tormentorius
avcılık silahları? resim yapma malzemeleri? giysi? tarım (bu da olur)?teşekkürler
avcılık silahları? resim yapma malzemeleri? giysi? tarım (bu da olur)?
teşekkürler
teşekkürler
0
tarım çok (çooooooooooooook) sonra. herhalde ilki avcılıkla ilgilidir. resim de hemen o sıralarda gelişmiştir. resim için alet yaptıklarını sanmıyorum başta. ağza alıp püskürtüyolarmış veya parmakla boyuyolarmış.
bi de belki av aletinden önce giysi yapmış olabilirler çünkü hem göç halindeler hem buzul çağları vs oluyor filan. sonuçta giysi de avdan olduğuna göre artık denktir sanıyorum zamanları.
bi de belki av aletinden önce giysi yapmış olabilirler çünkü hem göç halindeler hem buzul çağları vs oluyor filan. sonuçta giysi de avdan olduğuna göre artık denktir sanıyorum zamanları.
0
bence resim yapma malzemeleri çeşitli yapraklardı.
yani ben küçük ve ilkelken çok güzel resimler yapıyodum farklı renkli yapraklarla.
yani ben küçük ve ilkelken çok güzel resimler yapıyodum farklı renkli yapraklarla.
0
üretme kavramından ne anladığınıza bağlı. sonuçta herhangi bir araç/gereç yapmış olsalar da, bunu başkalarına aktarmak için dil gerekli.
0
kemikten delici ve tastan yapilma kesiciler. oldovan'in ilk ornekleri. aratin, cikar karsiniza. tarim harbiden cooooooooooooooooooooooooooooook sonra.
0
insanların ilk ürettikleri şeyler ya da başka deyişle en eski insan yapımı şeyler taştan aletlerdi. etiyopya'da 2.6 milyon yıl öncesine ait kuartzdan yapılma kesici alet bulmuşlar mesela. ondan sonra el baltaları falan yapmışlardır işte, aletler giderek gelişmiştir. en eski silahlar da odundan mızraklarmış.
en eski duvar resmi 40 bin yıl öncesine aitmiş ve ispanya'da bulunmuş.
ilk giyecek veya en eski giyecek 170 bin yıl öncesine dayanıyormuş. sondan bir önceki buzul çağında giyinmeye başlamışlar. bunu da, saç bitinin giysi/vücut bitine 170 bin yıl önce evrilmesine dayanarak bulmuşlar. bir de insanlar maymun gibi vücut kıllarını kaybettikten çok sonra giyinmeye başlamışlar. afrika'dan kuzeylere göç ettiklerinde modern giysilere benzer daha gelişmiş giysiler giymeye başlamışlar.
en eski ayakkabı ise 5500 yıl öncesine dayanıyor. bir mağarada koyun bokunun içinde bulmuşlar.
en eski duvar resmi 40 bin yıl öncesine aitmiş ve ispanya'da bulunmuş.
ilk giyecek veya en eski giyecek 170 bin yıl öncesine dayanıyormuş. sondan bir önceki buzul çağında giyinmeye başlamışlar. bunu da, saç bitinin giysi/vücut bitine 170 bin yıl önce evrilmesine dayanarak bulmuşlar. bir de insanlar maymun gibi vücut kıllarını kaybettikten çok sonra giyinmeye başlamışlar. afrika'dan kuzeylere göç ettiklerinde modern giysilere benzer daha gelişmiş giysiler giymeye başlamışlar.
en eski ayakkabı ise 5500 yıl öncesine dayanıyor. bir mağarada koyun bokunun içinde bulmuşlar.
0
ilk kullanılan silah. sonuçta taş. ama üretim için işleme gerekli diye üretime sayamam onu. şekil verme opsiyonu da var. üretimin tanımına göre sayabiliriz de saymayabiliriz de sonuçta kemik bıçaklar var.
ama ilk "üretilen" giyim amaçlı. muhtemelen deri/bitki karışık bişiler.
barınağı genelde hazır şeylerden yaptıklarından üretim saymıyorum.
Resimler daha sonra. önce ilk işleri temel ihtiyaçlardı. maymun alet kullanmaya başlayınca işler değişti. resim sanat veya hikye anlatma derdi çok daha sonra.
ama ilk "üretilen" giyim amaçlı. muhtemelen deri/bitki karışık bişiler.
barınağı genelde hazır şeylerden yaptıklarından üretim saymıyorum.
Resimler daha sonra. önce ilk işleri temel ihtiyaçlardı. maymun alet kullanmaya başlayınca işler değişti. resim sanat veya hikye anlatma derdi çok daha sonra.
0
sendelemeden
ya galiba benim kafamda boyle bir sey oluyor. su an toplasam toplanacak uzunlukta sacim var, erkegim ve birkac senedir saclarim dokuluyordu. hem seyrelerek, hem de alnin iki yanindan acilarak. fakat bir suredir o alnin iki yaninda acilan yerde tekrar kisa saclar cikti, su an 1-1.5 cm. civarindalar.
ya galiba benim kafamda boyle bir sey oluyor. su an toplasam toplanacak uzunlukta sacim var, erkegim ve birkac senedir saclarim dokuluyordu. hem seyrelerek, hem de alnin iki yanindan acilarak. fakat bir suredir o alnin iki yaninda acilan yerde tekrar kisa saclar cikti, su an 1-1.5 cm. civarindalar. yani saci uzatirken hep onden boyle seyler cikar, biliyorum da bunlar baya bildigimiz duzenli cikmis. acaba orasi tekrar kapanacak mi? bioblas kullaniyorum yaklasik bir senedir ama yeni etki gostermesi gibi garip bir ihtimali pek ciddiye almiyorum. ne oluyordur sizce?
0
belki bir dönem hormonlarında bir karışıklık oldu ve şimdi eski haline döndü. kıl kökü ölmedikçe tekrar çıkabilitesi oluyormuş saçın.
0
banuolcay
Galiba 90'lardi. Madonna'nin ilk new york' a gelisi, hayatindan bir kesit film olmustu. Nereye gitse kabul edilmiyodu falan. O filmin ismini hatirlayan ve nerede bulabilecegimi bilen? Ismi imdb'de bile bulamadim.Tesekkur
Galiba 90'lardi. Madonna'nin ilk new york' a gelisi, hayatindan bir kesit film olmustu. Nereye gitse kabul edilmiyodu falan. O filmin ismini hatirlayan ve nerede bulabilecegimi bilen? Ismi imdb'de bile bulamadim.
Tesekkur
Tesekkur
0
Hayir. Madonnanin hayati anlatiliyor benim dedigimde. Ve kendisi oynamiyor zaten.
0
compadrito
http://postdocs.jpl.nasa.gov/postdocsatjplext/Iranli var, Pakistanli var, Silili var, Belcikali var, Israilli var da, neden bir tek Turk bile yok, hıı???Düdüt: Ali Iranli, Razi Pakistanli.
postdocs.jpl.nasa.gov
Iranli var, Pakistanli var, Silili var, Belcikali var, Israilli var da, neden bir tek Turk bile yok, hıı???
Düdüt: Ali Iranli, Razi Pakistanli.
Iranli var, Pakistanli var, Silili var, Belcikali var, Israilli var da, neden bir tek Turk bile yok, hıı???
Düdüt: Ali Iranli, Razi Pakistanli.
0
bunlar iranlı pakistanlı vs vs değil ki hepsi amerigalı :)
bi de bu var ama mesela www.nature.com illa nasa da mı olcak? nasada post doc olmasa da çalışan türk araştırmacılar da var ayrıca. bu listede toplam kaç kişi var? dünyanın kaçta biri zaten. yokları sayarsak daha başka bi sürü ülkeden de adam yok.
lpgli tosbaganın değindiği kısmı saymazsak tabi :)
bi de bu var ama mesela www.nature.com illa nasa da mı olcak? nasada post doc olmasa da çalışan türk araştırmacılar da var ayrıca. bu listede toplam kaç kişi var? dünyanın kaçta biri zaten. yokları sayarsak daha başka bi sürü ülkeden de adam yok.
lpgli tosbaganın değindiği kısmı saymazsak tabi :)
0
dokunmakalbime
bilmemek değil öğrenmemek ayıptır diyerek bu saçma soruyu soruyorum. 18 kasım 1946 doğumlu biri 18 kasımda kaç yaşında olacak?66? 67?edit : 66 diye düşünüyorum. ama gün alma bilmem ne olayları yüzünden emin olamadım.
bilmemek değil öğrenmemek ayıptır diyerek bu saçma soruyu soruyorum.
18 kasım 1946 doğumlu biri 18 kasımda kaç yaşında olacak?
66? 67?
edit : 66 diye düşünüyorum. ama gün alma bilmem ne olayları yüzünden emin olamadım.
18 kasım 1946 doğumlu biri 18 kasımda kaç yaşında olacak?
66? 67?
edit : 66 diye düşünüyorum. ama gün alma bilmem ne olayları yüzünden emin olamadım.
0
66 yaşını bitirecektir. 67. yaşına girecektir. Fakat kaç yaşında sorusunun cevabı bitirdiği yaşı söylemektir.
66 yaşında olacaktır.
66 yaşında olacaktır.
0
mantık şu:
18 kasım 1946 dogumlu birisi:
18 kasım 1946'da: 1 yaşında DEĞİL. sıfır yaşında. "merhaba ben bir yaşındayım" diyemez.
18 kasım 1947: 1 yaşında. "merhaba ben bir yaşındayım" der. sıfır da diyemez, iki de diyemez.
...
66 eder.
18 kasım 1946 dogumlu birisi:
18 kasım 1946'da: 1 yaşında DEĞİL. sıfır yaşında. "merhaba ben bir yaşındayım" diyemez.
18 kasım 1947: 1 yaşında. "merhaba ben bir yaşındayım" der. sıfır da diyemez, iki de diyemez.
...
66 eder.
0
freya
dizi dunyama hizla kattigim arrow dizisinde, basroldeki adamin uvey babasi, zenci amcanin aksani nedir allah askina! britishmis kendisi ama, bi degisik degil mi yine de. ozel bi aksani var mi ingiliz olmasi haric?http://www.youtube.com/watch?v=uaS--YPha_w
dizi dunyama hizla kattigim arrow dizisinde, basroldeki adamin uvey babasi, zenci amcanin aksani nedir allah askina! britishmis kendisi ama, bi degisik degil mi yine de. ozel bi aksani var mi ingiliz olmasi haric?
www.youtube.com
www.youtube.com
0
bach birdir
geçen kıştan beri kullanmadım. içi boştu, ancak belki oksitlenmiştir. temizleyeyim diyorum. nasıl temizlemeli? yıkayıp kurutsam, kireçlenir gibin geliyor sudan ötürü.
geçen kıştan beri kullanmadım. içi boştu, ancak belki oksitlenmiştir. temizleyeyim diyorum.
nasıl temizlemeli? yıkayıp kurutsam, kireçlenir gibin geliyor sudan ötürü.
nasıl temizlemeli? yıkayıp kurutsam, kireçlenir gibin geliyor sudan ötürü.
0
oksitlenen şey yıkamayla geçmez ki. oksitlenmiştir diyorsan kullanmayacaksın.
0
çay kaşığı karbonat çay kaşığı tuz. yarım/bir çay bardağı suya karıştır, içine dök çalkala. çıkan suya göre tekrarlarsın.
0
stainless steel yazıyor mu altında? kaç senelik bu matara?
0
mvpatakan
öncelikle şunu diyim hastaneye gitmekten nefret ederim. o yüzden burada soruyorum.ya ben eskiden günde 1 kere çişimi ya yapardım ya yapmazdım.böyle arkadaş ortamlarında herkes 'dur ben bi çişimi yapıp geliyim' dediklerinde 'ulan ne kadar çok çiş yapmaya gidiyo bu insanlar' derdim. çok nadirdi dışa
öncelikle şunu diyim hastaneye gitmekten nefret ederim. o yüzden burada soruyorum.
ya ben eskiden günde 1 kere çişimi ya yapardım ya yapmazdım.
böyle arkadaş ortamlarında herkes 'dur ben bi çişimi yapıp geliyim' dediklerinde 'ulan ne kadar çok çiş yapmaya gidiyo bu insanlar' derdim. çok nadirdi dışarda çişimi yapmam çünkü gelmezdi amk.
neyse, ya son 1 aydır ben günde 5-6 kere çişimi yapmaya başladım. böyle bişe yok! canım sıkılıyo abi sürekli çişe gitmekten. her hangi bir yanma vs yok o bölgede. harıl harıl işiyorum. olay bu. bi gariplik var bende, ben böyle değildim. yaş 22 bu arada.
neden olabilir ? doktara gitmem elzem mi ?
yoksa normale mi döndüm ?
not : aşırı su tüketmiyorum.
ya ben eskiden günde 1 kere çişimi ya yapardım ya yapmazdım.
böyle arkadaş ortamlarında herkes 'dur ben bi çişimi yapıp geliyim' dediklerinde 'ulan ne kadar çok çiş yapmaya gidiyo bu insanlar' derdim. çok nadirdi dışarda çişimi yapmam çünkü gelmezdi amk.
neyse, ya son 1 aydır ben günde 5-6 kere çişimi yapmaya başladım. böyle bişe yok! canım sıkılıyo abi sürekli çişe gitmekten. her hangi bir yanma vs yok o bölgede. harıl harıl işiyorum. olay bu. bi gariplik var bende, ben böyle değildim. yaş 22 bu arada.
neden olabilir ? doktara gitmem elzem mi ?
yoksa normale mi döndüm ?
not : aşırı su tüketmiyorum.
0
senin düzenine dayanamayan böbrekler olayı kendi kontrollerine almış. sen karışma.
0
idrar yolu enfeksiyonu. Idrar yolu iltihabi varsa ki bende de var gunde 8-9 kere gidiyosun.Cunku saglikli insanlarin bi seferde yaptigini sen 3 -4 sefer de yapabiliyosun.Ondandir cise bu kadar cok gidilmesi .Doktora git idrar tahlili yapsin.Iltihap varsa ya da enfeksiyon antibiyotik vericek.Bir de bol bol su tuketmen gerekicek iltihabi atsin diye.
0
İdrarınız aniden gelmiyor ve İdrarınızı bir süre tutmakta zorlanmıyor iseniz günde 5-6 kere idrar yapmak normaldir.
0
ya allah kahretsin yine full sağlıklı çıktım. :)
aslında aniden geldiği oluyor ama tutmakta zorlanmıyorum.
gittim,geldim want2, eyw :)
aslında aniden geldiği oluyor ama tutmakta zorlanmıyorum.
gittim,geldim want2, eyw :)
0
she was my baby
teknolojinin neredeyse hic olmadigi yillarda yasamis insanlar icin uzuluyor musunuz? Yani adamlar belki ne antrikalar yasadi ama bos bi hayatlari olmus gibi geliyor bana..
teknolojinin neredeyse hic olmadigi yillarda yasamis insanlar icin uzuluyor musunuz? Yani adamlar belki ne antrikalar yasadi ama bos bi hayatlari olmus gibi geliyor bana..
0
ben de böyle düşünüyorum ama sonra kendi halimi düşünüp üzülüyorum. bundan 100 yıl sonrakiler de bize giydirecek. ay internete köylü gibi evden telefondan giriyorlarmış, ay dolmuşa arabaya biniyorlarmış diye.
0
Belki de yoktu. Yani bu koy hayati degil ki bahsettigim. Adamlar belki kendi 50 kisilik topluluklarindan baska insan bile tanimadan yasadilar. Ya da avcilikla gecinen insanlar falan..
Ayiadam, onlara lafim yok, onlar da bizim icin uzulsunlar :)
Ayiadam, onlara lafim yok, onlar da bizim icin uzulsunlar :)
0
türk olarak böyle düşünmen saçma be abi, hele şu zamanda :)
bence adamlar kral gibi yaşamışlardır, hergün macera hergün aksiyon, tek dert yemek bulmak avlanmak falan. öyle hatunla konuşayım sabaha kadar elini tutayım falan yok, takıyosun kaplan dişini boynuna akıyo cıvırlar, olmadı koyuyosun kafaya odunu alıyosun hatunu mağaraya falan eheh keyifli iş bence
bence adamlar kral gibi yaşamışlardır, hergün macera hergün aksiyon, tek dert yemek bulmak avlanmak falan. öyle hatunla konuşayım sabaha kadar elini tutayım falan yok, takıyosun kaplan dişini boynuna akıyo cıvırlar, olmadı koyuyosun kafaya odunu alıyosun hatunu mağaraya falan eheh keyifli iş bence
0
yaşayamadıklarını reenkarnasyonla tekrar yaşıyorlar. mesala ben önceki hayatımda mozart idim. gerçekten!
(bkz: reenkarnasyon)
(bkz: reenkarnasyon)
0
tam tersi, onlara özeniyorum.
O zamanlar yaşamanın daha bi anlamı heyecanı varmış, hayatta kalma çabası falan, güzel şeyler bunlar.
Şimdi ise ot gibiyiz hafiften sanki...
O zamanlar yaşamanın daha bi anlamı heyecanı varmış, hayatta kalma çabası falan, güzel şeyler bunlar.
Şimdi ise ot gibiyiz hafiften sanki...
0
üzülmüyorum onlarda kendi devirlerinde yaşamaktan bence memnundular bundan 1000 yıl sonrasında yaşamak istemezdim yada 100 yıl sonrasında,
Görmek isterdim ama yaşamak istemezdim şimdiki değerlerimin ileride yok olmuş olması hoşuma gitmezdi heralde.
Her insan alıştığı zamanda yaşamalı diyelim, aksi mümkün değil tabi ama böle bağliyim :)
Görmek isterdim ama yaşamak istemezdim şimdiki değerlerimin ileride yok olmuş olması hoşuma gitmezdi heralde.
Her insan alıştığı zamanda yaşamalı diyelim, aksi mümkün değil tabi ama böle bağliyim :)
0
ot gibiyiz +1
bize ne gösteriliyorsa onu izliyoruz. önümüze ne konursa onu yaşıyoruz. bugün olup da geçmişte olmayan ve keşke olsaymış diyebileceimiz tek konu belki tıpın teknoloji bakımından ilerlemiş olması olabilir. bunun dışında hatırlıyorum da çocukken böyle bilgisayarımız falan yoktu bizim. mahallede her gün top oynar, saklambaç oynar, hep birlikte oturup saçma şeylerden konuşurduk. şimdi çocuklar bilgisayar başından kalkmıyor, hepsi birer zombi gibi, ekranın önünden ayıramıyorsun.
bize ne gösteriliyorsa onu izliyoruz. önümüze ne konursa onu yaşıyoruz. bugün olup da geçmişte olmayan ve keşke olsaymış diyebileceimiz tek konu belki tıpın teknoloji bakımından ilerlemiş olması olabilir. bunun dışında hatırlıyorum da çocukken böyle bilgisayarımız falan yoktu bizim. mahallede her gün top oynar, saklambaç oynar, hep birlikte oturup saçma şeylerden konuşurduk. şimdi çocuklar bilgisayar başından kalkmıyor, hepsi birer zombi gibi, ekranın önünden ayıramıyorsun.
0
la oğlum manyakmısınız la. öyle kitaparda okudğunuz gibi değil hayatlar. açın bakın bakalım 1700 1800lere kadar ne kadarmış insanın ömrü. 40ına geldin mi aziz sayılıyomuşsun aq.
bizden daha komplike falan düşündükleri yok. o zaman dünya nüfusunun %90ı okuma yazma bilmiyor. dünyada olan bitenden haberin yok. daha da eskiye gidersen daha dorğu düzgün konuşmaya yeni başlamışsın. tepende bir firavun bir imparator bunu yap şunu yap üstüne de bir gel savaş diyor. mal gibi yaşayıp mal gibi öleceksin yani.
la bütün amerikadaki yerliler senin benim bağışık olduğumuz iki tane traş hastalıktan telef olmuş. düşün artık canın burnunda yaşıyorsun hık deyine ölüyorsun.
bizden daha komplike falan düşündükleri yok. o zaman dünya nüfusunun %90ı okuma yazma bilmiyor. dünyada olan bitenden haberin yok. daha da eskiye gidersen daha dorğu düzgün konuşmaya yeni başlamışsın. tepende bir firavun bir imparator bunu yap şunu yap üstüne de bir gel savaş diyor. mal gibi yaşayıp mal gibi öleceksin yani.
la bütün amerikadaki yerliler senin benim bağışık olduğumuz iki tane traş hastalıktan telef olmuş. düşün artık canın burnunda yaşıyorsun hık deyine ölüyorsun.
0
ayıadam bahsettiğin insanlık maymunluktan yeni çıkmış gibi olmuş biraz.
tabi dediklerin de mevcut ama tüm bunlara rağmen, ortalama ömür 35 iken sen dev medeniyetler kurabiliyorsun, kıtaları aşan. veya sirius un çift yıldız olduğunu biliyorsun, hatta kütlesini bile. tüm dünyaya yayılmışsın veya dünyanın bir galaksi içinde olduğunu ve milyarlarca galaksi olduğunu düşünebiliyorsun. binlerce yıl sonrasının gök olaylarını hesaplayabiliyorsun. vs...
ayrıca hayatımız belki uzun evet ama çok sıkıcı ve yaşlılık çok zor :) belki şipşak yaşamak daha eğlenceli oluyodu kimbilir.
tabi dediklerin de mevcut ama tüm bunlara rağmen, ortalama ömür 35 iken sen dev medeniyetler kurabiliyorsun, kıtaları aşan. veya sirius un çift yıldız olduğunu biliyorsun, hatta kütlesini bile. tüm dünyaya yayılmışsın veya dünyanın bir galaksi içinde olduğunu ve milyarlarca galaksi olduğunu düşünebiliyorsun. binlerce yıl sonrasının gök olaylarını hesaplayabiliyorsun. vs...
ayrıca hayatımız belki uzun evet ama çok sıkıcı ve yaşlılık çok zor :) belki şipşak yaşamak daha eğlenceli oluyodu kimbilir.
0
bi belgesel vardı hiç dış dünyayla iletişim kurmamış afrika kabilesine gidiyolar, kabile ilk kez beyaz adam görüyo, ürküyolar başta beyaz adam mı olur lan? diyerek. sonra ayna görünce korkudan altların sıçıyorlar, ayna lan!
teknoloji değil de tıbbi imkanlardan yoksun olmaları kötü bence. düşünsene avlanırken bacağını bi kaya maya bişey kesiyo sonra bu enfeksiyon kapıyo, antibiyotik falan da yok kan zehirlenmesin hooop bikaç günde öldü herif. ne anladım lan ben bu işten? yoksa teknolojiyi, bilgisayarları, telefonları falan siktir et. adamlar ava çıkıyo, ok yay yapıyo falan.
teknoloji değil de tıbbi imkanlardan yoksun olmaları kötü bence. düşünsene avlanırken bacağını bi kaya maya bişey kesiyo sonra bu enfeksiyon kapıyo, antibiyotik falan da yok kan zehirlenmesin hooop bikaç günde öldü herif. ne anladım lan ben bu işten? yoksa teknolojiyi, bilgisayarları, telefonları falan siktir et. adamlar ava çıkıyo, ok yay yapıyo falan.
0
Survivorman
Saygıdeğer patililer,Kedimiz, canımız, tosunumuz 9 aylık oldu. Sağlık karnesi, düzenli aşıları, herşeyi pırıl pırıl. Veterineri de düzenli ziyaret ediyoruz. Ancak tosunumuzun çene altında döküntüler gördüğümüz üzere soluğu veterinerde aldık. Laboratuvar sonucu 15 gün kadar zaman alacağı için acil çö
Saygıdeğer patililer,
Kedimiz, canımız, tosunumuz 9 aylık oldu. Sağlık karnesi, düzenli aşıları, herşeyi pırıl pırıl. Veterineri de düzenli ziyaret ediyoruz. Ancak tosunumuzun çene altında döküntüler gördüğümüz üzere soluğu veterinerde aldık. Laboratuvar sonucu 15 gün kadar zaman alacağı için acil çözüm olarak 2 dozluk Mantar iğnesinin ilk dozunu yaptı. Bu arada aldığı dokuyu teste gönderdik bekliyoruz. Ketoral hapın bir tabletini 5 mg sulandırıp bir gün boşluk bırakarak şırıngayla içiriyoruz. Sabah ve akşam da ketoral kremini sürüyoruz. Geçen pazartesi başladığımız uygulama en son resimde gördüğünüz hale geldi. Tabi ki veteriner mevcut ancak çok da güvendiğimiz söylenemez. Konumumuz itibarı ile yakın çevrede düzgün başka veteriner de olmadığından dolayı sizin görüşlerinize başvurmak istedik.
Aranızda konu hakkında bilgisi olanlar bu patilere sahip çıksınlar :)
Kedimiz, canımız, tosunumuz 9 aylık oldu. Sağlık karnesi, düzenli aşıları, herşeyi pırıl pırıl. Veterineri de düzenli ziyaret ediyoruz. Ancak tosunumuzun çene altında döküntüler gördüğümüz üzere soluğu veterinerde aldık. Laboratuvar sonucu 15 gün kadar zaman alacağı için acil çözüm olarak 2 dozluk Mantar iğnesinin ilk dozunu yaptı. Bu arada aldığı dokuyu teste gönderdik bekliyoruz. Ketoral hapın bir tabletini 5 mg sulandırıp bir gün boşluk bırakarak şırıngayla içiriyoruz. Sabah ve akşam da ketoral kremini sürüyoruz. Geçen pazartesi başladığımız uygulama en son resimde gördüğünüz hale geldi. Tabi ki veteriner mevcut ancak çok da güvendiğimiz söylenemez. Konumumuz itibarı ile yakın çevrede düzgün başka veteriner de olmadığından dolayı sizin görüşlerinize başvurmak istedik.
Aranızda konu hakkında bilgisi olanlar bu patilere sahip çıksınlar :)
0
bizimkinde de oldu. uzun zaman ve tedaviler sonucu tek kar eden pire tasması oldu. yemek kabı plastikse cam veya metalle değiştirin. tam olarak mantar olmayabilir, cat acne denen bir hadise olması daha muhtemel (belki o da mantardan oluyordur). demek istediğim mantar ilaçları işe yaramayabiliyor. foto tam çıkmamış ama çene altını çekmeye çalıştığınız belli. aynen orada oluyor hep.
0
islergucler
bacanın yanında olan hani yuvarlak. oradan acayip soğuk geliyor içeriye kapatsak bir şey olur mu?
bacanın yanında olan hani yuvarlak. oradan acayip soğuk geliyor içeriye kapatsak bir şey olur mu?
0
o menfezin konulması zorunluluk. igdaş falan kontrolde ilk ona bakar. sakın kapamayın. bir aksilikte, karbonmonoksit sızıntısında hayatınızı kurtarır o delik.
0
la bu zamana kadar bir şey olmadı. ben o deliğin kasıtlı konulduğunu düşünüyorum evi soğutup fazla yaksınlar diye.
gelin kapatıyım ben.
gelin kapatıyım ben.
0
Ben o delikleri gazetelerle kapadım. Böylece hava akışını tamamen engellemiyor, içeriye soğuk girmesini de engelliyor. Tavsiye ederim. Aksi takdirde eğer ben gibi en üst katta duruyorsanız çok soğuk giriyor odaya.
0
emretzsche
slmm arkadaslar ankara'da mor salkim ya da tohumunu nereden bulabilirim? annem istiyor da balkona ekecekmis. ayrica bu cicek ankara'da yetisir mi bilginiz var mi?
slmm arkadaslar ankara'da mor salkim ya da tohumunu nereden bulabilirim? annem istiyor da balkona ekecekmis. ayrica bu cicek ankara'da yetisir mi bilginiz var mi?
0
Karşıyaka Mezarlığı'nın karşısında bir sürü sera var, oraya gidin. Eğer mevsim uygunsa bulursunuz, bulamasanız bile tohumunu isteyebilirsiniz.
0
Yetişir tabi ama şu anda bulman çok zor, mevsimi değil çünkü. Afrika menekşesi bulabilirsin, onun da mor olanı var. Güvenpark'taki çiçekçilere bak, hatta büyük marketlerde falan bile oluyor.
0
denizzz
açık mavi havlu, açık mavi gömlek, sarı havlu; bunlar renklilerle mi beyazlarla mı yıkanmalı? tşk.
açık mavi havlu, açık mavi gömlek, sarı havlu; bunlar renklilerle mi beyazlarla mı yıkanmalı? tşk.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Şu aralar tarih okumaya merak sardım. Ama tarih hakkında ne okursam okuyayım; avrupa, mezopotamya ve asya uygarlıklarından başlayıp tarihin tamamını burada yaşanan olaylardan anlatıyor. Ben dünyanın geri kalanıyla ilgili bir kitap arıyorum.Hani mesela ilk çağlarda mezopotamyada tüm o bildiğ
Selamlar.
Şu aralar tarih okumaya merak sardım. Ama tarih hakkında ne okursam okuyayım; avrupa, mezopotamya ve asya uygarlıklarından başlayıp tarihin tamamını burada yaşanan olaylardan anlatıyor. Ben dünyanın geri kalanıyla ilgili bir kitap arıyorum.
Hani mesela ilk çağlarda mezopotamyada tüm o bildiğimiz şeyler olurken avrupa'da ne oluyordu? Amerika kıtasında neler oluyordu? Tüm o Avrupa tarihi, haçlı seferli vs. olurken bu Amerika kıtasında, Afrika kıtasında neler oluyordu? İnsanlar aynı insanlar olduğu halde, birbirinden izole kalan amerika ve avrupadaki uygarlıklar neden bu kadar farklı şekilde gelişti? Oraların tarihi, bugüne etkileri vs.
Bu tarz şeyleri okuyabileceğim kitap ve kaynak önerilerine açığım. Teşekkürler.
Şu aralar tarih okumaya merak sardım. Ama tarih hakkında ne okursam okuyayım; avrupa, mezopotamya ve asya uygarlıklarından başlayıp tarihin tamamını burada yaşanan olaylardan anlatıyor. Ben dünyanın geri kalanıyla ilgili bir kitap arıyorum.
Hani mesela ilk çağlarda mezopotamyada tüm o bildiğimiz şeyler olurken avrupa'da ne oluyordu? Amerika kıtasında neler oluyordu? Tüm o Avrupa tarihi, haçlı seferli vs. olurken bu Amerika kıtasında, Afrika kıtasında neler oluyordu? İnsanlar aynı insanlar olduğu halde, birbirinden izole kalan amerika ve avrupadaki uygarlıklar neden bu kadar farklı şekilde gelişti? Oraların tarihi, bugüne etkileri vs.
Bu tarz şeyleri okuyabileceğim kitap ve kaynak önerilerine açığım. Teşekkürler.
0
Tam olarak isteğini karşılar mı bilmiyorum çünkü kendim okumadım ama çok değer verdiğim, birikimine güvendiğim bir abim okudu ve kesinlikle tavsiye etti, o kitap budur, ihtiyacını da karşılar gibi: www.kulturatek.com
0
teşekkür ediyorum size ama aslında bahsettiğim tam olarak da bu tarz kitapların benim istediğim noktalara değinmemeleriydi. yani "dünya tarihi"ni anlatan bir kitap 15. yüzyılı anlatırken istanbul'un fethini anlatıyor, çünkü o tarihte gerçekleşen önemli olay o. ama ben istanbul fethedilirken güney amerika'da ne oluyordu mesela, bu tarz şeyleri merak ediyorum.
0
alfa tarih yayınlarının yeni bir bakış açsıyla dünya tarihi diye bir kitabı var. yazarı clive ponting, ceviren esref bengi özbilen.
bu kitabı ben daha okuyamadım ama arastırıp almıştım, sadece avrupa değil, bütün dunyada ne olmus ne btmıs zaman zaman bolerek anlatıyor. sozlukte de yorumarlı guzeldı. tavsıye edebılırım. kurcalamıstım fena degıldı.
edit: bu kıtap www.idefix.com
bu kitabı ben daha okuyamadım ama arastırıp almıştım, sadece avrupa değil, bütün dunyada ne olmus ne btmıs zaman zaman bolerek anlatıyor. sozlukte de yorumarlı guzeldı. tavsıye edebılırım. kurcalamıstım fena degıldı.
edit: bu kıtap www.idefix.com
0
exael
Merhabalar,Ben 2 senedir İspanya'da yaşıyorum, iyi seviye İspanyolca ve Katalanca'm var ve çeviri yaparak değerlendirmek istiyorum. Nasıl nerden iş bulunur ücretler nedir ne değildir nasıl olur hiçbir fikrim yok, yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Merhabalar,
Ben 2 senedir İspanya'da yaşıyorum, iyi seviye İspanyolca ve Katalanca'm var ve çeviri yaparak değerlendirmek istiyorum. Nasıl nerden iş bulunur ücretler nedir ne değildir nasıl olur hiçbir fikrim yok, yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Ben 2 senedir İspanya'da yaşıyorum, iyi seviye İspanyolca ve Katalanca'm var ve çeviri yaparak değerlendirmek istiyorum. Nasıl nerden iş bulunur ücretler nedir ne değildir nasıl olur hiçbir fikrim yok, yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
www.mcu.es
ingilizcen de varsa bunun gibi ofislerle veya ab işi yapan diğer yerlerle çalışabilirsin belki.
ingilizcen de varsa bunun gibi ofislerle veya ab işi yapan diğer yerlerle çalışabilirsin belki.
0
aşksız prens
darren hayes crush http://www.youtube.com/watch?v=6qneZMNwcl8madonna la isla bonitahttp://www.izlesene.com/video/madonna-la-isla-bonita/141657moloko familiar feelinghttp://www.youtube.com/watch?v=7Sxa8kca05Akaoma lambadahttp://www.youtube.com/watch?v=i8mz9uOvFQAbunlar gibi insanların toplu ve biraz
darren hayes crush
www.youtube.com
madonna la isla bonita
www.izlesene.com
moloko familiar feeling
www.youtube.com
kaoma lambada
www.youtube.com
bunlar gibi insanların toplu ve biraz da kafasına göre dans ettiği klipler izlemek istiyorum.var mı tavsiyeniz?
www.youtube.com
madonna la isla bonita
www.izlesene.com
moloko familiar feeling
www.youtube.com
kaoma lambada
www.youtube.com
bunlar gibi insanların toplu ve biraz da kafasına göre dans ettiği klipler izlemek istiyorum.var mı tavsiyeniz?
0
anection
Kafka nın Dava sını kaybettim.Nereye koymuş olabilirim?
Kafka nın Dava sını kaybettim.Nereye koymuş olabilirim?
0
tchuck
evin önüne yığmışlar 100mm spiralli siyah ipek marka boruları.işten eve geldiğimde işçiler gitmiş oluyor, sabah işe giderken de onlar daha gelmemiş oluyor. o yüzden soramadım.annem sormuş da "elektrik, internet hepsi bundan geçecek" demişler.ulan inşallah ttnet fiber falan çekiyorlardır. ya da telek
evin önüne yığmışlar 100mm spiralli siyah ipek marka boruları.
işten eve geldiğimde işçiler gitmiş oluyor, sabah işe giderken de onlar daha gelmemiş oluyor. o yüzden soramadım.
annem sormuş da "elektrik, internet hepsi bundan geçecek" demişler.
ulan inşallah ttnet fiber falan çekiyorlardır. ya da telekom hattını yenilerler. şuanki adsl'imde feci bir hat problemi var (2mbitten fazla bağlantı alınca snr marjım 10'un altına düşüyor).
hattı yenilerler mi? fiber çekerler mi? ıssız acun kaldi mu?
işten eve geldiğimde işçiler gitmiş oluyor, sabah işe giderken de onlar daha gelmemiş oluyor. o yüzden soramadım.
annem sormuş da "elektrik, internet hepsi bundan geçecek" demişler.
ulan inşallah ttnet fiber falan çekiyorlardır. ya da telekom hattını yenilerler. şuanki adsl'imde feci bir hat problemi var (2mbitten fazla bağlantı alınca snr marjım 10'un altına düşüyor).
hattı yenilerler mi? fiber çekerler mi? ıssız acun kaldi mu?
0
artık fiber'de olayı kolaylaştırdılar.
misal senin oldugun bölge fiber yoksa bile, bi yere kadar gelen fiber'e ek yapıp, senin evine çekebiliyorlar. bizim ofise böyle yaptık. 200 300 metre normal kablo ile devam ettirdik fiberi.
demem o ki, evet fiber çekiyorlar. ama sizin binaya çekmeseler bile artık fiber kullanırsın.
misal senin oldugun bölge fiber yoksa bile, bi yere kadar gelen fiber'e ek yapıp, senin evine çekebiliyorlar. bizim ofise böyle yaptık. 200 300 metre normal kablo ile devam ettirdik fiberi.
demem o ki, evet fiber çekiyorlar. ama sizin binaya çekmeseler bile artık fiber kullanırsın.
0
@nezaretten yok kanka bizim buralar sadece müstakil evler. o yüzden superonline fiber bize 2050'den önce gelmez.
ttnet 2-3 sokak aşağıya geldi, bu borunun içinde bize de getirtirler mi diye sordum. ya da en kötü ihtimalle hatları yenilerler midir ki? sizin oralarda da bu tip yenilemeler yapıldı mı?
ttnet 2-3 sokak aşağıya geldi, bu borunun içinde bize de getirtirler mi diye sordum. ya da en kötü ihtimalle hatları yenilerler midir ki? sizin oralarda da bu tip yenilemeler yapıldı mı?
0
Sanirim altyapi borusu bunlar, yani adamlarin dedigi gibi, elektrik, internet, vb gibi hepsi bunun icinden gececek. Her isteyen yolu delik desik etmesin diye, bu borulari dosuyorlar.
Daha sonra atiyorum fiber mi gececek, bu borunun icirisinden geciriyorlar... Elektrik direkleri iptal edilip kablolar yer altina mi alinacak, bu borudan geciriyorlar..
Daha sonra atiyorum fiber mi gececek, bu borunun icirisinden geciriyorlar... Elektrik direkleri iptal edilip kablolar yer altina mi alinacak, bu borudan geciriyorlar..
0
puc
Ekşi sözlükte açıklanıyor da anlamadığım bir yer var. Bulguru kısır yapar gibi önce sıcak suda bekletiyor muyuz?Ya da daha iyisi, uzmanı varsa bu işin basitçe anlatabilir mi bir kez daha?İyi günler.
Ekşi sözlükte açıklanıyor da anlamadığım bir yer var. Bulguru kısır yapar gibi önce sıcak suda bekletiyor muyuz?
Ya da daha iyisi, uzmanı varsa bu işin basitçe anlatabilir mi bir kez daha?
İyi günler.
Ya da daha iyisi, uzmanı varsa bu işin basitçe anlatabilir mi bir kez daha?
İyi günler.
0
ben 1 su bardağı mercimeği 2,5 bardak su ile kaynatıyorum.
mercimekler haşlanıp pişine üzerine 0,7 (bak bu 7 kısmı çok önemli, annem kafama kaktı resmen) bardak ince bulguru ekliyorum. mercimek ve bulguru iyice karıştırıp tencerenin kapağını kapatıyorum. 10-15 dk içinde bulgurlar da şişiyor.
sonra soğan rendeleyip zeytinyağı ve margarin ile kavuruyorum. salça da ekliyorum. sonra bulgur-mercimek karışımının içine ekliyorum. üzerine kıyılmış maydanoz baharat vs karıştır.
afiyet olsun.
mercimekler haşlanıp pişine üzerine 0,7 (bak bu 7 kısmı çok önemli, annem kafama kaktı resmen) bardak ince bulguru ekliyorum. mercimek ve bulguru iyice karıştırıp tencerenin kapağını kapatıyorum. 10-15 dk içinde bulgurlar da şişiyor.
sonra soğan rendeleyip zeytinyağı ve margarin ile kavuruyorum. salça da ekliyorum. sonra bulgur-mercimek karışımının içine ekliyorum. üzerine kıyılmış maydanoz baharat vs karıştır.
afiyet olsun.
0
mercimeği haşladıktan sonra suyuyla birlikte alıyorsun, bulguru katıyosun, suyu orda çekiyor.
www.portakalagaci.com
www.portakalagaci.com
0
işin uzmanı diyemem kendime ama yardımcı olmaya çalışayım.Bulguru suda bekletmiyorsunuz. 1 su bardağı mercimeği 3 su bardağı suda haşlayıp ocaktan sulu sulu aldıktan sonra içine bulguru koyup kapağını kapatıyorum ben. Bulgur bu şekilde suda beklemiş oluyor ama mercimekle birlikte.takılırsanız buralardayım ben yine
0
Bulguru sıcak suda bekletmeyeceksin. Bak hacı sana tarif vereyim. Konuya komşuya akrabaya hatta altın günlerinde sunulmuş beğendirilmiştir.
Miktar olarak göz kararı yaptığımdan net ölçü veremeyeceğim.
Kırmızı mercimeği yıka ve kaynatmaya başla, mercikler iyice kaynadıktan sonra altını kapat ve yavaş yavan ince bulguru ekle. Yavaşça ekle ve ara ara karıştır ki kıvamını anlayasın, yoksa bulgur zamanla katılaştığından kötü sonuç verebilir. Bu sebeple bir miktar cıvık bırakabilirsin, demlenince kıvamını bulacaktır. Demlenme süresi 15-20 dk yeterli.
Bir tavada bolca sıvıyağ içinde incecik doğranmış kurusoğanları kavur, sonra salça ekle ve iyce kavrulduktan sonra, pul biber, karabiber, tuz ve nane ekle.
Demlenmiş bulguru geniş bir kap içine al biraz kaşıkla filan ezki dağılsın pilav gibi, sonra üzerine hazırladığın sosu ekle ve karıştırmaya başla. Karıştırırken biraz soğuduktan sonra elle yoğurmaya devam edebilirsin. Yoğururken 1 limonun suyunu ve ince doğranmış maydanozları ekle ve yoğurmaya devam et. Çiğ köfte gibi yapışmaya başlayınca elinle sıkarak şekilver kıvırcık salata, göbek salata vs ile servis et.
Miktar olarak göz kararı yaptığımdan net ölçü veremeyeceğim.
Kırmızı mercimeği yıka ve kaynatmaya başla, mercikler iyice kaynadıktan sonra altını kapat ve yavaş yavan ince bulguru ekle. Yavaşça ekle ve ara ara karıştır ki kıvamını anlayasın, yoksa bulgur zamanla katılaştığından kötü sonuç verebilir. Bu sebeple bir miktar cıvık bırakabilirsin, demlenince kıvamını bulacaktır. Demlenme süresi 15-20 dk yeterli.
Bir tavada bolca sıvıyağ içinde incecik doğranmış kurusoğanları kavur, sonra salça ekle ve iyce kavrulduktan sonra, pul biber, karabiber, tuz ve nane ekle.
Demlenmiş bulguru geniş bir kap içine al biraz kaşıkla filan ezki dağılsın pilav gibi, sonra üzerine hazırladığın sosu ekle ve karıştırmaya başla. Karıştırırken biraz soğuduktan sonra elle yoğurmaya devam edebilirsin. Yoğururken 1 limonun suyunu ve ince doğranmış maydanozları ekle ve yoğurmaya devam et. Çiğ köfte gibi yapışmaya başlayınca elinle sıkarak şekilver kıvırcık salata, göbek salata vs ile servis et.
0
Tarif defterimden direkt alıyorum:
1 su bardağı kırmızı mercimek yıkanıp 1 litre su ile kaynatılır. Piştikten sonra ama bütün suyunu çekmeden 2 su bardağı ince bulgurun üzerine döküp karıştırılır. Alüminyum folyoyla örtülür. Soğan kavrulur, salça eklenir. Baharatlar konup 1 çay bardağı su eklenir, 1-2 taşım kaynatılır. Karışım bulgura eklenir, hafifçe karıştırılır, tekrar üzeri örtülür. Yeşillikler doğranır. Bulgur soğuyunca tuz eklenir, iyice karışana kadar 5 dakikadan az olmayacak şekilde yoğurulur. Yeşillikler eklenir, yeniden yoğurulup şekil verilir.
1 su bardağı kırmızı mercimek yıkanıp 1 litre su ile kaynatılır. Piştikten sonra ama bütün suyunu çekmeden 2 su bardağı ince bulgurun üzerine döküp karıştırılır. Alüminyum folyoyla örtülür. Soğan kavrulur, salça eklenir. Baharatlar konup 1 çay bardağı su eklenir, 1-2 taşım kaynatılır. Karışım bulgura eklenir, hafifçe karıştırılır, tekrar üzeri örtülür. Yeşillikler doğranır. Bulgur soğuyunca tuz eklenir, iyice karışana kadar 5 dakikadan az olmayacak şekilde yoğurulur. Yeşillikler eklenir, yeniden yoğurulup şekil verilir.
0
aredhelrim
MerhabalarEvde köpek besleyenler ( ben 3 senedir besliyorum ) koku sorununu nasıl çözüyorsunuz ? 3 yıldır köpeğimle birlikte yaşıyorum. Bekar evi olduğu için her yere giriş çıkış izni vardı koku olsa da pek sıkıntı olmuyordu. Şimdi evleniyorum bazı odalara girmeyecek. Havalar malum soğuk üşümesin di
Merhabalar
Evde köpek besleyenler ( ben 3 senedir besliyorum ) koku sorununu nasıl çözüyorsunuz ? 3 yıldır köpeğimle birlikte yaşıyorum. Bekar evi olduğu için her yere giriş çıkış izni vardı koku olsa da pek sıkıntı olmuyordu. Şimdi evleniyorum bazı odalara girmeyecek. Havalar malum soğuk üşümesin diye pencereleri açmıyoruz o da koku yapıyor.
Misafir gelecek vs. eşim içinde sorun olsun istemiyorum. Naptınız, nasıl çözdünüz reyizler ?
Teşekkürler
Evde köpek besleyenler ( ben 3 senedir besliyorum ) koku sorununu nasıl çözüyorsunuz ? 3 yıldır köpeğimle birlikte yaşıyorum. Bekar evi olduğu için her yere giriş çıkış izni vardı koku olsa da pek sıkıntı olmuyordu. Şimdi evleniyorum bazı odalara girmeyecek. Havalar malum soğuk üşümesin diye pencereleri açmıyoruz o da koku yapıyor.
Misafir gelecek vs. eşim içinde sorun olsun istemiyorum. Naptınız, nasıl çözdünüz reyizler ?
Teşekkürler
0
köpeğinin tuvalet eğitimi olduğunu varsayarak konuşmak gerekirse önce evdeki bütün halıları bi yıkamaya yolla. sonra git bi pet shopa köpek parfümü al, çok yoğun ve ağır kokuludur, bazıları hacı yağı gibi kokuyo dikkat et, meyve aromalıları olması lazım onlardan bulabilirsen hiç kaçırma, köpeğinin kulak arkalarına ve sırtına 1er fıs sık. köpeğin yiyip içtikleri de çok önemli, profesyonel mamadan başka bişey yedirmemeye özen göster, dişleri için de bişeyler bulabilirsin pet shoplarda.
öğrenci evinde baktım ben de 1 yıl, tabi halıları yıkamaya yolluycak enerjiyi genç bünyelerimizde bulamadığımızdan o çiş kokusuyla yaşamayı öğrendik :)
hayırlı olsun bu arada mutluluklar dilerim
öğrenci evinde baktım ben de 1 yıl, tabi halıları yıkamaya yolluycak enerjiyi genç bünyelerimizde bulamadığımızdan o çiş kokusuyla yaşamayı öğrendik :)
hayırlı olsun bu arada mutluluklar dilerim
0
profesyonel mama ya da barf'la beslenen köpeklerde koku olmuyor.
tuvalet eğitimi olduğunu tahmin ediyorum.
büyük ihtimalle beslenme şeklinden olabilir.
tuvalet eğitimi olduğunu tahmin ediyorum.
büyük ihtimalle beslenme şeklinden olabilir.
0
Çok teşekkür ederim :)
Yeni evde ki halılar felan hep yeni zaten. Köpüşün gezdiği yerlere zaten halı koymayacağız. Yemek olarak sadece Proplan Sensitive ( Somon + Pirinç ) veriyorum. Tuvalet eğitimi var eve çiş kaka hiç yapmaz kızım. Parfüm olayı tüy dökmesine sebep olabilir mi acaba ? adresemama.com dan mama sipariş ettiğimde yanında parfüm gönderdiler onu kullandığımda hayvan deli gibi tüy dökmeye başladı. Biraz araştırma yaptım şu toz şampuanları önerdiler. Deneyen var mı ?
Yeni evde ki halılar felan hep yeni zaten. Köpüşün gezdiği yerlere zaten halı koymayacağız. Yemek olarak sadece Proplan Sensitive ( Somon + Pirinç ) veriyorum. Tuvalet eğitimi var eve çiş kaka hiç yapmaz kızım. Parfüm olayı tüy dökmesine sebep olabilir mi acaba ? adresemama.com dan mama sipariş ettiğimde yanında parfüm gönderdiler onu kullandığımda hayvan deli gibi tüy dökmeye başladı. Biraz araştırma yaptım şu toz şampuanları önerdiler. Deneyen var mı ?
0
açıkçası ben parfüm olayına karşıyım, çünkü dediğiniz gibi tüy dökmesine neden olabiliyorlar.
bir de proplan'la besliyorsanız, tuvalet eğitimi de varsa neden kokuyor ona kafam takıldı.
13-14 yaşında benim köpeğim.
bir sürü de kedi var evde, ama koku yok.
hadi biz evin içinde almıyoruz diyelim, bir sürü insan girip çıkıyor, ev kokmuyor diye şaşıran da oluyor.
yani hayvanlar iyi beslendiklerinde, iyi bakıldıklarında kokmazlar.
acaba yatağı, halı vb. sentetik falan olabilir mi?
bir de ne kadar zamanda bir yıkıyorsunuz?
çok sık yıkanmaması lazım.
çok yıkanan köpek de kokuyor, derileri için de çok yıkanmak iyi değil.
derisiyle ilgili bir sorunu yoksa, sağlıklıysa 1-2 ayda bir yıkamanız yeterlidir.
bir de proplan'la besliyorsanız, tuvalet eğitimi de varsa neden kokuyor ona kafam takıldı.
13-14 yaşında benim köpeğim.
bir sürü de kedi var evde, ama koku yok.
hadi biz evin içinde almıyoruz diyelim, bir sürü insan girip çıkıyor, ev kokmuyor diye şaşıran da oluyor.
yani hayvanlar iyi beslendiklerinde, iyi bakıldıklarında kokmazlar.
acaba yatağı, halı vb. sentetik falan olabilir mi?
bir de ne kadar zamanda bir yıkıyorsunuz?
çok sık yıkanmaması lazım.
çok yıkanan köpek de kokuyor, derileri için de çok yıkanmak iyi değil.
derisiyle ilgili bir sorunu yoksa, sağlıklıysa 1-2 ayda bir yıkamanız yeterlidir.
0
toz şampuanlar köpeğin en ideal banyo yapma şeklidir zaten, pek ıslanmaya gelebilen hayvanlar değiller, kullandığın mama gayet iyi, parfüm olarak biraz pahalı bişey alırsan alerji vb. şeylerle karşılaşacağını sanmıyorum ama çok yoğun bişey olduğu için 2-3 haftada sadece bi kaç fıs sıkman gerekli
0
Valla bekarken yılda 5 i geçmiyordu banyo yaptırmam. Toz şampuanı bi deneyeyim bakalım o zaman.
@blatta hiberna muhtemelen odadaki havasızlıktan diye düşünüyorum. Yada ağız kokusu. Odadayken nefes alışverişinden koku yapıyor olabilir.
Sabah çıkardığımda yağmur yağıyordu. Eve girdiğimizde ayaklarını yıkadım. Islandığında kokar diye saç kurutma makinesiyle biraz kuruladım. Daha sonra kaldığı yerleri bi güzel paspasladım. Toz şampuan ve güzel kokması için biraz bebekler için pudra deneyecem bakalım sonuç ne olacak.
Ağız kokusu için ne öneriyorsunuz peki ?
@blatta hiberna muhtemelen odadaki havasızlıktan diye düşünüyorum. Yada ağız kokusu. Odadayken nefes alışverişinden koku yapıyor olabilir.
Sabah çıkardığımda yağmur yağıyordu. Eve girdiğimizde ayaklarını yıkadım. Islandığında kokar diye saç kurutma makinesiyle biraz kuruladım. Daha sonra kaldığı yerleri bi güzel paspasladım. Toz şampuan ve güzel kokması için biraz bebekler için pudra deneyecem bakalım sonuç ne olacak.
Ağız kokusu için ne öneriyorsunuz peki ?
0
pet shoplardan benim dana için bişey almıştım, uzun ödül mamasına benzer diş macunumsu bi kokusu olan bişeydi ismini hatırlayamadım, sorarsan gösterirler zaten, iç parazit olabilir ayrıca, kakasını yaptığında biraz incelemeni öneririm, tabii emin olmadan iç parazit hapı yutturma.
dişlerinde plak oluşmaya başlamış olabilir, ya da salyası kokuyo olabilir, onun için bu bahsettiğim ağız şeysinden almalısın, nası kullanıcağını da sorarsan anlatırlar zaten.
eğer iç parazitten değilse, ağzında da bi problem yoksa muhtemelen mamadan kaynaklıdır, başka ihtimal gelmedi aklıma. ben profine'ın hipoalerjenik dışı turkuaz renkli olan mamadan kullanıyodum, onun da adını hatırlayamadım :) dışkısında bile öyle rahatsız edici bi koku olmuyodu, gayet de bayıla bayıla yiyodu
dişlerinde plak oluşmaya başlamış olabilir, ya da salyası kokuyo olabilir, onun için bu bahsettiğim ağız şeysinden almalısın, nası kullanıcağını da sorarsan anlatırlar zaten.
eğer iç parazitten değilse, ağzında da bi problem yoksa muhtemelen mamadan kaynaklıdır, başka ihtimal gelmedi aklıma. ben profine'ın hipoalerjenik dışı turkuaz renkli olan mamadan kullanıyodum, onun da adını hatırlayamadım :) dışkısında bile öyle rahatsız edici bi koku olmuyodu, gayet de bayıla bayıla yiyodu
0
ağız kokusu için en iyi şey kemik. dişleri pırıl pırıl oluyor. cinsini bilmiyorum ama büyükçe bişiyse haftada bir verebilirsin.
0
kediebesi bi kere verdim kemik midesinde gaz yapti mahvoldu hayvan. Felç gibi arka ayaklarını hiç kaldiramadi felan. O yüzden kemikten çekiniyorum.
0
sanırım işkembe sarması diyolardı, kemiğimsi bişey yine pet shoplarda bulabilirsin, onlar da işini görebilir, muhtemelen diş kaşınma döneminde vermişsindir hatta, böyle çeşit çeşit kemiğimsi beyaz,sarı şeyler
0
gap
merhabahull amcanın sistematik duyarsızlaşma kuramını görebileceğimiz bir reklama ihtiyacım var. ödev cumaya ve böyle düşününce tıkandım. Sistematik duyarsızlaşma: Eğer tepki ihtiyaçları karşılanmasını sağlarsa, güdü azalır. Uyarıcı – tepki bağı güçlenir ve “alışkanlık” haline gelir.bi' buldurun, n
merhaba
hull amcanın sistematik duyarsızlaşma kuramını görebileceğimiz bir reklama ihtiyacım var. ödev cumaya ve böyle düşününce tıkandım.
Sistematik duyarsızlaşma: Eğer tepki ihtiyaçları karşılanmasını sağlarsa, güdü azalır. Uyarıcı – tepki bağı güçlenir ve “alışkanlık” haline gelir.
bi' buldurun, noluur.
edit:dizi ve filmden vazgeçtim reklam daha ideal.
hull amcanın sistematik duyarsızlaşma kuramını görebileceğimiz bir reklama ihtiyacım var. ödev cumaya ve böyle düşününce tıkandım.
Sistematik duyarsızlaşma: Eğer tepki ihtiyaçları karşılanmasını sağlarsa, güdü azalır. Uyarıcı – tepki bağı güçlenir ve “alışkanlık” haline gelir.
bi' buldurun, noluur.
edit:dizi ve filmden vazgeçtim reklam daha ideal.
0
k4l3m
Ay, ne güzel!ingilizceye nasıl çevirirdiniz?
Ay, ne güzel!
ingilizceye nasıl çevirirdiniz?
ingilizceye nasıl çevirirdiniz?
0
awesooome!!
cool!
that's wonderful!
so beautiful!
what a ...!
that is so nice!
veya japonsan kawaiiiii diye bağırabilirsin.
cool!
that's wonderful!
so beautiful!
what a ...!
that is so nice!
veya japonsan kawaiiiii diye bağırabilirsin.
0
Aww, how nice!
Aww, how lovely!
edit: "ah" veya "oh" da olabilir duruma göre. "h"ler uzatılabilir. kediebesi'nin dediği de doğru bu arada, farklı şekillerde denebilir duruma göre...
Aww, how lovely!
edit: "ah" veya "oh" da olabilir duruma göre. "h"ler uzatılabilir. kediebesi'nin dediği de doğru bu arada, farklı şekillerde denebilir duruma göre...
0
@kediebesi, olmamış sanki ;)
@ermanen aww da pek olmamış gibi, aww'da bir ah vah havası var, ama daha iyisini de bulamadım. thank you.
@ermanen aww da pek olmamış gibi, aww'da bir ah vah havası var, ama daha iyisini de bulamadım. thank you.
0
aww ibaresi tümüyle şirin, 'cute' bulunan şeylere denir. en fazla bizim yazııık çok şekere denk gelebilir, tam yazdığınızın da karşılığıdır. tabi neyin güzel bulunduğu yani konteks de önemli. hey that's great bile karşılar yoksa.
0
sagopa kajmer mahlas kafkef
bugün kampüs içinde ringe bindim. indikten hemen sonra farkettim ki bir anlık dalgınlıkla sırt çantamı ringde unutmuşum. yetişemezdim, ama hemencecik diğer kampüse gidip gelecekti. durakta bekledim, 15 dakika sonra ring geldi, içinde çantayı aradım taradım, yoktu. şoföre sordum, kendisine kimsenin g
bugün kampüs içinde ringe bindim. indikten hemen sonra farkettim ki bir anlık dalgınlıkla sırt çantamı ringde unutmuşum. yetişemezdim, ama hemencecik diğer kampüse gidip gelecekti. durakta bekledim, 15 dakika sonra ring geldi, içinde çantayı aradım taradım, yoktu. şoföre sordum, kendisine kimsenin getirmediğini söyledi.
birinin alıp, şöföre vermeyi de akıl edemeyip bir şekilde bana ulaştırabileceğini umuyorum, içinde fazla değerli şeyler var zira.
ama diğer yandan, gerçekten o çantayı bulup ona 'kısa günün kârı' gözüyle bakıp içindekileri içi rahat bir şekilde kullanabilecek insanlar var mıdır sizce? ben inanmıyorum ya da inanmak istemiyorum buna ya, yapamaz kimse bunu. yoksa yapabilir mi, o seviyede insanlar var mı? bence burada klasik bir 'hırsız'dan fark bilinçli bir şekilde 'çalma' işlemi gerçekleştirmemesi. dediğim gibi, bunu kendisine bir 'şans' olarak görebilecek insanlardan bahsediyorum. var mıdır?
birinin alıp, şöföre vermeyi de akıl edemeyip bir şekilde bana ulaştırabileceğini umuyorum, içinde fazla değerli şeyler var zira.
ama diğer yandan, gerçekten o çantayı bulup ona 'kısa günün kârı' gözüyle bakıp içindekileri içi rahat bir şekilde kullanabilecek insanlar var mıdır sizce? ben inanmıyorum ya da inanmak istemiyorum buna ya, yapamaz kimse bunu. yoksa yapabilir mi, o seviyede insanlar var mı? bence burada klasik bir 'hırsız'dan fark bilinçli bir şekilde 'çalma' işlemi gerçekleştirmemesi. dediğim gibi, bunu kendisine bir 'şans' olarak görebilecek insanlardan bahsediyorum. var mıdır?
0
dün cüzdanımı çaldırdım, bugün süpermarket kamerasından baktık, arkamdaki yaşlı amca dalgınlığımdan faydalanıp poşetine bir güzel atıyor cüzdanımı. umarım insaflı birinin eline geçmiştir sizinki.
0
ben de inanmak istemiyorum, hele kampus ortamında. ben bi defa tuvalette 50 tl bulduydum, ki belki sans denebilecek bişey, onu da parktaki garsonlara verdiydim kim kime dum duma bi mekandı ama ihale birine kalcaksa garsonlara kalsın bari diye dusunmustum.
bu arada kuyruklukedi geçmiş olsun o da fenaymış.
bu arada kuyruklukedi geçmiş olsun o da fenaymış.
0
valla ben bulduğum herşeyi teslim ettim, bana da birçok şey teslim edildi, hem de en absürd şekillerde. o yüzden ben inanıyorum öyle insanların varlığına. ve inancın doğrultusunda da karşına çıktıklarına da ayrıca inanıyorum.
hatta bir seferinde aynı kuyruklukedi gibi cüzdan düşürdük. oralarda dolaşan yaşlı, çöp arabası gibi bişi süren amca hemen ardımızdaydı ve sonradan anladık ki gerçekten o almış. tekrar düşürdüğümüz yerde aradık taradık, o sırada artık nasıl olduysa amca vicdana geldi ve geri getirdi cüzdanı teslim etti, yapamadı kötülük. değişikti gerçekten.
hatta bir seferinde aynı kuyruklukedi gibi cüzdan düşürdük. oralarda dolaşan yaşlı, çöp arabası gibi bişi süren amca hemen ardımızdaydı ve sonradan anladık ki gerçekten o almış. tekrar düşürdüğümüz yerde aradık taradık, o sırada artık nasıl olduysa amca vicdana geldi ve geri getirdi cüzdanı teslim etti, yapamadı kötülük. değişikti gerçekten.
0
bir defasında markete dalan köpekten korkup acele edince, cüzdanımı markette unutmuştum. birisi fark etmiş kasiyere vermiş. çok şükür bişey olmadan geri bana dönmüştü. bu güzel örnek. ama diğer taraftan da babam arabanın ruhsatını düşürmüş her nasılsa. yoldan geçen birisi görmüş. babamı arayıp ruhsatı satmaya kalkmıştı. tabii mecburen verdik istediği parayı. inşallah sizinki insaflı birisine denk gelir. bir an önce bulursunuz çantanızı...
0
charlotte blanc
gorseldeki yaziyi fiyakali bir sekilde cevirmek istiyorum nasil yapilir ?
gorseldeki yaziyi fiyakali bir sekilde cevirmek istiyorum nasil yapilir ?
0
insan acı çekmeden kendini baştan yaratamaz, heykel de odur, heykeltıraş da.
evet ya mermeri atlamışım douchbag sağolsun.
evet ya mermeri atlamışım douchbag sağolsun.
0
"heykel"in bilerek söylendiğini sanmıştım ben ses uyumundan ötürü.
bir de "zira" koyalım mı? koymasak da olur mu? peki.
bir de "zira" koyalım mı? koymasak da olur mu? peki.
0
antikpatik
kız arkadaşımla akşam üzeri eve gelirken yol kenarında arka ayaklarını sürüyerek kaçmaya çalışan yavru bir kedi bulduk. karnı şişmiş, hafif kanlıydı ve pirelenmiş. tahminime göre ya tekmelenmiş ya da çarpılmış.veterinere götürdük, orda veteriner sağolsun!!! yolda bulduğumuzu bilmelerine rağmen ücret
kız arkadaşımla akşam üzeri eve gelirken yol kenarında arka ayaklarını sürüyerek kaçmaya çalışan yavru bir kedi bulduk. karnı şişmiş, hafif kanlıydı ve pirelenmiş. tahminime göre ya tekmelenmiş ya da çarpılmış.
veterinere götürdük, orda veteriner sağolsun!!! yolda bulduğumuzu bilmelerine rağmen ücretsiz muayene yapmadıklarını söyleyip tedavisinin masraflı olacağını ima ettiler.
bizde ücret karşılığında veterinerin tavsiye ettiği (ilk tedavi aşamasıymış)antibiyotik ve kanama durdurucu iğnelerini vurdurduk.
kediyi de almadılar haliyle. dışarda da bırakamadık. şimdi evde. sesi çıkmıyor ama canı çok yanıyor. su ve mama yiyecek hali bile yok.
kadıköydeki hayvan barınağını aradım. telefonu açan çıkmadı.
ne yapılır bilmiyorum bu konuda tecrübem de yok. sabaha kadar yaşarsa inşallah yarın oraya götürmek istiyoruz.
bu aşamada yapılabilecek başka bişi var mı tavsiye ve yardımlarınızı bekliyorum.
veterinere götürdük, orda veteriner sağolsun!!! yolda bulduğumuzu bilmelerine rağmen ücretsiz muayene yapmadıklarını söyleyip tedavisinin masraflı olacağını ima ettiler.
bizde ücret karşılığında veterinerin tavsiye ettiği (ilk tedavi aşamasıymış)antibiyotik ve kanama durdurucu iğnelerini vurdurduk.
kediyi de almadılar haliyle. dışarda da bırakamadık. şimdi evde. sesi çıkmıyor ama canı çok yanıyor. su ve mama yiyecek hali bile yok.
kadıköydeki hayvan barınağını aradım. telefonu açan çıkmadı.
ne yapılır bilmiyorum bu konuda tecrübem de yok. sabaha kadar yaşarsa inşallah yarın oraya götürmek istiyoruz.
bu aşamada yapılabilecek başka bişi var mı tavsiye ve yardımlarınızı bekliyorum.
0
facebookta hayvan derneklerinin sayfaları var oradan yaşadığınız şehirle alakalı yardımcı olabilecek birisi çıkabilir. bi şansınızı deneyin derim. :/
0
Fotoğraflarını çekip tr-tr.facebook.com şu gruba ve buraya koyun sakın barınağa vermeyin.
0
Kadıköy yakınlarında oturan hayvansever arkadaşlarımız size iyi bir veteriner tavsiyesinde bulunsunlar, kediyi oraya götürün. Çünkü götürmüş olduğunuz veterinerin gerekli tedaviyi uyguladığından şüpheliyim.
Çok geçmiş olsun, inşallah ufaklık iyileşir.
Çok geçmiş olsun, inşallah ufaklık iyileşir.
0
www.kadikoy.bel.tr
kadıköy belediyesinin fikirtepede veteriner kliniği var. oraya götürebilirsiniz. büyük ihtimal ile araba çarpmıştır. bazı veterinerler çok insafsız oluyor.
Adres :Fikirtepe , Mandra Cad.Erdemler Sokak No:36 Kadıköy-?ST.
Tel : 0 216 327 72 81 - 0 216 325 17 32
kadıköy belediyesinin fikirtepede veteriner kliniği var. oraya götürebilirsiniz. büyük ihtimal ile araba çarpmıştır. bazı veterinerler çok insafsız oluyor.
Adres :Fikirtepe , Mandra Cad.Erdemler Sokak No:36 Kadıköy-?ST.
Tel : 0 216 327 72 81 - 0 216 325 17 32
0
bazı veterinerler sizin karşılaştıklarınız kadar insanlıktan çıkmış değil, araştırırsanız ilgilenecek birini bulabilirsiniz belki. olmadı fakülteye götürün. barınakta uyuturlar. ağrı kesici bişi yapılmadı mı? iç kanaması varsa çok durmayabilir, üzülmeyin :( yani durumu belli bir noktadan iyi demek ki uyutmamış, veya belki ona da ilaç harcamak istemedi.
0
afiyet
Yerin altındaki lavlarla suyu kaynatıp elektrik üretcez. Her şeyi elektrikli yapıcaz.Böylelikle içerden soğutucaz dünyayı, güneşin ısıttığı kadar soğutursak termodinamik tamamdır. Yerin altından petrol çıkaracağımıza lav çıkaralım diyorum ben. Hem Lavlar yerin üstüne çıktıkça dünyanın kabuğu genişle
Yerin altındaki lavlarla suyu kaynatıp elektrik üretcez. Her şeyi elektrikli yapıcaz.
Böylelikle içerden soğutucaz dünyayı, güneşin ısıttığı kadar soğutursak termodinamik tamamdır.
Yerin altından petrol çıkaracağımıza lav çıkaralım diyorum ben. Hem Lavlar yerin üstüne çıktıkça dünyanın kabuğu genişleyecek içi boşalacaktır.
Böyle böyle gezegeni kocaman yapabiliriz. İçi boş kalınlığı az bi top haline gelir ve dışardan bi göktaşı gelip çarpsa yumruta gibi kırar gezegeni. Ona da bi çözüm düşünürüz sonra.
Böylelikle içerden soğutucaz dünyayı, güneşin ısıttığı kadar soğutursak termodinamik tamamdır.
Yerin altından petrol çıkaracağımıza lav çıkaralım diyorum ben. Hem Lavlar yerin üstüne çıktıkça dünyanın kabuğu genişleyecek içi boşalacaktır.
Böyle böyle gezegeni kocaman yapabiliriz. İçi boş kalınlığı az bi top haline gelir ve dışardan bi göktaşı gelip çarpsa yumruta gibi kırar gezegeni. Ona da bi çözüm düşünürüz sonra.
0
şu arkadaşlarının einstein dediği çocuk sen olmalısın.
(bkz: baran 14 yaşında arkadaşları ona einstein diyor)
(bkz: baran 14 yaşında arkadaşları ona einstein diyor)
0
o kadar uzağa gitmeye gerek yok mesela evlerimizi ısıtıp soğutmak için yerin sadece 16 metre altındaki sabit sıcaklıktan faydalansak enerji tüketimi epey azalır. bi de zaten o dediğini milyon yıldır dünya yapıyor, iç basıncını dengeliyor. pompeidekiler iyi bilir bunu. vanda süpervolkan olsun istemiyosan bence bu işe girişme.
0
İsveç'de hali hazırda yapılan bi uygulama bu, senden önce düşünülmüş yapılmışı var zaten, ama onlar lavları dışarı çekmek yerine ki bu mantonun kalınlığı düşünüldüğünde imkansız gibi, sıcak yer küreye su pompalayıp bu suyun buharlaşmasını sağlıyorlar, çıkan buharı da elektrik üretiminde ve ısıtmada kullanıyorlar.
Sonradan gelen edit : İsveç dedim ama doğrusu İzlanda olacak
Sonradan gelen edit : İsveç dedim ama doğrusu İzlanda olacak
0
3 kere 3 etti mi sana 9
Merhabalar,Thy ile bir trabzon yolculuğunda çikolatalı mus servis etmişlerdi. Daha sonra karşılaşamadım. Markası var mıdır ya da anlaşmalı üretim midir?Bir bilen?
Merhabalar,
Thy ile bir trabzon yolculuğunda çikolatalı mus servis etmişlerdi. Daha sonra karşılaşamadım. Markası var mıdır ya da anlaşmalı üretim midir?
Bir bilen?
Thy ile bir trabzon yolculuğunda çikolatalı mus servis etmişlerdi. Daha sonra karşılaşamadım. Markası var mıdır ya da anlaşmalı üretim midir?
Bir bilen?
0
dr. oetker in var toz halinde sütle çırpılıyor sadece. ancak uçaktaki muz aromalıydı sanırım. bu öyle değil.
bele www.droetker.com.tr
bele www.droetker.com.tr
0
ben piyasada henüz başka hazır mus görmedim. az bi ihtimal de olsa metro marketlerde bulunabiliyor öyle şeyler.
0
do&co üretiyor onları uçuşlar için.sitesinden bir yaz istersen belki verirler tarifi.çok canın çekerse mesaj at bulmaya çalışırım bi kaç tane.
0
@duptıs
tarifi vereceklerini pek zannetmiyorum.
temin etmemiz mümkün mü acaba şöyle canımızın çektiği vakitler. :)
tarifi vereceklerini pek zannetmiyorum.
temin etmemiz mümkün mü acaba şöyle canımızın çektiği vakitler. :)
0
do co musterisine iyi davranan bir şirkettir.bi irtibat kurmaktan zarar gelmez.bende yolculuk çokça olduğu için sürekli karşıma çıkıyor senin için toparlarım.
0
@duptıs
çok memnun oldum teklifine fakat kabul etmek ne mümkün. düşünmüş olman yeter, gerçekten çok sağ ol :)
çok memnun oldum teklifine fakat kabul etmek ne mümkün. düşünmüş olman yeter, gerçekten çok sağ ol :)
0
cafefernando.com
Ben bu tarifi kullanıyorum, eğer yapabilecekseniz yani elinizden geliyorsa kesinlikle öneririm.
Ben bu tarifi kullanıyorum, eğer yapabilecekseniz yani elinizden geliyorsa kesinlikle öneririm.
0
3 kere 3 etti mi sana 9
Merhabalar,Arabamda müzik dinlemek amaçlı kullandığım usb'ye win7 atarak farklı amaçlarla kullandım. akabinde fat32 olarak "windows 7"de formatladım. müziklerimi atarak tekrar arabaya taktığımda desteklenmediğine dair bir sorun alıyorum.farklı usbler sorunsuz çalışıyor. önemi yok, gider yenisi alırı
Merhabalar,
Arabamda müzik dinlemek amaçlı kullandığım usb'ye win7 atarak farklı amaçlarla kullandım. akabinde fat32 olarak "windows 7"de formatladım. müziklerimi atarak tekrar arabaya taktığımda desteklenmediğine dair bir sorun alıyorum.
farklı usbler sorunsuz çalışıyor. önemi yok, gider yenisi alırım fakat merak ettim çalışmama sebebini.
daha önce başına gelmiş olup çözenler var mıdır?
Arabamda müzik dinlemek amaçlı kullandığım usb'ye win7 atarak farklı amaçlarla kullandım. akabinde fat32 olarak "windows 7"de formatladım. müziklerimi atarak tekrar arabaya taktığımda desteklenmediğine dair bir sorun alıyorum.
farklı usbler sorunsuz çalışıyor. önemi yok, gider yenisi alırım fakat merak ettim çalışmama sebebini.
daha önce başına gelmiş olup çözenler var mıdır?
0
fat32'yi desteklemiyodur belki?
farkli dosya sistemleri ile formatlayip deneyebilirsin, ntfs mesela.
farkli dosya sistemleri ile formatlayip deneyebilirsin, ntfs mesela.
0
fat32 olduğundan adım gibi eminim. fat32 formatlı usbler çatır çatır çalışmakta ki benimki çalıştığı vakitte de fat32 idi.
0
@onexey,
denedim daha önce fakat sonuç hüsran.
fat32 konusunda xp'den biçimlendirmede farklılıklar olduğu duydum. Bu konu ne kadar doğrudur acaba? Bundan kaynaklı olabilir mi ki? Çünkü ben win7'den biçimlendiriyorum.
Ya da ne bileyim farklı bir program vasıtasıyla formatlasam sağlıklı bir sonuç alır mıyım ki?
bilemedim :)
denedim daha önce fakat sonuç hüsran.
fat32 konusunda xp'den biçimlendirmede farklılıklar olduğu duydum. Bu konu ne kadar doğrudur acaba? Bundan kaynaklı olabilir mi ki? Çünkü ben win7'den biçimlendiriyorum.
Ya da ne bileyim farklı bir program vasıtasıyla formatlasam sağlıklı bir sonuç alır mıyım ki?
bilemedim :)
0
yapmaya calistiginiz exFAT. o da fat32 den farkli. fat32 ile formatlanmasi lazim.
ne kullaniyorsunuz format icin?
ne kullaniyorsunuz format icin?
0
0
dahinnotha
kendime sevmiyor ve sürekli sert davranıyorum. bu sebeptendir ki huzurlu değilim. hayatım yolunda olmalı. çevremdeki insanların benden en azından iki üç yaş büyük olduğunu görünce galiba hayatta iki üç sene kadar avantajlıyım diye düşünüyorum. okuldu, sınavdı gibi konularda hep istediğim şeyleri eld
kendime sevmiyor ve sürekli sert davranıyorum. bu sebeptendir ki huzurlu değilim. hayatım yolunda olmalı. çevremdeki insanların benden en azından iki üç yaş büyük olduğunu görünce galiba hayatta iki üç sene kadar avantajlıyım diye düşünüyorum. okuldu, sınavdı gibi konularda hep istediğim şeyleri elde ettim. ama yine de sanki açgözlüyüm daha fazlasını istiyorum. aslında fazla şeye sahip olmak, gitmek görmek gibi bir isteğim yok, yanlış anlaşılmasın. daha fazla şey olmak istiyorum. bilmek öğrenmek istiyorum. bir sürü dil bilmek, bi çok konuda fikir sahibi olmak istiyorum. bi konuda eksiğim varsa, kendimi suçluyorum. "neden bilmiyorsun bunu, neden zamanında öğrenmedin bunu, neden okuldayken çalışmadın yeterince, neden zayıf aldın sınavdan, neden geçen gün gitmedin okula, neden okumadın o kitabı, neden izlemedin o filmi\oyunu, neden spor yapmıyorsun, neden yapmadın, gazete okumadın, şunla konuşmadın, şuraya gitmedin...." daha binlerce, milyonlarca. kendime töleransım çok az. başkalarına karşı sıcak, sevecen ve yumuşak başlıyken kendime karşı hep suçlayıcı oluyorum.
öyle bi ailem var ki, onları haketmiyorum! çok iyiler.
bilmiyorum, niçin böyle. hiçlik denizinde kaybolmak istiyorum. bilmiyorum böyle bi ifade var mı, bi yerden mi duydum yoksa kendim mi uydurdum ama son günlerde kendi kendime tekrarladığım bi motto. kimim, neyim, amacım ne, neden buradayım gibi sorular zaten sınav kağıdını teslim ederken cevaplanacak sanırım.
ertelemek ise ayrı bi boyuta geldi. günlük yazıyordum. seyahatimin ilk 18gününü güzelce yazdım. sonraki günleri bi kaç cümleyle geçiştirdim. bugün 62.günüm! en son dün yazdığımı hatırlıyorum(!) aradan 40küsür gün geçmesi mümkün değil dostlar. mümkün değil. 20 yaşındayım ve işte şimdilerde hayattan korkmaya başladım. o kadar çok aldatıcı şey var ki, farkında olmadan bitiyor ömür.
yaklaşık bi senedir, uyandığım gibi kalkamıyorum. geç uyusam da sabah uyanabiliyorum. hep alarmdan önce kalkıyorum. 8de kalkmam yeterli oaclak ise ben 4te uyanıyorum. sonra uyumaya çalışıyorum 5, 5buçuk, 6, 7 elli defa daha uyuor uyanıyorum. bu sabah sekizde kalkmak istemiştim. ilki6ydı sanırım, sekize kadar 10dk.lık bir sürü uyku çektim kendime. ama kaliteli değil tabi. olmuyor. siz nasıl uyanıyorsunuz? sabah kalkınca ne yapıyorsunuz? odanız toplu mu, hayatınızı düzene sokmaya çalışıyor musun, yoksa zaten çok dışarıda olduğu için uğraşmıyor ya da yerinde olduğu için gerek duymuyor musunuz? her şeyi neden ciddiye alıyorum bi de, sanki her şeyin en mantıklısını seçmem gerekirmiş gibi. daha önce sormuştum, iki sene önce. beyni resetlemek mümkün mü diye, o zamandan beri resetleyemedim. eski bilgisyarıma sık sık virüs girerdi. amvo.ydu virüsün ismi. dosyaları gizler uygulamalarını bırakırdı, bir sürü uygulama çalıştırır sistemi yorardı. yarım saatte açılır bazen tepki vermezdi bilgisayarım. uyanması bile çok zordu, tıklardım programa, aradan yarım saat geçer sonra açılırdı "neden kendi kendi açıldı bu program" derdim. mal sahibine çekermiş ya, bu sefer sahibi mala çekti. o bilgisayarı artık kullanan yok, o yüzden rahat.
soru ne?
dertleşecek kadar arkadaşlarım var, fakat buraya da yazmak, bi nevi anonim olarak dertleşmek de güzel ayrıca beni tanımayan insanlar bu yazdıklarımdan nasıl bir sonuç çıkarır, bunları yaşayanlar vardır belki söylemek istedikleri vardır diye yazdım. gerçi son günlerde ağzı olan konuşuyor havasına döndü site. "hacı kafan da bayağı karışıkmış güle güle kullan" dengi hiç bi manası olmayan cevapları görünce insan burayı da terketmek istiyor. olsun, yine de bi kaç densiz yüzünden bu ortamı karalamış gibi olmalayım.
iyi günler.
öyle bi ailem var ki, onları haketmiyorum! çok iyiler.
bilmiyorum, niçin böyle. hiçlik denizinde kaybolmak istiyorum. bilmiyorum böyle bi ifade var mı, bi yerden mi duydum yoksa kendim mi uydurdum ama son günlerde kendi kendime tekrarladığım bi motto. kimim, neyim, amacım ne, neden buradayım gibi sorular zaten sınav kağıdını teslim ederken cevaplanacak sanırım.
ertelemek ise ayrı bi boyuta geldi. günlük yazıyordum. seyahatimin ilk 18gününü güzelce yazdım. sonraki günleri bi kaç cümleyle geçiştirdim. bugün 62.günüm! en son dün yazdığımı hatırlıyorum(!) aradan 40küsür gün geçmesi mümkün değil dostlar. mümkün değil. 20 yaşındayım ve işte şimdilerde hayattan korkmaya başladım. o kadar çok aldatıcı şey var ki, farkında olmadan bitiyor ömür.
yaklaşık bi senedir, uyandığım gibi kalkamıyorum. geç uyusam da sabah uyanabiliyorum. hep alarmdan önce kalkıyorum. 8de kalkmam yeterli oaclak ise ben 4te uyanıyorum. sonra uyumaya çalışıyorum 5, 5buçuk, 6, 7 elli defa daha uyuor uyanıyorum. bu sabah sekizde kalkmak istemiştim. ilki6ydı sanırım, sekize kadar 10dk.lık bir sürü uyku çektim kendime. ama kaliteli değil tabi. olmuyor. siz nasıl uyanıyorsunuz? sabah kalkınca ne yapıyorsunuz? odanız toplu mu, hayatınızı düzene sokmaya çalışıyor musun, yoksa zaten çok dışarıda olduğu için uğraşmıyor ya da yerinde olduğu için gerek duymuyor musunuz? her şeyi neden ciddiye alıyorum bi de, sanki her şeyin en mantıklısını seçmem gerekirmiş gibi. daha önce sormuştum, iki sene önce. beyni resetlemek mümkün mü diye, o zamandan beri resetleyemedim. eski bilgisyarıma sık sık virüs girerdi. amvo.ydu virüsün ismi. dosyaları gizler uygulamalarını bırakırdı, bir sürü uygulama çalıştırır sistemi yorardı. yarım saatte açılır bazen tepki vermezdi bilgisayarım. uyanması bile çok zordu, tıklardım programa, aradan yarım saat geçer sonra açılırdı "neden kendi kendi açıldı bu program" derdim. mal sahibine çekermiş ya, bu sefer sahibi mala çekti. o bilgisayarı artık kullanan yok, o yüzden rahat.
soru ne?
dertleşecek kadar arkadaşlarım var, fakat buraya da yazmak, bi nevi anonim olarak dertleşmek de güzel ayrıca beni tanımayan insanlar bu yazdıklarımdan nasıl bir sonuç çıkarır, bunları yaşayanlar vardır belki söylemek istedikleri vardır diye yazdım. gerçi son günlerde ağzı olan konuşuyor havasına döndü site. "hacı kafan da bayağı karışıkmış güle güle kullan" dengi hiç bi manası olmayan cevapları görünce insan burayı da terketmek istiyor. olsun, yine de bi kaç densiz yüzünden bu ortamı karalamış gibi olmalayım.
iyi günler.
0
bunları sana kim söyledi sen kendine söylemeden önce? biri sana bu şekilde davranmış sen de onu takit ediyosun şu an...özellikle sana söylenmiş de olmayabilir, biri başka birine evde bu şekilde davranmış, senin de gerçeklerin, şartların ona göre oluşmuş. işini görmüyosa da bu inançlardan vazgeçebilirsin.
0
Bence kendini bir yaris ati sanip oyle muamele etmeye baslamissin. Oss'de falan ilk bine girdiysen yan etkileri olabilir.
0
hacı s.ktir et psikolojik desteği falan. ben de senin gibiydim. taa ki bebeğimin annesinin karnındayken tekme attığını hissedene kadar.
neyse mesele şu: sen henüz kendini gerçekleştiremedin buna literatürde self esteem diyorlar, henüz kendini geliştirememen seni huzursuz ediyor. neyse kısaca sende olduğunu düşündüğüm durum (dikkat et problem demedim) olmak istediğin veya kendinde olma potansiyeli gördüğün seviye ile şu an olduğunu düşündüğün seviye arasında farklılık var. bunu da kafana takıyorsun. bu farklılık senin eksikliğinden kaynaklanmıyor, sadece o yere ulaşman için daha fazla zaman ve daha fazla çaba gerekiyor. henüz yolun çok başındasın.
sana tavsiyem senin problem olarak gördüğün şeyi bir nimet olarak görmen. çünkü bu duygu seni daha ileri gitmen konusunda habire sıkıştırıyor. yalnız bunu kontrol etmeyi/kullanmayı öğrenmelisin. yoksa her şeyi bilmek, öğrenmek, yapmak isterken gerçekte hiçbir şey yapamazsın, o zaman da sınırlarını aştığını kabul etmektense kendini yetersiz görmeye başlarsın, kendine yüklenirsin, asabını bozarsın gereksiz yere. birbaşka deyişle "hep olmak isterken hiç olursun".
hep olmayı istemek yerine şöyle yapabilirisin: en çok yapmayı, bilmeyi istediğin 5 şeyi istek ve önem sırasına göre bir yere yaz. sonra bunların arasından şu an yapamayacağın maddeleri sil yerine yenilerini yaz. bunlar senin 6-12 aylık sürede diğer işlerine göre önceliklerin olsun. ha bu arada bu 5 maddeden en az biri hobin olsun. yapacağın işlerde önceliği bu listedeki maddelere ver.
önceliklerini bu maddelere göre yaparsan hem ne yapmak istediğin konusunda kafanda bir şekil oluşmuş olur hem de kafanı ve emeğini bir çok küçük parçaya ayırmaktansa daha az konuda daha sağlam ve yetişmiş biri olursun.
her şeyden biraz biraz bilmektense birkaç konu hakkında çok şey bilmek hayatta seni daha başarılı kılar.
not: uzuun, sıkııcıııı ve didaktik bir yazı oldu ama 20 yaşındaki kendime tavsiye verebilecek olsaydım söyleyeceklerimin bir kısmı da bunlar olurdu.
neyse mesele şu: sen henüz kendini gerçekleştiremedin buna literatürde self esteem diyorlar, henüz kendini geliştirememen seni huzursuz ediyor. neyse kısaca sende olduğunu düşündüğüm durum (dikkat et problem demedim) olmak istediğin veya kendinde olma potansiyeli gördüğün seviye ile şu an olduğunu düşündüğün seviye arasında farklılık var. bunu da kafana takıyorsun. bu farklılık senin eksikliğinden kaynaklanmıyor, sadece o yere ulaşman için daha fazla zaman ve daha fazla çaba gerekiyor. henüz yolun çok başındasın.
sana tavsiyem senin problem olarak gördüğün şeyi bir nimet olarak görmen. çünkü bu duygu seni daha ileri gitmen konusunda habire sıkıştırıyor. yalnız bunu kontrol etmeyi/kullanmayı öğrenmelisin. yoksa her şeyi bilmek, öğrenmek, yapmak isterken gerçekte hiçbir şey yapamazsın, o zaman da sınırlarını aştığını kabul etmektense kendini yetersiz görmeye başlarsın, kendine yüklenirsin, asabını bozarsın gereksiz yere. birbaşka deyişle "hep olmak isterken hiç olursun".
hep olmayı istemek yerine şöyle yapabilirisin: en çok yapmayı, bilmeyi istediğin 5 şeyi istek ve önem sırasına göre bir yere yaz. sonra bunların arasından şu an yapamayacağın maddeleri sil yerine yenilerini yaz. bunlar senin 6-12 aylık sürede diğer işlerine göre önceliklerin olsun. ha bu arada bu 5 maddeden en az biri hobin olsun. yapacağın işlerde önceliği bu listedeki maddelere ver.
önceliklerini bu maddelere göre yaparsan hem ne yapmak istediğin konusunda kafanda bir şekil oluşmuş olur hem de kafanı ve emeğini bir çok küçük parçaya ayırmaktansa daha az konuda daha sağlam ve yetişmiş biri olursun.
her şeyden biraz biraz bilmektense birkaç konu hakkında çok şey bilmek hayatta seni daha başarılı kılar.
not: uzuun, sıkııcıııı ve didaktik bir yazı oldu ama 20 yaşındaki kendime tavsiye verebilecek olsaydım söyleyeceklerimin bir kısmı da bunlar olurdu.
0
bu anlattıklarınızın, görünenin ardındaki başka neden ve koşullanmalardan kaynaklanabileceğini düşünüyorum. ikinci bir opsiyon da hayatınız çok sıkıcı olduğu için kendinize uğraşı çıkarmak için böyle davranıyor olabilirsiniz.
yaşınız gereği bunları abartmanız da normal bir şey.
her neyse uzatmak istemiyorum, bence türlü nedenlerle psikolog desteği almanız gerekiyor.
yaşınız gereği bunları abartmanız da normal bir şey.
her neyse uzatmak istemiyorum, bence türlü nedenlerle psikolog desteği almanız gerekiyor.
0
msb
Ense derisinden (annelerinin yaptığı gibi) tutup kaldırırsak canı yanar mı?8-9 aylık arkadaş...
Ense derisinden (annelerinin yaptığı gibi) tutup kaldırırsak canı yanar mı?
8-9 aylık arkadaş...
8-9 aylık arkadaş...
0
insanın içi gidiyor ama hiçbir bok olmuyor onlara. tabii iyi tutmak lazım.
0
Bizimki biraz bağırıyor, fakat canı yandığından mı yoksa yapısı itibariyle sinirli bir kedi olduğundan mı bilemedim :)
0
doğru tutamazsan acır evet. ince bir ayarı var. ufak bir noktadan değil de daha geniş tutmayı dene. kuyruğunu toplar, boynu büker kalır.
0
ermanen
dans, şarkı, müzik aleti çalma, spor, sihirbazlık, akrobasi, sanat, tehlikeli gösteriler, tuhaflık, orjinal bişeyler vs. ne olursa artık..sizi en çok etkilemiş yetenekler, yetenek gösterileri.. yetenek programlarından da örnek olabilir.not: video koyarsanız güzel olur. açıklama yaparsanız da güzel
dans, şarkı, müzik aleti çalma, spor, sihirbazlık, akrobasi, sanat, tehlikeli gösteriler, tuhaflık, orjinal bişeyler vs. ne olursa artık..
sizi en çok etkilemiş yetenekler, yetenek gösterileri.. yetenek programlarından da örnek olabilir.
not: video koyarsanız güzel olur. açıklama yaparsanız da güzel olur.
sizi en çok etkilemiş yetenekler, yetenek gösterileri.. yetenek programlarından da örnek olabilir.
not: video koyarsanız güzel olur. açıklama yaparsanız da güzel olur.
0
geçen hafta beyaz show'da pirinç tanesine, makarnaya, fasulye tanesine resim yapan adama baya baya şaşırdım. bildiğin tablo gibiydi. saç teline de yapacakmış, nasıl yapıyor aklım almıyor hala.
0
crimsonlady senin dediğin gibi bi de iğne deliğine heykel yapan var. izismile.com
cirque du soleil bence en ilerilerden biri.
cirque du soleil bence en ilerilerden biri.
0
evandro roncatto
ekşide falan okudum da herkes birbirinden çok farklı şekillerde değerlendirmiş bu güzel yiyeceği. ben bir iki ay önceye kadar direkt yiyordum hiçbir şey eklemeden, karıştırmadan. son zamanlarda rus salatasıyla karıştırıp, üzerine pulbiberle yemeye başladım bayağı iyi gidiyor. sizin favorileriniz ned
ekşide falan okudum da herkes birbirinden çok farklı şekillerde değerlendirmiş bu güzel yiyeceği. ben bir iki ay önceye kadar direkt yiyordum hiçbir şey eklemeden, karıştırmadan. son zamanlarda rus salatasıyla karıştırıp, üzerine pulbiberle yemeye başladım bayağı iyi gidiyor. sizin favorileriniz nedir ?
0
ekmeğin arasına koyup direkt götürüyorum. yanında limonata güzel gidiyor. gerçi ton balığı her türlü gider zaten.
0
mısır+mayonezle gider en güzel. acaip bir şey oluyor öyle. makarna söylenmiş. salatayla da çok güzel gider. sade ekmek arası da gider mis gibi.
0
makarna + ton + bezelye
ekmek + ince dilim kaşar + domates + ton
tencere pizzası için + ton + mısır + mantar
kumpir için + rus salatası + ton + salçalı sosis + siyah zeytin
ekmek + ince dilim kaşar + domates + ton
tencere pizzası için + ton + mısır + mantar
kumpir için + rus salatası + ton + salçalı sosis + siyah zeytin
0
pul biber + köri yanıda bi de soğan kırdın mıydı en has amele bile kıskanır seni.
0
sağlığını ve kilonu önemsemiyorsan yağını süzmeden mayonez, mısır, makarna, kaşar vs kat öyle ye.
önemsiyorsan yağını güzelce süz, bol limonlu ye mis gibi olur. sade ama leziz olur.
önemsiyorsan yağını güzelce süz, bol limonlu ye mis gibi olur. sade ama leziz olur.
0
pilavla çok güzel.
ayrıyetten pul biber atıp üzerine limon sıktıktan sonra, yanına domates doğrayabilirsin, mayonez, mısır, amerikan salatası... her şey olur.
köriyi ve kaşarı deneyeceğim :)
ayrıyetten pul biber atıp üzerine limon sıktıktan sonra, yanına domates doğrayabilirsin, mayonez, mısır, amerikan salatası... her şey olur.
köriyi ve kaşarı deneyeceğim :)
0
hasanli
Marketten bi tane dedorant aldim da ama tam emin degilim kiz icin mi yoksa erkek icinmi. Ekte resmini koydum bi bakarmisiniz bu dedorant kiz icin mi yoksa erkek icinmi.
Marketten bi tane dedorant aldim da ama tam emin degilim kiz icin mi yoksa erkek icinmi. Ekte resmini koydum bi bakarmisiniz bu dedorant kiz icin mi yoksa erkek icinmi.
0
senin aldığın erkek için olan ben de almıştım ama çok güzel bi kokusu yok sakız-şeker gibi kokuyor diye düşünüyorum :D
3.bp.blogspot.com
kadın için olanı da var dışı pembe beyaz
3.bp.blogspot.com
kadın için olanı da var dışı pembe beyaz
0
Survivorman
Arkadaşlar benim kedimin patileri pamuk gibi yumuşacıktı. 2 gece dışarı kaçtı. Zor bulduk. Patiler haliyle sertleşmiş biraz. Sokak iti olmuş bizimki. Nasıl yumuşatalım? Tüyleri de kar gibiydi şimdi siyah siyah çok üzgünüz. Vazelin sürsek patilere veya şampuanla mı yıkasak? Napsak?
Arkadaşlar benim kedimin patileri pamuk gibi yumuşacıktı. 2 gece dışarı kaçtı. Zor bulduk. Patiler haliyle sertleşmiş biraz. Sokak iti olmuş bizimki. Nasıl yumuşatalım? Tüyleri de kar gibiydi şimdi siyah siyah çok üzgünüz. Vazelin sürsek patilere veya şampuanla mı yıkasak? Napsak?
0
ya bırak hayvanın patisini, sanki kendi elin mi bu norveçli balıkçı mı neden yumuşasın? kendini temizler o, yeter ki rahat kalsın.
0
Ramiegovic
https://www.youtube.com/watch?v=HWSamFTHtokkedilerle aram pek iyi değildir, kedilerin gerçek yüzü
0
metehan01
kuvertür diyor. 2,5 kilo diyor. bunu na böyle alsam yiyebilir miyim şimdi?bi de hediye olur mu bundan yoksa çok mu kaba?http://www.supermutfak.com/store/ProductDetails.aspx?productid=97693http://www.supermutfak.com/store/ProductDetails.aspx?productid=92151Bitter Çikolata Kuvertür2.5 kg'lık ambalajda
kuvertür diyor. 2,5 kilo diyor. bunu na böyle alsam yiyebilir miyim şimdi?
bi de hediye olur mu bundan yoksa çok mu kaba?
www.supermutfak.com
www.supermutfak.com
Bitter Çikolata Kuvertür
2.5 kg'lık ambalajda
Muhafaza koşulları : Çikolata ürünleri 18-22'C arasında,nemsiz (max.%65 nemli), kokusuz, ve direk güneş ışığı almayan ortamda muhafaza edildiği takdirde raf ömrü süresince tazeliğini korur.Aşırı sıcaklık değişiminden kaçınınız.Buzdolabında muhafaza etmeyiniz.Açıldıktan sonra hava almayacak şekilde muhafaza ediniz.
Eritme : Çikolata direkt ateşe maruz bırakılmadan 40-45'C arasında eritilmelidir.Bu işlemin "bain-marie" usulü, yani içinde sıcak su bulunan bir kabın içerisine konan bir eritme kabında yapılması uygundur.
Temperleme : Temperleme işlemiyle çikolata içerisindeki kakao yağına uygun kristal yapı verilerek, çikolataya sertlik,ideal kırılma,parlaklık,uygun muhafaza koşullarında beyazlamama özellikleri kazandırılır.
Soğutma : Kalıplanan ürünler için uygun soğutma sıcaklığı 10-12'C dir. Soğutma işleminin yeterliliği soğutucu içerisindeki havanın miktarı ve eşit dağılımına bağlıdır.Kaplama soğutmasında ise uygulanacak sıcaklığın 15-18'C arasınsda ve soğutma havasının rüzgarsız olmasına dikkat edilmelidir.
bi de hediye olur mu bundan yoksa çok mu kaba?
www.supermutfak.com
www.supermutfak.com
Bitter Çikolata Kuvertür
2.5 kg'lık ambalajda
Muhafaza koşulları : Çikolata ürünleri 18-22'C arasında,nemsiz (max.%65 nemli), kokusuz, ve direk güneş ışığı almayan ortamda muhafaza edildiği takdirde raf ömrü süresince tazeliğini korur.Aşırı sıcaklık değişiminden kaçınınız.Buzdolabında muhafaza etmeyiniz.Açıldıktan sonra hava almayacak şekilde muhafaza ediniz.
Eritme : Çikolata direkt ateşe maruz bırakılmadan 40-45'C arasında eritilmelidir.Bu işlemin "bain-marie" usulü, yani içinde sıcak su bulunan bir kabın içerisine konan bir eritme kabında yapılması uygundur.
Temperleme : Temperleme işlemiyle çikolata içerisindeki kakao yağına uygun kristal yapı verilerek, çikolataya sertlik,ideal kırılma,parlaklık,uygun muhafaza koşullarında beyazlamama özellikleri kazandırılır.
Soğutma : Kalıplanan ürünler için uygun soğutma sıcaklığı 10-12'C dir. Soğutma işleminin yeterliliği soğutucu içerisindeki havanın miktarı ve eşit dağılımına bağlıdır.Kaplama soğutmasında ise uygulanacak sıcaklığın 15-18'C arasınsda ve soğutma havasının rüzgarsız olmasına dikkat edilmelidir.
0
kuvertür (çiğ yerseniz) lezzetsiz olur. o eritilip pasta masta vslerde kullanılır. mesela eritip çilek içine batırırsanız çileğin üzerinde donar ve çikolatalı çilek olur.
0
bunu buharda eriterek çikolata kalıplarına döküp, içine fındık, fıstık vb. ya da likör tarzı şeyler ekleyerek kendi çikolatalarınızı yapabilirsiniz.
ama mutfak meselelerine meraklı olmak lazım biraz tabii.
yapım şeklini ve tariflerini internette bulabilirsiniz.
ama mutfak meselelerine meraklı olmak lazım biraz tabii.
yapım şeklini ve tariflerini internette bulabilirsiniz.
0
Kaliteli olanlar lezzetli de olur ama çoğu tatlı yapımı için üretilen, küçük ambalajlılara kıyasla daha ekonomik olan çikolatalardır bunlar. Genellikle pek lezzetli olmaz. Kalitelisini hem bulmak zordur, hem çok pahalıdır.
0
hediye olmaz kaba kaçar. yok arkadasım kocaman onunla alakalı komikli şakalı hediye olsun dersen buyur
0
bana alınsa ben yerim. (yine de hediye olmaz) bol kakao az şeker olanları en güzeli. ama taş gibi gerçekten diş geçmiyor, kırabildiğin kadarını ağızda eritme şekli.
0
bildiğim kadarıyla elit çok kötü bir marka değil. bunun yerine elit alın.
0
incesticide
Diyelim ki, çok ünlü bir grup konser veriyor, davulcunun bageti kırılıyor mesela, gitarın teli kopuyor falan. Böyle şeyler oluyordur kesin, peki böyle olunca ne yapıyorlar? Böyle videolar var mı?edit: şarkıyı çalarlarken birden bass gitti diyelim, teli kırıldı ya da kablosu koptu mesela, o zaman ne
Diyelim ki, çok ünlü bir grup konser veriyor, davulcunun bageti kırılıyor mesela, gitarın teli kopuyor falan. Böyle şeyler oluyordur kesin, peki böyle olunca ne yapıyorlar? Böyle videolar var mı?
edit: şarkıyı çalarlarken birden bass gitti diyelim, teli kırıldı ya da kablosu koptu mesela, o zaman ne yapıyorlar işte? bass geri gelene kadar nasıl idare ediyorlar?
edit: şarkıyı çalarlarken birden bass gitti diyelim, teli kırıldı ya da kablosu koptu mesela, o zaman ne yapıyorlar işte? bass geri gelene kadar nasıl idare ediyorlar?
0
hemen hemen herseyin yedegi var, mesela ;
www.focushaber.com
fotoda mikrofon ayaklıgında kırmızı serit gibi gozuken sey: 10 kadar yedek pena
www.focushaber.com
fotoda mikrofon ayaklıgında kırmızı serit gibi gozuken sey: 10 kadar yedek pena
0
çok profesyonel grupların zaten yedekleri vardır illa ki, tek gitarla gelmezler. amatör gruplarda da böyle aksaklıklar olunca kalan elemanlar jam tadında devam edebilir. gitar teli koptuysa davulcu davul solosuyla falan zaman kazandırabilir yeni tel takılana kadar, davul-bas takılabilirler vs. ha yeni tel takılması orda çok avantajlı bi durum değil ama yedeği yoksa yapacak bir şey yok :)
çok ünlü gruplar demişsin, sonradan farkettim. aklıma hiç öyle video gelmedi şimdi, izlemedim sanırım.
çok ünlü gruplar demişsin, sonradan farkettim. aklıma hiç öyle video gelmedi şimdi, izlemedim sanırım.
0
efreet sultan
Western filmlerinin olmazsa olmazıdır. Cem Yılmaz da Yahşi Batı'da yapmıştı. Tel gibi bir şey dolaşıyordu ortalarda rüzgarın etkisiyle. bir tür bitki sanırım. nedir o? ve ingilizce adı?
Western filmlerinin olmazsa olmazıdır. Cem Yılmaz da Yahşi Batı'da yapmıştı. Tel gibi bir şey dolaşıyordu ortalarda rüzgarın etkisiyle. bir tür bitki sanırım. nedir o? ve ingilizce adı?
0
Larrea tridentata/creosote bush aynı şekilde tohum saçan başkaları da vardır.
0
cinematography'nin belirttiği genel adı sanırım. western filmleri sembolü yazıyor wiki sayfasında.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
taha1907
beyler hanımlar günaydın.2 haftadır evde tekim dolayısıyla çamaşır makinasını çalıştırmam lazım bugün.dün annemi aradım 40 dereceye ayarla dedi ayarladım.en sağdakini X e getir dedi getirdim.deterjan koy dediği yere deteerjan koydum.fişe taktım tuşa basıyorum fakat çalışmıyor :( hatayı nerde yapıyor
beyler hanımlar günaydın.2 haftadır evde tekim dolayısıyla çamaşır makinasını çalıştırmam lazım bugün.dün annemi aradım 40 dereceye ayarla dedi ayarladım.en sağdakini X e getir dedi getirdim.deterjan koy dediği yere deteerjan koydum.fişe taktım tuşa basıyorum fakat çalışmıyor :( hatayı nerde yapıyorum
0
0
çalışmıyor u açınız
ışığı yanmıyor?
programı başlatmıyor?
bi de marka model geçerseniz talimatına bakarız.
ışığı yanmıyor?
programı başlatmıyor?
bi de marka model geçerseniz talimatına bakarız.
0
bildiğin çalışmıyor hocam işte ses falan gelmiyor o şey dönmüyor.ışık yanmıyor :S
arçelik 3650M
arçelik 3650M
0
fişi ters çevirip takmayı dene. açma kapama düğmesine bas. en soldaki tuşmuş. su geldiğinden, varsa vananın açık olduğundan emin ol.
0
netten fotosuna baktim.
Devir: 600
sıcaklik: 40
Başlatma leveli: B
deterjani koyma gözü: 2 (1 önyikamadir. 2 normal yikama)
Fise tak son olarak.
Devir: 600
sıcaklik: 40
Başlatma leveli: B
deterjani koyma gözü: 2 (1 önyikamadir. 2 normal yikama)
Fise tak son olarak.
0
bonjurkes
Tavsiye edebileceğiniz güzel şişe soya sosu var mı?Küchne'ninkini aldık tentürdiyot gibi kokuyor, aynı şekilde kemal kükrer'inki de aynı durumda.Yok mu tavsiye edebileceğiniz adam gibi, tentürdiyot gibi kokmayan soya sosu?
Tavsiye edebileceğiniz güzel şişe soya sosu var mı?
Küchne'ninkini aldık tentürdiyot gibi kokuyor, aynı şekilde kemal kükrer'inki de aynı durumda.
Yok mu tavsiye edebileceğiniz adam gibi, tentürdiyot gibi kokmayan soya sosu?
Küchne'ninkini aldık tentürdiyot gibi kokuyor, aynı şekilde kemal kükrer'inki de aynı durumda.
Yok mu tavsiye edebileceğiniz adam gibi, tentürdiyot gibi kokmayan soya sosu?
0
kikkoman iyidir. koruyucu olmayanlarından içinde sadece soya su filan yazandan alın.
0
Pearl River Bridge çok sevdim ben. Bi süre bulamayınca Amoy ile idare ettim. O da iyi. yazdıklarınızı ben de beğenmedim.
0
en iyi marka usa.lkk.com lee kum kee'dir. kullanınca anlarsın ne demek istediğimi. bi de dark olanı öneririm.
0
schwarze rose
kimsin sen?
kimsin sen?
0
travmatik beyin hasarından ölen insanlar yazılı tarih öncesine dayanıyormuş. kafasına kaya falan düşüp ölmüştür heralde. savaşlarda kafa darbesinden ölen insanlara da ölmeden önce trepanasyon yapıldığına dair bulgular varmış.
en.wikipedia.org
en.wikipedia.org
0
bir de kafasına kaplumbağa düşen var. en.wikipedia.org ilk olmasa da nadirdir herhalde.
0
kahin ahtapot paul
Ne yapacağımı bilemiyorum, şu saatte de kafamı toparlayamıyorum açıkçası, uyumayan, boş vakti olan birileri varsa cevaplasın.Olayın kahramanı adam lise arkadaşım, lise bittikten sonra(4 yıl) üniversite sırasında benden senelerce hoşlandığını söyledi, anlattı lisedeki hislerini ben olmaz dedim, arkad
Ne yapacağımı bilemiyorum, şu saatte de kafamı toparlayamıyorum açıkçası, uyumayan, boş vakti olan birileri varsa cevaplasın.
Olayın kahramanı adam lise arkadaşım, lise bittikten sonra(4 yıl) üniversite sırasında benden senelerce hoşlandığını söyledi, anlattı lisedeki hislerini ben olmaz dedim, arkadaşmış gibi devam ettik. Şu an bu durum 7. senesinde ve attığı mesajlar şöyle; -inciciler için özet: adam uçmuş bayağı-
"Blyrm sen bile benim gordgm kadar guzel gormzsn kendini :) cocukluk askmdn tek odakli dunya donemimde, genclik askimdn en delikanli cagmda ve olgum cagmda en sogukkanli sevdgm :) adini uc kez ufldm kalbime muhurldm adini br omur bu ismle yanack blyrm kadrm bu.dusunmdm mi sanyrsn.her bksmda dunyami goryrm.seni ilkin kendi karektrm geregi untaym ddm snra senin icin snra da tm herkes icin ama olmadi.isin komik ve aci tarafi seni sevdgme seni inandramamam :) yuzune benim gozumdn bkamazsn.elim kolum hala titrer simani hayal ettikce.mala dner ne yapcgmi blemem.blemdgmdn anlatamadm.sadce sevdm.ne sogudm ne unttm ne de pisman oldum.ne diyorsun simdi nazimin aski gbi yare degl ozleme ask mydi benim ki :)
Her aski sahplendm senin asknin buyklgyle :) ben daha otsni gormdm o sensn.knusmak neyi dgstrir blmyrm ama ama ama ama iste
:) ayik kafa asik kafa farki naparsin :) inat dgl mi yne rol yaparm guclu dururum unttm drm sarhostm acizdm drm :D seni ikna dgl yaptklarm seni seviyorum :) kzim kolay mi gelyr sana.sen ne kadar bldn beni.2 yil antidpresan kullanarak yasadm 3 saat uyku 3 saat seni yazarak.belki yakarak krtlrm ddm sadce kendimi yaktm.smdi bile her nabzm dustgnde seni yazar kendimi yakarm :) ve zamanla fark ettm tm hkayelrm seninle ozdslsms ben farknda olmadan.ve bkyrm sendn alakasz hkaylrm bile senin sonuna bglanms.ve ben bglandm ve ktlndm adim atmyrm.tm hayatimi senszlik yalanyla yasyrm kendm olmdn"
Ben ne yapayım ne edeyim? Bu ve bunun gibi onlarca mesaj var. Üstelik bunun gibi bir iki adam daha var, bu kafada olan.
Yardım etmelisiniz bana!
Olayın kahramanı adam lise arkadaşım, lise bittikten sonra(4 yıl) üniversite sırasında benden senelerce hoşlandığını söyledi, anlattı lisedeki hislerini ben olmaz dedim, arkadaşmış gibi devam ettik. Şu an bu durum 7. senesinde ve attığı mesajlar şöyle; -inciciler için özet: adam uçmuş bayağı-
"Blyrm sen bile benim gordgm kadar guzel gormzsn kendini :) cocukluk askmdn tek odakli dunya donemimde, genclik askimdn en delikanli cagmda ve olgum cagmda en sogukkanli sevdgm :) adini uc kez ufldm kalbime muhurldm adini br omur bu ismle yanack blyrm kadrm bu.dusunmdm mi sanyrsn.her bksmda dunyami goryrm.seni ilkin kendi karektrm geregi untaym ddm snra senin icin snra da tm herkes icin ama olmadi.isin komik ve aci tarafi seni sevdgme seni inandramamam :) yuzune benim gozumdn bkamazsn.elim kolum hala titrer simani hayal ettikce.mala dner ne yapcgmi blemem.blemdgmdn anlatamadm.sadce sevdm.ne sogudm ne unttm ne de pisman oldum.ne diyorsun simdi nazimin aski gbi yare degl ozleme ask mydi benim ki :)
Her aski sahplendm senin asknin buyklgyle :) ben daha otsni gormdm o sensn.knusmak neyi dgstrir blmyrm ama ama ama ama iste
:) ayik kafa asik kafa farki naparsin :) inat dgl mi yne rol yaparm guclu dururum unttm drm sarhostm acizdm drm :D seni ikna dgl yaptklarm seni seviyorum :) kzim kolay mi gelyr sana.sen ne kadar bldn beni.2 yil antidpresan kullanarak yasadm 3 saat uyku 3 saat seni yazarak.belki yakarak krtlrm ddm sadce kendimi yaktm.smdi bile her nabzm dustgnde seni yazar kendimi yakarm :) ve zamanla fark ettm tm hkayelrm seninle ozdslsms ben farknda olmadan.ve bkyrm sendn alakasz hkaylrm bile senin sonuna bglanms.ve ben bglandm ve ktlndm adim atmyrm.tm hayatimi senszlik yalanyla yasyrm kendm olmdn"
Ben ne yapayım ne edeyim? Bu ve bunun gibi onlarca mesaj var. Üstelik bunun gibi bir iki adam daha var, bu kafada olan.
Yardım etmelisiniz bana!
0
Sevgili kardeşim, uygun biçimde bunun böyle devam edemeyeceğini, rahatsız olduğunuzu kendisine belirtmeniz önemli olacaktır bu aşamada. büyük ihtimal oğlan, halka rağmen halk için gibi bir mantıkla seviyorum ama senini için geri çekilip hayatından çıkıyorum moduna girecektir.
fakat burada kilit nokta, bir defa olmaz dedikten sonra arakdaş olarak devam edelim gibi önerileri de reddetmektir. bu süreçte arkadaş olarak devam etmek çocugun hislerini canlı tutmaya devam edecektir.
yalnız siz de hoşlanıyorsanız, gidin söyleyin bunlara girmeden.
fakat burada kilit nokta, bir defa olmaz dedikten sonra arakdaş olarak devam edelim gibi önerileri de reddetmektir. bu süreçte arkadaş olarak devam etmek çocugun hislerini canlı tutmaya devam edecektir.
yalnız siz de hoşlanıyorsanız, gidin söyleyin bunlara girmeden.
0
attığı mesajlardan bir şey anlaşılmıyor bile, deli galiba. ben olsam uzak dururdum.
0
yillarca senle birlikte olamadigi icin seni kafasinda buyutmus buyutmus takinti yapmis.
yani adam hakli beyler, sen onun gordugu kadar guzel degilsin :)
yani adam hakli beyler, sen onun gordugu kadar guzel degilsin :)
0
Son derece uygun bir şekilde aramızda asla bir şey olmayacağını defalarca belirttim. Arkadaşlarımız belirtti. Lakin bir gelişme yok. Nasıl uzak duracağımı da kestiremiyorum. Durup durup içtikten sonra böyle şeyler yazıyor. Ve ben hem kendine zarar vermesinden, hem de bir noktada bana zarar vermesinden endişe ediyorum.
0
aynı ortamda bulunmak zorunda olduğun biri mi? eğer değilse bitir arkadaşlığını başka çözümü yok. hem arkadaş kalayım hem de saçmalamasın diyorsan o biraz zor çünkü.
0
"2 yil antidpresan kullanarak yasadm 3 saat uyku 3 saat seni yazarak"
tam senlik. bunu da kaçırırsan kesin evde kalırsın.
tam senlik. bunu da kaçırırsan kesin evde kalırsın.
0
@zetsuboushita
Değil, ama ortak arkadaşlardan dolayı sürekli bir dolaylı yoldan iletişim var. 2 senedir falan aynı ortamda bulunmadık bile. Attığı bu mesajlara cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi, dediğim gibi kendine zarar verme riskini fazlaca yüksek görüyorum. Bir çıkış yolu bulabilmiş değilim.
Değil, ama ortak arkadaşlardan dolayı sürekli bir dolaylı yoldan iletişim var. 2 senedir falan aynı ortamda bulunmadık bile. Attığı bu mesajlara cevap vermek zorunda hissediyorum kendimi, dediğim gibi kendine zarar verme riskini fazlaca yüksek görüyorum. Bir çıkış yolu bulabilmiş değilim.
0
kusura bakma galiba fazla güzelsin.
sevgilin olduğu ve attığın mesajı gördüğünü bir daha böyle bir mesaj atmamasını seni zor durumda bıraktığını onu sadece arkadaşın olarak gördüğü bir kez daha söyle.
mesaj atmaya devam edersen bir daha seninle görüşmem diye belirt.
sevgilin olduğu ve attığın mesajı gördüğünü bir daha böyle bir mesaj atmamasını seni zor durumda bıraktığını onu sadece arkadaşın olarak gördüğü bir kez daha söyle.
mesaj atmaya devam edersen bir daha seninle görüşmem diye belirt.
0
@schwarze rose
Değilim, sevgilim olduğunu biliyor, bu onun saçmalamasını engellemek için yeterli bir sebep değil ama. Hiç bir şekilde anlamıyor, hep geride duruyor ama ara ara bu tarz şeylerle yokluyor. Zaten görüşmüyor, dolayısıyla bu da onun için bir sorun değil.
Değilim, sevgilim olduğunu biliyor, bu onun saçmalamasını engellemek için yeterli bir sebep değil ama. Hiç bir şekilde anlamıyor, hep geride duruyor ama ara ara bu tarz şeylerle yokluyor. Zaten görüşmüyor, dolayısıyla bu da onun için bir sorun değil.
0
adam zaten belli ki sorunlu. sen de daha fazla üzülüp kırılmasın diye fazla sert çıkmıyorsun sanırım. o da hala bir umut vardır diye düşünüyordur büyük ihtimalle. o ara sıra yokladığında mesajlarına cevap verme, cevap vermek zorunda da hissetme zaten. bir daha mesaj attığında bunu yapmaya devam ederse bir daha konuşmayacağını sert bi şekilde söyle mesela.
0
öyleyse iletişim yollarını kapatınız bunlara karşı.
engelleyin, hat değiştirin gibi gibi.
engelleyin, hat değiştirin gibi gibi.
0
ortak arkadaşlar varsa onlar durumu açıklayabilir. belki daha ikna edici olur.
0
@kediebesi
onlar da başlarda aramızı yapmaya çalıştı, baktılar durum çığrından çıkmış vaziyette bir nevi tampon bölge işlevi görüyorlar şu anda. kendisinin beyninde dışarıdan gelen fikirlere ve uyarılara karşı adeta bir kalkan var.
onlar da başlarda aramızı yapmaya çalıştı, baktılar durum çığrından çıkmış vaziyette bir nevi tampon bölge işlevi görüyorlar şu anda. kendisinin beyninde dışarıdan gelen fikirlere ve uyarılara karşı adeta bir kalkan var.
0
Şimdi yazacaklarımdan dolayı bana alınganlık gösterme lütfen.
Karşınızda muhatap olduğunuz kişi 7 senedir sizinle sürekli irtibat kurmayı nasıl başardı? hadi lise biteli 4 sene olmuş hala neden iletişim bilgileriniz var? Demekki siz 4 sene boyunca size ulaşması için gereken telefon vb. iletişim araçlarını paylaşmışsınız. Bu ilk başlarda "ilgi"nin dayanılmaz çekiciliği sebebiyle olabilir. Bilemeyiz.
Buradaki kilit durum bilememek. Sizin anlattıklarınızla 7 senelik bir arkadaşlığı bağdaştıramıyorum ben. Yani bu kişiyle daha öncesinden bir yakınlaşmanız oldu? Ya da olmadı? Bu kişinin psikolojisini bile bile neden hala inatla iletişim kurdunuz 4 sene boyunca?
Şimdi onun yazdığı mesajları paylaşıp ne yapacağım ben ya?! demek kolay. Mesajlarını paylaşırken uçmuş bu adam demek yerine neden buna izin verdim ben? sorunu kendinize sormanız gerekmez mi ?
Üstelik bir de bunun gibi 2 adam daha varmış. Hadi birisi böyle ikincisi de tesadüf diyelim ama 3. tesadüf olamaz. Demekki sizde bir eğilim ve ilgiye yakınlık duyma probleminiz var.
Yani bu 3 adamda aynı özelliklere sahip ve bu kafada size asılıyor olamazlar ki? İşte detayları bilmiyoruz. Nasıl bir karaktere sahip olduğunuzu, insanlara yakınlık gösterip onların ilgisini çekip sonra o insanlar bu itirafları bulunduğunda "ama olmaz kiii seni arkadaş olarak görüyorum ben" durumunda davranıp davranmadığınızı da bilmiyoruz.
O nedenle şu net ve kesindir ki her ne kadar size göre o insanlar problemliler ise en az bence daha fazla problemli olan sizsiniz.
Karşınızda muhatap olduğunuz kişi 7 senedir sizinle sürekli irtibat kurmayı nasıl başardı? hadi lise biteli 4 sene olmuş hala neden iletişim bilgileriniz var? Demekki siz 4 sene boyunca size ulaşması için gereken telefon vb. iletişim araçlarını paylaşmışsınız. Bu ilk başlarda "ilgi"nin dayanılmaz çekiciliği sebebiyle olabilir. Bilemeyiz.
Buradaki kilit durum bilememek. Sizin anlattıklarınızla 7 senelik bir arkadaşlığı bağdaştıramıyorum ben. Yani bu kişiyle daha öncesinden bir yakınlaşmanız oldu? Ya da olmadı? Bu kişinin psikolojisini bile bile neden hala inatla iletişim kurdunuz 4 sene boyunca?
Şimdi onun yazdığı mesajları paylaşıp ne yapacağım ben ya?! demek kolay. Mesajlarını paylaşırken uçmuş bu adam demek yerine neden buna izin verdim ben? sorunu kendinize sormanız gerekmez mi ?
Üstelik bir de bunun gibi 2 adam daha varmış. Hadi birisi böyle ikincisi de tesadüf diyelim ama 3. tesadüf olamaz. Demekki sizde bir eğilim ve ilgiye yakınlık duyma probleminiz var.
Yani bu 3 adamda aynı özelliklere sahip ve bu kafada size asılıyor olamazlar ki? İşte detayları bilmiyoruz. Nasıl bir karaktere sahip olduğunuzu, insanlara yakınlık gösterip onların ilgisini çekip sonra o insanlar bu itirafları bulunduğunda "ama olmaz kiii seni arkadaş olarak görüyorum ben" durumunda davranıp davranmadığınızı da bilmiyoruz.
O nedenle şu net ve kesindir ki her ne kadar size göre o insanlar problemliler ise en az bence daha fazla problemli olan sizsiniz.
0
@secretcode
kronolojik şekilde olay şöyle;
-2.5 sene aynı sınıfta okuduk, bana yansıttığı herhangi bir hoşlanma belirtisi falan yok
-daha sonra okul değiştirdim-alan değişikliğinden dolayı, yine birebir görüşme etme durumları yok, eski sınıfımda toplu olarak görüştüğümüzde konuşurduk o kadar
-lise bitti, ben ayrı bir şehire gittim o sınava 1 sene daha hazırlandı, iletişim yok
-sınavı kazandıktan sonra, aynı şehire gelince, mesajla meramını anlattı, reddettim benim bu durumu öğrenmem 2 sene önce oluyor
-aynı şehirdeyiz şimdi, 2 yıldır aynı ortamda bulunmadık, ortak arkadaşlar vasıtasıyla ancak bir iletişim bağı var
bu süreçlerin hepsinde hayatımda birileri vardı, kısa uzun tüm ilişkilerim. ilgiye muhtaç birisi değilim, hiç bir şekilde belki ona karşı bir şey hissediyorum durumu olmadı.
neden buna izin verdim ben diyemem, benim onun hayatında değiştirebileceğim bir şey maalesef ki yok.
diğer iki adama gelince, birisi ilgi duyduğu herhangi bir kızın tüm hayatını didik didik ediyor. tüm fotoğraflarım, hangi gün ne giydiğime dair not aldığı bir günlüğü olan bir insan. neyse ki başka birine stalkerlık yapmaya başladı, öyle haberleri geldi.
diğeri de, 8.sınıftan itibaren yalnızca 2-3 senede bir mesaj atıp "sen benim ilk aşkımsın unutamıyorum, yardımına ihtiyacım var" diyen biri, net bir dille onu da uyardım. karşılığında aldığım cevap "seni allaha havale ediyorum, benim allaha inanmayanlarla işim olmaz bu saatten sonra" muhtemelen iki üç sene sonra yine bir şekilde ulaşır.
evet sorun belki de bende dediğiniz gibi lakin, diğer insanlarla ilişkilerimi düzgün bir şekilde bitirebiliyorken, bir türlü bu durumu kabullenemeyen insanlarda bir sorun olduğunu düşünmem normal.
bu duyuruyu açmamım nedeni de baş edemiyor olmam, daha önce de belirttiğim gibi hem kendine hem bana zarar verme riski olan biri. üzücü bir olay ile karşılaşmadan bitirebilmek istiyorum.
kronolojik şekilde olay şöyle;
-2.5 sene aynı sınıfta okuduk, bana yansıttığı herhangi bir hoşlanma belirtisi falan yok
-daha sonra okul değiştirdim-alan değişikliğinden dolayı, yine birebir görüşme etme durumları yok, eski sınıfımda toplu olarak görüştüğümüzde konuşurduk o kadar
-lise bitti, ben ayrı bir şehire gittim o sınava 1 sene daha hazırlandı, iletişim yok
-sınavı kazandıktan sonra, aynı şehire gelince, mesajla meramını anlattı, reddettim benim bu durumu öğrenmem 2 sene önce oluyor
-aynı şehirdeyiz şimdi, 2 yıldır aynı ortamda bulunmadık, ortak arkadaşlar vasıtasıyla ancak bir iletişim bağı var
bu süreçlerin hepsinde hayatımda birileri vardı, kısa uzun tüm ilişkilerim. ilgiye muhtaç birisi değilim, hiç bir şekilde belki ona karşı bir şey hissediyorum durumu olmadı.
neden buna izin verdim ben diyemem, benim onun hayatında değiştirebileceğim bir şey maalesef ki yok.
diğer iki adama gelince, birisi ilgi duyduğu herhangi bir kızın tüm hayatını didik didik ediyor. tüm fotoğraflarım, hangi gün ne giydiğime dair not aldığı bir günlüğü olan bir insan. neyse ki başka birine stalkerlık yapmaya başladı, öyle haberleri geldi.
diğeri de, 8.sınıftan itibaren yalnızca 2-3 senede bir mesaj atıp "sen benim ilk aşkımsın unutamıyorum, yardımına ihtiyacım var" diyen biri, net bir dille onu da uyardım. karşılığında aldığım cevap "seni allaha havale ediyorum, benim allaha inanmayanlarla işim olmaz bu saatten sonra" muhtemelen iki üç sene sonra yine bir şekilde ulaşır.
evet sorun belki de bende dediğiniz gibi lakin, diğer insanlarla ilişkilerimi düzgün bir şekilde bitirebiliyorken, bir türlü bu durumu kabullenemeyen insanlarda bir sorun olduğunu düşünmem normal.
bu duyuruyu açmamım nedeni de baş edemiyor olmam, daha önce de belirttiğim gibi hem kendine hem bana zarar verme riski olan biri. üzücü bir olay ile karşılaşmadan bitirebilmek istiyorum.
0
Sevgiline söyle çocuğu arasın. Birader, namus meselesi, ortak payda, versiyon, güreşçi arkadaşlar; söz öbeklerini cümle içerisinde kullansın.
0
secretcode
Şimdi birazdan anlatacağım konuyu full ve stabil bir tarafsızlık ve objektif bakış açısıyla yazdığımı bilmenizi istiyorum.Osmanlının son zamanlarında devletin kurtuluş için vermiş olduğu azmi, inancı, fedakarlıkları ve özveriyi hepimiz biliyor ve takdir ediyoruz.Ülke kurtuluyor. Bağımsızlığını Atatü
Şimdi birazdan anlatacağım konuyu full ve stabil bir tarafsızlık ve objektif bakış açısıyla yazdığımı bilmenizi istiyorum.
Osmanlının son zamanlarında devletin kurtuluş için vermiş olduğu azmi, inancı, fedakarlıkları ve özveriyi hepimiz biliyor ve takdir ediyoruz.
Ülke kurtuluyor. Bağımsızlığını Atatürk'ün önderliğinde sağlıyor. Buraya kadar herşey gerçekten kusursuz ilerliyor.
Sonra bir şeyler olmaya başlıyor.
İnanırsınız ya da inanmazsınız bilemem ama 4 halifeden sonra 661 yılında I.muaviye'den başlayıp 1924 yılına kadar 1300 yıldır süregelen halifelik kavramını ortadan kaldırıyor. Halifelerin tam listesi için bkz: tr.wikipedia.org
1500'lü yıllardan itibarende 495 yıldır bu topraklarda liderliği sürdürülen bir kavramdan bahsediyoruz.
Halifelik benim açımdan inanılmaz köklü bir geleneği olduğu için önemli buluyorum. Yani bugün hristiyanlardaki "Papa" kavramına eşdeğer bir islam kavramı olduğundan dolayı önemini de bu anlamda koruyor.
13.yüzyıldan itibaren bu topraklarda kullanılan eski türkçe diye de bilinen osmanlıca'yı ortadan kaldırıyor ve latin alfabesini getiriyor. Şimdi medeniyet gelişen dünya vs. bilemem önümüzde bir japonya örneği mis gibi duruyor. Her şeyi geçtim ben bu ülkenin 100 yıl öncesi geçmişine ait arşivleri okuyamıyorum. Bu bile büyük bir infaal aynı zamanda bir koparış değil midir?
Bu ülkenin yurttaşlarına zorla ve cebren şapka takmak zorunluluğu getirilmiş. Yani düşünebiliyor musunuz? Ülkenin yönetimi "şapka devrimi" yapıyor, size sokakta şapka ile dolaşmak zorunluluğunu getiriyor. Çok yönlü düşünüyorum ama bunun makul ve haklı sebeplerini bulamıyorum. Birisi izah edebilir mi ?
Türk musikisinin yasaklanması yine atatürk döneminde olan farklı bir uygulama.
Şimdi toparlayalım. Atatürk neden geçmişle olan irtibatı koparmaya çalışmış?
Teşekkürler.
Osmanlının son zamanlarında devletin kurtuluş için vermiş olduğu azmi, inancı, fedakarlıkları ve özveriyi hepimiz biliyor ve takdir ediyoruz.
Ülke kurtuluyor. Bağımsızlığını Atatürk'ün önderliğinde sağlıyor. Buraya kadar herşey gerçekten kusursuz ilerliyor.
Sonra bir şeyler olmaya başlıyor.
İnanırsınız ya da inanmazsınız bilemem ama 4 halifeden sonra 661 yılında I.muaviye'den başlayıp 1924 yılına kadar 1300 yıldır süregelen halifelik kavramını ortadan kaldırıyor. Halifelerin tam listesi için bkz: tr.wikipedia.org
1500'lü yıllardan itibarende 495 yıldır bu topraklarda liderliği sürdürülen bir kavramdan bahsediyoruz.
Halifelik benim açımdan inanılmaz köklü bir geleneği olduğu için önemli buluyorum. Yani bugün hristiyanlardaki "Papa" kavramına eşdeğer bir islam kavramı olduğundan dolayı önemini de bu anlamda koruyor.
13.yüzyıldan itibaren bu topraklarda kullanılan eski türkçe diye de bilinen osmanlıca'yı ortadan kaldırıyor ve latin alfabesini getiriyor. Şimdi medeniyet gelişen dünya vs. bilemem önümüzde bir japonya örneği mis gibi duruyor. Her şeyi geçtim ben bu ülkenin 100 yıl öncesi geçmişine ait arşivleri okuyamıyorum. Bu bile büyük bir infaal aynı zamanda bir koparış değil midir?
Bu ülkenin yurttaşlarına zorla ve cebren şapka takmak zorunluluğu getirilmiş. Yani düşünebiliyor musunuz? Ülkenin yönetimi "şapka devrimi" yapıyor, size sokakta şapka ile dolaşmak zorunluluğunu getiriyor. Çok yönlü düşünüyorum ama bunun makul ve haklı sebeplerini bulamıyorum. Birisi izah edebilir mi ?
Türk musikisinin yasaklanması yine atatürk döneminde olan farklı bir uygulama.
Şimdi toparlayalım. Atatürk neden geçmişle olan irtibatı koparmaya çalışmış?
Teşekkürler.
0
ya olm bırakın atatürkü matatürkü..
yıllardır yok atatürk ilkeleri yok atatürk zartı zurtu diye devletin anası bellendi.
yıllardır yok atatürk ilkeleri yok atatürk zartı zurtu diye devletin anası bellendi.
0
tamamen tarafsız bi şekilde okudum ve tamamen tarafız bi şekilde cevaplamaya çalışacağım.
türklerin tarihine, islamiyeti kabulune, 1071de anadoluya girişine, daha öncesinde geleneklerine falan bakarsak aslında atatürkün yapmaya çalıştığı şeyin araplar tarafından tecavüz edilmiş bir milletin, kendine ait olmayan özellikleri atmaya çalışmasını sağlamak olarak yorumlayabiliriz. bu benim şahsi görüşüm.
niçin okullarda yeterli eğitim verilmiyor, tarihimizi bilmiyoruz, tarih derslerinde "yararlı cemiyetler, zararlı cemiyetler" başlığı altında bir şeyler öğreniyoruz, bu soruların cevabı aslında atatürk.ün neler yapmaya çalıştığını neden anlamadığımızn da cevabı.
türklerin tarihine, islamiyeti kabulune, 1071de anadoluya girişine, daha öncesinde geleneklerine falan bakarsak aslında atatürkün yapmaya çalıştığı şeyin araplar tarafından tecavüz edilmiş bir milletin, kendine ait olmayan özellikleri atmaya çalışmasını sağlamak olarak yorumlayabiliriz. bu benim şahsi görüşüm.
niçin okullarda yeterli eğitim verilmiyor, tarihimizi bilmiyoruz, tarih derslerinde "yararlı cemiyetler, zararlı cemiyetler" başlığı altında bir şeyler öğreniyoruz, bu soruların cevabı aslında atatürk.ün neler yapmaya çalıştığını neden anlamadığımızn da cevabı.
0
mustafa kemal salt olarak halkın geçmişle değil din ile bağını koparmaya çalışmıştır bir prototip yaratarak.bu arada şuana kadar kusursuz işlemiş herşey dediğin kısımda ise gerçek tarih olarak herşey kör topal ve ihanet üzerinedir..
0
geçmişle irtibatı koparmaya çalışmak değil o.
bizim halkımız mal. kendisi bir şey istemiyor. atatürk bunların hiçbirini yapmayıp ben padişahım bundan sonra dese, ona tamam diyeceklerdi yine, hatta sevineceklerdi de. demokrasi falan çok azının aklına gelecekti onlar da bir şey yapamayacaktı muhtemelen.
yani olay bu. atatürk, ne idüğü belirsiz feslerin tarih olmasını istemiş de kötü mü yapmış yani? aynı zamanda arap harfleri, ne ki yani? türklere özgü bir alfabe olsa, atıyorum göktürk alfabesi kullanılıyo olsaydı osmanlı'da bunu kaldırır mıydı? sonuçta kökeni biz değiliz onun.
halifelik de papalık kadar gereksiz bir makam. ayrıca halifemiz olmadığı halde laiklik elden gidiyor, bir de halife olsa nolurdu şimdiye düşünebiliyor musun?
ben teşekkür ederim.
bizim halkımız mal. kendisi bir şey istemiyor. atatürk bunların hiçbirini yapmayıp ben padişahım bundan sonra dese, ona tamam diyeceklerdi yine, hatta sevineceklerdi de. demokrasi falan çok azının aklına gelecekti onlar da bir şey yapamayacaktı muhtemelen.
yani olay bu. atatürk, ne idüğü belirsiz feslerin tarih olmasını istemiş de kötü mü yapmış yani? aynı zamanda arap harfleri, ne ki yani? türklere özgü bir alfabe olsa, atıyorum göktürk alfabesi kullanılıyo olsaydı osmanlı'da bunu kaldırır mıydı? sonuçta kökeni biz değiliz onun.
halifelik de papalık kadar gereksiz bir makam. ayrıca halifemiz olmadığı halde laiklik elden gidiyor, bir de halife olsa nolurdu şimdiye düşünebiliyor musun?
ben teşekkür ederim.
0
adam ileri görüşlülüğün kitabını yazmış işte.
halifeliği kaldırması sayesinde sadece türklere değil, tüm islam camiasına güzellik olmuş. matahmış gibi papa var diyorsun, hristiyan dünyası ne çektiyse papa yüzünden çekti. itin götüne sokuyolar adamı sürekli, olmaması çok daha isabetli.
alfabe desen bi o kadar yerinde bir karar. japonya gibi istisnalar kaideyi bozmaz. bugün farklı alfabesi olan ülkeler, başta rusya, ingilizce öğrenmekte zorlanıyor. bu ülkelerde ingilizce bilme oranı %5 bile değil. en önemli sebebi de alfabedir. çok şükür kurtarılmışız osmanlıca'dan. ülkenin 100 yıl öncesine ait arşivleri senin okuyamamanın bir önemi yok ki, okunabilir olmasının önemi var. çok önemli buluyorsan çevirilerini okursun, olmadı parayı verir çevirtirsin. bu kadar marjinal ve önemli bir kararın karşısında, 100 sene sonra sıradan insanların osmanlıca yazıları okuyamayacak olması durabilir mi sence?
atatürk geçmişle olan irtibatı koparmaya falan çalışmamış. bağnazlığın başı olarak gördüğü ve problemden başka bir şey yaratmayan/yaratmayacak olan halifelikten dünyayı kurtarmış ve ülke menfaatleri için çağdaşlaşma adına alfabeyi değiştirmiş. alfabe değişince geçmiş niye kopsun ki.. bugün 2k yıl öncenin yazıları bile okunabiliyor.
halifeliği kaldırması sayesinde sadece türklere değil, tüm islam camiasına güzellik olmuş. matahmış gibi papa var diyorsun, hristiyan dünyası ne çektiyse papa yüzünden çekti. itin götüne sokuyolar adamı sürekli, olmaması çok daha isabetli.
alfabe desen bi o kadar yerinde bir karar. japonya gibi istisnalar kaideyi bozmaz. bugün farklı alfabesi olan ülkeler, başta rusya, ingilizce öğrenmekte zorlanıyor. bu ülkelerde ingilizce bilme oranı %5 bile değil. en önemli sebebi de alfabedir. çok şükür kurtarılmışız osmanlıca'dan. ülkenin 100 yıl öncesine ait arşivleri senin okuyamamanın bir önemi yok ki, okunabilir olmasının önemi var. çok önemli buluyorsan çevirilerini okursun, olmadı parayı verir çevirtirsin. bu kadar marjinal ve önemli bir kararın karşısında, 100 sene sonra sıradan insanların osmanlıca yazıları okuyamayacak olması durabilir mi sence?
atatürk geçmişle olan irtibatı koparmaya falan çalışmamış. bağnazlığın başı olarak gördüğü ve problemden başka bir şey yaratmayan/yaratmayacak olan halifelikten dünyayı kurtarmış ve ülke menfaatleri için çağdaşlaşma adına alfabeyi değiştirmiş. alfabe değişince geçmiş niye kopsun ki.. bugün 2k yıl öncenin yazıları bile okunabiliyor.
0
çok haklısın söylediklerinde. halkın bir günde cahilleştiğini düşünsene? bunu böyle söylediğinde sana bunu çürütmek için gelinen olgu da "o zamanlar zaten kimse bimiyormuş okuma yazmayı, seçkinler biliyormuş hep" oluyor. ve bu durumla "bir gecede cahil olduk geyiği" diye dalga geçtiklerini sanıyorlar. o zamanların okuma yazma oranlarını araştırdım bunun için sırf. ve ne buldum bil. o günlerde dünyadaki hiçbir devletin okuma yazma oranı zaten yüzde 15 i bulmuyor. bizim okuma yazma oranımız ise o günler için yüzde 10 gibi bir şey. aslında konuşulacak çok şey var bunun hakkında. ama asıl ihanet inönü zamanındadır. inönü osmanlı arşivlerini yok pahasına bulgaristan'a satmıştır. öyle ki istanbul sokakları evraklardan geçilmez hale gelmiş. (okuduğum kaynaklardan aktaraiyorum.) yaklaşık 10 milyon belge satılmış. bununla ilgili şöyle bir şeyler karalamıştım zamanında. çok da konuşmak istemiyorum. ne dersen de herkes bildiğini okuyor çünkü. (ek olarak: atatürk'ün orijinal nutku nerededir ve bu orijinal nutku bulabilsek şurada atıp tutan kaç kişi bunu okuyabilecektir? çok önemliyse çevirttiririz değil mi? başımıza hep bundan geldi ne geldiyse. doğru çeviriyi kim yapacak? biz buna nasıl inanacağız bunları soran yok.)
beta.eksisozluk.com
beta.eksisozluk.com
0
çoğu kişinin karşı görüş olarak sunduğu mustafa kemalin ileri görüşlülüğü ve ferasetini şuan,bu çağda bizim de gösterip bu ülkenin vatandaşlarının mustafa kemalle olan tüm bağını koparmamız ve kendisini tarihin tozlu sayfalarında bırakıp,adalet kantarına oturtmamız gerekiyor..bu ülkenin kurtuluşu kanla ve ihanetle yazılan cumhuriyet tarihinle yüzleşip ve bu utancı kabul edip rasyonel bir şekilde ileri bakmaktan geçiyor..mustafa kemali gömdüğümüz gün bu ülke muasır devletler seviyesine ulaşmakta dev bir adım atıcak
0
diyeceğime çok karşı çıkan olacaktır!
ama tek neden islam dininin türk toplumunu körelttiğini düşünmesidir.
bu arada bu yapılanların hiçbiri mustafa kemal'in orijinal fikri değildir.
evvelinde yetişen osmanlı aydınının osmanlı'nın kötü gidişine son verme fikir yürütmesi sonucunda doğruluğuna inandıkları ve ortaya koydukları kaidelerdir.
ama tek neden islam dininin türk toplumunu körelttiğini düşünmesidir.
bu arada bu yapılanların hiçbiri mustafa kemal'in orijinal fikri değildir.
evvelinde yetişen osmanlı aydınının osmanlı'nın kötü gidişine son verme fikir yürütmesi sonucunda doğruluğuna inandıkları ve ortaya koydukları kaidelerdir.
0
yeni dünya düzenine uyması gereken, yeni bir devlet kuruyorsan eskiyi yanına pek almaman gerekir. yoksa osmanlının güçsüzleşmiş bir devamı olmaktan öteye gidemezsin.
dahinnotha ya da aynen katılıyorum.
atatürk'ü gömmekten bahsetmiş bir arkadaş bunun için bağları koparmaya gerek yok. yine aynı bahsettiği devrimci atatürke kulak verirse eğer 'benim yaptıklarımı da yenileyin, çağa uydurun, devrimci olun' dediğini duyabilir. yani kendini yok etme fikrini bizim beynimize yine kendisi aşılamıştır. çünkü önemli olan parmak değil işaret ettiği kuştur, bunu anlamayanlar anlasın diye epey üzerine basmıştır. atatürkün bu çizgiden çıkması, idolleştirilmesi filan onun icadı değil o öldükten sonrakilerin icadıdır. öyle karizma ve ışık sahibi bi insanın ardından böyle hissetmek de çok garip değildir.
gömülsün diyenlerin atatürk gömüldüğünde ağlayan insanları bir izlemesini tavsiye ederim, o ağlayanlar, şimdi gömülsün diyenlerin atasıdır.
dahinnotha ya da aynen katılıyorum.
atatürk'ü gömmekten bahsetmiş bir arkadaş bunun için bağları koparmaya gerek yok. yine aynı bahsettiği devrimci atatürke kulak verirse eğer 'benim yaptıklarımı da yenileyin, çağa uydurun, devrimci olun' dediğini duyabilir. yani kendini yok etme fikrini bizim beynimize yine kendisi aşılamıştır. çünkü önemli olan parmak değil işaret ettiği kuştur, bunu anlamayanlar anlasın diye epey üzerine basmıştır. atatürkün bu çizgiden çıkması, idolleştirilmesi filan onun icadı değil o öldükten sonrakilerin icadıdır. öyle karizma ve ışık sahibi bi insanın ardından böyle hissetmek de çok garip değildir.
gömülsün diyenlerin atatürk gömüldüğünde ağlayan insanları bir izlemesini tavsiye ederim, o ağlayanlar, şimdi gömülsün diyenlerin atasıdır.
0
çok az bir bilgiyle yorumlamaya çalıştığını düşünüyorum. kötü anlamda söylemiyorum ama daha geniş bir perspektiften bak olaya.
ek olarak ben de çok bilgili değilim ama çok şahane bir htr hocam oldu ünide. onun anlattıklarından hatırladığım kadarıyla cevap vericem.
1. şapka kanunu sadece devlet memuruna getirilen bir yasa. yani sokaktaki insanı kapsamıyor. amaç da fes gibi yunan giysisi ile garip kombinasyonlar yapan giysilerin bizim milli kıyafetimiz olmadığını, daha modern giyinmemiz gerektiğini söyleyip böyle bir devrim yapıyor. ki 100 yıl önce fes getirilirken nasıl tepki almışsa şapka da aynı şekilde tepki almış. olay şapka değil. insanların düşünce zincirlerinin kırılması.
devlet memuru giyince normal insan da giyiyor. vakko fn da bu sayede parayı kırmış.
2. latin alfabesine geçmenin nedeni olarak okuma yazma oranı deniyor. bu okuma yazma oranının latin harflerine geçtikten sonra katlanarak artması, basılan kitap sayısının katlanarak artması, 90 yaşındaki ninelerin bile okuma yazma öğrenmesi yerinde bir devrim olduğunu gösterir bence. ha osmanlıca öğrenmek istiyorsan seni engelleyen yok, bir sürü kurs ve ders var. evet belki daha fazla olabilirdi, ama bu atatürkle ilgili bir durum değil ondan sonra gelenlerle ilgili bir durum. eğitim sisteminin ne halde olduğu ortadayken osmanlıca bilmiyoruz diye hayıflanmak saçma.
dahası amaç osmanlıcanın kaldırılması değil dilin türkçeleştirilmesi. bir sürü dil bilimciyi türkçe kelimeleri araştırsınlar diye anadoluya yollayıp derleme sözlükler çıkarttırıyor.
3. atatürk geçmişle irtibatı koparmak değil amacı. osmanlıdan önce de bir tarihimiz olduğunu anlamamızı sağlıyor. türk tarih kurumu ile türk dil kurumunu kurması ve vasiyetince bu kurumların hep açık kalmasını, mal varlığının bir kısmının tarih kurumuna (dil kurumu da olabilir tam hatırlamıyorum ama ikisinden biriydi.) niye istesin aksi olsaydı.
4. halifeliği kaldırmasının altındaki neden iktidara çok etkisi olması olmasın sakın. neden islam dininin lideri ülkenin yönetilmesinde etkili olsun. laik bir devlet olması için kaldırıyor.
edit: bir de artık atatürk ne yapmış ne yapmamışa değil de ülke şu an ne durumda, şu anki yöneticile ne yapmış ne yapmamış onu tartışın azıcık. atatürk ne yaptıysa yaptı. artık değiştirmek mümkün değil. ama rte ne ypmış böyle ya denmeyecek bir türkiye mümkün mesela. belki, tartışmaya cesareti olan kaldıysa tabi.
ek olarak ben de çok bilgili değilim ama çok şahane bir htr hocam oldu ünide. onun anlattıklarından hatırladığım kadarıyla cevap vericem.
1. şapka kanunu sadece devlet memuruna getirilen bir yasa. yani sokaktaki insanı kapsamıyor. amaç da fes gibi yunan giysisi ile garip kombinasyonlar yapan giysilerin bizim milli kıyafetimiz olmadığını, daha modern giyinmemiz gerektiğini söyleyip böyle bir devrim yapıyor. ki 100 yıl önce fes getirilirken nasıl tepki almışsa şapka da aynı şekilde tepki almış. olay şapka değil. insanların düşünce zincirlerinin kırılması.
devlet memuru giyince normal insan da giyiyor. vakko fn da bu sayede parayı kırmış.
2. latin alfabesine geçmenin nedeni olarak okuma yazma oranı deniyor. bu okuma yazma oranının latin harflerine geçtikten sonra katlanarak artması, basılan kitap sayısının katlanarak artması, 90 yaşındaki ninelerin bile okuma yazma öğrenmesi yerinde bir devrim olduğunu gösterir bence. ha osmanlıca öğrenmek istiyorsan seni engelleyen yok, bir sürü kurs ve ders var. evet belki daha fazla olabilirdi, ama bu atatürkle ilgili bir durum değil ondan sonra gelenlerle ilgili bir durum. eğitim sisteminin ne halde olduğu ortadayken osmanlıca bilmiyoruz diye hayıflanmak saçma.
dahası amaç osmanlıcanın kaldırılması değil dilin türkçeleştirilmesi. bir sürü dil bilimciyi türkçe kelimeleri araştırsınlar diye anadoluya yollayıp derleme sözlükler çıkarttırıyor.
3. atatürk geçmişle irtibatı koparmak değil amacı. osmanlıdan önce de bir tarihimiz olduğunu anlamamızı sağlıyor. türk tarih kurumu ile türk dil kurumunu kurması ve vasiyetince bu kurumların hep açık kalmasını, mal varlığının bir kısmının tarih kurumuna (dil kurumu da olabilir tam hatırlamıyorum ama ikisinden biriydi.) niye istesin aksi olsaydı.
4. halifeliği kaldırmasının altındaki neden iktidara çok etkisi olması olmasın sakın. neden islam dininin lideri ülkenin yönetilmesinde etkili olsun. laik bir devlet olması için kaldırıyor.
edit: bir de artık atatürk ne yapmış ne yapmamışa değil de ülke şu an ne durumda, şu anki yöneticile ne yapmış ne yapmamış onu tartışın azıcık. atatürk ne yaptıysa yaptı. artık değiştirmek mümkün değil. ama rte ne ypmış böyle ya denmeyecek bir türkiye mümkün mesela. belki, tartışmaya cesareti olan kaldıysa tabi.
0
@kediebesi
dünyada bununla ilgili örneklere bakalım. ingiltere? cumhuriyet değildir. ama senin ülkenden 20 kat demokratik olduğu kesin. fransa? evet, fransa'da iç çatışmalar bir hayli çok oldu. fakat kimse kraliyet ailesini sürmedi. marjinalleşmiş olsa da hâlâ kraliyet ailesini savunan küçük partiler var. ispanya hâkeza öyle.
yani yeni dünya düzenine uymak için köklü/radikal kararlar gerekiyordu, efendime sana söyleyeyim bunun hemen yapılması gerekiyordu, tek yol buydu tezi bir geyikten öteye gidemiyor burada. hiç bir konuda hiçbir zaman "tek" yol olamaz zaten.
dünyada bununla ilgili örneklere bakalım. ingiltere? cumhuriyet değildir. ama senin ülkenden 20 kat demokratik olduğu kesin. fransa? evet, fransa'da iç çatışmalar bir hayli çok oldu. fakat kimse kraliyet ailesini sürmedi. marjinalleşmiş olsa da hâlâ kraliyet ailesini savunan küçük partiler var. ispanya hâkeza öyle.
yani yeni dünya düzenine uymak için köklü/radikal kararlar gerekiyordu, efendime sana söyleyeyim bunun hemen yapılması gerekiyordu, tek yol buydu tezi bir geyikten öteye gidemiyor burada. hiç bir konuda hiçbir zaman "tek" yol olamaz zaten.
0
fransız devrimini hatırlatırım. bu iki ülke de kolonistliği eski şekliyle devam ettirememiş, yeni düzeni yaratmak ve ayak uydurabilmek için 2 büyük savaşın önemli aktörleri olmuştur. yani onlardaki değişim de epey kanlı ve zorlu oldu. ayrıca bu işin 'aniden' gerçekleştiğini düşünmek de saçma. osmanlının gerilemesinden itibaren başlayan bir süreçtir, hala daha da devam etmektedir, gelişimini tamamlamamıştır. öyle bir gecede olmadı yani o değişim. herkes hazır olduğunda değiştik. o zaman bu yapılmasaydı şu an arap baharıyla şenleniyorduk mesela biz de.
0
ek olarak ve son olarak...
sorun aslında bizim modernleşme sistemimizde. dünyadaki hemen her devlet tabandan tavana modernleşirken, bi biz akıllıyız ya biz tavandan tabana modernleşmişiz. baskıyla, sopayla vs vs...asıl sorun da o zaten. sen ne yaparsan yap halkı hiçe sayarsan başarılı olamıyorsun işte sonuç olarak. siyaset bilimi tarihi bunun örnekleriyle dolu. iyi geceler efenim.
edit ihtiyacı hâsıl oldu.
sayın kediebesi, herkesin hazır olduğunu nasıl söylebiliyorsun aklım almıyor gerçekten. ama bir konuda haklısın. tanzimattan başlar bu değişim. işi bilmeyen birine sorarsan sana atatürk'ün bu düşüncelerini aslında ziya gökalp'ten aldığını söyleyecektir amma velakin verdiğim linkteki entryi okursna ziya gökalp'in hiç de öyle alfabe değiştirelim filan demediğini, arkaik türkçe sözcüklerin diriltilmesinin karşısında durduğunu görebilirsin.
bir gecede olmadıysa ve herkes hazırdıysa madem neden hâlâ günümüzde sonlanamadı onu da anlayamadım açıkçası. bir günde olmadı ve herkes hazırdı diyebiliyorsan zaten bir şey konuşmaya gerek yok. iyi geceler tekrardan.
artı olarak "arap baharı" tam da tabandan tavana bir istektir işte. bazı şeyler kan dökülmeden olmuyor, oturmuyor. buna "devrim" diyorsan bir de. gerçi biz de kan dökmüşüz ama bu devletlü kesimin yakıp yıkması ile olmuş. editle editle delik deşik oldu bu yazı da
sorun aslında bizim modernleşme sistemimizde. dünyadaki hemen her devlet tabandan tavana modernleşirken, bi biz akıllıyız ya biz tavandan tabana modernleşmişiz. baskıyla, sopayla vs vs...asıl sorun da o zaten. sen ne yaparsan yap halkı hiçe sayarsan başarılı olamıyorsun işte sonuç olarak. siyaset bilimi tarihi bunun örnekleriyle dolu. iyi geceler efenim.
edit ihtiyacı hâsıl oldu.
sayın kediebesi, herkesin hazır olduğunu nasıl söylebiliyorsun aklım almıyor gerçekten. ama bir konuda haklısın. tanzimattan başlar bu değişim. işi bilmeyen birine sorarsan sana atatürk'ün bu düşüncelerini aslında ziya gökalp'ten aldığını söyleyecektir amma velakin verdiğim linkteki entryi okursna ziya gökalp'in hiç de öyle alfabe değiştirelim filan demediğini, arkaik türkçe sözcüklerin diriltilmesinin karşısında durduğunu görebilirsin.
bir gecede olmadıysa ve herkes hazırdıysa madem neden hâlâ günümüzde sonlanamadı onu da anlayamadım açıkçası. bir günde olmadı ve herkes hazırdı diyebiliyorsan zaten bir şey konuşmaya gerek yok. iyi geceler tekrardan.
artı olarak "arap baharı" tam da tabandan tavana bir istektir işte. bazı şeyler kan dökülmeden olmuyor, oturmuyor. buna "devrim" diyorsan bir de. gerçi biz de kan dökmüşüz ama bu devletlü kesimin yakıp yıkması ile olmuş. editle editle delik deşik oldu bu yazı da
0
baskı ve sopayla götüne giyecek donu olmayan bir millet onca düşmanın karşısında duramaz, savaşamaz. onlara uğrunda savaşacakları şeyi de atatürk göstermiştir, bu da senin şu an burada bunları yazabilme özgürlüğündür. atatürkün yaptığı devrim kore ve kübada örnek alınmıştır. ayrıca bu tür konularda olayı sadece lider üzerinden incelemek bence çok yanlış. liderler sadece arkalarındaki kuvvetin öncü piyonudur ki atatürk bireysel olarak bunun ötesine geçebilmiş bir insandı.
arap baharı devrimi araplarca yapılmadı, onlara yaptırıldı. o konuda biraz görüş ayrılığımız var herhalde. yanlış anlaşılma olmuş.
kısaca şunu diyip kapatmak istiyorum konuyu. bugün bulunduğumuz noktaya (her neresiyse artık, iyi veya kötü) gelmemiz için atatürk'ün o gün onu yapması gerekiyordu. böyle sliding doors muhabbeti gibi, öyle olmayaydı şimdi çok şukelaydı da geyikten öteye gitmez. tek demek istediğim atatürk devrimcilik öğretmiştir. onu devirerek zaten kendisinin öngördüğü ve bu millete aşıladığı devrimciliği yapmaktan öteye gitmemiş olacaksınız :) ayrıca barış için savaşmak gerek kavramı da bana havai kadar uzak.
arap baharı devrimi araplarca yapılmadı, onlara yaptırıldı. o konuda biraz görüş ayrılığımız var herhalde. yanlış anlaşılma olmuş.
kısaca şunu diyip kapatmak istiyorum konuyu. bugün bulunduğumuz noktaya (her neresiyse artık, iyi veya kötü) gelmemiz için atatürk'ün o gün onu yapması gerekiyordu. böyle sliding doors muhabbeti gibi, öyle olmayaydı şimdi çok şukelaydı da geyikten öteye gitmez. tek demek istediğim atatürk devrimcilik öğretmiştir. onu devirerek zaten kendisinin öngördüğü ve bu millete aşıladığı devrimciliği yapmaktan öteye gitmemiş olacaksınız :) ayrıca barış için savaşmak gerek kavramı da bana havai kadar uzak.
0
konu atatürk olmasaydı baban kim olurdu bilemezdin şerefsize dönüşmüş. şu olmasaydı burada yazamazdın bu olmasaydı şurada yazamazdın filan... o yüzden daha fazla tartışmak yersiz. taha akyol'un (ki siz sevmezsiniz bu adamı anladığım kadarıyla; ama tüm önyargılarınızı bir kenara bırakıp bir okursanız iyi olur.)"ama hangi atatürk" kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. zihin açıcı bir kitaptır. şimdi o hedefi atatürk naısl göstermiştir halka, halk ne şekilde inanmıştır ve sonrasından neler olmuşturu anlatırsam bunlar çok uzun şeyler ohoo. bilinmesi gereken tek şey aslında atatürk'ün pragmatist bir lider olduğudur.
öldüğünde che'nin cebinden de nutuk çıkmış diyorlar zaten. =) iyi geceler tekrardan.
editimsi: bakın dikkat ederseniz öyle olmayaydı eyiydi gibi bir şey söylemiyorum. hiçbir sosyal bilim'de bunu söylemezsiniz zaten. öyle olmasaydı ne olacağı daha mı iyi daha mı kötü olacağı tam bir muamma. ama bunu öğrenme fırsatımız artık yok. barış için savaşmak gerek filan da demedim ben. eğer adına "devrim" dediğiniz bir yol tutmuşsanız, bu silahlı olmak zorundadır diyorum. silahsız olanı başarıya ulaşmıyor işte. barışla alakalı bir konu değil yani bu.
öldüğünde che'nin cebinden de nutuk çıkmış diyorlar zaten. =) iyi geceler tekrardan.
editimsi: bakın dikkat ederseniz öyle olmayaydı eyiydi gibi bir şey söylemiyorum. hiçbir sosyal bilim'de bunu söylemezsiniz zaten. öyle olmasaydı ne olacağı daha mı iyi daha mı kötü olacağı tam bir muamma. ama bunu öğrenme fırsatımız artık yok. barış için savaşmak gerek filan da demedim ben. eğer adına "devrim" dediğiniz bir yol tutmuşsanız, bu silahlı olmak zorundadır diyorum. silahsız olanı başarıya ulaşmıyor işte. barışla alakalı bir konu değil yani bu.
0
Halifeliğin niçin kaldırıldığı, Nutuk'un son bölümlerinde anlatılır. Sadeleşmemiş, orjinal diliyle okumanızı öneririm. Beni ikna etmişti.
Arap alfabesini kaldırmasını sorun olarak görmüyorum, iyi ki kaldırmış. Türkçe Ural-Altay dili, sondan ek alıyor, arapça ortadan bükülen ek alan bir dil, gramer yapıları farklı. türkçe kelimeler arapçada tam olarak ifade edilmiyormuş. Görüntü olarak da zihniyet olarak da arap alfabesi kullanılan bir ülkede yaşamak istemezdim. (yuvarlak karakter sevmiyorum, köşeli karakterleri sökmesi daha kolay).
Arşiv ve araştırma açısından keşke biraz daha yüklenilip, klasik eserler vs bolca çevrilseymiş iyi olurmuş diyecğeim ama zaten çoğu çevrilmiş. Daha fazlası için de çalışmak lazım. elin yabancısı gelip osmanlıca öğreniyor, divan şiirini analiz ediyor. herşeyi de devletten beklememek lazım.
Konu ciddi, yer yer hafiflettim cevaplarımı.
Arap alfabesini kaldırmasını sorun olarak görmüyorum, iyi ki kaldırmış. Türkçe Ural-Altay dili, sondan ek alıyor, arapça ortadan bükülen ek alan bir dil, gramer yapıları farklı. türkçe kelimeler arapçada tam olarak ifade edilmiyormuş. Görüntü olarak da zihniyet olarak da arap alfabesi kullanılan bir ülkede yaşamak istemezdim. (yuvarlak karakter sevmiyorum, köşeli karakterleri sökmesi daha kolay).
Arşiv ve araştırma açısından keşke biraz daha yüklenilip, klasik eserler vs bolca çevrilseymiş iyi olurmuş diyecğeim ama zaten çoğu çevrilmiş. Daha fazlası için de çalışmak lazım. elin yabancısı gelip osmanlıca öğreniyor, divan şiirini analiz ediyor. herşeyi de devletten beklememek lazım.
Konu ciddi, yer yer hafiflettim cevaplarımı.
0
gandhi vardı bi zamanlar pasifistti o. ingiltere olmayaydı gandhi gibi bi adamı hiç görmezdik diyo bi sakallı.
0
Ataturk islam dininin türk toplumunu körelttiğini düşünuyor, veya ataturk din veya islamiyet karsiti imis diyenlere tek bir ornek verecegim. Turkiye muslumanlarina yapilan en buyuk hayir kuran'in tarihteki ilk turkce tercumesinin donemin en onemli turk din ve felsefe adamlarindan bir tanesine yaptirilmasidir Ataturk tarafindan. Eger islamiyeti veya dini zararli buluyor olsaydi bunun tam tersini yapardi. Benim icin sadece bu somut adim yeterli.
0
she was my baby
Bu siralar pek kitap begenemiyorum. Gercekten hayatinizi etkilemis romanlar varsa tavsiyelerinizi alayim lutfenps: harry potter falan yazmayin :P
Bu siralar pek kitap begenemiyorum. Gercekten hayatinizi etkilemis romanlar varsa tavsiyelerinizi alayim lutfen
ps: harry potter falan yazmayin :P
ps: harry potter falan yazmayin :P
0
albert camus-düşüş
jack london-martin eden
peyami safa-yalnızız üçüde baya etkilemişti ,şu an bile o etki sürmekte.
jack london-martin eden
peyami safa-yalnızız üçüde baya etkilemişti ,şu an bile o etki sürmekte.
0
mezar - harrold robbins (türkçe ismiyle bulması zor, "a stone for danny fisher" olarak bulunuyor ancak)
çalıkuşu - reşat nuri güntekin
çalıkuşu - reşat nuri güntekin
0
Kürk Mantolu Madonna. şu ana kadar hayatımda okuduğum en iyi kitap.kitap bittiğinde-ki başladığın gibi bitiyor- artık ben eski ben değildim.
0
dava
yeraltından notlar
the wave
how i met myself(roman sayılmaz ama çok güzel, herkes okusun)
yeraltından notlar
the wave
how i met myself(roman sayılmaz ama çok güzel, herkes okusun)
0
camus, yabancı
gorki, benim üniversitelerim
böll, katherina blum (adı neydi unuttum)
bir de sun tzu usta'nın art of war'ı, roman olmasa da...
daha var da aklıma gelenler bunlar
gorki, benim üniversitelerim
böll, katherina blum (adı neydi unuttum)
bir de sun tzu usta'nın art of war'ı, roman olmasa da...
daha var da aklıma gelenler bunlar
0
roman değil ama yazmak istedim, ömer seyfettin - kaşağı . annem kardeşime de bana da okutmuştu ve inanılmaz derecede vicdan yapardım.
0
schwarze rose
Bir tek bana mı oluyor bu?Mesela yürürken aynı anda bir şeyler düşünüp bir de şarkı dinliyorum. SOnra düşüncelerime öyle dalıyorum ki şarkı uçmuş gitmiş; tekrar kulak verdiğimde şarkının en beğendiğim kısmının geçip gittiğini fark ediyorum."Oha ne zaman geçti oraları!" diye sorguluyorum. Kısa süreli
Bir tek bana mı oluyor bu?
Mesela yürürken aynı anda bir şeyler düşünüp bir de şarkı dinliyorum. SOnra düşüncelerime öyle dalıyorum ki şarkı uçmuş gitmiş; tekrar kulak verdiğimde şarkının en beğendiğim kısmının geçip gittiğini fark ediyorum.
"Oha ne zaman geçti oraları!" diye sorguluyorum. Kısa süreli hafıza kaybı gibi.
Bir tek bana mı oluyor bu?
Mesela yürürken aynı anda bir şeyler düşünüp bir de şarkı dinliyorum. SOnra düşüncelerime öyle dalıyorum ki şarkı uçmuş gitmiş; tekrar kulak verdiğimde şarkının en beğendiğim kısmının geçip gittiğini fark ediyorum.
"Oha ne zaman geçti oraları!" diye sorguluyorum. Kısa süreli hafıza kaybı gibi.
Bir tek bana mı oluyor bu?
0
bana da oluyor. hatta "bu kez dinleyeceğim ve içimden söyleyeceğim" diyerek başa sarıyorum, ancak bi bakıyorum şarkı bitmiş ve benim yine haberim olmamış.
0
şarkı değil çünkü şarkıları genelde söylüyorum aynı anda içimden, ama film filan izlerken oluyor o bana çok.
0
dalgınlık bendede oluyor. Bir benzeride kitap okurken 1 sayfa sonra ne okudum ben diyebilirsin düşüncelere dalarsın. bunuda yaşıyorum dikkat eksikliği sebebi galiba .s
0
mama
1)Nasıl oldu?2) Kimin hatasıydı?3) Ne kadar yaralandınız?isterseniz birden fazla örnek verebilirsiniz.
1)Nasıl oldu?
2) Kimin hatasıydı?
3) Ne kadar yaralandınız?
isterseniz birden fazla örnek verebilirsiniz.
2) Kimin hatasıydı?
3) Ne kadar yaralandınız?
isterseniz birden fazla örnek verebilirsiniz.
0
gaza geldim hız yaptım.
trafik lambasını devirdim.
yaralanan yok.
polis " arabaya çarpsan daha iyiydi lan" dedi sırıttı.
tanıdık vaaaaaasıtasıyla ceza almaktan kurtulduk:d
trafik lambasını devirdim.
yaralanan yok.
polis " arabaya çarpsan daha iyiydi lan" dedi sırıttı.
tanıdık vaaaaaasıtasıyla ceza almaktan kurtulduk:d
0
odev mi var? tez mi?
1) yolun tek yonune baktim, yollarin kesisimi, yaya gecidi idi. arabanin kapisina carptim.
2) bence onlarin:)
3) psikolojik olarak bir hafta atlatamadim.
1) yolun tek yonune baktim, yollarin kesisimi, yaya gecidi idi. arabanin kapisina carptim.
2) bence onlarin:)
3) psikolojik olarak bir hafta atlatamadim.
0
motorla saganak yagmurda giderken yan yoldan cikan arac yuzunden ani fren yapip kaydim. arabaya sol kapidan carptim. 8/8 karsi taraf kusurlu. bir iki cizik disinda bir sey olmadi.
0
bilmiyorum trafik kazasına girer mi ama ben uçak kazası geçirdim. haberlerde de çıkmıştı zaten ama hangisi olduğunu söylememeyi tercih ediyorum. bilmemesi gereken kişiler var. pilotun hatasıydı sanırım. pek yaralanmadım, bi yerlerim morardı. ama ölen oldu.
edit: çok belli etmişim.
edit: çok belli etmişim.
0
direksiyonda uyuyan şehirlerarası otobüs şöförü beni arabamla ( ilk acemilik arabam uno, sene 2003) altına aldı. kimse inanamadı o arabadan sağ çıktığıma zira arabadan geriye neredeyse bir şey kalmamıştı. ambulansta bana sakin olun lütfen, öyle bir araçtan çıkardığımız en iyi durumda ki vakasınız dediklerini hatırlayıp gülüyorum bazen. bacağımda bir kaç dikiş, emniyet kemerinden oluşan zedelenmele-çürükler, kafamda bolca şişlik ve yaklaşık 1,5 yıl süren baş dönmeleri ile atlattım. evet, emniyet kemeri çok önemli, metrelerce döne döne sürüklenmesine rağmen araçtan fırlamadım bu sayede.
şöför benim hatam olduğunu söyledi ama neyse ki ön koltuklarda oturan insanlar uyuduğunu gördüklerini söylemişlerdi. son bir not olarak; adamın ehliyeti 68 tarihli mi neydi...
şöför benim hatam olduğunu söyledi ama neyse ki ön koltuklarda oturan insanlar uyuduğunu gördüklerini söylemişlerdi. son bir not olarak; adamın ehliyeti 68 tarihli mi neydi...
0
1-) sag seritte giderken sol tarafimdaki otobusun onunden onume yaya atladi.
2-) %100 karsi tarafin hatasi
3-) bana birsey olmadi. yaya vefat etti.
2-) %100 karsi tarafin hatasi
3-) bana birsey olmadi. yaya vefat etti.
0
içinde bulunduğum taksim-bostancı dolmuşu beşiktaş'ta kaza yaptı.
şoför tarafında en arkada oturuyordum.
u dönüş yapılmaması gereken bir yerden dönmeye çalıştı adam.
dönüş sırasında hızla gelen bir araba benim oturduğum yere "girdi".
benim dışımda kimse yaralanmadı.
belimden camın lastiğini çıkarıp inmiştim dolmuştan.
cam üstümde patlamıştı falan.
sağolsun ön koltukta oturan bir çocuk çok yardımcı olmuştu.
benzinciden kutu kola alıp başıma koymuştu buz bulamadık diye.
sonra da taksiyle beni evime bırakmıştı.
burayı okuyorsa tekrar teşekkür ediyorum kendisine. :)
alında bir çizik ve beyin travması geçirme korkusuyla sonuçlandı.
neyse ki baş ağrısı, göz kararması ve denge kaybetme gibi şeyler oldu, onlar da bir süre sonra geçti.
şoför tarafında en arkada oturuyordum.
u dönüş yapılmaması gereken bir yerden dönmeye çalıştı adam.
dönüş sırasında hızla gelen bir araba benim oturduğum yere "girdi".
benim dışımda kimse yaralanmadı.
belimden camın lastiğini çıkarıp inmiştim dolmuştan.
cam üstümde patlamıştı falan.
sağolsun ön koltukta oturan bir çocuk çok yardımcı olmuştu.
benzinciden kutu kola alıp başıma koymuştu buz bulamadık diye.
sonra da taksiyle beni evime bırakmıştı.
burayı okuyorsa tekrar teşekkür ediyorum kendisine. :)
alında bir çizik ve beyin travması geçirme korkusuyla sonuçlandı.
neyse ki baş ağrısı, göz kararması ve denge kaybetme gibi şeyler oldu, onlar da bir süre sonra geçti.
0
1)haliç köprüsünden tam kayraköye geçtik. tramvayın oralarda yaya geçidi olmayan bir yerde yola yaya atladı. önümüzdeki araç ani fren yaptı. biz de ona arkadan vurduk.
2)yayanın hatasıydı ama biz de biraz hızlıydık.
3)kimseye herhangi bir zarar gelmedi. aracın önü fena dağıldı. radyatör falan bozuldu. şişe şişe su ekleyerek pendiğe kadar gittik.
2)yayanın hatasıydı ama biz de biraz hızlıydık.
3)kimseye herhangi bir zarar gelmedi. aracın önü fena dağıldı. radyatör falan bozuldu. şişe şişe su ekleyerek pendiğe kadar gittik.
0
1. okul servisinin rotu çıkınca tarlaya uçup devrildik.
2. aracın bakımını yapmayanların hatasıydı.
3. eski tip araçlardandı ben de motor kapağının üstünde yani en en önde oturuyordum ve devrilince de merdiven boşluğuna düştüm. epey sarsıldım, hırpalandım ama çok büyük yaralar almadım.
birkaç kere daha araba içinde savruldum, artık o yüzden korkmaya başlayınca içimden 'korkunun ecele faydası yok' lafını tekrarlarım trafikte. işe yaramıyo.
2. aracın bakımını yapmayanların hatasıydı.
3. eski tip araçlardandı ben de motor kapağının üstünde yani en en önde oturuyordum ve devrilince de merdiven boşluğuna düştüm. epey sarsıldım, hırpalandım ama çok büyük yaralar almadım.
birkaç kere daha araba içinde savruldum, artık o yüzden korkmaya başlayınca içimden 'korkunun ecele faydası yok' lafını tekrarlarım trafikte. işe yaramıyo.
0
şimdinin dört ay sonrası
bu tarzlarda gülmeli güldürmeli filmler arıyorum. absürd de denilebilir, karakterler kameraya baksın, oyun efektleri çıksın vs.big fish gibi mesela.i love you, random citizen. thank you.
bu tarzlarda gülmeli güldürmeli filmler arıyorum. absürd de denilebilir, karakterler kameraya baksın, oyun efektleri çıksın vs.
big fish gibi mesela.
i love you, random citizen. thank you.
big fish gibi mesela.
i love you, random citizen. thank you.
0
roket adam
var mı bildiğiniz? çayın tipinden, kullanılacak demliğe kadar özet geçerse birisi çok sevinirim, zira dünyanın en iğrenç çayını içmekten bıktım.teşekkürler.
var mı bildiğiniz? çayın tipinden, kullanılacak demliğe kadar özet geçerse birisi çok sevinirim, zira dünyanın en iğrenç çayını içmekten bıktım.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
çayın suyu önemli, farklı sularla deneyiniz. cam veya porselen demlik iyidir. bir de çay filizi alıp 1/3 olarak normal çaya karıştırabilirsiniz, ya da sir winston gibi filan kaliteli çaylardan az alıp ondan da bir kaşık karıştırabilirsiniz her seferinde.
0
Tarçın çubuğu atın, 1 demlik, 1 çubuk. rengini de güzelleştirir kokusunu da.
0
çay dükkanı'nda hoşuna gidebilecek bişeyler bulabilirsin. blog kısmında da öneriler var. aynı gün kargoya veriyorlar siparişini...
0
demligin metal degil porselen olursa ve suzgecin metal degil kagittan olursa cok daha guzel sonuc alirsin ayni cayla.
0
çay nasıl demlenir:
1. mutlaka iyi/lezzetli su
2. porselen demlik
3. damak tadınıza göre harmanlanmış veya klasik çay (kimisi karanfil tanesi vs de atar mesela. )
4. çayı yıkamadan tozuyla demlemek gerekir. çünkü asıl tadı o tozdadır.
5. alttaki suyu kaynayana kadar, üstte demlikte çayın yanmaması için, çok çok az su konulur.
6. kaynamış su, demlikteki çaya azar azar ve tek bir noktadan boşaltılır ki çay bi anda haşlanmasın.
7. çay 10 dk hadi bilemedin 15 dakika demlenir.
afiyet bal şeker olsun..
1. mutlaka iyi/lezzetli su
2. porselen demlik
3. damak tadınıza göre harmanlanmış veya klasik çay (kimisi karanfil tanesi vs de atar mesela. )
4. çayı yıkamadan tozuyla demlemek gerekir. çünkü asıl tadı o tozdadır.
5. alttaki suyu kaynayana kadar, üstte demlikte çayın yanmaması için, çok çok az su konulur.
6. kaynamış su, demlikteki çaya azar azar ve tek bir noktadan boşaltılır ki çay bi anda haşlanmasın.
7. çay 10 dk hadi bilemedin 15 dakika demlenir.
afiyet bal şeker olsun..
0
ben tomurcuk çay,kaçak çay ve tirebolu 42 çayını karıştırıyorum,(bunları büyük bir torbada karıstırıp öyle kullanıyorum)çayı yıkamıyoruz tabi.suyun iyi kaynaması ve bır anda suyun çaya dökülüp haşlak olmaması da önemli.
0
soğuk suya çay.yalnız demlenmesi 1 saatin üstünde.bir kere denedikten sonra diğer çtiğiniz çaylar çok tatsız gelecektir.
0
chemnil'in cevabını görünce şöyle bir deneyimimi paylaşayım.
yurtta kaldığım dönemlerde kantinden içtiğim çayın tadını hiçbir yerde bulamadım. adamın yaptığı ise o kadar ekstrem bir şey değildi. mübalağa etmiyorum. farklı farklı 6-7 firmanın çaylarını masaya döker, karıştırır, bir kutuda muhafaza ederdi. sonra da standart bir şekilde demlerdi...
yurtta kaldığım dönemlerde kantinden içtiğim çayın tadını hiçbir yerde bulamadım. adamın yaptığı ise o kadar ekstrem bir şey değildi. mübalağa etmiyorum. farklı farklı 6-7 firmanın çaylarını masaya döker, karıştırır, bir kutuda muhafaza ederdi. sonra da standart bir şekilde demlerdi...
0
porselen demlik,güzel bir su,yine iyi bir çay gerekli.15 dk.demlenecek.su iyice kaynayınca demliyosun.
0
ayrıca çayı aldığın kağıt pakette değil, hava ve koku geçirmeyecek kapaklı, mümkünse cam bir kavanozda muhafaza edeceksin. çünkü çay yanındaki şeylerin kokusunu alır.
0
şurada harika çeşitler var, deneyin kesinlikle bence..
www.tikina.com.tr
alternatif olarak, yeşil çayı porselen demliğe alıp, kaynamış suya elma dilimleri, tarçın çubuğu varsa karanfil atıyorum. harika oluyor. siyah çaya da aynı yöntem uygulanabilir mi bilmem, denemek lazım..
www.tikina.com.tr
alternatif olarak, yeşil çayı porselen demliğe alıp, kaynamış suya elma dilimleri, tarçın çubuğu varsa karanfil atıyorum. harika oluyor. siyah çaya da aynı yöntem uygulanabilir mi bilmem, denemek lazım..
0
Dynamole
Yahu ben evde kendi kendime şarkı söylerken şarkının ortasında durduk yere esniyorum hep. Konserlerde falan bu vokalistler nasıl esnemiyor biri açıklasın, sorun bende mi acaba?
Yahu ben evde kendi kendime şarkı söylerken şarkının ortasında durduk yere esniyorum hep. Konserlerde falan bu vokalistler nasıl esnemiyor biri açıklasın, sorun bende mi acaba?
0
hissetmekle ilgili birşey.yani şarkı söylemek bir aşk tutku şarkıcı için.dolayısıyla sadece o anı yaşarsınız aklınıza ne sus içmek gelir,ne yemek ne esnemek ne de başka birşey.
0
Hemen yanımda kanuni arkadaşım var, o diyor ki "o kişiler hem kendilerini odakladıkları için, hem de nefes alırken disiplinle deriin deriin alıp verdikleri için performansta esnemiyor hapşırmıyor vs"
0
esnemek fiziksel ihtiyaçla ilgili olduğu için sorunun doğru nefes kullanamamak olmalı.
normalde atılması gereken ama atamadığın havayı dışarı çıkartman gerekiyor bir şekilde. o da esneyerek gerçekleşiyor. çok dert etme. biraz diyafram filan çalışırsan çözülür diye düşünüyorum. ortaokul, lise dönemlerinde bağıra çağıra istiklal marşı okurken esniyordum hep. hiç şaşmıyordu. ardından tiyatroda filan biraz nefes tekniği çalışınca düzelmişti.
normalde atılması gereken ama atamadığın havayı dışarı çıkartman gerekiyor bir şekilde. o da esneyerek gerçekleşiyor. çok dert etme. biraz diyafram filan çalışırsan çözülür diye düşünüyorum. ortaokul, lise dönemlerinde bağıra çağıra istiklal marşı okurken esniyordum hep. hiç şaşmıyordu. ardından tiyatroda filan biraz nefes tekniği çalışınca düzelmişti.
0
