dokunmakalbime
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/galeridetay.aspx?cid=62915&rid=155&p=1&hid=21993103geçen de yapmışlardı. nedense dert oldu bana. hani birazcık komik veya yaratıcı olsalar gam yemiycem.
fotogaleri.hurriyet.com.tr
geçen de yapmışlardı. nedense dert oldu bana. hani birazcık komik veya yaratıcı olsalar gam yemiycem.
geçen de yapmışlardı. nedense dert oldu bana. hani birazcık komik veya yaratıcı olsalar gam yemiycem.
0
Tam zülfiyare dokundun! Birde tutmadı diye artık haber olarak veriyorlar. Misal bugün "Caner'den şok sözler" gibi. Bir tıklıyorsun bunlar çıkıyor. Basıyorum küfrü.
0
passion rules the game
http://www.vatanbilgisayar.com/notebook-netbook-tablet/samsung-xe700t1c-a01tr-xe700t1-siyah-core-i5-3317u-17ghz-4gbddr3-128gbssd-116-intel-dokunmatik-win8/productdetails.aspx?I_ID=63184yoksa microsoft surface pro'yu mu beklemeli? gerçi bu da yeni bir üretim modeli sorun morun çıkar mı ki?
www.vatanbilgisayar.com
yoksa microsoft surface pro'yu mu beklemeli? gerçi bu da yeni bir üretim modeli sorun morun çıkar mı ki?
yoksa microsoft surface pro'yu mu beklemeli? gerçi bu da yeni bir üretim modeli sorun morun çıkar mı ki?
0
Jaaaccckk
4 yaşında bir tekir kızımız var. kendisi epey nazlı. karı koca çalışmaktan dolayı ikinci bir kedi istiyoruz. önümüzde iki ihtimal var.1. bir defa çiftleştirip kısırlaştıralım diyoruz. bir tane de siyam damat adayımız var. ancak yavrulardan bir tane tutabiliriz, diğerlerini de verecek kimse bulmakta
4 yaşında bir tekir kızımız var. kendisi epey nazlı. karı koca çalışmaktan dolayı ikinci bir kedi istiyoruz. önümüzde iki ihtimal var.
1. bir defa çiftleştirip kısırlaştıralım diyoruz. bir tane de siyam damat adayımız var. ancak yavrulardan bir tane tutabiliriz, diğerlerini de verecek kimse bulmakta epey zorlanırım. kimse bulamazsak sokağa atmayız tabi ama cidden çevremde kimseler yok sahiplenebilecek. diyelim ki verdik yavruları, bizimkinin yanında bir yavrusu kalacak. iki kedimiz olacak.
2. sokaktan bir yavru kedi daha alıp, bizimkini ve yeni yavruyu kısırlaştıracağız. ancak bu durumda bizim kızın ufaklığa nasıl davranacağına emin olamıyoruz. gündüzleri yalnız kalacaklar neticede. acaba bir süre geçtikten sonra birbirlerine kesin olarak alışırlar mı? yoksa bir yıl da geçse birbirlerine gıcık mı olurlar?
fikirlerinize açığım. tekir olan bizim kız, siyam ise damat adayımız.
1. bir defa çiftleştirip kısırlaştıralım diyoruz. bir tane de siyam damat adayımız var. ancak yavrulardan bir tane tutabiliriz, diğerlerini de verecek kimse bulmakta epey zorlanırım. kimse bulamazsak sokağa atmayız tabi ama cidden çevremde kimseler yok sahiplenebilecek. diyelim ki verdik yavruları, bizimkinin yanında bir yavrusu kalacak. iki kedimiz olacak.
2. sokaktan bir yavru kedi daha alıp, bizimkini ve yeni yavruyu kısırlaştıracağız. ancak bu durumda bizim kızın ufaklığa nasıl davranacağına emin olamıyoruz. gündüzleri yalnız kalacaklar neticede. acaba bir süre geçtikten sonra birbirlerine kesin olarak alışırlar mı? yoksa bir yıl da geçse birbirlerine gıcık mı olurlar?
fikirlerinize açığım. tekir olan bizim kız, siyam ise damat adayımız.
0
sokaktan kedi al bence.
alışırlar yahu sonuçta tutup öldürecek değil.
biraz tıs tıs ederler sonra oyun oynarlar.
benim kedim sokaktaki erkek kediler ile kavga etti etti etti şimdi yanyana oturup sokaktan geçenleri izliyorlar.
alışırlar yahu sonuçta tutup öldürecek değil.
biraz tıs tıs ederler sonra oyun oynarlar.
benim kedim sokaktaki erkek kediler ile kavga etti etti etti şimdi yanyana oturup sokaktan geçenleri izliyorlar.
0
her kedinin kisiligi ayridir. Kimi kolay arkadas olur, kimi olmaz. Bizim super yabani bir kedimiz vardi. Insanlardan korkardi, baska havyanlardan korkardi. Sonra yanina bir yavru kedi aldik. Basta nefret etti ufak kediden. Uzun sure muhattap olmadi. Ama sonunda baya yakinlastilar birlikte uyumaya basladilar. Acikcasi cekingen kedimiz o yeni kedi sayesinde en mutlu gunlerini yasadi. (ikisi de disi tekir bu arada).
Bence 2. secenek denemeye deger. Cok cok kotu birsey olacagini sanmiyorum.
Bence 2. secenek denemeye deger. Cok cok kotu birsey olacagini sanmiyorum.
0
Bildiğim kadarıyla kediler kendi aralarında bir hiyerarşiyi zaman içerisinde kurabiliyorsa sorun olmuyor iki kedi.
Yaş farkı olması bu açıdan önemli. Gelecek kedi sizin kedinize biat etmeli bir anlamda. Ben bir süreliğinde iki kediye bakmıştım. Mama kaplarını bile ayrı odalara koydum mesela. Ama onlar arasında da zaman içinde bir hiyerarşi oluştu. Bence çiftleştirme işine girmeyin. Uygun bir kediyi alın. Hafta sonu gözlemler sonra da gerekli önlemleri alırsınız.
Yaş farkı olması bu açıdan önemli. Gelecek kedi sizin kedinize biat etmeli bir anlamda. Ben bir süreliğinde iki kediye bakmıştım. Mama kaplarını bile ayrı odalara koydum mesela. Ama onlar arasında da zaman içinde bir hiyerarşi oluştu. Bence çiftleştirme işine girmeyin. Uygun bir kediyi alın. Hafta sonu gözlemler sonra da gerekli önlemleri alırsınız.
0
aslında ilk seçenek kediniz açısından en iyisi olur. ama birden fazla yavru doğurursa (ki doğurur) diğer yavruları vermek için epey çaba sarfetmeniz gerek. biz de dişi kedimizi ekşi duyuru'dan bulduğumuz bir damatla çiftleştirdik bundan iki sene önce. üç tane doğurdu. birini kendimiz için seçtik. diğer ikisini vermek için epey uğraştım, sonunda elookat sitesinde ikisine de yuva bulabildim. ama bulamasaydım napardım bilmiyorum. risk sonuçta. kedinin sokaktan getireceğiniz bir yavruya alışma süreci iki kedi için de sancılı olur. 2. deneyimi de yaşadık. hasta olduğu için geçici süreyle eve alıp baktığımız bir yavru kedi var. neredeyse yavruyu eve alalı 40 gün oldu. bizim büyük kedi hala canı sıkıldıkça gidip yavruyu dövüyor, eziyor. mama koyduğumuzda hemen aralarında bir hiyerarşi oluşuyor, önce büyük kedimiz, sonra onun çocuğu yiyor. yavru kedi açlıktan ölse bile ezik gibi diğerlerinin karnını doyurmasını bekliyor çaresizce. ama büyük kedimiz ne kadar anlaşamıyorsa bu yavruyla, onun çocuğu da bir o kadar iyi anlaşıyor. yavrunun üç katı olmasına rağmen güreşiyor, temizliyor, oynuyor onunla.. karakter meselesi bir yerde.
sonuç olarak, eğer uğraşırım, diğer yavruları veririm diyorsanız kesinlikle 1. seçenek derim. üstelik dişi kedilerin en az bir doğum yapması oldukça faydalı diye duymuştum, rahimde kist oluşma riskini önlüyormuş büyük oranda.
sonuç olarak, eğer uğraşırım, diğer yavruları veririm diyorsanız kesinlikle 1. seçenek derim. üstelik dişi kedilerin en az bir doğum yapması oldukça faydalı diye duymuştum, rahimde kist oluşma riskini önlüyormuş büyük oranda.
0
kedilerin kişiliğiyle çok çok alakalı. benim de 6 yaşında bir kedim var ama çoğunlukla ailemde kalıyo -yalnız yaşıyorum-. erkek arkadaşımla bir kedi sahiplendik ve bu ikisini alıştıralım dedik fakat çok zor oldu, ilk 3 gün zorlanmaya hazır olun fakat biraz atışarak, agresif kovalaşma, kıhlamalar şekilde o hiyerarşiyi sağlıyolar bir şekilde, alışamama durumu yok yani.
benim 6 yaşındaki oğlum annemlere dönünce erkek arkadaşımla ikinci bir kedi edinmeye karar verdik. bu seferki sokaktan kötü durumdaki bir yavrucaktı. ikinci kedi çok kolay alıştı sanırım baya küçük olduğu için. 3 günlük görmemezlikten gelme ve yoğun koklaşma sonrasında 1 aydır beraberler, baya eğlenmeye oynamaya da başladılar. fakat bu aynı yavru ile annemlerin olan 6 yaşındaki oğlum anlaşamadılar benimkinin biraz daha soğuk karakteri ve yaş farkı fazlalalığı ile.
her ne kadar biraz başta zahmetli olsa da, gündüzleri yalnız kalıyorsa kesinlikle ikinci kedi olmalı, koşturarak, şakalaşarak akşamı ediyolar ama masraflara hazırlıklı olun, full dolu kum kabı 2-3 gün gidiyor artık, mama desen dayanmıyo. veteriner ücreti ayrı bir yerden..
son olarak da yeni yavrunun sağlığını kontrol ettirmeden eve sokmayın lütfen. benim yeni yavrunun bacağı kötü sakatlanmıştı tedavi oluyordu veterinerde, oradan aldık. tüylerinin çoğu döküktü, veteriner antibiyotiğe alerji geçer dedi aldık geldik. meğer mantarmış. evdeki kediye bulaştırdı, bana ve erkek arkadaşıma bulaştırdı, 2 aydır her hafta veterinerdeyiz kurtulamadık.
benim 6 yaşındaki oğlum annemlere dönünce erkek arkadaşımla ikinci bir kedi edinmeye karar verdik. bu seferki sokaktan kötü durumdaki bir yavrucaktı. ikinci kedi çok kolay alıştı sanırım baya küçük olduğu için. 3 günlük görmemezlikten gelme ve yoğun koklaşma sonrasında 1 aydır beraberler, baya eğlenmeye oynamaya da başladılar. fakat bu aynı yavru ile annemlerin olan 6 yaşındaki oğlum anlaşamadılar benimkinin biraz daha soğuk karakteri ve yaş farkı fazlalalığı ile.
her ne kadar biraz başta zahmetli olsa da, gündüzleri yalnız kalıyorsa kesinlikle ikinci kedi olmalı, koşturarak, şakalaşarak akşamı ediyolar ama masraflara hazırlıklı olun, full dolu kum kabı 2-3 gün gidiyor artık, mama desen dayanmıyo. veteriner ücreti ayrı bir yerden..
son olarak da yeni yavrunun sağlığını kontrol ettirmeden eve sokmayın lütfen. benim yeni yavrunun bacağı kötü sakatlanmıştı tedavi oluyordu veterinerde, oradan aldık. tüylerinin çoğu döküktü, veteriner antibiyotiğe alerji geçer dedi aldık geldik. meğer mantarmış. evdeki kediye bulaştırdı, bana ve erkek arkadaşıma bulaştırdı, 2 aydır her hafta veterinerdeyiz kurtulamadık.
0
öncelikle zaten siz hadi biz bunu beğendik bunla çiftleştirelim diyince, kızgınlık döneminde bile olsa direk çiftleşmiyorlar.aynı yavaş yavaş alışma, tıslaşma hırlaşma zamanla birbirine alışme evrelerini geçirmek gerekiyor.bunun için de iki kedinin bir süre aynı evde kalması gerekiyor, ya siz ya damat adayının ailesi kedisini diğer tarafa bırakmalı bir haftalığına ya da daha fazla süre için bu sefer ayrılınca huzursuz olabiliyorlar falan.
eve gelen bir başka kediyle anlaşma konusunda da mesela, benim kedimi abimin evine giderken yanımda götürmüştüm, abimin 7 aylık erkek kediydi ve kısırlaştırılmamıştı sürekli benim kedinin kişisel alanına girdi durdan tıstan tırnaktan anlamadı sürekli hamle yaptı, benim kısır dişi kedimi de sinir etti anlaşamadılar sürekli kavga gürültü oldu 1 hafta boyunca, sonradan anladık hata ettiğimizi kızgın erkek kedinin evine bizim kısır dişiyi atıp rahat hissetmesini kaynaşmasını beklemek saçmaydı tabi.öte yandan şimdi 3 ay önce yanıma bir arkadaşım 3 yaşında kısır erkek kedisiyle yerleşti,ilk bir hafta aynı odada bulundurmadık, kapıların arkasından seslendiler, kokladılar, ayrı kaplardan yiyip içtiler, 1 hafta sonra kapı açık kalmış bir ara bir baktık birbirlerine bakıyorlar kokluyorlar sonra oynamaya koşturmaya başladılar, ve benim dibimden ayrılmayan ben evde yokken sürekli ağlayan, ben evdeyken klavyenin üstüne yatan kedi, şimdi bütün gün oyun oynayıp yoruluyor, arada purr lamaya geliyor onun dışında yüzüme bile bakmıyor, süper ikili oldular şu 3 ayda, birlikte uyuyolar bebek kediler gibi güreşiyorlar sürekli, böyle bir mutluluk bir huzur yok, mutlulukları taşıyor resmen:)
eve gelen bir başka kediyle anlaşma konusunda da mesela, benim kedimi abimin evine giderken yanımda götürmüştüm, abimin 7 aylık erkek kediydi ve kısırlaştırılmamıştı sürekli benim kedinin kişisel alanına girdi durdan tıstan tırnaktan anlamadı sürekli hamle yaptı, benim kısır dişi kedimi de sinir etti anlaşamadılar sürekli kavga gürültü oldu 1 hafta boyunca, sonradan anladık hata ettiğimizi kızgın erkek kedinin evine bizim kısır dişiyi atıp rahat hissetmesini kaynaşmasını beklemek saçmaydı tabi.öte yandan şimdi 3 ay önce yanıma bir arkadaşım 3 yaşında kısır erkek kedisiyle yerleşti,ilk bir hafta aynı odada bulundurmadık, kapıların arkasından seslendiler, kokladılar, ayrı kaplardan yiyip içtiler, 1 hafta sonra kapı açık kalmış bir ara bir baktık birbirlerine bakıyorlar kokluyorlar sonra oynamaya koşturmaya başladılar, ve benim dibimden ayrılmayan ben evde yokken sürekli ağlayan, ben evdeyken klavyenin üstüne yatan kedi, şimdi bütün gün oyun oynayıp yoruluyor, arada purr lamaya geliyor onun dışında yüzüme bile bakmıyor, süper ikili oldular şu 3 ayda, birlikte uyuyolar bebek kediler gibi güreşiyorlar sürekli, böyle bir mutluluk bir huzur yok, mutlulukları taşıyor resmen:)
0
elxa
eksi duyuru'dan bir kedi icin ilan vermistim birkac ay once. sokaga terk edilen ve sokaktaki yasama bir turlu adapte olamayan, yollara yatan kediye yuva bulmustuk. ancak bugun evini acan kisi arayarak kediyi geri vermek istedigini soyledi.kedinin kulaklik kemirdigini, giriste oturduklari icin disari
eksi duyuru'dan bir kedi icin ilan vermistim birkac ay once. sokaga terk edilen ve sokaktaki yasama bir turlu adapte olamayan, yollara yatan kediye yuva bulmustuk. ancak bugun evini acan kisi arayarak kediyi geri vermek istedigini soyledi.
kedinin kulaklik kemirdigini, giriste oturduklari icin disari cikmak istedigini soyledi. simdi yeniden yuva ariyoruz.
kediye yuva buldugumuzda ben ankara'daydim. sonra istanbul'a tasindim. "sen al." diyecek olursaniz ben zaten kedimizle yasiyorum ve kedimiz epileptik. yanina baska kedi almam imkansiz. ailem ankara'da onlar da kedi kotasini doldurmus durumda.
omur boyu bakabileceginizi dusunuyorsaniz - ki dilegim en azindan rumuzuna ve yazdiklarina asina oldugumuz birinin evini acmasi - iletisim icin sozlukten veya duyurudan bana mesaj gonderebilirsiniz. ilani sosyal aglarda paylasirsaniz da [email protected] adresini verebilirsiniz.
onceki ilan ve fotograflari icin: (git: 482210)
hizliresimyukle.com
kedinin kulaklik kemirdigini, giriste oturduklari icin disari cikmak istedigini soyledi. simdi yeniden yuva ariyoruz.
kediye yuva buldugumuzda ben ankara'daydim. sonra istanbul'a tasindim. "sen al." diyecek olursaniz ben zaten kedimizle yasiyorum ve kedimiz epileptik. yanina baska kedi almam imkansiz. ailem ankara'da onlar da kedi kotasini doldurmus durumda.
omur boyu bakabileceginizi dusunuyorsaniz - ki dilegim en azindan rumuzuna ve yazdiklarina asina oldugumuz birinin evini acmasi - iletisim icin sozlukten veya duyurudan bana mesaj gonderebilirsiniz. ilani sosyal aglarda paylasirsaniz da [email protected] adresini verebilirsiniz.
onceki ilan ve fotograflari icin: (git: 482210)
hizliresimyukle.com
0
kedi demek bela demek.
1.5 aylıkken bir siyam aldım.
ne ben onu bırakabildim ne o beni.
yanımda uyuyor pezevenk.
kedi iyidir, candır.
alın lan. insanlığınızı hatırlarsınız.
1.5 aylıkken bir siyam aldım.
ne ben onu bırakabildim ne o beni.
yanımda uyuyor pezevenk.
kedi iyidir, candır.
alın lan. insanlığınızı hatırlarsınız.
0
kulaklık değil de direk kulak kemiren bir tekir kedim vardı, girişte oturuyorduk girip çıkıp duruyordu. çok özledim onu ya, gitti gelmedi. keşke bu, o olsaydı ama değil malesef.
0
Norveç orman kedisi bu sanırım,
İlan verirken öyle ise yazabilirsin, çok özel bir kedi bu, talibi çoktur. m.eksisozluk.com
Karakteri farklıdır bu cinsin, nasıl olmuş da arkadaşın istememiş anlayamadım
İlan verirken öyle ise yazabilirsin, çok özel bir kedi bu, talibi çoktur. m.eksisozluk.com
Karakteri farklıdır bu cinsin, nasıl olmuş da arkadaşın istememiş anlayamadım
0
bu kadar güzel bir kedi niye geri verilir ki? kulaklığı gizleyemiyor muymuş? hayret bir şey.
not: sen al diyenler olur. kedi alerjm var. alamıyorum.
not: sen al diyenler olur. kedi alerjm var. alamıyorum.
0
yavrum ya, sevselerdi onu bunu kemirmesini sorun etmezlerdi :( çok güzel, uslu, bembeyaz bir ankara kedisini sahiplenenler ''bu çok uyuyo'' diyip geri vermişler barınağa geçen gün, ne insanlar var ya :/
0
@kadifepanter o kediyi geri veren insnlar kendilerine sadece eğlence arıyorlarmış. :/ gerçekten çok acaip insanlar var.
0
oha ya ben de sevinmiştim yuva buldu diye.
şimdi kedi nerede, ankara'da mı istanbul'da mı?
şimdi kedi nerede, ankara'da mı istanbul'da mı?
0
Kedi ankaradaysa ben ilgilenebilecek birkaç arkadaşıma ulaşabilirim? Takip ediyorum bu yavrucağın ilanlarını kaç zamandır. Benim kedim yoldan geçen kedileri bile kıskanıp saldırayım derken cama çarpıp düşen bir sıpa. Ben alamıyorum o yüzden ama en azından ilanı dağıtabilirim?
Edit: Ankara'daki bir arkadaşıma mail attım. Umarım almayı kabul ederler.
Edit: Ankara'daki bir arkadaşıma mail attım. Umarım almayı kabul ederler.
0
kedinin de sansina herkes ne kadar guzel ne kadar muhtesem oldugunu soyluyor ama yuva bulamiyoruz bir turlu /:
bu arada norvec orman kedisine benziyor, evet.
bu arada norvec orman kedisine benziyor, evet.
0
ömür boyu bakarım ben buna, lütfen kimseye verme, ne olur.
0
haber bekledigim 2 kisi var. ama cok umutlu degilim. ankara ve istanbul disinda bir ilden de bir talibimiz var ama benzer surec yasanirsa ve kedi geri vermek istenirse diye korkuyorum. kesin sartimiz kediyi baskasina vermek isterse alan kisi, ilk bizimle iletisime gececek ve bizden onay almadan kedi hicbir yere hareket etmeyecek.
neticede onceki evini acan kisi de omur boyu bakarim diyerek ve yuva bulma sozlesmesi imzalayarak almisti. ancak bazi olumsuzluklar olmus, yapacak bir sey yok.
neticede onceki evini acan kisi de omur boyu bakarim diyerek ve yuva bulma sozlesmesi imzalayarak almisti. ancak bazi olumsuzluklar olmus, yapacak bir sey yok.
0
ilgilenen herkese cok tesekkur ederim. neredeyse baska bir sehre gidecekti ki kedinin sorumlulugunu alan kisi kediyi vermek yerine kosullari degistirecegini soyledi. kedi, evinde kalmaya devam ediyor. umarim daim olur bu kez. tekrar tesekkurler.
0
tabanzabonanza
iş ilanlarında görüyorum bu tabiri. bu bildiğimiz sekreterlik midir?
iş ilanlarında görüyorum bu tabiri. bu bildiğimiz sekreterlik midir?
0
adı üstünde.
kime ne zaman hangi saatte randevu vereceksin.
işleri yoluna koyacaksın.
bir nevi adamın hafızası ve yardımcı olacaksın.
adı üstünde zaten.
kime ne zaman hangi saatte randevu vereceksin.
işleri yoluna koyacaksın.
bir nevi adamın hafızası ve yardımcı olacaksın.
adı üstünde zaten.
0
elloweeth
Abla kardeş yemek yapacağız bu akşam. Her türlü öneriye açığız aklınıza ne geliyorsa. Hazırlama süreci de eğlenceli olabilen lezzetli yemek önerisi olanlar varsa söylesin :)
Abla kardeş yemek yapacağız bu akşam. Her türlü öneriye açığız aklınıza ne geliyorsa. Hazırlama süreci de eğlenceli olabilen lezzetli yemek önerisi olanlar varsa söylesin :)
0
"hazırlama süreci eğlenceli olan" mantı olabilir. ne biliyim zordur ama yaparken şakalışırsınız birbirinizin yaptığı şekillerle dalga geçersiniz filan neden olmasın.
0
last
var mı iyi tavsiyesi olan ?
var mı iyi tavsiyesi olan ?
0
thunderbird kullan. mail'e cloud servislerini entegre edebiliyorsun.
0
mehmetoloji
Kullanmıyorsanız alabilir miyim? Teşekkürler.
Kullanmıyorsanız alabilir miyim? Teşekkürler.
0
mail göndermişler;
Zizigo'dan yapacağınız 75TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG75 yazıp uyguladığınızda 10TL İNDİRİM, 100TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG100 yazıp uyguladığınızda 15TL İNDİRİM, 125TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG125 yazıp uyguladığınızda 20TL İNDİRİM kazanabilirsiniz..
Zizigo'dan yapacağınız 75TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG75 yazıp uyguladığınızda 10TL İNDİRİM, 100TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG100 yazıp uyguladığınızda 15TL İNDİRİM, 125TL ve üzeri alışverişlerinizde kupon kodu kısmına ZZG125 yazıp uyguladığınızda 20TL İNDİRİM kazanabilirsiniz..
0
diyojenimtırak
1: http://icdn.1v1y.com/web/Images/Barcodes/Detail/86801901767182/1280/111015_IMG_0506.jpg2:http://icdn.1v1y.com/web/Images/Barcodes/Detail/86801901767146/1280/111014_IMG_0563.jpg
0
Hacı bi kere öyle vücudun varsa böyle durur bunlar, açıkçası öyle vücudun varsa her şey böyle durur zaten. Çöp çuvalı giy çık sokağa.
cevap mı istiyon al: götüm gibi.
cevap mı istiyon al: götüm gibi.
0
pukay de souza
Yeğenimi doktora götürmüşler ve doktor "ortopedik ayakkabı" tavsiyesinde bulunmuş. Ben de şöyle güzel ve kaliteli bir şey almak istiyorum.Daha önce kullananlar, alanların bana tavsiye edeceği bir marka bir model var mı? Gidip mağazadan alırsam daha iyi olur. İnternet üzerinden sipariş vermek istem
Yeğenimi doktora götürmüşler ve doktor "ortopedik ayakkabı" tavsiyesinde bulunmuş. Ben de şöyle güzel ve kaliteli bir şey almak istiyorum.
Daha önce kullananlar, alanların bana tavsiye edeceği bir marka bir model var mı? Gidip mağazadan alırsam daha iyi olur. İnternet üzerinden sipariş vermek istemiyorum.
Daha önce kullananlar, alanların bana tavsiye edeceği bir marka bir model var mı? Gidip mağazadan alırsam daha iyi olur. İnternet üzerinden sipariş vermek istemiyorum.
0
bizim zamanımızda ceyo vardı. hala var mı bilmiyorum.
ben kardeşime çok ayakkabı aldım alırken markaya bakmadım. iyi ayakkabıyı eline alınca anlarsın. bebek butiklerinde iyi ayakkabılar oluyor. öncelikle miniğin ayağı kaç cm onu bir öğren. sonra ayakkabı alırken sıkmayacak bir şey almaya dikkat et, mümkünse deri al. hafif bir şey olsun kolay giyilebilir ve çıkarılabilir cinsten. ayak boşluğunu dolduran yükseltiyi elinle kontrol et.
güle güle kullansın
ben kardeşime çok ayakkabı aldım alırken markaya bakmadım. iyi ayakkabıyı eline alınca anlarsın. bebek butiklerinde iyi ayakkabılar oluyor. öncelikle miniğin ayağı kaç cm onu bir öğren. sonra ayakkabı alırken sıkmayacak bir şey almaya dikkat et, mümkünse deri al. hafif bir şey olsun kolay giyilebilir ve çıkarılabilir cinsten. ayak boşluğunu dolduran yükseltiyi elinle kontrol et.
güle güle kullansın
0
oğlum 3 yaşından 7 yaşına kadar kullandı ortopedik ayyakkabı, taban düşüklüğü teşhisi konulmuştu. ama biz hazır almıyorduk, doktorun tavsiye ettiği bir yerde özel yaptırıyorduk, hem de iki tane, çünkü evde de giymesi gerektiğini söylemişti doktor, yalın ayak hiç yere basmayacak demişti. çok pahalıya geliyordu, tanesi 120 tl civarındaydı ve 3 ayda bir değiştiriyorduk, üstelik kartondan yapılmış gibi dayanıksızlardı.
0
guest
hangi kitaplar, dergiler?
hangi kitaplar, dergiler?
0
ipek yolunda yaşam- susan whitfıeld ( kütüphaneden alalı 2 gün oldu sayende hatırladım çantadan çıkardım :) )
makine iş kapitalizm ve insan -ahmet alpay dikmen
makine iş kapitalizm ve insan -ahmet alpay dikmen
0
amin maalouf - tanios kayası
İhsan Oktay Anar - Efrasiyab Hikayeleri
Gereksiz bilgiler ansiklopedisi
İhsan Oktay Anar - Efrasiyab Hikayeleri
Gereksiz bilgiler ansiklopedisi
0
Aga, şeyh, devlet - Martin van bruniessen
Kumarbaz -(belki de 20. Kez :)
Nasıl yapmalı?
God delusion - Richard Dawkins
Dont sweat small stuff - Richard Carlson
Mehmet UZUN - diclenin surgunleri 1
Louis ferdinand Cecile - gecenin sonuna yolculuk
Love in the time of cholera - g.g. Marquez
Kumarbaz -(belki de 20. Kez :)
Nasıl yapmalı?
God delusion - Richard Dawkins
Dont sweat small stuff - Richard Carlson
Mehmet UZUN - diclenin surgunleri 1
Louis ferdinand Cecile - gecenin sonuna yolculuk
Love in the time of cholera - g.g. Marquez
0
Manuel Castells
3 cilt birden aynı anda okuyorum, şimdi isimlerini sayamayacağım.
3 cilt birden aynı anda okuyorum, şimdi isimlerini sayamayacağım.
0
pukay de souza
İhsan Oktay Anar'ın "Amat","Efrasinyabın Hikayeleri" olabilir.var mı böyle takas yapmak isteyen?kitap sıfır, tertemiz.
İhsan Oktay Anar'ın "Amat","Efrasinyabın Hikayeleri" olabilir.
var mı böyle takas yapmak isteyen?
kitap sıfır, tertemiz.
var mı böyle takas yapmak isteyen?
kitap sıfır, tertemiz.
0
jdorian
şimdi efendim, erkek arkadaşımdan ayrılalı sanırım 5 ay oldu. uzun soluklu bir ilişkinin içinden çıktım. şu an mutsuz değilim, onu özlemiyorum. o kısmı atlattım. ön bilgileri de verdikten sonra bir kaç sorum var, tecrübeli olanlarınız varsa yol yordam göstersin.ortak zevklerimiz vardı mesela, aynı t
şimdi efendim, erkek arkadaşımdan ayrılalı sanırım 5 ay oldu. uzun soluklu bir ilişkinin içinden çıktım. şu an mutsuz değilim, onu özlemiyorum. o kısmı atlattım. ön bilgileri de verdikten sonra bir kaç sorum var, tecrübeli olanlarınız varsa yol yordam göstersin.
ortak zevklerimiz vardı mesela, aynı tür filmleri seviyorsak, şimdi onu hatırlatır diye o tür film izlemiyorum.
atıyorum çizgi roman okuyamıyorum o da seviyordu. onun oynadığı oyunu oynamak istemiyorum hala anısını yaşatıyormuş gibi geliyor.
sikicem bu ne lan? ben bu çocuğu okulda bir de her gün görüyorum. silinsin gitsin istiyorum da, bu ruh hali niye geçmiyor?
her boku mu beraber yapıyormuşuz amk? kendi kendime kaldığım zaman her hangi bir aktivite yapamıyorum.
nasıl, ne zaman eski hale dönücem ben? ayrılık 101 diye bi kitabınız var mı? başıma başka hangi stepler gelecek başka? bi de ben yeni biriyle nasıl tanışılır unutmuşum, onu napıcaz?
ortak zevklerimiz vardı mesela, aynı tür filmleri seviyorsak, şimdi onu hatırlatır diye o tür film izlemiyorum.
atıyorum çizgi roman okuyamıyorum o da seviyordu. onun oynadığı oyunu oynamak istemiyorum hala anısını yaşatıyormuş gibi geliyor.
sikicem bu ne lan? ben bu çocuğu okulda bir de her gün görüyorum. silinsin gitsin istiyorum da, bu ruh hali niye geçmiyor?
her boku mu beraber yapıyormuşuz amk? kendi kendime kaldığım zaman her hangi bir aktivite yapamıyorum.
nasıl, ne zaman eski hale dönücem ben? ayrılık 101 diye bi kitabınız var mı? başıma başka hangi stepler gelecek başka? bi de ben yeni biriyle nasıl tanışılır unutmuşum, onu napıcaz?
0
Aradan uzun süre geçtikten sonra hala acınız falan varsa, patolojik durumlar varsa psikologa gidin. En azından düşünce-davranış biçiminizi değiştirmeye yardımcı olur. Sonuçta herkesin ayrılık sonrası dönemdeki mücadele biçimi farklıdır. İstanbul'da yaşıyorsanız belediyenin ve kadın aile sağlığı merkezinin bir sürü danışmanlık birimi var ücretsiz. Gayet de ilgileniyorlar. Öyle devlet kurumundaki gibi 500 farklı yerle de görüşmüyorsunuz. İstanbul'da değilseniz bilemiyorum.
0
kübler-ross modeline göre geçireceğin aşamalar sırasıyla: reddetme, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. depresyon kısmına ulaşmışsın gibi, kabullenmeyi de hallettin mi rahatsın.
0
"mutsuz değilim, onu özlemiyorum" o beraber yaptığınız şeyleri yaparken üzülmez veya hatırlamazsanız o zaman "mutsuz değilim, onu özlemiyorum" diyebilirsiniz. şimdilik sadece alışmışsınız.
0
çok söyledim. yine söylüyorum. kasmayın. sevdiğin herşeyi yap. o seviyor diye yapmaktan vazgeçme. bu bu alışma süreci. 10 defa çizgi roman okursan 11. de bu rutin hale gelecek. sadece senin yaptığın bir olay haline gelecek yani.
asla yapmaktan vazgeçme! off süper oldu.
asla yapmaktan vazgeçme! off süper oldu.
0
aynı şeylerı yanlızda yapabılırısın dene madem özlemıyosun sıkıntı olmaz..sonrada yenı bırını bulursun onunla yaparsın sonra ayrıl falan filan.hep aynı şeyler.
0
Yahu yap o dediklerini işte. Sen yapmaktan kaçındıkça her biri içinde sürekli büyüyen bir korku halini alacak. Kendini biraz zorlayıp yaptığında hemen olmazsa üçüncüde normal bir faaliyete dönüşecek zaten.
0
dediklerini ben de yaşadım, eskiden dinlediğim şarkıları bile dinlemiyordum, içimden gelmiyordu resmen. sıkıntı basıyordu. bi süre sonra geçiyor merak etme. yavaş yavaş o yapmak istemediğin şeylere başla ama.
0
o yaptıklarını doz doz ayır, yani sonrasında çok tekrar etmek zorunda kalacağın ve sana en az etki edecek, diğer insanlarla/arkadaşlarınla da yapabileceğin şeyleri yavaştan yapmaya başla.
ben inadına kendime üzülmüyorumu ispat etmek için özellikle yapıyodum, kanata kanata da olsa yaran törpüleniyo zamanla sonuçta. üstüne git, belki bi süre aklına gelir, üzülürsün belki ama geçer.
mesela bi arkadaşım(!) ayağını sürüyerek yürüyodu. ne zaman yolda yürürken ayağını sürüyen bi insan duysam, önümden arkamdan bakasıım geliyodu o mu acaba diye; bi süre sonra bakıyosun ki onun olma olasılığı yok, sonra zaten dikkat etmemeye başlıyosun gibi gibi.
ben inadına kendime üzülmüyorumu ispat etmek için özellikle yapıyodum, kanata kanata da olsa yaran törpüleniyo zamanla sonuçta. üstüne git, belki bi süre aklına gelir, üzülürsün belki ama geçer.
mesela bi arkadaşım(!) ayağını sürüyerek yürüyodu. ne zaman yolda yürürken ayağını sürüyen bi insan duysam, önümden arkamdan bakasıım geliyodu o mu acaba diye; bi süre sonra bakıyosun ki onun olma olasılığı yok, sonra zaten dikkat etmemeye başlıyosun gibi gibi.
0
Kactigin her neyse o pesinden gelir, benden demesi.
Bu yuzden uzerine git. Bu muymus len diceksin.
Ha özlemek ayri. O bambaşka...
Bu yuzden uzerine git. Bu muymus len diceksin.
Ha özlemek ayri. O bambaşka...
0
takılma bunlara ben de öyle oldum önceden zaman geçti aktı gitti bi baktım dinleyebiliyorum izleyebiliyorum :) hiç de sorun olmuyo. zaman herşeyin ilacı diyolar çok sinir bir laf ama gerçekten öyle bi süre sonra bi bakmışsın herşey düzelmiş. olur bazen aklına gelir yapacak bi şey yok sevdin ettin ama geçiyo. hele bi de başkasını sevdin mi onun derdinde aklına bile gelmez :)
0
doğrularını gözden geçirmen gerek,böyle durumlar doğrularını sorgulamak için ideal zamanlardır,yaşam tarzı çizgilerini öyle dik ve belirgin çiz ki dış etkenler zarar vermesin, onu hatırlatmadan yapıp mutlu olduğun mutlaka birşeyler olmalı,bunu yapabiliyorsan diğerlerinide yapabilirsin değilmi?
0
9kuyruklukedi
gazete tirajları gördüğüm kadarıyla baya kötü http://www.medyatava.com/tiraj.aspinternetten takip etmeme rağmen gidip gazete almıyorum. siz alıyor musunuz?
gazete tirajları gördüğüm kadarıyla baya kötü www.medyatava.com
internetten takip etmeme rağmen gidip gazete almıyorum. siz alıyor musunuz?
internetten takip etmeme rağmen gidip gazete almıyorum. siz alıyor musunuz?
0
zaman gazetesi abone olayı ile o kadar satıyor.
yok paralar kursalar gidiyor yok şuna yok buna.
2 kuruşluk bilgi yok.
kalanları da zaten berberler alıyor:)
okumalık.
yok paralar kursalar gidiyor yok şuna yok buna.
2 kuruşluk bilgi yok.
kalanları da zaten berberler alıyor:)
okumalık.
0
ack3000
yoksa herkese aynı fiyat mı? bazı minibüslerde "üniformalı öğrenciye 1 tl" gibi şeyler görüyorum. mesela bir üniversite öğrencisi tam mı veriyor minibüste?
yoksa herkese aynı fiyat mı? bazı minibüslerde "üniformalı öğrenciye 1 tl" gibi şeyler görüyorum. mesela bir üniversite öğrencisi tam mı veriyor minibüste?
0
üniversite öğrencisi forma giyiyor mu? hayır.
üniformalı öğrenciye 1tl yazıyor mu? evet
üniversite öğrencisi bu durumda 1tl öder mi? hayır.
üniformalı öğrenciye 1tl yazıyor mu? evet
üniversite öğrencisi bu durumda 1tl öder mi? hayır.
0
süper esprili yanıtlarınız için teşekkürler. demek istediğim sadece üniformalı öğrencilere mi 1 tl? çünkü geçen en önde oturduğumda resmi fiyat listesi asılıydı onu okudum. kimliğini gösteren öğrencilere 1 tl -üniformalı veya üniformasız- yazıyordu.
şehir: istanbul
şehir: istanbul
0
ece_ce
Kız arkadasınız doktora gıdıyor ve doktor 'cocuk sahıbı olamayacagını' soyluyor..sevgılınızle cıddı dusunuyorsunuz cokta sevıyorsunuz.Yıne de onunla evlenır mıydınız?
Kız arkadasınız doktora gıdıyor ve doktor 'cocuk sahıbı olamayacagını' soyluyor..sevgılınızle cıddı dusunuyorsunuz cokta sevıyorsunuz.
Yıne de onunla evlenır mıydınız?
Yıne de onunla evlenır mıydınız?
0
hangi doktor öyle hemencecik deyiveriyormuş?
hiç mi çözüm yok yani?
tüp bebek neyin. en olmadı evlatlık alınır, aşk var ise.
hiç mi çözüm yok yani?
tüp bebek neyin. en olmadı evlatlık alınır, aşk var ise.
0
herhalde evlenirim, mağazadan kazak alıp defolu diye değiştirmeye benzemez
0
kız arkadaş evlenmek istiyor mu peki? ya da çocuk istiyor mu? daha da önemlisi sen çocuk istiyor musun? bunlara karar vermek çok önemli. çünkü sonrasında pişmanlık falan olur, kız arkadaş kendini kötü hissedebilir hayatından birşeyler çaldım diye
0
kadınım.erkek olsam evlenirdim.çünkü bi insan gerçekten seviyosa o kişiyi evlenir.zaten çocuğu olmuyo diye evlenmiyosa uzak dursun.
0
Soyunu devam ettirme takıntısı olan biri olmama rağmen "ciddi düşünüyorsam" -ne demekse bu?- fikrim değişmez. Değişirse ayıp zaten.
0
evlenirdim. doktor müneccim mi yemiş diye sorar başka doktora giderim. çocuk sahibi olamıyor da neden ama? vajinası mı yok yumurtası mı yok? zigişten zevk alıyo ama di mi? evlendikten bi kaç yıl sonra evlat da mı edinemeyecek miy mişiz? münecciminkinin tadı nasılmış? 18-25 yaş arası erkek.
0
evlenmezdim. bi kaç hafta sonra "tabii ki başka bi sebepten" ayrılırdım. 25 yaş üzeri erkek.
0
Evlenirdim. 20e - Tıp Fakültesi Öğrencisi. Hocam "induced pluripotent stem cells" denilen bir şey var sıfırdan yumurta hücresi bile yaratılabiliyor o olay gelişir ileride mesele illa çocuğum olsun ise..
0
çok seviyon ciddi düşünüyon buna rağmen durup düşünüyosun. bro o zaman sen sevmiyosun o hatunu. ben evlenirdim
0
"ciddi dusunuyorsunuz, cok da seviyorsunuz" demissin ya; cok seviyor olsaydi o kisi biz suanda bu soruyu cevapliyor olmazdik. bu soru sorulmazdi bile.
0
g.tümden istatistik veriyorum. erkeklerin %90'ı, (eğer erkek kısırsa) kadınların da %97'si böyle bir durumda evlenmez.
yine g.tümden sallıyorum, evlilik, çocuk vs. benzeri anketlerde yaş ortalamasını 25-35 baz alırsanız en doğru sonuca varırsınız.
--
düşünürdünüz efendim, hem de çok düşünürdünüz.
yine g.tümden sallıyorum, evlilik, çocuk vs. benzeri anketlerde yaş ortalamasını 25-35 baz alırsanız en doğru sonuca varırsınız.
--
düşünürdünüz efendim, hem de çok düşünürdünüz.
0
Erkek olsam evlenirdim.
En buyuk idealim evlat edinmek zaten. Evlenirsem ve o erkek de kısır olursa, evlatlik ediniriz olur biter:)
23k
En buyuk idealim evlat edinmek zaten. Evlenirsem ve o erkek de kısır olursa, evlatlik ediniriz olur biter:)
23k
0
evlenirim. işime bile gelir, çünkü ben de çocuk istemiyorum. bahanesi olur. 22k
0
Mutlu bile olurum, bu devirde çocuk mu yapılır, ne gerek var, oturun hayatın ve birbirinizin tadını çıkarın. İlla çocuk bakmak büyütmek istiyorsanız dünyalar kadar bakıma muhtaç çocuk var, evlat edinin ya da edinmeden ilgilenin, okutun vs vs.. 27k.
0
hacı sevgi karın doyurmadığı gibi üremenide sağlamaz. Çok seviyorsan bunu düşünmen bile ayıp tarzı arabesk laflara kulağını tıka. Senin için üremek önemli ise otur düşün en fazla kaç yıl sürer 2012 de ayrılık acısı ? Bide ortalama insan ömürünü düşün cevabı bulursun.
0
20 yaşındaki ergenlere sorarsan tabii ki hepsi evlenerim der. aynı kitle "aşıksam paramız olmasa da evlenirim soğan kırar yeriz, bir göz odada yaşarız ama en mutlu biz oluruz" çağlarındalar şu an.
çocuk evliliğin en önemli unsuru. evlenirim diyenler 1-2 sene evli kaldıktan sonra cicim ayları yılları geçtikten sonra birbirlerinden de hafiften sıkılmaya başladıklarında öyle bir ortaya çıkar ki bu çocuk olmaması hadisesi, çok can sıkar. çevresindekilerin çocuklarıyla bebekleriyle mutlu mesut tabloları her zaman içlerine dert olur. ciddi ciddi sorun teşkil eder.
çocuk evliliğin en önemli unsuru. evlenirim diyenler 1-2 sene evli kaldıktan sonra cicim ayları yılları geçtikten sonra birbirlerinden de hafiften sıkılmaya başladıklarında öyle bir ortaya çıkar ki bu çocuk olmaması hadisesi, çok can sıkar. çevresindekilerin çocuklarıyla bebekleriyle mutlu mesut tabloları her zaman içlerine dert olur. ciddi ciddi sorun teşkil eder.
0
evlenmem. hic evlenmemisler icin soyleyeyim ask 2 yil icinde geciyor. ondan sonra evliligin cazibesi icin coluk, cocuk, cok daha sonra da torun torba gerekli. diye dusunuyorum. ama zor bir durum tabi, cok cok seviyorsam belki evlenirdim bilemedim simdi.
0
evlenmezdim, evlenirim diyenlerin büyük bölümü de evlenmezdi.
ben zaten çocuğum olsun diye evlenirim.
ben zaten çocuğum olsun diye evlenirim.
0
evlenmezdim.
kişinin kendi elinde olmayan bir şey yüzünden onu terketmek adilik gibi gözükebilir ama yaratılışımızda var olan insani bir özelliktir bu.
mesela aşık olduğunuz kişi talihsiz bi kaza sonucu yüzü yansa ve tanınmayacak hale gelse yine aynı şekilde kimse evlenmezdi. çok seviyorsak eğer elimizden gelen her türlü yardımı yapardık ama evlenmezdik. franz kafka'dan dönüşüm'ü okuyanlar bunu daha kolay idrak edebilir.
kişinin kendi elinde olmayan bir şey yüzünden onu terketmek adilik gibi gözükebilir ama yaratılışımızda var olan insani bir özelliktir bu.
mesela aşık olduğunuz kişi talihsiz bi kaza sonucu yüzü yansa ve tanınmayacak hale gelse yine aynı şekilde kimse evlenmezdi. çok seviyorsak eğer elimizden gelen her türlü yardımı yapardık ama evlenmezdik. franz kafka'dan dönüşüm'ü okuyanlar bunu daha kolay idrak edebilir.
0
çocukları çok seviyorum, kendi çocuğum var ve dünyanın en güzel şeylerinden biri evlat sahibi olmak.
Sevdiğim kişi çocuk sahibi olamayacak olsa hiç düşünmem, evlenirdim, herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil, çocuk yetiştirmek için biyolojik anne baba olmak zorunda değil, hayattaki tek hedef de bu değil. Önemli olan mutlu olmak, mutlu yaşamak, dünyada kalıcı bir şeyler yapmak.
27k
Sevdiğim kişi çocuk sahibi olamayacak olsa hiç düşünmem, evlenirdim, herkes çocuk sahibi olmak zorunda değil, çocuk yetiştirmek için biyolojik anne baba olmak zorunda değil, hayattaki tek hedef de bu değil. Önemli olan mutlu olmak, mutlu yaşamak, dünyada kalıcı bir şeyler yapmak.
27k
0
ben evlenirdim o sevdiğim kadınsa...
yakın bir arkadaşım ergenlik başında öğrenmiş anne olamayacağını. yıllarca kan ağlamış içi. sonra barıştı kendiyle. sevgililerine de söylemeye başladı. ilk duyduklarında sorun yokmuş gibi davrandılar ama kısa süre sonra onu terk etti hepsi. şu anki sevgilisi bunu duyduğundan beri en uzun gitmeyip kalanı... evlilik planı da yapıyorlar. ama nihai son farklı mı olacak henüz belli değil.
yakın bir arkadaşım ergenlik başında öğrenmiş anne olamayacağını. yıllarca kan ağlamış içi. sonra barıştı kendiyle. sevgililerine de söylemeye başladı. ilk duyduklarında sorun yokmuş gibi davrandılar ama kısa süre sonra onu terk etti hepsi. şu anki sevgilisi bunu duyduğundan beri en uzun gitmeyip kalanı... evlilik planı da yapıyorlar. ama nihai son farklı mı olacak henüz belli değil.
0
doğurganlığı olmadığı için terkedilmek çok kötü bişey olsa gerek.bi erkek sevdiceğine nasıl yapar bunu? 27 e
0
Phoebe
ya migren ağrısını bilen birileri bana bu gün elbet biter, sakin ol, acımadı kiiii, acı yok acı yok falan deyip, nanik yapsın. kafamı duvara vurup yarsam acaba onun acısından migren ağrısını unutur muyum noktasındayım. midem zaten ağzımda dün geceden bu yana.halihazırda 2 tane ilaç aldım, her türlü
ya migren ağrısını bilen birileri bana bu gün elbet biter, sakin ol, acımadı kiiii, acı yok acı yok falan deyip, nanik yapsın. kafamı duvara vurup yarsam acaba onun acısından migren ağrısını unutur muyum noktasındayım. midem zaten ağzımda dün geceden bu yana.halihazırda 2 tane ilaç aldım, her türlü bitki çayı, vicks falan filan uyguladım. ofiste bütün ışıkları kapattık bekliyoruz manyak ağrı belki azda olsa sakinleşir diye. iğne yaptırmaya gidemiyorum, çok uyuşukluk yapıyor, salak gibi oluyorum, oysa 2 saat içinde ihalede olmalıyım...
0
ensende kafana doğru uzanan iki çıkıntı var ya, kafanı iki avucuna al ve onların dibini başparmaklarınla yumuşakça ovala. şakaklarını, kulaklarının arkasını. alnını bi yere koyabilirsen daha da iyi olur. zaten bu noktalardan biri veya birkaçı acıyacaktır bastırınca. dağıtmaya çalış. bir de başparmak işaret parmağı arasındaki perdenin tam ortasında bir nokta var onu da iki parmağının arasına alıp sıkıştır biraz. geniş geniş ovala.
0
all girls dream
okunur mu?
okunur mu?
0
arkadaşımın annesi 40 lı yaşlarında yüksek lisans ardından doktora yapıp üniversitede öğretim üyesi oldu. neden olmasın?
0
53 yasinda lisans okuyan, devlet yurdunda kalan adam gördüm. dumurlardan dumurlara koştum.
0
lisans okuyan da var. gayet normal karşılıyoruz sınıfta. makara - geyik de dönüyor.
0
raif_efendi
Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük sonucu oluşan durum hakkındaBirazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyü
Mallık, kerizlik, enayilik, çok sevmenin getirmiş olduğu körlük sonucu oluşan durum hakkında
Birazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyük çoğunluğu kendi ayaklarımın üzerine durmakla geçti. Yaklaşık 6-7 senedir süreli-süresiz işlerde de çalıştım. Bunun son 3 senesi sevdiğim iş, iyi bir maaş ve sosyal olanakları da güzel olabilecek şekilde gelişti.
Bahsetmiş olduğum işe başlayana kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bu meselenin ise benim açımdan çok fazla detayı vardı. Neden olmamasını ise şöyle özet geçebilirim.
- Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Bir ilişkinin maddi ve manevi onlarca sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da sevdiğim insanla yola çıkarken tek hayalimin huzurlu bir yuva kurmak olduğunun altına çizerim.(Salt olarak vakit geçirmek, gençliğimi yaşamak bana maalesef çok uzak) Özetle bunun için de maddi olarak hazır olmam gerekiyordu.
Yaklaşık 2,5 sene önce bir kız tanıdım. Yüzünü dahi görmeden yazdıklarından dolayı aşık olmuştum. Günlerce, aylarca fotoğrafını paylaşmasını bekledim. Bir gün İstanbul'a geleceğini söyledi. Ben bir şans olur mu diye yüz yüze buluşma teklifi ettim. Kabul etti. Ben onunla buluşmadan önce 1 günlük bir İstanbul planı yaptım. O gelmeden gideceğimiz mekanları tek tek yerinde tespit ettim. O güne özel kıyafetler, hazırlıklar vs... Ve buluştuk. Onu kaldığı adresten aldım. Önce Emirgan Korusu'nda kahvaltı, sonra Otağtepe'de kahve-sohbet keyfi... Her şey mükemmel. Konuştukça konuşuyoruz. İkindi vakti Üsküdar iskeleden ve karaköy'e geçiyoruz. Tünel'den sonrada İstiklal caddesindeyiz. Yemekler, tatlılar, sohbetler derken gece 11 oluyor. Normalde akrabasından akşam 7 için izin alan ve benimle maksimum 1 saat görüşmeye planlayan kız ile çok zor ayrılıyoruz. Ardından İstanbul'da kaldığı sürece 2 kez daha buluşuyoruz. O buluşmalar da en az ilki kadar keyifli geçiyor.
Ben kıza aşık olmuş, çok sevmiştim. Sonra yaşadığı şehre döndü. Uzak mesafe ilişkisi başladı. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyordum. Ancak ilişkide problem yoktu. Onun okulu bitirmesi için bir kaç dersi vardı. Ben maddi manevi her anında yanında olmak için çabalıyordum. Ve bunları yaparken de zerre bir beklentiye girmiyordum. Bir gün , artık çalışmak istediğini söyledi. Tek bir işte çalışma hayali vardı. Ve bu iş için ben bağlantılarımı kullanarak bir ihtimal yardımcı olabilirdim. Yöneticilerime durumu açtım. Tek tek kapıları çaldım ve sonunda mülakat için bir gün aldım. Başvurdu. 1 ay sonra çağırdılar ve hayalini dahi zor kurduğu iş için kabul edildi. Bu süreç içerisinde ilk tartışmalar ufaktan yaşanmaya başladı ve çağrıldı günden (bundan benim haberim yoktu) bir gün önce buluştuk(Aniden çağırdı). Halbuki o beni o buluşmaya çağırırken ben onun için 25 farklı doğum günü hediyesi(onunla olamadığım her sene için bir hediye gibi düşünüp) hazırlamak için dükkan dükkan dolaşıyordum. Elimde bir kaç hediye ile yanına gittim ve ayrılmak istiyoruz dedi... Çok çok çok kötü oldum. Herkesin içinde hüngür hüngür ağladım. Çekti gitti. Ben öylece kaldım. Tek başıma bir evde kalıyordum. Kendimi eve atmam ile saatlerce ağladım. Gecenin bir vakti 12. kattan saatlerce baktım. Atlamak ile atlamamak arasında defalarca gidip, geldim.
Birkaç ay böyle geçti. Saçlarımı üçe vurdum. Evimdeki eşyaları yok parasına sattım ve geride her şeyi bırakmak için kendime söz verdim. Arkadaşların yanına çıktım. Bu süreç içerisinde de bir ay geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. Dişleri ağrıyordu. Kendi cebimden tüm tedavisini karşıladım. Telefona ihtiyacı vardı, gittim iphone aldım. Bu tarz harcamaları ayrılmamızdan önce de yapıyordum. Ancak ayrılık sonra bir daha onu kaybetme adına kendimden daha fazla fedakarlık yapıyordum. Doğumgünlerimiz iki gün araylaydı. Benim doğumgünümde o bana hediyeleri verirken, ben sürpriz yapıp bir hediye verdim. (nikon d7000) Mutlu oldu. İşi için ihtiyacı olacağı, hem de harika bir dslr makinesi olmuştu. İki gün sonra doğum gününde de kendisini özel hissettin diye kolye, kıyafet gibi daha önceden alamadığım bazı şeyleri hediye etmiştim. Ancak bunlara rağmen garip bir mutsuzluk vardı...
Yaklaşık bir 6 ay zaman zaman iyi, zaman zaman da mutsuz bir şekilde bir ilişki yürüdü. Bunların sebepleri arasında benim biriken 17 bin tl borcum oldu. Ancak bu borcun en büyük sebebi, onu biraz daha mutlu edebilirim mi diye, elimden geleni değil de, elimden gelenin fazlasını yapmak yüzünden oldu. Cebime 2 lira giriyorsa, ben 4 lira harcama yapıyordum. Sadece doğum gününde 5 bin tl nin üzerinde harcama yapmışım. Biliyorum bunları okurken beni mallık, kerizlik, enayilik ile suçlayacaksınız... Ama ben de böyleyim işte...
Bu mart ayında bir mesaj attım. Benimle olmaktan mutsuz musun diye.. Cevap olarak evet minvalinde laflar edip, ayrıldık. Aradan 1 ay geçti ve bana mail olarak evleneceğim diye mail attı. Ben de Allah mutlu mesut etsin dedim. Sonra da bende bazı emanetleri olduğunu söyleyip, son bir kez görüşelim dedim. Tamam dedi. Bana hediye ettiği hediyelerin büyük kısmını ona teslim ettim ve arkama bakmadan gittim. Mayıs ayı gibi evine hırsız girdi. Neyse ki kendine bir zarar verilmemişti ve maddi olarak kaybı yoktu. Ben bir şekilde bunu öğrendim ve geçmiş olsun demek için aradım. Şaşırdı. O dönem tekrar konuşmalar başladı. Aynı evde birden fazla kişiyle kalınmadığını, muhitin in kötülüğünden bahsedip duruyordu. Özetle tek başına eve çıkma niyetindeydi ve ben de saf gibi yine koşturmaya başlamıştım. Kendisi evi buldu. Ben o borçlu halimle evinin depozitosunu ayarladım. Tam 1 günde evinde yaşayabilecek şekilde bütün eşya işlerini hallettim vs. Bu dönem içerisinde dönem dönem sadece iletişim halindeydik. Evlilik meselesinin yalan olduğunu anlamıştım. Ancak üstelemiyordum. Kendisi ara ara gündeme getiriyor, ben de üzerinde durmuyordum. Bu arada evin kirası konusunda da ona destek oluyordum. Yaklaşık bu mesele de 3 ay sürdü. Ve artık bu süreçte de soğumaya başladım. Artık kira konusunda benden bir beklentisi olmamasını dile getirdim. Zaten bunca zaman borçları kapatacağım diye uğraşmaktan aylardır maaşımın tamamını bankaya yatırmaktan bıkmıştım.
Bu olaylar yaşanır yaşanmaz, çok kısa sürede evlilik meselesi bu sefer ciddi bir biçimde gündeme geldi. Bir anda bunu istediler. Ben evleneceği kişiyi öğrendim. Aynı iş yerinden bir çocukmuş. Normalde diyelim x semtinden aşağısı olmaz diye talep eden kız gitmiş, bir anda hiç istemediği semtte bile yaşayabilecek kız gelmiş. Belki aklınıza gelir diye şu detayı da paylaşmak istiyorum. Çocuk zengin değil. Yahut daha iyi bir mevkide filan da hiç değil. Hatta ona bunu öğrendikten sonra bir soru sormuştum. Seni taşıyabilecek biri değil diye. O da bana evet deyip, umarım ikimizi de yanıltır diye cevap verdi...
Biliyorum çok uzattım. Bu meseleyi kısmen ailem ile birlikte 3-5 arkadaşım biliyor. Düne bu kadar detaylı olarak kimseye anlatmamıştım. Ancak bir arkadaşıma yine hepsini olmasa da bir kısmını anlattım ve çocuk beyninden vurulmuşa dönüp, bana bir sürü laf söyledi. Özellikle benim kıza verdiğim tüm hediyeleri tek tek istememi söyledi. Eğer vermeye yanaşmazsa, git eşi olacak kişiden bunu talep et filan dedi. tamam %100 malın, enayinin, kerizin önde gideniyim ama bunu yapabilecek bir yapım yok. bana çektirdiği onca acıdan sonra benim de böyle davranmam bana gereksiz geliyor. Ama bir yandan da onca borcu kapatmak için eşek gibi çalışmak ve başka bir adamın çıkıp, ellerinle büyüttüğün bir çiçeği alıp koparması, koklaması insanın zoruna gidiyor.
Kimle evlenirse evlensin. Zerre umrumda değil artık. Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı... Biz en başından evleneceğiz diye yola çıktık ve ben ne yaptıysam sevgilim değil de, hanımımmış gibi mücadele ettim. Ben ne yapayım aaa dostlar?
Birazdan anlatacaklarım %100 yaşanmış olup, sizlerin önerilerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Şu an 28 yaşındayım. Üniversite okumak için gelmiştim ve tam 10 senedir İstanbul'dayım. Bu süre zarfının büyük çoğunluğu kendi ayaklarımın üzerine durmakla geçti. Yaklaşık 6-7 senedir süreli-süresiz işlerde de çalıştım. Bunun son 3 senesi sevdiğim iş, iyi bir maaş ve sosyal olanakları da güzel olabilecek şekilde gelişti.
Bahsetmiş olduğum işe başlayana kadar hiç kız arkadaşım olmadı. Bu meselenin ise benim açımdan çok fazla detayı vardı. Neden olmamasını ise şöyle özet geçebilirim.
- Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum.
- Bir ilişkinin maddi ve manevi onlarca sorumluluğu olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da sevdiğim insanla yola çıkarken tek hayalimin huzurlu bir yuva kurmak olduğunun altına çizerim.(Salt olarak vakit geçirmek, gençliğimi yaşamak bana maalesef çok uzak) Özetle bunun için de maddi olarak hazır olmam gerekiyordu.
Yaklaşık 2,5 sene önce bir kız tanıdım. Yüzünü dahi görmeden yazdıklarından dolayı aşık olmuştum. Günlerce, aylarca fotoğrafını paylaşmasını bekledim. Bir gün İstanbul'a geleceğini söyledi. Ben bir şans olur mu diye yüz yüze buluşma teklifi ettim. Kabul etti. Ben onunla buluşmadan önce 1 günlük bir İstanbul planı yaptım. O gelmeden gideceğimiz mekanları tek tek yerinde tespit ettim. O güne özel kıyafetler, hazırlıklar vs... Ve buluştuk. Onu kaldığı adresten aldım. Önce Emirgan Korusu'nda kahvaltı, sonra Otağtepe'de kahve-sohbet keyfi... Her şey mükemmel. Konuştukça konuşuyoruz. İkindi vakti Üsküdar iskeleden ve karaköy'e geçiyoruz. Tünel'den sonrada İstiklal caddesindeyiz. Yemekler, tatlılar, sohbetler derken gece 11 oluyor. Normalde akrabasından akşam 7 için izin alan ve benimle maksimum 1 saat görüşmeye planlayan kız ile çok zor ayrılıyoruz. Ardından İstanbul'da kaldığı sürece 2 kez daha buluşuyoruz. O buluşmalar da en az ilki kadar keyifli geçiyor.
Ben kıza aşık olmuş, çok sevmiştim. Sonra yaşadığı şehre döndü. Uzak mesafe ilişkisi başladı. Bazen o geliyor, bazen ben gidiyordum. Ancak ilişkide problem yoktu. Onun okulu bitirmesi için bir kaç dersi vardı. Ben maddi manevi her anında yanında olmak için çabalıyordum. Ve bunları yaparken de zerre bir beklentiye girmiyordum. Bir gün , artık çalışmak istediğini söyledi. Tek bir işte çalışma hayali vardı. Ve bu iş için ben bağlantılarımı kullanarak bir ihtimal yardımcı olabilirdim. Yöneticilerime durumu açtım. Tek tek kapıları çaldım ve sonunda mülakat için bir gün aldım. Başvurdu. 1 ay sonra çağırdılar ve hayalini dahi zor kurduğu iş için kabul edildi. Bu süreç içerisinde ilk tartışmalar ufaktan yaşanmaya başladı ve çağrıldı günden (bundan benim haberim yoktu) bir gün önce buluştuk(Aniden çağırdı). Halbuki o beni o buluşmaya çağırırken ben onun için 25 farklı doğum günü hediyesi(onunla olamadığım her sene için bir hediye gibi düşünüp) hazırlamak için dükkan dükkan dolaşıyordum. Elimde bir kaç hediye ile yanına gittim ve ayrılmak istiyoruz dedi... Çok çok çok kötü oldum. Herkesin içinde hüngür hüngür ağladım. Çekti gitti. Ben öylece kaldım. Tek başıma bir evde kalıyordum. Kendimi eve atmam ile saatlerce ağladım. Gecenin bir vakti 12. kattan saatlerce baktım. Atlamak ile atlamamak arasında defalarca gidip, geldim.
Birkaç ay böyle geçti. Saçlarımı üçe vurdum. Evimdeki eşyaları yok parasına sattım ve geride her şeyi bırakmak için kendime söz verdim. Arkadaşların yanına çıktım. Bu süreç içerisinde de bir ay geçtikten sonra tekrar konuşmaya başladık. Dişleri ağrıyordu. Kendi cebimden tüm tedavisini karşıladım. Telefona ihtiyacı vardı, gittim iphone aldım. Bu tarz harcamaları ayrılmamızdan önce de yapıyordum. Ancak ayrılık sonra bir daha onu kaybetme adına kendimden daha fazla fedakarlık yapıyordum. Doğumgünlerimiz iki gün araylaydı. Benim doğumgünümde o bana hediyeleri verirken, ben sürpriz yapıp bir hediye verdim. (nikon d7000) Mutlu oldu. İşi için ihtiyacı olacağı, hem de harika bir dslr makinesi olmuştu. İki gün sonra doğum gününde de kendisini özel hissettin diye kolye, kıyafet gibi daha önceden alamadığım bazı şeyleri hediye etmiştim. Ancak bunlara rağmen garip bir mutsuzluk vardı...
Yaklaşık bir 6 ay zaman zaman iyi, zaman zaman da mutsuz bir şekilde bir ilişki yürüdü. Bunların sebepleri arasında benim biriken 17 bin tl borcum oldu. Ancak bu borcun en büyük sebebi, onu biraz daha mutlu edebilirim mi diye, elimden geleni değil de, elimden gelenin fazlasını yapmak yüzünden oldu. Cebime 2 lira giriyorsa, ben 4 lira harcama yapıyordum. Sadece doğum gününde 5 bin tl nin üzerinde harcama yapmışım. Biliyorum bunları okurken beni mallık, kerizlik, enayilik ile suçlayacaksınız... Ama ben de böyleyim işte...
Bu mart ayında bir mesaj attım. Benimle olmaktan mutsuz musun diye.. Cevap olarak evet minvalinde laflar edip, ayrıldık. Aradan 1 ay geçti ve bana mail olarak evleneceğim diye mail attı. Ben de Allah mutlu mesut etsin dedim. Sonra da bende bazı emanetleri olduğunu söyleyip, son bir kez görüşelim dedim. Tamam dedi. Bana hediye ettiği hediyelerin büyük kısmını ona teslim ettim ve arkama bakmadan gittim. Mayıs ayı gibi evine hırsız girdi. Neyse ki kendine bir zarar verilmemişti ve maddi olarak kaybı yoktu. Ben bir şekilde bunu öğrendim ve geçmiş olsun demek için aradım. Şaşırdı. O dönem tekrar konuşmalar başladı. Aynı evde birden fazla kişiyle kalınmadığını, muhitin in kötülüğünden bahsedip duruyordu. Özetle tek başına eve çıkma niyetindeydi ve ben de saf gibi yine koşturmaya başlamıştım. Kendisi evi buldu. Ben o borçlu halimle evinin depozitosunu ayarladım. Tam 1 günde evinde yaşayabilecek şekilde bütün eşya işlerini hallettim vs. Bu dönem içerisinde dönem dönem sadece iletişim halindeydik. Evlilik meselesinin yalan olduğunu anlamıştım. Ancak üstelemiyordum. Kendisi ara ara gündeme getiriyor, ben de üzerinde durmuyordum. Bu arada evin kirası konusunda da ona destek oluyordum. Yaklaşık bu mesele de 3 ay sürdü. Ve artık bu süreçte de soğumaya başladım. Artık kira konusunda benden bir beklentisi olmamasını dile getirdim. Zaten bunca zaman borçları kapatacağım diye uğraşmaktan aylardır maaşımın tamamını bankaya yatırmaktan bıkmıştım.
Bu olaylar yaşanır yaşanmaz, çok kısa sürede evlilik meselesi bu sefer ciddi bir biçimde gündeme geldi. Bir anda bunu istediler. Ben evleneceği kişiyi öğrendim. Aynı iş yerinden bir çocukmuş. Normalde diyelim x semtinden aşağısı olmaz diye talep eden kız gitmiş, bir anda hiç istemediği semtte bile yaşayabilecek kız gelmiş. Belki aklınıza gelir diye şu detayı da paylaşmak istiyorum. Çocuk zengin değil. Yahut daha iyi bir mevkide filan da hiç değil. Hatta ona bunu öğrendikten sonra bir soru sormuştum. Seni taşıyabilecek biri değil diye. O da bana evet deyip, umarım ikimizi de yanıltır diye cevap verdi...
Biliyorum çok uzattım. Bu meseleyi kısmen ailem ile birlikte 3-5 arkadaşım biliyor. Düne bu kadar detaylı olarak kimseye anlatmamıştım. Ancak bir arkadaşıma yine hepsini olmasa da bir kısmını anlattım ve çocuk beyninden vurulmuşa dönüp, bana bir sürü laf söyledi. Özellikle benim kıza verdiğim tüm hediyeleri tek tek istememi söyledi. Eğer vermeye yanaşmazsa, git eşi olacak kişiden bunu talep et filan dedi. tamam %100 malın, enayinin, kerizin önde gideniyim ama bunu yapabilecek bir yapım yok. bana çektirdiği onca acıdan sonra benim de böyle davranmam bana gereksiz geliyor. Ama bir yandan da onca borcu kapatmak için eşek gibi çalışmak ve başka bir adamın çıkıp, ellerinle büyüttüğün bir çiçeği alıp koparması, koklaması insanın zoruna gidiyor.
Kimle evlenirse evlensin. Zerre umrumda değil artık. Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı... Biz en başından evleneceğiz diye yola çıktık ve ben ne yaptıysam sevgilim değil de, hanımımmış gibi mücadele ettim. Ben ne yapayım aaa dostlar?
0
Siz çiçeği ellerinizle falan büyütmemişsiniz, bir yığın para harcayarak sadece kendinizi böyle bir yanılgı içerisine sokmuşsunuz. Daha baştan itibaren kızın pek umrunda olmadığınız anlaşılıyor. İlk büyük aşkınızı tamamen kendi kendinize yaşamışsınız.
Psikolojik destek alın. Bilhassa şu saçları üçe vurdurma hikayesi falan kendinizi gereksiz yere derbeder aşık yerine koymaya meyiliniz olduğunu gösteriyor. Ama boşuna yapıyorsunuz. Kız şimdi evlenmeyeceğim, tekrar beraber olalım canım dese atlayarak gidersiniz, hiç de umrumda değil falan demeyin. Acaip kerizmişsiniz evet.
Psikolojik destek alın. Bilhassa şu saçları üçe vurdurma hikayesi falan kendinizi gereksiz yere derbeder aşık yerine koymaya meyiliniz olduğunu gösteriyor. Ama boşuna yapıyorsunuz. Kız şimdi evlenmeyeceğim, tekrar beraber olalım canım dese atlayarak gidersiniz, hiç de umrumda değil falan demeyin. Acaip kerizmişsiniz evet.
0
harbi kerizmissin raif efendi, maria icin bile yapilmaz bunlar.
hediyelerini geri al, burdan ucuza satarsin bize.
hediyelerini geri al, burdan ucuza satarsin bize.
0
Seninle görüşüp, sonra tam istediği işi alınca ayrılalım demesi,
HEdiyelerinin enteresan bir şekilde çalınması,
daha çıkmıyorken senin aşırı yüce gönüllü olup kızın evinin parasını ödemen veya yardımcı olman,
üzerine 6 ay daha çıkıp çıkmadığın belirsizken kıza para yağman 17bin borca girmen filan,
ya hayatının sonuna kadar bu eziklikle yaşa, ya da git erkek gibi eşi olacak adamla buluşup kibarca bütün bu olanları anlatıp hediyeleri vb geri iste.
HEdiyelerinin enteresan bir şekilde çalınması,
daha çıkmıyorken senin aşırı yüce gönüllü olup kızın evinin parasını ödemen veya yardımcı olman,
üzerine 6 ay daha çıkıp çıkmadığın belirsizken kıza para yağman 17bin borca girmen filan,
ya hayatının sonuna kadar bu eziklikle yaşa, ya da git erkek gibi eşi olacak adamla buluşup kibarca bütün bu olanları anlatıp hediyeleri vb geri iste.
0
öncelikle dediğin gibi malmışsın ve enayinin önde gideniymişsin. Kızı parayla satın almaya kalkmışsın ama o önce davranıp seni satın almış. Ben de kız olsam ve böyle bi mal bulsam iliğine kadar sömürürüm. Ayranı yok içmeye tahtaravanla gider sıçmaya hesabıyla davranmışsın. Cebinde paran yokken kirasına kadar vermişsin.
Benim öyle bi yapım yok demişsin, kusura bakma ama senin yapın filan kalmamış arkadaşım. Yüzsüzlüğün en son sınırına dayanıp kıza olmayacak şeylerle yanaşmaya kalkmışsın. Şimdi yapacağın şey arkadaşının dediği gibi "artık buraya kadar , ver bakalım eşyaları ve hediyeleri" diyip söke söke almak. Eğer vermiyorsa her türlü pisliği yapmak.(Kocası , ailesine söylemek) İcabında kirasına kadar ödediğini kocasına söylemek.
Benim öyle bi yapım yok demişsin, kusura bakma ama senin yapın filan kalmamış arkadaşım. Yüzsüzlüğün en son sınırına dayanıp kıza olmayacak şeylerle yanaşmaya kalkmışsın. Şimdi yapacağın şey arkadaşının dediği gibi "artık buraya kadar , ver bakalım eşyaları ve hediyeleri" diyip söke söke almak. Eğer vermiyorsa her türlü pisliği yapmak.(Kocası , ailesine söylemek) İcabında kirasına kadar ödediğini kocasına söylemek.
0
Boş ver dostum hayatına bak. Çalışır ödersin borçları bundan sonra da kız arkadaşın olursa emin olmadan işini gaantiye almadan fedakarlık yapma.
aslında nickini okuyunca insan anlıyor nasıl bi acı çektiğini. benzer olaylar benim de başıma geldi evleniyor şimdi. bana bi beşiktaş forması almıştı bakamıyorum formaya bi arkadaşa verdim sende dursun dedim forma geçince sıkıntım alırım dedim. evleneceği kişi de beşiktaş'lı.
ona kürt mantolu madonnayı okutmuştum sen biraz raif efendiye benziyorsun demişti. boş ver hediye isteme görüşmeyi de kes. hatıralarını sil.
ve inan ki bana bu dünya seni sevmeyen biri için ağlamaya değmez. sevse yanında olurdu. bunca sıkıntının karşılığı tecrübe ve mutlu bi hayat. bundan sonra ilişkin olursa sen mutlu olabilirsin ama o ilk mutsuzluğunda seni hatırlayacak. sen mutlu bi ilişkiye başlarsan onu tamamen unutacaksın. acı çekeceksin doğru. ben evlilik haberini alınca hastaneye düştüm 4 serum verdiler kalbim çok hızlı atıyormuş. hemşire ambulansta bana baktı "gülüyor musun ağlıyor musun" dedi. monaliza oldum yani :)
aslında nickini okuyunca insan anlıyor nasıl bi acı çektiğini. benzer olaylar benim de başıma geldi evleniyor şimdi. bana bi beşiktaş forması almıştı bakamıyorum formaya bi arkadaşa verdim sende dursun dedim forma geçince sıkıntım alırım dedim. evleneceği kişi de beşiktaş'lı.
ona kürt mantolu madonnayı okutmuştum sen biraz raif efendiye benziyorsun demişti. boş ver hediye isteme görüşmeyi de kes. hatıralarını sil.
ve inan ki bana bu dünya seni sevmeyen biri için ağlamaya değmez. sevse yanında olurdu. bunca sıkıntının karşılığı tecrübe ve mutlu bi hayat. bundan sonra ilişkin olursa sen mutlu olabilirsin ama o ilk mutsuzluğunda seni hatırlayacak. sen mutlu bi ilişkiye başlarsan onu tamamen unutacaksın. acı çekeceksin doğru. ben evlilik haberini alınca hastaneye düştüm 4 serum verdiler kalbim çok hızlı atıyormuş. hemşire ambulansta bana baktı "gülüyor musun ağlıyor musun" dedi. monaliza oldum yani :)
0
hayatımda bu kadar keriz bir adam görmedim. ilyas salman'ın canlandırdığı karakterler senin yanında kurnaz kalır.
0
öncelikle şunu belirteyim. birlikte çok özel şeyler yaşadık. birlikteyken çok bir sorun yoktu. yani inek gibi süzme durumu yok. ben yaptım. o istemese de ben yaptım.
bu kadar açık açık yazdıysam, siz de benim samimiyetime inanın lütfen. hırsızlık olayı da %100 doğru. çirkinlik konusuna gelecek olursak. çirkin filan değilim. süper yakışıklı bir adam da değilim. 1,83 boy. 73 kilo. Eli ayağı düzgün, kendini bir çok konuda geliştirmiş, sosyal ortamda sevilen, sayılan birisiyim. sigara, alkol, kumar alışkanlığım yok.
bu kadar açık açık yazdıysam, siz de benim samimiyetime inanın lütfen. hırsızlık olayı da %100 doğru. çirkinlik konusuna gelecek olursak. çirkin filan değilim. süper yakışıklı bir adam da değilim. 1,83 boy. 73 kilo. Eli ayağı düzgün, kendini bir çok konuda geliştirmiş, sosyal ortamda sevilen, sayılan birisiyim. sigara, alkol, kumar alışkanlığım yok.
0
Ayrıca özel mesejdan gelene de cevap olarak, ekleme ihtiyacı hissediyorum.
beni param için sevmedi. sonuçta zengin bir adam da değilim. ortalama bir hayatım var. ben onu sevdiğim için mücadele ettim diyorum. mesele sadece hediyeler değil ki. ona iş bulmam da mı paraya boğmak oluyor? yahut her sıkıntısında yanında olmakda mı paraya boğmak?
beni param için sevmedi. sonuçta zengin bir adam da değilim. ortalama bir hayatım var. ben onu sevdiğim için mücadele ettim diyorum. mesele sadece hediyeler değil ki. ona iş bulmam da mı paraya boğmak oluyor? yahut her sıkıntısında yanında olmakda mı paraya boğmak?
0
bir ekleme ihtiyacı daha.
ben onunla birlikteyken hep şunun söyledim. benim bir çift ayakkabım olsun, senin 10 çift.. ben sana 11. sini almaya hazırım. Akşam eve geldiğimde taşın suyunu kaynatsan ve yemek bu desen, ben oturur, onu içer, elini sağlık derim, demişimdir...
ben sevdim arkadaşlar. hepsi bu. mesele sadece para meselesi değil. lütfen biraz daha beni anlamaya çalışın.
ben onunla birlikteyken hep şunun söyledim. benim bir çift ayakkabım olsun, senin 10 çift.. ben sana 11. sini almaya hazırım. Akşam eve geldiğimde taşın suyunu kaynatsan ve yemek bu desen, ben oturur, onu içer, elini sağlık derim, demişimdir...
ben sevdim arkadaşlar. hepsi bu. mesele sadece para meselesi değil. lütfen biraz daha beni anlamaya çalışın.
0
birader tam salak asikmissin kusura bakma. kimsenin sevgisinden emin olmadan yatirim yapma. hem maddi hem manevi. kiz hic bir zaman sana asik olmamis. sadece onun icin olen biten birisini yayinda istemis. ha yaslariniz 35 civari olsaydi ya da kiz biraz erken evlilik guven telasina dusseydi evlenirdiniz bile. kizlar sevdiklerinde asik olduklarinda direk belli ederler. gozlerinden, davranislarindan herseylerinden anlarsin. sana asik olmayan birisine bu kadar baglanman kotu olmus. zamanla normale donersin fakat tahribat hep seninle birlikte olacaktir. gecmis olsun.
0
uzuldum haline.
kiza karsi asiri duygu beslemis fakat ayni karsiligi gorememis gibisin. genelde turk insani iliskilerinde, bu bi standarttir. hep bi taraf verirken, diger taraf almaya o kadar cok alisir ki, vermeyi aklindan bile gecirmez.. burda veren taraf sen olmussun.
kiz seni finansal anlamda kullanmis gibi gorunuyor. ne zamanki finansal anlamda birazcik destege ihtiyaci varmis, o zaman seni tekrar hayatina almis gibi yapmis gorunuyor.
bence bu verdiklerini kendine dert etme, verdin gitti. bak burasi cok onemli: insan hayatinda her donem hata yapar.. ama kimse bile bile hata yapmak istemez. sen o anki hislerinin verdigi inancla, dogru oldugunu dusundugun seyleri yaptin, geriye donup bakinca her ne kadar cogu yanlismis gibi gorunse de. hangimizin hayatinda geriye donup baktiginda, hersey %100 dogru ki? sen de buna takilma bence. hayatina devam et. kendine eziyet etmeden.
ve herseyden ote sunu aklindan cikarma raif efendi: 'bu hayati sen yasiyorsun, bu hayat senin hayatin, kimse seni mutsuz edecek kadar degerli degil, en degerlisi sensin.'
kiza karsi asiri duygu beslemis fakat ayni karsiligi gorememis gibisin. genelde turk insani iliskilerinde, bu bi standarttir. hep bi taraf verirken, diger taraf almaya o kadar cok alisir ki, vermeyi aklindan bile gecirmez.. burda veren taraf sen olmussun.
kiz seni finansal anlamda kullanmis gibi gorunuyor. ne zamanki finansal anlamda birazcik destege ihtiyaci varmis, o zaman seni tekrar hayatina almis gibi yapmis gorunuyor.
bence bu verdiklerini kendine dert etme, verdin gitti. bak burasi cok onemli: insan hayatinda her donem hata yapar.. ama kimse bile bile hata yapmak istemez. sen o anki hislerinin verdigi inancla, dogru oldugunu dusundugun seyleri yaptin, geriye donup bakinca her ne kadar cogu yanlismis gibi gorunse de. hangimizin hayatinda geriye donup baktiginda, hersey %100 dogru ki? sen de buna takilma bence. hayatina devam et. kendine eziyet etmeden.
ve herseyden ote sunu aklindan cikarma raif efendi: 'bu hayati sen yasiyorsun, bu hayat senin hayatin, kimse seni mutsuz edecek kadar degerli degil, en degerlisi sensin.'
0
0
Kız resmen senin aşkını harcamış, sana borç olarak geri dönmüş bunlar. Yaşadıkların tecrübe olsun sana abi, bu kadar enayi olmasaydın demeyeceğim, ol enayi ol ama daha önemlisi sevmeyi öğren..
Seni malınla sevmeyecek birini sev..
Seni malınla sevmeyecek birini sev..
0
Seven insan enayi olamaz olsa olsa şaşkın olur. Olan olmuş bunu dert yapma. Hayat sana daha uygun olanını mutlaka çıkarıcaktır
0
seninkine benzer şeyler yaşayan bir arkadaşım vardı. kız çocuğa altın seti bile aldırmıştı kendine hediye olarak.
bu olayda kız başta sevmiş olsa da, zamanla maddi konular çok ortaya çıktığı için bir noktadan sonra senden yararlanma yoluna gitmiş. başlarken böyle bir niyetle başladığını sanmıyorum ama sen abartmışsın panpa.
bu olayda kız başta sevmiş olsa da, zamanla maddi konular çok ortaya çıktığı için bir noktadan sonra senden yararlanma yoluna gitmiş. başlarken böyle bir niyetle başladığını sanmıyorum ama sen abartmışsın panpa.
0
vay babam vay.
sen neler yapmışsın.
bence artık çirkinleşmen lazım.
bunun için kıza verdiğin tüm hediyeleri geri iste hemen.
sende nasıl bir kafa var anlamadım ben.
nasıl bir aşk ki bu kıza her seferinde gözün kapalı inanıyorsun.
sen neler yapmışsın.
bence artık çirkinleşmen lazım.
bunun için kıza verdiğin tüm hediyeleri geri iste hemen.
sende nasıl bir kafa var anlamadım ben.
nasıl bir aşk ki bu kıza her seferinde gözün kapalı inanıyorsun.
0
Ne yazsam, nerden başlasam diye çok düşündüm. En iyisi kısa ve net yazayim dedim:
Hayatinda görüp görebilecegin en bencil insana denk gelmistir. Ahlaki acidan dünyada iki cesit insan vardir: iyi ve kötü insan. Sen kötü insana denk gelmissin. Cünkü bütün kötülüklerin nedeni, bencilliktir demisti bir felsefe hocam.
Gelelim bu durumun duygusal iliskiyle baglantisina.
Sana cok net bir cevap: seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin.
28 yasindasin. Hayat yeni baslarken, hatta ve hatta oturmuşken, böyle bir sey yasamak, seni diplere sürükler. sürüklesin, bosver. hayatinin tecrübesini yasadin, sonradan anlayacaksin... Yasin da bunu cabuk anlamaya müsait. Aklini basina topla, cik disina, pencelere, apartmanina disardan bak!
Herkesin ilginc bir hikayesi var buna inan. Seninki de bunlardan bir tanesi. koy bur çekmeceye, sakla. zamani gelince, cikar cikar, bak. ders al. duyurunu da silme ya da kopyasini al. 6 ay sonra falan bir bak. neler göreceksin, neler...
Sevmissindir, dogrudur. Zaten gönül sevince önünde hicbir sey duramaz. Sevmek, vermektir, fedakarliktir. Sen hediyelerle, üstelik düsünceli hediyelerle sevgini göstermek istemissin. ancak karsiligini alamamissin. alacagimizin garantisi yoktur her zaman. bu durumu kabullen. ama bir gün bunlarin karsiligini alacaksin, merak etme.
sen kalkip onun icin, o fizanda diye, fizana da gitsen, onun önüne dünyalari da sersen, benligini dahi teslim etsen, o insan seni sevmiyorsa, sevmez arkadaş. aci ama gercek; seni hiç de sevmeyecek. sen ona güzel seyler vererek, askini besledin. pisman olma, ders al. pismanlik faydasizdir. yaşam ise pragmatik ilerler...
" Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum."
Demissin. Ah be güzel kardesim. O yürek tir tir titrer. Agzina gelir. Yanarsin, donarsin. Ama aşk da bu değil midir zaten? Üstelik gözleri kör eden!!!
İyi ki kisa yazdim he?! :) Hediyeleri isteme. Sakin yapma böyle bir sey... birak o karakteri ve hayatla basbasa kalsin. Böyle bir cirkinligin karsisinda asaletini kaybedersen, sen de ondan farksiz olursun. "Bu yapabilecek bir yapim yok" demissin zaten. Evet, yapma. Seni cok iyi anliyorum bu konuda... Sakin sakin yapma.
Ha bir de son bir elestiri: aslinda belki ondan degil senden kaynakli bu durum. Daha önce de degindigim gibi, sen fazla vericisin. Bu yüzden, yineliyorum, durumu kabullen. Aşk gözü kör eder. Sen de kör olmussun, ama gecti. "Ucuz" atlattin. Bir de evlenseydin böyle bir insanla neler olurdu düsün! Bazen kötüde iyi vardir. Unutma...
Bir yakinim dügünün olacagi günün ögleni ayrildi. ayni senin gibiydi. hediyeler, istedigi her seyi yerine getirmeler falan... sonuc: yeni evdeki buzdolabinda yumurta yok diye her sey iptal. yumurta lan bu. yumurta. bakkalda tanesi 15 kurustu o zamanlar... ama olmayacagi varmis iste. simdi evli, tatli mi tatli bir kizlari var. gecen ablasindan yine dinledim. ölüyorum geberiyorum diye anirmis onu severken. sonra aldi yumurtayi...
Özet: bencil insana denk gelmis ve severken sikilmissin. Kurtuldun diye sevin.
P.s. Maria Puder, Raif Efendi'yi hic sevmedi. Raif Efendi de bunu hic göremedi...
Hayatinda görüp görebilecegin en bencil insana denk gelmistir. Ahlaki acidan dünyada iki cesit insan vardir: iyi ve kötü insan. Sen kötü insana denk gelmissin. Cünkü bütün kötülüklerin nedeni, bencilliktir demisti bir felsefe hocam.
Gelelim bu durumun duygusal iliskiyle baglantisina.
Sana cok net bir cevap: seversen sikilirsin, sikersen sevilirsin.
28 yasindasin. Hayat yeni baslarken, hatta ve hatta oturmuşken, böyle bir sey yasamak, seni diplere sürükler. sürüklesin, bosver. hayatinin tecrübesini yasadin, sonradan anlayacaksin... Yasin da bunu cabuk anlamaya müsait. Aklini basina topla, cik disina, pencelere, apartmanina disardan bak!
Herkesin ilginc bir hikayesi var buna inan. Seninki de bunlardan bir tanesi. koy bur çekmeceye, sakla. zamani gelince, cikar cikar, bak. ders al. duyurunu da silme ya da kopyasini al. 6 ay sonra falan bir bak. neler göreceksin, neler...
Sevmissindir, dogrudur. Zaten gönül sevince önünde hicbir sey duramaz. Sevmek, vermektir, fedakarliktir. Sen hediyelerle, üstelik düsünceli hediyelerle sevgini göstermek istemissin. ancak karsiligini alamamissin. alacagimizin garantisi yoktur her zaman. bu durumu kabullen. ama bir gün bunlarin karsiligini alacaksin, merak etme.
sen kalkip onun icin, o fizanda diye, fizana da gitsen, onun önüne dünyalari da sersen, benligini dahi teslim etsen, o insan seni sevmiyorsa, sevmez arkadaş. aci ama gercek; seni hiç de sevmeyecek. sen ona güzel seyler vererek, askini besledin. pisman olma, ders al. pismanlik faydasizdir. yaşam ise pragmatik ilerler...
" Yüreğimi kıpırdatmayan bir kişi ile deneyimim olsun diye çıkmanın doğru olmadığını düşünüyorum."
Demissin. Ah be güzel kardesim. O yürek tir tir titrer. Agzina gelir. Yanarsin, donarsin. Ama aşk da bu değil midir zaten? Üstelik gözleri kör eden!!!
İyi ki kisa yazdim he?! :) Hediyeleri isteme. Sakin yapma böyle bir sey... birak o karakteri ve hayatla basbasa kalsin. Böyle bir cirkinligin karsisinda asaletini kaybedersen, sen de ondan farksiz olursun. "Bu yapabilecek bir yapim yok" demissin zaten. Evet, yapma. Seni cok iyi anliyorum bu konuda... Sakin sakin yapma.
Ha bir de son bir elestiri: aslinda belki ondan degil senden kaynakli bu durum. Daha önce de degindigim gibi, sen fazla vericisin. Bu yüzden, yineliyorum, durumu kabullen. Aşk gözü kör eder. Sen de kör olmussun, ama gecti. "Ucuz" atlattin. Bir de evlenseydin böyle bir insanla neler olurdu düsün! Bazen kötüde iyi vardir. Unutma...
Bir yakinim dügünün olacagi günün ögleni ayrildi. ayni senin gibiydi. hediyeler, istedigi her seyi yerine getirmeler falan... sonuc: yeni evdeki buzdolabinda yumurta yok diye her sey iptal. yumurta lan bu. yumurta. bakkalda tanesi 15 kurustu o zamanlar... ama olmayacagi varmis iste. simdi evli, tatli mi tatli bir kizlari var. gecen ablasindan yine dinledim. ölüyorum geberiyorum diye anirmis onu severken. sonra aldi yumurtayi...
Özet: bencil insana denk gelmis ve severken sikilmissin. Kurtuldun diye sevin.
P.s. Maria Puder, Raif Efendi'yi hic sevmedi. Raif Efendi de bunu hic göremedi...
0
arkadaşlar okuyup, beni dinlediğiniz için teşekkürler. büyük çoğunluk isteme taraftarı. annemle de durumu paylaştım. o da benim böyle yapmamın, doğru olacağını söyledi.
asıl mesele. ben, web sitesi yaparak para kazanan adamım ve müşterinin işini %100 yapsam bile para isterken yüzüm kızarır. O yüzden ayrıldıktan sonra aklımın ucundan dahi geçmeyen bu meseleler, arkadaşımın ağır konuşması sonucunda beni bu noktaya sürükledi.
Kız beni sömürdü veya değil. Ancak şunu anlamanızı isterim. Kendimi kabullendirmek için bu hediyeler alınmadı. Ezik olduğum için değil. Ondan başka bir seçeneğim olmadı için de değil. Arkadaşlar ben sevdim. Aşık oldum. Tamam ilk kez bir kızla çıktım. Ama size yemin ediyorum, ben bu zamana kadar beklettiğim için böyle oldu. Bu zamana kadar onlarca kızla da çıkabilirdim. Bu noktada kendimi anlatıp, böbürlenir gibi gözükmek ve anlaşılmak da istemiyorum.
Ben karşımdaki kişiye, paramla görgüsüzlük de yapmadım. Sadece inandım, güvendim ve onun mutluluğu için koşturdum. Teşekkür için yapmadım. Beklemedim de. Ki mesele onun yüzünü güldürmek için para ile yapılan meseleler de değildi. Duygusallık, romantizm, ince düşünme, sevgi, saygı, samimiyet vs vs... Ben bunların hepsini ona yaşattım. Bunu kendi de defalarca söyledi, hissettirdi.
Tekrar herkese teşekkürler.
asıl mesele. ben, web sitesi yaparak para kazanan adamım ve müşterinin işini %100 yapsam bile para isterken yüzüm kızarır. O yüzden ayrıldıktan sonra aklımın ucundan dahi geçmeyen bu meseleler, arkadaşımın ağır konuşması sonucunda beni bu noktaya sürükledi.
Kız beni sömürdü veya değil. Ancak şunu anlamanızı isterim. Kendimi kabullendirmek için bu hediyeler alınmadı. Ezik olduğum için değil. Ondan başka bir seçeneğim olmadı için de değil. Arkadaşlar ben sevdim. Aşık oldum. Tamam ilk kez bir kızla çıktım. Ama size yemin ediyorum, ben bu zamana kadar beklettiğim için böyle oldu. Bu zamana kadar onlarca kızla da çıkabilirdim. Bu noktada kendimi anlatıp, böbürlenir gibi gözükmek ve anlaşılmak da istemiyorum.
Ben karşımdaki kişiye, paramla görgüsüzlük de yapmadım. Sadece inandım, güvendim ve onun mutluluğu için koşturdum. Teşekkür için yapmadım. Beklemedim de. Ki mesele onun yüzünü güldürmek için para ile yapılan meseleler de değildi. Duygusallık, romantizm, ince düşünme, sevgi, saygı, samimiyet vs vs... Ben bunların hepsini ona yaşattım. Bunu kendi de defalarca söyledi, hissettirdi.
Tekrar herkese teşekkürler.
0
millet eleştiriyor ama film olsa bayıla bayıla izleyip haklı çocuk dersiniz bence.
yaşayarak öğrenilecek şeyler listesinde top sıralarda yer alır senin durumun.
yaşayarak öğrenilecek şeyler listesinde top sıralarda yer alır senin durumun.
0
komedi diyorum. hiç görmediğin birine sadece yazdıklarından mütevellit 1 günlük istanbul turu ha? o yea baby. sonrasında maddiyata dayalı sözde bir ilişki. Suyundan da koy. hayır, ne zaman bu derece sevdin, ne zaman aşık oldun, ne zaman o aklının gizli köşelerinde saklı kalmış ilişkiyi yaşamaya başladın? Senin özgüven kayış sıyırmış, hatunda bunun emarelerini toplamış. Hediyelerin geri istenmesi konusu ise ayrı bir tiyatro. Bırak yapma. Cezanı çek.
0
@dokuzeylul
bu kadar şey anlattım. ilk tanışmada istanbul turu konusundan neden yalan söyleyeyim. tamam inanmayabilirsin ama inanman için ne yapayım?
bu kadar şey anlattım. ilk tanışmada istanbul turu konusundan neden yalan söyleyeyim. tamam inanmayabilirsin ama inanman için ne yapayım?
0
sana inanmadım mı demiş ?
yaptıklarının saçmalğından bahsetmiş.
badaksın gördüğüm kadarıyla, üstüne üstlük beta-erkeksin. bunlar birleşince sen de sonunda seni kabul eden birini bulunca yardırmışsın, kız da kullanmış. olay bundan ibaret. hayatına devam etmeye bak ve yaşananları unut.
yaptıklarının saçmalğından bahsetmiş.
badaksın gördüğüm kadarıyla, üstüne üstlük beta-erkeksin. bunlar birleşince sen de sonunda seni kabul eden birini bulunca yardırmışsın, kız da kullanmış. olay bundan ibaret. hayatına devam etmeye bak ve yaşananları unut.
0
öncelikle aranızdaki ilişki belki başlarda iki sevgili olarak yürüyordu muhakkak. ancak zamanla bu biraz baba-kız ilişkisine dönmüş gibi gözüktü, ya da abi-kardeş. cinsel ilişkinizin içeriğinden bağımsız olarak, sadece anlattıklarından, o tarz bir ilişkinin varlığını hissettim. yani kızcağızımızın belki de aradığı şey böyle bir ilgidir hayatı boyunca, neden olmasın. ve bunu sende gördüğünde, önce aşk duygusu hissetti, daha sonra ise, zamanla bu aşk, yerini sadece sevgiye bırakmıştır. insanoğlu böyledir, bir insana her istediğini yaptığın takdirde, hatta karşısındaki insana bahsetmemesine rağmen, içten içe birşeyi arzu ettiğinde ve bu arzu ettiği şeyler bir bir gerçekleşirse, bunu gerçekleştiren kişiye karşı kendisini borçlu hisseder, bu borçlu hissetmenin devamında ise, o kişiyi sevgiyi paylaştığı bir insan olarak değil, daha çok hayatını sürdürebilmesi için hem zevk hem de ihtiyaç için istediği herşeyi aldırabileceği insan olarak görmeye başlamıştır. dolayısıyla, bir zaman sonra böyle bir ayrılığın olması gayet doğal. ayrılığın sonrasında dahi, senin destekte bulunman zaten yeni bir ilişkinin başlamasına dahi gerek kalmadan, senden destek alabileceğini görmesini sağlamıştır.
hediyeler almışsın zamanında, bu harcamalar sana yüklü bir borç olarak geri dönmüş. fakat ne yazık ki, hediyeleri gidip de geri istemek yakışık almayacaktır. anlıyorum borcun var fakat her insan yaptığı hatanın cezasını hafif ya da ağır çekmelidir. senin hayatında yaptığın bu hataların cezası da o borçlar. dolayısıyla hediyeleri geri istemek yerine, bir şekilde borcunu ödemek için çözümler aramaya koyul.
onun dışında, hediyeleri geri istediğin takdirde, unutman gereken bir insana, ilişki esnasında aldığın tüm hediyeleri görerek, tekrar o günlerin geri gelmesini istemen mümkün olacaktır. bu da sadece sana zarar verir. maddi olarak rahatlatır, ancak manevi olarak uzun vadede zarar vereceği aşikar. dolayısıyla hediyeleri geri istemeyip, kesinlikle bu kişiyle irtibatı bir an önce kesmelisin. telefon, mail, ona ait ne varsa hayatından çıkarıp, atmalısın. mümkünse kendi telefon numaranı dahi değiştirebilirsin. hem 28 yaşındasın, yaşayacak daha farklı anların olacak, çok daha iyi ya da kötü deneyimlerin olacak. bunu da hayatın boyunca yaşayabileceğin kötü deneyimlerden biri. bu yaşadıklarının sonucunda, hayata, insanlara, aşka, vefaya ve duygulara karşı bakış açının değişmesi gerekiyor, ki ister istemez değişmiştir bile.
özetle, şu saatten sonra, senin onunla alakalı ne varsa kafandan silip, ne hediye geri alıp ne de başka birşey yapmaman gerekiyor. kendi hayatına odaklan, kendine odaklan, işine odaklan, başka insanlar tanı, ki şüphesiz tanıyacaksın da. önemli olan, kendine olan saygını ve inancını kaybetme. onunla yaşadıkların senin için sadece bir anı olarak kalsın, geçsin gitsin.
hediyeler almışsın zamanında, bu harcamalar sana yüklü bir borç olarak geri dönmüş. fakat ne yazık ki, hediyeleri gidip de geri istemek yakışık almayacaktır. anlıyorum borcun var fakat her insan yaptığı hatanın cezasını hafif ya da ağır çekmelidir. senin hayatında yaptığın bu hataların cezası da o borçlar. dolayısıyla hediyeleri geri istemek yerine, bir şekilde borcunu ödemek için çözümler aramaya koyul.
onun dışında, hediyeleri geri istediğin takdirde, unutman gereken bir insana, ilişki esnasında aldığın tüm hediyeleri görerek, tekrar o günlerin geri gelmesini istemen mümkün olacaktır. bu da sadece sana zarar verir. maddi olarak rahatlatır, ancak manevi olarak uzun vadede zarar vereceği aşikar. dolayısıyla hediyeleri geri istemeyip, kesinlikle bu kişiyle irtibatı bir an önce kesmelisin. telefon, mail, ona ait ne varsa hayatından çıkarıp, atmalısın. mümkünse kendi telefon numaranı dahi değiştirebilirsin. hem 28 yaşındasın, yaşayacak daha farklı anların olacak, çok daha iyi ya da kötü deneyimlerin olacak. bunu da hayatın boyunca yaşayabileceğin kötü deneyimlerden biri. bu yaşadıklarının sonucunda, hayata, insanlara, aşka, vefaya ve duygulara karşı bakış açının değişmesi gerekiyor, ki ister istemez değişmiştir bile.
özetle, şu saatten sonra, senin onunla alakalı ne varsa kafandan silip, ne hediye geri alıp ne de başka birşey yapmaman gerekiyor. kendi hayatına odaklan, kendine odaklan, işine odaklan, başka insanlar tanı, ki şüphesiz tanıyacaksın da. önemli olan, kendine olan saygını ve inancını kaybetme. onunla yaşadıkların senin için sadece bir anı olarak kalsın, geçsin gitsin.
0
Mallık, kerizlik, enayilik degil, bunun adi "delusion". Kendi kendine bir ruya tasarliyor ve kendini o ruyaya inandiriyorsun. Bu ruya, aklinin ve mantiginin onune geciyor. Deyim yerindeyse, "kendi kendine beyin yikama" da diyebiliriz buna. Tabii o ruyadan nemalanan taraf da, seni kullaniyor bu arada.
Olaya iyi tarafindan bakalim: Bi daha boyle bir sey yapmazsin. Tecrubelisin artik. Eh, tecrube de bedava elde edilen bir sey degil. Kimi daha az bedel oduyor, kimi daha cok. Su veya bu konuda tecrubeliyim diyen birisi, o tecrubeyi kazanmak icin maddi ve manevi bedeller odemistir. Bedel odemeden tecrube sahibi olunmaz. Kim ki, "Bedel odemeden tecrube sahibi oldum" diyosa, bil ki yalan soyluyordur. "Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı..." demissin ya, iste karsiligi, bu tecruben. Yoksa, hakime gidip "Evlenme vaadiyle beni kandirdi ve elimden su kadar liralik hediye aldi" dersen, ne cevap alirsin bilmiyorum. Hediyeleri geri iste. Isterken, "Cocuklar Gulsun Diye dernegine bagislayacagim" dersin.
"Elinle cicek buyutmek" ifadesi, hala romantizm pesinde oldugunu gosteriyor. Artik aramiza donmelisin.
Olaya iyi tarafindan bakalim: Bi daha boyle bir sey yapmazsin. Tecrubelisin artik. Eh, tecrube de bedava elde edilen bir sey degil. Kimi daha az bedel oduyor, kimi daha cok. Su veya bu konuda tecrubeliyim diyen birisi, o tecrubeyi kazanmak icin maddi ve manevi bedeller odemistir. Bedel odemeden tecrube sahibi olunmaz. Kim ki, "Bedel odemeden tecrube sahibi oldum" diyosa, bil ki yalan soyluyordur. "Ancak benim bunca sıkıntımın bir karşılığı olmalı..." demissin ya, iste karsiligi, bu tecruben. Yoksa, hakime gidip "Evlenme vaadiyle beni kandirdi ve elimden su kadar liralik hediye aldi" dersen, ne cevap alirsin bilmiyorum. Hediyeleri geri iste. Isterken, "Cocuklar Gulsun Diye dernegine bagislayacagim" dersin.
"Elinle cicek buyutmek" ifadesi, hala romantizm pesinde oldugunu gosteriyor. Artik aramiza donmelisin.
0
cevaplar arasında gerçekten çok güzel yazanlar var. okuyucu olarak bana bile çok çok faydalı düşünceler. kendi adıma onlara teşekkür ederim.
*******
yaşadıkların yakından tanıdığım (kadın) birinin yaşadıklarına çok benziyor.
kendinin olmadığı halde sevdiğinin olması için çabalamaların, koşturmaların,vs..
o yüzden seni o kadar iyi anlıyorum ki..
sevmişsin..
tam da raif efendi gibi sevmişsin hatta..
ve sahip olduğun her şeyi vermek istemişsin..
"ben"den önce "sen" demişsin..
bundan sonra her karşına çıkana şüpheyle yaklaşacaksın, güvenemeyeceksin ve bahsettiğin kadar çoğu geçtim, normal bir ilişki yürütecek kadar bile sevemeyeceksin. ama, hayatının tecrübesini kazanmış oldun..
maddi olarak kaybettiklerini unut. verilen şeyler geri istenmez. ama ayrılmalarda çok ciddi büyük pahada hediyeler varsa geri verilmemesi de o kişinin ayıbıdır bence (bana sorsan, her şeyi geri veririm).
gerçekten çok düşük seviyeli bir yapıya sahipmiş karşındaki. ve ne yazık ki bu yaptıkları da (kendi çıkarı için senin borçlara girmene göz yumması) onun yanına kalmaz, çıkar aheste aheste.
onu ve onunla ilgili her şeyi hayatından çıkar. temiz bir sayfa aç ve hayatına öyle devam et.
umarım gerçek maria puder'ini bulursun..
çünkü piyasada o kadar çok sahte raif efendi'ler ve maria'lar var ki...
***
bir de söylemeden duramayacağım (ama kimseye karşı kişisel tavrım yok, lütfen yanlış anlaşılmasın); kişinin kendisine bir takım sıfatlar yakıştırmasıyla üçüncü kişilerin de aynı şeyi yapması aynı şey değildir. ayıptır. o kişinin kendisiyle olan bağı/ilişkisi/samimiyeti(ne derseniz artık) ile üçüncü kişiler arasındaki ilişkisi bir mi de o cüreti kendinizde buluyorsunuz anlayamadım. yakışmıyor diyeceğim ama herkes kendisine yakışan şekilde ifade ediyor düşüncelerini tabi..
*******
yaşadıkların yakından tanıdığım (kadın) birinin yaşadıklarına çok benziyor.
kendinin olmadığı halde sevdiğinin olması için çabalamaların, koşturmaların,vs..
o yüzden seni o kadar iyi anlıyorum ki..
sevmişsin..
tam da raif efendi gibi sevmişsin hatta..
ve sahip olduğun her şeyi vermek istemişsin..
"ben"den önce "sen" demişsin..
bundan sonra her karşına çıkana şüpheyle yaklaşacaksın, güvenemeyeceksin ve bahsettiğin kadar çoğu geçtim, normal bir ilişki yürütecek kadar bile sevemeyeceksin. ama, hayatının tecrübesini kazanmış oldun..
maddi olarak kaybettiklerini unut. verilen şeyler geri istenmez. ama ayrılmalarda çok ciddi büyük pahada hediyeler varsa geri verilmemesi de o kişinin ayıbıdır bence (bana sorsan, her şeyi geri veririm).
gerçekten çok düşük seviyeli bir yapıya sahipmiş karşındaki. ve ne yazık ki bu yaptıkları da (kendi çıkarı için senin borçlara girmene göz yumması) onun yanına kalmaz, çıkar aheste aheste.
onu ve onunla ilgili her şeyi hayatından çıkar. temiz bir sayfa aç ve hayatına öyle devam et.
umarım gerçek maria puder'ini bulursun..
çünkü piyasada o kadar çok sahte raif efendi'ler ve maria'lar var ki...
***
bir de söylemeden duramayacağım (ama kimseye karşı kişisel tavrım yok, lütfen yanlış anlaşılmasın); kişinin kendisine bir takım sıfatlar yakıştırmasıyla üçüncü kişilerin de aynı şeyi yapması aynı şey değildir. ayıptır. o kişinin kendisiyle olan bağı/ilişkisi/samimiyeti(ne derseniz artık) ile üçüncü kişiler arasındaki ilişkisi bir mi de o cüreti kendinizde buluyorsunuz anlayamadım. yakışmıyor diyeceğim ama herkes kendisine yakışan şekilde ifade ediyor düşüncelerini tabi..
0
öncelikle büyük geçmiş olsun. bu kız, sen hediyelerini geri istesen de sana iade edecek gibi gözükmüyor. bir daha ki ilişkilerinde de böyle pahalı hediyeler almaman ve büyük harcamalar yapmaman senin yararına olacaktır. Ama sen bir sonraki sevgiline ya da bu kız sana geri dönse yine bu kıza aynı harcamaları yapacaksın o ayrı... hayırlı başarılar.
0
@dirildimde geldim
Bek gözel didin abim de, 17 bin lira borcla, AVM'ye gidip nasil "Tanrim beni bastan yarat!" denebiliyor?
Bek gözel didin abim de, 17 bin lira borcla, AVM'ye gidip nasil "Tanrim beni bastan yarat!" denebiliyor?
0
vay anasını neler var ya. biz de gerçek değildir bu adamlar idare eder durumdakileri kaçırmayalım bari filan diyoruz.
hediyeleri isteme. neye malolmuş olursa olsun sen onları içtenlikle ve mutlu etmiş olmak için aldınsa ki öyle diyorsun, şimdi iş borç ödemeye gelince, kız terkedince dur geri alayım bunları kurtarayım olmaz. seven için, sevilenin sefası da cefası da boynunun borcu. alırken düşünecektin bu iş olmazsa ayrılırsak bana koyar mı bu fotoğraf makinesini almış olmak diyecektin. geçmiş gitmiş artık.
değişme, piç olma. herkes gibi olmak, devrin adamı olmak zorunda değilsin. sadece bir daha ki sefere şunu bil, seni seven kadın, seni öyle bir maddi sıkıntıya sokacak hediyeleri asla kabul etmez. yok ne gerek vardı hayatta olmaz filan diyip de neyse madem bu seferlik alayım vs değil bak, kesinlikle kabul etmez. kendimden biliyorum. sonunda onu mutsuz edecek hiç bir şey beni mutlu etmez çünkü.
bence güzel bi insansın. acı çekmek istemiyorum dersen anlarım ama yine de değişme bence.
hediyeleri isteme. neye malolmuş olursa olsun sen onları içtenlikle ve mutlu etmiş olmak için aldınsa ki öyle diyorsun, şimdi iş borç ödemeye gelince, kız terkedince dur geri alayım bunları kurtarayım olmaz. seven için, sevilenin sefası da cefası da boynunun borcu. alırken düşünecektin bu iş olmazsa ayrılırsak bana koyar mı bu fotoğraf makinesini almış olmak diyecektin. geçmiş gitmiş artık.
değişme, piç olma. herkes gibi olmak, devrin adamı olmak zorunda değilsin. sadece bir daha ki sefere şunu bil, seni seven kadın, seni öyle bir maddi sıkıntıya sokacak hediyeleri asla kabul etmez. yok ne gerek vardı hayatta olmaz filan diyip de neyse madem bu seferlik alayım vs değil bak, kesinlikle kabul etmez. kendimden biliyorum. sonunda onu mutsuz edecek hiç bir şey beni mutlu etmez çünkü.
bence güzel bi insansın. acı çekmek istemiyorum dersen anlarım ama yine de değişme bence.
0
böyle bir şeyi kendi senden istemedikçe neden yaptın sana minnet duymasını falan mı istiyosun ya da o bana bakar diyip senden vazgeçmez gibi bi fikirle mi yaptın bunları sevdim yaptım dersin biliyorum ama biraz başka şeyler var gibi hediyelerini geri istemen parasal olarak sana yararsa iste yoksa napıcan daha para harcama yeter kıza kendi borcunu harcını bitir yarın öbürsügün ailen olcak senin de onlara biriktir
0
raif kardeş, enayiliği filan geçtim boşver onu da, ne yap ne et o hediyelerin hepsini çatır çutur al kızdan, senin öyle bir yapın yoksa ben senin için yaparım ama d7000'i ucuza vereceksin bana :d kız vermezse kocasına söyleyeceğini söyle her şeyi odü patlar garanti, belki sen istemiyorsun ama o hediyeleri geri aldığında kendini keriz hissetme katsayın çok düşecek, ayrıca al yani ıphone ne amk ?
0
Özür dileyerek yazıyorum ama ona iş buldum, şu hediyeleri aldım (modeline kadar), şöyle para verdim, tedavisini yaptırdım falan diyorsun da,bunları zaten dediğine göre isteyerek, severek yapmışsın, ne gerek var burada çarşaf çarşaf yazmaya, listeleyip göze sokmaya? Sadece para gücüyle yapılabilecek şeylerden bahsetmiş olman tuhaf bence. Tamam insan çok sevince her şeyi yapar, helal olsun ama dememişsin ki bana öyle bir bakardı ki nefesim kesilirdi ya da saçlarını okşarken sonsuza kadar sürsün isterdim o an. Ne mübarek, ne müthiş adamsın densin mi istiyorsun sana? Bazen bir minik öpücük o nikon d7000 midir nedir ondan daha değerlidir.
0
anarsi yureklerde
hiç izlememiş biri için?sözlükteki entrylerden bir şey anlaşılmıyor.
hiç izlememiş biri için?
sözlükteki entrylerden bir şey anlaşılmıyor.
sözlükteki entrylerden bir şey anlaşılmıyor.
0
2 tane serseri grubu var.
şubat denilen adam ise zamanında üstünde deney yapılmış biri.
işte aşırı güçlü ve yaraları daha hızlı iyileşiyor.
bunlar kağıt topluyor yanındaki elaman ve baba dediği adam ile.
öteki grup daha serseri falan işte.
öyle takılıyorlar.
şubat denilen lavuk tutup haberler adını verdiğini bir hatuna aşık.
şubata başka bir hatun aşık.
şubata aşık olan hatuna öteki grubun başkanın kardeşi aşık.
şubatın aşık olduğu hatun galiba şu an şubata aşık.
bu değil bu değil bu bizim köyden değil gidiyor işte.
şubat denilen adam ise zamanında üstünde deney yapılmış biri.
işte aşırı güçlü ve yaraları daha hızlı iyileşiyor.
bunlar kağıt topluyor yanındaki elaman ve baba dediği adam ile.
öteki grup daha serseri falan işte.
öyle takılıyorlar.
şubat denilen lavuk tutup haberler adını verdiğini bir hatuna aşık.
şubata başka bir hatun aşık.
şubata aşık olan hatuna öteki grubun başkanın kardeşi aşık.
şubatın aşık olduğu hatun galiba şu an şubata aşık.
bu değil bu değil bu bizim köyden değil gidiyor işte.
0
fatihkkk
merhaba,politik değil medikal bi soru sordum başlıkta.mal mal cevaplar vermeyin.mersi.
merhaba,
politik değil medikal bi soru sordum başlıkta.
mal mal cevaplar vermeyin.
mersi.
politik değil medikal bi soru sordum başlıkta.
mal mal cevaplar vermeyin.
mersi.
0
su içiyorlar ve zaman zaman çok ama çok az yiyorlar.
oruç dediği full açlık değil olm.
normal bir insan su içmese birkaç gün içinde ölüyor zaten.
oruç dediği full açlık değil olm.
normal bir insan su içmese birkaç gün içinde ölüyor zaten.
0
Vitamin takviyesi vs. eskiden hic takviye almadan yapilanlar vardi. Bi ay icinde cat diye gidiyolardi. Googledan bulabilirsin unlu olanlari.
0
şekerli su falan içiyorlar ölmemek için gerekli şeyleri alıyorlar.
Adı açlık grevi işte.
Adı açlık grevi işte.
0
açlıktan ölüm öyle kolay olmuyor, su içme iki günde pertsin
kaynak: kıyamet filmleri
kaynak: kıyamet filmleri
0
tanım farkı var .ölüm orucu farklı birşey onlar açlık grevindeler. sıvı olarak şeker ve tuz alıyolar ve bir takım mineraller.
0
ölüm orucunda sadece su içilir hiçbir şey yenmez. günden güne eriyerek sonunda ölünür. 60 günde ölmeyen birisi ölüm orucu falan tutmuyordur. vücut için gerekli olan maddeleri alıp, dikkat çekme amaçlı bir eylem yapıyorlardır.
0
spy of soul +1
ölüm orucu ile açlık grevi farklı şeyler. halihazırda gerçekleştirilen açlık grevi. bunda düzenli aralıkla mineral katkılı su alır vücut. 60 gün konusuna gelince, şu dakikada bırakılsa bile bir çok bünyede çok ağır ve kalıcı hasarlar açacağı muhakkak.
ölüm orucu ile açlık grevi farklı şeyler. halihazırda gerçekleştirilen açlık grevi. bunda düzenli aralıkla mineral katkılı su alır vücut. 60 gün konusuna gelince, şu dakikada bırakılsa bile bir çok bünyede çok ağır ve kalıcı hasarlar açacağı muhakkak.
0
ölüm orucu olsa ölürlerdi.
açlık grevi yapıyorlar, mineral tuz limon su şekerli su vb tüketiyorlar her gün
açlık grevi yapıyorlar, mineral tuz limon su şekerli su vb tüketiyorlar her gün
0
blatta hiberna
sorum başlıkta.ntv spor'un gece banttan yayınlayacağını biliyorum.canlı izlemenin bir yolu yok mudur?
sorum başlıkta.
ntv spor'un gece banttan yayınlayacağını biliyorum.
canlı izlemenin bir yolu yok mudur?
ntv spor'un gece banttan yayınlayacağını biliyorum.
canlı izlemenin bir yolu yok mudur?
0
rebio
60 dolara mayo almıştım. 30 gün içinde iade edebilirsiniz dediler. bugün fişi çıkarttım, 32. gün olmuş. mal gibi kaçırmışım. şimdi mağazaya gitmektense müşteri hizmetlerini arasam ya da mail atsam, güzel bir bahane söylesem? Nasıl bir şeyler yapalım?Mesela iade edecektim ama amcam kalp krizi geçirdi
60 dolara mayo almıştım. 30 gün içinde iade edebilirsiniz dediler. bugün fişi çıkarttım, 32. gün olmuş. mal gibi kaçırmışım. şimdi mağazaya gitmektense müşteri hizmetlerini arasam ya da mail atsam, güzel bir bahane söylesem? Nasıl bir şeyler yapalım?
Mesela iade edecektim ama amcam kalp krizi geçirdi, bir haftadır şehir dışındaydım, bu mayoyu zaten iade etmek istiyordum ama işte olmadı falan desem olur mu?
Mesela iade edecektim ama amcam kalp krizi geçirdi, bir haftadır şehir dışındaydım, bu mayoyu zaten iade etmek istiyordum ama işte olmadı falan desem olur mu?
0
valla mağaza olmaz derse hiçbir bahane kurtaramaz seni. iyiyse de bahaneye gerek kalmaz. bauhaus'tan merdiven almıştık, 6 ay sonra değiştirdik fiş falan olmadan.
sen yine şansını dene. şehir dışındaydım falan de.
sen yine şansını dene. şehir dışındaydım falan de.
0
Sebepsiz yere iade etmekle suistimal etmiş olmuyor musunuz? Zannederim Türkiye'de değilsiniz, bulunduğunuz ülkede isteyen tüketici aldığı bir malı sebep göstermeden iade edebiliyor mu?
0
@:) amerika'dayım. belirtilen gün içinde sebep göstermeden iade edilebiliyor. genelde elektronikte 14 gün kıyafette falan 30 gün. fiyatlar gereksiz pahalı olduğu durumlarda bence suistimal değil.
0
@ rebio:
Doğru, kanun bu hakkı veriyorsa niye kullanmayasınız. Sadece şaşırdım, Türkiye'de böyle bir hak olsa ticaret durma noktasına gelirdi herhalde.
Doğru, kanun bu hakkı veriyorsa niye kullanmayasınız. Sadece şaşırdım, Türkiye'de böyle bir hak olsa ticaret durma noktasına gelirdi herhalde.
0
leo1905
Ne anlama gelmektedir . Depo urunu ne demektir ve bu tur urunlerin defolari nelerdir
Ne anlama gelmektedir . Depo urunu ne demektir ve bu tur urunlerin defolari nelerdir
0
Yine de internetten hiç tanımadığın birinden ikinci el ürün almaktan iyidir teşhir ürünleri. Cihazına göre değişir tabi. Mesela saç kurutma makinesini, baskülü, saç maşasını, vantilatörü vs.. ikinci el almanın çok bi dezavantajı olmaz. Ama cep telefonu, harici hard disk, bilgisayarın olabilir.
0
ayaz mckiller
Benim şöyle bir sorum var. Yaklaşık 9-10 ay kadar önce yaklaşık 2 aylık bir çalışmam oldu.. Acemilik falan diyebiliriz. Sonra ara vermem gerekti.. Son bir-iki aydır tekrar başladım, tekrardan ısınma dönemi gibi geçti diyebiliriz. Durum şu ki önümüzdeki hafta iş için Irak'a şantiyeye gideceğim mühend
Benim şöyle bir sorum var. Yaklaşık 9-10 ay kadar önce yaklaşık 2 aylık bir çalışmam oldu.. Acemilik falan diyebiliriz. Sonra ara vermem gerekti.. Son bir-iki aydır tekrar başladım, tekrardan ısınma dönemi gibi geçti diyebiliriz.
Durum şu ki önümüzdeki hafta iş için Irak'a şantiyeye gideceğim mühendis olarak. Ve orada 1.5-2 ay kadar kalacağım.. Şantiyeden dışarı çıkış falan yok. O yüzden şantiyede ne yemek çıkarsa 3 öğün sadece onları yiyebileceğim anlayacağınız. Ve bu yemekler de takdir edersiniz ki öyle protein ağırlıklı falan olmayacak normal yemekler işte.
Şantiyede spor salonu da mevcutmuş insanlar sıkılmasın diye ağırlık, çalışma aletleri falan koymuşlar yani spora orada devam edebileceğim..
Sorum şu; düzgün bir beslenme programım olamayacağı için protein veya diğer yönlerden eksik kalacağım için protein tozu almamı önerir misiniz? Yeni başlayanlara çok önerilmiyor biliyorum ama beslenme yönünden eksik kalacağım bir yönden zorunlu gibi düşünüyorum. Görüşleriniz nelerdir?
Teşekkürler :)
Durum şu ki önümüzdeki hafta iş için Irak'a şantiyeye gideceğim mühendis olarak. Ve orada 1.5-2 ay kadar kalacağım.. Şantiyeden dışarı çıkış falan yok. O yüzden şantiyede ne yemek çıkarsa 3 öğün sadece onları yiyebileceğim anlayacağınız. Ve bu yemekler de takdir edersiniz ki öyle protein ağırlıklı falan olmayacak normal yemekler işte.
Şantiyede spor salonu da mevcutmuş insanlar sıkılmasın diye ağırlık, çalışma aletleri falan koymuşlar yani spora orada devam edebileceğim..
Sorum şu; düzgün bir beslenme programım olamayacağı için protein veya diğer yönlerden eksik kalacağım için protein tozu almamı önerir misiniz? Yeni başlayanlara çok önerilmiyor biliyorum ama beslenme yönünden eksik kalacağım bir yönden zorunlu gibi düşünüyorum. Görüşleriniz nelerdir?
Teşekkürler :)
0
1.5-2 ay boyunca düzenli antrenman yap, döndükten sonra 1 ay daha devam et en azından. daha sonra protein tozuna geçersin .
0
aslında önemli olan çalışmak.
beslenmek önemli tabi.
yumurta, makarna,et gibi ürünler ile karbonhidrat ve protein olayını dengeye getirmek mümkün.
en azından tavuk mavuk bir şey verirler.
yani %100 olmasa da zaten her türlü %60 ihtiyacını her türlü karşılaşrsın.
önemli olan düzenli, sistematik bir biçimde hareketleri düzgün yapmak.
ama bence protein tozu al derim.
en azından seni motive eder.
gidersin şimdi yaa zaten beslenemiyorum falan diye askıya alırsın.
al sen al.
ünlü bir marka almana gerek yok.
beslenmek önemli tabi.
yumurta, makarna,et gibi ürünler ile karbonhidrat ve protein olayını dengeye getirmek mümkün.
en azından tavuk mavuk bir şey verirler.
yani %100 olmasa da zaten her türlü %60 ihtiyacını her türlü karşılaşrsın.
önemli olan düzenli, sistematik bir biçimde hareketleri düzgün yapmak.
ama bence protein tozu al derim.
en azından seni motive eder.
gidersin şimdi yaa zaten beslenemiyorum falan diye askıya alırsın.
al sen al.
ünlü bir marka almana gerek yok.
0
abim protein tozunu 3 aydan önce kimseye önermedim burda şöyle yapabilirsin
sabah ve öğle yemeklerinde 100-150 gr yulaf ezmesi alabilirsin süt ile
6 tane haşlanmış yumurta beyazı yiyebilirsin imkanın olursa bunlar sana protein sağlar bunları yapamayacak kadar da imkanın olmazsa bilemem ama proteinleri bunlardan alsan daha iyi olur fakat yok alamazsan protein tozu al çünkü spor yaptığında karbonhidrat yakarsın enerji için ve spor sonrasında kasların parçalanmaya başlar ve genişleme evresine girer sen protein yerine karbonhidrata dayanırsan kas gelişmez :D
sabah ve öğle yemeklerinde 100-150 gr yulaf ezmesi alabilirsin süt ile
6 tane haşlanmış yumurta beyazı yiyebilirsin imkanın olursa bunlar sana protein sağlar bunları yapamayacak kadar da imkanın olmazsa bilemem ama proteinleri bunlardan alsan daha iyi olur fakat yok alamazsan protein tozu al çünkü spor yaptığında karbonhidrat yakarsın enerji için ve spor sonrasında kasların parçalanmaya başlar ve genişleme evresine girer sen protein yerine karbonhidrata dayanırsan kas gelişmez :D
0
@pukay de souza normalde ara sıra yemeklerde tavuk falan çıkıyor ama öyle çalıştığımda protein ihtiyacımı karşılayacak kadar değil.. o yönden gerekli diye düşünüyorum çünkü hakikaten sadece çıkacak yemeklere bağımlıyım kendim ekstradan bir şey alıp yiyemeyeceğim.. motivasyon konusu da bir artı tabii.. biraz olsun geliştiğimi görürsem ekstra motivasyon sağlarım :)
@SemihCebrail o dediklerini alıp yapamam hocam şantiyede :D sabahları ara sıra haşlanmış yumurta oluyor 1-2 tane o kadar.. :)
protein tozu alayım en iyisi buna karar verdim. teşekkür ederim :)
@SemihCebrail o dediklerini alıp yapamam hocam şantiyede :D sabahları ara sıra haşlanmış yumurta oluyor 1-2 tane o kadar.. :)
protein tozu alayım en iyisi buna karar verdim. teşekkür ederim :)
0
soljenitsin
karıli kizli doluşmuşlar hop hop zıplıyorlar tepemde..rahatsız oldum çok ses yapıyorlar..ne yapayım bu civeleklere ?
karıli kizli doluşmuşlar hop hop zıplıyorlar tepemde..rahatsız oldum çok ses yapıyorlar..
ne yapayım bu civeleklere ?
ne yapayım bu civeleklere ?
0
partiye ya beni de alın ya da sesinizi kesin yaw rahatsız oldum azcık de.
0
guzel bir yemek yapip gotur. yapamiyorsan bir sekilde temin edip yapmis gibi yap. kolay gelsin.
0
fatihdr
hani şu son çıkan menajerlik oyunlarından baya popüler olanı varya, atıyorum ben onu çok "bir arkadaşın" sitesinden bi şekilde download etsem. skidrow reyiz deyim anlayın. hah işte, bu yüklediğim oyunun içinde türkçe seçeneği de var mıdır?
hani şu son çıkan menajerlik oyunlarından baya popüler olanı varya, atıyorum ben onu çok "bir arkadaşın" sitesinden bi şekilde download etsem. skidrow reyiz deyim anlayın. hah işte, bu yüklediğim oyunun içinde türkçe seçeneği de var mıdır?
0
soljenitsin
ben şahsen sevmiyorum.hiç anlaşamıyoruz..şu an farklı şehirlerdeyiz telefondan konuştuk az önce hayatımda bu kadar zoraki konuşma görmedim.sizde de oluyor mu böyle ?
ben şahsen sevmiyorum.hiç anlaşamıyoruz..şu an farklı şehirlerdeyiz telefondan konuştuk az önce hayatımda bu kadar zoraki konuşma görmedim.
sizde de oluyor mu böyle ?
sizde de oluyor mu böyle ?
0
önceden nefret ederdim son zamanlarda nefret bile etmiyorum. o da artık herkes gibi. kimsenin babasıyla iyi anlaşması gerekmiyor
0
aslında sevıyorum ama cogu zaman sacmalıyor, aptal aptal seyler yapıyor. sınır oluyorum o zaman sevmıyorum..
0
bazen çok sinirleniyorum ama gözümde sınırsız kredisi var, o olmasa olmam sonuçta, hem sunduğu imkanlar...
0
ece_ce +1
bazen çok tav ediyor beni bazen de çok seviyom keratayı yine de babadır tabi kıyamıyor insan
bazen çok tav ediyor beni bazen de çok seviyom keratayı yine de babadır tabi kıyamıyor insan
0
babam derdi, küçükken babalar kahramandır, biraz büyüdükçe "sen bilmezsin"dir, daha büyüdükçe "keşke babam yanımda olsadır".
galiba yaşlandıkça onu sevmeye, sevmesen bile anlamaya, anlamasan bile kabullenmeye başlıyoruz. kaybedince ise kaybettiğimiz için üzülüp, keşke yanımda olsa, keşke daha sık birlikte olabilseydik diyoruz belki de. eğer uç örnek değilse...
benim babam yaşıyor, çok şükür ve şu an ben keşke yanımda olsa diyemesem bile taktir ediyorum, geçmişteki bazı yanlışlarına rağmen. teşekkür ediyorum emekleri için.
galiba yaşlandıkça onu sevmeye, sevmesen bile anlamaya, anlamasan bile kabullenmeye başlıyoruz. kaybedince ise kaybettiğimiz için üzülüp, keşke yanımda olsa, keşke daha sık birlikte olabilseydik diyoruz belki de. eğer uç örnek değilse...
benim babam yaşıyor, çok şükür ve şu an ben keşke yanımda olsa diyemesem bile taktir ediyorum, geçmişteki bazı yanlışlarına rağmen. teşekkür ediyorum emekleri için.
0
lan öyle böyle sevmiyorum ha o kadar kızdığım afra tafra yaptığım adam birgün dönüp patlatmadı o derece.. benim oğlan bana aynılarını yapacak aç bırakıp öldürürdüm herhalde..
bir de insan babasını ilk zamanlar herşeyi bilen süper insan sanırmış sonra ise bişi bilmediğini düşünmeye başlarmış e gözünde o kadar büyüttüğün adamın hatalarını farketmeye başlıyosun ama sonra yani son gelmeye başladığında tekrardan onun aslında herşeyi bildiğini ama gerektiği gibi davrandığını farkedermişsin.. lan olum annenizi seviyorsa sevmemeniz için ahım şahım bir sebep yok ortada bence..
bir de insan babasını ilk zamanlar herşeyi bilen süper insan sanırmış sonra ise bişi bilmediğini düşünmeye başlarmış e gözünde o kadar büyüttüğün adamın hatalarını farketmeye başlıyosun ama sonra yani son gelmeye başladığında tekrardan onun aslında herşeyi bildiğini ama gerektiği gibi davrandığını farkedermişsin.. lan olum annenizi seviyorsa sevmemeniz için ahım şahım bir sebep yok ortada bence..
0
babam bir yana, dünya bir yana. babam yoksa, yaşamanın anlamı yok! sırdaşım, dostum, herşeyim lan babam benim.
0
şahsen ben sevmiyorum. yani arasira iyiyiyiz genellikle kavga ederiz o yuzden uzun zaman once onu anlamaya calismaktan vazgectim sonra bir baktim sevgim de bitmis.
0
şöyle söleyim ölse üzülmem, cenazesine bile ayıp olmasın diye giderim, baba olmak oğlunu köle gibi kullanma veya herhangi birisiymiş gibi davranma hakkı vermez bazı babalar gerçekten o sıfatı haketmiyor, benimkide onlardan.
0
O kadar cok seviyorum ki, bazen onu dusunurken aglayacak gibi oluyorum sevgimden. Anneme de aynisi
0
babamdan daha çok kimseyi sevmiyorum. hiç düşünmeden ölebilirim onun için. önceden/ergenken hiç sevmezdim, anlaşamazdık falan ama şu anda her şeyi çok daha iyi görebiliyorum.
0
Gönülçelen
Sevdiğiniz erkek/hatun size 'abi,hacı,bro,kanka' dersee?
Sevdiğiniz erkek/hatun size 'abi,hacı,bro,kanka' dersee?
0
sevmese bile kullandığı hitaplar iğrenç.makarasına dıyo olabilir.ne bileyim insan sevdiğine böyle mi seslenir bilemedim.
0
beni kendinden soğutur.
fakat kiminin tarzı böyle, kimi arkadaş ayağı için yapar. onu sen bilicen.
fakat kiminin tarzı böyle, kimi arkadaş ayağı için yapar. onu sen bilicen.
0
bazıları da sen yazılmasan bile dostum, hacı, kanka ayağı çekiyor, "lan am! sana bir şey diyen mi oldu" diyesim geliyor.
0
hiç belli olmaz kardeş muhabbeti yapmamış, geyiği seviyor olabilir ama olmayabilir de çok umut bağlamamak lazım.
0
illuminatinin basindaki adam
sizce kaçtır? çünkü bi' bakınca çevremdeki ateist/deist/agnostikler çoğaldı . nüdusun en az %5'i non-teist galiba.
sizce kaçtır? çünkü bi' bakınca çevremdeki ateist/deist/agnostikler çoğaldı .
nüdusun en az %5'i non-teist galiba.
nüdusun en az %5'i non-teist galiba.
0
çevrendeki insanların türkiye'nin ortalamasını yansıttığına emin misin? bence taş çatlasa %0.2 falandır.
0
tokat gibi bir şehirde bile bu kadar çoksa her tarafta vardır.
0
İnsanin cevresi genelde kendisi gibi insanlardan olusur, benim arkadas cevremde ateistlik orani yuzde 90 lari bulur, ama tabi nufusun tamamina vurursan yuzde 1 i gecmez diyorum.
0
istanbul, izmir gibi şehirler'de hafife alınmayacak bir ateist nüfus var. aynı şeyi adana için de söyleyebilirim. bunlar dışında türkiyenin doğusunda da ateist nüfus gittikçe artmakta. bununla beraber birçok üniversite'de de ateist veya teist olmayan nüfus oldukça fazla.
ancak nüfusun geneline vurunca %5 gibi bir oran olacağını düşünüyorum. yine de evet, gittikçe artıyor. yıllar öncesiyle bugün karşılaştırılınca bu gözlemlenebilir bir şey çevresinden haberdar birisi için.
ama esas olarak türkiyedeki müslüman nüfus nedir? malum, savunma belli hepsi "günahkar müslüman" içki desen içiyor; küfür, yalan dizboyu. namaz desen hak getire, ama iş sevişmeye gelince hepsi birer tavşan gibi...
bunlar benim için kötü şeyler değil; ancak bizim ülkenin müslümanlarının ateist olan insanlardan tek farkları sadece inanıyor olmaları, ötesi yok.
bence olaya böyle bakmak lazım biraz
ancak nüfusun geneline vurunca %5 gibi bir oran olacağını düşünüyorum. yine de evet, gittikçe artıyor. yıllar öncesiyle bugün karşılaştırılınca bu gözlemlenebilir bir şey çevresinden haberdar birisi için.
ama esas olarak türkiyedeki müslüman nüfus nedir? malum, savunma belli hepsi "günahkar müslüman" içki desen içiyor; küfür, yalan dizboyu. namaz desen hak getire, ama iş sevişmeye gelince hepsi birer tavşan gibi...
bunlar benim için kötü şeyler değil; ancak bizim ülkenin müslümanlarının ateist olan insanlardan tek farkları sadece inanıyor olmaları, ötesi yok.
bence olaya böyle bakmak lazım biraz
0
pukay de souza
ya insanların %90 kahpe ya da %10 anormal.midir?
ya insanların %90 kahpe ya da %10 anormal.
midir?
midir?
0
kahpeler aynen öyle. gerizekalı yaptığım iyiliği zorunluluğummuş gibi ısrarla inatla istedi lanet olsun dedim yaptım teşekkürden aciz insanlar işte kastamonu ayısı derlerdide inanmazdım. öküz. oooh rahatladım bee.
0
hayır. kahpedir belki %90 ama sorsan kimse kendini o kahpelerin içinde görmez ama %90 kahpedir der. aslında kendisinde de kahpelik vardır da göremez. bu açıdan bakılırsa biraz doğru olabilir. hepimiz şekilci pislik varlıklarız aslında.
0
%90lık dilim normal. Doğruluğu mu sorguluyorsun, normalliği mi? Çünkü böyle bir çoğunluk normaldir aşırı bir durum yoksa. Ayrıca arabesk arabesk attırmalar yapmaya da gerek yok bence.
0
insanların yüzde doksanının kahpe olduğunu varsayarsak kahpeliğin normalleştiğini kabul etmiş oluruz. sen karşındakine kahpe dersin, başkası da sana. bu durumda kahpe kim? kahpeliğin kriterleri ne?
0
kahpeliğin kriteri şu: birine ya da birçok kişiye iyilik yapıyorsan ve karşılığında en ufak bir saygı bile görmüyor tam tersine saygısızlık görüyorsan bu kahpeliktir, orospu evlatlığıdır.
0
enkolaykullaniciadi
dışarısı soğuk gibi, ev daha soğumamış 2 gündür...binanın mantolaması da yok...siz naptınız? yaktınız mı?
dışarısı soğuk gibi, ev daha soğumamış 2 gündür...
binanın mantolaması da yok...
siz naptınız? yaktınız mı?
binanın mantolaması da yok...
siz naptınız? yaktınız mı?
0
5 dk önce yaktım artık, ev neredeyse sırf cam olduğu için geç bile kaldık, üşüyordum birkaç gündür.
0
mantolama var ama işe yaramıyor.
yakmadık daha. kasım sonuna ancak.
ev öğrenci evi.
yakmadık daha. kasım sonuna ancak.
ev öğrenci evi.
0
Merkezi sistem olduğundan yanıyor ve iyi ki de yanıyor.Gece çok üşüyodum valla.
0
mantolama var, merkezi sistem, 2 gündür yanıyor ama çok hafif, ılık yani petekler
0
Yakmamakta çok ısrarcıyım.
Dün gece uyuyamadım soğuktan. Yorgandan kafamı bi çıkarıyorum burnum acıyo. Gittim ufoyu yaktım bi saat odayı ısıttım kapadım.
Dün gece uyuyamadım soğuktan. Yorgandan kafamı bi çıkarıyorum burnum acıyo. Gittim ufoyu yaktım bi saat odayı ısıttım kapadım.
0
xc
tek başına öğlen 4'ten 11'e kadar dışarda olmam gerekiyor nasıl vakit geçirebilirim ? sinema'da git izle diyebileceğiniz film var mı ? ya da tiyatro, opera filan.. basket maçı da olabilir. ama avrupa yakası beşiktaş,levent,taksim,şişli civarları..
tek başına öğlen 4'ten 11'e kadar dışarda olmam gerekiyor nasıl vakit geçirebilirim ? sinema'da git izle diyebileceğiniz film var mı ? ya da tiyatro, opera filan.. basket maçı da olabilir. ama avrupa yakası beşiktaş,levent,taksim,şişli civarları..
0
alışveriş merkezine git.
mağazalar gir bak ne var ne yok.
sonra çık yemek ye.
bir de sinema.
aha saat olmuş 11
mağazalar gir bak ne var ne yok.
sonra çık yemek ye.
bir de sinema.
aha saat olmuş 11
0
atlas pasajında tiyatro'ya gidebilirsin, öğrenci 6 tam 10 TL sanırım, oyun 20:30'da olsa gerek,
beşiktaş iskeledeki bahçeşehir ünv. kütüphanesinde takılabilirsin...
beşiktaş iskeledeki bahçeşehir ünv. kütüphanesinde takılabilirsin...
0
bütdas
soru başlıkta...
soru başlıkta...
0
geçen gün manyak iett şöförü amcanın acayip gaza gelip 160 basıp köprüyü öyle geçmesi.
bi de ondan önce çıldırıp bi çocuğu in lan arabamdan yavşak soğukta bekle diye arabadan atması sonra çocuk atar yapınca gel lan buraya amuğagoduumuncocuu diye çocuğa depar atması.
bırak tebessümü her düşündüğümde basıyorum kahkahayı basıyorum kahkahayı sting gibi.
bi de ondan önce çıldırıp bi çocuğu in lan arabamdan yavşak soğukta bekle diye arabadan atması sonra çocuk atar yapınca gel lan buraya amuğagoduumuncocuu diye çocuğa depar atması.
bırak tebessümü her düşündüğümde basıyorum kahkahayı basıyorum kahkahayı sting gibi.
0
Yeğenimin -kendisi bir yaşına yeni girdi- yaptığı abuk subuk hareketler.
0
yıldız tilbenin orospu seyhan diyişindeki sakinliği
esra erol'un canlı yayında adı natella olan bir kadına nutella demesi
seyfi dursunoğlu'nun hande ataizi'ne hela süpürgesi demesi
aile arasındaki unutulmaz sakarlıklar, espiriler vs.
bazen durduk yere aklıma gelip tebessüm ettirir.
Yazınca farkettim çok boş işlerle uğraşıyorum ya.
esra erol'un canlı yayında adı natella olan bir kadına nutella demesi
seyfi dursunoğlu'nun hande ataizi'ne hela süpürgesi demesi
aile arasındaki unutulmaz sakarlıklar, espiriler vs.
bazen durduk yere aklıma gelip tebessüm ettirir.
Yazınca farkettim çok boş işlerle uğraşıyorum ya.
0
önceden kahkahalarla güldüğüm herhangi bir şey, insan, anı, karikatür, olay olabilir.
0
sonhakan
Soru gayet açık..
Soru gayet açık..
0
2 sene ama şuankini değiştirmeyi düşünmüyorum diğer telefonlarımda hep düşünürdüm 2 sene sonra ne modelle değiştiririm diye.
0
eskiden senede bir kez değiştirirdim ancak sonra değişti bu durum, artık sadece bozuldukça değiştiriyorum. 4 sene önce aldım sanırım şu anki telefonumu.
0
Bozuldukça.
İlk telefonum alcatel one touch max tı. :)
Sonrakiler
Nokia 5110
Nokia 7250i
Nokia 6280
Motorola v8
Şu an Nokia c7
İlk telefonum alcatel one touch max tı. :)
Sonrakiler
Nokia 5110
Nokia 7250i
Nokia 6280
Motorola v8
Şu an Nokia c7
0
tam 2 sene. eğer o aralıkta böyle devrim niteliğinde bir şey çıkmadıysa tabii.
0
9kuyruklukedi
Neyle? Nasıl atlet? Ne zaman? Erkekler cevaplarsa sevinirim.(Annem baskı yapıyor giy diye. Herkes giyiyor-muş.)
Neyle? Nasıl atlet? Ne zaman?
Erkekler cevaplarsa sevinirim.
(Annem baskı yapıyor giy diye. Herkes giyiyor-muş.)
Erkekler cevaplarsa sevinirim.
(Annem baskı yapıyor giy diye. Herkes giyiyor-muş.)
0
giyiyorum.
her şeyle.
bazen giymediğim oluyor. atlet yerine tişört giyebiliyorum.
siyah atlet.
"tank top" tarzı gibi.
her şeyle.
bazen giymediğim oluyor. atlet yerine tişört giyebiliyorum.
siyah atlet.
"tank top" tarzı gibi.
0
Abim adına cevap vereyim: Asla giymiyor. Kışın Ankara soğuğunda da fanila giyiyor. Erkek kardeşim ise yaz kış çıkarmıyor resmen.
0
özellikle kışın tshrt giymek istersem renkli tshrt altına siyah. beyaz tshrtün altına kesinlike atlet giymiyorum. Yazın ise eğer iş yerinde gömlek giymem gerekirse mutlaka giyioyrum ki öğle tatilinde dışarı çıktığımda ceketle yürüdüğümde gömlek sırılsıklam oluyor. onu engellemek için illa ki giyiyorum. ya da renkli gömlekse siyah atlet
0
kışında, yazında giyerim. yazın teri alır. kışın sıcak tutar. siyah ve beyaz renk. millet giymiyormuş garip.
bende bu millet nasıl terliyor böyle tişörtten çıkıyor diyordum meğer atlet yokmuş. :D
bende bu millet nasıl terliyor böyle tişörtten çıkıyor diyordum meğer atlet yokmuş. :D
0
atletle fanilanın farkını bilmiyorum. ama bi şey giyiyorum hep, siyah kolsuz. yazları giymiyorum. ilk üşüdüğüm gün giymeye başlıyorum, ilk terlediğim gün çıkartıyorum.
0
kışın (bir hafta önceki soğuklardan sonra giymeye başladım) siyah kolsuz sporcu atleti diyorlar arkası biraz daha açık gibi olan bir atlet giyiyorum.
0
gömlek altına giymem.
kazak altına mecbur.
genelde bende V yaka tişört giyerim.
zaten ona göre satın alırım.
kazak altına mecbur.
genelde bende V yaka tişört giyerim.
zaten ona göre satın alırım.
0
giymek kıroluk değil.
evet annenin dediği doğru 3-5 ekşici harici herkes giyiyor.
atletin üşümeyi engellediği, beli soğuk havadan koruduğu 2+2=4 kadar gerçek. o yüzden kışın giyiyorum, yazın giymiyorum.
evet annenin dediği doğru 3-5 ekşici harici herkes giyiyor.
atletin üşümeyi engellediği, beli soğuk havadan koruduğu 2+2=4 kadar gerçek. o yüzden kışın giyiyorum, yazın giymiyorum.
0
giyiyorum ben her türlü. yaz kış fark etmez. terledin mi teri alır, atlet güzeldir. genellikle siyah ya da gri olanlardan giyiyorum.
0
14 yaşımdan beri giymiyorum. Anneniz baskı yapıyorsa halâ giymelisiniz.
Hatta babamı da bıraktırttım bu rezaletten.
Hatta babamı da bıraktırttım bu rezaletten.
0
geberix
hacılar bu geçen seneki gibi mi olacak? yani korsan olanlar yine güncellemelerden faydalanamayacak mı? geçen sene bildiğiniz gibi 0.4'ten sonraki güncellemeler korsan için çıkmamıştı. orjinal olanlar indirebilmişti. güncellemeler için orjinal almak şart mı? eğer öyleyse alayım? yoksa bir anlamı yok
hacılar bu geçen seneki gibi mi olacak? yani korsan olanlar yine güncellemelerden faydalanamayacak mı? geçen sene bildiğiniz gibi 0.4'ten sonraki güncellemeler korsan için çıkmamıştı. orjinal olanlar indirebilmişti. güncellemeler için orjinal almak şart mı? eğer öyleyse alayım? yoksa bir anlamı yok oyunun.
0
yemişim güncellemesini.
3-5 futbolcu da olmasın.
hem forum siteleri var.
onlar yaparlar bir şekil güncelleme.
sen raaaaaaaat ol.
3-5 futbolcu da olmasın.
hem forum siteleri var.
onlar yaparlar bir şekil güncelleme.
sen raaaaaaaat ol.
0
güncellemeler 3-5 oyuncudan daha fazlasını değiştirdiği için son derece önemli. ben o yüzden 2-3 güncelleme çıkana kadar oyunu oynamayı düşünmüyorum. hem güncellemeler çıktığında oyunun fiyatı da ucuzlamış olur.
korsan için çıkıp çıkmaması kıran adamlarla alakalı. yani galiba ilk 3 güncellemeyi kırabildiler ama sonrakilerle uğraşmadılar veya beceremediler. yoksa fm "alın bunu kırın korsancılar, oynayın" diye yazmıyor ki.
korsan için çıkıp çıkmaması kıran adamlarla alakalı. yani galiba ilk 3 güncellemeyi kırabildiler ama sonrakilerle uğraşmadılar veya beceremediler. yoksa fm "alın bunu kırın korsancılar, oynayın" diye yazmıyor ki.
0
herşey çok güzel olacak
http://www.youtube.com/watch?v=4uMPrWuSn8Q olaya rahmetli melih kibar açısından bakarsak büyük aşkı çiğdem talu' nun ölümü 28 mayıs 1983 melih kibar' ın ise 7 nisan 2005. 22 sene boyunca O'nsuz geçen sürede bu acıya nasıl katlanmıştır. yaşadığı aşk mı büyüktür yoksa çektiği acı mı? siz ''melih kib
www.youtube.com olaya rahmetli melih kibar açısından bakarsak büyük aşkı çiğdem talu' nun ölümü 28 mayıs 1983 melih kibar' ın ise 7 nisan 2005. 22 sene boyunca O'nsuz geçen sürede bu acıya nasıl katlanmıştır. yaşadığı aşk mı büyüktür yoksa çektiği acı mı? siz ''melih kibar'' olsaydınız ne yapardınız neler hissederdiniz?
olaya rahmetli melih kibar açısından bakarsak büyük aşkı çiğdem talu' nun ölümü 28 mayıs 1983 melih kibar' ın ise 7 nisan 2005. 22 sene boyunca O'nsuz geçen sürede bu acıya nasıl katlanmıştır. yaşadığı aşk mı büyüktür yoksa çektiği acı mı? siz ''melih kibar'' olsaydınız ne yapardınız neler hissederdiniz?
0
göz görmeyince kalp unutur.
büyük aşk efsane aşk diye bir şey yok.
her şey zamanla değişiyor.
büyük aşk efsane aşk diye bir şey yok.
her şey zamanla değişiyor.
0
Bu durumda tonla çift var. Eşi ölüyor, kendi onun aşkı, acısı ve anılarıyla biraz hüzünlü, biraz buruk şekilde hayata devam ediyor. Ölenle ölünmüyor.
0
henrychinaski
benim o. ilk üç denememin üçü de hüsranla sonuçlandı.ilki; mersin - iki ayağa birden giren kramp ve boğulma tehlikesi.ikincisi; antalya - simitle artiz artiz açıldım uzaklara sonra havası indi mınakodum simidinin. boğulma tehlikesi geçirmedim ama panikten boğulmuş kadar oldum zaten.üçüncüsü; kilyos
benim o. ilk üç denememin üçü de hüsranla sonuçlandı.
ilki; mersin - iki ayağa birden giren kramp ve boğulma tehlikesi.
ikincisi; antalya - simitle artiz artiz açıldım uzaklara sonra havası indi mınakodum simidinin. boğulma tehlikesi geçirmedim ama panikten boğulmuş kadar oldum zaten.
üçüncüsü; kilyos - açılabileceğiniz en uç mesafeyi belirlemek için bir şerit çekiyorlar ya. fortum gibi bi' şey. ona tutuna tutuna gidiyorduk ileri. her dalga geldiğinde zıplayıp dalgayı göğsümüzde yumuşatıp neşeyle bir sonrakini bekliyorduk. hiç fark etmedim, baya açılmışız amk. herkes yüzme biliyor, ben bilmiyorum. neyse yine dalga geldi, zıpladım, göğsümde yumuşattım, komiklik, şakalar derken daha nefes almaya vakit bulamadan vakitsiz bir dalga daha gelmiş. onu görünce kayış koptu benim zaten. panikle fortumu bırakmışım. ayaklar da yere değmiyor. yüzme bilmeyen adamın kabusu zaten ayakların yere değmemesi. bi' ton su yuttum. burada gerçekten ölüyordum ama. o film şeridinin introsunu gördüm. neyse arkadaş kucakladı çıkardı suyun yüzeyine. hayatta kaldım bi' şekilde.
nası öğrenicem ben şimdi bu yüzmeyi? aslında yüzme öğrenilmiyor, doğuştan gelen ve biraz pratiğe ihtiyaç duyan bir şey ama artık benim için fobiden başka bir şey değil. suyun üzerinde de duramıyorum. n'apak kanka?
ilki; mersin - iki ayağa birden giren kramp ve boğulma tehlikesi.
ikincisi; antalya - simitle artiz artiz açıldım uzaklara sonra havası indi mınakodum simidinin. boğulma tehlikesi geçirmedim ama panikten boğulmuş kadar oldum zaten.
üçüncüsü; kilyos - açılabileceğiniz en uç mesafeyi belirlemek için bir şerit çekiyorlar ya. fortum gibi bi' şey. ona tutuna tutuna gidiyorduk ileri. her dalga geldiğinde zıplayıp dalgayı göğsümüzde yumuşatıp neşeyle bir sonrakini bekliyorduk. hiç fark etmedim, baya açılmışız amk. herkes yüzme biliyor, ben bilmiyorum. neyse yine dalga geldi, zıpladım, göğsümde yumuşattım, komiklik, şakalar derken daha nefes almaya vakit bulamadan vakitsiz bir dalga daha gelmiş. onu görünce kayış koptu benim zaten. panikle fortumu bırakmışım. ayaklar da yere değmiyor. yüzme bilmeyen adamın kabusu zaten ayakların yere değmemesi. bi' ton su yuttum. burada gerçekten ölüyordum ama. o film şeridinin introsunu gördüm. neyse arkadaş kucakladı çıkardı suyun yüzeyine. hayatta kaldım bi' şekilde.
nası öğrenicem ben şimdi bu yüzmeyi? aslında yüzme öğrenilmiyor, doğuştan gelen ve biraz pratiğe ihtiyaç duyan bir şey ama artık benim için fobiden başka bir şey değil. suyun üzerinde de duramıyorum. n'apak kanka?
0
hani deli gibi açılmadan önce boy mesafende bol bol yüzmeyi deneyebilirsin mesela gayet işe yarıyor. ben yüzme dersi almadım 3.saat durmadan yüzebilirim.
0
öncelikle fobi olarak görmemelisin o zaman. psikolojik tedavi alabilirsin belki bu konuda. bu kadar abartılacak birşey yok aslında. beni 10 yaşlarındayken babam havuza attı o gün çok saydırdım ama öğrendim
0
anlatıyorum. öncelikle sırt üstü uzanmaya çalış boyunu geçmeyen bir yerde, bu esnada kafan yarısı, kulakların suyun içerisinde olmalı. sani yüzün gökyüzüne bakıcak ama kulaklarına kadar gelicek deniz suyu. hareket etmeden bu şekilde durmaya çalış. anlatabildim mi bilmiyorum. durduktan sonra geriye doğru kulaç at, ve yüz. yüzmekte ne var ya yüz işte. geri geri yüzmeyi öğrenmek daha kolaydır diye düşünüyorum. bir de havuzda başarısız olabiliyor senin durumundaki çoğu kişi ama bir arkadaşıma denizde öğretmiştik. hemen de öğrendi oysa ki kursta yüzemiyordu yani havuzda.
0
@la mort, yüzme dersi almadım.
@secilmis uye, hacı abi ne psikologu? bana özgüven aşılayacak rocky'nin hocası gibi adam olacak yanımda. hadi şampiyon diyecek. yardır diyecek. ama önce suda batmamayı öğretsin tabii.
@secilmis uye, hacı abi ne psikologu? bana özgüven aşılayacak rocky'nin hocası gibi adam olacak yanımda. hadi şampiyon diyecek. yardır diyecek. ama önce suda batmamayı öğretsin tabii.
0
Tanıdıgın filan yok mu iyi yüzme bilen bi gün gidin havuza 3-4 saatte ögrenirsin cat pat sonra da yavas yavas geliştirirsin. Ya da ne bilim üniversitedeysen ders filan veriyorlar onlara katıl. Veya en kötü (cok verimli olmasada) internetten videoları izle, başta boyunu geçmeyen bir yerde tahta dedikleri süngerle önce ayak filan çalış, ayakları geliştirdikten sonra yavas yavas kol calısmaya filan basla. Bir de kolay olmasa da paniklememeye çalış, hic kıpırdamadan yatınca kaldırır zaten su seni :)
0
Bi de sölemeyi unuttum demin, su derin olmasa bile seni izleyen biri olsun yanında ne olur ne olmaz güvenligi elden bırakmamak lazım :)
0
@zenigt & aşksız, sağ olasınız. istanbul.
@lizozom, yanımda biri olmadan gitmem zaten. ama çok samimi arkadaşımla da gitmem. illa ben suyun içindeyken bi' yavşaklık yapılır yani :)
@lizozom, yanımda biri olmadan gitmem zaten. ama çok samimi arkadaşımla da gitmem. illa ben suyun içindeyken bi' yavşaklık yapılır yani :)
0
levent'te spor yazarları derneği var, eşşek kadar insanlara bile güzel güzel öğretiyorlar yüzmeyi, tavsiye ederim.
0
30 yaşındayım anca karpuz kabuğu gibi duruyorum suyun üstünde belli bir yöne hareket edebilme yetim yok. Zaman bulamıyorum ama eninde sonunda kursuna gidicem 6 yaşında bebelerle yüzücem o olucak.
0
@mocha, çok diyorlar. 350 tl diyorlar. bana 350 tl versinler, kızıl denizi ortadan ikiye ayırırım.
0
@lpgli tosbaga, bu yaz yeğenlerimi götürüp getirdim zaten yüzme kursuna. çocukların gözündeki dayı profilini yerle bir etmek istemediğimden hiç ilişmedim.
0
hobaaaa
yakalanırsa ne gibi cezası var ? bi deyin hele.
yakalanırsa ne gibi cezası var ? bi deyin hele.
0
kurallarda belki vardır ama pratikte ben yakalanıpta hapis cazası alanı gormedim.
telefonu el koyuyolar, tezkere almadan iki gun once komutancıgı ıkı sıvazlarsın telefonunu geri verirler.
telefonu el koyuyolar, tezkere almadan iki gun once komutancıgı ıkı sıvazlarsın telefonunu geri verirler.
0
jandarmada karakol komutanına bağlı gerçi heryerde öyle bizimki yakaladığını mahkemeye verdi 24 gun hapis cezası var yatari 16 gün sivilde yatiyorsun paraya cevrilmez
0
kameralı ve kamerasız telefon arasında fark olması lazım. aldığın riske değmez. mahkemeye vermese bile en boktan, en pis işleri kakalar komutan sana. "hay telefonuna da, teknolojisine de!!" diye küfredip durursun.
0
beyler yavaş sallayın.
askerde herkes telefon kullanıyor.
adam sadece telefonu elinden alır.
ben sıkı arama yapılacak dediler.
telefonu gittim albayın kapısının önündeki çöpe attım.
askerde herkes telefon kullanıyor.
adam sadece telefonu elinden alır.
ben sıkı arama yapılacak dediler.
telefonu gittim albayın kapısının önündeki çöpe attım.
0
duruma gore degisir.. komutanın keyfine gore yanii.. buradaki genellemelere de takılma.. risktir
0
@pukay de souza sana çok cici komutan(lar) denk gelmiş anlaşılan. askerde cep telefonu kullanmak suçtur. eğer komutan tutanak tutturursa, hapis cezası alır.
0
Bildiğim kadarıyla tel yasak değil ancak emre uymamak yasak. "Telefon kullanmayın" da bir emir olduğundan bu emre uymamaktan dolayı emre itaatsizlikten içeri alırlar. Ancak komutana gore de değişir. Askerlikteki diğer her şey gibi:)
0
477 sayılı disiplin mahkemeleri.. ..kanununun 61/a maddesi gereğince yasak edilen cihaz ve aletleri bulundurmak veya kullanmak 10 günden 30 güne kadar cezalandırılıyor, pratikte yakalananlar da pekala cezalandırılıyor.
ancak eğer amir cezalandırmak isterse artık oda hapsi cezası ver(e)mediği için bunun için mahkeme dosyası hazırlatıp mahkemeye yolla(t)ması lazım, zira oda hapsi cezasını sadece disiplin mahkemesi verebiliyor (amir aslında hala oda hapsi verebilir ama aym kararı var tam tersi yönde o yüzden uygulanmıyor artık) eğer sık mahkeme dosyası hazırlanan bir yer değilse "disiplin tecavüzü"nden uyarıyla, göz hapsiyle vs. yırtabilir.
-343.dönem disiplin subay yrd. weeping guitar
ancak eğer amir cezalandırmak isterse artık oda hapsi cezası ver(e)mediği için bunun için mahkeme dosyası hazırlatıp mahkemeye yolla(t)ması lazım, zira oda hapsi cezasını sadece disiplin mahkemesi verebiliyor (amir aslında hala oda hapsi verebilir ama aym kararı var tam tersi yönde o yüzden uygulanmıyor artık) eğer sık mahkeme dosyası hazırlanan bir yer değilse "disiplin tecavüzü"nden uyarıyla, göz hapsiyle vs. yırtabilir.
-343.dönem disiplin subay yrd. weeping guitar
0
o mahkemede bildiğiniz yatış değil ha. sürekli eziyet var. sabah 6 'Da kalkıp traş köpüksüz traş olmayla başlıyor mesai 8 saat boyunca kalkmadan sandalyede oturtuyolar. eline bi bez verip aynı yeri 3 saat siliyosun. artı kafanı kaldırmakda yasak. alt devreden yenilen dayakları saymıyorum.
yazdıklarım gerçek. telefon, mp3, izinden geç dönenlere bu uygulanıyor. hatta ölen askerler bile var.
yazdıklarım gerçek. telefon, mp3, izinden geç dönenlere bu uygulanıyor. hatta ölen askerler bile var.
0
xc
özellikle kol boylarında sorun oluyor bunu nası gideriyosunuz ? ne giysem kol 10 santim uzun geliyor.. var mıdır kısalara özel giyecekelr boy 1.70 - 1.75 arası..
özellikle kol boylarında sorun oluyor bunu nası gideriyosunuz ? ne giysem kol 10 santim uzun geliyor.. var mıdır kısalara özel giyecekelr boy 1.70 - 1.75 arası..
0
Biz kısa değiliz bi kere orta boyluyuz!
1.73'üm hiç dediğin problemi yaşamadım. Kafama estiği yerden çok sade giyinirim, senin kolunda problem olmasın?
1.73'üm hiç dediğin problemi yaşamadım. Kafama estiği yerden çok sade giyinirim, senin kolunda problem olmasın?
0
Ben de kafası dahil 174 cmim, bende de kol boyu problem olmuyor, pantolon desen tamam ama kol boyu ilginç, hemen hiç problem olmadı...
0
Genelde LCW'den giyinirim. Tabi internetten de epeyce almışlığım var. Senin kollarda sorun var bence. Adranın dediği gibi, orta boylu oluyorsun 1.70 - 1,75 arası boylardaysan. 1.90'ın altındaki adama da kolay kolay uzun denmez zaten.
0
170 gayet iyi hacı.
millet 1.55-1.60
ayrıca kızların zaten %98'i 1.63 ü geçmiyor.
1.63 ü geçenlerde 1.80 oluyor.
onlar yanımızdan geçinde at sesi çıkarınca da biz kötü oluyoruz.
millet 1.55-1.60
ayrıca kızların zaten %98'i 1.63 ü geçmiyor.
1.63 ü geçenlerde 1.80 oluyor.
onlar yanımızdan geçinde at sesi çıkarınca da biz kötü oluyoruz.
0
omuzların darsa küçükse içini doldurmaz hafif sarkıtır onla ilgili olabilir.1.71 hiç sorun yaşamadım.yazın 9.90a kışın 19.90a giyinen adamım.markaları sen düşün.
0
1.87'yim, ben kendime uygun şey bulamıyorum diye üzülüyordum. sevindim la, sağ olasın.
kısalara özel lcw'nin çocuk reyonu var, ona bakılabilir.
geyiği bir tarafa, lcw'de var olması lazım sana uygun bir şeyler. kaliteli değil ama, bahtına küs.
düzgün giyineyim diyorsan sarar'ın da kısalar için bir iki bir şeyleri vardı.
kısalara özel lcw'nin çocuk reyonu var, ona bakılabilir.
geyiği bir tarafa, lcw'de var olması lazım sana uygun bir şeyler. kaliteli değil ama, bahtına küs.
düzgün giyineyim diyorsan sarar'ın da kısalar için bir iki bir şeyleri vardı.
0
patos64
avastın en yüksek sürümü 40 tl şuan, normal internet kullanıcısıyım, cins sitelere girdiğim oluyor arada, alışverişte yapıyorum internetten...buna geçmem sizce gerekli mi 40 tl olunca 1 senelik, düşündüm iyice siz ne dersiniz?
avastın en yüksek sürümü 40 tl şuan, normal internet kullanıcısıyım, cins sitelere girdiğim oluyor arada, alışverişte yapıyorum internetten...
buna geçmem sizce gerekli mi 40 tl olunca 1 senelik, düşündüm iyice siz ne dersiniz?
buna geçmem sizce gerekli mi 40 tl olunca 1 senelik, düşündüm iyice siz ne dersiniz?
0
alma yahu.
hala virüs programı kullanan mı kaldı?
40 tl para mı verilir.
çok daha iyilerini bir tık ile ulaşmak mümkün iken.
hala virüs programı kullanan mı kaldı?
40 tl para mı verilir.
çok daha iyilerini bir tık ile ulaşmak mümkün iken.
0
ben anti-virüs programını lisanslı alma taraftarıyım, şu dünyada nelere paar veriyoruz, 40 TL bilgisayarının güvenliği için harcamışsın çok mu ?
0
Anti virüs alınabilir niye olmasın ama bence avast tercih etme. Avira düşünebilirsin.
0
free versiyonu da işini görür ama ciddi ciddi online işlem yapıyorsun tabiki almanda zarar yok
0
Survivorman
Evelsi gece evden kaçan kedimizi yandaki boş binanın damından içeri girmesi sonucu mahsur kaldı. Şu an zemin katta demir kapının arkasında dokunabiliyoruz. Ancak binada kimse yaşamıyor ve kapı kilitli. Üzerindeki telefon numarasını aradık kimseye ulaşamadık. Çilingir arasak kapıyı kilidi kırmadan aç
Evelsi gece evden kaçan kedimizi yandaki boş binanın damından içeri girmesi sonucu mahsur kaldı. Şu an zemin katta demir kapının arkasında dokunabiliyoruz. Ancak binada kimse yaşamıyor ve kapı kilitli. Üzerindeki telefon numarasını aradık kimseye ulaşamadık. Çilingir arasak kapıyı kilidi kırmadan açtırsak ve kedimizi alsak suç olur mu? Hayvan aç ve susuz pisliğe bulanmış vaziyette. Resmen sokak kedisine dönmş durmadan miyavlıyor. Yasal olmayan birşey yapmak istemiyoruz acil birkaç fikir verirseniz seviniriz.
0
suç muç olmaz.
vur tekmeyi kırın açın.
itfaiye falan da çağırıp adamları meşgul etmeyin.
vur tekmeyi kırın açın.
itfaiye falan da çağırıp adamları meşgul etmeyin.
0
1234567890987654321
bir kedimiz var ve normal değil.yani önceden beslediğim kediilerden çok farklı, doymak bilmiyor, fındık fıstık bisküvi şokola ne bulursa yiyor. ekmek yiyor. kuru ekmek yiyor. daha 6 aylık ve kocaman bi göbeği oldu. hiç laf dinlemiyor, heryere çıkıyor. ve sınırları yok. acıyı hissetmiyor.istediğim ka
bir kedimiz var ve normal değil.
yani önceden beslediğim kediilerden çok farklı, doymak bilmiyor, fındık fıstık bisküvi şokola ne bulursa yiyor. ekmek yiyor. kuru ekmek yiyor. daha 6 aylık ve kocaman bi göbeği oldu. hiç laf dinlemiyor, heryere çıkıyor. ve sınırları yok. acıyı hissetmiyor.
istediğim kadar kızayım, hatta vurduğum bile oluyor cinnet esnasında, bu kediye işlemiyor.. ne yapabilirim bilmiyorum. ya öldürücem yada camdan fırlatıp atıcam.. yardım edin
yani önceden beslediğim kediilerden çok farklı, doymak bilmiyor, fındık fıstık bisküvi şokola ne bulursa yiyor. ekmek yiyor. kuru ekmek yiyor. daha 6 aylık ve kocaman bi göbeği oldu. hiç laf dinlemiyor, heryere çıkıyor. ve sınırları yok. acıyı hissetmiyor.
istediğim kadar kızayım, hatta vurduğum bile oluyor cinnet esnasında, bu kediye işlemiyor.. ne yapabilirim bilmiyorum. ya öldürücem yada camdan fırlatıp atıcam.. yardım edin
0
gayet tatlı bir seye benziyor
önüne yemek koymazsan yiyemez yani camdan atmana gerek yok
önüne yemek koymazsan yiyemez yani camdan atmana gerek yok
0
benimkilerden de biri öyle.
1 yaşında oldu, hâlâ diğerleri uyurken evin içinde gezinip uyuyanları uyandırıp oyun oynamak istiyor.
sevdiği bir şeyi keşfedin. mesela bizimki kağıttan yapılmış toplara deli oluyor. kağıt sesi duyar duymaz yanımızda.
10-15 dakika koşturun evin içinde bir şekilde, yorun yorabildiğiniz kadar.
bir tanesi de çok sakin olmasına rağmen lazere deli oluyor.
koridor boyu koşturup koşturup duruyorum.
6 ay daha çok genç, en hareketli ve en zor iletişim kurulan çağları.
aklını dağıtacaksınız.
1-2 aya kadar hiç değilse bağırmanızdan anlamaya başlar.
1 yaşında oldu, hâlâ diğerleri uyurken evin içinde gezinip uyuyanları uyandırıp oyun oynamak istiyor.
sevdiği bir şeyi keşfedin. mesela bizimki kağıttan yapılmış toplara deli oluyor. kağıt sesi duyar duymaz yanımızda.
10-15 dakika koşturun evin içinde bir şekilde, yorun yorabildiğiniz kadar.
bir tanesi de çok sakin olmasına rağmen lazere deli oluyor.
koridor boyu koşturup koşturup duruyorum.
6 ay daha çok genç, en hareketli ve en zor iletişim kurulan çağları.
aklını dağıtacaksınız.
1-2 aya kadar hiç değilse bağırmanızdan anlamaya başlar.
0
ha bu arada, biz de evde kedi var diye hayatımızı ona göre düzenliyoruz.
biri ekmek çalmaya meraklı diye ortada ekmek falan bırakmıyoruz.
ekmek kutusuna koyuyoruz.
sen de bunu yapacaksın, yani hayvan beslemenin bir numaralı kuralı evde hayvan yaşadığını unutmadan yaşamak.
tezgah üstünde bıçak falan da bırakma ayrıca.
biri ekmek çalmaya meraklı diye ortada ekmek falan bırakmıyoruz.
ekmek kutusuna koyuyoruz.
sen de bunu yapacaksın, yani hayvan beslemenin bir numaralı kuralı evde hayvan yaşadığını unutmadan yaşamak.
tezgah üstünde bıçak falan da bırakma ayrıca.
0
bazıları gerçekten çatlak oluyo buzdolabını açan kedi biliyorum,ama atayım falan deme sahiplenecek başka birini bulmaya çalış bari.
0
bu fotoğrafta daha çok küçük.. şimdi tam bircanavar.,
kağıt toplar veya elime ne geçerse veriyorum ama kısa bir süre rahat bırakıyor. sonra yine beni deli etmek için geri dönüyor..
kağıt toplar veya elime ne geçerse veriyorum ama kısa bir süre rahat bırakıyor. sonra yine beni deli etmek için geri dönüyor..
0
kardeşim, ben hayatım boyunca bir sürü kediyle yaşadım ve büyüttüm, ama bu hayvan gerçekten normal bir hayvan değil. çenesini hafifçe dürtmek ya da kulağa fiskenin çok ötelerine geçebiliyorum ara sıra ama umrunda değil.
tabiki dışarı atmak ya da başka birinin hayatını mahvetmek gibi bir düşüncem yok. ama etrafta bırakın ekmek bırakmayı, hiçbişey bırakamıyoruz. sayesinde ev çok derli toplu.. kurallara uyuyoruz.
fakat bbuzdolabının kapağını açamamasına rağmen açık bırakılmış bir dolabın içine girip erzakları yiyebiliyor. ya da buzdolabının içinde oturup bana bakıyor. köpeğimin mamasını yiyor. köpeğim de 12 yaşında ve bu kediden çok korkuyor. ağlıyor sürekli bana ...bir hayvan psikoposu falan yokmudur buna çare bulabilecek, eğitebilecek.
tabiki dışarı atmak ya da başka birinin hayatını mahvetmek gibi bir düşüncem yok. ama etrafta bırakın ekmek bırakmayı, hiçbişey bırakamıyoruz. sayesinde ev çok derli toplu.. kurallara uyuyoruz.
fakat bbuzdolabının kapağını açamamasına rağmen açık bırakılmış bir dolabın içine girip erzakları yiyebiliyor. ya da buzdolabının içinde oturup bana bakıyor. köpeğimin mamasını yiyor. köpeğim de 12 yaşında ve bu kediden çok korkuyor. ağlıyor sürekli bana ...bir hayvan psikoposu falan yokmudur buna çare bulabilecek, eğitebilecek.
0
öncelikle kısırlaştırdınız mı? eğer öyleyse daha çok yemek isteyebilir.
veterinere danışırsanız daha doyurucu gıdalar önerebilir size. ayriyetten çeşitli rahatsızlıkları da olabilir (şeker hastalığı vb.)
mutfak kapınızı kapalı tutun ve cezalandırmayın. inadına devam edebiliyorlar böyle durumlarda.
veterinere danışırsanız daha doyurucu gıdalar önerebilir size. ayriyetten çeşitli rahatsızlıkları da olabilir (şeker hastalığı vb.)
mutfak kapınızı kapalı tutun ve cezalandırmayın. inadına devam edebiliyorlar böyle durumlarda.
0
bu anlattıklarının hepsini bahsi geçen kedim de yapıyor.
hayatımda gördüğüm en hareketli ve yaramaz kedi diyebilirim onun için.
ama bir süre sonra toparlanıyor.
kısırlaştır kısırlaştırmadıysan, biraz da olsa etkisi oluyor.
bir de fazla takılıyorsun bence.
biz de geçen gece kırılan kül tablası sesiyle uyandık, ama annem sehpanın ortasında bırakmış, ona kızdık neden bıraktın orada diye.
yani genç, hareketli kediyle böyle yaşanıyor.
şunu da ekleyeyim, hayvanı bu kadar sevmiyormuş gibi konuşma.
hastalanır, bir şey olursa evde yarattığı sessizliği ve hareketsizliği hiç istemiyorsun inan. çok kedi beslemiş biriysen bilirsin ne demek istediğimi.
bizimki çok ağır bir hastalık atlattı. iyileşinceye kadar isterse perdelerde sallansın, ama bir şey olmasın diye uykularım kaçtı gecelerce.
yavru kedi, yapacak yani rahat ol biraz.
hayatımda gördüğüm en hareketli ve yaramaz kedi diyebilirim onun için.
ama bir süre sonra toparlanıyor.
kısırlaştır kısırlaştırmadıysan, biraz da olsa etkisi oluyor.
bir de fazla takılıyorsun bence.
biz de geçen gece kırılan kül tablası sesiyle uyandık, ama annem sehpanın ortasında bırakmış, ona kızdık neden bıraktın orada diye.
yani genç, hareketli kediyle böyle yaşanıyor.
şunu da ekleyeyim, hayvanı bu kadar sevmiyormuş gibi konuşma.
hastalanır, bir şey olursa evde yarattığı sessizliği ve hareketsizliği hiç istemiyorsun inan. çok kedi beslemiş biriysen bilirsin ne demek istediğimi.
bizimki çok ağır bir hastalık atlattı. iyileşinceye kadar isterse perdelerde sallansın, ama bir şey olmasın diye uykularım kaçtı gecelerce.
yavru kedi, yapacak yani rahat ol biraz.
0
mutfakta kapı olmasını o kadar çok isterdim ki..kısırlaştırmadık, kısırlaştırmayız
0
kısırlaştırmanız lazım.
o zaman hiç kızma hayvana hareketli diye.
iyice çıldıracak çünkü.
o zaman hiç kızma hayvana hareketli diye.
iyice çıldıracak çünkü.
0
kedi fındık ve bisküviyi nasıl yer lan.
kuru ekmek yiyorsa evlat olarak nüfusuna al.
kuru ekmek yiyorsa evlat olarak nüfusuna al.
0
koy gotune rahvan gitsin
Selamlar Şimdi bende 2005 yılı civarı alınmış LCD tv var HD falan değil klasik bir phillips LCD tv. Bununla ilgili iki sorum olacak. 1) Arkasında pcye bağlamak için tek bir giriş var onda da dvi yazıyor. Ben laptopumu Tv'ye bağlamak istiyorum. Bilgisayarda hdmi çıkışı var. Şimdi ben bir ucu hdmi(lap
Selamlar
Şimdi bende 2005 yılı civarı alınmış LCD tv var HD falan değil klasik bir phillips LCD tv. Bununla ilgili iki sorum olacak.
1) Arkasında pcye bağlamak için tek bir giriş var onda da dvi yazıyor. Ben laptopumu Tv'ye bağlamak istiyorum. Bilgisayarda hdmi çıkışı var. Şimdi ben bir ucu hdmi(laptopa), diğer ucu dvi(Tv'ye) olan kablo alsam işe yarar mı? Olmaz çalışmaz dıyorsanız, başka bir fikri olan var mı?
2) bu LCD Tv'nin kumandası kayıp. Akıllı kumanda denen aletler var ya hani her tvye ayarlanabilen ondan alsam bu Tv'ye uyarlayabilir miyim? İlla orijinal kumandası gerekiyor mu?
Teşekkürler.
Şimdi bende 2005 yılı civarı alınmış LCD tv var HD falan değil klasik bir phillips LCD tv. Bununla ilgili iki sorum olacak.
1) Arkasında pcye bağlamak için tek bir giriş var onda da dvi yazıyor. Ben laptopumu Tv'ye bağlamak istiyorum. Bilgisayarda hdmi çıkışı var. Şimdi ben bir ucu hdmi(laptopa), diğer ucu dvi(Tv'ye) olan kablo alsam işe yarar mı? Olmaz çalışmaz dıyorsanız, başka bir fikri olan var mı?
2) bu LCD Tv'nin kumandası kayıp. Akıllı kumanda denen aletler var ya hani her tvye ayarlanabilen ondan alsam bu Tv'ye uyarlayabilir miyim? İlla orijinal kumandası gerekiyor mu?
Teşekkürler.
0
akıllı kumanda olacak diye bir şey yok.
ama o kadar fazla kumanda çıktı ki.
sen televizyonun modelini falan söyle adam sana çıkarıp veriyor bir kaç tanesi uyum sağlıyor.
en iyisi de adamla anlaş.
zten kumadna 5 tl.
al uyumlu olma ihtimali olan 10 tane kumadan.
çalışmayan 9 kumandayı 1 saat içinde geri getirirm de.
geçen öyle yaptım.
aldım 5 tane.
içinde biri çalıştı.
ama o kadar fazla kumanda çıktı ki.
sen televizyonun modelini falan söyle adam sana çıkarıp veriyor bir kaç tanesi uyum sağlıyor.
en iyisi de adamla anlaş.
zten kumadna 5 tl.
al uyumlu olma ihtimali olan 10 tane kumadan.
çalışmayan 9 kumandayı 1 saat içinde geri getirirm de.
geçen öyle yaptım.
aldım 5 tane.
içinde biri çalıştı.
0
Sutlu nescafe, ses o kadar da önemli değil. Ama sesi de iletebilecegim bir kablo çeşidi var mıdır ki. Yani hani mavi bir giriş var ya laptopta monitör bağlıyoruz. Dvi to o mavi çıkışın kablosunu mu alsam? Tabi varsa
0
Öyle bir kablo varsa al kullanırsın tahminen sese de gerek yok zaten hoparlör veya laptop'un kendi sesi yeterrli olur . dvi ilede iyi kalitede görüntü alabilirsin...
********************
AMA SEN Bİ BAK TV'NİN ARKASINA VGA GİRİŞİ OLUR. ORayı kullan laptopda da vardır VGA .............................................
SAYGILAR "detaylı bilgi" ====>> [email protected]
********************
AMA SEN Bİ BAK TV'NİN ARKASINA VGA GİRİŞİ OLUR. ORayı kullan laptopda da vardır VGA .............................................
SAYGILAR "detaylı bilgi" ====>> [email protected]
0
brkylmz
Merhaba canlar,4.0.3 güncellemesi bataryanın ebesini ağlattı, yarım gün bile gitmiyor. deep sleep olayı falan da değil, herşeyi sıfırladım telefonda ama aynı yine. 2.3.5 ya da 2.3.6 da olabilir, stabil olsun yeter.En iyi rom nedir? Kullandığınız tecrübe ettiğiniz? Önerdiğiniz? bi tane varsa söyleyin
Merhaba canlar,
4.0.3 güncellemesi bataryanın ebesini ağlattı, yarım gün bile gitmiyor. deep sleep olayı falan da değil, herşeyi sıfırladım telefonda ama aynı yine.
2.3.5 ya da 2.3.6 da olabilir, stabil olsun yeter.
En iyi rom nedir? Kullandığınız tecrübe ettiğiniz? Önerdiğiniz? bi tane varsa söyleyin de kurayım.
Görsellik falan istemem, şarjı iyi gitsin, saçmalamasın, hızlı olsun yeter.
Sinir etti pazar pazar.
4.0.3 güncellemesi bataryanın ebesini ağlattı, yarım gün bile gitmiyor. deep sleep olayı falan da değil, herşeyi sıfırladım telefonda ama aynı yine.
2.3.5 ya da 2.3.6 da olabilir, stabil olsun yeter.
En iyi rom nedir? Kullandığınız tecrübe ettiğiniz? Önerdiğiniz? bi tane varsa söyleyin de kurayım.
Görsellik falan istemem, şarjı iyi gitsin, saçmalamasın, hızlı olsun yeter.
Sinir etti pazar pazar.
0
ben ace kullanıyorum.
2.3.7 vardı sonra özel bir rom ile 4.0.4 yaptı.
hoşuma gitmedi ve başka bir 4.0.4 kullandım şu an taş gibi maşallah.
yarım gün giden şarj 1.5 gün gidiyor.
googleandroidforum yaz google.com'a
ya da androidturkiye sanıırm oraya taşındılar.
neyse oradan güzel bir rom bulursun.
2.3.7 vardı sonra özel bir rom ile 4.0.4 yaptı.
hoşuma gitmedi ve başka bir 4.0.4 kullandım şu an taş gibi maşallah.
yarım gün giden şarj 1.5 gün gidiyor.
googleandroidforum yaz google.com'a
ya da androidturkiye sanıırm oraya taşındılar.
neyse oradan güzel bir rom bulursun.
0
colg fusion
Terasta dunden ve evvelki gunden kalma acilmis biralar buldum (uzun hikaye anlattirmayin) belki gunduz biraz guneste de kalmis olabilirler ama burada gunes olsa dahi hava 10 derecenin altinda. (Simdi 3 derece imis disarisi)Neyse iceyim mi? (markete gitmeye useniyorum)
Terasta dunden ve evvelki gunden kalma acilmis biralar buldum (uzun hikaye anlattirmayin) belki gunduz biraz guneste de kalmis olabilirler ama burada gunes olsa dahi hava 10 derecenin altinda. (Simdi 3 derece imis disarisi)
Neyse iceyim mi? (markete gitmeye useniyorum)
Neyse iceyim mi? (markete gitmeye useniyorum)
0
alkol kalmamıştır güneşte kaldıysa. ayrıca iğrenç olmuşlardır. dilinde burkuk bir tat hissedersin. iyk. içme.
0
iki saat beklemiş bira bile içilmez hale geliyor. içilir mi la o? rezalet olmuştur tadı. zaten alkol sizlere ömür.
0
bira, şarap bunlar öyle bekletilip içilmemesi gereken hedeler.
buzdolabında bekletip içtiğim oldu. havaya göre orası da buzdolabı bir ortam sağlamış... ağzı kapalı beklediyse içilebilir yani.
buzdolabında bekletip içtiğim oldu. havaya göre orası da buzdolabı bir ortam sağlamış... ağzı kapalı beklediyse içilebilir yani.
0
schwarze rose
yarın sabah 8:30 civarı bir geziye gitmek için yola çıkacağım 7:30 gibi uyanmam lazım bunun için de şu aralar uyumam lazım...biraz bile uykum yok ne edeyim ben?
yarın sabah 8:30 civarı bir geziye gitmek için yola çıkacağım 7:30 gibi uyanmam lazım bunun için de şu aralar uyumam lazım...
biraz bile uykum yok ne edeyim ben?
biraz bile uykum yok ne edeyim ben?
0
buluşalım seninle.
ağzını burnunu kırayım.
yatarsın aşağıya.
mecbur uyursun.
zaten uyuz oluyorum sana arada o da gitmiş olur.
ağzını burnunu kırayım.
yatarsın aşağıya.
mecbur uyursun.
zaten uyuz oluyorum sana arada o da gitmiş olur.
0
demek heyecanla beklediğin bir gezi. yatağa yat ve saymaya başla. milyona kadar yolu var. en fazla 500 lerde sızarsın zaten. eğer uyumazsan o gezi burnundan gelecek.
0
hjarteblod
Yurtta kalıyorum ben. Memleketten getirirken koliyle getirdim bunları ama karton pek dayanıksız bi şeymiş, gelirken altı falan yırtılmış hatta az daha dökülüyolardı içinden. 2 tane valizim var ama ikisi de dolu. Bir şey alayım da onun içine koyayım diyorum kitaplarımı. Aklıma da ancak valiz geliyor,
Yurtta kalıyorum ben. Memleketten getirirken koliyle getirdim bunları ama karton pek dayanıksız bi şeymiş, gelirken altı falan yırtılmış hatta az daha dökülüyolardı içinden. 2 tane valizim var ama ikisi de dolu. Bir şey alayım da onun içine koyayım diyorum kitaplarımı. Aklıma da ancak valiz geliyor, bildiğin normal bavul alıp içine kitapları yerleştiricem. Bundan daha zekice bi fikri olan var mı? Kitaplar şu anda poşette duruyo ve bi yerleri katlanıcak diye ödüm kopuyo açıkçası, ben önem veririm böyle şeylere.
0
Geçen sene aynı sorunu ben de yaşadım. Öncelikle kırtasiyelerden koli almayı dene. İçlerine düzenli bir şekilde koy. Kartonu ranzanın artına veya ÇSdeki masanın altına, dolabına vs koyabilirsin. Eğer her an sana lazım olacak kitaplar değilse de aynı ilde yaşayan güvendiğin bir arkadaşına ver, kendi evine götürsün senin için saklasın.
0
işyerinden 5-6 tane bunlardan getirdim ben, evde kullanmadıklarımı koydum, harikalar; www.google.com.tr
sanırım ofsetçilerde vardır.
sanırım ofsetçilerde vardır.
0
ayakkabı kutusundan biraz daha büyük koliler bulun. iki üç koli halinde yatağın altında saklayın. büyük koliye kitap konunca hepsi birden ağır geliyor, taşımıyor.
0
Bu kurban etlerini koymak için küfe gibi dikdörtgen şeklinde büyük plastik kovalar satmışlardı, onlardan olabilir sanki.
0
