Giriş
(3)

Yeni mezun iktisatçı nerelere başvursun?

abrakadabra
bu sene yeni mezun oldum.erkeğim.ne tür işlere başvurabilirim?alternatif iş teklifleri?
bu sene yeni mezun oldum.erkeğim.ne tür işlere başvurabilirim?alternatif iş teklifleri?
0
abrakadabra
(04.07.09)
önce askerliği yap bence.
0
kakoy
(04.07.09)
bence de çünkü iş başvurularının değerlendirilmesinde askerlik çok önemli olacak.
0
thor odinsson
(04.07.09)
şu an başvurabileceğin en iyi iş askerlik şubesinde. özelliklerini, cv ni bilmiyorum ama, piyasada şu anda yeni mezun parasına bile çalışabilecek olan kalifiye eleman varken fırsatı değerlendir askere git.
0
galahad
(05.07.09)
(2)

Silivri'de kalacak yer

harmonikhakaret
Silivri'de hafta sonu tek başıma bir gece kalacak eli yüzü düzgün pahallı olmayan otel neyin arıyorum. Var mı böyle bir şey bildiğiniz?Teşekkürler
Silivri'de hafta sonu tek başıma bir gece kalacak eli yüzü düzgün pahallı olmayan otel neyin arıyorum. Var mı böyle bir şey bildiğiniz?

Teşekkürler
0
harmonikhakaret
(30.06.09)
öneride bulunamayacağım ama silivri ve otel kavramları yan yana geldiğinde aklımda fuhuş illeti canlanıyor. kalacağınız yerde karar kılarken bu durumda aklınızda olsun.
0
ykyt
(30.06.09)
silivri etrafında bolca otel var, ancak pek çoğu fuhuş amaçlı kullanılıyor, size en çok hitap edecek otel silivri merkezinde park hotel vardır, orası dışında da arabada kalın daha iyi.

www.silivriparkhotel.com
0
galahad
(30.06.09)
(2)

silivri tarafında kaliteli nargile cafe

coner
sorum başlıktaki gibidir. var mı tavsiye ediceğiniz kalıteli nargileci.konumum princess otel' in orda `ortaköy`, ordan doğru tarif ederseniz çok sevinirim.
sorum başlıktaki gibidir. var mı tavsiye ediceğiniz kalıteli nargileci.
konumum princess otel' in orda ortaköy,
ordan doğru tarif ederseniz çok sevinirim.
0
coner
(30.06.09)
sahilde atatürk heykelinin orada bir nargileci var idi, orasının nargilesi güzel. silivri' ye giriyorsunuz, e-5 ten sağ tarafa doğru kıvrılarak bir köprü altından geçerek silivri terminalini sağınıza alıyorsunuz, oradan yardırıp aşağı iniyorsunuz. o yol sizi migros' a kadar getirecek, migros' u gördüğünüz an sola sinyal verin ve sola dönün, kavşağa kadar gidin, kavşaktan dümdüz ileri gidin, bedir şark sofrasını, manavı ve midyeciyi geçin, atatürk heykeline kadar yaldır yaldır gidin. atatürk heykelinin oraya geldiğiniz zaman öğretmenevini sorun, öğretmen evinin tam karşısında nargile kafe var. orası güzeldir.
0
galahad
(30.06.09)
bu seyran pastanesinin yanında bir yer vardıda adını unuttum. çık ortaköyden geç princess oteli oralarda.
0
jeanne hebuterne
(30.06.09)
(3)

lennon gözlüğü

kaenlinya
lennon gözlüklerinden aradım birçok insan gibi bende bulamadım özel sipariş veriyim dedim çapı 52 cm çok mu büyük olmuş?
lennon gözlüklerinden aradım birçok insan gibi bende bulamadım özel sipariş veriyim dedim çapı 52 cm çok mu büyük olmuş?
0
kaenlinya
(27.06.09)
52 cm i cetvel ile ölçerseniz biraz büyük olduğunu görebilirsiniz, tabi bir de kafanızı bıngıldak-çene ekseninde ölçün.

5.2 mm ise de fazla küçük, o zaman gözlük sadece göz bebeklerinizi kapatır, canlandıramadım gözümde.

52 mm ise de biraz büyük kalır sanki, yüzünüz ne kadar ki?
0
galahad
(27.06.09)
(git: 75863)
0
leon
(27.06.09)
bugün geldi gözlük evet biraz büyük olmuş çerçevesiz olduğu için kenarlarını deldirmiştik nasıl olcak bilmiyorum ama yarın denicem şansımı bu arada 52 mm yanlış yazmışım:)
0
🌸kaenlinya
(30.06.09)
(5)

Ocakbaşı, mangal vb. ortamda bir oturuşta maksimum kaç kg et yemişsinizdir?

o s c a r
Dün bir yerde muhabbeti geçti de, bir arkadaş tutturdu 500 gramdan fazla yenemez kolay kolay filan diye. Deli misin lan 500 gram ne, kahvaltı niyetine gider o dedim lakin dinletemedim. Haksız mıyım arkadaş? Bunun üzerine de maksimum ne kadar yenilebilir diye konuştuk. Üzerinize afiyet, ben bir akşam
Dün bir yerde muhabbeti geçti de, bir arkadaş tutturdu 500 gramdan fazla yenemez kolay kolay filan diye. Deli misin lan 500 gram ne, kahvaltı niyetine gider o dedim lakin dinletemedim. Haksız mıyım arkadaş?

Bunun üzerine de maksimum ne kadar yenilebilir diye konuştuk. Üzerinize afiyet, ben bir akşam 4 kişi 6.5-7 kg "kemiksiz" götürdüğümüzü biliyorum.

Fazlasını gören de elbet vardır. Var mı arttıran?
0
o s c a r
(26.06.09)
Açık ve temiz havada yenen 500 gr et doyurmaz bile, bir de köz ateşinin verdiği lezzet...

Hadi pikniğe gidelim :)
0
msb
(26.06.09)
4-5 saat oturulan bir sofrada 2-3 kg yediğimi bilirim, eskiden. (koyun eti)
birden yenmez tabi bu kadar da.

500 gr nedir ki abi konya'da fırın kebap yesin o arkadaş önündeki tek engel kebabın kilosunun 70 tl olması olur.
0
serseri marti
(26.06.09)
8 kişi bir oğlak yedik 2 ay önce, atıyorsun diyenlere fotoğrafları gönderebilirim. herhalde adam başı 1,5-2 kiloyu geçmiştir, de ben zaten oturduğum zaman yarım kilo hazır köfte yiyebilen veya 3 tane big king atabilen bir adamım (kilo 115). 500 gram et için kürdan tüketilmez yav.
0
galahad
(26.06.09)
aslanlar da bir oturuşta 20 kilo et yiyorlarmış.
karşılaştırma için şeettim.
0
lhun
(26.06.09)
500 gram et yemiyorsanız ayıp olur zaten
ben 1.80 cm 76 kiloyum mangalda 3 kilodan fazla et yedim ancak tamamı köfteydi efenim az ekmekle ayranla falan gidiyor hani
yalnız sonrası baya ağır gelmişti benim açımdan o kısmı başka bir anının konusudur :))
0
fletch
(26.06.09)
(1)

arama kurtarma kopegi standartlari

alpinsamuray
arama kurtarma icin egitilmis bir kopek birini isirirsa o kopek egitimi yetersizmis megerse denilip kurtarma isinden aliniyor muydu, var miydi boyle bir sey yanlis mi hatirliyorum?bir tanesi beni isirdi da dun aksam
arama kurtarma icin egitilmis bir kopek birini isirirsa o kopek egitimi yetersizmis megerse denilip kurtarma isinden aliniyor muydu, var miydi boyle bir sey yanlis mi hatirliyorum?

bir tanesi beni isirdi da dun aksam
0
alpinsamuray
(23.06.09)
yok alınmaz, çünkü arama kurtarma köpekleri agresyon problemsiz ve sosyal hayvanlardan seçilir, eğitimleri buna mukabilen verilir. ha köpek sadece sizi değil, sistemli olarak birilerini devamlı ısırıyorsa ve ısırış sırasında gözlemlenen davranışları 'agresyon' belirtileri gösteriyorsa durum değişir.

ancak köpek her an ısırabilen bir canlıdır. benim köpeğim de inanılmaz sosyaldir, evde kediyle yaşar, sırtına çocuk bindirip at gibi tırıs koşar, bir köpeğe saldırmışlığı yoktur, eğitimlidir ama ısırabilir. burada problem o köpeğin sahibinde, köpeğini okuması lazım, davranışlarını gözlemlemesi lazım.
0
galahad
(23.06.09)
(13)

kız mevzuu

kyo44
(olayda kndi yerim sizi koyucam, ona göre cevap verin)şimdi başka bir memlekete taşındınız. taşındığınız evin alt katında bir bakkal var, ve bakkalın güzel bir kızı var. oraya geldiğinizin ilk saatinde aldığınız sigaradan itibaren kız size "gel beni ye" dercesine kesiyor sizi. 1 hafta geçiyor ve dur
(olayda kndi yerim sizi koyucam, ona göre cevap verin)

şimdi başka bir memlekete taşındınız. taşındığınız evin alt katında bir bakkal var, ve bakkalın güzel bir kızı var. oraya geldiğinizin ilk saatinde aldığınız sigaradan itibaren kız size "gel beni ye" dercesine kesiyor sizi. 1 hafta geçiyor ve durum hep aynı, ama konuştuğunuz tek şey, "bir sigara alabilir miyim?" "2 ekmek verir misin?" şeklinde.
şimdi soru geliyor;
hatunla sohbete ilk ne diyerek başlarsınız?

(şöyle sorsam daha iyi anlarsınız;
kızı tavlamak için nerden başlamak ve ilk hangi mevzudan girmek lazım)

eyvallah

edit; kız profesyonel değil, ev kızı (hatta bakkal amcanın kızı) takribi 22-26 yaş aralığında.
0
kyo44
(04.06.09)
kızın profesyonel olmadığından emin olun önce. tavlayıp işinizi bitirdikten sonra "100 dolar aslanım" demesin. işi bu olabilir.
0
kibritsuyu
(04.06.09)
bakkal amca'dan peynir bıçağı darbesi yemek gibi bir tehdit yoksa bodos dal işte. teallam.
naber de, şuradan geldim buraya taşındım, şunu yer bunu içerim, işim gücüm şu, sen ne yaparsın ne edersin falan de işte birader.
madem seni "yercesine" kesiyor. takıl kafana göre.
0
arigold
(04.06.09)
Bakkalın duvarında tüfek asılı olup olmadığından emin olun bence önce.
0
sui
(04.06.09)
çok basit ve doğal bir giriş seçin, bakın bakalım ummuduğunuz gibi mi?

şu marka meyve suyu yok mu, cappy markası meyve suyu değilmiş sırf konsantreymiş coca cola pazarlaması sayesinde yutturuyolarmış bize gibi mevzu iyidir..
0
kabablanka
(04.06.09)
yabancisin oraya soyle yol yordam gostersin.
0
kurukafa
(04.06.09)
buralarda gençlik nerelere takılır deyü sorun, daha sonra pek arkadaşım yok olayına girin, beraber gitmek isteyin. ısrarcı olun, eğer gelmek istemezse; o zaman ne bakıyorsun lan habire diye sorun.
0
galahad
(04.06.09)
bakkaldan alınan ürünler ilgili konuşur gibi yapıp başka muhabbetlere dalmak çok basit olabilir. mesela "bizim orada (nereden geldiyseniz) bu ekmekler böyle değildi, buranın ekmekleri daha güzel/kötü." ya da "sigara alıyorum ama evde çay bitmiş, sigarayı da çaysız içmekten nefret ederim. hangi çay en güzeldir? sen nasıl demliyorsun çayı? burada neden çay yok? ee varsa ben de içeyim"

ya da benzeri bir şeyler. bunun sonrasında kızla muhabbete devam edip yavaş yavaş onun "kim" (ya da "ne") olduğunu öğrenmek mümkün olacaktır.
0
co2s2
(04.06.09)
nispeten küçük yerlerde (büyükşehirlerin yerlilerinde de olur) "umut vadeden" (işi gücü olan veya olma potansiyeli olan) genç erkekler, bir kurtuluş umududur. yani o "gel beni ye" bakışının anlamı "gel beni ye, sonra evlenmeye mecbur bırakayım" anlamı taşıyor oolabilir, çok çok büyük ihtimalle.

benzer bir durum ankara'da üni. okurken ev arkadaşımın da başıma gelmişti. sonra mahallede sevdiğim bir abi beni bu konuda uyardı. ve aynen söylediği şeyler çıkmaya başladı. kız resmen motor çıktı, derdi birine yamanmaktı. ailesi de kıza damat bulduk diye atladılar hemen olaya. çocuk okul bitince kaçtı resmen ankara'dan.

bu yüzden benim tavsiyem başınızı yakmayın. peşinizi bırakmayabilirler. mahallenin motorunu size kızoğlankız diye ittirmeye çalışırlar. en iyisi kıza bakıp azınca eve gidip asılmak ;))))
0
lancelot du lac
(04.06.09)
amman kacin, arkaniza bakmadan kacin, kizin motor olma ihtimali var ya, kasar olma ihtimali var ya, dusunebiliyor musunuz, kizoglankiz olmama ihtimali var, iyyy dusundukce bile tuylerim diken diken oldu. hem kucuk yerden bir kiz, hem karsi tarafa ilgisini belli ediyor, kesin ya profesyoneldir, profesyonel degilse de bakire de degildir, o da ayni kapi. patlamis mal almayin, alanlari uyarin. tobe tobe.
0
okuryazar
(04.06.09)
sorunun cevabı olmayacak ancak bir şekilde sohbete başlarken mümkün olduğu kadar temkinli konuşmakta fayda var.hatun gerizekalı veya bir şekilde sana hiç uymayacak bir şey çıkarsa çok çekersin baştan temkinli olmazsan. bir alt kattaki hatun kişinin manyak çıkabileceğini ve ikinizden biriniz oradan taşınana kadar problem yaratabileceğini de göz önünde bulundurmanı tavsiye ederim.

şimdi düşünüyorum da hiç uzatmaya gerek yok. şahsi tavsiyem bir üst kata çıkmakla sana ulaşabilecek hatun+hatun babası kombosu ölümcül olur. en iyisi sen yine sigaranı al, ekmeği yi! muhabbeti boşver.
0
trick style
(04.06.09)
(bkz: fahriye abla)
0
andy kaufman 2
(04.06.09)
babasına iş çıkartmak için böyle davranıyor da olabilir. ava giderken avlanma mevzusuna gelebilirsin. tam iş tutayım diye donu gömleği çıkarttığında, bakkal amca kapıdan girip "eh şimdi benim sıram" deyiverse...
0
fempusay
(05.06.09)
@okuryazar
keke valla ben başımıza geleni anlattım. kız tabi ki de gayet temiz olabilir, hiç de söylediğim gibi olmayabilir. ama ya tam da söylediğim gibiyse?

benim uyarımın amacı bu riski alıp almama konusundaydı. ben 5 yıl en büyük 3 şehirde de anlattığım durumu gördüm ve ben olsam bu riski almazdım. kaldı ki arkadaş, kızın bakışlarını "gel beni ye" olarak değerlendiriyorsa amacı "kıza olan aşkını anlatmak" değil "kızı en kısa sürede yiyebilmek"tir. bu durumda senin de söylediğin gibi "amman kaçın" :)))
0
lancelot du lac
(06.06.09)
(3)

Bahçeye alınan köpek

joehigashi
şöyle bir şeyi merak ediyorum.. Hiçbir bilgim yok bu hususta.. diyelim ki evimizin bahçesine kulübesiyle birlikte yavru bir kangal ya da ilerde büyüyüp bekçilik yapması için bir köpek aldık..1- Bu köpekler tuvalet ihtiyacını nasıl gideriyor yani eğer ki bahçeye salınırsa ulu orta yerlere pisleyip ba
şöyle bir şeyi merak ediyorum.. Hiçbir bilgim yok bu hususta.. diyelim ki evimizin bahçesine kulübesiyle birlikte yavru bir kangal ya da ilerde büyüyüp bekçilik yapması için bir köpek aldık..

1- Bu köpekler tuvalet ihtiyacını nasıl gideriyor yani eğer ki bahçeye salınırsa ulu orta yerlere pisleyip bahçeyi berbat eder mi yoksa verilecek bir eğitimle kedi gibi kendisine ayrılan özel bir yere pisler mi ? Yani genelde bahçeye salınan köpekler ulu orta yere mi pisliyo ?

2- Gece gece fuzuli yere havlayıp mahalleyi ayağa kaldırır mı ?

3- Soğuk havalar karşısında hayvancağızı içeri almaya gerek olur mu ? Yoksa ısıtmalı tarzı kulübeler var mı ?

4- Beslenme hususu nasıl oluyor ? Evde pişmiş bizden artan etleri falan versek olur mu yoksa illa özel mama mı almak gerekir ?

not: şu an köpek almayı tahayyül etmiyorum ama ilerde alırsam fikir sahibi olma açısından soruyorum ki böyle bir durum olabilir.
0
joehigashi
(25.05.09)
senelerdir bahçede köpek bakarız (memlekette).
1- baştan işaretliyor bahçenin her köşesini, sonra dışarı salınınca yapıyor ediyor. dışarı hiç salınmıyorsa bellediği bir köşeye gidip yapıyor bizimkiler.
2- yabancı bir ses ya da uygunsuz (beğenmediği) birilerini görünce havlıyor. genelde çingenelere havlar.
3- tüyleri var onun :) kulubesine şilte koyarsınız kışın en olmadı. (gerçi bu cinsine göre değişir galiba)
4- evdekileri veriyoruz biz, içine ekmek doğrayıp. hemen hemen her yemeği yiyorlar. ama tabi arada bir kemik vs. de veriyoruz.
+ aşıları var; kene için vs.
0
aithra
(25.05.09)
böyle bir işe girişirken, yavru köpeklerin bahçeden çalınacağı riskini de unutmamak gerekir.
alacağın köpeğin cinsi verilecek cevapları dadeğiştireceği için, köpeğin cinsi bilmeden pek bir şey yazamadım. mesela rotweiller olursa
2, evet
4, sadece kuru mama diye cevaplardım, kişisel deneyimlerime ve kızıma dayanarak.
0
pyro clustic flow
(25.05.09)
1 ) tuvalet alışkanlığı diye bir şey var, eğer doğru işaretlemeler yaparsanız, bahçeye bile yapmaz, günün belli saatlerinde alırsınız bahçe dışında bir yere yaptırırsınız.

2 ) eğitimine bağlı. bekçi köpeği isteyenler genelde köpeğini bahçe duvarının yanından geçen herkese havlatmayı tercih ediyor. eğer işlek bir yerde otoruyorsanız günde 2650 sefer havlayabilir bu köpek. ha eğer köpek sadece bahçeye girene havlasın ve içeri sokmasın derseniz bu sefer işin içine acil durumda eve girmek zorunda kalacak olan doktor veya itfaiye eri ne yapacak sorusunu sorarım. nitekim kangal diyorsunuz, 80 kiloluk köpek, skertiverir adamı bahçenin kıyısında köşesinde. burada eğitim çok önemli, istenilen şey; köpeğin sahip eksenli havlaması, youtube' da schutzhund bark and hold diye aratın, ondan lazım size.

3 ) yok. kulübeyi 2 kademeli yapın. ilk kademede kapı olsun, köpek kapıdan girdikten sonra bir paravan ile karşılaşsın ve yarım tur dönüşle yatacağı yere ulaşsın, böylece kapıdan giren rüzgar direk paravana vuracaktır ve içeriyi estirmez. bir de kulübe içine kamyon lastiği atarsınız, köpek girer lastiğin içinde uyur, böylece tamamen rüzgardan korunur.

4 ) köpekler artıkçı hayvandır. ama köpek besleme söz konusu olunca, mevzu sadece artık yemeği vermekle olmaz. siz evde yahni yaparsınız, az artar, gider verirsiniz köpeğe. yahni içinde olan soğan gider köpeği zehirler. veya gider aşırı protein yüklersiniz, aşırı d vitamini yüklersiniz vs. ha şimdi şurada hiç bir şey olmaz diye yazan arkadaşları az dehşetle izliyorum, köpeklerine kaç sefer kan sayımı yaptırmışlar, kaç sefer kemik ölçümü yaptırmışlar. büyük ırklarda köpek beslenmesi başlı başına bir sorundur. benim köpeğim 40 kilo, ben 6 yıldır mama ile besliyorum. cillop gibi köpek. tüm değerleri sınırda, kalçası sağlam, iskelet sisteminde bir anormallik yok, mineral eksiği yok. sağlıklı neticede.

köpek almayın. çok uzun bir inceleme süreci geçirtin kendinize. bir ırka da tamamen vurulmadan o ırkı almayın. hiç beklemediğiniz süprizler olabilir. elinizde olan kangalı doğru yetiştiremeyip asosyal yaparsanız ne olacak? bu tip soruların cevabını verdiğiniz zaman köpek sahibi olun.
0
galahad
(25.05.09)
(2)

AKUT köpeklerinin deprem psikolojisi

redlinetheturk
Bayağı bir süre önce, nerede okuduğumu hatırlamıyorum, şöyle bir şey okumuştum; ağustos depreminde arama kurtarma köpekleri sürekli insanlara ulaşıyorlar fakat çoğu ölü olarak bulunuyormuş. bir süre sonra köpeklerin psikolojileri bozulmuş, depresyona girmişler. bunun üzerine sahte yıkıntılar altına
Bayağı bir süre önce, nerede okuduğumu hatırlamıyorum, şöyle bir şey okumuştum; ağustos depreminde arama kurtarma köpekleri sürekli insanlara ulaşıyorlar fakat çoğu ölü olarak bulunuyormuş. bir süre sonra köpeklerin psikolojileri bozulmuş, depresyona girmişler. bunun üzerine sahte yıkıntılar altına canlı insanlar yerleştirerek avutmaya çalışmışlar hayvanları. bunun üzerine kısa da olsa bir haber, bir makale, bir röpörtaj falan var mı bildiğiniz? google aramalarım sonuç vermedi de pek.
danke
0
redlinetheturk
(22.05.09)
ilk defa duyuyorum.
0
ozdek
(23.05.09)
öyle şey olmaz üstadım, enkaz köpeğinin avutulmaya ihtiyacı olmaz, enkaz köpeği dediğiniz şey, eğitim bakımından köpeğin mercedes'i olup, kıldan tüyden etkilenmez. enkaz sahasına kedi salsanız o işini yapar gene, kafasını çevirip bakmaz.

çok detaya girmeden, sadece temel mantığı yazayım. köpeklere obje buldurma çalışmalarında canlı insan kullanılır, doğrudur. ancak bu insanın amacı köpek onu bulduğu zaman ödülü vermesidir. gerçek enkaz anında bu işi zaten köpeğin handler' ı yapar. köpek arananı bulur, alert verir, alert doğru ise ödülünü alır, yanlış ise cezasını. bu budur.
0
galahad
(23.05.09)
(19)

penguen beslemek istiyorum

existent
sevgili yazarlar, yazar adayları, duyuru kullanıcılarıevimde penguen beslemek istiyorum. ama nerden nasıl edinebilirim, nasıl bakabilirim hiçbir fikrim yok. petshoplarda bulamam heralde. herhangi bir hayvanat bahçesinden bulabilir miyim ? belirli iklim koşullarında yaşayabildiklerini biliyorum. orta
sevgili yazarlar, yazar adayları, duyuru kullanıcıları

evimde penguen beslemek istiyorum. ama nerden nasıl edinebilirim, nasıl bakabilirim hiçbir fikrim yok. petshoplarda bulamam heralde. herhangi bir hayvanat bahçesinden bulabilir miyim ? belirli iklim koşullarında yaşayabildiklerini biliyorum. ortamı sağlayabilecek imkanım var evimde.

şimdiden teşekkürler.
0
existent
(20.05.09)
akıl, fikir satan yerlerde bulma ihtimaliniz vardır.
0
babatema
(20.05.09)
Bir penguen temin etmeden önce, ilgili devlet kurumları (Tarım Orman il md.lüğü, Çevre Md.lüğü gibi) ile görüşüp, yetkililerden bilgi, öneri ve yönlendirme almanızda fayda olacaktır. Çünkü bu tür hayvanlar, Doğal Hayatı Koruma Kanunu, Uluslararası Hayvan Ticareti Kanunu vb kanunlara tabi hayvanlar. Bende Afrika'dan yabani cins bir çift kedi getirmek istemiştim. Epey bir yasal mevzuat çıktı önüme. (Hatta Sudan'dan biri ile irtibata geçmiştim. Ama sonrasında vazgeçtim.) Ama tabi kaçak yollardan temin etmeyi tercih edebilirsiniz ki bu durumda, (çevrenizde muhakkak şikayet etmek için can atan birileri olacaktır) herhangi bir şikayet durumunda hayvanınız elinizden alındığı gibi, ceza yeme durumunda da kalabilirsin.
Bu hayvanı büyük (gerçekten büyük, bikaç bin m2 alana sahip) petshoplar aracılığı temin edebilirsin. Ancak sana verecekleri fiyat o hayvanın gerçek fiyatının kat kat üzerinde olacaktır. (Yukarıda bahsettiğim kedi için Türkiye'de tanesine en düşük 4.500€ fiyat vermişlerdi ki, ben Sudan'dan 700USD'ye tanesini buldum. Kargo ile birlikte tanesi 1.250USD gibi bir fiyata geliyordu.)
Bu hayvanı herhalükarda temin etmek istiyor isen, www.intoko.com.tr adresine gir. Orada Hayvanlar Alemi başlığı altında amatör ya da profesyonel olarak hayvan ticareti yapanların ilanlarını görebilirsin. Ama bu hayvan aleminde birçok düzeysiz ve özellikle sahtekar insanla karşılaşırsınız. Buna dikkat ediniz. Bu konuda yeterince deneyim edindim kendi çapımda bunları öğrenmek isterseniz, site yönetiminden mail adresimi alarak bana ulaşabilirsiniz. Sevgiler,
0
tenten
(20.05.09)
lennie (fareler ve insanlar) bile istemedi böylesini. kutuplarda küçük şirin bir kulübe her şeyin çözümü olabilir. :)
0
jack of hearts
(20.05.09)
ben de geçen evde yavru jaguar besleyeyim dedim, bizim kediyle anlaşamadı. bir de çok masraflı, daha kolay bulunabilecek hayvanlara yönelin derim.
0
tahsin sutcuoglu
(20.05.09)
her kuşu besledik bir penguen kaldı.

internetten, google'dan araman gerek baya..
mutlaka bir deli daha vardır böyle..
0
fuck milk get beer2
(20.05.09)
sıcağın bağrında olcak iş değil. kışı bekle derim.
0
emrag
(20.05.09)
imkan derken?
valla çok merak ettim.
0
domine deyus
(20.05.09)
belirli iklim koşulu dediğiniz şeye, bizler morg veya buzhane diyoruz. birde bu hayvanat sürekli taze balıkla beslenecek, hayvanı avcı kimliğinden nasıl sıyırmayı planlıyorsunuz? siz hiç operant şartlanmış penguen gördünüz mü?
0
galahad
(20.05.09)
answers.yahoo.com

bir de ekvator ikliminde yasayan penguenler de var, belki o biraz daha mantikli olur, evle de bitmiyor is, yukardaki link'i oku.
0
ermanen
(20.05.09)
imkan olarak şöyle;

müstakil evde oturuyorum. zamanında bahçenin olduğu yerin altına yüzme havuzu yapılmış, şu anda orası boş. iklimlendirme uzmanlarıyla görüştüm. uygun ısıyı ve iklim koşullarını sağlayabilirlermiş. bahçenin altına, evin içinden ve bahçeden direk giriş var. güneşe istediği zaman bahçe yoluyla çıkarabilirim, evden direk geçiş yoluyla da ilgilenebilirim. balık olayı kolay, halledilir. yakınımda balık çiftliği var.
0
🌸existent
(20.05.09)
bir pet shop a sor. eğlensin adamlar yazık boş boş oturuyorlar bütün gün.
0
cilgin fantezilerin adami
(20.05.09)
abi gerceklestirebilirsen bu olayi, gormek isterim. imkanlar iyiymis ama hayvanin biyolojik saatini degistirmis oluyoruz bolgelerini degistirince. belgesellerinde gormussundur, kutup hayvanlari diger hayvanlara gore cok daha hassas ve beslemesi cok zor olur. iyice dusun oyle karar ver bence. kararliysan, dedigim gibi kutuplarda yasayan cinsi degilde ekvatorda yasayan cinsini almaya calis, akdeniz'e yakinsan tabi. zoologlara falan da danis, hayvanat bahcesine danis.
0
ermanen
(20.05.09)
Abi ben merak ettim -50 celsiusluk ortamı nasıl yaratacaksın? Veya bu hayvanların tüketeceği kadar bol yağ içeren besini nereden bulacaksın? Ya hayvancağızların bir yılda altı ayı ayakta birbirilerine kenetlenmiş vaziyette geçiyor zaten neresi ilginç ki bunun? Antarktika'da aynı zamanda ve aynı emeği harcayarak bi ev filan yaptırabilirsin. Ya da hiç kasma al bi kaç belgesel dvd'si.
0
eftalit
(20.05.09)
insanların hayallerini baltalamayın. adam istiyor işte size ne?
0
cro magnon
(20.05.09)
carrefour'da var.
0
cruor
(20.05.09)
duyuru sahibinden özür dileyerek (zira konuyla ilgili değil yazacaklarım),

cevapları şaşkınlıkla takip ettiğimi belirtmek istedim. adam penguen beslemek istediği için ne deliliği kaldı, ne hayvanlar tarafından istenmemesi ne de akılsızlık ve fikirsizliği. yahu size ne? kime ne? bu nasıl bir kendini bilmemezliktir ki yardımcı olmak şöyle dursun, bir de işin içine hakaret giriyor. köpek veya kedi beslemek isteyenlere de ''ya hayvan sizi sevmezse!'' diye çemkirebiliyor musunuz? hele bir de existent'ı tanımadan etmeden onu neyin açacağına karar verenler var ki, şaka gibi. yardımcı olabileceğin bir nokta yoksa, okur geçersin. işlevsiz cevaplarla kirlilik yaratmanın manası nedir ki? zaman bolluğu olsa gerek.
0
traslimon
(20.05.09)
penguenler hep fazlaca sosyal grup halde yaşaması gereken hayvanlar tek başına beslemek eziyet olur hayvana, ama fiti fiti bahçede gezen ufak bir penguen kolonisi çok sevimli bir görüntü olacaktır, zahmetli olacağı kesin.

kara fiti fiti gittiklerine bakmayın suda canavar kesiliyor keratar jet gibiler, iş bu yüzden yüzmeleri için derinliği uygun genişçe bir havuza ihtiyaç duyacaklardır muhtemelen, yani hem bir soğuk oda hemde şöyle güzelce bir havuz gerekli, sonra tırlatmasın hayvanlar yüzememekten ve sıcaktan.
0
kyha
(21.05.09)
besleyip kurbanda kesicen sanırım?
0
stephen dedalus
(21.05.09)
bim'de daha ucuz.
0
coffee and cigarettes
(21.05.09)
(3)

kopekte kene sorunu

karadenız1111
kopeklerın ensesıne dokulen kene ıcın bır sıvı var mınık bır paketın ıcınde bırkac damla dokuyosun bır yıl kene yaklasamıyo ıste bu ılac veterınerlerde 25 tl cıvarında bu ılacı daha hesaplı nereden temın edebılırım
kopeklerın ensesıne dokulen kene ıcın bır sıvı var mınık bır paketın ıcınde bırkac damla dokuyosun bır yıl kene yaklasamıyo ıste bu ılac veterınerlerde 25 tl cıvarında bu ılacı daha hesaplı nereden temın edebılırım
0
karadenız1111
(16.05.09)
petshoplarda. aslında öyle hiç uğraşmayın, alın köpeği belediye veterinerine göürün, en ucuz o yapar bu işleri.
0
galahad
(16.05.09)
mesela bursa'da uludağ üniversitesinin veterinerlik fakültesine götürdüğümüzde en uygun fiyatlarla tedavi ettirebiliyoruz. siz de bulunduğunuz şehirde böyle yerler arayabilirsiniz.
0
yellow brick road
(16.05.09)
beledıyeye baglı veterıner mudurlugu sadece kuduz asısını yapıyor dıger tedavıler ıcın ozel veterınerlere yonlendırıyor
0
🌸karadenız1111
(17.05.09)
(6)

Köpeklerle Anlaşamayan Köpek

soufigay
Tekrar Merhaba;Bir kez sormuştum ama tek kişi cevap verince yetersiz gelmişti. Şimdi şöyle ki benim bir yaşında bir golden'ım var ve bana bir ay önce geldi bundan öncesindeyse kömürlükte kalıyormuş. Evet insanları çok seviyor onlarla çok iyi anlaşıyor, ancak şöyle bir durum var ki köpeklerle anlaşam
Tekrar Merhaba;

Bir kez sormuştum ama tek kişi cevap verince yetersiz gelmişti. Şimdi şöyle ki benim bir yaşında bir golden'ım var ve bana bir ay önce geldi bundan öncesindeyse kömürlükte kalıyormuş. Evet insanları çok seviyor onlarla çok iyi anlaşıyor, ancak şöyle bir durum var ki köpeklerle anlaşamıyor. İlk geldiğinde sadece uzaktan havlayıp gitmek istiyordu ama son zamanlarda zorla saldırmak istiyor ben izin vermeyince de bana saldırmaya hatta beni ısırmaya kalkıyor. Bu konuyla ilgili ne yapılabilir? Bir de şöyle bir durum var ben Çanakkaledeyim ve öğrenciyim, yani köpek çiftliğine verme ihtimalim yok. Ha bu arada sahibine geri ver veya işte köpek barınağına ver bir hafta kalsın falan gibi önerileri olanlar oldu. Bunları değerlendirebilir misiniz?

Teşekkürler
0
soufigay
(30.04.09)
bi şekilde kaynaştırman gerekli.. bu da diğer köpeklere yaklaştırarak olur.. ben bunu denerdim ama sana denemelisin diyemem..
0
maxpainn
(30.04.09)
sevgili dostum. Öncelikle köpeğinin yanına yaklaştıracağın diğer köpekleri düzgün seçmelisin. yani sakin hayvanlar olmalılar. Sonra köpeğine pinch denilen bir tasmayı takmanı tavsiye edeceğim. pozitif bir metod değildir ancak kısa sürede sorunu çözmeni sağlayacaktır. Diğer köpeklerin yanına giderken gayet sakin olmalısın; çünkü sen heyecan yaparsan köpeğin agresifleşecektir. İplerin senin elinde olduğunu ve her şeyin kontrol altında olduğunu hayvana hissettirmelisin. Unutma, sen o sürünün liderisin ve kime saldırılır, kime saldırılmaz kararı sen verirsin. Başlangıçta köpeğinin diğer köpeklerle oynamasını falan hemen beklememelisin. Sosyalizasyon yavruyken aşılması gereken bir süreç, bu yüzden senin işin çok da kolay değil. Lakin elindeki ırkın yumuşak bir ırk olmasından kelli umutluyum. Köpeğine zaman ver. Diğer köpeklerin yanından geç git, onlar hiç yokmuş gibi. Eğer köpeğin onlara sakince yönelirse dokunma, koklaşsınlar. Lakin bir hamle yapması durumunda tasmasını sertçe evet sertçe çek. Pinch dediğimiz zıkkım iyi kullanılmazsa köpeğe bir faydası olmaz. Bu yüzden bunun için sana yakın bir eğitmenle iletişim kurmanı tavsiye ederim, fakat yapamıyorsan bir denemelisin. Pinch tasma köpeği yalama hale getirmemeli. orada kesin olarak yapılmaması gereken bir davranış var ve onu cezalandırıyorsunuz, köpeğiniz bu hamlenizden sonra size dönebilir, eğer böyle bir şey olursa kendinizi korumalı ve köpeğin sizi ısırmasına izin vermeden askıda bekletmelisiniz. Bu ağır bir ceza olacaktır fakat köpeğiniz size ya da başkalarına saldırırken bir kez daha düşünecektir. Daha önce çok fazla köpekle tanışmadığı için bu davranış iyice oturmadan bence önünü kesmelisiniz. Ve unutmayın, çevrenizde iyi huylu köpekler olsun. Sizinki çemkirince karşılık verecek değil, kuyruk sallayacak sakin köpekler...
0
shadowhook
(30.04.09)
@shadowhook
verdiğin tavsiyeler tehlikeli, anladığım kadarıyla da sufigay bu konuda deneyimsiz. dediğin gibi doğru kullanması mümkün değil gibime geliyor.
can yakan tasmalar stresi arttıracaktır. süreci de zorlaştırır. ve yanında sen olmadığında saldırgan davranışı engelleyemeyebilir.
köpeğini birazcık gözlemle; saldırganlığın sebebi korku mu? yüksek bir ihtimalle korkudur ve ölmektense karşı saldırıya geçmeyi tercih ediyor. çok sakin huylu ve çok az hareketli/oyuncu olmayan köpeklerle bol bol birlikte vakit geçirsin.
0
redlinetheturk
(30.04.09)
bir film ya da kitapta görmüştüm. köpeğin teki kendini insan sanıyordu. belki sizin köpeğiniz de o yanılgıya düşmüş olabilir. doğduğundan beri insanlar ile büyüdüyse.
0
ayiadam
(30.04.09)
köpek kuyuruğunu sallarken sağ tarafa doğru birazcık daha fazla gidiyorsa kuyruk o an mutludur, eğer ki kuyruk sallarken sol tarafa doğru daha fazla sallarsa tedirgin stresli veya sinirlidir.

kömürlükte yaşadığı için zamanında büyürken stres içinde büyümüş sanırım, zaten belli bir stresi var, ve bir köpek gördüğünde de azcık artsa onun eşik değerini aşıyor muhtemelen. öncelikle sana saldırması kabul edilemez bir davranış. patronun kim olduğunu göstermelisin. malesef ceza uygulaman gerekir sana saldırınca. ama doğru davranışlarda ödüllendirerek ona o davranışın doğru olduğunu göstermelisin. yaninda köpek kurabiyelerinden de taşı bence. bu stres seviyesini azaltmak için başlarda çok gürültülü kalabalık yerlerde tasmasını sıkı tutarak beklet, bu tarz yerlere alışmasını sağla, çocuk parklarının etrafında dolaştır, gürültüye çocuklara alıştır ki, bi çocuğa saldırma ihtimalini kaldır ortadan.

stresini arttıran her şeye saldırabilir dikkatli olmak lazım.

bir de national geographic HD de köpekli bir belgesel çıkmıştı, sorunlu köpeklerin eğitimini gösteriyordu, bunlar travma yaşamış ve doğuştan zihinsel özürlüleri de içeriyordu. aynen seninkine benzer bir durum vardı orada. kolayca diğer köpeklere alıştırıyorlardı köpeği. o belgeseli paylaşım ortamlarında bulmaya çalış, sorunun cevabı yöntemi orada.
0
berhan
(30.04.09)
selamlar soufigay,

daha öncede yazmıştım, köpeğinizin mutlaka bir profesyonel eğitmen tarafından görülmesi ve değerlendirilmesi gerekiyor diye, gene aynı şeyleri biraz açarak yazmak istedim.

öncelikle zor bir durum, köpeğin sosyalizasyon eksiklikleri olduğu ortada. ancak agresyonun sosyalizasyon eksikliğinden mi, yoksa fobik mi olduğunu bilemiyoruz şu anda. sosyalizasyon periyodundan olsa insanlara da aynı agresyonu gösterme ihtimali büyüktü. şu anda canlı olarak görmediğim bir köpek hakkında kesin yorumlar yapmak istemiyorum, ancak bana agresyonun sebebinin bölge koruma ve/ veya yanlış işaretleme olduğu gibi gözüküyor. ha bu nedir?

sahip köpeğini yanlış işaretler, misal elimizde bir golden var, karşıdan bir köpek geliyor sahipli, diğer köpek golden' a havladı, golden' da diğer köpeğe gider yaptı. sahipte bundan onore oldu ve köpeği motive etti, sevdi, aferin oğlum dedi vs. köpek burada gider ile ödülü bağlar. her gördüğü köpeğe bunu yapar, daha sonra bu davranış pekişir, alışkanlık olur. alışkanlığa da örnek olarak; köpeğe otur komutu öğretirken mama verilmesini ve daha sonra köpeğin acıktığı zaman karşınıza geçip oturmasını verebiliriz. işte burada bu çok küçük bir örnek, yani olay köpeğin sosyalleşmesi vs değil, bu sebeplerin bulunup söndürülmesi, yoksa ben size yazarım zıt koşullandırma tekniğini, sistematik duyarsızlaştırmayı, shadowhook' un bahsettiği pinch kullanımını vs. ama bunun sebebini bilmeden sonuca gidemeyiz. neden yapıyor? o yüzden bir çiftlikte bir eğitmen tarafından gözetilmeli ve teşhisi konmalı.

ben köpek konusunda biraz ince eleyen biriyim, bana sorarsanız köpeği elden çıkartın. hayatımın uzun bir bölümünde pitbull, kangal, rottweiler, alman çobanı vs. oldu, en sayko modellerini bile davranış açısından izleme şansım oldu, yakınlarına girdim bir şey olmadı. bağdat caddesi' nde yürürken bir golden tarafından ısırıldım, yani köpeğin adına kanmayın, köpek köpektir ve 42 dişi vardır, her an dönebilir. elinizdeki köpeğin çevreye zarar vermeyeceğinin bir garantisi var mı? yok. o zaman kendi risklerinizi minimize etmelisiniz.

agresyon çok ilginç nedenlere dayanır, travmatik olabilir, genetik olabilir, köpek bunu kullanıyor olabilir. olabilir de olabilir. yurtdışında bu tip köpekler için rehabilite imkanı vardır, ancak rehabilite edilemeyen veya rehabilite olamadığı için sahiplenme şansı olmayan köpekler uyutulur. bu çevredeki diğer köpekler ve insanların sağlığı için şarttır.

velhasıl konunuz çok hassas ve bu konuda çok detay girmek istemiyorum. profesyonel birileri bakmalı köpeğinize.
0
galahad
(30.04.09)
(18)

Hayvanlar üzerine garip bir soru

maxpainn
Şimdi çoğunuza saçma gelebilir ya da basit ama gözlemlediğim bir durum var. Garip geliyor bana.. özellikle kedilerde... şimdi bunlar günlük yaşantılarını planlarlar mı? çünkü kedilerim dışarı çıkıyolar ve hergece aynı saatte eve geliyorlar.. zaman kavramı mı var yani bunlarda? bir de mesela kalkıp
Şimdi çoğunuza saçma gelebilir ya da basit ama gözlemlediğim bir durum var. Garip geliyor bana.. özellikle kedilerde... şimdi bunlar günlük yaşantılarını planlarlar mı? çünkü kedilerim dışarı çıkıyolar ve hergece aynı saatte eve geliyorlar.. zaman kavramı mı var yani bunlarda?

bir de mesela kalkıp "ulan bi yemek yerim.. ordan tuvalate gider sonra da uyurum!" gibi düşünmeleri söz konusu mudur? nereye kadar sınırlıdır bilinçleri? mesela çok ilginç kapı açıksa dışardan gelince "mırrk" diye bi selam verme olayı var -hacı ben geldim- gibi.. algıları, bilinçleri çerçevesinde ışık tutarsanız sevinirim..
0
maxpainn
(29.04.09)
Biz sokaktakileri besliyoruz, bizim evden çıkış saatimizi biliyorlar valla. O saatte kapının önündeler.
0
sui
(29.04.09)
hani sürüler için düşünüldüğünde çoban ya da sahipleri onları yönlendiriyor ama bu kedi köpekte farklı gibi geliyor bana.. ineği bıraksak aynı saatte gelir mi? geri bile gelmez sanki..
0
🌸maxpainn
(29.04.09)
inekler sabah otlanmaya kendileri gidip, dönüş saatlerinde de kendileri dönebilirler. sürü hayvanları bu konuya son derece hakimdir, çoban daha çok onların başıma bişey gelmesin diye ordadır. çoban kaybolur da o inek kaybolmaz. hayvanların zaman algısı tam olarak günün başında planlamak gibi çalışmıyor bence. yani eve dönüş saatime şu kadar var gibi bi bilince sahip değildir ama dönüş saati yaklaşınca bunu hisseder. Yani ne yapmaları gerektiğini planlamasalar da, vakti geldiğinde hissettikleri için biliyorlar. zaten bizim genelde fark etmediğimiz pek çok çevresel etkene karşı hassaslar, saatlerin ilerlediğini, günün hangi yarısında olunduğunu çevreden çok rahat okuyorlar.
0
cereal killer
(29.04.09)
genelde şartlanma mantığı ile hareket ederler. şartlanmaları bir süre sonra alışkanlık haline gelir.
0
galahad
(30.04.09)
bizim köy evinde, sobanın içine sincap türü bir hayvan yuva yapmıştı, sobanın içinde zifiri karanlıkta, gündüz sessiz sedasız uyuyordu, güneş batar batmaz, alacakaranlıkta ise dışarı çıkıyordu. sen sobanın içinde dış dünyadan bir haber hayvan, nasıl anlıyorsun akşam olduğunu da, hep aynı saate dışarı çıkıyorsun diye bende çok düşünuyorum.
0
readmymind
(30.04.09)
hayvanları bu kadar hakir görmeye gerek yok.. :)

şartlı refleks gibi basit metodların yanı sıra daha bilişsel şeyleri de (kapı kolu açmak gibi) deneyim yoluyla öğrenebiliyor hayvanlar. zaten bu metodlar bizler için de geçerli. bazı sezgileri ise bizden daha kuvvetli. uzak noktalara bırakılan kedi, köpek gibi hayvanların yuvasını bulabildiği bilinir. bizim sezgilerimiz modern zamana yenik düşmüş durumda. yön duygusu, günün hangi saatinde olduğunu söyleyebilme vs.

neyse; yalnız değiliz yani..
0
thalamus
(30.04.09)
yemek yemekten başka işleri yoktur. sen hiç sokakta öyle boş boş gezip duran, parkta gidip denizi seyreden bi kedi veya köpek gördün mü? yemek ararlar, bulunca yiyip sindirmek için uygun bi yer bulup dinlenirler, sonra tekrar aynı döngü devam eder. yani öyle şunu yapayım bunu yapayım diye bişey yok, içgüdüsel olarak yapıyorlar tabi bunuda. yani tüm hayvanların tek amacı var yemek :D
0
mtrsykl
(30.04.09)
kapımın önüne bir kangal geldi 2 ay kadar önce.. sahiplendirdik.. 2-3 km uzaklıktaki biyere akşam vakti araçla götürdük.. çevreyi görmemesi için de gözlerini -onu seviyormuşuz gibi- kapattık ancak 15 gün sonra kapıyı açtığımda yine karşımdaydı.. :) sonra tekrar verdik, yine geldi.. şimdi buralarda..
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
@mtrsyk; benimkiler hergün aynı saatte camdan dışarıyı izliyorlar ?? :) yok aynı saatte değil ama izliyorlar işte..
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
@maxpainn senin kediler muhtemelen kuşları izliyordur, olsa da yesek diye :)
0
mtrsykl
(30.04.09)
benim kedimin günü son derece belli planlalı. mesela şu anda kucağımda uyuma, kucağım müsait değilse salonda kanepenin minderi üstünde uyuma saati.

ayrıca çok zeki hayvan bir şey istediği zaman (konserve ödül maması dolabını aç diye göstermesi filan) takır takır anlatıyor derdini.
0
darknum
(30.04.09)
benimkiler de beni sinirlendirdikleri zaman elime kumandayı falan alıyorum, atıcakmış gibi yapıyorum atamıcagımı bildikleri icin artizlik yapıyor.. kaçmıyolar.. bakışlarından belli dalga geçtikleri.. ineklerde böyle olmaz mesela.. neden inekle kediyi kıyaslıyorum sürekli bilmiyorum ama.. :)
0
🌸maxpainn
(30.04.09)
bizim köyde inekler akşam otlaklardan dönünce kendi başlarına her zamanki yerlerine giriyorlardı. acayip şaşırıp gülerdim bu duruma. yani koskoca hayvan hani aklı yok falan diyoruz, şaşırıp yan tarafa falan sapmıyor, kendi bölgesine gidiyor. köydeki o kadar evin, ahırın arasından kendine ait olanı buluyor, bunla da yetinmeyip mekanını ezberliyor.
0
ismilo
(30.04.09)
Benimde rahmetli tavşsanım öyleydi
Bahçeye bırakırdım komşu bahcelerde gezerdi hava kararmadan önce bahcede duran kafesine yerlesırdı kendiliginden
kapısı acık oldugu halde sabaha kadar cıkmazdı
cok akıllıydı herzaman büyük tuvaletini kafesin sag kösesine kücügünü ise sol köşesine yapardı titizdi
0
zela
(30.04.09)
Önce gözlemine istinaden cevap veriyorum.

Evet, hayvanlarda oldukça üst düzeyde bir zaman algısı ve biyolojik saat hükmü mevcuttur. Aksi bir durum olmadığı sürece, bir hayvan mutlaka günlük bir işleyişe sahiptir ve ona göre hareket eder. Bunu kimi zaman şartlanma yoluyla, kimi zaman alışkanlıklarla elde eder.

Dışarı çıkmalarından bahsetmişsin. Aynı şey yeme-içme-uyuma gibi konularda da geçerlidir. Örneğin bizim kedimiz de hep aynı saatte kapıları tırmalayarak yiyecek ister. Arkadaşların belirttiği gibi, evcil hayvanlarda, çiftlik hayvanlarında zaman kavramı oldukça net ve istikrarlıdır.

Zamanla ilgili vereceğim başka bir örnek de göç eden hayvanlarla ilgilidir. Onların da inanılmaz bir plan ve program kabiliyeti vardır. Ne zaman, nereye göç edeceklerini çok iyi bilirler. Bütün göçmen kuşlar, öküz başlı yaban antilopları, zebralar ve benzeri hayvanlar, balıklar... Hemen hepsi, ilk göçlerinden itibaren planları beynine yazar ve ona göre hareket eder.

İkinci soruna gelirsek, hayvanlar sanıldığından çok daha zekidir ve algı düzeyleri yüksektir. İnsan kibirli bir canlı olduğu ve kendinden başka hiçbir türün zeki olmadığını düşündüğü için genelde bu konulara dikkat etmez. Ama kediler ve köpeklerden başlayarak, evcil kabul ettiğimiz atlar, inekler, koyunlar, keçiler, kanatlılar ve hatta domuzların hepsinde belirgin bir zeka düzeyi mevcuttur. Ağrıyan bölgesini "bilinçli olarak" gösteren ineklere, sahibi ile beraber gözyaşı döken köpeklere bizzat şahit olmuşluğum vardır. Kedimiz balkona çıkmak isteyip de ilk defa kilitli olduğunu farkedince, tamamen kendi zekasıyla pencere telini parçalayıp oradan balkona çıkabileceğini keşfetmiştir.

Maymunların kapıları açma kabiliyetleri üst düzeydedir ve bu bilinir. Ama mesela ren geyiklerinin kafes kapılarını sırf bakıcıları izleyerek açabildiğini pek insan bilmez.

Aklıma sayısız örnek geliyor ama fazla da uzatmak istemiyorum. Eğer daha fazla bilgi almak istersen hayvan zekasıyla ilgili, tavsiye edebileceğim kitaplar, videolar, belgeseller mevcut. Bana ulaşman yeterli olacaktır.

Saygılar.
0
melankolik koala
(30.04.09)
Bu zaman algisinin bir kismi gunes hareketleri ve biyolojik saatle ilgili, bir kismi da sartlanmayla. Benim kedinin cosma saatleri var mesela, gunduz ve gece 11 civari. Sen oynamasan da o kendi kendine kuduruyor zaten o vakitlerde. Ama mesela ogleden sonra 2 gibi git en sevdigi oyuncaklari onunde salla, kili kipirdamaz kicini doner uyumaya devam eder. Isin bu kisminin cok bilincli oldugunu sanmiyorum, bizim uykumuz gelince uyumamiz gibi bir sey.
Sartlanmayla olusan zamanlama da siz bazi seyleri rutin bir sekilde yapiyorsaniz ona ayak uydurma seklinde oluyor. Atiyorum her sabah kalkinca mama veriyorsaniz sabah yataktan kalkinca ayaginizin dibinde dolanip sabirsiz bakislar firlatir, burnuyla durter, bir cisinizi yapmaniza dahi izin vermez. Bu sartlanmali hareketler gayet bilincli, hatta fazla kurnazca bazilari.
0
a lifetime of type ii errors
(30.04.09)
evcil hayvanların öyle bi özelliği geliştirmiş olması gerek. çünkü hayvanlar evcilleştirilmeye başladıktan sonra doğada kendi başlarına yaşamlarını sürdürme yeteneklerini de zamanla kaybettiler. ve böylece bu tip bir düzen sağlayanlar üreyebildi, soyunu sürdürebildi; ama bunu geliştiremeyenler doğada kendi başlarına hayatlarını sürdürecek yetenkleri de köreldiği için soylarını devam ettiremediler. yani seçilimde, seçen unsur insanların yaşamına uyum sağlayıp sağlayamama oldu.
0
yoldaki isaretler
(30.04.09)
planlarlar evet.

www.radikal.com.tr
0
nickini vermek istemeyen suser
(30.04.09)
(7)

Ciltte et birikmesi? Hangi doktora gitmeli?

charm
Bacağımın arka tarafında et birikmesi gibi bir şey çıkmış, yeni fark ettim. Hastalık hastası olduğumdan panikledim, bu şeyin ne olduğunu öğrenmek ve bundan kurtulmak istiyorum. Doktora gidicem, sorun hangi doktora gideceğimi bilmemem.Foto makrodur, büyüklüğü ancak 2-3 mm var. Böyle deride bi noktaya
Bacağımın arka tarafında et birikmesi gibi bir şey çıkmış, yeni fark ettim. Hastalık hastası olduğumdan panikledim, bu şeyin ne olduğunu öğrenmek ve bundan kurtulmak istiyorum. Doktora gidicem, sorun hangi doktora gideceğimi bilmemem.

Foto makrodur, büyüklüğü ancak 2-3 mm var. Böyle deride bi noktaya üst üste birikmiş, yumuşacık sağa sola sallanan tuhaf bir şey.

1) Bu şey nedir, et beni dedikleri bu mu?
2) Buna teşhis koydurtmak ve gerekiyorsa aldırtmak için hangi doktora görünmeli? Dermatolog? Operatör?

Bi yardım.
0
charm
(27.04.09)
1) siğil olabilir. et benine benzemiyo.
2) muhtemelen dermatologtur.

ama dediğim gibi siğilse eğer (resimden pek belli olmuo) eczaneden aldığın bi ilaçlada geçmesi mümkün. ilacın adını hatırlamıyorum ama siğil ilacı dersen verirler zaten.
0
spirit crusher
(27.04.09)
1- Siğile benziyor.
2- Dermatolog'a gitmek gerekir. Ojeye benzer bir ilaç yazacaktır sana. Eğer o işe yaramazsa (ki son zamanlarda siğiller inatçı olmuş işe yaramıyor) dondurma ya da yakma ile alacaktır o siğili. Ama 3-5 mm ise ilaç döker onları. Biraz yakar, acıtır ama sonuçta kötü görüntüden kurtulursun.
0
ataturkiye
(27.04.09)
bunlardan bir ara bende de olmuştu, hatta benim boynumda çıkmıştı ve traş oldukça sayıları artmıştı. böyle ilginç bir oluşum bu. dermataloga gittim direk yakarak aldı. o gün bu gün çıkmıyor.
0
galahad
(27.04.09)
kesinlikle sigile benziyor.
en iyi cozum elektrikle yakmaktır. dermatologa gitmek gerek.
0
fakakte
(27.04.09)
ihmal edince yayılıyor bir de bunlar. siğilse tabi hakkaten.ilaçla haftalarca uğraşmak gerekiyor ayrıca yayılma riski devam ediyor. yaktırmak en güzeli 5 dakikada kurtuluyorsun.
0
croupier
(27.04.09)
siğilin daha gözenekli bir yapıda olması gerekmez mi yaf? bu sanki deriden yükselen minik bir parça gibi. ama tabi beni dinlemiyorsun, direkt dermatoloğa gidiyorsun. eğer siğilse ve yaktırmak istemezsen geçene kadar muhtemelen verrutol kullanıyorsun.
0
tarantinoesque
(28.04.09)
dr.'a gittim, siğil falan olmadığını, iyi huylu et birikmesi gibi birşey olduğunu, takip etmemi ve ancak çok büyürse müdahele edeceğini söyledi.
0
🌸charm
(03.06.09)
(4)

Köpekleri Sonradan Sosyalleştirmek

soufigay
Merhaba;Daha önce bir duyurumda da bahsettiğim üzere arkadaşımın bakamadığı golden retriever köpeğini ben aldım. Adı badem :) (bundan sonra badem diye bahsedeceğim) Neyse, bademi eve aldıktan sonra pek çok konuda zorlandık, çünkü öncesinde badem bir bodrum katında kalıyordu, şimdiyse evde falan ve a
Merhaba;

Daha önce bir duyurumda da bahsettiğim üzere arkadaşımın bakamadığı golden retriever köpeğini ben aldım. Adı badem :) (bundan sonra badem diye bahsedeceğim) Neyse, bademi eve aldıktan sonra pek çok konuda zorlandık, çünkü öncesinde badem bir bodrum katında kalıyordu, şimdiyse evde falan ve akıllı arkadaşım onu neredeyse dışarı hiç çıkartmamış. Bunun sonucunda insanlarla olan problemi çözdük. Ama şöyle bir problemimiz var ki yabancı köpeklerle karşılaşınca dişi de olsa erkek de olsa deliriyor hatta bugün çok ilginç bir şekilde yolda gezerken dişi bir golden gördük ve adam işte oynasınlar falan derken bizimkisi havlamaya ısırmaya falan çalıştı bir türlü anlayamadım. Sokak köpekleriyle de dalaşıyor ve işin kötüsüyse böyle zamanlarda beni bile tanımayıp ısırıyor hart diye ve çok kızgınlık verici bir durum.

Bu konuyla ilgili ne yapabilirim?
0
soufigay
(25.04.09)
köpek sonradan sosyalleşmez, sadece sosyal olmayı öğrenir. sosyalleştirme fazını kaçıranlar için yapılan budur. bence kendiniz hiç uğraşmayın, direk bir eğitim çiftliğine götürün. orada hem çiftlik adaptasyonu alacaktır, hem de diğer sosyal köpekler ile takılacaktır. bu tip durumlarda bir köpeği en iyi rehabilite edecek şey, ikinci bir köpektir. cezalandırma ve/ veya ödüllendirmeleriniz pek bir işe yaramaz. bu tip durumlarda yapılacaklar sistematik duyarsızlaştırmadan tutun, zıt koşullandırmaya kadar tonla yöntem, bir bilenin deneyip deneyip işe yaramayanları söndürmesi lazım. siz ben yapayım diyorsanız yapacağınız yanlış bir işaretleme daha büyük problemlere yol açar. benim naciz tavsiyem profesyonel eğitim alması.
0
galahad
(25.04.09)
Yalnız şöyle bir durum var ki; bulunduğum yerde pek mümkün değil, neden diye soracak olursanız burda sadece bir hayvan barınağı var ve veterinerler bırakın eğitim çiftliğini pet shop bile yok örneğin.
0
🌸soufigay
(25.04.09)
Bu arada bulunduğum yer çanakkale.
0
🌸soufigay
(25.04.09)
aa sen şu yurtta kalan arkadaşsın dimi? çanakkalede vardır ya köpek eğitim merkezi. ancak bulamssan diye sana evde eğitim için birkaç kaynak buldum.
1- www.uzmantv.com
2- www.evinizdeegitim.com
3- www.pozitifkopek.com
4- www.mumsema.net

bunları sırasi ile incele. en azından ufak da olsa ipleri eline alabilirsin.
0
emcedeltate
(26.04.09)
(19)

doğudaki kardeşe yardım önerileri

lovemyself
kardeşini seç diye bir site vardı, oradan vakti zamanında bir kardeş edindim. adı fatoş. annesi üvey, babası hapiste (neden bilmiyorum) 6 kardeşler, fatoş en büyükleri ve yedinci sınıfa gidiyor.uzun zamandır mektuplaşıyoruz. kıyafet, kırtasiye malzemeleri, kitap yardımları yapıyorum. ama en önemlisi
kardeşini seç diye bir site vardı, oradan vakti zamanında bir kardeş edindim. adı fatoş. annesi üvey, babası hapiste (neden bilmiyorum) 6 kardeşler, fatoş en büyükleri ve yedinci sınıfa gidiyor.

uzun zamandır mektuplaşıyoruz. kıyafet, kırtasiye malzemeleri, kitap yardımları yapıyorum. ama en önemlisi yazışıyoruz, anlaşıyoruz. her şey mükemmel. doğuda olduğu ve maddi olanakları çok kötü olduğu için ihtiyaçları oluyor haliyle. daha önce benden bir fotoğraf makinesi istemişti ve duyuru aracılığıyla bir yazar kardeşimiz eski bir fotoğraf makinesi vermişti, deliler gibi sevindi ona. son mektubu bugün geçti elime, benden bilgisayar istemiş. performans ödevleri oluyormuş, kütüphane evlerine ve okula çok uzakmış, annesi bu yüzden gitmesine çok izin vermiyormuş. çok utanarak yazmış zaten bu durumu. bilgisayarın ne kadar olduğunu falan bilmiyor, "sana nasıl kolay gelirse, hatta istersen laptop bile olur ablacım" demiş :)

şimdi, durumlar malum. elimde eski bir bilgisayar da yok. fatoşun internetle falan arası yok, zaten internet bağlantısı alacak durumları da yok. sadece word kullanabileceği bir bilgisayar istiyor. flash diski falan ben almayı düşünüyorum.

hani dedim ki, "bende bir bilgisayar var, eski bi şey, bunu saklayacağıma sevap kazanayım" derseniz, ne de güzel olur. haberleşiriz, ben adresi veririm, telefonlarını da veririm isterseniz, direkt o adrese göndeririz. kargo masraflarını karşılamaya hazırım. nasıl önerileriniz olur ki?

bir de bu duyuru üstte kalsa tabi, bir yol bulabilsek..
0
lovemyself
(25.04.09)
monitör, 20gb hard disk, ekran kartı, boş kasa ve kabloları ayarlayabilirim. eğer toplayalım derseniz, bir bilgisayarı bu kadar insan toplayabiliriz bence.
0
giotine
(26.04.09)
@giotine; çok teşekkürler. mesaj atıp ayrıntıları soranlara da teşekkürler ayrıca.

ben izmir deyim şu sıralar. teknik işlerden, bilgisayar toplamaktan falan da hiç anlamam. istanbul da olsam daha kolay olurdu sanırım.

son çare ona da başvurabilirim bakalım. ama benim umudum var. arkadaş çevreme de haber verdim, beklemedeyim :)
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
evet umut kalmazsa ben diğer arkadaşlarıma da haber veririm. buradan bilgisayarı toplayabiliriz. haberdar ederseniz sevinirim.
0
giotine
(26.04.09)
henuz kendi bilgisayarimi yenileyememis olsam da, kardesinisec'ten benim de kardesim vardi ve o mektuplarin/yazismalarin lezzetini iyi bilirim.

şöyle normal bir klavye ve mouse'u da ben alayim katkim olsun. gerci bu izmir'den yapiliyorsa benim basit bir klavye ve mouse'u izmir'e gondermemdense, izmirden bir arkadasin almasi daha makbul gecebilir, ki 20tl'dir bu tas catlasa, ben de yatirabilirim herhangi bir hesaba.

--

edit: gerci aramizda bilgisayar sektorunde calisan biri varsa, "lovemyself"e yollanan mektubun bir ornegini sirketin mudurune, genel mudurune veya calisanlarina gosterebilir. bu baglamda basitinden 300-400 tl lik en fazla (ki anlatilan duruma gore hayli hayli yetecektir kardesimize) bir bilgisayari hediye edebilirler. bir nevi gonullu sponsorluk.
0
la traviata
(26.04.09)
bilgisayarı tek başa toplamak zor iş ama ben klavye ve muose değiştireceğimden benim klavye ve mouse'u verebilirim.
0
kronikdonguselloser
(26.04.09)
arkadaşlar, ilginize çok teşekkürler. bir-iki kişiden net cevap bekliyorum şimdilerde. olmazsa, bir şekilde toplamayı bile düşüneceğim. "bile" diyorum, çünkü izmir'den böyle bir şeyi yönetmek zor galiba. hele ki benim için :) hiç anlamam bu işlerden. şimdilik sadece word ve bir-iki oyun çalıştırsa yeten bir eski bilgisayar haberi bekliyorum.

bir de, şu noktayı özellikle belirtmek istiyorum, çok iyi niyetlerle bana mesaj atıp nakit yardımda bulunmak isteyen süper insanlar var. gurur duydum bununla. ama böyle bir şeyi kabul edemem. kardeşime sürekli bir şeyler alıyorum, bunlar bazen ciddi paralar tutuyor, bunun için bazen akrabalardan, ailemden yardım bile alıyorum (altı kardeşin kabana ve bota ihtiyacı olduğunu düşünün:)

ama, bu şekilde nakit yardım toplamak çok daha ciddi bir iş. sonuçta kimse beni tanımıyor, vesvese olur, şeytan dürter, hiç bi şey olmazsa da ben rahat edemem.
zaten, bir bilgisayar gönderimi söz konusu olacaksa da, bizzat kardeşimin adresine gitmesini bu yüzden istiyorum.

öneriler için teşekkürler, hâlâ beklemedeyiz bakalım. güzel şeyler çıkacak :) seviyom yaaa sizi :)
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
@colonizer Bu kampanya iyiymiş bence bunu alın. Hem yeni ve kullanılmamış bir ürün olması çok daha iyi.
@lovemyself bir hesap no yolla ben 1 taksiti hemen yatırıyorum.
0
hasanikisalakosmandört
(26.04.09)
tekrar merhaba.
önerilere teşekkürler. en son colonizer ve hasaniki yi okuyup, cazip ödeme şeklini de görünce, bilgisayarı sıfır almayı bile düşündüm.

fakat ortada şöyle bir gerçeğimiz var arkadaşlar. Bilgisayarı aile ya da çevreden birileri nakit para olarak da görebilir. akrabalarına borçları falan vardır, satmaya kalkışabilirler. ya da farklı isteklerle de karşılaşabiliriz, emin olamıyorum. kardeşiniseç kampanyasında ilk ikazları bu yönde zaten, nakit para gönderilmesini ve satınca paraya çevrilecek şeylerin gönderimini istemiyorlar. Fatoş Urfa'da yaşıyor, babası hapiste. gerçi şimdi iyi halden olsa gerek yarı açık cezaevine geçmiş, bir yılı kalmış içerde. anne üvey ama çok iyi bir kadın, Fatoş anne diyor ona, bu konudan bahsetmedik henüz.

diyeceğim, olayın geri dönüşü kötü olabilir diye düşünmekteyim. Aile ya da başka birileri kendince cin fikirli davranmaya kalkabilir. doğu şehirlerini, oradaki yaşamı pek de iyi bilmiyorum, belki fazla pinpirik davranıyorumdur. şimdilik eski bir bilgisayar gönderme imkanı olur mu diye bekliyorum. olmazsa, diğer alternatifleri düşüneceğim. olmadı okula bir bilgisayar hediye ederim, Fatoş'un kullanımda olur mesela. bilmiyorum.

toplama bilgisayar ya da uygun fiyata yenisini almak hiç aklımdan geçmemişti. yeni ufuklar açtınız, teşekkürler. birkaç gün daha beklesek ve öyle karar alsak diyorum. bilmiyorum ne dersiniz?
0
🌸lovemyself
(26.04.09)
@lovemyself , bu satıp paraya çevirme işini eski bilgisayar da olsa yapacak birileri varsa yapar. Bence okula göndermek çok iyi bir fikir hem diğer çocuklarda faydalanırlar. Sen hangi okul olduğunu biliyorsun, yarın bul telefonunu ara öğretmeni onunla konuş doğru düzgün birşey alıp okula yollayalım bence
0
hasanikisalakosmandört
(27.04.09)
ben de yardımcı olmayı cok isterim, tanıdıgım bildigim herkese sordum sonuc alamadım malesef. yorumları okudugum kadarıyla monitor, mouse, klavye... vs mevcut. tek eksigimiz çalışır durumda olan bir kasa ve islemci, hep beraber kaliteli bir kasa alsak? colonizer'ın önerdiği kampanya da cok uygun aslında ancak laptop gibi hassas bir alet okul gibi bir ortamda dayanır mı? ikinci bir secenek olarak, bütün gonulluleri buraya toplayıp miktarı paylasarak daha kaliteli bir masaüstü bilgisayar alsak? internetten ikinci el fiyatlarına baktım 350-600 tl arasında degisiyor. gercekten bu islerden anlayan birinin önderliginde böyle bir sey yapsak? fiyatlar hakkında fikir edinmemiz için link gönderiyorum, aman yanlıs anlasılmasın :)

urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
urun.gittigidiyor.com
0
dark willow
(27.04.09)
çok üstün olmasa bile benim eski bilgisayarım ( bana yaklaşık 8 sene hizmet etti ve emekliye ayırdım) word uygulaması açabiliyor, hatta ağır da olsa internete girebiliyor. kasa filan biraz sararmış durumda.

gülmeyin, çok anısı var bende :)
- celeron 633 işlemci.
- 40 gb hard disc
- 256+128 = 384 ram.
- dvd combo
- tnt2-64 ekran kartı (128 de olabilir tam hatırlamıyorum)

ha bu makina bir de format istiyor deli gibi, ama benim buna zamanım yok. birisi bu makinayı ben formatlarım derse makinayı en geç hafta sonu gönderirim, kargo ücretini de ben öderim.



- bir başka teklif konusu 0 bilgisayar almaktı, eğer aylık 30 tl gibi bir taksit ile bilgisayar alınmak isterse, 2 adet taksidini öderim.
0
galahad
(27.04.09)
15 inç fujitsu siemens monitör duruyor boşta. sadece nereye getirmem gerektiğini söylemeniz yeterlidir.
0
cimbombomsun sen bizim canimiz
(27.04.09)
taksitle almayı düşünürseniz bir taksidini de ben ödeyebilirim.
0
ocanal
(27.04.09)
bir taksit ödemek veya eski bir kasayı vermek veya başka şeyler...
istediğinizi söylerseniz ya da [email protected] adresime yazarsanız sevinirim.
baki selam
0
anki06
(27.04.09)
monitör verebilirim ben de. gayet sağlam durumdadır kendisi. ya da bir taksidi üstlenebilirim.
0
coffee and cigarettes
(28.04.09)
çalışır durumda bir kasa var elimde, yeni olmasa da rahatlıkla iş görür durumda.. dvd yazıcı, ses kartı (sb live value), ekran kartı (128 mb olsa gerek), ethernet kartı, floppy, kablosuz mouse / klavye (epeydir kullanmadım, mouse çalışıyor mu diye denemek gerekebilir, klavye sağlam) var.. işlemci celeron 950 olabilir, emin değilim.. harddisk ve monitör lazım sadece..

not: izmir'deyim..
0
sharpenter
(28.04.09)
@sharpenter

eğer uygun görülürse istanbul' dan kargo ile benim kasadan söker gönderirim hard disci. tek monitör kalır o zaman.
0
galahad
(28.04.09)
arkadaşlar, bütün önerilere teşekkürler. çok kişiyle fikir alışverişi yaptık. yeni bilgisayar almama konusunda birleştik. Fatoş'un zarar görme ihtimali bile kötü, ona cesaret edemedik. bir arkadaş, yarın eski laptopuna bakacak, çalışır durumdaysa onu göndermeyi düşünüyoruz, format-kurulum işlemlerinden sonra. ama ikinci planımız da leziz:

galahad ın cevapta yazdığı bir bilgisayarı vardı, kasaya istanbul'dan bir arkadaşım format atacak. galahad, bilgisayarda şunların eksik olduğunu söyledi.

monitör.
klavye.
mouse.
ide kabloları.
hoparlör.

bunları parça olarak verebilecek arkadaşlarla görüşmeye başlıyorum şimdilerde. onları da birleştirip, format attırıp, office ve bir-iki basit oyun kurup göndermeyi düşünüyoruz, bakalım. İzmir'den bu işleri organize etmek zor olur diye çekinmiştim ama halledeceğiz gibi görünüyor.

woltranı oluşturacağız resmen.
yarın ola, hayrola.

selamlarımı sundum hepinize. dokunduğunuz altın olsun.
0
🌸lovemyself
(28.04.09)
arkadaşlar, cevap veren, kafa yoran herkese çok teşekkürler öncelikle.

likeinme arkadaş sayesinde bir laptop gönderiyoruz Fatoş'a. Ama kendisinin haberi yok. Göndermeyeceğimi düşünüyordu. Süper bir sürpriz olacak.

Eylem olsa da, olmasa da, niyet eyleme yönelikti ve güzeldi. Sevaplar işledi hanenize bol bol :)
0
🌸lovemyself
(30.04.09)
(4)

bistüri / neşter

nochristrequiress
bu alet dokundugu yeri kesiyormus. zaten oyle olmasaydi izledigim bir otopsi videosunda kadavranin gogsunu car diye boydan boya yaramazdi doktor sadece dokundurarak.nasil oluyor bu aletler bu kadar keskin? hakkaten dokundurduk diyelim deriye, direk yarar gecer mi? cok sakat degil mi ?6.sinif ogrenci
bu alet dokundugu yeri kesiyormus. zaten oyle olmasaydi izledigim bir otopsi videosunda kadavranin gogsunu car diye boydan boya yaramazdi doktor sadece dokundurarak.

nasil oluyor bu aletler bu kadar keskin? hakkaten dokundurduk diyelim deriye, direk yarar gecer mi? cok sakat degil mi ?

6.sinif ogrencileri kavga etmis, birini nesterle kalbinden delmisler, olmus. ordan aklima geldi. boyle sagda solda satilan bir sey midir ki ?
0
nochristrequiress
(16.04.09)
eczaneden alınabiliyor direk.

evet o kadar keskin ve paslanmaz celik olması lazım. bi de sert bi selik turunden yapılıyor. jilet gibi işte.
0
bryan fury
(16.04.09)
Kabaca tras bicagindan daha keskin oldugunu varsayar isek; tras bicagi yaklasik 100 Ångstrom olduguna gore, bu degerde ya da daha keskin olabilir.

1 Ångstrom = 0.1 nanometre veya 1x10^10 metre.
1 Nanometre = Bir milimetrenin milyonda biridir. 10^-9 metreye esittir.

Yaniliyorsam duzeltin.
0
99cent
(16.04.09)
o kadar keskin değil, çalıştığım işyerinde ürettiğimiz kauçuk parçaların çapaklarını aesculap marka bistüri uçları ile temizliyoruz. şimdiye kadar iki kişi elini kesti, sert şekilde kayma hareketi sonucu birinde bistüri eline girdi, diğeri 8 dikişlik bir yarık açtı, bunun dışında dokunma, değdirme ile kesmiyor. ustura veya bıçak ile eşdeğer darbe istiyor. isterseniz bir tane gönderebilirim size, denersiniz görürsünüz.

ha nasıl bileniyor bunlar? geneli lazer ile bileniyor ve bilendikten sonra sertleştirme uygulanıyor. böylece çabuk körelmiyor. ha bistüri kesiğinin ne özelliği var? kesik şarıl şarıl kanamaz.
0
galahad
(16.04.09)
bistüri uclari cesit cesit, her birinin kullanildigi yer ayri. 10-15 numaralar genellikle deri ve kas doku kesiminde kullanilir. direkt dokundugunda kesmez, belirli bir aciyla hareket ettirildiginde keser, ancak kesme degil, delici olur, igneye dokundugundaki gibi.


tip, discilik vs. bölümlerinde sürekli kullanilir, bulunmasi kolay. ancak genellikle bistürinin sadece blade dedigimiz ucu var, baska bir aparata takilarak elde kullaniliyor, tipki bicak gibi ancak bicaktan cok cok daha ince.
0
the man who hears deepest inquisitions
(16.04.09)
(6)

buluşma yeri önerileri

aithra
şimdi şöyle:yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek
şimdi şöyle:
yaşları 20 ile 40 arasında değişen en az 30-35 kişi ile bir toplantı düzenliyorum 3 gün içinde. gelecek olan insanlar taa pendik'ten bayrampaşa'ya kadar çeşitli ve uzak yerlerde oturmaktalar.
bu insanları nerede toplayabilirim, henüz bir karar veremedim. bir sürü fikir sundum ama gelecek olanların yaşları ve toplantı yerine olan uzaklıkları nedeniyle beğenilmedi.
bu kadar geniş bir yelpazedeki insanların buluşabileceği ve oturup, çay kahve içip yemek yiyebileceği düzgün bir yer lazım bana. önerilerinizi bekliyorum. (çok acil :/ )
yer tarifi de yaparsanız çok süper olur. (havuz problemi gibi oldu)
teşekkürler.
0
aithra
(16.04.09)
ne kadar bütçeniz var bilmiyorum ancak herkesi mutlu edecek tek şey, bir gezi teknesi ile anlaşıp avrupa yakasındakileri alıp, peşine üsküdar' a filan geçmek, sonra oradan diğer ekibi alıp teknede yemek yemek. böylece herkesin istediği olüyür.
0
galahad
(16.04.09)
nasıl bir toplantı yapacağınızı belirtirseniz daha çok yardımcı olunabilir.
sizin amacınız ciddi bir iş toplantısı ise en iyi yer the marmara olur. yoksa büyük bir kafe bulup gitmek lazım.
0
kahvegibi
(16.04.09)
- iş toplantısı değil.
- bütçe ayıramayız. düzgün ve geniş bir restoran&cafe soruyorum zaten.
0
🌸aithra
(16.04.09)
sultanahmet genel de her yaşın hoşuna giden bir yerdir. bir sürü de oturulacak, sohbet edilecek mekanı var. ama çok ucuz olmayabilir.

ya da taksim'de teras katı deniz gören yerler var. çok güzeller. fiyatları da fena değil oralar olabilir belki.
0
saryade
(16.04.09)
fransız sokagina gidip kapali terasi olan mekanlara sorun, gece mi gunduz mu yapacaginizi bilemiyorum ama eger gunduz olacaksa zaten hafta ici sinek avliyorlar, keza hafta sonu da 30-35 kisilik gruba kimse hayir diyemez hele su zamanda. ozellikle kaziklanmamak icin (yanlis anlamayin tabii ki siz de kaziklanmamayi biliyorsunuzdur mutlaka, ben deneyimlerimden bir kuple sunmak istedim) bir kac cesit fiks menu + 1 yerli alkollu alkolsuz icecek fiyati cikarttirin ve ekstra icileceklerin de mumkunse (eger misafirlerin de bir itirazi olmazsa) masada odenmesini siddetle isteyin. belli bir yuzde garsoniye parasi kakitmak isteyeceklerdir, bunun yerine de kisi basi bahsis belirleyin, 2 lira mesela. eger gece gidecekseniz ve canli muzik varsa kisi basi ne kadar aldiklarini sorun ve mumkunse almamalarini ya da kisi basi istedikleri fiyatin ucte birini onererek misafirlerinize bunu bahsise ek olarak yansitabiilirsiniz.kolay gelsin.
0
islakkedisudankorkmaz
(17.04.09)
teşekkür ederim, hallettim.
0
🌸aithra
(17.04.09)
(8)

beylikdüzü tüyap'a nasıl gidilir

makineci
Gün geçmiyor ki istanbulda yeni bir yol tarifi sorulmasın:yakın bir gelecekte beylikdüzü tüyap'ta olmam gerekiyor. Sultanahmette veya Etiler Deneme Otelinde kalacağım. Bu seçenekler arasından tüyapa ulaşımı en kolay olanı hangisidir, nasıl ulaşılır?(ulaşım = toplu taşım )
Gün geçmiyor ki istanbulda yeni bir yol tarifi sorulmasın:

yakın bir gelecekte beylikdüzü tüyap'ta olmam gerekiyor. Sultanahmette veya Etiler Deneme Otelinde kalacağım. Bu seçenekler arasından tüyapa ulaşımı en kolay olanı hangisidir, nasıl ulaşılır?

(ulaşım = toplu taşım )
0
makineci
(14.04.09)
mecidiyeköye ulaşıp metrobüs yardımı ile hızlı ama kalabalık bir toplulukla avcılar son duraga gelinir, oradan kalkan mavi renkteki beylikdüzü tarafına giden özel halk otobüslerine binilir. yemek tarifi gibi oldu ama, gece geç saat şu vakit.
0
sakabilmemneyi
(14.04.09)
1. sultanahmet - çapa (tramvay)
2. çapa-yenibosna (otobüs)
3. yenibosna-beylikdüzü (otobüs)

da olabilir.
0
domine deyus
(15.04.09)
@sakalbilmemneyi @domine deyus: hmm, ya o toplama kampına esir taşıyan vagonlara benzeyen metrobüse binicem, ya da sultanahmetten 3 vasıta yapıcam öyle mi? iett nin sayfası da daha kısa çözüm vermiyor.

yok mudur tek vasıtalık bir çözüm? mümkün değil midir? merkezi yerde yaşıyorum ben, alışık değilim aktarma yapmaya. ühühü .
0
🌸makineci
(15.04.09)
mumkun degil tek vasıta.
0
bryan fury
(15.04.09)
valla mecidiyeköyden sonra tek vasıta mümkün aslında.. o da e-60'a binmek... ama az var kendisi, saatleri için: www.iett.gov.tr (cumartesi, pazar ve tatil günlerinde yok)
0
vital
(15.04.09)
1. sultanahmetten tramwaya binilir. cevizlibağ-A.Ö.Y duragında inilir. (15-20 dk.)
2. iner inmez hemen karşıda görünen üst geçitten metrobüse binilir. Avcılar son durakta inilir. (25 dk.)
3.Avcılar son durakta inip 100 mt yürünür ve buyuk çekmece ya da kumburgaz yazan mavi otobusler binilir. (10-15 dk.) dikkat! kıraç, hadımköy falan yazan otobusleri tercih etmeyin her ne kadar gideriz deseler de 300 mt uzaktaki bir kavşakta bırakabilir.
0
dragon bor
(15.04.09)
betlikdüzü otobüsüne binerseniz hatırlı bir mesafe e-5 kenarında yol yürürsünüz. denemeyin bile, en güzel ve kısa yolunuz;

sultanahmet-cevizlibağ (tramvay)
cevizlibağ-avcılar (metrobüs)
avcılar' dan silivri veya kumburgaz otobüslerine biniş- tüyap önü iniş.

bu arada büyükçekmece otobüslerinin bazıları tüyap önünden geçmez, direk beykent tarafına girer, gene işiniz olmaz, silivri veya kumburgaz otobüsünden şaşmayın.
0
galahad
(15.04.09)
olur da fuar alanının önünde inemezseniz e5 üzerinde sarı minibüsler var, onlara biniverin. e5ten yürümeye kalkmayın, ben kalktım, kalkmaz olaydım.

ayrıca bunkarın servisi de vardı galiba. merkezi yerlerden belli saatlerde kalkıyor olabilir.
araştırmak lazım
0
domine deyus
(15.04.09)
(11)

koltuk kanepe parçalama yöntemleri

mojosnik
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe gönder
evin salonunda evsahibinden kalma kazulet koltuk kanepe var. ne kapıdan çıkıyor, ne de başka odaya atılıyor, fil gibi duruyor orta yerde (oraya ilk olarak nasıl konmuş oldukları konusunda çeşitli efsaneler var fakat ben hiçbirini inandırıcı bulmuyorum). ben de dedim bunları parçalayayım, çöpe göndereyim. koltuklardan birini parçalama girişimim kıymık çıkarmak ve döşemeyi yırtmak seviyesinde takıldı kaldı. öküz gibi sağlamlar maşşallah. nasıl olacak bu işler? balta mı, testere mi, tahtakurusu mu, bir akıl verin rica edicem.
0
mojosnik
(10.04.09)
eğer kanepeyi görebilseydik daha sağlıklı olurdu bu yorumum ama kolları muhakkak vidalarla sabitlenmiştir. onları çıkarın kollar otomatişman çıkar. sonra da çiçek gibi geçirirsin.

geçenlerde bir arkadaşımın evini taşırken aynen böyle bi olay oldu. ev sahibi mevcut kapa kasalarını çıkarmadan üstüne yeni bir kasa ve kapı taktırmış. kapı kasalarını sökmüştük biz öyle geçirmiştik.
0
teritori
(10.04.09)
aynı problemi abim evlenirken biz yaşadık, kapı kiriş aralarının hatalı ölçülmesinden dolayı kapıdan sığmayan monoblok koltuk takımını 2. kata pencere kasalarını sökerek iple çektik. yani aradağınız benim :)

bu tip koltuklar dediğiniz gibiyse parça parça sokulup salon içinde tutkallanır ve montajlanır, yapacağınız iki şey var; ya montaj yerlerini bulup etraflarını darbe (balta, keser, murç vs) zayıflatıp kırmak, ya da direk bir yapı markete gidip en ucuz motorlu testereyi almak. ancak motorlu testere ile kesebilirsiniz o derece sağlam bir şeyi.
0
galahad
(10.04.09)
ugrasma dok uzerine asiti, erisin gitsin.
0
terp
(10.04.09)
kollarını çıkarmayı denedin mi?
0
aithra
(10.04.09)
kollar olsun montaj yerleri olsun, nasıl birleştirildiyse artık, diğer yerlerden daha sağlam. kafa göz dalıyorum keser gibi birşeyle, öööyle duruyor hala içi dışına çıkmış halde.
0
🌸mojosnik
(10.04.09)
dostum bi tane yoldan geçen eskici çağır. içindeki demirlerin hastası onlar. gelsin evde kaç parçaya ayırıyor gör.
0
krasotkin
(10.04.09)
vaktin varsa kedi al. yaklaşık 1.5 sene içinde hayatını s.ker o koltukların kanepe falan kalmaz ortada. ha diyorsan ki vaktim yok, bir elektrikli testere edin bir yerden 30dk da halledersin.
0
atrin
(10.04.09)
Elektrikli testere ile kes.
0
sui
(10.04.09)
o vidaları sökmek için matkap bul bir yerden. matkabın ucunu vida şeklindeki uçlarla değiştir öyle sok. ama şarjlı olmasın. elektrikli olsun. şarjlılar elektrikliler kadar kuvvetli değildir.
0
teritori
(10.04.09)
elektrikli testere hayvanları 160tan başlıyormuş, artık onu son çare haline getiriyorum. ben bi şu matkap işine gireyim. var o halihazırda biyerlerde. sağolun cümleten.

@krasotkin: valla ben kendisini iç organlarına ayırdım mümkün mertebe fakat bi demirle karşılaşmadım.

@atrin: kedi hazretleri işin ucundan tutmak şöyle dursun, delik deşik ettiğim sünger ve dolgu malzemesini yeni yatağı belleyip, ortasında pati yalamaktan başka bir şey yapmıyor. namussuz.
0
🌸mojosnik
(10.04.09)
mumkunati varsa ihtiyaci olana ver bende universitede kullandigim koltuklardan birini beyzbol sopasi ile parcalamistim tam ikincisine gececekken alt katta ihticai olan birisi oldugunu ogrendim ve onlara tasidim. ama yok parcalayacagim dersen gaza getirici bir muzik esliginde sinirlerini bosaltabilirsin.
0
rising creeps
(10.04.09)
(8)

hayvanlarda ensest

electropie
aman bir yanlışlık olmasın, meraklısı değilim de :) kafama takılan bir şey var. misal bizim sokaktaki kedi yıllardır yavrular durur, bir düzine veledi var, bunlar büyüdükçe sağa sola dağılıyorlar. bi sonraki mart ayında birbirlerine hallenme durumları oluyor mu bu kardeş kedilerde yoksa içgüdüsel fa
aman bir yanlışlık olmasın, meraklısı değilim de :) kafama takılan bir şey var. misal bizim sokaktaki kedi yıllardır yavrular durur, bir düzine veledi var, bunlar büyüdükçe sağa sola dağılıyorlar. bi sonraki mart ayında birbirlerine hallenme durumları oluyor mu bu kardeş kedilerde yoksa içgüdüsel falan hiç bulaşmıyorlar mı birbirlerine? yunusların eşcinsel, ensest ilişkilere girdikleri gibi şeyler duymuştum. başka hayvanlarda durum ne?
0
electropie
(08.04.09)
daha once de sorulmustu saniyoru burada. oluyormus o durum. ana baci, secim yapmiyorlarmis yani :)
0
osuruklu
(08.04.09)
ensest olanlar var, tek esliler var, cok esliler var...
0
ermanen
(08.04.09)
peki onlarda ensestin sonuçları sıkıntılı olabiliyor mu? (sakat yavrular gibi)
0
🌸electropie
(08.04.09)
Güvercinlerde de böyle bir durum var.Baktığım için biliyorum.Bir yavru annesiyle çiftleşebiliyor.
0
zigo
(08.04.09)
(bkz: #6394512)
0
rectoa
(08.04.09)
köpeklerde vardır, hatta bu olay iyi genlerin aktarımı mantığıyla soy içi (inbreeding) eşleşme teknikleri bile yapılmıştır. ancak günümüzde anne ve babadan 2 kuşaktan daha yakın eşleşmelere profesyonel köpek federasyonları izin vermiyor, ancak kaçak olarak tabi yapılabiliyor.
0
galahad
(08.04.09)
ne karı kocası, ne ana babası.. yok daha abi, birader, abla, bacı filan.. onlar hayvan efendim, ne yapsalar yeri.
tek eşli hayvanlara temas edilmiş yukarıda, gayrısında ar namus yok.
0
hicazkar
(08.04.09)
tavşanlar bu olayın imparatorlarıdır.
Hayvanlar gibi seks yapmak buna denio galiba
0
chaud
(09.04.09)
(6)

sivas kangal

vampyria
yeni taşındığımız evin sahibinin kangalı var, erkek.8 aylık imiş ama bilmiyorum insanla mı beslediler zira eşşek kadardaha büyür mü bu hayvan?bi de herhalde oyun delisi.çöp atmaya falan çıkınca kapıya yatıyo sokmuyor içeri, çenesiyle çekiştiriyor pantolon ceket ne varsa.tırsıyorum besbelli.hava kara
yeni taşındığımız evin sahibinin kangalı var, erkek.8 aylık imiş ama bilmiyorum insanla mı beslediler zira eşşek kadar
daha büyür mü bu hayvan?
bi de herhalde oyun delisi.çöp atmaya falan çıkınca kapıya yatıyo sokmuyor içeri, çenesiyle çekiştiriyor pantolon ceket ne varsa.tırsıyorum besbelli.
hava karardıktan sonra eve giremiyorum korkudan, babasından azar yemekten korkan kız çocuğundan feci durumdayım :)
bu hep böyle mi gidecek, buzlarımız erir mi?yoksa bi tek sahibini mi dinler?

napayım nedeyim gül mü dökeyim yollarına nasıl yaranıcam ben

varsa böyle tecrübeleriniz bi el atıverin
0
vampyria
(28.03.09)
onunla iyi ilişki kurmak istiyorsan yemegini sen ver :D sonrada sev sonrada onla oyna yemegini verdikten sonra zaten aranızda iyi bi ilişki olacak :)
0
sebebimyok
(28.03.09)
bizimde var bi kangalımız :) çok akıllı hayvanlardır,devamlı eve girip çıkan insanları tanır, bişey yapmaz onlara, sizinle oynadığına göre sizi dost bilmiş, size birisi bişey yapmaya kalksa dinlemez parçalar o kişiyi. hiç korkmayın, hoşt dediğiniz zaman çekip gitmesini bilir, sadıktır da.
0
readmymind
(28.03.09)
kangallar en akıllı ve duygusal köpeklerdendir. readmymind'ın dediği gibi sizinle oynadıysa dost bilmiştir ve gözü önünde biri size bir şey yapmaya kalktı mı öldürebilir onu. o yüzden köpeğin önünde arkadaşlarınızla falan şakalaşırken dikkatli olun.

daha sekiz aylıksa büyük olması normal ama çocuk sonuçta. oyun oynayacak normal olarak. bunu söylemek köpekten korkan insanlara haksızlık gibi oluyor ama korkmayın diyeceğim yine de. köorkunuzu yenmeye çalışın biraz. henüz oyun zamanıyken bunu yapmak en kolayı. oyun oynarken elinizi ağzına soksanız bile bir şey yapmaz oyun oynamak isteyen köpek. bir köpek sizi benimsemişse oyun oynarken bile olsa canınızı yakmaktan ödü patlar. o yüzden çekinecek korkacak bir şey yok.

bir de şu korktuğumuz zaman salgıladığımız ve köpeklerin aldığı şu koku var. korkunuzu yenerseniz normal olarak kokuyu salgılamazsınız ve hayvan varlığınızdan gece bile olsa rahatsız olmaz. geceleri eve girmeye bile korkuyorsanız bir süre sonra köpek size alışacağından gece eve geldiğinizde çevrede olduğunu farkederseniz ismini söyleyip yanınıza çağırın, sesinizi duysun ki sizin geldiğinizi anlasın. bunu yaptığınız sürece hiçbir şekilde korkmanıza gerek yok. dediğim gibi, kangallar çok ama çok akıllı ve duygusal köpeklerdir.
0
uckac
(28.03.09)
yok insanla beslenmeyeleride öyle oluyor, eğer iyi bir kangalsa yaklaşık 80-90 kilo sınırına kadar çıkar. haliyle boy da öyle gider. ama kangal ile boğuşmak güzeldir, ben arkadaşların kangallarına direk elense çekip künde pozisyonuna giriyorum çok zevkli oluyor genelde altına alıyorlar ama, o yüzden erkek kangallar ile oynaşmıyorum :)

mümkünse köpeğin sahibi ile beraber oryantasyon denilen çalışmayı yapın, şöyle; bir köpek eğitim çiftliğine gittiği zaman belli bir çiftlik adaptasyonu süreci vardır bu süreçte eğitmen köpeğin sahibi pozisyonuna geçer, köpek eğitmeni sahip beller. eğitim sürecinin bitişine 10 gün kadar kala bu sefer eğitmen sizi de çağırır ve kendisini yavaş yavaş çeker, yani kendi komutlarını ve yönlendirmelerini size yavaş yavaş kaydırır, en sonunda siz komut veren pozisyonuna geçersiniz. buna söndürme denir.

sizin yapacağınız şey; köpeğin sahibi ile beraber köpeği alıp bir süre oryantasyon yapmak. köpeğin sahibi ile beraber olmanız bile yeterli bir süre. yemeği veren el olmayın hiç bir zaman, o zaman değişik problemler doğar, sadece bir süre sahip ile beraber köpekle iletişim kurun. köpek sizi o zaman risksiz beller.
0
galahad
(28.03.09)
ben ufakken, annem çamaşır asarken bir tane çamaşırı aşağı düşürmüştü. beni yollamıştı bahçeye tırmanıp almam için(ev sahibi evde değildi) ben de tabi bilmiyorum köpek korkusu nedir. gayet bahçeye tırmanıp çamaşırı alıp geri tırmanmıştım. köpek beni o kadar çok da görmemişti ama tanıyordu besbelli. kulübesinden bile çıkmamıştı. tanımadığı biri olsaydım kemiğim bile kalmazdı muhtemelen.
sizin elinizi falan bile ısırsa acıtmaz sadece kavrar dişleriyle. hiçbir şey yapmaz. benim de goldenım var 3 yaşında. deliler gibi boğuşuyor bileklerimi kapıyor ama asla acıtmıyor. birkaç sefer elimle ekmek vermiştim. sert ve hızlı bir şekilde aldı(haliyle) kızmıştım köpeğime "yavaş" diye bağırmıştım. sırf ekmek ile istediğimi yaptırabilecek kadar çok seviyor ekmeği. ama elimden yemiyor artık canımı acıtmamak için. burnunun dibine sokuyorum yine de yemiyor ekmeği. yani canınızı acıtmaktan korkarlar. rahat olun. köpekle konuşun, güzel sözler söyleyin, kibar sesle konuşun ve vurgulama yapın(hani bebek severken yaparlar, tam olmasa bile kibar vurgulama kısaca)

arada bir hediye alabilirsiniz. bu diş temizleme için olan sütlü, kemik görünümünde bişeyleri var. oturup kemiriyorlar. gerçi kangal onu hapır hupur yer. güzel geçindiğiniz takdirde zaten içinizde tarifsiz bir köpek sevgisi oluşacaktır.
0
ymerdiveni
(28.03.09)
bu hayvan 8 aylıksa büyüme sürecinin de 1.5 yaşında maksimuma eriştiğini düşünürsen bir bu kadar daha büyüyecek. bu büyümenin birazı boyda daha çoğu kas yapısında olacak. ben olsam şimdiden dost olurdum onunla yoksa evi taşırsın oradan. (kangalın sırtında... o derece)
0
atrin
(28.03.09)
(9)

King'te koza girme olayı

joehigashi
Yeni yeni king oynamaya başladık lakin halen şu koza girme olayını çözemedik. Mynette oyunu oynarken o kadar enteresan şeyler oluyor ki bir oyuncu koz dediğinde diğer oyuncularda sonraki turdan itibaren mutlaka koza girmek zorunda kalıyor, bazen arada koza girmeyip cezaya girenlerde oluyor. iyice ar
Yeni yeni king oynamaya başladık lakin halen şu koza girme olayını çözemedik. Mynette oyunu oynarken o kadar enteresan şeyler oluyor ki bir oyuncu koz dediğinde diğer oyuncularda sonraki turdan itibaren mutlaka koza girmek zorunda kalıyor, bazen arada koza girmeyip cezaya girenlerde oluyor. iyice arap saçına döndü iş. Acaba oyunda koz olayı nasıl işliyor ? Herkes kafasına göre kozu istediği zaman söyleyebiliyor mu yoksa herkesin uyması gereken belli başlı kuralları mı var kozun ?
0
joehigashi
(26.03.09)
benim bildiğim ilk 4 el dışında istediğin zaman koz söyleyebiliyorsun. her oyuncunun iki kere koz söyleme hakkı var.
0
izaleisuyuu
(26.03.09)
herkes farklı oynuyor bunu, ilk turdan itibaren koz söyleyen de var söylemeyen de.

Biz arkadaşlarla ilk tur mecburi ceza oynuyoruz, ondan sonra ise isteyen istediği zaman koz söyleyebiliyor.
0
aves
(26.03.09)
İlk turda koz söylenmez arkadaşlar.
Söyleyeni dövüyoz biz masada genelde.. :)
0
zeki baba
(26.03.09)
ilk tur mecburi cezadır. sonra isteyen istediğini söyler.
0
sanal uyku
(26.03.09)
ilk dört tur koz söylenmez. oyun içinde de çakılmadan koz dönülmez.
0
ayiadam
(26.03.09)
kanlı kansız olayı sanırım bu biz oynarken de ilk tur kozsuz oynuyoruz bi de orda koz yükseltme de mecburi değil bazıları yükseltmeli oynuyor. arkadaşların da dediği gibi ilk turdan sonra kozlar söylenebiliyor.
0
elishafanz
(26.03.09)
tamamen oyun öncesi anlaşmaya bağlı, her yörede değişiklik gösterir. biz misal olarak ilk dört el mecburi ceza oynuyoruz, ama başka bir yerde son 8 el koz oynanıyor. kimisi kafadan koz giriyor. bazısı koz oynarken yükseltmeyi mecbur tutuyor, bazısı yükseltmiyor, bazısı sadece kozda yükseltiyor vs. bu tamamen oynadığınız kare ile oyun başı anlaşacağınız bir şey.
0
galahad
(26.03.09)
Hımm anladığım kadarıyla işin özeti şudur ki ilk 4 turdan sonra koz söyleme konusunda (-) lerde sürünenler özgür.. bütün oyuncuların uymak zorunda olduğu herhangibir sıralama falan yok ?
0
🌸joehigashi
(26.03.09)
ilk tur koz söylenmez ama bir de yükseltmesiz oynayan arkadaşları kınıyorum.
yükseltme olmadan koz olmaz. çünkü kendinin/rakibinin oyunculuğunu ön plana çıkarmasını engellemiş olursun.

mesela sen kozcusun. elinde kız as yok
sen 10luyu koydun masaya, koltuk altındaki kızı koyar bir de karşıdan veya dibindekinden as çıkarsa tamamdır operasyon. bu gibi denemeleri engellemiş olursunuz yükseltmesiz oynarsanız.

hatta biz eşli oynarız. çok ta keyiflidir.
0
Gulyadkin
(26.03.09)
(4)

Golden türü köpek eğitimi

katil sperm
bu konuda bilgisi olan biri bana yardım edebilir mi? şu en çok ihtiyacım olan kişi o. ellerim kan içinde kaldı 2 gündür:)
bu konuda bilgisi olan biri bana yardım edebilir mi? şu en çok ihtiyacım olan kişi o. ellerim kan içinde kaldı 2 gündür:)
0
katil sperm
(24.03.09)
köpek 1 yaşında ve eliniz 2 gündür kan içindeyse mütemadiyen psikopat bir köpeğiniz var, tez vakitte elden çıkartın, ha eğer maximum 2 aylık bir köpek ise işler değişir. o zaman elden çıkartmayın.

sadece buraya değil, herhangi bir köpek forumuna bu tip sorular yazarken köpeğin yaşı, cinsiyeti, nereden alındığı, anne ve babasının genel karakteristiği, neler yapıyorsunuzda köpek ne yapıyor, köpeğin genel hareketleri nasıldır gibi gözlemlerinizi anlatırsanız ve bunu detaylandırırsanız o zaman daha isabetli öneriler gelebilir. ha ben elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım ama şu anda olamam çünkü önümde sadece elleri kan içinde kalan bir sahip var. bunun yüzlerce sebebi olabilir.
0
galahad
(24.03.09)
köpek kaç aylık ? yapılması gereken eğitimin neresinde siniz? eğer sadece ısırma problemi varsa bu çok normal bir durumdur küçük köpekler için, ısırma bile denmez dişleriyle yoklama dır o :) böyle bir şeyi yapar yapmaz parmağınızı onu rahatsız edecek kadar sert bir şekilde retriever ın boğazına sokup yüksek sesle hayır yada yapma diyin. olumsuz her hareketi için aynı uyarıyı kullanın hayır yada yapma. ortalıkta oyuncak bırakmayın, sadece siz istediğinizde oyun oynanır. yanlış yapınca oyuncaklarını alın. her gün eğitmeye çalışın, eğitimleri tok karnınayken yapın ve 20 dakikayı geçmesin.
asla sofradan yemek vermeyin. sürekli boynunda tasma ve kayışı ile gezdirin.
Daha fazlası için leerburg.com a bakın eğitim videolarını internetteki kaynaklardan da bulabilirsiniz. Bu yöntemle 2. köpeğimi eğitiyorum ve sonuçlarından çok memnunum
0
justaddwater
(24.03.09)
bence köpeği hiç bir şart altında çıkarmayın elinizden. sabreder ve uğraşırsanız sıkıntılara değecektir.
0
redlinetheturk
(25.03.09)
köpek öyle kendi kendine eve ve evdeki insanların hayatına uyum sağlayabilen bir canlı değildir. köpek aldığınız zaman ciddi bir eğitim vermeniz gerekir. o kendiliğinden olacak iş değildir. eğitim verilmemiş köpek de yanlış davrandığında o köpeğe manyak diyip, elinizden çıkarmak çok cahilce olur. golden retriever genellikle çok heyecanlı bir köpektir. oyun arkadaşı olarak alınır genelde. çocuklu ailelere daha uygundur. sevecen, hareketli ve oyuncu bir hayvandır. delirip sizi fazlaca rahatsız etmesini engellemek istiyorsanız gün içinde mutlaka ona vakit ayırıp onunla oynamanız gerekir. bu seansları düzenli yaparsanız o da diğer zamanlarda sizin başka şeylerle meşgul oluşunuza saygı duyar hale gelecektir. genel olarak eğitimi için saldırmamayı, ısırmamayı öğretmeyi istiyorsanız, ne yaptığını anlamasını sağlamak zorundasınız. çok heyecanlı olduğu için heyecan anında ne yaptığının farkında olmaz. genellikle zarar vermek için ısırmazlar. ısırdığı zaman tepki verin. sadece yanlış bir şey yaptığı zaman kullandığınız bir ses tonunuz ve kelimeniz olsun. mimiklerinizi de kullanın. köpekler yüz ifadelerinizi okuyabilirler ama köpek eğitimi ayrıntılı bir iştir, böyle etrafa sorarak olmaz. kaynak bulun, kitaplar alın ve istikrarlı olun.
0
cereal killer
(25.03.09)
(5)

Kıbrıs'tan ne istenir?

zaugnakhaldun
Romalılar,Dayım kıbrısa gidiyormuş birkaç günlüğüne, "alkol sigara ucuz, başka bir şey isterseniz de alayım" dedi. Ne aldırabiliriz genel olarak, alkoller de genel olarak mı ucuz, yoksa belli bir şeyin ekstra ucuz olma durumu var mı?
Romalılar,


Dayım kıbrısa gidiyormuş birkaç günlüğüne, "alkol sigara ucuz, başka bir şey isterseniz de alayım" dedi.


Ne aldırabiliriz genel olarak, alkoller de genel olarak mı ucuz, yoksa belli bir şeyin ekstra ucuz olma durumu var mı?
0
zaugnakhaldun
(19.03.09)
alkoller genel olarak ucuzdu.ama dolar arttı şimdi.alkollerin sigaraların çikolataların falan fiyatına şurdan ulaşabilirsiniz.

www.atu.com.tr
0
szqnn
(19.03.09)
molohiya olabilir belki.
0
osuruklu
(19.03.09)
smirnoff ice..
0
oceano
(19.03.09)
(bkz: zivaniya)
0
her pakette once kalite
(19.03.09)
freeshop tan parfüm ve/ veya kozmetik aldırın, 100 lük armani code 41 euro valla, sudan ucuz.
0
galahad
(19.03.09)
(11)

Köpek ve sorumluluk üzerine kısa bir çıldırış.

hellguard
Şimdi ben bir köpek almayı planlıyorum. Böyle giderse de plandan öteye gidemeyecek sanırım. Bir soru sormak istiyorum sevgili köpek sahiplerine; "Yahu nasıl bir özgüvendir ki bu köpeği tutup eve getirebiliyorsunuz?"Garip hemi? Evat. Ben bayadır köpeklerin eğitimi, sağlık bilgileri, cinsleri, karakte
Şimdi ben bir köpek almayı planlıyorum. Böyle giderse de plandan öteye gidemeyecek sanırım. Bir soru sormak istiyorum sevgili köpek sahiplerine; "Yahu nasıl bir özgüvendir ki bu köpeği tutup eve getirebiliyorsunuz?"

Garip hemi? Evat. Ben bayadır köpeklerin eğitimi, sağlık bilgileri, cinsleri, karakterlerini araştırıyorum. Leerburg eğitim dvdlerinden tutun da pozitif eğitimcilik üzerine internette izlemediğim görsel, okumadığım materyal kalmadı. Yani olaya teknik açıdan hakim sayılırım ama cesaret edip de bir köpeği sahiplenemiyorum arkadaşlar. "Neden lan?" dediğinizi duyar gibiyim...

Şimdi ben üniversite son sınıftayım ve bu yaz okul bitecek (yani... biter dimi? eheh). Düşünüyorum tabi okul bitecek "ulan yazın eve dönüş yaşayacağım, nası olacak köpek?" diye, ayrıca 3 haftaya bir memleket yakın diye gidip geliyorum. Bu bir. İkincisi hadi okul bitti ondan sonra alsam eve hayvanceğizi yine kendi kendime diyorum ki "Sen askerliğini de yapmadın dimi?" haydii şimdi de askere gidersem köpeğe anam babam iyi bakabilirler mi emin olamıyorum, ki askere ne zaman gideceğim de bir muallak. Tamam askere de gittim sonra işe girecem tabi. Bu köpek evde ne yapar günde bilmemkaç saat köpek evde yalnız bırakılır mı? Ordan da bir muallak yaşıyorum oluyor beyin bir muşmula. Yani bu düşünceye göre ben bir köpekle hayatı paylaşamayacağım gibi duruyor. Bunları düşünürken bir yandan da köpeğin eğitimi, bakımıi vesaire konuları hakkında okudukça okuyor dinledikçe dinliyorum. Manyak oldum lan.

Evet sonuç? Siz nasıl karar verdiniz köpek almaya? Bunun günlük egzersizini, eğtiminin sorumluluğunu nasıl üstlendiniz yahu? Ben mi gözümde büyütüyorum? Bu kadar insan köpeğe nasıl bakabiliyor? Hububat fiyatları hakkında kısa bilgiler yazınız.
0
hellguard
(19.03.09)
arkadaşım.
o aklına esince köpek alanlara sen aldanma. onlar 2-3 sene sonra o köpekleri zaten atıyorlar. sen bu endişeleri yaşayarak zaten gerçekten bir hayvansever olduğunu kanıtlamışsın. tavsiyem şu:
askerlik önemli ve uzun bir süreç. askerliğini yap, gel. hemen al. hiç bekleme. zaten o köpek senin yanında dünyanın en mutlu köpeği olur.
Not: hayvan barınaklarından köpek alırsan daha iyi olur. hayvan sevgisi hayvan ticaretine de karşı olmayı beraberinde getirir.
0
hamamdakaybolansabununesrari
(19.03.09)
evet ilk olarak barınaklara bakıcam zaten. gerçi oradaki gönüllüler, haklı olarak, çok sıkı kurallar koymuşlar sahiplenme adına. teşekkürler öneri için.
0
🌸hellguard
(19.03.09)
Siz evde anneniz olmadan da yaşabiliyorsunuz değil mi? Yani eğer dolapta suyunuz varsa, susadığınızda suyunuzu içersiniz, yemek yapmayı bilmiyorsanız anneniz eve gelene kadar beklersiniz.
Aynı şey köpekler için de geçerlidir. 1 yaşından sonra zaten köpek günde 1 öğün yer ve o da genelde akşamları verilir. Eğitirseniz kakasını tutar, siz yap diyene kadar da öleceğini bilse yapmaz. Çişini de tutar. Bu nedenle günde 8 saat görüşmeseniz ama geri kalan zamanda güzel ve kaliteli zaman geçirseniz en ufak bir endişeniz olmadan dostunuzu evde bırakabilirsiniz.

Çocuğunuza tuvaleti öğretirken ne yaparsınız? Ya bu ne büyük sorumluluk deyip sizi doğurmaktan vazgeçmemiş anneniz ki gelmişsiniz hayata, aynı oksijeni paylaşıyoruz sizinle. O zaman sizin de korkmanız gerekmez. Zaten köpeklerin karakterleri vardır. Zaman içinde bir bakarsınız birbirinizi eğitmişsiniz. Tuvalet eğitimi asla zor değildir, en fazla sizin altınıza yapmaktan vazgeçiş süreciniz kadar zor olacaktır, güvenin bana.

Egzersiz dostunuzun türüne göre günde en çok 2 defa gerekir zaten. O da yürüyüş. Ki bu yürüyüş sizin de kendinize geçtiğiniz bir kıyaktır. Siz de spor yapmış olursunuz. O yüzden de bir saatten sonra alışkanlık halini alır. Tatilde yürüyüş yapmadan bir gün geçirdiğinizde eksiklik hisseder olursunuz.

Ailenize güvenmeyin. Eminim pırlanta gibi insanlardır fakat insanların iyi kalpli olmaları onların sizin dostunuzu emanet edebileceğiniz anlamına gelmez. Kız arkadaşınızı en yakın dostlarınıza emanet etmiş gibi olursunuz...

Asker işini halledin, sonra dostunuzla aynı eve çıkın bence. Bu arada da içinizdeki sevgiyi barınaklardaki hayvanları severek giderebilirsiniz mesela. hatta www.haytap.org
0
endless dream
(19.03.09)
kopek bakmak cok mesagatli bir is degildir. zaten bakmak da sayilmaz o, bir iki sorumlulugunu ustleniyorsunuz sadece.

fakat siz tatile/yurtdisina felan gitmek istediginiz vakit, kopek buyuk sorun olacaktir, onu bakacak yer aramaniz lazim biraz tatil programi yapmadan once. ya da kopegi de gotureceksiniz.

kopegi gun icerisinde yalniz birakmak pek bir sorun olmaz. evde takilir kafasina gore. oyuncagidir kemigidir radyo televizyon insan gibi oyalayabiliyor kendini.
ama once yalniz kalmaya yavruyken alismasi lazim yoksa evi parca pincik eder, konu komsuyu havlaya havlaya deli eder.
0
yirtik foto
(19.03.09)
zaten türkiye' de olan cins sokak köpeği sorununun artışı ve köpekçilik camiasının skimsonik bir şekilde ilerlemesinin yegane sebebi budur. kayak takımı almak için evden çıkıp köpek ile gelen veya çocuğuna karne hediyesi olarak köpek alan insanlar var. ha ben uzun yıllar bunun mücadelesini verdim, özellikle bull-type (pitbull, bull terrier, staffordshire terrier vs) ırkların yanlış sahiplendirilmelerinin, sahiplerinin köpekleri adece dövüş amaçlı kullanmamalarının önüne geçmek istedim, o dediğiniz leerburg cd lerinin yaratıcısı ed frawley' den tutun, armin winkler' e kadar türlü insanlarla iletişimim oldu, bir köpek için evimden 400-500 km öteye gittim, ancak yıldım, yıldırıldım, en sonunda eyt eytere bea dedim siktir oldum gittim. artık kendi köpeğim ve sokağımda olanlar için varım. bu sorduğunuz sorunun cevabını buldum ben; insan egosunun önüne geçilmiyor. insan her zaman bir köpeğe hakim olacağına inanıyor ve olay hüsrana doğru yaklaştığı zaman köpekten kurtulma yollarını arıyor. insan bir köpeğin karşısında aciz olma hesabını asla yapmıyor ve daha sonra o köpeğe barınak yolu görünüyor.

köpek için yazılmış kaç kitap var bu ülkede, köpek psikolojisi hakkında kim ne biliyor? tamer dodurga var, onun da yazdıkları yıllar önce çürütüldü, veterinerlerin yetersiz, eğitmenlerin yetersiz, kaliteli köpek üreten çiftliklerin sayısı bir elin parmağını geçmez, köpek sahiplerinin temel argümanları ' bizim köyde bir köpekler var' üzerine kurulu. o yüzden nikaragua veya honduras FCI üyesi iken biz değiliz. araştırma olayı da malesef köpek sahiplerinde yok. köpek sahipleri genelde araştırmaya kapalılar.

merak ediyorum bu sözlükte bile o kadar köpek sahibi var, kaçı köpeğinin kalça ve ön kol filmlerini çektirdi, kimi yılda bir sefer kan sayımı yaptırıyor, kaçı köpeğinin gözlerini kontrol ediyor, kaçı köpeğinin dişlerini düzenli fırçalıyor. yetersiz köpek sahipliği yapmaktansa yapmamanız en iyisi emin olun. siz yanlış değilsiniz, çoğunluk yanlış. 6 yaşında alman çoban köpeğim var, kalça çıkığı oranı eşleşmeye müsait, 60 metrekarelik alanda sakladığınız topu açık havada bulur, 300-400 adımınızı gittiğiniz rotadan takip eder, sevk kayışsız istediğiniz tempoda omuz hizanızı geçmeden yürür, evde bir kediyle beraber yaşıyor, mükemmel bir karaktere ve çalışma isteğine sahiptir, ama omuz boyu 5 cm kısa ve tüy renkleri sırt bölgesinde koyu diye ben bu köpeği eşleştirmiyorum ve yavrusu olmayacak bu köpeğin. çünkü bunu yaparsam yıllardır savunduğum şeyleri elimin tersiyle itmiş olurum, ırk köpek besliyorsanız ırkın karakteristiğini sürdürmeniz esastır, köpeği kuluçka makinası gibi kullanmak değil. ben bu köpekten şimdiye kadar yaklaşık 50 yavru alırdım ve tanesini 700-800 tl arası elimi öpene satardım, ama yapmıyorum yapamıyorum. tekrar ve tekrar söylüyorum; sizin yaptığınız doğru, bu işin ilmini yapan, duygusal değil bir kinolog gibi sokulan herkes sizi haklı bulur, şu yazınızı bir ırk federasyonu sitesinde yazsanız alkış alırsınız. cidden tebrik ederim.

ben köpek almaya ne zaman karar verdim? annem ve babam benim kadar bilgi sahibi olduğu zaman. çünkü ben bu köpekle günün belli saatleri birlikte oluyorum, annem babam bütün gün. köpek günde 3 sefer sistemli şekilde dışarıya çıkıyor, bunların birisinde at-getir, bir tanesinde eğitim tekrarı yapıyor. bunları babam yaptırıyor. akşam ise ben veya annem çıkartıp sağı solu eşmesine veya oyuncaklarıyla oynamasına izin veriyoruz, stres atıyor hayvan. köpeğin çalışması gerekiyor hellguard, çalışan köpek mutlu olur, köpeğini çalıştırabilecek isen okey, al köpeği. ama bunu yapamayacak isen yazık etme hayvana, hatta benden sana bir abi kıyağı, olaki köpek almaya karar verirsin, o zaman bana ulaş. iyi bir sahibe iyi bir köpek yakışır, elimin uzandığı yere kadar ( ki baya uzun oluyor bu emin ol ;) ) sana destek olurum.

gerçekten bu kafada isen tekrar tekrar helal olsun, sen bu işi çözmüşsün.
0
galahad
(19.03.09)
ben evde köpek beslenmesini ve parayla satılmasını hiç uygun bulmuyorum. özellikle buna pek de uygun olmayan cinsler için. siz araştırmanızı derinlemesine yapmışsınız, biliyorsunuz. köpek beslemek tabi ki bir sorun değil ancak sizin günde 3 saat göreceğiniz hayvanı anne-babanın başına sarmak ne kadar doğru? ayrıca köpek beslemekteki en meşakkatli taraf arkadaşlık etmek, ilgilenmek. işten gelip yorgun olduğunuzda bile onunla yürüyüşe çıkıp, oyun oynamanız gerekecek. köpek değil, hayat boyu (en azından onun hayatı boyu) dost alacaksınız bence ona göre karar verin. ben hiç köpek almaya karar vermedim ama kendisini yine de nüfusumuza yazdırdı izmirin dağında. aldım ankaraya getirdim, bırakamadım. geri dönmek için gün sayıyorum ki ormanına kavuşsun, özgürce gezsin tozsun, yine çekirge kovalasın, keçi boku yesin. bence en şanslı köpek o. :) arkadaşın önerisine de katılıyorum, mutlaka barınaklara bakın. sokak köpekleri hep çok sevecen ve iyi niyetli oluyor. eğitimi de hiç zor değil. eğitmen bir aylığına 1.500 lira istedi, veremedim. kendi çabamla eğitiyorum ve sokakta tasmayla zorlanmadan gezdirebiliyorum. (zaten tasmasız dağ yürüyüşlerinde çok rahat geziyordu) hatta şu an gel, otur, çak gibi komutları bile öğrendi. bahçede yaşadığı için çiş-kaka yürüyüşüne de gitmiyoruz. ancak sıkılıp gezmek isteyince çıkıyoruz, turluyoruz. gerçekten çok iyi bir arkadaş, size ve ona üzüntü yaratmayacağına inandığınız an alın derim.
0
kediebesi
(19.03.09)
köpeği para ile satmama kısmına katılmak pek mümkün değil. bu gün adam gibi bir köpeğin doğum masrafı ( ultrason, protein bazlı mama, rutin kontroller, mineral hapları ve veteriner masrafı) 2000 tl yi bulur. hayrına verecek 2000 tl niz varsa o parayı hesabıma yatırabilirsiniz :) bu arada bu köpek bir de ırk standartlarına uygun bir köpekse bu daha da katlanır. biliyor musunuz bir erkek köpek ırkına göre yılda en fazla 60 sefer eşleşebilir ve bu iş için tek eşleşmeye 10-15 bin dolar isteyen insanlar var.

siz bu işi kolay görüyorsunuz ama ben iş köpeklerinden bahsediyorum, köpeğin iş yapmasından bahsediyorum. ha olur 500 baş koyununuz, siz bir sokak köpeğini o sürüyü çevirmesi ve/ veya koruması için koyabilirsiniz, ama ben o sürü için 10-15 bin tl yi gözden çıkartırım. neticede ortada 150 bin tl lik sürü var. sizin emanet ettiğiniz köpek o sürüyü uçurumdan uçurtur veya kurda yem eder, ben elim ensemde takılırım. siz trilyonluk deponuzu çomara emanet edersiniz, ben 10 bin tl verip aslan gibi work bir dobermann alırım. birini atlatmak daha kolaydır, birini daha zordur, bu iş tüm dünyada böyledir.

köpeğin evde beslenmesi konusu görecelidir, ben de uygun bulmuyorum, ancak şehir hayatı bunu gerektiriyor. yapacak bir şey yok. işte anne baba başına sarıyorsunuz keyfinize bakıyorsunuz. köpek özlem çekiyor filan akşam gelince beraber sofraya oturuyoruz.
0
galahad
(19.03.09)
bence galahad, konuyu apayri bir yere(ve bence bu baslikta degil baska baslikta tartisilmasi gereken bir yere) cekti.
arkadas en basitinden bir soru sormus, kopek bakmayi teknik olarak biliyorum pratige uygulamakta endiselerim var demis. pek sanmiyorum ki amaci kopek alip ciftlestirip bundan para kazanmak olsun. bir hayat arakadasi edinmek ve onun bakimini ustelenmeye hazir.
anlamadim ki kurt kopeginin anatomik bozuklugunun ve dogum masraflarinin konuyla alakasini.
fakat basligi acan kisi bir hikmet bulmus demek ki cevapta; tik koymus. bana da bok yemek duser.
0
yirtik foto
(20.03.09)
kim ne derse desin... köpek gibi bir hayvan, yalnız yaşayan insanın hayatına sığmaz. evet, siz işteyken yalnız kalırsa ölmez, alışır ama köpek için hiç de ideal bir yaşam ortamı değildir bu. köpek için en uygun sahip ailedir. çoluk çocuk okula ya da adam işe gittiğinde evde kalan bir ev hanımı varsa köpek hayatını yaşar. gerisi hikaye.
köpekleri ölmemiş, hayatta kalmış olan herkes size "e ben yaptım oldu, çok kolay" diyebilir ama onlar genelde hayvanla empati kuramadıkları için onun tam olarak ne durumda olduğunun farkında olmayan insanlardır. evet, köpek güçlü bir hayvandır ve koşullara ayak uydurmayı öğrenir ama çok afedersiniz bu sadece .ike .ike alıştırmaktır.
0
cereal killer
(20.03.09)
en ufak bir tereddutun varsa alma. sahibi 2 gunlugune sehir dısına cıktı diye yalnizliktan kendini duvarlara carpan, evi dagitan hatta tasmasiyla intihar eden kopekler duydum cevremden. kimseye iskence yapma bence. sonra birazcik vicdanin varsa verirken cok uzulursun..
0
jeanne hebuterne
(20.03.09)
aslinda bunu evlilik gibi dusunebiliriz. bence sen hazir degilsin henuz ya da sen hazirsin da kosullarin henuz hazir degil. evde en az 2 kisinin olmasi kesinlikle sorumlulugu paylasma adina iyi oluyor.
10 yil once bebekken arkadasim bize birakmisti gecici sure kalacak yeri yoktu, sonra alistik, bize satti. cok planli olmadi benimkisi.
zor is kopek bakimi, ilgi sevgi bakim yurume egitim cis kaka mevzularina ek olarak bir de yalniz birakamama olayi var. yillardir memeleke gidip en uzun 5 gun kalabiliyorum misal. simdi ise yaslandi iyice onu bile yapmamaya karar verdim.
0
pyro clustic flow
(20.03.09)
(8)

köpek psikolojisinden anlyanlara soru

theos ek mekhanes
bu köpekler insanın peşine takılır ya yolda, hani takip mesafesini koruyarak yürürler arkanızdan, durursanız dururlar, karşıya geçersiniz geçerler hızlanırsınız hızlanırlar, ne ayaktır bu? neden yaparlar bunu amaçları nedir? kötü niyetle mi yoksa yalakalık olsun diye mi yaparlar? köpekleri sevmem an
bu köpekler insanın peşine takılır ya yolda, hani takip mesafesini koruyarak yürürler arkanızdan, durursanız dururlar, karşıya geçersiniz geçerler hızlanırsınız hızlanırlar, ne ayaktır bu? neden yaparlar bunu amaçları nedir? kötü niyetle mi yoksa yalakalık olsun diye mi yaparlar? köpekleri sevmem ancak hep takılırlar peşime, nedir ne değildir? sevsem saldırır mı? taş atsam kaçar mı?
0
theos ek mekhanes
(02.03.09)
sevsen saldırmaz. hep içimi acıtmışlardır.
0
can see
(02.03.09)
kesinlikle saldırmaz. hatta yolda size parçalıycakmış gibi bakan köpeklere bile sevecenlikle yaklaşırsanız kuduz değilse pek saldırma ihtimali yok. taş atmanıza gerek yok arkanızı donup ayagınızı yere vursanız bile kaçarlar büyük ihtimal.
0
rurouni
(02.03.09)
sadece arkadaşlık ediyor onlar , ayrıca herkesin peşine takılmazlar , kötü bişi yapmadığın sürece de saldırmaz peşinden gelmeye devam eder , seversen gideceğin yere kadar eşlik eder.
0
lilidance
(02.03.09)
izlediğim belgeseller ve okuduğum kitaplar neticesinde diyebilirim ki köpekler doğaları nedeniyle bir "lider"e ihtiyaç duyarlar. yani insandan sevgi beklemesinden önce liderlik beklerler. sokak köpeklerinde bu daha görülebilir bir şey. iş yok güç yok yapayalnız duruyorlar. birini takip ederek içgüdüsel olarak bu "follower" tabiyatlarını practice ediyorlar diye düşünmekteyim. seversen bir şey yapmaz, siksen de yapmaz seni takip ediyorsa senin üstünlüğünü kabul etmiştir. ayrıca evet sev, hatta evine al yazık.
0
ophelia
(02.03.09)
muhitinizin sokak köpeğiyse ve belli bir yerden düzenli yemek geliyorsa o hayvan o bölgenin bekçiliğini ele almıştır. mahalleye kim giriyor kim çıkıyor aklına yazmıştır. tırsak ısıramayacak kadar korkak bir köpek olsa bile sokakta hırsızlık ya da kapkaç gibi olayların düşmesine sebep olur yabancı ve belli bir sürenin üstünde sokakta takılanlara musallat olur. düzenli olarak o güzergahtan geçiyorsanız bölgenin koruyucusu olarak size eşlik etmeyi sever "koruyorum ulen süperim ben ehoy" gibi. ufak bir yiyecek verirseniz o sokakta güvenlik sorununuz olmaz bir daha =)

nereden mi biliyorum bu tarz bir köpeğe sokağımızda tam 2 yıl kadar baktık. bütün sokağın sevgilisi oldu. resmen hırsızlık ve sokakta işi olmayanın (serseri tipliler) bela oldu. sonra bir gün misafirliğe gelen bir hanıma hırlayınca ki kendisinin tekme attığından şüpheleniyoruz belediyeye şikayet edildi. askeriye ile yapılan görüşmeler sonrasında (sokağımızın karşısında) zaten nöbet tutan askerlere de yaverlik ettiği o bölgelerde de işe yaradığı ortaya çıktı. bizim "kadir" şimdi asker köpeği. er ve erbaşların kocaman yemek fazlaları arasında gününü gün ediyor. sokakta ne zaman uğursuz tipli birini görsem haline şükret diyorum. sevin o köpekleri korkmayın karlı çıkan da siz olursunuz. zaten sizin ondan korktuğunuzun 10 katı kadar sizden korkuyordur o yazık.
0
atrin
(02.03.09)
hayvanların çoğu kendilerinden korkan insanların yanında huzursuz olurlar .algı, duyum eşikleri insanlara göre çok yüksektir fakat saldırganlık konusunda insanların eline su dökemedikleri kayıtlara geçmiştir.korkunuzla başetmenin saldırgan olmayan yollarını aramak( aramaya inanmak ) , yolda size sevecenlik yapmaya çalışan köpeciğe atacağınız taşı aramaktan çok daha kolay olabilir :>
0
ukde
(02.03.09)
atrin hata etmiş. koruyorsa önünüzden gider arkanızdan değil. önden gitmekle kalmaz ona buna havlayabilir bile. o korumaktır işte.
0
ophelia
(02.03.09)
güzel gözlemlemişsiniz, mesela şuna da bakabilirsiniz, kovaladığınız zaman sadece belirli bir bölge kadar uzaklaşır ve yeniden göz temasına geçer. veya muhitin köpeği ise muhitinden belirli bir yer kadar uzaklaşır ve döner.

bu prey drive mevzusundan kaynaklıdır. (bkz: pit bul teriyer/@galahad) burada yazılı prey drive' ın ne olduğu.

bir de köpeklerin güvenli av alanları vardır. köpekler avcı tabanlı hayvanların evcilleşmesi ile günümüze gelmişlerdir. bu durumda bir köpeğin sizle mesafesini takip etmesini, ancak av dürtüsü ile açıklayabilirsiniz. burada siz av olmuyorsunuz, sadece o an ava öncülük eden birey oluyorsunuz. o yüzden hareketlerinizi izliyor, bu durumda birisinin üzerine koşmaya başlasanız o da koşar ve büyük ihtimal ısırır. bunu yapan sokak köpeklerini gayet güzel eğitebilirsiniz.

aslında bu gibi alfa lider teoremleri artık geçerliliğini kaybetmiştir ancak daha yalın anlatılamaz bu davranış. sorduğunuz soru çok kapsamlı açıklama gerektiriyor.
0
galahad
(02.03.09)
(15)

burası nere ola acep?

crimson king
şans eseri denk geldim, karayipler falan diye düşünürken bi baktım Beşiktaş Turkey yazıyor, bilen var mıdır?http://www.brodyaga.ru/images/Turkey/besiktas%20Turkey%201153604154.jpg
şans eseri denk geldim, karayipler falan diye düşünürken bi baktım Beşiktaş Turkey yazıyor, bilen var mıdır?
www.brodyaga.ru
0
crimson king
(01.03.09)
ne beşiktaş'ı? fıstık gibi yer. böyle burnumuzun dibinde güzel yerler var da bilmiyor muyuz yoksa? bilen varsa ben de sevineceğim.
0
hicazkar
(01.03.09)
besiktasta boyle bir yer olduysa da muhtemelen baska bir yuzyildadir ya da baska bir besiktastir o.

sanki bu rus sitesinin reklam amacli oyunuymus gibi geldi bana : )
0
la traviata
(01.03.09)
değil tabii ki de, sitedeki diğer fotoğraflar normal;

www.brodyaga.com

bi bunda mı çakallık peşinde koşmuşlar çözemedim.
0
deckard
(02.03.09)
resim belki de lost adası beşiktaş civarına demirlediğinde çekilmiştir. baksanıza, bizim ada değil mi?
0
hicazkar
(02.03.09)
ayrica buranin neresi cennet? o vatozlar igneleriyle adamin gogsunu deserler kamil deserler.
0
nochristrequiress
(02.03.09)
Amasra burasi.
www.wallpaperlink.com
0
ermanen
(02.03.09)
beşiktaş merkezli bir emlakçının başının altından çıkmıştır kesin :)
bilmeyen yer belki demiştir herhalde
0
mermaid
(02.03.09)
türkiye değil, o kesin.. dağların şeklinden belli.
0
jirki
(02.03.09)
resimdeki vatozların yaşam alanı "Güneybatı Atlantik'te, New Jersey'den Florida'ya, ayrıca Meksika Körfezi'nde, Bhamalar'da ve Karayip Denizi'nde yaşar."görüntüye bakılırsa ya bahamalar yada karayipler ama googleda bulunan sonuçlara göre bahamalar burası.(evet araştırdım)
0
buffy de vampir sayilir
(02.03.09)
abbasağa parkının orda burası.güzel yerdir sakin.
0
szqnn
(02.03.09)
Karadeniz'de vatoz hayvani yasiyor ama Amasra'ya gidip ozellikle gormedim. Ayrica ben verdigim link'e gore soyledim, emin degilim yani, gitmedim oraya.
0
ermanen
(02.03.09)
motor iskelesinin ora...
0
kurukafa
(02.03.09)
bilenler için söylüyorum inönü stadının deniz tarafındaki kalesinin önü orası. boşuna demiyorlar dünyanın en güzel manzaralı stadı diye.
0
trocero
(02.03.09)
Başka bir Ülkede daha beşiktaş diye bir semt var herhalde :)
0
olmayacakdualarinamindeyicisi
(02.03.09)
burası beşiktaş olsa bizim türk balıkçılar vatozları zıpkınla vurur, sonra kuyruğunu kesip kalkan diye satar. ha teknede öyle takılan ablaya bir şey yapmazlar, buna eminim.
0
galahad
(02.03.09)
(4)

resimdeki gibi bir şey nerede bulunur?

oldtimer
...ve tabii kaça?
...ve tabii kaça?
0
oldtimer
(26.02.09)
atlas pasajında görmüştüm galiba, ortadaki dükkanlardan birinin kapısının üzerinde, satılık yani.

tahminen 25-30 tl'dir.

bir de bir yerde daha görmüştüm ama hatırlamıyorum. onun için fiyatı hakkında bilgi veremiyorum özür dilerim.
0
oldu görüşürüz
(26.02.09)
aynısının metali var mudo conceptte.fiyatı 100 küsürdü.ama resimdekini istiyosan eğer çok daha ciddi bir rakamı gözden çıkarmalısın bence.
0
pisuvarasicanadam
(26.02.09)
mezbaha çöplüklerinden bedavaya bulup vernikleyebilirsiniz.
0
galahad
(26.02.09)
türkiyede bulabilecekleride o kadar şekilli boynuz olmaz.. boynuzu kalından inceye doğru ve kısa olan bişeyler bulabilirsin
0
zubundy
(26.02.09)
(11)

Demir attım yalnızlığa!

lovmore
ilk cumlem moderator arkadasim için ;lutfen silmeyiniz sorumu izin verin 1 gun kalsin ,ihtiyacım var çok merak ediyorum gelecek cevaplari,cevremde kimseye paylaşamayacağım şeyler,tesekkurlerya arkadaslar anlayamıyorum yaş 26 oldu şu yaşıma kadar daha hiç kimse benden hoşlanmadı,walla çirkin tipsiz ş
ilk cumlem moderator arkadasim için ;
lutfen silmeyiniz sorumu izin verin 1 gun kalsin ,ihtiyacım var çok merak ediyorum gelecek cevaplari,
cevremde kimseye paylaşamayacağım şeyler,tesekkurler

ya arkadaslar anlayamıyorum yaş 26 oldu şu yaşıma kadar daha hiç kimse benden hoşlanmadı,
walla çirkin tipsiz şişman bodur şapşal gerzek ...vs değildim ve şuanda da değilim.
tamam yakışıklı cool karizmatik olmasam da başarılı ve zeki sayılırım,
fakat biraz utangaç,çok beceriksiz ve şanssızım bu kız olaylarında.
ilk ilkokul birinci sınıfta aşık oldum
ta o zamandan beri kızlara ilgi duyuyorum.
başka da hiç bir ilgilendiğim alışkanlığım yok,bilgisayar ,PS oyun oynamam TV izlemem,vakit kaybi ve zevk de almıyorum.
kahvehane okey sigara kotu arkadaş alkol gece hayatı vb alışkanlıklarım yok.
bu yaşıma kadar surekli bir aşkı,sevip sevileceğim bir sevgili arama bulma ve
okuyup aileme vatana millete dunyaya faydalı bir birey olma çabası amacı içerisindeyim.
çocukken çok utangaçtım ,hoşlandığım kıza bir kelime bile edemedim 5 yıl beraber aynı okulda okuduk
hergece ruyamda gordugum ,100 metre oteden gorunce kalbimin kütküt attığı kıza
gerçek hayatta cesaret edip tek kelime konuşamadan kız uçtu gitti başka diyarlara,
mahallede vardi yine ayni şekilde bir çitf cumle edemedim,fakir varoş muhafazakar insanlarin oturdugu bir yerdi oturdugumuz semt,
o zamanlar şimdi ki gibi değildi tabi 15 yıloncesi anlattığım nasıl desem kız erkek ilişkileri bu kadar rahat değildi.

lisede yatılı okulda okudum azıcık da olsa açılabildim kızlara karşı fakat çok az kız vardı lisede,sınıfta yoktu mesela.
universitede daha rahattım en azından konusabiliyordum
yine çok az kız vardı fakultede ve evet sınıfta yine yoktu bir tanecik bilem kız,
ve yetim oldugum için ,o zamanda çok parasız pulsuzdum sefil giyiniyordum,
cafede kantinde oturup çay içip piyasa yapacak kadar bile yoktu, kendime hiç bakmıyordum,
çok zevksiz giyiniyordum, jöle parfum almak çok lükstü.
bir kot bir kadife pantolon 3 kazakla kışı ,5 tshirt ilede yazı geciriyormuşum ,
fotolara bakınca şimdi hakveriyorum niye hiç bir kız unideyken benimle ilgilenmemiş.
neyse şuan da çok iyi bir işim var şükür askerlik de tamam.

çok dertliyim bu konuda henuz daha hiç bir karşı cins ile opusmedim elele tutusmadım bile,bırakın aynı yatağı paylaşmayı.
burada ve tiraf.com da sevgililer gunu hakkında ve korunma gebelik ilişki ...vs hakkındaki
yazıları okuyunca çok garip duygular içerisine giriyorum.
ben başka gezegende mi yaşıyorum diye soruyorum kendi kendime.

hiç kimseyle çıkamadım bu nasıl mumkun oluyor ,olmuyor birturlu,kafam basmıyor etrafım,internet sevgi poturcukleri dolu.
ne kadar guzel bir şey olsa gerek bir kız tarafından aşkım diye hitap edilmek,ne biliyim sarılmak bir kıza tatmadığım duygular,
bu kızlar nasıl hoşlanıyorlar kime neden aşık oluyorlar?bana niye aşık olmuyorlar veya en azından ilgi duymuyorlar.
...geçenlerde bir dergide okuduğuma göre...Turkiyede 5 milyona yakın...bekâr kadın yaşamaktaymış.
Neredeler peki?kaç senedir,ben yalnızım.
Söylemek istemiyorum,ama artık bıktım usandım.
tek başıma aylak aylak geziyorum...televizyondaki saçma sapan programları izliyorum.
Böyle hayat mı olur!
kutup ayısını bile kıskanıyorum onun bile bahtsız bedevisi var benim kimsem olmadı ve
ciddi ciddi endişe duymaya başladım ben bu işten.
yani tek başıma bu dunyadan gocup gideceğim gibime geliyor.
3 yılı geçkindir facebooka uyeyim çok istikrarlıyım değiştiremedim relationship statusumu birturlu
arkadaslarımın bir ilişkisi yok tan nişanlılığa oradan evliliğe geçtiği haberlerini
takip etmek sevindirici olduğu gibi aynı zamanda çok moral bozucu.
fırlamanın ipsiz sapsız tipsiz serseri adamlar var çevremde hepsinin var bir seveni.

nerelerde yaşıyorlar bu ucuncu sayfaya konu olan kızlar,
itiraf.com da okudugum eşini aldatan kadınlar.
(yanlış anlaşılmasın boyle bir şey istemem zaten sadece çok garibime gidiyor aklım almıyor)
evlendikten sonra mı aldatıyorlar kimden hoşlansam,
kibarca yaklaşsam,muhabbet açmaya başlasam, posta koyuyor dolaylı dolaysız bana benim sevgilim var vs... diyor
tamam ama sevgilisi olmayan bile posta koyuyor,hayır çok tipsiz de değilim,
kafayı çiziyorum zaten yolda gorunce çirkin erkek guzel kız ikilisini.
kız kaçıran gibiyim kime yaklaşsam sonu husran,
kendime guvenimi kaybettim hiçbir kıza yanaşamıyorum,korkuyorum yine terslenmekten.
internette TV de haberlerde okudugumuz 17 yaşındaki kız 35 yaşındaki evli adama kaçtı,
çevremdeki arkadaslarimin anlattiği yok şu aynı anda 3 kızı idare ediyorum ,,
evli ama gözü hala dışarıda olan kocalar bekarım diyerek kız peşinde koşan adamlar,
yok internetten tanıştım geldi ben de 1 hafta kaldı dondu evine vs..gibi binlerce hikayeler gerçek mi,
gerçekse benim niye başıma hiç gelmedi.
esra erol programına katılmayı dusunmeye basladim.

durumumun ne kadar vahim oldugunu anlatmak için yazıyorum bunları ve daha fazla anlatmayayım ,anlatsam roman olur zaten.
nedir benim bu turk erkeklerinden ve turk kızlarından çektiğim ,internetten sevgili bulanlar şehir efsanesi mi?
msn den konustuggum ta sibiryadaki rusyadaki taylanddaki kızın bile benim sevgilim var turkiyede demesi
ve bana rastlaması ayrı bir bahtsızlık.
sizden istediğim yanlışlarım neler ve ne yapmam lazım nerelere takılmam lazım yani internetten olmuyor tam 3 senedir uğraşıyorum,
o kadar guzel sozler soyluyorum ama kimse ilgilenmiyor.
saolsun abaza yurdum insanı yuzunden bana sıra gelmiyor.salsa ya gittim yok oyle denildigi gibi erkek sıkıntısı 1 kıza 3 erkek düşüyordu,
hadi partnerleri alın dedi hoca herkes atik tabi ben boşta kaldım iyice moralim bozuldu caktirmadan WC ye gider gibi yapıp kaçtım o ortamdan.
ingilizce kursuna gittim 5 kişilik erkek kursiyer ve erkek hoca vardı benim seviyem için açılan kurda.
bana kızlarla tanışmama vesile olacak bir olay kurs ortam vb tavsiye edin.
ve de mumkunse turk erkeğinin ve turk kızının en az olduğu bir ulke adı soylermisiniz temelli oraya tasınmayı dusunuyorum olmadı.

PS: şuanki ruh halimi psikolojimi yazıya tam dokemememiş olabilirim,ama bilin ki iyi niyetle yazılmış şeyler,
vereceğiniz olumlu olumsuz butun cevaplar bana yol gosterecektir okuyan cevap yazan herkese şimdiden çok teşekkurler.
0
lovmore
(15.02.09)
bu tip şeyler planlı programlı şeyler değil. şu an sözlü olduğum ve evleneceğim insanla 6 yıl önce tesadüf olarak icq vasıtasıyla tanıştım, o ana kadar varlığından haberdar değildim. üstelik uzunca bir süre ilişki yaşamama kararı verdiğim anda şekillendi her şey. yani hayatın insana ne an ne getireceğini bilemiyorsunuz. o yüzden ingilizce kursunda metrekareye 3 hatun düşüyor, yemek kursunda sarışınlar var, hayvansever derneklerinde genelde balık eti aybalalar mevcut gibi kriterlere girmeyin. belki de salsa kursu çıkışında otobüs durağında olan birisi ile ilişkiniz olabilir.

dert tasa etmeyin demiyorum, neticede 26 yaşına kadar bir insanın ilişkisi olmaması kötü tabiki. ancak bunu bir takım planlı hareketler sonucu başarısız olduğunuz eklenen hayal kırıklığı ile katmerlemeyin. ha ne yapılabilir?

etrafınızda mutlaka bir kız arkadaşınız vardır, kanka vaziyette veya çok samimi olduğunuz. bu konuda kız milleti çok becerikli. benim hatun misal olarak esra ceyhan' dan beter. milleti evertip evertip duruyor. arkadaşınıza açılın, böyle bir sıkıntınız olduğunu bilsin. mutlaka bulur size birilerini.
0
galahad
(15.02.09)
biraz asosyal tip izlenimi edindim. öyle direkt teklif ile arkadaş sevgili olma çok nadir durumlarda olur, çok yakışıklı ya da çok güzel olma durumlarında, genelde bir ortamda ne kadar zeki esprili, ne bileyim etrafınla ne kadar çok pozitif enerji alışverişi olursa kızların o kadar dikkatini çekersin. bu da herhangi bir sosyal faaliyette olur.

yaşın için endişelenme, okulu askerliği bitirip güzel bir işe başlama için müsait bir yaş bu yaşın.

tekrar ediyorum görücü usulü ya da eş dost tavsiyesi ile olmayan bütün ilişkiler sosyal ortamlarda oluyor. o yüzden insanlarla çok vakit geçirmeye çalış. ortamda kız olması şart değil, erkek arkadaşının sevgilisin arkadaşı bile bi şekilde haberdar edilebilir senden. biraz kültür edin, biraz dikkat çekici olaylara eğil, senin bulunmadığın mekanlarda dahi senden bahsedilebilir.
0
efruz
(15.02.09)
mevzu henüz geyiğe dönmeden bi kaç deneyim ve bilgimi paylaşmak isterim arkadaşım;

bende 26 yaşında bir erkekim, uzun yıllar belkide 22 yaşına kadar doğru düzgün bir kızla çıkmadım yani evet kız arkadaşım oldu ama öyle efendim 1-2 mekana gidip gelmekten başka bir olayım olmadı, bırak böyle bir öpmeyi filan el ele tutuşmadık bile desem yeridir ve ciddi anlamda bir elin parmaklarını asla geçmez. bilgisayarcı olmamdan dolayı internetten kız kaldırma olayıda çok oldu hatta ve hatta evli 35 yaşında bir kadınlada görüştüm mektuplaştık filan zamanında ama oda benim istediğim değildi. sonra sabretmeyi ve kendimle mutlu olmayı becermeye başladım hiç bu kız olaylarını kafama takmadım hayatımda biri olsun diye düşünmedim aksine arkadaş ortamlarında kendimle mutlu bir şekilde harika zamanlar geçirmeye başladım yaklaşık 1 sene boyunca böyle oldu bu durum yaş 23 oldu, sonra birgün daha önceden tanışık olduğumuz ama merhabalaşmadan öteye gitmediğimiz bir kız karşıma çıktı ve bana aşık olduğunu söyledi ve o itirafın üstünden 3 sene geçti, hergün aşık olduğunu tekrarlayarak hayatımın tek sahibi ve evleneceğim insan oldu. çok mutlu ve evliliğe doğru giden bir beraberliğimiz var, uzun yıllar yaşayamadığım herşeyi her duyguyu onunla yaşıyorum şimdi. bende senin gibi yakışıklı olmayan ama sıfatsız bir insan değilim, extra özelliklerim yok misal osurmayla ateş yakamıyorum. sen türkiye'de tek değilsin hatta şu koca dünyada tek değilsin, senin gibi milyonlarca erkek var. yıllarca bir kızla çıkmayı bırak iki cümle kuramamış adamlar evlenip aile kurabiliyor. sadece sabret doğru zamanda doğru yerde olursan karşına aradığın insan çıkacaktır. öyle yeni yetme kız bozuntusu abuk subuk kişilerlede sırf birileriyle çıkmak adına birlikte olma zamanını ve enerjini boşa harcamış olursun. yani nokta atışı yap hayatında biri olsun ve o hayat boyu yanında olması gereken kişi olsun. bak senin açtığın bu başlığa aynı durumda olan birçok kişi cevap yazmicak, çünki erkekler arasında 18 yaşı dolduğunda genel evde milli olmamış adama top gözüyle bakarlar, sende bilirsin erkeklerin muhhabetinde şu kızı şöyle götürdüm böyle anuna koydum gibisinden muhhabetler çok olur. bir çok arkadaşım var her gece ayrı bir kızla evli barklı kadınlarla bilikte olan ama hayatlarında onları anlayabilecek ve içine düştükleri yalnızlık duygusundan çıkarabilecek bir kız yok.

naçizane tavsiyem bu duruma kafanı çok fazla yorma kendi kişisel gelişimine daha fazla önem ver ve kendinle mutlu olmayı öğren ki sonradan hayatına girecek kişiyide mutlu edebilmesini öğrenmiş ol. ayrıca günlük hayatta silik ve ezik biri gibi görünme sırf bu konu yüzünden, çünki genelde kadınlar güçlü ve kendinden emin aynı zamanda babalarına benzeyen erkeklerden hoşlanırlar. sen sırf bu yaşına kadar bir kızla çıkmadın diye silik görünürsen kadınlar sana çok fazla yaklaşmazlar.

umarım bir yardımım dokunmuştur.
0
snow bros
(15.02.09)
yazını okumaya başladığımda acaba kafaya mı alıyor bizi diye düşünmedim değil aslında ama bu kadar uzun bir yazı yazdığına göre demek ki gerçekten çok dertlisin. "şuanki ruh halimi psikolojimi yazıya tam dokemememiş olabilirim" demişsin ama paragraflarca yazman bile ruh halini ortaya koyuyor güzelce. kendi adıma, ben de dertli olduğum konularda uzuuun uzun yazıyorum ve sonra kendime şaşıyorum bunca şeyi nerden bulup yazdım diye.

neyse... senin konun hakkında şahsi yorumumu yapayım. sakın beni yanlış anlama! sana herhangi bir yafta yapıştırmaya falan çalışmıyorum ama bence işe psikolojik yardım alarak başlamalısın. evet, çok klasik bir tavsiye oldu biliyorum ama yazdıklarından da anlaşılıyor ki kendine güvenini tamamen kaybetmişsin. önce kendine güvenini sağlaman gerek. bu ruh haliyle karşına fırsatlar çıksa bile sağlıklı bir şekilde değerlendiremezsin zaten. kendin de söylemişsin artık kızlara yanaşmaya cesaret edemediğini. eskiden param yoktu ama şimdi çok iyi bir işim var demişsin. öyleyse psikolojik yardım almak için mali açıdan da bir engelin olmayacaktır. insanlar hala önyargıyla yaklaşıyor bu terapi olaylarına. kişi, kendi kabullense de acaba çevresindekiler hakkında ne düşünür diye tereddüt edip bir psikoloğa gitmekten çekinirler. ama bence senin şu anki ruh halin (yazdıklarını okuyunca berbat durumda olduğu anlaşılıyor) "elalem ne der"lere takılacak durumu aşmış çoktan. önce kendinle olan sorunlarını halletmelisin ki asıl sorununa dönebilesin.

çok klişe bir tavsiye oldu ama 10 kişiye sorsan bence 8'i sana psikolojik yardım alman konusunda tavsiyede bulunur.
yalnızlık çok zordur bilirim. seni çok iyi anlayabiliyorum. umarım sorunlarını halledersin.
0
daysleeper
(15.02.09)
kötü bir şey değil ki şu yaşına kadar birileriyle birlikte olmamış olman. önemli olan senin kendini nasıl hissettiğin. kaldı ki, bence vatana millete dünyaya yararlı bir birey olmak yönelimli hedefin daha anlamlıdır, bir iki kızla birlikte olmaktan.
ancak çok endişe edilecek bir durumda değilsin. kadın erkek ilişkisinden beklentin ne tabi bunu sorgulamak lazım. yani sikerim olayım budur polemiğe girmem gibi düşünüyorsan, zaten bu sağlıklı bir ilişki arayışında olduğun anlamını taşımaz (verdiğin birkaç örnekten anladığım bu).
birilerinin bir şeyler yapmış olması seni rahatsız etmemeli bence. önemli olan senin yaşam karşısındaki duruşun nedir? sen kendine nasıl bir rol biçiyorsun? buna bak derim ben.
ha evleneyim artık yaş oldu diyorsan, bu sefer sana söyleyeceğim şey şu olur: annene danış, o yoksa kız kardeş abla felan. eş dost akraba sana en uygun düşecek insanı bulacaklardır. bu kötü bir şey de değpildir üstelik. kadın erkek ilişkisinde rumuz mutluluksa, önemli olan onu sana sağlayacak olanı nasıl elde ettiğin değildir. şu halde bence biraz da bu alanlara yönel. biraz geleneksel bulabilirsin, ama dediğim gibi kimin sana ne sağlayacağı bilinemez.
kasma ayrıca bu kadar. bu sefer de lan bende bir bok mu var da kimse bana yanaşmıyor? düşüncelerine paranoyalara kapılabilirsin. onun sonu daha kötü olur. rahat ol, zamanı geldiğinde şu veya bu şekilde nasibin neyse o seni bulur!
0
fempusay
(15.02.09)
Author'la konuşun, o sizi kanatları altına alsın. Tabi ta kendisi değilseniz.
0
endless dream
(15.02.09)
yazıyı okurken duygulandım. herşeyi açık seçik anlatmışsın. istediğini açık seçik belirtmişsin. bunları söylemek birçok insana o kadar zor gelir ki, söyleyemez. bu yüzden tebrik ederim seni.

yukarda da belirttikleri gibi bu işler öyle hadi tanıştık çıkalım mantığıyla olmuyor abicim. örneğin herhangi bir kızla tanışsan büyük ihtimalle onu potansiyel kız arkadaşı/sevgili olarak göreceksin ve kız senden ilk etapta soğuyacak. erkeklerle nasıl arkadaş oluyorsan kızlarla da öyle ol. sanki onlar senin için farklıymış gibi davranma. çok seri bişekilde soru sorma hatta hiç sorma. bak göreceksin onlar sana soracak. biraz sabır biraz gizem katsan olaya nasılda aranan insan olacaksın. ilk başta ilgilenme yani tanıştığın biriyle çok ilgiliymiş gibi davranma. mesela bir olumsuzluğun var (atıyorum ayakkabın yırtık) bunu ondan utanarak sıkılarak gizleme. direk söyle. bak gülcihan ayakkabım yırtık görüyormusun. sende yeni yeni ayakkabılar giy. hiç düşünme bizi. gibilerinden. bu onun çok hoşuna gidecek. bu verdiğim sadece saçma sapan bir örnekti. bu herşey için geçerli. kızlarla kanki olmayı malesef beceremiyoruz. yapamıyoruz. direk sevgilimiz olsun istiyoruz. hemen çıkalım öpüşelim sevişelim istiyoruz. ama önce arkadaş olsak şakalaşsak yeri geldiğinde önemsemesek yeri geldiğinde ciddi ciddi tartışsak bak nasılda kendileri gelecek. kendileri arıyacak. kkendileri isteyecek.

tanışma olanakları hakkında bi fikrim olamıyacak malesef. ben daha çok tanıştıktan sonra izleyeceğin yolları söyledim.
0
guess
(15.02.09)
çok teşekkurler gerçekten çok guzel tespitlerde yorumlarda tavsiyelerde bulundunuz.ekşi duyuruyu bu yuzden çok seviyorum,biraz olsun içim ferahladı ,çok ümitsiz değilim aslında dün 14 şubat dolayısıyla duygu yogunluğu diyelim :)
0
🌸lovmore
(15.02.09)
slm
öneri maddelerimiz aşağıdadır:

1. hergün tanımadığın en az 10 kişiyle, bahaneler yaratarak sohbet etmek,

2. ilk başta iyi kötü demeden herhangi bir arkadaş grubu edinmek (erkek arkadaş bulamayana kız arkadaş hiiç yok) ,

3. evet, kız arkadaş aramayı bırakmak, iyi yemek yapmaya başlamak,

4. kendine güvenme konusunda eksikleri saptamak ve çözüm yolları bulmak,

5. asla ve kat'a ezik ve silik bir tip olmamak,

6. hiç tv izlememek, başkalarıyla (mesela iş arkadaşları) sohbet etmeyi engelliyor mu diye düşünmek,

7. bayan iş arkadaşların da içinde olduğu partiler ya da öğle yemekleri vs ayarlamak, varsa katılmak,

8. evrenin yasalarının istedeğimize göre çalışmadığını unutmayarak, "ille de şimdi olsun" düşüncesinden vaz geçmek,

9. üniversitelerin gerçek amaçlarından birinin, kişilere eş bulma fırsatı tanıdığını unutmamak,

10. aranan "özel" kadınların sayısının pek az olduğunu unutmadan "aramaya inanmak".

bir yastıkta kocamanız dileğiyle...
0
kabablanka
(15.02.09)
Amaca yonelik davranmalisin;
1-Amac ureme disi coitus ise: aksamlari baykus olacan
2-Amac ureme amacli ise: carsi pazar dolasacan. Arkadas gruplarina katilacan, ve elegini duvara asacan. Insanlara farkli gozle bakmayi ogrenmelisin. Cok guzel bir kadinin yatakta put gibi kalabilme ihtimali ile normal bir ablanin azgin bir kediye donusmesi arasinda tercih yapabilecegini hic unutma. Cocuklarina iyi bakabilecek bir kadin bul ve ailesini tanimadan kesin bir iliskiye -uzun vadeli- girme...
Bu nasihatlari cok genc ogrenmek var -deneye yanila cok sancili oluyor soyliyim- veya paramedic abini dinlemek var adamim.

en onemlisi, let it flow kiddo, her sey zamanla en iyisine varir be kardesim. sabir etmelisin.. dediklerimi unutma, fazla dusunme.
0
paramedic
(15.02.09)
bende yalnızım!çok ortama gitmeye çalıştım.aynı senin gibi kurslar aktiviteler falan..ama sewgili bulmayı geç sıkı muhabbet edebilecek birileri bile bulamadım.kalıcı arkadaşlık istedim hep ama olmuo bi türlü.herkes kendi derdinde.senin itiraf.com gibi oldu ama:D yalnız değilsin.ben varım:)
0
esintube
(27.08.09)
(4)

Köpekte yaralanma.

bendegonderdim
ufak cizik veya yaralanmalarda(kavga veya diken batması ya da böcek ısırıgı) köpeklere ne gibi bir bakım yapabilirim? kullanabilecegim genel bakım ilaci var midir? antibakteriyal veya rahatlatıcı bir ilac olabilir. bir de uyuzun baslangic evresinde köpeklerde ne gibi belirtiler olusur?
ufak cizik veya yaralanmalarda(kavga veya diken batması ya da böcek ısırıgı) köpeklere ne gibi bir bakım yapabilirim? kullanabilecegim genel bakım ilaci var midir? antibakteriyal veya rahatlatıcı bir ilac olabilir. bir de uyuzun baslangic evresinde köpeklerde ne gibi belirtiler olusur?
0
bendegonderdim
(07.02.09)
baticon kullanılabilir. fakat dikkat edin baticonlu yarayı yalayınca kusar köpek. uyuz konusunda çok bilgim yok ama mesela vücudun belli bir yerinde tüy kalmaz deri gözükür bitek. o olabilir... tavsiyem veterinere telefon açın yahut bir petshop'a girin, genelde ıvır zıvır bir sürü ürün olur. anti bakteriyel temizleme mendilleri vardı mesela köpekler için o olabilir...
0
redlinetheturk
(07.02.09)
baticon iyidir. merhem sürmek dışında yapılacak en güzel şey ise, yara eğer köpeğin patisindeyse ona sıkı bir patik giydirmektir. maalesef yaraların canını okuma gibi kötü huyları olduğundan patik de kar etmeyebilir. o zaman elbet ki yara enfeksiyon kapar. veterinere götürürsün. köpeğin kafasına şeffaf, antenvari, ilginç bir plastik nesne takar. köpek eve geldiğinde, kafasındakine hakim olamadığından ve görüş alanı azaldığından her yeri birbirine katar. kırılan tabak çanağa, devrilen vazoya doyamazsın.
(...)
0
jack of hearts
(07.02.09)
uyuzda once bolgesel olarak derideki killar azalir ve kasinir. zamanla kasinmalar iyice artar, vucudu yara olur, cok kotu kokar ve deride tuy hic kalmaz.
not: kopegin kasiniyorsa ve yine tuyde bolgesel azalma varsa bu egzama da olabilir.
0
pyro clustic flow
(07.02.09)
baticon bu konuda iyidir. ancak bu tip durumlarda asla gözden kaçırmamanız gereken şey, yaranın etrafını traş etmektir. yara etrafında olan tüyler enfeksiyon riskini yaratır, enfeksiyon olmasa bile iyileşmeyi geciktirir.
0
galahad
(07.02.09)
(6)

Acil yuva arayan ares isimli köpek

hakkibulut
"Ares, bacağına sert bir cisimle vurulmuş halde bulundu. Ufak çapta bir incinmeymiş, bir şeyi kalmadı. Ancak bulunduğu yere geri götürüldüğü takdirde itlaf edilmesi söz konusu. Çok acil yuva arıyoruz kendisine.Ares erkek, 1 yaşında, çoban melezi. Çok korumacı, tuvalet eğitimi olan, akıllı mı akıllı
"Ares, bacağına sert bir cisimle vurulmuş halde bulundu. Ufak çapta bir incinmeymiş, bir şeyi kalmadı. Ancak bulunduğu yere geri götürüldüğü takdirde itlaf edilmesi söz konusu. Çok acil yuva arıyoruz kendisine.
Ares erkek, 1 yaşında, çoban melezi. Çok korumacı, tuvalet eğitimi olan, akıllı mı akıllı bir yavru."

tuvalet eğitimi almış hem de. ben bile tam olarak alamadım.

bu zorluklarla geçmiş 1 senelik ömrün mutlu devam etmesini istiyorsanız lütfen sahiplenebilecek yakınlarınıza haber verin. duygu sömürüsü yapın. bir tanesini sokaktan ve ölümden kurtarabilirsek ne mutlu bize.

not: ismini bile değiştirmenize razı. keza geçici olarak verildi kendisine. ama hoşuna gittiğini de belirtmeliyim.
0
hakkibulut
(06.02.09)
bulunduğu yere geri götürüldüğünde itlaf edilmesi mi? neresi orası amerika falan mı? burada kimse kimseyi itlaf edemez, köpeğin kuduz olmadığı da apaçık ortada.
0
redlinetheturk
(06.02.09)
öyle bir ederler ki hem de.

umarım yeni bir ev bulur kendine.
0
robin crusoe
(06.02.09)
sevgili redline doğru diyor, misak-ı milli sınırları içinde hiç bir zaman köpek itlafı olmamıştır, hatta belediyelerimiz bu konuda çok düşünceli ve hayvan haklarına saygılıdır. bu ülkede barınaklarda bile köpek itlafı yapılmaz, her şey 4/4 lüktür. tür. tü. t.....

hocam köpek nerede, bu tip ilanlarda lokasyon bilgisi de verirseniz hiç olmazsa daha sağlıklı bir araştırma yapılır.
0
galahad
(06.02.09)
birseyler yapabilmeyi cok isterdim:( ancak kopegi beykoz hayvan barınağı dışında bir barınağa mesela yedikuleye goturebilirsen. bu hayvancağız kotu durumda diye, en azından kısa bir süre yer sağlayabilirler ona. umarım iyi olur yakın zamanda.
0
berrak sudaki kırmızı balık
(06.02.09)
istanbul'da ares. yakın çevredeki illere de yolculuk edebilir ama.
0
🌸hakkibulut
(06.02.09)
entellektüel kesim benim gibi cahil bir kişiyi iki dakikada cehennemin dibine soktu :(
yüce türk devletine olan güvenimi nasıl da sarstınız :((
sevgili galahad bu yarak gibi yerde hayvan haklarının bit kadar önemi olmadığını ben de biliyorum. fakat köpeğin itlaf edilme ihtimali var demek, birileri bunu öldürecek biliyorum bunu demek. bu belgelenip sorumluların götünden kan alınır, hele ki yerel seçim döneminde.
0
redlinetheturk
(06.02.09)
(9)

tc ne demek?

atmosphere
binbaşı ersever'in itirafları kitabında bir diyalog var. ayrılıkçılar tc der gibi şeyler. "pkk'lılar tc'yi başka bir anlamda kullanıyorlar. onu başka bir sohbette söylerim sana" diyor ersever, soner yalçın'a. kürtçe bir kısaltma olabilir mi?edit: soru anlaşılmamış galiba. thalamus'un dediğinden bahs
binbaşı ersever'in itirafları kitabında bir diyalog var. ayrılıkçılar tc der gibi şeyler.

"pkk'lılar tc'yi başka bir anlamda kullanıyorlar. onu başka bir sohbette söylerim sana" diyor ersever, soner yalçın'a. kürtçe bir kısaltma olabilir mi?

edit: soru anlaşılmamış galiba. thalamus'un dediğinden bahsediyorum.

ersever: tc'nin ne demek olduğunu size başka bir zaman söylerim...
0
atmosphere
(03.02.09)
Türkiye Cumhuriyeti demek. Teröristler kendilerini devletin bir parçası olarak görmedikleri için uzaktan TC derler.
0
ataturkiye
(03.02.09)
pkk kısaltmasını pekeke veya pekaka gibi okumaya benzer biraz. Aslında çok da anlamı, mantığı bulunan bir şey değil. tuhaf bir ülke burası.
0
rygard
(03.02.09)
hatta teeece de demezler, tece diyip kestirip atarlar. (mis)
0
fdegir
(03.02.09)
t.c.'nin türkiye cumhuriyeti anlamına geldiğini soner yalçın da biliyordur.

ersever'in kastettiği başka bir şey olsa gerek.
0
thalamus
(03.02.09)
tecavüz olabilir mi? kaynak= kıç nahiyem.
0
galahad
(03.02.09)
Aynen o anlam işte. Herkesin bildiğini açıklamayıp böyle yarım yamalak sır gibi söylemek iyi bir merak uyandırma biçimidir.
0
ataturkiye
(03.02.09)
türkiye'nin kürt topraklarında işgalci olduğunu düşündüklerinden dolayı "türkiye cumhuriyeti" demek yerine "tecavüzcü coşkun" dediklerini duymuştum.

edit: ben bunu yazarken want2die da aynı konudan bahsetmiş. demek ki ilkokul esprisini duruma uyarlamış olabilirler.
0
lancelot du lac
(03.02.09)
recep tayyip erdoğan'a "rte" demek gibi bir şeydir.
0
tembel degilim useniyorum
(03.02.09)
belki yardımcı olur (bkz: #8695906)
www.serander.net
0
yapacakbirseyyok
(03.02.09)
(15)

Moderatörler..

dambil
Evet merak ettim. Çoğumuzun daha önceden herhangi bir moderatörle mesajlaşmışlığı vardır. Kişilikleri hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Bazı mesajlaşmalarda ters tepmeler oluyor vs vs. Şöyle aklınıza moderatörler geldiğinde ne çağrıştırıyor filan söyleseniz (tabi daha önceki konuşmalarınıza
Evet merak ettim. Çoğumuzun daha önceden herhangi bir moderatörle mesajlaşmışlığı vardır. Kişilikleri hakkında ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Bazı mesajlaşmalarda ters tepmeler oluyor vs vs. Şöyle aklınıza moderatörler geldiğinde ne çağrıştırıyor filan söyleseniz (tabi daha önceki konuşmalarınıza dayanarak) ne hoş olur.

Dikkat: gerçek hayatları değil moderatör olarak tavırlarını yazmanızdır soru.

Benim yazmam gerekirse;

Galadnikov: Sanırsam en kibar moderatör. Mesajlarla ve sözlükle gayet ilgili. Hatta bu ilgi öylesine yoğun ki bazen mesajlar kaynayabiliyor arada.

Kimi raikkonen: Yılların getirdiği kibir. Kibar cevabıyla rastlaşmadım sanırsam daha=)ama doğruya doğru her mesaja cevap verir ve ilgilenir.

Eski ve Neutralife: Birer ikişer kez mesajlaştım. sıradışı bir tavırları yoktu.

farkındayım pek amaçlı bir hareket değil ama sıkıldım işte=)
0
dambil
(30.01.09)
kimi raikkonen tam bi kocaelisporlu.. laf ettirtmem =)
0
kirkbir
(30.01.09)
valla kimiye laf ettin ya tam dayakliksin. adam neredeyse herkese cevap veriyor gerektigi kadar kibarligini falan bilmem ama olmasi gerektigi gibi moderator. neutralife zaten mod mu degil mi pek farkinda bile olmadim. araya kaynamis gibi sanki. derin sozlugun adami olabilir. eski de ona yakin. onun disinda kaamos da tatli-sert cozemedim pek. armonipolisi niye birakmadi moderatorlugu hala anlamadim. galadnikov da raikkonen'e yakin ve aktif bir moderator. mesaj konusunda iyi, rep gucu yuksek :p yeni oldugu icin de olabilir belki bu. zamanla o da bikip guru gibi olursa bilemem.
0
katafalk
(30.01.09)
kimi bence kibirli değil, yoğunluktan öyle olmuş olabilir.

zamanında mesajla yaptığım bi ispiyona "sildim, teşekkürler" diye cevap yazmıştı. daha sonra yine mesajla yaptığım hatalı ispiyonu da "bunlar legal ki" diyerek yanıtlamıştı. bi kibrini görmedim, hatta ispiyonuma cevap yazan ilk moderatördü ve şaşırmıştım.

galadnikov'a yaptığım ispiyonları da modlog'dan takip ediyorum, cevap gelmese de siliniyor doğruysa. gerçi birini eski birini neutralife sildi neden bilmiyorum ama...
0
infernal majesty
(30.01.09)
bence de kimi ile galadnikov un yorumlarinin birbiriyle swap edilmesi gerek. yillarin getirdigi kibir ne ya? ikiside 6 nesil. galadnikova yillar kibir getirmiyor mu?
0
ne nicki be
(30.01.09)
moderatör olarak geçirilen yılları kastetmiştim. şu yorumlarda salldığım hiçbir şey yoktur. hepsi deneyimlenmiştir. ayrıca kimi raikkonen in hakkını yemek istemem, gayet saygı duymaktayım kendisine ama öyle bir şey sezmiştim cevaplarında zamanında..
0
🌸dambil
(30.01.09)
film falan izlemek güzel bir uğraştır pekala?
0
vital
(30.01.09)
bir de sozlukteki moderator aktivitesinde, gorebilirsin son 1 ayda en cok calisan moderatoru. 4-5 aydir kimi listenin tepesinde diye biliyorum.
0
ne nicki be
(30.01.09)
hehe ilginç bir soru. kimse gerçek düşündüklerini yazmaz bence. sonuçta duyuru'ya giriyorlar, bunları da okuyacaklardır.

ben de kimi'nin kibirli olduğuna katılmıyorum. kısa cevap vermesi sizde kibirli olduğu izlenimini bırakmış olabilir. galadnikov'u zaten herkes buradan biliyor. kimsenin farklı bir şey diyeceğini sanmıyorum.

kaamos bence muhabbeti iyi biri. mesajımın alakasız bir kelimesinden güzel espriler çıkartıyor. gülüyoruz ailecek. eski kibar cevaplar veren biri. kays el mecnun ile neutralife pek etli sütlüye karışmıyor gözüküyorlar.

armonipolisi niye moderatör hala onu ben de merak ediyorum :p
0
deckard
(30.01.09)
- eski yenilerden gerrain'in üstüne tanımam. uzun uzun anlatmayayım, özetle kral adam işte.

- kimselerin sevmediği eski eskilerden guru da gayet kibar ve konuşkan biri.

- ssg ters. özetle ters evet.
0
gxix
(30.01.09)
kaamos en iyi moderator bence. en sacma salak mesaja bile uzun uzun cevap veriyor, diger moderatorlerin cogu oldukca mesafeliyken esprili ve sicakkanli yaklasiyor. en cok ispiyonum kendisinden donuyor olsa da oyum kaamos'a.

galadnikov da burada da yardimci oluyor filan, hic mesajlasmam olmadi ama iyi bir moderator oldugunu dusunuyorum.

digerleriyle pek hukukum olmadi acikcasi.
0
lykos
(30.01.09)
ben de az buçuk gözlemledim. kimi net insan.''olur'' veya ''olmaz'' deyip geçiyor, kibir gibi değil. galadnikov açıklama seviyor, moderasyonun halkla ilişkiler sorumlusu gibi; gerrain'in ''moderatörken sözlük o kadar da eğlenceli gelmiyor.'' sözü galadnikov için pek geçerli değil, gayet eğlenmiş görünüyor. lykos da bahsetmiş, daha önce de bir yerlerde okumuştum; ispiyonları en çok geri çeviren kaamos'muş. sözlük formatını mümkün olduğunca esnetiyor sanırım. kaamos'un da sert mizaçlı olmadığını burdan çıkarabiliriz.
0
egilincecataligozukmeyenentelmuslukcu
(30.01.09)
önceki gün sourberry' de olan programını dinleyene kadar kaamos' u böyle barbaros gibi, toygar gibi kodumu oturtan bir erkek sanıyordum. kimi ise ne zaman mesaj atsam mutlaka dönmüştür, benim gibi yüzlerce insan olduğunu ve yüzlerce cevap attığını düşününce takdir edilesi geliyor.
0
galahad
(30.01.09)
bence kuralları en esnek tutan neutralife. en çok o ispiyonumu geri çevirdi. aynı ispiyonu başka biri sildi (kim bilmiyorum. silindiğinde isim verilmiyor). entry yoruma açık bi entry ise neutralife genellikle silinmesin diyen taraf oluyor.
0
deckard
(30.01.09)
bi tek kimiyle bi kaç kez mesajlaştım. baya anlayışlı ve zeki biri. hiç bi kibirliliğine rastlamadım. gayet olgun ve babacan bi tavrı var.
0
zengin mineralli maden suyu
(31.01.09)
kimi raikkonen kibirli filan değil, nerden çıkardınız? belki ciddi diyebilirsiniz.

bu sözlükte gördüğüm en aklı başında, sağduyulu insanların başında. kibardır, yardımseverdir. bi sürü saçma salak sorunuza bile öf demez, oturur açıklar.

yalnız bu yazdıklarımın üstüne adamı mesaj yağmuruna tutmayın. :)) günahtır.
0
mea maxima culpa
(31.01.09)
(10)

Laboratuvarda Üretilen Hayvanlar

forumtrak
Türlerin genleriyle oynanarak üretilen hayvanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin ev kedisi olarak en uygun kedilerden birisi olan honey bear'ı almak ister misiniz? yoksa onun yerine daha doğal bir kedi mi istersiniz? aynı şey köpekler ve balıklar için de geçerli.(bkz: iran kedisi)(bkz: honey bea
Türlerin genleriyle oynanarak üretilen hayvanlar hakkında ne düşünüyorsunuz? örneğin ev kedisi olarak en uygun kedilerden birisi olan honey bear'ı almak ister misiniz? yoksa onun yerine daha doğal bir kedi mi istersiniz? aynı şey köpekler ve balıklar için de geçerli.
(bkz: iran kedisi)
(bkz: honey bear)
(bkz: papagan baligi)
0
forumtrak
(30.01.09)
peki etik midir bu sizce?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
nasa onaylı kendi ekosistemini kendi kuran ve içinde canlı yaşamını sağlayan sistemler var. laboratuvarda üretilen hayvanların allahı onlar. mis gibiler, ne yem, ne hava, ne su değiştirme, hiçbi dertleri yok. hepsini fanustaki kendiliğinden gelişen ekosistem sağlıyor. onları tavsiye ederim.

ha hayvanlar bi halta benzemiyor orası ayrı. bildiğin tırnak ucu kadar balıklar.
0
deckard
(30.01.09)
etiktir bence ya. öyle doğal hayata zarar verecek bir boyutta değil sandığım kadarıyla dolayısıyla bir canlıya zarar verilmiyor.
0
dambil
(30.01.09)
gunumuzde pek cok hayvan neslinin tukenme tehdidi altinda oldugunu goz onune alirsak bence etiklik kimsenin umurunda olmamali. sonucta ilerde bu hayvanlarin da laboratuvarlarda uretilmesi ve dogaya birakilip tekrar denge saglanmasi baya mantikli geliyo bana.
0
blackworld
(30.01.09)
etik dışı olmasını düşünmemenin nedeni örneğin papağan balıklarının genleriyle oynayarak futbol takımı renklerini elde ediliyor(bunun etikliği tartışılır tabi) ama daha kötüsü atıyorum 100 adet papağan balığı yavrusu üretilirse büyük bir oranı hilkat garibesi oluyor ve imha ediyorlar (ki bu türün üreme özelliği olmaması da cabası).

iran kedilerine bakacak olursak, iran kedisi başlığında bir çok kusurları gösterilmiş bu hayvanın. nefes alma problemi, hassaslık vs.

son olarak honey bear cinsi kedinin ise hiç bir sorunu yok. hatta süper bir kedi. tek sorunu bilimadamları olmasaydı bu tür meydane gelmeyecekti. yapay olması tercih edilmemesi için bir etken midir demek istiyorum aslında? yapaylık sadece bana itici geliyor olamaz değil mi?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
köpek dediğiniz şey öyle üremez, daha çok doğal yolları tercih eder.

(bkz: laboratuvar kopegi/@galahad)

seçici üretim ile üreme olayı ayrıdır, bunu deney tüpleri vasıtasıyla yapmak veya dondurulmuş sperm ile enjeksiyon olayı farklıdır. henüz teknolojimiz o yönde yeterli ızda değil. ha köpek ırkları mı, yoksa közmük gibi ilk köpek mi derseniz; köpek ırkları elbet.
0
galahad
(30.01.09)
yok olaya iki açıdan da bakıyorum aslında. buraya sadece hayvanlar açısından yansıttım. ama bir şeyin recursive olması anlamsız olduğunu göstermez ki. "yapay olmak kötüdür. yapaylık neden kötüdür ki? çünkü yapay olduğu içindir" bana göre mantıklı. yani kişisel biraz. gerçi olaya sadece hayvanlar açısından bakmasam da benim için durum bu. örneğin birisi renkli lens takmışsa, estetik yaptırmışsa hiç bir özelliği kalmıyor gözümde. antipatik geliyor. benim gibi düşünen var mı onu merak ediyorum aslında biraz da.
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
kirma olarak uretilen hayvanlarda bir sorun yok sanirim. ama laboratuvar ortaminda hayvanlarin uretilmesi bir yana hayvanlarin deneylerde kullanilmasi daha beter. tabi bunlari insan hayatini kurtarmak icin yapiyorlar ve hayvan hayatiyla oynuyorlar, ne kadar etik siz dusunun artik.
0
ermanen
(30.01.09)
@mrtksn,
bilmiyorum ben mi anlatamıyorum ama demek istediğim "genetiği değiştirmek yanlış olması şartı ile genetiği değiştirilmiş hayvan üretmek yanlış mıdır?" değil. kaldı ki genetiği değiştirilince üretilmiş oluyor zaten. asıl demek istediğim genetiği değiştirmek yanlış mıdır? yanlışsa genetiği değiştirilmiş canlı yetiştirmek, beslemek de yanlış mıdır?
0
🌸forumtrak
(30.01.09)
@mrtksn senin dedigin turlerin yok olmasi durumu dogal nedenlerle oluyor. ne yazikki gunumuzde cesitli hayvanlar gerek kurkleri gerek disleri nedeniyle cesitli nedenlerle insanlar tarafindan katlediliyor. ha eger bu insanlar senin bakis acinla dogal dengenin icindeyse onu bilmem. boyle bakildiginda kuresel isinmadan normal deyip geceriz o zaman. Benim dedigim olay bundan 50-100 yil sonra suanki bengal kaplanlari veya balina gibi hayvanlarin laboratuar ortaminda uretilmesi. ha ne ladar etik disi olur o tartisilir.
0
blackworld
(31.01.09)
(4)

Yavru rottweiller im HERŞEYİ yiyor

bore
arkadaşlar böyle bir sorunum var. rottweiller ev arkadaşımıza doğumgünü hediyemizdi, o evladı gibi sevdiği, peşinden ayrılmadığı için keyifle uğraşıyordu. Fakat sömestr dönemi dolayısıyla köpek arkadaşımla gidemediği için bi süre benimle kalmak zorunda. garibim tam 2 aylık anadan, babadan safkan rot
arkadaşlar böyle bir sorunum var. rottweiller ev arkadaşımıza doğumgünü hediyemizdi, o evladı gibi sevdiği, peşinden ayrılmadığı için keyifle uğraşıyordu. Fakat sömestr dönemi dolayısıyla köpek arkadaşımla gidemediği için bi süre benimle kalmak zorunda. garibim tam 2 aylık anadan, babadan safkan rottweiller haliyle oyuncu neşeli bıcır bıcır bi it. hayvancağız yiyebileceği herşeyi ama herşeyi yiyor ve kesinlikle doymuyor. mesela duvar rutubetini patisiyle döküp boya yiyor, sunta kırıkları yiyor, kumaş yiyor tütsü yiyor, taş, kum, beton, tahta kesinlikle hiç bir ayrım yapmadan kısacası ağzına sığan herşeyi yiyor. sürekli ağzından birşeyler çıkartıyorum ve boş bırakmaya gelmiyor, ben farkında değilken kendine zarar vericek birşey yemesinden korkuyorum. bunun önüne nasıl geçebilirim, nasıl bir eğitim lazım, veya hafiften hırpalamak mı gerekir, 2 haftalık geçici bir önlemde olabilir, yardımlarinizi bekliyorum.
0
bore
(18.01.09)
köpeğinizi çalıştırmanız lazım, 2 aylık köpek nasıl çalışır? sizinle odaklı oyunlar oynasın, ama bu oyunlar genelde top veya plastik oyuncaklar gibi köpeğin focus tabir edilen dikkati ile takip edebileceği şekilde olmalı. konsantre olan yavru köpek daha çok enerji harcar ve bunu dengelemek için daha çok yatar veya sakin durur. elinizdeki köpek netice itibariyle iş köpeği.

ha bu arada 2 aylık köpek diş değiştirme dönemindedir. şu anda diş eti kaşıntısı had safhada, o yüzden bulduğunu kemirir normaldir, benim köpeğim benim kollarımı kemirirdi misal. haftalarca müslüm gürses konserinden çıkmış sıla ve yavuklu hasreti çeken obsesif fanatik gibi gezdim durdum, harita gibiydi kollarım. diş etlerini kaşıyabilirsiniz, veya pet shoplarda satılan kemirme çubuklarından alabilirsiniz.

hayvan sürekli yiyor diye sürekli önüne bir şeyler vermeyin, sürekli besin alan köpek haliyle o besinden aldığı enerjiyi atar, atamadığı kilo olarak döner. günde 3 X 150 gram kaliteli bir mama ile beslenme problemini çözersiniz.

bu sorduğunuz sorunun eğitimi yok. ha ben köpeğinizi sakın hırpalamayın filan demem, köpek hırpalanması da bir eğitim çeşidi, eğitimin her türüne eyvallah, ama köpek doğal bir hareket yaptığı için hırpalamayın, o cezayı anlamaz köpek. dişiniz ağrıyor, girdiniz mutfağa babanızın rakısı ile gargara yaparken babanız sizi yakaladı. bastı tokatı alından burnunuza doğru, ne hissedersiniz? aynısı köpek içinde geçerli.

hava soğuk filan dinlemeyin. sadece hijyeninden ve güvenliğinden emin olduğunuz bir yere köpeği çıkartın. alın bir top kovalasın dursun, sonra kucaklar eve getirirsiniz. emin olun o gün bir şey kemirmez.

not : önlem olarak bir şey ekleme ihtiyacı hissettim. veterinerlerde acı spreyler vardır. elektrik kablolarının üzerine mutlaka sıkın. kablo ısırmasın, titretmeyin köpeği.


edit : sakın ağızlık işine girişmeyin. sosyalizasyon periyodunda olan bir köpek cisimleri tanımak için ya koklar, ya da tadar. ağızlık takmanız tad fazını engeller.
0
galahad
(18.01.09)
vurun ağzına yüzüne. ya da ısırmasın diye takılan ağızlıklardan alabilirsiniz. yemek yemelerini de engelliyor bu aparatlar haliyle.
0
passenger
(18.01.09)
ilgi çekmek için yada sahibini istediği için kendince protesto ediyor olabilir. 2 aylık olduğundan diş çıkartıyor ve dişlerini kaşımak içinde kemiriyor olabilr. Diş kasımak için işlenmiş kemikler var. Onlardan alabilirsin ve birazda ilgi ...

imza: dinomazunun köpek sahibi arkadaşı :P
0
dinomazu
(18.01.09)
merhaba bu probleminiz köpek henüz küçük olduğundan yediği gıdalardan vücudunun ihtiyacı olan kalsiyumu alamıyorsa bu tür 'pika' diye tabir ettiğimiz yeme bozuklukları sıklıkla görülebilir..öncelikle kalsiyum takviyesi yapın 15-20 gün sonra hala geçmediyse tekrar yazın..
0
mene
(18.01.09)
(8)

Yeni doğmuş bebe + Golden Retriever uyumu

prompter
Bir buçuk yaşında dişi ve aacayip zilli bir golden retriever babasıyım. Yaza evlenme planlarım var. Mamafih çevremden sürekli "Evlenince köpeği ver, çocuk olunca mikrop kapar, hasta olur, maf olur" gibi laflar işitiyorum. Var mıdır bunun hakikati yoksa kızımla mutluluğumu mu kıskanıyorlar? Yeni doğa
Bir buçuk yaşında dişi ve aacayip zilli bir golden retriever babasıyım. Yaza evlenme planlarım var. Mamafih çevremden sürekli "Evlenince köpeği ver, çocuk olunca mikrop kapar, hasta olur, maf olur" gibi laflar işitiyorum. Var mıdır bunun hakikati yoksa kızımla mutluluğumu mu kıskanıyorlar? Yeni doğan bebeğe zararı var mıdır evdeki köpeğin?
0
prompter
(16.01.09)
Ben bu hayvan işlerinden anlamam, hiç kedim köpeğim olmadı ve olmayacak.
Ancak,

Çocukla beraber köpek olacaksa en uygunu golden retriever diye bir yazı okumuşluğum var. Hatta şöyle bir magazin haberinin devamı niteliğindeki bebek-köpek, çocuk-köpek durumları için uzman görüşü eklentili bir haberdeydi.

Bir ülkede bir ailenin golden retriever köpeği ve küçük bir bebekleri var. Köpek hep bebeğin odasında uyuyor ve genel olarak çocuğa korumacı bir tavır sergiliyor. Bir gece bir sebepten çocuğun solunumu duruyor(bir şey yutuyor galiba bebek), bebek haliyle ağlayamıyor bile. Ama yattığı yerden bebeğin solunum sesini dinleyen golden retriever bu ses kesilince birşeylerin ters gittiğini anlayıp hemen gidip anne-babayı uyandırıyor. Anne baba gelip bebeğin solunumunu tekrar açmayı başarıyor ve köpek bebeğin hayatını kurtarmış oluyor.
0
delikan76
(16.01.09)
İnsanlar bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı çok seviyorlar prompter.
Biz de evdeki iki kedimizden ve yakında çocuk sahibi olmayı düşünmemizden ötürü benzer şeyleri yaşıyoruz..
Evinizi bir hayvanla paylaşıyorsanız , bu tip söylenmelere karşı bir bağışıklık geliştirmek zorundasınız. Bu nedenle "çocuk mikrop kapar, nefesi kesilir, tüy yutuluyormuş , ciğerine yapışıyormuş, nah bu kadar kist yapıyormuş, bıdı bıdı" diye sürüp giden söylenmelere lütfen kulak asmayın..Ya da bunları söyleyen insanlara bunları nerden bildiklerini sorun.Ya "bir yerde(?)" okumuşlardır , ya komşularından duymuşlardır , ya da amcalarının eniştesinin cücüğünün oğluna evdeki köpek yüzünden bir şey(?) olmuştur..

Bu tip insanlara ; aşılı , sağlıklı ve gerekli veteriner ziyaretleri yapılan bir köpeğin herhangi bir tehdit içermeyeceğini izah etmeniz lazım.Ya da nasılsa kimse sallamıyor , siz onları boşverin , içinizi rahat tutun gerisini de boşverin.

Bence yapmanız gereken şey, internette kapsamlı bir araştırma yapmak. Sonra da içinizi rahatlatmak adına önce veterinerinize sonra da bir/birkaç çocuk doktoruna danışmak..
Son bulgular , evde bulunan (aşıları yapılan,sağlıklı) bir kedi/köpeğin , çocuk gelişiminde çok olumlu etkileri olduğunu , olayın psikolojik boyutunun yanında bu tip çocukların, hayvansız evlerde büyüyen çocuklara kıyasla çok daha sağlam bünyeli ve alerji geçirmeyen sıhhatli insanlar olduğunu kanıtlıyor.. Evdeki kedilerimize söylenip duran insanların ağzını kapamak adına çekmecemde hazır tuttuğum, bu yönde envai çeşit makale ve doktor görüşü mevcut.Bence şu an sizin de yapmanız gereken şey böyle detaylıca araştırıp , köpek forumlarına göz atıp , doktor görüşlerini okumaktır.

Doğacak çocuğunuzun en yakın arkadaşı köpeğiniz olacaktır , inanın buna... Nişanlınız da köpeğinizi seviyorsa, lütfen köpeğinizden ayrılmayı aklınıza dahi getirmeyin..
Yarın öbür gün çocuk olduğunda, köpeğin aşılarına çok çok dikkat ederseniz , temizliğine her zamankinden fazla özen gösterirseniz ve bebek ilk doğduğunda bağışıklık sistemi kuvvetlenene kadar ilk birkaç hafta/birkaç ay ikisini çok yakın temasta bulundurmazsanız hiçbir sorun yaşamazsınız. Bu şekilde kedisini, köpeğini çocuklarıyla beraber büyüten envai çeşit insan var..Ferah tutun içinizi. Bişiycik olmaz :)
0
hickiran karasinek ve uyuyan karinca
(16.01.09)
köpeğiniz sosyal ve temel itaat eğitimi almışsa bir sorun olmaz. hatta iyi bile olur. çocuğunuzu yolda gezdirirken ' bak köpek bu ısırır' diye çekiştirip kinofobik yapacağınıza, aslan gibi köpek ile yetiştirip kendisinden farklı bir canlı ile iletişimini güçlendirirsiniz.

köpek yalar eder en fazla suratını o da problem değil. köpeklerin ağız içleri sterildir ve insandan temizdir, sizin öpmenize tercih edin hijyen olarak. valla bak.


en kötü yanı, çocuğunuz evliliğinizin ilk yılı doğar ise yaklaşık 8 veya 9 yaşındayken köpeğiniz büyük ihtimal ölecek. o zaman çocuk için çok yıkıcı olacak. bunu da demiş olayım.
0
galahad
(16.01.09)
tam tersine bebek için 10 numara bir hareket olur. anne baba haricinde mükemmel duyulara sahip bir bakıcısı daha olmuş olur ;)
0
atrin
(16.01.09)
bu konuda bir araştırma yapmadım ancak bildiğim kadarıyla hamileliğin ilk döneminde bebeğin düşmesine neden olan bir virüs taşıma riski oluyor köpeklerde. tabi bu hurafe de olabilir. araştırmaya muhtaç bir bilgi. bebek sağlıklı doğduktan sonra herhangi bir sakıncası olmaz.
edit: kedilerde olabilen bir virüsmüş. ismi de toksoplazmosis. bir kaç sitede araştırdım. köpekle ilgili tek risk annenin üzerine atlayıp düşürmesi olarak geçiyor:)
0
onakomamonako2
(16.01.09)
kardesim 4 kedili evde yasiyor ve 5 haftaya bekliyoruz bebegi planlandigi gibi giderse. toksoplazma olayindan gozumuzu cok korkuttu ilk doktoru ama arastirdiktan sonra jinekologlarin bile konuda cahil olmasi bizi uzdu. kediler asiliysa endiselenecek bir sey yok ozetle.
hele soz konusu olan yukardaki satirlarin muhatabi hanimsa, 2 cocugunuz olcak, hepsi bu.
not: gebelik doneminde etraftan bik bik eden cok oluyor, en yorucu donem o zaman olacaktir. kardesim 6 aydan sonra kurtulabildi 'kedileri atin' baskisindan.
0
pyro clustic flow
(16.01.09)
ben de olaya başka yönden bakayım.

köpeğiniz de sizin bir çocuğunuz değil mi? onu sokağa veya başka bir yere atma fikri nasıl gelebiliyor aklınıza. vicdanınız sızlamayacak mı? :( o sizinle gözünü açtı, size alıştı. barınağa bırakılan köpekler sahiplerinden ayrıldıkları için resmen intihar eder gibi yemek yemiyorlar, açlıktan ölüyorlar bile bazen.

evlendim, çocuğum oldu diye kedi-köpeğini vermek isteyenlere o kadar kızıyorum ki.

milyonlarca kedi ve köpek çocuklu evlerde yaşıyor. siz niye yaşamayasınız? hem çocuğunuz bol sevgi ile arkadaşla büyüyecek.

ben kedilerimden ayrılmayı düşünemem. bugün moralim çok bozuk, öyle içlerine doğuyor, öyle anlıyorlar ki şaşarsınız. sabahtan beri biri iniyor kucağımdan diğeri çıkıyor. yanımdan ayrılmıyorlar.
0
mea maxima culpa
(16.01.09)
evini ve yatağını iki köpekle (ki biri kurt-rottweiler kırması bir dilber, öbürü sokaktan apartma bir yağız) bir aile olarak biz "çocuk da gelsin bir an önce şenlik olsun" diye bekliyoruz hevesle..

ayrıca bağışıklık sistemi canavar olur, hayatta hasta olmaz. tek çocuk bile olsa paylaşmayı öğrenir. çok daha sosyal olur.
0
cedilla
(17.01.09)
(10)

Sabırtaşı yazarlar arasında dikkat çekenler

godless killing machine
Bu yazarlar arasında kaliteli şeyler yazanlar, hatta bir adım ileri giderek söyleyeyim, badilere eklenebilecek olanlar var mı?Sabırtaşı yazarlar gelip ben varım falan demesinler. Çaylak ediyorlarmış öyle diyenleri.
Bu yazarlar arasında kaliteli şeyler yazanlar, hatta bir adım ileri giderek söyleyeyim, badilere eklenebilecek olanlar var mı?

Sabırtaşı yazarlar gelip ben varım falan demesinler. Çaylak ediyorlarmış öyle diyenleri.
0
godless killing machine
(03.01.09)
var heralde yani, niye olmasin ki? eski nesillerin buraya nick yazmasini mi istiyorsun?
0
ermanen
(03.01.09)
ben bir nick söylerim, sen "yok lan iyi yazmıyor o" dersin. görece.
0
rectoa
(03.01.09)
zaten herkesin kendi fikrini sordum. siz verin fikri, aramızdan çıkın mevzubahis yazarla benim =)

eski nesil yeni nesil farketmez, sabırtaşı yazar olarak dikkatinizi çeken güzel yazanlar var mı? basit bi soru aslında ama?
0
🌸godless killing machine
(03.01.09)
tabi daha beğenerek takip ediyoruz mertebesine ulaşmış bir sabırtaşı yok.

bekliyoruz hatta onların aksine okuyoruz da..

bir de şey var. arada denk geliyorsun aa ne güzel yazmış diyorsun. dalgınlıkla bugün e tıkladığında bir daha bulamıyorsun entry i.
0
dambil
(03.01.09)
ahah gezinirken entry sini beğendiğim yazarı buldum..

xena

tanımam etmem bu arada aman yanlış anlaşılmasın..
0
dambil
(03.01.09)
schizomehmet

galiba eski yazarlardanmış kendisi son akınla yeniden gelmiş. ben sevdim yazdılarını, badi ettim.
0
hevipeyra
(04.01.09)
sofestai
gözüme çarpanlardan.
0
flawless victory
(04.01.09)
(bkz: chingachgook)

başka sözlüklerde de yazar, aynı zamanda moderatörlük yapıyor. genelde tespit yapar işetir adamı, ancak din konusunda az obsesiftir.
0
galahad
(04.01.09)
sarissa da fena değil gibi. yeterince objektif olabiliyor.
0
hikaye mesture
(04.01.09)
kaknem
sözlükte uzun süredir rastladığım en iyi yazar.
0
hayali arkadaş
(03.05.09)
(5)

yemek şirketi kurma

derintez
merhaba;10 katlı 21 ofisin bulunduğu bir iş merkezine yemek ve temizlik hizmeti vermeyi düşünüyorum.Bu durumda nelere dikkat etmem gerekir.ayrıca maliyet kalemlerinde hesaba katmadığım bişey olabilirmi diye bu kalemlerle ilgili bilgilendirme yapabilen olursa çok mutlu olurum
merhaba;
10 katlı 21 ofisin bulunduğu bir iş merkezine yemek ve temizlik hizmeti vermeyi düşünüyorum.Bu durumda nelere dikkat etmem gerekir.ayrıca maliyet kalemlerinde hesaba katmadığım bişey olabilirmi diye bu kalemlerle ilgili bilgilendirme yapabilen olursa çok mutlu olurum
0
derintez
(23.12.08)
tabikide müşteri memnuniyeti önce gelir sonra temizlik, hız(yemeği filan zamanında verme gibi).
0
madrigal
(23.12.08)
yemekleri bol kepçe yapmak mesela.
0
fukka
(23.12.08)
bankayla işin olmasın. bu aralar bankaların kara listesinin en üstünde catering sektörü var. vermezler kredi falan.
0
trocero
(23.12.08)
catering firmalarının en kötü tarafı, yeni bağladıkları bir işyerine ilk 3-4 ay iyi yemek verip, daha sonra yemeğin kalitesini düşürmeleridir. bir süre sonra gelen arnavut ciğerini bile patateslerin içinde zor buluyorsunuz. o yüzden çok iyi anlaşılan bir yer olmaz ise, catering firmaları çalışanların isteğine göre 6 ayda veya bilemedin 1 yılda bir değiştiriliyor. ben hadımköy'de 7 sene içinde 8. catering firmasını gördüm misal olarak.

yemeğin yanında alternatif bir şeyler mutlaka verin. tost gibi, hamburger gibi. hatta iş merkezi içine çay satın. bu konu hakkında pek çok kişi gülüyor ediyor ama, günde 350-400 çay satmanız demek, 120-130 ytl demek, bu da aylık 4 bin ytl demek. ofis içinde çalışanlar genelde alternatif besin maddelerine düşkün olurlar, soda, kola vb.

bunun dışında kaç asansör var orada, yarın bir gün birileri ' asansör yemek kokuyor' derse, yemekleri 10. kata elle çıkartma ihtimaliniz var mı? elle çıkartırım problem olmaz derseniz yemeğin soğumasını önleyeceğiniz kaplar aldınız mı? çünkü ofis ortamında yemek ısıtılmıyor genelde. direk yemekler önlerine gidiyor ve bir süre sonra sizler tabldotları toplamaya gidiyorsunuz.

bir kaç farklı menü bulundurun ve bu menüleri aylık bazda müşterilerinize sunun. müşterinin yiyeceği yemeği seçmesi daha iyidir, daha güzeldir. arada çay saatlerinde poğaça veya simit gibi ikramlar yapın, gerçekten çok güzel karşılanıyor.
0
galahad
(23.12.08)
bizim çalıştığımız 20 katlı plazada bir lokanta var bizim işyeri onlarla alakalı.
sana fikir vermesi için bizim gittiğimiz lokantada olanları söylüyorum. işyeri sanırım 8 ytl filan veriyordur ögün başı.
1 ögünde et yemeği (genelde köfte rosto bazen biftek güveç filan) veya 1 sebze yemeği (nohut pilav mercimek karnıbahar gibi) veya tavuk yemeği alabiliyorsun. veya az az karıştırabiliyorsun. + pilav makarna veya erişte oluyor bunlardan seçtiğini alıyorsun. artı cacık, mercimek köfte patlıcan ezme, barbunya gibi meze oluyor bunlardan alıyorsun. + açık büfe salata oluyor çok orjinal bişi yok ama yeşillik havuç turp kırmızı lahana filan. + tatlı oluyor ama çok kötü onu almıyorum + meyve. Şimdi kira da verip tüm bunları 8 ytlden ucuza halledebilceksen gir:)))
0
joepiscopo
(23.12.08)
(14)

Kedi Besleme Merakı?

mim
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu,
Merhabalar, ekşiduyuru'da yer alan pek çok ilanda, -genellikle- öğrenci arkadaşlarda yaygın şekilde kedi besleme, saklama (her nasıl adlandırılıyorsa) alışkanlığı olduğunu gördüm. Sırf meraktan soruyorum; bir öğrenci için kedi beslemek maliyetli bir şey değil mi, hem de kısıtlı bütçeyle? Hem okulu, dersi olan arkadaşlar nasıl ilgileniyorlar bakımıyla, ayrıca maması, aşısı vs. tuzlu olmuyor mu?
0
mim
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden kedim benimle değil şuan, evde ailemle sefa sürüyor.
0
shangrilla
(19.12.08)
Sırf bu saydıkların yüzünden evimde kedi besleyemiyorum. Mamasını veririm o sorun değil. Hayvan dediğin ilgi ister. İlgilenmemek karşılığında 1 kutu konserve açıp hayvanın önüne koymak hayvan beslemek değildir. Zaten kısırlaştırma olayına şiddetle karşıyım, e çiftleştirsen de problem... Evden uzun süre ayrılmak durumunda kalırsam zorluk çekerim, hastalığında masraflarını karşılayamam... Bunlara çözüm bulmadığım sürece kedi*köpek beslemeyeceğim sanırım. Sadece sokaktakileri seviyor ve yemek veriyorum o kadar...
0
trista
(19.12.08)
yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence. aynı evde 3 arkadaş yaşanmasına rağmen insanlar yemek ya da ödemeler gibi durumlar dışında konuşmuyor, biraraya gelmiyor. herkese kendi odasına çekilip keyfine bakıyor. kedi burda yalnızlıktan kurtarabiliyor. kimisi gerçekten bir sorumluluk sahibi ve hayvanına bakabiliyor. gerektiğinde kendi maddiyatını hayvanın bakımı için kullanabiliyor. özenti olan da vardır. mesela kardeşim kendisi kedi istiyorken balık almaya ikna etmiştim. küçük bir cam fanus içinde bir tane japon balığı almıştı. suyu değiştirmeyi unuttuğu için balık ölmüş. bir de böyleleri var.

edit: özenti durumu kardeşim gibi maymun iştahlı, ne yaptığını bilmezler için geçerlidir. gerçek hayvan ve de kediseverlere, onu bir aile ferdi gibi görenlere saygımız sonsuzdur. şaka da olsa bir an acaba yanlış mı anlattım psikolojisine girdim.
0
phonex
(19.12.08)
ahan da o garip insanlardan birisi olarak cevap veriyorum. kedilerimiz hayvanat değildir, birer can yoldaşı, ailenin üyesidir. durum böyleyken onlar için gerekli her türlü şeyi yaparım, yapmak için çırpınırım. zaten laf olsun diye evde saklanmaz bunlar. en azından 10-15 sene bakacaksın.

çok ultra bütçeler gerekmiyor. aşı dediğin senede 3-4 tane aşı, bir de 2 ayda bir parazit aşısı. tanesi ortalama 20 lira. e sevdiğin varlığın ve senin sağlığın için buk kadar bir para ayır.

lüzumsuz yere harcanan o kadar çok para var ki bir kedinin boğazı ve aşısı mı bizi fakirleştirecek???
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
kedi beslemeye özenti diyenlere bu lafı iade ediyorum. o zaman siz de hiç anlamadığınız kedi besleme ile ilgili başlıklara bir özenti sonucu cevap yazıyorsunuz. oldu mu?
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
mea maxima culpa, kedinle ilgilenebiliyorsan ne kadar güzel. önemli olan bunu bilmek zaten. ha aşı mama bir masraf değil. daha geçen gün biri burada kedisi hastalandığı için 400 ytl masraf yapmak zorunda kaldığını söylemişti. tabii gittiği veterinerin kazığı mevcut bu konuda ama düşünsene kedin hastalanacak ve senin elinden birşey gelmeyecek. bütün bunları gözden geçirip emin olup vs. bence kedi-köpek veya diğer evcil hayvanlara bakılmalı. süs için mıncıklamak için kedi alıp sıkılanlar çok. sokağa atanlar, naparsa yapsın diyenler o kadar çok ki. onlar oyuncak alsınlar daha iyi gerçekten. özenti derken arkadaş bundan bahsetmiş olabilir.
0
trista
(19.12.08)
"Yalnızlıktan, gerçekten hayvan sevgisine sahip olduğundan, özenti gibi sebepler olabilir bence." Cümlesinden her kedi besleyen özentidir anlamı nasıl çıkıyor merak ettim. Türkçe konuşuyoruz hepimiz değil mi? :)
0
dumur
(19.12.08)
canım arada biz de şakayla karışık birşeyler yazabiliriz.

efendim iki kedim var. birisi hasta, düzelmiyor. hemen her gün veterinerdeyiz. hatta bugünlerde antibiyotik tedavisindeyiz her gün iğne oluyoruz :((

veterinere feci borçluyum. her ay taksit taksit ödüyorum. ne yapabiirim? gözümün önünde mantar kapıyor acılar çekiyor yavrum. :((
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
benim de anlamadığım bir şey var. neden insanlar hiçbir şekilde evcilleşmeyen bir hayvanı illa alıp evinde beslemeye çalışır ki? neden doğaya bu kadar müdahale etmeyi seviyoruz. (evde kedi beslemenin doğayla ne ilgisi var diye düşünenler olacak ama bu sadece bir örnek.) sonra da yok aşı olması lazım, yok kısırlaştırılması lazım ama öyle de olmaz, çiftleştirsen de olmaz yok ilgi ister. abicim rahat bırakalım hayvanı. niye eve alıyoruz. bırakalım gitsin kendine bir eş bulsun. çoluk çocuk sahibi olsun. mutlu mesut yasasın. hem müdahale ediyoruz hem de şikayet ediyoruz.
hele bir keresinde burada bir duyuruya rastlamıştım ki bu kadar şaşırdığımı hatırlamıyorum. arkadaşın biri yağmurlu bir günde hamile bir sokak kedisini evine almış. sonra kedi doğurmuş. ama arkadaş hala kediyi evinde tutuyor. ve sonra da yavruları birilerine vermek için buraya duyuru açmış. valla çok ilginç geldi bana tamamen vahşi bir hayat yaşayan bir hayvanın yavrularını insanlara dağıtmak. sanki annesi yavrulara bakamayacakmış gibi. iyi de hayvanın doğası bu. yani o kedi yavrusuna her koşulda bakabilecek. neden bu müdahale??
0
henry gale
(19.12.08)
kedi, köpek vb hayvanlar "evcil hayvanlardır". vahşi ve doğada yaşayan hayvanlar değildirler. insanlar tarafından bekçilik etmeleri ve fare yakalamaları için "evcilleştirilmişlerdir".

hal böyleyken evcilleşemeyen hayvan, doğal yaşam gibi olgulardan bahsetmek bence komik.

ikinci olarak ise kedi ve köpeğin evcilletirildikleri tarım toplumu ve çiftlik-tarla ortamları çoklukla ortadan kalktı. endüstrileşme ve çevre kirliliği gibi gelişmeler sonucu kediler beton ve asfalttan oluşan şehirlerin ortasında kaldılar. insanlar çiftliklerden ve bahçeli evlerden apartman katlarına taşındı. bir yandan da bu uygunsuz kentleşmenin getirdiği çöplükler sonucu kedi köpekler beslendiler ve gereksiz nüfusları büyüdü.

hal böyleyken eskiden sınırlı sayılarda çiftlikte bekçi ve fare avcısı olan hayvancıklar şehirin ortasında evsiz-yurtsuz istenmeyen bir şekilde bir de hastalık taşıma riski ile ortada kaldılar.

durumun özeti budur. yorumlarımızı bunun üstünden yapalım.

bu durumda evimize aldığımız ve olabildiğince sokaktaki hayvanları tabii ki aşılatacağız, tabii ki kısırlaştıracağız. niye zavallı hayvanlar araba altında kalıp sakat kalıyor, kör oluyor, hastalıktan ölüyor.

onlar isteyerek mi geldiler bu duruma? yoksa insanlar tarafından evcilleştirilerek insanlara bağımlı hale mi getirildiler. lütfen bunların ayrımını yapalım.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
sevgili arkadaşlar,
öncelikle şunu söylemek istiyorum hiçbir hayvan insarlarla yaşadığı için evcil olmaz. yani şehirde yaşayan bir hayvan, evcil olduğu için değil insanların onlara sağladığı yiyecek bulma imkanı için şehirde yaşıyordur. çünkü doğaya oranla şehirde daha kolay yiyecek bulur. şehirler de atmacalar şahinler de yaşıyor. amerikada rakunlar ingilterede kırmızı tilkiler geceleri şehre iniyorlar. hatta birçok kez televizyonda şehri basan ayılar (gerçek ayılar :)) gördük. bu onları evcil yapmaz.
ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.
neyse konu fazla uzadı. benim demek istediğim şu, zaten içine ettiğimiz doğal hayatı ve hayvanları bu şekilde ne kadar düzeltebiliriz ki? ya da acaba havyanları, onların bize ihitiyacı olduğu için mi alıp evde besliyoruz yoksa bizim onlara ihtiyacımız olduğu için mi? bu beyhude bir çaba değil mi?
0
henry gale
(19.12.08)
kediler evcilleştirilmiş hayvanlardır. ama köpeklerden daha geç. burada doğadan bahsetmemiz için öncelikle şehir yaşantısının olmaması gerekir. hangi kedi avlanıyor şehirlerde? kedi fare gördüğü zaman avlamayı bile bilmediği için onunla oynamayı tercih ediyor. kediler şehirlerde yaşadıkları sürece onların insanlar tarafından bakılmaya ihtiyacı var. bu yüzden "kedileri doğalarında bırakın" gibi birşey söz konusu değil. ha sen köyde yaşıyor olsaydın zaten kediler muhtemelen sana yaklaşmayacaktı, yabani olacaktı ve avlanıyor olacaktı. şu an kedilerin şehirlerdeki tek doğası çiftleşebilmek. üremek. bu kedilerin, köpeklerin bakıma ihtiyacı vardır tekrar söylüyorum....
kimse doğadan bir hayvanı alıp koparmıyor. böyle birşey olsaydı çok zalimce olurdu zaten!
0
trista
(19.12.08)
-ikincisi hiçbir kedi tam olarak evcilleştirilemez. her kedi içgüdüsel olarak avlanma ihtiyacı duyar. kedi besleyenler zaten birçok kez kedilerinin evde böcek yakaladıklarına şahit olmuşlardır.-

sevgili henry gale; bu biraz düşünülmeden ve kulaktan dolma bilgilerle yazılmış bir cümle gibi duruyor, veya askıda kalmış. aynı ev içinde 1 kedi ve 40 kiloluk bir alman çoban köpeğine bakıyorum ve ikisi de gayet mesut mutlu hayat sürüyorlar. üstelik köpekte bulunan kedi fobisi ( ki korku agresyonu ile neticeleniyordu ve agresyonuna izin vermediğim için baskılanan bu davranış işeme ile geri dönüyordu) gene canlı bir kedi ile rehabilite edildi. halbuki içgüdüsel olarak birinin köpeği gördüğü zaman tıslaması, diğerinin ise dişlerini kürdanla kaşıması gerekirdi. içgüdüsel olaylar baskılanabilir, insanoğlu bununla oynayabilir. zaten bunun için seçici üretim süreçleri olmuştur.

yani afrika' nın bağrından kopan gelen kaplanı, gider sirk hayvanatı olarak koyarsan yapacağı ilk iş zebrayı yemek olacaktır. ancak şehir ortamında yetişmiş bir kedi, kötü kedi şerafettin olmadığı sürece ortama uyum sağlamak isteyecektir.
0
galahad
(19.12.08)
kedinin böcek avlaması, böcek peşinde koşması onun vahşi hayvan olduğunu göstermez. böceği her zaman avlar sonuçta evcil de olsa "hayvan"dır.

ancak hiçbir zaman bir vahşi hayvan, misal bir ayı, bir kaplan insanın yanına gelip de kendini sevdirmeye çalışmaz. ama kedi ve köpeklerin çoğunluğu içgüdüsel olarak insanların yanına gelir ve şirinlik yapar, kendini sevdirmeye çalışır. kucağınıza atlar, bakarsınız açık pencereden eve girmiş koltuğa yerleşmiş.
0
mea maxima culpa
(19.12.08)
(2)

İstanbul'dan Kumburgaz'a gidiş

theos ek mekhanes
Bir iş dolayısı ile önce İstanbul'a sonra Kumburgaz'a geçeceğim ancak nasıl yapacağımı bilmiyorum, İstanbul'dan Kumburgaz'a ulaşım nasıl yapılmakta? Nereden ve ne vasıtalar hangi saatte kalkıyor bilen varsa ve cevaplarsa süper olur.
Bir iş dolayısı ile önce İstanbul'a sonra Kumburgaz'a geçeceğim ancak nasıl yapacağımı bilmiyorum, İstanbul'dan Kumburgaz'a ulaşım nasıl yapılmakta? Nereden ve ne vasıtalar hangi saatte kalkıyor bilen varsa ve cevaplarsa süper olur.
0
theos ek mekhanes
(17.12.08)
yenibosnadan kalkıyor sürekli halk otobüsleri. ama yol ne kadar sürer tam bilgim yok. metrobusle avcılara kadar gidip aybnı otobuslere ordan yol üstünden de binebilirsin ama ayakta kalma ihtimalin var. ama yenibosna ilk durak.
0
bordeaux
(17.12.08)
istanbul' a geldiğiniz zaman yenibosna' ya ulaşın. istanbul' un neresine geleceğinizi bilmediğim için yenibosna' ya nasıl ulaşırsınız yazamıyorum. yenibosna' ya geldiğiniz zaman, 5 dakika aralıklarla silivri otobüsleri kalkar. onlara binebilirsiniz. kumburgaz otobüsleri sadece kumburgazın içine giriyor, ilerisine gitmiyor. hem koltukları dik ve rahatsız, silivri otobüslerinin otobüs koltuğu gibi.
0
galahad
(17.12.08)
(15)

yılbaşı'nda napsak?

ali87
yılbasşında kız arkadaşımı da yanıma alıp şehir içi olmayan bir yerde 3-4 gün konaklıyım diyorum. nereleri önerebilirsiniz?
yılbasşında kız arkadaşımı da yanıma alıp şehir içi olmayan bir yerde 3-4 gün konaklıyım diyorum. nereleri önerebilirsiniz?
0
ali87
(25.11.08)
karayipler
0
ermanen
(25.11.08)
türkiye içi.
0
🌸ali87
(25.11.08)
uludağ desem çok mu klasik ve pahalı olur?
0
cumingsoon
(25.11.08)
aklıma geldi de orası da çok kalabalık oluyor. daha az bilinen yerler arıyorum.
0
🌸ali87
(25.11.08)
çeşme
0
dodocan
(25.11.08)
abant
0
babatema
(25.11.08)
abant, sapanca, safranbolu
0
cruor
(25.11.08)
derectus
(25.11.08)
ilgaz
0
nazenin
(25.11.08)
galahad
(26.11.08)
(bkz: gölyaka)

yakındır hem
0
mortifera
(26.11.08)
masukiye, hem istanbula da yakin
0
hollandabocegiilesevismek
(26.11.08)
ayvalık.
0
sui
(26.11.08)
bağcılara git!
0
winsome
(26.11.08)
Kıbrıs, Karpaz
0
bulut yagmurcocuk
(26.11.08)
(7)

Pit-Bul Yetiştirmek Serbest mi?

calimdor
arkadaşlar 2 yan evimizde pitbul besleyen bireyler var, bahçelerinde genelde ipe bağlı olarak duruyor -ip de nerden baksan 7 metre, yani kaldırımdan geçerken bile üstünüze atlayabilir-. Hatta bu 2 yan evdeki yaratıklar bazen köpeği işemeye götürmeye üşendikleri için serbest bırakıyorlar ki işesin ge
arkadaşlar 2 yan evimizde pitbul besleyen bireyler var, bahçelerinde genelde ipe bağlı olarak duruyor -ip de nerden baksan 7 metre, yani kaldırımdan geçerken bile üstünüze atlayabilir-. Hatta bu 2 yan evdeki yaratıklar bazen köpeği işemeye götürmeye üşendikleri için serbest bırakıyorlar ki işesin gelsin.

şimdi soru açık ve net, ülkemizde pitbul yetiştirmek serbest mi? ya da bu vahşi hayvanı her önüne gelen besleyebiliyor mu? hayır onu geçtim, bir gün ekmek almaya giderken üstüme atlayacak ya da bahçemize dalıp kedilerimi parçalayacak.
0
calimdor
(23.11.08)
"pıt bul"mak için yapılırsa yasak.
0
loststone
(23.11.08)
anladım. yani bu yaratık ya bizi ya da başka canlıları parçalayana kadar öyle mal gibi bakacaz anca.
0
🌸calimdor
(23.11.08)
bunu okumanizi oneriyorum.
www.gizmovet.com
0
pyro clustic flow
(23.11.08)
daha önce aynı tip başlıkların birisine şunu yazmıştım, aynen copy-paste yapayım;
------------------------------------------------------------------------------------
konuyla ilgili bir yazı yazmıştım, 'fatih çekirge' başlığında, orada olayın genel olarak fırıldaklarından bahsettim, ama eğer çok isnerise daha detaylı anlatabilirim.

öncelikle çok uzun süredir köpeklerin içindeyim. zaten kendim de bir köpek sahibiyim, bunun yanında türkiye' de köpek camiası için elimden geleni yapıyorum, bir zamanlarda gerek köpek eğitimi ve psikolojisi, gerekse köpeklerin sosyal hayatta takılmaları ve bunları sağlayan kurallar - kanunlar hakkında baya araştırmam oldu.

şimdi şurada okuduğum bir kaç yazı, arkadaşların cehaletinden veya araştırma güdülerinin eksikliğinden olsa gerek, sizi yanlış yönlendirmekte. pitbull beslemek yasak değildir. yani elinde bir pitbull olan kişinin elinden köpeği aldırtabilmeniz için, köpeğin aktif saldırı yapması veya kanuni olarak bir suça karışması gerekli. mesela o köpek kullanılarak banka soydurulur, birisi ısırtılır, veya birisi o köpek vasıtasıyla tehdit edilirse, o köpek sahibin elinden alınır. bu sadece pitbull için değil, bütün ırk köpekler için geçerlidir. yani komşunun kanişini bile tehdit olarak görürseniz, işleyecek prosedür aynıdır.

öncelikli olarak köpeği ne için şikayet edeceksiniz? gürültü çıkarttığı için? saldırgan olduğu için? sahibinin gerekli önlemi almayarak çevre sağlığını tehdit ettiği için? yani burada sizin her şikayetinize bir argümanla karşılık verilecek, mesela benim köpeğim havladığı için şikayet edilse, ben mühürlü bir desibel ölçer ile, köpeğimden şikayetçi olan kat malikinin evinden 90 desibel sesi ölçtürürüm, duyulmaz ise, şikayet düşer, veya saldırgan olduğu için şikayet edilse, önlerine eğitim sertifikasını koyup, bilirkişi isterim. sizin burada tek vurucu noktanız, köpek ile değil, sahip ile ilgili olmalı.

ne yapılabilir? öncelikle il çevre ve orman müdürlüğünü arıyorsunuz, tutanak tutulacak ise onlar vasıtasıyla zabıta tutar, konu adli olay olmadığı için polisi ilgilendirmez, bu konunun muhattabı öncelikli olarak zabıta ve belediye veterineridir. polisin girişi ancak bu birimlerin yetersizliği halinde olur. mesela siz köyde olan kangalı jandarmaya şikayet eden birisini gördünüz mü?

müdürlüğü aramadan önce, apartman dairesinde yaşıyor iseniz, apartman yönetim planında köpek beslemek ile ilgili madde olup olmadığını araştırın, eğer köpek beslemek yasaksa, zabıta tutanağı sonucu açılacak dava ile kişiyi apartmandan tahliye bile ettirebilirsiniz. aksi durumda hiç bir şey yapamazsınız.

sizin şu anda yapacağınız şikayet şu maddeleri içermelidir :
2. kısım,Madde 5- Bir hayvanı, bakımının gerektirdiği yaygın eğitim programına katılarak sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, hayvanın türüne ve üreme yöntemine uygun olan etolojik ihtiyaçlarını temin etmek, sağlığına dikkat etmek, insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından gerekli tüm önlemleri almakla yükümlüdür. Hayvan sahipleri, sahip oldukları hayvanlardan kaynaklanan çevre kirliliğini ve insanlara verilebilecek zarar ve rahatsızlıkları önleyici tedbirleri almakla yükümlü olup; zamanında ve yeterli seviyede tedbir alınmamasından kaynaklanan zararları tazmin etmek zorundadırlar.

bunun dışında hiç bir şekilde şikayet edemezsiniz, nedeni'fatih çekirge' başlığında.
---------------------------------------------------------------------------------------
(bkz: fatih çekirge/@galahad)
ha bir de konuyla az çok alakalı olarak, köpekle ilgili bilgi edinmeniz açısından;
(bkz: pit bul/@galahad)
0
galahad
(23.11.08)
ben köpekleri çok severim ama bir o kadar da korkarım.

bizim evin altında sucu var, pitbull'u 24 saat bağsız. yani geceleri dükkanı kapattıklarında da pitbull kapısının oralarda geziyor. her sabah yolumu 100 metre uzatıyorum servise giderken. arkadaşçıl gözüküyor, bunu onun için yapıyorum bir nevi.
0
desdinova
(23.11.08)
pitbull besleyebilir.
yasa tarihinden once elindeyse ve kayıtlıysa bir sey yapılmaz, oteki turlu sadece kısırlasıtırabilirler. tabi hayvanın saldırgan olmadıgını vs vs varsayıyorum.
ayrıca her kopegin baglı ve agızlıklı gezdirilmesi gereklidir yasa geregi.
avukatım pitbull besliyorum.
gidip bir konusmayı deneyin sahipleriyle.
0
iyilik yap pitbull
(23.11.08)
valla serbest olması lazım. arkadaşım besledi yıllardır. kereta çok oyuncuydu oynardım ben de devamlı. hiç hırlamadı bile heyvan.
0
deckard
(23.11.08)
(2)

hp officejet 5110 all-in-one driver

galahad
hp' nin kendi sitesinden veya diğer sitelerden bu yazıcının driverlarına ulaşamadım. elinde olan varsa bir zahmet gönderiversin, veya ulaşabileceğim bir link versin.not : sitelerden ulaşabildiğim tek driver HPPSE1.12.0.46TRK diye bir şey, bu da hp photosmartın driver ı, yani istediğim kurulum değil.
hp' nin kendi sitesinden veya diğer sitelerden bu yazıcının driverlarına ulaşamadım. elinde olan varsa bir zahmet gönderiversin, veya ulaşabileceğim bir link versin.

not : sitelerden ulaşabildiğim tek driver HPPSE1.12.0.46TRK diye bir şey, bu da hp photosmartın driver ı, yani istediğim kurulum değil.
0
galahad
(15.11.08)
katafalk
(15.11.08)
işimi gördü, teşekkürler.
0
🌸galahad
(15.11.08)
(7)

acil olarak veterinere soru... kopegim hasta...

isttrab
cok sevdigimiz, canimiz, oglumuz beyaz (teriyer, 6 yasinda, saglikli (en azindan simdiye kadar)) dun hastalandi. titreme ve inlemeyle beraber vethospital'e goturduk apar topar dun. stresstendir diyerek birsey vermeden eve gonderdiler bizi, bugun ise cok daha kotu durumda, cok yogun bir inlemeyle ber
cok sevdigimiz, canimiz, oglumuz beyaz (teriyer, 6 yasinda, saglikli (en azindan simdiye kadar)) dun hastalandi. titreme ve inlemeyle beraber vethospital'e goturduk apar topar dun. stresstendir diyerek birsey vermeden eve gonderdiler bizi, bugun ise cok daha kotu durumda, cok yogun bir inlemeyle beraber arka bacakları tutmuyor, on bacaklarinin ustunde durmaya calisiyor ama onlar da kotu durumda, bugun yine vethospitalde bastan sona muayene edildi, herhangi bir sorun gozukmuyor, sakinlestirici yapip, oksijen verip buyuk ihtimalle stressten diyerek gonderdiler, keske oyle olsa. ailece dagildik, konu hakkinda tecrubesi veya bilgisi olanlar yardim ederse cok sevinirim, ozelden de mesaj atabilirler...
0
isttrab
(11.11.08)
başka bir veterinere götürseniz?
0
turtle
(11.11.08)
yarin duzelmesse ilk is o olacak...
0
🌸isttrab
(11.11.08)
gençlik hastalığı olabilir. umarım değildir. belirtilerin tümü ve hastalık hakkında kapsamlı bilgi için küçük bir arama yapmanız yeterli.
0
prospero
(11.11.08)
gençlik hastalığı değildir, 6 yaşındaki köpek bunu kapmaz, köpek zehirlenmiş olabilir mi? dışkısını kontrol edin, dışkıda anormallik var mı?

el muayenesi yapın, özellikle eklem bölgelerine hafif bası yapın, inleme nerede artarsa bir kez daha orayı deneyin, kalça bölgesinde yer alan eklemlere bası yapın, ancak çokta sert basmayın. öncelikle inlemelerin kaynağının ortopedik olarak mı, yoksa iç organ kaynaklı mı olduğuna kanaat getirin, bir de mümkünse köpeğinize kan sayımı yaptırın ve detaylı bir film çektirin.

bu süreçte köpeğinize kesinlikle aşırı enerji verecek şeyler vermeyin, aşırı mama vermeyin, sadece önünde sürekli taze su ve günlük maması olsun. eğer istanbul' da iseniz, bence köpeğinizi alın, avcılar veterinerlik fakültesine götürün. orada bakılsın.
0
galahad
(11.11.08)
sevgili isttrab öncelikle çok gecmis olsun. yazdıklarını okuyunca gecmiste basima gelenler film şeridi gibi gözümün önünden geçti. benzer bir olayı köpeğimde yasadık. arka bacakları tutmuyordu ve veteriner tarafından "kene felci" teşhisi kondu. uzun bir tedavi süreci geçirdi. köpeğinizi iyice kontrol edin üzerinde kene var mı? ve lütfen hemen acilen başka bir yere götürün. hemen şimdi hatta... yarını beklemeyin. çünkü kene felcinde erken müdahale çok önemli. umarım öyle değildir...tekrar gecmis olsun.
0
palyacopapi
(11.11.08)
oncelikle cevaplayan herkese tesekkurler, korkum da bilgim de artmis oldu, ertesi sabah beyazimizi kurtulus parkinda bulunan veterinerlige goturduk, ilgi ve cihazlar dort dortluk, bizleri sakinlestirip iyice muayene ettikten sonra teshis geldi. son omuru zedelenmis, sebebini biz de bilmiyoruz, onun disindaki tum veriler (kan, idrar, film) normal, ezilmeden dolayi simdilik arka bacaklari hissetmiyor ama kortizol tedavisine basliyoruz bu sabahtan itibaren , 10 gunluk tedavinin ardindan duzelecegini soylediler, umarim oyle olur, beklemekten baska caremiz yok su anda, kortizol tedavisiyle ilgili deneyimleri olan varsa ve paylasabilirse sevinirim...
0
🌸isttrab
(12.11.08)
Moderator arkadaslardan ricam bir sure goz onunde tutulabilir mi sorum, konu saglikla alakali ve onemli...
0
🌸isttrab
(12.11.08)
(5)

Bu köpeğe ne lazımdır?

prodeq
Şimdi abim için alarak aracılık ettiğim birkaç gün bende kalacak 45 günlük bir labrador bulunmakta. dün akşam aldım köpeği ancak köpek yolda son derece uysaldı ilk uykusuna kadar da son derece uysaldı uyandıktan sonra ara ara ağlamaya başladı. 1-1,5 saatlik periyodlar halinde uyanıp ağladı gece boyu
Şimdi abim için alarak aracılık ettiğim birkaç gün bende kalacak 45 günlük bir labrador bulunmakta. dün akşam aldım köpeği ancak köpek yolda son derece uysaldı ilk uykusuna kadar da son derece uysaldı uyandıktan sonra ara ara ağlamaya başladı. 1-1,5 saatlik periyodlar halinde uyanıp ağladı gece boyunca. köpeği akşam aldığımdan herhangi özel bir yiyecek alamadım ve sütle petit beurre bisküvi aldım bütünleştirdim onları güzelce ama sevmedi. bisküvileri içinden çıkardım sütü kendi başına içti beğendi. ardından sütün içine atarım belki arada onları da yer diye makarna haşladm ve sütün içine koydum ama birkaç kere aldıktan sonra yine sadece süte döndü.
1- ağlamaların sebebi kardeşlerinden ayrıldığı ilk gece olmasından mıdır yoksa süt yeterli gelmemiş midir acaba?
2- birkaç gün idare etmek için yiyecek ne alınabilir ne verilebilir bu hayvana
3- buna bir oda ayırdım ve kapısını uyuduğunda kapatıyorum ki evde dolaşmasın evin kalıcı ufak hayvanlarını ki bunlar hamsterlar oluyor rahatsız etmesin.
4- ağlamaları geçer mi?? =(

sevgili köpekseverlere, köpek uzmanlarına böyle sorularım var. çözümü bulunabilen sorularsa yardımcı olanlara sevgilerimi teşekkürlerimi bilumum iyi dileklerimi iletiyorum.
0
prodeq
(07.11.08)
Yavru köpeğiniz bir iki gece için eski yerini özleyecektir. O yüzden uyku yada yemek vakitlerinde ağlayıp sızlarsa pek de sürpriz sayılmaz. Unutmayın ki annesinden ve kardeşlerinden daha yeni ayrıldı. Çok sıcak olmayan suyla dolu bir şişeyi yatağındaki yastıkların altına yerleştiriniz. Bu ona annesinin sıcaklığını hatırlatır. Ayrıca tiktak sesi çıkaran bir sati de bir havluya sararak döşek altına koyunuz. Bu da annesinin kalp atışlarına benzeyecektir. Ailenizin üyelerine yavru köpeği nasıl tutup kaldırmak gerektirğini gösteriniz. Devamlı olarak bir elinizle ardından tutarken bir elinizle çenesinden tutunuz. Hiçbir zaman ön ayaklarından ve gırtlağından tutarak kaldırmayınız. Yavru köpeğinizle kaba saba oyunlar oynamayınız. Ona sert davranmayınzı. Bırakın oyuna o başlasın. Eve alışıp da oyun isteyene kadar belki günler geçebilir. Yavru köpeğinizi fazla yormayınız. Kısa ve hareketli oyunlarla vakit geçirilebilir. Ama onun bol uykuya da ihtiyacı olacaktır. Yatağı hem daima hazır ve yatağın yeri de ailenin onu izleyebileceği bir yerde olmalıdır. Yavru köpeğinizi evcilleştirmeye eve geldiği ilk günden itibaren başlayınız. Diğer ev hayvanlarını başlangıçta uzak tutun ve onları sonradan yavaş yavaş birbirleriyle tanışmalarını sağlayınız. Yavru köpeğinize güvenebileceğiniz bir zaman gelene kadar özgürlüğünü belirli bir bölge ile sınırlayınız. Ancak karanlık bir kömürlük veya bir dolapta değil. Unutmayınız ki yavru köpeğiniz sizden anasının ve kardeşlerinin yanında duyduğu rahatlık ve güvenlik duygusunu vermenizi beklemektedir. Herşey onun için çok yeni olduğundan başlangıçta o kadar oyuncu ve hareketli olmayabilir. Ona zaman tanıyınız ve sabırlı olunuz. Sürekli onunla konuşunuz. Yavru köpekler insanların dilinden anlamazlar, ancak yakın bir zamanda insan diliyle verilen komutları yerine getirmesini öğrenirler. Sesiniz yavru köpeğiniz için dünyanın en tatlı müzik parçası gibidir. Bu yüzden sık sık onunla hoş bir şekilde konuşun. Ve ona iyi davranın.

www.friendsvet.com sol taraftan "köpek" e tıklayın, bir ekran açılacak, bu ekranın sol tarafında, ilk gün, tanıştırma gibi başlıklar var orada çok güzel bir şekilde anlatmışlar. ben de oradan kopyaladım yazıyı zaten.
0
ymerdiveni
(07.11.08)
köpeğinize süt vermeyin. verecekseniz de, mutlaka 3/2 süt,3/1 su oranını uygulayın. çünkü köpekler sütü kolayca sindiremezler ve bu onlara gaz ve sindirim problemi olarak geri döner, bu da köpeği huzursuz eder. köpeğin sürekli uyanmasına ve huzursuz olmasına sebep budur. yoksa sıla hasreti, gurbet gibi şeylere pek ihtimal verilmez bu tip durumlarda.

makarna filan yiyemez, dişleri yok :) bisküvinin tadını alamaz, dillerinde olan tad alma dokusu bizimkilerden farklı. bizim beğendiklerimizi beğenmeyebilirler. köpeğe gurme muamelesi yapmayın, problemleriniz çözülür. bir veterinere gidin, 3 kiloluk 'puppy' bir mama alın. bunu suyla ıslatıp yumuşatarak verin. proplan olabilir, hills olabilir, eukanuba olabilir. mama olsun, nasıl olursa olsun.
0
galahad
(07.11.08)
eğer annesinin yanından alındıysa bir süre ağlaması normal.galahad'ın dediği gibi en azından yarı yarı sulandırmanız gerek sütü.veterinerlerde 0-1 yaşa kadar olanlar için mamalar oluyor,özellikle hills'in puppy mamaları iyidir onlardan alabilirsiniz,markette satılan sıradan mamalardan uzak durmak akıllıca olur.
0
withered
(07.11.08)
içim parçalandı resmen. hayvana ilgi gösterin, karanlıkta bırakmayın. mümkünse kucağınızda uyuttuktan sonra yalnız bırakacaksanız bırakın.

ağlamaları geçer ama 45 günlük çok ufakmış ya. 60 günden önce ayırmamak gerekiyor benim bildiğim.
0
head
(07.11.08)
bu durumda bugün puppy mama temin edip karnını iyice doyurup göndermeyi düşünüyorum otobüsle teşekkür ederim cevaplar için.
0
🌸prodeq
(07.11.08)
(23)

ailevi problemler (ustte kalirsa bir muddet, super olur)

saramara
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkoll
konu biraz uzun ve karisik, elimden geldigince tum detaylari anlatmaya calisacagim. ben 21 yasinda bir kizim. 22 yasinda askerligini yeni yapmis bir kuzenim var. bu kuzenim cok kotu bir aile ortaminda hicbir zaman dogru duzgun bir yonlendirme gormeden buyudu, liseyi devamsizliktan bitiremedi, alkolluyken arabu kullanip birisine carpti vs. Ama aile icinde onun hep cok zeki ve iyi kalpli olduguna, icinde yetistigi sartlar yuzunde boylesi davranislara yoneldigine inanildi. askerligini bitirip donunce, benim aileme yaptigim baski sonucu kuzenimi universite sinavlarina hazirlanip hayatini bir duzene sokmasi, o aile ortaminda uzaklasmasi icin istanbul'daki evimize cagirdik. kuzenim o doneme kadar orta anadolu'da gayet tutucu bir kentin gayet tutucu bir ilcesinde yasiyordu.
normalde cok sabirli ve hosgorulu bir insan degilim, ama ona elimden geldigince anlayisli olmaya calistim. dersanesi baslamadan kitaplar alip ben calistirmaya basladim, kendi arkadas grubumla tanistirdim, normalde odama kapanip film seyredip kitap okumak gibi seylerden hoslanirken onunla vakit gecirmek icin ozellikle caba sarfettim. ozellile diyorum cunku hic ama hicbir ortak noktamiz yok (abartmiyorum) ve onu 5 senedir filan gormemistim zaten. bu surede gosteridigi ve bana cok ters gelen, butun arkadaslarima bunun saci uzun, bunu kupesi var diye bir kulp bulmasi, yeni erkek arkadasimin yaninda eski erkek arkadasimdan surekli onunla gorusuyormusum ve onun hakkinda konusuyormusum gibi bahsetmesi, ben msn'de yazisirken gelip yazdiklarimi okuyup yorumlar yapmasi gibi davranislara da bunlarin yanlis oldugunu ogrenecek bir ortamda buyumemis diye ses cikarmadim. normalde bu tur macoluklara sinir olmama ragmen isanbul'da bulunan diger kuzenime hemen erkek arkadasimdan bahsedip "ifadesini aliriz" seklinde konusmasina da iyi niyetli oldugunu dusunerek gulup gectim.
ramazan bayrami arifesinde baska bir ilde oturan amcamin yanina gidecegini soylerek babama otobus bileti aldirdi, ertesi gun ogrendik ki bursa'a kiz arkadasiyla bulusmaya gitmis once. donuste de dogrudan eve gelmek yerine yine eskisehir'e gidip kiz arkadasiyla bulusup sonra istanbul'a gelmis. bizi bu sekilde salak yerine koymasi, gozumuzun icine baka baka yalan soylemesi acikcasi bana cok koydu. kizdigim bir diger nokta ise ben ogrenci olmama ragmen aileme yuk olmamak icin calisip kendi parami kazanirken, kuzenimin babamdan aldigi paralarla gidip kiz arkadasiyla gonlunu eglendirmesi. butun arkadas ortamindan kopup tek basina hic bilmedigi bir yere, hic bilmedigi insnalarin arasina geldi, eskiden kafasina gore takilirken kati kurallari olan bir ev ahalisinin arasina karisti diye dusunerek yaptiklarini kendime maruz gostermeye calistim.
ama bu olaydan sonra kendisinden baya sogudum. kendisiyle ilgili baska kimi problemlerimiz de var. mesela bizim eve iki paket cikolata alinmissa ve ben birini yemissem oburunu muhakkak kardesime birakirim ya da nezaket geregi yemeden once iizn alirim. bazilarina bu gereksiz ya da aile icinde olmamasi gereken bir sey gibi gelebilir ama bizim evde alistigimiz duzen bu. babam mesela parasini kendisi odemis bile olsa bizim kitaplarimizi bizden izin almadan alip okumaz. oyle olunca onun dan diye odama dalip kafasina gore bir sey almasi, babamin parfumunu izinsiz kullanmasi gibi seyler sesimizi cikarmasak da baya tuhafimiza gidiyor. annemin yaptigi hicbir yemegi begenmiyor (adam domates, icinde domates olan yemekler, patates, herhangi bir sebze, tarhana corbasi, hatta genel olarak corba,salata yemiyor. bunlar ilk aklima gelenler, durumun zorlugunu takdir edersiniz) ve hatta 'bu ne bicim sey yenir mi be' diyerek annemin kalbini kiriyor. bu sebeple de sadece sucuk, kasar, muz ve cevizle besleniyor. gecen gun diger kuzenim bizdeyken annem yine 'hic yemek yemiyor' diye dertlenirken mesela, benim gordugumun farkinda olmadiigindan annemle alay ediyordu. oss'ye hazirlansin diye burda ama sabahtan oglene kadar dersanede, ogleden aksama kadar uyuyor ve aksamdan sabaha kadar da kiz arkadasiyla telefonda konusuyor, yani ders calismak icin ekstra bir gayreti de yok, odevlerini bitirdiginden bile emin degilim. halbuki durumu cok kotu, carpim tablosunu bile bilmiyor, ben de matematik nazisi gibi surekli pesinde ogrendin mi ogrendin mi bak beraber calisalim diyorum ama kendisi bir gayret gostermezse aklina akitamam herhalde 7*4'u.
bizim evde herkes her gun dus alir, kuzenime pazar gunu artik bir yikansan dendiginde daha sali yikandim temizim diyor, evde o yuzden surekli agir bir koku var. onemsiz gibi gorunebilir ama surekli ya tirnak yiyor ya da disini karistiriyor ve benim de icim kalkiyor, sofra adabi rezalet. 22 yasinda kazik kadar adam oldugu icin bazi konularda kirici olmadan uyarida da bulunulamiyor, hepimiz rahatsiz rahatsiz susuyoruz yani.
iste basta anlattigim olay ve ev icindeki hali tavri yuzunden ben kuzenimden sogudum. karsilastigimizda nezaketen sordugum bir kac soru ve bazen oturutup calistirdigim matematik konulari haric hicbir iletisimimiz yok. arkadaslarla cikarken onu da davet ediyorum ve gelmesi icin israr ediyorum ama gorev duygusuyla. bazen ona daha iyisini dogrusunu gosterecek kimse olmadigi icin boyle, kendini onun yerine koysana, hic tanimadigin, aliskanliklari bambaska olan insanlarin arasina gidiyorsun ve annen baban aramiyor bile (uc aydir filan bizde kuzenim, annesi daha yeni yeni arayip halini hatrini sormaya basladi) diyorum kendime. beni sevdigini ve deger verdigini dusunuyorum ama ben iletisim icin bir adim atmazsam onun da atmadigi bir gercek. adil olmam gerekirse, bendeki isteksizligi sezdigi icin cekiniyor olabilir ama.

simdi durumlar boyleyken boyle. ben takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum ve daha anlayisli mi davranmam lazim, yoksa o verilen sanslari kullanamadi deyip artik ona yaklasmaya calismaya bosvermem mi?

her turlu fikir ve yorum makbuldur.
0
saramara
(05.11.08)
soyle ki aslında benimde benzer bir kuzenim var bende once esitlerin iliskisini kurmaya calıstım onunla ama olmadı benim suistimal dedigim baskalarının asırı samimiyet diyebilecegi durumlar olustu.
sonunda bende esitlerin iliskisi durumundan vaz gectim. artık onunla farklı oldugumu dusunuyorum. hatta bunu ona bir kac defa kırıcı olmak pahasına gosterdim.

burda onemli olan kimsenin hayatını kendisine ragmen degistiremeyecegini anlamak. sonucta bu adam 22 yasına yasına gelmis ve hala degismek istemiyorsa bırak istedigi gibi yasasın sende akrabalıgını surdur ama arkadas olma. hatta bi adım daha ileri gidip iddia ediyorum bu adamın hayatına mudahil olmak hakkın degil.
0
hellcaraxe
(05.11.08)
22 yaş, bir insanın yetiştirilmesi, değiştirilmesi için oldukça geç bir yaş. Belli ki karakteri bu şekilde oturmuş ve zorlamayla, dayatmayla değiştiremeyeceksiniz. Yetiştirilme tarzı -yetişme tarzı diyelim, pek yetiştirilmemiş- kendi memleketinde, kendi çevresinde yaşamasını gerektiriyor. İstanbul'da, sizin yanınızda kalmaya devam etmesi hem kendisinin hem de sizlerin kötülüğüne olur.
Yetiştiği şehire gönderildiğinde tamamen ilgisiz bırakın, terk edin demiyorum lakin her koyunun kendi bacağından asıldığını, bu günlerin onun geleceği için önemli olduğunu saygı duyduğu bir büyüğü uygun bir dille anlatırsa kendi kararını vererek üniversiteye gidip gitmeme seçimini yapacaktır. Üniversiteye gitmeye karar verirse girdiği yeni çevrenin etkisiyle iyi yönde şekillenecek, üniversiteye gitmediği takdirde yine çevresinin etkisiyle farklı yönde şekillenecek ve olgunluğun vermiş olduğu havayla iyiye gidecektir.
Her ne kadar 22 yaş çok geç demiş olsam da artık çocukluktan çıkma yaşı biraz yükseldi. Şu anda yoğun gel-gitler yaşaması, etrafından gördüğü, televiyondan gördüğü hayatları kıskanması, taklit etmek istemesi gayet normal, askerliğini de yaptığına göre sosyalleşmekten artık korkmuyor ve dışarı daha rahat açılabiliyor. 2-3 sene içerisinde toplum içindeki kendi konumunu anlayacak ve buna göre hareket etmeye başlayacaktır.
Kendinizi yıpratmanıza gerek yok.
0
inshroud
(05.11.08)
universite sinavlarina girmek universiteye hazirlanmak kendi secimiydi bunu belirtmem gerek diye dusundum. ve bize gelmeden once cok sevdigi amcasindan, dedeme herkes onunla oturup konustu; kararli oldugunu, onunde uzanan zorluklarin farkinda oldugunu ve bunlari goguslemeye hazir oldugunu kendisi defalarca soyledi, ondan bagimsiz alinmis bir karar degildi yani bu.
0
🌸saramara
(05.11.08)
sen şimdiye kadar gayet doğru ve güzel davranmışsın. arkadaş ise şımarık büyütülmesinin etkisi ile iyice yayılmış ve gemi azıya almış.

bence hiçbir gerginlik yaratma. üzerine de gitme. gerekirse onun olmadığı bir ortamda rahatsızlıklarını anne babana söyle. onların da çok üstüne gitme.

arkadaşla arana mesafe koy. sınırlarını belirle. hiç değilse seninle olan ilişkisinde haddini hududunu bilsin.

ancak bunu gerginlik yaratmadan yapacaksın. ve önemli olan sinirlenmeyeceksin.

onun dışında okulun var, arkadaşların var, erkek arkadaşın var. onlarla ilgilen, kendine meşgaleler bul.

dikkatini çocuk üzerinden çek. sonuçta anladığım kadarıyla sizde kalmaya devam edecek. sokağa atamazsınız, yani atmaz annenler.

çocuğu da düzeltemeyeceğine göre sen sinirlenmeyip, kaale almayacaksın. belki senin rahatsızlıklarını belirtmen üzerine annenle çocuğu bir hizaya çeker ama takılma bunun üzerinde.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
bence yollarınızı bir şekilde ayırın. neticede siz elinizden geleni yapıyorsunuz. bu olay tedaviyi kabul eden veya tedaviyi reddeden bir hasta gibidir. ya fişinin çekilmesi gerekir, ya da tedaviyi daha da sürdürmek.

şu anda kendi hayatınızı başkası için yaşar moda girmişsiniz, planlarınız, bütçeniz, pek çok şeyiniz kuzeniniz üzerine kurulu, neden? yani 10 yıl sonra pişmaniyet duyacağınız bir şeyi, en güzel zamanlarınızı neden böyle harcıyorsunuz? eğer bunun vicdani bir yanı varsa, yazdıklarınıza göre yeterli vicdani sınırları geçmişsiniz.

bu tip insanlarda, rest çekimi genelde işe yarar. çekin konuşun. benim şartlarım tarzım bu, uyarsan uy, uymazsan kendi yolunu çiz demelisiniz. neticede 22 yaşında bir insan sokakta kalmaz, en kötü şey gider ailesinin yanına.
0
galahad
(05.11.08)
Kuzeninle ilgili sorunlarini onunla paylasmazsan degismesini bekleyemezsin ("Paylasirsan degisir" demiyorum). Sizin adetlerinize uymayan bir sey yaptiginda, "kuzen, boyle boyle yaptin ama bizde bu hos karsilanmaz, su sebepten dolayi. Onun yerine soyle yapar misin?" diyebilirsin. Bu arada sizin adetlerinizin de baska ortamlarda hos karsilanmayacak seyler olabilecegini fikrini aklinin bir kosesinde tut.

Anlattigin zor bir iliski. Verdigin caba da takdire edilir. Eger cabana devam etmek istiyorsan bahsettigim sekilde devam etmeni oneririm. Sabrinin sonuna geldiysen kibar ama kesin bir sekilde iliskini kesmen en iyisi olur.
0
wpi
(05.11.08)
Kuzenin senin anlattigin haliyle degerlendirirsek yuzsuzun teki gibi gorunuyor... Yani insan en azindan minnet duyar... Velev ki kuzenin amcanin ogluysa ve o amcan vaktiyle babanin himayesinde buyuduyse falan anlarim ama oteki turlu ise siz zaten yeterince katlanmissiniz... Iki sorum olacak -ucuncu soru da yukaridaki cumlede gizli: "Amca oglu mu, amca yukaridaki gibi mi?"-
soru 1:
Kuzeninizin kardesleri var mi? Varsa onlar da oyle mi?
2:
Alkollu olarak kaza yapinca pismanlik duydu mu? Duyduysa ne kadar surdu, kalici etkileri oldu mu?

Eger yukaridaki sorular isiginda cevaplanabilecek kisimlari saymazsak; kuzeniniz yanci, belesci, yuzsuz ve pis (hijyenik olarak)... Yani tek kelimeyle "katlanilmaz!"... Katlanamamaniz cok, cok dogal...
0
thunder thunder thunder thundercats
(05.11.08)
Terbiyesizlik sınırları dahilindeki hareketleri, kuzeninin iyi niyetli olmadığını açıkça gösteriyor. Sadece akrabalık bağınız olduğu için onunla ilgilenmeniz, iyiliğini istemeniz, her türlü terbiyesizliğine, densizliğine, patavatsızlığına katlanmanız sizin müthiş derecede iyi niyetli olduğunuzu gösterdiği gibi, onun bunlara layık olmak için hiçbir çaba sarfetmemesi de kötü niyetini çok açık ortaya koyuyor. Sonuçta bu adam dağdan gelmedi, sizin yaşam tarzınızdan daha önce hiç haberdar olmayan, anlam veremeyen birisi değil. Eğer gerçekten farklı bir yaşam tarzınız olduğunu anlayacak kapasitede değilse, afedersiniz ama zaten üniversiteye girebilmesi, girse de başarılı olması mümkün değil.
Ancak dediğim gibi, bence kendisi bunların gayet farkında ve kötü niyetinden dolayı o şekilde davranıyor. Hatta bence İstanbul'a gelmekteki amacı okumak felan değil. Üzgünüm ama adam sizi, ailenizi kullanıyor. Ve gösterdiğiniz iyi niyet ve serbestlikten güç alıyor. Bu tip insanlara karşı bir miktar baskı kullanmanın, azıcık korkutmanın ayaklarını yere basmalarını sağladığına şahit oldum çok defa. Unutmayın ki fevri bir hareketi başınıza dertler açabilir. Çektiğiniz sıkıntıya değmez.
0
mabl
(05.11.08)
bazi seyler soyleniyor kendisine yani sorunlar dile getirilmiyor degil, gerek annem gerek babam gerekse ben tatli dille mesela kiz arkadasiyla gunde 5-6 saat telefonda konusmanin bu donem icinde ona zarari olabilecegini, biraz daha derslerine odaklanirsa kizla iliskilerinin uzun vadede daha saglikli olacagini filan soyluyoruz (kiz universitede okuyor ve kizin annesi diplomasiz bu kizi sana vermem diye resti cekmis). yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor.
@thunder thunder thundercats: amcamla o sekilde bir iliski soz konusu degil ve evet amcamin oglu. kardesi de sanirim onun gibi olma yonunde hizla ilerliyor. kazasindan sonra da bir uzuntu pismanlik benim bildigim kadariyla olmadigi gibi mahkemedeki umursamaz tavirlari, olayi ciddiye almayisi nedeniyle ekstra ceza yedi.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence ilişiğinizi kesecekseniz bile,bunu yapmadan önce kesinlikle kendisine; durumu,hissettiklerinizi ve düşündüklerinizi açıklayan net bir konuşma yapın. eğer bunu yapmadan pat diye bitirirseniz,zaten gerek insani gerek sosyal yönden eğitimini iyi alamamış bir insana,siz de aynı muameleyi yapmış olursunuz ve belki de ilerde vicdan azabı çekersiniz...

en azından sizin ne düşündüğünüzün ve niye böyle davrandığınızın sebebini bilmek hakkı. ha sonra yine adam! olmazsa o zaman istediğinizi yapın. ama öncesinde kesinlikle net bir konuşma yapıp herşeyi açık açık anlatın...

çünkü böyle arkasından üzülüp,ondan soğumaktansa, herşeyi açık açık konuşmak daha faydalı olacaktır.
0
brkylmz
(05.11.08)
bunu söylemek aslında ne denli acı bende farkındayım fakat durum şu ki "bu zamanda" bir akrabadan beklenmeyecek ölçüde sabırlı ve anlayışlı davranmışsınız. bahsi geçen arkadaş belli bir yaşa gelmiş olduğundan mütevellit bazı alışkanlıklarının değişmesi zor. aslında kimsenin kimseyi değiştirme gibi bi görevi de yok fakat burada, siz, bariz etkilenen tarafsınız. böyle birine tahammül etmek cidden zor. kendi hayat tarzını size uydurması yada başka tabirle bu şekilde evrilmesi gerekirken, size bazı dayatmalarda(erkek arkadaş, uzun saçlı, küpeli arkadaş vs.) bulunuyor ve bunu da gayet gamsızca ve fütürsuzca yapıyor. siz de direniyorsunuz ve bi kriz doğuyor.

kendimi sizin yerinize koyuyorum da ben olsam bu vakte kadar çoktan konuşurdum. 3 ay diyorsunuz, 3 ay ne demek? bahsi geçen konu ruh sağlığınızı etkilemiş durumda(lütfen yanlış anlamayın) ve sadece sizi değil aile içi ilişkilerinizi de zedeleyebilir git gide. alın karşınıza bi konuşun. böyle böyle deyin. bi süre gözleyin, tutumlarınızda siz edilgen değil, etken taraf olun. "kuzen kızma ama bu böyle" deyin, -abartmadan- dominant olmaya çalışın. yanlış/hatalı gördüğünüz davranışlarını anında-hemen uyarın. üstünden vakit geçmesin.

tabi tüm bunlarla birlikte kökten bi değişim beklemek biraz hayalci bi yaklaşım olur. dediğim gibi fazlasıyla iyi niyetli ve toparlayıcı davranmışsınız bu zamana kadar. kendinizi suçlamayın, "hiç tanımadığı şehirde, hiç tanımadığı insanlarla birlikte, olur böyle şeyler" demeyin. siz değilsiniz o kentin zaptiyesi. ne insanlar var taşradan gelip -karşısındakine hiç sıkıntı çektirmeden-uyum sağlayan.

öte yandan bu sınav süreci* öyle birilerinin dayatmasıyla olabilecek bir şey değil. siz üsteledikçe o boşlayacak, umursamayacaktır. siz, anneniz veya babanız, faketmez hiç, onun gözünde hepiniz -bu sınav sürecinde- bi otorite gibisiniz. siz çalış dedikçe kayda değer bi sonuç alamazsınız. ancak ve ancak kendi kulvarında biri, kendi ayarında bi arkadaş, bi sevgili onu yönlendirebilir. başka çaresi yok gibi bi şey ne yazık ki.

sözün özü, siz -bi akraba olarak-üzerinize düşeni fazlasıyla yapıyorsunuz. bu süreci bitirmek sizin elinizde, unutmayın ki kendi aile düzeninizden önemlisi yok. bi şekilde konuşun ve yollarınızı ayırın.
0
crayze horse
(05.11.08)
Ailecek gösterdiğiniz hoşgörü, empati, sabır ve yardım isteği takdire değer gerçekten.
Öte yandan bu kişi istanbula "güya" üniversite kazanmak için gelmiş ama bir çabasının olmamasından anlıyoruz ki bunu başaramayacak ve görünüşe göre böyle bir niyeti de yok. Şehirde yaşamak için üniversite sınavını bahane ediyor ve evinizi kullanıyor. Ekmek elden, su gölden. Üstüne yüzsüzlük var. Hem kaynaklarınızı hem ev huzurunuzu kendi keyfi için tüketiyor. Bu kaynakların tükeneceğini farkettiği durumda muhtemelen biraz agresifleşecek ve sizin kontrol edemeyeceğiniz ve hem kendisi hem başkaları hem de sizin için tehlikeli olabilecek yollara sapacaktır. Çocuk olsa birisi 24 saat özveri ile üzerine eğilebilir ancak bu yaştan sonra çok güç, üniversite de okuyamayacağına göre ve şehirde kalmak için böyle bir yol uydurduğuna göre bunu devam ettirmek için gerekli maddi kaynağı bir dönemde "yaratmaya" çalışacaktır. İki adım sonrasını pek düşünmez bu tipler, prototipleştirmek istemiyorum ama çok görüyoruz.

Benzer bir durumda olan ve olması gerektiği gibi yaşayan kişileri de gördüm. Bir aile dostumuz 3 sene önce Van'da rastladığı 8 çocuklu imkansızlıklar içinde yaşayan bir ailenin en küçüğünü istanbulda yalnız yaşayan birinin evine yerleştirdi, çocuk yemedi içmedi kendini derslerine verdi, okulunu kazandı ve birincilikle devam ettiriyor. Tek hayali de önce kendine sonra da doğduğu topraklara yardımcı olabilmek. Bu süre zarfında şehir hayatını öğrendi ve sosyal faaliyetlerde şehirde doğup büyümüş benden bile daha uygun davranışlar sergilemekte. Bu süre zarfında artık okuma şansı olmayan iki abisi daha buraya getirildi çalışmaları için ve canlarını dişlerine takarak hem de birbirlerine destek olarak burada hayatlarını sürdürüyorlar.

Bu kişilik ile alakalı bir şey, belli bir yaştan sonra pek düzeltmenin mümkünü yok. Üniversite sınavının nasıl bri sınav olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Ders çalışmıyorsa, sadece kursta oturup (ki bunu acaba yapıyor mu gerçekten?) sınavı kazanması pek mümkün değil, ki çarpım tablosundan biel bihaber diyorsun. Eğer üniversite kazanmak gibi bir niyeti yok ise ve istanbulda kalmak için sizin kaynaklarınızı yalanla dolanla sömürmeye devam ediyorsa, siz bu duruma iyi niyetle karşılık verdiğiniz sürece o da "iyi o zaman" deyip aynen devam edecektir. Çünkü davranışını mükafatlandırıyorsunuz bir nevi. Ve biraz daha uzun vadede başınıza daha büyük işler bile alabilirsiniz.

Şimdi tanımadan etmeden bu yorumları yapıyorum ama, ben anlattığın durumda olsam tecrübelerime göre bunları düşünerek hareket ederdim. Açık açık söylerim, böyle üniversite falan kazanamazsın, ve böyle bir niyetin yoksa yol verelim sana derdim. Büyük ihtimalle "aa yok olur mu çalışıyorum ben kazanıcam" falan der, tamam dersin, aynı halin devam ettiğini gözlemlersin, bu konuşma bir daha tekrarlanır, ondan sonra da başının çaresine bakar.
0
kurukafa
(05.11.08)
Troll kokusu alıyorum...
0
sheba and the albino girls
(05.11.08)
troll kokusu derken bunlari uydurdugumu kast ediyorsaniz gercekten yaniliyorsunuz.
0
🌸saramara
(05.11.08)
bence öncelikle annenizle ve babanızla bu durumu konuşun. yemeği beğenmiyor diye anneniz boşuna kendini üzmesin örneğin. benim çok sevgili kardeşim bile bazen "ay şunu yemem ay bu iğrenç" diyordu ilk başta ama "ye nesi var" vs. diyorduk sonra "tamam sen bilirsin" diyip tabağı onunden almaya başlayınca, sonunda aç kalınca yemeye başladı. neyse beslenirse beslensin 22 yaşındaymış. sizinle beraber sofraya oturmaya bile zorlamayın.

sormadan eşyaları kullanıyorsa demek ki yetiştirilirken hiç görmemiş bazı şeyleri. ya da örneğin babanızın parfümünü vs. kullanması parfüm gibi şeylerden yoksun olarak büyüdüğünün de göstergesi olabilir. aslında bu bütün ufak tefak anlattığınız, yıkanmaması, paylaşmaması, izin almaması, parayı çarçur etmesi vs. sizi ne kadar sinir etse de o kadar büyük sorunlar değil aslında. doğru düzgün bir aile ortamında büyümediği için büyük ihtimalle sosyal davranışları zayıf. siz bazı konularda uyardığınızda da kendini ezik hissedip üste çıkmaya çalışacaktır. o yüzden en iyisi kendi haline bırakmak. ufak şeyleri siz de o kadar kafanıza takmayın. bunlar kardeşler arasında da sıklıkla olan şeylerdir.

arkadaşlar konusunda sizin arkadaş grubunuzla o kesinlikle uyuşmuyor anladığım kadarıyla. kendi arkadaş grubunu yavaş yavaş oluşturmasını bekleyin derim. yine o sizin arkadaşlarınızın yanında onların fiziksel ozelliklerini eleştirmesi ya da maço tavırlar sergilemesi kendini aşağı hissettiği için olabilir.

evet şımarıklık, terbiyesizlik vs. var ama bunların yanında kuzeniniz bence depresyon da geçiriyor olabilir. sürekli uyuması, etrafına ilgisizliği, kendini aşağı hissettiği durumlar, yalan söylemesi gibi şeyler bunun da belirtisi olabilir. bir süre uyarıda bulunmayı bırakın ve üstüne gitmeyin. iyi günlerinde napalım bugün ne yapmak istersin gibi onun fikirlerini alın ve daha çok onun yapmak istediği şeyleri yapın. hoşuna gidecek ufak tefek hediyeler alın arada örneğin en sevdiği şarkıcının albümünü ya da telefon için kontör vs. gibi. karşılığında birşey beklemeyin. sizin onu önemsediğinizi belki de ilk defa hayatında birinin onu önemsediğini hissetmesi lazım.

ona açılın. sanki çok yakınmışsınız gibi. çok kişisel sorunlarınızdan bahsedin, dertleşin bakalım nasıl tepki verecek. yavaş yavaş bir süre sonra o da içini açmaya başlayabilir ama burda korkmuş bir kişilik var en dipte bence o yüzden sabırlı olmanız gerekiyor.

bir de illaki uyarmanız gereken ya da söylemeniz gereken şeyler olduğunda. odanı topla, yıkan, ders çalış gibi emir cümleleri yerine düşüncelerinizi belirten cümleler kurun ve sen ne düşünüyorsun diye karşılık bekleyin. kendi planlarınızdan bahsedin ve senin planların ne gibi onun düşüncelerini önemsediğinizden bahsedin. öss dersane test test test diye onu daha çok germeyin. arada aslında üniversite okuyorsun da ne oluyor, üniversiteyi kazanmamak yolun sonu değil bir arkadaşım vardı yine de başarılı oldu gibi şeyler diyerek bu gerginliği üzerinden almaya paylaşmaya çalışın.

yalan soylemesini de çok kişisel algılamayın. sanırım kuzeniniz 22 yaşında olmasına rağmen hala ergenlik problemleri yaşıyor. yalan soylemesi de size sorup izin vermeyeceğinizi düşünmesi öyle ortada bir durum olmamasına rağmen bunu kafasında büyütmesi sonucu olmuş olabilir. bu tür yalanlar bir çok insanın kendi ailesine bile söylediği yalanlardır. nasıl tepki verdiğinizi bilmiyorum ama bir daha böyle birşey olduğunda yakaladığınızda düşünmeden tepki gösterip kızıp alınmayın. neden söylemedin ki, söylesen izin verirdik gibi yalan söylemesine gerek olmadığını ve ona güvendiğinizi anlamasına çalışın.

en önemlisi de güven işte. kendine güvensiz, siz de ona güvenmiyorsunuz bunun bir çıkış yolu yok. önce siz ona güvendiğinizi hissettirmelisiniz. kuzen de olsanız ailenizin bir parçası olduğunu hissettirmelisiniz. üzerine gitmeden, abartmadan, ona açılarak yapabilirsiniz bunu. katı kuralları olan bir ev ahalisi diyorsunuz. bu kuralları biraz esnetin. yoksa kuzeninizin davranışları herkesin canını sıkmaya ve huzuru bozmaya daha beter neden olacaktır. ondan ekstra şeyler beklemeyin. para konusunda asla ben çalışıyorum sen yiyorsun paraları gibi bakmayın olaya. onun da zamanı gelecektir. ya da durumun farkına varması için durumunuzun iyi olmadığına dair ufak sinyaller verin. ya da ailenizin kuzeninize aylık belli miktar bir harçlık vermesi ve bununla idare etmesi gerektiğini söyleyin. arada da senin harçlık azalırsa bana gel ben yardım ederim gibi açık kapı bırakın ki onu düşündüğünüzü anlasın.

ailenizle bu konuda neler hissettiğinizi eğrisi doğrusuna konuşun ve onlardan da yardım isteyin. örneğin anneniz ona özel bir yemekte sucuklu yumurta yapsın, babanız kendi oğluymuş gibi bir berbere gidelim desin ya da bir işi için yardım istesin ve sonra "aferin" desin. siz ona yardım etmek yerine yardım taleb edin. onun varlığının önemli olduğuna ve başarabileceği katkısı bulunabileceği şeyler olduğuna inandırın. biraz yüreklendirerek davranış bozukluklarını çözebilirsiniz diye düşünüyorum. adım adım.

tabii bu bir tercih meselesi. beni ilgilendirmez ben onun için bu yaştan sonra çaba gösteremem vs. demek de sizin seçiminiz. ama eğer onu kazanabilirseniz bence bu sizin hayatınızda da önemli bir yer tutacaktır. farklı olmanızdan korkmayın. herkes farklıdır birbirinden. herkesin sevdiği yemekler, renkler, müzikler, hobiler farklıdır. bu farklılıkları paylaşmayı deneyin ve onun kendiniz gibi olmasını beklemeyin. siz onu değil o kendini değiştirmeli. bu da ancak empati kurarak olabilir.
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara,

"yikanma konusunda da hadi bir gir yikan istersen rahatlarsin filan deniyor hayir ben yikanmayacagim dedigi zaman yapilacak bir sey kalmiyor" demissin.

Bu, yikanmasini onermek icin yanlis bir yol bence. Onun yerine, "kuzen, daha sik yikanmak temizlik acisindan iyi bir aliskanliktir. Kisi kendi farkina varmasa bile 1-2 gun sonra kokmaya baslar. Bak biz ve cevremizdeki bir suru insan da boyle yapiyor. Sen de boyle yap lutfen" demek daha cok ise yarayabilir. Bunu denedikten sonra "lutfen daha sik yikan, kokuyorsun ve kokun cevrendikleri rahatsiz ediyor" diyebilirsin.

Kuzenin cok farkli bir ortamdan geliyor, senin de belirttigin gibi. Sizin ona yeni dunyasini anlatmaniz lazim. Kisiligi, davranis bicimleri, aliskanliklari hep yetistigi yerden geliyor. Simdi bambaska bir yerde ve yeni aliskanliklara ihtiyaci var. Bircok aliskanligini birden degistirmek cok zor. Degismek gerektiginin farkina varmak daha da zor. Bu konulari bu sekilde onunla konusmayi da deneyebilirsin.

Bir sonuc cikmayabilir. Ama bence dogruya en yakin yollardan biri bu.
0
wpi
(05.11.08)
ailenin kurallari kesinlikle onu icin esnetiliyor, bana ve kardesime gosterilmeyen hosgoru ona gosteriliyor (bunu kiskaniyor ya da bundan rahatsiz oluyor degilim). kendisine hicbir sekilde ders calis vs gibi baski uygulanmiyor hatta mesela annemle okey oynayacaksak bak iki saattir odandasin gel biraz kafan acilsin deniyor, onun ailece yapilan her etkinligin bir parcasi olmasi konusunda ekstra caba gosteriliyor, yemek konusunda da dedigim gibi gayet rahat, sevmedigi hicbir seyi nezaketn de olsa agzina koymuyor zaten, gidiyor kendisine sucuklu yumurta yapiyor, annem mesela o yesin diye sadece onun sevdigi hicbirimizin yemedigi seyler yapiyor yine de yaranamiyor. hicbir hobisi ve ilgisi de yok, beraber sinemaya filan gittigimizde de bu ne bicim filmmis diye soyleniyor genelde.
kisisel meselelerimi gerekmedikce en yakin arkadasima bile acmam, sirf o kendini bana yakin hissetsin diye yukarida belirttigim gibi eski erkek arkadasimdan vs bahsettim ve az kalsin simdiki erkek arkadasimdan ayriliyordum, onun o tavri yuzunden bize oturmaya gelen cocuk resmen evi terketmisti. babamin oyle seylerden hoslanmadigini bildigi halde babamin yaninda x'le mi konusuyorsun selam soyle ehehe seklinde tavirlari da cabasi.
kendi parfumu yoktu, maddi sikinti cekti gibi bir durum da yok, onu ailesinin durumu bizimkinden oldukca iyi. yine de ailesiyle arasi bozuk oldugu icin harcligini babam veriyor ama gunde 6 saat kiz arkadasiyla cep telefonunda konustugu icin yetiremiyor. diger amcamlardan filan istiyor bu sefer. maddi konulardaki rahatsizliklarimi burada dile getirsem de ne ben ne de ailem asla va asla kendisine yansitmiyoruz.
yine de yeterince anlayis gostermedigimizi dusunuyorsaniz biraz daha denemeye calisirim ama gelen diger ogutler haddinden fazla taviz verdigimiz yonunde sanki?
0
🌸saramara
(05.11.08)
yani taviz diye düşünmemek lazım işte. bazı şeyler zaman alır. neredeyse erkek arkadaşınızdan bu yüzden ayrılmanız da gereksiz geliyor bana. erkek arkadaşınızın sizin yanınızda olması lazım, bu kadar kolay siniri bozulmaması lazım. isterse kavga etsinler, atıyorum kuzeniniz üstüne atlasın falan. sizi anlaması lazım. bence bu konu yüzünden zaten kuzeninizden ayrı bir soğumuşsunuz. ortada bir sorun yok aslında sizi bu kadar gerecek.

sinemaya gidince bu filmi beğenmediyse beğenmeyebilir. nezaket göstermesini beklemeyin. herkes kibar olmayabilir. ailesinden hiç görmemiş demek ki. ne kadar süredir birliktesiniz bilmiyorum ama böyle bir insanın önceki aile hayatı kötü olduğu için şu an böyle bu insan. hiç kimse anne karnından böyle doğmaz. seçim sizin ya buna alışıp yavaş yavaş değişmesini bekleyeceksiniz ya da taviz diyorsanız bu işe ne yapmayı düşünüyorsunuz. onu geri göndermeyi falan başka çözüm yok o zaman. bu da ne değiştirecek?

bırakın kendi halinde yaşasın biraz. bu kadar gözünüze batmasın. ev arkadaşınız olabilirdi bu insan daha beter de olabilirdi. psikolojisinin normal olmadığı belli. para dertse dediğim gibi harçlık verin ve fazlasını istiyorsa bişekilde de buluyorsa bulsun o zaman. telefonda 6 saat konuşuyorsa tek bir insanla daha uygun tarife birşeye geçmesini önerin. tek kişiyle tüm gün beleş konuşulabilen sabit faturalı hatlar var. hem ona daha fazla harçlık kalır. hayır yani telefona para harcıyormuş bi sanki. klasik olacak ama içkiye kumara kötü alışkanlıklara para harcıyor mu? zaten bunun gibi şeylere harcarsa o da başka bir sorun ya. para da çalmıyor sanırım. kötünün kötüsü değil şuan yani. babanıza erkek arkadaşınızı ispiyonlayabilir. bunu kardeşiniz bile yapabilir. bunlar çocukça şeyler, bunu yapmak da çocukça bunu kafaya takmak da çocukça.

kuzeniniz kapalı bir ortamdan geldiği için sizin yaşantınız ona çok acayip geliyor olabilir. ve cehaleti yüzünden her zaman sizin yaşantınızı eleştirecektir. ancak bu şekilde iletişim kurabiliyor aslında bence. bu da birşeydir.

ailesiyle arası kötü diyorsunuz. görünüşte kabalığı kini kötülüğü bu yüzden ama ben kişisel bir kötü olma çabası göremiyorum. ailesine olan hıncını sizden çıkarıyordur belki de. karşılıksız ilgi göstermek çok zor değil. çok daha kötü art niyetli insanlar var ama tercih sizin, sizin hayatınız bence dayanamayacak gibiyseniz ve aile huzurunuz giderek kötüye gidiyorsa o zaman onu geri gönderin dicem ama bu onun yaptıklarından daha beter olur gibi geliyor bana.

bir de ya aileniz hepinize aynı davransın ya da kimseye özel kuralları esnetmesin. ne ona sizden daha farklı olduğunu hissettirin ne de şımartın. hem kardeşinize gösterilmeyen şeyler ona müsamma ediliyor diyorsunuz. bu kardeşinizi de üzebilir. aileniz elinden geleni yapıyorsa devam etsinler ama yaranamıyor annem diyorsunuz. yaranmayı beklemeyin. binkez iyi olun bir kere karşılık bekleyin. ve zaman tanıyın.

ben biraz bu tür olaylara sabırlı bakma yanlısıyım biraz dalaylama sabırı =) çünkü başka yöntemler daha büyük sorunlara neden olabiliyor zamanla. bir de gerçekten inanılmaz büyük anlaşamamazlıklar göremedim ben ama bu bana göre olabilir belki sizin hayatınızda çok önemlidir bunlar. önce kendinizi bir dinleyin...
0
random blonde
(05.11.08)
@saramara burda sizden çok ailenizin çocuğa karşı tavirları önemli. onlar ne düşünüyor? böyle devam mı edecek çocuk?

eğer anne baban her halukarda sonuna kadar çocuğu destekleyelim diyorlarsa çaresiz sen biraz görmezden geleceksin.

ama çocuğu biraz hizaya çekmek lazım. ne demek annenin pişirdiği yemeği yememesi. dolapta sucuk, muz vs bulamasın aç kalsın, bakalım bir daha yapıyor mu böyle bir şeyi.

kendi anne babası ile arası bozuk bir insana annenlerin iyi davranması çok zararlı. ailecek (kendi ailesi, amcanlar ve siz) bütünsel olarak disiplinli davranmak lazım. yani kendi anne babasından yüz bulamazsa seninkilerden buluyor, olmadı amcanlardan buluyor.

bu böyle gider yani. annenlerle konuş bence.
0
mea maxima culpa
(05.11.08)
cok tesekkur ederim random blonde, benim icin sagduyunun sesi oldunuz adeta:)
0
🌸saramara
(05.11.08)
"takintili bir insan oldgum icin onemsiz seyleri mi buyutuyorum" demşsin ya hah işte ondan. bu duyuruya harcadığın eforla bir kısa öykü ya da deneme çıkartırdın bir de. muhtemelen yazılmış en uzun duyuru bu olsa gerek.

bir de şu paragraf işine alışamadınız bir türlü. yediniz bitirdiniz yorgun gözlerimi.
0
blackdog
(05.11.08)
saramara, sen detay verdikçe ben burda çileden çıkıyorum, sinire strese giriyorum. evlat olsa sevilmez dicem ama, zaten evlat olarak sevilmemiş.
random blonde'un tavsiyeleri gerçekten sağduyulu, ve sizin sağduyu, hoşgörü ve sabrınız da onu yola getirmeye yetecek gibi görünüyor. inşallah başarılı olursunuz da ben de sabır ve hoşgörüyle insanların yola getirileceğine inanmaya başlarım.
hak hukuk dağıtmak bana düşmez tabi ama, bu kadar ilgiyi hakeden, hakkını verebilecek milyon insan varken haketmeyen birine bu kadar enerji harcanması zoruma gidiyor.
0
mabl
(06.11.08)
Derslere ilgisizliğinden, kız arkadaşıyla daha fazla ilgilendiğinden, daha çarpım tablosunu bile bilmediğinden bahsetmişsiniz. Bence de üniversiteyi kazanması bu şartlarda hayal gibi... Ayrıca anlattıklarınızdan anlaşıldığı kadarıyla siz ev sahibi/sahibesi olarak elinizden geleni yapmışsınız/yapıyorsunuz. Kendinizi suçlamanız yanlış.
Ancak Allah size kolaylık ve sabır versin diyebilirim...
0
mim
(09.11.08)
(11)

köpek fobisini aşmak

lovemyself
aşamıyorum.izmir in sokak köpekleri meşhur. bazen beraber geziyorlar, tam kabus. geçen 19 tane köpek saydım mesela pencereden. hayvandır, hakları vardır, ama yolda bu kadar başıboş dolaşmaları beni tedirgin ediyor."tedirgin olmak" çok yeterli bir kelime değil buraya. bakkala gideceğim, ya da yorgun
aşamıyorum.
izmir in sokak köpekleri meşhur. bazen beraber geziyorlar, tam kabus. geçen 19 tane köpek saydım mesela pencereden. hayvandır, hakları vardır, ama yolda bu kadar başıboş dolaşmaları beni tedirgin ediyor.

"tedirgin olmak" çok yeterli bir kelime değil buraya. bakkala gideceğim, ya da yorgun bir şekilde işten geliyorum, hoop yolda iki tane köpek. bir de insanların yanına geliyorlar. bazen coşup, zıplarcasına koşarak, fena şekilde havlayarak, at olsa sört nala diyeceğim şekilde yanına geliyorlar insanın. sonuçta ısırıyorlar mı? yok. ben ısırdıklarını görmedim. ama korkuyor insan yahu. yavrusu sevilmek için, büyüğü acıktığı için, diğeri oynamak için, bir başkası da sırf korkutma amaçlı, huy kapınca falan geliyorlar insanın yanına.

evi araç gürültüsü olmasın diye sakin yerden aldık. insan da yok pek. gece dışarı çıkamaz oldum yahu. çok fena tırsıyorum. bir de, küçükken bakkal dönüşü, çevreden hep derler ya, "bi şe olmaz, ısırmaz o, geç" diye, öyle dediler diye yürüdüm ben. ama titriyorum korkudan. bir köpek önce bana baktı, sonra daha yakın olduğu için hemen önümde yürüyen teyzenin bacağını ısırmıştı. o zamanlar daha kontrolsüzdü tabi köpekler. belki de ısırmadı, bacağına dokundu belki, ama aklımda ısırdı diye kalmış. yirmi yıl öncesi. ondan da korkuyorum azıcık. ama ciddi bir sorun bu, yaşam kalitemi engelliyor.

soru şu:naapayım?
0
lovemyself
(14.10.08)
ben ufakken aynen senin gibiydim, aşırı bir köpek korkusu vardı. yani seninki ve benim bahsettiğim bir "fobi" oluyor aslında, yani rasyonel olmayan korku. ve mantıklı olmadığının sen de farkında oluyrosun aslında, ama elden bir şey gelmiyor.

bir gün bir evin bahçe duvarında oynarken bahçeden içeriye düştüm. kapalı, kilitli bir bahçe ve bir bekçi köpeği var, direk hayvanın üzerine düştüm. o yaşta beni bir güzel kovaladı, ısırdı oramı buramı, ufacık çocuğum tabi... tuhaf bir şekilde sonra azaldı korkum, yine de biraz kaldı. daha sonra çok köpekli bir yere taşındık, zaman içinde bir şey olmadığını anladıkça geçti. şimdi evimde bir tane köpeğim var hatta.

yaş ilerledikçe zorlaşıyor anlaşılan, irrasyonel korkuları yenmek çok zor. yani ben şimdi sana gündüz vakti sokaktaki bir köpeğin durup dururken gelip seni ısırması sayısal loto kazanma ihtimalin kadar desem de olmayacak. fakat geceleri iş değişir, grup halinde dolaşan köpekler cidden tehlikeli olabiliyorlar.

benim için köpeğin niyetini anlamak çok önemli, ve bu yetiyi köpek besledikten sonra öğrendim. sokakta öylesine duran bir köpeğin bakışından, kulaklarından, kuyruğundan, oturuşundan o andaki ruh halini hemen anlayabiliyorum. tehdit edici bir hale çok çok nadir rastlıyorum, hemen belli ediyor kendini, hiç bakmadan biraz uzaktan gidiyorum. bu yetiyi kazanmamdaki en büyük etken evimde köpek beslemem oldu. evde hayvan bakma durumun varsa, güzel küçük bir kuçu edinebilirsin bence. köpekleri tanımana baya yardımcı olacaktır, ve bir köpeğin niyetini bir bakışta hemen anlayabileceksin ki bu da baya yardımcı olur sanıyorum.

bir de not: bir köpek cidden durup dururken ısırma amaçlı saldırmaz kolay kolay. fakat canı bişeye sıkkındır korkutmak için bölgesini korumak için havlaya havlaya üzerine gelebilir. başıma bri kaç kere geldi, yüksek ses ile bağırıp(ama çok yüksek) üzerine iki rap rap adım atarsan geri giderler. bunu gece deneme tabi, gece köpek sürüsü ile karşılaşmamaya çalış, taksi maksi kullan gereğini yap. bu fobi ile alakalı bir şey değil, cidden tehlikeli olabiliyor.

çok karmaşık yazdım sanırım ama sözün özü, tavsiyem ufak bri köpek alman veya bir yerdeki köpeği ara ara beslemen falan olur.
0
kurukafa
(14.10.08)
cevap için teşekkürler. doğru yazmışsın aslında. ama bu halde köpek besleyemem. birinci sebep çok korkuyorum, öyle böyle değil. ikinci sebep canım sıkılır, gezmeye giderim, bir hafta sonra dönerim. köpek edinmek çocuk sahibi olmak gibi, ciddi bir şey. ama mesela dışardan bakıp mantıklı düşününce, evde beslediğim köpeği severim gibi geliyor. bir gün bu fobiyi aşıp da evime bir köpek alacağımı düşünürüm mesela. küçük minicik köpek de sevmiyorum, kocaman şirin olanlarından alırım hemi de.

ama şu var, sokak köpeği hayvanını uzaktan görüyorum ya mesela, göz göze gelince ben hemen geri gidiyorum ya da bekliyorum gelecek mi gidecek mi diye. o zaman hemen bana doğru havlayarak geliyor hayvan. korkumu anlıyor demek ki ve iyice artırıyor. tanıdığım biri geçiyor aynı yerden, köpekte tık yok. bir bakıp oturuyor aşşaa. aslında bir bilse ki bana iyi davranıp havlayarak koşturmasalar dört nala, ben onu ne de güzel beslerim, hepsini severim.

geçen gün üzerime doğru kesin ısıracak, hatta parçamı bırakmayacak bir edayla dili dışarda havlayarak koşan kızgın köpek geldi. kendimi caddeye attım ya. ciddi bir kazaya ramak kala durumu oldu. şöför kardeşten birkaç küfürle kurtardım durumu. hayat kalitemi etkiliyor.

çok üzgünüm be sözlük.
0
🌸lovemyself
(14.10.08)
köpek kovucular var, hani daha rahat hissetmek için.
0
rectoa
(14.10.08)
yangına körükle gitmek gibi olacak ama köpekten korkmakta fayda vardır. tedbiri elden bırakmamak lazım. ne yapacakları belli olmuyor bu hayvanların. kedi gibi değiller sonuçta. bir köpeğin her zaman için zarar verme ihtimali söz konusudur. sadece başıboş köpekler için demiyorum, sahibinin elindeki cici köpekler bile bazen kafayı sıyırıp saldırganlaşabiliyor. hele başka köpek falan gördülerse tamam artık.
0
cruor
(14.10.08)
1. Köpekleri sevin ve onlardan korkmayın!!!... Kendim bile gülüyorum bu önerime. Köpeklerden neredeyse hiç korkmayan, üstelik nedense köpekler tarafından sevilen birisi olmama rağmen geceleyin ıssız bir yerde bir köpekle karşılaşsam ödüm kopar. Köpekten korkmamanın köpeklerin saldırma olasılığını düşürdüğü doğrudur ama nasıl olacak bu açıklayan yok. Evet evde köpek beslemek köpek korkusunu biraz azaltır ama tamamen ortadan kaldırmaz. Evde beslenen eğitimli, yaşam savaşı vermeyen bir köpekle sokak köpeklerinin reaksiyonları aynı değildir.
2. Köpekten korkmaktan korkmayın. Köpekten korkmak sağlıklıdır ve dahi gereklidir. Sokak köpekleri genellikle durup dururken saldırmaz ama hiç saldırmayacaklarının da bir garantisi yoktur. Biraz once okşadığınız kedinin kokusu üzerinize sinmiştir, bilmeden yavrularının bulunduğu tarafa doğru gidiyorsunuzdur, korktuğunuz için artan adrenalin salgınızın kokusunu alır ve o adrenalini saldırıya hazırlandığınız için salgıladığınızı düşünür, biraz önce birinden sopa yemiştir, açtır, karısıyla kavga etmiştir, vesaire, vesaire.
3. Evinizin civarındaki köpeklere ara sıra yiyecek bir şeyler verin. Yanınızda da köpek kurabiyesi türü şeyler taşıyın. Rüşvet bu ülkede oldukça etkili bir metottur unutmayın.
4. En ciddi önerim ise paranıza kıyıp (50-100 TL olmalı) köpeksavar almanızdır. Pille çalışan bir cihaz. İnsan kulağının duyamayacağı ama köpekleri rahatsız eden frekansta bir ses çıkarıyor. Hiç bir köpek size on metreden fazla yaklaşamaz.
0
o midas
(14.10.08)
köpeksavar olayını çok duydum ama hiç ciddiye almamıştım açıkçası. kullandığım taktirde yanıma yaklaşmaz ama hadi ya kıllanırsa köpek, karga gibi kinciyse, takip ederse beni ne bileyim.. bunu düşüncem..

bir de şu kafama takıldı. yanımda yiyecek bulundursam, versem, o yiyeceği yedikten sonra daha da istemez mi bu hayvan? ya da madem varmış üzerinde diye, hani altın yuymurtlayan tavuğu kesip karnını arama misali (teşbihte taha olmaz) saldırırsa?

köpekten korkmak normaldir ve gereklidir, mesajlarına da teşekkür ediyorum ayriyetten. normalim ben. normalim ben.
0
🌸lovemyself
(15.10.08)
öncelikle fazla takılmayın, normal birisiniz. dünya üzerinde köpekten korkan pek çok insan vardır, hatta ben köpek korkusundan mahalleden taşınan insanlar biliyorum, veya statü gereği köpek sahibi olup kendi köpeğinden korkan.

ben de yıllarca köpeklerden korktum. bir kangal yüzünden elektrik direğine tırmanmışlığım bile vardır. ancak daha sonra neden korktuğumu araştırmaya karar verdim ve kendimi köpeklerin içinde buldum. gerçekten muhteşem hayvanlar, buna emin olun. ben yavru bir köpek alarak işe başladım, onun üzerinde hakimiyet kurdukça, sokakta olan köpeklere de salça oldum, çünkü bir köpeğe hakimiyet kurduğunuz zaman, ortamda olan diğer köpekler ister istemez kendileri sizin buyruğunuz altına giriyor.

bu yöntem doğru mu? değil. pek çok köpek sahibi, kendi köpeği dışında olan köpeklerden korkar. yapacağınız şey basit, mümkünse bir köpek eğitim çiftliğine gidip, eğitimli bir köpek izleyeceksiniz. daha sonra o köpeğe yaklaşacaksınız. bu köpek sosyalizasyon tamamlamış ve komut dışında diş göstermeyeceği için rahat olun, ben kefilim öyle köpeğe;) ha orada olan eğitmen dingillik yapıp; tut tut derse bilemem tabi.

yalnız şunu unutmayın, bir köpek bir insandan güçsüzdür, yani teke tek mücadele içine girseniz, rahatlıkla yersiniz o köpeği. neticede köpeğin beyni kıvrımlı değildir,insan gibi düşünemez. ama sizin adrenalin salgılamanızı veya ter kokunuzu yaklaşık 1 km2 lik bir alanda zorlanmadan alır. yani yol değiştirmeniz yeterli değil, hormonlarınıza da hakim olmalısınız. nasıl olacak; insan>büyük. bunu kafanıza işleyin.

izmir civarında bafi k-9 diye bir çiftlik olmalı, gidin oraya bence.
0
galahad
(15.10.08)
annem en tatlı köpekten bile korkan biriydi. kendisinin anlattığında göre, bir gün, gittiği kuaförde bir rottweiler görmüş. köpeğin komutlara uyması, ve de ayak dibinde sessizce beklemesi fln çok hoşuna gitmiş. sonradan dokunmaya fln alıştı. en sonunda da ben de köpek istiyorum diye tutturmuştu :)

yiyecek verirseniz, evet, daha fazla sırnaşacaktır. hiçbir şekilde ilgi göstermezseniz bir süre sonra gidiyor sokak köpekleri.

üzerinize doğru hızla koşan köpekten kaçmanız içgüdüsel bir durum, her canlıda varolan bir şey. fight or flight response diye geçiyor sanırım. üzerinden gelmeniz ise bence koşa koşa üzerinize gelen bir sokak köpeğini, eğer yapabilirseniz, iyice tartaklamanızdan sonra olacak.
0
tom riddle
(15.10.08)
hayvanları gercekten cok sevdigim halde ben de köpeklerden cok korkuyorum
universitedeyken sabahın köründe köpegin gibi bacagıma yapışmıştı bornovada :(
sanırım bacagımla çiftleşmek istemişti, hayatımın en korku dolu anlarıydı- alay eden olmasın cok ciddiyim -

o günden beri en küçügünden bile olsa köpeklerden çok korkuyorum. mesela her an elimi kapıcak veya üstüme atlıcakmış gibi geliyor. hele sabah karanlık oldugunda cok korkuorum sokaklarda havladıklarını duyunca. ama ben sunu anladım köpege cantamı savurup "kışt" diyince zaten gidiyor. bi şekilde el kol savruldugunu görünce hemen yandan yandan kaçmaya baslıyolar. zavallı köpecikler :( hayat sokakta onlar için cok zor
ha bide aklınızda bulunsun naylon poset e de geliyola, posetlerden yemek buldukları icin elinizdeki posette hayvana yemegi cagrıstırıcaktır..
0
merope
(15.10.08)
insan bilmediğinden korkar.
git bir kaç köpeği sev onlara yaklaşmayı öğren. bu hayvanlar, hele hele senin o mahallenin insanı olduğunu bildikleri durumda seni ısırmayı bırak tersine seni korur. kaçmak, yolunu değiştirmek, köpek kovucusu geçici çözümdür. ama bu köpek milletiyle enseye şaplak olursan hem bu derdinden kurtulur, hem de hayatta yeni bir keyif keşfetmiş olursun. git bir kaçına yemek ver. önce önlerine at sadece. sonra otur, toplansınlar başına parça parça yedir. zamanla elinden alsınlar. bakmışsın korkacak birşey yok. bir köpeğin kafasını okşamak büyük keyif. kaçırma derim.
0
arnold schwarzeneger
(15.10.08)
aynı korku bende de vardı ve yenmek adına ne yapabilirim diye düşünürken gidip rottweiller aldım bi tane, yaklaşık 5-6 senedir de benimle köpek korkusunu bırakın hayatımda önemli değişikliklere yol açtı. köpek korkusu konusunda psikolojik yorumlar yapmayacağım zira gerekenler yazılmış ama köpeklerin sudan pek hoşlanmadıklarını biliyorum bu nedenle dışarı çıkarken yanında bulunduracağın dolu bir pet şişe (mümkünse büyük) bir nebze de olsa engelleyici olabilir :)
0
sgp
(25.01.09)
(7)

Erkek Kuaforu/Berber

egotm
Efendim merak ettim, ulkemizde bir berbere odenilen en yuksek meblag nedir ve nerededir acaba? 100-200 ? (yazacaginiz meblagnin ustu yazilmissa, yazmak icin zahmet etmeyiniz; tesekkur ederiz efendim.)
Efendim merak ettim, ulkemizde bir berbere odenilen en yuksek meblag nedir ve nerededir acaba? 100-200 ? (yazacaginiz meblagnin ustu yazilmissa, yazmak icin zahmet etmeyiniz; tesekkur ederiz efendim.)
0
egotm
(23.09.08)
walla ben makinayla bi sakalımı aldırmıstım iki firt firt, 10 liramı almıstı adam. benim için en yuksek budur; baskasını tanımam :)

hatta aha #13395951
0
osuruklu
(23.09.08)
berberlerde normal traşın abartılı bir fiyatı olacağını sanmıyorum,traşta en üst level olan damat traşı olursa 50 gibi oluyor fiyat,bi de gurbetçi bir çocuk saçını boyatmıştı 20 kaat almışlardı.
0
gaza gelen
(23.09.08)
tam hatırlayamıyorum ama; kadıköy tepe nautilus veya carrefour icerenkoy' de bir erkek kuaförü var, orada kesim 40 ytl, sakal 20 ytl olması lazım.
0
galahad
(23.09.08)
rrr
(23.09.08)
mos 50'ydi de 70 olmuştur. daha pahalısı olduğunu sanmıyorum.
0
thefirstfbli
(23.09.08)
mos kuaför zincirinin her şubseinde eylül 2008 itibariyle sadece saç kesimi 45 ytl.
0
traslimon
(26.09.08)
ciragan sarayi'nda bir kuafor var (berber diyemiyorum oraya), baya pahali
0
ermanen
(28.09.08)
(13)

başka neresi olabilir

cold
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
ben bi kaç yer düşündüm bi de sizden fikir alayım dedim.evlenme teklif etmek için uygun bi mekan neresi olabilir???
0
cold
(14.08.08)
istanbul'dasın diye düşünerek kızkulesi olabilir

dünyanın başka yeri olabilir mi mesela, sen nerdesin?
0
ermanen
(14.08.08)
evet istanbul
0
🌸cold
(14.08.08)
sana istanbul'daki en uygun yeri söyleyeyim. bu yer öyle bir yer ki seven insanın kesinlikle evet diyeceği bir yer. bu yer tanıştığınız yer.

ekleme: e et o zaman şirkette. daha ilgi çekici olur hem.
0
deckard
(14.08.08)
sofistike maymun
:):):) şirkette tanıştık:)
0
🌸cold
(14.08.08)
Sizin icin en ozel mekan neresiyse, en alisik oldugunuz en rahat ettiginiz ve her daim rahat edeceginizi dusundugunuz yer neresiyse; o yer orasidir. Bana kalsa o yer, Kiz Kulesi'nden milyon kez daha romantiktir. Bu bir cay bahcesi olabilir, bir cocuk parkindaki bank olabilir. Ev olabilir, olabilir de olabilir. Bence illa romantik olayim diye kliselesmis yerlere gitmeyin. Ben kiz arkadasima evlenme teklif edecek olsam Kiz Kulesi'yle falan ugrasmazdim sanirim.
0
vita vinum est
(14.08.08)
360 istanbul bu is icin aklima gelen ilk yer
0
lurgee
(14.08.08)
Niye benim örneğim üzerinden gidiyorsunuz :D hem dünya çapında olacaksa daha güzel yerler söyleyecektim, romantiklik kişiye kalmış birşey yere göre değil
0
ermanen
(14.08.08)
mekan olarak değilde teklif tarzi olarak aklimda $ahane bir fikir var, bi filmde görmü$tüm;

asil eleman çayir çimen biyerde elinde yüzük ve kelebekle kizin önünde diz çöküyor elini uzatiyor ve yava$ca yumruğunu açior kelebek uçunca alttaki yüzük piyasaya çikiyor. tabi bikaç kere pratik yapmak lazim :)
0
05
(15.08.08)
galata kulesinde balık tutalım de, bir haftasonu. malum oltanın ucuna bağla 1 karatlık pırlantayı.
edit: pırlanta giderse karışmam.
0
radikalherif
(15.08.08)
bir arkadaşım cevahirde evlenme teklif etti.
şöyle ki; cevahirde bir eğlence markı var, minyatür birşey. orada şu anda adını hatırlamadığım bir alet var. biniyorsun alete, seni 25 metre kadar yükseğe çıkartıyor, sonra zart diye bırakıyor.
bence orası evlenme teklif etmek için çok güzel bir yer.
0
kahvegibi
(15.08.08)
yakın bir zamanda evlenme teklif etmiş birisi olarak size önereceğim tek yer swissotel gaja roof. bütün boğazı ayağınızın altına alıyorsunuz, inanılmaz bir servis kalitesi var yemeklerin tümü müthiş.

rezervasyonsuz almıyorlar yalnız, mutlaka rezervasyon yaptırmanız gerekir. iki kişi şarap ve akabinde gelecek kahve vs. ile 300-400 ytl arasına çıkar.
0
galahad
(15.08.08)
facebookunuz varsa married teklifi yapın=)
0
szqnn
(15.08.08)
bence sms en iyisi.
0
gerrain
(15.08.08)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.