Memleketimin ücra bir ilinde yüksek lisans yapıyordum. Babamın yüz kızartıcı bir suçtan dolayı tutuklanmasından ötürü okulu bıraktım. Memlekete geldim. Annemin kardeşlerimin durumu çok vahim. Tüm bunlara karşın ayakta durmaya çalışıyorum. İçim kan ağlasa da onlara destek olmaya calışıyorum. Durumu ö
Memleketimin ücra bir ilinde yüksek lisans yapıyordum. Babamın yüz kızartıcı bir suçtan dolayı tutuklanmasından ötürü okulu bıraktım. Memlekete geldim. Annemin kardeşlerimin durumu çok vahim. Tüm bunlara karşın ayakta durmaya çalışıyorum. İçim kan ağlasa da onlara destek olmaya calışıyorum. Durumu öğrenip memlekete geldikten sonra evde uyuduğum ilk gece ertesi gün canıma kıymaktan başka çarem olmadığını düşündüm. Fakat annemin elindeki az bir parayla, "oğlum bu parayla okuturuz seni. okulunu bırakma." demesi bile onlar için yaşamam gerektiği gerçeğine inancımı artırdı. Ama tabi her zaman bu inancı yaşabilecek hassasiyette olamıyorum. Babamın mali müşavirlik yapıyordu fakat tutuklu bulunduğu için büronun işleri yürümüyor. Dolayısıyla başkasının adına devredeceğiz büroyu.
Şu yaşıma kadar baba parası yedim doğru düzgün bir sorumluluk almadım birçok konuda. Ne yapacağımı bilemez haldeyim. Etrafta kim dost kim düşman bir şekilde ortaya çıkıyor. Yanında çalışanlar bile %50 hisse istiyorlar orada işleri devam ettirmeleri karşılığında ki bu aldıkları maaşın 3 katına tekabül ediyor. Bir yandan aileme destek olmaya çalışıyorum bir yandan ortada kalmamak adına gelir kaynağını ayakta tutmaya çalışıyorum. Bir yandan hukuki süreçle ilgilenmeye çalışıyorum. Bulunduğumuz yerden taşınmayı düşünüyoruz. Fakat büro dışında bir gelir kaynağımız yok. Benim askerliğim ise iki yıl kadar sonrasına tecilli. Şu yaşıma kadar mali müşavirlikten başka bir iş düşünmemişken kpss, polislik, özel sektör vs. başka bir ilde bir düzen kurup ailemle yaşamayı düşünüyorum. Smmm stajı için de başvuruda bulunmuştum fakat ilk girdiğim sınavda kazanamadım. İnanın ne yapacağımı bilmiyorum şimdi sorumlara gelecek olursam,
-Kendime bir yol haritası çizemiyorum. Etrafımdaki tüm insanlar öyle ya da böyle başımızdaki bu felaketten kötü bir şekilde etkilenmiş olduğundan kimseden doğru dürüst bir fikir alamıyorum. ve insan böyle durumlarda birilerinin yönlendirmesine çok çok fazla ihtiyaç duyuyor.Kimisi tecilini bozdur askere git gel iş ara diyor. Kimisi sınavlara çalış başarılı olamazsan askere gider gelir iş bakarsın diyor. Kimisi smmm için hazırlan diyor. Kimisi büronun başında dur işleri yürütmeye çalış diyor. Fakat babamın durumundan ve bulunduğumuz il küçük bir yer olduğundan dolayı dışarıya çıkarken bile tedirgin oluyorum. Kendim ve ailem adına ne yapmalıyım?
-Bir diğer sorum ise babamla ilgili. kısaca belirteyim ama hukuk bilgisi olan arkadaşlar daha ayrıntılı bilgi almak buna göre de cevap vermek isterse -ki çok sevinirim- aşağıdaki mailimden de ulaşabilirler. Babamın avukatı, gizlilik kararı olduğu için şikayetçinin ifadesini okuyamadığını/ulaşamadığını söylüyor. Bir başka avukat ise gizlilik kararı mahkemede uygulanır. Avukat karşı tarafın ifadesini okur, dilerse kopyasını da alabilir diyor. Gizlilik kararı olan bir davada şikayetçini ifadesi okunamaz mı bir şekilde?
Konuyu çok dağıtmış olabilirim ama aklım başımda değil, aklıma ne geldiyse yazdım. Okur, ilgilenir, cevap yazarsanız çok sevinirim. Son olarak şunu söylemek istiyorum: hayatım boyunca ne benim ne ailemin, ne avukat, ne mahkeme, ne de cezaevi ile hiç bir ilgisi olmamıştır. Fakat babamla görüşmeye gittiğimde gördüm ki cezaevi kadar kötü bir yer olamaz. Allah kimseyi bu durumlara düşürmesin. Bir gün birine zarar vermeyi ya da kanuna aykırı bir iş yapmayı düşünürseniz, ilk önce gidin bir cezaevlerinin halini görün ondan sonra karar verin.
[email protected]