Giriş
(30)

Maaşınız ne kadar?

messina123
Meslek tecrübe ve maaş bilgisi alabilir miyiz
Meslek tecrübe ve maaş bilgisi alabilir miyiz
0
messina123
(28.07.25)
Ya ben insanların maaşını değil de bu 120.000 200.000 maaşları alanlar ne iş yapıyor gerçekten çok merak ediyorum
0
Batuhanolabilir
(28.07.25)
Uluslararası bir lojistik şirketinde operasyonlar mdr yrd olarak çalışıyorum.
Bundan önce bir yerelleştirme şirketinde proje yöneticisi olarak çalıştım.
Ondan önce de ortağı olduğum bir yazılım şirketinde satış sorumlusuydum (3 kere batırdım).
33 yaşındayım, lisans mezunuyum, yaklaşık 11 yıldır iş hayatındayım.
Baz maaşım 85 bin TL, yan haklarla birlikte 115 bini buluyor ama afedersiniz HAYVAN GİBİ çalışıyorum, sadece pazar günüm var.

Not: Ben hala eski müşterilerime çeviri yapıyorum; oradan geleni saymadım yani bazen akşamları da çalışıyorum. Bu çalıştığım yerden aldığım maaş. Aylık gelirim, bunun da üzerine çıkarak bazen kendimi komple kapattığımda artıyor.
0
norek
(28.07.25)
@batuhan bizimki mühendislik firması. Bizim şef benim 2 katımı alıyordur diye tahmin ediyorum aşağı yukarı. Yani 140k civarı. Onun üstü müdür yardımcısı onun üstü müdür onun üstü genel müdür yardımcısı böyle böyle gidiyor işte muhtemelen 450-500k alıyordur gmy

@norek kolay gelsin hocam
0
🌸messina123
(28.07.25)
7+ yıllık yazılım mühendisiyim. 180k maaş + 10k nakit yemek ile 190k yatıyor. özel sağlık var. yol, prim, bayramlık cart curt yok.
0
gitdaddy
(28.07.25)
@messina

ama ne iş yapıyor yani. yani devre mi tasarlıyor bina statiği mi hesaplıyor ve spesifik olarak benim merakım bu paraların karşılığı olan teknik beceri nedir
0
Batuhanolabilir
(28.07.25)
10+ yıl matematik öğretmeni

42 bin.
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
@gitdaddy güzel para hocam iyi çalışmalar.

@batuhan orta düzey yönetici mühendis maaşı işte aşağı yukarı 32-33 yaşında. Arge proje falan yapıyor. Ek olarak bizi güdüyor

@sekizdokuzon özel ders işi devam ediyor mu okullarda. Eskiden öğretmenler özel ders verirdi
0
🌸messina123
(28.07.25)
Özel ders devam ediyor. Benim öyle bir enerjim yok.
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
kamu taşra uzman. özel sektördeki çoğu işe göre rahat. 5 yıl. 63k
0
f02561
(28.07.25)
Finansal analist 62k

Bazan saat 08-18 arasında tuvalete bile gidemediğim oluyor, mesai sonunu bekliyip ofisten geç çıkıyorum.

1 dk dediğim şeyler 30 dk oluyor, annem mesaj atmış dönemedim kadına düşünün

Bence 50k ve üstü tüm maaşlarda o parayı sizden çıkartıyorlar fazla fazla.

Bazan diyorum 40k lık işe geç, 2 saat çalış ve yat. Sonra kiram geliyor aklıma yapamıyorum. Aylık maaşım 51k olduğunda ay sonunda para kalmıyor elime hesaplarıma göre.

Sektörde 8.yılım.

Yukarıda yazılmış bende ekleyeyim:
Müdürler o parayı alıyordur dediklerinizi.

Gmyler de 250-500k alıyordur.

Ama olmak istemezdim. İşe zincirle bağlılar.
0
baldan kaymak
(28.07.25)
CFO. Aylık 630 net + yıllık maaşın %20-25’i prim.
18 yıl tecrübe.
0
gabe h coud
(28.07.25)
Biz de diyoruz gabe nerde, neden vurmuyor 7 haneli maaş bordrosunu yüzümüze
0
sekizdokuzon
(28.07.25)
Ilac firmasinda mudur. Aylik 230 brut + yan haklar. Sektorde 5 yil
0
instant crush
(29.07.25)
Kendi işinin patronu'da çalışıyor(facebook geyiği). Hizmet siktörü. 400k civarı. 4 yıl tecrübe. 7/24 iş.
0
Shepard
(29.07.25)
@Batuhanolabilir, bir akrabam bunlardan biri. Ünlü bir tekstil markasının IT direktörü. Bu maaş üzerine ev kirası ve arabası da şirketten.
0
nhk ni youkosu
(29.07.25)
@batuhan 120 civarı it sektöründe 5+ deneyimi olanlar için normal bir ücret. 200net'e kadar bu alanda gelen hiç bir yanıt şaşırtmaz beni. ama takım lideri olup da iyi bir yerde çalışmadığın sürece ya da yüksek nitelikli biri olmadıkça 200 henüz yaygın değil.

---
brüt 150 civarı, yan hak bir şey yok (yabancı para ile maaş veriyorlar sayılırsa bir o avantaj), 32e, start-up'da mobil uygulama yapıyoruz.
0
biseysorcaktim
(29.07.25)
Şantiye Koordinatörü. (Eski müteahhit)
150bin civarı maaş. Her hakedişten bir miktar pay.
Tecrübe 15+ yıl
0
maydanoz sararır nane kararır
(29.07.25)
aylık 4000 euro netto (bonus, prim, yemek, ulaşım dahil). uluslararası bir firmada pazarlama yöneticisiyim. tecrübe 10+ yıl. yaş 35. evliyim, eşimi seviyorum. o yüzden yazmayın lütfen.
0
elektr10
(29.07.25)
memur maaşları yerlerde yine..

kamu merkez uzman 6 yıl bitti. 78 bin.

okuduğum okula verdiğim emeğe yazık.
0
Hallegadola
(29.07.25)
şantiye hakediş mühendisi 86k. 3 öğün yemek, yol yok. 2.5 yıl tecrübe
0
archmeister8
(29.07.25)
@Batuhanolabilir, müdür olan tum arkadaslarim en az o aralikta maas aliyor
0
turkuaz
(29.07.25)
türkiye gibi memur cenneti bir ülkede de maasindan sikayet etmemen lazim ya.
0
sonsuz
(29.07.25)
Mali işler müdürü (SMMM) (Otomotiv yan sanayi yabancı sermayeli firma)
Yaş 43 / 18 yıl tecrübe
Maaş 150 net + şirket aracı ve sınırsız yakıt

Çok rahatım, sıfır mesai sıfır stres bir ortam. Benimle aynı pozisyonda çalışan ama benim aldığım maaşın yarısını alıp gece yarılarına kadar çalışan stresten hasta olan arkadaşlar var, bu işler biraz şans.
0
zikardo
(29.07.25)
Elektronik haberleşme/13 yıl tecrübe/ haklar hariç 160 net/evden çalışıyorum. Bazen bir hafta boş geziyorum bazen tüm gün pc başındayım işin durumuna göre değişiyor. Ortalama 3 gün çalışıyorum.
0
mirty
(29.07.25)
Yazılım sektörü/100k civari/ full remote calisiyorum haftada bes gun, 7 yillik tecrube
0
rayde
(29.07.25)
ithalat sorumlusu-satın almacı karışımı bir pozisyondayım.

şartlar da şöyle: maaşım 55 bin + aylık akbil + ofiste yemek.

bu alandaki resmi deneyimim 2,5 sene ama önceki işim de buna kısmi olarak benzerdi. orada da 5 sene deneyimliydim.
0
m e b
(29.07.25)
uluslararası bir şirkette veri bilimci. 4000 euro net. 7+ yıllık tecrübe.
0
makarnavodka
(29.07.25)
İsi yazilim olmayan bir şirkette yazilimci gibi bir is yapıyorum. 3300 euro hersey dahil net. Tek maasli olarak avrupanin göbeğinde kit kanaat geçiniyorum.
0
mbond
(29.07.25)
maaşlarınız çok moralimi bozdu söylemek bile istemiyorum hayırlı forumlar :'(
0
matilda
(29.07.25)
işsizim, çalışmıyorum: 0.

yalnız herkes zenginmiş ya. gabe sen hep atıyorsun bu arada, inanmıyorum sana.
0
deartheodosia
(29.07.25)
(3)

Asansörlü ev taşıma

metal69
Güncel fiyatlar nelerdir?
Güncel fiyatlar nelerdir?
0
metal69
(25.07.25)
Bir lojistik şirketinde operasyonlar müdür yrd. olarak çalışıyorum;
Dış asansörden bahsediyorsunuz sanırım; fiyatları değişiyor ama bizim çalıştığımız en ucuz asansör 3500 TL'den açıyor ve sonrasında saat başı 1000 TL ekliyor.
Edit: Özür dilerim, kibritsuyu haklı. Ben asansörün bana yazdığı fiyatı yazdım size. Bu fiyatı taşımaya artı olarak müşteriye yansıttığım gibi taşımanın ücreti gerç3ekten bir çok şeye göre değişiyor. Özelden yazarsanız size çalıştığım firmadan en uygun fiyatı verdirebilirim.
0
norek
(25.07.25)
Çok değişkeni var, kaçıncı kattan inecek, kaçıncı kata çıkacak, ne kadar eşya var.

Üstteki arkadaş sadece asansör kirasını yazmış. Taşınma bedeli yok.

Nisan sonunda 4.kattan indirip 5.kata çıkarmalı 4-5 kişinin çalışıp her şeyi tek tek sarıp paketlemeli asansörlü taşımaya 35 bin lira verdim ankara'da.
0
kibritsuyu
(25.07.25)
İstanbul da sadece bi koltuk taşımaya 4.000 tl verdim asansör falan yok, dümdüz kamyon yükleme. Mesafe 5 km.

Bu fiyatlar 30-75k arası gibi buralarda
0
baldan kaymak
(25.07.25)
(12)

Birinin Size Söylediği En Kırıcı Söz Neydi?

rock n roll
Soru başlıkta.
Soru başlıkta.
0
rock n roll
(07.07.25)
Duyduğum en kırıcı sözleri özel hayatımda değil iş hayatında duydum. İş hayatındaki insanlar %100 faşist.

Sen pedagojik formasyon almadın mi demişti bir hoca.
0
sekizdokuzon
(07.07.25)
"sen kimseye, hicbir seye commit edemezsin. o kadar ki senin hobin bile yok. bir seye baslayip sikilip birakiyorsun hemen."
0
sonsuz
(07.07.25)
Kırmadı ama içimde yumru oldu oturdu.
Üniversite yıllarında flörtleştiğim biri vardı. Kafayı tek eşlilikle bozmuştu, benden güvenilmezlik sinyalleri almış, öyle demişti. Sen de herkes gibisin falan bir şeyler saçmaladı.

Ben de, bu konuda büyük de konuşurum, hiçbir zaman birini aldatacak (veya sırf formaliteden, aldatmış olmamak için şak diye ilişki bitirecek vb.) birisi olmadım. Bir şey de diyemedim, öyle içime oturmuştu. Birinin sizi tanımadan bir sonuca varıp hiç söz hakkı bırakmadan işine bakıp gitmesi zor bir şeymiş, insanın boğazında kalıyor bir şeyler. Olmadığına üzülecek kadar bile tanımıyordum, dedikleri çaresiz hissettirmişti sadece. Baya hadsizlik yaptı.

Neyse gözünü sevdiğimin karması, boş durmadı sonrasında :D onun o kafayla zor zaten. Tahlil yeteneği sıfırdı arkadaşta. Bak yine sinir oldum. Öyle olmasaydı nişanlımla tanışamazdım ama belki.
0
akhenaten
(07.07.25)
"Sen beni ne adam gibi sevebildin, ne adam gibi sikebildin"
Gayet iyiydi halbuki.
0
norek
(07.07.25)
Yazdim, sildim. Ifsa olma olasiligim var. Bunu bircok kisiye soyledim. Icimde hep tekrar ediyor o sahne zaten. Olene kadar unutmam herhalde. Abim soyledi. Oz abim. Espri niyetine soyledigi cok agir bir cumleydi. Onu hayatimdan cikardim bu cumleyle.
0
Kittie
(07.07.25)
kirici degil de baya koydu diyelim. 2 sene once bir dugune gittim, orada 30 senedir gormedigim bir elemanla karsilastim, ayni mahalleden top falan oynardik, yasitiz.

benim gobek onden gidiyor, saclar beyazlamis, herif ise hala filinta gibi, tek beyaz saci da yoktu. ben it gibi maasla calisiyorum ona kuyumcu dukkani acmislar carsida takiliyor.

kulagima egildi, "moruk, gotume donmussun" dedi..sagolsun, nokta atisi tespit.
0
cooperr
(07.07.25)
ne demediler ki..
en güzeli kafaya şapka takin,
Fötr, saksı, fiyonk..
0
designer
(08.07.25)
One night stand yasadigim bir kadinin evinden sabah çıkarken gayri ihtiyari görüşürüz demiştim o da "bakarız" demişti. 15 sene gecti, atlatamadim bunu.
0
duster
(08.07.25)
Birinin söylediği bir şeye kırıldığıma dair bir örnek hatırlayamadım.

Ama şey çok var, bir olay ya da durum oluyor "lan bu böyle biri miymis" diye çok kırıldığım oldu. O kişinin öncesinde görmediğim, ama sonrasında bir şekilde ayyuka çıkan olduğu kişi kırdı beni.
0
encokbenisevinnolur
(08.07.25)
Bu sorunu görünce düşündüm düşündüm düşündüm... fark ettim ki, en çok kelimelere cümlelere kırılıp yaralanan ben, en kırıldığım sözleri hafızama kaydetmemişim.

Şimdi bir şey geldi aklıma, bana hitaben söylenmemiş bir söz ama. Yakından tanıdığım bir adam boşanma aşamasındayken (işsizdi) çocuklara nafaka verme konusu açıldığında "maaşımın 4'te birini çocuklara yediremem!!!" demişti.

Bunu unutamıyorum evet. Sanki onun çocuğu benmişim ve gözümün önünde söylüyormuş gibi çok ama çok kırıldım.

Bu hatırayı niye bu kadar zor hatırladım bilmiyorum.
0
muhayyer divan
(08.07.25)
en kırıcı olan herhangi bir söz söylenmemesiydi.

sevdiğiniz insanın bir anda çekip gitmesi gerçekten çok acı.
0
lüzumsuz adam
(08.07.25)
öl diye emzirmedik de ama ölmedin.
0
Phoebe
(08.07.25)
(7)

Hyundai Bayon

basubadelmevt
Bu arabanın tipi çok kötü değil mi? Bir tek bana mı öyle geliyor?Bedava verseler kullanmam o derece. Sizin böyle düşündüğünüz başka araçlar var mı? Bayon hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu arabanın tipi çok kötü değil mi? Bir tek bana mı öyle geliyor?

Bedava verseler kullanmam o derece. Sizin böyle düşündüğünüz başka araçlar var mı? Bayon hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
basubadelmevt
(27.04.25)
Valla bende var tipini seviyorum
0
mirty
(27.04.25)
Genelde insanların çirkin bulduğu arabalar hoşuma gider, Bayon bana normal geliyor. Ne çirkin ne güzel, dümdüz.
Gerçekten çirkin araba görmek isteyenler "fiat multipla" diye aratabilir :)
0
norek
(27.04.25)
Çok kötü değil ama tasarımı tercih sebebim de olmaz

Hyundai kona modelinin 2017 deki tasarımı da güncel tasarımından daha güzel
0
grimavi
(27.04.25)
Piyasaya ciktigi zamanlar orta paketinden almıştım, kırmızıda beklerken ya da park ettikten sonra insanlar gelip bu ne marka, kac basıyor, elektrikli mi, turkiye'de var mi diye gelip acayip ilgi gosteriyorlardi.
0
duster
(27.04.25)
çağrıştırdığı
(git:www.slashgear.com)
0
scudman1
(27.04.25)
bence kötü değiller
0
basond
(27.04.25)
çok çirkin olduğunu düşünüyorum ben de. hiç beğenmiyorum keşke bu kadar yaygın olmasa.
0
kucukne
(27.04.25)
(7)

Elektrikli otomobil mi hibrit mi?

naksidil
Teknik olarak araştırmış olanlar varsa teknik ve pratikte kullanan varsa artısı eksisi hakkında bilgi verebilirse çok sevinirim. Teşekkürler.
Teknik olarak araştırmış olanlar varsa teknik ve pratikte kullanan varsa artısı eksisi hakkında bilgi verebilirse çok sevinirim. Teşekkürler.
0
naksidil
(27.04.25)
Kullanıcıyı tarif etmezseniz doğru seçimi söylemeleri zor.
Yılda kaç kilometre? Yılda kaç defa 150 kilometre üstünde uzak mesafe? Evde, ofiste şarj imkanı var mı? Eve, ofise yakın şarj imkanı var mı? Ve aklıma gelmeyen sorular.

Cevap veriyorum; elektrikli.
0
michael_knight
(27.04.25)
Türkiye'nin altyapısının elektrikli araçlar için çok yetersiz olduğunu düşünüyorum. Henüz biraz erken gibi. O yüzden seçeneklerimiz yalnızca elektrikli ve hibrit ise ben hibrit diyorum şimdilik.
0
norek
(27.04.25)
Elektrikliye baktığınıza göre şarj imkanı var ya da dert etmiyorsunuz diye anlıyorum.

Bu durumda açık ara elektrikli.

Hibrit alırken pahalı, MTV’si yüksek, bakımı pahalı, sorun çıkarırsa yine daha pahalı. Yakit tasarrufunu mtv yoluyla veri ödüyorsunuz. Üstelik her halukarda elektrikliden çok harcıyor (evde şarj ederseniz).

Elektrikli muhtemelen daha donanımlı, daha performanslı, daha konforlu, daha ekonomik.

Türkiye altyapısı yetersiz değil, hatta Avrupa’nın neredeyse tamamından daha iyi.

Elektrikli kullanıyorum.
0
orient blue
(27.04.25)
elektrikli araçlar hakkında bilgim yok, lakin hybrid kullanıcısı olarak yukarıda yazılanları yalanlamaya geldim.

mtv'sinin yüksek olmasının sebebi hybrid olması değil, memleketteki gerizekalı vergi kanunları. altındaki aracın yarısı elektrikli, ama vergisini termik motorunun hacmine göre alıyorlar. elin japonu da böyle bir şeyi bilmediği için arabasına elektrikli motorun yanına 1.8 litre benzinli motor koymuş. yani aracın vergisi hybrid olduğu için değil, 1.8 litre benzinli motor içerdiği için yüksek. toyota corolla değil de gidip düşük hacimli bir hybrid alırsanız mtv'si de düşük olur.

bakımı pahalı değil, hatta hybrid'liğin getirdiği ek bakım maliyeti neredeyse sıfır. sadece batarya haznesinin soğutma fanının filtresini 45 bin kilometrede bir değiştiriyorlar 500 lira falan. onun dışındaki bakım masrafı normal benzinli motorun yağ bakımı. yağı, yağ filtresi, hava filtresi falan değişiyor. hatta birçok parça her bakımda değil sadece ağır bakımlarda değiştiği için normal bir benzinliye göre ucuz bile sayılabilir. trigeri zincirli, debriyajı yok, yavaşlarken şarj motorunu kullanıp, fren balatalarını yavaşlarken değil sadece dururken kullandığı için balatalar ve diskler de aşırı uzun gidiyor. yani bakım masrafı kafanıza takacağınız son şey olabilir.

çıkacak muhtemel sorun ise batarya sorunu ki, tam elektrikli bir araçta da aynı risk fazlasıyla mevcut.

çoğunlukla şehir içinde kullanıyorsanız ve şarj imkanınız da varsa elektrikli. şehirlerarası yol yapıyorsanız hybrid.
0
kibritsuyu
(27.04.25)
hibrit alma da ne alırsan al.
"Türkiye'nin altyapısının elektrikli araçlar için çok yetersiz olduğunu" söylemek de bilemiyorum altan...
0
late viper
(27.04.25)
Elektrikliyi şarj edebilecek şahsi alanınız (kişisel garaj ve kişisel elektrik gibi) varsa ve şehirler arasına çok seyrek gidecekseniz, durmayın elektrikli alın. Yoksa her halukarda hibrit.
27.04.2025 itibarıyla elektrikle ş içi 40 krş, ş arası 70 krş yakıyor km'de, evden şarj etmekle. Hibrit ş içi 3-4; ş arası 4,5-5,5 lt yakıyor 100km'de.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.04.25)
hibrit
0
basond
(27.04.25)
(6)

Cep telefonlarinin bataryalari bilerek mi buyutulmuyor (bomba mevzusu)

Zetnikov
Acaba bimba olarak mi kullaniyorlar yada patlarsa sikintimi olurNeden boyle 1 hafta giden batarya yok
Acaba bimba olarak mi kullaniyorlar yada patlarsa sikintimi olur
Neden boyle 1 hafta giden batarya yok
0
Zetnikov
(31.01.25)
Telefonlar zaten cebe sığmayacak boyutlarda. Bir de bataryalar biraz daha büyürse Ericsson A1018 günlerine geri döneriz. Bombayla alakası olduğunu sanmıyorum. Daha büyük bataryalı bir sürü ürün var, misal tabletler ve laptoplar.
0
salihdt
(31.01.25)
Pili 1 gün dayanabilen bir iPhone düşünelim. Bunun 7 gün çalışabilmesi için pilinin de fiziken 7 kat büyük olması gerekecek. O yüzden yapmıyorlar. Estetik, maliyet, ergonomi.
0
orient blue
(31.01.25)
Komplo teorisi üretmeye gerek yok.
Zaten batarya bomba gibi patlamaz kuvvetli şekilde alev alır, bu da büyük olasılıkla öldürmez.
0
durbidakka
(31.01.25)
22.000 mah bataryası olan telefon vardı. baya kalın ama.

var ama ergonomik değil. ağır ve kalın olur. kim ister ki?

www.hepsiburada.com
0
jelly bear
(31.01.25)
iphone 6 1800 mah iken 16 3500 mah civarı. 2 katına çıkmış daha ne olsun? bir de uygulamalar, yazılımlar hız şu bu derken deli gibi enerji harcanırken
0
avatar is back
(31.01.25)
Şu videoyu tavsiye ederim
youtu.be
0
norek
(31.01.25)
(22)

Çift Terapisi

rock n roll
Bugün sorulan sorudan aklıma geldi. Kötü giden ilişkinizi düzeltmek için çift terapisine gider miydiniz? Bazen bir uzmandan destek almak gerekebilir. Gözlemlediğim kadarıyla erkekler bu tip konulara daha mesafeli yaklaşıyor. Erkek duyurucular görüşlerinizi merak ediyorum. Genel olarak herkese soruyo
Bugün sorulan sorudan aklıma geldi. Kötü giden ilişkinizi düzeltmek için çift terapisine gider miydiniz? Bazen bir uzmandan destek almak gerekebilir. Gözlemlediğim kadarıyla erkekler bu tip konulara daha mesafeli yaklaşıyor. Erkek duyurucular görüşlerinizi merak ediyorum.

Genel olarak herkese soruyorum. Eşiniz, sevgiliniz gitmese ne düşünürsünüz ve tepkiniz ne olurdu?

Ben giderdim. Sevgilim gitmeyi kabul etmezse beni gözden çıkarmış gibi düşünürdüm.
0
rock n roll
(13.01.25)
Son paragrafınız doğru kabul edilebilir ama özelini tanımadığı birine dökmek bazıları için sancılı olabiliyor. Sadece gözden çıkarmak olarak görmemeli bence, karşı tarafın yardım almasından ziyade bizzat soruna el koyup doğru adımı atmasını bekliyordur belki de...
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(13.01.25)
ben direkt giderdim. yipranma gördügün anda gitmek lazim.
gitmek istemese ona ne cözüm sundugunu sorardim. gitmeyi reddedene ben rastlamadim.

hatta bence iliski iyiyse de gitmek lazim. psikologlari zengin etmeyi severim. dflkjg
0
sonsuz
(13.01.25)
Özelini sokaktan geçen birine anlatmiyorsun ki. Bunun için eğitim almış psikoloğa anlatıyorsun. Hastaneye gidiyoruz, doktora yeri geliyor her yerimizi açıyoruz. Doktor çünkü o, ondan cekinmiyoruz. Psikoloğa da en özelimizi anlatmalıyız bence.
0
🌸rock n roll
(13.01.25)
Teoride evet ama pratikte o olgunluğa ulaşan bir karşı cins olacağını sanmıyorum. Hep saykolara denk geliyorum.
0
gabe h coud
(13.01.25)
@arbre, sen neden gitmezsin?
0
sonsuz
(13.01.25)
İlişkiye başka otoriteler (polis, doktor, savcı,. Müge Anlı) girdiyse o ilişkiden cacık olmaz.
0
sekizdokuzon
(13.01.25)
@gabe h coud

Belki de saykoluk sendedir, farkında değilsindir. Bana hep sayko denk gelse acaba bende bir sıkıntı mı var, neden hep saykoları ben çekiyorum? diye düşünürdüm.

Umarım seni kırmamışımdır ama bazen birilerinin bizi uyarması gerekiyor.

@arbre neden gitmezsin, ben de sorayım?
0
🌸rock n roll
(13.01.25)
giderim. keşke gitsem. keşke gitse.
0
kibritsuyu
(13.01.25)
vay arkadaş, kadın cinayetlerinde “o saatte orada ne işi varmış” tan ne farkı kaldı şimdi.
0
gabe h coud
(13.01.25)
@ gabe h coud

Verdiğin örnek konuyla çok alakasız. Bence sil, bu verdiğin örnek öyle ağıza sakız yapılacak bir söylem değil, çok ciddi ve rahatsız edici.

Bir insana hep aynı tipte insanlar denk geliyorsa orada kişinin kendini bir değerlendirmesi gerekir. Mesela bana hep sayko denk gelse " neden hep ben" derim. Özeleştiri yapmak lazım. Belki benim bir davranışım sinir bozucudur, karşı taraf bana bunu ifade etmeye çalışıyordur ama ben umursamayı bırak, dinlemiyorumdur bile. Saykoya bağlıyordur karşı taraf. Yani demem o ki, sayko demek işin kolayı.
0
🌸rock n roll
(13.01.25)
Unutmayın, ilişki tavsiyesi almaya gitmiyorsunuz, sizde olanı sokratik sorgulamayla terapist çıkarıyor, o da kitaplardan tam olarak okumuyor. Çift terapisinin ne olduğunu erkekler bilmiyor, belki de o yüzden çekiniyorlar ve korkuyorlar?
0
damba
(13.01.25)
Erkeğim. Cevaplayacağım ama bekarım ben, ona göre ciddiye alıp almamak size kalmış.
İlk iş olarak gitmezdim. Bende, sanki açık ve doğru iletişim olduğu sürece hiçbir sorun terapilik olacak kadar çözümsüz kalmaz gibi bir algı var.
Eşim o iletişimi doğru kuramıyorsa belki o işi çözmek için bi uzmana danışabiliriz ama çift terapisi işine ben de çok sıcak bakıyorum diyemem.
Çaresiz kalırsam, belki ancak o zaman.
0
norek
(13.01.25)
@damba

Bence, erkekler çift terapisinin ne olduğunu biliyorlar. Sadece gitmek istemiyorlar. Psikiyatrist ve psikoloğa da gitmek istemiyorlar. Anlam veremediğim şekilde bunu gurur meselesi yapıyorlar.
0
🌸rock n roll
(13.01.25)
erkegim, gittim.
0
deckard
(13.01.25)
Gabe e niye yukleniyonuz abi semasi oyledir adamin. Sema psikolojisinde bihaber hatunlar kendinize gelin
0
lapaz
(13.01.25)
Soeuya yanit, gitmem. Ayrilirim daha iyi. Hatun mu kalmado piyasada
0
lapaz
(13.01.25)
bedava olsa giderdim. ölsem psikologlara para kaptırmam.
0
archmeister8
(14.01.25)
@arcmeister8

Bedava olsa gidiyorsun da paralı olunca neden gitmiyorsun?

Psikologlar dert dinleyerek para kazanıyor diye bir algı var. Psikologlar, bizim arkadaşımız değil, onlar bize sorular sorarak aslında biz farketmiyoruz belki ama bizim hakkımızda, kişilik ozelliklerimizle ilgili bilgi ediniyorlar ve ona yönelik bizim iyilesmemizi sağlıyorlar. Psikolog çok faydalı bir şey. Bir insan kendi için en büyük yatırımı psikoloğa giderek yapar bence.

İlişkim de kötü gidiyorsa çift terapisine giderdim, ama tabi eşimin de gitmesi lazım. Hatta ayrıca bireysel olarak da giderdim psikoloğa.
0
🌸rock n roll
(14.01.25)
gereksiz.
0
deartheodosia
(14.01.25)
Erkegim.Gitmezdim. Eger 3. bir taraftan yardim alinacak hale gelmisse is bitmistir zaten.Duzeltmeye ugrasmak gereksiz.Ne olacaksa olsun diye dusunurdum.
0
turkuaz
(14.01.25)
ben giderdim.

en yakın arkadaşım evliliğinde problemler yaşadı. eşi gitmek istemedi. gerekçesi: "şimdi oraya gideceğim benim ailem hakkında bir şeyler diyecek asabım bozulacak". yani aslında kendisinin ve ailesinin kusurla oldugunu içten içe bilip bununla yüzleşmek istemedi sanırım. sonuç olarak düzeltemediler ve boşandılar.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(14.01.25)
Giderim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(16.01.25)
(6)

Skyrim, witcher 3, assassin odyssey benzeri oyun

fistikthecat
Bunlardan sonra ne iyi gider? Konsol Xbox
Bunlardan sonra ne iyi gider? Konsol Xbox
0
fistikthecat
(10.01.25)
Eski olması sorun olmayacaksa o gruba tam uyan gothic serisi de var.

Mekanik olarak aynı ama tema olarak bilim kurgu olan mass effect serisi var. Mass effect'e şans verilir bence, şimdi bir de 4. oyun gelecek. Tamamen eskide kalıp bitmiş değil yani, kervana katılınabilir.
0
akhenaten
(10.01.25)
Eski Tom Clancy serilerine de bir bak(xbox 360).
0
feastofthedamned
(10.01.25)
dragon's dogma 2. bu ara çok sardım, skyrim tadı veriyor
0
barabas
(10.01.25)
Xbox'ta var mı bilmiyorum ama Alan Wake
0
salihdt
(11.01.25)
Öncelikle Fallout serisi ve Starfiled
Horizon serisine bakabilirsiniz isimleri sanıyorum Horizon: Zero Dawn ve Horizon: Forbidden West
Final Fantasy XV (windows edition ve royal edition olanları yani sonradan remaster edilip elden geçirilenleri) kesinlikle bence Wticher 3'e en yaklaşan oyunlardan biri
Banishers Ghosts Of New Eden
Ucundan kıyısından Kingdom Come: Deliverance
Uygun konsolunuz varsa veya emilatörü kurarım derseniz Zelda Breath of the Wild ve onun ikincisi
S.T.A.L.K.E.R. 2 Heart of Chornobyl
0
norek
(11.01.25)
Dragon Age serisi RPGlerin en iyilerinden bence benim favorim o da,

sanırım tam aradığınız oyun şu:

store.steampowered.com
0
aguen
(11.01.25)
(3)

Mi Stick / Tv Box guruları

ananiyimioguz
Eski bir plazma tv'yi akıllıya çevirip netflix, amazon prime, ip tv falan izlemek istiyoruz.İlk çıkan stcik veya tv box ı alsak iş görür mü? Tv zaten full hd.Eski serilerde, uygulamaların yüklenmeme sorunu falan oluyor mu android sürümü ile ilgili falan?Veya yeni çıkan uygulamaların yüklenmemesi gib
Eski bir plazma tv'yi akıllıya çevirip netflix, amazon prime, ip tv falan izlemek istiyoruz.

İlk çıkan stcik veya tv box ı alsak iş görür mü? Tv zaten full hd.

Eski serilerde, uygulamaların yüklenmeme sorunu falan oluyor mu android sürümü ile ilgili falan?

Veya yeni çıkan uygulamaların yüklenmemesi gibi...

Bir de tuzla içmeler'de stcik ve tvbox ı sıfır olarak yarı fiyatına satan bir yer var. bunlar çakma ürün mü satıyor yoksa ithal olduğu için mi böyledir sizce?

Eski serilerdeki tek sorun yavaşlık ve hantallık ise o sorun değil teyzem kullanacak zaten çok bir beklentisi yok.
0
ananiyimioguz
(04.01.25)
ben mutfakaki tv ye xaomi stick i taktım, hiçbir app ile alakalı sorun yaşamadım. sadece bir keresinde youtube dan düşüp duruyordu. uygulamanın reset bölümünden işi çözdük.

diğer tv için de next in cihazını aldım, ki xaominin yarısından daha düşük bir fiyattı. o da işimi görüyor
0
kondansator
(04.01.25)
mi box s alın, 4k derdiniz yok ama güncel bir cihaz olsun bence. Android tv'nin menüleri yavaşlayınca aldım 6-7 aydır tekrar akıcı şekilde kullanabiliyorun tv yi.
0
kimlanbu
(04.01.25)
Annem ilk nesil mi stick kullanıyor, o dediğin hafif hantallık hariç hiçbir problem yok.
0
norek
(04.01.25)
(4)

Misafir Çikolatası Satılan Yer - Şekerlemeci

isiaha
Bayram sezonu olmadığı için her yerde bulamıyoruz. Ankara'da nerededir bu magazalar? elitcikolata.com.tr/elit-koko-hindistan-cevizli-baton-sutlu-cikolata-200g-glutensiz?srsltid=AfmBOoq8dGEPYDcOepsj1yBgyPL-3SfPaH6WvcHoQEvrVrAKhQYm2Kb- bu ürünü arıyoruz aslında acil olduğu için internetten almak devre
Bayram sezonu olmadığı için her yerde bulamıyoruz. Ankara'da nerededir bu magazalar? elitcikolata.com.tr/elit-koko-hindistan-cevizli-baton-sutlu-cikolata-200g-glutensiz?srsltid=AfmBOoq8dGEPYDcOepsj1yBgyPL-3SfPaH6WvcHoQEvrVrAKhQYm2Kb- bu ürünü arıyoruz aslında acil olduğu için internetten almak devre dışı şu an
0
isiaha
(04.01.25)
Pastane ve kuruyemişçilere bakmanızı tavsiye ederim. Direkt bundan olmasa da çok güzel kutulu çikolatalar var.
0
norek
(04.01.25)
www.ostim.org.tr
Elit'in dağıtımını bu firma yapıyor galiba, telefonla ulaşsanız fabrika satışı var mı ya da hangi pastanede/mağazada vardır diye bilgi verirler bence.
0
kobuzchu kiz
(04.01.25)
Özel bir ürün aramıyorsunuz kahve dünyası mağazaları hem çok kaliteli hem taze hem de sunumu güzel çikolatalar var hediyelik de çok güzel olur
0
iwillsee
(04.01.25)
Ağam’da hep oluyor. Ve aşırı güzeller.
0
invictae
(04.01.25)
(7)

Araba kaldırılırken debriyajdan çekmeden önce gaza basıyor musunuz?

ya ben lan neyse
ayağı debriyajdan hiç kaldırmadan gaza biraz basıyor musunuz?
ayağı debriyajdan hiç kaldırmadan gaza biraz basıyor musunuz?
0
ya ben lan neyse
(03.01.25)
Hocam debriyaj tam basılıyken gaza bastığında araç boş vitesteyken gaza basmış oluyorsun bir anlamı yok ve saçma bir hareket olur bu, normalde kavrama noktasında gaza basmaya başlarsın araba hareket eder hatta dizelde gaza basmadan da kavramada hareket etmeye başlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.01.25)
O kadar hafif dokunurum ki pedala, debriyajdam ayağımı çeksem stop edecek kadar hafif. Dokunmak sayılırsa bu da.
0
Cesario
(03.01.25)
yeni arabalarda nasil bilmiyorum ama benim kullandigim manuellerde debriyajdan ayagini cekmeden once gaza basmazsan araba istop eder.

kavrama noktasina kadar gaza basilmaz. kavrama basladiktan sonra ufaktan gaz verilir. bu da zamanla oturur.
0
antikadimag
(04.01.25)
Cesario+1
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.01.25)
Dizel araba ise gaz vermene gerek yok ayağını debriyajdan çektikçe araba hareket eder zaten. Benzinli araba ise evet hafif gaz vermen gerekir.
0
etna
(04.01.25)
Minik minik dokunuşlarla basmaya başlıyorum.
Benzinli.
0
norek
(04.01.25)
ilk adım kavrama noktasını tanımak, bunu da düz ve boş bir yolda hiç gaz vermeden sol ayağımızı debriyajdan çekip, araç çok hafif devirden düşecek şekilde pratik yaparak kazanıyoruz. epey bir denemeden sonra kas hafızası oluşacak ve hiç zorlanmadan bu noktayı yakalıyor olacağız.

sonra aracı kaldırırken ister düz yol, isterse de hafif yokuş olsun. ilk adım bu kavrama noktasını yakalamak, son sağ ayak freni bırakıp hafifçe gaz verirken debriyajı kontrollü şekilde bırakmak.
0
orpheus
(04.01.25)
(11)

Hangi dövmeleri keko işi buluyorsunuz?

duygusalatasi
Ve vücudunda ne dövmesi olanlara ön yargılı olursunuz?Linçlenebileceğimi bilerek soruyorum. Siz de açık açık yazabilirsiniz. :)Ben bu aralar boynunda kocaman ay yıldız dövmesi olanlar görüyorum, keko işi geliyor açıkçası. Futbol takımı amblemi ya da kartal, aslan vs. yapanlar hakkında da öyle düşünü
Ve vücudunda ne dövmesi olanlara ön yargılı olursunuz?

Linçlenebileceğimi bilerek soruyorum. Siz de açık açık yazabilirsiniz. :)

Ben bu aralar boynunda kocaman ay yıldız dövmesi olanlar görüyorum, keko işi geliyor açıkçası. Futbol takımı amblemi ya da kartal, aslan vs. yapanlar hakkında da öyle düşünüyorum. Kolda halka gibi, 2017-2018 döneminde aşırı popüler olmuş ve birçok erkeğin yaptırdığı bir dövme vardı, o da biraz şey.

Koluna, ensesine, göğsüne ayet yazdıran (ve çoğu playboydan hallice tipler oluyor genelde) beyler için de olumlu düşünemiyorum. Ensede kocaman ''inna lillahi ve inna ileyhi raciun'' dövmesinin işi ne mesela? Ondan geldik ve ona döneceğiz diyorsun da bunun vücudunda, ensende ne anlamı var?

İki göğüs arasına ya da göğüs altına lotus çiçeği vb. dövme yaptıran hanımlara da sempatik bakamıyorum çünkü bayağı buluyorum.

Kişinin ne olduğuna dair bir pankart açması eksik kalmış canım anam, kanlı gül ya da kocaman kadın ismi vb. dövmelerden bahsetmiyorum bile.

Keko dövmesi denilince aklıma ilk gelenleri yazdım. :)
0
duygusalatasi
(03.01.25)
Yazı. Dil, alfabe farketmeksizin cümle, isim, tarih vs.
0
beetlejuice
(03.01.25)
Saydıklarının hepsini ben de keko buluyorum

2 3 ay yoga yapmış herkesin om dövmesi oluyor o da baydı artık.
0
kullanicadi
(03.01.25)
Only God judge me dövmesi çok klişe geliyor. Bir dönem vardı sanırım.
0
put it in your appropriate place
(03.01.25)
Bütün parmak dövmeleri
0
Bruce
(03.01.25)
Saydıklarına ek olarak az kişi tarafından bilinen dillerde Korece/Japonca/ Çince/Yunanca/Latince yazılan kelimeler ya da cümleler. Sanki altında birileri "ne demek?" diye sorsun ve sohbet açsın diye yapılmış geliyor.
0
Amaranta ursula
(03.01.25)
renkli dövmeler. dövme siyah olur. renkli seyler yapacaksan git bir kagit kalem al onlari boya.
kuru kafa
erkeklerde gögse bisiler yazilmasi
kadinlarda memenin yanina ya da bele
el ve parmaklara yildiz bilmem ne cok kötü. yaptiranlar genelde kendini hippi sanan partici, uyusturucu kullanan tipler oluyor. (böyle bir yobazim fdlkgj)
penise kalp yaptirani gördüm, igrenc.

kadinlarda meme kücükse iki meme arasina bisiler güzel.
erkeklerde kas varsa sleeve tattoo ve military sac tirasi, sifir sakal seksi.
dirsegin hemen üstü güzel
0
sonsuz
(03.01.25)
Bir kere basladiktan sonra bir daha duramayip her tarafina dovme yapilmis vucutlari itici buluyorum.
0
(03.01.25)
Hepsini. Bir insan niye dovme yaptirir ki zaten.
0
freedonia
(04.01.25)
Freedonia + 1
Hepsi
0
isiaha
(04.01.25)
Her turlu aslan kaplan ejderha dovmesi. Cok buyuk renki dovmeler, yillar gectikce renkler gidiyor, camura donuyor o agresif hayvanat
0
deckard
(04.01.25)
beetlejuice +1
ben de onu yazmaya gelmiştim. yazı.
0
norek
(04.01.25)
(3)

Beli kullaniyo musunuz? Spotify wrapped for restaurants

lapaz
Konsepti varmishttps://beliapp.com/
Konsepti varmis
beliapp.com
0
lapaz
(31.12.24)
Yelp vardı bi, onun mu muadili acaba
0
norek
(31.12.24)
Hiç duymadım
0
anon1m
(31.12.24)
hayir kullanmiyorum, kolay kolay disarida da yemek yemem zaten.
0
hot potato
(31.12.24)
(5)

İş tanımınızdaki en zorlayıcı görev

sekizdokuzon
Benimki veli aramaları. Allah'ım içim dışıma çıkıyor. Çoğu da gerçekten çok tatlı, farkındalık sahibi, kibar insanlar ama her ay 20 kişiyi aramak bana inanılmaz zor geliyor. Hani bu da olmasa işimi birkac tık fazla sevebilirim. (bkz: introvert öğretmenler)Sizinki nedir? İyi pazarlar.
Benimki veli aramaları. Allah'ım içim dışıma çıkıyor. Çoğu da gerçekten çok tatlı, farkındalık sahibi, kibar insanlar ama her ay 20 kişiyi aramak bana inanılmaz zor geliyor. Hani bu da olmasa işimi birkac tık fazla sevebilirim. (bkz: introvert öğretmenler)

Sizinki nedir? İyi pazarlar.
0
sekizdokuzon
(29.12.24)
başkasının aylarca uğraştığı şeyi devralmak
0
nahtoderfahrung
(29.12.24)
Sürekli yeni teknolojiyi öğrenmek zorunda kalmam.
0
mirty
(29.12.24)
Şehit ailelerine haber verme görevi yapanların işi olsa gerek. Sağlık ekibiyle falan gidiyorlar.
0
Mirket
(29.12.24)
fast food sektöründen fakir bir kardeşiniz olarak şahsi yorumumu paylaşıyorum: standart olmayan siparişler. beyaz şov'daki hüsmen dayı'yı hatırlayan old'lar bilir hani o hesap, "döner istiyorum ama dönmesin istiyorum" gibi... şu ürünü istiyorum ama içinde şu olsun, bu olmasın...

şimdi müşterinin hakkıdır ona hiç itirazım yok, kimseye "sen niye buna mayonez istemiyon?" diye dalacak halim yok ama özellikle yoğun saatlerde bu modifikasyonları yapmak gerçekten ciddi enerji gerektiriyor. kimisi mesela sadece domates olmasın diyor o yine bi şey değil ama üç kalem çıkarıp üç kalem sokunca kafa direkt patlıyor "lan buna ne koyucaz şimdi" diye.

ben her zaman dikkat etmeye çalışıyorum çünkü müşterinin alerjisi olabilir, belki iplemeyip domates koysak adam hastanelik olacak vs. ama özellikle çok sayıda sipariş olan dkaikalarda bunları kafada kurgulayıp yapması ayrı dert, ön tarafta bu siparişlerin müşteriye doğru aktarılması ayrı dert...

bu işlere girmeden önce ben de çok kızardım açıkçası "ulan iki tane sosu doğru gönderemiyosunuz" diye ama arka tarafı görünce valla bütün sinirim stresim geçti ya.

dediğim gibi neticede müşteri bir sipariş vermiştir, verdiği şekilde almak hakkıdır. ona bi diyeceğim yok. ama ortam sandığınızdan çok daha kaotik ve kötü arkadaşlar. kimse bilerek, inadına yahut gerzek olduğu için yanlış göndermiyor onları. tepki gösterilmesi gerekenler tepede milyonlarla oynarken restoranda gtünden haberi olmayan yavrucakları üç kuruşa EŞEK gibi çalıştıran patronlar olmalı. bir ayda 2.5 milyon lira yerine 3 milyon lira ciro yapmak için binlerce siparişin içinden geçilmesine sebep olan, az eleman çalıştırarak aklınca kâr eden yöneticiler olmalı. bize kızmayın, biz hakikaten elimizden geleni yapıyoruz.

bu tür işletmelerde ikişer tane fazla çalışan olsa istisnasız HERKES mutlu olur ama patronlar yüzde 2-3 az kâr eder belki. bakın kâr diyorum, her türlü yine avantajlılar, her türlü yine daha çok kazanıyorlar. ama yapmıyorlar.
0
mark greg sputnik
(29.12.24)
Kriz yönetimi.
Hayat bana, riski doğru yönettiğim sürece krizi yönetmeme gerek kalmayacağını öğretti ama risk de her zaman doğru yönetilemiyor.
Bir projenin, deadline çok yaklaşmışken yetişmeyeceği riski belirirse, o iş için yeni ve uygun tedarikçilerin bulunup projenin doğru şekilde bölünüp teslimat öncesi de doğru şekilde birleştirilmesi gerekir. Bunun da bazen pazar gecesi yapılması gerekir örneğin.
Kabus gibi.
Bazı projeler bittiğinde dayak yemiş gibi hissediyorum.
0
norek
(30.12.24)
(36)

hp kitaplarını okudunuz mu? kaç doğumlusunuz?

deartheodosia
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada o
benim tüm çocukluğum hp okumakla geçti. ama yeni tanıştığım kimse hp okumamış oluyor (evet insanlara soracak kadar önem veriyorum hala). geçenlerde bi kafeden kurabiye almıştım, uff hagrid’in kurabiyeleri gibiymiş bunlar da dedim ve kimse bi şey anlamadı mesela. ya da bence insanların hangi binada oldukları karakterleri hk önemli doneler veriyor. ne düşünüyorsunuz???
0
deartheodosia
(23.12.24)
Benim tüm cocuklugum Harry Potter kitapları ve filmleriyle geçti; koca kadin oldum, hala çok severim. Saçlarım biraz kabarsa "yine Hagrid'e döndüm" derim en basiti, günlük dil kullanimima da yerleşmiştir yani; etrafımda anlamayan kimseyi görmedim şimdiye dek.

94 doğumluyum. İlk filmi de ben 7-8 yaşlarındayken çıkmıştı yanlış hatırlamıyorsam. Sinemada kendimi bilerek izlediğim ilk filmlerden biridir.
0
fraise
(23.12.24)
ilk 4 kitabı okudum.
0
wd40
(23.12.24)
Hp öncesi yüzüklerin efendisi nesliyim ama hp nesli de yaşlandı artık o muhabbeti bulamazsın artık

Edit: 95 sonrası okuyan kalmamıştır
0
grimavi
(23.12.24)
@grimavi abim 87li, kuzenim 94lü, ben aralarındayım. üçümüz de hp okuyorduk ve kitapların yayımlanmasını bekleyen nesildendik. belki 95 sonrası daha uygun olabilir buna
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
93 doğumluyum, seriyi yeni bitirdim:)
0
nothing in my way
(23.12.24)
ne kitabını okudum ne filmini izledim.
0
rentts
(23.12.24)
96lıyım, hp ile büyüdüm. Eskisi kadar manyak olmasam da potterhead'im, beynimde zibilyon trivia var evreniyle ilgili. Ravenclaw'dan selamlar :d

Hatta son üç dört gündür kız arkadaşımla rewatch yapıyoruz seriyi, bugün melez prensi izledik.

İlk 5 kitabı annemle beraber okumuştuk, ben 5-6 yaşındaydım ilk kitaba başladığımızda. Okuma biliyordum ama uzun diye annem okudu, 5. kitap 1114 sayfaydı yine de beraber okumaya devam ettik :D son iki kitabı kendimiz okumuştuk ama ahaha. Sonra iki üç kez daha tüm seriyi okudum tabii ki.

Mesela Hogwarts Legacy oyununu da iki defa %100 olacak şekilde bitirdim, ilk çıktığında ve bi iki ay önce olacak şekilde. Çocukluktan beri beklediğim bir oyundu.

Benim neslimde kitapları okuyan var baya ama filmleri izlemeyen yok gibi. Belki 2000 sonrasında o kadar popüler olmayabilir bilemiyorum.
0
nundu
(23.12.24)
90, bütün kitapları okudum 4 ve sonrasını mı ne bekledik yıl yıl okuduk diye hatırlıyorum. Filmlerin de ilk 5'ini sinemada izledim, sonra filmlerini sevmedim devamına ilgim kalmadı.(ama kitaplar çok iyiydi diye hatırlıyorum) Bu arada ilk filmin tanıtımını bile çok net hatırlıyorum haberlerde mi ne McGonagall'ın kediden dönüşüm sahnesi falan gösteriliyordu acayip görsel efektli çok iyi film gelecek diye tanıtıyorlardı :)

Ya özellikle 99 ve sonrası bizim için önemli olan hiçbir şeyi bilmiyor. HP, The Matrix, Lotr, Geleceğe Dönüş, The Mask, Looney Tunes çizgi filmleri, Pokemon vs...

edit: bu arada bir hayal kırıklığımı anlatayım. Çocukken Türkiye'den bakarken HP dünyası çok büyülü geliyordu. 24 yaşımda İngiltere ve İskoçya'yı gördüm, aslında çok müthiş bi yaratıcılık yokmuş J.K. Rowling zaten o dünyanın içinde yaşıyormuş dedim :/ yarattığı dünya müthiş ama filmde gördüğüm ortamlar çocukken çevremde hiç görmediğim şeylerdi ve büyüleniyordum, aslında o dünyanın UK olduğunu fark ettim.
0
nhk ni youkosu
(23.12.24)
1995.

hp ben ilkokul ve lisedeyken büyük olaydi. bana cocuksu geliyordu ama büyü falan ne diyordum. hicbir serisini okumadim. filmlerine denk geldiysem izledim hikayeyi de bilmiyorum. lisansi okurken de herkes quidditch oynuyordu. turnuva falan yapiyorlardi avrupa'daki okullarla. allan mallari nerdleri böyle bir salaklik olamaz diyordum fdglhkjg

2020'de ilk kez erkek arkadasimla lockdown'da izledim ve bayildim.

kitaplarini da okumak isterim. verdigi mesaj zamansiz ve hikaye de cok güzel.
0
sonsuz
(23.12.24)
Senin yaşlardayım, hepsini okudum. Kitapları ilk filmi sinemada izledikten sonra okumaya başladım, liseye geçmeden güncel kitapları bitirmiştim. Son 2 kitap ben lisedeyken çıktı onları da o zaman okudum.
Hatta öss'ye hazırlanırken son 1 ayda kafa dağıtmak için tekrar okumuştum son kitabı, o geceler hala aklımda bir yandan stres bir yandan kitaptan aldığım zevk. Erken uyumam lazım ama sayfalar peşini bırakmıyor, geceliyorum...
Filmlerle devam ettim sonra, son film çıktığında da üniversitedeydim. Çocukluk ve ergenliğimin tamamında, kitabıyla filmiyle bi şekilde hayatımda olmuş. O dönemlerdeki birinin okumasa bile illa izlediği bir hikaye.

95li bir kız arkadaşım vardı o da severdi, sonrasında doğanlar da kitaba olmasa bile filmlere maruz kalmıştır. Z kuşağı uzak kalmış olabilir bir tek, bir de 85 ve öncesi diye düşünüyorum.
0
Bruce
(23.12.24)
Harry Potter'a ilgim o kadar sıfır o kadar yok ki başlığı okuduğumda H.P. Lovecraft'la ilgili zannedip onunla alakalı cevap verdim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.12.24)
91liyim. turkcelerini sayisiz defa, ingilizcesini de birkac defa bastan sona bitirdim. artik kitaplari ezberlemistim bir paragrafi okurken sonraki paragraf aklima geliyordu. benim kadar manyagi 10-15 kisi falandir turkiye'de.

filmlerini cok sevmedim, ilk filmi disinda acip da izleyeyim dedigim filmi yoktur. bir de ucuncu film fena degil. ama kitaplari bambaska bir dunyaydi. oyle buyulu bir dunyanin icine cekilmek apayri bir duyguydu. universiteye kadar sayisiz kere okudum abartmiyorum.

harry potter ile buyuyen nesildik. kitaplar 2001'de cevrildi. o zamanlar ben 10 harry 11 yasindaydi. son kitapta da ben 16 harry 17 yasinda. beraber buyumusuz. son kitabi arkadasin tanidigi kitapcidan ayirtmistik ve sinifca almaya gitmistik. cunku tukeniyordu hemen. o gece uyumayip koca kitabi bitirmistim. binam ravenclaw'dir ama slytherin'e de sempatim vardir.
0
antikadimag
(23.12.24)
@nhk

ilk kitap 99'da turkceye cevriliyor ama cok populer degil o zamanlar. dost kitabevi basiyor hatta buyulu tas diye cevirmisler. sonra seri patlayinca 2001'de yky haklarini alip o zamana kadar yazilmis ilk 4 kitabi cevirip getiriyor. turk halkinin hp ile tanismasi budur.

sonra 2 senede bir yeni kitap geldi onlari bekledik. 2003 zumruduanka, 2005 melez prens, 2007 olum yadigarlari olmasi lazim. 2003 yilinda babama aldirdigim zumruduankayi hic unutmuyorum. hatta yanina bir de dort kafadarlar kitabi aldirmistim ve once onu okumustum. hp'yi bekletip hazzi arttiriyordum :)
0
antikadimag
(23.12.24)
91 doğumluyum, ne okudum ne izledim. Yetiskinligimde bı deneyeyim dedim filmini, çekmedi beni. Çocukken de çok okuyan cok izleyen biriydim ama ya bana denk gelmemiş ya da fantastik olduğu için ilgimi çekmemiş olabilir.
0
abuzer
(23.12.24)
89'luyum ilk kitabı okuduğumda henüz filmi çekilmemişti ben de 6. Sınıftayım diye hatırlıyorum. Hepsini okudum, bütün filmlerini izledim. En son çıkan Cursed Child tiyatro metnini de okudum (keşke oyununu da izlesek). 9 yaşında oğlum var, birinci ve ikinci sınıfta tüm harry Potter kitaplarını okudu. Hatta sihirli almanak diye bir kitap daha çıktı hp evreni hakkında ansiklopedimsi. Onu gördü D&r da onu da istedi onu da okudu. Bazen gryffindor cübbesi ile geziyor, 8 yaş doğum gününü HP temalı yapmıştık, pastası Hagrid'in Happee Birthdae Harry yazılı pastasıydı.

Komşumuzun ortaokula giden kızı var kaç doğumlu bilmiyorum ama 12 13 yaşlarında sanki. O da baya Potterhead, hatta instagram sayfası açmıştı bir ara Harry Potter ile ilgili az bilinen şeyler, replikler falan paylaşıyordu kendisini zorla takip ettirmişti:))
0
kullanicadi
(23.12.24)
87, Dumbledore'un öldüğü final sayfası ile beraber kitap bitip yeni kitap beklenilinceye kadarki süreçte Dumblodore ölmedi ve işte bu da kanıtı diye dedikodu niteliğinde forum yazıları ve websayfalarının açıldığını hatırlayacak kadar fanıydım. elimde 1. baskı bazı kitapları da var. bence bir şeyi sevmenin yaşı yok. Günümüzde 90'lı yılların dizilerini tekrar tekrar izliyorsa millet bir işin ne kadar iyi olduğu ile alakalıdır.
0
denizmaniaherif
(23.12.24)
artık yaşım 34.

serinin tüm kitaplarını birkaç defa okudum, keza filmlerini defalarca izledim (hatta üniversitede baktım, bir dersin vize/finalini geçemeyeceğim, ben de tüm seriyi hatmetmiştim o gece).

yeni nesil zannedersem bunu bir kültürden ziyade dümdüz karakterler yığını vs olarak görüyor.
bir gün girdiğim bir fırında ravenclaw logolu kazak giymiş bir kasiyer vardı. "aaa, çoğunlukla gryffindor ya da slytherin'i tutarlar ama siz ravenclaw'u seviyorsunuz galiba :)" dedim. kadın da üstüne bakarak "dediğinizi hiç anlamadım, öylesine aldığım bir kazaktı" dedi. sonra harry potter'ı çok sevdiğim için bu temada bir kupa alan arkadaşıma "artık çok özlü iksirimi bununla içeceğim" dedim, bana "yaralarımıza şifa olsun" dedi :(
0
m e b
(23.12.24)
Kitapları da filmleri de zamanında zevkle tükettim ama potterhead sayılmam.
92liyim.
0
norek
(23.12.24)
Popüler kültüre ait referanslar zaman geçtikçe eskiyor ve her yeni nesille birlikte güncelleniyor. Eskinin star wars, kara şimşek, Lotr, Lost, H.P gibi kendi dönemlerini domine etmiş diziler, filmler ve kitaplar yerini yenilerine bırakıyor.

Bence arada şöyle bir fark var; eskiden bu kadar çok platform, uygulama vs yoktu ve odak çok daha yüksekti. Yani mesela Lost yayınlandığı dönemde tüm dünya aynı anda interaktif bir şekilde izlenir, teori geliştirilirdi. Bu da o dönemin popüler kültür jargonunu, referanslarını vs domine ederdi. ancak şimdi çok sayıda platform, çok sayıda uyarlama, film dizi mevcut. Çok fazla odak var ve bunlardan herhangi biri global çapta popüler olsa da bu popülerlik çok kısa sürüyor. Eskiden tek bir dizinin tek bir bölümü için yayınlandığı saatlerde şehirlerde sokaklar boşalırken şimdi insanların böyle bir dizinin varlığından bile haberi olmayabiliyor. Özetle normal bir durum, hele ülkemiz gibi kültür tüketiminin son derece kısıtlı olduğu bir yerde.
0
thracia
(23.12.24)
Ben sadece ilk kitabını okumuştum. Sonra evlendim, kızlarım oldu. Büyük kızım tüm seriyi 1 defa, küçük olanı 10 yaş civarındayken tüm seriyi 6-7 defa filan okudu, her türlü detaya hakim.
0
SiyamkedisiZorro
(23.12.24)
92liyim kitabını hiç okumadım. İlk iki filmini izledim. Çok ilgimi çekmedi
0
jülsezar
(23.12.24)
Azkaban Tutsağı nı almıştı teyzem doğum günümde, delirmiştim okuduğumda. Ateş Kadehi yeni çıkmıştı, ona da yapıştım tabi hemen arkasından. Diğer 3 kitabı beklemek çileli ve keyifliydi. utopyam, esrardairesi gibi forumlarda çok sık vakit geçiriyordum.
Hatta son kitabı yine bu bahsettiğim forumlardan bir ekip çevirmişti Türkçe'ye -oldukça da iyiydi- pdfden okumuştum :D
Fantastik edebiyata meyilli olup da maruz kalanların kolay kolay kaçamayacağı bir furyaydı :v 91 liyim bu arada.
0
lüzumsuz adam
(23.12.24)
91'liyim. sayamayacağım kadar okudum ve izledim. benim güvenli alanımdır hp.
iş arkadaşımın orta sondaki kızına vermiştim, okumak istiyordu. ilgisini çekmedi mesela. ama kızıma zorla da olsa okuturum :)

hala sektör olarak ekmeğinin yenmesi çok mantıksız geliyor o ayrı. ama sadece kitap ve film olarak bakarsak ömürlük bir seri benim için.
0
elorelia
(23.12.24)
okudum, 84'luyum. ilk kitaba lise 2'de baslamistim sanirim. ilk basladigimda ne bu cocuk kitabi deyip biraktim. ama sonra tekrar basladim, ve bir daha birakamadim. tum kitaplari 2'ser 3'er kez falan okudum, filmleri de en az 3'er kez izledim. o zamanlar arkadaslarimin bircogu da okudu kitaplari. cocugum olsa okumasini isterdim.
0
lemmiwinks
(23.12.24)
Yaşlıyım.
Hiçbir kitabı okumadım. Filmleri de baştan sona hiç seyretmedim.
Ama cevapları okuyunca bir eksiklik hissettim. E pub'ını bulursam bakacağım bi.
0
Mirket
(23.12.24)
87liyim, neden okumadım bilmiyorum. hiç çevremde de görmedim. ben o zamanlarda seri stephen king okuyordum. :/
0
dilhun
(23.12.24)
89 doğumluyum. Hepsini tekrar tekrar okumuşumdur filmlerin hepsini de tekrar tekrar izlemişimdir. Mesela hatırlıyorum 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan önceki son 50 gün yayınevinin sitesinde her gün bir sayfa yayınlıyorlardı ben de her gün onu takip ediyordum. Gerçekten bir dönemime damga vurmuştur. Ama üniversiteden sonra ilgim azaldı, şimdi de hiç yok. Mesela şimdi yeni dizi çekiliyor sanırım ve vakit ayırıp izleyeceğimi düşünmüyorum.

Büdüt: Hatırlayan var mı ya daha 5. kitabın çevirisi yayınlanmadan Sabah (sanırım bu gazeteydi) JK Rowling Sirius'un ölümünü yazdığı için ağlamış diye ana sayfaya yazarak spoiler vermişti?
0
peki madem
(23.12.24)
gururlu bir ravenclaw üyesi olarak okudum, filmlerini de defalarca izledim. 90 doğumluyum. çevremde hp'ci olduğunu iddia eden ve bina isimlerini bile hatırlamayan köpük birkaç kişi dışında tamamen gözden düşmüş bir seri.
0
brakgn
(23.12.24)
@sanem, bir bilim adaminin romaninini lise sonda okumustum ben de cok etkilendigim bir kitapti.
0
sonsuz
(23.12.24)
Kitapları 2 defa okudum. Eskiden kitapları okumamış ama filmlere hayran görünce şaşırıyordum. Dövmeli bir kızla tanıştım. 1 sayfa kitap okumamış. Filmlerin kesinlikle kitabı okumuş kişiler için yapıldığını düşünüyorum. Kitap okumayanlar için anlamsız şekilde geçen bir sürü sahne var. O yüzden garipsemiştim okumamasını. Artık takmıyorum.

Benim gibi 30 yaşını geçen herhangi birinin ilk defa oturup da Harry Potter okuması çok zor. İlk 2 kitap direkt çocuk kitabı. Ben ilk üç kitabı orta okulda bitirmiştim. Harry benden büyük ama kitapların Türkiye'deki çıkış tarihleri ile neredeyse Harry ile birlikte büyüdüm gibi oldu. Geçen gün 3. defa tekrar başladım okumaya. İlk iki kitapta epey göz devirdim ve sıkıldım mesela.
0
nawar
(23.12.24)
@antikadimag ben de her kitabı 50’den fazla okumuşumdur, abartmıyorum. canım sıkıldığında herhangi bi kitap/sayfayı açıp okumaya başlardım.

bende evde bir ilk okuduğum kitaplar, bir ingilizce seri bir de yeni baskı seri var. boşandığım kişi evde 3 hp serin var, sorunlusun falan diyordu :d if you know you know durumu.

ne çok seven varmış ayrıca, mutlu oldum :) buluşup hp günü yapalım! (ben de ilk filmler dışında filmlerini izlemedim.)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
@deartheodosia Amerikan İngilizcesi mi, İngiltere İngilizcesi mi? Hangi ülkede basıldı? Sadece "cookie-biscuit" ya da "gas-petrol" gibi kelime farkı yok. Daha ciddi farklar var.

www.hp-lexicon.org
0
nawar
(23.12.24)
87 doğumluyum.
fantastik edebiyat, bilim kurgu ile beraber hiç ilgimi çekmeyen alan olduğu için okumadım. fantastik edebiyat'a az da olsa ilgim olsa kesin okumuş olurdum çünkü çok popülerdi.
0
wilhelmwasmuss
(23.12.24)
filmlerde ilk iki film kitaplara daha sadık ve biraz daha çocuksu ruh var, üçüncü film tam ara geçiş ve serideki en iyi yönetmen olan Cuaron'un filmi olduğu için gerçekten iyi bir film. Keşke tüm seriyi Cuaron çekseydi dedirtiyor ama mümkün olmazdı tabii :D Dört rezil, Mike Newell ile niye tekrar çalışmadıkları belli. Dumbledore'un saçma atarları falan aklıma geldikçe cringe oluyorum (meşhur bi did you put your name in the goblet sahnesi vardır bilen bilir). 5'ten sonra Yates ile devam ettikleri için belli bir sinematografik dil tutturulmuş ama kitaplardan uzaklaşma iyice belli oluyor bence.

Oyunlarını oynayan varsa bilir, ilk üç oyun tamamen kitaptan esinlenen, grafikleri çizgi film tadında ve macera hissini iyi yaşatan oyunlar. Dördüncü oyun yine rezalet tamamen co op oyunu yapmışlar. 5-6 tamamen filmlerin oyunu, ilk üç kadar olmasa da çıktığı dönemde keyifle oynamıştım. 7. filmin oyunlarına ise 1 saat dayanamadım korkunçlardı. Kitapları seven için LEGO oyununu tavsiye ederim. Bir de tabii ki Hogwarts Legacy çok keyifli, kusursuz bir oyun tabii ki değil ama Hogwarts'ı ve çevresini keşfetmek eğlenceli.

Ben de bu kadar HP seven görünce mutlu oldum. Kitapları son okumamın üzerinden birkaç yıl geçti, belki yakında tekrar bir tur atarım diye gaza da geldim :d
0
nundu
(23.12.24)
2016 doğumlu oğlanın masası:p

ibb.co
0
kullanicadi
(23.12.24)
@nawar, uk editionları var ama hiç karşılaştırarak okumadım diğerleriyle :)

@kullanicadi, çok sevimli <3 benimki de büyüsün lotr, hp her şeye bulaştıracağım :)
0
🌸deartheodosia
(23.12.24)
(15)

Bahşiş bırakılmadığı için surat asan garson gördünüz mü?

psmstc
Orta lükslükte bir yere kahvaltıya gittik. Gözlemlediğim kadarıyla yemek başında restoranda tüm çocuklara "ekstra" iyi davranıyorlar. Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar? Vermeyince de o gülümsemeler nezaketler birden soğuk bir surata dönüyor gibi algıladım.Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Orta lükslükte bir yere kahvaltıya gittik. Gözlemlediğim kadarıyla yemek başında restoranda tüm çocuklara "ekstra" iyi davranıyorlar. Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar?

Vermeyince de o gülümsemeler nezaketler birden soğuk bir surata dönüyor gibi algıladım.

Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
0
psmstc
(20.12.24)
evet çıkarken bahşiş bırakmayınca bozuluyorlar.
0
jelly bear
(20.12.24)
Sizce bunu sahiden de bahşiş için mi yapıyorlar?
baska ne icin yapabilirler?

bahsis motivasyon ve kibarliktir. bahsis vermezsen ekstra bir sey görmemen dogal dagil mi?
0
sonsuz
(20.12.24)
evet, çoğunluğu sadece bahşiş için yapıyor.

bu bahşiş olayının "gönülden kopma", "gerektiğinden daha iyi hizmet görme" noktasından çıkarılıp abd kültürü etkisiyle zorundalığa dönüşmesini normal bulmuyor, "servis ücreti", "x hizmet bedeli" gibi saçmalıklar altında toplam hesabın %10-15'i olarak hesaba ekleyen işletmelere de "niye, burası abd mi?" diye aleni eleştiride bulunduğum çok oluyor.

yav zaten restoranda ödenen yemeğin ücreti nedir; her türlü gidere kârın da eklenmesi değil midir? ben neden garsonu geçindirmekle yükümlü olayım?

reservoir dogs'ta geçen bahşiş bırakmanın mantıksızlığına katılır, böyle bahsin sorun olmasına bile şaşırırdım. türkiye de kendi dertleri yetmez gibi böyle bir derdi de ithal etmekte gecikmedi tabii, hayret ediyorum.
0
m e b
(20.12.24)
cocuk demek ekstra servis demek. sicak su getirir misiniz, ay dokuldu, cocuktur yapar, mama sandalyesi vs... tek kisiye gore bahsis verme yukumlulugu daha cok. cocuklarin cok tatli diye yakinlik gostermiyorlar tabi para icin yapiyorlar.
0
buenosdias
(20.12.24)
Amerika' da bahşiş bırakmayan müşterinin üzerine yürümeye kadar giden durumlara şahit olabilirsin:)
0
kumandanim
(20.12.24)
Müşteri çıktıktan sonra müşterinin bahşiş bırakmadığını görünce, o parayı ya da kartı bıraktığın kutu / cüzdan gibi şeyi fırlatıp atanı gördüm.
Muhtemelen müşteriye pek belli etmedi ama göremedim o kısmı.
Empati yapıyorum, benim de bahşiş beklentim varken bir kusurum olmadığı halde bahşiş alamasam ben de bozulurdum, bazen de belli ederdim ciddi bir hayal kırıklığı yaşarsam.

Örneğin gelenlerin yabancı müşterileri veya misafirleri gelmiş, onları şöyle güzel bi yemeğe götüreyim demiş ve getirmiş. İlgi alaka gösteriliyor dört dönüyorlar başında, her şey iyi gidiyor ama günün sonunda 10 lira bile bahşiş almamışsın. Tuhaf karşılar, "ulan kesin bi kusurum oldu" diye düşünürüm açıkçası.
0
norek
(20.12.24)
sor bakalım çok umrumuzda mı :D
0
telliahmet
(20.12.24)
Meb e katılıyorum, kimse bana işimi yaptığım için ekstra ücret ödemiyor
0
mirty
(20.12.24)
Yapan vardır illa ki, insanlar dizilerde gördükleri her şeyi kopyalıyor. ABD'de bahşiş kültürü çok katmanlı bir sosyal ilişki biçimi, sadece bahşiş verdim bittiden ibaret değil. ABD'lilerin parayı sosyal hayatta ele alış biçimi çok farklı. İş kanunları, çalışma biçimleri çok farklı. Bir sitcom'da bir garsonun bahşiş vermeyen müşteriye çılgın atmasını izleyip gaza geliniyor sanırım ama ABD'deki gibi bir sosyal yapı ve bahşiş kültürü bizde yok.

Yine de bu bahşiş vermenin yaygınlaştığı gerçeğini değiştirmiyor. Ben sunumdan özellikle çok memnun kalırsam ve adisyonda servis ücreti kesilmemişse (kuver değil, servis) bahşiş bırakıyorum, ancak garsona kendimi göstermek için yırtınıyorsam ya da gelen yemek olması gerektiği gibi değilse de bahşiş vermiyorum. Örneğin ABD'de bahşiş bırakmamak için ciddi anlamda bir sorun yaşamış olmak gerekiyor genelde.

Ek olarak şu da var, şu anda bence restoranlardaki her türlü yemek ederinin üstüne satılıyor. Kime göre? Bana göre :D isteyen katılır isteyen katılmaz. O yüzden bu sıralar hiçbir şekilde bahşiş bırakmıyorum. Bu dönemde kendime zor bakıyorum valla bir de milletin yüzünü güldüremiyorum diye alınıyorsa buyursun alınsın.
0
akhenaten
(20.12.24)
bir aileye baya iyi servis yapmıştı, bahşiş gelmeyince arkalarından sitem etti
bende hak verdim hatta bahşiş bırakmıştık kardeşimle yemiştik bi şeyler
0
mantık
(20.12.24)
"Amerika' da bahşiş bırakmayan müşterinin üzerine yürümeye kadar giden durumlara şahit olabilirsin:)"

Valla hiç böyle bir şeye şahit olmadım. Tam tersine herkes 1 doların hesabını yapar.

Türkiye'de de kazık fiyatlarla bahşiş veren insana madalya takmak lazım.

Ben kredi kartıyla ödeyip geçiyorum. Nakite girmem. Abü o karttan bana da bas diyen hiç denk gelmedi.
0
wd40
(20.12.24)
Gormedim, zaten her sey olup bittikten sonra surat asmasi da benim icin cok onemli olmaz. En kotu bir daha oraya gitmem olur biter.
0
Mor ve berisi
(20.12.24)
Bu devirde düzgün bir yer bulunmuyor zaten. Uzun süreli gidebileceğim bir restoran-kafe bulamıyorum. Aynı yere bir daha gidiyorsam, etrafımdakilere tavsiye ediyorsam, internetten olumlu yorum yapıyorsam öpüp başlarına koysunlar. Hepsi potansiyel müflis zaten. Vallahi kimseyi düşünecek halde değiliz artık bence. Surat asıyorsa da umrumda olmaz. Bir daha da gitmem.
0
bhhs
(20.12.24)
bahşiş için mi yapıyorlar bilemem ama bahşiş vermeyince dökülen çok oluyor. genellikle bahşiş bırakan biriyim, arada bir bu tavırla karşılaşınca acayip ayar oluyorum. ben bunu iradi olarak vermek istemeyebileceğim gibi o an cebimde buna uygun para olmayabilir de. sana mı soracağım garson biraderim paramla ne yapacağımı. bunun da top seviyesi kasaya gittikten sonra yanına gelip fişi alıp sümenle sana uzatması...
0
her giriste sifresini unutan adam
(21.12.24)
Extra ilgi alaka + memnuniyet = biseyler ateslemek demek

Heleki surekli gidiyorsan mutlu ederler seni sikintisiz bir gun gecirirsin

Eger adamin gorevi olmadigi bisiler istersen gerekirse gider bakkaldan alir gelir

Surekli gitme potansiyelin oldugu yerlere cuzdan acarsan iyi olur
0
Zetnikov
(21.12.24)
(11)

Eski günleri ve arkadaşları çok özlemek

tahirkemalbozoglu
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şim
Kimsem kalmadı etrafımda arkadaş diyebileceğim. Hepsiyle bir şekilde benim hatamla olan da var kendi yedikleri bokları yüzünden de iletişim koptu gitti. Bu yüzden geçmişe özlem oluyor. Şimdi de bu yaştan sonra arkadaş edinmek için uğraşmak istemiyorum çünkü bunu güzel kılan şey yaşanmışlıklardi. Şimdi de apartman yöneticiliği yapcam iyi mi? Ne güzel işte yaşlı amcalarla oturur istinat duvarından bahsederiz ne guzek
0
tahirkemalbozoglu
(19.12.24)
Sen yaslanmanin sancisini çekiyorsun su an. Hayat böyle hep iste...
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Ben de apartman yöneticisiyim. Apartmanın ciddi dertleri yoksa eğlenceli olabiliyor :)
0
norek
(19.12.24)
Belli bir yaştan sonra bu herkesin problemi. Yani demek istediğim o artık olmayan arkadaşlarınız da sizin gibidir büyük ihtimalle. En azından sizin hatanız nedeniyle aranızın açıldığı eski arkadaşları bir yoklayabilirsiniz bence. En fazla işe yaramaz, iki gün garip hissedersiniz ne gerek vardı diye düşünür aynen devam edersiniz. Dünyanın sonu değil ya? Ama belki arayı kapatırsınız.
0
akhenaten
(19.12.24)
bu durumu fazla kafaya takiyorsun. ne kadar takarsan o kadar buyur. ya biseyler yap ya da bakis acini degistir.
0
buenosdias
(19.12.24)
İnsanların çoğu yalnız hissediyor. Gerçekten dostları olan, geçmişten gelen insanlarıyla bağlarını guclu bir şekilde sürdüren o şanslı insanlar o kadar yaygın değil. Malesef hayat böyle bisey
0
yuvarlanantencereninkapagi
(19.12.24)
ben de yurt disina tasininca ve her seyimi bilen dostlarimdan ayri kalinca böyle hissetmistim. su an düsündügüm sey asil arkadaslik komsularla oluyor. gözden irak gönülden de irak.
iki dk gel cay icelim, hadi yürüyüse cikalim, aksama bizde bulusalim dediklerin dostun. arkadaslik gecmisten ziyade o gününü, o haftani bilmek bir yerde. ancak komsularinla bu bagi kurabilirsin. burdan tasinip emekli olunca da bunlar da bitecek bu sefer tasindigin yazliktaki komsular dost olacak.

kardesim olmadigi icin sanirim arkadasliklara cok anlam yüklüyordum ama yaninda kim varsa dostun o. tasindigin yerden yeni dostlar edin. pozitif ol...

hayatta herkes, her sey gecici.
0
sonsuz
(19.12.24)
Tüm yorumlara katılıyorum daha 30'um. Belki hepiniz gideceksiniz tek kalacağım.

Ayrıca aklıma ansızın lise balosundaki kız geldi. Özledim onu özledim! Canım kavalyem :D neyse yamaha'dan devam.
0
baldan kaymak
(19.12.24)
(bkz: c'est la vie)

her seye c'est la vie dedikce icim huzur doluyor, gamsizlasiyorum, gereksiz kederlenmiyorum.

bas baba. hayat devam ediyor.
0
baldur2
(20.12.24)
Arkadaşlık edinmeye çalışma, hayatın akışında bişeyler olursa olur, olmazsa olmaz. Dert etme bence. Arkadaşsız olmuyor çok haklısın ama kastırırsan daha da beter olabilir, daha fazla incinebilirsin, gerek yok sanki.
0
muhayyer divan
(20.12.24)
bu saatten sonra arkadaş ortamı istiyorsan bir hobi edineceksin, mesela balık tutmaya gideceksin orada yeni insanlarla tanışacaksın, o kişiler kafana uymadıysa farklı yere gideceksin.
0
durbidakka
(20.12.24)
Yas ilerleyince herkes yol aliyor hocam zaten sen vermesende

Benimde 28 yasina kadar inanilmaz cevrem vardi suan 38 im ve sadece 2 tane konustugum insan var oda aydan aya

Birde yaslandikca insanlarda cikar olayi zirve yapiyor isi dusmeyen aramaz vs
0
Zetnikov
(20.12.24)
(9)

Sarap dokucu kullaniyo musunuz?

lapaz
https://share.temu.com/2NQGbAKdrHADaki gibi
share.temu.com
Daki gibi
0
lapaz
(19.12.24)
Kullanmadan olmaz. Şarabı havalandırarak servis yapmak lazım.
Şarabın içindeki mayanın faaliyetini sonlandırması ve bir şekilde bakteri, mantar üremesinin önüne geçmek maksadıyla şaraba potasyum metabisülfit konur.
Bu madde uçucudur ve havalandırıcı sayesinde uçar.
Havalandırıcı kullanmadan servis yapıldığında şarap içinde alınan potasyum metabisülfit çok pis baş ağrısı yapar.

Şarap bende baş ağrısı yapıyor yaaa. diyen adamlar hep şarap içme cahili adamlardır.

Yalnız şöyle basit bir şey daha hoş değil mi?

www.temu.com
0
Mirket
(19.12.24)
Kapağı ya da mantarı açıp bıraksak öylece havalanmıyor mu? İlla gerekiyor mu bi aparat? Bilmediğim için soruyorum.
0
amortisman
(19.12.24)
Uzun süre gerekir ve o uzun süre de şarabın tadını olumsuz etkiler diye fikir yürüteyim. Cevap yanlış olabilir.
Bir rastladığımda bizim üstada sorayım ben bunu :)
0
Mirket
(19.12.24)
Havalandırmak için karaf lazım. Karaf koyup biraz bekleyip karaftan servis yaparsınız.
O agizligin bir işe yaradığını sanmıyorum.
0
kisa
(19.12.24)
Çok içli dışlı değilim şaraplarla ama geçen yazdan beri evde kendi şarabımı yapıyorum, ne yalan söyleyim ilk defa gördüm.
Hiç ihtiyacım varmış gibi de hissetmedim.
0
norek
(19.12.24)
Ben varlığını şu an öğrendim. Ne kendim kullandım, ne bir yakınımda ne gittiğim yerli yabancı bir restoranda ne bir dizide filmde ne de alışveriş sitelerinde mutfak ıvır zıvırı karıştırırken gördüm :D Belki de dikkat etmedim.

Ama güzel fikirmiş, bir tane alabilirim.
0
akhenaten
(19.12.24)
Ben de ilk kez görüyorum, bayılırım böyle saçmalıklara.
Linkini eklediğin ürünü hemen temu sepetime ekledim, teşekkürler :)
0
mutekebbir
(19.12.24)
offf. asiri asiri asiri cirkin. tamamen soyle bir urun cikacak diye tikladim linke www.pasabahcemagazalari.com
10 uzerinden 0 veriyorum urune.
0
hot potato
(20.12.24)
Hayır, kullanmıyorum. Kullanmayacağım.

Bunlar şarabın tadını falan değiştirmez. İnanmayan kör tadım yapsın.

Sadece daha ritüel haline getirir, bu da aldığınız zevki artırıyor olabilir. İnsanoğlu ritüel seviyor çünkü.
0
babilfish
(20.12.24)
(20)

bu tarz duyurular gerçek mi sizce?

m e b
selam.bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebile
selam.

bazen siz de şu tarz duyurulara denk gelmişsinizdir. mesela "mevcut işimde kazancım 5800 dolar, hiçbir yoğunluğum yok ama kendimi geliştirebileceğim yer değil. ama 7800 dolar maaş veren bir yer var, orada ise nadiren de olsa mesai durumu var ve işler daha yoğun olacak ama kendimi geliştirebileceğim. işimi değiştireyim mi?", "hesabımda 325 milyor tl'm var. sizce hydundai i20 mi alayım, yoksa mercedes g63 mü? g63 çok yakıyormuş.", "eve taşınmam gerek. suadiye'den sahile yürüme mesafesinde 10 yaşında bir apartman dairesi mi alayım yoksa bostancı merkezinde ama denize yürüme mesafesinde olmayan sıfır bir daire mi?", "hesabımda 54544445 milyonum var, bunu altına mı yoksa dövize mi yatırayım?" gibi sorular soruluyor.

bunlar sizce gerçek ve ecnebilerin "champagne problems" dediği türden dertler mi yoksa gerçekle alakası yok mudur?
0
m e b
(19.12.24)
gerçek olanı kadar olmayanı da vardır illaki.

örnek olması için bir yıl önce falan yine burada 1,8-2m arasında değeri olan birkaç araba modeli arasında kalmıştım. ve birçok insan beni o kadar param olmadığıyla suçlamıştı, şimdi o arabaya biniyorum hala. 1-2 seneye değiştireceğim yine benzer konular olacak muhtemelen.

ama bunu trollük olsun diye yapanlar da vardır illaki.
0
reanarchy
(19.12.24)
Hiç görmedim cidden ama show off diye düşünürüm görsem. Samimi ve ciddi gelmez bana.
0
norek
(19.12.24)
benim o kadar param olsa buralara girip soru sormam. ama bu subjektif bir yorum. belki de gerçekten yazan vardır.
0
mikahakkinen
(19.12.24)
cogunlugu gercektir neden gercek olmasin. su kadar param var napayim diye cok yakin 1-2 kisi haric konusamazsin. e bankaciya gitsen maasli calisan yani. ekstra görüs alabilecegin kimse pek yoksa etrafinda burada ya da redditte sormak mantikli bence.

araba almak, ev almak icin cok büyük para veriyorsun. sen 500k TL bir baskasi 1m TL veriyor diye onun o 1 milyonu kolay mi kazandigini saniyorsun.
ya da miras kaliyor mesela onu napayim diye soruyor. bu da bir kere iki kere olabilecek bir sey. kendi parasi olmasa bile kim car cur etmek ister ki?

tatile nereye gideyim duyurlari mesela champagne problems.
0
sonsuz
(19.12.24)
%99 gercek. insanlarin durumlarinin iyi olmasi burada soru sormalarina engel degil ki, olmamali da. insan ne kadar iyi durumda olsa da bu normallesiyor ve daha iyisini ariyor. daha kotu durumdaki insanlara bu dertler/sorular onemsiz gorunebilir ama oyle degil. hem burada cok farkli kisilerden farkli gorusler alinabiliyor. zengin eksi duyurusu mu acsinlar bunun icin?
0
lemmiwinks
(19.12.24)
5000 dolar ya da 7000 dolar kazananlar ekşi duyuru'ya giremez mi? onlar da insan sonuçta!! bir de bu paraları kazanmak zor değil ve zannettiğinizden daha fazla kişi bu paraları kazanıyor.
0
co2s2
(19.12.24)
Gerçeği de vardır kolpası da. Ama çoğunun amacı belli: ego tatmini. Zaten burada birkaç tip var, sabah akşam kendisini övüyor.
0
nothing in my way
(19.12.24)
aynı anda gerçek ve gösteriş amaçlı olabilir. geneli böyle oluyor.

bazı insanlar da ülke şartlarının veya bulundukları ortamdaki genel vaziyetin farkında olmayabiliyorlar. yani burada tamamen iyi niyetle 5 milyon doları nasıl değerlendirebileceğini soran biri de çıkabilir. "bunlar hayatında o kadar parayı bi arada mı görmüş" diye düşünmüyorlar. etraflarında rehber olmayabilir, güvenebilecekleri biri olmayabilir vs. farklı sebepleri olabilir.

troll duyurular genelde çok daha basit içerikler oluyor, o açıdan ben burada "bir milyon lirayı nasıl değerlendireyim" gibisinden şeyler görürsem gerçek olduklarını varsayıyorum. dediğim gibi gösteriş amaçlı öylesine sorulmuş da olabilirler gerçekten fikir ihtiyacından da. ona bir şey diyemem.

şimdi mesela ben 500 bin lirayı bile çok büyük görüyorum ama anası babası memur olup iyi eğitim görmüş, mühendis olup ayda 100 bin kazanacak noktaya gelmiş, tek çocuk, dedesinden babasından vs. 3-5 tane dükkan/arsa kalmış birisi en az 20-30 milyonluk malın üstünde oturduğu halde "zengin" gibi yaşamıyor veya bununla ne yapacağını bilemiyor olabilir. bu adamla arkadaş olup aynı ortamlarda takılabilirsin. işinde gücünde, büyük harcaması olmayan, standart vatandaş gibidir. böyle birinin bir gün "ya ben işimde gücümdeyim bi ihtiyacım da yok ama böyle şeyler var bizde, bunlarla ne yapabilirim?" diye sorması bana çok uzak ihtimal gelmiyor... illaki gösteriş veya champagne problem olmak zorunda değil. öte yandan benim böyle bir duyuru görünce kahkaha atmam da tuhaf karşılanmaz sanırım "yuh ne dertler var" diye.
0
mark greg sputnik
(19.12.24)
gerçeği de var yalanı da.
bir de şu lafa hastayım "bu kadar param olsa buraya sormam / burada yazmam"
bunu yazan adam hiç zengin tanımamıştır kesin.
nereye sorarsın mesela?
ayrıca buraya soran adam burada verilen cevabı harfiyen yapacak değil.
her yerden görüş alır, bildiğini yapar.
gidip eşe dosta sorsa herkes o paraya göz koyar.
anonim kalmak daha iyi.
0
abelardo
(19.12.24)
bence değil ama ruhum işsiz olduğu için cevap yazıyorum. bu sitenin olayı da bu değil mi zaten?
0
titanyum22
(19.12.24)
bence çok büyük çoğunluğu gerçek.
herkes bizimle aynı segmentte değil. olmak zorunda da değil.
az önce kanyon istanbul'un kiralarına baktım, onlarca daire.
ve dedim "bu kiraları kim ödüyor olabilir ki ? bu imkansız!"
imkansız değil.
gelip buraya akıl danışmasıda bana makul geliyor.
ben de çok fazla şey danışıyorum.
0
WithWorth
(19.12.24)
Kusura bakmayın lütfen ama çekememezlik ve veya eziklik psikolojisi bu tarz düşünceler. Sözlük’te çalışılan pozisyonlar ve maaşlar başlığına herkes 100k alıyor nerede bu fakirler diyenlerle aynı kafa
0
gabe h coud
(19.12.24)
Gözümüze sokmaya çalışmayıp, rastgele bir yerde konusu geçtigi için bahseden olursa inanabilirim. Ama her gün x markadan don aldım diye anlatanlar inandirici gelmiyor ya da gerçekse bile muteahhitlikle para bulan ilkokul mezunu görgüsüz keko profili çiziyor. Parası gerçekten varsa bile ciddiye alinmayacak kişiler

Evet 10 milyon dolarım olsa girmem abi siteye, gayet de mantıklı bir arguman. Nesini begenmiyorsunuz
0
abuzer
(19.12.24)
Duyuruya hos geldin.

Ben senin dikkatini çeken bu tarz yorumlari yillar önce dile getirmistim. Buranin popülasyonu gerçekten bizim alistigimiz profilden çok uzak.

Mesela birisi vardi, tek sorun ettigi sey Amerika'ya gitmesi durumunda yeni bir araba alip almayacagina deger mi sorusuydu.

Bahsettigin tipler lokasyon olarak yurt disinda olmasina ragmen beyin olarak hâlâ göç edememis kisiler.
0
feastofthedamned
(19.12.24)
Gerçek olmama ihtimali olma ihtimalinden yüksek. Amerikada yaşıyorum. 5800 dolar, 7800 dolar gibi rakamlara toplumun %25'i falan ulaşabiliyordur. Daha ilgincini söyleyim, arabası olmayan çok insan var.

Türkiye'nin %70'i memur ve asgari ücretliden oluşuyordur. Ama torpille iyi işlere giren ve iyi kazanan çok var. Liyakatli azınlık da var ama sistem onlara bir şey yapmaya izin vermiyor.

Gerçek hayat ve sosyal medya arasında uçurum var. Ben bizzat gözlemliyorum. Özellikle yurtdışı göç video içerikleri kolpa.
0
wd40
(19.12.24)
Bundan 4 sene önce çalıştığım işyerinde şimdi düşününce komik denebilecek paralara çalışıyordum.

O zamanlar ilgili sorulara ve sözlükteki başlıklara bakınca aynı şekilde lan maaşlı çalışan olarak nasıl böyle paralar kazanılabilir diyordum.

Biraz şansın yardımıyla işinizde iyiyseniz olabiliyor.
0
kimlanbu
(20.12.24)
10 tanesinden 9unun yalan olduğunu düşünüyorum. O duyurularda bahsedildiği kadar param olsa bir internet sitesinde asla vakit kaybetmem, ki maddi durumumun nispeten iyi olduğu zamanlarda sozlukmus, sosyal medyaymis açıp bakmıyorum bile, gezmekten, alışveriş yapmaktan etc.
0
sanguine
(20.12.24)
Duyuru'da, sözlükte her türden insan var olabilir. Geçen bordo bereli bir sözlük yazarı ile mesajlaştım sözlükte.
0
komando kani var bende
(21.12.24)
Benim dramlarım sahte gibi duruyor ama gerçek.
0
Kahvedesu
(21.12.24)
paranın kimde olduğu belli olmaz diye boşuna demiyorlar.

ekipte bir tane junior var.
geçen kolunda rolex ile gelmiş(orjinal)
adamı tanımasak sahte deriz fakat aileden durumu iyi.
0
nuisance2
(21.12.24)
(10)

2024 sizin icin nasil gecti?

Mor ve berisi
Yeni yila girmeye 2 haftadan az bir sure kalmisken 2024 hakkindaki dusunceleriniz merak ettim. Nasil bir yil gecirdiniz ve yeni yildan beklentileriniz neler?Kendi adima cevap verirsem eger benim icin 2024 gocebe gibi bir oradan bir oraya savruldugum yil old. Umarim yeni yilda yerlesik hayata gecebil
Yeni yila girmeye 2 haftadan az bir sure kalmisken 2024 hakkindaki dusunceleriniz merak ettim. Nasil bir yil gecirdiniz ve yeni yildan beklentileriniz neler?


Kendi adima cevap verirsem eger benim icin 2024 gocebe gibi bir oradan bir oraya savruldugum yil old. Umarim yeni yilda yerlesik hayata gecebilirim.
0
Mor ve berisi
(18.12.24)
pozitif yönleri:

hayatımda ilk kez ev sahibi oldum
güzel bir tatil yaptım
birikim yapabildim

negatif yönleri:

sevmediğim bir yerde yaşamaya devam ettim.
Gereksiz bir şekilde birikimimin bir kısmını harcamak zorunda bırakıldım.

yani

1-10 arası: 6.5-7 diyelim.
0
biravekahve
(18.12.24)
Dolu dolu geçti. Maddi olarak çok iyiydi. Hayatı yaşadığımı hissettiğim bir yıldı
0
gabe h coud
(18.12.24)
Duyuruda buna "olumlu" cevap verebilenler sadece yurt disinda yasayanlar olacaktir.
0
feastofthedamned
(18.12.24)
Hem güzel hem kötü diyebilirim.

Çok yakın bir arkadaşım doğum yaptı, teyze oldum :)

Uzun zamandır istediğim diş tedavime başladım, çok güzel gidiyor.

İşten ayrıldım, mesleğime aşık birisiyim o açıdan kötü oldu ama olması gereken buydu.

Kedilerimden birinin sağlık sorunları var onunla uğraşıyorum ama iyi olacağına inanmak istiyorum.

Bir de özellikle beni çok etkileyen hayvanlara yönelik şiddette yaşanan artış, barınak haberleri beni kahretti. 2024 yılının özeti bu. Umarım yeni yıl her canlının yaşam hakkına saygı duymak gerektiğinin idrak edildiği, empati ve sevginin çoğaldığı bir yıl olur.
0
rock n roll
(18.12.24)
6 ayı bok gibi geçti, son 6 ay eh diyeyim. Güzel gelişmeler var. Genel olarak son 2 senem biraz depresif geçmişti bundan sonra o yönden rahatlıyorum 2025 iyi geçecek en azından ona seviniyorum
0
kullanicadi
(18.12.24)
iş çalkantılı geçti. Reorg derken islerimiz olur mu olmaz mi derken bugün itibari ile maaşım deli gibi arttı. Kısacası garip başladık ama fantastik bitirdik.

Geri kalanı ise malesef babam ile kötü. Mayis ayından itibaren bir kaos içinde ameliyat, akıllı ilaç davası, ilaç kullanimi, zayifladi vs derken Mayıs'ta başlayan hikaye ekim sonu bitti. Arada kötü yapıyor aklıma geliyor, özledim yani. Bugün maaş/terfi haberinde annemle konuştum, keşke babamla da konuşabilseydim. Sevindir, hatta yüzde 99 "oooo babacim süper haber tebrik ederim" derdi. Neyse artık.
0
logisticsmanager
(18.12.24)
Yurtdışı gezilerimin eksik olmadığı güzel bir sene geçti. Deneyimler ve tecrübeler yaşadım, edindim.

Gezilerden dolayı spor biraz aksadı. Git gel iki gün kendimi toplarlayım derken bir gittim, bir geldim. Gezilerden eğlenirken spordan taviz verdim ama olsun, gözüm arkada kalmadı.

İşyerinde saçma sapan birkaç süreç yaşadım tatsız tuzsuz. İnsanlara hayret ettim, çok ilginç. Halen hayret ediyorum.

Bu sene biraz daha sürdürülebilir ve oturaklı bir rutin oluşturmak istiyorum. Yurtdışı gezisi olarak Bungee Jumping yaparsam, müthiş. Planladım genel olarak, geliştirmeyi bekliyor. Bu da sene içerisinde belli olacak.

Edit müdüt; Yaş 35ten 36. Vay anasına zaman geçiyor klişesine kapıldım, hafiften yaşlanıyorum tribi var.
0
put it in your appropriate place
(18.12.24)
Durağandı. Hiçbir şey katmadı, hiçbir şey eksiltmedi.
Olmasa da olurdu.
0
norek
(19.12.24)
Bi tek bende kötü geçmiç sanırım.

Galatasaray'ın şampiyonluğu ve galatasaray'ın şu an ki hali dışında bok gibi geçti. Ne aşk, ne sağlık iyi değildi. Tanışma ve date kısmı ise skandal.
0
baldan kaymak
(19.12.24)
hayatımın objektif olarak en kötü yılı olabilir ya.

maddi olarak hiç çökmediğim kadar çöktüm. durumum zaten iyi değildi ama işte yaş gençti, öyle ya da böyle idare edebiliyordum. akademik açıdan ilerleme sağlayamadım, gelirim azaldı, üstüne çok lazımmış gibi alkol tüketimim arttı vs. her taraftan sıkıştım.

abartısız söylüyorum bunun bir tık ötesi ya çok ciddi bir hastalık/felç gibi bir durum ya da evsiz bir alkoliğe dönüşmek olur. o açıdan mental olarak iyi bile idare ettiğimi düşünüyorum ufak tefek sorunlara rağmen.

dayı olmam, en azından çevremdeki insanların dışarıdan göründüğü kadarıyla daha güzel bir sene geçirmiş olması, kendi adıma ise "daha ölmedik, göreceeeğz kimin taştaşı daha büyükmüş" diyebilecek noktada yer almam herhalde olumlu sayabileceğim tek şeyler benim adıma.
0
mark greg sputnik
(20.12.24)
(12)

Dizi tavsiyesi

lorne malvo
Bu ara dizi kıtlığı var gibi platformlarda var mı güncel izlediğiniz dizi? Cerezlik değil ama kaliteli
Bu ara dizi kıtlığı var gibi platformlarda var mı güncel izlediğiniz dizi? Cerezlik değil ama kaliteli
0
lorne malvo
(17.12.24)
Yüzyıllık yalnızlık kitabının dizisi güzel 8 bölüm

Aksiyon istersen the day of the jackal

Her bölümü farklı bir bilgisayar oyununun dünyasında geçen antoloji istersen secret level

İngiliz espiyonaj dizisi istersen slow horses
0
grimavi
(17.12.24)
norek
(17.12.24)
The white lotus
0
Amaranta ursula
(17.12.24)
line of duty
Special Ops: Lioness
Southland
0
my fault
(17.12.24)
Fargo'yu tavsiye ederim.
0
mungojerry
(17.12.24)
slow horses
ripley
disclaimer

bu sene izledigim en iyi üc dizi.
0
sir gawain
(17.12.24)
the bear başarılı ve her sene yeni sezonu geliyor
dune seviyorsan dune: prophecy dizisi yayınlanıyor, izlemedim ama ortalama galiba.
0
Sumashi
(18.12.24)
penguin kesinlikle.+1
yüzyıllık yalnızlık +1
0
unalub
(18.12.24)
Disclaimer +1

Ben de çok beğendim, hem de mini dizi
0
kullanicadi
(18.12.24)
bad sisters fena değil.
0
atacaksinfinke
(18.12.24)
Super kahraman dizisi izledim normalde sevmiyorum veledimsi oluyor bu dizi en son abarti degildi cok begendim

Gen V
0
Zetnikov
(18.12.24)
İzlemediyseniz "The Last of Us."
0
auroraaurora
(18.12.24)
(7)

Kanser tedavisi için Küba'ya gitmenin olayı nedir?

dedeminhirkasi
Orada olup da Türkiye de olmayan ne var? İnsanlar niye gidiyor anlamıyorum. Onların uyguladığı tedaviler burada yasak mı? Vs vs
Orada olup da Türkiye de olmayan ne var? İnsanlar niye gidiyor anlamıyorum. Onların uyguladığı tedaviler burada yasak mı? Vs vs
0
dedeminhirkasi
(15.12.24)
Çeviri sektöründeyim; sıklıkla Küba'ya hasta göndermek için başvuran ve tonla epikriz raporu, test sonucu gibi dosyalar çevirten müşterim oluyor.
Bildiğim kadarıyla Küba'daki hastaneler çok sınırlı sayıda hasta kabul ediyorlar ve yalnızca belli durumda olanları alıyorlar. Hastalığın durdurulamaz şekilde kötüye gidiyor olması ve diğer hastanelerdeki belli yöntemlerin denenip sonuç alınamıyor olması gibi durumlar sağlanıyorsa ancak o zaman kabul ediyorlar.
Küba'nın tıptaki başarısını ben de eskiden sosyalist arkadaşların Küba'yı şişirmek için kurdukları ve efsaneleştirdikleri bi şey zannediyordum yani PR olduğuna emindim (bunu anlata anlata bitiremeyenlerden birisi de babamdır bu arada).
Ciddi kaynaklardan biraz araştırınca cidden muazzam bi başarılarının olduğu görülüyor tıp konusunda.
Örneğin Küba ve Venezuela ortak bir proje başlatıp 2004 yılından günümüze kadar Güney Amerika'da bir sürü yoksul insana ücretsiz sağlık hizmeti verdi, sadece Paraguay'da 25bin 650 kişi göz doktorlarınca tedavi edildi, ücretsiz ameliyatlar bile yapıldı. 2015 yılında göz tedavisi yapılan insan sayısı 3 milyonu geçmişti.
"Operación Milagro" diye aratabilirsiniz.
Medyada yer bulamamasını da malum Küba'ya uygulanan ciddi bir ambargo var, direkt ona bağlıyorum.
0
norek
(15.12.24)
Detayını bilmiyorum, ama dördüncü evre mide kanserini Küba’da uygulanan tedaviyle atlatan biriyle tanışmıştım. Türkiye’de birkaç ay ömür biçmişler.
0
auroraaurora
(15.12.24)
peki bu adamlar bildiğimiz kemoterapi, ışın tedavisi dışında ne uyguluyorlar da modern tıbbın kısa ömür biçtiği insanları iyileştiriyorlar, bilen var mıdır?
0
titanyum22
(15.12.24)
Kübanın sağlık sektöründe çok iyi, yetiştirdiği hekimlerin çok başarılı olduğunu ben bile biliyorum, düz varandaş olarak. Muhtemelen teknik ve deneyimsel şeylerle de ilgilidir.
0
rewlack
(15.12.24)
"Evrakları inceleyerek nasıl bir tedavi biçimi, nasıl bir hastalık olduğunu belirleyerek kişiye özel aşı üretiyorlar. Eğer sizin hastalığınıza uygun aşı üretilemiyorsa, ülkeye kabul etmiyorlar. Bana yaptıkları aşının hammaddesi mavi akrep zehriydi. Günde beş kere birer damla alıyorum. Ömür boyu kullanmam gerekiyor."
anlatilaninotesi.com.tr
0
ensar
(15.12.24)
Küba, venezuela, iran. Bu ülkeler batıdaki sektörün müdahalesinden uzak ve belirli bir protokole bağlı olmadıkları için bağımsız çalışmalar yapabiliyorlar.

Örneğin burada bir tedavi yöntemi buldun ve sonuç aldın diyelim. Yerleşik sistemdeki sürecin dışında bir çalışma yaptıysan onların protokolünü uygulamadığın için tedaviyi uygulamanı engelleyebilirler.
0
hebanon
(16.12.24)
Bir çeşit zırvalık olma ihtimali de var. Bu tip tedavilerin bulunması için ciddi araştırmalar gerekiyor ve bu para demek. Küba açlıktan kırılan bir ülke. Araştırmaya para ayırmaları pek olası değil. Bilim yapmıyorlar.

Bu biraz bir dönem Iran çok güçlüymüş, herkesi darma duman edermiş diyen solcu zırvalarını andırıyor bana. Iran kendi başkanının düşen uçağını bulamadı
0
wd40
(16.12.24)
(14)

zararlı diye yemediğiniz şekerlemeyi ihtiyaç sahibi çocuklara verir miydnz?

sanemkk
evimde bol miktarda halley ve gofret var misafirler getirdi. bahsettiğim çocuklar bunlara para vererek alıyor zaten ama içime sinmedi yine de. birde size sorayım.boyları benim yüzümden birkaç cm kısa kalırsa çok üzülürüm. :(
evimde bol miktarda halley ve gofret var misafirler getirdi. bahsettiğim çocuklar bunlara para vererek alıyor zaten ama içime sinmedi yine de. birde size sorayım.

boyları benim yüzümden birkaç cm kısa kalırsa çok üzülürüm. :(
0
sanemkk
(06.12.24)
merhaba. daha sağlıklı olduğunu düşündüğün için vegan olmuşsun ama evinde pirzola, biftek falan var, atar mısın yoksa vegan olmayan arkadaşlarına mı verirsin? (Halley yerine pazardan kiloyla alınan gofret falan yazsanız düşüncenizde hemfikir olurdum)
0
libertine
(06.12.24)
Verin gitsin bence. Siz de yemeyecekseniz zaten ziyan olacaklar.
0
peki madem
(06.12.24)
Verirdim.
Zararı olmaz merak etmeyin.
Komşum olsanız kendim isterdim hatta.
0
norek
(06.12.24)
Arada yemekten bir şey olmaz.
Boyları protein, vitamin alamamaktan kısa kalıyor.
0
pro9it9is9
(06.12.24)
en fazla dişleri çürür.
0
mikahakkinen
(06.12.24)
Çocuklar bunları zaten bir şekilde tüketecek ya bu yüzden anlık mutluluk yaşatmak iyi olurdu.
0
mutekebbir
(06.12.24)
Sabah akşam sadece halley ve gofret ile beslenme gibi bir durum yoksa "zararlı diye yemiyorum" denecek bir durum yok. Çocuklara dağıtsanız zaten muhtemelen çocuk başına 1-2 tane düşecek. Onun da bir zararı yok yani.
0
nundu
(06.12.24)
verme kız. helal olsun sana ince düşünmüşsün. ben boyları kısa kalmalarından ziyade kanser olmalarına katkı sağlar mıyım diye düşünürdüm. ama bayramda sağlıklı bir şey verince kapıyı tekmeliyorlar o yüzden mecbur veriyoruz
0
titanyum22
(06.12.24)
Veririm.
Onlar daha hareketli olduğu için, yakarlar onu.
0
Mirket
(06.12.24)
guzel bir etik problem. eskiden olsa ben kimseye vermeden imha ederdim, onu mutlak zararli olarak gorurdum. ama artik boyle dusunmuyorum, kabul edilebilir duzeyde zararli diye bir kategoriye atiyorum bunlari. ismini biraz guzellersek "tolere edilebilir gidalar" daha uygun olur herhalde. zararin buyuk kismi sekerden (tuketim miktarina bagli olarak) ve hidrojenize yagdan gelir.
0
kesmekes laleler
(06.12.24)
Parası ile çocukların alacağı ürünlerden bahsediyorsunuz. Kendim yemiyorum diye vermemezlik etmem ama çocuklar tanıdık değilse vermem.
Tanımadığım çocuksa yanlış anlaşılmaktan ya da diyabetik bir çocuğa bilmeden denk gelmekten korkarım.
0
master of ceremonies
(06.12.24)
Çocuklari alistircan sonra bir gofret için yolunu kesip, biçaklayacaklar seni...
0
feastofthedamned
(07.12.24)
Sen vermesen de yiyecekler
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.12.24)
iki tane gofret yuzunden cocuklar kisa kalsaydi hepimiz bucur gezerdik.
0
cooperr
(07.12.24)
(14)

En son kime had bildirdiniz?

sekizdokuzon
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim. Siz ne zaman doldunuz da taştınız?Teşekkürler.
Ben, beni komik bir çabayla itibarsizlastirmaya çalışan asimetrik saçlı bir corporate bitch'e kovulma riskini gururla göğüsleyerek bugün ağzının payını verdim.

Siz ne zaman doldunuz da taştınız?

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(05.12.24)
hayattaki mottom keep calm and carry on. agiz payi falan vermem, laf dalasina girmem ama bana karsi yapilan hatayi öyle kibar düzeltirim ki hayattaki varliklarini sorgularlar. sonucta amacim o anlik hatalarini kanitlamak degil, yaptiklarinin hep hatali olduguna inandirmak.
0
alice in potatoland
(05.12.24)
İş icabı haftada 2-3 kez had bildirmek zorunda kalıyorum. Dolup taşmalı yapalı baya olmuştur, yazın oldu sanırım. Genelde profesyonel ve itidalli bir şekilde yapıyorum, yapılması gerektiği için.

İş dışında yapamam pek, bam telime vurulması lazım.
0
Bruce
(05.12.24)
Had bildirmece yapmıyorum. Sakince ahahahaha diyip geçiyorum.
0
Shepard
(05.12.24)
Bu sitede insanlar hayatı çok aksiyonlu yaşıyor ya. Ben "had bildirme" konseptini sadece Türk dizilerinde olan bi şey sanıyodum. Kime niye had bildireyim ki, hiç aklıma bir örnek gelmedi yaşadığım. Biri bana kötülük yapsa da ona cevap vermekle uğraşmam yani, hukuki bir mevzuysa o yola başvururum, değilse de hayatımdan silerim. Böyle epik yüzleşmeler yapmayı hem sevmiyorum hem de fazla dramatik buluyorum, benlik değil.
0
nundu
(05.12.24)
Çok kritik çok netameli bir yerde ve durumda elimde olmadan konuştum. Konu memurun kayıt dışı çalıştırılması. Çok pis laf sokmuş bulundum ama sonuna kadar haklıyım sonuna kadar.
0
muhayyer divan
(05.12.24)
@nundu+1
Ek olarak bu tarz durumlarda kavga ve ağız dalaşına ya da polemiğe girebilecek bir karakterim yok sanırım. En fazla muhatap olmam bir daha.
0
Amaranta ursula
(05.12.24)
Sinyal vermeden şerit değiştirip önüme geçen birine uzun korna çaldım 2 gün önce.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.12.24)
hayatin ellerinden kayip gidiyor ve farkinda degilsin. simdiye kadar yazdiklarindan anladigim bu. profeysonel yardim al. birilerine had bildircem diye isinden olmak pire icin yorgan yakmak bence.
0
rentts
(06.12.24)
6 ay önce teslim ettiğim iş için 6 ay sonra ücretsiz destek isteyen müşteriye evire çevire haddini bildirdim. zaten gıcıktım iyi oldu rahatladım.
0
scudman1
(06.12.24)
Evdeki duşakabine sorulsa her gün adalet dağıtıyorum ama gerçek hayatta kimseye had bildirdiğimi hatırlamıyorum.
0
peki madem
(06.12.24)
titanic kemancısı +1

Böyle bir enerjim kalmadı, kimseyle en ufak bir tersliği kaldıracak ruh halinde değilim çoğu zaman yolda bana çarpana bile pardon der yoluma bakarım.

Gözlerimi yana devirip baktığım aşağılayıcı bir bakışım var benim onu yapıyorum, hiç muhatap olmadan yoluna gitmek daha sinir bozucu bir durummuş bunu fark ettiğimden beri yormuyorum kendimi.


Eskiden çok atışırdım insanlarla, bir de böyle üsttenci bir tavrım vardır, herkese "haddini bidirme" modum açık gezerdim ama gerçekten en çok ben yorulurdum, bunu hak eden insanlar oluyor etrafımızda ama "he he" deyip geçmek daha az yorucu ve daha sağlıklı bence.
0
mutekebbir
(06.12.24)
32 yaşındayım;
3-4 sene öncesine kadar özellikle trafikte günde 2 defa had bildirirdim. Kaç kişiyi bir yumrukla kekeme bırakmışımdır ama son zamanlarda hiç kimseyle hiçbir tartışmaya girmiyorum.
Bana veya bir yakınıma haksızlık / terbiyesizlik yapılırsa had bildirme moduna girerim.
En son yine trafikte bir mevzu oldu. Arkamdan el kol yapan oğlan, ben inip iki adım atınca ellerini teslim olur gibi havaya kaldırıp defansif şekilde konuştu, diyeceğimi diyip geçtim ama çok komikti ))
0
norek
(06.12.24)
Son 5-6 saattir kendime
0
yuvarlanantencereninkapagi
(07.12.24)
profesyonel bir yalancı ve manipülatör olduğunu biraz geç keşfettiğim eski flörtüme. kendisini şutladım, şutlarken de ne kadar büyük bir sahtekar ve manipülatör olduğunu iyice anlatıp, cehennemin dibine kadar yolun var dedim ve blokladım. inanın o kadar rahatladım ki tüy gibi hafifledim.
0
foucauldian
(10.12.24)
(3)

Sporcular emekli olduğu zaman sporu birden mi bırakıyorlar?

komando kani var bende
Bu profesyonel sporcular 35-40 yaşına geldikleri zaman sporu nasıl bırakıyorlar. Boksörler, futbolcular yine hafta 1-2 antrenman yapıyorlardır değil mi?
Bu profesyonel sporcular 35-40 yaşına geldikleri zaman sporu nasıl bırakıyorlar. Boksörler, futbolcular yine hafta 1-2 antrenman yapıyorlardır değil mi?
0
komando kani var bende
(05.12.24)
göte göbeği salmış bir sürü sporcu eskisi var hiç öyle haftada 1-2 antrenan yaptıklarını sanmıyorum. sigarayı bırakır gibi çat diye bırakıyorlar galiba :D
0
belkider
(06.12.24)
Bildiğim kadarıyla bırakan sporcular zaten maça çıkmaya değil idmana çıkmaya erindikleri, o tempoyu kaldıramadıkları için bırakıyorlar.
Karşılığında para kazanıyormuş gibi antrenman yapan birisi olduğunu hiç sanmıyorum. Genelde zaten antrenman hazırlığı yapmaktan bile tiksinmiş olurlar.
Yaparlarsa da golf, tenis gibi sporlara yönelirler veya koşuya çıkmak gibi etkinliklerde bulurlar ama antrenman yapabilseler zaten bıramazlardı.
0
norek
(06.12.24)
yapmıyorlar.
eski ev sahibim kaleciymiş. ondan gördüğüm kadarı ile cevap veriyorum. bir süre sonra hayat gailesi ile bırakılıyor sanırım ama koçluk yapanlar devam ediyor olabilirler.
0
janderzel zartanyan
(06.12.24)
(7)

Telefonunuzun ekranini kac hz de kullaniyorsunuz? Fark goruyor musunuz?

Zetnikov
Oyun oynamayacagim 120hz yerine 60hz kullansam uzulur muyum
Oyun oynamayacagim 120hz yerine 60hz kullansam uzulur muyum
0
Zetnikov
(04.12.24)
Tabii ki kullanabilirsin. Hatta aradaki farkı anlayabilene benden Doritos cubun.
0
norek
(04.12.24)
120Hz'de ama adaptif, ekranda video vs varsa 120Hz'e çıkıyor, sabit bir imaj varsa 24Hz'e düşüyor. Geliştirici seçeneklerinde ayar var test edebilirsiniz.

Esas pil yiyen şey çözünürlük, ben FHD+(2316x1080) kullanıyorum, QHD+(3088x1440) ile arasında hissedilir büyük bir fark göremedim.
0
kimlanbu
(04.12.24)
120 hz.

120'ye alisinca 60 donuk gibi geliyor. cok daha akici bir deneyim elde ediyorsun yuksek ekran yenileme hiziyla.
0
kesmekes laleler
(04.12.24)
120 hz. ben farkı baya hissediyorum. ayrıca parasını verdiğim teknolojiyi niye kullanmayayım.
0
king lizard
(04.12.24)
www.testufo.com

buradan test edebilirsiniz.
0
durbidakka
(04.12.24)
arada bariz fark göremediğim için 60 hz kullanıyorum.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(04.12.24)
samsung a34 kullanıyorum, çok uzun zaman önce ısınma yaptığı için 120'den 60 hz'e düşürdüm. hem şarjı daha uzun gidiyor hem de artık ısınmıyor. hiç fark hissetmedim.
0
beatbox yapan metalci
(04.12.24)
(13)

Şehirden siz de sıkılıyor musunuz?

ofelia
İzmir'de çok merkezi bi yerde oturuyorum. aslında görece şanslıyım, evimle işim çok yakın, toplu taşıma kullanmıyorum aracım var, normal günde maksimum trafikte kalma sürem 40 dk. ama çok sıkıldım. insanlardan, trafikten, herkesin önce kendini düşünmesinden, çöplerini yere atanlardan, sokağa tüküren
İzmir'de çok merkezi bi yerde oturuyorum. aslında görece şanslıyım, evimle işim çok yakın, toplu taşıma kullanmıyorum aracım var, normal günde maksimum trafikte kalma sürem 40 dk. ama çok sıkıldım. insanlardan, trafikten, herkesin önce kendini düşünmesinden, çöplerini yere atanlardan, sokağa tükürenlerden. hiç yakın zamanda mümkün görünmüyor ama en büyük hayalim sakin bir müstakilde yaşamaya başlamak ve olabildiğince az yabancıya maruz kalmak.

2. mesleğim gereği her pazar ormana gidiyorum. geçtiğimiz pazar çok yağmurluydu, deli ıslandık ekipçe ormanda, en son oturduğum ağacın dibinde yağmur sesinde meditasyon yaptım. (yağmurda bir 30 dakika beklemem gerekiyordu.) ormana gitmesem çoktan delirirdim gibi hissediyorum bazen.

siz nasıl yapıyorsunuz? güvenli alanınız var mı? hele istanbul... nasıl delirmediniz? yoksa seviyor musunuz?
0
ofelia
(03.12.24)
ben de izmir'deyim. yoğun bir iş tempom vardı. plaza hayatı filan. 2 yıl önce künerde bir arazi aldım. duvardan temele, bir sürü inşaat işleri ile uğraştım. bir yaşam alanı oluşturdum.işi gücü bayağı bıraktım. bıraktım derken işverenim, işe 10 günde falan bir gelip kontrol ettim. köpeklerim var. ormanın içindeyim. kuşlar kurbağalar sincap ve tavşanlar daha neler neler. yazın fonda ağustos böcee sesi, sonbahar ve kış karadeniz gibi yağmur sesleri. mangallar mı dersin odun ateşinde yemekler, pizza fırını yaptım börekler çörekler. her neyse 1 ay önce birden bire inanılmaz derecede sıkıldım. şehri özledim. şimdi sadece cuma aklamları kalıyorum. c.tesi pazar sabah gidip 1-2 saat köpeklerle ilgilenip geri geliyorum.çalışmayı, şehri, kalabalığı trafiği özlemişim. demem o ki; ikisi de lazımmış.
0
ground
(03.12.24)
Sehirden bunaldim. Sizin belirttiginiz herkesin kendini dusunmesi durumu yok fazla, bu buyuk arti, ama gene de patladim. Tabii sehir disina gecme durumunda da kendimi kirsala uygun ve uygun olmayan islere adamadiktan sonra muhtemelen bir sonra sehre donmek isterim diye dusunuyorum. Gene de denemek istiyorum.
0
mbond
(03.12.24)
Evet, bunalıyorum. Doğa sporları külübüne üyeyim. Ayda en az 2 hafta sonu hiking, nadiren de olsa trekking yapıyorum.
0
auroraaurora
(03.12.24)
Evden çok çıkmıyorum.
Sessiz sakin, şehrin az dışında, orman + göl yanında sevimli bi muhitte oturuyorum. Durumu iyi yaşlıca insanların tercih ettiği bir mahalle. Ofise de 10 dk arabayla.
Sessiz, tantanasının az olması yeterli benim için oturduğum yerin.
Hiç güvenli alan ihtiyacı hissetmedim açıkçası. Size göre çok içeri dönük bi insanım sanırım, o yüzden sıkıntı çekmiyorum.
0
norek
(03.12.24)
Aşırı kalabalık, kaotik yerleri ben de pek sevmiyorum ama kırsal, orman, @ground'un anlattığı tarzı müstakil evleri daha da sevmiyorum o yüzden şehir <3 ben. İstanbul diye sormuşsun sonunda, İstanbul'da delirirdim ama muhtemelen. Nefret ediyorum İstanbul'dan, umarım orada yaşamak zorunda kalmam.

İzmirliyim, İzmir bile artık kalabalık geliyor bana. İki sene Denizli'de yaşadım, son iki senedir de Eskişehir'deyim (ondan önce ilk 7 yılım Urla'da sonra İzmir merkezde geçti 25 yaşına kadar) Denizli ve Eskişehir tarzı orta büyüklükteki şehirler ideal bence. İşe toplu taşıma ile gidiyorum, dışarı çıkmak istediğimde taksi çok tutmuyor çünkü her yer yakın ya da yine toplu taşıma ile her yere gidebiliyorum. Kalabalık bunaltıcı değil, evim de çok merkezi bir yerde ve konumunu çok seviyorum. O yüzden burda baya mutluyum yani. İzmir'deki hayatımı da seviyordum Balçova'da yaşıyordum ki çok severim Balçovayı. Ama en son gittiğimde o kalabalık falan bunaltıcı geldi artık. Bence ideal hayat 500 bin - 1 milyon arası insanın yaşadığı orta büyüklükteki şehirlerde (Hem Denizli, hem de Eskişehir şehir nüfusu olarak bu klasmanda)
0
nundu
(03.12.24)
Beykoz'dayım. Çok seviyorum. Ön tarafta harika manzara. Arka bahçem göl. Lotus çiçekleri, ördekler, kaplumbağalar. Trafik yok.
0
gabe h coud
(03.12.24)
Bursa'da doğdum kış mevsimini merkezde, yazları ise yine Bursa'nın küçük bir sahil kasabasında geçirirdik. Her haziran oh be dünya varmış, ağustos gibi de yeter artık be okullar açılsın derdim. 10 yaşına kadar çok sorun etmedim gerçi çoluk çocuk parkta bahçede oynuyorduk sonuçta ama ergenlikle beraber kasabada yapılacak bir şeyin olmaması bana batmaya başlamıştı ne bir avm, tiyatro, sinema. Göl, doğa, ağaç, bahçe falan da bir yere kadar. Bir de küçük yer insanını çok sevmem en azından bizim oradakiler insanın işine çok karışıp çok konuşuyordu.

O yüzden ben şehir sevdiğime karar verdim. Ufak yerlerde kısa süreli zaman geçirip kafa dinleyip dönmeyi tercih ediyorum. İstanbul'u seviyorum. Yaklaşık 10 sene metro metrobüs ün dibinde yaşadım. Ani bir tepe atması sonucu arabayla 20 30 dk da şehir merkezine inebileceğim ama aslında merkeze o kadar da yakın olmayan bir yerdeyim yani Göktürk'te. 5 dk da ormana gidiyorum. Şimdilik beni mutlu ediyor <3
0
kullanicadi
(03.12.24)
İzmir'deyim salı günü öğleden sonra trafikte takılı kalınca bazen kafam ısınıyor bu nedir diye. Ama şehrin nimetleri de güzel kırsal iyi hoş 4. gün canım sıkılmaya başlıyor mütemadiyen orada da olmaz gibi geliyor. (Yaş 37 çok genç de sayılmam)

Genel değişiklik lazım bence insana şehirden değil de nerede bulunursak bulunalım belli bir süre tekrara düşünce batmaya başlıyor çoğu irili ufaklı şeyler. Genel bir değişiklik halinde olabilecek bir hayat tarzı çok güzel olurdu gibi geliyor bana.
0
hedep
(03.12.24)
"Aşırı kalabalık, kaotik yerleri ben de pek sevmiyorum ama kırsal, orman, @ground'un anlattığı tarzı müstakil evleri daha da sevmiyorum o yüzden şehir <3 ben." +1
Doğayı uzaktan ve küçük dozlarda seviyorum. Hatta küçük şehir de sevmiyorum, kültürel ve sosyal hayatı, tiyatrosu konseri sergisi olan şehir seviyorum. Bunun için mesela Eskişehir şahane, Denizli Çanakkale falan hayır.

Eskişehir, Antalya, Ankara ve İstanbul'da yaşadıktan sonra İzmir'e taşındım, çok mutluyum. (İstanbul dışında diğer üç şehirde de gayet mutluydum.) Karı koca evden çalıştığımız için sabah akşam trafiğine çok nadir giriyoruz. Sürekli konser/tiyatro izliyoruz. Canımız isterse etraftaki küçük kasabalara köylere koylara gidebiliyoruz. Ben <3 deniz kenarında büyük şehir.

Edit: güvenli alanım = evim. Huzurlu bir aileyiz, kendimize konforlu ve hobilerimize yer ayırabildiğimiz bir ev yaptık. Şehrin kalabalığından yarım saat içinde eve dönmek bana yetiyor.
0
kobuzchu kiz
(03.12.24)
Şehir iyidir. Ben köy kökenliyim ama köyü tavsiye etmem. Çünkü; küçük yerinin başka sıkıntıları var. Herkes biribirini gözetler, dedikodu çok olur, bazıları işine karışmaya kalkar.

Nundu'nun yazdığı gibi orta büyüklükte bir şehir olabilir ya da ekonomik durum iyiyse İzmir'in sessiz fazla gürültülü olmyan bir yerden müstakil ev alınabilir.
0
komando kani var bende
(03.12.24)
30 yaşındayım, bütün hayatımı "şehir bebesi" olarak yaşadım ve gerçekten bunaldım. yaşadığımın hayat olmadığını özellikle dağ-taş-toprak görünce fark ediyorum. köy hayatı romantizmi filan yapmayacağım, büyük şehrin bana sunduğu fırsatların vs. farkındayım ama mental olarak klasik tabirle toprağa/çimene dokunabilsem çok daha iyi durumda olurdum diye düşünüyorum.

güvenli alan sayabileceğim tek yer teyzemlerin trakya'daki minnak arazisi. senede birkaç kez de olsa oraya giderim. genelde kalabalık grup oluyoruz zaten. en yakın köy bile araçla 10-15 dakika mesafede. ormanın dağın içinde. utanmasam yani çıblak koşup ağaçlara tırmanırım. öyle doğal, öyle güzel. orada geçirdiğim 3 gün şehirde geçirdiğim 50 güne bedel resmen yoğunluk ve yaşadığını hissetme açısından. şehirdeyken hep sağlıklı kalma takıntısıyla genç olmayı isterim mesela... oradayken "burda 90 yaşında olsam bile sorun değil" diye düşünüyorum. fiziksel ve ruhsal olarak kötü hissedemiyorum oradayken.

uzun vadede sorunu nasıl çözebilirim onu da bilemiyorum açıkçası. çok zengin olsam şehre araçla 30-40 dakika mesafede kırsalda bahçeli evde vs. yaşamak isterdim ama öyle bir şansım da yok. akıl sağlığımızı korumaya çalışıyoruz işte.
0
mark greg sputnik
(03.12.24)
İsimle evim arası 5dk bile yoktur. Her gün parka yürüyüşe koşmaya gidiyorum. Dün gece koşu dönüşü bildiğin kömür dumanı soludum, üstüm başım hep is kokuyordu. Ağlamak istedim. Bu ve daha pekçok sebeple hayalim köye yerleşmek.
0
Amaranta ursula
(03.12.24)
İstanbul Kadıköy since 1989.

Ara ara darlandığım oluyor tabii ama seviyorum yine de. Bu cuma Kadıköy'e bir restorana gideceğim, muhtemelen arkasından Standup gösterisine giderim.
0
put it in your appropriate place
(03.12.24)
(19)

geri dönüş yapmayan insanlara tavrınız nedir?

duyurukullanıcısı
bu pazar şunu şunu yapalım diyor, ok diyorsunuz sen saati söyle ben gelirim diyorsunuz pazar oluyor ses seda yok.bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor.kendisi bir yardım istiyor. tamam diyorsun şu gün yapalım. o günü boşaltıyorsun. o gün geliyor arkadaş
bu pazar şunu şunu yapalım diyor, ok diyorsunuz sen saati söyle ben gelirim diyorsunuz pazar oluyor ses seda yok.

bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor.

kendisi bir yardım istiyor. tamam diyorsun şu gün yapalım. o günü boşaltıyorsun. o gün geliyor arkadaş piyasada yok.

tavrınız ne oluyor?

a) o gün geldiğinde mutlaka bir bugün ne yapıyoruz temalı mesaj atarım. muhtemelen olumsuz dönüp başka işlerim var diyecek bende kendisine çok meraklıymışım gibi ortada kalacağım ama belirsizlikten iyidir.

b) insanların başka işleri çıkabilir. doğal akışına bırakırım. planı o yaptı ise o takip etsin. önemsemem.

c) hep böyle yapıyor amk. bundan sonra hello hello. o kadar! bir daha sana cevap yazanı barbarosta yokuş yukarı kovalasınlar.
0
duyurukullanıcısı
(03.12.24)
genelde cok afedersiniz siktir cekmek oluyor tavrim
0
sutcuyumbensutcu
(03.12.24)
Hiç başıma gelmedi açıkçası.
Normal mesaj yazıyorum planın olduğu günün sabahı "naptın uyandın mı, nedir planımız, kaçta çıkalım" falan diye. Lakin şimdi aklıma geldi; ben genelde birini bi yere davet ettiğimde, tek başıma zaten onlar gelse de gelmese de yapacağım bi etkinlik oluyor bu. Dolayısıyla davet ettiğim kişi veya kişiler iştirak etmese de kalkıp kendim giderim.
0
norek
(03.12.24)
Kendi kişisel gelişimini hala tamamlamadığını düşünerek uygun bir zamanda onu yarı yolda bırakırım.
Tatlı, ince sözlü olan bazı kimselerde de var durum.
Genelde borç istedikleri de oluyor.
O an param yok, kredim vs gibi yalan söylemeden istedikleri borcu vermiyorum.
Önce sözünü tutmalı..
0
diyecevaplandı
(03.12.24)
önceden ben de kizardim ama burnout gibi bir sey yasadigim dönemde aynisini yapmaya basladim. o kadar cok sey vardi ki etrafimda hicbir sey yapamiyordum.

sebebini anlamak lazim.

b) b ama ben de sorarim tekrardan. cünkü bazen karsi taraf unutmusum yazdigin iyi oldu falan diyor.
0
robert bosch
(03.12.24)
Sil telefonundan. Engelle, Instagram vs hepsinden kaldırın böyle tipleri

Bir dakika düşünüyorsan o bir dakikana yazık
0
topkapiaksaray
(03.12.24)
B
0
grimavi
(03.12.24)
herkes işim vardı diyor. kimsenin işi 2 çocuklu bir anne baba kadar yoğun olamaz hele bekarsa fu.k off.
0
mikahakkinen
(03.12.24)
eskiden bende c derdim ama terapistim b'de kalmamı hatta biraz biraz a'ya yanlamamı öneriyor.

ama zor tabi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(03.12.24)
a- meraktan değil, gelmiyecekse enayi gibi niye bekleyeyim. işi çıkabilir o zaman da haber versin. bir kaç sefer böyle olursa sonra bu konularda muhattap olmam
0
jülsezar
(03.12.24)
hayatta başarılar dilerim.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(03.12.24)
Kimi insan teyit ile çalışıyor "pazar gidiyoruz değil mi" şeklinde.

E niye yapmadık sen demiştin yapalım derseniz de "e ses çıkarmadın sen" diyebiliyorlar.

Mental olarak o gün onu yapmaya sizden daha fazla hazırlanması gerekiyor olabilir yani.

Ben de epey sinir olurdum ama, en azından olumsuz bir mesaj beklerdim "x yapalım dedik ama bugün hiç evde yokum kusura bakma" diye.
0
hedep
(03.12.24)
Ben çok takmıyorum böyle şeyleri ya, öyle kabul ediyorum. Örneğin pazar olmadan önceki gün veya başka bir gündem oluşma ihtimali olduğunda "plan iptal değil değil mi?" diye soruyorum. Çok zor değil, hayat daha kolay böyle. Eğer cevap vermezse plan iptal gibi kabul ederim. Zaten bunu bir iki kere yapınca karşıdaki kişi de yola geliyor, uyum sağlıyor, sağlamıyorsa da ses etmiyor. Haklısınız çünkü. Hiçbir zaman da "sanki çok meraklısı gibi" davrandığımı da hissetmedim, hatta aksine ipler daha çok benim elimde gibi hissediyorum böyle.

Yardım konusunda da baştan söylerim bak günümü boşaltacağım iptal olmasın diye. Eğer yine çamura yatarsa bir daha zaten boş gün haricinde zaman ayırmam bir süre.

Bu tarz insan çok, eğer böyle şeylere takılacak olsaydım o ya da bu sebeple çevremde kimse kalmazdı :D Arkadaşlık olayının güzel yanı bu. Sevgili, eş gibi bir şey değil arkadaş. Bir tane olup da ona muhtaç değilsiniz bazı şeyler için. Herkesi olduğu gibi kabul etmek gerek. Bunun bir zararı yok. Birlikteyken iyi vakit geçiriyorsam, bir şeyler paylaşıyorsam, ortak zevklerimiz varsa gerisi sorun değil.

Siz sorun ederseniz sorun olur, sorun etmezseniz sorun olmaz.
0
akhenaten
(03.12.24)
İlk kez oluyorsa B.
Aynı kişi ikinci kez aynısını yaparsa sonrasında onunla konuşulan planlanan her şey ikinci planda kalır benim için.
Sevdiğim biriyse buluşunca eğleniyorsam kesmem muhabbeti ama hem günümü ona ayırmam başak bir şey çıkarsa öncelik verir onu geriye atarım hem de o gelmezse takılmam, böyle kabul ederim.

Az sevdiğim biriyse görüşünce de eğlenmiyorsam keserim muhabbeti.
0
mutekebbir
(03.12.24)
bunu yapanlar inanılmaz arttı bence, sosyal medya, hızlı tüketim, artan dikkat dağınıklığı vs.

ilk defa yaptıysa sorun yok ama iki kere yapıyorsa bir sorarım, ama bu hep benim başıma geliyorsa, yani arkadaşlarım hep bana yapıyorsa ben kendimi sorgularım, çünkü herkesin sana yapması biraz garip olabilir.

bir kaç kere yaparsa bu kişi o şeyi, genelde bir daha işim düşse de yazmam, buluşmak istesem de. o da anlar genel olarak, pişman olur falan.

ama böyle şeyler yapan insanlar genelde sınır koyamayan, her şeye evet diyen ve sonra pişman olan kişiler, dikkat et. sana özel değildir, ama onların kişilikleriyle ilgili çözemediği bir şeyler vardır. sen onlara bunu açık açık söylesen, ödül gibi bile olur onlara.
0
damba
(03.12.24)
"bir soru soruyorsunuz cevap vs yok. kafasına göre. isterse yazıyor isterse yazmıyor."

Ben bu sebeple 23 yıllık arkadaşlığı bitirdim.

Ayrıca bir başka arkadaşlığı daha bitirdim.

Bu derece değersizlik dayatması aslında kendisini ne kadar değersiz bulduğunu ama en kötüsü de bunu asla düzeltemeyeceğini gösteriyor. O yükü taşımaya hiç niyetim yok. Bunca zaman taşımışım bişey değişmemiş, daha da uğraşmam.
0
muhayyer divan
(03.12.24)
Offf be rahatladim.. hep benim basima geliyor diyordum artik boyle seyler

Cevabi veriyorum : direk tekmeyi bas

Bu tur insanlar eli seyinde kendini dunyanin merkezinde hint kumasi sanan tipler ve dunyayi sallamadan yasayabileceklerini dusunurler.

Sende onlari sallama tekmeyi bas birgun yolda karsilasirsan boynuna atlarlar ki basima geldi oooo kardesim nerelerdesin diye. Yuzsuzdurler.

Engelle gec huzur gelsin
Adam olanlarla yola devam...
0
Zetnikov
(03.12.24)
yarı yaşımda arkadaşlarım var, onlardan bile böyle saçmalıklar görmedim. "hep böyle yapıyor"a mahal vermeden kışkışlarım zatı. eğer görüşmek isterse sağlam bir özür dilemesi gerekir, geçiştirmesine izin vermem.
0
titanyum22
(04.12.24)
biseyler planladiysak onden, o gun ya da bir onceki gun tekrar bi kontorl ediyorum hala musait miyiz, planlar devam mi diye. degilse degil, dunyanin sonu degil ama 3-5 kez ust uste planlar iptal oluyorsa daha da plan yapmiyorum o kisiyle.

bisey sorup cevap alamiyorsam iletisimi azaltiyorum, bi daha bisey sormuyorum.

yardim isteme senaryosu da ilki gibi, ben kendim gun bosatmissam ve karsidan ses gelmemisse bi durterim, iptalse iptaldir. bi dahakine kendi dusunup planlasin bana uyan bir gunde, gun bosaltmam daha da.
0
taurina
(04.12.24)
Yazmayi unutmusum 85 90 li yillarda telefon yoktu diye hatirliyorum ondan midir nedir
insanlar gorusecegin zaman heyecanlaniyordu geliyorlardi ne bilim konusuyorlardi

Telefon icadindan sonra bence insanlar herkese kolay ulasmaya basladi ve umursamaz oldular
Nasilsa pesimden kosar gibisinden
Birde tr demi boyle yoksa dunyadami insanlarda yedek kulubesine alma cok var mesela

Adam sana olumlu cevap verip yedek kulubesine aliyor

Baska insanlarla takiliyor istedigi keyfi buda bir mevzu

Boyle cok kisi tanidim
0
Zetnikov
(09.12.24)
(11)

aylik ne kadar temettü ya da kira geliriyle calismayi birakirdiniz?

robert bosch
sb.ben 5k $/€'ya okayim. 7.5k€ olursa da arkadasmis, aileymis, alayi gelse tanimam kfjghayal iste.. siz?
sb.

ben 5k $/€'ya okayim.
7.5k€ olursa da arkadasmis, aileymis, alayi gelse tanimam kfjg

hayal iste.. siz?
0
robert bosch
(01.12.24)
100k usd
0
gabe h coud
(01.12.24)
nereden geldiği fark etmeksizin ayda 4bin dolar para bi yerden gelirse çalışmam. iyi hoş zaten calısmıyorum keyfi işler kovalarım diyeyim.
0
Aşk Adamı
(01.12.24)
Şöyle bakmak lazım bence; diyelim ki 80 bin tl maaşınız var. 80 bin lira pasif geliriniz varsa zaten maaşınızla aynı olduğu icin teknik olarak çalışmadan da yaşayabiliyor olmalısınız. Bu bana yetmez diyorsanız maaşınız da yetmiyor olmalı. Yani bu sorunun cevabı eğer maaşınız size yetiyorsa en az maaş kadar pasif gelirle çalışmayı bırakabilmeniz lazım. Onbinlerce hatta yüzbinlerce dolar havada uçuşuyor ama gerçekçi gelmiyor bana.
0
orient blue
(01.12.24)
Bugünün 300.000 tl'sine bırakırdım.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.12.24)
Bırakmam, çalışmayan adam paslanir. Geri gider. Tatmin konusunda eksik kalır. Elindekini de bir şekilde kaybedebilir.
0
Shepard
(01.12.24)
açık konuşmak gerekirse ben günümüz türkiye ekonomisinde/şartlarında günde 10 saat kendimi paralasam da çok para kazanabileceğimi düşünmüyorum. çalışmak benim için para kazanmaktan ziyade oyalanma, alkole düşmeme, az buçuk sosyalleşme yöntemi oldu artık... o açıdan bugün enflasyona/dolara endeksli aylık 50 bin türk lirası para ver bana hiçbi şey yapmam açıkçası.

öte yandan shepard'ın söylediğine de katılıyorum. asla hustle bustle'cı kapitalist bir gt oğlanı değilim ama yetişkin insanın "yatması" bana sağlıksız geliyor.

ayda 50 bin lirayla yaşayacaksam günde 4 saatlik, gönüllü bile olsa bana bi şey ayarlaman lazım. yoksa alkolik olurum, yalnız kalırım, 3-5 seneye ölürüm.

sabahın 7'sinde olmasa bile sokağa çıkmak, birkaç insanla selamlaşmak, bir şeyler yapmak, sağlıklı ölçüde baskı ve stres hissetmek... bunlar yetişkin insana lazım diye düşünüyorum.

neblim mesela şey olabilir, 9 yaşında çocuklara futbol antrenörlüğü yapacaksın, günde 4 saat, haftada 5 gün. bu durumda 50 bine tavım. yok tamamen serseri gibi zevk itlik serserilik için yaşayacaksın dersen bu YAŞAM SİDİLİni sürdürebilmem için en az 100 bin lazım.
0
mark greg sputnik
(01.12.24)
Bazen o kadar bunalıyorum ki asgari ücrete fitim. Yeter ki çalışmak zorunda olmayayım. Kira derdim yok; çoluk çocuk yok. Azıcık aşım kaygısız başım.
0
auroraaurora
(02.12.24)
Ben de 5k euro tarzı bi paraya fit olurum ya, fazlasında gözüm yok :d

İki sene önce kendi elimde olmayan sebeplerle çalışmadan maaşımı almaya devam ettiğim birkaç aylık bir dönem olmuştu. Böyle diyince etik dışı ATM memurluğu gibi duruyor da öyle değil :d neyse kişisel olarak kendimi en çok geliştirdiğim dönem o zamandı. Her gün yeni bir şeyler öğreniyordum. Sadece sosyal olarak biraz yalnızlaşmıştım ama o da bulunduğum şehirle alakalıydı. Yani çalışmazsam gelişmem konusu, en azından benim için, geçerli değil. Çalışmazsam daha da gelişirim :D
0
nundu
(02.12.24)
evim varsa ve buyuksehirdeysem 1000 dolar
evim varsa ve memleketteysem 750 dolar
evim yoksa 1500-2000 arasi
0
bay b
(02.12.24)
@orient, maasin yetmemesi her ay eksiye cikiyorsun demek degil. sonucta sen 5 seneye ekstra deneyiminle, belki yönetici pozisyonuyla cok daha fazla maas alacaksin. temettü ya da kiralarda öyle büyük sicramalar olmaz ama genelde.
0
🌸robert bosch
(02.12.24)
2bin dolar.
Evim, arabam vs var, çok bir giderim yok. Zaten maaş olarak da o kadar geçiyor elime hemen hemen.
Hatta Türkiye'nin geçmişini ve geleceğini göz önüne alınca 2bin doların yetersiz geldiği/geleceği bi zaman düşünemiyorum ben. Her zaman iyi paraydı ve her zaman iyi para olarak kalacak gibi.
0
norek
(02.12.24)
(6)

Evde pide vb yapmak

parka
Evde pide, lahmacun, pizza yapmak neden zor?Hamurun kıvamını ayarlamak mı zor oluyor?Bu işlere uzak biri olarak merak ettim.
Evde pide, lahmacun, pizza yapmak neden zor?
Hamurun kıvamını ayarlamak mı zor oluyor?
Bu işlere uzak biri olarak merak ettim.
0
parka
(01.12.24)
tandırdaki kadar güzel pişmiyor
0
titanyum22
(01.12.24)
Çunku tas firinda, hizli ve yogun pismesi gerek o dediklerinin.

Bir de hamura katilan un meselesi var
0
feastofthedamned
(01.12.24)
evde öyle fırın yok.

mayası da çok fark ediyor. hamuru da ayrı ustalık işi, pişirmesi de. pizza için 400 derece fırın lazım en az.
0
jelly bear
(01.12.24)
Evdeki fırın 220-230 dereceyi pek geçmez. Ama taş fırın 300 dereceyi geçiyor
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(01.12.24)
Pizza fırınları var özel. Bunlarla yapılır ki yapan yapıyor zaten.
www.reddit.com

Normal fırında olmaz. Pizza bile aynı olmaz.
0
logisticsmanager
(01.12.24)
Ben artık evde hamur açmaya aşırı üşeniyorum.
Hem her taraf batıyor hem de harcadığım efor ve beklediğim süre değmiyor yapacağım yemeğe.
0
norek
(02.12.24)
(6)

bu hikayede bosluklar var mi?

dokunmakalbime
anlamsiz bir prosedur geregi evimi cok yakin bir arkadasima kiralamam gerekiyor. sadece kagit uzerinde olacak ve 6 ay boyunca bu kira gelirini gostermek zorudayim. ahlaki acidan hos degil biliyorum; ama prosedurun sacmaligi geregi boyle yapmak zorundayim.bu surecin kagit uzerinde seffaf gorunmesi ic
anlamsiz bir prosedur geregi evimi cok yakin bir arkadasima kiralamam gerekiyor. sadece kagit uzerinde olacak ve 6 ay boyunca bu kira gelirini gostermek zorudayim. ahlaki acidan hos degil biliyorum; ama prosedurun sacmaligi geregi boyle yapmak zorundayim.

bu surecin kagit uzerinde seffaf gorunmesi icin sunlari yapacagim:
-kira sozlesmesi hazirlamak.
-kiraci ve ev sahibi olarak ikametgahlari degistirmek.
-emlak kira vergisi odemek.
-6 ay boyunca bankadan "kira odemesi" aciklamasiyla odeme almak.

sizce bu hikayede bosluk, risk, kacirilan bir nokta var mi?
0
dokunmakalbime
(29.11.24)
İlk aklıma geleni söyleyim. Apartman yöneticisi ile de konuşup tembihleyebilirsiniz halden anlayan biriyse.
Ben apartman yöneticisiyim, bazen polis soruyor "şu dairede şu kişi mi oturuyor" diye.
0
norek
(29.11.24)
amaç ne acaba?

çok garantiye almak istiyorsanız faturaları üzerine alsın.

emlak vergisini ev sahibi öder, kiracı ödemez.

Kira vergisini ev sahibi öder kiracı ödemez.

not: kira kontratı yapmadan da sözlü kira kontratı yapılmış kabul ediyor bizim mahkemeler.

not: yabancıların oturum izni için kira kontratı yetersiz kalıp noterden istiyor.

ama normalinde ne olur.

kira kontratı yaparsın, kirasını bankadan düzenli öder, faturayı da üzerine alır.

aidatı da ödesin site ise yönetime kiracı olarak.
0
liberal
(29.11.24)
Detayları bilmiyorum ama neden bunun için bu kadar kasasınız ki? Yani dediğiniz şeyleri yapınca zaten gerçekten kiralamış olacaksınız daireyi. Bu kişinin arkadaşınız olması ve size ne kadar kira ödeyeceği gerçekten önem arz ediyor mu ve neden? Bence bundan emin olun önce. Çünkü örtülü bir iş yapmaya gerek olsun sanmıyorum. Kiralama işi basit bir iş, yasal düzenlemeler ve kontratlar birbirini tanımayan yabancı insanların ev sahibi - kiracı ilişkisini bir düzene koymak için var. Siz kiracınızı tanıyorsanız bunlar sadece formalite.

Tek problem aldığınız ödemeyle ilgili olabilir, ama bunun detayına kimse takılsın sanmıyorum.
0
akhenaten
(29.11.24)
yorumlar icin tskler arkadaslar. konu su: bir ulkede is buldum ama vize destegi vermiyorlar ben de oturum izni almak icin boyle bi yola basvurdum. kira geliriyle alinabiliyormus cunku. randevu 6 ay sonraya ve geriye donuk 6 aylik kira geliri istedikleri icin ve vize verecekleri kesin olmadigi ve 2. bir evim olmadigi icin bu yonteme basvuruyorum. eger vizeyi alirsam normal sekilde calisip gercekten birine kiralayacagim ama vize alana kadar formaliteden gostermem gerekiyor.
0
🌸dokunmakalbime
(29.11.24)
Randevu 6 ay sonra ya hani,
Geriye dönük kira göstergesini, size randevu verdikleri bu zamandaki tarihten geriye dönük istiyor olabilirler. 6 ay sonrasını baz almayabilirler.

Aklıma geldi söyliyim dedim.

Onun haricinde zaten normal bir kiralama yapacaksınız, kasacak bir durum yok.
0
saturn
(29.11.24)
is buldugunuz ulke, isiniz oldugu halde calisma izni vermiyor mu?

onun yerine turkiye'den kira geliri gosterene oturma izni mi veriyor?

bence bosluklu kisim burasi.

is bulduysaniz yasal olarak calisabilmeniz icin calisma izniniz olmasi lazim. genellikle duz oturma izinleri calismaniza izin vermez. is buldugunuz sirket vize almaniz konusunda yardimci olmayabilir belki, ama calisma vizesi almak icin belli basli prosedurler mutlaka vardir, yardimci olabilecek danisman sirketleri olabilir.


konuyu iyi anladiginizdan emin olun, belki de ben anlamadim.
0
taurina
(30.11.24)
(23)

Para ve imkan varken gezmek mi yoksa biriktirmek mi?

tahirkemalbozoglu
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber. Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farkl
Şu anda çoluk yok çocuk yok. Bize yetecek kadar para kazanıyoruz eşimle beraber.
Yaş 34 lere geliyor, anadan babadan bir şey görmediğimiz için açıkçası gorgususuz, gorgusuzlukten kastım gerçekten gorgususuz yani bir yer görmüş değiliz, yurtdışına bir kere çıktık, dağ görmemişiz taş görmemişiz, farklı bir medeniyet, kültür görmemişiz. Hal böyle olunca vakit ve imkan varken gezmek istiyoruz açıkçası fakat bir yanımızda hep "ulan oğlum biriktirsene paranı" diyor.
Ancak vakit geçince de işte şimdiki gibi gezmek görmek isteği olacak mı? Sağlık yerinde duracak mı? Örneğin çocukken her çocuk gibi sabahlara kadar oyun oynardım fakat her oyunu alamazdık, şimdi Bi heves ediyorum yarım saat sonra atıyorum elimden joysticki, yani her şey zamanında diyorlar ya o doğru, bu heves kaçtıktan sonra para olması da çok önemi kalmıyor açıkçası, siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?
0
tahirkemalbozoglu
(29.11.24)
bence gezmek ya. zaman geri gelmiyor. keşke çocuk olmadan biraz daha gezseymişiz diyorum bazen.

tabi ki insanın kenarda kara gün parası olmalı da. 50 attınız diyelim onu 100-150 yapacaksınız diye de hayatı kaçırmanın bi manası yok.
0
elorelia
(29.11.24)
bu konuyu gezmek vs. para biriktirmek olarak değil de deneyim kazanmak vs. emtia almak olarak değerlendirebilirsiniz. önemli olan 1-3-5 yıl sonra sizi ev-araba almak mı mutlu edecek yoksa 1-3-5 yıl sonra gezmekten edineceğiniz yeni deneyimlerin hayatınıza getireceği mutluluk mu? ben ikisini de biraz yapmaktan yanayım, biraz kenara para ayıralım ama biraz da yeni tecrübelere yelken açalım. insanız, bu hayata bir kere geliyoruz ama iyi günler olduğu kadar kötü günler de var.
0
benaslinda
(29.11.24)
Bir insanın işsizlik durumunda kendisini 4-5 ay idare edebilecek parası olması yeterli bence birikim için.
Sonrasında çok kasmamak lazım ve gezebildiğimiz kadar gezip görebildiğimiz kadar çok şey görmeliyiz, sonrasında bunun pişmanlığı daha büyük oluyor bence.
0
mutekebbir
(29.11.24)
Biriktirmek. Çevremde iki genç aile 10-12 yıl dolarla kazandı. Yedi içti gezdi. Sonra işler bir iki yıl ters gitti, kaliteye alıştıkları için harcamaları hemen azalmadı. Bir sürü borçları var kapıya icra geldikçe ,bankalar aradıkça keşke gezeceğimize köşeye 3 kuruş atsaydık diyorlar şimdi.
0
ercu cozer
(29.11.24)
ikisinin de bütcesi vec planı farklı olmalı ki insan ilerde birinden pişman olmasın. Kazancın bir kısmı ile birikim ve uzun vadeli plan yapılmalı, bir kısmı ile de tatil ve gezi planı. Kazançlar elbette yeterli gelmeyebiliyor özellikle günümüzde ancak burada da öyle düşünüyorum ki hedefler zamanında belirlenirse ve doğru planlamalar yapılırsa, uygun teklifler kovalanırsa mümkün.
0
va
(29.11.24)
Cocuk yokken gezmis ve biriktirmis biri olarak soyluyorum.
Kesinlikle gezin. Gezmeye "gezmek" diye degil, tecrube edinmek diye, dunya gorusu edinmek diye bakin. Bakis aciniz ne kadar degisirse hayattan o kadar zevk alirsiniz.
Parayi yine kazanacaksiniz, zaten cocuk yapma plani gelince gotunuzu oyle bir sikacaksiniz ki, aile buyukleri "ehe ehe cocuk rizkiyla gelirmis bak sans iste" diyecek bilip bilmeden. Siz isin bilincinde insanlar olarak calisiyor olacaksiniz zaten.
Diger arkadaslarin da soyledigi gibi, 6 ay- 1 yil kendinizi sikinti etmeden yasatacak parayi koyun kenara, sonra kalanla kendi capinizda gezin ve tecrube edinin.
0
quaker
(29.11.24)
denge diyorum.
para biriktirmek sart. cocugu birak, emeklilik sistemlerini de görüyorsun.
ama gezmek de sart. yoksa mezarliktaki en zengin adam olmanin tadini cikarirsin anca.
0
robert bosch
(29.11.24)
3 kazanıyorsak eğer 2 / 1 iyi bir oran. 2 yiyelim, içelim, gezelim ama 1 de biriktirelim. Yaş aldıkça insanın hayata bakış açısı değişiyor ama bir yandan da enerji bitiyor. Bana birisi şimdi kalk Ugandayı gezelim dese amaaan otur oturduğun yerde derim. Hant hant yürünecek yaşı geçtim daha fazla konfor arayışındayım.
0
charbiel
(29.11.24)
Çocuk varken gezilmiyor, yokken çok rahat ancak şu ekonomik koşullarda zor. 2 memur maaşıyla aynı yıl ingiltereye gidip araba almıştım, şu an bu mümkün değil. Hem enflasyon hem kur hem de hükümet 2023te yurt dışı harcamalarını taksitlendirmeme kararı aldı. Gezmek için zor bir dönem ama mal içinde 10 yılını kitlemeye gerek yok. En kral arabaya binsen ne en güzel evi alsan ne. Bu ülke böyle haldeyken gezcen yoksa psikolojin bozulur.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
yillik butce yapin. gelirin %20si birikim %20si tatil %60i harcama %10u worst case scenario butcesi olsun. boylelikle ne yarin ne olacak endiseniz olur ne de tatile gidecek paramiz yok endisesi. ha oyle bir gelir yoksa ortada realist olacaksin. tek basina olmadigin icin esine, ailelerinize karsi sorumluluklariniz var. gelecek kaygisi varken tatil yapmayacak evde oturacaksin.
0
buenosdias
(29.11.24)
gezin. paranın tamamını gezmeye gömün demiyorum ama gezin. gezmediğim her sene için pişmanım arayı kapatmaya çalışıyorum.
0
jelly bear
(29.11.24)
Normalde "lamı cimi yok, şu devirde parayı harcamak mantıksız" derdim ama sizin açıklamayı görünce fikrim değişti. Ben; durumlar iyiyken çok gezdim, hevesimi aldım. Benim olduğum yerden böyle demek kolay.
Yine de gezmeyi tozmayı dahi tutumlu şekilde yapmanızı önermek istiyorum.
Önce vizesiyle şusuyla uğraştırmayacak, nispeten daha yakın yerlere gidip gezginliği deneyimlemenizi tavsiye ederim. Gezginliği deneyimlemek de önemli. Nelere ne kadar harcanıyor, ne konularda sıkıntı yaşanıyor... vs gibi konuları bi kafada oturtup sonradan açılmaya başlayabilirsiniz.
0
norek
(29.11.24)
cocuklar dogmadan gezebildiginiz kadar gezin. Biz Turkler cocuklarla birlikte gezmeyi yuksek cogunluka beceremiyoruz
0
turkuaz
(29.11.24)
2 hafta yıllık izinle ne kadar gezilebilir ki
bence ortada bir sorun yok
önemli olan güzel vakit geçirmek
ev ve araba varsa istediğinizi yapın helalinden
0
bir soru sorcam
(29.11.24)
gezip görmek. hayatı deneyimlemek güzel. ama biraz yatırım da yapılabilir.
dediğin gibi sağlık açısından yapamayacak duruma gelebilir insan, ve göçüp gidebilir de...
0
ermanen
(29.11.24)
offf çok çok zor soru.

bence 40a kadar birikim yapın, vücudunuzu sağlıklı tutun. 40tan sonra gezin. o zamana kadar kitap okuyun bol bol. gezip görmeyle eşdeğer olmaz tabii ama gözle görülür açıklığını kapatır bahsettiğin görmemişliğin
0
titanyum22
(29.11.24)
bu sorunun cevabı çok ucu açık ya. Hayattan ne beklediğinizle ilgili.

Ama birinden birini seçmek zorunda da değilsiniz.

-Akıllı bir bütçe yönetimiyle hem birikim yapıp hem de gönlünüzce gezebilirsiniz.

Gelecek güvencesi sağlamak önemli. Şimdi 34 yaşındasınız, muhtemelen özel sektördesiniz.

45 yaşından sonra ciddi bir yönetici pozisyonda değilseniz ya da kendi işinizi vb kurmadıysasnız özel sektörde şu anki kadar kazancınız olamayabilir. Çünkü o yaşlarda birçok işveren için "yüksek maaşlı, yaşlı, yatırım yapılamaz" statüsünde olacaksınız.
Daha küçük şirketlerde daha düşük ücretlere yönelmeye başlayacaksınız. Kariyer eğrisi böyledir maalesef özel sektörde.

O zaman hayatınızda çocuk da olacak belki. Masraflarınız artacak, ama geliriniz en iyi ihtimalle yerinde sayacak. Zam alacaksınız tabii ama enflasyona oranlayınca muhtemelen aynı yerde kalacaksınız yani.

O yüzden bence birikim işini ihmal etmeyin. Mesela eviniz var mı? Kiranız var mı?
Şimdi belki dert etmiyorsunuz ama o yaşlarda bunlar daha sorun olacak.

Bütçe planlaması önemli. Yıllık bütçe yapmak lazım.

Türk insanı buna alışık değil ama yılbaşında oturun eşinizle yıl boyu cebinize girecek toplam parayı hesaplayın. Bunun bir miktarını seyahate bir miktarını birikim ve yatırıma ayırın.

Ve bu limitlere uygun hareket edin.

İnanın yıllık planlamayla aylık planlamanın farkı hayatınızı çok değiştirecek.

atıyorum 50+50 ayda 100bin mi kazanıyorsunuz?

Yılda 1.2 milyon.

500'ü atıyorum kira, masraflar vs.

geriye kaldı mesela 750000.

Bunun 500000'ünü iyi bir yatırım olarak değerlendirin.

Kalan 250.000'yi seyahatler, yeme içme, eğlence vs için ayırın. Gibi.

50-30-20 diye bir model var.

%50 ihtiyaçlar zorunlu harcamalar.

%30 istekler, eğlence vs.

%20 yatırım

ama bu amerikada yaygın bir model. Bence türkiye'de %30 yatırım olmalı min.
0
anten
(29.11.24)
Medeniyeti, kültürü 3-5 günde göremezsin. 3-5 ay da eh anca birşeylerin tadına varırsın. Finansal stabilite çok önemli.
0
wd40
(29.11.24)
Gezmek +156165465
0
put it in your appropriate place
(29.11.24)
denge kurmak onemli. ikisini de abartmamak lazim ama paranin bir arac oldugunu bilmeniz gerek. bu aracla deneyimler elde etmek yeni araclar almaktan daha onemli bence cunku muhtemelen bir gun geriye donup bakacaksiniz. o zaman gordugunuz sadece sey farkli model arabalar, farkli esyalar falan olursa uzulebilirsiniz.
0
bohr atom modeli
(30.11.24)
Cebine giren her kuruşun (buna yolda bulduğun para dahil) %30'unu ev ve emeklilik fonu olarak ayıracaksın.
Bunu en iyi şekilde değerlendirebilmek için finansal okur yazarlık öğreneceksin.

Kalan %70 ile ister evlen, barklan, çoluk çocuğa karış, istersen gez, toz.
0
Mirket
(30.11.24)
ikisi de.

imkaniniz varken tabii ki de gezin, gorun, deneyim biriktiniz, anilar yaratin, dunyaya bakis acinizi genisletin.

ama bu demek degil ki elinize gecen her kurusu harcayin. hayatta yarin ne olacagi belli olmaz, isinizi kaybedebilir, kaza gecirebilir, engelli kalabilirsiniz. mali olarak sorumluluk sahibi olun, 2 bina gormek ugurna sacma sapan borca girmeyin.

bence butce yapin size uygun olacak sekilde. atiyorum elinize gecen paranin %60i zorunlu harcamalara gidiyor olsun (kira, kredi, borc, benzin, gida vs). kalan %40i'nin yarisini gezmeye tozmaya ya da zorunlu olmayan alisverise, diger yarisini da birikime yatirima ayirin.

boylece hem harcadiginiz para icin sucluluk duymaz, hem de birikiminizi yapmis olursunuz.
0
taurina
(30.11.24)
denge denge denge.

biraz kariyeri saglamlastirmak ve o sirada belki ev arsa alabilmek veya pasif geliri yarattiktan sonra kafa gezmek icin daha rahat oluyor.

bir de cocuk olunca isler komple degisir. ona gore icinizde kalmasin bazi yasanmisliklar hayatinizi bir cocuga adamadan once. sonra hep pismanlik, kavgalar, burukluklar vs.
0
baldur2
(30.11.24)
(8)

Araç kamerası kullanıyor musunuz?

infinitedreams
Hangi marka/model iyidir? Araca bir kamera taktırmak şart oldu artık.Teşekkürler.
Hangi marka/model iyidir? Araca bir kamera taktırmak şart oldu artık.
Teşekkürler.
0
infinitedreams
(29.11.24)
tr gibi bir ülkede zorunlu olmalı bu kamera aslında. 70mai kullanıyorum ben.
araç dururken kaydetmek için de ekstra kablolar vs. var çok araştırdım ama bayağı teferruatlı işler. aküyü bitiriyormuş 2 gün araç çalışmasa falan diyenler var. yoksa en temizi 24 saat kayıt almak.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.11.24)
360 markasının kullanıyorum çok memnunum.
0
durbidakka
(29.11.24)
Hayır ama kullanmak lazım. Bir kazada kanıt olarak sunmak için önemli
0
wd40
(29.11.24)
Yakın arkadaşımız, geçirdiği ciddi bir kazadan sonra kullanmaya başladı. Üzerine bastıra bastıra bizden de kullanmamızı istedi aslında da o hariç benim çevremde kullanan yok.
Niyetlenip bakınıyorum ama her seferinde arabanın üst paneli falan açıp sağdan soldan kabloların sıkıştırılması, tepiştirilmesi gibi detaylar canımı sıkıyor. Ayıptır söylemesi arabam yeni sayılır, biraz da düşkünüm o "açılmamış, ellenmemiş" şekilde kalmasına. Kazası falan da olmadığından öyle sıfır ayarında kalma olayını bozacakmış gibi hissediyorum o kabloların takılması aşaması.
0
norek
(29.11.24)
Kullanmıyordum ama eşim trafiğe çıkınca 70mai aldım. Avantajı hemen bağlanıp izleyebiliyorsun.
0
mikahakkinen
(29.11.24)
Kesinlikle kullanılması gerekiyor.
Bir kaza sonrası aracım pert oldu, haklı olduğumu ispat edene kadar canım çıktı.
savcılık-emniyet-kasko şirketi vesaire uğraştım durdum.

Şu an ben de 70mai kullanıyorum, memnunum.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(29.11.24)
Bu eleman detaylica incelemis ama bunu izleyince istekliligim gitti. Su an kullanmiyorum. Arkadas Garmin mini aldi, memnun, normalde dandik Asya markalarindan kullaniyordu, sirf sonradan guncellemesi bulunmuyor vs diye Garmin'e gecti.

www.youtube.com
0
mbond
(29.11.24)
Bu kameraların doğrudan çakmaklıktan güç alanları dışındakiler, arabanın garantisini bozmuyor mu? şarj edilen park sırasında da çalışan versiyonları yok mu?
0
yeninesiltupcu
(29.11.24)
(17)

dusta disinizi fircaliyor musunuz?

robert bosch
sb
sb
0
robert bosch
(28.11.24)
Evet ama. Her seferinde değil.
0
kisa
(28.11.24)
Acelem varsa evet.
0
rock n roll
(28.11.24)
Hayır
0
hedep
(28.11.24)
Hayır. Sabah duştan önce fırçalarım.
0
gabe h coud
(28.11.24)
Hayır, duşta diş fırçalanabileceği hiç aklıma gelmemişti.
0
(28.11.24)
@anlatamiyorum cok iyiymis.

@Gı, benim de. ama bunu yapan cok varmis :D
0
🌸robert bosch
(28.11.24)
@kisa +1
0
respect
(28.11.24)
Dusta dis fircalamak ne alaka hic anlamadim. Yani no.
0
mor oje
(28.11.24)
Hiç yapmadım ama yapan olduğunu duydum ve yapanı garipsemem. Ben duş işini gece yaptığım için genelde sabah çok aceleyle ikisini birleştirmem gerekmiyor. Bi de işin lojistiğini ayarlamak zor gelir fırçayı macunu duşakabine sok, temiz kalmalarını sağla falan uğraşamam gibi
0
nundu
(29.11.24)
Duşa gireceksem muhakkak duşta fırçalarım
0
yuvarlanantencereninkapagi
(29.11.24)
dusta disini fircalayanlar dis fircasini sonra nereye koyuyor? dus jeli konan yere mi?
0
🌸robert bosch
(29.11.24)
dişlerimi duş esnasında fırçalayabileceğimi idrak ettiğim günden bu yana duşta fırçalıyorum. duş sonrası lavabo önünde diş fırçalamak zorunda kalmıyorum.
0
estranged
(29.11.24)
hayir. dis fircalamadan once dis ipi kullanirim geceleri. o aynaya bakarak yapilan bir sey benim icin. dolayisiyla disi de aynaya bakarak lavaboda fircaliyorum.

"dusta disini fircalayanlar dis fircasini sonra nereye koyuyor? dus jeli konan yere mi?"
bu soruyu soruyorsan bence elektrikli dis fircasi kullamiyorsun. cozmen gereken sorun o bence, dusta firacalama degil. derhal elektrikli fircaya gecis yapmalisin.
0
hot potato
(29.11.24)
@hot potato, dis fircam elektrikli ama sen bu baglantiyi nasil kurdun fdklgj

asil elektri olan dusa sokulmaz bence
0
🌸robert bosch
(29.11.24)
Ara ara tukurmen lazim bi yandan suyu kapatican fircalayip tekrar acican bu arada su bi isinip bi durucak sikintili dusta nasil dis fircalicaksin

En iyisi iki dk ayakta dikil fircala gec bence
0
Zetnikov
(29.11.24)
Duştan hemen sonra, giyinmeden önce lavaboda fırçalıyorum. Duşun içi ile banyonun dışındaki hava sıcaklığı değişimine vücudu hazırlıyor o iki sıcaklık değeri arasındaki bi yerde olduğu için.
0
norek
(29.11.24)
arada yapıyorum
0
sizofren06
(29.11.24)
(9)

Develer tellal iken, pireler berber iken

krmzbvl
Selam, bu gece cocuklarima okumak icin guzel bi masal atabilir misiniz? Cok bilinen klasik masallar disinda.
Selam, bu gece cocuklarima okumak icin guzel bi masal atabilir misiniz? Cok bilinen klasik masallar disinda.
0
krmzbvl
(28.11.24)
Sanemkk, Tavsiye icin tesekkurler. Mutlaka degerlemdirecegim. Yalniz cocuklarin anneleri yok bu aksam. Ikisini de bizom yataga alip yaklasik yarim saat sonra masal okuyacagim cocuklarima. Yani hemen lazim. Google'da masal diye aratinca resmen linkler copluge donmus. Bir cogunu tukettik zaten.
0
🌸krmzbvl
(28.11.24)
Mirket
(28.11.24)
Mirket, cok incesin yalniz 4-5 defa okuduk bu masali. Cok mu sey istiyorum bilmiyorum ama bana yazi olarak lazim. Okumali yani.
0
🌸krmzbvl
(28.11.24)
Bu cok guzeldi sanemkk. Cok tesekkurler. Cocuklar da sevdi baya. Ama simdi agliyorlar.
0
🌸krmzbvl
(28.11.24)
ömer seyfettin'den herhangi bir şey olabilir.
0
benim icin hic boyle suslenmemistin
(28.11.24)
sakın benim içinin dediğini yapma. bir nesil ömer seyfettin hikayeleri yüzünden travmaya gark oldu
0
titanyum22
(28.11.24)
Titanyum22 gokten yere kadar haklisin. Omer Seyfettin'in bazi hikayeleri cok uc noktada sapiklik ve manyaklik urunu. Cocukken nasil okumusuz hayret ediyorum.
0
🌸krmzbvl
(28.11.24)
Tam isteğinize cevap olmasa da, akıl vermek gibi de olmazsa;
Ben olsaydım "keloğlan" karakterine biraz sık yer verirdim. Unutulmaya yüz tutması çok can sıkıcı öncelikle. Direkt olarak Altay mitolojisinin bir çıktısı olması yönüyle tarihimizin bir parçası olması yanında çok eğlenceli masalları da var.
Ayrıca her meseleyi zekasıyla çözen eğlenceli bir karakter olması da çocuklar için çok uygun diyebilirim.
0
norek
(29.11.24)
Ah norek tavsiyen icin cok tesekkur ederim ama daha sipesifik cevaplar beklemistim.

Bu arada cok severim keloglan masallarini. Ilkokuldayken bayilirdim okumaya. Ama simdi elime gecenler cok yavan. Sanki suyunun suyu gibi. Bi keresinde arabada radyoda denk gelmistim bi keloglan masalina. Gercekten cok iyiydi. Ne internette, ne de kitaplarda oyle oyle guzel yazilmislarina denk gelemedim. Hani bulmak icin cok fazla caba sarf ettim diyemem ama sumdiye kadar denk geldiklerim fos cikti.

Bu gece cocuklara kirmizikedi cocul yayinlarindan cikmis evvel zaman icinde kitabindan bi masal okudum. Yarisinda ikiside uyudu. Burdaki masallar tam istedigim gibi. Tavsiye ederim.

Cok kucukken teyzem anlatirdi bize masallar. Hic bir yerde kaydi olmayan, hic yazilmamis sadece anlatilarak zaman icinde yasatilan cok fazla hayal gucu ve mizah barindiran muthis ornekler. Eteginin etrafina toplanip pur dikkat dinledigimiz o zamanlar ne kadar da guzeldi. Sadece bazilari boluk borcuk aklimda. Maalesef cocuklarima anlatacak butunlukte degiller. Benim neslim olunce o masallardan geriye hic bir sey kalmayacak. Ne aci.
0
🌸krmzbvl
(29.11.24)
(15)

Bebeğimin ve benim hayatımızı kurtaran doktor ve ebeye ne almalıyız?

wild honey suckle
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsu
Travmatik bir erken doğum sonrası kafalar yerine oturduktan sonra milisaniyelerle karar verip bebeğimin ve benim bugün hayatta olmamızı sağlayan doktorum ve ebeme hediye almak istiyoruz. Doktor erkek ebe kadın. Ama çiçek konusunda hastane zaten pek işbirlikçi değil. Bir de güzel anlamlı bir şey olsun kalıcı olsun istiyoruz.

Ebeye - çikolata kutusu üstüne zarfta bi yerden gift card
Doktora - gömlek ve viski (içtiğini biliyoruz, gömlek muhabbeti de eşim hep randevulara gömlekle giderdi o da zevkini beğendiğini söylerdi)

Olur mu?
0
wild honey suckle
(21.08.24)
Öncelikle geçmiş olsun. Bence gömleğe gerek yok viski iyi bir fikir, genel olarak da iyi bir fikir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.08.24)
Geçmiş olsun, bebeğiniz sağlıkla büyüsün. Ne kadar nazik düşünmüşsünüz. Bence ikisi de çok güzel fikirler.
0
fotrsapka
(21.08.24)
Doktor için çikolata ve viski, ebe için çikolata ve gift card ideal hediyedir. Geçmiş olsun. Bebeğinizi de sağlıkla büyütün.
0
plastik turambar
(21.08.24)
olur. çok sevindim. geçmiş olsun. hayırlı uğurlu olsun.
0
gabe h coud
(21.08.24)
Güzel düşünmüşsünüz biz çikolata almıştık içiyorsa yanına viski alınabilir ebeyede hediye kartı ve çikolata gayet güzel
0
basond
(21.08.24)
PLASTIK TURAMBAR +1

doktor: viski + cikileta
ebe: cikileta + hediye kuponu
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
Görevini yapan bir insani görevini yaptigi için ödüllendirmek nedir ya anlamadim.
0
Yourcousinmarvinberry
(21.08.24)
Çok köylü bir hareket kusura bakmayın lütfen.
Ne düşündüğünüzü anlıyorum ama bence şık olmaz.
Sadece işlerini yapıyorlar.
0
norek
(21.08.24)
Kendisi nöbetçi hekim değildi o gün kendisi isteyerek hastaneye geldi gece 5te.
Ayrıca tabii ki maaşlarını alıyorlar ama bu hastanenin onlara görevleri için verdikleri bir şey ben ayrıca minnettarlığımı göstermek istiyorum.
0
🌸wild honey suckle
(21.08.24)
köylü derken neye göre deniyor ki? minnettarlik göstermenin köylülükle alakasi yok.
yasadigim ülkede doktora ve ebeye hediye almak yasak mesela ama insanlar bu sebeple kantin kumbaralarina para atiyor ya da iyi bir cikolata alip veriyorlar. insanlar dünyanin her yerinde tesekkür mahiyetinde böyle seyler yaparlar. yeni dogum yapmis annenin kirk türlü sikintisi oluyor, kendisine cok yardimci oldugunu düsündügü ebeye bir cikolata alip vermesi sadece güzel bir jesttir. is bittikten sonra verildigi icin de yanlis anlasilmalarin önüne gecer.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(21.08.24)
geçmiş olsun, güzel düşünmüşsünüz.
hediye kart çok mantıklı ne ihtiyacı varsa kendi alır.
0
OgutucuRecep
(21.08.24)
Bahsis mi veriyorsunuz?
Comarca bir hareket malesef. Niyetiniz iyi olsa da…
0
sonsuz
(21.08.24)
Hediye karti olayi legal bile olmayabilir.
0
sonsuz
(21.08.24)
Doktorun ofisine (ekiple birlikte yenmesi icin) cikolata alinabilir ama tek tek bana garip geldi. Hele gomlek cok sacma. Gift card da asagilayici geldi bana. Viski de garip. Bi sey almaya gerek yok. Bence doktor da garipseyecek ama belli edemeyecek.
En fazla bi orkide gonderilebilir ama ona da hastane hakli olarak karsiymis.
0
Kittie
(22.08.24)
Eskiden bende senin gibi dusunurdum ama yanlismis

Doktorun ebenin yaptigi onlarin rutin gorevi yani yoldan gecip supermenlik yapan siradan bir insan degilki hediye alasin gerek yok boyle seylere
0
Zetnikov
(22.08.24)
(2)

Hangi tv platformunu alayım?

komando kani var bende
Bu yaz bi tv platformuna üye olayım diye düşündümhep düz uydudan tv izlediğim için pek bilmiyorum bu işleri.beinsports, turkcell tv +, blutv yada sizin tavsiye ettiğiniz başka bir platform.
Bu yaz bi tv platformuna üye olayım diye düşündümhep düz uydudan tv izlediğim için pek bilmiyorum bu işleri.

beinsports, turkcell tv +, blutv yada sizin tavsiye ettiğiniz başka bir platform.
0
komando kani var bende
(28.05.24)
TV+ var bizde.
Binada uydu yok, TV de yeni olduğundan karasal yayın alamıyordu. İnternet paketinin yanında TV+ verdiler, onu kurdum ben de.
Sık sık annem gelip kalıyor yanımda, o izliyor.
Kendi netflix'imsi bir katalogu var, istediğiniz zaman oradaki içeriklerden tüketebilirsiniz. Aynı zamanda TV yayınları için de durdur, geri al gibi özellikleri var.
Annem televizyonda yayınlanan dizilerden kaçırdığı olunca geçmiş günlerden bulup çıkarıp reklamlarını atlaya atlaya izleyebiliyor.
Çok çok kaliteli görüntü sunuyor ve hiçbir şekilde donma, takılma sorunu yok.
Bunun yanında tabii ki internet bağımlılığına sahip. İnternette kesinti olunca TV de gitmiş oluyor. Geçen hafta bölgesel bir internet kesintisi olduğu için bir akşam Filenin Sultanlarını izleyemedik mesela :)
0
norek
(28.05.24)
bende hepsi var. netflix amazon ve dysney i izliyorum sadece. 3ü yeterli bence.
0
entropik
(28.05.24)
(5)

Orta çağ Avrupa'sı atmosferli şarkılar önerebilir misiniz?

marsli gocmen
Böyle birazdan engizisyon mahkemesine çıkıp yargılanacakmışız ama cadılar konseyi bizi kaçırıp kurtaracakmış gibi hissettiren gotiğimsi müzik önerileri.Era - Ameno gibi.
Böyle birazdan engizisyon mahkemesine çıkıp yargılanacakmışız ama cadılar konseyi bizi kaçırıp kurtaracakmış gibi hissettiren gotiğimsi müzik önerileri.

Era - Ameno gibi.
0
marsli gocmen
(27.05.24)
Enigma olur mu?
www.youtube.com
0
Mirket
(28.05.24)
era - impera da güzeldir. bu da var

www.youtube.com
0
nothing in my way
(28.05.24)
rock müzik seviyorsanız haggard da bu dediğiniz tarza uygun.
0
bigcaptain
(28.05.24)
www.youtube.com

Bu kanalı tavsiye ederim bazı şarkıların ortaçağ temalı coverlarını yapıyorlar.
0
norek
(28.05.24)
A que por muy gran fremosura
youtu.be
0
akhenaten
(28.05.24)
(4)

istanbul'da stres seviyemin yukselisi :(

ala09
dostlar araba kullanirken kim nereden nasıl firlayacak anksiyetesi, anksiyete mi hakliyim mi? tamam keyfi yok burda gezmenin, biraz arabanin eski ve hantal olmasiyla alakali da olabilir ani yeni araclardaki gibi değil frenler e bir de park problemi. farkettim ki oturdugum yerde bacaklarim falan agri
dostlar araba kullanirken kim nereden nasıl firlayacak anksiyetesi, anksiyete mi hakliyim mi? tamam keyfi yok burda gezmenin, biraz arabanin eski ve hantal olmasiyla alakali da olabilir ani yeni araclardaki gibi değil frenler e bir de park problemi. farkettim ki oturdugum yerde bacaklarim falan agriyor. bunun cozumu nedir acaba ustune mi gitsem bazen tren kullaniyorum. benzer sekilde her gun ortlaama 2 saat arabayla git gel yapan arkadasimda bu stres çok yok. tecrubelileri dinliyoruz :>
0
ala09
(27.05.24)
fazla mükemmel kullanmaya çalışma arabayı. en temizi de orta şerit. maalesef tecrübe ettikçe atarsın bu stresi.
ben de mesela bilmediğim mahallelerin ara sokaklarında ekstra dikkat kesiliyorum, aynı sendeki gibi sanki sağdan soldan her an bişey çıkacak gibi kullanıyorum.
bir de motorcular sağolsun kamikaze gibi takıldıkları için stres olman normal. zamanla geçer ama.
0
numlock
(27.05.24)
Senin korktuğun, seni strese sokan şey ufak maddi hasarlı kaza.
Yani 5 bin TL - 30 bin TL arasında maddi zarar verecek hasarlar. Sen suçlu olmazsan bu da senin cebinden çıkmayacak. Aracının değeri düşebilir bir miktar ama yani gördüğün gibi hayatını mahvedecek bir para değil.
En ucuz arabaya 1 milyon TL olarak düşünürsem araç değerinin %3'ü gibi bir para için bütün gününü endişeli geçiriyorsun.
Geçirme.
Hadi ben tahmin hatası yaptım, %3 değil de %10 olsun. Yine de dünyanın sonu değil.
Rahat ol.
0
michael_knight
(27.05.24)
Bir tahminde bulunarak başlamak istiyorum: Kalabalık ve nispeten düşük gelirli insanların oturduğu yerlerden geçiyorsunuz bence arabayla :)
Önceden bende de vardı bu durum. Trafikte birlikte sürdüğüm herkesin benle derdi varmış gibi hissederdim yani trafik öyle hissettirirdi.
Ben ofise gittiğim zamanlar Ankara'da Eryaman-Yenimahalle arası git gel yapıyorum. Sabah akşam 10-15 dk.
Öncelikle hızımı her daim düşük tutuyorum. Daha keyifli ve ekonomik sürüyorum. Zaten arabam da performans sürüşüne uygun değil; Clio 4 dci 0.9 motor.
Spotify'da BBC'nin Inside Politics diye podcasti var günlük çıkıyor, genelde standart o açık oluyor müzik yerine. Yani burada da tavsiyem, keyif aldığınız bir işitsel medya bulup onu tüketmeyi deneyin.
İş çıkışı hafif acıkmış olduğumda trafikte sıkıntı yaşadığımı fark ettiğimden beri öğlen yemeğinden 2 saat kadar sonra meyve veya bir avuç çiğ kuruyemiş yiyorum. Bazen termos bardakla soğuk kahve alıyorum yanıma çıkarken. Işıklarda falan birer yudum alıyorum, bunu da deneyebilirsiniz.
0
norek
(28.05.24)
aynı rota bile olsa istanbul süprizlerle dolu her an tetikte olma gerekiyor bu açıdan stresli olmak normal
bir de başka bir şeyi dert edip yolda onu düşünmek ya da düşünememekle ilgili olabilir
0
mantık
(28.05.24)
(27)

gideyim mi gitmeyeyim mi?

diyojenimtırak
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
soru bu kadar ya detaya gerek yok. içinizden geleni yazın lütfen
0
diyojenimtırak
(27.05.24)
boşver napıcan gidip, iyi böyle gerek yok şimdi hiç.
0
numlock
(27.05.24)
Gitmezsen "gitseydim nasil olurdu" dersin.
Git begenmezsen dönersin.
0
logisticsmanager
(27.05.24)
Detay vermek istemediğin için, içinden ne geliyorsa onu yap diyorum.
0
rock n roll
(27.05.24)
Git bence...Zaten bu ikilemde kaldıysan sende gitmek istiyorsun ve birazda kendine destek arıyorsun bence...Yoksa bu soruyu sormaz kalırdın...
0
alpicann
(27.05.24)
Gidersen adam değilsin! İnsanda biraz gurur olur.

Detay yok. Ortam gerelim. :P
0
nawar
(27.05.24)
Gitme........
0
ala09
(27.05.24)
Kafana sık git (Ahmet Kaya)
Çek git (Yurtseven kardeşler)
Kim vurduya git (deyim)
Seviyorsan git konuş bence (anonim)
Gölge yapmadan git (neodiyojen)
0
diyecevaplandı
(27.05.24)
Yiyorsa git
Yemiyorsa gitme
0
Zetnikov
(27.05.24)
Oha ço kgüzel soru konsepti çok sevdim yaparım arada bunu.

Gitme. Otur evde kafa dinle.
0
pianeta
(27.05.24)
Gittiğin yer, gideceğin kişinin evine yakınsa gitme

Ortada bir yerdeyse git
0
lafacukur
(27.05.24)
cooperr
(27.05.24)
Uzaksa gitme, yakınsa git.
0
buzbebek
(27.05.24)
Git, içinde kalmasın.
0
kobuzchu kiz
(27.05.24)
N'olur gitme
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(27.05.24)
çok gidesin olsa bu soruya gerek olmazdı, gitme.
0
penceredengorunenmorbina
(27.05.24)
Gitme, evde de durma, bambaşka bir şey yap.
0
Phoebe
(27.05.24)
Gitme
0
mor oje
(28.05.24)
yazı tura at. yazı gelirse git, tura gelirse gitme.
0
inheritance
(28.05.24)
hiç gerek yok.
0
kumandanim
(28.05.24)
Gitme diyorum ben.
0
norek
(28.05.24)
Gitme
0
tuborg yesili
(28.05.24)
Gidecek olsaydın bu saate kadar çoktan gitmiştin.
0
iwasbornonamountainside
(28.05.24)
gitmek zorunda mısın?
0
baldan kaymak
(28.05.24)
Gittiğinde ayrılmış mı olacaksın kavuşmuş mu olacaksın? Ben bu git i anlamadım.

Yorum yazanlar hangi duruma göre git diyorlar belirtmek lazım sanki.

Mesela istenmediğin yerden gitmek/ayrılmak ile uzaktaki sevgiliye gitmek/kavuşmak arasında fark var.

Eğer bir yere varma/kavuşma anlamında bahsediyorsan git. Çünkü sorduğuna göre seni meşgul ediyor, etmese soru oluşmazdı zaten bir eylemde bulunmazdın. @ penceredengorunenmorbina ile tam tersi düşünmüşüm ilginc sdfgh

Ama gitmek derken bir yerden ayrılma, terk edip gitmek, kaçmak anlamında soruyorsan, rahatsızlık veriyorsan git, vermiyorsan gitme mücadele et.
0
ananiyimioguz
(28.05.24)
git
0
Murat1407
(29.05.24)
Mesafeye bağlı
0
Tutkun
(29.05.24)
gittim. acayip de iyi oldu gittiğim. karar alırken milleti dinlemeyin
0
🌸diyojenimtırak
(07.06.24)
(4)

noter onaylı tercüme

dali dili havali korna
bulunduğum ilçede ispanyolca tercüme yapılmadığından elimdeki bazı belgeleri telefonda taratıp başka bir şehirdeki tercüme bürosuna yollayacağım ve onlar da noter onayı+apostil işini halledip kargoyla bana geri yollayacaklar.belge bana vize sürecinde gerektiğinden eksik/hata olmamasına dikkat ediyor
bulunduğum ilçede ispanyolca tercüme yapılmadığından elimdeki bazı belgeleri telefonda taratıp başka bir şehirdeki tercüme bürosuna yollayacağım ve onlar da noter onayı+apostil işini halledip kargoyla bana geri yollayacaklar.

belge bana vize sürecinde gerektiğinden eksik/hata olmamasına dikkat ediyorum. bu şekilde belge taratmayla vs evrak göndermek bir sıkıntı yaratabilir mi?
0
dali dili havali korna
(20.05.24)
belgenin orjinal olması gerekmiyorsa bir sorun olmaz.

biraz kafa karıştırıcı olsa da demek istediğim şu. belgenin fotoğrafını gönderdiğiniz zaman çeviriden sonra uygulanacak apostil o çevirinin uluslararası geçerli olmasını sağlıyor.

belgenin de uluslar arası geçerliliği isteniyorsa o belgeye apostil alınabilir
ya da o belgenin noter onaylı haline apostil alınıp ona da tercüme yapıtrılabilir

misal siz diplomanın fotokopisini çevirttirip apostil aldığınızda diplomanın fotokopisi olduğu için onu kabul ederler mi emin olmak lazım
0
jülsezar
(20.05.24)
@julsezar Diploma gibi belgelerin aslına apostil çok mantıklı değil sanırım çünkü sürekli gerekecek bir belge ve apostil esnasında mühür zımba gibi şeylerle kullanılamaz oluyor benden renkli fotokopisini talep etmişlerdi hep, tabii belki değişiyordur ülke bazında yanlış yönlendirmek istemem
0
laputa
(20.05.24)
@laputa

haklısınız ben sadece karşı tarafın ne istediğinden emin olmak lazım onu kast ettim.

bir de evhamlı insansanız (benim gibi) tüm olasılıkları düşünmek gerekiyor y.dışına gidince bu olmaz şöyle şöyle olması lazım dense onu yerine getirmek çok zor.

o tarz belgelerin diploma transkript vs ise üniversitede apostil yetklisi tarafından aslı gibidir olarak fotokopi verilmesi bir çözüm olabilir.

edit: benim y.dışımda götürdüğüm kurumda belgenin orjinaline bakıp fotokopiyi alıyordu. çok güzel bir yöntem mesela. görevli kontrol ediyor fotokopi ile orjinal aynı mı diye. aynı ise o belgeye orjinalmiş gibi muamele ediyor.
0
jülsezar
(20.05.24)
Hayır hiçbir sıkıntı yaratmaz. Ben de o işi yapıyorum.
Hatasız olması konusunda ricada bulunun, double check yapsınlar.
0
norek
(20.05.24)
(10)

araba yıkamada su köpük sırası

inheritance
benim bildiğim arabayı yıkarken önce bir tur su ile kaba kiri tozu alırnır, sonra köpüklenir, en son da tekrar su ile durulanır ve kurulanır.geçen bir benzinlikte arabayı yıkamak için iki su, bir köpük aldım. hepsi için bir tek kod barkod verdi. ilk okuttuğumda köpük verecekmiş, daha sonra da su ver
benim bildiğim arabayı yıkarken önce bir tur su ile kaba kiri tozu alırnır, sonra köpüklenir, en son da tekrar su ile durulanır ve kurulanır.

geçen bir benzinlikte arabayı yıkamak için iki su, bir köpük aldım. hepsi için bir tek kod barkod verdi. ilk okuttuğumda köpük verecekmiş, daha sonra da su verecekmiş. öyle olmaz dedim. olur dedi, orada başka bir görevli vardı ona da sordu. neymiş önce kuru kuru köpüklenirmiş, daha sonra durulanırmış. herkes öyle yapıyormuş. bayağı kendilerinden emin konuştular. neyse iade ettim barkodu. gittim başka benzinlikte bildiğim şekilde yıkadım, hem de daha ucuza geldi.

hangisi doğru?
0
inheritance
(15.05.24)
senin yaptığın doğru. kir yumuşatılmadan köpük sıkılmaz. köpüğü de süngerle çitilemek gerekir.
0
jelly bear
(15.05.24)
Ben de sizin gibi iki su bir köpük barkodu alırım hep.
0
norek
(15.05.24)
Ben de sizin yaptığınız gibi yapıyorum.
0
pispinti
(15.05.24)
Ben direk kopuk su daliyorum firca sunger falan yok ama sizin yaptiginiz daha dogru diye biliyorum.
0
mbond
(15.05.24)
Sizin yaptığınız doğru ama maliyet arttığı için millet önce köpük sıkıyor, fırçalıyor ve sonra da su ile duruluyor.
0
Tutkun
(15.05.24)
Sen haklısın, kaba kir boyayi cizer
0
mirty
(15.05.24)
Köpük içindeki sıvı miktarı yeterlidir zaten çoğu yerde sulandırılmış oluyor öncesinde ıslatmaya gerek yok. Hatta kaliteli cilalı köpükler var fırçalamadan bütün kiri çıkarıp parlatıyor ama maliyetli olduğu için çoğu yer kullanmıyor.

Not: Mümkün olduğu kadar araba (ve halı) yıkamayı en aza indirin su kaynaklarını koruyalım.
0
doharkoman
(15.05.24)
@doharkoman, halı zaten yıkamıyorum. arabayı da çok kirlenmedikçe yıka(t)mıyorum.
0
🌸inheritance
(15.05.24)
yılların araba yıkayıcısı olarak şunu söyleyebilirim;

su köpük su :))))
0
false pretension
(15.05.24)
Araba yıkamacıları genelde direkt köpükle başlayıp sonra su sıkıyorlar.
0
burfak
(16.05.24)
(9)

Akli Dengesini Kaybetmeye Başlayan Yaşlı Komşu

norek
Selamlar.Oturduğum 4 katlı apartmanın yöneticisi ve 1. kat mukimiyim. Yöneticilik bizde dönüşümlü olarak (2 yılda bir değişecek şekilde) yapılıyor, o yüzden itiraz etmeden sıram gelince vazifeyi aldım.En üst katta 80'li yaşlarda, yalnız bir hanımefendi oturuyor. Kendisi Türkiye'nin ilk kadın nüfus m
Selamlar.
Oturduğum 4 katlı apartmanın yöneticisi ve 1. kat mukimiyim. Yöneticilik bizde dönüşümlü olarak (2 yılda bir değişecek şekilde) yapılıyor, o yüzden itiraz etmeden sıram gelince vazifeyi aldım.
En üst katta 80'li yaşlarda, yalnız bir hanımefendi oturuyor. Kendisi Türkiye'nin ilk kadın nüfus müdürlerinden birisi. Çok iyi eğitimli ve akıllı bir teyze. Herkes onu çok seviyor. Bu hanımefendi hem kanser hastası, hem sol tarafı felçli, hem de geçen sene beyin kanaması geçirdi. Yani sağlığı hiç iyi değil. Bununla beraber son zamanlarda zihinsel olarak da sıkıntı yaşamaya başladı.
Uzun yıllar önce bu teyzenin alt katında oturan ailenin Tayfun adında genç bir oğlu varmış. Tayfun ve ailesi sonradan taşınıp gitseler de bu teyzem Tayfun'un oradan hiç taşımadığını, hemen altlarındaki dairede sonradan oturan komşularımızın hepsi tarafından saklandığını ve gece kendisini korkutarak, uyumasını engelleyerek ve hatta alt kattan yatağına elektrik vererek kendisine eziyet ettiğini iddia ediyor.
Gece kafasını camdan çıkarıp "Yeter artık 10 numaradaki hayvan" falan diye bağırıyor.
Alt katta da yine yalnız yaşayan 40lı yaşlarında bir edebiyat öğretmeni beyefendi vardı. Kendisi bu sıkıntıları bir süre çektikten sonra taşındı gitti. Şu an o daire boş, fakat bizim teyzeye göre Tayfun hala orada saklanıyor.
En son taşınıp giden bu edebiyat öğretmeninin kapısına gece polis göndermişti bu teyze. Öğretmen Bey, yönetici olduğum için benden bu durumun tutanağını yazmamı istedi.
"Şu tarihte, şu kişinin şikayeti üzerine apartmanınıza polis intikal etmiş olup işlem yapmadan ayrılmıştır" falan yazıp karar defterine koydum. Şimdi de daire boş olmasına rağmen yine polis gönderiyor, "polise de kapıyı açmıyorlar" diye bana söyleniyor.
Ben bu teyzeye çok üzülüyorum. Bir şekilde bir yakınının telefonuna erişebilsem arayıp konuşacağım durumu ama cesaret edemiyorum kendisinden istemeye (sebebini aşağıya yazdım). Anlattığına göre yeğenleri doktormuş zaten, durumu anlayacaklardır.
Muhtara gidip istesem acaba erişebilir miyim bir yakınının telefonuna, bu size ilk sorum.
Bir diğer sıkıntı, bu teyze bu durumu mahallenin esnafına da anlatıyormuş. Marketlere ve eczanelere gidip anlattığını duymuş diğer komşular. Yarın bir gün başına bi şey gelse esnaf da "kadını el birliğiyle öldürdüler" falan diye düşünür mazallah çok o yüzden karışmak istemiyorum ama ben de yöneticiyim aksi gibi.
Teyzeyi rahatsız olduğuna ikna etmek de bir yol, lakin ona da yeltenmedim daha. Bir keresinde yine bana bunları anlatırken "bunlar gerçek, paranoya değil" falan dediği bir an "nereden biliyorsunuz" diye sormuş bulundum, sesini yükseltti, kızdı bana. İkna olacağını sanmıyorum. İkna edebilsem belki hastaneye gidip, örneğin ilaç alıp sakinleşecek. Gece boş daireden sesler gelmediğini fark edecek, o duyduğu sesler kesilecek ve kendisi de rahatlayacak.
Bu durumda ben çok kendimi de ortaya atmadan ne yapabilirim, fikirlerinize açığım.

Okuduğunuz için teşekkürler.
0
norek
(13.05.24)
Teyzeyi ikna filan edemezsiniz. Polise gidip anlatacaksınız, madem sürekli geliyorlar. Polis de çoluğu çocuğu varsa onlara ulaşacak. Polisten akıl alın bence.
0
orangesandsea
(13.05.24)
Benim ilk aklıma gelen teyzenin apartmanı içinde Tayfun'la birlikte yakması ihtimali olurdu.
Bu durum nereye şikayet ediliyor bilmiyorum ama önce bu şikayeti yapardım. Zaten yakınları ilgileniyorlarsa haberdar olurlar durumdan.

Şu anda teyzenin bir yakınıyla konuşmanız hiçbir şeyi değiştirmeyecek.
0
michael_knight
(13.05.24)
polise gidin +1 polis yakinlarina ulasacaktir. yegenlerinin bu durumdan haberi olmayabilir ya da ciddiyetinin farkinda olmayabilirler en basitinden. Yegenleriyle ayda yilda bir telefonda gorusuyorsa ya da haftada bir 1 saat gorusuyorsa alt kattaki soyle yapiyor boyle yapiyor diye soyleniyor olabilir o zaman durumun ciddiyetini anlamazlar.
0
kassiopeia
(13.05.24)
Ya Nihat amca da beni çok sıkı takipte, acaba?!?!?!?
0
orangesandsea
(13.05.24)
Nihat Amca mı? Anlamadım.
0
🌸norek
(13.05.24)
Sizinle ilgili değil, benim yaşlı komşum da beni süper takip ediyor, yoksa ben de onun Tayfunu muyum diye şüphe düştü içime.
0
orangesandsea
(13.05.24)
Tanışıyoruz sandım bir an ya ))
Rahmetli babamın ismi de Nihat, o da o apartmanda otururdu, 2 sene önce kaybettik.
Bir an bi kontak çıktı sandım pardon.
0
🌸norek
(13.05.24)
Bence akrabaları kadının hastalıklarından haberdarlar bu yüzden uzak duruyorlar, ister okumuş olsunlar ister meslek sahibi olsunlar yaşlı bakımı zor, siz bu yaşananları anlatınca aa biz sahip çıkalım o zaman ilgilenelim demeyecekler, yine kendi haline bırakacaklar, gerçek dünya böyle maalesef, siz yine ulaşmayı deneyin tabi
0
grimavi
(13.05.24)
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çağrı Merkezlerinden Alo 183 Şiddetle Mücadele Hattı aracılığı ile aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakınları ile gaziler ve gazi yakınlarına yönelik hizmetlere ilişkin çağrılar değerlendirilerek rehberlik ve danışmanlık hizmeti sunulmaktadır."
0
zihua
(14.05.24)
(3)

Ankara Eryaman Restaurant Tavsiyesi

tmhcmsn
Ankara Eryaman bölgesinde yemek yenilebilecek doğru düzgün mekan önerileriniz var mı?
Ankara Eryaman bölgesinde yemek yenilebilecek doğru düzgün mekan önerileriniz var mı?
0
tmhcmsn
(09.05.24)
1-2 metronun tam yanında Kafka var.
Menü: kafkaeryaman.dijital.menu
"kafka eryaman" diye aratırsanız içini de görebilirsiniz evin yanı olduğu için düzenli mekanım benim de iş çıkışı sürekli uğrarım. temiz, nezih, sevimli bir mekan.
yemekleri çok lezzetli, fiyatları ortalama.
Menüdeki "Special Steaks" kısmındaki her şeye ve tüm burgerlerine kefilim.
0
norek
(09.05.24)
Gurme burger yemek isterseniz "17Burger"
menüsü: 17burger.com
kaburger var kaburga etli, kesinlikle tavsiye ederim. yemeklerin görsellerine mutlaka bakın mekanı google'layıp. bugün olmasa da bi gün mutlaka denemenizi tavsiye ederim.
0
norek
(09.05.24)
çağrı pide kebap
venice italyan pizza
köroğlu işkembecisi
cemo kokoreç
pişkin fırın
0
mutlu yillar sana
(09.05.24)
(5)

pokemon tekrar başlamış

ShadowOfMoon
2000lerde seyrettim daha seyretmedim bitince. yasaklandı mı bitti mi hatırlamıyorum. sonra digimon gelmiştisonra da dedektif pikachu gibi bir film gelmişti geçen yıllarda. ama incelediğimde 2023e kadar bir sürü sezon varhttps://www.imdb.com/title/tt0168366/reference/ve bir sürü de film çekilmiş. bun
2000lerde seyrettim daha seyretmedim bitince. yasaklandı mı bitti mi hatırlamıyorum. sonra digimon gelmişti

sonra da dedektif pikachu gibi bir film gelmişti geçen yıllarda. ama incelediğimde 2023e kadar bir sürü sezon var
www.imdb.com

ve bir sürü de film çekilmiş. bunlar bizim seyrettiğimizin devamı mı? Benim gibi haberi olmayanlar var mıydı niye uzak kaldım böyle.

2000lerdeki tadı vermeyecektir de devam etsem mi sizce? ama çok süre geçtiği için sıfırdan başlamam gerekecektir
0
ShadowOfMoon
(09.05.24)
Hiç bitmedi ki, biraz geç olmuş öğrendiğiniz :D

Pokemon sadece Türkiye'de yasaklanmıştı, camdan atlayan arkadaş sağolsun. Yoksa hiçbir zaman bitmedi. Sezon sezon bugüne kadar geldi.

Ash de 25 yıldır hala aynı yaşta hatta. Bu durum garipleşmeye başlayınca ya bu sene ya geçen sene ash'e bir jübile sezonu çekip yerine başka bir karakteri geçireceklerdi, oldu mu o bilmiyorum.

Lise zamanlarında bir süre dizi sitelerinden izlemeye devam etmiştim. Ünide de arada bir sezon falan bakıp bırakıyordum. Hala daha Netflix'te görünce hafta sonu 2-3 bölüm bakıyorum :D

İlk sezonlar nostaljik hissettiriyor ama yaş grubuna göre ayarlandığı için sonradan baya yabancılaşıyorsunuz :D Yine de ara ara Togepi'ye ne oluyor, Ash'in bıraktığı pokemonların akıbeti ne falan arada eski sezonlardan sürprizler çıkan bölümler var. Onları görmek güzel. Bi ara oturup Ash'in jübile sezonunu izleyeceğim, büyük ihtimalle ilk sezona bir sürü gönderme vardır içinde. Ayrıca GS topunun olayını hiçbir zaman açıklamadılar (sadece oyunlardan biliyoruz)
0
akhenaten
(09.05.24)
www.turkcepokemon.com burdan türkçe izlenebilir.
0
bravoteam
(09.05.24)
Pokemon hiçbir zaman bitmedi +1

Dünyanın en büyük markalarından biri ekonomik güç olarak. Pokemon asıl olarak oyun serisi, animesi oyunynu takip ediyor. Sizin bildiğiniz Charizard, squirtle vs 1. nesil pokemonlardı, 1996da çıkan. En son geçen sene 9. nesil pokemon çıktı. Şu an 1000'den fazla pokemon var. Tabii ki animesi de bu sürede bifiil devam etti. Ash emekli oldu vs

Dünyada milyonlarca insanın takıntı derecesinde takipçisi olduğu, muhtemelen milyarlarca insanın bir şekilde etkileşim içinde olduğu bir meta Pokemon; bitmesini düşünmek için sebebiniz neydi :d
0
nundu
(09.05.24)
Şuna bakıp eski seriyi kapatabilirsiniz.
www.youtube.com
Yenisi başladı şimdi bambaşka karakterlerle. Şaşırtıcı şekilde daha iyi diyorlar. Özeti izleyip direkt yeni seriye girin bence
0
norek
(09.05.24)
spiderman batman gibi şeyler de karikatür kitap vs olarak devam ediyor ama o ilk çizgi dizler gibi değil. başka hikayeler var. ilk sezondaki hikaye 25 yıl sürmemiş anladığım kadarıyla. digimon mesela geldi bitti.

bir de pokemon yasaklandı sonra sanki geri geldi çünkü ben yeni sezon müziklerini hatırlıyorum. başka yerde setretmedim
0
🌸ShadowOfMoon
(12.05.24)
(4)

GreenCard çekiliş sonucunuza erişebildiniz mi?

runagain
Ben halâ kazanıp kazanmadığımı bilmiyorum.
Ben halâ kazanıp kazanmadığımı bilmiyorum.
0
runagain
(08.05.24)
Based on the information provided, the Entry HAS NOT BEEN SELECTED for further processing for the Electronic Diversity Visa program at this time.

Please verify that you have entered all information correctly. You may re-check the Entry status by clicking on the ESC Home Page link below.
0
🌸runagain
(08.05.24)
Neden bilmiyorsunuz kazanıp kazanmadığınızı anlayamadım.
0
norek
(08.05.24)
ben de unutmuşum şimdi baktım, has not been selected diyor, zorla meksika snırı yaptırcaklar bana :D
0
fakat
(09.05.24)
Has not been selected...
0
🌸runagain
(09.05.24)
(4)

Pet cekimi sonrası doktor tarafından hastaneye çağrılmak

dedeminhirkasi
Bugün babama pet taraması yapıldı. Yarın gelin görüşelim demiş doktor. Korkmaya başladım. Rapor desem bu kadar erken çıkar mı? Başından geçen varsa aydınlatır misiniz
Bugün babama pet taraması yapıldı. Yarın gelin görüşelim demiş doktor. Korkmaya başladım. Rapor desem bu kadar erken çıkar mı? Başından geçen varsa aydınlatır misiniz
0
dedeminhirkasi
(06.05.24)
Devlet hastanesinde yürüyor işlemler
0
🌸dedeminhirkasi
(06.05.24)
Tamamen cahilim bu konuda ama fikrimi söylüyorum.
E-nabız'dan baktınız mı? Bazı tetkik ve raporlar önce oraya düşüyor. Doktor da zaten oradan bakıp değerlendiriyor. En azından içinizi rahatlatabilir anlaşılabilir bir şeyler yazıyorsa.
0
norek
(06.05.24)
Maalesef oraya yansıyan bir şey yok
0
🌸dedeminhirkasi
(06.05.24)
Pet genelde geç çıkar ama fark ödemesi varsa erken çıkar. hasta azsada erken çıkar
0
Topalordek
(07.05.24)
(2)

Hobiye dönüşebilecek anneler günü hediyesi?

kel aynak kusu
Kaç zamandır evdeyken vakit geçirebileceği bir hobi arayan anneye ne alınabilir? Enstrüman ihtimal dışı. Bütçe de aşağı yukarı 1000tl
Kaç zamandır evdeyken vakit geçirebileceği bir hobi arayan anneye ne alınabilir? Enstrüman ihtimal dışı. Bütçe de aşağı yukarı 1000tl
0
kel aynak kusu
(06.05.24)
cadence marka her yüzeye uygun renk renk boya ve vernik birkaç fırça ile evdeki her şeyi boyayabilir anneniz
cadenceboya.com
0
devilone
(06.05.24)
Şaka olarak yazmıyorum; Nintendo Switch Lite.
Benim annem akşamları elinden bırakmıyor.
0
norek
(06.05.24)
(8)

Altı gün çalışmak

noxie
selam duyurucular, altı gün çalışıyorum ve artık dayanamıyorum. istifa etmemeye çalışıyorum.iki yıldır bu işteyim. baştan beri altı gün olduğu belliydi. sonra bir hafta beş gün, bir hafta altı güne dönüldü. yılbaşından beri tekrar altı gün. bilmiyorum, dayanamıyorum artık. tamamen evden çalışıyorum.
selam duyurucular, altı gün çalışıyorum ve artık dayanamıyorum. istifa etmemeye çalışıyorum.

iki yıldır bu işteyim. baştan beri altı gün olduğu belliydi. sonra bir hafta beş gün, bir hafta altı güne dönüldü. yılbaşından beri tekrar altı gün.

bilmiyorum, dayanamıyorum artık. tamamen evden çalışıyorum. sabah-akşam trafikle uğraşmadan çalışma lüksü var. ama ne yazık ki çok yoğun hep. bilgisayarla bütünleşmiş gibiyim. mental anlamda çok yorgunum, bir gün yetmiyor pek bir şeye. dinleneyim mi eğleneyim mi işlerimi mi halledeyim... uzaktan çalıştığım iş arkadaşlarım da böyleler. mesai saatlerim net, 9-6. iş dışında kimse bir şey yazmaz, istemez. maaşım (çok değil ama yaşamaya pek vaktim kalmadığı için yetiyor), sigortam düzenli. bunlar artı kısımlar.

ama işte altı gün. toplamda 8 yıldır çalışıyorum, hep 5 gündü. ama özel sektör malum, başka işlerde de bir sürü sıkıntılar yaşadım. burası yine dramanın pek olmadığı bir yer. herkes işini yapıp dağılıyor genelde.

hah bir de en kötü şeylerden biri şu. her gün bir iş günü. mesela bayramda 9 gün tatil olmuyor hiç. iki gruba bölünüyoruz. ben son büyük tatilde 3 gün tatil yaptım mesela. yılbaşı, bayramlar hep böyle...

işsiz kalsam, o da 1 ay dinlendikten sonra böyle boğucu olacak biliyorum. freelance işlerle de asla geçinemem. asgari ücrete bile ulaşmaz.

ara ara iş bakıyorum ama benim sektörümden yok. ya tamamen sektör değiştiricem (bu mesleği elde etmek için çok uğraştım), ya dişimi sıkmaya devam edicem ya da bir süre boşta gezicem.

napsam netsem kafam çok karışık...
0
noxie
(28.04.24)
Durumunu bilmediğim için şunu yap, bunu yap diye bir öneride bulunamıyorum. Ama 6 gün çalışmak 1 gün izin olması gerçekten çok zor ve böyle olmaması gerekiyor. Çünkü dinlenmek ve keyif aldığın şeyleri yapmaya vakit bulabilmek çok önemli bunlar ihtiyaç. Sadece 1 gün izinde ne yapabilirsin ki? Bir süre boşta gezme seçeneğini değerlendir istersen tabii maddi olarak seni zorlamayacaksa ve sonra iş bulabileceksen.
0
rock n roll
(28.04.24)
ara ara değil her gün iş bakın ve bence bulana kadar devam edin. evden 6 gün çalışmak, işte 5 gün çalışmaktan daha iyi bile sayılabilir bence. git gel vakit kaybı, otobüslerde sürünme derdi yok. kıyafet ütüle giy derdi yok. en önemlisi insanlarla yan yana olma muhatap olma derdi yok.

ayrıca ülke geneline baktığımızda çoğu kişi 6 gün çalışıyor zaten o kadar da kötü bir durumda değilsiniz ve çalışan insanların yarısı asgari ücret kazanıyor... bu yönlere de bakıp daha iyi şartlara geçiş için çabalamanız lazım.
0
candide
(28.04.24)
İstifadan önce çatır çatır, sapasağlam bir pazarlık yapmanızı öneriyorum (ya da hatırlatıyorum diyelim).
Zaten çıkmayı kafaya koyduysanız da kaybedecek bi şeyiniz yok. Şartlarda bir iyileşme isteyin (çalışma saatlerinin kısalması, ücret artışı vb tüm mevzular konusunda) ve ısrarcı şekilde bunun pazarlığını yapın.
Tabii çalıştığınız yerin şartlarını bilmiyorum ama böyle şeyler belli olmuyor belki koparıp alırsınız istediklerinizi.
Yakın bir arkadaşım (elk. mühendisi) daha yüksek maaş teklif eden bir yere geçecekti, istife etmek üzere görüşmeye gittiğinde öyle bir paket önermişlerdi ki, hiç aklında yokken kalmaya karar vermişti mesela.
Dediğim gibi eğer kararınız kesinse şöyle güzel bir mücadele vermeden gitmek bize yakışmaz :)
İyi şanslar.
0
norek
(28.04.24)
@anlatamıyorum

ikisinin ortalamasından az, 35 alıyorum
şu anki durumda bana yetiyor, birikim de yapabiliyorum
0
🌸noxie
(28.04.24)
8 yıllık iş tecrübesi + yazılımcı + haftada 6 gün çalışıyor olmanıza rağmen aylık 35k ücret alıyorsanız maalesef ortada çok çok çok büyük bir problem var. Bir an önce iş değiştirmeniz gerekiyor, olmanız gereken yere çok uzaktasınız.
0
silverleaf
(28.04.24)
@silverleaf: hocam sanırım sizin de dikkatli okumama probleminiz var. yazılımcı olduğum nereden çıktı anlamadım. yazdıklarımın hiçbir yerinde böyle bir ifade yok.

medya sektöründe çalışıyorum. bizim sektörde de öyle büyük paralar dönmüyor zaten. yöneticimin dahi öyle çok yüksek bir maaş aldığını düşünmüyorum.

benim derdim maaş değil bu arada tam olarak. altı gün olması ve bayram seyran her günün çalışma günü olması. duyurumu da bu şekilde açtım.
0
🌸noxie
(28.04.24)
Ben sizin yerinizde olsam remote çalışılan ama cumartesi-pazar tatil olan bir iş arardım. İş bulmadan da ayrılmazdım işimden.

Bu arada cumartesi günleri de 9-6 çalışıyorsanız iş kanununa aykırı bir durum var demektir, bilginiz olsun. Haftalık çalışma saati en fazla 45 olabilir çünkü.
0
pispinti
(28.04.24)
Başkan şimdi yaşadığın durum çok normal. Bana Fransa çalışma ortamında bile bazen iki günlük haftasonu yetmeyebiliyor. Hele bir de tr+6 gün; bu noktada bir insana 1 gün yetmemesi çok normal. Evden çalışmak da insani oldukça yoran bir şey. O yüzden durumunda anormal bir şey yok.

Bu noktada is bulmaya çalışmak en iyisi ama sektörden anladığım o kadar da kolay değil. Bence bu noktada remote olmayan ama eve de uzak olmayan yani remote olmamasinin etkisi az hissedilecek bir yer bulunabilir belki. yani bunu tabi siz bizden iyi bileceksiniz.
0
logisticsmanager
(28.04.24)
(8)

Bugün Neler Yapacaksınız?

rock n roll
Planlarınız nedir?
Planlarınız nedir?
0
rock n roll
(28.04.24)
yarı maraton vardı, koştum. evde dinlenirim. yağmurda dışarıda olmayı sevmiyorum.
0
gabe h coud
(28.04.24)
maalesef çalışıyorum
0
noxie
(28.04.24)
Evde biraz taıkılıp, öğleden sonra spora giderim. Sonrasını bilmiyorum.
0
put it in your appropriate place
(28.04.24)
akşama kadar evdeyim. akşam nazan öncel konseri.
0
tabudeviren
(28.04.24)
Evden dışarı burnumu bile çıkarmayacağım. Overwatch'a yeni sezon geldi, ona girişeceğim.
Akşam annem gelecek (bende kalacak), çay içeceğiz onunla. Pazar günlerim bu şekilde geçiyor.
0
norek
(28.04.24)
Sabah 5 buçukta kalktım, kitap okudum. Eşim de kalkınca biraz temizlik/ev toplama/çamaşır yıkamayla uğraştık. Yemek yapıcam, akşama arkadaşımız gelecek, yeme içme muhabbet falan.
0
kobuzchu kiz
(28.04.24)
kisisel ve eve yonelik temizlik girisimleri, aksam sevdaliza konseri
0
ala09
(28.04.24)
Yatılı misafirim vardı o gitti şimdi. Temizlik yapacağım şimdi. Akşam üstü arkadaşlar ile piknik yapacağız. Yeşil mercimek salatası ve patates salatası yapacağım sonrasında.
0
Amaranta ursula
(28.04.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.