psipsipsi
Makinenin seçiminden bahsetmiyorum. Yanılmıyorsam ilk bölümde New York'ta günlük 9 kişinin cinayete kurban gittiği söylenmişti. Dizide bir kişiyi kurtarmaları tahmini olarak 2-3 gün sürüyor. Bu demek oluyor ki her 27 kişiden 1 kişiyi kurtarabiliyorlar. O bir kişiyi Finch neye göre seçiyor?
Makinenin seçiminden bahsetmiyorum. Yanılmıyorsam ilk bölümde New York'ta günlük 9 kişinin cinayete kurban gittiği söylenmişti. Dizide bir kişiyi kurtarmaları tahmini olarak 2-3 gün sürüyor. Bu demek oluyor ki her 27 kişiden 1 kişiyi kurtarabiliyorlar. O bir kişiyi Finch neye göre seçiyor?
0
Makine zaten devlet için çalışıyor. Devletin ilgilenmediği irrevelent gördüklerini finch hallediyor.
0
Aynı soru benim de aklıma gelmişti. Bu konuya değindiklerini hatırlamıyorum. Ama Makine'nin kullandığı karmaşık algoritma belki tehdidin yakınlığını, mutlaklığını vs ölçüt kabul ederek bir sıralama yapıp en uygun kişiyi belirliyordur. Bu durum bile konuya açıklık getirmez gerçi. Çünkü 1 kişiyi kurtarırken diğerlerine kayıtsız kalıyorlar demektir. Bu da olayın ruhunu biraz zayıflatan bir yaklaşım.
0
Spoiler
Ek olarak bir zaman sonra makine başka bir ekiple daha çalışmaya başlıyor mesela. Finch'in haberi olmadan. Daha önce Finch'in kurtardığı insanlardan oluşan bir ekip vardı mesela.
Ek olarak bir zaman sonra makine başka bir ekiple daha çalışmaya başlıyor mesela. Finch'in haberi olmadan. Daha önce Finch'in kurtardığı insanlardan oluşan bir ekip vardı mesela.
0
chitosan
Merhaba, Benim size danismak istedigim bir sey var. Bir komsumuz, ayni zamanda da malesef bir akrabamiz; özel ihtiyaclari olan cocugunu (Otizm) okuldan almis ve Özel Egitim'e verdirme bahanesiyle 1.5 aydir cocugu okula yollamadan evde tutuyormus. Cocuk bizim eve gelip anne babama veryansin edince, "
Merhaba,
Benim size danismak istedigim bir sey var.
Bir komsumuz, ayni zamanda da malesef bir akrabamiz; özel ihtiyaclari olan cocugunu (Otizm) okuldan almis ve Özel Egitim'e verdirme bahanesiyle 1.5 aydir cocugu okula yollamadan evde tutuyormus. Cocuk bizim eve gelip anne babama veryansin edince, "Nolur babama söyleyin ben okula gitmek istiyorum!" deyince bizim haberimiz oldu. Normalde Milli Egitim'e bagli okuldaki hocalar babasini karsilarina alip konusmuslar. Haftada 2-3 gün tamamen özel egitime gitsin, onun disinda burada da normal müfredati takip etsin. Eksik günleri falan özel dersle tamamlariz demisler. Babasi da cocugun okuluyla ugrasmak istemedigi icin "Ben tamamen özel egitime yollarim!" bahanesiyle okuldan aliyor ama randevu bulamadim falan diye oyaliyormus herkesi. Normalde de yobaz, siddete meyilli, öfke kontrolü olmayan bir herif.
Ben su anda Türkiye'de yasamiyorum, dolayisiyla Türk hattimla arayip da sikayet edemedim polise. +90 155'i cevirince (bunu denedim) böyle bir hat yoktur diyor baglanamiyor.
Sikayet etmek icin ne yapabilirim, bana bu konuda yol gösterebilecek birisi var mi!
Not: Cocugun annesiyle babasi bosandi ve annesi maddi yönden bagimsiz olmadigi icin cocukla ilgili kararlari tek basina alamiyor. Bir de cocuklarin velayeti babada, annenin yaptirimda bulunma hakki var mi onu da bilmiyorum.
Not 2: Ufaklik 4. sinifa gidiyor (bir önemi var mi bilmiyorum bunun).
Benim size danismak istedigim bir sey var.
Bir komsumuz, ayni zamanda da malesef bir akrabamiz; özel ihtiyaclari olan cocugunu (Otizm) okuldan almis ve Özel Egitim'e verdirme bahanesiyle 1.5 aydir cocugu okula yollamadan evde tutuyormus. Cocuk bizim eve gelip anne babama veryansin edince, "Nolur babama söyleyin ben okula gitmek istiyorum!" deyince bizim haberimiz oldu. Normalde Milli Egitim'e bagli okuldaki hocalar babasini karsilarina alip konusmuslar. Haftada 2-3 gün tamamen özel egitime gitsin, onun disinda burada da normal müfredati takip etsin. Eksik günleri falan özel dersle tamamlariz demisler. Babasi da cocugun okuluyla ugrasmak istemedigi icin "Ben tamamen özel egitime yollarim!" bahanesiyle okuldan aliyor ama randevu bulamadim falan diye oyaliyormus herkesi. Normalde de yobaz, siddete meyilli, öfke kontrolü olmayan bir herif.
Ben su anda Türkiye'de yasamiyorum, dolayisiyla Türk hattimla arayip da sikayet edemedim polise. +90 155'i cevirince (bunu denedim) böyle bir hat yoktur diyor baglanamiyor.
Sikayet etmek icin ne yapabilirim, bana bu konuda yol gösterebilecek birisi var mi!
Not: Cocugun annesiyle babasi bosandi ve annesi maddi yönden bagimsiz olmadigi icin cocukla ilgili kararlari tek basina alamiyor. Bir de cocuklarin velayeti babada, annenin yaptirimda bulunma hakki var mi onu da bilmiyorum.
Not 2: Ufaklik 4. sinifa gidiyor (bir önemi var mi bilmiyorum bunun).
0
0
Sizin şikayetiniz çocuğun kesintisiz eğitime devam etmediği yönünde olabilir (ne derece ilgilenilir muamma)
Anne şikayet edebilir, şikayetine binaen kesintisiz eğitime dair işlem başlatılır, para ve hapis cezasına kadar yolu var. Annenin eli kolu bağlı değil, danışmanlık ve veya eğitim tedbir kararı aldırabilir. Velayetin değişmesine kadar gidebilecek bir süreç bu. Elbette siz iyi niyetiniz ile yola çıkmaya çalışıyorsunuz ama top annede, uğraşırsa olur.
Anne şikayet edebilir, şikayetine binaen kesintisiz eğitime dair işlem başlatılır, para ve hapis cezasına kadar yolu var. Annenin eli kolu bağlı değil, danışmanlık ve veya eğitim tedbir kararı aldırabilir. Velayetin değişmesine kadar gidebilecek bir süreç bu. Elbette siz iyi niyetiniz ile yola çıkmaya çalışıyorsunuz ama top annede, uğraşırsa olur.
0
Polis,Jandarma,Sahil Güvenlik,AFAD,Sağlık,İtfaiye ve Orman acil çağrı numaraları 112’de birleşti.
0
Zamanında bunu yazmıştım ama çalışıyor mu hiç denemedim. 155i (veya 112yi) aramak için deneyebilirsiniz. (Başına +90 koyarak tabii ki)
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
alo 183. bu konuya sosyal hizmetler bakar ancak fazla müdahale edemezler. daha çok çocuğun bakımının yapılıp yapılmamasına bakıyorlar.
0
Öncelikle çocuğun kayıtlı bulunduğu okulun yönetimi bu konuda gerekli tedbirleri almakla birinci dereceden sorumludur. Başka okula gittiğini sanmak gibi bir durumları da olamaz çünkü başka okula gitseydi naklini göndermiş olmaları gerekirdi. Dolayısıyla çocuk hangi okula kayıtlıysa devamsızlığı ile ilgili işlem yapılmalıdır. Mesela bizim okulumuzda böyle bir öğrenci var. Biz İl Müdürlüğüne durumu resmi yazıyla bildirdik. Onlar da savcılığı harekete geçirecekler. Daha önce çalıştığım okullardan birinde de benzer bir olay olmuş, jandarma, öğrenci velisinin kapısına dayanmıştı.
Burada şöyle bir durum olabilir. Otizmli öğrenciler genelde okul ortamında "sorun çıkaran" çocuklar oldukları için okul yönetimi devamsızlıklarını girmiyor olabilir. Ki bu da risktir. Öteki türlü bu çocuk polis zoruyla okula getirilirdi. Hatta baba, eğitim hakkından mahrum ettiği çocuğunun velayetini bile kaybedebilirdi.
Hele ki otizmli bir çocuk için korkunç bir kayıp bu.
Burada şöyle bir durum olabilir. Otizmli öğrenciler genelde okul ortamında "sorun çıkaran" çocuklar oldukları için okul yönetimi devamsızlıklarını girmiyor olabilir. Ki bu da risktir. Öteki türlü bu çocuk polis zoruyla okula getirilirdi. Hatta baba, eğitim hakkından mahrum ettiği çocuğunun velayetini bile kaybedebilirdi.
Hele ki otizmli bir çocuk için korkunç bir kayıp bu.
0
ya ben lan neyse
olmalı mı/olmamalı mı diye sormuyorum. bir resmi yazı gördüm internette. ona binaen merak ettim. teşekkürler.
olmalı mı/olmamalı mı diye sormuyorum. bir resmi yazı gördüm internette. ona binaen merak ettim. teşekkürler.
0
Aşı olmama nedenlerini araştırmak istiyorlardır. Yasaldır. Ona göre önlem almak için ön araştırma yapılıyor sanırım
0
Bir okulda yöneticiyim. MEB bizden aşı olmayanların ismini istemedi. Personel içinde aşı olmayanlar, tek doz olanlar kaç kişidir, aşı olmama gerekçesi nedir diye sordu. Biz sadece sayı gönderdik. Birkaç da gerekçe yazdık. Başka yerlerde farklı uygulama var mıdır,bilmiyorum.
0
yasal degil, ama kim takar yasayi.
Bizim sirket de aradi gecen, hatta markasini sordu.
Bizim sirket de aradi gecen, hatta markasini sordu.
0
wmeh
buraya gitmek verimli olur mu? 15 dakika kısa gelmiyor mu?
buraya gitmek verimli olur mu? 15 dakika kısa gelmiyor mu?
0
Arkadaşım daha 15 yaşında gidiyordu ilaç verip yolladılar, hiç de faydası olmadı
0
Devlet mi özel mi olsun sorusuna cevap aramak yerine doktor araştır, üstte verilen örneklerle özel muayenehaneye gittiğinde de karsilasabilirsin.
0
En zor şeylerden biri bu alanda doktor bulmaktır herhalde. Küçük bir şehirde yaşıyorsanız unutun zaten. Bir dönem benim yaşadığım şehirde tek bir doktor yoktu. İyi doktor demiyorum, hiç yoktu. Ama bazen bir mucize oluyor ve iyi bir doktorla karşılaşabiliyorsun. Bunu doktorla görüşmeden bilemiyorsun.
Suratına bakıp ilaç yazanlar çoğunlukta devlet hastanelerinde tabii. Beni görünce hata veriyor bu tipler. Çünkü benim her tür psikiyatrik ilacı kullanmam yasak. Dar Açılı Glokom hastasıyım. (Bir göz hastalığı) İlaç tedavisi dışında hiçbir öneri getiremiyorlar. Bazısı da taşıdığım büyük riske rağmen xanax verip, kullan, bir şey olmaz, diyor. Dediklerini yapsam muhtemelen kör olacağım ama neyine güveniyorsa ısrar ediyor.
Ama bir keresinde devlet hastanesinde harika bir doktora denk gelmiştim. Beni dinledi, anladı. Kısıtlı zaman da olsa önemsendiğimi hissettim. Gözümdeki hastalıktan dolayı farklı bir tedavi yaklaşımı geliştirmeye çalıştı. Bir süre bazı araştırmalar yaptı. Ha sonuçta, üzülerek söylüyorum ki sana yardımcı olamayacağım dedi ama olsun. Ben onun iyi bir doktor olduğunu anlamıştım. Tabii buralarda çok takılmadı ve gitti.
Yani bazen devlet hastanesinde de iyi niyetli doktorlar bulunabiliyor. Ama bir gerçek var ki bizzat o doktorla görüşmeyince bilemiyorsun.
Suratına bakıp ilaç yazanlar çoğunlukta devlet hastanelerinde tabii. Beni görünce hata veriyor bu tipler. Çünkü benim her tür psikiyatrik ilacı kullanmam yasak. Dar Açılı Glokom hastasıyım. (Bir göz hastalığı) İlaç tedavisi dışında hiçbir öneri getiremiyorlar. Bazısı da taşıdığım büyük riske rağmen xanax verip, kullan, bir şey olmaz, diyor. Dediklerini yapsam muhtemelen kör olacağım ama neyine güveniyorsa ısrar ediyor.
Ama bir keresinde devlet hastanesinde harika bir doktora denk gelmiştim. Beni dinledi, anladı. Kısıtlı zaman da olsa önemsendiğimi hissettim. Gözümdeki hastalıktan dolayı farklı bir tedavi yaklaşımı geliştirmeye çalıştı. Bir süre bazı araştırmalar yaptı. Ha sonuçta, üzülerek söylüyorum ki sana yardımcı olamayacağım dedi ama olsun. Ben onun iyi bir doktor olduğunu anlamıştım. Tabii buralarda çok takılmadı ve gitti.
Yani bazen devlet hastanesinde de iyi niyetli doktorlar bulunabiliyor. Ama bir gerçek var ki bizzat o doktorla görüşmeyince bilemiyorsun.
0
diffarentiationation
Kadınlar için ne vaat ediliyor? Kadınlar bunun için ne düşünüyor?
Kadınlar için ne vaat ediliyor? Kadınlar bunun için ne düşünüyor?
0
İnançlı bir kadın olarak erkeğe ne verildiği beni ilgilendirmiyor. Oradaki ilahi adalete inancım tam. Kadına da mutlaka güzel bir ödül verilecektir mutlaka.
0
Cennette sayısız nimet vardır, üzülme, kızma vs yoktur.
Erkeklere de kadınlara da hayal edemeyecekleri nimetler vardır.
Cinsel manada kadınlara yine eşleri vardır (cennetteki) ama tam anlamıyla tatmin olacaklardır sorduğunuz buysa.
Erkeklere de kadınlara da hayal edemeyecekleri nimetler vardır.
Cinsel manada kadınlara yine eşleri vardır (cennetteki) ama tam anlamıyla tatmin olacaklardır sorduğunuz buysa.
0
@trene çelme atan adam
Kadının daha önce üç kez evlenip boşandığını düşünürsek ne oluyor? En çok tatmin etme olasılığı olan mı seçiliyor? Yoksa daha önce en çok tatmin etmiş olan mı?
Dip not: üçün ikisiyle imam nikahı da yapılmış ama bir tanesi sadece resmi nikah.
Kadının daha önce üç kez evlenip boşandığını düşünürsek ne oluyor? En çok tatmin etme olasılığı olan mı seçiliyor? Yoksa daha önce en çok tatmin etmiş olan mı?
Dip not: üçün ikisiyle imam nikahı da yapılmış ama bir tanesi sadece resmi nikah.
0
Belki de cennette cinsel bir güdüden arınmış şekilde olunuyordur?
Mesela çocuğun kaybolmus parkta avm de pazarda vs. Sonra onu buluyorsun ve sarılıyorsun. O esnada aklina sevismek gelir mi?
Belki de sürekli çocuğunu bulmuşsun gibi bir ruh halinde olacaksın?
Ya da kadın brad pitt ile yatmak istiyor beki kocası brad pitt olarak görünecektir?
Uç kez evlendi ise en sonuncusu onun esidir.
Vs vs
Demek istediğim cevabı olmayan seye cevap aramak cok boşa bir uğraş.
Ne söylerseniz söyleyin hepsi bir olasılık.
Mesela çocuğun kaybolmus parkta avm de pazarda vs. Sonra onu buluyorsun ve sarılıyorsun. O esnada aklina sevismek gelir mi?
Belki de sürekli çocuğunu bulmuşsun gibi bir ruh halinde olacaksın?
Ya da kadın brad pitt ile yatmak istiyor beki kocası brad pitt olarak görünecektir?
Uç kez evlendi ise en sonuncusu onun esidir.
Vs vs
Demek istediğim cevabı olmayan seye cevap aramak cok boşa bir uğraş.
Ne söylerseniz söyleyin hepsi bir olasılık.
0
Huri hizmetkar anlamında. Cinsiyeti yok. Hem kadına hem erkeğe huri veriliyor. Cinsel bi görevi yok
0
Hurinin cinsiyeti tabi ki var. Dini eğip bükmeye gerek yok.
@new day özetle hangisini istiyorsa.
Alıntı:
Ümm-i Habibe validemiz, kocası öldükten sonra, biri ile evlenen, ondan da ayrılıp başka bir erkekle evlenen kadın, ahirette bu üç kişiden hangisi ile evlenecek diye bir suali sorunca, Resulullah efendimiz (Böyle bir kadın, serbesttir. Hangi kocası güzel huylu ise ahirette onunla olur. Güzel ahlak sahibi olan, dünya ve ahiret iyiliğine kavuşur) buyurdu. Demek ki, kadın, üç kişiden hangisini daha çok seviyorsa, onunla beraber olur. Üçünü de istemiyorsa, hiç biri ile beraber olmaz. Cennette üzüntü yoktur.
@new day özetle hangisini istiyorsa.
Alıntı:
Ümm-i Habibe validemiz, kocası öldükten sonra, biri ile evlenen, ondan da ayrılıp başka bir erkekle evlenen kadın, ahirette bu üç kişiden hangisi ile evlenecek diye bir suali sorunca, Resulullah efendimiz (Böyle bir kadın, serbesttir. Hangi kocası güzel huylu ise ahirette onunla olur. Güzel ahlak sahibi olan, dünya ve ahiret iyiliğine kavuşur) buyurdu. Demek ki, kadın, üç kişiden hangisini daha çok seviyorsa, onunla beraber olur. Üçünü de istemiyorsa, hiç biri ile beraber olmaz. Cennette üzüntü yoktur.
0
Bununla ilgili bir video var. Nouman Ali Kahn bu durumla ilgili yorum yapıyor. İşin ilginci Cübbeli Ahmet Hoca bu adamı tehlikeli buluyor, vahhabi diyor kendisine. Videoda kendisinin yorumunu ve bu yorumunu dayandırdığı birkaç ayeti dinleyebilirsiniz. Şahsi kanaatimi sorarsanız hiçbir şey bilmiyorum:)
youtu.be
youtu.be
0
Professor Wild
bende bi sürü film var biriyle başlıyorum bismillah. bakalım bunu bileniniz var mı?kiralık katillerle ilgili eski bir film. biri profesyonel biri işe yeni başlıyor. ölmek isteyen bir kadın var ve kemal sunal filmlerindeki gibi bu katilleri tutuyor. profesyonel olanla uzun uzun konuşmalar yapıyor. ka
bende bi sürü film var biriyle başlıyorum bismillah. bakalım bunu bileniniz var mı?
kiralık katillerle ilgili eski bir film. biri profesyonel biri işe yeni başlıyor. ölmek isteyen bir kadın var ve kemal sunal filmlerindeki gibi bu katilleri tutuyor. profesyonel olanla uzun uzun konuşmalar yapıyor. kadının yaşadıkları adamı çok etkiliyor. kadını öldüremiyor. acemi olana geçiyor sıra. o işi becerior. "hayatımdaki ilk cinayeti işledim!" diye hoplayıp zıplarken profesyonel olan, "naptın lan!" diye bunu dövmeyebaşlıyor falan garip bir filmdi. filmin jason statham filmlerinden biri olduğu söylendi ama hayır onun filmlerinin tarzında değildi. konusu derin, stathamın filmleri genellikle yüzeysel oluyor.
kiralık katillerle ilgili eski bir film. biri profesyonel biri işe yeni başlıyor. ölmek isteyen bir kadın var ve kemal sunal filmlerindeki gibi bu katilleri tutuyor. profesyonel olanla uzun uzun konuşmalar yapıyor. kadının yaşadıkları adamı çok etkiliyor. kadını öldüremiyor. acemi olana geçiyor sıra. o işi becerior. "hayatımdaki ilk cinayeti işledim!" diye hoplayıp zıplarken profesyonel olan, "naptın lan!" diye bunu dövmeyebaşlıyor falan garip bir filmdi. filmin jason statham filmlerinden biri olduğu söylendi ama hayır onun filmlerinin tarzında değildi. konusu derin, stathamın filmleri genellikle yüzeysel oluyor.
0
Sylvester Stallone ile Antonio Banderas'ın buna benzer bir filmi vardı. Ama hikaye pek tutmuyor. Sylvester tecrübeli bir kiralık katildir. Antonio ise işe yeni başlamış bir başka kiralık katildir. Antonio kendini ispat edebilmek için Sylvester'ın işlerine çökmeye başlar. Güvenlik uzmanı bir kadının ortadan kaldırılması gerekiyordur. İşi Sylvester alır. Ama yapmaktan vazgeçer. Fakat Antonio vazgeçecek gibi değildir. Sylvester kadını koruması altına alır. Antonio da ikisini birden öldürmek için peşlerine düşer.
Aradığın film olmama ihtimali yüksek ama güzel bir film olduğunu düşündüğüm için yazayım dedim.
Filmin IMDB linki şu:
www.imdb.com
Aradığın film olmama ihtimali yüksek ama güzel bir film olduğunu düşündüğüm için yazayım dedim.
Filmin IMDB linki şu:
www.imdb.com
0
alfist
Arkadaşlar selam.Çok uzun zamandır şöyle şeyler yaşıyorum:- Tanımadığım numaralar arayınca falan kesin başımda bir bela var hissine kapılıyorum.- Allah korusun da, devamlı surette çocuğumun (3 yaşında), diğer sevdiklerimin başına kötü şeyler gelme korkusu yaşıyorum, gözümde felaket senaryoları canla
Arkadaşlar selam.
Çok uzun zamandır şöyle şeyler yaşıyorum:
- Tanımadığım numaralar arayınca falan kesin başımda bir bela var hissine kapılıyorum.
- Allah korusun da, devamlı surette çocuğumun (3 yaşında), diğer sevdiklerimin başına kötü şeyler gelme korkusu yaşıyorum, gözümde felaket senaryoları canlanıyor.
- Yüksek lisans yapan bir askere özel ders veriyorum mesela. Sonra baya arkadaş olduk. Çok da severim kendisini. İnsan gibi insandır. Ama ara sıra aklıma "ya malum olaylara karışmış da kendini saklamışsa ve şu an takibat altındaysa, benle de sık sık görüşüyor, benim de başımı yakarsa" gibi şeyler geliyor. Hatta ben hep komutanım diye hitap ederdim, o da o kadar samimiyiz, komutanım ne alaka abi de geçsin derdi. Ben de artık bir telefon görüşmesinde "abi bak, artık komutanım demiyorum abi diyorum ehehehe" dedikten sonra yine aklıma "ya telefonları dinleniyorsa, ya malum yapıdan zannedilirsem vs." diye yersiz endişeler yaşıyorum. Ama yaşamaktan da alıkoyamıyorum. Halbuki ben kendimi biliyorum, bulundukları semtlerden bile geçmemişim, yakın zamanda ben de devlet memuru olarak atandığımdan aşırı kapsamlı bir güvenlik soruşturmasından da geçmişim, devlet beni biliyor ben devleti. Ayrıca adamla tanışalı 1 sene olmuş. Öncesinde tek bir iletişimin bile yok. Bunun neyini izah edemezsin ki? Bu neyin endişesi diyorum, fakat buna rağmen paniğe kapılıyorum. Sorunum da bu zaten. Bilmeme rağmen endişe yaşıyorum.
- Fazla kimseye bulaşmam, dalaşmam ama tartışmak, kavga etmek icap ettiğinde gayet cesur davranırım. Fakat mesele kapandıktan sonra çeşit çeşit senaryolar gelir aklıma. Ya tartıştığım adam gurur meseelsi yaptıysa, ya takip eder de sabah arkamdan bıçağı takarsa vs.
- İnsanlara karşı iyi niyetli sözlerimin asla anlaşılmayacağını, farkedilmeyeceğini, ama artniyetim olmamasına rağmen söyleyeceğim şeylerden insanların kesin kötü bir mana çıkaracağını zannetmekten kendimi devamlı insanlara açıklama gereği duyuyorum. Şunu dedim ama sakın bunu anlama vs. gibi.
- Hep başıma kötü bir olay gelip tepe takla gideceğimi, batacağımı, iflas edeceğimi, muhtaç kalacağımı düşünüyorum. Hani bir şey olacak, kaza bela vs. ve ben elimdeki herşeyi kaybedecekmişim gibi.
Bunlar anksiyete belirtileri mi? Çok ağır şartlardan ve zamanlardan geçip hayatımı yeni düzene oturttum, depresyon mu, yoksa bu yeni düzenimi kaybetme, eski günlere dönme korkusu mu bu sizce?
Çok uzun zamandır şöyle şeyler yaşıyorum:
- Tanımadığım numaralar arayınca falan kesin başımda bir bela var hissine kapılıyorum.
- Allah korusun da, devamlı surette çocuğumun (3 yaşında), diğer sevdiklerimin başına kötü şeyler gelme korkusu yaşıyorum, gözümde felaket senaryoları canlanıyor.
- Yüksek lisans yapan bir askere özel ders veriyorum mesela. Sonra baya arkadaş olduk. Çok da severim kendisini. İnsan gibi insandır. Ama ara sıra aklıma "ya malum olaylara karışmış da kendini saklamışsa ve şu an takibat altındaysa, benle de sık sık görüşüyor, benim de başımı yakarsa" gibi şeyler geliyor. Hatta ben hep komutanım diye hitap ederdim, o da o kadar samimiyiz, komutanım ne alaka abi de geçsin derdi. Ben de artık bir telefon görüşmesinde "abi bak, artık komutanım demiyorum abi diyorum ehehehe" dedikten sonra yine aklıma "ya telefonları dinleniyorsa, ya malum yapıdan zannedilirsem vs." diye yersiz endişeler yaşıyorum. Ama yaşamaktan da alıkoyamıyorum. Halbuki ben kendimi biliyorum, bulundukları semtlerden bile geçmemişim, yakın zamanda ben de devlet memuru olarak atandığımdan aşırı kapsamlı bir güvenlik soruşturmasından da geçmişim, devlet beni biliyor ben devleti. Ayrıca adamla tanışalı 1 sene olmuş. Öncesinde tek bir iletişimin bile yok. Bunun neyini izah edemezsin ki? Bu neyin endişesi diyorum, fakat buna rağmen paniğe kapılıyorum. Sorunum da bu zaten. Bilmeme rağmen endişe yaşıyorum.
- Fazla kimseye bulaşmam, dalaşmam ama tartışmak, kavga etmek icap ettiğinde gayet cesur davranırım. Fakat mesele kapandıktan sonra çeşit çeşit senaryolar gelir aklıma. Ya tartıştığım adam gurur meseelsi yaptıysa, ya takip eder de sabah arkamdan bıçağı takarsa vs.
- İnsanlara karşı iyi niyetli sözlerimin asla anlaşılmayacağını, farkedilmeyeceğini, ama artniyetim olmamasına rağmen söyleyeceğim şeylerden insanların kesin kötü bir mana çıkaracağını zannetmekten kendimi devamlı insanlara açıklama gereği duyuyorum. Şunu dedim ama sakın bunu anlama vs. gibi.
- Hep başıma kötü bir olay gelip tepe takla gideceğimi, batacağımı, iflas edeceğimi, muhtaç kalacağımı düşünüyorum. Hani bir şey olacak, kaza bela vs. ve ben elimdeki herşeyi kaybedecekmişim gibi.
Bunlar anksiyete belirtileri mi? Çok ağır şartlardan ve zamanlardan geçip hayatımı yeni düzene oturttum, depresyon mu, yoksa bu yeni düzenimi kaybetme, eski günlere dönme korkusu mu bu sizce?
0
Anksiyete farklı bu bildiğin panik atak.. yakın zamanlarda çok sevdiğiniz biri öldü veya büyük bir depresyon yaşadıysanız bu tür şeyler oluyor..
0
Yasadiginiz seyin panik atakla zerrece ilgisi yok. Boyle seyleri burada sormanin olumsuz etkisi iste, konuya vakif olmayanlar da cevap verebiliyor.
Dediginiz gibi mantikli aciklamalarla atlatamadiginuz kaygilariniz var ve cogu da o binbir zahmetle kurdugunuz duzeni kaybetme korkunuzla iliskili. Terapiyi ve ilac tedavusini dusunun derim, kendi kendine ortadan kalkan seyler degil.
Dediginiz gibi mantikli aciklamalarla atlatamadiginuz kaygilariniz var ve cogu da o binbir zahmetle kurdugunuz duzeni kaybetme korkunuzla iliskili. Terapiyi ve ilac tedavusini dusunun derim, kendi kendine ortadan kalkan seyler degil.
0
Bende bir pofosyonel destek almaniz yonunde oy kullanacagim..
0
Bende de ciddi anksiyete bozukluğu var. Gözümde çıkan bir hastalıktan dolayı anksiyete ve depresyon ilaçları bana yasaklandı. O zamandan beri geldiğim nokta hiçkimsenin olmak istediği bir yer değil. O yüzden tedavi olmak için fazla beklememenizi öneririrm. Hele büyük şehirde yaşıyorsanız bu konuda seçeneğiniz çok olacaktır. Kendi kendine geçmiyor.
0
zseak
inşaat ustaları toplanın hele. sitenin inşaatı bitmiş durumda ve insanlar taşınmış. biz de bir daire beğendik ancak yapı kullanım izni (yani iskanı) alınmamış. yetkililer prosüderler vs konuları tamamlayıp iskanı almak 2 ayı bulur dediler. şimdi bu şekilde bu evi alsak ilerde bir sıkıntı yaşar mıyız
inşaat ustaları toplanın hele.
sitenin inşaatı bitmiş durumda ve insanlar taşınmış. biz de bir daire beğendik ancak yapı kullanım izni (yani iskanı) alınmamış. yetkililer prosüderler vs konuları tamamlayıp iskanı almak 2 ayı bulur dediler.
şimdi bu şekilde bu evi alsak ilerde bir sıkıntı yaşar mıyız? iskanı alamama gibi bir durum olur mu?
2.si de bankalar iskanı alınmamış mülkler için konut kredisi verirler mi?
teşekkürler
sitenin inşaatı bitmiş durumda ve insanlar taşınmış. biz de bir daire beğendik ancak yapı kullanım izni (yani iskanı) alınmamış. yetkililer prosüderler vs konuları tamamlayıp iskanı almak 2 ayı bulur dediler.
şimdi bu şekilde bu evi alsak ilerde bir sıkıntı yaşar mıyız? iskanı alamama gibi bir durum olur mu?
2.si de bankalar iskanı alınmamış mülkler için konut kredisi verirler mi?
teşekkürler
0
Ben aldım. Konut kredisi kullandım. Sonrasında müteahhit iflas edip yurtdışına kaçtı. İskan olayı müteahhitin kaçışına kadar belirli noktaya gelmişti. Bizler hak sahipleri olarak iskan için uzun süre uğraştık. Bu süreçte elektrik ve su abonelikleri bireysel aboneliğe dönüşemediği için oldukça yüksek faturalar ödedik. Elektrik parası herkesin saatine göre toplansa da inşaat tarifesi üzerinden hesaplanıyordu. Uzun uğraşlar ve sıkıntılar sonucu iskanı almış olsak da elektrik için müteahhitin imzası gerekir diye tutturdular. Ayrıca tüm elektrik panellerinin değişmesi gerektiğini söyleyip dünya kadar masraf çıkarttılar. Şu an için sadece elektrik sıkıntımız var. Aboneliğimizi devralamadık henüz.
Sizin için işler böyle olmayabilir. Sıkıntı çekmeden iskanı alıp hayatınıza devam edebilirsiniz. Ama benim gibi sorunlar yaşamanız da olası. İnanın çok can sıkıcı bir süreçti. İskanlı bir daire bakarak tüm bu sorunları hiç düşünmeden ev sahibi olmanız bence daha isabetli olur. Tabii ben sadece size kendi yaşadıklarımı anlattım. Karar sizin.
Sizin için işler böyle olmayabilir. Sıkıntı çekmeden iskanı alıp hayatınıza devam edebilirsiniz. Ama benim gibi sorunlar yaşamanız da olası. İnanın çok can sıkıcı bir süreçti. İskanlı bir daire bakarak tüm bu sorunları hiç düşünmeden ev sahibi olmanız bence daha isabetli olur. Tabii ben sadece size kendi yaşadıklarımı anlattım. Karar sizin.
0
Müteahhite güveniyorsan alınır.
Aksilik çıkarsa, örneğin müteahhit balkonları 10 santim uzun yapmış ise bir dahaki imar affını ya da belediye evimi ne zaman yıkacak diye beklersin.
Vermez.
Aksilik çıkarsa, örneğin müteahhit balkonları 10 santim uzun yapmış ise bir dahaki imar affını ya da belediye evimi ne zaman yıkacak diye beklersin.
Vermez.
0
alınmaz. iskan olmadan artık elektrik su doğalgaz bağlanması yasak sözde. taşınan nasıl taşınmış acaba.
0
mehmed resad
evet normalde de dalgalı bi saçım var ama son üç aydır saçlarıma tarakla da fon çekmeme rağmen s şeklini alıyor bi süre sonra. bunu düzeltmek için napabilirim??
evet normalde de dalgalı bi saçım var ama son üç aydır saçlarıma tarakla da fon çekmeme rağmen s şeklini alıyor bi süre sonra. bunu düzeltmek için napabilirim??
0
Saçlarınız dalgalı ve kısaysa çok zor. Erkek olmasam da kısa saç kullanıyorum. Saçlarımı kısalttıkça acayip güçleniyor ve gürleşiyor. Düz bir şekilde alnıma dikey olarak indirmek istiyorum ama ne yapsam olmuyor. Fön tutmuyor çünkü çok kalın telli ve gür. Jöle, sprey, köpük, vax hepsini denedim. Hatta daha dün duştan sonra vaxı boca ettim saçlarıma, kazık gibi oldu ama o lanet olası s şekli hep orada. Erkek olsam sürekli 3 numara gezerdim inanın. O kadar nefret getirdim. İşin pis tarafı azıcık uzatmaya kalksam kafamda saç kalmıyor. Daha kısa bir model kullanmayı düşünmez misiniz?
0
dont eat me
Tartışma amaclı duyuru değil. Sadece tespit yaptım ve merak ettim gerçekten öyle mi diye.Kimseyi yargılamak haddime değil oncelikle onu söyleyeyim. Ramazan ayındayız. Insanlar orucluyum deyip sinirlenerek kötü sözler sarfediyor. Ya da dindar, agzindan Allah ismi dusmuyor ama digerlerine "aptal, bece
Tartışma amaclı duyuru değil. Sadece tespit yaptım ve merak ettim gerçekten öyle mi diye.
Kimseyi yargılamak haddime değil oncelikle onu söyleyeyim. Ramazan ayındayız. Insanlar orucluyum deyip sinirlenerek kötü sözler sarfediyor. Ya da dindar, agzindan Allah ismi dusmuyor ama digerlerine "aptal, beceriksiz" gibi onur zedeleyici sozler soyleyebiliyor. Daha bircok ornek var. Sadece bunu ele alalım.
Eğer bu insanlar Allah'a inanıyorsa o an Allah'ın onları ve sözlerini isittigini düşünmüyorlar mi?
Kimseyi yargılamak haddime değil oncelikle onu söyleyeyim. Ramazan ayındayız. Insanlar orucluyum deyip sinirlenerek kötü sözler sarfediyor. Ya da dindar, agzindan Allah ismi dusmuyor ama digerlerine "aptal, beceriksiz" gibi onur zedeleyici sozler soyleyebiliyor. Daha bircok ornek var. Sadece bunu ele alalım.
Eğer bu insanlar Allah'a inanıyorsa o an Allah'ın onları ve sözlerini isittigini düşünmüyorlar mi?
0
Aslında ülkemizin çoğu kişinin müslümanlıkla ilgisi yok. Müslümanlıkla bağdaşmayan bir sürü şey yaparlar ama oruç tutar, tutmayanı kınarlar. Mahalle baskısı olmazsa kimse oruç tutmaz ülkemizde, zaten camilerin çoğu da boş. Sadece cumaları doluyor.
0
@cemallamec ek olarak cumaya gidenlerin de cogu mahalle baskisi yuzunden, gitmezsem ne derler diye dusunerek gidiyor bence, bir din buyugu cuma gunleri namaz zorunlu degil dese inan bir cok kisi cumaya da gitmez (gerci ebubekir sifil bir programda aynen bu sekilde soylemisti)
0
Allah'a hesap vereceklerine inanıyorlar ama bu hesabı çok sonra vereceklerini düşündükleri için çok etkili olmuyor. Mesela herkes öleceğini bilir ama yaşarken bunu aklına getirmez, hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar.
0
@prizmatik
Hesabı çok sonra verecek olabilir ama vereceği hesap o an yaptığı eylemlerin hesabı. :) Allah hesabı çok sonra kesecek diye zaman aşımı oluşmuyor ya. :) Nihayetinde hesap verecekler ve dediğim gibi işte buna dair inançları yok gibi.
Hesabı çok sonra verecek olabilir ama vereceği hesap o an yaptığı eylemlerin hesabı. :) Allah hesabı çok sonra kesecek diye zaman aşımı oluşmuyor ya. :) Nihayetinde hesap verecekler ve dediğim gibi işte buna dair inançları yok gibi.
0
ayrıca çok rahat yalan söylüyorlar. ben de inandıklarına inanmıyorum önemli bir kısmının.
0
Allah inancı biraz sembolikleşmiş durumda insanların aklında. İnsanlara masal gibi geliyor. İçinde yaşadığımız dönem de insanların bu duygularını destekliyor. Örneğin kul hakkı meselesi. Neredeyse herkes kul hakkı yiyor. Güçlünün güçsüzü ezdiği bir dönemde allah'a bağlı kalanlar hep kaybediyor. Dürüstlük güçsüzlük anlamına geliyor. Tabii tüm anlattıklarım dünya hayatına dair. Az bir kısım insan mücadele ediyor ama en azından şu an için kazanamayacakları apaçık ortada. Onların sesini duymuyorsunuz. Yaşadıklarını bilmiyorsunuz. Çünkü bağırmıyor, saldırmıyorlar. Dünyevi kazanımlara dört elle sarılmıyorlar. Üstelik dindarım diyen din tüccarları yüzünden daima hor görülüyorlar. Oldukça acı dolu bir yaşamı seçmiş durumdalar. Zaten bu tür insanlar için hiçbir zaman kolay olmamıştır hayat. Herkes bir gün ölecek. Onlar da öldükten sonra huzuru bulmayı umuyorlar. Zaten onlara her şeyin çok zor olacağı söylendiği için bunu kabullenmiş oluyorlar. Belki gerçekten haklılardır. Belki gerçek adaletin tadını alabilirler bir gün. Hatta belki bunun için ölmeyi beklemeleri bile gerekmeyebilir. Bazı şeyleri ölmeyince bilemeyeceğiz.
0
herhangi bir insanın ne tür zaafı ve eksi yönü varsa, herhangi bir dindar insan da aynılarına sahip olacak. dindar olunca tüm bunlardan paket halinde bedavadan kurtulunacak olsaydı, ne ala memleket olurdu.
hayat da zor, mükemmel insan olmak da zor. dindar olmak da zor. ve sadece cuma'ya gidince, oruç tutunca dindar olunmuyor; dindar olunca mükemmel olunmuyor.
hayat da zor, mükemmel insan olmak da zor. dindar olmak da zor. ve sadece cuma'ya gidince, oruç tutunca dindar olunmuyor; dindar olunca mükemmel olunmuyor.
0
apucukuaa
Bir de yikarken ayni anda camlari sildirsem iyi olur di mi? Yoksa kirli tozlu pencerelere temiz perde asmış olurum?
Bir de yikarken ayni anda camlari sildirsem iyi olur di mi? Yoksa kirli tozlu pencerelere temiz perde asmış olurum?
0
Valla benim ev neredeyse camdan ibaret olduğundan senede bir yıkıyorum. Birkaç hafta önce temizlik yaptırdım. Perdeleri yıkayıp takmak tam bir eziyet oldu. Baş edemiyorum. Eğer kolay olsaydı da yılda iki kez yıkamam yeterli olurdu.
0
hoot
Arkadaşlar merhaba soru önemli. Hızlı bir düğün kararı aldık. Kına gecesi filan istiyorlar. Hiçbir oyun ve dans bilmiyorum suda kendimi kastığım için batan birisiyim. Nasıl oynamayı öğrenirim. Haftaya perşembe günü kına var. Allahtan düğün çalgılı değil. Var mı bir tarifi?Durum ciddi, teşekkürler
Arkadaşlar merhaba soru önemli. Hızlı bir düğün kararı aldık. Kına gecesi filan istiyorlar. Hiçbir oyun ve dans bilmiyorum suda kendimi kastığım için batan birisiyim. Nasıl oynamayı öğrenirim. Haftaya perşembe günü kına var. Allahtan düğün çalgılı değil. Var mı bir tarifi?
Durum ciddi, teşekkürler
Durum ciddi, teşekkürler
0
Eğer belli bir yörenin kurallı, adımlı filan bir oyunu değilse çok zor değil. Bence en çok bilmen gereken şey diğer insanların da bu işin gizli ilmine filan vakıf olmadıklarıdır. Herkes kafasına göre takılıyor. Müziğin ritmine uyup kasılmazsan olur o iş. Bir de gerçekten eğlenen insanlar daha iyi görünüyor oynarken. Eğlenmeye ve mutlu olmaya çalış. İnsanlar ne der, beğenirler mi filan diye düşünme. Gerçekten berbat oynayan gelin ve damatlar gördüm. Mutlu bir evlilik yaptığında bunlar hoş bir detay olarak kalıyor. Kimse de üzerinde durmuyor bence. Hatta kimileri bana sevimli bile gelmiştir.
Mutluluklar dilerim.
Mutluluklar dilerim.
0
Yanına oynayacak birilerini bul göze batmazsin. Piste gelinle birlikte tek çıkmamaya çalış. Oyun olarak videoları aç izle ama dansöz gibi kiviran yada odun gibi olan olmasın. Bazıları çok iğreti duruyor zaten düğünde. Dans dersen hızlı bi dans dersi alabilirsiniz 2 3 günde öğretiyorlar beş dakikalık bir oyunu eşli gideceksiniz tabiki.
0
Alkol moruk, başka çaresi yok. Ben de aynı dertten müzdaripim. 5 Ay sonra düğünüm var şimdiden açıp videoları izliyorum. Düğün öncesi 3 kadeh viski atıp öyle çıkmayı düşünüyorum.
0
Aynanın karşısına geçip yapacaksınız bunları. Küçük ama önemli bir detay
0
Hemen bir dans kursu bul. İyi bi hocaya denk gelirsen 2-3 günde kaskatılıktan kurtulur, pistte sıradan bi insan gibi oynayabilirsin. Hatta mümkünse eşinle git, mümkün değilse yalnız da olur.
0
hiç halay vs bilmem. düğünümde de oynamadım. eşimin karşısında alkış tuttum sonra herkes kendi keyfine oynuyor, kendini gösteriyor; seni unutuyorlar. arada gelip kalksana diyenler var "dizim ağrıyor" de. oldu bitti.
0
ApaçiBebe
Sinirlilik ile ilgili sorunlarım var.Geçmişte bir olaya takılıp ve olabilecek bir olayı düşünüp ufak çaplı sinir krizleri geçiriyorum. Örn;Bir olayda bana yapılan haksızlığa rağmen küfür yiyerek susmuştum. Bu olay aklıma geldikçe keşke ağzına vursaydım diyorum.Ağzının payını verseydim diyorum.Bu sor
Sinirlilik ile ilgili sorunlarım var.Geçmişte bir olaya takılıp ve olabilecek bir olayı düşünüp ufak çaplı sinir krizleri geçiriyorum. Örn;Bir olayda bana yapılan haksızlığa rağmen küfür yiyerek susmuştum. Bu olay aklıma geldikçe keşke ağzına vursaydım diyorum.Ağzının payını verseydim diyorum.
Bu sorunun teknik(psikiyatristik olarak) ismi var mıdır? Sorun nedir? Nasıl çözerim? Ve son olarak sizce böyle olaylarda nasıl bir tepki vermek lazım?
Bu sorunun teknik(psikiyatristik olarak) ismi var mıdır? Sorun nedir? Nasıl çözerim? Ve son olarak sizce böyle olaylarda nasıl bir tepki vermek lazım?
0
Bu bende de var. İnsanı tüketen bir şey. Genelde şu şekilde oluyor:
Olay gerçekleştiğinde hiç sinirlenmiyorum bile. Ama durdukça yavaş yavaş içimdeki öfke tırmanıyor. Nasıl oldu da şöyle yapmadım diye çıldırıyorum. Gece yatağa girdiğimde öyle bastırıyor ki birkaç kez kalkıp tekrar yatmak zorunda kalıyorum.
Bu tür durumlar çoktur. İçimde birikmiştir dağ gibi. Şimdiye kadar bana haksızlık yapan hiçkimseye bir zarar vermedi bu düşünceler. Ama bana verdiği zararla ilgili tuğla gibi kitap yazılır.
Elinden geliyorsa yapmamaya çalış. Geçmişe dönmek yerine geleceğe odaklanmayı dene.
İnsanlar arasındaki öc alma hikayesinin bir sonu ve yararı yoktur, bunu düşün.
Ben kendime hayatı ve insanları bu kadar ciddiye almama konusunda telkin vermeye çalışıyorum. Gerçek şu ki bunun için vaktimiz yok. Başımızdan geçen her olayı bu kadar derinlemesine düşünürsek yaşamaya zamanımız kalmaz.
Olay gerçekleştiğinde hiç sinirlenmiyorum bile. Ama durdukça yavaş yavaş içimdeki öfke tırmanıyor. Nasıl oldu da şöyle yapmadım diye çıldırıyorum. Gece yatağa girdiğimde öyle bastırıyor ki birkaç kez kalkıp tekrar yatmak zorunda kalıyorum.
Bu tür durumlar çoktur. İçimde birikmiştir dağ gibi. Şimdiye kadar bana haksızlık yapan hiçkimseye bir zarar vermedi bu düşünceler. Ama bana verdiği zararla ilgili tuğla gibi kitap yazılır.
Elinden geliyorsa yapmamaya çalış. Geçmişe dönmek yerine geleceğe odaklanmayı dene.
İnsanlar arasındaki öc alma hikayesinin bir sonu ve yararı yoktur, bunu düşün.
Ben kendime hayatı ve insanları bu kadar ciddiye almama konusunda telkin vermeye çalışıyorum. Gerçek şu ki bunun için vaktimiz yok. Başımızdan geçen her olayı bu kadar derinlemesine düşünürsek yaşamaya zamanımız kalmaz.
0
Aynı şeyi çok yakın zamanda yaşadım. Maalesef herkese bu öfkeyle yaklaşınca, arada bu kadar öfkelenmemizin gereksiz olduğu insanlar da kaynıyor. Bunu düşünüp öncelikle iş, arkadaş, günlük hayat vs sinirleneck insanlara müsamha gösterip uyumlu yaşamanın yolunu bulmalı.
Baktın çok sinir ediyorlar, sallamayıp uzaklaşmalı.
Ama iş hiyerarşide üst sırada ya da laf anlatamayacağın, şikayet edemeyeceğin biri olunca iş değişiyor. Öncelikle sakin yaklşmanın karşıdakine iyi geleceğiğni ve senin de iyi hisettireceğini unutma.
Ama büyük ihtimal karşındkiler bunu anlaycak kpasitede değiller. Dediğim şekilde anlatıp içini döktükten sonra şikayet vs başka çare yoks yine uzaklaşmanı, kafayı başka şeylere takmanı tavsiye ederim.
Şöyşe düşğn bundnçan 1 yıl önce öfkelenip durduğun şeyler vardı ve büyük ihtimal değişmedi. Şimdi de başka şeylere takıyorsun, olan kendine oluyor.
Böyle akıl verir gibi konuştum ama çok çektim bu durumdan, kendi kendime yendim öfkemin sonuçları beni etkileyince.
Baktın çok sinir ediyorlar, sallamayıp uzaklaşmalı.
Ama iş hiyerarşide üst sırada ya da laf anlatamayacağın, şikayet edemeyeceğin biri olunca iş değişiyor. Öncelikle sakin yaklşmanın karşıdakine iyi geleceğiğni ve senin de iyi hisettireceğini unutma.
Ama büyük ihtimal karşındkiler bunu anlaycak kpasitede değiller. Dediğim şekilde anlatıp içini döktükten sonra şikayet vs başka çare yoks yine uzaklaşmanı, kafayı başka şeylere takmanı tavsiye ederim.
Şöyşe düşğn bundnçan 1 yıl önce öfkelenip durduğun şeyler vardı ve büyük ihtimal değişmedi. Şimdi de başka şeylere takıyorsun, olan kendine oluyor.
Böyle akıl verir gibi konuştum ama çok çektim bu durumdan, kendi kendime yendim öfkemin sonuçları beni etkileyince.
0
Sorun zihne fazla kontrol vermek, çare meditasyon ile kontrolü geri kazanmak
0
black mamba
sosyal fobiden dolayı alışveriş yapamıyorum. ne yapayım? pantul alacaktım hepsi eskidi utancımdan gidemiyorum. internetten alabilecek durumda değilim konum olarak. bir de beden vs. olmuyor. zara, lcw gibi yerlere bakıyorum kimse ilgilenmiyor diye orada da bulamadım istediğim gibi. özellikle zara tay
sosyal fobiden dolayı alışveriş yapamıyorum. ne yapayım? pantul alacaktım hepsi eskidi utancımdan gidemiyorum. internetten alabilecek durumda değilim konum olarak. bir de beden vs. olmuyor. zara, lcw gibi yerlere bakıyorum kimse ilgilenmiyor diye orada da bulamadım istediğim gibi. özellikle zara tayt gibi pantullar satıyor. boyner'de mavi, levis reyonu var. oralarda ilgileniyor mu çalışanlar sizinle? nasıl hayır derim beğenmezsem? sırf hayır dememek için beğenmediğim şeyi alabilirim çünkü :/ bu yüzden uzun süredir rengi solmuş pantolonlarla geziyorum.
0
lcw de bakarmısınız dersen, kimse bana ne deyip dönüp arkasını gitmez.haftasonları çok kalabalık oluyor bu lcw gibi mağazalar. hafta arası ve mesai saatleri içinde gidersen muhtemelen içerideki 3 4 kişiden birisi olursun.
0
Sana geldiklerinde içinden surekli (sana ne amk) de. Bu seni biraz rahatlatir. Ben hiçbirini beğenmedim ya kusura bakma dersin, peki efendim diyip gecer.
0
defacto, lcw, koton'da çalışanlar yanına gelmiyor. rahat rahat deneyebilirsin pantulları.
0
Baktın hayır diyemion, pantul alma yolunda emin adımlarla gidiyon. hemen, telefonun kıpraşmışta acil bi haber gelmiş gibi, "aaaaĞĞĞ öylemiiii hemen geliyorum o zaman" diyip arkana bakmadan sıvışıyon kenks sosyal fobide neymiş ağzına vur geç ya.
0
Kendi kendine sosyal fobinin üstesinden gelebilmek için bu durumlardan kaçınmadan girişimde bulunmalısın. Kaçındıkça daha sonraki kaçınmaları da tetikliyorsun. Bu konunun davranış yönü.
Komple çözüm için ise psikoterapi
Komple çözüm için ise psikoterapi
0
Sosyal fobiyle ilgili tedavi gördüm ben. İlaç tedavisi basbayağı. Bana çok iyi gelmişti. Tamamen atabilmiş değilim. Hala topluluk önünde konuşma filan yapamıyorum. Mecbur kalınca da ömrümden ömür gidiyor. en azından söylediğin durum için ilaç tedavisi yararlı olabilir. Tabii senin durumun benimki kadar komplike olmayabilir ve doktorun gerekli görmeyebilir. Hayatını kısıtlaması hoş bir durum değil. Bu arada yaş ilerledikçe hafiflediğini söylemem teselli olur mu acaba?
0
Görevli gelirse de "Teşekkürler sadece bakıyorum, yardıma ihtiyacım olursa seslenirim." dersin olur biter. Ben de bir dönem bu rahatsızlıktan muzdarip oldum. İnan bana bu iş kafanda büyüttüğün için zor geliyor. Yoksa abartılacak bir mevzu değil.
0
freedonia
Her hafta muslukta, fayansta, duşakabinde kireç ovalamaktan bıktım, sizde de var mı? Allah'ını seven söylesin, kireç lekesi oluşmaması için ne yapıyorsunuz?
Her hafta muslukta, fayansta, duşakabinde kireç ovalamaktan bıktım, sizde de var mı? Allah'ını seven söylesin, kireç lekesi oluşmaması için ne yapıyorsunuz?
0
porçöz kireç sökücü kullanıyorum, fazla kimyasal ama kesin çözüm de o oluyor..
0
Ben muslukları ve banyo aynalarını Rossman’ın cam temizleme mendili ile temizliyorum dört beş günde bir. Daha hiç ovmam gerekmedi.
Duşakabinleri de cif poşet yapıyor gelen abla. Onlar da mis gibi oluyor ama duşakabin ertesi güne kirleniyor ilerde kendi evimi alırsam su damlacıklı yaptıracağım kiri beli olmasın diye.
Duşakabinleri de cif poşet yapıyor gelen abla. Onlar da mis gibi oluyor ama duşakabin ertesi güne kirleniyor ilerde kendi evimi alırsam su damlacıklı yaptıracağım kiri beli olmasın diye.
0
Her banyodan sonra duş kabinini duru suyla yıkayıp çekpasla suyunu alıyorum. Sonra da kuru bezle kuruluyorum. Bu size çok uzun ve zahmetli gelebilir ama gerçekten değil. Beş dakikanızı alır. Hiç leke olmuyor duş kabininin yüzeyinde. Ayrıca arada bir cif kullanarak bazen de çamaşır suyuyla temizliyorum. Çünkü benim banyo giderimde halledemediğim bir sorun var. Arada dezenfekte etmem iyi olır diye düşünüyorum. Çekpas suyu iyi temizliyor ve zaman kazandırıyor.
0
Ben de puyule gibi yapıyordum ama bezdim sonunda. Duşa kabine bir şey yapmıyorum. Arada sırada kimyasalla dezenfekte ediyorum sadece. Kireç lekesi gitsin diye uğraşmıyorum.
Kesin çözüm evin su girişine doğru düzgün, kireci filtreleyen, suyu yumuşatan filtrasyon sistemi takmak. Bizim sitede yapılıyor şu an.
Kesin çözüm evin su girişine doğru düzgün, kireci filtreleyen, suyu yumuşatan filtrasyon sistemi takmak. Bizim sitede yapılıyor şu an.
0
condom kurşunu
Thx
Thx
0
acil ameliyatlık bir durum var ise eğer, icapçı kimse onu çağırırlar.
onun dışında kulak burun boğazcı olmaz diye düşünüyorum acilde.
durum nedir?
onun dışında kulak burun boğazcı olmaz diye düşünüyorum acilde.
durum nedir?
0
İki gundur yutkuuurken boğazım ağrıyor. ateş öksürük vs yok ama. Sadece boğazımda ağrı var o da sadece yutkunurken acıyor
0
Acillerde genelde kbb profesorleri 24 saat nobet tutar, üsye'leri tedavi etmek icin.
0
Haftaiöi gidemem çalışıyorum o yuzden acille halletsem olmaz mı dıye dusundum
0
Acil dediğin yer aslında kalp krizi, beyin kanaması, trafik kazası yaralanmaları gibi durumlar için vardır. bildiğim kadarıyla acil serviste bakılacak hastalık ve durumların bir listesi var. o listede bulunan durumlar dışında acile başvurulmaz. Ama bazı sebeplerle bu kurallar uygulanmıyor. bu da hem sağlık çalışanlarını hem de tatil günü hasta olanları mağdur ediyor. mesela ben öyle uğursuz biriyimdir ki her zaman cuma öğleden sonra hasta olurum. . Bu hiç değişmez. ama grip oldum diye acil servise gitmem. Hoş; ben gitmesem ne olacak, herkes her şey için gidiyor. Burada olan işinden izin alamayan, hafta içi doktora gidemeyen hastalara da oluyor. yeterince doktorumuz ve sağlık çalışanımız olsaydı bu işler nöbetleşe yapılır, hafta sonları da hastaneler açık olabilirdi. ama ne yazık ki şu anki sistemde bile sadece hafta içi doktor başına öyle çok hasta düşüyor ki ne onlar insani şartlarda çalışabiliyor ne de ben hastalığıma şifa bulabiliyorum.
0
000000
gozumun icinde bir suru kum parcasi var gibi oldu. bu etki normal mi efemoline adi. bozuk mu diye killandim.
gozumun icinde bir suru kum parcasi var gibi oldu. bu etki normal mi efemoline adi. bozuk mu diye killandim.
0
göz damlalarının çok büyük bir kısmı açıldıktan 15 gün sonra bozulur ve atılır.
kutu üstünde de yazar.
kutu üstünde de yazar.
0
geçmişte kullandığım damla sebebiyle gözüme büyük bir kum tanesi kaçmış gibi bir his oluyordu. Hatta gözümden yaşlar akıyordu. Prospektüsü okuduğumda "gözde yabancı cisim hissi" şeklinde ifade edilen bir yan etkiden bahsedildiğini gördüm.
Ben glokom hastasıyım ve bunun için damla kullanıyorum. Belki alakası yoktur ama bu tür bir yan etkinin olabileceğini düşündüm. Şu an gözüm damlaya alıştığı için bu etkiyi gözlemlemiyorum.
Ben glokom hastasıyım ve bunun için damla kullanıyorum. Belki alakası yoktur ama bu tür bir yan etkinin olabileceğini düşündüm. Şu an gözüm damlaya alıştığı için bu etkiyi gözlemlemiyorum.
0
miv
Tek başına yaşayan ve kuş kadar yiyen bir insan olarak, bu makinelerle az gramajlı ekmek yapmak mümkün mü diye merak ediyorum. Gözüme kestirdiğim bir modelin açıklamasındaki şu cümle kafamı karıştırdı çünkü:"`750 gram ve 900 gram kapasiteli ekmek yapımı`"Bunu görünce de merak ettim, istesek 250 gram
Tek başına yaşayan ve kuş kadar yiyen bir insan olarak, bu makinelerle az gramajlı ekmek yapmak mümkün mü diye merak ediyorum.
Gözüme kestirdiğim bir modelin açıklamasındaki şu cümle kafamı karıştırdı çünkü:
"750 gram ve 900 gram kapasiteli ekmek yapımı"
Bunu görünce de merak ettim, istesek 250 gram ekmek yapamıyor muyuz acaba?
Gözüme kestirdiğim bir modelin açıklamasındaki şu cümle kafamı karıştırdı çünkü:
"750 gram ve 900 gram kapasiteli ekmek yapımı"
Bunu görünce de merak ettim, istesek 250 gram ekmek yapamıyor muyuz acaba?
0
teoride oluyor ama pratikte zor bende beceremedim.
Bizde var aynen kullanma kılavuzundaki tarifi ve ölçüleri uyguladım ufak gramajlı ekmek için ama un, maya hepsi boşa gitti. Kabarmadı çamur gibi bir şey oldu. Bizde sonunda standart bir ölçü bulduk bir hafta boyunca yaptığımız ekmeği tüketmeye çalışıyoruz.
Bizde var aynen kullanma kılavuzundaki tarifi ve ölçüleri uyguladım ufak gramajlı ekmek için ama un, maya hepsi boşa gitti. Kabarmadı çamur gibi bir şey oldu. Bizde sonunda standart bir ölçü bulduk bir hafta boyunca yaptığımız ekmeği tüketmeye çalışıyoruz.
0
buzluğa at 2
ben ekmek yaptığım zaman öyle yapıyorum çıkarıp çıkarıp tost makinasına atıp yiyorum
ben ekmek yaptığım zaman öyle yapıyorum çıkarıp çıkarıp tost makinasına atıp yiyorum
0
Sizin baktığınız hangi model bilmiyorum ama bizimkinde içinde dönerek malzemeleri karıştıran bir sistem var (sanırım geneli de böyle), az malzeme koyunca mantıken iyi karışmıyordur.
0
Bende Tefal'in bir modeli var. 500gr ekmek yapabiliyorum. Gayet güzel kabarıyor ve 1 kiloluk ekmekle aynı lezzet ve forma sahip oluyor. Ben de ekmeği soğur soğumaz dilimleyip dondurucuya koyuyorum. Yiyeceğim zaman çıkarıp mikrodalgaya atıyorum ya da bekletiyorum. Yeni pişmiş gibi oluyor.
0
Leonardo~Da~Vinci
hollanda krizinde portakal sikilmasi ve 40 tane hollanda ineginin sinirdisi edilmesi; simdi de abd krizinde dolarla sumuk temizlenmesi, dolarin yakilmasi, iphone kirilmasi... vekiller dahi bunu yapabiliyor. bu amatorluk neden?samsung alin diyorlar, vestel alin. samsungu disaridan rus rublesi ile ith
hollanda krizinde portakal sikilmasi ve 40 tane hollanda ineginin sinirdisi edilmesi; simdi de abd krizinde dolarla sumuk temizlenmesi, dolarin yakilmasi, iphone kirilmasi... vekiller dahi bunu yapabiliyor. bu amatorluk neden?
samsung alin diyorlar, vestel alin. samsungu disaridan rus rublesi ile ithal etmiyoruz ki, dolarla aliyoruz. ayrica abd'nin turkiye'ye elektronik ihraci o kadar da aham saham degil, cerez yani. ayrica su marka telefon alin denilen telefonlarin cipleri, isletim sistemleri abd mali.
sorum su: bu insanlar neden gazla calisiyor? protesto haklarina saygim var ama insan biraz daha akla yatkin protestolar yapar. her ulkede var midir boyle tipler?
samsung alin diyorlar, vestel alin. samsungu disaridan rus rublesi ile ithal etmiyoruz ki, dolarla aliyoruz. ayrica abd'nin turkiye'ye elektronik ihraci o kadar da aham saham degil, cerez yani. ayrica su marka telefon alin denilen telefonlarin cipleri, isletim sistemleri abd mali.
sorum su: bu insanlar neden gazla calisiyor? protesto haklarina saygim var ama insan biraz daha akla yatkin protestolar yapar. her ulkede var midir boyle tipler?
0
köyden kente hızlı göç ve insanların kendini hala köyde zannetmesi der susarım.
0
Dünyanın her yerinde böyle komik tepkiler var. Özellikle eğitimin oldukça düşük olduğu ve insanların liselerden ve kahvehane muhabbetlerinden siyasi, tarihi ve sosyal görüşlerini şekillendirdikleri ülkelerde. Böyle komik açıklamaları ve tepkileri mesela abd örneğinin içinden o kadar çok gördüm ki. Yani aynı gerçek dışı korkular (komplo teorileri), garip protestolar, akılsız insanlar ve yalan yanlış bilgilerle sosyo-politik görüş oluşturmalar her ülkede var.
Ben bunun köy-kent karşıtlığıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Eğitim süresindeki öğretmeni, üniversitedeki hocası, aile büyükleri ve kamusal alandaki aktörleri (gazeteciler ve konuşmacıları - en basitinden, günümüzü geçtim, 2001 krizi için bile kamusal alanda herkes yok anayasa kitapçığı, yok yazarkasa fırlatıldı ondan oldu diye konuşuyorlar mesela, bir nesil binlerce benzer çarpıtmalarla büyüyor ve araştırma isteği olmadığı için de bu çarpıtmalar yıllar içinde 'gerçeğe' dönüşüyor) böyle olunca, bu tiplerin nasıl yaratılmamasını beklersin ki?
Bir iki örnek vereyim, bu kişilerin işlevleri üstüne: böyle itaatkar ve 'örnek' bir vatandaş oluyorlar; böyle dolar kuru üstünden köprülere, hastanelere ve otoyollara verilmiş hazine garantisi yerine milletin 1-2 binlik dolarına, iphonuna saldırıp asıl meseleyi ıskalıyorlar ve zaten böyle sorunun dış güçler, güvencesiz göçmenler ve suçlular olduğun sanıp asıl noktayı (kapitalizmin neoliberal formu, eksik istihdam, güvencesizlik, finansallaşma, borçlandırma, krizin neoliberalizm içindeki sıradanlığı) kaçırıyorlar. Kendilerinin devlet mantığı açısından işlevleri çok büyük.
Ben bunun köy-kent karşıtlığıyla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Eğitim süresindeki öğretmeni, üniversitedeki hocası, aile büyükleri ve kamusal alandaki aktörleri (gazeteciler ve konuşmacıları - en basitinden, günümüzü geçtim, 2001 krizi için bile kamusal alanda herkes yok anayasa kitapçığı, yok yazarkasa fırlatıldı ondan oldu diye konuşuyorlar mesela, bir nesil binlerce benzer çarpıtmalarla büyüyor ve araştırma isteği olmadığı için de bu çarpıtmalar yıllar içinde 'gerçeğe' dönüşüyor) böyle olunca, bu tiplerin nasıl yaratılmamasını beklersin ki?
Bir iki örnek vereyim, bu kişilerin işlevleri üstüne: böyle itaatkar ve 'örnek' bir vatandaş oluyorlar; böyle dolar kuru üstünden köprülere, hastanelere ve otoyollara verilmiş hazine garantisi yerine milletin 1-2 binlik dolarına, iphonuna saldırıp asıl meseleyi ıskalıyorlar ve zaten böyle sorunun dış güçler, güvencesiz göçmenler ve suçlular olduğun sanıp asıl noktayı (kapitalizmin neoliberal formu, eksik istihdam, güvencesizlik, finansallaşma, borçlandırma, krizin neoliberalizm içindeki sıradanlığı) kaçırıyorlar. Kendilerinin devlet mantığı açısından işlevleri çok büyük.
0
Birden fazla nedeni var bence. İlk neden, insanların bu eylemleri yaparken milliyetçilikten öte ilgi ve dikkat çekmek gayretinde olması. Biliyoruz ki insanoğlu ego sahibi bir canlıdır. Bir şekilde kalabalıklar içinde kendini göstermek, ön plana çıkarmak ister. Dünyaca ünlü bir ressam bu ihtiyacını, şaheser bir tablo yaparak tatmin edebilir. Ya da birikim sahibi insan, kitap yazarak kendini kalabalıkların beğenisine sunabilir.
Biz Türkiye'de yaşıyoruz. Bilim ya da sanat konusu burada toplumun genelinin ilgisini çekmez. Ama bir şekilde kendimizi göstermek zorundayız. Görünür olmak için hem kolay hem de topluma hitap eden şeyleri tercih ediyoruz. Yapılan şeyin ne kadar salakça, mide bulandıracak kadar ahmakça olması burada hedefe ulaşma yolunda artı bir durum.
İkinci sebep yaranma beklentisi. Kendinden güçlü gördüğün otoriteye yakınlığını ispat edip kabul edilme umudu, bu tür eylemlere itiyor insancıkları. Davaya sahip çıktım, onun önemli neferlerinden biri oldum düşüncesi hasıl oluyor. Böylelikle bir yerlerden menfaat elde etme düşüncesi de olabilir bu insanların kafalarında.
Bir diğer neden, ülke medyasının ilgisini çekmesi. Gazeteler ve haber siteleri bu tür olayları hiç kaçırmıyor ve muhakkak haberleştiriyorlar. Bu adamlar, kendi çektikleri görüntüleri sosyal medyada filan paylaşıyorlar. Medya bu görüntüleri derhal kitlelere yayma eğiliminde. Bunun nedenini çok düşünüyorum. Neden haber oluyor bu garip eylemler acaba? İzleyenlerden de haz duyan mı var? Belki vardır ama ben gördükçe bunları, acayip umutsuzluğa düşüyorum. Eminönü'ndeki baklava izdihamını izlerken hissettiğime benzer duygular hissediyorum.
Biz Türkiye'de yaşıyoruz. Bilim ya da sanat konusu burada toplumun genelinin ilgisini çekmez. Ama bir şekilde kendimizi göstermek zorundayız. Görünür olmak için hem kolay hem de topluma hitap eden şeyleri tercih ediyoruz. Yapılan şeyin ne kadar salakça, mide bulandıracak kadar ahmakça olması burada hedefe ulaşma yolunda artı bir durum.
İkinci sebep yaranma beklentisi. Kendinden güçlü gördüğün otoriteye yakınlığını ispat edip kabul edilme umudu, bu tür eylemlere itiyor insancıkları. Davaya sahip çıktım, onun önemli neferlerinden biri oldum düşüncesi hasıl oluyor. Böylelikle bir yerlerden menfaat elde etme düşüncesi de olabilir bu insanların kafalarında.
Bir diğer neden, ülke medyasının ilgisini çekmesi. Gazeteler ve haber siteleri bu tür olayları hiç kaçırmıyor ve muhakkak haberleştiriyorlar. Bu adamlar, kendi çektikleri görüntüleri sosyal medyada filan paylaşıyorlar. Medya bu görüntüleri derhal kitlelere yayma eğiliminde. Bunun nedenini çok düşünüyorum. Neden haber oluyor bu garip eylemler acaba? İzleyenlerden de haz duyan mı var? Belki vardır ama ben gördükçe bunları, acayip umutsuzluğa düşüyorum. Eminönü'ndeki baklava izdihamını izlerken hissettiğime benzer duygular hissediyorum.
0
bizim insanımız numunelik. liverpool'un futbolcu koridorunda this is anfield yazar. burası da survivor, burada her şey gerçek. burada olmaz denilen işler olur. üçüncü sayfa haberleri bile öyle tuhaftır ki, gulsem mi, ağlasam mı bilemezsin.
0
binder dandet
33 yaşındayım, zaman hızlı geçiyor, daha demin google fotoğraflar 3 sene önceki bir fotoyu paylaştı otomatik olarak, şok oldum, daha 2 sn önce yaşadım sanki.Zaman yaşlanınca daha hızlı oluyormuş..Sormak istediğim, gençler, 20 21 olanlar, sanki hiç yaşlanmayacaksınız gibi değil mi? sanki hiç ölmeyece
33 yaşındayım, zaman hızlı geçiyor, daha demin google fotoğraflar 3 sene önceki bir fotoyu paylaştı otomatik olarak, şok oldum, daha 2 sn önce yaşadım sanki.
Zaman yaşlanınca daha hızlı oluyormuş..
Sormak istediğim, gençler, 20 21 olanlar, sanki hiç yaşlanmayacaksınız gibi değil mi? sanki hiç ölmeyeceksiniz? ben de yaşadım 20 21 ken o yüzden iyi biliyorum bu hissi. doğru mu biliyorum?
Zaman yaşlanınca daha hızlı oluyormuş..
Sormak istediğim, gençler, 20 21 olanlar, sanki hiç yaşlanmayacaksınız gibi değil mi? sanki hiç ölmeyeceksiniz? ben de yaşadım 20 21 ken o yüzden iyi biliyorum bu hissi. doğru mu biliyorum?
0
çünkü beyin, geçen zamanı, bugüne kadar yaşadığın ömrünle kıyaslıyor.
nasıl ifade edilir bilemedim. 5 yaşından, 10 yaşına kadar yaşayan bir çocuk, geçen 5 yılı, önceki yaşadığı 5 yılla kıyaslayıp "bir ömür daha yaşamışım" derken, 50 yaşındaki adamın 55 yaşına kadar yaşadığı 5 yıl, bugüne kadar yaşadığının onda biri. o yüzden zaman ona hızlı geçiyor gibi geliyor.
nasıl ifade edilir bilemedim. 5 yaşından, 10 yaşına kadar yaşayan bir çocuk, geçen 5 yılı, önceki yaşadığı 5 yılla kıyaslayıp "bir ömür daha yaşamışım" derken, 50 yaşındaki adamın 55 yaşına kadar yaşadığı 5 yıl, bugüne kadar yaşadığının onda biri. o yüzden zaman ona hızlı geçiyor gibi geliyor.
0
kibritsuyu super aciklamis. 25'den sonra hizlaniyor kesinlikle, 30'dan sonra kopuyor ozellikle coluk cocuk islerine girildiyse. 30-35 arasi benim icin ultra hizli gecti nasil 35 olduk anlamadim.
0
Ben demek ki yaşlı doğmuşum :( 9-10 yaşındayken zaman yavaş geçiyodu evet ama 14 yasimdan şu ana(22) çok hızlı geldim bence. 2010 dünya kupası mesela çok yakın bi zaman gibiydi benim için.
0
Evet genç olmaya alışkınım ve hiç yaşlanmayacakmışım gibi geliyor. Ciddi ciddi söylüyorum :(
0
Yaş 43 oldu. Sanırım şu anki en büyük problemlerimden biri budur. En can sıkıcı zamanlarda bile saatin inanılmaz bir hızla hareket ettiğine dair bir algım var. Yapmak istediğim birçok şeyi iptal ediyorum. Çünkü zaman yok. Depresif kişilerde de bu tür bir problemin olduğuna dair bir şeyler duymuştum. Doğru mu yanlış mı bilemiyorum. Ama yaş ilerledikçe kötüleşen bir sorun bu. Tabii kendi adıma konuşuyorum.
0
25 yaşındayım. O "hiç yaşlanmayacakmış gibi" hissini geride bıraktım ben. Bildiğin daha yaşlı hissediyorum kendimi. Zaman bana şu anda daha yavaş geliyor. Sabah uyanınca akşama kadar yıl geçmiş gibi hissediyorum. Genel olarak baktığımızda da bu tip yaşlarda daha fazla şey yaşıyoruz. İlköğretimi 8 yıl okuyorsun diyelim. O 8 yıl içinde çok büyük değişimler yok. Her gün aynı okula gidiyorsun. Ama 25-30 gibi yaşlar çok hareketli. Üniversiteden mezun oluyorsun, askere gidiyorsun, işe giriyorsun, evleniyorsun, çocuğun oluyor... Bunların hepsi toplasan 5-6 yılda oluyordur. Bu da hızlı olarak algılanıyor. Bir de zaman kişinin yaşam tarzına göre de değişir. Her gün bilgisayar başında oturan adam hiçbir şey fark etmeyebilir.
0
32 yaşımdayım emeklilik hesapları yapıyorum. çok yoruldum. hayat çok yorucu.
0
for day to break
s.b?
s.b?
0
İftardan sonra 20-25 dakika uzanıp spora gidiyorum. Sonra eve 12 gibi gelip yarım gibi uyuyorum.
İftar sonrası kahve içiyorum ama bu sene çok fazla uykum geliyor, geçen seneler böyle değildi, bunu ben , arkadaşım ve bir başkasından daha duydum.
İftar sonrası kahve içiyorum ama bu sene çok fazla uykum geliyor, geçen seneler böyle değildi, bunu ben , arkadaşım ve bir başkasından daha duydum.
0
Saat 10'dan sonra bana da çok fena uyku bastırıyor. Çay içsem böyle olmaz ama çay içince de hiç uyuyamam. Ben de 11'de yatıp uyuyorum, maçmış, diziymiş hiç ilgilenmiyorum.
0
önce ılık suyla sonra soğuk suyla duş alıyorum. biraz kendime geliyorum yoksa daha yemekten kalkar kalkmaz uykum geliyor :(
0
iftardan hemen sonra çok enerjik oluyorum. geçmiş senelerin aksine hiç şişmiyorum ve rahatsız olmuyorum. bu durumuma seviniyorum, saat 12'ye kadar bir şeyler yaparım diyorum.
sonra saat 10.00 civarı bir ağır uyku bastırıyor, böyle bir şey olamaz. hiçbir şey yapmadan yatıyorum, saat 03.30'a kadar uyuyorum mecbur.
bu ramazanda zombi gibi yaşıyorum.
sonra saat 10.00 civarı bir ağır uyku bastırıyor, böyle bir şey olamaz. hiçbir şey yapmadan yatıyorum, saat 03.30'a kadar uyuyorum mecbur.
bu ramazanda zombi gibi yaşıyorum.
0
Bende de uyuyamama problemi var. İftardan sonra içtiğim çay ve kahvelere bağlıyorum, bir iki bardaktan bahsetmiyorum. :) ve sahura kadar oturuyorum + namazı bekliyorum + sabah 6 buçukta uyanıyorum. Toplasanız 2-2 buçuk saat uyuyorum yani. :) Eğer iftardan hemen sonra uyumak istemiyorsanız bir deneyin derim.
0
Etmiyorum, doğrudan yatağa gidiyorum iftar sonrası çay içtikten sonra. Zaten iftar ile sahur arası vakit çok yok, uyumazsam da sabah işe giderken ölüyormuş gibi hissediyorum uykusuzluktan. Uykum yoksa da kitabıma devam ediyorum, uykum doğrudan geliyor.
0
Ramazan'da dünyevi işlere pek vakit olmuyor. Gündüzleri oruçtan akşam ve geceleri de uykudan kafanı kaldıramıyorsun. Aman film de izleyeyim, dizilerim de kaçmasın, sosyal medyadan da geri kalmayayım filan dedin mi zaman kesinlikle yetmiyor. Bence en güzeli bu işlerden biraz feragat etmek. Belki de bu ayın manevi atmosferinden yararlanmanın yolu budur. Güvendiğim bazı alimler de bunu öneriyor. Ramazan boyunca telefonunuzdaki bazı uygulamaları kullanmayın, olabildiğince erken yatıp dinlenin diyorlar.
0
bende olmuyor. lisede aşırı olurdu. sanırım karbonhidratı azalttığım için artık olmuyor.
0
