Giriş
(4)

istanbul'da ev almak

yetkili birine benzeyen abi
şu an oturduğum evin kirası uygun. daha iyi bir eve çıkmak istiyorum ama o zaman da çok kira vericem.çok kira vermek yerine ev almak daha mı mantıklı?yatırım amaçlı da olsa ucuza bir ev almalı mı? o aldığım eve kiracı bulamazsam patlarım krediyi ve kendi kiramı ödeyemem diye düşünüyorum. ama bir yan
şu an oturduğum evin kirası uygun. daha iyi bir eve çıkmak istiyorum ama o zaman da çok kira vericem.
çok kira vermek yerine ev almak daha mı mantıklı?
yatırım amaçlı da olsa ucuza bir ev almalı mı? o aldığım eve kiracı bulamazsam patlarım krediyi ve kendi kiramı ödeyemem diye düşünüyorum.
ama bir yandan da kira öde öde nereye kadar...

edit: şimdi ev fiyatlarına ve kredilere baktım.
istanbul'da pendik veya beylikdüzü'nden belki.
ya da izmir'den alabiliyorum tabii 15 yıl boyunca kredi ödersem.
0
yetkili birine benzeyen abi
(31.07.20)
Rakamları alalım
0
pass
(31.07.20)
burada bir kaç kere daha yazdım. geçen sene evimi sattım,parasıyla altın aldım. ciddi kar ettim. neredeyse 2 ye katladı diyebilirim. tl ye yatırım mantıklı fikir değil. tl cinsinden hesaplayıp kar ettik diyorlar ama alım gücüne, dolara vurunca hiç öyle değil.sırf zarar. şimdi iyiki satmışım diyorum o zaman ev piyasası durgundu, 5-10 bin aşağı verdim ama doğru karar vermişim.
0
x571
(31.07.20)
Değer artışı kredi faizinizden yüksek olacağını öngörüyorsanız alınır, kredi çekerek altın almak, kredi çekerek ev almak kadar kolay değil
0
okumakserbestbegenmeksart
(31.07.20)
ev almak
0
ala09
(01.08.20)
(4)

Bazi kediler neden psikopat?

kurbanlik koyun
Bugun yakindaki copte takilan kedilerin hepsini besledim, yavru ve sakatlari kayirdim tabi, buyukleri onlardan uzaklastirip oyle besledim. Ama buyukler de yedi neticede. Hepsi yedi, karinlari doydu ve mamanin basindan biraz uzaklastilar. Hala mama kalmisti, yiyemeyen baska kediler gelip yemeye basla
Bugun yakindaki copte takilan kedilerin hepsini besledim, yavru ve sakatlari kayirdim tabi, buyukleri onlardan uzaklastirip oyle besledim. Ama buyukler de yedi neticede. Hepsi yedi, karinlari doydu ve mamanin basindan biraz uzaklastilar. Hala mama kalmisti, yiyemeyen baska kediler gelip yemeye basladi. Hersey cok guzel. Fakat, buyuk, hatta en cok yiyen ve karni doymus serefsiz bir kedi, tesekkur icin bana surtunen karni doymus yavrulardan birinin pesine takildi ve ilk firsatta onun ustune atladi, boynunu isirdi ve tirnaklarini onun minik bedenine gecirdi. Vahsi hayvan belgeseli gibiydi. Ayagimla durttum serefsizin poposunu (tekme degil asla, gonlum el vermez), tirsip birakti hayvani kacti. Isirilan yavru da o firsatta hizla oyle bir kacti ki iyi mi diye bakamadan gozden kayboldu. Ortalikta goremiyorum hala, umarim iyidir. Buyuk serefsiz de zaferini yerde yatarak, etrafta kaplan gibi gezerek kutluyordu.

Bu psikopatligin sebebi ne olabilir ki? Benim yuzumden mi? Nasil beslemeliyim bu yavrulari ve sokak kedilerini ki bu saldiri bir daha yasanmasin? Cok uzuldum yavruya. Yavrulardan birinin de gozune tirnak atip kor etmisler. Neden psikopat bu buyuk kediler?
0
kurbanlik koyun
(31.07.20)
DNA diziliminin etkisi çok büyük diyorlar.
0
pass
(31.07.20)
kedi o senin gibi "merhamet" duygusuna sahip değil. hareketleri çok daha mekanik. bir de tekir cinsleri tam evcil olmadıkları için daha saldırgan olurlar.
0
orpheus
(01.08.20)
çocukluğunda yaşadığı travmalar yüzünden olabilir.
terapi konusunda tecrübeli bir uzmandan psikolojik destek almasını sağlamalısınız.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.08.20)
yetişkin alfa erkekler yavru ve/veya genç kedileri kendilerine rakip olabilecekleri ihtimali nedeniyle sevmezler ve bastırmaya çalışırlar.
"ben yedim, biraz da o yesin" diye bir mantık doğada yok.
0
blatta hiberna
(01.08.20)
(17)

gerçekten insanlar 90'lar - 2000'lerin ortalarına kadar daha mı mutluydu?

borat
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor olabilirim belki bazılarının en zor zamanları bu dönemler olabilir ama gerçekten o zaman 30 yaşında olsam daha mutlu hissederdim gibi geliyor.
0
borat
(31.07.20)
mutluluk değilde insanların dertleri başkaydı

90lar 2000lerde eu'ya girdik girecez kafasındaydık

bugün vize ofisleri bile kapalı.
0
duyurukullanıcısı
(31.07.20)
Evet, ne yazıkki kesinlikle doğru.
Dertler tabiiki vardı ama şimdikilerle kıyaslanınca ne kadar küçük/basitmiş.
İnsanlar daha huzurluydu, major ülke problemleri yoktu, kutuplaşma azdı ya da yoktu. Alım gücü yüksekti. Birbirini sevmeyen insanlar, kitleler bile şu ana nazaran kim biriktirmiyordu. He he diyip geçiliyordu.

Sizin nesil için de avantaj daha erken yurt dışına gitmek olur belki.
0
rewlack
(31.07.20)
Bizim mahallede musluklardan şu akmiyordu, iki günde bir tanker gelirdi. Yollarda asfalt yoktu, çamura bata çıka eve şu taşırdik. Annem geceleri elinde baltayla fare kovalardi. Dertlerimiz daha farklıydı ama daha az değildi. Kesinlikle özlemiyorum o zamanları. Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses gibi tipler TV de program yapardı düzenli ya. Ozlenecek bir tarafı yok gerçekten.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Boyle seylerin analizi fotograftan yapilmaz. Ayrica Turk insani mi kastettigin, dunyadan mi bahsediyorsun yoksa?Neyse insandan insana degisir bu, misal cocuklugum kotu gectigi icin o zamanlardan guzel bahsedemem ben. En mutlu oldugum donem 2005 - 2015 arasiydi.
0
bahele
(31.07.20)
Kutuplaşma az değildi bu arada. Madımak katliamından sonra Alevi olduğumuz için komşular bizle selamı sabahı kesmişti. Her gün şehit haberi duyardık TV de.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Çok farklı değildi. Sadece sosyal medya yoktu.
0
pass
(31.07.20)
Sovyetler dağıldıktan sonra ABD tarafından kültürel kanallarla yaratılan umutlu bir dünya havası vardı. Temeli budur, soğuk savaşın son bulması. Tabi ikinci Körfez savaşı ile bu dönem son buldu.
0
eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
nerede yaşadığınıza göre değişebilir belki ama genel olarak rewlack+1.

bugünler asla sonradan güzel olarak hatırlanacak zamanlar değil.
her şeyden önce, bugün herhangi bir şeyin ruhu yok.
o zamanlarla şimdinin arasındaki en büyük fark bu.
bu kadar kalitesiz ve avam bir ortam da yoktu, insanlar da öyle değildi.
toplumun seviye olarak nispeten daha düşük olan kesimi de düzgündü.
en azından çoğunluğu böyleydi.
0
blatta hiberna
(31.07.20)
Ben açıkçası bir teraziye koyarsak ilerleme kaydetmediğimizi düşünüyorum.

Sadece yönetici kısmı artık doğrudan seviye düşük kitleye hitap ettikleri için bu kitle daha öne çıkmaya başladı.

Yoksa eskiden de hiç de toplumu yansıtmayan bir kitle öne çıkıyordu. (Mesela bugün eski bir reklam gördüm, bayramda ikram için verilecek likör reklamı) yani gerçek türkiye o da değil bu da değil.

Yoksa kalitesiz ortam o zamanlar da vardı. Kaliteli ortam da o zamanlar vardı.

Eskiden de her gün şehit haberleri gelir, hep aynı mevzular tartışıp dururdu (sadece tartışmayı yöneten kesim görüşü daha farklıydı) şimdi de aynı şey.

Değişen tek şey teknolojinin kolaylaştırdıklarının kattığı ilerlemeler (özellikle altyapı ve ev elektroniği)
0
kindarfil
(31.07.20)
insanlar daha özgürdü, bence güzel zamanlardı, geri gelmesini isterim. ayrıca asfalt, fare, balta falan yoktu, olan yerde yine vardır emin olun. mıcırlı yol suların kesilmesi vs fakirlikle ilgili 90-2000lerle değil.
0
semitika
(31.07.20)
Rewlack +1

Dertler yine vardı ama böyle değildi.
Kalitesiz ortam yine vardı ama kaliteli ortam daha kaliteliydi.
Aynı şey insanlar için de geçerli. Vasatlar, kötüler vs yine vardı tabiiki ama iyi eğitimli, görgülü, nazik, entelektüel açıdan hem nitelik hem nicelik açısından büyük fark var.
Bir de hem sosyal hem ekonomik anlamda birşeyin karşılığını alabiliyordun. Çok çalışınca iyi eğitime ulaşabiliyordun, iş yerinde nispeten daha iyi alıyordun emeğinin karşılığını.

İyileşen şeyler de var ama totale vurunca ve dünyayla kıyaslayınca tam bir fiyasko türkiye için.
0
jimjim
(01.08.20)
Ben buna asla katılmıyorum. Her zaman için bir üçüncü dünya ülkesiydi Türkiye. Bu yaşanan ilüzyon, sadece şu anki boktan vaziyetten dolayı geçmişi yüceltmekten ibaret. Yani Tv'de dansöz oynatılabiliyor diye o dönemleri modern falan sanıyoruz. Halbuki beyaz Torosları, faili meçhulleri, madımak'ı unutuyoruz.

Yoksa sadece 32. Gün arşivini izlemek bile 90'ların matah bir zaman dilimi olmadığını anlamak için yeterli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.08.20)
ayniydi. ekonimi de gene rezildi.
ben her halti hatirliyorum.
bir is yerine 20 tane amele lazimdi mesela. 4 otobus isci gelmisti bizi ise alin diye 4 otobus. adamlar otobus tutmus sirketin onune gelmisti.
rusvet desen girtlaga kadar batmis durumda. hicbir is yapamiyorsun.

devletin hicbir yapisi 1-2 senede bitmiyor. seneden senede hakedis veriliyor devam ettiriliyor 5-10 sene surerdi yapilar.

komsuluklar daha fazla idi. o baska da. bir cacik yok.
0
turbo sadık
(01.08.20)
Teknolojik olarak günümüzle mukayese edilmez ama yaşam biçimi olarak bence daha güzeldi..

Sokaklarda sabahtan akşama kadar misket, gazoz kapağı (biz öyle diyorduk), basketbol, futbol oynar, tüftüfle kağıttan yaptığımız külahları üfleyerek fırlatma gibi envaye çeşit oyun oynar bir de üstüne gece karanlığında saklambaç oynardık. komşuların bahçelere dalardık. Günümüzde bir çocuğun sokakta cep telefonsuz akşama kadar oyun oynaması kafayı yeme sebebidir herhalde ailesi için..

Devlet okullarında gayet kaliteli eğitim verilirdi, özel okul diye bir kavram yoktu (ya da ben çevremden hiç duymadım) anadolu lisesinde, fen lisesinde daha da nitelikli eğitim verilirdi. 19 mayısları, 23 nisanları stadlarda kutlardık.. özellikle 19 mayısa hazırlık süreci çok keyifli olurdu..

Tv'de rahmetli kemal sunalın bol eşşşoleşşek laflı filmleri dönerdi ama ahlakımız bozulmazdı.. vs vs vs..

İnsanın yaşadığı koşullara göre değişir ama ben çok şükür mutlu bir ailede büyüdüm ve çevremde de mutlu insanlar vardı

ben özlüyorum geçmişi
0
Oscar
(01.08.20)
yeni nesil son yirmi seneyi türkiyenin normali zannediyor ama o iş öyle değil. bence en büyük fark insanımızın eskiden cahilliğinin farkında olmasaydı. bilgisizliğini bilir ona göre konuşurdu ya da konuşmazdı. şimdi cahillik prim yapıyor. cahil özgüveni diye birşey oluştu. hadsiz, bilgisiz, cahil yığınlar oluşturdular.
0
hepbiarayisicinde
(01.08.20)
geçmişin daha mutlu gözükmesinin sebebi tamamen psikolojik bence. Her konuda böyledir, sözlük eskiden daha güzeldi, eski müzikler daha iyiydi falan filan, örnekler çoğaltılır. Ülkenin de eskiden daha güzel gözükmesinin birinci sebebi o bence.

Onun dışında bakarsak da bu ülke hiçbir zaman öyle çok güzel bir ülke olmadı. Her zaman ekonomik ve sosyal problemleri olan bir ülkeydi, bundan sonra da öyle olur. hükümet de değişse öyle çok efsane değişimler olacağını sanmıyorum, aynı hukuk problemleri falan devam eder.
0
icerden cikan adam
(01.08.20)
İnsan psikolojisi geçmişi genelde daha pozitif olarak hatırlama egilimindedir. 90li yıllarda da faili meçhul cinayetlerı, madımak olaylarını, uğur mumcuya yapılan suikastlar gibi suikastlari konuşuyordu bu ülke. Ekonomi de öyle ahım şahım değildi. Babam hep 'türkiye hep böyleydi kızım. İnsanlar hep gecim sıkıntısı çekerdi, siyasi gerginlik hep vardı. 70lerin sonlatonda güpegündüz çocuklar yollarda oldurulurdu' der. Bence de öyle. Bu ülkenin hiçbir zaman 'iyi bir dönemi' olmadı.

Egitim vs konusunda da Anadoludaki o kötü şartların 90li yıllarda nasıl olduğunu bilmeden konuşmamak gerek. Kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri yeni artmış gibi konusuluyor mesela hep. Halbuki o zamanlar da aynıydı, insanlar kendi cevrelerinde yoksa haberdar olmuyordu. Şu anin çok daha kötü olduğunu düşünüyoruz zira şu anı yaşıyoruz. Ayrıca şu anda bilgiye çok çabuk erisiyoruz. 90larda bir nebze daha kapalıydı her şey.
0
fraise
(01.08.20)
(8)

Karşı apartmandaki rahatsiz edici ışık

ruby elixir
selam,Karsi apartmandakiler kamera karanlikta çekebilsin diye yanip sönen cayir cayır bir lamba taktirmislar. Bizim yan komsu rahatsiz oluyoruz dediginde adami tersleyip kovalamis takan apartmandaki kisi (emekli astsubay arkadas).Bu ışık bizim evin icinde fener yanip sonuyor gibi bi efekt yaratıyor.
selam,
Karsi apartmandakiler kamera karanlikta çekebilsin diye yanip sönen cayir cayır bir lamba taktirmislar. Bizim yan komsu rahatsiz oluyoruz dediginde adami tersleyip kovalamis takan apartmandaki kisi (emekli astsubay arkadas).

Bu ışık bizim evin icinde fener yanip sonuyor gibi bi efekt yaratıyor. Kime sikayet edilebilir? Insan gibi anlasilacak tipler degiller.
0
ruby elixir
(31.07.20)
Normalde belediye tabi bu tür sorunlar için ve fakat laftan anlamayan insanlar cezasını çeker. Maske ve yüz siperi gibi corona tedbiri almış bir mahalleli geçerken vurur kırar. Yani kırsa vazgeçer bence.
0
gatherer
(31.07.20)
maskeyi tak kır yada uzaktan sapanla falan indir. terbiyesiz adamlar.
0
x571
(31.07.20)
belediye haricinde kimsenin bu tür bir ışık takma lüksü yoktur. şikayet ediniz ya da kırınız. onlar sizinle uğraşsınlar :-)
0
ankarakecisi
(31.07.20)
Kenarına ufak bir parça kapatacak bir teneke monte ederlerse çözülecek konu. Yavşaklık yapmasınlar. Aynısı bizim sitede de oldu. Rica ettik kapattılar.
0
pass
(31.07.20)
kesinlikle belediyeyi aramayın yada komşuyla iletişime geçmeyin.
burası norveç değil. adam inadına evinize spot ışık koyar, bunuda şikayet et der.
öncelikle ışık kaç daireyi rahatsız ediyor ?
yani sadece sizi rahatsız ediyorsa anaonim vereceğiniz fiziki zararlarda tek şüpheli olursunuz.
eğer 8-10 potansiyel rahatsız olacak kişi varsa önce sokaktaki güvenlik kameralarına yakalanmadan bir şekilde sprey boya ile boyayın yada zarar verin.
kameralardan kaçamıyorsanız havalı tüfekle kurşun mermi ile kırın.
eğer yenisini takarsa arabası varsa lastikleri kesme yada internette araştıracağınız diğer metodlarla aracına zarar verin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(01.08.20)
@ aslindasorunumpsikolojik +100 falan :) emeğe saygı+rep .
0
x571
(01.08.20)
@aslindasorunumpsikolijik haklı. Gece görüş için kameralar var ama adam ışık olsun bende göreyim o bölgeyi diyor. Açıkçası ne polis ne belediye buna çözüm bulamaz, şehir sorunları için yetkili birim yok malesef bizde.

En güzeli havalı tüfek ile pıt pıt lambayı kırmak. Laftan anlayan adam olsa çözüm bulurdu makul biri olsa zaten kendisi düşünür ilk akşam bu ışık çok fazla komşular rahatsız olur diye. Havalı tüfek ile 100 metreden show yapabilirsiniz. Tabi camdan göstere göstere değil gece uygun saatte balkondan veya cam içersinden. Tek atış :)
0
Fritz-X
(01.08.20)
Resmi çek, cimerden isimsiz ihbar olarak at. İsimsiz ihbarı seçince savcılığa gitmeden öğrenemiyorlar demişti ekşiden biri.

Allah kimseyi belediyeye ve zabıtaların eline düşürmesin, beni ifşa etmişlerdi.
0
banacevaplazım
(01.08.20)
(4)

saksi cicegi

cum dederit dilectis suis somnum
hayatimda ilk kez cicek bakmaya heveslendimasiri guzel olmasina gerek yokama bocuk gelsin istemiyorum kaktus disinda bi secenek var mi?
hayatimda ilk kez cicek bakmaya heveslendim
asiri guzel olmasina gerek yok
ama bocuk gelsin istemiyorum

kaktus disinda bi secenek var mi?
0
cum dederit dilectis suis somnum
(31.07.20)
hocam milyon tane seçenek var. kolay bakılsın ve renkli renkli çok çok olsun isterseniz petunya alın. dayanlıklı olsun derseniz menekşe alın. biraz güzel görünsün derseniz küpe çiçeği alın.

evde bakacaksanız zaten niye böcek gelsin. en kötü toprağını değiştirirsiniz bişey olmaz.
0
plutongezegendegilmi
(31.07.20)
Çiçekleri muhafaza edeceğiniz yere göre almanız gerek. Çiçekçiye sorun bunu. Güneşli mi, gölge mi, iç mekan mı, balkon mu, kuzey cephe mi, güney cephe mi, rüzgarı nasıl falan bunlar önemli detaylar.
0
pass
(01.08.20)
çiçeklerin çoğu senede bikaç gün çiçek açıp geride yaprak bırakacak, onun yerine yaprağını falan beğendiğim yeşil bitki alabilirsin. örnek monstera, areka, kensia, sterilizia (çiçekimsi şeyler de açıyor), alocasia, pothos ya da kuşkonmaz bitkisi... türkçeleri böyle olmayabilir ama internette aratırsan çıkar.
0
mirafiori
(01.08.20)
difenbahya alın, hem ilk kez çiçek bakacaklar için bakımı kolay dayanıklı bir bitkidir, hem şekli şemali güzeldir, hem de zaten böcekleri uzak tutma özelliği olduğundan bocuk çekmez.

yalnız özsuyu zehirlidir, evde ufak çocuk veya evcil hayvan varsa önerilmez.
0
halanne
(01.08.20)
(29)

Kendinize 10 üzerinden kac puan verirsiniz?

epistemic_regress
Fiziksel görünüsunuzu, seksapalitenizi baz alarak.Ben umut vadeden bir 6 yım.
Fiziksel görünüsunuzu, seksapalitenizi baz alarak.

Ben umut vadeden bir 6 yım.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
11
0
pass
(31.07.20)
5
0
kedili bisiler
(31.07.20)
4,25
0
mate soul
(31.07.20)
5.5den 6
0
MtKrt
(31.07.20)
1
0
uzunincemalbrodayim
(31.07.20)
yaşı da hesaba katacak mıyız? 10 alan mükemmel kişinin standart yaşını kaç belirledik?
0
semitika
(31.07.20)
2
0
eazy
(31.07.20)
Yasa gerek yok. Kaç hissettiginiz önemli :p
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
Alçak gönüllülük ve tecrübe, birikim kültür için 9
0
kisa
(31.07.20)
10. Bu butlar, baldırlarlar için paraşütçü olma hevesiyle az uğraşmadım. Seksepalite yok ama bedene 10 veriyorum ve kendimi yanaklarımdan öperek uğurluyorum.
0
velvetmorning
(31.07.20)
7.5tan 8
0
anais
(31.07.20)
5

Nette dolasan 2 tablo var buralardan referans alabilirsiniz:

www.reddit.com

www.reddit.com
0
cleric
(31.07.20)
Ryan Gosling e 7 diyen bir tabloyu ciddiye alamam :)
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
Epistemic sorma orda bi trolluk yapmis listeyi yapan, hollywoodda 9 olmayan birinin tutunmasi cok zor zaten.
0
cleric
(31.07.20)
2
0
rose parks
(31.07.20)
10
0
clones
(31.07.20)
şuan 7.5

6 ile 9 arasında gidip geldiğim zamanlar oluyor.
9 iddialı oldu galiba ama bazen öyle hissediyorum. formumda olduğum zamanlar genelde 8 diyelim.
0
biseysorcaktim
(31.07.20)
Yok 3 muşum ben. Notu kıt biraz belli ama yine de 3 aldım ya
0
kisa
(31.07.20)
6.8/10
0
nundu
(31.07.20)
Rahatlıkla 8 veririm.
0
burka
(31.07.20)
7 ve üstünü ifsaya davet ediyorum. Gecemiz şenlensin :)
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
3
0
plastikposet
(31.07.20)
2 falan. Ama çok tatlı birisiyim aslında valla bak.
0
Giovanni Pipitto
(01.08.20)
5 veririm
0
yuzır
(01.08.20)
4,56
0
choclatetekila
(01.08.20)
insanın kendi kendini puanlaması daima subjektiftir.

objektif olmaya çalışarak 8.
0
firemanjonny
(04.08.20)
reddit listesine gore 7-8 oluyorum. ozellikle saclari kestirdikten sonra hakikaten yakisikliymisim gibilerinden bir aydinlanma oldu bende.

erkek arkadaslar birakin artik bu metalci ayaklarini saclarinizi kestirin:D
0
baldur2
(04.08.20)
6
0
siradam
(06.08.20)
(8)

İstanbul'dan tasinmak

Naysnays
Merhaba, geçenlerde benzer bir soru sormuştum ama bu daha detaylı olacak; İstanbul Kadıköy'de oturuyoruz ve ayvalık, Burhaniye, akcay'da iki kadın oturabileceğimiz güvenli bir ev arayışındayiz. Kiralar şu an yükselmiş sezon kapanmasını için, çok verim alamıyorum ilanlara bakınca. Ev almayı da çok is
Merhaba, geçenlerde benzer bir soru sormuştum ama bu daha detaylı olacak; İstanbul Kadıköy'de oturuyoruz ve ayvalık, Burhaniye, akcay'da iki kadın oturabileceğimiz güvenli bir ev arayışındayiz. Kiralar şu an yükselmiş sezon kapanmasını için, çok verim alamıyorum ilanlara bakınca. Ev almayı da çok istiyoruz aslında ama satış fiyatları da çok yükselmiş. Ekim gibi hem kiralar, hem satış ücretleri düşer mi sizce? Bir de ilk defa şehir değiştireceğiz için çok endişeliyiz yalnız olacağımız için. Moral verici her türlü tavsiyeye açığız efenim. Tercih sebebimiz ucuz olması ve denize yakın olması. Sağlık problemlerimiz sebebi ile denize yakın olmak istiyoruz. Çok tesekkurler
0
Naysnays
(31.07.20)
O tarihlerde oralarda kiralıklar düşebilir ama satılıklar zor gibi.
0
pass
(31.07.20)
En güzel yöntemi şudur.

Sezon bitimine doğru oraya gidin.aklınıza yatan bir pansiyona ,ekonominize uygun bir otele yerleşin.hatta önce bir yer kiralayın.lokal olun orada.yazlıkçılar,tatilciler ortadan çekildikten sonra geriye kalan lokallerle sosyalleşir tanışırsınız.orada olduğunuz sürece satılandan,edenden,neresi size göredir haberiniz olur,aklınıza ve butçenize uygun bir yer bulur satın alırsınız.
0
duptıs
(31.07.20)
Merhaba.
Kadikoy'de oturuyorum.
Yazligimiz ise Burhaniye'ye bagli Orjan sitesinde.

Ev fiyatlari ile ilgili bir sey diyemem ama kalacaginiz muhiti iyi secmenizi oneririm.
Ben insan kalitesi / yasanabilirlik / deniz kalitesi acisindan şoyle siralarim.

ayvalik > akcay > burhaniye

son zamanlarda ören-burhaniyebyolu uzerine ve orjan-ören yolu uzerine cok sayida yeni tip evler yapildi. bunlarin degset pahali oldugunu dusunmuyorum. ama yaz donemi kiralar fazla olabilir su an.

Keşke para durumu iyi olsa ve ayvalik yolundaki meshur ARTUR dan bir ev alabilseniz. Cok pahali ama muthis bir cevre ve muthis koylar, murhis bir site.
0
la traviata
(31.07.20)
cosmicstring+1
burhaniye yi hic dusunmeyin bence.
canakkale yi oneririm ama denize girme durumunu bilmiyorum.
0
wishmaythşngs
(31.07.20)
@la traviata valla Artur ben de çok isterim ama maalesef öyle bir durumum yok:) keşke olsa:) bana da tam tersi Burhaniye akcay'dan daha iyi diyenler oldu @wishmaythşngs

@duptıs @pass çok tesekkurler

@cosmicstring söyleyin söyleyin :)

Iki kadın hiç mi yapamayız, akşam dışarı falan da mı cikilmiuor o kadar mi kötü yahu. Ayvalık da biraz pahalı geldi açıkçası. Burhaniye öğretmenler mahallesi ve Iskele Mah. Nasıldır acaba bilgisi olan?
0
🌸Naysnays
(31.07.20)
dediğim gibi burhaniyedeyiz yazları, yani ailem çoğunlukla. benim çocukluğum tüm yazları orada geçti, artık senede 10-20 gün maksimum gidiyorum.

öğretmenler mahallesi - iskele mahallesi vs. nasıldır biliyor musunuz?
tam olarak cevabı şudur:
oralar, yazligi o civarda olanlarin "hadi bu akşam iskele ye gidelim, orda yiyip yürüyüş yaparız" dediği yerlerdir. ne deniziyle ne de başka şeyiyle harika denebilecek yerlerdir. haa, orada bulunan yat limanında yatınız bişeyiniz vardır, her gün açılırsınız vs. o başka bişey.

mesela akçay civarini baz alırsak, altınoluk daha elit gelmiştir bana hep. ama o da yerine, sitesine göre değişir. (o civarlarda deniz burhaniyedeki sitelere vs. göre çok daha iyi. o çok sevdiğimiz mavi bayraklı ören plajı bile çoğu zaman dalgalı)

burhaniye akçay'dan iyi diyenler de sonuçta kendince belli şeyleri kıstas almış olabilir. ama sonuçta iki kötü'nün karşılaştırılması bence konu yaz-kış kalmak ise.

ben olsam izmire yakın güzel denizli sahil beldelerde alabilirsem ev almaya veya kiralamaya calisirdim.
0
la traviata
(31.07.20)
Benim bir hanım arkadaş evini kiralayacak üç aylığına. Ancak ev Antalya kundu'da.
0
prizmatik
(31.07.20)
@prizmatik çok naziksiniz ama ben hem uzun süre yasamalik hem de yazın çok bunaltmayan bir yer arıyorum. Yine de çok teşekkür ederim. Sevgiler
0
🌸Naysnays
(31.07.20)
(3)

sivilcemsi bir sey

baldur2
arkadaslar hayalarimla kasigimin tam birlesim noktasinda nohut buyuklugunde bir yumru olusmus, disaridan bakinca pek belli olmasa da oradaki nohut buyuklugunde sert bir kitle olusmus, deriyi cekince hissediliyor. bana bazi asiri buyuk sivilcemsiler cikiyor ya onlardan biri gibi geldi ama denememe ra
arkadaslar hayalarimla kasigimin tam birlesim noktasinda nohut buyuklugunde bir yumru olusmus, disaridan bakinca pek belli olmasa da oradaki nohut buyuklugunde sert bir kitle olusmus, deriyi cekince hissediliyor. bana bazi asiri buyuk sivilcemsiler cikiyor ya onlardan biri gibi geldi ama denememe ragmen patlatamadim. bir de slim fit pantolonla bisiklete biniyorum bu aralar acaba yanlis oturmamdan kaynakli bir reaksiyon mu verdi oradaki bolge?

korkmali miyim?
0
baldur2
(31.07.20)
Kıl dönmesi?
0
pass
(31.07.20)
aklima gelmedi evet galiba kil donmesi.

kendiliginden gecer mi?
0
🌸baldur2
(31.07.20)
Kendiliğinden geçebilir de geçmeyebilir de. Ne kadar derindeyse o kadar zor.
0
pass
(31.07.20)
(6)

İş, okul ve akademide kalmak (eleştiriler)

Hazzy
Merhaba,Son zamanlarda okul ve işle ilgili konularda çok fazla tepki alıyorum ve çok bunaldım. Bir nebze de olsa faydası olur diye buraya yazıyorum.İstanbul'da iyi sayılabilecek bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum, üçüncü sınıf öğrencisiyim. Dille içli dışlı olmayı, çeviri ve editörl
Merhaba,

Son zamanlarda okul ve işle ilgili konularda çok fazla tepki alıyorum ve çok bunaldım. Bir nebze de olsa faydası olur diye buraya yazıyorum.

İstanbul'da iyi sayılabilecek bir üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyorum, üçüncü sınıf öğrencisiyim. Dille içli dışlı olmayı, çeviri ve editörlük gibi çeşitli yazı işleriyle uğraşmayı çok seviyorum. Açıkçası dil konusunda da iyiyim diyebilirim, ortalamam şu an 3.85. Konuşmayı, anlatmayı ve öğretmeyi sevdiğim için akademide kalmayı düşünüyorum.

İnsanların tepkilerinden yıldığım noktalar şunlar;

1- Herkes işsiz kalacağımı söylüyor. Ben de farkındayım, Türkiye'de çevirmen olmak çok zor. Garip bir şekilde ülkedeki herkes İngilizce biliyor, iki tane cümle kurabilen çok düşük maaşlarla çevirmen oluyor ve haliyle yetkin kişilere hak ettikleri miktarı kimse vermek istemiyor. Yine de her gittiğim ortamda okuduğum bölümü soranlara verdiğim cevapla ''Niye dil okudun ki? İşsiz kalacaksın. Kursta öğrenirdin çok istiyorsan.'' gibi tepkilerini çekmekten, sürekli ''vah vah, tüh tüh'' duymaktan gına geldi. Moralim bozuluyor, üstelik ben bahsetmesem bile özellikle sordukları için sorulardan kaçamıyorum da.

2- Herkes akademide kalırsam çok tecrübesiz olacağımı söylüyor. Rahat bir ortamda olacağım için iş tecrübem olmayacakmış, hayatı tanıyamayacakmışım. Açıkçası çok tepki gelince bu konuda da biraz endişe etmeye başladım. Zaten ailemin biricik kızı olarak hep el üstünde büyütüldüm. Geçen sene en azından yarı zamanlı DeFacto'da çalışmak istemiştim ama ailem ''Ne gerek var kendini boş yere yormaya? Derslerinle ilgilen o vakitte.'' gibi şeyler söyleyerek vazgeçirdi beni. Şimdi de mezun olduktan sonra akademiye geçersem ve sektörden dolayı bir yerde ek iş de bulamazsam hiç tecrübem olmayacak gerçekten. Bu çok büyük bir sıkıntı olur mu? İleride pişman olur muyum? Akademi fikrini erteleyeyim mi?

3- Akademide iş bulabilmek için tanıdığın olması mevzusu... İnsanlar sürekli ''Ortalaman 3.99 olsa bile tanıdığın yoksa, torpilin yoksa hiçbir yerde iş bulamazsın.'' benzeri cümleler kuruyor. Açıkçası bu konuda pek bilgim yok ama böyle bir şeyin mümkün olmayacağını düşünüyorum. Yine de sürekli, beni her gördüklerinde bunu demeleri ve kendilerinden çok çok emin olmaları sinirimi bozmak dışında beni endişelendirmeye de başladı. Yurt dışını bir kenara koyarsam Türkiye içinde Boğaziçi Üniversitesi'ni düşünüyordum. Ne yani, çok başarılı olsam da tanıdığım yoksa giremeyecek miyim şimdi?

Başlarda ciddiye almayıp takmamaya çalışsam da insanların bu konularda beni sıkıştırması, bu kadar üzerime gelmesi beni çok yormaya başladı. Ters tepki verince de ''burnu havada'' diyerek demediklerini bırakmıyorlar.

Bu aralar çok bunalmış olduğum için yazdım bu soruyu, muhtemelen yakında silerim. Okuyan olduysa teşekkür ederim. :)
0
Hazzy
(31.07.20)
Üniversite’nin iyi olması ve ortalamanın yüksek olması her zaman para kazandırmayabilir. Belki de buna çok güvenmemen gerektiğini anlatmaya çalışıyorlardır.

Ama şu da bir gerçek ki başkasının hayatını sorgulama fetişisti neandertallerden uzak durmak bir insanın kendine yapabileceği en büyük iyiliklerden biri.
0
pass
(31.07.20)
İngilizce öğretmeni geldi. Üniversitelerin hazırlık programları her yıl öğretim elemanı alımı yapar. Önce part-time olarak alinirsiniz belki, hemen yüksek lisansa başlayın. Yüksek lisansınız bitince full-time olarak işe başlarsınız. Yüksek lisansınızın son yılında doktoraya başvurursunuz. Haziran'da mezun olur, Eylül'de doktoraya başlarsınız. Aynı yılın Eylül ayında full-time devlet ya da özel universitenin hazırlığında İngilizce ders vermeye başlarsınız. Bölümde ders vermek icinse mezun olduktan sonra 6 yılınız var. O kadar da kolay değil. Ben de doktorada 3.yilimi geride bıraktım. Bu yollardan geçtim. Ama mezun olur olmaz iyi bir üniversite sizi part-time da olsa işe almayabilir. Bir dil okulu ya da kolejde yüksek lisansınız bitinceye kadar çalışmanız gerekebilir. Formasyon da kalktığı için (sanirim) kolej de olmayabilir. Dil okulunda çalışırsınız sanırım.
0
howfaristhesky
(31.07.20)
Öncelikle "enerji vampiri" kavramını araştır ve öğren ve enerjini korumak için önlem al.
Belli ki başarılı birisin. İnsanlar seni aşağı çekmek için ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.
Yüreğinin sesini dinle ve neye ilgi duyuyorsan, zevk alıyorsan onun üzerine git. Akademik alan ise Yüksek lisans için şimdiden araştır ve hazırlan ufaktan. Özel sektör ise staja odaklan. Mezun olunca deneyimin olsun ve daha kolay iş bul.
Sen bilgiye, tecrübeye, eğitime değer ver ve seni ileriye götürecek olan bir araç olan parayı da her halükârda bir şekilde kazanmaya çalış.
Hedeflerini herkesle konuşma, bunu kaldırabilecek doyumlu ve güvendiğin insanlarla paylaş sadece. Boş boş konuşan insanlarla muhatap olma, onlardan -iyi niyetli değillerse- uzaklaş.
0
gijilti
(31.07.20)
Turkiyede ozellikle sosyal bolumlerde akademide kalabilmek ciddi bir sikinti artik.

En tepe vakiflar ve devletler kendileriden mezun olana bile burun kiviriyorlar, yurt disindan ve/veya daha iyi universiteden master/doktora almadiysan isin zor.

Kalan devletlerin buyuk cogunlugu ciftlige donmus vaziyette, torpilin varsa, gercek ve mecazi manada iyi yaliyorsan varsin yoksa yoksun. Ogrenciyken borusu oten bir hocaya yanlayip onunla yuksek lisans yapmak da ise yarayabiliyor. Hersey iyi giderken bile biri sana kil olup akademik hayatini yakabiliyor.

Tepe 5 icinde olmayan vakiflarda da devletle benzerlikler var + bir cesit kolej ogretmeni gibi goruluyorsun.

Yapma demiyorum ama dalacagin cukura a b c d planlariyla gir.
0
cleric
(31.07.20)
1- Moralinizi bozmayın. Tanıdığım çoğu üniversite öğrencisi bile çeviri işi yapıyor ek gelir için, bu doğru. Hatta trollüğe vurmak işi en güzeli; bana benzer yaklaşanların kendi mesleklerine gömmeye başladım ben, size de tavsiye ederim. Bu eleştirileri size çekinmeden yapanların mesleklerine, yaptıkları işlere siz de tepki verin. "Senin gibi X okuyup Y olmaktansa dil okudum." deyip suratlarını izleyin.

2- Doğrudan akademiye girmenin insanı tecrübesiz kılacağı eleştirisi bir parça doğru. Akademik de olsa araştırma görevliliği de bir iş; hiç çalışma hayatını yaşamamış kişiler bir işin getireceği sorumluluklarla başa çıkmada biraz daha bocalayabiliyor. Ayrıca ilerisi için de bahsettiğiniz ek gelir imkanı olmaması insana mali açıdan sorun yaşatabilir. Akademide sabit bir maaş alırsınız, eski tabirle "ne uzar ne kısalırsınız". Sizin alanınızda bu iş nasıl olur bilmiyorum ama kendi alanımda çoğu akademisyenin dışarıya da ek iş de yaptığını biliyorum. Hele ki İstanbul'daysanız işin bu mali yönü göz ardı edilemez olabiliyor; İStanbul çok pahalı bir şehir. Araştırma görevlisi maaşı Anadolu'da bir şehirde çok iyi bir maaş olabilir, ama İstanbul'da çok ucu ucuna yetecek bir miktar. İleride kendi evinizi alabilmeniz, istediğiniz yere tatile gidebilmeniz pek mümkün değil.

3- Herkesin torpille işe girdiği doğru değil, torpille işe giren vasıfsızın çok olduğu doğru. Şöyle düşünebilirsiniz: "FETÖ soruları çaldı hep onlar üniversitelere yerleşti" de diyorlar ama o dönemde her iyi okulda okuyan soruları çalıp da mı kazandı? Biraz kendi başarısızlıklarına kılıf bulmayı sevenler bu tür bahanelerin ardına saklanıyor. Bir yerlere hakkıyla gelenler değil de, haksızlıkla gelenler de haberlere çıktığından örnek olarak da bol bol bunları kullanıyorlar. Ama akademiye girmeyi düşünüyorsanız şunu da unutmayın: Hoca tanıdığı, bildiği adamı almak ister. Diyelim ki iki adaydan biri sizsiniz, ALES ve dil puanınız da daha yüksek; diğeri de her alanda sizden daha düşük puanlı hocanın eski öğrencisi. Bu olasılıkta sizin seçileceğinizin garantisi yoktur; jüriyi çok etkilemiş olma olasılığınız dışında eski öğrenci (tabii boş beleş bir tip olmadığı varsayımıyla yazıyorum) size göre avantajlı konumdadır. Bu yüzden bilim sınavlarında geride bırakılmak için 0 alan arkadaşlarım oldu, çok sinirlendim, ama içten içe hocaları haksız da bulamıyorum. Huyunu suyunu bilmediği birisi yerine nasıl çalışacağı hakkında bilgisi olan adayı seçmelerini yadırgayamıyorum. Asistan alımında bir sürü değişken olabiliyor, kesin bir dille şöyle olur/böyle olur demek zor.

Siz Boğaziçi'nde yüksek lisansınıza başlayın, kadro açılırsa da başvurun. Zaten çat diye kadro çıkmıyor, her şey YÖK'ün ve ilgili fakültenin elinde. İlginizi çeken bir kadro ilanı çıkana kadar da ufaktan çalışırsınız. Bu mahalle teyzesi vizyonlu insanlardan da uzak durun.
0
wish i could find a way to disappear
(31.07.20)
wish i could find a way to disappear +1

3. şimdiden akademisyen olmak istediğiniz okulda lafı sözü dinlenen bir hocayla irtibata geçin. mümkünse kendi okulunuzda değil o okulda yls yapın.

2. akademide kalırsan tecrübesiz olmak eğer uygulamalı bilimlerde çalışmıyorsanız çok geçerli bir eleştiri değil. akademisyenlik kendi başına bir meslek ve kendine özgü tecrübeleri gerektiyor, bunlar dışarıda edinebileceğiniz tecrübeler değil. ama okuduğu bölümden ya da ileride yapacağı işten bağımsız olarak, sırf iş hayatı tecrübesi açısından staj ya da part time tecrübesi edinmesi her öğrencinin faydasınadır. şu an zor ama bir fırsat bulup bir iş/staj yapın derim.
uygulamalı blimlerde ise sektör tecrübesi şart, adam hayatında inşaata adım atmamış inşaat mühendisliği anlatıyor ya da bir sınıfta 5 dakika durmamış öğretmen olmayı anlatıyor. sizi edebiyat bölümü mezunu olarak nasıl bir sektör tecrübenizin olması gerekiyormuş ki? zaten akademide çalışmaya başlarsanız da büyük ihtimalle orada kalacaksınız. 3 yıl 5 yıl akademisyen olayım sonra özel sektöre geçeyim diyen görmedim hiç. (çok büyük sorunlarla ve talihsizliklerle karşılaşmadıkça) yani kısaca başka bir sektörde tecrübenizin olmaması akademisyen olunca sizi niye rahatsız etsin ki.
0
halanne
(31.07.20)
(9)

Lastik bitmiş mi

lion de la Turquie
Başıma dert açmasın ustalar bilenler bı el atsın bittiyse yenisini alalım.
Başıma dert açmasın ustalar bilenler bı el atsın bittiyse yenisini alalım.
0
lion de la Turquie
(31.07.20)
Cetvel varsa diş derinliğini ölç. Yasal limit 1.6mm
Buradan görünen 1.6dan az gibi gözüküyor.
0
ykyt
(31.07.20)
Bitmiş gibi duruyor. Üretim yılı nedir? Kaç km yol yaptı?
0
orient blue
(31.07.20)
bence normal.kirli olduğu için ekstra yıpranmış duruyor.
0
since1907
(31.07.20)
Problem yok,devam edebilirsin.kış lastiğine geçerken bir bakarlar.
0
duptıs
(31.07.20)
@orient üretim yılina bakacagim. Ne olmaması gerekli? Kaç yılda atmak lazım?

Ben biraz hızlı kullanmayı severim yol imkan verdikçe. Olceyim 1.6 mm geliyorsa değiştireyim.
0
🌸lion de la Turquie
(31.07.20)
abi lastik bitmiş. Baksana yatay çizgilere kadar inmiş diş derinliği.
0
Restclean
(31.07.20)
Bitmiş. Değiştir. Tereddüt etmeden hem de. Candan kıymetli değil. Fren ve lastik konuları “bir şey olmaz yaa” veya “ben iyi şoförüm” gibi beylik lafları kaldırmayacak kadar kritiktir.
0
pass
(31.07.20)
Lastiklere konulan aşınma göstergesini kimse bilmiyor mu?

lastik.rezulteo.com.tr
0
kibritsuyu
(31.07.20)
aşınma göstergesine kadar inmiş nerdeyse. ondan bağımsız olarak yol ve yaş da önemli. iklime göre değişir elbette ama 3-4 yıldan sonra sertleşmeye başlıyor. ya da lastik bir yaşındadır belki ama 50.000 km yapmıştır, yine değiştirmek gerekir.

yaş ve km konusunda sanırım çok net bilgi yok, her lastiğin hamuru farklı neticede. is biraz da sizde bitiyor, hissetmeniz lazım. eskiye nazaran abs daha çok ve erken devreye giriyor mu, sert virajda tutunma kaybı var mi gibi test etmelisiniz ama ben bu görünümdeki lastiği değiştiririm şahsen (kirden bahsetmiyorum).
0
orient blue
(31.07.20)
(3)

İş seçimi

colde yasayan penguen
Öncelikler merhaba karar verme konusunda kararsız kaldığım bir konuda yardıma ihtiyacım var, şu an hali hazırda çalıştığım bir işim var bu sahaya yönelik bir iş. Yani sürekli olarak sahada bulunmaktayım ne gecem ne gündüzüm var, saat 3-4 hiç fark etmiyor bazen günde 13-16 saat civarı çalışıyorum. Ha
Öncelikler merhaba karar verme konusunda kararsız kaldığım bir konuda yardıma ihtiyacım var, şu an hali hazırda çalıştığım bir işim var bu sahaya yönelik bir iş. Yani sürekli olarak sahada bulunmaktayım ne gecem ne gündüzüm var, saat 3-4 hiç fark etmiyor bazen günde 13-16 saat civarı çalışıyorum. Haftalık izin hak getire, her güne başladığımda akşam boş olacak mıyım yoksa işim olacak mı tamamen bir muamma, sabit izin günüm yok bunun dolauyısıyla plan, program hiçbir şey yapamamaktayım. İzin günüm genelde 12 saat uyuyarak geçmekte aksini vücudum kaldırmıyor. Şartlarım çok ağır ve sürekli dışardayım yani kışın -10 da olsa yazık +40 derece de olsa sahada bulunuyorum. Meslekte 4.yılım ve ameleliğim azalacağına sürekli artmakta. 6000 lira civarı bir ücrete çalışıyorum.. Ev/Yurt hiçbir harcamam yok arabama 700-800 liralık mazot bir de işte 200 liralık giderler dışında 0 harcamam var.

Şu an aynı şirket bünyesinde cumartesi-pazarı tatil, saat 6 dedin mi işten çıktığın bir ofis-saha karışık işi buldum ki saha bölümü sadece foremenlik yani aktif bir iş yaptığın yok, fakat bu işin maaşı 4,5 lira ve şehirde eve çıkacağım giderlerim olacak.

Bu şartlarda ben aslında yaşı daha büyük olanlar için soruyorum hayat tecrübesi olarak full gaz sahaya devam en önemli/güzel yaşlarını tozda toprakta harca kendini paralamaya devam mı yoksa "kardeşim ben öyle yaptım, ömür bitti; ne varsa onu harca, hayatını yaşa mı?"

Yaş 28 bu 4 sene içerisinde iki araç ve kenarda bir miktar birikmiş yuaptım.

Biraz uzun oldu istediğim aslında yaşı büyüklerden bir parça hayat tecrübesi...

Saygılar...
0
colde yasayan penguen
(30.07.20)
Sahaya devam. Ofise gecmeden yeni is bak. Mümkünse yurtdisi. Rusya, Abu Dhabi gibi yerlerde 6000 TL yerine 4-5 bin dolarlardan baslar bu performansta çalıştığın bir işin maaaşı. İş ara. O şirketteki misyonun tamam.
0
pass
(30.07.20)
Ne için çalışıyorsun ben anlamadım. İnsanlar yaşamak için, zevkleri için, izin gününde dağıtmak için, gezmek vs vs yani bu tür şeyler için çalışır. Sen çalışmak işin yasiyorsun resmen. Özel hayat vs de yoktur heralde. E ne anladım ben. O mesai ve senden götürdükleri 6000 TL etmez. İkinci veya başka bir alternatife gecmelisin.
0
elorelia
(30.07.20)
Maaşın düştüğü bir işe geçmek çok mantıklı gelmiyor bana. Ben dayan diyemem ama daha her açıdan daha iyi şartları olan bir işe geçmeye bak.
0
the coon
(31.07.20)
(13)

Şimdi bu meyve zararlı mı yararlı mı?

kayanyıldız
Bazı doktorlar artık meyve yemenin anlamsız olduğunun hepsinin şeker bombası oldugunu yemenin anlamı olmadığını söylüyor.Bazı doktorlar tam tersi meyveyi yiyin eksik etmeyin.Hangisine inanacağımı şasırdım hepsi kendince haklı nedenle sunuyor.
Bazı doktorlar artık meyve yemenin anlamsız olduğunun hepsinin şeker bombası oldugunu yemenin anlamı olmadığını söylüyor.
Bazı doktorlar tam tersi meyveyi yiyin eksik etmeyin.
Hangisine inanacağımı şasırdım hepsi kendince haklı nedenle sunuyor.
0
kayanyıldız
(30.07.20)
meyveye gelene kadar diğer şekerleri bıraktıysanız, meyve de yemeyin.
0
fezagezgini_4
(30.07.20)
az yemek en mantıklısı gibi. haftada 1-2 porsiyon kadar. şöyle düşün aslında, meyve yetiştirmek ciddi zor aslında. modern tarım teknikleri olmasa yiyebileceğimiz meyve miktarı büyük ihtimalle haftada 1-2 porsiyonu geçmezdi o da uygun mevsimde tabii. şu an resmen sınırsız meyveye ulaşabiliyoruz. e şeker zaten o yüzden her gün yemek çok da doğru gelmiyor bana.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
Amacına bağlı; meyve şekeri vücut tarafından kullanılmaz büyük oranda yağ olur katı bir diyet yapıyorsan yeme ama öyle bir derdin yoksa her şeyde olduğu gibi kontrollü ye, meyve yedi diye kimse ölmez ya da sağlığı bozulmaz.
0
angelus
(30.07.20)
Kilo problemin yoksa rahatlıkla günde bir porsiyon tüketebilirsin
0
shredd
(30.07.20)
mango , muz, üzüm, kiraz gibi meyveler çok şekerli ve tavsiye edilmiyor.
onun yerine bol bol elma, greyfurt, kavun, karpuz tüketebilirsiniz.

ben şu tavsiyeleri takip ediyorum:
www.mashed.com
0
yarey
(30.07.20)
Rafine şekeri hayatımdan çıkarmaya çalışıyorum ve birazda kilo vermem gerek. Çok fazla kilo sorunum yok ama biraz versem iyi olacak.
10 gündür hiç rafine şeker ve ekmek tüketmedim fakat hala çok fazla şeker yoksunluğu çekiyorum ve bunu meyve ile bastırmaya çalışıyorum. Kaş yaparken göz çıkarmak istemiyorum ama meyvede olmadan yapamam gibime geliyor. 2 gündür zaten aşırı zorlanıyorum, önceden gittiğim diyetisyen günde 3 öğün meyve yedirirdi bana. Şimdi tüm bunları düşününce ve doktorları dinleyince kafam çok karıştı.
0
🌸kayanyıldız
(30.07.20)
Valla organik mi değil mi bilmiyorum. Bugün manavdan gittim aldım işte, daha ne yapabilirim bilmiyorum dalından toplayamam herhalde.
0
🌸kayanyıldız
(30.07.20)
Yav kardeşim ye bir şey olmaz. O vitaminleri nerden alacaksın başka. Meyve yemekten ölmezsin. Bitkinin GDO’su da insana kolay kolay bir şey yapmaz. Rafine yağ ve şeker yeme, yakamayacağın kdar karbonhidrat yeme yeter. Anti meyve lobisine aldırış etme. Kuru sulu abartmadan ye.
0
pass
(30.07.20)
zararlı değil ama bi fadası da yok. dolayısıyla boşuna fruktoz işte. gerenk yok mayk.
0
alperz
(30.07.20)
Yani kilo probleminiz yoksa, şeker vs gibi bir rahatsızlığınız yoksa haftada yediğiniz 2-3 porsiyon meyvenin şekeri yuzunden olmezsiniz. Vitaminleri, lifi de var. Ben meyve sever bir insan olarak abartmamak şartıyla yiyorum. Başka türlü sürdürülebilir bir diyet olduğunu düşünmüyorum. Sonucta bir cips ya da kaymaklı ekmek kadayifi filan değil yediğimiz.
0
fraise
(30.07.20)
meyve de zararliysa olelim.

sismanlara sor bakalim hangisi duzenli meyve yiyor? hicbiri.
0
baldur2
(31.07.20)
Korkmadan ye
Ninemiz dedemiz gibi beslenirsek en doğrusu o . Sallama bu uyduruk akımları.
Mevsiminde yiyeceksin, normal ölçüde
0
photo85
(31.07.20)
@photo85 haklısınız ama sıkıntı meyveler ninenizin dedenizin meyveler değil. hiç bir şey değil.
0
fezagezgini_4
(31.07.20)
(2)

bisiklet zinciri yağı nasıl temizlenir?

duyuru
bacak ve ayakkabıdan.
bacak ve ayakkabıdan.
0
duyuru
(30.07.20)
Sabun+Sıcak su
0
pass
(30.07.20)
kiyi +1

ek olarak fazla yagi temizletin.
0
baldan kaymak
(30.07.20)
(8)

din diyanet işlerinden anlayanlar toplaşın

x571
fabrikasyon tavuklar her ülkede aynı şekilde kesiliyor. tavuklar makinaya takılıyor,makina kesiyor. haram helal muhabbeti ne durumda oluyor şimdi ? soruyu ciddi soruyorum.
fabrikasyon tavuklar her ülkede aynı şekilde kesiliyor. tavuklar makinaya takılıyor,makina kesiyor. haram helal muhabbeti ne durumda oluyor şimdi ? soruyu ciddi soruyorum.
0
x571
(30.07.20)
Helal sertifikası alanlar markalar var, bunları tercih ediyolar.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(30.07.20)
Bir şekilde kılıfına uyduruyorlar işte. Faiz yerine katılım payı gibi.
0
pass
(30.07.20)
Bu konuda çeşitli fikirler var:

Besleme demek gerekiyor galiba:
m.youtube.com

GİMDES de böyle diyor:
www.google.com.tr
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(30.07.20)
Gimdes i öneriyorlar böyle konular için.
0
Erva
(31.07.20)
Helal muhabbeti sadece kesim işiyle olmuyor. Işletme hangi parayla kuruldu, çalışanlar hakettiği parayı alıyor mu, hayvanlar sağlıklı besleniyor mu, hayvanlar özgür mu....

Kısaca hicbir kurala uyma sadece keserken islami usullere göre demekle helal kesim olmuyor.

Hepsi sadece boş laf.
0
luluki
(31.07.20)
Helal gıda hususunda GİMDES ehil bir kurum.

Ve helal sertifikasyonda çok ciddi çalışmaları var.

Helal gıdayla alakalı hazırlamış oldukları şartnamenin kanatlı hayvanlar kısmı da aşağıdaki şekilde. Sormak istediğin varsa özelden detaylı sorabilirsin.

6.4 KANATLILARIN HELAL KESİLMESİ

Hangi şekilde olursa olsun mekanik bıçakla kanatlı kesimine izin verilmez:

6.4.1 Kanatlılarda tesisin üretim hacmına uygun olacak şekilde bir veya birden fazla Kasap vasıtası ile elle kesim yapılmalıdır. Kasaplar Müslüman olmalıdır. Kasap/veya Kasaplar hareketli hatla gelen kanatlıları “bismillahi allahuekber” duasını ezberinden söylerek sırayla bıçakla elle kesim yapacaktır.

6.4.2 Bıçak olarak tek ağızlı tip kullanılmalıdır ve daima bilenmiş durumda muhafaza edilmelidir.

6.4.3 Kesim işlemi esnasında, kanatlının gırtlak, yemek borusu ve boyun bölgesindeki ana kan damarları kesilir.

6.4.4 Kasap, herbir kanatlının tam olarak boğazlandığını kontrol etmelidir. Kanatlılar yolunmaya gitmeden önce kesimin sonucu olarak ölmüş olmalıdır.

6.4.5 Tüy yolma işleminde azami 50-54 C derecede temiz bir sudan geçirilmesine izin verilir.
0
sylr
(31.07.20)
merak edenler için yazayım. makina ile yüksek adetli otomatik kesimler islami değilmiş,zaruret denerek yenilir diyenlerde var . böyle bir kıstas getirince de bir marka hariç zincir marketlerde satılanların hiç biri yenmiyor , o bir markada gimdesde var,bakmak isteyen bakabilir.
0
🌸x571
(31.07.20)
@x571

Burada bir sürü marka var, zincir marketlerde gayet bulunuyor:

www.gimdes.com

Markaçok gibi görünüyor ama çoğu marka aynı tesisten tedarik ediyor ürününü. Siz de markanızı oluşturup bu tesislerden birinden ürün tedarik edip üzerine marka basıp piyasaya helal sertifikalı olarak sürebilirsiz.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(01.08.20)
(5)

Avrupa Yakasında Rakı Mezelik Mekan

halen
Selamlar,Arkadaşla rakı içebileceğimiz über pahalı olmayan(max kişi başı 250-300),mezeleri lezzetli avrupa yakasında bir mekan arıyorum. Nereleri tavsiye edersiniz ? (Adalar dışında:)Teşekkürler
Selamlar,

Arkadaşla rakı içebileceğimiz über pahalı olmayan(max kişi başı 250-300),mezeleri lezzetli avrupa yakasında bir mekan arıyorum. Nereleri tavsiye edersiniz ? (Adalar dışında:)

Teşekkürler
0
halen
(30.07.20)
3 yıl önce gittiğimiz Akın Balık Karaköy fena değildi
0
ankarakecisi
(30.07.20)
Evet ben de beğeniyorum orayı ancak değişik tatlar da arıyorum :)

Arttıracak olan var mı ? :)
0
🌸halen
(30.07.20)
Çoğu mekanda vereceğiniz rakam yaklaşık budur. Gözünüze kestirdiğinize oturun. Oturmadan fiyat sorun. Rakı, meze vs. fiyatı. Müzik varsa müzik parasını. Elinizde alışveriş poşetleriyle çantalarıyla da gitmeyin. Beşiktaş’ta bir sürü yer var. Silivri’de de var mekanlar. Daha ucuza kalkarsınız. Avrupa deyince alan çok geniş kalıyor. Gaziosmanpaşa’da Silivri’den de ucuza oturursunuz.
0
pass
(30.07.20)
Aret in yeri
0
kisa
(30.07.20)
Başka önerisi olan var mıdır ?
0
🌸halen
(30.07.20)
(12)

ilkeleriniz var mi?

durgunfoton
varsa ne?uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan. parayi benim turk banka hesabima
varsa ne?
uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?
cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.

mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan.
parayi benim turk banka hesabima gondermisti, fakat banka biraz kesmis, ben de haber verdim, sonra ogrendim ki bankayi arayip kesintinin sebebini sormus. kestigi cok az bir miktar ama ben havale yapamayacagim icin kusurati tamamla demistim. Tr de olmadigim icin benim tamamlama sansim yok.

simdi cok sinir oldum, rica ederken -yok kesinti olursa ben oderim, hic onemli degil vs. vs. . Inanmayip bankayi aramis 3 kurus icin. mide bulantisi sebebi.
0
durgunfoton
(30.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü makam mevki bürümüş kadın ile ilişkiye başlamam
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
0
paramolacak
(30.07.20)
akrabalarımla ortak olmam.
hatta normalde de biriyle ortak olma ihtimalim çok çok düşük ama akrabayla asla olmam.

parasını ödemeden hatır gönülle kimseye herhangi bir iş yaptırmam.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Ailemle uzun yola çıkmamak gibi bir ilkem vardı ama bu bayramda taviz vericem bu ilkeden.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
Benim hayatimi iyilestiren birkac ilke var, bir kere bozsam krizlere girerim seklinde degil, ancak hep olumlu yanlarini gordum:

Kopegimi bir iki kisi disinda kimseye emanet etmem.

Her zaman nakit odeme yaparim, gittikce zorlassa da. (Iskandinavya´da, sadece kredi kartinin ya da app. ile odemenin gectigi yerlerden cikip, baska yer aramisligim var. Türkiye´de de son yillarda biraz komik oluyor nakit paranin ameleliligini yapmak, ama olsun.)

Taksitle asla alisveris yapmam, param varsa alirim, yoksa almam. ilk maasimi aldigimdan beri taksitlerin o dipsiz kuyusuna hic girmedim.

Kibarlik olsun diye bana sunulan bir seyi yiyip icmem. Herhalde en cok yarari olan ilkem bu. Zor olsa da ogrendim "hayir!" demeyi. Bu sayede kac sabahimi bas agrisiz gecirdim kim bilir...
0
buf-e kür
(30.07.20)
Arkdaşınız nasıl bir yöntem kullanarak para gönderdi bilmiyorum ama uygulama üzerinden ise zaten ne kadar kesinti olacağı gösterilir bankanın programında. Bunu göre göre bile bile özür dileme ve telafi etme gibi ayaklara girdiyse,
- önemli değil,
- lafı mı olur,
- aramızda sorun olmaz.. gibi şeyler söylemeyin noksanı tamamlamasını isyeyin .

benim ilkelerimden biri ise borç verdiysem, arkadaş geri ödediğinde yok kalsın, sonra verirsin gibi saçmalıklara girmem kolay kolay.
sonuçta para herkese lazım.
ikram, hibe , borç , bağış ... gibi şeylerin anlamı bellidir karıştırmamak lazım .
Diğer ilke ise borcu olabildiğince en kısa zamanda
ödemektir. Her şeyi maaş gününe sarkıtmak gevşekliğin bir gösyergesi .
0
Erva
(30.07.20)
Kesinlikle yalan söylemem. Bana yalan söylenildiğini fark ettiğim anda da yalan söyleyen kişiyi affetsem bile asla eskisi kadar güvenemiyorum.
0
icomefromanatolia
(30.07.20)
- Konuşma esnasında karşımdakinin sözünü kesmem, "ııı, şey, aynen" kelimelerini/sözlerini kullanmam. Sözümün kesilmesine müsade etmem. Günlük konuşmada araya garip İngilizce deyimler katmam. Bu kadar kötü seviyede Türkçe konuşuluyor olması (başta en üst seviye eğitimliler arasında olmak üzere) beni hem ciddi anlamda rahatsız ediyor, hem de üzüyor.

- Yemek yerken telefonum çalarsa açmam, bittikten sonra dönüş yaparım. Biriyle buluştuğumda gereksiz yere telefonda zaman harcamam.

- Her ay az ya da çok mutlaka finansal varlık satın alırım.
0
Lethe
(30.07.20)
şöyle bi düşününce çok şey çıktı yav. kendimi leş gibi, kendini beğenmiş biri gibi hissettim.

-bekletilmekten nefret ederim önceden planlanmış bir buluşma durumu varsa.

-abi yanımda nakit yok kartımda evde kalmış ya diyerek ufak ufak para kitleyen insanlardan nefret ederim, bu olabilir tabii de 2 gün içinde falan öndersin en geç. mobil bankacılıkla 3 saniye falan sürer.

-nasıl bir yalan olursa olsun ufacık bir yalan veya sallama bir şey söyleyen kişiye bir daha en ufak şeyde güvenmem. karpuzun dışı yeşil içi kırmızı olur dese bile.

-karşılıklı konuştuğum kişi ben bir şeyler anlatırken sağa sola bakıp insanları kesiyorsa sürekli veya telefonuna bakıyorsa ayar olurum. ki bu genel olarak hiç sevmediğim bir insan huyu zaten ben konuşmuyor dahi olsam veya bir iletişim olmasa da ortada o an.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
Evli bir kadınla ya da biriyle en ufak medeni ilişkisi olan bir kadınla ilgili 3. kişiyi rahatsız edecek en ufak bir davranışta bile bulunmam.

İnsanların gelirlerini ve varlıklarını, ilişki ve çocuk planlarını sormam.

Başkasına ait olan bir mal veya para (eğer korumam gerekmiyorsa) benim nezdimde bir A4 kağıdından farksızdır.
0
pass
(30.07.20)
Uzun saçli(poposuna kadar) ve turbanli kizlarla arkadas olamamiyorum, ilke gibi oldu zamanla.

En dindar. En Ataturkcu, en en oldugundan bahseden insanlardan kaciyorum.

Isyerinde baskasinin dedikodusunu yapan insana karsi cok dikkatli davranir, firsatini bulursam aciga çıkarırım

Onun sevgilisi bana bakiyo diyen insanla arkadasligimi bitiririm universitede cok duydugum biseydi.
0
Coma
(31.07.20)
1. kimseyle ortak is yapmam. ya tek basima ya da hic.
2. arkadaslarimla is yapmam, para konularina asla girmem.
3. tanimadigim insanlarla din ya da siyaset konusmam.
4. kimseye borc vermem, sevdigim biriyse bagis yaparim, hibe ederim.
5. kimseden borc almam.
6. aramama donmeyen birini asla 2. kez aramam.
7. kimsenin arkasindan kosmam.
8. asagilik kompleksi olan birini yakin cevreme sokmam.
9. bitti diye uzulmem, oldu diye sevinirim.

simdi yazinca farkettim baya gicik biriymisim ben :)
0
ehti
(31.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü para bürümüş, romantik ilişkiye başlama şartı olarak kadının çalışmasını şart koşan paragöz erkekle ilişkiye başlamam.
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
4- Borç vermem
0
semitika
(31.07.20)
(9)

ayrılık işleri

passion rules the game
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.böy
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.
ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.
işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.

böyle bitmesi de üzüyor, normal bir şekilde noktalamak istiyorum ama iş uzarsa diye de korkuyorum. böyle olması da üzüyor tabii bir anda.

ne yapsam, ne etsem? en azından bir özür mesajı yazmak istiyorum ama hiç de uzatasım yok.

danke.
0
passion rules the game
(30.07.20)
Bitmiş işte. Tertemiz bir sonuç. Keşke biten her ilişki böyle sulh içinde bitse de insanlar üzülmese.

Gerçi rahat batınca insana bir şekilde kendini üzüyor. Acaba ne yapsam ne etsem de bitmiş, olmayacak, mutsuz edecek bir ilişkiyi küllerinden yeniden doğursam da hayatları berbat etsem diyor.
0
pass
(30.07.20)
yani bitti diye konuşmadık işte. fiilen bitti de...
işleri daha kötü mü yapar emin olamadım mesaj atmak
0
🌸passion rules the game
(30.07.20)
Şöyle düşün. Sinemaya gitmişsin. Film izlemişsin. Mısır yemişsin. Filmden çıkmışsın. Eve gitmişsin. Diyorsun ki “‘film bitti’ yazısını görmedim ben bi daha AVM’ye gidip film bitti yazısını görmeden rahat edemem”
0
pass
(30.07.20)
Bu söylediklerini ona da söyleyip bitirmek daha şık olur. Belirsizlik, ilişkide iyi birşey değildir. Empati yapın biraz.
0
Arthur Dayne
(30.07.20)
Karşı tarafın size nedenini sormaması da ilginç. En son konuşmanızda bir tartışma veya kavga mı oldu, yoksa normal bir konuşmanın üstüne mi gerçekleşti?

Gerçi çok fark etmez, bence neresinden bakarsanız bakın çok saygısızca bir davranış. Bence insan, hiçbir insan ilişkisinde görünmez oluyormuş gibi davranmamalı. Sonuçta yetişkin insanlarız, yaşadıklarımız nasıl görünürse bundan sonra yaşamak istemediklerimiz de görünür olmalı. Kararlarımızın arkasında durmalıyız. Karşımızda bizim gibi bir insan var.

İşlerin karışacağına dair korkunuz nedir ve neyi gözetiyorsunuz bilemem ama bence insan her şeyden önce kendisine saygısı için doğruyu yapmalı. Burada söylendiği gibi, bir ilişkiyi tertemiz ya da sulh içinde bitirmek böyle bir şey değil. Birini üzmemek böyle bir şey hiç değil.

Asıl pürüzlü olan, asıl insanların kafasında kurmasına sebep olan bu tip belirsiz, sessiz tutumlar. Net ve açıklayıcı olmak her şeyin doğal döngüsünde tamamlanmasını sağlar. Şurada cümle kurarken bile noktasını koyuyoruz ki cümlenin bittiği anlaşılsın.
0
yalnizligin muthis saltanati
(30.07.20)
Karşı tarafta sizi merak etse arardı bence. 2 hafta uzun bir süre. Devam etsin de istiyorsanız aramayın derim.
0
meraklitursucu
(30.07.20)
yalnizligin muthis saltanati +1
ama karşı tarafın size bir şey sormaması ilginç değil.
ben olsam ben de peşinde koşup "ne oldu? ne oldu?" diye sormam.
insan ne olduğunu elbette hisseder ama bu kararı verenin bildirmesi, konuşması gerekir.

ilişkilerde "closure" yani bir şekilde nokta koymak önemli.
ucu açık kaldığında herkes ne olduğunu anlasa da aslında ortada bir şeyler yarım kalmış oluyor.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Friends'te Joey'nin bu durum için bir önerisi vardı: Man up and never call her back.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
erkek tarafı sen misin?
cinsellik yaşandı mı?

ikisi de evetse klasik aşık olmadığı için topuklayan erkek vakası.
ama eğer ikisi de evet değilse bile üzücü, hiçbir ilişki türü böyle bitmemeli.
0
semitika
(30.07.20)
(3)

Bağışıklık tedavisi nasıl oluyor

iddaaci
Merhaba, immunoterapi diye birşey var. Bu ne oluyor? Bildiğimiz vitamin filan mı? Bağışıklığı düşük olan insan nasıl tedavi olur?
Merhaba, immunoterapi diye birşey var. Bu ne oluyor? Bildiğimiz vitamin filan mı? Bağışıklığı düşük olan insan nasıl tedavi olur?
0
iddaaci
(30.07.20)
Doğal yollardan ve dengeli beslenmeyle alınan vitamin ve minerallerle oluyor. Onun dışındakiler paranı almak içindir.
0
pass
(30.07.20)
immunoterapi kanser tedavisinde kullanılan,
sgk'nın karşılamadığı,
yaklaşık $10.000 tutan bir ilaçtır.
0
aslindasorunumpsikolojik
(31.07.20)
serumla belirli araliklarla damardan veriliyor, kanser icin bagisiklik sistemini guclendirme, otoimmün hastalıklar icin baskilama amacli farkli farkli ilaclar kullaniliyor.
0
disq
(31.07.20)
(4)

Profesyonel Fotoğraf Makinesi İçin 2. El Lens Alınır Mı?

silah taciri
Merhaba. Fotoğrafçılık olayına, özellikle de makro fotoğrafçılığa meraklıyım. 18-135 mm ile makro fotoğrafçılık için kasıyorum ama olmuyor, olduramıyorum.. Yine canon’un 100 mm IS macro lensi var ama dünyanın parası 7000 tl civarında değişiyor.. Sizce profesyonellik anlamında 2. el lens almak mı dah
Merhaba. Fotoğrafçılık olayına, özellikle de makro fotoğrafçılığa meraklıyım. 18-135 mm ile makro fotoğrafçılık için kasıyorum ama olmuyor, olduramıyorum.. Yine canon’un 100 mm IS macro lensi var ama dünyanın parası 7000 tl civarında değişiyor.. Sizce profesyonellik anlamında 2. el lens almak mı daha mantıklı yoksa 0 mı? 2. el için 5250-5500 fiyatları değişmekte.. Mevcut lensle bu kadar oluyor:

hizliresim.com
0
silah taciri
(30.07.20)
İkinci el alınır alınmasına da bu fotoğraf macro sayılır mı bilmiyorum.
0
pass
(30.07.20)
@pass ben de zaten anca bu kadar oluyor dedim. kurtarmıyor 18-135...
0
🌸silah taciri
(30.07.20)
Bütçen azsa lens yerine extension tube bak bence.
0
samil
(30.07.20)
ben de aynı durumdayken
www.hepsiburada.com
şeklinde bir aparat keşfettim ve uzun süredir bununla idare ediyorum. Görüntü tabi ki macro lens kadar kaliteli olmuyor ancak makro dünyası için alternatif bir adım.
Örnek foto: hizliresim.com
0
hamsiii
(30.07.20)
(3)

Yakınlaşıp sonra uzaklaşan adam

meraklitursucu
Evet tam olarak bu. Aynı ortama nadiren denk geliyoruz. Bazençok yakın davranıyor. Bazen ise ben hiç yokmuşum gibi bakmıyor bile. Bu dengesiz tavırlar nedendir?
Evet tam olarak bu. Aynı ortama nadiren denk geliyoruz. Bazen
çok yakın davranıyor. Bazen ise ben hiç yokmuşum gibi bakmıyor bile. Bu dengesiz tavırlar nedendir?
0
meraklitursucu
(30.07.20)
Yavşaklıktandır. Başka sebep aramaya gerek yok. Altında bir sürü senaryo olabilir ama ortak paydası yavşaklık.
0
pass
(30.07.20)
yeterince begenmemistir, emin degildir.
0
anais
(30.07.20)
nedenini bilmem ama hayır gelmez ondan
0
sonsuz
(30.07.20)
(10)

nasıl gidiyor?

passion rules the game
ben çok bunaldım. sizde ne var ne yok, ne iyi ne kötü bu sıralar?sıkıntıdan trabzon alanya maçını izleyecek kadar düştüm valla.geceniz güzel geçsin.
ben çok bunaldım. sizde ne var ne yok, ne iyi ne kötü bu sıralar?
sıkıntıdan trabzon alanya maçını izleyecek kadar düştüm valla.

geceniz güzel geçsin.
0
passion rules the game
(29.07.20)
Bademli'de kamptayım, rakımı içiyorum, yanda ciyaklayan çocuklar ve onların ciyaklayan anne babası olmasa keyfime 10 üzerinden 10 verirdim.


Edit: burası çok güzel:)
0
pati
(29.07.20)
baya baya kötü. hiç bir şey asla yolunda gitmiyor.
0
scudman1
(29.07.20)
Can sıkıntısından, moral bozukluğundan bıkmış durumdayım, iç dökmek için yazıyorum buraya.
0
mrtkp1234
(29.07.20)
Sonradan: hamakta yatıyorum, hafiften esiyor, dalga seslerinden başka pek ses yok. Evet sanırım mutluluk bu ^^ (bir de antep katmeri yemek ama o başka konu).
0
pati
(29.07.20)
Zaman denilen acımasız şeyin nasıl bu kadar hızlı ve umursamaz bir şekilde ilerleyişini anlamaya anlamlandırmaya çalışyorum.
0
zekicalik
(29.07.20)
Tam 1 ay bodrum tatili dönüşü ankara kabus gibi çöktü üstüme

Neden döndün diyenlere el insaf diyorum.Çalışmadan nasıl yaşayalım...
0
smokee
(29.07.20)
Özel hayatımda kötü giden bir şey yok ama ülke gündemiyle ilgili her şey inanılmaz moralimi bozuyor, içimi karartıyor. Sırf bu yüzden depresyona gireceğim diye korkuyorum. Resmen karanlık bir tüneldeyiz ve ucunda ışık gözükmüyor..
0
Thredith
(30.07.20)
Her şey yolunda ama hiçbir şey tadında değil.
0
pass
(30.07.20)
dolar altin takibi yaptikca moralim bozuluyor, iyice fakirlestik. ne tatile gidesim ne alisveris yapasim kaldi.
0
anais
(30.07.20)
Ülke gündemi +1 :(
0
freebird5406_2
(30.07.20)
(6)

Brut parfüm kokusu nasıl?

insomniac
Kalıcılık açısından iyi midir?
Kalıcılık açısından iyi midir?
0
insomniac
(29.07.20)
Nerden aldığına bağlı
0
pass
(29.07.20)
nasıl yani? online alacağım
0
🌸insomniac
(29.07.20)
koku güzel...
kalıcılığını bilmem.
0
blatta hiberna
(29.07.20)
Koku ağır tam bir kış kokusu ve çok erkeksi. Kalıcı değil ama maalesef bence
0
biseysorucam
(29.07.20)
Eski brütler daha kalıcı idi. Şimdikiler brütümsü
0
infernalcadre
(29.07.20)
berber parfumu. nostalji seviyorsan veya yasliysan kullanabilirsin. ben bir donem kullanmistim simdi hicbir guc bana kullandiramaz. cok agir geliyor.
0
buenosdias
(29.07.20)
(5)

Antik kentler

sacrilegious
Bu eskilerin yerleşimleri manzaralı tepelere kurmalarındaki motivasyon neydi çok merak ediyorum. Zor değil midir dağa taşa çıkmak?Teşekkürler.
Bu eskilerin yerleşimleri manzaralı tepelere kurmalarındaki motivasyon neydi çok merak ediyorum. Zor değil midir dağa taşa çıkmak?

Teşekkürler.
0
sacrilegious
(29.07.20)
Antik kent değil ama titus tünelleri de bana aynı şeyi düşündürttü çünkü tepede ve gizlenmiş yapılar. Amaç kendini savunmak, saklamak, korumak. İlk öncelik suya ulaşmak tabi. Daha sonra gıda ve güvenlik diyebiliriz.
0
the coon
(29.07.20)
Cukurda su basar, verimli topraklar genelde tuzlu suyun dibinde degil yamacta olur. Aklima ilk gelen nedenler bunlar, daha bir suru nedeni vardir kesin.
0
cooperr
(29.07.20)
Hakim konumda olmak savunmayı kolaylaştırır.
0
catch the arrow
(29.07.20)
Tepede bulunanlar zaten soylular, aristokratlar, zenginler vs. değil mi? Çiftçilik, denizcilik, balıkçılık yapan yine aşağılarda... Yanlış mı öğrenmişim?
0
pass
(29.07.20)
savunma amaçlı. bilirsiniz ortaçağda derebeyler yüksek kalelerde yaşıyor. o kale fethedilmeden o bölge alınamıyor. elbette ki halk kale dışında yaşıyor. ama sivil halkı öldürmek o bölgeyi fethetmek açısından işe yaramıyor. o yüzden savaşlar çoğunlukla kalelerin alınması şeklinde vuku buluyor. kale alındığı zaman o bölgenin tebası otomatik olarak sana tabi oluyor.
0
nickini degistiren yazar
(29.07.20)
(8)

Avukat, boşanma, aile içi şiddet, psikoloji, psikolog, dertleşme.

lullabylove
Merhaba herkese. Nasıl anlatayım, epey çekinerek yazıyorum biraz uzun olabilir kısaca yazayım öncelikle annem aile içi şiddetten ötürü boşanmayı düşünüyor, iki çocuğu var reşitiz,farklı şehirlerde üniversite okuyoruz, kendisi yıllardır çalışmadı ev hanımı, kırklı yaşlarda, yirmi üç yıllık evliler.
Merhaba herkese. Nasıl anlatayım, epey çekinerek yazıyorum biraz uzun olabilir kısaca yazayım öncelikle annem aile içi şiddetten ötürü boşanmayı düşünüyor, iki çocuğu var reşitiz,farklı şehirlerde üniversite okuyoruz, kendisi yıllardır çalışmadı ev hanımı, kırklı yaşlarda, yirmi üç yıllık evliler. Biraz da dertleşme gibi olacak belki ama durum çok karışık benim için bizim için. Kısaca danisabilecegimiz bir avukat ariyoruz, barodan arastirmak gerekiyor belki ama once bir buraya da yazayim dedim. Teşekkürler şimdiden.
Detaylı olarak öncelikle nedense çok gerginim anonim bile olsam çok gerilerek yaziyorum çekingen biriyim zaten, boşanmak en doğrusu belki de ama tereddüt ediyor insan, korkuyor. Annem sanırım yoksulluk nafakası alabilir fakat bu kişi bizi evin kirasını ödememekle bile tehdit etti, para takıntısı var zaten, para verse sindiremez bunu çocuklar maksadıyla bile olsa, bir de biliyorum, kaç yaşındayım ama ben de çalışmıyorum heyet raporum vardı panik ataktan okula ve topluluk içine karışamıyordum bir türlü dönemedim eğitimimi bile yarim bıraktım, hala korkularım devam etse de bu donem dönmeye çalışacaktım artık zorlarım bir adım atarım çalışırım belki, ama ankara'ya gidip ev tutmak istiyordum, korkularım devam ediyor, annesine yapışık on yaşında çocuk gibi oldum, yurtta başkalarıyla da tek kalmam da çok zordu benim için yani ek bir ev masrafı da söz konusuydu, ama kardeşim burada, bu kiradaki ev bize mi kalır bizim mi ödememiz gerekir ne yapacağız hiç bilmiyorum. Annem iş basvuruusnda bulunmayı düşünüyor kabul alır mi, yapabilir mi endişeleniyorum, biraz da beni biralamadigindan gidmeiyordu, kardeşimle aynı şehirde değiliz vs. çok karışık. Konuyu dağıttım, bize nafaka verilse de ya da anneme, biz reşitiz çünkü, zorluk çıkarabilir bu adam, korkuyorum, bize toplu para da hiç vermezdi zaten, siz gidin dedi evden, zorla gönderdik annesinin yanında şu an. Konu şu, annemin boğazına yapıştı, şaka değil, durum tehlikeli, fiziksel şiddete gelmemişti konu çünkü. Bizzat görmedim bir de gitseydim ne yapardım bilmiyorum, yanlarına sonradan gittim, cesaretsizlikten. Ama bir kerelik de diyemiyorum, boşanırlarsa ya iyice bilenirse para meselesinden ya da akraba baskısından bir şeyden, gazetelerde okuyoruz, hep aklıma kötü şeyler geliyor. Muhtemelen sancılı bir dava süreci olur, nispeten sakindi bizimle konuşurken kardeşimle biz yanlarina gittik çünkü, ben boşanın o zaman dedim, o da tamam boşanalım zaten ben sizin için katlandım buna dedi, ama öylesine demiş olabilir, hiç işine gelmeyecek ve erkeklik gururu, davayı biz açarsak da bunu da bir saldırı olarak görür. Geçen ay da bana bak silahım var vururum seni, sen olursun ben de hapse giderim dedi, evet bu da şaka değil ama tuhaf bir şekilde hayatımıza öylece devam ettik ama olmayacak ben korksam da sadece yeni bir hayat düzeni diye de değil ya başımıza kötü şeyler gelirse, ya iyice delirirse diye de cekiniyorum, belirsizlik, saçma bir muhafazakar çevre; akrabalar anne tarafı bile ne diyecek, ne yapaacgiz, nasıl geçineceğiz, şu an yüz liram ya var ya yok, ne olacak.... okudugum bölümden hosnutsuzdum yatay geçiş yapsam mı yapmasam mi diye düşünüp duruyordum hep artık yapamam herhalde. Her şey korkunç gözüküyor sanırım bu kelimeyi çok kullandım üzgünüm. Annem için endişeleniyorum, ama o benden daha bile cesaretli gibi. Ben cekiniyorum aslında bugün avukat araştıracaktı o. Ben kötü biri miyim bilmiyorum hep bir adım sonrasını olabilecek senaryoları düşünüyorum. İlk kez biriisne anlatıyorum. Kardeşlerden de hayır yok, derdimizi anlatamadık bile kimseye, barışın falan diyecekler, ve ben güvende hissetmiyorum. Annem de yıllardır depresyon ilaçları kullanıyor ama hasta olan kendisi ve zararı başkasına bu adamın. Bir şey olmamış gibi devam etmeye çalışıyorum. Para sıkıntısı, annemin dalgınlığı var, ayakta uzun süre kalamıyor, bizim ekonomik özgürlüğümüz nasıl olacak, hiçiz şu an. Dertlesecegim arkadaşım da yok maalesef. Dertlesmekle de geçmeyecek biliyorum. Boşanırsak nafaka alsak bile bize şiddet uygulamasa bile bu para meselesinden ötürü çok sıkıntı çıkarır. Eve gelmese bari diye düşünüyorum evden ayrılmayı bile gururuna yediremedi, karakola gitsek bile kimin polise güveni var, ve kendisi de emekli polis. Iyice delirir. Anneme korkularımı anlatınca o da geri çekildi katlanalım demeye başladı. Bir şey olmamış gibi mi davranalım teşekkürler.
0
lullabylove
(28.07.20)
Yanlışlıkla 2-3 tane enter yapsaydın be güzel kardeşim. İnsan okuyacak bunu.
0
pass
(29.07.20)
wall of text kardeş, paragraf yapalım lütfen :)
0
awareim
(29.07.20)
vallah, okumak için göz attım ama okuyamadım kusura bakmayın.
0
reanarchy
(29.07.20)
Kamu hizmeti:

Özet: Anne - babanın arası kötü. Yazar anneye boşan diyor ama paraları yok. Destek olacak akraba arkadaş vs. de yok. Baba nafaka vermek istemiyor, şiddete meyilli. Polise de gidemiyorlar çünkü baba emekli polis. Avukat mı tutalım, yoksa tavsiyeniz ne olur diye soruyor.

Full:

Merhaba herkese.

Nasıl anlatayım, epey çekinerek yazıyorum biraz uzun olabilir kısaca yazayım öncelikle annem aile içi şiddetten ötürü boşanmayı düşünüyor, iki çocuğu var reşitiz,farklı şehirlerde üniversite okuyoruz, kendisi yıllardır çalışmadı ev hanımı, kırklı yaşlarda, yirmi üç yıllık evliler.

Biraz da dertleşme gibi olacak belki ama durum çok karışık benim için bizim için. Kısaca danisabilecegimiz bir avukat ariyoruz, barodan arastirmak gerekiyor belki ama once bir buraya da yazayim dedim. Teşekkürler şimdiden.

Detaylı olarak öncelikle nedense çok gerginim anonim bile olsam çok gerilerek yaziyorum çekingen biriyim zaten, boşanmak en doğrusu belki de ama tereddüt ediyor insan, korkuyor. Annem sanırım yoksulluk nafakası alabilir fakat bu kişi bizi evin kirasını ödememekle bile tehdit etti, para takıntısı var zaten, para verse sindiremez bunu çocuklar maksadıyla bile olsa, bir de biliyorum, kaç yaşındayım ama ben de çalışmıyorum heyet raporum vardı panik ataktan okula ve topluluk içine karışamıyordum bir türlü dönemedim eğitimimi bile yarim bıraktım, hala korkularım devam etse de bu donem dönmeye çalışacaktım artık zorlarım bir adım atarım çalışırım belki, ama ankara'ya gidip ev tutmak istiyordum, korkularım devam ediyor, annesine yapışık on yaşında çocuk gibi oldum, yurtta başkalarıyla da tek kalmam da çok zordu benim için yani ek bir ev masrafı da söz konusuydu, ama kardeşim burada, bu kiradaki ev bize mi kalır bizim mi ödememiz gerekir ne yapacağız hiç bilmiyorum.

Annem iş basvuruusnda bulunmayı düşünüyor kabul alır mi, yapabilir mi endişeleniyorum, biraz da beni biralamadigindan gidmeiyordu, kardeşimle aynı şehirde değiliz vs. çok karışık.

Konuyu dağıttım, bize nafaka verilse de ya da anneme, biz reşitiz çünkü, zorluk çıkarabilir bu adam, korkuyorum, bize toplu para da hiç vermezdi zaten, siz gidin dedi evden, zorla gönderdik annesinin yanında şu an. Konu şu, annemin boğazına yapıştı, şaka değil, durum tehlikeli, fiziksel şiddete gelmemişti konu çünkü. Bizzat görmedim bir de gitseydim ne yapardım bilmiyorum, yanlarına sonradan gittim, cesaretsizlikten. Ama bir kerelik de diyemiyorum, boşanırlarsa ya iyice bilenirse para meselesinden ya da akraba baskısından bir şeyden, gazetelerde okuyoruz, hep aklıma kötü şeyler geliyor. Muhtemelen sancılı bir dava süreci olur, nispeten sakindi bizimle konuşurken kardeşimle biz yanlarina gittik çünkü, ben boşanın o zaman dedim, o da tamam boşanalım zaten ben sizin için katlandım buna dedi, ama öylesine demiş olabilir, hiç işine gelmeyecek ve erkeklik gururu, davayı biz açarsak da bunu da bir saldırı olarak görür. Geçen ay da bana bak silahım var vururum seni, sen olursun ben de hapse giderim dedi, evet bu da şaka değil ama tuhaf bir şekilde hayatımıza öylece devam ettik ama olmayacak ben korksam da sadece yeni bir hayat düzeni diye de değil ya başımıza kötü şeyler gelirse, ya iyice delirirse diye de cekiniyorum, belirsizlik, saçma bir muhafazakar çevre; akrabalar anne tarafı bile ne diyecek, ne yapaacgiz, nasıl geçineceğiz, şu an yüz liram ya var ya yok, ne olacak....

okudugum bölümden hosnutsuzdum yatay geçiş yapsam mı yapmasam mi diye düşünüp duruyordum hep artık yapamam herhalde. Her şey korkunç gözüküyor sanırım bu kelimeyi çok kullandım üzgünüm. Annem için endişeleniyorum, ama o benden daha bile cesaretli gibi. Ben cekiniyorum aslında bugün avukat araştıracaktı o. Ben kötü biri miyim bilmiyorum hep bir adım sonrasını olabilecek senaryoları düşünüyorum. İlk kez biriisne anlatıyorum.

Kardeşlerden de hayır yok, derdimizi anlatamadık bile kimseye, barışın falan diyecekler, ve ben güvende hissetmiyorum. Annem de yıllardır depresyon ilaçları kullanıyor ama hasta olan kendisi ve zararı başkasına bu adamın. Bir şey olmamış gibi devam etmeye çalışıyorum. Para sıkıntısı, annemin dalgınlığı var, ayakta uzun süre kalamıyor, bizim ekonomik özgürlüğümüz nasıl olacak, hiçiz şu an.

Dertlesecegim arkadaşım da yok maalesef. Dertlesmekle de geçmeyecek biliyorum. Boşanırsak nafaka alsak bile bize şiddet uygulamasa bile bu para meselesinden ötürü çok sıkıntı çıkarır. Eve gelmese bari diye düşünüyorum evden ayrılmayı bile gururuna yediremedi, karakola gitsek bile kimin polise güveni var, ve kendisi de emekli polis. Iyice delirir. Anneme korkularımı anlatınca o da geri çekildi katlanalım demeye başladı.

Bir şey olmamış gibi mi davranalım teşekkürler.
0
plutongezegendegilmi
(29.07.20)
Geçmiş olsun,avukat değilim avukat konusunda ya da güvenlikle ilgili konularda yönlendirme yapamam ama..

Sen tedavi görüyor musun öncelikle? Panik atak vs. mevzusu iyileşmeden hayata atılman imkansız olur. Atılsan da sistem seni geri püskürtür o nedenle önce kendini de düşünmelisin.

Annen boşanmak istiyorsa, 2 erişkin çocuğuyla birlikte şehir değiştirme şansı varsa o da olabilir aslında. Eğer eşi boşanmayı kabul etti ama tek derdi para vermemekse, geçinilecek yol bir şekilde bulunur. Yeter ki sizin sağlığınız huzurunuz yerinde olsun diye düşündüm naçizane.
0
lcha
(29.07.20)
Avukatım, mesaj yoluyla dönüş yaparsanız yardımcı olabilirim.
0
vedatchilipeppers
(29.07.20)
Çok teşekkür ederim, ilaç kullanıyorum şu an. Çok uzun anlatmışım iyi ki özet geçmişler başta, ama o derece sorun olacağını düşünemedim, neyse editleyen kişiye de teşekkür ederim buradan, size de teşekkür ederim. Sanırım terapi gerekiyor fakat ona da ulaşamadım pek ücreti vs. devlette de olmadı bir şekilde kör topal ilerliyorum. Sadece hukuki de değil maalesef, genel olarak çok sağlıklı dusunemedigimi hissettim biraz uzun uzun yazdım, gecinilecek yol bulunur da bilemiyorum, çekincelerim var işte anlattığım gibi. baba kişisiyle görüşmeye çalışacağım olmadı rota çizeceğim o şekilde, kabul ederse diyeceğim etmeyecek, tahmin ediyorum ama elbet görüşmek zorundayım, duruma göre hareket edeceğim. Çok stresli geldi o kadar ki kaçmak istedim yine ama bilmiyorum. Her şey para da değil dediğim gibi bazı başka durumlar daha var, şimdi yardımcı olmaya çalışan birisine dönüş yapacağım. İlginiz ve okuduğunuz için teşekkürler, benim için hassas bir konuydu. Sağolun. :) Nazik insanlara ihtiyacımız var.
0
🌸lullabylove
(29.07.20)
Çok teşekkür ederim şimdi dönüş yapıyorum size, sağolun.
0
🌸lullabylove
(29.07.20)
(2)

Koşun ankete

only the strong survive
Kendinizin veya çevrenizdekilerin psikolojisiyle ilgili merak ettikleriniz neler?
Kendinizin veya çevrenizdekilerin psikolojisiyle ilgili merak ettikleriniz neler?
0
only the strong survive
(28.07.20)
Hatrı sayılır dengesizlik ve buna bağlı olarak karar verme konusunda sıkıntı yaşıyorum. Nedenini bilmek isterdim.
0
kedili bisiler
(28.07.20)
Gece nerde uyuyorlar diye merak ederim hep. Ne kadar dışarı çıksam ordalar. Nereye gitsem arkamdalar. Diyelim ben uyuyunca uyuyorlarsa benim uyandığımı nerden biliyorlar? Telefonumu falan takip ediyor olabilirler mi ya da evde bir dinleme aleti mi var ya da bana çip mi taktılar çok merak ediyorum.
0
pass
(29.07.20)
(5)

Ben neden Romanya IP'si ile bağlanıyorum?

otonomo
2 haftadır durup dururken IP lokasyonum Bükreş olarak değişiyor ve saatlerce öyle kalıyor. Sonra kendiliğinden TR'ye dönüyor. VPN programları kapalı, proxy ayarı default. Niye olabilir böyle bir şey?
2 haftadır durup dururken IP lokasyonum Bükreş olarak değişiyor ve saatlerce öyle kalıyor. Sonra kendiliğinden TR'ye dönüyor. VPN programları kapalı, proxy ayarı default. Niye olabilir böyle bir şey?
0
otonomo
(28.07.20)
o bilgiyi nereden alıyorsun? o tahminler her zaman tutarlı olmuyor. kullanılan veritabanı outdated olabiliyor filan.
0
'''
(28.07.20)
Tek seferlik bir olay değil. Defalarca oldu farklı IP adresleri hepsi Romanya.

Şimdi evdeki Windows olan diğer PC'yi kontrol ettim o TR'ye bağlı. Modem aynı wi-fi aynı.

Acaba benim mac saldırı altında filan mı?
0
🌸otonomo
(28.07.20)
Virus taramasi yap ve ccleaner temizligi
0
müptezel dostoyevski
(28.07.20)
vpn eklentisi veya uygulaması vardır bilgisayarda. chrome da tüm eklentileri devre dışı bırak.
0
walter white kilikli
(28.07.20)
DNS girmiş olabilir misin bir yerlere?
0
pass
(29.07.20)
(14)

26-27-28 yaşları krizi

kedili bisiler
Bu yaşlarda yaşanan depresyon döneminin varlığına inanıyor musunuz? Bu dönemde buhran geçirip düze çıkan oldu mu aranızda? Geçer mi? Nasıl geçer? Ben kimim? (swh)
Bu yaşlarda yaşanan depresyon döneminin varlığına inanıyor musunuz?
Bu dönemde buhran geçirip düze çıkan oldu mu aranızda?
Geçer mi?
Nasıl geçer?
Ben kimim? (swh)
0
kedili bisiler
(28.07.20)
Ben! :) 26'da girdim ama çok uzun sürmedi. Hatta iyi ki girmişim böylece 30'a girerken hazırlıklıydım ve çok sakin karşıladım.
0
lcha
(28.07.20)
inanıyorum, 27ler kulübü diye bir şey var sonucunda ama sakin ol bence 40 yaşına kadar sürüyor.
0
guitarissimo
(28.07.20)
- 27 civari depresyon yaygin.
- Duze cikmak cok goreceli. O zamani dertlerimin bir kismini kafamda cozdum, simdi yenileri var.
- Gecebilir
- Bilemem
- Bilmiyorum
0
cleric
(28.07.20)
Benimki buhranlı değildi :) Depresyon dönemim bi tek 15-17 yaş arası oldu bi daha hayata adapte olabildiğimi düşünüyorum. Ama şunu diyebilirim ki geçmeyen bir durum yok. He bazen illletlik şekilde uzun sürüyor ama yine de son buluyor.
0
superfluid
(28.07.20)
26 da başladı 27de dip demiyim ama bayaa aşağılara düştümm :)) 28de kuş gibi hisettim gerçekten böyle bi süreç olacağını bilmiyordum. 27 yaş içinde çok zor zamanlarımda insanlar söyledi böyle bir şey olduğunu, sanırım yaşla gelen tam dönüm noktası yerlerden biri o nedenle böyle oluyor.
0
takunyali kokos
(28.07.20)
26 yas krizini yasadim galiba. Hic ihtimal vermedigim halde yurtdisina tasinmama, yeni bir cevre edinmeme sebep oldu. Iyi ki de yasamisim.
0
chitosan
(28.07.20)
Ben de 28imde yaşadım, etkileri hala sürmekte. Sanırım çoğumuz bazı şeyleri baştan aşağı sorgulamaya bu yaşlarda ancak vakit buluyor, dolayısıyla ben kimim ve şu an yapmakta olduğum şeyi neden yapıyorum gibi soruların cevaplarını bulmaya çalışıyoruz. Düşünce yapısıyla ilgili birçok şeyi revize edebilirse kişi, taze bir enerjiyle devam edebilir hayatına. Ancak bu değişimlere kendisini açma konusunda cesaretli olması gerek bence.
0
Olive
(28.07.20)
bu topraklarda yaşıyorsan depresyonun bitmez,geçmez de .
0
x571
(28.07.20)
x571 +1

bence de gecmez ya.
0
baldan kaymak
(28.07.20)
Bu yaşlardayım, depresyon sonrası büyük değişimler yaşıyorum. İnsan en dibi görmeden üste çıkamıyor. Bazı depresyonlara şükretmek gerek diye düşünüyorum :)
0
damba
(28.07.20)
-29um son 1 yıldır falan kendini sorgulama vs garip bi dönemdeyim. hareketlerim ve karakterim hakkında çok düşünüyorum.(yani inanıyorum)
-vala evlenicem bu sene ama ondan bile emin olamaz oldum çok bozdum bu ara. çıkamıyorum
-geçer inş.
-kendini olduğun gibi kabul ederek olabilir (?)
-ben daha kendimi bilmiyorum asdfsd
0
ruby elixir
(28.07.20)
şu an yalnız olmadığımı görünce cidden sevindim, 27 ile katılıyorum.
Depresyon değil ama bir hayatı sorgulama, yaptığım işin beni tatmin etmesi/etmemesi durumları, gelecekle ilgili belirsizliklerin yarattığı mutsuzluk, genel bi enerji düşüşü...
0
aynenbencede
(28.07.20)
Neden böyle bir kriz grubu oluşturup kendinizi buraya dahil etmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. Yok abi kriz mriz. İnternette birileri krize girdim dedi diye herkes kendini kriz hacısı olmak zorunda hissediyor. Kendin bile inanmıyorsun bir depresyonda olduğuna. Ama duymuşsun bir yerden illa sen de gireceksin.
0
pass
(29.07.20)
26 yaşındayım. "artık çocuk değilsin" ile "it gibi çalışıp sığır gibi yaşamaktan başka şansın yok; ipin ucunu bırakacak kadar özgür değilsin ama çalışıp bir yerlere gelecek kadar tecrübeli/önemli de değilsin" diye düşünüyor ve kendimi iki arada bir derede, faydasız, aptal hissediyorum. bunu tümüyle yaşa yüklemek doğru olmaz tabii, kendi kararlarımın ve yaşantımın da büyük payı var içinde bulunduğum durumda. farklı yaşasaydım belki şu an böyle hissetmezdim ama yine de sanırım yaş itibariyle içinde bulunduğum bu periyot ruhumu daraltıyor biraz.
0
alevli deniz sortu
(29.07.20)
(8)

Kalbi Duran Birinin Bir Anlığına Öbür Dünyayı Deneyimlemesi Gerekmez mi?

halitkin
Çok düz mantıkla soruyorum evet. Eğer ruhlar alemi, araf gibi şeyler gerçekse kalbi duran birinin bunları kısa bir süreliğine de olsa deneyimlemesi gerekmiyor mu? Kalbi durup yeniden hayata dönen birinin o aradaki sürece dair hiçbir şey hatırlamaması ruh, öbür dünya gibi şeylerin aslında var olmadığ
Çok düz mantıkla soruyorum evet. Eğer ruhlar alemi, araf gibi şeyler gerçekse kalbi duran birinin bunları kısa bir süreliğine de olsa deneyimlemesi gerekmiyor mu? Kalbi durup yeniden hayata dönen birinin o aradaki sürece dair hiçbir şey hatırlamaması ruh, öbür dünya gibi şeylerin aslında var olmadığını kanıtlamıyor mu?
0
halitkin
(28.07.20)
Belki de hatırlanması istenmiyordur. Bir şeyi hatırlamaman onu yaşamadığın anlamına gelmez, en azından böyle savunuluyor sanırım.

Kalbin duruyor, öbür tarafı kapının arasından görüyorsun, bunu fark eden görevliler gelip hafıza siliyor.

Olay böyledir belki :)
0
minikbrowni
(28.07.20)
Belki tam yükleme başlıyordur %2’de kalbin tekrar çalışıyordur
0
le jeune turc
(28.07.20)
romantikliği bırakıp bilimsel olarak bakarsan hayır.

kalbinin durması organlara oksijen ve besin akışının durması demek ölüm demek değil.
adam ölüyor 24 saat sonra kalbini başka bir insan takıyorlar ve çalışıyor mesela.
demek o organ ölmemiş-öyle hemen ölmüyor....


beyin ölümü ise artık beyinde elektriksel sinyallerin olmadığı aşama. mutlaka öteki tarafı görmek istediğin bir yöntem varsa bu beyin ölümü olmalı. ancak beyin ölümünden geri dönüş yok.

ruh, öteki dünya vs bunlar insanların kendi ölümlülüğünü-yok oluşunu kabul edemediği için uydurduğu argumanlar.
0
orpheus
(28.07.20)
Hayır kanıtlamıyor, biz açma kapama düğmesi olan bir makina değiliz ki.

@orpheus'un da dediği gibi kalp kan akışını sağlayarak vücudun hayatta kalması için gereken kaynakları dağıtıyor. Aslında bir sistemler bütünüyüz biz, örneğin açlık, korku vb. durumlardaki ani bayılmalar vücudun gereksiz sistemleri kapatıp kaynakları hayatta kalma birimlerine (solunum vb.) aktarması oluyor.

Öbür dünya, ruhlar alemi gibi inanışları bir yana koyarsak burda asıl konuşmamız gereken şey bilinç. Bu da kalpten bağımsız beyinde gerçekleşen bir olay. Beyin bu tür kritik durumlarda oksijen yetersizliğinden kısa sürede ölebiliyor. Geri döndürüldüğünde dahi bitkisel hayat ile yıllarca yaşayabilirsin ama bir anlamı olmaz.

Bu arada yanlış anımsamıyorsam ölüm sonrası deneyimlerde insanların gördükleri "tünelin sonundaki ışık" vizyonlarının bilimsel açıklamaları yapıldı. Ufak bir ekleme yapmam gerekirse belki hiç tünel filan da görünmüyordu ama insanlar bu tür olaylarda anlattıkları senaryolarda inançlar ile çeşitlendirmeye çok müsaitler. Mesela koyu katoliklerde filan Hz. İsa'nın çarmıha gerilmesinden yola çıkarak avuç içlerinde filan çivi izleri çıktığına inanan insanlar oluyor, bunlara Stigmata deniyor. İzlediğim programlarda baya fiziksel izlerden vb. bahsedilmiş. Hristiyanlık araştırmacıları bu çarmıh olaylarında o dönemde (ve Hz. İsa üzerinde de uygulandıklarını düşündükleri) insanların ayaklarından da çivilendiklerini keşfediyorlar. Ancak şimdiye kadar hiçkimsenin ayaklarında çivi izleri çıktığına dair bir olayla karşılaşılmamış. Yani çivilerin ellere çakıldığını bildiğimiz gibi ışıklı tünelleri de bilip yorumluyor olabiliriz.

Son olarak bir soru ve senaryo çizmek istiyorum. Farzedelim senin ruhun, bilincin artık adına her ne diyebiliyorsak bir teknoloji ile aktarılıp saklanabiliyor. Örneğin @halitkin kişisinin tüm benliği, anıları, yaşamı bir usb diske konulup bir başka insana, makinaya konulabilir, dilenirse tıpatıp aynı yaşam bilgileri ile başka bir insan bedeninde, robot varlıkta devam edebilir. Bu durumda aklıma şu sorular geldi :

1. @halitkin'in ilk bedeni nedir sadece bir kılıf mıdır ?
2. @halitkin dışarı aktarılıp kopyalandığında orijinal bedende yaşamına devam eden ile kopya arasındaki fark ne olacaktır ? Kopya olan ile tam o anda 2 ayrı "insan" oluşturmuş ve farklı yollardan yaşamlarına devam etme ortamı yaratıyor oluruz.
3. Farzedelim bir kopyamız var ve orijinal kişi öldü. Bu kişi "öbür dünyaya" mı gidiyor ? Kopya olan bir başka bedende yaşama devam ettirilirse bu durumda gerçek olan hangisi oluyor ?
4. Gittik ve kopyayı 100% insan gibi tasarlanmış bir yapay bedene koyduk. O öldüğünde "öbür taraf" nasıl bir değerlendirme yapacak ? Sonuçta ortada aynı yapıdan meydana gelmiş 2 farklı kişi oldu.

Sorular sorular... :)
0
burka
(28.07.20)
Öteki dünya diye bir şey yok.
0
pass
(28.07.20)
belki de bu dünya başka bir hayatın öteki dünyasıdır ve doğumdan ölüme kadar geçen süre önceki hayatımızdaki ani bir kalp durması sırasında görülen hayaldir?

Orta doğu'da yaşayanlar için, belki de burası başka bir dünyanın cehennemidir?

yani ölümden sonrası, öbür dünya falan diye düşündüğünüz şeyler yukarıdaki gibi fantazilerden öteye gidemediği için bilimsel bir dayanağı olmayan, gözlemleme fırsatı bulunmayan şeyler. hangi önkabul ile kalbi duran birinin öbür dünyayı deneyimlemesi gerektiği sonucuna vardınız?
0
reanarchy
(28.07.20)
@pass fav
0
dakota
(28.07.20)
Din öbür dünyayı(ahiret) ölür ölmez varılan bir yer olarak açıklamıyor ki. Nesiller boyu insanlar ölürken, kalbi duran herkes tünelde ışığı görecek, diğer tarafta uyanacak vs. denmiyor. Tüm insanlığın sonu geldiğinde, yani kıyamet koptuktan sonra sur'a üfleniş, yeniden dirilme, hesap günü var. Aradaki süreçte ölü olarak bekliyorsun benim anladığım. Hatam varsa affola.
0
?
(28.07.20)
(10)

iki öğrenci işi arasında kaldım, yardım lütfen!

bohr atom modeli
avrupa'da bir yerde yüksek lisans öğrencisiyim. 1- bir barda barmen olarak çalışıyorum bir süredir. bahşişlerle falan 800-900 euro'yu buluyor yarı zamanlı elime geçen. dili geliştirme konusunda bayağı iyi ve bu aslında bayağı büyük bir avantaj ama yorucu biraz tabii. haftada 2 gün gece 2-3'lere kada
avrupa'da bir yerde yüksek lisans öğrencisiyim.

1- bir barda barmen olarak çalışıyorum bir süredir. bahşişlerle falan 800-900 euro'yu buluyor yarı zamanlı elime geçen. dili geliştirme konusunda bayağı iyi ve bu aslında bayağı büyük bir avantaj ama yorucu biraz tabii. haftada 2 gün gece 2-3'lere kadar çalışıyorum.

2- bunun yanında bir iş daha buldum bugün eğitim için aradılar. bu masa başı bir şey. şiddet içerikli internet paylaşımlarını izleyip raporlamak gerekiyor -psikolojik olarak biraz ağır- fakat türkiye pazarında olacağım için dil öğrenme şansım yok. bunda da gece vardiyası falan oluyor ara ara. yine haftalık 20 saat ama elime geçecek para aylık 1000-1100 euro falan ortalama.

karar veremiyorum çünkü ikisinin de çekici yanları var. aylık gideri yaklaşık 500 euro olan ve bir iki yıla kendi işini yapacak biri için geçici iş olarak hangisini seçerdiniz?

şimdiden teşekkürler.
0
bohr atom modeli
(28.07.20)
2
0
since1907
(28.07.20)
1
daha eglenceli ve dili gelistirme, gunluk kullanima daha hakim olma avantaji var.
psikolojik olarak agir bir seyler izlemek istemezdim sanirim ben.
ayrica 2. isin haftada kac gun olacagini yazmamissiniz. 3 gun 1000 ise barmenligi 3 gune cikartir aradaki farki kapatirdim.
0
65 derece
(28.07.20)
onun kaç gün olacağı pek belli değil ama saat olarak aynı olmak zorunda öğrenciler 20 saat çalışabiliyor maksimum.
0
🌸bohr atom modeli
(28.07.20)
öğrencisin tabiki 1
0
KaraSakall
(28.07.20)
haftada 20 saat şiddet içerikli videolar izlemek benim yapacağım bir şey olmazdı.
üstelik masa başı, sosyal etkileşim de yok.

diğeri daha eğlenceli ve kazançlı geldi bana.
0
biseysorcaktim
(28.07.20)
1
0
pass
(28.07.20)
Kesinlikle 1.. Masa başı işler için acele etme.. yaş aldıkça zaten onlara yöneleceksin..
0
denizmaniaherif
(28.07.20)
1
0
paramolacak
(28.07.20)
ben olsam 1 yapar. en azından içkiye para vermezsin.
0
sizofren06
(28.07.20)
1. ilişkiler + çevre edinme
0
ankarakecisi
(28.07.20)
(6)

Hangi sabun, duş için?

Cesario
1)Klasik Dovehttps://www.migros.com.tr/dove-cream-bar-original-100-g-p-1c6df462)La petithttps://www.migros.com.tr/le-petit-marseillais-kalip-sabun-sut-200-g-p-1be6ed5BONUS: Eşek sütlü sabunhttps://www.migros.com.tr/olivos-esek-sutu-sabunu-180-g-p-1c7c711Arkadaşlar parfümsüz, kokusuz bir şey lazım. G
1)Klasik Dove
www.migros.com.tr

2)La petit
www.migros.com.tr

BONUS: Eşek sütlü sabun
www.migros.com.tr

Arkadaşlar parfümsüz, kokusuz bir şey lazım. Genital bölge için kullanılacak duşta.

Bunlar cildi kurutma, tahriş ya da egzema yapar mı?
0
Cesario
(28.07.20)
iclerinden olivos'u tercih ederdim
0
sweetoffice
(28.07.20)
la petit'den memnunum, sabunları ve duş jelleri güzel oluyor.
sorduğunuz durum için eşek sütlü daha uygun gibi ama genital bölge için yine de hiçbiri uygun olmaz bence ph açısından.
kokusuz genital bölge jelleri ya da sabunları falan var, öyle bir şey baksanız?
0
blatta hiberna
(28.07.20)
Dove tüm vücut icin iyidir aslinda.
0
chitosan
(28.07.20)
Dalan dalan dalan.

Zeytinyağlı, torba içinde satılan Dalan sabunlardan alın.
0
derleme
(28.07.20)
Sebamed feminine intimate wash
0
pass
(28.07.20)
El yapımı Dalan sabun kullanıyorum.

Ama Dove da iyi bir sabun, hiç sorun yaşamadım
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(28.07.20)
(3)

Taksidi süresi gelmeden ödemek?

interstellardaki robot tars
Arkadaşlar kredi kartımda süreleri Ağustos sonu, Eylül ortaları gibi birçok irili ufaklı taksit var... Ancak elime şimdiden para geçti. Bu taksitleri hemencecik, süresi gelmeden ödeyebilir miyim acaba? Banka: zb
Arkadaşlar kredi kartımda süreleri Ağustos sonu, Eylül ortaları gibi birçok irili ufaklı taksit var... Ancak elime şimdiden para geçti. Bu taksitleri hemencecik, süresi gelmeden ödeyebilir miyim acaba?

Banka: zb
0
interstellardaki robot tars
(28.07.20)
Bankayı arayıp taksitleri kapatmak istediğini söyle. İlk ekstrene yansır. O şekilde kapatırsın.
0
pass
(28.07.20)
Toplam Taksit tutari kadar parayi karta yatir. Hem kullanilabilir limitin artar, taksitler de gunu gelince otomatik olarak odenmis olur. (Senlik bi durum kalmaz yani, banka otomatik olarak halleder arka planda)

Ha gunu gelmeden yatirmanin pek bi esprisi de yok. Sende duracak para bankada durmus olur.
0
brkylmz
(28.07.20)
vadesi gelmeden vadeli bir ödeme yapma. Elinde para olsa bile yapma. lütfen.
0
fareli koyun vuvuzelacisi
(28.07.20)
(8)

Sıyırıyor muyum?

Karmaşıklık
İki haftadır veya daha uzun süredir sabahları ellerim birbirini tanımıyor. İkisi de başkasının veya yeni iki elmiş gibi hissediyorum. Başka geliyorlar. Sonra yüzümü yıkıyorum yüzüm görünüş olarak değil de ten olarak başkasının gibi. Duygusal taarruzlardan bahsetmiyorum ama tek başına bir şey değil b
İki haftadır veya daha uzun süredir sabahları ellerim birbirini tanımıyor. İkisi de başkasının veya yeni iki elmiş gibi hissediyorum. Başka geliyorlar. Sonra yüzümü yıkıyorum yüzüm görünüş olarak değil de ten olarak başkasının gibi. Duygusal taarruzlardan bahsetmiyorum ama tek başına bir şey değil bu durum.

Bu kez oluyor mu?
0
Karmaşıklık
(28.07.20)
Depersonalizasyon mu ki acaba?
0
coca cola
(28.07.20)
Üzücü olaylar, beklenmedik durumlarla karşılaştınız mı acaba yakın zamanda?

4 yıl önce art arda üzücü olaylar yaşadığım bir dönemde ben de benzer bir durum deneyimlemiştim. Bir psikoloğa uğramanızı öneririm <3
0
chihirovekohaku
(28.07.20)
Üzücü olaylar dediğimiz şey hayat benim için
0
🌸Karmaşıklık
(28.07.20)
Küçük Emrah his ettim
0
🌸Karmaşıklık
(28.07.20)
böyle bi rahatsızlık vardı adını unuttum. psikiyatriste giderseniz teşhis eder. geçmiş olsun.
0
ruby elixir
(28.07.20)
Size sosyal medya diyeti yazıyorum. Özellikle Ekşi Sözlük ve Twitter’dan uzak durmaya çalışacaksınız bu sürede. Kısa sürede değişimi farkedeceksiniz. 10 gün sonra kontrole gelin bir daha bakalım. Geçmiş olsun. Bu da reçeteniz. Karşıda parktan başlayın çimenlere basmaya.
0
pass
(28.07.20)
Kan şekerinize baktırın.
0
derleme
(28.07.20)
Bu soru medikal başlığının sorusu, gönül işlerinde ne işi var.

Prosopagnozi

Yüz tanıyamama hastalığı olarak geçiyor. Bu hastalığa sahipsiniz ya da değilsiniz teşhisini yapacak insan değilim ancak bir psikiyatra görünmenizi öneririm belki de bir nöroloğa.

Geçmiş olsun.
0
tessera
(28.07.20)
(5)

Giyim markası yaratmak

evy mudamo
Bir marka(giyim) oluşturmayı düşünüyorum. Tekstilciyim, tedarik konusunda sorun yaşamam. Hangi ürün hangi fiyata alınır az çok biliyorum.Genel olarak önce hedef kitleyi ve ürün gamını belirlemek gerekiyor araştırdığım kadarıyla. Etiket fiyatını belirlerken minimum karlarla mi yoksa max fiyat ile mi
Bir marka(giyim) oluşturmayı düşünüyorum. Tekstilciyim, tedarik konusunda sorun yaşamam. Hangi ürün hangi fiyata alınır az çok biliyorum.

Genel olarak önce hedef kitleyi ve ürün gamını belirlemek gerekiyor araştırdığım kadarıyla. Etiket fiyatını belirlerken minimum karlarla mi yoksa max fiyat ile mi çıkmak gerekir emin olamıyorum.

Çok ucuz olursa, sen kendi ürününe değer vermemiş olursun. Pazar mali kalitesiz damgası yeme ihtimalin yüksek. Yüksek fiyat olursa da sarı çizmeli mehmet ağa markasına kim, ne diye o kadar para versin.

Nasıl bir strateji ile markayı oluşturmak ve büyütmek mantıklıdır. Tecrübeli arkadaşlardan yardim rica ederim.

Saygılar
0
evy mudamo
(28.07.20)
Maximum pazarlamayla.
0
pass
(28.07.20)
bence pazar araştırması yapmalısın. hangi ürünler/markalar revaçta, hangi tarz kıyafetler gidiyor onlara bak. benim de böyle bir girişim fikrim var fakat senin avantajın daha fazla çünkü üretim tamamen senin elinde.

sosyal medyada ve katalog çekimlerinde bir tarz yaratman lazım. gerekirse yarı profesyonel insanlarla çalışmalısın başlangıçta.
0
elektr10
(28.07.20)
Max fiyatı etikete koyup insanlar alışana kadar büyük indirimlerle satmak. Neyin max kaça gideceğini siz biliyorsunuz zaten.
Pr çalışmasını iyi yapmak gerek şahsi fikrim. İnstagramda indirim hesapları bir paylaşıyor sitelerde stok kalmıyor yarım saate. Bir de çekimler müşteri gözü ile benim için çok önemli mesela acemi işi görünmemesi gerek.
0
cilekli pasta
(28.07.20)
yanlış anlama ama marka yaratmak böyle bir şey değil. eğer kar marjını dahi kendin ayarlayamayacak kadar dışındaysan bu konunun bir kez daha düşünmen gerekir.

marka yaratmaktan kastın nedir?
yalnızca bir dükkan mı açacaksın caddede veya mahalle arasında?
avm'lerde şubeler mi açacaksın?
online mı satacaksın yalnızca?

yapman gereken şu, ilk önce bir dükkan açacaksın eğer büyüme planların varsa işlek bir yerde olacak. dükkanın belirli bir konsepti, tasarımı olacak. içine giren kişi keyifli bir ortamda bulunacak. müzik yayını, parfümü vs. kendi markanı oluşturacaksın güzel bir tabela yapacaksın. sattığın ürünlerin tasarımı, rekabet içinde olduğun diğer dükkan veya markaların fiyatları ile karşılaştırıp fiyat politikasını oluşturacaksın. ya marka değerini öne çıkartıp yüksek fiyatla giriş yapacaksın ya da düşük fiyatla girip rekabet yaratacaksın.

dükkanda işler giderken bir yandan online mecralarda satmaya başlayacaksın.

yavaş yavaş konsepti oluşturduktan sonra bir şube daha açacasın, böyle böyle markalaşma sürecini tamamlayacaksın.
0
reanarchy
(28.07.20)
Elbette marka kurmak burada bir kaç yazı ile yapılabilecek bir şey değil ama güzel fikirler için teşekkür ediyorum.

Taş toprak mağazacılık yatırımı inanılmaz yüksek ve ilk giriş için gereksiz. Onun yerine online ile başlamayı düşünüyorum. Pandemi sürecinde 6 aydır müşteri girmeyen mağaza var, buna kimse dayanamaz açıkçası.Elbette boşalan bir alan var iflaslar sonrası, değerlendirilebilir. Tamamen dayanma gücünüzle ilgili. Benim böyle bir gücüm yok maalesef.
0
🌸evy mudamo
(28.07.20)
(1)

kadıköy'de ev köftesi yenebilecek neresi var?

duyuru
sb.
sb.
0
duyuru
(28.07.20)
Kadıköy olmasa bile Üsküdar Doğancılar’da Nakliman Köfte.
0
pass
(28.07.20)
(7)

düğünde kardeşe ve eşine ne takılır?

baldan kaymak
sizce hakkaniyetli olanı nedir bunun? ortalaması erkeke tam altın kadına bilezik midir? tam altına tam altın mıdır?sırıtmasın istiyorum sadece tek kardeşimiz var sonuçta.
sizce hakkaniyetli olanı nedir bunun? ortalaması erkeke tam altın kadına bilezik midir? tam altına tam altın mıdır?

sırıtmasın istiyorum sadece tek kardeşimiz var sonuçta.
0
baldan kaymak
(27.07.20)
Konu kardeşse elinden gelenin en iyisi...
0
pass
(27.07.20)
Kardeşe tam altın
Geline bilezik
0
paramolacak
(27.07.20)
aileden aileye göre maddi durumun elverişine göre değişiyo işler bence o konuda. ben kardeşim evlendiğinde nakit olarak 2000 dolar vermiştim. altın falan uğraşmadım. en yakın arkadaşım abisi evlendiğinde dediğin gibi tam altın takmıştı iki tane. içinizden ve cebinizden geldiği gibi yapın bence.
0
onurrrrr
(27.07.20)
adet olarak karsi tarafa her zaman daha degerli sey alinir. ama butce ne kadar, bence o daha onemli? geline 5i bir yerde alinir desem alabilecek miyiz?
0
rm
(28.07.20)
bilezik uygun olur. ayrı ayrı takmanıza gerek yok, geline taksanız yeter. 3000-4000tllik bir bilezik münasip.
0
prodeq
(28.07.20)
Erkek kardeşe altın + para,
Kadına ise bilezik / bilezikler + kolye, maddi duruma göre de set.
0
derleme
(28.07.20)
Sadece geline bilezik takabilirsiniz. Kız tarafı iseniz damat beye de bir tam altın olabilir. İşçiliksiz alın bileziği bozarken zarar olmasın..
Gücünüz yetiyorsa bir 15 gram olabilir çok ince de teneke gibi duruyor çünkü.
0
cilekli pasta
(28.07.20)
(4)

Hatuna alınacak hediyelik ne alınır?

tarden
İnternetten siparş vericem biraz orijinal bir şeyler de olur. Ne alınabilir? Biraa fikir verin hemen siparş vereyim. Doğum günü için.
İnternetten siparş vericem biraz orijinal bir şeyler de olur. Ne alınabilir? Biraa fikir verin hemen siparş vereyim. Doğum günü için.
0
tarden
(27.07.20)
-Sıcak su konunca I love you yazan kahve kupası.
-Kalpli yastık.
-Masa üstü saatli kalemlik.
0
pass
(27.07.20)
Biraz daha ciddili güzel bir şey?
0
🌸tarden
(27.07.20)
Kahve, çay, bitki çayı vs. seviyorsa Thermos veya Stanley'in termosları şahane iş görüyor. Okulda, işte kullanır. Süs olarak kalmasın işe yarasın derseniz termos güzel olur.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(28.07.20)
spor falan yapıyosa sporcu kıyafetleri olabilir taytlar vs, güzel tasarım takılar her zaman mutlu eder, instagramda bile tonla özgün tasrımcı var gümüş vs. bu tarz şeyler düşünülebilir. hobisi vs ne bilmiyorum yine ama ben tasarım defterler kalemler hepsine tavımdır :D gibi gibi instagramı kullanın :) bi arkadaşım bana kaşe taasarlatmıştı örneğin sadece bana özel çook tatlış bişi yine instagramdan bulmuş yaptırmış.. öyle işte :)
0
takunyali kokos
(28.07.20)
(3)

kişinin finansal durumu

duyurukullanıcısı
eskiden beraber iş yaptığım biri var 4 kişilik ailesi ile beraber etiler'de oturuyor.şimdi bu adam kasım ayından beri hiç iş yapmadığını çok koşturduğunu ama hiç nakit girişi olmadığını söylüyor.bu sebeple benim bir süre ücretsiz danışmanlık vermemi işler düzelince geri ödeyeceğini söylüyor. normald
eskiden beraber iş yaptığım biri var 4 kişilik ailesi ile beraber etiler'de oturuyor.

şimdi bu adam kasım ayından beri hiç iş yapmadığını çok koşturduğunu ama hiç nakit girişi olmadığını söylüyor.

bu sebeple benim bir süre ücretsiz danışmanlık vermemi işler düzelince geri ödeyeceğini söylüyor. normalde danışmanlık ücretimi alıyorum.

ara sıra konuşuyorum telefonda normalde mali sıkıntısı olanlar dertli olur, net konuşur mevzu uzayınca kızar vs. bu adam oldukça sakin sanki bi 8-9 ay daha iş olmasa hiç bir şey demeyecek tarzda. işlerin aslında negatif sonuçlanma gibi bir durumu da yok sadece sürekli olarak bir bekleme sürecinde.

mesela 2 hafta önce bir iş vardı bayramdan sonra bakalım dedi. ortada hiç bir neden yokken neden 3-4 hafta erteledi işi anlam veremedim.

yaşadığı yer lüks, ev kira, 4 kişilik aile eş çalışmıyor. zaten tanıdığım günden beri maddi sıkıntıda adam.

bu kesin sağdan soldan iş yapıcaz diye para topladı kendi yiyor beni de para yok diye bedava çalıştırmak istiyor diye düşünüyorum.
yanlış mı düşünüyorum sizce? etilerde 8-9 ay cidden gelir ve kaynak olmadan survive edilebilinir mi?
0
duyurukullanıcısı
(27.07.20)
Unprofessional bir arkadasa benziyor. Sen isini hobi olsun diye yapiyorsan, zamanın çok degerli degilse ve alnının herhangi bir konumunda enayi title'i varsa tabii ki bedavaya isini yap arkadaşın.
0
pass
(27.07.20)
Büyük masrafı varsa büyük batacaktır. Kredi tefeci sarmalına girdiyse dikkat
0
gatherer
(27.07.20)
Çok çok çok çok yakının ve temiz bir insan ise bence yardım et,
Ama anlattığına göre temiz değil ve yakının da değil,
Acilen kaç...
0
paramolacak
(28.07.20)
(6)

mi scooter işimi görür mü?

passion rules the game
ev-iş arası 3 km. yokuş az var, ben de 90 kilo civarıyım. mantıklı bir tercih olur mu ulaşım için? bu hevesle elektrikli motor aldım duruyor öyle, kullanmak zor trafikte.scooter kullananların yorumları nasıl? başka güzel marka model var mı?danke.
ev-iş arası 3 km. yokuş az var, ben de 90 kilo civarıyım. mantıklı bir tercih olur mu ulaşım için? bu hevesle elektrikli motor aldım duruyor öyle, kullanmak zor trafikte.

scooter kullananların yorumları nasıl? başka güzel marka model var mı?
danke.
0
passion rules the game
(27.07.20)
Olur,güzel olur.
0
duptıs
(27.07.20)
onun yerine pedal destekli elektrikli bisiklet mi alsan acaba?
0
aziz dostum jack
(27.07.20)
aslında kullananlar çok olumlu yorumluyorlar ama şu sıralar taksilerin şikayeti üzerine martı başta olmak üzere scooterlar için bir düzenleme/kanun/yasak bişey bişey hazırlığı içerisindeler, bence biraz bekleyin...
0
jeanluc
(27.07.20)
mi'nin pro'sunu al alacaksan. segway'inki daha uzun mesafe gidiyor ve daha konforlu diyorlar ama çok fiyat farkı var.
pandemi zamanı toplu taşıma kullanmamak için ben de 2,8 km yolum için alırım diyordum ama ofise dönüş daha belli değil, o yüzden almadım ben de. martı'yı denedim bikaç kere, en dikkatimi çeken şey zemin oldu. arnavut kaldırımından, bozuk yoldan, parkeden gideceksen inanılmaz bir titreşim oluyor. biraz hızlanınca tutamıyorsun bile ellerinle, güzergahına o gözle bak bir de.
0
Bruce
(27.07.20)
Scooter'lar son derece tehlikeli acikcasi. Guvenlik ekipmani yok, fren yok, ses yok... O hızla dusup/carpip kafanızı bir seye çarparsanız beyin kanaması olursunuz. Kullanmayin, yazık etmeyin kendinize. Motosiklet kullanicisi olarak arabadan çok bunlardan korkuyorum. Taksicilerimizin de benim gibi guvenlik parametresinden dolayı şikayetçi olduguna inaniyorum şaka şaka onların ne kadar ** oldugunu biliyoruz. Onlarla ayni tarafta degilim.
0
pass
(27.07.20)
Kesinlikle Pro'sunu al. Biz Xiaomi Pro'yu aktif olarak kullanıyoruz istanbul'da, eğer yol normal asfalt tarzıysa çok güzel gidiyor. Tehlikeli bir alet evet, o yüzden son hız kullanma + kask koruyucu vs tak derim. Düzenlemeden scooter sahipleri için bir şey çıkacağını sanmam, düzenleme martı tarzı işletici firmalar için gelecek diyollaağ. Keyifle tıngır mıngır gezersin.
0
roket adam
(27.07.20)
(5)

bu etnik muzik hangi ulkeye ait ve hangi tur oluyor?

cay sigara
soru baslikta.https://twitter.com/SevvalElube/status/1286685797081546752tesekkurler.
soru baslikta.

twitter.com


tesekkurler.
0
cay sigara
(27.07.20)
balkan koro muzigi.

bulgar kadin korolarini misafir etmistik gecmiste, onlara benziyor.
0
la traviata
(27.07.20)
doğu avrupa halk müziği. videodaki lehçe olabilir. ya da bulgar filan. bilemedim.
0
tepedeki psychedelic adam
(27.07.20)
Kaval sviri bu,bulgar.

Sanıyorum linkteki klipte bu.

youtu.be
0
duptıs
(27.07.20)
Müzik olarak bunu buldum.

www.youtube.com

Şarkı yapılmış. Kişiler Bulgar olabilir de şarkı bence Bulgarca değil.

Sırpçada "Š" harfi var. Bulgarlar Kiril alfabesi kullanıyorlar.
0
dissendium
(27.07.20)
Sirene Koro var Türkiye’de de buna benzer çalışmalar yapan.
0
pass
(28.07.20)
(20)

Hangi enstrümanın sesini seviyorsunuz?

Unde bach canim
Gitar(ve türleri), keman/viyola ve piyano hariç hangi enstrüman sesi size hoş bir sada bırakıyor?Mesela;-yan flüt-kanun-bağlama-ud-kemençe-tulum-kabak kemane-çellovb.Edit: ud+1
Gitar(ve türleri), keman/viyola ve piyano hariç hangi enstrüman sesi size hoş bir sada bırakıyor?

Mesela;
-yan flüt
-kanun
-bağlama
-ud
-kemençe
-tulum
-kabak kemane
-çello
vb.

Edit: ud+1
0
Unde bach canim
(27.07.20)
Ud, keşke imkanım olsa öğrensem
Yukarıdakilerin dışında bir caz grubunda kontrbass çalmak isterdim
0
freebird5406_2
(27.07.20)
klavsen/gravicembalo
0
sutlu nescafe
(27.07.20)
üflemelilerden fagot
yaylılardan çello
0
la traviata
(27.07.20)
ud, mızıka ve trompet.
0
pangea
(27.07.20)
Soloda piyano orkestrada keman. Kemanı soloda nerdeyse sevmiyorum bayık geliyor ama onlarca keman aynı anda müthiş bir ses çıkarıyor ortaya.
0
le jeune turc
(27.07.20)
ud ve tar (benziyorlar zaten)
0
eatpraylaw
(27.07.20)
Zurna ve bağlama
0
IncredibleMau
(27.07.20)
Dilsiz kaval, klarnet, saksafon, ud, klasik kemençe, bağlama, çello, santur.
0
dilemma of subscribtionability
(27.07.20)
obua nın sesine bayılıyorum.
0
kismisolungac
(27.07.20)
akordiyon
0
tepedeki psychedelic adam
(27.07.20)
Çello ve kontrbasları dinlemeye bayılıyorum orkestrada.
Ayrıca akordeon.
0
kobuzchu kiz
(27.07.20)
mızıka mızıka mızıka

başka hiç bi enstruman sesi ben de bu duyguları uyandırmıyor.bu merak ve ilgimin nedenini çok merak ediyorum
0
nick istemiyorum ben
(27.07.20)
Bütün enstrumanların sesini tek başınayken seviyorum.
0
pass
(27.07.20)
1 klasik kemençe
2 çello
0
gatherer
(27.07.20)
* santur
* ud
* yan flüt / ney
* bazen kalimba
* bazen arp

edit:
santur için sedat anar
ud için le trio joubran'ı çok severim.
arp için diana rowen'ı çok dinlerdim ama eskisi kadar sevmiyorum sanırım.
0
biseysorcaktim
(27.07.20)
Klarnet
0
peki madem
(28.07.20)
yan flüt
ud
çello

saksafon
akordeon
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(28.07.20)
saksafon
0
elektr10
(28.07.20)
perdesiz gitar bana hep dinlendirici gelmiştir.ölmeden denemek isterim.
0
dembudemdirdembudem
(28.07.20)
akordion,
piano,
balalayka,
hurdy gurdy
0
morcivert
(28.07.20)
(5)

İstanbul'un surları

ahm1
Dubrovnik'e bakiyorum (eski adiyla Ragusa), surlarin tamami korunmus sekilde: https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn%3AANd9GcT_BiwT_7SbNCjpw3kKsgxJqpIDh0ibAYZg_Q&usqp=CAUE peki istanbul'un surlari niye bu sekilde degil, niye hepsi ayakta degil? Sonucta 1453'ten sonra savas da olmamis, surla
Dubrovnik'e bakiyorum (eski adiyla Ragusa), surlarin tamami korunmus sekilde: encrypted-tbn0.gstatic.com

E peki istanbul'un surlari niye bu sekilde degil, niye hepsi ayakta degil? Sonucta 1453'ten sonra savas da olmamis, surlar yikima ugramamis.

Surlar kendiliginden mi yikildi, yoksa sehir buyuyor diye yakin zamanlarda hukumetler tarafindan mi yikildi, ne oldu?

Dubrovnik gibi tamami korunan surlarimiz olsaydi guzel olmaz miydi?
0
ahm1
(27.07.20)
avrupa, ikinci dünya savaşında yerle bir oldu. hepsi değil elbette ama bugün gördüğün pek çok yapı aslına uygun olarak yeniden inşa edildi.

dubrovnik ise yugoslavyanın dağılma sürecinde sırplar tarafından yerle bir edildi. sonrasında avrupa birliğinin fonlaması ile yeniden yapıldı.
0
halanne
(27.07.20)
Bravo son cümlen çok güzel .olsaydı harika olurdu.kalanı bile harika.neden yok sorusuna tek cavap var çünkü biz ahmağız.

Surların önemli hasarları şehrin batısında bunların önemli hasarı 1453 ten.sonrasında tadilatlar var ama çokta gerekli değil,saldırabilecek kimse yok o dönemde.sonrasında depremler ve bakımsızlıktan parça parça dökülüyor.bir kısmı tehlike oluşturduğu için bilerek yıkılıyor.en büyük hasar son yüzyılda geliyor.

Yoğun yapılaşmaya kurban gidiyor bir kısmı,en önemli hasarda menderes döneminde veriliyor.lykos deresinin olduğu kısım ve bir sürü tarihi eser vatan caddesinin yapımında,topkapıdaki bir kısım millet caddesinin yapımında,en çok yıkımda sahilde kennedy caddesinin yapımında yıkılıyor.bunların yapıldığı tarihler 1950 ler.sonrasında bakım yok.turgut özal zamanında büyük bir tadilat başladı.bugünkü topkapı daki temiz gözüken kısım ve yedikuleye doğru belli yerler tamir edilmeye başlandı.hızlıda başladı ama dönemin politikaları yüzünden ehil olmayan insanlar doğru düzgün yapamadılar ve geri kalanıda öyle kaldı.

Sonrasında da hep lafta kaldı.hiç bir yerel yönetim veya hükümet bu konuya el atmadı,

Sadece bunlar değil.karaköy surlarıda son yüzyılda yok oldu.kalan parçası metro köprüsünün altında,diğerleri dükkan duvarı oldu.çatalca surlarından çatalcada yaşayanın bile haberi yok.bir sürü asalak altın bulacağım diye patlatıp duruyor.

Üzücü.
0
duptıs
(27.07.20)
teselli olmaz tabii ama viyana'nın surları da vaktinde yerine tramvay yapılmak için yıkılmış: en.wikipedia.org
0
arkadakiadam
(27.07.20)
Bizim millettin ekseriyetinde tarih, kültür , estetik , arkeoloji bilinci yok

Örnegin;
Truva hazinelerini, Bergama tapinagini almanlar padisahin izni ve turlu dalaverelerle yürütmusler
Bodrum halikarna mozolesine ingilizler çokmus

Bunun gibi onlarca vaka var

Cok yer gezdim ama dunyada bizim ulkemiz kadar tarihe saygisiz kayitsiz bi ulke cok nadir bulunur
0
technicalte
(27.07.20)
Bakımsızlıktan yıkılır. Normal bir şey bu. Korumak lazım. Ama Bizans eserleri pek korunmaz.
0
pass
(28.07.20)
(7)

Netflix ekran görüntüsünü siyah alıyor

turuncubisikletlihanfendi
İlk defa Samsung telefon kullanıyorum ve ekran görüntüsü almaya çalışınca bunla karşılaştım. Ayarlardan izinleri de açtım. Google asistan işe yaramadı. Fooview diye bir uygulama denedim o da iş görmedi.Nasıl çözebilirim?
İlk defa Samsung telefon kullanıyorum ve ekran görüntüsü almaya çalışınca bunla karşılaştım. Ayarlardan izinleri de açtım. Google asistan işe yaramadı. Fooview diye bir uygulama denedim o da iş görmedi.Nasıl çözebilirim?
0
turuncubisikletlihanfendi
(25.07.20)
sistem engelliyor. bilgisayarda da izin vermez.
0
sutlu nescafe
(25.07.20)
Çözemen.
0
pass
(25.07.20)
Bilgisayarda mozilla firefox ile açtığımda ekran görüntüsü görüntü içeriği ile birlikte alınıyor. Safari'de açtığımda ise sizinki gibi sadece siyah ekran ve altyazı görünüyor.
0
kucukne
(25.07.20)
güvenlik engeli bu zaten dostum. Video da kaydedemezsin mesela.
0
alkolik imam
(25.07.20)
sandboxie ile sadece goruntu degil tum videoyu kaydetmek mumkun.

github.com
sandboxie.en.softonic.com
0
rm
(26.07.20)
Ama canım huawei'imde hiç böyle bir sıkıntı olmadı (onu yarı yolda bıraktığım güne lanet edelim) Başka hiçbir arkadaşımda da yok bu sorun. Netflix canının istediğine engel koyup istemediğine koymaması çok saçma değil mi? En kötü son güncelleme ile herkesin uygulamasının eşitlenmesi gerekirdi. Garip geldi bu yüzden
0
🌸turuncubisikletlihanfendi
(26.07.20)
aaa huawei'de sahiden görüntü alabildim.
0
sutlu nescafe
(26.07.20)
(3)

Sesi itici olan biri seslendirme yapabilir mi?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Sesi itici olan veya en azından kendi sesinin kötü olduğunu düşünen biri seslendirme yapabilir mi? Yani seslendirme yapan stüdyolar "Çeşitlilik olsun, iyidir." veya "Bize her tarzdan ses lazım!" kafasıyla falan sesi kötü olanlarla çalışır mı yoksa "Hangi çukurdan çıktıysan oraya g
Merhaba arkadaşlar,

Sesi itici olan veya en azından kendi sesinin kötü olduğunu düşünen biri seslendirme yapabilir mi? Yani seslendirme yapan stüdyolar "Çeşitlilik olsun, iyidir." veya "Bize her tarzdan ses lazım!" kafasıyla falan sesi kötü olanlarla çalışır mı yoksa "Hangi çukurdan çıktıysan oraya geri gir,seni pis ucube!" mi der? Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.07.20)
benim sesim de bana çok kötü geliyor ama bir sürü kişi de sesimin iyi olduğunu söyledi.
Seslendirmede önemli olan iyi kötüden ziyade (neye göre) diksiyon, vurgular, doğru telaffuz vs. Bir de neye seslendirme yapılacaksa belki ona göre işin içine biraz oyunculuk da girer.
0
senolll
(25.07.20)
Okan Bay****n’in bile seslendirme yaptığı bir evrende neden olmasın
0
pass
(25.07.20)
seslendirme isinde neredeyse en son onem verilen sey ses diyebilirim. bununla birlikte oyle hadi ben geldim diyince sen gel seslendirme yap demiyorlar, sektorde zaten adam fazlaligi var ve kendi icinden beslenen disariya cok acik olmayan bi sektor. studyoda yatip kalkman lazim kisa bir cumle bile kapabilmek icin.
0
in vino veritas
(26.07.20)
(6)

niyet ettim front end öğrenmeye

bezkow
planım basit1- tutorial izlemek + dökümantasyon okumak. bu aşamayı olabildiğince çabuk geçmek.2- youtube ve diğer mecralardaki sıfırdan sayfa yapma vb işleri izleyip, yapmaya çalışmak. şunun gibi şeyleri işte https://www.youtube.com/watch?v=AKNvTxWOdKwbu plan nerede patlar?
planım basit
1- tutorial izlemek + dökümantasyon okumak. bu aşamayı olabildiğince çabuk geçmek.
2- youtube ve diğer mecralardaki sıfırdan sayfa yapma vb işleri izleyip, yapmaya çalışmak. şunun gibi şeyleri işte www.youtube.com

bu plan nerede patlar?
0
bezkow
(25.07.20)
Sıkıldığın yerde.
0
pass
(25.07.20)
meslek olarak front-end kodlamaya baslasan bile 1. asamayi her hafta veya her projenin ihtiyacina gore yapman gerekecek zaten. ispanyolca ve commentary olmayan videolar izlemek pek bisi kazandirmaz bence, neyi neden yaptigini anlatarak kodu yazan videolar daha iyi olur. kritik bi nokta da senin bunlari yaparak ogrenmen, izleyerek degil. en basinda bile yaparak ogrenmen daha dogru, izleyerek o kadar css selector'u ezberlemen mumkun degil mesela.

freecodecamp'teki path gayet iyiydi mesela oraya bi bak. once su videoyu izle sonra su projeyi yap falan diye yonlendiriyor.

senin plan @pass'in da dedigi gibi sikildigin yerede patlar ve bu haliyle patlamaya cok musait acikcasi.
0
hjarteblod
(25.07.20)
sürekli ders izlemek, konudan konuya zıplamak, milletin videoda takır takır yaptığını yapamamak bir yerden sonra sıkar. bu işin aşama aşama olduğunu unutmamalısın. matematik de önce toplama-çıkarma, sonra çarpma-bölme, işlem önceliği vs. şeklinde gidersin.

örnek kodları incele, video iyi bir mobil site. onu izleyip yapamazsın. önce hali hazırda kod okumaya çalış.

html iskelet sistemi, css kaş göz ten, javascript hareketi sağlayan sinirler gibi düşünebilirsin.

elbette front end olayının olmazsa olmazı estetik, renk uyumu vs. bunlara benim pek kafa basmaz. backend çalışıyorum ben. hazır frontend kullanıyorum genelde.
0
phonex
(25.07.20)
Sindirene kadar css öğrenmeni tavsiye ederim. Javascript'i sona bırak. Framework, plugin çöplüğü motivasyonunu çok kıracak.
0
IncredibleMau
(25.07.20)
Ne kadar biliyorsun şu an?

İzleme kısmını olabildiğince kısa tut, hatta yapabiliyorsan hiç izleme. Ne kadar çabuk yapmaya başlarsan o kadar hızlı ilerlersin.

Bir de şu kanalı takip et:
www.youtube.com
0
plutongezegendegilmi
(26.07.20)
şimdi evet müzikli falan videoyu örnek göstermem saçma olmuş.
elbette elde çerez kola izlmeyeceğim.
benim bildiğim bir kaynak yok al bunlar figma, xd çıktıları bunları kullan site yapıver tadında bir şey.
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
bunların yaptığını kendime göre düzenleyip yapıp yapamadığımı görmeye çalışmayı planlıyorum. bir yerde hata yaparsam da önümde doğrusunu yapmış biri olduğu için neyi yapamadığımı görmeyi ona göre hareket etmeyi düşünüyorum.
böyle yani.
bununla birlikte sonrasında figma/xd öğrenmem gerekir mi?
0
🌸bezkow
(26.07.20)
(2)

WordPress web siteme giremiyorum, yardım edin (ÇÖZÜLDÜ)

marsli gocmen
Bugün website açtım....com/wp-admin sayfasından giriş yapılıyordu.Bu urlyi değiştirmek istedim, WP Hide Login eklentisini yükledim ama şöyle bir salaklık yaptım:Eski giriş: wp-adminYeni giriş: wp-admin (evet bunu değiştirmeyi unuttum aptal gibi aynısını girdim) yönlendirme: geçersiz bir yer Admin gi
Bugün website açtım.

...com/wp-admin sayfasından giriş yapılıyordu.

Bu urlyi değiştirmek istedim, WP Hide Login eklentisini yükledim ama şöyle bir salaklık yaptım:

Eski giriş: wp-admin
Yeni giriş: wp-admin (evet bunu değiştirmeyi unuttum aptal gibi aynısını girdim)
yönlendirme: geçersiz bir yer

Admin giriş sayfamı kendi elimle geçersizleştirmiş oldum ve şu an siteme giremiyorum. Ne yapabilirim? Siteme bir daha asla giremeyecek miyim?

Edit: CPanel üzerinden phpMyAdmin kısmına girdim. wp_options diye bir seçenek var kenarda, oradan "active_plugins" kısmını arattım ve girdim. Wp Hide Login eklentisini kaldırdım. Ve admin sayfasına ulaştım.
0
marsli gocmen
(25.07.20)
Hosting firması ile iletişime geçsene belki yardımcı olurlar
0
paramolacak
(25.07.20)
Hide login’in dokümantasyonunu incele. Bir yerde komutla disable etmek için bir hack olabilir. O da olmazsa veritabanı ve/veya FTP üzerinden yapabileceğin şeyler vardır mutlaka. En iyisini onlar söyler. Korkma düzelir bir şekilde.
0
pass
(25.07.20)
(5)

annemle yeterince ilgilenemiyorum :(

pati
baştan not: olmaz olsun benim gibi bencil evlat.annem (62) istanbul'da yalnız yaşıyor. koronadan önce çok sosyaldi, arkadaş grupları vardı, kurslara gidiyordu, sosyalleşiyordu. korona yüzünden eve tıkıldı kaldı aylardır. ben izmir'de yaşıyorum, yanına gidemiyorum yine korona yüzünden, o da gelemiyor
baştan not: olmaz olsun benim gibi bencil evlat.

annem (62) istanbul'da yalnız yaşıyor. koronadan önce çok sosyaldi, arkadaş grupları vardı, kurslara gidiyordu, sosyalleşiyordu. korona yüzünden eve tıkıldı kaldı aylardır. ben izmir'de yaşıyorum, yanına gidemiyorum yine korona yüzünden, o da gelemiyor (*). bu süre içinde zatürre geçirdi, tek başına atlatmak zorunda kaldı, yanında olamadım. psikolojisi darmadağın. çok yalnız kaldı, beni de çok özledi. bunlar için çok üzülüyorum tabi.

benim açımdan bakarsak da, ben çok bencilim. annemin sürekli telefonda bana ağlamasını kafam kaldırmıyor. "çok yalnızım, bu yaşadıklarım bana ağır geliyor, seni çok özledim, neyin cezasını çekiyorum, herkes sevdikleriyle beraber bir tek ben yalnızım..." yani keyifli bir-iki gün geçiriyorum, sonra annemle konuşunca veya mesajlaşınca burnumdan geliyor. veya işten gelmiş kafa dinlemek istiyorken (veya işteyken, farketmiyor) böyle şeyler yazıyor, zaten kafam kazan gibi olmuş, kaldıramıyorum. böyle düşündüğüm için de kendimi çok kötü hissediyorum. tabi bana ağlayacak, bana dert yanacak, birbirimizden başka kimsemiz yok. ben yanında olamadığım için bu kadar mutsuz. ben de işte kafam kaldırmadığı için, bencilliğimden, beklediği ilgiyi gösteremiyorum. elim telefona gitmiyor aramak için. ki böyle bencil olduğum için çocuk doğurmak da istemiyorum, çocuğun derdiyle uğraşamam, fedakarlık yapmak istemiyorum diye. önceliğim kendi mutluluğum. bunun için kendimi kötü hissediyorum demiş miydim?

annemle hayatımın hiçbir döneminde anlaşamadık. hep kavga ederdik. hatta bana ömrünün sonuna kadar yalnız kal diye beddua ederdi (tuttu da aslında), şimdi çok yalnız kaldım diye ağladığında aklıma o geliyor da bir şey söylemiyorum tabi. yanından 14 sene önce ayrıldım. hala aynı evin içinde en fazla 2 hafta kalabiliyoruz, eskiden 1 hafta flndı. yaşım ilerledikçe tolere etmeye, dinlememeye, duymamaya, cevap vermemeye fln başladım.

şimdi kendimi düşünmeyi bırakıp her gün, en azından iki günde bir annemi arayıp gazını almalıyım herhalde. şu bencilliği nasıl törpüleyebilirim? aslında iç dökmek oldu da, başka önerileriniz varsa da alırım, kendi derdinizi de anlatabilirsiniz. allah kimseye senin gibi evlat vermesin derseniz onunla da ok'im.

(*) kendim için değil de uçakta fln virüs kapıp anneme bulaştırmaktan çekiniyorum. bir de çalışıyorum, uçağa binersem 2 hafta beni fabrikaya sokmazlar. kendi arabamla gidebilecek kadar olmadım daha. annemi arabayla gelecek olan biri getirebilir belki ama annem sıcağa dayanamıyor, izmir'in sıcağında telef olur, hastanelik olur, ikimizin de burnundan gelir. ben işteyken bütün gün evde tek başına vantilatör karşısında oturacak çünkü.
0
pati
(25.07.20)
Bence hayırsız evlat değilsin. Ama unutmaman gereken bi şey var. İnsanların kıymetini kaybedince anlıyoruz, özellikle ailemizden olanları. Sana kızmasını bile özlersin. Ara sen, ama yakınmasına fırsat bırakma. Muhabbet aç. O zaman yakınmaz. Ya da haberleri falan seyreder yaşlılar, ne düşünüyorsun de. Ben babamla aramı öyle öyle düzelttim. Ki beni diğer evlatlarından hep ayırmıştı, yetim gibi hissederdim kendimi. Şimdi 67 yaşında. Mesaj yazarken cümlenin sonuna falan babam yazıyorum, mest oluyor köftehor. Bigün onu toprapın koynuna vereceğim düşüncesiyle başlamıştı onu affetmem. Sen de bi yerden başla.
0
antihero
(25.07.20)
Kendini bu kadar ezme. Anneler öyledir. Evlatlarının enerjisini alırlar. Bunu yaparken huzur kaçırmayı da başarırlar. Seni sürekli bu şekilde taciz etmesi doğru değil. Buna önlem al. Ne yapalım diye fikrini sor. Düşünsün. Ondan çözüm iste. Senin yanına yerleşmeyi düşünüyor belki de. Ya da aynı şehre. Ne istediğini anlamaya çalış. Yoksa huzur falan kalmaz.
0
pass
(25.07.20)
Bencil değilsin, anneler bencil hatta aileler bencil. Benim annem de hiçbir sorunu olmasa da söylenir, dinlemeyince dinlemedik diye bozulur, ağlar. Evlatlar olarak neyiz anlamadım.
0
adetsancısı
(25.07.20)
Anneniz kendi yasamindan sorumlu, size bu kadar sucluluk duygusu yüklemesi normal degil ki zaten vok iyi anlasan aranizdan su sizmayan anne-kiz degilmissiniz. Bence sucluluk duymayin sizi bu sekilde davranarak uzaklastiran kendisi. Onerilerde bulunun ama kendinizi cok zorlamayin cunku zorladikca daha da uzaklasacaksiniz fikren.
Bu arada annem de kurslara giden bir kadindi. Bu surecte online yazim kurslari bulduk 3 ayro kurda yazildi, haril haril odev yaparak bu sureci dusundugumde. Cok daha saglikli gecirdi. Boyle bir seyler dusunebolirsiniz siz de.
0
red g
(25.07.20)
Canları sıkıldığı için her şeyi deniyorlar. Özellikle varoluşlarını evlatları üzerinden tanımlayan ebeveynler. Bu yüzden çocuk yapıyorlar zaten. Yani bu durum yeni değil ilk günden beri hazırlandıkları bir şey.
0
pass
(25.07.20)
(5)

Dik duruş korseleri faydalı mı zararlı mı?

le jeune turc
Google’a postür düzeltici yazınca çıkan o siyah atletimsi lastiksi şeyler iyi mi kötü mü?İnsan anatomisinden pek anlamam. Atıyorum, sırt kaslarını tembelleştirir tarzı bir şeyler söylenebilir mi? Bu ara kamburluk hissediyorum. Çözüm arayışındayım.
Google’a postür düzeltici yazınca çıkan o siyah atletimsi lastiksi şeyler iyi mi kötü mü?
İnsan anatomisinden pek anlamam. Atıyorum, sırt kaslarını tembelleştirir tarzı bir şeyler söylenebilir mi? Bu ara kamburluk hissediyorum. Çözüm arayışındayım.
0
le jeune turc
(25.07.20)
Soruya cevap veremeyecegim tam olarak ama o zimbirtilara inanmiuorum. Tavsiye olarak ise.
Pilates topuna oturmak ya da normal sandalyede balance pad benzeri seyler kullanmak dik durmayi sagliyor. Dik durmaya alisinca da kambur durmak can yakar hale geliyor.
0
kuehles blondes
(25.07.20)
Evet kasları tembelleştirir deniyor korseler için. insanı eninde sonunda bir şeye,maddeye, eşyaya bağımlı hale getirmek isteniyor gibi bir durum var.
Cep telefonları ile zaten bu başarıldı.
Dünyada Sağlık endüstrisinin lüzumlu olarak gösterdiği ama insanı bir zaman sonra bağımlı hale getiren sözde yatıştırıcı rahatlatıcı, destkeleyici ya da dik tutucu uygulamalar veya ürünlerden uzak kalmak için eskiden uygulanan doğal yöntemlere dönüş oldukça elzem .

Özet olarak, dedelerimizin destek olarak kullandığı baston bunların yanında oldukça masum kalıyor.
0
Erva
(25.07.20)
Geçen samimi olduğum bir ortopedi doktoruna sordum. Egzersiz tek ve en iyi çözüm dedi.
0
pass
(25.07.20)
Spor hocam kesinlikle .korseler sadece denge sağlıyor anca ağrı geçirir.duruş bozukluğunu düzeltmek için sırt kaslarınızı güçlendirmelisiniz
0
birdposing
(25.07.20)
Hepinize çok teşekkür ederim.
0
🌸le jeune turc
(25.07.20)
(1)

Aliexpress siparişi

Mistyimage
50 gün önce arrived in destination country yazdı o günden beri haber yok. Sorgulayabileceğm bir yer var mı?
50 gün önce arrived in destination country yazdı o günden beri haber yok. Sorgulayabileceğm bir yer var mı?
0
Mistyimage
(25.07.20)
Süresi geçmişse dispute aç paran iade olur.
0
pass
(25.07.20)
(13)

yalnız yaşamayı başarabiliyor musunuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
duygusal ve sosyal anlamda kimseye ihtiyac duymadan kalabilmeyi basarmak istemez miydiniz? bunu basaraniniz var mi?sosyal hayvan oldugumuzdan yola cikarak birilerine ihtiyac duyuyor olmamiz (insanlar arasindaki is bolumunu bunun disinda tutuyorum, duygusal bakimdan konusuyorum) bizim acziyetimiz deg
duygusal ve sosyal anlamda kimseye ihtiyac duymadan kalabilmeyi basarmak istemez miydiniz? bunu basaraniniz var mi?

sosyal hayvan oldugumuzdan yola cikarak birilerine ihtiyac duyuyor olmamiz (insanlar arasindaki is bolumunu bunun disinda tutuyorum, duygusal bakimdan konusuyorum) bizim acziyetimiz degil mi?
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(24.07.20)
" Başka birisine kendime yetemediğim için bağlanıyorsam, karşımdaki kadın ya da erkek benim için bir cankurtaran olabilir belki ama aramızdaki bağ sevgi bağı olamaz. Çelişkili gibi görünse de yalnız kalabilme yeteneği sevebilme yeteneğinin tek koşuludur." - Erich Fromm
0
neynep
(24.07.20)
Abartıyorum bile, inziva asosyallik değil bu, dışarı çıkıyorsun arkadaşlarını eve davet ediyorsun fakat günün sonunda evinde kafanı dinliyorsun

Arkadaşın bugün sana uğrayabilir miyim diye mesaj atıyor bazen ona bugün evde tek kalmak vakit geçirmek istiyorum diye cevap verebilme lüksüm oluyor, başka bir gün buluşuluyor vs
0
freebird5406_2
(24.07.20)
biriyle ilişki ihtiyaçtan doğmamalı zaten.
insan kendine yetebildikten sonra başka birine ihtiyacı olmadığı halde onunla oluyorsa asıl o zaman orada gerçek duygular var demektir.
sağlıklı ilişki ancak öyle yaşanabilir zaten.

kendinizle iyi bir ilişkiniz varsa, ihtiyaç duymamayı başarabiliyorsunuz.
başarılacak bir şey de değil bu gerçi.
öyle bir hâliniz oluyor diyelim.
0
blatta hiberna
(24.07.20)
Asla
0
pass
(24.07.20)
İsterdim fakat bu mümkün olmayan bir şey. Nereden bakarsanız bakın insanın insana ihtiyacı var, elbette ki rastgele birine değil.Yalnız yaşamak, övünülecek, başarı sayılacak bir durum değil maalesef.
0
alfred
(25.07.20)
param olmadığı için başaramıyorum param olsaydı başarırdım.
0
nahtoderfahrung
(25.07.20)
Kendisiyle arkadas olamayan insanlar bunu basaramaz genelde. Daha once 2 3 sene yalniz yasadim. Gayet guzeldi. Asosyal de degilim.
0
karlmarx
(25.07.20)
yıllardır başarıyorum, çok güzel :)
0
pati
(25.07.20)
yillarca basardim dunyanin en huzurlu seylerinden biri bence. asosyal miyim bilmiyorum ama zaten sadece birkac insana hayatimda yer vermeyi seviyor ve tercih ediyorum. kendiyle anlasamayan birinin baska kimseyle saglikli sekilde anlasabilecegini dusunmuyorum.
0
in vino veritas
(25.07.20)
yasam kalitesini arttirdigi kesin.
0
baldur2
(25.07.20)
bulaşıklar olmasa eyi
0
Techsavvy
(25.07.20)
başkasına ihtiyaç duymanın dereceleri var. toplumdan izole yaşamak insan psikolojisi için iyi değil. birinin sizi düşünüyor olması güzel bir his. böylece psikolojik olarak da daha güvende hissedersiniz ve yaşamınızda daha başarılı biri olursunuz. "kimseye ihtiyacım yok" yanlış bir bakış açısı.
0
bohr atom modeli
(25.07.20)
yıldız tilbe demişti galiba:
"hepinizden nefret ediyorum ama tek başınayken canım sıkılıyor."
nedense bu sözü hatırladım :)
0
insirahsuresinesesi
(25.07.20)
(10)

kedi maması insan taraından tüketilebilir mi?

Techsavvy
tüketilirse nelerle karşılaşılır?canım çekiyo.
tüketilirse nelerle karşılaşılır?


canım çekiyo.
0
Techsavvy
(24.07.20)
Yiyen arkadaşım vardı, en iyisi royal canin'miş.
0
msb
(24.07.20)
Ye gitsin,senin yemeyeceğin bir şeyi kedine yapmazlar.
0
duptıs
(24.07.20)
Kurt yapar, tenya yapar, tavuk varsa zehirler belki de öldürür. Yani yiyebilirsin afiyet olsun.
0
pass
(24.07.20)
bende alerji yapmıştı. nokta nokta kızardı kollarım :D
0
janavarorion
(24.07.20)
Canınız mi çekiyor? Ben her seferinde burnumu tıkaya tıkaya veriyorum, sizin nasıl caniniz çekti; şaşırdım.

İçinde insanın yemediği hayvan organları vardır muhtemelen ama siz bilirsiniz.
0
fraise
(25.07.20)
acana denenebilir belki. insan tületimine uygun et kullanıyorlar.
0
not dark yet
(25.07.20)
Yanında ayran ile tüketirseniz daha sağlıklı olur.
0
bitchesaintshit
(25.07.20)
Hayvan leşlerinden, çiftlik ve mezbahane artıklarından falan üretiliyor onlar sakın yemeyin.
0
acebi
(25.07.20)
teşekkürler arkadaşlar. yememeye karar erdim.
0
🌸Techsavvy
(25.07.20)
benim mama aldigim bir mahalle esnafi var, o adami goruyorum abi bu mama soyle kaliteli boyle guzel falan deyip kasikliyor satmak icin... kuru mama falan yiyor adam leblebi gibi :))) 2 yildir bir fiil yerinde yasiyor adam, bir sey olmuyor demek ki :)
0
koskoca kirpi
(25.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.