bu kisilerin bir kismi verirdi. arkadasiniz cok da guzel firsat vermis aslinda istemek icin. Gelmemesine uzulmeyecegim para haricinde - ki bu da cok cok yakinlarim olur - borc vermem zira bu geri isteme muhabbetinden nefret ediyorum +1. Gercekten ihtiyaci olan yakinlarimi bilirim, direk hibe ederim zaten. Onun disinda herkes ayagini yorganina gore uzatsin. Ayrica bu arkadastan paranizi mutlaka isteyin.
0
kassiopeia
(13.02.17)
çok kaliteli demişsin ama borca karşı sadakat ve gereken önemin gösterilmesi kalite belirtisidir bence. paraya ihtiyacın olduğu ilk anda git hemen iste ve o arkadaşa da borç verme bir daha.
0
sylr
(13.02.17)
Vakti zamanında o kadar verip de geri alamadigim borç var ki. Artik kimseye borç vermemeye çalışıyorum. Kimseden de hayatim boyunca borc istemedim istemem. Millet yüzsüz olmuş. Herseye paralari var, borçlarını ödemeye paraları olmaz hiç. Bi de bende de isteyememe gibi bi huy var, lanet bisi. Borc verip geri alamadigim insanlara karsi yaptigim tek sey beddua etmek :) ya tutarsa :)
sen de verme bundan sonra. Param yok diye agla hep olsa bile. Olduğunu görünce istiyolar pislikler.
0
moratoryumkisilik
(13.02.17)
Abi kusura bakma ama sen borç vermeyi baya baya seviyorsun yahu..

Sevdiğime donuma kadar veririm ama kimsede kendi isteğim dışında 1 liram kalmamıştır. Senin durumun için en iyi çözüm ise, verip de kötü olacağıma vermeyip de kötü olayım, bence.
0
manuel mandalina
(14.02.17)
(3)

Edirne'de nereler gezilir?

mevsimler
Sevgili yok 3 adet sap Adam günübirlik nereyi gezsin bu insanlar?
Sevgili yok 3 adet sap Adam günübirlik nereyi gezsin bu insanlar?
0
mevsimler
(03.02.17)
edirne'de olsaydım size rehberlik edebilirdim maalesef bu aralar değilim.

-sağlık müzesini gezebilirsiniz. eski ve hoş bir yapı. çok detaya girmiyorum zaten fazlaca bilgi mevcut internette.
-karaağaç'a gidip biraz gezinebilirsiniz, lozan anıtı ve eski kara tren var. ayrıca kafeleri de güzeldir.
-meriç nehrinde birer çay içip temiz havayı soluyun(hava her ne kadar soğuk olsa da 1 çay içmenizi öneririm).
-selimiye cami güzel bir mimari yapıya sahip. arkadaşlarınızın veya sizin inanç durumunuzu bilmiyorum ama gezilebilir. mimariyi çok beğeniyorum ben.
-çarşıda pek kimse bilmez dibek kahvecisi vardır orada birer kahve için. saraçlar caddesinden aşağıya inerken pidebankı geçtikten sonra solda kalıyor kuytuda. esnaftan birine sorarsanız gösterirler.
-içecekseniz çarşının arkasında talat'ın yeri var meyhane. uğrayıp iki bira içebilirsiniz ucuz ve sıcak bir mekandır.

şimdilik aklıma gelen bunlar. bu arada klasik olarak tava ciğer veya köfte yemenizi tavsiye ederim tabi. iyi eğlenceler..
0
golgi aygıtı
(04.02.17)
ayşekadının orda bir anıt yeri vardı tepe'de orası 1-2 saatinizi alır. sonra selimiye camii felan oralarda aynı minvalde camii çeşitleri sonra ciğerci aydın. sonra meriç nehrinin kenarında kafeler vardı adı aklıma gelemdi bölgenin hatta trakya üniv. rektörlüğünün oralar (karaağaç sanırım). biraz sınıra yaklaşın orda da anıt bişey vardı.

çok manevi programla başlattım sizi hepsini yaparsanız başladığınız noktaya gelirsiniz ;)

yediğiniz içtiğiniz sizin olmuş olur.
0
qobel
(04.02.17)
@golgi aygıtı +1

Pazar gidecekseniz aydın kapalı haberiniz olsun. Niyaziye gidebilirsiniz ciğer yemeye. Köfte isterseniz köfteci Osman.

Karaağaça mutlaka gidin. Harika bir yer.

Selimiye camii, üç şerefeli camii, eski camii birbirine çok yakın zaten.

Eski camiinin orada çorbacılar var. Gidin bir işkembe patlatın, mis.

Aracınız varsa şehir içine girdiğinizde dikkat edin. Her yer kamera. Ceza yazmıyorlar falan filan diyene itibar etmeyin. Edirne zaten küçük, maksimum 50 km/sa hızla mis gibi dolaşırsınız.

Ayrıca sosyal tesisler var karaağaça giderken sağda kalıyor. Ya Meriç köprüsünün ya da tunca köprüsünün hemen öncesinde. Hoş ve ucuz bir yer.

Çok güzel günlerim geçti orada. Hatta evlenme teklifimi bile orada yaptım. Edirne'ye çok selam söyleyin benden. Hususen karaağaça.
0
sylr
(04.02.17)
(8)

oyun oynarken veya izlerken mide bulantısı

uyusam iyi olur
artık oyun oynamasamda eskiden oynarken baya midem bulanırdı. şimdi ise pewdiepieın yeni çektiği residen evil 7 videolarını takip ediyorum ama acayip fena oluyorum. başım dönüyor midem bulanıyor dayanamıyorum kapatıyorum. sizde de oluyor mu? neden oluyor bir bilginiz var mı?
artık oyun oynamasamda eskiden oynarken baya midem bulanırdı. şimdi ise pewdiepieın yeni çektiği residen evil 7 videolarını takip ediyorum ama acayip fena oluyorum. başım dönüyor midem bulanıyor dayanamıyorum kapatıyorum. sizde de oluyor mu? neden oluyor bir bilginiz var mı?
0
uyusam iyi olur
(26.01.17)
Motion sickness. Eski oyunlarda hareketlerde oluyormuş millete. Bi arkadaşıma da oluyor sürekli. Oyun oynayamıyor. Bende bi sorun yok
0
glamdr1ng
(26.01.17)
Aynı sorun bende de var. Gta bile oynarken bulanıyordu.
0
sylr
(26.01.17)
gözlerin bozuk olabilir mi ya da numarası ilerlemiş falan?
0
snape i başından beri tanırım
(27.01.17)
@snape yok gözlerim bozuk değil
0
🌸uyusam iyi olur
(27.01.17)
"...pewdiepieın yeni çektiği residen evil 7 videolarını takip ediyorum ama acayip fena oluyorum..." ben de:( bundan önce video izlerken başıma gelmemişti.
oyunun eskiliği ile alakası yok. first person oynadığım oyunlarda midem bulanıyor, başım dönüyor. zamanında çözümü var mı diye araştırıp bir şey bulamamıştım.
0
ganbatte
(27.01.17)
Ben de başka kanaldan Resident Evil izliyorum, hem oyunu çekenler bundan şikayetçi hem de ben. Oyunla alakası olabilir mi? Çünkü çok oyun oynarım daha önce hiç olmamıştı böyle bişey.
0
Skey295
(27.01.17)
@skey295 yok sadece bu oyun değil. aklıma gelenlerden mesela amnesia, outlast falan ve daha birçok oyun da bulantı, baş ağrısı yapıyor. Ama bu oyun diğer oyunlara göre biraz fazla sarsıntılı bir oyun sanırım.
0
🌸uyusam iyi olur
(27.01.17)
oluyor. benim arkadaşım counter strike oynarken kusacak gibi oluyordu adeta. ilk başlarda inanmamıştık ama 1-2 kişide daha gördüm. sebebini bilmiyorum ama.
0
jangbogo
(27.01.17)
(18)

Arbys sever misiniz?

basubadelmevt
Ben seviyorum baya, et olanı değil de tavuklusu.Roast Chicken Deluxe adı. Sandviçi harika, kıvrık patates zaten on numara. Siz hangisini yersiniz? Şu an iki roast chicken menü 19.90. Off günlerimde iki tane ısmarlıyorum kendime.
Ben seviyorum baya, et olanı değil de tavuklusu.Roast Chicken Deluxe adı. Sandviçi harika, kıvrık patates zaten on numara. Siz hangisini yersiniz? Şu an iki roast chicken menü 19.90. Off günlerimde iki tane ısmarlıyorum kendime.
0
basubadelmevt
(26.01.17)
9.90 luk iki tavuk burgerli menüyü f/p açısından seviyorum
0
hayati cozemeyen adam
(26.01.17)
hiç yemedim.
0
sutlu nescafe
(26.01.17)
hayır
0
atalet momenti
(26.01.17)
hayatımda yediğim en kötü burgerdi. etli bir şeyi yiyemediğimi tarih yazmazdı, ta ki arby's'e gidene kadar :/
0
cekilmis gayfe
(26.01.17)
@çekilmis gayfe

Eti bana da kötü geliyor. Tavuklu dene derim, pişman olmazsın:)
0
🌸basubadelmevt
(26.01.17)
sağlıklı şeyler yemeye çalıştığım için yemiyorum ama tadı da kötü bence.
0
powerpufgirl
(26.01.17)
liseden sonra calismistim o zaman bir calisani olarak titizlik ve ozene hayran kalmistim. her 15dk da bir el yikamak mecburdu + elin biyere degince mecburen yikiyordun. etler pistikten sonra bile dinlenme+isitma seklinde 3 gun bekletiliyordu.

amma velakin gecen yad etmek icin bi subesine gittim. ekmek bayatti, et les gibiydi. servis kotuydu.
0
mayeskuel
(26.01.17)
Ben sevdim, beefncheadar yiyorum, diğerlerini denemedim ama severim sanırım.hamburgeri bana lezzetli geliyor. Patatesleri de güzel.
0
doxanikee
(26.01.17)
Ben hamburger yemiyorum ama sadece bir kez patates kızartması yemiştim burda. Güzeldi tadı.
0
ms brownstone
(26.01.17)
tavuklusu +1
0
shotgunwoman
(26.01.17)
barbeku deluxe ve patatesine aşığım
0
fragile lady
(26.01.17)
Sevmiyorum, hic beğenmiyorum.
0
stavro
(26.01.17)
Sevmiyorum. Şekilsiz bişey zaten.
0
sylr
(26.01.17)
beefncheddar yiyorum ben de. deluxe da yedim bikac kere. hic tavuklu yemedim.
0
disq
(27.01.17)
1 kez yedim. Ekmek arasi ceset gibiydi. Sevmedim.
0
rusyalı kozmonot
(27.01.17)
Bayılırım
0
jazzabel
(27.01.17)
beefncheddar - harika
0
Big bada bum bum
(27.01.17)
Eskiden pek severdim ama en son yediğimde güzel gelmedi. Artık pek kaliteye dikkat etmiyorlar. Belki yediğim yerle alakalıdır
0
clones
(27.01.17)
(33)

Lor peyniri ve yumurta

ms brownstone
Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım i
Ben bunların ikisini de sevmiyorum. Hatta yumurtadan çocukluğumdan beri tiksiniyorum. Haşlanmışının olduğu odada bile duramam zaten ama omlet, menemen falan tadının yoğun olduğu hiçbir şeyi yiyemiyorum. Sadece pastanın, böreğin falan içinde yerdim ama bir süredir sağlıklı beslenme olayına taktığım için onları da yemiyorum artık. Lor peynirini de anca üstüne kekik ve pul biber dökünce yiyebiliyorum ama o da çok az oluyor.

Benim protein almam lazım çünkü yıllardır et sürmüyorum ağzıma. Et yiyemediğim için et dışında protein oranı en yüksek olan bu ikiliyi yemek istiyorum ama ne şekilde lor peynirine tat verip yumurtanın yoğun tadını minimuma indiririm bilmiyorum.

Siz bu saydığım yöntemler dışında nasıl yiyorsunuz bu ikisini? Lor peyniri yine neyse ama yumurtanın hem tadından hem kokusundan nefret eden biri yumurtayı nasıl yiyebilir sizce? Bir de yazdım üstte ama yine belirteyim. 2 aydır falan sağlıklı beslenmeye biraz kafayı taktığım için unsuz, şekersiz şeyler yazarsanız daha iyi olur.
0
ms brownstone
(26.01.17)
sen protein yememeye devam et. en acısız yöntem bu görünüyor.

(lor gayet lezzetli bir şey, ne istiyorsun başka? yumurtayı da kayısı pişirip, burnunu kapayıp ağzına atacak, hızlı hızlı çiğneyeceksin)

hem şeyim şey olmasın, hem bi tarafım acımasın.
0
no christ requires
(26.01.17)
protein tozu diye bir şey icat ettiler. süper!
0
cekilmis gayfe
(26.01.17)
he yok tarhana içsin asgfasfsaf
bu arada lor diye takma. lorda 15 gram protein varsa tulum peynirde 10 gram vardır. ama vardır. öyle bişi ye.
0
cekilmis gayfe
(26.01.17)
yahu lor ve yumurta dışında protein kaynağı mı yok!

www.greatveganathletes.com
vegan vücut geliştirici bunlar.

nohut, fasulye, mercimek, bulgur yersen proteine doyarsın.

nohut protein oranı: %19
www.google.com.tr

bulgur protein oranı: % 12
www.google.com.tr

mercimek protein oranı: %9
www.google.com.tr

kırmızı et protein oranı: %26
www.google.com.tr

Yani 100 gram kırmızı et yerine 130 gram nohut yiyeceksin, nerden protein alırım diye dert etmeyeceksin.

hayvansal/bitkisel protein diye bir şey de yok bu arada. tüm proteinler aminoasitlerden oluşur, yukarıdaki tahıllarda da hepsi var bu aminoasitlerin. yoksa inekler ot iyip et üretemezdi zaten. vegan bodybuilder da olmazdı. ama çok var.
0
harzem
(26.01.17)
bakliyat ye bol bol o zaman. kinoa protein yönünden oldukça değerli bi gıda , biraz pahalı ama.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.01.17)
Loru ben de yiyemezdim, ama üstüne kekik, zeytinyağı ve pul biber atmaya başladıktan sonra öğünü iple çeker hale gelmeye başladım.

Yumurtaya da ara ara tabasco atıyorum ama hiç sevmiyorsanız o da güzel hale getirmez herhalde.
0
noluyo yaa
(26.01.17)
Bu protein olayları her açıldığında konunun vegan vücut geliştiricilerine gelmesini ben çok doğru bulmuyorum; zira alanlar farklı sınıflar farklı, her şey farklı. O nedenle yanıltıcı oluyor. Öncelikle vegan olsun olmasın, bir vücut geliştirmecinin "Doğal" yollardan şu kütleye ulaşması bugünkü genetik şartlarda mümkün değil: www.greatveganathletes.com O zaman ne oluyor? Şu oluyor: Bu adamlar anabolik steroidler kullanıyorlar. Ancak bu şekilde bu yağsız kas kütlesine ulaşabilirler. Ben doğal olarak ulaştım diyen varsa da yalan söyler. Hal böyleyken, bu adamların vegan olması, bunlara bir dezavantaj sağlamamış oluyor. Zira bir insan anabolik steroid kullanıyorsa eğer bırakın vegan olmayı hayvansal ürün kullanmamayı, her akşam ağaç kabuğu kemirseler yine bu kütleye ulaşırlar. Zira önlerinde kas kütlelerini engelleyecek bir sınır kalmaz; protein sentezleri artar, yağ yakımları en üst limitlere ulaşır. Ayrıca bu adamlar bunu hobi olarak yapan ya da sağlıklı yaşamak için yapan değil para kazanmak için bu işi yapan insanlar, yani profesyoneller. Profesyonel bir insanla bu işi sağlık için yapan insanları bir tutmak çok doğru değil. Ne dedik, bu linkteki adam steroid kullanmadan sadece et yumurta yiyerek de bu vücuda ulaşamaz. Yani et yiyerek bu vücuda ulaşamayan adam nohut mercimek yiyerek hiç ulaşamaz. Bunu da bilmek lazım.

Ne yiyebilirsin konusunda da diğer arkadaşlara yapacak bir ek bulamadım, ben de asla soya proteinine bulaşmaman konusunda bir hatırlatma yapabilirim bu noktada.
0
angelus
(26.01.17)
Hocam shake hazırla kendine.
100gr lor
1 yumurta
1 muz
1 ölçek whey(varsa tabi)
1 yemek kaşığı pekmez
2-3 yemek kaşığı yulaf
Üstüne de istediğin meyveden at ve bunları güzelce blenderdan geçir. Yumurta çiğ diye korkma ben de soğuk yumurtadan çok tiksiniyorum kokusu falan. Yumurta ve lorun tadını hissetmeyeceksin bile, muz ve pekmez tadı bastıracak kesinlikle. Çok güzel oluyor, denemelisin.

Edit: lor kesinlikte tuzsuz olacak aman diyeyim.
0
sylr
(26.01.17)
Vegan vücutçuların, diğer ekstrem vücutçular gibi steroid kullandığını ben de biliyorum. Ancak o steroidin etki göstermesi için vücuda bir şekilde protein sokulması gerekiyor sonuçta. O kaslar, ne kadar hileyle de olsa, proteinle dolduruluyor. O protein de bitkisel kaynaktan alınabiliyor.

Yoksa steroid olmadan öyle vücudu sabah akşam ineğe tapsan yapamazsın.
0
harzem
(27.01.17)
Yumurtanin kokusunu ben de sevmem. Omlet yaparken icine deli gibi nane atiyorum. Oyle bastiriyor. Nane yoksa kekik ve pul biber.
0
rusyalı kozmonot
(27.01.17)
@harzem, 100 gram kırmızı et eşit değildir 130 gram nohut.

nohuttan aldığın 100 gram proteinin anca 10 gramını vücudun kullanır. gerisi yaramaz çünkü kalitesizdir. kırmızı etten aldığın 100 gram proteinin ise yüzde 90-95'i kullanılır.
balık proteinlerinin de yüzde 70'i falan kullanılır.

kısacası ot çöp yiyerek bu iş olmaz :)
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
yumurta ve lora kori veya grammasala gibi agir kokulu baharat katmayi deneyebilirsin.
0
jimicik
(27.01.17)
diğer süt ürünlerine yönel. mantarlı, sebzeli vs. omlet tarifleri de seni idare edebilir.

ve pardon, bir vegan yine alenen yanlış bilgi veriyor. hayvansal besinlerde vücut için gerekli olan protein tiplerinin tümü bulunur. bitkisel besinlerde bu proteinlerden bazıları ya eser miktardadır, ya da hiç bulunmamaktadır. sağlık açısından dezavantaj oluşmaması için bu bakliyatların ya da diğer bitkisel besinlerin doğru kombinasyonla alınması gerekir. bir de bir b12 meselesi var ki girmiyorum ona. kendin araştırırsın.

besin takviyelerine muhtaç hale gelmemen dileğiyle.
0
zgrydn
(27.01.17)
kokmayan/ az kokan yumurtalar var. organik olandı galiba, annemin de öyle bi hassasiyeti vardı çünkü. üzerinde sarı çiçek resimleri olan, 4+4 kutuda satılan marka alıyodu.
Bi de tatlı lor'u denediniz mi, ben bu duyuruyu gördüğümde şunu yiyodum bayaa ısırarak :)
i.hizliresim.com
0
neynep
(27.01.17)
cekilmis gayfe ve zgrydn konuya değinmiş ben atlamışım orayı, ben de birkaç ek yapmak istiyorum: Kaliteli bir protein sentezinin oluşması için, ki burada sporcu ya da sedanter insan ayrımı yapmıyorum herkes için olması gereken bu, tüm aminoasitlerin aynı öğünde alınması gerekiyor. Bu relative bir olay değildir olması gereken bir kuraldır. Bilim dünyası günümüz satın alma ve ürünlere ulaşmanın zorluğu nedeniyle bunu biraz yumuşatır. Misal der ki; Hepsini bir arada alabileceğiniz ürünleri alamazsanız en azından bir kısmını barındıran ürünler tüketin, o da iş görür. Tüm aminoasitleri barındıran ürünler hayvansal ürünlerdir, eksik aminoasit barındıranlar da baklagiller. Yani et yiyemezseniz eğernohut yiyin derler. Tabii biliyoruz ki bu tamamen ortamı yumuşatmak için söylenen bir şey, zira aynı bilim der ki; Bir protein sentezinin kalitesini, alınan aminoasitlerin toplam miktarı belirler. Bu çok net. Yani sen tam protein barındıran, yani temel aminoasitleri ve temel olmayan aminoasitleri barındıran hayvansal ürün yersen, protein sentezin kaliteli olur; eksik aminoasit barındıran, tüm aminoasitleri barındırmayan ürünler (Bakliyat) yersen, protein sentezin kalitesiz olur. Bu olay haftada birkaç gün olursa vücut bunu tolere eder ama vegan olup bunu hayatını kalanına yayarsan, vücut bunu tolere edemez ve metabolik sıkıntılar yaşarsın. Zira vücut her gelen proteini derhal kullanır, tasarruf etmez. Sistemin hayatta kalması için günlük olarak ihtiyacı olan bu proteini "TAM" olarak vermen gerekir. Vermezsen sağlıklı bir insan olamazsın. Bakın buraya kadar yazdığım her şey, sıradan insanlar içindi, yani sporculardan falan bahsetmiyorum. 6 yaşındaki çocuk için de 17 yaşındaki ergen için de 60 yaşındaki teyze için de bunlar gerekli. Sen günlük beslenme programını bu da protein bu da aminoasit deyip bakliyat üzerine kuramazsın. Bakliyat türü gıdalar tamamlanmamış proteinlerdir. Yani 20 aminoasitin yirmisini de barındırmazlar, sağlıklı bir protein sentezi sağlıklı bir işleyiş için tüm aminoasitleri tam olarak almak gerekir. Alamıyorsan ya da almıyorsan, sağlıklı bir yaşamın olamaz.


İkincisi: Biyokimya der ki; Her besinin vücutta kullanılabilirliği farklıdır. Yani bir ürünün protein barındırıyor olması, onun çok şahane bir besin olduğu ya da içerdiği besin değerlerini sonuna kadar vücut tarafından kullanıldığı anlamına gelmez. Bunun ne oılduğunu anlamak için "Biyoyararlılık" konusuna girmek gerekir. Misal biyoyararlılık bakımından en kaliteli ürün, yumurtadır. Zira vücut yumurtanın tüm besin değerini %100 oranında kullanır. Proteinini yağını kolesterolünü, her şeyini sindirir ve kullanır. Bu oran kırmızı ette %80'e beyaz ette %79'a düşer. Yani sen 100 gramında 30 gram protein barındıran kırmızı et yediğinde, vücut bu proteinin %80'ini kullanabiliyor: 24 gramını. Tamamını değil. Yani tam protein içeren bir ürün yediğinde bile sistem bunun tamamını kullanamıyor. Peki tam olmayan protein kaynaklarında durum ne? Durum şu: Vücut bitkisel proteinin %49'unu kullanıyor. Yani sen 100 gramında 30 gram protein içeren nohut yediğinde, vücut bunun %49'unu kullanıyor. Yani ortalama 14 gramını kullanıyor. Vücut etin %80'ini kullanırken nohutun %49'unu kullanıyor, üstelik nohut tamamlanmamış protein olduğu için de protein sentezi kalitesini yitiriyor. Ki bu saydıklarım da yine sadece sporcular için değil sıradan insanlar için de geçerli bir durum.

O nedenle; "Etteki proteinin aynısı nohutta da var bulgurda da, neticede hepsi aminoasit" diyerek konuya yaklaşmak çok doğru değil, neticede hepsi aynı aminoasit değil.
0
angelus
(27.01.17)
peki çokbilmişler, söyler misiniz bir inek nasıl o kadar et üretebiliyor?

sizin on katınız araştırma yapmış birisiyim, "complete protein" denen şeyin tahıllarla da edinilebildiğini biliyorum mesela, siz bilmeseniz de.
0
harzem
(27.01.17)
(Soru ekliyorum konuyla ilgili) esansiyel proteini üretememe fikrine yakınım ama karara varmamı zorlaştıran soru işaretleri şunlar:
1- ot- inekler meselesi (bi olasılık, onların mekanizmalaırnın farklı olması)
2- sıfır hayvansal protein ile yaşayan insanların DEV ve bu sebep kaynaklı sağlık sorunu
yaşamaması, çeşitli örnekler.
0
neynep
(27.01.17)
Harzem; Sen konuyu "Peki dünya koca boşlukta nasıl düşmeden duruyor" boyutunda tartışmaya çalışıyorsun ama o olay öyle değil. Yani bir ineğin aminoasit üretmesiyle insanın üretmesi çok farklı konular. İstiyorsan onu da anlatırım ama seni o yeterlilikte görmüyorum ben. Fakat yine de çok küçük bir ipucu vereyim sana: Misal inekler işkembelerinde bulunan bir takım mikroplar sayesinde, yedikleri otlardan geleni azotu proteine çevirebilirler. İnsanlarda böyle bir metabolizma yok. Yani protein olmayan maddelerden protein üretmek gibi bir özelliği yok insanların, ineklerin var. O yüzden bu kadar çok et üretebiliyorlar. Oluşturdukları bu proteinlerin yapıtaşını da insanlar için gerekli olan esensiyel aminoasitler oluşturur. Biz de bunları yediğimizde bizim için gerekli olan esensiyel aminoasitleri almış oluruz. Yani burada insanları bıraktık hayvanların metabolizmasını da anlatıyoruz artık.
0
angelus
(27.01.17)
selülozu bile sindirebilen otçul bir hayvanla insanın sindirim sistemini bir tutmak nasıl bir kafadır, hakikaten anlamak güç (temel biyoloji lan?) . "madem evrim doğru, niye şimdiki maymunlar insan olmuyor" gibi bir şey bu. tutucu veganların söylemlerini bir tarafa bırakarak nesnel bilgiler üzerinden araştırma yapmak en sağlıklısı.
0
zgrydn
(27.01.17)
@angelus eline sağlık karşim
@harzem, inekler ot yiyip süt de veriyor. mucize gibi bir şey bu :) et yiyen et üretiyor olsa aslan kaplan falan yerdik herhalde :)
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
Miden almıyorsa, boşuna zorlama. Ben kendi zorlayıp 2-3 gün kusmanın eşiğinde yaşadığımı bilirim:/
Uzmanı değilim ama kendi deneyimlerimi anlatayım.
Ben yumurta yiyorum ancak arada oeeh geliyor, öyle bir şey ki, uzun bir süre (10-15 gün) kadar ismini bile duymak istemiyorum, midem bulanıyor. Bir süre sonra tekrar normale dönüp yemeye başlıyorum.
Lor da sevmem genel olarak.
Eti acaip seçerim, her eti yiyemem. Yiyeyim diye alıp, pişirdikten sonra midem almadığı için kedilere verdiğim çok olmuştur.

Ve spor yapıyorum. Şimdi bunlar birleşince protein bakımından fakir kalan bir vücut ortaya çıkıyor, kastan veriyorum, yağdan alıyorum.
Benim çözümüm whey oldu. Sürekli değil tabii ancak etten, yumurtadan eksik kaldığım zamanlarda whey kullanıyorum.

Tabii vegan olmadığını düşünerek yazıyorum?

Lor yerine, süt, beyaz peynir, süzme yoğurt, kefir vb. besinler tüketebilirsin. -Burada yine konu kaynamış ama- yine de bitkisel protein kaynaklarına da ağırlık ver, bakliyatlar, kuru fasulye, mercimek, ıspanak, kuruyemiş, kinoa, chia tohumu vb.

Deli spor yapayım, kas yapayım gibi bir derdin yok anladığım kadarıyla, amaç sağlıklı beslenmek, o zaman bunlar seni idare edecektir.

Kolay gelsin.
0
peggy
(27.01.17)
Amerikan sağlık bakanlığı:
www.ncbi.nlm.nih.gov

"With a proper combination of sources, vegetable proteins may provide similar benefits as protein from animal sources." >> doğru kombinasyonla, bitkisel kaynaklar da hayvansal kaynaklardaki proteinin faydasını sağlar.

Hardward:
www.hsph.harvard.edu

"Animal sources of protein tend to deliver all the amino acids we need." >> "Hayvansal proteinlerde gereken tüm aminoaistler vardır". Bunu tartışan yok zaten.

"Other protein sources, such as fruits, vegetables, grains, nuts and seeds, lack one or more essential amino acids. Vegetarians need to be aware of this. People who don’t eat meat, fish, poultry, eggs, or dairy products need to eat a variety of protein-containing foods each day in order to get all the amino acids needed to make new protein." >> diğer protein kaynaklarında bir veya daha fazla aminoasit eksiği vardır. vejetaryenlerin tüm aminoasitleri alması için birden fazla çeşit proteinli besin alması gerekir.

Yani diyor ki proteinli bitkileri çeşitli çeşitli yerseniz tüm aminoasitleri alabilirsiniz.


Purdue University (Amerika):
www.four-h.purdue.edu

"Vegetable proteins must be combined in a way that makes them “complete” so that an individual’s protein requirements are met."

Georgia State University:
hyperphysics.phy-astr.gsu.edu

"They can be supplied by a combination of cereal grains (wheat, corn, rice, etc.) and legumes (beans,peanuts, etc.). Tillery points out that a number of popular ethnic foods involve such a combination, so that in a single dish, one might hope to get the ten essential amino acids. Mexican corn and beans, Japanese rice and soybeans, and Cajun red beans and rice are examples of such fortuitous combinations."

>> buradaki her bir besinin türkçesini yazmayacağım ama diyor ki çeşitli tahıl kombinasyonlarıyla tek bir tabakta tam protein seti alınabilir. Belirli bazı geleneksel yemeklerin içinde tam protein vardır (meksikan bilmemne yemekleri çoğu türklerdeki gibi fasülyeli tahıllı yemekler).

Akademik dergi alıntısı:
circ.ahajournals.org
Yazının tamamı bitkisel besinlerle protein alımından bahsediyor.

Livestrong:
www.livestrong.com

"you can combine complementary plant sources to create a nutritionally complete protein." >> bitkileri birleştirip tam protein elde edebilirsiniz.

Columbia Üniversitesi soru cevap sayfası (cevaplar akademisyenler tarafından veriliyor):
goaskalice.columbia.edu

"if these vegetarians added legumes to their diet, they would be able to obtain all of the essential amino acids needed to remain healthy." >> vejetaryenler baklagillerden yediği sürece tüm aminoasitleri alabilir.

Daha yazayım mı? Beni "yeterlilikte görmeyenler" için sadece akademik kaynaklardan bilgi paylaştım. Bunlar google'da ilk sayfada bulduklarım. akademik referanslı olmasına rağmen akademik websitelerde olmayan onbinlerce yazıyı koymadım. (livestrong dışında, çünkü o beslenme konusunda oldukça kabul gören bir kaynak).

Şimdi devam edelim tartışmaya. Buyrun.
0
harzem
(27.01.17)
Kimsenin savına karşı çıkmak istemiyorum, ama, bilim ve araştırma işine azıcık bulaşmış bi insan olarak, tavsiyem,
araştırmaları okuyalım, analizlere bakalım, fikir sahibi olalım; ama mümkünse, bu araştırmaları kimin finanse ettiğine de dikkat edelim.

Ama aslında biz, hedef kitle olarak, bunlara erişemiyoruz, erişemeyiz. sadece sonuçların savaşımını izleyebiliyoruz.
Ama eğer mümkün olsaydı adım adım geri gitmek, bilime güveninizin sarsılacağı şeyler öğrenebilirsiniz. maalesef. nalet olsun ki.. bilim bağımsız olamıyor.
0
neynep
(27.01.17)
harzem; Tüm aminoasitleri ayrı ayrı yersen bir işine yaramaz; hepsini tek öğünde alacaksın. Zira protein/aminoasit depolanmaz vücut tarafından direkt kullanılır. Ha sen hepsini aynı öğünde kombinasyonlayayım dersen bir kere hangi aminoasit hangi bakliyatta hangi bitkide var bunun bilmen gerekir. Velev ki öğrendin, o zaman da bunların hepsini tek bir öğünde topladığında önünde ne kadarlık bir öğün çıkacağını hesaplaman lazım. En iyi ihtimalle, ayrı ayrı her üründen kombinasyon yapmaya çalıştığında, vücudun kullanabileceği proteini de hesapladığında, önüne 1 kiloluk bir bakliyat yemeği çıkar. Yani tüketmen gereken öğün 1 kiloluk bir yemek olur. 1 kiloluk yemekten 30 gram protein almaya çalıştığında vücuduna girecek karbonhidrat/gluten/lektin miktarını da hesaplaman lazım. Yani 30 gram kullanılabilir protein alırken 300 gram karbonhidrat alacaksın tek bir öğünde. Yani her yemekte bunları kombine etmekle uğraşmak ne bileyim 30 gram protein için her öğünde 300 gram şeker alman sana mantıklı geliyorsa, ki anladığım kadarı ile geliyor, böyle devam et ne diyelim şimdi sana.


Ayrıca bu araştırmalar ne kadar bağımsız ne kadar parayla yapılmış onları da bilmek lazım. Daha geçen sene Harvard Üniversitesi şekerler o kadar da zararlı değildir zararlı olan yağlardır diye bir rapor hazırladı da daha sonra bunları hazırlayanların rüşvet aldığı ortaya çıktı. Yani her araştırma çok değerli olmuyor.

Bir de "İnekler ot yiyor o zaman nasıl et üretiyor" noktasından bilimsel veri yayınlamaya geçiş yapman da gözümden kaçmadı tebrik ederim.
0
angelus
(27.01.17)
Günde 3 öğün yediğini varsayarak bir öğünde normal bir insanın alması gereken protein miktarı 25 gram civarıdır. Bunu almak için 100-150 gram nohut ve 100–150 gram bulgur yeterlidir.

Ayrıca nohut + bulgur , tam aminoasit seti için yeterlidir. Çoğu durumda 1 tahıl + 1 bakliyatta gerekli aminoasitlerin tamanı bulunur. 1000 gram yemek şart değil, her öğünde tahıl yemek de şart değil. Tek öğün yeter günde.

Bitkisel protein olayı ilk defa benim aklıma gelen bir şey değil. Yeterli kaynak var.

Ayrıca "O araştırmaları kim finanse ediyor " noktasında doktorların yemeyin dediği kırmızı et endüstrisi daha çok suç işliyor.
0
harzem
(27.01.17)
Harzem; Hemen hesaplayalım.

150 gram nohut 7 gram protein içeriyor.
150 gram bulgur 13 gram protein içeriyor.

13+7: 20 gr. protein yapıyor. Bitkisel proteinin %49'u vücut tarafından sindirildiğine göre; 20 gramın %49'u 9,8 yapıyor. Yani sen bir öğünde 25 gram protein aldığını zannederken 9,8 gram protein alıyorsun. Buna göre senin hesap patlıyor gördüğün gibi. Bir de ortalama bir insanın minimum 60 gram protein alma zorunluluğu var. Bu hesaba göre senin kaç kilo bakliyat yemen gerekiyor, sen hesap et. Ayrıca 9,8 gram protein alırken kaç gram karbonhidrat alıyorsun onu da hesapla. Ben hesapladım aslında ama seni üzmemek için söylemiyorum.
0
angelus
(27.01.17)
Hesaplarında hata var.

150 gr nohut = 29 gr protein.
150 gr bulgur = 18 gr protein.

Toplam: 47 gr

Hadi diyelim senin dediğin gibi yarısını alıyor olalım (o iddianın geçerliliği yok ama neyse) yine 23 gram eder.

Bunun yanında alacağın karbohidrat, proteinin 3–5 katı kadar. Vücudun günlük karbohidrat ihtiyacı, protein ihtiyacının 6-8 katı. Yani aldığın karbohidrat aslında yetmiyor bile. Bu bakliyatların yanında ekstra karbohidrat alman gerekiyor.

Bu söylediğime katılmıyorsan detaylı protein ve karbohidrat hesabını tekrar yapıp yaz buraya, neye katılmıyorsun anlayayım.
0
harzem
(27.01.17)
Harzem; Biyoyararlık benim icat ettiğim bir şey değil biyoloji bilimiyle ilgili bir konu, yani "Onun da geçerliliği yok ya neyse" diyerek geçiştirebileceğin bir durum yok ortada. Şu saate kadar yazdığım her şey temel biyolojiyle ilgili artık utanmaya başladım bunları anlatmaktan. Nohut dediğin 100 gramında 10 gram protein içeren bir madde, 29 gram proteine nasıl ulaştın anlamadım ette o kadar protein yok. Hadi her şeyi doğru farz edelim, yetişkin bir insanın alması gereken en düşük prtoein miktarı 60 gram. Yani günün 3 öğünü bu şekilde beslensen ancak alırsın bu kadar proteini. ha ben 3 öğün böyle yerim dersen bir şey diyemem tabii, 1 sene sonra obez olursun ama, ki veganlar da genelde bu yüzden obez oluyor.
0
angelus
(27.01.17)
Yahu 150 gram nohutta 29-30 gram protein olduğu gerçeğine bile nasıl karşı gelebiliyorsun?
www.diyetkolik.com
www.google.com.tr

Ayrıca "veganlar obez oluyor" diyerek batı dünyasındaki aşırı et tüketen obezler gerçeğinin tam tersini savunman da ilginç. vegan diyetin en büyük özelliği kilo verdirmesi. yıllardır vegan olan kaç tanıdığın var? Benim onlarca var. İstersen internetten de bulursun öyküleri.

Bakliyatta yeteri kadar karbohidrat yok bile. Yanında ek karbohidrat alman gerekiyor. Spor salonundaki hocaların uydurduğu şeylerle yıkanmış beynin malesef. Aç kendin araştır biraz, hesap makinesini de al eline.

Kaynakları da kendin bul hatta, ben yönlendirmiş olmayayım. 150 gram nohutta ne kadar protein var ne kadar karbohidrat var, ayrıca günlük karbohidrat ihtiyacının ne kadarını karşılıyor, hesapla ve yaz buraya. Ben yanlış hesaplamışsam bana da göster doğru sayıları.
0
harzem
(27.01.17)
Ayrıca soruyu çok saptırdık, birer cevap daha verip bitirelim. İsteyen geri kalanını araştıracak kadar kaynak bulabilir artık verdiğim linklerde.
0
harzem
(27.01.17)
yumurtayla muzu karıştır al sana krep
0
sta
(27.01.17)
harzem tamam hepimiz ot yiyek sen haklısın karşim :)) sen tarhanayla protein al biz kırmızı etle alırız. otla etin proteini aynı kalitede demek :) senin mantığınla ineklerin koyunların herkül olması gerekirdi asdfsadf

ya tamam dünya dönüyor. yaa tamam dönüyor dünya asdfsaDFSA
0
cekilmis gayfe
(27.01.17)
@cekilmiş gayfe, "evrim varsa şimdiki insanlar neden maymun olmuyor?" diye de soruyorsun sen, biliyorum önceki duyurularından. senin fikrini ciddiye alan yok.
0
harzem
(28.01.17)
(14)

ne yapıyorsunuz

yuvarlanantencereninkapagi
şu on beş boş günde ne yapıyorsunuz ya da on beş boş gününüz olsa ne yapardınız? gün içinde.( on beş bos gün mü, boş on beş gün mü? )
şu on beş boş günde ne yapıyorsunuz ya da on beş boş gününüz olsa ne yapardınız? gün içinde.

( on beş bos gün mü, boş on beş gün mü? )
0
yuvarlanantencereninkapagi
(23.01.17)
Keşke on beş boş günüm olsa :(
0
tuborg yesili
(23.01.17)
Dükkan-Kitap-Hasta Bakıyorum. 15 değil 155 gün boş olsa arada tek oynayacak şey Dükkan :D
0
gozu acik sevisen yahudi
(23.01.17)
keşke benimkiler senin olsa. çok sıkıldım.
0
🌸yuvarlanantencereninkapagi
(23.01.17)
şu sıralar ders çalışmaya çalışıyorum. uykusuz, yarım yamalak, boktan bir dönem.
şu çarşamba gelip bitsin. sonraki 15 gün tamamen sinema ve kitaba gömülüp deşarj olacağım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(23.01.17)
mezun olmama tek sınavım vardı 2 haftadır ona çalıştım hoca kol gibi soru sordu kaldım galiba, yarın gidip tek ders sınavı için dilekçe doldurucam
0
masa penisi
(23.01.17)
on bes gun full bosum. spor falan yaparim kendimi buna alistiririm diyordum ama sanirim full uyuyacagim.
0
tiredpanda
(23.01.17)
sağlık sorunlarımı halletmeye çalışıyorum üniversite zamanı ertelediklerimi.
bol bol kitap okuyorum.
arkadaşlarla görüşüyorum.
belki haftasonu şehir dışına gideceğim
on beş boş gün bitti bile :(
0
powerpufgirl
(23.01.17)
Benim 25 gün boş vaktim vardı, ailemin yanına geldim. Annemle ve kardeşimle bol bol vakit geçiriyorum, dışarıya kahve içmeye çıkıyoruz. Alışveriş yapıyoruz bazen. Soğuk olmasa ormana yürüyüşe gideceğim ama diz boyu kar var. Arada yemek yapıyorum bizimkilere. 3 kitap bitirdim. İzlediğim dizinin bütün sezonlarını izledim. Arada kardeşimle belgesel izliyoruz. Bir de yapmak istediğim boyamalar vardi; yanımda tasiyamadigim için yine kaldılar. Hafta sonları yapacağım artık. Öyle iste. Son haftamdayim;ne çabuk geçti, anlamadım.
0
fraise
(23.01.17)
-Film izlemek
-Dizi izlemek
-Kitap okumak
-Öykü yazmak
-Sakin bir kafede filtre kahve içmek
-Moda sahilde 1-2 saat tur atmak
-Tiyatroya gitmek
-Bisiklet sürmek
-Arkadaşlarla buluşmak
-Çay ve sigara içip saatlerce Ahmet Kaya dinlemek. (En çok bu zevk veriyor son zamanlarda.)

Bunlar benim son on beş günde yaptıklarım.
0
papillon7
(23.01.17)
imkan varsa gezerdim, vize sıkıntısı yoksa ucuz rotalara varsa vizesiz yerlere ama bir şekilde en azından 1 haftasını başka yerde geçirmeye çalışırdım maddi imkanlar doğrulutusunda.
0
senolll
(23.01.17)
En son bos 15 gunum gecen aydi, uzun bir tatile gittik. Bugun olsa (keske) ders calisirim. Mayisa kadar falan zor tekrar izin olaylari.
0
kassiopeia
(23.01.17)
deliriyorum.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(24.01.17)
Beslenmemi düzene soktum. Alese çalışıyorum, uzun süredir görmediğim insanlarla buluşuyorum.
0
muslugubozukhayrat
(24.01.17)
İlk ve son gününü kesinlikle istirahate ayırırdım. Onun dışında sinema, sevdicekle gezmeler, bisiklet, spor, kitap okuma vs.

He bir de, normalde oniki-bir civarı yatıyor isem, daha geç saatlerde bilgisayardan film izlerim. Çayımı tadellemi alırım. Bilmiyorum sebebini ama bunu yapınca mutlu oluyorum. Hele de film güzelse, oh mis.
0
sylr
(24.01.17)
(13)

Sevdiceğimin babasıyla tanışacağım, lütfen yardım

sylr
Bir iki saat içinde sevdiceğimin babasıyla tanışacağım. Çok heyecanlıyım, mantıklı düşünemiyorum şuan. Elini öpmeli miyim ? Tanışmayla alakalı sair tavsiyeleriniz nelerdir ?Evvelen kendim olmalıyım, bunun farkındayım fakat gene de tavsiye istiyorum sizden.Tanışma kafede olacak. Sakin bir yer.Not: er
Bir iki saat içinde sevdiceğimin babasıyla tanışacağım.

Çok heyecanlıyım, mantıklı düşünemiyorum şuan. Elini öpmeli miyim ? Tanışmayla alakalı sair tavsiyeleriniz nelerdir ?

Evvelen kendim olmalıyım, bunun farkındayım fakat gene de tavsiye istiyorum sizden.

Tanışma kafede olacak. Sakin bir yer.

Not: erkekim.
0
sylr
(22.01.17)
nasıl insanlar, nasıl bir aile? bence elini öpme, tokalaş ve yanak öpebilirsin. sarılmalı öpmeli tokalaşma iyi bence. abi diye hitap et. bacak bacak üstüne atma. sdlkfsd. gülümse ve adamdan gözlerini çok kaçırma. doğal olmaya çalış. adamla ilgili görün.
0
snape i başından beri tanırım
(22.01.17)
abi falan deme ya bence, siz de geçsin.
0
zoque
(22.01.17)
x abi iyi bence. "abi naber ya" gibi değil de hitap edeceğin zaman isminin sonuna abi eklemek şeklinde. bizimkilerin hoşuna gidiyor amca yerine abi denmesi.
0
snape i başından beri tanırım
(22.01.17)
El öpme.
Abi deme, siz diye hitap etmek iyidir.
Rahat ol.
Konuşmadan önce iki kere düşün çok düşünüp mal gibi de görünme ama mutlaka düşün.
0
mutekebbir
(22.01.17)
Bey diye hitap etmelisin. O sana söyler zaten sonra bana xxx diye hitap edebilirsin diye.
El sıkarken fazla gevşek olma.
Siyaset konuşma. Ağzını ararsa dikkatli ol.
Kızını ve yetiştirme tarzını öv ama yakala gibi değil.
Kende ailenle ilgili de çok ayrıntıya girme.
0
dijalli
(22.01.17)
Abi demeyin bence. Herkesin hoşuna giden bir durum değil çünkü. Benim babama abi deseniz tuhaf tuhaf bakar mesela. Siz deyin yeterli. Elini de öpmeyin. Tokalaşin.

Sakin olmaya çalışın , zaten rahat biriyse onu görünce siz de rahatlarsiniz.
0
fraise
(22.01.17)
Abi demek gibi bir hata yapma.
Elini öpme.

Aynı fikirdeyseniz siyaset konuşulmayacak şey değil. Fakat ilk buluşmadan konuşmak mantklı değil. Genel konulardan konuş kendini aileni yaptıklarını okulunu anlat şehirler hakkında konuşun.
0
tekila shot bardağı
(22.01.17)
Sakın ha abi deme demeye geldim ben de. Siz diye hitap etmelisin. Yeni tanışılan herkesle böyle konuşulmalı zaten.
0
mutlusismankedi2015
(22.01.17)
Çok teşekkür ederim herkese. Dakikalar kaldı! :)

Bir sorum daha olacak. Hesabı ödemek konusunda atılayım mı?
0
🌸sylr
(22.01.17)
odeyebilirsin gibi geldi
0
tiredpanda
(22.01.17)
Teşebbüs et, fazla ısrarcı olma yaşı büyük sonuçta farklı algılayabilir. Hiç teklifsiz kalmak da olmaz. Orta yolu bul.
Başarılar.
0
mutekebbir
(22.01.17)
nasıl geçti? merak ediyorum, eğer yazmanda sakınca yoksa?
0
faik abi
(22.01.17)
dostlar tekrardan teşekkür ederim. çok güzel geçti bence. ilk görüşme olumlu oldu. ama elim ayağım titredi ilk başta orası ayrı :) saçma sapan sırıtmalar da cabası. akışına bırakmak lazımmış. konu bulmak için zorlanmadım. konular kendiliğinden açıldı zaten.
0
🌸sylr
(22.01.17)
(22)

Kur'an ın insan yapısı olup olmaması ?

Esinsin
Arkadaşlar baştan söyliyim hakarete varan yorum istemiyorum.Geçenler de bunu tartıştık. Ben bunun insan yapısı olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğimizi savunuyorum. Ve toplumdaki bir kaç kişi benim bunu söylemem üstüne sen şuan şirk koşuyorsun diyerek salak saçma polemiğe sokup üstüme geldiler
Arkadaşlar baştan söyliyim hakarete varan yorum istemiyorum.
Geçenler de bunu tartıştık. Ben bunun insan yapısı olup olmadığını hiç bir zaman bilemeyeceğimizi savunuyorum. Ve toplumdaki bir kaç kişi benim bunu söylemem üstüne sen şuan şirk koşuyorsun diyerek salak saçma polemiğe sokup üstüme geldiler. Daha şirk ne demek bilmeden üstüme geldiler yani. Şirk dediğimiz kendini Allahla bir tutma demek değil midir ? Kuranın insan yapısı olup olmadığını sorgulamak neden şirk koşmak olsun ?

Bu konuda siz ne düşünüyorsunuz ?
İyi pazarlar
0
Esinsin
(22.01.17)
duvarları örülü insanlarla tartışmaya giremezsin, kuran insan elinden çıkma bir kitaptır.
0
masa penisi
(22.01.17)
@masa penisi ağzm çok da iyi laf yapmaz şuan kendi kendimi yiyorum nası cevap veremedim diye onların kafalarında beni ikna etmiş olduklarını düşündükçe deliriyorum ya.
0
🌸Esinsin
(22.01.17)
ayrıca kuran'da matematik hatası bulunmaktadır. araştırmak size kalmış.

eksisozluk.com
0
Goldstein
(22.01.17)
Herkesle bu konular tartışılmaz. Ben de insan elinden çıktığını düşünüyorum ama oturup kimseyle tartışmam bunu gerek yok. Kimseye bir şey ispat etmene lüzum yok. Kafaları olsa biraz zaten körü körüne inanmak yerine araştırırlar kaç tanesi bu konuda doğru düzgün birikime sahip ki boş boş konuşuyorlar.
Yakınlarımla bu konularda konuşmamayı tercih ediyoruz, konuşsak bile herkes kendi düşüncesini söylüyor ve konu kapanıyor uzamıyor.

Bu konuyu sorgulamak da gayet hakkın. Kimse kimseyi yargılayamaz herkes kendine baksın.
0
mutekebbir
(22.01.17)
@mutekebbir işte sorgulayınca şirk koşmuş oluyormuşuz
0
🌸Esinsin
(22.01.17)
Yaşar Nuri Hoca'nın ayetlerin iniş sırasına göre yorumladığı bir kitabı var onu okuyabilirsiniz. Ayrıca son derece belli sureler de var el yazması olduğuna dair. Mesela Ebu-Cahil diye isimlendirdiği Ebu'l-Hakem'i müslüman yapamadığı için onun aleyhinde yazdığı ayetler, keza Ahzap suresinde peygambere hangi kadınlar helal hangileri haram gibi şeyleri belirttiği ayetler. (Zeyd'in karısı Zeynep'i almak için yazdığı söylenir. Keza önce evlatlıklarınız sizin öz oğlunuz gibidir diyip, daha sonra Ahzap suresinde böyle diyor yani o kadın bana helal tarzında bir algı oluşturulmuştur.) Daha nice örnekler yazmak mümkün yani demek istediğim şu; koskoca kutsal kitap, yaratıcı tarafından gönderilmiş ise peygambere hangisi helal hangisi haram bunlar mı yazmalı? Daha uzun sorularınız olursa özelden yanıtlarım tabi ki.

Edit: (bkz: kuran'ın insan yapısı olduğunun delilleri)
0
gozu acik sevisen yahudi
(22.01.17)
Bakmayın onlara.
Sorgulamak ve araştırmak işlerine gelmediği için çocukluktan beri kendilerine aşılanan şeylere derin bir bağlılıkları var. (Genelleme yapmıyorum aksini yapanlar da olabilir.)
Araştırmak/sorgulamak başka, yok saymak başka.
Onlar soru sormaktan bile korkan insanlar bırak cevap vermeye değmez.
0
mutekebbir
(22.01.17)
kur'an'dan şüphe etmek şirk nedenidir ancak.
0
black mamba
(22.01.17)
düşünmek, sorgulamak için insana akıl veren bir tanrı kitabında, kitabını sorgulamayı yasaklıyor. lol.

herhangi bir bilim kitabında çelişki bulmak zordur, şayet bulunursa da bilimsel şekilde tartışılır ve doğrusu bulunup, kabul edilir.

tanrı gerçekten kitap göndermiş olsaydı kusursuz olurdu zaten, garip çelişkiler, hatalar, sadece belirli bir bölgeye uyan kurallar vs olmazdı.
0
washe
(22.01.17)
Sorduğun soru itikadi bir mesele ve toplumumuzun dine bağlılığı umumi manada taklidi olduğundan itikad ile alakalı konulara gelen soruları hemen şirk olarak değerlendiriyorlar. Çünkü gelen soruya akli delil üretemeyip, sadece bize nakil yoluyla gelir ve biz buna iman ederiz diyorlar. Bu ise islam'ın özüne terstir. Kuran'da bir çok ayette insanı düşünmeye sevketmekte. Eğer Kuran, Allah kelamı diyorsak Kuran'a karşı gelen her suale mutlaka bir cevap vardır demeliyiz. Çünkü kabul ettiğimiz Rabbimiz, bütün eksik ve noksan sıfatlardan münezzehtir, Kuran'da insan aklına ve kainata ters düşen birşey bulundurması bu sıfatına zıttır.

Kuran'ın Allah kelamı olduğunun bir çok delili vardır. Fakat biz bunlara inanmamaya inanmış isek, bu konuda mesafe katedebilmemiz imkansızdır neredeyse.

Deliller hususunda ise beni en çok etkileyenden başlamak istiyorum.

-Dikkat ediyoruz ki, Peygamber Efendimiz (asm) peygamberliğini ilan ettiği günden beri ona gelen ithamlar; deli, divane mecnun gibi ithamlardı. Bunların geliş sebebi ise Kuran'da o günkü hem kültürel hem de bilimsel inanca bir çok yönden ters düşmesi. Eğer bir insan bir kitap yazsa, yazdığı kitapta ona deli diyeceklerini bile bile yazması akla mantığa sığmamakta. Linke tıklayıp üç dakikalık videoyu izlersen daha açıklayıcı olacaktır. youtu.be

-Peygamber Efendimiz'in (asm) ümmi oluşu, Kurân'ın Allah kelamı olduğuna en büyük delillerden biridir. Okuma yazması olmayan bir kimsenin, her asırda binlerle âlimler yetiştiren bir kitabı yazabilmesi mümkün olabilir mi?

-Peygamberimiz'in (asm) tek başına ve emniyetsiz bir haldeyken, şiddetli düşmanlar karşısında, rahatça, pervasız, telaşsız, samimi olarak, üstelik düşmanlarının damarlarına dokunduracak bir ciddiyetle Kurân'ın Allah kelamı olduğunu ilan etmesi, söylediğinin hak olduğunu gösterir. Hâlbuki insan küçük bir yalanı bile, hilesini hissettirmeyecek derecede telaş göstermeden söyleyemez. Ve yalanı er ya da geç ortaya çıkar. Fakat Peygamberimiz’in (asm) iddiasında doğru olduğunu ve Kurân’ın insan sözü olmadığını aradan geçen 15 asır ispat etmektedir.

-Peygamber Efendimiz (asm) Kureyşliler'in arasında “Muhammed-ül emin” (her yönden güvenilir) lakabıyla bilinirdi. Öyle ki; Peygamberliğini ilan ettikten sonra bile müşrikler, mallarını ona emanet ederlerdi. Zira Peygamberimiz (asm), şaka dahi olsa asla yalan söylememiştir. Hatta İslam’ın en azılı düşmanları dahi, onun yalan söylemeyeceğini tasdik etmişlerdir.
O (asm) Kur’ân hakkında:
“Kurân-ı Kerim insan sözü değildir. Allah (cc) kelamıdır.” buyurmuştur. Elbette O (asm) söylediyse doğrudur.

-“Ve eğer kulumuza indirdiğimiz (Kur'ân)’dan şüphe içindeyseniz, haydi onun benzerinden bir sure getirin. Eğer (iddianızda) doğru kimseler iseniz Allah’tan başka şahitlerinizi (yardımcılarınızı) da çağırın! ” (Bakara, 23)
Kur'ân; nazmı, üslûbu, beyanı, manaları ve lafızları itibariyle mükemmel ve taklit edilemez bir belagate sahiptir. Belagat; açık ve güzel ifadeli konuşma ve yazma ilmi demektir.
Kur'ân insanlığın en dâhi edebiyatçılarını, en harika hatiplerini, sahasında en ileriye gitmiş âlimlerini, en meşhur şairlerini bir benzerini yapmaya davet edip, tam bin beş yüz senedir meydan okumaktadır.
Fakat 15 asırdan beri, bir tek ayetinin bile benzeri getirilememiştir. Eğer getirilmiş olsaydı, elbette bu bilinirdi. Böyle bir teşebbüste bulunan ve o zamanın dâhi edebiyatçılardan olan yalancı peygamber Müseyleme gibiler ise, tarihin komik sayfalarında yerlerini almışlardır. En dâhi edebiyatçıların bile bir kelimesine misil getiremediği Kur’ân, elbette insan sözü olamaz.

-Kurân-ı Kerim'in lafzında, manasında, üslubunda, nazmında ve beyanında hayret verici bir farklılık ve üstünlük vardır. Okunuşundaki akıcılık sebebiyle lisanlara ağır gelmez. Küçük bir çocuk dahi Kurân'ı kolayca ezberleyebilir. Az bir sesten rahatsızlık duyan hasta insanın kulağına Kur'ân hoş gelir, sıkıntı vermez ve asla usandırmaz.
Kurân'ı inceleyen dâhi edebiyatçılar "Kurân'ın öyle bir tatlılığı ve tazeliği var ki, insan sözüne benzemez." demişlerdir. Çok meşhur bir yazarın dahi, kıymetli bir eserini ikinci defa okumak çoğu zaman usanç verir. Hâlbuki Kur'ân 15 asırdır usandırmaksızın tekrar tekrar okunmakta ve hakikatli bir tatlılık, hayret verici bir tazelik ve harika bir gençlik ortaya koymaktadır. Elbette her an kendisinden istifade edilen ve ifade tarzındaki özelliklerini şu an inmiş gibi muhafaza eden ve usandırmayan bir kitap insan sözü olamaz.

-Kur'ân şahsi, toplumsal ve siyasi hayata verdiği yön ile insanların kalplerinde, ruhlarında ve akıllarında öyle büyük bir inkılâp yapmıştır ki; kız çocuklarını diri diri toprağa gömen, inatçı, adetlerine son derece bağlı, büyük bir toplumu o zamanın en yüksek medeniyet seviyesine çıkartmıştır. Hiçbir insan sözü, toplumlara yön verip köklü değişiklikler yapacak ve bunu 15 asır devam ettirip idare edecek derecede tesir gösteremez. Bir zorlama olmaksızın, az bir kuvvet ve gayret ile, kısa bir sürede böyle büyük inkılâplar yapan bir kitap, elbette Allah (cc) kelamıdır, insan sözü olamaz.

-Kurân'da birbirine benzer veya zıt manadaki kelimeler aynı adette bulunur. Buna "kelimelerin geçiş adetleri arasındaki tevafuk (denklik)" denilir.
Mesela, benzer kelimelerde:
" قُلْ (de!)" emri 332 defa geçer. Bu emir kipinin (dedi-dediler) gibi fiil olarak kullanılışı yine 332'dir.
" شَهْرٍ (ay)" kelimesi bir yılın ayları kadar yani 12 defa geçmektedir.
" أَيَّامًا (günler)" kelimesi bir ayın günleri kadar yani 30 defa geçmektedir.
" يَوْم َ (gün)" kelimesi ise bir yılın günleri kadar yani 365 defa geçmektedir.
Zıt kelimelerde:
"İman" kelimesi 25, zıttı olan "küfür" kelimesi 25 defa geçmektedir.
"Melek" kelimesi 88, zıttı olan "şeytan" kelimesi 88 defa geçmektedir.
"Adalet" kelimesi 15, zıttı olan "zulüm" kelimesi yine 15 defa geçmektedir.
Kurân'da daha bunlar gibi pek çok tevafuk vardır. Kurân'ın 6666 ayetten oluşan bir kitap olduğu göz önünde bulundurulursa, bir insanın bunları düşünüp yapması mümkün değildir.

-Kurân'ı okuyan her insan sadece kendine hitap eder gibi Kurân'dan ders alır. Kurân'a bakıldığında muhatap bir gözükse de Kur'ân bütün zaman ve mekânlarda her seviyeden insana hitap eder. Bir insanın “aynı sözler” ile farklı zamanlarda farkı seviyedeki insanlara hitap ederek ihtiyaçlarına cevap veren bir kitabı yazabilmesi ne kadar mümkündür?

Not: ilk maddeden sonrakiler alıntıdır. Vaktim dar ve telefondan yazdığım için ancak bu kadar yazabildim. Daha müsait bir vakitte istediğin soruya cevap vermeye gayret ederim. Sakın soru sormaktan çekinme. Allah, bizden tahkiki bir iman istiyor ve tahkik yalnızca sualler vesilesiyle gün yüzüne çıkar.
0
sylr
(22.01.17)
Allah kelamı olmayan ne olabilir?
Peygamber insanlara aktarmada vasıta olmuyor, kendi üretiyor ve insanları etkiliyor. İslam teoride buna kapalı bir din. Kendini tahriften münezzeh tutmuş bir kitap yolluyor allah, insan eli değmemiş gibi tarif. Bu ucundan da olsa şirk evet. Önceden bahsedilen ayetler, ahzab mesela en kafaya dank edeni, müslümanken mealde en fena tökezlediğim satırlardı, insan elinden çıktığını düşünmek hakikaten bir açıklama bulamazsan dinden edebiliyor (ben başka nedenlerle mürted oldum o ayrı). Şirk gibi şiddetli bir ithamla karşılaşman normal her açıdan.
Bunu sana diyenlere acıma ve ortamına göre bas trollü. Hristyan yortularına bayramlarına karşılık vermeye çalışa çalışa yok mekke fethi yok kutlu doğum haftası türlü şey icat ettiler, bozuk teslis inancı deyip isa takipçilerinde kınadıklarını her fırsatta dine soktulat, kainatın efendisi hepimiz onun yüzü suyu hürmetine yaratıldık vesaire diye diye peygamberlerini yarı tanrı hüviyete büründüren zamane müslümanları asıl müşrik.
0
kargn
(22.01.17)
bilinemez sayman, konuya şüpheyle baktiğın anlamina gelir ve İslamın kabul etmeyeceği bir tutumdur bu. çünkü iman etmek, şüpheyle de olmaz. tam bir teslimiyeti gerektirir. dinen kesinliginde taviz verilmeyen bazi hususlar vardır. mesela Kur'an-ı Kerim'in hiç bir değişikliğe uğramadığı, insan elinden çıkmadığı konuları bunlardan bir kaçıdır. öyle ki yine ayetler ile de sabittir bu hususlar. ayeti inkar etmek insanı şirke düşürür. yine mesela farzlardan birini inkar eden, hepsini inkar etmiş sayilacagindan dinden çıkar. oysa inkar etmediği halde (farzı) yapmayan günahkardır. bu gibi konularda isteyen elfazı küfür başligi olarak arama yapabilir
0
1adam
(22.01.17)
İngiltere'de 1370 yıllık kuran cüz'ü bulunmuş ve şu anki haliyle harfi harfine aynı. www.bbc.com www.bbc.com
0
kiss my irish ass
(22.01.17)
İnsan yapısı olup olmadığı tartışmaya çok açık bir konu değil, zira bugünkü Kuran zaten Muhammed'e indirilen Kuran değil. Zira Muhammed'e parça parça indirilen Kuran yazılı değil hafızlar tarafından ezbere alınmış daha sonra bu ezbere alınan ayetler Ömer'in ısrarıyla yaprağa taşa yazılarak toparlanma yoluna gitmiş, Osman döneminde de daha önce derlenen Kuran yakılarak yok edilmiş, tek bir örnek olsun diye Osman'ın derlediği Kuran kullanılmaya başlamıştır. Yani bugün kullanılan Kuran'la Muhammed'e indirilen Kuran zaten aynı değil tamamen insan yapısı. Ondan sonra ne tür değişiklikler oldu kim neler ekledi bilemiyoruz tabii defalarca değişime uğradı. Bunlar İslam alimlerince de kabul edilmiş konular yani ateist sallaması şeyler değil, yani insan yapısı olup olmadığını bilemeyecek bir konu yok zaten insan yapısı. Fakat bir olaya körü körün bağlı insanlarla bunun tartışmasına giremezsin tabii.
0
angelus
(22.01.17)
Şirk kelime anlamı olarak "ortak" demek. Şirket kelimesi de ortaklık demek mesela. Müşrik de şirk koşan yani ortak tutan demek.

Allah'a ortak koşmak, Allah'a sadece kişinin kendisini ortak tutması demek değildir.

Allah'ın bizim iç dünyamızdaki yeri eğer "en değerli ve en yüce" şeklinde tanımlanıyorsa, Allah'a şirk koşmak da "herhangi bir insanın/ hayvanın/ bitkinin/ cansız maddenin/ düşüncenin/ vsnin de Allah'la aynı değerde bilinmesi" şeklinde tanımlanır.

Yani şirk koşan insan hem Allah'a hem de mesela sekse/şöhrete/makam mevki sahibi olmaya/hayvanlara/çocuğuna/sevgilisine eşine anne babasına/paraya/vs tapıyordur. Yani asıl önemli olan 1 ölçüsü yoktur o insanın, hem parayı elde etmek için her türlü pisliği yapmaktan çekinmeyip hem de ben Allah'a tapıyorum demesi bildiğimiz yalancılıktır ve üstelik Allah'a iftiradır. Çünkü Allah para ne istiyorsa onu yapın dememiştir mesela.

Tapmak ne demek iyi irdelemek lazım. Diyanet'in yayınladığı Kuran meallerinden birinde bununla ilgili bir dipnot vardı, onu okuyunca aydınlanmıştım. Ayrıca Bayraktar Bayraklı'nın cuma vaazlarını dinlersen Kuran'ın bir değişik algılanış şeklini de görmüş olursun, düşünme ufkun genişler diye düşünüyorum.

Bense, evet Kuran'ın kul yapısı olup olmadığını kimsenin bilemeyeceğini düşünüyorum, hatta bana göre dünyadaki bütün inanışlar, kendilerine göre değişen miktarlarda İslamiyetin içinde mevcutturlar. Satanizm bile. Çünkü islamiyette şeytan diye ifade edilen bir kavram var mesela, o kavramın varlığını kabul etmeden Kuran'da anlatılmak istenenleri anlayamayız. Bunun gibi.
0
yaren
(22.01.17)
Ek: inanmak ise bilgiyi içerir ama bilgiden ibaret değildir. Yani inanç matematik hesabı veya mantık zinciri gibi işlemiyor. İnanmak tamamen insanın kendi elinde olan bir tercih meselesidir. İnanırsan vardır, inanmazsan yoktur. Senin için yani. Başkaları için değil. Çünkü herkesin birer zihni, aklı ve özgür iradesi vardır, herkesin kendine ait dünyası, âlemi vardır. Senin var sayman veya yok sayman başkalarını bağlamaz.
0
yaren
(22.01.17)
@1adam

Bir konuda bir bilgimi söylemek istiyorum.

İslamiyette iman teslimiyettir evet ama, dinden çıkmış olmak için teslimiyeti yaşayamamak sebep değildir. Yani ben Allah'ın her dediğini kayıtsız şartsız yerine getiremediğim için islamdan çıkmış veya münafık vrya müşrik olmam. Bu bir ayette şöyle açıklanır;

"Bedevilere söyle, mümin olduk (yani iman ettik) demesinler, çünkü iman henüz kalplerine yerleşmedi."

Hangi sure hangi ayet bilmiyorum ama bu var. Yani müslüman olmak için iman etmiş olmak ve imanını da hakkıyla yaşamakta olmak gerekmiyor.

Ama tasavvuf der ki evet gerekiyor. Yani senin söylediğin şey işin inceliği, hassasiyeti. Halbuki Allah insanlara bir genişlik bile bırakmış demek oluyor bu ayet.

Yani demek istiyorum ki, Allah zaten mükemmeliyetçi olmamızı değil, elimizden gelenin en iyisini yapmamızı istiyor. Bu yüzden bizim de yaklaşımımız böyle olmalı. Eğer biz "sen şüphe sahibisin şüphe islam dışıdır" deyip kestirip atarsak çok yanlış olur. Yine Kuran'da hem Hz Musa'ya hem Hz İbrahim'e Allah cevaplar veriyor, hatta hz. Musa'ya diyor ki "eğer sen bu sorularını kibirle sorsaydın seni cezalandırırdım, öğrenmek istemenden ötürü cevap veriyorum" gibi bir ifade. Hz İbrahim'e de diyor ki "niye soruyorsun, inanmıyor musun?" İbrahim de "inanıyorum ama kalbimin tatmin olmasını istiyorum" diyor.

Sorulamamızı bizzat Allah istiyor. Merak ve şüphe olmazsa sorgulama ve öğrenme olmaz. Senin kastettiğin şüphenin aslında güvensizlik olduğunu düşünüyorum.
0
yaren
(22.01.17)
yoğun mitoloji derslerimin ve yan okumalarımın bana verdiğine dayanarak tüm dinlerin birer mit olduğunu ve tüm mitlerin de insan elinden çıkma olduğunu düşünüyorum.

ama bunu herkese anlatamıyoruz elbet. masa penisi güzel demiş.
0
mutlusismankedi2015
(22.01.17)
@ yaren
bildiklerim, ehli sünnet vel cemaat kaynaklarina dayaniyor. yazacaklarimi da öncesinde (daha farklı anlasilmaması icin) iyi düşünüp yaziyorum çünkü hassas bir konu bu.
bazi emredilenleri yerine getirememen tabii islamdan cikmana sebep olmayabilir. yine günahkar dahi olmayabilirsin çesitli engellerden dolayı. ama hemen sonrasinda belirttigin ayeti konuştuğumuz bu konuyla benzer kelimeler iceriyor diye günlük hayata uygulayamazsin. kaldi ki bunun için ictihad sahibi (müctehid) veya müfessir olman gerek. ayette su an bahsedilen, bu konu mu degil mi gercekten kisiden kisiye değişir ki, ayetleri herkesin kendine göre anladigi bildigi sekilde yorumlayip uygulamasi cidden büyük sorun. yorum ve itikadi farkliliklardan dolayi ortadoguda yasananlar ortada. herkesin zeka seviyesi ile, anlayisi, bir de her ayetin açiklanamamasina örnek olarak müteşabih ayetler konusuna bakmanı öneririm. öyle ki her alim bile bu konuda (bazı sakincalarindan dolayı) net bir yorum/tefsir ortaya koymuyor.

- müslüman olmak için iman etmiş olmak ve imanını da hakkıyla yaşamakta olmak gerekmiyor. -
bu söz büyük hatadır. cidden dikkat etmeni tavsiye ederim. bana şu an itikadi (maturidi ve eşari) ve ameldeki (hanefi, maliki, hanbeli,safii ) mezheplerinin hiç birinde böyle bir rahatlik /genişlik iceren bir kaynak gösteremezsin.
genel olarak bakarsan dinen insan, kalb ile tasdik ederek bir söz ile (kelime i şehadet) İslama girer yine dine ters/muhalif bir söz ile dinden çıkar mı çıkar.
-Eğer biz "sen şüphe sahibisin şüphe islam dışıdır" deyip kestirip atarsak - yanlış olmaz. (dinen inanilmasi zaruri) ,mesela ayetlerin hepsine tamamen innmak şarttir. ayetin biri degil, harfi bile inkar edilemez.
ama namaz icin abdest alip almadiginin ya da abdestin bozulup bozulmadiginin şüphesi kiside olusursa bunda bir şey yok. hangisi zannın ağır basiyorsa ona göre hareket etmelisin.
dikkat et, itikada dair konularda şüphe olamaz. yine ahir zamanda hz.İsa aleyhisselam ve hz. mehdi nin gelmesi de bunlardan biridir. yine Allah celle celaluhu'nun hiç bir şeye benzememesi, zamandan ve mekandan münezzeh olması bunlardan bir kaçıdır. ehli sünnet vel cemaat itikadı bunlardan hiç bir şekilde taviz asla vermez.

Merak ve şüphe olmazsa sorgulama ve öğrenme olmaz, diyorsun. bunlari belirli dairlerde ele almak lazim. kaldi ki her merak ve süphe eden ayni sonuca varmıyor. eninde sonunda çok arastirsa da ölmeden önce imanini kaybetmiş olanlar da var.

yine yukarida belirttigin,
-Bense, evet Kuran'ın kul yapısı olup olmadığını kimsenin bilemeyeceğini düşünüyorum, -
bak cidden bu sözü müslümanim diyen birisi söyleyemez. ayetlerle de açıklanmış bir durum ve bunda şüphe edilemez. o zaman (haşa) her kitap yazana vahiy mi gelmiş oluyor? öncelikle, resule vahiy gelmesi ne demek ? bunu iyi araştır. akıldan gelenle, nakil olarak geleni bir birine karistirmamak lazım.
0
1adam
(22.01.17)
"ayetlerle de açıklanmış bir durum ve bunda şüphe edilemez."

Burada işaret ettiğin nokta inançtır, itiraz ettiğin sözlerim ise bilgiden, bilmekten bahseder. Az önce yazdıklarımda ise söylediğim bir şey var; inanç bilgiyi içerir ama bilgiden ibaret değildir. Yani öğrenmeden bilmeden sorgulamadan idrak etmeden inanılmaz, samimi inancı konuşuyorsak. Olayı her kitap yazana vahiy gelmesi kadar sığ bir şekilde algılamamız hiç mümkün değil, bu noktaya nasıl geldin anlamadım. Ben inançla bilginin ve hatta inançla imanın farkını vurguluyorum, bilmek inanmaya yetmez.

İlmel yakîn, aynel yakîn ve hakkal yakîn denen şeyleri de konuşmak gerekir burada ama bunları konuşmak için, daha doğrusu bunun öğrenilmesi için merak, farkı fark edebilmek için de karşılaştırmak, karşılaştırmak için de şüphe duymak gerekir. Hiç değilse dinle Kitap'la yeni muhatap olan biri için muhakkak gerekir. Bunda iman sorunu yoktur.
0
yaren
(22.01.17)
Bir de, Kuran'daki o bahsettiğim ayet şu:

www.kuranmeali.org

"Boyun eğdik" ifadesi, bugün bizim nüfus cüzdanlarında islam yazan herkese müslüman dememizle aynı şeydir. Bugün "inanıyorum ama güvenmiyorum"daki "inanıyorum"dur müslümanlık anlayışımız. Müminlik ise yine bu ayette bahsedilen, kalplerimize henüz yerleşmemiş bulunan güven hissidir. İnandığı şeye güvenmek yani teslim olmak, teslimiyet. Merak etme, gayet dikkatliyim, önemli olan herkes bilgisini anlatsın ki birinden biri açıklayıcı olabilirse farklı bir bakış açısı oluşmuş olsun.
0
yaren
(22.01.17)
Kuranın tanrı veya insan kelamı olup olmadığını bilemeZsin, inanır veya inanmazsın. Ben kuranı defalarca okumuş bir insan olarak tanrı kelamı olduğuna kendi iç dünyamda eminim. Çünkü hadisler gibi değil, baştan sona kadar tutarlı. İnsan yapısı herşey hatalar içerir. Matematik hatası da yoktur. Miras paylaşımı konusunda matematiksel hata olduğu iddia edilir fakat Orada kaçırdığınız şey şu: ölen kişinin eşine belirtilen payı verip gönderirsin, kalan mirasçılar ölenle kan bağı olan mirasçılardır ve bunların oranları toplandığında her daim 1 eder. Ölenin eşinin miras payını da akrabalarla toplarsanız 1'in üzerinde çıkar. Eşinin payını verip göndereceksiniz. Kuranda bir çok bilimsel mucize var bunlar için caner taslaman videolarını izlemenizi öneriyorum. Bir eski yapının bahçesinde bir kadınla sohbeti var 16 dakikalık bir videoydu onu izlerseniz hızlandırılmış bi şekilde güzel olur. Ayrıca kuranın Allah kelamı olduğuna dair mucize / delil istiyorsan 19 mucizesini araştır. Kuranın allah kelamı olduğunun matematiksel mucizesi. Tüm zamanların en büyük mucizesi çünkü matematik tüm dünyanın ortak dilidir. Denizin yarılmasından vs daha büyük. Denizin yarıldığını sadece oradakiler görebiliyor ama matematiksel mucizeye tüm insanlık tanıklık edebilir. 19 mucizesini de edip yüksel den okuyun dinleyin.
0
sekerse tehlike
(22.01.17)
(7)

iç dış parazit için ne kadar ödediniz?

boyalı kuş
haftasonu kedimi iç dış parazit için normalde gittiğimizden farklı bir veterinere götürdüm. iç dış parazit için 85 TL aldı. bir önceki 65 TL alıyordu. siz ne kadar ödüyorsunuz?
haftasonu kedimi iç dış parazit için normalde gittiğimizden farklı bir veterinere götürdüm. iç dış parazit için 85 TL aldı. bir önceki 65 TL alıyordu. siz ne kadar ödüyorsunuz?
0
boyalı kuş
(18.01.17)
İkisine 80 Tl verdim 1 hafta önce.
0
Dr_Stat
(18.01.17)
75. Nakit Verince 70 yapiyor.
0
zannedersem tek eksiginiz bendim
(18.01.17)
ikisi 25-30 tl üniversite veterinerlik. iç parazit tablet, dış parazit damla. daha etkiliymiş.
0
latsc
(18.01.17)
benim de aklıma takıldı. bu hafta 90 tl verdim. sonra etraftaki 2 veterinri daha aradım onlarda 85 90 tl aralığında fiyat sölediler. yeni yıl ile birlikte zam geldi sanırım.
0
oscar
(18.01.17)
dış parazit 30 iç parazit 35
0
dedim ben sana
(18.01.17)
geçen sene 60 vermiştim ikisine toplam.
0
sedat peker in yegeni
(18.01.17)
İç-dış 50 verdik diye hatırlıyorum.
0
sylr
(22.01.17)
(6)

bazen neden zehir gibi gaz çıkarıyoruz?

proletarier aller lander vereinigt euch
genel olarak çok osuran bir insanım neden bilmem, düzgün beslensem de beslenmesem de bu böyle. ancak koku konusunda rahatım en azından, kötü kokmaz yani. yalnız 2-3 gün önce yediğim aspava dışında beslenmemde farklı hiçbir şey yememiş olmama rağmen hala ceset yemiş gibi kötü kokulu gaz çıkarıyorum.
genel olarak çok osuran bir insanım neden bilmem, düzgün beslensem de beslenmesem de bu böyle. ancak koku konusunda rahatım en azından, kötü kokmaz yani. yalnız 2-3 gün önce yediğim aspava dışında beslenmemde farklı hiçbir şey yememiş olmama rağmen hala ceset yemiş gibi kötü kokulu gaz çıkarıyorum. bunun bu kadar sürmesi normal mi acaba yahu? genel olarak çok gaz çıkaran bir insan olarak böyle kokması ne yazık ki hayat kalitemi etkiliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.01.17)
Mütemadiyen dışkılamaya özen gösterirseniz kokuyu azaltıp hayat standardınızı yükseltebilirsiniz. İyi yellenmeler.
0
tekila shot bardağı
(17.01.17)
zaten günde en az 1 defa dışkılıyorum. sahibim hiç aksatmıyor tuvalete çıkarmayı. tşk.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(17.01.17)
üşütmüş de olabilirsiniz.
0
havana
(17.01.17)
yediğin besinler sürekli aynı kalitede değil, ondan olabilir.
0
sylr
(17.01.17)
Yediklerinin içeriğiyle alakalı, bir de gaz içerde durdukça yoğunlaşıp kokusu kesifleşiyor sanki. Teyitli bilgi değil, benim gözlemim. Çok tutarsan ölümcül oluyor.
0
yirmisantim
(17.01.17)
Aktivya yesene iki hafta, bakalım düzelme olacak mı?
(bkz: probiyotik) başak şeyler de olur.
0
herp
(18.01.17)
(5)

Yemek

tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
Oglen ve aksam yemeklerinde hangi yemekleri yiyorsunuz?Kac farkli yemek yemis oluyorsunuz haftalik?
Oglen ve aksam yemeklerinde hangi yemekleri yiyorsunuz?

Kac farkli yemek yemis oluyorsunuz haftalik?
0
tizi reftar olanin payine dagmen dolasir
(17.01.17)
hafta içi beslenmeler standart benim. kahvaltı: sade koyu kahve, öğle:6 köfte+2 haşlanmış yumurta+lor peyniri+salata veya brokoli+süt
akşam: çorba+zyağlı sebze yemeği ve/veya salata+ ev yoğurdu veya ayranı+tuzsuz zeytin(bol miktarda)+et/balık türevi mümkünse.
haftasonu ev börekleri, ekşi maya ekmeğe tereyağları bol bol, 5 yumurtalı omletler. zyağına eppek banmalar, sucuklar, sarımsaklı ekmekler, ctesi biralar, pizzalar, allah allah.
haftasonuna gidiyor benim bütün diyet :)
0
hasmetizm 2046
(17.01.17)
Hasmetizm +1

Sabahları yumurtalı, lorlu, zeytinli kahvaltı. Öğlenleri yersem genelde salata. Akşamları da hafif bir sebze yemeği, bakliyat ya da balık (et yemiyorum).Genelde çorba da olur, salata ya da cacık. Bu haftaiçi menüm.

Haftasonu gelsin pizzalar, gitsin soslu makarnalar. Çok abartmamak kaydıyla genelde kendimi saliveriyorum. İyi ki kilo problemim yok, olsaydı bosa kürek çekiyor olurdum sürekli.
0
fraise
(17.01.17)
Sabah: Bol peynirli tost, ayran. (eski kaşarlı, ezineli ya da çökelekli) Öğlene kadar çay.
Öğlen: Sulu yemek (Nadiren Ekmek arası köfte/döner vs) Üstüne tatlı nadiren.
Akşam: Bulursam/yaparsam yine sulu yemek. Bulamazsam pide, çorba. Belki et-tavuk yemekleri (fırın, tava, ızgara vs), nadiren salata (ton balıklı vs). Varsa sebze akşam yemeğinde çok iyi. Bazen de akşam yemeği yemeyip bira/çerez yapıyorum.
0
jamiro
(17.01.17)
Ben bir süredir çalışmadığım için kendi evimde sabah uyuyup geç uyanınca 2 öğün yemek yiyorum. Et yemediğim için sebze yemekleri ve salata yapıyorum genelde. Arada çorba, makarna, pilav falan oluyor. Kahvaltı sevmediğim için uyandığımda da önceki günden kalan yemeği yiyorum ya da sebze yemeği falan yapıyorum yine.

Şimdi 10 gündür falan ailemin yanındayım. Burda benim evde yaptığıma göre çok çeşit oluyor her gün. Kendi evimdekinin 2-3 katı kadar çeşit yemiş oluyorum galiba burda bir haftada.
0
ms brownstone
(17.01.17)
sabah: yulaflı yumurta(3adet)
öğle: çorba, pilav, sulu yemek
akşam: mümkün olduğunca protein ağırlıklı(et, tavuk, balık) + karbonhidrat

edit: su, su, su.
0
sylr
(17.01.17)
(9)

decathlon su geçirmez quechua ayakkabının su alması

Cursed Chico
https://www.decathlon.com.tr/forclaz-100-ayakkabi--id_8383618.htmlbu ayakkabıyı aldım. 2. gün yani dün yağmur yağdı. Yağmurda yürüdüm 20 30 dakika. fazla sulara basmadığım halde ayak uçlarım hafif de olsa ısalktı. Ayak üstünden vs girdi diy düşündüm ama sadece ayak uçları ıslak gibiydi.Su alırsa iad
www.decathlon.com.tr

bu ayakkabıyı aldım. 2. gün yani dün yağmur yağdı. Yağmurda yürüdüm 20 30 dakika. fazla sulara basmadığım halde ayak uçlarım hafif de olsa ısalktı. Ayak üstünden vs girdi diy düşündüm ama sadece ayak uçları ıslak gibiydi.

Su alırsa iadesi var dediler. Nasıl kanıtlayacağım orda bilmiyorum da.


Para iadesi mi alaym sizce yoksa

www.decathlon.com.tr

şunu da deneyyim mi?

Vegan ürün diye bu ürünleri tercih etmiştim.
0
Cursed Chico
(17.01.17)
bir tanıdığımdan da bu şikayeti duymuştum. benim gibi ayakları sürekli soğuk biri değilsen, sadece sızma gibi ise idare et derim. fiyatı iyi yani.
0
sylr
(17.01.17)
alıyorlar aynen götürün
0
argent dawn
(17.01.17)
Linkini ilk yolladığınız ürün tamamen su geçirmez bir ürün değil. İkinci ürünün fotoğrafının sol üstünde su geçirmez amblemi var, o ikonun olduğu ürünler tam su geçirmez ürünlerdir. Bir de su geçirmezlik seviyesi hesabı için kullandıkları bir olay var Decathlon'un, atıyorum "5000 adımda x zeminde denenmiştir" şeklinde falan. O yüzden su geçirmez ibaresi olan ürünleri almanızı tavsiye ederim, yani değişim ile ikinci ürünü alabilirsiniz.

<reklam on>

Ben de 1 ay kadar önce ilk kez Decathlon'dan bot aldım. Su geçirmez ibaresi olmasına rağmen çok güvenmiyordum, hatta sitedeki bazı yorumlarda sizinki gibi şikayetler gördüm bir süre sonra su aldığı şeklinde. Ama bu son 1 ayda İstanbul'da dizime kadar kara da girdim, ayakkabının üstüne gelecek seviyede suya da girdim, baya baya yürüdüm o suların içinde aralıksız ama kesinlikle su geçirmedi. Ürün bu, tavsiye ederim. Hem kadın hem erkek modeli ve renk seçenekleri var. Üstelik fiyatı da çok uygun: www.decathlon.com.tr

</reklam off>
0
rakunzelll
(17.01.17)
dünyada su geçirmeyen bir ayakkabı yok. milyarlık trekking ayakkabısı giyiyorum, o bile nemi çekiyor. trekking sonrası, tozluk giymeme rağmen coraplarımın ıslandıgını bilirim. bu quechua ayakkabısı düşük kalite zaten, çok birşey beklememek lazım.
0
monicapp
(17.01.17)
aynı ayakkabının değişiği var bende de, hayvan gibi su birikintisine girdim bana mısın demedi. değiştir bence aynısından al gene sıkıntı olmaz diye düşünüyorum
0
skulldragon
(17.01.17)
44 43 civarı giyiyorum vebaşka ürün kalmamış. O yüzden bu modellere yönelmiştim.

docs.google.com

burdaki gibi markaları alabiliyrum. Adidas gibi markaları almak istemediğimden quechaya yönelmiştim.

Botu alacağm gibi hala numarası varsa 2. linkte attığım.
0
🌸Cursed Chico
(17.01.17)
+monicapp, hava gecirip su gecirmeyen ayakkabi diye bir sey yoktur. balikci cizmesi giymiyorsaniz belli bir sure sonra muhakkak gecirecektir.
0
robokot
(17.01.17)
Pamuklu çorapla giydiyseniz nemden dolayı olmuş olabilir. Bu ayakkabıyı, yine Decathlon'da satılan Outdoor çoraplarla kullanmanızı tavsiye ederim. www.decathlon.com.tr
0
teknikekip
(17.01.17)
şimdi elbette su geçirmeme gibi bir şey yok katılıyorum da 20 dakka içinde ayakları ıslatıyorsa olmamış işte arkadaşın derdi biraz bu bence.
evet uygun fiyatlı olduğu için insanın aklı kalıyor biraz, ben de başlarda kesin geçirir ya diye düşünüyordum ama etrafımda herkes çok memnun ben de alcam valla. sen de değiştir bence giydiğinde vardır bir şey, su geçirmez amblemli olandan al.
0
pamuk helvalar cebe
(17.01.17)
(9)

iphone 6 şarj sorunu/kapanma

dembedem
arkadaşlar selam, i phone 6 pil durumunu olması gerekenden düşük algılama ve kapanmaması gereken pil durumunda kapanma sorunu ios 10.2'de de devam ediyor.bu sorunu yaşamaya devam eden veya çözüm bulan var mıdır?
arkadaşlar selam,

i phone 6 pil durumunu olması gerekenden düşük algılama ve kapanmaması gereken pil durumunda kapanma sorunu ios 10.2'de de devam ediyor.

bu sorunu yaşamaya devam eden veya çözüm bulan var mıdır?
0
dembedem
(15.01.17)
Benimde öyle, çözüm bulamadım bataryayı bozmuş olabilirim
0
powerpufgirl
(15.01.17)
bende de aynı sıkıntı var. bataryam %30'larda iken kapanıyor. apple bir haltlar karıştırıyor ama çözemedim.

edit:6s plus
0
sylr
(15.01.17)
bendeki 6s de cortladı. günde 3 kere şarj ediyorum. birden fazla uygulamayı açtığım zaman şarj su gibi akıp gidiyor. özellikle internet çok fena şarj yiyor.
telefon birkaç kere şarjı %64-65 iken kapandı. kontrol ettim, bendeki telefon hatalı seriden değilmiş ancak yine de problem yaşıyorum.
0
köstebek kurabiye
(15.01.17)
Ios'da sorun varmış bir güncelleme daha gelecekmiş, apple destekle konuştum böyle dediler. @kostebek 6s lerde değişim ve geri çağırma vardı pillerle ilgili seri numaranı bi kontrol et istersen.
0
ekaterina
(15.01.17)
İphone lar böyle, sürekli sorun dert. Stabil stabil diye bağıranlar cevapsız bu konuda.

Samsung s7 alın hayata bağlanın.
0
kurnaz
(15.01.17)
@ekaterina batarya değişimi yapılan cihazlarda sıkıntının devam ettiğini okudum birkaç yerde. 3-4 hafta sonra telefon yine eski haline dönüyormuş. komple değişim yapılmaz diye düşünüyorum. bir de ben telefonu yurtdışından almıştım, bu sorun çıkartabilir diye hiçbir hamlede bulunmadım anlayacağın.
0
köstebek kurabiye
(15.01.17)
6s'te vardı, gittim önce pili değiştirdiler, daha da saçmalayınca sıfırıyla değiştirdiler.
0
roket adam
(16.01.17)
**** arkadaşlar 6s'leri apple değiştiriyor, bi' applestorea gidip baktırın bence.
0
powerpufgirl
(16.01.17)
Beklenmedik Kapanma Sorunları İçin iPhone 6s Programı:

Apple, çok az sayıda iPhone 6s aygıtının beklenmedik bir şekilde kapanabildiğini belirledi. Bu bir güvenlik sorunu değildir ve yalnızca Eylül 2015 ile Ekim 2015 arasında üretilen, belirli bir seri numarası aralığında.

www.apple.com
0
priboi
(16.01.17)
(5)

Eski tarihli posta gazetesi

mobydick
Dune ait olacak nereden nasil bulabilirim
Dune ait olacak nereden nasil bulabilirim
0
mobydick
(11.01.17)
yakındaki bir kahvehaneye sor.
0
zgrydn
(11.01.17)
@zgrydn +1
0
sylr
(11.01.17)
sordum gazete okunmaz hocam burda, okuma yazma olmaz dediler doğuda merkezde bir kahve :D
0
🌸mobydick
(11.01.17)
yakında muayenehane, berber vs.
0
zgrydn
(11.01.17)
yardımlar için çok teşekkür ederim. bayi basım yerinden buldum. il küçük, ben de acar olunca halloldu.
0
🌸mobydick
(11.01.17)
(15)

Evlendiniz ve eşiniz hastalandı

sorunvar
Eşiniz hastalandı ve evliliğiniz 3 .ayındasınız ve iyileşme umudu yok gibi felç geçirdi gibi bir şey Ne yaparsınız ? a) Eşimle iyileşene kadar sonsuze dek ilgilenirimb) Eşimle ilgilienirim ama artık bana karşı sorumluluklları getiremeyeceği için eş ararımc) direkt boşanırım d) diğer (sizin öneriniz
Eşiniz hastalandı ve evliliğiniz 3 .ayındasınız ve iyileşme umudu yok gibi felç geçirdi gibi bir şey

Ne yaparsınız ?

a) Eşimle iyileşene kadar sonsuze dek ilgilenirim
b) Eşimle ilgilienirim ama artık bana karşı sorumluluklları getiremeyeceği için eş ararım
c) direkt boşanırım
d) diğer (sizin öneriniz nedir ? )
0
sorunvar
(10.01.17)
nasıl fanteziler lan bunlar. evleniyor musun araba mı alıyorsun?
0
dinsiz adam
(10.01.17)
Bitkisel hayat değilse beni tanıyabilecek kadar şuurluysa a,
Bitkiselse b.
0
kargn
(10.01.17)
d- "iyileşme umudu yok gibi felç gibi bir şey" hastalığı için dünyanın dört bir yanında tedavi ararım.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.17)
Proletarier +1
0
rusyalı kozmonot
(10.01.17)
Evlenmem gerekmez, sevgilim olsa yeter bakmam için. İlgilenirim. Gönlümden geçen ve o an yapacağım şey a olur.

Bizim benzer durumda bir tanıdığımız vardı. Kadın 16 yıl hastanelere taşıdıktan, evde herkesten iyi baktıktan sonra 'Yoruldum, ben artık. Daha fazla kaldıramıyorum' diyerek suçlu psikolojisi içinde ayrıldı. Kadın da harap oldu yıllar boyunca. Dolayısıyla, kendime güvenim tam olsa da, 16 yıl sonra belki ben de yorulurum, o yüzden büyük konuşmak istemiyorum ama yine de bakacağımı düşünüyorum. O yüzden d) Gücümün yettiği kadar bakarım. Bunun da bir ömür olmasını umarım.
0
aychovsky
(10.01.17)
Hastalıkta ve sağlıkta diye sormuyorlar mı
0
zugas
(10.01.17)
Yaşamadan bilemeyiz. Çoğu insan doğruyu bilir fakat yapmaz ya da yapamaz. Bir şeyi bilmek ve söylemekle onu yapmak arasında çok ama çok büyük bir fark var.
0
harvey
(10.01.17)
Bu konularda hassasım okuduğum gibi "a" diye düşündüm ama hayat şartları kesin bir şey diyemeyiz ki.
Bu yüzden %90 A diyorum.
0
mutekebbir
(10.01.17)
sevmek başka birşey kardeşim. sevdiğinse bcd şıkkı yok bile. Tek şık, a!
0
sylr
(10.01.17)
A şıkkı olmayacak biriyle evlenmezdim zaten, evlendiysem de A'dan başka seçeneği düşünmem. Asla yarı yolda bırakmam eşimi.
0
neferkitty
(10.01.17)
A
0
alt4y
(10.01.17)
fikrimi değiştirdim. ben check-up'a sokardım komple evlenmeden önce.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.01.17)
eşim veya sevgilim olsun elbette ilgilenirim her şeyiyle. fakat hastalığın boyutuna göre süreç nasıl ilerler bilinmez. yıllarca böyle bir fedakarlık yapmak herkesi yorar. belli bir noktadan sonra ister istemez bırakırdım. sonsuz aşk ve sevgi bende çok yok. hatta bu çok az kişide var... mesela düşünüyorum eşimle cinsel ilişki de kuramıyorsam bu da sıkıntı...

aynısı benim başıma gelse. iyileşme ihtimalimin olmadığı bir hastalık sonucu günlük yaşamımı sürdüremeyecek hale gelsem, bilincim yerindeyse zaten eşimden bizzat ben boşanırım...
0
humat
(11.01.17)
a

edit: aklıma şu teyze geldi hahaha :D
www.youtube.com
0
yue
(11.01.17)
a
0
sttc
(20.01.17)
(23)

hemcinslerinizi görünce sizin de moraliniz bozulmuyor mu?

m e b
mesela burada olsun, gerçek hayatta olsun, hemcinsinizden birinin sizin yapamadıklarınızı yapmasına, sahip olmadığınız şeylere (güzellik/yakışıklılık, para, iyi bir eğitim, bilgi birikimi, zeka vs.) sahip olmasına üzülüyor musunuz? soruyu "ben yapamıyorum, o niye yapıyor?!!" minvalinde kıskançlıkvar
mesela burada olsun, gerçek hayatta olsun, hemcinsinizden birinin sizin yapamadıklarınızı yapmasına, sahip olmadığınız şeylere (güzellik/yakışıklılık, para, iyi bir eğitim, bilgi birikimi, zeka vs.) sahip olmasına üzülüyor musunuz?

soruyu "ben yapamıyorum, o niye yapıyor?!!" minvalinde kıskançlıkvari olarak değil de, "onlar yapabiliyor, ben niye yapamıyorum?" şeklinde algılarsak daha iyi olur.
0
m e b
(08.01.17)
bazen. sonra düzeliyorum. onlarında yapamayıp benim yaptığım bi ton şey oluyor.
0
freetakilir
(08.01.17)
hemde nasıl bro benim yaşımda adam mercedes den inmiyor mu bir özeniyorum bir özeniyorum sorma valla. Zalım hayat diyorum kitaplara sarılıyorum.
0
gozu acik sevisen yahudi
(08.01.17)
hmm iyiymiş diyip geçiyorum. freetakilir ın dediği gibi.
0
washe
(08.01.17)
Cogu zaman kendimi kiskanirken buluyorum. Mal mulk icin o kadar kiskandigimi soyleyemem ama benden daha iyi kendini gelistirmis ve evet daha yakisikli insanlari kiskaniyorum. 26 yasinda tarzan gibi ingilizce konusurken iki uc dil bilen adami kiskaniyorum. Gibi gibi
0
allah yazdiysa bozsun
(08.01.17)
hayir hissetmiyorum, 'ya keske bende de olsa' 'keske ben de bunu yapsam' tarzi seyler bana sadece ilham kaynagi oluyor. eger guzel bir fikir oldugunu dusunursem, kendim yapip yapamayacagimi, ya da kendi yasam sartlarima nasil uyarlanabilecegi konusunda dusunurum. herkesin bir yasam dinamigi var, bu sekilde kiyaslamalara girmek mantikli degil. baskasinin her yaptigi/sahip oldugu size uygun olmak zorunda degil. oncelikle kendi beklentilerimize ve isteklerimize odaklanmak lazim. yapmadigim/yapamadigim bir seyi yapan biri icin yaptigi sey onu da mutlu ediyorsa, mutlu olurum, o kadar.
guzellik yakisiklilik fazla takilmayin, degistirebileceginiz seyler degil, ayrica fazlasiyla goreceli seyler.

bu sekilde hissediyorsaniz bunu yapici hale getirerek kullanabilirsiniz. biri bir seyi yapiyor olabilir, siz ya onu yapmak istediginizi fark edersiniz, ya sizin ilgi alaniniza girmez. ilgi alaniniza girmiyorsa, o kisi yapti diye yapmak davranis bozuklugu olur. ilgi alaniniza giriyorsa, onlarin neden yapip sizin neden yapamadiginiza bakin ve yapabilmenin yollarini arayin. hatta o kisiyle konusun, fikir alisverisinde bulunun, kendi imkanlariniza uygun bir yolla yapmaya calisin.
aslinda duyuru da bir anlamda bu amaca hizmet etmiyor mu? farkli farkli bir suru insan yaziyor, kimisi kariyeri hakkinda kimisi gidecegi yer hakkinda fikir istiyor. insanlar birbirine yardimci olmaya calisiyor. baskasina verdiginiz bir cevaptan alakasiz biri etkileniyor, faydalaniyor.

cok paraniz olur ama bunu degerlendiremezsiniz, hic paraniz olmaz ama dunya kadar sey yaparsiniz. bunlar ufkunuzun genisligi ve azimle alakali. eger aileden zengin degilseniz, degilsinizdir buna da yapacak bir sey yok. ufkunuzu genis tutarak elinizdeki imkanlarla neler yapabilirsiniz ona odaklanin, sorun, sorgulayin, arastirin. onun icin de artik inanilmaz bir bilgi paylasimi var internette, ozellikle bu tur paylasima inanan insanlar cok guzel ve sistematik bilgi paylasiyorlar (kucucuk bir ornek olarak burasi gibi) bunlari degerlendirebilirsiniz.

edit: bu arada hemcinsleriniz demissiniz, ben soruyu yanlis anlamis olabilirim. ben genel olarak baskalarinin yasamlari ile kendi yasamlarimizi kiyaslamaktan bahsetmistim.
0
kassiopeia
(08.01.17)
@tncserap'a son iki maddesi dışında kesinlikle katılıyorum.
0
sylr
(08.01.17)
üzerine uzun süre fikir yürüttüğüm bir konuda benden daha farklı bir şekilde düşünmüşse kıskanıyorum bunu nasıl düşünemedim diye fakat maddi boyuttaki herhangi bir şeyi asla kıskanmıyorum.
0
gkct
(08.01.17)
@trumanshow bu özgüveninle hemcinsim olduğunu bilmesem de moralimi bozdun. :)
0
sylr
(08.01.17)
aynen onlar yapabiliyor ben niye yapamıyorum diyorum evet.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.01.17)
Açıkçası zamani olabildiğince kendime harcıyorum ozellikle bisiklet ve vg antrenmanlari ile. Maddi yönden de fena durumda değilim. Fiziki ve karakter olarak da bi yamugum olmadığı yönünde bu yaşıma degin olumsuz bir durum dönüşü almadim. O sebeple daha iyisi hep vardır ama siz kendinizi gelistirmek icin caba harciyorsaniz moral bozacak hiçbir durum yok.
0
karacigerim vur kadehlere
(08.01.17)
eskiden bu duygularin ustesinden gelemiyordum ama artik eser yok. hic umrumda olmuyor. yapiyor da bana mi yapiyor?! benim onun basarilarindan vs kazancim ne ki? zaman kaybi diyorum geciyorum.
0
superfluid
(08.01.17)
benden iyisini çok kıskanmam, ama benden kötüsü (her anlamda) benden iyi yere gelmişse kıskanıyorum.
yani mesela güzel kadını severim, akıllısını daha çok severim falan ama benden salağı benden daha iyi bi konumdaysa falan çok koyuyor. aslında bu senin soruna tam cevap değil herhalde ya da herkeste olan bir şey.
0
pamuk helvalar cebe
(08.01.17)
Zekada ezilmek bana da çok fena koyuyor. Kalanlar kıçımın kenarı.
0
kargn
(08.01.17)
Zeka, kariyer ve tip olarak kendime güvenim tam ama yalan yok sosyal olmak açısından hemcinslerime göre kendimi eksik görüyorum. Gerçi artık buna hiçbir şekilde üzülmüyorum ama maksat cevap olsun.
0
catch the arrow
(08.01.17)
kişiye göre değişir. eğer ne oldum delisi, gösteriş meraklısı, elde ettiği bu şeyden dolayı triplere girmiyorsa onun adına seviniyorum. o yapabiliyorsa ben de yapabilirim diye motive ediyor beni. ancak elde ettiği en ufak şey için bile hava atmaya çalışan insanlara tav oluyorum. mesela çok girmek istediğim bir okula giremedim. başka bir arkadaşım hem istediğim bölüme hem okula girdi. çok yakın değildim ancak iyi biri ve onun adına çok sevindim.

şu an yaşıtlarım üniversiteden mezun oluyor. baya baya millet mesleğini bir "güç gösterisi" olarak kullanıyor. özellikle hukuk ve tıp gibi bölümlerin mezunlarında daha fazla bu. üniversiteyi bitirmedim henüz ancak kazancım gayet iyi ve sevdiğim işi yapıyorum. şimdi bunlara bir şey desem kıskanıyorsun denilecek. halbuki diğer tarafta okulu bitmeden şirket kurup çok daha iyi kazanan arkadaşlarım da var ve ne güzel başarmış adam diye seviniyorum. hatta çevremde böyle insanların olması mutlu ediyor beni. yani karşımdaki kişiye çok bağlı.
0
black mamba
(08.01.17)
Hayır.
Bi insanın benden daha zeki olduğu da ayak üstü nasıl ölçülür bilmiyorum.
-Abi suç ve ceza okudum
-Yapma işte bunu yapma :(
Başka insanın zekasını kıskanacaksanız teslayı falan kıskanın.
-Abi adam inşaatta amelelik yapıyormuş, sonra kazandığı paraya bi arsa almış ev dikmiş, şimdi koskoca müteahhit. İnsanda cesaret olacak ağbi.

Türkiyenin en kıskanılan tipini özetledim sizlere.
0
hasmetizm 2046
(08.01.17)
benim yaşlarımda iyi derece müzik aleti çalanları kıskanıyorum açıkcası.
0
Apocalypse
(08.01.17)
kıskanmak değil de bendeki özenmek. mesela yalnız olduğum zamanlarda en yakın arkadaşlarım kafalarına göre kız arkadaş bulduğunda bende özeniyorum.
0
keep out
(08.01.17)
kariyer anlamında bu salak nasıl buralara gelmiş dediğim insan çok var. Görünüş olarak yakışıklı birini gördüğümde kıskanmıyorum ama keşke ben de yakışıklı olsaydım diyorum içimden tabi. Para ve maddi durum olaylarını kıskanmıyorum. Bilgi birikimine de ciddi saygı duyuyorum.
0
yüzyıllık yalnızlık
(08.01.17)
Trumanshow +1

Ben yalnızca benden daha çok seyahat edebilenleri kıskanıyorum. Aslında kıskanmak değil de, imrenmek diyelim. Bir de insanlarla iyi iletişim kurabilenleri. Bir de insanların uyruklarını kıskanıyorum ben. Hani şu huzur içinde, refah içinde yaşayan ülkelerin insanlarını.

Şu ana kadar hiçbir kadının güzelliğini kıskanmadım çünkü ben kendimi beğeniyorum. Dış görünüş konusunda hiçbir kompleksim yok. Benden güzelse de oha ne kadar güzel kızmış der geçerim. Başarı ve zeka konusunda da kimseyi kıskanmam. Elbet benden eğitimliler, başarılılar ve zekiler vardır ama ben de bu konuda fena değilim hani. Hayatta elde etmek istediklerimin çoğunu elde ettim. Hayattaki başarılarım beni doyuruyor yani, hazımsızlık çekmiyorum. Para ise şu ana kadar hiçbir zaman benim hayatımın merkezinde olmadı. Hiçbir zaman parasız kalmadığım için olabilir (dikkatinizi çekerim, galaktik ölçüde zenginim demedim, yalnızca şu ana kadar kimseye muhtaç olmadım. Çalıştım, kazandım, kazancım beni mutlu etti. Ailemin de maddi durumu kötü değildi demek istedim). Tamam, parayı çok severim, kabul ama para benim kıskanabileceğim türde bir şey değil.
0
köstebek kurabiye
(08.01.17)
Hemcinsimle ilgisi yok bu durumun. Eğer moralim bozulursa, bunun kadın-erkeklikle ilgisi yok. Güzel bir kadını kıskanamam; delicesine hayran olurum, dibim düşer. Güzel bir manzaraya bakar gibi izlerim. Aynı şekilde birinin uğraşa uğraşa edindiği bir şeyi de kıskanmam, takdir ederim ve hem kendime hem başkasına 'Uğraşınca oluyor, demek ki uğraşmıyorsun' derim.

Kıskanma değil 'O niye yapıyor' olmaz bende hiç ama kendi kendime 'Ben gerizekalıyım. Allah da benim belamı versin' dediğim bu ara delicesine oluyor. Hatta, şu ara ruh halim şuradaki siyah bulut gibi
www.youtube.com

Ama bunun diğer insanlarla da ilgisi yok. 'X kişi şunu yapmış, ben şunu yapamamışım' değil, daha çok 'Ben şunu neden yapamıyorum. Düpedüz gerizekalıyım ben' durumu var. Yoksa, diğer bir kişi ister tek başına aya çıkacak kadar yetenekli olsun, ister ayakkabısını bağlayamayacak kadar beceriksiz olsun. Bir de sinir olduğum bir laf var, o da 'Yapan nasıl yapıyor'. Ne bileyim nasıl yapıyor, yapanın nasıl yaptığını bilsem ben de yaparım. Nasıl yaptığını söyle, ben de yapayım.

Güzellik konusunda kıskançlığım yok, olamaz da. Ben taş veya iğrenç olduğumdan değil, taş olana güzel güzel baktığımdan. Kendi kendine yetiyor tipim, o yüzden o konuda kıskanacak çok bir şeyim yok. Sosyal ilişkiler konusunda arada oluyor, arada olmuyor. 'Ambivert' denilen insan tipindenim, parti insanı değilim 10 yıl öncesi gibi ama konuşurum, laflarım. Kariyer olarak idare ediyorum, daha iyisi olacak zamanla. Para zaten aramıyorum, geçindiğim kadarı yetiyor. Daha fazlası olsa olurdu, ihtiyacım olan temel bir iki şey var ama olmazsa da dert değil ve kıskanmak aklıma gelmez. Yine de kendime yetemediğim alanlar var ve bu ara o alanlara muhtacım.
0
aychovsky
(08.01.17)
Çalışarak elde edilen, salt emekle ulaşılan konumlar çok da radarımda değil açıkçası. Çalışarak herkes yapabilir demek ki.

Fakat çalışmadan sahip olunan durumlar var. Mesela güzellik, mesela zengin bir aile, çocukluktan itibaren imkanlarının geniş olması, gibi gibi. Kişinin kendi tercihinde olmayan şeyler bunlar. Özellikle de güzellik.. Herhalde bi kadının sahip olabilecegi büyük şanslardan bi tanesi.

Böyle insanlara denk gelince ne kadar şanslı olduklarını düşünüyorum sadece. Sonra kendime dönüp halime üzülmekten, onları kıskanmaya fırsatım olmuyor.
0
mandalina kokusu
(08.01.17)
yoo çok oralı olmuyorum
0
basond
(08.01.17)
(4)

Davutpaşa YTU -Medipol Hastanesi Mahmutbey

canbonomobenseno
Merhaba arkadaşlar,Medipol Hastanesi Mahmutbey'e toplu taşıma ile Davutpaşa YTU taraflarından nasıl gidebilirim? Yakınlarından metro felan geçiyor mu?Teşekkürler.
Merhaba arkadaşlar,

Medipol Hastanesi Mahmutbey'e toplu taşıma ile Davutpaşa YTU taraflarından nasıl gidebilirim? Yakınlarından metro felan geçiyor mu?

Teşekkürler.
0
canbonomobenseno
(05.01.17)
yanılıyor olabilirim ama davutpasa'dan metro ile otogar ordan kirazlı metrosuna binip istoçun oralarda inip biraz yürüyerek ulaşabilirsin gibi geliyor. o hattı kullanan birileri varsa onlar daha net söyleyebilir.
0
greenplease
(05.01.17)
Yukarıdaki cevaba katılıyorum. Yalnız hastane ile metro durağı arasında bir mesafe var diye hatırlıyorum. Belki minibüs falan vardır. Onu bi araştırabilirsiniz.
0
makarnacanavari
(05.01.17)
mahmutbey mezbaha yolu minübüsü
0
elcordobes
(06.01.17)
hala ihtiyacınız varsa mesaj atın yardımcı olmaya çalışırım.
0
sylr
(08.01.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.