allanpoe
http://www4.pictures.zimbio.com/bg/Royal+Academy+Exhibition+Party+WaaBvKH1gSyl.jpg http://26.media.tumblr.com/tumblr_l2bq851lWi1qaostxo1_500.jpghttp://www.mtv.com/shared/promoimages/bands/g/gossip/photos/cr_michele_crowe_liza_chrust/4.jpghttp://image.pollstar.com/WeblogFiles/pollstar/100616121426103
www4.pictures.zimbio.com 
26.media.tumblr.com
www.mtv.com
image.pollstar.com
www.mrpaparazzi.com
keten mi, kot mu ne bu pantolon? nerden buluruz, böyle online alabileceğim bir linkte verebilirseniz über olur.
26.media.tumblr.com
www.mtv.com
image.pollstar.com
www.mrpaparazzi.com
keten mi, kot mu ne bu pantolon? nerden buluruz, böyle online alabileceğim bir linkte verebilirseniz über olur.
0
çok çirkin la... bunu giyen birini görsem 30 metre öteye kaçarım.
ayrıca fotolardaki adam nası tiksinç bi ibneymiş öyle, o bacakların çarpıklığı, o meymenetsiz yüz ifadesi filan. hayattan soğudum yemin ederim.
ayrıca fotolardaki adam nası tiksinç bi ibneymiş öyle, o bacakların çarpıklığı, o meymenetsiz yüz ifadesi filan. hayattan soğudum yemin ederim.
0
poset
merhabalar.başlıktan pek de anlaşılmayan soruya geçeyim hemen.şu ana kadar her zaman tshirtlerimi askıya asmışımdır (gömleklerle birlikte). ama yıkadıktan sonra ütülemediğim için alt kısımları sürekli kırışıyor acayip kötü bir görüntü oluyor giyerken.bunu engellemek icin ne yapabilirim. katlayip koy
merhabalar.
başlıktan pek de anlaşılmayan soruya geçeyim hemen.
şu ana kadar her zaman tshirtlerimi askıya asmışımdır (gömleklerle birlikte). ama yıkadıktan sonra ütülemediğim için alt kısımları sürekli kırışıyor acayip kötü bir görüntü oluyor giyerken.
bunu engellemek icin ne yapabilirim. katlayip koysam dolaba daha mı iyi olur? ya da her seferinde ütülemem mi lazım?
başlıktan pek de anlaşılmayan soruya geçeyim hemen.
şu ana kadar her zaman tshirtlerimi askıya asmışımdır (gömleklerle birlikte). ama yıkadıktan sonra ütülemediğim için alt kısımları sürekli kırışıyor acayip kötü bir görüntü oluyor giyerken.
bunu engellemek icin ne yapabilirim. katlayip koysam dolaba daha mı iyi olur? ya da her seferinde ütülemem mi lazım?
0
annemin bana öğrettiğini söyliyeyim: makinadan çıktıktan sonra silkeliyorsun güzelce, daha sonra tek tek katlıyorsun sonra bastırıyorsun. daha sonra çoğunda ütülemene gerek bile kalmıyor.
0
ya ipe asıcaksın işte. 2 mandalla baş aşağı edip kıstırıcaksın bu kadar basit. sarkık halde kalıcak. katlanmıcak. en fazla mandal izi kalır. seninkiler de nasıl tişörtse :)
ben de katlayıp katlayıp asıyorum. hiç bişey olmuyo. sonra açılıyolar. makinan kötü o vakit, iyice kurutsun.
ben de katlayıp katlayıp asıyorum. hiç bişey olmuyo. sonra açılıyolar. makinan kötü o vakit, iyice kurutsun.
0
aydogank
Bu sene YGS'ye gireceğim. Hazırlanmak istiyorum. Kahretsin nasıl öğrenciyim ben, eğitim ile ilgili düzgün site bilmiyorum. YGS'ye nasıl hazırlanmalıyım? Konu listesi hakkında beni bilgilendirirmisiniz? Kaynak tavsiyeleriniz neler olur? (hatta kitaplarınızı bağışlayabilirsiniz.) Videolu anlatımlarda
Bu sene YGS'ye gireceğim. Hazırlanmak istiyorum. Kahretsin nasıl öğrenciyim ben, eğitim ile ilgili düzgün site bilmiyorum. YGS'ye nasıl hazırlanmalıyım? Konu listesi hakkında beni bilgilendirirmisiniz? Kaynak tavsiyeleriniz neler olur? (hatta kitaplarınızı bağışlayabilirsiniz.) Videolu anlatımlarda hangi platformlardan yayarlandınız? Desteklerinizi bekliyorum!
Sözelciyim. [Mat-1 korkutuyor.]
Sözelciyim. [Mat-1 korkutuyor.]
0
ilk önce buna bak: www.fem.com.tr
sonra bu listeyi indir: www.fem.com.tr
sonra da, buradan faydalan: www.ekolhoca.com
sonra bu listeyi indir: www.fem.com.tr
sonra da, buradan faydalan: www.ekolhoca.com
0
Mat-1 için FEM YGS Konu Özetli Soru Bankası'nı çözüyorum ben. Bir sözelci için biraz zor olabilir ama bitirirsen Mat-1'de pek sorunun kalmaz gibi.
0
raycharles
kredi kartım kırık, halkbank'ın kredi kartı, advantage. yarın paraya ihtiyacım var, bankamatiğe gitsem bir şekilde para çekebilir miyim, herhangi bir işlem yapabilir miyim kart olmadan ?
kredi kartım kırık, halkbank'ın kredi kartı, advantage. yarın paraya ihtiyacım var, bankamatiğe gitsem bir şekilde para çekebilir miyim, herhangi bir işlem yapabilir miyim kart olmadan ?
0
@kullanıcı adımız, kart yok zaten ortadan ikiye bölündü. kartsız, kart numarası vb. bilgiler girerek işlem yapmaktan bahsediyorum.
0
kart olmadan bankamatikten para çekemezsiniz. arkadaşınıza havale yapın telefon veya internet ile. onun kartından çekin.
0
hayley williams ile evlenecek genc
dışarıdaki birçok cafede, çay bahçesinde, lisede hatta üniversite sınırlarında bile resmen iskambil kartlarıyla oyun oynamak yasak. ama mesela gidip monopoly oynasan kimse tek kelime etmiyor. neden? sorun kumar ise her şey kumara dönüştürülebilir. aydınlatıcı bilgilerinizi bekliyorum.
dışarıdaki birçok cafede, çay bahçesinde, lisede hatta üniversite sınırlarında bile resmen iskambil kartlarıyla oyun oynamak yasak. ama mesela gidip monopoly oynasan kimse tek kelime etmiyor. neden? sorun kumar ise her şey kumara dönüştürülebilir. aydınlatıcı bilgilerinizi bekliyorum.
0
18 yaş sınırı o zaman niye? o da pek saçma geldi bana.
0
okula yakın yerlerde içki satılamaması gibi garip bir yasak bu da sigara içmek için tuvaletlere saklanan türlü taklalar atan bir lise öğrencisi 300-500 metre yürümeye mi üşenecek garip yani kumar oynamak isteyen insan her türlü araçla oynar. çocukken tasolarla falan oynadığımızı bilirim o derece.
0
bir anımı anlatayım, ilgili gibi geldi.
yıllar önce lisedeyken, din dersi esnasında satranç oynuyoruz. (aslında diğerleri öss'ye hazırlanırken biz hergün 5-6 ders boyunca, ders esnasında oynardık. hocalar da ses etmezdi. ha test, ha satranç.) Bu dinci salağı (salak kelimesinin altı çizili) bizim satranç oynadığımızı gördü, kalktı, yanımıza geldi, "ben dersimde kumar oynatmam" gibi birşeyler saçmaladı ve tahtayı almaya çalıştı. ben engel oldum, ki mıknatıslı satranç tahtası yaklaşık 3. saatine giren oyunun heba olmasını da engelledi. (hoş olmayan bir geçmişimiz vardı hoca efendiyle. hayır, serseri değildim.)
buradan çıkarılacak 3 şey var.
1) bazı insanlar içerisinde mücadele olan her şeyi kumar olarak görebiliyor.
2) para karşılığı satranç oynamışlığım var ve zerre haz etmesem de o gerizekalı hocanın önyargısında tecrübe ve doğruluk payı olduğunu söyleyebilirim.
3) haklısınız; herşey kumara dönüştürülebilir, lakin bu sebebe dayanarak herşeyi yasaklayamazsınız.
doğal olarak sadece "genel olarak kumar için kullanılan oyunlar" yasaklanıyor.
yıllar önce lisedeyken, din dersi esnasında satranç oynuyoruz. (aslında diğerleri öss'ye hazırlanırken biz hergün 5-6 ders boyunca, ders esnasında oynardık. hocalar da ses etmezdi. ha test, ha satranç.) Bu dinci salağı (salak kelimesinin altı çizili) bizim satranç oynadığımızı gördü, kalktı, yanımıza geldi, "ben dersimde kumar oynatmam" gibi birşeyler saçmaladı ve tahtayı almaya çalıştı. ben engel oldum, ki mıknatıslı satranç tahtası yaklaşık 3. saatine giren oyunun heba olmasını da engelledi. (hoş olmayan bir geçmişimiz vardı hoca efendiyle. hayır, serseri değildim.)
buradan çıkarılacak 3 şey var.
1) bazı insanlar içerisinde mücadele olan her şeyi kumar olarak görebiliyor.
2) para karşılığı satranç oynamışlığım var ve zerre haz etmesem de o gerizekalı hocanın önyargısında tecrübe ve doğruluk payı olduğunu söyleyebilirim.
3) haklısınız; herşey kumara dönüştürülebilir, lakin bu sebebe dayanarak herşeyi yasaklayamazsınız.
doğal olarak sadece "genel olarak kumar için kullanılan oyunlar" yasaklanıyor.
0
dunyanin en gereksiz adami
izmir'deyim. istediğim yerleri kazanmam kesin değil. babam da celal bayar elektirk elektronik yaz en sona, en azından boşta kalmazsın diyor. ben okuldan memnun bir kişi tanımıyorum ve zaten hiç de istemiyorum. celal'den önce mersin, balıkesir ve akdeniz'den falan kazanabileceğim bölümler var gibi as
izmir'deyim. istediğim yerleri kazanmam kesin değil. babam da celal bayar elektirk elektronik yaz en sona, en azından boşta kalmazsın diyor. ben okuldan memnun bir kişi tanımıyorum ve zaten hiç de istemiyorum. celal'den önce mersin, balıkesir ve akdeniz'den falan kazanabileceğim bölümler var gibi aslında ama izmir'den ayrılıp oralara gitmeye değmez diye düşünüyorum. soru da başlıkta işte.
0
oncelikle kendim gormedigimi belirteyim. Okulda okuyan iki arkadasim var ve okuldan da bulunduklari sehirden de nefret ediyorlar. Hatta bir tanesi hayata kusmustu bi aralar oyle diyeyim. Ben nasil boyle bi hata yaptim diye. Gidecegin sehiri de goz onunde bulundur oyle karar ver.
0
sana üniversite üniversite gezip bölüm değiştiren biri olarak diyorum ki eğer sağlam mühendis olmak istiyorsan şehrin önemi yok, hocalara baktın mı verilen eğitime, müfredata baktın mı ?
iş kendini gelştirmekte bitiyor. bu bölümü istiyorsan ingilizcesini oku. onun için de hazırlanman gerekecek yeniden. sen bilirsin ben olsam yazmam.
iş kendini gelştirmekte bitiyor. bu bölümü istiyorsan ingilizcesini oku. onun için de hazırlanman gerekecek yeniden. sen bilirsin ben olsam yazmam.
0
celal bayar'dan mezun olup 1 sene işsiz gezeceğine (ki bu çok daha kötü bir durum), 1 sene keyfine bak ve tekrar sınava gir.
tabi güzel çalış diğer sınava.
tabi güzel çalış diğer sınava.
0
hayırlı olsun. malesef deme bence. 2. senende de istediğin yeri kazanamamışsın, 3. yıl için bi daha riske girmemen iyi olmuş. öss ye çalışacağın kadar okul derslerine çalışırsan izmir de bir bölüme geçiş yapabilirsin.
şimdiden kolay gelsin
şimdiden kolay gelsin
0
Kendisinden bir kişinin bile iyi bahsetmediği birkaç hocadan ders almıştım üniversitede; hepsi en iyi, en çok faydalandığım hocalar oldu. Diyeceğim, elalemin dediklerine bakmayın. Elektrik-elektronik istiyorsanız, okurken de boş gezmeyip kendinizi geliştirirseniz Celal Bayar'dan da güzel şeyler öğrenebilirsiniz.
0
ali veli 49 50
sol frame de bir başlığa tıkladığımda aynı gün içinde yazılan entryleri görmek istiyorum doğal olarak. fakat şerefsiz bir bug yüzünden(öyle olduğu söylendi) fi tarihinde yazılmış(ilk entryden itibaren) entryden itibaren gösteriyo. sözlükten soğudum. bir yol gösteren olur mu a dostlar?
sol frame de bir başlığa tıkladığımda aynı gün içinde yazılan entryleri görmek istiyorum doğal olarak. fakat şerefsiz bir bug yüzünden(öyle olduğu söylendi) fi tarihinde yazılmış(ilk entryden itibaren) entryden itibaren gösteriyo. sözlükten soğudum. bir yol gösteren olur mu a dostlar?
0
keynes
Şu pil ile çalışan ve bizleri serinleten el pervaneleri var ya, nerede satıldığını bilen var mı?
Şu pil ile çalışan ve bizleri serinleten el pervaneleri var ya, nerede satıldığını bilen var mı?
0
ne alırsan bir milyon deyip de, bir liraya bir bok bulamadığın meşhur ''bir milyoncu'' larda.
0
ya ben lan neyse
yarın 7 yıldır uğramadığım mezun olduğum liseye gideceğim ve bir yakınımı okula kaydettirmek için uğraşacağım. müdür yardımcısıyla tanış değilim. müdür yardımcısının piçlik yapıp kaydı almıyorum deme ihtimali var. bu yüzden aynı okulda eskiden görev yapmış yakın bir hocamla beraber gideceğim. düz li
yarın 7 yıldır uğramadığım mezun olduğum liseye gideceğim ve bir yakınımı okula kaydettirmek için uğraşacağım. müdür yardımcısıyla tanış değilim. müdür yardımcısının piçlik yapıp kaydı almıyorum deme ihtimali var. bu yüzden aynı okulda eskiden görev yapmış yakın bir hocamla beraber gideceğim. düz lise de olsa ikameti, notu v.s yi bahane edip almayabilir adam. çünkü okul adayın bölgesinde değil.
adamın üzerinde iyi bir izlenim bırakmayı da istiyorum. saçlarım uzun. bir telin uzunluğu 30 santim kadar oldu. hatta 35 falan oldu. ama 2,5 yıldır makas görmedi. böyle bakımlı uzun saçlar gibi değil. hani kat kat olan, önleri nispeten daha kısa olan saçlar gibi değil. her yeri eşit uzunlukta. çoluk çocuk falan gördüğünde gülüşüyor, sokakta dik dik bakıyorlar v.s ama ben memnunum. bakışlar erkek olmamdan kaynaklanıyor olabilir. ne kadar makas görmemiş olsa da temiz-parlak.
saçlarımı da toplamıyorum o kadar uzun olmasına rağmen tokasız, dağınık, açık.
şimdi saçlarımı kestirip mi gideyim, yoksa böyle mi gideyim? kestirirsem daha sonra çok pişman olmaktan korkuyorum. böyle çekilmiş bir fotoğrafım bile yok lan. ileri de çocuklarıma göstereyim...
yarın 10 a kadar vaktim var. birkaç saat içinde karar vermem gerekiyor. birkaç saat içinde berberler de kapanacak.
ne yapayım dostlar? bir tavsiye, bir öneri...
sağ olunuz, var olunuz.
adamın üzerinde iyi bir izlenim bırakmayı da istiyorum. saçlarım uzun. bir telin uzunluğu 30 santim kadar oldu. hatta 35 falan oldu. ama 2,5 yıldır makas görmedi. böyle bakımlı uzun saçlar gibi değil. hani kat kat olan, önleri nispeten daha kısa olan saçlar gibi değil. her yeri eşit uzunlukta. çoluk çocuk falan gördüğünde gülüşüyor, sokakta dik dik bakıyorlar v.s ama ben memnunum. bakışlar erkek olmamdan kaynaklanıyor olabilir. ne kadar makas görmemiş olsa da temiz-parlak.
saçlarımı da toplamıyorum o kadar uzun olmasına rağmen tokasız, dağınık, açık.
şimdi saçlarımı kestirip mi gideyim, yoksa böyle mi gideyim? kestirirsem daha sonra çok pişman olmaktan korkuyorum. böyle çekilmiş bir fotoğrafım bile yok lan. ileri de çocuklarıma göstereyim...
yarın 10 a kadar vaktim var. birkaç saat içinde karar vermem gerekiyor. birkaç saat içinde berberler de kapanacak.
ne yapayım dostlar? bir tavsiye, bir öneri...
sağ olunuz, var olunuz.
0
ya bir şey olmaz sırf saç yüzünden kıllık mı yapılır? garip geldi bana.
bişey diycektim ama ya ben lan... neysee
bişey diycektim ama ya ben lan... neysee
0
yakınını muhakkak kaydettirmek istiyorsan saçı,sakalı kesip takımı çekip gideceksin. insanlar üzerindeki ilk izlenim çok önemlidir, ve seni tanımayanlar seni kılık kıyafetinle değerlendirirler.
maalesef ülkemizde uzun saçlı erkeklere bakış hiç olumlu değil, bana kalsa hiç kestirme derim. sonuçta hayat senin hayatın ancak yakınını önemsiyorsan, bu kayıt yapılmalı diyorsan yapacak bir şeyin yok. bol bol foto çektir, face e koy, sonra da berbere...
maalesef ülkemizde uzun saçlı erkeklere bakış hiç olumlu değil, bana kalsa hiç kestirme derim. sonuçta hayat senin hayatın ancak yakınını önemsiyorsan, bu kayıt yapılmalı diyorsan yapacak bir şeyin yok. bol bol foto çektir, face e koy, sonra da berbere...
0
kesinlikle kestirme. belli yaşı aşmış çoğu kişi, yani eski jenerasyon dediğimiz kişiler, erkekte uzun saçı severler sanılanın aksine. kaldı ki sevmese de bir müdür yardımcısının insanları sadece saçından yargılaması çok büyük bir ihtimal değil. daha çok kılık kıyafet önemli bence. uzun sakalların falan yoksa hiçbir şey olmaz. şöyle bi çeki düzen ver kendine, saçlarını topuz yap, yani derli toplu gözüksün, güzel de bi kıyafet giydin mi bir şey olacağını zannetmiyorum. aman kestirme.
0
Kestirmeyin derim ben de. Bahanesi o olacaksa o iş hiç olmasın daha iyi :)
0
okula gitmek icin kestirme, ama daha sonra kestir.
yani sikindirik bir kaydi sen uzun saclisin diye almayacaksa mudur siktirsin gitsin zaten. okuyacak adam da sen degilsin sonucta.
ama uzun sac mevzusuna gelirsek, ben de yillarca uzun sacla takildim, universite fln. sonra askere giderken kestirdim. insanlarin bakis acisi (kizlar da dahil) degisiyor. 35 santime kadar uzatmissin, daha da zorlama :) en azindan duzgun bir berbere gidip bir sekil yaptir, duzenli gozuksunler.
yani sikindirik bir kaydi sen uzun saclisin diye almayacaksa mudur siktirsin gitsin zaten. okuyacak adam da sen degilsin sonucta.
ama uzun sac mevzusuna gelirsek, ben de yillarca uzun sacla takildim, universite fln. sonra askere giderken kestirdim. insanlarin bakis acisi (kizlar da dahil) degisiyor. 35 santime kadar uzatmissin, daha da zorlama :) en azindan duzgun bir berbere gidip bir sekil yaptir, duzenli gozuksunler.
0
sparks
selamlar, bahsettiğim konuda kitap önerilerinizi bekliyorum, yardımcı olabilirseniz sevinirim.
selamlar, bahsettiğim konuda kitap önerilerinizi bekliyorum, yardımcı olabilirseniz sevinirim.
0
c1b2k3
hamachiyi beceremedik acilen ethernetle bağlayıp counter oynamak istiyoruz. nasıl oluyor bu olay? yada ethernetle mi bağlanıyor?
hamachiyi beceremedik acilen ethernetle bağlayıp counter oynamak istiyoruz. nasıl oluyor bu olay? yada ethernetle mi bağlanıyor?
0
pc'ler masaüstü mü? ortak ağ'dan da oynayabilirsiniz. laptop üzerinden oynayacaksanız eğer biriniz ağ paylaşım merkezi- bağlantı veya ağ kur - kablosuz geçici ağ kur diyerek bir ağ oluştursun, hepiniz o ağa bağlanıp da oynayabilirsiniz.
0
ikisi de laptop. ethernet takıp kullanmak istiyoruz. hamachi de görmüyor 1.6 yı bizde çok bilmiyoruz zaten kullanmayı. şu ağ kurma olayını bilmeyen birine anlatır gibi anlatsanız?
0
Denetim Masası\Ağ ve Paylaşım Merkezi\Kablosuz Ağları Yönet\Ekle\Geçici ağ oluştur
ağ ismini ve şifresini girip oluşturun bir bilgisayardan. diğeri de buna bağlansın. bu kadar.
ağ ismini ve şifresini girip oluşturun bir bilgisayardan. diğeri de buna bağlansın. bu kadar.
0
hamachiye falan gerek yok ki. bi cross ethernet kablosu alın direk iki laptopu bağlayın. lan game'den oynarsınız.
0
eksta hiçbir şeye gerek yok. iki bilgisayarı da ethernet ile bağlayın. sonra biriniz oyunu kursun, diğeri de girsin. eğer class c hatası alırsanız kuran kişi de giren de oyundan komple çıksın. daha sonra tekrar deneyin, olacak. tabi son anlattıklarım dediğim gibi hata alırsanız.
0
alieyi
Aradım lakin bulamadım.Spartacus'e başlamaya niyetliyim. Duyduğuma göre 2. sezon 1. sezonun daha öncesiymiş. Bir arkadaşım ikiden başla izlemeye sonra 1.yi izlersin dedi.Mantıklı mı?
Aradım lakin bulamadım.
Spartacus'e başlamaya niyetliyim. Duyduğuma göre 2. sezon 1. sezonun daha öncesiymiş. Bir arkadaşım ikiden başla izlemeye sonra 1.yi izlersin dedi.
Mantıklı mı?
Spartacus'e başlamaya niyetliyim. Duyduğuma göre 2. sezon 1. sezonun daha öncesiymiş. Bir arkadaşım ikiden başla izlemeye sonra 1.yi izlersin dedi.
Mantıklı mı?
0
2.sezon olarak almayın 1.sezondan sonra çıkan bölümleri. orada anlatılan o birinci sezonda geçen olayların oralara nasıl geldiği. yani ister önce ikinciyi ister birinciyi izleyin pek de farketmez.
0
evet. 2. sezon 1. sezonun öncesi ama bence sırasını bozma önce 1'i izle.
gerçi pek bir şey farketmez ama.
gerçi pek bir şey farketmez ama.
0
ne demek farketmez lan, iyi misiniz sabah sabah..adama hayatının spoilerini yedireceksiniz...
hayır sevgili çiçeği burnunda spartacus'çü çok şey farkeder, 1. sezonu izleyin daha sonra prequel olan gods of the arena'yı izleyin..
hayır sevgili çiçeği burnunda spartacus'çü çok şey farkeder, 1. sezonu izleyin daha sonra prequel olan gods of the arena'yı izleyin..
0
ilk önce Spartacus Blood and Sand izle daha sonrasında Spartacus Gods of Arena'yı izle. Sırasıyla bu yani.
0
kimlanbu
Dövmenizde beyaz renk var mı ? Varsa ilk günkü yapıldığı gibi duruyor mu ? Ya da en azından beyaz olduğu belli oluyor mu ? Dövmemdeki beyazlar eridi gitti ten rengi oldu. Cillop gibi duran dövme metalik yansıma efektini kaybedince çok sıradan durdu.
Dövmenizde beyaz renk var mı ? Varsa ilk günkü yapıldığı gibi duruyor mu ? Ya da en azından beyaz olduğu belli oluyor mu ? Dövmemdeki beyazlar eridi gitti ten rengi oldu. Cillop gibi duran dövme metalik yansıma efektini kaybedince çok sıradan durdu.
0
gunes ve diger etkenlerden kaynakli(iscilik, malzeme kalitesi vb. Deri tabakasi da kalinlasiyor dogal olarak. Benim de oyle su an.
0
raycharles doğru,aynı güneşe asılmış kıyafet gbi soluıp gidiyor zamanla. diğerlerini yaptıralı nerdeyse 10 yıl oldu ama, son yaptırdığımı bildiğin güneş kremiyle filan koruyorum. hiç olmadı elimle kapatıyorum bileğmi
0
solma ya da beyaz lekelerle karşılaşmadım ben. ama 3 yılı oldu dövmemi yaptıralı.
0
rurouni
t shirtle olan baskılar var ya onu nasıl cıkarırız duzgun bi şekilde var mıdır yolu? 1-2 tanesinde baskılar soyuldu gibi oldu tam da cıkmadılar cirkin bir goruntu oldu tam nasıl temizlerim bunları fikri olan?
t shirtle olan baskılar var ya onu nasıl cıkarırız duzgun bi şekilde var mıdır yolu? 1-2 tanesinde baskılar soyuldu gibi oldu tam da cıkmadılar cirkin bir goruntu oldu tam nasıl temizlerim bunları fikri olan?
0
benimkisini uyuyamadığım bir gece tırnaklayarak sökmüştüm. uzun sürdü biraz ama hiç belli olmuyor bittikten sonra.
0
ben de basıyorum kendim. biraz da aldığınız baskının kalitesiyle alakalı sanırım. ben nasıl yaptığımı anlatayım; baskının üzerine a4 kağıdı koyuyorum onun üzerine ütüyü basıp 1-2 dakika tutuyorum, çok güzel bi şekilde çıkıyor baskı. defalarca yıkamama rağmen hiçbir solukluk ve aşınma olmadı, aynı ilk günkü gibi duruyor. sizin dediğiniz yarım yamalak baskı nasıl çıkar bilmiyorum ama bundan sonra benim dediğim gibi yaparsanız sonuçlar iyi olur.
edit: ben siz baskı yaptınız da çıkartamadınız sandım, pardon. olsun silmeyeyim kalsın, belki birine lazım olur.
edit: ben siz baskı yaptınız da çıkartamadınız sandım, pardon. olsun silmeyeyim kalsın, belki birine lazım olur.
0
beygir
izmir'den istanbul'a bilgisayar taşımak istiyorum. orta boy bir kasa ve 23 inç monitör. bunun için en iyi yol hangisidir?daha önce ben şu yollardan yaptım hiç sıkıntı çekmedim diyen varsa tavsiye alabilir miyim?kırılacak eşya taşımasını en iyi şu kargo şirketi yapar veya şu otobüs firmasının bir pro
izmir'den istanbul'a bilgisayar taşımak istiyorum. orta boy bir kasa ve 23 inç monitör. bunun için en iyi yol hangisidir?
daha önce ben şu yollardan yaptım hiç sıkıntı çekmedim diyen varsa tavsiye alabilir miyim?
kırılacak eşya taşımasını en iyi şu kargo şirketi yapar veya şu otobüs firmasının bir prosedürü var gibi bir tavsiye de işimi görür.
daha önce ben şu yollardan yaptım hiç sıkıntı çekmedim diyen varsa tavsiye alabilir miyim?
kırılacak eşya taşımasını en iyi şu kargo şirketi yapar veya şu otobüs firmasının bir prosedürü var gibi bir tavsiye de işimi görür.
0
bilgisayar parçalarını söküp güzel köpüğün içine koyup herbirini tek tek paketleyip kargoya verebilirsiniz. ama monitör için bir şey diyemeyeceğim. köpük de yapılsa....
not: parçaları tek tek paketleyip hepsini küçük bir koliye koyup tabi.
not: parçaları tek tek paketleyip hepsini küçük bir koliye koyup tabi.
0
hiç gerek yok o parçalara ayırmana. kasayı ve monitörü baloncuklu poşetler var ya hani çıt çıt patlattığımız onlarla sağlam bi şekilde sarıp kutularsanız, otobüsle rahatlıkla götürebilirsiniz. çoğu otobüs firmasının azami bagaj limiti 20 kg'dir, fakat bisiklet sehpa halı taşımış biri olarak söylüyorum ki, kesinlikle o kadar dikkat etmiyorlar. sadece düzgün ve sağlam bir şekilde paketleyip bagaj kısmına koyarken, '' kırılacak eşya var ona göre koyar mısınız'' derseniz düzgün bi yere koyarlar ve taşırsınız. özellikle nilüfer'in hiçbir zaman sorun çıkardığını görmedim.
0
dokuzeylul
kaval kemiğinde ve ayak bileğiyle birleştiği noktada 6,7 km. ler sonrasında dayanılmaz ağrı oluşuyor. o kadar ki kosuyu yarım bırakıyor ve topallıyorum. ayrıca kemik boyunca uzanan kas dokusunda da inanılmaz bir ağrı oluşuyor. damarlarda üç farklı yerde şişkinlik oluşuyor. birkaç doktora gittim sade
kaval kemiğinde ve ayak bileğiyle birleştiği noktada 6,7 km. ler sonrasında dayanılmaz ağrı oluşuyor. o kadar ki kosuyu yarım bırakıyor ve topallıyorum. ayrıca kemik boyunca uzanan kas dokusunda da inanılmaz bir ağrı oluşuyor. damarlarda üç farklı yerde şişkinlik oluşuyor. birkaç doktora gittim sadece ilaç verdiler ama çözum olmadı. kendimce nasıl önlem alabilirim.
0
abi o kaval kemiklerinde ki ağrı bende de var benim 6,7 km vs. değil 1 km yürüyeyim kıvrandırıyor beni o ağrı. aynısı kuzenimde vardı ameliyat vs. ettilerdi onu. eğer dediğim ağrıysa, bacaklarından falan örnek aldılar ettiler. şişme muhabbetinide doktor diyodu ki damar mı ne kopmuş o yüzdenmiş. tamamen doktorun yalancısıyım. tabi ben kuzenin ameliyat olmadan önce dizinden aldıkları örneği vs. görünce acıdan nasıl kıvrandığını falan ameliyata yanaşmadım.
0
eğer düzenli spor yapmıyorsanız, laktik asit birikmesi yüzünden gerçekleşir o ağrı. özellikle de dediğiniz gibi kaval kemiği ve bileklerde oluşur. sporu bir düzene soktuğunuzda ve düzgün bi şekilde dinlendirirseniz vücudunuzu bir süre sonra bi şeyiniz kalmaz.
0
aynısı bende de oluyor. yalnız 1 ay kadar önce şunu fark ettim ki sert zeminde koşunca oluyor bu ağrı. sokaktaki koşu yolları falan da çok yumuşak değil, hatta çoğu sert diyebilirim. onun yerine halı saha içinde koşuyorum, çok rahat oluyor. tabi buradaki halı sahalar bedava olduğu için bu imkanım oluyor, siz de çimlerin üzerinde falan koşabilirsiniz.
geçmiş olsun.
ekleme: bir de ısınmadan koşmayın. özellikle bacakları iyi ısıtın.
geçmiş olsun.
ekleme: bir de ısınmadan koşmayın. özellikle bacakları iyi ısıtın.
0
mate soul
genelde basbakanlik bursu diye de bilinen kredi yurtlar kurumu ogrenim bursu mezun olanlar icin ne zaman kesiliyor? 3 Temmuzda diplomasini alip okulla ilisigini kesen biri icin Temmuz veya Agustos aylari icin odeme yapilma ihtimali var midir? vahsi hayatin kucagina atilmadan once yapilir mi son bi k
genelde basbakanlik bursu diye de bilinen kredi yurtlar kurumu ogrenim bursu mezun olanlar icin ne zaman kesiliyor? 3 Temmuzda diplomasini alip okulla ilisigini kesen biri icin Temmuz veya Agustos aylari icin odeme yapilma ihtimali var midir? vahsi hayatin kucagina atilmadan once yapilir mi son bi kiyak, bilen tecrube eden var mi?
0
www.kyk.gov.tr'de kredi numaranızı veya tc kimlik noyu sorgulatınca hangi ay kesileceği yazıyor. Ve tam o ay kesiliyor. Mezun oluyorsanız muhtemelen temmuz yatar en son. Siz bir kontrol edin.
0
kyk.gov.tr'de ilgili linke tiklayince kullanici adi ve sifre soruyor, vakti zamaninda vermis olabilecegim butun kullanici adi sifre kombinasyonlarini denedim fakat sonuc vermedi. bu ikisini internet uzerinden ogrenmek mumkun mudur acep?
0
kredi bitis tarihi 30/06/2011 yaziyor, bu da temmuz ayinin yatmayacagi anlamina geliyor sanirim. aci da olsa gercegi ogrenmeme yardimci oldugunuz icin tesekkurler Allah'tan umit kesilmez :)
0
hmzz
sakaryadan yola cıkıcam tren ile acaba nasıl ulasabilirim bu okula?
sakaryadan yola cıkıcam tren ile acaba nasıl ulasabilirim bu okula?
0
sanırım suadiye'de durur o tren. orda indikten sonra minibüs caddesine doğru yürünür. yapı kredinin olduğu 4 yoldan sağa doğru(orada bir dershane var gideceğini yol üzerinde onun olduğu tarafa doğru) yürünür bir süre ve okul önünüze çıkar.
0
sakarya trenleri suadiye'de durmuyor yalnız. bostancı'da in.emin ali paşa cad. bi üst yolda oluyor. okul o cadde üzerinde. biraz suadiye yönüne yürümen lazım..
0
ıyıce karıstı arkadasımda gebze üzerinden banliyo tren ıle gidecektı ama. bostancıda indikten sonra tahmınen ne kadar yururum ?
0
neredeyse okulun önünde ineceksin zaten. bostancı'da da insen suadiye tarafında da insen çok yakın-ki suadiye'de durmuyormuş-. o yüzden bostancı'da indikten sonra istasyondan çıkıp dümdüz yukarıya minibüs yoluna yürüyeceksin oradan da ışıklardan sola sapacaksın. yine dümdüz yürüyeceksin sağda kalıyor. indikten sonra birilerine sorarsan direkt yönlendirirler zaten, mesafe çok yakın.
0
ocanal
4 12 13 26 38 482 3 27 33 35 51
4 12 13 26 38 48
2 3 27 33 35 51
2 3 27 33 35 51
0
buradan görüp biz de oynamaya gittik, sayısal loto oynamışız. bi bok çıkmaz bize. daha oynayamıyoruz.
0
birden kırk dokuza kadar olan herhangi altı sayı. hepsi olabilir garantisi yok.*
0
7 kesin çıkacak beyler.
diğer sayılar içinse; 6-13-42-25-34
şaka maka buraya yazıp birinin kuponu tutarsa, gidip kendine işkence etsin.
diğer sayılar içinse; 6-13-42-25-34
şaka maka buraya yazıp birinin kuponu tutarsa, gidip kendine işkence etsin.
0
Yapılan çekiliş sonununda şanslı numaralar 19, 22, 25, 38, 45 ve 48 olarak belirlendi.
0
domatescorbasi
güzelinden nerede bulunur? bulması kolay bir yer olsa ne güzel olur. tobacco shop'lar dışında soruyorum, niyeyse tobacco shop'lar çok "aman puro satalım" imajı çizdiler benim gözümde.siz hangi kağıdı tercih ediyorsunuz sarmak için, fiyatları nasıl? şimdiden teşekkürler cevaplar için.
güzelinden nerede bulunur? bulması kolay bir yer olsa ne güzel olur. tobacco shop'lar dışında soruyorum, niyeyse tobacco shop'lar çok "aman puro satalım" imajı çizdiler benim gözümde.
siz hangi kağıdı tercih ediyorsunuz sarmak için, fiyatları nasıl? şimdiden teşekkürler cevaplar için.
siz hangi kağıdı tercih ediyorsunuz sarmak için, fiyatları nasıl? şimdiden teşekkürler cevaplar için.
0
ocb ya da rizzla iyi. arap kagitlari da var hem ucuz hem iyi. Semt pazarlarinda bulursun.
0
sigra kullanan arkadaşlarım tandoğan kapalı kapalı çarşıdan ve karanfil sokaktaki circop'tan alıyorlardı.
0
degisim90
Su an gidioz bursaya.Nerdedir en iyisi?sorulmustur eminim de telden giriom arama yapamadm.
Su an gidioz bursaya.Nerdedir en iyisi?sorulmustur eminim de telden giriom arama yapamadm.
0
heykel'de kafkas pastanesinin karşısında bulunan mavi ve eski küçük dükkan. ya da onun 200 metre ilerisinde sönmez iş hanı'nın oradaki. ama ilk söylediğim en iyisi.
0
mavi ve küçük dükkanın iskenderinin lezzeti konusunda katılıyorum ama oranın etleri kalındır. Ama tarihi bursa iskender kebapçısının iskenderi tam manasıyla bir iskenderdir.
0
kifayeten
selamiçeşme veya yakınlarında 8yürüme mesafesi) kiralık ev fiyatları nedir? yakınlarında fiyatların daha uygun olduğu bir yer mevcut mudur? ayrıca ev arkadaşı arayan da varsa ses edebilir.. yapılan yorumlara hemen cevap veremeyeceğim ses eden ne mutlu:)not: umarım yönetimden birileri üstte tutarlar
selamiçeşme veya yakınlarında 8yürüme mesafesi) kiralık ev fiyatları nedir? yakınlarında fiyatların daha uygun olduğu bir yer mevcut mudur? ayrıca ev arkadaşı arayan da varsa ses edebilir.. yapılan yorumlara hemen cevap veremeyeceğim ses eden ne mutlu:)
not: umarım yönetimden birileri üstte tutarlar duyuruyu.. durum acil..
not: umarım yönetimden birileri üstte tutarlar duyuruyu.. durum acil..
0
genel olarak söyleyecek olursak 1000 lira ve üzeri. fakat her yerde olduğu gibi burada da araştırınca daha uygun fiyatlı yerler bulunuyor. biz de oralarda arıyorduk, daha sonra suadiye/emin ali paşa tarafında 700 civarı bi ev bulduk gayet hoş ve güzeldi. siz de böyle yapabilirsiniz. bağdat paralel'i değil de tren yolu taraflarına ne kadar çıkarsanız fiyatlar da o ölçüde azalır. ama tavsiye isterseniz şenesenevler tarafına doğru bakın caddeye yakın olan kısıma biz oradayız şu an ve çok memnunuz, hem bağdat caddesine ve selamiçeşmeye yürüme mesafesinde, hem de semt olarak çok güzel.
0
tolga asp
hangi sözlük uygulaması iş yapar? tr>ing veya ing>tr olarak kullanacağım, tavsiye ettiğiniz bir app var mı?
hangi sözlük uygulaması iş yapar? tr>ing veya ing>tr olarak kullanacağım, tavsiye ettiğiniz bir app var mı?
0
bunu kullanmak için internet bağlantısına gerek var mı? yükler yüklemez 'araba' yazıp arattım ama error loading page hatası verdi.
0
levi
gunaydin sevgili insanlar,lazer ile dovme silme yontemi hakkinda bilgisi olan var mi? sag kolumda 4 sene once yaptirdigim su anda rengi solmus olan renksiz dovme bana is hayatinda rahatsizlik vermeye basladi. ozellikle de yaz doneminde "skull" tarzinda dovmeler ile toplantilara girmek oldukca can si
gunaydin sevgili insanlar,
lazer ile dovme silme yontemi hakkinda bilgisi olan var mi? sag kolumda 4 sene once yaptirdigim su anda rengi solmus olan renksiz dovme bana is hayatinda rahatsizlik vermeye basladi. ozellikle de yaz doneminde "skull" tarzinda dovmeler ile toplantilara girmek oldukca can sikici. sizden ricam daha once lazer ile dovme sildirmis olanlar var mi? nedir ne degildir? unutmadan soyle bir video var. fake olabilir mi? beni korkuttu dogrusu.
www.youtube.com
isik ve sevgiyle.
lazer ile dovme silme yontemi hakkinda bilgisi olan var mi? sag kolumda 4 sene once yaptirdigim su anda rengi solmus olan renksiz dovme bana is hayatinda rahatsizlik vermeye basladi. ozellikle de yaz doneminde "skull" tarzinda dovmeler ile toplantilara girmek oldukca can sikici. sizden ricam daha once lazer ile dovme sildirmis olanlar var mi? nedir ne degildir? unutmadan soyle bir video var. fake olabilir mi? beni korkuttu dogrusu.
www.youtube.com
isik ve sevgiyle.
0
lazer silme işleminin çok can yakan bir işlem olduğunu çok duydum. şimdi şöyle bir durum var, dövme ne kadar derinde ne kadar koyulukta ve ne renk? bildiğim kadarıyla renksiz dediğimiz dövmeler daha kolay çıkabilir iken, rengarenk dövmeler zorluk çıkartıyormuş. bunların hepsi bi kıstas tabi. dediğin kadarıyla rengi solmuş bir dövmen var. bence rengi solduğuna göre pek derin bir dövme olmamalı. aynı deterjan reklamlarını düşün kumaşa işlemiş inatçı lekeler tarzında :)))
0
black wings gray eyes
30 ve 20 yaşındaki iki bacıyız. uyku tutmuyor. game of thrones bitirdik çoktan. şimdi ne izleyelim. camelot merlin demeyin. onları sevmedik.lan kader ajanlarını mı izlesek acep.. bilemiyoruz. siz emredin biz izleyeceğiz söz, bir fikir verin yeter.ama şu tip olsun mümkünse öneri: fantastik , gizem ya
30 ve 20 yaşındaki iki bacıyız. uyku tutmuyor. game of thrones bitirdik çoktan. şimdi ne izleyelim. camelot merlin demeyin. onları sevmedik.
lan kader ajanlarını mı izlesek acep.. bilemiyoruz. siz emredin biz izleyeceğiz söz, bir fikir verin yeter.
ama şu tip olsun mümkünse öneri: fantastik , gizem ya da polisiye
biz neleri sevmiştik (similar olması şeysinden): medium, lost, supernatural, the lost room..
tatlı rüyalar ciciler.
lan kader ajanlarını mı izlesek acep.. bilemiyoruz. siz emredin biz izleyeceğiz söz, bir fikir verin yeter.
ama şu tip olsun mümkünse öneri: fantastik , gizem ya da polisiye
biz neleri sevmiştik (similar olması şeysinden): medium, lost, supernatural, the lost room..
tatlı rüyalar ciciler.
0
lie to me gider bence hoşunuza (fantastik kısmı yok ama)
edit: doğru doğru, sherlock izleyin. 3 bölüm zaten ama bitince bize küfretmek yok:(
edit: doğru doğru, sherlock izleyin. 3 bölüm zaten ama bitince bize küfretmek yok:(
0
kader ajanları cuk oturur o sevdiklerinize görem. dark city'i de sevdiyseniz candır.
0
ronaldo17
üniversitede 4 yıl bitti ama okul bitmedi. ne zamana kadar öğrenimi almaya devam edeceğim?
üniversitede 4 yıl bitti ama okul bitmedi. ne zamana kadar öğrenimi almaya devam edeceğim?
0
eylül..
imza attığınız kağıdın altında yazıyor, ayrıca kyk'nın sitesinde de yazar.
bir de sınıfta kalırsan eğer, kalmamışsın gibi sene atlıyor.
yani 2012'de mezun olacaktın ama sınıfta kaldın 2013'te mezunsun, ama kredi eylül 2012'de kesiliyor(muş)
imza attığınız kağıdın altında yazıyor, ayrıca kyk'nın sitesinde de yazar.
bir de sınıfta kalırsan eğer, kalmamışsın gibi sene atlıyor.
yani 2012'de mezun olacaktın ama sınıfta kaldın 2013'te mezunsun, ama kredi eylül 2012'de kesiliyor(muş)
0
ben de aynı durumdayım, kyk'dan baktığımda en son eylülde alacak görünüyorum.
0
benim 4. yılın sonunda eylülde, iki ev arkadaşımınsa 5. yılın sonunda kesilmişti.
0
:@jandi, onlar da 4 yıllıktı ama nasıl olduysa aldılar 1 yıl fazladan. tamam geri ödemesi pek hoş olmuyor ama kıskanmıştım çok :)
0
f1
Sevgili Ahali, Bu bölüm uygulamalı bilimler yüksek okulu diye geçiyor sanırım, eğitimin 4 yıllık olduğunu biliyorum fakat mezun olunca lisans diploması mı veriliyor? Yüksek okul diye geçince kafam karıştı, kuzenim bu bölümü yazmak istiyor bu sene, bi yardımcı olursanız çok sevinirm.
Sevgili Ahali,
Bu bölüm uygulamalı bilimler yüksek okulu diye geçiyor sanırım, eğitimin 4 yıllık olduğunu biliyorum fakat mezun olunca lisans diploması mı veriliyor? Yüksek okul diye geçince kafam karıştı, kuzenim bu bölümü yazmak istiyor bu sene, bi yardımcı olursanız çok sevinirm.
Bu bölüm uygulamalı bilimler yüksek okulu diye geçiyor sanırım, eğitimin 4 yıllık olduğunu biliyorum fakat mezun olunca lisans diploması mı veriliyor? Yüksek okul diye geçince kafam karıştı, kuzenim bu bölümü yazmak istiyor bu sene, bi yardımcı olursanız çok sevinirm.
0
evet lisans diploması alınıyor. arkadaşlarım orada. benim de istediğim bölüm orası. diğerlerinin fakülte olmasının sebebi içerisinde birçok bölüm barındırması. uygulamalı bilimler yüksekokulu olarak geçmesinin sebebi altında 3 tane bölüm bulunması ve meslek lisesi öğrencilerinin kendi alanlarıyla alakası olması. kısacası hiç ama hiçbir farkı yok. bölümü bitirikten sonraki aşamalar, yani yüksek lisans vs. her şey aynı. içerik olarak da bahsedeyim isterseniz, dersler genelde adından da anlaşılacağı gibi uygulamalı olarak yapılıyor daha çok, bölüm gereği staj da oldukça önemli ve yurtdışı staj teşvik ediliyor genelde. hazırlık sınıfı var. ingilizce yeterli düzeydeyse atlarsın tabii ki. kampüs de hisar kampüs. aklına takılan bi şey olursa arkadaşlarımdan birine yönlendirebilirim kuzenini.
0
şu adrese ne istiyorsanız sorun cevaplarlar:
[email protected]
@raycharles: fakülte olmaması, 3 bölümden oluşmasıyla bi alakası yok, İİBF de 3 bölüm. diğer söylediğin şeylere katılıyorum.
[email protected]
@raycharles: fakülte olmaması, 3 bölümden oluşmasıyla bi alakası yok, İİBF de 3 bölüm. diğer söylediğin şeylere katılıyorum.
0
@duygusal izlediğim bi programda başka bi üniversitenin(celal bayar olabilir) üniversiteden bir temsilci aynen söylediğim şeyleri söyledi. ben de hem ona dayanarak hem de duyduğum için söyledim. dediğim gibi sadece oradan da değil bazı kişilerden de duydum. bi şehir efsanesi olabilir mi ? gayet tabii olabilir. fakat fakültelerden ayıran tek şey isminin yüksekokul olarak geçmesi. bu yüzden mantıklı da olabilir. bilemedim :)
0
badiparmagi
evet soru başlıkta beyler. şok oldum resmen kadın nasıl orgazm oluyor biri bunu açıklasın lütfen ? +18 lik pek bir şeyi yok ama yine de +18 diyelimhttp://www.youtube.com/watch?v=ER2OHR6CE9M
evet soru başlıkta beyler. şok oldum resmen kadın nasıl orgazm oluyor biri bunu açıklasın lütfen ? +18 lik pek bir şeyi yok ama yine de +18 diyelim
www.youtube.com
www.youtube.com
0
korumalığın duruş şekline bir gözatın. kadının yediği g den sonraki duruşuna bir daha göz atın. biraz da heyecan, adrenalin serpin üzerine.
0
cinsellik "beyin"dedir bacak arasında değil. orgazm'da heyecanın zirvesidir. buradaki heyecan o kişiyi böyle etkilemiş. kişisel tercih ve düşünce tarzı mutlaka bunu kolaylaştırmıştır. yoksa her roller coastera binen orgazm olur diye bir şey yok. görmüşsünüzdür, bayılanlar da var.
0
@ben smyrna: yani kadin beyniyle mi orgazm oluyor?
kisisel tercih ve dusunce tarzi izin verdigi icin mi?
cok sacma bence.
kadinin orgazm olmasi icin kendini rahat ve guvende hissetmesi lazim. boyle roller coasterin tepesinde, bence hic mumkun degil. heyecan ve tahrik belki karistirilabilir ama orgazm... sanmiyorum.
kisisel tercih ve dusunce tarzi izin verdigi icin mi?
cok sacma bence.
kadinin orgazm olmasi icin kendini rahat ve guvende hissetmesi lazim. boyle roller coasterin tepesinde, bence hic mumkun degil. heyecan ve tahrik belki karistirilabilir ama orgazm... sanmiyorum.
0
(bkz: ha eşeğin semerinin kaşı ha sikimin başı ) fıkrasındaki gibi güvenlik demirinin teması etken olabilir. aynı erkeklerde taşak kamaşması olayı gibi bir şey.
amma abartmışlar. yok kadının orgazm olabilmesi için kendini güvende hissetmesi lazım falan. Sadece kimi kolay olur kimisi zor.
amma abartmışlar. yok kadının orgazm olabilmesi için kendini güvende hissetmesi lazım falan. Sadece kimi kolay olur kimisi zor.
0
@mr fusion: Sadece kimi kolay olur kimisi zor demişsiniz de, aklının ucundan geçmiyorken bu kadar alakasız bir ortamda 30 saniyeden kısa bir sürede orgazm olabilen kadının çok çok nadir bulunması lazım. öyle olsaydı adam o kadar şaşırmazdı sanki.
0
Evet, böyle bir şey mümkün. Kadın orgazmı zaten büyük bir çoğunlukla klitoral olduğu düşünüldüğünde mantıklı. Buna benzer başka şeyler de var. Sırf orgazm olabilmek için kendisini boynundan asanlar vardır. Çoğu kere ölümle sonuçlanan bu vakalara otoerotik asfiksi denilmekte. Yani orgazm olabilmenin tek yolu cinsel birleşme veya mastürbasyon değil. Yedikleri basıncı, yukarıda yazıldığı gibi klitorisin üstüne denk düşen korumalığın bağını, adrenalini, soluk alıp verişteki ani dğeişikliği falan göz önüne aldığımızda olabilecek bir şey. Videodaki de hiç de öyle feyk değil.
Ve üstelik bu alete binip de tek orgazm olan kadın bu videodaki değil. Bkz: www.youtube.com
Ve üstelik bu alete binip de tek orgazm olan kadın bu videodaki değil. Bkz: www.youtube.com
0
neysene
sayım bittikten sonra sizce yüzdeler ne olur? bide akp 330 millet vekili çıkartırmı?
sayım bittikten sonra sizce yüzdeler ne olur? bide akp 330 millet vekili çıkartırmı?
0
ortalama olarak bu şekilde biterse 330 340 arası banko.
secim2011.ntvmsnbc.com
secim2011.ntvmsnbc.com
0
neysene
şimdi biletimi ben almadığım için tam manasıyla soramadım. oyüzden size sorayım dedim efendim. şimdi ben istanbul-erzurum arası yolcuyum. fakat yolculuğa laptopu götürsemmi dedim. uzun yol seferi olduğundan metro wireless vardır diye düşünüyorum ama:1)wireless var mıdır ki acep. metroya sormak için
şimdi biletimi ben almadığım için tam manasıyla soramadım. oyüzden size sorayım dedim efendim. şimdi ben istanbul-erzurum arası yolcuyum. fakat yolculuğa laptopu götürsemmi dedim. uzun yol seferi olduğundan metro wireless vardır diye düşünüyorum ama:
1)wireless var mıdır ki acep. metroya sormak için fırsatım pek yok (jet modem falan istemiyorum)
2)diyelimki var bende pc yi götürdüm. şarj 1buçuk saat dayanır. trenlerdeki gibi yanıbaşında priz varmıki? yol 18 saat neye yararki bi film bile 2 saate yakınken?
3)wireless hizmetinde kaynak "gprs" mı "edge" mi? yavaşmıdır bunların neti?
sefer: 15 haziran 2011 saat:(14:45) istanbul-erzurum
edit: otobüs travego 46 ' imiş
1)wireless var mıdır ki acep. metroya sormak için fırsatım pek yok (jet modem falan istemiyorum)
2)diyelimki var bende pc yi götürdüm. şarj 1buçuk saat dayanır. trenlerdeki gibi yanıbaşında priz varmıki? yol 18 saat neye yararki bi film bile 2 saate yakınken?
3)wireless hizmetinde kaynak "gprs" mı "edge" mi? yavaşmıdır bunların neti?
sefer: 15 haziran 2011 saat:(14:45) istanbul-erzurum
edit: otobüs travego 46 ' imiş
0
business olanlarında var. sıradan metrolarda yok. ama genelinde var. Ama hep sorunlu oluyor, var ama bağlantı sorunu oluyor.
priz kesinlikle yok.
otobüsün hangi otobüs olduğunu öğrenirseniz anlayabiliriz var mı yok mu internet.
priz kesinlikle yok.
otobüsün hangi otobüs olduğunu öğrenirseniz anlayabiliriz var mı yok mu internet.
0
o işlere hiç girme dostum. sık sık gidip gelen biri olarak diyebilirim ki, otobüsten sözlük gibi çok kullanıcılı siteler doğru dürüst açılmıyor bile. priz olayı zaten imkansız diyebilirim.ama artık birçok otobüs televizyonlu oldu. bilmiyorum seninkinde var mıdır ama, eğer olsa bile maskeli beşler'i izlemeye mahkumsun, izlemek istersen tabi. bu demek oluyor ki bunu da salla. ipod falan varsa ya da herhangi bi oynatıcı, o zaman bi şeyler deneyebilirsin. ama kesinlikle otobüste olan şey internet değil, bambaşka.
0
usb'nize film doldurup otobüste izleme imkanınız olabilir. Her koltukta televizyon olduğu gibi usb girişi de olabiliyor. Oradan yükleme yapabiliyorsunuz. alternatif olabilir.
0
kamil koç ile istanbuldan izmire gelirken sopcast yardımıyla hd maç seyretmişliğim var
0
cagdassalur
isim geçmiyor linkte rte var sadece.(bkz: #23982835)
0
riske girmezler gg de silerler bence.
faşist hakaret olarak kabul edilmiyosa sorun yok zaten.
faşist hakaret olarak kabul edilmiyosa sorun yok zaten.
0
tdk'ya göre;
faşizm: Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti.
demokrasi de aynı faşizm gibi ikisi de bir düzen sonuçta. birine demokratik demenin hakaret olduğunu sanmıyorum. böylece faşist de hakaret değildir. yaşasın düz mantık o zaman.
faşizm: Demokratik düzenin yerine aşırı bir ulusçuluk ve baskı düzeni kurmayı amaçlayan öğreti.
demokrasi de aynı faşizm gibi ikisi de bir düzen sonuçta. birine demokratik demenin hakaret olduğunu sanmıyorum. böylece faşist de hakaret değildir. yaşasın düz mantık o zaman.
0
kanımca alakası yok. ama yaşam formu gerekçeli ispiyondan dolayı gg almış biri olarak diyorum ki, gg olabilir.
0
dynamic0de
beyler film izlemek istiyorum ama bu aralar boş zamanım pek yok.izlemek istediğim filmlerden bi liste yaptım.bu filmlerden zaman kaybetme hemen izle dediğiniz filmler varmı.sizce hangisinden başlamalıyım?yani hangileri daha iyi, sıralama yaparmısınız?şimdiden teşekkürler.blood diamond,goodfellas,the
beyler film izlemek istiyorum ama bu aralar boş zamanım pek yok.izlemek istediğim filmlerden bi liste yaptım.bu filmlerden zaman kaybetme hemen izle dediğiniz filmler varmı.sizce hangisinden başlamalıyım?yani hangileri daha iyi, sıralama yaparmısınız?şimdiden teşekkürler.
blood diamond,goodfellas,thegodfather 2 ve 3,the fighters,zoraki kral,city of god,truva,iyi kötü çirkin,apokalipto,Schindler's List,the pianist,Prince Of Persia,Batman Begins,Transformers
blood diamond,goodfellas,thegodfather 2 ve 3,the fighters,zoraki kral,city of god,truva,iyi kötü çirkin,apokalipto,Schindler's List,the pianist,Prince Of Persia,Batman Begins,Transformers
0
prince of persia ve transformers izlemedim. onun dışındakilerin hepsi iyi filmler.
0
god father 3 prince of persia transformers dışında hepsi iyi filmler.
goodfellas veya city of god la başlayabilirsin, iyi kötü çirkin iyidir ama yavaş ilerler ve uzundur, western seviyorsan üçlemesini arka arkaya izleyip fantezi yap. :)
goodfellas veya city of god la başlayabilirsin, iyi kötü çirkin iyidir ama yavaş ilerler ve uzundur, western seviyorsan üçlemesini arka arkaya izleyip fantezi yap. :)
0
ykup +1
the pianist süper ötesi bir film sakın sonraya bırakma kolay kolay unutacağın bir film değil.
the pianist süper ötesi bir film sakın sonraya bırakma kolay kolay unutacağın bir film değil.
0
overdose
Normalde 30 TL gelen elektrik faturası bu ay 350 TL gelmiş şok oldum. Bu kadar elektrik kullanmış olmam mümkün değil. Acaba birisi benim elektriği mi çekti naptı böyle bişey mümkün mü?
Normalde 30 TL gelen elektrik faturası bu ay 350 TL gelmiş şok oldum. Bu kadar elektrik kullanmış olmam mümkün değil. Acaba birisi benim elektriği mi çekti naptı böyle bişey mümkün mü?
0
o da olabilir. Bir de eski faturalardan ceza yemiş ya da saat değişmiş ise değişim ücreti alınmış olabilir ancak saat ücretleri 20-50tl arası okadar fark yaratmaz diye düşünüyorum. ya da açık bırakılan bir klima buna sebep olmuş olabilir.
0
sehven olmuştur. gidip yanlışlık olduğunu belirtin, düzeltirler. seçim öncesi faturalarda genel bir düşme olur ama arkadaşlar direktifi çok yanlış anlamışlar.
0
tüketim 1165,000 görünüyor, yani o kadar kullanmış görünüyorum. klimanın açık kalması mümkün değil.
0
sayaçların numaralarında bi karışıklık olmuş olabilir. şehrinizdeki elektrik idaresine bi telefon açın ya da gidip görüşün. biz de çok az kullanıyoruz 2 öğrenci, neredeyse kullanmıyoruz yani, son aylarda 70 tl falan gelmeye başladı. biz de gidip görüşeceğiz. aldığımız duyumlara göre çokça karışıklık olabiliyormuş.
0
Sayacınızdaki numarayı bir kağıda yazıp en yakın elektrik idaresine gidin yanlışlık varsa hemen değiştiriyorlar faturayı.
0
sayacın endeksi ile faturadaki bitiş endeksini karşılaştırın. birbirinden alakasız ise hata olmuştur. mesela kullanım 1165 yerine 116 olacaktı belki. o da sizin rakama yakın.
0
deniztarafinabakankale
http://recep.me eh zilyon tane web sitesini peydahlayıp, kendi sitemizi tasarlamazsak, kodlamazsak olmazdı. böyle bir şey çıktı ortaya. sizce nasıl olmuş? fikirlerinizi alabilir miyim?
recep.me eh zilyon tane web sitesini peydahlayıp, kendi sitemizi tasarlamazsak, kodlamazsak olmazdı. böyle bir şey çıktı ortaya.
sizce nasıl olmuş? fikirlerinizi alabilir miyim?
sizce nasıl olmuş? fikirlerinizi alabilir miyim?
0
elim ayağım titredi lan. hemen kapat o siteyi hatta pcnin fişini...yok yok iyisimi interneti kapattır.
0
bunu gördükten sonra zilyon kelimesi aklımda tamamen farklı bir anlam kazandı.
0
bio falan arkaplan olmadığı için rahat okunmuyo orayı bi şeyet.
bi de pek önemli değil de dikkatimi çekti, alttaki kısayollardan flickr yeni pencerede açılmıyor. onun dışında piksel iyidir, piksel güzeldir.
bi de pek önemli değil de dikkatimi çekti, alttaki kısayollardan flickr yeni pencerede açılmıyor. onun dışında piksel iyidir, piksel güzeldir.
0
metin içeriğinin bulunduğu alanlar yazı ile kontrast oluşturmalı, belki de web tasarımı hadisesinin en önemli konusu bu. bahsi geçen div'in arka planı beyaz olsa çok daha başarılı gözükür. pixel ikonlar rollover olduklarında basit hareketlerle gif olarak hazırlanıp anime edilebilir (sayfa çevrilmesi, zarf oynaması gibi) içerik sayfaya dinamik olarak ortalanabilir, daha rahat bir görüntü sağlar. 10 üzerinden 6 hak ediyor.
0
fikir güzel, renkleri biraz daha kirletip simgelere minicik aksiyon katarsan daha şık olur bence.
0
yorumlar için teşekkürler.
@point me at the sky
fakat anlamadım? isminiz George, John, Schwarzenegger falan herhalde?
ismimle taşak geçilmesi konusunda hassasım. zira adım ne ülkenin amuha goyan başbakanından geliyor ne de dini bir boyutu var. adımın hikayesi;
(bkz: recep çetin)
@point me at the sky
fakat anlamadım? isminiz George, John, Schwarzenegger falan herhalde?
ismimle taşak geçilmesi konusunda hassasım. zira adım ne ülkenin amuha goyan başbakanından geliyor ne de dini bir boyutu var. adımın hikayesi;
(bkz: recep çetin)
0
dikey scroll niye çıkıyor ki diye koda baktım epey hata var. mesela script source olarak chrome-extension:// gibi bir protokol görüyorum. aslında protokol bile değil ama niye böyle birşey yaptığını anlamadım.
ayrıca artık site layout'unda pek kullanılmasa da table kullanmışsın, hani bu hata değil ama table'ın kullanım alanı hiçbir zaman bu olmadığı için gözüme takılıyor.
ayrıca artık site layout'unda pek kullanılmasa da table kullanmışsın, hani bu hata değil ama table'ın kullanım alanı hiçbir zaman bu olmadığı için gözüme takılıyor.
0
arka plan çok şirin de yazıların olduğu kısımda blurlasanız ya da blok bir renk geçseniz daha iyi okunur gibi.
0
merdümgiriz...
saygıdeğer saygıdeğerler,piercing'ini çıkartan herkesin piercing deliği (alt dudakta) kapanır mı acaba? kapanırsa; ortalama ne kadar sürede kapanır?not: "ben çıkartıyorum uzun süre ve kapanmıyor" diyen var mıdır ki?
saygıdeğer saygıdeğerler,
piercing'ini çıkartan herkesin piercing deliği (alt dudakta) kapanır mı acaba? kapanırsa; ortalama ne kadar sürede kapanır?
not: "ben çıkartıyorum uzun süre ve kapanmıyor" diyen var mıdır ki?
piercing'ini çıkartan herkesin piercing deliği (alt dudakta) kapanır mı acaba? kapanırsa; ortalama ne kadar sürede kapanır?
not: "ben çıkartıyorum uzun süre ve kapanmıyor" diyen var mıdır ki?
0
sanırım kişide kişiye değişiyor. ev arkadaşım çıkarttı 2 haftada kapandı iz bile kalmadı. kız arkadaşım çıkarttı 2 senedir hala duruyor delik..
0
benimkini deldirdikten 2 yıl sonra çıkarttığımda 2-3 haftayı bulmamıştı tamamen kapanması. içten hala belli oluyor.
0
Ben yaptırmıştım, sonra çok yukarıda buldum, bi altına deldirdim. bunu yapalı tam 10 sene oldu, şu an taktığım yerin üstünde o delik hala duruyor, ki o deliği sadece 1 kaç ay kullandım. şimdikini çıkarsam heralde göktaşı deliği gibidir artık. Sewiyorum ben çıkarmam ama:) Anladığım kadarıyla kişiden kişiye değişiyor.
0
@ubuntuee,
kızarkadaşında piercing deliğinin izi mi duruyor... yoksa delik mi var bildiğin hala?
kızarkadaşında piercing deliğinin izi mi duruyor... yoksa delik mi var bildiğin hala?
0
soruma tekrara baktım da; derdimi adamakıllı anlatmamışım...
hemen asıl meseleye gelsem...
peder beyin yanına gideceğim bir haftalığına, diyorum ki "sadece geceleri taksam piercing'i", durum böyle olursa kapanır mı delik?
hemen asıl meseleye gelsem...
peder beyin yanına gideceğim bir haftalığına, diyorum ki "sadece geceleri taksam piercing'i", durum böyle olursa kapanır mı delik?
0
kişiden kişiye göre değişir. bende üç tane var, 1 sene takmadım sonra tekrar taktığımda açıktı mesela. ama şimdi tamamen bıraktım takmayı yaklaşık 3-4 senedir, dış taraftan belli oluyor zorlasam yine takabilirim. kulak için de aynı delip bi hafta takmıştım, sonra onu da 1 seneye yakın takmadım hala açıktı. bu biraz da benden kaynaklı sanırım. ama kaş için aynı şeyi söyleyemem kaş biraz farklı.
ed: bi de şöyle bi şey var. kaçlık anjoketle delindiğine de bağlı biraz. 1.2 farklı 2 çok farklı.
ed: bi de şöyle bi şey var. kaçlık anjoketle delindiğine de bağlı biraz. 1.2 farklı 2 çok farklı.
0
generic
2011 yılı itibariyle kyk burs ve kredileri yaz aylarında da ödenecek mi bilgisi olan aydınlatabilirse çok şahane olur.
2011 yılı itibariyle kyk burs ve kredileri yaz aylarında da ödenecek mi bilgisi olan aydınlatabilirse çok şahane olur.
0
deeperdown
lacoste biraz tuzlu kaçıyor, kiğılı da fiyatlar nedir bilmiyorum ama bugün içinde 2 3 tane almam lazım. zira işyerinde giyicem.nerelere gideyim napayım?
lacoste biraz tuzlu kaçıyor, kiğılı da fiyatlar nedir bilmiyorum ama bugün içinde 2 3 tane almam lazım. zira işyerinde giyicem.
nerelere gideyim napayım?
nerelere gideyim napayım?
0
raycharles
merhaba,konu olarak zaman yolculuğu, bilinmezlik içeren kurgusu sağlam bir film öneriniz varsa yazmaktan çekinmeyiniz. twelve monkeys ya da mr.Nobody ayarında olabilir mesela.
merhaba,
konu olarak zaman yolculuğu, bilinmezlik içeren kurgusu sağlam bir film öneriniz varsa yazmaktan çekinmeyiniz. twelve monkeys ya da mr.Nobody ayarında olabilir mesela.
konu olarak zaman yolculuğu, bilinmezlik içeren kurgusu sağlam bir film öneriniz varsa yazmaktan çekinmeyiniz. twelve monkeys ya da mr.Nobody ayarında olabilir mesela.
0
The Time Machine var. Çok iyi bir film değil. Twelve Monkeys ile falan karşılaştırılamaz bile ama yoklukta gideri var.
0
@fifi baba ımdb'e baktım şimdi de sanki izlemiştim daha önce bunu 5.7 çok gibi sanki buna :)
0
bence the man from earth de zaman yolculuğu olmasa da izlemediyseniz isteklerinizi karşılayabilir.
0
Evet ama türü seviyorsan izleniyor. Ben distopik film izlicem diye sen saçmalıklara maruz kalıyorum :)
0
hmm tam olarak bilinmezlik öğesini karşılamayabilir ama pleasantville de var. hafif romantik komedimsi feel good movie'lerden.
0
dostlar çok sağolun the thirteenth floor da karar kıldım @yapacakbirseyyok teşekkürler :). ardından da @talemon Frequently Asked Questions About Time Travel'a bakacağım. cevaplayanlara teşekkür ederim.
0
duygumsu
sorum ise şu bu yavru köpecik günde kaç kere çiş ve kakasını yapacak?valla çok ayıp ediyo 6.30 da mızıkladı bi baktım kakasını yapmış.ama ben yemekten hemen sonra yapar diye okumuştum.ve dün gece yemekten hemen sonra yaptırmıştım. çiş konusu ise 4-5 oldu mızıklıyo bi gidiyorum yanına ya çiş ya kaka
sorum ise şu bu yavru köpecik günde kaç kere çiş ve kakasını yapacak?valla çok ayıp ediyo 6.30 da mızıkladı bi baktım kakasını yapmış.ama ben yemekten hemen sonra yapar diye okumuştum.ve dün gece yemekten hemen sonra yaptırmıştım. çiş konusu ise 4-5 oldu mızıklıyo bi gidiyorum yanına ya çiş ya kaka :(
0
köpeklerin en azından 10 aylığa kadar idrarını ve kakasını tutan kasları gelişmediği için bolca yaparlar. önemli olan eve yapmasının hata olduğunu bilmesi, diğerinin önüne geçemezsin. bebek gibi düşün.
0
evet genelde yemekten sonra 15 dakika içerisinde yaparlar. fakat daha yavru olduğu için az da olsa geldiğinde kasları gelişmediği için tutamaz bir de böyle bi şey var. ben yemek yedirdikten hemen sonra başından ayrılmıyordum ve yerleri koklayıp kendi etrafında dönmeye başladığı zaman yapması gereken yere doğru yönlendiriyordum. bunu bir deneyin. ama daha yavru olduğu için kesin şu kadar yapar şu saatte yapar demek doğru olmaz. göreceksiniz ki gün geçtikçe sadece yemek sonrası ve düzenli olarak yapacak.
0
in vino veritas
ben bunun feyk olduğunu düşünüyordum ama bazen öyle tipler çıkıyor ki yok diyorsun bu nasıl feyk olabilir adam böyle mi davranır feyk olsa. yani arada kaldım ama gel gör ki bu yarışmacıların poposuna o mikrofonun zımbırtısını takıyorlar kabak gibi ortada duruyor. talimatları alanın karşısındaki kişi
ben bunun feyk olduğunu düşünüyordum ama bazen öyle tipler çıkıyor ki yok diyorsun bu nasıl feyk olabilir adam böyle mi davranır feyk olsa. yani arada kaldım ama gel gör ki bu yarışmacıların poposuna o mikrofonun zımbırtısını takıyorlar kabak gibi ortada duruyor. talimatları alanın karşısındaki kişi nasıl oluyor da görmüyor onu? ya da bu programın feyk olduğunun düşünülmeyeceğinden bu kadar mı eminlermiş ki o zımbırtıları gizleme gereği duymuyorlar? anlamadım ben, anlayan?
0
www.haberler.com
yani hepsi böyle oyuncu bence para dağıttıkları falan da yalan, zaten çalıntı format matrax'tan .
yani hepsi böyle oyuncu bence para dağıttıkları falan da yalan, zaten çalıntı format matrax'tan .
0
matrax değil de, tr'de mtvde yayınlanıyodu, boiling points diye bi program, onun tatsız komik olmayan zorlama bi kopyası.. ilk 1 2 izleyiş hadi tamam da hepsi birbirinin tekrarı, herkese de zorla 5bini veriyo adam küfrediyo masadan kalkıyo yok ille verecez bu 5bini!
0
boiling point ile disaster date karışımı bir kafası var bu programın. dayak yeme riskine karşı hepsi cast tabii ki.
0
kesinlikle hepsi oyuncu. lan karşımdaki adam öyle saçmalasa, hele ki internetten yeni tanışmışsın, ilk buluşma, kelimle dalga geçiyor, peruk veriyor, yanında bi çanta para var, silah milah değiş tokuşu yapıyor. lan anında kalkar giderim, çok abaza olsam bile siktirip giderim lan, nasıl ikna edebilirler. komedi programı işte.
0
denizzz
eleman küpeyi 3 gün çıkarma yeter dedi ama ben nolur nolmaz 5 gün dursun diyorum, iyi demiş miyim? bi de yeni küpeyi takarken iltihap kapmasın diye bişeyler sürmek gerekir mi küpeye falan
eleman küpeyi 3 gün çıkarma yeter dedi ama ben nolur nolmaz 5 gün dursun diyorum, iyi demiş miyim? bi de yeni küpeyi takarken iltihap kapmasın diye bişeyler sürmek gerekir mi küpeye falan
0
o bölgeyi yıkamadıktan sonra problem olmaz. ben hiçbir şey sürmemiştim.
not: ben kulağımdaki küpeyi 5 gün değil 5 yıl çıkarmadım, çıkarır çıkarmaz delik kapanıyordu çünkü. ama herkesin kulak memesi kendine!
not: ben kulağımdaki küpeyi 5 gün değil 5 yıl çıkarmadım, çıkarır çıkarmaz delik kapanıyordu çünkü. ama herkesin kulak memesi kendine!
0
arkadaşın da dediği gibi herkesin yapısı farklı, bu yüzden kişiye göre değişir ama onlarca kez tecrübe etmiş biri olarak bir hafta çıkarmamanı tavsiye ederim. yani küpesiz bırakma uzun süre kulağını, yer yaptığını anlayacaksın zaten o zaman uzun süreli olarak çıkartabilirsin. benim 5 6 sene önce kendi deldiğim yer var, birkaç sefer takmıştım oraya bi daha hiç takmadım hala açık mesela, değişiyor yani.
0
çıkarma 5-6 gün. ben ilk gün çıkarıp duşa girmiştim. sonra kanata kanata geri taktım ne akılaysa... :) yapılar farklı aynen... benim kulak hiç kapanmadı mesela :) ilk bir ay zorunda kalmadıkça çıkarma küpeyi, kalsın orada alışsın meme..
0
ilk iki hafta çıkarma kesinlikle. bir yara neredeyse o kadar sürede iyileşir. çıkarırsan kapanma ihtimali var. mikrop kaparsa da furaderm ve batikon al sür.
0
yigitkaraca
selam cicişler. içi daha tam bitmemiş bir binada sahibinden kiralık ev buldum. ev sahibiyle kiranın nasıl ödeneceği konusunu daha konuşmadım, bugün konuşacağım. konuşmadan önce buraya da bir yazayım dedim. o evi kaçırmak istemiyorum fakat adam benden hemen kira almaya başlarsa saçma olur çünkü evin
selam cicişler. içi daha tam bitmemiş bir binada sahibinden kiralık ev buldum. ev sahibiyle kiranın nasıl ödeneceği konusunu daha konuşmadım, bugün konuşacağım. konuşmadan önce buraya da bir yazayım dedim. o evi kaçırmak istemiyorum fakat adam benden hemen kira almaya başlarsa saçma olur çünkü evin içinin bitmesine daha 1-2 ay var.
ben hem o evi kiralamamı garanti altına almak istiyorum hem de ev tam hazır olana kadar kira vermek istemiyorum. bunu gerçekleştirmenin bir yolu var mıdır?
ben hem o evi kiralamamı garanti altına almak istiyorum hem de ev tam hazır olana kadar kira vermek istemiyorum. bunu gerçekleştirmenin bir yolu var mıdır?
0
kapora diye bir şey var duymadınız mı hiç ? verirsin bi aylık kiranın yarısını veya tamamını, adam da evi kiralamaz. sen de bitince geçersin eve.
0
duydum fakat tamamen karşılıklı güvenle alakalı bir durum değil mi bu? adama parayı veriyorsun. adam o parayı ceplese sonra da "ev mev yok sana kardeşim" dese benim yasal olarak elimde ne gibi bir dayanak olur?
0
şu maksatla şu kadar kapora şu tarihte, şu tarihe kadar geçerli olmak kaydıyla kapora alınmıştır şeklinde kağıt alın. imza ve mümkünse kaşe. metni siz yazın hazırlayın götürün.
0
kapora bağlayıcı değildir ona göre, adam ev bitince kaporanı geri verip başkasına kiralayabilir.
0
bezgin
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.peşin uyarılar:1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız a
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.
İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.
İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
0
umduğunuz gibi yazamadığınız gayet net. kim bilir daha yazacak ne kadar çok şeyiniz var.ben de şuradan başlamak isterim, yaşam standartlarınız anlattığınız üzere oldukça iyi, yani çoğu şeyde sıkıntı çekmiyorsunuz. yaşam şartlarından ziyade sorununuz daha çok iletişim odaklı. eşinizle iletişiminiz de anlattığınız üzere pek iç açıcı değil. hayattan aşırı derecede kopmuşsunuz. yaşamak için yaşıyor gibisiniz. şimdi burada, ''sizin yerinizde olmak için uğraşan çok kişi var kıymetini bilin'' klişesini söylemek pek uygun değil ama, eğer bi yerden başlamak istiyorsanız ilk önce hayata biraz daha önem verin. şöyle bir çevrenize, olup bitenlere bi bakın ve siz bu olanların neresindesiniz bi düşünün. tabii ki hayat ortağınız, eşiniz ile beraber. her şeyin başı iletişim, fikir alışverişi. benim bu yazdıklarınızdan anladığım, her şeyi erteleyip, hayatı boşverip her şeyi gidişine bıraktığınız. diğerlerine göre imkanlar açısından 1-0 öndesiniz, gerek mesleğiniz gerekse maddi açıdan. tüm bu artıları kullanıp hayata tekrar bağlanmak ve sadece oğlunuz için bile -ki en önemlisidir aslında- bir şeyler yapmanız gerektiğinin farkına varmanız gerekir.
0
psikolog/psikiyatr ile baslayabilirsiniz. esinizle beraber gidin mumkunse. ve kilo verip saglikli olmanin bir yolunu bulun kesinlikle. daha iyi bir diyetisyen ve bir spor egitmeniyle gorusun derim.
0
trolsen veya değilsen 2sinden biri olup olmaman çok umrunda değil gerçi ya, kısa keseyim;
iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.
ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.
sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli
cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.
ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.
sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli
cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
0
21 yaşındayım ama bir şeyler yazasım geldi.
panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.
bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.
bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
0
Bir sekilde, seni evden uzaklastiracak bir spora basla. Ne aptigin veya nasil yaptigin onemli degil. Onemli olan vucuduna olan saygini tekrar hatirlaman. Bence senin baslangic noktan bu.
0
cevaplar için teşekkür ederim ama,
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
0
-esiniz hic psikyatra gitti mi? onu goturerek baslayabilirsiniz... ama evden cikamiyordunuz dimi? ikna da olmaz o simdi.... ailesini ikna edin desem, gorusmuyorsunuz... Ama bir sekilde esinizin psikyatra gorunmesi lazim... yani beraber gitmeniz lazim....
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
0
@bezgin
cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.
onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.
son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.
onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.
son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
0
demek istediğim de bu zaten. her şeye psikolojik yardım, doktora gitmelisin vb. önerilerle çözüm aramak yerine bi kere de kendinizi toparlamaya çalışmayı deneyin demek istiyorum. ilk olarak da size köstek olduğunu söylediğiniz eşiniz ile başlayın bu işe. sabırlı olun biraz, bir-iki-üç değil başarana kadar deneyin. eğer durum daha da kötüye gidiyorsa o zaman başka çözümler ararsınız tabii ki. ama ilk önce konuşmakla başlayın.
0
Ben sadece çalışma mevzuna yorum yapmak istiyorum. Yaşım sizden büyük.
Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.
Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.
Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.
Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.
Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.
Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.
Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.
Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.
Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
0
32 yaşındayım.
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -
olay zekada değil, kullanmakta.
başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.
evliliğiniz.
a şıkkınız bu.
- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -
olay zekada değil, kullanmakta.
başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.
evliliğiniz.
a şıkkınız bu.
- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
0
14 yaşındayım ama cevap vereceğim. Sorunların çözülmeyecek şeyler değil ama eşin olduğu sürece bir arpa boyu yol alamazsın. Sen problemli bir kişiliksin, onu anladık ama eşinin çalışmaması, yemek bile yapmaması, üstüne üstlük 3-4 ailenin geçindiği parayı harcamanız... Bence eşin de en az senin kadar problemli ve üzgünüm ki birarada olduğunuz sürece iyileşmeniz zor. Ne kadar severseniz sevin ayrılmalısınız. Psikolojik rahatsızlıklar da bulaşıcıdır ve sen ne kadar çabalarsan çabala evdeki ortam seni geri çeker.
Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.
Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.
Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
0
Size öneri olmasa da karşılaşabileceklerinizi ve sorunların kaynağını söyleyeyim:
1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.
2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.
3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.
4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.
2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.
3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.
4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
0
kendinize olan güveni tekrar sağlamak için adım atmanız lazım.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
0
yaşım 30+ sana az ve öz yazacağım;
kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.
karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.
diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.
yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?
-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.
sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.
karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.
diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.
yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?
-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.
sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
0
:((( hocam üzdün bizleri yazdıklarınla. zor bir durum.
sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.
bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.
ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...
edit: akran sayılırız.
sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.
bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.
ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...
edit: akran sayılırız.
0
once biraz sert konusup sonra sadede gelecegim.
eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.
para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.
"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?
ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.
soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.
hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...
belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.
bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?
her sey evlenince mi basladi?
esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.
esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...
cozum onerim: suradan baslayin:
esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.
esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.
ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.
cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.
insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.
tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.
yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.
kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.
psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.
bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.
aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.
para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.
"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?
ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.
soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.
hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...
belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.
bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?
her sey evlenince mi basladi?
esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.
esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...
cozum onerim: suradan baslayin:
esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.
esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.
ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.
cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.
insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.
tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.
yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.
kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.
psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.
bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.
aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
0
domine deyus
antiperspirantlar mı, yoksa deotak mı? tıpçı arkadaşlar ne der? ben düz mantıkla, madem terlemeyi önlüyor, o zaman dengemi bozar diyorum. diğeri de benzer şeyi mi yapar yoksa olayı farklı mı onun?
antiperspirantlar mı, yoksa deotak mı?
tıpçı arkadaşlar ne der? ben düz mantıkla, madem terlemeyi önlüyor, o zaman dengemi bozar diyorum. diğeri de benzer şeyi mi yapar yoksa olayı farklı mı onun?
tıpçı arkadaşlar ne der? ben düz mantıkla, madem terlemeyi önlüyor, o zaman dengemi bozar diyorum. diğeri de benzer şeyi mi yapar yoksa olayı farklı mı onun?
0
adı roll-on galiba. tüm markaların var da,arkadaşlarım rexona'yı önermişti. küçük üçgenimsi bir şişe. terliyorsun ama kokuyu önlüyor.
yani sıvı bu ucunda yuvarlak bir nesne var, onu döndürerek sürünüyorsun sistemini kastettim. ( pek anlatamamışım gibi geldi de)
yani sıvı bu ucunda yuvarlak bir nesne var, onu döndürerek sürünüyorsun sistemini kastettim. ( pek anlatamamışım gibi geldi de)
0
deotak çözümün olacaktır.. terlemeyi engellemiyor kokuyu engelliyor.haftada 1 duştan sonra kullanıyorsun. migrosta bulabilirsin.Kokusu pek yok ama mor rengi iyidir.
0
koltukaltından terlemeyi engelliyor olabilir ama vücudun dengesini bozuyor anlamına gelmiyor bu.
bemn 8-10 yıldır roll-on deodorant kullanırım. bir gariplik görmedim. böylece koltukaltından pek terlemem, terlesem de kokmaz.
sıkıntı yaratmaz.
bemn 8-10 yıldır roll-on deodorant kullanırım. bir gariplik görmedim. böylece koltukaltından pek terlemem, terlesem de kokmaz.
sıkıntı yaratmaz.
0
nivea'nın roll-on'ları birebir.
temiz cilde uygulanması en önemli husus ayrıca.
temiz cilde uygulanması en önemli husus ayrıca.
0
deotak'ı öneren arkadaşlarda etkili olmuş olabilir de, bendeki etkisi 2 gün en fazla o da.
0
overdose
babet gibi ince altı olmayan ama converse'de olmayan bej ya da krem renkli canvas ayakkabı arıyorum. direk link verirseniz sevinirim.
babet gibi ince altı olmayan ama converse'de olmayan bej ya da krem renkli canvas ayakkabı arıyorum. direk link verirseniz sevinirim.
0
g man
Sevgili Dark Side sevdalıları, Nabersiniz? Meraktan soruyorum. Hangi uğraş içindesiniz bu saatte?Müzik dinliyorum ve ufaktan çikolata yiyorum ben mesela. Önümde de bir türlü bitiremediğim bir kitap var. Sizin meşguliyetiniz?(Ey,can sıkıntısı nelere kadirsin sen!)
Sevgili Dark Side sevdalıları,
Nabersiniz? Meraktan soruyorum. Hangi uğraş içindesiniz bu saatte?
Müzik dinliyorum ve ufaktan çikolata yiyorum ben mesela. Önümde de bir türlü bitiremediğim bir kitap var. Sizin meşguliyetiniz?
(Ey,can sıkıntısı nelere kadirsin sen!)
Nabersiniz? Meraktan soruyorum. Hangi uğraş içindesiniz bu saatte?
Müzik dinliyorum ve ufaktan çikolata yiyorum ben mesela. Önümde de bir türlü bitiremediğim bir kitap var. Sizin meşguliyetiniz?
(Ey,can sıkıntısı nelere kadirsin sen!)
0
acayip bir böcek girdi odama onu kovaladım. millet zehirli falan dedi ama şehir efsanesiymiş. şimdi bulmaya çalışıyorum ya öldü ya kaçtı...
tabi 2 saat gerideyim ben saat bazında
tabi 2 saat gerideyim ben saat bazında
0
İngiltere'desindir 2 saat geriyse o halde. O memlekette öyle fantastik böcekler yaşıyor muydu yav? (Öhm, muhabbet etmiyorum modlar, soruma cevap arıyorum tam olarak. Yerseniz...)
0
mikrodalgada tavuk döner ısıttım ketçapladım yedim. probis yiyorum şimdi de. bi de haxball ekşi duyuru odasına girmeye çalışıyorum AMA SAAT 3 BUÇUK OLDU HALA DOLU! DUYUN SESİMİ.
0
kayda değer hiç bir bok yapmıyorum. dün gece oturdum 4.30 a kadar muhabbet kralı izledim. bütün gün işyerinde ebem sikildi. bugün işten çıkarken bu gece yemekten sonra direkt yatacağıma dair yeminler etmiştim. saat 2.30 oldu. hala mal gibi oturuyrum. aklımı sikeyim.
0
10-14 yaş grubuna yönelik online bi oyunu yerelleştiriyorum. bi taraftan da mecburiyetten oynuyorum :( uyusaydım da kabuslar görseydim daha zevkliydi valla
0
yaşıyor ya, ingilizler daddy long legs diyor. helikopter böceğine benziyor ama aynı değil. dev sivrisinek gibi bir şey. ses seda çıkmadı elemandan herhalde gitti. garip garip böcekler var türkiye'de görmediğim. hayvanlar alemi resmen.
0
İşsiz güçsüz boş duran daha çoktur dedim; ama bir şeylerle meşgul olanlar da varmış bak. Acaba ufaktan ben de bir işe mi girişsem? Kitaba da elim gitmiyor ki hiç... Passion, öldürünce maktülün fotoğrafını çek bari.
0
hahah ite kaka yolladım böceği dışarı :D ben de sızarım herhalde final dönemi yakın
0
3 saat salsa çalışması vardı, 23 te yatıp güzel bir şekilde 3'te uyandım. ben de ne yaptığımı bilmiyorum, bilindik sitelerde uyku getirme çabası
bir de (bkz: bu saatte ne yapıyorsunuz duyuruları) başlığı açılmalı artık :D
ve bu arada o böcek zehirli değül
bir de (bkz: bu saatte ne yapıyorsunuz duyuruları) başlığı açılmalı artık :D
ve bu arada o böcek zehirli değül
0
11 de yattım yarın erken kalkayım diye, 3 gibi tekrar uyandım. bi dürüm söyledim. aynı zamanda cuma gününe vermem gereken tez taslağı var ama, ben deli gibi tony hawk pro skater oynuyorum.
0
Soruyu sordum, müzik devam etti, onu durdurdum. Arada anime izledim. Çikolatam bitti. Genelde bir şekilde yemek yiyormuş millet bunu fark ettim şimdi. Deli gibi açım. Öğrenci evinde kalsam yemek söylerdim de bu saatte aile apartmanına yemek söylemek tuhaf kaçıyor. Püf.
0
israil haifadayım içtim bi dolu.yarın tatil burada.sonra (şavurma) döner yidim.bi kaç saate uyumaya yatarım artık.saat 0439 lt.
0
Behzat Ç.'yi ancak izledim de leyla-mecnun ekibi çok alakasız durmuş gibi geldi,şimdi onu düşünüyorum.
Ayrıca kendime kahve yaptım bir taraftan onu yudumluyorum.
Akıl akıl gel peşime takıl durumu yani.
Ayrıca kendime kahve yaptım bir taraftan onu yudumluyorum.
Akıl akıl gel peşime takıl durumu yani.
0
yeni geldim eve. barbekü yaptık parkta arkadaşlarla. şimdi de ayaklarımı uzattım, nette vakit geçiriyorum.
0
raycharles
öyle yalnız başıma oturmaktayım, bi film önerin de izleyim. bi de fringe'e mi başlasam house'a mı ?
öyle yalnız başıma oturmaktayım, bi film önerin de izleyim. bi de fringe'e mi başlasam house'a mı ?
0
daha çok, kült olmuş film önerileri de olursa iyi olur aslında. bana kalsa bi lotr gider ama şimdi birini izleyince trilogy yapmazsam arkamdan ağlar o yüzden hiç bulaşmıyorum.
0
yanlız başına Perfume The Story of a Murderer güzel gider. Ayrıca frinci izlemedim ben de kararsızım başlasam mı diye ama House'u kesin izlemek lazım.
0
heyamo
kardeş kadar sevdiğim ev arkadasımın hemcinsim olan sevgilisi beyinsiz cıktı. sürekli ama sürekli bizde, hatun gezmeden doymuyor, yurduna ugramıyor. benim ev arkadasının da yuzu yumuşak bişey diyemiyor. hatun eve 4. oldu sanırsın, son 1 haftadır daha önceki bi densizliği yuzunden surat yapıyorum, 1
kardeş kadar sevdiğim ev arkadasımın hemcinsim olan sevgilisi beyinsiz cıktı. sürekli ama sürekli bizde, hatun gezmeden doymuyor, yurduna ugramıyor. benim ev arkadasının da yuzu yumuşak bişey diyemiyor. hatun eve 4. oldu sanırsın, son 1 haftadır daha önceki bi densizliği yuzunden surat yapıyorum, 1 kez bile suratına bakarak konusmadım-malesef bu da benim kötü huyum-, en son 2 gun önce sormuş. bi an iq'sunun bunu bile anlayamıyacak decerede oldugunu dusunmustum; ev arkadasın rahatsız mı oluyor gelmemden diye. ama yok yani, yine bizde. işten cıkmıs gelmiş, bi de hanfendi üşüyor diye kalorifer yaktık. ne yapayım ben kıza, istemiyorum ya, öküzlüğe kaçmadan yok mudur kurtulmanın yolu?
0
ev arkadaşı için çiğ tavuk yemek zorundasın pampa. yarın senin arkadaşın geldiğinde aynı suratı görmek istemiyorsan, katlanacaksın. veya tek başına eve çıkacaksın.
0
coripack, gelme değil ki bu hocam bildiğin döşek atma:) yoksa fiziksel olarak rahatsız değilim ama hatun cidden beyinsiz-anlayıssız
0
e söyle gidip, neden bu kadar dert ettin ki ? kardeş kadar sevdiğin bir insana böyle bi rahatsızlığını dile getiremiyorsan, pek de kardeş gibi bir ilişkiniz olduğu söylenemez sanki.
0
ev arkadasıma söyledim, ama o hatuna söyleyemiyor. tam bu konuyu konustuk kız işten cıkıp direk bize geldi. sanki yurt yıkıldı:)
0
anlayışsız adam hç surat asmadan anlar mı yahu. siz kız ile değil ev arkadaşınız ile muhattap olun. rahatsız olduğunuzu dile getirin. surat asma tavır falan yapmayın, net olun, açık konuşun. ev arkadaşın da malmış ayrıca ya. zaten hep biribirini bulur böyle tipler.
sen söylemiyorsan ben mi söyleyeyim. ben muhattap olmak istemiyorum bu sorunu çöz de. senle aramız bozulcak evde huzursuzluk olacak de. tehdit et :P
sen söylemiyorsan ben mi söyleyeyim. ben muhattap olmak istemiyorum bu sorunu çöz de. senle aramız bozulcak evde huzursuzluk olacak de. tehdit et :P
0
bitter bu işin sonu o herhalde:)
yav yok mu hiç yaratıcı bi kaçırma planı, ayşecikle ömercik babalarının sevgililerini nasıl kacırıyorlardı?
yav yok mu hiç yaratıcı bi kaçırma planı, ayşecikle ömercik babalarının sevgililerini nasıl kacırıyorlardı?
0
kıza birşey söyleme. git problemini ev arkadaşınla hallet. 'ne lan benim senin bu kız arkadaşlarından çektiğim' diye gir. tatlı tatlı döşek atma kelimesini kullanmadan, kendindende örneklendirerek olayı izah et.. annamıyorsa, evden kov.
0
birak gelsin ya, ev arkadasin ve sevgilisi birbirlerini seviyorlar varsay.
10 yil sonra bu düsüncenden utanirsin, rahat ol. senin kendi odan yok mu, orda takil, normalde hep o arkadasinla mi takiliyordun, beraber mi yatiyordunuz.
ortak kullanilan bir oturma odasi olayi varsa, yani televizyon falan, sen ne istersen onu izle demeyecegim ama beraber bir sekilde takilin iste.
ne olacak ya, sorun etme böyle seyleri. yani ayni odada yatsaniz ve kiz sabaha kadar horlasa tamam ama baska ne olabilirki,
ortak alisveris yaptiginiz dolaptan yiyip iciyorsa bile sorun etme.
ayni seyleri ben de yasadim, simdi diyorumki ne aptalmisim zamaninda bunu dert etmisim.
ha maddi olarak gercekten seni zorluyorsa arkadasina bunu kibar bi sekilde söyle. kesin seni anlayacaktir, olayin sadece maddiyat oldugundan bahset ama, deme yani bu kiz cok salak falan diye.
10 yil sonra bu düsüncenden utanirsin, rahat ol. senin kendi odan yok mu, orda takil, normalde hep o arkadasinla mi takiliyordun, beraber mi yatiyordunuz.
ortak kullanilan bir oturma odasi olayi varsa, yani televizyon falan, sen ne istersen onu izle demeyecegim ama beraber bir sekilde takilin iste.
ne olacak ya, sorun etme böyle seyleri. yani ayni odada yatsaniz ve kiz sabaha kadar horlasa tamam ama baska ne olabilirki,
ortak alisveris yaptiginiz dolaptan yiyip iciyorsa bile sorun etme.
ayni seyleri ben de yasadim, simdi diyorumki ne aptalmisim zamaninda bunu dert etmisim.
ha maddi olarak gercekten seni zorluyorsa arkadasina bunu kibar bi sekilde söyle. kesin seni anlayacaktir, olayin sadece maddiyat oldugundan bahset ama, deme yani bu kiz cok salak falan diye.
0
keseci olayın maddiyatla hiç ilgisi yok, onlar aramızda laf bile edilmez. ancak benim kızdıgım insanlar nasıl bu kadar dusuncesiz oluyor, beni bi arkadasım davet ettiğinde 40 seyi dusunuyorum, rahatsızlık verir miyim, ev arkadaslarının işi var mıdır. ya da mesela asla eli boş gitmem gittiğim yere, maddi kıymetinden değil bi dusuncedir. işte bunlar olmadı mı insanda gözumde bi kıymeti kalmıyor, tatlı dili olur azıcık dusunceli olur insan her şeyi ceker.
0
o zaman ev arkadaşını zorla o da sevgilisini zorlasın. anlattıklarına bakıyorum da salak olan kız değil, gayet de akıllıca yerleşmiş. salak olan ev arkadaşın.
0
sen de eve erkek çağır, o da atsın döşeği. hatta elemanın sevgilisine yazsın biraz. daha da gelmez ahaha.
0
jugador, duyurum "yha ev arkadasımın sevgilisi eve gelmesin, yardım edenler cok tesekkur xD" değildi ki, cevab icin sagol ama keske daha dikkatli okuyup bişeyler yazsaydın.
0
kesinlikle ev arkadaşınla konuş. yaptığı davranışların onu rahatsız ettiğini söyle. yani mesela kız kalıyo para bile istemiyoruz ama yapmasın buraya kurallları değiştirmeye değil kurallara uymaya geliyor de. para mevzusunda destekli davranan arkadaşına bir müddet sonra bu yaptığı batacak ve kıza hafiften tıpış dicektir.
0
kızı benle tanıştır ev arkadaşından alayım. tabi kız güzelse. ben adamın goynundan garıyı alırım :)
0
sülüman sana şu kadar söyliyim cok zeki adamsın:) baktın bu malı biri niye elinde tutar, herhalde cok guzel olmalı dedin. ve dogru bildin. gel al, hatun cok guzel ama mal. sonra sövmicen ama:)
0
kız sizdeyken (hep öyleymiş ya zaten), arkadaşınız da yanınızdayken, ikisine hitaben; "artık sizin de birlikte eve çıkma vaktiniz geldi valla" filan diyebilirsiniz. soru işareti yaratırsanız, "bu kalabalıkta ne kadar rahat edebilirsiniz ki? hem x de belli ki yurtta pek rahat diyil" dersiniz. siz dördüncüden kurtulmaya çalışmayın, onlar kendilerine üçüncü bulsunlar.
kız yokmuş gibi takılın bence. çözüm olmazsa da kız geldiğinde (yani her zaman) kendi odanızda takılın, muhatap olmayın. arkadaşla konuşmak fayda etmez diye düşünüyorum.
kız yokmuş gibi takılın bence. çözüm olmazsa da kız geldiğinde (yani her zaman) kendi odanızda takılın, muhatap olmayın. arkadaşla konuşmak fayda etmez diye düşünüyorum.
0
salonda mastürbasyon yaparken yakalan ev arkadaşının kız arkadaşına ''pardon senin burada olduğunu unutmuşum. sen olmayınca biz böyle yapıyoruz'' de. bir daha eve uğramaz. büyük ihtimal ev arkadaşından da ayrılır. böylece sen de ev arkadaşınla mutlu mesut yaşarsın.
0
trinitrotoluen
İmes'e kadıköy'den hangi otobüsle gidebilirim(üsküdar'dan da olur)? Alcatel'e gitmem gerekiyor.http://maps.google.com/maps?q=40.993865,29.185821&num=1&t=h&sll=40.993617,29.186082&sspn=0.00907,0.01929&doflg=ptk&ie=UTF8&ll=40.993617,29.186082&spn=0.00907,0.01929&z=16
İmes'e kadıköy'den hangi otobüsle gidebilirim(üsküdar'dan da olur)? Alcatel'e gitmem gerekiyor.
maps.google.com
maps.google.com
0
