Arkadaşın sorduğu bi soru bende de merak uyandırdı göz farlarının tarihi geçer mi bozulur mu? Fondotendir rujdur bunlar bozuluyor biliyorum da göz farına hiç dikkat etmemiştim genelde az kullanıldığı içinde uzun süre bitmez, e kokusu falan da yok anlayalım nedir bunların olayı?

çok akademik böyle süper gizli bişi gibi gelebilir sorum beylere lakin, bağyanlar derdimi anlayacaktır.

nasıl sivriltilir bu ya? takoz gibi oldu, bi çekiyorum kalem mi far mı belli değil.. almış bulundum yardım edin lütfen :(

"Bu durum bizi ziyadesiyle x etmiştir"

x=?


Yani diyelim bir konudan üzülünce ne deniyordu? Ziyadesiyle müteessir olmak değildi sanki başka bir şey deniyordu müteessir yerine.

spor a.ş'ler ile ilgili merak ettiğim şeyler var.
-ücretli mi?
-şartları neler?
bilginiz varsa paylaşın.
teşekkürler.

istanbul avrupa yakasında, ulaşımı kolay, gidip saatlerce oturulabilecek sessiz sakin yerler nereleridir? kütüphane gibi vs.

selam duyuru ahalisi,

bu yaşıma geldim ve ilk defa bi sevgililer gununde sevgilim var. ona ne hediye alınır ki?

bütçe : 50-60 tl

hediye alınacak : bayan kişisi.

buraya yazılacak cevaplar baska arkadaşlara da yol göstereceğinden aklınıza gelen herşeyi yazarsanız iyi olur.

teşekkürler

Canım çok sıkkın be.

bi arkadaşa lazım, nasıl beceriyorlarmış diye soruyor. ağlasan ağlayamazsın şiş gözler silmekten yara olmuş bir burun filan. nasıl atlatıyorlarmış bi sor dedi.

Bir işiniz veya projeniz var diyelim. Bu projede yapamadığınız/anlamadığınız bir yer var. Soracağınız kişi de yok veya meşgul. Başınıza geliyor mu bu? Ne yapıyorsunuz gelirse?

Sıfırdan gitar çalmayı öğrenecek birisi için ne çok çok kaliteli ne de iki gün sonra elde kalacak şekilde olmayacak bir klasik gitar önerisi. 300 tl ye kadar ödeyebilirim.

merhabalar. biraz uzun olabilir, okuyanlara şimdiden çok teşekkürler.

(git: 176733) burada da yazmıştım bir şeyler. şimdi aradan geçen 4 yıl sonrasında durduk yere mesaj attı bu hala unutamadığım "sevgili". nasılsın sorusuna verdiğim "iyi sen?", cevabı yeterli gelmemiş olacak ki, "gerçekten nasıl olduğunu, hayatının nasıl geçtiğini merak ediyorum. işte ben şunları şunları yapıyorum." falan diye yazmış. ben de bir şeyler yazdım ve maçımıza gelmek istediğini söyledi. geldi de, ama çok fazla dersi falan olduğunu söyleyerek yaklaşık 1 saat sonra gitti.

o gün karar verdim, artık ne var ne yok her şey anlatacağım, hala onu sevdiğimi falan her şeyi işte. ve arkadaş kalmak gibi bir niyetle yazdıysa o mesajları bir daha karşıma çıkmamasını rica edeceğim, çünkü çok kötü olduğumu falan anlatacağım.

bu kararımı durumu bilen üç arkadaşımla da konuştum, ikisi git konuş rahatlarsın dediler. diğeri de, ki bu kızı hepsinden daha çok tanıyor diyebilirim, "siktir et olum, kız boşluğa düşmüştür, bakmıştır kim var diye. msne salağı hala beni seviyodur dur bi ona mesaj atayım demiştir, atmıştır. hiç sallama, boşuna da götünü kaldırma. ha illa konuşacam diyosan da ara çok acil konuşmam lazım de. baktın zamanım yok falan diyor, siktir et. içimde kaldı dersen de yaz içindekileri yolla gitsin." dedi.

ben sanki konuşsam rahatlayacağım gibi geliyor, ama tam emin de değilim. bir de tamamen dışardan insanlar ne düşünür acaba diye buraya yazayım dedim. sizce ne yapsam? bu hafta finalleri bitiyor, arayıp konuşmamız lazım mı diyeyim yoksa bir daha o arayana kadar salllamayayım mı sizce?

tekrar teşekkürler buraya kadar okuma sabrı gösterenlere.

tıbbi açıdan "tok karın" kavramını tam olarak anlayamadım. mesela bir hapı tok karna içmek gerekiyorsa, kendimizi aç hissetmememiz yeter mi? yoksa iştahımız olmasa bile muhakkak bişeyler yemek zorunda mıyız?

(az önce içtiğim haptan önce iştahım olmadığı için sadece çorba içmiştim, etki eder inşallah heralde galiba?) :/

Bu gün bir yere sabah gidip akşam döndüm.Yorucu bir günün sonunda hem de uykusuzum.Dönüşte dinlenirim diye düşünürken,Orta kapının yanındaki koltuğa bilet vermişler.Biraz dayandım sonra baktım olmayacak yer çok dar ve sıcak, muavine müsait bir yere geçmek istediğimi söyledim.En arkanın bir ön koltuğunu gösterdi.Hemen geçip gözlerimi kapadım.Ama bir önümde uyuyan ikizlerin ikisi birden uyanıp ortalığı birbirine katmaya başlayınca içimden şansıma ve çocuklara bir kere bile susun demeyen anne-babasına küfrettim.Önlerde değiştirecek yerde yok bıraktım uyumaya çalışmayı açtım kitabımı okumaya başladım.Ama sesten ve sinirden bir şey anlamıyorum.Gebze de önden 2 kişi inince kimseye sormadan aldım cantamı elime geçtim ön koltuklardan birine.İşte hayatımda içimden bu kadar güldüğüm ve bu yazıyı yazmama neden olan şeyde burada oldu.Artık tam rahatladım bir saat olsun uyurum diyerek koltuğa yayılmıştım ki ,1-2 dakika sonra yanımdaki adamın telefonu çaldı.Adam 60 yaşlarında falan ,açtı telefonu

- Merhaba canım ...

- Bende Seni..

- Bak ben sana demedim mi bir kadın en fazla 2 kadeh içmeli diye yanında ben varken iç içebildiğin kadar ama başkalaryla sınırını bileceksin.

- Beim yokluğumda sağa sola gözün kaymasın.Bir kadın namuslu olmalı,iffetli olmalı

Baktım konuşma farklı mecraya doğru gidiyor uyumaya çalışmayı bırakıp iyice kulak kesildim konuşmaya.

- Biliyor musun yuvayı kim yapar? Bilemezsin tabi karılar yapar.Sen de benim karım olacaksın oturmasını ,kalkmasını konuşmasını bileceksin (Burada içimden bu nasıl bir muhabbet dedim,nasıl bir ilişki bu )

- Ben senin kaçıncı kocan olacağım ?

- Ama ben 4. diye bir yerden duydum

- Ne fark eder olur mu ? Ben senin bana yakışan biri olmanı istiyorum.Arkadaşlarım Yusuf bu karıyı nasıl bulmuş nereden düşürmüş demeliler.Bende sana buna karşılık saygılı olacağım.Bunda anlaşalım evlenmeden önce tamam mı ?

- Sen bana fotoğrafını gönderecektin telefonuma? Sen yapamazsan yanındaki birilerine yaptır çok merak ediyorum seni .

Yemin ederim atladıklarım belki bu yazdıklarımdan daha abuk.Ama yazdıklarımda tek bir abartı yok.Zaten o yüzden gelir gelmez oturdum klavyenin başına.

aramızda kadın yönetici olan, ya da bu konuda fikrim var diyen var mı acaba? ödev yapıyorum da, bikaç soru soracaktım. yarın teslim etmem lazım ya, bi şeyapsanız be duyurucular. kısa kısa fikir belirtseniz yeter, acayip makbule geçicek.

-Kadın çalışanların üst düzey idarede yer alma şansı sizce erkeklerle aynı mı, fırsat eşitsizliği olduğunu düşünüyor musunuz?

-Kadınların üst düzey yönetici olmalarının önündeki başlıca engeller nelerdir? Bu konuda gerçekten bir “cam tavan sendromu” var mı?

-Kadın liderliği imajının halen tam olarak kabullenilmemesinin nedenleri ne olabilir?

-Türkiye’de üst düzey yönetici konumuna gelebilmiş olan kadınların ortak özellikleri sizce nelerdir?

-Kadın girişimcilere, kariyer yolundaki bu engellerin aşılması konusunda verebileceğiniz tavsiyeler nelerdir?

nasıl yaparım? ancak masaüstü arka planını beyaz yazptığımda simge yazıları siyah oluyor. diğer türlü naptıysam beceremedim ey duyuru, bir el atıverin...

Boyun düzleşmesinin tıp literatüründeki adını bilen var mı? bir de ne gibi egzersizler yapılması lazım. görsel bişiler var mı elinizde. teşekkürler.

selam

hastanede refakatçi olarak kalıyordum ve bir stajyer hemşireden bayağı bi elektrik aldım. o da almış gibi görünüyordu. gülümsemeler, çıkarken bakmalar filan anladım yani az buçuk.

şimdi konuşacak durum olmuyor o yüzden telefonumu bir karta yazıp eline tutuşturmak istiyorum.

sizce bu iyi olur mu? ve kartın üstüne araması için ne yazayım.

beni ara

0 XXX tarzı mı? yoksa

istersen arayabilirsin

0 XXX tarzı mı?

hangisi daha iyi olur?

önerilere açığım.

Dostlar şimdi bi arkadaş interneti beraber kullanalım diyor. alt komşum. bende bunu kırmamak için daha doğrusu böyle insanların yüzüne hayır diyemiyorum. tamam filan dedim. sınırsıza geçeyim ben sana haber veririm dedim. şimdi bu adam beni nerde görse sorup duruyor. artık mantıklı bişeyler söylemem lazım.
fakat internetim yavaşlar sen girersen veya seni istemiyorum kardeş kusura bakma diyemem ben. başka bişeyler demem lazım. bende önce başka birisinin ağından bağlanıyordu internete.

Herkese merhabalar,

Aranızda japonca bilen ya da öğrenen kişiler var mı? varsa gittikleri kurs var mı? ya da japoncayı öğrenmek isteyenlere ne gibi tavsiyeler verirsiniz? Kısacası Japonca ile ilgili nelere söylemek istersiniz??

1 aylık sevgiliniz var, ilk bulusmanın izleyen haftasının ilk pazarında amcaoglumla tanıs diyo evallah tanısıyosun cocuk iyi hos, ortam guzel. sonra bunlar amcaoglu falan ama samimiyet baya ileri mesajlasmalar flan gun boyu, face de devamlı sohbet falan. 2 kere ust uste pazar da bu adam bi sekilde giriyo olaya :) simdi ortada ikisi arasında cidden bi durum yok buna emimin. 4. pazar sevgili oglenden aksama kadar bunların evi tasınıyo orda temizlik falan , sonra aksam normalde yanıma gelmesi gerekmez mi, evine gidiyo. ki gorusme zamanlarımız oyle cok olmuyo. hani gelse gelebilir ama gelmiyo durumu. sonra mesajlasmalar falan tabi halen devam, ben ufaktan uyardım bak dedim tamam da az biraz mesafe koysan, yok olmaz falan durumları. benle beraberken bu herif iste kızılaya dogru gelcem diye buna mesaj atıyo hani evine bırakayım diye :) hacım sonra ben bu olaylar iyce canımı sıktıca bu ara iyice dile getirmeye basladım artık iyice her hareketi gozume batmaya basladı. bugun de aksam benle bulustu iste o ara telefonuna bakayım derken , baktırmıyo falan :) onu gectim tavur yapınca al bak bak diyo :) en son vurusu yapıyorum :) pazar ankarada besiktas macı var ankarada bana hic sormadan etmeden ki o gun ben de bosum, bana diyo ki pazar maca gitcem bilgin olsun? yav kadın bi sormaz mısın, bu adam acaba bos mu o gun? baska bi planı vardır belki, ya da ne bileyim bi basbasa kalacagınız gun yakalamıssınız o gunu beraber degerlendirmek varken senin maca gitme askın nedir boyle :) dostlar simdi ne yapmalı, bunlar cok normal syler mi yoksa ben mi cok gereksiz yere ustune dusuyorum, olabilir mi bu tarz durumlar, diyelim oldu deseniz bile ben rahatzız oluyorum. belki ben rahatsızım eger oyleysem doktora falan mı gitsem? paranoyaklıktan?

aramaya inandım lakin bulamadım. ya da aramayı beceremedim bilemiyorum.

kpds'ye hazırlanmak için, kullandığınız, memnun kaldığınız kaynak ve ek olarak her türlü önerileri bekliyorum.

teşekkürler.

Kullanıcı adı ve şifrelerinizi unutmamak için neler yapıyorsunuz?

Ben not defterine yazıyorum site adı, kullanıcı adı, şifre olarak. Yedinci sayfaya geçtim.

selamlar herkese. geçen hafta bir arkadaşım yıldız tekniğin iktisat bölümünde yüksek lisansı kazandı. kendisi 9 eylülü de kazandı ve kayıt yaptırdı fakat yıldız tekniği daha çok istiyor. bugün 9 eylüle kaydını aldırmak için gitti fakat kaydı ancak cuma gününe silinirmiş taahhüt kağıdı vermişler kaydı silinecektir diye bu iş görür mü?
ikinci sorum ise kendisi yeni mezun olduğu için diploma verilmedi. istenen belgeler arasında diplomanın aslı yazıyor fakat diplomasını almasının imkanı yok. geçici mezuniyet belgesi var elinde bu bir sıkıntı yaratır mı? acil cevap verirseniz çok ama çok memnun kalırım ekşi duyuru ahalisi.

tff 16 yaşından küçük liselilere ve bağyanlara beleş maç izleme şeysi vermiş. e şimdi gs-fb maçında stad full olacak herkes yerine oturacak bağyanları kucağa mı alıcaz =?

iyi geceler sevgili mika hakkinenler,
şimdi efenim 22 yaşına gelmek üzere bir öğrenciyim efenim. çok da kral bir babam var. hakkaten süper insandır, çalıştı çabaladı, hakkaten yemez içmez çocuklarına bir şeyler alır bir adam, ki hala da çalışıyor.

fekat durum arabaya gelince iş değişiyor. bu adam arabasını paylaşamıyor arkadaş. ne benimle ne annemle.

bir takım arkadaşların aksine ergenlikte falan araba kaçırma gibi mevzuulara hiç girmedim. efendi efendi takıldım, 18'e gelince ehliyet alayım artık şu kapının önünde yatan aleti kullanayım dedim, kavga kıyamet zar zor kursa falan gittim aldım ehliyeti. bi iki sefer falan trafiğe çıktık max 4 dk kullandım, sonra tık yok.

sebep sorduğumda kesinlikle hep olumlu olarak,
-zamanı gelmedi
-daha vakit var
-olm zamanımız yok görüyorsun hele şu yaz-ilkbahar-kış-sonbahar-arabanın borcu-okul dönemi-vesaire bir geçsin de çıkacağız tabii
ve benzeri garip bahaneler sunup geçiştiriyorlar.

bu seneye kadar, ben de "e tabii haklılar araba sonuçta çok tecrübeli de değiliz istanbulda kullanmak zor" diyordum ki, almanya'da geçirdiğim bu senede her istediğimde araba kullanma şansım oldu ((bkz: flinkster)), çok uzun mesafeler de kat ettim ani cesaretlerle, bir şey değilmiş yani kullanılıyormuş. hakkaten büyük kolaylık.

önceden araba eski diye (eski denilen araba 2006 model, 26 binde astra idi) alamıyordum, şimdi yeni ve benzeri yukarıda saydığım bi takım bahanelerle alamıyorum.

benzin parası diyorlar, diyorum ki ben doldurucam ne kadar varsa gerek yok para istemiyorum ben sizden diyorum. ki hakkaten dolduracak parayı da kazanıyorum çok şükür yani.
sen de para biriktir sana araba alalım diyorlar ama otomobile ihtiyacım yok, şahsen aileye ek bir otomobilin ek bir gider kaleminden başka bi işe yarayacağını düşünmüyorum.

yani kırk yılda bir eşya taşımak gerekince, ne bileyim özel bir yere, uzak bir yere vesaire gitmem gerekince kullanmak istiyorum, kalıcı olarak araba almama gerek yok yani ki istemiyorum da. ama yok.

yok yani. en son geçen dedim, babam çıkardı arabanın anahtarından akbili verdi. iyicene dellendim. çemkirdikçe alttan almaya devam ediyorlar sürekli.

kendisi de hakkaten böyle bi adam, 2006 model astrayı 26 binde sattı o derece kullanmıyor tatiller dışında. işe de metrobüsle gidiyor koskoca kaç yıllık mühendis (ha gitsin bişi demiyorum olabilir yani). yeni araba almışlar ben yokken (astra sedan), almasının sebebi de geçen sene tatilden dönerken arabanın bagajına bursa'dan alınacak kasa şeftalinin sığmaması.

sinir oluyorum arkadaş. araba bahçede yatarken ben amele gibi otobüslerde minibüslerde bavul taşıyorum, taksiye metrobüse bir dünya para domalıyorum.

şimdi sormak istediğim konu:
1) normal midir? yani belki de benim arkadaşlarım çok genç elde ettiler bazı şeyleri ve belki de ben kıskanıyorum olabilir yani, o yüzden soruyorum, benim yerime kendinizi koyduğunuzda ne düşünürdünüz? haksız mıyım sizce? tamamen objektif olabilirsiniz hiç sorun değil.
2) ne yapmam gerekiyor? böyle gelmiş böyle gider mi yani? yoksa hakkaten hayatımdan kısıp para biriktirip masrafından fazla masraf çıkaracak 10-15 bin lira bandında saçma sapan bi araba mı alayım illa ki?
3) başka bir çözümü olan var mı? mesela önümüzdeki hafta okuduğum şehir olan izmite gideceğim ve hakkaten yeni eve bavul taşıma fikri inanılmaz zor geliyor şu anda arabaya alıştıktan sonra. ne yapayım yani amele gibi araba mı kiralayayım bir dünya para verip. bilmiyorum.
4) bırak hacı, adamın bi zevki var zaten sürekli çalışıyor, o zevkini de bok etme bırak onda kalsın mı diyorsunuz?

böyle işte. bana yol gösterin. tek kompleksim bu lan resmen. araba kapıda paslanıyor, alalı 7-8 ay olmuş hala yeni kokuyor ya.

ek olarak, arabayı kaçırma gibi ergenliklere girmek istemiyorum hiç gereği yok. ve bir ek daha, bu kadar uğraştıktan sonra alsam bile de çok kasılacağımı hissediyorum açıkçası. bilemedim ne edeyim.

en büyük derdin bu olsun hacı diyenler çıkacaktır, onların da canı sağolsun.

yurt disinda yasiyorum, bi milyon milyar tane ateist arkadasim var, bi taneside bir gün olsun ne katolikler icin ne de islamiyet icin falan tek bi laf etmedi, o kadar da sohbet ortami falan oldu yani.

sözlüge bakiyorum ateist diye kendilerini nitelendiren yazarlarin bi cogu (hepsi degil) aksama kadar vay müslümanlik söyle vay muhammed söyle diye giydiriyorlar. bu bi tek türk ateistlerine ait bi sey mi?

not; dinle alakam söyle ateist bile degilim, öyle yani hic biseyim.

Arkadaşlar ben baya bir uzun zaman önce, şu ikinci üniversite şeysine açıköğretime girmiştim. Okumadım tabi. Sadece ilk taksidini yatırdım harcın, bir de ilk sınavlara girdim. Sonraki yıllarda hiçbir şey yapmadım. O yatırmadığım harçlar birikip birikip bana sıkıntı yaratmasın, olur mu la böyle bir şey?

selamlar,

simdi biz bi arkadasin 2 yasina basacak kizinin dogum gunune davet edildik, bi hediye almamiz icabediyor lakin, ne alinir ki? oyuncak alalim dedik ama nasil bir sey hitabeder 2 yasina?

onerebileceginiz birseyler olursa cok makbule gecer hele bir de link falan olursa super olur.

simdiden tesekkurler..

reçetesiz sakinleştirici ilaç var mı?

5 senelik laptop klavyemden çıkacaklar beni ürkütse de bu ürüne ihtiyacım var.

www.sourcingmap.com

Bundan nerde satılır bilen var mı?
Gönül ister "şu şu mağazada var" diyin kendi elceğizlerimle alayım.
ya da internet sitesi de olur ama hepsiburada gibi bi yer dışında ebay gibi yabancı ülkelerde alışveriş yapmıyorum.

Alan veya gören varsa yardım bekliyorum, teşekkürler...

belirtmeyi unutmuşum, istanbulda anadolu yakası tercihendir... ama avrupa da olur olabilir yani napalım.

Şu sahilden giden sarı dolmuşlarla olur mu? Ama onlar da Bostancı'ya kadar gidiyorlar sanırım. Öyle mi?

Veya?

selamlar,

kısa ve net sormak istiyorum; malum inşaat teknikleri çok hızlı olmasa da sürekli değişiyor. bununla birlikte uygulamalar da öyle. benim sorum bildiğiniz şantiyeyi öğreten iyi bir kitap var mıdır? özellikle hakediş ve planlama üzerine bir kitap arıyorum.

mesela, yalıtım nasıl yapılır? hangi kısımlara yapılır. çatı nasıl örülür? zemindeki sıkıntılar nasıl giderilir? yalıtım hakedişi nasıl çıkarılır? veya belirli metraja sahip işi yapmak için kaç işçi gerekir? (duvar işçisi xx m2/gün örer ortalama gibi)

bunlarla ilgili bildiğiniz güncel kaynak kitaplar/pdf/döküman vb. var mı? varsa paylaşırsanız sevinirim.

sevgili hukukçular ve konu da deneyimi olanlar ben 15 güne kadar evleneceğim de son günlerde bu aldatılma meselesi takıldı kafama. bunun için söyle tek maddeli bi sözleşme yapsak nasıl olur?
istediğim şu; eşlerden biri diğerini aldatırsa evlilik süresince sahip olunan tüm mal varlığından vazgeçerek boşanmayı kabul edecek. ne dersiniz böyle bişey yapılabilir mi? nasıl yapılır? notere falan mı onaylatılır?

Konu bayaa dandik aslında. Ama emin olun evlilik muhabbetini yazmak bile bana korkunç geliyor.

20 yaşında bi kızım. Annemle babam ayrı. Çocukluk dönemlerinde mutlu bi aile yaşantısı gördüm denebilir. Ergenlik zamanında bayaa sapıttılar.

Ama ben oldum olası evlilik düşkünü bi insan olamadım. Ne çocukken kendimi gelinlikle hayal ettim ne perdelerden çarşaflardan duvak yaptım falan. Çocuk yapma gibi bi düşkünlüğüm de yok üstelik. Yani çok tatlı bıcırık çocuklar gördüm mü dışarda mıncırasım geliyo ama çok çok büyük bi istisna dışında gidip sevmem, uzaktan bakarım dil çıkarırım falan. Ama kendi çocuğumu yapma gibi bi isteğim yok açıkçası. Belki 30umdan sonra hayattaki ideallerimi gerçekleştirdim mi evlenip çocuk yaparım diyorum.

O da sırf 30uma kadar istemeyeceğimden emin olduğumdan ha.

Yani acaba yaşımdan kaynaklanan bişey mi dicem. Yaşıtım ve civarı kızların çoğu evlilik, münasip kısmet, düğün dendi mi ayy darısı başımıza, ben şöyle bi düğün istiyorum bilmem ne anlatmaya başlıyolar. Hani 20 de çocuk yaşı değil nihayetinde. İnsan isteyip istemediğini farkeder gibime geliyor. Ben bildiğin istemiyorum, arada çok çok nadir bi an belki evlenirim lan diyorum, o da anca coşunca. Bi heves gibi yani, ardından geçiyo.

Bi de şöyle bişey ki, tamamen bilinçli bi şekilde düzenli bi hayata uzak bi meslek seçtim. Öyle hayatımda bi düzen olsun tarzı bi insan da değilim aksine düzen dedin mi böyle boğulacak gibi oluyorum. Tek istediğim isteklerimi karşılıycak kadar bi maaş, bu isteklerin içinde de öncelikle yurtdışına gitmek, gezmek, fotoğraf çekmek, insanın insan gibi görüldüğü biyere de mümkünse yerleşmek geliyo.

Yani şimdi bu garip bişey mi? Bikaç yıl sonra fikrim değişir mi? Ben '' ayy ne güzel düzenli yaşam, sıcak yuva, elma yanaklı bebek '' muhabbeti yapabilir miyim.

Bi gün evlenmek durumunda kalırsam gerçekten istediğime emin olabilir miyim?

Aşırı uzun oldu farkındayım. Ama düşün düşün boktur işin, çıkamıyorum ben içinden.

efendim ben son sınıfta mühendis adayıyım. okul bitince kpss yle belediyeye girmek istiyorum (sabit bir iş olsun atılmayayım diye)

1)fakat aynı zamanda dışarıyada iş yapabilirmiyim

2)diyelimki belediyeden istifa ettim. daha sonra başvursam işe geri alınırmıyım yoksa kpss ye tekrar mı girmem gerek

edit: iş yapabilirmiyim derken devlet dışarıda iş yapılmasına izin veriyor mu demek istedim. hani üni hocaları gibi hem okulda hem dışarıda

Azıcık uzun oldu da cidden yardıma ihtiyacım var.

Durum şu şimdi:

İlk okulda 2 kere kursa gittim. Orta okulda derslerin yarısının ingilizce olduğu özel bir okula gittim.

Lisede hazırlık okudum.

Üniversitede hazırlık okumamak için kursa gittim. sınavdan kaldım. 4 ay hazırlık okudum yine kaldım. sonraki dönem yine kaldım. ek sınav yaptılar onda da kaldım. sonra bi kursa daha gittim (kpds). kpds den 81 alıp geçtim.

Rahatladım bitti artık sandım. Dersler ingilizce. Hadi Türkçe not bulsam öyle halletsem bu sefer staj başvurusu bile yapamıyorum. Ne lan benim bu ingilizceden çektiğim? Hakkaten sinirlenmeye başladım. Olmuyo basmıyo yabancı dile napalım tamam da yaptıklarımın yanında ingilizce bilmemem öyle bir sırıtıyor ki.

Test olsun oxfordlu profesör kesiliyorum. Ama geçen Fas'lı biri yol sordu yemin ederim kendimden utandım. Bunca yıl bu durumda olmak için gerizekalı olmak gerekir diye.

Şimdi İngilizce konusunda gerizekalı olduğumu bir kabul edelim. Buradan hareketle tavsiye istiyorum sizden. Kendine güven filan demeyin çapağınızı yiyeyim. Azim hırs boş zaman ne ararsanız var. Ama boş boş dizi izlemek( anlamıyorum ruhum hissediyor) yada kitap okumak istemiyorum. Olacaksa belli bir sistemle olacak bu iş.

Dizileri anlamıyorum İngilizce altyazıyla olsa bile. Türkçe altyazı olunca da kitap okur gibi film okuyorum. En fazla 15 saniye sonra kaçıyor konuşmalar.

İngilizce kitaplarda da kelimeleri bilsem bile cümleyi anlamıyorum. Adamlar and içmiş sanki orada tamlama burada bağlaç giriyor hepsi birbirine. Geçen gün azmettim 3 saatte 2 sayfa okumuş olduğumu görünce bir moralim bozuldu tabi. Dönüp bakayım dedim ne anlamışım. Gördüğüm cümleleri sanki ilk defa görüyordum.

Yahu benim sayfalarca İngilizce metinler yazmamı gerektirecek bir mesleğim olacak. Hallolur hallolur diye geldim bu yaşa (20) ama çok fena oynatıyor sinirlerimi.

Buraya kadar okuyanlara bile çok teşekkür ederim. En ufak bir tavsiyesi olanlar yazarsa çok mutlu olurum. Sorgulamadan ne derseniz yapıcam. Bu yaz boşum da...

Saygılar sevgiler.

ek: Yurtdışı demezseniz sevinirim. Yüzüm yok para istemeye artık. Bilgisayar başında koymam lazım çocuğu.

bir buçuk yıldır 7/24 canım sıkılmakta. artık sıkıntıdan öleyim de kurtulayım diyorum. bu süre içinde bi ara death note'a sardım, o dönem hiç canım sıkılmadı mesela.

şimdi film olur, oyun olur, aktivite olur ne bileyim sınır yok, cebimden para çıkmadan can sıkıntımı giderecek şeyler tavsiye edebilir misiniz acaba, bir süre idare etsin yeter...

sözlükte nick altında herkes peder'i ilk defa sosyal medya'da görmüş gibi yazmış. muhabirlik yaptığına bir kişi bile rastalamamış mı ki haberlerde?

Yavaştan kalbim hızlanmaya başladı. 100mg Lustal Special. Acil olarak bir şey yapmam gerekiyor mu?

evet panpalar. bir kız var şimdi. bunla akşamları şöyle yarım saat kırk dklık muhabbetlerimiz oluyor. ben çok iyi kalpli, temz biri olduğundan muhabbeti de iyi diye konuşuyordum. fakat herkes bu kesin senden hoşlanıyor diyor. ama gururlu kız, 50 sene de olsa gelip açılmayacak belli.

neyse, benim aldığım derslerden tut, notlarıma kadar ezbere biliyor. başka bir kızla konuşsam hmm yakınsınız galiba, önceden tanıyosun sanırım biraz samimiydiniz vs. diye muhabbet etme süsü vererek soruyor falan.
a hatta

bu sene kaç kere grip olduğumu bile biliyor. 3 kere olmuşum. yani bu kız gerçekten benden hoşlanıyor mu? ben şu an şeeapsalar bi ilişki kaldırabilecek durumda değilim. bunu da ima ettim zaten sık sık. ama insanlar öyle demiyor işte.

merhaba duyuru halkı
benim sorunum uzun süredir hoşlandığım bir kız var fakat kızla tanışma fırsatı dahi bulamadım.kızın adını soyadını memleketini fln öğrendim ama face hesabı yok.kız hiçbir zaman yalnız kalmıyor yanında kankaları var ve hiç ayrılmıyorlar.3 kız masada otururken gidip tanışabilir miyiz demek saçma geliyor bana.tek seçeneğim kaldı.kızın kankalarından biri benimle aynı sınıfta kızı da bu vasıtayla görmüştüm zaten.kankasına kızla tanışmak istiyorum çıktığı biri var mı yardım edebilir misin tarzı birşeyler yazıp faceden mesaj atmayı düşünüyorum fakat kötü olan kankayla muhabbetim hemen hemen hiç yok.sizce yapmayı düşündüğüm şey çok mu mantıksız.