Giriş
(3)

inanılmaz ses geçiren ev

eja
malesef ki evimiz inanılmaz ses geçiriyor akşamları çapraz horultular ile uyanıyorum yan ve üst komşunun o derece ses geçiriyor.normal tondaki konuşmalar duyuluyortavana yeni ters tavan yaptırdık :/tavan ve duvarlara ne yaptırmak lazım?şu an yatak odasını yaptırsam yetecek bana. ne kadar alan kaybed
malesef ki evimiz inanılmaz ses geçiriyor akşamları çapraz horultular ile uyanıyorum yan ve üst komşunun o derece ses geçiriyor.
normal tondaki konuşmalar duyuluyor
tavana yeni ters tavan yaptırdık :/
tavan ve duvarlara ne yaptırmak lazım?
şu an yatak odasını yaptırsam yetecek bana. ne kadar alan kaybedilir duvarlarda?

şu malzeme şu usta veya şu inşaat firması şu teknik şelinde cevalar alabilirsem sevinirim.

şimdilik o studyolarda onan siyah köpük gibi hededen görsel açıdan düşünmüyorum.
0
eja
(07.11.24)
Ev yoksa alcipan duvarli nef evi mi :)

Akustik çok karmaşık bir bilim. İyi arastirmanizi öneririm ki astarı yüzünden pahalıya patlayabilir size.

İyi bir sonuç için muhtemelen ev içinde baya bir alandan feragat etmeniz gerekir, cok ince bir konu mutlaka bir uzman yorumu tavsiyesi alın bodoslama girmeden evvel.
0
makbur
(07.11.24)
hayır nef evi değil, tek blok apartman 60 daireli büyük bir bina 2012 yapım yılı, benim fark ettiğim tuğlanın normal tuğlaya göre ince olması, taşınmadan sağlam bir tadilata girdi kapılar söküldüğünde fark ettim tabi yaşamadan anlaşılmıyor. bir gün izin alıp tapudan yapım raporlarını alıcam sağlam diye referansla taşındık ama ses durumu felaket
0
🌸eja
(07.11.24)
Muhtemelen tünel kalıp bina
8.5 tuğla

İzolasyonlu kara sıva. Tek çözümün bu, yeterli seviye keser

Daha kökten çözüm istiyorsan yaparız yandaki komşu el bombası patlatsa duymazsınız. Ama maliyet.
0
topkapiaksaray
(07.11.24)
(28)

Rakı sever misiniz?

Bir ben var benden şurada
Ben hiç alışamadım, siz?
Ben hiç alışamadım, siz?
0
Bir ben var benden şurada
(06.11.24)
Bi yaşa kadar pek sevmiyodum. Acı da gelmiyodu aksine fazla tatlı geliyordu. Şimdi seviyorum
0
nundu
(06.11.24)
Mecburen içmeye başladım.
Bir süre sonra her yemeğin yanında ister oldum.
Evet bir ege sahil kasabasına damat gittim ve herkes bizim ayran içtiğimiz gibi rakı iciyorken ben de mecburen içmeye başladım.
0
etna
(06.11.24)
Ben genel olarak içki içmesini seven bir insan değilim ama mecbur kalsam kafama silah dayayıp birinden birini seçmemi isteseler rakı yerine kolonya içmeyi tercih ederdim en azından kokusu güzel.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(06.11.24)
sevemedim. baskın bir tadı var. ferahlatıcı içkiler vardır kokusuyla falan haz verir tekila gibi, cin gibi... alkol sağlığa zararlıdır...
0
exlibris
(06.11.24)
zaten artık içki içmiyorum da içtiğim zamanlarda da bi daha içersem siksinler beni demiştim. kokusundan bile hoşlanmıyorum geçtim tadını
0
high hopes of the sozluk
(06.11.24)
İçki içtiğim dönemde bira, viski ve rakı içerdim yalnızca. Rakı en son tercihimdi ama canımı da sıkmıyordu.
0
hedep
(06.11.24)
1- küçük yudum al sonra bekle sohbet koy yavas yavas iç acele etme muhabbeti koy cok tatlanıcak o masada

2- meze koyman lazım ozellıkle peynır olmalı baslangıc olarak 1 yudum rakıdan sonra cok az kucucuk peynırden al agzın alıssın acısını alacak peynır yavas yavas devam

3- rakı içerken ozellıkle masadaki insanlarda cok onemlı eger cok sevdıklerın ve sohbet guzel olmazsa da ıcılmez
0
Zetnikov
(06.11.24)
cok severim özellikle yazin karpuz peynir ile.

tekirdag gold, beylerbeyi göbek icimi daha rahattir. yeni raki kötü.
0
robert bosch
(06.11.24)
Sevmem.
0
rock n roll
(06.11.24)
Eskiden epey severdim. Artık sevmiyorum. Adabı var muhabbetini, ikinci kadehte yamulanları, rakı içilen mekanları, üçüncü kadehte bağırarak konuşmaya başlayanları ve bangır bangır müziği ile kültürünü de sevmiyorum. İçtiğim zamanda da arkadaşlarla evde içmeyi severdim. Dili uyuşturduğu için yoğun tatları olanlar ve ısı dışında yediğinden tat olarak bir şey anlamıyorsun zaten. Tadı da ertesi günü de kötü.
0
nawar
(06.11.24)
hastasıyım. 2002den beri keyifle rakı içerim. özellikle yemek yaparken içmeyi severim. yanıma kadehimi koyup, takılır(d)ım.
eskiden kulüp rakıdan başkasını içmezdim. şimdi maalesef ne bulduysam onu içer oldum.
malum, pahalılık.
0
strawberry first
(06.11.24)
Sevmiyorum, lezzetini sevmediğim içkiyi içemiyorum, rakıyı da hiç sevemedim.
0
mutekebbir
(06.11.24)
Muhabbet, eş dost ve mezeyle gidiyor. Bir de şalgam
0
yuvarlanantencereninkapagi
(06.11.24)
Liseden beri icmeme rağmen benim de bünyem alışmadi hiçbir zaman. 3-4 kadehi geçtiğim anda o gecenjn sonunda ya da sabahında kesin kusarim. (Ancak 5-6 kadehle zaten kafa hoslasiyor)

Ancak seneler sonra fark ettim ki benim sorunum meğerse reflu imiş (liseden beri) ve Benim içkim viski imis. (Refluyu harekete geçirmiyor rakı ya da şarap gibi)

Bu sebeple rakı sevmiyorum ama lise arkadaşları ile bir araya gelince bir şekilde içiyorum, o masada etil alkol olsa içersin zaten :)
0
makbur
(06.11.24)
bayılıyorum. olsa da içsek
0
abelardo
(06.11.24)
Minik minik, gıdım gıdım içersen seviyorum. Gerçi bir ara biri bana lıkır lıkır içirmişti ve kafam epey güzelleşmişti ama onun gibi içirebilen olmadı. Kendim öyle içebilecek biri değilim. Severim, ayrı.
0
muhayyer divan
(06.11.24)
Çok severim
0
mirty
(06.11.24)
nefret ediyorum. zaten tadı güzel olsa o kadar meze hazırlanmazdı derler ya, hak veriyorum. fransa'da "aha aynı rakıya benziyor" diye ricard diye bir şey denettiler, meraktan bir kadeh içeyim dedim ondan da nefret ettim. alkole bayılmasam bile bira, şarap, cin, tekila çok severim. viski, vodka da içerim.
0
duguit
(07.11.24)
Her içkiyi eşlik etmek için azar azar içebilirim rakı hariç. Leş gibi kokuyor

Kaleci +1
0
kullanicadi
(07.11.24)
hiç sevmedim. bir tanesi biraz şekerli gibi ondan zorda kalınca içtim. toplamda 5-6 kadeh içmemişimdir ömrü hayatımda. iğrenç bir şey.
0
gabe h coud
(07.11.24)
rakının marka ve yapılışına göre değişen bir şey. sevmediğim şey yoğun ve baskın anason kokusu. ve son dönemde aşırı tatlandırılması. baskın anason kokulu ve yoğun şeker tatlı rakıları içemiyorum.
0
phonex
(07.11.24)
sevmem, alisamadim.
anason hosuma giden bisey degil, millet neden bu kadar bayilip ayiliyor onu da anlamis degilim.
sarap candir, olmadi craft bira.
0
cooperr
(07.11.24)
yaklaşık 30 senedir içiyorum diyebilirim, son 5-6 senesi haftada 4-5 gün ortalama. rakıyı heralde hayatımda 10 defa falan içmişimdir. En son da heralde 20-25 sene önce flndı. Öyle sevmiyorum yani, memleketimi söylesem şaşar kalırsınız :)))
0
kumandanim
(07.11.24)
Severim. Sofrası güzel oluyor.
0
auroraaurora
(07.11.24)
@nundu +1 cin tonik, viski vb. denemelerim oldu ama rakıya döndüm geri.
0
mikahakkinen
(07.11.24)
Sofrası güzel oluyor diye alıştım ben de.
0
ruhen hastayim ben
(07.11.24)
Ben seviyorum, nedeni yok :D Alkollü içecekler görece geç yaşlarda tüketilmeye başladığından damak zevki çoktan yerleşmiş oluyor. Haliyle 20lerin başında bir şeyler içenler zaten genelde tat için değil yarattığı etkiler nedeniyle içiyorlar. Ancak zaman içinde bir damak tadı gelişiyor. Size uymamıştır demek ki, çok da üstüne düşünmeyin bence.
0
akhenaten
(07.11.24)
Rakının markası ve çeşidi inanılmaz fark ediyor. Rakıyı çok sevmeme rağmen beni öldürseniz mesela yeni rakı içmem, içemem. Bir de yanında su değil şalgam, mümkünse acılı (acılı yiyemem normalde ama şalgam acılı olduğu zaman o rahatsız edici koku ya da tadı 0'lıyor). Araya da çay (çay da hiç sevmem ama rakıyı o da 0'lıyor hhahah).
0
charbiel
(07.11.24)
(16)

en eski giysileriniz kaç yıllık?

pembediken
Yılda bir iki kez giyilenlerden ziyade günlük giysiler
Yılda bir iki kez giyilenlerden ziyade günlük giysiler
0
pembediken
(02.11.24)
kıyafetlerimin ortalama yaşı 6-7 yıl, en eskisi 18 yıllık bir ceket.
0
deckard
(02.11.24)
Bir tane kot eteğim var 16 yıl önce almıştım hâlâ giyiyorum. Alışveriş gerçekten ihtiyacım varsa yaparım. Kot pantolon ve tişört aldım 2 ay önce, en yeni tarihli onlar. Diğer kıyafetlerim de 5-6 yıllıktır. Çok kıyafetim yok zaten.
0
rock n roll
(02.11.24)
Benim 10 senelik hatta daha eski tişörtlerim var. Eskidikce daha çok hoşuma gidiyor :) hatta bazılarında artık yırtık delik vs var ona rağmen giyiyorum.

Bir tek ayakkabı konusunda böyle değilim. O da eski görünmesinden vs değil, bir müddet sonra tabanı vs artık özelliğini yitiriyor. Ayak sağlığı çok önemli.
0
makbur
(02.11.24)
Bu konuda yaka silkilen biriyim
20 yıllık sweatshirt duruyor evde :D
2005 yılında aldığım kadife ceketimsi paltomsu şey de duruyor. Epey var böyle çaputlarım.
0
hedep
(02.11.24)
2008 yılında Rodi Mood'dan alınmış yağmurluk mont. Rengi haki idi ama şimdi biraz tabiri caizse bok rengine dönmüş. Ama hâlâ severek giyiyorum. Rodi mood iflas edip kapandı ama ben hâlâ giyiyorum. Geçen sene de ayni markanın 2010 yılında alınmış sweat'i parçalanmak üzere olunca attım.
0
Amaranta ursula
(02.11.24)
90'lardan kalan aile yadigari bir kot ceketim var. Bugünkü kot ceketlere hiç benzemiyor. Bildiğiniz orjinal 90'lar kotu işte, düğmeleri şıkır şıkır edenlerden. Hala ilk günkü gibi yeni, canlı. Kendisi günlük bir giysi olsa da giymeye kıyamıyorum gerçi :D yılda 1-2 kere giyerim.

Doğrudan bana ait ve düzenli giydiğim bir gömleğim var. Yazlık arazi gömleklerinden, keten. Giyince arkeolog, botanikçi falan gibi gösteren tiplerden. Eskidikçe daha tarz durduğu için eskidikçe daha çok beğeniyorum. Sanırım 2010 gibi almıştım.
0
akhenaten
(02.11.24)
Harley davidson botlarım var. Her kış giydiğim. Üniversite okurken, lisede aldığım ve giydiğim wolverine parçalanmayıp giymekten sıkılınca almıştım. 2002 mezunu olduğumu düşürsek siz hesaplayın kaç yıllık. Tam da bugün onlardan sıkılıp yine wolverine alma isteğim depreşti ama o benim için efsane modelin numarası yok :/
0
strawberry first
(02.11.24)
Journey den yaklaşık on yıl önce aldığım siyah yakasında fulari olan bir body var. Sonbahar, kış mevsimlerinde haftada bir kullanmisimdir. Nasıl güzel bir kumaşsa yapyani kaldı. Modeli de zamansız bir şey. Hatırlayınca mutlu oldum giymenin zamanı gelmiş:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(02.11.24)
3 yıllıktan eski yok galiba sık giydiklerim arasında. az giydiklerim arasında 10 yıla kadar olan şeyler var.

sık giydiğim ve 5+ yıllık olan kıyafetlerimi kız arkadaşım birer birer attı ben görmeden. burası yırtık, şurası lekeli diyordu ama emin değilim. bana kalsa giyerdim hala.
0
biseysorcaktim
(02.11.24)
12 yillik bir tisort, bir sortum var. kaliteliyse tutuyorum. normalde mont falan dayanir ama tisort, sort cok durmaz.
0
antikadimag
(02.11.24)
10 senelik var dışarıda giydiğim. ev için sorarsanız 16 seneyi devirecek var.
0
bogurtlenliporsuk
(02.11.24)
2015 galatasaray arması.

bir sonraki 2019 a ait.
0
baldan kaymak
(03.11.24)
2010 yılından siyah zara trençkot var şu an satılanlarla alakası yok çok kalın tok duruyor
0
kullanicadi
(03.11.24)
2004 te annemin aldığı salomon marka botum var, her kış giyerim. Hala saglam ve su almıyor ama cok kaba görünümlü.
0
mirty
(03.11.24)
Dün giydigim ceket 14 yillik. Liseye baslarken alinan bir sürü sey var. Onlardan giydigin cok oluyor.
0
robert bosch
(03.11.24)
ev ici giyilen pijama ya da çorap vs gibi şeyleri saymazsak, 5 yıldan eski kıyafetim yoktur ama modayı takip ettiğimden değil, bir kaç kere çok ciddi kilo alıp verdiğim için kıyafetlerim olmamaya başlıyor kilo sebebi ile.
0
co2s2
(03.11.24)
(4)

Malum şahsa telefonda vs küfür

makbur
Geçen gün annemlere gittim komşuları vardı (70 yaş bir grup) komşunun kizi aradi, -konu 5 yıllık emlak vergisi- direkt adını söyleyerek "ölemedi gitti geberesice" vs bi sürü sövüş duydum:) annemler de bazen gaza geliyorlar yahu telefonda demeyin bari diyorum :)Dışarda falan da çok denk geliyorum art
Geçen gün annemlere gittim komşuları vardı (70 yaş bir grup) komşunun kizi aradi, -konu 5 yıllık emlak vergisi- direkt adını söyleyerek "ölemedi gitti geberesice" vs bi sürü sövüş duydum:) annemler de bazen gaza geliyorlar yahu telefonda demeyin bari diyorum :)

Dışarda falan da çok denk geliyorum artık insanlar kamusal alan vs de umursamiyorlar; bu tarz ikili telefon görüşmesinden sayın malum sahsimiza hakaretten vs işlem görene duyup görüp rastladiniz mi hiç?
0
makbur
(30.10.24)
hatlardan biri teknik takipte değilse telefon konuşmasının içeriğinden 3. kişilerin haberi olmaz.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(30.10.24)
senin dediğin olsa her gün 500 bin kişiyi içeri almaları lazım.
0
orpheus
(31.10.24)
arkadaşlarıyla konuştuğu whatsapp grubunda hakaret etti diye hapis cezası almış çocuk var www.gazeteduvar.com.tr

yani şikayete bakar
0
titanyum22
(31.10.24)
@tiyanyum22

Haberi okudum.

"Raporda, çocuğun eyleminin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp, davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olduğu belirtildi. Ayrıca iddianamede, çocuğun, “Cumhurbaşkanı’nın onur, şeref ve saygınlığına saldırıda bulunduğu” iddia edilerek cezalandırılması istendi."

Adam öldürse tam tersini savunup salacaklardi.

Artık suna kesinlikle eminim ki hukuk sistemi de başla beraber ülkeyi karıştırmak için organize çalışıyorlar.
0
🌸makbur
(31.10.24)
(16)

32 yasinda bir insanin simdiye kadar hic curuk disinin olmamasi

bohr atom modeli
az rastlanan bir sey mi? biri cok sasirinca merak ettim.
az rastlanan bir sey mi? biri cok sasirinca merak ettim.
0
bohr atom modeli
(30.10.24)
İyi bir genetik miras ve bilinçli bir aile elinde yetişmenin verdiği avantaj sayesinde iyi bakımla olabilir bir şey.

Şaşıracak kadar az değil ama çok da değildir diye düşünüyorum.
0
Mirket
(30.10.24)
Son 10 yılda 2 kişi gördüm buna benzer, biri 41 yaş ilk dolgusunu yaptırmış, diğeri de 32 sıfır dolgu.

Ama ben çok insan görüyorum yani ayda 2000 insan görüyorum öyle düşün.
0
buluty
(30.10.24)
ben normal bir sey saniyordum, biri bana nasil curugun olmaz deyince tepkisini abartili bulmustum simdi tum yasitlarima sordum hepsi var dedi. aydinlandim.
0
🌸bohr atom modeli
(30.10.24)
o kisi benim, ispartali degil istanbulluyum.
0
🌸bohr atom modeli
(30.10.24)
45 yasindayim, hic curugum ya da dolgum yok. Az rastlanan bir sey evet, bir dis hekimi tanidigim ogrenince cok sasirmisti.
0
sertac akin
(30.10.24)
babana tesekkür et.
0
robert bosch
(30.10.24)
az once sordum kendisi 30lu yaslarda tek disini cektirmis, amcasi 80 yasinda ve agzindaki dislerin tamami kendininmis, dedemin de orta yaslara kadar hic curugu olmamis.

genetik demek ki.
0
🌸bohr atom modeli
(30.10.24)
@bohr
Çok mu iyi bakıyorsun? Mutlaka farklı bir şey olması lazım hocam ya. Yani yemek yeyip hemen dişini mi fırçalıyorsun?
0
benaslindayohum
(30.10.24)
Sadece iyi dış bakımı yetmiyor. Çocukken çok hasta olup fazla antibiyotik kullanmissaniz bir şekilde dişlere olumsuz etkisi oluyor.
0
makbur
(30.10.24)
ilkokuldan beri gunde iki kez aksatmadan fircaliyorum. 3-5 gunde bir de dis ipi ama duzenli degil. yemekten hemen sonra fircalamiyorum yatarken ancak.

bunun bana olaganustu bi sey oldugunu soyleyen kisi benden daha iyi bakiyordur dislerine ama onun da iki curugu mu ne varmis.
0
🌸bohr atom modeli
(30.10.24)
baya az rastlanan bisey, saglam gen habercisidir.
karim 40i devirdi hala curugu yok.
anneannesi 90 yasinda hala geziyor.
0
cooperr
(30.10.24)
Az rastlanır. Askerde çürüğü olmayan tek kişi bendim. 40 yaşındayım hala yok.
0
gabe h coud
(30.10.24)
Bende de çürük yok hiç. Hatta diş taşı bile yok. Diş hekimim çok şaşırmıştı çünkü benim dişim çapraşık. "Çapraşık dişlerde, diş taşı olur sizde yok" dedi.

Ben çok iyi bakıyorum dişlerime. Fırçalama, diş ipi, dil temizliği, ağız suyu.
0
rock n roll
(30.10.24)
Benim dişçime göre bu tamamen genetik bakmakla en fazla çürümeyi geciktirirsin ya da dişi kısmen kurtarırsın. ciddi diş bakımı yapmadığı halde hiç çürüğü olmayan bir arkadaşım var
0
kestane gürgen palamut
(30.10.24)
32 yaş sıfır dolgu sıfır çürük benim de.
Çevremde az çok herkeste dolgu köprü filan var bence azınlıktayız
0
yenibirgüzelnick
(31.10.24)
Dişleri sağlam olan kişilerin belki de en genel ortak özelliği gece uyurken nefes alma esnasında ağızlarının kapalı olmasıdır, burundan rahat nefes alamayıp ağzı açmak diş sağlığını ciddi etkiliyor
0
apocalipy
(31.10.24)
(14)

bu paranoyaklık mı?

inheritance
anahtarı kapının dışında unutmuşum, 12 saat kadar kapının dışında kalmış. kilitleri değiştiriyorum. belki birisi anahtarları kopyaladı bilemem. bir şey olmamıştır büyük ihtimalle ama %1 olasılık bile olsa aklımın bir köşesinde ya ben evde yokken birisi kopya anahtarla girerse endişesi olacak.
anahtarı kapının dışında unutmuşum, 12 saat kadar kapının dışında kalmış. kilitleri değiştiriyorum. belki birisi anahtarları kopyaladı bilemem. bir şey olmamıştır büyük ihtimalle ama %1 olasılık bile olsa aklımın bir köşesinde ya ben evde yokken birisi kopya anahtarla girerse endişesi olacak.
0
inheritance
(30.10.24)
tr'de yasiyorsan paranoya falan degil.
0
robert bosch
(30.10.24)
Temkinli olmak iyidir.
0
rock n roll
(30.10.24)
Muhtemelen bir şey olmaz ama değiştirmekte fayda var.
0
nawar
(30.10.24)
Simdi ben de tedirgin oldum. Ben de ayni seyi yaptim gecen ay falan. Hic aklima anahtari degistirmek gelmemisti. Paranoya degil bence, rock n roll +1
0
Kittie
(30.10.24)
O kadar normal ki asla paranoya falan değil.
Ülke özelinde de değil ya böyle şeyler hiç belli olmaz.
Önlem önlemdir ileride pişman olmaktan iyidir.
0
mutekebbir
(30.10.24)
Bence biraz paranoya.
0
but that was just a dream
(30.10.24)
Maalesef evhamsa bile haklı bir evham. İyi yapmışsınız kafanız rahat eder.
0
visnebahcesi
(30.10.24)
Bir kere ben de tüm gece üstünde unutmuştum. Sabah 8'de kapım çalınca (tipik birine bir şey mi oldu acaba turk telasi) panikle açtım bir baktım komşu anahtari gösteriyor, ha tamam deyip girdim içeri.

10 sene falan olmuştur kapı hala aynı kapı.

Aslında dediğiniz çok mantıklı binada guvenlik vs varsa bile.. tr'de kesinlikle paranoya değil.
0
makbur
(30.10.24)
Ben olsam üşendiğim için "yaşayıp görelim bakalım neler olacak" deyip birkaç gün tedirginlik hissettikten sonra unuturdum ama senin yaptığın daha doğru bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.10.24)
O arada ev soyulmadiysa ek korkuya gerek yok bence.
0
hububrad
(30.10.24)
bizde o kadar kaliteli hırsız yok, soyacak olsa hazır ev boş girer soyardı.
0
orpheus
(31.10.24)
o kadar kaliteli hırsız yok +1

kopyalayıp geri getirip takması lazım, zor. Filmlerdeki gibi izini çıkarıp kopyalayan ajan tarzı biri de olamaz herhalde.

Yine de kafa rahatlığı iyidir tabii. Bu arada, kopyalayan biri olduysa evde yokken girmesinden daha korkuncu siz evdeyken girmesi. Gece yatarken anahtarı kapıda bırakmak(iç tarafında) iyidir bu açıdan. Hadi iyi geceler
0
nhk ni youkosu
(31.10.24)
tr'de hirsizlar kilit kopyalamakla ugrasmaz +1
bosuna ugrasma.
0
cooperr
(31.10.24)
ben de yazdım, sonra göndermekten vazgeçtim.

bence de endişelenmekte haklısın ama bizde kopyaladığı anahtarı, "kopyaladığım anlaşılmasın da kilidi değiştirmesinler, birkaç gün sonra gelir soyarım" diye getirip geri takacak zekada hırsız yok. alır anahtarı gider, kopyalamakla da uğraşmaz, aldığı anahtarla girmeye çalışır.

anahtarın kaybolursa ve bulamazsan değiştir. ama kapının üstünde duruyor ise %99 bir sıkıntı olmaz.
0
kibritsuyu
(31.10.24)
(2)

ALES sözelden en yüksek puan için taktik?

dejame
Daha önce hiç çalışmadan birkaç kez sınava girdiğimde 75 civarı alıyordum. 17 Kasım'da tekrar gireceğim. 70 yeterli ama olabildiğince yüksek tutmak istiyorum.Bu süreçte ne yapmamı önerirsiniz? Soru çözüm pratiği için bir uygulama veya youtube kanalı da olabilir. Ayrıca sayısaldan şu kadar net yapars
Daha önce hiç çalışmadan birkaç kez sınava girdiğimde 75 civarı alıyordum. 17 Kasım'da tekrar gireceğim. 70 yeterli ama olabildiğince yüksek tutmak istiyorum.

Bu süreçte ne yapmamı önerirsiniz? Soru çözüm pratiği için bir uygulama veya youtube kanalı da olabilir. Ayrıca sayısaldan şu kadar net yaparsan sözel için iyi olur diye taktikleriniz varsa verebilirsiniz. Neredeyse hiç matematik yapmıyorum çünkü.
0
dejame
(30.10.24)
Taktik bilmiyorum ama çok uzun metinler olduğu için pratik yapmak önemli çoğu kişi yetiştirmekte sorun yaşıyor.
Sözel mantık ayırt edici olabilir onun taktikleri tablo vs videoları var ihmal etmeyin en az 4 sorusu vardı sanırım.
Bir de matematik puanı da etkiliyor yeni sistemde diye biliyorum basit bir kaç tane yapabileceğiniz varsa bakın.
0
anon1m
(30.10.24)
Sozeli müthiş olmayan biri olarak 90 almıştım, 10-15 sene önce ama. Bir de sistem aynı mı hala bilmiyorum.

Benim olayım matematik 1'de nerdeyse full yapmıştım. Oradan baya ilave gelmişti.
0
makbur
(30.10.24)
(1)

kindle'da şöyle bir sözlük var mı?

theconqueror
basılı bir ingilizce kitap okuyorum diyelim (kindledan okumuyorum), ama takıldığım kelimeler oluyor, yanımda kindleım açık olsa ve bu sözlükten arama yapsam arama kutucuğunda, böyle bir sözlük uygulaması var mı kindlelar için.bilgisayardan ya da telefondan da bakarım kelimelere ama onlar fazla dikka
basılı bir ingilizce kitap okuyorum diyelim (kindledan okumuyorum), ama takıldığım kelimeler oluyor, yanımda kindleım açık olsa ve bu sözlükten arama yapsam arama kutucuğunda, böyle bir sözlük uygulaması var mı kindlelar için.

bilgisayardan ya da telefondan da bakarım kelimelere ama onlar fazla dikkat dağıtıcı oluyor bir noktadan sonra.

teşekkür ederim.
0
theconqueror
(28.10.24)
2010 kindle touch sahibi olarak; Kindle ' daki sözlükler zaten böyle.

Sözlüğü ayrı bir kitap olarak açıp normal arama yapabiliyorsunuz. Kitap okurken de üzerine bastığınızda bu işi otomatik yapıyor.
0
makbur
(28.10.24)
(4)

Yurtdışına en iyi adapte olan Türk futbolcu

Bir ben var benden şurada
Bana açık ara Tugay Kerimoğlu gibi geliyor, kendi dönemine göre çok geç bir yaşta (30 yaşında) Avrupa'ya gidip 10 sene kalması ve özellikle İngiltere'de sanki 40 yıllık bi İngiliz gibi yaşayıp hemen adapte olması bana çok ilginç geliyor, ben bir daha Türkiye'ye bile gelmez diyordum ama geldi ne yazı
Bana açık ara Tugay Kerimoğlu gibi geliyor, kendi dönemine göre çok geç bir yaşta (30 yaşında) Avrupa'ya gidip 10 sene kalması ve özellikle İngiltere'de sanki 40 yıllık bi İngiliz gibi yaşayıp hemen adapte olması bana çok ilginç geliyor, ben bir daha Türkiye'ye bile gelmez diyordum ama geldi ne yazık ki, keşke kariyerine orada devam etseydi. Bir de Nihat Kahveci böyle kısa sürede İspanyolca öğrenip oynadığı takımların sembolü haline geldi, bu ikisi dışında diğerlerinde böyle bir kendini kabul ettirme ve uyum sağlama göremedim ben, belki Arda Turan'ın Atletico dönemi ama yine de bu ikisi gibi değil sanki. Yenilerden de Kerem Aktürkoğlu böyle olacak galiba. Sizin gördüğünüz var mı?
0
Bir ben var benden şurada
(27.10.24)
Haklısın.

Başka Burak Yılmaz var ve tabii Hakan Çalhanoğlu ama o sayılmaz herhalde. Hamit var bir de.
0
gabe h coud
(27.10.24)
Almancıları sayarsaniz Nuri bu işin Şahı olur heralde:) adama o kadar guveniyorlar ki td yaptılar.

Real, Liverpool geçmişi de cabasi.

Türk olarak Nihat'in adaptasyonu ve geçirdiği süreç de bence en az Tugay kadar başarılı .
0
makbur
(27.10.24)
Tugay şu nedenle önde bana göre: Tugay'ın gittiği dönemde genelde Tugay'ın yaşıtları birkaç sene sonra futbolu bırakıyordu, Tugay sanki 30 yaşında futbola yeni başlamış gibi hem mental olarak hem de oyun stili olarak kendini çok değiştirip geliştirdi ve herkes tarafından saygı gören hatta takımının kaptanlığını yapacak kadar önemli bir oyuncu haline geldi, bu beni acayip büyülüyor. Mesela Nihat 22-23 yaşında gitti görece genç bir yaşta gitti şekillendirilmeye müsaitti, günümüzün 19-20 yaşı gibi olabilir belki o yaşlar bugünkü gibi nispeten olgun bir yaş görülmüyordu o dönemde, o da yaşından çok daha olgun bir tavır gösterdi ve çok iyi yönetti kariyerini ama yine de Tugay'ın belki bir tık altında kalıyor. Tugay sanki Hagi'nin GS'ye gelip yeniden futbola başlaması bi etki gösterdi kendi adına.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(27.10.24)
Tugay konusunda çok haklısınız, 30 yaşında gidip -hele o dönemin jubile yasi- o kadar sene kalıp başarılı ve kalıcı olmak çok büyük olay.

Ama adaptasyon denilince, Nihat daha sonra villareal'de alt yapı Hocaligi da yaptı. Yani oraya o kadar adapte olmuş ki çocuklarını emanet etmişler -ki İspanya'da bu işler çok zor basit bir alt yapı Hocaligi deyip geçmeyin çok uzun ve zorlu bir sertifika süreci var- ki alt yapı hocaların çok önem verdikleri için çok başarılilar zaten.

Bir de tabii real sociad'la Los galacticos'a destansi meydan okuyuslari, şampiyonluğu son anda kacirmalari ve Nihat'in fenomen Ronaldo ile ayni sayıda gol atarak gol Krallığıni paylaşması.

Bunların hepsi bana gore Nihat'i one geciriyor; bu da benim görüşüm tabi:)
0
makbur
(27.10.24)
(14)

Evden aynı tarihte 2. Kez akrep çıkması

irene
Geçen sene ekim ortasında evimde kocaman siyah bir akrep bulmuştum, az önce yine gördüm. Geçen sene ilaçlamacılar bir tane akrep için ev ilaçlatılmaz abla yapma etme demişlerdi, ilaçlatmamıştım. Az önce ev sahibi ile görüştüm, geçen sene apartmanı ilaçlatmıştık, tekrar ilaçlatırız haber vereceğim de
Geçen sene ekim ortasında evimde kocaman siyah bir akrep bulmuştum, az önce yine gördüm.
Geçen sene ilaçlamacılar bir tane akrep için ev ilaçlatılmaz abla yapma etme demişlerdi, ilaçlatmamıştım. Az önce ev sahibi ile görüştüm, geçen sene apartmanı ilaçlatmıştık, tekrar ilaçlatırız haber vereceğim dedi.

Ama ben şu an korkudan delirecek gibiyim. Şimdi sorularım şöyle,

İkinci bir akrebin evde olma ihtimali nedir?
Bu akşam için evde başka akrep varsa nasıl bir önlem alabilirim? Bir arkadaşım geçen sene yatağın çevresine tarçın dök demişti. Galiba yine öyle yapacağım.
Akrep için böyle tablet tarzı falan bir ilaç var mı?
Bir de geçen sene her yere aşırı dikkatli bakmıştım, evde bir delik, açık bir gider borusu bile yok. Camlarda sineklik var, kalorifer borularının zeminle birleştiği yerler falan kapalı. Nereden giriyor olabilir.
0
irene
(24.10.24)
Bosluk olup girebilecegi yerler;

Banyo ve Mutfak musluk giderlerinin duvara baglandiklari noktaları kontrol edin. Bazen açıklıklar olabiliyor.

Sokak kapısı altında boşluk varsa bunun için nalburlarda satılan bantlar var.

Ben de Ege'de deniz dibinde ve evin arkasından ormanın başladığını yerde yaşıyorum; ev içinde eskiden denk geldiğim oluuordu. Sadece yatmadan önce yatağı yorgani yastığı falan kaldırıp kontrol edin. Siz uyurken yanıniza gelip de sizi sokmaz. Duvarda çiyan görüp kaç kere uykum devam etmisimdir :)
0
makbur
(24.10.24)
Kokulu şeyler akrebi uzak tutar, tarçını bilmiyorum ama yerlere lavanta kurusuyla dolu keseler koyabilirsin
0
grimavi
(24.10.24)
+ ayakkabılarınızi giymeden önce yere silkeleyerek giyin. Sineklik ustası bir çocuk vardı burada 3 kere bu şekilde akrep sokmuş:) (yani gene insana kendisi gelip de sokma degil)
0
makbur
(24.10.24)
@makbur +1

Ayak kokusuna zaafları vardır. Ayakkabı içine girmeleri ondandır.
0
Mirket
(24.10.24)
Kükürt akrebi uzaklaştırır. Antep te binalarin çevresine serpildigini görmüştüm.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(24.10.24)
Akrepler asla tek dolaşmaz çift gezerler ona göre tedbir alın
0
administ
(25.10.24)
aynı şey benim de başıma geldi. arada tek akrep görüp öldürüyorum, hiç ikincisine denk gelmedim. en son tüm açıklıkları kapatıp süpürgeliklerin önüne naftalin serpiştirdim epeydir yoklar. korkmayın.
0
Pertev nail
(25.10.24)
Yılan ve akrep oluyor bahçede.
Hep ölülerini görüyorum. Kediler...

Bu kadar kediye rağmen hala olabiliyor. Duvarlardaki çatlaklarda saklanıyorlar.

Büyük bir böcek gibi düşünün. Evde hoş değil tabi. Ama bir soktu öldürdü gibi bir durum da yok herhalde.

Yer:istanbul
0
nop
(25.10.24)
Vardı yoktudan ziyade direkt önlem almak lazım, şunu önermişler
ty.gl
0
Bruce
(25.10.24)
Bu arada gördüğünüz akrebin zehirli olup olmadığını internetten vs. araştırın. Pek olası değil ama tatsız olabilir. Kuzenimi akrep soktuğunda bursa da o tür için hastanenin ilgili bölümü panzehiri elinde bulunduruyordu ama farklı türler için özellikle ender türler için problem olabilir. Korkutmak istemedim ama içim rahat etmedi. Hazırladığınız kadarı ile türünü bulmaya çalışın.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(25.10.24)
sinekliğin altından çok rahat geçebiliyorlar, köy evinde gözümle gördüm. açılır kapanır sineklikti zaten altında baya mesafe var hepsinin, kendi evimdede sürekli büyük arılar geçiyor altından giriyor eve.
lokasyon neresi merak ettim istanbulda akrep var mı ya :/
0
eja
(25.10.24)
İstanbul’un göbeği yani öyle söyleyeyim… sineklik açılır kapanabilir evet ama dışa doğru açıldığı için, bildiğin sıfır aslında pervaza. Akrebin büyüklüğü serçe parmağımdan birazcık daha büyük. Yani böyle bir şeyin geçebilmesi için minimum nasıl bir açıklık olması lazım? Bir de ev ön cepheden birinci, arka cepheden dördüncü kat. Tırmanabilir mi o kadar?
0
🌸irene
(25.10.24)
tırmanır, köyde 3. kata çıkıyorlar, sinekliğe güvenme şu mavi boyamı yapsan çerçevelesen dış pencere çevresini yine bizim köyde uygulayanlar var.
bence eve kedi al şimdi dışarda yavrularda çok, çok seviyorlar böcek bulmayı %100 güvende olursun evde.
0
eja
(25.10.24)
Evimden bir kere akrep çıkmıştı senin dediğinden daha büyüktü. İkincisini görmemiştim 3-5 ay sonra taşınmıştım ama.

Valla akrep nasıldır bilmem ama börtü böcek en ufak delikten girebiliyor. Hiç öyle akrep boyutunda açıklık düşünme bence.
0
nhk ni youkosu
(25.10.24)
(13)

kürt açılımı zamanlaması

buenosdias
fetö öldüğü gün apo gündeme getiriliyorbana ilginç bir zamanlama gibi geliyor.siz ne düşünüyorsunuz?
fetö öldüğü gün apo gündeme getiriliyor

bana ilginç bir zamanlama gibi geliyor.

siz ne düşünüyorsunuz?
0
buenosdias
(22.10.24)
Bro klasik gündem değiştirme çabaları, 2 gün sonra başlarlar teklifi CHP sunmuş gibi "CHP zihniyeti bebek katili Abdullah Öcalan'a özgürlük istiyor" tipi söylemlere.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
Fetö ölmeden de hafiften başlamışlardı ya zaten son bir aydır. Bahçeli zaten bu konuşmayı yapacak mıydı bu grup toplantısında yoksa bu haber üstüne erkene mi çekti bilemem ama eninde sonunda buraya varmak aklında vardır
0
nundu
(22.10.24)
hdp nin ortağı chp
suriyeyi ypgye bırakacak olan chp
şehit olan askerlerin(sözleşmeli er-erbaş, astsubay) çoğu cumhurdan, canlarını kurtarmaya çalışınca chpden ses çıkıyor?!
0
lambırcek
(22.10.24)
Titanic +1
Bunlar pisliklerini kapatmak için her şeyi yapar. O yüzden;
ibb.co
0
logisticsmanager
(22.10.24)
Yahu bunlara uzanacak olan soruşturma olsa hakim savcı kovar hallederler o iş kolay.
Fetonun ölümü aponun meclise davet edilmesi çok anlamlı gelmiyor ama tesadüf de olmayabilir.
ABD gibi bir güç herkesi aynı hizaya getirdi gibi onun hesabı da iran ile olmalı oyun büyük yeğen.
0
anon1m
(22.10.24)
Yenidoğan çetesinin ucu sağlık Bakanlığına kadar gidiyor => devlet

Adalet sistemi tamamen çökmüş (arada tek tük kişilerin çıkması sistemi etkilemiyor malesef) => devlet

Ekonomi için yoruma gerek yok => devlet

Tüm bunlara arti askeri olarak da Türkiye'nin elini kolunu bağladılar. Esas zayıf noktamız burada.

Parasını odedigimiz f35'leri yunanistan aldı. Eskiden Ege'de hep turkiye-yunanistan f16 it dalaslari haberi olurdu, şu anda niye yok sizce:) irili ufaklı bütün Adalari usulsüz kanunsuz silahlandirdi yunanistan. Ya hadi kara sularını falan geçtim adamlar datca sahiline çıktılar. Akp öncesi Türkiye'de böyle işler olabilir miydi?

Türkiye'yi o kadar köşeye sikistirip elini kolunu öyle bir bagladilar ki, aylarca "chpkk" diye propaganda yaptirdiklari itlerine yarın "biji pkk serok apo" propagandası yaptirtacaklar tıpkı 15 sene önce olduğu gibi.

İsrail'i hiç yazmıyorum, reis sağolsun zaten uluslararası arenada bizi habire rezil ediyor yok söyle saldiracaklar yok böyle s..cekler vs diye..

Bu olayların ucu çok daha kötü yerlere gidecek. Daha neyi göreceğiz demeyin, hiçbir şey görmedik aslında daha. Ve malesef ses çıkarmamiz gereken noktayı da geceli çok oldu.

Sonumuz hayrola.
0
makbur
(23.10.24)
fetö'nün ölmesinden çok orta doğu'yla alakalı.

israil, gazze'yi dümdüz edip üstüne lübnan'a saldırdı. orta doğu'daki amerikan unsurlarına "biraz dinlenin, size iş düşecek" komutu geldi. pkk'yı o yüzden sarıp sarmalıyorlar şu an. suriye'nin kuzeyinde en azından 100 bin kişilik kürt kuvveti olmazsa ne iran'ı ne de türkiye'yi parçalayabilirler çünkü.

iktidarıyla muhalefetiyle başımızdaki herkes türk ve türkiye düşmanı, bundan artık tamamen eminim ama geçmiş olsun, bu saatten sonra bu ülkeyi anca atatürk gibi bir adam kurtarır, o da yok.
0
mark greg sputnik
(23.10.24)
bu sitede, beşiktaşta mülkleri olan bir hanfendi 2018de bir oy Chpye bir oy Hdpye diyerek oy topladı. o zamandan beri müttefikler. ip de ittifaka dahil oldu.
o günden beri hiç böyle sorular sorulmadı

suriyeden çekileceğiz -ve orası amerikan vekil kuvvetine kalacak- denince de ulusalcılardan çıt çıkmadı. ee?

şimdi ingilizler amerikalılar pkk eliyle türkiyeyi işgal edecek diye bi şeyler söylüyorlar, ankara anlaşmasını açıp okumamış 1 kere, toprağın fiyatından haberdar değil

arkadaş sohbetinde iplilerden güneydoğuyu verelim laflarını da az duymadım
bunlar olurken müebbet hapisteki öcalanın siyasi malzeme olmasının nesi garip, tam da kürdistan bölgesinin seçimlerini barzani kazanmışken

edit: yani ortada herkesin açıktan yapıp fısır fısır konuştuğu bir şey var, ama bi tanesi çıkıp açıkça konuşamıyor
0
lambırcek
(23.10.24)
mevzu anayasa degisikligi icin her turk karsitini cati altinda birlestirmek. oyle yenidogan menidogan vs hicbir sey olmaz. bu ulkede cumhurbaskaninin, bakanlarin yolsuzluk kasetleri ortaya serildi hicbir sey olmadi. yargi tamamen bitmis, kimden korkacaklar da gundem degistirecekler lol. giderim ulkeye suriye'den fuze attiririm diyen adam kurtlar vadisi editleri esliginde disisleri bakanligi yapiyor. adamlar en kotu montaj bu diyip siyriliyorlar isin icinden. biz bu ulkenin aptalligini cok hafife aldik.

olay anayasa degistirmek. bunun icin de kurt, dinci vs turk olmayan herkesi toplayip ulkeyi resmi olarak yikmayi deneyecekler. cunku iktidardan dustukleri anda oyun biter. son sanslari bu. tayyip'in bile.
0
antikadimag
(23.10.24)
İki gün önce alman cb ile bütün mültecileri alırız tabii efendim, iti kopuğu Almanya’dan da alırız efendim, gönderin bize toplantısı yapan kimdi? Hani çok büyük güvenlik adımları atıyor ya yersen bu adamlar.
Türkiye öyle bir hale getirildi ki kamera önünde bunu yaparken kamera arkasında da silahlı örgütler için “ne isterseniz efendim” kıvamındalar. şehitler üstünden nasıl önlerine gelene pkklı dedilerse bugün de barış için diye yutturacaklar. Artık bundan sonra paranın, iktidarın geleceği yerden ne emir gelirse o.
0
sibertenik
(23.10.24)
reisin başkanlık için önünü açmak için anayasa değişikliği lazım çoğunluğu akp mhp dem olarak sağlanabiliyor. bundan dediler.
0
mikahakkinen
(23.10.24)
yılmaz özdil in bugünkü youtube yayınını dinleyin salağa anlatır gibi anlatmış.
0
jamswety
(23.10.24)
"ilk olarak şimşek programının işlemesi için iktidarın zaman kazanması lazım, bu esnada emekçiler sessiz kalmalı, toplum ekmeğin küçülmesi dışında her şeyi konuşmalı, sahte kutuplaşmalar yaratılmalı.
ikincisi yeni anayasa bağlantılı olarak burada da tek dert açık şekilde "ölene kadar" iktidarda kalmak, bunun için topluma yeni bir hikaye anlatmak "israil saldıracak" masalıyla iç cephe adı altında yeni bir hegemonya tesis etmek.

Bu ikisini görmezden gelip iktidarın kurduğu pyuna öyle ya da böyle dahil olmak o oyuna dahil olan herkesin iktidarın kendi ömrünü uzatma ve ölene kaadar koltukta kalma projesine ortak olması anlamına gelecek"
Fatih yaşlı tespitidir. +1 diyorum.
0
Kediyi üzdün
(23.10.24)
(18)

MHP'liler ne diyor?

parka
Bahçeli'nin son açıklamalarına?
Bahçeli'nin son açıklamalarına?
0
parka
(22.10.24)
Fanatizm ve cehalet sorgulama yeteneğinin önündedir. Bahçeli bir gün çıkıp "Tayyip bey ile birlikte sizi 23 yıldır kandırıyoruz", dese oylarında en fazla yüzde 1 kayıp olur.
0
HellKeePer
(22.10.24)
o sırada en ortalama mhpli: mafya olayım, çakarlı araçla ihale kovalayım, çakıcının uyuşturucusunu satayım.

elemanın tabanı çok iyi.
düne kadar fetullahçı dediğin erdoğanla yan yanasın sorusuna "milli beka için" deyip sıyrılıyor.
düne kadar barış süreci hani ihanet süreciydi sorusuna "milli beka için" deyip sıyrılıyor.

yine "beka için" dese kimse bir şey demez. beka dediği beka şurada bahsedilen çiftlik: siir.gen.tr

az buçuk gündemi takip eden biri varsa bu olayın dönüp dolaşıp chp'ye patlayacağını bilir. :D
0
patronaj1
(22.10.24)
biraz akli basinda mhp'liler zaten coktan yol verdi mhp'ye.
hala mhp'li kalan bir kisi tanisan zaten bu soruyu sormazdin :)
0
bay b
(22.10.24)
Nasıl realize edecekler çok merak ediyorum.
0
🌸parka
(22.10.24)
Tam olarak şöyle bir tepki bekliyorum
www.facebook.com

MHP'de lider sorgulanmaz, biat edilir.
Hareketin lideri, vardır bir bildiği der geçerler.
0
yetkili birine benzeyen abi
(22.10.24)
Oyları artacaktır, siyaset sandığınız gibi duyguyla yapılan bir iş değil aksine çıkara dayalıdır
0
olaylar olaylar
(22.10.24)
MHP'nin mevcut tabanı da AKP tabanı gibi az iq'lu ve "Başkurt bi plan yapıyordur" kafasındaki insanlardan oluşuyor, o nedenle bi tepki vereceklerini düşünmüyorum ortam tam Meral Mommy'ye yarardı ama o da zamansız gitti.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.10.24)
100 yıldır olduğu gibi "vardır bir bildiği" diyor ne diyecek:)
0
yazar yazmaz yazan yazar
(22.10.24)
Seçime kadar MHP'den uzaklaşıp, seçim günü bir arkadaşından duyduğu "Devlet Bey'in bir bildiği vardır" lafıyla MHP'ye oy veren ciddi eğitimi olan yaşlı başlı tipler var. Bunlar bir kısmı.

Diğeri de bir gruba ait olmak isteyen, kendini buna göre tanımlamış insanlar, ne yapılırsa yapılsın savunmak zorunda ve bunu yaparken içten içe kötü hissetmez.

Bir de çıkarcılar var, ihale kovalayan vs. Onlar CHP iktidara gelsin en azılı CHP'li olur. TİP gelsin, TİP'çi olur.
0
gabe h coud
(22.10.24)
@HellKeeper +1000000
0
WithWorth
(22.10.24)
@hell, masaya bırakmış +7777
0
abuzer
(22.10.24)
Ne dicek atıl kurt diyor. Vallahi ülkücülerin şu geldiği hal tüm siyasi görüşler arasında en rezil hal. Adamların en çok oy alabilecekleri dönem yerlerde sürülüyorlar.
0
mikahakkinen
(22.10.24)
siyaset koyunları gütme işidir. lider ne derse onlarda hülooğğ diye koşacak peşinden.
mhpnin türklük, milliyetçilik gibi bir derdi yok ki. mhp bildiğin ümmetçidir. milliyetçi kısmı tamamen maskeleme işidir.
yarın çıkıp apo hapiste her gün namaz kılıyor dua ediyor deyip yanınada ümmet için dışarıda olması gerekli deyip araya katil israil, gazzeli kardeşlerimizi sıkıştırdımı işlem tamamdır.
0
my fault
(22.10.24)
2015 öncesi Bahçeli mitinglerde erdogan'a nerdeyse ana arat kufrediyordu:)

Sonra ittifak doğunca mhp'liler "erdogan Bahçeli ile ortak olunca milliyetçi cepheye kaydı doğru yolu buldu; açılım macilim pkk yanlislarindan döndü "

Bu memleket ne yazık ki böyle. Şimdi de birileri gelip, duyurudaki bu yorumlari, kitleyi kucumseyici mesajları referans alıp "yaa işte bak kucumsuyorsunuz kucumsuyorsunuz daha çok seçim kaybedersiniz"

Memleket kaybediyor bunlar hala içten içe seviniyorlar. Bu guruhun özeti budur.
0
makbur
(22.10.24)
%10'u falan "bu kadarı da yeter" demiştir. Kalanların yarısı başbuğlarının bir bildiğinin olduğunu düşünüyordur, diğer yarısı da MHP'ye tepki olarak AKP'ye oy verir.
0
nawar
(22.10.24)
Gördüğüm kadarıyla devletin menfaatleri gereği ya da son çağrı filan gibi diyor kanaat önderleri. Onlar da aynı şeyleri tekrarlayacaktır.
0
osssy
(22.10.24)
Çok TV'ye bakmıyorum ama sanki yeterince haberini vermediler.
0
🌸parka
(23.10.24)
0
Mirket
(23.10.24)
(13)

Yüzmeyi Öğrenmek

rock n roll
40 yaşında yüzme öğrenilir mi? Grup dersi mi, özel ders mi iyi olur?
40 yaşında yüzme öğrenilir mi? Grup dersi mi, özel ders mi iyi olur?
0
rock n roll
(20.10.24)
Öğrenilir ama yaş ilerledikçe insanın korkularından kaygılarından kurtulması ve suda kendini güvende hissetmesi daha zor oluyor, bunu tıpkı bebeleri suyu atınca rahat rahat su üstünde kalmalarından anlayabilirsin zira öyle bir korkuyu bilmedikleri için suyun kaldırma kuvvetinden doğal olarak faydalanabiliyorlar ama korkuyu öğrenen insan panikleyip batıyor suda, bunu aşmak zor ama imkansız değildir diye tahmin ediyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
Öğrenilir yahu şöyle diyeyim spor için otele gidiyorum
Akşamları genellikle hocalar geliyor yüzme dersleri için yetişkin inanlarda kursa katılıyor.
Hatta bir kaçı ile tanıştım Ankara için saatlik 600 tl -800 tl falan gibi bir rakam demişti. Ama seni yanıltmayayım yine de diğer şehirler nasıldır bilmem.
0
spacevan
(20.10.24)
@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet

Ben sudan hiç korkmam. Benim sorunum, nefesim çok çabuk kesiliyor suyun altında. Yoksa benim suda yaptığım hareketleri görsen korkuyor demezsin.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
@spacevan

Ben de Ankara'da yaşıyorum.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
İstediğim şey bir spor salonunun havuzuna üye olup, havuz kapanana kadar çıkmamak. Benim için çok keyifli olur. Suyu çok seviyorum. Yüzme bilmeyince bir anlamı olmaz.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
Özel ders al. Bütün gün yine havuzda kal ama bir saat de özel ders al hocadan.

Benim naçizane tavsiyem paletle denizde öğrenmen olur. Paletle daha nizami hareketler yaparsın ve yaptığın hareketlere alışınca paletsiz de yaparsın. Deniz seni kaldırır, daha kolay öğrenirsin.
0
gabe h coud
(20.10.24)
@gabe h coud

Ben Ankara'da yaşıyorum. Yüzme öğrenmek için deniz olan bir şehire taşınmam gerekecek o zaman :)

Özel ders fikri güzel.
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
öğrenilir hem de çok kolay şekilde, bisikleti 30 yaşında öğrenen benden selamlar, hayat her zaman düz çizgide ilerlemez. Özel dersle maks 4-5 derse çözersiniz, ankarada olimpik havuz var ( mesela etlikde vardı bildiğim) onlarda ders veren hocalar oluyor, 4-5 saat ders alsanız yeter.
0
tuborg yesili
(20.10.24)
Hala açıksa Mavi Ada yüzme kursu özel ders tavsiye ederim. Farklı semtlerde spor salonu havuzlarında ders veriyorlardı. Gördüğüm diğer kurslardan açık ara daha iyiydi.
0
zihua
(20.10.24)
Öğrenilir. Dersin çok faydalı olacağını düşünmüyorum. Öncelikle kolluk veya simit kullanarak yüzmelisin. Sonra tek kolluk, sonra kolluksuz yüzme gibi aşamalarla öğrenebilirsin. 2-3 ayda öğrenilir.

Denizde öğrenmek daha hızlı ve kolay olur. Havuzda yüzmek yorucu, daha zor
0
ferenc
(20.10.24)
Sudan korku vs de yoksa çok hızlı ogrenirsiniz.

Yalniz öğrenince gaza gelip bir anda çok yuzmeyin, özellikle bu yaşlarda eklemler vs hayat boyu alışkın olmadığı hareketleri bir anda yapmaya başlayınca sakatlık riski büyük. Rotator cuff -omuz- sakatlığı yaşamamak için temkinli olun, iyi ısının, vücudunuzu dinleyin ve yoruldugunuzda ara verin bırakın.

En önemli şey, güzel bir havuz gözlüğü. O kafa o suya girecek :)
0
makbur
(20.10.24)
@makbur

Nefesim kesilmese suyun yüzeyinde durmam hiç. Bir de benim en büyük hayalim dalış yapmak. Deniz gözlüğümü takıp çok derin yerlere dalıp su altı yaşamını gözlemlemek istiyorum. Hatta okyanus olursa daha iyi olur. Yüzme öğrenmek istememin en büyük sebebi bu.

Mariana çukurunu çok merak ediyorum ama oraya yemez. Artık belgesellerden o merakımı gidereceğim :))
0
🌸rock n roll
(20.10.24)
Dalmadan da sadece yuzeyden gözlükle deniz altını gozleyebilirsiniz :)

Serbest -tüpsüz- dalış aslında çok fazla detayi olan tecrübe isteyen ve tek başına yapılmaması gereken riskli bir spor.

Dışarıda süper nefes tutabilirsiniz akciğer kapasiteniz sahane olabilir ama dalmak, Dalarken nefesi tutmak bambaşka bir olay. İnanılmaz bir sakinlige ve dinginlige sahip olmak -nabzını dusureceksin ki şu altında daha çok kalabil- mümkün olan en az enerjiyi harcayacaksin ki yine nabzın yükselmesin ve oksijen ihtiyacın artmasın. Her 3-4 metrede bir kulakları dengeleyeceksiniz; tüm bunlara rağmen yine de kulaklar iltihaplanabilir. En tehlikelisi de vurgun yemek, bunun için kesinlikle tek başına değil mutlaka dalislarda ekürin olmalı vs vs

Ben dalan biri değilim ama yüzeyden denizi ve altını seyrederek yüzmek çok hoşuma gidiyor; Ege'de vatoz ' dan kaplumbağaya dev deniz anasından Ege'de görülebilecek bir çok balığa bir sürü deniz canlısı gormusumdur.

Bunlari dalma konusundaki sevkinizi kırmak için değil, yüzmek için olanı arttırmak için yazdım.
0
makbur
(20.10.24)
(13)

İdam propagandası

makbur
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştir
Sosyal medyada inanılmaz gaza basmış durumdalar.

İdam karşıtı açılan başlıkların da yine bu propagandanin bir ürünü olduğunu düşünüyorum: idamı tartışarak gündemde kalmasını sağlıyorlar, daha da mühimi insanların kafasına "idamın tartisilabilir bir şey oldugu fikri"ni eşik altı eşik üstü vs yerleştirmeye çalışıyorlar.

Ya da bu aktroller vs beni iyice paranoyaklastirdilar mı?

Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?
0
makbur
(20.10.24)
Bunu başka şeylerle bir torbaya koyup referandum yapalım bile diyebilir. Mültecileri tuttuğu sürece batıya uyumlanma derdi yok. Halk ajite ve her zaman olduğu gibi rasyonel düşünemiyor.
0
anon1m
(20.10.24)
Gündemi bulandırma çabaları.
0
sibertenik
(20.10.24)
İdam demek Şeriat propagandası demektir, idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar bizim halk da tıpış tıpış seyredecek her şeyi seyrettiği gibi, izleyin görün…
0
olaylar olaylar
(20.10.24)
İki boyutu olabilir; birincisi klasik hedef şaşırtma; insanlar "İdam gelmeli mi gelmemeli mi" diye tartışırken asıl sorunun suç işleyene verilecek ceza değil o suçlulara alan açan ve onları yaratan sistemin olduğunu unutsun. İkincisi de tabi ki "Yeni Anayasa" konusu. İktidar yeni bir Kürt açılımı, İsrail saldırdı saldıracak iddaları vb. de dahil yeni anayasa üzerinden RTE'ye tekrar seçilme ortamı yaratmak için her tuşa basıyor; bu idam konusu da onu beslemek için kullanılabilir.

Ancak açıkçası ben birinci kısmın daha ön planda olduğunu düşünüyorum. Sosyal medya çağındayız, devlet bu tür konuların bir nevi demir perde dönemindekine benzer bir şekilde konuşulmasını engelleyip kapatılamayacağının farkında. O yüzden de hemen her konuyu bastırmak yerine bir sürü farklı açıdan köpürtmeyi tercih ediyor. Böylece görece basit adli konular bile komplo teorilerine gark olup uzunca bir süre insanların gündemini meşgul ederken yüksek enflasyon ve yüksek vergilerle birkaç hafta daha geçiştirilmiş oluyor.
0
salihdt
(20.10.24)
Tamamen dikkatleri ekonomiden uzaklastirma çabası. Halkta zaten odaklanamama sorunu var. Alım değil Arif olmak lazım. Hükümet İmralı'daki haini asabilir mi? Onun için kalkmıştı zaten vardı ülkede idam. Cumhurbaşkanınin geçen gün yaptığı kapımız mültecilere açık açıklaması gibi bir şey. Şu gündemi sen belirleme biraz da ekonomi konuşalım diyen yok. İllüzyonistler de bu yöntemi izler. Başka bir yerde dikkati toplarken numaralarını yaparlar. Öyle üzülüyorum ki şu anda hayalimdeki hayatı yaşayan farklı coğrafyalar var ve ben Türkiye similasyonudayım. Ben diğer ülkelerin refahını değil kanunları sıkı bir şekilde uygulayan ve buna uyan, maliyetin üzerine çıkan küçücük bir zamda bile örgütlenip o malı boykot eden vatandaşının bilincini istiyorum. Ulkemiz Ortadoğu kafasında. Yolsuzluk bitmesin ki bir gün başa geçersek bize de yarasın düşüncesi ile idamı on yıl sonra bile önümüze getirirler lazım oldukça.
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(20.10.24)
15 Temmuz sonrası siyasetçiler dw idam deyip halkın gazını aldılar. İdam gelmez ama millet kendini böyle şeylerle oyalıyor. Normal yasalar adamlara uygulanmazken idam mı uygulanacak.
0
cemallamec
(20.10.24)
O kadar uc noktalarda yaşanıyorki idam konusunda bile farklı düşünülüyor. Bunun hükümetle, partiyle troll olmayla bir ilgisi yok diye düşünüyorum.

Dünya yıkılsa ve yeniden kurulsa insan nesli de geçmiş tarih hiç yaşanmamamış gibi dünya üstünde yeniden var olsa toplumsal hayatı düzenlemek için bazı suçlarda idamın yine olması gerekir.

Yakın zamandaki yaşanan suç örneklerini burada sıralamaya gerek yok.
Daha kestirmeden gidecek olursak, bu cezayı gerektiren şuçu işleyen biri sebebiyle müşteki olduğumuz ana kadar idam karşıtlıkları sürecek gibi.

AKP'nin girdiği ilk seçimi kazanması ve sahip olduğu milletvekili sayısı ile anayasayı değiştirecek gücü vardı. O dönem basında çıkan haberleri hatırlıyorum.
Şeriat gelecek mi? türünde yazılan sürüyle konu başlıkları vardı medyada
Çeyrek asra varan sürede bir şey de olmadı. Üstelik idam cezası da kalktı.

İdamın, hiç değilse kesin kanaat oluşturan hiç şüpheye yer bırakmayan cinayetlerde gelmesi gerek.
İdam cezası olmadığı için bebeklerimiz bile (hem de bazı hastanelerde) şu an maktül olmuş durumda ve failleri hala yaşıyor.
Bunlar aklın aldığı, boş felsefik hümanist fikirlerin kasılacağı ve kanunen affedilecek hususlar değildir.

Bir olay olduğundan fail için sosyal medyada "hapishane de onu benzetirler" türünden sürüden yorumlar yazılıyor.
Gelmesini istediğimiz adaleti bile hapishanedeki mahkumlarda arar olduk. Adalet, tam manasıyla sağlandıktan sonra mahkumun da suçluya şiddet göstermesine gerek yok.
Ceza için mahkumlardan medet ummayla ve sürekli hapishane inşa etmeyle nereye kadar?
Hapise konmaktan maksat, kişinin dışarıdaki özgürlüğün kıymetinin farkında olmasını sağlamak ve onu bu şekilde ıslah etmek demek değil mi?
Ama yok.. suç kaydında sürekli level atlayan için hapishane adeta bir tür "durak" olmuş durumda.

Hep söylenilen;
- hükümlüye insanca muamele, hapiste bir süre yattıktan sonra topluma kazandırma vs.
Bu sözlerinde samimi olan evinde neden (katili hadi geçtim) bir tecavüzcüye, gaspçıya yer vermiyor, neden her şey devletten bekleniyor?

Onlarca sabıkası olanlar, suçlarıyla övünebiliyor. Bu suçlarını başka kötü işlerinde korkutma amaçlı adeta silah olarak kullanabiliyorlar.

Ayrıca insanlar bir suçtan dolayı zarar görmüş olsalar bile bazen dava açmaya bile çekinir oldular.
Neden ?
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
Peki ya aktroll olmayan insanların da bunlara tuzlukla kosmasi?

Bu niye şaşırttı ki seni?
Politik açıdan ülkede memnun olmadığı şeyleri değiştirmek adına kılını dahi kıpırdatmayan bu uyuşuk kitle klavye delikanlığı harici bir şey yapamadığı için, içinde bulunduğu sıkışmışlık yüzünden kendinden o kadar nefret ediyor ki tamamen ilkel bir dürtüsellikle, mağara insanı gibi, toplumsal infiallerde öldür yok et hörörörö demekten başka bir tepki veremiyor. Çenesini tutup, azıcık izan gösterse çanak tutmamış, kullanılmamış olacak ama onu bile yapamıyor. Varlığının safi zarar olduğunun farkında değil ki işe yarar be şey yapmak zorunda olduğunun, aksi takdirde daha da boka batacağının farkında olsun.
0
Bruce
(20.10.24)
Türkiye'de idam gelse bile kimseye bunun uygulanamayacağını bilmeyen insanların cehaleti biraz, bir de toplumsal olayların gazına gelip böyle çıkışlar yapan seküler tayfa var, en son Giray Altınok'un aptalca bir açıklaması vardı okurken ben utandım. Bunların dışında Abdullah Öcalan yakalanıp Türkiye'ye getirildiğinde uygulanmıyordu ama idam cezası bizde hala vardı, yanlış hatırlamıyorsam MHP de koalisyon ortağıydı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.10.24)
ya idam kimin ne isine yarayacak halki gazlamak icin populist siyasetci soylemleri iste. bunun tartismasi zaten hep vardi. 96'ya kadar idam vardi bu ulkede zaten teorik olarak.

avrupa ile baglari koparmaya degecek bir sey degil hicbir hukumet icin.
0
bohr atom modeli
(20.10.24)
@diyecevaplandi

Kusura bakma ama senin nickini çok net hatırlıyorum. Bir kaç başlıkta daha "acaba aktroll mu bu yahu" diye şüpheye düştüğüm, bu şekilde her şüpheye düştüğüm insanda önce kendime kizdigim, ama ne hikmetse dönüp dolaşıp yine haklı çıktığım başka bir vaka...


1- öncelikle akp-rte girdiği ilk seçimde şeriat havaları falan esmiyordu. Aksine, Erbakan'dan ayrılan çok daha modern ve liberal goygoyu yapılıyordu nerdeyse bütün medyada. Hatta o dönemki penguen'lerde falan Rte'nin kanatlı aydın doğan üzerinde uctugu karikatürler vardı. Bırak şeriatı vs inanılmaz bir medya desteği vardı AKP'nin. Tüm bunlara arti Rte'nin ilk kadrosunda eski CHP'li vs kalburustu adamlar da vardı.

2-"kesin kanaat oluşturan şüpheye yer bırakmayan cinayetler.."

Yahu bu ülkede bu ülkenin en onurlu şerefli askerlerine ne kumaşlar kuruldu bu itler tarafından çabuk unutmus(!)sunuz.

CNC tezgahları ile ıslak imza attirdilar, evlerinin bahçelerinde kendi oluşturdukları delilleri gomduler, kanıt diye mahkemeye çıkardılar.

Neyin kesin kanıtından suphesinden bahsediyorsunuz yahu??

Daha yazacaktım ama şimdi de düşündüm normal bir insana mi yazıyorum ki bu emeği çabayı veriyorum :)
0
🌸makbur
(20.10.24)
Çünkü idam tartışılabilir bir konu. Ben idamın çözüm olduğuna da inanıyorum. Yaşamın kutsallığı palavrasını çoluk çocuğa anlatırsınız. Belirli suçları işleyen kişinin yaşamının hiçbir değeri ya da kutsallığı yoktur. Ayrıca rehabilitasyonun başarılı bir şey olduğuna inananın da hiçbir şekilde yolu hiçbir cezaevine ya da suçluya denk gelmemiştir.

Peki Türkiye'de idam ister miyim? Özellikle şu durumdayken asla. İdam geldiğinde belirli bir zekaya sahip olan herkesin kabul edeceği suçlular değil, çarpık adalet sisteminde birilerinin işine gelen/gelmeyen kişiler idam edilecek. O yüzden bazı görüşlerin yaptığının aksine "gerçek x o değil" gibi kıvırmıyorum. İdamın gerekliliğine inanıyorum ama uygulanabilir bir düzende olduğumuzu sanmıyorum. Bir de bizimki gibi çarpık olmayan ve çatır çatır işleyen adalet sistemlerinde bile suçsuz yere cezası infaz edilenler oluyorken tartışmaya gerek olmayan konu.

Bizde neden şu an konuşuluyor? Çünkü gündem bulandırma ve gaz alma amaçlı. "İdam demek Şeriat propagandası demektir" cümlesi -1500 çünkü alakası yok. Bu, sadece orta-doğudaki müslüman yoğun topraklar için böyle. ABD'de ya da Japonya'da şeriat için idam etmiyorlar. Öte yandan " idamı bu halka benimseterek şeriatı dayayacaklar" ise +1500 çünkü arada bunun yolunu yapıyorlar.
0
nawar
(20.10.24)
@makbur
Kusura bakma her bir yazdığın ayrı açıklama gerektiriyor.

konu çok uzamasın.

Sadece "1." yazdığın için diyeceğim, gerekli görüldüğü anda o ilk başlardaki iç ve dış siyaset zamanla değişir ve değişti.
Ortam eskisi gibi de değil.

Partiler geçer gider önemli olan devlettir. Parti hastasi başımlısı biri değilim
0
diyecevaplandı
(20.10.24)
(9)

Eski cehennem tribünler

prole
Eskiden avrupa maçlarında ya da derbilerde meşaleler, tezahüratlar falan öyle bir olurdu ki rakipler için stadyumlar cehenneme dönerdi. Şimdi bakıyorum, okuma bayramı gibi koreografi diye kukla dikiyorlar tribüne o kadar. Meşale, davul falan yasaklandı mı, ne oldu?
Eskiden avrupa maçlarında ya da derbilerde meşaleler, tezahüratlar falan öyle bir olurdu ki rakipler için stadyumlar cehenneme dönerdi. Şimdi bakıyorum, okuma bayramı gibi koreografi diye kukla dikiyorlar tribüne o kadar. Meşale, davul falan yasaklandı mı, ne oldu?
0
prole
(19.10.24)
yasak olan şeyler var. ama dışında aynı. bizim tribünler çok iyi.

istanbulda iseniz tottenham ve beşiktaş maçına bir gidin.
0
baldan kaymak
(19.10.24)
yasak. bi de 6222 var o da cok engel taskinliga. en ufak bisey atsan sahaya 1 yil boyunca mac saatinde en yakin karakola gidip imza vermek zorunda kaliyosun
0
buenosdias
(19.10.24)
Valla geçen gün şu takımın tribününü izlerken tam da aynı şeyi düşündüm:
youtu.be

Güvenlik gerekçesiyle pek çoğu yasaklandı bence.
0
Amaranta ursula
(19.10.24)
kadınların futbola ilgisi arttıkça.stadyuma gelip bir de selfie saplantısına düşünce haliyle deli taraftarlar stadyumdan çekil di.bundan şu an en çok etkilenen de her ne kadar sevmesem de fenerbahçe tribünleridir. eski hallerinden eser yok .
gs onlar başarılı oldukça tribünlerinde bir standart var.
bjk zik zaklı
ts motivasyonları düşük tbünler de tırt .
0
jamswety
(19.10.24)
futbol zengin işi oldu.
0
nuisance2
(19.10.24)
Futbol zengin işi+1
bana göre en en kritik etken bu oldu.
0
logisticsmanager
(19.10.24)
futbol zengin işi oldu +1
eskiden maçlara gitmek büyük meseleydi, kolpaçino gibi ortam vardı. şimdi tiyatro ortamı gibi. kitle değişince eski cehennem özelliği kalmadı.
0
abelardo
(19.10.24)
Yeni Stadyumlarla birlikte üstteki yazılanlarla anlatılan bir ortam oluştu.

Yalniz bazı özel maçlarda bu yeni stadlarda da eskisi gibi ortamlar oluşuyor.

Beşiktaş'ın bir sampiyonlar ligi maçında rakibin yıldız oyuncusu gürültüye tahammül edemeyip oyundan çıkmıştı o zaman baya olay olmuştu dünyada :)
0
makbur
(20.10.24)
eskiden sahaya konfeti atilirdi paso, mac sogutulurdu. msela 2006 yilinda fenerbahce'nin sampiyonlugu kaybetmesi bu nedenle oldu. mac surekli sogutuldu. iptal edilmesi gerekirken devam ettirildi falan filan.

rezalet. boyle daha iyi. futbolu futbolluktan cikaran bunlarin olmamasi degil, sistemli oynamanin abartilmasi sonucu artik futbolun estetiginin kalmamasi bence.
0
bohr atom modeli
(20.10.24)
(21)

Kız arkadaşımın annesi hergün arıyor

infinitedreams
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız g
Sabah akşam fark etmeksizin aklına geldikçe kız arkadaşımı arıyor. beraber olduğumuz zamanların içine ediyor. normal mi bu durum? farklı şehirdeler. evlilik yolunda ilerliyoruz, evlendikten sonra da aramaya devam eder mi? kız arkadaşımla konuşmalı mıyım bu konuyu bilemedim, acaba bana mı sağlıksız geliyor bu durum yoksa normal mi?

teşekkürler
0
infinitedreams
(16.10.24)
Belki ilişkileri her zaman böyleydi ve böyle devam edecek. Birbirlerine çok düşkünlerdir. Bunu öğrenebilirsiniz. Her zaman böyle mi devam edecek en iyi kız arkadaşınız bilir? Bu konuyu konuşsanız garipsemez de normal bi konu. Sorun öğrenin.
Ben annemle haftada bi kere konuşuyorum ama ben de her zaman böyleydim. Herkesle böyleyim. Şimdi benimki sağlıklı yukarıdaki örnek sağlıksız diyemeyiz.
0
a perfect lie
(16.10.24)
evli kadınların anneleriyle telefon konuşmaları yerli yabancı bir çok kaynakta ortak mizah konusu. normal olup olmaması duruma ve kişilere göre değişir. rahatsız olduğunuza göre size göre normal değil demektir o yüzden konuşmakta fayda var. evlenince değişmez çünkü.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.10.24)
Var öyle insanlar.
Bi arkadaşımın eşi var mesela. Sabah kahvaltıya oturana kadar üç defa araşır annesiyle.
20 yıllık falan evliler. İlk zamanlar sinirden saç baş yolardı arkadaşım. Şimdi kanıksamış.
Yalnız telefonlaşmayla kalmıyor durum. Yılın altı ayı da yatıya gelşyorlar.
Ona göre ayarla kendini.
Bu arada sır falan olmuyor tabi. Senin donunun rengi konusunda bile detaylı bilgi sahibi bir kaynanaya sahip oluyorsun.
0
Mirket
(16.10.24)
ortalama olarak günde kaç kere arıyor ve arama başı veya günlük toplam ne kadar sürüyor bu aramalar?
0
bobinhoo
(16.10.24)
@bobinhoo örneğin haftasonu sabah 10 da arıyor, gün içinde 3 gibi 4 gibi arıyor. kısaca aklına geldikçe arıyor. bazen 3 dakika bazen 15 dakika..
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
günde ortalama yarım saati geçmiyorsa ve asıl önemli olan kısım beraber yaptığınız bir aktivite sırasında kız arkadaşın uzun uzun konuşmuyorsa sıkıntı yaratacak bir durum yok bence.

soracağı bir şey olur, onu sorar kapatır normal bu ama siz beraberken kız arkadaşınız oturup gereksiz muhabbete giriyorsa anormal.
0
bobinhoo
(16.10.24)
Saçmalık. Normal değil.
Oldu ki evliliğinizde bir sorun olursa kendi kızının aklını size karşı çelmeye yönelik hamleleri artacaktır.
Mesele, söylemek istemiyorum ama dışarıdan gelen bu tür uzun süreli etkiyle boşanmaya kadar varabilir.
Eş adayının annesine ileride evliliğinize dair her şeyi anlatabileceğini de bu kapsamda ele alın.

Çocuğunuz olursa, özellikle kitap okumaya alıştırın ki aile veya akrabalar arası tekrar eden gereksiz konuşmalara alışmasınlar.
Ayrıca gereksiz arkadaşlardan da uzak olmuş olurlar.

Evet bir insan annesine bağlı olabilir ama kemdi eşiyle olan yakınlığını da düşünerek arada hassas bir terazi kurmak zorunda.

Annesine bağlı değil, hastalık seviyesinde bağımlı ise sorun daha büyük.
Zamanında biriyle evlilik amaçlı telefonda görüşmüştüm bir tanıdık aracılığı ile.

Uzun konuşmadan sonra bana sorduğu soru kritik soru :
- evlendiğimizde nerede (il) çalışırsınız .
Ben de :
- ekmek neredeyse orada.
Ardından söylediği :
- annem babam burada onlardan ayrılamam.
Bu söyleyenin yaşı az da değildi.
Belli ki konfor alanından çıkmak istemiyordu.

Bir evlilikte erkeğin, anne babasına sürekli yakın olma isteğinde olan eşi varsa onların her an evliliğe müdahalesini de göz önünde bulundurması lazım.
Bu bakımdan eşlerin, dengeyi aile içinde saygı çerçevesinde sağlam kurabilmesi için benliklerinden biraz ödün vermesi lazım.

Evlilik, yatak odasından ibaret bir şey değildir.
0
diyecevaplandı
(16.10.24)
Farklı şehirlerde oldukları için endişeli olabilir. İyi mi, her şey yolunda mı? diye. Aynı şehirde bile olsa endişelenir ki farklı şehirde olunca bu daha da çok olur. Ben de anne olsam sık sık kontrol ederdim çocuğumu.

Birisi ya da birileri musallat mı oldu, yolda yürürken yanından geçen bir ipsiz sapsız yumruk mu attı vs.
0
rock n roll
(16.10.24)
@rock n roll, 35 yaşında bir bireyden bahsediyoruz.
0
🌸infinitedreams
(16.10.24)
7 senelik evliyim, annesi bir gün sektirmez :) rahatsız olmuyorum açıkçası, hele ki çocuğum okuduktan sonra daha iyi anladım.

Eşim benim annemi de benden fazla arar
0
kimlanbu
(16.10.24)
Bunun birey olmakla bir ilgisi yok ki. İsterse 100 yaşında olsun. Özellikle maalesef son zamanlarda her gün bir olay duyuyoruz ve o anne de bunu duyuyor ve endişeleniyor. Birey yine birey bunda bir değişiklik yok. Aynı şehirde bile olsa endiselenir farklı şehirde olunca korkusu katlanarak artar. Anne olsam sürekli ararım çocuğumu.
0
rock n roll
(16.10.24)
Türkiye'de yaşıyorsanız bu durumu sorgulamaya çok da hakkınız yok bence :) (hele ki şu dönemde)

Düşünüyorum da çocuğum olsa şu ülkede kafayı yerdim heralde.
0
makbur
(16.10.24)
Arar kısaca hal hatır eder. Çok önemli değilse daha geniş bir zamanda dönecegini söyleyip kapatabilir. Annesinin kızıyla kızın da annesiyle hergün görüşmesi anormal değil. Asıl anormal oran birbirinden habersiz ebeynler bence. Kız çocuk olmak zorunda değil. Anne hergün oğlunu da arayabilir ve bu bence son derece normal. Ülke koşullarına hiç girmiyorum bile.
0
hepimizkediyiz
(16.10.24)
Telefonda biribirini yeni tanımaya başlayan insanlar hariç kim günlük ve saatlerce konuşuyorsa arama mesafe koyuyorum, boş insana ayıracak ne vaktim var ne de kafam, bu durumda çok yakınlarım bile var.
boş boş konuşma ve dedikodu hariç hiç bir şey yapmıyorlar.
0
eja
(16.10.24)
Hal hatır sormak için aranabilir de uzun uzun sohbet ediyorlarsa eja +1.
Olağanüstü bir gündem yoksa telefon sadece hızlı iletişim aracı benim gözümde.
0
auroraaurora
(16.10.24)
kız arkadaşınızın gelen aramaları açmayarak her aramaya cevap verilmemesine, meşgul olabileceğine annesini alıştırması lazım.
0
bass solo take one
(16.10.24)
bence de herkesin normali farklı. ben mesela ilk öğrencilik zamanlarımda çok konuşuyordum. arkadaşlarım abartma dediler. azalttım sonra. şu an 2 haftada 1 annem ararsa konuşuyoruz, o aramazsa ben zaten aramıyorum.

bi kuzenimle annesi günde 3 kez konuşuyolarmış (kız 32 annesi 50 küsür yaşında) annesi gidip birkaç ay evlerinde kalıyor her sene. benim annem yılda 1 hafta ya gelir ya gelmez.

sizinki eğer buluştuğunuz kısıtlı zamanda arayıp tüm buluşmayı baltalıyorsa normal bi şekilde söyleyebilirsiniz bence alınılacak bi şey değil. ama zaten 3 dk sürüp kapatıyosa sizin tolore etmeniz daha doğru olur.
0
turuncu tonlarda
(16.10.24)
Sevisiyor mu kızım acaba dur rahatsız edeyim kafasında birisi de olabilir, aman dikkat.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.24)
gayet normal bir durum, evliliğinizde de sorun olacağını sanmıyorum (sen sorun etmezsen) komik cevaplar var gerçekten, insanlar kafayı yemiş.
0
ravenudon
(16.10.24)
normal bir durum değil.
içinde bulunduğumuz kötü zamanlarla filan ilgisi olduğunu düşünmüyorum. muhtemelen yıllardır bu şekilde devam ediyordur.

evlenince de değişeceğini sanmıyorum.

her gün aramasındaki asıl problem, evlendiğinizde önemli/önemsiz ikinizin arasında, hayatınızda olan her şey anne tarafından da bilinecektir. özel diye bir şey kalmayacaktır.
0
wilhelmwasmuss
(17.10.24)
Maalesef bazı anneler sınırlarını bilmeyebiliyor evladı da aslında bunun bir istismar olduğunu genç yaşında anlamıyor ve evlat olarak bundan rahatsız olmuyor. Eğer bu konuşmalarda her şeyi eksiksiz annesine anlatiyorsa büyük problem bence. Siz evlilik yolunda ilerlesenizde evli değilsiniz bu yüzden bunu kendisine sormak saldırgan bir tutum gibi görünebilir ama netlikle bunu söylemenin bir yolunu bulmalı ve mantıklı argümanlar ile güven vermelisiniz
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
(3)

Bir Heidegger alıntısının Almancasını bulmak

encokbenisevinnolur
"Everyone is the other, and no one is himself. The they, which supplies the answer to the who of everyday Da-sein, is the nobody to whom every Da-sein has always already surrendered itself, in its being-among-one-another."Böyle bir alıntı var, Heideggerden. Hangi kitabından olduğunu bulamadığım için
"Everyone is the other, and no one is himself. The they, which supplies the answer to the who of everyday Da-sein, is the nobody to whom every Da-sein has always already surrendered itself, in its being-among-one-another."

Böyle bir alıntı var, Heideggerden.

Hangi kitabından olduğunu bulamadığım için dolayısıyla Almancasını da bulamıyorum.

Kitabı bilen çıkar mı, alintinin kaynağını?

Ya da bir arama yöntemi önerir misiniz?

Not: cümleyi tekrar Almancaya çevirmek bir seçenek değil.
0
encokbenisevinnolur
(16.10.24)
Varlık ve Zaman
0
prole
(16.10.24)
"Da-sein" şeklinde değil de "Dasein" diye arayın. Yüksek ihimal "varlık ve zaman" kitabından. Almanca varsa direkt "sein und zeit" kitabını indirip "dasein" kelimelerinin geçtiği yerlerden bu bölümü bulabilirsiniz.
0
makbur
(16.10.24)
kitap zaten paylaşılmış, orijinali,

"Jeder ist der Andere und Keiner er selbst. Das Man, mit dem
sich die Frage nach dem Wer des alltäglichen Daseins beantwortet, ist das Niemand, dem alles Dasein im Untereinandersein sich
je schon ausgeliefert hat."

taradajko.org

şurada 128'inci sayfada bulabilirsiniz (pdf değil kağıtta yazan sayfa, pdf'te 141)
0
mark greg sputnik
(16.10.24)
(2)

Elektro enstrüman nedir

kanepeee
- Elektro keman. Yayı var teli var. Genellikle kasası yok. Haricinde keman ile aynı görünüyor. - Elektro ud. Genellikle kasası yok. Haricinde uda benziyor. - Elektro bağlama. Kasası var. Görsel olarak bağlama ile aynı. - Elektro gitar. Kasası var. Gitara pek benzemiyor, az benziyor. Bunların ortak b
- Elektro keman. Yayı var teli var. Genellikle kasası yok. Haricinde keman ile aynı görünüyor.
- Elektro ud. Genellikle kasası yok. Haricinde uda benziyor.
- Elektro bağlama. Kasası var. Görsel olarak bağlama ile aynı.
- Elektro gitar. Kasası var. Gitara pek benzemiyor, az benziyor.

Bunların ortak bir yanı var mı? Böyle farklılaşmalarının sebebi nedir?
0
kanepeee
(15.10.24)
Farklılaşma karının sebebi hepsinin orijinalinin kendine mahsus sazlar olmaları. Bu saydıklarının ortak noktası elektronik teçhizata göre yapılmış olmaları.
0
muhayyer divan
(16.10.24)
Telli sazların elektro halleri genellikle tellerin titresimlerini bir manyetik vasıtası ile elektrik sinyallere çeviriyor.

Şekil tamamen calim amacı ile ilintili.

Eğer bu enstrümanı her zaman bir amplifikatöre bağlayıp calmayacaksaniz (yani çıplak bir yere baglamadan akustik olarak da calacaksaniz) elektro bağlamalar gibi Normali ile arasında fark olmayan biçimlerde olur, olabilir.

(Bu sekilde olan elektro gitarlar da var jazz kasa seklinde)

Eger enstrümanı sadece amplifikatöre bağlayıp calacaksaniz ona göre elektro keman lar udlar gibi boş kasa şeklinde olabilir.

Yalniz elektro gitar gibi (akustik gitardan daha yoğun ve fazla ağaç kullanılarak uretilmis) enstrümanlarda daha fazla sustain (sesin uzamasi - daha fazla agac ile teller daha fazla rezonansa girecektir- ) ve dolgun ton elde etmek amacıyla çok daha dolgun kalın kurutulmuş ağaç parçaları ile üretilir.
0
makbur
(16.10.24)
(16)

RTE bugün ölse ne olur?

Bir ben var benden şurada
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
Yani ülkenin durumu ne olur kısa orta uzun vadede? Ben tıpkı sigarayı bırakan insanların kurum bağlamış ciğerlerinin gün geçtikçe temizlenmesi gibi bir temizlik süreci yaşanır diye düşünüyorum ama kolay da bir şey değil tabii, ne olur?
0
Bir ben var benden şurada
(15.10.24)
şu dönemde olursa çok kötü olur.
gerçekten dış güçlere alan açılır. ben sempatizanı veya partizanı değilim. sadece reel bakıyorum.

başka da siyasi yorum yapmayacağım.
0
janderzel zartanyan
(15.10.24)
Temizlik mi ?
Soruyu diğer yandan düşünürsek mesela :
Fetöcüler sevinçten havalara uçar. Yeniden resmi kurumlara geçmeyi ve kripto yapıları ile dışarıya bilgi,belge sızdırma hayalleri kurarlar.
Diğer terör örgütleri de aynı şekilde.
Asla bu gibi tehlikeler tam olarak bitmiş değil.
Beni İsrail, hazır savaşı bölgeye yaymaya çalışırken bu arada Türkiye'yi de asla göz ardı etmez.

Tabi daha başka çok şeyler var söylenecek.
0
diyecevaplandı
(15.10.24)
Rte 2002'de başa geldiğinde kurduğu partide pek çok farklı yerden gelen öyle ya da böyle liyakat sahibi insanlar vardı. 1 mart 2003 tezkeresini Rte meclisten geciremeyince partide kıyıma başladı. (Çünkü kendi partisinden de red verenler olmuştu)

O zamandan bu zamana bu kıyım öyle bir hale geldi ki "artık bundan daha Vasıfsızı da gelemez amk" dediğin her mevki makama daha da Vasıfsızları geldi.

Geçen yine burada eskiden dış işlerinde çok iyi eğitim almış yetişmiş Rte'nin "monşer" dediği devlet çalışanlarından bahsetmiştim. Hani bırak eğitimi yetişmeyi, yabancı dili olmayan adamları doldurdu dış işlerine.

Bütün bunları sunun için anlattım, Türkiye şu anda bomboş. Nasıl yürüyor nasıl gidiyor aklım almıyor :)

Ve inanin bundan daha da kötü olamaz.

Rte ölünce muhtemelen avaneleri de çil yavrusu gibi dagilacak sağ sola. Erken seçime gidilir.

Tukiye'ni kaderini de malesef seçilen o kişinin merhameti belirleyecek :) -Rte gibi olma ihtimali çok yüksek çünkü o yetkiler en aklı selim adamı bile yoldan çıkartır-
0
makbur
(15.10.24)
Orta ve uzun vadede ABD BOP için başka bir işbirlikçi bulana kadar mirasyediler birbirine düşer. Eğer cumhuriyetin bütün kurumlarının içi boşaltılmamış ve güçler ayrılığı yok edilmemiş olsaydı hiçbir şey olmadan direkt güzel günlere geçerdik.

PKK'lılar ve yeni Fetö olma yolunda yol alan tarikatlar ile ülkeyi parsel parsel satın alan araplar üzülürdü. Doğru düzgün bir vatansever devlet refleksimiz kalmadığı için kısa vadede işler nasıl ilerler bilmiyorum ama erken seçim yoluna gidilmesini engelleyip yönetimi gasp etmeye çalışırdı ya tarikatlar ya da dağılan AKP grubu. Öyle ya da böyle 2025 yazında seçim olurdu herhalde. Cahil halkı tek adama tapar hale getirmenin kötü yanı da bu. Sonrasında kime tapacaklarını bilmedikleri için aralarında toparlanamazlar.

Bir şekilde erken seçimde vatansever bir parti göreve gelirse seyreyle cümbüşü. Bütün haramzadeler birbirlerini satıp kendilerini kurtarmaya ya da yurt dışına kaçmaya çalışırlar. Orta yollu her devrin adamı haramzadeler ise yeni hükümete yanaşıp zenginliklerine zenginlik katmaya çalışırdı.

@diyecevaplandı -1 AKP dönemi aksine cumhuriyet kurumlarının çalıştığı, yaptım oldu değil hesap verilerek ve denetlenerek yönetilen bir ülkede terör örgütleri de sızıntılar da en fazla 90'lardaki gibi masaldan mağduriyetler oluşturup cahil halkı kandırmaya çalışırdı. Türkiye Cumhuriyeti AKP döneminde olduğu kadar aciz ve güçsüz dönem yaşamadı. En yakını Düyun-ı Umumiye+Herkese Tavizler/Kapütilasyonlar+Toprak Kayıpları+Rüşvet+Ordunun yıkımı+Türke korku imparatorluğu ile II. Abdülhamid dönemi.
0
nawar
(15.10.24)
Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem. Rte sonrası dönemle ani bir şekilde yüzleşmek zorunda kalırsak vay halimize. Ha bir sonraki seçim olur rte aday olmaz, bir adayı destekler ve o da kaybeder, o zaman daha yumuşak bir geçiş olur tabii. Rte’nin elindeki gücün paylaşılması için ne ocaklar sönecek kim bilir.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Ooo sozlukteki RTE sempatizanlari basmis burayi. Cevabimi vereyim.Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz. Gul gibi olur
0
turkuaz
(15.10.24)
Bence biz ülke olarak hem siyasi hem ekonomik hem de sosyal olarak kendi Hindistan'ımız Pakistan'ımız Afganistan'mız olmuş durumdayız, tabii ayrıcalıklı ve çok süper yaşayan bir gürah da var ama konumuz değiliz, ne olursa olsun mevcut durumumuzdan daha kötü olmayız muhtemelen parmağımıza batıp rahatsızlık huzursuzluk veren kıymığın çıktığında yaşadığımız rahatlığı yaşarız, tabii bizim neslimiz pozitif değere geçtiğimizi görür mü bilem ama en azından negatifden çıkmaya başlarız, hiç öyle RTE ölürse başımıza şu işler gelir gibi bir durum olmaz o başımıza büyük işler gelir algısı RTE ve güruhunun inandırdığı yoktan varedilmiş bir korku, bütün dünyanın işi gücü yok RTE ölse de şunlara çöksek diye gün saydığını sanmıyorum hiç.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.10.24)
"Büyük otoritelerin çekilmesinden sonra daima kaos oluşur. Mevcut sistem aksak da olsa ancak rte ile ilerleyebilecek bir sistem" - Bu hayatımda duyduğum en komik söylem.

Akp ve RTE şuanda bir tane faydalı iş yapamıyor ve yapabilme ihtimali yok. Akp ve vatandaşın menfaati birbiriyle çelişiyor.

Sigara örneğindeki gibi kademeli olarak iyileşme olur ancak bu oldukça uzun sürecektir. En önemlisi de Türkiye ne olursa olsun bir süper güç olamaz. Bir ekonomik dev olamaz. 90'lar ortamı gibi bir ülke olur.

Ekonomik düzelme vatandaşın 90'lardaki gibi ev-araba alabilme güçlerinin yerine gelmesi kadar olsa bile yeterli. Tek maaşla ailelerin geçindiği günler vardı. Bu seviye bile çok çok iyi.
0
ferenc
(15.10.24)
Dağda aç kalan aktroller şehre inmişler:)

Döviz dibi görür, yabancı yatırımcı akar, avrupalı turist akımı başlar. Tabi yerine soylu, Bilal gibi bir isim seçilirse hiçbir değişiklik olmaz.
0
HellKeePer
(15.10.24)
Hic bir sey mevcuttan daha kotu olamaz +1000 hatta +yüzbin

Bişeyler kötü olursa da daha iyi olacağı için kötü olur. Günün en karanlık zamanı gün doğumundan hemen öncesidir.
Hepsinden öte milyonlarca insan yarına umutla bakmaya başlar, ülkenin yarısının motivasyonu artar. Diğerleriz zaten fakirlikten kırıldığı için en fazla vah vah çeker, yerine gelene biat etmeye devam ederler o yüzden onlar için bişi değişmez.
0
Bruce
(15.10.24)
@ferenc

Bu tespit bana değil TR’nin yetiştirdiği en büyük siyasi tarihçilerden birisi olan Fahir Armaoğlu’na ait. İlk cümleden bahsediyorum.

Başkalarının ne düşündüğünü önemsemeden de sorulan soruya cevap verebilirsiniz. Beğenmedikleri cevapları verenleri bu hızda yaftalayan şu güruh bu denli sıkıntıya rağmen mevcut iktidarın hala iktidar olmasını açıklar nitelikte.
0
but that was just a dream
(15.10.24)
Numan Kurtulmuş cumhurbaşkanı olur. akp dağılır. 45 gün içinde seçim olur. Yatırımcılar, siyasi istikrar ve güven ortamını ararlar. bu süreçte piyasalar dengesiz ve bence negatif hareket eder. gıda, enerji ve ithalata dayalı sektörlerde fiyatlar yükselir. hisseler düşer. bu belirsizlik sürdükçe olağan ve beklenen bir durum. ama aşırı bir şey olmaz.
sonra seçim olur. bir parti veya ittifak kazanır. ve bence bu ak parti tarafı olmaz. yeni iktidar partisi, ekonomi, hukuk, adalet, eğitim, dış politikada değişimler yapar.
zamanla biraz daha düzeleceğimizi düşünüyorum.

sonra bir bakmışız biz de ölmüşüz. çocuklarımız torunlarımız döngüyü sürdürmeye devam edecek. değişik bir şey.
imam hatiplilerin şu an yetişme aşamasında olduğunu ve bu neslin ileride partileşip ülke yönetiminde tekrar rol alacağını, Erdoğan'ın ideolojisini baz alarak yol alacaklarını düşünüyorum. inşallah o günleri görmeden ölürüm:) bir tane daha görmeye dayanamam.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.10.24)
Size %100 olacağı söyleyeyim chp, akp iktidar olsun diye gerekirse Tayyibi mezarından çıkarır aday yapar tekrar seçtirir.
0
olaylar olaylar
(16.10.24)
duyuruyu da troller basmis. akp aninda yok olur. akp diye bir parti yok su an, tayyip'in partisi var. oldugu an chp de facto yonetim olur akpliler birbirine saldirirken. akpdeki ic savas sebebiyle su an bildigimizden cok daha fazla yaptiklari pislikler ortaya cikar.

su an olan durumdan daha kotusu olamaz emin olun.
0
aguen
(16.10.24)
Taht kavgalarını izleriz fetönün kaçarken yabinda götürdüğü arşivler ortaya çıkabilir etkisiz ana muhalefet güven vermediği için sağ cenahtan akp dışı bir partinin yıldızı parlar ve koalisyon hükümeti görürüz bence. Neticede hiç kötü olacağını düşünmüyorum. Cumhurbaşkanı İmamoğlu olabilir. Parlementer sistemi hiçbir cumhurbaşkanının istemeyecegini düşünüyorum ama ekonomi ve hukuk şu andakinden daha iyi olabilir:)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(17.10.24)
güç ayrılığı kurulmadığı sürece sadece kaos bekliyor bizi.

daha kötü olmaz diyenlere, kısa vadede escobarın ölümünden sonra kolombiya da ne olduysa onlar olacak, en büyük güç, diğer minnak güçleri kontrol altında tutuyor, o ipler boşalınca herkes kafasına göre hareket etmeye başlayacak. mafya savaşları bekliyor bizi, hem kurumsal olarak, hem de gerçekten sokakta yaşanacak.

çoğunluk tayfa zaten tarikatçı, dinci (muhafazakar falan değil, dinci, din satıyorlar), 18-30 genç nesil güç ayrılığı, etki alanı vs. ne farkındalar nede umursuyorlar (ki gayet normal), hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.

gelecek olan kişi kim olursa olsun, faşist bir tavırla tüm kurumları tek tek yeniden yapılandırması ve güç ayrılığını kurması gerekiyor.

daha kötü olamaz diyenlere de murphy kanunlarını hatırlatmak isterim,
bir şeyin kötü ihtimali varsa kesinlike kötü gidecektir.

geri kalanda leonardo+1, döngü devam edecek.
0
selam
(18.10.24)
(16)

bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? (kitap okuma seklim)

Zetnikov
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıy
kitap okumayı seviyorum ama anlatılmak ıstenen seyler bana hanı max 1 a4 kagıdı yada yarısı kadar yer kaplayabilecek seyler gibi geliyor.
saygı duyuyorum ama en az 500 sayfalık yazıyı okumak artık ıskence gıbı gelıyor cunku gunumuz artık gorsel hani videolar var yada bulasık yıkarken ses dınleyebılıyoruz.

baktım zaten butun kıtapları okuyamıcam bende artık kitabın adını yapay zekaya yazıyorum özet geç diyorum. bana 1 sayfa mevzuyu anlatıyor. artık bu sekılde kıtap okumaya basladım. kitap masrafım yok yabancı kaynakları vs allah ne verdıyse okuyorum hem sıkılmıyorum. obur turlu bı suru kıtap var nasıl yetısıcem bın tane hobim ısım gucum spor ders bılmem ne okumama ımkan yok.

yorumunuz nedır benım kıtap ozetlerı okumam hakkında ne dusunuyorsunuz gıderım var mı yoksa yanlıs yolda mıyım sızce
0
Zetnikov
(14.10.24)
Saçma bana göre. Ben çok kitap okuyan biri değilim de bunu da yapmam yani.
Okumaya imkanın yoksa okuma. Benim son zamanlarda çok yok açıkçası. Oyun oynamaya da yok. Yapamıyorum. Spor hayatımda daha önemli haliyle boş vaktimi ona veriyorum, bir de hanımla ortak oynayacagimiz kutu oyunu vs.

Iyi bir kariyer, sağlıkli olmak için spor, mutlu bir eş/partner, çocuklarla zaman geçirmek, kitap okumak, dizi/film izlemek, yürümek aktivite yapmak vs bir sürü yapacak şey var ama zaman yok. Bunlarin hepsini yapmamiz zaten zor, bizim için onemlilerini yapsak yeter.

Kitap özeti okumak sana iyi geliyorsa oku da ne bileyim lord of the rings özet okudum geçtim gerçekten misal kulaga komik geliyor. Bence tabi, belki de senin gibi insanlarla kitap özeti kulübü kurup kitap özeti tartisabilirsiniz ne bileyim vardır belki :)
0
logisticsmanager
(14.10.24)
@logisticsmanager

hocam sokak diliyle kendimi ifade edecegim

"benım amacım mevzuyu ayıkmak" hocam. merak edıyorum adam 1.500 sayfa kıtap yazmıs kım oturup okuyacak :D bende ozetıyle tencerenın dıbını sıyırıyor mısalı takılıyorum xD
0
🌸Zetnikov
(14.10.24)
"kitap okumayı seviyorum" ve "işkence gibi geliyor" aynı anda olacak şey değil. Okumayın? Okumak zorunda değilsiniz ki, içinizden gelmiyorsa okumayın, birkaç sene sonra özlerseniz yine okumaya başlarsınız.
0
kobuzchu kiz
(14.10.24)
Abi tamam bize fikrimizi sormussun. Ben açıkça saçma sapan bir düşünce olarak gördüm. Sen böyle mutluysan bize sormadan gerek yok. Yüz kişiden belki 5i bunu çok mantıklı bulacak bence.

Kobuzchu+1
Kitap okumak zorunda değiliz zamanimiz yeterli değilse. Misal ben polisiye okumayi çok severim, hayatima bir artisi olmuyor, hobi/vakit gecirmek. Okumasam da çok bir şey değişmezdi. Ne bileyim Moby dick okudum diye büyük adam olmadim.
0
logisticsmanager
(14.10.24)
kitap okumuyorsunuz ki, özetini okuyorsunuz.

film izlemek yerine trailer'ini izlemekle aynı şey. ya da hakkında sözlükten iki-üç entry okumak gibi.

kitap okumak aynı zamanda düşünsel bir süreç. okurken zihninizde canladırıyorsunuz, belki bi cümle hoşunuza gidiyor altını çiziyor belki bir şey uyandıyor başka düşüncelere kapı açılıyor.

"kitap okuma şeklim" diye bir şey yok yaptığınızda. çünkü bu kitap okumak değil, dediğim gibi olsa olsa özet okumak olur.

ben ilkokulda don kişot'u okumuştum. yarısı resimli, 12 punto, 50-60 sayfalık. kitaptan aklımda kalan tek şey "deli bi adam var. zengin bi de. atıyla dolaşıyor etrafta. etrafa salça oluyor. sonra hasta olup eve geldiğinde komşular evindeki kitapları yakıyorlar. çünkü kitap okuduğu için delirmiş"

20li yaşlarda tekrar don kişot gibi tüm insanlığa armağan olan o başyapıtı okuyana dek böyle bir şey sanıyordum.

siz de özet okumaya devam ederseniz benim ilkokuldaki halimin bir ton laciverdi konumuna gelirsiniz.

siz bilirsiniz tabi.

kitaplar pahalı artık. sorun oysa, elektronik olarak ve bedava bulabileceğiniz tonlarca yerli kitap var.
0
biseysorcaktim
(14.10.24)
Küçükken herkes "kitap okumalisin kitap okumalisin" şeklinde takıldığı için kitap okumaktan çocukken nefret ederdim.

Bence pek çok insanın kitap okumaktan haz almaması da bununla ilintili, "kitap okumanın yapılması gereken bir eylem" olarak gorulmesi; gerek sosyal çevre gerek sosyal statü vs.

Ekside "kitap okumanın hiçbir işe yaramamasi" gibi hıyarca bir başlık bile vardı.

Kitap okumak da bütün diğer hobiler, entelektüel faaliyetler gibi tamamen haz işidir. Bir kitabı okurken "ha 100 sayfa okumuşum iyi 50 sayfa kalmış" diye okuyorsaniz zaten siktir edin okumayın daha keyifli işler yapın.

Karamazov kardeşleri okurken kitap bitiyor diye uzuluyordum sonlara doğru.

Bir ara kitapçıda da çalışmıştım, o zaman fark ettiğim bir gercek; kitap okumayı sevmeyen insan aslında yok. Okumak insanın en temel özelliklerinden, konuşmak gibi. Sadece doğru kitabı bulamayan insanlar var.

Bir de kitap okuma ritmi diye bir gerçek de var. Bu ritmi yakalamak zor, kaybetmek kolay. Bu ritm sahip değilseniz, okumaya tekrar başladığınız andaki kitap da yanlış kitapsa bu ritmi yakalamak zor.
0
makbur
(14.10.24)
kitap okumanın olayı mevzuya ayıkmak değil, o süreci geçirmek. nasıl ki insanlar internetten fotoğrafına bakabilecekleri yerlere seyahat ediyor, aynı şey. sen istediğini yap tabii, kimse seni boğazlayacak değil özet okuyorsun diye. ama aklında kalacağını sanmıyorum
0
titanyum22
(14.10.24)
kitap okumak bir süreç. bu süreç artık size yorucu geliyo olabilir. hepsi hakkında özet bilgim olsun diyosanız okay ama kitap okumak bence yaptığınız şey değil sadece ana konusunu öğreniyosunuz. bu aynı filmin sadece fragmanını izlemek gibi
0
chanandler bong
(14.10.24)
yapay zeka size bir kitabın sayfalarca özetini mi çıkarıyor? yoksa bir sayfalık genel bir tanıtım mı yapıyor? eğer ikincisiyse, buna o kitabı okumak denemez ve aralarda kaçırdığınız çok şey olacaktır. hacimli kitapları bir saatte özet geçen sesli kitaplar var. onlar daha iyi olur sanki.

aslında günde aşağı yukarı yarım saat ayırıp 20 sayfa okuyunca, senede kabaca 15-20 kitap ediyor.
0
visnebahcesi
(14.10.24)
sizinki koca bir kitabı ana fikre indirmek. kitap sadece ana fikir için okunmaz. Kitabın içindeki bir paragraf betimleme, değişik bir gönderme, olayın çözülme şekli...
mesela, kırmızı pazartesi'nin başında kahramanın öleceği bildirilir. siz olayın nasıl gerçekleştiğini merak ederek okursunuz.
0
oyokbuyoknevar
(14.10.24)
Oldu olacak film ve dizilerinin de özetlerini arkadaşlardan dinleyelim:) kobuzchu+1.
0
asteriks
(14.10.24)
Kitap okumak sadece konuyu öğrenmek kavramak değildir ama. Özellikle edebî eserlerde dilin kullanım çeşitliliğini ve maharetini takip etmektir, yazarın kültür birikimini, hayal dünyasını, psikolojik çözümlemelerini, kendi psikolojisini, tarihî bilgileri veya yaklaşımları, düşünce yapısını vs gözlemlemek ve yaşamaktır. Sadece konuyu öğrenmek dediğin anca bilimsel araştırma kitapları için filan geçerli bence.
0
muhayyer divan
(15.10.24)
edebiyat için diyorsan haklısın
film izlemek yerine sinopsis okumak istiyorsun
ama edebiyat bi sanat, böyle bi yapısı var
kitaba konu olacak diğer şeyler, felsefe, mantık, tarih vb için zaten 1 sayfaya indirmek mümkün değil ama yazarın beceriksizliğinden yine bayabilir
0
lambırcek
(15.10.24)
Edebiyat için diyorsan haklısın denmiş. Tam tersi asıl roman söz konusuysa bu dediğiniz yöntem çok daha anlamsız.

Roman okurken olayları bir başkasının gözünden, başkasının bakış açısıyla görürsünüz. Gerçek hayatta insanların kafasının içine giremezsiniz ama kurmaca edebiyatta girebilirsiniz. Bu da size olaylara farklı perspektiften bakabilme becerisi kazandırır. Tek yönlü değil, çok yönlü düşünme alışkanlığının kazanılmasını sağlar. Ve tüm bunlar romanı okurken bir süreç halinde gerçekleşir. "Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır. Yani siz karakterin ne düşündüğü için öyle davrandığını, gerçekleşen olayların onu böyle davranmaya niye ve nasıl sevk ettiğini bizzat karakterin kafasının içerisinden izlersiniz. Sadece olaylara ve sonuçlara bakarak bu süreci anlamanız mümkün değil ki zaten kitabın olayı da bu sürecin ta kendisi.

Sizin analojinizle cevap verecek olursak, siz özet okuyarak tencerenin dibindeki salçalı suyun tadına bakmış oluyorsunuz ama o tencerede pişen kuru fasulyenin de kuzu etinin de tadını kaçırmış oluyorsunuz. Eğer, "ben zaten o saçalı sudan o tencerede etli kuru fasulye piştiğini anlıyorum bu da bana yeter" diyorsanız, sizin bileceğiniz iş. Ama bize etli fasulye vs salçalı su diye soruyorsanız bunun cevabı belli.

O değil de örnek vereceğiz derken kuru fasulyeye aşerdim durduk yere :)
0
thracia
(15.10.24)
çooooooooooooooook saçma. hayatımdan bundan daha saçma çok az şey duymuşumdur.

ben şunu yapıyorum. bi film var mesela, merak ediyorum, ama izlemeye vaktim ya da enerjim yok, iki saatime değmeyeceğini düşünüyorum. filmi wikipedia'dan aratıyorum. orda hemen hemen tüm filmlerin baştan sona özeti oluyor. okuyup geçiyorum.

ama izlemekten alınan hazzı alıyor muyum, duygulanmam gereken yerde duygulanıyor muyum, alt metinleri anlıyor muyum, görsel şölene erişiyor muyum? hayır. dolayısı ile benim bu yaptığım da saçma.

ama senin yaptığın saçmalık benimkinden daha büyük saçmalık gibi geldi. kitaplara daha fazla kültürel anlam yüklediğimiz için olabilir.
0
elorelia
(15.10.24)
@thracia
<"Mevzu"nun ne olduğunu değil, nasıl olduğunu anlatır.>
evet zetnikov da ana temayı öğrenip geçmek istiyor
1984; tek parti rejimi, eziyet, zoraki köle
Cesur yeni dünya; gönüllü köle... vs
0
lambırcek
(15.10.24)
(3)

Müzikte transpoze ve bir nota aslında bir nota değil midir?

sukut
Kendi çapında transpoze meselesine ilgi duymuş biri olarak merak ettiğim şey şu. Bir nota aslında o nota değil midir? Yani bizim do dediğimiz nota aslında do değildir ve onu do kabul ederek diğer notaları mı sıralamaktayız? Ama bir de nota frekansları diye bir şey var. O zaman her notanın bir frekan
Kendi çapında transpoze meselesine ilgi duymuş biri olarak merak ettiğim şey şu. Bir nota aslında o nota değil midir? Yani bizim do dediğimiz nota aslında do değildir ve onu do kabul ederek diğer notaları mı sıralamaktayız? Ama bir de nota frekansları diye bir şey var. O zaman her notanın bir frekansı var, o zaman her notanın kendine has bir özelliği var demek midir bu? Yani do'yu transpoze edip si yaptığımda bu bir varsayım mıdır, artık do dediğim sesi si kabul ediyorum demek midir, yoksa o yaptığım si mucizevi şekilde do'ya mı dönüşmektedir? Çok teknik olmayan, işin teorik kısmında kafamda ampul yakacak bir açıklmaya ihtiyacım var.
0
sukut
(13.10.24)
Sesler var. Frekanslar hertzler var. Biz bu frekansları Hertz cinsinden yayıldığı zaman ses olarak algılıyoruz.

Eskiden ses deyip geçerdik, sonra onlara isimler verildi, çünkü enstrümanlar icat edildi, kim hangi sesi nereye basarak veya nasıl üfleyerek çıkarıyorsa onu bir diğer kişiye söyleyebilmek için seslere isimler vermek durumunda kaldılar. Aynı şey, sesleri kağıt üstünde ifade edebilmek için de geliştirildi, nota yazısı yani.

Transpozisyon denen şey de insan ses sınırlarının çeşitliliği sebebiyle ortaya çıktı, iletişime bu ses farklarını da eklemek icap etti. Fa kararlı şarkıyı "Do'dan" çaldırma ihtiyacı doğdu. Yani seslere isim verme ihtiyacı burada da baş göstermiş oldu.

Sonra nota yazısı icat edildi işte. Ancak teknolojik ilerlemeler olduktan sonra seslerin titreşimleri ölçülebildi ve "evrensel"(?) bir isimlendirmeye gidildi.

Ama bu da, nota yazısındaki ANAHTAR kavramına bağlı. Bir şekil belirliyorsun, o şekle bir ses ismi veriyorsun, onu portenin hangi çizgisinden başlatırsan o çizgiye yazılan nota o anahtarın adını alıyor. Transpozisyon bu şekilde uygulanıyor, Batı Müziğinde. Türk Müziğinde tamamen matematik yapıyoruz, kolay tarafından almaktan da geri durmuyoruz yoksa sürekli hesaplayarak müzik yapılmaz.

Do'yu si'ye göçürdüğünde (batı müziğindeki ifadesiyle transpoze ettiğinde) bu bir varsayımdır evet, ama zaten her şey bir varsayım. 440 Hertzle titreşen sese La ismini veren kişi de o sese Re ismini veren kişi de doğru söylüyor, aslında seslerin isimleri yok, biz ayırt ediyoruz ve birbirimize ifade etmek için isimlendiriyoruz.
0
muhayyer divan
(13.10.24)
Her notanın frekansı belli örneğin 440 hertz'e la'dan başka bir şey diyemeyiz.
Yani saniyede 440 defa titreyen her şey spesifik oktavdaki la sesini verir gitar teli de olur, ağaç dalı da olur.

Do'yu mi'ye çektiğimizde artık do mi olmuş olmuyor mi de do olmuş olmuyor.

Do tonundaki şarkıyı mi'den çalmış oluyoruz.

Scale'leri bir ana lokasyon (ton) ve gidilmesi muhtemel yollar (aralıklar) olarak bakarsak daha basit anlayabiliriz mevzuyu. Çizgi ile çizebileceğimiz yollar ve duraklar belli (basit seviyede düşünecek olursak) fakat bu yola nereden çıkacağımız değişebiliyor.

12 tane yarım aralık var oktavda ve oktavlar birbirlerini tekrar ediyor (batı müziğinden bahsediyorum)

bir ezgi çalarken aslında notaları değil o aralıkları çalıyoruz yani

i.imgur.com

Do Mi Sol Si dediğimizde Do (kök varsayacağımız yer) ve kökün büyük üçlüsü 4 yarım ses yukarısına gidiyoruz Mi'den Sol'e de 3 yarım ses yukarı çıkuyoruz ya da Do'nun beşlisi Do'dan yedi yarım ses yukarıya gitmiş olduk.

Fa La Do Mi dediğimizde yukarıdaki yazdığımız aralıklarla aynı yalnızca kök varsaydığımız yeri çıkış noktamızı Fa'ya taşıdık transpoze ettik yarım sesler ile saydığımız aralıklar birebir aynı.

Notaların ismi bütün frekans bandında sabit vaziyette ama biz ezgileri aralıkları sabit kalma kaydıyla tüm notalarda çalabiliyoruz.

Notaları 8 oktav yazın yukarıya doğru bir kağıda, çaldığımız akor ve ezgileri de şeffaf asetat kağıdına yazın ve aşağıdan yukarıya doğru kaydırın transpoze/modulasyon bu. Aralıklar aynı nota isimleri değişti.
0
hedep
(13.10.24)
Ben sizin kafanızı kurcalayan şeyi biraz sezdim sanırım.

Bir şarkı var, do ile başlıyor diyelim. O şarkıyı "do" "si" olacak sekilde transpose ettiğinizde sizin kafada "bir nota kalinlasti, demek ki bütün notalar 1 nota kalinlasti; yani şarkıda ne kadar "re" varsa "do" oldu "la"lar "sol" oldu vs

"Ee madem böyle o halde her nota bir diğeri olarak kabul edilip adlandirilabilir" şeklinde bir mantık diziminiz var.

Ama olay bu şekilde değil.

Do'dan do'ya (do re mi fa sol la si do) evet ama tane nota var ama aslında 12 ses var.

Bizim müzikte alfabe olarak kullandığımız "notalar" aslinda do major gamı (ya da la minor gami) içinde bulunan "secilmis sesler".

Yukarıda bahsettigim Do'dan do'ya 12 ses olayı; Daha kolay anlamak için, piyanoda Do'dan do'ya giderken aslında aralarda siyah tuşlar da var. Siyah tuşlar da dahil olmak üzere, bu 12 ses arasındaki her sese "yarım ses" deniyor. 2 yarım sese de (Do'dan re'ye geçerken arada 1 siyah tus var, yani 1 tam ses) "tam ses" deniyor.

Si ile do arasında yarım ses, ama do ile re arasında tam ses var. Yani siz şarkıyı "do " dan "si"ye kalinlastirinca aslında şarkıyı "1 nota" kalinlastirmiyorsunuz "yarım ses" kalinlastiriyorsunuz. Yani şarkıdaki "si" "do" oluyor ama "la" "sol" olmuyor, "la bemol" oluyor.

Sorunuzun cevabı olarak da do dünyanın her yerinde do'dur. Tuner, mutlak kulak insanlar bunu hemen tespit ederler zaten. O ses hep kafalarının içindedir.

Peki niye si ile do arasında yarım ses, la ile sol arasında tam ses var derseniz; aralık bilgisi ve gamlari arastirmanizi öneririm.
0
makbur
(13.10.24)
(1)

sol frame ve baslik canlandirma

bay b
allahin aktrolleri en son 3 sene once entry girilmis ataturk/cumhuriyet dusmani bir basligi canlandiriyor millet cayir cayir entry giriyor altina, ben kac defa eski bir basliga yazdim ne sol framede goruyorum, ne bir fav ne bir oylama yani hickimse gormemis etkilesim vermemis olabilir mi ya bu kacin
allahin aktrolleri en son 3 sene once entry girilmis ataturk/cumhuriyet dusmani bir basligi canlandiriyor millet cayir cayir entry giriyor altina, ben kac defa eski bir basliga yazdim ne sol framede goruyorum, ne bir fav ne bir oylama yani hickimse gormemis etkilesim vermemis olabilir mi ya bu kacinci artik. yani bununla ilgili bir uygulama kural vs falan mi var nedir?
0
bay b
(10.10.24)
(bkz: #1591173)

Daha geçen açtım bu duyuruyu. Biraz arastirinca seninkine benimkine vs benzer onlarca şikayet var.

Çok olası ki ekşi yönetiminin rende binası ile anlaşması var ve gündem - debe listesinde ayrıcalıkları var.

Sosyal medyanın anaakımı gibi görebilirsin artık ekşiyi.
0
makbur
(11.10.24)
(6)

20-21 derece havuzda yüzülür mü?

inheritance
havuz ısıtması henüz açılmamış, suyu yaklaşık 20-21 derece civarındaymış. kapalı havuz, girilir mi?
havuz ısıtması henüz açılmamış, suyu yaklaşık 20-21 derece civarındaymış. kapalı havuz, girilir mi?
0
inheritance
(04.10.24)
Girilmez.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(04.10.24)
sıcaklıkla ilgili bir soru mu yoksa havuza özel başka bir mesele mi var burada bilmiyorum ama sıcaklıksa, soğuk eşiğim yüksek olduğu için belki, bence her türlü girilir.
0
harfitarif
(04.10.24)
şöyle bir gireyim şok etkisi olsun denirse girilebilir ama yüzmek için donarsın bence ama yine de herkesin eşiği farklı olabilir
0
gezegen olan pluton
(04.10.24)
Ruslar gibi bir atla çık ama yüzmeye niyetlenirsen vücut ısın illaki bir süre sonra düşecegi için acil müdahale edilmezse ÖLÜRSÜN (hipotermi)
0
prole
(04.10.24)
22 derece altı su sıcaklığı yüzmek için önerilmiyor.

Bir kere Kasım ortasına kadar Ege'de kalmıştım, denize girerken de su sıcaklıklarına bakıyordum internetten. Kasım'da 22 dereceye kadar düşmüştü ve max 10-15 dakika yüzebiliyordum. (Ki Kasım ayına kadar eylül ekim her gün girdiğim için vücudumu alıştırmıştım da)

Hipotermi olmazsınız ama çok konforsuz olur. Vücudu lüzumsuz stresse sokarsınız.
0
makbur
(04.10.24)
benim gittiğim havuz kaç dereceymiş diye baktım şimdi 28 dereceymiş. valla anca yüzebiliyorum ben. daha soğuğuna bu havada giremem. kaldı ki 20 derece baya soğuk.
0
yurtsuz john
(04.10.24)
(33)

hayatımın ilk darbı, ne yapmak lazım?

fakat
hep haberlerde gördüğümüz o şey benim başıma geldi.ergenekon caddesi 16/A da bulunan migros mağazasında darp edildim, hiçbir sebep de yokken.anlatayım. 19.45 sıralarında, cips almak için bu magazaya gittim. kasada ödeme yapıyordum, manav tarafından bir adam bana çarparak başka bir kasaya ürün koydu,
hep haberlerde gördüğümüz o şey benim başıma geldi.

ergenekon caddesi 16/A da bulunan migros mağazasında darp edildim, hiçbir sebep de yokken.

anlatayım. 19.45 sıralarında, cips almak için bu magazaya gittim. kasada ödeme yapıyordum, manav tarafından bir adam bana çarparak başka bir kasaya ürün koydu, bir şey demedim, sonra arkadan gelip bilinçli olarak çarparak bir şey daha koydu. bende 'yavaş' dedim ama kendimi haklı çıkarmak için söylemiyorum, gerçekten son derece normal bir şekilde söyledim, zaten gün boyunca bütün keyfim yerindeydi bugün. adam ters baktı hatta, başımı eğip devam ettim. belki de hata buydu, birden sen kime dikleniyorsun dedi. işte bu sefer cevap verecektim, ama boğazımdan tuttu, arka arkaya vurdu başıma. neye uğradığımı şaşırdım, 31 yaşındayım, hiç kavgaya karışmadım, hiç dayak yemedim. hemen biraz uzaklaştım polis çağrdım, duydu, döndü, yerde düşen gözlüğünü aradı, taktı, sen dedi polisi mi arıyorsun dedi aynı şekilde bir daha vurdu. çevre acayip kalabalık, hiç kimse karışmadı, ama suçlamıyorum, belki bir husimet var zannettiler. yani adam beni, istanbul'un en işlek caddelerinden birinde, evire çevire dövdü.

neyse, maalesef polis gelmedi arkadaşlar. 45 dakika sonra beni aradılar, adam orda mı dediler, tabi kaçtı dedim, darp raporu alıp feriye polis amirliğine gelin dediler. ben zaten şaşırdım, evet hala şaşırıyorum. neyse gittim hastaneye burnumdan falan kan geliyor tabi, tetanoz falan vurdular, iki ilaç yazdılar, görüntüleme cihazına girdim, acil kbb baktı, bulguları yazıp darp raporu verdiler.

feriye polis amirliğine gittim. bakın, üç kere polis ile konuştum, bir keresinde beni özelden aradılar, ve feriye polis amirliği dediler ama bu sefer de şişli polis amirliğine yolladılar. burada ordan oraya taksiyle gidiyorum, toplam 400 tl taksiye verdim eve gelinceye kadar, şişlideki polis de önce yollayacaktı ama herhalde ben ağlamaklı olunca bir şeyler yapası geldi. bir kağıda olayı yazdı, benim bilgilerimi aldı, kamera kayıtlarından tespit edelim direkt adamdan şikayetçi olun dedi.

biraz uzun oldu ama, kısaca ben galiba dayağı yediğimle kaldım. üstelik hala burnuma elimi götürünce kan geliyor. kendimi çaresiz hissediyorum, aileme de yarın anlatacağım. siz ne yapıyorsunuz, yanınızda biber gazı falan mı taşıyorsunuz? kendi adeletmizi kendimiz mi sağlayacağız ya da dayak yiyip yiyip oturacak mıyız?

not: eğer kamera görüntüleri ya da kimlik tespiti falan olursa paylaşacağım. yani sonuçta bu kurtuluşta markete girdiğine göre o civarlarda birisidir. en azından hapse girmese bile, hiçbir ceza alamasa bile, kim olduğunu bilelim. ama kime anlatsam üstüne düşme boşver diyor, lan ilk defa dövüldük, öylece eyvallah mı diyeceğiz, anlamadım ki.

şimdi aklıma gelmeyen öneriler varsa alabilirim, daha detaylı bilgi isteyen varsa yazabilir.
0
fakat
(02.10.24)
Gecmis olsun.
Pesini birakmayin elemanin mevcutta hagb varsa mesela direk hapse girer ilk alacagi cezada

yalniz merak ettim eliniz armut mu topluyordu?
0
nuisance2
(02.10.24)
geçmiş olsun. dün ekşide biri motoru ezen araba başlığına yazmıştı, "ben daha haksız olduğu halde başına bir şey gelmeyeceği için bu kadar rahat hareket eden bir topluluk görmedim" diye. adamdaki rahatlığa bak, keyfi adam dövmüş.

biber gazı diyorsun da olay o kadar saçma ki sen daha kendi elini kaldıramamışsın şaşkınlıktan, biber gazını nerede bulup da adama sıkacaksın? olur şey değil. filmini yapsalar oha yok artık kurguya bak deriz.
0
titanyum22
(02.10.24)
Geçmiş olsun. Kuzenime de benzinlikte bi adam kafa attı aynı böyle saçma bi nedenden. Şikayetçi oldu, mahkemeyle uğraştı, tehdit edildi vazgeçmedi. Adam da en son adam yaralamaktan ceza aldı ama yatmadı diye biliyorum.

Sizin markette de görüntü vardır. Son dönemde epey bi sosyal medya baskısı yaratılabiliyor. Görüntüleri edinirseniz paylaşalım gündem yapalım sözlükte. Kendinizi blurlayıın ifşa olmak istemezseniz.
0
awlmi
(02.10.24)
Geçmiş olsun, her erkeğin hayatında dayak attığı dayak yediği bir dönem olmuştur, sen bununla biraz geç tanışmış olduğundan biraz gururun incinmiş olabilir ama üzülme herkes bu yollardan geçmiştir, senin ilk deneyimin biraz barzo çağına denk geldiği için orantısız olmuş sadece acemiliğine denk gelmiş ama bu da bir tecrübe sayılır senin için, ben de böyle destek vereyim sana.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
bir de ilave olarak yanlış bilmiyorsam kasten adam yaralamada kamu davası açılıyordu. şikayetten dönseniz bile zaten kamu davayı devam ettiriyor olmalı. bir avukata da danışabilirsiniz. devlet işlem yapmak zorunda siz isteseniz de istemeseniz de diye aklımda kalmış.

edit: biraz bakındım sanırım kırık olunca böyle oluyormuş (kuzenimin burnu kırılmıştı). kırık yoksa uzlaşma oluyormuş galiba.

şurdan baktım;
barandogan.av.tr
0
awlmi
(02.10.24)
Geçmiş olsun. Malesef buna bişey yapmazlar. Cinayetler de bile verdikleri cezalar ortada. Artık bu olay geçmiş bitmiş böyle bakın.
0
ferenc
(03.10.24)
Arkadaşlar gerçekten o kadar saçma ki hiçbir şey yapamadım, ben tabi ki can havliyle kendimi korumaya çalıştım, ama benden çok güçlüydü, ben zayıf biriyim herhalde zaten o yüzden gözüne kestirdi. Yani öyle dövsun diye beklemedim, ama gücüm yetmedi. Ve kimse karışmak istemedi, polis de gelmedi, ki o cadde çok kalabalık. Şimdi biber gazı falan araştırıyorum. Başka bir şey tasisam herhalde o da bana döner, o yüzden girmeyeceğim. Ama nasıl manyaklarla yasiyoruz. Dediğim gibi en azından biz bilelim yayalım. Görüntüler ortaya çıkınca göreceksiniz, adam resmen dövmek için bahane arıyor, ya başka bir şeye kızdı, ya da madde falan kullanmış.
0
🌸fakat
(03.10.24)
Geçmiş olsun, sıkıntılı bir insana denk gelmişsiniz. Şu noktada yapılacak bişi yok beklemekten başka. Umarım kimliği tespit edilir, ben şu anlattığınız senaryodaki insanın suç kaydı olmaması ihtimalini pek olası görmüyorum. Bence de hagb'si falan vardır. Gelişme olursa paylaşın lütfen
0
kullanicadi
(03.10.24)
toplum çok hasta. eğitim, medya, ekonomi, kötü beslenme vs. ile bilinçli bir şekilde hasta edilmiş bir toplum.
ve eğitim müfredatı değişti yozlaşma daha da artacak. kimse de çıt yok
0
bahçedekisandal
(03.10.24)
gücünüz yetmeyebilir normaldir kendinizde sıkıntı aramayın. benim bi ruh hastası bilmem kaç kuşak dövüşçü arkadaşım var, gerçekten gözlerimin önünde 3 kişiyi dövmüşlüğü var ama onun da bir sonu yok. sen döversin bu sefer bıçak/silah çıkarır biri ki başına da geldi götüm götüm kaçtı bi şekilde. napıcaz silah mı taşıycaz. ortalık manyak kaynıyo hangi birine yeteceksin. mümkün mertebe bulaşmadan devam etmek lazım. yasal olarak hakkınızı arayın, yapılabilecek tek şey bu.
0
awlmi
(03.10.24)
Çok geçmiş olsun.

Karşılık vermemeniz çok yerinde olmuş. Kavga edebilen ya da gerçekten güçlü iyi dövüşen biri dahi olsanız bu ülkede kimseyle kavgaya girilmez -normal şartlarda da asla taraftari değilim tabii-

Biri çıkarır takar kelebeği bıçağı, tabanca çıkarır vs.

Türkiye'de fight club filmindeki gibi takilacaksin. En iyisini yapmışsınız aslında farkında olmayarak belki de..
0
makbur
(03.10.24)
Sadece karate gibi gerçekte işinize yaramayacak şeyler öğrenmeyin diye geldim. Boks veya kickbox öğrenin, öğrenecekseniz. Karate ve gibileri adam olsaydı boks gibi müsabakaları olurdu. Yumruk veya tekmeyi gerçekten yemeden verilen eğitimler gerçekten uzaklar. Blok yapmayı öğretirmiş ama karşınızdakinin de size karateci olarak saldırması gerekiyor çünkü karateciye karşı blok öğretiyorlar. Güreş de olur bu arada.
0
Shepard
(03.10.24)
Ya ben de kas yok zaten, ince zayıf bir şeyim. Boks falan belki öğrenirim ama biraz uzun iş ve 10 saat ayakta çalıştığım için bilemiyorum fırsat olurmu, yine de teşekkürler. Şimdi kartta para yokmuş, nakit var sadece, yarın yükleyip biber gazı muşta falan alacağım. Napayım en azından uzaklasmama yeter belki, muşta bilemiyorum da biber gazı kesin hep cebimde kalsın
0
🌸fakat
(03.10.24)
Geçmiş olsun, 7 kişiye 2 kişi dalıp dayak yemişliğim vardır. O sırada eğitimim yoktu.

olaydan seneler sonra 2 sene haftada iki kez eğitim aldım, yediğim dayağın belki 100 katını eğitimde yedim. kaburgam çatladı, defalarca gözüm morardı, vücudumda morarmayan, darbe yemeyen yer kalmadı.

İlk günler insanın gururu azıcık incinir, zamanla geçer. Dövüş eğitimi almanıza gerek yok, ben hayatımda daha başka kavgaya karışmadım çok şükür.

Yasal olarak hakkınızı aramak için sağlam bir avukat tutun, adam belki içeri girmez ama hem sağlam bir tazminat koparırsınız, belki karşı tarafın denetimli serbestliği vardır, 3-5 ay da olsa yatmasını sağlarsınız.

iftira atmasına karşı şahit mutlaka bulun, bana küfretti der yırtmaya çalışır.

Tekrar geçmiş olsun, daha kötüsü olmadığı için şanslı sayın kendinizi.
0
kimlanbu
(03.10.24)
kamera görüntüleri varsa yüzüne de vurduysa arkadaş ceza alır. iyi bir avukatla çözülür. polis savcılık türkiyedeki tüm memurlar çalışmak istemiyor. ülkemizde ne yazık ki adalet yok ve adalet sistemi çökmüş durumda.
0
mikahakkinen
(03.10.24)
Insallah yakalanir ve siciline isler ilerde sicil istenen isleri yapamasin en azindan
0
Zetnikov
(03.10.24)
Geçmiş olsun...

Bu iş sizin çözebileceğiniz bir iş değil maalesef. Hükümet ve yargının çözmesi lazım. Ama onlarında çok umurunda değil. Savcıları da dövmeye başladılar, dur bakalım. Bir kaç milletvekili de dayak yerse, belki...


.
0
kartallar yuksek ucar
(03.10.24)
Geçmiş olsun bende 2 kişiyle kavga etmiştim tek başına imkanınız varsa boksa gidin.
0
slm ben yalnız komando yasin
(03.10.24)
kardeşime pazarda yan baktın diye esnaf saldırmıştı. dava açtık. adam baya yüklü para cezası aldı. peşini bırakmayın.
0
xrated
(03.10.24)
kardeşim erkek adam dayakta yer dayakta atar. bir keresinde bende dayak yedim bir yumruk o yüzden yapacak bir şey yok. boşver. olan olmuş biber gazı al iyi olur olmadı sıkarsın. sende 2 tane sallabilirdin.
0
sizofren06
(03.10.24)
'Boşver, uğraşma, sineye çek.' diyenlere anlam veremiyorum.

Toplum hastalıklı bir hal almaya başladı.

Normal insanlar bu gibi olayları sineye çektikçe, hakkını aramadıkça, hastalıklı insanlar yaptıkları yanlarına kar kalmış olarak meydanı boş buldukça daha da azıtacaklar.

Böylelikle normal vatandaşların konfor alanları iyice küçülecek.

Hakkınızı arayın. Polis, işten kurtulmak için sizi iknayla dosyayı kapamaya çalışsa bile ikna olmayın. Dosyanın savcılığa ulaşmasını sağlayın. Şahsa bir şey yapılmaz sanmayın. Bu davada bir şey yapılmasa dahi kayda geçecek bir dahaki sefere daha ağır ceza almasına sebep olacaktır.

Eğilmeyin. Hakkınızı arayın.

Geçmiş olsun.
0
Mirket
(03.10.24)
Geçmiş olsun.
Benim şahsi düşüncem failin yaptığının aynısı, halkın da göreceği bir yerde kendisine yapılmadıpı sürece adalartin gelmeyeceğidir.
İşleyişte sözde insanilik adı altında faili arka planda ödüllendiren bir sistem var maalesef.
Gerçekte işlediği suç sebebiyle bir ceza alan suç işlemekten artık korkmalı. Ama yok..
bizde hapse giren Miroğlu, Polat Alemdar olup çıkıyor.
İşin peşini bırakmayın.
İşin sonu tazminat olsa bile en yükseğini almaya gayret gösterin.

Başka türlü anlaşma/uzlaşma yollarına girmeyin.
0
diyecevaplandı
(03.10.24)
çok normal şeyler. istanbul gibi çöp şehirde böyle bir olay yaşamamış olmakmucize. bulaşmamak bulaşınca da önemsememek lazım. bir kaç güne zihinden silmek lazım yoksa kafayı yedirtir düşündükçe
0
ShadowOfMoon
(03.10.24)
annem de boşver uğraşma adresini bulur kafaya takar diyor ağlıyor, doğru ne bilemedim. teoride herkes iyi, şiddet magduru olduk, sanırım öyle evde oturacağız. gerçeklerle yüzleştim ülkenin. o rahat rahat gezsin...
0
🌸fakat
(03.10.24)
Bence memur olayı unutup vazgeçeceğini düşünüyor. Kendiliğinden gidip kamera falan araştıracağını sanmam.

Adliyeye git nöbetçi savcılığı bul ifadeni ve raporunu ver sonra gönül rahatlığıyla uyuyabilirsin.

Raporun olduğu için ceza alacaktır.
0
hebanon
(03.10.24)
Dövüş sporu falan ne alaka yahu. Olay dayak yemek falan olsaydı her gün trafikte en az 10 tane arabayı çiğnerdim ben. Güzel güzel de dayağımı yerdim, cinnet seviyesine geldiysem ben de tekme tokat döverdim. Öyle medeni medeni yere düşene kadar falan yok ki artık. Herkes bıçaklı. Seçim günü sokağımda bir şeyi olmayan toplamda 3 daire falan vardı. Saat üçe kadar savaştaki gibi silah sesi dinledim ben.
Yok erkek adam dayak yer yok döver falan düşüncesi 2005 yılında falan kaldı. Şu an öyle bir ortam yok.
Soruya gelirsek şikayetinizin peşine düşün. Evet size yaptığının karşılığını allah kahretsin ki görmeyecek ama bir gün yanlış kişiye çatacak. O gün sizin şikayetiniz bir sürü şeyi değiştirebilir. Benim istanbulda yaşama nedenlerimden en büyüğü en büyük balığın olmaması. En kötünün en ruh hastasının en mafyasının vs. vs. Her zaman daha kötüsü bir yerlerde var. Böyle biri de tamam bu sene bi tane adam dövdüm yeter artık seneye demeyecek, devam edecek. İşte o gün için sizin de başınıza gelen bu temizlenmesi gereken virüsün geçmişinde bulunsun. Siz de yapabileceğinizi yapın yeter.
0
mrvln
(03.10.24)
Güncelleme: Polis beni aradı, kamera kaydını incelemiş, olay çok basit bir nedenden çıkmış dedi, önceden bir vukuatiniz var mı diye sordu. Yok dedim, adamı hayatımda görmedim. O sırada telefon çalıyor bakmaliyim dedi, bir buçuk saat sonra ben aradım, açmadı. Şimdilik bu kadar.
0
🌸fakat
(03.10.24)
yerinde olsam biraz herifi sorustururum, eger civarda yasiyorsa ve o markete sik sik geliyorsa 3-5 kisi toplarim, herifi kolay kolay hastaneden cikamaycak sekilde benzetirim.
boylelerini sakat birakmak lazim ki kolay kolay baskasina dalamasin.
0
cooperr
(03.10.24)
Güncelleme: Arkadaşlar, polis beni aradı, yabancı olabilir mi dedi, ben adamın 'bir adım daha atarsan seni öldürürüm' dediğini, polisi kimi ararsan ara dediğini söyledim, Türkçeyi herhangi bir aksan olmadan konuşuyordu yani.

Anlamadığım şey, şu aşamada kayıtları neden alamıyoruz, biz silideyiz, ben bilmiyorsam başkası biliyordur, adamı paylassak çok kısa sürede bulan gören çıkar, zaten darp suçu görüntülerde sabit? Çok daha kısa sürebilir bu şekilde. İlla kimlik tespitini polisin mı yapması gerekiyor?
0
🌸fakat
(04.10.24)
hocam geçmiş olsun. bence bir psikoloğa da gitmenizde fayda var.
bir şikayetiniz olmasına gerek yok. "insanlar görünmemi önerdiler geldim" dersiniz.
olayı farklı bakış açılarından size sunarak daha sağlıklı atlatmaya yardımcı olabilir.

derdiniz başınızdan aşkındır belki şuan ama sormak istiyorum;

şuan çarşıda pazarda, bir kaba insanın yine bir suçsuzu darp ettiğini görseniz, müdahil olur musunuz ? yoksa sizin migros'takiler gibi seyirci mi kalırsınız ? bu konuda fikriniz değişti mi çok merak ettim.
0
WithWorth
(04.10.24)
Seyirci kalan sadece migros değildi, tüm Ergenekon caddesiydi. Ajitasyon için söylemiyorum, orası çok kalabalık bir yerdir ve olayın çoğu caddede oldu, kimse karışmadığı gibi maalesef ben gulen insan bile gördüm. Kaldırımdan kimse gecmek istemedi. Açıkçası ben zor durumdaki insanlara yardım etmek taraftarıyım dir her zaman, ama gördüğünüz gibi kaba kuvvete geldiğinde kendime hayrim yok. Bu yüzden zaten kimseyi de suçlamıyorum olay anında müdahale etmedi diye. Ama bir noktadan videoya cekebilirdi, polis ambulans konusunda yardımcı olabilirdi, sonrasında ne bileyim nasılsın falan deyip bir kolanya verebilirdi. İnsanlar esnaf falan hiçbir şekilde yardımcı olmadı. Açıkçası onların hiçbirinden alışveriş yapasim gelmiyor bu yüzden. Çünkü kavga anında, kendine bir şey olur diye uzak durmayı anlarım, ama sonrasını anlamam. Ben orda oturdum yarım saat polis bekledim, onlarda gelmedi gerçi. Hiç kimse yanıma gelmedi, bu adam burnu kanıyor, morluklar var, ne oldu falan demedi sıradan vatandaş da.
0
🌸fakat
(05.10.24)
Hiçbir sonuç çıkmadı, adamı bulamadılar, aradılar mı bilmiyorum
0
🌸fakat
(20.11.24)
yuh bee sen ciddi misin??

adam rteye küfretti deseydin sülalesini dizmişlerdi nezarete
0
titanyum22
(20.11.24)
(9)

abd'ye saldırmak çok zor değil mi

WithWorth
dünyanın öbür ucunda;gemiyle gitsen dert, füze yollasan öyle bir menzil yok.coğrafi kalelerinde(!), aşırı güvende değiller mi ?
dünyanın öbür ucunda;
gemiyle gitsen dert, füze yollasan öyle bir menzil yok.
coğrafi kalelerinde(!), aşırı güvende değiller mi ?
0
WithWorth
(02.10.24)
öyle bir menzil var. rusya amerikanın komşusu sonuçta.
0
brakgn
(02.10.24)
Bro o kadar da uzak olmayabilir ya: encrypted-tbn1.gstatic.com
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
cografi olarak guvenli yerdeler. o nedenle abd de halk girdikleri savaslari film izler gibi izliyorlar, disariya gonderdikleri lejyonerler icin endiseleniyorlar.

rusya, cin ve kuzey kore nispeten erisebilir yakinlikta. ama abd yi tehdit eden ulkeler veya orgutler, daha cok dunyanin bircok yerinde bulunan abd ustlerini hedef gosteriyor, ana karayi degil.
0
emrahday
(02.10.24)
Herkes alaska sınırını örnek göstermiş de, abd zaten alaska'yı bu jeopolitik öneminden ötürü Kanada'ya parayı bastırıp almış 19. Yy ortalarında. Alaska ileri bir üs gibi, Alaskada sonra kocaman bir Kanada var ABD'ye ulaşmak için.

Yani Rusya ABD'ye değil, abd aslında Rusya'ya komşu :)
0
makbur
(02.10.24)
Abi zaten Rusya Alaska'ya asker çıkarıp Alaska üzerinden ABD'ye saldırır gibi bir iddia yok, sadece mesafe ve menzil bağlamında verilmiş bir örnek bu. Yoksa zaten Rusya'nın ABD'ye saldıracağı bir senaryoda muhtemelen müttefiki Küba'yı kullanarak böyle bir şey yapmak isterdi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.10.24)
zaten o yüzden süper güç
coğrafya her şeydir
amerikanın coğrafi avantajı mükemmel
0
abelardo
(02.10.24)
Intercontinental ballistic missiles (ICBMs) can fly much further than the minimum range; for example, Russia could hit Chicago with an ICBM launched from the Krasnoyarsk ICBM base, which is located 9,156 kilometers (5,689miles) away.

uzay sınırına çıkabilen balistik füzeler için menzil düz çizgi gibi olmuyor.
0
kisa
(02.10.24)
Balistik füzeler boşuna icat edilmedi +1
0
grimavi
(02.10.24)
Evet çok zor .
Ayrıca uyguladıkları taktikler:
-Ortadoğu her zaman birbirine girsin.
- Savaş yakınımda olmasın.
Benden uzakta olsun.
- Vietnam'da Irakta Afganistan'da sürekli kayıplar verdim. onun yerine diğer devletler veya vekil terör örgütler benim adıma savaşsın.
Diğer devletlerin içinde sürekli gerilim yaşanması için çeşitli STK lara veya gazetecilere fon yardımı yapayım.
-Hitlerden sonra almanyanın gücünü NATO oluşumu ile sürekli baskı altında tutayım.
- Rusyayla yakınlaşmaları olmaması için Avrupa'yı da sürekli korkutayım.
Diğer devletlerde CIA ile bazı cemaat ve tarikatlerde kendi uşaklarımızı her zaman hazır tutalım. (Japonya'daki moon tarikatı da da bunlardan biridir ve çeşitli siyasileri bun tarikatın içindedir)
- Askeri ve diplomatik çekişmelerin yanısıra doların rezerv para olması sebebiyle Fed in kararlarıyla canımız sıkıldığında diğer ülkeleri rahatsız edecek derecede ekonomik kararlar alalım.
- TV ye çıkan ve bize bağlı bazı ekonomist görünen uşaklarla, ekonomik gerçekte olan biteni değil kağıt üstünde yazılı olan şeyleri anlattırıp duralım.

vs. vs.

Bonus olarak , gerçekte Irakta kimyasal nükleer silah yoktu ama yine de girdik. Oraya özgürlük yerine kan getirdik.
Bununla birlikte Rusya'da her türlü silah olmasına rağmen bir tarafımız yemediği için onlarla kendi adkerimizle savaşmaya giremiyoruz arada ukraynalıları kullanıyoruz...
gibi unutulmaya yüz tutmuş gerçekleri hatırlamak lazım.

Saldırmak zor olsa da kendi içlerinde eyaletler
arası ayrılıkçı hareketlerle her şeyin tersine
dönmesi de söz konusu.
Bununla ilgili anltılardan biri ise:
Doların gücünü kaybetmesiyle birlikte devasa miktardaki
dış borçların ödenmesi noktasın eyaletlerin bunu üstlenmeyeceğidir
0
diyecevaplandı
(02.10.24)
(5)

Kalem pil durduğu yerde biter mi?

naksidil
Çoklu pil aldım hiç açmadım daha paketi 100 tane. Durduğu yerde bişey olur mu biter mi? Kullanmayla da bitecek gibi değil.
Çoklu pil aldım hiç açmadım daha paketi 100 tane. Durduğu yerde bişey olur mu biter mi? Kullanmayla da bitecek gibi değil.
0
naksidil
(02.10.24)
Evet kapasitesi her sene bir miktar düşer
0
grimavi
(02.10.24)
aynı hatayı yaptım evdeki tuzluk biberlikler için aldım kapasiteden ziyade performansı düşüyor, mesela tuzlukta çalışmayan pil akülü arabada veya masa saatinde daha 1 ay gidiyor, pilin kaliteside olabilir bilemiyorum ya varta Superlife Çinko Karbon almıştım beğenmedim.
0
eja
(02.10.24)
Pillerin de son kullanma tarihleri var dikkatli bakarsanız üzerinde yazar.

Özellikle alırken dikkat etmek gerek.
0
makbur
(02.10.24)
Evet zamanla zayıflar maalesef.
0
halitkin
(02.10.24)
evet biter. hatta uzun süre satılmayan elektronik cihazların pilleri rafta beklerken bile azalır. ben pil test cihazı adlım. kampanya ile 100-150 civarı alınabiliyor. bu sayede örneğin 3 tane pille çalışan cihazın pilleri bitti diye hepsini atmak yerine gücü azalanı tespit edebilirsiniz.
0
jepa
(02.10.24)
(7)

üst kuşaklar kötü ebeveynler miydi?

brakgn
30'lu yaşlardayım. ailem 60lı yaşlarda.Baba olduktan sonra kaçınılmaz şekilde bazı karşılaştırmalar yapmaya başladım. Kendi neslimin ebeveynlik anlayışını, bir önceki nesille kıyaslayınca, gerçekten şans eseri büyümüş gibi hissediyorum. Önceki nesillerde yapılan ciddi ebeveynlik hataları, adeta bile
30'lu yaşlardayım. ailem 60lı yaşlarda.

Baba olduktan sonra kaçınılmaz şekilde bazı karşılaştırmalar yapmaya başladım. Kendi neslimin ebeveynlik anlayışını, bir önceki nesille kıyaslayınca, gerçekten şans eseri büyümüş gibi hissediyorum. Önceki nesillerde yapılan ciddi ebeveynlik hataları, adeta bilerek ve sürekli tekrarlanmış gibi görünüyor. Bu travmatik yaklaşımlar, sanki yetiştirme sürecinin ayrılmaz bir parçasıymış gibi uygulanmış.

siz de böyle hissediyor musunuz?
0
brakgn
(01.10.24)
kötü ebeveyni iyi tanımlamak lazım. Bazen de bilmemek, çağın getirdiği farklılıklar imkanlar vs. etken.

İnternetin olmadığı bir dünyada ne kadar bir şeyleri bilebilirsiniz? Nesilden nesile geçerek. Bir önceki neslin hataları sizle devam eder.

Çok basit örneklerle yenidoğanı karın üstü yatırmak, battaniye vs. örtmek. Hem literatür değişti benim bebekliğimden yani yatak olan battaniyenin ters yatırmanın ana ani bebek ölümü sebeplerinden biri olduğu ortaya çıktı, hem de benim buna erişimim inanılmaz kolaylaştı.

Yani annem annesinden gördüğü şekilde yatırdı beni. Kitap okusa da o anki liteartür zaten öyleydi. Ama bugün ben anında görebiliyorum ne yapmam gerektiğini. Yarın çocuklar emeklemesin dese Who anında haberimiz olur. hayat farklı.

Psikolojik olarak da benzer süreçler var. Yani bir bireyin nasıl yetiştirmeniz gerektiğini bugün hemen bulabilirsiniz ama onda da tabii tek bir yöntem olmaması sebebiyle kafa karışıklığı oluşması da belki daha büyük problem.
0
wallcan
(01.10.24)
bir de bir üst jenerasyonun nasıl yetiştiğini düşünün. hepsi 5-6 çocuk olarak genelde hiç önemsenmeden ve ekseriyetle otoriter figürler tarafından büyütülmüş insanlar. maddi ve sosyal imkansızlıklarla, bilgisiz bir toplum içinde ilerlemiş süreç. bu açıdan bakınca her ne kadar bu güne göre kötü olsa da kendi çocukluklarına göre genelde daha iyi yaklaşımlarla büyüttüklerini görüyor ve kızgınlığımın çoğunu törpülüyorum.
0
awlmi
(01.10.24)
yeni yeni bilincleniyoruz...
bir de egitimli insanlar gec cocuk sahibi oluyor dolayisiyla tecrübelerin verdigi bilgi birikimi ve farkindalikla daha ilimli yaklasabiliyorlar.

bizden önceki jenerasyon gözünü acmadan evlenmis, calismaya baslamis ve cocuk sahibi olmus.
0
robert bosch
(01.10.24)
cocuklarini taciz tecavuz edenleri, sistematik siddet uygulayanlari vs. ayri tutuyorum, zira burada ebeveynlik degil baska bir durum soz konusu ancak anlattiginiz anlamda anne babalarimiz kotu ebeveynler degildi, bilincsizlerdi ve bilinclenebilecek imkanlari da pek yoktu, aslinda olay bundan ibaret. o anki sartlarla ve erisebildikleri bilgilerle ya da kendilerine aktarilan bilgi ile, ellerinden gelenin en iyisini yaptilar bu kadar. bu demek degil ki, herhangi bir travma yasadiysaniz bu onemsiz ya da uzerine dusunmeyin. bu travmanin nereden kaynaklandigini bilip yasaminiza iliskin baska secimler yapmak farkli, surekli 'ebeveynlerim bana bunlari bunlari'yaptilar diyip kurban modunda yasamak baska bir sey.

kaldi ki, gunumuzde de herkes, siz de dahil, halen elinden gelenin en iyisini yapmaya calisiyor. mukemmel ebeveynlik ve mutlak dogru diye bir sey yok, illa ki siz de yanlislar yapacaksiniz. bunu gercekci bir sekilde kabullenip, kendinizi gelistirerek farkindalikla ilerlemek dogrusu diye dusunuyorum.
0
kassiopeia
(01.10.24)
Her dönemi kendi içinde değerlendirmek mantıklı ama bence ortada bilinçli bir kötülük yok. Kaldı ki bugünkü davranışların da ne kadar doğru oldukları da tartışılır. Mesela çocuğu aktif olsun, öğrensin, kendini geliştirsin diye aktiviteden aktiviteye koşturmak uzaktan bakınca harika bir ebeveynlik örneği gibi gözükürken yakından çocuğu kendi uzantısı gibi görüp onun hayatı üzerinden kendini gerçekleştirmeye çalışan, bu süreçte de çocuğun benliğini ezip geçen bir deneyim olabilir. Diğer yandan ergen depresyonunun zirve yaptığı, genç intiharlarının her sene yükseldiği, bir çok çocuğun kendine zarar verdiği vb. düşünülürse bence bu neslin ebeveynlik anlayışını yargılamak için erken diye düşünüyorum.

Bu arada toplumun ortalama eğitim süresinin artışıyla çocukların maruz kaldıkları basit şiddet ve psikolojik baskı azalmıştır tabi ki bundan şüphem yok. Ancak "Eskisi çok kötüydü, şimdiki çok iyi" gibi bir sonuç çıkacağını sanmıyorum.
0
salihdt
(01.10.24)
Zamanin ruhu..

Şimdiki çocuklar da ileride ebeveynlerine hic tahmin edemeyeceginiz donelerle sallayacaklar.
0
makbur
(02.10.24)
Iyi seyler de yapildi tatsiz seyler de yasadik, kotulerdi diyemem, iyi niyetle yaptiklari bazi seyler hasar birakti, ayri mesele.
Ben yasadigim iki hatayi yapmamaya calisiyorum:

1 - dovmuyorum, bizim dayaksiz haftamiz gecmezdi. Evde sakin bir hafta gecirsek sagolsunlar okulda dayak yerdik. Simdi zaten okulda dayak yok, evde de siddet uygulamiyoruz.

2 - onunla ilgili bircok karari, ona sormadan almiyorum. Mesela kursa mi gonderecem, secenekler sunlar diye siraliyorum o seciyor. Bize soran olmadi..
0
cooperr
(02.10.24)
(4)

Bir şarkı bestelemeye çalışıyorum

air
Sıfır eğitim ve müzik kulağıyla çıktım bu yola desem yeridir. Benim için önemli bir anı olacak.Sözleri yazdım hazır, aslında bestesi de canlanıyor kendim söylerken ancak bir noktada tıkanıyorum. O şekilde söylemek için belki biraz uzun bilemedim.Bestelemek için profesyonel yardım bulabilir miyim? Ya
Sıfır eğitim ve müzik kulağıyla çıktım bu yola desem yeridir. Benim için önemli bir anı olacak.

Sözleri yazdım hazır, aslında bestesi de canlanıyor kendim söylerken ancak bir noktada tıkanıyorum. O şekilde söylemek için belki biraz uzun bilemedim.

Bestelemek için profesyonel yardım bulabilir miyim? Yani bunu yapan insanlar mevcut mu? Çok uzak olduğum için Google’da da tam istediğim şekilde arayamadım, emin olamadım.

Benim için bestelesin istemiyorum. Hani atıyorum şu şekilde söylemen lazım dese ücreti karşılığı mırıldansa ben gerisini AI uygulama üzerinden hallederim.

Böyle bir şey bulabilir miyim? Nereye bakmam gerekir?
0
air
(29.09.24)
Bu dediğiniz işleri aranjör'ler yapıyor aslında.

Yalniz bestenizi ai'ye soyletebilmek için iyi kötü biraz müzik yazımını bilmeniz gerekiyor. O iş için de yardım alabilirsiniz.

Kayıt studyolarindan fiyat teklifi alabilirsiniz. (Kayıt stüdyosu denince aklınıza hemen hande yener in falan albüm kayıtlarının yapıldığı yerler gelmesin ülke genelinde irili ufaklı yüzlerce stüdyo var böyle )
0
makbur
(29.09.24)
Aranjör deniyor o işi yapana. Örneğin ben o kişilerden biriyim. Eğer ortada değerlenebilecek bi durum varsa yalnızca söz ve melodiden tamamen şarkıya dönüşebilir.

Ama sıfır eğitim ve müzik kulağı ile beste yapmak bilemedim. Müzik yapmak tamamen bağlamsal bir şeyken hiç bağlam bilmeden zor hikaye. Ha genelde de o şekilde yürüyor iş ama direkt telefona söylenmiş bi şarkı geliyor bize ve onu bi bağlama oturtuyoruz :D
0
hedep
(29.09.24)
@hedep; hani amacım herhangi bir yerde yayınlamak değil ve ben kayıt da göndermeyecem sadece sözleri gönderecek :D
0
🌸air
(01.10.24)
Sadece sözleri gönderip şarkı beklemek de bi çalışma çeşididir.

Fakat buna beste denemez sözleri yazdım denir söz x müzik y yazar ya hani işte orada sizin yalnızca sözünüz var besteyle bi alakanız yok.

Aranjörden ziyade dümdüz müzisyene ihtiyacınız var ki sözleri besteleştirsin
daha sonra aranjör bişey yapabilsin.

tabii bunlar bu işi yapmanın normal yolları data olsun diye yazıyorum.

sizin durumda yazın suno'ya sözlerinizi tarzınızı seçin yapıversin bi şarkı eğlenin ehe mehe eşe dosta atın gitsin öyle de bişey de var :D
0
hedep
(01.10.24)
(3)

iptv Smarters Pro

twelfth
Samsung smart tv'me herkesin önerdiği iptv Smarters Pro'yu kurdum. TV'yi evdeki 100 mbit internetime ethernet ile bağlasam da wifi ile bağlasam da 10 içerikten 2'si anca çalışıyor. Fakat aynı iptv sağlayıcısı ve aynı uygulama ile arkadaşımın farklı markalı tv'sinde sorun yaşamıyoruz. Aynı zamanda ce
Samsung smart tv'me herkesin önerdiği iptv Smarters Pro'yu kurdum. TV'yi evdeki 100 mbit internetime ethernet ile bağlasam da wifi ile bağlasam da 10 içerikten 2'si anca çalışıyor. Fakat aynı iptv sağlayıcısı ve aynı uygulama ile arkadaşımın farklı markalı tv'sinde sorun yaşamıyoruz. Aynı zamanda cep telefonlarımızdan da sorunsuz kullanabiliyoruz. Hatta Samsung tv'mi cep telefonumun wifi'ına bağladığımda TV iptv içeriklerini sorunsuz gösterebiliyor. Tek sorun Samsung TV'nin ev internetine bağlandığı durumda içerikleri göstermede sorun yaşaması. Çok ilginç bir durum. Karşılaşan var mı?
0
twelfth
(28.09.24)
Smart Tv = Kanser

Verimli kullanmak istiyorsan android tv box almalısın. Tivimate adında ücretli bir de uygulama var onu da alırsan deme keyfine.
0
yosta
(29.09.24)
Iptv smarters pro PC'de çok güzel çalışıyordu, aynen samsung smart TV'ye kurdum.

İlk başta hesabı kabul etmedi, çıldırma noktasına geldim sonra bir yerden bir taktik buldum adresi yazarken nokta mi bir şey koyunca hesaba giriş yapıyor diye.

Yaptım hesap açıldı giriş yaptı bu sefer de hiçbir şey açılmadı:( samsung smart TV'de o program kara listede.

Parasız olarak smart tv club diye bir uygulama var, sadece açarken reklam çıkıyor onu tavsiye ederim. (Diğer Parasız larda kategori gruplama yok kanser ediyor)

Paralı olarak Bob player çok iyiydi. Buna benzer sağlam iptv uygulamaları var samsung un ama paralı.

Bence sırf bu paralilar alınsın diye iptv smarters calismiyor yoksa hepsinden güzel program :)
0
makbur
(29.09.24)
Smart tv club in da kötü yani şu film vs izlerken alt yazı dil ayarı yapamiyorsun
0
makbur
(29.09.24)
(2)

kindle ama kacinci nesil?

chihirovekohaku
Ikinci el bir kindle almak istiyorum. 50 euroluk bütcemle 6.-7. nesil kindle bulabiliyorum fakat bugün 18 euroya 4. nesil kindle buldum. 4. nesil kindle alinir mi? Kacinci nesilden itibaren önerirsiniz? 2-3 yil kullanirim diye düsünüyorum. pdf formatinda kitap ve makale okumak icin alacagim.
Ikinci el bir kindle almak istiyorum.

50 euroluk bütcemle 6.-7. nesil kindle bulabiliyorum fakat bugün 18 euroya 4. nesil kindle buldum.

4. nesil kindle alinir mi?
Kacinci nesilden itibaren önerirsiniz?

2-3 yil kullanirim diye düsünüyorum. pdf formatinda kitap ve makale okumak icin alacagim.
0
chihirovekohaku
(23.09.24)
11 senedir ilk nesil kindle touch kullanıyorum, ilk aldığımda pili 1 ay gidiyordu şu anda 15-20 gün.

2. El almıştım o zaman bir de.

Pdf olayı tamamen pdf boyutlarıyla alakali. Eskiden pdf'ler hep A4 boyutunda olurdu Kindle ' larda ancak landscape modda (ekranı enine doğru yan çevirip yarım sayfa yarım sayfa) okunabiliyordu.

Ancak şu anda -ozellikle roman vs- tam kitap sayfası boyutunda yapıyorlar o da ekrana tam oturuyor.

Yüksek lisans yaparken A4 pdf'leri mobi dosyasına ceviren bazı programlar vardı bazen ise yaramazdi ama genelde is görürdü. Pdf to mobi şeklinde aratabilirsiniz.

Aldığım en iyi elektronik alet derim hep ki düşün bu paperwhite ' lardan falan bile önceki bir model.
0
makbur
(23.09.24)
bende kindle 4 var 10 yıldır kullanıyorum, 2. el almıştım. şarjı halen bir kaç gün gidiyor.
epub dosyasını mobi'ye dönüştürüp çok güzel okursunuz. ama pdflerde o kadar verimli degil. makbur'un da yazdığı gibi.
0
unalub
(24.09.24)
(11)

kisin yazlik ev nasil isitilir?

antikadimag
dogalgaz yok. en guvenli ve uygun yontem nedir? soba, elektrikli soba vs.
dogalgaz yok. en guvenli ve uygun yontem nedir? soba, elektrikli soba vs.
0
antikadimag
(22.09.24)
bizimkiler soba ve klima kullanıyor.
0
ferenc
(22.09.24)
elektrikli kalorifer
0
NowWeAreFree
(22.09.24)
Uzun vadeli dusunuluyorsa isi pompasi olabilir.
0
sertac akin
(22.09.24)
Konvektör sobalar da fena değil taşıması kolay olur güzel de ısıtıyor.

Yazlık evler genelde açık mutfak merdiven vs kapalı pek yeri olmuyor orası can sıkabilir ama ne seçerseniz seçin.
0
hedep
(22.09.24)
Klima
0
etna
(22.09.24)
en ucuz yollu klima
0
jamswety
(23.09.24)
Elektrikli konvektöre geçtik geçen sene biz çok memnunuz. Ondan önce klima kullanıyorduk uyumak zulüm klimayla. Ha iyi klimalar okey, bir samsungunuz var salon mutfak birlikte ısıtıyor çok memnunuz ama bir iklimsa bizi helak etmişti. Ofiste bosch klima var aslında soğutmadı mükemmel ama oraya da konvektör alacağım bu kış yoksa kesinlikle her kış düzenli donuyorum.
0
kullanıcıadımbuolsun
(23.09.24)
Yazlık evlerin genelde 3-4 cephesi açıkta kalıyor ve özellike egedeyseniz yazın pufur pufur esip rahatlatan o rüzgar kışın Ayaz şeklinde oluyor.

Kışın kalinacaksa mantolama şart yoksa kışın özellikle aksamlari geceleri isitamazsiniz o evi. Bizim evin tadilat öncesi ocak-subatta bir kaç kere kalmıştım hatırlıyorum soba vs hiçbir şey fayda etmiyordu.

Ne zaman tadilat sonrası mantolama oldu, klimalarla baya kış geçirilecek bir ev haline geldi.
0
makbur
(23.09.24)
çok soğuklarda klima yetmez, klima + elektrik sobası
0
jülsezar
(23.09.24)
canakkalenin guneyinde yaz kis oturulan bir yerimiz var, dogalgaz yok.
mantolama + soba + klima + isitmali battaniye.
0
cooperr
(23.09.24)
Sera tipi odun sobalarından 2-3 tane olursa iş görür.
0
joooper
(23.09.24)
(11)

Evinin yakınında okul olanlara soru

kobuzchu kiz
Evimize 125 metre mesafede bir ilkokul var, taşındığımız zaman kapalıydı, yıkıp yeniden inşa ettiler, bu yıl öğrenci almaya başladığını okulların açıldığı gün anladık. Okul giriş çıkış saatleri dahil hiçbir vakitte rahatsız edecek seviyede çocuk gürültüsü bağırtısı duymuyoruz, zaten okulun bahçesi b
Evimize 125 metre mesafede bir ilkokul var, taşındığımız zaman kapalıydı, yıkıp yeniden inşa ettiler, bu yıl öğrenci almaya başladığını okulların açıldığı gün anladık. Okul giriş çıkış saatleri dahil hiçbir vakitte rahatsız edecek seviyede çocuk gürültüsü bağırtısı duymuyoruz, zaten okulun bahçesi bize göre çukurda kalıyor ve diğer tarafa bakıyor sanırım. Ama rutin olarak teneffüs/ders zili sesi geliyor, zil de değil, çocuk korosu gibi, bir şarkının 20-30 saniyelik kısmı gibi bir ses. Ve ben evden çalışıyorum ve bu sese çok kuruldum, duydukça dikkatim dağılıyor.

Soru: Bu ses seviyesi normal mi? Çevrenizdeki okulların zil sesini evden duyuyor musunuz? Gidip okula "allaseniz şunun sesini kısın, yoksa sömestr bitmeden ben deliricem" desek işe yarar mı?
0
kobuzchu kiz
(19.09.24)
Benzer bir mesafede istanbul'da aynı durumdayım.

Her pazartesi sabahın köründe megafondan "EVLADIMMM" diye bir sesle uyanıyorum :)
0
makbur
(19.09.24)
okul bahçesi ile bizim ev arasında bir sokak var sadece ve evet evdeyken okul zilini duyuyorum. evden çalışıyor olsam benim de rahatsız ederdi muhtemelen. sadece okul arazisi içinde duyulacak kadar değil de çevreye yayılacak kadar sesli zil çalmalarını ben de manasız buluyorum ama yapılabilecek bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
elorelia
(19.09.24)
Ben alıştım, yan sokağımda okul var. Bi süre sonra duymamaya başladım tenefüs zilini. Yalnız bi ara anasınıfı için garip garip şarkılar çalmaya başladılar öğle arasında, ona biraz kıl olmuştum ama yapmıyolar artık onu da.
0
nolmus yani
(19.09.24)
anadolunun büyükşehir olmayan bir şehrinde küçük bir yerdeyim. benim de aşağı yukarı o mesafede okul var, özel günlerde yaptıkları törenler dışında ses gelmiyor. ve ben dağ başındayım, burada doğru dürüst trafik falan yok. sizin okullar acayip. ama bende de durup durup camdan bağıran karılar var. gürültüsüz yaşayamıyoruz
0
titanyum22
(19.09.24)
Evet duyuyorum ama bu bana kötü gelmiyor seviyorum zil sesini.
0
kaptan maydanoz
(19.09.24)
aynı durumdayız bizimkisi imamhatip ile yakın her gün "selam imam hatipli selam senin ruhuna" şeklinde bir müzikle yatıp kalkıp günü geçiriyoruz.
0
basond
(19.09.24)
şahsen benim ev alma kriterlerimin başında camiye ve okula yakın olmmama geliyor.
en başta hata yapmışsınız.
belki zabıtaya veya çevre şehircilik bakanlığına şikayet edip ses ölçümü yapılması istenilebilir.
0
my fault
(19.09.24)
Evimin yanında ilkokuldan liseye kadar 6 okul var. Hepsi de yürüyerek maks 3-4 dakikalık mesafededir. Zil sesi gelmiyor. Hiç duymadım. Sizinkisi normalin üzerinde bir seviyede muhtemelen ve idare farkında olmayabilir. Gidip görüşmenizde fayda var.
0
ruhen hastayim ben
(19.09.24)
evimin dibinde ülkenin ileri gelen bir eğitim kurumumun ilkokul orta ve lise kampüsü var bir duvar ayırıyor aramızı. Her türlü ses mevcut ama benim gayet hoşuma gidiyor okul yıllarım geliyor aklıma. ne güzel günlerdi deyip polyanna ya bağlıyorum deneyin.
0
jamswety
(19.09.24)
Oğlumun okulu 2 sokak ötemizde, yanındaki binada olmak istemem, sesi o kadar açmışlar ki kulak tırmalıyor.

Bahsettiğiniz gibi randon bir şarkının 10sn lik kısmı çalıyor.
0
kimlanbu
(19.09.24)
cimere yazin onu mudur gorur insiyatif alirsa sesi sadece okul icine verebilir veya desibeli dusurmesini isteyebilirsiniz
0
ala09
(19.09.24)
(5)

Manchester United neden eskisi gibi başarılı değil?

Bir ben var benden şurada
Yıllardır şampiyon olamıyor Avrupa liglerinde bir başarısı yok, neden böyle oluyor? Yani City ile United'ı bu derece ayıran fark ne oldu son yıllarda, Ferguson gider gitmez çöküşe geçti, takımı zirvede tutan yegane ayrıntı menajerleri miydi? Hayır bakıyorum hala dünyanın en zengin kulüplerinden para
Yıllardır şampiyon olamıyor Avrupa liglerinde bir başarısı yok, neden böyle oluyor? Yani City ile United'ı bu derece ayıran fark ne oldu son yıllarda, Ferguson gider gitmez çöküşe geçti, takımı zirvede tutan yegane ayrıntı menajerleri miydi? Hayır bakıyorum hala dünyanın en zengin kulüplerinden para pul sıkıntısı da yok City'nin piyasa değeri 1,726 milyar dolar United'ın 1,498 milyar dolar, niye böyle oldu ve bunun kırılma ve tekrar eskisi gibi olma ihtimali var mı sizce?
0
Bir ben var benden şurada
(14.09.24)
Çünkü bir Koç aileside orada var
0
etna
(14.09.24)
Sahibiyle alakalı olduğunu sanmıyorum abi Glazer ailesi 2005'te kulübün çoğunluk hissesini almış, o tarihten sonra 5 sene üst üste şampiyon olmuşlar bir kez Şampiyonlar Ligi'ni almışlar, ondan sonra bir gece ansızın "hadi kulübün içinden geçelim" dememişlerdir herhalde.
0
🌸Bir ben var benden şurada
(14.09.24)
kötü yönetildi çünkü. cl aldı dediğinde ferguson vardı zaten, ferguson varken futbol yönetimi gene iyiydi ama o bırakınca tek bir doğru iş yapamadılar nerdeyse. glazerlardan nefret ediyor manulular o yüzden. tekrar değişebilir mi değişebilir tabi aşırı zor değil 2 yıllık doğru yapılanmaya bakar. arsenal de mesela belki manudan daha umutsuz duruyordu şu anda city tökezlerse enselerindeler. liverpool bir ara çok kötüydü kloopla toparlanıp şampiyonluk gördüler. 2 yıl üst üste doğru kararlar almaları yeterli olur.
0
semaforo de medianoche
(14.09.24)
Immanuel Tolstoyeski podcastinde dinlemiştim, Amerikalılar kulübü satın aldıktan sonra bildiğin sagmislar, içini bosaltmislar diye anlatiyordu.

Hatta söyle bir detay vardı kulüp satıldığında parasal deger olarak ilk ucteymis şu anda baya asagilarda.

Kahvedeki adam gibi kaynaksiz belgesiz anlattım ama o herif boşa sallamaz :)
0
makbur
(14.09.24)
nepotizm.

ten hag, onana, anthony, maguire vs vs çok pahalı ve kötü transferler

şurada bi arkadaş bahsetmiş.

www.reddit.com

2005'de 2.ciymiş şimdi 5.

en.wikipedia.org

Sir Ferguson bırakmadan aydınlık zor görünüyor.
0
mutlu yillar sana
(15.09.24)
(11)

bir narin sorusu da benden

abuzer
narin'in olayı ilk ve en büyük yankıyı nerede uyandırdı? haber kanalları mı? tv programları mı?madem anne-baba herkes işin içinde "bu işte bir gariplik var" deyip konuyu bu noktaya getiren kimdi?
narin'in olayı ilk ve en büyük yankıyı nerede uyandırdı? haber kanalları mı? tv programları mı?

madem anne-baba herkes işin içinde "bu işte bir gariplik var" deyip konuyu bu noktaya getiren kimdi?
0
abuzer
(14.09.24)
Sezgin Tanrıkulu olayla ilgili duyum alınca köye gidip kamuoyu oluşturdu.
0
Phoebe
(14.09.24)
Hükümetin dikkati baska yöne çekmeye ihtiyaci vardi, medyanin da isine geldi ve sonuç bu oldu aslinda.

Birkaç hafta sonra da baska bir cinayet islenir, gene ayni seyler olur.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.09.24)
Hükümetin dikkati başka yöne çekme ihtiyacı vardı gibi salak argümanlar bugünkü hükümetimizin aklına bile gelmemiştir Narin olayında, kendi halkımız nasıl böyle salaklaşabiliyor anlamak mümkün değil.
0
Bir ben var benden şurada
(14.09.24)
Hükümetin dikkati başka yöne çekme ihtiyacı ...
Ne oluyoruz böyle?
Gerçekten bütün herkes,kamuoyu hipnoz olmaya bu kadar yatkın mı?

Tuhaf, katanlık şeyler varsa devlet inlerine de köylerine de girmeli. Gerekirse hepsini sürmeli.

Bu gitmesekte kalmasakta türünde uzakta olan bir köy yeri değil ki.
İçinde lüx araçların dolaştığı.. bazılarının aylık 150.000 TL kazancından bahsediliyor yorumlarda.
Devlet didik didik etmeli bu tür yerleri.
Bir küçğk kız için mi olmalı bunlar ?
Evet, belli ki küçük bir kız cinayetinin ötesinde şeyler var.

Bu kadar kazancı olanlar devletten birde tarım/hayvancılık için destekleme bekliyorsa .
0
diyecevaplandı
(14.09.24)
Kesinlikle,hükümetin dikkati başka yöne çekme ihtiyacı. Bundan çok daha vahşi cinayetler oldu, üç tane bakanın gittiğini görmedim. Resmen olayı kullanıyorlar. Kanalın biri saatlerdir canlı yayın yapıyor heyecanla ama yeni bir gelişme yok.
0
parka
(14.09.24)
Tamamen sosyal medya, götünüzden element uydurmayın!
0
halitkin
(14.09.24)
Yukarida; "akepe hükümeti bile bir çocuk cinayetinden nemalanmaz" diyen çok masum düsünceli arkadasa hatirlatmak isterim ki, bu ülkede bir gecede on binler öldü enkaz altinda ailecek, çoluk çocuk, cesedi bulunamayip topraga yok olurcasina gömülen...ve böylesi bir durumda bile hükümetin umrunda olmadi, bir ayda ülke gündemi degisti...
0
Yourcousinmarvinberry
(14.09.24)
Bunu biraz gezi olaylarina benzetiyorum.

Gezi öncesi de bir sürü saçma sapan gelişmeler olmuştu, gece alkol satışı yasağından tut saçma sapan ifade özgürlüğünü kısıtlayan medya sansurleri vs ve bir anda patlama yaşanmıştı.

Narin olayı da biraz buna benziyor.

Son 1 2 haftada o kadar hukuksuzluk saçma sapan mahkeme kararları vs oldu ki insanlar artık patlama noktasına geldi ve küçücük bir kızın başına gelenler de herkesi çileden çıkardı.

Akp gündem değiştirme yorumuna katılmıyorum, bilakis devlet acziyetini insanların gözüne sokan bir süreç tüm bu yaşananlar.

Bu kadar uzun sürmesi de cabasi tabii..

(Bu kadar uzun sürmesi yine akp nin karanlık işlerinde bu Köyle ortaklık yapmaları, olayların bu kadar buyuyebilecegini kestiremiyorlardi, büyüyünce sicip sivadilar.)
0
makbur
(14.09.24)
@makbur +1 bu arada.

bu narin olayı ve ensarioğlu denen siyasetçi bozuntusunun yaptığı açıklamalar devleti aciz ve küçük düşürmekten de öte, ihanet boyutunda bir seviyede. daha doğrusu "devlet, vatandaşlarının canını koruyamadığı gibi, üstüne canını alanları da kolluyor" gibi bir durum var ortada.

bence de biraz birikmişlik sonucu olay köpürdü.
ha, iyi de oldu bence, millet anadolu'nun gerçek yüzünü görmüş oluyor
0
thedepressed
(14.09.24)
Su an sözlükte tam da söyledigimi destekler bir baslik açilmis

eksisozluk.com

Yani olayi bu sekilde yorumlayan tek kisi ben degilim.
0
Yourcousinmarvinberry
(14.09.24)
tv kanalları reyting peşinde, birileri de ekonomiyi unutturmak vs. idam söylemlerini arttırmak. çocukları düşünen şimdiye kadar hiç olmadı bu coğrafyada, bundan sonra da olmayacağı malum
0
bahçedekisandal
(15.09.24)
(7)

Engellenmiş kişinin başlığını görüyorum

makbur
Ekside engellenmiş -başlıklarını da engellediğim kisi- kişinin başlığını görüyorum ilk entrysi gorulmeyecek şekilde. Önceden de denk geliyordum ilk entry'sl olmayan başlıklara ama "heralde sadece engellemisim başlıkları unutmuşum" diyordum.https://eksisozluk.com/karsiyakada-denizin-korkunc-goruntusu
Ekside engellenmiş -başlıklarını da engellediğim kisi- kişinin başlığını görüyorum ilk entrysi gorulmeyecek şekilde.

Önceden de denk geliyordum ilk entry'sl olmayan başlıklara ama "heralde sadece engellemisim başlıkları unutmuşum" diyordum.

eksisozluk.com

Başlık bu.

Sonra usenmedim bu başlığı croxy proxy gibi bir siteye kopyaladım açtım, yazar fidisikulee diye tescilli bir aktroll.

Hesabımin açık olduğu browser'dan profiline baktım, evet her türlü bende engelli, başlıkları da engelli.

Nasıl oluyor bu iş?
0
makbur
(12.09.24)
Basliklarin engellenmesi diye bisi söz konusu degil. Zaten su an sözlükte sadece engel var.

Kisiyi engelleyebilirsin sadece.
0
Yourcousinmarvinberry
(12.09.24)
@yourcousin

soz.lk

Ben başka bir sözlüğe mi yazıyorum..
0
🌸makbur
(12.09.24)
Başlıkları açmak, açılan başlıkları engellemek değil de kendi nickine ait başlığı görmemek temelde. O da çalışmıyor.
0
nawar
(12.09.24)
@nawar

Şunu çok net hatırlıyorum ama, bir ara "bu kadar kişi engelledim ama çalışıyor mu acaba" diye bakmistim ve bir çok futbol trollu başlığını hiçbir şekilde görmüyordum. Hepsi de gerçekten hem engellediğim hem de başlıklarını engellediğim yazarlardi

Yani "başlıklarini engelle" direkt anladigimiz gibi, o yazarın açtığı başlıkları görmeme.

Ama bunu da eksi yönetiminin bilerek yaptığını düşünüyorum akp + sözlük anlaşması seklinde
0
🌸makbur
(13.09.24)
bunu senelerdir birçok kişi yazıyor aktroll başlıklarında. ben de yönetimin hit artırmak için bilerek yaptığını düşünüyorum.
0
titanyum22
(13.09.24)
Başlıklarını engelle butonu doğru düzgün çalışmıyor. Benim engellediğim yüzlerce tip var, çoğunun başlığı ilk entry hariç görünüyor.
0
10551037
(13.09.24)
@makbur başlangıçta o amaçla yaptılar. Sonra sitedeki tıklama ve ziyaret azaldığı için hoşlarına gitmedi. Benim dediğim gibi olduğuna dair açıklama yaptılar bir yerde. X'te ya da bu başlıkların birinde söylediler. Şimdi o da çalışmıyor. Sözlük şu an tam bir çöplük. Bir troll'ün açtığı başlığa üşüşüp aynı ayarı(!) vermeye çalışan 100 kişi olmazsa etkileşim azalacak çünkü. O yüzden ilk entry gözükmese de başlığı gör ve tetiklen diyorlar. Zaten başlık yeterince provokatif ise ilk entryi okuyan çok kişi yok.
0
nawar
(13.09.24)
(1)

Kooperatiften kat irtifaklı daire almak

bradfords
Merhaba, kat irtifaklı daire almayı planlıyorum. Site kooperatif tarafından yapılmış. Mevcut ev sahibi kooperatif üyesi değil. Boşandığı eşi kendisine bağış yapmış daireyi. Kooperatif üyesi hala eski eş.daireyi aldım diyelim sonrasında kooperatif yönetimi kooperatife üye olmak zorunda olduğumu söyle
Merhaba, kat irtifaklı daire almayı planlıyorum. Site kooperatif tarafından yapılmış. Mevcut ev sahibi kooperatif üyesi değil. Boşandığı eşi kendisine bağış yapmış daireyi. Kooperatif üyesi hala eski eş.daireyi aldım diyelim sonrasında kooperatif yönetimi kooperatife üye olmak zorunda olduğumu söyleyebilir mi? ayrıca dairenin de kooperatifin malı olduğunu savunabilir mi? Bunlar yasal mı? kooperatife üye olmazsam kooperatifle alakalı aidatlardan dolayı tapu müdürlüğünden tespit yaparak icra işlemi başlatabilir mi? Bu problemlere karşı nasıl bir tedbir almalıyım? Teşekkür ederim.
0
bradfords
(12.09.24)
Kooperatif dediğiniz şey zaten insanların para koyarak üyesi oldukları bir yapı.

Tapusunu sattığı anda tapuyla birlikte o haklar doğrudan size geçiyor. Tapuyu aldıktan sonra artık o kooperatifin senelik toplantılarına gidip söz sahibi oluyorsunuz, genel kurullarda seçimlerde vs söz hakkınız oluyor vb

Yalnız bunun haricinde "kat irtifaki" tapusu olduğuna göre yüksek ihtimalle kooperatif henüz siteye geçmemiş. Yani yapılmamış eksikleri mevcut.

Tapuyu almadan önce bunları iyi araştırın. Vaadedilen şeylerin ne kadarı yapılmış, siteye geçmek için müracaat edilmiş mi yoksa senelerdir kooperatif statüsünde mi?

Bizim bir yazlık site var mesela babam 20 sene önce almıştı tapu da kar irtifaki, hala daha site olamadı ki siteye geçiş başvurusu bile yapamıyor (siteye geçiş başvurusu için bir takım şartlar var, mesela yönetimin hiç borcunun olmaması lazim)

Kötü yönetilen bir siteyse mesela borçları hiç bitmez gelir gider dengesini kuramazlar, sürekli sıkıntılar çıkar vs vs
0
makbur
(13.09.24)
(11)

Yazlık alacak olsaniz

benarrivo
Silivri'de tripleks müstakil villa mi alirsiniz yoksa Marmaris'te 3+1 daire mi? İkamet İstanbul, boş zamanlarda gidilecek
Silivri'de tripleks müstakil villa mi alirsiniz yoksa Marmaris'te 3+1 daire mi? İkamet İstanbul, boş zamanlarda gidilecek
0
benarrivo
(06.09.24)
Boş zamanım olsa "marmaris'e kadar kim gidecek?" derdim
0
prole
(06.09.24)
dairede yaşamanın nesinden keyif alıyorsunuz?

bahçeli bir villa. bermuda çimi ekiyorsun. kolay kolay kurumuyor. her dem yeşil. meyve ağaçları ekiyorsun. sonra karnın acıkınca çıkıp yiyorsun. erikler olmuş mudur diye merak ediyorsun, atlayıp gidiyorsun. madem para var. bahçıvan tutuyorsun.
boş zaman mı yok? kendi odanı kapatıp airbnb yapıyorsun.

bu devirde toprak önemli. bina değil. üzerinde bina olan toprak almanızı tavsiye derim ama tabi yaşam tarzınıza göre daire de isteyebilirsiniz.
0
janderzel zartanyan
(06.09.24)
Prole +1 Bos zamanlarda silivriye giderim.

Marmaris daha canli vs diye dusunuyorsun muhtelemen ama tatil yoreleri keko kayniyor. Burada zengin, okul okumus kekolardan bahsediyorum daha cok. Bi plaja gitsen igrenirsin.

Silivrideki evde bahceye atarim sezlongumu falan takilirim. Arada plaja gider donerim gene evime.
0
Kittie
(06.09.24)
Düzenli olarak işinize gidip geliyorsanız boş zamanlarınızda yazlığa gidecekseniz Marmaris 700-750km, uçakla da olsa gidip gelmek çok yorabilir. Ama Silivri öyle değil, cuma günü işten çıkınca hafta sonunu orada geçirebilirsiniz, her hafta sonu gitseniz yine de çok yormaz. Hem kendinize ait bir binanız olacak, belki biraz bahçesi olur, bahçe işleri yaparsınız, yalın ayak dolaşırsınız.

Diğer taraftan bir deprem meselesi var, Silivri deprem bölgesinde, villayı iyi kontrol ettirin. Geçenlerde bir haber okumuştum Çekmece'deydi galiba tam yerini bilmiyorum ama İstanbul'da bir yerdi, adamlar çok pahalı villalar yapıp satmışlar ama villaların temeli yokmuş, direkt toprak üzerine inşa etmişler.
0
lamborcini
(06.09.24)
Yazlık dediğin denize girilecek yerde olur, Silivri'de denize mi girilir?
0
Bruce
(06.09.24)
İş yeri Avrupa yakasındaysa Silivride de yaşayabilirsin. 50-60 km normal iş için.

Denize girilecekse Marmaris. Silivride denize girilmez. Hem Marmaris gibi yere tatile gitsen 100 binlik oluyorsun artık ve her sene katlanarak artıyor bu.

Marmaristen yazlık alırsan bir daha yaz tatili için para vermezsin öyle düşün.
0
Cesario
(06.09.24)
silivriyi yazlik degil ikinci ev gibi dusunurdum sık sık kaçmalık bir yere ihtiyaç varsa. marmarisi de pek sevmiyorum ama muğla'dır neticede. yazın gidip 1 ay 2 ay kalabileceksen makul

marmaris diyorum.:)
0
ala09
(06.09.24)
Didim'den müstakil villa alırdım sdfjg

Soruya cevap: arada sürekli kaçıp kafa dinlenebilecekse silivri ama sadece yaz ve deniz için kullanılacaksa marmaris
0
ananiyimioguz
(06.09.24)
sık sık gidilmeyip uzun kalinmayacaksa yakinda bir yerde bir daire. mustakilin bakimi sorunlu olabilir cunku. agaclara, bahceye bakmak lazim. izolasyona iyi bakmak lazim. yazlik yerlerde kanalizasyon problem olabiliyor ona dikkat etmek lazim. eger site icerisindeyse bir nebze daha rahat ama degilse sikinti bence.
arada kactiginiz yerin sorunlariyla ugrasmayin 2 gun icin.

arada kacmak icin marmaris cok uzak bence.
0
65 derece
(06.09.24)
İkamet istanbul'sa ve boş zamanlar sıksa, Marmaris çok yorucu olur.

Marmaris yerine, milas - bodrum havalimanına 10-15 dakika mesafede yazlık siteler var. Kafana esti mi uçakla 1 saatte burdasin.
0
makbur
(06.09.24)
O kadar param olsa istanbula yakin cok guzel yerler var daha uygun marmaristen.

Uygun binyer ve bir de mesela eve havuz yaptirirsin kimseyle isinde olmaz kebap

Marmaris uzak kaliyor ama artisi yatirim olur degerlenir

Silivriyi tam bilmiyorum yorum yapamicam
0
Zetnikov
(06.09.24)
(4)

Ev kamerası hk ( nasıl böyle bişey oldu)

tuborg yesili
Tapo ( bebekleri vs izledikleri türden) ev kamerası var evde, uzun süre evde olmayacağım zamanlar kullanıyordum hiç sorun olmamıştı.geçenlerde durduk yere offline oldu, ben de elektrik ya da internet vs gitti herhal dedim. ( evden uzağım)2 hafta offline kaldı, şimdi bir baktım yeniden online olmuş,
Tapo ( bebekleri vs izledikleri türden) ev kamerası var evde, uzun süre evde olmayacağım zamanlar kullanıyordum hiç sorun olmamıştı.

geçenlerde durduk yere offline oldu, ben de elektrik ya da internet vs gitti herhal dedim. ( evden uzağım)
2 hafta offline kaldı, şimdi bir baktım yeniden online olmuş, nasıl olabilir böyle bişey sizce? Normalde adaptörü çıkar tak yapmadan offline durumı düzelmiyor diye okumuştum.

İnternet ya da elektrik 2 hafta boyunca olmamış olamaz, sizce nasıl online oldu bir anda kafam basmadı?

Derdini şey yapayım butonunu da koyayım _________
0
tuborg yesili
(29.08.24)
Benzer bir şeyi yaşadım tapo da.
Tahminim bağlantısı gitti ve bir şekilde uykuya daldı. Ya da atıyorum pespese bir süre denedi sonra ara verdi vs.
Ama aynısını yaşadım. C220 gibi bir şeydi modeli
0
kisa
(29.08.24)
o kameralar bazen cihaz veya internet kaynaklı offline kalıyor.yani bugda kalmak gibi bir durum yaşıyor. fişini çek tak yapana kadar o şekilde kalır. fakat elektrikler gidip gelince de aynı fiş çek tak durumu oluyor. enerjinin gidip gelmesiyle cihaz resetlenip düzeliyor. olan şey bu
0
limonlu eksi
(29.08.24)
tapoya güncelleme geldi bu hafta başında bana sizede güncelleme gelmiş olabilir, birde benimde başıma geldi, durduk yere offline oldu apartman görevlisine aşağıdan şalteri indirip tekrar kaldırmasını söyledim resetleyince açıldı, zor durumda kalırsanız denersiniz
0
eja
(29.08.24)
Apartmanda oturuyorsaniz alt alta üst üste bir sürü daire ve haliyle modem mevcut.

Bazen bu modem coklugundan baskın modemler diğer modemlerin wireless frekansına giriyorlar ve güçsüz modemi wireless i sekteye uğruyor.

Bizim eski kablonet modemi bu şekilde beni çok cildirtirdi:)

Yani baskın modemlerin biri sizin wireless frekansini kapadı, kamera da çalışıyor konumda ama wireless a giremiyor. Sonra o baskın modem bir şekilde ya kapandı ya da frekansı değişti ve kamera tekrar modem bağlanıp online oldu.
0
makbur
(30.08.24)
(5)

bilgisayari amfi olarak kullanmak

ekmek
elektro gitarim var ve laptopu amfi olarak kullanmak istiyorum ( pedallar ve amfiler cok pahali ). bunu daha once yapmis olanlar var ise tavsiyeleriniz nelerdir. ( ses karti, pedal efekt uygulamasi vs.)ya da buna hic bulasma su multi effect pedali ve bu amfiyi al derseniz buna da acigim.amator seviy
elektro gitarim var ve laptopu amfi olarak kullanmak istiyorum ( pedallar ve amfiler cok pahali ). bunu daha once yapmis olanlar var ise tavsiyeleriniz nelerdir. ( ses karti, pedal efekt uygulamasi vs.)

ya da buna hic bulasma su multi effect pedali ve bu amfiyi al derseniz buna da acigim.

amator seviyede caliyorum
0
ekmek
(01.08.24)
Zoom g1 four senin işini uzun bir süre görür diye düşünüyorum. İçerisinde onlarca efekt pedalı, preamp ve kabin similasyonları mevcut. Bir looper ve tuner da var. Hangi pedallara ihtiyacın olduğunu, pedalları farklı şekilde dizerek nasıl sonuç alacağını test etmek için de ideal. Kulaklık bağlayıp pratik de yapmak için ideal. İnternette bir araştırıp yorumlarını ve neler yapılabildiğini bir incele derim.

www.amazon.com.tr
0
thracia
(01.08.24)
Zoom scarlett solo ses kartı
0
grimavi
(01.08.24)
Şu son 3-4 yılda yazılımlar öyle bir hale geldi ki en iyi multi effect processor'leri ile ya kafa kafaya ya da daha iyiler -geçmişte yanına bile yaklasamazlardi -

Bunu sunun için yazdım, ortalama hatta giriş seviyesi bir ses kartıyla bile 30-40 bin TL'lik Kemper ya da Axe fx'lerden alacağın tonları alabiliyorsun.

Ve inan bana Kemper ve Axe fx harici processor'lerin hepsi vasat bile değil, vasatin altı (line 6 helix'mis boss gt bilmem kaçmış hepsi çöp oğlu çöp)

(Benim sevdiğim tonlar mesa boogie mark serisi yüksek gainli crunch tonlar, yorumlarım da bu baglamda)

Ses kartı focusrite Scarlett herkesin önerdiği, ama enteresan bir detay, benim uzun senelerdir kullandığım personus firewire bir ses kartı vardı -preampleri çok iyiydi- şehir dışına çıkmam gerektiğinden Laptop'in da firewire girişi olmadigindan çok ucuza 2. El bir tane behringer ses kartı aldım (1500 tl :)). Onunla bile sahane tonlar aliyorum şu an ki, amacım sadece takilmak çalmakti.

Tavsiye edeceğim 2 yazılım var,

İlki tahmin edileceği üzere neural DSP archetype: petrucci

İkincisi de overloud th-u. Kemper gibi gerçek Amfiler profilleyip tonlarini satıyorlar nette bulursun, cok başarılı profiller var hatta neural DSP kadar başarılı petrucci tonları var.
0
makbur
(01.08.24)
Ben yapiyorum. Tatmin edici degil ama is goruyor. Focusrite scarlett ve logic pro kullaniyorum. Mac yokken fruit loops ve korsan plugin kullaniyodum (isim hatirlamiyorum). Bi tane efekt pedali da aldim boss markaydi sanirim ama o da tatmin etmedi. En azindan bilgisayrda direk kayit aliyorum.
0
mirafiori
(01.08.24)
Normalde sürekli bilgisayar başında vakit geçiren biri değilseniz gitar çalmak için bilgisayar, daw, plugin vs açmak canınızı sıkacak bi süre sonra. Zoom gx1 four/g1 four önerisi fena değil kulaklıkla da çalışır herhangi bir line seviye kabul eden kabine de bağlayabilirsiniz.

Bilgisayar mevzusu için önce ses kartı lazım, audient id2 şiddetle öneririm ama ayrıca bi de aktif kabine ihtiyacınız olacak (hoş zoom ile çalarken de olacak) en az 5" sürücüsü olan hadi öldük bittik 4,5" sürücüsü olan kabin tercih edin, daha altı kesinlikle kibrit kutusundan gitar sesi geliyor gibi olur. Kendi amfisi(gitar amfisi değil bu) olan (aktif) çift şekilde satılan presonus, mackie, behringer vs çok kopuk fiyatlara olmayan (ama yine de güzel para olan) kabinler var.

Bir başka çözüm de aux girişi olan (line seviyesi olması çok önemli mic olmaz) eski bir müzik seti/amfi de iş görür her türlü.

Yazılımların çoğu fena değil şu an, th-u denmiş overloud iyidir. guitar rig fena değildir, eskiden tiksinsem de amplitube inanılmaz bir hale geldi en meşhurları bunlar zaten. Neural dsp satın almaya kalkarsanız epey tuzlu ama piyasadaki en iyi yazılımlardan biri cidden.


Hızlı bir çözüm istiyorsanız ya prosesör ya da dijital bir çalışma amfisi daha iyi olur kesin ama o. Boss Katana, Black Star, Roland Cube kendi amfi modellemesi olan minicik (ya da 10, 20, 40, 60 diye artarak giden watta) amfiler var tak çal geç.

Katana'lar aynı zamanda ses kartı işlevi de görebiliyor usb üzerinden kayıt vs alayım derseniz o kuşu da taşlar.

~Yazılım tatmin edici değil demek biraz güç artık ya. Yani gerçekten inanılmaz analog amfi, konser/kayıt sisteminde çalan fevkalade konservatif biri olmak lazım öyle demek için.
0
hedep
(01.08.24)
(12)

Dostoyevski'yi nasıl tanımlarsınız?

sekizdokuzon
Az önce bir YouTube videosunda muazzam bir tanımına denk geldim. Şöyle diyor:"Rusya'nın sahip olduğu, arafta olmanın, bir yenilikle karşı karşıya kalındığında ne yapılacağını bilememenin ve sayısız olasılığı aynı anda değerlendirmeye tutup hiçbir olasılığın net yanıt olmadığını da bir yandan bilerek
Az önce bir YouTube videosunda muazzam bir tanımına denk geldim. Şöyle diyor:

"Rusya'nın sahip olduğu, arafta olmanın, bir yenilikle karşı karşıya kalındığında ne yapılacağını bilememenin ve sayısız olasılığı aynı anda değerlendirmeye tutup hiçbir olasılığın net yanıt olmadığını da bir yandan bilerek, hiçbir olasılığa sabit kalmayıp olası olasılıklarla, seçmeye çalıştığı olasılıklar arasında net karar vermeyen, açık uçlu yapıtlar ortaya çıkaran en güçlü 19. yüzyıl yazarı."

Sizce neden dünyanın gelmiş geçmiş en büyük roman yazarı? Sizin onda gördüğünüz nedir?

Bir de "Dostoyevski'yi doğru anlamak için kırk yaşından sonra okumak lazım." diyorlar. Bu görüşe katılıyor musunuz?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
Ben çok depresif bulmuştum 1 kez okumaya kalkıştığım bir kitabından dolayı, hatta okuyamamıştım ve ben bunu hiç okuyamam diye karar vermiştim.

Kararsızlığın ve güvensizliğin zirvesi deniyor demek ki. Yani Rus edebiyatı için.
0
muhayyer divan
(30.07.24)
çok bunaltıcı yazıcaktım, yazmışlar. okumuyorum ben zaten dünya fazlasıyla gerçek ve bunaltıcı, ekstra doza ihtiyacım yok.
0
deartheodosia
(30.07.24)
Çehov haricinde söylediklerin gerçek batı kültürünü sindirmis yazarlar. Daha sistemli yazarlar, daha çok kitap yüzü görmüşlerdir. Dostoyevski arada, hiçbir şey anlatmazken çok şey anlatabiliyor. Yani bu dediğin yazarlar anadili olan bir dili çok iyi, düzenli konuşurken Dostoyevski dili sonradan öğrenmiş ama o sistem bilmezliginden dilin olanaklarını aşmış. O yüzden "en". Bu görüşüm beni dünyanın en sıkıntılı insanı yapabilir, napalim.
0
🌸sekizdokuzon
(30.07.24)
anlatamıyorum’un yazdıkları da bunaltıcı.
0
deartheodosia
(30.07.24)
Benim için liseli olmakla özdeş. Lisede okuduğumuz iyi betimlemeler ve tahliller yapan bir yazar. @anlatamiyorum+1 mesele toplum, insan ve varlığı anlatmaksa daha iyi yazarlar var.
0
Amaranta ursula
(30.07.24)
Stefan Zweig’la Dostoyevsky’nin karşılaştırıldığını da gördüm ya tamamdır.

Bu duyuru zirveye yaklaştı benim için Dostoyevski ile karşılaştırılan isimlere bak :)
0
Mcfly
(30.07.24)
En sığ yorum geldi açılın bakalım :)

-Nasıl tanımlarım?
-Yorucu.

Şükürler olsun ki gençken okumuşuz bunları, belli bir yaştan sonra gerçekten kafa kaldırmıyor :/
0
mutekebbir
(30.07.24)
valla her kitabini okudum.

toplumsal konularla ve bireysel psikoloji ile ugrasarak en net ve guclu eserleri verebilen yazar. ecinniler ve karamazov kardeslerde toplumsal sorunlara (rusyanin hristiyanliktan uzaklasarak ateizme, nihilizme, komunizme suruklenmesine karsi) prens ile suc ve cezada ise insan psikolojisinin derinliklerine dalan bir adam.

cok ters, huysuz biri aslinda. yazarligi da bence tolstoy kadar iyi degil. ama yazdigi konular tolstoy'un konularindan daha onemli. yani dostoyevski'de edebiyat insan zihninin en verimli meyvelerinin verildigi bir arac olarak kullanilmisken, tolstoy'da dil ve roman estetik kaygilarla donaniyor. (tolstoy'u daha az okudum) edebiyatci ustaligi olarak tolstoy one cikarken, buyuk romanci dendiginde buyuk konulari islemesiyle dostoyevski one cikar.

edit: @anlatamiyorum'un verdigi isimlerle dostoyevski bambaska kulvarda. hikaye yazarligi ile roman yazarligi arasindaki farki gorebilmek lazim. sartre, cehov, zweig, proust ne alaka allah askina. dostoyevski karsilastirilacaksa tolstoy, hugo, joyce gibi adamlarla kiyaslamak lazim.
0
antikadimag
(31.07.24)
Ben çok severim. Suç ve Ceza, Yeraltından Notlar ve Kumarbaz favorilerim. Bir kitabı okumaktan keyif almak için illa 'kolay' okunması gerekmiyor kanımca. Ben Proust ve Woolf'un hemen bütün eserlerini keyifle okudum. Ama çok zorlanmıştım bazı romanlarında. Ulysses, Bulantı ve Dorian Gray'in portresi kabir azabı gibiydi benim için. Mümkün olsa Niteliksiz Adam'ın yazarına "Niye Edebiyat? diye sormak isterdim. Zevk renk meselesi değil; bu kitapları okumaktan keyif alacak donanım yok bende.
0
auroraaurora
(31.07.24)
Dostoyevski'nin büyüklüğü gerçekçiliğinden gelir benim için. Nerede okuduğumu hatırlamadığım ama tamamen katıldığım şu minvalde bir yorum vardı;

Yarattığı karakterlerin içindeki "diğer" kişiyi ortaya çıkarmak için kendi bakış açısının dışına çıkarak onları tahlil edebilen biridir. Kendinden önceki dönemdeki yazarları okurken, karakterlerin sesi aslında yazarın sesini, fikrini görüşlerini konuşturur ya da tartıştırdığını görürüz. Ama Dostoyevski bundan farklı olarak karakterlinin derinliğine inerek onların içindeki farklı kişiyi bulmaya çalışır ve bunu yaparken de tamamen o karakteri konuşturur, karakterin kendi sesi ve düşüncesine izin verir.

Bence Dostoyevski'nin psikolog , insan ruhunun röntgenini çeken yazar olarak adlandırılmasında karakterlerindeki bu çok seslilik yatıyor.

Kendisi hakkında hayatın gri yanlarını görmek istemeyen gibi bir yorum yapılıp, yazarı sevenler hakkında da vizyonsuz ve edebiyat kültürü sıkıntılı denmesine bakarsak, Dostoyevski'yi anlamanın sadece yaşla ilintili olmadığını da anlamış oluyoruz.
0
thracia
(31.07.24)
dostoyevski, yerli ya da yabancı edebiyatta okuduğum yazarlar arasında BENCE en iyilerinden. en kısa eserinden en uzun eserlerine kadar okuyup da bana "yav bu ne anlatıyor?" veya "yav iyi de bunu niye anlatıyor şimdi?" diye bir kez bile sordurtmamıştır; hiçbir zaman da boş bir cümlesine dahi rastlamamışımdır, kendisiyle kıyaslanan tolstoy'da ise bunları sorduğum çok olmuştur.

değindiği her bir konuda, yarattığı her bir karakterde günümüz insanlarına dahi ayna tutabiliyor ki bu da insanlığın evrensel ve yalın yapısını çok da iyi çözümleyip çok başarılı şekilde anlattığını gösteriyor.

edebi yönden kendi toplumuna ayna tutuyor mu, bilemiyorum, rus halkına gerçek dünyada o kadar hakim değilim ya da "yazar burada şunun sancısını çekerek ikilemi, rus halkının arafta kalışını anlatıyor" diyecek kadar analiz/yorum gücüm yok. zaten dostoyevski bile mezarından kalksa bu tür abartılı atıflara "yoo, basit ama epey trajik bir olayı anlattım" der diye düşünüyorum.

dostoyevski'yi her bir kitabında beni resmen o döneme götürdüğü, bir kitabındaki o temel ve yoğun duyguyu yaşattığı için, realist ve iyi bir gözlemci olduğu için çok seviyorum.

keşke sabahattin ali, albert camus ve dostoyevski ile bir ortamda bulunup sohbetlerini dinleme imkanım olsaydı.
0
m e b
(31.07.24)
İnsan zihninin en karanlık noktalarına insanları rahatsız ederek dokunmasina rağmen dostoyevski ' nin bu kadar sevilmesi;

1- bu anlatımı muthis bir ustalıkla yapması -ki edebiyat/sanat tam da işte budur-

2- hepimizde az çok bu karanlık noktaların bulunması.

(Okuduğum kitapları; Karamazov kardeşler, ecinniler, suç ve ceza, yer altindan notlar)

Bu arada başlık altında bir eleştiri var, -dostoyevski hakkında düzgün bir eleştiri okumak çok isterdim- kusura bakmayın ama ziyadesiyle komik.

Hadi proust'u bir nebze anlarım da Sartre, Stefan Zweig, cehov ne alaka arkadas; edebiyat öyle ne okuduysan hepsini mukayese edebileceğin bir alan değil :))
0
makbur
(31.07.24)
(16)

Çocuğum normal mi?

bugisme
Tam 3 yaşında erkek çocuğum var. Bazı davranışları bana ilginç gelmeye başladı. Sizin yorumunuz nedir merak ettim. Aşırı muzip bir kişiliğe sahip. Örneğin ona renkleri sorduğumda gülerek her seferinde yanlış rengi söylüyor. Bu tarz şaka yapmayı çok seviyor. Çiçeklere karşı aşırı ilgili. O kadar ilgi
Tam 3 yaşında erkek çocuğum var. Bazı davranışları bana ilginç gelmeye başladı. Sizin yorumunuz nedir merak ettim. Aşırı muzip bir kişiliğe sahip. Örneğin ona renkleri sorduğumda gülerek her seferinde yanlış rengi söylüyor. Bu tarz şaka yapmayı çok seviyor. Çiçeklere karşı aşırı ilgili. O kadar ilgili ki, izlediği çizgi film ya da videodaki arka plandaki ufacık çiçeklerin bile adını soruyor ve ezberliyor. Dışarı çıktığımızda gözü hep çiçeklerde.Neredeyse Tüm çiçek isimlerini kendi kendine öğrendi, mineden, şakayıka, kardelenden gelinciğe, çuhaya hatta gül hatmiye kadar. Bu ilgisi hayvanlara karşı yok mesela.
Bir süre yurt dışında yaşadık 1 yıl kadar. Orada da gittiği kreşte bahçe saatlerinde hep yerden ceviz kabuğu topluyordu. Bunu her gün yapıyordu.Bir kovada biriktirip bana gösteriyordu. Bu davranışı başka hiç bir çocukta görmedim.

Onun dışında konuşması (ingilizce de konuşabiliyor), ikili iletişimi, sosyalliği gayet fazla. Tableti açsak bile kendisi izlemek istemiyor pek. En fazla 10 dk.

Son bir aydır harflere kafayı taktı, günün büyük bölümünü harflerle oynamaya ve bize sormaya adıyor. Şu an tüm sayıları, harfleri ve renkleri hem türkçe hem ingilizce biliyor.

Tek bizi sıkan durum asla yalnız oynamıyor. Asla odasına yalnız gidip kendi oynamıyor. Asla kendi resim yapmıyor. Hep birlikte yapmak istiyor.

Sizce oğlumuzun gelişimsel/ davranışsal bir farklılığı var mı? Destek almalı mıyız?
0
bugisme
(30.07.24)
Olabilecek en klasik çocuk.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.07.24)
Çocuğunuz dahi bence.
0
makbur
(30.07.24)
Gayet güzel çocugunuz var. Her çocugun mizacı davranışı huyu suyu farklı. Sizinkini pozitif olanlardan. Tabiki uzmanın da fikrini alın bence her aile belli aralıklarla almalı. Fakat ekran olayına dikkat edin. Olabildiğince minimum tutun. Legonun çok güzel setleri var. Faydalı ve yaratıcı oyuncaklar alın
0
limonlu eksi
(30.07.24)
ben de uzman değilim ama 2 yaşında bir kızım var.

Bana sorarsanız sizin durumunuz gayet iyi. Çocuğun özellikle ilgi duyduğu birşeylerin olması ayrıca sosyal olması bunlar gayet iyi şeyler. Asıl çocuğun içine kapanık olması, kimseyle konuşmaması sosyal olmaması vb şeyler istenmeyen durumlar. Çocuğun iletişime açık olması nörolojik gelişiminin gayet iyi olduğunu gösteriyor. Dediğim gibi uzman değilim doktorlardan duyduğumu söylüyorum.
0
nuevo
(30.07.24)
Kendi kendine harfleri tanımaya başlaması, tabletten hoslanmaması mükemmel şeyler. Benim aynı yaştaki yeğenim steamden oyun indirecek neredeyse. :/
0
sekizdokuzon
(30.07.24)
normal düz çocuk bence. ne güzel.
harfleri öğrendiyse okuma yazma da öğrenir bir kaç aya. ben de 3.5 yaşında öyle öğrenmiştim. belki o zaman destek olursunuz okulda sıkılmasın diye. onun haricinde normal çocuk.
0
kaptan maydanoz
(30.07.24)
Merhaba, çocuğunuz ilgi alanlarını belli etmeye başlamış. Bunları takip ederek onun ilgi ve bu konudaki becerilerini geliştirebilirsiniz.
Kendi başına oyalanması için çocuğun sıkılması gerek. Sıkılmasına aralıklarla izin verirseniz, -bu, çocuğunuzla ilgilenmeyin demek değil-o da kendini oyalamak için bir şeylerle meşgul olmayı öğrenecektir. Bu da bir süreçtir. Bu durum aynı zamanda; çocuğunuzun akranlarıyla vakit geçirmeye hazır olduğunun işaretidir. İlgi alanlarını göz önünde bulundurarak; çift dille eğitim yapan dpğa/orman okulları vb.ekolleri araştırabilirsiniz.
Son sorunuza gelirsek; negatif bir farklılık, eldeki bilgilere göre yok.
0
from where i ride
(30.07.24)
bizimki de vinçlere, iş makinelerine takmıştı o yaşlarda. 4 yaşına gelince vazgeçti. diğer saydıklarınız da hemen hemen gözlenen şeyler.

tek yapmanız gereken sabırla tüm sorduğu 'adı ne? nasıl? neden?' sorularına cevap vermeye devam etmek :)
0
brkylmz
(30.07.24)
Benim kardeşim o yaşlarda kartallara takmıştı. Çok saçma değil mi, hahah. Kartal çeşitleri, kartalların özellikleri, doğada kartalların bulunabileceği yerler, içimiz dışımız kartal olmuştu. Kendisine bir yerlerden kartal fotoğrafları resimleri bulup kolaj hazırlardı kartonlara. Çoğu özelliği o kadar benziyordu ki sizin çocuğunuza :) Şimdi büyüdü tabi. Çok normal olduğunu söyleyebilirim size şimdiki haline bakarak :)
0
silverleaf
(30.07.24)
Spesifik ilgi alanları olan çocuklara saygım ve sevgim var (ki çocuk seven biri değilim pek). Ben haritalara, bayraklara falan takıktım ki hâlâ öyleyim coğrafya nerdü biriyim. Bu ilgisini devam ettirirse çocuğun ileride bunu meslek hâline getirmesine izin verin. Çiçekçi de olur biyolog da ama bu alanda ilgisi devam ederse bırakın bu işi yapsın mutlu olsun. Severek yaptığı sürece başarılı olur zaten :)

Onun dışında bence de normal. Bizim arkadaşın oğlu da inşaat makinelerine falan takık, benim bilmediğim makinelerin özelliklerini sayıyor.

Bi arkadaşımın yeğeni vardı babası bomba imha uzmanıydı, çocuk patlayıcılar konusunda kimyasal düzeyde bilgi anlatıyodu toluen nasıl üretilir, patlayıcı nasıl yapılır diye ahahaha bu biraz ürkütücü ama 5 yaşında veletten inanılmaz bilgiler öğrenmiştim 2 saatte

Okumayı erken öğrenmesi bence iyi bi şey ben de 4 yaşımda öğrenmiştim. Okula erken başlatmayın ama, birinci sınıfta sıkılır muhabbetini yaşamadım hiç ki matematik kısmını da biliyodum yani tamamen sosyal aktivite olarak gidiyodum :D
0
nundu
(30.07.24)
3 yaş için yalnız kalmak istememesi oldukça doğal. Bizim de kızımız 4 yaşında ve çok az kendisi oyun oynar her zaman yanında birini ister - kedi gibi - bazen sadece aynı odada olmak bile yetiyor. Uzman değilim ama anlattığınız kadarıyla herşey normal. Profesyonel görüş alma ihtimaliniz varsa alın bence. Aşırı ilgi dışında spektrum emaresi yoksa bir problem yok gibi. Benim yeğenim var üniversite sınavına hazırlanıyor o spektrum içerisinde, öğrendiği şeyleri takıntılı bir şekilde detaylı öğrenir biraz dalgındır biraz da ilgi alanları standartın dışında kalırsa insanlara garip gelebiliyor ama bu da onun karakteri olarak oturdu bizde.
Küçükken tabi çok daha göze batıyordu saatlerce taşları / gezegenleri ezberlemeler falan ama sağlıklı ve normal bir birey oldu kendisi :)
0
hayyam ara
(30.07.24)
3,5 yaşında kızım var. benzer şeyler biz de de mevcut. çocuklar bir şeylere ilgi duyup sonra sıkılabiliyorlar. grup halinde bağımsız oynama 4 yaş diye biliyorum.
0
mikahakkinen
(30.07.24)
Özel eğitimciyim. Eğer gelişimsel/davranışsal farklılıktan kastınız otizm vb spektrum ise eğer, yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla hayır, otizm belirtisi göstermiyor diyebilirim. Yalnız başına değil de birlikte bir şeyler yapmak istemesi de normal gayet. O yaşta yoğun ilgi ister çocuk.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(30.07.24)
Yerinde olsam cocugu botanik parka goturur cildirmasini izlerdim.
0
Zetnikov
(30.07.24)
okul öncesi öğretmeniyim, çocuğunuz normal, sıradan bi çocuk. dönem dönem belli ilgi alanları oluyor ve onu derinlemesine öğrenmek istiyorlar. bu çok güzel bişey destekleyin. sınıfta bi çoçuğum vardı dinozorların her türlüsünü biliyordu. isimlerine dili dönmüyordu ama türlü türlü özelliklerini söylerdi şimdi fen lisesinde. bi öğrencim hayvan düşkünüydü. başka bi tanesi hot wheels delisiydi. bunlar normal. o dönem çocukları biraz trol davranışlar sergileyebiliyorlar çünkü süz onun annesisiniz ve sürekli berabersiniz. mizaç olarak da öyle olabilir. bi öğretmen arkadaşım vardı çocuğunun adını üst üste söyleyip dönüp bakmayınca bu çocuk otistik mi acaba diye çocuk psikiyatrına götürmüştü. doktor da hanımefendi çocuğu bıktırmışsınız adını söyleyince çocuk bi aksiyon olacağını sanır. adını söyleyip bişey olmadığını anlayınca adı söylenince bakmamayı tercih etmiş çocuk artık demiş. çok takılmayınca böyle şeylere. ve naçizane tavsiyem bol bol birlikte vakit geçirin. bazen sınırlarınızı da sinirlerinizi de zorluyordur eminim ki ama gelişimini gördükçe insan inanılmaz mutlu oluyor ve unutmayın ki bugünleri asla geri gelmeyecek.
0
dedim ben sana
(30.07.24)
Oğluma benzettim.
Zeka düzeyi yüksek olabilir.
Ne yazık ki gelişmemiş ülkelerde destek yok.
Yakında oğlunuz okumayı öğrenecek.
Tek yapabildiğimiz, tanıdık bir psikolog aracılığıyla zeka düzeyini belgelemek ve okula başlarken sınıf atlatmak oldu. Ne yazık ki sınıf atlatan okul da sorgulamaya izin vermeyen, sürekli çocuğu susturan ve ezen malum bir zihniyetteydi.
Nispeten iyi diye gittiğimiz okullar "ohooo, böyle çocuk çok geliyor" diye oğlumuzu geri çevirdi.
Burada da böyle yorum yapanlar var, inanmayın.
Ama bu toplum ve eğitim sistemi herkesi köreltiyor. Zeka düzeyi yüksek olanları da bir tornaya sokuyor, ortalama hale getiriyor.
Bilsem okullarını araştırdık. Matah gelmedi onlar da. Belki gelişmiş bir ülkede devamı gelirse, işe yarayabilir.
Keşke yurtdışında yaşamaya devam edebilseydiniz (yani Avrupa gibi düşündüm).
Biz bir miktar köreldik. Ama yine de empati, yaratıcılık, öğrenme hevesi devam ediyor. Aileye, özellikle anneye çok iş düşüyor desteklemek için. Bir de nispeten yabancı kökenli bir lise eğitimi çok fark ettiriyor.
Kolay gelsin.
0
pro9it9is9
(30.07.24)
(7)

kediyi eve getirme yöntemleri

kibritsuyu
yazlıktayız. yanımızda geçen sene yine buradan sahiplendiğimiz kedimiz var. kapı pencere sürekli açık olduğu için hayvanı eve kapatma gibi bir durumumuz yok, kapatmak da istemem zaten. evi tanıdı, gidiyor, dolaşıyor geliyor, çıkıyor, yandaki bahçede uyuyor, sıkılınca gelip kendini sevdirip geri gidi
yazlıktayız. yanımızda geçen sene yine buradan sahiplendiğimiz kedimiz var. kapı pencere sürekli açık olduğu için hayvanı eve kapatma gibi bir durumumuz yok, kapatmak da istemem zaten.

evi tanıdı, gidiyor, dolaşıyor geliyor, çıkıyor, yandaki bahçede uyuyor, sıkılınca gelip kendini sevdirip geri gidiyor. yordamı öğrendi yani. pencereyi de kendine yol yaptı, kapı kapalıysa oradan girip çıkıyor. allah korusun sokağa çıkmadığı sürece kaçmayacağından neredeyse eminim.

ama bu gerzek hayvanlar gece avlandığı için adam bütün gün ya evin içinde, yan yan komşunun bahçesinde uyuyor, hava kararınca da defolup gidiyor, bulamıyorsun. ha keyfi olunca çıkıp geliyor ama uyuycam ulan, gece kapıyı pencereyi aık bırakamam, içeri alayım da sokakta kalma. yok ne yaptıysam gelmiyor, anca paşa gönlü istediği zaman çıkıp geliyor.

ama ben keyfini beklemek de istemiyorum. var mı böyle evde onu cezbedecek bir şey yapsam, o sayede eve gelse?

mesela her akşam 1 çay kaşığı kadar yaş mama veriyorum. verirken de mama kutusunu tezgaha vurup tıkırdatıyorum pavlov hesabı. dışarıda mama kutusu tıkırdatınca gelsin diye.

buna benzer yönteminiz var mı, çağırayım gelsin, kapıyı pencereyi kapatıcam, sokakta kalmasın.
0
kibritsuyu
(21.07.24)
Gündüz sokakta kalınca kötü bir şey olmuyor, gece kalınca kötü bir şey olur mu? Gece de kalsa ne olur? Bir kere denemek mümkün mü veya denediniz mi hiç? Kolay kolay kapatamazsın çünkü. Kedileri eve kapatıp dışarı salmayanların salmama sebebi bu işte.
0
muhayyer divan
(21.07.24)
Gündüz sokakta kalmıyor ki, istediği zaman eve gelip içeri girme özgürlüğüne sahip. Ama gece gelse eve giremeyecek. Ha girmek isteyip girmese ne olur, en fazla bahçedeki sandalyeye çıkar uyur. Ama yine de gece vakti içeri girmek isteyip giremeyecek şekilde dışarıda kalsın istemiyorum, çok sokak kedisi var burada. Besleyen de çok, aç kalıp umumi mamalardan yemesini de, kötü kedi şero'lardan dayak yemesini de, karanlıkta araba yoluna fıymasını da istemem. Gelsin otursun evde. Geçen komşu mesaj attı, senin kediyi arabaların altında bağırtıyorlar diye, koştum gittim bulamadım. Sonra sapasağlam geldi kendi kendine aslanım benim.
0
🌸kibritsuyu
(21.07.24)
Yani haklısın, hayvanlar alemi bu ne zaman ne halt yiyecekleri belli olmaz...

1 çay kaşığı mama verip kapıları kapatınca mamaya kanmayabilir bu sefer. Bakar ki mamanın sonu eve kapanmak, yemeyebilir. Bilemedim şimdi.
0
muhayyer divan
(22.07.24)
Youtube'dan kedi çağırma sesi açabilirsiniz, o mama sesini de yaparak aynı anda, cat calling de yazabilirsiniz Türkçe de aratabilirsiniz
0
hocam fazla egon var mi
(22.07.24)
Çok alakasız bir soru; yazlık demişsiniz, yahu pencerelerde vs sineklik yok mu nereden girip çıkıyor bu hayvan?

Sineklik yoksa sineklik olmayan yazlık nasıl olabiliyor oldurulabiliyor vallahi aklım almadi :)
0
makbur
(22.07.24)
Gece 11 gibi az kuru mama verip sabah erken saate kadar evde bırakıyorum bizimkini
0
kaset
(22.07.24)
benim kedi de aynı şekilde yazlıkta dışarıda takılıyor, bahçeye kartondan yuva yaptım girerse ona giriyor ama çoğu zaman dolanıyor site içinde, benim de aklım çıkıyor. içeri alsak bile bir süre sonra çıkmak istiyor zaten, durmuyor kapıyı perdeyi tırmalıyor. dışarı çıkmayı bildikleri zaman içeride durmuyorlar. istanbul'a gelince 8. katta olduğum için dışarı çıkmak istemiyor, dışarıyı direkt görmüyor çünkü. içeride duruyorsa sizinki evet konserve açma tıklamasına nerdeyse tüm kediler geliyor, bunu kullanabilirsiniz. veya bizimkisi ip ile oynamaya bayılıyor onunla kandırıyorum.
bir alternatif de bizim komşu da kapısına minik bir kedi kapısı yaptırmıştı, onun kedisi gelince açılıyordu ve kedisi içeri oradan giriyordu. bu da bir çözüm olabilir.
0
surprise
(22.07.24)
(16)

yaş ilerledikçe fiziksel gerileme hissediyor musunuz?

ferenc
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
eskiden smaç basıyordum şimdi potaya değemiyorum. zıplama olayı benden gitmiş tamamen. Bunlar yaşla birlikte normal mi sizce?
0
ferenc
(21.07.24)
fiziksel hareket azsa, aktif spor yapmıyorsanız gayet doğal. ama bu eski performansınıza asla gelemeyeceksiniz anlamına gelmiyor.

yaşla beraber tüm insanlar her yıl belli oranda kas ve kuvvet kaybeder. bunun istisnası düzenli spor yapmak ya da üstün bir genetiğe sahip olmak.

gene yaşa bağlı olarak 1-2 ayda eski seviyeye gelmek gayet mümkün. tabi bir de şöyle bakın gençken o kaslar 70kg bir insanı havaya zıplatıyordu şimdi belki 90kg bir insanı zıplatmaya çalışıyor arada çok fark var.
0
orpheus
(21.07.24)
Hayır hiç hissetmiyorum. 20li yaslarimdan daha güçlüyüm.
Fark ettiğim iki şey; uykusuzluk ve alkol. Bu ikisine çok daha az dayanabiliyorum.
0
logisticsmanager
(21.07.24)
elbette normal,
eskiden daha az yorulurdum,
eskiden uykusuzluğa daha dayanıklıydım,
eskiden hafızam daha iyiydi.

bir çırpıda aklıma gelenler.
0
tabudeviren
(21.07.24)
Reaksiyon, hızlanma, patlama gücü vb şeyler 30-35 sonrası gerilemeye başlıyor.

Ancak enteresan şekilde -erkek- bu yaşlarda 20'li yaşlardan daha güçlü oluyorsunuz. (20'li yaşların başından itibaren düzenli ağırlık çalışanlar beni anladi)

Bunun yanısıra vücudun itlik kopukluk serserilik gücü azalıyor.

20'li yaşlarda hayvan gibi içip sabahlayip ertesi gün zor da olsa okul is toplantiya bir şekilde gidilebilirken 30 sonrası o enerji kalmıyor, düzene daha çok ihtiyaç duyuyorsunuz.
0
makbur
(21.07.24)
Otuzdan sonra bende de eşimde de yokuş aşağı gidiyor her şey. İşin psikolojik kısmı da olabilir belki ama bence psikolojik değil, çok net hissediyorum kendimdeki kaybı.
0
pianeta
(21.07.24)
Sırf bundan dolayı 30umdan sonra spora başladım, ekonomi olarak herşeyden kısıyorum spor haric.
0
mirty
(21.07.24)
Hissetmemek mümkün değil erkeklerde testosteron seviyesi düşüyor kas kütlesi zayıflıyor, eğer bunları tolere edecek bir spor geçmişin vs yoksa hissedersin, varsa eğer yine hissedersin ama daha az hissedersin.
0
Bir ben var benden şurada
(21.07.24)
Hem evet hem hayır +1
Bazı durumlars göre geriledim bazı durumlara göre ilerledim ğ
0
basond
(21.07.24)
son 1-2 senede öyle bir hissettim ki, biraz panik oldum. haytımda gitmediğim kadar doktora gidiyorum, fiziksel yetersizliğim başka sorunlara yol açar mı diye.
0
tchuck
(21.07.24)
Hayır. En iyi halim hep en yeni halim oluyor.
0
gabe h coud
(21.07.24)
Eskiden gece 1-2 gibi yatar 5 saatlik uykuyla zımba gibi olurdum. Şimdi gece 22.30-23.00 gibi yatıyorum yoksa olmuyor.
0
komando kani var bende
(21.07.24)
hayir daha iyiyim su an. genelde gencken daha cok hareket edilir sonrasinda devam etmediyseniz normal.
0
bohr atom modeli
(21.07.24)
Bazi seyler pratiklede alakali belki bibkac ay calissan gene smac basarsin

Genel anlamda soruyorsan 30 dan sonra bi agirlasma oldu kiloda aldim tembellik vs

Bence herkes belirli bi yastan sonra kesinlikle sebze agirlikli beslenip spor yapmali yoksa çalili kaliyor insan.
0
Zetnikov
(21.07.24)
Ben böyle şeylerin yaşla ilgili geldiğine inanmıyorum.
Hantallık bambaşka bir şey.
Ben de mesela önceden asla asansör kullanmazdım sürekli merdiven çıkardım ve asla da rahatsız olmazdım şu an iki kat merdiven çıksam nefes nefese kalıyorum çünkü düzenli sporu bıraktım ve asansör kullanmak hayatımın bir parçası oldu.
Hareket hayatımızın temellerinden biri olmaya devam ettiği sürece bu tür gerilemelerin olabileceğine inanmıyorum.
0
mutekebbir
(21.07.24)
Daha kolay kilo alıyorum. 25 yaşımdan önce ne yesem kilo almıyordum, inanılmaz zayıftım. Gece uyurken dizlerim birbirine çarpıp canımı yakmasın diye arasına yastık koyardım,. öyle bir zayıflık (bu detayı neden verdiğimi bilmiyorum). 25'ten sonra kademeli olarak yediklerim 'yaramaya' başladı. 30'dan sonra da 'su içse yarıyor'a kadar geldi is. Gerçekten çok kolay kilo alıyorum. Vermesi zor olmadığı için kafama takılmıyor bu durum.

Yukarıda söylediklerimle bağlantılı olarak yaşlandıkça vücudum çok kolay ödem tutmaya başladı, birtakım maddelere intolerans gelistirdi. Laktoz, gluten vs.

Uyku konusunda şanslı olan taraftayım ben. Gençliğimde uykuya daha çok ihtiyaç duyardım. Demir eksikliği ve sanırım düşük tansiyon kaynaklı. Bu iki rahatsızlık da yaşlandıkça tamamen olmasa da ortadan kalktı.

Hiçbir zaman düzenli spor yapmadığım için çevikliğim azaldı mı bilemiyorum ama reflekslerde bir gerileme var. Genckken çelik gibiydi. Gözlerim ileri derecede bozuk olmasına rağmen plajda uçan şemsiyeyi tek hamlede yakalardım. Beyin- el&kol koordinasyonum hala çok iyi olmasına rağmen bir yavaşlama var. Eskiden hic öğrenmeden Hilti kullanacak seviyedeydim.

Alkol intoleransı bende de bayağı düşmeye başladı. Üç bira içsem sabahında kendimi ruh gibi hissediyorum. Bu yeni oldu, geçen seneye kadar sünger gibiydim. Hala o masadan oturduğum gibi kalkıyorum ama ertesi gün(ler) kendimi berbat hissediyorum her anlamda.
0
sekizdokuzon
(21.07.24)
aboov abi hem de nasıl ya.

benimki gerçi biraz istisnai ve ekstrem bir durum çünkü 20 yaşına kadar düzenli spor yapan, hayatı boyunca fit ve aktif kalmış birisi olarak 20'de öyle bir şişmeye başladım ki şimdi neredeyse 120 kiloyum. üstüne 22 yaşında sigaraya başladım. böyle olunca hasar ve "algılanan eşeklik düzeyi" daha fazla oldu tabii.

23-24 yaşındayken 18 yaşındaki performansımda olmadığımı bilirdim ama mesela bi konsere giderdik, o zaman "daha ölmemişiz be!" derdim. hala genç olduğumu hissetmemi sağlayan durumlar olurdu.

şimdi hakikaten ihtiyar gibi yaşıyorum, bileğim ve belim sakat zaten, sürekli oturup ara vermek zorunda kalıyorum yürürken filan.

ha kendime baksam fiziksel kapasitem tabii ki artar ama korkarım ki bu kadar zarardan sonra asker disipliniyle yaşasam bile asla 20-21 yaşındaki halime ulaşamam. hani ne olur, 60 yaşındayımdır ama vücudum 40-45 seviyesindedir, olacağı odur. onu da sanmıyorum gerçi.
0
mark greg sputnik
(21.07.24)
(15)

Hayatimda ilk kez devlet hastanesine gidicem

Kittie
Biraz cekiniyorum.Ortopediye gidicem.Muayeneler asiri pahali oldugundan bu sefer boyle yapmaya karar verdim.Cok onemli bi durumum oldugunu da sanmiyorum.Ondan biraz rahatca aldim.Daha once kimseyi de goturmedim devlet hastanesine. Refakatcilik de yapmadim yani. Hep haberlerde gordum. Biliyorum feci
Biraz cekiniyorum.
Ortopediye gidicem.
Muayeneler asiri pahali oldugundan bu sefer boyle yapmaya karar verdim.
Cok onemli bi durumum oldugunu da sanmiyorum.
Ondan biraz rahatca aldim.

Daha once kimseyi de goturmedim devlet hastanesine. Refakatcilik de yapmadim yani. Hep haberlerde gordum.
Biliyorum feci snob, feci itici bir yazi oluyor ama durum bu :(

Yeni bi sehir hastanesi sectim. Temiz oluyorlar diye. Ona guvendim.
Peki ya ortopedi de olsa kan aldirmak isterlerse?
Anksiyetem tutacak diye korkuyorum.
Ya hijyenik degilse diye.
Kan isterlerse yaptiramam galiba :(

Bi de hastane cok kalabalik olur mu?

Su ana dek gittigim en alt seviye hastane de medicana.
Ordan bile memnun olmayan insanim. Ama acibadem, memorial da asiri artti biktim.
0
Kittie
(19.07.24)
Sıranı kaptırmamaya dikkat et.
Temizlik görevlileri, güvenlikçiler, kayıt kontrol gibi yerlerde çalışan insanlar aşırı gergin ve agresif olabiliyorlar. Bir şey derlerse üstüne alınma, herkese öyleler.
Sıran gelmeden zinhar doktorun odasına girme, paparayı yersin.
Hijyen konusunda olumlu ya da olumsuz bir şey diyemem.
Anksiyete atağı yaşayabilirsin, çıkışta zamanın varsa sakinleştirecek bir etkinlik planla.

Geçmiş olsun.
0
sekizdokuzon
(19.07.24)
Kan aldırırken çekinme, her malzeme tek kullanımlık.

Hastane kalabalık olabilir, sıranı kaptırma+1
Araya kaynak yapmaya çalışanlar olabiliyor, doktora bir şey soracağım falan diye doktorun odasına girmeye çalışıyorlar sıra almadan işini halletmeye çalışıyorlar.

Hastanede çalışan herkes gergin oluyor genelde, yoğunluktan dolayı kişisel alma.

Özel hastanede göreceğin özeni göremeyebilirsin. Çünkü maalesef para dünyada her şeyden daha fazla saygı görüyor.

Geçmiş olsun
0
rock n roll
(19.07.24)
Hiç korkmayın.
Belki 20 yıldan uzun süredir özel sağlık sigortam var, kendim için devlet hastanesine hiç gitmem gerekmedi.

Birkaç yıl önce devlet hastanesinde muayene ve tedavi olmam gerekti bir hastalık için. Belki bana öyle geldi ama özel hastaneden hiçbir farkı yoktu. Neredeyse yoktu diyeyim. Elbette biraz daha kalabalıktı, bankodaki kişi biraz daha az gülümsüyordu ama hiçbir sorun yaşamadım, yabancılık çekmedim. Bahsettiğim hastaneler İstanbul'da, şehir içindeki yoğun hastanelerdi.

Ama bu yaz tatilinde Milas'ta acil servise gittim oğlum için, o deneyim güzel değildi. Doktor çok zor durumdaydı, çok çalışıyordu ama 80-90 dakika kadar bekledik doktoru görmek için vs.

Yani özetlersem randevulu gittiğimde hiçbir sorun yoktu. Kan vermem de gerekti, yerini söylediler, sıra numaramı aldı, sıram gelince içeri girdim, güleryüzlü hemşireler kanımı aldı, çıktım.

Ek: Devlet hastanesinin kendine göre bazı kuralları vardı. Kan testi için kan vereceksem saat 11:00'e kadar alıyorlardı mesela. Bu gibi alışık olmadığınız durumlar olabilir ama bir sonraki gün doğru saatte giderseniz hiç sorun olmaz.
0
michael_knight
(19.07.24)
Hijyenle alakalı bir sorun yaşamazsınız. İçiniz rahat olsun.
0
pispinti
(19.07.24)
Sizi temin ederim ki ortalama bir devlet hastanesinde malzeme sterilliği, en iyi özel hastaneden iyidir. Ayrıca doktor kalitesi ve tedavi hizmetleri de Türkiye'de en iyi üniversite ve eğitim araştırma/şehir hastanelerindedir
0
nundu
(19.07.24)
ilk kez gidene hiçbir şey olmaz korkma.
0
ferenc
(19.07.24)
Nundu +1

Düzgün bir devlet hastanesi her zaman her yerde özelden iyidir (çok spesifik bir şey değilse). Belki konforu daha azdir belki Gülen yüzü daha azdir ama yetkinlik vs ben özel ile karsilastirmam. Bunu da ailesinde 30 sene sağlık alaninda çalışmıs bir anne baba, bir hemsire, bir laborant, iki doktor olan biri olarak yazıyorum.
0
logisticsmanager
(19.07.24)
Ailecek özel sağlık sigortamiz var, amerikan ve Memorial arasında geçti hep ömrümüz.

Taa ki 2021'de covid olana kadar. 2021 Mart'ta covid oldum baya ciddilesti durumum ateşim vs inmiyor (vaka sayıları tavan donem) Memorial da amerikan Hastanesi de almadı full dolu diye.

Basaksehir cam ve sakura'da çok yakın bir doktor arkadaşım var dedi gel buraya. Sagolsun ilgilendi odaya çıkardı. 1 hafta yattım orada ve Amerikan hastanesinin odaları bile o kadar lüks değildi:)

Daha sonra da çok gittim oraya. Her şey inanılmaz pratik. Kimliğini çipten okutup tak diye gidiyorsun kan veriyorsun film cektieiyorsun sıra vs yok.

Bütün aletler en son teknoloji -amerikan ve Memorial'da yok bir çoğu-

Tabii işin üzücü kısmı bunları aslında Türk vatandaşları amaç edinerek yapmamislar. Sağlık turizmi amaclanarak bir çok şehir Hastanesi bu kadar lüks yapılmış. Pandemi patlayınca mecburen halka hizmet tadında :)

Öte yandan tüm bunların yanında doktor arkadaşımla gezerken ne kadar doktorla karsilastiysak hepsi çok mutsuzdu. Liyakatsiz yerleştirilen bashekimler yuzunden organizasyonda hep sıkıntılar var ve hepsi doktorlara patlıyor vs

Sözün özü şehir hastaneleri hem doktor hem de hastane olarak pek çok özelden iyi, hele medicana Acıbadem falan kıyaslama dışı bile kalır.

İçin rahat etsin, Sait çiftçi vs gibi eski devlet hastaneleri bile medicana ve Acıbadem'den iyidir.
0
makbur
(19.07.24)
Hastanede beyaz önlüklü ve yesil önlüklü birtakim kisiler göreceksin, çekincen olmasin, onlar doktor ve de hemsireler.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.07.24)
Makbur: benim de ozel saglik sigortam var ama kullanamiyorum memorialin muayenesinde. Memorialin oldugu pakete de amerikan giremiyor denildi bana. Bu sigortaci kandiriyor mu beni diye dusunuyorum su an. Bununla ilgili de bi duyuru acayim bir ara
0
🌸Kittie
(19.07.24)
Ben zamanında Şanlıurfa'da bir devlet hastanesine gitmiştim. Ortamı görseydiniz heralde orada ruhunuzu teslim ederdiniz.

Niye bu kadar panik oldunuz anlamadım. hiçbirşey olmaz.
0
komando kani var bende
(19.07.24)
Hijyen değil de kalabalık rahatsız edebilir. Sağlık personelinin steriliteye, temizliğe dikkati aynıdır ama size muamelesi biraz avam gelebilir size
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(19.07.24)
Ne insanlar var şu duyuruda... Hayattan kopuk, gerçeklerden uzak. Anksiyete diye sayıklayan.
0
Shepard
(19.07.24)
Sorma shepard hayat cok zor be
0
🌸Kittie
(19.07.24)
Terapist de çözmek için uğraşıyor, halbuki devlet hastanesine git, metroya bin vs dese çözülecek bütün ruh hali.
0
Hallegadola
(20.07.24)
(7)

Akülü ve darbeli matkap önerisi

aslagülümseyenbirkediyegüvenme
Merhaba arkadaşlar. Evde kullanmaklık akülü, darbeli çift yöne çalışan matkap almak istiyoruz. Profesyonel olmasın ama iki kullanmada elimizde kalmasın ve çabuk ısınmasın isteriz. Matkap alırken hangi özelliklere dikkat etmek gerekiyor?
Merhaba arkadaşlar. Evde kullanmaklık akülü, darbeli çift yöne çalışan matkap almak istiyoruz. Profesyonel olmasın ama iki kullanmada elimizde kalmasın ve çabuk ısınmasın isteriz. Matkap alırken hangi özelliklere dikkat etmek gerekiyor?
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(18.07.24)
internetten kesinlikle almayın, deneyerek alacaksınız çünkü mandren denilen matkap ucunu sıkan parça bazılarında, sıfır dahi alsanız yalpa yapıyor, minimum yalpalayan veya hiç yapmayan alacaksınız.

bosch, dewalt, einhell vb. gibi mesela bauhaus'ta satılan markalardan bakın

bosch'un 18v alliance diye bir şeyi var, aküsünü başka markaların cihazlarına da kullanabiliyorsunuz, o özellikle akü takılabilen bosch ürünü alabilirsiniz
0
malheiros
(18.07.24)
Stanley'in çift akülü olanını kullanıyorum tavsiye ederim.

Darbeli vs de demişsiniz, Darbeli matkap olarak kullanınca zaten otomatikman hunharca kullanıyorsunuz, o yüzden "az kullanıcam pro bir şeye gerek yok" kafasında ucuz bir seyi çabuk bozabilirsniz.

Ben 3 senedir baya okuzce guc kuvvetle abana abana kullanıyorum ve hala sapa sağlam.

O koctas takı einhell'ler falan muhtemelen sapiyla elimde kalırdı :)
0
makbur
(19.07.24)
Kullandıklarımı yazayım, hepsi Bosch Professional (mavi seri) 18V-50, 12V-35FC, 120-li

Meslek part time marangoz, montaj. Full time bisiklet mekaniği.
0
mahsus mahal
(19.07.24)
Ev kullanımı için aşağıdaki modeller uygun olur. Her gün sürekli kullanmayacaksanız, 20cm üzeri beton delmeyecekseniz işinizi görür.
Mandrenli model almayın SDS Plus uç takılan bir model alın. 18V sistem olsun, yedek akü ve şarj aleti mutlaka olsun. Bütçe dahilindeyse kömürsüz model alın.
Elinizde yoksa bir de akülü vidalama alın derim.

Isınma durumu delmeye çalışılan malzeme ve delme derinliğe göre değişir, ev kullanımı için çok sorun olacak bir şey değil.

www.einhell.com.tr
www.einhell.com.tr

Akülü olmasına gerek yoksa (evde kullanılacaksa benim düşüncem gerek yok) makita, bosch, dewalt marka bir tane kablolu kırıcı, delici alıp geçin derim.

Makita, dewalt, black decker, einhell v.b birçok marka kullandım en son saha işlerinde ,arazide elektrik olmayan yerlerde, yüksek tavanlı yerlerde, platform ile çalışılan alanlarda ekiplere kolaylık olsun diye akülü setler aldım, Bosch profesyonel mavi seriden kırıcı-delici, taşlama, akülü vidalama, somun sıkma aletleri
performans, yedek parça ve servis anlamında çok iyi ancak ev kullanımı için fazla gelir.

Meslek-Elektrik&Elektronik
0
sealth
(19.07.24)
Hocam alacağınız markaya dikkat edin derim. Artık firmalar aynı batarya ile tüm aletleri çalıştırabilecekleri ekosistemler kuruyorlar. Özellikle bosch ve einhell markalarına bakarsanız ilerde ihtiyacınız olacak diğer alet edavatlar da da farklı batarya kullanmamak için seçiminizi yapmanızı tavsiye ederim. Bu sırada ben einhell brushless motorlu olanı aldım çok memnunum tavsiye ederim.
0
kraldan cok kralci
(19.07.24)
ev kullanımı için amazondan Bosch sipariş ettim geçen gün.

www.amazon.com.tr

3600'e aldım ben. çok uzun uzadıya araştırdım. kömürsüz model vs aradım. baktım fiyatlar 6 bin bandına çıkıyor 2 akü olunca. vazgeçip bunu aldım. Zaten yılda 1 kere kullanacağım bir alet olacak. Yoksa mavi seri Bosch alacaktım.

Bu cihazı almamın bir sebebi de Bosch Unlimited 7 süpürge alacağım. Aynı batarya kullanılıyor. Ama mavi serinin bataryası farklı. O yüzden de profesyonel seriden almadım. Yoksa kömürsüz model bakmak çok daha mantıklı.
0
jackyr
(19.07.24)
Bu arada pardon ben soruyu sarjli vidalama + matkap olarak anlamışım, sadece matkap olduğunu anlamamisim; yorumum bu yondeydi.
0
makbur
(20.07.24)
(10)

Cok sık alkol tuketen bir insan surekli unutur ve yalan soyler mi?

Zetnikov
Bir arkadasim var normalde durust birisidir bi yanlisini gormedim fakat hafta icinde cok alkol aldiktan sonra hareketlerinde gariplikler goruyorum. bi kac gorusmemizde telefonda yada yuz yuze surekli olarak "olm ben sana soylemistim sen dinlememissin" tarzi cevaplar veriyor.Ornek bi konusmamizi payl
Bir arkadasim var normalde durust birisidir bi yanlisini gormedim fakat hafta icinde cok alkol aldiktan sonra hareketlerinde gariplikler goruyorum. bi kac gorusmemizde telefonda yada yuz yuze surekli olarak "olm ben sana soylemistim sen dinlememissin" tarzi cevaplar veriyor.

Ornek bi konusmamizi paylasayim

Bu beni oglen 12 de aradi bende spordan cikiyordum eve gidip yemek dinlenip aksam 5 cikacaktim. Bunu kendisine soyledim. Tmm dedik anlastik 5 de aricaktim.

Neyse 5 oldu aradim dedim hazirlaniyorum.
Bana demez mi ben orhan abiyle bulustum cay ictik eve simdi dondum diye.

Bende ona 5 de bulusmak icin anlastigimizi neden boyle bisey yaptigini sordum

Cevap olarak ben sana soylemistim orhan aboyle gorusebilirim duruma gore haberlesiriz diye

Arkadaslar bu son satir olmadi bana soylemedi ve bunu bu 1,2 defa yapti. Surekli olarak "ben soylemistim sen dinlemedin galiba" diyor.

Merak eden icin soyleyeyim multivitamin, balik yagi, sebze, balik ve protein aliyorum hafizam cok iyi.

Bu hareketlerine cok uyuz oldum yorumlayabilir misiniz yolu vermeli miyim 20 kusur senedir arkadasim. Bu arada g.tumuzu yirttik alkolu biraktiramadik senelerdir buna.
0
Zetnikov
(15.07.24)
Unutur, yalan söyler. Alkolü bırakmaz.
0
pavlis
(15.07.24)
Evet ama verdiğin örnekle alakası olmayabilir.
0
numlock
(15.07.24)
Kronik alkol durumunda B1 vitamini eksikliğine bağlı Wernicke-Korsakoff sendromu var. Orada beyin varolan anıları silip yerine uydurma anıyla dolduruyor ama senin arkadaşın o seviyede değildir bu baya ağır deliryum vari bir durum ve tüm hafızayı etkileyen bir olay.

Sizin arkadaşınız kötü bir yalancı bence daha çok
0
nundu
(15.07.24)
Gördüğüm bütün potansiyel alkolikler yalancıydı. O kadar söylüyorum.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
Bu arkadaş tam bir manipülatör bence. Her alkolik böyle olmaz, seninki hem alkolik hem manipülatör.
0
muhayyer divan
(15.07.24)
konuyu alkolle sadece şöyle bağdaştırabildim: arkadaşınız kendisi utanıyor veya sizin "alkolü bırak" isteğinizden kaçıyor olabilir, bu yüzden görüşmemek ve buluşmamak yahut içmek için bahane uyduruyordur.

bir dönem çok sık alkol tükettim. kendi tecrübemi söyleyeyim, çok fazla içen birisinin sürekli unutması ve hayatının kontrolünü yitirmesi gayet olası. söylediğini hatırlamayabilir veya anlık kararlar alabilir (bu da genel olarak kontrol mekanizmasının gevşemesi, bazı hormonların kafayı yemesi gibi sebeplerle olabilir diye düşünüyorum ama tabii ki benimkisi sadece tahmin ve kişisel gözlem, bilimselliği yok). bende öyleydi en azından.

yalnız arkadaşın durumunun doğrudan alkol kaynaklı olduğunu sanmıyorum. 20 küsür senedir arkadaşım diyorsunuz. anladığım kadarıyla senelerdir de içiyor. haliyle durumunda geçmişe kıyasla pek bir değişiklik görünmüyor ama davranışta değişiklik var.

dediğim gibi ya eskisinden bile çok içmeye başlayıp sizden kaçmaya yöneldi ya da konunun alkolle alakası yok, tamamen sorumsuzluk ve iplemezlik yapıyor. kaldı ki unutan birisi "ben sana böyle söyledim" demez. ben ertesi gün birisi "bak dün şöyle oldu" filan dese "aaa nası ya" diyordum, "yok kardeş öyle olmadı senin yanlışın var" diyecek durumda değildim.

günahını almayayım ama böyle düşününce bana alkolden değil gibi geldi ya. kafan bulanır, alkollüyken dediğini hatırlamazsın filan da bu kadar olmaz yani günde 16 saat sarhoş gezmiyorsan.
0
mark greg sputnik
(15.07.24)
evet ikisini de yapar
0
sweetoffice
(15.07.24)
Yakın arkadaşlarımdan biri (orta okul + lise + sonrası 20 sene) baya alkol tüketiyor, hayvan gibi viski içen falan bir tip. (Ama spor falan da yapıyor vücudu baya fit herif tam bir tezat)

Kesinlikle yalan soylemez. Hatta ona göre alkol alınca kafası daha da açılıyor:) bugün anlattığı bir anektod, 20'li yaşlarında bir kızla muhabbet ediyormuş, alkollü iken yusuf Atılgan - Aylak adam kitabından bahsetmiş uzun uzun. Sonra kız buna whatsapp ' dan "işte senin anlattığın bölüm ben de oradayım diye" kitap sayfasını atmış. Arkadaşım diyor yahu bu kitap ne diyorum Oğuz Atay değil, Ahmet Hamdi değil, yusuf Atılgan dedi kız ve okuduğumu bile hatirlayamadim, ama alkollü iken çok net anlatmışim ona kitabı..
0
makbur
(16.07.24)
Alkolizmin işaretleri zamanla kişilik bozuluyor. Arkadaşınızı acilen tedaviye yönlendirin.
0
doharkoman
(16.07.24)
@doharkoman

Hocam adam hastanede alkol bagimlilari ve sigarayi birakma odasinin yanindaki ofiste calisiyor.

Yorumsuz bi hayati var
0
🌸Zetnikov
(16.07.24)
(5)

Milas Bodrum Havaalani - Turgutreis ulasim

orange coffee
2024 yazi itibariyle taksi kac para yazar?Internette cok farkli sonuclar cikiyor, hangisi guncel anlayamiyorum.mersi
2024 yazi itibariyle taksi kac para yazar?
Internette cok farkli sonuclar cikiyor, hangisi guncel anlayamiyorum.

mersi
0
orange coffee
(13.07.24)
Bitaksi'yle bakınca 2000 liradan fazla gözüküyor, Bitaksi'deki fiyatlar güncel. En azından şehir içinde (İstanbul, İzmir vs) gösterdiği ortalama fiyatlar hep tutuyor.
0
kobuzchu kiz
(13.07.24)
2021 yılında 650 lira vermiştim. taksi fiyatlarındaki artışa göre oranlayabilirsiniz. ben de 2000 lira civarı tutacağını düşünüyorum.

ama havaalanı-turgutreis taksi ile gitmek için uzun bir mesafe. biraz in bin olur ama eşyanız çok değilse muttaş ile bodrum, dolmuş ile turgutreis yapabilirsiniz. muttaş da, dolmuşlar da epey konforlu.
0
kibritsuyu
(13.07.24)
İstqnbul ile mukayese ederek hesaplamayin sakin Muğla'da fiyatlar farklı.

Yaklaşık bir ay önce aynı havaalanindan eve (boğaziçi yazlık siteler) 700 TL'ye geldim (15-20 km)

Turgutreis kesinlikle 3000 TL'den fazla tutar
0
makbur
(13.07.24)
taksi değil de transfer olarak arayın. daha makul fiyatlar var.

silmemiş olsam yazardım numaralarını ama bulursunuz internette.
0
janderzel zartanyan
(13.07.24)
Biz merkez-akyarlar sorduk gecen gece, 800 tl dediler, havalimani bodrum’a 1 saat zaten, turgutreis de hemen hemen oyle. (Arabayla 40dk)

Taksi 2000 ise dogru demislerdir.

Transfer olarak bakin +1
Ayrica havas ya da muttas otobusleri var 150tlye sehir merkezine. Hemen oradan turgutreis minibuslerine binebilirsiniz. Oyle yaptim, rahat oldu.
0
kuehles blondes
(14.07.24)
(5)

şehirler arası araçlar güvercinlik'te indiriyor mu?

oldtimer
izmir'den bodruma gideceğiz ama güvercinlik'te inmemiz gerekiyor. önünden geçip bodrum otogar'a kadar gitmemiz ve dönmemiz saçma olacak. araçlar güvercinlik'te indiriyor mu?
izmir'den bodruma gideceğiz ama güvercinlik'te inmemiz gerekiyor. önünden geçip bodrum otogar'a kadar gitmemiz ve dönmemiz saçma olacak. araçlar güvercinlik'te indiriyor mu?
0
oldtimer
(09.07.24)
Bence bineceğiniz otobüs firmasını arayıp sorun direkt. Daha sağlıklı bilgi alırsınız. Hatta ben olsam binerken tekrar sorarım.
0
duma duma dum
(09.07.24)
indiriyorlar. devamlı orada, sağda yolcu indiren otobüs görüyorum. Tabii sizin otobüs firmanızın kuralları varsa bilemem.
0
etna
(09.07.24)
indiriyor hepsi, Mumcular sapağında bile indiriyorlar.
0
brussss
(10.07.24)
firmaların durakları olur genelde belli yerlerde. sizin güzergahı teyit etmek için pamukkale'nin web sitesinden bodrum'dan izmir'e gider gibi yaptım ve güvercinlik'te durakları olduğunu gördüm. zaten durak olduğu için orada inebileceğiniz gibi dönerken de oradan binebiliyorsunuz.
0
Improbable
(10.07.24)
Otobüsün yolu üzerinde otobüsün durup yanasabilecegi her yerde inebilirsiniz.

15-20 sene önce Güvercinlik'e gelmeden boğaziçi köyüne giden donemecteki shell benzinlikte indik senelerce -guvercinlik e göre çok abuk bir yer :)-

Önemli olan nokta şu, yolculuk başlamadan muavin ya da kaptanla konuşun ki sorun çıkmasın.

Bir de ineceğiniz yere yaklaşırken haber verin unutmasinlar
0
makbur
(10.07.24)
(6)

Yazlık Beldelerdeki Kaliteli Turist Popülasyonu

the feel good
Türkiye'nin son yıllarda eksen değiştirmesiyle yoğunlaşan Orta Doğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turistik ilgi hepimizin malumu ve ülkemizin bir gerçeği; genel yorum ve izlenimim bu şekilde Fakat bunun yanı sıra ülkemizdeki yaz turizminin kimyasını detaylı şekilde bilmemekle birlikte; iki
Türkiye'nin son yıllarda eksen değiştirmesiyle yoğunlaşan Orta Doğu ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turistik ilgi hepimizin malumu ve ülkemizin bir gerçeği; genel yorum ve izlenimim bu şekilde

Fakat bunun yanı sıra ülkemizdeki yaz turizminin kimyasını detaylı şekilde bilmemekle birlikte; iki tip profil olarak şemalandırmıştım kafamda. Şöyle ki; ilki tabi ki soğuk iklim kuşağından gelen Rus ve Eski Sovyet Bloku ülkelerinden gelen turist kitlesi; ikincisi ise, ülkemize ucuz tatil yapmaya gelen; İtalya, İspanya, Fransa sahillerinde tatil yapmaya bütçesi yetmeyen Avrupa ve Birleşik Krallık ülkelerinden gelen turist kitlesi.

Ama bunun yanında bazen hiç tahmin edemeyeceğim global boyutta zengin iş adamları yada dünyaca ünlü celebritylerin ülkemizdeki yazlık beldelerdeki haberleri karşıma çıkıyor. Mesela en son Jeff Bezos'la ilgili şöyle bir haber gördüm: t24.com.tr

Lütfen konuyla ilgili bilgisizliğimi cahilliğime verin; ama sormak istediğim şey şu; dünyaca ünlü o kadar tatil beldeleri varken(aklıma gelen;St.Tropez, İbiza gibi) bu kişilerin Türkiye'yi tercih etme sebebi nedir? ve bunların münferit örnekler olmadığını düşünerek; bu kaliteli turist kitlesinin tatillerini ekseri olarak hangi bölge/tesiste geçirdikleri?
0
the feel good
(09.07.24)
Adam 'Hadi hanım, Kalk bu sene de tatilimizi Türkiye'de yapalım demiyor ki.
Geziyor.
Geçen hafta İbiza'da,
Bu hafta Bodrum'da
Haftaya Dubai'de.
Para onda. Dünya onun.

Türkiye'de her kesime hitap edecek tesis var.
Her şey dahil konseptinde çalışan dünya kadar otel var. Çoğu, çevreden tamamen soyut bir cennet sunuyor müşterilerine ve oraya gelen müşteriler tatil için yer seçerken, 'dur fiyatına bakalım, bu sene Avrupa Türkiyeden ucuz kalmış.' kaygısını aşmış gelir grubunda insanlar. Edmond'un söylediği gibi buralardan bakınca pek göremediğimiz bir Dünya var Güney sahillerimizde bazı yerlerde.
0
Mirket
(09.07.24)
Hocam onlar türkiyeye gelmiyor ki akdeniz ege coğrafyasına geliyor, yatların yakıt ikmali ve teknenin ihtiyaçları için türkiye marinalarından faydalanıyorlardır
0
grimavi
(09.07.24)
d marin setur gibi iyi marinalar var. bir çok yatla girilen oteller var ve fiyatları çok pahalı. onlar türkiyeden çok akdeniz muabbetine geliyordur.
0
mikahakkinen
(09.07.24)
Hangi eksen değişikliğinden bahsettiğinizi anlamadım sanırım dünyadaki jeopolitik değişiklikleri izah etmeye çalışmışsınız. Malum bizim ülkemizde bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak yaygın bir şeydir her sene turizm hakkında birileri sosyal medyada sözlüklerde bir şeyler yumurtlar halkın seviyesi düşük olduğu için bu mesnetsiz iddialar çok fazla ciddiye alınır ama nihayetinde veriler açıklanır gerçekler ortaya çıkar. 2000'li yılların başında turizmde Yunanistan'ı örnek almaya çalışan Türkiye bugün dünyada 4. Turizm destinasyonu. 2023 turizm hedefimize bir kaç yıl önce ulaştığımız için revize edildi üstelik. Bu sene 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir hedefi var. Kaliteli turistten kastınız ultra zengin turistler ise onlar dünyada belli başlı yerleri tercih ediyorlar (Arap ülkeleri, monako, ibiza,lihtenştayn gibi) Turizmde destinasyonların seçilmesinde bir çok sebep olabilir öncelikle mesafe, vize politikaları, altyapı gibi. Örnek verdiğiniz kişiler sadece magazine yansımış kişiler oysa Türkiye'ye geçen seneye kadar körfez ülkelerinden ultra zengin turistler geliyordu fakat algı operasyonu ile bu kitleyi zorla kaçırttık şimdi Dubai, Paris, Moskova, Londra gibi başkentlere gidiyorlar oralarda el üstünde tutuluyorlar. Bu arada Doğu bloku ülkelerinden ve Rusya'dan gelen turistlerin içinde ultra zengin insanlar var siz belki medyatik olduğu için sadece Türkiye'de yaşayan Abromoviç'i bilirsiniz. Türkiye ucuz bir destiasyon değil artık turizmde gelirlerde ziyretçi sayısıda günden güne artıyor. Meraklıysanız istatistiklere bakın bütün veriler var.
0
doharkoman
(09.07.24)
Özellikle ege bölgesinde irili ufaklı yüzlerce koy var, bunların bir çoğunu oteller, siteler tamamen kapatmış. Şahıs arazilerinin bile kapattığı koyar var. Yasaya göre (yersen) herkes girebilir ama öyle güvenlik önlemler vs alınmış ki..

Demek istediğim Türkiye'de her zaman ultra zenginlere hitap eden cazip gelen yerler bolcaydi, bunun ekseni vs olmaz :)


Öte yandan 90'lar ve 2000 başları (ki bu zamanlarda bile oldukça popülerlesmis sayilirdi) tr'ye vizyonu daha geniş entelektüel avrupalilar geliyordu, buna katılıyorum.

Ancak tüm dünyada internet sosyal medya etkileşim vs arttıkça tr'nin ucuz bir cennet olduğu kesfedildi ve ekonomik skalasi daha bu yönde insanlar gelmeye başladı.

Rusların Avrupa'dan afaroz edilmesi gibi durumlar da son zamanlarda tr için etkili.

Eksen kayması falan hikaye yani, reis dediğin adam daha son ana kadar Gazze diye ağlayıp arka planda israil ile işi pisiriyordu :)

Bütün olay paraya bakar.

Haa Türk vatandaşlarının otellerde 2. Sınıf muamele görmesi mevzusu peki? Olay yine için para için anayi babayı satma mevzusuna geliyor :)
0
makbur
(09.07.24)
Bizim tatil beldeleri de dunyaca unlu kalitede, ibizaya gitmedim ama Guney Dogu Asya, Avustralya'nin bazi bolgelerine, Amerika kitasina gittim. Turkiye de iste dusuk bir yer, ne alaka gibi dusunuyorsunuz ama Ege koylari vs hepsiyle kapisir.
0
The_Lollok
(09.07.24)
(17)

Gibi

rock n roll
İzliyor musunuz? Exxen yok bende. Burada yayınlanıyormuş herhalde. Aslında tam benlik bir dizi. Instagram'da gibi sayfalarını takip ediyorum çok komik bence. Siz ne düşünüyorsunuz?
İzliyor musunuz? Exxen yok bende. Burada yayınlanıyormuş herhalde. Aslında tam benlik bir dizi. Instagram'da gibi sayfalarını takip ediyorum çok komik bence. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
rock n roll
(05.07.24)
Feyyaz'ın yaptığı 'absürt ayrıntıda gizlidir' mizahını seviyorsan gibi'yi de seversin. Diyaloglarını, Yılmaz'ın çıkışlarını, İlkkan'ın tabansiz özgüvenini, Ersoy'un feminen hallerini ve yeri gelince hepsinin ağzının payını vermesini çok seviyorum ben. Ama spiral gibi yani, uzadıkça kendi içine çöken bir hali var. Bölümleri üst üste izleyince canım sıkıldı, biraz ara verdim.
0
sekizdokuzon
(05.07.24)
Bir ee ayık kafayla izlenmediginde iki kat keyifli oluyor, belki üç :p
0
sekizdokuzon
(05.07.24)
esasen gibi'yi genel değerlendirdiğimde hiç komik bulmuyorum. şöyle ki, evet parça parça diyaloglardan kesit aldığında komik, çok komik. ama bölümün geri kalanıyla birlikte değerlendirildiğinde bazı bölümleri çok üzücü. birçok bölümünde ağlamışımdır. hayatın gerçeklerini baya yüzünüze vuran, sizi düşündüren bir dizi. komedi dizisi olarak değil, bu yönüyle izliyorum ben. bazen de bu yönüyle izleyemiyorum.
0
birnevibahar
(05.07.24)
bence komik ve dahası samimi. olay örgüleri de güzel. izlemeye değiyor, boşa vakit harcamış gibi hissetmiyorum.
0
MtKrt
(05.07.24)
dizi iyi ama kesitlerdeki gibi çok komik bir dizi değil. yer yer güldürüyor. izlenir tabi
0
paintov
(05.07.24)
izliyorum. bence eğlenceli.
0
bir ileti paylastim
(05.07.24)
ilk bölümün youtube'da olması lazım. kokoriç bölümü. izleyip karar verin.

bölümler arası göndermeler olsa da her biri bağımsız bir konuyu işliyor. en az 10 tane müthiş bölüm var. izlemeye değer.
0
brkylmz
(05.07.24)
2-3 sezon gayet iyi gitti -tabi bazen sıkıcı bölümler oluyordu arada- fakat sonra beni inanılmaz bayamaya başladı. Sanırım şu ölen-olmek üzere olan kızın üzerinde kuru pasta yedikleri bölümden sonraki bölümler.

İlk 3 sezonda müthiş bölümler vardı bu arada bence izlemeye değer kesinlikle. (4. sezon sonrasında da vardır belki benim modum düşmüştür)
0
makbur
(05.07.24)
Çok gerçekçi ve çok saçma. Bu tabi baya komik bi durum yaratıyo. Ama gerçek hayatında o saçmalıkları yapan kişiysen o zaman dizideki komiklikler sana geçmeyebilir.
0
zimbirik
(05.07.24)
@brkylmz; zaten ilk bölümü izledikten sonra bu dizi tam benim dizim demiştim. Merak edip YouTube dan izleyince ölüyordum gülmekten :))
0
🌸rock n roll
(05.07.24)
Exxen'in olması şart değil dizipal'de var tüm bölümler. Ben de 4.sezondayim yemek yerken izliyorum. Seviyorum ben de ama @8910 gibi üst üste izleyince bayık bir hal aldı. Ben de ara verip the Bear'in 2.sezonuna geçtim.
0
Amaranta ursula
(05.07.24)
eşimle birlikte keyifle izliyoruz. bazen tekrar izlediğimiz bile oluyor. mesela şu an "sokak röportajı" izleyesim geldi :)
0
Improbable
(05.07.24)
cok severekten eglenerekten izliyorum
0
ala09
(05.07.24)
İnanılmaz eğlenerek izliyorum. Kaliteli ve izlemesi oldukça keyifli.
0
but that was just a dream
(06.07.24)
İlk 4 sezonu geçen sene turkcell platinumdan aldığım 1 aylık reklamsız üyelik koduyla izlemiştim. Senede 1 kez alma hakkım vardı. Bu sene yine gelmişti kodu yine aldım son sezonu da o şekilde izleyeceğim.

exxen'e 1 kuruş para vermeden çözüyorum işi :D

cevabım da belli olmuş oldu aslında :) Evet izlenir süper iş.
0
orta buyuklukte bir ulkenin krali
(06.07.24)
aziz kedinin dahil oldugu herhangi birseyin bana komik gelme olasiligi olmadigi icin beni sarmadi.
0
cooperr
(06.07.24)
izlesem belki severim gibi geliyor ama exxen üyeliği için uğraşamam, beş kuruş bile olsa vermem, o yüzden yıllardır izlemiyorum. prens güzel ordan devam :)
0
ravenudon
(15.07.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.