Bence baştan başla, hikaye birbirinin devamı olmasa bile eski oyunlrar göndermeler, espriler vs. olabilir COD serisinde(bkz: captain price). Zaten oyunların SP süreleri çok da uzun değil, tadı daha güzel çıkar diye düşünüyorum.

mw2'den önce 4ü (mw1) oynamak lazım senaryolar bağlantılı. black ops'u bilmiyorum yalnız.

Black Ops bağlantılı değil. Onu istediğin zaman oynayabilirsin. Başka bir ekibin oyunu zaten o.

black ops ayrı bi oyun. ben black ops, cod4, mw2 ve mw3 sırasıyla oynadım ki olması gereken de bu. (: cod4 oynamadan mw2 ve mw3'e sakın bulaşma. çok çok şey kaçırırsın... öyle böyle değil yahu.

mw, mw2, mw3 aynışahıslarla geçiyor. arada bi de dünya savaşı oynuyla black ops ama onlar bağıntısız

black ops world at war ile uzaktan baglantili. sen mw1-mw2-mw3 oyna.

tamamen atıyorum.
1-3 kg'a kadar taze tutar ya da 1-3 aya/yıla kadar taze tutar diyor olabilir.

olabilir aslında, sonuçta sebzelein uzun, balığın kısa gitmesi mantıklı.

buzlukta o kadar ay tutabilirsin demek, yalnız ikinci simgeyi çözemedim. tavuğa da benzetemedim.

balık

et
meyve

ya ikinci simgeyi ben de çözemedim.

ekmek bile diyesim geldi ama :S
bilemedim ben onu

ikinci simge sıvı gıda olabilir belki?

ikinci simge ekmek gibi hamurişlerini de belirtiyor olabilir. pizza hamurudur, ekmektir, kurabiye hamuru falan. sallıyorum şu an ama buzluk kullanımını göz önüne alınca o geliyor aklıma:)

1 balık ve 1-3 derecede
2 yok
3 et ve 6-9 derecede
7 meyve ve 9-12 derecede

edit: ikinci pasta falan mı

ikinci hamur işi

sivilce yapar, patlatırsan ölürsün.

Bir tek sivilce ise problem değil. Bünyeye zeval vermesin. Nerden alıyorum lan bu sağlıksız şeyleri? Cips kola hamburger iyice yavşak olduk ölürüm lan ben :))

Ben kahvaltı olarak yiyorum bazen. Sanırım henüz ölmedim.

35'e kadar gelebilirsen bana bildir panpa :)

Bu arada teşvik ettiniz ve yedim artık her şey için çok geç. Dönülmez cips paketinin içerisinde ellerim...

uyursan ölürsün

bence bu tembellik seni öldürebilir:)

cips yesen de yemesen de öleceksin zaten.

ölmezsin ama bu kafayla çok da yaşamazsın.

aman korkma bişey olmz bn kız halime karbonhidrat ve yağ yüklü besleniyordum senin gibiyken (üniversite çağında)
ne 50 kiloyu geçtim ne bi sağlık sorunum oldu
30a geldim sayılır ölmezsin
evham yapmamayı becerebilirsen şukela olur tabi ben stress yaptıgımda su içsem dokunuyor

19.

32

17

18. bir ara lise 2 öğrencisi duyuru açmıştı sanırım.

17. ama 4 yıldır burdayım. 7 ya da 8 e falan gidiyordum. 2008'in ocağında açmışım ilk duyurumu (bir önceki hesabımla)

24

30

36

@blackmail +1
arkadaslar suana kadar yazılanlardan en genc 17 en yaşlı 36.
17 den genc 36 dan daha yaşlı olan varsa yasını yazsın gerisine gerek yok

45

millet yaş ortalaması için yazıyo olmasın?

en genç ve en yaşlıyı toplayıp ikiye bölmeyecen heralde ortalama için?

@al basmadan donu var; sitenin ortalamasını merak ettiğimden dolayı en düşük ve en yüksek rakamı bulmak istedim.gercek ortalama icin sitedeki herkesin yasi lazım ki herkesin yasını yazmasını beklemek burdan zor (cok sayida yazar oldugunu dusunuyorum sayflarca veri olur) ve gereksiz.en yüksek ve en düşük yas üzerinden de genel bır ortalama hesabı da yapılabilir.

Amacım sadece en yaşlı ve en genc yaZar yasını bulmak

27 ortalamalarda kaldık.

38 var burada.

Vivaldi pikolo konçertosu

bir de soundcloud'umdaki klasik parçaları deneyebilirsin:
soundcloud.com

teşekkürler. vivaldi'ye bakıyorum şimdi. adresinizi de ekledim sık kullanılanlara

mischa maisky

Michael Nyman

vivaldi'nin 4 mevsimini dinleyin ( summer, spring, winter, autumn)

üşenmedim sizin için hazırladım:
www.youtube.com - vivaldi spring
www.youtube.com - vivaldi summer (bunların arasında favorimdir)
www.youtube.com - vivaldi autumn
www.youtube.com - vivaldi winter

bunu da duymuşsunuzdur büyük ihtimalle: fizy.com - mozart summer overture

mozart requiem - www.youtube.com

piyano ağırlıklı sevmiyorum dediğiniz için chopin, bach falan önermedim. aklıma geldikçe de editlerim.


edit: bunlarda bonus olsun.

naturesoundsfor.me
( bununla güzel ses kombinleri yapıp müziklerin altına tatlı bi hava katabilirsiniz)

www.youtube.com
(yanında da bununla şömine keyfi :)



EDİT! : Sherlock holmes' ün soundtrack i bu. ama klasik müzik tadında harika. özellikle son bölümü. www.youtube.com

çok çok teşekkürler. vivaldi tam olarak aradığımdı. four seasons dışında bilmiyordum ama harikaymış.

Şimdi clint mansell'in diye bildiğim requiem for a dream mozartın summer overture'ü müymüş anlayamadım ben?

nasıl kimse yazmamış, hayret!
(bkz: erik satie)

not: piyanoyu da seveceksin tamam mı!*

23:15 gibi bitiyor gösterisi metro zaten yakın oradan da metrobüslerle avcılara kadar gidebilirsin . o saatte bekleyen taksi oluyor avcılar durağında.

biz gittiğimizde 12 gibi bitmişti. son metroya 30 sn ile yetiştik. yoksa orda kala kalıyorduk. tavsiyem biter bitmez metroya koşun.

darüşşafaka metrosuyla 5 dk arası koşarsanız 3 dk

snatch olabilir sonu güzel

memento

inception

5150 Elms Way (5150 Rue des Ormes)
Source Code
The Machinist
The Jacket
Awake
The Prestige'de güzeldi.
... İyi Seyirler ...

ikişer ikişer bile atlıyorum ben

benim felsefem "kortugum basina gelir"dir. korku, evtene yolladigimiz negatif istektir. o sebeple cozumu relaks olmaktir. yururken bazen dusunuyorum adimlarimi nasil atiyorum, kaldirima cikarken ayaklarim nasil hareket ediyor falan diye. eger ben ayaklarimi kontrol etmek istersem dusecekmisim gibi oluyor. oysaki yillardir yuruyoruz, beyin otomatige bagliyor karisma ona. merdiven inip cikmak da oyle bence. otomatik pilotta hareket edebilen bi yazilim var. ona mudahale etmeden akisina birak.

Not: ben de basamaklara bakiyorum ama arada bir ve goz ucuyla. otomatik hesapliyor zaten beyin ayagini nereye koyacagini.

bende de soyle bisi var merdivenlerden hizlica inerken eger ayaklarima merdivenlere bakarsam dusucek gibi oluyorum bazen dusuyorumda hatta bende cogunlulla tutunarak iniyorum napcaz bilmiyorum

Kesinlikle basamaklara bakmam lazım inerken, en azından çoğunlukla hele de hızlı iniyorsam, yoksa az korkabilirim düşmiyim diye.

ben merdivenlerden inerken koşarak inip 5 merdiven kala atlayabilirim. :)

ama bende çıkarken stres yaşıyorum düşecek gibi oluyorum.

bir arkadaşım da aynı senin gibiydi, inemezdi merdivenleri, biraz hızlanayım dese hemen tökezlerdi, ne yaptıysam düzeltemedim bu olayı.

Çocukken trabzanlardan tutup 8-10 basamak atlaya atlaya iniyordum :) şimdilerde teker teker seri olarak iniyorum.

siz psikologsunuz, bizden önce sizin bilmeniz lazım cevabı :)

aynı şey bana da oluyor. merdivenlerden inerken sürekli gözümün önüne düşüp ağzımı burnumu dağıttığım sahneler geliyor. daha önce hiç merdivenden düşmedim ama korkuyorum. çıkarken olmuyor bu, sadece inerken. anksiyetem var (daha önce panik ataktım o geçti) ben onun yarattığı paranoyaya bağlıyorum.

Mesela;

I go to school. bunu eğer

ben gidiyorum okula

diye çevirirseniz size ''türkçe düşünme derler''

"turkce dusunme" olayindan kasit kafani ceviri ile mesgul etmemen. konusma icin ornek vermek gerekirse; ingilizcen belli bir seviyeye geldigi zaman "turkce cumle kur-ingilizceye cevir-konus" sablonundan sadece "konus" sablonuna geciyorsun. okurken de, yazarken de benzer bi durum var.

fuzuli'den ziyade whats up'ı "yukarıda ne var" diye çevirirseniz yersiniz söz konusu fırçayı.

@fuzuli
yav o kadar da türkçe diil =)
"ben okula gidiyorum" diye içimden geçiriyorum ister istemez.
tabi bu kolay cümle; ama 2 satırlık cümle oldu mu, bütün kelimeleri bilsem de içimden türkçesini geçiremeyince makine hata veriyor =)

bunun tek yolu pratik ve bol bol yabancı medya kullanmaktır. müzik/film/yazı fark etmez. normal bir insan şunu yapar;

1. aşama: ne diyeceğini bul: (okula gideceğim.)
2. aşama: bunu çevir ve söyle: ay -ııııı- go tuuuuu dı sıkuuul. böyle bir şey ortaya çıkıyor. sebebi ise söylerken çevirmen.

ama senden istenen,

1. aşama: ne diyeceğini bul: (i will go to the school.)
2. aşama: söyle: ay vill go tu dı sıkuul.

belli bi seviyeden sonra okudugunu direkt anlamaya basliyorsun.. mesela ingilizce bi kelime gordugunde ne oldugunu anliyorsun ama turkce karsiligini bulamayabiliyorsun.. bu ogretilecek bi sey degil daha cok zamanla olabilecek bi sey..

seni seviyorum diyecekken i love you cümlesini kafandan geçir. sevmek, sen, ben kavramlarını ingilizce nasıl denirdi yi çok hızlı düşünmüş olman lazım.

@buyrun
tam anladığım dilde konuştun =)
şu an olayı kavramaya başladım, diğer cevaplar da gözüme daha farklı geldi şimdi.

bi süre sonra en basit cümleleri ezberden söylüyor gibi olacaksın;)

ing-türkçeye ya da türkçe-ing çeviri yaparken, ilgili dil kültürlerini düşünerek çevirmek demektir.

bunu açıklayan çok basit bir örnekler vardır.

"kafayı yemek" cümlesini türkçe düşünürsen "eating head" gibi saçma bir yere gidersin. oysa biz "kafayı yemek" kelimesi hangi durumlarda nasıl kullandığımıza bakarak, aynı şekilde ingilizce dilinde o durumlar için ne kullanılıyorsa o olarak çevirirsin. "go crazy/go mad/vs vs"

"hanımeli" kelimesini türkçe düşünüp "ladyhand" olarak değil de, "hmm bu adamlar buna ne deeor ki?" diyerek bakarsın ve "honeysuckle" olduğunu görürsün.

"flywheel" kelimesini "uçan tekerlek" yada "sinek tekerleği" vs diye değil de onun "volan" olduğunu görürsün.

yani; söyleyeceğin şeyi hangi dilde söyleyeceksen, o dildeki kullanım kültürünü / alışkanlığını / şeklini araştırarak söylemelisin.

karışık olmamıştır umarım.

25tl.

4 parçaya bölünür. 25.tl

her ikramiye bilet adıyla oranlanır. yani çeyrek bilete çeyreği verilir. hatta amorti de 36 lira geçer, bilet değerin çeyrekse 9 liraya tekabül eder.

25 tl veriyolar.

100 gelecek diye çok sevindiniz de mi =)

breaking bad, house, battlestar galactica, lostu sevdiysen fringe.

the big bang theory ya da how i met your mother

dexter

leyla ile mecnun tabii ki.

leyla ile mecnun +1111

game of thrones

komediyse seinfeld,
dram-macera gibi olacaksa breaking bad,
gerilimse dexter,
bilimkurguysa battlestar galactica.

leyla ile mecnun +1!!11bir!!

house <3 hatta sözlükte gregory house bir çok yönden behzat ç. ye benzetiliyor.

özel güçler, şakalar-- misfits, heroes
toplumsal gönderme, şakalar--- southpark, family guy (sevmem), simpsons (eh işte)
anime--- death note, elfenlied
insanlar--- human planet 8 bölüm(belgesel) özellikle tavsiye ederim
komiklikler--- how i met your mother (bu aralar boku çıktı), leyla ile mecnun
vurmalı kırmalı savaşlı--- spartacus, game of thrones

aklıma gelenler

friends, dexter, the mentalist, house, eğer hafif aşklı dramlı hastane dizisi istersen de grey's anatomy.

prison break,
ezel.

80e creativeler var hiç fena değil.

www.bimeks.com.tr

edit: creative alma bu fiyat aralığında ki creativeler çok dandik oluyor

creative'den bulursun

creative var bende sesi biraz fazla açtığımda özellikle baslı şarkılarda çok net bozulma oluyor. garip tiz bi ses çıkıyor subwooferdan. aynı zamanda logitech 2+1 de var onda baslarda bi sorun yok. yalnız logitech'in baya iyi bi modelini kullanan bi arkadaşım da create'in tizleri daha iyi diyor. ne tür şarkı dinlediğinize bağlı yani.

bulabilirsen Logitech X-230 al düşünmeden.

ben de şundan www.logitech.com var. gayet başarılı.
80 e satan var
www.sahibinden.com?

o paraya 5+1 alabilirsin creative

kediler bunu cezalandırma gibi kullanıyor sanırım. bizimki de hiç öyle bişey yapmamasına rağmen bi kere yatağa yapmıştı meğerse kumu çok kirlenmiş. ben pek tecrübeli değilim ama belki ondan yapıyodur o da.

anlamışsınız işte. bariz kıskançlık.

peki ne yapmamız gerek bu durumda ?

www.lovelynx.co.uk

kediler insanların nasıl cinsiyetini ayırt edebiliyorsa, hormonal seviyesini de ayırt edebildiklerini düşünürüm. cinsiyetini söylememişsiniz kedinin erkek olduğunu varsayıyorum. alanına yeni giren hemcinse uyarı yapıyor olması pek muhtemel. yani insanları adamakıllı uyarmaları saklanıp üzerine falan atlamak yerine genelde ev-içinde böyle oluyor. düzeltmeyi bilemem ama babanızın bizzat biraz uğraşması gerekiyor bu durumla. kedinize cinsel yönden rakip olmadığını farkettirmeli, dost (en azından nötr) olduğunu göstermeli.

@hikaye mesture iyi güzel söylemişsiniz ama kedim dişi ne yazık ki. şöyle düşünüyorum; eskiden kedi annemle yatardı sürekli. şimdi babam gelince annemle beraber yatmaya başladılar ve ondan sonra oldu. sebep bu olmalı, yerini kaybetti. anlaşıldığı üzre işimiz var bununla. evde 3 kedi var aslında, ama diğerlerinin pek umrumda değil bu durum.

1 handikapı olan takım maça 1-0 önde başlar. Budur.

edit: babama böyle anlatsam çözerdi herhalde. :) Ayrıca -de ayrı yazılır, eheh.

bir takımın yanındaki handikap kutucuğunda örneğin ''1'' yazıyorsa o takım 1-0 önde başlamış sayılır. diğer takımın kazanması için en az 2 fark atması gerekir.

edit: lan hep geç kalıyorum ya.

ezilme editi: evet 2 fark olcek o

maç başlamadan verilen avans gibi düşün.

misal, barcelona-osasuna maçında osasunaya 3 handikap verilmiş olsun. handikaplı olarak barcelona barca'nın maçı 4 farkla kazanması lazım. 3 fark atarsa zaten osasunanın cepte 3 handikapı olduğundan beraberlik durumu oluyor, 1-2 fark atarsa osasuna kazanmış oluyor gibi.

fuzuli'yi düzelteyim madem.
bir takımın 1 handikapı varsa karşı takımın galib sayılabilmesi için 2 fark atması gerekir.
Örn: x - y(h1)
Maç sonucu: x:2 y:0 - handikaplı skor 2-1 olacağından x kazanır.
x:1 y:0 - handikaplı skor 1-1 olacağından maç berabere sayılır.
x:0 y:0 - handikaplı skor 0-1 olacağından y kazanır.

edit: "galib" yazmışım ahah. Neyse kalsın ibretlik. fklasghj

aklıma bu geldi ilk. çok sevdiğim queen şarkılarındandır.

www.youtube.com

www.youtube.com

mabel matiz şarkıları hem değişik hem çok güzel

aphex twin - come to daddy klibi..

kudret narı. yenmez ama alternatif tıpta kullanılıyor. şifalı derler.

kabuğu kudret narına benziyor ama fotoğrafta gördüğüm kadarıyla yuvarlak bir şey bu, değil mi? masada da dik duruyor zaten. kudret narı uzun olur. başka bir şey bu sanki.

kesip resmini koysan? sert mi?

şuna da benziyor gibi, olgunlaşmamış hali olabilir mi diyeceğim ama bu da tropikal bir meyve.
www.google.com.tr

ortadan kesin bi. içinden kırmızı tanecikler çıkıyor mu.

www.halduncoskun.com

kudret narı olabilir, yuvarlağı da olabiliyormuş fotodan anladığım kadarıyla

kudret narı labilir.. annemin demeci: bunu bir süre zeytinyağda bekletip yaraya falan süren varmış, içen varmış hücre yenileyici özelliği varmışmış yanıklara falan süren varmış ama tabi bunlar kulaktan dolma bilgilerdir. araştırmakta fayda var.

Şekil olarak aynısı ama kesince içinden kırmızı tanecikler çıkmadı yapışkan bir sıvı çıktı.

kızın boğazını kestiğini bilmiyorum da. 2 arkadaşımla izledik filmi. 3ümüzde önceden seyretmiştik. ben kameraya fırlattığı sonlusunu izledimiştim aynısını izledik yine. bana kız polisin üstüne koşuyo polis de vuruyo diye iddia ettilerdi. öyleymiş demek.

filmde bence de ana karakterlerin üstünde uygulanan şeytan çıkarma sahnesi falan yoktu ama internetten izledikleri bir video da vardı galiba.

O tarz şarkıları sevmeyebilirsin, ben de sevmiyorum.

Ama kendi tarzı için güzel bir sound'a sahip, Nicki'nin sesi ve duruşu da hiç fena değil.

ben beğendim valla fena değil yani. karı da o bçim

bişey diyim mi, kadının sesi şahane yalnız. gırtlak var yani. seveni çoktur bence

sarki fena sayilmaz ama klip cok kotu. son zamanlarda abd'deki radyolarda devamli bu caliyor

yarısından çoğu sağdan soldan duyup ne bu diye izlemiştir, biz de misal dört beş kişi ettik bile....şarkı da klip de felaket bu arada, ses olarak üç saniye yeaah dediği yer dışında bir şarkı söyleme atraksiyonu göremedim ama popüler bi tür sanırım yine de.. illa kadınlı, bakmalık klip izleyeceksem buna gelene kadar daha çok şey bulunur...

180milyon kere izlenmesi 180 milyon insanın seyrettiğini ortaya koymaz. bir insan 20 kere dinler 50 kere dinler 100 falan.

şarkıda normal dıptıs işte.

Eveeeet bu sorunun cevabı bende hocam... sonunda bir soruya adam gibi cevap verebilcem ooohhh rahatladım
Dostum bak şimdi farzet ki dünyada bir çok insan bass lı ses sistemi alıyor evine öyle değil mi?
bass ı denemek için youtube a bass yazıyor ahanda bu şarkı çıkıyor. şundan mantıklı açıklama varsa gel beri....

1

4 gibi.

evet 4 de olabilir

Bu işlerden pek anlamam ama ilk linkteki eser daha bir hoş geldi bana. Biri seçerdim.

2.yi çalma, ağır başlıyor, diğerleri kadar dinlenir değil ama diğer tüm hepsinin gideri ar. 1 daha zor 4'e göre ama 4 daha hoş. sen karar ver bence. ben gene de 1 derdim.

4, baska calıstıgın bişey yok mu?

@art vandaley önüme koyduğun her şeyi çalabilirim fakat 2 dakikayı gerçemesi lazım bu cuma günkü seçmelerde. yoksa çok farklı şeyler çalabilirdim. kısa ve etkili bir eser arıyorum anlayacağın.

eğer dördünden birini seçmem gerekiyorsa another ı seçerdim ama bu seçimi tüm parçaları hakkıyla çalabildiğini farzederek yaptım. eğer hızında çalamıyorsan ya da eksikliklerin varsa daha kolay ama daha sağlam çalabildiğin bi parça seç derim

edit: "önüme koyduğun her şeyi çalabilirim" diyorsan aklıma ilk gelen rachmaninoff c minor prelude oldu ama yaklaşık 4 dakika sürüyor. onun yerine flight of the bumble bee çalarsan tadından yenmez.

4

flight of the bumble bee çok bilinen bir şey, muhtemelen seçmelerde onu çalan biri olacaktır zaten. boşu boşuna pişti olmaya gerek yok.

chopin etütler bi de chopin prelude ler aklıma geldi kısa olarak.

1.yi çal kesinlikle. diğerlerinden çok daha gösterişli, ton olarak çok zor, melodik olarak da en güzeli bence. keşke bunu çalabiliyor olsaydım, helal olsun iyi ilerletmişsin. ayrıca umarım seçmelerde istediğini alırsın.

edit: 1. o kadar güzel ki; linki attığından beri başa sardırıp dinliyorum. bence çok düşünme.

chopin çalan aday sayısı bir hayli fazla olur gibi. bu bi dezavantaj olmaz mı sizin için? bence daha iyi parçalar bulabilirsiniz. kendinizi bu 4 eserle sınırlamayın.

bunlar da benden olsun;
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com ( favorim bu, sergei rulez )

1 i çal hocam. Çağdaş dönem mi?Bunları hiç duymadım daha önce. 1 en mantıklı seçim. Diğerleri komik.

photos.modelmayhem.com

(bkz: vintage effect)

split toning deniyor. resmin aydinlik ve karanlik bolgelerine siyah veya beyaz disinda bir renkle ton verilebiliyor. bu ornekte hem siyah tonlara hem de acik tonlara biraz sari katilmis gibi gorunuyor. ikisine farkli renkler de verilebilir. photoshop ta biraz karin agrisi bi is. lightroom da cok kolay yapiliyor.

bunun doğalı analogda cross processing ile veya bayat film kullanılarak elde ediliyor. cross processing her zaman böyle sonuç vermese de bayat film genelde bu şekilde. kullandığın filme göre değişiyor tabi

iyi fikir ve doğru kişileri bir arada toplayabilirsen yeterli olacaktır. sermayedir, yatırımcıdır, site kodlamasıdır bunların hepsi ıvır zıvırdır.

iyi fikir -> gelir model sağlıklı mı? -> ihtiyaçlar -> üretim -> sonuç

akademik kariyer bonus olur. ama olmasa da olur. daha önemlileri;

1.kimsenin akıl etmediği iyi bir fikir bulmak (uzmantv, eksisozluk, yemeksepeti) tabi bu işe kafa patlatan herkesin aklına netle ilgili fikir geliyor. ama çok azı gerçekten geleceği ve ihtiyaçları doğru görebiliyor.
2.sermayesi az diye birşey yok. zira iki seçeneğin var.
a)bütçe kısıtlıysa çok iyi bir donanıma(programlama,tasarım) ve bolca boş vakite sahip olmak. böylelikle aheste aheste ilerleyip para kazanınca ekip kurup, ticari ilişkileri geliştirmek. (bkz: mark zuckerberg)
b)sağlam bir bütçeyle a maddesindeki kriterleri ilk aşamada gerçekleştirmek.
3.bence programlama, tasarım, internet, bilişim teknolojisi zekasından çok. girişimcilik ruhu önemli. zira sağlam bir proje için tek kişinin yapacağı katkı devede pire kalır. önemli olan doğru projeyi, doğru zamanda, doğru insanlarla bir araya getirmek.

ismek'in ücretsiz web tasarım-programlama kursları var badakçım bi bak onlara.

net değil mi?

çok net o. tek dikkatli ben değilmişim demek ki.

adam çok belli ediyor kendini.

Kim bu ne yapmış ?

türkçe konuş birader.

t3hno +1

haha bi ben anladım sanıyordum:)))ya bu cocuk hakikaten bir garip.bigun gelir paraya takılmıs.ertesi gun hayatında kız arkadası olmamıs,ertesi gun gelir tiki konusmalarıyla.her seferinde altına badak yazıyorum bakıyorum mesaj ışığı yanıyor.uzerine alınmaz ifadeyle ne diyorsun kardesim ya da badak ne soruları.bir kaç seferde nasıl anladın diye sormuslugu var.

olu taklidi yapsak gider mi acaba?

@t3hno @kocayusuf badak bir arkadaş var onun mevzusu.badaklık yapıp duruyor.

@t3hn0 @kocayusuf tamam, tamam yok bir şey. aramızda bir mevzu.

Badağın amk kim bu ya?

badak'ın ilk zamanları efsaneydi ama madde madde sıralardı.güzel günlerdi ;(

"net" işte. açın duyurularına bakın. tanımıyorsanız da bundan sonra başka nickle gördüğünüzde de tanırsınız. tabi ben az önce daha sonra tanınmaması için bir iki tavsiyede bulundum ama becerebilir mi bilmiyorum.

@duptıs'ın yazdığını okuyunca çaktım mevzuyu. :)

Evet, baktım duyurulara kesin Badak bu! Bir yandan mühendislik, bir yandan hukuk nasıl okurum diyor. Açıköğretimle birlikte üç lisans oluyor demiş. :) Bir başka yerde de iki yıllık yüksekokul okuyup anestezist olmayı düşündüğünü yazmış. Ahahaha...

Edit: Özelden mesaj attı yine. Korkuyorum.

@lemmiwinks,abi bir gun geldi.yeni stil yapmış.emo mu olmus apaci mi anlamadım arkilerim falan diye konusuyor.duyurusunun ortasına gelmeden dedim badak bu diye.

bide lan falan diye mesaj atar ona doyum olmuyor:))duyuruda ki en eglenceli iş badak yakalama:)

ha şu seks canavarından mı bahsediyorsunuz siz? duyuruyu .kmişti üç defa ard arda başlık açarak o demi o?

hayır, o değil. badak bir seks manyağı değildir. o yalnızca ve yalnızca badaktır! yanlış tahmin.

bucket list diye bir film vardı bunu konu alan. zevkli bir film izleyebilirsiniz ama yüklü maddiyat gerektiriyor oradakiler:)

insandan insana değişir bu. kimi kesinlikle çılgın sporlardan yapmak ister yamaç paraşütü olsun, bungee jumping olsun. o tazr bir şey olabilir.

montla sıçmak.

milli ol

milli ol

hayırdır nereye ?

bucket list çok guzel film devamını çektiler badak list diye onu seyret.

milli olmakla yetinme. bugün milli olarak sadece kendi ülkendeki insanlara hitap edebilirsin. beynelmilel ol. dünyaya açıl.

nefes alan herşeye dal

Bir kaç güzel ülke gör mutlaka. (Mısır, Portekiz, İsviçre vs.)
Adrenalin nasıl bir şey olduğunu hisset.
Birilerine yardım et, senin varlığınla mutlu olsunlar.
Okyanus kokusunu içine çek.
Dalışı öğren.

katanayla odun kır..

Japonya'ya gitmek <3

cevap değil ama tüm demir paralar yuvarlak değil
en.wikipedia.org

kenarlarının tırtıklı olması sahteciliği önlemek açısından diye biliyorum.

cebi deler. taşıması daha zor olur.

(bkz: madeni paraların yuvarlak olma sebebi)üü

ben de yazacaktım da çok güzel açıklayanlar var bu başlıkta. tırtıklı olmasından da bahsedilmiş.

cep deler, yaralanmalara vesile olur.
en önemlisi yaralanma konusu.

bencil ve kibirli insanlar.

tabii ki cahil insan.

içten pazarlıklı, yüze gülüp arkadan iş çeviren insanlar.

karşısındaki hep aşağılayama, ezmeye çalışan, kendini bir bok sanan insan türü.
bir de hep yukarıdan uçan, asıp kestiğini iddia eden, ben olsam şöyle yaparım, böyle yaparım diye sallayan insanlar.

karşısındaki aptal yerine koymaya çalışan insan tipi bir de sürekli kendini pazarlamaya çalışan insanlar oluyor (her ortamda, sohbette "çaktırmadan" kendsinin ne kadar mükemmel olduğu mesajını vermeler falan)

e) hepsi

sabahın köründe ve sabaha kadar gürültü yapan insanlar.

akıl veren tipler

cahil +1
cahilden kastim okumayan, arastirmayan, ne deilirse sorgusuz sualsiz inanan mal insan tipini kastettim.

iphone 4'üyle iett otobüsüne binendir.

Yavşak.

kendilerine verilen değere karşılık ufak da olsa saygı göstermeyen.

yobaz insanlar.

çok ufak tefek ama aşırı hızlı hareket eden tipte insanlar. güvenemiyorum.

minimum 60 tl civarı, sabit hat dahil..

telefonsuz da oluyor.

Telefonsuz, yalın internet oluyor telekomda.
8 megabit sınırsıza 75 tele ödüyoruz. Orospu çocukları, 55 tl tüm vergiler dahil diye abone etmişlerdi buna. 1.5 ay önce şikayet formu oluşturduk, hala dönücekler bak yine aklıma geldi.

8mbit sınırsız ttnet - 55 tl

tabi bir de telefon faturası var...

fenerbahçe'ye gidin hazır havalar güzelken. kalamış falan dolaşın işte, oh mis.

çengelköy

kireçburnu

kireçburnu +1

kesinlikle harika bir yer. o sahili. sessiz sakin. gezmelik tozmalık yerler.

süpradin yerine solgarın çeşitli ürünleri var. onlara da bi bakmak faydalı olabilir.

bu tür ilaçlar 1 ayda falan etkili oluyor.

bana bi etki yaratmadı

uzun kullanımında kanser yapiyor karaciger yaglanir.
amerika ingiltere kanada ve benzerlerinde satisi durdurulmuştu...

seviyorsan aynı t-shirt'ten giy bence.

gidip konuşsam mı? diyorsun. git konuş bence.

sevmiyorsan git konuş bence (:

saldır babuş.

merhaba ben bora de, gerisi gelir.

amacın arkadaş olmak sanırım. git konuş ama çok dikkat et yavşamaya çalıştığını sanmasın. baştan niyetini belli et. ''Naber kankiii'' diye koş üzerine.

git konuş kanka ol

sevişmek istiyorsan git konuş bence

bence de tişörtten girmek en mantıklısı gibi. sürekli görüyorum seni bende severim böyle tişörtleri fln diye girebilirsin. neden ingiltere oldgunu sorabilirsin, ne biliyim sonra devamı gelir muhabbetin. amacın arkadaş olmak olduğu için hareketlerine çok daha fazla dikkat etmen gerekecek bence

sen: ne zamandan beri britanyanın köpeğisiniz?
kız: anlamadım, ne demek istiyosun?
sen: tasmam var diyorum, takar gezdiririm istersen:)
kız: hav hav :)

"kraliçenin köpeği misin de ingiliz bayraklı tişört giyiyosun?" diye sor. pozitif cevap gelirse oldu bu iş.

edit: vallahi yerebakan'ı okumamıştım :P

"prens harry'yle üçlü yapalım mı?" diye sor, muhabbet devam eder zaten. dörtlü isterseniz haber edin.

direk söyle anneanneler anlayışlı olur kızmaz kızsa da geçer hemen. agzına sıçmışsın butun kıfayetlerin de o anlar.

- anneanneciğim çok yoruluyorsun yüreğim buna dayanmıyor. sen yorulma diye çamaşırları artık ben yıkayıp ütüleyeceğim.

Rengin solmasını veya çekmesini önleyen özel çamaşır suları, jelleri vs.lerini güzel bir sepete doldur. Hediye paketi niyetine ver anneannene.

makine yok mu?

hocam makine'de soldu zaten...

kendin yıka ütüle

bence ''anneanneciğim kusura bakma ama bütün kıyafetlerin amınakoymuşun lan!'' de

elektrikli davul fırında herrşey oluyor. çokta güzel oluyor. bitek profiterol yapamadım. o da zamanlayıcısı yok diye çünkü erken açarsan sönüyor profiterolcükler.

ya bi de davul değil midi ya da mini fırın alsak nasıl olur? artıları eksileri nelerdir? davul bi de biraz daha ucuz die biliyoruz.

davul fırın yuvarlak. eski kadınlar (ne demekse) alışmış yuvarlak tepsiye. kare tepside ayarları şaşıyor. yoksa başka bir farkı yok. görsel olarak da biraz dandik yapıyorlar. başka farkı yok. bi de geçen burada verilik (gıcığım bu lafa) davul fırın vardı.istanbul. bi araştırın. para vermeyin. (öğrenci evinden idi)

annem fırını olmasına rağmen herşeyi davul fırında pişiriyor, her yemeğin ya da pasta , böreğin çok daha güzel piştiğini söylüyor, fırını sadece yemekleri ısıtmak için kullanıyor, ben de aldım bunun üzerine davul fırın ve gayet memnunum, eksi bi yönünü görmedim.

şeklini şemalini düşününce belki en ideal ısı dağılımını sağlayan fırın o olabilir. bu sebeple mükemmel pişiriyordur.

kesinlikle davul fırında pişen yemekler pastalar börekler daha güzel oluyor. mini fırına göre tek eksisi daha fazla yer kaplaması.

davul iyidir: Davulun etrafında üst ve altta iki adet yuvarlak rezistans vardır alt rezistanslar çukurda olduğu için pek üstleri kapanmaz

mini fırında bu alt ve üstte sinüsal dalgalar halinde sürekli devam eden rezistanstır yerden kazanmak için

davula küçük tencere tepsi koyduğunuzda rezistansların üstünü kapatmadığından yemekler bir nevi pastanalerdeki elektrikli fırın edasında pişer rezistans ile direk temas edilen mini fırında ise bu pişme sürecinde yer yer çiğ kalınan yada az çok pişmiş olan yerler olur mini fırın yerine zaman saatli priz alın (20 ) tl civarında davul kullanın

sallamazdım. madem başkası kafanı karıştırıyor, senin kafanı biraz netleyelim deyip tekmeyi de basardım. seninleyken başkası onun kafasını karıştırıyorsa eğer, üzülmene değmez bile.

ben susar ve yürürüm. bitmiş arkadaşım.

ben hiçbir şey dememiştim, sarılıp ayrılmıştık. sonrasında da çok kolay atlattım, ama onun hayatı kötüye gitmiş. 3 yıl sonra tekrar aradı, şu an teselli etmekle meşgulüm:)

başkasını düşünebiliyorsa size karşı sevgisi ilgisi bitmiş demektir, gerçekten de yürümez bu ilişki, en kısa sürede bitmesi ikinizin de yararına olacaktır.

ardına bile bakma. şimdi kurtarsan ilerde başka bi zaman patlak verir. sen uğraştıkça karşı taraf cazip gelir.

seninleyken gözü dışardaysa zaten hayır gelmez. yol ver gitsin.

başıma benzer bi olay geldi. 2 yıldır unutamıyorum.. özlem krizlerini mastürbasyonla geçiştiriyorum sanırım yakında da ölürüm..

bence de yollarınızı ayırmanız senin yararına olur, ısrar edersen zarar gören sen olursun gibi.

ve öyle bir insan için üzülüp ağlamak mı? yapmayın yahu, geçin gitsin.

onu dediği anda benim için biter. var olmaz olur. elini sıkarım iki yabancı gibi, mutluluk diler siktirip giderim. bir kere de ardıma bakmam. döncek olursa suratına kapanır kapılar.

ayrıl kardeşim. yol ver. yolun açık olsun senin. hak eden birini bul.

ıslak odunla döv

metehan +1

ortalığı s.kip atardım

ayrilirdim. su bunalim gecince daha mutlu oldugunu göreceksin.

önce susup giderdim ama devamında intikam da alınır hani

Devam edersen çok canın yanacak.

1 kere diyorlar uzmanlarla konuştum ben. ama para mı dayanır ona.

ilk kaynamadan sonra trans hale geliyor yağlar, ikinciden itibaren sağlığa zararlı bir hale geliyor.

en en fazla 2.

iki olsun o zaman. hayvan gibi yağ gidiyor zaten.

1 den fazla kullanmayın 2.sinde yağ ağırlaşıyor ve zararı katlanarak artıyor.

uzmanları öpeyim. sigara içip trans yağı düşman mı edindiniz kendinize. yağı kullandıktan sonra soğutup güzelce süzün (içinde kırıntı kalmasın) sonra "buzdolabında" saklayın. bu şekilde bir kaç kez (kullandığınız miktar ve patatesi pişirme şeklinize bağlı) kullanabilirsiniz. yağın rengi sarı olarak kaldığı sürece sorun yok ancak zaten en fazla 3'üncüden sonra rengi gider iyice.

ben 1 ay kullanıyorum nerdeyse. toplamda 4 defa falan.

not:öğrenciye zararı olmuyormuş.

alternatif olarak fırında yapmayı deneyin. patatesleri doğrayıp az miktarda yağlayıp, yağlı kağıt üzerine koycaksınız fırına verceksiniz.yağ artma derdi olmadan daha sağlıklı, hafif bi şekilde yersiniz.

yahu bana öyle ''biraz televizyon sesi geliyor'' deseler utancımdan yerin dibine girerim. nasıl utanmaz insanlar var .

gitar çalarken kapı calınca yusuf yusuf oluyorum.Nasıl insanlar bunlar ya.Ev sahiplerine ulaşmaya çalışın bence.

gerilla warfare uygulamaktan başka çareniz yok

diğer komsularla konus eylem planı yapın.eve guzel bi ses sistemi kurun.kolonları yere yatır direk yukarıya donsun sabah ezanından evvel sesi sonuna kadar acıp baslar carmina buranayı.klasik muzik zehirlenmesi yap onlarda.bunu 1 hafta sureyle kullan.sonunda dayanamayıp kapına gelecekler.direk viledanın sapıyla giriş geldiklerinde sonrada gidip davacı ol haneye tecavuzden.

bak bide tavana hiltiyle girişmekte super fikir sabaha karsı direk korniş takmaya başla.ondan fenasını bilmiyorum.

ev sahiplerine ulasin bence de. bi uyarsinlar, apartmandan uyari geliyor, eger sikayet devam ederse sizi cikartmak zorunda kalacagim filan desin, aba altindan sopa hesabi. insallah ev sahibi makul bi insandir da size hak verir.

(git: 116592)

Her ne kadar zor alsa da uyarilari israrla ama nezaket sinirinda devam ettirmek daha iyidir.

Mal sahibini ve apartman yöneticisini de durumdan haber edin.

Cevresel gurultu yonetmeligi var. Onu inceleyin. Uygulamasi sanirim belediyelerde. Polisin zabitaya gidin demesinin sebebi odur muhtemelen. Belediye ve polise bizzat giderek bilgi almaya calisin. Eger birini getirip gece gurultu yapildigina dair rapor tutturabilirseniz veya siz bir sekilde delil olusturabilirsiniz mahkemeye de gidebilirsiniz. Ayrica kat mulkiyeti kanunda komsuluk haklari ile ilgili kisimlari inceleyin.

biz de aynı durumu yaşadık. alt komşu sesimizden rahatsızdı ama bina eski ve ses yalıtımı kötüydü yani sorun bizde değildi batak oynarken kağıdı vurunca bile alttan vuruyolardı neyse zabıta geldi gece üçte filan tutanak tuttu bi daha ses olursa para cezası dedi.

ama sağlam bi vuruş için kanıt için desibelle sesi kanıtlamaları gerekiyodu. kanıtlayamadılar neticede alt komşu çıktı biz yine aynen devam.

Arkadaşlar ev sahibine bildirdim durumu, daha önceden de bildirdik. Bugün kavgaya gitmeden öncede bu sefer bizim evsahibini aradım. Üst kattaki ev bizim evsahibinin kardeşinin. Tamam ben bildircem, kiraya zamanında ödemiyorlarmış onlarda şikayetçi zaten dedi.

Polis, zabıta hiç çözüm olmadı arkadaşlar. Polisten karakoldan korkan tipler değil. Polis gelince ne var lan diye polise diklenen tipler. Poliste hangi yüzle o üniformayı giyebiliyorsa hiçbir şey yapmadan çekip gidiyor.

uyarıdan anlamıyorlarsa,
mecbur dağ kanunlarını uygulamaya koyacaksın hacı.
insan olsa zaten öyle yapmaz,
hayvan olsa dur dersin yani bir şekilde uyarırsın anlar,
demek ki bunlar başka dilden anlıyor.
kolaylıklar dilerim hafız

eczaneden kulak tıpacı alın

evi degistirecen..2 senedir bu gurultuye ragmen hala ordaysan ya anlattigin kadar rahatsiz olmuyorsun yada komsularin playboy kizlari :p ev kendi evinde degilmis zaten neyin davasindasin daha..burdaki ergenuslarin gazina gelipte evi basmaya kalkisma herif ickili olur birsey olur sokar bicagi bogrune..benden soylemesi.

ev taşımak o kadar kolay değil ama. maddi manevi o da göçertiyor insanı.

sizi çok iyi anlıyorum valla, iki seneden beri aynı sorun, aynı çocuk olayı, aynı dert. sabah namazına kalkarlar, biz kalkarız. terlik değil takunya ile yürüyorlar. kibarca bir mektup bile yazdık. sadece tek ricamız gece 10'dan sonra ve sabah erken saatlerde biraz daha dikkatli olmanız dedik. dinlemediler. tüm apartman onların sanki. kaç kere sinirlerim bozuldu ağladım. bir gece 3te uyandım, vıdı vıdı konuşuyorlar, danayamayıp polis çağırdım. evde tektim, panik atak geçirdim resmen. gerizekalı kadın 'ama bizim çocuğumuz vaaaar, utanmazlar ben onları biliyorum kim olduğunuuu' diye anırıyordu apartmanda gecenin o vakti. polis gittikten sonra güm güm ayaklarını vurdu, bağırmalar, çağrışmalar. halbuki o ses sadece iki kadın sesiydi, çocukları bile değildi ses çıkaran o akşam. apartman yöneticisi, kapıcı, kim varsa konuştuk olmadı. çünkü biz evde yaşayan iki bayan, onlar ise kapalı, güya namazında nimazında insanlar. bir de arkamızdan 'fahişe' diye laf çıkarmışlar ama inan ona değil, en çok sese üzülüyorum çünkü koca bir hafta bir tarafımızı yırtarak çalışıp, akşam eve ölü beyinle gelen bizleriz, onlar ise sadece ev hanımı, çocuk ve kendi işinde olan bir adam. en kötüsü de ev onlarınmış.

çok şanslısınız çünkü sizin arkanızda olan komşularınız var. ben artık dayanamayıp evi taşımayı bile düşünüyorum. bazı hayvanlar apartman gibi yerlerde başkalarına saygı duyarak yaşamak ne demek, bilmiyolar maalesef.

rahatsız olan komşularla görüşüp, topluca kapılarını nezaket gereği çalabilirsiniz. rahatsızlık duyan tek olmadığınızı bilmeleeri için. geçici olarak evet kulak tıpaçları bir nebze işe yarar.

Ben gün içinde ses yapan komşuyum, müziğim bağrış çağrışım, hatta aynı parçayı üst üste 7-8 kere dinlemem vs , ama şikayet eden olmadı o yüzden de gece 11 gibi komşumun dizi sesini böğürterek yarım saat de olsa dünyayı başıma yıkmasını olağan karşılıyorum.(tv= tecavüz, dram, gözyaşı, kavga)

en.wikiquote.org

www.youtube.com

kanka facebook veya twitter'a giriyorsun. haber akış sayfasını açıyorsun. hepsini orda sıralamışlar zaten arkadaşlarımız saolsunlar. 3er 5er

stay hungry stay foolish

mezarında zengin bir adam olacağıma, mezarımda ulan çok güzel işler yaptık demiş olan bir adam olmak isterdim.

ölüm hayatın en büyük buluşu.

her gün bir sonraki gün ölecekmiş gibi yaşarsan, bir gün haklı çıkarsın.

su gibi mi akıyo, kıvamlı ve renkli mi?

su gibi

actifed siker.

logitech.

logitech x 540 ın f/p oranı iyi

logitech x 540 +1 550 desi vardı galiba o seriye bak.

www.vatanbilgisayar.com

ben bunun a520 olanını kullanıyorum. kalite açısından aynı ama inspre W olarak biraz daha güçlü.

hangi şehirdesin bilmiyorum ama sahibinden.com'dan yaşadığın şehirden arama yapıp ikinci el bir ses sistemini deneyerek almak bence daha makul. ayırdığın bütçe ile çok kaliteli sıfır bir ses sistemi almak zor. örneğin istanbul için önereceğim ikinci el sistem bütçenin çok az üstünde ama değer: www.sahibinden.com boston acoustics çok kaliteli bir markadır, büyük ihtimalle logitech veya creative marka hoparlöre göre çok çok daha fazla memnun kalırsın. başka bir modelinin sıfırının fiyatı: www.sahibinden.com?

portal 2

valla ben sıkıldıkça şarkı, üzerine gta san andreas açıp araba sürüyorum, milleti eziyorum, gusnhde yazıyorum. bağlamaz ama, ulan eve gitsemde gta oynasam demedim hiç

team fortress 2. dediklerinle hiç alakası yok, bildiğin shooter ama hem bir süredir orjinalini ücretsiz filan indirebiliyorsun, hem de şöyle arada açıp iki atınca çok eğlenceli oluyor, benim bu amaçla kullandığım oyun bu en azından.

portal 2 +1

eğer birincisini oynamadıysan önce portal, sonra portal 2

plants vs zombies iyidir. oyunu bitirine kadar feci eğlenirsin, bitirdikten sonra zen garden denen bahçeye çiçek toplamak için girer kafanı dağıtırsın, puzzle'larını oynarsın falan.

@rosebud
Abi pvz kendine deli gibi bağlıyor. Bitirinceye kadar oynuyorsun, bittikten sonra da tüm puzzle'ları yapayım diyorsun. Sonra zen garden'ı tamamlayayım vs derken :D

www.kongregate.com

insan yapmış kanka. adnan oktarın belgeselleri var onları izle =)

karıncalar yapmış.

pıtırcıklar yapmış.

Türkler yapmış da olabilir.

salak salak konuşmayın goa'uld yaptı o piramitleri. pezevenkler köleleştirdi insanları jaffa maffa amına..

Ne amaçla yapmış bu Goa'uld bu yapıları? Uzaylı mı bu kanka? İnsan bedenini mi ele geçirmiş?
Pramitlerin Türkiyeden kaçırılmış olabileceğine dair söylentiler de var.¿ ne diyosun?

altına imzamı atarım!i!

sevgili 09/09
neden olmasın? yani aklın almadığı kısım nedir?

insanlar tahmin edemeyeceğindende yüksek zekaya sahipler. sadece o zekayı köreltmemeli geliştirmelidir.

mısır piramidlerinin yapımının birçok gizemi çözüldü aslında
siz.net

birçoğuda mısır büyücülüğüyle alakalı

edit: o tonluk blokların nasıl yerleştirildiğide biliniyor bu arada. sarmal bi şekilde dizilerek yukarı doğru yükseliyor inşa

köle gücü.

düz uyduysa nickelodeon açmaz zaten ama cnbc-e ve e2 bende de kesik gösteriyor. çanağın yönüyle alakalı muhtemelen

anten zayıf algılıyordur. ben de cnbce atv göstermiyordu uydunun az bir şey yeri değişti çekmeye başladı.

tr.creative.com

kola takılanaletlerden alma çok itici duruyor.

benim tavsiyem; kancalık kulaklık

www.sanalmarketim.com

kafaya takılan da var

www.sony.com.tr

fake.

bana kolpa gibi geldi..

kesinlikle kolpa. örtüyü çekerken arkadaki çocuğun duruşuna baksana

kesinlikle sazan.avi

fringe. bilimkurguya meraklıysanız.

dexter

bana sorarsanız dexter her türlü düelloda galip gelir.

fring i izlemeye çalıştım ben. izleyemedim. sıkıcı geldi. sarmadı.

fringe ve de house'un ilk bölümleri biraz sıkıcı idi. sonradan sarıyor o diziler. haberiniz olsun.

fringe'in ilk bölümleri bana da sıkıcı gelmişti. ama daha sonra arkadaşım izlerken 3. sezondan bikaç bölüm izledim, iyi gibiydi.

ama ben dexter'ı 3 sezon izledim şimdiye dek ve çok sevdim. onun için onu tavsiye edicem.

dexter

fringe ve dexter birbirinden çok farklı diziler. elma ile armut karşılaştırmak gibi bir şey soruyorsunuz.

ikisini de seviyorum. birbirlerini dövmeden yaşıyorlar benim kalbimde :))

dexter tabiki de. dexter'da acaip gerilim bölümler falan vardır, arada hass.ktr falan dedirtir. fringe de o kadar ohalık durumlar olmadı benim için. bi de bilimkurgu nihayetinde ohalık durumların hepsine zaten hazırlıyorsun kendini. ama breaking bad'i bırakmayacaktın, ilk sezonu bitir bakalım ondan sonra bırakabiliyor musun..

dexter. hatta sırf dexter'ın kendiyle olan monologları için bile dexter.

ali-g :D

abzürd komedi istiyorsan zohan

peter sellers'dan the party.

soul plane

3 idiots (hem gülecek hem aglayacaksın )

airplane 1-2, hot shots, top secret.

pek yardımcı olamayacağım soruların hakkında ama kesinlikle whiskas başta olmak üzre süpermarket mamaları verme. özellikle whiskas çok çok tehlikeli bir mama.
(bkz: #25141066)

ben yavru kedim için royal canin kitten 36 kullanıyorum.
petburada.com gayet güvenilir ve ucuzdur.

brnnn: whiskas hakkında söylenenleri duymuştum şimdi ikna oldum teşekkürler
delphin: tavuk etinin tüy dökümünü arttırdığını duymuştum ne derece doğru bilmiyorum ama önerilerin için teşekkürler
fuzuli: petburada.com'a bakacağım teşekkürler
ankaralı kedi severler hala yardımlarınızı bekliyorum.. kendi veteriner hekimini önerecek olan yok mu?

mama almak yerine çiğ etle (et, tavuk, balık, sakatat...) ile beslemeyi tercih edebilirsiniz. kediniz için yapay mamadan çok daha sağlıklı olur, ve kedi mama yediğinde yiyeceğinden daha az yiyeceği için (çünkü mamanın aksine etteki bütün besini kullanıyor) bütçenizi sarsmaz.

- aşı için bahçeli veterinerlik yakınında sayılır ama fiyat olarak uygun olmaz sanırım sana, sormanda fayda olabilir ama.
- mama olarak market mamalarını tercih etmemende fayda var, böbrek fonksiyonlarını yavaşlattığı ve ileri safhalarda sorunlara neden olduğunu biliyorum, aynı zamanda diştaşı ve ağız kokusu da yapıyor bu anlamda profesyonel mama kullanmanda fayda var, ben petburada'dan alıyorum, tavsiye edebilirim hızlı ve güvenli çalışıyorlar. yavru olduğu için 2-3 kilo alırsan san 4-5 ay yetecektir ilk etapta, sonra daha büyük mamaları alırsan fiyat olarak daha uygun olacaktır, açtığında ağzını bağlayacağın 2-3 kiloluk poşetlere bölüp güneş ve nemden korursan mamalar daha uzun taze kalır. neli mama seveceğini kestirmen için bir kaç türlğü mama denemen gerekebilir, o yüzden 2-3 tür 1 kg lık mama alıp denemende fayda var, yavrular için uygun olanları ilk etapta kullanmaya dikkat etmende fayda var. veterinerlere mama konusunda çok güvenmek mantıklı değil, hangi firma ile çalışıyorlarsa, stoklarında hangi mama varsa, hangisinin kar marjı yüksekse onu satmaya çalışıyorlar.
- genelde kalite fiyat ile ilintili ama en profesyonel mamalar proplan mamalar diyebilirim(bence)yavrular için olan mamalar ile başla, günde 2 parti halinde az mama vermen iyi olur aşırı kilo almaması için, aslında siyamlar açgözlü hayvanlar değiller, ben oğluma mamayı yığıyorum önüne acıktıkça yiyor, aşırıya kaçmıyor genelde. piyasada gdo lu mamalar oldukça fazla,sağlıklı olmasını istiyorsan profesyonel mama kullamanda fayza var.
- bütün kedilere hizmet verir, aşılarını orada da yaptırabilirsin, kısırlaştırmayı düşünüyorsan ileride (bence düşünme ve kısırlaştırma) orada yaptırabilirsin.
- kediye oyun malzemelerinin en güzeli birlikte yaşadığı kişidir. bir poşet, bir ip bir alüminyum folyodan yapılmış top, onun için yeterli olur. tavsiyem her oyuna başladığında en az 5 dakika devam et, psikolojisinin sağlıklı olması açısından, oyunları yarıda kesme.

extra tavsiyeler;

- siyamlar tasma takılıp gezdirilebilecek türde kediler. bu anlamda eğer dışarıda gezdirmek istiyorsan küçükken alıştır onu, ben geç kaldım ama sen yapabilirsin.;)
- mecbur kaldığında 48-72 saat tek başlarına kalabiliyorlar ama bunu onlara karşı koz olarak kullanma, mümkün olduğunca onunla vakit geçirmeye çalış.
- normal konuşma tonunu ve ultimatom tonunu iyi ayarla,onu çok iyi algılıyorlar, ses tonun ve söyleme şeklin yanlış yaptığı şeyi anlamasına yardımcı olur.
-evde yürürken ayaklarını sürüyerek yürümeye alış(sadece sen var isen, başkası varsa onlar da öyle yürümeye alışsınlar derim), ayak altında çok dolanırlar, küçükken daha dikkatli olman gerek, büyüdüğünde ayağına kuyruğuna basmamana yardımcı olur.
-evden çıkarken mamasını suyunu ve kumunu ve nerede olduğunu (kaçmaması bir yere sıkışmaması için) mutlaka kontrol et, kirli kumu kesinlikle sevmiyorlar, suyunu hergün tazelemen gerekiyor, mama kontrolü izleyeceğin mama rejimi ile alakalı.
- ilk aşılarını yaptırdıktan sonra kene veya parazit için tekrarlamanız gereken aşılar var diyeceklerdir, parazit, kene vb. koruyucular çok gerekli aşılar değil eğer evden dışarı çıkmıyor ise, evde gayet sağlıklı bir şekilde yaşıyorlar, ilk aşılardan sonra bir sorun olmuyor, ben 2-3 sene yaptırdım bir faydasını görmedim, 5 senedir yaptırmıyorum bir zararını görmedim.

- biraz ödlek olabiliyorlar, korkularını yenmekte onlara destek olabilirsin, bu hem iyi hem kötü, aşırı cesur olursa kolay kaybolabilir, aşırı korkak olursa moralinizi bozabilir.

benden bu kadar, aklına takılan birşey olursa direkt sorabilirsin.;)

ılık iç.

sut her turlu gevsetir. sicak soguk farketmez.

mesela ayrani da buz gibi icsen de fena uyku yapar.

şimdi sütte, uyku ve rahatlama ile ilişkilendirilen iki madde var: melatonin ve triptofan. ama bunların miktarı bilimsel olarak uyku getirmeyi hızlandıracak kadar fazla olmadığı söyleniyor. sütün ısısının da uyku getirmeye fizyolojik olarak etkisi yok deniyor. ama psikolojik olarak ılıklık ve rahatlama bizi uyku getirmeye itebiliyor.

yok kalp krizi değildir.

tek noktadan igne batar gibi mi yoksa baya biri yumruguna almis da yoguruyor gibi mi?

edit: kalp krizi olmadigi garanti.

üşütmeden veya reflüden kaynaklanıyor.Kalp krizi değil..

akciğerle ilgili bi problemin olabilir doktora gitmelisin sırtını dinlesin fln ondan sonra duruma göre film fln ister.

@zlatan1937 tek noktadan iğne batar gibi

birinden yardım iste bacağını yukarı kaldırıp parmaklarını geri bastırsın.

kas gevsetici al, sicak banyo yap, ayaklarini uzat her firsat buldugunda.

Gece krampları bende demir eksikliğinden oluyor.

11 dk önce cevaplanan duyuru var bende ?

hayır.

@utku
edit yapilmistir.

haha senmişsin

sormaya geldim (11.09.11 03:48:00 ~ 03:48:52

evet

yarin sinav var geçer miyim sence

şu tatil zamanı ne sınavı ola ki?

aöf bütünleme :S

benim de ptesi var. hadi umut tacirliği yapalım:

kesin geçersin dostum. sıkma canını.

bana da dua etsenize lotodan para çıksa bana, zengin olsam bende, 1000cc honda alsam. o hızla önce bariyerlere ardından başka bir araca çarpıp feci bir şekilde can versem bende.

sabahın 4ünde yazmışsın. daha ne bekliyon.

herkes pompadadır..

50 kuruş verirdim.

hayır

veririm de uğraşamam. elden gelip alıncaksa tamam

Reklam alın reklam. Şöyle sağlı sollu...

ayrıca @terelelli +1

hani veririm de uğraşamam. elden gelip alacaksan olur ama.

mobil ödeme olursa olur

vermem.
ama 30 lira vereyim ömür boyu üyeliğim olsun.

niye vereyim? burasi bi site paralı olursa klonu çıkar nasıl olsa. ömründe justin.tv / fizy.com / yildiz.tv / google.com / gmail.com / facebook.com bunlara donate yapmış olan var mı? bunların bilinçli kullanımının günlük hayatta yarattığı maddi ve vakti tasarrufu hiç düşündünüz mü? buna rağmen tek kuruş ödemedik. başına ek$i gelen şeylerin ayricaligi nedir?

zırnık koklatmam. kapanırsa da üzülmem. öyle. ha ama herkesin giremediği elit bir yer olsaydı sike sike para verecek adamlar tanıyorum.

ikisine de vermem, olmasa da oluyor çünkü.

olabilir, ancak gidip bankaya yatırmayla vs hayatta uğraşmam. sourberry'e bile bağış yapmaya üşeniyorum sırf bu yüzden.

vermem