Önce kendi hikayem.Ikea'dan beş tane masa ayağı aldım bugün. Arabam yoktu (neden acaba) Metro ya da otobüs ile götürmek için hacmen de ağırlık olarak da fazla büyüktüler. Ben de kargo yapmaya karar verdim. Beş tane masa ayağını toplamda 40 Lira karşılığında Cuma günü evime teslim edilmeleri üzere ka
Önce kendi hikayem.
Ikea'dan beş tane masa ayağı aldım bugün. Arabam yoktu (neden acaba) Metro ya da otobüs ile götürmek için hacmen de ağırlık olarak da fazla büyüktüler. Ben de kargo yapmaya karar verdim. Beş tane masa ayağını toplamda 40 Lira karşılığında Cuma günü evime teslim edilmeleri üzere kargoladım. Ikea'dan çıktım. On adım attım ve kafama dank etti. Evime taksi ile gitsem taksimetre 50 Lira yazacaktı. O an sinirden kendimi sikmek istedim. Dumur olmuş bir halde, ben nasıl bu kadar mal olabilirim ben hep böyle gerizekalı bir insan mıydım diye düşüncelere dalıp yürüdüm, yürüdüm, yürüdüm... Forum Bornova'nın yemek katına çıktım. Adını daha önce hiç duymadığım bir kumrucuya oturdum. Siparişi verip parayı ödedikten sonra gözüm kumrunun fiyatına takıldı. 10 Lira 50 kuruş. Kumrucu Şevki'de kaç paraydı ki kumru? İçimde giderek artan bir kazıklanmışım, yıllardır kazıklanarak yaşıyormuşum hissi vardı. Yemeğim bitene kadar istemsiz olarak düşüncelere daldım. Etraftaki insanlara baktım. Kendimi başkalarına kıyasladım. Haticeye değil neticeye baktım. Yemeği yedikten sonra o kargoyu iptal ettirmekte son derece kararlı bir şekilde İkea'ya koştum. Kapıdan girdim, nakliye bölümündeki adamın karşısına dikildim. Kargom yola çıkmıştı bile ve iptal ettiremiyordum.
Nasıl bir mutsuzluk ve umutsuzluk içindeyim anlatamam.
Aptallığın çaresi yok.
Napsam lan ben kendimi? Çöpe atacağım poşete yazık.
Soru buraya kadardı.
Bu da yıllar önce siyahkahve'den Duran Uruç isimli yazara ait bir hikaye. Aynı ben.
www.otobug.com