driver lazım bilgisayarınızda mevcut değilse indirin bir yerden. google da tv kartı driver diye aratabilirsiniz.

(bkz: drver genius pro)

curveball

www.kongregate.com

sayılır mı? bilmiyorum. ama güzel oyun

(bkz: süper flash oyunları)

www.battlefieldheroes.com

curveball +1

1066 www.newgrounds.com

www.chip.com.tr
www.celikcomak.com
www.roketoyun.com
www.roketoyun.com
:)

ikisinde de e yönelme eki ve n-y harfleri kaynaştırma harfi ne fark eder ki?

n harfi aynı zamanda iyelik eki olduğu içün farklı anlamlar çıkabiliyor..

orada harf mi düşüyor, kaynaşıyormu öyle bir harflerin kendi arasında sevişme durumu söz konusu.

Benzer durum Erdek'e yazılıp Erdeğe diye okunan güzide beldemiz içinde geçerlidir mesela.

ama ben mesela hiç bir zaman Eminönü'ye gitmem,her zaman Eminönü'ne giderim. Biraz da bu kullanımın kolaylığı ile de alakalı sanırım. Kulağa da bana göre Eminönü'ne ve Beylikdüzü'ne gitmek daha güzel geliyor.

eminönü'ne, beylikdüzü'ne... bunlar doğru.

kocaeliye kocaeline durumunu ne yapacağız :)

şurda da tartışılmıştı:

(git: 251113)
(git: 255091)

bir zamanlar avea genç paket vardı ama orada sana 1000 sms veriyordu. faturalısı 22 liraydı galiba

ben şu tarifeyi kullanıyorum, www.avea.com.tr . SMS yok yalniz. 11 TL de onun için vermek gerekiyor. AVEA'da kalırsan numarayı değiştirmene gerek yok, faturalı hatta geçebilirsin.

Avea, Yeni Yıl Tarifesi
4yüz her yöne dakika, 4bin her yöne sms
Fakat internet paketi yok ne yazık ki, ayrıca eklenebilir.Aylık 25lira.

benim yunus un birisi de böle döndü döndü sonra akvaryumun camına olan hızıyla tak dedi vurdu. ondan sonra felç gibi bi şey oldu hareketsiz kaldı. dışarı aldım ölsün diye sonra.

edit: bu arada 2 yunus vardı birisi ölmüştü. o öldükten sonra bu kafayı yedi. alakalı olabilir.

bizde de vardı koca bir akvaryum dolusu balık. genelde 2 balık o şekilde daireler çizer, sonra da yumurtlardı. doğru mu bilmiyorum ama çiftleşme hareketi diye yorumlardık biz de. tek başına yapanını görmedim ama.

akvaryum da yumurtlayacak uygun ortam var mı?

13.3" için çanta değilde kılıf alsın. sonra onu çantanın içine koysun. tabi şarj aletide yeterince küçük mü? bende 12" var. okul çntasına öyle koyuyorum.

15" çantalara bakmalısın. 13" pek çanta yok. olanlar üstünde zaten 13"-15" yazıyor.

vivaldi ayarinda iranli adam kim ,afalladim.vivaldi öldü bikac yüzyil önce.hani dinlemis olamazsin "vivaldi live in venice 2000" filan.

2.yok öyle bisey.herkes hoslandigini dinler.

harbi zevk sahibi adam,kimsenin dedigini s.klemez kendi hosuna gideni dinler.benim dediklerimde dahildir buna.

vivaldi ayarında ===> keman üstadı kim var anlamında.

sağlam keman çalan.

keman deyince herkes farid farjad'ı falan söylüyor.

ben sewmem mesela farid i.vivaldiyle karsilastirmak ayip biraz.

hosuna giden hersey iyidir dinlenir.kisilere takilma cok.farid seviyosan farid dinle,mahler seversen mahler dinle,vivaldi seversen vivaldi dinle.

reklam yapma ama...iki ay sonra "yeaaa zewk sahibi adam bach dinler agbii" deme...heeee ona göre :))

1. Keman "manyağı" besteci olarak Paganini'yi öneririm. Çaykovski'nin keman eserlerini de severim.

2. Mevsimler çok dinlenildiği için öyle deniliyor. Bu Mevsimler'i kötü bir eser yapmaz. Bach bir ekoldür ama kimse sevmek zorunda değildir. Zevk sahibi kültürel olarak daha genel bir tanım olmalı bence.

2. popüler zevzeklik işte. doğrusu şu şekilde: "vivaldı şarkıları ilk dinleyişte daha çok sevilebilir şarkılardandır." bach'ı sevmek için çok daha fazla dinlemek gerekiyor genelde. daha derin olduğu söylenir.

maksat keman dinlemekse (bkz: vanessa mae) (bkz: cihat aşkın) (bkz: bond)

Stephan Grappelli dinleyebilirsin:)
www.youtube.com

veya
Joshua Bell dinle...
Joshua Bell& Aaron Zigman dan - Main Title - bul dinle:) (soundtrack)

onu alma bunu al(ikisinden biri):

www.logitech.com
www.logitech.com

çok memnunum, başka mouse ile rahat edemiyorum.

fiyatı yükselmiş ama vx nano gayet güzel . tabi notebook yanında istiyorsanız. Hala piyasada var mı bilmiyorum ama şahsen kullandığım mx1100 modelide büyük eller için çok iyiydi. vx nano küçük ama ele iyi oturuyor. Notebook için afkadaşıma aldırdım. Pek memnun kaldı.

logitech m180 kullanıyorum. oyun oynamıyorsan güzel bir fare.

@hoot
ilk etapta vx nano'yu düşündüm ben de ama tekerleğine tıklanamıyor oluşundan mütevellit vazgeçtim. sekme açarken çok sık kullandığım bir kısayol zira.

@harmonikhakaret
evet bu modeller de aklımda. peki bunların tekerleğinde bir tık sorunu var mıdır?

@inheritance
çok sık olmasa da arada oyun oynayabiliyorum hoca, tombik modeller daha iyi oturuyor sanki elime.

m705

malum ikinci el sitelerinden birinden revolution isimli eski bir modelini aldım bir kaç hafta önce. bu tipte yeni modelleri vardır. büyük ellere uygun. fena değil. kendi şarj ünitesi de var.

forum.donanimhaber.com

kesinlikle, ve kesinlikle logitech performance mx. belki 30 çeşit mouse kullanmışımdır, en rahatı, en güzeli bu.

@ex902
o mouse benim için fazla nitelikli hoca.

bir itirazı olan yoksa m705 alacak gibiyim.

m705 candır.

m705 aldım, teşekkürler.

aramaya inananlar içün bilgilendirme:

m705 tahmin ettiğimden daha büyükmüş, ortalamanın üzerinde ellere sahip olmama rağmen tam olarak kavrayamadım, nasıl bir yaratık için yapılmış, bilemedim.

üzerindeki tuş sayısı ve atanabilecek görevler çok iyi, (tekerlek sağa-sola yatırılabiliyor, peygamber vitesi modu da iyiymiş.) mouse'u çok işlevsel hale getiriyor.

yalnız çizilmiş bir zemin üzerinde aptallaşıyor mouse. bebek poposu gibi bir zemine ihtiyacınız olacak. daha önce kullandığım microsoft wireless mouse ile kıyaslandığında hayal kırıklığına uğrattı.

pil ömrü için henüz bir şey söyleyemiyorum ama genel olarak "olmuş" bu mouse.

şöyle bir entry: (bkz: coolreader) ve akabinde şöyle bir sayfa var: www.mobileread.com işinizi görür belki.

ayrıca library.nu'da da pek çok zaman dilediğiniz formattaki kitapları bulabiliyorsunuz.

bir de (git: 339127).

cizgiliforum.com da var ama hepsi calibre ile pdf den çevrilmiş kitaplar. Baya amatör yani

epub u nasil mobiye çeviriyorsunuz?

ben odada kullanılan bi ampulü söküp masa lambasına taktım. lambayı da kitap okurken yaslandığım duvara çevirip öyle yakıyorum, duvardan yansıyan ışıktan aydınlanıyorum. hiç göz yormuyo, çok güzel oluyo...

ikea'nın internet sitesinde görmüştüm, benim de alasım var. Ama benim dediğim ayaklı olanlardan, 40 liraya da var, 150-200'e de. bazılarında kitap okumak için ışığın yönü aşağıya doğru veriliyor.

(git: www.ikea.com.tr)

ampul olarak kesinlikle tasarruflu olanlardan kullanma, radyasyon daha fazla yayıyor.

2007 ve 2010 var zaten. gerek eklentisiz pdf oluşturma özelliği, gerekse görünümü sebebiyle 2010 tercih sebebi olabilir.

edit: 2007'nin 64bit sürümü yok ama 2010'un var.

office 97

64bit 2010 kullan gerçekten hızlı açılıyor. tabi bir belgeyi açıp onunla uğraşıyorsan gereksiz de olabilir.

kotalı internet tarifelerinin faturası ay sonunda kesilir bu nedenle sınırsız a geçiş yapılacaksa ay sonunda yapılmalı.
edit: eğer şimdi yaptıysan kol gibi fatura gelecek.

filmleri bilmediğim için bir şey diyemeyeceğim ama
wwww.yournextfilm.com adresine bir bak.

www.the-bark.com burda traillerı olan filmler ilgini çekebilir

www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com
www.imdb.com

elektrik süpürgesiyle çekmekle hata etmişsiniz. üflemen lazımdı. açıp temizlemen en iyisi. yağ çözücü spreyler filan çok iyi emizliyor. özellikle alüminyum parçayı.

kindle keyboard

@hoot, minicik bir neden de eklerseniz çok memnun olurum.

kindle touch. klavyeyi gereksiz buluyorum.

kindle keyboard

ufak tefek islerde daha cok ise yariyor.

arama yaparken mesela kitapta,wikipediaya girince(kindle da kullanilabilecek belkide en verimli site).

touch a hic bakmadim ama eger ekran parlaklik sorunu yoksa o da düsünülebilir.

keyboard. touch'da ekrandaki pdf'i landbilmemne moduna sokup yanlamasına yapamıyorsunuz. üstüne üstlük parmaklaya parmaklaya ekranı batırıp durursunuz. alın keyboard kafanız rahat etsin.

El yordamı.

değil tabii ki. kitap okuma lambalarından iliştirebilir bir köşeye. başka?

fosforlu sticker varsa onlar yapıştırılabilir belki.

karanlıkta isem film, dizi izliyorumdur. öyleyken tuş lazım olunca montörü büküyorum. (imza: son monitör bükücü)

toshiba ve hp nin bazı modellerinde klavye aydınlatma fonksiyonu var onun dışında uğraşmak isterseniz

www.kendinyapsitesi.com

on parmak öğren ben baya rahat ettim.

macbook larin klavye isiklari ortamin isigina duyarli, karanlikta daha cok isik geliyor veya aydinlikta kapaniyor vb.

hoot +1
F ve J harfi üzerindeki cikintilar yönümü belirliyor.

bir icra müdürlüğüne git ve 500 liralık ilamsız icra gönder. Adres önemli

bence yat uyu

Hehehe, süper cevap @sabor :)

O tür programlara güvenmeyin. Eğlenme amaçlı yapılmış bişeydir. Güzelliği bir telefona danışacak kadar alçaltmayın.

soru nick uyumu: fazla içmişsin

yapacak başka bir şeyi yoksa hayır , diğer türlüyse doktora gitmeli.

bir uzmana sorarsanız daha sağlıklı cevap alabilirsiniz.

hatıralarına mı bakıyor, kaybettiklerine mi, geçmiş zaferlerine mi bakıyor, çocukluğuna mı ? kendine derken fiziksel olarak kendini beğenmesinden mi bahsediyorsunuz ?

kendi yaşamına ve başkalarının yaşamına olumsuz bir etkisi bulunmuyorsa bunun, ya da bundan kaynaklı bir davranışın, endişe etmeye gerek yok hocam.

bununla birlikte durumda bir tuhaflık olduğu belli. normal insan davranışlarından farklı bir davranış. ama bildiğiniz gibi, her farklılık da hastalık demek değil.

neden bunun yapıldığını araştırmak ve bilmek çok faydalı olabilir.

"oha yaa, bu kadar güzel nasıl olabiliyorum" diye bakıyorsa evet.

not: doktor değilim.

(git: 337484) bu soruyla beraber bir bozukluk olabileceği kesin.

mfc ben de kullanıyorum özellikle ovi sync den çok daha iyi senk. hususunda.
Mesaj konusunda bir sorun yok. Ovi suite i kaldır. Artık nokia suite geldi. Onu yükle. Ya da telefonu ovi suite ten kaldır ve tekrar kur. Belki destek yazılımısorunudur.

@hoot, destek yazılımını yüklerken hata vermişti zaten ama destek yazılımını tekrar yükle diyorum zaten güncel diyor. bu arada benimki de nokia suite imiş farketmemişim

ben, izlemiyorum, iğreniyorum diyeni görmedim.

ben izliyorum diyeni de ben görmedim.

bende izlemeyenini görmedim..

bir dönem format vs. işleriyle uğraşıyorduk hatunların bilgisayarlarının %80inden dünya porno çıkıyordu, izlemiyorum diyenlerin çoğu yalan söylüyor...

cinsellik sadece erkekler için olan bir olgu değil. kadınlar için de var. dolayısıyla bir kadının da porno izlemesi kadar doğal bir şey yok. ama nedir, sert porno sevmez mesela. o da kadından kadına değişir. ama sadece erkeklerin cinsel dürtüleri yok. toplumumuz sağolsun, ayıp bir şey olarak lanse ettiği için kadınlar üç maymunu oynuyor,oynamak zorunda bırakılıyor.

pelinn. haklı. sonucta ihtiyaç ve haz.insanların ortak duyguları.

onun dısında emin ol etrafında ummadıgın kız ve ya erkek farketmez ilginç fantazileri ve sex takıntıları olabilir.

ummadık baş taş yarar hacı.(evet atasözünü ben böyle kullanıyorum) İzlemiyorlar mı? izliyorlar. Sırf meraktan izliyorlar. Yoksa onlar da biliyorlar cinselliğin öpüşmekten ibaret olmadığını. Günümüzde artık erkekler öyle ya da böyle bir şeyleri bilen kızlar istiyorlar karşılarında. Bekaret durumları ile tezat oluştursa da bu böyle.. Bu açığı da porno ile kapatıyor kızlar.

üniversiteden bir kız arkadaşım izliyordu, porno muhabbeti yapmışlığımız vardır. arkadaştan film almıştı falan.. kadınlar için yapılan pornolar var, şimdilerde onu izleyenler falan da oluyor.

ayrıca bisanthe'nin dediği gibi bi kaç kız arkadaşın pc'lerine format atalım derken pornografik şeylerle karşılaşmıştık, tabi merak edip te bakmış olabilirler..

sözlükte bir yazar vardı tumblr sayfası açmıştı kadınlar için porno diye galiba.
lisede kız arkadaşlar birbirleri arasında cd değiştiğini görünce bizimkilerden biri çantalarından kapmıştı ve porno cd si bulmuştu. hatta bir arkadaşım kızların %702inde zıbık olduğunu iddia ederdi.

ben kafam çok bozuk olunca açarım :)

daha böyle filmvari-duygusal pornolar hatunlara yöneliktir, diye okumuştum bir yerde. benim de görüşüm o yönde. duyguya-şehvete dair bir şeyler olduğunda daha çok ilgimizi çekiyor.

bi de erkeğin zevk aldığını görmenin mühim olduğu kanısındayım. sıradan pornolarda erkeği zevk alırken görmek zor. hatta maalesef, gay pornolarında zevk alan erkek oranının normallerden daha yüksek olduğunu üzülerek belirtmek durumundayım. olacak iş değil ama oluyor.

o yüzden, tamamen şahsi görüşüm ; zevk alan erkek + zevk alan hatun + duygu + şehvet = kadın için iyi porno. pozisyon zenginliğine gerek bile yok.

öööyle porno ustası oldum. yaa yaa...

böyle gay porno müptelası olan türleri vardır bunların. hiç elleşilmez bakış açılarına.

kadınlar da porno izler. Ama porno sektörü genelde erkek tüketiciye hitap ettiği için kadınlar tarafından "kaliteli porno" bulmak ve dolayısıyla beğenmek zor oluyor.

www.youtube.com

Konulu pornolar ne için var sanıyorsun.

beethoven diye bir adam var süper açlıyo istersen mp3 yolluyim

not : hani 90'dan sonra doğum yasaklanmıştı?

bildiğimiz beethoven mı yoksa başka mı?
ayrıca 91 = 7 * 13 yapıyor ki bunlar benim en sevdiğim sayılar.

oha lan senelerdir bekliyordum cranberries keşfedilse de dinlesek diye. evanescence var bi de onuda keşfet.

belki the cardigans olabilir. tabi bir cranberries değil. belki radiohead ya da coldplay filan da seni açabilir.

gece vakti aklıma komedi bir olayı getirdin. bir kaç sene önce arkadaşın bir tanıdığına ev ortamında denk geldik. müzik konusu açılınca "iron maiden (yazıldığı gibi söyledi) diye bir grup keşfettim, süper aga" diye bir cümle sarfetti. ortam 30sn sessizliğe büründüydü.

metallica diye bi gurup çıkmış nothing else mother's diye falan şarkıları var böyle süper yani

kardeş amerikayı yeniden iyi keşfedememişsin. yerli istersen athena, gripin var yabancı istersen the offspring diye bir grup var. americana isimli albümlerine çocukken aşıktım.

muhtemelen kişi kartıdır. thunderbird belki açabilir. bunun yanında webe o dosyayı yükleyip çeviren siteler var.

pin sayısına bak.

trenin hızı üzerine çok düşünmeyin, dışarıyı çok fazla izlemeyin yahut uzaklardaki konumları izleyin. mideyi dizginlemek için ilaçlar var sanırım, olmadı onlara yönelebilirsiniz.

ilk yolculuğumda benim de midem bulanmıştı, geçti.

max 250km/sa olmasına rağmen konforu düşük bir sistem demekki. fransada 574km/sa hızlı tren var yinede içeridekiler iplemiyor
www.youtube.com
www.youtube.com

bende daha yeni indim sayılır. Nedense bugün daha fazla bulandı. Sevdiceği görme heyecanı da etkiyi artırmış olabilir.

40 hafta sonu cuma gidiş-pazar dönüş hızlı treni kullandım, beni deli gibi otobüs ve deniz taşıtı tutmasına rağmen (1 kere de uçak tutmuştu) hızlı trenle ilgli bir sorun yaşamadım. dışarıyı seyretmek yerine, gözlerinizi kapatıp dinlenmeye çalışın. daha az rahatsız olursunuz, imkanınız varsa müzik dinleyin, aklınızı dağıtır, midenize odaklanmanızı önler...

(bkz: isohunt)
tracker değildir. diğer sitelerden torrent dosyalarını indirip kendi sitesinde yayınlar. en çok kullanılanı bu site diye biliyorum. torrentz bile 7 sıradaydı.

rarbg favorim.

thepiratebay

btjunkie.org
kickasstorrents.com da iyidir

piratebay +1

bence oyle internetten değilde mobilya sitelerini gezerek daha güzel şeyler bulabilirsiniz bu işin piri ortakçılar eyüp,modoko gibimasko gibi yerlerde de her kesime hitap eden şeyler var yokkkk benim param çok dersen b&m consept var a dan z ye

lazzoni var ilginç..etilerde o yol boyunca 1-2 güzel yer daha var ama isimlerini unutmuşum.

@benvaryaben1 zaten esas sorunum da bu. yaz aylarında geldiğimde nereye gidip alacağıma karar vermem lazım. bursa inegöl'e mi, ankara siteler'e mi? o yüzden şimdi ön bilgi olarak internet üzerinden bi arayışa girdim.

Şansını İKEA'da da dene.

www.sherwoodfurnitures.com

şansını inegöle giderek dene

inegöle yakınsan şaşma ordan

torrent: deluge,
internet: firefox,
film izlemek, müzik dinlemek için: vlc,

"ubuntu restricted extras" -> java, flash, mpeg filan ne gerekiyorsa yüklüyor, uğraşmıyorsun.

"compiz config settings manager" -> çok daha detaylı ve olmazla olmaz bir "denetim masası" gibi düşün.

chromium -> firefox iyidir ama bir alternatif browser her zaman bulunsun kenarda.

libre office için "zemberek" türkçe dil desteği (spellchecker için)

goldendict -> çok iyi bir sözlük arayüzü.

microsoft fontlarının paketi: msttcorefonts

doctus.org
burası işine yarar. bazı maddeler eskise de.

müdür müdür müdür? gibi olmuş
anlatmak astediği de yok ortada bulunmuyorsa(yani yoksa) var olamaz(yoktur)

a
aba
abajur.. gibi birşey olmuş

benim bildiğim yok yoksa; vardır şeklindeydi.

türkiye'de yaşıyorsunuz değil mi?

öncelikle ttnetten ancak 3G modem aabilirsiniz. Yurda gelip telefon hattı çekip kablosuz modem bağlamazlar.
Ttnetten alacağınıza aveadan alın şu an da 24 liraya 5 gb kotalı var. Ayrıca kullanmadığın kota gelecek aya devreder.

yassah.

torrent olur. mesela 500 greatest rock classics diye arat -ya da ne istersen- indir işte

bence konyaya da gidip şebi arus törenlerini izlemelisin.

eskişehirde konaklayıp ankaraya geçmelisin bana kalırsa.

konyalıyım hoot sence kaçar mı

es-es, sonra ankara.

Gayet mümkün. Eğer yeni başlıyorsanız tavsiyem pardus olur. Türkçe döküman çok daha fazla bulabilirsiniz. GRUB ekranı kuracak pardus yükeleme esnasında orada size windows mu açayım linux mu açayım diye soracaktır.

Öncelikle Partation Magic programı ile HDD'nizden 8-10 GB'lık bir bölüm ayırın. Ardından aynı windows kurulumu yapar gibi pardus kurulumu yapmaya başlayın. Ayırdığınız bölüme pardus kurmaya başladığınızda GRUB kurulacaktır ve Windows'u kaybetmeden linux kullanabilmeniz mümkün olacaktır.

paket deposunun genişliğinden dolayı ubuntu. Bir program pardus için programı paketlemez ama ubuntu için paketliyor.

aynı konuyu ben de araştırıyordum görmüşken soruyum bende.
peki bu windowsta çalışan uygulamaların uyumluluğu nasıl oluyor her program ve oyun çalıştırılabiliniyor mu acaba?

Farklı bir komedi dizisi. Esprilere gülmüyorsunuz daha çok insanların hareketlerine, tepkilerine gülüyorsunuz. İki bölüm izleyin, açmazsa zaten anlarsınız. Ben sevememiştim, arkadaşım delisiydi bir aralar.

mükemmel!!!!

arrested development ile izlediğim en komik dizidir. 1. sezon zaten 6 bölüm bir izleyin.

acikcasi ilk izledigimde pek de tutmamistim bu diziyi, komik de gelmemisti ama izledikce ve karakterleri tanidikca komik gelmeye basladi.

Sanırım belli bir süre izledikten sonra alışılan bir mizah dili var. Kardeşim ile birlikte ilk bölümünü izledik, ben beğenmedim. O sabırla diğer bölümlerini de izledi ve çok gülüyor. Genellikle aynı şeylere güleriz. Demek ki sabır gösterip şans tanımak gerekli. Yine de 1 tek bölüm üzerinden değerlendirmem gerekirse; hayır çok değil.

kesin izle ! ama evet alışması biraz zaman alıyor.

dizi izleyen biri değilim ama bunu pek sevdim. Öncelikle farklı olarak siz de diideki bir karakter sayılırsınız. Ortalıkta dolaşan birisiniz. Ne iş yaptığımızı bilmiyorum gerçi. İniltere versiyonunu izlemedim ameian versiyonunu izledim.

komedi dizilerine pek gülen biri değilim, en azından the big bang theory ve how i met your mother'ı takip etsem de çok nadiren gülüyorum.

ama the office'te anıra anıra güldüğüm çok oldu, son sezonda artık kesildi ama.

bence bbc 'de olan versiyonu en komikti

office e komik diyenle arkadaşlığımı yeniden gözden geçiririm.

durum komedisi desek yeridir. anırta anırta güldürten bir dizi değil ama arada fena güldürüyor :)

craagle vardı mis. şimdi ne alemde bilmiyorum.

programı kaldırıp internet bağlantısını kesip yükledim. Oldu gibi. Mediaespresso updatelerini yükleyince torrent içinden çıkan keyleri kabul etmedi. Şimdilik halloldu gibi gözüküyor. Bedava yazılımlara iyi alışmışım bunca zamandır. Teşekkürler.

astalavista.box.sk güzel bir arama motorudur bu iş için. birden fazla siteye bakar.

don giyeyim ama götüme değmesin istiyosun. zor o iş.

istediğin özellik bende fazlasıyla var bi yolunu bulabilirsem veriyim sana hem senin işine gelir hem benim. @iterator: metaforun amına koymuşsun tebrik ederim dude

spor yapicaksin.

düzenli yürüyüş ve koşu işe yarar; tabii 1kmlik bir yürüyüş pek de faydalı olmaz. baya çıkıp yürümen gerek, yediğin miktara da bağlı yine de

bisiklet sür. karın kaslarını çalıştırır.

Yüksek proteinli gıdalar almalısınız. İstediğiniz kadar yeyin karbonhidratı sıfırlayın şekeri kesin bunun dışında protein namına ne varsa çatlayana kadar yeyin.

Bahsedilen protein diyetini doktor tavsiyesi haricinde kesinlikle yapmayın. Arkadaşımı bu sebeple hastaneye kaldırdık.

Bir hata olmalı,

Ben bir diyet tarifi vermedim, protein kullanımını artırmanın sağlığı riske edecek hiçbir sakıncası yoktur. Protein diyeti yapan kişi hastanelik oldu ise sağlık sorunları vardır yada ilaç vs. kullanmıştır.

Yoksa normal beslenerek protein diyeti yapan ve hastalanan sağlığı bozulan kimseyi duymadım, duymadım diyorum çünkü 13 sene spor salonu işletmeciliği yapmış deneyimli bir antrenörüm. Söz konusu beslenme sistemi günümüzde bilim adamlarınca tanımlanmış ve "taş devri diyeti" "karatay diyeti" olarak kitap halinde basılmış ve yayınlanmıştır. Protein diyeti insanları hastanelik etse bu kitapları alan ve uygulayan, yüzbinlerce kişinin hastanelere akın etmesi lazımdı.

karatay diyeti ve taş devri diyetleri yüksek proteinli diyetler değil, düşük karbonhidratlı diyetlerdir. insanları çatlayana kadar protein yiyin diyerek yanlış yönlendirmeyin.

atkins, karatay vs dediğim gibi low-carb olmalarına rağmen yüksek protein diyetlerinin alameti farikalarından gut gibi hastalıklara kendi içlerinde önlemleri vardır bol su tüketmek vs gibi.

orijinal duyuruya dönersek: ben low-carb diyetleri öneririm, ama oturup araştıracak, dengeli bir biçimde uygulamanız lazım.

örnekte gördüğümüz gibi, (ben dahil) kimsenin sözünü ciddi bir biçimde araştırmadan dinlemeyin.

Çatlayana kadar yeme deyimi sadece bir teşbihtir. Karbonhidratı günlük yaşamda full sıfırlamak zaten mümkün değil ister istemez bir şekilde karbonhidrat alınır.

Protein diyetlerinde tavuk-balık-kırmızı et-yumurta-yoğurt gibi besinler tüketilir,ve bunlarında bir porsiyonu oldukça doyurucudur yani bir porsiyon çatlayana kadar yemiş gibi tokluk hissi yaratır. Yüksek protein diyetleri gut hastalığına vs. sebep olmaz bunun için özellikle Taş devri diyeti isimli kitabı okuyarak Gut hastalığının açıklamasına bakmak gereklidir.

Üzerine onca kitap yazılmış beslenme önerilerini burada 2-3 satır yazı ile özetlemek zaten zor. Birde o kısa yorumlar üzerinden yorum yorumlamak çok gereksiz. Olayın ana fikri basit, herşeyi yiyeyim ama kiloda vereyim sorusunun cevabı "çatlayana kadar protein" dir. Protein yiyeytrk çatlayan dünya literatürüne geçmiş bir örnekte zaten yoktur.

Ama şu konu doğru, araştırmadan kimsenin laflarını dikkate almamak. Gut hastalığına tedavi olarak önerilen taş devri diyetini gutun sebebi olarak yorumlamak gibi konular buna örnektir. Kolay gelsin.

ben bir doktor değilim, yaşadığımız şeyi anlatıyorum sadece. arkadaşıma bu karbonhidrat diyetini öneren kişi spor salonu antrenörüydü. bir tıp öğrencisine de danışarak arkadaşım diyeti uygulamaya karar verdi.

12 gün boyunca sadece protein içeren besinler yedi. programa harfiyen uydu, bu kadar iradeli olduğunu düşünmüyordum. fakat 13. gün sabahı yatağından kalkamadı. bize seslendi, yiyecek bir şeyler istedi. verdiklerimizi yiyemedi, hafif bir şeyler getirdik, midesi bulandı.

ailesi gelip iyi bir hastaneye götürdü. doktor yaptığı diyeti duyunca okkalı bir fırça attı kendisine. diyeti onaylayan tıp öğrencisi arkadaşı da hocalarına durumu anlatınca aynı tepkiyi yemiş hatta.

kimine yarar, kimine yaramaz bilemiyorum ama hakkında kitaplar yazılmış, önerilen bir diyet olması doktor kontrolünde uygulanması gerektiğini değiştirmiyor bana kalırsa. cildinde sorun çıktı diye kafasına göre roaccutane kullanıp karaciğer sorunlarıyla boğuşanlara da tanık oldum ben. yine de sizin tercihiniz tabii. ben yaşadığımız şeyi anlatmak istedim.

dave87, düşük karbonhidratlı diyetlerde karbonhidrat hiç tamamen kesilmez, ve yalnızca proteinli besinler yenmez. arkadaşın sanırım ya low-carb'dan başka bir diyet yapmış, ya da diyeti yanlış uygulamış.

mesela sabah iki dilim siyah ekmek, iki yumurtayla tereyağlı omlet ve bol peynir; öğle yemeğinde zeytinyağlı ve ton balıklı büyük bir salata; akşam yemeğinde kapuska ve haşlanmış tavuk ya da bir dilim biftek (ekmeksiz tabi) tipik bir low-carb günü sayılabilir. mesela bu gün 80-100 gram filan karbonhidrat almışsınız demektir. burada günlük tavsiye edilen karbonhidrat miktarı boy/kilo oranınıza göre belirlenir, örneğin bu oran çok küçükse kişi günde 30 gramdan karbonhidratla başlayabilir ve kademe kademe istediği kiloya ulaşıncaya kadar artırabilir, veya yavaş yavaş haftada bir iki kilo vermek istiyorsa aralara bir avuç ceviz, fındık filan ekleyerek günlük karbonhidratı 100-150'ye çıkarabilir.

önemli noktalar: zeytinyağı, tereyağı gibi sağlıklı yağlar almaktan çekinmemek ve tabi ki gün içinde alınan karbı sağlıklı besinlerden (tercihen tahıllardan ve baklagillerden) almak, şekerden, tatlılardan uzak durmak, unlu ürünlerden, makarnadan pilavdan filan mümkün mertebe kaçınmaktır. (ama ben sabah iki ekmek yerine akşam 80 gram bulgur pilavından alıcam o karbonhidratı derseniz o da olur). ve bol bol su içmeyi kesinlikle ihmal etmemek.

bu örnekte de görüldüğü gibi ne çatlayana kadar protein yenir, ne yalnızca protein yenir, ne de karbonhidrat tamamen kesilir.

ana mantık da şu: vücudun enerjisini karbonhidrattan değil, yağdan elde etmesini sağlamak. vücudun buna alışması iki üç gün sürebilir, ama bu iki üç günden sonra vücut motor gibi yağ yakmaya başlar. bu esnada kas kütesini kaybetmemek için de hem vücuda gerekli yağları almak, hem de (protein alımını çok artırmak olmasa da), her gün proteinli besin tüketmeyi ihmal etmemek gerekir. ve dediğim gibi, günde belirlenen belirli miktar karbonhidrat elbette.

Arkadaşlar burdan verilen diyetleri ciddiye almayın. Araştırın okuyun inceleyin. Diyet denen olgu bir yaşam tarzıdır, ömür boyu uygulanır, öyle "kilo verene kadar yapıyım kilo verdikten sonra eskisi gibi besleniyim" diye birşey yok, diyet denen olay süreklidir. Kendi yaşam tarzınıza en uygun beslenme şeklini seçecek ve ömür boyu o tarzı koruyacaksınız, Olaya aşina olmak için, önce Taş devri diyeti sonrada Karatay diyeti isimli kitapları okuyun, bu kitaplar ömür boyu uygulayabileceğiniz diyetten çok yaşam tarzı olabilecek, boğazınızdan kesmeden herşeyi yiyebileceğiniz ama yine kilo verebileceğiniz beslenme önerileri içerir. Kimse eline metre, tartı yada kalori tablosu alıp yediğini içtiğini tartmak, kalorisini hesaplamak zorunda değildir. Karnınız doyuyorsa olay tamamdır.

Taş devri diyeti isimli kitabın yazarı Prof. Dr. Ahmet Aydın ın bu kitapla ilgili birebir paylaşımlarda bulunduğu bir web sitesi ve forumu mevcuttur, bu forumda TDD(Taş Devri Diyeti) uygulayarak aylarca karbonhidratı sıfırlayan, şekeri kesen, yediğine içtiğine dikkat eden birçok hastanın birkaç ay içinde kilolarca zayıfladığını, tansiyon sorunundan şekere kadar birçok sorundan olan şikayetlerinin azaldığını vs. vs. bizzat okuyarak görebilirsiniz.

Bu arada "sıfırlamak" ve "çatlamak" deyimlerine takıntı yapan arkadaşlar bulunduğunu da üzülerek görüyorum, bu deyimler bir teşbih(benzetme)tir, gündelik yaşamda kullanılan dil ile, kısa yoldan bir ifade şeklidir, abartıya hacet yoktur, çünkü kimse bu satırları okuyunca mis gibi karbonhidratını full kesmeyecek, çatlayana dek proteine boğulmayacaktır.

bende giriyorum superonline ile.

Connection refused: www.zamunda.net:80
ne demek bu? Dns değiştirdim google dns yaptım aynı şey

turk net kullanıyorsan giremezsin.

dns ayarlarını

208.67.220.220
208.67.222.222

olarak değiştir şu an açık

1-kullanım amacı?
2-kullanım sıklığı?
3-kullanım yeri?

ör. cevaplar
1-sunumlarıma hazırlanmak için
2-her gün
3-işe gidip gelirken otobüste

buna göre; pil süresi-performans-ağırlık-ekran boyutu gibi şeyler çıkar.. kriteri amaç belirler ama

netbook almandansa dell in 900 lira civarına satılan 14 inç dell 4050 modelini almanı öneririm.. netbook hiç kullanışlı bir sey değil...
veya asus un 12 inç bir modeli var onu alabilirsin..

eğer yazı yazacaksanı klavye ye dikkat etmeliiniz. bir de batarya ömrü. tabi ağırlık tabi önemli. mümkünse 12" civarı olanlara bakın. amd c50 işlemcili olanlar 750 den başlıyor du bildiğim kadarıyla. hdmi çıkışı avantajınız olur. bence önemli.

Kullanım amacı :

Kullanım amacı :

Office programları, özellikle word excel'de dosya hazırlama
İnternette surf ; dailymotion, facebook vs.
Film, müzik.

Kullanım Sıklığı : Günde 5-6 saat.

Kullanım yeri: Masa başı veya dizüstü.

Oyun oynamıyorum.
Çok hızlı çalışsın, kesinlikle kasmasın!
Wireless ve teknik problemler olmasın (:


Soru: Neden notebook olsun , netbook olmasın?

mac air al, onun dısında ultrabooklar cıkmıssa onlar abak. gerisi hikaye, bulundurma bile.

neden notebook olsuna cevap veriyorum. filmi o ekrandan izlemeniz sizin için büyük eziyet olacaktır. yüksek çözünürlüklü filmleri oynatırken de kasar ayrıca.

Bir zamanlar vecta diye birşey vardı. Alıp kullanan memnun kalan var. Battı falan galiba ama bi araştır istersen

7/24 yaniyorsa isin zor .. bu kaloriferlerin yagli olanlari var ya da veito marka isitici oneririm.

Kıyma anneanneye. Diğer arkadaşların bahsettiği yağlı kalorifer modelinden kullandım ben en fazla 50 lira farkeder o da adam akıllı ısıtmıyor.

ufo. tasarruf yapıyor bayağı.

ufo'dan tırsıyorum, yangın falan çıkarsa diye..

kıyamam ben ona zaten veeeys..

elektrkli battaniye kullanın. bir de ayak ısıtıcı alabilirsiniz. çünkü anneanneler bir türlü ısınamıyorlar. ayakları ısınsa tamam

not: FPS sevmiyorum.

zoo tycoon

red alert 2.

cm 03-04 ve red alert 2 hayatımı oluştururlar. başka da oyun oynamam.

limbo oyna

kesinlikle limbo oyna, bitirince de machinarium oyna.

www.hotud.org

ucuz ne görüyosa alsın playstation,mp3 player,bluray oynatıcı aklıma bunlar geldi şimdilik.

elektronik olarak ssd getirtebilirisin. tabi satmak için de olabilir kullanmak için de

o anlamıyo işte,problrm orda. benim bişey soylememe lazım.

nintendo aklıma geldi şimdi yeni çıkanlarıda var 3 boyutlu.

geyşa getirt...

ben bir tane canon mark ii siparişi vereyim. istanbuldan teslim etme şansın varsa?

istanbuldan olur tabi. body mi?

mesaj yazdım şef.

xenon far seti

pastil dene varsa ve gargara veriyor genelde dr bana bööle olunca. tabi asıl ilacın antibiyotik de onu dr a gidince o yazar zaten.

Evet pastili yazmayı unutmuşum. Onu da günde 3-4 tane alıyorum ama pek rahatlatıcı bir etkisini hissedemedim. Gargarayı neyle yapayım suyla mı? Yoksa dişim çekildiğinde doktorun verdiği bir gargara vardı onunla mı? Onunla yaptım geçen akşam, dilini uyuşturuyor insanın. Bir de ertesi sabah daha kötü oldu sanki.

www.eksisozluk.com bundan varsa falan bu olur ama genelde gargaraların da olayı zaten boğazınızdaki mikropları kırmaya çalışmak (çok bilimsel bi açklama değil ama idare et)

katiyetle; tantum verde sprey , günde 4 kez gibi, 3, 4 fıs boğaza!!!

destek olarak da odun tarçın ve karanfili birkaç dakika kaynatarak elde edilmiş çay..

kara biberli bal yemek.

pyro clustic flow'un dediklerine ek olarak (bkz: her şeyi yazmış adam), nurofen al, cold flow yazar üstünde çok aciliyetin varsa bunu alabilirsin ha birazcık pahalı kaçarsa da minoset tarzı bir ibuprofen içerikli ilaç alman bu süreci atlatmanda sana yardımcı olur. Onun dışında fazla kuru ortamlarda bulunma mesela dışarıya bu kuru havalarda çıkma, evinde kalorifer ya da soba varsa üzerinde ortamı nemlendirmek için gerekecek bir tas suyun olsun, boğazının ne soğuk ne sıcak olması lazım, o yüzden yediklerinin ılık olmasına dikkat et, sigara içiyorsan katiyen içme, bu süreçte içersen sen bu dediklerimi yapıp ıkınsan da geçmez, ayrıca içmiyorsan da içilen ortamdan uzak durmalısın. Bunlar dışında bol sıvı al, bolca dinlen ve de c vitamini candır devam et almaya, şimdilik bu kadar, geçmiş ola.

Evde kloroben var gargara olarak. Ama daha iyiyse yarın o zaman eczaneden tantum verde sprey de alayım. Yediğim bala karabiber de ekeyim. Diğer dediklerinizi de yapayım.

'faranjit' ki bu

benim boğazımdaki her türlü oksürüğü gıcığı filan strefen denen pastil geçiriyor. daha önce eczanenin birinden pastil istedimi smart-drops diye bir şey verdi. alma sakın, uzak dur. kendisi "şekerleme" olup içinde glikoz şurubu filan var. strepsils de işe yaramıyor, sadece strefen. "for relief of painful sore throats" yazıyor üstünde de hatta. hani tam sorunun cevabı olmayabilir ama aklında olsun. günde 3-4 tane, tamam. zaten yeni bi tane alman gerektiğinde hissediyorsun.

mucize gibi geldi bana bu pastil önceki hafta da, bu heyecanla yazdım bu kadar. lafı çok uzattım, pardon :) geçmiş olsun.

poroy/tekinalp'in kitabı iyidir. ankaradaysanız betacopy notları da fena olmaz, ama mutlaka bir kitaptan teyitleşerek okumakta fayda var. öte yandan kesinlikle okul sınavları için yeterli olmaz ama kıymetli evrakın temel mantığını anlamak için kpss/hakimlik sınavı hazırlık kitapları serisinden kıymetli evrak kitabına bakılabilir. savaş yayınlarını öneririm.

taner bozkurt un kitabına da bakın. ama öncelikle fikret eren den alacağın temlikine tekrar bir bakın.

modem şifresini de bilmiyorum,

444 0 375 ararsan yardımcı olurlar

Modem şifresini bilmeden imkanı yok

@kiral saçmalamış

adını şu an hatırlamıyorum ama bir yazılım var. bunu ortak kullandığın modem ağına kurduğunda modemin şifre ve kullanıcı adını çalıp açık dil koduyla belirtiyor. şu wireless hackleme sitelerinde görmüştüm sanırım.

Özel mesaj at yardımcı olayım

Çok biliyorsun .. @Fakin idiyıts niye saçmalayayım alla allah, ben de şifremi bilmiyordum aradım müşteri temsilcisinin yönlendirmesi ile yeni şifre koyarak hallettim...

@kiral biraz geç oldu ama o senin numarasını verdiğin yer ttnet
modem şifresini onlar sana veremez sen arasan bil geytsi o bile sana modem şifreni hemen veremez
olası modem giriş ad ve şifreleri vardır isimler %99 admindir
şifreler de olası olarak şunlardır 123, 1234, 12345, admin, password
bu kombinasyonlar illaki tutar sen değiştirmediysen şifreyi
sen modem şifreni değiştir bak modem diyorum sonra ttneti ara benim modem şifrem ne diye sor sana kimse cevap veremez

hiç bi kızla çıkmazdım.

Erasmus

valla fakülteden bi kıza atlamadan mezun olmamak için okulu uzatıyorum.. içimde kalacak yohsa...

erasmus demeye gelmiştim, demişler.

(bkz: interrail)

keşke uzatsaydım, diyorum.

odada başkası uyuyorken sevişmek; üniversite gece hayatı dışında yapamazsınız.

hazirlik sonrasina work and travel,3. dönem baslangicinda erasmus,ilk senenin yazinda tatil+belki work and travel o olmazsa interrail.

onun disinda 2 saglam firmada staj yapmadan,kluplere katilmadan,yarismalara hazirlanmadan,gece hayatini yasamadan,is dünyasiyla ic ice olmadan,her ay 3-4 kitap bitirmeden,minimum bir spor daliyla ilgilenmeden üniversite bitirme derim:)

ben bazilarini yaptim,bazilarini yapamadim.ama en genel hatlariyla önerim budur.

seks

-"eve çıkmak"
-"eve kız atmak" *
-makarna pişirmeyi öğrenmek
-15 dk içinde hoca gelmeyince "ders düştü dağılalım" demek veya buna şahit olmak
-hazırlık okuyup boş beleş bir sene veya seneler geçirmek
-yurtkur yurtlarında kalmak (insanların çilesi 15 günlüğüne bile olsa yerinde görülmeli)

derslerde başarılı olmak, fena olmayan bir ortalama yapmak da üst sıralarda olmalı bence. önemli.

ayrıca yurtdışı gezileri de en kolay üniversite zamanlarında yapılıyor. sonra iş güç derken vakit bulamıyor insanlar.

hacı ben en azından bi hoca sikmeden(belki asistana da razı olurum) mezun olmamaya çalışıyorum inşallah.

sabahin korunde kalkip, hazirlanip, dersin kapisina kadar gidip, 2-3 arkadasla vazgecip alakasiz bir yere gidip gezmek, defalarca.

gercek hayatta bir daha bir sorumlulugu boylesine rahat ekemiyorsun.

şu vşdeoyu da bir izle faydası olur diye düşünüyorum
www.teknoseyir.com

merhaba,

lenslerin üzerindeki f ile ifade edilenler, diyafram değerleridir. bu sayı küçüldükçe diyafram daha çok açılır ve makineye daha çok ışık girar, dolayısı ile görece karanlık ortamlarda bu lensler kullanışlıdır. bir de yine bu sayı küçüldükçe alan derinliri daha belirgin olur, yani arka plan belirgin şekilde bulanıklaşmaya başlar. bu lenslerin pahalı olmaları haricinde bir eksikleri yoktur. 18-55 ve 55-200 dediğiniz lenslerrin f değerleri 3,5-5,6 gibi değerlerdir. bunlara zoom lensler denir ve bu f değerleri normaldir. f değeri küçük olan zoom lensler çok pahalı olabiliyor. bu sebeb ile geniş aralıklı bir zoom lens seçilip f değeri küçülenlerde ise prime lens tercih etmek biraz daha ekonomik olabiliyor. (geniş zoomdan kastım 18-200). selamlar.

not: unutmuşum, 5d mark2 full frame, 550d croplu makinedir. aynı şey değil, belki biliyorsnuzdur ancak aklınızda olsun :)

cknvisual.wordpress.com

cknvisual.wordpress.com

cknvisual.wordpress.com

herhangi bie sıkıntı olacağını sanmıyorum.. zeytinyağı ile birçok kez kapı yağlamışlığım var. makina yağından çok bir farkı yoktu.

çok kaçırmayın ama yağlarken.

zeytinyağı incedir kısa aralıklar ile yağlamanız gerekir.

edit: ince derken vizikositel olarak incedir.madeni yağ olmadığı için ısı üreticek ortamlarda kullanılması kullanılan bölümün aşınmasını engellemeyecektir

zeytinyağı sürdükten sonra makinen mikrop yuvasına dönmesin?

eskiden bisiklet zincirlerine yemeklik yağ dökerdik işe yarardı. senin makinede de olur bence.

yemek yağları üzerine toz toplar. hele traşmakinesi.
başka bir makine yağı kullanın

açıkta etkileşen bütün yağlar üzerine toz toplar hareketli ortamdan dolayı üzerinde statik elektrik oluşur

ben yalan söylemem.

dogrular acidir cunku

kaygılar...

bazen öyle bir an gelir ki, sevdiğini kaybetmekten korkarsın. kabahatlisindir, suçlusundur ama korkarsın. zayıflığındır senin bu işte. yalana sarılıverirsin.. Allah affetsin yalan yere yemin bile edersin.. tek korkun sevdiceğini kaybetmektir.. yalan söylemeden, zekanla sıyrılamayacak kadar sıkışıverirsin bir anda. o anda yalana sarılırsın işte. bakma, bu yazdıklarım yalanı savunduğumdan değil. sadece insanın neden yalan söylediğiyle alakalı.. yalan kötüdür... söylemeyin. ben söyledim, kaybettim;)

ben söylemiyorum. söyleyemiyorum. çok muzdaribim bu durumdan.

@terp 'everybody lies' demiş House abi. Vardır bir bildiği bence, sende söylüyorsundur.

karşıdakini üzmek istemiyorum.

Hayatı kolaylaştırmak için zaman zaman söylemek gerekiyor.

ben de ya ben de merak ediyorum bu kadar mı zor.pembe de olsa iyilik de düşünülse yalan söylemeden olmaz mı bu hayat.

kaybetmenin getireceği üzüntü

ben söylemiyorum insan değilmiyim şimdi

açıklamaya üşenirsem söylüyorum bazen. bi de üzmeme yalanları var, "bi milyora aldım pahalı mı sence? geri de veremem ki öf niye aldım?"a "yok yaao iyi işte" demek gibi.

kimileri henüz dolduramadıkları boşlukları "nasılsa olacak, ha bugün ha yarın" düşüncesiyle, yapmış olduğu yalanını rahatlıkla söyleyebilir; ben de dahil. bazıları da içi hiç dolmayacak yalanlar söyler. onların durumu vahim. huy edinmiş olabilirler küçüklükten.

@skywalkeremre: peygamber değilim tabii de söylemediğim yalanı anla yani. çıkar sağlamak için vs.

söylediği yalana inanmak isteği duyduğu için.

isviçreli bilim adamlarının yaptığı araştırmalara göre dünyada en fazla söylenen yalan telimin şarjı az yalanıymış düşününce hakkaten bende bu yalanı kullanıyorum millet telimi istediğinde vermemek için :D

zevkli

invention of lying'i izleyince iyiki söylüyormuşuz diyebilirsin..

Bi' kaç sene önce ben de hiç anlamadığım halde google' a falan bakıp öğrenmiştim şimdi arkadaşlar çağırıyor " gel format at." diye:)

cd'yi temin edin. kalanı kolay. temin edin derken pc modeline ve tercih ettiğiniz sisteme göre indiriverin.

eğer bilgisayarınızda recovery section mevcutsa tek tuşla halledersiniz. sürücüleri falan da mükemmel kurulmuş olarak hazır olur.

tabi bilgisayarınız laptop ise. masaüstü ise ve marka pc değilse recovery özelliği olmayacaktır.

cd yoksa usb flash da mı yok. eğer windows 7 ise torrentten bir windows7 iso su indirin ve microsoftun aracı var windows download tool filan olabilir. ismini unuttum. onunla usb ye yazın.
sonra bilgisayarı usb den başlatın.

eğer bilgisayarın iyi bir şeyse, bilen birinin gözetiminde yapmanda fayda var derim.tecrübe konuşuyor. eğer hurda diyosan deneme-yanılma yöntemi en iyi öğrenme şeklidir her zaman.

@hoot +1

"hoot" rumuzlu yazarımızın bahsettiği Windows 7 USB/DVD Download Tool yazılımını images2.store.microsoft.com adresinden direkt indirebilirsiniz. Ardından elinizdeki Windows 7 sürümünün ISO dosyasını bu araç aracılığıyla taşınabilir belleğinize yazdırın. Sonrasında sisteminizin BOOT ekranından USB seçeneğini seçerek kolayca format atabilirsiniz.

Eğer sorunlu bir bilgisayar ise kurulumda mavi ekran hatası alman muhtemel, sata/ide ayarlarını bilmen gerekiyor, sistemine x64 yada x86 (64 yada 32 bit) sürümü ve performans açısından hangisinin daha iyi çalışacağını düşünmen yada bilmen gerekiyor. DVD/CD sürücü de herhangi bir arıza olmaması olsa bile USB aracılığı ile kurulum yapabilmen gerekiyor. Buna ek olarak indirdiğin işletim sistemi için bir aktivasyon aracı elde etmen gerekiyor, modifiyeli DVD/CD'lerde var fakat ben modifiyeli işletim sistemi sevmiyorum. Ayrıca, Driver'leri tanıtman gerekiyor, en çok uğraştıran genellikle LAN driver'i olur.

Tabi bu yazdıklarımın birçoğu, zorda kalınca alternatif olarak kullanabileceğin bilgilerdir.

Bir bilgisayarcı olarak karşılaştığımız sorun!

30 / 40 TL servis ücretini çok görerek şunları kaybedersiniz.

1. Kullandığınız bilgisayarın içindeki veriyi yedeklemezsiniz, aylardır belki yıllardır içinde barındırdığınız resim, müzik, video ve önemli önemsiz bütün verilerinizi kaybedersiniz.
2. CD yi bul gerisi kolay diyen arkadaşım : Bir bilgisayarın stabil ve düzgün çalışması için bütün driver ve yazılımların düzgün şekilde bilinçli olarak kurulması gerekir, yanlış driver kurulumu donanımın (ses kartı, ekran kartı vs.) yanmasına veya arızalanmasına yol açabilir ve daha büyük maliyetler sizi kapıda bekler.
3. Kendi adıma konuşsamda bir bilgisayar teknik servise formatlanmak için gelse bile diğer bütün sorunlar gözden geçirilir ve varsa diğer sorunlarda giderilir, hiç birşey yoksa bile en azından içi temizlenir tozdan arındırılır, stabil sıcaklıkta / soğuklukta çalışması sağlanır.
4. Geride kalan şunlar olur ödemek istemediğiniz 40 TL ücret karşılığı, belki 1000$ verseniz bile geri gelmeyecek belgeler, yalan yanlış yapılmış yükleme sonucu çalışmayan ses kartı, web cam, ekran kartı vs, sonucu haz alamayacağınız düzgün çalışmayan bir makina, ve hayal kırıklıklarıyla oturup baka kalırsınız.

Her işin bir bileni varken, işi bilmeden her işe karışmamayı öğrendiğinizde çok geç olabilir...

Saygılar...

@rumuzsuz
böyle bir bilgisayarcı yok. hatta format atmadan çözülebilecek bir problemi bile format atarak çözmüş sananlar var. elbise kirlendi diye çamaşır suyu dökmek gibi.

2. CD yi bul gerisi kolay diyen arkadaşım : Bir bilgisayarın stabil ve düzgün çalışması için bütün driver ve yazılımların düzgün şekilde bilinçli olarak kurulması gerekir, yanlış driver kurulumu donanımın (ses kartı, ekran kartı vs.) yanmasına veya arızalanmasına yol açabilir ve daha büyük maliyetler sizi kapıda bekler.

off hayatımda ilk kez bilgisayar görmüşüm gibi davranmayın bana. 5000 soru cevapladık. az biraz bakın neler demişim bu güne kadar sonra zart zurt edin. cd'yi bulsun kalanını anlatırız demek istedik. elinde cd bile olmadan (hadi usb olsun sizi mi kıracağım) ki cd derken işletim sistemi kurulum dosyalarını kastettim. açık açık yazayım da bi daha aşağılamayın, eline önce ne kurmak istiyorsa onu geçirsin. sonrasını anlatmak da kolay, yapmak da.
ben eee pc'de linux kullanan ve evinde de yıllardır masaüstü pcde, desktop klasörü bile ayrı sürücüde olan windows kullanan bi adamım. (ki bunu da elimi sürdüğüm her bilgisyaara yaparım. gerzek bir "formatçı abi" gelip masaüstünü yedeklemeden canına okumasın pc'nin diye) sonra bana "yok müzikleriniz gider" demeyin.

yanlış driver kurulumu donanımın "yanmasına" mı neden olur? seni fazla korkutmuşlar yahu! naptın!

yıllar önce mal gazetecinin biri şöyle bir haber yapmıştı: goo.gl sen de bunu okudun sanırım!

@hoot; öyle bir bilgisayarcı var ve ayıptır söylemesi benim. :)

Format için 30 TL ücret alıyorum ama benim için format son çare, önce sorunu tespit ediyorum, format atmadan çözümünü yapıyorum, ayrıca arızalanan parça var mı diye kontrol edip, kasa içerisini de temizliyorum.

İş formata gelirse, istenilen işletim sistemini en uygun performansta çalışacak şekilde kuruyorum, yedek dosyalar istenirse bunların yedeğini alıyorum, hardware monitor'den cpu ve diğer sıcaklıkları kontrol ediyorum, gerekiyorsa cpu'nun termal macununu değiştiriyorum ayrıca 5 tane film, 2 albüm müzik, 2 tane de oyun kuruyorum. Bilgisayra ince ayarlar verip daha da hızlı çalışmasını sağlıyorum, regedit ayarlarında belli bir kalıp var onu uyguluyorum. Office olarak diğer bilgisayarcılar gibi 2003-2007 değil Office 2010 kuruyorum.
Edit: Kaspersky 2012 91 gün lisanslı sürüm ile derin tarama yapıp, o şekilde teslim ediyorum. Kullanıcıyı üzen tek kısım sadece format gereken bilgisayar ise 1, arızalı parçası olan bir bilgisayar ise 2 gün bende kalmasını istiyorum. Unutmadan 3 ay'da kendi yaptığım işe garanti veriyorum, kullanıcı hatalarını ise affetmiyorum. :)
Bu işlemlerin hepsi 30 TL.

@ben smyrna : Yanlış driver yükleme donanımı yakar.

Örnek: HD olan bir ses kartına KB888111 microsoft update ini yüklemeden, AC'97 model bir ses kartı driver ı tanıtırsan yanar. İstersen kendi bilgisayarında deneyebilirsin.

@hoot : Öyle bir bilgisayarcı yok değil var. Ama az. Bu işi bilen çok az sayıda insan kaldı malesef onlarda hakkıyla yapmaya çalışıyor.

@t3hn0 : Arkadaşım seni destekliyor ve kutluyorum. Allah işini gücünü rast getirsin hayırlı işler, bol kazançlar olsun. Unutma : Gün gelir müşteri ticaret yapan insanla kazık atan insanı ayırt etmeyide öğrenir...

çok bilim kurgu izlemişsin.

@ben smyrna : Noldu yemedi mi bir yerlerin ses kartı driver ını yakmak için ?

Tabi verecek cevap olmayınca bilim kurguya bağlarsın işi zaten...

100 tl biraz az olmuş. tüm gün (8-10) saat çekim ücretleri 1000 tl civarından başlıyor iken 4 saat 100 tl az. bilginiz olsun.

Fotoğraf çekebilen, çekmeyi seven, üniversite öğrencisi bir arkadaş da olabilir.

Üniversitedeyken 4 saat çalışıp 100 TL alabileceğim bir iş bulsam 1 sn. düşünmezdim =)

sokaktan birini çağır ver eline kamerayı, 100 tlye çeker 4 saat boyunca :). öteki türlü iyi makine+referanslı biri falan "enayi aranıyor beyler" modunda olur size karşı.

edit: son eklenen bilgiyle birlikte evet mümkündür şimdi işte. ben bi sorayım arakdaşlarıma.

2 saat için 100 alanı biliyorum ama 4 saat uzun bir süre. ona göre bir şeyler yapmalısınız.

aslında "tab ettir, tezgaha koy sat, oradan kazandığın da senin olsun" da diyebilirsiniz belki. tanesini1 liraya tab ettirip 10 liradan satarsa asıl oradan kazanır parayı.

Arkadaşlar miktarı biraz az söylemiş olabilirim ama öğrenci arkadaşı zor durumda bırakmayız tabii ki yaparız bişeyler =)

@kibritsuyu güzel fikir, orda hemen tab ettirecek düzeneği varsa yapabilir tabi, no problem.

açılın ben doktorum. (özelden yazdım)

@itsonlyhumannature ile anlaştık.

Herkese teşekkürler.