Şimdi şöyle bir örnek vereyim.

Türkiye'ye ihracat yapan yabancı bir firma, gümrükten eşyaları geçirdikten sonra yapılan bir kontrolde usulsüzlük tespit edilirse Türk hukukuna göre o firmaya yaptırım uygulanır.

İngiltere'de farklı bir uygulama varsa onu bilemem tabi ki.

9uncu nesilim ama para bende'nin verdiği örneğin konuyla ilgisi olduğunu sanmıyorum.

biz fin firmasıyız. ingiltere'de bile değiliz.
bir ingiliz firmasının müşterisiyiz. bize hizmet satıyorlar.
verdiğimiz paraya karşılık, söz verilen hizmeti alamazsak ne olur, bunu soruyorum.
sözleşmeye göre yetkili mahkemeler ingiltere mahkemeleri.

yani, ingiliz mahkemesi, ingiliz şirketini, finlandiya'daki müşterilerine ceza ödemeye mahkum edebilir mi?

evet çatır çatır mahkum edebilir. niye edemesin ki, ingiliz şirket imza atmış sonuçta sözleşmeye.

olmali, ikisi de ingiliz diye birbirlerini koruyacak halleri yok.

devletler arası özel hukuk ya da uluslararsı hukuk denen naneler var işte ticarette de sadece sözleşmede yazması yeterli değil ayrıca temeli sağlam olmalıki olası bir durumda dayanakla dava açılabilmeli.

eğer uygunsa, öder elbette.

Mahkum edecek tabii ama ingiliz kanunlarına göre cezai şart var mı bak bakalım. Belki hinliğine yapmıştır ingiliz mahkemelerinin yetkisini.

eger fin firmanın ingiltere'de dava ehliyeti var ise, sözleşmeye aykırılıktan dava açar ve o ingiliz firmaya cezai şartı ödetir. sözleşmenin ingiliz tarafı için bağlayıcılığı vardır tabi ki (sözleşmenin hukuken sağlıklı olduğunu varsayıyorum). burdaki sorun o fin firmanın ingiliz hukuku nezdinde dava ehliyetinin olup olmamasıdır.

dava ehliyeti niye olmasın?

linkedin olabilir. secretcv ve kariyer.net gibi siteler de o dediğiniz amaçla kullanılıyor ayrıca.

cevap için teşekkürler. linkedin zaten ilk aklımda olan yer. hatta en uygunu da bu ama türkiyeye has veya bilmediğim başka bir oluşum var mı onu merak ettim. söylediğiniz site ve kariyer.net gibi yerlere evet cv koyulabiliyor ama ben insanların cvsini göremiyorum? yani "şu özelliği olan ve iş arayan insanları sırala" gibi bir şansım yok sanırım. yani bir kaç kere bakmama rağmen böyle birşey göremedim. yanılıyor muyum?

öyle bir amacınız varsa işveren hesabı satın alıp işveren girişi yapmanız gerekiyor.

size kalmış birşey. uçarken hangi kimliğinizi/pasaportunuzu kullanacaksanız o isminizi yazın. tahminen yunan pasaportunuzu kullanırsınız diye düşünüyorum.

yunani kullan levo_legendis.

hangi pasaportunuzu kullanacaksanız ondaki isme göre bilet kestirin. mil topluyorsanız da isminizin tutması lazım.
yunanistan pasaportu + tc kimliği taşırsanız çıkış harıc ödemezseniz. girerken de iki pasaport banosundan (turkish / non turkish) boş olanını seçebilirsiniz.
TC kimliğiniz olmazsa girerken sorun yaşarsınız.
Sadece TC pasaportuyla çıkarsanız çıkış harcı ödersiniz.

şişli, kurtuluş, feriköy civarları mantıklı olabilir.

kabataş, osmanbey, elmadağ, talimhane, levent.

Hangi metro hattı? Dusuk kıradan kasıt ne?

cihangirde otururdum hacı.

ortaklar caddesi

üsküdar'da otururdum, sultantepe'de. sabah rahat rahat motorla kabataş'a geçer işime giderdim. her sabah da simit-boğaz manzarası keyfim olurdu.

not: metrobüsten nefret ediyorum.

gültepenin girişi olabilir. İlerisi pek nezih değildir ama bacadibi kısmı iyidir.

Sirasiyla kurtulus, gayrettepe, taksim.

neden kabataş dediğimi de söyleyeyim, metro hattıyla hacıosmana kadar taksim-maslak-sarıyer hattına bağlanırsın. finükiler ile 5 dakikada taksimde olursun. yürüyerek veya otobüsle 5 dakikada beşiktaşta olursun. deniz yoluyla da vapurla kadıköy/adalar, deniz otobüsüyle bostancıya gidersin. tramvayla da eminönü, sultanahmet, cevizlibağ'a kadar yardırırsın.

kabataş ulaşım için cennettir.

istanbul // ttnet // 8mbite kadar // az önce 940kb ile iniyordu.

istanbul, ttnet, 8 mbit'e kadar, sürünüyor.

istanbul, ttnet. sıçış var hafiften.

izmir/hızı düşmüş 10 mbit fiber/90la indiriyorum.

güllük sahilden sola yukarı çıktıktan sonra tepeye doğru bir otel var restoranları geçtikten sonra "bişey güllük otel" diye kalmış aklımda :) iyidir orası.

hatırladığım kadarıyla güllük'te tek kalınacak otel var o da Scanway Bayview (eski adıyla labranda) hotel.

@nesilsiz
yapmayın dağın yamacında en az iki otel var 5 yıldız.

çok eskiden gitmiştim, o yüzden.

uykusuz dergiyi arayın direk?

uykusuzderi.com

o yolları denedik, tükettik. doğrudan ulaşabilsek güzel olur...

site de bir aydır yenileniyor zaten, oradan ulaşmak da imkansız

ben bu mail adresinden kendisine bizzat ulaşmıştım; [email protected]

yolladığım mail geri döndü yahu... adres kullanılmıyormuş

derginin ofisine gidin, yada mektup yollayın?

alpay erdem'e filan ulaşın twitter'dan. onun aracılığıyla olur bence o iş.

ben o mailden kendisine ulaştığımda 2006 yılı falandı. üzüldüm.

son çare dergiyi basmak olacak galiba

filmin sonuna umut sarıkaya'ya teşekkürler yazın gitsin. ferdi tayfur gibi size dava açacak değil ya. umut sarıkaya'dan bahsediyoruz burada :)

tabii orası öyle de, saygı, sevgi, hoşgörü... :)

kesin cevap vermesi zor ama en erken 9:15 bence.

Turk, oradaki yagdanliktan belli:

img268.imageshack.us

tip olarak çok benziyorlar ama balkanlar, ortadoğu(lübnan gibi) veya yunanistan da olabilir.

biraz düşük bi ihtimal gibi geldi bana. sebebi sandalyenin yaslanma kısmının normalden yüksek olması. bence ortadoğu gibi geldi..

nesilsiz +1

yunan olma ihtimalleri de büyük.

sayılır. her ay 30 gün kabul edilir, yılda 360 gün sigortası yatar tam zamanlı çalışan bir işçinin.

"ben o kadar iğrenç ve seni üzecek bir adamım ki, beni kazandığın anda sen kaybedersin." anlıyorum ben.

bir nevi "sorun sende değil bende" durumu.

sen kazandığında beni kaybetmiş olursun. aşkta inat olmaz, aşkın kazananı da olmaz. birbirimizi kırarsak ancak kendimiz kaybederiz gibi anladım

egolarımızı karşı karşıya getirdiğimizde eğer sen üstün olursan, kabullenmem; çekip giderim dolayısıyla beni kaybetmiş olursun.

havalı görünsün diye şişirilmiş bomboş bir cümle.
ama yani evet anlamlar da çıkarılabilir.

kibir, gurur var. kaybetme karşısında çekip gideceğini söylüyor. yani mücadeleyi kazansan bile sonuçta sevgili tam bu yüzden seni terk edeceği için kaybetmiş olacaksın.

"o kadar seviyesiz bi savaş olur ki kazandığın kayıptan başka bir şey olmaz" anladım ben.

IQ: 125

sanal hayvan +1

bkz: qoute siçmak

"kazanmani istiyorum"

önce kendimi sonra seni vururum diyen ergen kafasını yaşamış.
www.google.com.tr

visa veya mastercard ibaresi var mı kartta? eğer yoksa zaten o tam manasıyla bir banka kartı değildir.

varsa ve hala alışveriş yapamıyorsan kartını banka şubesinden alışverişe açtırman gerekebilir.

Visa - Master logosu yok. Büyük ihtimal dediğiniz gibi. Teşekkürler.

şimdi araştırdım da, o kartın arkasında 3 basamaklı güvenlik numarası falan yokmuş. Yani muhtemelen kartın tek özelliği atm den para çekmek, para yatırmak ve öğrenci kimliği.

Onun dışında kullanamıyorsunuz, yamulmuyorsam tabi

demezler.

orada öğrenci değilim ama eski öğrencisi olduğunuza dair bir belge varsa çok büyük ihtimalle bir şey demezler (edit: belge olmasa da demezler bence). zaten özel üniversite olduğu için doluluk oranı azdır diye tahmin ediyorum.

zaten kütüphane ayrı bir bina değil de kampüsün içindeyse öğrenci misin değil misin diye kimlik bile sorulmuyor. sadece kampüs girişinde soruluyor benim bildiğim.

kampüse misafir olarak girdikten sonra kütüphaneye de girebilirsiniz. ama kitap vs. alamazsınız.

bankaya o şekilde bir dilekçe verseniz bile "buyrun 500 tl" diyip vermezler. alacağınızın miktarına göre tüketici hakem heyetine başvurmanız veya mahkemede dava açmanız gerekir. bu kararı da hakem heyetine veya mahkemeye başvururken dilekçenize eklersiniz. yargıtay kararının metni aşağıdadır;

Yargıtay 13. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2011/4736
Karar No : 2011/11579
YARGITAY İLAMI
Mahkemesi : Ankara 2. Tüketici Mahkemesi
Tarihi : 12/10/2010
Numarası : 2010/291-2010/548
Davacı : Ankara T.A.Ş. vekili avukat Zeynep Eren Çengelci
Davalı : Koray Karacan vekili avukat Mehmet Behic Güleç
Taraflar arasındaki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Kanun Yararına bozulması istenilmekle, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile kredi kartı üyelik sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereği 2007 yılı içerisinde yıllık üyelik ücreti olarak davalı hesabından 40.00 TL kesinti yapıldığını, davalının Tüketici Sorunları Hakem Heyetine Başvurarak, yapılan kesintinin iadesini istediğini, Altındağ Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 10.3.2010 tarihli kararı ile bu kesintinin davalıya iadesine karar verdiğini, davalı talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğu gibi sözleşmeye aykırı olduğunu davalının talep hakkının bir yıllık zaman aşımına uğradığını belirterek Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptalini istemiştir.
Davalı, davacının kredi kartı üyelik ücreti talep etmesinin yasaya aykırı olduğu gibi sözleşme hükmünün haksız şart niteliğinde bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı talebinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olduğu, BK 66 maddesi gereğince davalı, hesabından kesinti yapıldığını öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinde dava açması gerektiğini, kredi kartı sahibinin kesintiyi öğrendiği tarihten itibaren 1 yıllık sürede talepte bulunmadığı için istirdat talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle, davacı itirazının kabulüne Altındağ Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 10.3.2010 tarihli kararının iptaline dair verdiği karar, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 20.11.2006 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeye dayanarak Koray Karacan’a kredi kartı verildiği, Bankanın 2007 yılı için Koray Karacan’ın hesabından 40.00 TL kredi kartı üyelik ücreti kestiği, bunun üzerine Koray Karacan’ın 2010 yılında yapılan kesintinin iadesi için Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğu, yapılan inceleme sonucunda talebin kabulüne 40.00 TL kredi kartı üyelik ücretinin, kart hamiline iadesine karar verildiği, Bankaca bu kararın iptali için Tüketici Mahkemesine itiraz edilmesi üzerine yapılan yargılamada kredi kartı sahibinin kesintinin yapıldığı 2007 yılından 3 yıl sonra istirdat talebinde bulunduğu, oysa; kart hamilinin istirdat talebinin yasal dayanağının sebepsiz zenginleşme olup BK 66 maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık sürede talepte bulunmadığı için istirdat talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle itirazın kabulüne, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline karar verildiği toplanan deliller ve dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklandığı üzere, taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu ve 40.00 TL kredi kartı üyelik ücretinin bu sözleşmeye dayalı olarak davalı hesabından mahsup edildiği saptandığına göre uyuşmazlık, sözleşme ilişkisinde uygulanması gereken BK 125 maddesindeki 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Uyuşmazlıkta sebepsiz zenginleşme hükümlerine ilişkin BK 66 maddesi uygulanması mümkün değildir. HGK 2010/13-93-88 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Mahkemece BK 66 maddesinde 1 yıllık zamanaşımı süresi esas alınarak itirazın kabulü ile Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararının iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma isteminin kabulü ile mahkeme kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 18.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

düz çavuş, uzman onbaşının üstüdür.

forum.donanimhaber.com

donanımhaberde uzman onbaşının normal çavuştan üst olduğu konusunda sonuca varmışlar bu kesinlikle yanlıştır. Astlık üstlük münasebetleri; uzman çavuş, çavuş, uzman onbaşı, onbaşı ve er şeklinde sıralanmaktadır.

uzman onbaşı daha kıdemlidir. biz komutanım derdik çavuş olarak.

normalde kapalı olması konusunda uyarılıyo yolcular. ama ben mısırdan dönerken mısırlılar cep telefonuyla oyun oynuyorlardı.

uçaktayken çekmez telefon zaten. kalktıktan 20-30 saniye sonra çekmemeye başlar diye tahmin ediyorum.

uçak modunda kullanabiliyorsun ama evet thy buna da izin vermiyor. onun dışında uçağa binişten inişe kadar kapalı olması gerek.

thy uçak moduna artık izin veriyor. son birkaç binişimde kabin memurlarına sorup doğruladım. güvenlik videosuna da koymuşlar.

üniversite yakınlarındaki fotokopicilerde sayfasını 5-6 kuruşa çektirebilirsiniz.

siyah beyaz çıktının sayfası ozalitçilerde en az 5 en fazla 10 kuruş. fazlasını verip kazıklanmayın.

sayfa ücreti çektiğin yere göre değişir ama siyah beyaz ve tek taraflıysa sayfası genelde 10 kuruş civarıdır. 20-25 tl arası birşey bence.

sonradan değiştirtti.

en.wikipedia.org

hayatında wiki denen bişi duydun mu?
Kim Dotcom, born Kim Schmitz[3] January 21, 1974[4] also known as Kimble[5] and Kim Tim Jim Vestor,[6] is a German-Finnish[7] computer programmer and businessman who rose to prominence during the dot-com bubble

ingilizce bilmiyorum malesef. sizin kadar internet kurdu olmayabilirim. wikipedia'yı da bilmiyo olabilirim.

bilsem sormam, en azından satırlarca yazı yazarak sormam. sonuçta buraya yazarak daha fazla emek harcadım.

"hayatında wiki denen bişi duydun mu?"

alkışlar, çok şey başardınız bugün. bravo.

now gtfo.

Serdar Kuzuloğlu bahsetmişti kendisinden: www.radikal.com.tr

ingilizce bilmiyosun ama 9gagger diye nick almayi biliyosun, inglzce bilmiyosun ama gtfo yazmayi biliyosun simdi go and f urself

@rentts ahahah şaka mısın sen ya. herkes anladı sen anlamadın olayı. tabi ki ingilizce biliyorum twatface.

skin i live in - içinde yaşadığım deri
-yavaştan değil gerçi birden-

the shining

pi

the machinist

the shining
falling down
the network
the signal
fear and loathing in Las Vegas
natural born killers
dark city
misery
cast away
the edge
in the mouth of madness
psycho
the machinist
black swan
taxi driver
jacob's ladder
One Flew Over the Cuckoo's Nest
shutter island
a scanner darkly
pi
1408
i spit on your grave
antichrist

amma çok varmış be... bütün filmler böyle nerdeyse :D

ahhh belinda - fantastik delirmeli türk filmi :)

(bkz: namuslu)

(bkz: repulsion)

23 numara

sinemalarda şu sıralarda gidip sinemada izleyin muhakkak

www.imdb.com

amazon.com üzerinden bir satıcı ile konuşup tükiye'ye gönderebilir mi diye yazışıp alabilirsiniz. mr watch diye birinden almıştım, göndermişlerdi.

Neden tissot?
Seiko ile fiyatları çok yakındır..

Sirkeci'ye gidin. pazarlıkla internetteki fiyatlarından daha ucuza alırsınız.

temizlikle bunun ne ilgisi var ? rahatlıktan bırakmışsa bilemiyorum ama tutamamış olabilir, herkesin oluyor böyle günleri, evet ben de gaz çıkarıyorum. at gibi hatunu bu yüzden eve götürmek yerine, evine bıraktıysan çok büyük hata etmişsin güzel kardeşim. raaat ol azıcık lan hepimiz insanız.

rahatsızlığı olsaydı evine gelmek istemezdi iyi ki bırakıp kaçmışsın midem bulandı amk

Ya kusura bakmayın da iyi güldüm. Bana hiç denk gelmedi söylediğiniz gibi şeyler, tepki verecek bir durumum da olmadı, şanslıyım sanırım :)

Da hakkaten dışarıdan gelmiş olamaz mı ki? Ankara'da çok yer var böyle kesif bok kokusunun bir anda arabayı doldurduğu.

biri yazmadan yazıp kaçayım. kuuul sıtori bro :)

ya hakikaten o kız yapmadıysa , onun gözünde sen şüpheli oldun , hele kızı evine bıraktığım icin altına kaçırdığını bile düşünmüştür. o da muhtemelen gelir yazar birazdan olayları . hatalı davranmışsın , eve götürüp itiraf ettirmeliydin .. doğrular asla sır kalmamalı.

kıza sorsaydın sabah kahvaltıda yumurta yedin mi diye çaktırmadan .. bir de arabayı iyice yıkar , koku beynine kazınır yoksa.

sen sıçtın hatırlamıyorsun sıkışınca senin öteki kişiliğin çıkıyor içinden çift kişilik var sende... mk bahanesi yok la bunun :D kov sen onu kov arkadaşıma gitmem gerekti filan zart zurt de

ben de yaşadım böyle göt bir olayı, aynı hatun, 2 kere -biri sevişirken-. daş ötesiydi yeminle, şimdi adı aklıma gelince, nefes alamıyorum. iyi yapmışsın.

panpa leşlere denk gelmişsin. şanssızlık. ama ben olsam ben de aynen o anda soğurum ve evine bile bırakmam amk taksiye bin derim.

la taş gibi hatun osurmuş pis koktu diyosun, ya ne kokacağıdı, seninki çiçek gibi mi kokuyor. evlenince de karıyı boşarsın sen uyurken osurdu diye.

bence abartma o kadar yaa. tamam işte dayanamamış salmış, unut gitsin. ya da çok güldüğüm için bu kadar iyi niyetli yaklaşıyorum ahahaha.

@cosmicstring
neyse ki insanlarımız garip tezatlıkları zihinlerine sorgusuzca uyarlayabilecek potansiyele sahip artık. sorun yok.

ama ossuracağı yeri de iyi seçmeli insanoğlu, para bende ossururum da zıcarım da dersen kırmızı kart.

doktor. hakimin işi sıkıntı. 2-3 senede bir yeri değişiyor. bir de böyle ulvi, değişik bir görevleri var. adamlar adaleti sağlıyor, kafada saç kalmaz çalışmaktan ve düşünmekten.

doktora git.

para istiyosan doktor, atar istiyosan hakim.

%1000 hakim olurdu tercihim, doktorlara acayip kılım, "doktordan satılık araba!" doktor olunca ne oluyorsa...

@strtjk adamların işi yoğun o nedenle arabayı az kullanıyorlar ve böylece araba temiz kalmış oluyor.

arz ederim..

Hakim daha otoriter ve cok bilmis olur. Hep benim dedigim olsun, hep ben ön planda olayim ister yani tam bir alfa erkegidir. Ve genelde kafa siter! Sosyal yasami genelde daha otoriter ortamlarda protokol ile birlikte (valiler,savcilar, em. müd. leri vs. ) gecer. Ve ömür boyu 6-7 senede bir tasinirsiniz.

Doktor eger uzmansa, daha cok para kazanmak icin gece gündüz demeden calisir esini cogu zaman ihmal eder ama hakime göre daha mütevazi ve anlayisli ve sosyaldir.(cok olmasa da ) Sinema gece hayati tiyatro vs. gibi etkinliklere katilir.

BENCE DOKTOR

2 si de olmasın, biraz kaba olucak özür diliyorum ama ikisi de gitgide moronlaşıcak mala bağlıycak sen her türlü yıpranıcaksın.

mesleğe göre koca seçmektense intihar ederdim.

biliyorum dikkat dağıtmak için sallandığını ama asıl gürültü yapıyorsun birbirine çarptırarak asıl amaç o zaten.

havuzlarda kullanılan "makarna"lar da bu işlevi görüyor. eskiden fenerbahçe, bazı maçlarda dağıtırdı. sarı-lacivert olarak.

www.cup.com.tr

biliyorum onları ama ses olarak tam da aynı değil. bir de bu balondan olanlar katlanıyor, içinden çıkan çubukla şişiriliyor. yer açısından avantajlı, cep boy yani.

basketi bilmem de tenis maçlarında şöyle oluyordu, çok küçük bir poşetin içine bundan iki tanesinin havası inmiş ve katlanmış bir şekilde ve küçük bir pipetle koyuyorlardı her oturağa. açıp pipeti oradan sokup şişiriyordun ikisini de. sonra pat pat pat.

edit: saniyelerle kaçırmışım. :)

türkiye'deki tenis maçlarında mı?

wta'da iki kez izmir cup'ta bir kez bulundum üçünde de vermişlerdi.

o x2 değil.

26x2.0

26 jant çapı, 2.0 da lastiğin kalınlık ölçüsü.

ağır offroad yapmayacaksan bence çok dişli lastik, şehirde yaşayan insanlar olduğumuzu düşünürsek asfaltta enerji kaybı ve olumsuz yol tutuşa sebep oalcaktır. daha çok asfalt lastiğine yakın lastiklere bak bence.

ha yok, ağır çamurlu offroad - mountainbiking yapıyorum diyorsan uygun lastik.

teşekkürler cevap için. aslında çok fazla süremiyorum bisikleti şu sıralar. öyle offroad falan yapmıyorum ama ormanlık alanda, patikalarda falan sürmeyi seviyorum. yaz gelmeden de büyük ada'ya gitmek istiyordum ama bakalım lastik alabilirsem tabii :)

hmmm peki şunlardan hangisini önerirsiniz? www.decathlon.com.tr
öyle çamurda falan pek işim olmaz sanırım, sadece çalı çırpıda falan rahat rahat süreyim diye düşünüyorum açıkçası.

www.decathlon.com.tr

bu hepsinin ortası gibi.

Teşekkürler arkadaşlar. Yarın ya da diğer gün alabilirim sanırım. Biraz da decathlon dışındaki yerlere bakayım. decathlon ucuz diye oraya bakıyordum :)

üsküdar: demin hava güzelken şu an yoğun bir kar yağışı var. trafik hakkında pek bilgim yok.

saat: 15:00

harbiye. ortalık alasaka gibi. kurtuluşun ve dolapderenin ara sokakları karla kapanmış durumda. ana yol olan cumhuriyet caddesi açık. ama sağanak şeklinde kar yağıyor. bu gidişle sıçarız.

istanbul - kızıltoprak. güneş vardı yarım saat önceye kadar. şimdi tipi var. ortayı bulamadı meret. camdan görüldüğü kadarıyla bağdat caddesi her günkü gibi. trafik normal. yolda kar buz yok.

maslak'tan bildiriyorum; karla karisik ruzgarli bi hava var

setüstü/kabataş: lapa lapa kar yağıyor

bursa-karlar uçuşuyor. çogzel.

Mecidiyeköy Profilo Plaza: durum burada lapa lapa'dan biraz daha sert.

nilüfer-bursa hava bulutlu kar yok. direk istanbul'a giriyosunuz çakallar sizi. o değil de bu akşam istanbul-mecidiyeköy'e gidiyorum arabayla. zincir falan bulundur dediler. o kadar mı kötü yollar?

altındağ, temiz..

Maslak: hayvanlar gibi yağıyor. ama yollarda bi sıkıntı yok gibi.

Taşdelen - Alemdağ bildiğin buz pisti

eyüp-edirnekapı arası: sağlam kar yağıyordu demin ama yollardaki karlar erimişti..

zincirlikuyu - istanbul: gökyüzü gözükmüyor, dangıl dungul yağıyor sabahtan beri.

ümraniye: durmayan tipi
yollar açık görünüyor ama libadeyeyi bilemem. geçtiğimiz pazartesi araçlar çok fena kayıyordu.

gayrettepe: ana caddeyi görebiliyorum, açık. ama yoğun ve rüzgarlı kar var.

sakarya - kocaali
şuan dışarısı soğuk. ayakkabıyı gmnecek kadar kar olsa da kaldırımlarda, yollar araçların geçmesi sebebiyle açık. günün büyük bölümünde kar yağısı vardı. şuan dinmiş vaziyette.

sabah itibariyle sakarya - söğütlü deydim. kar daha fazla, bizim sokak araçla çıkmak için çok uygun değildi. şehirler arası yol dahi çamur gibiydi.

çalıştığım kurumdan, başka bir bakanlığa geçmem için muvafakat almam lazım lakin o bakanlıkta personel daire başkanlığında yetkili biri 5.000tl istiyor işimi yapması için. bende o kadar para hali hazırda olmadığı için geçemiyorum.
yaş:30 erkek

500 liram olsa düze çıkarım. kredi kartı borcumu ödeyip, harcımı da yatırırım.

10 bin TL'ye ihtiyacım var. 1 tonluk bir deniz akvaryumu kurmak için.

kiraladığım ofisin pimapenlerini yaptırmam lazım. bir de fon perdesi ve fotoğraf baskı makinesi lazım. tabela gibi bir şey de yaptırmam lazım, fotoğraf stüdyosu olduğunu belirtmek için. 9-10 bin lira 10 gün içinde bu işe başlamam için kafidir.

27, kadın.

harcımı yatırmak için 640 lira 50 kuruşa

yas 19 paraya yurtidisi icin 2000tl olursa iyi olur.ne is olsa yaparim bu parayi kazanmak icin
Cinsiyet=k

kredi kartı için > 500 tl zorunlu ihtiyaç
araba almak için > 10.000
yurtdışına gitmek için > 4.000 ihtiyari ihtiyaç

8 gün sonra kredi kartı geliyor 5 kuruş param yok açım 2 aydır sadece tavuk döner yiyorum.(parayı verecek gibi sormuşsun acındırıyım kendimi bari ne olur ne olmaz.)(ama gerçekten param yok ve 8 gün sonra geliyo kredi kartı.)

20, erkek, öğrenci.

acilinden min 700 tl ye ihtiyacım var. istanbul'dan ziyaretime gelecek bir kadına tatile çıkma sözü verdim ve şu an hiç param yok. 700 tl kendi ihtiyaçlarımı karşılamaya yeter. ayrıca şimdilik çok önemi yok ama arabamın modelini yükseltmek istiyorum şöyle bir 10000 tl de fena olmazdı. ama 700'e de razıyım, abi vermiceksen hiç uğraştırma.

23 yaşım, erkeğim.

bir daha çalışmamak ve dünyayı gezmek için 700.000 TL'na ihtiyacım var.

26 yaş erkek.

ben 17 yaşında öğrenciyim 70 tl civarı paraya ihtiyacım var ve bu para ailemden istiyebileceğim bir para değil , merak ettim başka insanların neden? ne kadar paraya ihtiyacı var ondan duyuruyu açtım.

gotumu yirtip kabul aldigim, alanimda dunyanin en iyisi olan okula gitmek icin 54.000 pound'a ihtiyacim var. (27)

dün duyuru sakininden birine sayısal loto falan çıktı keyfinden para değıtacak ne kadar lazım diye soruyor sandım bir an içimden öyle geçti ya.
tam 12,361 liraya ihtiyacım var karavan almak için

çok paraya ihtiyacım var aileden ayrı eve çıkmak hayat kurmak için.. birlikte biyere varamıyon hacı.. çocuk kalıyosun

150.000 dolar lazım bana.

daha bugün gittim 385 TL üniversite harç parası bayıldım.ay sonu ingilizce kursuna 180 TL bayılcam.500 TL lazım bro.ehliyet almak istiyorum.500 TL var.bi 500 daha lazım :D

çok acil 186.275 tl ye ihtiyacım var , en kısa zamanda dünyayı dolaşıp her dağda snowboard yapmam lazım. tabi bu paranın bir kısmıyla yolda gördüğüm çocuklara bonibon ve çikolata ve bilimum abur cubur vericem gülen yüzlerinin fotografını çekicem.

Y hız indeksi oluyor yani lastik max. kaç km hız için üretilmiş onu gösteriyor.

92 ise yük endeksi. buradan bakabilirsiniz. www.halaogullari.com

geçen günlerde bende lastikleri yenilemek için araştırma yapmıştım. kararım Nokian ya da Yokohama olacak.
Kumho'dan ıslak zemin sevmiyor dedier, vazgeçtim.
Bridgestone,continental,good-year'da iyidir.

Türkiye şartlarına en uygun bridgestone ve lassa... kaliteli avrupa markalarından (michelin ve pirelli gibi...) Türkiyede yanaklarının yarılması ve balon yapmasıyla şikayet ediliyor. Bu iki markayı öneririrm.

y harfine gelince. o harf lastiğin hangi hıza kadar dayanabildiğini gösterir. şöyle şimdi t ler 190 h'ler 210'dur mesela. t cinsi bir lastikte uzun süre 190'ı aşamazsınız demektir bu ama arada bir dakikalığına 220 km/h yapamazsınız demek değil uzun süreli sabit hız olarak aşamazsınız anlamına geliyor.

y harfi ise en yüksek hız indexi 300 km/h olması lazım.

(git: ozcanlarotolastik.com)

kesinlikle lassa.

hatta şöyle bir imkan bile var; www.lastik.com.tr

kapıya kadar getirip takıyorlar.

michelin iyidir. yol tutuşu, sessizliği falan yerli markalarla karşılaştırılamaz bile. bahsedildiği gibi ciddi bir kasise girme ya da kaldırıma çarpma halinde hemen her lastik balon yapar. bu kıstas olmasın.

yıllardır michelin kullanırız. düzgün kullanıldığı taktirde 60-70 bin km yolu çok rahat yaparsınız.

ben lastikleri en uygun şuradan alıyorum. isterseniz siz de bi arar görüşürsünüz. hayırlı olsun şimdiden. :)

www.gun-can.com

hevi, abi lastik omru 40bın-50bın km fln ustune cıktıkca yarılıp gitme ıhtımalı var. 3-4 yıl da kullansan da kullanmasan da eskiyor kaucugu zaten. aman dikat edin boyle seylere. raf omru olan bısı mumkun oldugu kadar yenı uretım lastık alın.

2009 üretimlerde sorun olmayacaktır o zaman doğru mu?
ayrıca cevap veren herkese teşekkürler (daha önce yazmıştım bunu ama silinmiş)

büryanım, doğru diyosun ama ben aynı lastikle 120 bin km yapanı da biliyorum. elbette ideali 40-50 bindir. ben giderini söyledim. :)) 60 binden evvel lastik değiştirmem pek.

ha bi de o dediğin doğru. beklemiş, yatık lastik almamak lazım. o konuda satıcıyla muhakkak görüşülmeli.

lastik üretim tarihi önemli insan gibi onlarında ölüm yaşı var , dunlop kendini kanıtlamış marka,uzun süre sorun çıkarmayacak bir lastik

3 numara hoşuma gitti hemö spor hem klasik.

10 7 1

özellikle bir çok hoşuma gitti. öyle apaçi saati gibi kocaman da değil.

10 sade ve güzel
olmazsa 4

3-6

1 ya da 6

sırasıyla 1>>2>8>>5

4 fena değil. ama 11 de diyebiliriz.

resmi giyinmiyorsan 3.

4

4
ayrıca zayıfsan 45 çap sana büyük gelebilir

2 veya 3

şunu da ekleyelim listeye

12 numara
images.hepsiburada.net

11

top 3 yaptım;
1-12
2-2
3-9

açık ara 6

3

edit: 9da güzelmiş.

4 ya da 9.

2

3

6

9

3 ile 4'ü beğendim. 3. olanın tam modelini öğrenebilir miyim?

3 ya da 10 bence..

3

3

10 - 6

@ne ki o 3 numaranın modeli navigare nvg196 hepsiburadada 100 liraya satılıyor.

3
12

pathfinder.

bence ölmek üzere diyebiliriz o arabanın motoru ve yürüyeni için.

klasik bir sözdür ama demezsem olmayacak;

o kadar parayı o arabaya yatırmam ben arkadaş. gider honda civic falan alırım yafu.

fark ettim ki 15.000 - 20.000 TL arası bir 4x4 almak isteğin var. ben de bir iki sene önce öyleydim, sonradan araştırınca vazgeçtim. 10 yaşın üzerinde ve 150.000'i devirmiş arazi aracı, lada niva olmadıkça sana her zaman sorun çıkaracaktır. bir de LPG takılmış ki, off of. her sabah araba çalıştı mı çalışacak mı stresini yaşamak istemezsin sanırım.

cinayetten çocuk mahkemesine sevkedilmişti, organizeden dosyası devam ediyordu ama çocuk mahkemesinde davası sonuçlandığı için gündemden düştü.

Samast'ın mahkemesi daha önce yapıldı.

çocuk mahkemesinde yapılan yargılamada 22 yıl 10 gün ceza aldı.

büyük ihtimal 10 yıl 8 ay sonra serbest kalacak.

25 yaşın altında olduğu için herhangi yapması gereken birşey yok.

@nesilsiz;

çok emin olamadım ben.

"25 yaşın altında olanlar ‘öğrenci belgesi’ ibraz etmek suretiyle anne, baba veya eşinin sağlık güvencesinden yararlanabilecekler."

(git: 353685)

@nesilsiniz öyle de,,,şimdi ben sigortasız gözüküyorum.tam para alıyolar.? sakata gelmeyelim ?

öğrenci belgeni götürmen gerekiyor.

@ben yapmadım mickey yaptı zorundamıyız peki götürmek onu sordum ben ?

bi sorum daha var.öğrenci belgesinin tarihi önemli mi ? 6 ay önce alınmış öğrenci belgesinin hala geçerliliği var mıdır?orjinal tabiki de.bazı nedenlerden dolayı üniversiteyi bıraktım bu seneliğine.kayıdım edvam ediyo.hatta harç yatırcam gene.

ben 25 yaş altı öğrenciyim, babam yurtdışında zaten sigortası falan yok. annem de ananemin sigortasından yararlanıyor.

bu durumda ben napıyorum?

edit: bilgim yok demiş o, yazıyı kopyalamış sadece.

@xenophobe duyuru kısmına gir.üstte sabitlenmiş bi duyuru görceksin bu konu hakkında.o başlığı açan yazara özelden mesaj at.bende öyle yaptım.cevap bekliyorum.çünkü senin işte biraz sakat duruyor.

bilmiyorum ama tarihin önemi var gibi geldi bana. zira senin belgen 2011 tarihli olacak, 2012 için kabul etmeyebilirler. kaydın devam ediyorsa öğrenci belgesi alabilirsin ki zaten değil mi?

25 yaş altındaki öğrencilerin öğrenimleri süresince sağlık sigortası devlet tarafından karşılanacak. yani götürmek zorundasın.

işverenin tutumuna göre yıl sonuna kadar eline geçen net maaş azalır ya da sabit kalır.

www.eksisozluk.com

bazı işverenler ise, çalışan memnuniyeti için; çalışanın eline geçen net maaşı sabit tutmak için yıl sonu yaklaştıkça brütü (yani kendisinin devlete ödediği miktarı) arttırır. sizin işveren bu cinsten değil.

hacı vergi dilimi diye bir şey gerçekten var. :) bu ner ne haltsa yıl sonuna doğru artıyor. yılbaşında tekrar azalıyor. bu parayı alan da işveren değil aslında devlet. senin maaşını tırtıklıyor vergi diye. 80 lira normal. benden de o kadar falan kesiliyor. bu arada net maaşını da medyum memişten öğrendik: aşağı yukarı 2000-2100 lira gibi bir şey alıyorsun. :) mühendis adamsın daha çok iste:)

bir daha aklında olsun net maaşa anlaş. brüt olunca işler karışıyor. net anlaşırsan vergi dilimi artışları vs. firma verir. benimki öyle mesela. vergi dilimi değişmiş değişmemiş umrumda değil.

özellikle yıl sonları maaşının miktarına göre 100-200 tl düşme olması normal. bu vergilerle ilgili bir durum. bu yeni yılda giderek artacaktır. sakin ol. senin gb mühendis bir çok arkadaşım aynı sorunu yaşadı. panikledi. sonunda vergi düşüşü olduğunu öğrendiler.

Şöyle:

Sizin 1 yıl içerisinde alacağınız brüt maaş ücretinin toplamı (örneğin 2011 için) 25000 TL'ye kadar ise %15 gelir vergisi kesilir. 25000 TL'den sonrası için farlı bir gelir vergisi dilimine girersiniz ve maaşınız (2011 için) %20'lik gelir vergisi dilimine girer. Bu 5800 TL'den sonrası için %27 olur vs.

Şimdi sizin aylık (atıyorum) 2500 TL brüt ücretiniz var ise 10. aydan sonra ikinci vergi dilimine girmiş olursunuz (10x2500=25000). Dolayısıyla 11. ve 12. aylar için brüt maaşınızdan daha fazla gelir vergisi kesilir. İşveren de bunu sizin net maaşınızdan düşer.

2012 yılı için dilimler de 2011 ile aynı.

Sağlık sıhhat...

@curiosita çok iyimsersin yaa. keşke 25.000 olsa. birinci vergi dilimi 0-10.000 arası (%15), ikincisi 10.000-25.000 arası (%20). hatta onda da 25.000 tl'nin 10.000 tl'si için 1.500, kalanı için %20 falan diye gidiyor. yani alacağınız maksimum maaş (eğer yıl içinde prim, sağlık/ulaşım yardımı vs eklemeler olmazsa) ocak ayında alacağınız maaş olacaktır. arkadaşların dediği gibi net maaş üzerinden anlaşırsanız bunlar ağrıtmaz başınızı. firmalar da vergi yükünü omuzlamak istemediklerinden genelde brüt üzerinden belirlerler maaş politikalarını

@winstoncash doğrudur panpuk...

vakit ayıran herkese teşekkür ederim. şimdi problem şu; ben net maaş üzerinden anlaştım, altını çizdiğiniz üzere. vergi dilimi beni ilgilendirmiyor, ben her ay hesabıma yatacak parayı bilmek istiyorum.

zaten binbir dil dökerek ikna ettiler beni şu işe, sırf şu anda aldığım eğitimler yüzünden ayrılmıyorum. eğitimler bitsin çalışma saatlerinin ve çalışma ortamı ile ilgili olumsuzlukların altını çizen bir istifa dilekçesi yazıp, hatta noterden onaylatıp önlerine koymayı da bilirim.

madem net maaş üzerinden anlaştınız, patron mu muhasebe mi her neyse o kişiye bunu söyleyin. bir yanlışlık da oluyor olabilir.

net maaş üzerinden anlaştıysan son 5 aylık maaş bordrolarını iste. bordrodaki bileşenleri kıyasla. farkın nerden kaynaklandığını, nereden kesinti yaptıklarını rahatlıkla görebilirsin.

Almanya'ya gitmek veya oradaki bir avukata vekalet vermek. başka şans yok.

ya da Türkiye'deki davanın görüldüğü mahkeme (eğer dava halen görülüyorsa) Almanya Mahkemesinden o dosyanın onaylı bir örnek ve tercümesini isteyecek ama neredeyse 1-2 yıl sürer ve çok masraflı olur.

Türkiye'deki gibi dava aleni görülüyor ayağına "bir şekilde" ulaşmak mümkün olmaz mı?

nasıl bir şekil olabilir ki? Almanya'ya gitmeden veya oradaki birine vekalet vermeden herhangi bir şekil benim aklıma gelmiyor.

25 yaşını doldurmuşsa evet.

www.hurriyet.com.tr

pano alabilirsin, hmm. coklu fotograflık alabilirsin, gercı klasık bı tıpse hos olmayabılır, gumus cercevelı fotograflık olabılır, hm. zormus ya dekorasyona gıremezsek. ee, ne alıcazkı o zaman? antıka bı sandalye al derdım ama, tanımıyoruz arkadası da. :)

tam sizlik bir web sitesi buyrun;

www.avukatindunyasi.com

muhtesemmıs.

teşekürler arkadaşlar
ancak şunu söylemek isterim ki @nesilsiz, çok kazık o sitedeki fiyatlar :) oradan ürün seçip dışarıdan o ürünü bulmak daha mantıklı ancak fikir edinmek için iyi.
@delgado, sandalye kontenjanı doldu mboilyaları ile uyumlu olarak ama güzel fikirmiş gerçekten. aklıma gelmezdi

az da olsa birikmiş paranızın olduğu bir banka varsa ona gidin. yoksa finansbank kolay veriyor diye duymuştum.

finansbank müşteri kazanmak için herşeyi yapar.

www.krediver.com

beyaz ya da açık mavi.

#7CFC00

soruya yanıt değil ama airbag açılmamış olsa bile, emniyet kemerleri değişmiş olabilir mi? srs kemerler değişince airbag ile ilgili yazılımsal bi müdahale de yapıyorlarmış galiba.

araçta eğer böyle bir ayıp varsa, bu ayıbın meydana geldiği tarih, yani airbaglerin açılmasına neden olan kazanın oluş tarihi davayı çözer. bu olay satıştan önce olmuş ise tanıdığınızın sorumlu olma ihtimali yüksek, satıştan sonra olmuş ise tanıdığınız sorumlu olmaz diye düşünüyorum. kanaatimce davada bunu ispatlamak önemli olacak.

bu tur seylerde kaide basittir; iddiayi ortaya atanin kanitlamasi gerekir.

@nop satın alan kişinin idddasına göre airbag in göbeği komple değişmiş. sanmıyorum kemerle ilgili olsun

peki bu arabaların yazılımlarında çıkarmı ne zaman olduğu bu airbag olayının çunki tadığımda başkasından almış aracı 5 yıl önce

birde bu tanıdığım aracı kullandığı 5 sene içinde kaskosu varmış ordan kanıtlayabilir sanırım böyle bişey olmadığını değilmi

evet, sigorta şirketlerine veya emniyete yazılacak yazılar ile ortaya çıkar büyük ihtimalle kaza varsa bunun ne zaman olduğu.

kaza yaptıktan sonra kasko ya da rapor uğraşmayıp araba sanayide de yaptırılmış olabilir, bundan dolayı sistemlerde görünmez araba.

3 ay sonra gelen galerici amca da alem adammış, iyice baktırsaymış arabaya.

ben bile bu işi yapmadığım halde 2. el araba alırken en az 2 kaporta-boyacıya gösterip üstüne bir de yetkili servisinde ekspertiz yaptırıyorum arabaya.

kafanıza takmaya değmez.şark kurnazlığı yapıyor o arkadaş.hem galericilik yaptığını gizlemiş.muhtemelen herşeyine bakıp almıştır arabanın velev ki araba hasarlıydı heryerine bakıp oyle alacak.istediği mahkemeye versin.sizin kasko kayıtlarınız fazlasıyla yeterli.onun derdi esip gurleyip para sızdırabilirmiyimdir.ararsa siktiri çekin.

bi pok yiyemez hacı,
adam ararsa bir daha "ver mahkemeye kardeşim orada görüşelim" desin,
ama net söylesin bunu.
adam vazgeçecektir.
zaten bi defa çamur yapmış galerici olduğunu saklamış.
bu arada bunun tam tersini yapan galericilerde var haberin olsun.

tanıdığınız arabayı sıfır mı almış? ikinci el aldıysa ondan önceki bir değişim olabilir mi?

www.nvi.gov.tr

istediğin nüfus müdürlüğünden çıkartabilirsin kimliğini.. ikemetin bulunduu yerden çıkartma muhabbeti kalkalı 4 yıl olmustur herhalde..onu diyen memurun emekliliği gelmiş herhalde... ama ikemetgah belgesi gerekebilir ondan emin değilim.. onuda kayıtlı olduğun mahallenin muhtarınaa ulaş rica et fakslasın.. sonra kargoyla alıp orijinalini verirsin isterlerse...

kimliğinizi tespit edecek bir şey varsa herhangi bir nüfus müdürlüğünden anında alırsınız. yani ehliyet yok hüviyet yok o zaman pasaport şart.

ha bu da yoksa iş zor o halde. öncelikle bir ikametgah belirtmeniz gerek. illa balıkesir olmasına gerek yok. istanbuldaki ikametgahınızı söyleyin. çünkü beyan esas alınıyor. sonra belirttiğiniz ikametgahın belgesini muhtardan alacaksınız. bunu semtin karakoluna götüreceksiniz. 24-48 saat içerisinde memurlar ikametgahı ziyaret edecek ve sizin orada yaşadığınız onalyacak. 24-48 saat sonra karakola gidip onay kağıdını alacaksınız. bunu nüfus müdürlüğüne vereceksiniz ve kimlik belgeniz düzenlenecek.

polislerin evinize gelmesi tamamen formalite. çoğu zaman gidip bakmıyorlar. ama bakacakları tutabilir. komşulara ve sizin darinezie filan şahıs burada oturuyor mu diye soruyorlar. bu da tamamen onların keyfine kalmış. telsizle bilgi verip 1 saat sonra adres kontrolü de yapabilirler akıllarına gelince 2 gün sonra da gidebilirler.

zamanında kimlik pasaport ve ehliyet aynı anda kaybetmiş biri olarak yazıyorum. zamanında dan kasıt 1 yıl önce. yani çok şey değişmemiştir maalesef

kravatsız da giyilir bence, hafif spor bir hava verir.çok da hoş bir gömlek...

ata yaka. bi öyle bakın genelde kravat papyon olur.

Düğününde giyersin artık :)

hiçbir şekilde giyilmez. belki papyonla.

bu yaka papyon takmaya uygun

yaka papyon ya da fular kravat denen şeyden takmaya uygun ama ikisi olmadan da giyilir, gayet şık durur.

hobi

sıyırma noktasına geldiğimde kafamı başka şeylerle meşgul ediyorum. yazıyorum, çiziyorum, okuyorum, hayal kuruyorum, geziyorum, yiyorum, içiyorum. kafamı dağıtıyorum bir şekilde.

lustral 100 mg 2x1

syehat ve alkol. bunlar olmasa çoktan kayış kopmuştu

Bilgisayar oyunları

yanında olduğum zaman kendimi gerçekten mutlu hissettiğim kişilerle görüşüpp o gün muhakkak gülme krizine sokuyorumm kendimii :))) ve ertesi güne hiç birşeyimm kalmıyor. sakın kafayı sıyırmamak için kitap okumayı deneme daha çok sıyırırsın benden söylemesiii.. :)

anti-sıyırma sisteminin en önemli unsuru unutmadır. unutma olmasaydı, ortalık sıyırmışlardan geçilmezdi. diğer bir unsur da (bkz: savunma mekanizmaları)dır.

ne olursa olsun benene deyip işin içinden çıkıyorum ben.

yurumek.saatlerce istanbulun farkli semtindeki sokaklarinda saatlerce yurumek...

tam anlamıyla otomatik olmasa da casio edifice'in "tough solar" denilen ve tamamen ışık enerjisiyle çalışan güzel modelleri var.

Hapis.

akşam haberlerde dedi işte değişiklik geliyormuş çekle borcu olup ödeyemeyene hapis kalkıyomuş

Ceza almaz. Ödeyecek durumu yoksa alamazsınız. Hapis diyen de yanlış cevap veriyor. Hapis olması için icra sonrasında borcunu ödemeyi taahhüt etmesi ve tekrar ödememesi durumunda. Tabi bu da kaldırılacakmis.

bu gibi durumlarda gidilecek yer savcı, polis değil icra müdürlüğüdür.

icraya gidersin de adam imza bana ait degildir adami tanimam etmem beni dolandirmak istiyor diye itiraz yazar ise bilirkisi kurul yetki mahkemesi vs vs nerdeyse 1 yil ertelenir dosya, olayi takip ettikce cepten gider masraflar, basima geldi ordan biliyorum.

hapis yok ceza yok çünkü suç yok.

hiç kimse borcu yüzünden hapis yatmaz.
ama icraya verirseniz ve o da mal beyanında bulunmasa hapse girebilir.
ha mal beyanında bulunup birşeyi olmadığını kanıtlarsa alamazsınız.

yoksa alamıyosun bekliyosun öyle mal gibi

böyle bir ülkede yaşıyoruz

dükkan için ruhsat alırken bile sıkıntı çıkarırlar herhalde.. yoksa şimdiye kadar yapan birileri olurdu diye düşünüyorum..

ruhsatta sorun cıkarmıyacak bir belediye illa ki vardır , olmadı internetten pazarlanır lakin suç mu değil mi bu önemli .

Suçtur. zira belirtmek gerekir ki; Türk Ceza Kanunu, uyuşturucu maddelerini kanunda tanımlamayarak bu tür maddelerin belirlenmesinde genişletici yorum yapılmasına imkân tanımıştır. her gün sayıları ve çeşitleri artan uyuşturucu maddeleri sınırlandırmamıştır.

Yargıtay, suçun maddî konusunu oluşturan maddenin uyuşturucu madde olup olmadığı konusunda tereddüt olduğu durumlarda, bilirkişilik hükümlerine göre adli tıp kurumu aracılığıyla maddenin bu kapsamda olup olmadığının tespitinin gerektiğini belirtmektedir.

dolayısıyla Türk Hukukunda o legal high dediğiniz uyuşturucular pek de "legal" olmayacaklardır. ilk başlarda ne olduğu bilinmese bile daha sonradan Türk Ceza Kanunu anlamında uyuşturucu tanımına sokulacaklardır.

tabi bu senin neye high dediğinle de alakalı. sarı kantaron veya boru otu gibi şeyler zaten satılıyor aktarlarda.

@sakarkral - jwh , herbal pills gibin şeyler

Maslak'a yakin ve ucuz semtler icin Sanayi mahallesi, Seyrantepe ve Sirintepe'ye bakabilirsiniz. Bunlarin Buyukdere caddesine uzak kisimlarinda 400 liraya ev bulunabilir. (Pek guzel evler olmaz ama, olsun).

karışmış gibi olmayayım ama; istanbul şartlarında kirası 400 tl'yi geçmeyen bir evde tek başınıza bayan olarak oturmanızı pek tavsiye etmem açıkçası.

400 liraya çıkacağınız ev ve bu evin ortamı pek iç açıcı olmaz. şahsen terciğinize göre başka bir kadının yanına çıkmanızı tavsiye ederim. buradaki ilanları da takip edebilirsiniz.

@nesilsiz +1

@nesilsiz +2

hacıhusrevde , karabayırda falan var o fiata evler

@nesilsiz +3

Bir arkadaşımın su anda oturduğu fakat is degisiminden dolayı çıkması gereken bir ev var. Kontrattan dolayı ev sahibine yeni bir kiracı bulmayı teklif etti.
Maslaga minibüsle on dakika sürüyor. Ev boğaz köprüsünü görüyor. apartmandan çıkınca hemen sahil. Kirası aidatiyla beraber 500 lira. 1+1 .
Eger dusunurseniz detaylar için mail adresinizi vermelisiniz

hukukçu değilim, alakam bile yok ama bence mermer parçası başta bu elemana ait değilse (ki zaten onun olsa böyle bi soru sorulmaz) özel mülke zarar vermek ya da vandalizm olarak bile değerlendirilebilir yaptığı..

güzel bir bakış açısı. cevap olmasa da teşekkür ederim.

konuya açıklık getireyim mermer parçası doğadan kimsenin değil.

şarta bağlı evet (TMK 775). hukuki sonuç, maddi sonuca bağlandığından mümeyyiz olmaması önem taşımaz.

kazanır,
bu medeni hukukta mülkiyeti kazanma yollarından birine giriyordu adını tam hatırlayamadım ama elması işleyen adamın işlemiş oldugu o seyın mulkıyetını kazanırdı bu da aynı sey.
kazanmıs olur yanı.

eğer kişi ayırt etme gücüne sahip olsaydı yukarıda belirtildiği gibi TMK 775 uygulanırdı ama olayımızdaki kişinin ayırt etme gücü olmadığı için fiil ehliyeti de yoktur.

bu sebeple hak kazanamaz kanaatindeyim. hukuken hiçbir hak kazanamayacağı gibi yaptığı heykelin de mülkiyet hakkını kazanamaz. Fiil ehliyeti olmadığı için kendi fiili ile hak kazanamayacak veya borç altına giremeyecektir.

@ nesilsiz: yaşadığına göre hak ehliyeti var. yaptığı şey de hukuki işlem değil. fiil ehliyetinin olup olmaması önemsizdir.

fiillerinizle, başka bir ifadeyle hukuki işlemlerinizle kendiniz adına hak sahibi olmak ve borçlanmak hak ehliyeti ile mümkün değildir, bunun için fiil ehliyeti gerekir. burada yapılan da bir fiildir, hukuki bir sonuç doğuran bir fiildir. yasa fiil ehliyeti olmadan yaptığınız işlemleri kural olarak yok sayar.

hak ehliyeti olmakla fiil ehliyeti olmak bambaşka şeylerdir. evet, bu kişinin hak ehliyeti vardır, ancak mülkiyet hakkını haiz olabileceğini düşünmüyorum.

detaylara girmeden düşünelim; akli dengesi yerinde olmayan bir kişi bir taşınmaz inşa etse bu taşınmazın da mı maliki olacaktır?

ben hala fiil ehliyetine sahip olmadığı ve olayda yaptığı da bir fiil olduğu için bu fiilin doğacak olan hukuki sonuçlarına ve haklarına sahip olamayacağı görüşündeyim.

FİİL EHLİYETİ: (Medeni hakları kullanma ehliyeti): Kişilerin bizzat kendi fiil ve işlemleri ile hak ve borç sahibi olabilmesidir. Aktif bir ehliyettir. Doğumla değil, belirli şartların yerine getirilmesi halinde kazanılır.

@ nesilsiz:

hak ehliyeti olmayan kişinin mülkiyet hakkına sahip olamayacağı yanlıştır. aksi takdirde kendisine miras kalan çocuğun fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle mirasçı sıfatını kazanamaması gerekirdi. mesele burada yaptığı şeyin bir hukuki işlem olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği. hukuki işlemdir diyorsanız bundan doğan hakları kazanamaması lazım. ben hukuki işlem olmadığı görüşündeyim.

oğuzman/seliçi/oktay: "fiili davranışta, hukuk düzeni, fiili yapanın iradesine bakmaksızın, dış görünüşe hukuki sonuç bağladığından, hukuki sonucun doğması için fiil ehliyetine gerek olmadığı söylenebilir. ancak doğan hukuki sonuç, fiil ehliyeti olmayan kişinin zararına olacaksa, davranışının zararlı sonuçlarından korunması ilkesinin kıyasen uygulanması gerektiği ileri sürülmektedir" (Gerçek Kişiler, s. 37).

bizim zamanımızda sonradan telafiler olurdu ama sistem değişmiş diye duydum. staj eğitim merkezi'ni arayıp sorarsanız size detaylı bilgi verirler.

bizim zamanımız dediğiniz zaman ne kadar uzak?

3 sene önce. bugün baroya gideceğim, sorarım sizin için.

scarface olmaz sanırım ama yine de yazmak istedim.

beastly
edward scissorhands (belki)

başka 1-2 tane daha vardı, ama hatırlayamıyorum.

aklıma geldikçe yazayım dedim.

the hunchback of notre dame olabilir belki.
vanilla sky olabilir.

abre los ojos var www.imdb.com

the dark knight'ta two-face karakteri var.
pay it forward'ta kevin spacey'nin oynadığı karakter.
abre los ojos ve amerikan versiyonu vanilla sky da şu an aklıma gelenler...

Mask www.imdb.com

teşekkürler arkadaşlar aklınıza geldikçe yazarsanız iyi olur.

kısmen, cyrano de bergerac olabilir

Genetik açıdan çok bilmiyorum ama kırma denilen farklı iki cins köpeğin ürünleri de bu kategoriye girer diye düşündüm bir an.

Aslanla kaplan da o olaylara girebiliyor.
(bkz: Liger )
Gerçi yapay çiftleştirme oluyor sanırım ama..

bence köpekteki durum farklı, ne bileyim ikisi de köpek sonuçta. atla eşek durumunda resmen iki farklı hayvan var.

Jagulep (erkek jaguar/dişi leopar)
Lepjag (erkek leopar/dişi jaguar)
Marozi (erkek aslan/dişi leopar)
Leopon (erkek leopar/dişi aslan)

ama jaguar da leopar da kedi familyasındanlar, yani çok yakın akrabalar. at ve eşek arasındaki ilişki de mi böyle ki?

köpek ile kurt çiftleşebiler.
ayrıca bir dip not geçeyim eşşek ile at birleşimde genellikle dişi olan attır.

Esek ve at ayni familyadan geliyor. Aslinda dogada esek diye bir canli yok, afrikada insanlarin evcillestirmesiyle ortaya cikan bir hayvan.

Bunlar ciftlesince canli olusturacak kadar birbirine yakin ama olusan yavru kisir olacak kadar ayrilmislar.

Aslan ile kaplani ciftlestirince tiglon ya da liger gibi canlilar cikiyor. Aslanlar ve kaplanlar da keza ortak atasi var.

sadece o şube.

o para lakin orada durur hep.
ben 1 yıl sonra tesadüf eseri görüp de almıştım haberin olsun.