YKM ile görüştükten sonra sonuç çıkmazsa Tüketici Haklarına başvur.

Varız.

henüz bir kişi :)

hop

Varız. +1

+1

var ama evde. ilk defa bu kadar uydu. cuk oldu. oturdu. mis gibi.

malesef var :D

yep

ben de varım

taam tek değilmişim :)

tamam geldim

Mekan 06

iş teknoloji olunca murphy bile apışıp kalıyor, adamlar güncelleme verir gibi her saniye yeni bir telefon, laptop vs. veriyor piyasaya.

Murphy Kanunları söz konusu olduğunda Teknoloçiyi dikkate alma. Ne zaman ne çıkacağını, nerde neyin ne kalitede üretildiğini bilemezsin ve hep "ah biraz daha bekleseydim" diye düşünürsün.

Ama öteki türlü Murphy Kanunları'ndan kaçış yok.

Marcus Kanunu:
Her zaman daha iyisi vardır.

hocam sürekli teknoloji gelişiyor falan tamam ona yapacak birşey yok.

ama mesela birşey alıyorsun, internette dolaşırken bir bakıyorsun aynı fiyata çok daha iyisi varmış. ama araştırırken bulamıyorsun onu işte.

murphy kanunu degilde sanki o an onu alma heyecanıyla kitlenip başka noktaları göremiyoruz gibi düşünüyorum bana da çok oluyor internetten alışveriş yapıyorum bitiyor öyle bakınırken daha iyisini daha ucuza görüyorum aynı site hemde. tamamen dikkat kaybı olduğunu avına kitlenmiş kedi gibi oluyoruz ondan sanırım.

ben bile ölmüyorsam sen hiç ölme

Bence ölme ama yine de sen bilirsin.

ne biliyosun bilinmez bunlar

kaç kişiyi tanıdın, kaç kişiye seni sevmesi için şans verdin ? Bunları düşün, sonra öl.

önce sen sevmeyi denedin mi?

Onlar seviyosa vardir bi hikmeti. Onlar icin yasa artik. Ehe mehe

önce sen sev kendini!

ölme ama kendi davranışlarına, karakterine objektif bir gözle bakmaya çalış.

Tureng(bir sözlük sitesi)'in chorome eklentisi var. Bu eklentiyle kelimeyi seçip sağ tıklayıp, Tureng'e tıklayınca, kelimenin hemen yanında bir baloncuk beliriyor ve Türkçe karşılığı çıkıyor. Chrome kullanmıyorsanız, Tureng'in belki kullandığınız İnternet Tarayıcı için de bir eklentisi olabilir.

tureng'in de boyle bir eklentisi var. tureng.com

Hayırseverlikte birilerine fayda söz konusudur, gönüllülükte ise bir fayda söz konusu olmayabilir.

Örneğin "gönüllü konuşmacılar" olur. Ya da hoca bir matematik sorusu sorar ve birinin çözmesi için "içinizde gönüllü var mı?" der.

Bence farkları budur.

para olduktan sonra hayırsever olmak kolay iş, yapıyorsun biyerlere bağış hop hayırseversin. gönüllük öyle değil ama emek ister zaman ister

hayırsever o işe kendini adayan maddi manevi yardımlarda bulunan.
gönüllü ise o işi sevse de sevmese de yapmak için istekli olan kişi demektir. gönüllülerin maddiyatla alakası yoktur.

Parayla veya emekle alakası yok otonom doğru demiş.

hayırseverlik başkaları için birşeyler yapma maddi manevi
ama gönüllülük başkaları için olmak zorunda değil gönüllü olarak biryerde çalışarak sosyal çevre, görgü, referans edinilebilir

alırlar, sağlık ocağında bile aldırabilirsin basit bir işlem.

Alırlar. Sünnetçi bile alır. Çok basit bir işlem.

kendin bile alabilirsin. istersen tarif edebilirim;). herhangi bir hastanenin acili yada s. ocağına gidersen ücretsiz alır yol verirler.

ilk şehir samsun muydu?

İki anlamda, iki şekilde, iki bakımdan gibi bence.

Bilyoner.com'da menülerde "hazır kuponlar" var ama üyelik gerektiriyor galiba.

bahisklavuz.com
bigbahis.com
turkbetcenter.com
bahisanaliz.com

acemi şansı diye bir şey var hacı ilk kuponunu kendin yap bence:)

ben de benimki bebekken o mamayı kullandım şimdi proplan kullanıyorum.

yüksek bir kap al ki kum etrafa sıçramasın.

avrupa ve amerikada güncel kısırlaştırma zamanı 4-5-6. aylardır. kısırlaştırmak için bir yaşını geçsin ya da bir kere çiftleştir diyen hekimden uzak dur. o gitsin kasabada ineklerle ilgilensin.

bi önceki duyurunda yazdıklarıma kulak ver.

Kedilere tuvaleti alıştırmak çok dert edilecek bir şey değil. Onlar kolayca alışıyor zaten. Kumunun üzerine kediyi koyun, kumun eşelenebilir bir şey olduğunu göstermek için patilerini elinizle tutarak kumu eşelettirin. O oraya işini görmesi görektiğini programlar kendi kafasında.

* royal canin iyidir. alternatif istersen proplan ve hill de iyi markalardır.
* tuvalet eğitimi için bişey yapmana gerek yok, içgüdüsel olarak kuma yaparlar zaten. ha çok küçük, yapamıyo olursa da zamanla ve kendi kendine öğrenir. ama tuvalet kabı için, üstü ve çevresi kısmen kapalı olan modelleri seçersen daha iyi olur çünkü, kimi hiperaktif kediler epey bi kum saçabiliyolar etrafa, bu dediğim modeller bunu engelliyor.
* kısırlaştırma 1 yaşından sonra yaptırılmalı diye biliyorum. ama aşı için belli bi yaş kriteri var mı bilmiyorum.

- evde yapabileceğin mama alternatifleri için barf/ raw diet diye geçen çiğ beslenmeyi araştır. her zaman olmasa bile ara sıra yapabilirsin. yurtdışında pek çok veteriner tavsiye eder ve ciddi anlamda yararı olduğunu savunanlar var.

-yavru kediye şeffaf olan kumlardan almamak gerekiyor.

-kediyi alır almaz veterinere götür. 2 aylık kedi yeterince büyük. veteriner söyler zaten tam bilmiyorum.

-pet shoplara para bayılmamak için 'diy for cats' gibi kelimeleri aratabilirsin.

iki arada bir derede +1
kısırlaştırmak için 1 yaşını bekleme.

barf/raw beslenmeye geçeceksen bir öyle, bir böyle yapmamanı tavsiye ederim, çünkü geçişlerde kabız olabilir.

ben de barf'ı tavsiye ederim, yani doğru olan o.
ama istemiyorsan proplan bence kuru mamalar içinde en iyisidir.

kapalı kum kutusuna alıştırman bence de iyi olacaktır.
goldentitan'ın dediği gibi mutlaka veterinere götür, bazı aşılarını yapabilir.

hocam gaza gelme, git adam gibi kit kat al; hem hayvan severek yiyor hem fiyatı uygun bulursun. profesyonel mamanın hiç bir anlamı yok.

1nci yaşında yapacaksın kısırlaştırmayı. daha evvel yapma. erkekse pısırık, dişiyse annelik güdüsünden yoksun ve saldırgan olur.

kedi tuvaleti markası hiç önemli değil. heyecanını anlıyorum ama, ilk etapta tava yoğurt kabı bile olur. kumunu silikon alırsan sen rahat edersin.

şehir efsanelerine ve herkesin bildiği yanlışlara inanma yani. özelden ulaş, cinsini falan da söyle tam bilgi al.

öpt. kib.

@spiritus sanctus

bir kere o silikon değil silika?

sen kitekat yedir 3 sene sonra hayvanın böbrekleri çürümüş et paröasına dönüşsün.

avrupa ve amerikada bilim otoriteleri kısırlaştırma yaşının 4.5.6. aylar olduğunu söyler ama bizim türk insanı her şeyin en iyisini bilir, her şeye muktedirdir. dağları ve denizleri o yarattı her şeyin de en iyisi bilir. tey allam... cahil her yerde cahil..

spirus sanctus'u dinleme.
tekrar, iki arada bir derede +1.

buradaki arkadaşların bir çoğunun hayatı kadar kedi bakmış, beslemiş, büyütmüş bir insan olarak söylüyorum;

profesyonel mama saçmalığı para tuzağı ve tam anlamıyla saçmalıktır. whiskas amerikanın en çok satan kedi mamasıdır. yok efendim böbrekleri bilmem ne; adamın ciğerini sökerler amerikada kolaydı öyle.

12 yaşında kedim var, geçen gün parkta köpek kovalıyodu gene eğlence olsun diye.

purina, royal canin falan bunları çakan veterinerlerden uzak dur.

bak; kedinin önüne dana sosis koyduğunda yer, kokteyl sosis koyarsan yemez. kedinin burnu alır o kokuyu. profesyonel mamalara yaklaşmaz kediler.

bide bunlar ayak yapar, yok alıştırın bilmem ne diye.

profesyonel mamada kedin tüy döker. çünkü mutsuz olurlarsa tüy dökerler.

falan filan.

al whiskas, kitekat; kedin mutlu olsun. yalanlara kanma.

silikon değilde silikaymış. ha ondan.

ekstra (kısırlaştırma) ; bütün bilimsel makaleler dermiş ki ilk 6 ay. evet ilk 3 ve 6 ay arasında yaptırın derler. çünkü gecikirse erkek kediler kavgacı olur, dişi kediler de korkusuz ve inatçı olur. yani kişiliklerini alırlar. ne istiyosun ?? oyuncak mı? gdo lu kedi mi?

@spirus sanctus:

hayvan kurtarma amacıyla aktif olarak çalışan biri olarak, sağlıklı ve sağlıksız elimden binlerce kedi geçmiştir.

yani biz de evde 1 kedi besleyerek konuşmuyoruz.

kedi ve köpekler için her zaman en sağlıklı beslenme yolu barftır.

bunun dışında kuru mamayla beslemek isterseniz, en kaliteli mamaların ne olduğu bellidir.
sizin kediniz (?) profesyonel mamaya yaklaşmıyor olabilir.
bugüne kadar profesyonel mama ve market mamasıyla beslenen kedilerin iyileşme hızlarının arasındaki farkı gözlerimle gördüm.
kediniz 12 yaşında ve muhtemelen siz bir şey anlamadan böbrek yetmezliğinden ölecek.

ha bu arada bunun dışında bir kere ben de mama alamadığım için whiskas almıştım marketten. bir kereden bir şey olmaz diye.
hayvanların tüyleri perişan oldu. birinin kulaklarının çevresindeki tüyler döküldü.

yani ölçek buysa eğer, benim kişisel tecrübem de öyle.
bahsi geçen kedi sayısı da 8.
yani evimde 8 kedim var.

erken kısırlaştırılmasının tavsiye edilmesinin nedeni de, kızgınlık dönemine girdikten uzun süre sonra kısırlaştırırsanız, hayvanın aynı içgüdüyle kısırlaştıktan sonra da yaşayabiliyor olması.

özellikle erkek kedilerde bu sorun çok yaşanır. kediniz kızgınlık dönemine girer ve eğer koku bırakmaya başlarsa, kısırlaştırdıktan sonra da içgüdüsel olarak bazı yerlere çiş yapabiliyor.

bunun dışında yine tekrar ediyorum. binlerce kedi köpek kısırlaştırdım. hepsi de kendilerine has, farklı karakterlere sahiplerdi çok şükür.

evimdekiler de bunlara dahildir.

kısırlaştıracaksanız 1 yaşını beklemek hayvanın hormon dengesini daha çok bozar, o yüzden erken yaşta kısırlaştırmanız gerekir.

merak etmeyin, benim kızlardan biri 5-6 aylıkken kısırlaştı, yeterince inatçı ve kavgacı.

neye güvenerek böyle konuşuyorsunuz anlamıyorum.

"bak; kedinin önüne dana sosis koyduğunda yer, kokteyl sosis koyarsan yemez. kedinin burnu alır o kokuyu. profesyonel mamalara yaklaşmaz kediler."

kedilerin koku alma duyuları çok kuvvetlidir, evet.
ve hepsi her şeyi yemez.
profesyonel mamalara yaklaşmaz kediler cümleniz zaten kediler konusunda ne kadar tecrübesiz olduğunuzu gösteriyor. kusura bakmayın.
insanlara yanlış bilgi veriyorsunuz.

3 saat dersten kopmamak diye bir şey yok, hele yıllar boyu koşullandırıldıktan sonra insanın dikkati bir kerede en fazla 45-50 dakika ayakta kalabiliyor. senin başarman gereken böyle dikkat dağılıp aklın başka yerlere sürüklendikten sonra çok geçmeden derse geri dönebilmek. ya da tam tersi, duyduğun her şeyi not filan almaya çalış, bir şekilde aklına da girer öyle heralde.

Sizde bir anormallik yok. İnsan bünyesi belirli bir süreden sonra dikkatini illa ki kaybediyor. Ki İngilizceyse dikkati toplamak daha da zor.

Derse bakış açınızı değiştirmeye çalışın. Seviyormuşcasına dinlemeye çalışın ya da yeni bir şeyler öğreniyor olmanın size getirilerini düşünün, herhangi bir getirisi yoksa bile varmışcasına dinleyin.

yahu 3 saat aralıksız değil ders, en sevdiğin dizi olsa yine izleyemez insan. konsantrasyon maksimum 40 dakika sağlanabilir.
madem internete girebiliyorsunuz derse, hocanın anlattıkları ile ilgili nette araştırma yapın, ilginç bilgiler bulun falan.

masterda bir hocam da aynı bu tarz 3 saat aralıksız anlatırdı. öyle ki nefes almazdı. söyledikleri de bir çırpıda anlaşılacak şeyler değildi, en azından o zaman için. 3 saati yazarak geçiriyordum. böylece hem duyuyordum hem yazıyordum. daha iyi anlıyordum. bir yerden sonra dikkat kesilse dahi yazdığım için ders sonrasında da kaçırdığım yere bakabiliyordum. velhasıl geçti o günler çok şükür, kolay gelsin.

dersi yazarak geçirmek+1

ayrıca en azından gözler kapatılarak yarım saatte bi 5 dakikalık dinlenmeler olabilir, 2 kişi bunu uygulayıp dönüşümlü not tutulabilir.

Emin değilim ama...

Dışardan küçültülmüş olarak eklediğinizde(photoshop vs. aracılığı ile), Word'de de küçülür. Ama Word'de küçültürseniz, word dosyasının mb'ının değişeceğini çok sanmıyorum.

Midem ekşiyor benim.

Evet mide ekşiyor ya da yediklerinden dolayı yanıyor bazen. Garip bir hissiyat oluyor. Hatta bazen safra suyu gelebiliyor ağzına.

midendeki yemek sindirilmeden yatıp uyursan midede artan aktivitenin etkisiyle yatay pozisyondaki yutağa midedeki bu sıvılar ulaşır ve rahatsızlık verebilir.

kuruluk hissi de; sindirim sırasında vücut su kullanıyor. ancak uyuduğunuzdan susadığınızı hissetmeyip su içmiyorsunuz. dolayısıyla vücut susuzluk çekiyor. ancak uyandığınızda farkedebiliyorsunuz.

o yılların belli başlı siyasi gazete ve dergilerini taramakla işe başlayabilirsin.

çok geniş bir tavsiye olacak ama eğer İst.' daysan İstanbul Üniv.'nin Beyazıt'taki kütüphanesinde çok titiz ve güzel bir gazete arşivi var; gidip onları inceleyebilirsin.Devletin halka yönelik tavır , söylem ve politikalarını görmek için..

Cumhuriyet Ansiklopedisi diye bir kitap var. Belki işine yarar. Bir araştır derim.


Misal: Hacettepe Kütüphanesi'nde(Beytepe)

İlave: Cumhuriyet Türkiyesinde kahvehane ve iktidar(1930-1945) diye bir kitap da var yine aynı kütüphanede.

Sonuç: Büyük kütüphanelerde kitap arayabilirsin. Mesela ben 1930 diye arattım şimdi, Cumhuriyet Türkiyesinde kahvehane ve iktidar(1930-1945) diye bir kitap buldum. Bunun gibi arayabilirsin.

pizza bulls

Tat ve fiyat açısından pek bir şey diyemem ama... Pizza Hut her zaman bana daha kaliteli gelmiştir.

<3 <3 pizza hut super supreme stuffed crust (kenarı kaşarlı işte emin olamadım isminden eheh) . dominos'tan nefret ediyorum ama hiç pizza hut daha iyi diyen birisini görmedim, herkes dominos da dominos diyor.

ikisi de berbat. Pizza yemeyin spor yapın, sağlıklı beslenin.

Dominos'tan iki pizza yedim şu ana kadar. Birinin ismini unuttum çünkü kötüydü gayet ama extravaganzza'sı şu an olsaydı çok mutlu olurdum herhalde. O kadar güzel.
Pizza Hut hakkında pek bir fikrim yok.

Pizza hut pizza degil ki, hamur sadece. Kesinlikle dominos pizza. Ama hepsinden daha iyisi little caesars.

e dominos daha kapitalist pizza hut iyidir

ev pizzasını hiçbir pizzaya değişmem. ama illede söyle diyorsan pizza hut derim

dominos bol mazlemos.

dominos. pizza hut pizzalarının hamuru çok kalın, ekmek gibi.
dominos'un incecik hamurlu pizzalarının yanında pizza hut tırt.

pizza bulls+1
bir de little caesars

ikisi de iğrenç pizzabulls fena değil papajohns çok iyi tüm sorunu cevaplayıp özetledim tartışcak bişey kalmadı

pizza hut.

bu ikisi içinden olacaksa domino's

var ya abicim, dünyadan bir habersiniz.
www.baskahaber.org

cumhuriyet bayramı?

birazdan cumhuriyeti kutlayan terörist(!)lere taramalı tüfüklerle ateş açılcakmış helikopterlerden.

Beytepe civarından hep geçiyor. Olağanüstü bir şey yok. Bugün Cumhuriyet Bayramı diye belki daha fazladır.

Beytepede olağandır öyle şeyler. Alışmaya bak.

halla halla çok ilginç bayram değil seyran değil.

Kendisi bakan şahinmiş.

webtv.hurriyet.com.tr

kaptan amerika

kaptan amerika tabii ki.

ben hangisi yener anladım önce, o zaman thor yener derdim. :)

Thor'da çatal bıçakla dövüşüyor kendine tanrı denilen adamlar. Ben hiç sevmemiştim.

the avengers :))

ben ikisinide baya beğendim,ikiside farklı kulvar diyebiliriz bir nevi. ama kaptan amerika daha bi ağır basıyor bendede

kaptan amerika biraz daha iyi.
konusu falan var işte.
thor da güzel ama azcık geyik, biraz saçma.

kaptan burada ağır bastı ama tho'un torrenti daha hızlı çıktı. neyse olmazsa ikisini birden izlerim artık.

thor'da natalie portman var.

ikiside kötü. ama thor geyik yapıyor bazen, espriler falan daha katlanılabilir hal alıyor.

Şu ana kadar durduğun kabahat

ara bence. yabancılar kadar mesajları iplemeyen insan görmedim. 35 saat sonra cevap veriyolar.

cumartesi işi vardı, o yüzden arayıp rahatsız etmek istemedin. Arayacaksın, sesini duyacaksın, direk birşeyler yapalım ne zaman uygunsun dersin sesinden niyetini anlarsın zaten.

Aradın, açmadı vs. o zaman mesaj at ben rebio diye, numaranı bilmediği için sapık vs sanmasın

Senin bize tavsiye vermen lazım.

iyi gitmişsin. kalbinin sesini mantığın aracılığıyla süzdükten sonra o dediğini yap.

bişeyler yapalım mı demekten daha spesifik bişeyle çık karşısına. sinemaya gidicem gelmek ister misin? gibi. ya da yarın sabah kahvaltı yapalım mı? gibi. böylece kendi planladığın aktiviteye dahil etmiş olursun hem de öncesinde/sonrasında sohbet edebilirsiniz. sürekli bir şeyler yapalım mı diye soran bir erkekten daha ilgi çekici olur bir teklifle gitmen.

türk kızına ne bakıyorsun sen. türk kızı aynı gün evini bulmanı, kapısına dikilmeni de bekler.

tarafsız düşün şimdi, kız gerçekten vakit geçirmekten hoşlanmış gibi miydi seninle? cevabın evetse salak salak stratejilere gerek yok. öünümüzdeki gün 12-1 arası mesaj at. konuşurken sıkıntı olabilir. heyecan yaparsın, ses tonu kötü gelir canın sıkılır, bilmem ne. mesaj iyi olur.
özel bi şey söylemene veya söylememene gerek yok bence.
merhaba diye gir, bugün uygunsa x yapalım mı de. yetmez mi? bence yeter.

kız iki defa atlatmış seni. cumartesi akşamı olduğuna göre belli ki 'date'iyle çıkıyor. telefonunu da nezaketen vermiş. kesin emin olmak istiyorsan pazar öğleden önce ara, mesaj falan atma. telefonu açmazsa belli ki uzun bir gece geçirmiş uyuyor, daha fazla üsteleme. açarsa zaten niyetin belli, hala soğuk yapıyorsa salla sana kız mı yok.

Gerçi fransız ama şöyle de bir şey var ki, yabancı kızlar bizimkiler gibi değil, kendileri çok istiyorlarsa arıyorlar ediyorlar, bir şekilde niyetlerini kabak gibi belli etmeyi ayıp görmüyorlar zaten. hani "acaba ne zaman arayacak bu eleman" falan diye düşünüyor mu bilmiyorum. bunları negatif olarak algılama ama bir şekilde daha güzel vakit geçirirken yüzyüze sorsan daha net cevap alırsın bence. gerçi 21-22 yaşındaki yurtdışındaki fransız kızın yeniliğe açık olacağını düşünüyorum "date"i varsa bile.

abi seviyorsan git konuş bence. arkadaşına da talibim. pm pls.

kimse söylemeden ben söyliyim :
montla sıç* beta.eksisozluk.com

o kadar avartna ya. illa ki olabiliyor. insan tıkanabiliyor bazen, normaldir.

Suratsız iş yeri sahiplerinin karşısında hep pısarım nedense. Girdim içeri. Konuşmadı. Selam verme ihtiyacı duydum ve "merhaba" dedim. Zoraki bir şekilde "buyrun" dedi. Gerilmiştim, dükkandan bir şey almadan çıkarsam azarlanacağım baskısı üzerimde 1 tonluk baskı yaptı. "Defter almak istiyorum da... Şöyle az yapraklı olsun" dedim. Çıkardı, az yapraklı bir defter verdi. Rengi de fosforlu, yemyeşil, iğrenç bir şeydi. Öteki deflerlere şöyle bir göz gezdirdim ama başka renk de yoktu. Mecburen onu alacaktım. Fiyatığını sorduğumda 4 TL dedi. Halbuki 4 TL etmezdi. Kızılayda bunun 3 beş katı daha çok sayfalı olanını 3 TL'ye alırdım. Ama ben bunu almıyorum diyemedim. Parayı verdim. Üstüne bir de "hayırlı işler" dedim. "Saol" gibisinden bir şey söyledi. Ben yine salaklığıma yandım.

Hata bir kere yapıldı mı tecrübe,ikinci kez yapıldı mı salaklık der bir büyüğümüz. birşeylerin doğrusunu öğrenmek için önce yanlış yapmak gerekebilir

yalnızken alışveriş yapmamak lazım.
bu tür durumlarda ikinci bir gerizekalının bize yardımcı olabileceğini düşünmekteyim.
en azından o söyler, biz tersini yaparız. farklı düşünmemizi sağlar. çok yardımcı olur.

garanti'de aynen dediğin gibi olmakta.

işbanasında bu olayın nasıl oldugunu bılen varmıdır acaba ?

İş bankası kredi kartı borcun var diye hesaptan para kesmiyor. En azından son ödeme tarihine kadar kesmediğinden eminim. Ayrıca...

İşbankası hesaptan bir şey alacakken gün sonunda, yani gece alıyor. Benim hesaptan hep böyle yaptı. Arkadaşın yatırdıktan sonra gün bitmeden çekersen yatırdığı parayı kesintisiz alırsın.

tüm borcu değil sadece alt limmiti keserler oda kartın hesabındaki paradan.

bılgılerınız ıcın cok sagolun dostlar pekı arkadasım gece yatırırsa parayı o zaman kesıntı ısleı nasıl olcak ?

Boyle durumda arkadasiniz yatirdiginda haber versin, hemen cekin. Yatirdiktan 1 saat sonra filan kesiliyor. Daha once ben de kardesime yatirmistim oyle olmustu. Daha sonra yatirinca haber vermistim 10 dakika sonra cekebilmisti.

4440202 den sorsana sana çok daha net cevap verirler? gece keserlerse yarıma kadar zamanın olur çekmek için bence.

Fenerbahçe.

Düzgün bir amacı olsa, maç satıyormuşcasına oynamasa, Gençlerbirliği diyeceğim ama... Mantalitenin değişmesi gerek önce.

galatasaray!

fakat ankara'da seyirci kalitesini gördükçe gidip geldikçe gençleri tutardım. neden tutmadım çünkü babam yada annem sağolsun bu tür okul dışı faaliyetlere beni hiç yönlendirmediler. ot gibi büyüdüm.

ankara doğumlu değilim ama ankara'lı sayılırım artık. düştükten sonra ankaragücü'nü tutar oldum, geri çıksın istiyorum.

Hanımköyü Ankaralı olan bir insan evladı olarak:

Fenerbahçe.

Fenerbahçe

önce galatasaray, sonra gençlerbirliği.

fenerbahce sonra genclerbirligi. kucukken genclerde kaleciydim o yuzden ankaragucu degil genclerliyim.

angaragücü

ankaragücü

Çocukluğumdan beri Gençlerbirliği. Sırf Ankaragücü taraftarından küfür yediğim için tutmaya başlamıştım.

gençlerbirliği. 3 senedir neredeyse her maça gidiyorum.

4 yildir ankara'da oldugumu belirtmeliyim.

Ben iyi olduğunu düşünüyorum ama yine de Ertem Şener'in maçlarından daha fazla zevk alıyorum.

bence gayet iyi anlatıyor.
hele ki ertem şener ve sabri ugan ile karşılaştırılamaz. o derece iyi onlardan...

Güzel anlatıyor ama sesi uygun değil bence. Yani ne bileyim. Biz onu basketbolda sevdik. Futbol anlatmasına bir türlü alışamadım. Anlatmasa keşke.

ertem şener ve sabri ugan'ı uzak ama çoook uzak diyarlara yollasınlar. onların yerine bütün maçları ercan taner ve murat kosova anlatsın.

kimsenin her yerini öpecek kadar saçmalamaması yeterli.

sadece cl ve uefa maçlarını sabri ugan anlatsın isterdim. ama murat kosova da gayet güzel anlatıyor, heyecanımızı yansıtıyor.

spikerden ne beklenti olabilir anlayamadım. maç bombok geçtikten sonra kim takar spikerin anlatım şeklini.

We will usually refund you what you paid for your order but not the delivery charge.

www.asos.com

Otonom, o kısmı okudum ama benim alışverişim ücretsiz kargo olacak. İade kargosu da "what you paid for your order" a dahil oluyor gerçi. Zalımlar.

hayatında heyecan arıyorsun. depresyonda değilsin ve de yalnızsın:)

DGS'yi daha çok önemse. Kazanınca çok sevindiriyor.

ne ilginç buna benzer bir konuyu geçen ay açmışım :)

otobüse bindiğinde yolculardan birinden isteyebilirsin karşılığını teklif ederek üzerinde hangi para birimi varsa. Ya da şoför anlayışlıysa indiğim yerden alıp basıcam diyebilirsiniz

-pardon fazla kartı olan var mı acaba?

olay budur...

Havaşa binip gidebilirsin , veya havalaında ufak bir miktarı değiştirebilirsin.

sadece oradaki otobüse mahsus, şöförün sattığını hatırlıyor gibiyim.

Parayı şöföre veriyorsun. Şöför senin adına kart basıyor. 1-2 sene önce 3,5 TL gibi bir şeydi.

satılmıyor sanırım.

Zaten esenboğadan kalkan otobüsler normalden daha pahalı, onların kartlarını da otobüste şöförden alabiliyorsun.

otobüse direk para verebiliyorsun.
5.25tl
ancak senin problemin tl olmaması. yurtdışı çıkışta döviz bürosu var , artık kur yüksek alçak bozdurman gerekecek biraz.

Bugün bir yerde 1700 küsür diye bir şey okudum ama nerde okuduğumu hatırlayamadım. Kesin bilgi olmayabilir.

google www.bilgimanya.com

edecek küfür bulamamak bu olsa gerek. 1700.tl

bizim kurumdaki kadrolu hizmetli 1800 küsür alıyor. devlet memuru normal.

herşeyi de akp-din-şeriat ekseninde düşünmesek iyi olacak artık.

dine karşı alerjiniz varsa bilemem tabi.

Giderken servis kullanılmıyor. Ziya Gökalp Caddesi'nden Kolej'e doğru giderken, caddenin hemen başında, baştan ikinci otobüs durağından otobüsler gidiyor ama otobüs çok nadir geliyor.

Şimdi ben mesela Nokia'nin kendi bayisinden telefon aldım. Garanti hizmetini sağlayan firma ise KVK. Dolayısı ile telefonu KVK'ya götürüyorum. Aynı mantıkla düşünürsek, servisle iletişime geçmek gerekiyor galiba ama... Önce bir Media Markt'ı arayıp durumu izah edin bence.

Evet öyle yapacağım ben de. Media markt'ın çağrı merkezi varmış orayı arayıp durumu bildireceğim.. Bakalım neler olacak.

o zaman ben de şöyle söyleyeyim ben de media markttan nokia telefon aldım ve bozuldu, kvk garantili idi ama media markta götürdüm. sağ olsunlar bütün işlemlerle onlar uğraştı. bana bir şey kalmadı. ilgileniyorlar yani...

Media Markt'a gittim konuştum, önce servisi arayın onlar ürün değişimi raporu yazsınlar sonra onunla bana gelirseniz ürünü değiştirir ya da parasını iade ederiz, sorun olmaz dediler. Servis de büyük ihtimalle sorun çıkarmaz o konuda dediler. Umarım bir sıkıntı çıkmaz.

www.imdb.com

When Harry Met Sally

Mary and Max

www.imdb.com

www.turkcealtyazi.org

Ankara İzmir Cad. Ülkealan Pasajı'nda olabiliyor. Ama özellikle Solomon satan görmedim. Kendime burdan Jack Wolfskin almıştım.

230 Ego'lar geçmiyor diye biliyorum. Yani en azından gittiği güzergah şöyle:

Sıhhiye > Tandoğan > Anıttepe > Milli Kütüphane > Eskişehir Yolu

beşevler'den geçmiyor, tandoğan durağından geçiyor.

git.

git belki beklediğin gibi olmaz

Aynısını yaşadım ve bunun kötü bir durum olduğunu biliyorum.

Harcayabileceğin paran varsa gitme. O parayla eğlenmeye çalış. Kalmaya ikna edebileceğin arkadaşların varsa onları ikna et diyeceğim ama... O da zor tabi. Hem 10 gün aynı kişilerle beraber olmak da sıkıcı olur.

Son çare evine git ama evde çok vakit geçirmemeye çalış.

Git sonuçta ailen.

git bir-iki gün dur dön hacı abi.

git.özellikle bayramlarda insanlar çocuklarını çok istiyolar.ailecek biraraya gelelim diye.

git

valla ben demiyorum da İsra suresi 23. ve 24. ayetler şöyle diyor: www.agnostik.org

git. yalniz napcan herkes ailesiyle kotu hissedersin.

1-2 ay önce gitmiştim. Çıkılıyordu. Kişi başı 10 TL idi.

Kronik kilo sorunu yaşan biri kola cips yiyerek, yan gelip yatarak kilo alamaz. Kendimden biliyorum. Ki, sen de biliyorsun galiba.

remeron iç.

ben kan surubu ıçtim bi ara kilo almştım gerçi bnde kanzılık vardı ama kilo aldrmıştı. sonra yıne kilo verdım ama.

Spor, spor, spor.

burada bir adam vardı yazıyordu ara sıra. 185 ve daha üstü ama 50 kusur kıloydu sanki. enter miydi neydi rumuzu. öyle bir şey yani.

edit: hatta kendisi "eksi duyuru kilo alamiyorum" konulu sorularin uzmanıydı.

spor, düzenli ve dengeli beslenme iyi bir yöntem. yan gel yat ile olmaz bence.kiloaldirici.net

(bkz: #27713915)

edit: enter diye bahsedilen ben miyim? aheuaeh.

Düzgün bir üniversitenin mühendislik bölümüne girdiysen, O ÖSS için kastığın kadar her sınav için kasacaksın. Tüm lise matematiğinin calculus kitabının ilk 50 sayfasında olduğunu ve 4 saatte işlendiğini görünce moralin bozulacak.

Sosyal anlamda etkin olursan ilk sene derslere zaman ayırmazsan 4 senede bitirmeyi unutacaksın. İlk sene ders kasarsan daha sonra belki düzene koyup hayatını güzel bir sosyal hayat sahibi olabilirsin.

Üniversitede kızlar teklif ediyomuş, üniversite çok daha rahat olur abi diyenleri sikmek isteyeceksin her durumda.

Tanrı şahidim olsun ki...

Üniversitede, şenlik vakti daha önce görmediğim tanımadığım bir kız yanaştı bana. El ele kol kola zıplayıp şarkı söyledik, bira içtik, dans ettik.

Kızlar teklif etmsede de... Böyle de bir anım var.

Unutmadan... Üniversite çok daha rahat olur. İİBF'den selamlar. Calculus?

son 3 yılım 3 farklı üni.de geçti.Öyle çılgın atmalar yok kızlar teklif ediyormuş falan hepsi hikaye..

ders anlamında: otur çalış diyen yok. senin şahsi becerin - kişisel özelliklerin çok çok çok çoooooooook fark eder.

sosyal: şehire ve üniversiteye göre çooooooooooooooook değişir. x üniversite 2 erkeğin evde oturup bira içmesi "sosyallik" iken diğerinde adam gider defalarca kongre erasmus vs vs derken yurtdışına çıkar.

üniversiteden, bölümden, şehirden çok farklılıklar olabilir. ilişkiler daha çok çıkar üzerine kuruluyor. liseden daha rahat oluyor ilişkiler. neticede insanlar ergenliklerini atmış oluyorlar. atamamış olanlarda yok değil. bir de lise aynı çevreden insanların takıldığı yerler. ama üniversiteler neredeyse tüm türkiyeden insanların takıldığı yerler.

ders anlamında ise bölümden bölüme üniden üniye çok farklı olabiliyor. benim bölümümde devam zorunluluğu yok. kafalar rahat yani ama gidiyoeuz derslere.

Dark Shadows

The Man From Earth.

Bence mutlaka izle.

The Man From Earth +1
yine izlemediysen The Thirteenth Floor
www.imdb.com

Existenz www.imdb.com

we need to talk about kevin

soru çok uzun, bi ezik ezik. film varmış, x, gidicem, gelsene falan de bence

Olmaz. Şartlı davet gibi.

"Filme gidelim mi?" de. "Film" yerine filmin ismini de söyle ki, amacın "o filmi" izlemek olduğu iyice anlaşılsın.

gelmez.
çok resmi.
sana bir kahve ısmarlayayım de.
oradan da sinema yparız.
biraz deniz ve açık hava.
güneş müneş gir oradan.
liseli gibi ne o öyle.
gelir misin gider misin.

deme. bu hafta sinemaya gidiyorum gelceksen gel de. soru sorma.

normal bir arkadaşını nasıl çağırıyorsan onuda öyle çağır.

tabiki kibar olmayı unutma.

bi davet et bakalım önce der

seni değil sizi demelisin az kibar ol

samimiyetin yoksa sakın öyle bişey söyleme.Reddederse mal gibi kalırsın ortada.

pukay de souza +1

olmaz oyle dostum. ya bi kahve icmeye ya da bir seyler yemege gideceksiniz, orda yavasca gireceksin filmlerden bilmemnelerden.

Biraz samimiyetin varsa bu haftasonu sinemaya gitmek istiyorum sen de gelmek ister misin ?tarzi sormalisin

ilk bulusmaya sinemaya cagirmiyorsun insalla

"sinemaya gitmek istiyorum ama yalnız hiç sevmiyorum film izlemeyi. kimse benle gelmiyooo =(" gibi acındırmalar denenebilir... tabi kızla samimiyetiniz varsa bu söylenir. hani seni tanıyosa şirin bulabilir.. sadece konuşmuşluğunuz varsa haftasonuna iki biletim var benle gelsene gibi cool takılabilirsin. yok falan derse üsteleme sakın başkasıyla giderim imajı ver. ;)

sinemaya gidelim mi. x film çok güzelmiş diyolla dersin.
gelirse senindir , gelmezse hiç bir zaman senin olmamıştır

o olmaz öyle. "hafta sonu sinemaya gidiyoruz ona göre. ben seni arar saati, filmi, yeri bildiririm. "de

kızlar kendine güvenen, kararlı, sert erkeklerden hoşlanırlar.

A
C

c-a

alex haklı başka takımı tutuyorum

AC

aykut haksiz.

ac

AC

A

B

Onu bilmem ama Aziz yıldırım istida, fenerbahçe değil azizbahçe olduk resmen. herşeye bu adam karar veriyor ama herşeye, bıktık be abi , başkansın tamamda klübün sahibi değilsinki.

A C

A

a tabii ki.

vay amk. saksel kişisi aynı amaçlı birden fazla soru soruyor, neden? amaç?

hala B.

A

sen alkolik olmuşsun.

Normal. Bira içerken yaşadığın hoş olan/olmayan şeyleri anımsıyor olduğun için canın bira içmek istiyor olabilir.

sadece kendi açımdan söylüyorum bence hafif alkoliklik var. canın bira çekebilir ama her gün içmek istemen ve markete gitmek için üşenmemen biraz sakıncalı geldi bana. bir de sanırım belirli bir dönemle de kısıtlı değil, uzun zamandır devam ediyor.

@hayley williams...

yok son 3 haftadır böyle her gün içesim geliyor. interraildan döndüm döneli yani

yazın hergün bira içiyorum. bir tane iki tane içmeyince yokluk falan çekmiyorum sabah kalkınca içesim falan da gelmiyor bu durumdaysan mesele yok ki bazen alkolsüz bira bile içtiğim oluyor.

sulh hukuk mahkemelerine git, plaka elinde olduğu için her türlü haklı çıkarsın, ilk başlarda biraz masraf yaparsın ama dava sonuçlanınca hepsini alırsın geri.

Yerinden kıpırdamaman lazımdı. Yani en azından araçlar böyle çarpışınca aracı yerinden oynatmamak gerekiyor. Aksi halde onun da cezası var. Biraz geç kalmış olabilirsin.

Kaldı ki, nedense şu sıralar Suriye'liler normal vatandaştan daha rahat yaşıyor bizim ülkede. Dokundurtmazlar belki.

geçmiş olsun. olay çok komikmiş. tabi size bişey olmaması büyük şans. gidin herhangi bir karakola zabıt tutturun. sonra da bi avukatla falan konuşun. yada o zaten yeterince korkmuştur. yabacı bi ülkede birine çarpmış sonrada muhtemelen (belli etmemiş de olsa) paniğe kapılmış ve kaçmış. bence boşverin.

anasını bile ağlatırsın. feci tazminata da mahkum da ettirmek mümkün.
birde kamera kayıtları var ise tamam.
nereye lan öyle adama çarpıp yola devam etmek? iç kanamadan ölme ihtimalin de olabilirdi ya da daha kötüsü.

asla peşini bırakma. bişey olur ya da olmaz, senin vatandaş olarak sorumluluğun üzerine düşeni yapmayı gerektirir (ki anasını bile ağlatırsın diyen arkadaşa katılıyorum)

bir lt kola 1 tadım çekirdek

efrasiyab87 +1

İlaveten: Bir litre kola + patlamış(gerçekten patlamış olan) mısır(1 TL)

%10 limit aşımını eklersen taksime içmeye bile gidersin.

kredi kartı geçen her yere gidebilirsin. balık kraker var mesela 25 kuruş onlar, 12 tane balık kraker alıp stok yaparsın. her gün birer tane yersin.

dost yoğurt al akşam yemeğin yanında yersin.

bime git dolabi doldurursun.

O muhtemelen biraz yorgun düşmüş. Kendini toparladıktan sonra koşturur. :)

haysev.com.tr'yi de denediniz mi? Facebook sayfaları çok etkin.

Ayağında kırılıp yeniden kaynamış gibi bir şişlik ve kas gerilemesi var.
Her türlü yola başvuruyoruz. Umarız buluruz bebeğe bir yuva.

kutupayısına bi bak.

Atlas Outdoor
Everest Outdoor
Adrenalin

En bilindikleri bunlar. Bu üçünden birinden alışveriş yaptım ama hangisi hatırlamıyorum. Şişme yatak almıştım, içinden şişirme pompası çıkmadı. Durumu bildirdim, ücretsiz gönderdiler.

merter sportive
tepe natilus'ta sinemanın orada bir yer var.
forum istanbul dechatlon

en güzeli yurt disindan gelene getirttirmek.

decathlon siker...

(bkz: decathlon)

kuduz vakaları bölgede var mı yok mu bunu bir araştırın. kedi ölmüşse nekropsisi yapılıp incelenmeli falan fistan ama bunlar uzun iş. sen git en iyisi kuduz aşısı ol için rahat etsin.
edit:kuduz aşıları parti parti oluyor tek seferde değil bu arada

sana bir şey olmaz.
yani bu kadar acele bir şey olmaz.
ayrıca o kedi iç kanamadan ölür.

geçmiş olsun, en azından bir tetanoz iğnesi olmanız gerek. ama bence kuduz aşısı da olun, bilinmedik kedi kuduz mu değil mi bilemezsiniz ki :/

Ne iyi bir insansınız. Tebrik ederim.

Yakınlarda hastane varsa, acile gitseniz? Ne olur ne olmaz. Düşük ihtimal ama... olur ya.

korku filmi gibi yemin ediyorum :S kuduz aşısını bu saatte vurmazlar, kolonya da bir işe yaramaz. yarın sabahtan ilçe veterinerine gidip sor var mı vaka diye, sonra da ne olur ne olmaz git hastaneye, vurulmaya başla iğneyi.

Ya ben çok pimpirikliyimdir.
Benim de kedim var evde. Normalde eve getirecektim ama kızgınlık dönemimde olduğundan kedim, sokamayabilirdim. Ama yine de eğer kaçmasaydı getirecektim.
Her neyse, ben acile falan gidemem ki yaa. Acayip korkuyorum ben iğneden :((
Küçük çizikler ya. Durun hatta fotoğrafını çekip ekleyeyim :(

Ya bu kuduz aşısı tek seferde olmuyor mu? Karından mı yapıyorlar yoksa onu yaa? :(

kuduz + tetanoz şart. yarın sabah ilk iş hastane. 24 saati geçmesin. geçmiş olsun.

kuduz mu tetanoz mu, neyse ol. riske atma. bildiğin sokak kedisi. mikrop bulaşma ihtimali var tırnaklarından yollu.

korkma iğneden. kedi arabanın altında kalmış, sen iğneden mi korkacaksın?

bu arada bu ciyakkedi en az 4 canlı olduklarını kanıtladı gibi.

Ya arkadaşlar ben iğneden acayip korkuyorum. Böyle bir fobi var mı bilmiyorum ama gerçekten iğneyi gördüğümde kötü oluyorum.
Bir de psikolojik olarak kendime inanılmaz yüklenirim şimdi.
Sözlüğü okuyorum da yani ben ölüyüm şu anda anasını satayım. Öyle bir yazmışlar ki, kurtulan sayısı 10'un altındaymış :(
Bir de eskisi gibi göbekten yapılmıyormuş aşısı artık. Ama yine de acayip korkuyorum :((((

korkulacak birşey yok aşı olursan. olmazsan kork. ilk iş doktor sabah. yeneceksin korkuyu başka yolu yok.

Aşıyı ol sen yine de, piyango çıkar mı çıkar, ben de olmayacağım demiştim köpek ısırdığında ama ilk gece rüyamda korktuğumdan hemen olmaya gittim.

1 ay vadeye yayılacak şekilde 5 tane aşı olacaksın. Aşılar hiç acıtmıyor. İlk gittiğinde bir de ekstradan tetanos yiyeceksin, geçmiş olsun şimdiden.

Elim kaşınıyor şimdi de :(

kuduz olduğunu sanmıyorum ama hastaneye gittiğinde tetanoz+kuduz aşısı yapacaklardır. arkadaşlar bu gibi durumlarda ilk önce ilgili bölgeyi bol su ve sabunla yıkayın. kolonya filan dökmeyin. kedi, köpek ısırmalarında ya da kedi tırmalamasında ilgili bölge önce bol su ve sabunla temizlenir, yıkanır sonra hastaneye gidilir.

kuduk veya tetanoz olma ihtimalin çok çok düşük. ancak belli bir süreyi geçtikten sonra tedavisi olmayan hastalıklar bunlar. yani oyuna gelecek iş değil.

not: defalarca tırmalandım ısırıldım, aşı olmadım. hayattayım ama bence sen aşı ol.

Ben iyice sabunlayıp yatayım en iyisi. Sabah da erkenden gideyim hastaneye :((

Teşekkürler yardımlarınız için. Sabah tekrar gider, benden sonra yazılanlara bakarım. Ama gerçekten çok korkuyorum iğneden. Elim de kaşınıyor. :((

kaşıntı mikroptan, kuduzdan değil. evet, hastane doğru karar. iyi geceler.

tetanoz+kuduz. zaten anlamıyorum insanlar niçin bu aşıları olmak için bir şey olmasını bekliyorlar... aile hekiminizde 5 dakikada halledebilirsiniz ücretsiz.

sabunlu suyla yıkayın, en azından tetanoz aşısı vurulun.

Günaydın arkadaşlar. Tavsiyeleriniz için teşekkürler.
İğne fobisi olmayan insan, olanı gerçekten anlamaz. Yani korkumun boyutunu size nakledemiyorum bir kere.. Yani iğneyi görmekle alakalı değil bu korkum. Ya da enjektörün büyüklüğüyle. Ufacık bile olsa korkuyorum. Parmağımdan kan örneği almak için vurulan tabancamsı bir şey var ya; ondan dahi korkuyorum.
Yine de doktora gitmek en iyisi ama. Bunu anladım :(

İğne vurulmadım. Vurulamadım. Gitmedim hastaneye. Gidemedim :(

kediyi takip etme şansın kalmadıysa ya hastaneye gidip aşı olacaksın ya da "acaba kuduz mu oldum?" diye sürekli kafayı yiyeceksin. korkma mühim bi durum değil :)

valla kediyi bugün aradım ama bulamadım. muhtemelen ölmüştür :( o kadar arabanın altında kaldı yavrucağız :(
ben?
ben artık kaderci oldum yaa. :/

valla hocam sağlam içerim ama sen daha içme bence.

silinmesin,yazın 24 saat içinde 19(70cl) bardak içtiğimi hatırlarım.(festivaldi,devamlı yemek vardı)

edit:sarhoş olmak için bira içilmez,saygılar

Hohoy. Nasılsın?

Cevap olsun diye... 5-6

şu sıralar fiyatları başımı döndürüyo. normal ise 5 bira. hızlı içersem 4 e indiriyorum. bu arada alkol bursu arıyorum. yardım ederseniz sevinirim.

bu saatle alakalı bir şey. metabolizma saat başına aldığın alkolü diğer birimlere indirgiyor. ortalama metabolize edilmesi saatte 10 ml dir. yani saatte 10ml ya da daha az alkol alırsan hiç bir etki etmez. ama bu oranı aşarsa işte o zaman arta kalan hacimdeki alkol merkezi sinir sistemine etkisini göstermeye başlar.

içme hızı önemli. 4 tane 50lik birayı 1 saatte bitirirsen sarhoş olursun 4 saate bitirirsen çakır keyif.

akşam 8-9 gibi başlayıp gece 4 gibi biten cumartesi çılgınlıklarımızda ortalama 10 adet 50 lik bira tüketiyorduk.

4 70'lik kırmızı tuborg'u yarım-bir saat içinde bitirince yumuşuyordum ben en son.

2-3 saat içinde içilen 5-6 biradan sonra başlıyor bende.

5-6'ya katılıyorum ben de.

2 tane ekstra beni yere seriyor

ne kadar zamandır alkol aldığına-almadığına göre değişir. aylardır içimiyosam bi birada bile hissederim

ackarna iki biradan sonra benden keyiflisi olmaz. ama bas dönmesi 3-4'ten sonra.

Dostum gadın haklı. Neden?

Yemek bulaşık kolaya gelir diye mi?

Bir arkadaşım var ev arayan onun için soruyorum gibi.

sevgili aramıyorum kendime, sorduğunuz buysa. yaş itibariyle (32), çoluk çocuk, maç vs muhabbetini çekeceğim birini değil ev arkadaşı olabilecek birini arıyorum. temizlik, derli toplu bir yaşam, herkesin odasında kendi hayatını yaşadığı, ortak alanları saygıyla kullandığı bir arkadaşlık istiyorum. tabii birbirimizden kopuk, uzak yaşayalım değil dediğim. beraber film de izlenir, eğlenilir de ama öncelikle herkesin birbirine saygılı olduğu bir arkadaşlık kurmak. ben bunu erkek bir arkadaşla yapabileceğimi düşünmüyorum. ayrıca yemek mevzusu da var tabii :))

ev arkadaşı değil de hizmetçi arayanlardan değilsin umarım? ya da daha fenasını? böyle ilanları görünce iyi niyetle yaklaşamıyorum ben pek de.

@devilred ne aradığımı yazdım, yemek hariç her işi yapabilirim, yemeği ben yapmıyorsam da onun yerine başka işi ben üstlenirim. Erkek olarak bayan ev arkadaşı aramak çok sıradan bir şey değil, ama anlaşıldıktan sonra zor olacak bir şey değil. Zaten tanışınca iki tarafta birbirinin ciddiyetini anlar.

Ya kadınların ev hayatlarını hiç görmedin ya sana hep iyileri denk geldi ya da bana hep kötüleri. Bugüne kadar evi her daim tertemiz olan bi kadın görmedim ben. Genelde pis olurlar.

Sanki sen istemesen de bu olacakmış gibi. Yani kendimden biliyorum. Erkek aklı biraz böyle eksik çalışır. Bu kız bir kaç cilve yapıcak, biraz sevimli görünecek sana ve hop, olmuş. 2-3 ay boyunca yüzüne karşı "bizden cacık olmaz, boşuna uğraşma" dediğim kızla en sonunda 1 yıl boyunca birlikte oldum.

uzak ilişkiye hiiiiç girme bence abicim. yakınken dön. yaşadıysan, ne bok bir şey olduğunu da bilirsin.

Kaderinde o kız olabilir belki.Belki de olmayabilir.Ama sen ilk söyledigimi de dikkate al.Hele bir sen sev,uzaklar yakın olur.Uzak mesafe ilişkisi aşk katilidir,sen de bilirsin.Yaşayarak keşfettim ben de.Aynı şehirde yaşayamayan insanlar birbrine aşık olmamalı aslında.Yavaş yaklaşın birbirinize bir de.Bence.'Zaman herşeyi çözer,şu beklemek olmasa..'
Mutluluklar temenni eder esenlikler dilerim.

Lostta kurgulanan olaylar gibi olmuş kaçışın yok gibi seni alttan alttan dolduruyolar olmasın :))

Bence uzaktaysa şakada kalsın bir müddet yavaştan al.

Kız takılmalık seviyesinde kalabilecek biri değilse bulaşma.

kavgalar sonra gelir

kavgalar cicim ayindan sonra gelir

niye kavga ediyosunuz ki ben o kismi cözemedim.

iliski icin zorunluluk degildir kavga.

millet bunu kavgalarina kilif bulmak icin uyduruyo. kavga sinirlere hakim olamamak, kendini kontrol edememek ve haksiz oldugunu düsündügünde verdigin hormonal bir tepkiden dgan üründür.

eger düzgün bi iletisiminiz var ise kavgaya gerek kalmadan cözülüyor hersey.

2. kesim haklı.

İkisi de mümkün ama ilkinin sonu yine kavgayla biteceğinden ikincisi daha avantajlı.

2 side olur insanlarda her bok var.

bi kere eğer o insandan hoşlanıyorsanız kavga sebebiniz ne? Yeterli ilgi, saygı, hoşlanma bu sorunu çözer. 1. kısım kimse fena sallamış

kavga ve kavgasızlık diye iki adet yalıtılmış ortamın olması mümkün değil.

içilir bence.

Bence içilmez. O tarih boşuna yazılmış olamaz.

"..askeri servisin ABD'de yaptığı bir araştırmada, 100 ilaçtan yüzde 90'ının son kullanma tarihini 15 yıl dahi geçmesine rağmen etkilerinin geçmediğini göstermiştir. Ayrıca son kullanma tarihi geçmiş ilaçlarda sorun etkilerinin belki azalmış olabileceğini ifade etmektedir.Nadiren son kullanma tarihi geçen ilaçlar zararlı olur. Yani son kullanma tarihi her zaman ilacın etkisinin geçtiği ya da emniyetsiz olduğu anlamına gelmemektedir. Çoğu medikal otoriteye göre, son kullanma tarihi bir yıl bile geçse ilacın kullanılabileceğini söyler. Bu konuda bazı istisnalar var. Tetracyline (etkisi zamanla azalır), nitrogliserin (nem ve ışıktan etkilenir), insulin, likit antibiotikler gibi bazı ilaçların son kullanma tarihine dikkat edilmelidir."
www.hurriyetaile.com

Lıkır lıkır iç bence de..

eczacı bi arkadaş, o yazılı tarihlerden en az 3 ay sonrasına kadar gider bunlar deridi hep. ben bilemem ;)

eczacı halamın dediğine göre kullanmanda bir sakınca yok
ya garanti olsun diyeydi ya da yenisi satın al diyeydi o tarih şeyi yani olması gerekenden düşük yazılıyormuş
onun daha 2 sene ömrü vardır yani
2 seneyi salladım he

çok net söylüyorum, içilir. o ilaçların deneyleri son kullanım tarihinden birkaç yıl sonrasını da kapsayacak şekilde yapılıyor. çok net ağızdan bilgim var bu konuda.

senin benim gibi "içilir bence yeaa" manyakları yüzünden öyle yapıyorlar. :))

tam tarihini yazsalar ölür gideriz valla, sağolsunlar.

He, illa karşı olacaksınız yani benim fikrime. Hayat çok zor.

kızılaydan nereden? mithatpaşa köprüsü de kızılayda aslında :)

Orasi zaten kizilayin dibinde. Tam kizilayin merkezinden doğuya doğru en fazla 300 metre giderseniz kopruye ulaşırsınız.

Yürüyerek 5 dk.

Güvenpark'ta Ziya Gökalp Caddesi'ni sorun. O caddeyi takip edin. Karşınıza çıkan ilk araç köprüsü Mithatpaşa Köprüsü'dür.

@niye ama

reis lemanın önüne diye düşün beni :)

leman hala konur'da ise,

leman solunda kalacak sekilde yürü, yol bittiğinde (orası yüksel oluyor) sağa dön. memur amca heykelini geçince sola dön (selanik oluyor orası da) ana cadde gibi bir yere geleceksin (ziya gökalp oluyor kendisi? sağa dön. yürü, sol tarafında mado var devam et yürü. yolun üstünden arabaların vs geçtiği bir köprü var. hah orası mithat paşa köprüsü.