başlık biraz kışkırtıcı gibi duruyor ama değil. şöyle diyeyim; sigara da sizi çeken nedir? aramızda tadını, ağızda bıraktığı hissi, kokuyu vs sevdiği için içen var mı? yoksa gerçekten sinirlerinizi vs mi yatıştırıyor?

ben hiçbir şekilde kendi içimde rasyonelleştiremedim sigarayı. hani nargile kullanıyorum, yeri geliyor puro kullanıyorum, bir takım 'sigara'ların yasal olduğu bir ülkede yaşıyorum şu anda ve 'yasal' bir şekilde tükettiğim oldu ancak sigara hiç bunların arasında giremedi.

nedir sizde durum?

Şöyle bir şey: Bilgisayarımda bir dosya olacak ve onun aynısı telefonumda da olacak. İkisinden birinde yapacağım tüm değişiklikler diğerinde de olacak. Eşitlenecek.

Tabii böyle bir şey için kablo kullanmak istemiyorum. Bluetooth gibi bir şeyle aktarım olmalı.

Yahut google drive gibi bir şey olabilir. Ama İnternet'im sınırsız olmadığı için internet kullanmayan çözümler arıyorum.

gaiadergi.com

Önce uydu sanmıştım sonra Depo gibi geldi bilen varsa yazsın merak ettim

Begendigim soz olabilir, kelime olabilir, sarki olabilir, fotograf olabilir, paylasabilecegim fakat anonim de olabilecegim. Ilk aklima tumblr geldi ama biraz daha bagimsiz olsun istiyorum. Yani mesela takipci vs olan bir yer olmasina gerek yok, fakat google aramalarinda fln cikabilsin, insanlar rastgele gezinirken benim bunu yaptigim platforma denk gelebilsin, uye girisi yapmadan gorulebilsin, gibi. Ustelik de oranin kapanip benim sayfamin yillar sonra yalan olmasi gibi bir durum olmasin mesela. Ben 25 sene sonra acip gormek istersem yine gorebileyim belki.

gorkem12.tripod.com gibi belki.

Nasil yapmami onerirsiniz? Nereden? Bu isleri hic bilmiyorum, oyle iste.

bu entry: osmanlıca bilen ve yardımsever yazar arkadaşlarımı yakinen ilgilendirmektedir.

elimde, osmanlıca yazılmış bir mektup mevcut. bu mektup, sanıyorum ki devletin arşivinde görmek isteyeceği türden bir mektup. mektubu yollayan kurum, o zaman ki askeri kuruluş. mektubun yollandığı kişi ise dedemin dedesi olan izzet efendi'dir.
mektubun içeriği, bildiğimiz kadarı ile çanakkale cephesi'ne davettir. izzet efendi, çanakkale cephesinde şehadet şerbetini içerek; arkasındaki torunlarına, tonlarca gurur miras bırakmıştır.

bu mektubu zamanında biri yarım yamalak çevirmiş. aklımızda kalanlar ise bunlardı.
dedem, ''bu mektubun tam çevirisini bana bulabilir misin?'' dedi. ''inşallah bulurum'' cevabını verdim. dedem 1934 doğumlu suserlar, kötü düşünmeyeyim ama çabuk olmak istiyorum. aklıma eksisozluk platformuna yazmak geldi ve bu başlık altına bahsetmek istedim. sanıyorum ki daha fazla kişiye ulaşır. veya daha fazla talep görmesi için başka önerileriniz olursa onları da dinleyebilirim. gerçekten bu mektubun çevirisi, manevi olarak aile mirasımız için çok önemli. şehit izzet efendi; dedemin, babamın, benim ve kısmet olursa oğlumun milliyetçi olmasına ön ayak olan bir isim olmuştur. böyle diyeyim, ben 5 yaşında istiklal marşını ezbere okuyordum.

yardım etmenizi diliyorum. siz bilmiyorsanız, bilen bir tanıdığınıza ulaştırmanızı arzu ediyorum. mesaj kısmım her yeşil yandığında, bu entry ile alakalı olduğunu düşüneceğim. linki açıp mektuba bakanlara bile teşekkür ederim.

not: sözlükte (bkz: osmanlıca) başlığı altına (bkz: #58353344) numaralı entry de de bu yazımı paylaşmıştım. Öneri üzerine buraya da yazmak istedim.
Mektubun görseli sağ üstte eklenmiştir.

Herkes biseyler oneriyo, sezen aksu seviyorum kahretsin ayarinda, sira bana geliyor

yukarısı 5 m2 bir dükkan var, hatta daha da küçük olabilir boyu 3.80 metre eni 1.80 metre aylık kirası 250 lira. yalnız aşağıda büyükçe bir bodrum var dükkan ruhsatına ait, orayı nasıl kullanabilirim? toplu uygun fiyata kitapları nereden alabilirim? sahafta satılabilecek alternatif ürünler nelerdir?

daha önce hiç polisiye okumamıştım, ahmet ümit'in 1-2 kitabını okuduktan sonra hoşuma gitmeye başladı.

sherlock holmes ve agatha christie okumadım doğal olarak, hangisiyle devam edeyim sizce? ikisi arasında bir kıyaslama yapılabilir mi onu bile bilmiyorum ama sürükleyici ve çok karışık bir anlatım olmasın yeter (toplu taşıma veya gürültülü ortamlarda okuduğum zaman dikkat veremediğimden atladığım yerler oluyor)

Merhaba, diyelim ki böyle bir imkan oldu vs. insan eti deneme şansınız var.

Yer misiniz?

Selamlar,

Muhtemelen yüzyıl önceki superbahis üyeliğim üzerinden cep telefonum envai çeşit bahis sitesine verilmiş. Günde 10 tane sms alıyorum şu sitelerden

Albet, favoripoker, royal34, ciprobet, tubet1com, betvole, mestbet, lidyabet, fenomenbet, rorobet, tipobet365, asdbet, bixbet, piabet vs diye devam ediyor.

Bu Allah'ın belalarından nasıl kurtulurum bir yardım edebilecek kimse var mıdır? mitoz bölünmeyle çoğalıyorlar ve zaten çöp olan sms kutumu, foseptik'e çevirdiler artık.

Teşekkürler

sb

merdivenlerden iniyordum, kulağımda kulaklık takılıydı sakin bi şarkı çalıyordu. birden birisi gelip kulağıma üfledi gibi hissettim, üf sesini duydum ve rüzgarı da hissettim. ani ve şiddetliydi. döndüm bakındım falan kimse yok. zaten olsa görürdüm merdivendeydim çünkü. ne şimdi bu kulaklıklar böyle şeyler yapabiliyor mu? tırsıyorum

Selamlar.

Sorunu tam olarak nasıl anlatmam gerek bilmiyorum ama apaçi gibi anlatmaktan başka yapacak şey yok.

Chrome kullanıyorum. Son bir haftadır falan bir sekme açıp bir şey aradığımda ya da bir sayfaya girmeye çalıştığımda (ki genelde arama yaptığımda oluyor) resimlerini eklediğim ekranlar geliyor. Google'ın captchasına yanıt verdikten sonra yine aramaya devam edemiyorum.

İkinci kıllandıran şeyler; Chrome'da bütün hesaplarım her seferinde tekrardan mail ve şifre yazmamak için açık durumda (gmail, sözlük, bilimum sosyal medya hesabı, çeşitli siteler, vs). Pc masaüstü ve sadece ben kullandığım için. Ama bu hafta içerisinde durduk yere sanki çıkış yapmışım gibi sitelere girdiğimde durduk yere tekrar giriş yapmam gerekti bir kaç siteye. Ki bu dediğim, atıyorum sözlükte takılmışım sonra sekmeyi kapatmışım, 1-2 dakika sonra tekrar siteyi açtığımda oluyor, öyle bir zaman aşımı olacak durum da yok yani. Aynı olay telefonumda da oldu.

Ev arkadaşım internetten bir haltlar yiyor desem; daha F klavye mi Q klavye mi kullandığını bilmeyen, interneti sadece Facebook ve Youtube için kullanan bir tip. O zeka da yok zaten. Onun bilgisayarında da bir şey olacağını sanmıyorum çünkü 2 gün önce ben format attım ve dediğim siteler dışında bir şey yaptığı yok.

TTnet kaynaklı bir problem olabilir mi diye düşündüm. Adil kullanım kotasıdır, arkadaşımın sürekli Youtube'dan video izlemesi kastırıyordur falan diye; ama hesaplardan çıkış yapma olayı anlamsızlaşıyor bu sefer.

Kendi çapımda bilinçli bir internet kullanıcısıyım. Tekrar giriş yapmam gerektiğinde site adresine bakıyorum dalgaya gelmeyeyim diye, ama bir sıkıntı var çözemediğim.

Olayın sebebi nedir, ne yapmak gerekir gibi konularda fikir verebilirseniz çok sevinirim. Bu gerilim yüzünden internet bankacılığı kullanmaya korkuyorum ve hesapların çalınması riski acayip tırstırıyor.

Ekleme: An itibariyle Chrome üzerinden Google'da hiç bir arama yapamıyorum. Mozilla'da sıkıntı yok aramada. Herhangi bir DNS veya VPN olayı da aktif değil. Açmayı denediğimde de arama yapamıyorum.

var mı böyle anneler kızlar?
meraktan soruyorum.

Bu kadar güzel ve alımlı kızların amacı nedir?

Bu Hatunların amacı ünlü olmak mı?

Günlük Yevmiye ücretleri ile mi çalışıyorlar.?

Günlük yaşantıları nasıl.? Gece hayatları var mı?

Camilere gidip Namaz mı kılıyorlar.? (İnandırıcı değil )

İsrail devleti, İslam dini üzerinde manipülasyonlar mı yapıyor.?

Merhaba;

Şirket içinde sosyal aktivite kulübü için fikir vermenizi rica ediyorum.
Firmamız ilaç firması ve saha çalışanı çok fazla nisanda herkesin katılacağı bir toplantı var. Bu toplantı dahilinde ve haricinde sosyal aktivite kulübü şirket içinde neler yapmalı nasıl organizasyonlar sağlamalı.
Fikirlerinizi bekliyorum. Herkese teşekkürler.

selamlar. yaklaşık 10bin liralık bir bütçem var. az yakan (lpg'li de olabilir), maksimum süre kahrımı çekecek bi araba almak istiyorum. araştırıyorum, twingo gibi bi şeyler alabilirim diye düşündüm. fikre ihtiyacım var, ne dersiniz?

Merhabalar.
Bu aralar beni darlayan büyük sorunum hakkında fikrinizi rica edeceğim.
Psikoloğa gitmeye ihtiyacım var, ve maalesef (kendimi tanıdığım kadarıyla) çok uzun bir süre gitmem gerekecek.
Bir süredir bunun farkındaydım, ama maddi olarak karşılayamayacağımdan, kör topal, bir şekilde idare etmeye çalıştım. Hiç düşünmedim öyle bir seçeneği.
Bir süre sonra, şimdi, sabit bir maaşım var (garantisi yok yine ama ihtimali var) yani şimdi psikoloğa gidebilirim, diyebildim.
Araştırınca tabi, insan diyor ki "psikoloklar sadece zengin dertleri mi dinliyor", yani ben o parayı verebilseydim, sorunlarımın birkaçı olmazdı zaten.
Neyse,
Özetle, fiyatlar benim ödeyebileceğimden yukarda idi.
Bir arkadaşıma rica ettim. 2 ay sonra birini önerdi, indirim yapacağını söyledi. Bir heves gittim. Psikolog belki benden 1-2 yaş küçüktü, bir de girişte para konusu ve indirim konuşuldu. Çok gerildim. Yani ben indirim istemeye mecbur biri olarak, bu konuyu konuşmaktan çok keyif almıyorum haliyle. (Hatta bunu gitmeden mesajla sordum, yüzyüze konuşalım dedi, tamam dedim ama of yani)
Hem bu "fiyatı" yüz yüze konuşmak durumu, hem yaşça denk/ küçük olması..

Sonuç olarak ben bu iletişimde hiç iyi hissetmedim kendimi. Gitmek de istemiyorum. Ama zaten bulamamışım, her yer çok pahalı (benim kazancıma göre). Başka seçeneğim yok. Hem de tavsiye eden arkadaşı da mı mağdur ederim? Benden küçük olmasını takmadan nasıl kendimi rahat hissederim? Yani psikologlar da 40 yaşında olarak doğmuyorlar tabii..Ama ben masrafı karşılayacak biri de değilim. Şımarıklık mı yapıyorum.. Kendince indirim de yaptı karşımdaki..Ayıp mı olur bırakmak..Ama hiç rahat değilim bu örnekte..

Tam şeyapamadım ama ne yapacağımı şaşırdım. Ne yapılabilir ki..

geçenlerde bunu açıklayan bi entry vardı
bilen varmı bunu

selam

şu an aktarlıkla meşgul babamla bu ürünleri internetten satabilir miyiz diye konuşuyoduk. bir iki google'a baktım da aktar ürünleri internette var 100lerce site belki yapıyor şu an - ki bence baya saçma- evet saçma ama biz de bu işi daha az saçma ve daha bi albenili şekilde yapabilir miyiz diye düşünüyoruz. yani internetten almaya değer birşeyler sunarak. biraz sunum ve ürün farklılıklarıyla...

sorum şu özetle: bu "e-aktar" ekolü yüzlerce siteyle aynı arama sonuçlarına oynamaktansa; daha butik, özgün tasarımlı, pahalı ama tatlış(!), instagramı efektif kullanan bir marka yapıp bu tarz bir pazarlama kitlesi/stratejisi belirlersek yürüyebilir miyiz? nasıl bişeyden bahsettiğimi az çok anlamışsınızdır heralde.

bu tarz siteler daha çok ingiltere ve amerika'da var sanırım. burda onlardaki kadar "çeşitli" bir çay kültürümüzün olmayışı dezavantaj olabilir.

ürün paketleme için örnek: thepackaginginsider.com

tabi bu iş ambalajla ve butik olmakla bitmiyecek. özgün termoslar, muglar, demlikler vs.

şu aralar / şu an?

bilgisayardan acıcam allah rızası ıcın onerısı olan soylesın

bir kız olsun, bir de yakışıklı erkek olsun, bunların eğlenceli arkadaş çevresi olsun, biraz loser olsunlar, biraz da komik olsunlar. ne olsun?

peşinen teşekkür ettim.

Sırtım çok kıllı.

Siz sırt kıllarınızı alıyor musunuz?

Kesinlikle bu anlatacaklarımın sevgililik aşk vb. şeylerle alakası yok. Sakın yanlış anlaşılmasın.(ben erkek karşı taraf kadın)

Bir arkadaşım var. Kendisini çok sevdim kendime çok yakın hissettim. Dostum olsun sırdaşım olsun istedim. Çünkü yaşam tarzı yaşadıkları bana çok yakın geldi. İlk zamanlar gerçekten samimi gibiydik, parkta el ele tutuşup çocuklar gibi eğlendik, ilk defa böyle bir dostum oluyordu sanırım.

Sonra bir gün söylediği bir laftan dolayı çocuk gibi küstüm ona. Etrafımda bir çok arkadaşım vardı onlar bunu söylese hiç umrumda olmazdı ama o söyleyince alındım nedense. Fakat baktım ki beni umursamıyor dayanamadım gittim konuştum söylediğin o lafa kırıldım dedim. Haklısın kusura bakma dedi. Barıştık.

Fakat çok samimi değildik sanki artık yada zaten hiç olmamıştık. Bir kaç kere arkadaş ortamında ona bir soru sorarken beni takmadığını hissettim hatta bir şey sorduğumda kafasını çevirdi resmen. Daha sonra laf arasında bunu da sordum ona. Dikkat etmedim ya kusura bakma dedi yine. Peki dedim. Mesaj attım 6 saat sonra cevap verdi. işim vardı dedi. Peki dedim. Günler sonra yine mesaj attım bu sefer cevap bile atmadı.Başka biri beni böyle takmasa çok ciddiyim hiç takmazdım oradan ayrılırdım. Ama konu o olunca çok hassastım.

Daha sonra bir gün morali bozuktu. Neyin var dedim Bir şey yok dedi. Halbuki anlatmalıydı, keşke anlatsaydı. Hem biz yakın arkadaş veya dost değil miydik, değilmişiz.

Yine bir gün bana ne kadar şirinsin dedi. O gün benim bayramımdır işte. Evet arkadaşımdı o benim.

Başka bir gün yorgun olduğu bir anda şaka maksatlı biraz dalga geçtim. Alındı çok kızdı küfür etti. O an işte dünyam yıkıldı. Yine küstüm ona çocuk gibi. Geldi bir süre sonra özür dilerim dedi bağırdığım için. Bir şey demedim o da zaten cevabımı beklemedi gitti.

Bu sefer daha uzun süre küstüm. Aslında tek istediğim benimle biraz ilgilenmesiydi belki de. Ama hiç umursamadı beni. Sonra araya durumu bilen bir arkadaşımı soktum dedim ki ben ona çok kırıldım filan dedim. Gidip konuşmuş ben ondan özür diledim zaten ama o nedense benimle konuşmuyor ama benim açımdan bir sorun yok yapabileceğim bir şeyde yok aramızda küslük olmasa daha iyi olur gibilerinden bir şey söylemiş. Anladım ki beni umursamıyor sıradan bir arkadaşıyım onun sadece. Ama ben dediğim gibi gerçekten onu bir dost olarak görmüştüm yakın hissetmiştim kendimi. Ama o öyle düşünmüyormuş anladım.

Sonra tatile Ankara'ya gitti 1 ay kadar yoktu. Bu arada hiç mesaj atmadım o da atmadı aramadım o da aramadı. Ama Aynı arkadaş grubumuzdan bir kaç kişiyle görüşmüş gideceğini bir ben bilmiyormuşum. Ne zaman geleceğini de söylemiş onlara.

Halbuki Ben onun dostu olmalıydım. Morali bozukken beni aramalıydı gecenin köründe. Sevinince bana sarılmalıydı. Ama onu bunları başkalarıyla yapıyor onu anladım.

1 ay boyunca gelmesini bekledim. Gelince ilk işim bunları ona söylemekti. Geldi söyleyemedim. Aynı arkadaş grubuyla çalışmamız vardı o gün. Sabah geldi 1 ay sonra ilk defa gördüm onu gülerek geldi. Dayanamadım daha fazla küsmeye kendimi onurumu gururumu her şeyimi hiçe saydım. Bende güldüm. Sarıldım ona. hoş geldin dedim. Hiç bir şey olmamış gibi.

Kısaca sohbet ettik çıkışta konuşacaktım bütün bunları hislerimi duygularımı anlatacaktım ona. Ve bir daha asla görüşmeyecektim. ASLA. Çıktık otobüs durağına doğru gittik ben o ve 3 kişi daha ikisi sonra ayrıldı ama biri gitmedi. Sonra anladım ki dostum ve o diğer çocuk birlikte gideceklermiş. Anladım ki ben fazlalığım orada. Anladım ki onlar iki dost birlikte bir şeyler yapacaklar. Bana vermediği değeri ona veriyor.

Tabi tercih meselesi hem zaten benim gibi birini napsın yakışıklı değilim zengin değilim konuşmasını bilmem etkileyici değilim. Kocaman bir hiçim.

Ben ayrıldım oradan ama ruhumda benden ayrıldı.

Ben sadece dostum arkadaşım olsun istedim. Şimdi arasın zor durumdayım desin koşa koşa giderim hala. Neden o derseniz bilmiyorum. İçimden öyle geldi. Nedense onu seçtim.

Kesinlikle bu anlattıklarımın sevgililik aşk vb. şeylerle alakası yok. Sakın yanlış anlaşılmasın.

Perşembe günü yine çalışmamız var. Yine göreceğim onu yani. Bu sefer çıkışta konuşacağım onunla ve diyeceğim ki ;

Özür dilerim eğer seni kırdıysam bugüne kadar. Amacım sadece senin dostun olabilmekti. Seni kendime yakın gördüm samimi olabileceğimizi düşündüm ama sakın yanlış anlama bu söylediklerimin sevgililik ile alakası yok. Gerçekten samimi bir arkadaşın olmak istedim ben.

Evet ben kocaman bir aptalım sana iki kere küstüm çocukça. Ama bunların tek sebebi benim için diğerlerinden farklı olmandı. Başkalarının söyledikleri zerre kadar umrumda değilken senin yaptığın en ufak şey gülümsediğin ufak bir an benim için çok önemli. O yüzden biraz alınganlık gösteriyorum.

Sana mesaj attım cevap vermedin hatta bazen yokmuşum gibi davrandın.

Senden tek isteğim birazcık bana değer vermendi.

Ama sende haklısın seni benle arkadaşlık yapmaya zorlayamam. Zaten biliyorum tercih edilebilecek bir insan olmadığımı.

O yüzden sadece bunları bilmeni istiyorum. Ve emin ol bir daha beni görmeyeceksin.

Hoşçakal

Hoşçakalın :(

(Durum böyle biliyorum uzun oldu biraz ama okursanız ve fikrinizi belirtirseniz çok sevinirim. Böyle bir konuşma yapmak istiyorum onunla ne dersiniz ? )

(Yukarıda bahsettiğim arkadaş grubu ile aram zaten limoni eski duyurularımdan bakabilirsiniz. Bu konuşmayı yaptıktan sonra ayrılacağım zaten )

Dünyadaki ticaret hacmi ve paranın stabilitesi düşünüldüğünde dış ticaretlerin dolar / euro endeksli yapılması, ekomomik büyüklüklerin vs dolar / euro bazlı ölçülmesi mantıklı evet.

Peki ortak bir para birimi oluşturulsa ? Bu Eurozone gibi bir ortak birim değil, yani kişi bazlı o ortak para birimini kullanmak şeklinde değil de baz alınacak bir para birimi olsa ? Ve atıyorum dünyadaki son 10 yılda stabilitesini koruyan güvenli para birimlerinin yıllık ortalamasıyla değeri ölçülse ve ekonomik degisikliklere uyum sağlayarak hesaplansa (mesela euro battı gitti artık ortak para biriminim hesaplanmasında ortalamaya alınan para birimleri arasından çıkarılacak yerine başka bir para birimi dahil edilecek gibi) dolar ve euro dominantlığı sonlandırılıp böylelikle bu para birimlerini kullanmayan ülkelerin daha güvenli ekonomik etkileşimde olmaları sağlanamaz mı ?

Erkekler neden bi kadına bi de beni böyle gör gibilerinden sorar ya da sormadan ne bileyim Erekte halde foto atar ya da Boxer li foto atmak ister?

Bu kadın kişisi hoşlanılan ya da arzu edilen olabilir.

Ama erkekler neden böyle bişey yapar da kadın kısmının böyle fotoğraflara tav olabileceğini düşünebilir


Bilemedim

bir tane linkim var. açınca sadece video çıkıyor. daha doğrusu ana sayfaya yönleniyor. aradım bilgisayarımda bulamadım. o görsele ihtiyacım var.

wayback machine sadece kasımdan itibaren caps almış ve gene aynı sayfaya yönleniyor.


namıssız imageshack güvendik sildi kb'lık görseli. :(

bi site daha vardı geçmise giden de çıkaramadım. linki veriyorum. çıkaran olursa minnettar olurm.

img216.imageshack.us

Selam kek ve pastaserver ekşi duyuru ahalisi. Anneler günü için mutfağımızın güzide aleti olan bir "mikser" almak istiyorum.

Şartlarım şunlar, kaliteli olsun, olabildiği kadar sessiz olsun. Homend marka buldum, Bosch ve Siemens var. Siemensinki set şeklinde, bosch unkiler azıcık eski görünümlü, homend de çok kaliteli gelmedi.

Yani kısaca bi halt bildiğim yok bu konuda ve hepsiburadada yeteri kadar yorum yok, o yüzden hangi marka alayım , model falan da olur, tavsiye edebilir misiniz?

en sevdiğinizden en sevmediğinize bir sıra yaparsanız nasıl olurdu?

not: bir de sözlükte böyle bir başlık görmüştüm sanırım ama şimdi bulamıyorum. bi buldurun be?

arkadaşlar perşembe günü acil olarak Adana'ya gitmem gerekiyor. Başlıktan da anlaşılacağı üzere bakaya durumdayım. Ankara'dan Adana'ya gidiş dönüş uçak yolculuğu yapsam tutanak tutulur mu veya başka bir sıkıntı olur mu?
Not: Çok acil ve önemli bir durumdur. Tecrübe etmiş bakaya arkadaşlar cevaplarsa sevinirim. GBT'ye takılmam durumunda ne olacağına ilişkin bilgi sahibiyim, bu konuda cevap vermenize gerek yoktur. Şimdiden herkes çok sağ olsun.

evde ev işi yaparken anne stayla arkada dizi açık olsun istiyorum. şöyle arada kaçırdıklarım çok önemli olmayacak, izlediğimde de sıkmayacak yabancı sitcom önerseniz ya bana?

Kullaniyorsunuz? Chromedan memnun degilim artik fazla kasiyor siz ne onerebilirsiniz?

Merhaba Arkadaşlaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaar,

Benim bu google chrome durup duruken değişik işler içine girdi. Şöyle ki;

-Belli başlı sitelerde (zamunda, liveleak ve ekşiduyuru(?) benim farkettiklerim) CPU usage fırlıyor tavana. fan kendinden geçiyor. zaten chrome'un görev yöneticisinde de gözüküyor o sekmenin delirdiği. olay uzantı falan değil yani direk o site emipliyor . şu an cok zorlanıyorum bunu yazmakta fan kendinden geçti :(
-Neden oldugunu anlayamadım önce bi şekilde bi virüs bulaştı bilgisayara (delta homes falan) onu sildim ettim . üç gün geçti şimdi de bu. o arada hiçbi şey yoktu. piyasadaki her antivürüsü indirdim ettim yok. vrüsle alakalı değil sanırım.
-bir de internet explorerda bu sayfalara girebiliyorum gayet.

NEDEN DOSTLAR neden böyle oldu? birazdan chrome sil yükle yapacagım ama tamamen bilinçsiz.

siz neler dersiniz başına gelen var mıdır bu durum ya da çözümü bilen :( sağolun şimdiden ;(((

Selam yine bir acemi sofor sorusu.

Simdi, ben 3 aydir falan araba kullaniyorum. En baslarda yokusta kalkmada cok zorlaniyordum, sonra el freni olayini ogrendim hayat bayram oldu. Cekiyodum elfoyu bakiyodum keyfime. Ne kaydirma ne stop etme derdi var. Ama artik su sictigimin kavrama noktasi kas hafizama islemistir diye elfosuz kalkma calismalarina tekrar basladim.

Bize ogretilen hep su yarim debriyaj olayiydi. debriyaj ve frene basili, debriyajdan yavasca cekiyoruz araba titreyince frenden aniden cekip gaza basiyoruz kaldiriyoruz arabayi. Ben bunu denedigimde cogunlukla frenden gaza gotururken stop ediyor araba. Zaten rolanti sorunu var arabada bazen cildiriyor devir gostergesi kendiliginden asagi yukari oynuyor falan. Bugun abim gelmisti, annem de var arabada yani yuk fazla normalde max 2 zayif insan oluyoruz arabada. yokusta durdum abime rezil olmayayim diye elfosuz kalkmaya calistim sonuc husran. Yukun etkisi var diye kendimi kandiriyorum belki ama bilmiyorum.

Ama sunu yapinca daha rahat kalkiyorum, normal duz yolda kalkar gibi frenden gaza gotururken debriyajdan daha seri bir sekilde cekiyorum debriyaj gaz kalkiyorum. Bunu yaparken 5-10 cm kayiyor zaten cok dik yokuslarda yapmiyorum bunu. Ve goruyorum cogu araba da kalkarken boyle azicik kayiyor onlar da bunu yapiyor diye dusunuyorum.

Siz duyurunun usta soforleri, nasil kaldiriyorsunuz arabayi? Yarim debriyaj olayi acemilige ozgu mu? Bana kalsa otomatik vitese gecene kadar (yillar alabilir bu) her yokusta elfoyu cekerim ama cekiniyorum ya. Babam bir gun gelecek ve aylardir araba kullanan oglunun normal bir yokusta bile el freniyle kalktigini gorecek... rezillik amk :(

çinli veya japonların bir talkshowu var. misafir olarak türkiye'den adamın biri katılmıştı. türkçe dilinde konuşmanın yabancılar tarafından nasıl algılandığını ve kağıt türk paralarıyla alakalı şeyler, 6 sıfırdan kurtulmamızı falan anlatıyordu.

hangi programdı o?

yarın gece 01:00 da aştiden kalkacak otobüsüm var.
kızılaydan aşti'ye ankaray'ın son seferi kaçta oluyor acaba?
nette bulamadım..

Font nedir?

birinci sınıf diziler listenizde hangi diziler var?

ben en son house of cards'ı bu listeye dahil ettim.

mesela fringe'in ilk bölümünü izledim ama çok sevmedim.

Duygusal hüngür hüngür ağlatacak film arıyorum, tavsiyeleri bekliyorum.

bu bütçeye ne alınabilinir. bana kalsa 2000 model bmw alacam ama bi yandan 15 senelik araba illa arıza cıkarır diyourm. hatchpack begeniyorum. ne alınabilir? .