gaviscon tablet var ancak çok işe yaramıyor gibi gaviscon :/

Omeprol sabah aç karnına.

Reflü başlangıcı olabilir. Doktora git. Doktora gitmeden önce sigara, çay, kahve, aşırı yağlı besinler, acı ve alkol tüketimini mümkün olduğunca azalt. Özellikle açken sigara çay kahve ve alkolden uzak dur. Proton pompası inhibitörü kullanman gerekebilir.

gastritim var,arada midem yanıyor.mide koruyucu kullanıyorum,lansor.gayet iyi.şunu da yapıyorum,koruyucum yoksa:1 bardak suya silme yarım çay kaşığı karbonat ekleyip karıştırıp yavaş yavaş içiyorum.o da iyi geliyor.geçmiş olsun.

doktora gidecek bi durum yok,ben 365 gün öleyim,bol su iş lifli gıda tüket.

omeprol alma sakın. o ilacın devri kapandı. gündemi takip etmeyen doktorlar hariç kimse yazmaz artık onu. nexium, rabelis, lansor, protech. 4 molekül bunlar. birini seç, al. genelde en çok nexium'dan memnundu benim hastalarım ama en pahalısı da o malesef. lansor da iyidir. doktora giderseniz 3-4 aylık bir tedaviyle düzelme sağlanabilir.
ama esas tedavi olan pis herif'in yazdığı gibi yaşam tarzı değişiklikleridir onu da bilesin. onları yiyip de sonra midem ağrıyor diye doktora gitme.

Mobilden giris yaptigim icin editleyemedim appler ios icin olacak

goethe'ninkilere bakın

(bkz: duolingo)

normalde internet üzerinden çalışıyor, offline modu da var ama 1 saatlik filan alıştırma sunuyor sanırım

duolingo oldukca iyi ama gramer temelin yoksa biraz zorlanabilirsin. temel icin ise iyi bir grammer kitabi al. Ya da pimsleur dinle.

oraya sürekli bir şeyin değmesinden dolayı tahriş olmuş gibi geldi bana. bileklik falan takıyorduysan ya da saat, ondan ötürü olabilir.

yeni fark ettim bilekten 5 cm kadar yukarıda bir bölüm zaten burası. Kırmızılık orayı kaşıdığım için öyle gözüküyor. Normalde herhangi bir tahriş belirtisi yok.

vitiligo için kılların da beyazlaması lazım.

burada paylaşmadan önce bi falcı bacı yaptık heralde :))

2. resimde ateş yakan bir cadı ve önünde duran bi yaratık var. anlamını bilmiyorum ama gözüme öyle geldi

ilk resimde bariz bi adamın veya bir robot gibi birşeyin önünde diz çökmüş bir kız var aga. uzun dalgalı saçları bile belli oluyo.

1. fotoda balık
2. fotoda kızlı erkekli eğlence var

çok net zürafa var orada. hadi hayırlısı bacım

haset var, gelinlik var...

abi 5. sınıf ya. yazıktır günahtır yahu. tıp fakültesini de öss moduna soktular ya yazıklar olsun. 3. 4. sınıfta dersaneye giden tipler varmış anasını satayım. ya olm boşver de diyemiyorum işte. herkes çalışınca sen de saçma sapan soru çözmeye mecbur kalıyorsun.
bence dersaneye gitmeyeceksen çıkmış tus sorularını önce bi al hepsini bi gözden geçir. nasıl bir sınavla karşı karşıya olduğunu gör, ondan sonra konu okumaya falan geçersin.

İkinci el bulursun, onlar da güncel olmuyo haberin olsun. Dersane şart bence en son textbook referanslarını araştırıyolar köküne kadar adamlar.

drtus'a göz at, ekşiduyuruya göre daha çok verim alırsın ordan

bi de 5. sınıfta zaten temeli yaptın yaptın internken (eğer çapa ya da cerrahpaşa değilse) nöbetlerden adam gibi tus çalışabileceğini zannetmiyorum. internken en fazla tekrar ve soru çözümü olur

ben de var hacı satayım sana. tus'u kazandım, cehennem azabından kurtuldum. darısı başına ama zor be:p

asm'ler kapalı. postaneyi bilmiyorum.

ptt öğlene kadar açık rahat ol, ptt'de idari izin hiç bir zaman olmadı, bundan sonra da kolay kolay olmaz...

GTA IV
L.A Noire

yüzüklerin efendisi hayranlığı varsa bfme 2.

wolf among us part 1 çıktı 2 gün önce o güzel.beğenirsen the walking dead serisi güzel.daha grafikli bi şeyler istersen de far cry 3 ve tomb raider var.

edirne

eskişehir derim öğrencilerinden dolayı

niğde bağlarıyla meşhurdur çok güzel de boğma rakısı vardır mesela- biz çocukken testilerle getirirlerdi- ama "kültür" dersen öyle bişey yok. iç anadoluda hiç bi yerde yok. bırak barı, kadın erkek akşam yemeğinde şarap içebileceğin bi yer yok. içki kültürü şu: yeni usul oturak alemi (bağ evlerinde genelde), şehirde en fazla birahane, bolca da tekel bayisi alırsın evde, kuyubaşında filan içersin.
doğru mudur bilmem maraş-pazarcıklı filan (tahmin edileceği üzere, alevi) arkadaşlarım var ilçe düzeyinde buralarda içki kültürü varmış ama bar değil sosyal bir içicilik sanıyorum.

denize kıyısı olan her şehirde deniz manzaralı rakı balık olur.

tekirdag pek tabii ki de, corlu da aynen. icen insanlar hala var onca dogulu goce ragmen.

izmir, barlar sokağı.

pazartesi doktora gidemez. resmi tatil, kapalı.

korkması gereken tek şey siyah renkli dışkılama olması. öyle bir şey olursa acile gitsin. diğerlerini kafaya takmaya gerek yok. ilaçlara devam.

karnına masaj yapın. fazla yağlı falan olmayan yemek bir şeyler yesin.

yemek yesen?

Yemek yemek işe yarıyor mu? yoksa reçete mi almak lazım?

yemek yeme su iç. şimdi yiyeceğin yemek direk kilo olarak yansıyacak. kilo almak istiyorsan o ayrı tabi. pastalar börekler çikolatalar seni bekler. benim de karnımı acıktırdın.

Sigara iç, iştahın kesilsin.

ata bin

antibakteriyel el sabunlarını ben önermem. elimizde olması gereken normal bir bakteri florası var. antibakteriyel sabunlar onların ölümüne neden olabiliyor. bu yararlı bakteriler gittiği zaman da yerlerine zararlı bakteriler geliyor. normal sabun iyidir.

ebay'e baktın mı?

protex konusunda fayfim haklı.

sanırım seboreik dermatitiniz var. onun için de ya tekrar bir cildiyede muayene olun. ya da prozinc yeşil kutulu şampuan kullanabilirsiniz.

yok.

Hepimiz ölüceeeez!!!

Şaka şaka bişey olmaz. Kuduz falan en son korkman gereken hastalıklar kedin için. Sokakta lösemisi var fip i var fiv i var. Onlar da sana bulaşmaz ama.

aşı seni değil kediyi korumak için yapılıyor. rahat ol.

göz varken başka bir şeyi düşünmek mallık olur. benim göz asistanı bi arkadaşın tek sıkıntısı niye radyoloji seçmedim idi. nedeni de gündüz hasta bakması. ayrıca 3 nöbetle başlamıştı. şimdi 2ye düştü galiba. şikayet ediyor. hayvan herif.

önce doktora gidin. farklı yerlerin tıkanmasıyla çeşitli söktürücü verilir. genelde nac verilir ama kafanıza göre ilaç kullanmayın derim

bulduğunuzda burada da paylaşır mısınız? bu arada aktarlardan karabaş otu ve okaliptus alarak çayını yaptığınızda biraz işe yarıyor.

bronpax 900 alın. nac 600 de iş görür zaten aynı madde var ama biri 900 biri 600 mg. kaynaklar 600 mg için yeterli dese de reçete ederken 900 vermek benim içime daha çok siniyor.

Dr. Şehriyar Nazari bu konuda gayet iyi.Bir arkadaşımı tedavi etmişti fakat şu an nerede hasta bakıyor bilmiyorum.

Asmer şubelerini ziyaret edebilirsiniz. Ben Nişantaşı şubesinden memnun kalmıştım.

www.asmer.com.tr

Dr. Şehriyar Nazari 500 evler şafak hastanesinde şu an.

tırnak batması derdinden kurtarmak diye bir olay yok. ayak tırnağınızı el tırnaklarınız gibi oval değil düz olarak kesin. bactroban krem ve fucidin krem kullanın. ama eğer yeşil iltihap varsa augmentin 100 mg 2x1 eklemek gerekir.

aile hekiminize gidin yeterli.

tıbbi konuda bilip bilmeden tavsiye vermeyin lütfen. 3 sene yaptım ben düz kesme, pansuman vs işlerini, geçmedi. gidin ameliyat olun güzelce.

Doktor olarak değil ama bahçelievler hizmet hastanesinde - yeni adıyla memorial- hem de gecenin bir saatinde acil serviste 20dklık işlemle hallolmuştu.Öneririm

ben öyle hissettiğimde hemen limon sıkıp içine hiçbir şey koymadan içiyorum. ayrıca bi tane de nurofen cold içiyorum sonraki gün gayet iyi uyanıyorum. ama ne kadar doğrudur bilemem. geçmiş olsun.

katarin forte.

Katarin iç önlem olarak ve sıkma portakal suyu iç..

limon,bal,sıcak su. kahvaltıda yumurtayı unutma.

katarin önlem değil ağrı kesici bir ilaç sadece. bol bol su iç mutlaka ve meyve -kişisel tavsiyem muz- ye.
bahsettiğiniz akıntının ismi de geniz akıntısı. sudafed ve burun spreyi kullanmanız lazım.

Nane limon yap kendine, bir de ilaç al artık yukarda yazılanları mı dikkate alırsın, kalın giyin yorganın altına gir bir güzel terle. Geçen anneme uyguladım ben baya iyi hissetti kendini.

böyle hissettiğimde derhal vicks first defense sıkıyorum burnuma iki fıs, sonra bol bol ılık çay, bitki çayı, ıhlamur filan içiyorum akşama da mutlaka tavuk suyuna çorba yapıyorum, ertesi güne, ha bilemedin bir sonraki güne iyileşmiş oluyorum. tavsiye ederim.

(bkz: umca) ben genelde hasta olmadan önce kullanıyorum. bogazım acıyacak gibiyse de tanflex sıkıyorum bir de. c vitamini takviyesiyle de hasta olmadan atlatabiliyorsun.

eğer multi vize vermişlerse -ki kesinlikle öyledir- aynen dediğiniz gibi. hayırlı olsun.

number of entries'e bakın, multi olmayabilir.

Mult yazıyor, sorun yok, sağolun arkadaşlar.

dahiliye'ye başvur, bunun pek çok sebebi olabilir. orada muayene edilip kan tahlillerin yapılır

cvplar ıcın cok teskler.. 4 5 ay kadar once yakın zamanda sozluge ilan veren firmanın spreyini de kullanmıstım koltul altı ıcın oda azalttı ama kesmedi.. yazarken bile terliyorum..

en iyisi bi doktor vs gitmenin zamanı geldi..

terkur krem.

majeziki aç karna içmek ciddi mide kanaması riskidir, iyi şimdiye kadar başınıza bir şey gelmemiş

genel olarak o grup ilaçlar aç karna alınmazlar. bunu da doktorlar etkisi geç başlasın gıcıklık olsun diye böyle söylemez

aç karnına daha çabuk etki gösterir ancak amansız bir mide ağrısı da yapabilir. advil deneyebilirsiniz.

bütün ağrı kesiciler mide ağrıtır. aç karna içebilirsiniz bir şey olmaz. biraz mide ağrıtır sadece. çabuk etki göstermesinin nedeni de aç karnınayken ilacın çabuk emilmesi. bütün ilaçlar aç karnına daha çabuk emilim. bir iki istisna hariç.

Cerrah falan naptınız siz? :)

Doktor için İstanbul'u bekleseniz de, 20 gün boyunca hem durup durup çocuğun boynunu kurcalayıp, onu da huzursuz edeceksiniz hem de siz rahat edemeyeceksiniz. Bulunduğunuz yer hiçbir şekilde güven telkin etmeyen bir üçüncü dünya ülkesi değilse şayet, 20 gün beklemeden orada bir çocuk doktoruna götürün derim.

Normaldir zaten. 20 gün bekleyin geçmezse istanbulda çocuk doktoruna gideceksiniz. Her gün kurcalamayın.

Almanya' dayim lakin burada doktora gidip daha sonra tedavi yarim kalsin istemiyorum. Eger ilac tedavisi falan olursa bir sonuc alamadan Istanbul'a gitmis olacagiz. KBB sorusu ise uzman tv de bu olayi aciklayan doktorun KBB cerrahi olmasindan kaynaklandi. Once cocuk doktoruna gitmek daha dogru sanirim. Zaten gerekli olursa diger bolumlere yonlendirme yapilacaktir.

atla ve devam et.

edit:

www.iegm.gov.tr


YASMIN’i kullanmayı unutursanız
12 saatten daha az zaman geçmişse hatırlanır hatırlanmaz tablet alınmalıdır. Sonraki tabletler
de her zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir.
12 saatten fazla zaman geçmişse; aşağıdaki 2 basit kural uygulanır;. Tablet alımına hiç bir zaman 7 günden fazla ara verilmez.
2. 7 gün boyunca aralık vermeden tablet alınması gereklidir.
Günlük uygulamada şu öneriler verilebilir:
1. haftada: Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Sonraki tabletler her
zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. İlk 7 gün ek bir yöntem kullanılmalıdır. Bu 7
günden önce cinsel birleşme olduysa hamilelik ihtimali göz önüne alınmalıdır.
2. haftada: Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Sonraki tabletler her
zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. İlk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler
hatasız alınmışsa ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da birden fazla tablet
unutulmuşsa ek yöntem kullanılmalıdır.
3. haftada: . Unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler hatasız alınmışsa aşağıdaki
2 seçenekten birinin uygulanmasıyla ek yönteme gerek kalmaz. Aksi takdirde 1. seçeneğe
ilave olarak ek yöntem kullanılmalıdır.
1- Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Kalan tabletler bitene kadar normal
zamanda kullanılmalıdır. Bir sonraki kutuya hemen geçilmelidir. Kullanıcıda ikinci kutunun
tabletleri bitene kadar kanama beklenmez, ancak tablet alınan günlerde lekelenme veya ara
kanamalar görülebilir.
2- Kullanılan kutu bırakılmalıdır. 7 gün aradan sonra (tablet unutulan günler de dahil) yeni
kutuya başlanır.

şimdi hemen alın, akşam 21'de de bugünün hapını alın.

doğum kontrol hapları kullanımı unutulduysa "hatırlar hatırlamaz" kuralı vardır. yani ilaç atlanmaz, hatırlandığı an alınır.

edit:copy-paste

YASMIN’i kullanmayı unutursanız
12 saatten daha az zaman geçmişse hatırlanır hatırlanmaz tablet alınmalıdır. Sonraki tabletler
de her zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir.
12 saatten fazla zaman geçmişse; aşağıdaki 2 basit kural uygulanır;1. Tablet alımına hiç bir zaman 7 günden fazla ara verilmez.
2. 7 gün boyunca aralık vermeden tablet alınması gereklidir.
Günlük uygulamada şu öneriler verilebilir:
1. haftada: Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Sonraki tabletler her
zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. İlk 7 gün ek bir yöntem kullanılmalıdır. Bu 7
günden önce cinsel birleşme olduysa hamilelik ihtimali göz önüne alınmalıdır.
2. haftada: Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Sonraki tabletler her
zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. İlk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler
hatasız alınmışsa ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da birden fazla tablet
unutulmuşsa ek yöntem kullanılmalıdır.
3. haftada: . Unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler hatasız alınmışsa aşağıdaki
2 seçenekten birinin uygulanmasıyla ek yönteme gerek kalmaz. Aksi takdirde 1. seçeneğe
ilave olarak ek yöntem kullanılmalıdır.
1- Son unutulan tablet hatırlanır hatırlanmaz alınmalıdır. Kalan tabletler bitene kadar normal
zamanda kullanılmalıdır. Bir sonraki kutuya hemen geçilmelidir. Kullanıcıda ikinci kutunun
tabletleri bitene kadar kanama beklenmez, ancak tablet alınan günlerde lekelenme veya ara
kanamalar görülebilir.
2- Kullanılan kutu bırakılmalıdır. 7 gün aradan sonra (tablet unutulan günler de dahil) yeni
kutuya başlanır.
Mide-bağırsak bozukluğu durumunda ek yöntem kullanılmalıdır. Tablet alımından sonra 3-4
saat içinde kusma olursa unutulan tabletler için yapılan öneriler geçerlidir. Eğer normal tablet
alma programı değiştirilmek istenmezse, gereken ekstra tabletler başka bir kutudan
alınmalıdır.

strawberry haklı

PROSPEKTÜS DİYOR Kİ;

Tablet alımı unutulduğunda

Eğer kullanıcı tabletini almakta 12 saatten daha az geç kalmışsa,
kontraseptif koruyuculuk azalmaz.

Hatırlanır hatırlanmaz tablet alınmalı ve bir sonraki tabletler
de her zamanki gibi alınmaya devam edilmelidir. Eğer 12 saatten daha fazla gecikme
olmuşsa kontraseptif koruyuculuk azalmış olabilir. Bu durumda 2 temel kural uygulanır:

1. Tablet alımına hiçbir zaman 7 günden fazla ara verilmez.

2. Hipotalamus-hipofiz-over aksının düzgün şekilde baskılanması
için 7 gün boyunca ara vermeden tablet alınması gereklidir.

Buna bağlı olarak günlük uygulamada şu öneriler verilebilir:

1. Hafta: Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı
son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan tabletlerini normal zamanında
kullanmaya devam edebilir. Takip eden 7 gün boyunca kondom gibi ek bir bariyer yöntemi
kullanılmalıdır. Tablet alımının unutulduğu günden önceki 7 gün içinde cinsel birleşme
olmuşsa gebelik olasılığı göz önüne alınmalıdır. Ne kadar çok tablet unutulursa
ve bu tabletlerin unutulduğu gün tabletsiz döneme ne kadaryakınsa gebelik riski
o kadar yüksektir.

2. Hafta: Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı
son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan tabletlerini normal zamanında
kullanmaya devam edebilir. Eğer ilk unutulan tablete kadar 7 gün boyunca tabletler
doğru olarak alınmışsa ek yöntem kullanmaya gerek yoktur. Aksi takdirde ya da kadın
birden fazla tablet unutmuşsa sonraki 7 gün boyunca ek önlemler alınmalıdır.

3. Hafta: Tabletsiz dönemin yaklaşıyor olması nedeniyle
güvenirlikte azalma riski yüksektir. Yine de, tablet alımında ayarlamalar yapılarak
kontraseptif korumada azalma önlenebilir. Eğer unutulan tabletten önceki 7 gün boyunca
tabletler doğru olarak alındıysa, aşağıdaki iki seçenekten birinin uygulanmasıyla
ek bir kontraseptif yönteme gerek kalmaz aksi takdirde bu seçeneklerden ilki seçilip,
ayrıca 7 gün boyunca ek önlemler alınması gerekir.

1. Aynı zamanda iki tablet almak anlamına gelse de, kullanıcı
son unuttuğu tableti hatırlar hatırlamaz içmelidir. Kalan tabletlerini normal zamanda
kullanmaya devam edebilir. Bir sonraki kutuya, 7 gün ara vermeden mevcut kutu biter
bitmez başlanmalıdır. Kullanıcıda ikinci kutunun sonuna kadar bir çekilme kanaması
beklenmez. Ancak tablet alındığı günlerde lekelenme veya kırılma kanaması görülebilir.

2. Kullanmakta olduğu kutuyu bırakması önerilebilir. 7 günlük
(hapı unuttuğu günler dahil) aradan sonra yeni kutuya başlanır.

Tablet almayı unutan kullanıcıda ilk tabletsiz dönemde beklenen
çekilme kanaması görülmezse gebelik olasılığı gözönüne alınmalıdır.

Mide-bağırsak bozuklukları durumunda

Şiddetli mide-bağırsak bozukluklarının olması durumunda emilim
tam olmayabilir ve ek kontraseptif önlemler alınmalıdır.

Eğer tablet alımını takiben 3-4 saat içinde kusma olursa unutulan
tabletler için verilen öneriler (bkz. Tablet alımı unutulduğunda) geçerlidir. Eğer
kadın normal tablet alma programını değiştirmek istemezse, gereken ekstra tabletleri
başka bir kutudan almalıdır.

şimdi almanız lazım.

zaten prospektüste de "aynı zamanda iki hap almak anlamına gelse bile unutulan hap alınmalıdır" gibi bir şey yazıyordu hatırladığım kadarıyla. soruların cevabı prospektüste.

şimdi aldınız akşam tekrar almanız gerekli ayrıca 7 gün prezervatif kullanmanız gerekli bu çok önemli...

pati darbesi doğru söylüyor. hemen iç, akşam yine iç, artı 7 gün prezervatif.

Vizeniz yeterli uzunlukta ve multi ise neden olmasın? Gerçi Almanya'nın falan her zaman kapıda kıllık çıkarma ihtimali var tabii.

anladım, vize multi.inşallah sıkıntı çıkmaz.teşekkürler.

multi vize ise ve süre problemi yoksa hiçbir sıkıntı çıkmaz merak etmeyin. en çok kalacağınız ülke neresiyse oradan vize almanız gerekiyor tek önemli nokta bu. ona bile bir tek almanya takılır yani. en fazla tekrar size sorarlar niye geldiniz diye, siz de anlatırsınız işte avusturyaya gittim geldim, vize sürem vardı buraya da geldim diye.

sıfırdan başlamayacağım zaten. almanyada b2den başlayacağım.

enez, erikli uzak gelmezse düşünebilirsiniz bence.

Enez Erikli sivrisinekten geçilmiyor kesinlikle tavsiye etmem.

ağva

evet, bir nöroloji hekimine görünmen lazım.

nöroloji polikliniğine gideceksiniz, sonuç olarak birşey çıkmayacak :)

fayfim
niye birşey çıkmasın.hastalık çıksın demiyorum tabii de herhalde bir ilaç verebilirler değil mi?

şahsi tahminim kontrol amaçlı mr çekerler, ağrı kesici yanında kas gevşetici veya antidepresan verirler. ciddi bir durum olsa 3 gün sürmezdi diye düşünüyorum. gidin tabi yine de. ne olur ne olmaz.

zonklamayı okuyunca direk tansiyon geldi aklıma.
bir görünün tabi mutlaka, geçmiş olsun.

sebep bulunamazsa ve ağrı da geçmezse bi hemogram ve demir analizi de yaptırın.
baş ağrısı şikayeti ile gittiğim doktordan demir anemisi sonucu ile çıkmışlığım var da oradan biliyorum.
demir düşünce de yükselince de baş ağrısı yaparmış. kanda taşınan oksijen muhabbeti dolayısı ile vs...

neyleyim
sağol ya doktora gidicem ama birşey aklıma takıldı.işyerinde klimanın altında çalışıyorum.tamam o baş ağrısı yapabilir ama gece gündüz devam ettirecek kadar çarpar mı adamı?

ya son bikaç gündür gelen ani sıcaklar bende de yaptı o tür bişey. sıcaktan etkilenmezsin ama çok ani bir ısınma oldu. bir avmye girip çıkmak bile yaz aylarında bende tetikleyici olabiliyor.

evet çarpar. klimalar düzenli temizleniyor mu?

bilmiyorum ama zaten sorunlu bir klima.bazen soğutuyor bazen soğutmuyor.klima çarpması etkileri görülüyo olsa da tüm günü etkiler mi ki?

etkileyebilir. zaten tüm gün iş yerindesiniz. akşama da yansıyabilir bu durum.
siz gene de "klimadır" deyip ihmal etmeyin.
korkmayın bir şey de çıkmaz ama içiniz rahat etmiş olur.

gerenk yok onlar görüyor.

çıkış pulundan bahsediyorsanız tekrar alacaksınız.

kurul raporu istiyorlarsa mecbur vereceksin o parayı. parayı vermekle de bitmiyor bir dünya uğraştırıyorlar seni hastanede. ortalama 100 lira civarında tutar.

edit: buradaki önemli nokta heyet/kurul raporu mu yoksa sıradan sağlık raporu mu istedikleri. ayrımı iyi yap.

@kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci,

sıradan rapor istediklerini varsayarsak nereden alıyoruz kaptan?

hocam aile hekimin normalde verir ama yetkiyi ondan da aldılarsa mecbur hastaneye gideceksin. (kasım ayında bi arkadaşım aile hekiminden aldı bu raporu ama ocak sonrasını bilemiyorum) bu rapor normalde ücretsiz. aile hekiminden de bu yetki alındıysa hastaneye git ama kurul raporu istemediğini özellikle belirt.

edit: bir de sağlık ocağında olayı yanlış anlamış da olabilirler. işe girişte genelde kurul raporu istenir o yüzden kafalar oraya gitmiş olabilir.

Yanlış yönlendirmeyelim lütfen insanları.

www.ailehekimihukuku.com

Artık aile hekimleri falan veremiyor işe giriş için sağlık raporunu. Bu raporu almak için "iş sağlığı ve güvenliği merkezi" ismi verilen poliklinik tarzı yerlere gitmelisiniz. Ve evet, ne yazık ki para ödemek zorundasınız.

varsa işyeri hekiminizden yoksa görevlendirilmiş ortak sağlık güvenlik biriminden alacaksınız. 30-50 tl üzerinde bir ücreti var. yasal olarak bu ücreti işveren ödemek durumunda. ama başarabilir misiniz onu bilmiyorum. malum ülkemizde yasaları uygulatmak zor.

hiç alakasız birisi olarak netteri daha çok seviyorum. sobottanın çizimleri biraz "illüstrasyon" gibi geliyor bana. ama tabi benim tıp ile ilişkim hasta olmaktan öte değil. sadece bir şeye bakacaak olursam önce netter sonra sobotta kullanıyorum.

Netter

sobotta. netter'den daha ayrıntılı çizim olarak da daha iyi bence

bence ikisine de gerek yok. sözlük gibi bir şey vardı o yeterli oluyor. ben sobotta almıştım doğru düzgün açmadan anatomi dersleri bitti.

prometheus'u da övüyorlar, deneyen yok mu?

sen ne iyisi git bir kitapçıya ; karıştır atlasları ; gözüne en iyi hangisi hoş geliyorsa onu al.

okuldaki maketlerle netterin çizimleri birbirine daha yakın oluyor. bence çizim olarak netter sobottaya göre daha canlı. netter'in dezavantajı sadece kafa anatomisi sobottaya göre yetersiz oluşu.

anatomiyle işin bittikten sonra zaten atlası açıp bir daha bakmazsın. tus'a çalışacağın zaman da bakmazsın. dersanelerin kendi atlasları oluyor ; onlardan bir tane alır çalışırsın. ama her tıpçının kitaplığında bir tane anatomi atlası olmalı.

arkadaşa attığım mesajı buradan da yazmak istiyorum

73. defa açıyosun duyuruyu daha 1 kişi prometheus demedi. anladığım kdrıyla onu övsünler istiyorsun ve içinden de o geçiyor. git al artık allahaşkına

ssg veya kanzuk'a mesaj at sözlükten. hallederler diye düşünüyorum

bilgisayarda logmein, otomatik açılan teamviewer, dropbox filan yok mu? onları bir incele. özellikle logmein varsa son bağlı olduğu ip sürekli bulnuyor.

Bu bildiklerini polisle paylaş yoksa sen bulamazsın adresi. Ancak savcılık birşey yapabilir diye biliyorum.

Teamviewer var Ama o da kurulu olarak değil. Lazı olunca açıyordum sadece. Google arama geçmişlerime baktım en ucuz acer bilgisayar diye de aratmış şerefsiz. Google'da bunların hepsinin ipsi olması gerekmez mi yahu?

facebook'da şöyle bir şey var. ayarlardan güvenlik ayarlarına girip ordan aktif oturumları görebiliyorsun. yani bir bilgisayardan bir de mobil cihazdan açarsan oturum onları ayrı ayrı görebiliyorsun. aşağıdaki resme bakarsan şehrin üzerine geldiğinde bağlanılan IP adresi çıkıyor. umarım işine yarar.

i.imgur.com

Hocam polisle paylaştım yarın gel facebookunu patlatırım ben onun dedi. Seviye bu malesef. Ergenekon vb ciddi bir durum olsa bu kadar bilgiyle şimdi adam kesin içerideydi ama bir laptop için savcılık falan uğraşır mı o kadar? Polise adını soyadını bulsam faydası olur mu dedim umursamadı adam daha ne olsun.

@Mr. goodcat
Benim facebookumu değil kendi facebookunu açmış hocam.

@fayfim

Ben senin hesap otomatik olarak açıldı sandım. O zaman şunu deneyebilir misin? Google hesabın otomatik açılıyorsa diğer ürünler de (gmail vs.) otomatik açılıyordur. şurdan kayıt olup rapor alabilirsin sanırım:

www.google.com

fb'tan elemanın adını görüyosan adını söyle, paylaş, 2-3 kişi gidip indirelim.?

Son olarak da şunu dene. Gmailini aç gelen kutusuna gir. en altta resimde gördüğün gibi son aktif oturumlar var. orda detaylara tıkla, pencere açılacak ve son oturum açanların IP adresleri çıkacak.

i.imgur.com

i.imgur.com

@mr.goodcat dediğini yaptım. Mail adresime gelecekmiş liste. İnşallah işe yarar bilgiler vardır içinde.

@hope ender adını net öğrenmeye çalışıyorum. Girdiği profil feyk. 6 arkadaşı var sadece biri Türk. Harun diye biri. Büyük ihtimalle adam bu ama emin olmam lazım.

Sağol goodcat. Tam bunun gibi bir şey lazım bana işte ama malesef gmailime girmemiş hiç listede bir şey çıkmadı. Google hesabıma erişenlerin bu şekilde ip adres listesi lazım. Maile girenler varsa hesaba girenler de Google'da kesin vardır.

gmaili görebiliyosun zaten ama nette bir bakındım google hesabına girenlerin listesi için google'dan istemek gerekiyormuş ama onu istemek için de yasal belge falan gerekiyormuş. sen yine de bir dene şansını bence.

aklıma süper bir fikir geldi. chrome'da senkronizasyon nasıl ayarlıydı? "her şeyi senkronla" şeklinde miydi? yani ayarlar falan da senkron oluyor mu?

bence zaman kaybetmeden polisi ara. baksana adam bilgisayarı elinden çıkarmanın yollarını aramaya başlamış. senin bu heyecanla aklına gelmeyenleri polis halleder. zaten işleri bu. sen çalıntı ihbarı verdiysen, polisleri bilgilendir çok geç olmadan bi baskın yaparlar.

Evet?

@Habes papaz Polisi bilgilendirdim zaten. Baskın yapacakları yeri bulmaya çalışıyorum ben. Aklınızda olsun kimse bir laptop için öyle gününü gecesine katmıyor karakolda. Önemsemiyorlar malesef. Bizim emniyette bir şeyin üstüne gitmek için birinin ölmüş olması gerekiyr. Ben adamın adresini kimlik numarasını falan bile bulup polise gitsem benimle geleceklerinden şüphelimin açıkçası.

Polise bir kere işim düştü, Allah düşürmesin. Senin durumu görünce ben heyecan yaptım niyeyse :)) Olay sonuçlanırsa bilgilendirir misin aynı duyuruda lütfen?

@fayfim

www.eksiduyuru.com buradan sana gelen mesajları kontrol edebilirsin.

@Habes papaz Bilgilendiririm duyuruyu:) bulunur inşallah.
@Rotten head Mesajı da şimdi gördüm cevapladım dostum.

sorularıalayım diye bir site var oradaki polis arkadaş meslektaşlarına toz kondurtmuyor bu durumu arkadaşa yaz belki sen itfaiye ye başvurmuş olmayasın diyerek yardımcı olur

kendisi "facebook" dışında herhangi bir yerel siteye login olmamış mı hiç? historyi iyi incele. login olmuşsa işin kolay. aslında cookieler sayesinde belki login olmasa da yerli bir siteye girmesi işe yarar. satışı online yapmayı deneyebilir mi acaba?

Arkadaşlar bilgisayar bulundu. Facebook'ta ismini gördüğüm arkadaş başka birisinden satın almış. Karakoldaki bir polis memuru arkadaş sağolsun benimle özel olarak ilgilendi. Facebook'tan sahte hesapla sevgilisiyle iletişim kurduk, yine internetten telefon numarasını bulduk. Memur bey aradı bilgisayarın çalıntı olduğunu söyledi. Adamlar da getirdiler az önce. Teşekkür ederim hepinize ilgi gösterdiğiniz için.

airoptix aqua kullanıyorum , çok da memnunum. hatta çok da doğru olmamasına rağmen ben 30gün çıkarmıyorum lensleri gözümden. o derece rahatız..

toric lenslerin genelinde öyle problemler olabiliyor. normal lens kullananların yorumlarını dikkate almayın. toric kullananlarınkiler önemli olan.

acuvue'yi ben de kullandım, sizinle aynı nedenden bıraktım. toric lensten ümidi kesip başka marka da denemedim sonra.

Toric'te çözüm yok.. Bende yüksek derece miyop ve astigmat'ım.. Bausch, Oasys vs. değişmiyor..
Göz bir yerden sonra çok zorlanıyor..

bekle.

ayni isyerinde calistigin kiza yazma, pisman olursun.

bekle

iş yerinden sevgili olmaz. saçmalama. başka sosyal çevreler edin, kafanı dağıt.

yaz.

bekleyeyaz:)

iş yerinden sevgili olmaz lafına yüzde yüz katılıyorum. sabah akşam aynı muhabbetler döner, hayattan soğursun.

acile giderseniz muhtemelen ortopedi poliklinigine yonlendirecekler* bir sey yapamayacaklari icin. vakit kaybi olmasin direkt bir ortopedi poliklinigine gidin.

randevu alıp polikliniğe gideceksiniz. acil bir durum değil sizinki. acil durumlar bunlar;
1. Boğulmalar
2. Şiddetli Veya Geçmeyen Göğüs Ağrıları ( Kalp Krizi Geçirme Şüphesi ..)
3. Nefes Almada Zorluk
4. Kesici-Delici Alet Yaralanması
5. Trafik Kazası
6. Yüksekten Düşme
7. Elektrik – Sıcak- Soğuk Çarpması
8. Ciddi İş Kazaları
9. Ciddi Yanıklar
10. Ciddi Göz Yaralanmaları
11. Zehirlenmeler
12. Ciddi Alerjiler Ve Anaflaksiler
13. Kırıklar
14. Ani Başlayan, Şiddetli Veya Geçmeyen Karın Ağrıları
15. Şuur Kaybı
16. Yüksek Ateş
17. Her Türlü Koma Hali
18. Felçler
19. Ciddi Kanamalar
20. Başlamış Doğum Faaliyeti
21. Şiddetli Yan Ağrısı, İdrara Çıkamama Gibi İdrar Yolu Şikayetleri
22. Böcek Sokmaları
23. Şiddetli Baş Ağrıları
24. Sıvı Kaybı İle Seyreden Sindirim Sitemi Hastalıkları ( Ağır İshal Gibi)
25. İntihar Girişimi
26. Tecavüz

teşekkür ederim. acile gitmiyorum. perşembeye randevu aldım. artık o güne kadar idare edeceğim.

eğer içeride sertleşme varsa nasır olabilir. çok ufak bi müdahaleyle temizliyolar nasırı. hiç acı falan olmuyor. yalnız çorap ve ayakkabı biraz kan oluyor. ona göre hazırlıklı gitmekte fayda olabilir.

metatarsaljiye benziyor, istanbulda iseniz yardımcı olabilirim.

18 yaşından küçükse babasının sosyal güvencesinden faydalanır. Babasının sosyal güvencesini ise ya işyeri yapacak ya da son düzenlemeyle beraber gelir beyanında bulunup genel sağlık sigortasına dahil olacak.

ailesinin sigortası yoksa 18 yaş altından faydalanabilir diye biliyorum. devlet sigortası olmayan bütün 18 yaş altını ücretsiz sigorta kapsamına aldı. bence bölgenizin sgk müdürlüğüne bir gidin.

aile hekiminizden ücretsiz veya herhangi 2. , 3. basamak sağlık merkezinden ücretli alabilirsiniz.

veya herhangi bir sağlık ocağından alamazsınız çünkü artık sağlık ocağı yok. sadece kayıtlı olduğunuz kendi aile hekiminiz verebilir. başka kimse vermek zorunda değil.

kalın giyiniyorum.

Grip aşısı vuruldum.

kalın giyinmek + multivitamin almak. tabi meyvelerden alınan destek gibisi yok.

düzenli meyve tüketmek kesinlikle çok etkiliyor.

bol meyve, sıvı.

ani soğuktan uzak durmak.
eğer üşümüşsem hemen ısınıp, dinlenmek.

Sabah kahvaltısında yeşil biber, maydanoz, tere, roka, kuzu kulağı gibi en azından iki çeşit tüketince hasta olmanız çok düşük bir ihtimal.

Grip aşısı

her gün yarım limonun tamamını yerim.

belediye olabillir. bizim peder halletmişti trabzonda. gerçi, geçen mahkemeye kadar gidip sonuç da çıkmamıştı bir şikayete, haber olmuştu. belli olmaz şansını dene.

imamlarla bir konuşun, olmazsa belediye ve müftülükle görüşebilirsiniz.

babam sürekli imama küfür edıyordu annem de babama kızardı, günah felan dıye. gıttı ımamla konustu, adam artık daha sakın okuyor.

(git: 434175)

yani öyle süper bi hatun değil ama tatlı duruyor.

bence güzel değil.Vıcık vıcık yağ...

zeytinburnunda bunlardan dolu.

sevimli ve sempatik biri gibi.

japonların teni güzel olur. hatunun balık etlısı ıyıdır

gideri var seks varsa cıkılır

hastasiyiz dedeeee

biraz kilo verirse fena olmaz.

yazanları da sanırsın her gün adriyana lima sikiyolar amk. allah mesut bahtiyar etsin, tamamına erdirsin kardeşim. la sizin çocuklar çok tatlı olur :)

gayet de sevimli yalnız yaşı küçük gibi biraz sanki? problem olmasın sonra? bok atanları da sallama kıskançlıktan :) hem tek karar mercii sensin bu konuda unutma ;)

bence cok tatli bir yuzu var, dedigin gibi biraz tombis ama vucudunun kotu oldugunu sanmiyorum. asyalilar minyon olduklarindan biraz kilo alinca gosterir, ama bence sen bu hatuna asik olursun gorusurseniz :)

senden çok daha iyisini hakettiği kesin.
satın almadan önce fikir danıştığın bir ürün değil bu fotoğraftaki. insan bu. o açıdan uyumsuzsunuz.

@ cerealkiller
bence denizaya klasik erkek olarak gosteris yapiyor, heehee. izin verelim yapsin cocuk.

2 senedir 64 bit windows kullanıyorum, henüz hiçbir fark hissetmedim.

64bit desteği olmayan cins bir program kullanıyorsan sorun olur. yok öyle bir program diyoran hiçbir sorun olmaz.

64 bit windows'ta 32 bit programlar da çalışırlar. ancak 4 gb'dan yüksek raminiz yoksa 64 bit windows gereksiz.

@enedwaith tam 4gb, n'apsam ki?

windows vista ve xp zamanında 64 bit (ki xpde sonradan çıktı sanırım veya öyle bişi) bir uygulamanın 64 biti yoksa sorun oluyordu ve çalışmıyordu. ama şimdi öyle değil. misler gibi 32 bit olarak çalışıuyor. sorunsuz. 4 gb olsa da hemen değiştir. çünkü win 7 kullanıyorsan 3,5 win xp kullanıyorsan (sanırım) 2,5 gb kısmını görecek.

64 bit windows birçok yönden tavsiye edilir. 4 gb ram sınır da olsa yeterlidir.

tabi hepsi iyi hoş da işlemcin 64 bit desteklemiyorsa yine olmaz o iş. işlemcin uygunsa rahat rahat geçebilirsin. 32 bit için yazılmış çok çok özel programlar kullanmıycaksan herhangi bir sorun yaşamadan bilgisayarını kullanmaya devam edebilirsin.

@kumdan kale, tabi, laptop kendiliğinden 64 bite meyilli zaten driver güncelemek istediğimde siteden laptop modelini seçtiğimde direkt windows 64 bit-others seçeneği çıkıyor işletim sistemi şeyinde.

@hjarteblod ne güzel işte driverlar da hazırda. kurulumda da zorluk çekmezsin : )

Bildiğin sabundan birkaç ince dilim keseceksin. Tavaya biraz soğan doğrayıp kestiğin sabun parçalarıyla beraber kavuracaksın. Sabun ereyip soğanla beraber merhem kıvamına geliyor. Merhemi parmağın üzerine bolca sürüp, gazlı bezle sarıyorsun. O şekilde bekletiyorsun. İltihabı alıyor.

ne soğanı hocam yav. sabah terramisin, akşam bactroban'a devam. eğer iltihap tutarsa antibiyotik lazım.

oha. doktora git lan. bu ne abi yemek tarifi gibi soğandır kulak memesidir?

annemde olmuştu. doktor kapkara bir merhem yazmıştı. işe yarıyordu diye hatırlıyorum ama adını hatırlayamadım ilacın.

@transparent layer

ichtiyol onun adı.

eczacıya "kara merhem" de o anlar zaten. ismini unuttum. 1-2 güne geçerir.

sözlükte de kara merhemden bahsedilmiş. onu şimdi eczaneden istedim.

ama soğanı da küçümsemeyin baylar/bayanlar, soğanın antibiyotik etkisinden dolayı öyle bir uygulama var. ben çocukken çevremde yapılıyordu hatırlıyorum.

tüm cevaplar için teşekkürler..

kara merhemden uzak dur hocam
bir tanıdığın ayağı son anda kurtarıldı kesilmekten o kara merhem yüzünden
bir doktora gitmeyi deneyin bence..

@sli,

eczacıya bactroban ve teramisin sürdüğümü başka bir şey gerekli mi diye sordum. o da önce kara merhem kullanıp daha sonra backtroban ile devam etmemi söyledi?

hay allah şimdi kime inanacağız peki? benimki daha yeni iltihap oluşturma aşamasında, dün gece başladı zonklamaya. belki bahsettiğin örnek ileri derecede idi ve yanlış zamanda kullanılmış olabilir mi?

hocam ben doktorum. terramisin artı bactroban yeterlidir. yeşil büyük şişlik yani iltihap olursa ağızdan antibiyotik gerekir.

@fayfim,

kara merhem geldi bile;) ne diyorsun o zaman onu hiç kullanmayayım ve bactroban ile teramisin'e mi devam edeyim?

peki kullanım şekilleri nasıl olacak, ikisini üst üste mi süreceğim, günde kaç kere süreyim?

eheh soğan demişsin ben eline lokum bağlayanı da görmüştüm o aklıma geldi. neyse soğana saygımız sonsuz ama iltihap için kara merhem ardından bactroban ya da terramisine devam etmek yeterli olur. ikisi de antibiyotik zaten biriyle devam etsen yeter. sabah birini akşam birini sürebilirsin ama ille ikisini de kullancam diyorsan.

sefaköy e5 üzerinde, radisson oteli ve gültepe m. bağlar c.''sefaköy yüzme havuzu'' içinde,fitness salonları var.arkadaşlarım bu ikisinden de memnun kalmışlardı.küçükçekmece büyük bir ilçe ve çok spor salonu var.aslında mahalle adı versen iyiydi.

mahalle fark etmez aslında iyi olsun yeter.

clio

İstanbul aracı değilse, 2000 model altında güzel arabalar bulunabilir. Mesela benim eski arabam Ford Escort.

Temiz bir Toyota Corolla, özellikle LPG'li gayet tasarruflu olur.

hyundai accent için ne dersiniz ?

2000 model

Accent az yakıyor ve yedek parçası da ucuz. Temiz, taksi çıkması olmayan denk gelirse olabilir.

clio derim ben de. accent de düşünülebilir ama benim kuzen aldı alalı pişman.

hyundai accent fena değildir ancak yüzde 90'ı şirket arabası olarak kullanılmıştır. kilometreye falan da bakmayın, kolayca değiştirebiliyorlar. çok güvenilir, ilk ya da ikinci sahibinden bulabilirseniz ne ala. yoksa yaklaşmayın derim. şirket arabaları mı aman aman... kimler nasıl kullanıyor bilseniz...

dişi teninizle temas ettiyse aşı olmanızda fayda var.

yok ya değmedi. Kalın kısmına geldi pantolonun. Aşı olmam gerekse ne kadar süre içinde olmam gerekir ki?

vücuda temas yoksa aşıya gerek yok. gerek olsaydı aşı için ne kadar erken, o kadar iyi durumu var.

çete halinde takılırken gaza geliveriyor bunlar :(
geçmiş olsun.

şunu da ekleyeyim: www.asidanisma.com

iyice incele diş izi, yaralanma falan var mı? yoksa problem değil bence. ama varsa hemen git aşını ol. ısırıldığın gün olman lazım aşı. daha sonra 4 doz daha olmak gerekiyor.

kudurursan ilk iş, duyuruda aşı yaptırmana gerek yok diyenleri ısır.
bence doktora git doktora sor.

3 kez kuduz aşısı olmuş ve bir sürü kedi köpek tırmığına sahip biri olarak söylüyorum ki eğer kanama vs. olmadıysa kuduz aşısına gerek yok. kaldı ki bu beyne zarar veren bir aşı olduğu için çok mecbur kalınmadıkça önerilmiyor. yine de bi doktora danış.

git ol. öyle mi böyle mi diye düşünmeye değmez.
www.eksisozluk.com
www.eksisozluk.com

git aşını ol kardeşim. belki gerek yoktur ama ya varsa? kuduzun belirtiler başladıktan sonra tedavisi olmayan, bol acılı bir ölüm garantili bir hastalık olduğunu biliyorsundur umarım?

bir de ilkini vurulunca bütün dozlarını vurulmanız gerekiyor yoksa bu isimli vatandaş diğer kuduz aşılarını vurdurmamıştır, tarafınızıza başvurursa aşılarını yapın diye kağıda resmi bir yazı yazılıp türkiye'deki -evet bütün türkiye- bütün hastanenelere, aile sağlık merkezlerine vs aklınıza ne gelirse gönderiliyor. binlerce kağıt ve iş gücü israfı oluyor. peşinizden koşmak zorunda kalıyoruz. lütfen.

ankara araştırmanın kuduz aşı merkezine gittim (enfeksiyonun içinde, aşı her yerde bulunan bişey değilmiş, lazım olursa bilinsin yeri, acile ait olduğundan aşı yeri hep açık) doktora gösterdim "doku bütünlüğü bozulmadığı sürece gerek yok" dedi. Kudurursam ondan bilin.

iç ilacı.

(bkz: mide kanseri)

büyük sorun olarak kabul eder misin bilmem tabi

ilaç içmeyi sevmiyorsan rahatsızlığın sonuçlarını kabul etmelisin.
yediklerine dikkat ederek şikayetlerin ortadan kalkıyorsa dikkat etmen yeterli olur.
tedavi edilmeyen gastrit uzun vadede kanamalara ve ülsere, hatta mide kanserine yol açabiliyor. geçmiş olsun.

ileride büyük sorunlara yol açıp açmayacağı şuanda belli olmaz. büyük ihtimalle proton pompa inhibitörü dediğimiz mide asidini azaltan ilaçlardan önermişlerdir. bu ilaçları bir kaç ay kullanıp yediğinize içtiğinize dikkat ederseniz belki mide kendini toparlar ve düzelir. düzelmezse hayat boyu sıkıntı çekersiniz. bir de midede bakteri var mı ona bakmak lazım. varsa onun tedavisinden de fayda görürsünüz.

kutularında gerekli saklama koşulları yazar zaten.

balık yağı oda sıcaklığında kutu yerlerde muhafaza edilmeli diyor üzerinde (ürüne göre değişiklik gösterebilir), kutu üstünde yazmıyor sanırım saklama koşulları.

saklama koşulları kutu üzerinde yazar; buzdolabı ya da oda olarak değil, sıcaklık aralığı olarak genellikle bulunur.

ilaçların büyük bir bölümü alttaki iki şarttan birine uyar;

2-8 C; buzdolabının normal kısmında
8-25 C; oda içerisinde, çevresel şartlardan etkilenmeyecek bir yerde (güneş ışığı, nem vs.)

balikyagi yani aslinda omega3 cok kolay bozulabildigi icin, gunes gormeden buzdolabinda muhafaza edilmeli.

serin bir yer olsun güneş görmeyen, bu yeterli. bu buzdolabında ilaç saklama işi bizim toplumda pek revaçta her ilacı dolaba koymaya gerek yok.

güneş görmeyen bir rafta saklanmalı. eczanede hiçbirinin buzdolabında olmadığını farketmişsinizdir.

@fayfim: ama onlar hic acilmamis kutular oluyor.

supermarketteki makarna soslari falan da direk rafta duruyor ama ustunde actiktan sonra buzdolabinda muhafaza ediniz diyor.

yiyecekler bir kere fava ile temas ettiği zaman üzerlerinde bakteri ürer. o yüzden buzdolabında saklanmalıdır. ama ilaçlarda böyle bir durum yok. tablet falan olanlar zaten tek tek açıldığı için tartışmaya bile gerek yok ama kutu şeklinde olanlar da kapandığı zaman içine hava almaz. sıkıntı yok yani.

@fayfim: e tamam makarna sosu da ayni mantik degil mi? o da acilinca icine hava giriyor, kavanozu kapamamiza ragmen gene de buzdolabinda saklamamiz gerekiyor. ilaclarda da kutuyu ilk defa actiktan sonra icine hava girip bozulmaya neden olamaz mi?

yiyecekleri bozan hava değil havadaki mikroorganizmalar. yiyecekler üzerinde üremeleri için gerekli besin var ama ilaçlar üzerinde yok.

fayfim'e ek olarak da ilaçların hepsi şişede ya da kavanozlarda değil. blisterde bulunanlarda bir kere açtığın zaman diye bir şey söz konusu değil. tek tek çıkarıp alıyorsunuz ilacı blisterden. buzdolabında saklanması gereken bir kaç tane özel ilaç var kalanlara gerek yok. prospektüste yazar hangileri buzdolabında saklanmalıdır diye. ilaçla makarna sosu aynı şey değil..

kas ağrısı olduğunu düşünerek:

duşa gir. sıcak olsun. ciddi sıcak ama. 10 20 30 dk (ne kadar dayanırsan) sırtına sıcak suyu uygula. hayvan ısınsın yumuşasın.

denedim yüzde 100 çalışıyor.

kas gevşetici falan da olabilir.

hacı diyorum ki hareket edemiyorum. kalkamıyorum, doğrulamıyorum. yarı kambur halde sandalyede kaldım. omurlarım ağrıyor çok feci, bi de sanırım kaslar ağrıyor dediğin gibi. çok kötü lan. :(

o zaman ara birisini gelsin sırtına sıcak su uygulasın oracıkta yıkasın seni. sıcak su aküleri de olur. lan.

deneyeceğim panpa. çok sağolasın.

bunu atlatınca spor yap. deadlift, geniş tutuşta barfiks falan. geçmiş olsun.

muscoril

sıcak sanıldığı kadar iyi bir yöntem değildir kaslar için. soğuk olmalı o su bazen. bilmeden hareket etmeyin!

bilmeden hareket edin:

bit.ly

adamın ilk lafı sıcak su.

"bu bel tutulması ama sırt tutulması değil delirtmeyin adamı" diyen de çıkar, olur yani.

bu arada da videoda genelde sırta çalışmış.

hacılar, ufaktan geçti gibi ama yine vuruyor ara sıra, tutulup kalıyorum. şu ana kadar hiçbir şey uygulamadım, biraz bekledim sadece.

o sırt çukuru ve biraz üstünü kapsayan bölgede ağrı ile tutukluk arası bi şey. feci zorluyor.

benim de 1 haftadır ağrıyor amk. sırt ağrısı kötü. sabahları oluyor genelde. duş işe yarıyor biraz.

açık sanırım...
ayakkabını çıkarıp giriyorsun, fotoğraf çekebilirsin.
servisle şehir merkezine gel, merkezde zaten.
edirne ciğeri ye, onların en iyisi de merkezdekiler.
sonra karaağaç civarına yürüyebilir ve meriç kıyısında bir iki bira içebilirsin.
edirne'de olsam derdim, artık edirne'de değilim:)

ciğer konusunda fayfim'e katılıyorum, aydın daha iyidir:)

edirnede 6 sene kaldım. edirne ciğerini mutlaka aydın tava ciğerde ye. çarşıda kime sorsan gösterirler. selimiyeye de yakın sayılır. kapısında her zaman sıra olur ama o sırayı bekle ve orada ye. diğerleri pek iyi yapamıyor.

selimiye dışında gezecek fazla bir yer yok aslında. gidebilirsen meriç, karaağaçtaki rektörlük ve lozan anıtı, beyazıt külliyesi ve şükrü paşa görülesi yerler. günübirlik geziyse hepsini birden gezemezsin tabi.

gezdirme olarak yalnux gibiyim ben de. edirnede olsaydım yardımcı olma şansım olurdu ama malesef:)

eğer tarih ve mimariden hoşlanıyorsan edirne'yi gezmek için 1 gün yetmeyebilir. olmazsa olmazlar şöyle:

- selimiye cami ve arastası
- eski cami
- ali paşa çarşısı
- üç şerefeli cami
- bayezit külliyesi ki bence burayı es geçme, sağlık müzesi çok ilginç
- eski edirne sarayının bulunduğu alan, adalet kasrı kalıntısı
- karaağaç

edirne'nin meşhur tava ciğeri, badem ezmesi var. sonra yine köfteci osman meşhur. ha bir de meyve şeklinde sabunlar satılıyor çarşılarında.

zeke güzel özetlemiş aslında. yalnız sağlık müzesi'in olduğu yer yıldırım bayezit değil II.bayezit külliyesi olacak :)

ek gıdadan kasıt devam sütü mü mama mı? birde kaç aylık çocuk için soruyorsunuz?

45 günlük olduğunda kontrole gittik. sadece anne sütüyle alması gerekenden 200gr daha az kilo aldığı için devam sütü verdi doktor. baya faydası oldu. normal ölçeğinden az vermemize rağmen sürekli daha fazla istiyor.

sebebini bilmiyorum ama anne sütü geliyor olmasına rağmen yeterli olmayabiliyormuş..

Aslında devam sütü de değil mama da değil, hazır olmayan, meyve suyu, püre, sebze çorbası, yoğurt gibi gıdalara ne zaman başladınız? Neyle başladınız? Tarifler vs gibi.
Oğlum 4 aylık olacak ve en azından tat alma duygusu için kimi gıdalara başlayalım diye konuştuk doktorla da. Ama "şunu yapmadığıma pişmanım", "şunu yaptım çok rahat oldu" gibi öneriler arıyorum sanırım ben. Yoğurdu zaten 1 yıldır kendim evde yapıyorum, yine o yoğurttan vereceğim, biraz da anne sütünden yoğurt yaparım, bir iki kaşık kadar. Ama sonra?

Bir de anne sütüyle alması gereken diye bir şey yokmuş aslında, bebeğin yapısı da çok etkili bu kilo hesaplarında. Örneğin oğlumun kuzeni, çok hareketli bir çocuk olduğu için 3 aylıkken sadece 200 gr almıştı ama yine de mamaya başlanmadı, çünkü bebek emdiği tüm sütü yakana kadar uyumuyordu.

Ben şimdilik anne sütüyle devam ediyorum, doktoru da iki ay üstüste kilo almadığı sürece ya da benim sütüm komple kesilmediği sürece mama verdirmiyor.

size nacizane tavsiyem doktorunuzu değiştirin. tat alma duygusu için 4 aylık bebeğe ek gıda başlamayı tavsiye eden bir doktordan uzak durun. sağlık bakanlığı ve dünya sağlık örgütü bas bas bağırıyor. ilk 6 ay "sadece" anne sütü. ondan sonra herşeyden verebilirsiniz. benim tavsiyem özellikle sebze çorbası çok önemli. bal vermeyin. inek sütü vermeyin.

200 gram az olduğu için devam sütü veren doktorun da gerçek neden sadece bu ise, başka bir endikasyon yoksa devam sütü üreten şirketle anlaşması vardır büyük ihtimalle.

@fayfim, ne yazık ki tıp biliminin bir günü bir gününü tutmuyor. Eskiden anne sütü yerine mama teşvik edilirdi, sonra devir "ilk 6 ay yalnızca anne sütü"ne döndü, son bir kaç yıldır da "4. ay bitiminde ek gıdaları tattırmaya başlamalı" ekolu yaygın. Yani sorun bizim doktorumuzda değil, ne bok yediğini bilmeyen tıp ilminde. Çünkü üye olduğum bir çok yeni anne forumunda da annelere doktorlar aynı şeyi öneriyor. Ama şunu da belirteyim, burda 6. aya kadar olan ek gıdalar yalnızca tadına alışması amaçlı, doyurma değil. Yani mesela günde 1 çay kaşığı yoğurt, 1 çay kaşığı armut püresi, 1 tatlı kaşığı elma suyu gibi. Haftada yarım çay bardağını geçmeyecek ve öğün aralarında anne sütünü engellemeyecek şekilde. 6. aydan sonra ise bu miktar aniden 2 çay bardağına çıkıyor ve öğün öncesi, doyurma amaçlı hale dönüşüyor.

Ayrıca Sağlık Bakanlığı bas bas bağırıyor gibi görünse de mama şirketleriyle omuz omuza çalışan doktorlar hakkında hiçbir işlem ve uygulamada bulunmayarak tarafını aslında çok güzel belli ediyor. Ben daha bu hafta 3. ayında 800 gram bebeğe günde en az 2 öğün mama verin diyen doktor duydum. Ve "rota aşısının içinde domuz dna'sı, çocuğunuz domuza benzer, yaptırmayın sakın" diyen doktordan bahsetmiyorum bile.

tıp sürekli gelişen ve dolayısıyla değişen bir bilim dalı. geliştikçe, yeni veriler ortaya çıktıkça da doğal olarak hastalıklara uygulanan tedavi protokolleri ve öneriler değişiyor. eskiden bebeği düzenli olarak 2-3 saatte bir emzirmek önerilirken şuanda bebek her acıktığında emzirmek önerilir mesela. en güncel veriler ışığında tavsiye edilen bebeğinizi 6 ay sadece anne sütü ile beslenmesidir. 10 sene sonra bu 6 ay 9 aya çıkar belki bilemem ama 4 aya düşmez. son birkaç yıldır 4 aydan sonra besinleri tattırma diye bir durum yok. sağlık bakanlığının bu konudaki tavsiyelerini sitesinden okuyabilirsiniz.
sağlık bakanlığı bahsettiğiniz yaptırımları yapıyor. doktorları şimdiki hükümet kadar ezen başka bir hükümet olmadı. üzerimizden buldozer geçmiş gibiyiz ister inanın ister inanmayın. yine de özellikle daha fazla olmak üzere özel hastanelerde olmak üzere şarlatan doktor malesef çok fazla. çocuklara sürekli ek besin öneren tipler de genelde özel hastane doktorları oluyor. işin içinde olduğum için üzülerek seyrediyorum ben de.
çocuğa 6 aydan önce başka yiyecek tattırmanın 2 tane riski var. birincisi çocuğun yediği şekerli yiyeceklerin tadını severek anne sütü emmek istememesi ve alması gereken anne sütünden eksik kalması. diğeri de o bahsettiğiniz yarım kaşık kadar bile olsa ben kendi çocuğumun midesine armut püresi, elma suyu vs. yerine anne sütü girmesini tercih ederim. anne sütü mucizevi bir besin.

Ne yazık ki özel hastane doktorları değil, devlet hastaneleri öneriyor mamayı. Ben özele gidiyorum kontrole, doktorum mama düşmanı. Sütümü artırmak için doğumdan sonra 4 kilo aldım, yine de yedekte bulunsun diye bir mama ismi önermedi bana. Sağlık ocaklarındaki aylık tartımlarda bebek ne kadar almış olsa da doktor "hazır mama ver geceleri, rahat uyur" diyor ve anneler de "doktor bu, okumuş yazmış" diyip uyguluyor. Diğer meseleleri bilmem ama bu konuda daha yaptırıma uğrayan bir doktor duymadım, görmedim de. İşin komiği normal doğum isteyen hastasına "tamam şu saatte gel, doğumu başlatalım" diyen, "doktorun bir bildiği vardır heralde" diyip de giden, suni sancıyı yiyen ve 1 saat sonra "bak açılman olmuyor, sezaryen olacaksın mecbur" diyen doktor hakkında da işleme gerek görülmedi nedense. Doktorlar hep ezilmekten bahsediyor da örneklediğim doktorların arkası mı sağlam da kimse onları ezemiyor?

insan hevesleniyor iste biran evvel agzina biseyler sokmak icin. ben 6 ay sadece anne sutu verdim , tam 6 aylik oldugunda ne hazirliklar yapmistim sanki gunu gunune olmasi sart dogum gunu kutluyoruz gibi . abartip aa cok hosuna gitii az daha verim dememek sartiyla . o cay kasigi olcegi iyi . herseyden verin iste . yogurt meyve suyu yemek suyu bile . amac beslemek degil . azicik beslemek bile degil , sadece ufaktan tad alma duyusunun gelismesi olacak .miniminnacik "tattirin" bu arada anne sutuyle yogurt tutmuyor , anne sutu bakteri uremesine izin vermediinden olmuyor olmasina da gerek yok zaten anne sutu yogurttan saglikli bisey . cocugunuzun vucudu antikor uretmiyor siz onu optugunuzde ondaki mikroplari aliyor gerekli antikorlari uretiyor bunu sutunuz vasitasiyla yavrunuza aktariyorsunuz . bu muthis mekanizmayi mama yogurt meyve suyu incik boncukla bozmayin bi sure daha . bu arada Allah bagislasin :)

@waterhardeningsteel, teşekkürler :)
Kimi doktorlar da hipp in pirinç unu benzeri bişeyi varmış, anne sütüne onu karıştırıp ilk pütürlü gıdayı öyle verdiriyormuş.
Zor işler bunlar ya.

god of war serisi ve uncharted serisi. tartışmasız.

tomb raider'i denemelisin :) oyunları yeni olmasa da tam konsol oyunu...

mass effect 3 iyi bir ingilizceniz varsa gerek icerik zenginligi gerekse farkli sonlarindan oturu tekrar tekrar oynayabileceigniz bir oyun ayrica oynamadiysaniz batman arkham asylum ve gectikgimz sonbaharda cikan devam oyunu batman arkham city.. www.gamespot.com dan ps3 bolumunede bakmanizi tavsie ederim.yazdiklarim banko oyunlar..ve ayrica yillar gecse bile cikmasindan halen daha ps3 un en iyi oyunu metal gear solid 4...red dead redemption da saglamdir ciktigi yilin en iyi oyunu secildi ayrica en iyi senaryo odulude onun..daha kimbilir unuttugum neler var...

infamous

Heavy Rain

Read Dead Redemption

Limbo

God Of War serisi

Dead Space serisi

Dante's Inferno

The Darkness

Super Street Fighter IV ,Street Fighter x Tekken

şimdilik aklıma gelen bunlar.

Assassin's Creed serisi
Gran Tourismo 5
God of war serisi
Fifa 12
Red Dead Redemption bana orgazmik anlar yaşatan oyunlardır.

kill zone 2-3 cok basarilidir.

futbolda da pes 2012.

ASSASSIN'S CREEEEEED !!!

Kooooşş!! Durma!!

çerez diosan da BLUR olağanüstü eğlenceli bi oyun

bak bu eleman 3'ünü birden 100 TL'ye verio

www.eksiduyuru.com

arkadaşım öyle muhabbet mi olur. bozuk malı satıyorsa geri alacak, almazsa kafasında parçalarım o makineyi. git iste o parayı, almadan da eve gelme, koşşş.

adamı internet üzerinden bulduysanız özel mesajların falan çıktısını alıp karakola gidin. esnafsa direk karakola gidin. zaten bence karakola gitmekle tehdit ettiğiniz zaman geri verecektir parayı. eğer faturanız veya tanığınız falan varsa ballı kaymak olur. polis o işi çözer.

savcılığa gidersin her türlü alırsın paranı serin ol :)

satın aldığım adam yeni oyun alırız deneriz diyor. elimde para yok 2 hafta sonra veririm gibi bir şeyler eveleyip geveliyor.

bana öyle geldi ki paraya yatacak vatandaş. savcılık karakol falan nasıl olacak?

hocam 40 bindeki arabayı eğer servis bakımlıysa çok rahat satarsınız. ama servis bakımlı değilse km düşürmüşsünüz muamelesi yaparlar.

lpg aracın fiyatını etkilemez. o yüzden eğer uzun süre kullanırım demiyorsanız taktırmayın. 7 senede 40 bin km yaptığınızı düşünürsek lpg parasını çıkartacak kadar kullanmayacağınızı söyleyebilirim.

yakıt ekonomisi dizelle yaklaşık kafa kafa gelir. 3 aşağı 5 yukarı. motor ömrünü yeni nesil sıralı sistemler etkilemiyor. atiker en uygunu. clio'ya gider.

1-Marka tercihinde her araca özgün tercihler olabiliyor, forumlardan veya renault servislerinden yada ustalardan ve renault kullananlardan araştırın.
2-Lpg taktırmadan önce aracınızın bakımını yaptırın, bujilere, buji kablolarına vs bir check up yaptırın, çünkü bir araçta iki hassas sistem çalışacak birindeki sorun diğerini etkiler siz buluncaya kadar zaman, yakıt, gereksiz parça değişimi olarak size bedeli olur.
3-Yukarıdaki tercih kriterlerine ilaveten size yakın ve servisi yaygın olsun ki sorun olduğunda gitmek gelmek külfet olmasın, başka bir yere gittiğinde de servis alabilesin.
4-Yakıt olarak evet benzinden daha ekonomik hatta bazen dizelden bile ekonomik olabilir.
5-Şayet ben araba alacak olsam lpg sistemi takılmamış aracı tercih ederim, çünkü başkasının taktığı geçmişini bilmediğim bir tesisatta sorun olduğunda sorunu bulmak yeni sistem kurmaktan daha zordur.
6-Aracınızda birbirinden hassas iki sistem çalışacağı için bakım çok önemli hale gelir.
7-Lpg sistemlerinde marka kadar hatta markadan çok sistemi montajı yapan ekip önemlidir, ben bünyesinde makina mühendisi olan bir işletmeye taktırmıştım sonradan bu kararımın çok faydasını gördüm, sorunların tespiti ve giderilmesi açısından.
8-Motorun ömrünün kısalacağını işin tekniğine girmeden düşünmüyorum, çünkü orjinal fabrika üretim lpg li araçlarda motor açısından bir fark yok, kaldı ki motorun ömrüne etki eden daha büyük sürücü/şoför, bakım vb. gibi faktörler var.
9-Lpg'li araç kullanmış ve kullanan biri olarak her şeye rağmen orjial yakıtlı araç kullanmayı tercih ederdim, bu bir tercihtir, önem verdiklerinizle ilgilidir.

bence gerek yok. nedeni:
1-lpg masrafını çıkarman için senede en az 10-15 bin km yol yapman lazım. 7 senede 40 bin yaptığın için gereksiz.
2-satacağın aracın fiyatı yükselsin diye lpg taktırılmaz. çünkü aracın orjinalliğini bozuyorsun.