tıp okuyan biri olarak böyle bir kaygın olmasına acayip saygı duydum, açıkçası ben tıp fakültesi öğrencisi olsam ve iki senede bir yıl atlayabilsem (yani 6. senemde üçüncü sınıfta olsam falan) egomdan, şerefsizliğimden geçilmezdi valla.
ben de bu konuda çok doluyum. lisede cidden iyi bi öğrenciydim. herkes ümitliydi, çok büyük adam olacaktım falan. 23 yaşında, istediğim bölüme nihayet başlıyorum ama hazırlık okuyacağım. arada geçen 5 sene bana mental anlamda çok şey kattı ama bu biraz da boş teselli sanırım; o arayı sığır gibi değil de daha verimli geçirseydim, muhtemelen çok daha fazla şey katabilirdim kendime, sonuçta herkes 18-23 arasında olgunlaşıyor, öyle ya da böyle.
bu süreçte "aferin lan, iyi ki yapmışım" dediğim az şey var. bir, rusça öğrendim. a2 seviyesinde ama olsun, zaten rus dili ve edebiyatı okuyacağım için çok da önemli değil, haziran'da b2 olur kısfmetse.
ukrayna ve belarus'a gittim. ukrayna'da iki değerli arkadaş edindim. hayata bakış açımı falan büyük ölçüde değiştirdiler. birisi çiftti. abi-abla gibiydiler, çok şey öğrendim. diğeri daha çok akran gibi. şu asosyal halimle gidip harkiv ormanlarında ateş falan aktım, o da geldi beni ziyaret etmeye, kendi adıma "yaşıyorum lan" diyebileceğim güzel şeyler tecrübe ettim o insanlarla. çocukken hayalini kurduğum şeyleri yaptım. dışarıda hava -15 dereceyken trenle tıngır mıngır sabahın köründe belarus'a falan girdim mesela. becerebilirsem bunları hikayeleştirmeyi çok isterim. benim adıma inanılmaz dolu ve güzel şeylerdi.
onun dışında aklıma bir şey gelmiyor. ukrayna'ya 5-6 kez gittim, rusça öğrendim, hayatımı olumlu anlamda değiştiren bazı insanlar tanıdım. somut olarak kendime bir şey katabildiğimi düşünmüyorum açıkçası.
ama gelecekten ümitliyim, onu net olarak söyleyebilirim. şu an bakınca liseyi bitirirken tam bir gerizekalıymışım diye düşünüyorum. okul asla bitmeyecekmiş gibi gelirdi, o yüzden okuyacak motivasyonum yoktu. sanki beş sene sonra ben olmayacakmışım ya da bambaşka biri olacakmışım gibi... hayır. beş sene geçti. hala aynı kişiyim. hala rusya ve almanya hastasıyım. hala yurtdışına kaçmak istiyorum. hala aynı müzikleri seviyorum, hala buz hokeyi izliyorum, hala büyük ölçüde aynı herifim işte. muhtemelen beş sene sonra da böyle olacağım, o yüzden artık "ohoo kamki ölürüz o zamana kadar amk" diye demoralize olup da saçmalamak yerine, küçük adımlarla ilerlemeye çalışıyorum. liseden sonra, başlayıp da bitirebildiğim tek şey sanırım geçen sene gittiğim rusça kursuydu. istikrar ve başarı sağlayabildiğim belki de tek şey... bunun üzerine koyacağım şimdi.
bazı şeyler için geç mi kaldım? evet. hayatımın en verimli yıllarını büyük ölçüde bomboş mu geçirdim? evet. ama buna takılmak istemiyorum artık. çünkü böyle yaparsam, 28 yaşında da diplomasız ve boş hayat yaşayan biri olacağım. mızmızlanmayı kesip ayağa kalkarsam, yol alacağım.
bakıyorum mesela. bu akşam eisbrecher dinliyorum. alexander wesselsky. ulan taş gibi adam. bakıyorum, kaç yaşında? 48. yahu benim bu adam olabilmek için önümde 25 sene var... yaşadığımdan daha fazla. neyi kaybettim ki? rusça mı öğrenemem 25 senede? almanca mı öğrenemem? lisansı bitirip yüksek lisans mı yapamam?
uzun lafın kısası, ben 18 yaşındayken hayatım 25'te bitecekmiş gibi hissediyordum. halihazırda yaşlanmıştım. sevişememiştim mesela, artık anlamı yoktu... hayatımda daha iyi ve güzel bir şey olmayacaktı. sonuçta 20-21 yaşına gelecektim, o saatten sonra ne yaşayacaktım ki?
bu zihniyetten büyük ölçüde kurtuldum artık. 22-23 gibi "lan daha yeni başlıyo, go go go" demeye başladım.
o yüzden liseden beri ne yaptın dersen neredeyse hiçbi şey yapmadım ama sanırım hayatımın geri kalanını kazanacak mental gücü buldum ki bu benim için her şeyden önemli.
bu arada cidden bayılıyom bu şarkıya ya, bunu dinleyip de kötü hissetmek imkansız zaten, burda da paylaşcam,
www.youtube.com 
***
ingilizce konusunda şunu söyleyeyim: yurtdışı ya da kursa kesinlikle gerek yok ama kendi kendine zorlanıyorsan kursa gidebilirsin. çok büyük fark yaratıyor. ben beş senede öğrenemediğim rusçayı kursta 3-4 ayda öğrenmiştim. şimdi imkanlar bol, nette her türlü kaynak mevcut ama kurs ortamı daha ciddi oluyor. bi ağırlığı oluyor. kendini disipline etmek ve öğrendiklerini akılda tutmak açısından daha faydalı bence. yurtdışına kesinlikle gerek yok. faydası olur mu? muhakkak olur. ama ingilizce öğrenmek için yurtdışına gitmeye asla gerek yok yani. çok fazla paran varsa ve yurtdışında yaşayayım diyorsan 6 aylığına falan gidersin yapabiliyosan, onun dışında asla gereği yok.