2006 da istege bagliydi. mak. muh.
bir sinav yapiliyordu gecersen lisansdaki ingilizce dersini almiyordun gibi birsey vardi.

isteğe bağlı yapılmış olablir öğrenci işlerine sorman gerek. eğer zorunlu ise muaf olmak için okul başlamadan önce yapılan (başvuru gerekiyordu sanırım) sınavdan en az 70 alman gerekli. gene öğrenci işlerinden sorabilirsin bunuda
www.ogrisl.sakarya.edu.tr (telefon ve e-postalar)


sınav şu tarihte imiş: www.yd.sakarya.edu.tr
13 EYLÜL 2012 PERŞEMBE GÜNÜ SAAT 10:00
bu da örnek yeterlilik sınavı: www.yd.sakarya.edu.tr

jöle saç dökmez. belki kalitesiz olanlar saça zararlıdır. kaliteli olanların zararı yoktur.

jöle saç döker hikayesini duyuruda duyuyorum bir tek. ilginç.

ve evet, herşeyin inanılmaz kaliteli ve de pahalı olanı vardır. ararsanız bulabilirsiniz.

otacı vardı bi aralar bitkisel falan diyolardı hala var mı bilmiyorm

22 yıldır -askerde geçirdiğim 6 ay haricinde- her gün jöle kullanırım. allah'a şükür saçlarım hiç dökülmedi. genetik faktörler de söz konusu olabilir tabiki.

dendiği gibi jöle saç dökmez. ama nasıl kullandığına bağlı olarak nedenlerden biri olabilir.

birincisi eğer jöle sürdükten sonra o gün yıkamadıysanız ve yatarken veya uzun süre jöleli kaldıysa saç, kafa derisindeki gözenekleri kapatarak saç dökülmesine indirekt olarak neden olabilir. daha çok saçı yıkamamak ile alakalı bu durum.

diğer yandan, içindeki kimyasallar ve alkol saçı yıpratabilir ama bu dökülmeyle alakalı değil. alkol içermeyen ve daha doğal saç şekillendirici tercih etmek daha iyi tabii.

jöle yerine saç spreyi öneririm. hatta bulabiliyorsan sprey ile birlikte H&M Gel Wax kullan. sprey içinse Taft mavi renkte olanı bul.

2012 yılında jöle mi kaldı üstadım...

acikogretim.sozel.org

oluyor. en az uc dort haftasi var. kazananalar kayitlarini yaptiracak, universeteler bos kontenjanlarini osym'ye bildirecek, osym klavuz harilayip yayinlayacak falan.. bi suru isi var daha..

ek yerleştirmeleri takip et.

@foolrules +1 sonra onun sonucu açıklanıyo ekim'de.kazananlar hemen başlıyo.ama herkes arkadaş ortamını vs kurmuş oluyo.nereye düştüm lan ben böyle diyebilirsin :P :D

istediğin üniversitelerin fen bilimleri enstitülerine bakabilirsin hepsinde vardır.

evet aynı kampüste. kyk yurtları kampüse yürüme 15-20 dakika

üniversite bitince gideceksin. ünv.e kayıtlı olduğun sürece sorun yok. onun da bir üst sınırı vardı 33 yaş gibi ama 35-37 yaşlarında amcalar askerlik yapıyor.

29 da gidecen yasa degisti artik okuma hakkini elinden aliyorlar derslere giremiyorsun askerlik yapmadan

yeni kanun en son 29 diyor benim orda kafam karıştı , senin dediklerin kesin dogru mu yoksa senin fikirlerin mi bu??

iplikçi kesin mi bu soylediğin

kesin

askerlik29dan32ye.com diye siteleri bile var

üniyi bitiremezsen dondurursun. askerden gelince kaldığın yerden devam edersin.

inci.sozlukspot.com

sen ve candostun birbirinizi kaldırın.

@lancelot du lac, bu cevap oldu mu şimdi hocam ?

demek ki yüz bulamadınız fikir alıyosunuz, olmaz o iş.

Hayır yav mesele yuz bulamama degil. Olay yeni basladi konuyu buraya yonlendirip ilerletmek istiyoruz, bunun temellerini nasil atabiliriz onu arastiriyoruz.

birini bile kaldırsanız(?) başarı kabul edin bence.

ayıptır günahtır. ekmeğinin peşinde kızları seks objesi olarak görüp yatağa atma çabası....bir erkek olarak sizi kınıyorum

tekila..

100 ml'lik olanlar yeterli olur ya, zaten lens kabının tamamını doldurmana gerek yok. yarısı yetiyor, son günlerde de yetmezse eğer suyunu değiştirmezsin :)

60 ml lik kabım var aslında, o yeterli olur mu diye sormak daha mantıklı sanırım...

yeter

yeterli olur 60 lık

15 lira falandı sanırım

noter tek bir sayfayı 23 tl ye onayladı geçen sene.

Noter demiyor da sadece onaylı diyorsa aldığınız yere (rektörlük, lise müdürlüğü vb. neyse) gidip oraya onaylatabilirsiniz fotokopiyi. Problem olmaz, onların da onay yetkisi var.

okuduğunuz üniversite fotokopiisini çektiğiniz takdirde "aslı gibidir" imzası atıyor olabilir.

sinemaya gidiyorlar.

edit: bir alttaki duyurudan etkilendim ama...

o insanlar ki sinema sektörünü ayakta tutarlar...

bana geliyolar panpa parasıylan tabi kendi evi gibi gösterdiğini anlarsam daha fazla para:)

sinemada seks mı yapılır yahu ??

Tuvalet önlerinde niye sıra oluyor sanıyorsun ?

sevişme isteği olan adam yeri olmasa bile yaratır

sinema salonunda handjob ile boşalan arkadaşım var. vallaha rezillik.

edit: yanlış anlaşılmasın orada değildim. olayı sonradan öğreniyorum :)

böyle kimsenin gitmediği tenha sinemalardaki dandik, köhne filmlerin öğle seanslarına tabii ki entel olduğumuz için gitmiyoruz lan biz.

Günlük kiralık evler ne için var sanıyorsun?

Bir de soyunma kabinleri. Adalardan bir tanesine gitmiştik hafta sonu. Ulan tıklım tıklım. Üzerimizi değiştireceğiz, her kapı da 1-2 kişi falan var. Biz de bir tanesine durduk.5-10 dk geçti. Bizim durduğumuz kabinden kimse çıkmıyor. Kapıya vuruyoruz. İçeriden o da vuruyor falan. Neyse bir 15 dk daha bekledik. Çift beraber çıktı, leş gibi terlemişler. Dışarı da da rahat 5-6 kişi sıra vardı. Bir de rezil oldular tabii. Millet tip tip baktı onlara. Ben de içimden bir sürü küfür etmiştim götlere. Parasına kıymıyor, sonra biz mağdur oluyoruz abi.

okulun tenha köşeleri diyeyim ben sana anla. (bu tenha yerler koridorlar, boş sınıflar, spor salonu, soyunma odaları, asansör, merdiven altları gibi aklına gelen gelmeyen pek çok yerden oluşuyor.)

bir de arkadaş evi.

sıkıcı olmuyor, tersine sürekli bir heyecan.

Arabada...
Tabi bunun için tenha yerler lazım....
not:Gerçi anayol üzerinde de yapmıştım bi kaç kere.
not2:Cam filmi takılmasının sebebi bu...

rayda sevişen çiftin üstünden tren geçti : www.habervitrini.com

ntv yayınları

ingilizce de okurum diyorsan tek pdf olarak bütün hikayeleri var bende.

gittigidiyor çakma cenneti.

markafoni limango morhipo trendyol beta.boyner

rivsd replay twn damat t-box koton loft blue-petrol vs vs birsüürü marka var.

0,5

0,70 günde falan..

gece bile bitebiliyo bazen ama rutina 1-1.5 gün

1-2

15-20.

2.5 garanti stress e bağlı 3 paket sigara 1 günde bitiyor. sen bence az içenler kategorisindesin

Evde olmadığım zamanlar 2-3 gün içinde bitiyor. Evde isem 5-6 gün falan sürüyor.

1

0.4 0.5 arası

1 ay

12 saat bile sürmüyor

son zamanlarda bir günde bitiyor.

7:30 - 13:00 arası biter ilk paket. 2. de 13:00 - 24:00 arası.

3. bazen 2

önceleri eğer dışarı çıkmamışsam (ev-iş) 5-6 gün.
son dönemlerde 2-3 gün.

bir erkeğin yapması gereken her şey nedir? bu soruya cevap vererek başla romantizm derslerine

benim sevgilime göre ben hem odun hem romantik bir insanım. nasıl mı?

mesela geçenlerde konuşurken ortak sevdiğimiz bir şarkı vardı (sibel can - evleneceksen gel) (eheh şaka şaka tabi) onu açtım dinledik beraber. sevindi işte.

arada bir tane çiçek alabilmesin mesela. yada küçük süprizler felan yap.

kinder sürpriz yumurta al mesela.

Romantik olmaya kasmamak lazım ama taktikleri alın, eğer "sevgilim" dedigim biriyse zaten ilişkide oldugum kişi, böyle her an onu mutlu ederim kollarıma alırım gülerim mutlu olmasını izlerim, bunları yaparsan romantik olmassın, bunları yapıyorsan romantiksindir, yani biraz görmek faydalı ama içten gelmeli

@mortac+1 mesela ne yapıyordun? bir gün güzel bir yere yemeğe götürdün mü ne bileyim sebepsiz ufak da olsa bi hediye alıp gittin mi? en basit örnek al sana iki tane.

erkeklerin en büyük eksiklikleri kadınları şaşırtamamaları.

hoşlandığınız, sevdiğiniz, ya da sevgiliniz olan kadınları şaşırtın. beklemedikleri şeyleri yapın. burada söz konusu olan salakça ve kötü şeylerle şaşırtmak değil tabi ki.

kaç erkek hiç yolunun üstü olmadığı halde onun evinin, işinin, kursunun veya işte yolunun düştüğü bir yerde karşısına çıkıp "yolumun üstüydü uğramak istedim?:)" demiştir?

kaç erkek sevgilisi aradığında "alo/efendim" demek yerine "seni seviyorum" veya işte başka güzel sözler söylemiştir?

kaç erkek bir akşam durup dururken bir şey yapmaya davet etmiştir.

kaç erkek durup dururken pahalı bir demet olması gerekmiyor herhangi bir çimenlerden bile olur, bir tanecik çiçek alıp vermiştir.

kaç erkek öğle yemeğinde sevgilisinin masasına oturmuştur birden.

kaç erkek yağmur/çamur/kar/fırtına bir havada onun çok sevdiği bir şeyi ona haber vermeden alıp götürmüştür. (kötü havalarda bırak böyle şeyler yapmayı kıçlarını bile kıpırdatmazlar)

kaç erkek kendi eliyle bir yemek/yiyecek hazırlayıp önüne koymuştur.

kaç erkek doğum gününde kendi eliyle pasta yapmıştır. (yakın çevremde var, geçenlerde yaptı)

kaç erkek dışardayken, bir anda "bi saniye şurada birşey bik bik" deyip gözden kaybolup elinde bir dondurma, bir ıvır zıvır, işte basit bir şeyle çıkıp gelmiştir.

kaç erkek "filanca yerde vermişlerdi, sen çok seversin diye yarısını sana getirdim" diye herhangi x bir şeyi onun için getirmiştir / belki bir kaç gün de bekleyerek.

milyonlarca şey var; basit, ama kadınların beklemediği anda yapıldığı için çok şaşırtacak ve gülümsetecek, ve sevgiyi güçlendirecek, ve heyecanı hep ayakta tutacak..

ve aslında bunların hiç biri de romantiklik olarak adlandırmam.

benim için "küçük ama çok değerli ve etkili sevgi göstergeleri/ifadeleri" olur olsa olsa..

**
gerçek hayata dönersek;
ne yazık ki ilişkilerde "şaşırtma" olayı genelde hep olumsuz ve kötü şeylerde yaşanır..

böyleyken böyle..

Kadınların erkeklere asla yapmadığı ama hep yapılsın istediği pozitifte olsa bir cinsel ayrımcılıktır karikatürize edilen romantizm klişeleri.
Romantik değilsin diyen kadın romantiklik olarak ne yapmış onu sorgularım ben ayrıca içinden gelmeden böyle yapmak gerek diye yapılan şeyin romatizminden de şüphe ederim elbet.

holy diver +19789683528583 diyerek başlamak istiyorum.
çok da eklenecek bir şey yok gerçi.

bu genelde kadınların daha ince düşünceli olmasından kaynaklanıyor sanırım.
erkekler düşüncesiz demiyorum.
kadınlar ince düşünceli diyorum.
yani bu tip şeyleri kadınlar daha sık yapabiliyor.
eve geldiğinizde "sevdiğin yemeği yaptım bugün" demesi ya da durup dururken romantik bir yemek ortamı hazırlaması gibi ufak tefek şeylerden bahsediyorum.

bunda bence doğanın ve kadın erkek rollerinin de etkisi var.

ama dikkat ederseniz filmlerde, dizilerde kadınların aşık olup, ayılıp bayıldıkları erkekler her zaman jestler yapan, kadını şaşırtan, şımartan (kötü anlamda değil), imkanlarını kadın için kullanabilen, üşenmeyen, yaratıcı düşünen erkeklerdir.

edit: bu arada tabii bütün erkeklerin toplamından bin kat odun kadınlar da var. ben sevdiğini göstermeyi seven ve ilişkilere böyle canlılık katılması gerektiğine inanan, ama aslında pek romantik olmayan biri olarak genel fikirlerimi paylaştım.

@lunedor,

o kadar şeyi sayan birisi emin ol ki bir yerinden sallamıyordur, elbette söyledikleriyle ilgili geri planı fazlasıyla örnek doludur...

genelde burada fazlasıyla yapıldığı gibi; herkes kaba yerlerinden sallamıyor olabilir söylediklerini dude;)

***
bir de şu "klişe"lerle ilgili.. o klişelerin kaç tanesini yaptınız da "klişe" haline geldi acaba? artı, bir şeyin "klişe" yaftasına nail olması (ki bu da bana konuşmalardaki en saçma şey olarak gelir) o şeyin değerini nasıl da hemen kaybettiriyormuş.. breh breh breh...

e dünyanın en klişe lafı "seni seviyorum"dur o zaman.. niye söyleniyor ki hala?

seni muhatap aldım, düşüncemi ifade edebileceğimi düşündüğüm için.. üstüne alacaksan hitabımı senden çekebilirim..

@holy diver'ın saydığı her şeyi yaptığım son sevgilim ona çok bağımlı olduğumu düşündüğünü söyleyerek beni terk etmişti. sdfgdsfg.

böyle dediysek de düpediz kaba olma hacı. arada bir öp kokla bir şeyler yap ne bileyim.

@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu,

aklıma gelenleri saydığım o şeylerin hepsini iki gün içinde yaparsan, senin hasta olduğunu düşünüp bir doktora götürmeye kalkabilir;)

yani, her şeyin bir yolu yordamı, yeri vardır.
ne sıkmak ne de önemsenmediğini hissettirecek kadar uzak kalmak..

kızın cenazesi varken karşısına çıkıp "sana kek yaptım" dersen, alacağın tepki hiç de beklenen gibi olmayacaktır.

ya da işte bir şeyini kaybetmişken, hasta iken, ne bileyim çok üzgünken,vs vs..

çok işi varken, "hadi gel boş boş yürüyelim biraz" demek ile.. çok canı sıkkınken, en sevdiği filmi izlemek, ya da işte en sevdiği bir şeyi çıkıp almanın sonucu aynı olmayacaktır..

davranışları, uygun zaman ve zemine yerleştirmek de kişiye kalıyor..

yok yaklaşık 1 senelik süre içinde yapmıştım sdfbgsfg. abartıyorum biraz da demek istediğimi anlamışsındır.

@holy diver üstüme alınmam ki ben sizin yazdıklarınızdan bağımsız bir görüş belirttim de denk geldiği yerde ona ithaf gibi olmuş. Yani bir kadın bana romantik değilsin dese e sen bu konuda ne yaptın diye düşünürüm anlamındaydı.

Burada bunu yaptım şunu yaptım demek abes olur, bilmesi gerekenler bilir zaten başkalarının da bilmesi çok gerekli değil, kadınlar şunu yapıyor yapmıyor demekte abes gerçi ama böyle bir ayrım var maalesef yani senin yazdığın örneklerin çoğunu yapmışlığım vardır da bana bunların hiç biri yapılmadı. Hep bir örnek veririm Mecnun çöllerde sürünür, kör olur vs vs de Leyla'nın yeri nedir hikayede? :)

Klişe konusu biraz hassas konum klişeden kastım eğlence sektörüyle bize pompalanan kimlikler yüzünden neredeyse kanlı bıçaklı oldu iki cinsiyet, yok ufak sürprizler yok güzel yakışıklı prototipleri vs ben bana bir şeyin yapılmasının söylenmesini sevmiyorum bu yüzden klişeden kastım filmlerde vs bize romantiklik olarak pazarlanan hareketler bütünüdür ki ben bunları ucuz buluyorum.

Ayrıca bazen romantiklik yapanların bununla cezalandırıldığını da unutmamak gerekir malum piç adam tercihi.

Kısaca ilişkiler yeterince zor günümüz şartlarında bunun üstüne ezberletilmiş beklentiler eklemek iki cins içinde hayırlı olmaz bence. İnsan içinden gelmiyorsa o saydıklarını ya beklentiyle yapar ya da bir süre sonra içinden küfrederek yapar böyle olacağına hiç yapmasın daha iyi.

Velhasıl kelam, insan içinden geliyorsa romantik olur zaten gelmiyorsa zorlamayla romantik olunmaz ki bu konuyu şart koşan insanlarla da ilişki ne kadar sağlıklı olabilir bilemiyorum.

not: siz'le başlayıp sen'le bitirmişim aferim bana(evet m ile) :)

istisnalar her zaman her cins içinde olacaktır.
ve bunlar kaideleri bozmuyor..

hayatım boyunca hiç unutmadığım bir şaşırtma; lise hazırlıkta oturduğumuz bahçe katında mutfak kapısının çalınıp kapıya hoşlandığım (ve benden hoşlanan) kişi tarafından bir demet gül bırakılması olayıdır. kimse yok karşında, sadece yerde bir demet gül ve bir not var.. o anki hisleri anlatmak mümkün değildir..

o yaptıklarını başka bir kadına daha yaptığında aynı sonuca ulaşma ihtimalin her zaman olacak, istisnalardan dolayı, ne yazık ki.


ama o sonuca götüren şeyler olarak görmek pek de doğru değil. bu saydıklarımız pozitif etkisi olan şeyler. yoksa başka sebeplerle bitecek bir ilişkinin bitmesini erteler belki bir süre ama engellemez diye düşünüyorum. çünkü her ilişkiyi ayakta tutan ya da yıkan dinamikleri farklıdır, kişiler farklı olduğu için.

ona kucuk suprizler yap.

@lunedor,

her söylediğin şeye ortak bir cevabım var sanırım;

ilişkileri ve kişileri (kadını/erkeği) kendi içinde değerlendirdiğimizde, bakış açımızı o yönde değiştirdiğimizde herkes için ilişkiler de çok farklı olacaktır.

klişe & sektörün pompalası;

kişi aklını başına alsın efendim, salak salak şeylere alet ve kukla olmasın? ben filmlerde gördüğüm hoşuma giden şeyi yaparım. bunun için klişeye de bakmam, tüketim için öne sürülmüş olaylara da bakmam. ee ben kendime, işime, ilişkime, karşımdaki kişiye baktıktan sonra bunun neresinden şikayet edeyim de yaftalayayım şimdi?

sevgililer gününde, doğum gününde, yıl dönümünde hediye alırım. onların karşımdakine sevgimi göstermek için bir bahane olarak görürüm. ve "kendi istediğim" hediyeyi alırım, o olaylar için pompalanan şeyleri değil. ha normalde yapabilsem keşke, normalde istediğim kadar yapamadığım için, o günleri yapabilme bahanesi olarak kullanıyorum. ama kendi istediğim şeyler için, bana dayatılan şeyler için değil. misal, ihtiyaç olan & işine yarayacak şeyleri alırım mutlaka.. bu, öyle günler için saçma görünen matkaptan, limon sıkacağına dek varabilir..

falan filan işte.. şimdi çıkıyorum, cevap vermemi gerektirecek şeyler için yarına...

herkese bol sürprizler dolu güzel ilişkiler, sevgiler..

İyi de bu kadar söylediğin gibi sürekli bana sürprizler yapan bir erkek arkadasım olsa ben sikilirdim .zaten boyle bir durumda fazla ilgi gördüğüm için beni şaşırtacak bir durum yaşanmaz,monotonluga girer bu da hoş olmazdı.İliskilerde sürekli vicik vicik olmaya lüzum yok,özel günlerde ufak bir şey yapılsın yeter.

yanlış genel bir algılama var sanki;

saydığım şeyler rastgele aklıma gelen şeylerdi.

resmi bir "bucket list" şeklinde algılanmış sanki..

yapma canım, yapma arkadaşım... biraz geniş bak olaya..
parmağa değil parmağın gösterdiği yere bakmak lazım bazen...

was here..

@fraise:

bu söylenenlerin her gün sırayla yapılmayacağına dikkat çekmek lazım sanırım.
"şaşırtmak" anlamını yitirir zaten o zaman.
kimse sürekli tepesinde yağmur bulutu gibi dolaşan bir adam/kadın istemez.

ama hayat kendi düzeninde akıp giderken bir gün farklı bir şey görmek/göstermek de güzeldir.

bunu genel düzene oturtmaktan bahsetmiyoruz.

öyle de istemem çünkü ben de ona ayrı sürprizleri yapamam,özel günler yeterli bence...holy diver kaç kere sevgilisine sürpriz yapmış sormak gerek mesela :)))

O zaman kişiselleştirmeden toparlarsak kimi bunlardan hoşlanıyor kimi hoşlanmıyor yani insan çeşit çeşit, dengini bulmak önemli yoksa karşı tarafın beklentisi ile olagelen arasındaki fark hep bir sorun ihtimalidir. Bu yüzden herkes içinden geleni yapsın, olduğu gibi olsun, sevgisi ve karşısındaki insan değiştirecek/geliştirecek bir değerse kendisi için öküzlük etmesin değişsin gelişsin ama sindirerek, evet :)

Not: Yukarıdaki yorum cinsiyet bağımsız yazılmıştır.

@fraise:

peki şimdi şunu anlamadım.
yani herkesin ilişkisi kendine tabii de, çok sürpriz yapılınca monotonluktan sıkılıyorsunuz, ama sadece özel günlerde bunlar yapılınca monotonlaşmıyor mu ilişki?

monotonluk yine aynı monotonluk değil mi yani :)

Ya ben sevmiyorum siz seviyorsunuz tamam.Romeolarinizi bulursunuz umarım bir an önce zira ben halimden gayet memnunum :)

Romantiksen çok romantiksin, bu kadar ilgi beni boğuyor diye, değilsen hiç değilsen diye ayrılırlar, kısca ayrılmak istiyorsa bahanedir sadece.

somut bir şey olmasına gerek yok, uğraştığını, "özendiğini" görmesi lazım.

mesela şöyle, doğum günü için bir avm'ye gidecektik. kızılay'da buluştuk. 1 gibi kızılayda olması lazımdı. ben iyi bir organizasyon yapabilmek için kızılay'a 8 gibi geldim, 2 kez avm'ye git gel yaptım ve o uyuyordu bunların hepsi olduğunda. evim de itin öldüğü yerde üstelik. dönerken saklamak için sinema biletini istedi, dalgımlığıma geldi verdim 9:15'te alındığı yazıyordu. =)) dedim saat hatalıydı falan filan inanmadı tabi. otobüste öyle bi sarılmıştı ki yani anlatılmaz diyebilirim.

gözlerine bakıp şiir okumaktır bazen,
bazen mektup yazıp ben yokken oku demektir.
bazen bir neden yokken gözlerine dalıp hiç ayrılmasaak keşke demektir.
kulağına sessizce seni seviyorum demektir.
küçük bir çikolata ile süpriz yapmaktır bazen,
bazen arkanda sakladığın bir gülü/çiçeği vermektir.

benim bahsettiğim bir "zihniyet".
"şaşırtma" zihniyeti.

burada olduğu gibi, genelde de algılanan (misal hemen üstte "neysene"nin sıralığı maddelerdeki gibi) sürekli bir yanan mumlar, şiir okumalar, fısıltı tonunda kulağa sevgi sözcükleri fısıldaşmalar vs. gibi algılanan "romantiklik"in 'DE' sadece bir parçası olduğu daha geniş bir kapsam.

daha sıradan, daha basit, daha gereksiz şeylerle de şaşırtılabilir. iş yerinde gün içinde cebine bozuk para koyacakken, cebinden "hey dude, what's up? xxoo;)" yazan bir not çıkması gayet de şaşırtabilir?

veya telefonu açıp "efendim" dediğinde "beybi beybi come on beybi" diye abidik bir şarkı söylemek. veya o seni aradığında "asoşeytıd pires buyrun?" diye açmak anlık şaşkınlık ve sonrasında gülümseme yaratacak şeylerdir bana göre..

ve bunların genelde algılanan "romantiklik" ile hiç de alakası yoktur görüldüğü üzere..

****
@fraise;

ben senin (genel yorumlarına bakarak)çok çok fazla bulabileceğin kadar şaşırtma ve süprüz yapmışımdır/yaparımdır şüphen olmasın..

en son olanı söyleyeyim; laf arasında house'un (hugh lauri) bir kitap yazmış olduğunu görüp çok şaşırdığını söylemişti (house'u ikimiz de çok severiz). kitapyurdu'ndan kendime kitap alırken ona da o kitabı almıştım. ve ona götürdüğüm bazı şeylerin yanına onu da koymuştum. haberi yoktu yani aldığımdan. görünce yüzündeki gülümsemenin değeri paha biçilmezdi.

bu tür harika şeylerden sıkılınması da bana çok enteresan geliyor ama işte herkes farklı; zevk, renk, falan filan..

Bu kitap olayı vb durumlar biraz düşünceli olunması gibi geliyor yani ben bunları ablama, arkadaşlarıma da yaparım ha bunu sevgiliye yapınca o romantiklik oluyorsa bilemiyorum.

Romantizm biraz içi boşaltılmış bir kavram oldu artık galiba, aşk gibi. O yüzden herkesin romantizmi kendine gibi bir durum var. Burada sürpriz ve şaşırtma olarak tanımlanıyor genelde ama sokaktaki insana sorsak mum ışığında, keman eşliğinde falan filan der veya şiir der, çiçek der.

Eğer romantizmin tanımı O'na küçük sürprizler yapın ise ben çok yanlış bilmişim çünkü ben romantizmi Petrarca'nın 14. yüzyılda icat ettiği sonrasında bir dönem(18. yy civarı sanırım) sanatı da etki altına alan ve ilişki düzeyinde incelersek kendinden yabancılaşıp sevgiliye birazda abartı bir biçimde tüm varlıklardan üstün görmenin dışavurumu olarak biliyor idim.

Velhasıl kelam, burada romantizm denilince anlanan şeyde de farklılık olduğunu görüyorum o yüzden yurdum erkekleri nasıl kime yaransın? :)

tdk'ye göre;

romantik:
1. sıfat Davranışlarında duygu ve coşkunun aşırı ölçüde etkisi bulunan

romantizm:

1. isim XVIII. yüzyıl sonunda başlayan, duygu, coşku ve sembole aşırı yer veren sanat akımı
"Victor Hugo'yu seviyordum, bu merhaledeki düşünüşüme epeyi uygun olduğu için onun şiirini anlamakla romantizme kolay bir kapıdan girmiş oldum." - Y. K. Beyatlı

2. Romantik ortam veya durum

3. Duygusal eğilim

******************************

kelimelerin sözlük anlamlarına baktığımızda; çoğunluk tarafından sahip olunan "mum ışıkları, sürekli aşk sözcükleri, şiirler, serenatlar, vs" şeklindeki "sabit" algıların, kelimelerin kendi anlamlarıyla bütünleşmekten çok, anlamları abartılarak toplum içinde kullanıla kullanıla bu şekle büründüğü düşüncesini veriyor bana.

yani "romantik" kelimesiyle karşılaştığımızda aklımıza sadece o bildik ve "sabit" anlamlarının gelmesi pek de doğru değil..

***
diğer yandan, ilk cevabımdan itibaren söylediğim şeyler "romantik" kelimesinin karşılığı olarak düşündüğüm şeyler anlamında değildi. genel olarak ilişkilerde erkeklerin eksikliği olarak yazdım, hatta ilk cümlede belirtmiştim bile.. belki başlık yanlıştı bilmiyorum. uzun süredir benzer bir sürü duyuruyu es geçmiştim, bu kez yazasım geldi yazdım.. ama yazdıklarım çoğunlukla algılanan sabit anlamlı "romantik/romantiklik" anlamında değil.

Holy diver ,kitap olayı güzel hoş da bu bana gore
romantiklik değil ki ,karşıdakini düşünme :)bunu ben de yaparım ama sevgilim bana yapmıyorsa 'niye yapmadı?Niye bana telefonda su bu demiyor?Bu adam hic romantik degil'diye hayiflanmam.Romantizm tanımı herkeste farklı demek ki,bir kalıba oturtup karşıdakinden oyle davranmasını beklemek yanlış.

@fraise,

oehh!
şu söylediklerinde şaka yaptığına inanmak istiyorum?

bu kadar mı en olmayacak şekilde anlaşılacak biçimde anlaşılmaz yazmışım hay ben kendime ne diyeyim;)

aslında içimden bir çok duyuruya bir şeyler yazmak geçse de işte tam da bu sebeple hiç yazmak istemiyorum..

iki kuruşluk bir şey yazayım diyorum, arkasından on kuruşluk derdi oluyor, çekilir dert değil valla benim gibi asabi biri için;)

neyse, "haklısın" diyeyim ve kapatayım konuyu en iyisi;)

Ama ben daha önce de söyledim senin ne dediğini anladım.Sen iliskinde anlattığın sekilde mutlu oluyorsun,karsında oyle bir adam bekliyorsun.Benimkiyse seninkinden farklı.Romantizm herkes için aynı anlam ifade etmiyor :))

Daha önce de söylediğim gibi herkes kendi Romeo'sunu bulur umarım bir an önce :))

benim duyduğum daha çok en çok sevilen kitap olarak kullanılıyor. yani o kadar çok seviyorsunuz ki yatmadan açıp rastgele bir bölüm okuyorsunuz. daha çok şiir kitabı olurmuş gibi gelir bana nedense. yani yatacaksınız 1-2 şiir okuyup kapayacaksınız filan.

çok sevilen ve tekrar tekrar okunan

hem kamerayı çok istiyorsan hem de paran varsa pinti olma. ekonomik ol. o başka. teknik özellikler ile ilgili ayrıntılı bilgi yok bu sitede. yorum yapamam.

darty de 320 lira imiş. çokta karlı bir durum yok.

@neysene
200 lira yaptı satıcısı... biraz daha indirim yaptırabilirim diye düşünüyorummm o zaman nasıl olur dersinn.. 175 180 gibi

kameradan ne beklediğinle alakalı bir şey. örneğin ben almam. bu kadarlık mal güzel görüntü vermez. gece çekimi berbattır misal. anlatabildiim mi?

bu sd kamera. dvd kalitesinde yani.

@neysene
ya normal de sınırlı bir bütçem olmasaydı hd kamera alacaktım ama alamıcam .üzüldüm lan. neyse kameradan beklentim görüntü kalitesi kötü olmasın beni 1 sene falan idare etsin vs. ya anlyacağınız kameradan anlamıyorum al derseniz şartlarımı zorlucam alcam işte yaa.... kafanızı şişirdim biliyorum şimdiden çooooh sağolun

dom dom kurşunu tabancası

Mk19 Misfire Bomba Atar / google görsellerde aratırsan çıkıyor

biksi demek istiyorum.

moderne mitralyöz diyesim var

hayır ama takmadan ve çıkarmadan önce ellerini yıkamış olman (sabun ve suyla) tavsiye ediliyor.

ellerini katı veya çabuk giderilebilen sabunla yıkasan yeter.

göze gerek yok. ele de gerek yok aslında ama sen parmağının ucuna azıcık sık.

elime sıkmıyorum. solüsyonun üzerinde de "gözünüze sıkmayınız" ibaresi var zaten, onu hiçten yapmıyorum.

sağsalim dönersin işşallah de

edit: ayrıca teskere değil tezkere olacak o :)

(bkz: ben mi yapayım)

bunu söylerken işaret parmağınızla kendinizi göstereceksiniz.

+ Allah kurtarsın diyeceksin:)
+ Gitmek bitirmenin yarısı hocu.
+ sayılı gün çabuk geçer.

ahahs:S

@homo sapiens gotdfdsusglpjsdg arkadaş ne uzun nick böyle.

ben mi yapayım de :)
fena komik.

allah kurtarsın denir

"emirsiz is yapma!" denir.

"üç tertip p.ç tertip" diyin o anlar yakında :D

bende de aynı durum var, ama köyde falan değilim, yapacağın tek şey sabahı beklemek, çünkü bir çözüm yok, çünkü böcekler çok güçlü yaratıklar aslında küçükler ve bizden korkuyorlar ama psikolojik olarak... birisi böceklere "senin onlardan korktugun kadar onlarda senden korkuyor" demeli

gördüğün bütün böceklerin katli vaciptir.hepsini öldür(t)eceksin.ve için rahat ederek yatağa gidicen ve uyuyacan.

korkunun üzerine köydeki serçeden bozma böceklerle gitmeye kalkarsan yerinden kıpırdayamazsın tabi. minik sinekler var meyve sineği midir nedir yavaş yavaş onlara yaklaş. şimdi nette dolan, alakasız şeylere bak saçma flash oyunlar falan oyna, kafan dağılsın. böcek ilacını da yanında tut güvende hissedersin.

aynı gece içinde aynı kabus bir daha yaşanmaz de kendi kendine.

1 şişe detan maxi, 1 şişe de raid max al. detan kurtulmak, raid de anlık müdahale için. evin her yerine(yerlere, deliklere, kapı ve pencere önlerine) detan sık, her gün tekrarla. arada böcek görünce de raid max ile kafasına sık(anında öldürüyor) bu şekilde çok kötü durumdaki bir evi 3 günde temizlemiştim ben.(dolap arkalarına raid max sık mutlaka)

daha anlık önerileriniz yok mu? oturduğum yerden 1 cm bile kıpırdayamıyorum şu an. alt üst oldum resmen. nereden bulacağım bu saatte böcek ilacını. deodorant sıksam böceklere ne bileyim yerleri çamaşır suyu ile silsem..

deodorant sıksan afallar daha beter oraya buraya uçar hayvan kafayı yersin. kuzenim öldürdü diyorsun, hali hazırda etrafta böcek var mı? yoksa elinde internet var kafanı dağıtmaya çalış uğraştıkça üstüne çekiyorsun.

benzer bir durumu ben de yaşamıştım, ist'de okurken.
kendini güçlü hissettirecek bişeylere ihtiyacın var; zira şu an korku tüm benliğini kaplamış durumda fobim yüzünden.
şahsen ben, rocky soundtrack açmış ve deliler gibi şınav, mekik, barfiks çekmiştim de çekmiştim, ta ki korkum bedenimi terkedene kadar.
korkumun yerini, cesaret ve güç hissi almıştı.
senin de böyle bişeye ihtiyacın var. bu fiziksel bir egzersiz olabileceği kadar sana güven ve huzur veren şeyleri de düşünmek olabilir.

eklem bacaklı fobisi ya la bu. vallaha aynısı bende var. karıncayı tutarım en fazla o da vücuduma yönelmediği takdirde. sanki her an bana gelecekmiş gibi ya la. ordan koşarak uzaklaş psikolojini bozarsın vallaha

böcekler insandan kaçarlar. pek yanaşmazlar. rahat ol.

bilkom olur agaaaaaaaaaa

e iyi o vakit bilkom garantisi altındaysa, şu an hepsiburad bilkom dan daha ucuza satıyor ipad i

çılgın fantazilerin adamısın.

cthy'ye katılıyorum. yeni trend kız muhabbeti bu şekil. aşkımlı bebeğimli. kesin gençtir ve tikidir karakterler :)

kuzen ayağına....ben bu muhabbetide anlamıyorum arkadaş bir kızın 30 tane kuzenimi olur ya la. herkese kuzenim diyor bazı bacılarımız....diyemedim ya la

bildiğin kız arkadaşı ile konuşuyor. seni seviyorum çok özledim cümlelerini birbirlerine kullanan elli bin kız bulabilirim

kıza söyler gibi değildi ya ses tonu falan. resmen içim burkuldu telefondaki eleman için.

@cthy hatun güzeldi.

evrime inanmayan bir biyoloji öğretmeninden farkı yok bence. bazı insanlar bu düşünceye katılmayabilir tabii ki.
adam işini yapıyor.

değişikmiş :))
hoş olabilir

konuya objektif bakıyorsa, kendi yorumlarını katmadan gerektiği şekilde anlatıyorsa tam anlamıyla profesyonel bir öğretmendir diyebilirim.

profesyonel oyuncu, para kazanıyor bu işten.

din kültürü ve ahlak bilgisi adı altında sadece islam dersi verecek bir müslüman din kültürü öğretmeninden daha tarafsız olacağını düşünüyorum.

Bence öğrencileri için iyi değil.Teist olup da tarafsız olabilen bir sürü öğretmen var.Bütün dinleri anlatıyorlar.Tabii az bir kısmı böyle.Ayrıca, nereden bakarsanız bakın, işini sevmeyen biri olacak.

bizim öyle bi hocamız vardı ama devlet değil ve orta okuldu kendisinden baya guzel şeyler ogrendik dinden çok kultur ve felsefe yapıyordu.

ateist olmasa da içkisi karısı kızı sigarası olan dincimiz vardı

din kültürü.. islamdır müslümanlıktır değil yani.. her seçeneğin eşit şekilde öğretilmesi gerektiği bir ders.. öğretmenin dininden bize ne ki?

(bkz: turan dursun)

"malum devir din devri"den sonrasını okumadım zaten birşey yokmuş
milleti oy vermeyi ibadet zannediyor onu da düzgün yapamıyor
din devri diye birşey yok kastın buysa hatta durum tam tersi
artık sana kim ne söyleyip din devri diye kandırdıysa çok etkisinde kalmışsın

fondip yaparken resimlerin medyaya sızmaması lazım tabii, örtmen böyle yaparsa cahil ne yapsın?

dersin adı tam olarak " Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi "
hatırladığım kadarıyla müfredat dünya tarihinnde gelmiş semavi dinlerden mezheplerden ve erdemli davranışlardan, iyi ahlaktan falan bahsediyodu.

Yani bunlar bilgi. ateist olmuş olsam bile bi öğrenci olarak insanlık tarihi hangi dinlere inanmış, inançları nasılmış diye merak ederdim ve o derse girmek isterdim. Dolayısıyla bi öğretmenin ateist olması din kültürü öğretmeni olmasına engel değildir.

ben yarı inançlı birisiyim fakat toplumda din şart dini bir kurallar bütünü gibi gör herkesin inançsız olduğunu bir toplumda ben yaşamak istemezdim yani o yüzden @vakumluya katılıyorum kendi inancını katmazsa sorun yok

@Fakin idiyıts arkadeşim kimsenin kandırıldığı yok, ben mevcut iktidarın güttüğü politikadan bahsediyorum, sene olmuş 2012, allah diyenler kazanıyor türkiye de. benim gibi kamunun içinde çalışan biri olsaydın daha iyi anlardın söylemek istediklerimi. onun için kimse bilmeden konuşmasın aman diyim

saçlar 5 numaraya vurulur.

dökülme ve yağlanma tam anlamıyla azalır. sonrasında şampuan fark etmeyecektir.

5 numaranın rahatlığına alışınca bir daha vazgeçemeyeceksiniz. yakışır mı diye düşünmeyin. zaman içinde yakıştıracaksınız.

p.s. 3 numara da olur.

Head & shoulders erkeklere özel bi ürünü var gayet güzel bence., bende de yağlanma vardı çok iyi gelmişti ama bitince önüme ne gelse kullanmaya başladım hayrettir ki yağlanma vs. azaldı

bim'den a plus şampuanı al panpa. bence gayet iyi.

Elidor'un mavi kutu bi şampuanı var bende şu an. Acayip göz yakıyor saçımı yıkamaktan soğudum resmen. Onu alma da ne alıyorsan al.

gliss.

hatun kisi olaraktan clear men mentollu kullaniyorum..
syoss denemstm snra cok fena yapnca saclarimi kardesimin sampuanini tek seferlgne aciliyetten kullanayim derken baktm cok iyi geldi saclarima onu kullaniyrm smdilik..

clear men mavi ambalaj

markette satılan şampuan alırsan tabi memnun kalmazsın ama markette de satılan ve sadece markette satılanlardan farklı tek bir marka var o da elseve

ps3 online takılırsan baya bir pratiğin olur.
ya da tv izlemek falan olabilir vereceğim tavsiyeler. Ama ingilizceni düzeltmeye gönüllü tek seçenek ingiliz bir sevgili bulmak. kolay gelsin

busuu.com u denedin mi hocam. benim ingilizcem başlangıç seviyesi ve amerikadaki adamla saçma ingilizcemle yarım saat konuştum :) beceremeyince çıktım.

biraz parana kıyacan ama faydalı olacak güzel bir site önerecem sana:

www.konusarakogren.com

bana özel mesajdan gel panpa. anında cevap veremesem de konuşuruz.

En yakın pazarda bulabilirsin gibi duruyor burdan bakınca.

fatih-yavuz selim'de enes diye bir ayakkabıcı var. bu tip ayakkabı çeşitleri orda vardı.

istinyeparkta mağazası varmış jessica ablanın

Hiç bulamazsan özel olarak yaptırtabilirsin.

çıktısını alın nereye başvuracaksanız götürün orada onaylarlar. 5 sene öncesinden kalmış onların şartları, işi yapan kişi biliyodur durumu.

@galadnikov bilemiyorum öyle midir. enstitüye telefonla ulaşımlıyor ve uzak da.

Şifre ile ösym'nin sitesine girip sınav sonucunuzun çıktısını almanız gerekiyor. Yalnız direkt siteden çıktı almanız gerekiyor, hani sayfanın kenarında köşesinde ösymnin web adresi filan yazacak.

Bu şekilde 2 ayrı üniversiteye başvurdum bu yaz. Sizden istenen de budur bence.

ösym belki 3-4 senedir ales belgesi göndermiyor. öte yandan herhangi bir enstitüye her yıl onlarca yüzlerce yüksek lisans doktora başvurusu yapılıyor. araştırma görevlilerinin işlemleri hakeza.

teslim edeceğiniz kişi biliyordur yani emin olun siz. notere falan da para kaptırmayın böyle bir iş için.

Başka başka unı lerin şartlarını okudunuz mü hiç? Demem o ki şifrenizle görevlinin yanında giriyorsunuz ve o da teyit etmiş oluyor...

telefon yerine mail yollayın?

evet başka üni.lerin şartlarını okudum. kimisi direkt çıktı, kimisi çıktıyı aday imzalayıp getirsin diyor. bi burası böyle. burası da ankara üni.

ankara üni yüksek lisans ise geçen dönem internet çıktısı yeterliydi.

(bkz: hearts of iron)serisi

Yapım yıllarına göre Birinci Dünya Savaşı ile alâkalı oyunları sizin için listeliyorum, mutlaka bu listenin içindeki oyunlardan biridir.

WWI Medic (2004)
World War 1 (2005)
Diplomacy (2005)
First Eagles: The Great War 1918 (2006)
Snoopy vs. the Red Baron (2006)
Victoria: Revolutions (2006)
Shells of Fury (2007)
Guns of August (2007)
Knights of the Sky (2007)
The Trenches (2007)
Aggression Reign over Europe (2008)

command generals var ama?

incirlik hava üssü falan geçiyor single player görevlerinde...media.moddb.com

aşağıda satılık ilanı vardı, onu bir değerlendir derim. ayrıca delta ya da kaçkar bisikletin birçok şubesi var. hem bisiklet alabilir hem de her konuda kendilerine danışabilirsin.

benim almak istediğim 600 lira civarında.

www.carrarobisiklet.com

netteki yorumlar fena değil ama kalitesi hakkında yorum yapacak kadar bilgili değilim.

bence paraya kıy ve bunu al: www.google.com.tr

hardal rengi bi tane aldım. no fear da bulabilirsin. 40 lira indirimde.

C&A da var

tenis şortu diye bakarsan bulursun. nike güzel şortlar üretiyor bu konuda. indirimde bulabilirsin örneğin: images.gittigidiyor.com

ve www.sporcum.com

ingbank turuncu hesap. ilk ay %11 diğer aylar %10. 100bintl altı için

diğer aylar 10 nokta kaç?

turuncu hesapta faiz orani gunluk olarak degisiyor ve faizler gecelik isliyor.

ilk ay %11
sonraki aylar %10.0 bugun itibariyle

Ben genelde yapıyorum. En son adidastan bir ayakkabı beğendim gittim mağazadan direk aldım.

ortak internet sayfasında var gözüken ürün şubelerin tümünde olmayabilir.

evet internettekiler bazen eski sezon oluyor. onları mağazada bulamayabilirsin. bazen bedeni mağazada yokken internette vardır. bazen internette bayağı uygundurki adamlar mağaza ve çalışan masrafı olmadığı için bazı ürünleri uygun fiyata satabiliyorlar.

ama genelde kodları yazar. mağazada var ise o ürün dediğini yapabilirsin.

ürün sende, para da karşı tarafta. sen parayı tut, diğeri de ürünü tutsun. bir, iki, üç diye sayıp aynı anda değiş tokuş yapın.

sahibindene koy. sadece şehir içi elden satış var de. malı ver parayı al elden

günü gününe neler yaptığını ve bu yaptığının amacı yapım yöntemini vs. yazacaksın. eğer foto istiyorlarsa yazıdan kalan kısma yapıştıracaksın. zor bir iş değil.

örnek veriyorum.

1. Gün

stajın ilk gününde temel kirişlerin bağlanmasını gördüm. temel kirişleri dikme ve tevzi demirlerden oluşmakta ve tamamında 16lık demirler kullanıldı. ve 20 cm arayla koyuldu. ([fi]16/20) bu donatı montajı projelerde ayrıntılı şekilde gösterilmektedir. ayrıca demirlerin stabilitesini sağlamak için etriyeler kullanılmıştır. etriyeler 8lik kullanılmıştır.

donatı montajı tamamlandıktan sonra temel kirişi beton dökümü tamamlandı. 15 m3 beton döküldü. vs.

ben kendi bölümüm için yazdım sende bunun gibi yazacaksın işte. hatta herbir üniteyi bölüme ayır. ya da paragraflara

bütçe en fazla 100 demişsin ama www.zidaya.com

ve diğer online mağazalarda 230 tl ye kadar bulabilirsin. morhipo markafoni trendyol limango vs.

20 liralık imitasyondan hayır gelmez bu arada 20 20 gider o.

Imitasyonlarda da Polarize seçenekleri var

hacı o modeli istiklal'de yeni açılan atasun'dan ben 252tl'ye almadım.niye kartı kullanmıyım diye ama sen al durumun iyi değilsede verme onca para.velasılkelam capacity yada carousel' de o model çok eminim aynısı ama markayı hatırlayamıyorum ordaki atasunda vardı 120 tl

Her yerde her koşulda pazarlık yaparım, indirim alamasam bile o sohbetten haz alıuyorum sanırım.

Duruma göre yaparım ama genelde yapmam lakin yapmak isterdim ama yapamıyorum.

yerine göre ben de yaparım. kıyafet alcak olsam marka olmayan mağazadan nakit vercem şu olsun derim de gidip mango vari yerden bişe alırken pazarlık söz konusu olmaz tabii ki de.

AVM'lerde pazarlık yapılmaz.fiş ne gösteriyosa o ödenir.(giysi mağazaları için vs) onun dışındaki yerlerde (avm gibi olmayan) "çok pahalı be abicim.naptın sen öyle" diye çıkışlarım olur :D

ben hiç beceremem, küsürat varsa ondan yırtmaya çalışırım sadece. eşim ise fırsatını bulursa (yüklü alışveriş, kusurlu ürün vs.) avm'de bile şansını dener.

Önce fiyat isterim , sonra kendi fiyatımı söylerim , duruma göre ortada buluşuruz..

Bal gibi de yapılır AVM'de pazarlık. Tabii ki Migros vb. yalnızca kasiyerle muhattap olduğunuz yerleri demiyorum fakat giysi mağazası, beyaz eşya mağazası vb. yerlerde markasına bakmadan pazarlığınızı yapın. Şahsen böyle %30'a varan indirimler sağlıyorum.

Pazarlıksız alışverişin ne anlamı var yahu?

küçük şeylerde yapmam. ama meblağ büyüdükçe içimdeki canavar ortaya çıkar. hele mobilya ya da beyaz eşya alıyorsam epey bir kanırtırım. epeydir bir kursa vs. yazılmadım ama yazılsam orda da yaparım kesin.. "evet şimdi gelelim para meselesine, sen bunu şimdi bana kaça bırakıyosun abi?" gibi yavşak girizgahlarım vardır. öyle düz "en son kaça olur?" demem. otuz yaşımda şunu anladım ki pazarlıkta karizma, ciddiyet vs. olmuyor. olabilecek en yavşak, en yılışık halini takınacaksın. işe yarıyor..

12 senedir ticaretle uğraşıyorum desem cevap vermiş olurum galiba:)

%80 pazarlık yaparım. ruh halime ve satıcının kişiliğine bağlı. öyle adamlar var ki pazarlık yapmak midemi bulandırıyor.

çok nadirdir yaptığım.

barkod usulü çalışan yerler hariç(tabi bazı yerler iskonto indirimi yapabiliyor zor olsada), özellikle küçük esnafla yaparım. bakkal hariç tabi

ya fiyatı sabit şeylerde yapmıyorum. nalburdadan 5 çivi 1 tornavida için yapmanın anlamı yok keza kırtasiyeden 2 kalem 1 defter için de. genellikle işçilik gerektiren şeylerde yapıyorum.

Ben de sürekli pazarlık yaparım. 2 sene önce gitar kursuna yazıldım. Aylık 100 liradan pazarlık ede ede 40 liraya düştüydü. Sonra arkadaşlar bana bozuk atmaya başladı biz 80e gidiyoruz sen 40a diye.

kendisi bile iyi değil be hocam. misal yumuşak sebze ve meyveleri kesemiyor.

Uzak durun o üründen; atıl kaldı evde.

dikkatli okursan iphone değil phone 4s (i'yok) yazıyo. :)

kutusunda iphone yazıyorda zaten satıcı yorumlarında dolandırcı yazıyormuş sonradan gördüm :D

Yazdığı özelliklere falan bakma, bildiğin 3310 gibi telefon.

"ÖZELLİKLERİNİ YAZMAMA GEREK YOK.
ÇÜNKÜ ORJİNALİ İLE HİÇBİR FARKI YOKTUR.
BÜTÜN ORJİNAL UYGULAMALARI ÇALIŞTIRIR."

diye yazmış eleman. Dolandırıcılığa girmez.

Markası iPhone değil, Phone olduğundan sahte değil.

ilan başlığında iphone yazmıyor?! "PHONE" yazıyor. "i" harfi yok. sahte çıktığında hak iddia edemezsin.

"sana iphone satmadık, phone sattık" derler.

300 liraya gerçek iphone 4s mi olur la

ip değiştir.... bi de ne yapıon orada yaw :D

bi bilsem ne yaptığımı zaten sorun çozulecek patron git dedi geldik işte ip ise yaramıyo anonymox mu ne kullandım olmuyo ktunel giriyo ama sayfayı göstermiyo bi usurf kaldı denemedik onu da zaten adını yazsam tak diye kapatıyo ne sistem yapmıs adamlar

proxy değişince oluyormuş. bende denemedim

Sevgi Soysal- Tante Rosa
Eğer bulabilirsen E. Emine- Bizans Sohbetleri (Sahaflarda görüyorum bazen)
John Fante- Toza Sor (Keşke bulabilsen)

tarzından da bahsetsen bu arkadaşın biraz? mesela mizah duygusu gelişmiş birine alper canıgüz kitapları nokta atışı yapar.
ya da ferhan şensoy kitapları çok şık olur... ?

Pierre Lemaitre - Alex

edit: kitabı birkaç saatte bitirdim ve bittiğinde ağzımı kapatamadım şaşkınlıktan. kurgu şahane, sürükleyicilik ondan da şahane.

(bkz: bir dinozorun anıları)
(bkz: bir dinozorun gezileri)

anya seton - katherine

Hafif zeki kitap kulturu varsa bir tipse paulo coelcho simyaci, ask tarziysa adini hatirlayamadim yeni cikmis bir kizla erkek opusuyor kapakta

@lebron daha önce paulo coelho kitabı vermiştim tekrar versem ne olur?

Eger begendiyse tekrar ver cunku coelho tek ana felsefe uzerinde, ayrica simyaci cok unlu okunmasi gereken bir kitap, Ek olarak adriana limanin en sevdigi yazarlardan biri belki kiza soylersin gazlanir

@lebron adriana iyimiş :)

Evet eger "hem adriana da okuyomus yaa bir bildigi vardir haha" tadinda soylersen okurken zevk alir oyle ya da boyle

koltuk kontrol-ayna kontrol-kemer-vites kontrol-kontağı çevir-sinyal ver-kalkış.

bi de ilk biniyosan arabayı stop ettirmeden kaldırman zor olacak. umarım olmadı 2. seferde kaldırırsın. ve keşke bi kere kaldırsaydın:)

Arabaya bin
koltuğunu ayarla
aynalarını ayarla
emniyet kemerini tak
buraya kadar biliyorum sonrasını pek bilmiyorum 95le geçmiştim.

edit: el frenini unutma.

bunlardan sonrasını yazayım ben de: kendine güven, asla panikleme.. önüne aniden araba bile çıksa sakin kal. önde oturan hoca seni konuşturmaya çalışabilir, sakın cevap verirken kafanı ona çevirme =) çünkü gözünü yoldan ayırmaman, arada da aynaları kontrol etmen gerek.

aynaları kullan. benim gibi kafayı çevirip camdan yandaki arabaya bakmaya çalışma.

hız sınırını geçme kimseyi sollama (yanluş sollama) ışıklara gelirken durur haddede yavaşlaki arabayı durdurup tekrar kaldırmak zorunda kalma (tabi ışık süreleri uzun değilse)

ayrıca en sağda gaz,ortada fren,solda da debriyaj var.
işine yarayabilir.

stop ettirmemek için ayağın debriyajda hafif basılı kalsın. hatta ilerlesin araba iyice. sonra çekersin ayağını.

arabaya binince içeridekilere günaydın veya merhaba de.arkadaki komisyonla konuşurken dikiz aynasını kullan.kalkışta,dönüşte ve yanaşırken sinyalleri unutma.diğerleri söylenmiş zaten.başarılar:)

Evvet var, ''tam'' gereksizdir. ''Full dolu'' demek gibi...

@balekmek +1
Sözlü anlatımda da anlatım bozukluğu olur.

tam olarak kesin değil desek?

bana yokmuş gibi geliyor.
"tam kesin değil" denildiğinde bir şeyin olma olasılığını %90 gibi görüyorum. hani %100'e yakın ama tam değil der gibi.

kelimeyi eksiltip "kesin değil" dersek, o şeyin olma olasılığının %100 olmadığını bildiririz, konuyla ilgili başka bir şey söylemeyiz. oysa başına "tam" getirdiğimizde aslında "kesin olmama" olayının da "kesin" olmadığını söylemiş oluyoruz.

tabii, sözün kullanıldığı yerin de önemi büyük burada ama kişisel görüşüme göre iki söz arasında bir nüans var. doğru mu değil mi, tam kesin emin değilim.

Örnekle göstermek gerekirse:

Pikniğe gelecek misin?
Büyük ihtimalle geleceğim, ama kesin değil.

Burada ''tam'' ı eklemeye gerek yok ki, tam ne kazandırıyor?

dediğim gibi, kullanım yeri önemli. verdiğiniz örnekte "büyük ihtimalle"yi ekleyerek "tam" sözcüğünün benim düşündüğüm anlamını vermişsiniz. o durumda elbette lüzum yok.

-pikniğe gelecek misin?
-kesin değil. (işim olmazsa bakarız)

-pikniğe gelecek misin?
-tam kesin değil. (burada tam sözcüğünün tuhaf durduğunu kabul etmeliyim. karşı taraftan durumun kesinliğine dair bir şey gelmeli.)

-pikniğe kesin geliyorsun değil mi?
a) kesin değil. (kesinli mesinli konuşma, işim belli olmaz benim)
b) tam kesin değil. (büyük ihtimalle evet ama yine de ne olur ne olmaz payı ekleyeyim)

yine de belirtmeliyim ki konunun uzmanı değilim, sadece bir anadil konuşucusu olarak izlenimlerim bunlar.

Haklısınız, kullanıldığı yere göre değişiyor gibi. Peki, alınabilecek yanıtlar aşağıdaki gibi olursa:
Kesin geliyorum.
Tam kesin geliyorum.

Bence, bu iki cevapta anlam bakımından fark yok. Buna istinaden ''tam'' sözü burada fazlalık oluyor ve anlatım bozukluğu meydana geliyor. Ha, başka kullanımlarda anlamı derinleştirebiliyordur da..

evet, bu son söylediğinizde kesinlikle hatalı ve en başta kulağı tırmalıyor zaten.

gen bencildir - richard dawkins

kitap bilemem ama evrimcaliskanlari.org buraya bak

evrim atlası; douglas palmer, peter barrett
50 soruda yaşamın tarihi; deniz şahin
haru yahya safsatası ve evrim gerçeği; kolektif
50 soruda insanın tarih öncesi evrimi; metin özbek
evrim kuramı ve bağnazlık; cemal yıldırım
yeryüzündeki en büyük gösteri; richard dawkins

türlerin kökeni
insanın türeyişi
seksüel seçme

şunları bi sırasıyla okuyun derim.

kuru kuru aletle olmaz o dinamit alıp yerleştirmen lazım

geoteknik araştırma gerekiyor öncelikle. zemin durumu ve jeolojik yapı incelenmeli ve ona göre plan yapılmalı, önlem alınmalı. kayaç tipine göre de farklı teknikler kullanılabilir.

tünel açma makineleri süreyi ve maliyeti azaltıyor tabii ama farklı türleri var ve nerde kullanılıp nerde kullanılmaması gerektiğini de bilmek lazım.

@ermanenkiraladık bir kere bununla yapacaz artık

@bonjurked daha dinamite ne gerek var ?

@colonizer içten sogutmali alet

Daği delerken dikkat et yalnız, kum tepesi falansa çökebilir. Içeride gizli yer altı örgütlerinin yer altı şubeleri varsa açığa çıkabilir sonra seni öldürmek için peşine düşerler aman dikkat diyim, siz bu işin mafyasıyla anlaşın destek olsunlar size.

alakasız olacak ama aletin günlük kirası ne kadar hocam? bana da lazım böyle bir şey.

karayollarından izin alın bence bi' de. ya da ne biliyim, jandarmaya filan haber verin. güvenliği sağlasınlar.

tbm lan bu. nah kiralarsın. onun nakliyesini bile yaptıramazsın sen. onun kazıya başlayabilmesi için tünelin ilk 15 metresinin avusturya metodu ile açılması ve içine perde dökülmesi lazım. sonra segmanları döktürcen hazır buluncak. sen en iyisi hayallerde yaşa.

kanka geç kaldın kiraladım bile. richie rich im ben

sağlık sigortam kesiliyo benim de, her sene öğrenci belgesi götürüyorum açılsın diye.

benimki emekli sandığı.bende öyle birşey olmuyor.92 doğumluyum ben de.tıkır tıkır alıyorum.

3 4 ay sonra geri parayı yatırıyorlar ama o muamelenin o gerizekalılığın haddi hesabı yok. alt kata in derler. beni burdan gönderdiler derim. evraklarınız eksik der geri yukarı çıkartır. yukarı çıkarım evraklarım eksik geri gönderdiler derim o evrakları aşağıdan alacaksınız derler. ki bu anlattığım en küçük en basit örnek.

seninkisi normal değil. 2 senelikten mi 4 seneliğe geçtin?

Ben de öğrenciyken her sene sağlık karnesi yeniliyordum. Eaaahh bu ne demiştim. Sonra SGK'daki görevli bana, "mezun olunca sağlık karnemi teslim edeceğimi, etmediğim takdirde sağladığım haksız kazancı geri ödeyeceğimi" garanti eden bir şey imzalattırmıştı. Sonra mezun olana kadar uğraşmadım. Sen de öyle bir şey talep edebilirsin diyeceğim de, zaten 4. sınıfa gelmişsin.

hayır 2 senelik okumadım hiç. üniversite 1den beri her yaz oluyor dönem bitince. öğrenci belgesiyle hallediyorum ama o 3 4 ay para alamıyorum.

ev arkadaşım için durum aynıydı. her sene 3 ay birikirdi bankada parası. bi terim vardı, dokunulmayan ama sahibi belli para için, orda param diyodu. gidip de öğrenci belgesini sgk'ya verdikten sonra ordan bi numara alıyodu. onu bankaya verince parayı alabiliyordu.

normal yani. 18 yaşını geçmiş her erkeğe, devlet pislik kitlemeye çalışır. ailesinin sgk'sından yararlandırmaz, askerlik tecilini okul yaptığı halde sana yoklama kağıdı gönderir, paranı vermez falan filan. şimdi bir de genel sağlık sigortası çıktı. illa bir sorun çıkar da gider kendin halledersin. sistem böyle diyeceksin elden bişey gelmez.

cevap 41 lise 2 matematiği ile çözdüm

41 doğru cevap.

ortalama 28 ise, 5*28 = 140 yaş toplamları. çıkan oyuncuların yaş toplamı, 61.

140 - 61 = 79

yeni ortalama 24 ise, 24*5 = 120 yeni yaşlar toplamı.

120 - 79 = 41 demek ki yeni giren iki oyuunun yaşları toplamı 41. baya da gençlermiş.

Cevap 41 mi?

Şöyle yaptım:

(29+32+x)/5=28

Burada x, oyunda kalan 3 oyuncunun yaşları toplamı.

X=79 buldum

İki kişi girince yaşları ortalaması 24 e düşüyormuş. O halde:

(79+y)/5=24

Burada y ise, oyuna sonradan giren iki kişinin yaşları toplamı.

y=41 olur.

28x5=140 ilk toplam
140-29-32=79 kalan 3 kişinin toplamı
24x5=120 ikinci toplam
120-79=41 sonradan girenlerin toplamı

41.
(28x5-29-32+A)/5=24
A=181-140=41...

o kadar kapsamlı bir tarihi tek bir kitaptan okumak çok da mantıklı değil, bunun yerine ortaçağdan başlamak üzere günümüze kadar okuyabilirsin.

soruna cevap vermiş olmayacağım ama türkçe kapsamlı bir kitap bulmak zor, bunun yerine avrupa tarihiyle alakalı kitaplar veya ingilizce kitapları bir düşün.

cok merakli isen buyuk universitelerin kutuphanelerine git. Bir kitaplik dolusu bulman mumkun. Veya en azindan internetten kutuphane kataloglarini tarat kitaplari tespit et.

gerçek tarihi bulgularla yazılmış ingiliz tarihi romanı katherine-anya seton okuyabilirsin alternatif olarak
www.kitapyurdu.com

bende lg var taş gibi makine.

kapasite, fiyat, ekonomik olması

lg ve samsung güzel,ben samsung aldım. teknosa tarzı yerlerde var her model ve marka.

gerçekten kaliteli bir buzdolabı istiyorsan alman malı liebherr al. bu buzdolabıların genel özelliği çok az elektrik tüketmesi. örneğin ben bu modeli alacağım. www.webdenal.com

Anlattığından yola çıkarsak bariz sazan.avi .

burada anlatılacak birşey değil.

kapa konuyu kapa..