Giriş
(5)

aşk sözleri :)

tuyanaz
selam herkeslere..bir arkadaşımın evlilik yıldönümü.. eşine, üzerinde ona olan sevgisini ifade edebilecek cümlenin geçtiği bir plaket hediye etmeyi planlıyor.. üzerine ne yazdıracağını 1 türlü bulamadı.. önerecek cümlesi olan arkadaşlar yardımcı olusa şahane olur..not1: eşi, arkadaşımın kendisinden
selam herkeslere..

bir arkadaşımın evlilik yıldönümü.. eşine, üzerinde ona olan sevgisini ifade edebilecek cümlenin geçtiği bir plaket hediye etmeyi planlıyor.. üzerine ne yazdıracağını 1 türlü bulamadı.. önerecek cümlesi olan arkadaşlar yardımcı olusa şahane olur..

not1: eşi, arkadaşımın kendisinden çok ailesini seviğini düşünüyor.. arkadaşım, bunun böyle olmadığını da ifade etmek istiyor bahaneyle..

not2: aşk sözleri, sevgi mesajları vs içerikli siteler pek iş görmedi..
0
tuyanaz
(17.05.11)
arkadaşınız türkçe bilmiyor mu? ya da cümle kuramıyor mu?
0
kayranin kedisi
(17.05.11)
tabii ki kurabiliyor ama, hediye seçiminden de belli olduğu gibi klişelerden hoşlanıyor :)

şaka 1 tarafa, bu onun ilk yıldönümü.. fazla özeniyor sanırım.. yeterince ifade edemeyeceğinden de endişeleniyor olabilir.. 'bunu anca sen halledersin' deyip yıktı üstüme ama, ben de bu kadar zorlanacağımı düşünememiştim hiç..
0
🌸tuyanaz
(17.05.11)
Kendi içinden geçen sözleri yazsa daha iyi olur bence:)

Ama başkasının sözlerine ihtiyacı varsa
www.enguzelsozler.com
0
halilibo
(17.05.11)
bence bir kiyaslama yapmayi hic karistirmasin. net, mutlak olarak ne kadar sevdigini ifade etsin. yildonumu gibi aile ile alakasiz bir durumda karsilastirma icerebilecek bir laf tamamen ters tepmesine neden olabilir.

bayramda el opmeye degil tatile gotursun onun yerine.
0
leci
(18.05.11)
1) şu aile konusu çok saçma ve hediyeyle bağlantısız.otursunlar konuşsunlar ya farklı kulvarlar bunlar desin. kızın derdi neymiş, hangi hareketleri kızın böle düşünmesine yol açıyormuş anlamaya çalışsın. ööle ima etmeyle falan olmaz. bak cici cici evlilermiş içlerine atıp ya sabır çekip biriktirmesinler. patlar sora.

2) plakete şiir yazdırabilir.

çok şanslıyım çünkü... diye başlayan 10 cümle yazdırabilir.

teprikler.
0
mahnita
(18.05.11)
(3)

Ayın hareketi

pardonnez
Sunrooftan bir gece ayı görüyorum ancak diğer gece göremiyorum aynı saatte. Ayı aynı yerde kaç gün aralıklarla görürüm?Özet: Ay kaç günde bir aynı yere gelir?
Sunrooftan bir gece ayı görüyorum ancak diğer gece göremiyorum aynı saatte. Ayı aynı yerde kaç gün aralıklarla görürüm?
Özet: Ay kaç günde bir aynı yere gelir?
0
pardonnez
(17.05.11)
28?
0
leci
(17.05.11)
ayni konumda derken gökyüzündeki ayni noktadan bahsediyorsaniz bi bilgim yokta
28 gün ayin döngüsü örnekle 28 günde bir dolunay görürsün
0
berginyonbaenre
(17.05.11)
Ay'ın hareketlerinde küçük titreşimler var. Ayrıca Ay'ın dönme hızıyla Dünya'nın dönme hızı aynı değil. Dolayısıyla arada senkron bir dönüş yok. Bu yüzden bir gün sonra baktığınızda Ay, bir önceki günden farklı yerde gorunebiliyor.
0
deckard
(17.05.11)
(12)

Tut ki ÖSS'de coştun?

burberry
Soru gayet basit, aslında ÖSS diye bir şey kalmamış olsa da, düşünün ki üniversiteye giriş sınavlarında coştunuz, ilk 100-200 içindesiniz yani. Tercihiniz hangi üniversite, bölüm olurdu?Soru aslında EA'da sağlam derece yapan kuzenim için soruyorum, fakat FEN'ciler de cevap verirse kafamda bir fikir
Soru gayet basit, aslında ÖSS diye bir şey kalmamış olsa da, düşünün ki üniversiteye giriş sınavlarında coştunuz, ilk 100-200 içindesiniz yani. Tercihiniz hangi üniversite, bölüm olurdu?

Soru aslında EA'da sağlam derece yapan kuzenim için soruyorum, fakat FEN'ciler de cevap verirse kafamda bir fikir oluşabilir zira ben de seneye tekrar girmeyi düşünüyorum sınava.

Yurtdışı olur, Boğaziçi olur, tıp olur, hukuk olur bölüm ve sebep verirseniz ( Meslek tercihi ve geleceği açısından da önemli) sevinirim.

(Örn; Galatasaray Uluslararası İlişkiler tercih ederdim, çünkü....)

Öptüm heryerinizden.
0
burberry
(16.05.11)
galatasaray hukuk tercih ederdim çünkü daha iyisi ve daha markası yok.
ama ben ilk 100e giremedim o yüzden boğaziçi yazdım, çünkü kim ne derse desin hala en iyi marka. ayrca en iyi ortam orada.
boğaziçi işletme size yurtdışında pekçok kapıyı açar mesela. keza ekonomi de öyle. artı diğer üniversitelerde bu kadar yüksek kalitede eğitim ve öğrenci bulunduğunu düşünmüyorum. sabancı ve koç ayrıdır ama pek çok orada derece yapıp da burslu okuyan arkadaşım boğaziçi seçmediği için pişman. zaten kendi zamanımdaki ilk 700 öğrencinin yarısından fazlası da boğaziçini bu yüzden ercih ediyor.

kolay gelsin.
0
barkopasa
(16.05.11)
Bu şekilde meslek seçilmez. Madem istediğim yere girebiliyorum, yapmak istediğim mesleğin eğitiminin en iyi verildiği, mezun olunca gururla mezunuyum diyebileceğim bir yere girmek isterdim. Kuzeniniz ne olmak istiyor?
0
sourlemonade
(16.05.11)
Diğer arkadaşların da fikirlerini bekliyorum.
0
🌸burberry
(16.05.11)
gs hukuk. olmazsa boğaziçi işletme vs.

çünkü hem eğitimleri kaliteli, hem markalar hem de yurtdışı kapısını sonuna kadar açıyolar.
0
jangbogo
(16.05.11)
@cosmicstring

Meslek seçmiyor kuzenim şimdilik. Açıkçası kendisiyle adam gibi muhabbetim yok, anne babasıyla var asıl. Yeni nesil sadece ders çalışmayı bilen inek tiplemesinden kendisi.

Kuzenimi geçelim, sizin fikriniz nedir acaba bu konuda, kendinizi sınava girmiş düşünürseniz?
0
🌸burberry
(16.05.11)
O zaman kuzeni boşverin, siz ne olmak istiyorsunuz? Size çalışalım.

Kuzene mühendis olacaksa İTÜ, ODTÜ; başka bir şey olacaksa Boğaziçi, Bilkent, Koç'u bu sırayla tavsiye edebilirsiniz. Bölümler arasında büyük farklar yok.
0
sourlemonade
(16.05.11)
odtü makina :)
0
ron dennis
(16.05.11)
okumazdım heralde o disiplin o zeka varken. niye okulda piç ediimki beynimi. gider bi şirkete çaycı olarak girerdim izlerdim sonrada kendi şirketimi kurardım falan.

illa gircek olursam boğaziçinde herhangi bi bölüm. havan olsun

gerçi 1-2 sene okurdum. üniverste görmek lazım
0
bak bi
(16.05.11)
usta ea da olursam bilkent hukuk tam bursluya girerdim 450 kaymede veriolar mf olursa da hacettepe tıp ing şu an mı nerdeyim odtü inşaat beklerim :D
0
raskov
(16.05.11)
mühendislik: odtü, boğaziçi, itü. odtü mühendislikte kral ama istanbul da ayrı bir tercih sebebi boğaziçi için. (odtü neden kral? çünkü mühendislik-egemen bir üniversite ve çok güzel öğrenci toplulukları var)
tıp: ege, cerrahpaşa, çapa (çapa'da okuyan arkadaşım keşke ege tercih etseydim diyor çünkü istanbul'da harcamalar ve kalacak yer sıkıntısı çok oluyor, ege'de ise aksine ilk 1000'dekilere 2 kişilik güzel odalar veriliyor)
ea: koç hukuk, sabancı ekonomi, bilkent hukuk, galatasaray hukuk, boğaziçi işletme, boğaziçi ekonomi, bilkent iktisat (ben hepsine girebileceğim halde boğaziçi ekonomiyi seçtim, sabancı koç olsa daha iyi olabilirdi ama paralı ibnelerle uğraşamam dedim, kıspfmet)

aslında tekrar düşündüm de, ea için saydığım bölümlerinin hepsinin ayrı bi güzelliği var. okulun içindeki arkadaş ortamınlarının hangisinde daha rahat edilecekse o seçilmesi en iyi.
0
duygusal pehlivan
(16.05.11)
boğaziçi elektronik.

neden bogazici?
gercekten iyi bir egitim veriliyor, hocalar, hocalarin ogrenciyle iliskileri genelde super.
ilgi alaninda alabilecegin derslerin haddi hesabi yok. sinemadan muzige tarihten felsefeye latinceye varan yabanci dillere ne istersen alabilirsin.
yeri cok merkezi, dagin basi asla degil. istanbulda okudugunu sonuna kadar hissettirir.
klupler, ogrenci faaliyetleri cok aktiftir. cevre yapabilecegin, yine ilgi alanlarinla ilgilenebilecegin ortamin haddi hesabi yoktur.
super bir etikettir. her yerde gecer.
ingilizcen mukemmele yakinsar.
onlarca yurtdisi erasmus exchange programi arasindan kafana uyan birini secip gidip gezip gorup donebilirsin.
muhendislik bolumleri abet akreditasyonludur. yurtdisinda okulun adinin tanimayan yoktur neredeyse (hocalari da oyle). bir referans bile seni dunyanin alaninda en super okullarina sokabilir.
staj veya part time calisma pesinde kosarken, butun endustri senin sehrinde olacagindan, sen de sehrin orta gobeginde olacagindan sikinti cekmezsin.

neden elektronik?
her seyden once, bu bolum sana, "senin dunyada yapamayacagin is yok, elinden her sey gelir" dusuncesini asilar. bunu yaparken biraz iskence cekebilirsin, ama deger. felsefeleri, kendisi de bir elektronikci olan, eski bolun baskani ve muh. fak. dekani, simdiki rektor kadri hocanin soyledigine gore: "biz size ogrenmeyi ogretiyoruz"dur. bu ne demek? her isini kendin yapacaksin demek. arastirmayi, baskasina sormadan once tirmalamayi ogreneceksin demek. bu sirada, armut pis agzima dus bilgi verilmedigi icin zorlanacaksin demek.
super bir muhendislik vizyonun olur, baska muhendislik dallarina kaymak istersen kolayca adapte olabilirsin.
birden fazla disiplini icerdigi icin, ilerleyen siniflarda sectigin opsiyonla kendine bir yol cizebilirsin. illa turkiyede endustride calisicam dersten, telekomunikasyon secersin, yurtdisina gideyim master doktora yapayim ucayim kacayim dersen, ne secsen olur.

kotu yonleri var midir? vardir.
notlar can egrisi sistemi ile degerlendirilir. ulkedeki iq ve hirs acisindan ortalamanin cok ustunde bir insan kitlesinin arasinda olacagin icin, ortalamanin yuksek olmasi icin emsal bir bolume gore daha fazla calismani gerektirir. ama tabii, yeri geldiginde x universitesi mezunu 4.00 ortalamali insanin onune, bogazici ee mezunu 2.5 ortalamali insan gecer (genelde).
okurken zorlandiginda secimine lanet edersin, ama herhalde burada yazilacak her bolumde durum asagi yukari boyledir.
kopya donerse hocalar buna karismazlar, sen kendine yakistirip yapiyorsan bana ne derler. hakkinin yendigini hissedip moralini bozabilirsin.
bolumu sevmezsen, daha dogrusu muhendisligin sana gore olmadigina karar verirsen geri donusu yoktur. cok pisman ettirir.


ea'ci arkadasin icin soyleyeyim. cok para kazanmak, "challenging" bir hayat istiyorsa bogazici isletme yazsin. daha mezun olmadan part time da 3000 civari kazanan arkadaslarim vardi, bunun daha fazlasi da mevcuttur.
0
leci
(16.05.11)
bogazici isletme olabilir saglam cevresi var mezunlar ve bolum de ekonomiye gore daha kolay diye biliyorum..ama bogazici muhendislik olmaz..muhendislik icin itu-odtu-bilkent ucgeninden biri daha mantikli olur her zaman formasyon acisindan bence.

bogazici isletme, ekonomi ve endustri mezunlari olan bir yerde calisiyorum oyle kimse de ahim sahim super y.disi imkanlarini reddedip gelmis degil ama okul iyi kapilar aciyor bu bir gercek yine de is ortaminda cok fark etmiyor belli bir yerden sonra o yuzden yapmak istedigin ise gore iyi bir universitede o bolumu okumak en mantiklisi.
0
2pac
(16.05.11)
(13)

resimdeki bahceye ne ekilebilir?

saleen
gectiğimiz yaz acayip bazı böceklerin istilası sonucu palmiye öldü.bu bahce böyle boş kaldı. şimdi bu bahceye ne ekilebilir? nasıl hareketlendirilir? herkes bir fikir soylesin,neşelensin azıcık yeşil olsun istiyorum.ancak palmiye gibi buyuk bişiler olmaması lazım zira yandaki komsular denizi goremiy
gectiğimiz yaz acayip bazı böceklerin istilası sonucu palmiye öldü.bu bahce böyle boş kaldı. şimdi bu bahceye ne ekilebilir? nasıl hareketlendirilir? herkes bir fikir soylesin,neşelensin azıcık yeşil olsun istiyorum.ancak palmiye gibi buyuk bişiler olmaması lazım zira yandaki komsular denizi goremiyomuş :/
0
saleen
(15.05.11)
palmiye falan değil de şöyle sıra sıra renkli renkli çiçekler dikilemez mi ya, gül, lale gibi uzun gövdeliler değil de daha bodur olup farklı farklı renkte olanlar, bi de bunları sıralayışınıza göre şenlik olur sanki orası, fikrimce.
0
pomolilik
(15.05.11)
ağaç dikmeyin. gördüğüm kadarıyla bir buçuk metre kadar sağında koca gövdeli bir ağaç var zaten. boğarlar birbirlerini yazık olur.

lale falan mevsimlik açar. onun dışında sapı gövdesi bile kalmaz, sadece soğanı kalır toprakta. pek faydası olmaz. anlık zevk işidir. gül iyidir. yediveren dikerseniz sürekli açar hem.
0
kibritsuyu
(16.05.11)
valla sana tek söyleyebileceğim melisa ağacı. etrafınada çember şeklinde çiçek ekersin on numara olur. melisanın kokusu 7 mahalleye yeter zaten
0
ucan pirasa
(16.05.11)
abi komşular zehirlemiş olmasın palmiyeyi?
0
dekila olmeka
(16.05.11)
funda :]
0
mushtopus
(16.05.11)
@dekila olmeka
valla 2 yaz once yaktılar o palmiyeyi :/ sonunda topluca tum sitedekiler yok oldu :/
0
🌸saleen
(16.05.11)
meşe dik bence
0
xela
(16.05.11)
@xela
meşe olmaz yahu kocaman o.
0
🌸saleen
(16.05.11)
ortanca güzel gider.
0
goldentitan
(16.05.11)
tırnak çiçeği olabilir.
www.kaktussergisi.com

ağaç ekmeyin sizin de önünüz kapanmasın.
0
mor.inek
(16.05.11)
yasemin veya hanimeli cok guzel olur, hatta o arkadaki beyaz cite de sardirilabilir.
o olmadi japon gulu veya mine de guzel olur bence.
0
leci
(16.05.11)
Ege'de geçen sene bir böcek şu uzun saçaklı tipteki tüm palmiyeleri yedi. bizim sitedekiler de öldü. uzun arap hurması görünümlülere bir şey olmadı.

bence de agaç dikme. yasemin de dikebilirsin. o da güzel kokar. kokulu, boyu teras korkuluğunu geçmeyecek bir şey dikin.

ağaç olsun illa derseniz de geçen sene akçaağaç diktim ben, flamingo da deniyor. açık sarı yapraklı, dalgalı renklerde ve taze yapraklar pembemsi. çok şekilli ağaç, öneririm. bir de limon ağacı da estetik bence. hem çok büyümüyorlar.
0
pyro clustic flow
(16.05.11)
pennisetum olabilir mi? çok zarif bi bitki
www.google.com.tr

dianthus fire witch (karanfil) www.mylandworks.com

www.dallioglu.com.tr

benim de olsa keşke bahçem. neler dikmezdim.

açelya da şahaneymiş www.dallioglu.com.tr
0
peren perengil
(16.05.11)
(18)

ne yapmalı?

bezgin
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.peşin uyarılar:1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız a
mesele çok uzun. özeti bile sayfalar sürecek galiba. Arada ctrl+a ve ctrl+c yapmalıyım.
peşin uyarılar:
1- Lütfen 25 yaşın, hadi olmadı 21 yaşın altı insanlar cevap yazmasın. Ayırmcı falan değilim de yani tecrübe ile bilgi aynı şeyler değil.
2- Bu duyuru trollük amacıyla açılmamıştır, zaten okursanız anlarsınız öyle olmadığını.

İçinde bulunduğum durum:
27 yaşındayım. Erkeğim. Günde 10-18 saat uyuyorum. Kalan zamanımı da oturarak geçiriyorum. Otururken ya kitap okuyorum ya da bilgisayar başında haber yahut online dizi takip ediyorum. Bu neredeyse hiç değişmiyor. Ayda ortalama 25-26 gün saat sabah 5-13 arası uyuyorum. Uyanma zamanım ise belirsiz. Öğlen, ikindi, akşam, yatsı, gece 1 falan uyanabildiğim vakitler. Yani uyku problemlerimi şöyle özetleyebiliriz: Aşırı uyuma. Ne yaparlarsa yapılsın uyanamama. Aşırı miktarda gündüz uykusu.
Uyku sıkıntılarım yüzünden askerlik yapmadım, her yıl erteliyorlar. Bir dediler narkolepsi var sende. Bir dediler idiyopatik hipersomnia. Bir dediler narkolepsi şüphesi... Polisomnografiye yattım kaç kez. Sentetik Tiroid Hormonu kullandım. Subklinik hipotiroidi hastası olduğum zannedildi çünkü herşeyim normaldi ama TSH miktarım yüksekti. Sonra bunun aşırı kilodan kaynaklandığını tahmin ettim ben. Hipofiz bakıyor benim metabolizma yavaş hayvan gibi yiyorum da hiç hareket de etmiyorum o da ne yapsın paso tiroidi uyarıyor salgıla tiroksini diye. Ama tiroid görevini düzgün yapıyor Allah'tan. 123 kiloyum bu arada 180 galiba boyum, hiç ölçmedim desem yeridir.
Bunun dışında evliyim. 3 yaşına koşan şekerden baldan tatlı bir oğlum var. Bilişim Sistemleri Mühendisiyim. Ama tahmin edersiniz ki çalışamıyorum. Eşim de çalışmıyor. Aile şirketimiz var tekstil üzerine. Sözde ben de ortağım ama ne fabrikaya ne de mağazaya adım atamıyorum. Muhasebeye mail atıyorum, para yolluyorlar hesabıma, eşim ev alışverişi yahut kendi ve çocuk için bankamatikten çekiyor. Şirkete yegane katkım web sayfasını hazırlamak ve yurtdışı maillleri çevirmek oluyor. Ki bu işler için asgari ücretle çalışan bir işçi yetebilir ama benim ailece aylık masrafım 6-7 bin liradan aşağı düşmüyor. Yani belki de baba parası, abi parası, abla parası yiyiyorum diyebiliriz buna...
Arkadaşım yok. Nasıl yok? Liseye kadar Tokat'ta okudum. Üniversiteye İstanbul'a geldim ve buraya yerleştim. Lise ve öncesi arkadaşlarımla irtibatım yok gibi. Üniversite'de ise içine çok kapanık bir öğrenciydim. İki üç tane çok samimi olduğum arkadaş vardı. Bir tanesi öldü. Biri Adapazarı'nda diğeri ise Amerika'da. İşyerinde de (ezkaza iki ayda bir falan uğradığımda) patron statüsünde olduğumdan hiç iş arkadaşım da yok.
Kötü bir evliliğim var. Ben eşimin ailesiyle konuşmuyorum. O da benim ailemle görüşmüyor. Eşimi deliler gibi seviyorum. Bir iki kez kısa süreli ayrılık yaşadık. Babamın evine gittim (evet, ben gittim.) Bir iki ay görüşmedik. Boşanma falan sözkonusu oldu. Eşimin ailesi problemli insanlar. Sanki kızları boşansın diye gayret ediyorlar. Benim gayretlerimle yuvamız bozulmadı. Şimdi eşime sorarsanız ben dünyanın en kötü kocası, damadıyım. O da dünyanın en acı çeken karısı. Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok. En fazla canıma tak edince bağırmışımdır tartışırken o kadar. Eşimle severek evlendik. Hala kendisini deli gibi seviyorum. %100 onun suçlu olduğu bir tartışma sonrası küsersek yine bir gün içinde ben dayanamayıp adım atıyorum. Birkaç kez ağır olayım dedim. Karşı taraf adım atsın dedim. Ama olmadı. Boğazım düğümleniyor, bana sayıp sövmüşse bile gidip sarılıyorum. Eşimin de problemleri var. Mesela kimseyle arkadaş olmak istemiyor. Apartmanda yalnız yaşıyor diyebiliriz. Gelen komşularla irtibat kurmuyor. Çalışmıyor. Çalışmamasına beni bahane ediyor. Halbuki evleneli dört yıl oldu ilk yıl hamileydi şimdi çocuk oyun çağına geldi, gelmedi. Eşim de oğlum dışında kimseyle görüşmüyor gibi bişey. Ama onun sülalesi tamamı İstanbul'da. Akrabalarıyla arabaya atlayıp gidip görüşebiliyor. Yemek haftada bir yapıyor, yapmıyor. Dışarıdan yiyiyoruz. Ayakkabın kirlenmiş dersen bile üzerine alınıyor. Kaşlarını çatıyor. Bir de eşyaların kıymetini bilmiyor. Dört yılda beş bilgisayarını kırdı. Ev aletlerinin yarısı yeniden alındı. Cahil değil, kimya müh. yüksek lisans mezunu. Küçük de değil benim yaşıtım. Ama ailesi aşırı şımartmış. Uzadıkça uzuyor detayları keseyim. Neyse, benim stresimin çoğunu eşime borçluyum. Resmen nefesim daralıyor kendisiyle konuşunca. Ama deliler gibi seviyorum onu. İki gün ayrı kalsam özlüyorum. Hayır dünya güzeli değil kendisi, 1.60 boyunda 68 kilo Türkiye şartlarında fiziken 10 üzerinden 5'lik bir kişi. Ben de öküz gibi şişmeden evvet baya baya eli yüzü düzgün biriydim, her neyse. İki gün görmeyince bunu üzülüyorum, özlüyorum. Oğlumu aynı şekilde deliler gibi seviyorum. Yani bir yandan bitiriyor beni bu evlilik bir yandan da benim herşeyim eşim ve oğlum. Üstüne üstük eşimin de beni sevdiğini biliyorum. Ama benimkiyle kıyaslanamaz zannımca. Sanki kendisinde acıma duygusu yok. (Hayvanlara ve oğlumuza karşı duyduğu hariç)
Gelelim geçmişime biraz da:
Üç yaşımdayken okuma yazma öğrendim. Deli gibi kitap okuyor(d)um. İlkokulu üç yılda bitirdim. Benle karşılaşan hemen herkes gördükleri en zeki çocuğun ben olduğunu söylerdi. Anadolu Lisesini (orta) birincilikle ve Fen Lisesini ikincilikle bitirdim bir gün bile ders çalışmadan. Ulusal Fizik Olimpiyatlarında dereceye girdim. Çok iyi bir üniversiteden mezun oldum hem de haftada bir gün devam ederek. Ama şimdi arkamdan vaktiyle nal toplayanlar uçup gittiler ben bir yüksek lisans dahi yapamadım. Bırakın eski zekamı, moron gibiyim. İki üç kez tekrar ettirmeden karşıdakine ne dediğini anlamıyorum neredeyse. Teoride yine süper fikirler bulduğum oluyor ama pratikte bir et yığınıyım. Son yılda dokuz ay boyunca ayda altı saat psikoterapi gördüm. İlaçlar kullandım. Arpa boyu ilerledim sadece. Defalarca kilo vermek istedim, diyetisyen falan, olmadı.
Herşeyden sonra şimdi hala:
Obezim. Tembelim. Hareketsizim. Uyuyan bir et yığınıyım. Evliyim. İşsizim. Başarısızım. Ama bunları düzeltmek için somut bir adım da atamıyorum. Evden dışarı çıkamıyorum. (Hoş genelde gece uyanık olunca nereye çıkayım) Arkadaşım yok. Sosyal hayatım yok. Sap olabildiğim bir baltam yok... Ve artık o kadar alıştım ki gayet normalmiş gibi geliyor bana.
Nereden başlamalı?
(Umduğum gibi yazamadım)
0
bezgin
(15.05.11)
umduğunuz gibi yazamadığınız gayet net. kim bilir daha yazacak ne kadar çok şeyiniz var.ben de şuradan başlamak isterim, yaşam standartlarınız anlattığınız üzere oldukça iyi, yani çoğu şeyde sıkıntı çekmiyorsunuz. yaşam şartlarından ziyade sorununuz daha çok iletişim odaklı. eşinizle iletişiminiz de anlattığınız üzere pek iç açıcı değil. hayattan aşırı derecede kopmuşsunuz. yaşamak için yaşıyor gibisiniz. şimdi burada, ''sizin yerinizde olmak için uğraşan çok kişi var kıymetini bilin'' klişesini söylemek pek uygun değil ama, eğer bi yerden başlamak istiyorsanız ilk önce hayata biraz daha önem verin. şöyle bir çevrenize, olup bitenlere bi bakın ve siz bu olanların neresindesiniz bi düşünün. tabii ki hayat ortağınız, eşiniz ile beraber. her şeyin başı iletişim, fikir alışverişi. benim bu yazdıklarınızdan anladığım, her şeyi erteleyip, hayatı boşverip her şeyi gidişine bıraktığınız. diğerlerine göre imkanlar açısından 1-0 öndesiniz, gerek mesleğiniz gerekse maddi açıdan. tüm bu artıları kullanıp hayata tekrar bağlanmak ve sadece oğlunuz için bile -ki en önemlisidir aslında- bir şeyler yapmanız gerektiğinin farkına varmanız gerekir.
0
raycharles
(15.05.11)
psikolog/psikiyatr ile baslayabilirsiniz. esinizle beraber gidin mumkunse. ve kilo verip saglikli olmanin bir yolunu bulun kesinlikle. daha iyi bir diyetisyen ve bir spor egitmeniyle gorusun derim.
0
ermanen
(15.05.11)
trolsen veya değilsen 2sinden biri olup olmaman çok umrunda değil gerçi ya, kısa keseyim;

iş mevzuu - bir çok kişi böyle bir hayat ister, işe katkını olabildiğince arttır, arada git ne oluyor ne bitiyor bak.

ev mevzuu - hatun çok sıkıyorsa bırak. çocuk için değmez, bir çok çocuk uzun dönemde ayrı bile olsalar zihisel olarak sağlıklı ebeveynle daha mutlu.

sosyal hayat - olur abi sosyal hayat istersen her an olur ufak adımlar yeterli

cevap veren: 30 yaşında, evlenmeyi düşünmeyen, işgüç sahibi bir insan
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(15.05.11)
21 yaşındayım ama bir şeyler yazasım geldi.

panpa sen kendini kısır döngüye hapsetmişsin. bir şeyler değiştirmen lazım. karını seviyorsun ama en büyük problem de o gibi. nasıl dayanıyorsun anlamadım, bu ne sevgi ah bu ne ıstırap.

bence spora falan başla. para konusunda sorun yok nasıl olsa. bir de yemek yapmayı falan öğren ne bileyim, dışarıdan yiye yiye yakında sağlığın bozulacak. spora git, terle, efor sarf et, yağ yak, yorul, rahatla. sonrasında eminim daha optimist bir bakış açısına sahip olacaksın. algısal bozuklukların da düzelecek. orada da tanışırsın birkaç insanla, çay içersin falan olmadı. semt neresi istanbul'da? mea maxima culpa'nın bi kitap kulübü var, her hafta kitap okuyorlar aralarında tartışıyorlar, çikolatalar püskevitler falan. kitap okumaya zamanın varsa onlarla takıl. yap yani bi şeyler geçmez böyle hayat.
0
i ve been mistreated
(15.05.11)
Bir sekilde, seni evden uzaklastiracak bir spora basla. Ne aptigin veya nasil yaptigin onemli degil. Onemli olan vucuduna olan saygini tekrar hatirlaman. Bence senin baslangic noktan bu.
0
insanimsi
(15.05.11)
cevaplar için teşekkür ederim ama,
@raycharles
bir şeyler yapmak gerek ama ben farkındalığı oturtamıyorum bir türlü. hele de siz tam bir şeye karar vermişken eşiniz köstek oluyorsa...
@ermanen
duyuruda dokuz ay boyunca psikolojik yardım gördüğüm yazıyor
@drip nicki zaten kullanılmakta
çok yüzeysel uyarılarınız. yapamayan adama yap diyorsunuz. haklı olsanız dahi o bana zaten ulaşmıyor.
@ivebeenmistreated ve @insanimsi
yemek yapmayı biliyorum ama yerinden kalkmayan adam yapamaz yemek.
bir de salondaki kullanılmayan bisikletle yürüyüş bandı, belediyenin havuzunda devamsızlıktan iptal olan hesaplarım, havaya saçılan fitness paraları ile üçüncü gününü görmediğim düzenli yürüyüşlerim ve bir de iki buçuk yıl önce sakatlanan ama hala doktora göstermediğim dizim selam söylüyor size...
123 kilo bir adam, hele de hiç arkadaşı yoksa ve evden çıkamıyorsa nasıl spor yapacak?
0
🌸bezgin
(15.05.11)
-esiniz hic psikyatra gitti mi? onu goturerek baslayabilirsiniz... ama evden cikamiyordunuz dimi? ikna da olmaz o simdi.... ailesini ikna edin desem, gorusmuyorsunuz... Ama bir sekilde esinizin psikyatra gorunmesi lazim... yani beraber gitmeniz lazim....
-cogu sorunu kiloya baglamissiniz ama kilo aslinda cok cok cok zararli olsa da (ben de su an tas devri diyetinde olan bir tosuncugum) kilolu insanlar isine gucune gidebiliyor, uyuyup uyanabiliyor, bunu dusunun. butun sucu kiloya atmayin...
-o arkasindan nal topladiginiz arkadaslariniz sizin tassaginizi yesin... biraz silkelenince siz de supper olacaksiniz bunu unutmayin...
-biraz silkelenin. nasil mi? oncelikle sunu bir arastirin:
en.wikipedia.org
sabahlari cok kuvvetli isiga maruz kalin. gece 11 gibi de isiklari sondurun. radyo falan dinleyin. biyolojik saati sifirliyor.
-iki ayda bir gidiyorsaniz ise ve tekstil isi ise sevmiyorsunuzdur o isi. baba'ya abanin, o maddi yonden destek olsun ama siz sevdiginiz isi yapin. ne seviyorsaniz tabi. oglu icin anlayisla karsilayacaktir neticede bu halden iyi...
-sabredin, Allah sabredenlerle beraberdir.. namaz niyaz bir de, tavsiye etmek durumundayim huzur icin zira...
-sosyal yonden ise aklima maalesef hicbir sey gelmiyor... zannimca akraba yok istanbul'da dimi? tiyatro kursu, dil kursu, kitap kulubu falan diyemem zira evden cikamiyorsunuz. anladigim kadariyla eski dost lazim sizi evden cikaracak ama o da yok diyorsunuz. semt neresi, ben ugrayayim arada diycem ama yengeden korktum valla ne diyeyim... siz once kapiciyla, siparis getirenlerle, sucuyla falan muhabbet etmeye baslayin ikiser ucer cumle bir iki dakika... arkadas kazanmak icin adim atmak lazim oyle kendiliginden kimse gelip size demez hadi soyle yapalim... hatta bu duyuruya baktigimda gizliden bir arkadas bulma cagrisi olarak goruyorum... belki siz farkina varmadan bilincaltiniz bunu istedi...
edit: yas sizden birazcik daha yasli. evli ve cocuklu bir insan.
0
thunder thunder thunder thundercats
(15.05.11)
@bezgin

cevabimda sadece psikolojik yardim almanizdan bahsetmedim. esinizle beraber gidin dedim bir de ve onun yaninda baska konularda da (diyet, spor gibi) profesyonel insanlara danisin. ise yaramidaysa baskasina danisin. icinizden de gelmesi ve azmetmeniz gerekiyor, bosvermislik var hep yazdiklarinizda. en azindan yapmaniz gerekenleri yazmaya calistik iste. sonucta sizde bitiyor.

onun disinda umut verici veya zorluklardan iyi durumlara gecmis insanlarin hayat hikayeleriyle ilgili eserler filmler de ise yarayabilir.

son olarak diyecegim, kafa dagitmak icin bir tatile cikabilirsiniz ve yeni bir sayfa acabilirsiniz belki.
0
ermanen
(15.05.11)
demek istediğim de bu zaten. her şeye psikolojik yardım, doktora gitmelisin vb. önerilerle çözüm aramak yerine bi kere de kendinizi toparlamaya çalışmayı deneyin demek istiyorum. ilk olarak da size köstek olduğunu söylediğiniz eşiniz ile başlayın bu işe. sabırlı olun biraz, bir-iki-üç değil başarana kadar deneyin. eğer durum daha da kötüye gidiyorsa o zaman başka çözümler ararsınız tabii ki. ama ilk önce konuşmakla başlayın.
0
raycharles
(15.05.11)
Ben sadece çalışma mevzuna yorum yapmak istiyorum. Yaşım sizden büyük.

Sağlık probleminiz olduğunu söylüyorsunuz. Bunu bir yana koymak istiyorum... Madem aile şirketiniz var, bir oda isteyin ve her gün ofise gitmeye gayret edin.

Bunu şunun için söylüyorum. Yapacağınız tercüme işini asgari ücretli bir eleman elbette yapabilir. Hatta sizin aldığınız maaşa yönetici çalıştırılıyor, farkındasınızdır. En başlarda sizin öyle çok bir şey yapmanız önemli değil. Şirketin içine girip, hem evden biraz uzaklaşın ve zincirinizi kırın. Hem de yavaş yavaş, şirket içindeki aile üyelerine toplantılarda, yemeklerde vb. destek olun. Şirketin çalışmasını öğrenin. Mesela abiniz veya ablanız olmadığında, size telefon açıp bir işin takip edilmesini istesinler. Eğer şirketinizde kurumsal yapılaşmaya yönelik uygulamalar yapılıyorsa, bu takipleri zorlanmadan yapabilirsiniz.

Ve emin olun, bu şekilde destek vermeniz, ayda 6.000TL'lik net iş yapmaktan daha kıymetlidir.

Ben de aile şirketinde çalışıyorum ve bir bilseniz, patron çocuğu olarak şirkette çalışan, üniversiteyi babasının hocalara verdiği yardımlarla bitirmiş, şirkete sadece soliter oynamaya gelen adamlar var (abartmıyorum). Yaşları da sizden büyük. Üstelik sizin aldığınız maaşı alıyorlar ve dışarı da şirketi onlar yönetiyormuş gibi başkalarına lanse ediyorlar.

Demek istediğin, şirkete gidin. Üretime ortak olmaya çalışın. İzleyin, dinleyin, paylaşın... Uykunuz gelirse de, mazeretinizi bildirin ve şirkette biraz uyuyun...
0
sheba and the albino girls
(15.05.11)
32 yaşındayım.
eşiniz de siz de sıkıntı çekmeden büyümüşsünüz diye tahmin ediyorum. amaçsızsınız. sadece iki ayda bi şirkete giderek ve üç beş mail çevirerek ailen izin hayatını idame ettirecek maddi imkana kavuşuyorsunuz. bi' şeyleri elde etmek için zahmet etmenize, çalışmanıza gerek yok. rahatsınız yani. bunun sonucunda da kendinizi olumlu motive edeceğinize tam tersi yollara girmişsiniz.
olay sadece zekaya, eğitime vb. bakmıyo' artık. ne eğitimsiz insanlar nerelere geliyo' - he tasvip ettiim bi' şey mi, tabi ki diil, o başka bi' konu -

olay zekada değil, kullanmakta.

başlayacağınız yeri yazdığınızı bi' kere daha okursanız çok basit bulursunuz gibi geliyor ama insan kendine karşı bazen dışardan bakmakta zorlaşır.





evliliğiniz.


a şıkkınız bu.



- şahsi görüşlerim bunlar. haddimi aştıysam özğr dilerim şimdiden. -
0
charlesbukowskiineksi
(15.05.11)
14 yaşındayım ama cevap vereceğim. Sorunların çözülmeyecek şeyler değil ama eşin olduğu sürece bir arpa boyu yol alamazsın. Sen problemli bir kişiliksin, onu anladık ama eşinin çalışmaması, yemek bile yapmaması, üstüne üstlük 3-4 ailenin geçindiği parayı harcamanız... Bence eşin de en az senin kadar problemli ve üzgünüm ki birarada olduğunuz sürece iyileşmeniz zor. Ne kadar severseniz sevin ayrılmalısınız. Psikolojik rahatsızlıklar da bulaşıcıdır ve sen ne kadar çabalarsan çabala evdeki ortam seni geri çeker.

Bunun yanında uyku probleminin de fizyolojik kaynaklı olduğunu sanmıyorum. Bana depresyon uykusu gibi geldi.

Peki ne yapmalısın? Ayrıl ya da ayrılma öncelikle seni evden çıkaracağız. Maddi yönden de bir sıkıntın olmadığına göre önce o bilgisayarın fişini çekip çıkıp dolaşacaksın bütün gün. Nereye gittiğinin bir önemi yok, istersen cafede otur bütün gün. Ama gece yarısına kadar eve girme. Böylece uyku problemini de çözeceğiz. 1 ay bu programı uygularsan eğer gerisi için tavsiye verebilirim.
0
ataturkiye
(15.05.11)
Size öneri olmasa da karşılaşabileceklerinizi ve sorunların kaynağını söyleyeyim:

1. Hanımın bunalımı senin gibi fizyolojik etkenlerden kaynaklanmıyorsa (ki buna dair bir şey yazmamışsın) tamamen rahat ve hazır paranın gelmesinden kaynaklanıyor.

2. Ailen sana yardım ediyor ama unutma onlarla konuşmayan bir gelinleri var. Yani annen baban yaşayana kadar kardeşlerin gıkını çıkarmaz, ama eğer allah göstermesin onlara bir şey olursa özellikle kız kardeşlerin baskısını ensende hissedersin ve para verdikleri senin anlattığın gibi para savuran bir kadınının en azından kendilerine biat etmelerini isterler.

3. Senin onun ailesiyle konuşmaman yanlış, ne yap ne et senin ailenle konuşmasını sağla bu yüzden de git onun ailesinle konuş. Eninde sonunda kayınbaban da haklı olabilir, kızsın bağırsın ama kızı sende unutma git elini öp bayramlara getir çocuğu vs.

4. Çalışmamak için önerim yok zira bu durumda bile sorun tamemen fizyolojik geliyor. Ama şunu yapabilirsin sanırım, resim müzik web tasarım yapıyorsun grafikler yap. Blog aç bir tane. Sonra çocuğunu müzeye getir. Dışarı çıkarsan dışarıda uyumak biraz daha zordur.
0
ernest everhard
(15.05.11)
kendinize olan güveni tekrar sağlamak için adım atmanız lazım.
en azından arkadaşların dediği gibi yemek yapmak, şirkete gitmek için çaba sarfetmek yada eşiniz ve çocuğunuz ile aranızı daha iyi yapmak için haftada bir dışarı sinema yada park gibi yerlere gitmek olabilir.
yazdıklarınızı okudum, akıl vermek kolay gibi gözüküyor lakin hastalığınız malum. ama birşeyler yapmak ve adım atmak için de kafadan "zaten hastayım, o yüzden yapamıyorum" düşüncesinden kurtulmanız gerek.
Allah yardımcınız olsun.
0
ykup
(15.05.11)
yaşım 30+ sana az ve öz yazacağım;

kaybolan şey, kaybolduğu yerde aranır. ama görüyorum ki sen neyi nerede kaybettiğini anlamaya çalışıyorsun.

karın sana olan saygısını yitirmiş. bu bir. belki baştan öyleydi, sen farkedemedin. değilse de fiziksel dezanformasyon geçirmiş olman buna kafidir. eşinin fiziğini değerlendirmişsin ama kendisini sana çok görüyor bile olabilir. demek istediğim bu değil aslında, karakterinle ilgili. onun ailesini boşver. senin kendi ailenle ilişkinden kaynaklı bir soğuma olabilir. anladığım kadarıyla onlar olmadan bir hiçsin. bunu işlevin olmadığı (ya da çok minik) halde dahil edildiğin işletme ortaklığından yola çıkarak ve çok yüzeysel söylüyorum.neyse buralara girmeyim ben.

diyeceğim net. büyük bir kalkışma, ayaklanma başlatmalısın kendine karşı. kendini alışkanlıklarına, bağımlılıklarına rağmen yenmen lazım. bunun için büyük bir bedel ödeyeceksin. o bedeli bugüne kadar hiç ödemedin. bu halinle hiçbir ilişkiyi idare edemezsin. hiçbir trrafikten sağ salim evine dönemezsin. çünkü sekizde sekiz kabahatlisin.

yapacaklarını (sen bunları yapamazsın ama yine de) söylüyorum:
-karından ayrıl! kendine olan saygını ancak acı çekerek kazanabilirsin. karından ayrıl çünkü sen onu sevmiyorsun, sadece ona bağımlısın. alışkınsın. bu da yeterince hastalıklı bir durum. sana hakaret ve kötülük etme hakkını kendinde görmesine neden olacak bir manzara. ve bunu belki yapıyordur da. buna neden müsade ediyorsun?

-ideal boyutlara küçülene dek ölüm diyetine gir! çünkü ambalajın seninle ilgili beslenebilecek tüm olumlu kanaatleri engelleyen bir zar gibi. bu halin senin bile ikna edemezken, hayattan şikayet ediyorsun. karını boşver, diğer insanlar ne düşünüyor. dışarda yürürken, alışveriş yaparken, apartmana girerken karşılaştığın insanlar, ilk etapta ne düşünüyor senle ilgili. "vay be fizik olimpiyatlarını kazanacak ideal beyin" demedikleri kesin. geçmişle kendini haksız yere ödüllendirme. yaşandı bitti. ve sen o nimetleri yerinde değerlendiremedin. zekanı ölümcül günahlara köle ettin. tembelliğe, obezliğe, bağımlılığa. acı çekmeyi reddettin. kendine olan sevgini ancak acı çekerek kurtarabilirsin.

sana söylenecek çok şey var ama az ve öz dedim bir kere.
0
lazarus
(15.05.11)
:((( hocam üzdün bizleri yazdıklarınla. zor bir durum.

sanırım sizin sorununuz bıkkınlık ve üşengeçlik ama bu zaten hemen herkeste vardır. size özgü bir şey değil. ben bazen konuşmaya bile üşeniyorum. bu üşengeçliği yenmek lazım. kendinizi dışarı çıkmaya zorlayyın. sokakta şöyle bir tur atıp geri dönün. bunu her gün mesafeyi biraz daha artırarak yapın. gördüğünüz esnafa "selamunaleykum" deyin. çocuklarla şakalaşın... vb... biraz haraketlenme gelir inşallah.

bilişim sistemleri mühendisi çok rahat freelancer ve home-ofis çalışabilir. eminim ki çok rahat iş bulursunuz. daha dün burada yani ekşiduyuruda homeofis çalışacak e-ticaret blen eleman arıyorlardı. böyle bir iş bulursanız üretken olmanızı ruh halinize ayrı bir katkı yapacaktır. birşeyler başarabilme duygusu terapist görevi görür.

ailevi konularda ise sabır dilemekten başka tavsiyem yok...

edit: akran sayılırız.
0
mustasim billah
(15.05.11)
once biraz sert konusup sonra sadede gelecegim.

eşiniz için yaptığınız tek şey onu çok sevdiğinizi söylemek gibi görünüyor.

para? bileğinizin hakkıyla kazanmıyorsunuz.
çalışma? yok.
seks? gunde 18 saat uyuyan bir insan olarak yaptığınızı hiç zannetmiyorum.

"Kayıtlara geçsin, sigaram, içkim, kumarım, karı-kız düşkünlüğüm, şiddeti eğilimim yok". ok bunlarin olmamasi guzel super de, ne var? var olan bir sey var mi?

ilk cumleyi okudugumda, peki size bu yasinizda kim bakiyor? diye soracaktim ama hemen aciklamissiniz.

soyleyeyim, bence coook sanslisiniz. o somut adimi atmak icin elinizde bin turlu motivasyon var. hic bir eksiginiz yok hatta maasallah.

hazirindan bir sirket, ekonomik darbogaz olmamasi, es, COCUK, ev...

belki de her sey hazir, ben yatayim diye dusunuyorsunuz, belki de gercekten bir hastaliginiz var.

bence bu olayin baslangicina bakmak lazim. hep mi boyleydi? "benim stresimin çoğunu eşime borçluyum", evlenmeden once super miydiniz?

her sey evlenince mi basladi?

esinizin calismamasi sizin calismamaniz icin bahane gosterilemez. belki de siz onu, bu depresif hale sokuyorsunuzdur, esim bile calismiyorsa, ben neden calisayim ki diyordur.

esiniz, bence sabirli bir kadinmis. esinizin ailesi, sabirli insanlarmis. 25 yasindayim, evli degilim, buyuk konusmayayim ama, esinizin yerinde olsam, bu derece buyuk problemleri olup da hepsi icin ustune beni ve ailemi suclayan, ustune ufak bir ozette bile bin turlu kotu ozellik bulan (alingan, cirkin, simarik, tembel, bahaneci vs vs...) birinin yaninda yarim saat daha kalmazdim herhalde...

cozum onerim: suradan baslayin:

esinize butun sorunlara ragmen oldugunu iddia ettiginiz sevginiz, hayatinizin cogunu uyuyarak, yiyerek, hareket etmeden gecirmeniz, sizin bir bagimlilik bagimlisi oldugunuza isaret ediyor bence. esinize bagimlisiniz, yemek yemeye bagimlisiniz, uyumaya bagimlisiniz. bagimli insanlarin, ozellikle yemek bagimlisi insanlarin (ben bunu arastirdigim icin bunu biliyorum belki diger bagimliliklar da oyledir.) genel profili sizin gibi. iyi egitimli, normalin ustunde zeki, hayatinin bir donemine kadar cok cok parlak...
sonradan bagimliliklara kapilarak kelimenin tam anlamiyla "sicmanin" sebebi ise surada: mukemmeliyetcilik. mukemmel yapamadiginiz, sizi normalde mutsuz edecek her sey icin bagimliliklariniza sariliyorsunuz. ornek, sigara bagimlisi, is arkadasiyla tartisan bir insanin sinirle disari cikip bir sigara icmesi gibi. halbuki bu hic bir sorunu cozmez, sadece bir "sanal" yatistirmadir. bagimliliklarin hepsi boyle. sorunlari cozmeyi degil maskelememizi sagliyorlar. sonuc, daha basarisiz, daha bagimli bir insan.

esinizden ayrilamiyorsunuz, sevmediginiz ve onun sizi sevmedigi neredeyse net oldugu halde vazgecemiyorsunuz, cunku onun sizi mutlu ettigi zamanlarin yerine ayni sekilde mutlu edecek kimse olamayacagini dusunuyorsunuz. bu sevgi degil, bagimlilik.

ac oldugunuz icin degil, yemek yemek sizi mutlu ettigi icin yemek yiyorsunuz. cok mutsuz oldugunuz icin de her gecen gun daha cok yiyorsunuz.

cok yuksek ihtimalle, yorgun veya hasta oldugunuz icin degil, uyumak sizi mutlu ettigi icin uyuyorsunuz.

insani mutlu eden hormonlari, bunlarin nasil calistirildigini, cesitli bagimlilik cesitlerini, neden olduklarini, nasil cozuleceklerini, bir bir oturun arastirin.

tavsiyem, oncelikle uyku problemini cozun. yataktan kafanizi kaldiramadiginiz zamanlarda uyanabilmek icin, uykuya ihtiyacim mi var, yoksa mutsuzluktan mi uyumak istiyorum? diye sorun kendinize.

yiyeceginiz her karbonhidrat ve yag iceren yemek icin, ac oldugum icin mi, yoksa kendimi odullendirmek icin mi yiyorum bunu? diye sorun kendinize. su konuyu arastirin: "binge eating". diyetisyen falan fayda etmez. tipki sigarada bilmemne hapinin, bilmemne bantinin ise yaramadigi gibi.

kafanizda, bagimliliklarinizi, nedenlerini tanimlayip, onlardan uzaklasmaniz lazim.

psikoterapide bunu soylediler mi size bilmiyorum, ama bence sorun burada.

bir de esinize olan bagimliliginizi en sona birakin, belki diger her sey duzelince, iliskiniz de duzelir. en ufak bir ayrilma dusuncesinin golgesinin gectigi bir iliskinin bile duzelmeyecegine inanan bir insanim ama, ortada cocugunuz varmis, belki duzelir.

aslinda cozmeniz gerekenler cok cok fazla degil. bahsettiginiz parlak zekayi kullanin. bence cozeceksiniz. kolay gelsin.
0
leci
(16.05.11)
hedonistbeyin
(01.07.13)
(8)

Noktalama işaretleri ve harflerle meme yapmak.

gyroscope
Hangisi daha iyi oluyor sizce? Ya da hangi harf ve noktalama işaretleri kombinasyonu en iyi sonucu verir? Bir türlü karar veremedim.(.)(.) (.).)(.)Y(.)
Hangisi daha iyi oluyor sizce? Ya da hangi harf ve noktalama işaretleri kombinasyonu en iyi sonucu verir? Bir türlü karar veremedim.

(.)(.)

(.).)

(.)Y(.)
0
gyroscope
(05.04.11)
ilki karşıdan, ikincisi yandan, üçüncüsü üstten bakış.
hepsi olur yerine göre.
0
ufukcel
(05.04.11)
3. daş gibi olmuş. aradaki simge gama mı?
0
ronaldo17
(05.04.11)
(. Y .)
0
freebird5406_2
(05.04.11)
ronaldo17: bildiğin Y harfi. Gama kullanmak aklıma gelmedi

(.)γ(.)

Fena olmadı sanki. Şöyle bir şey de olabilir:

(.)ɣ(.)

Bir türlü karar veremiyorum.
0
🌸gyroscope
(05.04.11)
bu ankete göre (sites.eksiduyuru.com şu çıkmıştı:

( o Y o )
0
ermanen
(05.04.11)
bu nasil?

( @ Y @ )
0
leci
(05.04.11)
yüce erkek ırkına alternatif sunuyorum:

(*)(*)
0
terp
(05.04.11)
o zaman kucuk meme severler icin gelsin:

(.ɣ.)

hatta

(.ı.)
0
leci
(05.04.11)
(3)

matlab

profmoore
(ra*cos (t)+L2*cos (t)*cos (F1)+L1*cos (t)*cos (F3)*cos (F1+F2)-rb*cos (t)-L1*sin (t)*sin (F3))*(ra*cos (t)+L2*cos (t)*cos (F1)+L1*cos (t)*cos (F3)*cos (F1+F2)-rb*cos (t)-L1*sin (t)*sin (F3))yukardaki ifadenin karesi matlabda nasıl alınabilir?
(ra*cos (t)+L2*cos (t)*cos (F1)+L1*cos (t)*cos (F3)*cos (F1+F2)-rb*cos (t)-L1*sin (t)*sin (F3))*(ra*cos (t)+L2*cos (t)*cos (F1)+L1*cos (t)*cos (F3)*cos (F1+F2)-rb*cos (t)-L1*sin (t)*sin (F3))


yukardaki ifadenin karesi matlabda nasıl alınabilir?
0
profmoore
(05.04.11)
ifade de ifadeymiş. ^2 diye alınmıyor muydu yahu matlabda?
0
iki ekmek bir sigara
(05.04.11)
öyle olmamış. (arkadasın sorusu da)
0
🌸profmoore
(05.04.11)
leci
(05.04.11)
(1)

Yol Tarifi

Arrigo Godfredo
yarin saat 15:00 da toplu tasima araclari ile bahcelievlerden Şemsettin Günaltay Cad. Şenyuva Apt No :121 Kat :2 D:5Kazasker - Kadıköy - İstanbulbu adrese gitmem lazim.. yol tarif edebilecek var mi? Nasil gidebilirim?
yarin saat 15:00 da toplu tasima araclari ile bahcelievlerden


Şemsettin Günaltay Cad. Şenyuva Apt No :121 Kat :2 D:5
Kazasker - Kadıköy - İstanbul

bu adrese gitmem lazim.. yol tarif edebilecek var mi? Nasil gidebilirim?
0
Arrigo Godfredo
(05.04.11)
kadikoye git. oradan kozyatagi erenkoy tarafina giden minibusleri sor. onlara bin. o dedigin cadde minibus caddesi. caddede inecegin yeri adresin sahibine sor. yakinda bir durak vs soylesin.
0
leci
(05.04.11)
(5)

MATLAB bilen için kolay olduğunu düşündüğüm bir soru.

cosa nostra
Selam,MATLAB'da text dosyasındaki verileri çağırmak için çeşitli yöntemler mevcut ancak bulabildiklerimden ya da çalıştırabildiklerimden hiçbiri benim yapmak istediğim şeyi karşılamıyor. Sorum şu:içerisinde a=1; b=3; c=2.35;şeklinde veriler olan bir text dosyasından verileri olduğu gibi matlaba çağı
Selam,

MATLAB'da text dosyasındaki verileri çağırmak için çeşitli yöntemler mevcut ancak bulabildiklerimden ya da çalıştırabildiklerimden hiçbiri benim yapmak istediğim şeyi karşılamıyor. Sorum şu:

içerisinde
a=1;
b=3;
c=2.35;

şeklinde veriler olan bir text dosyasından verileri olduğu gibi matlaba çağırabileceğim fonksiyon nedir? Matlab documentation'da bulabildiğim bir yığın fonksiyonu denedim ama text dosyasından "string" olarak çağırabildim bu değerleri. Bunları matlab command window'a a=1; b=3; c=2.35; girmiş gibi çağırabilmek mümkün müdür? Yardımlarınız için teşekkürler.
0
cosa nostra
(05.04.11)
ya matlab'in üzerinden çok uzun yıllar geçti de
m file diye bir şey yok muydu, onun içine koyacan bunları sonra direk onu çalıştırıcan.
0
desdinova
(05.04.11)
name = input('Enter the name of the input file: ','s');
inputFile = fopen(strcat(name,'.txt'), 'r');
a = fscanf(inputFile, 'a=%d'); dummy = fgets(inputFile);
b = fscanf(inputFile, 'b=%d'); dummy = fgets(inputFile);
c = fscanf(inputFile, 'c=%d'); dummy = fgets(inputFile);
fclose(inputFile);

bu yukarıdakileri m-file'da koduna ekle, bir tane de txt file açıp direk notepad'de
a=1
b=3
c=2.35
bunu yazarsan, kod bu text file'dan istediğin değerleri alabilir. Text file formatını değiştirmek istersen, koddakini de aynı satırlara, aynı karakterlere denk gelecek şekilde düzenlemen gerekiyor. İşine yarar umarım, tam cevabın oldu mu bilmiyorum ama.
0
letsgogetlost
(05.04.11)
Tam olarak aradığım cevabı bulamamış olsam da teşekkür ederim.
letsgogetlost'un kodunu biraz düzenleyerek kullanabilirim sanırım. Tekrar sağolunuz.
0
🌸cosa nostra
(05.04.11)
derdinin dermani surda olsa gerek:

www.mathworks.com
0
leci
(05.04.11)
Ornek:

>> a=9

a =

9

>> eval('a=10')

a =

10

>> a

a =

10
0
leci
(05.04.11)
(6)

Ergenlikte GYM?

poset
16 yasindaki yegenim gym'e yazilmis. Asil amaci biraz zayiflamak ama tabii ki orada ona agirlik calismalari da olan bir program vermisler. Antrenorune bu yaslarda bunlari yapmak gelisme ve boy uzamasinda bir sorun teskil eder mi diye sormus adam hayir cok agir girmedigin surece bir problem olmaz eng
16 yasindaki yegenim gym'e yazilmis. Asil amaci biraz zayiflamak ama tabii ki orada ona agirlik calismalari da olan bir program vermisler. Antrenorune bu yaslarda bunlari yapmak gelisme ve boy uzamasinda bir sorun teskil eder mi diye sormus adam hayir cok agir girmedigin surece bir problem olmaz engellemez demis, ama ne kadar inanilir bilmiyorum
Bu konularda da pek deneyimim olmadigi icin bilgisi olan duyuru sakinleri aydinlatirsa sevinirim, biraz irilesmek icin baslangic seviyesinde agirlik kelebek falan calismak boyu etkiler mi? (boy konusunda biraz takintili basket de oynuyor)
0
poset
(05.04.11)
bir sey olmaz, abim o yaslarda basladi. su an 193 cm boyunda.
0
leci
(05.04.11)
beline fazla yüklenecek ağırlıklar kaldırmasın onun dışında pozitif etki yapar boy konusuna.
0
latios
(05.04.11)
düşük tekrarlara inmedigi sürece sorun yok. yüksek tekrarlarla spor yapsın, vücut geliştirme adına calismasın yani.

nette güzel şeyler bulabilirsin ingilizcen varsa, ama benim tavsiem ikna etmen yonunde. zaten genelde yeni nesil pek koluna bacagına hakim olamıyor adale kontrolu babında, gerçi basketbolcu demişsin ama bilemeyecegim. zaten boyu da uzayacagı varsa uzar, ama cok agir calismak etkileyebilir evet.

ama "agirlik" calismak etkilemez hatta pozitif etkiler muhtemelen. ama spor olarak yapiack bunu kas yapmak için degil. zaten vucdun yapisina uygunsa büyür, yoksa cok zorlanır.
0
sage
(05.04.11)
ben bu işlerin genlerde bittiğini düşünüyorum. amerika'da arkadaşların kardeşlerini görüyordum liseye giden, 15-16 yaşında çocuklar. hepsi düzenli gyme gidiyordu. izbandut gibilerdi. (doğru mu yazdım lan izbandutu?)

yine de fazla ağırlığa girme derler...
0
terp
(05.04.11)
kimseyi aşşalamk istemiyorum ama bilen kimse yok gibi , çocuk hayvan gibi şişip naim süleymanoğlu fln olmak istiyosa 2 metre boyuda olsa iner o boy o yaşta ama azıcık şişip christian bale ayarında kaslı olmak istiyorsa zaten sorun olmaz o boy kısaltma muhabbeti bütün haltercilerin boyunun kısa olmasından kaynaklı e salonda 100-200 kilo ağırlığın altına yat(a)mıyacağına göre boyda hiçbir etkisi olmayacaktır.
0
brazzers01
(05.04.11)
brazzers01, arkadasim yani sabah sabah hakkaten piyango gibi actim seni. asagilamak istemiyorum kimse bilmiyo diyosun, ben 15 yasında basladim bu spora, onu belirteyim. 7 yıla yakındır yapıyorum, ben cikip artistlik yapmıyorum, sen şişip naim süleymanoglu falan diyosun. naim benim 3 te 1 im kadar. güç ile boyut farklı şeylerdir, bu işin bilmine girmiyoruz ki anlamadıgınızı belli etmemek icin sacmasapan şeyler yazmayın diye.

biraz nette gezin 15-18 yaslarındaki adamlar kac kilolar kaldırıyo gör. bi insanın gücünü bilemezsin. 100 kilo degildir zaten olay, kendini cok zorlayacagi kilodur. o da ancak tekrar sayısıyla algılanır.
o yüzden bu delikanlı 12-15 tekrarın altına düsmesse bi sıkıntı yaşamaz, ama cok süper genetikleri varsa ki sanmıyorum, zaten yapılıdır kas olarak, calisinca da naparsa yapsın büyüyebilir. iki üstteki arkadasat onu demiş, evet genetik.

ama amerika da falan steroid epey yaygın ve sacmasapan yaslarda da baslayabiliyolar heves yüzünden. poset, sen en iyisi git hocasıyla konus, hocası onun kafasına girsin. en garantisi.
0
sage
(06.04.11)
(12)

evet dünya yuvarlak ama

keseci
diyelim ki marsa gittik ya da yörüngede dünyayla ayni hizada olan bir gezegene, ve ordan dünyayi 10 metreye kadar yakindan görebilecek bir teleskop var elimizde, o teleskopla güney yarim küreye ya da güney afrikadaki insanlara bakarsak onlari bas assagi mi görürüz?
diyelim ki marsa gittik ya da yörüngede dünyayla ayni hizada olan bir gezegene, ve ordan dünyayi 10 metreye kadar yakindan görebilecek bir teleskop var elimizde, o teleskopla güney yarim küreye ya da güney afrikadaki insanlara bakarsak onlari bas assagi mi görürüz?
0
keseci
(04.04.11)
aynen. google earth'de binalar, arabalar falan tepesinden gözüküyor. hatta biraz açılı görürüzüz.
0
ronaldo17
(04.04.11)
ya da söyle sorayim güney kutbunun assagisinda bulunan bir gezegendeyiz ve dünyayi teleskopla izliyoruz, haliyle güney kutbundaki insanlari bas assagi görürüz di mi ?
0
🌸keseci
(04.04.11)
(çok saçma bi mantık kuruyor olabilirim belki, önceden söyleyeyim bunu)
bence ters görmek zorunda değiliz. gittiğimiz yerde 3 boyutlu uzayda hangi yöne doğru durduğumuza bağlı olması gerekir. uydu fotoğrafları farklı, onların mercekleri dünya eksenine dik duruyor ve dünya çevresinde döndükleri için de açıları değişmiyor.
0
kobuzchu kiz
(04.04.11)
baktığımız yer gökyüzü olduğu için insanların da ayakları yere yapışık olduğu için başaşağı görürüz panpa bence.
0
ronaldo17
(04.04.11)
@ronaldo17

zaten hepsini tepeden görüyoruz benim dedigim daha farkli bi görüs acisi.
0
🌸keseci
(04.04.11)
evet. böylelikle marstan bakınca dünyanın en alt kısmında amuda kalkan birini dünya'yı ellerinde taşıyormuş gibi görebiliriz.
0
trinitrotoluen
(04.04.11)
e yerçekimi yani.
çekirdeğe doğru çekiliyoruz hepimiz. hepimiz ayağa kalksak uzaktan bakınca dünya at kestanesine benzer.
0
be forever young
(04.04.11)
referans noktasını kuzey kutbu alırsan, güney kutbu aşağıda oluyor evet. fakat bu, güney kutbunun gerçekten de aşağıda olduğu anlamına gelmiyor ki?

çık uzaya, bak dünya'ya, kuzey kutbu yukarıda güney kutbu aşağıda olarak bak ama. heh. şimdi sol elini kaldırıp indir, anında ters dönmeye başlayacaksın. bir önceki konuma göre kafan aşağıya gibi duruyor di mi? heh tam o ana geldiğinde diğer elini kaldır ve kendini dengele. heh. şimdi ne oldu? ta-da! güney kutbu yukarıda, kuzey kutbu aşağıda oldu. senin mantığına göre de artık kuzey kutbundakiler tepetaklak duruyor.

sonuç olarak, panik yapmayın kimse tepe taklak durmuyor. bir yeri referans noktası aldıktan sonra oluşuyor yukarı/aşağı kavramı. uzayda öyle bir şey yok yani. güney kutbunun aşağısındaki gezegen ne demek ayrıca yahu? :) sabit değil ki hiçbiri. dön baba dön.

ha ama takımyıldızları milyonlarca km ötede olduğu için sabit gibi duruyor. o yüzden güney kutbu ile kuzey kutbunun gök atlasları farklı. güney kutbundaki insanların bir kutup yıldızı bile yok! (bi 20 bin yıl sonra falan bizim de olmayacak yalnız).

edit: bakın biraz algılarınızı açayım. önce derin nefes alın, şimdi de algılarınızı açın ve linke tıklayın: cultivatedpages.files.wordpress.com

dünya haritasını böyle kullansaydık, bu soru bu sefer de "kuzeydekiler tepe taklak mı duruyor yea" diye sorulacaktı.

yaa yaa, oysa ki bunların hepsi kuran'da yazıyor!
0
deckard
(04.04.11)
güney kutbunun aşağısında gezegen yok pampa.

hem uzayda ne aşağısı lan?
0
Khaz
(04.04.11)
butun bu tabloyu bir deniz kestanesi gibi dusunun.
0
leci
(04.04.11)
ben de at kestanesi demişim ama demek istediğim leci gibi deniz kestanesiydi :)) yani diken diken. haha çok güldüm kendime :)
0
be forever young
(04.04.11)
guney yarimkurede ay ters gorunur mesela. yercekimine bagli goreceli bir olay.
www.woodlands-junior.kent.sch.uk
0
cench
(05.04.11)
(12)

anal fissür diğer deyimle göt çatlağı offff

bibakalim
ya napicam ben bu illetle. kanı gorunce tuvalatte bi moralim bozuluyo anlatamam. 3-4 aydır oluyo doktora gittim kesinlikle kabız olmıycaksın dedi. o gundur bi surupla yasıyorum. hergun içiyorum adı duphalac. manyak gibi su içiyorum. hergun 1 elma mutlaka yiyorum pirinci bile kepekli alıyorum artık a
ya napicam ben bu illetle. kanı gorunce tuvalatte bi moralim bozuluyo anlatamam. 3-4 aydır oluyo doktora gittim kesinlikle kabız olmıycaksın dedi. o gundur bi surupla yasıyorum. hergun içiyorum adı duphalac. manyak gibi su içiyorum. hergun 1 elma mutlaka yiyorum pirinci bile kepekli alıyorum artık amaa bazen yine kabız oluyorum.neyse işte bıktım bundan yaaa ne yapmalıyım bu konuda uzman doktor hastane ismi bilen var mıdır. alternatif bi tedavi falan hayatımın merkezi orası oldu. normalde acı yok tam kaka yaparken bi yanma oluyo sonra kanama offf off ne biçim illet bu yaaa...
0
bibakalim
(04.04.11)
aynı dertten yanan hatta daha beterine sahip biri olarak en önemli şeyin her gün ama her gün düzenli olarak tuvalete çıkmak olduğunu söyleyebilirim.bol su içmeyi de bırakmayın.
0
kayone
(04.04.11)
kayısı kurusu tüketebilirsiniz. fazlası ishal yapar ama.
0
be forever young
(04.04.11)
sabah kalkınca ve akşam yatmadan yarım çay bardağı zeytinyağı için aç karna .. cırcırobello olmanız kesin.. bide ekmeği azaltıp salataya yönelin mümkünse aç karna yiyin.
0
bloodyrayne
(04.04.11)
@be forever young yok be onu da yiyom ben hergun üstüne de su içiyom bana mısın demiyo :(( ağlıycam şimdi niye ben yaaa
0
🌸bibakalim
(04.04.11)
bir de kuru incir deneyin.
0
leci
(04.04.11)
bi yakınım çok çekti. ameliyatsız tedavisi yok diye biliyorum. ameliyatı da bişe değil ertesi gün kalktı normal hayata döndü.
0
dorian greyfurt
(04.04.11)
askerde memetçiklerden birine doktor günde 3 kere ılık suya oturacaksın demişti, ilaç verdi mi vermedi mi bilmiyorum suya katması için ama sanırım amaç orayı yumuşatmak. Olmazsa doktora bu tip bir tedavinin etkisi olup olmayacağını da sorun belki rahatlama sağlar
0
bonjurkes
(04.04.11)
@bonjurkes onu da yaptım baticonlu su demişti doktor başlarda yaptım da bu aralar ara verdim..
0
🌸bibakalim
(04.04.11)
bence bağırsakları tembelleştiriyor ama denemek isterseniz, her gün bir bardak doğadan form çayı içerbilirsiniz. içinde sinameki filan var. Aktivia gibi şeyler de olabilir. Ben hiç denemedim gerçi, ne kadar etkili bilemiyorum.
0
demirlisomya
(04.04.11)
@demirlisomya ay o çayları yıllar evvel kilo vermek için çok içtim belki de bugun ondan bu haldeyim :(( activya yı da denemiştim yahu ben biçareyim galiba
0
🌸bibakalim
(05.04.11)
- bu hastalığı ameliyatsız şekilde oldukça azaltabilirsin.
- önce doktora git.
- doktorun vereceği tedavileri uygula. (batticon'lu su tedavisi, krem, fitil vb..)
- lifli yiyecekler ye.
- alkol, acı, ekşi, kahve, kola, çok sıcak ve çok soğuk şeylerden bir süre uzak dur.
- tuvalete girdiğin zaman uzun süre durma ve kabız olsan bile zorlama.
- klozete oturduğun zaman, bacaklarını birbirine mümkün olduğunca yakınlaştır. Kıçını, klozetin içerisine iyice sok. Vücudunu hafif öne eğerek tuvaletini yapmaya çalış. Buradaki amaç, mümkün olduğunca oradaki (evet götteki) gerginliği azaltmak.
- Hastalığı yenmen çok zor olmadığı için, bu nedenle stres yapma.
0
sadasti
(05.04.11)
bol bol su iç ,

her gün tuvaletin olmasa bile git klozete falan otur , poponu ve bağırsaklarını her gün tuvalet yapmaya alıştır ,

tuvalete çıktığın zaman , şampuan/sabun/krem gibi maddelerle anal bölgeyi kayganlaştırabilirsin.

bende de var hemeroidle beraber ama son maddede yazdığımı uygulayarak son 4 5 ayda hiç sorun çekmedim. tabi her seferinde duşa girmek gerekiyor.
0
sacca
(05.04.11)
(3)

Staj

hayley williams ile evlenecek genc
merhabalar. endüstri mühendisliğinde okuyorum. bu yılın sonunda ilk stajımızı yapacakmışız. 20 gün sürecek ve üretim dalında olacak. öneribileceğiniz firmalar var mı?
merhabalar. endüstri mühendisliğinde okuyorum. bu yılın sonunda ilk stajımızı yapacakmışız. 20 gün sürecek ve üretim dalında olacak. öneribileceğiniz firmalar var mı?
0
hayley williams ile evlenecek genc
(04.04.11)
eskişehir arçelik
0
maresal jedi
(04.04.11)
good year, pirelli, brisa, tüpraş, ford otosan, honda, hyundai, toyota.
0
ronaldo17
(04.04.11)
renault
0
leci
(04.04.11)
(13)

kardese sigarayi biraktirma

leci
16 yasindaki saftirik kardesim sigara iciyor. kendisi benden 9 saat uzaklikta bir sehirde oturmakta. ictigini ailede benden baska bilen yok. her gun telefonda beyin yikamaya calisip biraktirmaya calisiyorum. pek basarili olamiyorum.olamiyorum cunku ilk benim elimde gordu, benden ozendi. hatta verdim
16 yasindaki saftirik kardesim sigara iciyor. kendisi benden 9 saat uzaklikta bir sehirde oturmakta. ictigini ailede benden baska bilen yok. her gun telefonda beyin yikamaya calisip biraktirmaya calisiyorum. pek basarili olamiyorum.
olamiyorum cunku ilk benim elimde gordu, benden ozendi. hatta verdim al benim yanimda dene, bir daha da icmezsin diye.
simdi benim aklim basima geldi. 23 unde basladigim sigarayi 25 inde biraktim, onun da birakmasini istiyorum. yasi itibariyle daha cabuk alisacak, hayati boyunca bagimli yasayacak diye korkuyorum.
ne desem laftan anlar? anlamaz mi?
0
leci
(04.04.11)
imkansıza yakın bişeyi deniyorsunuz bence tek başınıza. babaya,anneye ispiyonlarsanız sizden duyduğunu söylemesinler ancak o zaman belki o yaşta korkar. ya da azaltır. buluğ çağının son demlerinde epey zor olur bıraktırmak diye düşünüyorum.
0
yoa
(04.04.11)
dersen anlamaz bence hatta ters teper.

bırakırsan süper bir örnek olursun.nasıl sana özenip başladıysa yine sana özenip bırakır.

edit: ispiyonlama işi sakat bence.nasılsa biliyorlar artık diye daha rahat içer.öğrenme korkusunu yaşaması,öğrendiklerini bilmesinden iyidir.
0
p a t r i o t
(04.04.11)
(bkz: allen carr)
0
ermoo
(04.04.11)
ne kadar zamandır kardeşin sigara kullanıyor?
eğer bağımlı olduysa yaşı itibariyle konuşarak ikna edebileceğini sanmıyorum.
alternatif yöntemler bul.gerekirse ailene bu konuyu açabilirsin.

benim bir arkadaşım 15 yaşında başlamıştı 2 sene kadar devam etti daha sonra karar alıp pek zorlanmadan bırakabilmişti.
kardeşin bırakmayı istemeden olmaz.
0
latios
(04.04.11)
@p a t r i o t: ben biraktim, hatta bir daha elimde gormeyeceksin gibi dramatik bir jest yapip ona oyle biraktim. ama yemedi.

anaya babaya ispiyonlasam hiic ise yaramaz, kontrol edemezler icmiyorum deyip icer.
ancak gercekten ikna edebilirsem basarabilirim.
0
🌸leci
(04.04.11)
@latios: paket aliyormus. "sigaraya baslamis"d emek oluyor bu bence. gunde bir kac tane iciyor sanirim, henuz cok basinda isin, istese kolayca birakabilir ama istemiyor iste...
0
🌸leci
(04.04.11)
www.youtube.com
Bu videoyu seyrettir. Biraz klasik belki ama bana sigarayı bu video bıraktırdı. Videoda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Servisi'nde 26 yıl görev yapan bir profesör, sigaranın yol açtığı kanser türleriyle ilgili gördüklerini yaşadıklarını anlatıyor. Özellikle MESANE KANSERİNİN NASIL TEŞHİS EDİLDİĞİni anlattığı anda "Tamam ben bunu bırakıyorum" dedim ben.

Bir de sözlü olarak fazla baskı kurma, çünkü ters teper. (bkz: kendimden biliyorum)
0
dbilgener
(04.04.11)
karşına çek konuş biraz da korkutabilirsin şu şekilde zararlı bu şekilde diye.
yüz yüze konuşman daha iyi olur bu dönemlerinde sigarayı arkadaşları arasında bir statü göstergesi olarak görüyor olabilir.
0
latios
(04.04.11)
bende de bu video bayagi etkili olmustu. bir de whyquit.com var.

ama, ac internetten bunlara bak diyorum bakmiyor.
0
🌸leci
(04.04.11)
tekrar söyliyim yüz yüze konuşup ikna etmelisin.
0
latios
(04.04.11)
en ağırından 2 paket sigara al,tepesine dikil,hepsini tek seferde içirt.
tiksinsin.
0
password
(04.04.11)
cevapları okumadım ama 17 yaşında sigara içen biri olarak duruma göre bazen hiçbirşey yapmamak da çözüm olabilir. en azından anne babayı karıştırmayın. kendimden örnek vereyim geçen sene filan normalde 2 günde 1 paket ancak içtiğim sigarayı azaltarak bırakmak üzereydim. haftada belki yarım paket bitmiyordu artık.

sonra ailem çantadaki çok eski paketi gördü(hatta resimli paketler çıkalı 1 ay filan olmuştu benim çantadaki resimsizdi o derece) ve çok aşırı tepki verdiler. bırakmak için boşuna uğraşıyomuşum gibi geldi birden. ergen siniri yaptım sinir o sinir şimdi günde neredeyse 1 paket bitiyor ve her gün öksürerek uyanıyorum.

şu son bir hafta içinde öksürürken kaç kere nefesim kesildi hatırlamıyorum bile. kış soğuğu 2 gün filan üşüttüm o zamandan beri boğazımı parçalıyor. lise sondayım sınıftakiler usandı artık benim öksürmemi dinlemekten. artık bişey de demiyorlar ama ben kendimi çok kötü hissediyorum. bazen dakikalarca aralıksız öksürdüğüm oluyor. neyse uzattım. öyle yani. tabi onun durumu çok farklı olabilir sadece örnek verdim.
0
cagdassalur
(04.04.11)
sevgilisi varsa onunla konuş, o rahatsız oluyorum derse bırakır belki.
0
meriadoc
(04.04.11)
(8)

boun kütüphanesi

yildirimba
Beyler, Boğaziçi'nin kütüphanesine başka ünivversitenin öğrencisi rahatça girebiliyor mu? Kitap ödünç falan almayacağım. Çalışmak için gideceğim sadece. Çalışma ortamı falan nasıl oranın?
Beyler, Boğaziçi'nin kütüphanesine başka ünivversitenin öğrencisi rahatça girebiliyor mu? Kitap ödünç falan almayacağım. Çalışmak için gideceğim sadece. Çalışma ortamı falan nasıl oranın?
0
yildirimba
(03.04.11)
Giremiyorsunuz...
0
degisim90
(03.04.11)
kötü oldu o zaman. bana çok ykaındı. hem de 22.15'e kadar açık. neyse, sağlık olsun artık :)
0
🌸yildirimba
(03.04.11)
girişte sol tarafta çalışma bölümleri var. isterseniz oraya gidebilirsiniz. ancak kalabalık ve sesli orası. kütüphane bölümüne girmek isterseniz kapıda kontrol var.
0
mea maxima culpa
(03.04.11)
yahu girersin nereye giremiyosun allasen... bilgi evrenseldir, kütüphaneye mi almayacaklar. nerde kaldı boğaziçililik.. gerekirse cıngar çıkar yine gir abicim :)
0
tahret muslugu
(03.04.11)
calismak icin giriste sol tarafta calisma salonlari var. oraya elinizi kolunuzu sallayarak girebilirsiniz. hatta arkadaslarinizla gidip tartisa tartisa da calisabilirsiniz.
cunku orasi "sesli study". yani bayagi gurultulu oluyor (maalesef).

ayrica kutuphaneye de kendinden emin bir tavirla, acele etmeden ama cok da yavaslamadan, kimlik kontrolu yapan adama/kadina bakmadan girebiliyorsunuz.
6 yildir okulun ogrencisiyim, hep cantamdan cikarmaya usendigim icin toplamda iki uc defa kimligimi gostermisimdir.

deneyin, olmadi sorarsa cuzdani kurcalayip aa evde unutmusum dersiniz, o da olmazsa sonucta dovmezler, cikar gidersiniz.

kutuphanenin ici calisma ortami olarak cok guzeldir. optimum sicaklik, minimum gurultu. ayrica cok guzel uyunabilir. tek sorun sandalyelerinin oldukca rahatsiz olmasi.

plus beles super wireless mevcut.
0
leci
(03.04.11)
ben kimseye elini kolunu sallaya sallaya girersin diye gaz veremiyorum. tecrübelerimle sabit, kartım olmadığı zaman sorulmadığı oldu ancak kart olmadığında soruyorlar. piskolocik mi bu bilemedim?

bilgi evrenseldir diyen kardeşimize odtü'ye ve hatta milli kütüphane'ye (bakın adı milli, milletin kütüphanesi bu) elini kolunu sallayarak girmesini tavsiye ederim. denemesi bedava.
0
mea maxima culpa
(03.04.11)
hiç belli olmuyor girişteki güvenlikten. bi tane kısa boylu adam var, o takıntılı mesela. kıvırcık abla kafasına eserse kimlik soruyor. ama son haftalarda her seferinde girmeden kimliğimi hazır ediyorum, kafasını kaldırıp bakmıyorlar bile. yeri geliyor, illa görecekler de görecekler kimliği. çözemedim ben onları. ama kimlik sormaları iyi. zaten ne kadarcık yer var oturmaya, bi de dışarıya açılırsa boğaziçi öğrencilerine yer kalmaz.
0
daysleeper
(03.04.11)
on yıldır ara ara giderim daha kimliğimi göstermek kısmet olmadı;) rahat ol... yıllardır buraya girer çıkarım hissiyle dalacaksın... böyle ürkek ürkek girersen, adam sormayacaksa soracagi tutar... bi de b plani yan tarafta çalışma salonu var, oralar serbest zaten... takıl takılabildigin kadar... çalışma ortamı da iyidir... kütüphane kısmı sessiz pek tercih etmiyorum, yan taraf daha iyidir...
0
les
(03.04.11)
(8)

Torik Lens ile İlgili Sorular

fadetoreality
Merhaba,Gözlükten biraz sıkıldım. Antirefle denen şey hemen çiziliyor, yatarak bir şey okuyamıyorum, uyuyakalınca yamuluyor, üstüne oturunca kırılıyor... Lens denemek istiyorum. İki gözümde farklı derecelerde miyop ve astigmat var.1) Gözlük numarası ile lens numarası aynı mıdır? Gözlüğümü ölçtürüp a
Merhaba,

Gözlükten biraz sıkıldım. Antirefle denen şey hemen çiziliyor, yatarak bir şey okuyamıyorum, uyuyakalınca yamuluyor, üstüne oturunca kırılıyor... Lens denemek istiyorum. İki gözümde farklı derecelerde miyop ve astigmat var.

1) Gözlük numarası ile lens numarası aynı mıdır? Gözlüğümü ölçtürüp aynı numara lens alsam doğru mu olur? (Diğer parametreleri uygun varsayalım, gözüm uygun olsun lens kullanmaya vs.)
2) Günlük kullan-at mı, aylık mı? Hangisini kullanmalı?
3) Aylık lenslerle gece uyuyabilir miyim? 30 gün boyunca hiç çıkarmazsam ne olur?
4) Günlük lensle uyuyakalırsam ne olur? Sabah bi uyanmışım meğerse lens gözümdeymiş geceden beri, nolur?
5) Aylık lensleri çıkarıp temizlemem gerekecek mi?
6) Lensle denize havuza girilir mi?
7) Nereden alınır? İnternette var mı güvenilir site?
8) Torik lenslerin gece uyuma, denize girme gibi konularda diğerlerinden farkı var mı?
9) Sürekli bilgisayar kullanıyor ve garip, loş ışıklı pozisyonlarda bir şeyler okumayı seviyorum. Lens iyi mi olur sizce bu durumda?
10) Hangi marka, model?
11) Fiyatlar çok değişken olabiliyor; kazıklanmadığımı nasıl anlarım? Yani olması gereken fiyat nedir? (Bir kutuda kaç adet var, belirtirseniz çok iyi olabilir).

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(03.04.11)
torikle ilgili bilgim yok. onlar daha pahalı sanırım astigmat için kullanılıyor. belki sadece miyop lens denesen işini görüyosa kullanmasan daha karlı olur. hijyen temizlik lenste cok onemli. kimisi günlerce haftalarca cıkarmıyo bisi olmuyo ama piyango sana çıkar belli olmaz göz bu boru diil. 30 gün boyunca çıkarılmadan kullanılabilecgini iddia eden lensler var ben hic cesaret etmedim. paran varsa bence günlük kullan at lensler en iyisi. öbür türlü klasik 30 gün kullan her gece çıkar yatmadan lensleri en yaygın sanırım. ben kullanırken öyleydi en azından. marka model base curve bunlara doktor karar verir. ama ölçülerini belirledikten sonra istedigin markayı alırsın. deneme yanılma bi nevi. çap ve base curve ölçülerini ogrenmelisin.
0
inuterooo
(03.04.11)
torik lensi ben de bilmiyorum ama 1. sorunun cevabı hayır. gözlük ile lens numarası hiçbir zaman aynı olmaz. biri gözden uzakta biri göze yapışıktır çünkü. lens için ayrıca numara belirletmeniz lazım.
0
boo ya moon
(03.04.11)
1- numara aynı da diğer ölçüleri de bilmek lazım.
6- gözünüze su değdirmezseniz girilir. değerse mikrop kapma riski yüksek.
7- lensmarket.com öneriyorlar internetten. bir de bir gözlükçü vardı internette bulduğunuz en ucuz fiyattan bilmem ne kadar indirim yapıyordu, beşiktaş'ta mı ortaköy'de mi neydi.
8- yok.
9- gözleri daha az kırparak kullanıldığı için bilgisayar göz kuruluğu yapıyor diyorlar.

not: lens kullanmıyorum, gözlük kullanıyorum.

edit: buldum o gözlükçüyü: www.harbioptik.com
0
lemmiwinks
(03.04.11)
yaklaşık 2 senedir lens kullanıyorum.benim de göz numaralarım birbirinden farklı miyop ve astigmat var.bildiğim kadarıyla torik lens normallerinden biraz daha kalın.diğerlerinden hiç kullanmadığım için bilemiyorum söylenen bu şekilde.ben aylık kullanıyorum.kendi deneyimlerime dayanarak lenslerle uyumamanı denizde havuzda gözünü açmamanı şiddetle tavsiye ederim.aylık lens de olsa her akşam losyona koymalısın.ayın başında takıyosun taaa sonunda çıkarıyosun değil.sürekli bilgisayar kullanmana gelince ilk başlarda pek sorun olmuyor ama zamanla lenslerin kurumaya ve gözüne batmaya başlıyor ben kendimce bi çözüm buldum yapay gözyaşı damlaları var onlardan kullanıyorum.ama doktora gitmeden lens almamanı tavsiye ederim çünkü onlar söylüyorlar sana uygun mu değil mi ayrıca başka bişelerin daha ölçülmesi gerekli aks filan bişeler.neyse sonuç olarak ben focus marka torik lens kullanıyorum.her kutunun içinde 6 tane lens var numaralar farklı olduğu için hep iki kutu almak zorunda kalıyorum her neyse bi sıkıntısını görmedim göz gruptan alıyorum en son iki kutuya 90 mı ne vermiştim.ilk aldığımda 120 ye almıştım aynı lensi.ama doktora mutlaka git derim ben.
0
bezirganbasi
(03.04.11)
6) eger yuzme gozlugun olmadan lensle denize veya havuza girersen ve ustune bir de suyun altinda gozunu acma aliskanligin varsa hayatinda tecrube edebilecegin en saglam acilardan birini tadarsin.
lensler gozune vakumlanip yapisir, cikarabilmek icin uc saat ugrasmak cabasi olur. veya tam tersi lensin suda dusup kaybolabilir. yapismasindansa dusup kaybolmasi yine iyi bence.
0
leci
(03.04.11)
1. hayır özel bir cihazla bakıyor diye hatırlıyorum
2. kullan at iyidir paran varsa
3. bir süre sonra kuruyor çıkartıyorsun
4.atraksiyona gerek yok çıkar
6. aklından bile geçirme
7.lensal.com
9. suni göz yaşı damlası al yanında gezdir
10.www.lensoptik.com.tr
0
hmm
(03.04.11)
cevapları okumadım,yazılmıştır belki yazacağım şeyler.

1-lens numaralarımı götürüp gözlük yaptırmak istediğimde gözlükçü olmaz bu numaralarla demişti.aynı değildir sanırım.

2-ben aylık lens almama rağmen 8 10 saatten sonra gözümü yorduğu için her gün çıkarıyorum.dün gece solüsyon ve lens kutum yanımda olmadığı için lensle uyumak zorunda kaldım,sıkıntı olmadı fazla.normal 1 aylık lens al,gözünün hassasiyetine göre karar verirsin nasıl kullanacağına.

3-üstteki cevabım bir fikir verir sanırım.

4-günlük lens kullanmadım,bilmiyorum:p

5-ara sıra temizlersen görüşün daha rahat olur tabii ki.temizlemekten kastım 2 3 saat solüsyonda bekletmek.zor bişey değil yani korkma.

6-riskli bence.(riskten kastım lensini düşürmen.fazlası olmaz.)ama gözlük kullanacaksan yüzerken,lensle girebilirsin.

7-internette optikçilere göre daha uygun oluyor fiyatlar.yıllardır lensal.com kullanıyorum,çok memnunum.

8-bir gözümde b&l purevision toric lens kullanıyorum.normal lensten her konuda daha rahat.bunla orantılı olarak pahalı tabi.

9-benim gözümü yoruyor bilgisayar başında lens kullanmak.okumada sıkıntı olmadı hiç.bu da kişisel biraz,kullandıkça duruma göre karar verirsin.

10-düşünmeden bausch&lomb derim.purevision biraz pahalı olmasına rağmen softlens'e göre çok rahat.

11-içerisinde 6 adet lens olan kutular için konuşuyorum(bausch and lomb ürünleri için aynı zamanda);purevision toric'in 1 kutusu 70-80 lira civarıdır.toric olmayan purevision 50 lira civarı,toric olmayan softlens ise 35-40 lira civarı.abartı bir fark olmadıktan sonra kazıklanmazsın.lensal.com'daki fiyatlar en uygun fiyatlardır genelde.
0
p a t r i o t
(03.04.11)
numaralarınızı öğrendiğiniz takdirde lensmarket.com dan ücretsiz deneme lensi isterseniz gönderiyorlar. ben bausch and lomb u hiç beğenmedim toric lens kullanıyorum astigmat+ hipermetrop kesinlikle accuve oasys derim..
0
keneabidin
(03.04.11)
(5)

ayakkabı ama adını bilemedim

mor.inek
converseler gibi ama ipsiz ve bol görüntüsü var. bi yerde gördüm ama ne markasını ne bişeyini alabildim. site mite verirseniz sevinirim.teşekkürler
converseler gibi ama ipsiz ve bol görüntüsü var. bi yerde gördüm ama ne markasını ne bişeyini alabildim. site mite verirseniz sevinirim.

teşekkürler
0
mor.inek
(02.04.11)
vans idir kesin. onun öyle modelleri dolu. hatta geçen burda da sordular.
0
ayiadam
(02.04.11)
yoa
(02.04.11)
shop.vans.com

şu biraz benziyo ama daha kibar bişeydi gördüklerim.
0
🌸mor.inek
(02.04.11)
hummel olabilir belki.

amzn.to
0
leci
(02.04.11)
www.toms.com

Tomslar var bir de.Belki de odur.
0
afush
(02.04.11)
(4)

sözlükteki frame'leri yeniden boyutlandırmak

cagdassalur
chrome kullanıyorum. ayrı ayrı 3 frame'in de boyutlarını normal herhangi bir pencerede yaptığımız gibi tutup uzatmak istiyorum mesela. nasıl olur? olur mu?
chrome kullanıyorum. ayrı ayrı 3 frame'in de boyutlarını normal herhangi bir pencerede yaptığımız gibi tutup uzatmak istiyorum mesela. nasıl olur? olur mu?
0
cagdassalur
(02.04.11)
olmaz.
0
leci
(02.04.11)
her bir framede kullanılan sayfaların adreslerini ayrı ayrı pencerelerde açarsan olur sanıyorum bu istediğin.
0
loveinaflipbook
(02.04.11)
evet mümkün, yalnız kendi html'ini oluşturman gerekiyor. belki js ile de bir şey yapılabilir, ama şimdi uğraşacak vaktim yok. şu verdiğim kodu not defterine kopyalayıp, sozluk.html olarak kaydedin, sözlüğü oradan açarsanız istediğiniz gibi olur, border belli olsun diye 2 yaptım, eğer o çizgiler de gitsin diyorsan border="1" yapmalısın.

www.copypastecode.com
0
ocanal
(02.04.11)
userscripts.org

al bakalım greasemonkey script'i ,firefox'ta çalışıyor ama google chrome'da sorun var gibi.
0
ocanal
(02.04.11)
(13)

13 yaş bunalımı

halanne
selam, ebeveynler, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, pedagoglar, elimizde 13 yaşında bir erkek çocuğu var. anne baba 2 yaşından beri ayrı. anne yurtdışında, evli, çocuğu var. sık sık telefonlaşıyorlar, yılda 1-2 kere tatillerde görüşüyorlar. bebekliğinden beri babanne ve hala (ben) tarafından büy
selam, ebeveynler, öğretmenler, psikolojik danışmanlar, pedagoglar,
elimizde 13 yaşında bir erkek çocuğu var. anne baba 2 yaşından beri ayrı. anne yurtdışında, evli, çocuğu var. sık sık telefonlaşıyorlar, yılda 1-2 kere tatillerde görüşüyorlar.
bebekliğinden beri babanne ve hala (ben) tarafından büyütüldü. baba ayrı bir şehirde yaşıyor ve haftanın yarısını birlikte geçiriyorlar. birlikte geçirdikleri süre de çoğu zaman kavga-döğüş, inatlaşma şeklinde geçiyor.
ben de başka bi şehire taşındığım için son iki yıldır pek ilgilenemiyorum ama genelde hafta sonları beraberiz.
şubat tatilinde geçirdiği buhranlı bir dönem sonucunda (annesi gelicem dedi gelmedi, sonra sen gel dedi ama vazgeçti, başka yerde bulaşalım dedi gene vazgeçti vs vs vs) dersler ve daha önemlisi psikolojisi daha da bozuldu çocuğun. 18 yaşına gelince gidicem, kurtulucam hepinizden demeye başladı. ingilizcesi iyi olduğu için yurtdışına gidecekmiş ve orda garsonluk bile yapsa burdan daha iyiymiş.
ikinci dönemde okuldaki bütün notları 80-90 lardan 40lara düştü. önceki okulunda (kollejde okuyordu ama babası ne gerek var diyip aldı ve normal okula verdi 5 sınıfta) okul birincisi olan çocuk bu sene nerdeyse sınıfta kalacak. gene babası ne gerek var dediği için dersaneye gitmiyor, sadece hiç değilse ödevlerine yardımcı olsun diye zorla etüde gidiyor.
bilindiği üzere sbs yaklaşıyor ve daha bi tane test çözmüş değil. geçen sınavdan biliyorum, arkadaşlarıyla sonuçları karşılaştırdıklarında acaip üzüldü ve 1 hafta evden dışarıya çıkmadı. eğer bu sene de aynı şey olursa zaten yerlerde olan psikolojiyi hiç toparlayamayacağız.
şimdi sorum şu, bu çocuğu nası toparlarız. sadece ingilizcesine güveniyor ve okumama gerek yok diyor. babasının da etkisi var tabi bunda. okumakla bi bok olunmaz türkiye'de, türkiyede eğitim sisteminin eleştisi, böyle öğretmen mi olur gibi konuşmalar, vs çocuğu iyice okuldan soğuttu. iyice ters tepmeden nası tekrar ısındırırız okula?
ayrıca asosyal ve içine kapanık. 2-3 arkadaşı var sadece onlarla dışarıya çıkar. onun dışında sürekli evde, bilgisayar yada psp oynar, maç izler. bayağı da kilolu. geçen hafta rejime başlamaya ikna ettim en azından. hiç değilse bu bi gelişme. şimdi biraz da tekrar spora yöneltmeye çalışıyorum. (eski okulunda basket takımındaydı lisanslı karateciydi)
sadece okul konusunda değil, her türlü fikre, öneriye, desteğe, kaynağa açığız..
0
halanne
(02.04.11)
bence şu anda okul konusundan çok daha önemli olan onun kendi içinde yaşadıkları, iyi hissetmezse dersleri toparlayabilmesi çok zor. psikolojik destek almasını sağlayabilirsiniz.
0
mezzosprite
(02.04.11)
sorunlu olan çocuk değil,
anne-baba bence onları götürün bi yerlere.
psikoloğa falan.
0
kırkmerak
(02.04.11)
en iyi yol spor yapması veya kültürel aktiviteler yapması. babası ile konuşun bence :( çok mu dediğim dedik bir tip?
0
mea maxima culpa
(02.04.11)
sorun çocukta değil babada.
0
sen git ben geliyorum
(02.04.11)
babayla çok konuştuk, en başta onun gitmesi lazım ben de farkındayım ama o da bize karşılığında bence asıl sizin gitmeniz lazım dedi. onu evden uzaklaştırmak mümkün değil, çünkü her nakadar kavga etselerde babasına çok düşkün. baba evden gittikten 15 dk sonra "ne zaman gelceksin baba" diye aramaya başlıyor.
anne ayrı bi problem, şu anki durum onun iyi hali. allahtan evlendi yurtdışına gitti de biraz rahatladık. yoksa çocuğu çok pencere- kapı önlerinde ağaç etmişti, gelicem diyip de gelmeyip.
dolayısıyla anne-baba üzerinde yapabileceğimiz bişey yok. zaten benim de derdim okuldan ziyade genel durumunu toparlamak. okul aslında bir çeşit sonuç diye düşünüyorum.
dershaneler artık yeni kayıt almıyor bildiğim kadarıyla. zaten iki ay falan kaldı sınava. ancak özel ders olabilir belki. ama onun için de ikna etmek gerek çocuğu. ama nasıl???
0
🌸halanne
(02.04.11)
mea maxima culpa; ben de onu soruyorum işte. evden çıkmayan birini nasıl spora ikna edersin??
0
🌸halanne
(02.04.11)
okuyarak bi b*k olunmaz diyen babanın ya kafası ya banka hesabı iyidir okucan kardeşim yok öyle beleş para demek istiyorum burdan babaya

sınav şu an en son düşündüğünüz şey olsun ilk önce bu çocugu kazanmak lazım
0
hmm
(02.04.11)
Gerçekten çok üzüldüm çocuğun durumuna. Daha bu yaşta hayat ne kadar zor onun için, Kaldıramayacağı kadar yük var omuzlarında. Anne ve babası çok hatalı. Var ya, aslında böyle insanlara çocuk sahibi olmayı yasaklamak lazım. Çünkü bu çocuk onların yüzünden dünyaya gelmiş ve daha sonra da hayatını mahvetmişler. Evet çiftler anlaşamayıp ayrılabilirler, ama bu ayrılma durumu insanın çocuğunun sorumluluklarından kurtulması anlamına gelmez ki. Ayrılsanız da, annesi babası olarak o çocuğa bakmak, onun geleceğini kurmak zorundasınız. Kusura bakmayın ama ben bu ebeveynlerin insanlığından şüphe ettim.

Ayrıca sizin de anne hakkında böyle olumsuz konuşmanız çocuğu çok üzer. Annesinin onu sevmediğini düşünür. Zaten dünyası yıkılmış, doğru düzgün bir anne babası yok, bir de sevilmediğini, önemsenmediğini düşünürse daha kötü olur. Haklı bile olsanız çocuğun yanında böyle konuşmamalısınız.

Psikolojik destek almanız lazım, ama sadece çocuk değil, baba da almalı. Hatta mümkünse anneyi de durumdan haberdar etmelisiniz.
0
marcelle
(02.04.11)
ana yok baba yok, hala varmis o da gitmis...
ustune kilolu bir ergen olmak cok cok zor bir istir.
okul degistirmek de zor bir istir. butun arkadaslari mutlu mesut anasinin babasinin dizinin dibinde, tek dertleri ders calismakken, butun bu dertlerin arasinda ders calismak da zor bir istir.
onunde bir tane adam gibi ogutler veren, "role model" olabilecek ebeveyn yokken calisip bir yerlere gelebilmek de zor bir istir.
o yasta icinde bulundugu durumu disaridan gorebilmek, ve dogru adimlari atmak da zor bir istir.

guvendigi, her soyledigine inandigi ve kendisine model olarak belirledigi, ve yakinindaki biri lazim oncelikle. halasi olarak siz bu kisi olabilir misiniz bilmiyorum. rejime ikna olmasi, size kosulsuz inandigi ve gerekli oldugunu dusundugu icin degil, sizi yaninda buyudugu ve sevdigi bir kisi olarak kirmamak istedigi icin olabilir. eger oyleyse bir iki haftaya bozulur o rejim zaten.

spor konusu... basketbola yollayin, karateye yollayin, neye yollarsaniz yollayin ama baslangic kisminda, sevene, isinana, alisana, kendi kendine spor yapmaya gitmeyi isteyerek gitmeye baslayana dek destek olmaniz lazim. yaninda gidin, gitmek icin motive edin, tesvik edin.

bir de bu kadar basibos kalmis bir cocugun, belki okulundan (yeni okulundan degil de eski okulundan) etkilendigi, sevdigi bir hocasi olabilir. bunu arastirin, varsa rica edin o konussun. okumanin onemini, sadece ingilizcenin artik herkeste olan, belirleyici bir ozellik olmadigini, onun icinde bulundugu yasin ve sonrasinin insanin kendine yatirim yapma yaslari oldugunu, 13-25 yaslari arasinda ne ektiyse ileride onu bicecegini, evde cani sikiliyorsa (eminim ki sikiliyor), en mantiklisinin sokaga cikmak oldugunu, spor yapmannn insani canlandirci, mutlu edici etkisini, vs vs anlatsin.
onun birilerine inanmaya ihtiyaci var. ve de duymasi gerekenleri inandigi birinden duymaya ihtiyaci var.
bir de riskli bir kisim var ki, sanirim babasina inaniyor. o da asla bunlari soylemez, degil mi?

inanilir gibi degil, insan nasil cocugu loser olmasin diye bir seyler yapmak istemez, hatta tam tersini yapar...
0
leci
(02.04.11)
tabi ki çocuğu kazanmak önemli, okumasını geçtim, allah korusun ya büyüdüğünde divit gibi biri olursa!!!

ama türkiye koşullarında sınav gerçeğini de göz ardı etmek mümkün değil. iyi bi geleceği olsun istiyoruz her ebeveyn gibi, bunun yolu da iyi okullarda okumak ve bu da bizi sınav gerçeğine getiriyor. sbs, öss gibi değil ki, bu yıl olmadı, seneye bi daha girer diyelim.
benim derdim de çocuğu kazanmak, ama nasıl. psikolojik danışmanlığa gitmek için çocuğu ayrı, babayı ayrı ikna etmek gerek. ikisi de bu konuya sıcak bakmıyor.
0
🌸halanne
(02.04.11)
bence de allah korusun :)

sbs de olmasa öss de olur onu demek istedim
0
hmm
(02.04.11)
annesi hakkında hiçbir zaman kötü konuşmadık onun yanında. hatta o annesiyle konuşmak istemediği zamanlarda bile biz zorladık. ama şimdi aklı eriyor ve annesinin davranışlarından çok etkileniyor. anne zaten konuşmaktan anlamıyor, anneyle konuşunca ya kavga çıkıyor siz bana karşı kışkırtıyorsunuz diyor yada iyi günündeyse doğru haklısnız diyip 1-2 hafta iyi oluyor sonra gene eski hale dönüyor.

zaten şu andaki arkadaşları hala eski okulundaki arkadaşları. bi tek onlarla görüşüyor. yeni arkadaş edinmedi yeni okulundan. okuldan bu kadar soğumasının bir sebebi de eski okulundaki öğretmenin biraz fazla disiplinli olması. çok fazla ödev verirdi, haftasonları etüt yaparlardı vs. babasının okuldan almasının bir sebebi de o öğretmen ve tempo oldu. her nasılsa bitek bizim oğlan (yada babası) dayanamadı o öğretmene, sınıftaki diğer 19 kişi hiç şikayet etmedi.
0
🌸halanne
(02.04.11)
öğretmenlerinin mutlaka olaydan, yani çocuğun durumundan haberleri olmalı ve varsa okuldaki rehber öğretmenle görüşün. o sizi yönlendirir. psikoloğa ya da herhengi başka bir yere başvurmanız gerekiyorsa o söyler, ne de olsa işin uzmanıdır. çocuğu görmeden işin uzmanı bile bir şey söyleyemez buradan.
0
lule
(02.04.11)
(4)

istanbul içi yol sorunları

zeggy557
istanbul özürlü bir insan olarak sorularım var efenim.1) üsküdardan ümraniyeye en rahat nasıl gidilir?2)bu yol ne kadar sürer?3) ümraniyeden çıkılıp itü maslak kampüsüne en hızlı nasıl gidilir ve bu yol ne kadar sürer?mersi boku.
istanbul özürlü bir insan olarak sorularım var efenim.

1) üsküdardan ümraniyeye en rahat nasıl gidilir?
2)bu yol ne kadar sürer?
3) ümraniyeden çıkılıp itü maslak kampüsüne en hızlı nasıl gidilir ve bu yol ne kadar sürer?

mersi boku.
0
zeggy557
(30.03.11)
1-2 boş, 3-ümraniyeden en kısa fsm köprüsüne cıkıp maslağa gitmektir.
0
heyamo
(30.03.11)
üsküdardan 9-üd ve birkaç tane daha otobüsle ümraniyeye gidebilirsin. girişine 15, çıkışına 30 dakika sürer.

ümraniyeden itü maslak'a ise yine üsküdara dönüp kabataş'a geçer feniküler-metro yaparsın. o da bi saati bulmaz.
0
sakingitarist
(30.03.11)
1-2) yarim saat surer. 90 ud var, daha baska otobusler de olmali. uskudarda sor umraniyeye gidicem de.

3) tepeustunden fsm den gecen bir suru otobus geciyor. mesela tepeustu mecidiyekoy, sanirim 122c numarasi. kanyonun orada inilir, karsiya gecip otobuse binilir itunun onunde inilir. veya metroya binilir itude inilir. bir saate yakin surer.

uskudar sahilden gitme secenegi anlatilmis. bir digeri de umraniyeden altunizadeye gidip metrobuse binip zincirlikuyuda inip oradan maslaktan gecen bir otobuse binmek olabilir.
kopru trafiginin olacagi saatlerde gidecekseniz bu iki yoldan birini tercih edin.

ayrica trafigin oldugu saatlerde tam bir iskence bu iki yol da. uskudar-umraniye veya tersi altunizade camlica taraflarinda ve uskudarda kilitlenir.

ikinci kopruden gitseniz tepeustu-kavacik arasi kilitlenir.
levent-maslak arasi kilitlenir.

sakat is her turlu kolay gelsin :)
0
leci
(30.03.11)
1- 9ud ve 320 gidiyor sadece.
2-sabah 40dk kadar, aksam 65dk kadar
3-500t
0
bryan fury
(30.03.11)
(20)

askerlik hamam çıplak bauuuuvvvv

seyduna6687
merhaba duyurunun g-3leri ak-47leribugün bir arkadaşlarla konuşuruken askerden yeni gelen arkadaş anlattı falan derken mevzu dallandı olay şu:eleman diyor ki "hamamda banyo yapıyoruz piçin biri bi geldi ki daltestis bir sürü adamın içinde öyle yıkanıyor arkadaş." hepsi güldü, yuhhh falan dediler, o
merhaba duyurunun g-3leri ak-47leri
bugün bir arkadaşlarla konuşuruken
askerden yeni gelen arkadaş anlattı falan derken mevzu dallandı olay şu:
eleman diyor ki "hamamda banyo yapıyoruz piçin biri bi geldi ki daltestis bir sürü adamın içinde öyle yıkanıyor arkadaş."
hepsi güldü, yuhhh falan dediler, olurmu la öyle şey falan dediler.
askerdeyken banyo için hamama gittik (askeriyenin hamamı)
5 samimi arkadaş ve başka bir sürü eleman.
herkes donla yıkanıyor. her şeyi çıkarmış ama don duruyor.
ben donu falan her şeyi çıkardım tamamen çıplak yani.
yanımdaki arkadaş ya ne yapıyon sen manyak diyerek uzaklaştı diğer tarafa geçti.
millet bana tuhaf tuhaf bakmaya başladı.
kimisi gülüyor kimisi bu ne arkadaş diyor.
hamamdan sonraki günlerde dahi bana bakıp konuşanlar ( buymuş la daltestis yıkanan gibisinden)

sorum şu:
abi bu kadar garip bir şey mi bu?
zaten eğitimden spordan o bölge yanıyor pişiyor adam gibi yıkamak lazım yanlışmıyım.
toplamda 2 bölük 120 kişi herkes bana güldü ya da bu olayın muhabbetini yaptı.
çıplak banyo yapan neden piç olur ki?
sizde böyle yapan varmı yani kendisi ya da böyle yapanı gördünüz mü?
sizce yanlış bir olay mı?
0
seyduna6687
(29.03.11)
Yanlış mı doğru mu bilemem ama ben yapmazdım.
0
xenophobe
(29.03.11)
alışılmadık bir durum. garip gelmesi gayet normal. bu arada göt de gözüküyor bu daltestisin yanında.
0
ronaldo17
(29.03.11)
hacılar yanlış yere çekmeyin.
yani vay bana herkes güldü falan değil durum.
mesele milletin bu kadar garipsemesi.
kimse aletle ilgili bir yorumda bulunmadı ki zaten.
hani kısaymış uzunmuş hesabı.
hatta birisi "abi demekki adam dalgaya güveniyo ki salmış" falan dedi.
ya bu alet her erkekte var.
kimisi ayıp diyor kimisi günah diyor.
ne var abi bunda.
yanlışsa ne yanlış.
veya ben yapmazdım diyen neden yapmazmış ki?
0
🌸seyduna6687
(29.03.11)
mahrem diye tabir edilen bölgelerin sürekli halka sunulmamasından dolayı garip. bir bağyan memeleri açık gezse de garipsenir mesela. ben şahsen elin zikini taşanı görmekten hazetmem, rahatsız olurum.
0
ronaldo17
(29.03.11)
Çok yakın arkadaş tamam da elin adamları niye benim götümü görsün ki? Ondan yapmazdım.
0
xenophobe
(29.03.11)
yanlis mi dogru mu bilemem ama bizim kültürümüzde bu böyle. sanirim islamiyette de var avret yerlerinin hemcinslerden bile saklanmasi gerektigi.
ama ecnebiler mesela kadin erkek karisik olarak ciripciplak saunaya bile giriyorlar.
ben yurtdisinda yasiyorum mesela, burda spor kursu sonrasi herkes soyunup (kadin erkek soyunma odalari ayri tabi) dusun altina giriyor, kimse garipsemiyor. ha herkes soyunuyor diye ben de mi soyunuyor muyum, hayir.
0
shi aila
(29.03.11)
valla yurtiçinde garipsenebiliyor. ama yurtdışında herkes dal taşak soyunma odasında :)

edit: tabi herkes demeyelim de, isteyen öyle gezebilir yani kimse garipsemiyor.

edit2: bu arada konu hamama dönmüş biraz. benim bahsettiğim ortam erkek soyunma odaları ve duşları. hamamda peştemal giyilmesi gerek tabi ki. yurtdışında da hamam kültürü pek yok zaten.
0
ermanen
(29.03.11)
@ronaldo17
hacı banyodayız ya dışarıda daldaşşak gezmiyoruz herhalde.
hamamdayız ya banyo yeri.
diğer bir olay millet kafayı göte takmış ya
hamamda göte değil dalgaya odaklanmış bakıyorlardı
0
🌸seyduna6687
(29.03.11)
evet bayaa garip bi durum... ben de milletin kıcını basını görmek istemem hazzetmem de... o ortamda ben de olsam gülmezdim ama seninle de arama mesafeyi kordum.. ya da kim yapıyosa... çünkü abi mahrem diye adap diye birşey var..
0
maxpainn
(29.03.11)
tamam işte hamamda da aynı şekilde daltaşak yıkanılmaz. yıkanılmaz derken ben hiç görmedim bir türk hamamında daltaşak yıkanan. en başta söylediğim gibi alışılmadık bir durum olduğu için garipseniyor. bak yurtdışında herkes daltaşak girermiş duşa flan.
0
ronaldo17
(29.03.11)
ne yapıyon lan sen manyak diyip yanınızdan uzaklaşan arkadaşın o anki durumunu görmeyi çok isterdim yalnız:)))
0
ucyuz
(29.03.11)
olm adam piyasa yapıyor diye algılanır. gay falan hesabı...
0
istanbluer
(29.03.11)
@istanbluer
daha neler amına koyim.
biz ne sorduk millet neler dedi arkadaş.
0
🌸seyduna6687
(29.03.11)
hamam denen şey bir kültürdür. askeriyede de olsa (mesele askeriye olması değil, her türden adamın olması) adabına uyulmasını beklemiş millet (edepsizlik falan kastetmiyorum, olağanın dışında hareket etmişsin yani onu diyorum). yani hamam=peştemal. mesele bu hacım. herkesin peştemalle olması gereken yerde (ki onlar da donla gelmiş ya neyse) birisi çıplak olunca komiklerine gitmiş. içlerinde gizli ibne de vardır bu arada. mesele bu yani.
0
yildirimba
(30.03.11)
ozellikle buyuk spor komplekslerinde soyunma odasinda herkes cibildak dolasiyor.
kadin bolumunden bahsediyorum ama erkek kisminin da farkli oldugunu sanmiyorum.
aliskanlik meselesi aslinda, bastan herkes yadirgayip sonra alisiyor.
askerde de bolugun yarisi ciplak geziyor olsaydi diger yarisi hemen uyum saglardi bence.
0
leci
(30.03.11)
ben olayı annamadım arkadaş
hamamdayız derken askeriyede normal banyodan hariç bir hamam daha mı var? yoksa bütün askerler sadece oradamı banyo yapıyor?
tüm eratın yıkandığı banyodan hariç bir yerse bence yanlış bir olay.
yok o askeriyede sadece banyo yapılacak orası varsa -ki anlattığın gibi tüm askerin ortak bir yerde takıldığı, ayrı ayrı kabinlerin yada perdelerin olmadığı bir yer olduğunu sanmıyorum- ortama uymak gerekir. gerçi dediğim gibi o kadar yer gezdim o şekil bir banyo ben görmedim. adam etek traşı olur, abdest alır bir şey olur, illaki mahremiyetin olduğu bir bölme vardır yani.
0
vincenzo
(30.03.11)
bölük de bir kısa dönem bu sebeple kafaya sandalye yemişti dikkat et
0
shirakahn
(30.03.11)
bece garipsenmemesi gereken bir durum
fakat erkekler hemcinslerini bırak çıplak görmeyi,
streç bir pantolonla bile görünce "vay amk herifa bak mal mülk meydanda yuh be abi" şeklinde tepki veriyorsunuz.
ki hamadan bahsediyoruz. temizleneceksin orada. tabiki soyunacaksın.
zaten hamama gidiyorsan göreceğin manzaraları peşinen kabul etmiş sayılırsın bence.

orada kimse senin göz zevkimi düşünmek zorunda değil.
öyle olsa kadın tellaklar dizlerine kadar olan memelerini açıp sallaya sallaya gezmezdi.

açıkçası kadınlar hamamında heryer meydanda oluyor. kapatma gereği duymuyoruz.
niye kapatayım kardeşim temizlenmeye gitmişim oaraya. görmekten rahatsız olan varsa gelmesin. o kadar.

bence yanlış değil, tam tersi gayet normal bir durum. rahatsız olmamagk erekir.
0
vakumlu
(17.09.11)
türkiye'de homofobik erkek sayısının çok olmasından kaynaklanıyor, siktir ediniz efem.
0
Sabac
(17.09.11)
iyi sabunu falan düşürmemişsin :) senin yaptığın dünya standartlarında yanlış olmayabilir ama türkiye'de biraz sakat. bir de askeriye hamamı diyorsun :) tamam sen umursamıyorsum ama seni daltestis olarak görmek istemeyen olabilir, ki adamlar görmek zorunda da değil. ben de o durumda aynı tepkiyi verirdim muhtemelen, tabi işin olayı geyiğe vurma boyutu da var..
0
toshiro
(17.09.11)
(5)

Niye uyumuyorsunuz?

ermanen
..
..
0
ermanen
(18.03.11)
küçükken çok sevdiğim bir masal vardı. masalın kahramanının ismi dıngıl'dı.

masalda şöyle cümleler geçerdi. "herkes uyur, dıngıl uyumaz". işte küçükten çok etkilenmişim bu masaldan :)

ayrıca gündüz çok yorulmuştum, akşam uyudum birkaç saat. şimdi tekrar yatıcam.
0
mea maxima culpa
(18.03.11)
kul Ahmet erken kalkar,
"haydi, ya nasip!" dermis.
kimseler anlamazmis,
'ya nasip!' ne demekmis.
0
ucan sincap
(18.03.11)
yatakta debelenerek uyumaya calismaktansa, sizmayi beklemek daha kolay geliyor.
0
insanimsi
(18.03.11)
uyanıkken yapılacak şeyler uyurken yapılacak şeylerden genellikle daha keyifli ve daha faydalı.
0
purpurum
(18.03.11)
@mea maxima culpa:

sanirim dedigin masalin aynisini abim bana "akıllı bıdık" adi altinda anlatiyordu :)

niye uyumuyoruz: buyuk cogunlugumuz internet bagimliligindan.
0
leci
(18.03.11)
(13)

çok özlüyorum.

homeless
öyle böyle değil, her nefeste bir önceki nefeste özlediğimden fazla özlüyorum. yarın "biz"'in katledilişinin üzerinden 2 yıl geçmiş olacak ve bu iki yıl içerisinde bir gece dahi geçmedi düşümde görmeyeli.. hani bir his vardır, aşık olunca nefes borusu civarında bir şeyler olur yanma mı desem ne dese
öyle böyle değil, her nefeste bir önceki nefeste özlediğimden fazla özlüyorum. yarın "biz"'in katledilişinin üzerinden 2 yıl geçmiş olacak ve bu iki yıl içerisinde bir gece dahi geçmedi düşümde görmeyeli.. hani bir his vardır, aşık olunca nefes borusu civarında bir şeyler olur yanma mı desem ne desem. işte o hissi yaşamadığım tek nefes olmadı. (inandığım tüm değerler üzerine yemin edebilirim bu konuda.) her nefeste diyorum, bilincinde olduğum her nefeste "O" vardı ve hala var. yahu ben olmamam bile fırsat yok.

tamam biliyor ve kabul ediyorum yeniden "biz" olmayacak. mantığım kabul ediyor bunu lakin adını koyamadığım bir bilinç var sanki içimde bir yerde ve reddediyor bunu. gördüğüm her dolaplı eski moda çalışma masasında O'nu anımsıyorum (unutmadım ki zaten nasıl bir anımsamak bu?) kara/siyah kedi gördüğümde saçımı çekiyorum hala O zamanında "saçını çek kara kedi geçti" dedi diye. ulan iyi de saçma bu inanç. ne olacak kedi gördüysem ve kedi siyah/karaysa?

ne kadar daha sürecek bu bende? hiç bitmeyecek mi bu özlem?
peşin not: başka bedenler filan işe yaramıyor.
0
homeless
(16.03.11)
hayatınızdaki meşguliyetlerin durumuna ve zamana göre. ve hatta aşık olacağınız başka birine kadar gidebilir. hayatınızın geneliyle ilgili bir durum yani.
0
ermanen
(16.03.11)
bitmeyecek. bin otobüse/dolmuşa git yanına. şimdi.
0
Precog
(16.03.11)
sizdekinin aşk olduğunu sanmıyorum. belki bi takıntı. belki terketti sizi. bunu yediremediniz kendinize. ama aşk değil bu.. bence başka bedenler değil cidden tedavi olmanız lazım.
0
matilda
(16.03.11)
bitecek. bitecektir. onu kafanda ne kadar büyüttüğüne bağlı bu durum biraz. iki yıl geçmiş aradan, insan neleri asla unutmam diyor da hatırlayamaz duruma düşüyor sonradan. iki yıldır boğazını yakan o hissi, onun senin ne adını, ne hayalini aklının kenarından geçirmediği günleri, çektirdiği acıyı düşün. onu hatırlatan şarkılardan, kişilerden, eşyalardan uzak dur. onu unutmak istediğine inandır kendini, neden bittiğini, onun aptallıklarını falan anımsa. sevgi gibi acı da paylaştıkça çoğalıyor, bu konudan kimseye, en yakın arkadaşına bile bahsetme, bahseden arkadaşın falan varsa kov yanından. psikolog gibi yöntemlere başvurmayı aklından bile geçirme, dediğim gibi paylaştıkça çoğalıyor.
çok yalnız kalmamaya çalış.
bazen ağla, içini dök. çokça yaz, sonra sil hepsini.(kağıda yazıp yak hatta)
bende de olmuştu, denedim, işe yarıyor.
sende de yaramasını ve düzelmeni diliyorum içtenlikle.
0
amugochi
(16.03.11)
birlikte geçirdiğiniz sürenin yarısı kadar zamanda unutuyormuşsunuz. fazla takılmayın, "an"ı yaşayın, zamanla hepsi geçer.
0
aayucel
(16.03.11)
Bu duyuruya yazmamak olmazdı. Sendeki bu hal daha ne kadar sürer, bir tahmin yürütemem. Aşkın kimyası gereği, bir yarılanma ömrü var, o bitince, acı çekmiyorsun işte. Unutmuyorsun, güzel anılar kalıyor zihninde. atatürkiye'nin ilginç yazıları vardı aşk üzerine. Link veremiyorum şu an, Ekşi Sözlük'te arat ve oku. Epey ilginç. Belki yararı dokunur sana.
0
july14
(16.03.11)
Biz burada ne anlatsak boş. Senin sadece kendine ve her şeyin bir gün mutlaka iyi olacağına dair bir inancın olması gerekiyor. Biz sana şimdi burada; önemli olan sensin, mutlaka mutlu olacaksın, her şey eskisinden bile iyi olacak, bir gün onu düşünerek harcadığın zamana üzüleceksin sadece tarzında gerçek olan şeyleri sıralasak sen bize ancak küfredersin. Çünkü o duruma gelmemişsin. Madem bu kadar uzun sürede o kıvama gelemedin artık senin için tek bir çözüm olduğu kesinleşti: Psikaytra gideceksin arkadaşım. Normali 6 aydır.
0
theodor
(16.03.11)
aşksa da takıntıysa da her şekilde boş kaldığınız sürece bu böyle gider.

çalışıyor musunuz bilmiyorum veya okuyor musunuz?
her iki halde de kendinizi işinize/okulunuza verip, biraz arkadaşlarla sosyalleşip, çeşitli hobiler (film izlemek, belli bir konuda bilginizi genişletecek kitaplar okumak, vs) edinirseniz, hayat zaten size çok fazla eskilere dönüp düşüncelere dalma şansı vermeyecektir.
0
endless dream
(16.03.11)
5 yıl oldu benim de. ama alıştım hatta sırf onunla birlikte olduğumuzu görebilmek için hiç uyanmak istemiyorum bazen.

alışırsın ya boşver.
0
burbat
(16.03.11)
bu yazdığını o'na gönder. ya o gelecektir, ya da gel diyecektir. ikisini de yapmazsa böyle yaşamaya alış...
0
mahallenindelisi
(16.03.11)
bu yazdığını göndereceksen sondaki 'başka bedenler işe yaramıyor ' kısmını sakın çıkarma.Daha etkili olacaktır.

Daha kaç vücut gerekli benim seni unutmama diye diye coşan bir arkadaşım var.Sonuç olarak şu an eski sevgilisyle birlikte :)
0
werderweremem
(16.03.11)
o tanidigin ve sevdigin insan olmaya devam ettigi surece gecmeyecek.
ama kuvvetle muhtemel, aslinda sadece sen onu hala tanidigin ve sevdigin insan saniyorsun.
zaten gercekten oyle olsaydi, "siz" katledilmezdiniz.

bir noktada bir seyler olup da, o (o sandigin kisi), senin bir hayale, hem de gozu delicesine kapali asik oldugunu, ama o asik oldugun insanin degil bu dunyada su anda olmak, aslinda hic bir zaman olmadigini gozunun icine icine sokarsa bitecek...

gibi geldi bana yazdiklarindan...
0
leci
(17.03.11)
biliyorum siklemeyeceksin ama "psikoloğa git!!!!112" psikiyatrist değil bak.
0
leylak sarabi
(21.03.11)
(23)

Rastgele seçtiğiniz kitabın 20. sayfasındaki ilk cümle nedir?

ermanen
(ilk tam cümle olsun. bir önceki sayfadan gelen cümleyi almayalım.)Bir de o cümlenin size çağrıştırdığı şeyi veya sizle ilintili olan herhangi bir bağlantısı olup olmadığını soruyorum. bütün cümle olmasa bile içinde geçen kelimelerle de ilgili olabilir. (duyurucu burda anketten sıyrılmaya çalıştı.)*
(ilk tam cümle olsun. bir önceki sayfadan gelen cümleyi almayalım.)

Bir de o cümlenin size çağrıştırdığı şeyi veya sizle ilintili olan herhangi bir bağlantısı olup olmadığını soruyorum. bütün cümle olmasa bile içinde geçen kelimelerle de ilgili olabilir. (duyurucu burda anketten sıyrılmaya çalıştı.)

******************
bu da benim cevabım:

"To innovate and succeed, the new mass collaboration must become part of every leader's playbook and lexicon."

Wikinomics kitabından.

bu cümlenin benle bağlantısı gelecekte olacak sanırım.
0
ermanen
(14.03.11)
giovani benim dil partnerimdi.

eat pray love kitabından
0
Aslan Yürekli
(14.03.11)
malzemede çekme emniyeti 10 N/mm^2 olduğuna göre t kalınlığını hesaplayınız.

mukavemet dersi alıyorum 3.kez. baya bi bağlıyız yani uzun süredir.
0
ronaldo17
(14.03.11)
''Neyse, bu saatte arama, yüreğine inmesin. Anası babası nerede?''

(bkz: her temas iz bırakır)
0
jameskeenan
(14.03.11)
Macondo 'da dünyaya gelen ilk insan sıfatını taşıyan Aureliano, martta altısına basacaktı.

Evet, ben de mart ayında doğmuşum.
0
dnk3r
(14.03.11)
"nehlüdov kadına kur yapan bir subaydan söz edildiğini duyuyor ve bu durum onu bir yandan kıskandırarak üzüyor, öte yandan da boğazına kadar battığı bir yalandan kurtulma umudu vererek sevindiriyordu."

tolstoy-diriliş

adam terazi burcu büyük ihtimalle.
0
onuruno
(14.03.11)
"doğum sancıları içinde yatarken, açık bir pencereden gece boyunca akapella şarkılar söyleyen delikanlıların seslerini duyabiliyordum."

hmm benimle pek bi bağlantısı yok, evet :)
0
tepedeki psychedelic adam
(14.03.11)
Brian, "Gerekli Şeyler"in açılışından önceki gün eve dönerken bisikletine binmedi.
Ruhlar Dükkanı, Stephen King

hiçbir ilgisi yok :/
0
yanginmerdiveni
(14.03.11)
ingilizde bol gelirli bir bay sarki soyluyor
sevda sözleri c. sureya
0
un
(14.03.11)
"orada çekiçle-örs arasında farkında olmadan çelikleştik."

alev coşkun - hasan ali yücel

olmadı bende. pek alaka bulamadım :)
0
orange coffee
(14.03.11)
"Von dem Typ, der mir gestern seinen Helm ins Gesicht gefeuert hatte."

anna gavalda'nin bir kitabindan.
0
mamu
(14.03.11)
değişip duran seyircilerden ayrı bir de onların seçtiği sürekli gözcüler vardı ki, ne tuhaftır, hep kasaptı bunlar ve görevleri üçer üçer açlık şampiyonunun başında beklemek, kimse görmeden bir şey yememesi için onu göz altında tutmaktı. (kafka, akbaba)

:)) benimle olan bağlantısı şu an diyet yapıyor olmam olabilir ve dolayısıyla kendi kasabım oluyorum.
0
kayranin kedisi
(14.03.11)
Oppenheimer tarafından yapılan bir diğer deneyin sonucu ise şu faydalı tavsiyeyi ortaya çıkardı:Daha akıllı görünmek için eş anlamlı kelimelerin daha karmaşık olanını seçmeyin.

"gündelik hayata dair 104 garip bilimsel gerçek, ntv yayınları" :)

çağrışım: kelime süslemeye gerek yok, sade yalın anlatımın iyi olduğu çağrışıyo:)
0
maltiner
(14.03.11)
"Estragon: Bekliyoruz."
Godot'yu Beklerken - Samuel Beckett (Kabalcı)
ben de bekliyorum
0
sicrayan geyik
(14.03.11)
Dear Nikki,
Because we don't like it.

(bkz: He's just not that into you)
0
inthechaos
(14.03.11)
"Greklerin içine değin girmiştir."

Tragedya'nın Doğuşu, Friedrich Nietzsche, Say Yayınları, 2. basım, 1994.
0
lazarus
(14.03.11)
''Sonra kanı gördü''.
Ken Grimwood-Kayboluş
0
Chit
(14.03.11)
This book will touch on some aspects of systems in state-space form, but a through study of linear systems, including state-space concepts, is beyond the scope of this book.


Mathematical Methods and Algorithms for Signal Processing.

en yakinimdaki kitap buydu. durum-uzay'i salla sen nabican demis, salliycam demek ki.
0
leci
(14.03.11)
Unutmak, olağan karşılamak istediğim çarpıcı gerçek gene içime işlemişti.

masumiyet muzesi.
0
aklimiseveyim
(14.03.11)
afrikalı leo

"doğumumdan bir hafta sonra babam berber hamza'yı beni sünnet etmesi için çağırdı ve bütün arkadaşlarına bir şölen verdi."
0
bira sisesi kapagi
(14.03.11)
In this text, three factors are derived for arithmetic gradients: the PG factor
for present worth, the AG factor for annual series and the FG factor for future
worth. There are several ways to derive them.
engineering economy 6th ed.
0
nekodunlangafana
(14.03.11)
Kısacası, güneşin büyüleyici bir biçimde aydınlattığı bu salonda, çevresinde bulunan herkesle kusursuz bir biçimde bağdaşsa da, toplumsal kökeni gizemli.

Teorema - Pier Paolo Pasolini

ayrıksılığı, merak yaratmayı, çağrıştırıyor. kendini tümüyle göstermemek (paylaşacakları olmasına rağmen etraftakilerin çoğuyla paylaşacak şeyler bulmakta zorlanmak, gündeliğin basitliğinden sıkılmak yüzünden ise eğer) bana pek yabancı diyil.
0
tedirginlik hucresi
(15.03.11)
böyle şeyler söyleme bana.N'olur böyle şeyler söyleme
C.Süreya/Onü. Günün Mektupları
0
ozkaya
(15.03.11)
"Kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan arttırım bedeli nakden ve peşin olarak ödenir."
0
overdose
(18.03.11)
(7)

aniden titreme

siypancak
sizlere de oluyo mu ? bana yaz kış bi anda böyle titreme geliyo. hani şu aczmendiler vardı ya onların 2 boy düşüğünü düşünün aynı öyle. niye böyle olur ? neden böyle olur ? böyle olanlar var mı :)
sizlere de oluyo mu ? bana yaz kış bi anda böyle titreme geliyo. hani şu aczmendiler vardı ya onların 2 boy düşüğünü düşünün aynı öyle. niye böyle olur ? neden böyle olur ? böyle olanlar var mı :)
0
siypancak
(10.03.11)
oluyor evet. ürpermek denir ona.
0
deckard
(10.03.11)
azrail yokladı derler ona :)
0
yapacakbirseyyok
(10.03.11)
bana da biri, "çişin geldiğinde öyle olur" demişti.
0
şıpıdakşıpıdakyüzenkurbağa
(10.03.11)
evet çişim geldiğinde oluyor. hele bir de soğuksa herkese oluyor.
bir de bir de derste uyuyakalınca oluyor, sebebini araştırmadım :)
0
dieselsingle2
(10.03.11)
ürperme değil kesinlikle,zira ürperecek birşey yokken bir anda oluyor. ninem de azrail yokladı diyor ama bunun bir biyolojik açıklaması olmalı. yoksa ben ölecek miyim (:
0
🌸siypancak
(10.03.11)
oluyor arada sırada.
0
sen git ben geliyorum
(10.03.11)
bana cok kucukkenden beri olur arada. kucukken daha cok oluyordu simdi azaldi.
nedeni psikolojik bence.
bunun oldugu baska birini daha tanimistim.
0
leci
(10.03.11)
(3)

nedir bu alttaki beste (piyano ya da keman içerir bilemedim)

xenophobe
http://soundcloud.com/user9195771/hebele-hubeleteşekkürler.
soundcloud.com
teşekkürler.
0
xenophobe
(08.03.11)
hadi nasıl olsa denicek bu ben diyim. büyük ihitmalle farid farjad.
0
tepedeki psychedelic adam
(08.03.11)
evet farid farjad. hangi album/hangi parca bilmiyorum ama.
0
leci
(08.03.11)
evet farid farjad.
şarkının adı gümüş rengi.orjinal adının ghoghaye setaregan olduğu yazılmış ama ne kadar doğrudur bilemiyorum.

www.youtube.com
0
p a t r i o t
(08.03.11)
(5)

djarum hakkında sorular

dieselsingle2
prangalılar!1- ağır mı sizce bu cuğara? bence deyil2- süresi diğer sigaralara göre uzun mu gidiyor? bence daha kısa, yoksa hayvani içici miyim?3- djarum mentollüsü-kent'in mentollüsü (filtreden geçişli) arasında karşılaştırmayı rica eder yakşamlar dlerum.not: jarum dan başka sigara içmedim, bi fırt
prangalılar!
1- ağır mı sizce bu cuğara? bence deyil
2- süresi diğer sigaralara göre uzun mu gidiyor? bence daha kısa, yoksa hayvani içici miyim?
3- djarum mentollüsü-kent'in mentollüsü (filtreden geçişli) arasında karşılaştırmayı
rica eder yakşamlar dlerum.
not: jarum dan başka sigara içmedim, bi fırt aldım bok gibi geldi sikti boğazımı. bu yüzden yorumlarımı dikkate almayabilirsiniz.
0
dieselsingle2
(06.03.11)
panpa bence de ağır değil ve çabuk bitiyor.bi de filtresinin erimesi yok mu,sinir ediyor beni...

djarum menthol'den çok şey beklemiştim sanırım,uzun bir araştırma sonucu bulabildim ama memnun kalmadım nedense.şu an canım mentollü sigara çekse,ya salem alırım ya da marlboro menthol.djarumu düşünmem bile.

eyyormlamam bu kadar.
0
p a t r i o t
(06.03.11)
1- degil. hatta icine tutun koymayi unutmuslar bence veya karanfilden yer kalmamis.

2- hayir, tam tersi bence de.

3- bilmiyorum. mentollu seviyorsan kisa salem dene. kisa yoldan cigerlerini super bicimde zehirlesin. (mentol akcigerdeki damarlari genisletiyormus, o yuzden zararli maddeler kana daha cok karisiyormus)

yasal uyari: sigara sagliga zararlidir. djarumdan baska icmediysen bulasma digerlerine, oyle arada takilmak icin iyidir djarum. zaten tirkayisi olunup butun gun icilecek bir sigara degil bence.
0
leci
(06.03.11)
leci +1
0
sorumvarbenim
(06.03.11)
1- ağırlığı yok. kütlesi ihmal edilir.

2- evet. hem dal hem paket olarak daha uzun. hayvani içicilik olasılığı bir değerlendirilmeli.

3 hakkında fikrim yok.

not: djarum da çaktırmadan sinsi sinsi vücudunun geri kalanını sikecektir. sen bu yorumu dikkate al, siktiri çek şimdiden.
0
lazor
(07.03.11)
kesinlikle normal sigaralardan 3 4 dk uzun srüyor içmesi tab orjinalinde. sahte djarumdan aldığım tad hem kötü hem süresi kısa hem de patlamıyor güzelcene. ben bir tek bunu içiyorum günde 8 10 tane. her çeşidini denedim ama tek gecelikler gibiydiler desem yeridir,iyiymiş lan bu içim dedim sabah bu ne amk dedim ve sonra karanfille mutlu mesur yaşadılar:)
0
tesla01
(28.09.11)
(6)

C Programlama nasıl öğrenilir?

ajkl89
ilk önce 2 .sınıf müh öğrencisiyim.1 sınıfın 1. dönemınde c dersını aldım ve cc le verebildim.yalnız bilgısayarım olmadığı için sürekli sınavlarda ezber yapmaya çalıstım ve zorda olsa geçtim.1.sınıfın 2.dönemınde ise c dersinden kaldım.Bu dönemde kaldığım c dersini alıyorum ve derse karşı MÜTHİŞ DER
ilk önce 2 .sınıf müh öğrencisiyim.1 sınıfın 1. dönemınde c dersını aldım ve cc le verebildim.yalnız bilgısayarım olmadığı için sürekli sınavlarda ezber yapmaya çalıstım ve zorda olsa geçtim.1.sınıfın 2.dönemınde ise c dersinden kaldım.Bu dönemde kaldığım c dersini alıyorum ve derse karşı MÜTHİŞ DERECEDE ÖN YARGIM VAR YAPAMAM,ANLAYAMIYORUM diye.bu arada geçen sene ki bilgilerimde gitti.

sorum şu ki,nasıl bu ön yargımı yenebilirim?
preogramlamayı nasıl çalışmamı önerirsiniz?
ezberle,kağıt üstünde çalısmayla olur mu ?(pc olmadan)


Teşekkürler
0
ajkl89
(05.03.11)
pratik yapmadan zor ogrenilir, elinden gelidigince pratik yap.

kendi bilgisayarin yok galiba? okuldaki bilgisayarlarda calisma imkani vardir muhtemelen.

bir de c zordur biraz object oriented dillere nazaran, c++, java falan gorursunuz, onlari daha rahat anlarsin.
0
nawres
(05.03.11)
1)Program yazarak hayatında ne gibi kolaylıklar sağlayabilirsin? Bu soruya cevap bul
2)Ezberlemeyi unut,bir programlama dili de türkçe gibi bir dildir, ben sen o biz siz onlar refleksif kullandığın şeyler, bir programlama dilinin temel yapılarını da öyle kavramalısın. Geri kalan ileri kısımlarına türkçe sözlük kullanır gibi açıp interneti bakarsın, "ivedilikle" ne demek diye.
3)Başlangıç seviyesindesin pc olmadan yapamazsın. O tecrübeye sahip değilsin, çok zaman kaybedersin bilgisayar olmadan, yanlış öğrenebilme riskin çok büyük.
0
zamanin otesinden gelen edit
(05.03.11)
belki biliyorsundur ama sams teach yourself c in 21 days başlamak için iyi gibi. kağıt söylendiği gibi zor, bence en güzel süreç oturup bizzat yazmak, çalıştırmak, 10 tane hata mesajı almak, sonra onları tek tek çözmek (zaman, emek).

uğraşıp didinip yazdığın bir fonksiyon tıkır tıkır çalışınca bi tatmin duyacaksın, işte o his süper bir şey bak. onun peşine düş.
0
celeron 300a
(05.03.11)
zaten hep elinin altinda bir kagit olmali. mesela ben ilk baslarda her yazdigim satirdan sonra bir satir not alirdim elimdeki kagida.

diyelim

int i;

yazdim, kagida gider i=? yazardim. bir altta

i = 5;

mi dedim. kagida gider i=? nde ? nin uzerini cizer yanina bes yazardim. diyelim sonra for dongusune mi girdim,

for (1>0) (atiyorum)

loop when 1>0 yazardim kagida, kocaman bir parantez koyardim altina

i++ mi yazdim

kagida gelip i=6 yazardim. ordan loop un basina ok cikarir, sonra i=6 nin oraya ok cikarir i=7 yazardim.

vesaire vesaire. cok aptala anlatir gibi oldu ama, kodun akisini ilk basta gorebilmek zor oluyor, veya arada bir sey unuttun diyelim ki yukarda anlattigim olayda i = 5; i yazmayi unuttun, sonra asagida i'yi artirmaya kalktin, noldu compiler hata verdi...

boyle boyle sorunlari, hatalari, kaynaklarini ogrenirsin.

bir de tavsiyem her satiri ekledikten sonra usenme compile et. hatayi hemen gor.

burada bastan soylemem gereken seyi soyluyorum. asistani oldugum ogrencilerimde gordugum en buyuk hatalardan biri buydu. PROGRAMI PARCA PARCA YAZ. 45 satir kod girip calismasini bekleme. butun gun c sytaxiyle icli disli calisan, 10 senedir kod yazan adam bile 45 satiri tamamlayip sonra compile ederse hatalar cikacaktir.

bir sey daha. sadece kagit uzerinde calismayla programlama isi OLMAZ.

yine ogrencilerimde gordugum hata. adam hayatinda bir satir kod yazmamis oturup da, sinava giriyor compilerin orasini burasini bilmiyor daha, bilgisayari kullanmayi dahi bilmiyor hatta... o adamdan satir sonundaki ; u unutmamasini veya unutursa unuttugunu anlayabilmesini beklemek cok mucizevi bir beklenti olur.

yani calisirken kod YAZACAKSIN AMA ELINDE KAGIT KALEM DE OLACAK.

algoritma icin lazim o yani.

bir de kum saati, ucgen, kare vs harflerle rakamlarla sekil yapma egzersizleri vardi, en temel donguleri ve tanimlamalar kismini iyi anlayabilmek icin. oradan basla. onlar eglencelidir hem.

yapamadigin yerde sorularini yolla bakalim.

kolay gelsin. korkma, bir kere seversen dunyanin en zevkli, en tatmin edici islerinden biridir. bastan kendini korkutanlar, kagitla calismaya calisanlar cogunlukla tokezler.
bilgisayar muh. degilsen bile bu konuda iyi olman cok ise yarar.
kolay gelsin.
0
leci
(05.03.11)
ron dennis
(05.03.11)
Programlamayı öğrenmek için bol bol program yazmanız lazım, kağıt üzerinde olmaz, gözünüzden çok şey kaçar.

C ile program yazmak için en kötü bilgisayar bile işinize yarar. Her türlü bilgisayara göre C derleyicisi var. İnsanların hurda diye attıkları bilgisayarlarla programlama kurdu olabilirsiniz. Hocanıza bir sorun, bölümde böyle hurdaya ayrılacak bir bilgisayar varsa size ayarlasın. Buradaki arkadaşların elinde de evde yer kaplayan, kurtulmak istedikleri böyle bilgisayarlar olabilir.
0
sourlemonade
(05.03.11)
(5)

unutulan bir hissi hatırlamak

canimnicknameyazmakistemiyor
ya da o duyguyu yeniden yaşamayı ifade eden, herhangi bir dilde bir kelime var mı?türkçe dahil.
ya da o duyguyu yeniden yaşamayı ifade eden, herhangi bir dilde bir kelime var mı?
türkçe dahil.
0
canimnicknameyazmakistemiyor
(05.03.11)
animsamak?
0
leci
(05.03.11)
"geçmişe dönmek" kalıbı ile kullanılır.
0
ground
(05.03.11)
"to reminisce" diye bir kalıp var İngilizce'de.
0
pathetique
(05.03.11)
benim bahsettiğim daha farklı bir hatırlamak. yani diyelim ki eski sevgilinin parfümünü sürmüş biri, onunlayken hissettiğiniz his birden dolar ya içinize, sanki hala birlikteymişsiniz gibi hissedersin. onunla birlikte olmayı değil, onunla birlikte olmanın nasıl bir his olduğu bir an içinde tekrar belirir insan.
hah, işte o hatırlamayı soruyorum:)
0
🌸canimnicknameyazmakistemiyor
(05.03.11)
visualize: hayalinde canlandırmak
0
theunforguven
(05.03.11)
(11)

Kitap

kamilinsan
Bugüne kadar okuduğunuz kitaplardan "en beğendiğiniz" dediğimde aklınıza ilk hangisi geliyor?
Bugüne kadar okuduğunuz kitaplardan "en beğendiğiniz" dediğimde aklınıza ilk hangisi geliyor?
0
kamilinsan
(04.03.11)
dönüşüm
0
thugster
(04.03.11)
benimkini de yazayım; yabancı
0
🌸kamilinsan
(04.03.11)
üstteki iki kitabı da okudum.
cevabım oblomov
0
kırkmerak
(04.03.11)
Silmarillion
0
srinshee
(04.03.11)
toza sor
0
xerre
(04.03.11)
puslu kıtalar atlası
0
bira sisesi kapagi
(04.03.11)
klasikler ve yeniler diye ikiye ayrılabilir kategori olarak.
yeniler diyince aklıma direk woody allen'ın kara mizahı geliyor, dolayısıyla
"yan etkiler", "sırf anarşi" ve "tüysüz" üçlüsü.

klasiklerden ise;
"babalar ve oğullar", "fareler ve insanlar", "Vadideki Zambak"
bir de herman hesse'den "gençlik güzel şey"
0
darkredanger
(04.03.11)
Açlık-Knut Hamsun
0
Kierkegaard
(05.03.11)
'koku'nun filmeni izlemediysen.
0
hubble
(05.03.11)
ugultulu tepeler. veya baska bir ceviriye gore ruzgarli bayir. ingilizcesi wuthering heights. emily bronte'nin.

baya bir defa okumusumdur.
0
leci
(05.03.11)
sefiller. ağlamıştım lan:(
0
onuruno
(05.03.11)
(10)

0.3 ucu olan var mi?

leci
0.3 veya 0.35 uc alicam ama hic 2b veya b bulamadim simdiye kadar. anca hb buluyorum. o da 0.3 bulabilirsem.istanbul'da nerede vardir?
0.3 veya 0.35 uc alicam ama hic 2b veya b bulamadim simdiye kadar. anca hb buluyorum. o da 0.3 bulabilirsem.

istanbul'da nerede vardir?
0
leci
(04.03.11)
tombow olarak arıyosanız, sadece 2h, h ve hb olanları var. başka markalardan sorun bence.
0
mor.inek
(04.03.11)
@mor.inek: onlar nerede var? soyle merkezi bir yerde bildiginiz bir kirtasiye var mi?
0
🌸leci
(04.03.11)
rotring 0.35 hb almıştım gaziosmanpaşa final dergisi dershanesinin altındaki fimadan. her fimada ya da büyük kırtasiyelerde vardır bence.
0
mor.inek
(04.03.11)
0.3 ile 2b cok yumsak olur kırılı surekli. hatta ımal bile edilemıyor olaiblir.
0
bryan fury
(04.03.11)
b-2b-3b gibi uçlar çok yumuşaktır..0.3 de ince olduğu için çok çabuk kırılır..bundan dolayı satılmıyor olabilir..

ama yinede cağaloğlundaki büyük kırtasiyelere bakmakta fayda var..
0
sorumvarbenim
(04.03.11)
faber castel de vardır galiba.
0
rubiks cube
(04.03.11)
kadıköy nezih'te var, 0.3 tombow
0
sanal hayvan
(04.03.11)
o dediğin ucun 2bsi üretilmiyor. büyük bir kırtassiye'ye gidersen çok rahat bulursun.
0
1917
(04.03.11)
www.maksimize.net

2b yok diyen arkadaslar, soyle bir sey buldum bu yalan midir yani?
0
🌸leci
(04.03.11)
cagaloglu.
0
hubble
(04.03.11)
(3)

avrupa'da yazın çalışmak filan

kamile
şimdi benim yeşil pasaportum var, yazın avrupa'da herhangi bir ülkede çalışıyım diyorum. work and travel yapıcaktım da ortalamam baya düşük olduğu için vize alamam diye pek üstelemiyorum.her neyse, aklımdaki sorular şunlar, -böyle bir şey yapmak sizce mantıklı mı.-sadece türkçe ve ingilizce biliyoru
şimdi benim yeşil pasaportum var, yazın avrupa'da herhangi bir ülkede çalışıyım diyorum. work and travel yapıcaktım da ortalamam baya düşük olduğu için vize alamam diye pek üstelemiyorum.

her neyse, aklımdaki sorular şunlar,

-böyle bir şey yapmak sizce mantıklı mı.

-sadece türkçe ve ingilizce biliyorum. hangi ülkeye gidersem iş bulabilirim.

-çalışma iznim olmaması çok sorun yaratır mı?

ne diyorsunuz gençler?

biraz daha bilgi vermek gerekirse de, gidiyim geziyim şahane ortam yapıyımdan ziyade, para biriktirmek istiyorum biraz.
0
kamile
(04.03.11)
aisec
0
aussteiger
(04.03.11)
yasal olarak çalışmadan avrupa'da kazanacağın para ancak masraflarını karşılamaya yeter. amerika'daki gibi gideyim, benzincide vs çalışırım durumu söz konusu değil pek maalesef.
0
cakabo
(04.03.11)
ananin babanin uzerinden yesil pasaportun varsa yasal olarak calisamazsin, veya yasal olarak calisacaksan da yesil pasaportunun olmamasi gerekiyor.
0
leci
(04.03.11)
(8)

Krakter tahlili

ogrenciyim
Kendinizi kısaca nasıl tanımlarsınız? (Karakter, kişilik vs.) :En sevdiğiniz ünlü kim ve neden ?En ilginç özelliğiniz nedir ?
Kendinizi kısaca nasıl tanımlarsınız? (Karakter, kişilik vs.) :
En sevdiğiniz ünlü kim ve neden ?
En ilginç özelliğiniz nedir ?
0
ogrenciyim
(04.03.11)
-melankolik, yalnızlığı seven, sessiz. (emo gibi geldi yazınca lan)
-öyle idol derecesinde birini sevmiyorum, "ünlülerin" söyledikleri şarkılar ya da rolleri ilgimi çekiyorsa severim. şu sıralar mesela low denen grubu çok seviyorum. gruptaki kadını biraz daha fazla.
-bilmiyorum.
0
sen git ben geliyorum
(04.03.11)
karizmatik
richard stallman. sesi güzel.
9 basamaklı sayıları çarpabilmem.
0
siyah turk
(04.03.11)
google ı hayvan gibi kullanıyorum. biri bişey aramadan önce bana sorar nere baksam diye

çok yakışıklıyım bi de unutmadan.
0
badiparmagi
(04.03.11)
kimlanbu
(04.03.11)
ağzıyla bok yiyen
kadir mısıroglu
walla buna bende şasıyorum ama nedense insanlar hep beni arıyorlar.mesela adamın istanbulda beş tane arkadaşı var bir kaçıyla benden daha önceden tanışmış benden daha samimiler ama adam kalacak yer için mutlaka beni arar.bir değil iki değil istanbula taşınalı (6ay)misafirsiz bir hafta sonum geçmedi.
0
hizari
(04.03.11)
munis ve tatlı. kedi gibi canım var. prenses olduğumu söylüyoğla.
0
vejeteryan vampir
(04.03.11)
- disariya gore cok iyi, kendime gore cok kotu bir insanim. kimseye zararim yoktur, kendime zararim coktur.

- cok genel olmus bu soru. hepsini yazmaya kalksam iki sayfa surer.

- fiziksel veya metafizik hic bir cisim ve eylemden korkmam. karanliktan yilandan akrepten orumcekten bocekten ciyandan kediden kopekten attan domuzdan soguktan sicaktan atesten yuksekten kapali mekanlardan cinden periden hayaletten ruhtan gecenin bir yarisi sokakta yalniz dolasmaktan bir dagin basinda yapayalniz kalmaktan erkeklerden silahtan hizdan tehlikeli maddelerden hastalanmaktan... insanlarla sosyallesme eylemlerinden korkarim.
0
leci
(04.03.11)
duygularını belli etmeyen bir insanım. arada komiklikler filan yapıyorum. sevdiğim ünlülerse sık sık değişir. sabit biri yoktur.
0
miss antartika
(04.03.11)
(5)

ms powerpoint ve turkce karakterler (cildiriciim)

leci
Sevgili windowsseverler,Bugun yaklasik 6 saatimi bir sunumun Turkce karakterlerini duzeltebilmek icin harcadim. Tek tek butun fontlari degistirdim, dili Turkce yaptim, Regional Language Settingsle ilgili yapabilecegim google da buldugum her seyi yaptim ki amina koydugum karakterleri bozulmasin tekra
Sevgili windowsseverler,

Bugun yaklasik 6 saatimi bir sunumun Turkce karakterlerini duzeltebilmek icin harcadim. Tek tek butun fontlari degistirdim, dili Turkce yaptim, Regional Language Settingsle ilgili yapabilecegim google da buldugum her seyi yaptim ki amina koydugum karakterleri bozulmasin tekrar geri...

sonra mail attim, karsi tarafta birileri editleyip geri gonderdiler bana sunumu, ustune kaydettim, actim, hoop...

her sey geriye donmus, turkce karakterlerin hepsinin fontu degismis. ve hepsini sec-fontu degistir yontemiyle de degismiyor bu lanetler, tek tek yazdim bastan butun harfleri (nedense oyle yapinca oluyor.)

microsofta icimden bir seyler diyorum.

zamani nasil geri dondururum, problem nerde? ofis 2003 kullaniyorum, 2007 kursam olur mu? calisir mi?
0
leci
(25.02.11)
sorun yazı fontunda olabilir. arial , times new roman gibi fontları dene.
eğer sorun fontta değilse sorun 2003 te olabilir. (ben 2007 kullanıyorum hiç sorun yok.)
0
burakg91
(25.02.11)
arial'da da, times new roman'da da ayni sey var. ben verdana kullandim hos, ama bildigimiz sevdigimiz kadariyla turkce karakterlerle sorunu olan bir font degildir o da.

2007 yukluyorum deniycem bakalim.

microsoft, senin... yahu bu kadar mi kotu urun cikartilir. bir de user friendly olacaklar.
0
🌸leci
(25.02.11)
sorun fontlarda ya da versiyonda değil..aynı şey başıma gelmişti ve uzun süre kafa yemeler sonucunda farkettik ki, sorun yazılımın orjinal olup olmamasında...legal sürümde hazırlanmış bir dosya, illegal sürümde fontları değişmiş olabilmektedir. tersi de geçerlidir, yani illegal sürümde hazırlanan bir dosyanın fontları, legalde değişebiliyor.
0
purkinje
(25.02.11)
ofis bilgisayarimi kullaniyorum, illegal olamaz, eh sunumu editleyen de bizzat lisansli aldigini soylemisti. belki 2003-2007 gecisi de sorun cikartiyordur...
0
🌸leci
(25.02.11)
test edip onayladim. 2003-2007 gecisleri de problem cikartiyormus. compatibility de 0, te allam.
0
🌸leci
(25.02.11)
(19)

Cem Adrian Overrated Mı?

royal
`cem adrian`'ın `overrated` olduğunu düşünüyor musunuz?
cem adrian'ın overrated olduğunu düşünüyor musunuz?
0
royal
(25.02.11)
aynen
0
neysene
(25.02.11)
evet.
0
scully
(25.02.11)
yöö.
0
ufukcel
(25.02.11)
canlı da dinledim,kesinlikle katılıyorum sana.Modern cengiz kurtoğlu kendisi.Bir şarkısını dinle, tüm albümü dinlemiş gibi oluyorsun.
0
alcapon
(25.02.11)
düşünmüyorum.
0
olkol
(25.02.11)
az biraz
0
yine yazdı puşt
(25.02.11)
bence overrated değil ama şöyle bir şey var.. son albümü hariç diğerlerini tereddütsüz satın aldım ve mest olarak dinledim ama şu anda biraz "ne oldum delisi" olup kendini tekrarladığını düşünüyorum. yeni albümün şarkılarından bir ikisini dinledim ve eski albümdenmiş gibiydi tamamen. almaya değil dinlemeye bile gerek duymadım. adamın sesi özel, yaptıkları güzel ama bir yere kadar. bir de bence "seçkiler" albümü şahanedir.
0
dasher
(25.02.11)
kesssinlikle.
0
ateistanbul
(25.02.11)
overrated kere overrated. freak show'da yer almasi gerekirken muzisyen oldu.
0
comptrol
(25.02.11)
fazlasıyla. albümünü bedava verseler alıp dinlemem.
0
karamelsiz
(25.02.11)
sesi korkunc bence.
0
leci
(25.02.11)
hem de nasil overrated :)
0
roadrunner merlin
(25.02.11)
aynen.
0
aussteiger
(25.02.11)
Güzel ses, kötü şarkılar.
0
thor odinsson
(25.02.11)
uhm, bence çok "overbleached". çok beyaz "skin", yeah. biraz da "overexuberated", yo. "voice" fazla geliyor, eh?
0
ermanen
(25.02.11)
moarlim bozuldu yav. ben severdim cem adrian'i. kendimi keriz gibi hissettim simdi.
0
nawres
(25.02.11)
evet.
0
hostararara
(25.02.11)
sesin 7 değil 77 oktav olsa eğer ses renginin ve kullanış şeklinin bir karakteri yoksa, dinlenir olmuyor.Misal Tom Waits'in ses aralığı öyle ahım şahım değildir ama öyle karakteristik ses rengi vardır ki gök kuşağı gibi gelir adama. Fazıl Say'ın lansmanı sayesinde bu kadar biliniyor ediliyor birazda Cem Adrian. Yoksa bence çok mekanik ve ruhsuz bir ses tonu var. Herhangi bir şarkısına denk geldiğimde yarısına gelmeden çıkıyorum.
0
sarap dumani
(25.02.11)
artık kendini, tarzını bulsa iyi olcak. şarkı söylemek oktav şovu yapmak değil sadece. onu da söylerim, buna da uçarım modunu rahatsız edici buluyorum. bu gidişle sesi güçlü şarkıcı şeklinde bilmeye devam edeceğim yani Cem Adrian diyince aklıma Cem Adriyan değil, bu geliyor.
0
pyro clustic flow
(25.02.11)
(20)

Engelli ya da "sorunlu" karakteri olan filmler

brainstorming
Buradaki "sorunlu"dan kasıt asi gibi bir sorunluluk değil de, Ben X'teki gibi otistik ya da farklı bir sorunu olan karakter.Şu anda aklıma ilk gelenler, Scent of a Woman(görme engelli) ve The King's Speech(kekeme).Acaba aklınıza gelen başka bir film var mı? Sanırım Javier Bardem'in bir filmi vardı b
Buradaki "sorunlu"dan kasıt asi gibi bir sorunluluk değil de, Ben X'teki gibi otistik ya da farklı bir sorunu olan karakter.

Şu anda aklıma ilk gelenler, Scent of a Woman(görme engelli) ve The King's Speech(kekeme).

Acaba aklınıza gelen başka bir film var mı? Sanırım Javier Bardem'in bir filmi vardı böyle. Bir de My Left Foot diye bir film duymuştum, Daniel Day-Lewis'in. Gerçi onun kitabını okumak istiyorum ilk.

Not: Eğer filmdeki oyunculuk iyi değilse lütfen yazmayın.
0
brainstorming
(24.02.11)
rain man isteğinize uyar mı ki?
0
sen git ben geliyorum
(25.02.11)
Onu da izlemiştim, yazmayı unutmuşum. Teşekkürler.
0
🌸brainstorming
(25.02.11)
Le scaphandre et le papillon(felç)
bir film daha var da güzel de bir film ama adını yazsam buraya anlarsınız sonunu asdkljk.
0
ronaldo17
(25.02.11)
belki music within
0
saclarimdaki papatyalar
(25.02.11)
a beautiful mind var.
0
leci
(25.02.11)
Hatta "sorunlu" kavramının içine Klass filmindeki ezilen karakteri de koyabilirim.

-Papillon'un da kitabı vardı sanırım. Onu da okuyacaktım, iyi hatırlattınız.
-A Beautiful Mind çok iyi bir örnek. Çok da iyi filmdi, sağolun.
-Nusic Within'e bakıyorum şu anda. Sanırım demek istediğim tarzda.
-Forrest Gump'ı yazmayı nasıl unuttum. Amma çok bu tarz film izlemişim yahu. Sanırım özellikle bu tarz film aramamın sebebi, izlediğim bu güzel filmler.
0
🌸brainstorming
(25.02.11)
run forrest run ?

edit : forrest gump yani, unutmuşum adını :)
0
kimlanbu
(25.02.11)
0
desideratum
(25.02.11)
the defendor izledim geçen.
shine var
bi de the mighty diye bişi vardı biraz çocuklara yönelik
hillary and jackie var hem çello hem ms ile ilgili
bi de touch the sound var belgesel ama bence ilgini çok çekecektir.
0
kediebesi
(25.02.11)
(bkz: otizm)
(bkz: the sixth sense)
0
villeneuve
(25.02.11)
(bkz: anayurt oteli)
0
microfiction
(25.02.11)
shine - www.imdb.com
0
antuan
(25.02.11)
vercingetorix
(25.02.11)
0
weeping guitar
(25.02.11)
the machinist ya da orjinal ismiyle el maquinista
0
purkinje
(25.02.11)
(bkz: i am sam) sean penn coşuyor zaten böyle konularda. çok güzel
(bkz: awakenings) robert de niro'nun bol bol mimik kullandığı bir film. en iyi performans gösterdiği filmlerden biri
(bkz: the score) bu ortalamın altında bir film. zaten edward norton da oyun içinde oyun yapıyor. ama gösterdiği birkaç dakikalık "sorunlu" rolü çok başarılı. çok boş vaktin kalırsa izlersin.
0
halim selim
(25.02.11)
içimdeki deniz ve guguk kuşu
0
kamu guzel kisisi
(25.02.11)
hoot
(25.02.11)
sadegazoz
(04.04.13)
www.imdb.com film sonlara doğru neşeden kusturabilir seni, tipik holivud tırmanışı
0
sadegazoz
(04.04.13)
(9)

Bugün doğum günüm

uykusuz her gece
Bana şarkı linkleri isimleri verin. tek başıma evde şarap içiyorum. 22 olduk.. herkese teşekkürler..
Bana şarkı linkleri isimleri verin.

tek başıma evde şarap içiyorum. 22 olduk.. herkese teşekkürler..
0
uykusuz her gece
(24.02.11)
hüzünlü mü olsun neşeli mi?

ben doğum günlerimde çok hüzünlü olurum, o yüzden bu hüznün için: ufizy.com!/

bu da neşeliysen eğer.
ufizy.com!/

edit: şarap demişsin, pink martini dinlesene? çok iyi gider. ufizy.com!/

nice senelere!
0
sen git ben geliyorum
(24.02.11)
lazor
(24.02.11)
chumbawamba - I get no doubt
0
ronaldo17
(24.02.11)
mutlu yıllar...
www.youtube.com
0
mentuhotep
(24.02.11)
www.youtube.com

nice yıllara...
0
kimbilebilir
(24.02.11)
0
okur olma hakkini sakli tutan ilk yazar
(24.02.11)
çok klasik olacak ama bence bu şarkı başlangıçların, değişimlerin şarkısı:

www.youtube.com

nice yıllara =)
0
saclarimdaki papatyalar
(24.02.11)
mutlu yıllar...

(git: www.youtube.com
0
velhasilkelam
(24.02.11)
benim de bugun dogum gunum. tek basima evde ice tea iciyorum. seftali.

www.youtube.com
0
leci
(24.02.11)
(5)

Saatime su kacti, nasil cikacak?

leci
Water resistancy 10 bar, bunla yuzebilmem lazim deyip havuza girdim. Icine su kacti. Calismaya devam ediyor gayet guzel ama o yaklasik bir damla su inatla saatin caminda yogunlasiyor. Buharlasmiyor bir turlu. Saatciye goturup sildirmek mi lazimdir? Isitsam kurutsam cikmaz mi?
Water resistancy 10 bar, bunla yuzebilmem lazim deyip havuza girdim. Icine su kacti. Calismaya devam ediyor gayet guzel ama o yaklasik bir damla su inatla saatin caminda yogunlasiyor. Buharlasmiyor bir turlu. Saatciye goturup sildirmek mi lazimdir? Isitsam kurutsam cikmaz mi?
0
leci
(23.02.11)
aslinda girdigi gibi isitinca cikmasini bekliyor olabilirsiniz ama havuzda basincin etkisiyle girdigi icin, isitinca olusacak buhar cikacak yol bulamayacaktir. yine yogunlasinca camda toplanacaktir.

tek cozum saatci gibi.
0
eyke
(23.02.11)
mrtksn: 10 bar 100 m oluyor ama ayni zamanda, 50 m diye hatirliyor olabilir misin?
google ladim yuzulur ama skuba dayving yapilmaz diyor.
0
🌸leci
(23.02.11)
pili degismisti bunun yillar once, bence o zaman acip kaparken yalitimi bozulmus. neyse goturup sildireyim bari. tesekkurler.
0
🌸leci
(23.02.11)
bir kavanoz pirincin içine koy 2-3 gun beklet. su nem kalmaz.
0
tonights the night
(23.02.11)
tonights the night +1
ek olarak, bu işlem sırasında saatin hurma kolu çekik bir vaziyette kalsın
0
frown
(24.02.11)
(20)

şu sebepten ötürü kokain kullanmamaktayım

kamile
sebeplerinizi sıralayabilir misiniz?kullanan kişiler de kullanma sebeplerini yazsın.
sebeplerinizi sıralayabilir misiniz?

kullanan kişiler de kullanma sebeplerini yazsın.
0
kamile
(23.02.11)
- gerek duymadım
- zararlı bir şey olduğunu biliyorum
- hiç elime geçmedi, imkanım olmadı
0
geldiler
(23.02.11)
- Gerek duymadım
- Kimyasala karşıyım
0
skywalkeremre
(23.02.11)
pahalı
0
bruges
(23.02.11)
ÇEvremde hiç kullanan yok. Ya da kullandığını bildiğim kimse yok. Nasıl kullanılır, neler hissettirir bilmiyorum.

edit: wishes'ın cevabı da cevap, hepimizin cevabının tiklenip de bir tek onunkinin tiklenmemesini protesto ediyorum.
0
lazor
(23.02.11)
Psikologların doktorların ona buna hatta kendilerine yazdığı ilaçlar bile insanın altını üstüne getiriyorken kim bilir ne yapar diyorum, zaten ilaç kullanmak hoşuma gitmiyor bu da onun gibi bişey
0
saiko
(23.02.11)
kova varken ? lütfen arkadasım.
0
turk kelekom
(23.02.11)
beyin hücrelerimi o derece sikmek istemiyorum henüz.
0
cro magnon
(23.02.11)
Kokain kullanmıyorum, eksikliğini hissetmiyorum :)
0
hair freak
(23.02.11)
çok bahallı evimize kökain götüremiyoruz devlet bize yardım etsin.
0
heavysmoker
(23.02.11)
daha yumuşak maddeler kullanan insanlar "kimyasal" ve "fiziksel bağımlılık yapıcı" olduğu için kullanmazlar.
başka sebepler ;
* Pahalı
* Burun bölgesine baya zarar veriyor
* fiziksel bağımlılığının dışında psikolojik bağımlılığı da var , madde "diğer insanlardan üstün/uyanık/zinde olma hissiyatı" yarattığı için vazgeçilmez olabiliyor .
* Korkunç bir "düşüşü" olduğunu söylerler her zaman (yine yukardaki maddeyle bağıntılıdır diye düşünüyorum )

Neden kullanılır ?
* 1'e 1 deneyimlediğim bir spastiğin yorumu "kokain (kokeyn) çok cool (kuğğl) bir drug (draaaag)"
* Başkalarına havalı , lux , zengin gözükmek için . Hatta , güzide gece kluplerimizde , sırf bu havayı yaratmak için "koğkeeeyn" kullanmadığı halde , burun silmek , burun çekmek , hafif kısık gözlerle gezmek gibi hareketler yapan , ya da kullandığını bu hareketlerle reklam etmeye çalışan kişileri gözlemleyebilirsiniz .
* Daha yumuşak şeylerden , daha sert şeylere geçme kararı alınmış olabilir ?
* Farklı uyuşturucuların , alkolün , bilmemnenin etkisini tersine çevirmek için olabilir? (uyarıcı olması itibariyle )
* Uyanık kalmak için .
* Çok iyi seks yapıldığına dair dedikoduların gerçeklik payını araştırmak için .
----
Kaynakça ;
www.google.com
everything2.com
Neden? ;
Kokain kullanımını tehlikeli bir boyutta sürdürdüğünden kıllandığım bir arkadaşımın psikolojisini anlamaya yönelik yaptığım bir çalışma sayesinde/yüzünden bu bilgileri edindim , doğru mudur bilemem ?
0
dodi el ford
(23.02.11)
www.hayleyfuller.co.uk

daha bir suru uyusturucu/uyarici madde var, niye kokaine takildin sen?

tarkan'i bile goturduler merkeze bundan oturu. deniz seki hapiste yatti. yaa.
0
leci
(23.02.11)
bu tarz uyarıcılara ( ki sigara, alkol v.b. de dahil )hiç ihtiyaç duymadan eğlenebildiğim, dertlenebildiğim, sevişebildiğim, konuşabildiğim ve hayatla başa çıkabildiğim için kullanmıyorum.
0
Phoebe
(23.02.11)
tobe tobe. kullanmaya gerek olmadigi icin, kendi kendimize yetebildigimiz icin, mutlu olmak icin ek kimyasallara ihtiyac duymadigimiz icin, kaybolmus bi ruh olmadigimiz icin, bi de kisisel olarak kafam calistigi icin.
0
sage
(23.02.11)
sigara alkol esrar hepsi bir yere kadar hep daha fazlasini denemek istiyorsun
0
madworld
(23.02.11)
rockstar olmadığım için kullanmıyorum henüz.
0
everyone looks so good from here
(23.02.11)
düşüşü çok kötü olduğu için.
0
amethyst
(23.02.11)
- mal değilim.
- ilgiye muhtaç değilim.
- sorunlu değilim.
- vücudumu seviyorum
- sağlığımı seviyorum
- söylemiş miydim mal değilim
0
fenrir greyback
(23.02.11)
neden kullanayım ki?
0
xenophobe
(23.02.11)
günah.
0
kamazz
(23.02.11)
pahalı.
daha makul ve ulaşılabilir alternatifler var.
0
kayranin kedisi
(24.02.11)
(5)

istanbul'da bi yer

tepedeki psychedelic adam
rumeli hisarının karşısında bi bina var akşamları ışıklandırılıyor, beyaz oluyor. kıyıda değil biraz yukarda. ne o bina?
rumeli hisarının karşısında bi bina var akşamları ışıklandırılıyor, beyaz oluyor. kıyıda değil biraz yukarda. ne o bina?
0
tepedeki psychedelic adam
(20.02.11)
selimiye kışlası olabilir mi?
0
morartu
(20.02.11)
yok değil onu biliyorum. benim dediğim daha tepede zaten.
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(20.02.11)
kucuksu kasri

edit: tepede demissin zaten hisarin karsisi da sayilmaz. olmadi.

mihrabat korusu icerisinde bir yer olabilir mi?
0
leci
(20.02.11)
mihrabat korusu icerisinde bir yer olabilir ama o koru hakkında hiçbi fikrim olmadığını da söyliyim :)
0
🌸tepedeki psychedelic adam
(20.02.11)
rasathane mi acaba? salladım ama..
0
african rain
(21.02.11)
(8)

ubuntu kurduk...

tanimazsin
bişeyler dürttü ve güncel olmayan bir 64bit ubuntu kurdum. kurulum bitti. restart aşaması ardından da ekranda yanıp sönen bir GRUB_ yazısı. hiç anlamadığım bir durum.aynı bilgisayarda 1. hd'de windows xp pro (tek başına 160 gb.), 2. hd'de windows 7 ultimate (tek başına 500gb) ve ubuntu kurduğum da y
bişeyler dürttü ve güncel olmayan bir 64bit ubuntu kurdum. kurulum bitti. restart aşaması ardından da ekranda yanıp sönen bir GRUB_ yazısı. hiç anlamadığım bir durum.
aynı bilgisayarda 1. hd'de windows xp pro (tek başına 160 gb.), 2. hd'de windows 7 ultimate (tek başına 500gb) ve ubuntu kurduğum da yine tek başına 500gb 3. bir hd idi. işte bu donanımda GRUB_ yazısında kaldık restarttan sonra. ubuntu'dan evvelden açılırken windows 7 veya oldest version of.. dan birini seçerdim. ama o ekranı ubuntudan sonra göremedim.

ardından windows yuklu hd'lerin fişlerini çekip şimdi bunları yazdığımdan anlaşılacağı üzere tek başına 3.hd'ye ubuntuyu kurdum.

derdim işletim sistemi seçme ekranı görmekten de öte diğer hd leri tek başına da denedim onlar bir türlü boot edilemediler. bir el atın şu kamile.
0
tanimazsin
(20.02.11)
Diger harddiskler tek basina boot etmiyorlarsa, partisyon yapayim derken fat'lerini ucurmus olabilirsin. bios ayarlarini yapabilecek seviyede oldugunu varsayiyorum.

guncel versionun 32 bitini indirip, tum hardiskler takiliyken cd den ac ve neler oluyor bak. system -> administration -> boot utility den harddisklerin ne durumda gorebilirsin.

Places'den harddiskleri mount edip bilgilere ulasmaya calis. duruyorlarsa once verilerini kurtar sonra windowsla acip fdisk/mbr yaparsan boot'larini yeniden yazmis olursun.
0
curt
(20.02.11)
grub loader dedigi yanlisim yoksa iste o ilk acilista hangisini acayim dedigi ekran. o patlamis belli ki. ama further bi yardimim olamicak ne yazık ki, kolay gelsin. belki x86 dan dolayı olabilir.
0
sage
(20.02.11)
ubuntu veya win7 cd sını takıp grub u veya mrb yı duzeltmen gerek. repair grub ya da fix mbr win7 diye bi bak hemen cıkacak.
0
bryan fury
(20.02.11)
bir daha yukle grub, hatta grub2 indir. o kendi zaten boot flag'ini koyar kendi bulundugu boot device'a. fixmbr ile recovery console'dan yaparsan ubuntu'ya ulasamayacaksin, o yuzden en mantiklisi grub'i tekrar kurman.
0
tom riddle
(20.02.11)
win7 linuz volume ları goruyor, ulasaibliyorsun.
0
bryan fury
(20.02.11)
grub u kurmak icin ubuntu yu bastan kurmana gerek yok. live cd n varsa ondan kurabilirsin.
0
leci
(20.02.11)
benimkisi süzme cahillik. ilk başta bahsetmedim. işbu pc'de 4 hd vardı. birinde xp diğeri de win7 diğer ikisi de film oyun falan. onlara bi halt olmadı sandım hiç bahsetmedim. üzerine de 5. hd ye ubuntuyu kurdum. ubuntu şimdi tek başına süper çalışır bir halde. diğerleri takılı iken grub_ hatası falan filan.
ilk xp yuklu olana tekrardan xp yukledım. şu anda xp'den yazıyorum. ardından da diğer hdleri bağlayıp denemeye başadım veri/data saklı olanlardan birini takınca NTLDR is missing uyarısı verdi. diğer data verli olan ve win7 li olanı da normal tanıdı ama açılşta işletim sistemi falan sormadı o muhım değil artık en kotu bir win7 daha yuklerım ve o dertten de kurtulurum. ama NTLDR is missing uyarısı veren içi de ziyadesi ile dolu bir hd yi kurtarmaya kaldı işim. keşke diğerlerini söküp o boş hd'ye ubuntuyu kursaymışım. güzel bir tecrübe oldu. denemesi bedava.

NTLDR is missing'i ise cd'den usb'den boot ederek çözebileceğimi sanıyorum. şimdilik.
0
🌸tanimazsin
(20.02.11)
NTLDR nasil cozulur google'dan arat, hemen bulursun cozumunu.
0
tom riddle
(21.02.11)
(3)

Ubuntu'ya hangi desktop environment ?

cumingsoon
Merhaba,Sizin tercih ettiğiniz ve ubuntu'ya yakışan desktop environment hangisi? ubuntu 10.10
Merhaba,

Sizin tercih ettiğiniz ve ubuntu'ya yakışan desktop environment hangisi?

ubuntu 10.10
0
cumingsoon
(18.02.11)
zaten ubuntuysa gnome default gelir. bence iyidir, $iktir.
kde icin kubuntu, xfce icin xubuntu kurarsin, yani adi ubuntu olmaz o zaman...

kde de iyidir guzeldir, cok mavi mavidir.

xfce kullanmadim bilmiyorum.
0
leci
(18.02.11)
xfce dusuk config makıneler ıcındır. kde kullanmadım kasılıyor sonraları fln dıye duydum gnome iyiydi gayet.
0
bryan fury
(18.02.11)
ubuntu one mı ne netbook arayuzu de guzeldi gecen gordum how to geek de vardı anlatımı onu dene bi istersen
0
bryan fury
(18.02.11)
(5)

Apple amblemi hakkında.

idnr
Dostlar geçenlerde bir televizyon kanalında apple ambleminin nerden cıktıgına dair bir hikaye anlatıldı.Eskilerden birinden bahsedildi.(baya eski 1800 ler felan)İşte o şahsı hatırlayamıyorum.Hikaye şöyle.Bu adam devlet baskısından mı birseylerden bunalıyor ve siyanüre batırılmış bir elmayı ıssırıp i
Dostlar geçenlerde bir televizyon kanalında apple ambleminin nerden cıktıgına dair bir hikaye anlatıldı.Eskilerden birinden bahsedildi.(baya eski 1800 ler felan)İşte o şahsı hatırlayamıyorum.Hikaye şöyle.Bu adam devlet baskısından mı birseylerden bunalıyor ve siyanüre batırılmış bir elmayı ıssırıp intihar ediyor.Kimdir bu apple amblemine ilham olan şahsiyet.
0
idnr
(16.02.11)
(bkz: alan turing)
0
dambil
(16.02.11)
Turing ile bir ilgisi yok logonun.

en.wikipedia.org
"The logo is often erroneously referred to as a tribute to Alan Turing, with the bite mark a reference to his method of suicide.[148] Both the designer of the logo and the company deny that there is any homage to Turing in the design of the logo.[147][149]"
0
tom riddle
(16.02.11)
ingilizce bilmiyorum bende merak ettim..
0
zaz
(16.02.11)
escinselligin kanunen yasak oldugu zamanlarda yasamis ve cinsel tercihleri yüzünden kariyerini de mahvetmis ingiliz bilim adami. 1952 yilinda sevgilisi arnold murray, suc ortagi diyebilecegimiz bir arkadasinin turing'in evine izinsiz bir sekilde girmesini saglamistir. alan turing bunun üzerine olayi ihbar etmek icin polise basvurmus, daha sonra polisin yaptigi arastirmalar sonucunda escinsel oldugunu itiraf etmesiyle tutuklanmistir. hapishaneye gönderilmeyip, östrojen hormon igneleriyle tedavi edilmek suretiyle göz hapsinde tutulmasina karar verilmistir. tedavi sonucunda sagligini da mahveder turing, ve bir süre sonra siyanürlü oldugu iddia edilen bir elmayi yemek suretiyle intihar eder. aslen elmanin siyanür ihtiva edip etmedigini aciklayan bir belge yoktur, sadece turing'in otopsisinde vücudunda siyanüre rastlanir. bu da ölümü hakkinda cesitli süpheleri dogurmustur dogal olarak.
kisisel gecmisi bir yana birakilip bilimsel gecmisi incelenirse, turing'in modern bilgisayar bilimlerinin kurucusu olarak kabul edilen büyük bir bilim adami oldugu görülür. automata theory dersi alan her kisi, turing machine sayesinde adini duymustur. ikinci dünya savasi sirasinda ingiliz kriptoloji ofisinde büyük hizmetlerde bulunmus, enigma'nin cözülmesinde de önemli rol oynamistir. 1966'dan bu yana association for computing machinery tarafindan, turing award adinda ödüller verilmektedir ve bu ödül bilisim dünyasinin nobel ödülü olarak kabul görmektedir.
hakkindaki bir diger ilginc ayrinti basarili bir uzun mesafe kosucusu olmasidir. en iyi derecesi olan 2 saat 46 dakika 3 saniye, 1948 londra olimpiyatlari maraton birincisinin derecesinden sadece 11 saniye geridedir.

apple da tek ısırık alınmış elma logosunuda burdan ilhal almış oluyor.
alınteri degil copy-paste
0
paudi
(16.02.11)
ben de soyle bir seyler biliyorum, steve jobs amca universitedeyken cok fakirmis, aksam yemeklerini bir elmayla gecistirirmis, bazen belese yemek yiyebilmek icin taa uzaktaki bir kiliseye yururmus... (steve jobs kendi anlatiyor bunu, tam hikayeyi dogru hatirlamiyor olabilirim ama)
bu yemekleri elmayla gecistirmeyle alakasi olabilir gibi gelmisti bana.
0
leci
(17.02.11)
(8)

toplu küçük oyun paketi

toglyy
12 yaşlarında kız kardeşim var, bilgisayarında internet yok. çoğu zamanda evde tek başına olduğu için canı bayağı sıkılıyor. psikolojisi bozulacak diye korkuyorum. ayrı şehirlerde olduğumuz için yeterince ilgilenemiyorum ama şöyle bir dvd hazırlasam içine bir sürü küçük oyunlardan indirip atsam, son
12 yaşlarında kız kardeşim var, bilgisayarında internet yok. çoğu zamanda evde tek başına olduğu için canı bayağı sıkılıyor. psikolojisi bozulacak diye korkuyorum. ayrı şehirlerde olduğumuz için yeterince ilgilenemiyorum ama şöyle bir dvd hazırlasam içine bir sürü küçük oyunlardan indirip atsam, sonra ona kargolasam öyle bir sevinirki.

şimdi böyle bir cd hazırlamak için oyunları tek tek indirmek zor olur, varmıdır böyle toplu bir oyun paketi tarzında bir şeyler?

sayenizde küçük bir kız çocuğunu sevindireceğiz, teşekkürler.
0
toglyy
(16.02.11)
sorunuza cevabim yok ama kardesinizi bilgisayar ve oyun bagimlisi yapmayin. yapabiliyorsaniz kitap okumaya yonlendirin. gelecekteki universite hayatini baltalamayin.
0
bipolar
(16.02.11)
12 yasindaki halimi dusunuyorum. bilgisayar oyunlariyla tanismayi hic de istemezdim. o yasta bir kiz cocuguna cok daha uygun suruyle aktivitem vardi...
oyun yerine hosuna gidecek kitaplar, muzikler yollasan?
illa ki oyunsa en bagimlilik yapicisindan bir tavsiye vereyim. zuma yolla. bir de 12 yasinda bir kiz sanirim sims gibi oyunlari sever. bana sorarsan bos beles zaman oldurucu bunlar. ve toplu oyun paketi bulamayabilirsin...
bir de mesela muzige ilgisi varsa bir enstruman kursuna yazilmasini saglayabilirsin, veya spor yapmayi seviyorsa bir voleybol kursuna... resimden hoslaniyorsa farkli teknikleri deneyebilecegi malzemeler gonderebilirsin...
0
leci
(16.02.11)
bipolar +1

minik bir hayvan alıp(aslında gönlümden geçen kedi ama aile kabul etmezse diye kuş, hamster falan alın) sorumluluk verebilirsiniz ona oyun yerine. böylece hem sıkılmaz, hem hayvan sevgisiyle büyür, hem de sorumluluk sahibi olmayı öğrenir.
0
vejeteryan vampir
(16.02.11)
bi torrent sitesinde üyeliğiniz varsa orda bu tarz paket oyunlar bulabilirsiniz. veya sothink swf catcher programını yükleyip flash oyun sitelerindeki beğendiğiniz oyunları kolayca indirebilirsiniz. sims de güzel oyundur. Kız çocukları pek bilgisayar delisi olmuyolar, zaten derslerinde başarısız olma riski önerilen diğer aktivitelerde de var. voleybol kursuna gidince de derslerini boşlayabilir, enstrüman çalmaya ilgi duyunca da.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(16.02.11)
Ailenizi spora yönlendirsenize; voleybol,tenis,yüzme, hatta ilgisi varsa milli takım çalışmaları başladı futbol bir sürü şey var.
hem kişiliği için bir adım olur, hem de belki de lisanslı sporcu olur, hayatında bir çok şey değişir.
ayrıca evet kitaplar alın, kitap okusun,çok güzel ansiklopediler var,ilgisi olan konuda,hayvanlar, bilim vs.
hayvan alma konusunda biraz şüpheliyim, eğer istiyorsa,aileniz de kardeşiniz ilgilenmezse bakacaklarsa,atmayacaksanız bir kaplumbağa, bir kedi alınabilir.
0
jassinpera
(16.02.11)
aslında haklısınız, dersleride bayağı kötü. ailede çalıştıracak kimse olmayınca kendiside boşladı. ortaokulda olmasına rağmen karnesi zayıflarla dolu.

1-2 kitap göndermiştim okumuş sanırım, oyun yerine kitap göndermek daha mantıklı doğrusu. peki önerebileceğiniz bir kitap varmıdır? mümkünse başlangıç olarak fazla kalın olmasın.
0
🌸toglyy
(16.02.11)
müfredata da girmiş olabilir ama o yaştaki çocuğa okutulacak en güzel kitap çocuk kalbi sanırım. küçük prensi de okusun mutlaka. şeker portakalı da yaşına uygun güzel kitaplardandır.
0
vejeteryan vampir
(16.02.11)
sevdalı bulut'un cilt halini almıştım ben zamanında kardeşlerime. ya da ortaokuldaki kız öğrenciye enid blyton'un yaramaz kızlar serisini önerebilirim. o yaşta okumamış, yutmuştum. harry potter serisi de hakeza.
0
drink the stars
(16.02.11)
(20)

Peynir seçiminizi neye göre yapıyorsunuz?

purpurum
Soru başlıkta, lezzetini biliyorsanız ve alıştıysanız mı? Annenizin markası olduğu için mi? Markaya güveniyorsanız mı? Fiyatı mı? Nedir? Peynir çeşidinden çeşidine marka tercihinz de değişiyor mu? Teşekkürler.
Soru başlıkta, lezzetini biliyorsanız ve alıştıysanız mı? Annenizin markası olduğu için mi? Markaya güveniyorsanız mı? Fiyatı mı? Nedir? Peynir çeşidinden çeşidine marka tercihinz de değişiyor mu?

Teşekkürler.
0
purpurum
(15.02.11)
yorsan almam hayatta. bahcıvan ya da acık kuplerden deneyıp alırım.
0
bryan fury
(15.02.11)
bim' de çok çeşit yok. ondan ya muratbey ya kaanbey.
0
ykyt
(15.02.11)
(bkz: #22128206)
hissetmek önemli.
0
eelmaa
(15.02.11)
peynirciden alırım.
tam yağlı sert inek peyniri tercihimdir.
tadmak önemlidir.
0
seyduna6687
(15.02.11)
kendi çapında peynir experi sayılabilirim :)
zaten haftada neredeyse bir kalıp kadar peynir tüketiyorum, eğer yeni bir marka gördü isem denerim.
evet çeşitten çeşite marka değişiyor.
markaya dikkat etmiyorum.
ekici iyidir.
0
dieselsingle2
(15.02.11)
sütaşın süzme peyniri var hep onu alırım.
kaşarda da muratbey favorim.
0
overdose
(15.02.11)
inek sütü. tam yağlı ve yumuşak olması şart. lezzeti, rakıyla iyi gidecek şekilde olması lazım pek tabii.
0
deniztarafinabakankale
(15.02.11)
küçük şarküterilerde ucuz oluyo ordan alıyorum

keyword: ucuz
0
yuto
(15.02.11)
perşembe pazarından alırdık peyniri biz, onun yağı tuzu lezzeti markalı ürünlerde hiç olmuyordu. şimdi şarküteri kurdular da daha temiz ve güvenli. başka beyaz peynir de ancak çok zorda kalırsam yerim. canım çekti gece gece
0
lemuria
(15.02.11)
tam yağlı alırım mutlaka. peynire fazlasıyla önem veririm bizim marketten sürekli aldığım bir peynir var ama markasını bilmiyorum görünce hemen tanıyorum şundan 1 kalıp alıcam diyorum sadece. koyun peyniri, ezine, urfa peyniri türü peynirler damak tadıma uygun

ps: çok güzel soru benim niye aklıma gelmedi şimdiye kadar peynir takıntım var ciddi anlamda
0
josephinebrunsvik
(15.02.11)
ekmeğin üstüne yağ gibi sürüleybıl olması. tam yağlılar öyle oluyor sanırım.
0
13
(15.02.11)
peynir dediğin şeyin markası olmamalı bence. yörsandır bahçıvandır çok fason bunlar. amcam bahçıvana veriyor sütleri peynir falan veriyorlar ucuza afedersin bok gibi. ben edirneliyim bizim orda peynir peynirdir. şu ankarada tonlarca peynir denemişimdir hiç biri güzel değil. trakya peyniri diye satılan şeyleri trakyada ekşimik yerine kullanır yeminle millet. memleketten getiriyorum ben gelirken 3-4 kalıp. hayatımı harcadım yani mükemmel peyniri bulmak için. şimdi gelelim özelliklere.

inek peyniri. kesinlikle yumuşak olanı tercih ediyorum. tam yağlı olacak ağzına atınca katman kaplayacak ağzını. diğer tatları bastıracak. hafif ekşimtrak olacak. içinde hava boşlukları olacak. tuzlu olacak sonra ama ağzını da yakmayacak.

koyun peyniri. benim için hepsi kabul tüm koyun peynirlerini yerim. bizim evde yemek yasak kokuyormuş çok. o yüzden hiç ayırt etmem. hap hup yerim. eski ev arkadaşım getirirdi. taş gibiydi kalıbı. ama yiyince harbiden eelmaa'nın verdiği yazıdaki gibi koyunu hissederdin.
0
ayiadam
(15.02.11)
ismine göre.mesela ezine olmalı
0
jack n brooks
(15.02.11)
para durumum iyiyse migrostaki butun ezine koyunlari tadip yumusakligi tuzu ve yagi en damak zevkime gore olani aliyorum.
para durumum iyi degilse diasa'daki 500 gr'lik lordan aliyorum.
0
leci
(15.02.11)
mesela @ayiadam'la tam trsi zevklere sahipmişiz :) koyun peyniri yemem, inek peynirinin tarif ettiğigibi olanını da zinhar sevmem... herkesin zevkine göre yani.
0
no avalon
(15.02.11)
(bkz: izmir tulumu)
0
surprise
(16.02.11)
daha çok alışkanlığa göre. koyun peyniri yiyemiyorum, koyun eti yiyemediğim gibi, kokusu ağır geliyor. inek peynirini, yağlı ve sert olanını seviyorum. isli çerkes peyniri de yerim. kaşarın ise eskimişini, tabii yumuşamış olmayacak, kiminin tadı-kokusu ağır oluyor, yemekte zorlanıyorum. bunun dışında mihalıç peyniri, en tazesinden en yağlısından (kahvaltılık derler) lor severim. örgü peyniri ve zaman zaman otlu peynir yerim.

özet: alışkanlık ve damak tadı mühim (ikincisi aslında az çok birincisiyle ilgili). marka önemli, ama mesela mihalıç peyniri ve çerkes peyniri markalar tarafından iyi yapılamıyor. lor zaten ambalajlı ise genelde kum gibi kuru, tatsız oluyor.
0
tedirginlik hucresi
(16.02.11)
tuz hayatta en çok nefret ettiğim şeylerden biri, o yüzden ya lor peyniri ya dil peyniri alıyorum. o an markette en kaliteli hangi marka varsa onu alıyorum.
0
kayranin kedisi
(16.02.11)
gönenli peynircim - tam yağlı ezine peyniri ... missss... :)
0
thebitterend
(16.02.11)
Kırklareli'nde Süzülmüş kardeşler diye bir marka var. oralarda bilinir. son dönemlerde Trakya geneline de dağıtım yapmaya başladılar. onların koyun, inek ve keçi karışımı bir beyaz peyniri var. 3 kiloluk teneke 30 lira civarında. Ezine peyniri, meyhane peynirinden bile enfes. hatta adamların eski kaşarında rokfor tadı var :s
eşimin memleketi münasebetiyle yolu Trakya'ya düşenlerden getirtiyoruz ya da kendimiz alıyoruz.
ulaşamazsak da o an markette fiyatına, adına ya da kampanya mevzusuna göre idareten bir peynir alıyoruz.
0
pyro clustic flow
(16.02.11)
(11)

odada beslemek için bitki?

passion rules the game
odama koymak için bitki alacağım da, biraz yakın da duracak bana. tabi ki öldürmez de en azından zinde uyanabilmek için bu karbondioksit olayına dikkat etmem gerekir mi? ne tür bitkiler süperdir?danke
odama koymak için bitki alacağım da, biraz yakın da duracak bana. tabi ki öldürmez de en azından zinde uyanabilmek için bu karbondioksit olayına dikkat etmem gerekir mi? ne tür bitkiler süperdir?
danke
0
passion rules the game
(15.02.11)
çak bi kaktüs hem radyasyonu da aliyo :)
0
sage
(15.02.11)
renkli renkli tek bi tarafından çiçek açmış ufacık kaktüsler var, küçük olduğu için sempatik duruyor. bi de kaktüsün radyasyonu çektiği gibi bir şey duymuştum, lakin doğruluğunu bilmiyorum. karbondioksiti de sömüreceğini zannetmiyorum.
0
ymerdiveni
(15.02.11)
fazla miktarda olmazsa kimseye zarari olmaz karbondioksiti de donusumlu kullanirsiniz d, ne seversiniz ki,
menekse en kolayı, yapragindan da cogaltabilirsiniz
cesitli cicek vermeyen etli bitkiler var kaktus degil efendim, bakimlari cook kolay
www.canlibahce.com
bir bakin derim
0
rn
(15.02.11)
fesleğen. arada kafasını okşarsın güzel koku verir. olmadı yiyebilirsin bile :)
0
tony montana
(15.02.11)
küçük bonzai ağaçları var koçtaşta 40 liraya bulabilirsin
0
frtcek
(15.02.11)
kaktüs ya da fesleğen al hacı.
birinin görüntüsü birinin kokusu güzel.
0
seyduna6687
(15.02.11)
@frtcek katılıyorum.
0
ajkl89
(15.02.11)
sekoya :P
0
eelmaa
(15.02.11)
bambu.
0
leci
(15.02.11)
sperm kokulu bitki var bak. onu al bence. marjinal olur.
0
giptalle
(16.02.11)
kroton u tavsiye ederim. hem güneş ışığına ihtiyaç duymuyor hem de bazı dizilerde (bkz: behzat ç.) figürasyon ekibinde yeralıyor, hem de görüntüsü güzel.
0
boran79
(16.02.11)
(12)

kadınlar ve ayakkabilari

all girls dream
bu sorum haliyle kadınlara.1- neden onlarca çeşit ayakkabınız var? napıosunuz okdr çift ayakkabiyi ya?2.bu soruya cvp veren arkadaslar kaç çift ayakkabiya sahip olduklarınıda yazarlarsa merakım bi nebze gider.
bu sorum haliyle kadınlara.

1- neden onlarca çeşit ayakkabınız var? napıosunuz okdr çift ayakkabiyi ya?
2.bu soruya cvp veren arkadaslar kaç çift ayakkabiya sahip olduklarınıda yazarlarsa merakım bi nebze gider.
0
all girls dream
(14.02.11)
1- ilgi meselesi.tarzına ve rengine göre değişik kombinasyonlarda kolaylık sağlıyor.başka bişi değil bence.hastalık derecesinde olanlar napıyorlar bilemem.
2- 26 çift.
0
lavitaebella
(14.02.11)
1- o gun giyinilen giyim tarzina, renklerine gore degistirip giyiyoruz. o yuzden bir suru var.
2- 30 civari olmali.

edit: usenmedim gidip saydim. 27'ymis. terliklerimi saymadim :)
0
leci
(14.02.11)
1- Ayakkabı en basit kıyafetin bile havasını değiştirebilir. Vezir de eder, rezil de durumu. Çanta için böyle düşünüyorum. Ben kronolojik sıraya koydum. Bu ay şunları giyeceğim yada bir süre bunları giymeyeyim diye yönlendiriyorum kendimi. O kadar çok alıyorum ki bir süre sonra ne aldığımı bile unutuyorum. Hala hiç giymeye fırsatımın olmadığı 2-3 çift ayakkabım var. Ama bu beni yıldırır mı, tabi ki hayır.

Aynı zamanda ben de takıntı haline geldi. İlk tanıştığım birinin muhakkak ayakkabısına bakar, markasını filan tahmin etmeye çalışırım. Ayakkabının giyim tarzını özetlediğini düşünüyorum.

2- Bu soruya kesin cevap vermem zor. Ama spor ayakkabıları ve abiyeleri de sayarsam 100+
0
esma_sultan
(14.02.11)
sadece kadınların çok çeşit ayakkabısı yoktur ki, benden çok ayakkabısı olan adamlar tanıyorum, sadece bizim kadar "ayyy vayy" diye beyan etmiyorlar orada burada.

1. giyiyorum valla ben tepe tepe, ama bir kuralım var, yeni bir ayakabı alırsam eskibir tane veririm birine.
2. 24 çift (sandaletler filan dahil).
0
zkurmus
(14.02.11)
simdi soyle dusunelim, renkleri siyah-beyaz tonlari-kahve tonlari-gokkusagindan bir renk olarak 4 kategoriye ayiralim. ayakkabilari spor-topuklu ve gunluk-topuksuz ve gunluk-abiye-bot 5 kategoriye ayiralim.

ayirdik mi. 4 le 5 i carpalim kac etti? 20. topuklunun fetisinden +5 diyelim. botlari da spor botlar klasik botlar diye ayiralim, biraz da oradan eklensin. 26 27 az bile :)
0
leci
(14.02.11)
1-giyim tarzına ve rengine göre uyumlu giyilmesi taraftarıyım ama bir çok şeyle uyumlu bazı modeller ve klasik renkler alındığı takdirde, yukarıda yazan adetlere ulaşılmasına gerek kalmaz. fazlası gereksiz israftır benim gözümde.

2- üşenmedim gittim saydım hepsi toplam 12 çift.
0
purkinje
(14.02.11)
1) niye kadınların erkeklerden fazla çeşit kıyafeti varsa o yüzden. bir de kadınların kullandıkları renk skalası yüzünden, ortalama bir erkek siyah-kahve-lacivert-bej pantolon giyer en fazla.ya da bir haftayı 3 pantolonla geçiriyosa isterse o üçünün de altına aynı renk ayakkabıyı giyebilir. yani bi yere kadar gerçekten ihtiyaçtır, şık bir eteğin altına spor ayakkabı giyemezsiniz. mini eteğin altına çizme daha iyi olur vs.

2)en fazla 30dur benim de. hatta şöyle olabilir dağılımı : çizme: 5 spor ayakkabı : 4 abiye :5-6 yazlık: 6-7 günlük : 6-7
ayak numaram müsaade etse daha da fazla alırım, bi yerden sonra saplantı oluyo çünkü ayakkabı
0
kanuniye
(14.02.11)
2. 2 çift bot ( birisi 5 yıllık), 3 çift ayakkabım var.
1. onlarca çift ayakkabım yok, sipor giyindiğim için ve gereksiz tüketmemeye çalıştığım için bana yetiyor.
0
pyro clustic flow
(14.02.11)
1- kadınların giyimi kuşamı erkeklerden çok farklı. erkekler tshirt+jean ya da takım elbise ile her yere uyum sağlayabilir. hadi bir de smokin diyelim abartı olsun. kadınların giyecekleri çok değişir. tek parça elbiseyi ele alalım. günlük elbise var, şık elbise var, ağır elbise var, abiye var, bunların arasında olanlar var ve hepsinin giyildiği yer farklı, hiç biri diğerine uymaz. renkler ve kumaşlar var. üzerine işlemelerden gelen ekler var. var da var. bunun her birine gidecek ayakkabı modeli - rengi - kumaşı farklıdır. erkekler bir yazlık terlik bir spor ayakkabı bir de siyah deri ayakkabı ile hayatını geçirebilir ama bu kadınlar için imkansız. bu sebeple erkeklerin bu ihtiyacı anlayabildiğini sanmıyorum.

ayrıca bir de zevk meselesi bu.

daha yazardım ama muhtemelen yukarıda bile saçmalamaşımdır uykulu halimle. umarım anlatabilmişimdir.

2- bilmiyorum hiç saymadım. sandaletler-abiyeler-günlükler-spor olanlar toplam 20-30 arasındadır. şunu ekliyim ama, klasik bir çift bile düz siyah ayakkabım yok, almam "lazım" :)
0
dasher
(14.02.11)
1- Onlarca çeşit ayakkabım yok, bir çift adidas -ki işe falan da onları giyiyorum, iki sene her gün giyip haşatları çıkınca yenisini alıyorum-, bir de çok özel düğün toplantı falan olursa diye iki çift.
2- Aha toplam 3 çiftmiş. Demek ki ne yapıyoruz, genellemiyoruz.
0
sui
(14.02.11)
1. ayakkabıcılar ve kuaförler olmasaydı psikiyatr/psikologlar şimdikinin en az 10 katı para kazanırdı. ayakkabı almak endorfin salgılamamıza ve mutlu olmamıza yarar, asla bir ihtiyaç değildir.
2. saymıyorum, bereketi kaçmasın diye ama sezon için 100 ün altına düştüğüm olmadı.
0
aayucel
(14.02.11)
ayakkabı alma beni mutlu ediyor. Kıyafetin en önemli parçası belki de..
40 civarı
0
mahnita
(14.02.11)
(7)

Evdeki negatif enerji

okyanustaki depresif ruzgar
Komşum var benim gibi öğrenci geçende kavak yelleri dizisinde hop hop bişilerin üzerinden atlayıp, bişiler yakıp dualar mı ne okunmuş. Biz de böyle bi atraksiyona girelim dedi. Maksat evdeki negatifliği atmakmış. Kız ciddi manada evde daral geçiriyor. Zaten evden cıkan son arkadası ile cok fena papa
Komşum var benim gibi öğrenci geçende kavak yelleri dizisinde hop hop bişilerin üzerinden atlayıp, bişiler yakıp dualar mı ne okunmuş. Biz de böyle bi atraksiyona girelim dedi. Maksat evdeki negatifliği atmakmış. Kız ciddi manada evde daral geçiriyor. Zaten evden cıkan son arkadası ile cok fena papaz olmuşlardı bela okudu kesin bana falan diyor. Valla ben de tütsü neyin yakıyorum ancak arkadasın aradığı daha geniş çapta bişey olsa gerek. Var mı negatifliği arındıracağımız bir tarif. Ben de nasiplenirim. Azcık evi kırklayayım. Ha fenk şui falan değil dediğimiz bu arada. Koku, ot mot, ne bilim öle bişiler. şaman töreni gibi bişey mi cıkacak nedir bilemedim şimdi.
0
okyanustaki depresif ruzgar
(13.02.11)
psikologa gotur.
0
bryan fury
(13.02.11)
1000$+kdv karşılığında yaparım ben bu işi, büyü bozarım, şaman ayini de yaparım.. koku, ot, mot.. kurşun dökme cin çıkarma vs. hepsini hallederim.
negatiflik megatiflik kalmaz.
0
de jure
(13.02.11)
enerji vardır yada yoktur, negatifi olamaz...
0
commander64
(13.02.11)
Yapabileceğiniz en iyi şey evi bir güzel havalandırmak. Temizliği de ihmal etmeyin. Gerisi boş işler, kafanıza göre takılabilirsiniz (Parayla yaptıracaksanız de jure'yi çağırın, maksat para elin şarlatanına gitmesin).

Cevap tam olsun: Normal bir insan için, commander64'ün dediği doğru, boş işlerle uğraşmayın. Bilimle uğraşanlar için, negatif enerji tanımlanabilir ama dediğim gibi, bu negatiflik sizin söylediğiniz anlamda "negatif enerji"yle ilgili değil.
0
sourlemonade
(13.02.11)
bunların cidden bilimi var, belli bitki sularını gezdirebiliyorsunuz evde. ancak en güzel yontem bana sorarsanız placebo effect denemek. oda arkadasınızı evden cikarin, güzel bir senaryo yazın sunu sunu yaptık biz bence süper oldu diye, kısacası kandırın. zira sorun %90 psikolojiktir, sanmıyorum cinler basmış olsun evi.
0
sage
(13.02.11)
üzerlik yaktılar. baharatçılarda olur. genelde doğuda yaygındır. ocakta aliminyum folyo üzerine koyup yakın. odaları dolaştırın.
0
mahnita
(13.02.11)
evi kose bucak temizleyin, esyalarin yerlerini degistirin. guzel kokan bir demet cicek alin. aydinlatmayi artirin. karanlikta oturmasin. belki ise yarar.
0
leci
(14.02.11)
(12)

marijuana içmek?

nemo problemo
yasak mı? yetiştirmek yasak tamam da peki kullanmak?
yasak mı? yetiştirmek yasak tamam da peki kullanmak?
0
nemo problemo
(12.02.11)
Yetiştirmek, bulundurmak ve satmak yasak. Kullanmak değil.
0
coldbound
(12.02.11)
bulundurmak kullanmaya tekabül ediyor zağar.
0
cucu
(12.02.11)
içmek dahil yasak.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(12.02.11)
hoş değil
0
makineci
(12.02.11)
biz her yerde içiyoruz ne yasağı. geçen gün fatihe gelinlik modellerine bakalım diye gittik zaman bold. çarşamba muhitinde meşhur kaburgacıda et yiyelim hadi şeklindeyiz baktık caminin imamı sarmış köşede çekiyor. dedik yetiştiriyor musun abi. işte o yasak dedi. 2 fırt filan çektik kafa oldu mu bi dünya.

adamı var ya.
öldürmezler.
ölürken öğürtürler.
o kadar legal burada bunlar amsterdamlı.
0
agy
(12.02.11)
onceden uzerinde az miktarla yakalaninca abi satici degilim, iciciyim dediginde yirtabiliyordun ama simdi herkese satici muamelesi yapiyorlar. 3-4 yil yersin iste bir sey olmaz.
0
leci
(12.02.11)
yetiştirmek, bulundurmak En önemlisi Ticaretini yapmak Suçtur. Sadece bağımlısı olmak , kullanıcı olmanın suçu yok!
0
voyager
(12.02.11)
Türkiye' de yetiştirmek, kullanmak, bulundurmak yasaktır.
0
eelmaa
(12.02.11)
kullanmanın cezası ne ki?
0
şaman
(12.02.11)
kullanmanın cezası yok denilebilir. ama kimden temin ettiğinizi mike mike söyletirler. başınız belaya girer hafiften.
0
ronaldo17
(12.02.11)
diyelimki üzerinizde bir miktar maddeyle yakalandınız o takdirde sizi bir gece nezarette ağırladıktan sonra ertesi gün mahkemeye sevk ediyorlar, mahkeme de sizi direk amateme sevk ediyor. 20 günde bir gidip tahlil veriyorsunuz. Yani tedavi oluyorsunuz bir nevi. Tedavi süresi sonunda eğer kullanmaya devam ediyorsanız 90 gün hapis cezası alıyorsunuz bunun 60 gününü cezaevlerinde uyuşturucu koğuşlarında geçiriyorsunuz. Hapis cezası almasanız bile kayıtlara siz "uyuşturucu madde bulundurmaktan" kayıtlı oluyorsunuz. Gbt'ye denk geldiğinizde polis her tarafınızı arıyor.

Son olarak da eğer içici olduğunuza ikna edemeyip satıcı statüsünde değerlendirilirseniz 50 ay hapis cezası alıp bunun 33 ayını cezaevinde geçiriyorsunuz.
0
siypancak
(13.02.11)
kullanmak değil de merak ettim. böyle bişi duymuştum çünkü. neyse cevaplar içen arkadaşların için bir uyarı olsun aman diim (:
0
🌸nemo problemo
(13.02.11)
(12)

80 Çocuk Yapacağım

serbetci
80 çocuk yapmak istiyorum. Her çocuğa farklı bir meslek biçip aşiretimi dünyanın en entelektüel toplumu haline getirmek istiyorum. Şairler, ressamlar da olsa da genellikle fen ağırlıklı eğitim verdireceğim. Daha sonra bu çocuklar benim yolumdan devam edecekler(%85 katılım bekliyorum) ve 2 nesil sonr
80 çocuk yapmak istiyorum. Her çocuğa farklı bir meslek biçip aşiretimi dünyanın en entelektüel toplumu haline getirmek istiyorum. Şairler, ressamlar da olsa da genellikle fen ağırlıklı eğitim verdireceğim.

Daha sonra bu çocuklar benim yolumdan devam edecekler(%85 katılım bekliyorum) ve 2 nesil sonra referandumla ayrılacak kadar bir nüfus oluşturacağız. En azından özerklik alsak fena olmaz.

Sorum şu ki, zaten 4.nesilde uzaya yerleşeceğimiz için geçici olacağız, hangi bölgeyi mesken tutalım?

Türkiye'den olsun yoksa izin vermezler benim 80 çocuk yapmama. (Kadınlarım da gayet entelektüel insanlar ve benim için 10'ar çocuk doğurmayı göze aldılar)
0
serbetci
(11.02.11)
en geç 2150 de kıyamet kopacak,çok kasma.(bkz: Kuran-ı Kerim)
0
kamazz
(11.02.11)
80 kadın bul, harem kur. sonra yemişim toplumunu.
0
zawisza
(11.02.11)
Ankara'nın doğusuna doğru kurabilirsiniz otağınızı bence.
0
zeplich
(11.02.11)
gen havuzunu dikkatli oluşturmanı öneririm. bilimsel açıdan da "ırk" kavramı her ne kadar desteklenmiş olsa da sözlükte sevilmezsin ama.
0
tut abi tut
(11.02.11)
Ankara soguk olur coluk cocuk telef olabilir. Antalya ya da Mugla yoresi uygun olur. Hem cocuklar yabanci dilleri erken kaparlar. Rusca, Ingilizce, Almanca...
0
1917
(11.02.11)
trakyada veya akdenizde en az 1000 hektar buyuk bir arazi kirala, İçine 100 civarında bungalow tarzında evler yerleştir. arazinin alt yapısını hallet ve 100 bungalow evde yaşayacak insanlara iş imkanı yarat 200 nüfuslu küçük bir köy yarat ve bu nüfusa sürekli yön ver onlar ürettikçe para kazandıkça köy büyüyecek sehirleşmeye gidecektir.
sende orada hep lider kalacaksın! küçük bir ülke yaratarak, o ülkenin lideri olmak elinde bütün bunları mantıklı bir planla yapmak çokta zordeğil aslında....
kuruduğun köyde insanları zamanla köle haline getirir istersen 200 hanedeki kadınların ruhani kocası, Çocukların Babası ilan edersin kendini.... :))
0
voyager
(11.02.11)
@voyager kölelik olmayacak dünya fani zaten. kalacağımız yer bile geçici. göçeceğiz. zaten kendi kanıma nasıl kölelik uygularım. %100 demokrasi uygulanacak, küçük bir toplum olduğumuz için halkın kendini yönetmesi kolay olacak. Komünizmden de izler taşımak zorunda biz de bir nevi komün sayılırız zaten.

En katı olduğumuz konu, dışarıdan göç alma. Dışarıdan alınacak kişiler minimum doktora seviyesinde eğitim düzeyine sahip olmalılar. Ya da yüksek lisans+5 yıl deneyime sahip olmalılar.
0
🌸serbetci
(11.02.11)
beyler adam behlül.
dicem ama behlülün de modası geçti yeaa :((
0
be forever young
(11.02.11)
lichtenstein'ın anayasalarına göre lichtenstein'ı oluşturan köyler seçimle bağımsızlığa kavuşabiliyormuş. 29.000 nüfusu olan bir ülkeden bahsediyoruz. torun ve çocukların sayısını toplamda 1000'e çıkartırsan orada başarabilirsin. kral bile olursun...
0
darkredanger
(12.02.11)
cengiz handan feyz alin.
0
leci
(12.02.11)
kardeş sen kısırsındır belki de
hemen o kadar uçma
0
alidesidero
(12.02.11)
Bilecik'in Söğüt ilçesi iyi bir başlangıç yeri olabilir. Denenmiş, başarıya ulaşmış bir seçim. Oradan Bursa'ya ve Edirne'ye geçersiniz, en son da İstanbul'da kalırsınız. Hem Kızılkayalar da İstanbul'da.
0
sourlemonade
(12.02.11)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.