alice practice
23 yaşında kadınım, hayatım boyunca hep yaşıtım ve hatta benden 1-2 yaş küçük erkekleri çekici buldum, genelde böyle oğlan çocuğu diyeceğiniz, sakalı bıyığı olmayan tipler.ne var ki son bir kaç aydır, 40 yaş üstü erkeklere alıcı gözle bakmaya, abartıp beğenmeye çekici bulmaya falan başladığımı fark
23 yaşında kadınım, hayatım boyunca hep yaşıtım ve hatta benden 1-2 yaş küçük erkekleri çekici buldum, genelde böyle oğlan çocuğu diyeceğiniz, sakalı bıyığı olmayan tipler.ne var ki son bir kaç aydır, 40 yaş üstü erkeklere alıcı gözle bakmaya, abartıp beğenmeye çekici bulmaya falan başladığımı fark edip dehşete düştüm. o kadar ki mesela supernatural da bile normalde en tipini beğendiğim karakter Sam'ken bir anda Balthazar ne kadar çekici ve hoşmuş diye düşünmeye başladım, utanmasam babamın arkadaşlarına bile ha bu yakışıklıymış diyecem sanırım o kadar rezil bir durum.
sizce bu neden kaynaklıdır? bir vitamin eksikliği, ya da bu sene ilk defa ailemden ayrı yaşamaya başlamış olmam, okulda çok stres altında olmam falan bunun sebebi olabilir mi?
sanırım genelde bir maddi güvence arayışındaki genç kadınlar yaşlı erkeklere yöneliyor ama benim maddi açıdan bir sorunum da yok.
son olarak da birden çevresindeki 40 yaş üstü adamlara ilgi duymaya başlayıp, bu dönemden çıkabilmiş, normale dönmüş olan falan var mı?
sizce bu neden kaynaklıdır? bir vitamin eksikliği, ya da bu sene ilk defa ailemden ayrı yaşamaya başlamış olmam, okulda çok stres altında olmam falan bunun sebebi olabilir mi?
sanırım genelde bir maddi güvence arayışındaki genç kadınlar yaşlı erkeklere yöneliyor ama benim maddi açıdan bir sorunum da yok.
son olarak da birden çevresindeki 40 yaş üstü adamlara ilgi duymaya başlayıp, bu dönemden çıkabilmiş, normale dönmüş olan falan var mı?
0
Merhaba,
Kesinlikle uzman değilim altını çizeyim. Yapacağım tahmin -ya da uydurma ne derseniz artık- okuduğum bazı psikoloji ve psikiyatri kitaplarının bende oluşturduğu izlenimlerdir..
Normal düzeninizin dışına çıktığınız için -özellikle ailenizin yanından ayrıldığınız için- bir arayış içerisine girmiş olabilirsiniz. Bahsettiğim arayış ille de ''erkek'' figürünü içermeyebilir. Sadece ailenizin yanındayken sizin gördüğünüz figürlerin (anne, baba, varsa kardeş, evcil hayvan vs..) yerine ikame edebileceğiniz başka figürler arıyor olabilirsiniz. Kendinizden yaşça oldukça büyük insanları çekici bulma eğilimi ise baba figürünün yerini doldurma (daha doğrusu baba figürünün yanına yaklaşma) çabası olabilir.
Tamamen saçmalıyor da olabilirim.
Kesinlikle uzman değilim altını çizeyim. Yapacağım tahmin -ya da uydurma ne derseniz artık- okuduğum bazı psikoloji ve psikiyatri kitaplarının bende oluşturduğu izlenimlerdir..
Normal düzeninizin dışına çıktığınız için -özellikle ailenizin yanından ayrıldığınız için- bir arayış içerisine girmiş olabilirsiniz. Bahsettiğim arayış ille de ''erkek'' figürünü içermeyebilir. Sadece ailenizin yanındayken sizin gördüğünüz figürlerin (anne, baba, varsa kardeş, evcil hayvan vs..) yerine ikame edebileceğiniz başka figürler arıyor olabilirsiniz. Kendinizden yaşça oldukça büyük insanları çekici bulma eğilimi ise baba figürünün yerini doldurma (daha doğrusu baba figürünün yanına yaklaşma) çabası olabilir.
Tamamen saçmalıyor da olabilirim.
0
sx'in dusunceleri dogrudur. ben de bir otorite değilim sonucta ama babam baska yerde yasamaya basladıktan sonra ben de boyle seyler yasamaya basladım. 5 senedır yoktu babam hayatımızda, ben bu sure ıcınde kendımden cok buyuk bırıyle oldum. sonra babam döndü, arayı duzelttık. guzel bı aıle olduk tekrar. baglantılı oldugunu dusunmesem de o ılıskım yok artık ve yasıtım bırıyle beraberım uzun zamandır. normal/anormal diye ayırmasam da durumu benzetecekseksek ben de boyle bır ornek verebılırım. sırtını dayayabılecegın insan varlıgı onemlı.
0
bundan hastalıkmış gibi bahsetmek garip sanki:)
23 yasındayken 33 yasında biriyle sevgili olduk,4 senedir de beraberiz.
belki etrafınızda sizin yaşınızda olan adamlar, size yeterince olgun ve uzun vadeli ilşki sürdürülebilir gibi gelmemeye başlamıştır.ilişki kriterleriniz yavaş yavaş değişiyordur ya da güvenebileceğiniz birilerini arıyorsunuzdur.
bunun altında aileden uzaklaşma vs gibi seyler olabilir illa ki ama ölümcül bir hastalık değil.mutlu oldugunuz sürece sorun oldugunu sanmıyorum ben:)
23 yasındayken 33 yasında biriyle sevgili olduk,4 senedir de beraberiz.
belki etrafınızda sizin yaşınızda olan adamlar, size yeterince olgun ve uzun vadeli ilşki sürdürülebilir gibi gelmemeye başlamıştır.ilişki kriterleriniz yavaş yavaş değişiyordur ya da güvenebileceğiniz birilerini arıyorsunuzdur.
bunun altında aileden uzaklaşma vs gibi seyler olabilir illa ki ama ölümcül bir hastalık değil.mutlu oldugunuz sürece sorun oldugunu sanmıyorum ben:)
0
anormal bir durum değil bence. ben de senin yaşlarında bir bayan insanım ve coğu arkadasımda da artık işini gücünü eline almış, kendini bilen öyle götü bası oynamayan heriflerle birlikte olmak istiyoruz. doymuşluk mu, görmüşlük mü nedir bilmem ama artık sacma heycanlardan sıyrılma ve biraz dinginlik aramayla ilgili olsa gerek. gecici heves midir ama yasayıp görmek gerekir. sonra bir behlülle işlerin boka sarması da var.
0
cokta cokoprens
kafalar denk ama yaş farkı var. kadın 28/erkek 23 ne diyonuz? öncelikle kadınlardan yorum bekliyorumedit:cinsiyet belirtirseniz daha açıklayıcı olur
kafalar denk ama yaş farkı var. kadın 28/erkek 23
ne diyonuz? öncelikle kadınlardan yorum bekliyorum
edit:cinsiyet belirtirseniz daha açıklayıcı olur
ne diyonuz? öncelikle kadınlardan yorum bekliyorum
edit:cinsiyet belirtirseniz daha açıklayıcı olur
0
insanların fikrini merak ettim sadece. alınmayın olm, siz de bulursunuz bitane
0
kız o yaştan sonra ciddi düşünme modundadır, muhtemelen evlenecek adam arayışındadır. erkekse takılırım bir süre modundadır. eğer kızın da kafasında evlilik yoksa olur. çünkü erkeğin evleneceğini zannetmiyorum.
0
ne için soruyosun? ben 22 yaşındayken 28 yaşında bi hatunla takılıyodum. oluyo olmasına ama amaç ne o var işte.
cinsiyet: erkek
cinsiyet: erkek
0
kafa denktir de hangi açıdan denktir.
bu çift iyi sevişir, ama hayat bakışları, algıları belli başlı noktalarda ciddi farklılıklar gösterir.
bu çift iyi sevişir, ama hayat bakışları, algıları belli başlı noktalarda ciddi farklılıklar gösterir.
0
lan ben 35 yaşındayım sevgilim 22 yaşında. yaş farkı diye bir şey mi var. saçma sapan kaygı, mutluluğa engeldir.
0
30 yaşında bir kadınım, hiçbir ilişkimde evlilik muhabbeti yapmadım. ilişkilerime çok değer verdim, güzel olmalarına gayret gösterdim, ancak "ciddi miyiz? evlenecek miyiz?" kaygısı yaşamadım. arkadaş çevremde de benim gibi olan çok fazla sayıda insan (kadın ve erkek) var. tam tersi de var evet, benim diyen kadından daha fazla kafa sken, evlencek miyiz diye yapışan erkek de bir o kadar fazla. dolayısıyla kıt yaşam tecrübeleriniz ve sığ bakış açınızla edindiğiniz şablonlara göre insanları yargılamayın.
"kadın büyükse evlilik düşünüyordur, musallat olur" ya da "güzel sevişiodur takıl hacı" yazanlara aldırmayın. erkeğin büyük olması sorun olmuyorsa kadının da olmaz. iyi anlaşıyorsanız, birbirinizi seviyorsanız gerisi boş. güzel bir ilişki yaşar ve ilerde evlenmek isterseniz o da sorun olmaz emin olun.
çevresinde aklı evvel abazan arkadaşları varsa erkek arkadaşınızın sizinle olgun kadın fantezisi yaptığını, ya da yalnızca seks odaklı bir ilişkiniz olduğunu düşünecektir. işte bunlara da gereken cevabı verecek olan sizsiniz, aldırmayacaksınız, uzak duracaksınız bunlardan. akıllı ol diyeceksiniz, şş aloo diyceksiniz. neyse sinirlendim ama sona doğru cıvıdım, iyi günler dilerim :)
not: hayatımın en güzel ve olgun ilişkisini benden 5 yaş küçük bir erkekle yaşadım. 4 senemizi birlikte geçirdik. pişman değilim, arz ederim.
"kadın büyükse evlilik düşünüyordur, musallat olur" ya da "güzel sevişiodur takıl hacı" yazanlara aldırmayın. erkeğin büyük olması sorun olmuyorsa kadının da olmaz. iyi anlaşıyorsanız, birbirinizi seviyorsanız gerisi boş. güzel bir ilişki yaşar ve ilerde evlenmek isterseniz o da sorun olmaz emin olun.
çevresinde aklı evvel abazan arkadaşları varsa erkek arkadaşınızın sizinle olgun kadın fantezisi yaptığını, ya da yalnızca seks odaklı bir ilişkiniz olduğunu düşünecektir. işte bunlara da gereken cevabı verecek olan sizsiniz, aldırmayacaksınız, uzak duracaksınız bunlardan. akıllı ol diyeceksiniz, şş aloo diyceksiniz. neyse sinirlendim ama sona doğru cıvıdım, iyi günler dilerim :)
not: hayatımın en güzel ve olgun ilişkisini benden 5 yaş küçük bir erkekle yaşadım. 4 senemizi birlikte geçirdik. pişman değilim, arz ederim.
0
muhabbetimiz gayet iyi, aramızda yaşla ilgili bir sıkıntı da yok. cevaplar için teşekkür ederim
0
28 yaşında bir kadın ile 23 yaşında bir erkeğin kafaları denk ise biraz sıkıntı var gibi.
erkek zaten geç olgunlaşan bir tür. 23 yaşındaki bir erkek olgunluğunu tamamlamamıştır muhtemelen. okuyorsa üniversitededir, okumuyorsa da çalışıyordur yıllardır...
okuyorsa: toydur, hayatı tam olarak algılayamamıştır.
çalışıyorsa: muhtemelen zor dönemler geçirmiş ve dünyanın renklerini az da olsa ıskalamıştır.
kadına gelirsek: 28 yaşında bir kadın ya ayakları yere sapasağlam basan bir adam ister kendisiyle ilgilensin diye; ya da egosunu ve bedenini okşayacak heyecanlar arar.
Not: yukarıdakiler fazla sığ yazılmış şeyler gibi gelebilir. genelleme elbet yanlıştır ama gözlemlediğim ve deneyimlediğim durumlardan oluşmaktadır.
Not 2: Dikkatimi çeken şey madem kafalarınız denk, ne demeye sorarsınız ki böyle bir soruyu? genel kanı olmaz derse vaz mı geçeceksiniz? ya da olur çıksa genel kanı, hadi başlayalım mı diyeceksiniz?
erkek zaten geç olgunlaşan bir tür. 23 yaşındaki bir erkek olgunluğunu tamamlamamıştır muhtemelen. okuyorsa üniversitededir, okumuyorsa da çalışıyordur yıllardır...
okuyorsa: toydur, hayatı tam olarak algılayamamıştır.
çalışıyorsa: muhtemelen zor dönemler geçirmiş ve dünyanın renklerini az da olsa ıskalamıştır.
kadına gelirsek: 28 yaşında bir kadın ya ayakları yere sapasağlam basan bir adam ister kendisiyle ilgilensin diye; ya da egosunu ve bedenini okşayacak heyecanlar arar.
Not: yukarıdakiler fazla sığ yazılmış şeyler gibi gelebilir. genelleme elbet yanlıştır ama gözlemlediğim ve deneyimlediğim durumlardan oluşmaktadır.
Not 2: Dikkatimi çeken şey madem kafalarınız denk, ne demeye sorarsınız ki böyle bir soruyu? genel kanı olmaz derse vaz mı geçeceksiniz? ya da olur çıksa genel kanı, hadi başlayalım mı diyeceksiniz?
0
anlaşabiliosanız yaş farkınn pek de bi önemi yok bence.. nice kızlar var 25 yaşında akıl fikir 15de kalmış ergenler gibi davranıo.. yani demem o ki arkadaşım seviosanz anlaşıosanız ve sen bu ilişkide karşınıza çıkacak her türlü sorunun arkasında durabilirim ben diyosan olur o iş..
0
fraise
ciddi ciddi merak ediyorum.karsidakine ters davraninca egonuz mu sisiyor?bu kadar kaba olmanizin sebebi nedir yani?ben cevremde cok az insanin sakin olduguna sahit oluyorum acikcasi bu da beni uzuyor.bazen bir olay karsisinda verilen tepkilere sasirip kaliyorum..buradan Sertab'in sarkisiyla tum asab
ciddi ciddi merak ediyorum.karsidakine ters davraninca egonuz mu sisiyor?bu kadar kaba olmanizin sebebi nedir yani?ben cevremde cok az insanin sakin olduguna sahit oluyorum acikcasi bu da beni uzuyor.bazen bir olay karsisinda verilen tepkilere sasirip kaliyorum..
buradan Sertab'in sarkisiyla tum asabilere selam ederim!
www.youtube.com
buradan Sertab'in sarkisiyla tum asabilere selam ederim!
www.youtube.com
0
e karsıdakinin sessiz kalması sebebiyle çogalıyor bunlar. yaptıgı zaman asabiligi vur agzına bak ne oluyor.
0
Sinirli olmak,asabi olmak bir nevi güç gösterisidir,e insanoğlu doğuştan güce tapar,normaldir,bende her daim sakin mizaçlıydım bir zamanlar,yeri gelince harbiden işe yarıyor,problemi çözer,doğanın kanunu bu la değiştiremezsin,übermenschler daha piyasada yok vallaha :)
0
@saqopanner,guc gosterisine gerek yok diye dusunuyorum,cunku bu halleriyle sahiden cok itici oluyorlar.her daim sinirli olmak kadar gereksiz bir sey yok.insanlari kendilerinden sogutacaklar,yalniz kalacaklar haberleri yok :)
0
İnsanlari "o kadar kaba" olarak itham ederek duyuru actigi(miz) zaman ego(muz) mu sisiyor? sadece bir dokundurmaydi :)
Sorunuza gelirsek. Okudugum ve gozlemledigim kadari ile asabiyet dedigimiz sey aslinda bizlerin en ilkel zamanlarindan kalma bir davranis sekli. korku ve saldirganlik hormonlarinin dengesiyle alakali. Ozellikle erkekler, gecmisten kalan " saldir parcala avlan) durtusu ile hareket etmekte farkinda olmadan. soyle dusunelim; ilkel caglarda insanlar avlanarak yasiyorlar. Doganin en temel gudusu olan ureme icin disi bulmaya calisan erkegin guclu olmasi lazim.guclu olmasi lazim ki avlanabilsin. avlanabilsin ki bunu goren disi (hem de ne erkek, avlaniyor. benim cocuklarim oldugunda gerekli besini saglayacaktir) dusuncesi ile ciftlesiyordu. (bkz: kadinlarda guce tapma)
Disi bulmasi gereken erkek de saldirgan olmak durumunsaydi haliyle. simdiki "modern" insanlar icin de gecerli aslinda asabiyet sayesinde disi bulan erkekler.
olayin ofke kontrolu, empati yoksunlugu, dusuncesizlik boyutlarina deginemeyecegim. sadece farkli bir pencereden bakmaya calistim...
Sorunuza gelirsek. Okudugum ve gozlemledigim kadari ile asabiyet dedigimiz sey aslinda bizlerin en ilkel zamanlarindan kalma bir davranis sekli. korku ve saldirganlik hormonlarinin dengesiyle alakali. Ozellikle erkekler, gecmisten kalan " saldir parcala avlan) durtusu ile hareket etmekte farkinda olmadan. soyle dusunelim; ilkel caglarda insanlar avlanarak yasiyorlar. Doganin en temel gudusu olan ureme icin disi bulmaya calisan erkegin guclu olmasi lazim.guclu olmasi lazim ki avlanabilsin. avlanabilsin ki bunu goren disi (hem de ne erkek, avlaniyor. benim cocuklarim oldugunda gerekli besini saglayacaktir) dusuncesi ile ciftlesiyordu. (bkz: kadinlarda guce tapma)
Disi bulmasi gereken erkek de saldirgan olmak durumunsaydi haliyle. simdiki "modern" insanlar icin de gecerli aslinda asabiyet sayesinde disi bulan erkekler.
olayin ofke kontrolu, empati yoksunlugu, dusuncesizlik boyutlarina deginemeyecegim. sadece farkli bir pencereden bakmaya calistim...
0
@sx tabii ki sismiyor,sadece cidden merak ediyorum neden yaptiklarini,benim hayat gorusume ters dusuyor cunku.ve evet bazen durumu o kadar abartiyorlar ki karsidakilere cok kaba davraniyorlar:)
cinsiyet ayrimi yok bence.su devirde herkes sinirli olmayi cok hos bir seymis gibi gormeye baslamis,karsidakini manipule etmeye calismak normal geliyor cogu kisiye...normal karsilanmasi beni asil rahatsiz eden durum zaten.arkadas ortaminda,ikili iliskilerde,ailede,is hayatinda cok sik rastliyoruz boyle insanlara.
cinsiyet ayrimi yok bence.su devirde herkes sinirli olmayi cok hos bir seymis gibi gormeye baslamis,karsidakini manipule etmeye calismak normal geliyor cogu kisiye...normal karsilanmasi beni asil rahatsiz eden durum zaten.arkadas ortaminda,ikili iliskilerde,ailede,is hayatinda cok sik rastliyoruz boyle insanlara.
0
alışveriş yaparken mecburen ters bir şekilde konuşmak zorundasınız. benim de hoşuma giden bir durum değil. ama malesef ters davranmazsanız işinizde mutlaka bir terslik çıkıyor ve anlayışlı bir şekilde davranırsanız sizi asla sallamıyorlar.
0
çünkü bu memlekette biraz mülaim oldunmu pasif, agresif oldun mu cin gibi kabul ediliyorsun.
sert yapmak işe yarar her zaman.
karşındakinin kim olduğunun hiç önemi yok ciddiyim.
sert yapmak işe yarar her zaman.
karşındakinin kim olduğunun hiç önemi yok ciddiyim.
0
"Bak nasıl da kendimi ezdirmiyorum" şeklinde bir beyan verdiklerini sanıyorlar bunu yapanlar. Ben asabi, sinirli, bağıran, çağıran insanları gerçekten zavallı buluyorum çünkü bu aslında güçsüzlüğün inanılmaz net bir ifadesidir. Yani ormanda bir ayıyla karşılaşırsın ve onunla dövüşecek güçte olmadığın için korkutmak adına yüksek sesle bağırırsın. Öyle bişey.
Ben kimseye bağırmam kolay kolay. Terslemem, hakaret etmem ama insanlar söylenen şeylere değil ses tonu ve desibeline o kadar kafayı takmış ki. Benden olumsuz bir hareket gören, inanılmaz şaşırıyor. Birinin işine son verdiğimde, birinden alışverişi kestiğimde, dava açtığımda vs buna inanamıyorlar. Bana göre şaşılacak bişey yok oysa.
Sen önemli bir yanlış yaptın, ben de seni karşıma alıp yüzleştim. Bir daha olursa tamiri olmaz dedim. İki gün sonra yine yaptın. Sonra işten çıkarıldığında şok oldun. Çünkü bir daha olmamalı dediğimde bağırmadığım için adam bundan "aa kızmadı" sonucu çıkarıyor, hemen tekrar yapıyor.
Buna rağmen ben insanlara hala bağırmıyorum. Çünkü çok saçma ve zavallı bir tavır.
Ben kimseye bağırmam kolay kolay. Terslemem, hakaret etmem ama insanlar söylenen şeylere değil ses tonu ve desibeline o kadar kafayı takmış ki. Benden olumsuz bir hareket gören, inanılmaz şaşırıyor. Birinin işine son verdiğimde, birinden alışverişi kestiğimde, dava açtığımda vs buna inanamıyorlar. Bana göre şaşılacak bişey yok oysa.
Sen önemli bir yanlış yaptın, ben de seni karşıma alıp yüzleştim. Bir daha olursa tamiri olmaz dedim. İki gün sonra yine yaptın. Sonra işten çıkarıldığında şok oldun. Çünkü bir daha olmamalı dediğimde bağırmadığım için adam bundan "aa kızmadı" sonucu çıkarıyor, hemen tekrar yapıyor.
Buna rağmen ben insanlara hala bağırmıyorum. Çünkü çok saçma ve zavallı bir tavır.
0
elloweeth
olmuyor değil mi? sözlükte de yazılmış zaten... yorumlarınıza ihtiyacım var :)
olmuyor değil mi? sözlükte de yazılmış zaten... yorumlarınıza ihtiyacım var :)
0
yok olmuyor. bence yoldan çevirdiğin ilk yengeçle birlikte ol. mutlu olursunuz. diğer türlü olmuyor çünkü. ben ikizlerim mesela, kova haricinde kimseyle olmuyor. terazilerle çay içebiliyorum, oğlaklarla konuşamıyorum bile.
burç çok önemli bu tarz konularda. sırf 9 kızı burçlarımız uyuşmadığı için reddettim.
burç çok önemli bu tarz konularda. sırf 9 kızı burçlarımız uyuşmadığı için reddettim.
0
olmuyor ya eloviit. geçen hongkonglu bi kız yanaştı, domuz burcuymuş. ben ejderhayım diye uyuşmadık. çevirdik, konuştuk ama alev aldı.. bi sürü hayvan var ya, nasıl uyuşacağız bunlarla...
0
der meister +1
benim de senin yorumuna ihtiyacım var. neyin kafasını yaşıyorsun? burcu bu kadar önemli mi ilişki düşündüğün bir insanın?
benim de senin yorumuna ihtiyacım var. neyin kafasını yaşıyorsun? burcu bu kadar önemli mi ilişki düşündüğün bir insanın?
0
burca bahane bulmaya gerek yok. burç mu anlaşmayı sağlayan şey sanki?
olmuyorsa olmuyordur.
ya o, ya da siz; belki de ikiniz yanlışsınızdır. kasmanın, birbirinizin hayatından çalmanın anlamı nedir?
ayrılın kısa yoldan. daha sağlıklı... hem burçlar da temiz kalır ve astrogloglar para kazanır.
olmuyorsa olmuyordur.
ya o, ya da siz; belki de ikiniz yanlışsınızdır. kasmanın, birbirinizin hayatından çalmanın anlamı nedir?
ayrılın kısa yoldan. daha sağlıklı... hem burçlar da temiz kalır ve astrogloglar para kazanır.
0
sesut
Herkese Merhaba,Elimde Autocad 2007 versiyonundan daha üst bir versiyonda kaydedilmiş 2 adet autocad dosyası var. Daha üst bir versiyonu kuracak vaktim olmadığı ve bir an önce dosyaları açmam gerektiği için, acaba bu dosyaları açıp daha sonra 2007 veyahut daha alt bir versiyonda kaydederek bana gönd
Herkese Merhaba,
Elimde Autocad 2007 versiyonundan daha üst bir versiyonda kaydedilmiş 2 adet autocad dosyası var. Daha üst bir versiyonu kuracak vaktim olmadığı ve bir an önce dosyaları açmam gerektiği için, acaba bu dosyaları açıp daha sonra 2007 veyahut daha alt bir versiyonda kaydederek bana gönderebilecek biri var mıdır?
Şimdiden çok teşekkürler...
Elimde Autocad 2007 versiyonundan daha üst bir versiyonda kaydedilmiş 2 adet autocad dosyası var. Daha üst bir versiyonu kuracak vaktim olmadığı ve bir an önce dosyaları açmam gerektiği için, acaba bu dosyaları açıp daha sonra 2007 veyahut daha alt bir versiyonda kaydederek bana gönderebilecek biri var mıdır?
Şimdiden çok teşekkürler...
0
0
tormentorius
galiba depresyondayım güzin ablalar. şöyle delicesine komik bi film mi söyleseniz bana? ya da şu mutsuz ve umutsuz adamı mutlu etçek başka şeyler?not: evde bira ve cips var. bunlara uygun da olabilir.
galiba depresyondayım güzin ablalar.
şöyle delicesine komik bi film mi söyleseniz bana? ya da şu mutsuz ve umutsuz adamı mutlu etçek başka şeyler?
not: evde bira ve cips var. bunlara uygun da olabilir.
şöyle delicesine komik bi film mi söyleseniz bana? ya da şu mutsuz ve umutsuz adamı mutlu etçek başka şeyler?
not: evde bira ve cips var. bunlara uygun da olabilir.
0
al bi kalem kağıt, yaz. beyni uyutma, oyalama. çek acını, yaz kurtul.
sonra da keyif birası ve çipsi yap işte.
sonra da keyif birası ve çipsi yap işte.
0
feyyaz dizisini izle ard arda film kadar sürer 7 bölüm. her saniyesinde gülme garantisi veriyorum
0
delice değil ama izlemediysen çakallarla dans güzel. yani isteidğini verir sana.
0
0
the blues brothers izledim ben bugün, kurtardı resmen şimdi evde sivit hoom şikagooo diye hoplayıp zıplıyorum
0
hangover ve 3 idiots denmemiş diyeyim ben bari
ve this means war var(a-ha redif oldu:) çok ahım şahım olmasa da eğlenceli bir film.
ve this means war var(a-ha redif oldu:) çok ahım şahım olmasa da eğlenceli bir film.
0
avakado soslu portakalli pekin ordegi
arkadaşlar cnc işleme merkezine neden işleme merkezi diyoruz özünde bir freze tezgahı değil midir bu? farkı nedir?
arkadaşlar cnc işleme merkezine neden işleme merkezi diyoruz özünde bir freze tezgahı değil midir bu? farkı nedir?
0
cok sayida takim baglanabiliyor ve bunlar otomatik degistirilebiliyor. ayrica farkli eksenlerde de calisabiliyor. bu arada isleme merkezi tornalar da var. hatta ikisini birden (torna+freze) yapabilenler de var. olay otomatize edilmis olmasi.
0
yukarıdaki arkadaş zaten behsetmiş de, belki genişletebilirim.
matkabı hepimiz biliriz sanırım. hani şu uçları vida gibi olan, demir duvar, tahta vs.. delen alet. şimdi bu aleti sabit bir yere bağladığımızı düşünelim. sabit dediysem sadece delme ekseninde hareket edebilsin matkap. dolasyısı ile bizim yapmış olduğumuz cihaz tek eksenli oluyor.
sonra matkap böyle bağlıyken, delmek istediğimiz parçayı bir tablanın üzerine koyalım, tabla da sağa ve sola hareket etsin. cihazımız 2 eksenli oldu.
tablamız sağa-sola hareketinin yanında ileri geri gitmeye başlasın, cihaz 3 eksen oldu.
matkabın da sağa-sola ileri geri gitme hareketlerini de yaptığını düşünelim, bir de hiç değinmediğimiz açı yı da hesaba katalım. eksen sayısı artacaktır. (belki hatırlarsınız fizikte x y ve z eksenlerinde cizimler hareket ederler ve aynı zamanda bu eksenlerde dönebilirler.
eksen olayı aşağı yukarı böyledir. eksen sayısı ne kadar fazla ise işleme merkezi o kadar hünerlidir.
sorunuza gelirsek, cnc'nin açılımı tr.wikipedia.org adresinde daha detaylı olarak verilmesine rağmen kabaca bilgisayar kontröllü tezgah diyebiliriz.
bir parça düşünün (cıvata) mesala. hani anahtarla sıkılan altıgen kafalı üzerinde dişleri olan metal bir parça. normalde onların üretim metodu farklıdır ama biz tezgahta üretmek istedik.
normal bir torna tezgahında bu parçayı üretmek için en az iki işlem uygulanır. torna operatörü önce altıgen malzemeyi tezgaha bağlar, sonrasında cıvata büyüklüğüne göre silindir haline getirir diş olacak yeri. daha sonra torna ucunu değiştirerek dişlerini açar ve ardından cıvata boyu kadar keser malzemeyi.
anlatırken çok basitmiş gibi görünen bu işlemler üretim esnasında işçiliği bir hayli artırmaktadır. -en basit parçalardan birisidir bu arada cıvata-
şimdi de cıvatayı cnc tornada üreteceğimizi düşünelim. cnc nin kendi dili vardır. o dile göre program yazılır ve altıgen malzeme cnc ye bağlanır. yukarıdaki işlemleri cnc torna kendi başına yapar. -önce silindirleştiri, ardından diş açar ve en son cıvatayı keser-
olaydan biraz koptum sanırım :)
freze tezgahının evrimleşmiş halidir cnc işleme merkezi. freze tezgayının tablası üç yönde hareket eder ama bunun için operatör gereklidir her daim. kendi başına yapamaz. aynı şekilde freze tezgahının işleyen kısmı da hareket eder yukarı aşağı, ama yine bunun için operatöre ihtiyaç duya. freze tezgahında kullanılan takımlar değiştirili ama bunu operatör yapar. vs... cnc işleme merkezinde ise program yazılır ve malzeme bağlanır, yukarıdaki tüm işlemleri yazılan programa göre cnc tek başına yapar.
umarım yardımcı olmuştur.
matkabı hepimiz biliriz sanırım. hani şu uçları vida gibi olan, demir duvar, tahta vs.. delen alet. şimdi bu aleti sabit bir yere bağladığımızı düşünelim. sabit dediysem sadece delme ekseninde hareket edebilsin matkap. dolasyısı ile bizim yapmış olduğumuz cihaz tek eksenli oluyor.
sonra matkap böyle bağlıyken, delmek istediğimiz parçayı bir tablanın üzerine koyalım, tabla da sağa ve sola hareket etsin. cihazımız 2 eksenli oldu.
tablamız sağa-sola hareketinin yanında ileri geri gitmeye başlasın, cihaz 3 eksen oldu.
matkabın da sağa-sola ileri geri gitme hareketlerini de yaptığını düşünelim, bir de hiç değinmediğimiz açı yı da hesaba katalım. eksen sayısı artacaktır. (belki hatırlarsınız fizikte x y ve z eksenlerinde cizimler hareket ederler ve aynı zamanda bu eksenlerde dönebilirler.
eksen olayı aşağı yukarı böyledir. eksen sayısı ne kadar fazla ise işleme merkezi o kadar hünerlidir.
sorunuza gelirsek, cnc'nin açılımı tr.wikipedia.org adresinde daha detaylı olarak verilmesine rağmen kabaca bilgisayar kontröllü tezgah diyebiliriz.
bir parça düşünün (cıvata) mesala. hani anahtarla sıkılan altıgen kafalı üzerinde dişleri olan metal bir parça. normalde onların üretim metodu farklıdır ama biz tezgahta üretmek istedik.
normal bir torna tezgahında bu parçayı üretmek için en az iki işlem uygulanır. torna operatörü önce altıgen malzemeyi tezgaha bağlar, sonrasında cıvata büyüklüğüne göre silindir haline getirir diş olacak yeri. daha sonra torna ucunu değiştirerek dişlerini açar ve ardından cıvata boyu kadar keser malzemeyi.
anlatırken çok basitmiş gibi görünen bu işlemler üretim esnasında işçiliği bir hayli artırmaktadır. -en basit parçalardan birisidir bu arada cıvata-
şimdi de cıvatayı cnc tornada üreteceğimizi düşünelim. cnc nin kendi dili vardır. o dile göre program yazılır ve altıgen malzeme cnc ye bağlanır. yukarıdaki işlemleri cnc torna kendi başına yapar. -önce silindirleştiri, ardından diş açar ve en son cıvatayı keser-
olaydan biraz koptum sanırım :)
freze tezgahının evrimleşmiş halidir cnc işleme merkezi. freze tezgayının tablası üç yönde hareket eder ama bunun için operatör gereklidir her daim. kendi başına yapamaz. aynı şekilde freze tezgahının işleyen kısmı da hareket eder yukarı aşağı, ama yine bunun için operatöre ihtiyaç duya. freze tezgahında kullanılan takımlar değiştirili ama bunu operatör yapar. vs... cnc işleme merkezinde ise program yazılır ve malzeme bağlanır, yukarıdaki tüm işlemleri yazılan programa göre cnc tek başına yapar.
umarım yardımcı olmuştur.
0
bizim şirkette var mesela. x ekseninde 5 y ekseninde 3 mt falan gidiyor. kafası oynuyor, programı giriyorsun o her şeyi hallediyor sen de o arada diğer tablaya malzeme bağlıyorsun. bunları yapan übersonik makinaya freze tezgahı demek çok ayıp olur.
0
aslında cnc freze ile işleme merkezi aynı şey. ama artık 5 eksenliler falan var, o yüzden freze demek yeterli kalmıyor.
şöylesi var mesela: www.youtube.com
bazısında takımlarda çok eksenli olabiliyor www.youtube.com
şöylesi var mesela: www.youtube.com
bazısında takımlarda çok eksenli olabiliyor www.youtube.com
0
mesajdaki soruna istinaden sunu da ekleyeyim: bir tezgahin 3 eksende de hareket edebiliyor olmasi 3 eksen oldugu anlamina gelmez. 3 eksende de eszamanli hareket ediyorsa 3 eksenlidir. 3 ekseni varken 2 eksende ayni anda hareket edebiliyorsa 2.5 eksen diyorlar. 4 ve 5 eksen icin de gecerli bu dedigim. tezgahta o 3. eksen yardimci eksendir.
0
zaraeta
moralim sıfırda bile değil, takip etmeyi bıraktım hala düşüyor.. böyle araya giren zencili şarkılar olur, "hayat bu dostuuum" tarzı şarkılar olur benim düzelmeme acilen yardımcı olsun yeter.çok teşekkür ederim.
moralim sıfırda bile değil, takip etmeyi bıraktım hala düşüyor.. böyle araya giren zencili şarkılar olur, "hayat bu dostuuum" tarzı şarkılar olur benim düzelmeme acilen yardımcı olsun yeter.
çok teşekkür ederim.
çok teşekkür ederim.
0
www.youtube.com
hatunlara mı baksam arabalara mı baksam derken bir bakmışsın moralin düzelmiş.
şu da var:
www.youtube.com
hatunlara mı baksam arabalara mı baksam derken bir bakmışsın moralin düzelmiş.
şu da var:
www.youtube.com
0
Radiohead creep.
Bulent ersoy kimseye etmem sikayet.
Fikret kizilok tek basina.
Teoman bir damla gozyasi.
Sebnem ferah hoscakal
kazim koyuncu askida yasamak.
Nazan oncel bana ozel.
Styrx boat on the river.
Rod steward sailing.
Deep purple soldier of fortune.
Metallica unnamed feeling.
Sezen aksu seni kimler aldi.
Nilufer tanrim.
Ajda pekkan bos sokak.
Cem karaca adsiz.
Baris manco hatirlasana.
Cenk koray yagmurun sesi.
İlhan irem ben degilim.
Asya yoksun sen.
...
Yukaridakileri hissederek dinlersen bir seyin kalmaz. ise yariyor...
Bulent ersoy kimseye etmem sikayet.
Fikret kizilok tek basina.
Teoman bir damla gozyasi.
Sebnem ferah hoscakal
kazim koyuncu askida yasamak.
Nazan oncel bana ozel.
Styrx boat on the river.
Rod steward sailing.
Deep purple soldier of fortune.
Metallica unnamed feeling.
Sezen aksu seni kimler aldi.
Nilufer tanrim.
Ajda pekkan bos sokak.
Cem karaca adsiz.
Baris manco hatirlasana.
Cenk koray yagmurun sesi.
İlhan irem ben degilim.
Asya yoksun sen.
...
Yukaridakileri hissederek dinlersen bir seyin kalmaz. ise yariyor...
0
moralimin bozuk olduğu veya miskin hissettiğim zamanlarda beni hemen mutlu etmiş şarkılar
www.youtube.com - ben aptal mıyım
www.youtube.com - jarnana
www.youtube.com - just my imagination
www.youtube.com - the sweet escape
www.youtube.com
- ben aptal mıyımwww.youtube.com
- jarnanawww.youtube.com
- just my imaginationwww.youtube.com
- the sweet escape
0
isikarkadasim
Arkadaşlar merhaba,yıldırım çarpıp süper zeka olan adamın filmi vardı. ansiklopedileri ezperlemiş, albino ve kel görünüşlü.acaba karşıtırıyor muyum?teşekkürler
Arkadaşlar merhaba,
yıldırım çarpıp süper zeka olan adamın filmi vardı. ansiklopedileri ezperlemiş, albino ve kel görünüşlü.
acaba karşıtırıyor muyum?
teşekkürler
yıldırım çarpıp süper zeka olan adamın filmi vardı. ansiklopedileri ezperlemiş, albino ve kel görünüşlü.
acaba karşıtırıyor muyum?
teşekkürler
0
Zaten superdi cocugun zekasi. O kadar superdi ki elektrik alani olusturuyordu etrafinda. bu da manyetizma olusturuyordu. Yildirim olayi yanlis hatirlamiyorsam filmin son sahnelerinde geciyordu ama bahsettiginiz gibi cocugu super zeka yapmiyordu.
0
@sx zaten filmi hayal mayal hatırlıyordum, o yuzden sordum. senin anlattıgın gıbı net hatırlasam adınıda unutmazdım :)
dediğin gibi ama izledim burada öğrendikten sonra. gerçekten güzel bir film.
dediğin gibi ama izledim burada öğrendikten sonra. gerçekten güzel bir film.
0
zafer55
peltier nedir yahu tıbbi cihazla alakalı
peltier nedir yahu tıbbi cihazla alakalı
0
Burada çalışma prenssibi biraz açıklanmış.
tr.wikipedia.org
Tıbbi cihazlarda hızlı soğutma gereken "nokta"larda kullanılır. Bir an evvel soğuması gereken doku, parafin vs. gibi. Genel soğutma için kullanılmazlar.
tr.wikipedia.org
Tıbbi cihazlarda hızlı soğutma gereken "nokta"larda kullanılır. Bir an evvel soğuması gereken doku, parafin vs. gibi. Genel soğutma için kullanılmazlar.
0
peltirer elektrik enerjisi ile ısıyı bir yüzeyinden diğer yüzeyine taşıyan elamandır.
Biraz daha açmak gerekirse: sigara paketi büyüklüğünde -ama daha ince- bir dikdörtgenler prizması düşünün. peltier buna benzer bir şeydir... + ve - olmak üzere iki elektrik girişi olan bu parçaya elektrik verildiğinde; elektrik enerjisi ısıyı bir yüzeyden diğerine geçirir. böylece bir yüzey soğurken, diğer yüzey de ısınacaktır. bir yüzey ne kadar ısınırsa, diğer yüzey de yaklaşık oranda soğur.
küçük buzdolapları vardır araçlarda, dikkat ederseniz eğer dışı çok sıcaktır bu dolapların. çünkü peltier ile çalışır. iç kısmı soğuturken, dışarıdan soba gibi ısı verir.
Biraz daha açmak gerekirse: sigara paketi büyüklüğünde -ama daha ince- bir dikdörtgenler prizması düşünün. peltier buna benzer bir şeydir... + ve - olmak üzere iki elektrik girişi olan bu parçaya elektrik verildiğinde; elektrik enerjisi ısıyı bir yüzeyden diğerine geçirir. böylece bir yüzey soğurken, diğer yüzey de ısınacaktır. bir yüzey ne kadar ısınırsa, diğer yüzey de yaklaşık oranda soğur.
küçük buzdolapları vardır araçlarda, dikkat ederseniz eğer dışı çok sıcaktır bu dolapların. çünkü peltier ile çalışır. iç kısmı soğuturken, dışarıdan soba gibi ısı verir.
0
snp_kubra
Ya ankarada buz pateni yapmak istiyoruz ama acemiyiz biraz milli kutuphanenin oralarda bi alan vardi ama orasi cok profesyonel mekan. Bana daha cok acemilerin takildigi kapida paten kiralanan biyer lazim. Alisveris merkezlerinde olur mesela bi bilen soylese cok iyi olur. Tesekkur ederim simdiden
Ya ankarada buz pateni yapmak istiyoruz ama acemiyiz biraz milli kutuphanenin oralarda bi alan vardi ama orasi cok profesyonel mekan. Bana daha cok acemilerin takildigi kapida paten kiralanan biyer lazim. Alisveris merkezlerinde olur mesela bi bilen soylese cok iyi olur. Tesekkur ederim simdiden
0
kurtuluş dolaylarında var buz pateni sahası.
altınpark'ta buz pateni yok, tekerlekli paten pisti vardır.
çanağa dikkat edin.
altınpark'ta buz pateni yok, tekerlekli paten pisti vardır.
çanağa dikkat edin.
0
Dediğiniz yer belpa. orada halk saatinde dilediğinizce kayabilirsiniz, paten de kiralanıyor.
0
Kurtuluşu tavsiye etmem. ben yarı pro patenciydim. suni buz olduğu için çokca sakatlık yaşanıyor. biraz keyif için sağlınızdan olmayın. Belpa dışında heryer suni buz ve riskli.
0
ataturkiye
Hani şu kremlerin, yapıştırıcıların, ne bileyim; mesela çikolata, diş macunu doldurulan tüplerin özel bir adı var mı? Nereden temin edebiliriz? Çok özel makinalarla değil de doldurduktan sonra mesela basit bir kıskaç, bir pense ile kapatabilir miyiz arkasını?
Hani şu kremlerin, yapıştırıcıların, ne bileyim; mesela çikolata, diş macunu doldurulan tüplerin özel bir adı var mı? Nereden temin edebiliriz? Çok özel makinalarla değil de doldurduktan sonra mesela basit bir kıskaç, bir pense ile kapatabilir miyiz arkasını?
0
tüpü bulsan bile arkasını kapatabileceğini sanmıyorum. endüstriyel ortamda işlenir gibi geliyor bana. (yersen)
0
adını bilmiyorum.
epoksi, sıcak hava, yeterince güçlü bir mengene ile rahatlıkla kapatılabilir.
epoksi, sıcak hava, yeterince güçlü bir mengene ile rahatlıkla kapatılabilir.
0
www.konaltas.com.tr sitesinden ufak tefek bilgiler edinebilirsiniz.
Zaten çok ince alüminyum ya da plastik çeşitinden üretilmekte bu tüpler.
Az sayıda sipariş için size tadarik sağlarlar mı bilemiyorum ama elde edilemeyecek şeyler değil.
Doldurduktan sonra havasını almak kaydıyla bir pense ya da uzun bir kargaburun yardımıyla rahatlıkla kapatabilirsiniz. Birleşim yerlerine de sağlığa zarar vermeyen yapıştırıcılardan (adını bilmiyorum) tatbik ederseniz eğer, istediğiniz sonucu alabilirsiniz sanırım.
Zaten çok ince alüminyum ya da plastik çeşitinden üretilmekte bu tüpler.
Az sayıda sipariş için size tadarik sağlarlar mı bilemiyorum ama elde edilemeyecek şeyler değil.
Doldurduktan sonra havasını almak kaydıyla bir pense ya da uzun bir kargaburun yardımıyla rahatlıkla kapatabilirsiniz. Birleşim yerlerine de sağlığa zarar vermeyen yapıştırıcılardan (adını bilmiyorum) tatbik ederseniz eğer, istediğiniz sonucu alabilirsiniz sanırım.
0
locco
sevgili cola zero'lar;geçen gün kardeşimle japonya daki felaket hakkında konuşurken konu nükleer santral felaketine geldi ve kardeşim cevabını tam olarak veremediğim başlıktaki soruyu sordu. ben cevap olarak çok hasta eder, zehirler vs gibi şeyler söyleyerek geçiştirdim fakat tam olarak cevabı nedir
sevgili cola zero'lar;
geçen gün kardeşimle japonya daki felaket hakkında konuşurken konu nükleer santral felaketine geldi ve kardeşim cevabını tam olarak veremediğim başlıktaki soruyu sordu. ben cevap olarak çok hasta eder, zehirler vs gibi şeyler söyleyerek geçiştirdim fakat tam olarak cevabı nedir bu sorunun? radyoaktif sızıntı insana tam olarak ne yapar? çernobildekilere ne olmuştu mesela?
ha bir de, bir iki yerde duymuştum radyasyona maruz kalanlar fosforlu oyuncak gibi karanlıkta parlarlar mı? var mı bunun aslı?
geçen gün kardeşimle japonya daki felaket hakkında konuşurken konu nükleer santral felaketine geldi ve kardeşim cevabını tam olarak veremediğim başlıktaki soruyu sordu. ben cevap olarak çok hasta eder, zehirler vs gibi şeyler söyleyerek geçiştirdim fakat tam olarak cevabı nedir bu sorunun? radyoaktif sızıntı insana tam olarak ne yapar? çernobildekilere ne olmuştu mesela?
ha bir de, bir iki yerde duymuştum radyasyona maruz kalanlar fosforlu oyuncak gibi karanlıkta parlarlar mı? var mı bunun aslı?
0
eriyorsun baya bildigin. genler hasar gordugu ıcın metabolızma ıflas edıyor fln. etki derecesıne gore hepsı de.
0
ionizing(turkcesi iyonlastirici sanirim) radyasyon herseyi etkiler ve yapilarini dengesizlestirir. uzaya yollanan cihazlardaki bilgisayar islemcileri radyasyondan bozulmasin diye guclendirilir mesela.
canli organizmalarda bu, dna'nin bozulmasiyla sonuclaniyor. vucudumuz bir yere kadar bozulmayi tespit ve tamir edebiliyor. iki tane tehlikeli durum var;
birincisi asiri radyasyon sonucu bir bolgedeki dna'larin tamir edilemeyecek kadar bozulmasi. bu dogrudan olume goturebiliyor.
ikincisi tespit edilemeyecek kadar kucuk degisiklikler. bu hucreler bozuk halleriyle cogaliyorlar ve kanser denen bela olusuyor.
karanlikta parlama olayi reaktorlerde oluyor, insanda olmasi icin cok fazla enerjiye maruz kalmasi lazim ki bu durumda yasamasi imkansiz.
canli organizmalarda bu, dna'nin bozulmasiyla sonuclaniyor. vucudumuz bir yere kadar bozulmayi tespit ve tamir edebiliyor. iki tane tehlikeli durum var;
birincisi asiri radyasyon sonucu bir bolgedeki dna'larin tamir edilemeyecek kadar bozulmasi. bu dogrudan olume goturebiliyor.
ikincisi tespit edilemeyecek kadar kucuk degisiklikler. bu hucreler bozuk halleriyle cogaliyorlar ve kanser denen bela olusuyor.
karanlikta parlama olayi reaktorlerde oluyor, insanda olmasi icin cok fazla enerjiye maruz kalmasi lazim ki bu durumda yasamasi imkansiz.
0
thejester
akademik ya da profesyonel hiçbir amaç olmadan, psikoloji konusunda şöyle okuyup anlayabileceğim güzel bir kaynak arıyorum. "101 adımda eğlenceli psikoloji" tadında bir şey olmasın. siksen anlayamayacağım ağır ders kitabı modunda da olmasın. ama şöyle ciddi, hastalıklara girmekten çok psikolojinin i
akademik ya da profesyonel hiçbir amaç olmadan, psikoloji konusunda şöyle okuyup anlayabileceğim güzel bir kaynak arıyorum. "101 adımda eğlenceli psikoloji" tadında bir şey olmasın. siksen anlayamayacağım ağır ders kitabı modunda da olmasın. ama şöyle ciddi, hastalıklara girmekten çok psikolojinin insan davranışları ve sosyal boyutu üzerine değinen kıymetli bir kaynak arıyorum. idefix'e şöyle bir baktım, şu ikisi dikkatimi çekti:
www.idefix.com
www.idefix.com
ne tavsiye edersiniz? teşekkürler!
www.idefix.com
www.idefix.com
ne tavsiye edersiniz? teşekkürler!
0
biz 101 dersi için
mcgraw/hill'in
psychology: the science of mind and behaviour 'ını kullanıyoruz. mükemmel bi kitap kanımca. derslere girmeden kitaptan okuyunca olayı gayet güzel çözebiliyoruz o yüzden okuyabilirsin bence
ayrıca eğlenceli bi kitap a clockwork orange'a falan değiniyo mesela grafikleri falan da çok güzel. ben son edisyonunu öneriyorum ama kopya olarak 4. edisyonu bulabilirsin
mesela burda örnek bi chapter vermiş
highered.mcgraw-hill.com
gerçi bu eski versiyonu
budur bendeki kitabın kapağı
www.letsbuyit.co.uk
mcgraw/hill'in
psychology: the science of mind and behaviour 'ını kullanıyoruz. mükemmel bi kitap kanımca. derslere girmeden kitaptan okuyunca olayı gayet güzel çözebiliyoruz o yüzden okuyabilirsin bence
ayrıca eğlenceli bi kitap a clockwork orange'a falan değiniyo mesela grafikleri falan da çok güzel. ben son edisyonunu öneriyorum ama kopya olarak 4. edisyonu bulabilirsin
mesela burda örnek bi chapter vermiş
highered.mcgraw-hill.com
gerçi bu eski versiyonu
budur bendeki kitabın kapağı
www.letsbuyit.co.uk
0
eğlenceli kısmını istiyorsan piskolojinin bence sosyal psikolojiye bak. hareketlerimiz ne kadar kısıtlı aslında gör. ben iki ders aldım sosyal psikolojiden dünya algım genişledi. adamlar çok şaşırtıcı deneyler yapmışlar. das experiment filmine konu olan zimbardo deneyi beni çok şaşırtmıştı mesela. aynı şekilde muzaffer sherif'in deneyleri de öyle. şimdi mesela o deneyleri yapmak biraz zor etik falan yüzünden. sosyal psikolojiye bak sen. gerçekten şaşırtıcı.
0
tam istediğiniz olmasa da, okudum beğendim diyerek tavsiye ederim.
www.idefix.com
www.idefix.com
0
tam olarak aradığınız kitaplar mı bilmiyorum, ama okuyup da gerçekten zevk aldığım psikoloji temelli kitapları önerebilirim aşağıdaki gibi...
irvin yalom: aşkın celladı, nietzsche ağladığında (dil ve kurgu mükemmel iki kitapta da, çok akıcı, bazen mide spazmları geçirse de)
freud: rüya yormları 1-2, uygarlık din ve toplum (freud işte, siyah-beyaz)
nusret kaya: iyileşme kitabı, psikoestetik (okumanızı öneririm, farklı bakış açıları, farklı bir kurgu, bazen bilimsellikten uzaklaşıyor gibi görünse de; aslında öyle olmadığını düşünüyorum bu kitapların)
irvin yalom: aşkın celladı, nietzsche ağladığında (dil ve kurgu mükemmel iki kitapta da, çok akıcı, bazen mide spazmları geçirse de)
freud: rüya yormları 1-2, uygarlık din ve toplum (freud işte, siyah-beyaz)
nusret kaya: iyileşme kitabı, psikoestetik (okumanızı öneririm, farklı bakış açıları, farklı bir kurgu, bazen bilimsellikten uzaklaşıyor gibi görünse de; aslında öyle olmadığını düşünüyorum bu kitapların)
0
zaman ayırıp da cevap yazan herkese çok teşekkürler. dedikleriniz ve benim de şöyle bir araştırmam ile fiyat-dil vb. gibi şeyleri de göz önünde bulundurarak birkaç farklı kitaba indirgedim gibi şimdilik,
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
yakın zamanda dost'a falan gidip bakacağım, kafama en çok yatanından başlayacağım sanırım.
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
www.idefix.com
yakın zamanda dost'a falan gidip bakacağım, kafama en çok yatanından başlayacağım sanırım.
0
zimparakagidiyla31cekenpinokyo
dolmuş? havaş? ve nasıl?
dolmuş? havaş? ve nasıl?
0
kızılay'a gidin (413'ü biliyorum başka otobüsler de vardır.)
kızılay'dan 442 aşit-havalimanı otobüsleri var ona binerseniz doğrudan götürecektir sizi esenboğa'ya, 442 de şofor bilet satmaktadır, yanlış hatırlamıyorsam üç tam bilet yerine geçmektedir bilet ücreti.
kızılay'dan 442 aşit-havalimanı otobüsleri var ona binerseniz doğrudan götürecektir sizi esenboğa'ya, 442 de şofor bilet satmaktadır, yanlış hatırlamıyorsam üç tam bilet yerine geçmektedir bilet ücreti.
0
kızılaya git,ordan aşti havaalanı arası giden belediye otobüsleri var.bulvar üzerinden geçiyor.bileti şoförden temin edebilirsin.
0
ulus 19 mayıs stadı'nın oradan veya aşti'den havaşla gidebilirsiniz ya da 442 numaralı ego otobüsleri var. güzergah bilgisi için: www.ego.gov.tr
edit: ben ego otobüsünde 2 bilet basılıyor zannediyordum, eğer 3 biletse bence havaş'la gitmek daha mantıklı olur. 3 bilet 6 tl eder, havaş da 10 tl zaten.
edit: ben ego otobüsünde 2 bilet basılıyor zannediyordum, eğer 3 biletse bence havaş'la gitmek daha mantıklı olur. 3 bilet 6 tl eder, havaş da 10 tl zaten.
0
zannedersem atatürk bulvarı üzerinde. kızılaya kadar yürüyebilir, ankaray'a binip aştide inebilirsiniz (tahmini 15 dakka mesafe) aştinin içinden havaş kalkar o da yarım saat kırk dakkada havalanında olur . tabi gideceğiniz saat de önemli.
yok değilse de taksiyle havaş merkeze gidersiniz 15-20 lira yazar, ordan da havaalanı işte.
değilse kızılaydan ego otobüsleri var yine havalanına gider ama uzun sürebilir.
yok değilse de taksiyle havaş merkeze gidersiniz 15-20 lira yazar, ordan da havaalanı işte.
değilse kızılaydan ego otobüsleri var yine havalanına gider ama uzun sürebilir.
0
peki aşti'ye veya kızılay'a nasıl giderim? taksi falan çok tutar mı? dolmuşla mı gidiyim?
0
sormaya geldim
kafama takıldı, tabak ıslaksa bardağa yapışıyor ya - nasıl oluyor? su nasıl oluyorda yapışkan görevi görüyor?
kafama takıldı, tabak ıslaksa bardağa yapışıyor ya - nasıl oluyor? su nasıl oluyorda yapışkan görevi görüyor?
0
hele ki çay şekerliyse bi de kuruyan şeker devreye giriyor ve kaskatı kalıyor vura vura ayırıyorsun.
0
su yapışkan görevi görmüyor, havanın geçişini engelliyor ve bardağın altında vakum etkisi oluşuyor. su dolu bardağın üstüne kağıt koyup ters çevirme numarası gibi, hava basıncı tabağın düşmesini engelliyor.
(ya da salladım çok pis. yüzey gerilimi filan da olabilir tabii.)
(ya da salladım çok pis. yüzey gerilimi filan da olabilir tabii.)
0
şimdi denedim geldim, su miktarı azaldıkça daha güçlü bir tutma kuvveti oldu. en süperi tam bardağın tabanını çevreleyecek kadar ıslaklık. ama oda sıcaklığındaki su ile tabağı kaldırmayı başaramadım.
labaratuvardan bu kadar, sözü teorisyenlere bırakıyorum :)
labaratuvardan bu kadar, sözü teorisyenlere bırakıyorum :)
0
kohezyon kuvveti denen bir olgu var. sıvı moleküllerinin birbirini çekme kuvveti. bu kuvvet sayesinde su damlalarının belirli bir profili vardır. (tabi sadece kohezyon etki etmiyor bu profilde, yerçekimi ivmesi ve hava direnci de devrededir)
düz ve pürüzsüz bir zemine su döktüğünüz zaman suyun hareketini gözlemlemişsinizdir. mümkün mertebe bir araya toplanır sular.
bu kohezyon kuvveti de bardak ve çay tabağı arasında zamk vazifesi görür işte (1)
bir diğer yaklaşım (aslında daha mantıklı olanı) ise vakum ortamından bahsetmektir...
çay bardağının altına dikkat ederseniz çok az da olsa bir içe doğru çukurluk görürsünüz. işte bu çukur sayesinde çay tabağına konulan bardakla tabak arasında bir hava kalır. çay tabağının, bardağa göre daha soğuk olması ise bu havanın vakum etkisi yapmasına neden olur. bardağın çay tabağına değdiği yüzeyler de ıslak olduğundan ((1). açıklamaya bakınız) bardak ve tabak yapışır. (2)
düz ve pürüzsüz bir zemine su döktüğünüz zaman suyun hareketini gözlemlemişsinizdir. mümkün mertebe bir araya toplanır sular.
bu kohezyon kuvveti de bardak ve çay tabağı arasında zamk vazifesi görür işte (1)
bir diğer yaklaşım (aslında daha mantıklı olanı) ise vakum ortamından bahsetmektir...
çay bardağının altına dikkat ederseniz çok az da olsa bir içe doğru çukurluk görürsünüz. işte bu çukur sayesinde çay tabağına konulan bardakla tabak arasında bir hava kalır. çay tabağının, bardağa göre daha soğuk olması ise bu havanın vakum etkisi yapmasına neden olur. bardağın çay tabağına değdiği yüzeyler de ıslak olduğundan ((1). açıklamaya bakınız) bardak ve tabak yapışır. (2)
0
aarone
Mühendislik alınında kullanılan autocad solid works tarzı çizim programları öğrenmek istiyorum. Genel anlamıyla hangisinden öğrenmeye başlamamı tavsiye edersiniz ? Aralarında ki farklar nelerdir ? Birde bu programların eğitimini veren tercihen eskişehirde bir kurs vb önerebilir misiniz ?
Mühendislik alınında kullanılan autocad solid works tarzı çizim programları öğrenmek istiyorum. Genel anlamıyla hangisinden öğrenmeye başlamamı tavsiye edersiniz ? Aralarında ki farklar nelerdir ? Birde bu programların eğitimini veren tercihen eskişehirde bir kurs vb önerebilir misiniz ?
0
solid hepsıne yeter, cok nıyetliysen catia ogren. fem seylerı ogren. ansys, patran fln.
0
solid'in üstüne catia iyi gider. catia daha çok otomotiv ve uçak sanayiinde kullanılır. geçerliliği fazladır. çok fazla bilen eleman yoktur.
bryan fury'nin bahsettiği analiz programları var bir de. fluent, gambit, ansys gibi de ne faydası olur bilmem.
bryan fury'nin bahsettiği analiz programları var bir de. fluent, gambit, ansys gibi de ne faydası olur bilmem.
0
autocad programı kolaydır, kursa gitmene gerek bile kalmaz öğrenmek için. temel komutları öğrendikten sonra gerisi gelir, forum sitelerinden sıkıntılı olduğun konuları da öğrenebilirsin. komut satırında görürsün girdiğin komutları. ve internette bütün komutları içeren listeleri bulursun kolaylıkla. autocad 'A' harfidir dersem çok ukelalık etmiş olmam sanırım.
solidworks. tam bir kobi programıdır. mekanik parçaların tasarımından analizine kadar her şeyi yapabilirsiniz solid'de. torrent kullanıyorsanız solidworks'ü öğreten bir program vardır ingilizce, çok ağır bir ingilizcesi yoktur. zaten görsel olduğu için ingilizceye bile gerek yoktur kullanmak için. a'dan z'ye her şeyi anlatır solid le ilgili.
catia çok geniş bir programdır. aslında ona sadece tasarım programı demek haksızlık olur. ama havacılık sektöründe çalışmayacaksanız, ya da otomotivde dış aksamı modellemeyecekseniz, yani 'yüzey' çalışmayacaksanız catia öğrenmek için harcayacağınız zamanı solidde uzmanlaşmaya harcayın derim ben. ama yine de öğrenebilirseniz öğrenin.
ansys öğrenebilirseniz iyi olur, ama daha pratiği için nastran-patran ikilisini öğrenin (ansys'i okulda görmüş ve patranla yeni tanışmış biri olarak söylüyorum bunları)
solidworks. tam bir kobi programıdır. mekanik parçaların tasarımından analizine kadar her şeyi yapabilirsiniz solid'de. torrent kullanıyorsanız solidworks'ü öğreten bir program vardır ingilizce, çok ağır bir ingilizcesi yoktur. zaten görsel olduğu için ingilizceye bile gerek yoktur kullanmak için. a'dan z'ye her şeyi anlatır solid le ilgili.
catia çok geniş bir programdır. aslında ona sadece tasarım programı demek haksızlık olur. ama havacılık sektöründe çalışmayacaksanız, ya da otomotivde dış aksamı modellemeyecekseniz, yani 'yüzey' çalışmayacaksanız catia öğrenmek için harcayacağınız zamanı solidde uzmanlaşmaya harcayın derim ben. ama yine de öğrenebilirseniz öğrenin.
ansys öğrenebilirseniz iyi olur, ama daha pratiği için nastran-patran ikilisini öğrenin (ansys'i okulda görmüş ve patranla yeni tanışmış biri olarak söylüyorum bunları)
0
hizari
Merhaba EkşiDuyuru insanlarıHayatımda kendime özgüvenim olmayışı ve sürekli çalışmaktan o işlere vakit ayıramadığım için ve de şişman olduğum için(özgüven eksikliği bu sebebten herhalde) hiç sevgilim olmadı.Geçenlerde bir yakın dostumla ve onun bayan bir arkadaşıyla beraber Avcılarda bir cafeye gitt
Merhaba EkşiDuyuru insanları
Hayatımda kendime özgüvenim olmayışı ve sürekli çalışmaktan o işlere vakit ayıramadığım için ve de şişman olduğum için(özgüven eksikliği bu sebebten herhalde) hiç sevgilim olmadı.
Geçenlerde bir yakın dostumla ve onun bayan bir arkadaşıyla beraber Avcılarda bir cafeye gittik muhabbet tanışma faslı nargile kahve kalktık.onu başka bir kız arkdaşının yanına bırakacaktık sonra alıp tekrar evine bırakacaktık.Ama bu arada telefonun şarzının bittiğini farketti eve arkadaşın evine gidip telefonunu şarz edecektik.eve gttik şarz etme işlemi başladı.Sonra tekrar bunun kız arkadaşıyla benim arkadaşım eski sevgiliymiş ve onun yanında benim arkadaşımı ararsa problem olurmuş.-Pembe dizi gibi-Sonra arkadaşım benim ismimi telefondan değiştir dedi değiştirdik falan.Sonra tekrar şarzım bitirse ben nasıl arayacağım dedi.Arkadaşım x'in telefonundan ararsın dedi.Sonra tekrar numarayı tanıma problemi çıktı karar olarak kızın benim telefon numaramı bir kağıda yazması çıktı.yazıldı.Sonra dedi telefonuma da kaydedeyim dedi.kaydetti.Beni aradı bir nevi sende benim numaramı kaydet dedi.kaydettim.
Şimdi bu kızın erkek arkadaşı yok ve ben ondan çok hoşlandım.telefon numarası var arayayım mı aramayayım mı bilemiyorum.Eğer olumsuz bir şey olur ve dostumun kulağına giderse çok utanırım.Arkadaşım esasında beni ona tanıştırmak için onu yanımıza çağırdı ama ben yine de çok utanırım.
Sayın Duyuru camiası ben ne yapayım.Böyle şeylerde çok utanıyorum.Erkek arkadaşıma ben A'yı arayacağım diye söyleyipte mi arayayım.yoksa ondan habersiz mi arayayım.Ya da biçare aklıma bir fikir de siz verin.
Hayatımda kendime özgüvenim olmayışı ve sürekli çalışmaktan o işlere vakit ayıramadığım için ve de şişman olduğum için(özgüven eksikliği bu sebebten herhalde) hiç sevgilim olmadı.
Geçenlerde bir yakın dostumla ve onun bayan bir arkadaşıyla beraber Avcılarda bir cafeye gittik muhabbet tanışma faslı nargile kahve kalktık.onu başka bir kız arkdaşının yanına bırakacaktık sonra alıp tekrar evine bırakacaktık.Ama bu arada telefonun şarzının bittiğini farketti eve arkadaşın evine gidip telefonunu şarz edecektik.eve gttik şarz etme işlemi başladı.Sonra tekrar bunun kız arkadaşıyla benim arkadaşım eski sevgiliymiş ve onun yanında benim arkadaşımı ararsa problem olurmuş.-Pembe dizi gibi-Sonra arkadaşım benim ismimi telefondan değiştir dedi değiştirdik falan.Sonra tekrar şarzım bitirse ben nasıl arayacağım dedi.Arkadaşım x'in telefonundan ararsın dedi.Sonra tekrar numarayı tanıma problemi çıktı karar olarak kızın benim telefon numaramı bir kağıda yazması çıktı.yazıldı.Sonra dedi telefonuma da kaydedeyim dedi.kaydetti.Beni aradı bir nevi sende benim numaramı kaydet dedi.kaydettim.
Şimdi bu kızın erkek arkadaşı yok ve ben ondan çok hoşlandım.telefon numarası var arayayım mı aramayayım mı bilemiyorum.Eğer olumsuz bir şey olur ve dostumun kulağına giderse çok utanırım.Arkadaşım esasında beni ona tanıştırmak için onu yanımıza çağırdı ama ben yine de çok utanırım.
Sayın Duyuru camiası ben ne yapayım.Böyle şeylerde çok utanıyorum.Erkek arkadaşıma ben A'yı arayacağım diye söyleyipte mi arayayım.yoksa ondan habersiz mi arayayım.Ya da biçare aklıma bir fikir de siz verin.
0
şişmanlık özgüven eksikliği yaratmamalı bence tabi boyun ve kilonun arasında 15-20 kg farkka kadar daha ilersi sorun olabilir yataktaki performansına güveniyorsan arkadaşını falan siktir et ara kızı zaten senle tanıştırmak için çağırmış kızı ne düşünüyorsun
0
erkek arkadaşını aramadan iş yapma. kız geri teperse sonradan kesin o erkek arkadaşının kulağıana giderecek bıd bıd bıd konu uzayacak.
0
öncelikle şu yukarıda yazan uzun paragrafı anlayana helal olsun, 4 dizilik senaryo çıkar oradan rahatlıkla.
kız meselesine gelince, telefonu sende varsa, tanışıp da hoşlandıysan, arkadaşın da sizi bu amaçla tanıştırdıysa neden aramayacaksın ki yahu? arkadaşına haber versen de olur, vermesen de. durumda utanacak ne var pek anlayamadım.
kız meselesine gelince, telefonu sende varsa, tanışıp da hoşlandıysan, arkadaşın da sizi bu amaçla tanıştırdıysa neden aramayacaksın ki yahu? arkadaşına haber versen de olur, vermesen de. durumda utanacak ne var pek anlayamadım.
0
utanacak ne var abi, ara konuş anlat durumu.. utanacak bir mesele yok rahat ol. reddedilsen bile en azından bu işlerin bir süre sonra hiç koymadığını anlamaya başlarsın.. yumruk yemeden kavganın nasıl bir şey olduğunu anlayamayacağın gibi bir şey işte..
ara çağır nargile muhabbetine tekrardan, illa ilk ben senden çok hoşlandım demene gerek yok. vakit geçir biraz bakarsın bir yönüne gıcık olursun sen vazgeçersin..
arkadaşını tabi ki tanımıyorum ama erkek dayanışması diye bir olay olduğu için fazla önemseyeceğini düşünmüyorum böyle şeyleri.. hatta yardımcı da olur her türlü gibi geliyor..
ara çağır nargile muhabbetine tekrardan, illa ilk ben senden çok hoşlandım demene gerek yok. vakit geçir biraz bakarsın bir yönüne gıcık olursun sen vazgeçersin..
arkadaşını tabi ki tanımıyorum ama erkek dayanışması diye bir olay olduğu için fazla önemseyeceğini düşünmüyorum böyle şeyleri.. hatta yardımcı da olur her türlü gibi geliyor..
0
peki nasıl yapayım.önce bir yere çağırıp da mı konuşayım yoksa telefonda olan biteni söyleyim mi.
0
hikayenin başında erkeksin sandım sonunda kız çıktın. hikayeden hiç bişey anlamadım ama sana vereceğim tek tavsiye abi seviyorsan git konuş bence
0
annaa bağyan mış ya la bu pohoaaa bizde yatak performans falan diyoruz. kızsan gerek yok erkekler için kilolu olmanın önemi yoktur fotosentez yap yeterli :D
0
arama. sizi tanıştıran arkadaşına arasam mı diye çıtlat o laf kısa bir süre içinde yerine ulaşır, bir şey olacaksa o seni arar ve bir şeyler olur. diğer türlü hem reddedilip üzülme ihtimalin var hem de kız evi naz evi olmaz öyle şey. niyetini belli et ve bekle sadece, aksi halde zaten arkadaşın sana karşı duyduğu ilgi bile kaybolabilir.
0
yaws ben erkeğim n erden çıkardınız bayan olduğumu:D
Çağırayım derken bir cafeye kahve falan içmeye buluşmaya.
Çağırayım derken bir cafeye kahve falan içmeye buluşmaya.
0
Biraz basit olacak biliyorum. Durumunuzu anlatmışsınız genel hatlarıyla.
Çok çalıştığınızdan bahsetmişsiniz. O yüzden çalışma hayatına paraler şeyler söylemek istiyorum özgüven ile ilgili...
İş hayatınıza ne zaman başladınız bilmiyorum, ama uzun süredir çalışmışlık intibası oluşturdunuz bende... kendinizi gözlemlediniz mi iş yerinde? bildiğiniz işleri yaparken çok doğal ve güvenli; daha az bildiğiniz işlerde ise biraz daha ürkek davrandığınızı düşünüyorum (zaten olması gereken de budur genel olarak). çoğumuz öyleyizdir.
İnsan bilmediği şeylerden, belirsizlikten korkar. Gözünde büyütür bilmediği yeni bir tecrübeyi, onu canavarlaştırır. En ufak bir detay için bile vazgeçme eşiğinde bulur kendini...
korkar risk almaktan, tehlikeye atılmaktan... o yüzden soyutlar kendini 'yeni' eylemlerden. korur kendini...
hoşlandığınızı söylüyorsunuz... bundan daha güçlü bir etken olabilir mi kabuğunuzu kırmak için? o heyecanı duyumsamak, o'nu aklınıza getirdiğinizde düşüncelerinizin ışık hızına ulaşmasından daha büyük bir şey var mı dünyada? (aşkın dışında)
neyi bekliyorsunuz? başka birisinden aldığınız fikirle yola çıkıp, her hangi bir olumsuzluk durumunda sorumluluktan kurtulmayı mı yoksa?
aklınızdan geçen fikirler içerisinden en güçlü olanı yapmalısınız, (buradaki iletilerden alacağınız fikirler belki daha işe yarar olacaktır bunu bilemeyiz) ama eğer kendi fikirlerinizle hareket ederseniz, özgüveninizi kendiniz güçlendirmiş olur ve önem vermezseniz dış görünüşünüze. olumsuz sonuçlanması halinde ise göreceksiniz ki iyi hissediyor olacaksınız. çünkü kendi gücünüzü kullanmayı öğrenmişsinizdir yavaş yavaş.
Diğer insanların fikirlerine önem vermek iyidir de; o fikirlere göre davranmak o kadar da mantıklı değildir son olarak... (Bu mesaj da dahildir son yazılan cümleye:))
Başarılar:)
Çok çalıştığınızdan bahsetmişsiniz. O yüzden çalışma hayatına paraler şeyler söylemek istiyorum özgüven ile ilgili...
İş hayatınıza ne zaman başladınız bilmiyorum, ama uzun süredir çalışmışlık intibası oluşturdunuz bende... kendinizi gözlemlediniz mi iş yerinde? bildiğiniz işleri yaparken çok doğal ve güvenli; daha az bildiğiniz işlerde ise biraz daha ürkek davrandığınızı düşünüyorum (zaten olması gereken de budur genel olarak). çoğumuz öyleyizdir.
İnsan bilmediği şeylerden, belirsizlikten korkar. Gözünde büyütür bilmediği yeni bir tecrübeyi, onu canavarlaştırır. En ufak bir detay için bile vazgeçme eşiğinde bulur kendini...
korkar risk almaktan, tehlikeye atılmaktan... o yüzden soyutlar kendini 'yeni' eylemlerden. korur kendini...
hoşlandığınızı söylüyorsunuz... bundan daha güçlü bir etken olabilir mi kabuğunuzu kırmak için? o heyecanı duyumsamak, o'nu aklınıza getirdiğinizde düşüncelerinizin ışık hızına ulaşmasından daha büyük bir şey var mı dünyada? (aşkın dışında)
neyi bekliyorsunuz? başka birisinden aldığınız fikirle yola çıkıp, her hangi bir olumsuzluk durumunda sorumluluktan kurtulmayı mı yoksa?
aklınızdan geçen fikirler içerisinden en güçlü olanı yapmalısınız, (buradaki iletilerden alacağınız fikirler belki daha işe yarar olacaktır bunu bilemeyiz) ama eğer kendi fikirlerinizle hareket ederseniz, özgüveninizi kendiniz güçlendirmiş olur ve önem vermezseniz dış görünüşünüze. olumsuz sonuçlanması halinde ise göreceksiniz ki iyi hissediyor olacaksınız. çünkü kendi gücünüzü kullanmayı öğrenmişsinizdir yavaş yavaş.
Diğer insanların fikirlerine önem vermek iyidir de; o fikirlere göre davranmak o kadar da mantıklı değildir son olarak... (Bu mesaj da dahildir son yazılan cümleye:))
Başarılar:)
0
@ sx
Beni benden iyi özetlemişsiniz.Her nokta kesinlikle doğru.Başkalarının fikrini soruyorum sorumluluktan kurtulmak için.yeni bir şeyler yaparken hep ürkek davranıyorum.Aşka ulaşma dışında diğer herşeyde özgüvenim var.kabuğumu kırmam lazım.
Herkese çok teşekkür ederim
Beni benden iyi özetlemişsiniz.Her nokta kesinlikle doğru.Başkalarının fikrini soruyorum sorumluluktan kurtulmak için.yeni bir şeyler yaparken hep ürkek davranıyorum.Aşka ulaşma dışında diğer herşeyde özgüvenim var.kabuğumu kırmam lazım.
Herkese çok teşekkür ederim
0
r_u_h
özellikle makine mühendisliğiyle ilgili bildiğiniz belgeseller var mı türkçe veya ingilizce?termodinamik olur, mekanik olur, imalat olur fark etmez.
özellikle makine mühendisliğiyle ilgili bildiğiniz belgeseller var mı türkçe veya ingilizce?
termodinamik olur, mekanik olur, imalat olur fark etmez.
termodinamik olur, mekanik olur, imalat olur fark etmez.
0
mühendisliğin tarihsel gelişimiyle alakalı değil de, bir ürünün yapılışını gösteren belgesellerden bahsediyorsanız eğer: nasıl yapılır? vari teknik belgeseller işinize yarayacaktır.
how it's made
how do they do it gibi...
how it's made
how do they do it gibi...
0
daha çok mühendislik çalışmalarıyla ilgili mesela discovery'deki mega yapıların mühendislik versiyonu falan gibi. extreme engineering güzel bir örnek. derslerdeki konular gibi falanda olabilir, deneyler,yeni makineler vb
0
point guard
genelde rap şarkıları olur böyledinlediğimizde betona kafa atmak isteyeceğimiz yada hiç durmayacakmış gibi depar atmak isteyeceğimiz şarkılar nelerdir ?eminem bu tarz için harika örnek bence. not afraid - rubbit run - loseyourself falan çok hoş şarkılar bunlar.sizden de öneri bekliyorum.böyle kum t
genelde rap şarkıları olur böyle
dinlediğimizde betona kafa atmak isteyeceğimiz yada hiç durmayacakmış gibi depar atmak isteyeceğimiz şarkılar nelerdir ?
eminem bu tarz için harika örnek bence. not afraid - rubbit run - loseyourself falan çok hoş şarkılar bunlar.
sizden de öneri bekliyorum.
böyle kum torbası karşısında kinimi dökerken dinleyebileceğim her bi bölümü nefret akan şarkılar lazım.
teşekkürler.
dinlediğimizde betona kafa atmak isteyeceğimiz yada hiç durmayacakmış gibi depar atmak isteyeceğimiz şarkılar nelerdir ?
eminem bu tarz için harika örnek bence. not afraid - rubbit run - loseyourself falan çok hoş şarkılar bunlar.
sizden de öneri bekliyorum.
böyle kum torbası karşısında kinimi dökerken dinleyebileceğim her bi bölümü nefret akan şarkılar lazım.
teşekkürler.
0
rosebud
Paspal bir laptop'um var ve 2005 sonrası çıkan oyunları kaldırmıyor maalesef. akıcı şekilde oynayabildiğim en sağlam oyun far cry idi. 2005 öncesi oyunlardan bağımlılık yaratabilecek veya sağlam her türlü oyun önerilerinizi bekliyorum...- Strateji dışındaki tüm oyun türlerine bayılırım (FPS, TPS, RP
Paspal bir laptop'um var ve 2005 sonrası çıkan oyunları kaldırmıyor maalesef. akıcı şekilde oynayabildiğim en sağlam oyun far cry idi. 2005 öncesi oyunlardan bağımlılık yaratabilecek veya sağlam her türlü oyun önerilerinizi bekliyorum...
- Strateji dışındaki tüm oyun türlerine bayılırım (FPS, TPS, RPG ve bilimum türler. tycoon olur adventure olur. hatta ufak boyutlu mini oyunlar bile, fark etmez.)
- CoD, MoH, Mafia gibi klasik ve herkesin bildiği oyunları yazmazsanız sevinirim. Her ne kadar bilgisayarım paspal olsa bile çok oyun bitirdim...
- Strateji dışındaki tüm oyun türlerine bayılırım (FPS, TPS, RPG ve bilimum türler. tycoon olur adventure olur. hatta ufak boyutlu mini oyunlar bile, fark etmez.)
- CoD, MoH, Mafia gibi klasik ve herkesin bildiği oyunları yazmazsanız sevinirim. Her ne kadar bilgisayarım paspal olsa bile çok oyun bitirdim...
0
klasik olmasa iyi olur demişsin ama silent hill 1,2,3 oynamadıysan.
0
bethesda'nın pirates of the caribbean oyunu. diğer potc oyunlarıyla karıştırma, filmle pek bir alakası yok. mükemmele yakındır bu oyun, çok az kişi değerini bilebildi. bethesda logosunu ara hemen. hala böyle deniz savaşları olan bir oyun yapılmadı. open world bir de, lineer bir oyun istiyorsan sıkılabilirsin.
ben de cd'lerini bir arayayım.
pirates.bethsoft.com
ben de cd'lerini bir arayayım.
pirates.bethsoft.com
0
painkiller
oynamissindir bunlari ama her ihtimale karsi:
diablo i&ii(ya da bu tarz bi oyun istersen torchlight var..), half-life 1 &2 (calisirsa half-life 2 episode 1-2, portal, team fortress 2)
ufak boyutlu: plants vs. zombies, bejeweled, feed frenzy, peggle (hepsi ayni firmanin oyunlari: popcap)
baya eskilerden gruntz var..
oynamissindir bunlari ama her ihtimale karsi:
diablo i&ii(ya da bu tarz bi oyun istersen torchlight var..), half-life 1 &2 (calisirsa half-life 2 episode 1-2, portal, team fortress 2)
ufak boyutlu: plants vs. zombies, bejeweled, feed frenzy, peggle (hepsi ayni firmanin oyunlari: popcap)
baya eskilerden gruntz var..
0
kutlu
selamlar.. geçen sene kredi çekmiştim. 1 senedir düzenli ödüyorum. şimdi elimde kredi geri ödeme tablosu var inceliyorum. buradaki anapara'dan falan bakıp, ne kadar borcum kaldığını, ya da pazartesi bankaya gidip hepsini peşin ödersem, ne kadar kar edeceğimi öğrenebilir miyim..? (ne mal adammış deme
selamlar..
geçen sene kredi çekmiştim. 1 senedir düzenli ödüyorum. şimdi elimde kredi geri ödeme tablosu var inceliyorum. buradaki anapara'dan falan bakıp, ne kadar borcum kaldığını, ya da pazartesi bankaya gidip hepsini peşin ödersem, ne kadar kar edeceğimi öğrenebilir miyim..? (ne mal adammış demeyin, howard gardner'a göre bir sürü zeka çeşidi var)..
özet: nasıl hesaplarım ?
geçen sene kredi çekmiştim. 1 senedir düzenli ödüyorum. şimdi elimde kredi geri ödeme tablosu var inceliyorum. buradaki anapara'dan falan bakıp, ne kadar borcum kaldığını, ya da pazartesi bankaya gidip hepsini peşin ödersem, ne kadar kar edeceğimi öğrenebilir miyim..? (ne mal adammış demeyin, howard gardner'a göre bir sürü zeka çeşidi var)..
özet: nasıl hesaplarım ?
0
Ödeme planında aylık ödediğiniz paranın ne kadarının faize; ne kadarının da anapara ödemesine gittiği görünür. Banka mantığında ilk taksitlerin çok büyük bölümü faize; geriye kalan minik tutarlar ise ana paraya gider.
Örnek olarak: aylık 200 tl ödeme yapıyorsanız.
ilk ay için 160 lirası faize, 40 lirası anaparaya
ikinci ay için 155 lirası faize 45 lirası anaparaya
.
.
.
son aylara doğru da 20 lirası faize, 180 lirası anaparaya gider.
(Miktarlar atmasyondur, ama buna benziyor yaklaşık olarak.)
İşte hesap ederken de ödeme tablosunda yazan anapara, faiz kolonlarını incelersiniz. Ödeme yaptığınız süre boyunca anaparanın ne kadarını ödediğinizi hesaplarsınız. Bulduğunuz sonucu aldığınız paradan çıkarırsınız ve pazartesi de çıkan sonuç kadar nakitle bankanın yolunu tutarsınız.
Örnek olarak: aylık 200 tl ödeme yapıyorsanız.
ilk ay için 160 lirası faize, 40 lirası anaparaya
ikinci ay için 155 lirası faize 45 lirası anaparaya
.
.
.
son aylara doğru da 20 lirası faize, 180 lirası anaparaya gider.
(Miktarlar atmasyondur, ama buna benziyor yaklaşık olarak.)
İşte hesap ederken de ödeme tablosunda yazan anapara, faiz kolonlarını incelersiniz. Ödeme yaptığınız süre boyunca anaparanın ne kadarını ödediğinizi hesaplarsınız. Bulduğunuz sonucu aldığınız paradan çıkarırsınız ve pazartesi de çıkan sonuç kadar nakitle bankanın yolunu tutarsınız.
0
ödeme tablosuna bakarsanız ilk aylarda ana para tutarı düşük faiz yüksek olur. yani banka ilk yaptığınız taksit ödemelerinde faizin önemli bir kısmını sizden tahsil etmiş olur. siz faizin önemli bir kısmını ödemiş olduğunuz için kalan taksitlerinizi toplu olarak yatırsanız da çok fazla indirim olmayabilir.
anlatabildim umarım. olmadıysa tekrar denerim.
edit: ben gönder diyene kadar sx daha geniş bir açıklama yapmış.
anlatabildim umarım. olmadıysa tekrar denerim.
edit: ben gönder diyene kadar sx daha geniş bir açıklama yapmış.
0
msne
merhabalar. öncelikle durumumu özetleyeyim, hiç sevmediğim bir şehirde(ankara) hiç istemediğim bir üniversitenin(hacettepe) hiç istemediğim bir bölümünde(ele - elo müh.) okumaktayım. derseniz ki neden yazdın o zaman? onu da kısaca açıklayayım, gata'yı yazmıştım en başa, çocukluk işte, nasıl olsa tut
merhabalar. öncelikle durumumu özetleyeyim, hiç sevmediğim bir şehirde(ankara) hiç istemediğim bir üniversitenin(hacettepe) hiç istemediğim bir bölümünde(ele - elo müh.) okumaktayım.
derseniz ki neden yazdın o zaman? onu da kısaca açıklayayım, gata'yı yazmıştım en başa, çocukluk işte, nasıl olsa tutacaktı ve altındaki tercihleri çok da sallamamıştım o yüzden. aslında istanbul'da okumaktı hayalim, alt tercihlere itü de yazmıştım ama babamlar illa hacettepe'yi de yaz falan dediler ve ben de dediğim gibi nasıl olsa gata tutacak diye önemsemedim ve yazdım itü'nün üstüne.
sonra gata'yı kazandım tabi, fakat hiç bana anlatılan gibi değildi ve dayanamadım ve intibak döneminde ayrıldım ve malesef bir alt tercihime, yani şu an ki bölümüme yerleştim. ve hayat bu andan itibaren kabusa dönüştü.
önce hazırlıkta okula gitmek istemedim. zaten okula 1 ay geç başlamıştım ve başlar başlamaz da bütün devamsızlık hakkımı kullandım, ve zar zor 2 ay falan annemin de ısrarıyla kalmamak için devam ettim ve yarım dönem sonunda atladım hazırlığı.
neyse, kafaya koymuştum tabi ve öss'ye girecektim. o yüzden ikinci yarım dönemde ders almadım ve okula gitmedim(böyle bir hakkımız var bu arada, dondurmaktan farklı biraz.) ikinci sene de ilk dönem dersleri aldım ama hepsinden sınvalara girmediğim için kaldım, ikinci dönem de dondurdum. bu 1 sene boyunca gerçekten elimden gelen yaptım ve çalıştım ama öss'den istediğim puanı alamadım ve bölümümde kaldım.
geçen sene 1.sınıftan tekrar başladım fena olmayan bir not ortalaması da tutturdum ve 2. sınıfa geçtim bu sene. şu an 2'deyim ve artık cidden dayanamıyorum. sınavlar da başladı, fakat zar zor çalışıyorum. hayattan en ufak bir zevk almıyorum, şu okul bir an önce bitse de kurtulsam diye dersleri geçmeye çalışıyorum sadece.
son zamanlarda sınavların başlamasıyla iyice gerildim ve bu gerginliğimi etrafıma da yansıtıyorum. evde bir karış suratla dolaşıyorum. bir yandan ailemi suçluyorum burayı yazdırdıkları için, bir yandan da iyiliğimi düşündüklerini bildiğim için kızamıyorum.
sadece arkadaşlarımlayken biraz kendime geliyorum ama sonrasında yine saçma sapan bir ruh haline giriyorum.
aklınıza ne geliyorsa (yorum, tavsiye, vs.) yazın lütfen. bu arada tekrar öss'ye gir demeyin lütfen şu an için imkansız benim açımdan. ailem de artık biran önce bitirmemi bekliyorlar okulu. ben de daha fazla uzatmak istemiyorum. ama şunu kesin olarak söyleyebilirim, okul biter bitmez ilk işim öss'ye girmek olacak.
dağınık yazdıysam kusura bakmayın, kafamın dağınıklığından kaynaklanıyor.
zamanınızı dertlerimle çaldığım için de lütfen kızmayın ama cidden kimseyle paylaşamıyorum bu sorunumu. en azından içimden geçenleri bu kadar açık ve rahat kimseye söyleyemiyorum.
teşekkürler şimdiden.
derseniz ki neden yazdın o zaman? onu da kısaca açıklayayım, gata'yı yazmıştım en başa, çocukluk işte, nasıl olsa tutacaktı ve altındaki tercihleri çok da sallamamıştım o yüzden. aslında istanbul'da okumaktı hayalim, alt tercihlere itü de yazmıştım ama babamlar illa hacettepe'yi de yaz falan dediler ve ben de dediğim gibi nasıl olsa gata tutacak diye önemsemedim ve yazdım itü'nün üstüne.
sonra gata'yı kazandım tabi, fakat hiç bana anlatılan gibi değildi ve dayanamadım ve intibak döneminde ayrıldım ve malesef bir alt tercihime, yani şu an ki bölümüme yerleştim. ve hayat bu andan itibaren kabusa dönüştü.
önce hazırlıkta okula gitmek istemedim. zaten okula 1 ay geç başlamıştım ve başlar başlamaz da bütün devamsızlık hakkımı kullandım, ve zar zor 2 ay falan annemin de ısrarıyla kalmamak için devam ettim ve yarım dönem sonunda atladım hazırlığı.
neyse, kafaya koymuştum tabi ve öss'ye girecektim. o yüzden ikinci yarım dönemde ders almadım ve okula gitmedim(böyle bir hakkımız var bu arada, dondurmaktan farklı biraz.) ikinci sene de ilk dönem dersleri aldım ama hepsinden sınvalara girmediğim için kaldım, ikinci dönem de dondurdum. bu 1 sene boyunca gerçekten elimden gelen yaptım ve çalıştım ama öss'den istediğim puanı alamadım ve bölümümde kaldım.
geçen sene 1.sınıftan tekrar başladım fena olmayan bir not ortalaması da tutturdum ve 2. sınıfa geçtim bu sene. şu an 2'deyim ve artık cidden dayanamıyorum. sınavlar da başladı, fakat zar zor çalışıyorum. hayattan en ufak bir zevk almıyorum, şu okul bir an önce bitse de kurtulsam diye dersleri geçmeye çalışıyorum sadece.
son zamanlarda sınavların başlamasıyla iyice gerildim ve bu gerginliğimi etrafıma da yansıtıyorum. evde bir karış suratla dolaşıyorum. bir yandan ailemi suçluyorum burayı yazdırdıkları için, bir yandan da iyiliğimi düşündüklerini bildiğim için kızamıyorum.
sadece arkadaşlarımlayken biraz kendime geliyorum ama sonrasında yine saçma sapan bir ruh haline giriyorum.
aklınıza ne geliyorsa (yorum, tavsiye, vs.) yazın lütfen. bu arada tekrar öss'ye gir demeyin lütfen şu an için imkansız benim açımdan. ailem de artık biran önce bitirmemi bekliyorlar okulu. ben de daha fazla uzatmak istemiyorum. ama şunu kesin olarak söyleyebilirim, okul biter bitmez ilk işim öss'ye girmek olacak.
dağınık yazdıysam kusura bakmayın, kafamın dağınıklığından kaynaklanıyor.
zamanınızı dertlerimle çaldığım için de lütfen kızmayın ama cidden kimseyle paylaşamıyorum bu sorunumu. en azından içimden geçenleri bu kadar açık ve rahat kimseye söyleyemiyorum.
teşekkürler şimdiden.
0
aynı ben. valla billa. ben de istemeden hukuk okudum. bırakayım össye gireyim dedim 1.senede puan kırılıyordu.2. senemde ailem bitir sonra girersin dedi. sonra zaten okul uzadı da uzadı. bitirdim. sınava girdim kazandım ama çalışmam gerekiyordu okulun devam mecburiyeti benim yaşım ailevi faktörler derken aklıma tüküreyim kayıt yaptıramadım.
pişmanlık en çok nerde biliyor musun? senelerim boşa aktı. nefret ettiğim bi mesleği nasıl yapacağımı düşünüyorum iş bulamıyorum para kazanamıyorum
senelerin geri gelmeyecek bitirmeyi bekleme kendi kaderini eline al bir an evvel
pişmanlık en çok nerde biliyor musun? senelerim boşa aktı. nefret ettiğim bi mesleği nasıl yapacağımı düşünüyorum iş bulamıyorum para kazanamıyorum
senelerin geri gelmeyecek bitirmeyi bekleme kendi kaderini eline al bir an evvel
0
@herpo önemli olan insanların okumak için kıçını yırttığı bölümde okumak değil aha hukuk mezunuyum gayet de iyi not ortalamam var ama mutsuzummmm işimden keyif almıyorum okurken de nefret ederek iğrenerek kusarak okudum
@msne arkadaş sen kimseyi dinleme. okurken ve çalışırken keyif alacağın bölüm okul ve kent seç. kaderini al eline . senin için iyi olanı senden başkası bilemez
(bari sen de bana bi gaz ver öf öf )
@msne arkadaş sen kimseyi dinleme. okurken ve çalışırken keyif alacağın bölüm okul ve kent seç. kaderini al eline . senin için iyi olanı senden başkası bilemez
(bari sen de bana bi gaz ver öf öf )
0
@Herpo
sana bir şey derdim de bayram günü kalbini kırmayayım. şuraya bir sorunumu paylaşayım diye giriyorum, insan gibi cevap bekliyorum, karşılığında başka türden bir cevap geliyor. insan olmayı beceremiyorsan cevap da yazma lütfen.
@photo85
inanın ne yapacağımı bilemez haldeyim. tekrar öss'ye girsem ve yine olmazsa 1 yıl fazladan bu nalet okula devam etmek zorunda kalacağım. üstelik aile de pek sıcak bakmayacaktır bu saatten sonra. ben de o yüzden, en azından bitireyim de ondan sonra bir şekilde başka alana yöneleyim diyorum. teşekkür ederim ama dikkate alıp da cevap yazdığınız için.
sana bir şey derdim de bayram günü kalbini kırmayayım. şuraya bir sorunumu paylaşayım diye giriyorum, insan gibi cevap bekliyorum, karşılığında başka türden bir cevap geliyor. insan olmayı beceremiyorsan cevap da yazma lütfen.
@photo85
inanın ne yapacağımı bilemez haldeyim. tekrar öss'ye girsem ve yine olmazsa 1 yıl fazladan bu nalet okula devam etmek zorunda kalacağım. üstelik aile de pek sıcak bakmayacaktır bu saatten sonra. ben de o yüzden, en azından bitireyim de ondan sonra bir şekilde başka alana yöneleyim diyorum. teşekkür ederim ama dikkate alıp da cevap yazdığınız için.
0
Öncelikle sihirli değnek yok ne yazık ki... Moral veya gaz işe yaramayacak. Sadece 'ben olsam ne yapardım?' tarzı bir şey yazabilirim. Maddeleyelim yazdıklarınızı:
1-Okuduğun şehirden, üniversiteden ve bölümünden nefret ediyorsun
2-Sınav dönemi, ama sen okuldan, sınavdan ve üniversiteden nefret ettiğin için -çalışma motivasyonun da düşük bu arada- sınav stresinin üzerinden sağlıklı bir şekilde gelemiyorsun, ve bu sağlıksızlığı ailene aksettiriyorsun
3-Ailene kötü davranıyorsun bu istemediğin bölümde okumana katkıları olduğu için.-neden oldukları için-
4-Bu bölümü bitirdiğin zaman öss'ye tekrar gireceksin -kesin-
Yukarıdaki maddeler ışığında bu şekilde devam edersen 4. maddeyi uygulayamayacığını görüyorsun, çünkü okulu bitirmen zor görünüyor (sana zor görünüyor bu arada)
Farklı alternatifler var:
1-(atasözüdür) İt ürür kervan yürür diyerek, sabırla aksayarak da olsa okulu bitirmeye çalışmak. Nihayetinde ilk yılı tamamlamışsın ve artık önünde mesleki dersler daha fazla olacak. Motivasyonunu artıracaktır bu dersler büyük ihtimalle. Bir de hocalar ilerleyen zamanlarda sizi az da olsa meslektaş olarak görmeye başlayacaklardır, bu güzel gelir insana.
2- Sevmeseniz de Ankara'ya alışmaya çalışmak, spor salonu iyi bir alternatiftir her zaman için. Arkadaş ortamını çeşitlendirmek de güzel olur. Okul dışı arkadaş çevresi iyi gelir insana.
3- Eşyalarınızı toplar, ailenizin yanına gidersiniz okulu 'bırakıp' ve bir buçuk yıl kadar güzel bir şekilde kafanız rahat ders çalışarak 2012 güz döneminde istediğiniz şehirdeki, istediğiniz üniversitede istediğiniz bölümü okursunuz.
Aklınızdan çıkarmayın ama, böyle buhran dönemleri olduğunu, geçer. Sonra başka bir şey gelir, hayat böyledir.
Kolay gelsin.
1-Okuduğun şehirden, üniversiteden ve bölümünden nefret ediyorsun
2-Sınav dönemi, ama sen okuldan, sınavdan ve üniversiteden nefret ettiğin için -çalışma motivasyonun da düşük bu arada- sınav stresinin üzerinden sağlıklı bir şekilde gelemiyorsun, ve bu sağlıksızlığı ailene aksettiriyorsun
3-Ailene kötü davranıyorsun bu istemediğin bölümde okumana katkıları olduğu için.-neden oldukları için-
4-Bu bölümü bitirdiğin zaman öss'ye tekrar gireceksin -kesin-
Yukarıdaki maddeler ışığında bu şekilde devam edersen 4. maddeyi uygulayamayacığını görüyorsun, çünkü okulu bitirmen zor görünüyor (sana zor görünüyor bu arada)
Farklı alternatifler var:
1-(atasözüdür) İt ürür kervan yürür diyerek, sabırla aksayarak da olsa okulu bitirmeye çalışmak. Nihayetinde ilk yılı tamamlamışsın ve artık önünde mesleki dersler daha fazla olacak. Motivasyonunu artıracaktır bu dersler büyük ihtimalle. Bir de hocalar ilerleyen zamanlarda sizi az da olsa meslektaş olarak görmeye başlayacaklardır, bu güzel gelir insana.
2- Sevmeseniz de Ankara'ya alışmaya çalışmak, spor salonu iyi bir alternatiftir her zaman için. Arkadaş ortamını çeşitlendirmek de güzel olur. Okul dışı arkadaş çevresi iyi gelir insana.
3- Eşyalarınızı toplar, ailenizin yanına gidersiniz okulu 'bırakıp' ve bir buçuk yıl kadar güzel bir şekilde kafanız rahat ders çalışarak 2012 güz döneminde istediğiniz şehirdeki, istediğiniz üniversitede istediğiniz bölümü okursunuz.
Aklınızdan çıkarmayın ama, böyle buhran dönemleri olduğunu, geçer. Sonra başka bir şey gelir, hayat böyledir.
Kolay gelsin.
0
hocam zaten okul biter bitmez öss ye gireceğim demişsin. e o zaman neden kendine eziyeet edip duruyorsun. direk öss ye yönel. zaten temelin vardır. birazda çabalarsın olur bu iş. imkansız demişsin ama neden imkansız olsun? ailenle otur konuş,yaş kaç bu arada bilmiyorum ama durumu anlat.
zorlaya zorlaya okul okunmuyor hocam,bitecek demekle bitmez. kendini zorlama. bak en azından durumunun farkındasın,bunu değerlendir işte.
zorlaya zorlaya okul okunmuyor hocam,bitecek demekle bitmez. kendini zorlama. bak en azından durumunun farkındasın,bunu değerlendir işte.
0
@sx
teşekkür ederim öncelikle. buraya yazma sebebimi ben de bilmiyorum açıkçası, sanırım içimi dökmek istedim. zaten doğduğumdan beri ankara'da yaşıyorum bu yüzden ankara'ya alışmak gibi bir şey söz konusu değil benim için. arkadaş çevrem de okul dışı zaten o yüzden yanlarında rahatlıyorum biraz. ve sanırım bir şekilde bitecek bu bölüm inşallah ve sonrasında ne olacağım kim bilir.
teşekkür ederim öncelikle. buraya yazma sebebimi ben de bilmiyorum açıkçası, sanırım içimi dökmek istedim. zaten doğduğumdan beri ankara'da yaşıyorum bu yüzden ankara'ya alışmak gibi bir şey söz konusu değil benim için. arkadaş çevrem de okul dışı zaten o yüzden yanlarında rahatlıyorum biraz. ve sanırım bir şekilde bitecek bu bölüm inşallah ve sonrasında ne olacağım kim bilir.
0
@Herpo
tıp puanlarıyla hacettepe ele - elo müh. puanlarını karşılaştırıp öyle gel lütfen. buradan sallayıp durma bilip bilmeden.
@mahone
photo85'e yazdığım cevapta nedenini açıklamaya çalıştım. ama teşekkürler cevap için. bakalım bu sene okulu aksatmayacak şekilde bir daha şansımı deneyeceğim sanırım, ama olur da kazanırsam ailemin tepkisi ne olur hiç bir fikrim yok açıkçası.
tıp puanlarıyla hacettepe ele - elo müh. puanlarını karşılaştırıp öyle gel lütfen. buradan sallayıp durma bilip bilmeden.
@mahone
photo85'e yazdığım cevapta nedenini açıklamaya çalıştım. ama teşekkürler cevap için. bakalım bu sene okulu aksatmayacak şekilde bir daha şansımı deneyeceğim sanırım, ama olur da kazanırsam ailemin tepkisi ne olur hiç bir fikrim yok açıkçası.
0
1- ankara okumak icin idare eder bir yerdir. ancak beytepenin tadini cikar.
2- hacettepe okunabilecek sayili universitelerdendir. tum imkanlari somurmeyi dene. ozellikle kulturule topluluklara katil.
3- ele-elo muh., gozde bir meslektir. bu meslegi eline aldiktan sonra oss ye girip istedigin okulu kendi paranla okuyabilirsin.
4- hacettepe yi ve beytepeyi okurken begenmeyen cok insan gordum, kendisini 2 kere bitrimis. 3. kere mezun olmak uzere olan biri olarak burada olmayan seyleri icin kizacagini olan imkanlari sonuna kadar kullan derim. ailen sorun yaratmayacaksa ogrenci degisim programlarini kullanmani kesinlikle oneririm.
2- hacettepe okunabilecek sayili universitelerdendir. tum imkanlari somurmeyi dene. ozellikle kulturule topluluklara katil.
3- ele-elo muh., gozde bir meslektir. bu meslegi eline aldiktan sonra oss ye girip istedigin okulu kendi paranla okuyabilirsin.
4- hacettepe yi ve beytepeyi okurken begenmeyen cok insan gordum, kendisini 2 kere bitrimis. 3. kere mezun olmak uzere olan biri olarak burada olmayan seyleri icin kizacagini olan imkanlari sonuna kadar kullan derim. ailen sorun yaratmayacaksa ogrenci degisim programlarini kullanmani kesinlikle oneririm.
0
kardeşşşş yaş kaç istemeden yazmıssın ama unutma kimse istediğini elde edemio ama elektronik ii bölüm
0
aynı şeyler diyeyim son gece değiştirdiğim tercihle bir yere girip bir de utanmadım bitirdim. hikayenin devamı burda: www.eksisozluk.com
neyse şu sorulara cevap ver kendi kendine:
1. ne yapmak istiyorum?
2. ne yapmak istediğimi aşağı yukarı hissediyorsam neden 3 sene ertelemeyi düşünüyorum?
3. öss'ye neden okul bir yandan devam ederken çalışamayacağımı düşünüyorum?
4. bir kez daha düşündüğüm puanı alamayacağımdan mı korkuyorum?
5. şehire, çevreye, okula ve bölüme duyduğum nefretin asıl sebebi ne? (4. sınıfa kadar bölümden bir kişiyle bile konuşmamıştım ben neredeyse)
6. bu engellenmişlik hissiyle daha nereye kadar dayanabilirim?
7. okulu bitirdikten sonra ya yeniden lisans okuma gücünü bulamazsam o zaman ne yaparım??
Ben bu soruları sormaktan kaçındım ilk iki seneyi senin hissettiğin şekilde geçirip öss'de istediğim yeri kazanamadım 2. sınıftayken. sonra gücüm kalmadı ama nefretten vazgeçip sadece ileride köstek olmasın diye deliler gibi ortalama kastım. netekim bölüme girişimin üzerinden 7 sene geçtiğinde elimde sevmediğim bölümün mastır diploması da var bir haldeyken geldi birden ilham. her şey netleşti ve o sevmediğim enayi bölümdeki ortalamam istediğim yere çok rahatlıkla aldı götürdü beni. sevmiyorsan sevmediğini düşünme sık sık çünkü o kadar beslenip büyüyor ki bu his boğulma hissi gibi nefes almayı haram hale getirebiliyor.
Eğer tahammül edilemez geliyorsa bu his hiç canını sıkmaya değmez bitirme kaygısı. bitirmeyecekmiş gibi rahat ol, bir şekilde bitecek ama seni de bitirmesin. emin ol yukarıdaki entryimde yazdığım gibi sonradan farketsen de istediklerini bir şekilde yolunu buluyor isteklerin.
neyse şu sorulara cevap ver kendi kendine:
1. ne yapmak istiyorum?
2. ne yapmak istediğimi aşağı yukarı hissediyorsam neden 3 sene ertelemeyi düşünüyorum?
3. öss'ye neden okul bir yandan devam ederken çalışamayacağımı düşünüyorum?
4. bir kez daha düşündüğüm puanı alamayacağımdan mı korkuyorum?
5. şehire, çevreye, okula ve bölüme duyduğum nefretin asıl sebebi ne? (4. sınıfa kadar bölümden bir kişiyle bile konuşmamıştım ben neredeyse)
6. bu engellenmişlik hissiyle daha nereye kadar dayanabilirim?
7. okulu bitirdikten sonra ya yeniden lisans okuma gücünü bulamazsam o zaman ne yaparım??
Ben bu soruları sormaktan kaçındım ilk iki seneyi senin hissettiğin şekilde geçirip öss'de istediğim yeri kazanamadım 2. sınıftayken. sonra gücüm kalmadı ama nefretten vazgeçip sadece ileride köstek olmasın diye deliler gibi ortalama kastım. netekim bölüme girişimin üzerinden 7 sene geçtiğinde elimde sevmediğim bölümün mastır diploması da var bir haldeyken geldi birden ilham. her şey netleşti ve o sevmediğim enayi bölümdeki ortalamam istediğim yere çok rahatlıkla aldı götürdü beni. sevmiyorsan sevmediğini düşünme sık sık çünkü o kadar beslenip büyüyor ki bu his boğulma hissi gibi nefes almayı haram hale getirebiliyor.
Eğer tahammül edilemez geliyorsa bu his hiç canını sıkmaya değmez bitirme kaygısı. bitirmeyecekmiş gibi rahat ol, bir şekilde bitecek ama seni de bitirmesin. emin ol yukarıdaki entryimde yazdığım gibi sonradan farketsen de istediklerini bir şekilde yolunu buluyor isteklerin.
0
Seninle aynı durumdaydım geçen yıl..istemediğim bir üniversite istemediğim bir bölüm ve istemediğim bir şehirdeydim.6 ay dayanabildim ve sonunda bırakıp istediğim bölüm ve üniversite için çalıştım ve kazandım.(Okul puanımdan 32 puan kırılmıştı!!).Sana tavsiyem istemediğin bir bölümde 4 yılını harcama,çünkü mezun olduktan sonra 2. bir üniversiteyi okumak büyük bir ihtimalle zor gelecektir,ayrıca askerliği yapmadan 2.üniversiteye kayıt olamıyorsun.Askerliktir şudur budur derken tekrar öss ile uğaşmak istemezsin.Hacettepe ele-elo da okuyorsan bir daha öss ye girip bir bölüm kazanmak senin için fazla zor olmayacaktır,gerçi hedefin nedir bilmiyorum ama ne yapmak istiyorsan fazla beklemeden yap.Aileyi çevreyi takma fazla bunlar senin geleceğinde ebedi değiller.
0
oncelikle bence aileni suclamaktan vazgec, kafana silah dayayip yazdirmadilar diye umuyorum.
gata ya gitmissin, begenmemissin.
hacettepe yi begenmemissin. bolumunden mutlu degilsin. e o zaman niye yazdin arkadasim diye sorarlar sana kusura bakma. ucuncu tercıhe gırsen mutlu olacak mıydın? ya da altıncı? ayrıca bir şehirde yaşamak insanı mutlu yapmaz. istanbulda yasayınca hayatında olacagını/degısecegını sandıgın seyler olmayabılır, degısmeyebılır. kendını ankara-memnuniyetsızlıgınle cok hırpalama bence. hayat bu, her sey elinde degil.
once ne istedigine karar ver, ne yapmak istiyorsun; eger ben bu diplomayı ıstıyorum dersen gazla okur bıtırırsın bolumunu. yok benım umrumda degıl nefret edıyorum muhendıslıkten dıyorsan, ya yatay/dikey geçişi zorlayacaksın ya da hayvan gibi ossye abanacaksın. bunları yaparken ınsanlar ne dercilikten, ailemi üzmem inşallahcılıktan da uzak durmanı oneririm.
mutluluğa bence kafayı takma. olur gider, merak ederek calıs derslere, vay anasını ne acayip şeyler ogrenıyorum moduna sok kendını.
gata ya gitmissin, begenmemissin.
hacettepe yi begenmemissin. bolumunden mutlu degilsin. e o zaman niye yazdin arkadasim diye sorarlar sana kusura bakma. ucuncu tercıhe gırsen mutlu olacak mıydın? ya da altıncı? ayrıca bir şehirde yaşamak insanı mutlu yapmaz. istanbulda yasayınca hayatında olacagını/degısecegını sandıgın seyler olmayabılır, degısmeyebılır. kendını ankara-memnuniyetsızlıgınle cok hırpalama bence. hayat bu, her sey elinde degil.
once ne istedigine karar ver, ne yapmak istiyorsun; eger ben bu diplomayı ıstıyorum dersen gazla okur bıtırırsın bolumunu. yok benım umrumda degıl nefret edıyorum muhendıslıkten dıyorsan, ya yatay/dikey geçişi zorlayacaksın ya da hayvan gibi ossye abanacaksın. bunları yaparken ınsanlar ne dercilikten, ailemi üzmem inşallahcılıktan da uzak durmanı oneririm.
mutluluğa bence kafayı takma. olur gider, merak ederek calıs derslere, vay anasını ne acayip şeyler ogrenıyorum moduna sok kendını.
0
ssyumusakg
Nasil sorsam bilemedim hani salincakta sallanirken ya da arabayla tumsekten gecerken insanin ici hos olurya, bunun sebebini bilen var mi?
Nasil sorsam bilemedim hani salincakta sallanirken ya da arabayla tumsekten gecerken insanin ici hos olurya, bunun sebebini bilen var mi?
0
öyle arada sırada birden oluyorsa, muhtemelen baş dönmesidir. arabayla tümsekten geçerkenki olay ise başka. o bi anlamda etki/tepki olayı.
0
Vücudumuz 9.8 m/s*2 lik yerçekimi ivmesine göre hareket eder. Bütün iç organlarımız bu ivmeye göre konumlanmıştır. Bu ivmenin değişmesi durumunda da (bat çık köprülere hızlı bir şekilde inerken, salıncakta en tepeye yükselip aşağı doğru serbest düşüşvari bir hareket yaparken, uçaklar kalktıktan sonra ivmelenerek uzun bir süre seyir yüksekliğine ulaşmaya çalışır; işte o seyir yüksekliğine yani sabit hıza geçtiği anlarda, aynı uçağın inişe geçerkenki ilk anlarında vs...) organlarımızın üzerindeki kuvvetler değiştiğinden reseptörler de sözkonusu iç boşalma hissini yaştır insana.
0
concon denetci
bu konudaki düşüncelerinizi merak etmekteyim. askerliğe daha 5 yıl var tecilden dolayı, yaş 26,5 tan 27 ve askerlik öncesi evlilik özellikle erkek açısından değerlendirilirse ne derece doğrudur?
bu konudaki düşüncelerinizi merak etmekteyim. askerliğe daha 5 yıl var tecilden dolayı, yaş 26,5 tan 27 ve askerlik öncesi evlilik özellikle erkek açısından değerlendirilirse ne derece doğrudur?
0
bence alakasız bir durumdur. beraber yaşayabilecek şartları sağlıyorsanız ve istiyorsanız evlenirsiniz ha babası vermiyosa bilmem...
0
Evlenmeden sadece 'kız arkadaşını veya sevgilini' özlersiniz askerde... Ama evlenip giderseniz eğer; eşinizi, çocuğunuzu, yuvanızı, o 'paylaştırılmış' hayatı özlemeye başlarsınız. Siz askerdeyken eşinizin bulunduğu yer yerin önemi büyüktür, eğer 'sizin' evinizdeyse aklınız hep onda kalır, yalnız bırakmak istemezsiniz, daha çok özlersiniz. Eğer ailelerden birinin yanında yaşarsa yine sıkıntılar olacaktır. Maddiyat da çok önemli burada, eğer erkek askerdeyken kadın tarafı çalışmıyor ise, maddi yönden sıkıntılar çıkacaktır. Bu sıkıntıları aşmak için aileden alınan yardımlar ileride daha büyük sıkıntıların tohumunu atabilir.
0
askere 1 yil ya da az olsa neyse de 5 yil beklemek biraz uzun olur sanirim. benim gorev yaptigim yerde evli olup problem yasayanalar genelde 1 yildan az sure ve ozellikle 3-4 aylik evli olanlardi. evlilik disinda cocuk olayi da ayri problem soruya ilave olarak belirteyim.
0
27 + 5 32.. askerlik süresi ile 33 diyelim.
kişiden kişiye değişir ama biraz geç gibi. askerliğiniz kısa dönem olacağını varsayarak askerlik sonunu beklemek çok da şart değil gibi geliyor.
bu konu genelde müstakbel eşiniz ile sizin aranızda halledilebilecek konular, dışarıdan gelen yorumlar yanıltıcı olabilir.
kişiden kişiye değişir ama biraz geç gibi. askerliğiniz kısa dönem olacağını varsayarak askerlik sonunu beklemek çok da şart değil gibi geliyor.
bu konu genelde müstakbel eşiniz ile sizin aranızda halledilebilecek konular, dışarıdan gelen yorumlar yanıltıcı olabilir.
0
öncelikle cevaplar için teşekkür ederim.
aslında durumun geneli şu an evliliği işaret etmekte şöyle ki yani bir şehirde (onun çalıştığı) yeni bir işe başladım ve kıa süre içinde ayrılıp askere gitmem zor gibi, bunun yanında bir sürü masrafa girerek bir düzen kuruldu bu yeni şehirde ayrıca. hemen askere gitmem demek maddi olarak ekstra yük getirecek demek falan filan.
tek merak ettiğim askerlik öncesi böyle bir durum ne derece mantıklı ya da doğru ya da yanlış ya da saçma? bizim millete dayatılan bir olaydan ötürü mü yaşıyorum acaba bu şartlanmayı? ya da ne?
aslında durumun geneli şu an evliliği işaret etmekte şöyle ki yani bir şehirde (onun çalıştığı) yeni bir işe başladım ve kıa süre içinde ayrılıp askere gitmem zor gibi, bunun yanında bir sürü masrafa girerek bir düzen kuruldu bu yeni şehirde ayrıca. hemen askere gitmem demek maddi olarak ekstra yük getirecek demek falan filan.
tek merak ettiğim askerlik öncesi böyle bir durum ne derece mantıklı ya da doğru ya da yanlış ya da saçma? bizim millete dayatılan bir olaydan ötürü mü yaşıyorum acaba bu şartlanmayı? ya da ne?
0
bu konunun kesinleşmiş bir kuralı ve "doğrusu" olmadığı kanaatindeyim.
karar aşamasındaki en önemli kişi evleneceğiniz kişidir.
ona sormanız daha mantıklı. kararı o versin.böylelikle hem ileride doğacak sorunları ve/veya ve avantajları beraber karar vermiş olduğunuz için, pskolojik rahatlama içerisinde hissedersiniz kendinizi.
karar aşamasındaki en önemli kişi evleneceğiniz kişidir.
ona sormanız daha mantıklı. kararı o versin.böylelikle hem ileride doğacak sorunları ve/veya ve avantajları beraber karar vermiş olduğunuz için, pskolojik rahatlama içerisinde hissedersiniz kendinizi.
0
kız arkadaşım(eski) bana askerlikten önce evlenmek konusunda yoğun lobi yaptı.
ben kabul ettim bu durumu...
fakat ileriye dönük çeşitli sezgi ve tahminlerle hep doğru olanla karşılaştığım için bu mevzuda da bi durum olacağını fark etmem zor olmadı.
şöyle ki;
evleneceğiniz kadının siz askere gidince kendi yuvasını çekip çevirebilecek, kimseye maddi,manevi olarak muhtaç olmayacak, kendi ayakları üzerinde durabilecek KAPASİTE, ÖZGÜVEN, İNANÇ ve DİRAYETTE olması son derece mühimdir.
bunlardan biri veya birkaçı eksikse şundan emin olun ki siz askere gitmek için esenler'den otobüse bindiğinizde, otobüs henüz köprüyü geçmeden kendi evi yerine anasının evine gidiyor olacaktır.
Bu da sizin yokluğunuzda anne hegamonyasına geri dönmüş bir eş, sizin psikolojinizden ve yokluğunuzdan dolayı olan olaylarda yalnız kalmış ve annesi tarafından desteklenmiş bir insan olarak size "askerlik seni değiştirmiş" olarak yansıyacak ve evliliğinizin %50 ihtimal çatırdamasına meyil verecek hususları ortaya çıkaracaktır...
Ben denedim gördüm.. ve köprüyü geçmeden son çıkıştan çıktım...
ama çok yakın 2 arkadaşım da bu şekilde askerlik öncesi evlenip gittiler, döndükten sonra biri 1 diğeri 1.5sene içinde uyumsuzluktan boşandılar..
acı ama gerçek...
aileler boşuna demiyor "askere gitmeyene kız vermem" diye...
haklılar...
git hacım, kafan başka yerde kalmasın, yap vatani görevini gel sonra başbakanın talimatına binayen 3 tane cumhuriyetçi çocuk yaparsın babalar gibi..
ben kabul ettim bu durumu...
fakat ileriye dönük çeşitli sezgi ve tahminlerle hep doğru olanla karşılaştığım için bu mevzuda da bi durum olacağını fark etmem zor olmadı.
şöyle ki;
evleneceğiniz kadının siz askere gidince kendi yuvasını çekip çevirebilecek, kimseye maddi,manevi olarak muhtaç olmayacak, kendi ayakları üzerinde durabilecek KAPASİTE, ÖZGÜVEN, İNANÇ ve DİRAYETTE olması son derece mühimdir.
bunlardan biri veya birkaçı eksikse şundan emin olun ki siz askere gitmek için esenler'den otobüse bindiğinizde, otobüs henüz köprüyü geçmeden kendi evi yerine anasının evine gidiyor olacaktır.
Bu da sizin yokluğunuzda anne hegamonyasına geri dönmüş bir eş, sizin psikolojinizden ve yokluğunuzdan dolayı olan olaylarda yalnız kalmış ve annesi tarafından desteklenmiş bir insan olarak size "askerlik seni değiştirmiş" olarak yansıyacak ve evliliğinizin %50 ihtimal çatırdamasına meyil verecek hususları ortaya çıkaracaktır...
Ben denedim gördüm.. ve köprüyü geçmeden son çıkıştan çıktım...
ama çok yakın 2 arkadaşım da bu şekilde askerlik öncesi evlenip gittiler, döndükten sonra biri 1 diğeri 1.5sene içinde uyumsuzluktan boşandılar..
acı ama gerçek...
aileler boşuna demiyor "askere gitmeyene kız vermem" diye...
haklılar...
git hacım, kafan başka yerde kalmasın, yap vatani görevini gel sonra başbakanın talimatına binayen 3 tane cumhuriyetçi çocuk yaparsın babalar gibi..
0
overdose
bacakların üst kısımları ile göbek kası için günde kaç kez hangi hareketlerden yapılsa bu kısımlar kaç ay sonra şekle girer?
bacakların üst kısımları ile göbek kası için günde kaç kez hangi hareketlerden yapılsa bu kısımlar kaç ay sonra şekle girer?
0
Mekik fix harekettir öncelikle. Bir de mekik gibi -aklımda adı çekiç kalmış- bir hareket var, onda da gövde sabit, bacaklar kalkar iner, yani mekikteki sabit yerler hareketli; hareketli yerler sabittir bu harekette. Yağ miktarına, çalışma sıklığına ve metabolizmaya göre değişen bir süreçtir şekle girme süreci, o yüzden şu kadar zamanda şekle girer diye bir şey söylemek çok doğru olmaz. Mekik ve çekiçte kaslarınızın yandığını hissetmelisiniz sonuna kadar. Koşu da çok faydalı olur eğer yapabilirseniz.
0
(bkz: roman chair)
edit: gugıl dan baktım da basşa başka hareketler çıkıyor. benim bahsettiğim şu:
www.norsefitness.com.au
edit: gugıl dan baktım da basşa başka hareketler çıkıyor. benim bahsettiğim şu:
www.norsefitness.com.au
0
ermanen
Bir gece oturduğunuz bir barda bir erkeğin tek başına oturup içtiğini gördünüz. Bu erkek hakkındaki düşünceleriniz neler olurdu? Lütfen samimiyetle cevaplayalım.
Bir gece oturduğunuz bir barda bir erkeğin tek başına oturup içtiğini gördünüz. Bu erkek hakkındaki düşünceleriniz neler olurdu? Lütfen samimiyetle cevaplayalım.
0
sosyolojik olarak ele aldığımızda aslında puşt da olabilir. olmayabilir de .
0
barmene yazıyor olabilir. barın sahibi olabilir. ama en büyük ihtimal karısı aldatmıştır ondan tek başına içiyordur.
0
Bu içinde bulunduğu toplumla ve görüşlerle alakalı biraz da. Mesela Türkiye'nin doğu taraflarında böyle birşey mümkün olabilir mi? Tabi gelişmiş ve modern toplumlarda da sapkın veya bu durumu normal karşılamayacak herhangi bir düşünce olabilir.
Ben doğal bir durum olarak karşılarım, böyle şeylere çok alıştığım için ama mesela yanına gidip sohbet edilesi biri olarak düşünebilirim duruma göre.
Ha bak mesela gayet modern ve dünya görüşlü (ya da öyleymiş gibi duran) bir insan da gidip o erkekle konuşarak yatağa atma potansiyeline çevirebilir durumu, tabi erkeğin de isteğiyle.
Ben doğal bir durum olarak karşılarım, böyle şeylere çok alıştığım için ama mesela yanına gidip sohbet edilesi biri olarak düşünebilirim duruma göre.
Ha bak mesela gayet modern ve dünya görüşlü (ya da öyleymiş gibi duran) bir insan da gidip o erkekle konuşarak yatağa atma potansiyeline çevirebilir durumu, tabi erkeğin de isteğiyle.
0
hayatında en az bir ya da iki kez bira içmiştir. yüzde de vereyim %98.86
0
erkek kısmısı gece evden çıkmaz. çıkarsa kesin kevaşedir. erkek kevaşe.
0
o yaşta hala çavuşu tokatlamaktadır hayvan herif, eli nasır da tutmuştur onun. tüüüüüüüü
0
hayatını bilgisayar başında geçirerek sosyal olmaya çalışan, insan ilişkileri fuckbuddy olayından öteye gidemeyen ama kendini seks gurusu ilan eden, iki entry girdi diye kendini dünyanın hakimi sanan tipsiz, saç sakal göt göbek birbirine girmiş, kendisinden üstün insanları kabullenemeyen ve her seferinde bok atmaya çalışan, loserlık kaderi olan,metalci takılan tiplerden olması da yüksek ihtimal dahilinde.
edit: aklı başındakilere sözüm meclisten dışarı.
edit: aklı başındakilere sözüm meclisten dışarı.
0
asosyallikten çıkayım belki bişeyler olabilir diye gitmiş, yalnız gizemli adam portresi çizerek kız düşüreceğini düşünür ama bir iki biradan sonra gerçeklerin farkına varır canlı müzik varsa dinleyip, ortamdaki kızları kesip sonra siktir olup gidip torrente sipariş verdiği filmleri izleyip gelecek günün gelmesini umutsuzca bekleyecek diye düşünürüm..
0
enteldir, deri pantolon giyip kaseyi ortaya çıkarır, toplu tepki göstermek gerekir.
0
jigolo da olabilir, sanal dünyada masturbasyona doyamamış şekilsiz karılara hizmet veriyordur. az yer, çok siker.
0
ben biraz once kadikoy buddha'da tek basima iki bira ictim, ucuncuyu yarim biraktim, ilk araya kadar suitcase dinledim geldim. bildigim kadari ile gizli escinsel degilim, asosyal degilim, niyetim kiz dusurmek degildi, evet kizlari seyrettim, torrent'te filmim yok, uyuyacagim.
soruya cevabim "hakkimda ne dusunuyorsaniz, allah size iki katini versin"
soruya cevabim "hakkimda ne dusunuyorsaniz, allah size iki katini versin"
0
bence gayet normal ama cevapları okuyunca şok oldum açıkçası. bu kadarına da çüş doğrusu...
0
arkadaş grubuyla oturup birşeyler içmeyi ne kadar seviyorsam, sohbet zorunluluğu olmadan kafa dinlemek/dağıtmak için barda oturup birşeyler içmeyi de o kadar, hatta daha çok seviyorum. kendi halinde takılıp eğlenmek işte alt tarafı. gel gör ki yol yordam bilmeyen abaza ayıların yanı sıra abazafobi de hüküm sürüyor yurdum vajinismuslarının üstünde.
0
olur öyle, bazen eser insanın aklına, değişik bir şeyler yapayım diye. tek başına, evet 'tek başına' gider, sakince içer birasını. nostaljik olmak, romantik olmak gibi bir şeye de gerek yoktur. kendini ödüllendiriyordur, belki de cezalandırıyordur.
gidip barmene 'bira!' der sadece, içer ve gider. çok anlam çıkarılası bir şey olmayabilir.
benim yollamam o şekıl.
gidip barmene 'bira!' der sadece, içer ve gider. çok anlam çıkarılası bir şey olmayabilir.
benim yollamam o şekıl.
0
YUH YUH YUH. CEVAPLARA BAK. TEK BAŞIMIZA GİDİP BİR KADEH VİSKİ İÇEMEYECEKMİYİZ YA. BELKİ CANI ÇOK SIKKINDIR. BELKİ AİLEVİ BİR SORUNU VARDIR. BELKİ TEK TABANCADIR. BELKİ KAFASINI DİNLEME İHTİYACI HİSSETMİŞTİR. BELKİ KARISI DIR DIR DIR KONUŞAN BİR TİPDİR. HERŞEY OLABİLİR AMA BUNA NORMAL GÖZLE BAKILMASI GEREKİR.
BİRİ DEMİŞ GAYDIR
BİRİ DEMİŞ PUŞT
BİRİ PENİS BOYUNDAN GİRMİŞ OLAYA
BİRİ ALDATILMIŞTIR DEMİŞ (OLABİLİR)
BİRİ DEMİŞ ÇAVUŞU TOKATLIYORDUR BU YAŞTA
BİRİ DEMİŞ JİGOLO
BİRİ YAVŞAK
BİRİDE SİVİL
BU MEMLEKET BİTMİŞ YA. BUNDAN SONRA BARA TEK GİTMİYORUM.
CAPSLOCK AÇIK KALDI BİR SORUN MU VAR HAA :D
BİRİ DEMİŞ GAYDIR
BİRİ DEMİŞ PUŞT
BİRİ PENİS BOYUNDAN GİRMİŞ OLAYA
BİRİ ALDATILMIŞTIR DEMİŞ (OLABİLİR)
BİRİ DEMİŞ ÇAVUŞU TOKATLIYORDUR BU YAŞTA
BİRİ DEMİŞ JİGOLO
BİRİ YAVŞAK
BİRİDE SİVİL
BU MEMLEKET BİTMİŞ YA. BUNDAN SONRA BARA TEK GİTMİYORUM.
CAPSLOCK AÇIK KALDI BİR SORUN MU VAR HAA :D
0
efkarlıdır. kasvet, kasavet içindedir. ya da "hele bi gidek bakalım, allah kerim" diye de düşünmüş olabilir.
0
hippokondriyak
sevgili klikyalılar!konumuz iletişim bozuklukları. ders iletişim 101 :) saygıdeğer(!) hocamız iletişim bozuklukları hakkında ödev vererek iletişim bozukluklarına örnek teşkil edecek sunumlar yapmamızı istiyor. var mıdır bu konuyla ilgili bir site yahut bir ampül yakabilecek olan ?
sevgili klikyalılar!
konumuz iletişim bozuklukları. ders iletişim 101 :) saygıdeğer(!) hocamız iletişim bozuklukları hakkında ödev vererek iletişim bozukluklarına örnek teşkil edecek sunumlar yapmamızı istiyor. var mıdır bu konuyla ilgili bir site yahut bir ampül yakabilecek olan ?
konumuz iletişim bozuklukları. ders iletişim 101 :) saygıdeğer(!) hocamız iletişim bozuklukları hakkında ödev vererek iletişim bozukluklarına örnek teşkil edecek sunumlar yapmamızı istiyor. var mıdır bu konuyla ilgili bir site yahut bir ampül yakabilecek olan ?
0
dengesiz kendisini anlatamayan bir profil çizerek yapılan bir sunum, ardından da bu bozukluğu anlatan bir açıklama mı demek istiyorsunuz ?
0
Evet, bende sunumlarla ilgili videolar izliyordum :),
Ya da önce bir sunum yaparsınız evde, videoya çekerek, sunumda yaptığınız hataları anlatabilirsiniz. Çünkü farklı karakterlerde hatalar var kimisi çok gerginken kimisi çok baskıcı vs...
Ya da önce bir sunum yaparsınız evde, videoya çekerek, sunumda yaptığınız hataları anlatabilirsiniz. Çünkü farklı karakterlerde hatalar var kimisi çok gerginken kimisi çok baskıcı vs...
0
çok teşekkür ederim. etkileyici ve heyecanlandırıcı bir fikir ortaya attınız :)
0
aklimiseveyim
daha once eline firca almamis iki kisi olarak, ortalama buyuklukte (2oda bi salon) bir evi internetteki videolardan falan ogrenerek boyayabilir miyiz? yoksa cahil cesareti mi bizimkisi? iki haftasonu tam gun calisip bitirebilir miyiz?
daha once eline firca almamis iki kisi olarak, ortalama buyuklukte (2oda bi salon) bir evi internetteki videolardan falan ogrenerek boyayabilir miyiz? yoksa cahil cesareti mi bizimkisi? iki haftasonu tam gun calisip bitirebilir miyiz?
0
tabi ki boyarsınız. dikkat etmeniz gereken konu; bir odayı aynı kova ile boyayın. yani.. "aaa boya bitti biraz daha hazırlayalım" demeyin.
kesmelere dikkat edin.
önce tavanı boyayın. tavanı boyarken korkamyın yan duvarlara değebilir. ama değdirmemeye çalışın.
-1. katı atarken çok fazla özenmeyin duvarda boş yer kalmayacak şekilde boyayın.
-2. kat her şeyi kapatıyor zaten
-tavan--->duvarlar-->kesmeler sırasını izleyin.
kesmelere dikkat edin.
önce tavanı boyayın. tavanı boyarken korkamyın yan duvarlara değebilir. ama değdirmemeye çalışın.
-1. katı atarken çok fazla özenmeyin duvarda boş yer kalmayacak şekilde boyayın.
-2. kat her şeyi kapatıyor zaten
-tavan--->duvarlar-->kesmeler sırasını izleyin.
0
kesme dediginiz duvarin koseleri, kenarlari mi? duvarlari silindir seklindeki fircalarla (adi ne ki onlarin) boyayalim, kenarlari firca ile boyayalim diyoruz. olur di mi oyle? firca izi falan mi yapar yoksa?
ben de iki kat nasil ugrasacagiz diyordum, ilkine ozenmeme gerek olmadigini ogrendigim iyi oldu. sagol.
ben de iki kat nasil ugrasacagiz diyordum, ilkine ozenmeme gerek olmadigini ogrendigim iyi oldu. sagol.
0
kesme dediğim evet tavanla duvarın birleştiği noktalar. tavanı ve duvarları silindirle boyadıktan sonra yine iki kat şeklinde kesme fırçası ile köşeleri boyarsınız.
silindir seklindeki fircalar (rulo)
silindir seklindeki fircalar (rulo)
0
o silindir şeyin adı rulo. rulo yu boyaya hafiften daldırın kovanın içinde ruloyu sıyırın ki boya damlamasın( bu iş için ızgarakar var onlardan alın) soldan sağa doğru fazla bastırmadan ruloyu yukarı aşağı şeklinde sür. ruloya bir de sap ayarlaki merdivene in çık yapma
0
bir hayli yorucu olacaktır tahminen.biz de giriştik kendimiz yapalım tadilat tamirat vs diye ama pişman olduk=)
bana sorarsanız uygun bir fiyata usta ayarlayın.bi de bunun temizliği vsi iyice dağıtma ihtimaliniz de var=)
bana sorarsanız uygun bir fiyata usta ayarlayın.bi de bunun temizliği vsi iyice dağıtma ihtimaliniz de var=)
0
boyacılarda naylonlar ve kağıt bantlar satılıyor. onlardan mutlaka edinin esyaları ve yeri kapatmak icin. şu anki duvar rengi beyazsa kolay, değilse kesinlikle astar boya alın ve 2 kat astar atın ve kurumasını bekleyin boyamadan önce. boya esnasında pencere açarsanız duvarlar arasında ton farkları olur. geniş bir leğen edinin. odayı yeşile boyamayın.
0
hakikaten temizlik falan kısmı korkutucu geliyor. artık herhalde bir odayı boyayacağız, baktık yapamıyoruz, usta getireceğiz. @kayranin kedisi, tamam, yeşile boyamayacağız :)
0
ilk tavan kestirmelerini yaparsanız, fırçanın izi fazla belli olmaz tavanda, sonra rulo ile tavanı boyarsınız. aradan bir kaç saat geçtikten sonra tavanın ikinci katını da boyarsınız.
sonra duvar kestirmelerini yapmanızı öneririm. Çünkü duvarlarda fırça izi çok belli olur kestirmeyi sonra yaparsanız. kestirmeden sonra rulo ile ilk kat. bir gün beklerseniz eğer, neresi boyanmış neresi boyanmamış daha iyi belli olur. Boya seçimi sırasında ev kendinize aitse eğer masraftan kaçınmayın kaliteli boya alın, ama kira ise alt-orta kalite plastik boya alın. suyla karıştırırken ayarını tutturmak için köpürmesine özen gösterin. çok koyu olursa duvarda hemen kuruyacaktır ve kötü görünüm olur. Boyayı inceltirken iyice karışmasına özen gösterin.
Tavan ve duvarları boyarken rulonun 'açılmasını' sağlayın, ilk başta anlamayacaksınız ama bir süre sonra ne demek istediğimi görürsünüz.
Kolay gelsin.
sonra duvar kestirmelerini yapmanızı öneririm. Çünkü duvarlarda fırça izi çok belli olur kestirmeyi sonra yaparsanız. kestirmeden sonra rulo ile ilk kat. bir gün beklerseniz eğer, neresi boyanmış neresi boyanmamış daha iyi belli olur. Boya seçimi sırasında ev kendinize aitse eğer masraftan kaçınmayın kaliteli boya alın, ama kira ise alt-orta kalite plastik boya alın. suyla karıştırırken ayarını tutturmak için köpürmesine özen gösterin. çok koyu olursa duvarda hemen kuruyacaktır ve kötü görünüm olur. Boyayı inceltirken iyice karışmasına özen gösterin.
Tavan ve duvarları boyarken rulonun 'açılmasını' sağlayın, ilk başta anlamayacaksınız ama bir süre sonra ne demek istediğimi görürsünüz.
Kolay gelsin.
0
boyayı inceltmek için ne kadar su katmam gerektiği boya kutusunun ustunde yazıyordur değil mi?
0
orixim
arkadaşlar başlıkta belirttim bi bilgisi olan varsa çok sevinirim vizemde çıkabilirde :)
arkadaşlar başlıkta belirttim bi bilgisi olan varsa çok sevinirim vizemde çıkabilirde :)
0
yapısı homojen olmadığı için olabilir. zira içindeki yapı yer yer daha sert, hatta hava boşlukları bile var.
0
merak etme, vizede ahşabın poisson oranı neden yok diye aklına bir soru gelmeyecektir...
demirin faz diyagramı, ötektoid sıcaklık, kristal yapılar, atomların dizilişi sorularını gördükten sonra bana hak verirsiniz büyük ihtimalle:)
demirin faz diyagramı, ötektoid sıcaklık, kristal yapılar, atomların dizilişi sorularını gördükten sonra bana hak verirsiniz büyük ihtimalle:)
0
Beton da homejen değil ama poisson oranı var. ahşap Anisotrpi olduğundan poisson oranı yok. Çünkü sadece liflere paralel doğrultuda çalışır. Liflere dik doğrultuda mukavemete neredeyse 0 dır. Başarılar.
0
